SAKARYA ÜNiVERSiTESi FEN BiLiMLERi ENSTiTÜ DERGiSi CiLT 6 SAYI 1 Mart 2002 ISSN: 1301-4048 iÇiNDEKiLER ATM Networklerde Farklı Trafiklerı n KarşılaştırılmasıA Ş.:ışm z 1
l
Sürtünme Kaynak Yontemi A Dede l vO� SAslantar Pozısyon Kontrolu. e Yonelik OC Motor UygulaiT'ası A 1 Dogm
7
Af
13
Doğal Sih·•li Karelerın Özellikleri AAbt�ev
18
PIO Kontrolörü Için Arabirim Tasarımı A Ur Af Boz Egrısel Kirişle•de Gerıime Ara zı FAs lln tOzsert
12
Kalsine Alurııt Üzerıne Oıspe•s Boyaların Adsorpsiyonu G Y11mJ. M
.ı
ll
4()
Isı Ye. •·m Malzemesı Olarak Poliu•eta'l Köpuğu:ı F'ziksel ve Kımyasal Ozell klerı J•etımı ve Incelenmesi HAyd n 1 Hrr'ekçt
4)
Perde Boyut Oran Degişıminin Perdeler ve Çerçeve Arasında Kesrıı e Kuvvet ı :::>agılımına Etkisi H K.:ısap VAkyun� Perde En Kesıt Şeklının ve Planda Perde Ycrın Aras 'ldakı Kesme Kuvvetı Dag
Değışmesının Perde er ve Çerçeve cr
mıra Etkısı H K s p M Ozyurt
,q
Kaynaklı API51 x 65 Boru hattı Çe k erinin Kırılma Tokluğu H �lzun
61
Kend:.,den Ayarlamalı Sayısal PID Tasarımı 1 Yazıcı A Ozdem1r t \.1. 1 n
3
Demır Esaslı TIM Parçaların Kırılma Toklugu, Sertliği ve Mikro Yapısal Karakterizasyonu H Uzuro 1 K ltç
16
Kaynaklı Bağıantıların Yoru IT"a Dayanımını Etkıleyen Faktörler KAy oq
84
Sınır Şartlarında Özdeğer Pararretres Bu' nduran Süreksiz Strum Lıovılle Probleminin Bazı Spektral Ozelliklerı (J .,ı Muhlaı.:ıv M Kad.:ıkJl NA 1
ş"
90
E eklr•k Güç Sistemlerinde Kaotik Olayıarın Başlangıç Şartlarına Hassas Bagımlılıg MA Y;ılç n Y1)•f1roglu
41
Tu•kiye'de ve Dunya'da Bır LPG incelenmesi M Kaya. H Ercan
101
s� nt Venant Type Estimate For The Wave Equation Af. Yaman ;.) f Gozt� z
ı06
Oogrusal Olmayan Elektronik Oevrelerin Bond Gral ile Modeller!nesı M rı.rk A C:ıu ten
109
Makarnanın Besin Değeri v e Mıkrobiyal Ke ıtesi O Demtrkot A tç z
1'5
Beledıyelerde Yonctım Bı şım Sıstemlerı O Uygun
119
Karbon Lifleri lle Takviye Edilmış Kompozıt Kirışıerin Negatı� Morııe nt BelgesırdeK c
Davranışıarının Deneysel ve Teorık Olarak ıncelenmesı O Çe/Jr> AN y., g
129
Fe-F,C ikili Denge Diyagramının Bilgisayarda Modellenmesı
R Y1fmaz FVatansever H Uzun
131
Demiryolları ile Yolcu Taşımacılıgı ve Yolcu Vagonu Onarımı
R yak, S.Aslanl.:ır. M Z Çelebı
142
ilaç Endüstrisinde Uzman Sistemler ve Uygulamaları TCanvar
H7
Kalsıoe Alunit Uzerine Dyezol Boyaların Adsorpsiyonu T Btrgul 1.' Oz cll A Şpng
155
Ag Protokollerınde Gorule'l Bazı Problemler ve Çözüm Öl"erılerı
160
K
BıtK sel Yağ Hidrpjenasyon Katalizoru Atıklarının Emaye U retiminde K..ıllanılabııörliğirıin Araştırılması YOz A.Şengıl TürK. ye' de Uzaktan Egitım ve Sakarya Universitesi Uygulamas
165 \' .:ın
169
N Dereceleı Gerwm Transfer Fonksıyonları Sentezine Prat k Yaklaşım':ır
176
K K er A Fer kOfi u E 'ler, Sıstemıerınde Kesme Yorıtemı lle Guvenilırlık Analizı 1
e�e
f
y
t
'1
g ıı
18(,
••
•
•
•
SAKARYA UNIVERSITESI FEN BILIMLERI ENSTITU DERGISI •
•
•
• •
SAYI1
CiLT 6
•
•
•
•
Mart 2002
•
SAHIBI •
Prof. Or. !smail Ça/11
EDiTÖR
Prof. Dr. Osman Çerezci YDoç. Dr. S. Can Kurnaz Bu Sayıdaki •
Yay1n lncel�eme Kurulu Prof. Dr. Mehmet Durman Prof. Vahdettin Sevinç Prof. Or. Ahmet Oğur Prof. Hamdi Ar1kan Prof. Dr. Harun Taşk1n Prof. Dr. Erol Emre Prof. Or. Adil Altindal Prof. Lütfi Saltabaş Prof. Dr. �Cuma Bindal Prof. Or. Fehim F1nd1k Doç. Dr. M. Ali Yalçtn .. Doç. Dr. Umit Kocabrçak Doç. Dr. Bülent Şengörür Doç. Dr. Fethi Haltel Yrd. Doç. Or. Semra Boran Y.rd. Doç. Dr. Recep Art1r Yrd. Doç. Or. Ahmet Alp •
Yrd. Doç. Dr. //yas Çankaya Y.rd. Doç. D r. Kemal Çakir
�Genel Yay1n Yönetmeni Fatma Ayd1n
Yaztşma Adresi ••
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi Esentepe Kampüsü 54040 Sakarya Tel: ( +90-264) 346 03 14 Fax: ( +90-264) 346 03 14 e-posta: ckurnaz_@§_akaeya ._edu.tr, fatmçıa@ �çıkarya. edu. tr http://www. fbe.sakarya.edu. tr
.
.
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi Yılda 2 veya 3 kez ycı,tır an ır ••
SAU Matbaası, Mart 2002, Sakarya
ISSN
:
1301-4048
iÇiNDEKiLER ATM Networklerde Farkir Trafiklerin Karşalaştarılmase A.Şaşmsz, H.Ekiz ................................. ..................... ....................... 1-6 Sürtü nme KaynakYöntem i A.Dede, U. Soy, S.Aslanlar
........
..
. . . . . . . . . ............. ..
. ... ...
.....
.
....
... . . .. . ..
.
..
.
.
.
..
.... .. . . . . . .. . 7-12
...
...
....
..
.
..
..
.
.
...
Pozisyon Kontrolüne Yönelik OC Motor Uygula ması A.I.Doğman, A.F.Boz ................................................................... 13-17 Doğal Sihirli Karelerio Özellikleri A.A.,Ab iyev, A.A biyev .................................................................................................... 18 -25 PID Kontrolörü için Arabirim Tasaram1 A. Ural, A.F. Boz
.....
.
...
... . . ...
.
. . ......
.
....
. .. ..
...
..... .. .. .......... . .. . .. ... ... .. .
. . . ..
.
..
...
.
....
..
.
.
.
.
.
....
..
.26-31
Eğrisel Kirişlerde Gerilme A n alizi F.Aslan, /.öz sert .................................. .......................................................................... 32-39 Kalsine Alunit Üzeri n e Dispers Boyaları n A dsorpsiy onu G.Yilmaz, M.öz acar, I.A.Şengil . ... . . . . ...... .... . . . . . . .
.
..
.
. .
...
.
.
.
.
..
.
..
.
...
40-44
1 �• Yalıtam �alze rr•esi Olara k Poliüretan Köpü ğün Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri, . Uretimi ve Incelenmes i H.Ayd1n, i.Ekmekçi ......................................................................................................................... 45-50 Perde Boyut Oranı Değişi minin Perdeler ve Çerçeve Aras1nda Kesme Kuvveti Dağalımana Etkisi H.Kasap, V.A kyüncü. .... .. .. ....................................... ................................................................................................................ 51-58 Perde En Kesit Şeklinin ve Planda Perde Yerini'1 D eğişmesinin, Perdeler ve Çerçeveler Arasındaki . . .. Kesme Kuvvetı. Da galtm1na Etkısı H.Kasap, M.Ozyurt .... . . . . . . ... . .. . .... .. . . ... .. .. .
..
..
.
.
...
.
.
.
. .
...
..
.
Kaynaklı API 51 X 65 Boru Hatt1 Çeliklerinin Ktrdma Tokluğu H. Uzun .
....
. . .
.
..
...
. . ..
...........
......
......
.. . . .
..
..
......
.......
.
......
.....
.
. . ....
.. . ..
..
59-66
.. ...... . .. . .. . . . . . . ... 67-7 2 ...
.
..
..
.
. .
.
..
.
.
.
..
Kendinden Ayariarnall Say ı sal PID Tasanma /.Yaz 1ct, A. Özdemir, F. Vatansever ............................................................... 73 -75 Demir Esaslı T/M Parçaların Krrılma Tokluğu, Sertliği ve Mikro Yaprsal Karakterizasyonu
H.Uzun, /.KiliÇ
. . .. . . . . . .. . . . . . . . .. . . .. . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . .... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .... . . . . . . . . .. . . . . ...... . . . . .. . . . . . . . ..... . ....... . . . . .
Kaynaklı Bağlantrfann Yorulma Dayanımtnt Etkileyen Faktörler K.Aydoğdu, K. Genel
..
.
. ..
..
....
.
.....
.
...
......
.. . .
.....
Sınır Şartlarında Özdeğer Parametresi Bulunduran Süreksiz Sturm-Liouvilfe Probleminin Bazı . . . . ... .. .. . .. .. .. . . . Spektral Özellikleri O. Ş. Muhtarov, M.Kadakal, N. A ltiniŞik . .
. .. . . . . .
. . . .
...
. .
..........
.....
....
.
.
. .
...... . . .
.
...
.
...
.
......
76-83
. .. 84-89 . .
. .
. . . . . .. .... 90-96 .
.
.
. . .
.
..
Elektrik Güç Sistemlerinde Kaotik Olayiann Başlangıç Şartlarına Hassas Bağımhhğe M.A.Yalçin, Y. Uyaroğlu ........................................................................................................................................................ 97-100 Türkiye'de ve Dünya'da Bir LPG incelemesi M.Kaya, H..Ercan
..
. .. .
. . . .
..
. . ....
.
....
.
.... . .
...
. . . . . ...... . . . . . .
Saint-Venant Type E s timate For The Wave Equation M.Yaman, Ö.F.GözükrzJI .... . . . .
. .
.
...
. .... . ... .. .
.
.
.
...............
.. . .. ..... .... . ..
.
.
.
.
.. .. . . 106-108
. . . . . . . . . . . .. .
.
. . . 101-105 ..
.
. .
Doğrusal Olmayan Elektro nik Devrelerin Bond Graf ile Modellenmesi M. Türk, A.Gülte n .............................. ............. 109-114 Makarnanan Besin Değeri Ve Mikrobiyal Kalitesi O.Demirkol, A.lç6z Be\ediyelerde Yöneti m B i 1 işim Sistemleri ö. Uygun
. . .
.
...
. . . .. . .. . . .
. ...... .. .
.
......
. . ...
....
.. .
.
....
....
.
. . . .
. . ........ . . 115-118 .
...
. ... .. . . .. .. .. . ...... ... ...... .. . .
. .
.
.
.
.
.
·.
.
· . · · · · · · · · · · · · · · · · · · · . · · · · · . ·· . . · .· · ·.
Karbon Lif\eri ile Takviye E dilmiş Komp ozit Kirişlerin Ne�atif Moment Bölgesindeki . Davranlşlann•n Deneysel ve Teorik Olarak incelenmesi O. Çetin, A.N.Yelgin . . ..
..
.....
. . . . . . . . . . . ...
.. . . .
. . .. . .
Fe-F3C ikili Denge Diy agramanan Bilgisayarda Modellenmesi R.Y1/maz, F. Vatansever, H. Uzun..
...
Demiryollan ile Yolcu Taştmacahğa ve Yolcu Vagonu Onarımı R.Çak, S.Aslanlar, M.Z.Çelebi
.....
. . . ... . .. 119-128 .
. .
.
..
. .. ... .. .. . . ..
..
.
. . .. . ..
...
.
...
........
.
. .
...
....
. 129-134
. .. .. 131-141 .
.
. . .. . .. . . . .. ..... .. 142-146 . .
.
..
.
.
.
.
..
. .
ilaç Endüstrisinde Uzman Sistemler ve Uygulamalan T. Canvar .................................................................................. 147-154 Kalsine Alunit Üzerine Dyezol Boyalann Adsorpsiyonu T.Birgül, M. öz acar, I.A.Şengil............................................... 155-159 Ağ Protokollerinde Görülen Bazı Problemler ve ÇözOm Önerileri T.Kalayct ........................................................... :.. 160-164 Bitkisel Yağ Hidrojenasyon Kata\izörü Atıklarının Emaye Üretiminde Kullanılabilirliğinin Araştıniması Y.Öz, I.A.Şengil ................................................................................................................................................................... 165-168 TOrkiye'de Uzaktan Eğitim ve Sakarya Üniversitesi Uygulamasa Y.Bayam, M.S.Aksoy...
....
. . ..
....
. . . . ... .. .. ..... ... ... 169- 175 .
.
..
.
.
. .
.
.
N Dereceli Gerilim Transfer Fonksiyonları Sentezine Pratik Yaklaşimiar Y.San, R.Köker, A.Ferikoğlu ...... . .... . .
..
.
..
..
176-179
Enerji Sistemlerind e Kesme Yöntemi ile Güvenitirlik Analizi F.Vstansever, F.Uysal, E.Yan1koğlu, Y.Uyaroğ/u ..... .. 180- 184 .
.
•
ATM Networklerde Farklı Trafikleri n Karşılaştırtlması
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
A.Saşmaz, H.Ekiz
6.Cilt, l.Sa)'l (Mart 2002)
ATM NETWORKLERDE F I TRAFİKLERİN KARŞILAŞTIRILMASI Ahmet Şaşmaz, Hüseyin Ekiz
I. GIRIŞ •
Özet - Gerçek olayların ve nesnelerin biı bilgisayar sistemi
üzerinde
geliştirme
simüle
alanlarında
eğitim
edilmesi,
olduğu
kadar
ve
network
alanında da çok büyük fayda ve kolaylıklar sağlar. Gerçek uygulamaların masraflı oluşu,
yapılacak
hataların telafisinin mümkün olmaması gibi bir takım sakıncalar yazılım geliştiricilerini simülasyon tasarlanıa
ve
Simülasyon
geliştirme
işlemi
ile
alanına
ilgili
yöneltmiştir.
yapılan
çalışmalar,
simülasyonların çok farklı alanlarda kullanılması ve
çeşitli
amaçlara
oluşturulması çalışmada
yönelik
sonucunu
simülasyonların
doğurmuştur.
alınan ATM ağları
ele
network teknolojisinde en
•
Bu
günümüzün
önemli yere sahip bir
ATM networkler günümüz ağ iletişiminde önemli yer işgal eden bir network tipidir. Veri iletimi ile beraber ses ve video iletimini de destekleyen bir yapıya sahiptir. Görüntü( video) aktarımı için şöyle bir örnek verilebilir. Bir görüntü düşünelim haber spikeri haber sunuyor olsun, bu görüntüde sadece spikerin ağzı hareket etmektedir veri akışı yoğun değildir. Ama aniden başka bir göıüntüye geçildiğinde aktanlması gereken veri yoğunluğu ağ aıtınaktadır.İşte bu durumları ATM desteklemektedir. iletimi istenilen hız ve zamanda yapmaktadır.
network tipidir.
II.ATM NETWORK
Bu makale, ATM ağiarına bir giriş sağlamaktadır. Daha sonra ise, COMNET III simülasyon ya:;ılımı kullanılarak
ATM
ağları
bilgisayar
o rtamında
II.l.Bağlantı arayüzü
simüle edilmiştir. Bu simülasyon aracılığıyla, ses, veri
ve
video
iletişiminin
nasıl
yapıldığı
gözlemlenmiştir. Anahtar Kelimeler - ATM ağlar, Ses, Video, Veri ATM A:nalttar
Abstract - Simu/ating of real events and objects on
Kamu UNI
a computer system is the most efjicient and feasible way
in
network
training.
Owing
to
••
Oıel UNI
real-world
•
applications that are expensive and mistakes that
Şekil l .Bir ATM ağ görünüşü
are irreparable, software devetopers head towards to simulation designing and devetoping area. ATM Networks
are
most
important
network
type
in
current network communication. This paper provides an introduction to the ATM Networks. Later, we simulate ATM networks using COMNET
III
simulation,
we
simulation
software.
observed voice,
data,
Through and
video
transmission
Şekil 1 'de belirtilen ağ yapısı ile farklı iletim türlerinin iletimi gerçekleştirilmektedir. Kullanıcı Ağ Arayüzü (UNI); ATM porttı olan (ATM NIC, Ethernet veya Yönlendirici) bir uç sistemin ATM ağa bağlanması için kullamlır.2 'ye ayrılır.ATM kullanıcısımn kendine ait bir A T M ağa bağlanırken kullamlan Private(Özel) UNI ve ATM kullamcısının genel hizmet sağlayan bir ATM ağa bağlanırken kullanılan Public(Kamu) UNI.[l]
Key Words-ATMnetworks, Voice, Video, Veri
A.Şaşmaz, H.Ekiz; SAÜ Teknik Eğt.Fak.
ı
, ·
SAU Fen Bilinıleri Enstitüsü Dergisi
ATM Networklerde Farldı Trafiklerin Karştlaştırılması
A.S�maz, H.Ekiz
6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
ATM Katınam
(ATM):
Uyarlama katmanından bu
alır ve bunlara 5 byte 'lık bir başlık bilgisi ekleyerek hücrenin doğru bağlantı üzerinden yükleri
gön�erilmesini ternin eder. UNI
Fiziksel Katman (PHY) : Elektriksel karakteristikleri
veya optik
şebeke
belirler,
arayüzünü
ve bu bitleri hatta gönderir.
oluşturur
ll.3.ATM Uyarlama Katmanı(AAL) UNl
Şekil 2 . . Kullanıcı
-
AAL,
adaptasyon
Ağ ve Ağ- Ağ Arabağdaşımlan
referans benzer bir
modeline
modeli,
OSI
referans
kullamlarak kontrol ve yönetim
Kontrol
Çağrı ve
:
ATM
devrenin
türünün
türde
ATM
hizmet
adaptasyon
has
gereksinimleri
sımflarına
sahiptir.Bunlar
AAL-5 olarak kriter gereksinimi
ve
katmanı
daha
altkatman
(
Segmantation
olarak, biçim yerine
fonksiyonları
alt
getirir.Diliınleme ve birleştirme
and
olarak
katmanlan
alt
hücrenin
olan
Sublayer,CS), diğeri ise
yapan
bir
katınana
kat manı genel olmayan bağlantıda
ile ATM
üzerinde
alt
iki
üstteki
ve
dönüşümü
katmanı, adı
veri alanından büyük veri
diliınleyerek 48 byte 't an oluşan küçük dilimiere ayınr; veya tersine, kendisine gelen 48 byte uzunlukta olan dilimlerden, bir üstünde parçalarının
yerine
bulunan
dönüşüm
katmanının
kabul
edeceği
büyüklükte veri parçalarının elde eder.
ve kontrol düzlemi üç katman içerınektedir.Bunlar, ATM Uyarlama Katmam, ATM
PDU
Katmanı ve
paketleri,
Kullanıcı düzlemi
ATM katınam ve
olarak
protokollerden
Fiziksel Katmandır.ATM Adaptasyon
Katmanı (AAL) her iki düzlemde
farklı olmakla
ve
üst
düzey
veya uygulamalardan gelen
kullarncı
Fiziksel katman iki düzlem
u ygulamasının
veri
gerektirdiği
(CS) parçalanır.CS dönüşüm alt katmanında
veri
paketleri parçalandıktan sonra her parçaya başlık alanı veya art
detaylandırılacak ise ;
adlandınlan
hizmet tipine bağlı olarak dönüşüm alt katmanında
için aynıdır.
Aşağıda işlevleri
kendine
birleştiııne Reassembly,SAR) alt
getirmektedir.
birlikte
veri
gereksinimi yoktur .Her
bir
adlandırılır.Dönüşüm
fonksiyonlannı
aktarım
isterken,
AAL-2, AAL-3/4
dilimierne
çözülmesi ile ilgili
Yönetim Düziemi : İki ana göreve s ahiptir ; Düzlem yönetimi ve sistem yönetimi.Düzlem yönetiınj, sistemin bütününü ilgilendiren fonksiyonlan gerçekleştirir ve sistemde tanımlanmış olan tüm düzlemler arasındaki koordinasyonu sağlar. Katman yönetimi, değişik protokoller dahilindeki kaynak ve yönetimi
ortamı
d·önüşüm (Convergence
işaretleşmelerden sorumludur.
parametre
video
ve video haberleşmesi zamana
iletişim
ayrılmıştu.Biri,
kontrol
işlev lerinin yerine getirildiği düzlem olup devrenin kurulması, gözetimi ve
veya
olan uygulamalara hizmet sunar.[l]
kullarncı
bağlantı
bilgi
üzerinden
özelliklerde
adlandırılır ve her biri değişik
transferi ile ilgili düzlerndir.
Düzlemi
haberleşmesi
ister.Ses
değişik
Kullanıcı Düzleıni : Akış kontrolü ve hata düzeltme
bilgilerinin
ile veri
kriterleri
AAL-1, üzere
ve
vardır.AAL bu gereksinimleri karşılar; bu amaçla
3 ·adet düzlem
olmak
prograrnlan
katmanı
birbirinden farklı
uygulama
tanımlanmıştır.
dahil
ATM
haberleşmesinin böyle
fonksiyonlarını birbirinden ayıran düzlem kavramı
da
uygulama
aktanını duyarlı
mantık
tanımlanmıştır .Referans modelinde
üst katmanıdır.ATM
aktarılması işini sağlar.Ömeğin ses haberleşmesi uygulaması
hazırlanmıştır.Ek olarak kullanıcı,
mekanizmalan
katmanı, (trafik)
tiplerinin
ll.2.ATM Protokol Mimarisi protokol
protokolünün e n
servislerinin gereksinim duyduğu farklı türde
Ağdan Ağa Arayüzü (NNI); ATM bulutu oluşturan ATM anahtarların birbirine bağlanması için kullamlır.
ATM
ATM
bu
katmanlarm
ATM Uyarlama Katınam
yüksek katmanlar ile
ATM katmanı
vazifesi
görınektedir.Uygun servis
temin
eder
ve
veriyi
48
alanı eklenerek CS-PDU olarak
adlandırılan parçalar elde edilir.CS-PDU genellikle
genel
(AAL)
bilgi
hücre
:
bilgi
alanımn
uzundur.Bu uzun
arasında arabirim
karakteristiklerini byte 'lık bjrimlere
katmanından
veri
kapasitesinden
paketl eri ,
geçerken,
önce,
hizmet türüne göre dönüşüm alt
daha
ATM adaptasyon kullamlan AAL katmanmda (CS)
böler.Bunlara aynı zamanda yük (payload) adı da
parçalanır ve CS-PDU olarak adlandırılan parçalar
ATM katınanına geçirilir.Kontrol düzlemindeki AAL 'ye işaretleşme ATM Adaptasyon
içerisine ilgili AA L 'in başlık ve kontrol bilgileri yerleştirildikten sonra, bir alhnda bulun a n dilimierne ve birleştirme katmanma (SAR alt alt katmamna)
verilir. Bu
yükler
elde edilir; daha sonra
Katmanı (SAAL) denmektedir.
2
bu
parçalann
ATM Networklerde Farklı Trafilderin Karşdaşt•nlmasa
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
A.Saşmaz, H.Ekiz
6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
aktanlır.Dilimleme alt katmanı, kendisin e gelen CS
•
PDU paketlerini 48 byte 'tan oluşan ve hücrelerin veri alanına
koyulacak
dilimiere
küçük
ayırır
:
SN
Hücrelerin
doğru
alındığını
sırada
doğrulamada kullanılır.
(tersi
durumda, gelen dilimleri birleştirerek C S-PDU'y u elde eder); ATM katmanı, bu diliınlere hücre başlık
AAL-3/4
bilgileri ekler alıcısına iletmesi için fıziksel katınana . venr.
İki adet hizmet modu vardır.
IT.3.1.AAL
•
protokolleri
Mesaj Modu : Tek bir AAL-SDU biriminin bir daha
veya
fazla
CS-PDU
taşınmasım
ile
AAL-1
sağlayan hizmet modudur.Bu durumda, tek bir
AAL- 1, bağlantı yönelimli bir servistir ve devre
donatılmaktadır.
emülasyonlu
uygulama
yönetmek için
uygundur,
örneğin ses ve video konferans gibi.AAL-1 süreci üç
•
basamaleta hücre iletimi için hazırlanır: • •
Modu :
Akış
AAL-SDU'ya
Bir veya
tek bir
daha
CS-PDU
bilgilerle
ait
fazla
ile
AAL
taşınmasını
sağlayan hizmet modudur.Bir AAL-SDU bir
örnekler senkron olarak yük alanına eklenir.
byte
SN ve SNP alanları, alınan AAL-1 'e hücrelerin
küçük olabilir.Bu
birkaç
uygulamaya
Yük alanından kalan 47 byte kullarncı verisi için
Ortak
Başlama
Tampon
kullanılır.
Parça
Etiketi
Tahsis
İşaretçisi
AAL-1 tarafından sağlanan bilgiler şunlardır ;
ı Byte
•
SAR-PDU Bilgi: Kullanıcı verisidir
•
Pari te : 8 bitlik AAL-1 başlığının tamamı için tek
durumda bir hücre bilgileri
ait
taşı yabilmektedir.
bilgiyi sağlamak için eklenir.
bitlik parite bitidir. •
bir
SDU'nun
doğru sırada alındığını doğrulamada kullanılacak •
tek
hücre
Yük
·
PAD
Hiza
Bitiş Etiketi
Alanı 1 Byte
2 Byte
0-9188
0-3
ı
Byte
Byte
Byte
Şekil 5 .AAL-3 Dönüşüm Katmanı PDU Biçimi
SNP : Hata se zme bilgisini ihtiva eder[3]
Sequence Number (SN) SAR-
Se gme
Sıra
Number
PDU
nt
Numara
Protection
Bilgi
Türü
sı
Convergence
Sequence
Sequence
Sublayer
Count
Indi cation ı bit
Pari te
ı bit
3 bit
3 bit
Çokla
Yü k
ma ID
Uzunlu
CR
k
c
•
Işaretçi sı •
47
2 bit
Byt e
10 bit
4 bit
44
6 bit
lO
Byt
Şekil 3.AAL-1 SAR-PDU yapısı
bit
e Şekil 6.AAL-3 Hücre Biçimi
AAL-2 Sequence
Hücre
SAR-
Tüıü
PDU
Number (SN)
Uzunluk
AAL-5
CRC
AAL-5 bağlantılı veya bağlantısız veri destekler.
Bilgi 4 bit
6 bit
45 Byte
4 bit
10 bit
Kullan
PA
Ortak
Ortak
Uzunl
CR
ıcı
D
Parça
Parça
uk
C-
Dönüşü
Gösterg
m
e sı
Yükü
Şekil 4.AAL-2 SAR-PDU yapısı
CRC
Hata
:
sezme
ve
anı
düzeltme
amaçlı
kullanılmaktadır •
U zunluk
·
:
Bilgi
alanında
taşınan
SAR-PDU Bilgi: Kullarncı verisidir
•
Hücre Türü : Bloktaki bilginin, mesajın başına sonuna
ait
olduğunu
0-
kByte
47
Byt
Byt
e
1 Byte
Şekil 7.AAL-5 SAR-PDU yapısı
•
veya
1 Byte
0-64
e
kullanıcı
verisinin miktarını belirtir
ortasına
•
Altkatın
AAL -2 tarafından sağlanan bilgiler şunlardır ; •
32
ya
da
zamanlama bilgisini içerdiğini ifade etmektedir.
3
2 Byte
4
ATM Networklerde Farldı Trafikierin Karşılaştırtlması
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
A.Saşmaz, H.Ekiz
6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
mekanizmasının
Ill.ATM HİZMET SINIFLARI
kullanımı
açısından
tek
düze
karakteristiklere sahip olup yapılmış olan kaynak tahsisini bu amaca uygun hale getirir.
III.l.Adaptasyon Katman Sınıfları ATM ağa farklı trafık(ses, video ve veri) iletimi
ATM bağlantıya yöneliktir ve kullanıcıya dinamik
yaparken bazı hizmet sırnilarını kullanmaktadır. Bu
olarak
işlemi yapan ATM adaptasyon katmanının hizmetleri
kaynağı
üç farklı parametreye dayanılarak dört farklı sımfta
tanımlanan beş değişik hizınet sınıfı vardır (ATM
toplanmıştır. Sınıflamada
Forum UNI 4.0 tammı). [ 1]
kullamlan
üç
parametre
bağlantı
başına
(SVC
belirlemesine
başına)
olanak
gereken
tanır.ATM
için
şöyledir : Gönderen ve alıcı arasında zamana duyarlılık
•
III.2.
Bit
Akış Sınıfları
gereksinimi - var/yok •
Bit akışı - sabit/değişken
ATM hizmetleri bit akışına göre de sınıflanarak,
•
Bağlantı modu - bağlantıya yönelik/bağlantısız
sınıflamada
ikinci göre
tammlamaya alıcıya
yalnız
bir
ATM
yapılmıştır.Bu şöyle
hizmetleri
yoldan
gönderilir.Bağlantısız serviste bilginin gönderilmesi
Sabit Bit Hızı (CBR) :
•
için tek bir yol kullanılmaz, farklı yollar kullanılabilir
hücre
sınıfları.
Bu hizmet kategorisi
aletanın gecikmesi
gereken
gerçek
(CTD)
ve
h ücre
(CDV)'nin sabit olması
gecikme değişmesi
Tablo 1. AAL
tanım
sınıftannuştır :
Bağlantı temelli serviste çağrı yapıldığında, bilgi göndericiden
bir
zamanlı
trafikler
için
tammlanmıştır ve sabit band genişliğine ihtiyaç gösternıektedir.Uygulamanın
arnana uyar lıI
Servis
Sınıflan k Sınıfı
ağlantıya
sabit olarak bulunacak en fazla hücre oranı
kışı
önelik
(PCR) tarafından karakterize edilir.Bir CBR
ağiantıy a
kaynağı herhangi bir zamanda ve sürede PCR
önelik
değerinde veya altında hücre yayabilir.CBR
ağlantıy a
uygulamasına örnek olarak telefon trafiği (ses),
önelik
video konferans (sabit hızda k odlannuş görüntü
ağlantıya
uygulamaları) ve devre benzeşim hizmetleri
önelik
gösterilebilir.
eğişke Sınıfı
ar eğişke
Sınıfı
ok
ALS
eğişke Sınıfı
boyunca
it
Sabit
ar
süresi
ok
Değişken Bit Hızı (VBR) : Bit akışının birden
•
arttığı ve sonra azaldığı, ne zaman ne kadar artacağı belli olmayan, ancak arttığı zaman
Yukandaki tablodan da anlaşılacağı üzere ATM A D
sımfından
sınıfına
farklı
servis
aktanlması
sımflarını
kullarulu.Paketlenmiş
desteklemektedir.AAL türü kısmında bunlar AAL 1,
mimarisi
geliştirmiş
olup
bunlar
•
kullanıcılar için özel trafık kombinasyonu yapma ve
ortaya
şekilde ağın
uygulamanın
çıkmasındaki
açıklanabilir: imkanlarına
özel
U ygun bağlı
ana
Patlama
unsur
olarak
bir
değerli
çoğu
davranışı AAL
görüntü,
belirlenir.CTD
olarak
kabul
edilir.Bu uygulamaya
konuşma
etkinliği
tespitli
ses
etkileşimli sıkıştırılmış görüntü gösterilebilir. •
ATM'in değişken trafik kanşımını geçirmesi söz
Gerçek Zamanlı Olmayan Değişken Bit Hızı (nrt-VBR) :Bu hizmet kategorisi gecikmeye ve
konusu olduğundan tanımlanan hizmet kategorilerinin
gecikmenin değişimine çok bağımlı olmayıp
de bu koşula uygun olması gerekmektedir.Dolayısıyla
çok ani trafik değişimi gösteren uygulamalar
burada amaç her trafık tipi için kaynakların adaletli
için
olarak tahsis edilmesidir.Bir ATM Hizmet kategorisi
tanımlanımştır.rt-VBR'de
olduğu
gibi
trafık parametreleri PCR, SCR ve MBS'dir.Ağ
bir ATM bağlantı sımfım temsil eder .Bu sınıf; trafık ve
ile
örnek olarak değişken bit hızı ile kodlanmış
bağlı olmayacaktır.
gereksinimleri
(MBS)
hücreler bu uygulamaya göre oldukça düşük
protokolü veya daha yüksek katmanların protokolüne
QoS
Boyutu
tarafından belirlenmiş değerin ötesinde geciken
bir AAL
gereksinimlerinin
sağlanabiliyorsa ATM katmanının
paterni,
Gerçek Zamanlı Değişken Bit Hızı (rt-VBR) :
SCR (sürdürülebilir h ücre hızı) ve En Fazla
mimarinin
seçildiğinde
ses
istatiksel çoklamaya genellikle izin verir .PCR)
tanımaktadır.
aşağıdaki
ve
video
Diğer kaynaklarla yapılan trafık değişimlerinde
bunların performans parametrelerini belirleme imkanı
Bu
için
oıtak işletmesi için tanımlanmıştır.
Trafik Yönetimi Alt-Çalışma Grubu daha kapsamlı hizmet
uygularnalar
telekonferans ve çoklu ortam uygulamalannın
2, 3/4, ve 5 olarak etiketlendirilmiştir.ATM Forumu bir
gereken
kaynaklarının en uygun kullamını için diğer
kontrol
4
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
ATM Networklerde Farklı Trafik.lerin Karşılaştırılması
A.Saşmaz, H.Ek1z
6.Cilt, l.Sa)'l (Mart 2002)
kaynaklarla
alış-verişinde
bilgi
Şekil 9.Video simülasyonu görünümü
istatiksel
çoğullama yapılır.Çok düşük hücre kayıp oram olması
beklenir.Bu uygulamaya
örnek
ATM ağ simgesi:
olarak
VBR ve AAL2 protokolünü destekler.
genel data haberleşmesi, çoklu ortam elektronik posta uygulaması verilebilir. Elde Edilebilir Bit Hızı (ABR) : Zamana bağlı
•
olarak
band
kaynaklar
genişliği
için
gereksinimi
tanımlanmış
Veri1
's n &r-· .f l ffit i$lern1 Bagl
değişen
bir
Ag_kaıt1
hizmet
garantisini en az veren hizmet sınıfıdır. Genel
klasik verisini aktarmak için uygundur; uçlarda
bir
V
' ' '
verir .ABR
�fj�---hflf·...--.�jı---$ �
isleml
durumunda
tıkanma oluşması
-�
"'
vennez, ancak onların minimum gereksinimlerini hizmetinde,
islem2
"''• � Ses1 -
uygulamalara belirli bir band genişliği garantisi
Bag2
ABR ve AAL3/4 protokolünü destekler.
genişliğini kullanır.Bu hizmet sınıfı LAN'ların
iletişim
Ag_kaıt2
ATM ağ simgesi:
olarak diğer hizmet sınıflarından kalan boş band
karşılayacak
.�ı t---��
Şekil 1 O Veri simülasyonu görünümü
kategorisidir.Önceliği az olan ve band genişliği
koşan
Atm_ag
Ven2
bı!ıg1
Ag_kaıtl
Atm_ag
A�k.aıt2
Bao2
islem2
'
'
•
hücre kaybı olmaması için tıkanma kontrolü de
•
yapılır.Kullamcılar, ağ tarafından bağlantı için
Şekil ll. Ses-Video simülasyonu görünümü
Video2
Vıdeo1
garanti edilen e n az hücre oranın belirI ernekte serbest bırakılır.Belli değerlerdeki PCR ve MCR
ATM ağ simgesi:
(En az Hücre Hızı) ile tanımlanır.
CBR,
VBR
ve
AALl,
AAL2
protokollerini
destekler. •
Belirlenmemiş Bit Hızı (UBR) : Belli bir QoS 'ye ihtiyaç gösteııneyen, gecikmeye veya gecikme değişimine bağımlı olmayan kritik uygulamalar dışındaki
için
hizmetler
tanımlanmıştır. Kaynaklar
arasında
Sesı
:B�
istatiksel
isleml
çoklamayı destekler ve diğer sınıflardan kalan band
genişliğini
olarak
servis
$ bag1
�
Ag_kaıl1
��.__-�1�--1 -��-
Atm_ı!lg
Bag2
Ag_k�t2
Ses2
isJem2· .
kullandığı için trafiğe bağlı
garantisi
veremez.TCP/IP
Veril
için
Şekil 12. Veri-Ses simülasyonu göıiinümü
yaygın olarak kullanılmaktadır.(l]
ATM ağ simgesi:
TRAFİKLERİN KARŞILAŞTIRILMASI
IV .FARKL I
CBR
, ABR ve AAL l,
A AL3/4
protokollerini
destekler
IV.l.Simülasyon Yöntemi
�
Vıdeo1 .
ATM
ağların
iletim
türlerine
karşılaştırmaları simülasyon yapılmıştır. AAL
sınıfları
ve
bit
_epj-- �_fl-)���·1..._-::t:L..._ , _ $r- BJ
performans
i$lem1
yazılımı kullanılarak
simülasyonlar
Bu
göre
akış
yukarıda
sınıfları
bagl
Ag_k&ıtl
Atrn_ag
Ag_kart2
Bag2
islem2
�
belirtilen
Veıi2
Vetil
k ullanılarak
Şekil 13. Veri-Video simülasyonu görünümü
oluşturulmuştur. [2]
ATM ağ simgesi: VBR, Sesl
.Etl-�Ag_k&tl �ı +ii
iıleml
Atm_ag
bag1
��--� fU Aa_k�t2 8ag2 islem2
ABR
ve
AAL2,
A AL3/4
protokollerini
destekler
Ses2
Şekil 8.Ses simülasyon görünümü ATM ağ simgesi:
Ses2
CBR ve AAL l protokolünü destekler. Veıil
Veıi2
Şekil 14. Ses-Veri-Video simülasyon u görünümü
~ Video1
sı
ısleml
� Bagl
Ag_katt1
Atm_ag
... ,ı--�I!J Ag_iwl2 Bag2 isiem2
ATM a ğ simgesi:
Vıdeo2
CBR,
,
ABR
ve AALl,
protokollerini destekler
5
-
VBR,
AAL2, AAL3/4
ATM Networklerde Farklı Trafiklerin Karşılaştırılması
SAU Fen Bilimleri En stitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
A.Saşmaz, H.Ekiz
IV.2.Protokollerin Simülasyon
ses
Ortamına
MESSAGE
Aktarılması Örnek
•
RESPOHSE SOURCES: MESSAGE DELIUEREO
REPLICATIOH 1 FROH
olarak
AALl
ve
CBR
protokollerini
COMNET III ortamına şöyle aktarılmıştır.
IGIH 1 MSC SRC HAME:
HESSAGES
OESTIHATIOH llST
ASSEMBLED
Ag_kart1�t�_ag 1
O. O TO 61C. O SECOHOS toESSACE OELAY AU E R AGE
STO OEU
MAX I HUM
src DEFAULT Service Class:
ECHO
g_ka�t2eAt�_ag 1 src ECHO
O
O.GOO MS
0.000 145
0.100 MS
DEFAULT Service Class: O
O.DUO MS
0.000 HS
IL OlHl MS
68
0.125 MS
O.DDO HS
O. '125 HS
61
D.12S
O. DU MS
sıe�1 1 src Sts1: Ag_kar-t1
src Ses2: Ag_kar-t2
isle� 1
MS
Şekil 1 7. Örnek rapor dosyası �-,
-
.......
.OHhjıtei ... .
Ses mesajlannın ahnma
. ]6
görülmektedir.
.
•
Bu
ve gönderilme zamanları
simülasyonların çalıştınlması
sonucunda ATM ağların farkı türleri n iletimindeki
�'
performanslarımn
çok
yüksek
olduğu
tespit
e dilmiştir.
Caoce!
:1 .,
1···· •
·
KAYNAKLAR Şekil 1 5.AAL 'in simüle ortamındaki durumu
[ 1]
Çölkesen Rifat, "Bilgisayar Haberleşmesi ve Ağ
Teknolojileri", Papatya Yayıncılık,
2000
[2]
URL, http://\V\V\V .ca ci. com
[3]
fAan
FORE SYSTEM White Paper, "An
implementation Overview, (Fore Thought and the ATM Intemetwork)", 1992
•
, ·,c�cet
J
Şekil 16.CBR'nin simülasyon ortamına aktarımı V. SONUÇ Yapılan
modellerneler
COMNET
III
programı
referans alınarak yapılmıştır. Gerçek bir ATM ağdaki veri, ses ve video iletiminin performansını ve çalışma zamanlarını görmek mümkündür. Aşağıda
bu simülasyonlardan; SES simülasyonuna
ait bir rapor dosyası görülmektedir.
6
SA U Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Sürtünme Kaynak Yöntemi
A, Dede, U .Soy, S.Aslan lar
••
••
••
•
SURTUNME KAYNAK YONTEMI
Akın DEDE, Uğur SOY, Salim ASLANLAR
Özet - Ark kaynak yönetimi alın yakma veya direnç
impurity differentiation during solidificatiton, formation in molten metal matrix and crack formation possibility with respect to solidification rate cannot be seen in friction welding. Friction welding parameters should be well - determined in order to obtain a successfull welding.
kaynak yöntemi gibi eritme kaynak yöntemi ile kaynatılması güç olan metaller ile b u metallerin alaşımları kendi aralarında sürtünme kaynak yöntemi ile Farklı kolayca kaynatılabilirler. metallerin kaynağı fiziksel özellikleri ve kimyasal kompozisyonları nedeniyle eritme kaynak yöntemleri kullanılarak birleştjrilmeleri hemen, hemen imkansız gibidir. Farklı metal ve alaşımlarının kaynağına mühendislik uygulamalarında ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyacı gidermek amacı ile yapılan çalışmalar sonucunda sürtünme kaynak yöntemi geliştirilmiştir. Bu yöntem eritme kaynak yöntemi değildir. Kaynatma sırasında erime olmadığından k atılaşmada Dolayısıyla katılaşma sırasında olmamaktadır. oluşabilecek kristal yapı farklılaşması erimiş metal içerisinde yabancı madde kalma riski ve katılaşma hızına bağlı olarak meydana gelebilecek çatlamalar sürtünnıe kaynak yönteminde görülmez. Sürtünme kaynağında yüzeyler arasındaki difüzyonun iyi olması için sürtünme kaynak parametrelerinin iyi tayin edilmesi gerekmektedir.
Keywords- Friction WeJding I. GİRİŞ Kaynaklı birleştiınıeler tarih boyunca insanların ihtiyacı olan araç ve gereçleri elde etme çalışınalan ile ortay a İhtiyaçların
çıkı·nıştır.
sınırsız
başlıca
gelişmenin
birleştiııı1elerde
olması
teknolojideki
sebeplerindendir.
başlangıçta
metal
iki
Kaynaklı malzemenin
birbirleriyle birleştirilmesi ihtiyacından doğmuştur. Ancak daha
sonraları
olmayacağı,
insanlar
sadece
birleştirınenin
birleştirmenin
malzeme
yeterli
özelliklerini
etkilerneden gerçekleştirilebilmesini araştırmışlardır. Buradan
hareketle
ergitmesiz
Anahtar Kelimeler- Sürtünme Kaynağı
kaynak
kaynak
teknikleri
metodları
gruplandırılmışlardır.
ergitıneli
olarak
Ergitıneli
iki
kaynak
ve
şekild e
yöntemlerinde
birleştirilen metalik malzemelerin birleşme yüzeylerinin
Abstract
The friction welding method can be applied to the metals and their alloys which cannot be easily welded by are welding, butt welding and resistance weldiog. The different type metals cannot be welded completely by using fusion welding methods due to their different physical and chemical properties. However, the welding and joining of different type metals and alloys are required in engineering applications. The friction welding method was investigated in order to reply these necessities. lndeed, this is not a fusion welding method, not only melting , but also solidification are observed. Therefore , possible crystal structure
ergimesi ve ergiyik karışırmn katılaşması sonucu metaller
-
birleştirilirken,
ergitmesiz kaynak yönteminde metalik
malzemeler
ergitilmeden,
sıcaklıklannın
altında
bir
malzemelerin sıcaklıkta
ergime
malzeme
katı
haldeyken birleşme sağlanmaktadır. Günümüzde, makine
ileri
teknolojilerin
elemanlannın kaynaklı
dönüşümleri
ve
durumdur.
Bu
plastik
uygulandığı
birleştitilmelerinde
defatınasyon
olumsuzlukları
malzemelerin
mekanik
ve
etkilemeyecek
kadar
düşük
birleştirme işlenıleri
gelişmiş
istenmeyen
gidermek,
metalurjik
bir
ancak
özelliklerini
sıcaklıklarda
ile mümkündür.
faz
yapılan
Metal matriksh
kompozitlerle seramikleıin veya metal bir malzeme ile metal olmayan bir malzemenin birleştirilmeleri bir çok
A.
DEDE , Fatih Anadolu Teknik, Tek. ve End. Mes. Lisesi, Sakarya, adede54@hotmail.com U. SOY, S. ASLANLAR , Sakarya Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Metal Eğitimi Bölümü, (http://www.metal.sakarya.cdu.tr), Esentepe, Sakarya, ugursoy@sakarya.edu.tr , aslanlar@sakatya.edu.tr
durumda gerekli olmaktadır. Bir çok otomobilin motor parçalarında seramiklerle metaller bir arada birleştirilmiş şekilde
kullamlmaktadır.
Bu
birliktelik
iki
ayrı
tür
malzemenin özel kaynak tekniklerinden birisi ile ancak
7
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Ci1t, l.Sayı (Mart 2002)
Sürtünme Kaynak Yöntemi
A.Dede, U.Soy, S.Aslanlar
gerektiren
teknoloji
katıhal
teknikleri
kaynak
YÖNTEMİN UYGULANMASI
lll.
mümkündür. Bu tekniklerin uygulanması yüksek bilgi ve ile
III.l Uygulama Mekanizması
mümkündür. Bu amaçla, bu çalışınada s ürtünme kaynağı konusu hakkında detaylı şekilde bilgiler verilmiştir.
Sürtünme
II. SÜRTÜNMEKA YNAK
kaynağında
enerjisi
kullanılır.
Kullanılan elektrik enerjisi k aynatılmak istenen parçalara
YÖNTEMİ
mekanik
enerji
sağlar.
Mekanik
enerji
kaynatılacak
parçaların sürtünmesi sonucunda terınal enerjiye dönüşür.
Tarihçesi
II.l
elektrik
Elde edilen bu terınal ene rjinin ısısından yararlanarak Sürtünme kaynağı teknolojisi sürekli gelişim gösteren
yapılan kaynak tekniğine
dünyamızın bir çok ülkesinin endüstrisinde uygulama
denilir.
alam
ticari
bulmuş
ve
ekonomik
sürtünme
Dolayısıyla
kaynağıdır. Kaynak süresin c e
yöntemdir.
bir
d e katı hal kaynak yöntemi k aynağı
bir
katı
hal
parçalar basınç altında ve
enerji
mekanik e neıjinin etkisi altında hareket halindedir. Bu
kaynaklarından biriside sürtünme enerjisidir. Sürtünme
duruma sürtünme fazı veya ısıtma fazı olarak adlandırılır.
enerjisinin kaynak yöntemine uygulanması ıs.yy. kadar
Isıtma fazı malzeme yüzeylerinde plastik şekil değiştirme
gitmektedir. Sürtünme kaynağı ile ilgili ilk patent
sıcaklığı meydana gelinceye kadar devam eder. Çelikler
Malzemelerin
de
kaynak
Anıerikab
edilmesinde
makinist
J
k ullamlan
.H.Bevington
1981
için bağlantı bölgesinde meydana gelen sıcaklık
tarafından
900-1300
alınmıştır. Bevington sürtünme ısısından yararlanarak
oc arasındadır. Kaynak sırasında ısıtma fazı sonrasında
boruların kaynağını yapnuştır.
basınç artırılarak ısınmış ara yüzey malzemesi yığılır.
1924
yılında W .Richter paten
Böylece kaynak öğesi termomekanik işleme tabi tane
almıştır.1941 yılında A.R Nealsonds ve H.Klopstock
yapılan birleşme bölgesin d e iyileşme gösterir. Bundan
silindirilc parçaların sürtünme kaynağı için birer patent
dolayı
almışlardır. Ayrıca II. Dünya savaşında Almanya'da ve
metaller
Amerika'da plastik malzemelerin kaynağında sürtünme
Kaynatılan parçalarda kaynak bağının oluşabilınesi için
kaynağı kullamlrruştır. Bu yöntem halen günümüzde
temiz metal yüzeylerinip temas haline gelmesi gerekir.
İngiltere'de
H.Klopstock
Sovyetler
Birliğinde
sıkça kullanılmakta olup, geliştirilmektedir
[1
,
2
,
3 4 5] ,
diğer ve
kaynak metal
yöntemleri
alaşımları
ile
birleştirilemeyen
kolaylıkla kaynatılabilir.
Sürtünme kaynağında bütün temassızlıklar sürtünme yolu
,
ile ortadan kaldırıldığından b u temas çok iyi gerçekleşir.
11.2
Kaynak esnasında parçaların yüzeylerinde erime meydana
Genel Tanımı
gelmez. Çok az bir erime
işlemi sonunda birleşme bölgesinden bu eriyen malzeme
Sürtünme kaynağı kaynak edilecek parçaların birleşme
uzaklaşır. Kaynak yüzeyinde erimiş metale ait herhangi
yüzeyleri arasında, mekanik enerjinin sürtünme aracılığı
bir emareye rastlanmaz
ile ısı enerjisine çevrilmesi ve bu parçalara eksenleri doğrultusunda
baskı kuvveti uygulanması
olsa bile uygulanan yığına
[ 1 ,9, ı O]
sonucunda sürtünme
Kaynak bölgesinde meydana
kaynağında hem basınç uygulanması yapılmakta, hem de
kısalmasına
Bu
yapılmaktadır.
tanımlaınaya
göre,
ebatlannın
gelen yığılma parçalann olur.
neden
Buna göre birleşme üç �şamadan oluşmaktadır.
sıcakl ık oluşturulmamaktadır. Bunun için bu kaynak yöntemini sı c ale basınç kaynağı yöntemı erinden biri etmek gerekir. Sürtünme
olarak kabul
Kaynak işleminin başlatılması: Aynaya bağlanan parça
kaynağı alın
döndürülmeye
direnç kaynaklarmın yapılışına benzer şekilde ve torna tezgahının
yapılmaktadır
11.3
prensibine
çalışma
uygun
o] arak
[2,6,7 ,8].
etkileyen
gelmesi
bir
yatay
hareketle
dönen
parçaya
Mekaniksel
enerjinin
sürtünmeyi,
ile
anda,
ani
birbirine
sürtünme
frenleme
ile
yaklaştırılır.
önemlidir.
parçalann Bu
yığına
kuvveti
ile
parçalar
hızının ve basma kuvvetlerinin doğru biçimde ayarlanması
Ryığma=2-3xP sürtünme
durum
birleşme yerinde katılaşma oluncaya kadar devam eder. Kaynak için gerekli basınç (baskı kuvveti) mekanik veya hidrolik sistemle yapılır
getirdiği
denir. Bu yöntemde başarılı bir birleşme için dönme
hareketi durdurulur. Parçalar eksenleri doğrultusunda bir baskı kuvveti
meydana
Kaynak esnasında uygulanan ikinci basınca dövme basıncı
sürtünen parçalann uç kısımlarının hamur kıvamında bir
basıncının
birbirine bağlanmaktadır.
oluşturduğu bunun da kaynak ısı enerjisine dönüşerek yumuşatıldığı
Pı
uygulanan P2 basıncıyla
parça arasında sürtünmenin meydana
sağlanır.
olarak
Şişirme (Yığına) işlemi: Sabit veya dönen kısımdan
aynaya bağlanmış parça yüksek bir hızla döndürülürken, ve
hidrolik
kuvveti ile parçalan uçlan ısınır .
hareket eden çenelerine bağlanır. Dairesel hareket veren
dokunması
parça
Sürtünme işlemi: Sabit hızı (n) ile dönen parçayı
Kaynak edilecek parçalar, makinenin dairesel ve yatay
parçanın
İkinci
b astırılır.
özel
Çalışma Prensibi
ikinci
başlanır.
[3].
8
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, 1.Sayı (Mart 2002)
111.2
Sürtünme Kaynak Yöntemi
A.Dede, U.Soy, S.Aslan1ar
Uygulama Şekilleri
Sürtünme kaynak yönteminde, genelde parçalardan biri dönerken
diğeri
Kaynak
sabittir.
yapılış
yöntemi
(a)
Şekil.l.de şematik olarak görülmektedir. Dönme hızı belli
bir
geldiğinde
dengeye
parçanın
iki
(b)
teması
sağlanarak ön temas meydana gelir. Bu temastan soma parçaların ucundaki yabancı maddeler uzaklaşır. Ön temasın
eksensel
arkasından
parçaların
ısınması
basınç
sağlanır.
uygulanarak
Dönme
hareketi
durdunılduğunda eksensel basınç bir miktar arttırılarak dövme
etkisi
yapılır.
etki
Bu
sonucunda
kaynak
yüzeyindeki çok az miktar erimiş metal dışarı doğru yığılarak çıkar.
(c)
Sürtünme kaynağı genellikle dairesel
kesith parçalara uygulanmaktadır. Sürtünme kaynağında
(d)
Şekil 2. Sürtünn1e Kaynağının Uygulama Şekilleri
dönme hareketi birinci harekettir. İkinci hareket ise eksensel harekettir. Sürtünme kaynağının alışıla gelmiş uygulama şekilleri Şeki1.2 de görülmektedir. Şeki1.2.a en çok kullanılan sürtünme kaynağı yöntemidir. Şekil.2.b ise yüksek dönme hızının gerekli olduğu küçük çaplı parçalar için uygulanmaktadır. Şeki1.2.c parça
boyutlarının
uzun
olması
kaynatılacak
durumunda
araya
dönebilen ek bir malzeme ilavesi ile yapılan kaynak yöntemidir. Şekil.2d ise boru kaynakları için geliştirilmiş ve radyal kuvvet etkisi altında dönen bir bilezikten
Şekil 3. Lineer Titreşim Hareketi ile Sürtünme Kaynağı
yararlanılarak yapılan kaynağı göstermektedir. Sürtünme kaynağında sürtünmeyi meydana getiren hareket dairesel dönme hareketi olduğu gibi Lineer titreşim hareketi ile de
sürtünme
kaynağı
yapılabilmektedir.
Şeki1.3
bu
yöntem ilk defa Vili tarafından önerilmiştir. Silindirik olmayan parçaların
sürtünme kaynağında
yörüngesel
hareket kullanılır. Şekil.4 bu yöntemde parçalardan bir tanesi sabittir. Dönen parçanın bir köşesi dairesel bir
Şekil 4. Yörüngesel Hareketle Sürtünme Kaynağı
yörünge çizecek şekilde hareket eder [1 ,2,4,9]. �{apısal olarak sürtünme kaynak makinalan torna matkap gibi
talaşlı
sürtünme
imalat
kaynak
makinalarını makinaları
bu
andırmaktadrr. tür
İlk
tezgahlardan
düzenlenerek yapılrmşlardır. Şeki1.5 'de sürtünme kaynak makinası şenıatik olarak görülmektedir [ 1].
(a)
111.3
Kaynak Parametreleri
Sürtünme kaynağı kontrolü gereken oldukça çok sayıda parametre içerir. Bu yöntemle ilgili değişkenler dönme
(b)
hızı sürtünme basıncı sürtünme süresi frenleme süresi yığına geciktirme süresi yığn1a b asıncı (dövme) ve yığı n a süresidir. Yapılan çalışmalarda yöntem üzerinde en etkili olan ve optimizasyonu gerektiren parametrelerin dönme hızı sürtünme basıncı sürtünme süresi yığına basıncı ve
(c)
yığına süresi olduğunu göstermiştir .Bu değerlerin dışında
Şekil 1. Sürtünme K.aynağl işlemi
Sürtünme
kaynağı
iki
ana
safhada
oluşur.
kaynatılacak m alzeme şartlarına b ağlı parametreler de söz konusudur. Konu ile ilgili kaynak eserler incelendiğinde
Bunlar
kaynak parametreleri ile ilgili şu genel sonuçlar çıkabilir.
sürtünme ve yığmadır. Atalet ve sürtünme kaynaklarında moment eğrilerinin değişimi kaynak işleminin izahı için
Dönme hızı ITAB'ın genişliğine etkilidir. Çelikler için
önemli değer ifade etmektedir. Sürtünmenin başlaması
çevresel hız 1,2-1 ,8 m/s arasında önerilmektedir. 1,2 m/s
i1e kuru sürtünmeden dolayı atalet kuvveti artmaktadır
altındaki hızlar çok yüksek momentler dolayısıyla uniform
[ 1].
olmayan yığınalar meydana getirir. Bununla birlikte farklı
9
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, I.Say1 (Mart 2002)
Sürtünme Kaynak Yöntemi
A.Dede, U.Soy, S.Aslanlar
Fren
iş
�
-
•
.
•
-Hidrolik Silindir
Parçalar•
�; f
ı..
•
•
•
1_
.....
•
•
.
r-
;t-, "\.--J "'
1
�
�Kavrama
......_Tahrik Sistemi Şekil 5 .Sürtünme Kaynak Makinesinin Görünüşü
metal bağlantıları ıçın düşük hızla gevrek bir intermetalik bileşiğin formlanmasını nıinimize edebilir. Yüksek hızların kullanılması durumunda ise sürtünme süresi ve basıncı çok iyi kontrol edilmelidir.
IV. IV.l
Avantajları •
Sürttinme basıncı ve yığına basıncı numune geometrisine ve yapıldığı malzerneye bağlıdır. Değişim dar bir aralıkta değildir. Basınç değişkeni kaynak bölgesindeki sıcaklık veya eksenel kısalma ile kontrol edilebilir. Sürtünme basıncı temas eden yüzeylerden oksitleri uzaklaştırabilecek atmosfer ile ilişkisini kesebilecek ve ara yüzeylerde dengeli bir ısınınayı sağlayabilecek değerde olmalıdır. Yığma basıncı ise malzemelerin sıcak akma sınırı derecesine bağlıdır. Aşırı kaynak yığılmasına sebep olacak kadar yüksek yetersiz kaynamaya neden olacak kadarda düşük olmamalıdır. Farklı malzemelerin kaynağında sıcak akma sının düşük olan malzeme esas alınarak yığına basıncı tespit edilir
•
•
•
•
Genel olarak yumuşak çelikierin sürtünme basıncı 30-65 MPa yığına basıncı 75-140 MPa iken orta ve yüksek karbonlu çelikierin kaynağında sürtünme basıncı 70-21 O MPa yığına basıncı ise 100-420 MPa arasındadır.
• •
Sürtünme ve yığına süreleri malzerneye bağlıdır. Sürtünme süresi malzeme yüzeylerindeki pislik ve alesitleri temizleyebilecek gerekli p lastisite için uniform bir kaynak bölgesi sıcaklığını sağlayabilecek düzeyde olmalıdır. Uygun bir kaynak bağlantısı için ısıtma süresi iyi tespit edilmelidir. Yetersiz ısıtma süresi kaynakta uygun plastisite değeri yakalayamadığı için birleşme yetersiz olacaktır. Aşırı ısıtma zamanı ise yığına basıncı sırasında fazla yığılmadan dolayı malzeme kaybına neden olacaktır [ 1 5 6 7 ,8]. ,
,
AVAN TAJ VE DEZA VA N TAJLARI
•
•
IV .2
Sürtünme birleştirilen kaynağı metoduyla malzemelerde sarf edilen enerji diğer metotlara göre daha azdır. Kaynak sırasında bölgesel ısıtma ve ergime derecelerinin altında bir sıcaklıkta kaynak yapıldığı için farklı metallerin kaynağını yapmak mümkündür. Sürtünme kaynağında kaynaklanan bölgenin dayanımı, birleştirilen malzemelerin dayanırnına denk, bazı durumlarda da yüksek olabilmektedir. Sürtünme kaynağı bir katı hal kaynak yöntemi olduğu için kayna k bölgesi cürufv.s. içeıınez. Sürtünmenin etkisiyle bütün oksit ve diğer yabancı maddeler yüzeyden uzaklaştırılır . Sürtünme sonucunda meydana gelen ısı bölgesel olduğu için kaynak dikişinin her iki tarafında ısıdan etkilenen bölge çok dardır ve herhangi bir dönüşüm meydana gelmez. Çok defa ana malzeme gevrekleşmez. Sürtünme kaynağı yapılmış parçalar çok dar toleranstadırlar. Bu nedenle çoğu kez kaynak dikişinin talaş kaldırılarak işlenmesi gerekmez. Kaynak süreci içersindeki yığılma kaynak dikişini havanın zararlı etkilerinden korur. Bağlantı bölgesi, hızlı ısıtma ve soğutma sonucunda uygulanan yüksek basınç nedeniyle ince taneli bir mikro yapıya sahiptir. Dezavantajları
,
Sürtünme kaynağına sınırlandınlan en büyük etken parçanın geometrik biçimidir. Her ne kadar günümüzde özel yöntemler geliştirilmişse de bağlantısı yapılacak parçalardan birinin bir e ksene göre simetrik olması ve
lO
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Ci1t, l.Sayı (Mart 2002)
Sürtünme Kaynak Yöntemi
A.Dede, U.Soy, S.Aslanlar
V.2 Endüstride Uygulama Alanları
çoğu kez bir eksen etrafında dönebilir olması istenir. Sürtünme kaynağına
sınırıandırılan diğer önemli bir
etken ise kesit alımdır. Kesit alamnın çok büyük olması,
Sürtünme kaynağı yıllardır, hızlı, çevreye zararlı olmayan
motor gücünün
ve
ve
yığına basıncı
değerlerinin çok
yüksek olmasına neden olur. Sürtünme kaynağı için kesit alanları
mm2
edilmektedir.
bir
kaynak
olarak
yöntemi
Sürtünme kaynağı,
kabul
takım üretiminde
ve
arasında
otomotiv sanayiinde çok yaygın olarak kullamlmaktadır.
sınırlandınlırken bazı araştırmacılar azami kesit alarumn
Sürtünme kaynağından; hafif yapılarm elde edilmesinde
olarak veıınişlerdir. Çubuk parçalar için
de yararlanılır. Diğer uygulama alanlan; elektroteknik,
30-8000
10.000
mm2
uygun
çap
değerleri
güvenilir
de
değerleri
mm2
10-250
olarak
yapı endüstrisi ve tesisat yapımıdır.
önerilmiştir.(3)] Sürtünme
kaynağı
alanı
kesit
için
30-10000
Sürtünme kaynağı öncelikle kütle ve seri imalatta aynı
mm2
veya
arasında sınırlandırılırken maksimum değer çelikler için
2000
mm2,
demir dışı malzemeler için ise
arasında değişmektedir
[2].
20000
farklı
malzemelerden
makine
parçalannın
birleştirilmesinde uygulanır. Bir çok hallerde bu yöntem
mın2
küçük parça
Bu yöntemin genel olarak
sayılarında da
ekonomik olabilmektedir,
özellikle diğer yöntemlerle kaynak yapılmayan veya kötü
dezavantajlan i s e;
kaynak edilebilen malzeme kombinasyonları söz konusu ise bu yöntem uygulanır. Halen mevcut olan sürtünme
•
•
Genelde kaynatJlan parçalar silindirik ve ekseni
kaynağı makineleriyle
0,6-200
etrafında dönebilen parçalardan oluşmaktadır.
kaynak
Günümüzde
Kaynak sonunda birleştirilen ebatlar eksenel
maksimum çap
yapılabilir.
900 mm,
nun çaplı makine parçalan çelik
kalınlığı da S=
borular
için
6 mm dir [11].
kısalmaya uğradıkları için malzeme sarfiyatına sebep o lmaktadır. •
Büyük
Sürtünme
parçalarda
ısıtmamn
h omojen
alanının
artması
motor
gücü
günümüzde bulmuştur.
değişik
endüstrilerde
Sürtünme
kaynağını n
uygulanmasına dair örnekler şu şekilde sıralanabilir.
basıncı
değerlerinin artmasına neden olur. •
alanı
uygulama
olmamasından dolayı kaynaklanabilme zordur. Kesit
kaynağı
•
Otomotiv endüstrisi: S ubaplar, kadran milleri,
Sürtünme kaynağı makine ve donanımlarının
fren
maliyeti yüksektir
donduıucular,
[2].
milleri,
akslar, ön
vites
yıkama
kolları,
odaları,
turb o
şanzıman
parçaları, ön ısıtma odaları, boru milleri, taşıyıcı
V. UYGULA MAA LANLARI
aks boruları gibi. •
Takım
Helisel
endüstrisi:
matkaplar,
freze
çakıları, raybalar, çelik k alemler, delik zımbaları.
V.l Sürtünme Kaynağı Yapılabilen Malzemeler •
Havacılık
ve
uzay
endüstrisi:
Rotorlar,
Sürtünme kaynağı İle birleştirilecek gereçlerin ikisinin
türbinler, rniller, itme jetleri (memeler), yanına
veya birisinin
odaları, borular, franşlar, fittingler.
Aynı
ôzellikte
dairesel kesidi olması gerekn1ektedir. veya
farklı
özellikte
olan
gereçler
•
Makine imalatı ve endüstrisi: Miller, boıular,
Ancak aynı ôzellikteki gereçlerin sürtünme kaynağı daha
silindirler, piston kolları,
kaliteli olduğundan tercih edilmelidir. Sürtünme kaynağı
rniller, krank milleri, valflar, matkap uçları. •
İş takımları: delik
•
Bakırın, alüminyum ve alaşımlarına,
•
Düşük karbonlu çeliklerin, alaşımlı çeliklere, paslanmaz
çelikl ere,
dişli
hidrolik
flanşlar,
İle birbirine kaynak yapılabilen malzemeler şunlardır;
fittignsler,
çarklar,
sürtünme kaynağı ile birbirine kaynak edilebilmektedir
iğler, sonsuz vidalı
Spiral matkaplar, freze bıçaklan,
zımbaları,
çelik
kalemler
(murçlar),
raybalar.
alüminyum
•
ve
Elektronik ve elektroteknik: Gaz analizleri alıcı kameralar, kromatografiler için ayırma sütunları,
alaşunlarına,
röntgen cihaz tüpleri için döner anod miller,
•
Pirincin, alüminyum ve alaşımlanna,
sürekli
•
Bronzun, alüminyum ve alaşımlarına,
parçalan
•
Bakınn, çeliğe,
•
Pirincin, çeliğe,
•
Titanyum ve titanyum alaşımlarının çeliğe,
•
Titanyum
ve
titanyum
uçları,
devre
kontaklan, geçiş
[12].
VI. SONUÇ
alaşımlarının,
alüminyum ve alaşımlarına, •
lehim
Metallerin farklı özellikleri ve kimyasal kompozisyonları nedeniyle eritme kaynak usulleri yle birleştirm e
Pas)anmaz çeliğin, zirkonyum gibi metailere
[ 12].
sağlanma sı oldukça güçtür. Bu güçlükle ri gidermek amacı ile yapılan çalışmalar sonucunda sürtünme kaynak
Sıralamada belirtilen metal ve alaşımlarının özellikleri
yöntemi
birbirinden farklı olmasına rağmen, sürtünme kaynağı ile kolaylıkla birbirine kaynak yapılabilmekteôirler
geliştirilmiştir.
Birleştirıne
esnasında
erime
gerçekleştirilmediği için malzernede sıcak çatlak riski göıülmez. Bu da sürtünme kaynağının diğer yöntemlerden
[1].
ıı
Sürtünme Kaynak Yöntemi
Bilimleri
Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sa)'l (Mart 2002)
SAU Fen
A.Dede,
üstün biridir. Özellikle kılan özelliklerinden birleştirmenin birleştirmenin yeterli olmayacağı, etkilen1eden özelliklerini malzeme bilinmelidir. gerektiği gerçekleştirilebilmesinin Görüldüğü üzere bu yöntem bir çok malzerneye uygulanmakta ve bir çok endüstri alanında kendine yer bulmaktadır. Genelde sürtünme kaynağı ile birleştirme dairesel kesitli çubuklarda geniş uygulama alanı bulmuştur. I(AYNAKLAR
[1] Yılmaz, M., "Farklı Takım Çeliklerinin Kaynağında Kaynak Bölgesinin İncelenınesi",Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul, 1983 [2] Ertuğ, A., "Sürtünme Kaynağı" Mühendis ve Makine Dergisi. C.; 21, Sayı;241, 1997 [3] Gürleyik, M.Y. ,Mühendis ve Makine Dergisi, C.: 16, S.;241, 1997 [ 4] Amk, S., "Kaynak Teknolojisi El Kitabı", İstanbul, 1983 p [5] Von Dipl.- Ing. Appel, H.G., Dip. - Ing.Böhle, P, und Prof. Dr. - Ing. Habil. Dr.+Ing h.c. Erdmann, F, "Metallografie und Festigkeitscerhalten von an unterschiedlichen Reibschweipverbindungen Werkstoffen" Materials, DVS pp: 1-17, Düsseldorf, 1968 [6]Tensi, H.M., Welz,w. Und Schwlam, M., beim Reibschweipen "Temperaturen von Aluminiumwerkstoffen", München pp:515-517 58. Jahrg, 1982 [7] G·runauer, H, Gürleyik, M.Y., "Döküm Parçaların Sürtünme Kaynağı", Mühendislik ve Makine Dergisi, C.;30, S.;357, 1989 [8] Reiners, Geprge ve Kreye, Heinrich, "Mikrostruktur und Mechanische Eigenshhaften von Reibschwe�ver�indungen aus Aluminuro und Stahl" Schwei Ben und Schneiden Hamburg, 40 H elf 3, 1988 [9] Mechsener, K., und Klock, H., HReibschwei�verbindungen an Unterschiedlichem Halbzeug aus Aluminiumverkstaffen" Bonn, pp:59, Jahrg, 1983 [1O) Mechsener, K., und Klock, "Grenzflachengefüge von ReibschweiBverbindungen aus Aluminiuro und stahl, Bonn, pp:59, Jahrg, 1983 [ l l] Yashan, D., Tsang, S., Johns, w.l., and Doughty, M.W.,"Inertia Friction Welding of 1100 Aluminiuro to type 316 Stainless Steel", Welding Journal, pp. 27-37, 1987 ve [12]Karaman, "Sürtünme Kaynağı M., Uygulamalan", Sakarya Üniversitesi, 2001.
12
U.Soy, S.Aslanlar
SAU
Pozisyon Kontrolüne Yönelik DC Motor Uygulaması A.İ.Doğman , A.F.Boz
Fen
Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, 1 .Sayı (Mart 2002)
POZiSYON KONTROLÜNE YÖNELİK DC MOTOR UYGULAMASI •
'oJ
Ali lhsan DOGMAN, Ali Fuat BOZ
Özet - Son yıllarda, çağdaş uygarlığın ve teknolojinin gelişmesi kontrol ve ilerlenıesi ile birlikte!sistemlerinin önemi gittikçe artmaya başlamıştır. Kontrol sistemlerinin yaygınlaşması ile birlikte, kontrol sistemleri eğitimine yönelik çalışmalarda hız kazanmıştır. çalışmaların Bu nedenle yapılan amaçlarından biriside teoride görülen konuların, pratik çalışmalarda kullanılmasında yaşanılan sorunların çözümüdür. Bu çalışmada, bu problemin çözümüne yönelik olarak bir pozisyon kontrolü deney seti geliştirilmiş ve teoride görülen sistem performansı test işlemi ve kontrolör dizayınnın buna etkisi deney seti üzerinde incelenmiştir.
Kontrol sistemleri temelde ikiye ayrılırlar:
./
�
Açık çevrimli kontrol sistemlerinin öğeleri Şekil görüldüğü çıkışlı
Sonuç ya da çıkışlar u
edilen
değişkenleri
y
etkiler.
kontrol edilen u
r
çıkışındaki
y
[ 1].
süıücü
komutu işaret,
ya
sürücü işaret
da
kontrol
sistem
giriş
işareti
edilen
sistem
kontrol edilen işareti, önceden belirlenen göre
davranmasını
Basit durumlarda, kontrolör,
sağlayacak
şekilde
sistemin özelliklerine
bir kuvvetlendirici,
mekanik
Daha karmaşık durumlarda kontrolör bir mikroişlemci
türü bilgisayar olabilir. Bu tür açık çevrimli kontrol sisteml erine, basit ve ekonomik olmaları nedeniyle, çok sayıda
kaıınaşık
olmayan
uygulamada
rastlama k
mümkündür.
R:taas GnŞ r
_)oj ,.
Şekil
u
KNTRlCR
KNTR1.. 8j8\JSS1Bv1
'lı.. r
2. Açık çevrim kontrol
y ,. ....
sistemlerinin öğeleri.
1.2. Kapalı Çevrim Kontrol Sistemi Açık çevrimli kontrol sistemlerinin; h atasız ve adaptif kontrolü için gerekli olan şey, sistem çıkışından girişine bir bağlantının oluşturulması y a da geri beslemedir.
y
kontrol
referans
işaretle
Daha hatasız bir kontrol elde etmek için,
girişleri ya da sürücü işaretler
ile belirlenir, sonuçlar ise
ve
2 'de
bağlantı, filtre ya da başka bii kontrol elemanı olabilir.
Bu üç öğenin birbirleriyle ilişkisi daha teknik terimlerle ifade edilirse, amaçlar
bu
bağlı olarak
Bir kontrol sisteminin temel öğeleri şöyle açıklanabilir:
•
uygulanır;
etkiler
I. KONTROL SİSTEMLERiNE GİRİŞ
Kontrolün sistem öğeleıi
kontrolör
kontrolöre
standartiara
Keywords- Control systems, controllers, feedback
•
gibi
(süreç) olmak üzere iki kısma ayrılır.
Abstract- In the recent years, advances in technology and science also increased the importance of the control systems. On the other hand many problems are encountered on control systems education. One of the problem is the implementation or application of the control systems t heories to the practice. In this study an experinıental apparatus for testing the performances and implementing the system controllers has been proposed.
Kontrolün amaçları
Kapalı çevrim kontrol sistemi
1.1. Açık Çevrim K ontrol Sistemi
Anahtar kelinıeler - K ontrol sistemleri, kontrolörler, geribesleme
•
Açık çevrim kontrol sistemi
edilen
işaret
geri
beslenmeli
ve
çıkışlarını yada kontrol
karşılaştırılmalı, giriş-çıkış işaretleri farkı ile orantılı bir
Genel
sürücü
olarak
kontrol
i şaret
uygulanmalıdır.
sisteminin amacı, kontrol sisteminin elemanları aracılığı
-
hatay1
gideıınek
üzere
-
sisteme
Burada tanımlandığı üzere bir veya
ile girişleri kullanarak, çıkışlan önceden belirlenmiş bir
daha çok geri besleme yoluna sahip bir sisteme kapalı
şekilde kontrol etmektir[ 1].
çevrimli sistem denir. Şekil 3 'te
Amaçlar u
Kontrol Sistemi
referans girişi
istenilen boşta hız değerini belirlemektedir. Boşta motor
Sonuçlar y
{J) r
hızı w referans değeri ile aynı olmalıdır ve
,
TL
yük
momentinin neden olduğu, istenilen hız ile gerçek hız arasındaki her fark, hız dönüştürücü ve hata algılayıcı
Şekill. Bir kontrol sisteminin temel ö ğeleri
tarafından algılanmalıdır. Kontrolör, farka göre devreye
A.İ.Doğman Güvercinlik EML, ŞaşmazlANKARA A.F.Boz SAÜ, TEF, Elektronik-Bilgisayar Eğitimi Bölümü
13
Pozisyon Kontrolüne Yönelik DC �otor Uygulaması A.I.Doğman, A.F.Boz
SAU Fen Bi1imleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, I .Sayı (Mart 2002)
önceden belirlenen bir değ erd e tutmayı amaçlayan bu boşta hız kontrol sistemi "reg ülatör sistemi" olarak da bilinir [2].
girer ve hatayı gidermek üzere a kısma açısım ayariayacak bir işaret üretir. Kapalı çevrimli sisteminin boştaki hızı, TL uygulandıktan sonra, kendini hemen toparlayarak istenen değere geri gelir. Sistem çıkışını
TL Hata Algılayıcı
�, +
mc .. + _
+-.� ..
Kontrolör
..
.... �
Cü
Motor
.... ...
1ııı. ...
...�
Hız Dönüştürücü
.... �
Şekil 3. Kapalı çevrim boşta hız kontrol sistemi konuma hatasız bir istenen motoru şekilde yönlendirilerek kontrol edilmiş olur. Baskı tekerinin mikroişlemeide hız bilgisine konum bilgisi dönüştürülerek değerlendirilebilir ve böylece baskı tekerinin hareket profıli daha iyi kontrol edilmiş olur [ 4].
Şekil 4 'te baskı tekeri kontrol sisteminin geri beslemeli blok diyagramı görülmektedir. Bu durumda Baskı tekerinin konumu bir konum algılayıcı tarafından belirlenir. Bu konum algılayıcııun çıkışı, tuş takımı ile belirlenen, istenen konurola karşılaştırılır ve mikroişlemeide değerlendirilir. Böylece baskı tekeri Tuş
Takımı
er
Mikroişlemci
..... ,.
Kontrolör
,.
"
�
Güç
Kuvvetlen dirici
..... ,.
n
D oğru Ak1m
o
Motoru
ey " ,
)
Konum
Kodlayıci
Geri Besleme "'
'
Şekil 4. Baskı tekeri kapalı çevrim boşta hız kontrol sistemi II. GERiBESLEME
beslemeli sistem yapısının bu temel ilişkisinden yararlanarak geri beslemenin bazı önemli etkileri açıklanabilir [3]. Bu etkiler D Geribeslemenin, sistemin toplan1 kazancına etkisi. O Geribeslemenin, sistem kararhhğına etkisi. O Geribeslemenin, sistem duyarlılığına etkisi. D Geribeslemenin, sistemi etkileyen gürültülere etkisi.
Sistem çıkış büyüklüğünün; girişe, pozitif veya negatif yönde etki etmesi "geribesleme" olarak adlandırılabilir. Şimdi geri beslemenin sistem davramşını farklı yönlerden ne şekilde etkilendiğini görelim. Basit cebirsel işlemlerle sistemin giriş-çıkış ilişkisinin y M=-= r
G ---
l+GH
olduğu
gösterilebilir.
Geri +
+ r
G
e
-
+
b
-
+ y -
-
H
Şekil 5. Geribeslemeli sistem. III. KONTROLÖR TÜRLERİ
ve
TASARIMI
için kullanılır. Bu kriterler her bir uygulamaya özgü farklıdır ve genellikle göreli kararlılık , kararlı hal doğruluğu (hata), geçici yamt v e frekans yanıtı özellikleri ile ilgili lasırnlardan oluşur.Bazı uygulamalarda
Tasarım kriterleri genellikle sistemin ne yapması gerektiğini belirtınek ve nas1l yaptığını değerlendiıınek
14
Pozisyon Kontrolüne Yönelik DC Motor Uygulaması A.İ.Doğman, A.F.Boz
SA U Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sa]'l (Mart 2002)
parametre
değişimlerine
karşı
miline
(örneğin
duyarlılık
dişli
bağlı
sistemi
motor
sa yesinde
torku
dayanıklılık ya da bozuculan etkisiz kılma) gibi ilave
arttınlmaktadır. Yine motor miline bağlı potansiyometre
kriterlerden de yararlanılır.
vasıtası
Doğrusal kontrol sistemlerinin tasarırm zaman ya da
olarak sisteme verilmektedir.
frekans tan1m bölgesinde gerçekleştirilebilir.
Örneğin
motoru beslemek için Şekil-8 'de görülen sürücü devresi
kararlı hal doğruluğu genellikle birim basamak, rampa ya
kullamlmıştır[ 5]. Devre bir i şlemsel yükselteç ve bu
da parabalik giriş için tamrnlanır. Belirli tasanın kriterleri
elemanın beslediği iki güç transistöründen oluşmaktadır.
zaman
Sistem
tanım
bölgesinde
çok
daha
kolay
ile
pozisyon ölçümü
üzerinde
farklı
yapılarak,
geribesleme
Sistemde bulunan DC
k ontrolörterin
uygulamasının
değerlendirilebilir. En büyük aşım , yükselme zamanı ve
yapılabilmesi amacı ile hata algılayıcı ile motor sürücü
yerleşme zamanı gibi birim basamak giriş için tamrnlanan
devresi arasından bağlantı uçları çıkanlmıştır. Dizayn
kriterler genellikle zaman tanım bölgesi tasanrnlarında
edilen kontrolörler bu uçlar a rasına bağlanabilmektedir.
kullanılır. Göreli kararlılığın kazanç payı , faz payı ve Mr
Sistemin e n önemli özelliği ise, sistem performansının
gibi
direkt olarak bir
büyüklüklerle
ölçülebileceğini
göstermiş
bulunuyoruz. Bu tür frekans tanım bölgesi
A4 kağıdı üzerine çizdirilebilmesidir. Bu
amaca yönelik olarak raylar üzerinde hareket eden metal
kriterleri
A4 kağıdı yapıştırılmakta ve bu plaka
Bode diyagramı , kutupsal yer eğrisi , genlik-faz eğrisi ve
plaka üzerine
Nichols abağı ile birlikte kullanılmalıdır.
sistem girişine göre(genelhkle birim basamak sinyali) PID
hareket ederken, üzerine kalem monte edilmiş ve metal
gerilemeli
plakanın hareket yönünün 90° ters istikametinde hareket
kontrolör, Faz ilerlemeli/gerilemeli kontrolör vb. türleri
eden ve zaman boyutunu temsil eden bir yazıcı ile sistem
mevcuttur.
perfonuansı çizdirilmektedir.
Köntrolörlerin;
PD
kontrolör,
ilerlemeli
Faz
kontrolör,
PI
kontrolör,
kontrolör, Faz
Böylece deney sırasında
teoride elde edilen birim basamak cevabı direkt olarak
IV. ÖRNEK SİSTEM
ve
KONTROL SONUÇLARI
sisteme çizdirilmektedir. Sistem performansı yine dizayn edilen farklı kontrallörler içinde aynı düzlem üzerine
pozisyon kontrolüne yönelik bir deney
çizdirilebilmektedir. Böylece kullarncı veya öğrencilerin
seti tasarlanmıştır. Tasarlanan deney setinin blok şeması
teoride gördükleri konuları, p r atikte direkt olarak test
Bu çalışmada, ve
genel
görünümü
sırası
ile
Şekil-6
7
ve
'de
etme veya elde etme imkanları olmaktadır. Buda konunun anlaşılması açısından büyük önem arz etmektedir[4].
göriilmektedir. Deney setinde raylar üzerinde hareket eden ve
A4 büyüklüğünde olan bir metal plakanın
pozisyonu DC bir motor ile kontrol edilmektedir. Motor Karşılaşttrıcı Pozisyon Komut Voltajı
ı---..ı Voltaj Yükseltici ı-----.ı Güç Yükseltici + -
Pota nsiyometre
Motor Pozisyon Geribeslernesi
Şekil 6.Deney
Setinin Blok Diyagramı
Sürücü ve Güç Kaynağa Pozisyon be lirleyici Potansiyometre
DC Motor Yazıcı Sistemi
Şekil 7 .Deney Setinin Genel Görünümü
15
SAU Fen Bihmleri Enstitü sü Dergisi 6.Ci1t, l.Say1 (Mart 2002)
Pozisyon Kontrolüne Yönelik DC Motor Uygulaması A.İ.Doğman, A.F.Boz
Referans
Güç Yükseltici
Voltaj Yükseltici
Karşılaştıncı
R
1
+15 V
Girişi
OC
Motor
• • •
-15 V
• •
�E
• • • • • • • • • •
• • • •
+5 V
• · • • • • •
Potansiyometre -5 V
Şekil 8. Karşılaştıncı ve Sütücü Devre Şeması
Deney
seti
kullanılarak
edilen
elde
basamak
makara sistemi ile bağlı sarkaca farklı ağırlıklara sahip
cevaplanndan birisi Şekil-9'da verilmiştir. Buradan elde
kütleler
edilen basamak cevabı ile teoride hesaplanan cevabın
gürültü( disturbance) karşısında nasıl davrandığım da test
aynı olduğu yine kullanıcı tarafından görülebilmektedir.
edebilmekte ve sisternin cevabını çizdirebilmektedir .
bağlayarak,
sisternin
dışandan
verilen
bir
Bunun yanı sıra kullanıcı hareketli metal plakaya bir
Şekil 9 : Sistemin Basamak Cevabı yetişmiş eleman açığının kapatılabilmesi ve niteliklerinin arttırılabilmesi için, eğitimde yeni metotlar ve yöntemler
V. SONUÇLAR
kullanılmalıdır.
Lisans veya yüksek lisans düzeyinde
e ğitim veren kurumların e n büyük problemlerinden birisi Günümüz
teknoloji dünyasında
kontrol
sistemlerinin
teoride
öğrencilere
kazandınlan
bilgilerin,
pratikte
önemi her geçen gün artmaktadır. Kontrol sistemlerinin
uygulama sıkıntısıdır. Bu problemin çözüm yollarından
kullanımının
bir
günümüzde
ve
uygulamalarının
yanısıra
büyük önem arz etmektedir.
eğitimide
Bu konuda
tanesi
ders
yapılabileceği
16
konulannın uygun
genel
deney
uygulaınalanmn setleridir.
Pozisyon Kontrolüne Yönelik DC Motor Uygulamasa A.i.Doğman, A.F.Boz
SAU Fen Bilimleri EnstitüsG Dergısi 6.Cilt, 1 .Sayı (Mart 2002)
Genel veya özel amaçlara yönelik uygun deney setlerinin bulunabilmesi ise yine bir sorun teşkil etmektedir. Çünkü ya piyasada ticari olarak bulunan setler amaca yönelik olmamakta veya maliyetleri eğitim kurumlannın kaldırabileceğinin çok üzerinde olmaktadır[ 6][7]. Bu çalışmada yukarıda değinilen probleıne yönelik olarak Kontrol sistemleri dersinde kullanılmak üzere bir pozisyon kontrolü deney seti tasarlanmıştır. Tasarlanan deney setinin en büyük özelliği, sistem p erformansının mekanik yolla direkt olarak çizdirilebilmesi ve elde edilen performans eğrisinin teoride görülen veya değerleri ile hesaplanan perfonnans karşılaştırılabilmesidir. Yine dışarıdan uygulanan sistemi bozucu sinyaller karşısında performansın nasıl değiştiğide görülebilmektedir. Sistem performansının test edilmesinden sonra, ikinci aşamada bu değerlerin istenilen sınırlar içerisinde olup olmadığının belirlenmesidir. Eğer istenilen değerler elde edilemiyorsa buna yönelik olarak kontrolör tasannu yapılarak sistem performansı istenilen değerlere çekilebilmektedir. Bu amaçla tasarlanan ve uygulaması yapılan bu deney seti, farklı kontrolör uygulamalarına uygun hale getirilmiştir. Kullanıcı yine kontrolörlü ve kontrolörsüz sistem performans eğrilerini mekanik yolla çizdirerek, karşılaştırma yapabilmektedir. Maliyeti düşük, uygulaması ve kullamını kolay ve çok farklı amaçlara yönelik olarak dizayn edilen bu sistem, eğtimde karşılaşılan uygulama probleminin çözümüne büyük katkılar sağlay acak özelliktedir.
KAYNAKLAR
[1] B.C.KUO, Linear Circuits and Systems, McGraw Hill Book Company, New York, 1967. [2] B.C.KUO and J. TAL, Incremental Motion Control, Vol. 1, DC Motors and Control Systems, SRL Publishing Co., Champaign, IL, 1979. [3] J. G. TRTJXAL, Automatic Feedback Control System Synthesis, McGraw-Hill Book Company, New York, 1955 [4] A.İ.DOGMAN, Kontrol Sistemleri Eğitimine Yönelik Pozisyon Kontrolü Deney Seti ve Tasarımı, Yüksek Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi, 2002 [5]T.KENJO-S.NAGAMORİ, Permanent-Magnet and Brushless DC Motors, Oxford 1985 [6] K.A.STILLMAN, The Place of Classical Control In Control Education, The 4th IFAC Symposium on Advances in Control Education, 14-16 July 1997, İstanbul, Turkey [7] C.SCHMİD- S.MÜLLER, A Contribution to Control Engineering Education On the Web, 4th IFAC Symposium on Advances in Control Education, 14-16 July 1997, İstanbul, Turkey
17
Doğal Sihirli Karelerin Özellikleri A.A.Abiyev, A.Abiyev
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l .Say ı (Mart 2002)
DOGAL SİHİRLİ KARELERİN ÖZELLİKLERİ Asker-Ali Abiyev, Azer Abiyev
Ozet-Ilk defa sihirli kareterin doğal algoritması bu-
Herhangi bir kareyi eşit aralıklarla n-1 sayıda yatay ve
lunmuştur. Bu yeni yöntem sonsuza kadar istenilen
düşey doğrular yardımıyla n2 tane hanelere bölelim.
••
•
dereceden
ve
istenilen
sayılardan
(rasyonel,
Böyle bir kareye n. dereceden kare diyeceğiz.
irrasyonel, karmaşık vb.) sihirli kareler oluşturma imkanı sağlamaktadır. Böyle doğal sihirli karelerio
n . dereceden sihirli karenin t a nımı:
önemli özellikleri incelenmiştir.
{ı, 2, 3, ..., n2 - 1, n2 } sayılar kümesinin elemanlarını n
Anahtaar Kelimeler:
x
kareye öyle yazalım ki, istenen sütun, satır veya
n
köşegenlerdeki n tane sayının toplamı aynı sabit bir
Abstract-The natural algorithm of magic squares have
sayıya eşit olsun. Bu sayıya sihirli sayı diyeceğiz. Bu
been established. With this new method, it is possible
sayının formülünü bulalım.
to form magic squares at any order using any sort of numbers inciurling rational, irrational, c omplex ete. I n this study, the important properties of magic squares
Silirili karenin tanımına göre tüm hanelerdeki sayıların
have been revealed.
toplamı
nS'e, diğer yandan 1 + 2 + 3 + ... +(n 2 -1) +n 2 'ye eşit olacak, yani
Keywords: ı.
nS
GİRİŞ
Sihirli kareler 2000 yıldır aydınların kafasını meşgul bir
matematiksel
problem
olduğunu
1 + 2 + 3 + ... + (n 2 -1) +n 2
ortaya
bulunur.
koymuşlardır. Ünlü matematikçilerin uğraşrrıasına rağmen bu problem 1996'ya kadar çözülememiştir. 03.03.1996
Kareler derecesine göre çifili ve tekli kareler olarak
yılında sihirli karelerin doğal algoritınası tarafımızdan
isimlendiıilir. Çift dereceden kareler ise 2 türlüdür;
bulundu. Bu yeni yöntem en basit ve en genel bir
derecesi ikiye bölündüğünde çift sayı oluşturan kare,
algoritma olduğundan dolayı, bu algoritma ile yazılan
çiftli-çift kare ve derecesi ikiye bölündüğünde tek sayı
sihirli karelere doğal sihirli kare ismini verdik. A.Abiyev ,A.Abiyev�Azerbaycan Araştırma M erkezi
Bilimler
Akademisi
=
ı+n 2 2, n ye eşittir. 2
Buradan
etmiştir. Son 250 yılda matematikçiler sihirli karenin ciddi
=
ise
oluşturan kare ise tekli-çift kare olarak isimlendireceğiz. 4,8,12,16,20, ... ,4k çiftli-çift sayılar
Radyasyon
2,6,1 O,14, ... ,2(2k-1) tekli-çift sayılar 3,5,7,9, ... ,2k+ ı tek sayılar k
18
E
N+
Doğal Sihirli Karelerin Özellikleri A.A.Abiyev, A.Abiyev
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
II.
