POSTA212 - SAYI 16 - EK by Posta212 Gazete

CENK UYGUR:

ABD MEDYASINDA HÜKÜMET BASKISI

OYA BAIN:

TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ ZARAR GÖRMEZ

■ Obama’yı eleştirdiği için MSNBC’deki programı 2011’de yayından kaldırılan Türk gazeteci ve politika yorumcusu Cenk Uygur, internet üzerinden en çok izlenilen haber programı “The Young Turks”e kısa bir süreye kadar Current TV’den devam etmişti. Uygur, ABD medyasının iç yüzünü, medyanın politika ve iş dünyası ile ilişkilerini POSTA 212’ye anlattı. » 9’DA

■ ABD’de 53 yıldır yaşayan, Washington Türk Amerikan Derneği’nde 30 yıldır gönüllü olarak çalışan Oya Bain, Türk-Amerikan toplumunun Amerikan politikasında daha faal olması gerektiğine dikkat çekiyor. Bain’e, Türkiye- ABD ilişkilerinin geldiği son noktayı sorduk. » 9’DA

4 Eylül 2013 Çarşamba YIL 1 • SAYI 16

HAFTALIK ÜCRETSİZ

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

New York’ta başkanlık yarışı New York belediye başkanlığı yarışında 10 Eylül’deki ön seçimler yaklaşırken anketler de artık yavaş yavaş belli olmaya başladı. Demokrat Parti’nin adayı ve Şehir Ombusmanı Bill De Blasio son anketlere göre önde gözüküyor.

En zengin başkan adayları ■ Finansal veri şirketi Wealth-X’in en zengin ABD başkan adayları listesinde Mitt Romney, John Kerry, ve Bill-Hillary Clinton da bulunuyor. Ama listenin bir numaralı ismi 1992 ve 1996 seçimlerinde bağımsız aday olan Ross Perot. » 5’TE

GAZETESİ

Twitter’cılar hoşgörülü ■ Yaşar Üniversitesi’nce yapılan bir araştırma YouTube’cuların sinirli, Twitter kullanıcılarının ise hoşgörülü olduğunu ortaya çıkardı. Ayrıca erkekler kadınlara göre daha “nefret odaklı” söylemlerde bulunuyor. » 4’TE

Blasio’nun en yakın takipçileri ise, Şehir Konseyi Sözcüsü Christine Quinn ve eski denetçi Bill Thompson. Blasio en yakın takipçisine açık ara önde. Bunda en büyük etken televizyon reklamlarında melez oğlunun görünmesi oldu. » 8’D E

27,5 MİLYON DOLARLIK OTOMOBİL ■ Kuzey Carolinalı milyoner Eddie Smith’e ait otomobil, sahibinin ölümünden sonra açık artırmada 27,5 milyon dolara alıcı buldu. » 15’TE

‘‘Seçim’’ mi ‘‘Can’’ mı? ARZU KAYA URANLI ■ 2’DE

Ay’a ilk insanı biz gizledik... SUNAY AKIN ■ 6’DA

Ses ve Işık SERDAR İLHAN ■ 2’DE

CENTRAL PARK SİMGESİNİ KAYBETTİ

Amerikan Merkez Bankası’nın hikayesi

HALDUN ARMAĞAN’LA VİZYON ■ 11’DE

30 Ağustos Kupası Fenerbahçe USA’nın ■ Her yıl New Jersey’de organize edilen 30 Ağustos Zafer Bayramı Turnuvası’nda kupanın sahibi Fenerbahçe USA oldu. » 13’TE

■ Geçen yıl Sandy Kasırgası’nda evlerini, eşyalarını kaybeden Broad Channel ve Rockaway sakinleri, sel sigortası primlerini astronomik düzeye çıkartacak yeni yasa ile yeni bir felaketi yaşamanın eşiğinde. » 10’DA

■ Haftanın filmleri arasında en dikkat çekeni 11

Eylül’deki saldırıdan en fazla etkilenen Wall Street şirketlerinden birinin gerçek hikayesi olan “Out of the Clear Blue Sky”… Ayrıca Güney Afrikanın efsane lideri Mandela’nın hayatı da 6 Eylül’den itibaren sinemalarda.

