Radar Dergi (Sayı 2)

Page 23

RADAR Mark Lanegan’ın yaptığı şey unutulmuşları tek tek suyun üstüne çıkarmaktı. Unutmak zaten gitgide dizlerimize kadar battığımız bir kavram olup çıkıverdi. Hafızamız ise sanki unutmaya programlanmış gibi. Lanegan, şarkılarda zamanın tüm çürümüşlüğünü tüm iniş çıkışlarıyla ortaya seriyor. Farklı bir dünya düşünün. Çok farklı, dehşetliğinden, çürümüşlüğünden kaçmak için rüyada olmayı isteyeceğimiz, sürekli pamuk ipliğine bağlı olduğumuz bir dünya. Aslında şu anki dünyamızdan pek fark yok sanki ama işte Lanegan’ın bu dünyasında pembe gözlüklere yer yok, her şey çok çıplak. Yumuşak ve şefkatli bir insan dokunuşuna özlem duyuyoruyoruz ve tüm bu çıplaklığa rağmen Mark bizi yumuşak dokunuşundan mahrum etmiyor... Ona göre dünya, çürümenin son zamanlarını yaşıyor ve eninde sonunda yok olacak. Şarkılarının çoğunda bu yok oluştan bahsediliyor.

Mark Lanegan’ın insanı parçalayan sesi, elektronik tınılar ve gitar dokunuşlarıyla adeta “nasıl geldik”, “ne olduk” ve” nasıl gidiyoruz”, onu anlatıyor... Soğuk ve sarsıcı. Tam da bize göre...

22


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.