DOGAL SİHİRLİ
dizilerin böyle kuralla oluşturulması istenen çiftli-çift,
KARE LERİN
tekli-çift ve tek dereceden karelerin hepsi için geçerlidir .
ALGORITMALARI •
Bu algoritmayı
açıklamak için
3
Şimdi
soruyu yanıtlamak
aldığımız
gerekir: Ne, Nereye, Nasıl yazılmalıdır?
"Nereye"
ise
kastımız
kareyi
sorusunu
çerçevelere
dıştan içe
varolan
yanıtlamak
ayıralım:
için
Çerçevelerden
(konsentrik)
iç-içe
ele kare
çerçevelerdir. Doğal sihirli kare o}uşturmak için; ..., n2} kümesinin sayıları n/2 gruba ayrılrr (tek
{1,2,3,
dereceden kare için (n+ 1)/2 ). Her grup ise
4
•
çeşit
•
+
+
aritmetik dizi içerir. Her dizinin son terimi bir somaki dizinin ilk terimi olur. Her
1.
o
o
dizinin son terimi !.dizinin
4.
terimiyle aynıdır. Bu ifade tüm grupların dizileri için
X
geçerlidir. İlk grubun dizi uzunluğu n, ikinci grubun dizi
X
D
uzunluğu n-2, genel olarak k. grubun dizi uzunluğu n2(k-l )'dir.(kE
{ 1,2,...,
o *
Böylece son grubun, yani
n/2})
*
n/2. grubun dizi uzunluğu 2 olur. n. dereceden kare için 1.
6 6
grubun
6 6
4 a1
dizisini oluşturalım: -
1, 2, 3, .. . , (n-1),
Pı- n 2 n,3n, ,
*
n (1'er artar)
*
o
..., (n-l)n, n2 (n'er artar)
o
X
X
y1 - n2,(n2-1),(n2-2), ... , [n2-(n-l)] ( 1'er azalır) 8ı- [n2-(n-1), [n2-(n-1)-n], ...
o
[n2-( n-1 )-(n-2 )n], [ n2-(n-1)-(n-1)n] 81 dizisinin s o n terimi
ı 'e,
o
,
+
(n' er azalır)
+
•
ondan bir öncesi ise (n+1 )'e
•
eşittir. Her grubun 1. dizisinin ı. terimi bir önceki grubun
4.
dizisillin (yani 8 dizisinin) sondan bir önceki terimin
1
fazlasına eşittir. Örnek olarak, 2. grubun sayısı ile başlayacaktır. Her grubun 1. dizileri sırasıyla
+
1,
,
1.
terimi (n+2)
2., 3 .
,
ve
4.,
•
1. çerçeve
+
2. çerçeve [(n-2). derece]
o
3.
-
+n, -1, -n olarak artar v e azalır.
-
-
-
X
Örnek o larak n=12 için 1. ve 2. gruplarm dizilerini yazalım: a1-
D
1, 2, 3, ..., 1 ı,12 *
p ı- 12,24,36,...,132,144 y1-
- -
[n. derece]
çerçeve [(n-4). derece]
-
-
-
-
-
n
( - - 3 ). çerçeve [8. derece] 2 n (-- 2 ). çerçeve [6. derece] 2 n
( - -1 ). çerçeve [4. derece]
2
n (-). çerçeve [2. derece]
ı44,143,142,...,134,ı33
2
Öı-133,121,... ,13,ı
Şekil 1. Karenin çerçev elerinin sıral a nması v eya derecelenmesi a2-
14, 15, ..., 22,23
Pı- 23 3 5, ...,119,131
Şekil
Yı- 131,130,.. . , 1 23,122
(derecesine)
,
. bı - 122, 11Ü, .., 2 6, 14
1 'de
n.
dereceden karenin
göre
köşegenlerindeki
Vb.
g österilmiş
haneleri
aynı
ve
çerçeveleri sırasına aynı
çerçeve I erin
sembollerle
işaretlen
nriştir. Çerçevenin yatay veya düşey hanelerinin sayısı
Böylelikle , "Ne" sorumuzun yanıtı olarak grupları ve
onun derecesini gösterir. Kuşkusuz ki, çerçevelerin sayısı
dizileri nasıl elde edeceğimizi gösterdik. Grupların ve
ve el e aldığımız grupların sayısı birbirlerine eşittirler,
19
Doğal Sihirli Karelerio ÖzellikJeri A.A.Abiyev, A.Abiyev
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Say1 (Mart 2002)
yani çerçeveler sayısı=gruplar sayısı= n/2. Tek dereceden kare için çerçeve ve gruplar sayısı (n+ ı )/2 'ye eşittir. Bu nedenle son dizi bir sayıdan ve çerçeve ise bir haneden ibarettir. Her
Şekil 2. Çift dereceden ka renin özel böl gel eri
Köşegenler ve "artı" nın yardımıyla meydana gelen 8 bölge ise "�" işaretiyle belirlenmiştir. Tanımlar:
gruptaki
dizilerin
elemanları
sayısı
uygun
a-Köşegen üzerindeki sayılara köşegen sayıları,
çerçevedeki haneler sayısına eşittir. Görüldüğü gibi çerçeveler ve gruplar sayılarının eşitliği bizi şu noktaya gö türür: ı. çerçeve hanelerine 1. grubun 4 dizisindeki sayılar yazılacak;
b-
Merkezi karenin içerisindeki 4 sayıya merkezi
sayılar, c- "+" içerisindeki sayılara (merkezi sayılar hariç) artı-içi sayılar, d-"�" itareti içerisindeki sayılara üçgen-içi sayılar
2. çerçeve hanelerine 2. grubun 4 dizisindeki sayılar yazılacak, vb.
diyeceğiz.
Her grubun dizi elemanlar1 çerçevenin hanelerine kapalı
Şimdi ise 16. dereceden sayılı 2 kareyi ele alalım. 1
grafal rla yazılır. Her çerçeveye uygun bir kapalı graf
-
256 sayılarını ardışık olarak 16 x 16 karesin
mevcuttur. Böyle kapalı graflan Bulerin şerefıne Euler
deki hanelere yazalım. Böyle kareye doğal kare denir
devirleri olarak isimlendirdik.
(Şekil3). Şekil 4'de ise tarif ettiğimiz yöntemle yazılmış
Burada biz doğal sihirli karenin ana düşüncesini sundul<.
16. dereceden doğal sihirli kare gösterilmektedir.
Bu algoritmanın tam teferruatlı açıklanması ayrıca bir makalenin söz konusudur [ 1].
Ele aldığımız bu iki sayılı kareleri (Şekil 3 ve 4)
Not: Bulduğumuz algoritma ile yazılmış karenin sihirli
karşılaştırdığımızda aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkmak
olduğu kolaylıkla ispatlanabilir.
tadır;
Şimdi ise doğal sihirli karenin önemli özelliklerini göstermek için bir kaç tanım sunalım. Herhangi bir kareyi şekil 2'de gösterilen bölümlere iki
ayıralım. Şekildeki "+" işareti merkeze en yakın
satır
ve sütunlardan oluşmaktadır. Bu satır ve sütünlann kesişınesi karenin merkezi 2x2 karesini oluşturur. Tekli karede "artı" işareti bir sütun ve bir satınn kesişmesinden oluştuğuna göre merkezi kare bir haneli olur. •
{1
•
•
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
106 107 108 109 110 11 1
ı ı2
100 101 102 1 0 3 104 105
135 136 13 7 138 139 140 141
142 143 144
•
•
•
145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160
•
•
161 1 62 163 164 165
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
166 16 7
168
169
170 171 172 173 174 175 176
177 178 179 180 181 182 1 8 3 184 185 186 187 188
•
{.
4
•
•
6
3
129 130 131 132 133 134
•
�
2
113 ı ı 4 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128
•
6
ı
193
6 e
6
20
190
19 1
192
�
194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 08
209 210 211 212 213 214
215
216 217 218 219 220 221 222 223 224
225 226 227 228 229 230
231
232
233
234 235 236 237 238 239 240
241 242 243 244 245 246 247 248
249
250 251 252 253 254 255 256
Şekil 3. 16. dereceden doğal kare
.... 1 1
189
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Doğal Sihirli Karelerio Özellikleri A.A.Abiyev, A.Abiyev
c- Artı-içi sütun veya satır sayıları sırasıyla, tekli a- Köşegen üzerindeki sayılardan sadece merkezi sayılar kendi köşegenleri üzerinde yerlerini değişirler,
"+"
b- Artı-içi sayılar
işareti içinden dışarı çıkmayarak
çift çerçeveler için doğrusal, çiftli-çift çerçeveler için ise noktasal simetri olarak n2+ı
(162 + 1=257)
4):
aşağıdaki örneklerde sayılar matris
Örnekler (Şekil
değişirler,
elemanları olarak belirlenmişler;
1. 61 + 196 = 257 1 242 14 240
244 12 246 29
�2 9
27
35 212
44
2 14
18 227
33 223
ı 97
52
208 50 206
10
249
2 31 232 42
25 2 34
82
174
59 199 200
97
159
99
84 1 72 86 157 101
251 22
2 17 216 39 219
57 202 54
65 ı 91 67 189 6 9 182 74 185 184
1 76
7
1 67 16 8
89
71
5
253
2 3 6 20
238
22 1
37
46
61 51
204
31
103+154=257
17
34 224 207
85
100
158
145
94
96
162
177
79 179
64
164 9 2
18 ı
77
194 62 196 21 ı
209 47
45
60
15 243 1 3
75
245
90
230 ı
1
88
183 72
1 98 5 8
213 43
32 226 30 22 8 2 8 241
166
105 104 154 150 1 08
56
247
9
ll o 146
73
186
201 55
3. 219+38=257
233 23 2 35
8 25 0
6
21
237
112
59+ ı98=257
16 1
16.
256
'
'
ve ıı4+ 143=257 (a 8,15+ a9,15;
ve 144+ı 13=257 (a9 1+a8 16; ı
'
232+25=257
ve 24+233=257
(a,,8+a2 ,9;
a15,8 +
aı5,9) (düşey eksene göre simetrik artı-içi sütun sayılar)
dereceden doğal sihirli kare
217+40=257
Tanım:
Ornek: 2 v e ıs sayıları düşey eksen etrafından 180°
2
'
ı
Çerçevenin
tepesindeki
ve
onunla
komşu
hanelerdeki sayılara "köşe-üçlüsü" denir.
döndürülerek yatay eksene göre simetrik hanelere, yani sayılarının hanelerine kayarlar; bu son
ve 216+41=257 (a3 8 + a149;
a3,9+a14,8) (merkeze göre simetrik artı-içi sütun sayılar)
••
255
ve �7'de
a8,I +a9, 16) (merkeze göre simetrik artı-içi satır sayılar)
uygun olarak transpozisyon ederler.
ve
il2
(a4 6+a13 4) (Şekil2; �3 ve Ll6'da
128+129=257
c- Üçgen-içi sayılar ise dönme ve doğrusal simetrilere
242
de
a8,2+a9,2) (yatay eksene göre simetrik artı-içi satır sayılar)
5. Şekil4.
�8 '
a1 2,ı 3) (Şeki12; �5 ve
(a3,11+a14,13) (Şekil;
4 . 127+130=257
1 9 239 225 2
�ı'de
üçgen-içi sayılar)
222 210 48
4 254
252
ve
üçgen-içi sayılar)
5 3 2 0 5 195 6 3 1 93
38 220 3 6
�4
üçgen-içi sayılar)
70 188 180 78 178 80 203
ı
(a4,2 + a4,15) (Şekil2;
77+180=257(aı2,4 +
98 160
1 6 9 87 171 165 93 163 95
215 4 1 40 218 26 24
148
a13 4 ) (yan köşegen
üçgen-içi sayılar)
1 ı4
lll 1 47 109 1 4 9 1 07 15 1
+
(a7,7 + a10,1 0) (baş köşegen üzerin
2. 50+207=257
49
1 42 1 1 6 1 2 4 ı ı8 138 137 136 1 1 9 123 133 125 1 3 1 127 129 128 1 43 1 26 141 1 4 0 1 3 9 1 22 121 120 1 35 134 11 7 1 32 1 1 5 13 0 113
144
ı
deki s ayılar)
173 83 175 81
155 1 03 1 5 2 153 106 10 2 156
( a 4 13
üzerinde sayılar)
255 16
6 8 1 90 66 192
187 76
170 91
3
invariantını
sağlamaktadırlar.
merkezi veya doğrusal simetriye uygun olarak yerlerini
24 8
•
2.
sayı
Ozellik: ••
ise dönmeden boşaltılmış hanelere geçiyorlar.
Çiftli-çift ve tekli-çift doğal sihirli karelerde merkeze göre
Ayru bir simetrik transpozisyon yardımıyla doğal kareden
simetrik köşe-üçlüsü sayılarının toplamı kendi aralarında
oluşturulan kareye "doğal sihirli kare" denir.
eşittir ler. Baş köşegen üzerinde merkeze göre simetrik köşe-üçlüsü
III.
DOGAL SİHİRLİ KARENİN ÖZELLİKLERİ
sayılarının karelerinin toplamı kendi aralarında eşittirler.
Örnekler (Şekil 4):
Çift dereceden doğal sihirli karelerde;
.. 1. Ozellik:
16+255+ı7=241+32+15=288 1+242+240=256+225+2=483
a- Karenin geometrik merkezine göre simetrik
ı2 +2422+2402 =2562+225ı+z2 =Iı6ı65
köşegen sayılar;
b-
Düşey
veya
yatay
eksenine
göre
simetrik
16.
üçgen-içi sayılar;
dereceden çerçevedeki sayılar.
31+238+34=226+47+30=303
21
Doğal Sihirli Karelerio Özellikleri A.A.Abiyev, A.Abiyev
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
içi sayılar bu çift sayılara dahillerse, yatay simetri yerine
18+227+223=239+210+19=468
simetrisinden
merkez
182+2272+2232=2392+2102+192=101582
faydalanmak
gerekir;
çerçevelerin artı-içi sayıları hariç) Bu özellikler
14. dereceden çerçevedeki sayılar.
çift,
tekli-çift
4 çift, 6
8 çift, ... sayılar içinde geçerlidir. İstisna: istenilen doğal
çiftli-çift
karenin
sihirli
8. ve 4. dereceden
çerçevelerinde artı-içi sayılar n2+1 invariantını noktasal
3. Özellik: Tek dereceli doğal sihirli karelerd e sırasıyla, düşey ve yatay eksenlerine göre simetrik sütunlarda ve satırlardaki sayılar aşağıdaki sayılar sistemini oluştururlar. Örnekler
(Şekil 5):
değil,
olarak
simetri
doğrusal
simetri
olarak
s ağlamaktadırlar. istenilen tekli-çift doğal sihirli karelerde ise bu istisna sadece 4. dereceden çerçeve için geçerlidir.
1 . sütuncia 2 çift veya 4 çift sayı ve bunlara düşey eksenine göre simetrik
16. sütundaki sayılan ele alalım.
Birbirlerine göre simetrik hanelerde bulunan bu
4
çift
sayının
toplamı
ve
de
karelerinin
2 çift ve toplaını
birbirlerine eşittir.
Örnekler (Şekil 4):
82+159+111+162=175+98+146+95=514 822 +1592+1112+1622=1 752 +98 2+1562+952=70570 2. sütun ve 15. sütun 1+240+97+144+128+145+32+241= ı
4
16+17+160+ 129+113+112 + 225+256=1028 ı2 +2402+972+ 1442+128 2+1452 +3 22+2412= 162 +172+1602+1292 +1132 +1122+2252+2562=184260 1. sütun ve 16. sütun 69+182+74+185+184+71+187+ 76=181+75+183+72+73 +186+70+188=1028 692 +1822+ 742+1852 + 184 2+712+1872+762=1812+752+ı 832 +722+732 +1862 +702 1882 = 157228
Şeki l 5 : 15. dereceden doğal sihirli kare
114+130+ ...+210+211+2+ ...+82+98=128+144+...+224+ ı 5+16+...+96+112=1695
5. satır ve 12. satır
114 2+ 1302 + ... +2 ı 02+2112+22+ ...+8 22 +98 2=
Tekli-çift çerçevelerde artı-içi doğrusal simetriye sahip
1282+1442 + . ..+2242+152+162+...+962 +1122=260065 (Bu sayılar
çift sayı n 2+1 invar iantını sağlar.
16. dereceden doğal
sihirli karesini ele alalım (Şekil 4). Artı-içi
1. ve 15. sütunlardadırlar).
sütun] ve
4
[2. satır ve 2.
[15. sütun ve 15 satır]'daki 4 çift sayıyı göz
önüne alahm. Yukarıda yazdığırnız eşitlik sistemi bu çift Çift dereceli sihirli karelerde bu özellik biraz karmaşıktır.
sayılar için de sağlanır.
16. dereceden çerçeveyi göz önüne alalalım (Şekil 4).
232+25+ı14+143=12 7+130+24+233=514=2(162+1)
1. satırda tek v e çift veya çift ve t e k numaralı hanelerde (genel gösterim: ai k ve ai k+ 1 ) bulunan,
Örnek olarak;
,
2322 +252+1142+1432 =1272 +1302+242+2332=87894
.
1 çift sayı ve bu sayıların düşey eksene göre simetrik hanelerde (ai, n-k+ 1 ve ai,n-0 1 çiftini ele alalım.
Not: bu son eşitlik sisteminde kareler için sağlanılan
Böylelikle elimizde 2 çift sayı olacakhr. Bu 2 çift sayının
sayıar için sağlanamaz. Yani, tekli-çift çerçevelerdeki bu
16. satırdaki 2 çift
4 çift sayılar 2'şer çift olarak yan köşegene göre simetrik
istenilen
toplarru yatay eksene göre simetrik
eşitlik
sayının toplamına eşit olur (eğer köşegen sayılan ve artı-
[2.
satır ve 15. sütun] ve
hanelerde bulunmalıdırlar.
22
[2.
sütun ve
15. satır] daki
Doğal Sihirli Karelerio Özellikleri A.A.Abiyev, A.Abiyev
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt\ I .Sayı (Mart 2002)
aynı simtriye sahip ı çift sayının hepsini toplarsak bu toplanun 2(n2+1)'e eşit olduğunu görüıüz. Örnekler (Şekil 5):
4. Özellik:
1) 188+23+203+38=452=2(152+1)
Doğal sihirli karelerde önemli invariantlardan birisi de üçgen-içi sayılara bağlıdır. Burada her hangi sayının yatay ve köşegen
7+204+22+219=452
(veya düşey ve köşegen) komşu 4 sayının
216+220+6+10-452
toplamı 2(n2+ ı) invariantını sağlar. Bu sayılar artı-içi ve köşegen üzerindeki sayıları kapsamamalıdırlar.
Bu sayılar 1. ve 3. (Şekil 6) karelerden alınmıştır.
Örnekler (Şekil 4):
2) 114+111+115+112=452
ı.
66+98+190+ ı 60=8l +83+192+158=514=2(162+ ı)
60+180+46+166=452
Bu sa)'llar L\ı 'den alınmıştır (Şekil 2)
72+153+73+154=452 Bu sayılar 2. ve 4. (Şekil 6) karelerden alınmıştu.
2. 198+230+58+28= 2ı3+215+60+26=514
5.
Bu sayılar �6'den alınmıştır (Şekil 2)
••
Ozellik:
Doğal
mevcuttur.
Tek dereceli doğal sihirli karelerde bu özellik aşağıdaki nxn
Köşegen sayılar
ve
aritmetik
diziler
de
köşegenlere paralel
doğrular üzerinde bulunan sayılar, (merkezi sayılar da
gibi gösterilebilir. Artı işareti, kareyi derecesi (n-1 )/2 'ye eşit 4 küçük kareye ayınr.
sihirli karelerde belirli
dahil) belirli bir takım diziler oluştururlar (Şekil 4).
tek dereceli sihirli kare için
n sayısına 1 eklendiği zaman çiftli-çift veya tekli-çift sayı
a) 17,34, ...,119,136,153, 170,...,255.
elde edilebilir. Bu halde çiftli-çift sayı için her küçük
b) 32,47,...,122,137,152,167,...,242.
karenin merkezinde bir hane, tekli-çift sayı için ise her
c) 15,30,...,105,120,135,...,225.
küçük karenin merkezinde ise nokta bulanacaktır (Şekil
d) ı '18,... , ı 03,137,120,154, ...,256.
6).
e) 2,19,... ,104,121,138, ...,240.
f) 16,31
,
... , ı06,136,121' ı51,...,241.
(120 ve 137);(121 ve 136) merkez sayıları kendi köşegenleri üzerinde yerlerini değiştirirler. a) dizisinin yarım grafları ve b) ve c) dizilerinin grafları yan köşegene göre simetriktirler. ••
6. Ozellik: Doğal sihirli karenin önemli bir özelliği de aşağıda verilmiştir. Çift dereceden bu karelerin, dışardan içeriye
ii)
i)
doğru çerçeveleri tek-tek çıkarıldığında geri kalan ka
Şekil 6: Tek dereceden karenin özel bölgeleri
relerin sihirliliğini sağlamak için bu karelerin içerdiği 4.
İ) Eğer n+ 1 çiftli- çift sayıya eşit ise.
dereceden
İİ) Eğer n+ 1 tekli-çift sayıya eşit ise. x
Bu
sayılar büyük karenin geometrik merkezine göre n2 +
15 karesinde merkezi sayılar 218, 120, 8 ve 106'dır.
kareyi 3. kare ile ve 2. kareyi 4. kare ile merkeze göre ederiz
(Şekil 6).
Küçük
sadece
belirli
basit
4. dereceden 3 matrisi göz önüne alalım (tablolar 1, 2, 3).
1 invariantını sağlayan simetrik sayılardır. Örnek olarak simetrik kabul
yazılışında
değişiklikler yapmak gerekir. Bu özelliği açıklamak için
15
1.
karenin
karelerin
merkezlerini noktasal simetri merkezi kabul edelim. Örnek o larak ı. ve 3. karelerini ele alalım. 1. karenin merkezine göre ı çift sayı ve 3. karenin merkezine göre
23
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Doğal Sihirli Karelerin Özelliideri A.A.Abiyev, A.Abiyev
b) Geri kalan çiftli-çift karelerin hepsi, 4. dereceden kare istisna olmakla, sihirli varolmaktadırlar.( a) daki k arenin
Tablo l. n. dereceden doğal karenin kapsadığı 4. dereceden matrisi.
an n
--1--1 ı 'ı
an n -
--1 2'2
an
n
-+1-- 1 ı 'ı
an
n
-+2--1 ı 'ı
an
an
n
an n --
an n -2 'ı
2'ı
an
n
an
n
-+ıı 'ı
Tekli-çift doğal sihirli k arelerde
--+ı ı' ı
d) 1. çerçeve çıkarıldğmda geri kalan istenilen çiftli-çift
karelerin sihirli olması için bu karenin kapsadığı 4.
n an -+1-
n
an
dereceden kare tablo 2'deki gibi yazılmalıdır.
n+
an n
+1
- +1, ı 1 ı 2
- +1ı 'ı
c) Sadece 6. dereceden karenin çerçevesi çıkarıldğında 4.
-1- ı ı 'ı
- -1-+1 ı 'ı
--1ı 'ı
an
an -
n
ı
an
n
'ı
+ı
dereceden kare tablo 2 'deki gibi yazılrnalıdır. 200 217 232 249
n
-+ı-+2 ı 'ı
-+2 -+1 ı 'ı
sayılardaki değişiklikleri yapmak gerekmez.)
58
39
7
26
198 219 230 251
Tablo 2. n. dereceden doğal karen in içerd iği 4. dereceden (Tablo 1) oluşturulmuş doğal sihirli karenin mat r isi. .
an n
--1--1 ı 'ı
an
n
-+1-+ 2 2 '2
an n -
-+ı ı'ı
an
an
n
- +2-+1 ı 'ı
an
an
an
n
-+12 'ı
55
n
53
42
44
---1 ı'2
51
46
n
-+2--1 2 'ı
--1-+1 2 'ı
Tablo 3. n. d ereceden doğal karesi ninmatrisi (sihirli değil).
an n
- -1--1 ı 'ı
n an -+1 2
-+ ı rı
an n
--+2 ı'ı
an
n
-+ı--ı 2 'ı
an n --1-
n
an
an
49
48
62
35
an -
n
an n -
n
+ ı -+1 2 '2
an
n
-+1-+1 2 '2
-1-+ı ı 'ı
an
an
n
59
70
252 229 2 2 0 197 1 8 8 165 156 133 124 9
24
41
56
73
22
43
54
75
20
45
52
77
15
18
47
50
79
30
3
32
1
4
29
36
61
68
101
92
31
34
63
66
256 225 2 2 4 193 192
69
88 105 120 137 152 169 184 74
86 107 118 139 150 171 182
84 109 116 141 148 173
76
1 80 78
82 1 1 1 114 143 146 175 178
93
1 00
125 132
ıı2
81
80
1 57 1 64 1 89
254 227 2 2 2 195 190 163 158 ı 31 126 99 2
71
91 102 123 134 155 166 187
17 16 241 240 209 208 177 176 145 144 113
.
ı
n
94
67
95
98 127 130 159 162
1 91
1 61
160 129 128 97
65
96
Fr an kl in ).
242
3
244
5
24 6
7
248 249
lO 251 12 253 14 255 16
3 2 239 30 237 28 235 2 6 233 232 23 230 21 228 19 226 17 33 210 35
an n -+
ı-+ ı ı '2
--1'ı 2
--1 +1 ı 'ı
38
Şekil 7: 16. de re ce de n sihirli kare (B.
-+1--1 2 'ı
ı ı
an n
27
1 85
---1 2'2
an n - '-
- -+1 2'2
33
89 104 121 136 153 168
ann
n
- +1'ı 2
ann
64
72
1 4 243 238 211 206 179 174 147 142 ı ı 5 110 83
19
196 2 2 1 228 253
karenin kapsadığı 4. dereceden
57
21 12 245 236 2 1 3 204 181 172 149 140 117 108 8 5
194 223 226 255
-+ıı 'ı
an
n
-+2-+ 2 2 'ı
'ı
2
sihirli
an
40
10 247 234 215 202 183 170 151 138 119 106 87
23
207 210 239 242
an
6
205 212 237 244 13
an n
n
- +1,-+1 2 2
5
28
25
250 231 218 199 186 167 154 135 122 103 90
203 214 235 246 11
-+1--1 ı 'ı
- -+1 ı'ı
37
201 216 233 248
--1-+ 2 ı '2
an n
-ı'ı
60
an n
n
-+22 1 ı
ann
k ar esind en
8
212
37 214 3 9 216 217 42 219 44 221 46 223 48
64 207 62 205 60 203 5 8 201 200 65 198 53 196 51 194 49 6 5 178 67 180 69 182 71 184 185 74 187 76 189 78 191 80 96 175 94 173 92 1 7 1 9 0 169 168 87 166 85 164 83 162 81
Çiftli-çift doğal sihirli karelerde:
9 7 146 99 148 101
a) 1. çerçeveyi çakırdığımızda geri kalan (n-2) dereceden
128 143
(öylece de tekli-çift karelerin) karenin sihirli olması için
satırdaki
an
-+ıı 'ı
n ve an n an --+ -+1-+ ı
ı
'ı
n ve an
2' ı
ı
n
-+ı - +1 ı 1 2
145 98
ve
1.
103
152 153
106 155 108
157 11o
159 112
141 124 139 122 137 136 1 19 134 117 132 115 130 113
144 127 142 125 140 1 2 3 1 3 8 121 120 135 118 133 116 131 114 129
4. dereceden karede (tablo 3) sadece, 1.
1 26
ıso
sütundaki
sayıların yerlerini değiştirmek ge-
147
100 149 102 151 104 105 154 107 156 109 158 ı ı 1
176 95 174 93 172 9 1 170 89
88 167 86 165 84 163 82 161
177 66 179 68 181 7 0 183 7 2
73 186 75 188 77 190 79
208 63 206 6 1 204 5 9 202 5 7
56 199 54 197 52
209 34 211 36 213 3 8 240 31 238 29 236
rekir.
241
24
1 60
2
243
4
245
27 6
215
195
50
1 92 193
40
41 218 43 220 45 222 47 224
234 2 5
24 231 22 229 20 227 18 225
247
8
9
250
ll
252 13 254
15
256
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Doğal Sihirli Karelcrin Özellikleri A.A.Abiyev, A.Abiyev
Şekil 8: 16. dereceden sihirli kare (Tamori).
e)
Geri kalan tüm tekli-çift kareterin sihirli olması için
önce
ele
aldığımız
karenin
merkezindeki
sadece
sayılarının yerlerini k öşegen üzerinde değişrnek gerekir. Ortaya çıkardığımız
bu özellikler istenilen
sayılardan
yazılmış kareler için de geçerlidirler. Doğal sihirli k arelerde aşikar ettiğimiz bu özelliklerin başka müelliflerin yazdıkları o lup-ol madı ğını
sihirli karelerde
mevcut
kontrol edebilmek için şekil 7 ve 8'de 16.
dereceden sihirli karelerin örnekleri gösterilmiştir [2-3]. Doğal
sihirli
kareterin
bu
özellikleri,
tarafımızdan
keşfedilmiş, algoritmanın doğal sihirli kareler oluştumak için mükemmel bir kural olduğunu ispat etmektedir.
IV. SONUÇ Sihirli
kareler in
özellik!erinin
uygulanabilmesi ortaya
balamından
çıkarılması
büyük
onların onem ••
taşımaktadır. Doğal sihirli küplerin de şifresini çözdüğümüzü başka bir
·.
makele ile beyan edeceğiz.
KAYNAKLAR
1.
A.K. Abiyev, The Natural Code of Numbered Magic
Squares,
Enderun
Publications, Ankara,
(ISBN975-
95318-3-6), p 77., 1996. 2. W.S. Andrews, Magic Squares and Cubes, Dover Publications, In e .
,
New York, Chapter
1,
pp.89-112.,
1960.
3. Tamori s Algorithm. '
http://www. pse. che. tobloku. ac.jp/�msuzuki/Magic s q u a re.alg. Tamori.
25
PID Kontrolörü İçin Arabirim Tasarımi
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
A.Ural, A.F.Boz
PID KONTROLÖRÜ İÇİN
ARABİRİM
TASARIMI
Ali URAL, Ali Fuat BOZ
••
Ozet-Bu
kontrol
çalışmada
kullanılan
PID
sistemlerinde
kontrolörleri
için
sık
MATLAB
programında hazırlanan kullanıcı arabirim tasarımı anlatılmıştır. kontrolörler
Bilindiği önenıli
sistem
gibi
bir
yer
tasarımınd a
tutmaktadır.
PID
kontrolörleri kullanılan sistemler içerisinde en çok tercih
edilen
kontrol ör çeşididir.
Pratikte
karşılaşılan problemlerden birisi, sistem yapılması
ve
edilmesidir. duymayan önem
sistemin Bu
amaçla
k ontrolör
sistem
dizayn
kazanmıştır.
kontrolörlerin
matematik
en
sık
analizinin
m odelinin modeline
elde gerek
metotları günümüzde
Bu
metotlardan
otomatik ayar
biriside
işlemlerinin yapıldığı
Otomatik ayar (Autotuning) metodudur. Bu çalışma sonucu elde edilen arabirim sayesinde, kullanıcının çok derin kontrol ve programlama bilgisine sahip
54040- Esentepe Kampüsü- ADAPAZARl
m erdiven
yakıldıktan
belli
bir
süre
soma
otomatiği, kazan suyu sıcaklığı düştüğünde, brülörlerin yanmasını, belirlenen sıcaklığı aşması durumunda ise, brülörlerin sönmesini sağlamaktadır. Bunlann yanında, depoların
sıvı
seviyesinin
şamandıralı
açma-kapama
vanalan ile kontrolü, su basıncırun hidrofor sistemleri ile ayarlanması benzer uygulamalar olarak sıralanabilir. •
Insan vücudunda da karınaşık ve hassas kontrol işlemleri gerçekleşmektedir. Göze yansıyan ışığın şiddetine göre, göz bebeğinin açılıp kapanması, çevre sıcaklığı arttığında vücudun
terlemesi,
acı
duyulduğunda
geri
çekilme
refleksi, insan vücudundaki fizyolojik kontrol işlemlerine örnek olarak gösterilebilmektedir. Yukarıda
Anahtar Kelimeler-Otomatik ayar, PID kontrolörler,
istenen
örnekleri
alındığında
verilen
Kontrol;
değerler
değişimleri
MATLAB
-
ışıkları
otomatiği;
merdiven
kendiliğinden sönrnesini sağlamaktadır. Kalorifer brülör
olmadan bu yöntemi uygulaması mümkün kılınmıştır.
Abstract
bulunan
Örneğin apartınanlarda
kontrol işlemleri
incelenen
etrafında
gösteııııesi
davranışların
tutulması
için
dikkate
yapılan
belirli
veya
istenen
işlemler
olarak
tanımlanabilir. Bu durumda Otomatik Kontrol; kontrol In this study,
most
işlemlerini,
widely used PID
edilmek
istenen
olay
etrafında
kurulmuş bir karar mekanizması ile, doğrudan ve insan
controllers have been examined. As commonly known
girişimi olmadan gerçekleştirebilir [1].
that PID controllers have many advantages over other
Otomatik
controllers. Thus in practice, they are \Veli known and
kontrol
insanları
tek düze
tekrar
işlerden
kurtararak zeka v e düşünebilme yeteneklerini daha iyi
commonly used controllers. In practice, one of the
kullanabilecekleri işlere yöneltmektedir. Ayrıca insanın
main problems on the design of controllers is to have a nıathematical model of
kontrol
fizyolojik yeteneklerini aşan, çok hızlı, çok hassas, büyük
the system. Obtaininig the
kuvvetler
mathematical model of a system usually takes long
gerektiren
kolaylaştırır.
times and also needs a good understanding of control
Otomatik
uygulamalarda
hakimiyeti
kontrol gerek teorik
tasarım
gerekse gerçekleştirme ve uygulama bakımından daha
theory. This can not be possible everytime. Therefore
sade, daha esnek, kolayca ayarlanabilen ve verimi yüksek
Antotuning of controllers have been proposed. In this
çözümler sağlamaktadır
paper, one of the main aim was t o prepare a user
[ 1 , 2,3,7].
interface to the autotuning of PID controllers. This has been done by using Matlab.
II. ARABİRİM YÜZÜNÜN TANITIMI
Key Words- Autotuning, PID c ontrollers, MATLAB
Program Matlah komut satınnda pidkit yazılması ile aktif
I. GİRİŞ Kontrol
işlemlerine
günlük
yaşantırun
hale � el erek, Şekil-I' de görülen yüzü ile görülmektedir [ 13]. Incelenmek istenen sistem fonksiyonunu arabirime her
girınek için "Sistem" butonuna basılır ve Şekil-2' deki
alanında
çerçeve
rastlanmaktadır. Kontrol işlemlerinin bir çoğu "otomatik"
görülür.
Sistem
fonksiyonunu,
transfer
fonksiyonu, matiab fornıu ve durum uzayı biçiminde
olarak yani, insan girişimi olmadan gerçekleşmektedir.
giıınek mümkündür. Aynca sürekli zamanda olduğu gibi ayrık zamanda da aynı biçimlerde giriş yapılabilir.
A.Ural, A.F.Boz; Sakarya Üniversitesi, TEF, Elektronik-Bilgisayar Eğitimi Bölümü
26
•
PID Kontrolörü Için Arabirim Tasarımı
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Ci1t, l.Sayı (Mart 2002)
A.Ural, A.F.Boz
Şekil
1
:Arabirim Yüzeyi
...) .PID Dizayn Kiti
.
_
.....
·
.. _
_-
.,... .. . . .....
· ·
· .
Şekil 4 :Arabirim Menüsü
..,._,,.
10
�
150
Şekil 2 :Sistem Fonksiyonu Girişi
Kontrolörün
çeşidini
ve
parametrelerini
.,-,,
"Kontrolör"
butonuna basarak aşağıdaki Şekil-3' den girebiliriz. Eğer kontrolör parametreleri bilinmiyorsa, program tarafından otomatik olarak hesaplanabilir. Bunu işlem için öncelikle arabirim yüzeyindeki "Osilasyonun Bulunması" menüsü
aktif hale getirilir
Şekil 5 :Arabirim Menüsü Çerçevesi Bu menü kullanılarak, osilasyonun belirlenmesi, otomatik . r�PJ
olarak
1
yapılabileceği
gibi
manuel
(elle)
olarak
da
yapılabilir . Şekil 5' de" Bul" butonuna basıldığında Şekil-6' d a Nyquist Eğrisi ve -1/N(a) eğrisi g örülür. Üzerinde kritik kazanç, kritik frekans değerleri fare yardımıyla tespit edilebilir. Sonuç olarak Şekil 7' d e görülen limit saykıl çözümü elde edilir.
Şekil 3 :Kontrolör Girişi 27
PID Kontrolörü İçin Arabirim Tasarımı
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayt (Mart 2002)
A.Ural, A.F.Boz
(deseribmg function) metodu kullanarak yaklaşık olarak osilasyonun birinci haınıonik bileşeninden belirlenir. •
11
Nyquist eArisi & ·1/N(a)
Osilasyonun genliği,
--�-���--�---�--�--�� �
o
' 1 - - - - -r -
...().
�
- -
' •
.
t
-ı-
.
-
-
-0.3 - ----... - •
- -
• 1
'":.� �5 -
1
-
�---- - : •
--
-
• 1
•
-
t
.... -
•
----
t 1
-
1 -,
.
• - - - - -ı- - - -
• 1 t
1 1 1
•
ı ı • 1
1
- - - - -j -
---
1 - .- - - -
1 t
- .' -
1
- ...
- -
1
-.-
....
-
...
-
•
• 1 •
, -
'
..
1
----
-----
�- -
-
' • • • '
-----
,- -
-
• t ' •
- .. ' ı
-
-
t 1 1
- - -
1
.... - 1 1
- -
zamarn ölçerek kolaylıkla
-
- -
1
- - .... - - - - - ı - -- - 1
-
analizi osilasyonun ana haıınoniğine dayandığı için bu
-
• •
metot
ı •
:
• ;. ·
·2 . ·3 F�reyf\-e-ya ok tuşlarını kulumarak bit" nokta seçiniz :s-
·-
-5
Şekil 6:
�
tahminidir.
Eğer
ilk
sistemde
barınonilc
baskındeğilse ölçme sırasında bir fıltreye ihtiyaç vardır.
'
.
Sistem ayar
için yerine getirilmesi kolaydır. Fonksiyon tanımlama
ı
1
tespit edilir.
metotlan sayma ve karşılaştuına işlemlerine dayandığı
- - --�
•
-
ayan,
tepeye değerleri ölçülerek tabmin edilebilir. Bu tahmin
1
•
kontrolör
modundayken osilasyonun genliği, osilasyonun tepeden
t 1 1 •
PID
Pratikte osilasyonun periyodu, sıfır geçişler arasındaki
- -- '{---- i---• 1 .. --- -
yüzden
yürütillebilir.
• 1
1 1
- -
f
·�-----��-1 -
edilebilir.Bu
mikrobilgisayar kontrolörleri kullanarak otomatik olarak
'
1 - - -1 1
1 ... •
kontrol
t
1 1
- -�----- : ' 1 • •
1 , - - - 1
•
•
- -
.
• "' -
' •
•
--:- -
1
• •
- -
' • • • • 1 1 ' 1 1 - - -- ... - - - - -·---- ... _.._ - -- - _,_---1
-- -- -
•
1
- - -
, ' "' • ' '
1 ' 1 - ..... ---- -t• ---
--:-
• •
-
• t t
t t t
t
- -
·
• • 1
t
-0..4
-
1 1 1
röle çıkış seviyesi değiştiriterek
Histerisizli bir röleyle ölçme gürültüleri azaltılabilir.
.
-1/N(a) Eğrisi
Sürecin(işlemin) transfer fonksiyonu bilindiğinde röle kontrolündeki limit saykıl çözümü, analitik, nümerik
11.1 Pıd Kontrolörterin Otomatik Ayarı Açık döngü sisternin Nyquist eğrisinde olan, negatif reel ekseni
kesen
kontrolör
kritik
nokta
parametrelerinin
bilgisi
PID
çoğunlukla
belirlenmesinde
kullamlır.
Orijinal Ziegler-Nichols tasarımında kritik kazanç ve kritik frekans manuel olarak şu şekilde belirlenir. Oransal bir regülatör bağlanarak güçlendirilmiş b i r asilasyon elde edilineeye kadar kazanç yavaş y a vaş yükseltilir. Bu bir dezavantajdır. Gürültü ve diğer faktörlerin karıştığı uzun zaman sabiteleri yerine sistemin asilasyon genliğinin
.
-
.
.
.
150
kontrolü daha zor olabilir. Eğer sistem yaklaşık olarak lineerse, frekansta sadece kritik frekansa eşittir. Yukarıda sayılan dezavantajlann yaşanmadığı ve röle yöntemi diye adlandırılan yeni bir dizayn metodu ı984 yıhnda Astrom tarafından uygulanmıştır[4,8,9, 1 O].
.. ...
r(t) t. ..
•ro
Şekil
PID c
e(t) ... ..
y(t) .... ....
G(s)
c(t,l
hesaplama ve bilgisayar simülasyonu olarak çıkarılabilir
..
[ı,2,4,8,9, ıO, 12] .
T
-
.. �
7 :Limit Saykıl Çözümü
Röle
11.2 Tanımlama Fonksiyonu (Descrıbıng
Functıon) Metodu
Şekil 8:0tomatik ayar sisteminin blok diagramı
Eşdeğer bir kazancı belirlemek için lineer olmayan bir elemanın temel çıkışı v e sinüsoydal bir giriş arasındaki
Şekil-8' d e görüldüğü gibi kritik kazanç ve kritik frekansı
ilişkiyi kullanan fonksiyon tanımlama metodu, lineer
belirlemek için bir röle kontrolöıü, sistemle birlikte geri
olmayan
besleme döngüsüne bağlanır. _Kontrolör ayar modunda
analizinde kullamlır. Histerisizli bir rölenin tarnınlama
(T)
bir röle kontrolötü gibi kontrol modunda
herhangi bir PID regülatör gibi davranmaktadır. Ayar
n1odundayken
sinyaldir. Parametre
hata
:K:
sinyali
(e)
(C)
periyodik
ise
elemanlarla
birlikte
kontrol
fonksiyonu aşağıdaki gibidir [4,5,6,11].
bir
AT/ar ıv\ 1 /)=
ve ille, tanımlama fonksiyonu
4h 2
1rXl
28
/
va
2
-tl
2
-
}11
sistemlerinin
PID Kontrolörü İçin Arabirim Tasarımı
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
A.Ural, A.F.Boz
Delta(�) röle histerisizinin yan genişliğidir. Histerisi olmayan bir rölenin �' sı sıfırdır. Röle kontrolü altında olan kapalı döngü sistemin yaklaşık transfer fonksiyonu;
Gc(s)
=
G s)N a) ( ( 1+ G(s)N(a)
dır.
Şekil 10 :Arabirim PID Ayar Menüsü
Sistemin karakteristik eşitliği
l+N(a)G(s)ls=Jw =O
Kritik kazanç ve kritik frekans değerleri bulunduktan sonra Şekil-I O yardımıyla PID ayar menüsünden Şekil-l l deki ayar metotlarından birisi seçilerek "Güncelleştir" butonunua basılır. Böylece KP, Tb Tct değerleri hesaplanmış olur.
ve asilasyon durumunu
GOwJ
=
ı_
__
N(a)
denklemleri verir. Böylece osilasyonun frekansı ve genliği, limit saykıl denklemlerin çözümü ile elde edilebilir.
Re{l+N(a)G(jw)} =O Im {N(a)G(jw)} O =
lm -1/N(a) -1
o
Re
G(jw)
Şekil
9
Şekil ll :Kontrolör Dizaynı
:Röleyle Kritik Nokta Belirleme
Denklemlerin çözüınü,lineersizlik Şekil-9 da görüldüğü gibi ideal bir röle olduğu zaman kritik frekans değerini ve kritik noktadaki sinüsoydal osilasyonun genliğini verir. Kritik kazanç yaklaşık olarak Kc Osilasyon periyodu Tc=
27r
=
4h ile belirtilir. rca
ile verilir. Diğer yandan
Wc
histerisizli röle kullanarak Nyquist eğrisinde frekans ve genlik belirlenebilir. [3,4 ]
29
PID Kontrolörü İçin Arabirim Tasanmr
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, 1 .Sa)'1 (Mart 2002)
A.Ural, A.F.Boz
·
Z.:ırıı.::ın .6.l.:ınt Ce··1.:ıbı
·
��;���t!(�
·
•·
;{.�i.
Şekil 1 2 :Arabirim Analiz Menüsü Daha sonra Analiz menüsünden cevabı istenen fonksiyon seçilerek fonksiyonun grafiği çizdirilir [ 13].
ı
-
- - - - 1'
-
- - - -·-
1 1
- - - t-
-
ı 1
- - - - t- - -- - .. - - - - -1 -- - .. - - -- -·
-
- - - - t- -
--
'
J
-
ı
1
1
..J
___
ı
L
l
--
ıı -
ı
ı - - - - - - -ı
- ..
- � -
-
-
-
,
_
1
_
--
ı
-- -
ı
l ı
,1
1
1
.
ı
----
�=- :--ı •
ı
ı 1
------------ -
1
ı
ı
(
- - -1',.
1
- • -
-
1 1 - -, - --- - r --
1
1
ı
ı
ı
1
-
ı
�
ıf
.ıı
-
- - - - .... - - - - .& - - - - -·-
.....-. -... __ .
1
ı
ı
·· .. : -·-· ---·..�····· "-"""'"'"' : .... ... ·
ı
1
ı - - - - - - - - - -r
-
-
ı
-
- - - ı- - - - - r - - -
- - - 4
-
- - - ..ı- -
.....:"·""'"
' ı ı
1
------
1
-
ı
ı
- - - ı
, ·-·�·-···..-·-·"
ı
.. .
.
..
, -� """ .
-
-
......._
.
ı -
ı
-
. .
....... ..
-
_jf,�J:!i:.ı·:;=;:;:>
_
, -�
ı
1
1
-
,.-A ...
1
ı
...
1
-- - -- - - - - - - - - - - - - - - - - - -
ı
ı
ı
ı ı
ı ı
-
-- - .... �
-
-
ı , -
ı
- '-
1
-,-
-
-- - r --
1
1 ı
ıı
-
,.
-
...
-
'
.,
' - - - r-- -
--
--
ı ı
Şekil13
6/((s+ l)(s+2)(s+3)) transfer fonksiyonlu k apalı döngü
:
sistem ve kontrolör+sistemin step fonksiyonu
- --�-=====��-�--- _ -
1
-�-:
-_- -_-_- - :-4 _-_-_- - -_- �- -� --_ _
__ __ ____ _
ı
__
- - - ... -·ı
-
- - - .. - !. - - - - - - - ,_ - - - - - - J
1
ı
ı
- - - --• ... •
--- -- .. L -1
--
-
-
1
1
'
ı
- -__ _ _ 1
..
•
_
J 1
-
.. - .. -
ı
--i '
...
_ _
•
_ _ _
1
ı
'
ı
1
ı
'
1
'
- - - .. J-
ı1
-
c
-
-
ı
-
ı
_
- - - -- 1 ı
ı
-
-
-
-
-
-
ı 1
--
-
-
-
t
ı
-
-
ı ı
- • •
J.
ı
• - -
-
_
ı
1
-
-
-
-
-
-
-
•
•
__ -
_
_
_
• --- - .
1
ı
1
.
ı
-- -
1
-'-
-
-
-
t
-
- --
-
-
- -
ı
ı
-
1
•
-
•
-
- - ..J c
�f�.· -':
-
-
ı ı 1ı
-
- -
- --
-
ı
-
,
-
'
-
-
- -
-
-
- tı
-
c
-
- -
ı
1
ı
- --.t·:ı;�f{..:.,<.1��{:]�"��b� �
c
1
ı
: - - - - - j- - ---- -� -
_ _
-
_
ı
ı
-
1
1
L
-
1
ı
ı
1
--
-
-
'.\
- - - - - .J - .... - - - - L ..
ı
ı - - - - ..J- -
-
ı
ı
.
1 ı
- - - - - - '- - - - - - _ J .. 1
-j-- - - ---i 1
L
1
ı
- - - .. .J- - - - - - - L
ı
1
-
___ - -_ _
--- - - - 1.- - -- - -- · - - - - - - - J- - - - --- L.---- - - -1 ı
-
_ - -�:- __
__ _ -_ __ -
ı
1
---- J
__
__
-:
-
,
-
-
-
--
- 1- -
-
1
• .. - • •
- - L .. !
•
-
ı
•
- _c-
-
- -
Şekil 1 4 : 6/((s+l)(s+2)(s+3)) transfer fonksiyonlu açık döngü sistem ve kontrolör+sistemin nyquist eğrisi 30
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6 C il t l.SaYl (Mart 2002) .
PID Kontrolörü İçin Arabirim Tasaraını A.Ural, A.F.Boz
,
III. SONUÇ Bu çalışmada PID kontrolörlerinin özel bir uygulama alanı olan Antotuning için gerekli olan bir kullarncı arabirim yüzeyi tasarlanmış ve kullanıma sunulmuştur. Elde edilen program sayesinde kullanıcının derin kontrol bilgisine ihtiyaç gerekli
olan
kılınmıştır.
duymadan herhangi bir
PID
Ayrıca
kontrolötü elde
sistem için
tasartaması
mümkün
program
sayesinde
edilen
öğrencilerin PID kontrolörlerini daha iyi tanıması ve karşıtaşacakları
uygulamada
problemierin
çözüm
yöntemlerini anlamaları sağlanmıştır.
KAYNAKLAR [1] ÖZDAŞ, Nimet, A . Talha DİNİBÜTÜN ve Ahmet KUZUCU, Otomatik Kontrol Temelleri, Birsen Yayınevi, İkinci Baskı, İstanbul, Mart 1995. [2] YÜKSEL, İbrahim, Otomatik Kontrol, Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Uludağ Üniversitesi Güçlendiın1e Vakfı Yayın No:21, Bursa, 1997. [3] KUO, Benjaınin C., Otomatik Kontrol Sistemleri, (Çev: Atilla Bir), Literatür Yayınlan:35, Yedinci Baskı, İstanbul, 1999.
[4]
ZHUANG, Minxia, Computer Aided PID Controller
Design, Doktara Tezi, Brighton, 1992. [5] CHARLES , L.Phillips, D. Harbor ROYCE, Feedback Control Systems, Prentice Hall Ine., Third Edition, New Jersey, 1996.
[6]
ELGERD, Olle I., Control System Theory,
McGrawHill Ine., 1967. [7] OGATA, Katsuhiko, Modem Control Engineering, Prentice Hall Ine., 1970.
[8]
ASTROM, K.J. ve HAGLUND T., Automatic
Tuning of Simple Regulators with Spesifieation on Face and Amplitude Margins, Automatica, Vol:20, No:5, 1984. [9] .ASTROM, K.J., Automatic Tuning ofPID Regulators, Research Triangle Park, N.C., Instrument Society of i\merica, 1988. [lO] ASTROM, K.J. ve HAGLUND T., Automatic t Tuning of Simple Regulators, Proc, IF AC, 9 h World Congress, Budapest, 1984. [ll] ATHERTON, D.P., Nonlinear Control Engineering Describing
Function
Analaysis
and
Design,
Van
Nostrand Reinhold, London, 197 5. [12] DUMOND, E.A. ve et al, Automatic Tuning of Industrial PID Controller, American Control Conference,
B oston, USA, 198 5. [13] LAUB, A.J. ve LITTLE, J.N., Control System Toolbox User's Guide, The MathWorks Ine., 1986.
31
--- -- ---
-
Eğrisel Kirişlerde Gerilme Analizi F.Aslao, İ.Özsert
SAU Fen Bilimleri E nstitüsü Dergisi 6.Cilt, !.Sayı (Mart 2002)
EGRİSEL KİRiŞLERDE GERİLME ANALİZİ Faruk Aslan, İbrahim Özsert
Özet- Bu çalışmada farklı profilde, aynı kesit alanına sahip, aynı yük ve sınır şartları içerisindeki eğrisel kirişlerde analitik ve bilgisayar destekli nümerik analiz yöntemiyle gerilme analizi yapılarak sonuçları değerlendirecektir. Yapılacak gerilme analizi için aynı malzeme özellikleri mühendislik sabitleri ve kullanılacaktır. Anahtar Kelimeler Nümerik çözüm
ho
Eğrisel Kiriş, Analitik çözüm,
-
Abstract -In this study, stress analysis on curved . beams of identical seetion area, load and predefined conditions will be conducted and the results be evaluated by using analitic methods along with computer aided nurnerical techniques. For the analysis the same material properties and engineer constants will be used.
M
Key words- Curved beam, Analitic solution, Nurnerical
solution. Şekil 1. Düz Eksenli Bir Kirişteki Lineer Gerilme I.
D a ğılımını
GIRIŞ •
•
Ve
Eğrisel
Bir
Kirişteki
Hiperbalik
Gerilme Dağılımı.
ll.GERİLME ANALİZİ YAPILACAK EGRİSEL KİRİŞLERİN MALZEME ÖZELLİKLERİ Yay u z unluğu değiştiğinden , e ğrisel kirişlerde eğilme
Bir ürünün optimum değerlere sahip gerçekçi olarak
gerilmesi ,
değişme
üretilmesi gerekiyor ise tasarım için planlanan değerlerin
gösterm e z . Her iki tipte de aynı k a b u ller düşünülür.
en yakın değerlere sahip malzeme ve işçilik kullanılması
Mesela , eksene dik kesit düzl e m i e ğilmeden sonra
gerekir.
yine düzlem kalır ve gerilme l er k u vvetle orantılıdır.
malzeme olan Ck
Gerilme d a ğ ılımı gerçekten farklıdır. Şekil 1 düz
malzen1eleri, gerilme analizi yapılacak miller için gerekli
eksenli
düz
kirişlerdeki
bir kirişteki
gibi
lineer
lineer gerilm e dağılımını ve
o lan
Burada
t a sarım
şartıanna
15,
22,
malzeme
Ck
özelliklerini
uyan
en
uygun
20MnCr5, 25Mo Cr 4 taşımaktadır.
Bu
eğrisel bir kirişteki hiperbo lik gerilme dağılımını
malzemelerden piy a sada
göstermektedir.
tarafından orta yüklemeli kamyon, makine, motor ve p arçalarının
fırmalar
yaygın bulunan ve
imalatında
kullanılan
2 0MnCr5
malzemesinin mekanik ve fiziksel özellikleri
aşağıda
daha detaylı olarak gösterilmiştir. Tablo F.Aslan, İ. Özsert;SAÜ Teknik Eğit.Fak.Makine
Bl
.ı
Tasanında kullanılan malzemenin mühendislik sabitleri
Elastisite Modülü
E
21 1Gpa
Kayma Modülü
G
81Gpa
Poisson Oranı Sertlik
32
V
0. 3 150HB
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Eğrisel Kirişlerde Gerilme Analizi F.Aslan, l.Ozsert •
••
11.1 Dairesel Kesitteki Eğrisel Kirişte Analitik olarak
gerilme analizinin yapılması
ho= d/2+e
<=>ho
=
1 3 , 098 mm
Dairesel kesitte eğrisel kiriş şekil-2 'de görüldüğü gibi bir Her kesitteki eğilme m o menti
ucundan ankastre diğer ucundan 3 00 N 'luk bir kuvvet uygulanmaktadır. Uygulanan kuvvet neticesinde meydana
M
gelen gerilmeler aşağıda incelenmiştir.
=
3 00*250 = 75 000N. mm
ui=Mh/Aeri <=> ui= 5 0, 70MPa ao= Mho 1 Aer0 <=> 0'0= 40, 93 Mpa Kayma 'tk=
rn
=
gerilmesi
50,70/2
=
2 5.3 5 Mpa
2 (�ro+�ri )2 14 =(.V 1 00+ ...J74 . 763 ) 14
= 86,89 mm
11.2 Dikdörtgen
Kesitteki Eğrisel Kirişte Analitik Yöntemle Gerilme Analizinin Yapılm ası Dikdörtgen kesitte eğrisel kirişe şekil-3 'de göıüldüğü
500
gibi b ir ucundan anicastre diğer ucundan 3 00 N 'luk bir
300N
kuvvet
uygulanmaktadır. Uygulanan kuvvet neticesinde
meydana gelen gerilmeler aşağıda incelenmiştir.
\
,../ ,..
/
....
_/(.,
.;
'
/ r·ı
ı
300 N
ı
1
1
ı
ı
!e !
rn
·---·-� ·
.
...
ı
1 •
1 ı
Şekil 2. Dairesel kesitte eğrisel kiriş
r1mm)
ro
fo
R
d
A
h·ı
e
ho r·ı
mm ı
74,76
100
86,8
25,2
87,3
R
=
500
0,48
12, ı
13,09 1
87,381 mm
ı
'
ı ıı ı
R=ri+ h/2
1 '
2 2 A= I1 d /2 = 5 00= 3 ,1 4d /2 <=> d= 25, 2 3 7 mm
ı
� e· ı
ı
e==
R-
rn
=
87,3 81 - 86,89 <=>
e= 0,48 mm
1 ı
' '
•
ı ı
ı ı
1 ı
ı
33
R
Şekil
3.
Dikdörtgen kesitte
eğrisel kiriş.
Eğrisel Ki rişlerde Gerilme Analizi F.Aslan, İ.Özsert
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Ci1t, l.Sayı (Mart 2002)
1\N ri(mm)
fo
rn
R
h
90
100
94,9
95
lO
A
E
hi
ho
500
0,09
4,9
5,09
mmı
ro= 94,91 R=ri+ h/2
<=>
R= 95
e= R- rn
<=>
e
=
ıooı :22:39
mm
mm
0,09
mm
Her kesitteki eğilme momenti M= 300
*
250
=
75000 N.mm ai= 90,92
�.= Mh·l 1 Aer·ı \.} ı
'tk= 45,46
ŞekU
4.
Analizi yap1lacak eğrisel kirişin katı mode1i
MPa
Mpa kayma g erilmesi
III. EGRİSEL KİRiŞLERDE GERİLME
ANALİZİNİN BiLGİSAYAR DESTEKLİ NÜMERiK ANALİZ YÖNTEMİYLE INCELENMESI •
•
Bu bölümde problemin tanımı yapılarak, problem için gerekli olan tasarım koşulları belirlenip, sonlu elemanlar modeli oluşturulmuş, model için sınır şartları belirlenmiş, gerilme kontrolü yapılmış ve
gerilmeler için grafikler
oluşturulmuştur. Standart olarak 500 sahip
d aire,
alınmıştır.
dikdörtgen
Gerilme
kullanılarak
karşılaştırılarak
profilindeki
analizleri
yapılacaktır.
mm2
miller
"ANSYS"
Yapılan
Şekil 5. Eğrisel kirişin 'mesh' edilmesi
kesit alanına örnek
programı
analiz
sonuçlan
ELI�
gerekli değerlendiınıeler yapılacaktır
PATH
or:c 21 zooı U: 2C: 54
Tablo 2. Problemlerde Kullamlan Malzemenin Mühendislik Sabitleri
ElastisiteModülü
E
211 Gpa
Poissonoranı
V
0,3
III. 1 Dairesel Kesitteki Eğrisel Kirşin Gerilme
Analizinin Nümerik Yöntenıle Yapılması Aşağıd a şekli ve ölçüleri gösterilen dairesel kesitteki mile P==300N 'luk bir kuv vet uygulanmış ve bunun sonucunda eğrisel destekli
kirişde
mey dana
nümerik
analiz
gelen
gerilmeler
yoluyla
bilgisa yar
bulunarak
Şekil 6. Analizi yapılacak olan parçan1n sonlu elemanlar modeli ağ yapıst
gerilme
değerleri grafik halinde gösterilecektir.
34
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Say1 (Mart 2002)
Eğrisel Kiri şlerde Gerilme Analizi F.Aslan, I.Ozsert •
//\N f
Dr:C 27 200l
J\N
iODAL SOLUTION
10:31:46
••
2001 11:13:26
S'ItP=l SUB =1 TI!E=l (AVG) SEQV D!X =3.156 sım =. 356894 S!X =53.085
DEC 27
Şekil 7. Daire k esitindeki eğrisel kirişin smr şartlan ve yüklemenin temsili gösterimi.
mm
AN
SOLDTIOll
D!C 27 2001
m.P=l
sım :ı TIBi=l
Si:OV
ll: 13:5?
.356894
(HOAVG)
l2.074 6.216
23.792 17 .933
35.509 29.65
47.7.26 41.368
53.085
D!X =3.156 m =.115686 m =53. 414
Şekil 9. Nodlardaki vonmisses, eşdeğer gerilmesi
NODAL SOLtrrlOii S'I!P=l SUB =1 TI!I=l (AVG) SXZ RSYS=Q DMX =3.156
DEC 27 2001 11:12:00
m =-18.783 SMX =23.849
.315686 6.2i5
18.015
29. 8i4
41.614
53.414
Şekil 8. Elemanlardaki vonmisses eşdeğer gerilmesi
-18.783
-9.309 -14.046
Şekil
35
lO.
9.638
.164441 -4.573
4.901
19.112 14.375
23.849
Eğrisel kirişin nodlardaki kayma gerilmesi
Eğrisel Kiri şlerde Gerilme Analizi F.Aslan, İ.Özsert
SAU Fen Bihmleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
111.2 Dikdörtgen Kesitteki Eğrisel Kirişte Nümerik POSTl
Olarak Gerilme Analizinin Yapılması
SI!P=l SUB :l TI!t=l P!Trl PIJriO· 633
nrc 21 ıooı
ll: 25:22
Dikdörtgen
kesitte
eğrisel
kirişe
aşağıdaki
şekilde
göıiildüğü gibi bir ucundan ankastre diğer ucundan 300 'luk bir kuvvet
HOD1=723 NOD2=137�$. 639
•
•
•
.
) • .
J
,
35.639
destekli nümerik analiz yöntemiyle incelenmiştir.
�
1 1
uygulanmaktadır. Uygulanan kuvvet
neticesinde meydana gelen gerilmeler aşağıda bilgisayar
•
40.639
30.6�
ıs. 6l9
'
20.639 •
J\N
15.635 VOLU!!S TIP!: J'J!!
ı
10.639
X
.('
ı
1
D!:C 21 2001 ll: 2'9: �ı
"..!
5.639
.639 L---- ·--- ----o
11.12 8.56
34.Z4
25.68
68.48
SL36
42.8
59.92
ss.6 77.04
ıoz.n 94.16
111.340
DIST
Şekil 1 ı. En büyük gerilmenin bulunduğu kesit üzerindeki nodlann gösterimi
�osn Dt:C Zi 2001
SltP=l S1JB
=1
11:26:28
Tlm:=l
PATII PLOTL 394
Şekil13. Analizi yapılacak eğrisel kirişin katı modeli
NODl::/23
.
NOD2=1376ı.H2
;.
'
.
•
. 890
t>tC 27 �Ol 1�:24
•
'
.638
. 386
t
.134
i
.
[
' l
'
ı
.
'
..
..
1
. '
. .�
-.
r
ll? t
Şekil 14. Eğrisel kirişin 'mesh' edilmesi
Şekil 12. Eğrisel kirişte en büyük kayma gerilmesinin bulunduğu kesit üzerindeki nodlann gösteritmesi
36
Eğrisel Kirişlerde Gerilme Analizi F.Aslan, I.Ozsert
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
6.Cilt, I .Sayı (Mart 2002)
•
or:c z1 zooı ll :45:21
••
Z:Lili!JT SOLtmOJI DEC 27 2001
SITPal
ll: 39: 09
SUB =1 TI!l=l
stQV
!BOAVG)
D!X .:15.039 SD =.365613 S!X =94.12
ı 5. Analizi yapı lacak olan parçanın sonlu elemanlar modeli ağ
Şekil yapıs1
nrıo::rrs
D!C Z7 lfOl
. 365673
l�;i)6
42.034 10.783
31.617
62.869 52.452
73.286
83.703 94.12
Şekil17. Elemanlardaki vo nmisses eşdeğer gerilmesi
NODAL SOLın10i STEP=!
OEC 27 2001 ll: 38:35
su� :ı
TI!i=l SlQV
(AVG)
D!X =15. 039 S!N =.418616 m: :93.162
Şekil16.
Dikdörtgen kesitindeki eğrisel kirişin sınr şartlan ve yüklemenin temsili gösterimi.
.418616
21.028 10.723
31.333
8l.857
62.247
�1.63S 51.943
72.552
93.162
Şekil lS. Nodlardaki vonn1isses, eşdeğer gerilmesi
37
Eğrisel Kirişlerde Geritme Analizi F.Aslan, İ.Özsert
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Ci1t, l.Sayı (Mart 2002)
RODll SOLlTJ'IOB STEP=l SUB
..
ı\N
POSTl
DlC 27 2001
S'ITP=l
H: 39: 56
ı
mı:=l sxz
D!C 27 2001 11:49:06
SUB =1
ı
Tl!f=l
!AVG)
P!'Jll
PLfA6.896
MODl=S85
RSlS=O
HOD2=195ı3. 040
DftX =lS. 039 m =-4ı.sss
.
'
9.183
S!X s43, 02
5.326 1. 469
-Z.387 -6. Z44 ·10.101 ·13.958
·i7.81S \ /. !
-
,�..·"
'"
Zl 67Z L-
1: � .
------------- -
.
o
33.636 67.27Z 100.908 134.544 168.18 201.816 16.818 50.454 24.09 117.7l6 1Sl.36Z 184.998 Zl8.633 DIST
-42.555
-
23 538
-4.522
.
-33.046
-14.03
14.495 4.987
33.511 24.003
43.02
Şekil 19. Eğrisel kirişin nodlardak1 kayma gerilmesi Şekil 21. Eğrisel kirişte en büyük kayma gerilmesinin bulunduğu kesit üzerindeki nodlann gösteriln1esi
V.
SONUÇ
Analizde kullanılan eleman kesit boyunca araştınlmak istenen
eğilme
ve
kayma
gerilmesini
gösterebilmek
açısından üç boyutlu bir eleman olarak seçilmiştir. analiz esnasında malzeme elastik sınırlan içinde kaldığı kabul edihniş ve malzerneye ait elastisite modülü E= 211000
N/mrn2, Poisson Oram
=
0,3 olarak alınmıştır.
Elemamn her nodundaki üç serbestlik derecesi analitik hesapta bulunan e şdeğer kayma ekseninin bulunmasına
Zl. 659 '
t
12.7ll
gerek duyulmadan nümerik yolla parçanın katı modeli hazırlanarak yapılrmştır.
3. 783 O
33.636
16.818
100.908 134.544 168. !8 ZOl.816 84.09 117.726 1Sl.36l 184.998 218.633
61.ln
50.454
DIST
Analiz sonuçları eleınan ve nodal çözümle r göz önünde bulunduıularak kendi içerisinde de tutarlıdır.
Şekil 20. En büyük gerilmenin bulunduğu kesit üzerindeki nodlann
Yapılan
mesh "mopped" olarak kullanılan , şekil fonksiyonlarının
gösterimi
bozulmadığı düzgünlükte elde edilmiştir. Ayrıca yapılan başka denemelerde mesh yoğunluğunun yeterli olduğu doğrulanmıştır.
38
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Eğrisel Kiri şlerde Geritme Analizi F.Aslan, I.Ozsert •
Sonuç itibarıyla nümerik olarak elde edilen
sonuçlar
analitik sonuçlarla gayet iyi bir şekilde uyuşmaktadır. Bu nedenle bu metodun
ve
benzeri yapıların analizinde nümerik
kullanılması
iyi
bir
yaklaşım
sayılabilir.
Kompleks g e o m etrilerde ise tek yol olarak görülmektedir.
KAYNAKLAR [1] Babalık, F., C., "Makine Elemanları ve Konstriksiyon Örnekleri, Bursa, 1997 [2] Buchan,
R., G., "Finite Element Analysis" McGraw
hill company, singapure, 1995
[3] Prof. O sman Y. "Makine E lemanları" Beta Basın
yayım dağıtım A.Ş., İstanbul1999 [4] Zahavi,E.,
"Finite Element Method
in
Machine
Des ing'' prentice Hall Book Company, London, 1994 (5]
Giray
D.,
"Mühendisler
İçin
Sonlu
Elemanlar
Metodunun Temelleri," Adapazarı 1990 [6] Keskin,
İ, "Malzeme El Kitabı," Orsan İnş. Ltd. Şti.
1991 [7] Dipl. İng. M.Ten., Bosch Zürih Federal techn. [8] Ansys Expanded Workbook 5.4, Ansys, Inch ISO 9001: 1994 company
39
••
Kalsine Alunit Üzerine Dispers Boyalann Adsorpsiyonu
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l .Sayı (Mart
G.Yılmaz, M.Özacar,
2002)
KAL SiNE
İ.A.Şengil
ALUNİT ÜZERİNE DİSPERS BOYALARlN ADSORPSİYONU Gülnur YILMAZ, Mahmut ÖZACAR ve İ.Ayhan ŞENGİL
Özet- Dispers Mavi 56, Dispers Kırmızı
74 ve Dispers
Sarı 119 boyalarının kalsine alunit ile adsorpsiyonu; kalsinasyon sıcaklığı, devir sayısı, tanecik boyutu, adsorban kütlesi, başlangıç boya konsantrasyonu, pH, ve sıcaklık gibi parametreler değiştirilerek boyaların maksimum incelenmiştir. Böylece adsorpsiyonları için optimum şartlar araştırılmıştır. Langmuir ve Freundlich izotermleri için adsorpsiyon parametreleri belirlenmiş ve tartışılmıştır.
Anahtar Kelimeler Alunit, adsorpsiyon, dispers boya,
Bununla birlikte adsorpsiyon, renk gideıınede en etkili olan presesierden biridir. Nispeten pahalı olmasına rağmen, endüstriyel kirlilik kontrolünde aktif karbon hala en geniş ölçüde kullanılan adsorbandır. Turba odun, talaş, diatomit, yanmış kil ve bazı diğer düşük fiyatlı maddeler de potansiyel endüstriyel adsorbanlar olarak araştınlmıştır [2-5]. Bu adsorbanlar düşük fiyatlanndan dolayı ekonomik avantaja sahipler, ancak aktif karbon kadar etkili değildirler.
-
Red 74 and Disperse Yellow 119 on alunite were exarrıined by changing the parameters that incinde calsination temperature, rotation per minute, particle size, adsorbent mass, concentration of initial dye, pH and temperature. Thus the conditions of maximum dye adsorption were investigated with different parameters. Adsorption parameters for Langmuir and Freundlich isotherms were determined and discussed.
Bu çalışmanın amacı, dispers boyalarm giderilmesinde adsorban olarak alunitin kullanılabilirliğini araştırmaktır. Dispers boya grubu, tekstil boyama endüstrilerinde kullamlan boyaların en önemli gruplanndan biridir. Atıksulardaki dispersboyaların giderilmesi için Kütabya Şaphane' den temin edilen alunitin adsorpsiyon üzerindeki etkisi kalsinasyon sıcaklığı, devir sayısı, tanecik boyutu, adsorban kütlesi, başlangıç boya konsantrasyonu, pH, sıcaklık gibi parametreler değiştiTilerek incelenmiş ve izotenn çalışmaları yapılmıştır. Langmuir ve Freundlich izotermlerinin uygulanabilirliği test edilmiştir.
Keywords: Alunite, adsorption, disperse dye, isotherm.
II. M ATERYAL VE METOT
izoterm.
Absract- The adsorption of Disperse Blue 56, Dispers·e
•
•
I. GIRIŞ
Tekstil atıksularının neden olduğu kirlilik bir çok ülke için yaygın bir problemdir. Tekstil endüstrilerinin boyalı atıksuları yüksek oranda renk ve organik madde içennektedir. Ne basit kimyasal ne de biyolojik arıtma renk ve organik madde gideınıede yeterli olmamaktadır. Tekstil atıksularından kirleticilerin hepsinin yeterli ölçüde giderilebilmesi; kimyasal koagülasyon, aktif karbon adsorpsiyonu ve aktif çamur prosesi gibi birden fazla prosesin bir koınbinasyonunu gerektirmektedir [1].
Çalışmalarda kullanılan alunit cevheri, Dostel Aluminyum Sülfat A.Ş. nin Ş aphane' deki fabrikasının stoklanndan temin edilmiştir. Kırılıp, öğütüldükten sonra, ASTM standart elekleri kullamlarak elenmiş ve 30-90, 90-150, 150-315, 315-500 ve 500-710 J.lm tane boyutlannda farklı fraksiyonlar elde edilmiştir. Alunit cevherinin analizi kimyasal yöntemle yapılmış ve bileşimi Tablo 1 de verilmiştir. Alunit cevheri değişik sıcaklıklarda kalsine edilerek, bileşiminde farklı yapılarda bulunan alumina aktif hale getirilmiştir. Tablo 1. Alunit cevherinin kimyasal bileşimi
Alı03 22.98 G. Yılmaz, M.Özacar, İ.A.Şengil Sakarya Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi,
Kimya
Bölümü
54100
Sakarya
mozacar@hotmail.corn, ayhansengil@hotmail.com
Türkiye,
SiOı 44.56
so3 18.03
KıO 4. 6 6
Feı03
0 61 .
(0/o) [6]
CaO-M gO
0.16
HıO
9.00
Çalışmada Dispers Mavi 56 (DM 56), Dispers San I 19 (DS 119) ve Dispers Kırmızı 74 (DK 74) boyalan k:ullamlmıştır. Boyalar ticari saflıkta olup ayrıca bir
40
-
Kalsine Alunit Üzerine Dispers Boyalann Adsorpsiyonu
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt,
1.Sayı
(Mart
G. Ytlmaz,
2002)
saflaştınna yapılmadan kullanılmıştır. Boya çözeltileri
ı 00 mg/L konsantrasyonlarında bu üç boyanın destile
M.Özacar, İ.A.Şengil
bir etkisi olmamıştır. Ancak bundan sonraki çalışmalar
300 dev./dak. karıştırma hızında yapılmıştır.
suda çözülmesiyle hazırlanmıştır. Adsorpsiyon deneyleri,
ı 00 mL boya çözeltisine
250 mL
1
g adsorban ilavesi yapılarak,
100
lik beherlerde mekanik karıştırıcı ile yapılmıştır.
Adsorpsiyon
deneylerinin
sonunda
yapılmadan önce boya çözeltileri filtrelerden
filtre
edilerek
renk
1,25
ölçümleri
80
J.lm cam fiber
adsorbanlardan
ayrılmıştır.
'Ö1}
Bütün renk ölçümleri absorbans modunda ve görünür
'&
bölgede işletilen bir UV spektrofotometre cihazı ile
yapılmıştır.
Ölçümler,
absorbansın olduğu, DM nın
ve DK
her
boya
için
60
"'-"
maksimum
· O
-D- DS
56 için 316 nın, DS 119 için 495
74 için 565 nın, dalga boylarında yapılmıştır.
56
tı DK74
40
c::T
DM
119
20
III. DENEY SONUÇLARI VE DEGERLENDİRME
o �----��-----?--�-
673
111.1. Kalsinasyon Sıcaklığının Etkisi
773
973
873
1073
Kalsinasyon S ıcaklığı (K) Farklı sıcaklıklarda kalsine edilen alunitler ile üç boya
Şekil
için adsorpsiyon çalışınaları yapılmış ve adsorplanan
Kanştııma hızımn dispers boyalaıın alunit üzerine
2.
adsorpsiyonuna etkisi (Klas. sıcak:
boya miktarının ( q) kalsinasyon sıcaklığına karşı grafiği
doz:
lg/100 mL, Kar.
süresi:
873 K,Kals. süresi: 60 dak., 60 dak., pH: 7, Kons.: 100 mg/L)
1 den göıiildüğü gibi üç boya içinde en iyi adsorpsiyon 873 K de kalsine edilen alunit vasıtası ile gerçekleşmiştir. Alunit 873 K de kalsine
III. 3. Tanecik Boyutunun Etkisi
edildiğinde, yapısında Al( OH)3 fornınnda bulunan Al,
Elek analizi yapılarak farklı fraksiyonlarda elde edilen
Al203 e dönüşmektedir [6]. Alunitle birlikte safsızlık
alwıitler kullamlarak adsorpsiyon çalışmalan yapılmış ve
olarak bulunan Si02 ve aktif hale dönüşen Alı03 iyi bir
tanecik
Şekil
1 de
verilmiştir. Şekil
adsorban özellik kazanınaktadır [7-9].
boyutunun
etkisi Şekil
100
dispers
boyaların
adsorpsiyonuna
3 de verilmiştir.
100
80 80 � bb s
�
60 40
· O
DM 56
tı
DK74
b[) Cb
60
---..
s
-o-DS 119
"'-"
40
�
20 20
o �----��----�-
773
673
973
873
1073
0 +-----�----�---r--�
Kalsinasyon Sıcaklığı (K) Şekil 1. Kalsinasyon
mg/L)
30-90
sıcaklığının dispers boyalann alunit üzerine
adsorpsiyonuna etkisi (Kals. süresi: Kar.
H1zt: 200
rpm, Kar. süresi:
60
60
dak., doz:
dak., pH:
lg/100 mL, 7, Kons.: 100
Şekil
3.
adsorpsiyonuna etkisi (Kal s. Sıcak.:
Kon s.:
hızının etkisi araştırılmış ve elde edilen sonuçlar Şekil 2
2
den
l g/1 00 mL, Kar.
Hızı:
873
K, Kals. süresi:
300 rp m, Kar.
süresi:
60
60
dak., pH:
7,
Dispers boyaların alunit ile adsorpsiyonuna karıştırma Şekil
150-315 3 ı 5-500 500-71 o
Tanecik boyutunun dispers boyalann alunit üzerine
doz:
III. 2 Karıştırma Hızının Etkisi
gösterilmiştir.
90- 150
Tanecik Boyutu (ı.ım)
dak.,
de
-<>- DM 56 -ts- DK 74 -D-DS 119
de
Şekil
görüleceği üzere
3
100 mg/L)
incelendiğinde
150-315
J.lm den daha büyük
boyuttaki tanecilderin adsorpsiyon kapasitelerinin düşük
karıştırma hızının dispers boyaların adsorpsiyonu üzerine
olduğu
görülmektedir.
kapasitesini ise
41
90-150
En
yüksek
adsorpsiyon
11m boyutundaki alunit tanecikleri
Kalsine Alunit Üzerine Dispers Boyalann Adsorpsiyonu
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
G.Yılmaz, M .Özacar, İ.A.Şengil
6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
gösteıınektedir. 90 Jlffi den daha küçük boyutlardaki tanecikler kullanıldığında ise adsorpsiyon ortamında yeterince dağılamayıp çamurumsu bir yapı oluşturduğu için toplam yüzey alam azaldığından adsorpsiyon kapasitesi yine düşmektedir. ı50-315 Jlm den daha büyük taneciklerde tanecik boyutu büyüdükçe yüzey alanının azalması nedeniyle adsorpsiyon kapasitesinin düşmesi zaten beklenen bir souçtur [ıO]. 111.4. Adsorban Kütlesinin Etkisi
Adsorban kütlesinin dispers boyaların adsorpsiyonuna etkisinin incelendiği bu çalışmada elde edilen sonuçlar Şekil 4 de verilmiştir. Şekil 4 den görüldüğü gibi 1 g dan sonraki kütle artışının adsorpsiyon üzerine bir etkisi olmamıştır. 1 g adsorban yeterli boya giderimi sağladığından, 1 g dan daha fazla adsorban kullanımı gereksiz olacaktır. 1 dan az adsorban kullanıldığında ise adsorpsiyon kapasitesinin düştüğü gözlenmiştir.
Ill.6. pH ın Etkisi
Bu çalışmada pH ın adsorpsiyon üzerine etkisi incelenmiş olup, sonuçlar Şekil 6 da verilmiştir. Şekil 6 dan görülebileceği gibi, pH 3-11 aralığında yapılan çalışmalarda pH değişiminin dispers boyaların adsorpsiyonuna bir etkisi olmanuştır. Sadece DK 74 için pH 9 dan sonra adsorplama kapasitesinde bir azalma olduğu gözlenmiştir. Dispers boyaların adsorpsiyonu üzerine pH değişiminin etkisinin olmayışı, geniş bir pH aralığında çalışma avantajı sunmasının yamnda boya çözeltisinin doğal pH ında çalışabilme gibi çok önemli bir avantaj da sağlamıştır. 300 250 200
100 100 96 50 'M On
E -;:
DM 56
--�o
DK 74
-D- DS 119 o �--�----�-
92
o
88 ·
84 80
o
·
o
DM 56
ö
DK 74
0.5
ı
1.5
2
100
150
200
250
300
Boya Konsantrasyonu (mg/L) Şekil 5 . Boya konsantrasyonunun dispers boyalann alunit üzerine adsorpsiyonuna etkisi (Kals. s1cak: 8 73 K, Kals. süresi: 60 dak.,
-o- DS 119 �--��--�--o
50
doz: l g/100
mL, Kar. H1zı: 300 rpm, Kar. süresi:
60 dak., pH:
7, Tan. Boyutu: 90-150 ı.ım, Kons.: 100 mg!L)
2.5
Adsorban Kütlesi (g) 100
Şekil 4. Adsorban kütlesinin dispers boyalann alunit üzerine
adsorpsiyonuna etkisi (Kals. sıcak.: 873 K, Kals. süresi: 60
dak., 7,
96
doz: lg/100 mL, Kar. Hızı: 300 rpm, Kar. süresi: 60 dak., pH: Tan. Boyutu: 90-150 J..im, Kons.: 100 mg/L)
'bO
92
�
88
l
111.5. Boya Konsantrasyonunun Etkisi
Farklı boya konsantrasyonlarıyla yapılan adsorpsiyon çalışmalarının sonuçları Şekil 5 de verilmiştir. Bütün konsantrasyonlar için ı g adsorban kullamlmıştır. Şekil 5 den görüldüğü üzere boya konsantrasyonunun artışı ile adsorpsiyon verimi de artmaktadır. Bu da adsorbanın kapasitesinin yüksek olduğunu gösteımektedir. Farklı konsantrasyon çalışmalan önemlidir, zira verilen adsorban kütlesinin belirli bir adsorplama kapasitesi olup belirli miktarlarda boya adsorplayabilir [ 1O].
84
· o
DM 56
ts
DK 74
-D-DS 119
80 �--�----�--��---, ı
3
5
7
9
ll
13
pH Şekil 6 . pH nın dispers boyalann alunit üzerine adsorpsiyonuna etkisi (Kals. s1cak: 873 K , Kals. süresi: 60 dak., doz: l g/100
Kar. H1zı: 300 rpm, Kar. süresi: 60 dak., pH: 7, Tan. Boyutu: 90-150
42
J..Lm, Kons.:
100 mg/L)
mL,
Kalsine Alunit Üzerine Dispers Boyalann Adsorpsiyonu
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
O. Yılmaz,
6.Cilt, l.Sayı (Mart 2 002 )
111.7. Sıcaklığın Etkisi
300
Sıcaklığın dispers boyalarm adsorpsiyonu üzerine etkisi
araştırılmış v e sonuçlar Şekil ve DK
7
de sunulmuştur. DS
250
1 19
için çalışılan sıcaklık aralığında, sıcaklığın
74
adsorpsiyon üzerinde fazla bir etkisi olmadığı, ancak DM
56
da sıcaklık artışı ile artışı
DM
'ön
}
birlikte adsorpsiyon veriininde
çok az bir düşme olduğu gözlenmiştir sıcaklık
adsorpsiyon
için
56
(Şekil
7).
Yani
200 150
'-"'
�
verimini
100
düşüıınektedir. Sıcaklık artışı ile adsorpsiyon verimindeki düşme
eğilimleri
adsorpsiyonunun sıcaklık
dispers
boyaların
artışıyla
alunit
olduğunu,
ekzotermik
50
yüzden
o
DM
56 ts DK 74 -o- DS 119 ·
üzerine
bu
o �----�-----r--�
düştüğünü
adsorpsiyonun
gösterınektedir.
o
100
3
6 9 Ce (mg/L)
15
12
Şekil 8 . Alunit üzerine dispers boyalann adsorpsiyon izotermleri
ı
96
-
qe
1
=-+
Q
logqe
88 · o
DM
1
-
( 1)
-
bQ ce
logKF
1
+- logCe
(2)
n
Burada qe: adsorbanın birim ağırlığı başına adsorplanan
74 -D- DS 119
boyanın
miktarı,
mg/g;
Ce:
ulaşıldığında çözeltide kalan
80
adsorpsiyonda
dengeye
boyanın konsantrasyonu,
mg/L; Q: yüzeyde oluşan tek tabaka tamamlandığında
353
333
313
293
273
=
ı
56
ô DK
84
adsorbanın birim ağırlığında adsorplanan boyanın miktan,
Sıcaklık (K)
mg/g; b: enerjiyle ilişkili bir sabit veya net entalpi; KF ve n Freundlich sabitleridir.
Şekil 7. S1caklığının dispers boya1ann alunit üzerine adsorpsiyonuna
etkisi
M.Özacar, İ.A.Şengil
(Kals. s1cak.: 873 K, Kals. süresi: 60 dak., doz: 1 g/1 00 mL,
Dispers boyaların alunit ile adsorpsiyonuna ait verilerin
Kar. Hızı: 3 00 rpm, Kar. süresi: 60 dak., pH: 7,
lineer Langmuir izoterrnleri Şekil
Tan. Boyutu: 90-15 0 ı.ım, Kons.: 100 mg/L)
izotermleri Şekil
9
ve lineer Freundlich
1O da verilmiştir.
111.8. Adsorpsiyon Izotermleri •
0.03
Bir adsorpsiyon sistemi dengede iken, boyanın adsorban ve çözelti
arasındaki dağılımı, boya için adsorbamn
kapasitesini
belirlemede
önemlidir
Bu
[3].
0.025
nedenle
adsorpsiyon izoterrnleri alunit-dispers boya sistemleri için
belirlenmiş
ve
incelendiğinde;
denge
Şekil
8
izotermler
konsantrasyonu
de
verilmiştir.
düşük çözeltideki
(Ce)
ve
dengede
Şekil
0.02
8
G.)
boyanın
.!:! 0.015
adsorplanan
�
boyanın konsantrasyonu (qe) değerleri için başlangıçta
0.01
sonunda bir kararlı hale ulaşılmıştır ki, bu adsorbamn
0.005
keskin bir artış gösterirken hemen hemen bütün eğrilerde
artık doyduğunu göstennektedir. Izotenn •
verilerinin
analizi,
sonuçları
doğru
gösteren bir eşitlik geliştirmek için önemlidir çalışmada
Langmuir
ve
Freundlich
0
şekilde
[3].
izoternıi
izotermi eşitlik
(2)
eşitlik
(1)
ve
56 6DK 74 D DS 119 -t---�---�--....---.-o
Bu
ı
izotermlerinin
lineer
2
3
4
I/Ce
deneysel verilere uygulanabilirliği araştırılmıştır. Lineer Langmuir
ODM
Şekil 9. Alunit üzerine dispers boyalann adsorpsiyonu için Jineer
Freundlich
Langmuir izotermleri
de gösterilmiştir.
43
5
Kalsine Alunit Üzerine Dispers Boyalann Adsorpsiyonu
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
G.Yılmaz, M.Özacar, İ.A.Şengil
6.Cilt, l. Sayı (Mart 2002)
dakika gjbi bir sürede yeterli giderme sağlamıştır. Sonuç olarak dispers boyaların giderilmesi için kalsine alunit
2.5 •
adsorban olarak kullanılabilir.
•
2.3
KAYNAKLAR �
� bJ) o
�
2.1
[1] Lin, S.H.,
'' Adsorption of Disperse Dye by Powdered
Activated Carbon", J. Chem. Tech. Biotechnol.,
1.9
391, 1993. [2] Potts,
oDM
56 6DK 74 e DS 119
1.7
V.J.P., McKay, G. and Healy, J.J.,
1976. [3] McKay,
1.3
0.9
0.5
0.1
-0.3
"The
Removal of Acid Dye from Effluent Using Natural Adsorbents-Peat and Woods", Wat. Res.,
-0.7
57, 387-
10, 1061-1067,
G., Blair, H.S., Otterbum, M.S. and Aga,
J.A., "Earth and Fired Clay as Adsorbents for Dyestuff Adsorption", Water, Air, and Soil Pollution,
Şekil 1 O. Alunit üzerine dispers boyalan n adsorpsiyonu iç i n lineer
1985. [4] Asfour,
Freundlich izotermleri
Adsorbanlar üzerine boyaların adsorpsiyonu için lineer izoterm modellerinin sabitleri Tablo Tablo 2.
Langınuir ve
Q
b
ı r
Freundlich KF
sabit1eri
n
�
0. 03 6 2
0.9 63
25.68
1.1477
0.973
DK 74
9 80. 39
0. 0361
0.997
3 8. 3 6
1.2 27 6
0.974
DS 1 19
495.05
0.53 02
0.995
155.2
1.6622
0.9 00
deki lineer izoterm
Using Hardwood Sawdust as Adsorbent'', J. Chem., Tech. Biotechnol.,
[6]
[7]
sabitleri incelendiğinde;
Mixtures , "
adsorban
Teker
M. and Özacar,
M.,
"The
th 35
IUPAC Congress, İstanbul-Turkiye, pp. ve Şengil, İ.A., "Alunit-ZnO
Karışımlarının Kükürt Dioksit Gazı için Adsorban Olara:k Kullanılması",
Dispers boyaları adsorbe edecek olan alunitin hızı,
İ.A.,
1387,14-19 August 1995. [8] Özacar, M., Teker, M.
IV. SONUÇ
Kanştıuna
Şengil,
38(4) 249-255, 1999.
Investigation of Adsorbent Specifıcations of Alunite-ZnO
görülmektedir.
yeterli
Özacar, M. and Şengil, İ.A., "Optimum Conditions
Can. Metal. Quarterly,
uyduğu, ancak Langmuir izotermine daha iyi uyduğu
edilmesinin
35A, 28-35, 1985.
for Leaching Calcined Alunite Ore in Strong NaOH' ',
adsorpsiyon prosesinin her iki adsorpsiyon modeline de
kalsine
Nasser,M.M., Fadali, O.A. and El
Geundi, M.S., "Colour Removal from Textile Effluents
7 14.2 8
2
Basic Dyes on Hardwood", J. Chem., Tech. Biotechnol.,
35A, 21-27, 1985. [5] Asfour, H.M.,
DM 5 6
Tablo
H.M., Fadali, O.A., Masser, M. and El
Geundi, M.S., ''Equilibrium studies on Adsorption of
Freundlich izoterm sabitleri
Lan! ınuir sabitleri Boya
2 de verilmiştir.
24, 307-322,
olabileceği kütlesi,
pH
873
Uluslar arası Metalurji ve Malzeme
Kongresi Bildiriler K itabı, Metalurji Mühendisleri Odası,
K de
İstanbul, s.
bulunmuştur. ve
1O.
[9]
sıcaklığın
439-446, 24-28 Mayıs 2000.
Özacar, M., Şengil, İ.A. ve Teker, M., '' Alunit-ZnO
adsorpsiyon üzerinde fazla etkili olmadıkları görülmüştür.
Karışımlan Üzerine Sulu Çözeltilerden Asidik Boyaların
Başlangıç boya konsantrasyonunun artışıyla, adsorban
Adsorpsiyonu", SAÜ Fen Bilimleri Enstitü Dergisi,
5(1 )
kütlesi
63-68, 2001. [10] McKay,
sabit
miktarında
olmasına
lineer
adsorbanın
bir
rağmen
artış
kapasitesinin
adsorplanan
görülmüştür. yüksek
Bu
boya duıum
''Extemal
olduğunu
G., El-Geundi, M. And Nassar, M.M.