■ Google’ın kurucusu Sergey Brin’in, çalışanlarından Amanda Rosenberg ile ilişki yaşadığı ortaya çıktı. Genç kadın başka bir ofise transfer edildi. » 3’TE

■ Washington Üniversitesi’nce yapılan bir araştırma sonucunda çok ilginç bir gerçek ortaya çıktı: Yanlış beslenme sigara içmekten daha tehlikeli. » 12’DE

Sandyzedelere ikinci kasırga 11 Eylül kurbanlarını anıyor

Google’u karıştıran yasak ilişki

Sigaradan çok yemek öldürüyor

■ New York’taki Central Park Hayvanat Bahçesi’nin maskotu haline gelen Gus adlı kutup ■ Tüm dünyada finans sektörünü elinde ayısı 27 yaşında öldü. » 2’DE tutan ABD Merkez Bankası, özel sektöre ait. Bilindik adıyla Federal Reserve Bank’ın hikayesi... » 5’TE

www.posta212.com

Kaslarını geliştir güzelleş ■ Beslenme ve Diyet Uzmanı Nil Şahin, kas yoğunluğunun sağlıklı ve güzel görüntü için önemini anlattı. » 12’DE

‘Geleceğin taksisi’ ekim sonu geliyor ■ ”Geleceğin Taksisi” ile New York’u 31 Ekim’den itibaren sallamaya başlayacağını duyuran Nissan, NV200 modelini Meksika’da üretiyor. » 9’DA

