söz

Page 88

Fakir Bir imal Kilisesinde eytan le Rahibin Maceras lkönce ya murla sonra birdenbire açan güne le ba lam sabah. Henüz slakt asfalt n solundaki tarla. Harp esirleri çoktan i ba ndayd lar. Topraktan nefret duyarak - halbuki köylüydü birço u t ra ve korkak çapal yorlard patatesleri. Suluboya, solgun resimleri hat rlat yordu insana köy kilisesinden gelen çan sesleri. Pazard . Kilisede erkeklerin hepsi ihtiyard kad nlar n de il, içlerinde büyük memeli k zlar, ve sar saçlar na ak dü memi anneler vard . Maviydi gözleri. Ba lar önde, kal n, k rm ve harap parmaklar na bak yorlard . Terliydiler. Ha lanm lahanayla günlük kokuyordu. Kürsüde muhterem peder «beyannameyi» okuyordu, - gözlerini gizleyerek -. Renkliydi pencere camlar ndan biri. Bu camdan içeri giren güne duruyordu genç bir kad n bembeyaz ensesinde eski bir kan lekesi gibi. Ve hiçbir zaman do urmam olan gö üssüz ve kalças z bir Meryem'in kuca nda bir çocuk : ba öyle büyük o kadar inceydi ki k vr lm bacaklar hazin ve korkunçtu. Önlerinde kandil yan yordu eski sert ve boyal tahtay ayd nlat p... ki adam boyundayd tahta heykel. eytan saklanm arkas na - ka lar çekik, sakal sivri, Mefistofeles olmas muhtemel,-ve âlim bir tebessümle dinliyordu muhterem pederi. «- Avrupa'n n bekas , (okuyordu beyannameyi muhterem peder) Avrupa'n n bekas için harbediyoruz.» Dinliyordu eytan sivri sakal nda keder ve âsi ve selîm akl na dayan lmaz bir a vermekteydi yalan. Okuyordu rahip : «- Avrupa milletleri el ele verip harbediyoruz, ve mutlak imha edece iz medeniyet için tahripçi bir unsuru.» eytan bir parça yana itti Meryem'in heykelini ve havada sihirle efsun alâmetleri daireler çevirip kald rd elini


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.