Mass
Transport
Processes
During
the
Adsorption of Dyes onto Bagasse Pith", Wat. Res.,
gösterınektedir.
22( 12), 1527-1533, 1988. Alunitin uygun işlemlerden sonra, dispers boyaları etkili şekilde giderdiği görülmüştür. Her üç boya için alunit
,
60
44
Isı Yalı tım Malzemesi Olarak Poliüretan Köpüğün Fiziksel Ve Kimyasal Özellikleri,Üretimi Ve incelenmesi H.Aydın, İ.Ekmekçi
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
ISI YALlTIM MALZEMESi OLARAK POLİÜRETAN KÖPÜGÜN FİZİKSEL VE KİMYASAL ÖZELLİKLERİ, ÜRETİMİ VE İNCELENMESİ •
•
Hakan AYDIN, Isınail EKMEKÇI
Özet - Bu çalışmada, günümüzde birçok kullanım alanına sahip köpük malzemesi poliüretan hakkında bilgiler verilmektedir. Poliüretan malzemenin kullanım ve ısıl özellikleri, kimyasal yapısı ve elde etme yöntemlerinden bahsedilecektir. Anahtar kelimeler - Poliüretan, ısıl kimyasal yapı
karıştırılarak dökülmesi işlemini ( one- shot process) mümkün kıldı.Bu durum üretan endüstrisinin çok büyümesine neden oldu. Trikoloroflorometan (R-11 ) gibi yeni tip köpüıtıne malzemelerinin kullanılmaya başlamnasıyla, katı üretan köpüklerin üretimi kolaylaştı. Bu köpükler önce yapısal İzolasyon daha sonra süsleme ve uygulamalarda kullanıldı.
özellikler,
Abstract - In this case, ıt has been given information about the polyurethane foam material, which nowadays a plenty of usage field. It will be mentioned, the using and thermal characteristics of the polyurethane material, chemical structure and also the methods of obtaning.
II. KATI ÜRETAN KÖPÜKLERİN KULLANIM ALANLARI
1. 2. 3. 4.
Buzdolapların izolasyonunda, R üzgar sörflerinde, Sıcak su tanklarında, Boruların izolasyonunda, Termoe1ek.'trik elemanlar vasıtasıyla ısıtma 5. ve soğutma yapmak için konteynerlerın izolasyonunda, 6 . Duvarlar için sandviç panellerde.
Key Words- Polyurethane, thermal characteristics
ı.
GİRİŞ Katı üretan köpüklerin diğer malzemelere nazaran birkaç avantaj a sahip olması, onun hızlı bir şekilde gelişmesine yardımcı olmuştur
Üretan kimyasının başlangıcı 1849 yıllarına gider. O yıllarda Wurtz ve Hoffman izosiyanat ve hidroksil bileşiğini kapsayan bir reaksiyonu kayda geçmişlerdi. Dr. Otto Bayer 1937 yılında reaksiyon için ticari bir kullanım yolu buldu ve endüstri naylon ile rekabet etmek için polyester esaslı üretan polimerlere yönelmeye başladı. İkinci dünya savaşının başlamasıyla temel malzemelerin azalması, fiberler, köpükler ve kaplamalar için üretan malzemelerin geliştirilmesi zorunlu kılındı. Başlangıç olarak polyester polyol bileşikleri ve dizosiyanatlar kullanıldı. Fakat proses oldukça zordu ve maliyetler oldukça yükse kti. Sonuç olarak poliüretan endüstrisi hidroksil malzemeleri yerine başka malzemeler aramaya başladı ve 19 57 yılında çok geniş köpük özelliklerine ve oldukça düşük maliyete sahip polyesterler ortaya çıktı.
a) İzolasyon: Katı üretan köpüğü çok etkili izolasyon malzemesidir. V erilen bir kalınlıkta, diğer izolasyon malzemelerine nazaran ısı transferine karşı çok büyük direnç gösterir. Hafif Ağırlık: b) Katı üretan köpüğü sandviç konstrüksiyonlarda kullanılabilir ve bu konstrüks iyonlara yüksek dayanım ve hafif ağırlık sağlar.
Üretan karışımının genişleme c) Kalıplanabilme: özelliğinden dolayı çok karışık şekiller ve boşluklar doldurabilir. Dekoratif amaçlar için çok detaylı kalıp yüzeyleri kopya edilebilir.
Hakan Aydm Sakarya Üniversitesi, Fen Bilimleri Ensti tüsü, Makine �ühendisliği Ana Bilim Dalı , Esentepe Kampüsü, Sakarya. !smail EKMEKÇİ S akarya Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Makina Mühendisliği Bölümü, Esentepe Kampüsü, Sakarya
d) Yapışma: Katı üretan, köpürtm e esnasında metal, kağıt, tahta, plastik ve taş gibi malzemelere yapışır. Kesilmiş ge nel yapıştırıcılarla köpük çok yapıştırıla bilir.
Siliken blok kopolimerlerinde kullamlmasıyla bu geil şme bütün sıvı malzemelerin döküm kafasında
e) Yüzme Kabiliyeti: Sıkı hücre yapısından dolayı, katı üretan köpük çok az su emer. 40 kg/m3 '
45
Is1 Yalıtım Malzemesi Olarak Poliüretan Köpüğün Fiziksel Ve Kimyasal Özellikleri,Üretimi Ve İncelenmesı H.Aydm, İ.Ekmekç ı
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.C1lt, l.Sayt (Mart 2002)
sıcaklığının biraz üzerinde başka bir sıvı kullanılarak
yoğunluğundaki bir köpük kendi ağırlığının 25 katı
fiziksel
kadar bir ağırlığı su üzerinde taşıyabilir.
reaksiyonu
bir
olan
üretan
kanşımı ısıtır ve köpürtme malzemesinin
bileşik
artmasıyla beraber
Son zamanlarda çevre bilincinin
Temel üretan reaksiyonu bir izosyanat grubu ve aktif sahip
Ekzotermik
edilir.
kütlenin genişlemesiyle hücresel bir yapı oluşur.
KİMYASAL YA PlSI
hidrojene
elde
buharlaşmasına neden olur. Böylece polimerize olan
III. POLİÜRET AN KÖPÜGÜN
bir
olarak
Freon-11 gazı kullanımı, yerini pentan gazı ve benzeri
arasında
gaziara bırakmıştır.
oluşmaktadır. Bu tarnma uyan çok miktardaki bileşikler arasından en önemlileri şunlardır; Alkol
-
IV. POLİÜRETAN ÜRETİM TEKNİKLERİ
Su Primer ve sekonder aminler
IV.l. Poliüretan U retiminde Kullanılan Prosesler ••
Karbaksilik asid gruplan Arnidier
Forınülasyonu
Üretan hidrojeni
kontrol
etmek
ve
istenen
özellikleri elde etmek için genellikle reaksiyon şu şekilde gösterilebilir;
1. One-Shot Sistemi: Bu sistemde bütün komponentler belirli oranlarda ayn ayrı karıştırıcıya pompalamr ve
HO
karıştırma işlerninden soma döküm yapılır.
ı Rl-N C O+ R2-0-H R1-N-C-OR2 ..
2.
Uretan
Alkol
Iki Kompenent Sistemi: Bu sistemde polyol, •
silikon,
katalizör ve köpürtıne malzemesi önceden
kanştırılır Di
alkol
(genellikle
palyol
(Kompenent
B).
Daha
soma izosiyanat
(Kompenent A) eklenerek reaksiyon elde edilir. Bu
veya poli fonksiyonel izosiyanat ve di veya poli
fonksiyonel
4 farklı proses
telmiği kullanılır.
Kimyasal olarak bir izosyanat ve bir alkol arasındaki
İzosiyonat
fiziksel
sistemin
olarak
avantajı
şudur;
sadece
giıınektedir.
iki
kompenent beraber
Bununla
isimlendirilir) kullanıldığı zaman, karışık bir polimer
karıştırıcıya
yapı elde edilir. Ayrıca üretan grubundaki hidrojen
foıınülasyonu değiştilrnek one-shot sistemi kadar kolay
atomu
allofanat
meydena
getiıınek
için
değildir.
yüksek
sıcaklıklarda izosiyanatla reaksiyona girer.
3. Kısmi Ön Polimer Sistemi: Gerçek ön polimerde polyol tamamİyle izosiyanatla reaksiyona girer. Daha
o
HO
fazla izosiyanata sahip olan bu karışım daha soma su
ı Rl-N-C-OR2+ R l-N C O R l-N-C-R2 ı U retan ••
İzosiyanat
ile reaksiyona girerek köpük elde edilir. Bu proses katı üretan
üretiminde
kullanılamaz,
çünkü
ön
polimerlerin viskozitesi çok yüksektir.
o
c
köpük
ı N-H ı Rl
4. Froth (Köpük) Sistemi: Froth sistemde köpürtıne malzemesinin (R-11) üçte bir oram yerine
düşük
kaynama noktasına sahip olan diklorodiflorometan (R12) kullanılır. R-12 düşük kaynama noktasından (-28
Allofanat
°C) dolayı
ayrı olarak kanştıncıya verilir ve döküm
kafasından malzeme basıldığı anda ön köpürme başlar. Köpük
elde
etmek
için
vasıtasıyla
malzemesi
polimer,
bir
poliınerizasyon
köpüıtıne esnasında
köpürtülür. Kimyasal
köpürme,
izosiyanatla
suyun
IV.2. Poliüretan Üretim Teknikleri
reaksiyonu
vasıtasıyla dengesiz bir karbamik asit oluşturmalda meydena getirilir. Ayrıca karbamik asid bir primer amin
ve
kabondiokside
ayrışır.
Primer
Katı üretan köpüklerin uygulama alanlan hızlı bir
arninde
şekilde
izosiyanatla reaksiyona girerek üre meydena getirir. Köpürme, trikloroflorometan (Freon-11) gibi kaynama noktası
düşük
sıvı
veya
kaynama
noktası
büyümektedir.
Katı gittikçe
46
diğer
artarak
önem
malzemelerle
birleşimi
kazanmaktadır.
Önemli uygulama alanlan hakkında
bilgi, aşağıda kısaca belirtilmiştir.
oda
üretanın
Isı Yalı tım Malzemesi Olarak Poliüretan Köpüğün Fiziksel Ve Kimyasal Özellikleri,Üretimi Ve incelenmesi H.Aydın, İ.Ekmekçi
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
a) Blok Döküm: Katı üretan köpük üretiminde en eski
izolasyon
uygulama alarudır. Bu uygulamada ağaç veya metal
izolasyonu).
içersine,
kalıp
(özellikle
kullanılır
tank
karıştırılarak
kompenentler
bütün
işleminde
dökülür ve köpürtme elde edilir. Belli bir süreden sonra
Bu
sistem ve kalıba bağlı olarak köpük, blok halinde
gereklidir. Dikey yüzeylerde akınayı önlemek için kısa
için
kremalaşma zamanı
Blok, kürlenmenin tamamlanınası
kalıptan çıkarılır.
uygulamalar
çok
için birkaç gün bekletilir ve istenen şekle göre kesilir.
düşükse
özel
püskürtıne
ekipmanı
(4-5 sn) olmalıdır. Yüzey sıcaklığı
püskürtine
Köpüğün
yapılmamalıdır.
kalınlığı yanma tehlikesini minimize
etmek için 3-5
Köpüğü kalıptan kolay bir şekilde çıkarmak için ayıncı
cm'yi geçmemelidir. istenen kalınlığı elde etmek için
bir malzeme, balmumu veya kağıt kullanılır.
üst üste püskürtme yapılabilir.
Bu
üretim
metodunun
maliyetinin
avantajları;
düşüklüğü,
formülasyanun
ölçü,
ilk
yoğunluk
özelliklere
istenen
d) Dökme:
yatırım
yapılacağı bir
Bu metodda köpünnenin
boşluğa reaksiyon karışımı dökülür. Bu metodun en
ve
önemli
kolayca
uygulama
alaru
buzdolabı
endüstrisidir.
getirilebilmesidir. Bununla beraber bu metodda işçilik
Köpüğün İzolasyon özelliklerinin çok iyi olmasından
ve köpük fire oranı yüksektir. Bu metodda sadece bir
dolayı duvar kalınlığı önemli oranda düşmüştür. Dış
karıştırıcı, kalıp, karıştşrma kabı ve bir teraziye ihtiyaç
ölçüler
vardır.
Kalıbın
Sadece
karıştıncının
f aktördür.
B Ioğun
tipi
genişliği
sınırsızdır.
ölçüleri
sınırlayıcı
ve
büyümüştür.
35
iç
Bundan
hacim
başka
3 0 oranında
o/o
köpüğün
buzdolabı
duvarına çok iyi yapışması ile ölçüsel stabilite, yapısal kuvvctlendiııne
yüksekliği
dağılımından kaçınmak ve elde etmek için
ve
uzunluğu
değişmeden
düzensiz yoğunluk 3 kg/m standart yoğunluk
ve
hafiflik
sağlanmıştır.
Döküm
tekniği bütün boşlukların tamamıyla dolduıulmasını 2 sağlar, fakat oyuldu duvarlar 0,5 -1,O kg/cm civarında
8 0-9 0cm'yi geçmemelidir.
Destek için maça
basınçla direnç gösternıelidirler. Gövde
kalıp
içersine yerleştirilir
ve
Blok döküm sisteminde kremalaşma zamanı yüksektir
kullanılabilir.
( 45-60
üretan karışım, arka kısımdan gövdenin içine dökülür.
sn). Çünkü uygun karıştırına ve döküm için
yeterli zamana ihtiyaç vardır. Kremalaşma başlamadan
Köpürme ve kürlenmeden
önce döküm yapılmalıdır. Her karıştırmadan sonra
gövde kalıptan çıkartıhr.
(7
dk. veya daha az) sonra
kanştırıcı bir çözücü malzeme ile temizlenmelidir. Elle kanştırma veya karıştıncı kullanma yerine bir döküm kullamlabilir.
makinası
Bununla
kalıpları doldurmak için n1akinaları
gereklidir.
beraber
Panellerde aynı şekilde yapılır. Fakat panel, yoğunluk
büyük
ve fıziksel özellikleri etkileyecektir. Yatay pozisyonda
büyük kapasiteli döküm
Çünkü
kremalaşma
döküm yapılan panellerde
zamanı
çok kaliteli köpük elde
edilir. Dikey pozisyondaki kalıplarda kabarmamn üst
köpüğün hatalı çıkmasını önlemek için uzatma imkanı
kısma kadar olmama ihtimali vardır.
yoktur. İyi bir köpük akışı ve yapışma elde etmek için kahbın
80-90 cm yüksekliğindeki blokların yoğunluğu 5 0 3 kg/m civarında gelebilir. Yüksek yoğunluk elde etmek
ısısının yükseltilmesi gerekmektedir. Bundan başka
için yüksekliğin düşürülmesi gereklidir.
Yüksek sıcaklık düşük yoğunluğa neden olacaktır.
b) Le v ha Döküm: Çok miktarda köpük üretimi istenen
e)
yerlerde
sürekli
döküm
gözönüne
alınmalıdır.
sıcaklık değişimi yoğunluğu belirli bir oranda etkiler.
Çift Bant Harldeden Geçirme:
Bu
metod
Bu
panellerin sürekli üretimi için kullanılır. Karıştırılmış
durumda reaksiyon karışımı hareketli bir döküm kafası
kompenentler, iki hareketli tabaka arasına dökülür veya
ile üzeri köpüğün rahat çıkarılması için kağıt kaplanmış
püskürtülür. Bu tabakalar bükülebilir (kağıt) veya katı
konveyör üzerine dökülür. Köpünne esnasında kenarlar
(ağaç,
dikey konveyörler vasıtasıyla desteklenir.
tabakalara yapışır. Ölçüsel olarak yeteri kadar stabil
metal)
olabilir.
Köpük
reaksiyon esnasında
duruma gelinceye kadar alt ve üst konveyörlerden Döküm hattı sonunda köpük kesilir ve stoklanır. Daha sonra istenen akn1ayı
basınç
formda kesilir. Bu sistemde dışarıya
önlemek
için
genellikle
kısa
yapmak için
hızı
sürekli
üretim
2 -20 m/dk. arasında değişebilir.
B u sürekli üretim tekniği ile, proses esnasında düşük basınç kullanınakla çok iyi özellikte panel üretilebilir.
Püs kürtme tekniğinde, hızlı bir şekilde
Alt tabaka üzerinde üretan kompenentlerin
reaksiyo na giren üretan karışuru direk olarak üzerinde
çok iyi
yayılması için, döküm kafası hareketli bir kol üzerine
köpüreceği bir tabaka üzerine püskürtülür. Tabakanın
takılır.
yüzeyi kurudur ve toz, kir ve yağ yoktur. Üretan
Panellerin
kalınlığı
döküm
sistemi
ve
konveyörler yardınuyla değiştirilebilir. Bu yeni üretim
karışımı yüzeye çok iyi yapışır ve ince tabaka h alinde köpük meydena gelir.
Konveyörlerin
kremalaşma
zamanı kullamlır.
c) Püskürtme:
yapılır.
tekniği ile
Bu tip uygulamalar sık sık
2
mm
ile
15 c m arasında veya daha faz]a
kalınlık elde edilebilir. Köpük konveyörden çıktıktan
47
Isı Yalıtım Mal zemesi Olarak Poliüretan Köpüğün Fiziksel Ve Kimyasal Özellik leri,Üretimi Ve incelenmesi H.Aydın, İ.Ekme kçi
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Ci lt, l.Sayı (Mart 2002)
Tablo 1. 35 k glm3 yoğunluğundaki katı üretan köpüğün fiziksel özellikleri
sonra istenilen ölçüde kesilir. Bu teknikte ek bir kürlenme periyodu önerilmektedir.
%90
Kapalı Hücre ( Porozite)
t) Kalıplama: Katı üretan köpükleri sürekli olarak yeni pazarlara girmiştir. Bunlardan biride yüksek yoğunluklu kalıplama pazarıdır. İşçilik maliyetlerinin artınası, iyi kalitede ağaçların kıtlaşması ve daha pahalı olması, yeni üretim tekniklerini zorunlu kılmıştır.
ASTMD ı 1940 TS2193 TS10981 ASTMD 2127
Su Buharı Difüzyon Direnç 30-100 ll Faktörü %2 Su Emme (Hacim) %5 -10 ASTMD ı N emdenYıpranma Hacim 2126 (%100 RH, 70°C) Değişmesi
Yüksek yoğunluklu katı üretan köpüğü kalıplama tekniği dökme tekniğine benzemekte, fakat uygulama tamamen farklıdu. Dayamın ve yüzey kalitesi çok önemlidir ve özel işlem gerekmektedir.
Poliüretan köpüğün sıcaklık karşısında dayanımı sınırlıdır. Sürekli olarak l l0-120°C sıcaklıklannda kullanılabilir. Kısa süreli, geçici olarak da 200 -2 50°C sıcaklıklarında çalışabilir.
Bu uygulama için, kauçuk gibi elastik malzemelerden yapılmış kalıplar kullanılır. Bu kalıplar pahalı olmayıp aynı zamanda daha çabuk üretilmektedir. Çok sık kullanılan malzemeler silikon lastiği ve üretan kauçuğudur.
V.l. MEKANİK ÖZELLİKLER V.l.l. Basma Dayanımı
Kalıplanmış parçadan ayırıcı malzeme çıkanlmalıdır. Bu operasyon fazla işçilik gerektirdiği için bariyer kaplama metodu kullamlmaya başlannuştır. Bariyer kaplama vernik esaslıdır ve sadece silikon lastik kalıplarında kullanılabilir. Köpürme esnasında önceden kahba püskürtülmüş olan kaplama köpürmüş parça üzerine geçer. Bariyer kaplama parçaya düzenli bir �enk verir ve kaplamayı çıkarmaya gerek yoktur. Istenen dayamın özelliklerine göre köpüğün yoğunluğu arasında kolayca değiştirilebilir. 60-400 kg/m3 Kalıptan çıkarma zamanı sistemin tipine ve parçamn kalınlığına bağlıdır, ve normal olarak 5 ila 1 5 dakika arasında değişmektedir.
En önemli mekanik özellikler basma ve hükme dayamrnıdır. Basma dayarnını kare veya daire şeklinde kesilmiş numunelerle ölçülür. Ölçüler kullanılan test metoduna bağlıdır. Köpük iki paralel plaka arasında sıkıştırılır. F kuvveti yüzde olarak farklı sıkıştırma değerlerinde ölçülür (max. ı 0). (Şekil 1). F
Köpük sistemi su veya R-ll ile köpürtme yapılabilir. R-11 kullanılan sistemlerde dış yüzeylerde daha kalın kabuk meydena gelir. Çünkü florokarbon yüzeyde buharlaşacak ve orada daha yüksek yoğunluk meydena gelecektir. Şekil 1. Basma dayanuru test numunesi
N ormal olarak elastik kalıpların ömrü, kalıplann karmaşıklığına bağlı olarak 100 ile 400 saykıl arasında Kalıplar aşırı derecede değişmektedir. doldurulmamalıdır. Çünkü ömürleri kısalacaktır. % 1O ile 0/o 1 5 arasındafazla şarj en i yi sonucu verecektir.
844'e göre test edilir. Basma dayanımı ISO Yukandaki şekilde gösterildiği üzere numune iki plaka arasına konur ve kuvvet uygulanmaya başlar. % 10 basma değerine gelindiğinde basma mukaveme� aşağıdakifoıınülle hesapla:::ıır.
V. POLİÜRETAN KÖPÜGÜN FİZİKSEL
cr =
ÖZELLİKLERİ Poliüretan katı köpüğün fıziksel özellikleri 3 5 kg/m3 yoğunlıuk için aşağıda gösterilmiştir.
3
ı0
x
F 1 A0
Basma dayanımı( kPa) F :Kuvvet ( Newton) 2 Ao : N umunenin kesit alanı( mm ) cr
48
:
Isı Yahtım Malzemesi Olarak Poliüretan Köpüğün Fiziksel Ve Kimyasal Özellikleri,Üretimi Ve incelenmesi H.Aydın, i.Ekmekçi
SAU Fen Bi li mleri Enstitüsü Dergi si 6.Ci1t, l.Sayı (Mart 2002)
Tablo 2. Poliüretan karşılaştın lması
V.1.2. Bükme Dayanımı Bükme dayanımı uzun diktörtgen şeklinde kesilen numunelerle ölçülür. Numune iki destek üzerine yerleştirilir ve köpük kırılıncaya kadar ortasına kuvvet uygulanır.
köpükle
diğer İzolasyon malzemel erinin
Yoğunluk kg/ m3
Basma Dayanımı kPa
Bükme Dayanırru K.Pa
30
200
300
60
500
1000
Katı Uretan Köpük
90
900
1800
Katı Uretan Köpük
600
17000
40000
30
200
500
30
2 50
700
Mantar
90
100
200
C amyünü
90
20
5 50
Taşyünü
90
20
5 50
Malzeme Cinsi Katı Uretan Köpük Katı Uretan Köpük ••
p
••
d
••
••
L Şekil
2.
PolistrenKöpük (Kabartılmış ) PolistrenKöpük (Kalıptan çekilmiş)
Bükme dayanımı test numunesi
Bükme dayanımı testi ISO 1209'a göre yapılır. S
L
P b
d
[ ( 3 . P . L ) 1 ( 2 . b . d-) ] kPa ')
=
İki destek arasındaki mesafe : Kırılma anındaki kuvvet :Numunenin genişliği : Numunenin kalınlığı
:
Tablo 3. 'de oda sıcaklığı şartlarında poliüretan köpüğün, diğer yalıtım malzemeleri ile ısı iletkenlik değeri olarak karşılaştınlması yapılmıştır. Karşıiaştnınalı tabloya göre poliüretan köpüğün diğer yalıtım malzemelerine göre daha düşük bir ısı iletim katsayısına sahip olduğu görülmektedir.
V.2. lsıl Ozellilder ••
Poliüretan köpük beş yıl süreyle ortam sıcaklıklarında testlere tabi tutulmuş ve sonuç olarak katı poliüretan köpüklerin ısı iletkenlik katsayısının ilk 2 veya 3 ay iç.inde hafifçe aıtınakta ve daha sonra sabit kaldığı gö rülmüştür. Isı iletkenlik katsayısı zamana bağlı olmayan çok değişik faktörlere bağlıdır. Bu faktörlere örnek olarak kapalı hücre yüzdesi (porozite), numunenin kalınlığı ( daha kalın üretilen numunelerde üretim şekline bağlı olarak daha uzun kalıp bekleme süresinin etkisiyle kapalı hücre yüzdesi (porozite) daha yüksek olmakta ve daha uzun yay1lma zamanı ile daha yavaş ısı iletkenlik katsayısı değişimi sağlanmaktadır.), hücre boyutu, köpürtme malzemesinin tipi ve diğer faktörler gösterilebilir. Şekil 3. ve Şekil 4. 'te sıcaklık ve yoğunluğa bağlı olarak ısı iletim katsayısının değişimi gösterilmektedir.
Tablo 3. Oda sıcaklığında i zolasyon özelli kleri - ısı iletkenli k katsayısı - ( Bu değerler malzemeni n yaşlanmasma, yoğunluğuna ve diğer faktörlere göre deği şebi lir. )
Isı IletkenliKatsayısı W i ( m.k) •
Malzeme Cinsi Katı UretanKöpüğü ( R -11 ile köpürtülmüş ) • •
Katı UretanKöpüğü � Su ile köpürtülmüş 'J
0 .01 4-0.021
••
PolistrenKöpük (Kabartılmış )
poliüretan köpük ve diğer Aşağıda Tablo 2 . 'de mukavemet değerlerinin izolasyon malzernlerinin karşılaştırılması yapılmıştır. Buna göre poliüretan köpüğün yoğunluğunun artması ile basma ve hükme dayanımlarının lineer olarak artış gösterdiği görülmektedir.
49
0 .019- 0 .026 0 .030 - 0.036
PolistrenKöpük (Kalıptan çekilmiş)
0 .027- 0 .029
Camyünü- Taşyünü
0 .035 - 0.041
Mantar
0 .041- 0.046
CamKöpüğü
0 . 0 52 - 0.076
Alçı Taşı
0 .070- 0.087
Isı Yalı t ı m Malzemesi Olarak Poliüretan Köpüğün Fiziksel Ve Kimyasal Özellikleri,Üretimi Ve incelenmesi H.Aydı n, İ.Ekmekçi
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6. Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
-
�
•
E
KAYNAKLAR
-
-.
-200
-150
-100
-50
o
[1] Tek-iz İzolasyon ve Yapı Elemanları Sanayii A . Ş. Kalite Kontrol Bölümü -Ümraniye [2] DOW Türkiye-Dilovası [ 3] ASTMD 1940 Standardı [ 4] ASTM C 3 5 5 Standardı [5 ] ASTMD2127 Standardı [6] ASTMD2126 Standardı [7] ISO 844 Standardı [8] ISO 1209 Standardı
100
50
Sacakhk
Şekil 3. 35 k g/m3 yoğunluğunda sıcak lı ğı n k atı poliüretan köpük ı s1 iletim katsayısı A. üzerindeki etkisi
Poliüretan köpüğün ısı iletkenlik Şekil 3 . 'de sıcaklığa bağlı olarak değişimi katsayısının verilmiştir. Grafiğe göre ısı iletim katsayısının düşük sıcaklıklarda daha düşük değerlerde olduğu, sıcaklığın artmasıyla beraber ısı iletim katsayısında da lineer bir artış olduğu görülmektedir.
O, 01
+-�-r-�-4-!-�.:::.::.;.t:!�:.zq.::..�� o 60 20 40 80 100
120
140
Yoğunluk kg.lm3
Şekil 4. Oda sıcak lı ğ1nda, katı poliüretan k öpük yoğunluğunun ısı iletk enlik katsayısı üzerindeki etkisi
Şekil 4. 'de Poliüretan köpüğün yaoğunluğa bağlı olarak ısı iletim katsayısının ( A. ) değişimi verilmiştir. Grafiğe göre A. değeri en düşük değerini 40 kg/m3 'te almaktadır. Bunun dışında yoğunluk değerindeki değişme ısı iletim katsayısım düşürmemektedir.
so
Perde Boyut Oranı Değişiminin Perdeler Ve Çerçeve Arasında Kesme Kuvveti Dağıhmına Etkisi
Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002) SAU
H.Kasap, V .Akyüncü
PERDE BOYUT ORAN I DEGİŞİMİNİN PERDELER VE ÇERÇEVE ARASINDA KESME KUVVETi DAGILIMINA ETKİSİ
Hüseyin Kasap, Veysel Akyüncü .
.
Bu
Ozet- Bu çalışmada; değişik perde boyutlarına ve yerleşimine sahip planlarda perde en kesit boyutlarının değişmesi ile perdeli-çerçeveli ve boşluklu perdeli-çerçeveli olan yapılarda perdelere ve kolonlara düşen toplam kesme kuvvetlerinin değişimi araştırılınıştır.
konu ile ilgili
çalışmalardan bir kısmı
özetlenebilir.
Kasap H., Yelgin A.N., Özyurt M.Z.,
çerçeveli olan binalarda bütün kirişlerin veya sadece bağ kirişlerinin
rijitliklerinin
kolonlar
arasındaJ.r..i
gösterdiği
dağılınuru
incelenmiştir.
Kat
kirişlerinin rijithklerindeki •
dağılımın
Abstract- In this study ; according to the change of shear- wall cross seetion dimensions, the total shear forces occuring on coloumns and shear-walls in shear-wall-frame constructions and coupled shear wall constructions and coupled shear wall constructions, having various plans such as different shear wall dimensions and placement, is researched.
•
Ispir M.,
olmayan
.
bu
konuyu
düzenleyen
şekilde
kullanılan
hesap
getireceği
yöntemlarini
ve
incelenip
karşılaştıolması çerçeve
tesirierin ve
yapım
deprem
tipi
hesabına
önerilerde
ilişin
yöntemlerin
yapılmıştır.
betonaııne
çalışmasında; önemi
problemler
Deprem
bir
yapı
üzerinde
yatay kuvvetleri taşıınada
üzerinde
durulmuştur.
Perdeli
ayrırmnı
kolaylaştırınak
için
çeşitli
sınıflandırmalar yapılarak incelenmiştir. Bununla birlikte perdelerin davramşında sadece yatay kuvvetlerin etkili
Afet
olmadığı
gösterilnllştir.
perdeleri
modellernek
Deprem için
kuvvetlerine
önemli
kriterler,
karşı
yapılan
kabuller ve ayrıca boyutlama yapıp proje mühendisinin sağlamayı amaç edineceği üç kriter, rijitlik dayanım ve
mevcuttur. Bu yönetmelik ülkemizde yapılacak yapılarda meydana
nasıl
sistemler, perdelerin boyutlandırılması ile ilgili çıkan
Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik'te depremin
göre
çalışmasında; betonaın1e çerçeve tipi yapılarda
perdelerin
hasarların
esaslar
yerine
bu
uygulanmıştır.
sınırlandırılmasında da etkili olurlar. . Ulkernizde
olarak
değişime bağlı katın
bağ
veya
uygulayıcılara
irdelenmesi
kolonlu
düzenlenen perdeler, taşıyıcı sistemin toptan göçmesini yapısal
kirişlerinin
değişim
yönetmeliğindeki ilgili kural ve yöntemle seçilen norınal
Pek çok yüksek yapıda yatay yüklerin karşılanmasında
gibi,
araştırılmış,
Akkaya Y., bir
ve
bir
deprem yönetn1eliğinde öngörülen tasanın kurallarının
I. GİRİŞ Özenli
adedine
nasıl
bulunulmuştur.
·
önlediği
kat
etkilendiği
Keywords- Coupled shear-wall system, shear-wall systeın, earthq uake, shear forces, choosen iron equipment.
kullanılır.
durumunda,
değişmesi
depremden oluşan kat kesme kuvvetlerinin perdeler ve
Anahtar Kelimeler- Boşluklu perdeli çerçeveli sistemler , perdeli çerçeveli sistemler, deprem, kesme kuvveti, perde kesiti boyut oranları
perdeler
çalışmalarında;
taşıyıcı sistemi perdeli çerçeveli veya boşluklu perdeli
.
genellikle
şöylece
sünekhk incelenmiştir.
hesabında kurallarım
içermektedir. Yönetmeliğin önerdiği önemli kurallardan
1.1. Çalışmanın Amaç ve Kapsamı
biride çok katlı yapılarda çerçevelerle birlikte yatay
rijitlik elemanlarının kullanılması esasıdır.
Bu
çalışmamn
çerçeveli
amacı,
binalarda
kat
deprem kesme
etkisindeki kuvvetinin
perdeli
perde
ve
kolonlara dağılımında perde boyut oram değişiminin etkisini incelemektir.
V.Akyüncü, H Kasap; SAÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Esentepe-Sakarya
51
Perde Boyut Oranı Değişiminin Perdeler Ve Çerçeve Arasanda Kesme Kuvveti Dağılımına Etkisi H.Kasap, V.Akyüncü
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisı 6.Ci1t, l.Sayı (Mart 2002)
· -- T-- -ı r·-·-·T·-· ·-ı·-·-· r·
İncelenen binalarda kat yükseklikleri 3 metre, aks açıklıklan 6 metredir. Kolonlar kare kesith olup boyutları Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik'te verilen bağıntıdaki minumum sınıra en yakın değerde olacak şekilde seçilmiştir. Bu çalışmada binalardaki çerçevede kiriş ve bağ kiriş boyutları 25/60 cm olarak alınmıştu.
ı
ı +-ı i ı L i
j
ı
ı i
g 30/500 iD ·-· ·-· ·--+--·-+-· · · - - ___, ı ı 6 � 1 i ı _! 1- � 0 0 1 3P pj_ 3 ; sop j ı ı 1 ı Lo ı ! ı i � g ı ı 500/30 ı 500/JO - ı M .
_._.
1
İncelernede bütün planlarda her iki doğrultuda aks sayısı, aks açıklıklan ve her plandaki toplam perde alanı sabit tutulmuş fakat perde en kesit boyutları, plandaki yerleri değiştiiiimiş olup 8 ayrı plan 6 katlı olarak, 1 planda 6,8 ve ıO katlı olmak üzere toplam 1 ı ayrı yapı incelenmiştir.
ı 30/500 i
.
.-
_
ı-·- ı·-·
_
__
· -·ı-· ·
·-;
! g ı ı ro ı ı +- - - 30/�Q-+·-- -+- - - 30/500� · b ı ı ı ı ı ı ı � .ı L.büeJ j_·-5tm _j·-6-oo-L·sotr·-l --5oo·_j !
-
..
.
.
!
•
.
Perde en kesit boyutlannın ve plandaki yerleşim şekillerinin değişmesi ile perdeli-çerçeveli ve boşluklu perdeli-çerçeveli olan yapılarda, perdelere ve kolonlara düşen toplam kesme kuvvetlerinin değişimi araştınlmıştır. İncelenen binalarda malzeme olarak BÇIII Betonarme Çeliği ve BS20 beton sınıfı kullanılmıştır.
ı
1
ı
ı
-
ı ı
-
ı
---1
ı ı
ı ı
1 ı
ı ı
:25/3oo +300122_ 1300/25 poo12�. t 25/300 _
_
ı
ı
ı
ı
ı
ı ı
ı
ı ı
\25/3oo_ +300/22_ � 300/25 poo/2� t __15/300 \ ı
+-25/300
ı ı
ı
1 ı ı --+- -- +--
600
ı
·
ı ı 1 1 ı ı L-- .1-- -l._
ı
ı
600
ı
25/300
-
ı
1 ___,
Beton Sınıfı BS20
ve
Hesap Basınç Karakteristik Basınç Dayanımı Dayanımı fcd 2 2 fck(N/mm ) ( N/mm ) 20
13
Elastisite Modülü 2 (N/mm ) 28500
Tab1o2. Donatının Mekanik Özellikleri o C) C) (Y)
Çelik Sınıfı
C) C) \Ü
BÇIII
Hesap Basınç Karakteristik Dayanımı Akma Dayanımı 2 2 fyd( N/mm ) fyk(N/mm ) 420
365
Elastisite Modülü 2 (N/mm ) 200000
Betonaıınenin yoğunluğu 25 kN/m3 olarak alınmış ve poisson oranı u=0.2 olduğu malzemenin homojen ve izotrop olduğu varsayılmıştır. İncelenen binaların ı. derece deprem bölgelerinde bulunduğu ve kullanım amacının konut veya işyeri olduğu kabul edilmiştir.
ı ı C) C) ı ı \.Ü ı L-- .1 -·-·_j 3600 ı 600 ı 600 -
000
J
Tablo 1. Beton un mekanik özellikleri
_
ı ı
ı
l�ablo 1- Tablo2' de sırasıyla kullamlan beton donatının mekanik özellikleri verilmiştir.
o C) \Ü
C) C> \.Ü
ı
1.2. Çalışmada Geçerli Olan Varsayımlar
o o \.Ü
ı � 25/3--400-ı:-- � - - � - ı 25/300 ı
3000
ı
Şekil 2. Perdelerin plandaki yerleşimi (Tip 2)
r--T--ı---r--T--ı ı
ı
NOT Ofçüler cm cinsindendir.
Bu çalışmada her iki doğrultuda; 500 cm x 30 cm en kesidi 4 'er perdeli 300 cm x 25 cm en kesith 8 'er perdeli 250 cm x 30 cm en kesith 8 'er perdeli 200 cm x 25 cm en kesith ı2'şer perdeli yapılar incelenmiştir. Bunlara ait tipik iki kat planı aşağıda verilmiştir (şekil ı), (şekil 2).
ı
ı
1
NOT: Ölçüler cm cinsindendir.
Şekil 1. Perdeleıin plandaki yerleşimi (Tip 1)
52
�en Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Perde Boyut Oranı Değişiminin Perdeler Ve Çerçeve Arasında Kesme Kuvveti Dağrlımına Etkisi
SAU
H.Kasap, V .Akyüncü
3.
II. BETONARME TAŞIYICI SİSTEMLER
Birinci derece deprem bölgelerinde yapılan çok katlı binalarda, toplam yatay kuvvetin bir ya da iki
Yatay yük taşıyıcı sistemler genellikle çerçeve, perde ve
perdeyle karşılanmaya çalışılması durumunda, bu
bu ikisinin beraber bulunmasından oluşurlar. Bunun
perdelere gelen yatay kuvvetlerin büyük olması
yaronda perdeler bağ kirişleri ile birbirine bağlanan
sebebiyle bu perdeler
boşluklu veya boşluksuz türden olabilir.
büyüyecek ve özel önlemler almak gerekecektir. Bu
için yapılacak temellerde
nedenle bu tür tasanından kaçınılmasında fayda Taşıyıcı sistemler, özellikle kullanış amaçlarına göre çok
vardır
çeşitli olarak ortaya çıkar. Ülkemizde bina türünden
[ 7 ].
birleştirilmesi ile ortaya çıkan taşıyıcı sistemler yaygın
II.3. Perdeli Çerçeveli Taşıyıcı Sistemler
olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada perdeli çerçeveli
Yapı yüksekliği arttıkça yalnızca çerçevelerden oluşturulan
taşıyıcı sistemler incelenmiştir.
taşıyıcı sistemler, yatay yükler altında hem iç kuvvetler ve
yapılar
için
çerçeveli,
perdeli
ve
bu
ikisinin
hem de yer değiştirmeler bakımından istenen koşulları
11.1 Çerçeveli Taşıyıcı Sistemler
perdenin yardımı olmadan sağlayamazlar.
Kiriş ve kolonlann meydana getirdiği en basit çok
Yatay
serbestlik dereceli taşıyıcı sistem düzlem çerçeve olarak
kullanılırlar.
göıiilebilir. Çerçeve için yapılacak en basit modelde,
başına
kirişleri
konsol kiriş
bağlayan
yapının kat
kütlesiz
kütlelerinin döşeme
olduğu kabul kirişlerin
koloruann
edilir.
oldukları
ve
seviyelerinde toplu
varsa
seviyesinde toplu
taşınmasında
Yüksek
bir
düşünüldüğünde
bağ
Bu durumda elastik kolon ve
oluşturduğu ve her kat
yüklerin
perdeler
yapıda
bulunan
yatay
yükler
çerçeve
kolonları
ile
etkileşiırri
Etkiteşim kuweti ,
yere rijit olarak bağlı olduğu da y apılan diğer önemli bir kabuldür.
ll.2. Perdeli Taşıyıcı Sistemler
1
.
yüklerin karşılanmasında çerçevelerle
beraber veya yalnız başlanna kullanılırlar. Perde tek konsol bir kiriş davranışı gösterir. Tek başına
duran bir perdede narin olması nedeniyle yanal stabilite içinde
bulunan
perdenin
yanal
de,
sistem
stabilitesi
.
kat
döşemelerinin rijitleştirici etkisi ile sağlanır. Perdeler; yatay yüklerden oluşan eğilme momenti, kesme kuvveti yanında
düşey
yüklerden
meydana
gelen
normal
kuvvetlerin etkisi altındadır. Yatay kuvvet taşıyıcı perdeler için planda uygun yer seçiminde dikkat edilmesi gereken, aşağıdaki üç kural
_j
verilebilir.
1.
kadar
perdeleri
binamn
çevresine
-
"f'lf/1/ll/
--
(c) (a) Rijit çerçeve. Kayma tipi şekil de��ime. (b)
(b) Perde. E�lme tipi şekil de�ştinne. (c) Perde - Çerçeve Sistemi.
yerleştiııneye çalışmak gerekir.
2.
_J.
(a)
En büyük bumlma rijitliğini sağlamak için, mümkün olduğu
altında
bir
içinde
nedeni
ile
moment diyagramları bir konsolunkinden farklıdır (şekil3).
boy değiştirmedikleri varsayılır. Yapının mesnetlerinde
sorunu ortaya çıkarabileceği düşünülürse
tek
kirişleri veya bu işlevi yapan döşeme elemanı
yatay yer değiştiııne yapabildikleri ve düşey doğrultuda
başına
olarak
perde,
gibi davrandığı halde, taşıyıcı sistem
kütlesi bulunan bir çerçeve oluşur. Genellikle kolonların
Perdeler yatay
etkili
Mümkün olduğu kadar fazla düşey yük, perdeler tarafından temele iletilmelidir. Bu sayede perdelerde daha az eğilme donatısı kullamlacaktır. Perdelerde oluşan devrilme momentlerini daha kolay bir şekilde
Şekil 3. Perde ve Çerçevenin Etkileşimi
temele taşıtmak mümkün olacaktır.
53
Perde Boyut Oranı Değişiminin Perdeler Ve Çerçeve Arasına. Kesme Kuvveti Dağıluruna Etkisi H.Kasap, V Ak.)ıJn::
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Bu fark etkileşimi sağlayan elemanların önem derecesi ile değişir.
Perdelerin
birleştirilmesi sonucu
kirişleri
birbirlerine
bağ
elde
yatay
edilen
yük
ile
taşıyıcı
elemanlara boşluklu perde adı verilir. Perdeler, çerçeve ile beraber olduğu durumda, perdelerin rijitlikleri fazla ol duğu için,deprem
veya
rüzgardan
oluşan
yatay
yüklerin
tamamına yalan rniktannı karşılarlar. rdeler önemli pe a kç ttı ar ri le lik ek ks yü in ler tem sis ıcı Taşıy ında ka t yer alt r kle yü tay Ya . ar çık a tay or rak ola n ma ele bir bazı an ınd ım bak ası nim ndı ıria sın rin ele ıın işti değ ır. durumlarda perdelerin kullanılması zorunlu olmaktad Kolonların
ve
peidelerin
yükler
altında
davramşları
oldukça farklıdır. Perdeler büyük atalet momentleri ile kolonlara göre daha rijit o lduklanndan yer değiştiıınelerin
m. KOLON BOYUTLARI
�
Perdeli çerçeveli s stem.lerde yatay yüklerden oluşat . kuvvedennın büyük bir kısmın1n perdelei kesme tarafından alındığı bilinmektedir. Bu nedenle
yönetmeliğin
izin
boyutlandırılması
verdiği yeterli
minumum olmaktadır.
nedenle,
yüksek
katlı
binalarda
hem
Ac>N dmax10.5fck
(1)
bağıntısı ile verilmektedir.
incelenen bir katı için ayrı ayrı yukarıdaki bağmt hesap edilmiş ve sonuçlar Tablo3 �e
Köşe kenar ve ortadaki kolonların en kesitleri, binalann her kullanılarak verilmiştir.
,
güvenliği
arttıırnak hem de yer değiştiııneleri sınırlandırmak için perdeli çerçeveli sistem kullanmak daha uygun olacaktır.
Tablo 3. ineelen Binalardaki Kolon Boyutlan
Katın Yeri
Kolon Yeri
10,9
Her yer
8 7
6
5
4
3
Köşe Kenar Orta Köşe Kenar
1
8 Katli Bina Için
-
-
30/30
-
30/30
30/30
-
30/30
30/30
-
30/30
35/35
30/30 30/30
30/30
30/30 30/30 30/30 30/30 30/30 30/30 30/30
Orta Köşe Kenar Köşe Kenar Orta Köşe
1 O Katlı Bina Için
6 Katlı Bina Için
Orta Köşe Kenar Orta Köşe Kenar Orta Köşe Kenar
Orta 2
Seçilen Kolon Boyutu (cm/cm)
-
30/30
-
30/30
30/30 40/40 30/30
30/30 30/30 35/35 30/30 30/30 40/40
35/35 45/45 30/30 40/40 50/50
30/30 35/35
30/30 40/40
35/35 30/30
45/45 30/30
50/50
30/30 40/40
40/40
30/30 40/40
50/50
55/55
30/30
30/30 40/40
35/35 45/45
50/50
60/60 35/35
35/35 45/45 30/30
Kenar
40/40
30/30 40/40
Orta
50/50
55/55
54
ölçülerde Deprem
yönetmeliğinde kolonların brüt en kesit alanlan ile ilgili
sınırlandırılmasında daha etkileyici bir taşıyıcı elemamdır. Bu
kolonlam
45/45 60/60
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Perde Boyut Oranı Değişiminin Perdeler Ve Çerçeve Arasında Kesme Kuvveti Da�dımına Etkisi H.Kasap, V.Akyüncü
IV. KAT AGlRLIKLARI
S(Tı)
Döşeme ağırlığı, kolon ağırlığı, perde ağırlığı, duvar ağırlığı, hareketli yük hesaba katılarak kat ağırlıklan ayrı ayrı hesaplancrruştrr. Burada
binalar
mesken
veya
işyeri
olarak
edildiğinden hareketli yük katılım katsayısı
n=0.3
2
kabul
ı ı 1 ı ı ı 1 ı
olarak
alınmıştır. Birim boydaki
kN/m
ağırlığı,
duvar
olarak alınmıştır. Burada
0.75x0.20x12.5=1.875 %25 kapı ve pencere
boşluğu kabul edilmiştir.
'
1. o
ı ı ı ı ı ı
Binalarda perde boyutu oranının değişmesiyle bütün binaların toplam ağırlıkları ayrı ayrı hesap edilmiştir.
V. DEPREM YÖNETMELiGiNE GÖRE YATAY
YÜKLERİN HESABI
97
'de Resmi
Bölgelerinde
Yapılacak
Binaya etkiyen deprem yükleri Gazetede
yayınlanan Hakkında
Yapılar
"Afet
2
Eylül
Yönetmelik" hükümlerine
olarak hesaplanmıştır.
uygun
ivme
spektrumu'
ı ı
�I
0.9
Göz önüne alınan deprem doğrultusunda tasarım deprem
yükü (W),
yer
çekim
ivmesi
olarak kullanılmak üzere, Bina Toplam Ağırlığı Spektral ivme katsayısı
A(T1), Deprem
Yükü
Azaltına Katsayısı Ra' ya bağlı olarak binanın tümüne
sönüm oranı için elastik Tasarım nun
�
Şekil 4. Spektrum katsayısın1n yapı periyoduna göre değişimi
Deprem yüklerinin belirlenmesi için esas alınacak olan
o/o5
S(Tı)=2Xhlfı)0.8
ı
0.2
V.l. Spektral ivme katsayısı ve tanım olarak
ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı
etkiyen "Toplam Eşdeğer Deprem Yükü",
g'ye
bölünmesine karşı gelen ;
Vı,
Vr=W .A.(T ı)!Ra
Spektra] ivme katsayısı, A(T 1),
(4)
bağıntısı ile hesap edilmiştir.
(2) Burada deprem yükü azaltına katsayısı Ra, bağıntısı ile verilmektedir.
sistem davranış katsayısı
R
taşıyıcı
ve doğal titreşim periyodu
T'ye bağlı olarak, Burada, Etkin Yer İvınesi Katsayısı, l.Derece Deprem
Bölgesı için, Ao=0.4 olup Bina Önem Katsayısı, konut
Ra== (1+1.5T/TA)/ (1+(2.5/R-l).T.TA)
(O<f<TA)
(5.a)
R=Ra
(T>TA)
(5.b)
ve işyeri için, I=l alınmıştır. Eşdeğer
deprem
yüklerinin hesabına
esas spektrum
bağıntılarıyla belirlenmiştir.
katsayısı S(Tı), yerel zemin koşullarına ve bina doğal periyodu T'ye bağlı olarak; S(Tı)=l + 1.5T/T A
Taşıyıcı
O<r<rA
(3.a)
Sistem
yüklerinin,
Davranış
çerçeveler
ile
Katsayısı boşluksuz
(R)
ve
, bağ
deprem kirişli
perdeler tarafından birlikte taşındığı binalar için S(Tı)=2.5
(3.b)
alınmış tır.
S(Tı )=2.5(T'8/T1)0·8
Toplam Eşdeğer Deprem Yükü
(3.c)
(6)
edilerek bina katiarına dağıtılmıştır.
bağıntıları ile veriln1ektedir (şekil 4). Bina doğal periyodu STA4-CAD bilgisayar programı ile binanın dinamik hesabı sonucunda bulunmuştur.
55
R=7
bağıntısı ile hesap
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Perde Boyut Oranı Değişiminin Perdeler Ve Çerçe\e �':n'">o. Kesme Kuvveti Dağılımına H.Kasap, V ·*' .
·
...
VI. KAT KESME KUVVETi NİN PERDE VE ÇERÇEVELER ARASINDA DAGll.lMI w
i.kata gelen deprem yatay yükü, Fi==Vr
x
(wi .hi) 1 L
Wj .hi
Deprem yönetmeliğine göre yatay yüklerin hes1: STA4-CAD programı kullamlarak yapılmıştrr. 6,8 \'e. katlı binaların X ve Y yönlerindeki kat kesme kuvveti� ise ayrı ayrı bulunmuştur. Örnek olarak 8 katlı bina.:- elde edilen sonuçlar Tablo 4' te verilmiştir.
(6)
bağıntılarıyla hesap edilmiştir. Burada;
wi .hi ==w1h1 hesaplamr.
2:
+
wıh2
+
W3 h3
+
.
. .. . . . .
.
+
Wn hn
olarak
Tablo 4. Sekiz Katlı Yapıda Kat Kesme Kuvvetlerinin Boşluklu Perdelere ve Kolonlara Dağılımı ( y yönünde) Deprem Ooğrultusu:Y
Tip No
Perde Boyut Oranı
Kat Adedi
Katın Yeri
1
2
3
4
T ip1
(25x300)8
8
Kat Kesme Kuweti (k N)
Boşluklu Perdelerin Aldığı Toplam Kesme Kuweti
Kolonların Aldığı Toplam Kesme Kuweti
0/o
Miktar (kN)
o/o
6
7
8
9
2 4 13,28
2035,40
84,00
377,88
16,00
7
4532,4 1
4 185,30
92,00
347,1 1
8,00
6
6343,8 1
5638,40
89,00
705, 4 1
11,00
5
7854,21
6885,80
88,00
968,41
12,00
4
9066,21
7535,60
83,00
1530,61
17,00
3
9978,04
7979,60
80,00
1998,4 4
20,00
2
10587,12
9 180,00
87,00
1407,12
13,00
1
10891,54
9810,50
90,00
108 1,04
10,00
Miktar (kN)
5
8
Tablo 5. Sekiz Katlı Yapıda Kat Kesme Kuvvetlerinin Perdelere ve Kolonlara Dağılımı (x yönünde) Deprem Ooğrultusu:X
Tip No
1
Tip 1
Perde Boyut Oranı
Kat Adedi
2
3
(25x300)8
8
Katın Yeri
Kat Kesme Kuweti (k N)
Perdelerin AldıQı Toplam Kesme Kuweti Miktar (k N)
Kolonların Aldığı Toplam Kesme Kuweti
%
Miktar (kN)
%
4
5
6
7
8
9
8
24 13,28
1736,70
72,00
676,58
28,00
7
4532,4 1
3959,30
87,00
573,11
13,00
6
6343,8 1
5340,70
84,00
1003, 1 1
16,00
5
7854,2 1
6535,00
83,00
13 19,21
17,00
4
9066,2 1
7031,70
78,00
2034,5 1
22,00 .
3
9978,04
7360,80
7 4,00
2617,24
26,00
2
10587,12
8779,80
83,00
1807,32
17,00
1
1089 1,54
97 19,00
89,00
1 172,54
11,00
56
Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Perde Boyut Oranı Değişiminin Perdeler Ve Çerçeve Arasanda Kesme Kuvveti Dağılımına Etkisi
SAU
H.Kasap, V.Akyüncü
Ömekolarak,tipl planı 6,8 ve 10 katlı olarak x ve y doğrultusunda perde-kolon ve boşluklu perde- kolonlara gelen toplam kesme kuvvetlerinin oranlan aşağıda verilmiştir (şekil 5), (şekil 6), (şekil 7), (şekil 8), (şekil 9), (şekil 10).
8 Katlı Bina (Deprem Doğrultusu:X)
100 ���-���� 80 60 ;:;e. 40 20
6 Katlı Bina (Deprem Doğrultusu: Y) 100 �
92
90
88
94
91
91
o�
o boşluklu perde
50
1 kolon
o� 1
3
2
Kat
4
4
3
5
6
7
perde
1 kolon
8
Kat
6
5
2
1
o
ŞekiJ 8.
8 Katlı
binada kesme kuvveti dağılımı oram (x yönünde)
1 O Katli Bina (Deprem Doğrultusu: Y) Şekil 5. 6 Katlı binada kesme kuvveti dağılımı oranı (y yönünde)
1 00 ıl'ft---====---·· :7trl"� --���' ��
ao �----�����-
6 Katlı Bina (Deprem Doğrultusu:X)
!1 1
60
�
�
_
o
o perde
50
1 kolon 1
L
40 20
3
2
_____
Kat
4
5
6
1
o 3
4 Kat
5
7 8
6
Kat
9
10
ao ,��-�·��:��-��tr�����
5
6Q .6�:'
60 �40 20
j'
o 1
O+-��
1
2 3 4
5
6 7 8
perde kolon
9 10
Kat
6 7 8
Şekil 10. 8
4
3
1 O Katlı Bina (Deprem Doğrultusu:X)
1 kolon
o
!kil 7.
2
------
o boşluklu perde
2
boşluklu perde
1 0 Katlı binada kesme kuvveti dağılımı oranı (y yönünde)
Şekil 9.
8 Katlr Bina (Deprem Doğrultusu:Y)
1
o
1 kolon
�ekil 6. 6 Katlı binada kesme kuvveti dağılımı (x yönünde)
*'50
�----. --
Kath binada kesme kuvveti dağıhmı oranı (y yönünde)
57
1 O Katlı binada kesme kuvveti dağıh mı oranı (y yönünde)
Perde Boyut Oran• Değişiminin Perdeler Ve Çerçeve Arasında Kesme Kuvveti Dağılımına Etkisi H.Kasap, V.Akyüncü
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Ci1t, l.Sayı (Mart 2002)
VII. SONUÇ
[5] TS498 "Yapı Elemaniann Boyutlandınlmasında Alınacak Yüklerin Hesap Değerleri" Türk Standartları Enstitüsü, Ankara , 1987 [6] TS500, "Betonaıme Yapılann Hesap ve Yapım Kuralları", Türk Standartları Enstitüsü, Ankara, 1985 [7] Celep Z., Kumbasar N., "Deprem Mühendisliğine Giriş ve Depreme Dayanıklı Yapı Tasarımı", Beta Dağıtım, İstanbul, 2000 [8] Atmaca A.İ., "Mevcut Betonarme Binaların Deprem Etkisindeki Davramşının Değerlendirilmesi", Yüksek Lisans Tezi, İTÜ Kütüphanesi, İstanbul, 1993 [9] Bıçakçı H., "Perdeli-Çerçeveli Sistemlerde Oluşan Depremden Kat Kesme Kuvvetlerinin Dağılımının incelenmesi" Yüksek Lisans Tezi, SAÜ Kütüphanesi, Sakarya, 2000
Birinci derece deprem bölgesinde ve en elverişsiz zemin koşullarında bulunan yatay yüklerin etkisi altındaki konut veya işyeri tipi yapılarda yapılan araştıınıalar neticesinde aşağıda verilen sonuçlar elde edilmiştir. Depremden dolayı oluşan toplam kat kesme kuvvetleri x ve y yönünde olmak üzere incelenmiştir. Kat kesme kuvvetinin; y yönünde boşluklu perde ve kolonlara dağılıını ile x yönündeki perde ve kolonlara dağılınu araştınlmıştır. Boşluklu perdenin bulunduğu yönde daha fazla kat kesme kuvveti etkidiği görülmüştür. Burada boşluklu perdeli-çerçeve sistem seçiminin daha uygun olduğu görülmektedir. Ayrıca, az sayıda büyük en kesidi perde kullanmak yerine, aynı toplam perde alanınma sahip fazla sayıda küçük en kesith perde seçilmesi durumunda, perdelerin daha fazla kesme kuvveti aldığı görülmüştür. KAYNAKLAR
[ 1] Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik, Ankara, Eylül, 1997 [2] Kasap H., Yelgin A.N., Özyurt M.Z., "Kiriş Rij idiklerindeki Değişimin Perde ve Çerçeveler Arasındaki Kesme Kuvvetine Dağılımına Etkisi", GAP 2.Mühendislik Kongresi Bildiriler Kitabı, Harran Üniversitesi Yayınları, No:4,21-23 Mayıs 98. [3] İspir M., "Deprem Etkisindeki Çerçeve Yapıların Tasanınında Eşdeğer Deprem Yükü Yönteminin Güvenilirliği'', Yüksek Lisans Tezi, İTÜ Kütüphanesi, İstanbul, 1997 [4] Akkaya Y.,"Deprem Kuvvetlerine Karşı Betonarıne Perdelerin Davranışı ve Boyutlandırılması", Yüksek Lisans Tezi, İTÜ Kütüphanesi, İstanbul,
58
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sa}'l (Mart 2002)
Perde En Kesit Şeklinin ve Planda Perde Yerinin Değişmesinin, Perdeler ve Çerçeveler Arasındaki Kesme Kuvveti Dağılımına Etkisi H.Kasap, M.Özyurt
PERDE EN KESİT ŞEKLİNİN VE PLANDA PERDE YERİNİN DEGİŞMESİNİN, PERDELER VE ÇERÇEVELER ARASINDAKİ KESME KUVVETi DAGILIMINA ETKİSİ
ÖZYURT
Hüseyin KASAP , Muhammet
Özet - Bu çalışmada, deprem etkisindeki konut ve işyeri türü perdeli - çerçeveli yapılarda perde en kesit şekli ve perde yerinin değişiminin perdelere ve kolonlara gelen kesme kuvvetindeki dağılımın üzerindeki etkisi araştırılmıştır.
bütün
kirişlerin
rijitliklerinin
veya
sadece
değişmesi
bağ
kirişlerinin depremde
durumunda
oluşan kat kesme kuvvetlerinin perdeler ve kolonlar arasındaki dağılımını nasıl bir değişim gösterdiği incelenmiştir. Kat kirişlerinin veya bağ kirişlerinin rijitliklerindeki değişime bağlı olarak bu dağılımın
Anahtar Kelimeler-Perdeli çerçeveli sistemler, değişik en kesit şekline sahip perdelerde yerinin değişmesi , deprem , kesme kuvveti.
kat
Abstract- In this study ; according to the change of the shape of shear-wall cross seetion and the change of the place of shear-walls in share-wall frame constructions those are used as house or office, the total shear forces occuring on columns and shear-walls is researched.
Bibioğlu
adetine ve katın yerine göre nasıl etkilendiği
araştırılmıştır.
Uygulayıcılara
önerilerde
bulunulmuştur.
C.,
çerçeve
çalışmalarında;
ve
perdelerden oluşan çok katlı yapıların yatay yüklere göre hesabı için daha önce uygulanan yöntemler incelenmiştir.
Bu
yöntemlerde
malzemeden yapılıruş kat
lineer
elastik
d öşemeleri düzlemler
içinde sonsuz rijit olan ve burulma yapmayan çok katlı yapıların yatay yüklere göre hesap konusu
Key Words- share-wall-frame constructions, change of the place of shear-walls having different cross seetion shapes, earthquake, shear force
incelenmiştir. Daha soma aynı kabullere dayanan fakat burulma yapan çerçeve ve perdelerden oluşan çok katlı yapıların hesabı incelenmiştir Ayrıca bu çalışmada çerçeveli, perdeli sistemleri ve depreme dayamklı
yapı
tasarımı
hakkında
özet
bilgi
veri Imiştir.
I. GİRİŞ •
Gençay I., çalışmalarında; 1998' de yürürlüğe
1.1. Problemin Tanımı: Yüksek
yapılarda,
giren
deprem
etkilerinin
yüksek
önemli
yüklere
karşı
emniyetini
yönetmeliğinde
perdeler için
süneklik
düzeyi
tanımlanmış olan tasanın
eğilme momenti hesabı ile ilgili bir araştırına ve
olduğu 1. ve 2. derece deprem bölgelerinde yapının yatay
deprem
paramettik
sağlamak
bir
inceleme
yapılmıştır.
Sunulan
günümüzde üzerinde çalışılan önemli konulardan
değişik bir öneri moment diyagramları arasında en
biridir.
uygun ve güvenli olamn seçimi ile yönetmelikte önerilen tasarım moment diyagramına bir alternatif
Bu çalışmadaki amaç, deprem etkisindeki konut ve
sunmak amaçlanmıştır.
işyeri türundeki perdeli - çerçeveli yapılarda perde en
kesit
şekli
değişiminin
ve
perde
yerinin
Akkaya Y., çalışmalarında;
değişmesiyle perdelere ve kolonlara gelen kesme
yatay kuvvetleri
taşımada perdelerin önemi üzerinde durulmuştur.
kuvvetindeki dağılımın değişimini araştırmaktır.
Perdeli sistemler, perdelerin boyutlandırılması
Bu konu ile ilgili çalışmalardan bir kısmı şöylece
ile
ilgili çıkan problemler ayrı mım kolaylaştırmak için
özetlenebilir:
çeşitli
sınıflandırmalar
yapılarak
incelenmiştir.
M.Z.,
Bunun1a birlikte perdelerin davranışında sadece
çalışmalarında; taşıyıcı sistemi perdeli çerçeveli
yatay kuvvetlerin etkili olamadığı gösterilmiştir.
veya boşluklu perdeli ve çerçeveli olan binalarda
Deprem kuvvetlerine karşı perdeleri modellernek
Kasap
H.,
Yelgin
A.N.,
Özyurt
için önemli kriterler, yapılan kabuller ve ayrıca
H.�asap, SA.Ü. Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Adapazan
M.Ozyurt, Bağlar M ah. Türbe Cad. 89. Sok. Birlik Siresi B3/6 Erenler- Adapazan 59
Perde En Kesit Şeklinin ve Planda Perde Yerinin Değişmesini n, Perd
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
Dağılımına [ H.Kasa p. t�
Çerçeveler Arasındaki K es me Kuvveti
6.Cilt, 1 .Sayı (Mart 2002)
verilen bağıntıdaki Hakkında Yönetmelikte' minimum sınıra en yakın değerde olacak şekilde seçilmiştir. Bu yapılarla ilgili olarak kiriş ve bağ kiriş boyutları 25 1 60 cm olarak alınmıştır.
boyutlama yapıp proje mühendisinin sağlamayı amaç edineceği üç kriter, rijit dayanım ve süneklik incelenmiştir. 1.2 Çalışmanın Amaç ve Kapsamı
Bu çalışmada, deprem etkisindeki konut ve işyeri tüıiindeki perdeli - çerçeveli yapılarda perde en kesit şeklinin ve perde yerının değişiminin perdelere ve kolonlara gelen kesme kuvvetindeki dağılım üzerindeki etkisi incelenmiştir.
İncelernede bütün planlarda her iki doğrultuda aks sayısı, aks açıklıkları ve her plandaki toplam perde alanı sabit tutulmuş olup perde en kesit şekilleri, ve plandaki perde yerleri değiştirilmiştir. Bu durumda 3 ayrı plan olarak tasarlanan 4, 5, 6 ve 8 katlı olmak üzere 12 ayrı tipte bina göz önüne alınmıştır.
Çalışmamn amacı perdeli-çerçeveli yapılar için en uygun perde yerini tavsiye etmektir.
İncelenen binalarda malzeme olarak BS20 beton sınıfı ve BÇIII Betonanne çeliği kullamlmıştır.
İncelenen yapılarda kat yüksekliği 3 metre, aks açıklıklan 5 metredir. Seçilen kolonlar kare kesith olup boyutları 'Afet Bölgerinde Yapılacak Yapılar
Perde en kesit tipleri L ve T tipi olmak üzere Şekil 1 'de verilmiştir.
,
) ' ... 1
l.�o;.ı,.l
i ��·-··-··-" ıl
•
!
• '
' ı
f ' '
···--
.........
···-
.. .
_
•
ı
.
___ .. ...
-�. ... ........ .
.
L
a)
TiPi PERDE Şekil
1.
T TiPIPE�DE
b)
Perde en kesit tipleri
İncelenen perde yerleşim tipleri aşağıda verilmiştir (Şekil 2). -'"o�-- ·-
r 1:)---- �1
ı
ı.ı; ıı...
- ..
.
.
ı D: . . . .
•
j
-..�:..
..ı
·· q. ::·.
...
'i .
'
:: �j
:
�cr:...
. -�\..1. _;::. �.; ··c . ..
:; fi
' . .:�0;.:;...
:.=ı
...... . :: 7-
��i
-
·r
·a� .... ..
,..li LJ '
ı
·�
.. -tr"'..... --...:.--- a . ; :·..•_..
1 1 !�
1 "
"
.. li_ � - -----� •.
'
a) Tipi
·
. .L ı::t"'
.
b)
1
·
ı
......... ··
-
� _t_ =._ ; .. 1
•
·=ıı J
Tip2
Şekil 2. Perde yerleşim tipleri
60
·--�':':.(l
:, •
Perde En Kesit Şeklinin ve Planda Perde Yerinin Değişmesinin, Perdeler ve
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Çerçeveler Arasındaki Kesme Kuvveti Dağıhm1na Etkisi H.Kasap, M.Özyurt
düzenlenmesinde, kullanma durumuna ve göçme durumuna ait koşullann sağlanması, yüklerin en kısa yoldan zemine iletmesi ek zorlamalarının oluşmasının önlenmesi ve öz ağırlığın mümkün olduğu kadar azaltılması gerekir. Bu sayede beklenen fonksiyonunu yapabilen ve ekonomik olan bir yapı oluşturmak mümkün olur.
1.3. Çalışmada Geçerli Olan Varsayımlar Tablo
1.
Setonun Mekanik özeJiikleri:
sınıfı
Karakteristik Basınç Dayanımı Fck(N/mm2)
Hesap Basınç Dayanımı Fcd(N/mm2)
Elastisite Modülü (NImm ı)
B S 20
20
13
28500
Ülkemizde bina türünden yapılar için çerçeveli, perdeli ve her iki sisteminde birleştirilmesiyle ortaya çıkan taşıyıcı sistemler yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu sınıflandırma, söz konusu taşıyıcı sistemlerin yatay yükler altında şekil değiştirme biçimleri göz önünde tutularak yapılmıştır. Çerçevelerin şekil değiştirrnesinde kayma modu etkindir. Burada katlar arasındaki relatif yer değiştirme sadece o kattaki kat kesme kuvvetine bağlıdır. Perdeler ise eğilme modu etkin olan bir şekil değişimi gösterirler (Şekil3 ).
Beton ' !
Tablo 2 . Donatının Mekanik özellikleri:
ı
Sınıfı
Karakteristik Akına Dayanımı Fyıc(N/mm2)
Hesap Basmç Dayanımı Fyd(N/mm2)
Elastisite Modülü (N/mın2)
BÇIII
420
365
200000
Çelik
İncelenen binalann 1. Derece deprem bölgelerinde bulunduğu ve kullanım arnacının konut veya işyeri olduğu kabul edilmiştir. Betonannenin yoğunluğu 25 kN/m3 olarak alınmıştır. Poisson oranı v = 0.20 olup malzeme hoınojen ve izotrop kabul edilmiştir.
Etkileşim Kuvveti � �
,
......
� ,
�
•
� ""' �
Çalışmada incelenen binalarda ön boyutlandnına sonucunda seçilmiş olan kolon boyutları Tablo 3 'te verilmiş tir;
_; � �
�
�.
� � .......
Tablo 1. Betonun Mekanik özellikleri:
1
Kat Adedi 4
5
6
8
1
Katın Yeri
1 Sexilen Kolon Bo�tu �cm1cmll
4
30130
3
30130
2
40140
ı
50150
5
30130
4
30130
3
40140
2
50150
1
50150
6
30130
5
30130
4
40140
3
50150
2
50150
ı
60160
8
30130
7
30130
6
40140
5
50150
4
50150
3
60160
2
60160
ı
70/70
_,_
a) Şek11
3.
b)
c)
Perde ve çerçevenin etkileşimi
a) Rijit çerçeve Kayma tipi şekil değiştirme b) Perde Eğilme tipi şekil değiştirme c) Perde- Çerçeve sistemi
11.1. Çerçeveli Taşıyıcı Sistemler
Kirş ve Kolonların meydana getirdiği en basit çok serbestlik dereceli taşıyıcı sistem düzlem çerçeve olarak görülebilir. Çerçeve için yapılacak olan en basit modelde kirişleri bağlayan kolonların kütlesiz oldukları ve yapının kat kütlelerinin döşeme seviyelerinde toplu olduğu kabul edilir. Bu durumda elastik kolon ve kirişlerin oluşturduğu ve her kat seviyesinde toplu kütlesi bulunan bir çerçeve oluşur. 11.2. Perdeli Taşıyıcı Sistemler
Perdeler yatay yüklerin karşılanmasında çerçevelerle beraber veya yalnız başlarına kullanılırlar. Perde tek başına konsol bir kiriş davramşı gösterir. Yatay yük göre doğrultusuna simetrik olarak perdelerden oluşturulmuş bir taşıyıcı sistemde perdelerin relatif rijitliklerinin tüın yapı yüksekliğince sabit kalması durumunda her bir perdenin katlarda kat kesnıe
II. TAŞIYICI SİSTEMLER
�aşıyıcı sistemden, kendi ağırlığı başta olmak üzere, tkiyen yükleri karşılayarak bunları mesnetlendiği zemine �üvenli bir şekilde iletmesi beklenir. Taşıyıcı sistemin
61
Perde En Kesit Şeklinin v e Planda Perde Yerinin Değişmesinin, Perdeler
SA U Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002 )
Çerçeveler Arasındaki Kesme Kuvveti Dağılımına Etkisi H.Kasap,
kuvvetinden alacağı pay, o perdenin o kattaki perdeler ile boşluklu perdelerin rijitlikerine göre relatif rijitliğine bağlıdır.
M.Özyurt
ID.l Spektral ivme katsayısı Deprem yüklerinin belirlenmesi için esas alınacak olan ve tarnın olarak %5 sönüm oranı için elastik tasanın ivme
Kolonlarla
perdeler
kıyaslanırsa,
rijitlikleri
perdeler
nedeniyle önemli bir eğilme momenti taşıdıkları halde, taşıdıkları normal kuvvet o kadar büyük değildir. Bu neden1e kesitlerinde eğilme momenti hakimdir. Özellikle bu durum perdenin temellerinde
bir problem olarak
ortaya çıkar. Komşu kolonlan da içine alan ve bu suretle nornıal kuvveti artıran büyük perde temeli yapılması gerekebilir. Sonuç olarak, perdelerin temelinde yeterli normal kuvvetin sağlanması ve her kat döşemesinden
spekrumu 'nun yer çekim ivmesi g' ye bölünmesine karşı gelen Spektral ivme kat sayısı, A(T1); A(T1)
arasında gerekli bağın oluşturulması önemlidir.
arttıkça
yalnızca
Burada) Etkin yer İvınesi katsayısı Bölgesi için A0
çerçevelerden
deprem
yüklerinin
S(Tl) =ı+ 1 .5T 1 TA
S(T1)
yüklerin taşınmasında perdeler etkili olarak kullamlırlar. bulunan
0.40 olup Bina Önem Katsayısı
I
hesabına
esas
==
spelctrwn
periyodu T' ye bağlı olarale
koşulları perdenin yardımı olmadan sağlayamazlar. Yatay yapıda
=
1. Derece Deprem
1. 00 olarak alınmıştır.
kuvvetler ve hem de yer değiştirmeler bakımından istenen
bir
( 1)
katsayısı S(T 1), yerel zemin koşullarına ve bina doğal
oluşturulan taşıyıcı sistemler, yatay yükler altında hem iç
Yüksek
Ao I S(Tı)
Eşdeğer
11.3. Perdeli Çerçeveli Taşıyıcı Sistemler yüksekliği
=
bağıntısı ile verilmektedir.
yatay kuvvetlerin alınabilmesi için döşeme ile perde
Yapı
ve
perde,
tek
S(Tı)
başına
düşünüldüğünde yatay yükler altında bir konsol lririş gibi
2.5
(2.b)
ı 0·8 2.5 CfsiT )
(2.c)
=
=
(2.a)
O<T<rA
bağıntıları ile verilmektedir.
davrandığı halde taşıyıcı sistem içinde bağ kirişleri veya bu işlevi yapan döşeme elemanı varsa çerçeve kolonları ile
etkileşimi
nedeni
moment
ile
diyagramlan
bir
S(Tı)
konsolunkinden farklıdır. Bu fark etkileşimi sağlayan elemanların önem derecesi ile değişir.
birbirlerine
Perdelerin
birleştirilmesi sonucu elde
bağ
kirişleri
ile
edilen yatay yük taşıyıcı
25
elemanlara boşluklu perde adı verilir. Perdeler çerçeve ile beraber
olduğu
durumda
perdelerin
rijitlikleri
1 0·8 S(Tl )=2.5(TıJT )
fazla
olduğu için deprem veya rüzgardan oluşan yatay yüklerin tamaımna yakın miktarını karşılar. Kolonların
ve
perdelerin
yükler
10 altında
davramşlan
T Şeki14. Spektrum katsayısının yapı periyoduna göre değişimi
oldukça farklıdır. Perdeler büyük ataJet momentleri ile kolonlara
göre
daha
rijit
olduklarından
yer
değiştirmelerin sınırlandırılmasmda daha etkileyici bir
Binamn
taşıyıcı elemanıdır. Bu nedenle, yüksek katlı yapılarda yapıyı
emniyete
almak
ve
yer
doğal
periyodu,
İDE
STATiK
Bilgisayar
programı ile dinamik hesap sonucunda bulunmuştur.
değiştirmeleri
sınırlandırnıak için perdeli çerçeveli sistem kullanmak
Göz önüne alınan deprem doğrultusunda tasanın deprem
daha uygun olacaktır.
yükü olarak kullanmak üzere Bina Toplam Ağırlığı Spektral ivme katsayısı A(T1)
Bu çalışmada perdeli çerçeveli taşıyıcı sistem
(VI)
Deprem Yükü azaltına
katsayısı Ra' ya bağlı olarak binanın tümüne etkiyen
kullanılmıştır.
'Toplam Eş Değer Deprem Yükü', Vt
Yı= W. A.(T1) 1 Ra
m. DEPREM YÜKLERİNE GÖRE YATAY ••
bağıntısı ile hesap edilmiştir.
•
YUKLERIN HESABI
Binaya etkiyen deprem yükleri 2 Eylül 1997 'de Resmi gazetede 'Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik'' hükümleri göre düzenlenmiştir.
62
(3 )
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, I .Sayı (Mart 2002)
Perde En Kesit Şeklinin ve Planda Perde Yerinin Değişmesinin, Perdeler ve Çerçeveler Arasındaki Kesme Kuvveti Dağılımana Etkisi H.Kasap, M.Özyurt
Burada deprem yükü azaltına katsayısı Ra, taşıyıcı sistem davramş katsayısıR ve doğal titreşim periyodu T'ye bağlı olarak , Ra=1.5
(R-1.5)
+
R=Ra
(O<T<TA) (T>TA)
T 1 TA
(4.a) (4.b)
bağınhlanyla belirlenmiştir. Taşıyıcı
Sistem
Davranış
Katsayısı
R,
deprem
yüklerinin, çerçeveler ile boşluksuz ve bağ kirişli perdeler tarafından birlikte taşındığı binalar içinR = 7 alınmıştır. Toplam Eş Değer Deprem Yükü
( 3
) bağıntısı ile
hesap edilerek bina katiarına dağıtılmıştır.
•
•
IV. KAT KESME KUVVETININ PERDE VE ÇERÇEVELER ARASINDA DAGILIMI Depremden
dolayı
oluşan
toplam
kat
kesme
kuvvetleri kesit alanı aynı fakat plandaki yeri farklı olan ve kesit şekli değişik olan perdelerin kesme kuvvetlerinin kat kesme kuvvetine göre yüzde olarak değişimi araştınlmıştır. Bu araştuına 4, 5,
6 ve 8 katlı
olan, perdeli-çerçeveli taşıyıcı sisteme sahip konut ve işyeri türundeki yapılar için yapılmıştır. İncelenen binaların deprem yönetmeliğine göre mod birleştiın1e yöntemi ile çözümleri yapılmış ve kat kesme kuvvetinin kolonlar ve perdeler arasındaki dağılımı hesaplanmıştır. Aşağıda örnek olarak
6 katlı binada 3 ayrı perde
yerleşim tipi için kat kesme kuvvetinin perde ve kolonlardaki dağılımı Tablo 4, 5 ve 6 'da verilmiştir. Ayrıca; ele alınan 4 katlı, 5 katlı, örnek
binalar
için
her
üç
6 katlı ve 8 katlı
perde
yerleşim
tipi
durumunda kolon ve perdelere gelen kesme kuvvet dağılımlan
grafik
olarak Şekil 5,
6, 7 ve 8'de
verilmiştir.
63
Perde En Kesit Şeklinin ve Planda Perde Yerinin Değişmesinin, Perdeler ve
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
Çerçeveler Arasındaki Kesme Kuvveti Dağılımına Etkisi
6.Ci1t, l.Sa}'l (Mart 2002)
H.Kasap, M.Özyu rt
. . . uvve ı t Dagı - 1ımı (6 katl ı Bma) Tablo 4. T ı p 1 içın . Kesme K Kat adeti
Katın Yeri
Perdelerin Aldığı
Koleniann Aldığı
Kat Kesme
Toplam Kesme
Toplam Kesme
Kuvveti
Kuvveti
Kuvveti
(kN)
1
6
Miktar
Miktar
o/o
%ı
5
4
2
3
6
993.40
451,60
45.46
541.80
54.54
5
2073.40
1498.60
72.28
574.80
27.72
4
3 ı 35.40
1609.60
51.34
1525.80
48.66
3
3029.40
959.00
31.66
2070.40
68.34
2
3380.20
1824.00
53.96
ı 556.20
46.04
1
3458.60
1787.80
51.69
1670.80
48.3 ı
Tablo 5. Tip2 Için Kesme Kuvveti Dağılımı (6 katlı Bina) Kat adeti
Katın Yeri
Perdelerin Aldığ1
Kolonlann Aldığı
Kat Kesme
Toplam Kesme
Toplam Kesme
Kuvveti
Kuvveti
Kuvveti
(k N)
ı
6
o/o
Miktar
Miktar
4
o/o
5
2
3
6
927.50
430.50
46.42
497.00
53.58
5
1929.90
1406.00
72.85
27.15
4
2866.20
1495.50
52.18
523.90 .
1370.70
47.82
3
2973.80
1043.50
35.09
1930.30
64.91
2
3210.70
ı 867.30
58.19
1343.40
41.81
ı
3309.70
1727.90
51.74
1611.80
48.26
Tablo 6. Tip3 Için Kesme Kuvveti Dağılımı (6 kath Bina) Kat adeti
Katın Yeri
Perdelerin Aldığı
Kolonlann Aldığı
Kat Kesme
Toplam Kesme
Toplam Kesme
Kuvveti
Kuvveti
Kuvveti
(kN)
ı
6
%
Miktar
o/o
Miktar
-
4
.)
2
3
6
1024.40
474.10
46.28
550.30
53.72
5
2025.60
1436.20
70.90
589.40
29.10
4
2994.1o
1440.50
48.1
ı
1553.60
51.89
3
3003.80
863.70
28.75
2140.1o
71.25
2
3350.00
ı 696.1o
50.63
1653.90
49.37
ı
3531.60
1748.60
49.51
1783.00
50.49
64
Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Perde En Kesit Şeklinin ve Planda Perde Yerinin Değişmesinin, Perdeler ve
SAU
Çerçeveler Arasındaki Kesme Kuvveti Dağalımana Etkisi H.Kasap, M.Özyurt
o
Dı;at2
D�
Oktrı
Old:.n
o
o
8J
• �
Şekil 5.
4
� •
b) Tip2 için kesme kuvvet dağıhrru
a) Tip 1 için kesme kuvvet dağıhmı
tn
c) Tip3 için kesme kuvvet dağ1hmı
katlı binada perde ve kolonlarda kesme kuvvet dağıinnlan
,
. ----··-·-·--·-·-- ... ---
. -· ·---
..
·--
............
----··
_
---- ·---·-;
4
BpıQ!
3
Oktrı
2
:�
o
()
ID
a) Tip I için kesme kuvvet dağılımı Şekil
6. 5
()
o
tn
ro
8J
o
b) Tip21ç1n kesme kuvvet dağılımı
aı
c) Tip3 için kesme kuvvet dağılım1
katlı binada perde ve kolonlarda kesme kuvvet dağılımlan
r ı
-------- --ı•
6
6
i•
ı ı
5
ı
4
4
j
L
W
�
4
kXn
3
ı
5
3
2
2
ı
1
ID
()
o
ro
1D
o
�
ıı-
-
_ _
b) Tip2 için kesme kuvvet dağı h mı
a) Tip1 için kesnıe kuvvet dağılımı Şekil 7.
6 katlı
c) Tip3 i çin kesme kuvvet dağılımı
binada perde ve kolonlarda kesme kuvvet dağılımları
81WU�K.MBOOUM(1Po
sıwu �tuJ.SO:ÖUM
t<R
BIWUB�IOAB OOJM�
�
IW ----- --
8
8
8
7
7
7
6
6
6
5
Dp:rt2
4
Dkilı
D�
5
Oldaı
4
3
2
2
2
1
1
1
ID
�
a) Tip1 için kesme kuvvet dağılımı Şekil 8.
8 katlı
o
J)
· --·
·-· -·· ··-
--·ı
4
3
ro
- �-·
5
3
o
tW ·--
----·
o
w �
b) Tip2 için kesme kuvvet dağılımı
binada perde ve kolonlarda kesme kuvvet dağılımlan
65
c
) Tip3 için kesme kuvvet dağılımı
!
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Perde En Kesit Şeklinin ve Planda Perde Yerinin Değişmesinin, Perdeler "e Çerçeveler Arasındaki Kesme Kuvveti Dağılımına Etkisi H.Kasap,
V. SONUÇ Birinci derece deprem bölgesinde ve en elverişsiz zemin
koşullannda
bulunan
yatay
yüklerin
etkisindeki konut ve işyeri tipi yapılarda
yapılan
araştırmalar neticesinde aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir. L tipi perdelerin T tipi perdelere göre daha fazla kesme kuvveti aldığı görülmüştür. Ayrıca L tipi perdelerin köşede planlanması yerine köşeye yakın kenarda planlanması durumunda biraz daha fazla
•
kesme kuvveti aldığı görülmüştür. Buradan, T tipi yerine
L tipi perde kullanmanın
ve perde yerini tam köşe değil de köşeye yakın
KAYNAKLAR [ 1]Afet Bölgelerinde
Yapılacak Yapılar
Hakkında
Yönetmelik, Ankara, Eylül, 1997 [2] Kasap H., Yelgin A. N., Özyurt M. Z., "Kiriş
Rijitliklerindeki
Değişirnin
Perde
ve
Çerçeveler
Arasındaki Kesme Kuvveti Dağılımına Etkisi ", GAP 2. Mühendislik Kongresi Bildiriler Kitabı, Harran Üniversitesi yayınlan No:4, 2 1-23 Mayıs 1998 [3]Bibioğlu C., "Çerçeveler ve Perdelerden Oluşan Çok Katlı Yapıların Deprem Yatay Yüklere Göre Hesabı İçin Uygulanan Yöntemlerin Araştırılması", Yüksek Lisans Tezi, İTÜ Kütüphanesi, İstanbul, 1997 [4]Gençay İ., "Deprem Etkisindeki Çok Katlı Yapı Sistemlerinde Perde Tasarım
Momentlerinin Hesabı
İle İlgili Parametrilc Bir İnceleme", Yüksek Lisans Tezi, İTÜ Kütüphanesi, İstanbul, 1995 [5]Akkaya Betonarme
Y.,
"Deprem Perdelerin
Boyutlandınlması",
Yüksek
Kuvvetlerine Davranışı Lisans
Tezi,
Karşı ve
İTÜ
Kütüphanesi, İstanbul [6]Celep Z., Kumbasar N., "Deprem Mühendisliğine
Giriş ve Depreme dayarnldı Yapı Tasarımı", Beta Dağıtım, İstanbul, 2000
66
t\1.ÖZyurt
Kaynaklı API 51 X65 Boru Hatta Çeliklerinin Kırılma To lduğu
Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002) SAU
H.tJzun
KAYNAKLI API 5L X65 BORU HATTI ÇELİKLERİNİN KlRlLMA TOKLUGU Hüseyin UZUN
..
Ozet - Petrol ve dogal gaz boru hatla rında yaygın
spiral kaynak dikişli olabilecek bu borular, çift fazlı
olarak kulla nıla n ve ta ndem tozaltı kayna k metodu ile birleştirilen API 5L X65 dua l fa zlı çeliğin kırılma to lduğu tespit edilmiştir. Kırılma to lduğu, çentikli üç nokta kullanılarak kırılma tokluğu deneyi belirlenmiştir. Ç entik, hem kaynak dikişinin ortasına hem de ısının tesiri altındaki bölgesi (IT AB) içerisinin içine gelecek şekilde a çılarak deney uygulanmıştır. Her bir nurnuneye gerilim giderme ta vlaması uygulanarak, kırılma tokluğu değerlerinin nasıl etkilendiği değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, gerilim giderme ta vı uygula nmamış ve uygulanmış numunelerde, kaynak dikişinin kırılma told uğ u, IT AB bölgesinin kırılma tolduğundan daha yüksek çıkmıştır.
çeliklerden imal edilmektedirler. Kaynaklı birleştinne ile
�
imal edilen boruların, kaynak dikişi
tesiri altındaki bölgesi (ITAB) sertleşme eğilimi gösterir. Sertleşen
mikro
yapılar,
hidrojen
gevrekleşmesine,
tokluğun azalmasına ve gerilim korozyonu çatıarnalarma oldukça hassastırlar. Bu tehlikeli mikro yapıdan kaçınmak için, çeliğe ya karbon eşdeğerine uygun olarak ön bir tavlama uygulanmalı veya az alaşım elementi ilaveli düşük karbon içerikli çelikler tercih edilmelidir [ 1 , 2]. Yapılan araştınnalara göre, 0.01-0.05 % karbon içeren yüksek mukavemetli çeliklerde, ITAB 'ın sertliğinin ve hidrojen gevrekliği riskinin azaldığı tespit edilmiştir [2]. Özellikle petrol ve doğal gaz boru hatlarında kuilanılmak üzere,
çelikierin
kaynak
kabiliyetini
ve
tokluğunu
arttıırnak için teımo-mekanik kontrollü yöntem ile çift
API 5L X65 çeliğinin kırılma tokluğu, spira l dikişli borular, ta ndem tozaltı kaynağı.
Anahtar Kelimeler
etrafındaki ısımn
fazh çelikler üretümektedir. Bu yöntemde, çelik ostenit
-
fazında iken kontrollü bir sıcak haddelerne ile mukavemet kazandınlıp, soma su verilerek martenzitik bir yapı elde
Abstract -The fra cture toughness of API 5L X65 dual
edilmektedir.
-
ferrit
y apısı
ile
martenzitik
adacıklarının bulunduğu bir iğneli yapı elde edilir. Hızlı
phase steel welded by tandem submerged a re welding process, which is used widely petrolenın a nd natural gas pipelines, wa s investigated. The fracture toughness values were obtained using by three point bend fracture toughness test specimens. The notch was machined either in the center of weld meta l or the heat affected zone (HAZ). It was employed stress relief annealing in order to investigate the effect heat treatment on the fracture toughness values. The results show tha t the fracture toughness values of weld metal with both heat treatment a nd non-heat treatment a re higher than that of the heat affected zone. Keywords
Böylece
soğumadan
dolayı
çeliğin
mikroyapısı
incelmekte,
böylece mukavemet ve tokluk artmaktadrr. Düşük alaşım elementleri
ve
karbon
dolayı,
içennesinden
kaynak kabiliyeti de artmaktadır [1,
çeliğin
3, 4].
Bu çalışmada dual fazlı API 5L X65 çelik levhadan, tandem tozaltı kaynak yöntemi ile üretilen spiral dikişli borularm kırılma tokluğu incelenmiştir. Gerek kaynak metalinin edilerek,
gerekse
ITAB 'ın
kaynak soması
kırılma
uygulanan
toklukları gerilim
tespit
gidernıe
tavlamasının kırılma tokluğunu ve mikro yapıyı nasıl etkilediği değerlendirilmiştir.
ll. DENEYSEL ÇALIŞMALAR
Fracture toughness o f API 5L X65 steel,
sp irall y welded pipeline, tandem submerged are welding.
11.1 Kullanılan Malzeme ve Kayna k Para metreleri
ı. GİRİŞ Doğal gaz ve petrol taşıma hatlarında tercih edilen spiral Doğal gaz
ve
petrol
taşıma
borularında,
dikişli borular, API 5L X65 çeliğinden imal edilmiştir.
sistemin
1016
emniyeti için API 5L standardına uygun sertifikalı borular tercih edilmektedir. Bu standarda göre, boyuna veya
mm
boru çapında ve 12
mm
et kalınlığındaki spiral
dikişli borular, LINCOLN marka tandem tozaltı kaynak makinesi kullamlarak üretilınişlerdir. Kaynak dikişi, ikisi alternatif kutba (AC) ve biri doğru akım kutbuna (DC)
H. UZUN: Sakarya Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Metal Eğitimi Bölümü, huzun@sakarya.edu. tr
bağlı,
67
üçlü
elektrot
sistemi
kullanılarak
yapılmıştır.
Kaynaklı APlSI X65 Boru Hatta Çeliklerinin KınJma To1d
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
H.Uz.:-
1150 (OERLIKON) kaynak tozu kullanılnnştrr. Tabi� 2 'de kaynak telinin ve tozunun kimyasal içerit verilmektedir. Kaynak işleminde kullamlan kayna1 parametreleri, her üç elektrot için Tablo 3 & gösterilmiştir.
Kullamlan API 5L X65 çeliğinin spektral analiz sonucunda elde edilen ve API 5L standardına göre olması gereken kimyasal içeriği, Tablo 1 'de verilmiştir. Üçlü elektrot kullanılarak yapılan kaynak işleminde, OE-S2 Mo (OERLIKON) kaynak teli ve bazik karakterli OS Tablo 1.
...