Toplum Yaşam

4 Eylül 2013 Çarşamba

A M E R İ K A’ D A K İ

Serdar İlhan

TÜRKLERİN

GAZETESİ

Arzu Kaya

Uranlı twitter@arzukayauranli

Ses ve Işık

UGUN Amerika’ya gelişimin 24. yılı! New York zamanın en hızlı geçtiği şehir. Geriye dönüp bakınca bu süre de o kadar çok şey yapmışız ki, oyunlar, konserler, söyleşiler, festivaller…. Mekanlar… Nasıl da geçmiş zaman. Bunların ilki sevgili Genco Erkal ile Nazım Hikmet’ten uyarladığı “Memleketimden İnsan Manzaraları” oyunuydu! Arkadaşım Ali ile beraber organize etmiştik ve bütün biletleri bir hafta öncesinden satılmıştı oyunun. Dekorlarını sevgili Erden Arkan’ın desteğiyle yaptırmıştık. Hoş ufak da bir aksilik olmuştu: Biraz geç rötuşladık, oyun başladığında daha kurumamıştı demirdeki boyalar ve Genco Bey biraz boyanmıştı provada. Elimizde kurutma makinasıyla demirleri kurutmaya çalışmıştık oyun öncesinde! Hiç unutmam oyunun ortalarında Genco Bey “Kadınlar ve bizim kadınlarımız…” diye Nazım’ın kadınlar şiirine başlamıştı ki, etrafıma şöyle bir göz gerdirdiğimde bütün kadın izleyicilerin ağladığını görmüştüm! Bu oyundan sonra 5-6 kez daha çalıştık Genco Erkal ile. Bunların en streslisi de “Can” oyunuydu. Yine tek kişilikti. Oyunu duyurup satışlara başlamıştık ki, Genco Bey’den bir telefon geldi ve teknik elemana vize alamadığını, o yüzden de gelemeyeceğini söyledi, zira oyunun ışık ve ses detayı çöktü ve onu burada provasız kimseyle yapamazdı. Neyse uzun telefon görüşmelerinden sonra “Genco Bey salonu tuttuk, duyurulara başladık, bilet satıyoruz” diye ikna edip getirdik New York’a. “Hadi bakalım, kim ışıkçı ve sesçi olacak?” dedi gelir gelmez. Ben hiç bugüne kadar denemedim ama yaparım dedim ve Sevgili Mevlüt’le birimiz ışık, diğerimiz ses asistanı olarak başladık çalışmaya. Evde kısa bir metinli prova aldıktan sonra oyun öncesinde her şeyi bir kez daha gözden geçirip oyunu beklemeye başladık. Genco Bey’in stresi o kadar belliydi ki, o haliyle bile bize moral veriyor, “çok iyi oldu prova, oyun güzel geçecek” diyordu. Biz de stresimizi ona belli etmemeye çalışıyor havadan sudan konuşuyorduk. Hakikaten de oyunda 120’nin üzerinde ses ve ışık değişimi vardı ve eğer birisini kaçırsak oyun rezil olurdu ve biz oyunu hiç görmemiştik! Oyun bitti, sonuç güzeldi, hatasız bitirdik her şeyi. Genco Bey hayatında ilk defa böyle bir riske girmişti bizi kırmayıp. Oyun sonrası diğer dostlarla yemeğe çıktığımızda Genco Bey’in stresi birkaç kadeh şaraptan sonra ancak geçmişti. Benim için çok güzel anıdır oyunun prova defteri, üzeri New York’un en iyi ses ve ışıkçısı Aslan Serdar’a diye imzalı. Ve tabii iki saatlik stres! O günden beri hangi oyunu getirsem New York’a, ışık ve sesini hep ben yaptım. Yeni bir mesleğim olmuştu artık. Ama bir oyun var ki, oyunun sonunda bu işin altından nasıl kalkabildiğimize inanamamıştık. 2000 yılında rahmetli Müşﬁk Kenter’i davet ettik, ilk kez Orhan Veli’yi oynayacak. Konuştuk, “teknik çok basit” dedi, “bir CD var koyacaksın sonuna kadar çalacak. Işık da az değişiyor.” Oyunu yine görmemişim öncesinde! Geldik salona ışık ve ses hazırlığı için. CD’yi istedim, elime kaset vermez mi! Hem de şarkıların oyun esnasında yeri değişecekmiş, onu da oyun provası başlayınca söyledi! Yani her değişme öncesi kaset başa sarılacak salonun sesi kesilecek bu işlemi yaparken, (yoksa içeride kaset sarma sesi duyulur) dinleyip şarkının yeri bulunacak ve de bu işlem yaklaşık on kere olacak. Müşfik Bey’in oyunu oynarken yazılı metinde bazı yerleri atladığını da eklerseniz… Oyun nasıl oynandı nasıl bitti bilemedim. Sonunda mideme kramp girmişti ve yarım saat yerimden kalkamamıştım. Müşﬁk Bey bu konularda Genco Bey’in tersine çok rahattı. Bazı oyunlarda öncesinde prova bile yapmadan, her şeye salonda bakmıştık oyundan önce. İkisinin de bütün tek kişilik oyunlarını getirdik New York’a. Onun dışında bir de Ferhan Şensoy’un “Ferhangi Şeyler” oyununu getirmiştik ve oyunun ışık ve sesini Ferhan Bey’in kızları ile yapmıştık. Derya o zaman 7 yaşındaydı sanırım, çok şaşırtmıştı bizi onun ses yönetmenliği yapabilmesi. Ferhan Abi “Alıştırıyorum, tiyatronun tozunu yutsunlar, belli mi olur” diyordu kızlarıyla oyuna hazırlanırken. Unutamadığım en güzel projelerden birisi de Nazım’ın 100. Doğum Yıldönümü kutlamasıdır. Zülfü Livaneli’yi ilk kez piyano ve kanunla sahneye çıkarmıştık ve akustik bir konser vermişti gecenin sonunda. Genco Erkal, Tilbe Saran, Zeynep Oral, İlhan Mimaroğlu ve Stephen Kinzer de katılmıştı. Sahnede New York’tan da katılan sanatçılarla toplam 16 kişi olmuştu. En güzeli de New York Times’da Kinzer imzalı “Nazım Amerika’ya vize aldı” başlığıyla yarım sayfalık bir yazı çıkmasıydı o kutlama ile ilgili. 17 yılı aşkındır Amerika’da Türk müziği ve kültürünü temsil eden projeler yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Bu köşeden bunlarla ilgili bazı anıları sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Dünya Barış Gününüz kutlu olsun.

