söz

Page 46

arda adam... Adam demir iskemlede oturuyor... Oturuyor... Gardiyan. Pirinç çorbas , ekmek. Gardiyan karyolay indirince: içerde gece. Yat yor adam. Gözleri dü ünüyor, di lerinin aras nda b .. arda ay .... IV 19... senesi eylülünün on be inci gecesi idi.. Saat on ikiden sonra, Kalküta ehrinin varo lar ndan gelen bir adam, umumî hapisanenin yüksek duvarlar kar nda durdu. Tam bedir halindeki ay, gökyüzünü kapl yan ve esen rüzgârla korkunç ekiller al p akan siyah bulutlar n arkas nda kâh gizleniyor, kâh meydana ç yordu. ehrin varo lar ndan geldi ini beyan etti imiz meçhul adam n durdu u mahal, umumî hapisanenin arka cephesine tesadüf etmekte olup bu cephenin üst k sm nda, hafif bir kla ayd nlanm , bir s ra demir parmakl kl pencere vard . Ay, bulutlar n aras ndan kurtuldukça, zaman zaman duvar n dibinden geçen bir süngüyü ldatmakta ve bu suretle meçhul adama hapisanenin etraf devreden nöbetçilerin mevkilerini bildirmekte idi. Meçhul adam n kendisini nöbetçilere göstermek istemedi ini, okuyucular z, elbette tahmin eylemi lerdir.. Tahminlerinde yan lm yorlar. Zira bu adam buraya Britanya mparatorlu u zab tas n hiç de ho görmeyece i bir i i yapmak için gelmi idi. Filhakika, nöbetçiler hapisanenin kö esinde gözden kaybolur olmaz, meçhul adam cebinden bir ta parças kar p iyice ni anlad ktan sonra demir parmakl kl pencerelerin soldan üçüncüsüne f rlatt .. Ta pencereden içeriye girdi. E er biz, okuyucular zla birlikte, meçhul adam n ta atmas ndan evvel, mevzubahis pencereden içeriye bakm olsayd k, öyle bir manzaran n ahidi bulunurduk: Demir kap n üstünde gardiyanlara mahsus d ardan sürmeli küçük bir pencere bulunan ta bir hapisane hücresi. Gündüzleri kald p zincirle duvara kilitlenen ve geceleri indirilen demir bir karyola. bu karyolan n üstünde, mahpuslara mahsus libas giymi oldu u halde bir ah s oturmaktad r. Mezkûr ah s s k s k ba kald rarak, kap daki gardiyan penceresinden gözetlenip gözetlenmedi ine bak yor, sürgünün aç lmad na emniyet kesbettikten sonra, siyah kapl kal n bir kitab n sayfalar na bir eyler yaz yordu. E er siyah kal n kitab yak ndan tetkik edecek olursak görürüz ki, bu ngilizce bir ncil'dir. Mevzubahis ah s, ta hücreye kapat ld ktan bir hafta sonra; Kayser'in hakk Kayser'e ve Allah n hakk Allaha verme i ve sa yana na bir tokat at rsa, sol yana çevirme i talim etsin diye, bu ncil'i bir ngiliz misyoneri kendisine vermi idi. Esasen, hepisanenin bütün hücrelerinde bu kitaptan maada okuyacak ve yazacak bir ey bulunmazd . mdi, ahvalini tetkik eyledi imiz ahs n, yani ta hücre mahpusunun ncil sayfalar na neler yazd görelim: Sat rlar n ba lar numaral ve baz kelimeleri küçücük haç i aretli sayfalarda, URDU lisan yla ve henüz kurumam k rm ve taze bir kan ile yaz lm ve kitab n s k siyah matbu hurufat üzerinde ate gibi yanan yaz lar vard . Ta hücre mahpusu ncil kitab n iç mukavvas ndan kopard bir parçay bükerek bir kalem haline getirmi ve bunu sol bile inden ince ince akan kana bat rarak bu ate gibi yanan yaz lar yazmakta bulunmu idi. te ehrin varo lar ndan gelen meçhul adam ta att zaman, ta hücrenin içindeki mahpus böyle bir i le me guldü. Pencereden gelen ta mahpusun karyolas dibine dü mü tü. Mahpus hemen yerinden kalkt . Üzerlerine kan ile yazd ncil kitab sayfalar kopararak ta a sard ve ta pencereden d ar at p iade etti. ehrin varo lar ndan gelen meçhul adam, ta a sar lm kâat tomar yerden ald . Gö süne soktu. Ve dünyan n en k ymetli hazinesini gö sünde ta yan bir insan gibi, korkak, cesur ve emin ad mlarla uzakla maya ba lad . Korkuyordu: gö sündeki defineyi al rlar diye; cesurdu: gö sündeki defineyi ölümün kar nda dahi vermemek için; emin idi: zira kaç senedir her iki ayda bir buraya geliyor, ta at yor ve ta , kanl yaz lar yaz ncil sayfalar na sar lm oldu u halde kendisine iade ediliyordu; binaenaleyh bu i e al idi. Bu kanla yaz lm yaz lar, Hintlilerin hakikî istiklâl ve kurtulu cidalinde kitlelere heyecan, uur ve hedef vermekte idi........ Ta hücre mahpusu Benerci'dir. Kitlelere heyecan, uur ve hedef veren yaz lar, vaktiyle Somadeva'n n ba lad ve imdi Benerci'nin devam etti i «Hindistan' n Yirminci As r Tarihi» isimli eserdir. Yaln z, Benerci bunu, bile ini kesip kan yla yazm yor.. Fakat, e er icap etseydi, eserin bir tek sat yazmak için damarlar ndaki bütün kan ak tabilirdi. Ve bu, pestenkerani bir lâf de ildir.. Bu i i yapabilecek insanlar n yaln z on dokuzuncu as r romanlar nda ya ad zannedenler, yirminci asr n isimsiz, büyük kavga kahramanlar tan yorlar demektir.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.