'
API 5L X65 çeliğinin, spektral analiz sonucunda elde edilen ve API 5L standardına
API 5LX65 Çeliği
c
Speletral analiz 0.10 sonucu API5L 0.26 standardındaki değerler
Tablo 2. A WS A
göre
[5] olması gereken kimyasal içeriği
Kimyasal bileşim (% Kütlesel) Cr Ni V Ti s
p
Mn
Si
Nb
1.53
0.27
0.045 0.02 0.05 0.06 0.02 0.15
1.40
· �
-
0.005 0.03 0.03 0.02
-
-
-
--
0.02
ı
w
Al
Cu
0.003
0.03
0.19
'
•
0.02
--
--
ı
--
5.17' ye göre kaynak tozu ve kaynak te1inin kimyasal içeriği [6]
Kimyasal içerik (% Kütlesel)
Kullamlan kaynak elektrotu ve tozu c
Si
Mo
Mn
CaO+MgO
Si02+Ti0ı
Alı03+Mn0
CaFı ı
OE - S2 Mo kaynak elektrotu os 1150 kaynak tozu
Tablo 3.
0.09 ---
0.50
0.17 ---
---
---
-
-
--
----
_.,.,__
40
15
--
20
1
25
Spiral dikişli borulann birleştirilmesinde kullanılan tandem tozaltı kaynak parametreleri
Kaynak hızı, cm/dak
Tel çapı (mm)
Boru et kalınlığı (mm)
Kaynak
3.2
12
: •
...,
agzı forınu
170
1.05
X- ağzı
Iç Dikiş 1 (DC) Amp.
Volt
•
Iç Dikiş 2 (AC) Amp.
Volt
Dış Dikiş (AC) Amp.
.
Volt --=
800
30
11.2 Üç Nokta Kırılma Tokluğu Deneyi
600
34
500
31
uygulanmamışm. tavı uygulanmış, bir kısmına ise Gerilim gideııne tavlamasında, numuneler 6oooc· .re kadar fırında ısıtılıp 60 dakika bekletildikten soma fıniili beraber oda sıcaklığına inineeye kadar yavaş soğutulmuştur. Kırılma tolduğu oda sıcaklığıı:dz gerçekleştirilmiş olup, DARTECT marka çekme-bas11t1 cihazı kullamliillştır. Basma hızı 0.03 mm/sn olarek seçilmiştir.
API 5L X65 spiral dikişli borunun, radyografi cihazı ile belirlenen hatasız kaynaklı bölgesinden, kırılma tokluğu numuneleri kesilmiştir. API 5L standardına uygun şekil 1 , de Şekil ve ebatlarda hazırlanan numune gösterilmektedir. Kaynak tokluğu deneyinde, çentik yeri farklı olan iki değişik numune grubu kullamlmıştır. Birinci grup numunelerde çentik, kaynak dikişinin tam ortasına ve ikinci grup numunelerde ise çentik ısının tesiri altında kalan bölgesi (ITAB) içerisine açılmıştır. Kırılma tokluğu deneyinde kullanılan hem birinci hem de ikinci grup deney numunelerinin bir kısmına, gerilim giderme
Kırılma tokluğunu tespit etmek için, AWS E-�9� standardında Şekil 1 'de gösterilen numune için öngörüieııı aşağıdaki foıınüller kullanılmıştır.
68
Kaynaklı API 51 X65 Boru Hattı Çeliklerinin Kırılma Tokluğu
Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Ci1t, I .Sayı (Mart 2002)
SAU
Kıc
=
.
B(WY'ı
3. a
f
f
P.S
l/2
a
w
[1 ]
a
W
1.99-
w
Kı c
H.Uzun
a
w
•
ı-
2. ı+ 2.
: Kırılma tokluğu(MPa
2.15-3.93
a
w
•
ı-( . \W a
a
w
a
w
+2.7
a
2
w
[2]
3/2
m)
B
:Numunenin genişliği (m)
p
: Maksimum kırılma kuvveti ( MN)
w
: Numunenin kalınlığı(m)
s
:Numune altına yerleştirilen destekler
f(a/w)
: Düzeltıne faktörü
arasındaki mesafe(m) Şekil 4 'de, çentiğin kaynak dikişi içerisine açılnuş ve
p
gerilim gidenne tavlaması yapılmış ve Şekil 5 'de de gerilim gideınıe tavlaması yapılmamış, API 5L X65 kaynaklı
numunesine
ait
yük-mesafe
eğrileri
görülmektedir. Diyagramlardaki tüm eğrilerde görüleceği gibi, yük belirli bir mesafeye kadar lineer olarak çıkmış, daha sonra maksimum seviyeye ulaşıncaya kadar lineer olmayan bir yol izlemiş ve maksimum seviyeden sonra
o
l()
...-;
düşüşe geçmiştir. Eğrinin lineer bölgesinde, çok küçük mikro gözenekler oluşmuştur.
5
bölgesinde ise bu mikro gözenekler büyüyüp kalıcı bir
40
deformasyon meydana gelecek boyuta ulaşmışlardır. Yük ne
zaman maksimum seviyeye
büyümüş
Şekil
1. K nı lma
Eğrinin lineer olmayan
tokluğu deneyinde kullanılan numune şekli ve ölçtileri
ve
getirıneye
birleşerek
başlamıştır
ulaşırsa,
bu
oldukça
kocaman
çatlaklar
meydana
diyebiliriz.
Böylece
malzeme
kırılmıştır. 11.3
Mikroyapı Ka rakterizasyonu
Kaynak bölgesinin, ve
m. 2 Kırılma tokluğu sonuçları
ısının tesiri altındaki bölgenin(ITAB)
ana metalin kaynaktan sonra meydana gelen mikro
yapısal değişimlerinin neler olduğu,
Tablo 4 de üç nokta kınlma deneyi sonucunda elde edilen
optik mikroskop
ve gerilim gideınıe tavı uygulanmış ve uygulanmamış numunelere ait kırılma tokluğu(Kı c) değerleri verilmiştir.
yardımıyla tespit edilmiştir. Numuneler sırasıyla 200-400800-1200 numaralı zımparalar ile zımparalandı. Soma
3
Tablodeki sonuçlar, hem çentik IT AB içerisinde, hem de
�m ve 6 �m alümina tozu kullamlarak _parlatıldı ve daha
sonra o/o 3 'lük Nital dağlama işlemi yapılarak optik mik.roskopta incelemek üzere hazırlandı.
kaynak dikişi içerisindeki numunelere ait sonuçları da
numuneler
içeımektedir. Tablo 4'de de görüleceği gibi,
III. DENEYSEL SONUÇLAR VE İRDELENMESİ 111.1 Üç
uygulanmamış numunelerde, tokluğu
Nokta Kırılma Tokluğu Deneyi Yük Mesafe
ITAB
bölgesinin
lanlma
yapı incelemesinden de görüleceği gibi, ITAB bölgesinde çentik açıldığı kısımda tane irileşmesi meydana gelmiştir.
2' de, çentiğin kaynak dikişi içerisine açılmış ve
gerilim giderme tavlaması yapılmamış ve Şekil
gerilim gidenne tavlaması yapılmış,
MPa m),
kaynak dikişinin kırılma
tokluğundan (145 MPa m) daha yüksek çıkmıştır. Mikro
Eğrileri
Şekil
(164
gerilim giderıne tavı
3 ,de
Dolayısıyla daha ince tane yapısına sahip olan kaynak
de
dikişinin kırılma tokluğu, ITAB'ın kırılma tokluğundan
API 5L X65 kaynaklı
daha yüksek çıkacaktır. Sonuçlardaki aynı eğilim, gerilin1
nun1unesine ait yük-mesafe eğrileri görülmektedir.
giderme tavı uygulanmış numuneler içinde geçerli olduğu yine bu tabloda görülmektedir.
69
-
.
,.
..
-· · ·
-
1
•
.,.._
. .
..
...
8.5
.
.
....
.
. .. ..
.
......
ı'
....
..
1
i'
;
ı
6,8
i
'
'
.
. ,,
..
�
... ..
.'
'
·•
.
..
.
•
...
"Y'
.
8.5
'
..
...
:
!
..
•
.
..
.
.
! -.
ı.
. - ...:-.
-
- - ...... .� ...
•
• ••
3.4
i
_,..J.
•
z :i
.
;
1.7
t
.
.
5.1
••
V
'
1 •
,
..
····
i '
:i
-
l
•
ı
t
•
!
..
.
.... ...
o
•
•
ı
: .1
.
.
•
ı
-
.
;
i
i
1
-·1.--....
...
ı
.
....L
. i -f .
. .
.
..
..
.
.......
1
.
1
ı • i
ı
1.7
.
!
.
o
>-
t
..
... . ,.. ı·..
.....
ı ; . ' .
:) 3.4
·.
ı . ...
•·••
:
--
i
-ı1
.
-�..
-
. -ı
r
.
ı
l
.;..
_..
6.8
. .
ı
.
....
.
i
.,.. ; ı ..
501
T
..
-
-
.T r ,
r
o
F\
V
:i :J >-
'
-
..
ı
/\
z :i
.
..
{--.-·
..
-o
!- . -
-
ı
.
-
ı
!
,
ı
_._ --
L-
1
•
o o
Q L-�------�-
0
lO
8
6
4
2
Me s u fe (MM)
Şekil 2. Çentiğin kaynak dikişi içerisine açılmış ve gerilim giderme tavlaması yapılmamış API 5L X65 kaynaklı numunesine ait yük-mesafe eğrisi
85
ı
ı•
.
•
.
.
..
ı ...... :. : •
6.8
-.:""
.
1
: --.
:i V
.......
ı
o
i
.•
i
. .
. :
l
:.
:
·t
.
1
.
1 .. ..
··:.. i
-
-
ı
1
. • •
--ı i
r
!
.
ı
:
.
...
.
-
"
..
' .
-
F\
o
1
z :t
.
5.1
.
'
,, 1 '
••••
•
'
'
..
,
•
ı
'
i
_.,
.
....
.
'
___...,.. •
V
-···- .
3 .4
j :_ __
": "'" • .
.....
�
1
1.7
.
--
.
: :. .
..
' --··
•
-
o
-
•
ı
� ;
. t
ı :
•
t
•
o �----�����--�-14 5.6 8.4 11.2 o 2.8
-
- "'1
-
•
-i..
�_t
ı ı
� :
ı -ı
_...:_.
�
i
1
:· ;
•
o �---�----�--�--�--�!----112 5.6 8.4 2.8 0
Me su fe (rı r-ı)
'i •
Mesafe (MM)
Şekil 4. Çentik ısımn tesiri altmdaki bölge (ITAB) içerisine açılmış ve gerilim gidenne tavlaması yapılmış API 5L X65 kaynaklı numunesine ait yük-mesafe eğrisi
Tablo 4.
.
ı
.
.
1.7
ı .
ı ı·--·
•J :i >-
..
-
-
i
6,8
1
'
.
·
-�
;
-ı,
'
i
!
)
ı
·+ ..
1
�
z
Şekil 3. Çentiğin kaynak dikişi içerisi ne açı lnuş ve gerilim gi:r tavlaması yapılmış API 5L X65 kayna kh numunesine ait yük--ıt:: eğrisi
8.5
...
•
/\
Mesafe (MM)
'
ı
112
8.4
5.6
2.8
'·
Şekil 5. Çentiğjn ısının tesiri altındaki bölge (ITAB) içerisine açılm geriilm giderme tavlaması yapılmamış, API 5L X65 ka''· numunesine ait yük-mesafe eğrisi
API 5L X65 çeliğinden yapılmış spiral dikişli numunelere ait kınlma tokluğu ve kınlma eneıji değerleri ...
API
5L X65
çelik
Çentiğin açıldığı bölge
Kırılma tokluğu, Kıc (MPa
numuneleri
m)
Kırılma enerjisi (Joul) /
Kaynaktan soma
ITAB
145 ±5
52 ±2
gerilim giderıne tavı uygulanmarnı ş
...
Kaynak dikişi
164 ±3
60±3 �
Kaynaktan soma gerilim giderıne tavı uygulanmış
ITAB
155 +4
58 ±2 /
Kaynak dikişi
170 ±3
66±4 "
70
SAU Fen Bilimleri 6.Cilt, l.Sayı (Mart
Kaynaklı API 51 X65 Boru Hattı Çeliklerinin Kırılma Tolduğu
Enstitüsü Dergisi
H.Uzun
2002)
Gerilim gideııne tavı uygulanan ve aynı çentik bölgesine sahip numuneler karşılaştınldığında ise, gerilim giderıne tavı uygulanmış numunelerin kınlma tokluğu daha yüksek çıkmıştır. Kaynaktan soma, soğuma esnasında malzernede gerilmeler oluşmaktadır. Bu gerilmelerin varlığı, malzemenin gevrekleşmesini sağlayacaktır. Gerilme gideın1e tavı ile bu gerilmeler azaltılacak ve kırılma tokluğu da yükselecektir. Tablo 4' de üç nokta kırılma deneyi sonucunda elde edilen ve geritme gideııne tavı uygulanmış ve uygulanmamış numunelere ait kırılma enerjileri gösterilmektedir. Kırılma esnasında emilen enerji, üç nokta kırılma tokluğu deneyi sonucunda elde edilen yük mesafe eğrileri altında kalan alamn hesaplanması ile bulunmuştur. Çentik, gerek kaynak dikişi gerekse ITAB içerisine açılnuş durumlarda, gerilim gideııne tavlaması uygulanınanuş ve uygularmuş numuneler karşılaştırıldığı zaman, gerilim giderme tavlaması uygulanmış numunelerin absarbe ettiği enerji, uygulanmanuşlardan
daha fazladır. Bu sonuçlar kınlma tokluğu değerleri ile de, u ygunluk içerisinde ve aynı eğilimdedir. 111.3 Mikro Yapı Ka rakteriza syonu
Şekil S' de gerilim gidenne tavlaması uygulanınamış, API 5L X65 kaynaklı numunesinin ana metaline, ısının tesiri altındaki bölgesine (ITAB) ve kaynak metaline ait mikro yapılar görülmektedir.
,.ı\yrıca,
�
Kaynak metalinin mikro yapısı incelendiğinde, kaynak metalinin tane sınırı boyunca oluşmuş ferrit, Widmanstatten ferrit, eşeksenli ferrit ve küçük miktarda mikro fazlar içerdiği görülmektedir. Isının tesiri altındaki bölgesi (ITAB), kaynak metaline göre daha kaba taneli bir yapı içermektedir. Bu bölge üst ve alt beynit, az miktarda WidmansHitten ferrit içerdiği görülmektedir. Ana metal, ferritik bir matriks içerisinde, dağılmış olarak bulunan martenzİt yapıya sahip olup, ince taneli bir yapı söz konusudur. Tanelerin ise haddelerne yönüne paralel olduğu görülmektedir. '
.
::�-.... · · '� ..-: ,...,.;;..-
(a) Kaynak metali x250
c) Ana metal x250
S�kil 8.
Geriliın gidenne tavlamas1 uygulanmamJş, API
5L X65 kaynaklı numunesinin (a) kaynak metaline, (b) ITAB'ına ve (c) ana meta1ine ait
mıkro yapı fotoğraflan
IV. GENEL SONUÇL AR
Gerilim giderıne tavı uygulanan numunelerin kırılma toklukları, gerilim gidenne tavı uygulanmarruş ve aynı çentik bölgesine sahip numuneler karşılaştırıldığında ise, gerilim gideııne tavı uygulanmış numunelerin kırılma tokJukları, daha yüksek çıkmıştır.
Gerilim gideııne tavı uygulanmamış ve uygulannuş nuınunelerde, kaynak dikişinin kırılma tokluğu, ITAB bölgesinin kırılma tokluğundan daha yüksek çıkmıştır.
71
... ________________________________
__
Kaynaldı API 51 X65 Boru Hattı Çeliklerinin Kınlm 1
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, I .Sayı
(Mart 2002)
Gerilim giderme tavı uygulanmamış ve uygulanmış çentik aynı bölgelerine numunelerin, sahip numunelerle karşılaştırıldığında, kaynaklı numunelerin absarbe ettiği enerjinin daha fazla olduğu görülmüştür.
(1] Tsay, L.W., Chen, Y.C., and Chan, S.L.I., "Sulfide stress corrosion craeleing and fatigue crack growth of welded TMCP API 5L X65 pipe-line steel", International Journal of Fatigue, 23 (2001), pp 103113. [21 Abbade, N.P., and Cmkovic, S.J., ''Sand-water slurry erosion of API 5L X65 pipe steel as quenched from intercritical temperature", Tribology International, 33 (2000), pp. 811-816. [3] Yükler, A.İ., "Alaşırnsız dual fazlı çelikierin mekanik ve nokta kaynağı özellikleri", Doktora tezi, İTÜ Kimya Metalurji Fakültesi, Ekim 1983. [4] Smith, W.F. Çeviri:Türker, M. , "Mühendislik alaşımlarının Yapı ve özellikleri" Cilt I, Nobel yayın Dağıtım, Ankara, 2000. [5) API 5L specific.ation for line pipe, forty-first edition, April 1, 1995, American Petroleuro Institute, Waslıington. [6] İnternet sayfası:
.oerlikonweld.com
www
72
Kendinden Ayarlamalı Sayısal PID Tasarımı
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
I. Yazıcı, A.Ozdemir, F.Vatansever
6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
•
••
KENDİNDEN AYARLAMALI SAYlSAL PID TASARIMI İrfan Yazıcı, Ayhan Özdemir, Fahri Vatansever Özet
Bu çalışmanın konusu, parametrelerini kendisi ayarlayan dijital PID kontrolörünün mikrokontrolör tabanh olarak gerçeklenmesidir. Kendinden ayarlama özelliği, özellikle matematiksel modellerinin elde edilmesi zor olan sistemler için çok kullanışlıdır. Bu çalışmada parametrelerin hesaplanmasında Nichols Ziegler açık çevrim metodu kullanılmıştır. Sistemin cevap eğrisi, polinomal eğri uydurma yöntemi kullanılarak, sistemden alınan sıcaklık verilerinden oluşturulmuştur.
giriş-çıkış
-
hatları
duyulabilecek yapılacak
gibi
bir
çevresel
kontrol
birimleri
az bir donanım
sisteminde
içerir.
Bu
ihtiyaç
birimlere
ilavesiyle dijital kontrolörler
oluşturulabilir.
II. PID KONTROLÖRÜNÜN TRANSFER FONKSIYONU o
Sürekli işaretle çalışan PID kontrolörü,
Allahtar Kelime/er- Nichols-Ziegler, PID, Eğri Uydurma
x(t)
Abstract In this study, a microcontroller based self toning PID controller is designed. Nichols -Ziegler open
==
K
KP .e(t) +
P
r,.
1
Je(t).dt +KP .Td
o
de(t)
--
dt
-
denklemiyle ifade edilir. [7]
loopmethod is used for PID controller parameter calculation. The response curve o f the system is calculated with temperature data by using polynominal curve fitting method. Maximum slope and dead time are �alculated from this response curve.
z- tanım bölgesinde PID kontröolörünün transfer fonksiyonunu elde edebilmek için integral ve türev ifade lerini,
fey Words- Nichols- Ziegler, PID, Curve Fitting ı.
GİRİŞ
3ugün endüstride kullanılan kontrolörlerin :ısmını oluşturan PID �ugüne kadar
üyük
z
çok büyük bir
kontrolörleri, ilk kullammlarından
ulaşılıruştır.
otomatik gibi
yarlanabilmesi
tayini,
parametre çeşitli
farklıdır.
Sakarya
Üniversitesi
özellikler
katıınştır.
Mikrokontolörler,
tek
Mühendislik
Fakültesi,
ektronik Müh. Böl. E sentepe/Sakarya iyazicica!sakarya.edu.tr ÖZDEMİR, Sakarya Üniversitesi Mühen islik Fakültesi,
d
[ 1]
E(z)
-K + -
P
Ki.T z+l 2
z -1
+
K
d
z-1 z
DI. P ARAM ETRELERİN HESAPLANMASINDA KULLANILAN METODLAR
r0!s
bir alanı,
Kendinden ayarlamada kullamlan metodlarda son yıllarda büyük gelişmeler kaydedilmiştir. [3] Röle yöntemi, Cohen
Elektrik
Coon metodu ve Nichols-Ziegler metodlan sıkça kullanılan metodlardır. Bu
Elektrik
ektronik Müh. Böl. Esentepe/Sakarya aozderni akarya.edu.tr Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi, VA TANSEVER, Sakarya
ek.tronik Eğitimi,
X(z)
kazancın
ntegre içersinde AlD, DlA veri ve program hafıza �·AZICI,
zT
şeklinde olur.
1ikrokontrolör tabanlı uygulamalar mikroişlemci tabanlı ygulamalardan
=--Kd
'
Mikroişlemcilerin
elişmesi ve kontrol sistemlerinde kullamlması kontrol
istemlerine,
0
=-. 2 z-1
GPID-
·ıo kontrolörlerinden günümüzde parametrelerini kendi I ere
I;
Je(t)dt
transfer fonksi yon u,
teknolojideki gelişimiere paralel olarak
PID'
p
z-1
KiT z+l
şeklinde yeniden düzenlersek, dijital PID kontrolörünün
değişiklikler gösterınişlerdir. İlk kullanılan analog
yariayabilen
K '
metodlar içersinde, pratik uygulamalarda
en çok tercih edilen Nichols-Ziegler metodlarıdır.
Esentepe/Sakarya fahri v��sakarya.edu.tr
73
Kendinden Ayarlamalı Sayısal PID T�--
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı
I.Yazıca, A.Ozdemir, F.Vatanse\e •
(Mart 2002)
III.l. Nichols-Ziegler Metodu
Açık çevrim ve kapalı çevrim olmak üzere iki tip Ni�hols Ziegler metodu vardır. Kapalı çevrim Nichols-Zıegler metodunda sistem osilasyona sokulur, asilasyon periyodu ölçülür ve Nichols-Ziegler tarafından önerilen ifadeler kullamlarak PID' nin parametreleri hesaplanİr. Bu çalışmada açık çevrim Nichols-Ziegler metodu kullamlmıştır. Bu metod "sistem cevap eğrisi metodu" olarakta bilinir. Bu metodda sisteme uygulanması mümkün olan en küçük test işareti uygulanır ve sistemin kararlı hale geln1esi beklenir. Sistem kararlı hale geldikten sonra sistem cevap eğrisinden, maksimum eğim ve ölü zaman hesaplanır. Şekil 1 ' te herhangi bir sistemin cevap eğrisi üzerinde maksimum eğim ve ölü zaman gösterilmiştir.[4]
Kuwet +-lendirici
OAC
:Q o L
••
Sistem
._..__
c o :::1. o ı... �
:::1.
ı...
ADC
·-
z
�
..
OLÇME DEVRESI
Şekll 2. Deney düzeneğinin blok diyagramı
Verilen blok diyagramında da gözüktüğü gibi sistem�,_ alınan analog bilgi AlD ile dijitale çevrilip mikrokontrolu girilmiştir. Çalışmada AlD olarak 8 bitlik ZN kullanılmıştır. Mikrokontrolörün oluşturduğu dijital konr: işareti ZN428 D/A kullamlarak analog bilgiye çe� sistem girişine uygulanmıştır. Isıtıcı girişi ve sistem çı�, O .. ı O V arasındadır. Sıcaklık ölçme devresinin kaz.ancı � mv/°C dir. AlD nin girişi 2.55 V' la ve D/A' n1n çL. 2.55 V' la sınırlı olduğundan dolayı gerilim bölücü kullanılarak gerilim seviyelerinrrc kuvvetlendirİcİ farklılıklar giderilmiştir. '
O(
K
Sistemin ayrık kapalı çevrim blok diyagramı Şeklı � verilmiştir.
R
.,...,. L
-..
....,_ �
T
=
Qr
�
Kff
+
....
T =0.5sn
1-
0 .95eSL € -J0.5 s 1--i 35s +1
Q
T =0.5sn
t
Şekil
Şekil 1 Herhangi bir sisteme ait cevap eğrisi
Bulunan ölü zaman, L, ve maksimum eğim, Nichols-Ziegler tarafından önerilen,
---ı
�
3.
Sisteme ait aynk kapalı çevrim blok diyagram
V. UYGULAMA
değerleri
Bu bölümde mikrokontrolör tabanlı kendinden ayarlarr: PID kontrolörü endüstride çok sık kullamlan fınn1ann. :: bir modeli olarak, TQ firması tarafından üretilen sıc;; kontrol seti üzerinde üzerinde uygulanmıştır.
ifadelerinde yerine kanarak PID kontrolörünün katsayıları bulunur. ifadelerde kullanılan "P" sisteme uygulanan test sinyalidir. [2]
İlk olarak, açık çevrim halindeyken sistem girişine : luk DC geirilim uygulanmış ve sistem kararlı t. gelinceye kadar her 500 ms ' de sistem çıkışından sıru bilgisi okunmuş ve okunan değerler bilgisa} saklanmıştır. Kaydedilen bu veriler Matlah ormn: aktarılmış ve "polinomal yöntem" kullamlarak bu ven. karşılık gelen eğri oluşturulmuştur.[6]
R,
Kp=1 .2P/RL, Ki =1 /2L, Kd=0.5L
IV. DENEY DÜZENEGİ
Yapılan çalışmalarda Dallas fırınası tarafından CMOS teknolojisi üretilen 8-bit kullamlarak DS5000T mikrokontrolörn kullanılmıştır. DS5000T mikrokontrolörü, 128 byte' lik veri hafıza, 32 Kbyte' lik program hafıza, 8 bitlik 4 adet giriş-çıkış portu, 2 adet ı 6 bitlik zamanlayıcı/sayıcı, iki öncelik seviyeli 5 kesme kaynağı, full dupleks seri porta sahiptir.(5] Oluşturulan deney düzeneğinin blok diyagramı Şekil 2' de verilmiştir
Oluşturulan eğri üzerinden sistemin maksimum e� hesaplanmış ve bu maksimum noktadan eğriye çizilen tr� yardımıyla sistemin ölü zamanı bulunmuştur. �Iatlab oluşturulan eğri üzerinde maksimum eğimin ve -: zamanın hesaplanması Şekil 3' de verilmiştir.
74
Kendinden Ayarlamalı Sayasal PID Tasarımı
SA U Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
I. Yazıcı, A.Ozdemir, F.Vatansever •
6.Ci1t, l.Sayı (Mart 2002)
Bulunan
maksimum eğim ve ölü
k1sımda
verilen
zaman
Sistemin giriş işaretinde olan değişikliklere karşı vereceği
değerleri 2.
ifadelerinde
Nichols-Ziegler
••
tepkiyi
yerine
göırnek amacıyla,
sistemin
referans değerinde,
konulmuş ve PID katsayıları;
yanda verilen şekilde gözüktüğü gibi ani olarak basamak
Kp =34, Ki =0.1, Kd =2.5
bütün değişiklerde tasarlanan PID kontrolörü sürekli hal
olarak
fonksiyonu şeklinde değişiklikler yapılmıştır
mikrokontrolöre
bir aşım değeriyle referans
cevabında yaklaşık %5 'lik
aktarılrruş
ve
değerine oturmuştur.(Bkz - Şekil 4)
katsayılan
PID
hesaplanmıştır.Bulunan
uygulanmıştır.
sisteme
. Yapılan
Yapılan çalışmalarda, doğrudan sistemin çıkışından alınan
Sistemin çıkış işareti Şekil 4' te gösterilmiştir.
verilerle
cevap
oluşturulan
eğrisi
kullamlarak
yapılan
hesaplamalarda, işaretlerdeki g ürültüden dolayı, ölü zaman ve maksimum eğim' in yanlış edilen
PID parametrelerinin
görülmüştür.
3.8
işaretlerdeki
ölçüldüğü, dolayısıyla elde sisteıri kontrol edemediği
gürültünün etkisini giderınek
için polinomal eğri uydurma yöntemi kullanılarak sistemin cevap eğrisi yeniden oluşturulmuştur ve PID katsayıları bu
3.6
eğri üzerinden doğnı olarak hesaplanmıştır. Fakat
3.2 3
uydurmada
kullanılan
matematiksel
hesaplamaların fazla olmasından dolayı, C gibi üst düzey
.. •
K
eğri
dillerin Assembly derleyicilerine gereksinim duyulmuştur.
2.8
PID
2.6
Nichols-Ziegler metodu yerine, kapalı çevrim Nichols
R=KIL
... � O L '") :t.� . '
Şekil
�
----
T.
hesaplanmasında
açık
çevrim
Ziegler metodu veya Röle yöntemi gibi sistemi osilasyona
24 '"1
parametrelerinin
--�-l 00 1 SJ
t . � - --�-� .��� 200 liG��" , .,·::·JO(Y" 3ffi .{.,
--
----
solana temeline dayanan metodlar kullanılabilir. Ancak her sistemi
·
.
·
.
sokmak
mümkün
olmadığı
gibi
osilasyona giren sistemlerde osilasyon genliğini kontrol
�
.
osilasyona
.
etmek de zordur.
3. Sistem cevap eğrisi ve eğri üzerinde maksimum eğim ve ölü
KAYNAKLAR
zamanın hesaplanması
[1] YU CHENG, C., "Autotuning of PID" Springer Vertag
' Q(t)
Berlin Heide1larg, USA, 1998.
•
[2]
' ....., .. _ '
B OLTON,W., "Control
Engineering " Longman,
Malaysia, 1998. [3]
CHAİ TIAN, Y., "A Pole Placement Self-Tuning
Feedforward Controller and Application to Multivariable Electric-Heated System"
• •
J..--
-
- �-- --
- L-,;;;. . �.......
Application In Process Control, İstanbul, 1984.
[4] .
[6]
· · -
Şekil 4. Kontrol edilmiş sistem çıkışı
�100.0
[7]
su çalışmada, dijital PID kontrolörünün parametrelerinin çevrim Nichols-Ziegler
tıetodu kullanılmış ve sıcaklık kontrol seti üzerinde yapılan l ygulamalarda
SARIOGLU, K. M., "Dijital Kontrol Sistemleri" Birsen
Yayınevi, İstanbul, 1998.
VI. SONUÇLAR
:endinden ayarlanması için açık
MATHAWS, J.H., FİNK, K.D., "Numerical Methods
Using Matlab" Prentice Hall, 1999.
'
nn
http:// www .eie.polyu.edu.hk-/ enkin/hd/ PID.pdf
[5] http://pdfserv.maxim-ic.com/arpdf/DS5000T.pdf
.
t
:an.
Syposium on Microcomputer
başarılı sonuçlar veırniştir.
75
Demir Esaslı TIM Parçaların Kırılma Tokluğu, Sertliği Ve_ �i1-· Yapısal Karakterizasym: _
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Say1 (Mart 2002)
H.Uzun, I.Kıl.: .
DEMİR ESASLI TIM PARÇALARlN KlRlLMA TOKLUGU, SERTLİGi MİKRO YAPISAL KARAKTERİZASYONU
VE
Hüseyin UZUN, İsmail KILIÇ
Bu çalışmada, Fe-Cu-C ve Fe-Cu esaslı toz Özet metalurjisi (TIM) parçalar farklı oranlarda toz karışımiarı kullanılarak üretilmiştir. Uretim aşamasında, önce tozlar karıştırılmış, sonra soğuk preslenmiştir. Preslenen parçalar 1200 °C'de vakumlu bir fırında 45 dakika sinterlenmiş ve fırında yavaş soğutularak test numuneleri elde edilmiştir. Fe-Cu Fe-Cu-C numunelerinde bakır miktarı ve numunelerinde hem bakır, hem de grafit miktarları değiştirilerek üretilen TIM parçaları, suda ve yağda sertleştirilmişlerdir. Üretilen Fe-Cu-C ve Fe-Cu TIM parçaların sinterlenmiş halde ve ısıl işlem ile sertleştirildikten sonra, kırılma toklukları ve sertlikleri tespit edilmiştir. Bakır ve grafit miktarı artışlarının, malzemenin kırılma tokluğunu (K1c) ve sertliğini nasıl etkilediği incelenmiştir. Meydana gelen nıikro yapısal değişiklikler değerlendirilmiştir. Deney TIM sonuçlarına göre, Fe-Cu-C ve Fe-Cu parçalarında, bakır ve grafit oranı arttıkça, sertlik miktarı da artış göstermiştir. Bakır oranı arttıkça kırılma tokluğu (K1c) da artmıştır. Grafit oranı artıkça (Kıc) değerinde azalma meydana gelmiştir. Kırılma değerleri suda tokluğu sertlik ve sertleştiı·ilmiş yağda numunelerde en fazla, sertleştirilmişlerde daha düşük ve ısıl işlem görmemişlerde ise en düşük olarak tespit edilmiştir.
different heat treatmenis having water quenching an( oil quenching were carried out on sintered specimen� The fracture toughness and hardness of Fe-Cu and Ff Cu-C specimens for two different heat treatmei conditions were carried out. The effect of copper an: graphite contents on fracture toughness and hardne5. were investigated. The investigation of microstructım characterisation by light microscopy was als( reported. The results show that the hardness of botı alloys increased with increasing copper and graphi1ı contents. The fracture toughness of these alloys s increased with increasing topper content bll' decreasing with the graphite content. The fracturt toughness and hardness values of the water quenche( specimens are higher than that of the oil quenched an� sintered specimens, respectively.
••
Fe-Cu-C P/M component, Fe-Cu P 11 Keywords component, fracture toughness, powder metallurg)...
I.GİRİŞ Toz metalurjisi dünyanın gelişmiş ülkelerinde ya)..gı: olarak kullamlmakta olup, mamulleri endüstride gen:: uygulama alanlan bulmaktadır [ 1]. Bilinen bütün meta� v: karışımlar, T/M yöntemi ile istenilen bileşimi Talaşlı verecek şekilde hazırlanabilir. irnala· gerektirn1eyen parçalar, sert metaller, takım çeliklerı kendi kendini yağlayan burçlar, gözenekli ortamlar vı fıltreler, sürtünme elemanları, elektrik kontal malzemeleri, grafıt fırçalar ve mıknatıslar bunlardar bazılarıdır. Parça üretimi dışında pek çok uygulamada d' metal tozlan doğrudan kullamlmaktadır [2]. Fe-Cu-C v� Fe-Cu TIM parçalarının endüstriyel önemi oldukç= fazladır. Seri üretimde ekonomik olması, mukaveme· özelliklerinin iyi olması ve kaınıaşık şekilli parçalam rahatlıkla üretilmesine imkan tanıması nedeniyle, demi. esaslı T/M parçalan birçok alanda kullanılmaktadır [3 � Mukavemet gerektiren ve yük taşıyan yataklar gene olarak demir esaslı bakır içeren malzemelerde:
Anahtar Kelimeler Fe-Cu-C TIM parçalar, Fe-C, TIM parçalar, kırılma tokluğu, toz metalurjisi. Abstract
In this work, both Fe-Cu-C and Fe-Cu based alloys in different volume fractions were fabricated by mechanical powder metallurgy involving powder mixing, cold pressing and sintering at 1200°C in a vacuum atmosphere for 45 minutes followed by cooling in the sintering furnace. The various amount of copper or copper and graphite additions were used in Fe-Cu and Fe-Cu-C alloy system, respectively. Two H.UZUN:
Sakarya
huzun@sakarya.edu. tr,
Eğitim Üniversitesi, Teknik Fakültesi, İ. KILIÇ: Sapanca Teknik ve Çok Programlı
Lise ismailkilic6J@mynet.com.
76
ı
ı
l
c
s
a
1
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
Demir Esaslı TIM Parçalann Kınlma Tokluğu, Sertliği Ve Mikro Yapısal Karakteri zasyonu H.Uzun, İ.Kılıç
6.Cilt, I .Sayı (Mart 2002)
üretilmektedir. Otomotiv sektöründe, askeri araç parçalannda, büro makine parçalarında ve el aletleri aksamlannda yaygın olarak kullanılmaktadırlar. Endüstride yaygın kullamlmasına rağmen, özellikle kırılma tokluğu konusunda yeterli çalışma olmayışı bizi bu çalışmanın yapılınasına yöneltmiştir.
Tozların mümkün olduğunca homojen dağılımını sağlamak için, karıştırıcı vasıtasıyla yaklaşık 80 dakika kanştırıldı. 65 lO
Bu çalışmada, Fe.. Cu ve Fe-Cu-C esaslı malzemeler toz
lO
ile metalurjisi yöntemleri üretilmiştir. Üretilen numunelerde farklı o/oCu ve %C kullanılarak, malzemenin sertliği ve kırılma tokluğu üzerinde nasıl bir etkiye sahip olabilecekleri incelenmiştir. Ayrıca numuneler yağda ve suda soğutularak, iki farklı sertleştirıne işlemine tabi tutulmuşlardır. Malzemenin hem sertlik hem de kırılma tokluğu üzerinde, bu farklı sertleştirme ortamlarının etkileri irdelenmiştir. Mikro yap1sal karakterizasyon yapılarak malzemedeki metalurjik faktörlere bağlı olarak değişen yapılar tespit edilmiştir.
••
•
-�
Preslerımiş Numune
Şekil
1.
Preslenmiş deney numunesi
11.1 N umunelerin Sinterlenmesi ve Isıl İş lem Numunelerin sinterleme işlemi 1200 ° C sıcaklıkta ve 45 dakika kullamlarak yapılrmştır. Daha sonra fırında soğumaya bırakılınıştır. Sinterlenme işleminden sonra numuneler, üç gruba ayrıldı. Birinci grup numunelere herhangi bir ısıl işlen1 yapılmadı, ikinci grup numuneler 800 °C'de 2 saat bekletildikten sonra yağda soğutuldu ve üçüncü grup numuneler de 800 °C'de 2 saat bekletildikten sonra suda soğutuldu. Sinterleme sonrası ısıl işlem, 12 KW gücünde, 1500 °C ısıtma kapasiteli elektrikle çalışan kutu tipi bir fırında yapılmışhr.
II. DENEYSEL ÇALIŞMALAR Bu çalışmada, numuneler 65x10x10
•
mm
boyutlarında ve 384 MPa'lık bir basınç altında prestenerek üretilmiştir. Preslenen numune Şekil 1'de gösterilmektedir. Fe-Cu ve Fe-Cu-C esaslı olmak üzere iki farklı numunede değişik karışım miktarları kullanılarak üretilen bu parçalann içerikleri ve miktarları Tablo 1 'de gösteriln1ektedir. Bu karışın1 tozları 0,0 lgr bassasiyedi terazide tartıldı.
Tablo 1. Teziann kanşım oranlan
:1.2
TIM malzeme Grubu
Demir tozu mik. (% Ağırlık)
Bakır tozu mik. (%Ağırlık)
Grafit tozu mik. (%Ağırlık)
Çinko streat (%Ağırlık)
Fe-Cu-C
94,4
3,5
1,5
0,6
Fe-Cu-C
92,9
5
ı ,5
0,6
Fe-Cu-C
91,4
5
3
0,6
Fe-Cu
95,9
3 ,5
Fe-Cu
94,4
5
-
-
0,6 0,6
Brinell sertlik değeri tespit edilirken, 2,5 mm çapında sert bilya numune yüzeyine 187,5 kgflik bir kuvvet uygulayarak 30 sn'lik bir müddetle tutulmuştur. 11.3 Üç Nokta Kırılma Tokluğu Deneyi
Sert li k Ölçümü
�umuneler hem sinterleme hem de ısıl işleminden, sonra ıer numune üzerinden ortalama 3 farklı noktadan sertlik Hçümü yapılmıştır. Her numunenin sertlik değeri Brinell ,ertlik değeri cinsinden ölçülmüş ve ortalama değer tlınmıştır.
Kırılma tokluğu deneyi için kullamlan numuneler ASTM standardında belirtilen ebat ve şekillerde E-399 hazırlanmıştır. Şekil 2 'de kırılma tokluğu numunesinin boyut ve şekli verilmiştir. Önce 4mm derinliğinde çentik
·.
77
a Toklugu, Sertliği Ve, Demir Esaslı TIM Parçalann Kın lm Yapısal Karakter�
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, 1.Sayı (Mart
açılıp,
H.Uzun,
2002)
yorulma
cihazında,
1mm'lik
yorulma
t
•
çatıağı
oluşturulmuştur. Kırılma tokluğu değerleri, ASTM E-339'da verilen (1) numaralı fonnül kullanılarak hesaplaonuştır [4]. Kıc-Kırılma tokluğu (MPa.Ym) B-Numunenin kalınlığı (m)
p
W=Numunenin genişliği (m) S Numunenin temas ettiği kıs mın m esafesi (m)
W= lO B=5
r
S=40
P=Uygulanan maksimum y ü k ( MN )
1'
Birim:
a
mm'dir
f( ) w
-
Şekil
2. ASTM E-399'a göre üç nokta kırılma tokluğu numunesi ebatlan
lll. DENEYSEL SONUÇLAR VE İRDELE fl
•
_P_.s
_
B .(W)
312
Numune geometri faktörü
ID.l Sertlik Ölçümü Sonuçları
a ( 1 )
(1)
W
Tablo 2'de, Fe-Cu-C ve Fe-Cu TIM parçalarının, bnr1 sertlik
deneyleri
sonuçlan
F e-G.
verilmiştir.
numunelerinde grafit %1,5 'da sabit tutulmuş ve bL %3,5'den %5'e artırılımştır. sertliğe
değişiminin
olan
Şekil 3'de bakır ın.iltr
etkisi,
değişik
ısıl
i�l:�
şartlarında grafik olarak gösterilmiştir. Tablo
2. Numunelerin sertlik değerleri
Erineli Sertlik Değerleri (kgf/mm2) Numune A dı
Sinterlenmiş
Sinterleme+Yağda Su
Sinterleme+Suda Su
Numune
Verilmiş Numune
V eriimiş Numune
o/o94,4Fe-%3,5 Cu-o/o l ,5C
98+10
104+9
114±8
%92,9Fe-%5 Cu-%1,5C
lll +8
ı 13+5
125±3
%91,4Fe-%5 Cu-%3C
127±9
134+4
142±6
%95,9Fe-o/o3,5 Cu
62+7
64±8
91+6
%94,4Fe-%5 Cu
70+8
73+5
' 'r
98±5
s
Şekil 3 ve 4 'te görüldüğü gibi, bakır oranının artınası
sonuçlar kırılma tokluğu sonuçları ile uyum içerisini:
sertliği
olduğu görülmektedir.
artırmıştır.
Sertlik
değerleri
aynı
içerikli
numunelere bakıldığında, suda soğutulmuşta daha fazla, yağda
soğutulmuşta
biraz
düşük
ve
sinterlenrniş
lll.2 Üç Nokta Kırılma Tokluğu Sonuçları
numunelerde en düşük seviyededir.
Sinterlenmiş, Fe-Cu
karışımı
TIM
parçalarmda
bakır
sinterlenme
sonrası
verilmiş şekilde üç gruba ayrılan
oranının
yağda ve
suda
�l
TIM parçalann kınlm
toklukları ölçülmüştür. Üç nokta kınlma tokluğu dene�ı
değiştirilmesinin sertliği nasıl etkilediği incelenmiştir.
ile elde edilen sonuçlar Tablo 3'de gösterilmiştir.
Elde edilen sonuçlar değişik ısıl işlem şartianna bağlı olarak Şekil 4'de verilmiştir. Burada da bakır miktarının aıtnıası sertlikte de artışa neden olmaktadır.
Şekil 5'de, ısıl işlem uygulanmaınış %94.4Fe-%3,5Cu
Bakır miktan arttıkça malzeme yoğunluğu da artacak (5],
yağda su verilmi ş
dolayısıyla
bu
sertlik
artışı
olarak
%1,5C'lu TIM parças1n1n, Şekil 6'da, sinterleme sonra�ı parçasının
sonuçlanacaktır.
Şekil
sertleştirilmiş
Kırılma enerjisi ise azalacaktır. Dolayısıyla elde edilen
78
%94,4 Fe-%3,5Cu-%1,5C'lu 7'de,
sinterleme
sonrası
%94,4Fe-%3,5Cu-%1,5C'lu
,
T/N sud;
TiN
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt,
Demir Esaslı TIM Parçaların K1nlma Tokluğu, Sertliği Ve Mikro Yaptsa] Karakterizasyonu H. Uzun, İ.Kılıç
l.Sa)'l (Mart 2002)
parçasının üç nokta kırılma tokluğu deneyinden elde edilen
yük-mesafe
eğrileri
gösterilmektedir.
Şekil 5. Isıl işlem yapılmamış, %94.4 Fe-o/o3,5Cu-%1 , 5C'lu numunenin yük-mesafe eğrisi
Diyagrarnlardan görüleceği gibi yük lineer olarak çıkmış,
daha soma maksimum seviyeye kadar lineer olmayan bir yol izlemiş ve maksimum seviyeden sonra düşüşe geçmiştir. t
1
·
- yağda soğutulmuş
sinterlenmiş
..
..)t. :::l
A suda soğutulmuş
>-
130 .-------� . 125 }t)!) Q 120 ::ı. :.:"'e115 � E 110 105 QJ 100 .:ı.. = 95
0,5
o
...
��
O, 1
O
0,2 0,3 Mesafe,
0,4
0,5
0,6
mm
Şekil 6. Isıl işlem sonucu yağda su verilmiş, %94, 4 Fe-%3,5Cu %1 ,5C'1u numunenin yük mesafe eğrisi
904-----.---�----�--� 4 45 5 5,5 3 3,5 ,
Bakır (0/o Ağırlık) Şekil 3. Fe-Cu-o/o1.5C TIM parçalannın, bakır oranının değişimine göre sertlik değişimi
z �
1
� ::J
..
1
1
t
sinterleruniş
•
suda soğutulmuş
-yağda soğutulmuş
>0,5
o
•
}� 4J
Q
...-.
90
.::t,t-ı
;.::
.....
ı.. 4J
rJ')
-
4J c
=
ı..
·-
s s BO �
!f '-'
O
O, 1
0,2
0,3
0.4
0,5
0,6
Mesafe, mm
70 60 4-------....
..---
--
3,5
3
4
4,5
..-
-
Şekil 7. Is ıl işlem sonucu suda sertleştirilmiş, %94, 4 Fe-%3,5Cu o/ol , 5C'lu numunenin yük mesafe eğrisi -
-
5
5,5
Yük-mesafe eğrilerinde görüleceği gibi, şekil değiştiııne
Bakır (0/o Ağırl ık)
mesafeleri ısıl işlem görınemiş, yağda su verilmiş ve suda
:ekil 4. Fe-Cu TIM parçalarında, bakınn %3,5'den °/o5'e çıkışınm ertli ğe olan etkisi
sertleştirilmiş
numunelerde
az
da
olsa
bir
farklılık
gös teıınektedir. Fe-Cu-C
numunelerinde
bakır
oram
%3,5'den
o/o5'e
çıkarılıp, grafıt ise sabit tutulmuş ve bakır değişiminin K1c'ye etkisi tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu değişim, grafık olarak Şekil 8 'de gösterilmektedir. Şekilde de görüleceği
1
gibi,
bakır
oranının
artması
K1c'nin
büyümesine sebep olmuştur. Diğer bir konu ise, K1c'yi büyükten küçüğe doğru sıralayacak olursak sinterleme sonrası suda su verilmiş numune, yağda su verilmiş numune, karşımıza
ısıl
işlem
uygulanmayan
çıkmaktadır.
Bu
belirtilen sertlik değerleri v e
o
yapı
o
0,2 0,4 Mesafe, mm
0,6
incelemesi
görülmektedir.
79
ile,
sonuç
numune III.l
şeklinde
bölümünde
III.3 bölümündeki mikro
uyum
içerisinde
olduğu
Demir Esaslı TIM Parçalann Kınlma Tokluğu, Serdiği Vty - '\
Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, I .Sayı (Mart 2002) SAU
Yaptsal
K.arakten�..
H. Uzun,ıl
ş K
Şd tok
80
Demir Esaslı TIM Parçalann K1rılma Tokluğu, Sertliği Ve Mikro Yapısal Karakterizasyonu H.Uzun, İ.Kıhç
SAU Fen Bihmleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.SaYl (Mart 2002)
Tablo 3. Demir-bakır-grafit ve demir-bakır kanşımı TIM numunelerin kınlma tokluğu (Kıc) sonuçlan
Kırılma Tokluğu (MPa m) Sinterlenmiş
NumuneAdı
Sinterleme+Yağda Su
Numune
V
·
Sinterleme+Suda Su
Numune
·
Verilrni Numune
26,4
26,62
27,68
%92,9Fe-%5 Cu-%1,5C
27,68
28,74
33,86
%91,4Fe-%5 Cu-%3C
27,04
28,53
28,74
9,37
13,84
18,95
10,22
14,48
19,37
%94,4Fe-%3,5 Cu-%1,5C
%95,9Fe-%3,5 Cu %94,4Fe-%5 Cu
• Sinterlenmiş • Suda Soğutulmuş
Şekil 9 'da bakır miktarı değişimini, değişik ısıl işlem
- Yağda Soğutulmuş
Kı c'yi
şartlarında
nasıl
etkilediği
grafik
olarak
verilmiştir. Bakırın artırılması, K1c'nin aıtnıasına neden olmuştur. Aynı içerikli Fe-Cu numunelerinde ısıl işlem
r:-3,4
-
Ktc'yi oldukça etkilemiştir. Suda sertleştirilmiş Fe-Cu numunelerinin Kıc değerleri, yağda su verilmiş
ve
sinterlenmişlere göre en fazladır. Yağda su verilmiş numunelerin
Kıc
değeri
sinterlenmişlerden
daha
fazladır.
111.3. 3,5
4 4,5 Bakır (0/o Ağı rl1 k)
5
5, 5
Numunelerin Mikro Yapı İncelernesi
Şekil lO' da sinterlenmiş haldeki, Şekil ll 'de sinterleme sonrası
yağda
su
verilmiş,
Şekil
12'de
sinterleme
soması suda su verilmiş, %94,4Fe-%3,5Cu-%1,5C'lu
eki! 8. Fe -Cu-%>1 5 C TIM parçasının, bakır yüzdesinin değişiminin ıc üzerindeki etkısi
TIM
,
numunelerine
mikro
ait
yapı
fotoğrafları
görülmektedir. Mikro yapı fotoğraflarında görülen siyah bölgeler numune içerisindeki boşlukları (porozif), gri bölgeler bakın beyazlar
e A � :::;
E
�
S interleruniş Suda Soğutulmuş 2
-ll- Yağda
Soğutulmuş
ise
haldeki,
....-----.
kristallerini ve açık siyahlar
göstermektedir.
Şekil
verilmiş,
·------�·
1 ,8
grafıti
a
14 'de 15'de
Şekil
Şekil
sinterleme
13'de sinterlenmiş sonrası
s interleme
yağda
su
suda
su
sonrası
verilmiş, %95,9Fe-o/o3,5Cu'lu TIM numunelerine ait mikro yapı fotoğrafları görülmektedir.
� 1,6 .._,
�
=
>OD1,4
Gerek Fe-Cu-C ve gerekse Fe-Cu T
=
mikro
� 1,2
numunelerin kaba taneli oldukları, yağda su verilmiş
]i:
numunelerin
:!2
incelendiğinde,
sinterlenmiş
haldeki
numunelerin biraz daha ince taneli ve suda su verilmiş
eı:
�
yapıları
parçalarının
1
...
3,5
4,5 4 Bakır (0/o Ağırlık)
5
en
ince
yapıya
sahip
oldukları
görülmektedir.
. ....-. ...---�-....-.. ... 0,8 ....3
ise,
5,5
Tane büyüklüğünün malzemelerin mekanik özellikleri üzerinde etkiye sahip olduğu bilinmektedir [6]. Tane
cil 9. Fe-C TIM parçasının bakınn o/o3,5'den %5'e artışının kınlma luğuna değişik ısı1 işlem şartlannın etkisi
incelmesinin malzemenin kırılma tokluğunda ve sertlik değerinde bir artışa sebep olmaktadır. Bu çalışmada elde edilen sertlik değerleri (Tablo 2) ve kınlma tokluğu
�mir-bakır karışımı TIM numunelerinin bakır oranı 3,5'dan °/o5'artınlmasının K1c'ye etkisi tespit edilmiştir.
81
- . ��-«!� Demir Esaslı TIM Parçalann Kınlma Tokluğu, Sertliği Yapısal KaraktenZ<:. H.Uzun,:�
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
sonuçları
(Tablo
_
tane
3),
inceldikçe
arttığım
gösteırnektedir.
Şekil 1 2. Sinterlenme sonrast suda su verilmiş içerisinde o/o94:s-f!. %3,5Cu-%1 , SC bulunan TIM numunesi (xSOO) ..
.
;
•
-�·:.
.
\ı
•
Gözenek
•:
.
;
or
.j ,' '· ,
1
(
. .� �:., ... ':•..
\>
'
""
),
�
*.
1. '\
1
-
t, 1-j·.,
'... � i' , - 1 ..
� ;
f �t
•
·t
.. f.
...
,..• 1•
', �
�
..
'· ">1 ...
"ı
'
'!:::'\-,..
L� ll '1ı '
..
...
.
\
'
�
�, ,
.
,
a
,
demiri
•
..
ll •
' .ıtr�.,. ... .
Bakır ' '
1
Şekil 1 0. Sinterlenmiş içerisinde o/o94, 4Fe-%3,SCu-%1 ,SC bulunan TIM numunesine ait mikro yapı fotoğrafı (xSOO)
·�
Şekil 1 3. Sinterlenmiş içensinde o/o95, 9Fe-%3,5 Cu buluna:r,· numunesi (x500)
1
•
.�
1
'
� ...
.
.
.. .
. ·� ....
' >
'
. ,l?it'
.
.
; .� . , •
•
•
•
•
..
1
••• •
j r
-ı
: r-�
' . ..�.. ..
'
• l
J
Şekil ll. Sinterlenme sonrası yağda su verilmiş içerisinde %94,4Fe %3,5Cu-%1 ,SC bulunan TIM numunesi (x500)
( ,
Şekil 1 4. Sinterlenme sonras1 yağda su verilmiş, içerisinde o/c9c -'!. 1 %3 ,5 Cu bulunan TIM numunesi (x500) �
) � 2 o 1
• ' ..
t•
.
s
.
c lı •
. . � r
.
..
( �f�
..
"
"'
.
.. .
••
-, -
....
.
. ....
,
'
•
.
•
•
•
82
Demir Esaslı TIM Parçalann Kınlma Tokluğu, Sertllği Ve Mikro Yaptsal Karakterizasyonu H.Uzun, İ.Kılıç
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayt (Mart 2002)
.....
·-
•
�-
•
,.
.
"
•
4 ..
"
.. � ..
.
"
�
'
.
..
'
.. � ..
.
'
••
•
..... (.
1
...
. f\ l•
ı.
En düşük sertlik miktan sinterleruniş numunelerde bulunmuştur.
•
•
.l
....
•
•
ı"
1'-o
..
.
•
. �1
...
l...
~
lı
..
•
..
.r:;
.
•
,
•
3. Fe-Cu-C TIM parçalarında bakır değişiminin K1c'ye
•
-
'
etkisi incelendiğinde bakır oranının artması K ı c 'nin büyümesine sebep olduğu tespit edilmiştir. Kı c'yi büyükten küçüğe doğru sıralayacak olursak sinterleme sonrası suda su verilmiş numune, yağda su verilmiş numune, ısıl işlem uygulanmayan numune şeklinde sıralanmaktadır. 4. Bakır oranı %5'de sabit tutulup grafıt oranı o/o1,5'den %3' çıkartılan Fe-Cu-C numunelerde, grafit oranının aı'tınası Kıc'nin küçülmesine sebep olmuştur. Sertlik artışına sebep olan sementit fazlarının grafıt artışıyla doğru orantılı olarak aıtması beklenir. Buda numuneyi gevrekleştirecektir. Böylece kırılma tokluğu düşecektir. Bu küçülme, suda sertleştirilmiş numunelerde daha büyük oranda gerçekleşmiştir. Fakat yağda sertleştirilmiş ve sinterleme sonrast ısıl işlem uygulanmamış numunelerde, Kıc kayda değer nispette değişmemiştir.
'
\ �· . •
.
•
1.
. '
.
.
. •
•
'
Şekil 15. Sinterlcnme sonrası suda su verilmiş, içerisinde %95,9Fe %3,5Cu bulunan TIM numunesi (x500)
Fe-Cu-C TIM parçalarında perlitik bir yapının varolması muhtemeldir. Sinterlenme esnasında grafit, ostenit taneleri içerisine yayınış ve soğuına sırasında bu taneler perlite dönüşür. Perlit, sementit (Fe3C) ve a fazlarından meydana geldiği için, yapı içindeki sementit (Fe3C), m alzemelerin hem kınlma tokluklarının artmasına, hem de sertlığin artmasına sebep olacaktır. Çünkü sementit sert ve larılgan bir yapıdır.
Sc Fe-Cu TIM numunelerinde bakır oranı %3 5 'dan
'
% � 'aı:ır�larak, bakır miktannın K1c'ye etkisi tespit edılmıştır. Balann artırılması, K1c'nin artmasına neden olmuştur. Ayru içerikli Fe-Cu numunelerinde ısıl işlem Kı c' yi oldukça etkilemiştir. Suda sertleştiTilmiş Fe-Cu numunelerinin Kıc değerleri, yağda sertleştiTilmiş ve sinterlerunişlere göre en fazladır. Yağda sertleştirilmiş numunelerin Kıc değeri sinterlenmişlerden daha fazladır.
numunelerinin kırılma tokluğu ve sertliği Fe-Cu-C numunelerinkine göre daha düşüktür. Milcra yapılannda görüleceği gibi, içerikte grafıt olmadığından grafıt ile demirin reaksiyonu sonucunda meydana gelen ve perlitik yapının içinde bulunan sementitin varlığı söz konusu Fe-Cu
değildir.
IV. GENEL SONUÇLAR
KAYNAKLAR
1. Fe-Cu-o/ol ,5C TIM parçalarının, bakır oranının :leğişiınine göre sertlik değeri incelendiğinde, bakır Jranının artması sertliği artırmıştır. Bakır arttıkça numune çerisindeki gözenekler bakır tarafından doldurulacaktır. )olayısıyla yoğunluğu artan numunenin sertliğinin de Lrtması beklenir. Aynı içerikli numuneler birbiri ile :arşılaştırıldığında sertlik artışının suda en fazla sonra ·agda ve en düşük sinterlenmiş numunelerde olduğu örnlmüştür.
[1] Ö�MEZ, C.O., "Demir Esaslı Malzemelerin Sertliği ve Mıkro Yapısal Karekterizasyonu" Yüksek lisans 'fezi, Sakarya Üniversitesi F.B.E. 1999. [2] w:vw.tozmetal.com, "Toz Metal Ticaret ve Sanayi A. Ş. Internet Sitesi", 2001. [3] ww�.epma.com, "Epma Powder Metallurgy Company Internet Adresi", 2001. (4] KAYALI. E.S., ENSARİ, C., DİKEÇ, F., "Metalik � alzemelerin Mekanik Deneyleri", İ.T.Ü. yayını, Istanbul, 1996. [5] JAMIL, S.J., CHADWICK, G.A., "Investigation and Analysis of Liquid Phase Sintering of Fe-Cu and Fe-Cu-C Compacts", Powder Metallurgy, Volume 28, No 2, 1985. [6] KAY ALI, E.S., ENSARİ. C., "Malzemelerin Plastik �eformasyonu, İlke ve Uygulamaları", İ.T.Ü. yayını, Istanbul, 1993.
'
V
%5 'de sabit tutularak, grafıt oranı %1 5'den �3·� çıkartılan Fe-%5Cu-C numunelerde, grafit a�şının ertl k rtışına sebep olduğu görülmüştür. Bu sertlik arhşı � � emır ıle karbonun reaksiyonu sonucu oluşan mikro ap da�i sementit miktarının artışına atfedilebilir. Aynı � :erıklı numuneler birbiri ile karşılaştınldığında suda artışı numunelerde, setlik �rtleşt�r� lmiş yağda �rtleştırı lenlere göre daha yüksek olduğu görülmüştür. ·
Bakır
83
Kaynaklı Bağlantılann Yorulma Dayanımını Etkileyen Faktörle;
SAU Fen B ilimleri Enstitüsü Dergisi
K.Aydoğdu,
6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
K.Gene'
KAYNAKLI BAGLANTILARIN YORULMA DAYANIMINI ETKiLEYENFAKTÖRLER Kenan AYDOGDU, Kenan GENEL ...
Özet
the improvement of fatigue performance of weldı joint is related to enhance of strength of HA withhigh toughness, minimisation of tensile residu stress and stress raiser effect in weld joint. In th study factors affecting fatigue performance of weldt joint with metal are weld process including gas metı are welding, and fatigue life improvement techniqm were investigated briefly.
Tekrarlı yüklernelere maruz kaynaklı makine parçalarında ve/veya yapılarda oluşan hasarların başlıca nedeni yorulmadır. Hasar analizleri sonuçlarından, imal edilen çelik yapılarda yorulma çatiağının çoğu kez gerilme yığılmasının yüksek olduğu çentik etkisine sahip kaynak geometrilerinden başladığı anlaşılmıştır. Ayrıca, gerilme yığılmasının oluştuğu noktaların dışında, bağlantının yorulma faktör özelliklerine etkileyen çok sayıda bulunduğundan kaynak bağlantısı ana metale göre daha düşük yorulma dayanımına sahiptir. Artık çekme gerilmesinin büyüklüğü, ısının tesiri altındaki bölgenin (ITAB) mikro-yapısal etkisi diğer önemli parametreleri oluşturmaktadır. Kaynak bağlantısının yorulma özelliklerinin iyileştirilmesi, ITAB 'ın dayanımının toklukta düşüşe yol açmadan arttırılması, bağlantıdaki çekme artık gerilmesinin ve çentik etkisinin miniınize edilmesiyle ilgili olduğu söylenebilir. Bu çalışma ark kaynağı ve gaz altı kaynağı ile birleştirilmiş kaynak bağlantılarının yorulma özelliklerini etkileyen faktörler ve yorulma arttırmaya yönelik teknikler kısaca ömrüne incelenmiştir. -
Key Words- Yorulma Dayanımı, Kaynaklı Bağlantu Artık İç Gerilme,
I. GIRIŞ •
•
Bilindiği gibi kaynakla birleştiınıe yöntemi malı imalat endüstrisinde geniş kullanım alanına sahipt Makine parçalarının önemli oranda değişken zorlamal altında çalışması nedeniyle kaynaklı bağlantılarda t zaman için yorulma hasarı riski taşırlar [1]. Kaynal birleştirmenin yüksek ısı ve/veya basınç altın gerçekleştirilmesi ve kaynak dikişinde oluşturuh sıcaklığın malzemenin ergime sıcaklığının üzerin, olması bağiantıda ısıl gerilmelere yol açmakta, ayrıc ' ısının tesiri altında kalan bölgenin metalurjik yapısın ana malzerneye göre farklılık gösterınesi dinarn zorlamalar altında çalışan parçacia yorulma çat], başlangıç ve ilerleme süresini kısaltmaktadır. Bunı sonucunda kaynakla birleştirilmiş bağlantının yoruln ömrü her zaman ana metale göre daha kısadır. Diğ , taraftan çatlak başlangıç ve ilerleme safhasım geciktiri etkiye sahip bütün işlemler bağlant1nın yonıln dayanımını arttıracaktır. Ancak kaynak bağlantısının yı I taşıma kabiliyetini, dolayısıyla da yorulma dayanır d arttırma sürülebilecek iyileştim e amacıyla öne tekniklerinin kendi arasında ters ilişki içerisin( 11 genel bir yaklaşu b bulunması öne sürülebilecek zorlaştırmaktadır [2]. Örneğin, parçada kaynak ağzın v, açılması yük taşıma kabiliyetini arttıınıası beklenirke iç kaynak banyosunun aşın fazla tutulması, yüksek ı(). girdisinin bir sonucu olarak kaynakla birl �ştirilrr "P parçadalyapıda ısıl genlnıeler yı çekme türünde oluşmasına yol açmaktadır. Bu tür gerilmeler ise sade
J �
Anahtar Kelimeler
Kaynak bağlantısı, Yorulma ömrü, Artık Çekme Gerilmesi, Çatlak Başlangıcı
Abstract
-
Fatigue is a major cause of failure in welded machine parts and/or structure subjected to dynamic loading. It has been realised from resnit of failure analyses that fatigue cracks in fabricated steel structures often occur at welded joints where stress concentrations due to the joints geometry are relatively high. 1\lloreover, since there is a number of factors affecting fatigue performance of welded joint, excluding stress concentrated point, welded joints have low fatigue strength with respect to base material. The magnitude of tensile residoal stress, and effect of micro-structural of heat affected zone (HAZ) form other important parameters. It can be said that -
�
K. Aydoğdu, K. Genel; SAÜ Müh.Fak. Makine Müh.BI
84
Kaynaklı Bağlantıların Yorulma Dayanımını Etkileyen Faktörler
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
K.Aydoğdu, K .Gene1
6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
yorulma davranışı için, aynı zamanda statik zorlamalara maruz kalacak konstrüksiyonlarda dahi istemnemektedir
kaynaklı birleştirınelerde oluşan ve makro büyüklükte değerlendirilebilecek hataların önemi daha fazla ön plana çıkmaktadır. Gerçekleştirilen birleştiınıe mümkün mertebe az ve küçük hata içenniş olmasına rağmen, ısının tesiri altındaki bölge (ITAB) olarak tanımlanan ve büyük ölçüde içyapı değişimine uğranuş, kaynak dikişine komşu ana metalin iri taneli ve gevrek karakterde olması, (özellikle çelik malzemelerde) değişken zorlamalar etkisi altındaki parçada potansİ yel yorulma çatlak başlangıç sahalarını oluşturabilmektedir [5-7]. Ayrıca metalin kendisinden, ve daha çok koruyucu gaz yada elektrod örtüsündeki nemden kaynaklanan ergimiş kaynak banyosundaki hidrojen, ITAB bölgesinde iç gerilmelerin etkisiyle çatlak oluşturabilmektedir [6,7]. Böylece kaynaklı parçanın yorulma olayında çatlak oluşum safhası aşılnuş olmaktadır. Hiç şüphesiz çatlak oluşumu kaynak dikişinin sertliği, gelişen iç gerilmenin büyüklüğü ve hidrojen miktanna bağlıdır [ 6].
[2].
Bu çalışmada kaynakla birleştirilmiş bağlantının yorulma
dayanımına etkileyen değişkenler sistematik olarak ele alınmaya çalışılmış ve bağlantının yorulma davranışını iyileştitıneye yönelik metotlar üzerinde durulmuştur. ll. KAYNAKLI BAGLANTILARIN YORULMA
DAVRAN lŞI
Sanayileşnnş ülkelerde üretilen hadde mamülü çelikierin o/o 50 varan kısmı kaynak edilebilir şekilde üretilmekte ve büyük bir çoğunluğu kaynaklı konstrüksiyonlarda k'Ullanılmaktadır. Çekme dayamrm 340 ile 640 MPa arasında değişen bu çelikler kullanılarak in-ıal edilmiş kaynaklı parçaların dinamik yükler altındaki davramşlan ayrıca önen1 kazanmaktadır (3]. Ancak kaynaklı parçalarla yapılan yorulma deneylerinden bağlantının yorulma dayanımının, ana metale göre oldukça düşük değerler verdiği görülmüştür [ 1 ,2�3].
ll.l Kaynak Hataları ve Diğer Çentik Etkisine Sahip Geometrik Süreksizlikler
Şekil 1 'de verilen Wöhler eğrisi kaynağın parçamn yorulma davramşını olan etkisini görülmektedir [4]. Şekil incelendiğinde, iş parçasına taşıyabileceği kuvvet değiştirıneyecek şekilde kaynak yapılmasına rağmen, kaynaklanmış haldeki parçanın yorulma dayanımı, aynı kesitteki parçaya göre çok daha düşüktür. Yorulma dayanımındaki düşüş miktan ortasında delikli parçaya göre de fazladır.
400
-;300
ll
•
�
:E
-
200
� �
......
8
- 100 c ro >ı � :J 50
{ �
� �
o
çatıağın sonunda yorulma Yapılan araştııınalar çoğunlukla yerel gerilme yığılınasına yol açan kaynak akış çizgilerinin düzgün hataları veya kuvvet yönlenmesini etkileyen geometrik süreksizlikler olduğu göıülmüştür [1,3,4,]. Gerekli önlemler alınmasına rağmen, genellikle bütün kaynaklı birleştirmeler farklı büyüklüklerde de olsa hata içernıektedir. Kaynak prosesine ait değişkenierin uygun seçilmemesi doğrudan yada dolaylı olarak bağiantıda kaynak hatalarma neden olmaktadır. Bu hatalar tek boyutlu ve düzlemsel olabildiği hacimsel geometride farklı gibi süreksizliklerden de oluşabilmektedir. Şekil 2 'de şematik olarak kaynak dikişi ve etrafında başlıca oluşabilecek kaynak hataları şematik olarak verilmiştir [8]. Düzlemsel hata olarak göz önüne alabileceğimiz, hidrojen çatlağı, tabakalı yırtılma, nüfuziyet eksikliği katılaşma çatlağı ve katışialar daha küçük olmalarına rağmen, yorulma çatlak başlangıç noktalarını oluşturabilmektedirler. Hatanın parçadaki konumu, büyüklüğü ve zorlanma altındaki kuvvet akış çizgilerinin yönlenmesi bağlantıda doğacak çentik etkisinin büyüklüğünü belirleyecektir (Şekil 3) [9]. · Özellikle kaynak ağzı açılmış parçada birleşme hatası, curuf veya hidrojen çatiağının zorlanma doğrultusuyla açı yaparak konumlanınış olması burada dağuracağı gerilme yığılmasının yanında, ayrıca kayma gerilmesinin çekme ekseni ile açı yapan düzlemlerde değerinin artınası ( � 45° açılı düzlemde en büyük değerini alması) daha da önem arz etmektedir. Burada hata aşın büyük olmasa bile, kayma gerilmesinin yüksek olması nedeniyle hata etrafında mikro düzeyde plastik şekil değişiminin etkisiyle yorulma çatlak başlangıcını önemli oranda hızlandıracaktır.
...
�
�
--c:
�
E ;:ı
R•O
-
•
BS 43e0
....
:)
"'!
10
--------�--�---L--� 1<t
1o'
107
Çevrim sayısı
1o'
)ekil 1 Kaynağın parçamn yonılına davramşına olan tkisi [4] )inarnik yükler altında kaynaklı parçamn düşük yorulma ayanınu sergilemiş olması sadece bağlantının çentik tkisiyle açıklanamamaktadır. Kaynak bağlantısının 1etalurjik olarak, iç yapısının homojen olmayan ölgelerden oluşması, bağlantının çekme iç gerilmelen e kaynak hataları ve/veya diğer geometrik süreksizlikler :ermesi parçanın yorulma davranışını üzerinde önemli randa azaltıcı etki yapmaktadır (3]. Yüzeyi yeterince arlatılnuş çeliklerde toplam örnrün neredeyse % 90 'nı orulma çatlak başlangıcında geçtiği dikkate alınırsa [ 1 ], 85
Kaynaklı Bağlantılann Yoru1ma Dayanımını
Etki1e)'etl�
K.Ayd o�d ·K
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Say1 (Mart 2002)
' l rii gö ·İ. de e ild şek n, ike a MP ,6 166 eri e değ ilm ger soldaki parçanın kaynak eşi k kıs mındaki gerilnc� 608,1 MPa'dır. Burada bağ lantıdaki eşik a��� derecedir, bu açının aza ltılm ası durum1ında �r yığılması etkisi azalmaktadır [ 1 O].
Kaynak dikişinden ana metale geçiş kısnunda kuvvet farklı kalınlıktaki parçalann akışım etkileyecek, birleştirilmesi, aynı kalınlıktaki parçalann eksenlerinin çalaşık olmaması (eksantrik bağlantı), kaynak dikişinde aşın dolgu bırakılması, yanma oluğu gibi geometriler çentik etkisi bağiantıda yapacaktır. Kaynak bağlantısındaki eksantrikliğin (e), parça kalınlığına (t) oram e/t 0,15 olacak şekilde alından kaynaklanmış ve sağdaki parça üzerinden eksenel çekme yükü verilmiş olan bağlantıdaki gerilme dağılımı Şekil 4 'de verilmiştir [1 0]. =
Katılaşma çatiağı Yanma oyuğu
\
Nufuziyet eksikliği
Dolgu eksikliği Şekil 4 Eksantrik olarak kaynaklanmış bağlantıcia :. gerilme dağılımı [1 O] 11.2 Artık İç Gerilmelerin Oluşumu ve Yorulma(
Davranışına Etkisi
Fazla Birleşme eksikliği Gözeneklik dolgu
Hidrojen çatlağl
Gerilme sıcaklık ve şekil değiştirmenin bir fonksr olarak kaynak bölgesinin ısınma, erime, soğurn katılaşma sırasında oluşmaktadır. Çekme türünde�: gerilmenin büyüklüğü parçaya uygulanan ısı gr: metalin ısı iletim özelliği, malzemenin elastiklik m�: akma sının, kaynak hızı, parçadaki şekil deği� sınırlandırılması ve kaynak şekline bağlı d değişmektedir [9,11]. Ark ve MAG kaynağı kullaru': düşük karbonlu (% O, 14-0, 19) çeliklerde yapılan ge .. ölçümlerinde kaynak dikişi üzerindeki çekme :· gerilmesinin 330-440 MPa arasında değiştiği görülm� [ 12,13]. Şekil 5 'de artık gerilmenin oluşum saflıı sıcaklık ve şekil değiştiıınedeki değişime bağlı ot şematik olarak verilmiştir [ 14]. Kenarlarından hara kısıtlanmış iki metalin kaynağında, başlangıçta ısli ısı! genleşmeye yol açacaktır (Şekil 5'de 1). Sıcaklık yükselme ile birlikte (2) ergimiş metal geri: taşıyamamakta ve böylece plastik şekil değişnr sonucu gerilme sıfıra yaklaşmaktadır. Artan sıcaklı.k.L: � ve 4) ısıl genleşme yumuşama ve ergime işlemi te..: c edecektir. Ergimiş bölgenin soğumaya başlamac;ı � kaynak metalinde de katılaşma kendini gösteımekreı ( 5). Katılaşma, ergimiş bölgeden düşük sıcaklıktaki 1: � bölgeye doğru olan hızlı soğuma ile büyük ora: r hacimsel büzülmeye neden olacaktır. Ancak kay: k ekseni boyunca sıcaklık, kaynak eksenine d r doğrultudaki sıcaklıktan daha yüksek olması neden:� g (ana metal üzerinden iletimle soğuma) kaynak eks;: n boyunca hacimsel büzülme gecikmeli olarak so: n oluşmaya çalışacaktır. Ana metalin bu hare k engellemesi kaynak dikişi üzerinde çekme türünde an iç gerilmenin oluşmasına, sistemde mekanik denge gere r gelişen çekme gerilmesine karşılık ana metalde bası: i: gerilmeleri oluşmaktadır (Şekil 5 'de 6). Çekme türünde gerilmenin kaynak dikişi üzerinde yer alması, bağlantiL
•
(a)
İç bükeylik
\
/
Soğuk bindirine Tabakalı yırtılma
Aşırı kök boşluğu (b) Şekil 2 Kaynak hatalan ve gerilme yığılmasına yol açan diğer süreksizlikler (8]
an
Şekil 3 Kuvvet doğrultusunda ve çapraz konumdaki hatanın neden olduğu gerilme yığılması (şematik olarak) [9].
r
Bu gerilme analizi Pro Engineer programımn bir alt modülü olan Pro/Mechanica programı kullanılarak yapılmıştır. Düzgün kaynaklanmış parça için nominal 86
SAU Fen Bi1imleri Enstitüsü Dergisi
Kaynaklı Bağlantı1ann Yoru1ma Dayannrum Etkileyen Faktörler K.Aydoğdu, K.Gene1
6.Cilt, l.SaYl (Mart 2002)
Kaynak sonrası kaynak dikişindeki çapak ve diğer kusurların en az 1400 d/d dönme hızındaki taş ile temizlenmesi aynı zamanda dikişteki aşırı dolgu miktannın ve eşik açısının (parça yüzeyi ile dolgu düzlemi arasındaki açı) azaltılması sonucu bu bölgedeki gerilme yığılmasım azalmaktadır. Ancak ilave masraf anlamına gelen bu işlem uygulanırken malzeme yüzeyinde çatlak oluşumuna neden olabilecek bir iz bırakılınamalıdır [ 16].
yük taşıma kabiliyetine ve dolayısıyla da yorulma dayarnmını azaltıcı yönde etki yapması nedeniyle bu gerilınenin büyüklüğü önemlidir. Artık iç gerilmeler yüksek çentik etkisine sahip noktalarda çok eksenli gerilme durumu oluştuıınası, bu noktada gevrek kırılma koşullarını hazırlamaktadrr. Kaynak dikişinde özellikle IT.A.B bölgesinde tokluk değerinin düşmesi çatlak oluşumunu ve ilerleme hızını arttıracaktır [ 6, 7].
( a) 6
6
5
4
-s
3 2
Disk taşlama işleminin taşlama bölgesindeki farklılığa göre yonılına davranışına olan etkisi Şekil 6'da verilmiştir. Sadece kaynak eşiğin taşlarunası durumunda 2x 106 çevrim sayısı için yonılına dayanırnındaki iyileşme % 23 mertebesinde kalırken, kaynak dikiş yüzeyinin tamamen taşlanması durumunda artış % 35 kadar ulaşabilmektedir [ 1 6].
4 T
Kaynak eşik açısının arttırılması durumunda bu noktadaki çentik etkisinin azalması beklenen bir sonuçtur. Alından kaynaklanrmş ve eşik açısı 1 00 derece olan bir bağlantıda, eşik açısının 1 50 dereceye çıkartılması durumunda 2x1 06 çevrim sayısı için tespit edilen yorulma dayanımının iki kat arttığı görülmüştür [ı].
2
-cr
(b)
Kaynak
V meta li
Klo'
Plastik değ. bölgesi
V � şekil
'
Ana ın eta l
Kaynak soması, TIG yada plazma kaynağı kullanılarak ana metal ile kaynak dikişi arasındaki geçiş profilinin daha düzgün olmasını sağlanacak şekilde uygulan yüksek ısı girdisiyle geçiş bölgesi yeniden ergitilir.
Ana metal +cr
(c)
500
·,
'\,
..,
� '
,, \,
Çekıne E ;:ı a -
Basma
�
-cr
Cl
200
�
160
C'C
�
)ekil 5 (a) Kaynak srrasında sıcaklık, birim şekil leğiştitıne ve gerilme arasındaki ilişki (b-c) alın .aynağında artık gerilmenin dağılımı [ 1 4]
240 ISO
ı 40
'üksek artık iç gerilme ve yüksek çentik etkine maruz oktalar hidrojen kınlması, gerilmeli korozyon ve orozyonlu yorulma hasarı için parçanın en zayıf oktalarını oluşturmaktadır. Korozyonlu yorulmanın erilmeli korozyondan farklı olarak, belirli ortam ıalzeme çifti için değil de, korozyona duyarlı bütün ıetallerde kendini gösterınesi nedeniyle gerilmeli Jrozyona göre daha fazla ön plana çıkmaktadır [ 1 5].
,
'
Ka�'llak eşi ği ve kaynak bölgesı taşlanınış
',.
', '
l
.
S:ıdece �nak Eşi�de Taşlaruruş
\ .... ' ' ' \ ' ' ' \ ' ' ' ', ' ... , -\ \.
_BS4j60GrA
'
'
---
Superciso 70
\
Alana direnci 685 MP:\
to'
-
.. ...
çizgi
..... ... ... ... ... ..
\
Akma direııci 245'MPa
l20 lOO
' ',
\
\
'
Sadece Kaynak Eşi�de TRŞianmış çizgi
' \
'
Sadeçekaynak yapıl� \
...
to' ıo' Çevrim Sayısı
S3dece �ynak yapılmış
ı
o'
Şekil 6 Taşlama işleminin kaynak bağlantısının yorulma davranışına etkisi [ 16] Böylece hem profilin çentik etkisi İyileştirilmiş olur, hem d e burada bulunması muhtemel yanma oluğu, gözenek ve curuf gibi diğer kaynak hataları yok edilir. Şekil 7 'de taşlama, çekiçle dövme ve bilya püsküıtıne işlemlerinin S-N eğrisinde 2xl 06 çevrim sayısı için belirlenen yorulma dayanımında sağladığı artış miktarı görülmektedir [ 16]. Şekil incelendiğinde her üç işlemin yorulma dayanımındaki sağladığı iyileşme akma sınırıyla orantılı olarak artmaktadır. Deniz suyunda katodik koruma şartlarında çekiçle dövme işleminin, taşlama ya
:.3 Kaynak Bağlantısının Yorulma Davranışını •'İleştirmeye Yönelik Metotlar
87
Kaynaklı Bağlantı I ann
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
göre
daha
yüksek
korozyonlu
yonılına
dayanımını
Yoru lma
Dayanımını
(a)
sağladığı anlaşılmaktadır (Şekil 7a, b). Korozif etkinin
•
Hava Deniz �-\!Cı D Seıbet f a Katodik
bulunmadığı hava şartlannda, çekiçle dövme yorulma dayamınında% 150'ye aşan iyileşme sağlamaktadır ki bu diğer iyi yöntemin sağladığı artıştan da yüksektir (Şekil 7 a-c). Kaynak
bağlantısındaki
azaltılması,
servis
çekme
sırasında
artık
parça
•
• •
gerilmesinin
üzerindeki
•
etkin
•
gerilmenin azaltılması anlamına gelmektedir. Kaynaklı
1 Ta�ama J
•
no dOzenlemtmyle elde Edilen ortalama iyileşnv:
tutma süresillin belirlemesi ayrıca önem taşımaktadır. Bu temelinde
metalin
ısıtılarak
akma
sınırının
plastik
şekil
değiştinnenin
(
ç
ç ı .
düşürülmesi ve artık gerilmenin etkisindeki bağiantıda kısmen
( r
parçaya uygulanacak gerilme giderme tav sıcaklığımn ve işlemin
t
K-A
s
400 "' 100 1000 Akma Sının (MPA)
oluşturulması
s
yatmaktadır.
�200
(b)
c
"-""
•
c
"'
]
......
•
150
1
tt
TIG düzenlemesiyle el Edilen ortalama iyilCşıı1e
y
.ıne
•
200
c
Deniz
j Çekiçle Döv
•
100
fliiYa
•
(c)
._..-
J.-4
$3
ış dı
Q,
(.00 800 1000 A kma Sınırı (MPA)
2!- 100
.
'
�lU
...-....
b ç
ta sı
y< k<
Ha;va-
et
] 150
T
th-
-E ce
. •
•
/
o
200
� •
•
0
ıBilya BombardırnamJ
Tl G düzenlemesiyle elde Edilen ortalama iyi leşttıe
dt
kı
K:
ge
ba ge
400 600 800 ı 0(10 Akma Sınırı (MPA)
Şekil 7 (a) Taşlamanın (b) çekiçle dövmenin (c) bilya bombardımanının kaynaklı
yorulma dayanuruna etkisi [ 16]
ı
parçaıJl 2
uygulanaca! 3 işlem sıcaklığını belirlemektedir (6,7]. Ark kaj.rna� birleştirilmiş düşük karbonlu (%0, 14) çelilde yap arı
Dolayısıyla malzemenin akma sının,
çalışmada,
strain-gage kullanılarak parça iiZJe� 4 birim şekil değişimi ölçülmüş ve artık gerilme değ:. hesaplanıştır. Isıl işlem öncesi 330 MPa olan gei
560°C sıcaklığa 4 saatte ısıtma ve bu sıcaklıkta ı ; tutulmak suretiyle gerçekleştirilen gerilme g i d e ıınt işlemi sonrasında 90 MPa'a düştüğü görülmüştür. J:
. 88
SAU Fen
Kaynaklı Bağlantılann Yorulma Dayantmını Etkileyen Faktörler
Bilimleri Enstitüsü Dergisi
K.Aydoğdu, K.Genel
6.Cilt, 1 .Sayı (Mart 2002)
karşın yüzeyden ı mm derinlikte ölçülen sertlik değerindeki değişme sadece 50VSD mertebelerinde kaldığı tespit edilmiştir [12]. Verilen örnekten anlaşıldığı gibi gerilme gideııne işleminin uygun yapılması durumunda artık çekme gerilmesinde % 73 '!ere varan bir :iüşüş elde edilebilmektedir.
5
6
7 türündeki artık gerilme değerini azaltmak ımacıyla kaynak dikişine uygulanacak olan soğuk ezme, ;ekiçle dövme, bilya püsküıtıne gibi işlemlerin sadece :ek.n1e gerilmesi değerini azaltınadığı aynı zamanda şlernin uygulandığı bölgede soğuk şekil değiştirmenin .onucu olarak sertliğin arttırması ilave iyileşmeler ağlamaktadır [ 1,2].
�ekme
8
9 10 ll
III. SONUÇLAR
12 ]enel olarak yorulma dayanınu geliştiııne teknikleri ncelendiğinde her tekniğin farklı oranda yorulma .avranışında gelişme sağladığı görülmektedir. Bir �kniğin bir diğerine olan üstünlüğü malzeme özelliği ve azı teknolojik şartlara bağlı olduğu tespit edilmiştir. 'ekiçle dövme, bilya püskürtıne, kaynak dikişinde apılacak taşlama ve yeniden ergitme metotları ilave :çilik ve malzeme giderleri eklemesine rağmen yorulma ayanımının iyileştirilmesi etkilidir. Basma gerilmesi luşturacak tekniklerinin yanında, gerilme giderme vlamasının kontrollü bir şekilde uygulanması servis rasında parça üzerideki etkin gerİlıneyi azaltarak )rulma dayanımını arttırmaktadır. Burada kaynaklı )nstruksiyonun büyüklüğü en önemli kısıtlayıcı kendir. Çentik etkisini azaltmak amacıyla, taşlama, IG ve plazma yöntemleriyle kaynak profılinin izeltilmesi de başlıca uygulanabilecek yöntemlerden bir
13
14
15 16
tçıdır. tsaca, çatlak oluşum safhasını engellenıek ve/veya ciktirici etkiye sahip bütün uygulanabilecek teknikler
ğlantının yorulma özelliğinin iyileştirilmesi anlamına lmektedir. KAYNAKLAR
R.I., Stephens, Metal Fatigue in Engineering, John Wiley&Sons, (1980). K.Aydoğdu, (2002) Kaynaklı Bağlantıların Yorulma Dayanımını Etkileyen Faktörler, Yüksek Lisans Tezi, SAÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, (2002) Tauscher, H, (Çev.Güleç, Ş., Aran, A.) Çelikierin ve Dölane Demirlerin Yorulma Dayanımı, MBEAE Matbaası, Gebze (1983) S.J. Maddox, (2000) Fatigue Design Rules for Welded Structures, Prog.Struct.Engng.Mater. 2, 102-109. H.O.Fuchs,
89
H.J.Bargel, G.Schulze, (Çev.Güleç, Ş., Aran, A.) Malzeme Bilgisi, c.l, MBEAE Matbaası, Gebze (1988). L.M. Gourd, (Çev. B. Eryürek, O. Bodur, A. Dikicioğlu) Kaynak Teknolojisinin Esasları, Birsen Yayınevi.( ı 996). S.Anık, Kaynak Tekniği C.3, Çelikierin Kaynak Kabiliyeti, İTÜ Kütüphanesi, 1030, (1975). Metals Handbook, Fatigue and Fracture Control of welments, American Society for Metals, Metals Park, Ohio, (1996) S. Amk, Kaynaklı Tasarımın Esasları, Ders Notlan E. Kara , K.Genel, Yayınlanmamış Çalışma. S. Kalpakjian, Manufacturing Processes for Engineering Materials, 3 th edition. Addison Wesley Longman, (1997) Olabi, A.G., Hashmi M.S.J.,(1995) The effect of post-heat treatment on mechanical-properties and residual-stress mapping in welded structural steel, J. Materials Processing Technology, 55, 117-122. M.Chiarelli, A.Lanciotti, M.Sacchi, (1999), Fatigue Resistance of MAG welded Steel Elements, International Journal of Fatigue, 21, 1099-1110. K. Easterling, Introduction to the Physcal Metallurgy of Welding, Butteıworths, London, (1983) D. Jones, Principles and Prevention of Corrosion, Prentice Hall, USA, ( 1996) K.J.Kirkhope ve diğ. (1999), Weld Detail Fatigue Life Improvement Techniques, Part 1 :Review, 12, 447-474.
Bu�u��·lı
Sın ır Şartlannda Özd eğe r Parametresi Süre ksiz Sturm-Liouville Proble�ınuı�
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, 1 .Say1 (Mart 2002)
Speıctral
O.Ş.Muhtarov, M.kadakal,
Ozel�" ·�
'-A
SINIR ŞARTLARINDA ÖZDEGER PARAMETRESi BULUND SÜREKSiZ STURM-LiOUVİLLE PROBLEMİNİN BAZI SPEKTRAL ÖZELLİKLERİ
O. Ş. MUHTAROV, Mahir KAD AKAL ve Nihat ALTINIŞIK
şartlarının birinde özdeğer parametresi bulunduran parçalı
sürekli
katsayılı
Sturm-Liouville
Bu çalışmada katsayılar1 sonlu [a, b] aralığınr : a < c < b iç noktasında genel olarak süreksiz o an
problemi
incelenmiştir. Sınır şartlarına süreksizlik noktasında çözümün sağ ve sol limit değerleri arasındaki bağıntı olarak verilen iki tane geçiş şartı da eklenmiştir. Farklı bir yaklaşımla araştırdığımız problemin operatörü
incelenmiştir,
kendine
eşlenik
olduğu
özfonksiyonlar sisteminin halinde( y
1
=
Ö1 , y
2
=
ve
serisine açılım özellikleri
Ö2
yeni
sonuçlar
özel
olduğu
durum
için)
- P1 u(b)-�2u'(b)
(
a
are
investigated.
between the right and left hand limit of the solution at conditions. By the different approach we examine the resolvent operator, prove selfadjointness in the sense of W alter [ll] and investigate the properties about the expansions on the system of eigenfunctions for the
Y
1
=
Ö1 ,y2
=
Ö 2)
special
case
=
8 2 u, (c + o)
P i , yi, 8i (i= 1,2). reel sayılardır ve
a
the point of discontinuity are added to the boundary
the
,
o)
f3;
+
P �>
X = c noktasında sonlu sağ ve soltirnit değerle ri mı olan reel değerli fonksiyondur. Ayrıca, p: = ı� 2 a. 2 P ı > O şartının sağlandığını da kabul edeceğiz. Walter'� makalesinde olduğu gibi, eğer (I.l)-(1.5) prd!1 herhangi bir Hilbert uzayında kendine eşlenil operatör için özdeğer problemine indirgenebilir1: halde bu probleme kendine eşlenik problem diye�:; (I.l )-(I. 5) probleminin bazı özel halleri [ 1] kaynaklarında farklı yöntemlerle incelenmiştir.
Two
transmission condition, which given by as relations
In
i
-
� + 8; >O, y � + 8 � >O şartlarını sağlıyorlar; � [ a, c) ve ( c, b] aralıklarının her birinde sürekli ol�
parameter contained both in the equation and one of
problem.
(I.3ı
=
y
with piecewise continuous coefficients and eigenvalue
considered
(I. 1 )
[ a, c) u (c, b]
ıt: geçiş şartlarından oluşan bir sımr değer p�o l�rL inceleyeceğiz. Burada 'A kompleks parametrr:
Süreksiz Sturm-Liouville Problemi,
conditions
x E
) A-(a1u(b)-a2u'(b))
y 2 u' (c
Absıract-In this paper the Sturm-Liouville problem
boundary
,
=
Sınır-değer problemi, Rezolvent operatör
the
'Au
sımr şartlanndan ve X = c süreksizlik noktasmdakJ 81 u(c+ O) y 1 u( c- O) (l·
Walter'in[ll] uygun sonuçları ile çakışıyor.
Anahtar Kelime/er:
=
diferensiyel denkleminden, uç noktalardaki u(a) =O
anlamında
ispatlanmıştır
Bulduğumuz
araştırılmıştır.
Tu: = -u'' + q( x)u
Resolvent
Walter [ll]
GİRİŞ
I.