Geri dönüyor (NEW YORK – POSTA 212) Ünlü rap yıldızı Eminem, geçtiğimiz hafta düzenlenen MTV Video Müzik Ödülleri Töreni sırasında yayınlanan bir reklamla yeni albümünün ismini açıkladı. 5 Kasım’da piyasaya çıkacağı açıklanan MMLP2 albümünün ilk şarkısı “Berzerk” de 15 saniyelik reklamda ilk kez duyuldu. Aynı zamanda ‘Beats by Dre’ kulaklıklarının tanıtımını da yapan reklam, sosyal medyada en az törendeki ödüller ve performanslar kadar ses getirdi.

CENTRAL PARK’IN SİMGESİ New York’taki Central Park Hayvanat Bahçesi’nin simgesi olan ‘Gus’ adlı kutup ayısı 27 yaşında öldü

KUTUP AYISI GUS ÖLDÜ (NEW YORK -POSTA 212) Central Park Hayvanat Bahçesi’ne milyonlarca ziyaretçi çeken ve artık iyice yaşlanan Gus adlı kutup ayısı 27 yaşında öldü. Tiroidinde operasyon yapılamayacak bir tümör bulunan Gus’un son dönemde iştahı kesilmişti ve yutkunamıyordu. Zor durumda olan Gus, daha fazla acı çekmemesi için

veterinerler tarafından uyutuldu. Birçok New York’lunun çocukluklarından bu yana tanıdıkları bir yüz olan Gus, Manhattan Hayvanat Bahçesi’ne 1988’de gelmiş ve tahminen 20 milyon kişi tarafından ziyaret edilmişti. Hayvanat Bahçesi’nde yaşayan kutup ayılarının ortalama yaşam süresi 20,7 yıl. Gus, 25 yaşında hayatını kaybeden Ida ve 18 yaşında hayatını kaybeden Lily adlı dişi eşlerinden uzun yaşadı.

MTV GECESİNDE HAYRANLARINI UTANDIRDI

Twitter’da rekor kırdı Şarkıcı Miley Cyrus, 2013 MTV Video Müzik Ödülleri Töreni’ne hiç ödül alamamasına rağmen damga vurdu (NEW YORK – POSTA 212) Geçtiğimiz hafta düzenlenen 2013 MTV Video Müzik Ödülleri Töreni’nde hiç bir ödül almamasına rağmen, gecenin en çok konuşulan ismi 21 yaşındaki şarkıcı Miley Cyrus oldu. Gecede Robin Thicke ile sergilediği performans sırasında stripriz ve kucak dansı yapan Cyrus, yeni Twitter rekorunun kırılmasına neden oldu. Müzik Ödülleri’nde 4 dalda ödül alan ünlü şarkıcı Justin Timberlake’ten bile daha çok konuşulan Cyrus’un performansı hakkında dinden geçti” diye açıklama dakikada 306 bin tweet atıldı. yaparken, hayranları Cyrus’tan Nişanlısından ayrıldıktan sonra utandıklarını söyledi. tarzını değiştiren ve daha “çılGeçtiğimiz yıl gerçekleşen gın ve özgür” bir kız imajı çizen MTV Ödül Törenleri’nde en çok Cyrus, Twitter rekoruna çok şa98 bin 300 tweet atılırken, bu şırdığını belirterek, kendi hesaseneki törenin Twitter’da en çok bı aracılığı ile yaşadığı heyacanı konuşulduğu anlar şöyleydi: takipçileriyle paylaşmayı ihmal etmedi. Ödül töreni esnasında en Cyrus’un çok konuşulan ve eleştirilen perçok ‘bahsedilen’ ünlüler formansı hakkında kenn Miley Cyrus : 4.5 milyon di ekibi bile “Miley bizi n Justin Timberlake: 2.9 milyon bile şaşırttı. Provalarda n Lady Gaga: 1.9 milyon çok daha sakin bir gösten Drake: 1.6 milyon ri sergiliyordu. Ödül tön Kanye West: 1 milyon reninde ne olduysa, ken-

