söz

Page 157

Kerempe Fenerinin yirmi mil aç nda, gecenin karanl nda, dalgalar minare boyundayd lar ve ba lar bembeyaz parçalan p da yordu. Rüzgar : y ld z - poyraz. Esirlerini bordas na al p kayboldu ngiliz torpitosu. aban Reisin teknesi ate ten diregiyle gömüldü suya. Arheveli smail bu ölen teknedendi. Ve imdi Kerempe Fenerinin aç nda, batan teknenin kay nda emanetiyle tek ba nad r, fakat yaln z de il : rüzgâr n, bulutlar n ve dalgalar n kalabal , smail'in etraf nda hep bir a zdan konu uyordu. Arheveli smail kendi kendine sordu : «Emanetimizle varabilecek miyiz?» Kendine cevap verdi : «Varmam olmaz.» Gece, Tophane r ht nda Kamac ustas Bekir Usta ona : «Evlâd m smail,» dedi, «hiç kimseye de il,» dedi, «bu, sana emanettir.» Ve Kerempe Fenerinde dü man projektörü dola nca takan n yelkenlerinde, smail, reisinden izin isteyip, « aban Reis,» deyip, «emaneti yerine götürmeliyiz,» deyip atlad takan n patalyas na, aç ld . «Allah büyük ama kay k küçük» demi Yahudi. smail bodoslamadan bir sa nak yedi, bir sa nak daha, pe inden üç-karde ler. Ve denizi b çak atmak kadar iyi bilmeseydi e er alabora olacakt . Rüzgâr tam kerte y ld za dönüyor. Ta kar da bir k rm damla k görünüyor : vastopol'a giden bir geminin sancak feneri. Elleri kanayarak çekiyor smail kürekleri. smail rahatt r. Kavgadan ve emanetinden ba ka her eyin haricinde, smail unsurunun içinde. Emanet : bir a r makinal tüfektir. Ve smail'in gözü tutmazsa liman reislerini ta Ankara'ya kadar gidip onu kendi eliyle teslim edecektir.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.