Özet-Bu makalede hem denkleminde, hem de sınır
(when
-
�
the
obtained new
results
are
.
coincided with the corresponding results in W alter
fıziğin bazı problemlerinde Lt Matematik değişkenine göre kısmi türev sadece difereı.· denklemde değil aynı zamanda sınır şartlarında da d• çıkmaktadır. Böyle problemlere uygun olan sp<�r problemlerde özdeğer parametresi sadece difere� denklemde değil sınır şartlarında da bulunmaktad� [8]). (1.4)-(1.5) biçimindeki 'geçiş şartlan' ise r� fiziksel ve mekanik özellikleri bulunan cis' arasındaki ısı ve madde iletimi veya başka �r süreçlerinde ortaya çıkmaktadır,([4], [6] ve [10]).
(ll).
Key Words:
Discontinuous Sturm-Liouville problem,
Boundary-value-problem, Resolvent operator
O. Ş. Muhtarov Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen-Edebiyat FakültesiMatematik Bölümü TOKAT, muhtarov@gop.edu.tr
�
M.Kada al N. Altınışık Ondokuz Ma)'ls Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Matematik Bölümü55139 Kurupelit-SAMSUN, mkadakal@omu.edu.tr
90
SAU Fen
Sınır Şartlannda Özdeğer Parametresi Bulunduran Süreksiz Sturm-Liouvil1c Probleminin Bazı Spektral ÖzelJikleri O.Ş.Muhtarov, M.kadakal, N.Aitınışık
Bi1imleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Il.
SINIR-DEGER-GEÇİŞ PROBLEMİNİN UYGUN HİLBERT UZAYINDAÖZDEGER PROBLEMi BiÇİMİNDE İFADESi
Lemmall.l.
ispat. F,GED(A)
(u)b:= �1 u(b)- �2 u'(b), (u)b: = a1u(b)- a2u'(b) yararlanırsak,
u, v
1
EC
her
Fı
(TF1)(x)G1 (x)dx+-(-(F1)b)(G1) p
'
b
-
(ll. 2)
( U) b (V) b
c
b
a
c
-
-
+ w{Fı,Gı; c- O - w( Fı , G ı; a +
F1 (x) E L2[ a, b]
,
+ w(Fı , G ı ; b
)- w(Fı , G ; c +O)
F2 E <ı elemanlarının
L2 [ a, b] EB Cl lineer uzayında iç çarpımı
b
ı
<F ,G>p -p(oı) b( F ı) b +
==
ı
(II.3)
p
' 1 - p (Fı) b(G ı) b
,
ı
F1(x)G1 (x)dx +- F2 G2
) - w(Fı,o ı; c+ o)}-
+ { w(F]> G1; c - o ,
ı
a
formülü ile tanımlayalım.
)
)
Şimdi iki bileşenli ,
1
<AF,G>p=
olduğunu gösterebiliriz.
=
A
a
P[ u(b)V ' (b) - U'(b)V(b)] = (U) b (V) b
F:
şartı sağlanıyorsa
iki tane keyfi eleman olmak üzere
b
[ a, b] için
F1 (x)
= 8182
Lagrange formülünü (bak örneğin (5]) uygularsak,
(II.l)
kolayca
y1y2
operatörü simetriktir.
Eğer
gösterinılerinden
Eğer
O halde
'
(F1)b(G 1) b- (Fı)
-p
b
(G ı)b
c
b
a
c
iç çarpım uzayının bir Hilbert uzayı olacağı açıktır. Bu uzayda tanım bölgesi D(A) [ a} c)
= {FEHP Fı ,Fj
ve
(c, b]
süreklidiri er;
mevcuttur, y2
fonksiyonlarının
aralıklarının
F1(c + o), Fı'(c ± O) F 1(a) = O ,
Fı' (c- O) = 82Fı' (c+ O);
olan
biri
her
her birinde mutlak sonlu limit değerleri
y1F1 (c-O)= 81F1
F2 = (F1 )b}
(c+O) (II.4) eşitliğini
A: HP �H P operatörünü
A
F1 (x)
(Fı )i,
eşitliği ile tarumlayalım.
(Ll)-(I.5)
F1 (x)
sınır-değer
ile
u (x) ED(A) AU=A.U U:= (u)b
(II.6)
biçiminde yazılabilir. Böylece
ve
G1 (x)
fonksiyonlan
(I.2)
F1, G 1 (11.8)
sınır
şart1nı
(1.4 )
ve (1.5)
sağladıkları için
geçiş problemi
)peratör-denklem
W(F1,G1; x)
W(F1, G1; x): = F1 (x)G i (x)- Fı '(x)G 1 (x)
(II.5)
halde
burada
fonksiyonlarırun Wronskiyeni gösterilmiştir.
:= O
buluruz;
eşitliği sağlanır.
F1, G
1
fonksiyonlarının
geçiş şartlarıru sağladığını ve lernmanın şartını dikkate
(I.l )
alırsak,
:ts) problemini bir Hilbert uzayında tanımlı olan bir .ineer operatör için özdeğer problemine indirgemiş olduk.
91
Sınır Şartlannda Özdeğer Parametresi Bulundurc
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
Süreksiz Sturm-Liouvi11e Probleminin Ba
6.Cilt, l.Sa)'l (Mart 2002)
Spektral Özellikle O.Ş.Muhtarov, M.kadakal, N.Altınış
w(� Üı o)= ,
=
=
;c-
8ı
-F1 (c+ O)
Yı
F1(c- O)
'
Üı (c- O)- F{(c- O)Gı (c- O)
8ı -' Gı (c+ O) Yı
8ı
- __:_F{(c +O)
Yı
ö _,
_::;...201 Yı
O
y1
O)
de yerine yazarak (II.2) eşitliğini de dikkate alırsak, talep
eşitliğini, yani ederiz.
(I. ı )-(I. 5)
Sonuçll.l.
reeldir.
Not:
q(x)
AF;G >p=< F,AG >p A operatörünün simetrik
<
probIeminin
olduğunu elde
Lemmaill.l. reel değerli
fonksiyonu
özdeğerleri
özfonksiyonları ise b
U ı (X) U2(X) r (X) dx
=
u2(x)
Herhangi q ( x)
bu
ise
(i
uygun
=
1
- - ( U l ) b ( U2) p
çözümü
,
[a1,a2]
b
Bu
aralıkta
sürekli
ve
bu
değeri
lernma
I spat. A operatörü simetrik olduğu için,
ispat edilir .
Şimdi
•
özdeğerlerine uygun
için
A-1 ve A2 farklı
çözüm A
bu
lernma dan
diferensiyel denkleminin iki tane çözümlerini
başlangıç
r
(III.7
(lll.�
fonksiyonu
l
değişkeninin [9]
t
kitabındı:
tanımlayacağız.
sayısının
�(x, A,)
[a,c]
ve
(I
x( x,:
aralığında
u(a)= O , u' (a) = 1
şartlarını sağlayan çözümünü
(I
(III.9
$ı (x, lı.)
[c, b] arabğında (1.1) diferensiyel denkleminin u(c) =Yı
OPERATÖRÜNÜN REZOLVENTİ
Bu kesimde özdeğer olmayan her A. E Cl
yararlanarak
gösterelim. � 1 (x, A) fonksiyonu tanımlandıktan son
uzayında ortogonal olacak, yani (11.12)
eşitliği sağlanacak.
Öı
�1(0,A.)
, u'(c) =Yı
82
<f>�(O,A.)
(III.l
başlangıç şartlarını sağlayan çözümünü tanırolayabilir
A
Bu çözümü
operatörünün regüler değeri olduğunu göstereceğiz ve ayrıca,
halde
xE[a1,a2]
Titchmarsh'ın
diferensiyel denkleminin
III. A
o
ise
q( =
Teorem l .5' in ispatındaki yöntemle tam benzer şekil
eşitliği sağlanır.
P
aralığında tanımlı
fonksiyonu verilsin. Eğer
bulunur
fonksiyonudur.
(1!.12)
a
özelementleri H
(III. 6
veya i = 2 ) başlangıç şartlarını sağlayan u(x,;
x E [a1, a2]
'
ı
82U i (c + O)
=
u(ai)= f (A.) , u'(ai) = g(A.)
A-1 ve A-2 (I.l )-(1. 5) probleminin herhangi iki ve
(III.5
diferensiyel denkleminin
değerli fonksiyonlar olarak kabul edebiliriz.
u1 (x)
O)
{ -u"+q(x)u} =lıvu,
reel değerli fonksiyon, (1.2)-(1.5) şartlarının
özdeğeri,
U ı (c + O)
81
=
f (A-) ve g(A.) tam fonksiyonları için
için (I.1)-(1.5) probleminin bütün özfonksiyonlarını reel
farklı
-
F2 (III.J
=
İlk önce aşağıdaki önemli lernınayı verelim.
katsayıları rçel sayılar ve bütün özdeğerler reel olduğu
Sonuçll.2.
(III.3)
sınır-değer-geçiş problemi şeklinde yazalım.
(II.l 1 )
bütün
U1 ( c- O)
2U i (c Y
o) eşitliklerini (ll.7)
olunan
[a, c) u (c, b] (lll.
,x E
(P1Uı(b)-P2U}(b))+ A.(a1U1(b)-a2U}(b))
(II.ı
halde (II.9) ve (II. ı
=
=
(c+O)
G1 ; c +o)
bulmuş oluruz.
1
-
w 1,
(F
{-U i'+q(x)U 1 } lvU F1 (x) U1(a) O
� 2 (x, A,)
ile gösterelirn. Benzer şekilc
[c, b] aralığında (Ll) diferensiyel denkleminin
ı R(A-,A): = (A- A.I) -
rezolvent operatörünü inceleyeceğiz. Keyfi FE H
P
elernam için
(A- A.I)U
=
F
başlangıç şartlannı sağlayan çözümünü
(III. 1)
göstererek,
bu
çözümü
tanımladıktan
aralığında(I.l) diferensiyel denkleminin
operatör denklemini, onunla eşdeğer, homojen olmayan
92
X ı (x, A)
sonra
ı
[a. ı
SAU
Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
r
Sınır Şartlannda Özdeğer Parametresi Bulunduran Süreksiz Stunn-Liouvi11e Probleminin Bazı Spektral Özellikleri O.Ş.Muhtarov, M.kadakal, N.Altınışık
ı. T •
i:
u(c)
2
öı
==
yı
Xı(O,A.) , u'(c) =
8ı
Yı
x2(0,A.) (III.12)
başlangıç şartlarını sağlayan çözümünü
�
gösterelim. LernmaiiLI
4> i (x, A..)
gereği
için (1.1 )-(I.5) probleminin çözümü olur. Diğer taraftan X( x, A) fonksiyonunun tanımı gereği
X1 (x, A,)
x(b,Ao) = Uı Ao+�ı X'(b, A.o ) = a ı Ao + �ı
ile
, x i (x, A)
) (i 1,2) fonksiyonlan A, -nın tam fonk:siyonlarıdırlar. ) Bu fonksiyonların tanımları gereği =
�(x, A.):
� 1(x, A), x E [ a, c] ==
x(x,A..):=
\
eşitlikleri sağlanır.
�ı(X, A) ,X E (C, b] '
(111.13)
X ı (x, A.), x E[a, c]
olduğu için sonuncu iki eşitlikten x(b,A-0) ve x'(b, "A0)
Xı(X,A),x e[c,b]
sayılarının en az birinin sıfırdan farklı olduğu elde edilir. Yani x(x, A-0) x(x,A-0) � O dır. O halde
eşitlikleri ile tanımlı $ ve X fonksiyonları [ a,c) u (c, b]
u
(I. I )-(!.5)
(Ll) denklemini ve (I.4), (I.5) geçiş şartlannı sağlayacaklar. Ayrıca <}>(x, A.) çözümü (1.2) sınır şartını,
fonksiyonu
x(x, A.)
sayısının özdeğer olmadığı varsayımı ile çelişkidir. Böylece özdeğer olnıayan her lıv E (l, için ro 1 (A) -:1:- O
de
ise
(I.3)
sınır
şartını
çözümüdür, yani
sağlayacaktır.
X E [a, c) ve wA. (<t>ı X 2 ; X) ' X E(c, b] Wronskiyenleri x değişkeninden bağımsız olduklan için sadece A değişkeninin tam fonksiyonlarıdırlar. Aşağıda wi. ($ı ' X ı ; X)
,1
'
A. = A.0
'
için
probleminin
özfonksiyondur. Bu ise
A = A.0
olduğu ispat olunur. x E (c, b] durumu için de ispat tam benzer şekilde yapılabilir. Bu teoremden ve Wronskiyenin özelliklerinden aşağıdaki sonuç elde edilir.
•
f.
t' l'
Sonuçlll.l. X1( x,
gösterimierinden de yararlanacağız.
(Lemmalll.2.
Özdeğer olmayan her x E [ a, c) u (c, b] için co (x,A.) -:t. O dır.
A..
E Cl
fonksiyonları
ve her
[a, c]
fonksiyonlan ise
X ı( x, A)
.
i'
A)
Özdeğer olmayan her A E Cl için $1 (x,A) , aralığında, [c, b]
� 2 (x, A) ,
aralığında lineer
6ağımsızdırlar. SonuçllL 1 gereği özdeğer olmayan her A E Cl için (I. 1) diferensiyel denkleminin genel çözümünü
rispat. Önce özdeğer olmayan her A ve her X E [a, c] için .co(x,A) *O olduğunu ispat edelim. Aksini kabul edelim. O halde özdeğer olmayan �n az bir A0 E Cl için ro 1(A-0)=O olur. O halde �ı(X,A0) ve Xı(x,A-0) lineer bağımlı olacak, yani
u(x,A)
C1�1(x,A)+D1x1(x,lıv),x E[a,c) ==
C2�2(x,A)+D2X2(x,A.),x E(c,b]
(III.l4)
biçiminde ifade edebiliriz; burada C 1 , D 1 Cı , Dı keyfi sabitlerdirler. O halde sabitin değişimi yöntemini uygulamakla (III.2) homojen olmayan denkleminin genel çözümünü x E [a,c) için
.
ı
,
1lacak şekilde
k1
;;:
O sayısı mevcuttur. Buradan
l
X
ılde edilir.
lur.
a
Dolayısıyla x(a,A-0) = 0
c
+
B öylece x(x,A.0) fonksiyonu (1.2) sınır şartını da
ığlam1ş o lur. x(x,A-0) fonksiyonu A A0 değeri için .1) denkleminin, (1.3) sınır şartını ve (I.4), (I.5) geçiş artlarını da sağladığından X(x,A0) fonksiyonu A A0
+
=
·
(l) 1
Xı(y, A.)F1(y)dy+
(lıv) X
cı� 1(X,A)+DıXı(X, A)
biçiminde, x E (c,b] için ise
=
93
-
<l>ı (X, A)
(III.15 )
Sınır Şartlannda
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
Özd eğer Parametresi Bulundura
Süreksiz Sturm-Liouvil1e Probleminin Baı
6.Ci1t, l.Sayı (Mart 2002)
Spektral Özellikleı O.Ş.Muhtarov, M.kadakal, N.Altınışı
X
Cı = (x,t.. ) <h + ro 2 (A.)
b
ı
ro2 (y,A.)
Fı ro 2 (A.)
,
c
c
b
X ı (y,A.)Fı(y)dy+
--
c
X 2 (y, A)F1(y)dy +
Dı
(111.16)
=
ı ro1(y,A)
�1(y,A.)Fı (y)dy a
X
sabitleri için bulduğumuz değ er1e
C1, D i
elde edilir.
(III.15) ve (III.16) ifadelerinde yerine yazarak gerek düzenlemeleri yaparsak, (III.2)-(III.6) problerninı çözümü için bütün [ a,c) u (c,b] delinmiş aralığında
biçiminde ifade edebiliriz. (III.2) diferensiyel denkleminin (II. ı 5) ve (III. 1 6) eşitlikleri ilke verilmiş genel çözümünü (III.3)-(III.6) şartlarında yerine yazarak C1, D i sabitlerini bulabiliriz. (III.l S) ifadesini (III.3) sınır şartında yerine yazarsak
X
U1 D1x(a,A.)
=
=
�(y,A.) Fı( )d y Y w(y,A.)
x(x,lv)
o
+
a X
eşitliğini elde ederiz. A. özdeğer olmadığı için X(a, A.) 1= O dır. Dolayısıyla D ı O dır. (III. ı 6) ifadesini
+
=
x(y,A.)
<P(x,A)
(III.4) sınır şartında yerine yazarsak,
ro(y,A)
Fı( )d Y
Y
+
�(
Fı
ro ı (A) '1'
x,
"A)
a
foıınülünü elde ederiz.
eşitliğini elde ederiz. D ı
ve
C2
Teoreıniii.l. Özdeğer olmayan her A E Cl sayısı (I1.4 (II.5) eşitlikleri ile tanımlı olan A operatörünün regül� değeridir ve ayrıca R(A.,A): H ---;,H rezolve: P P
için bulduğumuz
değerleri de dikkate alarak (111.15) ve (111.16) ifadelerini (III.5) ve (III.6) geçiş şartlannda yazarsak, C1 ve D2
operatörü kompakt operatördür.
değerlerini bulmak için aşağıdaki lineer denklem sistemini elde ederiz.
•
Ispat. x(x, A.)�(y, lı..) ro(y,A.)
c
Yı�ı(c,A.)C1-8ıxı(c,A.)Dı
=-
Y ıXı(c,A.) roı(A.)
<t>ı(y,A.)Fı(y)dy+
b
�(x,A.)x(y,A.) ro(y,A.)
a
X2(y, A.)Fı(y)dy +Sı
c, �) 81�� 2�(_;_ /... + ___; ro ı (A.)
G1(x, y; lv): =
Fı ro ı (A.)
<f>ı (c, A.)
Y2�i(c,A.)Cı-D2X2(c,A.)Dı
=-
YıX}(c,A.) co 1 (/...)
b
_
_
a <X <y <b _
b c
_
_
,
X,
y =t C
U1 (x, lı..) =
�ı(y,A.)F1(y)dy +
G1 (x, y; A.)F1 (y)dy + a
Fı O)
2 (A.)
$(x, A.)
a
X2(y,A. ) F1(y)dy +1)2
biçiminde ifade edebiliriz. Buradan R(A. ,A) rezolve operatörü için
F2 cf>2 (c, A.) ro 2 (/\,)
c
b
Bu sistemin deterıninantı -818 2 ro 2 (A.) *O olduğu için tek
_
gösteriminden yararlanarak sonuncu foıınülü
c
bir
a <y <x <b ,x,y :t c
çözümü
�i (x, A), X i (x,A) yararlanarak sonuncu
bulunur.
fonksiyonlarımn tanımlarından denklem sisteminden
R(A.,A)F
=
b
a
94
a
Fı G1 (x, y; A.)F1 (y)dy + �(x,A.) CO ı (A.)
Sınır Şartlannda Özdeğer Parametresi Bulunduran Süreksiz Sturm-Liouville Probleminin Bazı Spektral ÖzelJikleri O.Ş.Muhtarov, M.kadakal, N.Altınış1k
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, I .Sayı (Mart 2002)
Sonuç olarak, Teoremiii.l , TeoremiV.l ve integral Denklemler teorisinden iyi bilinen Hilbert-Schmidt Teoremi (bak örneğin[?, Theorem 6.41-A]) gereği aşağıdaki teoremi elde ederiz.
formülü elde edilir.
Ş imdi BA : L2 [ a, b] � L 2 [ a, b] , BA. : HP ,.....,
ve
C 1_
:
HP
�
�
HP
HP operatörlerini b
TeoremiV.2.
BA.Fı
BAF:=
( BA.Fı )
��A) ��A) ( (J)
ffi
'
b
biçiminde sıralayarak, özelementler
$( x, A)
=
B��
+
uygun
normlandırılınış
$( •, A)) b
CA. biçiminde
ifade
edebiliriz.
biçiminde gösterilmek üzere, her F E HP elemanı için
B;ı
operatörü L2 [ a,b] Hilbert uzayında kompakt olduğu için ,.._,
(bak örneğin[2 chapter 10]), BA. operatörü HP Hilbert uzayında kompaktdır. CA.
uzayında (II.4), (II.5)
'
eşitlikleri ile tanımlarsak, R( A, A) rezolvent operatöıünü
R( A. A)
Hilbert
eşitlikleri ile tammlı A operatörünün sayılabilir sayıda reel özdeğeri mevcuttur, her özdeğerin cebirsel katı sonludur, özdeğerler dizisi alttan sınırlıdır ve sonlu yığı lma noktası yoktur. Her özdeğer cebirsel katı sayıda yazılmak kaydı ile, özdeğerler dizisini A 1 < A 2 <...
a
,....._
HP
....,
C
n=l
operatörünün HP Hilbert
Fourier serisi
uzayında kompakt olduğu açıktır. D olayısıyla özdeğer olmayan her A E re için R(A, A) operatörü de Hp
n�n
HP
'
Cn
=< F'
�n
>H
p
Hilbert uzayında F elemanına
yakınsak olacaktır;
uzayında kompakt olacaktır. IV.
(IV.l)
ÖZFONKSiYONLAR SİSTEMİNİN SERİSiNE AÇlLlM
n=l
Önce aşağıdaki teoremi ispat edelim.
edilir.
TeoremiV.l.
(11.4) ve (II.5) eşitlikleri ile tammlı A operatörü HP Hilbert uzayında kendine eşleniktir.
Bu teoremden aşağıdaki önemli sonuçlar elde
SonuçiV.l. Her
f EL2(a,b]
fonksiyonu
L2(a,b]
Hilbert uzayında (I . ı )-(!.5) sınır-değergeçiş probleminin <p , n= 1,2, ... özfonksiyonlar sisteminin
{ n}
Ispat. •
A operatörünün (II.4) eşitliği ile verilmiş D(A) tanım bölgesinin HP Hilbert uzayında her yerde yoğun
co
olduğu açıktır. Ayrıca, Teoremiii.l. gereği A operatöıiin en az bir regüler değeri mevcut olduğu için, kapalı operatördür. Yine Teoremiii.l gereği ImA* O olacak
f(x)
=
n=l
sekilde her A E Cl sayısı için A - 'AI ve A + Al operatörlerinin her birinin değer bölgeleri bütün uzayı HP Hilbert ile çakışmaktadır, yani -
b
a
•
(A- A.I)D(A) =HP
ve (A- 'AI)D(A) =HP
serisine açılır. ispat. Bu sonucun ispatı için (IV.f) fonnülünde FE H P
eşitlikleri
sağlanır. Ayrıca LernmalLl gereği A operatörü simetriktir. O halde simetrik operatörlerin genişlemesi hakkında Fonksiyonel Analizden iyi bilinen teorem gereği (bak, örneğin [2, Chapter8, Theorem2 .2]) A operatörü kendine eşlenik olacak.
elemanını özel olarak F
f(x)
o
almak yeterlidir.
SonuçiV.2. Her fE L2[a,b] fonksiyonu için
95
Sınır Şartlannda Özdeğer Parametresi Bulunduran
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
6.Cilt, l .Sayı (Mart 2002)
Süreksiz Sturrn-Liouville Probleminin Bazı Spektral Özelliklen O.Ş.Muhtarov, M.kadakal, N.Altınışık
2
co
(IV.2) n=]
KAYNAKLAR
co
(IV.3)
1 Fulton, C. T., 'Two-point boundary value problem with eigenvalue parameter contained in the bounda� conditions', Proc. Roy. Soc. Edin. 77A, 293-308, 1977. 2 Lang, S., 'Real Analysis' Addison-Wesley, Reading Mass. 1983. 3 Langer, R.E., 'A problem in diffusion or in the flow o· heat for a solid in contact with a fluid' Tohoku Math.JJ: (1932), 360-375. 4 Mukhtarov, O, Sh and Demir, H., 'Coerciveness of thı discontinuous initial-boundary value problenı fo· parabolic equations' İ srael Journal of Mathematics 1 ı, (1999), 239-252 5 Naimark,M.N., 'Linear Differential Operators', Ungar New York, 1967. 6 Rasulov, M. L., 'Methods of Contour Integration North-Holland Pub. Comp. Amsterdam 1967. 7 Taylor, A.E., 'Introduction to Functional Analysis John Wiley, 1958. 8 Tikhonov, A. N and Samarskii, A.A., 'Equations o Mathematical Plıysics' Oxford and New York, Pergamor (1963). 9 Titchmarsh, E. C.,'Eigenfunctions Expansim Associated With Second Order Differential Equations I' 2 nd edn, Oxford Univ. Press, London.
n=l
eşitlikleri sağlanır.
ispat. (IV.l) fonnülünü
P1 (x)
p
n=O
-
Fı
< F,�n >H ·<l'n (x) (IV.4)
co
<F,<J>n >H,· { <pn )
'
b
n=O
biçiminde yazalım. Bu forınülde özel olarak F
o =
ı
alırsak,
o ı
n=O
10 Titeux, I and Yakubov, Y., 'Completeness of roo1' functions for thermal conduction in a strip with piecewist continuous coeffıcients' Mathematical Models ane Methods in Applied Sciences. Vol. 7, No 7 (1997) 1 035· : 1050. l l Walter, J., 'Regular eigenvalue problems witl eigenvalue parameter in the boundary conditions', Matlı/ ( z. 133, 301-312. (1973)
n=O
eşitliği, yani (IV.2) ve (IV.3) eşitliklerini elde ederiz.
·
Sonuç4.3.
Her
E
L2 [ a, b] için b
f(y)<p0 (y)dy . ( <pn ) n=O
a
,
b
=O
3
'
a
t
c
eşitliği sağlanır. •
Ispat. F
Bu
f(x) =
o
sonucun
c
ispatı
için
(IV.4)
c
foınıülünü
elemanı için yazmak yeterlidir.
M Fe Kı
TEŞEKKÜR
.1\ -
O. Ş. Muhtarov bu çalışınanın yapılmasında NATO-PC-B prograrnı çerçevesinde kendisine sağlanan destek için TÜBİTAK'a teşekkür eder.
96
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
Elektrik Güç Sistemlerinde Kaotik Olaylann Başlangıç Şartianna Hassas Bağımlıhğı
6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
M.A.Yalçm, Y.Uyaroğlu
ELEKTRiK GÜÇ SİSTEMLERİNDE KAOTiK OLAYLARıN BAŞLANGlÇ ŞARTLARINA HASSAS BAGIMLILIGI M.
Ali Yalçın, Yılmaz Uyaroğlu
••
Ozet
Bu çalışmada,geniş bir yükleme durumu aralığındaki bir güç sistemindeki kaotik davranışlar yardımıyla simülasyonları bilgisayar gözlemlenmektedir. "Tuhaf çekici" olarak ta adlandırılan Kaos'un varlığı lyapunov üstellerinin hesaplanmasıyla elde edilmektedir. Bilimdeki temel bir inanış, deterministik sistemlerin önceden belli olmasıdır. Verilen deterministik model, bir başlangıç şartı ve çalışma altındaki bir sistemi tanımlar ise, sistem davranışı bütün zamanlar için önceden bilinebilir. Son zamanlardaki, determinizmin kaotik sistemleri önceden tahmin ederneyeceği keşfi bu bakış değiştirmiştir. Kaos'taki bu buluş tarzlarını bilimlerdeki ve mühendislik sistemlerinde geniş olarak karşımıza çıkan karmaşık ve önceden kestirilemeyen olayları anlamamızı sağlamaktadır. Kaotik sistemlerin genel özelliklerinden biri de başlangıç şartlarına oldukça duyarlı olmalarıdır. Bu nedenle pratikte bire bir uyumlu kaotik devreler dizayn edilse bile bu başlangıç şartlarını aynı şekilde vermek mümkün değildir Gerilim çökmesi mekanizmasının nasıl gerçekleştiğini gösteren, mümkün olan en basit modeli elde etmek için, hassas modelierne kabulleri yapmak gereklidir. Bu ;alışmada, yavaşça değişen kararlı bir denge ıoktasını izleyen bir güç sistemi kullanılmıştır. -
ı. Bir
sistemin
geçmiş
GİRİŞ
bilgilerine
yapacağı
dayanarak,
davranışın tahmin edilmesi ve sosyal bilimleri de içeren çok geniş bir alanda temel bir problemdir. Sistemin tüm durumlarının ve parametrelerinin bilinmesi halinde yapacağı davranışın tam olarak belirlenebildiği deterıninistik
sitemler
içinde
bilinen
karmaşık
en
dinamiğe sahip olan kaotik sistemler, ürettikleri sürecin tahmini en zor olan sistem sınıfını oluşturur[ I]. Bu sistemlerde ayrık zamanda ölçülen işaretler kaotik zaman
serileri
olarak
adlandırılır.
Kaotik
zaman
serilerinin tahmini bir cebirsel işieve yaklaşım problemi olarak
göıülebilir.
Kaos
karışık
nonlineer
olayları
açıklamayı arayan n1atematiksel ilmin nispeten yeni bir dalıdır[2,3]. Günümüzde
fizikçiler
kaos
yardımıyla
galaksinin
oluşumunu açıklamaktadır. Hava ve depremierin tahmini, kontrol, kanser hücrelerinin teşhis ve tedavisi gibi çeşitli pratik problemlerde bu teoriyle analiz edilebilmektedir. Böyle sistemler nonlineerdir v e sistemin geçmiş giriş ve çıkış verisinden sistemleri modelierne düşünülmüştür.
4nahtar
kelimeler:Gerilim )artlarına Hassas Bağımlılık
Çökmesi,
Başlangıç Sistem çok yüklü olduğu zaman meydana gelen sistem kararsızlılığın bir tipide gerilim çökmesidir[4,5].
lbstract
Several voltage collapses have bad a period ıf slowly decreasing voltage followed by an ccelerating collapse in voltage. In this paper we nalyze this type of Voltage Collapse based on a .,olt age Collapse Model. The essence of this model is ıat the system dynamics after bifurcation are aptured by the center manifold trajectory and it is omputable model that allows prediction of voltage ollapse. -
Bu olay yüklerdeki artış sebebiyle, sistemin çalışma noktasındaki yavaş bir değişim tarafından karakterize edilir, bu durumda hızlı ve ani bir değişim oluşuna kadar gerilim genlikleri kad�meli olarak azalır[6,7].
II. ÇAT ALLAŞMA TEORİSİ Çatallaşma
-eywords:
.Ali
kültesi,
Y
Elektr1k
Uyaroğlu Elektronik
sürekli
hal
ve
süreksiz
hal
çatallaşma olayları olarak sınıflandırmak çok yararlıdır.
Voltage Collapse, Sensitive Dependence on Initial Conditition.
Yalçın,
olaylarını
Süreksiz çatallaşma olayları durumunda sistem nominal
değerinden sonsuz bir değere ulaşmaktadır. ,Sakarya
Üniversitesi,
Mühendisliği
Mühendislik
Bölümü,
ımpüsü,54187 ,SAKARY A,yalcin@sakarya.edu.tr, {troglu@sakarya. edu. tr,
Esentepe
Bir parametre kritik bir değere geçerken bir çift denge noktasının
ortadan
kaybolması
olan,
eyer
noktası
çatallaşması lineer olmayan dinamik olaylarda temel bir çatallaşmadır, hem de
yıkıcı
süreksiziiliğin en basit örneğidir.
97
çatallaşmanın yada
bir
Elektrik Güç Sistemlerinde Kaotik Olayıann Başlangıç
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
Sa:ı.
Hassas Bağ:
6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
M.A.Yalçın, Y.i_.:�
�
yılında, Kutta bazı değişiklikler yaparak yöntemi �: sonuçlar verecek hale sokmuştur. Bu yöntemin
değer al t kriti , ri le ek rn ö er iğ d ın ar al m yıkıcı çatallaş hfork tc pı r ğe de ik it kr t al ve hopf çatallaşması gözüken bütün da un rm fo r ğe de ik it kr t al bi çatallaşması gi mund �, as m aş ll ta ça ı as kt no r ğe E � � r. dı çatallaşmalar _ ız bır ks re ı su es lm si ke n ili ey m a un m m du e kararlı deng bir süreksiz da ya i kl re Sü . ir er st gö ı çatallaşmay etre m ra pa � r he , lu yo r bi ın an m la çatallaşmayı tanım layan an pl a un m ru du e ng de rlı ra ka değerini, aym vramı ka Bu . tır ak nm lla ku nu nu yo si nk fo parametre faz de bir rin ğe de J.l a m laş tal ça r bi iz ks re sü kullanarak, etre-faz m ra pa da ra Bu . lir ge na da ey m de e parametr
değişik şekilleri mevcut olup, genel olarak fonksh� bir sonraki değeri,
�
., ·
hesaplanmaktadır. Buradaki � (xi, Yi, h) a1 foııda ı�un üzerınde temsili eğim olarak yorumlanabilir� fonksiyon, a' lar sabitler olmak üzere
ı
'
fonksiyonu süreksizdir. şeklinde yazılabilmektedir. Bu denklemde k'lar ise;
p
Rıaıdıe
p
c
(
1
J...t ...........
J...t
··-·--
.
kn
=
f
(x
ı
·
+p n-1 h y·ı +qn-1,1 k 1 h+qn-1,2 k2 h+ ,
i""<!:ıtı
· ········ ····
·
ıkn-1 h) şeklindedir. Dikkat edilirse her bir k değeri bir ön'� k'lar cinsinden ifade edilmektedir. n değişik seçilerek farklı türdeki fonnüller elde edilebilir.
Şekil 1 Jl==J.lo 'da sürekli ve süreksiz çatallaşmaların
seçilecek
şematik paran1etre-faz aralığı diyagramları. yolundaki
P
Q yolları kesilirken, kararlı denge
çatallaşma noktasının
olursa
edilebilir.
n
forn1ülleri
elde
Bazı kararlı denge noktalannın yollarının kesilmesi ile
kullanacağız.
!
ve
Yıkıcı
süreksiz ve
çatallaşma
sürekli
yöntemin deki formüller d
2 seçilirse ikinci mertebe Runge-K�: edilir.
N
=
4
seçilirse
dördüı:
IV. GÜÇ SİSTEM MODELİ
oluşan herhangi bir çatallaşma için eş anlamlı olarak, çatallaşma
n =
mertebeden Runge-Kutta foıınüller elde edilir.
öbür tarafına doğru devam eder.
yıkıcı
=
Euler
şekl:
terinılerini
Gerilim çökmesi modelinin Şekil 1 'deki gösterilen ;
çatallaşmalann
sistem modeline nasıl uygulanacağını göstermek için:
göz emlerine dayanarak, yaklaşık olarak f.l=Jl. c'de, üst _ değerli değerli çatallaşmalan alt krıtık kritik
örnek önemlidir. Güç sistem modelinde, generatörleı biri salınım barası diğeri ise sabit
çatallaşmadan daha fazla ümit edilebilir sistem cevabı
Em
gerilim genliğt
salınım denklemi tarafından verilen açı dinamikle:.
sonuçtanır.
sahiptir.
III. UYGl.JLANAN ÇÖZÜM METODU
ol
O
Başlangıç değer pro bleminde, x=x0 noktasından somaki nokta a fonksiyon değeri, bu x==x0 noktası civarında,
?
fonksıyonun
Taylor
hesaplanabiliyordu.
seri
Ancak
bu
açıluru tür
bir
m L(-9m-1t/_ı vlö
yapılarak
...___. Y
hesaplan1ada
karşımıza çıkacak yüksek mertebeden türevleri bulma k 0 dukça za �n alıcı olacaktır. Bu ne de nle Taylor seri yo. ntemı_ yerıne, bu serinin indirekt olarak ku llanıldıg ... ı Runge-Kutta yont em1 erını· kullanmak hesaplama .. .. a ısından b yu k ko laylık getirecektir . Ru nge-Kutta ?. � . y ntemlen. bır anlamda ıntegrallerin yaklaşık hesabına ait � Sımpson kuralın a ayanır. 1 89 1 yılında Cari Runge . t afından teklıf edılmiş ve kullanıldığı yıllarda diğer �� yontemlere nazaran daha hassas so nuçlar vermiştir 1 901 .
�
·
··
P,Q
c
�
-
-
Şekil2. Örnek güç sistemi.
98
-
Elektrik Güç Sistemlerinde Kaotik Olayların Başlangıç Şartıanna
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
Hassas Bağımlılığı
6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
M.A.Yalçın, Y.Uyaroğlu
. .. 2 Ö M Örn+ D Om =Pm+Vm V Ym sin (8- m-Qrn)+Vm YmSİnQm Burada M, dm ve Pm sırasıyla, generatör atalet momenti damping ve mekanik güçtür. Yük modeli, dinamik bir indüksiyon motoru ve paralel bağlı bir sabit PQ yükünü
Burada, C pozitif değişmeyen bir kümesi olsun diye, C'nin sınırlan üzerindeki vektör alanı noktaları yeteri kadar büyük seçilmiştir. Büyük w değeri için (2)
•
içermektedir. İndüksiyon motoru, 8 frekansı ve V yük geriliminin terimlerinde motorun aktif ve reaktif p ve Q güçleri yle tammlanabilir. PQ yükü ve motoru için birleştirilmiş n1odel aşağıda çıkarılmıştır.
foınıunun 2. eşitliğinde � =-M-1 dın w etkilidir. Aynı fornıun 4. eşitliğinde ise, büyük V değeri için
•
.
Pd=Po+Pı+Kpw Ö +Kpv(V+TV)
terimi etkilidir. Bir eyer noktası çatallaşması 8m, 8, w, V, Q1 değişkenleri için, bu eşitliklerin sıfıra eşidenen jakobiyenin determinantı ve sol tarafı sıfıra eşitlenen (2) denklemlerini çözerek bulunur.
Burada P0,Q0 motorun P1 ve Q1 'de PQ yükünün sırasıyla aktif ve reaktif güçleridir. Yükün artan reaktif güç talebinde tekabül eden, Q 1 artışı sistem parametresi olarak seçilmiştir.
Derece olan bütün açılar hariç, bütün değerler birim değerdir. Parametreler 20 'den küçük hat açıları ve 1 pu değerine yakın V gerilimi ile bir eyer noktası çatallaşması örneğini elde etmek için ayarlanmıştır.
Yük gerilimi yaklaşık olarak 1 .0 pu değerine çıkaırnak için sabit bir C kapasitörii' de içeıınektedir. Kapasitör içeren devre yerine kapasitörtü devrenin Thevenin eşdeğerini elde ederek E0, Y0, ve Q0 yeniden düzenlenerek E0, Y0 ,ve Q0 elde edilir. Sistem tarafından yüklere enjekte edilen aktif ve reaktif güçler; •
o
1
Çatallaşma durumunda; x. (8m ,w ,8 ,V) ve parametre Q 1 1 1.41 değerindedir. Buradaki bütün değerler, radyan olan açılar hariç, birim değerdir. *
•
•
=
*
=
.
'
'
P=V0 VYo s in (8+8o)-VmVYmsin(ö-
2 Öm+8m)+( YOsin8 0 +Y01Stn8m)V ı
(l.a)
•
Q(oın,8,V)=E 0 VY 0 cos(8+8 0 )+EmVYmcos( 8-8m 8m) +
(Y 0 cos8 +Ymcos8m)V2 ı
X•
ı
ı
t
ı
0
= (0.3, 0.0, 0. 2 0.97) ,
W
deki gerilimin göreceli olarak büyük negatif bileşeni, en azından başlangıçta, çatallaşmada gerilim azalsın diye W+ c'nin uygun olduğunu gösterir.
-
(l.b)
(2) foıınundaki denklemler, bu durumda w+c boyunca çölanenin karakterini belirlemek ve onaylamak için, w'nin doğrultusunda x.'dan O.Ol'e kadar yer değiştiren bir başlangıç şartından başlayarak sayısal olarak çözülürler. Integrasyon boyunca Qı, Q1 'da sabit tutulur.
Yukarıdaki eşitlikleri düzenleyip türevli terimleri eşitliklerin sol tarafına aldığımızda sistemin diferansiyel denklemlerini elde ederiz.
.
M w =-d111w+Pm+EmVYmsin(8-8ın-
ı (2)
.
*
V
8m)+Em 2Y m si n8m
�
•
0.98
0.9G
2
fKqwKpv V =KpwKqv2 V +(KpwKqv-
0.94
KqwKpv)V+Kqw(P(8m,8,V)-Po-Pı)
0.92
-Kpw( Q (8m,8, V)-Qo_Q ı )
0.9
3öylece dinamik yük modeli ( 1 ) eşitliği, bu güç sistem nodeli için (2) forrnundaki diferansiyel denklemleri ;özer. Teori detayları kısmında gerekli olduğu gibi (2) ienklernlerinin S 1 x R x S1 x R durum uzayının, pozitif ieğişmez kompakt bir C alt kümesini elde ederiz. Bu compakt set aşağıdaki gibi olsun
0.88
-L-O.86 '----'--'-_..ı_ 5 o 15 20 1o
25
30
35
40
45 .. _...
Şekil 3. (0.3, 0.0, 0 2, 0.97) başlangıç şartları için kaotik moddaki gerilim zaman serisi. .
99
__ı 50
_ı__ _ -.-ı. ...ı_ .ı.._ _ _... _ ı-.._ _
_
t
Elektrık Güç Sistemlerinde Kaotik Olayların Başlangıç ŞartlarJ�
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
Hassas Bağımlı�� · M.A.Yalçın, Y.Uyaro�
6.Cilt, 1 .SaY1 (Mart 2002)
••
V.
ı
SONUÇLAR ve ÖNERİLER
Lineer olmayan sistem teorilerindeki ilerleme ve sor zamanlardaki pahalı ve işlem gücü yüksek bilgisayarıant yaygınlığı, güç sistemlerindeki karmaşık davranışlan analiz etmeye ve anlamaya sebep olmuştur.
0.98
0.96
0.94
ı 0.92
ı
0.9
0.88
5
1o
15
20
30
25
35
ı40
45 -+�
so
t
Lyapunov ü stellerinin hesaplanması, bir güç sisteminde� kaotik davranışların gözlemlerimizi onaylamaya yardım eder. Kaos için bir güvenilir gösterge olan geniş bantlı bu spektrumda gözlemlerinrizi onaylamak için türetilmiştir.
Şekil 4. . (0.3, 0.0, 0.2, 0.970 1 ) başlangıç şartlan için kaotik moddaki gerilim zaman serisi. V
i
�� ��-�� � �--� � 1� �-• -• • •
KAYNAKLAR
0.98
0.96 r-
o.94 1-
o .92 1-
-
o .9 1-
-
0.88 1-
-
o. 86
o
5
ı
•
10
15
20
25
30
•
•
J
35
ı40
ı45
50 t
... � -
Şekil.5. (0.3, 0.0, 0.2, 0.9699) başlangıç şartları için kaotik moddaki gerilim zaman serisi. V
i
Bu çalışmada, bir güç sisteminin belirli yük.lenme şartlar. için oluşan kaotik olaylar bilgisayar simülasyon sonuçlar. ile gösterilmektedir. Bununla beraber, kaotik sistemleıir. başlangıç şartlarına hassas bağımlılığı ve herhangi ba sayısal simülasyonlardaki kalıcı kesme hatalan yüzünden. kaotik davranışların gözlemlenmesi büyük bir dikkaıl� olmalıdır.
0.98
NI/V
0.96
" ,., (\ V
1-
-
0.92 1-
-
0.9 1-
-
O.88 t-
-
0.94
0.86
�:--- · ·:-� --: ; -::·0�---:; ·� 5 1o 15 20 25 30 -
·
.ı --L. ' _:__..ı__
-�·
35
[ 1 ] Kapi tani ak, T., "Chaos for Engineering", Springer Verlag, 1 998.(Book). [2] Kwatny, 1-I.G,Pasrija, A. K and Bahar, L. Y "Static bifurcations in electric power networks: Loss of steady-state stability and voltage collapse IEEE Trans. Circuits and Systems Vol 3 3 No 1 0 (October 1986). [3] IEEE, "Special Publication 90Tı-ı0358-2-PWR "Voltage Stability of Power Systeıns:Concepts, Analytical Tools, and Industry Experience", 1990. [4] Chiang H, Dobson.I , Thomas, R.," On Voltage Collapse in Electric Po\ver Systems", IEEE Power Systems, Vol.5.,No:2 May, 1 990. [5] Yalçın, M.A., "Enerji Sistemlerinde Gerilim Kararlılığının Yeni Bir Yaklaşımla incelenmesi,, Doktora Tezi, İTÜ, E-E Fakültesi, İstanbul, 1 995 [6] Ian Dobson, "Observation on the Geometry of Saddie Node Bifurcation and Voltage collapse in Electrical Po\ver Systems", IEEE Circuits and Systems, vol.39,No:3 March, 1 992. ] [7] Y.Uyaroğlu, Yalçın, M.A., "Elektrik Güç ı Sistemlerinde Kaos", SAÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü t Dergisi, Cilt 5,Sayı 2, ,s:27, Eylül 200 1 . ı (8] Y.Uyaroğlu, Yalçın, M.A., "Elektrik Güç Sistemlerinde Gerilim Çökmelerinin Çatallaşma Analizi ile Kaotik Olaylannın incelenmesi", Elektrik c Elektronik-Bilgisayar Mühendisliği 9. Ulusal 1 Kongresi, Cilt 1 ,s:204, Eylül 200 1 . �
ü
ü
_j
_
40
ı45
-··
50
t
Şekil 6. (0.3, 0.0, 0.2, 0.968) başlangıç şartları için kaotik moddaki gerilim zaman serisi.
1 00
Türkiye' de ve Dünya' da Bir LPG Incelemesi M.Kaya, H.Ercan
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Say1 (Mart 2002)
•
TÜRKİYE' DE VE DÜNYA' DA BİR LPG iNCELEMESi
Mehmet KAYA, Hakan Ercan
Özet
-
Petrolün
bir türevi olan LPG (Likid Petrol
Gazı), Ulkemizde ve Dünya' da gün geçtikçe kullanımı ••
yaygınlaşan bir yakıt türüdür. LPG' nin likid olarak depolanıp, nakledilebilmesi, kalorifik değerinin
ve
Bu nedenle doğalgaz ile çalışan sanayi kuruluşlan ya
LPG yedektemeli olarak çalışmakta yada kesinti riskine maruz kalmamak için norn1al değerinden daha yüksek fiyata doğalgaz kullanmaktadır.
yanma veriminin diğer yakltiara oranla daha yüksek olması, kullanımı ve yaygınlaşması yönünden büyük
II. LPG (LİKİD PETROL GAZI) ÜRETİMİ
bir avantaj sağlamaktadır. Ayrıca LPG' nin sanayide, özellikle
proseslerde,
konut
ve
villalarda
ısınma
II. 1 Petrol Nedir ?
amaçlı kullanımının yanında, son yıllarda "otogaz" olarak adlandırılan,
otomobillerde
alternatif yakıt
Doğal
olarak kullanılması, dikkatierin LPG' ye yönelmesini
bir
karışımı
olan
petrol,
bulunmaktadır. Rafınerizasyon işlemleri ile bileşenlerine veya alt ürünlere ayrıiabilen likid fazı, hampetrol olarak
Summary- The LPG which is a derivateve of petrol is
adlandırılmaktadır. Petrol, yer altı jeolojik katmanları
becoming more and common used fuel in our country w orld.
maddelerin
jeolojik yer katınanları arasında likid veya gaz fazında
sağlamıştır.
and
organik
That
to
the LPG is easy
arasında doğalgaz ve tuzlu su ile birlikte bulunmaktadır.
store and
Petrolün yer altındaki dizilimi aşağıdan yukan azalan
transport and its heat output is higher than the other
yoğunlukta olacak şekildedir. En üstte doğalgaz olarak
fuels, provides a big advantage about usage and
isimlendirebileceğirniz, düşük molekül ağırlıklı alkanlar
prevalence. Besides the usage of LPG in industry and for h eating at homes, in recent years the consumption
(CnH2n+2),
attentions to the LPG.
sülfid ve bazen helyum ) oluşmaktadır. Tabakanın orta
çoğunlukla
(CH4),
ile
birlikte
inorganik gazlardan ( karbondioksit, nitrojen, hidrojen
of LPG as an alternative by vehicles headed the
kısmında, jeolojik katmanın sahip olduğu sıcaklık ve basınçta likid (doymuş) ve
ülkemizde
yoğuşmuş
gazları
fazında bulunan hİdrokarbonlar bünyesinde
bulunduran
ppm' den daha fazla miktarda su içersinde ergimiş halde
sanayide
ve
bulunan inorganik tuzlardan ( Çoğunlukla sodyum sülfat,
konutların
sıtılmasında gittikçe artan oranda yaygınlaşması LPG
potasyum, kalsiyum ve mağnezyum ) oluşmaktadır.
üketimini de dolaylı yoldan etkilenmektedir. Doğalgaz canfor ve avantajlarını arayan, doğalgazın henüz
Yeraltındaki
ılaşmadığı
yörelerde,
conumundadır.
LPG
tabaka
gelmektedir. En altta bulunan katman ise, çoğunlukla 104
I.GİRİŞ )oğalgazın
metan
rakipsiz
bir
rafinerilerdeki
yakıt
rezervuanndan proseslerle
çıkanlan
hampetrol,
bünyesindeki
istenmeyen
maddelerden ayrılmakta ve türevlerine ayrıştırılmaktadır.
LPG tüketimini artıran diğer faktör de,
yaşamış dönem olduğumuz doğalgaz �esintileridir. Özellikle doğalgaz kullanılacak şekilde
lönem
:urulmuş
olan
sanayi
tesislerinde
ve
II. 2 Petrolün Tarihi
kojenerasyon
mitelerinde doğalgaz kesintisi, sanayi tesisinin durması, .retimene ara vern1esi anlamına gelmektedir.
Petrol kelimesi, latince' de taş anlamına gelen (petra) ve yağ anlanuna gelen (oleum) kelimelerinin kısaltılmış Şeklidir.
Çok eski zamanlardan beri petrolün ısıtma,
inşaat ve İzolasyon da kullanıldığı bilinmektedir. Babil şelrrinin yıkıntılannda, bitümlerin tuğla yapılarda harç l. Kaya, I I. Ercan; Fatih Endüstri Meslek Lisesi Motor Bölümü Adapazan
olarak kullanıldığını ve bu şehrin sokaklarının tabii asfalt ile kaplanmış tuğlalardan döşendiğini görmekteyiz. Bu
101
Türkiye' de ve Dünya' da Bir LPG ineeieı M.Kayat H.Eı
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
maddelerin, Bağdat ve Musul arasında Dicle kenarında bulunan petrol sızıntılarından temin edildiği sanılmaktadır. 15. yy' da Ren vadisinin Fransa tarafında bulunan petrollü kumtaşlarının o zamanki madencilik metodları ile işlenildiği, buna benzer şekilde Polonya ve Rusya' da üretim yapıldığı anlaşılmaktadır. Petrol ve petrol gazlarının sızıntı halinde yeryüzüne çıkması, yıldırım düşmesi gibi tabiat olayları ile kendiliğinden ateş alması ve asırlar boyu sönmeden devamlı yanması bu ateşin kutsal sayılmasına sebep olmuştur. Bakü, Kerkük ve Güney İran' da bol miktarda bulunan sızıntılar bu bölgede yaşayan insanların uzun süre bu ateşe tapmasına yol açmıştır. Modem Petrol endüstrisinin başlangıcı olarak, 1859 yılında A.B.D.' de Albay Drahe tarafından, modem anlamdaki ilk kuyunun açılması kabul edilir. Hemen hemen aynı zamanlarda Polanya, Romanya, Rusya ve bazı Amerika ülkelerinde petrol sahalarının işletilmesi yoluna gidilmiştir.
Petrolün bir diğer önemli fıziksel özelliği vizkozitesidir. Bilindiği gibi en basit tarifi ile viskoz bir akışkarun akışa karşı gösterdiği mukavemettir. Dü vizkoziteli petrollerin nakli ve işlenmesi, yük viskoziteli petroilere nazaran daha kolay ve ekonoı olmaktadır. Dolayısıyla bunlar, sanayide tercih edJ petrol cinsini teşkil etmektedir. Önemli bir enerji hammaddesi olan petrolün ı Kg' yanmasından meydana çıkan enerji 10.500 K civarındadır. Bu ısı değeri yaklaşık olarak, 3 Kg linyi Kg iyi kalite odun, 1.5 Kg taş kömürün verebilee enerji miktanna eşittir.
II. 4 Petrolün Kimyasal Özellikleri
Petrol; gaz sıvı ve katı hidrokarbonların çeşitli oranla meydana kanşımlanndan İçersu gelmiştir. hidrokarbonlara ilaveten kükürt, oksijen ve nitrojen ! elementler de bulunur. Petrolde bulunan kjmya elementlerin ağırhkça yüzdeleri genellikle aşağ gösterilen limitler arasında değişir. Çizelge 1. HampetTolde bulunan elementlerin ağlrhkça yüzdeleri limitleri
Modem Petroluem Technology ( The Institude petroluell\ London) Karbon Hidrojen
D
2 3 4 7 5 6 (%65) (o/o13) (o/o6) (%6) (%4) (%4) (%2) ı
-0. Doğu 2- L. Amerika 3- Afrika 4- Avrupa (OECD dışı) 5- K. Amerika I
II. 3 Petrolün Fiziksel Özellikleri
Petrolün fiziksel özellikleri geniş limitler arasında değişir. Çoğunlukla hafif (Yüksek graviteli ) petroller açık kahverengi veya siyah renklidir. Petrolün önemli bir fiziksel özelliği olan ve petrol sanayiinde API grav i tesi ile ölçülen özgül ağırlığı da büyük ölçüde değişmektedir. API gravitesi ile özgül ağırlık arasındaki ilişki aşağıdaki gibidir.
14,0
0,06
8,0
Nitrojen
0,02
1,7
Oksijen
0,08
1,82
Metaller
0,00
0,14
II. 5 Türkiye' deki Petrol Rafinerileri
Ülkemizde dördü TÜPRAŞ' a şirketlerin sahip olduğu toplam bulunmaktadır. Türkiye' deki kuruluş yerleri ve kurulu rafınaj tabloda gösterilmiştir.
141.5 = -------
+
11,0
6- Asya-Avt.
Şekil ı. Bölgeler itiban ile dünya hampetrol rezervleri (1.1.1993)
131.5
86,8
Kükürt
7- Avrupa (OECD)
ÖZGÜL AGIRLIK
83,9
API Gravite
Yüksek graviteli ( Düşük özgül ağırlıklı ) petrolün r�fınajından ise çoğunlukla fuel-oil ve asfalt gibi ağır ve sıyah ürünler elde edilmektedir.
102
bağlı biride yaban beş petrol rafinen petrol rafınerilerini: kapasiteleri aşağıdal
Türkiye' de ve Dünya' da Bir LPG Incelem�si M.Kaya, H.Ercan •
Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Saya (Mart 2002) SAU
1 �
Çizelge
2.
Türkiye' deki petrol raftnerilerinin kuruluş kapasiteleri ve
bulunduklan iller.
.
1
Tüpraş İznıit Rafıneri Müdürlüğü yayını (1996)
·
•
Rafıneriler
·
' '
�
Kurulu Kapasite Kwuluş Yeri (Milyon/Ton)
İzmit
11.5
Körfez/KOCAELİ
İzmir
10.5
Aliağa/İZMİR
.
: Kınkkale
5.0
KIRIKKA LE
Batman
1.1
BATMAN
..
TUPRAŞ Ataş
. TÜRKİYE
yüksek verim alınması gerekliliğini gündeme getirdi. Bu gerekliliğin doğal sonucu olarak geri dönüşüm üniteleri, ısı değiştiriciler ve yoğuşturucular devreye girdi.
Il. 7 LPG (Likit Petrol Gazı)
LPG, çoğunlukla C3 ve C4 hidrokarbonlarının ( propan, propilen, n-bütan, bütilen ve izo-bütan) karışınundan oluşmaktadır. Çizelge
3.
Bazı hidrokarbon bileşimi gazlann kaynama noktalan ve
kritik sıcaklıklan.
Modem Petroluem Technology ( petroluem, London)
The Institude
of
27.6
4.4
Atmosferik basınçtaki Kritik sıcaklık (°C)
•
MERSIN
kaynama noktası ( °C )
3 2 .0
- 162
-83
C2H6
-89
32
C3H8
- 42
97
iC4H10
- 12
135
nC4HlO
- ı
152
nC5H12
36
157
CH4
II. 6 Petrolün Rafinerizasyonu ve LPG Günümüzde petrol ürünl eri, yüzlerce ürünün ya hammaddesini oJuşturmakta yada direkt olarak kullanılmaktadır. Petrol rafinerileri, ham petrolün çeşitli proseslerden geçirilerek piyasanın ihtiyacını duyduğu üıünlere dönüştürülmesini sağlamaktadır. Petrol endüstrisinin başlangıcından beri rafınerizasyon
mühendisliğinin işlevi; ham petrol içersindeki karışım halinde bulunan hidrokarbonları, geniş bir yelpazede üıüne dönüştürmek, bunu gerçekleştirirken de minimum maliyeti gözetmektir.
Çizelge 3 . 'de görüldüğü gibi metan (CH4) ve etan' ın
Sanayinin gelişrneğe başladığı ilk yıllarda rafınerinin temel ürünü gazyağıydı. Gazyağını elde etmek için distilasyon prosesi kullamlınaktaydı. Zamanla gazyağı ihtiyacının artması ve artakalan ham petrolün işlenmesi gereksinimi, rafinerizasyon prosesini farklı alanlara yönelmeğe sevk etti. 1930'lu yıllarda, hampetrol içersindeki daha yüksek kaynama noktasına sahip birleşenterin ayrıştırılması temel amacı teşkil etmeğe başladı. Tennal cracking yönteminin geliştirilmesi ve yaygınlaşması ile yağ ve asfalt üretimi gerçekleştirildi. Rafinerizasyon prosesinin asıl önemi 1939-1945 yıllan �rasında 2. Dünya Savaşı yıllarında hissedildi. Bu iönemde savaş uçaklarının ihtiyacı olan yüksek oktanlı {akıt gereksinimi, petrol ayrıştıolması proseslerinde 1eniliklerin hızlanmasını sağladı. Bu trendin sunucunda :atalitic cracking yöntemi bulundu. Fakat petrol ·afinerizasyonda distilasyon, temel unsur olarak yerini �orumağa devam etti. 970'li yıllarda yaşanan petrol krizi, enerjinin gereken niktarda kullanılması ve proseslerde mümkün olduğunca
103
(C2H6) kritik sıcaklığı, çevre sıcaklığımn (15 °C) altında veya biraz üzerindedir. Türkiye gibi çevre sıcaklığının özellikle yaz aylarında ortalama 35-40 C' ı bulduğu yerlerde metan ve etan' ın likidleştirilerek taşınması mümkün olmamaktadır. Propan, bütan ve izomerlerinde ise böyle bir durum söz konusu değildir. Propanda kritik sıcaklık 97 °C, bütan ve izomerlerinde ise 135 oc ve diğer Dolayısıyla propandan itibaren üzeridir. hİdrokarbonları likidlştirip stoklamak ve nakletmek m ümkün olmaktadır. Bu sebepten dolayı propan, bütan ve izomerleri ticari olarak avantajlı olan değerli hidrokarbonlardır. Bunlar likid olarak depolanmakta, gaz olarak kullanılmaktadır. Bölüm 2' de belirtildiği gibi LPG' nin kaynağı da doğalgazınki ile aynıdır. Hampetrolün distilasyonu esnasında C3 ve C4 hİdrokarbonlar doğrudan eriyik içersinde açığa çıktığı gibi rafınerizasyonun diğer catalitic cracking, therınal cracking ve hydrocracking gibi proseslerinde de büyük moleküllerin parçalanması ile C3 ve C4'lü hidrokarbonlar açığa çıkmaktadır.
Türkiye' de ve Dünya' da Bir LPG incel emt� M.Kaya, H.Er�a�
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Hampetrolün işlenmesi Esasında LPG Açığa
II. 8
karışım
olarak
kullamlmaktadır.
Propanın
kaynarnı
Çıkan Prosesler
noktası 41 °C, bütanın ise 1 oc, dır. Propanın kaynanıa
II. 8. 1. Distilasyon Prosesi
propana
noktasının bütana oranla daha düşük olması ticari olaraK avantaj
sağlamaktadır.
Kışın
ha'·�
dış
sıcaklığının 1 oc ve altına düştüğü yerlerde mix LPG' de Distilasyon prosesi, elementlerin ayrıştırılmasında ikibin
likidleşme meydana gelmektedir. Bu gibi yerlerde topra�
olmasına
rağmen
sıcaklığından faydalanmak amacıyla stok tankı yeraltına
distilasyon
teoresi
konulmakta, gaz fazı izoleli borularla veya refakat hatt;
yılı
aşkın
süredir
19.yüzyılın
kullanılıyor kadar,
sonuna
Distilasyon
anlaşılamadı.
arttı.
bilgilerimiz
Buna
prosesi
paralel
konusundaki
olarak
distilasyonu
ile
taşınmakta
veya
%
100'
yakın
propan
kullanılmaktadır.
oluşturan bileşenler ve komponent verimleri önceden tahmin edilebilir
seviyelere geldi.
Her şeye
rağmen
LPG stok tankları basınçlı tanklar sımfına girmkte
ohı�
distilasyon teorisi eksiktir ve bir hayli deneye ve gözleme
imalat aşamasında, denetmen firmalar tarafından kontro�
dayanan amprik bilgileri gerektirnıektedir.
edilmekte ve sertifika verilmektedir. Stok tankı, boru
·w
fıttingsleri özel alaşımlı çeliklerden seçilmektedir. Taıık II. 8.2. Gaz Sıvı Fazı Dengesi
malzemeleri
W st
355
LPG
çeliğidir.
tesisatlannda
kullamlan borular ise SCH 40 olarak adlandırılan çeli� borudur.
ve
fittingslen:
çekme
gaz olarak dağılımım bulmaya yönelik olarak başlar. Bu
birleştirilmesi kaynakla yapılmaktadır. Sanayi ve evsel
noktada çoğunlukla Raoult' s kanunu kullanılır. Raoult' s
amaçlı LPG stok tanklarının kapasiteleri, 800 Kg' dan 9�
kanunu;
denge
halinde,
bir
sıvı
çözelti
içersindeki
dikişsiz
Boru
Distilasyonla ilgili pek çok çalışma, bileşenlerin likid ve
ton kadar geniş bir yelpazede değişmektedir.
bileşenin kısmi bas1ncı ile ilgili bağıntı verir. LPG' nin propanla karıştırılarak kullamlmasının teme. Pi
==
nedeni, propanı itici gaz olarak kullanma isteğidir. A�llli
xi.Pi
sıcaklıkta propanın buhar basıncı, bütana oranla 5-7,5 ka: Pi
==
İ bileşenin kısmi basıncı
mertebelerinde daha fazladır. LPG tanka stoklandığınd: her ne kadar karışım halinde olsa da denge dunımund�
Xi
==
İ bileşenin mol oram Pi
=
Aynı sıcaklıkta İ bileşenin
buhar basıncı
yoğunluk farkından dolayı likid bütan altta, propan Üt üstte
bulunmaktadır.
sıcaklığında
bütan
Tankın ve
en
propan
üstünde ise, gaz
fazında
ortarr kanşıır
Dalton kanununa göre bir bileşenin kısmi basıncı ile
halindedir. İşletmelerde en fazla düşülen hatalardan biJi
sistemin toplam basıncı arasındaki ilişki;
herhangi bir arıza durumunda likid hattının kapatıl� tankın gaz fazından kullanıma devam edilmesidir. Aruı
Pi
=-=
Yi.P
kısa sürede giderilineeye kadar kullanılabilecek olan b geçici çözüm süreklilik kazamrsa, tankın gaz fazınd.at
Yi
==
Buhar fazındaki İ bileşeninin mol oranı
propan
tükenmekte
tank
basıncı
düşmektedir.
B
durumda stok tankında LPG bulunsa da buharlaştmcıy. P
=
Sistemin toplam basıncı bağıntılarını birleştirirsek;
ulaşmamakta
yada yetersiz debide gelmektedir. Bu
tt
bir durumla karşılaşmamak için zorunlu haller dışınci Yi/Xİ=Pi/P=K "Faz denge
sabiti"
olarak
bilinmekte olup, belirli basınç ve sıcaklıkta bileşenlerin sıvıgaz mol oranları hakkında bilgi verınektedir.
III. LPG'
Çizelge
4.
Propan, ızobütan ve bütan özelliklerinin karşılaştınlmas ı
Q
......
Handbook : Butane and propane gases Özellik
NİN DEPOLANMASI
depolamp, gaz olarak kullamlabilmesidir. Gemilerle LPG
Propan
a
Izobütan •
h
Bütan
s d
l .Enerji (Gaz fazında), (Kcal/kg)
rr
ithal edildiğinde veya TÜPRAŞ' tan alındığında her bir dağıtım finnasının küresel tanklarında stoklanmakta ve tanklardan
bölgelere
g I
d
LPG' nin en önemli avantajlarından biri; likid olarak
küresel
(
.,
tankın likid hattı kullarulmalıdrr.
elde ederiz. K katsayısı;
bu
·
dağıtım
gerçekleştirilmektedir. LPG' yi kullanım alanlarına göre depolanacak kapasitede stok tankları ve tüpler mevcuttur. LPG olarak adlandırınış olduğumuz C3-C4 hidrokarbon
-ı 12038
11813
11841
d( (den itibare:-
2. Hava ile alev alma yüzdesi
H 2,4
1,8
1,8
kl şı
karışınu, ülkemizde % 30 propan - % 70 bütan ağırlıklı
3.Buhar basıncı (Kpa)
104
Türkiye' de ve Dünya' da Bir LPG Incelemesi M.Kaya, H.Ercan •
Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l .Sayı (Mart 2002) SAU
LPG kullanımı şirketin imajım geliştireceği gibi yeni iş
15,5 °C' da
82,7
165,4
634
olanaklan sağlayacaktır. 37,7 °C' da
255,1
399,9
1213,4
LPG kullammını teşvik için ülkelerin kullandığı başlıca yöntem
4. Likid fazda özgül ağırlık (Su= 1)
vergi indirimidir.
Günümüzde çevre kirliliği
önemli bir problem olmakla beraber tüketici için LPG motor
0,584
0,563
0,508
teknolojisine
erişim
masrafı
belirleyici
bir
faktördür. Aşağıdaki örnekler Avrupa Birliği' ne üye bazı ülkelerin LPG kullanımını teşvik için kullandığı mali
5. Atmosferik basınçta kaynama noktası (°C)
-
filolarda yeni araçlann %1O gıbi bir kısmı temiz yakıt
6. 15,5 °C, Atmosferik ortamda
(m3
kullanmalıdır
gaz/Kg likid)
(ENG,LPG).
Ayrıca
petrol
vergisinde
otobüsler için 1 832 kamyonlar için 1 000 ECU değerinde geri dönüşüm için anlaşılmıştır. Hollanda : Gazla çalışan
0,408
0,407
0,537
20 den fazla aracı olan
insamn yaşadığı şehirlerde,
-1
ll
-41
politikalardan örneklerdir : Fransa : 100 000 den fazla
otobüslerden yol vergisi alınmamaktadır. Hükümet ve 7. 15,5 °C, Atmosferik ortamda
(m3
tüketici yılına
ECU/litre
değerinde
geri
kadar alınacak yeni
otobüslerin %50'
si
gaz
artan miktarlarda gazla çalışan otobüs kullanmalıdır; %5 1998 - o/o50 2003 Veneto bölgesi sadece LPG araçları
2,0
2,0
0_025
kullanacaktır. İtalya : 300 den fazla çalışanı olan filolar
8. Gaz fazının özgül ağırlığı (Hava=l ) 1,52
vergisinde
dönüşüm hedeflenmektedir, 1998 Eylül ayından 2002
237,8
228,9
270,7
toplu taşıma şirketleri arasında bir anlaşma imzalanmıştır:
gaz/m3 likid)
kullanmayı
kararlaştınnıştır.
Emilio
Romagnia
ve
Labardia bölgeleri de aynı kararı alnuştır. İngiltere : Yeni bir enerji politikası sayesinde standart bir araçla alternatif
SONUÇ
yakıtlı araçların arasındaki fiyat farkının °/o 7 5 inin geri dönüşümü mümkün olacaktır.
Emisyon değerleri açısından LPG diğer yakrtlara göre daha avantajlıdır. Ekonomik yönden bu noktada bir bakış Açısı olabilir. Filo boyutu ve aktivitesi ile değişmekle
KAYNAKLAR
beraber, teçhizat ve güvenlik ile ilgili yatırımlar zamla
düşük yakıt gideri sayesinde geri kazanılabilir. Ayrıca işletme giderleri açısından da büyük kazançlar elde
[1] HOBSON, G. D., (1992), Modem Petroleuro Technology, The Institude of Petroleum, London, cilt 1-2
edilebilir. LPG ve dizel arasında bir masraf karşılaması
[2] DENNY, L.C, LUXON, L.L ve HALL, B.E., (1962)
yaparsak;
Handbook: Bütane-Propane Gases, Chilton Company, Califoırnia
-Bir LPG otobüs fiyatı dizel fiyatından daha fazladır
[3] TÜPRAŞ., ( 1996) Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş.
:yaklaşık15%)
Tanıtım Kitapcığı, İzmit Rafıneri Müdürlüğü Eğitim
Yatırımlara giden masraflar. kısıtlamaları
Güvenlik
ekstra
güvenlik
Koordinatörlüğü, Kacaeli
tedbirleri
[4] TUNALI, N.K ve ARAS, N.K., (1987) Kimya Temel
�erektirir;
Kavramlar, Başarı Yayınevi, Ankara
yi bir havalandınna sistemi ve LPG detektör sistemi
[5] BÜYÜKTÜR. A.R, (1995) Tennodinarnik Uygulama
;ibi. Bir
otobüse
LPG
üğmeyi
basılı
çısından
bu
yakıt
tutması zaman
doldurulurken gereklidir.
kaydımn
şoförün
Otobüs
giderlere
Esaslan, Birsen Yayınevi, İstanbul
bir
[6] TÜPRAŞ., (1998) Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş.
şirketi
Yıllık Raporu, Tüpraş Genel Müdürlüğü, Kocaeli
yanınası
[7] LPG Mavi Alev, Gelişim Matbaacılık, İstanbul
esaplanmalıdır.
entedik
yağların
kullamını
ve
katalitik
konvektör
eğişimi, bakım ve masrafları LPG' yi dizelden daha ıasraflı hale getirir ( yaklaşık 16% ). <.ilometre başına yakıt parası. roplu ulaşım şirketleri için yol vergisi ödemek zorunda �ği llerdir. ükümet
bazı
kentsel
bölgelerde
dizel
kullanımına
.sıtlama getirınesi otobüs ya da diğer ATA kullanan rketler için belirgin bir risk doğurabilir. Bunun yanında,
105
Equı Ö.F.GöZli
Saınt-Venant Type Estımate For The Wave
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
M. Yaman ,
6.Ci1t, l.Sayı (Mart 2002)
SAINT-VENANT TYPE ESTIMATE FOR THE WAVE EQUATION Metin YAMAN,
Özet-
Ö. Faruk GÖZÜKlZlL
denotes the differentiation with respect to spaı variables.
Bu çalışmada hızı azalan bir dalga denklemi
için Uzaysal Azalım Kestirimi elde edilmiştir. Yük bölgesinden
uzaklaşıldıkça
son
etkilerin,
en
azından kısa zaman aralıkları için çok hızlı bir
Let u(x,t)=u(x1,x2,x3) satisfy the wave equation
şekilde azaldığı görülmüştür.
Anahtar Kelime/er- Uzaysal azalım kestirimi, Saint
(1
Venant türü kestirim, dalga denklemi.
with nonlinear boundary condition
Absıract-lt is established Spatial decay estimates of Saint-Venant type for the damped wave equation of
(2
transient linear wave equation. It is shown that the end effects decay, at least for short times, very fast with the distance from the loaded end.
and initial conditions Keywords- Spatial
d ec ay
estimate,
Saint-Venant
u(x,O) ==O,
type estimate, wave equation
Uı(x,O) ==o
for
X E
n
o
where a and f3 is the given nonnegative constant aı last teırn on the lefthand side is damping teıın whiı reduces the velocity. Bulan is the normal derivative
I. INTRODUCTION
We
shall show that the energy methods allow us to establish spatial decay results for the daınped wave equation. Particularly, we show that the total energy (sum of kinetic and strain energy) stored in the region flı over the time interval [O,t], decays exponentionaly with z, for z<t along the characteristic line, so that the decay rate is deseribed by the factor exp(-zit); while for z>t, the energy is vanishing. Same type of estimates are given for the parabolic equation by [2] and [3]. Recent developments on the spatial estimates can be found in (6].
To the function u(x,t), solution of the initial boundaı value problem (1)-(3), we associate the followir nonnegative energy functional E(z,t), which is suın ( kinetic and strain energies stored in the portion � of. over the time interval [O,t], defıned on [O,L]x[O t0) by ,
(4)
By differentiating (4) with respect to z we get
a ı ' r 2 )== z,t u -E( \ ı +u,ju'j Ads az 2 os
JJ
II. STATEMENT OF PROBLEM
�
(5)
z
Let O be closed, bounded, regular region in three dimensional space whose boundary an includes a
Now, we are state and prove theorem for the probleı (ı )-(3).
plane poıtion S0 . Choose cartesian coordinates x ı, x2,
x3 so that S0 lies in the plane x3=0, and suppose that n
lies in the half space x3>0
.
Let u(x,t) be a solution of the iniw boundary value problem defıned by (1)-(3). Then Theorem 1:
Indices after comma
106
SAU Fen BilimJeri Enstitüsü Dergisi
Saınt-Venant Type Estımate For The Wave Equatlon M.Yaman, Ö.F.Gözüktzıl
6.Cilt, 1 .Sayı (Mart 2002)
From (ll) and ( 12) we deduce the result (6).
for t <z�L
E(z,t)=O,
(6)
Now suppose that O�z < t inequality we get
-z
E(z,t) < E(O,t)e r ,
for
O�z <t
(7)
1
t s
2
o o sz
E(z,t)�- J J J(U1 Let us multiply equation (1) by u, and integrate over Qzx[O,t]. Use integration by parts and boundary conditions (2) and initial conditions (3) to obtain Proof:
a
2
.
From (9) and young's
\_, u,3 + u,3 JiAdrds
(13)
By integration by part we obtain
2
fu dS+ 2802/S2
V+-
t
+
fJ
J Ju1
2
t
J Ju1u.3dAds
d Vds=-
(8) (14)
Integrate (8)
over [O,t]
If we use (14) and (13) we get t s
1
E(z,t)
+% J Ju2dVds + fJ J J Ju/ dVdrds OOfL
Oo[L/S_
Then
t s = -
J J Ju1u,3 dAdrds
(9)
t
o o sı
Since a and � is nonnegative, constant and by using the arithmetic-geometric mean inequality, we deduce from equation (9)
Multiplying (15) by get
J J(
and integrate over (O,z) we
for
O�z�t
(lO) III. RESULT
By integrating ( 1O) along the characteristic line z=t in the (z,t) plane through (O,O) we find that at z=t E [O,L]
We
noted that for the short values of the time variable, the decay rate of the end effects in the wave equation is very fast. As a conclusion, for appropiately short values of the time variable, the spatial decay of end effects in the wave equation problem is faster than that for the transient heat conduction[3]. The above spatial decay estimate is dynamical. W e do not know other decay estimates for the wave equation to compare it with the above one.
have
(1 ı)
?rom (3), we observe that E(O,O)=O . Moreover, E(z,t) .s nonincreasing function of z, so we have
for z�t
1
For O<t<z, integration of fırst order differetial inequality (15) le.ads to rela tion (7) and the proof is complete.
\
E(z,t)<E(t,t)
e
E(z,t)�E(O,t)e',
From (5) we obtain
�(t,t)�E(O,O)
(15)
-z
i.
we
az
E(z,t) + E(z,t) <O z
ı ' a t,Ads u/ +u,3 u , 3 Ji -E(z,t)�at 2 o s_
a a -E(z,t) + E(z,t) <O az aı
a
(12)
107
Saınt-Venant Type Est1mate For The Wave Equa
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Ci1t, l.Sayı (Mart
2002)
M. Yaman,
REFERENCES
[1] Knowles,J.K., On Saint-Venant's principle in the two dimensional linear theory of elasticity. Are. Rat. Mech. Anal., 21,1-22,1966 [2] Flavin,J.N., Knops,R.J., Some spatial decay estimates in continuum dynarnics, Journal of Elasticity,17, 249-264, 1987 [3] Chirita,S., On the spatial decay estimates in certain time-dependent problems of continuum mechanics. Arch. Mech. ,47,4, 755-771. 1995 [4] Flavin,J.N., Rionero,S., Qualitative estimates for partial differential equations, An Introduction. J.Wiley Publ. 1996. [5] Horgan,C.O., Recent developments canceming Saint-Yenant principle:An update, Appl. Mech. Rev.,42,295-303,1989 [6] Horgan,C.O., Recent developments canceming Saint-Yenant principle:An second update, Appl. Mech. Rev.,49,101-111,1996. [7] Knowles,J.K., On the spatial decay of solutions of the Heat Equation. ZAMP,2, 1050-1056, 1971
108
Ö.F.Gözü�
Utt· \..G:
Makamanin Besin Değeri Ve Mikrobiyal Kalitesi O.Demirkol, A. İçöz
Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002) SAV
MAKARNANIN BESİN DEGERi VE MİKROBİYAL KALİTESİ Omca
DEMIRKOL, Aysel IÇOZ •
•
Özet-Makarna günlük protein ve karbonhidrat gereksinimini karşılayan tam anlamıyla saf bir gıdadır. İçinde sadece irmik ve su bulunur. Sağhğıınız için gerekli olan bitkisel proteinler, vitaminler ve enerji kaynağı karbonhidrat içerir. Ayrıca besin değerini arttırmak amacıyla zenginleştirİcİ maddeler katılmaktadır. Makarna kolay ve uzun süre muhafaza edilen yarı hazır bir gıda maddesidir. İçinde mikrobiyal gelişmeyi herhangi bir koruyucu madde sınıriayacak içermemektedir. Makarna yapımında hammaddeden kaynaklanan mikroorganizmalar hamurun presleurnesi sırasında en düşük düzeye indirilmekte, bundan sonra ısı ve nem koşullarıyla sınırh bir artışla geçmektedir. aşamasıyla Kurutma mamüle nnkroorganizma )arın faaliyeti kontrol altına alınmaktadır. Hammaddenin başlangıç konta:-ninasyon düzeyi.. kurutma işlemenin yeterince yapılmaması, üretimden sonra depolama ve satış sırasında nem miktarının yükselmesi makarnalarda ınikrobiyal gelişimi teşfik edebilmektedir.
The starting contamination level of the rawmaterial, of the drying process ıso 't done well enough, increase oflıumidity amount during the storage and seliing after production may cause microbial devetoprnet in macaronı. •
Keywords-pasta product, pasta quality, microflora of pasta and nutritional value I.
GIRIŞ •
•
Makarna, tahıl ürünleri içinde çok eskiden beri bilinen, pek çok ülkede yapılan, dünyada yaygın olarak tüketilen, yapım teknolojisi basit, besleyici özelliği açısından zengin bir bileşime sahip olan, kolay ve uzun süre muhafaza edilebilen ( 1) yan hazır bir gıda maddesidir. Bugün buğdaydan yapılan sanayi ürünleri içerisinde tüketim miktarı ve beslenmedeki yeri bakımından ekmekten sonra gelmektedir. Makarna yapısında bulunan kompleks kabonhidratların hızla enerjiye dönüşebilmesi, vitamin ve mineral açısından oldukça zengin olması, kalorisi yüksek, hazırlanması kolay, sindiriminin çabuk olması nedeniyle önemli bir besin kaynağı olarak tanımlanmaktadır. Makama üretiminde mikrobiyal bulaşmalar engellenmezse veya üretimden sonra nemli ortamda depolarursa bakterilerin ve küflerin neden olduğu bozulmalara maruz kalmakta, raf ömrü kısalabilmektedir.
ürünleri, makarna kalitesi, makarnaların mikroflorası ve besin değeri
Analıtar
••
Kelimeler -makarna
Macaroni, which meets ourdaily protein and carbohydrate needs, is exactly a pure food. It is ma de of semolina and water. It contains vitamins and vegetal proteins for our health and energy resource carbohydrates. Also, enriching materials are added to increase the food value. Macaroni, which can be kept easily and for a long time, is a halt prepared food. It doesn 't contain any protecting materials that can limit microbial development. 1\1acaroni can be kept for a long time If it is dried well. However the microorganisms origanating from rawmaterial, go down (are reduced)at the lowest level during the pressing of dough. After from this they moue to the product with an increase of limited heat ınicroorganism and humidity conditions. The functions are taken under control with the drying Abstract-
II. BESİN DEGERi İçinde bulunan kompleks karbonhidratların yüksek enerji değeri, mineral ve vitamin açısından oldukça zengin olması makamayı önemli bir besin kaynağı yapmaktadır. Bu nedenle ınakamanın son zamanlarda çalışan kesimin ve dar gelirli grubun temel gıda maddesi haline geldiği söylenebilir (2). Makama pişirilerek yenen bir gıda olduğu için pişirmeyle çiğnenmesi, hazmedilebilirliği ve lezzeti yani tadı, kokusu artmaktadır. Kepek, selüloz, hemiselüloz yumuşamakta, nişasta gelatİnize olmakta, glikoz, maltoz ve maltodekstrinler hidrolize olarak parçalanmaktadır. Proteinler ise denatüre (85 C0 civarında ) olmaktadır. Gelatmize nişastanın ve denatüre proteinlerin enzimler tarafından parçalanması, yani hazını kolaylaşmaktadır (3). Makarna ürünleri,
phase O.Demirkol;Sakarya Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü, omcad@sakarya. edu.tr A.içöz;Trakya Üniversitesi Tekirdağ Meslek Yüksekokulu.Gıda Teknolojisi Programı
115
Makamanin Besin Değeri Ve Mikrobiyal 1<
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
O.Demirko!,
ancak . üretimden sonra nemli kalırsa veya nemie: bakterı veya küf üremesinjn söz konusu olabile bildirilmiştir. Makama ve benzeri ürünler pastöri za sıcaklığında kurumlduğunda son üründe canlı .k patojen mikroorganizmalar bulunabildiği, yapılan çe çalışmalarda makama, pizza hamuru, mantı ürünlerde Salmonella ve Staphylococcus aure rastlanıldığı bildirilmiştir. Yumurta kullamlan rnakan yumurtadan kaynaklanan Salmonella'nın son üri kalabildiği, makamada potansiyel olarak tel oluşturabilecek diğer bir patojenin de Staphyloco( aureus olduğu belirtilmektedir. Kurutma devam ett su aktivitesinin O.80 nin altına düştüğü ve bal gelişimi durarak hücrelerin zaman içinde öld belirtilmiştir. Makarna ve benzeri ürünlerin üretim genel olarak toksin oluşumuna izin vermeyecek süı tamamlandığı, makanıa hamuru çiğ un içerdiğinden sayısının yüksek olabileceği, ancak bu tür ürünlt mikatoksin tehlikesinin söz konusu olma. belirtilmiştir ( 1 0). Yüksek (80 °C) veya çok yüksek ( °C) sıcaklıkta kurutınanın makarna bakteri yükünün düşük düzeye indirilmesinde etkili olduğu belirtilm (ll). Geliştirilen bir yöntemde; makamada kunıtıut: ilk aşamasında, yüksek sıcaklık kısa bir .5 uygulandıktan sonra sıcaklık kademelı olarak azaltıl ve sonuçta kısmi rutubet ile sıcaklığın birl uygulanması ile mikrorganizmalann termal yolla : edilmesinin sağlandığı gözlenıniştir (12). Makarna ürünlerindeki potansiyel toksin kaynaklannın saptann makarna ve er üzerine yaptılan bir çalışmada hamuruna W1 vasıtasıyla bazı küf cinslerinin bulaşabil( İçinde makarnanın da old1 belirtilmiştir ( 13). gıdalarda Staphlycoccus ve enterotoksin oluşurnın incelendiği bir araştırmada makamanın Staphylococ gelişimi ve enterotoksin oluşumu için uygun olmac belirtilmiştir ( 14). Durum buğday ürünlerinin üre· sırasında uğradığı kalite değişiklikleri üzerine yapıJan çalışmada presten, pres çıkışı ve kurutma çıkışı spag hamuru ve burgu hamurundan alınan örnekler üzerin kurutma çıkışı spagetti hamurunda toplam mez( bakteri sayısını 6.000 adet/g, burguda ise 3.020 ade olarak tespit edilmiştir ( 10). Pavan ( 1980), makaı üretiminde uygulanan kurutma süresi ve sıcaklığı üzen kurutma aşamasu yapılan bir çalışmada esas başlangıc1nda makamamn nem içeriğinin %30 dan % düşdüğü ve ürünün mikrobiyolojik kalitesinin yükseld belirtilmiştir ( 15). Üretim ve saklanması süresince uzı makamalann mikroflorasımn araştinidığı bir çalışma hazırlama ve saklamanın her aşamasından örneki alınarak çiğ maddeler arasında yumurtadaki mikroflo. dikkate değer düzeyde bulunmuştur. Ürünün işlentre süresince kontaminasyonun giderek azaldığı, ürerİ1 tamamlannnş ürünün saklama süresinin 12 a düşürülmesi gerektiğini belirtilmişltir. Ayrıca yapıh çalışmada kolifoıın grubu bakteriye rastlanılmadı
eksiklikleri sıkça görülen tianrin, niasin, riboflavin, demir, folik asit, p antotenik asit ve magnezyum gibi besin ögeleri açısından günlük ihtiyacın ortalama o/o 20'sini karşılamaktadır.Lisin ve metionin amino asideri hariç makama ürünleri proteince de oldukça zengindir. Bir porsiyon makama günlük esansiyel amino asit ihtiyacının % 50'sini karşılayabihr. Makama proteinin hazınedilebilirlik oranı % 96 olarak tespit edilmiştir ( 4). Tabio-l Makamanın Besin Elementleri ( 1 OOg ) ve Günlük Alınması Gereken Miktar (5,6,7) •
Besin Elementi Protein Karbonhidrat Kalori Demir Kalsiyum Sodyurii Potasyum Magnezyınn Tiamin Riboflavin
Makama (Çiğ) 1 1,57 g 75g 367 Kcal 1.5 n1g 16 mg 6 mg 125 mg 34 mg 0. 153 mg 0.046 mg
Günlük Ihtiyaç 60 g 250 g 2600 Kcal l O mg 1200 mg 500 mg 2000 mg 350 mg 1.5 mg 1. 7 n1g
Makarnada bulunan bazı besin elementlerinin miktarı ve T'ablo 1 'de günlük alınması gereken değerler verilmiştir. Tablodan da görüleceği gibi makama özellikle protein, karbonhidrat ve kalori açısından günlük ihtiyacın önemli kısmını karşılayabilecek bıleşirne sahiptir. lll MİKROBİYAL YÜKÜ
?ıdalarda bulunan
mikroorganizmalarm cins ve sayısı ıle çevre koşulları bozulm anın boyutunu belirler. Ayrıca uy�lanan işleme tekniği de indikatör floranın tipini �tkiler. Bun� yanında gıdanın karakteri, uygulanan ön ışlemler ve ışleme teknikleri de mikrobiyal bozulmanın oluşumu ve şekillenmesinde önemli rol oynar. Gıdanın fiziksel d�mu olar ak nitelenen kolloidal yapısı, donnıuş, ı�ıl ışlem görınüş, nemli veya kurutulmuş olması bozulma ıle doğ ruda n etkileşim içindedir. Ayrıca besin ele�e�tlerinin dur um u, su aktivitesi, oksidasyon reduksıyon (0-R) p otansiyeli, inhibitör maddelerin varl� ı y ne mikrobiyal bozulmayı etkileyen temel faktorlerdır B uğd ayl arl a gelerek, iımik aracılığıyla . e makama bunyesın geçen bakterilerin hamurun preslenmesi sırasında en düşük miktara in iği, bundan sonr� ısı ve n�ı:ı ko ul arına bağlı olarak sınırlı bir artışla � . _ be lır tıl mamule geçtıgı me ktedir ( 9). Makama üretimi sır :sında pişme işleminin olmadığı, karıştırma ve �?g�a aşamalannda mikroorganizmaların üreyebildiği, tüket� a�aması�da� ön ce uygulanan kaynatma işlemi ile baktenlenn veJetatif formları ile kü f ve maya 1arın . . 0. Id" uru"Id"--. genelde kuru olarak �gu, u tip gıdaların konındugu, m ık ro bi ya l bozulmanın çok seyrek olduğu ,
�
�
\�).
!
_
cİ
.
?
116
Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi �h, A_i, 6.C1lt, l.Sayı (Mart 2002)
Makamanin Besin Değeri Ve Mikrobiyal Kalitesi O.Dem1rkol, A.İçöz
SAU
.
.,
Bulunan bakteriler ise arasında Bacterium'un �Cf Pseudomonas ve hakim olduğu Ticari makarna w:ınlerinde ve sr�· bildi�il ş_tir (16). _ yıyeceklerde Basıllus cereus'un nazırianmış tükehm ıçın �ala· ::�i davranışlan üzerine yapılan bir çalışmada yumurtasız yapılan 48 makama örneğinde Bacillus cereus'un varlığı ,1 , değerlendirilmiştir. Sekiz makama örneği 15 °C'de 3 � � aylık periyodun üzerinde saklanmış, bu makamalarda J varlığı tespit edilen Bacillus cereus kolonileri kanıtlama ıJ�ı testleri ile doğrulanmış ve Bacillus cereus'un oluşturduğu kontarninasyon seviyesi %70.9 olarak bulunmuştur. Alı Ü' Fakat bu kontaminasyon sıklığı yumurtasız yapılan cı\· makama örneklerinde %58.3 - o/o87.5 arasında değiştiği t !�� saptaruruştır (17). Ashenafi ve ark. (1995), Açık sunulmuş . � büfelerde satışa hazır yiyeceklerin bakteriyolajik profıli ve saklandığı sıcaklık derecelerinin rif değerlendirilmesi üzerine yapılan bir çalışmada, spagetti �·; ve makarnaları 20 - 30 °C de saklanmış ve aerobik mezofılik bakteri sayısının (> 1 O(6) cfu/g) v� ır· Enterobacteriaceae sayısını (> 1 0(5) cfu/g) olarak tespıt edilmiştir (18). Bacillus cereus ve Bacillus subtilis'in �- gıdalardaki aktiviteleri üzerine yapılan bir başka [ll' .. çalışmada içinde makama ürünlerinin de olduğu toplam 229 örnekten 1 09 tanesinin Bacillus cereus içerdiğini .ır belirtilmiştir (19). Çeşitli ticari makamaların mikrobiyolojik kalitesinin belirlenmesi üzerine yapılan çalışmada küf ve mayalarm varlığı ve sayısını, Baczllus �: cereus, Staphylococcus aureus, toplam ve fekal 1 kolifornıları, E. coli ve Salmonella türleri 9 makama ll! · � çeşidinde araştırılnuştır. Sadece bir örneğin Salmonella , nin varlığı nedeniyle yemeye uygun olmadığını beIirtilmiştir ( 2O). 1
kurutma tekniğinin doğru seçilmesi ve paketierne ile sırasında nem çekmemesine depolama özen g österilınelidir.
� belirtilmiştir.
�
�
��
KAYNAKLAR
·
1.
,., ·
2.
•
�
3.
�
4.
�;
5.
�:
6.
�
:
7.
�;spp. i
8.
•
l'l
9.
IV SONUÇ VE ÖNERİLER
o
i\;Makama üretiminde kullanılan durum buğdayının yetiştirildiği önemli ülkeler arasında ?lan ülkemizde kişi başına yıllık tüketim 5 kg/yıl iken Italya' da 27 kg/yıl, e-Yunanistan'da 8.5 kg/yıl, ABD'de 8.5 kg/yıl ve Mısır'da kg/yı dır (21). Besin değeri, kalitesi ve fiyatı bir çok gıda maddesinin önünde yer alan makarna beslenme sorunlarının giderek arttığı ülkemizde daha fazla tüke tilmelidir. Makama inanılanın aksine şişmanlatıcı bir olmaktan çok besleyici ve kaliteli bir gıdadır. B e raberin tüketilen yoğurt ve soslar makamanın besin 1 , değerini daha da çok arttırmaktadır. Makarnalara l a �h mmadde ve işleme sırasında mikroorganizmaların ulaşabildiği ve canlı kalan mikroorganizmaların bildirilmiştir.Makama üretiminde etkili leurutma yöntemiyle nem miktarı % 12 civarına ve hamura çeşitli aşamalarda bulaşan mikroorganizmaların üremesi durdurularak raf ömrü llzatılmaktadır.Makamaların ömrü boyunca raf bozulmadan ve besin değerini kaybetmeden saklanması için mikrobiyal yükü düşük hammadde kullanılması,
�
�6.8
: �
10.
l
ll.