■ Miley Cyrus ve Robin Thic-

ke’in performansı sırasında dakikada 306 bin,100 tweet atıldı. ■ Justin Timberlake’in performansı sırasında dakikada 219 bin 800 tweet atıldı. ■ Drake’e dakikada 194 bin 500 tweet atıldı. ■ Taylor Swift’in konuşması sırasında dakikada 189 bin 300 tweet atıldı. ■ Beyonce’nin eşi Kanye West’e performansı sırasında dakikada 181,200 tweet atıldı.

“Seçim” mi “Can” mı?

ABD’

de kürtajın kişisel bir seçim olmasını savunanlara “pro-choice” ve ana rahmindeki bebeğin yaşam hakkını savunanlara da “pro-life” deniyor. Aslında bu iki kutup sanıldığı kadar birbirinden uzak değil: Birçok “seçim” yanlısı,yasal kürtaj için kimi koşullar ve sınırlamalar getirilmesinden yanayken, “can” diyenlerse ‘kimi istisnai durumlarda kürtaj ayrıcalığı tanınabileceğini’ söylüyor. Günümüz istatistiklerine bakıldığında ABD genelinde, candan yana olanların sayısında artış gözleniyor. Amerikalıların yüzde ellisi “can” derken yüzde 41’i seçim diyor. Kürtaj çok hassas bir konu ve sonsuza kadar birçok ülkede siyasetçiler tarafından kullanılacak. Bu aralar, sıra Türkiye’de gibi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da “Kürtaj cinayettir.... Size soruyorum: Bir bebeği anne karnında öldürmekle doğduktan sonra öldürmek arasında ne fark var?” diyerek kürtaj hakkında ateşli bir tartışma başlattı. Görünen o ki, bu tartışma şiddeti artarak devam edecek. Sayın, Erdoğan sizinle hemﬁkirim. Haklısınız, bir kişinin yaşam hakkını elinden almak zalimlik. Ve kürtaj, hem bebek hem de anne için korkunç bir zulum! Sizi temin ederim ki, hiçbir anne kürtaj kararını kolay kolay veremez ve eğer bu karara vermişse mutlaka çok geçerli sebepleri vardır. Zaten böylesine güç bir kararı vermek zorunda kalmış bir kadına, bir de seçiminden ötürü, hukuksal ceza uygulamayı düşünmek de, en az kürtaj kadar zalimliktir. Kürtajın yasaklanması büyük bir hata olur çünkü bir kadın eğer kürtajı çözüm olarak düşünme noktasına gelmişse artık yasal olsun ya da olmasın onu kimse durduramaz; inandığını yapmak için mutlaka bir yol bulacaktır. Size soruyorum, doğmamış çocuğun hayatını koruyabilmek için hem onun hem de annenin hayatını riske atmak da zulüm değil mi? Kürtajın yasaklanması kürtajı engelleyemez sadece tıbbın tehlikeli bir karaborsa batağına düşmesine yol açar. Erdoğan aynı konuşmasında Türkiye’de sezaryan oranının da çok yüksek olduğunu belirtti. Bu açıklamanın ardında güçlü istatistikler olduğunu ve uluslar arası platformda Türkiye’deki sezaryan oranının yüksek olduğunu biliyoruz. Benim kuşağım, annelerinin ürkütücü doğum ve kürtaj hikayelerini, adeta korkunç bir masal gibi dinleyerek büyüdü. Annelerimizin nesli maalesef kürtajı bir doğum kontrol metodu olarak kullandı. Kürtajı başaramadıklarında fazladan çocuk sahibi olduklarını sorumsuzca, bizim önümüzde,-çocuklarının yanında- konuşmaktan çekinmediler. Ben bu özensizliğin sonucunda bizim nesilde normal doğum fobisi oluştuğuna ve bunun ülkemizdeki yüksek sezaryan oranına katkısı olduğuna inanıyorum. Ayrıca, doğmamış bebeğin yaşam hakkını haﬁfe alma eğilimimiz ve bunun temelinde de bu hikayelerin kahramanlarının parmağı olabilir! Zira çoğumuz potansiyel kardeşlerimizi bu şekilde kaybettiğimizden, belki de, kürtaj beyinlerimizde normal algılanır, kabul edilebilir hale gelmiştir! İşte, bu zihniyet değişmeli! Ama bu değişimi Başbakan Erdoğan’ın metoduyla sağlamanın imkanı yok. Sayın Başbakan polemikler başlatıyor. Bu polemiklerse toplumda günden güne derinleşen yarıklara, bölünmelere sebep oluyor. İşte şimdi de, Başbakan’ın kürtaj ile ilgili açıklamasından sonra bir çokları adeta yarışırcasına iğrenç yorumlar yapıyor. Sanırsın ki, seçim hakkını değil kürtajı savunuyorlar! Maalesef, bir çoğumuz Başbakan’ın alevlendirici sözlerine yenilip sağduyumuzu kaybediyoruz. Açıkcası, ben Türk kadınlarının kendilerini ilgilendiren konuları daha sağlıklı bir ortamda tartışabilmeyi hakettiklerini düşünüyorum. Zira, toplumumuzda kadın olmak zaten zorken bir de sosyal konularda yeterince etkili olamadığımızı görmek, düşünen, araştıran, kurcalayan, sorgulayan kadınlara taşıyamayacak kadar ağır geliyor. ABD’de anne ve çocuk sağlığı hizmetleri sağlayan bir kuruluş olan Üreme Sağlığı ve Aile Planlaması Kurumu bir reklamında “Kürtaj karşıtı liderlerin yüzde 77’si erkek ve bunların yüzde 100’ü hamile kalamaz” diyor. Peki ya Türkiye’de? Acaba, gerçekten hükümetin görevi, doğmamış çocuğun hayatını maddi manevi erişebileceği yaşam koşulları ne olursa olsun korumak mı yoksa toplumun yaşam kalitesini yükseltmek için mücadele vermek mi olmalı? Sayın Erdoğan, kurallar çerçevesinde bile olsa yasal kürtaj, Türkiye’de de başka ülkelerde de hep tartışmaya açık bir konu olarak kalacak. Ancak, şu göz ardı edilmemesi gereken bir gerçek ki, kürtaj sorunu hükümetlerle çözülmez. Çözülemez. Ancak ve ancak ahlaki ikna ve iyi bir eğitim yoluyla bu konuda yol kat edilebilir. Toplum bireyleri, bir canın yaşam hakkı kadar ‘kürtajı seçim hakkı’na da değer vermeyi öğrenirse ve her iki hakkı nasıl dengeleyebileceğini idrak ederse çözülür! Yoksa ne desek boş! Bu makale daha önce Zaman Amerika’da yayınlanmıştır.

HIZ TRENİNDE KLİP ÇEKTİ Beyonce son klibi için Coney Island’daki 86 yıllık Cyclone hız trenine bindi. Terry Richardson’un yönetmenliğini yaptığı klip çekimi sırasında lunaparktaki bir çift, ünlü şarkıcı yüzünden 30 dakika boyunca hız treninde mahsur kaldı