�ürün
12.
�b "olabileceği
rindirilmekte
13.
1
117
Elgün, A. ve Ertugay, Z., 1992. Tahıl Teknolojisi. Atatürk Ünüversitesi, Zir. Fak. Yay. No. 297, Erzurum. Anonim. 2000. Makama Sektörü ve Gelişimi. Gıda Teknolojisi ve Tarım Dergisi, Sayı. ll, 50-54. Kahraman, M, E. 1997. Pratik Olarak Makama. Unlu Mamulleri Dünyası. Yıl. 6 Sayı 5-6, s.4344. Yıldız, F. 1997. Katkılı Makamalar ve Beslenme Fizyolojisi açısından Değerlendirilmesi. Gıda Sanayii Dergisi. Sayı. 49, 53-56. . Işıksoluğu, M. 1997. Beslenme. Milli eğitim basımevi, s. 421. Koca, F. ve Demircan, S., 1997. Ülkemizde Üretilen Bazı Makarnaların Kimyasal bileşimi ve Pişme Özellikleri. Unlu Mamuller dünyası.Yıl. 6, Sayı. 1, 51-60. Özkaya, H., Seçkin, R., Ercan, R., 1984. Bazı Makama Çeşitlerinin Kimyasal Bileşimi ve Pişme Kalitesi Üzerinde Araştrrına. Gıda Dergisi, Yıl. 9, Sayı. 3, 153-161. Fraizer, W. C. and Westhoff, D. C. 1978. Food Microbiology. 3rd. Ed. Mc. Graw - Hill Book Comp. ine. New York. P. 77- 100 Aktolug, A. ve Bekbolet, M., 1979. Durum Buğdayı Ürünlerinin (İıınik ve Makama) Üretim Sırasında Uğradığı Kalite Değişiklikleri. Gıda Dergisi 3 ( 4/5) Temmuz Eylül Karapınar, M., ve Gönül, A., 1998. Hububat ve Mikrobiyolojik Hububat Ürünlerinde Bozulmalar. Gıda Mikrobiyolojisi Birinci Baskı. Ollıvıer, J. L. 1986. Pasta Driying of Very High Temperature. "A Fact Pasta and Extrusion Ch., Cooked Foods" Mercier, Cotonelli, C. (Ed). S. 90-97. Elsevier Applied Science Publishers. New York and London. Topgül, M. 1996. Zenginleştirilmiş Makamalarda Değişik Kurutma Şartlannın ve Pişirmenin Makarna Kalitesi ve Bazı Besin Ögeleri Üzerine Etkileri. Yüksek Lisans Tezi. Eylül 1996. Stoloff, L., Trucksess, M., Anderson, P. W., Glabe, E. F., Aldridge, J. G. Deternıination of the Potential For Mycotoxin Contamination of Pasta Products. Journal of
Makamanin Besin Değeri Ve Mikrobiya1 Ka O.Demirkol, A
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
1978. 43 :1, 228 - 230. 22 Food Serece. Ref. 14. Park, C. E., Derea, H. B., Rayman M. K., 1978, Evalation of Staphylococcal Theıınoni Clease ('INase) Assay as a Means of Sreening Foods for Growth of Staphylococi and Possible Enterotoxin Production. Canadion Journal of Microbiology. 1987. 24 :10 1135-1139. 15 Ref. 15. Pavan, G.1980. High Temperature Driying Improves Pasta Quality. Ed.Engng Int, (Feb) , 37
M. 1990. İnvestigation of the Microflora of Long Pasta During İts Producttion Storage. Microbiologija (Beograd). and 1990. 27: 1, 17-27. 10 Ref. Mc. Knight, I. C. S., Leitao, M. F. de F, 1990. Bacillus cereus in Macarani II. Occurence in Coınmercial Products and Evaluation of its Behavior in Food Prepared For Comsuption Revista de Microbiologia. 1990. 21 : 3, 268 275. 8 Ref. Ashenafı, N.D., 1995 Bacteriological Profıle and Holding Tempatures of Ready-to-Serve Food İtems in an Open Market in Awassa, Ethiopia Tropical Geogrophical Medicene. 224 -247 18 Ref. 1995.47: 6, Giffel, M. C. te., Bevmer, R. R., Leijen Dekkers, S., Rombots, F. M. 1986. ineidence of Bacillus cereus and Bacillus subtilis in Fo o ds in the Netherlands. Food Microbiology. 1996. 13 : 1, 53 - 58. 24 Ref. Hoffmann, F. 1., 1997. Estimation of the Quality of Different Microbiological Connnercial Brands of Pasta Higiene Alımentar. 1997. ll : 49. 27-30. 8 Ref Anonim, 1998. Geleceğin Ürünü Makama. Gıda Teknolojisi. Yıl. 3, Sayı. 2, 38-44.
16. Todorovic,
17.
18.
19.
20.
21.
.
118
Belediyelerde Yönetim Bilişim Sistemleri Ö.Uygun
Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l .Say1 (Mart 2002) SAU
•
••
•
•
•
•
•
•
BELEDIYELERDE YONETIM BILIŞIM SISTEMLERI ÖzerUYGUN
Bu çalışmanın asıl amacı, yönetim bilişim sistemlerinin belediyelere uygulanntasını ele almaktır. Bunu yaparken önce yönetim bilişim sistemleri (YBS) hakkında bilgi verilmiştir. YBS'nin tanımı, gelişimi, gerekliliği, organizasyondaki yeri ve önemi anlatılmıştır. Ardından belediyelerin öğeleri ve görevleri hakkında kısa bilgiler verilmiştir. Daha sonra da YBS'nin belediyelere uygulanması açıklanmıştır. Bu amaçla Tuzla Belediyesi incelenmiş, sistem geliştirme süreci örneklerle gösterilmiştir. Bilişim sistemlerinin organizasyonu yeniden yapılandırabileceği görülmüştür. YBS'nin modeli kurulmuş ve operasyon seviyesi sistemlerle ilişkisi gösterilmiştir. Yönetim bilişim sistemlerinin belediyelerde de niçin gerekli ve faydalı olduğu belirtilmiştir.
Özet
-
yönetim bilişim belediye, bilişim, sistem geliştirme
Anahtar kelimeler
-
ı.
Günümüz
iş
ortaınında
şirketlerin
rekabet
Bilginin etkin kullanımı en özet şekliyle, doğru bilginin, doğru zamanda, doğru kişiye ulaştırılmasıdu.
Bunun
sağlanması kolay bir iş değildir ve uygun araçların belirli bir sistem içerinde bir araya getirilmesini gerektirir. Bu araçlardan birinin bilgisayar olması kaçınılmazdır. Genel ifadeyle bu sistemlere bilişim sistemleri (information
systems) denir. Tipik bir yönetici zamanının %80 'ini bilgiyi işleme ve iletme ile harcar. Amerika
Birleşik Devletleri 'nde iş
gücünün %50'si genel olarak bilgi işlemeyle alakah işlerde istihdam edilmiştir[4].
Bu ihtiyacı karşılamak
üzere yöneticilerin planlama, kontrol ve karar veııne
sistemleri,
süreçlerinde yardımcı olan
bilgisayar destekli bilgi
sistemleri de zamanla gelişmiştir.
-
Bilgisayarın
bilgi
işlemede
ilk
kullanımı,
1954 'te
muhasebe için programlanmış bir bilgisayar ile başlar[4]. Yönetim Bilişim Sistemi (YBS) kavramımn kullamlmaya başlanmasının
ilk
yıllarında,
tüm
işletme
bilgisayar
sistemlerini - veri işleme, karar destek sistemleri, ofis otomasyonu - içerdiğini
düşünenler çıkmıştı.
Ancak
zamanla, YBS 'nin başlı başına "organizasyonel bilişim sistemi'' olduğunu düşüncesi ağırlık kazanmaya başladı. Buna
göre YBS,
karar
destek
sistemleri
ve uzman
sistemler gibi, tekil sistemlerin bir araya getirilişi değil kendisi başlı başına bir tekil sistemdir(8].
YBS, bilgi-yönelinıli (information-oriented) sistemlerden biridir. Diğerleri karar destek sistemleri, ofis otomasyonu, uzman sistemler ve benzerleridir. Bunlarla birlikte veri işleme
sistemleri bilgisayar-destekli bilişitn
oluş turur.
rnanagement information systems, :nunicipality, information, system development
Key words
global
edebilmesi için bilginin etkin kullanılması kaçımln1azdır.
The main aim of this study is to examine ho'' to implement management information systems in municipalities. To do this, fırst, we have given some information about management information systems (MIS). The definition, development, necessity of MIS, and its role and importance for organizations have been explained. Then, we have dealt with municipalities explaining their elements and duties. Finally, implementation of MIS in municipalities is described. For the study, Tuzla M unicipality is exercised and system development process is shown with examples. We have seen that information technology could reorganize the organizations. The architecture of MIS is built and its relationship with transaction processing systems has been shown. Why management information systems are required and useful for nıunicipalities has been clarifıed.
Abstract
GİRİŞ
Bilgisayar
-
destekli
organizasyonun
sistem ini
bilişim
sistemi
üzerinden
gerçekleştirdiği
kontrole
bilgi/bilişim
yönetimi denir. Bu ifade bilginin bir kaynak olduğunu ve yönetilmesi gerektiğini vurgular.
). Uygun, Marmara Üniversitesi Arşivcilik Bölümü Öğretim Görevlisi
119
Belediyelerde Yönetim Bilişim Sist ö.ı
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l .Say1 (Mart 2002)
II.
ve
YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ
yoktur. Bazı yazarlar bilgi işleme sistemi, bilgi ve karar sistemi, organizasyonel bilgi sistemi ya da basitçe bilişim sistemi gibi alternatif kavraınlar kullanırlar. Bu de,
hep si
organizasyonun
operasyonlarım, yön etimini ve karar veııne işlevlerini destekleyen bilgisayar destekli bilgi işleme sistemini bilginin
elektronik
anlamlı
bir şekle
insanlara
iletişim
araçlarını..
veya
üyelerine,
bu
girdi
aşamasını
geribesleı:
inceleyebilmelerine
ÇEVRE
Tedarikçi1 -----
Sınıflandır, düzenle, hesapla G.eribesleme
ı �
___________
Danışman
bir şey
Çıktı ı
_________
Ortaklar
J
Rakipler
Bilgiyi daha farklı ifade etmek
olayları
temsil
eden,
insanların
önceki ham gerçeklerdir. Veri, fırma içi operasyonlardan da kaynaklanabilir, tedarikçiler ve müşteriler gibi dış varlıklardan da kaynaklanabilir. Veri ayrıca, dış veri tabanlarından ve servislerden de gelebilir. Çünkü fırma, pazarla ilgili ve rekabetsel değere sahip önemli miktarda bilgi satın alır. Bilişim sistemi teknik olarak, bir organizasyonda Icarar
vermeyi, koordinasyonu ve kontrolü desteklemek için bilgiyi toplayan (veya geri çağıran), işleyen, depolayan ve dağıtan bir dizi birbiriyle karşılıklı-ilişkili bileşenler
Şekil II. 1 Bilişim sisteminin fonksiyonlan 11.2 Bilişim Sistemlerinin Gerekliliği 1980'lere kadar bilişim sistemlerinden çok fazla edilmezdi. Bilişim sistemleriyle ilgili yazılanlar çok f değildi. Yöneticiler, kendi organizasyonlannda bilg nasıl
yönetici ve işçilere, problemleri analiz etmede, katınaşık konuları tasavvur etmede ve yeni ürünler üretmede yardımcı olur. Biliş im sistemleri, organizasyon içindeki ve çevresindeki önemli kişiler, yerler ve şeyler hakkında
toplandığı,
ilgili
teknoloji k:ullamrru
Yönetim
sürecinin,
sadece
yüz
yüze gerçekleştir
günümüz yöneticileri, kendi organizasyonlannda bilg nasıl üretildiği ve yönetildiğini düşünmekten kendile alıkoyamazlar[7]. halen
sistemleri
Bilişim
sürdürmektedir.
Bilişim
gelişmekte,
evrin
sistemleri geJiştikçe yöne
anlayışı da evrim geçirınektedir. Günüınüz yöneticis: rekabetçi kalabilmesi için bir çok yeteneği olmalı Bunlardan
biri
� v�ııne �� de yardımcı olacak bilgileri sağlayan bir bilişim
Bilişim
de
bilişim
sistemlerinin
teknolojisini anlamak
bazı
katkılarını
şu
şelci
sıralayabiliriz: •
olarak tanımlamıştır. Günümü z şartlarına ve yeni
Organizasyonların tasarianınasında yeni yöntemler sunar (T-Foım organizasyon).
YBS tammlanna göre, YBS kavramımn ortaya atılışının oldukça
seviyelerdeydi. Bilg
global koordinasyon ihtiyacı önceleri pek yoktu. An
IBM'd n Joel D. Aron 1969'da YBS'ni "yöneticiye karar
artık
alt
kişisel bir beceri olduğu zannedilirdi. Farklı uzak yeri
yönetebilmektir.
tanım
dağıtıldığı hakkınc
ve
kendisi, fıınıa için önemli bir değer olarak düşünülme
da bilgi içerebilirler.
yapılan b u
işlendiği
bilgiye ihtiyaç duymazlardı. Bu sebeple bilişim sistem
olarak tanımlanabilir[?]. Karar veııneye, koordinasyona ve kontrole destek olmasının yanı sıra bilişim sistemleri,
yıllannda
kullanılacağı faaliye
bilginin
Girdi
Bilgi ise, bir durum ya da
anlayabileceği ve kullanabileceği bir biçime sokulmadan
ilk
bil
BİLİŞİM SİSTEMİ Işlem
bilgisayar
muhtemel bir karar vermede bir değere sahip olacak şekilde işlenmiş veri olarak tanımlamak mürnkündür[5]. V eri, organizasyon içerisinde veya fiziksel çevrede
sıstemı
ise işlenmiş
�---ORGANiZASYON
gerekirse, muhatabına anlamlı gelecek ve mevcut veya
gelen
İşlem, bu ham bilgiyi
düzeltmelerine yardımcı olacak çıktı üretir.
olarak
olay hakkındaki belirsizliği azaltan herhangi
meydana
G
de ihtiyaç duyar. Geribesleme, organizasyonun b'
içerir. Bilişim sistemleri, bilgiyi işleyen ve/veya ileten
olarak tanımlanabilir.
çıkar.
organizasyonun
Çıktı
sokar.
ağlarını, faks makinelerini ve hatta cep bilgisayarlarını standart prosedürleri çalıştırır.
ortaya
ulaştırır. Bilişim sistemleri aynı zamanda
her türlü teknolojiyi kapsar. B u amaçla kullanılan fıziksel bilgisayarlan,
veya
içerisinden
Müşteriler
teknolojisi,
ih
oluşturmada ile
faaliyet
üç
çevresinden ham bilgiyi alır.
işlenmesinde, depolanmasında ve iletilmesinde kullamlan teçhizat,
bilgi
organizasyon
kasteder[ 4]. Bilişim
hizmetler
ve
faaliyetler girdi, işlem ve çıktı faaliyetleridir.
çıktığı Yönetim Bilişim Sistemleri kavramının ortaya ar 1960'lı yıllardan itibaren, YBS hakkında çeşitli tarnınl i yapılmıştır. YB S'ni n tanımı hakkında göıiiş birliğ
kavramlarımn
ürün
duyacaklan
II.l Yönetim B il işim Sistemlerinin Tanımı
bir
yeni
•
basit
Elektronik olarak firmalara bağlantı kuran müşteri v: tedarikçilerle yeni ilişkiler sağlar.
kalmaktadır. Günümüzde YBS 'ne yüklenen anlam çok daha kapsamlıdır.
•
Bir bilişim sisteminde, organizasyonların karar veıınede,
Tam zamanında üretim sağlamak için elektronik ven transferi sayesinde üretim ve hizmet endüstrisinde Çt önemli etkinlik sağlar.
operasyonları kontrol etmede, problemleri analiz etmede
120
Belediyelerde Yönetim Bilişim Sistemleri Ö.Uygun
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi j�� 6.Cilt, ı .Sayı (Mart 2002)
eı:ı�
ti}C
•
E ira
•
Q
daL
•
gı; tleı. •
;li� ,,1
Şirketlerin farklı kültürleri, işi yapma tarzlan, değerleri olabilir. Bunlar genellikle tüm çalışanlar tarafından öğrenilir ve uygulanır. Bunlar da şirketin bilişim sistemine dahil edilebilir.
BİLİŞİM SİSTEMLERİ, ORGANiZASYONLAR VE YÖNETİM
III.
ıe,,
ürün ya da servisleri tasarlarlar. Veri kullanarak çalışan sekreter, memur gibi çalışanlar ise şirketin kağıt üzerindeki işlerini yürütürler. Üretim veya hizmet işçileri - operatörler, montajcılar, paketçiler gibi - ise şirketin ürün veya hizmetlerini üretir ler.
Örneğin hava yolları ve güvenlik endüstrilerinde, rekabetin temellerini ve endüstri yapısını değiştirir. Bilgi kullanan işçilerin üretkenliğine ve esnekliğine katkıda bulunur. Yöneticile re, yüz yüze iletişim ve denetim yerine elektronik alternatifler sunar.
•
III.1 Işletme Açısından Bilişim Sistemleri
Bir organizasyonda farklı seviye ve uzmanlıklar, farklı ilgi alanları ve görüş açıları meydana getirir. Bu görüşler genellikle çatışır. Çatışmalar, organizasyon politikalannın temelidir. Bilişim sistemleri, organizasyonun doğal parçaları olan farklı görüş açılarının, çatışmalann, uzlaşma ve anlaşmaların üstesinden gelir.
İşletme ve yönetim açısından bilişim sistemleri, sadece - girdi-işlem-çıktı makineleri değildir. İşletme açısından bir er bilişim sistemi, bilişim teknolojilerine dayalı, çevre
tarafindan ortaya çıkan bir tehdide karşı organizasyonel
...
111.1.2 Teknoloji ...
Teknoloji
Organ1 zasyon
-
Bilişim sistemleri teknolojisi, yöneticilerin değişimi yakalayabilmeleri için varolan araçlardan biridir. Bilişim teknolojisi organizasyonu birarada tutar. Bilgisayar terrıelli bilişim teknolojileri bilgisayar donammı, yazılımı, depolama ve iletişim teknolojilerini kullanır.
Bilişim Sistemleri
Bilgisayar donanzmz, bilişim sistemlerindeki girdi, işlem
ve çıktı faaliyetlerinde kullanılan fiziksel teçhizattır. Bilgisayar işlemcisi, çeşitli girdi, çıktı ve depolama gereçleri ve tüm bunlar arasındaki bağlantıyı sağlayacak fiziksel araçlardan oluşur. Bilgisayar yazılunı, bilişim donanım bileşenlerinin kontrol ve sistemindeki koordinasyonunu sağlayan önceden-programlanmış detaylı talimatlardır. Depolama teknolojisi, hem fiziksel depolama aracını, hem de bu fiziksel araç üzerinde bilgi organizasyonunu yönetecek yazılımı içerir. iletişim teknolojileri, fiziksel araçlardan ve yazılımlardan oluşur. Çeşitli donanııru birbirine bağlar ve veriyi bir donanımdan diğerine iletir.
Yönetim
�( ll .�
b ve
yönetsel
çözümdür.
Bilişim sistemleri, işletme ı�. çevresinde oluşan problem ve tehditlere önemli rr org ani zas yonel çözümler sağlar. Bir yönetici bilişim ı� sistemlerin i anlayabiln1ek için, sistemlerin organizasyon, k yönetim� ve bilişim teknolojileri boyutlarını ve bunların �:organizasyon problemlerine çözüm üretebilme gücünü :: anlamalı dır[ 1] [7]. Şekil
...
.
HI. 1
Bilişim sistemlerinin öğeleri
lll.1.3 Yönetim
Bilişim sistemleri teknolojileri yöneticilerin beklenti, hayal ve realitelerine duyarlı olmalıdır. Yönetimin önemli bir parçası, yeni bilgi ve bilişim sistemlerini kullanarak iş üretmektir. Bilişim teknolojisi, organizasyonun yeniden oluştuıulmasında önemli bir rol oynayabilir.
lll.l.l Organizasyon
:Bilişim sistemi tasariayıp etkili bir şekilde kullanabilmek .için, öncelikle organizasyonların çevresini, yapısını, ı fonksiyonlarını ve politikalarını anlamamız gerektiği gibi, aynı şekilde, yönetim ve yönetim karar verıne rolünü anlamalı yız. Ardından, çözümler üretebilmek için çağdaş bilişim teknolojilerince sağlanan imkan ve fırsatlar araştırılınalı dır.
Organizasyonun farklı seviyelerinde yönetsel roller ve kararlar çeşitlilik gösterir. Üst seviye yöneticileri, üretilecek ürün ve servislerle alakah uzun-dönemli stratejik kararlar alırlar. Orta seviye yöneticileri, üst seviye yöneticilerinin program ve planlanın yürütürler. Operasyonel yöneticiler ise f11ınanın günlük faaliyetlerini izlemekle sorumludurlar. Her yönetim seviyesinin ihtiyaç duyduğu bilgi ve bilişim sistemleri gereksinimleri farklıdır.
Bilişim sistemleri organizasyonlann bir parçasıdır. Ancak bazı şirketler için bu sistem olmadan işletme de olmaz[7]. Bir organizasyonun anahtar öğeleri çalışanları, yapısı, operasyon prosedürleri, politikalan ve kültürüdür.
Organizasyonlar farklı yeteneklerde çalışanlara gerek duyar Yöneticilerden başka bilgi kullanarak çalışan mühendisler, mimarlar ve bilim adamları vardır. Bunlar
Bilişim teknolojileri, bilgisayarların geleneksel kapasitelerini de geliştirir. Günümüzde bilgisayarlar, veri
.
121
Belediyelerde Yönetim Bil işim
SAU Fen Bilimieti Enstitüsü Dergisi 6.Ci1t, 1 . Sayı (Mart 2002)
yansından fazla olamazlar.
iletişimde de kullanılır. Birçok bilgisayar çeşitli iletişim
organizasyon
birbirleriyle bizim
bağlantılar
düşünce
3030 sayılı kanunun 1 3. maddesine göre seçilmiş üı
bulunmaz. Encünıene belediye başkanı başkanlık ede
Başkan bu yetkisini bir başkasına devredebilir.
kaldırma ktadır. Firmalar tedarikçilerİnİn ve müşterilerinin
IV.2.3 Belediye Başkanı
kendi sistemlerine direkt bağlantı kurmalarını daha fazla çağı
birinci
bilgisayariann
Belediyenin
hesaplamalişleme ( computation) ile ilgili ise, ikinci çağı
doğrudan
iletişinıle alakalıdır.
IV.
Başkanın görev, Belediye
seçilir.
başkar
istisnai
hallere
yetki ve soruml ulukları
15 80 sa�]
muhtelif
kanuniard
kanunu
diğer
ve
sayılmıştır.
IV.l Tanımlar "Mahalli
Anayasarnızın
Belediye başkanı belediyeyi temsil eder ve belediyem
127.
başlıklı
İdareler"
maddesinde "Mahalli idareler;
il belediye veya
yürütme orgam olarak görev yapar. Beş yıl süreyle ha�
köy
tarafından
halkımn mahalli müşterek ihtiyaçlanru karşılamak üzere
ve
meclisi
encümeninr mec
ve encümenin kararlarının yürütülmesi görevlerini yeri�
seçilerek
tarafından
seçmenler
gösterilen
Belediye
seçilir.
başkanıdır. Yasaların verdiği görevleri yaparken
kuruluş esaslan kanunla belirtilen ve karar organlan gene kanunda
tarafından
belediye
başkanlarının atama ile görevlendirilmesi de mümkÜlldfu
•
•
halk
olan
organı
yürütme
Bakanlar Kurulu'nun uygun gördüğü yerlerde beledi�
BELEDiYE ORGANİZASYONU VE YON E TIMI ••
fen
müdürü,
tarzırnızı
iletişim hatları, fuınalar arasındaki sınırları da ortadan
Şayet
işleri
encümenin doğal üyesidirler. Büyük şehir belediyelerin(
değiştirmektedir. Bilgisayar ağları sayesinde elektronik
istemektedir.
sağlık
müdürü,
Bu
kurarlar.
bağlantı
yapmada
iş
veya
kişi
birçok
vasıtasıyla
1580 sayılı kanununa gö
i�lı müdürü, hukuk işleri müdürü ve teftiş kurulu miid� yazı işleri
hatlan kullamlarak birbirlerine bağlanmıştır ve bir ağ Ağlar
Ot\·. !
Seçilmiş üyeler 2 kişiden az ve daire müdürleri sa)'lsır.
depolama ve hesaplama/işleme fonksiyonlarının yam sıra
oluştunnuştur.
S�steır
getirir.
oluşturulan kamu tüzel kişileridir" ifadesi yer alır.
Belediye
sözleşmeler
adına
yapar.
Gelir '
giderleri denetlemek, idare amiri olarak sarf evrakların
1580 sayılı Belediye Kanununun 1. maddesinde ise;
imza etmek gibi görevleri ifa eder. Belediyenin
"Belediye, beldenin ve belde sakinlerinin mahalli mahiyette müşterek ve medeni ihtiyaçlarını tanzim ve şahsiyettir" hükmi bir mükellef ile tesviye
valinin denetimine tabidir.
denilmektedir[2].
IV.3 Belediyelerin Görevleri
olarak çalışan belediye başkanı merkezi hükümet adın
Etkin bir kent yönetiminin üç temel hedefi olmalıdır[4]:
IV.2 Belediyelerin Organları
•
Kentsel büyürneyi yönetmek, yönlendiıınek ve
Encümeni ve Belediye Başkamdır.
•
Kentsel altyapıların tamamlanmasını) bakım ve
IV.2.1 Belediye Meclisi
•
Kentsel hizmet sistemlerini sağlıklı ve tutarlı bir
Bir yerel yönetim birimi olan belediyelerin üç temel organı bulunmaktadır. Bunlar; Belediye Meclisi, Belediye
Belediye meclisi belediyenin en büyük karar orgamdır. ve diğer seçim mevzuatına göre halk tarafından seçilir. Milletvekili seçimlerinde olduğu gibi belediye meclisi
sayısına
göre
meclisi
belediye
belirlenir.
üyeleri
ilçe
faaliyetleri
1580 sayılı Belediye Kanununun 70. maddesinde ayrıntılı Bunun
dışında
çeşitli
belediyenin
karar
ve
yürütme
kişilerden oluşmaktadır. Encümende belediyenin daire ve
meclis
müdürleri atanmış,
üyeleri
görevleri,
görevleri
olarak
görev
sos)'
da
sıralam
de
belediyelere
yeni
görev)t
tüm faaliyetleri yapabilecekleri de belirtilmiştir.
yetkilerine sahip bir organı olup seçilnriş ve atanmış müdürleri
eğitim i
yüklenmiştir. Belediyelere verilmiş zorunlu görevleri dışında, isterlerse, halka kolaylık sağlayabilecek sosy1
IV.2.2 Belediye Encümeni encümeni,
ve beden
yapma
yönetmeliklerle
kanunlarla
belediye meclisine görevleri verilmiştir.
Belediye
kültür
mümkündür. Belediyelerin görev sahas ı 1580 sayılı ya� ile belirtilmiş olmakla beraber, birçok kanun, tüzük '
başkanlık yapar. Belediye meclisinin görev ve yetkileri şekilde sayılmıştır.
biçimde yönetmek.
yardım hizmetleri, zabıta hizmetleri, itfaiye hizmetler. iktisadi hayatı düzenleme görevl eri ve bazı tictı
başkam
belediye
Meclise
işletilmesini sağlamak,
görevleri,
5 yılda bir yapılır. Üye sayısı belediyenin büyüklüğüne göre en az 9, en fazla 55 kişidir. Büyük seçimleri de
belediyelerinde
denetlemek,
Bir belediyenin görev ve fonksiyonlarını bu ana madde!t altında toparlamak mümkündür. Bu görev ı fonksiyonları, alt yapı hizmetleri, sağlık hizmetleri, im
Genel karar organı olup yürürlükteki 2972 sayılı kanuna
şehir
amr
yaparlar.
Daire
meclis üyeleri seçilmiş kişilerdir.
122
Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Belediyelerde Yönetim BiJişim Sistemleri Ö.Uygun
SAU
V.
BELEDiYELERDE YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ
V.2
Yönetim Bilişim Sisteminin Belediyeye Uygulanması
V.l Belediyelerde Yönetim Bilişim Sistemlerinin
B u çalışmayı yaparken, ağırlıklı olarak Tuzla Belediyesi ?lmak üzere, Adapazarı Büyükşehir Belediyesi ve Istanbul Büyükşehir Belediyesi de kısmen incelenmiştir.
Bilişim sistemlerini ele alan kaynaklarda genellikle ticari şirketler dikkate alinarak konu işlenir. Yönetim bilişim sistemleri sadece kar amacı olan işletmeler için gerekli değildir. Zaten yönetim bilişim sistemlerinin tanım ve amaçlanndan da böyle bir sonuç çıkmaz. Şayet bilişim sistemleri kar an1açlı işletmeler için en çok gerekli gibi düşünülürse, belediyeleri de hizmet üreten bir işletme gibi düşünmek de mümkündü:;:. Belediyeler, belediye sınırları içerisinde yaşayan insanlara hizmetler sunar. Ancak bunları yaparken, hizmetini pazarlayan ticari işletmeler gibi kar odaklı düşünmezler.
B ilişim sistemlerinin sosyoteknik bir araç olduğu unutulmamalıdır. Hangi organizasyona uygulanırsa uygulansın, hem teknik hem de sosyal öğeler bir arada düşünülmeli ve düzenlenmelidir. Yeni bir bilişim sisteminin uygulamaya konması, yeni yazılım ve �onamm gereksinimlerinden daha fazlasını gerektirir. Işlerin yapılma tarzında, kabiliyetlerde, yönetirnde ve organizasyonda değişiklikler gerektirir . Sosyoteknik düşüneeye göre yeni bir teknoloji, onunla çalışacak kişiler göz ardı edilerek uygulanamaz[7].
Gerekliliği
işletmelerde, ürün ve hizmetin kalitesi, müşteri memnuniyeti, ürün ve hizmetin tam zamarnnda müşteriye temini.. gibi kavramlar ön plandadır. Bunlar önemlidir çünkü bu sayede işletmenin ürün veya hizmeti en çok olacak ve işletme kar edecektir. tercih edilir Belediyelerde de aynı kavran1ların ön planda tutulması gereklidir. Belediyeler de halkına en iyi hizmeti sunmalı, halkını memnun etıneli ve hizmetlerini en iyi şartlarla, halkın ihtiyaç duyduğu zamanda yerine getirmelidir. Hatta bunları yerine getiımesi, belediyelere çoğu zaman maddi açıdan külfetler de getirebilecektir. Ama kar amacı güden işletmeler ile belediyelerin farkları da işte burada açığa çıkmaktadır. Bilgisayarla:ın etkin �ullanımı belediyelere büyük �aydalar saglayacaktır. Orneğin emlak vergisiyle ilgili ışlemlerı_ ele alalım. Yüz binlerce mükellef icin emlak vergisi işleınlerini elle yapmak oldukça zahmetlidir. Bununla birlikte vergi beyannamesini vermeyenleri takip etmek de güçtür. Belediyelerin yerel gelir kaynaklanndan en önemlisi emlak vergisi olduğundan belediye önemli bir gelir kaybına uğrayacaktır[ 4]. Emlak vergisinin tahsili ve takibi, bilgisayarlı sisteme geçirilerek otomasyonu sağlandığında, hem mükellefler için hem de belediye çalışanları için işler oldukça basitleştirilmiş olur. Artık günümüzde de bir çok belediye bilgisayarlardan faydalanmaktadır. Ancak hepsinin bilgisayardan etkin faydalandığını söylemek de güçtür.
istem BELEDİYE
'RPT Pf)İYF
'
Bilişim sistemlerinin kullanımı, yöneticilerin stratejik planları arasında olmalıdır. Onların tüın iş planlannı destekleyecek bir bilişim sistem plam ortaya konmalıdır. �a��arnlı. bir .stratejik iş plam olmadan elverişli bir bılışım sıstemı de kurulamayabilir. Bu plan, sistemin gelişi �� mantığını, mevcut durumu, yönetim : strateJısıru, uygulama planını ve bütçeyi gösteren bir harita h �zı:neti verecektir. Bunun dışında, sitemin genel hedeflerının zamanlamalarım ve kilometre taşlarını ortaya koyarak, zaman içerisinde gerçekleştirilen ile planlananın karşılaştırılması mümkün olacaktır.
Belediye yöneticileri de hizmet planlanın ve hedeflerini geliştirmede sistemlerinden bilişim yönetim f�ydalanmalıdırlar. Bilişim sistemleri sayesinde, geçmiş hızmet bilgilerine, planlanan hizmet bilgilerine ulaşmak v� karşılaştırmak, ikisi arasındaki uyumu veya uçurumu gormek mümkün olacaktır. Yöneticiler karar veıınede mevcut durum bilgilerinden ve istisnai durum b �lgil�rinden de faydalanmak isterler. Elverişli bir _ yonetım bilişim sisteminin uygulama konınasıyla çeşitli raporlar almak mümkün olacaktır.
V.2.1 Sistem Geliştirme Süreci
�eni .b �lişin:ı
sistemleri, organizasyonel problem çözme . surec :nın b�� ürünüd �. Organizasyonun karşı karşıya . tür problemın veya bir dizi problemin çözümü kaldıgı bır olarak geliştirilir. Problem, yöneticilerin veya çal�şanların, or�anizasyonun görevlerini beklendiği gibi yerın� veya getıremediğini görmelerinden ?rga�asyo��� yeni imkanlan kullanarak daha başanlı ışleyebılecegını anlamalarından kaynaklanabilir.
'
123
Belediyelerde Yönetim Bilişim S �s teınle· 0- Uygu
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.C1lt, 1 .Sayı (Mart 2002)
V.2.1.3.1 Programlama Sistem tasanmındaki
Bilişim sistemleri, sistem geliştiınıe denilen faaliyetlerin sonucunda
ortaya
organizasyonel
bir
Sistem
çıkar. probleme
veya
geliştiıme,
frrsata
bilişim
-·
yazılırmna dönüştürıne safhası, sistem geliştiııne
sure(
test
etnı
içerisinde,
sistemleri çözümü üretmek için yapılan tüm faaliyetleri
bilgisaya
spesifikasyonlan
sistem
tasarınu
belki
ve
de
faaliyetlerinden daha küçük bir yer işgal eder. Fakat b oluşturU ara; aşama, gerçek talimatları bilgisayar
kapsar. Bu faaliyetler; sistem analizi, sistem tasarınu, programlama, test etme, uygulama, bakımlkorumadı!.
sistemin kalbinin oluştuğu safhadrr.
Şekil V. l Sisteın geliştirme süreci V.2.1.1 Sistem Analizi
V.2.1.3.2 Test etme Sistemin doğru sonuçları verip veınıediğini araştJ.rma·
Sistem analizi, organizasyonun bilişim sistemiyle çözmek
için etraflı bir test etme süreci uygulanmalıdır. Tes t etın ile "Bilinen
istediği problemin analizidir. Problemin tanımlanması, sebeplerinin
belirlenmesi,
çözüm
karşılanması
istenen
bilgi
V.2.1.3.3 Uygulama/Dönüştürme
ihtiyaçlanmn
Uygulama/dönüştürme, eski sistemden yeni sisteme ge�.
belirlenmesi aşamalanndan oluşur.
sürecidir. '�Gerçek şartlar altında sistem çalışacak
Kapsamlı bir sistem kunııa dan önce organizasyon ve sistemi iyi anlaşılmalıdır.
sorusuna yanıt verecektir.
Organizasyondaki bilgilerin
çalışma
oluşturucuları ve kullanıcıları tespit edilmelidir. Analizci operasyonları
gözlernlemeli
ve
ilaveten,
analizci,
organizasyonun
mevcut
problemin
kapsamı
ve
kullandığı
önerilen
çözüm
işleyiş
istenen
bilgi
V.3 Belediyede Yapılması Önerilen Organizasyo
bir bilişim sisteminin bilgi ihtiyaçlarını ortaya çıkarmak,
Değişiklikleri
kimin hangi bilgiye, nerede, ne zaman ve nasıl ihtiyaç gerektirir.
Bilgi
etkinliği için donanım, yazlım, dokümantasyon)
da prosedür değişikliklerine bakım denir.
ihtiyaçlannın belirlenmesidir[ 1 OJ. En basit şekliyle, yeni
belirlemeyi
için gözden geçirilı
Hataları düzeltmek, yeni gereksinimleri karşılamak ve)
Sistem analizeisinin belki de en zor görevi, seçilen sistem
duyduğunu
deTei
karşıladığını belirlemek ve herhangi bir değişikliğe gen
V.2.J.J.J Bilgi ihtiyaçlarının belirlenmesi karşılanması
sisteındel
Bu aşamada sistem, başlangıçtaki amaçları ne olup olmadığına karar verınek
tarafından
Eski
V.2.1.3.4 Koruma/Bakım
amaçları tespit edilir.
çözümü
dönüştürülmesidir.
alu
doğruluk ve bütünlük açısından kontrol edilmelidir.
donanım ve yazılırm da incelemelidir. Tüm bunların sonucunda
Genellikle en zaman
yeni sisteme aktanlır. Ardından, dönüştürülmüş ve:ıilf
sistemi işleten anahtar kişilerle mülakatta bulunmalıdır. Buna
verilerin
m!
veriler, manuel olarak veya özel dönüştürme yazımları i'
bunları yaparken belgeleri, iş emirlerini ve prosedürleri inceleıneli,
sonuçlaı
istenen
sistem
altında
üretecek mi?" sorusuna yanıt aranır.
alternatiflerinin
üretilmesi ve birinde karar kılınması, sistem çözümü tarafından
şartlar
Yeni teknolojilerin ve sistemlerin uygulanması genel i ik
ihtiyaçlarını
örgütsel
belirleme önemli miktarda araştırma ve yeniden gözden
yapıyı
etkiler.
geliştinne
Sistem
siire
içerisindeki sistem analizi aşamasında ilgili organizas )'(
geçiıınelerle oluşturulur. Bilgi ihtiyaçlarını elde etmek için analizci, kullanıcı ile tekrar tekrar çalışmalıdır.
incelendiğinde, yeniden örgütlenme ihtiyaçlanmn gere�
V.2.1.2 Sistem Tasarımı
Tuzla
Bilgi ihtiyaçlarını karşılamak için sistemin ne yapması
belediyenin
gerektiğini sistem analizi ortaya koyar, sistem tasarımı da
görülmüştür.
Örneğin
bu amacı sistemin nasıl yerine getireceğini gösterir.
Koordinasyon
(APK)
Bilişim sisteminin tasarımı, bu sistemin kapsamlı bir
yürütülen
planı veya modelidir. Sistem analizcisi, sistem analizi
yürüteceği işleri koordine eder ve bütünleştirir.
sırasında
belirlediği
özelliklerini
fonksiyonları
(spesifıkasyonlarını)
doğuracak tespit
olup olmadığı ortaya çıkar.
belediye
sistem
eder.
Belediyesi'nde
getirebilir.
Bu
mevcut
işleri
ve
birimlerinin APK
incelemeleı(
yaphğımız haliyle
yapılanmadı
iyi
Planlama
Araştuına Müdürlüğü, projeleri iş
diğer
inceler,
süreçlerine
ı
biriml er( belediyerı
yeni
D i e. �
önerilı
Müdürlüğünce önerilen değişiklik]
özellikler tüm yönetsel, organizasyonel ve teknolojik
diğer
müdürlükler
tarafından
bileşenleri açıklamalıdır.
uygulanmalıdır. Dolayısıyla organizasyondaki yeri diğ(
kabul
,
göııneli
birimlerin hiyerarşik olarak üzerinde olmalı ve beledı' •
V.2.1.3 Sistem Geliştirme Sürecinin Tamamlanması Sistem geliştitme sürecindeki diğer aşamalar,
başkanına doğrudan bağlı olmalıdrr. Diğer bir düzenlerr danışmanlarla alakalıdır. Danışmanlar belediyede görf
sistem
yaptıkları ve önemli olduklan halde örgüt şemasında y
analizi ve tasarımı esnasında ortaya çıkanlan çözüm tanıınlannın/özelliklerinin, işleyen bir bilişim sistemine
almamışlardrr, oysa belediye başkanına bağlı olmalıdula
�
dönüştürülmesi çalışmalandır. Bunlar programlama, test
Organizasyonda yapılması gereken diğer bir düzeltme
S
etme, uygulama/dönüştürme ve bakım (koruma)dır.
Sağlık
124
İşleri
Müdürlüğü 'yle
alakah dır.
Sağlık
{
İşle
ai
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Müdürlüğü,
Belediyelerde Yönetim Bilişim Sistemleri Ö.Uygun
İşleri
Tahakkuk ve Tahsil Şeflikleri ile Ayniyat Saymanlığı ve
Müdürlüğü gibi denetsel ve toplumsal işlevi vardır. Bu
Maaş Bürosu alt birimlerine ayrılmıştır. En başta dikkat
müdürlüğün, Zabıta ve Veteriner İşleri Müdürlüğü'nün de
çeken
bağlı olduğu başkan yardımcısının yönetimine verilmesi
Müdürlüğü'ne bağlanmış olmasıdır. Oysa ayniyat işlevi
faydalı olacaktır. Çünkü bunlar benzer görevleri yerine
Satınalma
getirirler, ortak bilgileri kullanırlar ve sonuçta benzer
saymanı,
raporlar üretirler. Üretilen
Müdürü'ne
Zabıta
ile
ilişkili
ve
V eteriner
bu benzer
raporlann aynı
Ayniyat
Müdürlüğü'nün Hesap
malzemelerin
olacaktır.
değerlendirilmesi
diğer
husus,
Eğitim
Kültür
ve
Sosyal
İşleri
alt
ödeme
bir
işlevidir. değil
Ancak
işlemlerinin işlemlerinin
İşleri
Hesap
Müdürü'ne
bağlanmalıdır.
yöneticiye (başkan yardımcısına) sunulması daha doğru
Bir
Saymanlığı 'nın
Ayniyat Satınalma
satın
ve
alınan
demirbaşların İşleri
Hesap
Müdürlüğü'yle alakah olduğu unutulmamalıdır.
işler
olmamasıdır.
Diğer bir husus ise, Hesap İşleri Müdürlüğü'nün işlevleri
Eğitim ve kültür etkinlikleri yapılmakta ancak bunlar
temelde gelire ilişkin işlevler, gidere ilişkin işlevler ve
belirli bir müdürlük altında organize edilmemektedir. Bir
muhasebeyle ilgili işlevler olarak ayrılabilir. Dolayısıyla
çok belediyede de olduğu gibi Eğitim Kültür ve Sosyal
bu
işler Müdürlüğü kurulmalı ve
a yııınak yerinde olacaktır. Belediyenin gelir ve gider
Müdürlüğü'nün
organizasyon
şemasında
bu
faaliyetlere ağırlık
verilmelidir. Genel örgüt
yapısı bu şekilde
düzenlendikten sonra
ve tahsiliyle ilgili işlemler diğer gelir türlerine göre oldukça önemli bir yere sahiptir. Emlak vergisi gelirleri
iş
akışları
incelendiğinde
ortaya
belediyenin en önemli gelirlerinden biri olması sebebiyle
çıkar.
ayrı bir özen gerektiıınekle beraber, emlak vergisinin
Sistem analizi sırasında prosedürler mantıksal ve standart Aynı
birim
bünyesinde
birden
tahakkuk ve tahsili yoğun bir çaba gerektirir. Bu sebeple
fazla
emlak
fonksiyon icra ediliyor olabilir. Bu fonksiyonların da
işlev
ayrı
alt birimleri emlak vergisi, gelir, gider, şubesi olmalıdır.
Tuzla belediyesi örneğinde bazı birimlerin de yeniden görüln1üştür.
ilgili
Hesap
bir
birimin
yeni örgütlenme yapısında Hesap İşleri Müdürlüğü'nün
fonksiyon olarak aynştırılması gerekebilir.
gerektiği
vergisiyle
sorumluluğuna veırnek doğru olacaktır. Böylece, önerilen
sınırlarının çizilmesi, aynı birim içerisinde de olsa alt bir
yapılanması
göre
işlemler yerine getirilir. Ancak emlak vergisinin tahakkuk
ihtiyacı hissedilebilir. Bu ihtiyaç birimlerin fonksiyonları,
getirilir.
işlevlere
benzer işlemler ve tüm gider kalemleri için de benzer
yerine getirebilmeleri açısından yeniden yapılandırma
hale
de bu
kalemleri fazla olmakla beraber, tüm gelir kalemleri için
fonksiyonel birimler için de, fonksiyonlarını daha iyi
prosedürleri,
müdürlüğün alt birimlerini
ve
mali işler
İşleri
Müdürlüğü Muhasebe, Emlak Tahakkuk ve Tahsil, Vergi
Belediye Encümeni
Belediye Meclisi
Belediye Başkan•
Pzel Ka1em Müd.
t---D --+-----t anışmanlar
Teftiş Kurulu Müd.
ı---K --+----tt\.ı\P Müdürlüğü
Başkan Yardımcısı -Personel Müdürlüğü
Başkan Yardımcısı
Başkan Yard1mc1s1
Başkan Yard1mcıs1
..
İşleri Müd.
�17.abıta Müd.
�JFen
� daıi İş ler Müd.
�!Temizlik İşleri Müd.
-Park ve Bahçeler Müd.
�Yazı işleri Müd.
�lqatınalma Müd.
�Hukuk İşleri Müd.
--!Hesap İşleri Müd. �rveteriner İşleri Müd.
� akine İkınal Bakım ıve Onanın Müd.
i
_l� asın Yayın ve Halkla �lişkiler Müd. ı...ğ.-...oiE_ itinı Kültür ve .. "
�Imar Müd.
!M
....t..�k isat Küşat Müd. --tF.mlak İstimlak Müd.
--.LJO�ilgi Işlem Müd.
�Sağlık Işleri Müd.
Sosyal İşler Müd.
Şekil
V .1
Tuzla belediyesi önerilen organizasyon şeması de organizasyonel bilgi isterlerinin belirlenmesidir. Bu
•
r.4 Bilgi Isterlerinin Belirlenmesi
amaçla tüm belediye organizasyonu, örgütsel birimler,
istem geliştiııne sürecinin birinci aşaması olan sistem
fonksiyonlar ve
nalizi çalışmaları sırasında yapılması gerekenlerden biri
125
prosesler
bağlamında
incelenmelidir.
•
Belediyelerde Yönetim Bilişim S ��... O ı'
SAU Fen Bilimleri Enstitüsil Dergisi 6.Cilt, l. Sayı (Mart 2002)
kapatma kararı sayısı, tarihi, kapatma sebebi v e il�ılı kurum.
Birimlerin bilgi isterlerini belirlemek için öncelikle belediye organizasyonu anlaşılmalıdır.
•
Bilgi isterlerini belirlerken yöneticilere bilgiyi na�ıl . kullandıkları, bilgiyi nasıl elde ettikleri ve çevrelerm� neler olduğunu, amaçlarını, nasıl karar aldıklarını ve ven ihtiyaçlarının neler olduğunu sorınalıyız. Belirli bir süreci baslatabilmek için hangi bilgilere ihtiyaç duyulduğu, . hangi süreçlerin veri ürettiği ve hangi süreçlerin bu venyı kullandığı incelenmelidir.
V .4.3 İlgili Olduğu Birimler
�
Sağlık İşleri Müdürlüğü: Gayri sıhhi kuruluşl�n yerinde inceleme talebinde bulunulur, Sağlık Iş�e n. . _ Müdürlüğün incelemesi gereken işyerleriyle ılgılı bilgileri verir. • Zabıta Müdürlüğü: İşyeri denetimlerine katılır, uygunsuzluk durumunda belgenin geri alınmasını Encümen 'den kapatma kararı çıkarsa işyerinin kapatılmasını sağlar • Veteriner İşleri Müdürlüğü: Veteriner İşleri Müdürlüğü'nün incelemesi gereken işyerleriyle ilgt bilgileri verir. • Encümen: Şartlara uymayanlar hakkında bilgi verer rapor sunulur ve Encümen'den çıkan karar uygulan· • Hesap İşleri Müdürlüğü: Yapılan işlemlerle ilgili hz ücret ve cezaların tahsil edilmesini sağlar. • imar Müdürlüğü: İşyerlerinin imar durum bilgileri alınır. Buna benzer şekilde diğer fonksiyonel birimlerin de 1 isterleri, ürettiği bilgi ve raporlar ve ilgili olduğu bırir araştırılmalıdır. •
.
Örnek olması bakımından İktisat ve Küşat Müdürlüğü için bilgi isterleri, ürettiği bilgiler ve diğer hangi birimlerle ilişkili olduğu verilmiştir. V.4.1 İktisat Küşat Müdürlüğü Bilgi İsterleri •
ilgilinin dilekçesi ve müracaat foıınu, . ışyerının unvanı, işyerinin ana ve tali faaliyet konusu, işyeri adresi, tapu bilgileri, kira kontratı (lmacı ise), vergi dairesi, vergi numarası, demek kaydı (kayıtlı olduğu dernek varsa) makine yerleşim projesi (kullanılan motor gücü toplamı 5HP ve fazlası ise) ticari sicil gazetesi (şirket ise), şirketin sorumlu müdürün imza beyanı (şirket ise), nüfus ve ikametgah bilgileri, gerekli hallerde dış kuruluşların onayı (itfaiye, trafık, emniyet, büyükşehir belediyesi), itfaiye onayı (200 m2 ve üzeri sıhhi işyerleri ve tüm gayri sıhhi işyerleri için) denetim şartlan (kanun ve yönetmeliklerden), ruhsat veııne şartları (kanun ve yönetmeliklerden) .
•
• •
• • •
• •
•
• • •
•
• •
V.5 Yönetim Bilişim Sistemi Modelinin Kurulmas· Model tasarlamrken sistem analizi aşamasında elde ec . veriler sevıyes yönetim YBS kullanılır. organizasyonun mevcut perforınansına ve gee bilgilerine dair raporlar ve on-line sorgular ile de verir. Çevresel ve dışsal verilerden ziyade özellik: verileri kullanırlar. Yöneticilerin planlama, kontrol ve Başkan h k
İktisat/Küşat
Fen İş1eri
.
Imar
V.4.2 Ürettiği Bilgi ve Raporlar • • • •
•
•
• • •
• • •
• •
Zabı
Kültür/Sosyal İşler
sıhhi müesseselerin sayısı, yerleri, gayri sıhhi müesseselerin sayısı, yerleri, faaliyet konularına göre işyerleri sayısı, yerleri, ruhsat verilen işyeri sayısı, kime hangi tarihte ruhsat verildiği, hafta tatili ruhsatı verilen işyeri sayısı, kime hangi tarihte ruhsat verildiği, verilen yer seçim raporu sayısı, kime hangi tarihte verildiği,
Pro
Basın/Halkla ilişkiler YBS
Hukuk
r-------...J ParkıR Emla�
Sağlık
gıda üretimi yapan işyerleri sayısı, yerleri, tesis izin raporu,
Veteriner
iptal edilen ruhsat sayısı, iptal sebebi, ilgili müessese, encümene gönderilen raporlar,
Satmaıma
Hesap İşleri
denetlenen işyeri sayısı, denetim sonucu raporu, faaliyet türüne göre gelir miktarları, zabıtaya havale edilen iş sayısı, sebebi, ilgili kuruluş, para cezası miktarı, kime hangi sebeple ve tarihte ceza kesildiği,
İdari işler
Yazı İşleri Encümenl Meclis
Şekil V.l imar için operasyonel seviye bilişim sistemı
126
Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6 .Cilt, I .Say1 (Mart 2002)
Belediyelerde Yönetim Bilişim Sistemleri Ö.Uygun
SAU
karar veııne işlevlerine yardımcı olurlar. YBS 'nin verileri, operasyonel seviye sistemlerinden (transaction processing systems) sağlanır.
birimin modülünü kullanacaklardır. B u birimlerin m odüllerin - YBS ile bütünleşik mimarisi şekil V.4 'de verilmiştir.
Operasyonel seviye sistemleri temel sistemlerdir. Organizasyonun işlevlerini yerine getiıınesi için gerekli en temel işleri yerine getirir ve kayıt girer. İşyeri kayıt bilgileri girişi, vergi tahsil sistemleri, fen işleriyle ilgili olarak iş emri açma, işyeri denetim k ayıtları operasyonel seviye bilişim sistemlerine örnek olarak verilebilir. Belediyelerin imar sistemi için örnek bir operasyonel seviye sistemi şekil V. 3 'de verilrrıiştir.
Müdürlü
verileri
Imar S istemi •
Yönetim raporlan lanlamaya: nazını
Imar ana dosyası .
Kadastro Müd.: imar tahsis ve dağıtım cetvelleri
YBS tenıel operasyonları özetler ve raporlar. Raporlarda
operasyonel seviyede girilmiş olan veriler kullanılır. Bu veri ler bazen doğrudan operasyonel s eviye sistemlerinin veritabanlarından, bazen de bu veritahanlarından düzenlenip özetlenen başka veritabaniarından elde edilebilir.
Şekil V.2 Belediye yönetim bilişim sisteminin modülleıi
Yönetim bilişim sistemi, organizasyonun yöneticilerine hizmet verecektir. Organizasyonda farklı fonksiyonel birimler olacağı için, sisternin de bu fonksiyonel birimleön ihtiyacını karşılayacak farklı modülleri olacaktır. Her modülün üreteceği bilgi ve raporlar farklılık gösterecektir ve yöneticiler, ilgili olduklan
Operasyonel seviye sistemleri, çalışınamalan durumunda organizasyonun tüm işleri aksayacağından dolayı önemlidir. Bu sistemleri önemli kılan diğer sebep de, YBS'nin bu verileri doğrudan veya oluşturulmuş özetini kullanmasıdır. Şekil V.5 'de YBS'nin kullanacağı veritabanları ve bunların elde edilişi görülmektedir .
..-YBS Dosyalan
Operasyon seviyesi sistemleri . ....
Imar sistemi
.
r ,.... .. . ·.>-
. .. . .
Imar dosyasları
Fen iş leri dosyaJan
r
...
.
.
.
..
ren işleri sistemi
·>
,..,.
r ,....,
....... ""'
'
,..,.
,..... r-..
-.... ,..,.
. . . . . .. . ..> . . . . . .. . ....... . r .. ..... . . ·> ,
Yönetim Bilisim Sistemleri
Harita bilgileri Imar planlan .
Yol açım ve asfalt
""
:
···•·•··•····••·
"" Yol .....,
.
t: • • • •
.
.
Parkibahçe ... . .. sistemi
.. .. .. . .. ; . .. . .. . : . .. ..
"
""
r .....
""
·>
. ... . .... . .>
İktisat/Küşat dosyalan
.... .. .. Tahakkuk/ Tahsil sistemi
.. >
•
..
Ruhsat sistemi
Emlak ana dosyası
-...... ""'
'
.
Parkibahçe dosyalan
On-line sorgu, görüntüleme
;
..
o
o•
o
... . .
o o ooo • o
·>
.....,
bakım ve onarım Kald1nm ve bordür
'
""
r r-..
...... ""' rekreasyon
'
""'
r ....
......, �
.....
""
verileri
r """
-...... ""'
"
..,.,.
r ,....
-.... ""'
......
.....
. .>
�
Yönetim Bilişim Sistemi (YBS)
ı �
Raporlar
..._
-
Ruhsat veriler Tahakkuk verileri Tahsil verileri
.
.
Şekil V.3 Belediye Yönetim Bilişim Sistem ile operasyonel seviye sistemlerinin ilişkisi
127
Yöneticiler
Belediyelerde Yönetim Bilişim S i: o__
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l .Sayı (Mart 2002)
VI.SONUÇ VE DEGERLENDİRME Çalışmamızı yaparken bilişim sistemlerinden, yönetim bilişim sistemlerinin bilişim sistemleri içerisindeki yerinden, organizasyonlardan, organizasyonlar ile bilişim sistemlerinin etkileşiminden, belediyelerin nihayet, yönetim fonksiyonlanndan ve bilişim sistemlerinin belediyelere uygulanmasından bahsettik. Asıl amacımız bil işim sistemlerinin her organizasyona uygulanabilirliğini ve özellikle belediyelerde bunların gerekliliğini ve katkılarım gösteırnek olduğundan, konulan ele alırken böyle bir mantıksal sıralama izlendi. Bu sistemin katkılarını şöyle sıralayabiliriz: • • • • •
• • • • • •
• • •
tüm bilgiler her an kullanılabilecek durnma gelir, yönetirnde verimlilik sağlanır, personel tasarrufu sağlanır. çağdaş bir belediye organizasyonu oluşur, halka en iyi ve hızlı hizmet verilir, belediye hizmetlerinin izlenebilirliliği sağlanır, mevcut durum bilgileri elde edilir, geçmiş durum bilgilerini görebilmek mümkün olur, istatistiksel bilgiler oluşturulur, bilgiye erişim hızı artar, bilginin paylaşımı sağlanır, yöneticilerin karar veın1e sürecine katkıda bulunulur, belediye kaynaklarını verimli kullanılır, halkın takdiri kazanılu. KAYNAKLAR
[ 1 ] Dilek Karalıoca, Adem Karahoca, "işletmeciler, Mühendisler ve Yöneticiler İçin Yönetim Bilişim Sistemleri ve Uygulamaları'', Beta, 1 998 [2] Enver Salihoğlu, "Belediye Başkanlarına Cep Rehberi", Mahalli İdareler Derneği İstanbul Şubesi Yayınları, 2000 [3] Firuz Demir Yaşamış, "Belediye Yönetimi", Ankara, 1 996 [4] Oordon B. Davis, Margrethe H. Olson, "Management Infoıınation Systems: Canceptual Foundations, Structure and Development", 2nd ed., McGraw-Hill, 1 985 [5] Henry C. Lucas, JR, "Infoıınation System Concepts for Management" 4th ed., McGraw-Hill, 1 990 [ 6] Henry C. Lucas, JR, "Inforınation Technology for Management" 6th ed., McGraw-Hill, 1 997 [7] Keneth C. Laoudon, Jane P. Laudon, "Essentials of Management Information Systems: Organization and Technology in the Networked Enterprise", 4th ed., Prentice Hall, 200 1 [8] Raymond McLeod, JR., "Management Information Systems: A Study o f Computer-Based Infoıınation Systems", 4th ed., Maxwell Macmillian, 1 990
128
stemı. SAV Fen Bllimleri Enstitüsü Dergisi ı.Uyg 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
K arbon Lifleri İle Takviye Edilmiş Kompozit Kirişlerin Negatif Moment Bölgesindeki Davranışlannın Deneysel Ve Teorik Olarak incelenmesi Ö.Çetin, A.N.Yelgin
KARBON LiFLERİ İLE TAKViYE EDiLMiŞ KOMPOZiT KİRİŞLERİN NEGATiF MOMENT BÖLGESiNDEKi DA VRANIŞLARININ DENEYSEL VE TEORİK OLARAK İNCELENMESİ Özgür ÇETİN , A.Necati YELGİN
Özet-Kompozit kirişlerin negatif moment bölgesinde
Çünkü karma bir kirişte eğilmeden ileri gelen kuvvet
karbodur elemanlarla takviye edilmesi durumunda kompozit kirişin davranışı incelenmekte ve deney sonuçlarıyla programı bilgisayar SAP2000 kullanarak yapılan çözüm karşılaştırılmaktadır. Karbodur elemanların boyut ve aralıklarının değişiminin kompozit kirişin negatif moment bölgesinde taşıma davranışını nasıl etkilediği araştırılmakta ve öneriler yapılmaktadır.
çiftinin çekme bileşeni çelik profil tarafından , basınç bileşeni ise yalnızca betonarnıe plak , ve çelik profilin bir
bölümü tarafından
ortak
olarak
taşınmaktadır
.
Dolayısıyla çelik profilin eğitmenin basınç bileşenini taşımaktan
ya
kurtulmaktadır
bütünüyle .
ya
Betonanne
da
ölçüde
büyük
plağın
bir
ölü
yük
taşın1aktan çıkıp basınç bileşenini taşıyan yararlı bir elemana
dönüşmesinin
yanı
sıra
,
böyle
ortak
bir
çalışmada kuvvet çiftinin manivela kolunun da büyümesi
Anahtar Kelinıeler
-
iyi bir etken oluştuıınaktadır . Yani betonaınıe tablah
Kompozit Kiriş , Karbon Lifleri
kirişlere benzetilmesi de mümkün olan KARMA kirişler aynı taşıma gücüne sahip
edilirse çelik kirişin aynı konstrüksüyon yüksekliği şartı
I. GİRİŞ
altında çok ağır , bu şart yok ise çok yüksek çıkacağı
Günümüzde çelik iskeletli yapılar daha çok karma olarak projelendirilmektedir. taşıyıcı
sistem
Bunun başlıca sebebi , çeliğin
malzemesi
olarak
yalnız
başına
kullanılması durumunda , maliyetin çoğu zaman diğer malzemeden
üretilmiş
taşıyıcı
çelik kirişlerle mukayese
sistemlere
göre
daha
yüksek çıkmasıdır . Öte yandan çok katlı çelik iskeletli yapılarda döşeme plaklarının çoğu zaman betonanne olması ve sistemin yangın mukavemetinin arttırılması için tüm çelik elemanların betonla örtülmeleri , çelik
açıktır . Karma sistemler , sırf çelikten üretilmiş taşıyıcı sistemlere göre çok daha az çelik tükettilderinden önemli bir ekononıi sağlamaktadırlar. Kompozit kirişlerin negatif momentler bölgesinde hesabı için
iki
görüş
yaklaşım
bileşik
enkesite taşıtılır. Bileşik hareketten tamamen kaçınmak için , çelik profilin üst başlığı üst başlığımn üzeri beton dökülürken
elemanların basınç mukavemetinden yararlanma fikri
içerisine
karma sistemlere götünnektedir.
Birinci
harekete meydan veıınez ve momentin tamamı çelik
yapıda beton u da mevcut kılmaktadır. Sayılan nedenlerle
çe liğin yanında zaten bulunan beton ya da betonaııne
mevcuttur.
bitüro
ile
kapatılır.
Bileşik
hareketin
gözönünde tutulduğu ikinci yaklaşımda , betonanne plak kirişin
boyuna
doğrultusunda
devam
eden
mesnet donatıları konur ve betonaınıe plağın yalruz bu donatıtarla çalışmaya katıldığı kabul edilir. Bu şekildeki
Betonanne döşeme plakları ile çelik kirişlerin ortak çalıştınlmasıyla ortaya çıkan kaıına kii r şler , üzerine serbestçe oturan bir betonarme p lağı yalnız başına taşımaya çalışan çelik kirişlere göre daha ekonomiktirler.
ele alışta karına çalışma etkisi yine önemli bir ekonomi sağlayabilmektedir
ancak
betonun
basınç
dayanımı
dikkate alınmamaktadır. B u yaklaşım köprü yapınn hariç olmak üzere günümüzde daha fazla kabul göınıektedir. Bu çalışmada ele alınan kirişler
.
3000x800xl 00
mm
boyutlarındaki hazır bir betonaııne plak üzerinde çelik profilden
(I
120 profıli ) oluşmaktadır( Şekil
I).
Karına
kiriş hazırlanırken betonaınıe hazır plağın çelik profil ile bağlantısım
Özgür Çetin,
sağlamak
üzere
epoksi
reçinesi
kullanılmaktadır.Hazır betonarme plak içerisine betonun
SAÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Y. Lisans Öğrencisi
karşılayamadığı çekme kuvvetlerini karşılamak üzere
�·N. Yelgin , Sakarya Üniversitesi , Mühendislik Fakültesi , Inşaat Müh. Bölümü , Esentepe, Sakarya
hesaplanmış çekme donatıları konulmaktadır. Ayrıca negatif moment bölgesinde katına kirişin taşıma gücünü
129
Karbon Lifleri İle Takviye Edilmiş Kompozit KirişlerinNegatif Moi
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart
Olarak incelenı Ö.Çetin, A.l'J Yt
Bölgesindeki Davranışlarının Deneysel Ve Teorik
2002)
arttıracak boyut ve aralıkları değişen karbodür elemanlar kullamlmaktadır. Kaıına kiriş hazırlanırken kullamlan beton , çelik profil , epoksi reçinesi ve karbodür elemanların karakteristik değerleri hakkında detaylı bilgiler verilmektedir . Gilbert ve M.A.Bradfort [1 ] tarafından yapılan çalışmada , servis yükleri altındaki sürekli kompozit kirişlerin davranışlarını inceleyen analitik bir model tammlanrruştır. Her kiriş kompozit davranış gösteren I profili ve üzerinde betonaııne plak bulunan kesitlerden oluşmaktadır. Bu yayında negatif moment bölgesindeki betonaın1e plakta meydana gelen çatlamalar analitik olarak tarif edilmiştir. Yük altmda kompozit kirişin zamana bağlı davranışları incelenmiş ve yapılan bu deneylerde analitik ve deney sonuçlarının birbirine çok yakın çıktığı gösterilmiştir.
Konu ile ilgili olarak çeşitli araştırınalar yapılmaktad, Genelde yapılan çalışmalar teorik ağırlıklı olmaktad1r.
gerektiği sonucunu belirtnıişlerdir.
verdiğini
makaleleıinc
II. AMAÇ Bu çalışmada , Türkiye açısından önemi vurgulam karma yapı elemanlarından , karına kirişin negaı moment bölgesinde hazu betonaııne plak ve çelı profilin birlikte çalışınası konusunda ve karbodi elemanlar ile yapılan bindirıne eklerinin boyut ' aralıklannın değişiminin taşıma davramşını na� etkilediği ve karma kirişin yük altında şekil değiş tirme sonucu beton plağın çelik profilden ayrılıp kalkmasınır ölçüde önleyip önlen1ediğinin araştıniması yapılmıştır. ,
R.P. J alınson kompozit kirişler üzerinde yaptığı incelemede [2] , testlerde moment-eğrilik bağıntılarının negatif eğilmede , bazı sekonder göçme şekillerinin genelde oluştuğu büyük eğriliklere varıncaya kadar , hesaplanmış eğriliklere çok yakın olduğunu saptamıştır. Pekleşme dolayısıyla bazı kayma bağlantılan aşırı yüklenmişlerdir ve kaymalar önceki deneylerden daha fazla meydana gelmiştir. Bu durum sehimleri artınmş , fakat moment taşıma gücüne etkisi az olmuştur. Sonuç olarak testler , negatif moment bölgesinde ve sekonder göçmelerde , özellikle döşemelerin boyuna kayma göçmesi ve mesnete yakın çelik kirişin plastik burkulması konulannda , daha fazla araştırmaya gerek olduğunu gösternilştir. S. Hamada ve J.Longworth incelemelerinde [ 3 ] , kompozit bir kirişte , akma (göçme) şartlannın , pozitif moment altında çeliğin akınası ve betonun çatlamasıyla , negatif moment altında ise burkulmayla oluştuğunu , Alberta üniversitesinde basit kirişlerde negatif moment bölgesinde yapılan deneylerde kirişlerin büyük bir çoğunluğunun yerel burkulına sonucu göçtüğünü , çelik enkesitin başlığı için genişliğin kalınlığa oranının ve döşeme boyuna donatı miktannın başlık yerel burkulmasım etkileyen önemli faktörlerden olduğunu beliıtınektedir.
Bu amaçla Şekil 1 ' deki hazır betonarme plak ( 80 x 1 x 300 cm . ) ve I profilden ( I 120 ) oluşan k arına kir. deneye tabi tutulmaktadır . Deney sonucu elde edık verilerle SAP2000 bilgisayar programında modellenere: çözüm karşılaştırılıp u ygunlug� yapılan teorik incelenmiştir. Ayrıca bu deneysel çalışmanın diğer bir amacı ise k arını kirişin negatif moment bölgesindeki taşıma gücüni arttırıcı karbodür elemanları ve çelik profil ile betonanm plak arasında bağlantıyı sağlayacak olan epoks reçinelerinin karakteristik değerlerinin saptanması Yı inşaat sektöründe yeni birer güçlendirıne malzemesi o laı karbodür elemanları ve epoksi reçineleri hakkın� detaylı bilgilere sahip olabilmektir . Karbodür elemanlar ve epoksi reçinelerinin karma kirişlı negatif moment bölgesindeki taşıma gücünün ve taşı:nı davranışının nasıl etkilendiğinin araştınlmasıdır .
800mm
T. Seno Arda ve N. Mengene tarafından gerçekleştirilen deneysel çalışmada [4 ] 3mt. ve 5mt. açıklıklı betonanne plaklı ve çelik profilden oluşan kompozit kirişlerin taşıyabileceği maksimum yük kapasiteleri , yapısal deformasyonlar ve taşıma davranışları konusunda geniş test verileri sunulmuştur. Ayrıca kullamlan betonun ve çelik profilin karakteristik değerleri hakkında detaylı bilgiler verilmiştir.
/1 --
lt 71
Karbon Lifleri
lOO mm
F.Leonhardt , W.Andrae , R.Saul ve W.Harre (5 ] iki sürekli titreşim deneyi ve bir kayma deneyini negatif �oment bölgesinde gerçekleştirmişler ve deneyierin , ışletme yükleri için , verilen aşırı yük altında beton plak ve çelik kiriş arasında kaymanın çok küçük kalması
120 m m
,
130
Şekil 1
.
Karbon Lifleriyle Takviye Edilmiş Kompozit Kiriş Enkesi:
SAU Fen
..
Bihmleri Enstitüsü Dergisi
Karbon Lifleri İle Takviye Edilmiş Kompoz1t Kirişlerin Negatif Moment
6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Bölgesindeki Davranışlannın Deneysel Ve Teorik Olarak incelenmesi Ö.Çetin, A.N.Yelgin
III . KARMA KİRiŞİN NEGA TİF MOMENTLER BÖLGESİNDE DA VRANIŞI
W pa çelik profilin kendisini iki eş
alanh
parçaya
ayıran eksene göre belirlenmiş plastik mukavemet momenti o lmak üzere :
Karma kirişlerin sürekli kiriş düzeninde kullanılmalan durumunda, bölgesiyle
iç
mesnetler
karşılaşılır.
bölgesinde
kalan
doğrultusunda
yük
yöresinde
Bu
durumda,
betonun
kesitin
çekme
kiriş
boyuna
açıktır.
Karma
çatlayıp,
taşıyamayacağı
moment
negatif
'Wpa= Sxüst
+
Olarakhesaplanır .
Sxalt
kirişlerin negatif momentler bölgesinde hesabı için iki görüş mevcuttur.
Y ainız çelik en kesitin taşıyabileceği Mpa plastildeşme momenti
Mpa Oa aF =
foımiilü ile belirlenir.
wpa
Karma kirişlerde negatif moment bölgesinde esas olarak karma kesit dizaynına göre taşıma gücilirün tamamının
B u durumda beton plağa yapıştırılan çelik levhaların
güçlendione
işlemi
taşıyabileceği negatif bölge çekme kuvveti
karşılanması
temel
moment
bölgesinde
için
yerleştirilen
alınmıştır. eğilme
çelik
Genel
plakalarla
olarak
momentleri
negatif
açısından
bu
prensip esas alınmaktadır.Bu çalışmada çelik plakalar yerine
şeklinde bulınıur.
karbon lifleri kullamlrnıştır.
Bununla birlikte diğer bir bakış açısıyla , kam1a en kesit hesabı
negatif
momentler
bölgesinde
de
ht-(hau+h' ) olmak üzere negatif moment bölgesi güçlendiııne çelik plakalannın yüzey ortalayıcısına göre y'
sürdürülür.
Nega6f n1oment etkiyen kesitte yapılan hesaplamalarda
=
Mı katıası Z' y' Mı
beton plağımn bu etkilere karşı dayarnını plak yüzeyine
=
yarleştirilen karbon lifleriyle karşılanmaktadır.
şeklinde negatif moment bölgesindeki çekme kuvveti ve
Bu durumda düzenlenen negatif moment bölgesi gerilme
kuvvetin uygulama koluna bağlı olarak belirlenir.
diyagramlarında
Güçlendirilmiş karma kirişin negatif moment bölgesindeki
I . Negatif moment taşıma gücü ,
AM? dengeleme momenti diyagramında y" değeri,
y"-Z'/(2tgaa af) II
Yalnız çelik en kesitin taşıyabileceği
.
Mpa
olduğuna göre eksen farkı
M2 dengeleme momenti,
plastikleşme
momentine ilişkin gerilmelerin yüzey ortalayıcısında işaret değiştirdikleri diyagram,
değerinin alır.
III. Mesnet donatısının yüzey ortalayıcısına göre AMı katkısı, B,una göre güçlendirilmiş k arma kirişin -Mu negatif moment taşıma gücü değeri,
N Eksen farkı LlM2 dengeleme momenti diyagramlarını ifade .
etmektedir.
I-Mui��+l\M 1- b.M2 olarak hesaplanır.
fasarianan karma kiriş davramş sistemine bağlı olarak bu jiyagramlardan faydalanarak taşıma kapasiteleri belirlenebilir.
131
Karbon Lifleri İle Takviye Edilmiş Kompozit Kirişlerin Neg'7tif M4 Bölgesindeki Davranışlarının Deneysel Ve Teorik Olarak Ineele Ö.Çetin, A.N.)
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
IV. KAYMA BAGLANTI ELEMANLARI
1.5 d1 büyüklükleri sağlanmalıdır. durumda başlıklı kamanın H ıu taşıma gücü d 2 >==
Bir karma kirişte, kayma bağlantılarının amacı, çelik en kesitle betonarme plağı birbirlerine, bir bütün olarak çalışabilecekleri şekilde bağlamaktır. Bu amaçla, yük altında , beton ve çelik bölümler arasmda oluşmak isteyen kaymayı önlemek, dolayısıyla kayma kuvvetini aktarabilmek. Şekil değiştirmeler sonucu beton plağın çelik parçadan ayrılıp kalkmasını önlemek görevlerini yüklenirler. Kayma kuvvetinin aktarılmasını sağlayacak uygun kayma bağlantısının boyutlannı ve sayısını hesapla bulmak mümkündür. Buna karşın, plağın kalkmasıyla ilgili bir hesap şekli gelişmemiş o 1 u p önlemler deneyimlere dayanır.
Hıu = 0.32 a d/ (f3wn Eb ) Yı <= 0,55 d12 crFH
bağıntısıyla verilir Bu bağıntıda:
(crbr : küp beton anma mukavemeti Eb : beton e] astiklik modülü O'Fl-J :
kayma bağlantısının alana sının
rmx GFH 3500 kglcın =
Karına kirişlerde, günümüze değin birçok değişik kayma bağlantıları kullanılmıştır. İlk bağlantı türlerinden birisi sürekli helezondur. Genel olarak kayma bağlantılarını rijit ve eğilebitir şeklinde ikiye ayınnak mümkündür. Riji t türlerde kayma ve kalkmayı önleme iki ayrı elemana pay edilmiştir: Kayma kuvveti dik yüzeylerdeki beton basınç gerilmesi ve kaynaklardaki zorlamalar ile alınır, kalkma ise halka donatı ile önlenir. Eğilebilir türlerde her i k i görev aynı elemanca yerine getirilir.
Günümüz de en çok kullamlan kayma bağlantısı türü. otomatikleşmiş imalatı dolayısıyla, kaynaklanmış başlıklı saplamalardır.
Genelde bir kayma bağlantısının taşıma gücü, deneysel olarak istatistiksel yöntemle saptanır. Deney genellikle bir itip çıkarma testi bazen de bir kiriş deneyidir. Deneylerden çıkarılmış ampirik, ya da deneylerle sınanmış kurarnsal bağıntıların kullanıldığı da olur. Bir kayma bağlantısının bireysel taşıma gücü beton basınç düzeyi şekline, elemanın makasiama ve eğilme dayanınuna ve elemanı saran betonun makasiama dayammına bağlıdır. Betonun ls ile gösterilen makasiama çevre uzunluğu plak kalınlığının iki katı olan 2d yi aşarsa makaslanma çevresi olarak 2d alınmalıdır
Kayma bağlantılarının bireysel taşıma güçlerini bağıntılar yardımıyla hesaplamaya örnek olarak, başlıklı saplama türü bağıntılar aşağıda belirtilrnişlerdir.
a değeri için ;
h/d,== 3,0 için 0,85 h/d,>=4,2 için 1,00 değerinde alınan bir katsayıdır.
Dinamik yüklere maruz köprü ve benzeri yapılart hesaplanan H 1 u taşıma gücü, 2/3 oranında azaltı lı Saplamalar çevresinde spiral yay kullanılması durumun< HJu o/o 15 arttınlah ilir.
Başlıklı saplanıalann birbirlerinden uzaklıklan enİI doğrultuda e >= 4 di (istisnai : 2,5 d i) boyuna doğrultuda ise e > = 5 dı ( istisnai :2 , 5 dr)
boyımadoğrultusunda ise e<== (3 -4 ) d<= 600 mm bağıntılarıyla sınırlandınlmıştır. Ayrıca tb saplarnam kaynaklandığı profilin baslık kalınlığı olmak üzere c değerinin uyması gerekli sınırlar da vardır. Eğik etıiye tüıündeki kayma elemanları için de, her kol için
Hıu
==
Oa crFH FıH
bağıntısı verilebilir. Burada FıH etriyenin bir kolunun e kesit alanını, ota ve FH ise daha önce açıklan2 büyüklükleri gösternıektedir.
IV.l.Karma Kirişte Kayma Bağlantıları İçin Yapdaı Hesaplamalar: Bir moment ekstremimi noktası ile bir moment sıi noktası arası olarak sınırlandınlacak bir kayma bölgesir konulması gerekli kayma bağlantı elemanının sayısı, plast hesapta
.f
Kayma bağlantı elemanı olarak başlıklı saplamalar kullamldığında
hs >- 50 mm di<= 23 mm ve 12 ta
132
SAU Fen Billmleri Enstitüsü Dergisi
•'
Karbon Lifleri İle Takviye Ediltniş Kompozit Kirişlerin Negatif Moment
6.Ci1t, l.Sayı (Mart 2002)
Bölgesindeki Davranışlannın Deneysel Ve Teorik Olarak incelenmesi Ö.Çetin, A.N.Yelgin
VI.DENEYSEL ÇALIŞMA VE SONUÇLAR
olarak bulunur. H söz konusu bölgede plakla çelik profil arasındaki kayma kuvveti, aH genellikle alınan
bir
güvenlik
katsa)'lsıdır.
0,85 değerinde
Hesap
taşıma
gücü
Deneyler, Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi
yöntemiyle yapıldığından kayma bağlantısı aralıkları eş
Yapı
tutulur.
yapımında yükü
Laboratuarında
gerçekleştirilmiştir.
2 00 kN basınç
hidrolik presle donatılmış ,
verebilme
kapasitesine
Deneyierin
sahİp
"
HI-TECH
E1e alınan kayma bölgesindeki H kayma kuvveti :
MAGNUS" marka deney makinesi kullanılmıştır.
Pozitif momentler bölgesinde, çelik profilin taşıyabileceği
Kompozit
Z çekme kuvveti ile beton tablanın taşıyabileceği B basınç
davranışları inceleneceğinden betonanne plak alta çelik
kuvvetinden küçük olanına eşittir.
profil üste gelecek şekilde ve mafsallı mesnetli olarak
kirişlerin
negatif
moment
bölgesindeki
deney çerçevesine o turtulup orta noktasından yükü ile yüklenınektedir (Şekil
P tekil
6.1.)
Deney esnasında epruvetlerin taşıyacağı yükler yanında , deformasyonlarda
ölçülmüştür.
Deforınasyonların
öJçüln1esinde Strain Gaugeler ve bu ölçme eleınanının
değerlerinden küçüğü H değerini ifade eder.
bağlı olduğu Data Logger cihazıarı kullanılnuştır.
Negatif momentler bölgesinde ise H plaktaki mesnet
Strain Gaugeler kompozit kirişin çelik üst başlığının tam
donatısının taşıyabileceği Z' çekme kuvvetine eşittir.
ortasına , betonda ise beton kesitin yüksekliğinin tam
H= Z' =
Oa OF
'
ortasına tespit edilmiştir. Böylece hem çelikte hem de
Fa'
betonda
bölgesinde
kısalma
defoımasyonları
ölçülmüştür.
Foıınülü kullanılarak kayma kuvveti belirlenir. •
basınç
p
•
V. DENEY NUMUNELERININ ILt\ZIRLANMASI
800 x 3000 x 100 mm boyutlarındaki hazır betonarıne plak 1 12 0 çelik profil ve Bu çalışmada ele alınan kirişler karbon
liflerinden
oluşmaktadır.
Karma
A
kiriş
oluşturulurken hazır betonarme plak ile çelik profil arasındaki kompozit çalışmayı sağlamak üzere epoksi reçinesi kullanılmaktadır.
A
Hazır betonarme plak negatif moment bölgesinde çekme elemanı olarak çalışacağından , tablo
5 . 1. de belirtilen
Kompratör
aralıklarda karbon lifleri plaka epoksiyle yapıştınlmış ve plak
minimum
ıçıne
oranda
çekme
donatıları
konulmuştur.
V ll
Beton Boyutu (cm)
Çelik Profil Cinsi
Kayma Bağ. Sayısı
CFRP Sayısı
CFRP Aralığı �cm)
1
300.80. 10
I 120
6
3
10
2
300.80. 10
I 120
6
3
15
3
300.80. 10
I 120
8
2
20
4
300.80. 10
I 120
8
2
25
EPR NO
Tablo
150 mm
150 mm
A-A Kesiti Şekil
5. 1.Deney Numuneleri Kesit Özellikleri
133
6. 1. Kirişlerin Yüklenme ve Mesnetlenmesi
fı Karbon Lifleri İle Takviye Edilmiş Kompozit Kirişlerin Neg�ti Bölgesindeki Davranışlannın Deneysel Ve Teorik_.Olarak ınce O.Çetin, A. N�
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart
0
e�
2002)
KAYNAKLAR [1]
Gilbert I. , Bradford M.A. , Time Dependent Behaviour of Continous Composite Beams at Service Loads, Journal of Structural Engineering, Vol.121, pp. 319-327, (1995).
[2]
Johnson R.P. , Research on Steel-Concrete Composite Beams , Journal of Structural Division, Proc. , March 197 0,pp. 445-459.
[3]
Hamada S. , Longworth J. , Ultiınate Strength of Contınous Composite Beams , Journal of Structural Division, July 1976 ,pp. 445-459.
[4]
Arda T.S. , Yardımcı N. , Çelik Yapıda Karma Elemanların Plastik Hesabı , Kurtiş Matbaası , İstanbul 1991.
[ 5]
Leonhadth F. , Andrea W., Saul R. , Harre W. , Zur Bemessung Durchlaufender Verbundtraegger Bei Dynamischer Belastung , Bauingenieur 62 pp.31 1-324, (1987) .
[6]
Arda T.S. , Mengene N. , Strength Of Composite Bearns With Concrete Under Negative :Bending , Journal of Structural Engineering, Vol 121, pp. 117 0-1174.
(7]
Oehlers J .Deric , Sved George , Composite Beams With Limited Slip Capacity Shear Connectors , journal of Structural Engineering , Vol 121, pp.932-938 , ( 1995 ).
[8]
Gaetano M. , Giovanni F. , Edoardo C. , Modeling of Steel Concrete Composite Beaıns Under Negative Bending , Journal of Structural Engineering , vol 125 pp. 554- 560 ,(1999).
[9]
Yelgin A.N. , Yelgin H. , Eğilme Çubuklarımn Epoksi ile Yapıştırılmış Bindirnıe Levhalı Eklerinin Yapısal Davranışı , SAÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi , Cilt 2 , Sayı 2 , s. 171- 180 (1998).
[lO]
Yelgin A.N. , Kasap H. , Özyurt M.Z. , Negatif Moment Bölgesinde Hazır Betonanne Plaklı kompozit Kirişlerin Yapısal Davramşı , 9.Prefabrikasyon Sempozyumu Bildir Kitabı , s.l37-15 0 (1998)
[11]
Işık E. , E poksi ile Yapıştınlan ve Karbodur Elemanlarıyla takviye Edilmiş Kompozit Kirişlerin Negatif Moment Bölgesindeki Davramşlarının İncelenmesİ , Yüksek Lisans Tezi , (1999).
134
'l ı
SAU Fen BiJimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, 1.Sayı (Mart 2002)
Fe-F3C
İkili Denge Diyagramının Bilgisayarda Modellenınesi R.Yı1maz, F.Vatansever, H.Uzun
Fe-F3C İKİLİ DENGE DİYAGRAMININ BİLGİSAYARDA MODELLENMESİ Ramazan YILMAZ,Fahri VATANSEVER, Hüseyin UZUN Özet
Meslek
Bu makalede, demir-sementit (Fe-F3C) ikili denge diyagraınını, üzerindeki faz oranlarını, mikroyapısını ve aynı zamanda kristal kafeslerini gösterebilen bir bilgisayar modellernesi yapıldı. Bu belirtilen paraınetreler hakkındaki teorik bilgiler ve mikroyapı fotoğrafları modelierne programı içerisine yüklendi. Bu modelierne Delphi bilgisayar yazılım programı kullanılarak yapıldı. Programın işleyişi başarı ile gerçekleştirildi. Program yardımıyla, Teknik ve Endüstri Meslek Liselerinde, Teknik Eğitim ve Mühendislik Fakültelerinin Malzeme Bilimi ders içeriği kapsamı doğrultusunda, eğitim ve öğretim de başarı ile uygulanabileceği umut edilmektedir. -
Liseleri,
Teknik
Fakültelerinin ilgili
Eğitim
ve
Mühendişlik
Malzeme
bö1ümlerinde,
Bilgisi
en önemli konularından biri olan demir
dersinin
sementit ikili denge diyagrarnı, teorik olarak hayati
faz ve dönüşümleri,
sözlü anlatım ile verildiğinde, öğrenenler
önemi
olan
bu
öğrenmekte
konuyu
zorlanabilmektedir. Hayatımızın her alanına giren bilgisayar neden eğitime girınesin
ve öğrencilere öğrenmede yardımcı olmas1n
diye düşünülen bir ortamda, bilgisayarın bu alana uzak imkansızdır.
kalması bilgisayar
dilini
[1 ],
Basic
demir-sementit
denge
Ohring
kullanarak
programı, kullanıcıların hizmetine
diyagramı ile ilgili sunmuştur.
Milton
Delphi görsel
bilgisayar
Anahtar kelimeler- Fe-F3C faz diyagraını, bilgisayar modellen1esi, Delphi
geliştirilmiş
bir
Abstract - In this study, it is tried to develop a
Bu
computer modelling, which is able to show iron-iron carbide diagram, percentages of the phases view of the microstructure and lattice structures. Theoretical information and microstructure photographs of the parameters which are mentioned above were loaded on thi s programme. The running of the medeliing was performed successfully. lt is hope that it can be used in teaching of the materials sciences lectures in the technical collages, technical education and engineering faculties by this programme.
kullanılarak, deınir-sementit
yazılım
program
programı,
olması
itibanyla
eğıtİmde de yararlanılabileceği düşünülmüştür. makalede,
istenilen
Delphi
faz
bölgesi
bilgisayar yazılım
progranu
denge diyagramı üzerinde
mouse
yardımı
ile
tıklanarak,
bilgisayar ekranında tıklanan noktanın içerdiği fazlar ve faz
yüzdeleri,
mikroyapı
ve
kristal
kafes
yapısı
beraberce gözükınesi amaçlanmıştır. Tıklanan noktanın hangi sıcaklıkta ve ne kadar
karbon içerdiği ekranda
görülebilmektedir. Ayrıca demir-sen1entit ikili denge diyagranunı
tanıtıcı
sunulmuştur.
Böylece
teorik bu
bilgiler
ikili
denge
kullanıcıya diyagramı
ve
özelliklerinin kolay ve eğlenceli bir şekilde öğretilmesi ümit edilmektedir.
Keywords-
Fe-F3C modelling, Delphi
diagrams,
phase
computer II. DEMİR-SEMENTİT DENGE DİYAGRAMI VE TANIMLAMALAR
I. GİRİŞ Saf demir, çoğu mühendislik
.
Içinde bulunduğumuz yüzyıl, bilgi çağı olarak kabul
oluşturan bir metaldir ve
edilmektedir.
karbondur.
Günümüzde
kullanılarak
her
işlev,
bilgisayar
çalışılmaktadır.
kolaylaşhnlmaya Öğretim,
gerçeldeştirilmektedir. icazandudığından,
Oyunlar
temel
dersler
oyun
oynar
öğretime için
bile
en önemli ahişım elementi
demirin
oranlarda etkiler. Karbonun,
Bilgisayarın başarı ile uygulandığı alanlardan birisi de eğitim-öğretimdir.
Karbon,
bileşik
(Fe3C)
alaşımlarının temelini özelliklerini
önemli
demirle metaller arası
oluştuırnasına
ve tamamen karbonun
gibi
serbest yani grafit halinde bulunmasına göre Fe- Fe3C ve
motivasyon
Fe-C faz diyagramları meydana gelir. Bu iki diyagram
bilgisayar
arasında, sementitin (Fe3C) yerini grafit alması ve küçük
yazılım programları geliştirilmiştir. Teknik ve Endüstri
bazı eklenmeler dışında temel reaksiyonlar bakımından fark yoktur. Çelikler genellikle grafıtleşme gösterınezler. Dolayısıyla Fe-C diyagramı özellikle dölane demirler için önem taşır. Endüstriyel
\.Yılmaz, F.Vatansever, H.Uzun� Sakarya Üniversitesi Teknik E�tim :akültcsi, Esentepe Kampüsü-SAKARYA ryilmaz@sakarya.edu.tr, ·ahriv@sakarya.edu.tr, huzun@sakarya.edu.tr
amaçlar için kullanılan
çelikierin içerdiği karbon oram çelikierin özelliklerini ve sınıflandırılmasını
135
belirler.
Demir-sementit
denge
.ım Fe-F3C İkili Denge Diyagramının Bil gis aya rda ModeJie - Uz R. Yılmaz, F. Vatansever H
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l .Sayı (Mart 2002)
>
Ötektoid dönüşüm
diyagramında sıcaklık ve karbon miktarına bağlı olarak ortaya çıkan
farklı bölgeleıinde,
(Fe3C ), ostenit
(y)
ve ledeburit
ferrit (a), sementit
(y
+
çelikte
<:::> a +
Fe3C): % 0.80 C içen
723 c sıcaklıkta meydana o
gelen dönüşümdjir.
herha ng i b sıcaklıkta alaşımda bulunan fazların miktarlarım kaldın
Demir
Fe3C) yapılan
vardır. Bu yapıların özellikleri ile ilgili detaylı
(y
bilgiler
sementit
denge
diyagrarnında
kuralı ile hesaplamak mümkündür.
programın kendinde ve çeşitli literatürlerde mevcuttur
[2-7].
Bu
ku ral d a
miktarlarını hesaplamak için diyagranun en
az
�
r,
iki r,
içeren bölgesinde desteği olan bir bağ çizgisi oluş turUlu
miktatla bulunması arzulanan alaşıımn yüzde karbon miktarın
Kaldıracın
Fe-F3C ikili sistemindeki faz dönüşümleri şu şekilde olmaktadır:
bağ
çizgisinin
desteği,
faz
denk gelecek şekilde yerleştirilir. Peritektik Dönüşüm
y): Bu dönüşüm% O. 18 1492 c sıcaklıkta meydana
(Sıvı+ ô
C içeren alaşınlSız çelikte
<=>
Şekil
o
1'
olarak,
gelir.
de soğuma esnasında faz diyagramı ile ilişb karbon oram farklı
çeliklerde mikroyap1l2n
oluşumu şematik olarak gösterilmektedir Ötektik dönüşüm
(Sıvı
<=>
içeren Fe-C alaşımında
y+Fe3C): Bu dönüşüm % 4.3 113 O oc sıcaklıkta meydana
gelen dönüşümdür. 1100 ,.---,----r--..,-
1000
y
A3
900
1
� ,-..
u o
k
800
'--"
a +
:�
��
�
700
-
fZJ
ka4lı
r•
ı
ı ı ı ı ı ı
1 Aı ı
ı ı
600
ı
ı
ı
ı
ı
soo
ı
1 ı 1
400
O. 5
o
1 1
:-727"C
ı:
..-
ı ı �
il ı ı
! 1 1
ı
ı ı ı ı ı ı O. 8
ı ı
ı a + 1
1 1
Fe3C
ı
1
ı
1.0 ı. 2
2.0
% C Karbon miktarı (% Ağırlık )
a.
Ötektoid a (b)
(a)
(d)
....�ıektoid .. öncesi a
ı
!
ı .
ı
,
(e)
(f)
Per/it
n
k d (g)
(h)
(i)
Şekil 1. Demir-sementit denge diyagramında çeşitli sıcaklıklara ait% 0.5 C (a, b, c, d) % 0.8 C (e, f), % 1.2 C (g, h, i) içeren çelikierin mikroyapıIannın şematik görüntüsü.
136
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, I .Sa)'l (Mart 2002)
Fe-F3C İkili Denge Diyagramınm Bilgisayarda Modellenınesi R.Yılmaz, F.Vatansever, H.Uzun
Şekil 1 ' de görüldüğü gibi, o/o 0.5 C içeren bir ötektoid alh çelik, A3 dönüşüm sıcaklığının üzerine ısıtılırsa (a
Başla
noktası), mikroyapıda sadece ostenit kalır. A3 dönüşüm sıcaklığının hemen altına soğutulduğunda
ferrit çökelir
Faz diyagramında
ve ostenit tane sınırlannda büyür (b noktası). Sıcaklık düşüşü
723 oc
nokta seç
ulaşıncaya kadar, ferrit taneleri büyümeye
devam eder (c noktası). Sıcaklık
nin altına
723 oc
düştüğü zaman, ötektoid reaksiyonla, bütün geri kalan ostenit perlite dönüşür (d noktası). Son yapı ferit ve sementitten oluşan iki fazı içerir ve
(a+
(a)
ferrit
Nokta koordinatlarına göre faz
ve perlit
diyagramındaki bölgeyi belirle
Fe3C) olarak gözüken iki mikroyapı mevcuttur.
o/o 0.8 karbon içeren bir çelik,
nin üstünde bir
723 oc
Belirlenen bölgeye ait hesaplama
sıcaklıkta tamamen ostenit bir yapıya sahiptir (e noktası). Sıcaklık 723
oc
foınıülleri ile oranları hesapla
nin altına düştüğünde, ostenit tamamen
'
perlite dönüşür ( f noktası).
Dönüşüm sırasında karbon
taneleri tane sınırlarından itibaren içeri doğru büyüyen lamellerini oluşturacak
sementit gelerek,
lamelierin aralannda
şekilde
bir
karbonca
araya
Sonuçları
fakir ferrit
görüntü!e
bölgeleri oluşur. Sıcaklığın, oda sıcaklığına düşmesiyle birlikte
mikroyapıda herhangi bir değişiklik meydana
gelmez. Dur
% 1.2 karbon içeren ötektoidüstü çelik, A4 dönüşüm sıcaklığının
üzerinde ısıtılırsa (g noktası) mikroyapı
tanıarnı yla ostenitten oluşur. A4
Şekil 2. Programa ait akış şeması
dönüşüm sıcaklığının
hemen altında soğutulduğunda, ilk çökelen faz olan Fe3C, ostenit Sıcaklık
tane
723 oc
sınırlarında
oluşur
programda
Aynı
(h noktası).
herhangi
bir
noktamn
seçilmesi
durumunda, hesaplamalan ve sonuçları görüntüleyen alt
nin altına düştüğü zaman, ostenitik faz
perlitik yapıya dönüşür. Böylece çelik, perlit adalarını
program örnek olarak aşağıda verilmiştir:
kuşatan sert kırılgan sementiti içerir (i noktası). Perlit adalarını çevreleyen sementit, ötektoid reaksiyon öncesi Bu
sementittir.
noktadan
somaki
soğuma
procedure
ile
TForml.ImagelMouseDown(Sender:TObject;
mikroyapıda değişme görülmez.
Button :TMouseButton; X, Y:
Konu
ile
detaylı
ilgili
bilgi
hazırlanan
bilgisayar
if
Jrograınının içinde vardır. •
Integer);
( ( ((X>=41)
S*(X-57)/4)))) and
•
III. BILGISAYAR PROGRAMI
S hift:TShiftState;
or and
(X<=57)) (((X<=57)
(Y>=47)) and (( (X>=41)
and
(Y<=(47-
or
(X>=48))
or (X<=48))
and
(Y>=(46-19*(X-48)/7) )) then begin
)emir-sementit ikili denge diyagramı ile ilgili bilgisayar
LabellO.caption:='Delta Ferrit';
nodellemesi,
Labelll.caption:='Ostenit';
Delphi
kullamlarak
programı
edit4.text:='Delta Ferrit+Ostenit';
�erçekleştirilmiştir. Yazılan program en az Pentium şlemcili bilgisayarlarda Windows
II 95/98/2000/ME/XP
edit5.text:=floattostr((57X} *100/16) i
şletim sistemleriyle uyumlu şekilde çalışmaktadır. Şekil
edit6.text:=floattostr(l00-
, de programın akış şeması verilmektedir.
strtofloat(edit5.text)) i gauge2.progress:=Round(strtofloat(e
ekil 2 'de programa ait akış diyagramında da göıüldüğü ibi, faz diyagramında seçilen noktanın, önce hangi ölgeye
ait
olduğu
tespit
edilmektedir.
ditS.text)*lOO/(strtofloat(editS.text)+str tofloat(edit6.text)}) i
Bölge
image3.visible:=False; film:='c:\fv\fil\Cph.avi'i
elidendikte n sonra, o noktadaki C ve Fe oranlan ile Jktanın
sıcaklığı
belirlenmektedir.
Daha
sonra
end;
da
ıldıraç metoduyla faz oranları ve ait oldukları faz
ırumu bulunmaktadır.
137
Fe-F3C İkili Denge Diyagramın1n Bilgisayarda Model1ernt R.Y1lmaz, F.Vatansever, H- Uı.
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
öncesi ferrittir. Bu fazın oranı % 76.6 dır. Geriye kal. % 23.4 oram perlittir. Bu sonuçlar literatürde belirti!: kaldıraç metodu kullanılarak elde edilen sonuç lar uyum içerisindedir [6]. Ekranın sol alt köşesin belirtilen ferrit miktarı değerindeki farklılık, bu değer otektoid ve otektoid öncesi ferrit oranlarının hepsı içerınesi olarak açıklanabilir [6]. Bu noktada mikroyapı görüntüsü ekranda yerini almıştır. Bu bölge\ hacim merkezli kübik (HMK) bir mikroyapıya sahipt Bu görüntü, ilgili köşede hareketli olarak yer almıştır.
IV. ÖRNEK SUNUŞLAR VE İRDELEME
Delphi programlama dili kullanılarak yapılan demir sementit denge diyagramı ile ilgili program çalıştırıldığında Şekil 3 'deki görüntü ekrana gelir. Görüntüdeki demir-sementit denge diyagramı üzerindeki bir noktaya 'mouse' yardımıyla klik herhangi yapıldığında, o noktadaki % karbon ve demir miktarı ağırlık olarak ve noktanın sıcaklık değeri oc olarak ekranın sağ alt köşesinde sayısal ve dairesel grafık olarak yüzde oranlan belirir. Belirtilen noktanın bulunduğu bölgedeki fazlar ve bunlann sayısal ve dairesel grafık olarak yüzde oranları ekranın orta alt kısmında yerini almıştır. Onun hemen yanında ise, ilgili bölgelerin metalografık yapısını gösteren fotoğraf görünecektir. Farklı bakış açısından fazlar ve oranlan ise, ekramn en solunda gösterilir. Demir-sementit denge diyagrarmnda bulunan fazlar ve özellikleri, faz dönüşümleri, demirin dönüşüm ve allotropileri, kafes yapıları ve faz oranlarının hesaplanmaları haklandaki bilgileri içeren konular, açıklamalar bölümü altında, ekramn sol üst köşesinde "açıklamalar" yazan kısmında belirtiinnştir. Onun hemen altında ilgili noktadaki fazın kafes yapısını gösteren görüntü sürekli olarak dönen bir görüntü arz eder. Programın daha iyi bir şekilde açıklanması için birkaç örnek verilecektir. İlk olarak Şekil 4 'te verilen % 0.2 oranında C bulunan 723 oc deki çizginin altında kalan bölge verilmiştir. Bu bölgede ferrit ve sementit fazları bulunur [1-7]. Bu bölgedeki ferrü otektoid .;�· (fe-C) Oenge Oiyagr�mı ..
..
& 20ÔO
0.2 C içeren alaşımın, 723 oc çizgisinin heni üstündcki, yani 801 oc civarındaki sıcaklık noktasr mouse kliklendiğinde Şekil 5'deki durum ortaya çılı Bu bölgede, ferrit ve ostenit fazları vardır. Faz oı, değerleri ilgili kısımnda beliıtilir. Bu değer literatürdeki hesaplamalarla uyum balindedir [ 6] : noktadaki fazlar HMK ve yüzey merkezli kübik (Yl\11 yapıya sahiptirler. Bu yapılar sırasıyla dönüşümlü o la: ekranda gözükmektedir.
%
.
4.3 C bulunan ötektik çizgisi üzerindeki bir nokt' (931 °C) 'mouse' kliklendiğinde Şekil 6'daki görü· ortaya çıkar. Burada da hesaplanan faz oranJ literatürdeki hesaplamalarla uyum içindedir. Ledeb1ıriı yapısı metalografik mikroyapı kısmında : + Fe3C) almıştır.
%
J:op.vıigth by fahri VATANSEVER &�J;tamazan.YILMAZ. :�-���.
De.iı�aabon: :';:\�: ·'�fğEi .
.
.
Şeki1 3. Program açıldığındaki ekran görüntüsü
Son örnek olarak % 5.5 C bulunan 590 oc sıcaklık verilmiştir. Bu noktasındaki görüntü Şekil 7'de noktadaki hesaplaınalarda önce verilen örneklerde olduğu gibi literatürdeki hesaplamalara paralellik
gösterınektedir. Programı kullanan kişi, mo yardımıyla Fe-F3C ikili diyagram üzerindeki istediğ C oranım ve sıcaklık değerini kliklediğinde, prog içinde mevcut bilgi ve görüntülere ulaşabilecektir.
13 8
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Fe-F3C İkili Denge Diyagramın1n Bilgisayarda Modellenınesi R.Yılmaz, F.Vatansever, H.Uzun
76.6666
123,3333
fertl
-
Peli
Şekil 4. % 0.2 C içeren demir-karbon alaşımının 691
°C
sıcaklık noktadaki bilgisayar ekran görüntüsü
Şekil 5. o/o 0.2 C içeren demir-karbon alaşımının ve 801 °C'deki sonuçlannın ekran görüntüsü
139
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü 6.Cilt, 1 .Sayı (Mart 2002)
Şekil 6.
Modellen� H .Uzı.ı
Dergisi
rda Fe-F3C İkili De ng e Diyagramının Bilgisaya R.Yılmaz, F.Vatansever,
% 4.3 C içeren demir-karbon alaşımının 931 oc sıcaklık
noktasındaki sonuçlannın ekran görüntüsü
Şekil 7.
% 5.5 C içeren demir-karbon
alaşımının
5 90 oc noktastndaki sonuçlannın yapılmıştır.
V. SONUÇ
ekran görüntüsü
Programın
kullanımı,
başany
gerçekleştirilmiştir. Fe-F3C ikili denge diyagrann � Bu
makalede,
kullanılarak
bilgisayar
yazılım
demir-sementit
programı
(Fe-F3C)
ikili
Delphi
ilgili
bilgilere
kolayca
ulaşma
imkanı,
progra:
vasıtasıyla el�e edilmiştir. Programın kullanışının çe
denge
diyagraını, her bir alaşımın farklı sıcaklık değerlerindeki
kolay olması
optik ınikroskopla çekilen mikroyapı fotoğraflan, faz
çalışan teknik elemanların rahatlıkla kullanabilmelt"'
adları ve oranları, kristal kafes tüıü ve konu ile ilgili
bilgiye
teorik açıklamaları içeren bir bilgisayar modellernesi
sağlayacaktır.
140
kısa
nedeniyle, öğrencilerin, hatta sanayıc zamanda
ve
görsel
olarak
ulaşma.
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cılt, l.Say1 (Mart 2002)
Fe-F3C İkili Denge Diyagramının Bilgisayarda Modellenınesi R.Yılmaz, F.Vatansever, H.Uzun
programı geliştirerek ileriye dönük çalışmalar yapmakta mümkündür. Orneğin; mouse ile kliklenen noktalar, bir büyüteç altında büyütülerek her noktaya ulaşılabilir. Böylece sıcaklık eğrileri üzerindeki noktalarda meydana gelen faz dönüşüm hesaplama 3onuçlan, programda gösterilebilir. Bu
..
KAYNAKLAR [ 1] Ohring, M., ''Computer Modules For Engineering Materials Science" Demostration Discet, USA, ( 1995) [2] Savaşkan, T., "Malzeme Bilgisi ve Muayenesj", s 132-140, Derya Kitabevi-Trabzon, ( 1999) [3) William, D., "Materials Science and Engineering An Introduction", s 267-279, Third Edition, John Willey&Sons, New York- USA, ( 1994) [4] Topbaş, M.A., "I sıl İşlemler", 81-90, Prestij basın- İstanbul, (1993) [5] Onaran, K., "Malzeme Bilimi", s 75-96, Çağlayan Basımevi-İstanbul, ( 1985) [6] Pollack, H. W. "Metarial Science and Metalurgy'', s 121-131, 2nd edition, Reston Publishing Company, Ins. Reston, Virginia-USA, (1977) [7] Askcland, R.D. "Malzeme Bilimi ve Mühendislik Malzemeleri", Cilt 1, s 298-302, (Çeviri. Mehmet Erdoğan), Nobel Yayın Dağıtım Ankara, (1998)
•
141
Demiryollan ile Yolcu Taşımacıhğl ve Yolcu Vagonu Oı1 R.Çak, S.Aslanlar, M.Z-�
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
DEMİRYOLLARI İLE YOLCU TAŞlMACILlGI VE YOLCUVAGONU ONARIMI Recep Çak, Salim Aslanlar,M. Zeki Çelebi ••
Ozet-Genel
tanım
olarak
Ulaştırma,
malların
ve
ı. GİRİŞ
insanların bir noktadan diğer noktaya taşımasıdır. Ulaştırmanın
yeri
ekonomideki
ve
önemi
ekonomik
toplumsal
yapısını
etkilemekte
yılında
ve
sistemleri
olarak,
Havayolları,
belli
Karayolları,
Soyolları
sayılabilir.
başlı
Demiryollan
ulaşım
TCDD'nin
kullanmakta
olduğu
gerekmektedir.
vagonların
kısa
Bu
yolcu
zamanda
onarımı
yapılacak
onarımları
yapılarak
1950
yıllanna
İngilte e başlarrı.ı!
kadar
ağı
yapılmıştır. Demiryollan ile yolcu ve yük taşımacılığında k u llanı
vagonları belli zaman aralıklarında onarımlarının yapılması
yapınuna
Osman!
1985 yılları arasında ise sadece 1034 kın'lik demir)
ulaşım
sistemlerinin her birinin kendine göre üstünlükleri vardır.
arasında
verilmiş ve yol uzunluğu 7357 lan'ye ulaşmıştır. 19
Demiryolları, Bu
illerimiz
1830'lu yıllarda demiryolu ile taşımacılık
Tarih boyunca insanlık değişik ulaşım sistemleri Günümüzde
Aydın-İzmir
zamanında tanışrruştır. Dünyada ise ilk önce
üretkenliğin artmasında önemli rol oynamaktadır. geliştirmiştir.
ı·
Demiryolları ile taşımacılıkta ülkemiz ilk önce
tartışmasızdır. Ulaştırma hizmeti bütün toplumun
enerji, yapılması gereken yol yatırımı ve yol y apımı i gerekli saha ile işletmeciliğinde çevreye verilen
işletmelere teslim edilmesi gerekmektedir.
iş
Anahtar kelimeler: Ulaşım , Demiryolları , Yolcu
tezimizde anlatılmıştır. Ülkemizde yolcu vagonlarıı imalatı, onarımı ve
imalat
transportation in the economy are beyond of any
yolcu
community
and
.
vagonlannın tipi
have
ve
bakımlannı
Türkiye
ve
olması
an
vag(j
nedeniyle
ağır
balam
A
programının gerektiren
yağ
(V3)
developed various transportation systems through
yaptırmaktadır. Mert Makine Ülkemizde Yolcu
history. Today, Highways, Railways, Airlines and
onarmak üzere TCDD'den demiryoluna bağlan t ı Arifiye
as main transportation systems. Every one of them
sayısında
intervals . These Coaches need be repaired and the
bağlı
atölyesine
demiryolundan içine
5 vagon
şekilde iki hat döşeyerek kurmuş idi. Ancak artan
to TCDD need maintenance and repair at certain to
istasyonuna
bağlantısı yaparak
possesses certain advantages .The C oaches belonging
delivered
va go iz
alan ilk fııınadır. 1996'da Mert Makine ilk atölye�
Canal and Maritime transportation can be mentioned
and
b�
vagonlarının onanmlarını 3. Şahıslara ihale yolu
important role to improve productivity. Mankind has
maintained
�
[ 1,2,3]
Vagon Sanayi
yapmaktadır. Ancak TÜVASAŞ
debate. Transportation services effects econoınical the
daha
( 1997 tarihi itibariyle) mevcuttur. Yolcu vagonlar1r
point to another. The scope and importance of
of
çok
Demir yollarımızda çalışma 1080 adet yolcu
means to �arry the goods and passengers from one
life
göre
bölümleri hakkında bilgiler verilmiştir.
Absıract-As a general description, Transportation
social
karayollarına
konularda diğer ulaştırma sektörleri ile mukayese
vagonu, Transport
and
kazaları
zaraı azdır.
ve
vagonların
yer
maK ala
vag
değiştirmesinci
kaynaklanan problemleri ana işietmemize yakın saru·
relevant
vagon taşıyan araba (Transport) bu çalışmada yaparak
organizatons in a short time.
vagonluk bir vagon onarım ve park sahası oluşturdt Key words:
Transportation,
Railways,
Bu sayede hem vagon manevralan kolaylaşmış hen
Passenger
makaslı ray bağlantılanyla yapıldığında en fazla 4 vag
coach, Carrier
alabilecek sahaya 1O vagon aldırmış olduk. Böyle manevralardan kaybettiğimiz zamanı da kazanmış old� Ayrıca onanın hattımızı, demonte, kumlama, boyama montaj hatları olarak daha verimli kullanma imkan: R. Çak, S. Aslanlar, M.Z. Çelebi; SAÜ Teknik Eğit. Fak. Esentepe Kampüsü,
sahip olduk.
142
ı
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
DemiryolJan ile Yolcu Taşımacılığı ve Yolcu Vagonu Onannıı R.Çak, S.Aslanlar, M.Z.Çelebi
6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
ll.
YOLCU V AGONLARI
1 OOO'e yakın UIC'nin yayınlanmış standartları vardır. •
Il.l. Yolcu Vagonlarının Imalatı
Bunlar
aynı
zamanda
yolcu
vagon
işletmeciliğinde
uyulacak standartları da tayin etmiştir.[4,5,6] Aşağıda bir yolcu vagonunu oluşturan ana komple ve 0.2. Yolcu Vagonlarının Revizyonu
detayları genel olarak verilmiştir. Yolcu Vagonlarının Genel Tasarımı
•
Yolcu vagonlanrun imalatında uyulması gereken uluslar arası
Şase
•
Yan duvarlar çeliği
•
Dam çeliği
•
Sahanlık,
•
El
WC,
Yıkama,
Koridor
ve
•
Tekerler
•
Boji Şasesi
•
Vagonun iç giydirilmesi kampartman
veya üçlü
İç
koltukları,
•
•
kaplama
Revizyonu
malzemeleri
II.nci tamir grubu
(V2)
Revizyonu
Vl onarımının dördüncüsünde yapılan onarım türü.
yataklar) •
(Vl)
Yolcu vagonlarının periyodik olarak iki yılda bir yapılan
Koltuklar (Pulman tipi koltuklar, kuşetler, ikili
I.nci tamir grubu
hafif onarımı.
Vagonun yürüme takımları (Bojileri)
•
yayınladığı
Yolcu vagonlarının periyodik olarak iki yılda bir yapılan
Kampartman çeliği
•
TCDD'nin
g ruplara ayrılınıştır.[4,5,6,7]
•
•
gibi
yolcu vagonlarının tamiri aşağıda belirtildiği şekilde
vagon sandığı
•
olduğu
onarım talimatlan da bulunmaktadır. Demir yollarımızda
Yolcu vagonunu oluşturan ana bölümler
•
standartlar
(Ahşaplar,
III .ncü tamir grubu (V3)
Revizyonu
Kontratabla, formikalar, cam yünleri)
Yol cu
Kimyasallar,
onarımının üçüncüsünde yapılan ağır onarın1 tüıü.
Boyalar,
İzolasyon
vagonlarının
periyodik
olarak
yapılan
V2
malzemeleri, Macunlar •
Elektrik
Tesisatı
malzemeleri,
aküler,
yüksek
gerilim
kablolar,
sandığı
•
ve
(VO)
Revizyonu
aksesuarları
Ara satbalarda yapılan hafif bakıma VO Bakım denir.
•
Elektrik sobaları
Buna örnek verecek olursak cam değjşimi gibi.
•
Sıcak sulu veya buharlı ısıtma malzemeleri, B rülörler, sıcak su kazanları,sıcak su ve
•
Revizyonu
(VS)
buhar tesisatı boruları ve vanaları Fren
•
tesisatı
malzemeleri,
Kazaya uğranuş ve bunun sonucunda hasara uğramış
borular,
vagonların onarımına V5 Onarımı denir.
hortumlar, vanalar ve valfler Vagonlann
•
müşterek
birbirleriyle
çalışmasını
gerektiren
cer
ve
koşum
•
Yolcu
Vagonlarının
Revizyonunda
Yapılacak
•
Işlemler
takımları tamponlar, cer kancası, cer tüpü gibi.
Aşağıda •
yolcu
vagonların1n
onarılınası
(Revizyon)
çalışmalarında yapılacak işlemler V2 tanlİr grubu için
Yolcu V agonları İle İlgili Standart
anlatılmıştır. Yolcu vagonlannın imalatında ve üzerine monte edilen bütün
malzemelerin imalat
gereken
uluslar
standartıara
arası
uygun
ve montajında uyulması
standartlar
olmayan
vardır
vagonlann
(UIC).
•
Hareket Kısımları
Bu Tekerlekler
uluslararası
demiryollarına çıkmasına izin verilmemektedir.
Dingil yatakları Taşıma Sustalan
Yolcu gereken
Vagonu
imalatı
standartları
Demiryolu
ve
(UIC)
Birliğinin
genel
onarımlarında belirleyen
uyulması
Uluslar
sekreterliği
Susta askıları
arası
P lakdögardlar
Paris'tedir.
•
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD)'da
Tekerlekler: Çıkartıhr, temizlenir, tekerlek gövdesi muayene edilir. Diğer tamirleri yapılır. Gerekirse
bu birliğe üyedir. Birlik toplantılannda alınan kararlar
tekerlek değiştirilir.
doğrultusunda, ihtisas komisyonlarınca hazırlanan UIC
•
standartları (Fişleri) Fransızca, Almanca ve İngilizce
Dingil
Yataklan:
Buvatagresler
temizlenir, muayene ve tamir edilir.
olarak yayınlanmaktadır.
143
çıkartılır,
O�ar
Demiryollan ile YoJcu Taşımacılığı ve Yolcu Vagonu eı R.Çak, S.Aslanlar, M .Z- ,
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Ci1t, l.Sayı (Mart 2002)
•
Taşıma
sustaları:
temizlenir,
Çıkartılır,
Tazyik Nazıını
tazyik
tecrübesi yapılır, yaprak araları yağtanır, gerekirse
Umumi Fren Muayenesi
değiştirilir. Menot muayene edilir ve yağlanır.
Fren Çubukları ve El Freni: Fren çubukl a rı .A) manivelaları sökül ür, ölçülür, tamir edilir. edilir, yağlanır. El freni aksarnı muay ene edilir- vi
Plakdögardlar: Muayene edilir.
mili yağlamr.
tamir edilir. •
•
Susta
•
askıları:
Menot
menot
ve
pernaları
• •
Boji
tamir edilir, yağlanır, ayar edilir.
Tekerlekler
üflenen temizlenir, muayene edilir, İçinden hava geçiri I en
B eşik Sustaları
serbestliğine bırakılır.
•
Helezon Sustaları
•
Boji Şasisi
•
•
•
Depolan:
İki
hava
baştan
Çıkartılır,
Fren Hortumları: Çıkartılır, muayene edi l ir
,
muayene edilir.
değiştirilir.
Beşik Sustalan: Çıkartılır, temizlenir, tamir edilir, Helezon Beşik:
ınua }'eı
teınizlenir,
olanlar sökülür, tamir edilir, gerekirse •
Sustaları:
Çıkartılır,
tazyik
Çıkartılır,
ölçülür,
yeni s i ı
Ventiller: Triblvalf, boşaltma ventilleri, t a cil va fle
tecrübesi
•
Fren Silindiri: Çıkartılır, silindir temizleniT, kanal delikler
temizlenir,
es
çıkartılır, muayene ve tamir edilir.
yapılır, gerekirse sertleştirilir. •
Hava
Boruları:
Tekerlekler: Çıkartılır, ternizlenir, tekerlek gövdesi
tazyik tecıübesi yapılır ve yaprak aralan yağlanır. •
Kondüvit
edilir. 5 atmosfer tazyikle tecrübe edilir.
Beşik •
Fren Çubuk Regülatörü: Yerinden çıkartılır, sökilli
tazyikli
hava
ile
üflenir.
frı
Komple
silindiri tecrübe edilir.
sökülür.
Yastıklar tamir edilir.
•
Tazyik Nazımı: Çıkartılır, muayene ve tamir edilir
Boji Şasisi: Temizlenir, ölçülür, muayene ve tamir
•
Umumi Fren Muayenesi: Vagonun bütün tertib: yerine
edilir.
takıldıktan
soma
umumi
hava
kaçı:
muayenesi ve çıkış tecrübesi yapılır. •
Şasi •
Dış Teferruat Parçaları
Temizlenir, muayene edilir, ölçülür tamir edilir. Basamak •
Koşum Takımları
•
Iç
Cer
Tertibatı:
Cer
çubukları,
cer
sustaları •
Tamponlar
Tavan
Tevazün Tertibatı
Dam
Çıkartılır,
sökülür, temizlenir,
Taban
tamir
Tevazün tertibatı:
•
Sökülür,
temizlenir,
Dış Duvarlar: Duvar saclan ve tahtaları muayene· tamir
muayene
edilir,
çürüyenler
değiştirilir.
GerelciJ
macundan itibaren veya boyadan itibaren boyar.
edilir, yağlanır. •
Duvarlar, Dam , Taban
İç Duvarlar
edilir, yağlanır. •
Vagon Sandığı İskeleti
Dış Duvarlar
Tamponlar
Tamponlar:
edil
pası temizle mr, boyanır.
muayene edilir, yağlarur.
•
muayene
Muayene edilir, çelik vagonlarda pencere yuvalarır
Koşum Takımlan: Çıkartılır, temizlenir, muayene •
•
tutarnakları
tahtaları tamir edilir, parlatılır.
edilir, yağlamr, gerekirse tamir edilir. •
ve
Cer Tertibatı
İç cer Tertibatı •
demirleri
Duvar saclarımn iç taraflan süliyen ile boyanır.
Fren
•
İç Duvarlar: Temizlenir, gerekirse cilalanır
ve
verniklenir. Muayene ve tamir edilir. Fren Çubukları ve El Freni
•
Tavan: Gerekirse sökülerek cilalanır veya boyamr.
Fren Çubuk Regülatörü
•
Dam: Temizlenir, saclar muayene ve tamir edı. Çürüyen yerler değiştirilir. Tekmil dam boyanır.
Kondüvit Borulan •
Hava depoları
Taban: taban tahtaları muayene ve tamir edı' muşamba tamir edilir, yağlanır.
Fren Hortumlan Yentiller Fren Silindiri
144
.
.
Demiryollan ile Yolcu Taşımacıhğı ve Yolcu Vagonu Onarımı R.Çak, S.Aslanlar, M.Z.Çelebi
Bilimleri Enstitüsü Dergisi 1.Sayı (Mart 2002)
SAU Fen 6.Cilt,
Kap ıl ar
1
WC Ve Su Tesisatı
Pencere çerçeveleri
M usluklar
Pencere Camları
Su borulan
Pencere tevazün tertibatı
Su deposu
Pancurlar
Lavabo
Pencere kasa kısımları
Lavabo dolabı
Pencere Havalandırma kapakları
Sabunluk
Perdeler
Sifon ventili, kolu ve kapağı
Vantilatörler
WC taşı
Pencere
•
•
parlatılır.
Çerçeveleri: Tahta
Çıkartılır,
çerçeveler
tamir
cilalanır.
Huni borusu
edilir, Kopmuş
•
Musluklar: Çıkartılır, tamir edilir, parlatılır.
kayışlar değiştirilir.
•
Su boruları: Muaeyene ve tamir edilir.
Pencere Camları: Macwı veya cam sabit lastikleri
•
Su deposu: Çıkaıtılır, muayene ve tamir edilir.
muayene edilir, Kırık camlar değiştirilir.
•
Lavabo: Temizlenir, kırıksa değiştirilir.
Pencere Tevazün tertibatı:
•
Lavabo Dolabı: Tamir edilir, boyanır.
Parçalar tamir edilir, yağlanu.
•
Sabunluk: Çıkartılır, tamir edilir.
•
Pancurlar: Çıkartılır, tamir edilir.
•
Sifon ventili,kolu ve kapağı: Çıkartılır, tamir edilir.
•
Pencere kasa kısımları: Muayene edilir, iç kısımlar
•
süliyen ile boyanır.
WC taşı: temizlenir, gerekirse değiştirilir.
•
Huni borusu: çıkartılır, tamir edilir.
•
Elektrik Temiratı
•
•
pencere kasası açılır.
Pencere havalandtrma kapakları: muayene ve tamir
•
edilir. •
Perdeler: Çıkartılır, yıkanır, gerekirse değiştirilir.
•
Vantilatörler: Çıkartılır, tamir edilir.
Dinarno Akümülatör
İç Techizat
1
Nazım Tevzi tablosu
Döşemeli kanepeler -
Tahta kanepeler
-
Masalar
-
Bagaj yerleri
-
Sigara tablalan
İç tesisat Akuplümanlar •
tamri edilir. Şarj edilerek boyanır ve vagona takılır. •
Ayna, resim çerçeveleri, elbise askıları, termometre, •
Döşemeli kanepeler: Kanepe rninderleri, arkalıklar, yastıklar çıkartılır, tamir edilir.
Yüzleri sökülür,
Tahta kanepeler: Sökülür, tamir edilir, gerekirse vemiklenir veya boyanır. tvlasalar: Çıkartılır, tamir edilir.
•
Bagaj yerleri: Sökülür, fıle tamir edilir veya yenisi Sigara tablaları: Çıkartılır, tamir edilir, parlatılır.
•
Ayna, resim çerçeveleri, elbise askıları, termometre, yardımcı
lamba
sport:
Çıkartılır,
tamir
Tevzi tablosu: Muayene ve tamir edilir.
•
İç Tesisat: İzolasyon tecrübesi yapılır.
•
Akuplümanlar: Muayene ve tamir edilir.
•
Buhar Sofajı
Geçit Körlikleri
-
Geçit Köprüleri
-
Geçit parmaklıklan
Yagonda
Kapama ve ayar tertibatı Sofaj çantalan
edilir,
Sofaj Hortumlan •
Borular ve radyatörler: Muayene ve tamir eclilir. Tecrübesi yapılır ve boyanır. Boru İzolasyonları
Geçit Tertibatı
-
takılır.
Borular ve radyatörler
cilalanır veya parlatılır. 1
yerine
•
ile değiştirilir. Boyalı demir çubuk yeniden boyanır. •
değiştirilir,
tecrübe edilir.
tamir edilir.
•
Nazım: Çıkartılır, temizlenir, ayar edilir, yıpranmış malzemesi
kadife yıkanır, gerekirse deri kaplanır. Muayene ve •
Akümülatör: Çıkartılır, lavajı yapılır, tamir edilir. Şarj yapılır, sandıklar boyanır, yerine konur.
yardımcı lamba sport •
Dinaıno: Çıkartılır, temizlenir, sökülür, muayene ve
tamir edilir. •
Kapama ve ayar tertibatı: Sökülür, muayene ve tamir edilir. Buharla tecrübe yapılır.
Geçit Köprüleri: Çıkartılır, tamir edilir.
•
Sofaj çantaları: Sökülür, temizlenir ve tamir edilir.
•
Sofaj
Hortumlan:
Çıkartılır,
sökülür, ternizlenir,
tamir edilir ve tecrübesi yapılır. Gerekirse ho rtum
Geçit Köprüleri: Gerekirse çıkartılır, tamir edilir.
değiştirilir.
Geçit Parmaklıkları: Çıkartılır, tamir edilir.
145
Demiryollan ile Yolcu Taşımacılığı ve Yolcu Vagonu Onar R.Çak, S.Aslanlar, M.z.Çel
SAU Fen Bilim1eri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
n..�.l
ac k.u le lik nce ö için ınm nda yat vagonu konusu atölyelerin içine döşenen ray lan n ulusal d emırY< r hattına bağlı olması gerekmektedir. (Atö lye içi
Elektrik Sofajı Elektrik sobalan
hatlarının olmadığı, hava yastıkları ile vago nu taşııı-ı� müsait yapılmış özel zeminli atöl yele rde A vrupa
Buatlar, anahtar ve sigortaları Hat ve şebeke
mevcuttur.
Akuplümanlar •
Elektrik Sobalan:
sökülür,
Çıkartılır,
temizlenir,
Atölye içi vagonların yerleşimi, yer değiştiııne imkanl; (makas sistemleri) kapasite bakımından çok önemlid
muayene ve tamir edilir. Tecrübe edilir. •
Buvatlar,anahtar ve sigortalar: Sökülür, teınizlenir, muayene ve tamir edilir.
•
(yaklaşık
Hat ve Şebeke: Muayene ve tamir edilir, tecrübe Aküplümanlar: Muayene ve tamir edilir.
•
Boya ve yazılar
24.60
40
safhalan için yer değiştiıınesi (manevra ) büyük külı olmaktadır. [6,7]
edilir. •
ton) boy l; metre) olduğu için birbirleriyle onarı
Çünkü vagonlann ağırlıkları (yaklaşık
III. SONUÇLAR ve ÖNERİLER
Vagonun dışı gerekirse macundan veya savdan itibaren boyanır. İç duvarlar yeniden cilalanır, verniklenir veya
Ülkemizde
boyanır. Dış yazılar yeniden yazılır. Sabit yazı levhalan
araçlarının üretim ve onarımı Kamu sektörü tarafınd�
temizlenir, tamir edilir.
yapılmaktadır. kuruluşu
demiryolu
1990
olan
işletmeciliği
yılından itibaren T.C.D.D'nin
Tüvasaş
bazı
yolcu
Demiryollarırnızda kullanılan yaklaşık bahsedilen
tamir
(Revizyon)
derrriryo
bai
vagonların
onarırmnda özel sektörden yararlanmaya başlannşt
11.3. Yolcu Vagonu Onarımı Yapan Kuruluşlar Yukarıda
ve
adet yolcu vagonunun
işlemlerinin
276
adedi
30
(1997 yılı) 1 O�
yaşın üzerinded
Genel
Bu da gösteımektedir' ki yolcu vagonlarımn p eriyod
Müdürlüğüne bağlı ortaklığı olan Türkiye Vagon Sanayi
bakımları ile beraber bu vagonlann modemize edilı1-ıe
A.Ş.(Tl)VASAŞ) 'ta yapılmaktadır. Ancak T(T'/ASAŞ
gerekmektedir. T.C.D.D 'ye bağlı fabrikaların dışında l
yeni vagonda yapmakta olduğundan bazı vagonlann
konuda
büyük
çoğunluğu
Devlet
Demiryolları
özel
sektöre
yılından
Planlama
Teşkilatı
itibaren gündeme gelmiş ve bu amaçla özel sektör bu
kalkınma
planında
konuda yatırım yapmaya başlamıştır.
tavsiye edilmiştir.
bakımlannın 3. şahıslara
Bu
konuda
ilk
yaptırılması
yatrrımım
yapan
MAKINE •
MERT
HIRD.TİC.VE SAN.LTD.ŞTİ. mevcut ancak
1990
2800 m2'lik
3000
m2'lik alammızda
10
gelen
yolcu
vagonluk yeni bir
vagonlanm
vagonun geliş yönüne doğru tam taşıma
arabası
yapmış
90
üzerine
alıp
ilerleyen bir vagon
bulunmaktayız.
birbirlerinden
değiştirebilmekte,
hem
bağımsız zaman
hem
olarak iş
yer
[6] NN TÜVASAŞ Teknik Dokümanlan 989 [7] NN Mert Makina Teknik Dökümanları
kaybını
değiştirmesinde çoğunlukla diğer vagonlarda da işlemler ve
istasyonun
vagon
çekicisine
TCDD C
Dairesi Başkanlığı, TCDD Matbaası
azaltmaktadır. Çünkü makas yardımıyla vagonlann yer durmakta
yıl
özel sektörden yararlamlm.c
[4] NN TCDD Cer Dairesi tamimleri. [5] NN TCDD Yük ve Yolcu v8.gonlan
sayesinde her bir vagon kendine ait yolda beklemekte ve vagonlar
beş
Ankara.
araba
Bu
da
sekizinci
Dev1
[1] N.N Demiryollar Dergisi Sayı 164-165 , sayfa 90. 919' 1938 [2] NN Osmanlıda Finans kaynakları [3] ÇAKAR, T. Ulaşımda enerji verimliliği, Clu� Enerji Verimliliği Kongresi, sayfa 183, 3-5 Şubat 1 �
onarım sahası oluşturmuş bulunmaktayız. Bu sahada İşietmemize
(DPT) 'nin
düşmektedir.
alana
birbirleriyle yer değiştiınıesi (manevra) büyük külfet iken yeni
görev
KAYNAKLAR
adet yolcu vagonu alabiliyorken ve bunlann
7
de
ihtiyaç
duyulmakta dolayısıyla manevra işlemi istasyon (Arifiye Gar Müdürlüğü) trafiğini de etkilemiş olmaktadır. Yolcu
146
.
Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
SAU Fen
Ilaç Endüstrisinde Uzman Sistemler ve Uygulamalari T.Canvar
İLAÇ ENDÜSTRİSİNDE UZMAN SİSTEMLER VE UYGULAMALARI
Tuba Canvar
Insan zekasını ve becerisini her alanda yakalama isteği araştırmaları bu alana yoğunlaştırmıştır. Günümüzde, Yapay Zeka yöntemleri ile çözülmüş bir çok gerçek dünya problemi ve Yapay Zeka' nın bir çok ticari uygulaması vardır. Bu çalışmada, Yapay Zeka' nın en yaygın dalı, Uzman Sistem' ler ve tıp ile farmasotikte uygulamalarından bahsedilmiştir. B una ilave olarak, farmasotik prosesler için Delphi 'de geliştirilmiş basit ve küçük bir Uzman Sistemin tasarımı ve bilgisayar programı da anlatılmıştır. Bu çalışmanın amacı Uzman Sistem' lere dikkati çekmek ve bu metodu kuJianarak farmasotik proseslerin verimliliğini arttırma olasılığını göstermektir. •
••
Ozet
-
Uzman sistem, Farmasotik prosesler, Üretim planlama, Tıbbi teşhisler, Ürün formülasyonu, Ilaç.
Atıahtar
kelimeler
-
•
•
I. GIRIŞ Kimyasal endüstriler, imalat endüstrilerinin en büyük da
olmasa
merkezi
isteklerinin
Words
Hastalıklann
aıtn1ası
kimya
sektörü
içinde farnıasotik
ile İngiliz Kimya Endüstrisi içinde farmasetik endüstrinin öneminin ne kadar fazla olduğu gösterilmektedir. F arınasotİk
endüstrisi,
üretim
proseslerinde
kimyasal
proses endüstrilerinin diğer bölümlerinden daha karınaşık ve
daha
çeşitli
kimyasal
aşaınaları
uygulamaktadır.
Bir
k armaşıklığımn
yapıtann
çok
insanların
hastalıklarının karmaşıklığı ve faınıasotik endüstrilerinin tedavi
etmek
için
tasarlandığı
hayvan
bedenlerinin
karmaşıklığı ile ilişkili olabilir[ 1]. Endüstri
ana
iki
dala
ayrılır:
We
1.
En büyük uğraşısını
etken
maddelerin iınalatına
ayıranlar.
2.
En büyük uğraşısını resmi standartıara uygun ve bilinen etken maddeleri
müstahzar
halinde
imal
edenler. Hastalıklarla
mücadelede
çevre sağlığı
ve koruyucu
hekimlik yanında yeni etken madde buluşları ve bunların topluma
sunulmasının
payı
da
büyük
boyutlara
ulaşmıştır. Türkiye'de ilaç endüstrisi Cumhuriyet' ten evvel hemen hemen
yok denecek kadar basit bir düzeyde idi. İlaçlar
eczanelerde müstahzar haline getiriliyordu. Cumhuriyet' ten sonra
1930
Türk Kodeksi'nin yayınıyla ve ihtiyacın
da artması sonucu evvela küçük laboratuarlar kurulmaya
başlanmıştır.
Expert system, Pharmaceutical processes, Production planning, Medicine diagnosis, Product formulation, Drug.
Key
parçasıdır.
endüstrinin öneminin aıtnıasına neden olmuştur. Tablo 1
always need expert experience, intelligence and ability to solve problem in every area. This necessity makes studies to concentrate about obtaining human experience. Today, there are many real-world problems that are being solved by many Intelligence and comn1ercial Artificial application of Artificial Intelligence. In this study, Expert System that is the most popular branch of Artifıcial Intelligence and its application in pharmaceutical and medicine is considered. In addition of this, the design and programıning of a little and simple expert system developed for pharmaceutical processes has been described. This program is written in Delphi 3. The goal of this study is to pay attention to Expert Systems and to show by using to these methods the increasing possibility of productivity of the pharmaceutical processes. -
bir
çoğalması, insanların daha uzun ve daha sağlıklı yaşama
Farmasetik
Abstract
•
-
İkinci
dünya
savaşından
sonra
ilaç
sanayiimiz devletin ve yabancı kredilerin yardımı ile çok gelişerek memleket ihtiyacım büyük oranda karşılar hale gelmiş, ilaç imkan ve yeteneğine de ulaşmıştır
C.Tuba, SA.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü, Endüstri Mühendisliği Bölümü, Adapazan
•
147
[2].
ulam: yg U r ve le em st Si an zm de U sin ri İlaç Endüst
SAV Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, 1.Sayı (Mart 2002)
T.Caı
.
eczanelerden fabrikalara geçerek haz ır ilaç san a yı�· (Farmasotik: Endüstri) doğrnasına ned en olmuştur. 1 fırınalan bu devrede birbiri ile yeni ila ç çıkarma ve bul yönünden yarışa giınıişlerdir. Bu çab alardan insa11 büyük yarar sağlamıştır [2].
Tablo 1. İngiliz Kimya Endüstrisinin sektörleri (1992) (Büyüme değeri eklenmiştir) [3].
o/o ORAN Farmasetikler
37
Özel kimyasal ürünler endüstriyel/tanınsal kullanı lan
20
Organikler
10
Sabunlar ve temizlik malzemeleri
10
Sentetik reçineler, plastikler ve kau_çuk
7
Boyalar, ellalar ve yazıcı mürekk�leıi
5
Boya maddeleri
3
inorganikler
4
Özel kimyasal ürün ler ev/ofis için
3
Gübreler
1
.
Farmasotik: Bezacılık foıınüllerine veya kurallanna g< ilaçların hazırlanması sanatıdır. Bezacılık ve ilaç ile i l! bilgiler ve işlemlerdir. İlaç İmalatı : İlaç haline sokmak için yapılan büt foımülasyon, şekillendirme, doldurma, ambalajlama etiketierne gibi tüm işlemlerdir. İlaç üretimi, etken (akt ve yardımcı hammaddelerin daha önce yapılan çalışmal sonucu belirlenmiş forn1üle göre proseslerden geçiriler insan kullanımına uygun hale getirilmesi olar İlaç imalatçısının amacı hastaya ı tammlanabilir. yüksek kalitede ilaç sunmaktır. Hayat koruyup kurtaracı maddelerin imalatında ihmal ve dikkatsizlik affedilern olduğu için ilaçlar bilimsel ve teknolojik geçerlikte işlemlerle hazırlanmalıdır[ 1].
Büyük kapasiteli ve sürekli üretimlerde, en önemli işlerden biri fabrikanın düzgün ve en iyi şartlarda çalışmasını sağlamaktır. Ürünlerini etkileyebilecek ekonomik ve kimyasal faktörleri aynı seviyede tutmaya devam etmek zorunluluğundadır. Bu şekildeki bir bakım ve gözetim altında enstrümentasyon (ölçme, kayıt ve kontrol cihazıarı ile donatım), çok önemli bir rol oynar. Kimyasal üretimin ufak kapasiteli olması veya sürekli işlemlerin uygulanamaması gibi durumlarda, sürekli fakat artarda (kademeli) proses kullamlmalıdır. Bu durum, işçiler ve mühendisler üzerinde, daha fazla kontrolü gerektirir. Çünkü şartlar veya işlemler, çoğunlukla işin başından sonuna kadar değişir. Belirli prensipler altında ve çeşitli fonnülasyonların yardımı ile, belirli bir yer ve zaman için, pek çok proses arasından en iyisinin seçilmesi, uygun bir karar olur. Bu yol faydalıdır, fakat mühendis son analizlerini, tecrübeye dayanan yargının yardımı ile yapacak olursa, daha başanlı olur. Bu amaçla kullanılacak bir Uzman S istem ile işletme verimliliğinin ve etkinliğinin artacağı muhakkaktır [1].
Sağlık organizasyonlan ve FDA (Food and Dn Administration-Yiyecek ve gi· Yönetimi) İlaç enstitülerce konulan standartların doğrultusunda üreri: yapma gerekliliği olan ilaç sektörü için kritik unsurl a rm birisi validasyondur. Validasyon (validation) yaı geçerlilik veya imalatta geçerli işlemler, bir mamulü belirlenmiş (designed) işlemlerle güvenilir bir şekila imal edileceğini gösteren ve en yeni bilimsel düzeydel resmi bir program demektir. Validasyon, aynı üretiı şartlarında yapılan üretimden aynı kalitede ürün elt edileceğinin garanti edilmesidir. İlaç imalatında yapıb validasyon çalışmaları sonunda bir mamul için en uygu şarj boyu (parti büyüklüğü) belirlenir. lll. KARA R DESTEK SİSTEMLERİ, YAPAY
ZEKA, UZMAN SİSTEMLER ve UYGULAMAL.M Ill.l. Karar Destek Sistemleri
Karar destek sistemleri karşılıklı etkileşimli, esnek ' kolayca uyum sağlayan bilgisayar destekli bi1. sistemleridir. Özellikle belirli yönetim problemlern çözümlerine destek olmak için geliştirilmiştir. Veri1� kullanu, kolay kullanıcı arabirimi sağlar ve kar vericinin kendi kavrayışına izin verir. Karar des! sistemi ayrıca modelleri kullanır (standart ve/ve. müşteri-bazlı), değişken olmayan proseslerle kuruİı (sıklıkla son kullanıcılar tarafından), karar ven: presesinin bütün aşarnalanın destekler ve bilgi tab� içerir. Karar destek sistemlerinin ana amaçları şunlar; [4]:
II. İLAÇ ENDÜSTRiSİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ
İlaç (Drug); satmak, satışa çıkarılmak veya kullamlması için önetilrnek üzere imal edilen, insan ve hayvanlardaki hastalıklan tedavi, yatıştııına, koruma, tanı, teşhis veya anoıınal fiziksel durumları düzeltmek veya organik (fonksiyonların) işievlerin düzeltilmesi ve işler hale getiriln1esi amacı güden herhangi madde veya maddeler karışımıdır. İlaçlarm keşfinde sosyal olayların rolü vardır. Bunların başında yerel veya genel savaşlar gelir. Perusilinin imalatının gerçekleştirilmesini ikinci dünya savaşı zorlamıştır. Birinci dünya savaşı da bir çok aşı, serum ve antiseptiklerin keşfıne neden olmuştur. Esasen perusilinin kitle halinde elde edilmesi ilaç sanayiinde büyük bir devrim oluşturmuş ve artık reçete forınülleri de
ı.
Kompleks problemierin çözüme destek yeteneği
2.
Değişen şartların sonucu olan beklenmedik durunt için hızlı yanıt veıınek.
3.
148
Birkaç stratejiyi farklı biçimler altında, hızla tarafsız olarak deneme yeteneği.
ı
1
1
c
1
ı
J
ı
y s
( t
t
İlaç Endüstrisinde Uzman Sistemler ve Uygulamalari T.Canvar
Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, 1.Sayı (Mart 2002) SAU Fen
�· :ı
ı l
1
•
t
4.
Yeni kavramlar ve öğrenimler.
5.
Kolaylaştınlmış iletişim.
MYCIN' in geliştirilmesi 1970' lerin izlemiştir. ortalarında birkaç uzman sistem ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu sistemler içinde bilginin merkezi rolünün onaylanması ile Yapay Zeka uzmanları ayrıntılı bilgi karar sunum teorileri ve birleştirilmiş genel-amaçlı verııle prosedür ve çıkanınlan gcliştiıınek için çalışmıştır. Birkaç yıl içinde bu çabanın, ilk genel problem çözücülerin sonuna benzer nedenlerle sınırlı bir başarısı olduğu ortaya çıkmıştır. Çalışmamn amacı olan 'bilgi', çok fazla sıkıcı ve çeşitlidir; genelde bilgi-tabanlı problemleri çözme çabalan vakitsizdj (erkendi).
6. Yönetim kontra 1 ve performansı. 7.
Maliyetierin azaltılması.
8.
Tarafsız kararlar.
9.
Yöneticiye daha az zamanda ve/veya daha az çaba ile görevini yapmayı sağlayarak yönetsel verimliliği arttırır. Karar destek sistemi analiz, planlama ve uygulama için yöneticiye daha kahteli zaman sağlar.
1980'lerin başında, Uzman Sistem teknolojisi, akademik sahne için sınırlıdır ve ticari uygulamalar olarak görünmeye başlamıştır. XCON, XSEL ve CATS-1 dikkate değer olanlardır.
111.2. Yapay Zeka Bir çok uzman Yapay Zeka' nın iki temel fikir ile ilgili
olduğu konusunda hem fikirler: Birinci, insaniann düşünme prosesleri üzerine çalışmayı içerir ( zekanın ne olduğunu anlamak için); İkinci, bu prosesleri ınakineler yoluyla ifade etmekle ilgilidir (makineler, robotlar,vb.). Yapay Zeka, bir insan tarafından yapılacak bir davranışın, zeka olarak adlandırılabilecek, bir makine tarafından yapılanrlu [ 5].
Uzman Sistemin yapısının kurulmasına ilave olarak, Uzarnan Sistem yapısının hızla oluşması için araçların geliştirilmesi için yapılan önemli bir çaba vardır. Bu araçlar EMYCIN ve AGE gibi programlama araçlarını, EXPERT ve KAS gibi bilgi edinim araçlarını, ve META DENDRAL ve EURISKO gibi uzmandan öğrenme araçlarını içerir [4,5].
Günümüzde Yapay Zeka birçok dallara ayrılmaktadır. Yapay Zeka' ya esas olan dallar: uzman sistemler, bilgısayarla görıne, tabii dil işleme, yapay sinir ağları, robotik, bilgiyi elde etme ve sunma, kavram modelleme, öğretim vb.leridir. Bu çalışmada Yapay Zeka tekniklerinden Uzman Sistemler ele alınmıştır.
Uzman Sistemler genel Yapay Zeka programlarından şu konularda farklılaşırlar; bir Yapay Zeka programının amacı herhangi bir insanın çözebileceği bir problemi çözmeye çalışmaktır. Halbuki bir Uzman Sistemin amacı uzman bir insanın çözebileceği problemleri çözmektir. Belirli bir problem kümesi için bir uzman gibi davranan bilgisayar program.larına Uzman Sistemler (US) denir. Uzman Sistem veri işlemeden, bilgi işlemeye bir geçiş olarak ifade edilebilir. Veri işlemede, veri tabanı bir algoritmaya bağlı olarak etkin bir şekilde işienirken bilgi işlemede herhangi bir algoritrnaya bağlı kahnmadan örneğin heuristik (tecıübeye dayalı) metotla çıkarılmış kurallar ve gerçeklerden oluşan bilgi tabanı etkin bir şekilde işlenir. Başka bir deyişle algoritmalar ile sonuç çıkarma ınekanizmaları (inference engine) yer değiştiımiştir.
III.3. Uzman Sistemler Uzman Sistemler (US'ler), Yapay Zeka programlama
çeşitlerinden biridir. Uzman sistemler, belirli tipte problemierin çözümünde uznıanlann bilgi ve muhakeme proseslerini taklit etmeye çalışan, öğüt veren bilgisayar Jrogramlarıdır[4]. Yapay Zeka programları, daha çok mlaşılması güç ya da anlaşılmamış problemleri çözmek çin kullanılırlar. Çünkü genelde bu programlar için bir mevcut olmamaktadır. Ayrıca YZ ılgoritma lrogramlarında, geleneksel programlama dillerinden PascaL Fortran, C) yapıca farklı olan Lisp ve Prolog gibi tiller ağ1rlıklı olarak kullanılmaktadır. Çünkü bu diller 'Z tüıii bir programlama tekniği için çok daha uygundur e özel olarak bunun için tasarlanmışlardır. Bu rogramlama dilleri karşılaştırma ve geriye doğru arama ibi gelişmiş fonksiyonları içerirler. Fakat bu, diğer rogramlama dillerinin kullanılamadığı anlamına gelmez. 1 iğer diller kullanılarak, mesela Basic gibi sade bir dilde �US' ler yazılabilmektedir. Sistemler, Yapay Zeka komitesi tarafından �60'ların ortalarında geliştirilmiştir. Genel Amaçlı �oblem Çözücüler (GPS), Newell ve Simon tarafından )jik Teori Makinesi' nden geliştirilen "zeki" bilgisayarı n·atmaya kalkışan bir prosedürdür. Bu yüzden Uzman stern' in başlangıcı olarak görülebilir. zman
·
Genel olarak Uzman Sistemlerin bileşenleri bilgi toplama, bilgi tabam, çalışma belleği, çıkarsama düzeni mekanizması, açıklama ve kullarncı arabiriınidir[5]. Uygulama prograırumızda da üretim kuralları kullanılmaktadır. Uzman Sistemler birkaç yolla sımflandırılabilir. Bilgi sunumu yapısına göre kural tabanlı, çerçeve-tabanlı, melez ve model tabanlı uzman sistemler olarak sımflandırılmaktadır. Uygulama programımız kural tabanlı uzman sistemdir. ITI.4. Uzman Sistemlerin Tıpta Uygulamaları Tıpta bir çok Uzman Sistem uygulaması mevcuttur. Biz burada belli başlı birkaç tanesine değineceğiz. MYSIN, bulaşıcı hastalıkların tedavi ve teşhis periyotlarında kullanılmaktadır. Bu sistem bu hastalıklarda uzmanlığı olmayan doktorlar için çok
:nel-amaçlıdan özel-amaçlı programlara geçiş, Stanford 1iversitesi'nde E.F eigenbaum tarafından geliştirilen ENDRAL ile 1960 'ların ortalarında olmuştur ve bunu
149
gulam Uy ve ler tem Sis n ma de Uz sin stri ç dü İla En
SAU Fen Bil1m1eri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sa)'1 (Mart 2002)
yardımcıdır. Örneğin, bulaşıcı hastalıktan acil olarak ameliyat edilmiş bir hastanın tedavisinde daha başarılıdır. Sistem için ihtiyaç duyulan bilgi, kurallar temel alınarak tasarlanmıştır ve LISP' te yazıinnştır. INTERNIST sistemi ( 1970), dahili hastalıkların teşhisi için tasarlanmıştır. Hastalığın klinik görünüşü, Iab analizi sonuçları ve hastalığın geçmişi (tarihi) vb. sisteme girilir. Sistem olası teşhisleri de verilere bağlı olarak tarnınlar ve sonra en olası olanını bu hastalık için seçer.
T.Car
err. bl pro bir n atta hay çek si ger ııne ndi Araçlann değerle ol tr kon n mini ti üre ası boy aş kum ştir: gerçekleşmi planlaması. Protos sistemi interaktif ve otoıı1a çizelgelerne sağlar. İlave olarak, kullarncı çöziir sağlamak için bilgi-tabanlı çizelgelerne algo ri trn2s kullanabilir. Algoritınik çözüm, zor ve kola y kısıt! destekler ve kullanıcı tarafından değiştirilebilen tuta çözümler sunar
Medicus (Tıbbi Kaynak Çizelgelerne Sistemi) projesir amacı, hastaneye gelen hastaların çizelgelenmesi İ\ bilgisayar tabanlı prototİp bir sistem geliştiııııektir. f sistemi geliştirınek için Oldenburg şehir hastanesinin la muayenehanesi ile işbirliği yapılnuştır. Bu tıo uygulama alanımn en önemli özel1iği çok fazla dinanı ve belirsiz bir çevre olnıasıdır. Yeni hastalar diizell� olarak gelmektedir ve acil hastalar hemen teda edilmelidir. Hastaların bölümde kalma periyoth hastalıkların nedenleri farklı olduğu için değişkendi Medicus, norınal periyodu hastalar için uzun döner çizelgelen1e, acil ve nadir görülen hastalar için k dönemli çizelgelerne sağlar [7,8].
Internist' in daha yeni fonnu Intemist-II 'dir ve 599'dan fazla dahili hastalığın bilgisini bu sisteme girilmektedir. IRIS sistemi, Interlisp dilinde tasarlanmıştır, tıbbi alternatif vizyonlan, klinik araştırma stratejileri ve uzmanlığı kolaylaştııınak vb. için kullanılır. Bu sistem glokom hastalar için damşman bir sistem olarak tasarlanmıştır. PIP (Mevcut Hastalıklar Programı) böbrek bozukluğu olan hastaJann teşhisi için tasarlanımştlr. Sistemin yapısı temel tıbbi bilgi, hastalık çeşitleri, klinik veriler ve hastaların fiziksel durumları gibi 36 temel başlıktan oluşur. Bu sistem, hekimlerin muhakeme işlemini modeller.
111.5. Uzman Sistemlerin Farmasotikte Uygula01a an
Uzman Sistem' in farmostatİk üriin foıınülasyonu11: kullanınunı gösteren ilk kayıt 27 Nisan 1989' da Lond' Financial Time' da Bradshaw' un makalesidir; bunu a) yılın sonbaharında W alko' nun makalesi izlemiştir. Jı. Phaıın. UK ve Logic UK, foıınülasyon için PEl kullanarak Uzman Sistem geliştiııruştir. Bu zamand itibaren bir çok şirket ve akademik endüstriler 1 alandaki uzmanlıklarını yazılı hale getirmişlerdir . } amaçla geliştirilen sistemlerden bir kaçı aşağıdaki gibı� [9]:
EXPERT ( 1980) sistem, tıbbi danışmanlık modellerinin etkilerinin kontrolünün ve araştırmasının incelenmesine yardım etmek için tasarlanmıştır. Günümüzde son derece modern Uzman Sistem 'ler tıpta kullanılnuştır. Örneğin, AIDS' i teşhis edebilen Uzman Sistem dizayn edilmiştir ve kullanılmaktadır. PHARMA-2, ilaç tedavisinde karar desteği için kullamlan bir uzman sistemdir. Parmakoloji uzman grubu değerlendiıme teknikleriyle kurulan veri tabarn kullanılarak tedavi seçimi yapılır. Uzman çalışmalan yeterli ilaç tedavisinin kesin fızyolojik geçmişini doktorlarla ortaya çıkarmıştır. Bu fızyolojik özellikler fornalize edilmiş ve bilgisayar programına uygulanmıştır [5].
Cadilla sistemi : Bu sistem, Cadila Laboratuarı tarafınd: geliştirilmişti ve kendi fiziksel ( çözülebilirlik vb kimyasal (işlev gruplan vb.) ve biyolojik karşılık etkileşimli özellikleri (çözünemezlik vb.) iizerı: dayanan etkin ilaçlar için tabietleri foıınüle etmek üza dizayn edilmiştir
MEDICIS bilgisayar destekli teşhis için kullanılan bütünleşik bir sistemdir. İki alt sistemden oluşur: bilgi tabanını oluştuıınak için uzman tarafından kullanılan modül ve bu tabanı kullanan konsültasyon modülü. MEDICIS, kesinlik faktörlerini kullanmadan mantıksal prosesinin Sonuçta muhakeme bir sonucudur. PROMETHEE çok kriterli analiz ile sonuçlarını geliştirir. MEDICIS, U.L.B. Tıp Fakültesinin Bilgi İşleme Depattınanı'nda geliştirilen bilgi taban h bir sistemdir. Bu araştırmanın amacı tıbbi teşhisiere özellikle karışık durumlarda yardımcı olmaktır [6].
Galenical geliştirıne sistemi, Heidelberg : Bu sister ve Biofaın1ostatik Bölümü ile Heidelbe-. Fannostatik .. Universitesi'nde Tıbbi Bilgiler Bölümü ( Alman:. tarafından aralığ: foınıülasyon geliştirilmiştir, geliştiı·mede yardım sağlamak için dizayn edilmiştir, ak ilacın fiziksel ve kimyasal özelliklerinden başlar. Londra üniversitesi/Capsugel sistemi : Bu sistem, Lon& Üniversitesi Eczacılık Okulu tarafından geliştirildi, Ky(l' (Japonya) ve Maryland (Amerika) Üniversiteleri birlikte Capsugel desteğiyle kapsüllerı sert formülasyonu ilave edilerek tasarlanmıştır. ·
PROTOS, Eureka Protos projesini bir parçası olarak geliştirilmiştir. Üç tane Protos alt projesi, uzman sistem oluşturmak için Prolog kullanarak araçlar geliştiııniştir.
150
'
İlaç Endüstrisinde Uzman Sistemler ve Uygulamalari T.Canvar
Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6 Cilt, l.Sayı (Mart 2002) SAU
Sanofi sistemi : Bu sistem, Sanofi Araştırma Bölümü tarafından geliştirilmiştir, etken ilaçta yeni fonnülasyonu temel alan sert jelatin kapsüllerin formülasyonu için tasarlanmıştır . Zeneca sistemi : 1988 Nisan' ından beri 3 sistem Zeneca Farmostatik tarafında geliştirilmiştir. Bu sistemler tabletlerin, enjektablar (sefalosporin türü ürünler) ve film tabietierin forınülasyonu için dizayn edildi. Boots sistemi : Bu sistem tam olarak faınıostatik formülasyonlar için geliştirilmemesine rağmen formülasyon gündemleri için tek bilinen olduğundan beri bu alana dahildir. Boot şirketini kadrosu tarafından 1990' da geliştirilen sistem ödüller kazanmıştır. Sistem ilk zaman güneş yağlannın foıınülasyonuna yardım için geliştiriidi fakat son olarak krenueri ve losyonlan kapsayacak şekilde genişletildi. IV. İLAÇ FABRİKASINDA UZMAN SİSTEM TASARIMI ve UYGULAMASI
Stok veri tabanında malzemelerin kodu, tanımı, miktarları ve birimi bilgileri tutulmaktadır. Recete veri tabanında mamullerin kodu, tammı, üretimlerinde kullanılan malzemelerin kodu, malzernelerin tanımı, malzemelerin kullanım miktarları bilgileri tutulmaktadır. Genel veri tabanında mamullerin stok politikası, sabit şarj boylan, satış planları gibi bilgiler tutulmaktadır.
IV.2. Üretim planı
Yapılan literatür çalışması Uzman Sistemler' in genel de ilaç foın1ülasyonlan için tasarlandığını gösternıektedir. Biz uygulamamızda Endüstri Mühendisi kavramından dolayı üretim planlama ile birlikte ilaç üretiminde uygulanan proses kontrol işlemleri için bir uzman sistem tasartamaya çalıştık.
Bu bölümde fiıına içinde mamul bazında geçerli olan stok politikalan da dikkate alınarak dört aylık bir dönemi kapsayan Ana Üretim Planı yapılrnaktadır. lTygulaına programını anlatmadan önce ilaç üretiminin ve ilaç endüstrisi içinde üretim planlan1anın özelliklerine değinelim.
Uygulama programı Delphi 3 ile yazılmıştır. Delphi, Windows programcılığı ile entegre halinde bir çok fonksiyonu ortak kullanabilmesi, veri tabanı desteği ile OOP (Object Oriented Programıning-Nesne Yönelimli Programlama) desteği sayesinde oldukça kullanışlı olduğu için tercih edilmiştir[1 O]. Program üç bölümden oluşmaktadır.
İlaç üretin1, eldeki makine ve tesislerin yalnız belirli bir mamule tahsis edilmiş yapısı ile sürekli bir üretim sistemidir. Ana özelliği ürün akışı (ürünün hareket halinde olması) ve tesislerin üretilecek ürüne göre tasarlanmasıdır. Ayrıca talep süreklidir ve de sipariş tipi üretimde olduğu kadar değişken değildir [l l].
1.
Genel veriler
2.
Üretim planı
3.
Proses Kontrol
IV ı Genel veriler .
.
Bu
bölüm üç kısımdan oluşmaktadır: ( 1) Stok bilgileri, (2) Ürün ağaçları ve (3) Standart üretim süreleri. Bu menülerde girilen bilgiler kullamlarak diğer iki bölümdeki işlemler yapılmaktadır.
Seri üretin1 tiplerinden akışık kitle üretime uyan farmasotik üretimde, işlenen hammadde ve ürünler doğal yapıları itibariyle kendiliğinden akarlar. Akış veya proses üretiminde makine ve tesisler yalmz bir cins mamulü üretecek şekilde dizayn edilmiş ve yerleştirilmiştir. Aynı yerde başka bir nıamulü üretmek ya çok pahalıdır veya olanaksızdır [2]. Başlangıçta pek çok kimyasal madde süreksiz olarak üretilmiş, fakat pazar isteklerinin artması üzerine, sürekli üretime geçilmiştir. Bu değişimin en önemli sebebi, ürünün birim miktarı için, yapılan gider (masraf) düşüşü olmuştur. Üretkenliğin hızlı bir şekilde yükselişi sonunda, kimyasal proses endüstrileri, teknolojik değişmenin bir sonucu olarak, çok karmaşık bir yapıya sahip oldular [3].
Uygulama bünyesinde bu kısım tarafından kullanılan üç veri tabanı mevcuttur. Birincisi stokların kayıt edildiği stok veri tabanı, ikincisi ürün ağaçlarının kayıt edildiği recete veri tabarn ve üçüncüsü mamuller için geçerli genel verilerin (şarj boyu, stok politikası, vb.) kayıt edildiği genel veri tabarudır.
İlaç imalatında yapılan validasyon çalışmalan sonunda bir mamul için en uygun şarj boyu (parti büyüklüğü) belirlenir ve bu miktar mamulün her üretimi için sabittir. Bu nedenle ilaç imalatında partiler halinde imalat yapılmaktadır. Dolayısıyla stoka üretim yapmak kaçınılmazdır.
Ş eki 1 1. Genel veriler k1smmın menü adımları.
151
İlaç Endüstrisinde Uzman Sistemler ve Uygulam
SAU Fen BiJiroleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
T.Ceı
kaç 1 gö s t eıınekte
partisinin
İlaç üretimi yapan bir işletmede, her ürün için Sağlık
bölümünde hangi ürünün kaçıncı
Bakanlığı onaylı belirli bir imalat şekli ve hammadde
kullanılarak
kullanını miktarları vardır (bu nuktarlar bir şarj için
Haftalık üretim planı önceki haftanın Cuma günü t departmanlara
belirlenmiştir), bunlar fırına içinde "reçete" olarak ifade
edilir. Bir mamul üretilrnek istendiği zaman
üretiminden
gerekli
oluşturulur.
ve imalata geçilir. İlaç imalatı iki kısımdır; birincisi ilacın üretilmesi ikincisi ise ambalajlanmasıdır.
belirlenen en
kaynakların
iyi
izlenebilirliği
ise
kullanılan ambalaj
mamul
malzemeleriı
sağlanmaktadır.
Böylece
şartı
herhangi
malzemeler için kullanılan kontrol ve şaıj kolaylık sağlamaktadır.
dalgalanmaları
nedeni
ile
ili
a)rlı
üretim planları belirlenmektedir.
bir dönem için yapılır, daha sonra bu üretim planının ilk
Şekil 2. Üretim planı ekranı.
ayı bir haftalık üretim programı olarak detaylandırılır. Ana üretim planı dört aylık dönem için şu şekilde yapılmaktadır: 1 . Fabrikada üretilen ürünler için geçerli stok politikaları mevcuttur. Örneğin bazı mamullerden bir aylık satış plam kadar, bazı mamullerden bir buçuk aylık satış planım karşılayacak kadar, bazıları içinde iki aylık satış plamm karşılayacak kadar stok tutulmaktadır.
15000
soo o
lDOOD
uoo
15UO
5001
soooo
noo
Uto O
,001:
10100
not
uooo
no u
1200U
7Uto
19100
SIOto
2. Ana üretim planına esas teşkil edecek satış tahminleri
-
-lı..i9 �
dan
gelmektedir. Mamullerin
stok
düzeyleri
her
ayın
sonunda
raporlanmaktadır. Bu devir stok, stok politikası ve satış planları kullanılarak dönem sonun stokları tespit edilir.
4. Satış miktarlan belli, mamul stoklarınnz belli ve dönem sonu istediğimiz stok belli olunca üretim miktarı da belirlenmiş olmaktadır.
IV. 3 Proses kontrol
5. Üretilmesi istenen miktar işgücü, makine kapasiteleri
Kimyasal kontrol, fabrika işlemlerinde üç yerde yapılır ( 1 ) fabrikaya gelen hammadde analizi; (2) üretir
ve
malzeme
ihtiyacı
dikkate
alınarak,
ı
kısmı nı
girilen bilgileri kullanarak her mamul için d ört
sahip olan ilaç sektöründe üretim planları önce dört aylık
3.
l
numaralı
üretim planı gerçekleştirilıniştir. Genel veriler
stok
zorunluluğunda bir imalat işletme yapısına
dört ayı kapsayacak şekilde Satış Depaıtrnamn'
1
Uygulama prograrnında dört aylık dönem için yapı];
Sabit parti büyüklüğü ile üretim yapan, mamul çeşitliliği bulundurma
nde
almaktae
geriye dönüş gerekınesi durumunda hem ürün hem
endüstrisindeki üretim planlama sürecini inceleyelim. talep
yer
zamanda herhangi bir ürünle ilgili döküma n tasyon
(optimal)
Genel üretim planlama sürecim tanımladıktan sonra ilaç
ve
bilgileri
bilgiler ile ilaç üretiminin olmazsa olmaz
üretim
kullanurum tespit etmektir.
fazlalığı
''
miktarı ve kontrol nurnarası bilgileri yer almaktadır.
hedeflerine ulaşabilmek ya da mevcut satış imkanlarmdan için
ınamu Emirle
.
Emri"
Üretim
ambalajlanmasında
Pomad ve Flakon şeklinde gnıplanmaktadır.
faydalanabilmek
ve "Üret im
emirleri
Üretim
"Ambalaj
üretim şekillerine göre Tablet, Film Tablet, Süspansiyon,
amacı,
önce
gün
birkaç
duyurolur
miktarları, kontrol numarası
Uygulamayı gerçekleştirdiğimiz ilaç fiınıasında ürünler
planlamasının
olarak
yazılı
ı
Farınasotik v e Amba . . . olmak üzere iki kısımdır. "Fannasotik Uretım Emrı r hammaddele sabit üretim miktarı için gerekli
hammaddeler belirlenen miktarlarda tartılarak hazırlan1r
Üretim
bilgilerini
üretileceği
parti
büyüklüklerinin katları olacak şekilde dönem dilimlerine dağıtılır.
esnasında reaksiyon ürünlerinin analizi, bir proses kontre olarak adlandınlır ve (3) fabrikayı terk eden bitirilnr
Bu işlemler sonucunda oluşturulan ana üretim planı bir
ürünün analizi. Kimyasal madde üreticisi, sadece san almış olduğu hammaddelerin karakterlerini bilmekl
mamulün üretim miktarlarım ve sonraki dört dönem
yetinmeyip;
sonunda oluşacak tahmini devir stoklarını gösteıınektedir.
hazırlamış
olduğu
ürünlerde,
yaban�
maddenin ya hiç bulunmaması veya çok az bulunmasır dikkat etmelidir.
Ana üretim plam oluşturulduktan sonra belirlenen üretim miktarları kullanılarak malzeme ihtiyaç plam oluşturulur. Ana üretim planında belirlenen üretim miktarları haftalar
Uygulama programının asıl yapısı proses kontrol üzeru
bazında detaylı olarak programlanır.
kurulmuştur. Burada yürütülen proses kontrol işiernk üretim esnasında gerçekleştirilen kontrol işlemleridir .
Üretimler haftalık olarak planlanır. Haftalık üretim plam, tüm depaıtınanları kapsar ve gün içinde departmarun ilgili
kapsamda yaşanacak olası sorunlar seçenekler halind
1 52
İlaç Endüstrisinde Uzman Sistemler ve Uygulamalari T.Canvar
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Derg1si 6.Cilt, l. Sayı (Mart 2002)
ıiG· ı\�
hı11anıcıya sunulmaktadır. Uygun durumların farklı ı� kombinasyonlarında sistem kullanıcıya farklı önerilerde � bulunmaktadır. .
KAYNAKLAR
:Ji
�
r.
Şekil 3. Proses kontrol bölümünden örnek bir ekran.
h
4
.
� n
l
\
V.SONUÇ Bu çahşmada Uzman Sistemlere değinilmiş ve literatür
taranarak bu güncel yöntemin tıpta ve ilaç formülasyonlannda uygulama örneklerinden bir kaçma değinilmiştir. Literatürde rastlanan uygulamalardan farklı olarak uygulamamızda ilaç endüstrisinde proses kontrol ve üretim planlama konularında kullanılacak bir uzman sistem örneği ile bu konuya farklı bir yaklaşım getinnek amaçlandı. Çünkü ilaç proseslerinde bir çok faktör altında çeşitli varyasyonlarda karar verilmesi gerekliliği üretimi etlcileyen en önemli etmendir. Örneğin kullanılan aktif hammaddenin menşeinin değişmesi üretimin en başından en sonuna kadar bütün aşamalarını etkiler. Bu gibi durumlarla karşılaşan eleman için etkili öneri yapma yeteneğine sahip bir Uzman Sistem, bir el kitabı kadar vazgeçilmez ve verimliliği arttırıcı olacaktır. Bu nedenle bu çalışma sonucunda yapılan uygulamada� proses kontrol için ge1iştirilecek bir Uzman Sistem' in ne kadar kullanışlı olacağını ufak da olsa gösteıınek amacıyla proses kontrolü ağırlıklı olarak ele alınmıştır.
ı. SHREVE,R. Norris., Joseph A., BRlNK JR,Kimyasal Proses Endüstrisi 2, Çev., A.İhsan Çataltaş, Inkılap Yayınlan,İstanbul (ı985. 2. SHREVE,R. Norris., Joseph A., BRINK JR, Kimyasal Proses Endüstrisi ı, Çev., A.İhsan Çataltaş, Inkılap Yayınlan, İstanbul (ı0-35) ı988. 3. HEATON, Alan., An Introduction to Industrial Chemistry 3. Baskı. : Blackie Academic & Professional, London (7-18)1996. 4. TURB AN, Efraim ., Decision Support and Expert Systems. 3. Baskı.: Macınillan Publishing Company,New York(435-675)1995. 5. ALLAHVERDİ,Novruz, "Yapay Zeka Yöntemleri ve Uygulamaları",( 1Tarımda 8),http ://alaeddin.cc.secuk.edu.tr/--noval/TARIM-98 .htm. 6. BOIS, Ph. Du, J.P., BRANS, F., CANTRAINE, B. MARESCHAL, " MEDICIS: An Expert System for Computer-Aided Diagnosis Using the PROMETHEE Multicriteria Method", European Joumal of Operational Research ,Sayı:39,, (.284-292)ı989. 7. ALLAHVERDİ, Novruz, Süleyman, YALDIZ, ''Expert System Application in Medicine and Example of Design of a Pre-Diagnosis Expert System",( ı-9) http://alaeddin.cc.secuk. edu.tr/---noval/ESMD .htm. 8. SAUER, Jürgen, Raif, BRUNS, " Knowledge-Based Scheduling Systems in Industry and Medicine ", Intelligent Systems & Their Application, Ocak-Şubat, (.24-31) ı997. 9. ROWE, Raymond C., Ronald J., ROBERTS, " Artifıcial intelligence in Phannaceutical Product Foıınulation: knowledge-hased and expert systems", Pharmaceutical Science & Tecnology Today, Sayı: 1, Temmuz ( 153-159)1998. lO.YAGIMLI, Mustafa, Feyzi, AKAR, Delphi 5 Görsel Program Tasarımı. 1. Baskı : Beta Basım A.Ş., İstanbul2000. l l. KOBU, Bülent., Üretim Yönetimi 9.Baskı.: İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme İktisadı Enstitüsü Araştırma ve Yardım Vakfı Yayın No:Ol, İstanbul (37) 1996.
153
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sa)'l (Mart 2002)
İlaç Endüstrisinde Uzman Sistemler
154
ve
Uygu1ar T.C
lla'. �n,
Kalsine Alun]t Üzetine Dyezol Boyalarm Adsorpsiyonu T.Birgül, M.Özacar, İ.A.Şengil
Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6 Ci lt, 1.Sayı (Mart 2002) SAU
KALSiNE ALUNİT ÜZERİNE DYEZOL BOYALARıN ADSORPSİYONU Turgay BİRGÜL, Mahmut ÖZACAR ve İ.Ayban ŞENGİL Özet-
Bu çalışmada Dyezol Mavi 222, Dyezol Kırmızı
195 ve Dyezol Sarı 145 boyalarının kalsine alunit ile
adsorpsiyonu incelenmiştir. Deneysel amaçlı olarak değiştirilen parametreler; kalsinasyon sıcaklığı, devir sayısı, tanecik boyutu, adsorban kütlesi, başlangıç boya
konsantrasyonu,
parametrelerden
elde
pH,
ve
edilen
sıcaklıktır.
değerlerle
Bu
boyaların
maksimum adsorpsiyon miktarları ve optimum şartlar belirlenmeye
çalışılmıştır. Langmuir ve Freundlich
izotermleri için adsorpsiyon parametreleri belirlenmiş ve tartışılmıştır.
Atıahtar Kelimeler
Alunit, adsorpsiyon, dyezol boya,
-
tekstil atıksuyu, izoterm.
Abstract
-
Literatürde turba odun, talaş, diatomit, yanmış kil ve diğer düşük fiyatlı maddeler de potansiyel endüstrjyel adsorbanlar olarak araştırılmıştır. Ancak nispeten pahalı olmasına rağmen, aktif karbon en yaygın ve etkili adsorbandır (2-5]. Bu çalışmada, tekstil atıksulanndan dyezol boyaların giderilmesi için Kütahya-Şaphane' den ternin edilen alunitin adsorpsiyon üzerindeki etkisi; kalsinasyon sıcaklığı, devir sayısı, tanecik boyutu, adsorban kütlesi, başlangıç boya konsantrasyonu, pH, sıcaklık gibi parametreler değiştıriterek incelenmiş ve izoternı çalışmaları yapılarak Langmuir ve Freundlich izoterınleri için adsorpsiyon parametreleri tespit edilmiştir. II. MATERYAL VE METOT
In this work, features of the Dyezol Blue
222, Dyezol Red 195 and Dyezol Yellow 145 were calcinated alunite regarding to their
studied with
adsorption. Experimantly chanced parameters are; caldnation particule
temperature, size,
concentration, results
adsorbant
pH and
obtained
rotation
from
mass,
per
minute,
initial
dye
temperature. Thus by the this
parameters
maximum
adsorption of the dyes and theirs optimum conditions were
investigated.
Adsorption
parameters
for
Langmuir and Freundlich isotherms were determined and discussed.
Keywords:
Alunite,
adsorption,
Çalışmalarda kullamlan alunit cevheri, Dostel Aluminyum Sülfat A.Ş. nin Şaphane' deki fabrikasının stoklarından temin edilmiştir. Kırılıp, öğütüldükten sonra, ASTM standart elekleri kullanılarak elenmiş ve 30-90, 90-150, 150-315, 315-500 ve 500-710 f.lTil tane boyutlarında farklı fraksiyonlar elde edilmiştir. Alunit cevherinin analizi kimyasal yöntemle yapılmış ve bileşimi Tablo 1 de verilmiştir. Alunit cevheri değişik sıcaklıklarda kalsine edilerek, bileşiminde farklı yapılarda bulunan alumina aktif hale getirilmiştir. Tablo 1. Alunit cevherinin kimyasal bileşimi (%) [6]
dyezol dye, textile
wastewater, isotherm. I.
•
•
GIRIŞ
Çevre kirleurnesi dünyamızda giderek önem kazanan bir konudur. Tekstil atık sulannın çevreye verdiği zarar yüksek oranda renk ve organik madde içerdiklerinden ayrı bir yere sahiptir. Bu atık suların temizlenmesinde aktif çamur prosesi, aktif karbon adsorpsiyonu ve kimyasal koagülasyon gibi birden fazla işlemin bir arada kullanılması gerekmektedir [1].
SiOı
so3
KıO
Feı03
CaO-M_g_O
HıO
22.98
44.56
18.03
4.66
0.61
0.16
9.00
Çalışmada Dyezol Mavi 222 (DM 222), Dyezol Sarı 195 (DS 195) ve Dyezol Kırmızı 145 (DK 145) boyalan kullanılmıştır. Boyalar ticari saflıkta olup ayrıca bir safiaştırma yapılmadan kullanılımştır. Boya çözeltileri 1 00 mg/L konsantrasyonlarında bu üç boyanın destile suda çözülmesiyle hazırlanmıştır. Adsorpsiyon deneyleri, 100 mL boya çözeltisine 1 g adsorban ilavesi yapılarak, 25O mL lik beherlerde mekanik karıştırıcı ile yapılmıştır. Adsorpsiyon deneylerinin sonunda renk ölçümleri
Birgül Sakarya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstititüsü, Kimya Anabilim Dalı Sakarya- Türkiye. M. Özacar, İ.A.Şengil Sakarya Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi) Kimya Bölümü 541 00 Sakarya- Türkiye. mozacar@hotmail.com ayhansengi1@hotmail.com
T.
yapılmadan önce boya çözeltileri 1.25 Jlm cam fiber fıltrelerden filtre edilerek adsorbanlardan ayrılmıştır.
155 ·-----
Ah03
Kalsine Alunit Üzerine Dyezol Boya]ann Adsorpsı� T.B irg ül, M.Özacar, i.A.Ş< .
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, 1.Sayı (Mart 2002)
Bütün renk ölçümleri absorbans modunda ve görünür
100
bölgede işletilen bir UV spektrofotometre ile yapılmıştır.
Ölçümler, her boya için maksimum absorbansın olduğu,
DM 222 için 6 13 nm, DK 195 için 541 için 419 nın, dalga boylarında yapılmıştır.
mn
ve
90
DS 145
M -Öl> s
III. DENEY SONUÇLARI VE DE GERLENDİRME
80
a
ın. ı. Kalsinasyon Sıcaklığının Etkisi
70
kullamlmış olup, adsorpsiyon çalışmalarında elde edilen
50+---�--�----T---,--,
1 incelendiğinde , üç
o
873 K de kalsine edilen alunit tarafından adsorplandığı görülmektedir. Alunit 873 K de
boyanın da en iyi,
200
400
300
60
500
Şekil 2. K.anştırma hızının dyezol boyalann alunit üzerine adsorpsiyonuna etkisi (Kals. süresi: 60 dak., doz: 1 g/1 00 ml Kar. süresi: 150 dak., pH: 8, Kons.: 100 mg/L)
[ 6]. Alunitle birlikte safsızlık
olarak bulunan Si02 ve aktif hale dönüşen Alı03 iyi bir adsorban özellik kazanmaktadır
ı 00
Karıştırma Hızı (dev./dak)
kalsine edildiğinde, yapısında Al(OH)3 forınunda bulunan Al, Alı03 ya dönüşmektedir
-- D K 195 & DS 145
60
Her üç boya için, farklı sıcaklıklarda kalsine edilen alunit sonuçlar Şekill de verilmiştir. Şekil
-e- DM222
[7-9]. Şekil 1 den de
görüldüğü gibi dyezol boyalar kalsine alunit tarafından
III. 3. Tanecik Boyutunun Etkisi
etkili bir şekilde adsorplanmıştır.
Elek analizi yapılarak elde edilen, farklı fraksiyonları
ll o
ki alunitler, adsorpsiyon çalışmalarında kullanılrmş
tanecik boyutunun dyezol boyaların adsorpsiyonuna etl
100
Şekil
3 de verilmiştir.
90 'bO
-80 b.() s c-} 70
100
...._..,
DS 145
90
-- D�1222
60
6
50
DK 195
70
40 �--�----�--� 673
773
873
973
ı 073
DM 222 • DK 195 -- Ds 145
60
ı 173 50
Kalsin asyon Sıcaklığı (K)
'
o 0'\ ı o
Şekil I. Kalsinasyon sıcaklığının dyezol boyalann alunit üzerine adsorpsiyonuna etkisi (Kal s. süresi: 60 dak., doz: 1 g/1 00 mL, Kar. süresi: 150 dak., pH: 8, Kons.: 100 mg/L)
V)
o V)
�
rr)
�
ı
o V)
ı
(V)
o
0\
�
o o tr) ı V)
c -
f' c
-
_..
tr
�
Tanecik Boyutu (J..Lm)
III. 2 Karıştırma Hızının . Etkisi Kanştırma hızının da, dyezol boyaların alunit ile
Şekil 3. Tanecik boyutunun dyezol boya1ann alunit üzerine adsorpsiyonuna etkisi (Kals. süresi: 60 dak., doz: lg/100 ml Kar. süresi: I 50 dak., pH: 8, Kons.: 100 mg/L)
Şekil2 de gösterilmiştir.Şekil2 de görüldüğü gibi en iyi
Şekil
adsorpsiyonuna etkisi araştırılmış ve elde edilen sonuçlar
sonuçlar 400 dev./dak. kanştırma hızında elde edilmiş ve
bundan sonraki çalışmalarda kullamlmıştır.
3 incelendiğinde ı 5 0-3 15 Jlm den daha bü:'"
boyuttaki tanecilderin adsorpsiyon kapasitelerinin düş
400 dev./dak.kanştırma hızı
olduğu
görülmektedir.
En
yüksek
adsorpsi.
90- ı 50 J.ım boyutundaki alunit tanecilit gösterınektedir. 90 J.ım den daha küçük boyutlar&
kapasitesini ise tanecikler
kullamldığında
ise
adsorpsiyon
ort
�
yeterince dağılamayıp çamurumsu bir yapı oluşturdu:
için
toplam
yüzey
alam
kapasitesi yine düşmektedir.
156
azaldığından
adsorpsr
150-315 J..tm den daha bı:
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6 Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Kalsine Alunit Üzerine Dyezol Boyalann Adsorpsiyonu T.Birgül, M.Özacar, İ.A.Şengil
tanecik boyutu büyüdükçe yüzey alanının azalması nedeniyle adsorpsiyon kapasitesinin düşmesi zaten beklenen bir sonuçtur [ 1 OJ.
taneciklerde
iyi olması beklenen bir sonuç olup, literatürde daha önce yapılan çalışmalarda da bu durum belirtilmiştir. 300
III.4. Adsorban Kütlesinin Etkisi
250
Bu çalışmada,
adsorban kütlesinin dyezol boyaların adsorpsiyonuna etkisi incelenmiş ve elde edilen sonuçlar Şekil 4 de verilmiştir. Şekil 4 den görüldüğü gibı 1 g dan sonraki kütle artışının adsorpsiyon üzerine önemli bir etkisi olmamıştır. ı g adsorban yeterli boya giderimi sa ğl ad ığından ı g dan daha fazla adsorban kullanımı gereksiz olacaktır. ı g dan az adsorban kullanıldığında ise adsorpsiyon kapasitesinin düştüğü gözlenmiştir.
200
,
100
e
• DK 195
50
--DS145
100
o �--�----�--�
90
o
,....._
u
O"
150
200
250
300
Şekil 5. Boya konsantrasyonunun dyezol boyalann alunit üzerine adsorpsiyonuna etkisi (Kals. süresi: 60 dak., doz: 1g/100 mL, Kar. süresi: 150 dak., pH: 8)
70 ön bl)
8
ı 00
50
Boya Konsantrasyonu (mg/L)
80
'-"
DM222
60
•
DM222
50
•
DK 195
100
--DS 145
40
30�----�----��o
0.5
ı
1.5
2
80
2.5
Adsorban Kütlesi (g) Şekil4. Adsorban kütlesinin dyezol boyalann alunit üzerine
adsorpsiyonuna etkisi (Kals. süresi: 60 dak., doz: 1g/100 mL, Kar. süresi: 150 dak., pH: 8, Kons.: 1 00 mg/L)
e
• DK 195
40
lll.S. Boya Konsantrasyonunun Etkisi
DM222
--ns 145
boya konsantrasyonlanyla yapılan adsorpsiyon ;alışmalarında elde edilen sonuçlar Şekil 5 de verilmiştir. 3ütün konsantrasyonlar için 1 g adsorban kullanılmıştır. �ekil 5 de görüldüğü üzere boya konsantrasyonunun trtması ile birlikte adsorpsiyon verimi de aıtınaktadır. Bu la adsorbanın kapasitesinin yüksek olduğunu �österm ektedir. çalışmaları Farklı konsantrasyon inemlid ir zira verilen adsorban kütlesinin belirli bir dsorplama kapasitesi olup belirli miktarlarda boya dsorplayabilir [ı O].
�arklı
20 -1----....-..---r--�---.--•
2
4
6
8
10
12
14
pH Şekil 6. pH nın dyezol boyalann alunit üzerine adsorpsiyonuna etkisi (Kals. süresi: 60 dak., doz: l g/100 mL, Kar. süresi: 150 dak., pH: 8, Kons.: 100 mg/L)
,
II.6. pH
nın
ın. 7. Sıcaklığın Etkisi
Dyezol boyaların adsorpsiyonu üzerine sıcaklığın etkisinin araştırıldığı bu çalışmada elde edilen sonuçlar Şekil 7 de sunulmuştur. Şekilde de görüldüğü gibi sıcaklık artışıyla birlikte adsorpsiyon veriıni azalmaktadır. Bu da dyezol hayalann alunit üzerine adsorpsiyonunun ekzotermik olduğunu ve bu sebepten dolayı sıcaklık artışıyla adsorpsiyonun azaldığını gösteıınektedir.
Etkisi
lu
çalışmada pH ın adsorpsiyon üzerine etkisi inceleıınllş lup, sonuçlar Şekil 6 da verilmiştir. Şekil 6 dan da örülebileceği gibi en iyi sonuçlar pH 4-8 aralığında elde dilmiştir. pH 8 den somaki çalışmalarda yapılan alışmalarda adsorpsiyon miktannın azaldığı görülmüştür. lsidik boyaların adsorpsiyonlarının asidik pH larda daha
157 .._ _
_
Kalsine Alunit Üzerine Dyezol Boyaların Adsorpsiyon T.Birgül, M .Özacar, İ.A.Şengı
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, 1.Sa]'1 (Mart 2002)
100
izoteııni eşitlik
-
Ol)
80
ı
ı
ı �
izoteııni
Langmuir
qe
=-+
Q
-
s
logqe
�
cr-
60
•
DM222
•
DK 195
=
ve
( 1)
Freundlid
linee r
(2) de gösterilmiştir.
ı
(1
-
bQ ce
ÔD �
eşitlik
1ogKF
+
ı
(2
-logCe n
Burada qe: adsorbarun birim ağırlığı başına adsorplaru:
-ll- DS 145
boyanın
miktarı,
nıg/g;
Ce:
adsorpsiyonda
dengey
ulaşıldığında çözeltide kalan boyanın konsantrasyon�
40
mg/L; Q: yüzeyde oluşan tek tabaka tamamlandığmc. adsorbanın birim ağırlığında adsorplanan boyanın mikta:
353
333
3 13
293
273
Sıcaklık (K)
mg/g; b: enerjiyle ilişkili bir sabit veya net entalpi; KF'
Şekil 7. Sıcakhğmın dyezol boyalann alunit üzerine adsorpsiyonuna etkisi (Kals. süresi: 60 dak., doz: l g/100 mL, Kar. süresi: 150 dak., pH: 8, Kons.: 100 mg/L)
n Freundlich sabitleridir.
111.8. Adsorpsiyon Izotermleri
izotermleri Şekil
Dyezol boyaların alunit ile adsorpsiyonuna ait verilee lineer Langmuir izoternıleri Şekil
•
1O da verilmiştir .
9 ve lineer Freundlr
B ir adsorpsiyon sistemi dengede iken, boyanın adsorban ve çözelti arasındaki dağılınu,
boya için adsorbanın
0.03 -
adsorpsiyon izotermleri alunit-dyezol boya sistemleri için
0.02-
kapasitesini
belirlemede
belirlenmiş
ve
Şekil
önemlidir
8
de
[3]. Bu nedenle
verilmiştir.
Şekil
8
�
incelendiğinde; izotermler düşük Ce ve qe değerleri için
cr
-...... ....-c
düzenli bir artma gösterirken, yüksek değerlerde ise bir
düzlüğe ulaşma eğilimi vardır ki, bu da adsorbanın artık
0.02 +
0.01 -
-ll- DK r
0.01 -
doyduğunu göstermektedir.
0.00 250-
DM2.
* DS ll
..,.-----or----...---.
0.0
0. 1
0.2
0.3
1/Ce
200-
Şekil 9. Alunit Uzerine dyezol hayalann adsorpsiyonu için lineer Langmuir izotennleti
150e
100-
DM222
Adsorbanlar üzerine boyaların adsorpsiyonu için lin
izoteıın modellerinin sabitleri Tablo
-ll- DK 195
50-
.l
DS
2 de verilmiştir.
Tablo 2 Langmuir ve Freundlich izotenn sabitleri
145
-
o
�------�--�
o
20
40
Boya DM222 DK 195 DS 145
80
60
Tablo
Şekil 8. Alunit üzerine dyezol boyaJann adsorpsiyon izoterrnleri (doz: l g/100 mL, Kar. süresi: 150 dak.,)
Izoterm •
verilerinin
analizi,
sonuçları
doğru
gösteren bir eşitlik geliştiıınek için önemlidir
çalışmada
Langmuir
ve
Freundlich
Lan�;rrıuir sabitleri b � Q 303.95 0.0542 0.997
25.82
o. 9'ii
264.55 392.05
1.768
18.42 24.16
1.678
0.99�
0.0425 0.0333
0.991 0.990
Freundlich sabitleri
KF
n
ı .707
,.ı
0.95-
2 deki lineer izoteım sabitleri incelendiğİn
adsorpsiyon prosesinin her iki adsorpsiyon modeline
uyduğu, ancak Langmuir izotermine daha fazla uygun
şekilde
gösterdiği görülmektedir.
[3]. Bu
izoterrnlerinin
deneysel verilere uygulanabilirliği araştırılınıştır. Lineer
158
J
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6 Cılt, l.Sayı (Mart 2002)
Kalsine Alunit Üzerine Dyezol Boyalann Adsorpsiyonu T.Birgill, M.Özacar, İ.A.Şengil
[2] Potts, V.J.P., McKay, G. and Healy, J.J., "The
2.4-
Removal of Acid Dye from Effluent Using Natural Adsorbents-Peat and Woods", Wat. Res.,
2.2 -
1976.
u
crOl) o
2.0
[3] McKay, G., Blair, H.S., Otterburn, M.S. and Aga,
-
-
1.8 -
•
DM222
J.A., ''Earth and Fired Clay as Adsorbents for Dyestuff
e
DK ı 95
1985.
Adsorption", Water, Air, and Soil Pollution, 24,
DS 145
0.6
ı .O
1.4
ı .s
Geundi, M.S., "Equilibrium studies on Adsorption o f
2.2
Basic Dyes on Hardwood", J. Chem., Tech. Biotechnol.,
35A, 21-27, 1985.
log Cc
Şekil lO. Alunit üzerine dyezol boyalann adsorpsiyonu için lineer
[5] Asfour, H.M., Nasser,M.M., Fadali, O.A. and El
Freundlich izotermleri
Geundi, M.S., ''Colour Removal from Textile Effluents Using Hardwood Sawdust
IV. SONUÇ
Tech. Biotechnol.,
Dyezol boyalan adsorbe etmek için kullamlacak olan alunitin
873
K de kalsine edilmesinin yeterli olabileceği
bulumnuştur. Karıştırma hızının fazla etkisi olmamakla
bırlikte yüksek devirlerde verimde biraz artmanın olduğu
gözlemlenmiştir. Adsorban kütlesi için
ı g dan fazlasına
gerek olmadığı sonucuna varılmıştır. Dyezol boyalarda asidik pH larda çalışmanın verimi arttırdığı görülmüştür.
Sıcaklığın sıcaklığında
artmasıyla
adsorpsiyonun
çalışmanın
yeterli
azaldığı,
olacağı
oda
kanaatine
varılmışhr. Başlangıç boya konsantrasyonunun artışıyla, adsorban kütlesi sabit olmasına rağmen adsorplanan boya
miktannda
lineer
adsorbanın
bir
307-322,
[4] Asfoın, H.M., Fadali, O.A., Masser, M. and El
1.6 .,----T--�-----....--. 0.2
10, 1061-1067,
artış
kapasitesinin
görülmüştür. yüksek
Bu
durum
olduğunu
göstermektedir. Alunitin uygun işlemlerden sonra, dyezol boyaları etkili şekilde giderdiği görülmüştür. Her üç boya için alunit 150
as
Adsorbent", J. Chem.,
35A, 28-35, 1985.
[6] Özacar, M. and Şengil, İ.A., "Optimum Conditions for Leaching Calcined Alunite üre in Strong NaOH", Can. Metal. Quarterly,
38(4) 249-255, 1999.
[7] Şengil, İ.A., Teker M. and Özacar, M., ''The Investigation of Adsorbent Specifications of Alunite-ZnO
th Mixtures", 35 IUPAC CongTess, İstanbul-Turkiye, pp. 1387,14-19 August ı995.
[8] Özacar, M., Teker, M. ve Ş engil, İ.A., '' Alunit-ZnO
Kanşımlarının Kükürt Dioksit Gazı için Adsorban Olarak Kullanılması",
1O. Uluslar arası Metaluıji ve Malzeme
Kongresi Bildiriler Kitabı, Metalurji Mühendisleri Odası . Istanbul, s. 439-446, 24-28 Mayıs 2000.
'
[9] Özacar, M., Şengil, İ.A. ve Teker, �vi., ' Alunit-Znü '
Kanşımları Üzerine Sulu Çözeltilerden Asidik Boyaların Adsorpsiyonu", SAÜ Fen Bilimleri Enstitü Dergisi,
dakika gibi bir sürede yeterli gideııne sağlamıştır. Sonuç
5(1),
63-68, 2001.
olarak dyezo1 boyaların giderilmesi için alunit adsorban olarak kullanılabilir.
[10] McKay, G., El-Geundi, M. And Nassar, M.M. ''Extemal
KAYNAKLAR
Transport
Processes
During
the
Adsorption of Dyes onto Bagasse Pith", Wat. Res.,
22(12), 1527-1533, 1988.
[ 1] Lin, S.H., '' Adsorption of Disperse D ye by Powdered Activated Carbon", J. Chem. Tech. Biotechnol., 57, 387391, 1993.
159 --�-----
Mass
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
6.Cilt,
Bitkisel Yağ Hidrojenasyon Katalizörü Atıklannın Emaye
l.Sayı (Mart 2002)
Üretiminde Kullanılabilirliğinin Araştırılması Y.Öz, İ.A.Şengil
•
BİTKİSEL YAG HiDROJENASYON KATALİZÖRÜ ATIKLARININ EMAYE ÜRETİMİNDE KULLANILABİLİRLiGİNİN ARAŞTIRILMASI Yasemin ÖZ, İ. Ayhan ŞENGİL
Özet- Bugüne kadar yağ sertleştirilmesinde en yaygın
ı. GİRİŞ
katalizörler nikel katalizörler olmuştur. Kullanılmış nikel katalizör atığının bir takım kimyasal işlemlerden sonra emaye üretiminde kullanılan fritlerde kullanılabilirliği araştırılınaya çalışılmıştır. Bu şekilde nikelin mümkün olduğu kadar geri kazanılması ile ekonomik açıdan yarar sağlanması ve atıkların çevreyi kirletmemesi amaçlanmıştır. Kimyasal analiz verilerinden atığın nikelce zengin olduğu ayrıca kızelgur ( diatoınit), ağartma toprağı, yağ ve bir takım safsızlıklar içerdiği atığın kimyasal analiz tesbit edilmiştir. Bu verilerinden faydalanılarak firitleştirilmiş bir emaye bileşimi hazırlayıp çelik saca uygulandığında, atığın bir takım kimyasal işlemlerden sonra kullanıldığında emaye tabakası üzerinde oluşabilecek etkileri incel en meye çalıştimıştır.
kullanılan
Anahtar
Kelimeler
-
RAL 529'a göre emayenin tanımı şöyle: "Ergimeler veya cam hatmanları (frit) vasıtasıyla meydana getirilen, özellikle cama benzeyen, katılaşan anorganik bir kütle olan, bir veya birkaç tabaka olarak metalik iş parçası üstüne ergitilerek kaplanabilen o ksidik terkiptir"
[ 1].
Lak ve plastik maddeye nispetle emaye, metallerin yüzey korumasında gerçek bir anlam kazannııştır. Buna rağmen birçok yüzey korumasında metotlarından emayelemenin iddialı imalatta kalite uygunluğu açısından en ön sırada yer aldığı unutulamaz
[ 1].
Emaye, organik yüzey kaplamaların da özelliği olan sertlik, sıcaklığa dayanma, kimyasal dayanıklılık gibi özellikleri taşır
[1].
Emayelemenin üstünlüğü sıcaklığa dayamm, aşınınaya
Nikel katalizör atığı, frit, saç,
dayamm,
emaye
sertlik hatta kimyasal
dayanımda
kendini
gösterir. Şekil veııneye bağlılık yüzünden belli tehditler
Abstract
kullarnma tesir eder. O halde emayenin tamamıyla film
Nickel catalysts are the most commonly used catalysts that harden oil up to now. After some chemical processes, it is tried to research into the usability of the wastes of used nickel catalyst that can be applied on fri ts used in procuding nickel. The main goal of this is to recycle nickel as much as possible and provide some profits from economic \v iew p oi nt and also this doesn 't Jet the wastes contaminate the envorionment. The data of chemical analysis shows that the wastes are rich in nickel. In addition Th ey are realized to have diatomit, oil and some impurites. Preparing fritted enamel comound under the light of the data chemical analysis, it vas applied on steel sheet and the waste being used after some chemical processes, it's effects on enamel sheet lvere researched. -
Keywords
teşkil eden anorganik plastik madde olduğu söylenebilir. Duruma göre kullanım maksadına en iyi uyan plastik maddenin
tercih
edilmesiyle
metal
kaplamalara nispetle eheınmiyeti azalır
üstüne
organik
[1].
Co, Ni, Mo oksitleri gibi bileşikler astar emaye ile saç arasında istenilen kalitede bir yapışma sağlarlar. Emaye fritindeki gerekli oksitler ve miktarları; ve Ni oksitleri, %3.0 Mo03'dür
(0.5-1.0) %
Co
[2].
Hidrojenasyon işleminde kullanılan katalizörlerin büyük bir kısmı metal ve metal oksitlerden meydana gelen katı maddelerdir. Bunlardan nikel katalizörler nikel oksit, nikel hidroksit, nikel karbonat, nikel formiyat ve Ni- Al alaşımının nikele indirgenmesiyle hazırlanırlar. Bu tip katalizörlerde nikel miktan yaklaşık %20 kadardır .
-
a waste of a nickel. catalyst, frit, sheet,
Kullamlmış
enamel.
nikel
katalizörün
ana
komponenti
olan
çözünmeyen yağ ve asitler en fazla % 94 civarına çıkmaktadıi. Metalik nikel miktarı ise % 4-18 oranları arasında değişir. Atık katalizör içindeld silis, demir ve alüminyum gibi metalik safsızlıklar, fosfor
Sakarya Ün1versitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü 54 ı 00 Sakarya Türki ye. (e-mail: yaseminoz200 1@hotmai) .com,
gibi katalizör
zehirleri
uzaklaştırılır.
ve
Ancak,
kükürt nikelli
atıklann biriktirilmesinin yarattığı çevres eI tehlike ve
ayhansengil@hotmail.com)
önemli miktardaki nikel kaybı ciddi sorunlar doğurur
165
[3].
aparatında
Literatürde nikelin kullanılmış katalizörden ayrılması için organik
ya
da
kaynatıldı.
asitler kullamlrmştır.
anorganik
belirli
Kullanılan organik asitler foıınik asit ve asetik asit,
süre
gerı
soğutucu 4
miktarı
yağ
bulunan
İçinde
kullanılan anorganik asitler hidroklorik asit, nitrik asit ve
bir
•
altın·
ekstrakte
edilen ni� katalizör atığı içerisinde o/oNi miktan hesa planan mevcut astar frit reçetesinde denendi Karşılaştırm:t
sülfürik asittir. Bunlar ekonomik ve endüstriyel açıdan
fazla çekici prosesler değildir. Organik asitlerle Dikelin
olarak sonuçlar incelendi.
geri kazarununda elde edilen sonuçlar optimal değildir.
Aşın korozyon, safsızlıklar ve kullarnın problemleri sebebiyle anorganik asitlerin derişik çözeltileri yerine ,
Mevcut
karışunları kullanılarak kısa süreli bir liçing işlemi ile
araştırma laboratuarında bulunan döner fırında
seyreltik
anorganik
asit
ve
çözeltileri
bu
hammaddeler
asiderin
yağ
yağların en
sertleştirilmesinde
olarak
Gur-nikel
katalizör
alevi
ile)
Gizem
yaygın
atığının
bir
olarak
takım
fritlerde kullanılabilirliği araştırılınaya çalışılmıştır. Bu
Boraks
ile
lO
Kuarts
şekilde nikelin mümkün olduğu kadar geri kazarnlması yarar
(LP�
l l 00
0 .150 0.150 7
açıdan
Frit A'
Elde edilen fritten ı 00 gr tartılmış ve değirmen ilave.
kullamlan
kimyasal işlemlerden soma emaye üretiminde kullanılan
ekonomik
tartı�
edilmiştir.
hidrojenasyonu
katalizörler nikel katalizörler olmuştur. Bu çalışmada
kullanılmış
karıştırılarak
göre
ergiyik kararlı hale geldiğinde soğuk su içerisine a� ağır dökülerek küçük cam sırçalan halinde frit el&
katalizörün var olduğu bir ortamda gerçekleşir. Bugüne kadar
reçetesine
·
hidrojenasyon işlemi yaygın Bitkisel
frit
°C'de ergitilmiştt Ergimenin kontrolü ip çekme denemesi ile sağlannıı�
geri kazanılması an1açlanmıştır[3].
uygulanmaktadır.
astar
iyice
bekinin oksijen
katalizörden mümkün olduğunca fazla miktarda nikelin
Yağ sanayiinde
yumuşak
sağlanması
çevreyi kirletmemesi amaçlanmıştır.
ve
atıkların
Sodyum Nitrit Kil
50 gr katılarak
II. MATERYAL VE METOD
elde
Su
edilen
karışın1
bilyalı
değirmen�
öğütülmüştür (6 dakika). Elde edilen emaye daldırım
yöntemiyle banyo yapılmış çelik saca homojen kabnlıku
11.1. Materyal Temini ve Çalışmalar İçin Hazırlanması
sonra
800 °C' de 4 dakika kül fırınında pişirilmiştir.
Nikel katalizör atığı mikserde öğütilierek inceltilmiştir.
Elde
edilen emaye
Etüvde
çek.ilmiştir. (120-150 mikron).
110 °C'de 2 saat kururulduğunda nem oranının
yüzey
iyi
ve
gerçekleşmiştir.
•
Nikel katalizör atığı belli bir süre mileserde öğütülerek
katalizör atığı içindeki yağ ekstraksiyon ile ayrıldıktan
yapışma
hemen
katalizör
kullamlarak
%
Nikel katalizör atığının kimyasal analizi atığı temin
Feldspat
Kalsiyum Florür
KN03
Nikel Oksit
NiO
Mangan Dioksit
11.3. Gur Nikel Katalizör Atığı Kullanılarak Frit ve Emaye Uretimi
Mn02
Kobalt Oksit
••
CoO
(II) Oksit Demir (III) Oksit Bakır
Denemeler için kullanılan nikel katalizör atığı l l O °C'de
15.844
CaF2
Potasyum Nitrat
Japonya'da bir fiıınaya kimyasal analizi yaptınlmıştır.
Na2C03
K20.A1203.6Si02
Soda (Sodyum Karbonat)
gönderilerek
Si02
33.023 18.730
Na2B4075H20
Kuarts
ettiğimiz fiıına tarafından bize gönderilmiştir. Ayrıca
CuO
Fe203
DAP (Diamonyum Fosfat) (NH4)2HP04
2saat kurotulup homojen bir şekilde öğütüldükten sonra
kullanıldı. Yağın ekstraksiyonu için yoğunluğu O. 7 8 3 g/cm olan %99.5 saflıkta isopropil alkol (2 propanol)
Baryum Karbonat ti=m=o� n�T� r�io A�n� � ks �� ı· t
82.8 °C olan isopropil alkol (2 propanol) ile sokslet
Deneme hannam oluşturulurken
kullanıldı. Nikel katalizör atığı kaynama noktası
atığı
aynı şekilde
BiLEŞİK Borakspentahidrat
nunıune
hemen
Sonuçta
11.2. Gur- Nikel Katalizör Atığının Kimyasal Analizi
tarafından
yapışmas
Tablo. I. Yumuşak astar emaye fritinin mevcut reçetesi
soma frit denemesi yapıldığında olumlu sonuç alınmıştır.
A.Ş.
ve
yüzeyi ve yapışması iyi astar emaye elde edilmiştir.
çalışmalarda kullanıma hazır hale getirilmiştir. Nikel
Frit
plakalann yüzeyi
karşılaştııınalı olarak gözlenmiştir Her iki denemede de
%0.5 olduğu besaplanrruştır.
Gizem
Etüvde kurotulduktan
S� b203 �
______
8 ı .8 -
BaC03
13.006
12.175 0.934 0.517 0.617 0.146 0.249 0.415 1.234 2.81 O 30 �0�.� �0�-
________
mevcut hannandaki
NiO oranı baz alınmış nikel katalizör atığından gelen
166
�iO miktarı, mevcut harınandaki miktarı karşılayacak
)randa yağdan ayrılmış nikel katalizör atığı miktarı 1esplanmış ve o/o 1.146 olarak bulunmuştur. III. D ENEY SONUÇLARI VE D EGERLENDİRME lll.l. Kimyasal Analiz Sonuçları
Ni Katalizör Atığının Analiz Sonuçları [4] .,
\c
Ni: 19,5 o/o
� .. . : .
.· ; ; , -
. ..
Nem+yağ: 45.2 o/o Si02: 2 °/o Al, Ca, Fe, Na : 1- 2 % P:0.15 % .
MAR SA' dan istemiş olduğumuz analizler daha önce iki farklı metod ile yapılmış, sonuçları aşağıda verilmiştir.
.
.
-·�.
. • ,·
Hidrojenasyon prosesi aşamasında kullanılan, Nikel katalizörü atıklarından yapılan analizler sonucunda Pye Unicam firmasından alınan analiz metodu (Spektrofotometrik Metod) ve Engelhard firmasından alınan analiz metodu (Titrimetric Metod) kullamlarak iki çalışma yapılmıştır. Analiz metodu (Titrimetrik Metod) kullanılarak iki çalışma yapılmıştır. Analiz sonucunda bulunan değerler aşağıda sunulmuştur. Spektrofotometrik Metod 1. Numune 2. Numune 3. Numune
1 2 .9 8 % 15.1 7 % 16.75 %
ŞekiL I. Mevcut frit reçetesi ile elde edilen emaye resimleri
Titrimetrik Metod 1 7 .80 % 1 8 .91 % 19.96%
111.2. Emaye Ü retim Sonuçları Nikel katalizör atığı yağdan ayrılarak frit reçetesine göre
katıldığında elde edilen frit kullamlarak emaye üretim çalışmaları uygulanmış ve sonuçta . emayelenmiş malzemenin fırında pişirilmesinden sonra yüzey ve yapışması iyi olan yumuşak astar emaye elde edilmiştir.
Şekil
.2
Ya�dan aynlmış nikel katalizör at1ğı kullanılarak elde edilen emaye resimleri.
.-
167
Emayenin insan hayatındaki kullanım alanının genişliğ� tecrübeli elemanlann yaronda çok dikkatli bir çalışma)ı zorunlu kılmaktadır. Bir tür kompozit malzeme olan emayelerin, istenen özellikte üretimi için bu üretim dalında çalışan teknik elemanların: Emayelenecek malzemelerin özellikleri, Emaye hammadesi fritin özellikleri, Metal yüzeyine bağlanmanın en iyi nasıl olacağı, Kalite
ile
maliyet
en
arasındaki
dengenin
iyi
bulunmasını, Emaye pişme sıcaklığı ve zamanın optimizasyonu, Katkı
maddeleri
ve
miktarlarını
ve
bunlarla
ilgili
ayrıntıları çok iyi bilmesi gerekir. Emaye endüstrisi üzerine yapılan çalışmalarda Sanayii· Üniversite emaye
işbirliğinin
endüstrisinin
gelişmesinin teknolojik
yaygınlaşmasının
gelişmesine
katkıda
bulunacağı bir gerçek olarak gözlenmektedir. Sonuç olarak söz konusu atığın miktarı ve atıktaki % "i ...
miktarı göz önüne alınırsa bu konu üzerinde daha ilen
Şekil .3 Mevcut frit reçetesi ile elde edilen emayenin yapışnıası
safhalarda araştırma yapılması gereği ortaya çıkmaktarlu
[4]. KAYNAKLAR [1]
KYRİ, H., "Handbuch Für Bayer Email",Band
[2]
TÜLİN, S., "Etibank Kırka Boraks işletınesi
1, Bayer Rıckn1ann GmbH, Köln, 1974. Emaye
Atıklarının Kullanılabilirliğinin
Üretiminde
Araştırılması",
Yükse·�
Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 1998. [3]
GÜÇLÜ,
K.,
SANIGÖK
Ü.,
"Bitkisel
Yağ
Hidrogenasyonunda Kullanılan Nikel Katalizör Atıklanndan Nikelin Geri Kazanımı",
Yıldız
Teknik Üniversitesi Dergisi (YTÜD), Sayı 2
1999. [4]
ÖZ,
Y. "Bitkisel Yağ Hidrojenasyon Katalizörü
Atıklarının Kullamlabilirliğinin
Emaye
Üretiminde
Araştırılması",
Yüksek
Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi Fen B ilimieri Enstitüsü, 2001. Şekil .4. Yağdan aynJnuş nikel katalizör atığı kullanılarak elde edilen emayenın yapışması .
IV.SONUÇ Yapılan çalışma , Margarin fırınasında kullanılan nikel katalizör
atıklarımn
emaye
friti
yapımında
kullanılabileceğini gösteııniştir. Bu çalışma işletmede çevreye
zarar
veınıeden
hertaraf
edilmesi
gereken
atıkların böyle bir kullamm alanı çıkardığından yararlı olmuştur. Frit üretiminde hammaddeyi (NiO) daha ucuza temin etme olanağı da sağlayabilir
168
SAU Fen Bilimieti Enstitüsü De rgi si 6.Cllt, l .Sayı (Mart 2002)
Türkiye'de Uzaktan Eğitim ve Sakarya Üniversitesi Uygulaması Y.Bayam, M.S.Aksoy
TÜRKİYE'DE UZAKTAN EGiTiM ve SAKARYA ÜNİVERSİTESİ UYGULAMASI
Yavuz BAYAM, M.Sabih AKSOY
Özet internetİn ve intranetin son yıllardaki büyük gelişimi ve hayatın her alanına girmesi ile birlikte ekonomi başta olmak üzere bir çok iş yapma yöntemi değişime uğramış, teknoloji insanlara hayal bile etmedikleri yeni servis, hizmet ve fırsatlar sunmaya başlamıştır. İnternetin büyük avantaj sağlayarak girdiği alanlardan biri de Uzaktan Eğitim ya da E Learning'dir. Uzaktan Eğitimin amacı; klasik yüzyüze eğitimin yerine öğrenci-öğretmen etkileşiminin sağlandığı ortak platform bir oluşturmaktır. Bugünkü bilgisayar teknolojileri bu tip paylaşımcı eğitim sayesinde bilgilerin kolay,ucuz ve hızlı transferine imkan sağlıyor. Bu çalışma Türkiye ve Sakarya Üniversitesi'ndeki Uzaktan Eğitim Çalışmalarını özetliyor.
I.GİRİŞ
-
Anahtar Kelimeler Uzaktan Teknolojileri,Açık Oğretim.
Interınetin ve intranetin son yıllardaki büyük gelişimi ve hayatın her alanına giınıesi ile birlikte ekonomi başta olmak üzere bir çok iş yapına yöntemi değişime uğramış, teknoloji insanlara hayal bile etmedikleri yeni servis, hizmet ve fırsatlar sunmaya başlamıştır. Yeni dünyada internetİn girdiği alanlardan biri de eğitimdir. İnternet ile birlikte eğitim artık uzaktan eğitim ya da e-leaming ya da elektronik eğitim olarak anılmaya başlanmıştır. Asıl yapılan internet ve intranetin gücü ile eğitimin klasik öğretmen, öğrenci ve sımf ortamından alırup tümü ile elektonik ortamda kişilere sunulmasıdır. Bir cümle ile özetlenen bu işlem aslında beraberinde bir çok avantaj ı ve faydayı da beraberinde getiımektedir.
Eğitim,Bilişim
II. TÜRKİYE'DE UZAKTAN ÖGRETİMİN TARIHÇESI
••
•
1927 -1960 yılları arasında bu alanda tartışma v e öneriler
Abstract In the last decade the development and use of internet and intranet have changed the way of living and many opportunities have become available in many fields of life including economy, business communication, services and so on. One of the fields that can ha\'e the advantages of using internet is Distance Education or e-learning. The aim of Distance Education is to provide a common platform for interaction of teachers and students instead of conventional fac e to face education. The available computer technology is suitable for this kind of education as the share, use and transfer of data and/or knowledge is very easy, fast and cheap. In this paper Distance Learning in Turkey and in Sakarya University is outlined.
oluşturma evresini oluşturmaktadır. Bu yıllarda okuma
-
Distance Learning, Technology, Open Education.
Key
Words
-
•
yazmanın
haberleşme
amaçlanmıştrr.
ile
yolu
1933-34
yaygınlaştırılması
yıllarında
mektupla
öğretim
kurslarının düzenlenmesi düşüncesi; 1950 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma
Enstitüsü
çalışmalan;
yılında
1960
orta
dereceli meslek okulu mezunlarına üniversite olanağı sağlamak amacıyla mektupla öğretim yönteminin bu yıllarda dikkat çeken uygulamalandrr. 196 1
yılında
MEB
tarafından
Mektupla
Öğretim
Merkezi kurularak öğretime başlamış, bu çalışmalar 1966 yılında Genel Müdürlük düzeyinde örgütlenerek sistem örgün ve yaygın eğitim alanında yaygınlaştırılmıştır. 1974
Information
yılında
kurulmuştur. Yüksek
Mektupla Bu
Öğretim
girişim
Yüksek yerini
K:urumu 'na
Öğretim daha
sonra
bırakmıştır.
Merkezi Yaygın
Ancak,
bu
girişim de başanlı olamamıştır. 1983 yılında yürürlüğe
Y.Bayam,SA.U. Enfonn ati k Bölümü, Adapazarı M.S. AKSOY,SA.U.Müh.Fak. Endüstri Müh. Bölümü,Adapazan
giren 2547 sayılı Yüksek Öğretim Yasası ile Anadolu 169
Türkiye , de Uzaktan Eğitim ve Sakarya Üniversitesi Uygulamas Y.Bayam, M.S.Aksoi
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
•
dersleri Internet üzerinden görsel ve deneysel malzeme!� kullamlarak öğretilmekte, öğrenci sanal simülasyonlar
Üniversitesi bünyesinde bir Açık Öğretim Fakültesi Bu
açılmıştır.
fakülte,
uzaktan
eğitim
konusunda
deneylerle, öğretici oyunlarla öğrenme sürecine olarak katılabilmektedir.
öğretim, araştırma, yayın hizmetleri veın1ektedir.
akt
1980 ve 1990'lı yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Ticari
olarak hizmet veren Okul Radyosu ve TV Okulu örgün eğitimi
isteyen
desteklerken,
herkese
yaygın
site
olarak
dershanelere
http://www.okulum.com/,
eğitim
şirketlere
ve
öğrencık
olanağı sağlamıştır.
yönelik http :1/www. webokul.com/ ve firmalara yöne" olarak http://pws.prserv.net/MerinNeszCo örnek olar
MEB Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü bünyesinde
verilebilir.
çağ nüfusu dışında kalan bireylere uzaktan eğitim veren ise; 1992 yılında
kurumlar diplaması
veren
kurulan
ve
orta öğrenim
Lisesi, 1997
Açıköğretim
Test-Net(http://intra.bilten.metu.edu.tr/testnet/),
tabanlı on-line sınav sistemi, bir soru bankası, HThft
kurulup,
formahnda on-line soru yaratılmasına izin veren b.
1998'de öğretime başlayan ve 6., 7. ve 8. yıllannın
rehber, soru bankasında saklanan sorulardan on-line t_
öğretimini sunarak ilköğretim diplornası veren �ı\.çık
sınav oluşturabilen bir araç ve performans değerlendirm
İlköğretim Okulu,Elektrik tesisatçılığı sertifikası veren
araçlarından oluşmaktadır.
Mesleki ve Teknik Açık Öğretim Okulu'dur.
İTÜ 1800 öğrencinin ortak olarak aldığı Bilişim derr
Dijital televizyon yayıncılığının gelişmesiyle uydular üzerinden
eğitim
artmaktadır. 24MHz
içerikli
Türksat
kapasitede
lB bir
yayınlar
da
gün
geçtikçe
uydusu
üzerinde
bulunan
DVB
taşıyıcısı
üzerinde
için sanal sınav yapmaktadır. Öğrenciler kampüslera bulunan
IP
laboratuarianna
10.00.
Son olarak Online Eğitim olarak Üniversitelerin yüksel
uygulamaları dışında etkin olarak kullanamamaktadır. Bu
lisans ve lisans eğitimi konusundaki programlarına örnei
uydular sayesinde eğitim, doküman ve yazılım dağıtımı
veıınek gerekirse; ODTÜ'nün bu yıl başlattığı Internc·
son derece pratik bir şekilde yapılabilir.
üzeıinden yüksek lisans
eğitimi ile öğrenci dersleriru
Internet üzerinden alacak, ödevlerini Internet üzerind�
Internet tabanlı uygulamalara baktığıınızda, ODTÜ'de
gönderebilecektiL Eğitim sonunda öğrencilere
1998 yılında başlayan IDEA (Intemet'e Dayalı Asenkron tamamen
gelerek
gelen soruları cevaplamaktadırlar.
Türkiye sahip olduğu 3 uyduyu TV yayını ve kısıtlı veri
ile,
bilgisayar
soruluk soru bankasından rastgele, her öğrenci için ayr
Multieast tekniği ile yayın yapan şirketler mevcuttur.
Eğitim�http://idea.metu.edu.tr)
Interne
Lisans
Internet
diplaması
Yüksek
verilecekti:
ortamında ve asenk:ron (eş zamansız) olarak yapılan
(http://ion.ii.metu.edu.tr/mainpage/infoıınation.html).
"Bilgi Teknolojileri Sertifıka Programı" başlatıldığını
İstanbul Bilgi Üniversitesi,
görüyoruz. Bu program her yıl eylül ayında okulların
Bilgi E-MBA olarak adlandırılan ilk elektronik işletme
açılması
ile
başlamakta
ve
akademik
yıl
programım
boyunca
başlattı.
YÖK tarafından onaylanan ve
(www.bilgiemba.net).
Aynca:
Bilgisayar Mühendisliğinin 9 temel konusu Intemet'te,
Sakarya Üniversitesi ise Temmuz 2000'de başlatılan bir
Türkçe olarak sunulmaktadır. Dersler, her biri 8 hafta
proje
süren
kapsamında sunmaktadır. Bu kapsamda 3 lisans dersini
�ört dönemde verilmektedir. Kursiyerler 2 ayda bir .
ODTU'ye
gelerek
yüz
yüze
derslere
girn1ekte
ile
lisans
derslerini
Internet
destekli
öğretim
yayımlayan üniversitede bu derslere kayıtlı öğrenci sayısı
ve
150 olarak gerçekleşmiştir. 2000-2001 öğretim yılı bahar
s·ınavIara alınmaktadırlar.
döneminde bu sayı 1200 kayıtlı 400 ziyaretçi öğrencı Internet
ve
rakamına ulaşmıştır. 2 00 1 yılı bahar döneminde kanıpüs
Uygulamalan Grubu tarafından Matematik ve eğitim
içinde açıJan 5 derse kayıtlı 1650 öğrenci bulunmaktadır.
Internet'ten
Bunun yanında YÖK tarafından 500 kişi kontenjanlı 2
Matematik alanında eğitim veırnek üzere Matematik web
Ön Lisans programı tüm dersler internetten yürütülmek
Tübitak-ODTÜ-Bilten alanındaki sitesi
uzman
hocalarla
teknolojileri birlikte,
(http:/1www.intern1at. gen. tr/)
geliştiriImiştir.
üzere
Inteıınat, multimedya teknolojilerini kullanarak Internet ·
[2,3,4,10,11,12]
üzerinden Matematik konusunda asenkron (eş zamansız)
1 senkron (eş zamanlı) eğitim veren, hem öğrencinin hem de velinin faydalanacağı kaynakların bulunduğu çok amaçlı bir sitedir. Matematik
eğitiminde
başka
http://www.meraklisina.com/'
bir
site
açılmış
olan
da Matematik ve Fizik
170
bulunmaktadır.(\vww.ido.sakarya.edu.tr)
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
Türkiye'de Uzaktan Eğitim ve Sakarya Üniversitesi Uygulaması Y.Bayam, M.S.Aksoy
6.Ci1t, l.Sayı (Mart 2002)
III.UZAKTAN EGİTİM TEKNOLOJiLERİ VE AÇIKÖGRE1�İM
yerini
daha
çağdaş
ve
uygulamalara
kapsamlı
bırakmaktadır. Bunların yanı sıra, destekleyici nitelikli iletişim araçları olarak yazılı basın, bireyler arası iletişin1
Uzaktan eğitim, farklı mekanlardaki öğrenci, öğretim elemarn
ve
araçlarının
eğitim
iletişim
araçlan ve posta hizmetlerinden söz edilebilir.
teknolojileri
aracılığıyla buluştuıulmasını içeren bir eğitim modelidir.
Birbirine
Uzaktan eğitim modelinin sağladığı en önemli özellik
arasındaki iletişim,
esnekliktir. Esneklik, öğrencinin öğretim elernam ile aynı
telefon
yerde bulunması gereğini ortadan kaldırdığı gibi, eğitim
sıkıştırına tekniklerinin kullanılması ile bir kanal için
sürecinin sabit bir zaman çizelgesine bağlı olmadan
gerekli band genişlikleri azaltılabilir. Böylece sabit bir
de
gerçekleştirilmesini
sağlar.
Uzaktan
uzak hatları
olan
birimleri
mikrodalga radyo link,
uydu ve
sağlanabilir.
band genişliğinden
eğitim
eğitim
ile
bölgelerdeki
İletişimde
sayısal
fazla kanal kapasitesi elde
daha
sistemlerinde mümkün olduğunca attırtlması istenen bir
edilebilir. Bu yöntemler Amerika, Avrupa, Japonya ve
nitelik de etkileşimdir. Etkileşimin artırılması yoluyla
diğer bazı ülkelerde kullanılmaktadır.
sorulann
yanıtlandığı
daha
aktif
öğrenn1e
süreçleri
IV.NEDEN UZAKTAN EGİTİM?
oluşturulur. i\çıköğretim
(Open
Education)
ve
Uzaktan
1-Uzaktan eğitim, sesteneceği kitlenin genişliği nedeniyle
Eğitim
Türkiye için
(Distance Education) kavramları aynı şeyler değildir.
büyük önem taşıyor. Halk eğitiminden
ilişkinin
öğretmen eğitimine, farklı yaş ve düzeydeki öğrenci
öğrencilerin coğrafi, sosyal ve zaman kısıtlarının göz
eğitiminden uluslararası iletişim ağlarının sağlanmasına
önüne
kadar uzanan kitleye hizmet verıne, Türkiye 'nin eğitim
Açıköğretim,
kurumuyla
eğitim
alınarak
tasarlandığı esnek
olan ve
yaygın
eğitim
politikalarının uygulandığı eğitim modellerine verilen
sorunlarının
addır. Uzaktan eğitim ise, bir örgün öğretim kurumunun
getireceğine benziyor.
mevcut
ders
programının
kampus
dışına
(ev,
ofis,
Açıköğretim
tekniklerinden öğrenme
kapsamında
yararlanılabilir
yanında
yüz-yüze
ya
uzaktan da
eğitim
kendi
götürolmesini
kendine
malzemeler,
iletişim
edebilme
olarak
aracı
uzaktan
dolayı
niteliğinden
uzaktan
5- Etkileşimli uzaktan eğitim uygulamaları, katılımı daha çekici kılarak öğrencilerin ilgisinin yüksek turulmasını sağlar.
konumda bulunmaktadır.
6- Uzaktan eğitim uygulamalarına etkileşimin getireceği
Bunun yanı sıra radyo işitsel iletim özelliği, ucuzluğu
önemli
gibi nedenlerle uzaktan öğretimi destekleyici bir nitelik
araştırmactlık
teşvik etmesi, görsel işitsel iletişitnin tüm kanallanndan nedeniyle,
farklılıklar
için
Günümüzde
yaratıcılığa
dayanan
bir
eğitim
yanında,
kültürel
ve
toplumsal
seviye
8- Uzaktan eğitim, sadece yurt içinde değil, Asya' daki
yetkin eğiticiler ile bir araya gelip sorunlarıru çözme edebilmektedirler.
ve
çapında yaygınlığının sağlanması mümkündür.
yaşadıkları yerlerde bulunan öğretim merkezine bağlı elde
aktarırnma
uygulamalarıyla azaltılabilmesi ve bu uygulamanın yurt
danışmanlık
merkezleri işe koşulmakta, bunlar aracılığı ile öğrenciler
şansını
bilgi
farklarının da bilinçli olarak yapılacak uzaktan eğitim
sakıncalarım ortadan kaldırınaktadır. Uzaktan öğretiinde sağlayabilmek
sadece
7- İletişim ve ulaştuına gibi alanlarda görülen altyapısal
çift
yönlü iletişimi de içermesi açısından diğer uygulamalann iletişimi
de
anlayışına geçilmesine yardımcı olmasıdır.
Bilgisayarlar ve bilgisayar ağları ise, bireysel öğrenmeyi olabilmesi
biri
yararlardan
dayanan bir eğitim anlayışından, günümüzde geçerli olan
taşımaktadır.
yüz-yüze
eşitliği
eğitimin niteliğini yükseltir.
malzeme kadar kalıcı olmaması nedeniyle ikincil bir
ve interaktif
fırsat
4- Eğitime, uzaktan eğitim yoluyla etkileşimin katılması
öğretimde kullanılmakta, ancak bıraktığı etkinin yazılı
yararlanması
Böylece,
zenginleştirir ve etkinliğini artırır.
Televizyon, aynı anda bireyin farklı duyularına (görıne hitap
sağlayabilir.
3- Uzaktan eğitim uygulamaları, geleneksel müfredatı
öğretimin en temel uygulamalarından birisidir.
ışitme)
çözüm
sağlanmasının gerçekleştirilmesine katkıda bulunabilir.
karma
uygulamalar gerçeklettirilebilir. Basılı
bir
kesimlerine eğitim hizmetlerinin hızla ve düşük maliyetle
eğitim
destekli
kendiliğinden
2- Türkiye 'nin her bölgesine ve değişik sosyo-ekonomik
öğrenme merkezleri) iletişim araçları ile sunulmasım kapsar.
birçağuna
Türk Cumhuriyetleri ve diğer Türkçe konuşan gruplarla
video
Avrupa' daki
konferans, internet gibi yöntemlerle yüz-yüze iletişim
171
Türk
vatandaşlarının
da
ülkelerinden
Türkiye'de Uzaktan Eğitim ve Sakarya Üniversitesi Uygu_____
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Y.Bayam, M.S...
Derslerin tamamının internetten verileceği
kopmadan eğitim uygulamalarına katılmalannı olanaklı
öğ:;
ve
kılabilir. [7]
takiplerinin internetten yapılacağı 2 ön lisans p roc
9- 2005 yılına kadar Türkiye'deki öğretim üyesi sayısım
adlanın taşıyan
programlara
yerleştirilmiştir.
Bu
açmıştır.
% 90 oranında artırmak gerekmektedir. Nitelikli öğretim
birini
oluş turmaya
eğitimlerini
devam
edecektir. 10-
ve
Bilgisayar 1000
Program
öğr:
civannda mezun
programlardan
o
..
büyük bir avantajla baş
olacaklardır. Zira gün ümüzde bir çok fırma k:ururr.
artırılması ve istenen kalite düzeyine ulaşılmasındaki darboğazıardan
Yönetimi
öğrenciler, iş yaşaınlarına
üyesi sayısı, yükseköğretimdeki okullaşma oranırmzın başlıca
Bilgi
internet
ile
vermektedir,
bunun
ç._-_
şeklini çok iyi kavramış olan mezunlanmız
b.�
gelişimini daha hızlı olarak gerçekleştirebilecekle!id·-
Diğer
yandan,
hızla
gelişmekte
olan
iletişim alanda
Herhangi bir zaman ve herhangi bir mekanda d�
tür teknolojilere dayalı uzaktan eğitim yöntemleri, başta Amerika Birleşik Devletleri
üyelerinden bilgi alabildikleri gibi, Internet 'te djizeni
teknolojileri,
toplumların
hayat
tarzım
her
izieyebilen
Bu
değiştirmektedir.
Internet
üyeleri de öğrencilerin hangi saatlerde dersleri iz �
almalıdır.
hangi sayfada ne kadar kaldığı gibi bilgileri
üzere
gelişmiş
dünyada
ülkelerde
Bu sistemde; SO'şer kişilik sanal sınıflar oluşturulacaktır. Her sır..:
ABD olmak
uzun
Öğretim Üyesi ( Prof., Doç., Yrd. Doç.) ve iki
zamandır
Elemanı (Öğr.Gör., Arş. Gör.) verilecektir.
uygulanmaktadır. Sakarya Üniversite'sinin amacı, bilişim teknolojilerine hakim, bunu bizzat öğrencilik yaşamında kullanan, onun avantaj ve dezavantajlarını kavramış, bu konuda
çözümler
üretebilecek
bilişim
Üniversitesi
işbirliği
kapsamında
IBM
Türk'le
programlarında
lisans
sorular
Internet
d urumları,
derslerle
de
kısa
zamanda
c..
yapabilecekler.
eğitmen ve derslik gereksiniminin en aza indiTilerek maliyetlerinin
ve
Sanal toplantı odalarında gerek sınıf arkadaşlan :::: ae :;:, re1 .. .. Oğretim Uyesi ve Yardımcılanyla taıtışrr�
dersleri izleyebilmelerini sağlamamn yanı sıra, personel5 sürecinde
sorulabilecek
alabilecekler.
öğrencilerin zamandan ve mekandan bağımsız olarak
düşürülmesi
Çeşitli
hedefieniyor.
sorunlarınızı
(Psikolojik
veya
Akaderr;:
damşmanlarınızla tartışabileceksiniz.
Sakarya Üniversitesi uzaktan eğitiın uygulaması, IBM'in Learning
Space
Lotus ders
yüksek verimlilik başlatılan
devaın
-
Ayında hayata geçirdi. Üniversitede yeni uygulamayla
ait
yapacaklar. (derse
d an1ş ma n1ı1d
diğer soruları için, öğretim üyelerine Forum aracılıs
gerçekleştirdiği
destekli uzaktan eğitim uygulamasını 2000 yılı Temmuz
kendine
öğrencilerinin
Bu
Öğrenciler dersleri izlerken daha fazla bilgi edinrnel
Sakarya
geliştirildi.
sınıflarındaki
Öğı�
problemleri v.b.).
uzmanları
yetiştirmektir.
eğitim
gö
öğrenciyi takip edebiliyor.
V. SAKARYA ÜNİVERSİTESİ tJZAKT.� EGİTİM FAALiYETLERİ Öğretim modeli başta
öğ.
olanağı buluyorlar. Uzaktan eğitim sisteminde
teknolojik gelişme de Türkiye'de bir an evvel yerini
İnternet Destekli
ö�
ortamında
forumlarla da bilgi ve görüşlerini birbirleriyle payiE:
olmak üzere tüm dünyada hızla yaygınlaşmaktadır. Bu
Lotus
öğrenciler,
pilot
adlı
Learning
platfornıu Space,
platformuna sağlıyor.
uygulama
ders
kapsamında
eğitünde
ve
yıliçi
çalışmalannız
ınre-
sınavlannız Dönem Saka:; sonundaki fınal .. Universitesinde gözetmen nezaretinde yapılacak :
fakültesinde 200'e
sınavlarınız
ortamında yapılacak.
içeriklerini
yerleştirerek
Mühendislik
Yıliçi
kullanılarak
•
yakın
nedenle
öğrenci, ilk dönem açılan bilgi teknolojileri kullanımı,
öğrenciler
üniversite
kampüsüne
gelece .. -
Konaklama, yemek vb. ihtiyaçlarınız için üniversitE:.
logic devreler ve bilgisayar destekli çiz im başlıklı 3 temel
tüm hazırlıklar planlanacaktır.
dersi Internet üzerinden takip etmeye başladı. 200 1 bahar döneminde ise bu sayı ziyaretçi öğrencilerle birlikte
Sınavlarda
1500 'e ulaştı.
başarılı
olamayanlar
için
t1nive
�
kampüsünde yaz okulunda dersler açılacak ve kanıp-� klasik sınıflarda başarısız olduklan dersleri isterlet
Üniversite 2001 güz yarıyılında ise Kampüs içerisinde
tekrar alabilecekler.
uzaktan eğitimle internetten verdiği derslerin yanı sıra
172
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayt (Mart 2002)
Türkiye'de Uzaktan Eğitim ve Sakarya Üniversitesi Uygulaması Y.Bayam, M.S.Aksoy
VI.6.2.Database Adınin
Öğrencilerimiz 1. sınıfın 2. döneminin sonunda Sakarya Üniversıtesi
kampüsünde
ilgili
öğretim
elemanlan
VI.6.3.Learning Space Adınin
nezaretinde 20 işgünü staj yapacaklar. ( Tüm konaklama,
VI.6.4. Içerik Geliştirme •
yemek, sosyal aktiviteler üniversite tarafından planlacak ve
zamanından önce sizler bilgilendirileceksiniz)
VI.6.4.1.0rganizasyon ve Planlama
2. sınıfın sonundaki 20 işgünlük staj öğrencinin seçeceği bir üniversitede veya uygun görülen bir işletmede
İçerik Geliştirme faaliyetlerinin yönetim, planlama ve denetimi.
yapılacaklar.
VI.6.4.2.Grafik Tasarım VI. SAÜ UZAKTAN EGİTİM PROJESİNİN BAŞLANGlÇ SÜRECi VE VERİMLİ OLARAK iŞLEYEBiLMESi İÇİN OLUŞTURULAN KOMİTELER
Ders
Broşürü
Üniversitesi 'nin
bilişim
teknolojilerine
ve
W eb
yüzlerinin,
Afışlerin
Grafık
Sitesinin,
Tanıtım
tasarımından
sorumlu
VI ..6.4.3.Eiektronik İçerik Geliştirme Ders
•
Sakarya
ara
profesyonel Grafıkerdir.
VI.l.Sakarya Üniversitesi'nin Uzaktan Eğitime Olan Inancı ve Ihtiyacı •
içerik
içerik
malzemesini
Macromedia
Dreamweaver
E ditörü ve Macromedia Flash ,Grafik Programları gibi
olan
programlar
inancı ve mevcut ihtiyaçlarına çözüm getireceğine olan
vasıtasıyla
web
ortamına
hazırlamakla
görevlidir.
güveni bu projenin başlamasına vesile olmuştur.
VI.6.4.4.Web Tasarım
VI.2.IBM Lotus'un tanıtilması Yapılan görüşmelerde IBM Lotus'un
Uzaktan
hazırlamış olduğu
Leaıning Space 4.0 platfoıınu yetkili şirket
W eb
Eğitim
Sayfasının
Tasarım
ve
Yönetiminden sorumlu kişidir.
tarafından
üniversiteye tanıtılmıştır.
VI.6.5.Standartlar ve Prosedürler Sakarya
VI.3.Projenin Yapılabilirliğinin Tartışılması
Üniversitesi
Uzaktan
Eğitim
Faaliyetleri
Standart ve Prosedürlerinin belirlenmesi,
Yönergenin
Tanıtım yapıldıktan sonra Learning Space 4.O' ın
oluşturulması, yeni Uzaktan Eğitim Birimi oluşumunun
üniversitenin ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamayacağı
Organizasyon
görüşme ve tartışmalar yapılmış ve raporlar
Komitelerin belirlenmesi ve iş tanımlarımn yapılması ve
hazırlannııştır. Görüşmelerin sonunda platformun
komiteler arasında uyurnun sağlanması.
ve
Planlamasının
yapılması,
gerekli
ihtiyaçlara cevap verdiği görüşüne vanlmış ve anlaşma
VI.6.6.Merkezi Koordinasyon Birimi
yapılrruştır.
Görevi tüm komiteler arasında koordinasyonu sağlamak,
\TI.4.Projenin Başlaması ve Eğitim Çalışmaları
merkezi bii işlem birimi görevini ifa ederek faaliyetlerin
IBM'in uzaktan öğretim danışmanlarının yönlendinnesi
sağlıklı bir şekilde yürümesini sağlamaktır.
ile Sakarya Üniversitesi 'nde bu ile ilgili bir grup kuruldu. .
VI.6.7.0ğretim Ortamının Tasarımı ••
Italya' dan gelen IBM çözüm ortağı fırmanın personeli, uzaktan öğretim takımını ve proje çerçevesinde dersi
Derslerin eğitim
yayınlanması planlanan öğretim elemanlarına Leaming
tarafından
Space 4.0 platformu eğitimi verınişlerdir.
eğitimden
sonra
grup,
kendi
öğrenci
iyi
anlaşımasını sağlayacak
öğretim
uygun
sistemlerinin tasarlanması. Bu komite dersin öğretim etkililiğini artıracak yöntem ve süreçleri belirleyecek ve
vı.s.Projenin uygulanması Bu
daha
olarak,
pedagojisine
uygulanmasım takip edecek. içinde
kornitelere
ayrılarak görev paylaşımı yaptı. Bu görevler çerçevesinde
VI.6.8.Ders Materyali Geliştirme Komitesi
komiteler şu çalışmalarda bulunmuştur.
Öğrencilere gönderilecek olan ek ders materyalinin (cd, kitap, video kaset, ..... ) belirlenmesi, alımı, basımı ve
VI.6.01uşturulan Komiteler
dağı tırnından sorumludur.
VI.6.1.Web Server Adınin
173
Türkiye'de Uzaktan Eğitim ve Sakarya Üniversitesi U_,
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Y.Bayarn!'
VII.2.24 Saat Öğretim
VI.6.9.İdari İşlemler Komitesi
Uygulamaya geçildikten sonra üniversite miz öğretime geçmiştir. Öğrenciler diledikleri saa .....,....
Öğrencilerin Kayıtlarının gerçekleştirilmesi, Öğrenci ve belgesi
Askerlik
gibi
verilecek
evrakların
resmi
girip ders çalışabilmektedirler
düzenlenmesi, Öğrenci Notlanmn ulaştırılması gibi idari işlerin gerçekleştirilmesi.
VII.3.Derslik Kullanmadan Öğretim
VI.6.1 O.Halkla İlişkiler ve Tanıtım Haberleşme
bu
komitesinin
yeni
Derslerin şekli
kültürel,
projemizin
ve
sosyal
grup
aktiviteleri
faaliyetlerinin
yayınlanmaya
ba ş a nma o:
kalkmıştır.
düzenleyecek,
iletişim
internetten
birlikte, pilot dersler için fıziksel mekan ihtiyacı
öğrencilerle
iletişimi sağlayarak onların sorunlarına çözüm üretecek, sportif,
.S
Vll.4. Eğitilmiş personel kazanımı
araçları
vasıtasıyla ülkerrıiz ve dünya ya tanıtımını sağlayacak,
VIT.5.0rtaya çıkan eğitim açığını karşılay ab· iyi bir alternatif oluşturmuş olmak
faaliyetleri duyuracaktır. Uzaktan eğitim ile ilgili kişi ve kuruluşlar ile bağiantıyı sağlayacaktır.
.lll.L:I.-�
VII.6. Üniversitenin tercih edilirliğinin artnıas
VI.6.11.Call Center (Yardım Masası)
VII.7.Yapılacak başka uygulamalar için örne etmesi
Vardiyeli olarak öğrenci ve velilerin günde 12 saat her
�
türlü sorusuna yanıt verecek ya da yönlendirecek yardım masasıdır.
VIII. SONUÇ
VI.6.12.Ar-Ge
Internet tabanlı eğitim yalmzca bir web progra....... .
Uzaktan Eğitim AR-GE
hazırlayacağı sayfalardan ibaret değildir. Aksine
bölümü gelişen teknolojileri
lli"T
takip ederek, uzaktan eğitim faaliyetlerinde olabilecek
zahmetli bir hazırlık dönemi gerektiren, işin gerelde:
muhtemel
yerine
gelişmeler
ve
yeniliklerin
belirlenmesi,
oluşturulması ve adaptasyonu ile ilgilenerek uzaktan
getirildiği takdirde yüz yüze eğitimden
zahmetli ve pahalı olan bir eğitimdir.
eğitim hususunda Türkiye ve küresel pazarda rekabet gücü
sağlayacak
bölüm
ilk
faaliyetleri
gerçekleştirecektir.
komite
5
gerçekleştirilecektir.
Bu
tarafından
komitenin
Bu
2000 'li yıllara geldiğimiz bu çağ artık bilim ve te
ortaklaşa
görevlerinden
çağıdır ve gelecek Internet'te yatmaktadır. Gjin
bir
çevremize baktığımızda tüm fırmaların Intemet�e
diğeri Sakarya Üniversitesi Uzaktan Eğitim Arşivinj
yaptıklan görülmektedir. Bugün tüm kunıır.a ..s l
tutmaktır. Hazırlanan dersler, öğrenci takip raporlan,
kullanıc ılar
sınav
sonuçları,
araştırma
ve
makaleler,
bildiriler,
Internet
ya tırımlanrn
'�
om
taşımaktadırlar. ilk satın alına maliyeti yüksek ç
çalışanların raporlan gibi.
toplam
sahip
olma
maliyeti
göz
önüne
_
"
alın��
yapılan veya yapılacak olan projelerin ne kadar
VI.6.13.Arşiv
mal olacağı açıktır. Internet üzerine taşınan bir proje tamamlandıktan sonra bakım maliyetl erini
\'11. SAK.Al{YA ÜNİVERSİTESİ'NİN BU
w
aşağıya çekmektedir.
PROJEDEN KAZANlMLARI VTI.l.Universitede Bilişim Teknolojilerine Yapılan Yatırımlar ••
SAÜ,
IBM
Lotus
Leaming
Space
4.0
tane
artırılmış
server ve
alınmış, internete
bilgisayar
platfornıu
bağlı
laboratuan
bilgisayar
sayısı
öteki �
Cumhuriyetleri 'nin
gereksinimlerini
karş ::
açısından
araçlardır
bulunmaz
ve
etkin
bi10
yararlanılmayı beklemektedir. Bu sayede eğitim. ve okulun dışına da çıkarak yaygınlaştınlabilir.
alınmıştır. ihtiyacı gidernıek için proje başladıktan sonra 2
TÜRKSAT uyduları, ulusal eğitimimizin ve
boyu
sayısı
öğrenim
ve
sınırsız
öğrenim
idealine
yapılabilir.
ikiye
katlanmış tır.
İletişimin her şey olduğu günümüz internet çağında. iletişiminin
internet
nimetlerinden
faydalanm r:
düşünülemez. Pek çok internet uzmaruna göre, int= ile sağlanan bilgi ulaşıım ve paylaşımı en fazla sektöıünü
174
iyi
yönde
etkileyecektir.
Kişilerin
e�
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü 6.Cilt, l.Say1 (M art 2002)
Dergisi
Türkiye'de Uzaktan Eğitim ve Sakarya Üniversitesi Uygulaması Y.Bayam, M.S.Aksoy
mekan ve bir sınıf ortamı zorunluluğundan bağımsız olarak, bilgiye ulaşması, ve hatta güncel, etkili ve etkileşimli bir bilgiye ulaşıyor olması, internet çağının eğitim sektörünü çok iyi yönde etkileyeceği beklentilerini
haklı çıkarır nedenlerdir. Uzaktan eğitim, eğitim kurarnı kadar eski, ve geleneksel eğitim
kadar
sistemdir.
yaygın
ve başarılı
Günümüze
kadar,
sonuçlar almış bir öğrenim,
mektupla
televizyon ile öğrenim, basılı yayın veya CD-ROM ile
ö ğr enim daha yaygın olarak kullanılan uzaktan eğitim yöntemleri olagelmiştir. Yukarıda sayılan her bir uzaktan eğitin1 sistemi için, araştırmacılar, kullanıcılar ve eğitim
bilimciler
tarafından
sayısız
yapılmış,
araştınlmalar
pratik başarı sonuçları görülmüştür. Günümüzde iletişim,
bilgiye ulaşım ve bilgi paylaşırru platfoıınu tüm dünya geneline yayılmış ve dünya genelinde standart bir yapı
s u nmak ta günümüz
olan
internet
uzaktan
platfoıınudur.
eğitim bilimi
için,
Dolayısıyla, faydalamlması
gerekli bir platformdur.
IX.KAYNAKLAR 1
Parter, L.R. Creating the
Virtual Classroom:
Distance Learning with the Internet, 1997
2
Al k an C. (1998) Eğitim Teknolojisi ve Uzaktan ,
Eğitimin Kavramsal Boyutları)
Uzaktan Eğitim
Yaz 1998/K.ış 1999, pp. 5-10.
3
Derniray,U. (1990) Açıköğretim
Lisesi
Kurulusunun 5. ile
1992-1997,
Kaynakçasz
ilgili Eğitim
Yılında
Çalışmalar Teknolojileri
Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara. 4
Demiray,U.
(1999)
Açıköğretim
Mezunlarının Sektördeki
Fakültesi
Konu1nları, Uzaktan
Eğitim, Yaz 1999, 3-22.
5
Özf1rat, A. Eğitim
ve Yürüker,
Materyallerinde
S.
Uzaktan
(1999)
Öğretim
Tasarımı,·
Bilişim Teknolojileri Işığında Eğitim Konferansı ve Sergisi Bildirisi, 1 3 - 1 5 Mayıs, Ankara. 6
http: 1/\V\V\v.ido.sakarya.edu.tri
7
http:u\'v·\v\v. webokul.conv'
8
http:i/\vww.ulus l a rarasiegit inı c om/ .
9 http: //\V\V\V uidaho.eduievo/dist l.html 1 O http://\vww.biltek.tubitak.gov.tr/dergi/97/kasim/ .
uzaktan.lıtnıl
ll
http://\V\V\v.ehb. itu.edu.tı/--.i.- tuuzem/
12
http://\V\vw.ant.com.tr/eleaming tr.btın
175
N.
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Ci1t, l.Say1 (Mart 2002)
Dereceli Gerilim Transfer Fonksi Sentezine Pratik Yaklzş::: Y..San, R.Köker, A.Fen�
N. DERECELI GERILIM TRANSFER FONKSIYONLARI SENTEZINE PRATlK YAKLAŞlMLAR •
•
•
•
•
•
Yavuz SARI, Raşit KÖKER ve Abdullah FERİKOÖLU ••
•
- Ilk ortaya çıktığı günden bugüne taşıyıcılara ilgi zamanla sürekli olarak artmış elemanlar kullanılarak büyük bir kısmını dereceden filtreterin oluşturduğu birçok gerçekleştirilmiştir. Ozet
akım ve bu ikinci devre
Akım taşıyıcı elemanı ilk olarak 1968 yılında, Sedra ve Smith tarafından ortaya atılmış, 1970 yılında aynı kişiler tarafından çok daha verimli bir yapı, ikinci kuşak akım taşıyıcı elemanı olarak ileri sürülmüş ve aktif filtre dizaynında çok yönlü bir aktif eleman olduğu da ispatlanmıştır.{l-3]. Bu çalışmada gerilim transfer fonksiyonlarının bu çıkarılarak, diyagramları işaret-akış diyagraınlardaki her bir alt grafın gerilim transfer birim kazançlı voltaj fonksiyonunun önerilen, sürücüsü ve kazancı +1 olan ikinci kuşak bir akım olarak eşdeğer AD844 taşıyıcının bileşimine isimlendirilen ticari bir aktif bileşen içeren, genel bir devre modeli yardımıyla gerçeklenmesine ve bulunan tüm bu alt devreterin birleştirilerek gerilim transfer fonksiyonunun AD844'lerle elde edilmesine dayalı pratik bir sentez metodu verilmiştir. Akım taşıyıcılar, fonksiyonları, Sinyal-akış diyagramları Kelimeler
Anahtar
-
•
•
I. GIRIŞ
AD844, piyasada bulunan, çok yönlü, düşük fiyatl1.. }.. ve DC perfoırnansın mükemmel bileşimini sağ ar aktif bir bileşendir. Bilinen opamplar ve diğer alı geribeslemeli opamplardaki slew-rate sınırlamalan rr yoktur. Bilinen opamplann yerine kullanıldığı gibi akc geribesleme yapısı, çok daha iyi bir AC perfoıınans yüksek doğrusallıkla sonuçlanır[4,5]. AD844, biı-ı: kazançlı bir gerilim sürücüsü ve kazancı + 1 olan ikin: kuşak bir akım taşıyıcının bileşimine eşdeğerdir[6]. Sinyal-akış diyagramları alt graflarının sadece diren: kapasitör ve AD844'lerden oluşan aktif RC devre!� kullanmak yoluyla n. derece gerilim transiL fonksiyonlannın gerçekleştirilmesine ilişkin bir semr metodu ACAR (1996) tarafından sunulmuştur. Bu bildirinin amacı, sunulan AD844 kullanan gene t_ devre modeli yardımıyla sinyal-akış diyagramlanna c: alt grafların, çıkış ve girişleri arasındaki ifadelere da)'a: bağıntılar kurmaksızın pratik bir şekilde oluştunı1.rnRr yoluyla gerilim transfer fonksiyonlanna ait devreleri: gerçeklenmesini sağlamaktır[?]. ...
Transfer
II. GERÇEKLEME TARZI
dereceli en genel bir gerilim transfer fonksiyonur:_ şöyle ifade edebiliriz:
N.
In this study, firstly signal-flow graphs of voltage transfer functions were obtained. Then, transfer function of each subgraphs were realized by using proposed general circuit model with AD844. The active component AD844 is equivalent to the combination of a second gencration current conveyor having a gain of +1 (CCII+) and a unity gain voltage buffer. lo conclusion, a practical synthesis method based on to obtain voltage transfer functions by combining all obtained subcircuits with AD844 active component is given.
Abstract
-
2 ) � � ( I(s = 'fo s = a, +�-� ı +� 2 - +....+al+�+� ( ) V:(s) bn� +bn_t-ı +bn-2�-ı +....+bıi +bıs+� Bu transfer fonksiyonunun iki özel durumu P(s)-s0-l\n-ı 1 ' m •e� n üzere, O o S+ + + .... + ıS ma S b 2 b S b k 1 b n-2 + ı ı olması durumunda
l{s)= V'o(s) =1{-s)=-S' +4.l'--:ıi'"ı:· .-:1-b/-b/ tb/ -tiJ.s.ı.fı ı{(s) E(s) sı -tbn-1� +bn-i'" + . .#-tb/ +bıs� .
Current conveyors, Transfer functions, Signal flow graphs
Keywords
.
-
ve n' in çift olması durumunda
Y.San, R.Köker, A.Ferikoğlu; Sakarya Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi,
·
n-
54040- Esentepe/SAKARYA
176
(-
SAU Fen Bilimleri
N. Dereceli Gerilim Transfer Fonksiyonlan
Enstitüsü Dergisi
6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Sentezine Pratik Yaklaşımlar Y .. Sarı,
Va(s) I{-s) 1{s)= �(s)- F(s)
ı ı + b/ � -bn.lf'ı bn--Ç ... :t-b4s4 - +� +qs+f:t S' +b"1s""1 +bn-2�1'2 + . ..+b/ +bj +\Jıs+� -
=
R.Köker, A.Ferikoğlu
(3) 1 +bı+bıS
şeklinde ifade edilebilir. v�
Vı
Yukarıdaki transfer fonksiyonların gerçeklenmesinde kullanılan sinyal-akış diyagramları modellerinden birer tanesi Şekil 1 de, bu diyagramlara ait farklı yapılardaki grafların tümünü içeren genel alt graf Şekil 2' de verilmiştir. Şekil 2' deki genel alt grafa ait girişler ve çıkış arasındaki bağıntı
v,
�
Şekil 2. Genel alt graf modeli
Bu alt graflar ve alt transfer fonksiyonlannın gerçeklenmesinde kullanılacak AD844 içeren genel devre modeli Şekil 3' de görülmekte olup, bu devrenin analizi sonucu çıkış ve girişler arasında elde edilen bağıntı (5)' de ifade edilmiştir.
( 4)
şeklinde ifade edilir. Vn
e
.
1'
Gn
1, 1
•
(Gnt- 1 +Gn-t 2
•
Gı
V2 1-bıa
Vı
.. "'
...
�c�:ı-.Yy
+ Gn)
ecu
i-t·ı
z.__........ ... ...
X
Gn-t 1
Vn-rl
z
\lo
Gn-t2 •
..
(a) Vm
..• .
Gı
Vo
-bt
•
•
i
Gnt ı
Şekil
3.
: (Gl +G2 •
. . .
.
•
+ Gn)
AD844'lü genel alt devre
1+1
Şekil 3 ' de görülen devre modeli en genel bir devre olup, Şekil 2 deki genel modeli alt grafın gerçeklenmesinde kullamlan temel yapıyı oluşturmaktadır. (5)' de ifade edilen bağıntı ise en genel çıkış-giriş ifadesi olup, Şekil 1' de verilen n. dereceli gerilim transfer fonksiyonları işaret-akış dj yagramlarına ait Şekil 2, deki genel alt graf ve buna ait alt transfer fonksiyonunun gerçeklenmesinde temel bağıntıyı oluşturmaktadır. (5) ' de elde edilen bağıntıdaki Z e mpedans ifadesinin değişik değerleri için gerçeklerren empedans devresi yapılan Şekil 4' de verilmiştir.
V
o
'
(b)
1+1
Vo
Ç ı k ış Z
Yükü
Sembo]ü
(c) Şekil J. (1 ), (2)
z
ve (3) no'lu transfer fonksiyonianna ait sinyal ak1ş
diyagramları
Şekil
4.
G{)
J""
-
liG
Genel
devre
ct
c(ıc
I/sC
1/(sC+G)
modeline
++
ait
transfer
,..
:
sCG/(sC-G
fonksiyonunda
empedans1nın farklı ifadelerine karşı düşen devre yapılan
177
�
p:
Z
N.
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
Dereceli Gerilim Transfer Fon ·} Sentezine Pratik Yaldaş Y .. San, R.Köker, A.Fen-
11.1. Gerçeldeme Adımları
ı 2lxı
I.Gerçeldenmek üzere verilen n. dereceli bir gerilim transfer fonksiyonunun (1) (2) ve (3)' deki transfer fonksiyonlarından hangisine uyduğu tespit edilir.Şunu da ifade etmek gerekir ki, (1) no'lu denklem en genel bir denklem ifadesi olup n. dereceli gerilim transfer fonksiyonlarının tümü için uygundur.Ancak verilen transfer fonksiyonunun (2) ve (3)'de ifade edilen transfer fonksiyanlarına uygunluğu söz konusu ise (2) ve (3) ile de gerçeldeme yapılabilir.
li-
,
(
bo
Şekil
lLSeçilen transfer fonksiyonuna ait uygun işaret-akış diyagraını Şekill' den bulunur.
5. (6) no 'lu transfer fonksiyonu için uygun işaret-akış
IV .Elde edilen işaret-akış diyagramının alt graflanna alt transfer fonksiyonları (7), (8), (9), (10) ve (ll) d gibi elde edildi.
III.Gerçeklenmek üzere verilen transfer fonksiyonunun mertebe ve katsayılarını Şekil 1' den seçtiğimiz işaret akış diyagramında yerlerine koyrnak yoluyla verilen diyagrarm transfer fonksiyonuna ait işaret-akış oluşturulur.
V.Bulunan alt transfer fonksiyonlan (5)' deki ifade Şekil 4 kullanılarak Şekil 3' deki genel devre modeli Şekil 6' daki gibi gerçekiendi.
IV.Elde edilen işaret-akış diyagramının alt graflarına ait alt transfer fonksiyonları Şekil 2 ve ( 4)' deki ifade kullanılarak çıkarılır.
VI.Gerçeklenen tüm alt devreler uygun düğümler birleştırilmeleıi yoluyla biraraya getirilerek (6), transfer fonksiyonuna ait devre Şekil 7' deki gibi e� edildi.
V.Bulunan alt transfer fonksiyonları, (5)' deki ifade ve Şekil 4 kullanılarak Şekil 3' deki genel devre modeli ile gerçeklenit.
Alt gnıilar
VI.Gerçeklenen tüm alt devreler uygun düğümlerin birleştirilmesi yoluyla biraraya getirilerek transfer fonksiyonuna ait devre oluşturulur.
ve
lransı,�r tonksiyonlttrı
s
n=4 için
(s)
= V0(s) =- S4 -b3s3 +b,s' -b1s+b0 �.(s)
s4 +b3s3 + b2s2 + b1s +b0
Uygun CCII'li gerçeklem
bu bo VıVı = -Vıı s
11.2. Örnek Uygulama
T
di;lagrcc
2bı \' ı bı V·t=- - ı·-Vı--V.t s s s
(6)
\l
2bı
V4
b1
vı
ı
V:ı
1
Vı
2b3
gerilim transfer fonksiyonu aşağıdaki gibi adım adım gerçeklenir.
X
b2 l V:ı= - s Vı-TVo· sV2 b:ı
!.Transfer fonksiyonu (1) ve (3)' deki transfer fonksiyonianna uygun olup (3) no'lu transfer fonksiyonu seçildi.
X
V:ı V.ı=
II.(3) no'lu transfer fonksiyonuna ait uygun işaret-akış _ dıyagrarnı Şekil l-e' den alındı.
2b3 s+b�ı
Vı·
1 s+b:ı
1
V.ı
V:ı
1
III.Aldığımız genel işaret-akış diyagramından transfer fonksiyonumuza ait işaret-akış diyagramı Şekil 5' deki gibi elde edildi.
v� Vıı=·Vı·V-.
Şekil 6. Uygun alt devre gerçeklerneleri
178
ı
X
N. Dereceli Gerilim Transfer Fonksiyonları
SA U Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
Sentezine Pratik Yaklaşımlar
6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
�
2bı
Y .. San, R.Köker, A.Ferikoğlu
[7] SARI, Y., 'N. Derece Gerilim Transfer Fonksiyonlannın Akım Taşıyıcılanyla Gerçeklenınesi ' Sakarya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 1998
bı
bı ı
Şekil
7.
(6)
no'lu
transfer
fonksiyonuna
ait
AD844'lü
devre
gerçeklernesi •
m. SONUÇLAR
Sunulan metot açık ve kolay olduğu gibi, sadece kurulum sağlamayıp bunun yanında n. dereceli gerilim fonksiyonunun katsayılarından eleman transfer değerlerini doğrudan verir. Gerçeldeme için sadece n adet kapasitör ve n+1 adet AD844 gerektiriyor. Önerilen filtre devreleri en fazla 5n+ 3 direnç k ullanmakta fakat bu sayı azalabilmektedir. Çıkış ve girişler arasındaki bağıntılara dayalı karmaşık işlemler yapmak yerine genel devre modelinde verilen genelleştirilmiş bağıntı yardımıyla, gerilim transfer fonksiyonlannın minimum sayıda devre elemanı kullanarak gerçeklenmeleri için çok pratik bir yöntem içeıınektedir. Önerilen metot pratikte uygulama yapmaya elverişli olduğu gibi Devre Analizi derslerinde filtre tasarımı konularını aniatma tarzında kolaylık sağlayacaktır. KAYNAKLAR [ 1]
SEDRA, A.S., and SMITH. K. C.,' A Secon Generation Current Conveyor and I ts Applications', IEEE Trans., 17, 132-134, 1970.
[2] SENANI, R., 'Novel Higher-Order Active Filter Design Using Current Conveyors', Electron Lett., Vol.21, No:22, 1055-1057, 1985. [3] NAWROCKI, R., and KLEIN, U., 'New OTA Capasitor Realisation of Universal Biquad', Electron Lett., Vol.22, 50-51, 1986 [4] Analog Devices : 'Lineer products data book' (Norwood, MA, 1990) [5] ACAR, C. : 'Nth-order voltage transfer function synthesis using a commercially available active component:Signal-flow graph approach', Electron Lett., 1996,32, pp. 1933-1934 [6] SVOBODA. J.A.,MCGORY,L., and WEBB, S.: 'A pplication of a coınınercially available current conveyor', Int. J. Electron., 1991, 70, pp. 159-164
179
6.Ci1t, l.Say1 (Mart
Güvenilirlik Anafu E.Yamkoğ1u, Y.Uyaroğh
Eneıji Sistemlerinde Kesme Y önterni ile
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
F.Vatansever, F.Uysal,
2002)
ENERJİ SİSTEMLERİNDE KESME YÖNTEMİ İLE GÜVENİLİRLİK ANALIZI •
•
Fahri VATANSEVER, Ferudun UYSAL, Ertan YANIKOÖLU, Yılmaz UYAROÖLU
Enerji sistemlerinde güvenilirlik, gelişen günümüz teknolojisiyle paralel olarak işletmelerin ekonomik ve zaman açısından kayıplarının en aza indirgenmesi için önemli faktörlerden biridir. Basit sistemlerde güvenilirlik analizleri elle yapılabilir. Ancak büyük sistemler için bu analizin elle yapılması mümkün değildir. Son yıllarda teknik alanlardaki problemlerin, bilgisayar ortamına aktarılıp optimum çözümlere ulaşılmasında gelişmeler büyük sağlanmıştır. Yapılan bu çalışmada; güvenilirlik analizi yöntemlerinden biri olan "kesme yöntemi" kullanılarak çok elemanlı, kompleks sistemlerin güvenilirlik analizleri geliştirilen bilgisayar programıyla yapılmaktadır. ••
Ozet-
Ancak
sistemdeki
"Markov uzay diyagramının" Böylece
sistemi
arızaya
kompleks sistemlerde
kullanmak
kesilmesi
bağlantıların
en
az
olduğu
sistemi
oluşturan
Sistemdeki
Az
elemanlı
eleman
gibi,
olmak üzere, her bir yoldaki
( [Y;])
matrisinin
güvenirliğinin
tespiti
ve
karmaşık
alanlarda
olduğu
bilgisayardan
Sistemin
güvenilirlik
az
gerekir.
Bu
yol
herhangi kesim noktasında; eleman, ilgili yolda mevcffi ise "1" yazılır. Eğer ilgili eleman o yol üzerinde ye almıyorsa "O" yazılır. Elemanlar
için için
günümüzde
= ] Y [
tüm
faydalanılabilir.
kullarulan,
elemanlı
ı
ı
o
o
ı
o
ı
o
ı
•
•
•
•
•
•
•
olmayan
ı
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
ı o
temel
yöntemlerden biri olan "kesme yöntemi"; kabaca bir fikir vermesi açısından güvenilirlik analizleri için uygundur. özellikle
elemanları içeren yo
oluşturulması
elemanlaıın bağlantı
Bunun
sistemlerde,
-Y; ler
sistemdeki elemanlar bulunmaktadır. Satır ile sütunun
enerji
ve
analiz güçleşmektedir.
Bazı
kümesine d:
alt
minimal yollar (kaynaktan yüke kadar olan farklı yollcuı
sistemdeki eleman sayısı ve bağlantı yolları çoğaldıkça
analizi
elemanlı
Minimal kesmelerin bul unınası için ilk adımda;
sistemlerde, güvenilirlik analizi elle yapılabilir. Ancak
gibi
gereker
11.1. Minimal Kesmeler
güvenilirliği ve bu elemanların sistem içindeki bağlantı
zorlaşmaktadır.
arızalanması
"minimal kesme kümesi" denir.
sistemin güvenilirliği hakkında bilgi sahibi olmamız
sistemin
için
elemaniann oluşturduğu kümeye "kesme kümesin ; b:
çalışma sağlamaktır. Arızasız ve hatasız çalışma için
arttıkça,
için bir bilgisay1.r
Herhangi bir enerj i sisteminde; giriş ile çıkış arasındak
sistenlierinde de amaç uzun süreli arızasız ve hatasız
sayısı
1
matrisinin satırlarında minimal yollar ve sütunlannda m
sistemlerde
şekilleriyle ilgilidir.
detaylı hesaplama�'
II.KESME YÖNTEMİ
I.GİRİŞ
Bu da
bultnıut
programı yazılmıştır.
Keywords: Cutset Method,ReliabiJity Analysis
gerekmektedir.
için
durumlar
geçilebilir. Bu çalışmada; "kesme yöntemini" büyük
recent technologies., Abstract-In improving Reliability in Electric power systems are an important factor to mitigate of losing regarding to time. Reliability Analysis can be by hand in simple power systems.But this analysis aren't impossible by hand to large power systems. In this study cutset Method can be handled by computer program in complex power systems.
diğer
çizimi zor olacağında:
götüren
sistemin güvenilirlik analizi
kesme kümesinin
çalışan
halin_�
aıtrnası
"minimal kesme yöntemini" kullanmak daha uygundur
Anahtar Keiimeler·Kesme Metodu, Güvenilirlik Analizi
Tüm
sayısının
eleman
o
ı
ı
sistemlerde·
'
sistemi arızaya götüren absorblama durumları kolaylıkla
Yol rnatrisinde;
bulunabilir.
a)
Herhangi bir sütundaki elemanlarm tümü "1" ise bu sütunu
F.Vatansever, Sak�r>'a Üniversitesi. Teknik Eğitim Fakültesi, Kampüs
kesme
F. Uysal, Saktuya Universilesi, Sakarya Meslek Yüksek Okulu
Y.Uyaroğ1u,E.Yamkoğlu, Sakarya Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Kampüs
180
"
temsil olur.
eden
eleman,
"birinci dereceden
SAU
Enerji Sistemlerinde Kesme Yöntemi ile Güvenilirlik Analizi
Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
F.Vatansever, F.Uysal, E.Yanıkoğlu, Y.Uyaroğlu
6.Ci1t, l.Sayı (Mart 2002)
Yl,p b)
m. KESME YÖNTEMİYLE SİSTEM
= 1 �i= 1,2,3, . ,m .
GÜVENİLİRLiGİNİ HESAPLAYAN PROGRAM
.
Herhangi iki sütunun karşılıklı toplanınasıyla oluşan yeni sütundaki tüm elemanlar sıfırdan farklı ise bu toplanan sütunları temsil eden elemanlar "ikinci dereceden kesme" oluşturur.
r:,p c)
+
.t:·,q = 1 => i = 1,2,3,
. . .
ı:.r = ı � i
=
1,2,3,
.. .
Bu şekilde toplanan sütun sayılarını
d)
bilgisayardan
faydalamlabihr. Bu çalışmada geliştirilmiş olan program
''N''
elemanlı bir siternde minimal yoUann sayısı "m",
herbir elemanın arızalanma olasılığı (güvenilmezliği) de Gi olsun.
Başla
,m
birer birer
N
arttırılarak N. dereceden kesmeye ulaşılır.
e)
için
III.l. Programın Akış Diyagramı
dereceden kesme" oluşturur.
+
yapılması
analizlerinin
,m
toplanan sütunları temsil eden elemanlar "üçüncü
�.q
kısa sürede
ve
güvenilirlik
yapılabilir.
yeni sütundaki tüm elemanlar sıfırdan farklı ise bu
+
doğru
enerji sistemlerinde
ile yüzlerce elemanlı bir sistemin güvenilirlik analizi
Herhangi üç sütunun karşılıklı toplanmasıyla oluşan
Y;,p
Büyük
Elde edilen her yeni üst dereceli kesme, daha alt dereceli kesmelerden elenir.
i lN =
,
,
l
G(i)
11.2. Sistem Arıza Olasılığının Bulunması N adet kesme kümeli bir sitem için arıza olasılığı;
i = 1,2,
. . .
,N
için
C; 'ler
m
minimal kesmeler olmak
uz ere ..
i=l ,m,l
j==l,N,l
y(i,j)
1-----6
şeklindedir. ihtimaller Teorisi'ne göre anza olasılığı;
P(T)
N i-I
N
=
N i-1
_L P(C;)- _L_LP(C i=1
i=2 }=1
;
Cj)+
i-1
+ LLL P(C; rıCj rıCk)i;::J
n
Kesmeleri hesapla
}=2 k=l
.
Alt dereceli kesmelerde mevcut olan üst
. + .
dereceli kesmeleri ele
şekli elde edilir. i. minimal kesme kümesinde m. olay
X im
Sonuç kesmelerini kullanarak arızalaruna olasılığını hesapla
ile gösterilirse;
Sonuçları görüntüle
ve
arızaların
bağımsızlığı
goz ••
önüne
alınırsa
P(C;) P(Xn)nP(X;2)nP(Xi3)n... nP(Xtm) ==
elde edilir. Dolayısıyla
181
Dur
Enelj i Sistemlerinde Kesme Yöntemi ile Güvenilirlik
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
Y.U)
F.Vatansever, F.Uysal, E.Yanıkoğlu,
6.Cilt, l.Sayı (Mart 2002)
_�·.!.._
111.2. Programın Çalıştırılına Sonuçları Örnek bir sistem üzerinde programın çalışma sonuçları aşağıda verilmektedir. A
ı
E Yük 1
2
5
,.._
---
--
Yük2 B
D
'
..
c Yük3 ·
�le1litu� ı
2 3 4 5
Gı�vl!llilllıezl({:i . '
..
·
.
\
0.09 O. 13 0.08 O. 1 0.075
Şekil-I Örnek sistem
182
.
.
.
.
�r G �v��ilme!Ziikler .
.
,..,
.
.
'
. __
�.
-
·
·
.
:
.
.
-..
�
D
SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
Enerji Sistemlerinde KesmeYöntemi ile Güvenilirlik Analizi F.Vatansever, F.Uysal, E.Yanıko�lu,Y.Uyaroğlu
6.Cilt, 1 .Sayı (Mart 2002)
17.11.2001
!
• ,. �......�
r· •
••
1•
-
ı , •
.
-
o o o
o
ı
ı
ı ·1
ı ·O o ·o (1 ı ı �ı
</·-···-..
•
! •
,. ..... •'
183
Enerji Sistemlerinde Kesme Yöntemi ile Güvenilirli�
SAU Fen Btlimleri Enstitüsü Dergisi 6.Cilt, l.Sa)'l (Mart 2002)
.... .---:
F.Vatansever, F.Uysal, E.Yanıkoğ]u, v .u� .. --. -
1·3 1-4 1-5
""'··1-2-3 ihmal IXIU<.. 1 2 •4 ihmal 1-2-5 ihmal 1-3-4 ihmal 1-3-5 ihmal 1-4-5 ihmal •
111.3. SONUÇLAR
Yapılan bu çalışmada "kesme yöntemiyle" sistemlerin güvenilirlik analizinde; bilgisayarda yapılan yazılımın, zaman ve doğruluk açısından ne kadar büyük kolaylık sağladığı görülmektedir. Aynı zamanda sistemin büyük ve karmaşık olması, sistem analizini etkilememektedir. Bu
analizi
yapanlara,
program
büyük
kolaylıklar
sunmaktadır. Elle yapılan analizin program ile yapılan analizle hiçbir yönden kıyaslanınası söz konusu olamaz.
KAYNAKLAR [ 1] Yanıkoğlu, E. , "Enerji Sistemlerinde Güvenilirlik" , Ders notları, Sakarya , 2000 [2]
Vatansever,
F.
,
"Borland
Delphi
ile
Görsel
Programlama", Ders notlan, Sakarya, 2000
184
'
...,.----,
•
t
i
'
SAÜ FEN BiLiMLERi ENSTiTÜSÜ DERGiS\ -- -YAZlM., ESASLAR\ --�-
c:en Bilımieri Enstitüsü Dergisi, bütün Fen ve Mühendıslık alanlannda
•o-J
�
_
·
� _ _ ______ --
kalıtelı araştırma ve çalışmaları içeren bir dergidır Dergide yayınlana�ak
;
4;" .tc
.�
'""1sları aşağıda verilmektedir. tıır:1 çıft sutun halinde en çok
.. �n�
•
degı�meden) basılacak. ancak şekılsel duzenlemeler; eger gerek gcrulurse Enstitu ta.rnfında�
� ,•, ır
en yuzune sayfa numarası vermeyiniz. Sayfa numaralarını sayf anın arka tarafına yumuşak bır
.r o; ' •• '
t
n ����enecek ..
r
8 snyfa olacak şrkılde haıırlnnrnal:dır Gonderılcn yayınlar
.
' ı �,r-'3yan
'
,
r
8. r
r
makalelerdeki duzeltmeler yazariara bıldırılccek ve bır hnfta içerisınde duzeltılmesı
,.: :-ırı so dn n. 2 cm . sağdan:
.. -yı ·.te koıoPlnr arası boşıuk
•
rırı c s
ı
New
0.6 cm. O lm:ılı d ır.
I=i om c:ı n fontu kullanılarak tek nrnlıkln
."""" 1�1r bın asıl, toplarr 3 •
2 cm. üstten 3 cm. alttan· 3 cm. sadece ,·� snyfnda ustt�r
yı1zılrnıJiılfır [! lt�21��1. f,•..:mb.:ı:1er ve foun�.l
ır
.�.
·
15 gün içerisinde yaz arinr a durumu b ı l dirir bir belge venlecektır. Inceleme
d.:vıa ıyı çozunürlüğe sahip {lazer yazıcı tercıh edilırı bır kalitelı yaz:cıdan nlınmnlıdır.
;, 1
�
ve en geç
l•r t:
rı u
sr a tınlırıde, dı:;ketf'e kapyn'nnmı;; oi�VZIK �<,_yqy;..JCU
'./0
C3J '""r(l r
LıiJ.Ş�'r lmalıdır.
1 ı; ır b a � lıgının altında yazar ısimlerı ortalanarnk yaıılm.11ıdır.Y3znrln ılg
b
ıgıh J r ı!k SJ/�f!rli
i"
: "' zı maııdı r. Konu başl ığı , yazar isimleri arası nda 2 sntı r boşluk olm:ılıdır. _ı ...··.'ldt: Turkçe ve Ingilizce ozet olmalıdır Eger maknlc lngılızcc ynzdmı� ıse Turkçe ozet ılave •
t�ı (;rn·r
hemen aıtında anahtar kelımeler verılrnelıdır .
: .� ·ı:bı clmalıdır . �
·
..
• •
·
.
•
:
.7 7 Ust ındısler 10. koyu Başlıklar Kaynaklar 10 Şekıl ve tablo ısınılen 8
f J, rıcpsı büyuk hari.
Alt indısler •
nç1gıdakı gibı ol malıdı r.
r :�-; _
:·: ��ı'1de ortnlnnmnlıdır
b..1slıg·nda n son ra ı kı satır ara verılmelı ve ortcılanmaııdır
'r �ı ·
fa
ne � ny
o ı rıncı sutunda (soı taraf)
- rr.1!ıdır. lik once Turkçe. daha sorırcı
..
100 kelımeyı aşmam.n1ı ı Oz�t- Abstract) şek'wcft" lngilızce ozet veriımelıd1r Ozet·n t:vnJmı bo'd 1\d'.lk!t r
... 'T ı lıdı :-. :....�
ırıc sayf:ı binncı sutunun nitında o lm alıd ı r .
'·..,t Jn ıçınde ortnlnnmalı. Roma rakamı kullnnıimaiı. f::.gcr nt bn ş l � k nu ['e R... �m:ı !(_l,..ı,..--ır ;, :�,rı
s t ;ı rı da rt rakamlar
(1.1, ll, 1 ... ; Kt.ılinnılmnlıdır
t_,. t..4"·L� çızım fotograf ve resım şekıl oiarnk adlnnü,rılmı:,dır Sı:.'\k• b�; .
r.
�, �r
.
ınd a bulunmalıdır. Ş ekil/ er mumkun
ı-'
OfdUQL�nc:ı �U!Un 'Çınde Cr!1 ..ınrn<1
.r-ı .;t·k
,·
:r
'� •
ı 1f1C1k t�'t<
. ' ır •
g rn a ya ccı k şekılde ıse sayfa ı çı nde ortnlaıınrnk yerltJ�tırr'nıc� d. . �ıt1o bcışlıklnrı to blonun Lıst kısmında bulunm�iıdır. TnbıOiıl f rr• ımktd� Oı-.Jl.:_dd'l�'"' 1 r �i\:r t ı1 ·�rtn:c:ınmJII. ancak tek SUtUna Stgmnytıcak Şekı/de I[;C f,1yfa ı;ı'1t1 If� 1::-:r·:ı� �� ��-' r·�: �·ı ' ���a ka! edc deg t n ilen kaynaklar, metin ıçensınde verildıgt sırıyı g:rr: kc --c: r '".,,tt.� a. tı ,. , : · u mnrnl an d ı rıl a rak verılmelidir. Kaynaklarinı/gr/ı bllgtlcr bu tur. yız ır!ar:r, ı ı: "ı r�· ır.. ı ı� ve rnpor ndi, cılt numarası. sayfa numarJ/nn ve bnf; ı m t'ırıht :.�ırns.v::ı J .._•rı�:•ıt.''dır �
r
·
ı.
r
'
•.
r
t_ r
20