(NEW YORK - POSTA 212) Şarkıcı Beyonce, klip çekimi için bindiği hız treninde yüzüne neşeli bir hava verdi ve sürekli gülümsedi. Beyonce, parkta kendisini izleyen hayranlarına asla unutamayacakları dakikalar yaşattı. Sanatçıyı sevinç çığlıklarıyla karşılayan hayranları, Beyonce’yi 45 dakika boyunca canlı izleyebilmenin

keyﬁni yaşadı. Üzerinde beyaz bir bluz, kot pantolon ve rapçi Notorious B.I.G.’nin resmini taşıyan bir şapkayla parka gelen şarkıcı, Cyclone’un en önüne otururken, sanatçının hayranları arka sıralara yerleşti. Gazetecilerin akın ettiği

parkta, Beyonce ile ilgilenen görevliler bir çiftin lunaparkta hız treninde olduğunu unuttu. 45 metre yükseklikte mahsur kalan kadının çığlıkları aşağıdakilerin gürültüsünden duyulamadı. Yarım saatin ardından farkedilen çift hemen araçtan

çıkarıldı. Çok korktuğunu söyleyen Hone, “Beyonce’dan bir özür gelse iyi olur oğlum da ona bayılıyor” dedi. 45 metre yükseklikteki hız treninde yarım saat mahsur kalan Dorris Hone, “Çok korktum” dedi ve gözyaşlarına boğuldu.

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

Toplum Yaşam

GAZETESİ

4 Eylül 2013 Çarşamba

GOOGLE’I KARIŞTIRAN İLİŞKİ

Google’ın kurucusu milyarder Sergey Brin’in çalışanlarından Amanda Rosenberg ile ilişki yaşadığının ortaya çıkması üzerine, Rosenberg’in başka bir oﬁse transfer edildiği duyuruldu

(NEW YORK-POSTA 212) Dünyanın en büyük arama motorlarından Google’ın kurucusu Sergey Brin’in adı, geçtiğimiz hafta “Google içi” bir aşk üçgeninde sıkça anıldı. Brin’in 6 senedir evli olduğu 40 yaşındaki eşi Anne Wojcicki’nin sözcüsünün dediklerine göre, çift evliliklerini sonlandırma kararı almıştı. Aynı zamanda çiftin iş ilişkilerine devam edeceklerini ve arkadaş kalacaklarını söyleyen kişi, Brin’in bir Google çalışanı ile iliş-

ki yaşamaya başladığını da doğrulamıştı.

» YASAK AŞK YAŞADILAR

Sözü geçen kişinin Google Glass’ın 26 yaşındaki pazarlama müdürü Amanda Rosenberg olduğunun da ortaya çıkması üzerinde, bir kaç gün sonra Rosenberg’in Silikon Vadisi’nde bulunan oﬁsinin yerinin değiştirildiği açıklandı. New York Post’a konuşan bir kaynak Roseberg’in Brin’in emrinde çalışmasının engellenmesi için böyle bir yöntem uygulandığını söylerken, çiftin yasak aşklarına başlamasının ardından Brin’in bir süre eşiyle olan evliliğine devam ettiğini belirtti. Olayın detaylarını

öğrenmek isteyen gazeteciler Rosenberg’e ulaşamazken, Brin’in ve eşinin henüz boşanmak için dava açmadıkları söylendi. Google şirketi de bu yasak ilişki hakkında yöneltilen soruların hiç birini yanıtlamazken, çalışanların birbiriyle romantik ilişkiler yaşamasının şirketin ahlak kullarına uyup uymadığı ile ilgili de yorum yapmadı. 2011 yılında Forbes Dergisi’nin yayınladığı “ Dünyanın En Zenginleri’ listesinde 19,8 milyar dolarlık servetiyle 24. sırada yer alan Brin’in şu anki servetinin 22,8 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.

COLA- COLA’NIN FORMÜLÜ DEĞİŞİYOR MU?

Coca-Cola’nın 127 yıldır sakladığı formülünü zamanla değiştirdiği iddiaları ABD gündeminde geniş çapta ilgi gördü. Coca Cola ise formüllerinin 1886 yılından bu yana değişmediğini açıkladı (NEW YORK – POSTA 212) 1886’da John S. Pemberton tarafından oluşturulan gizli formül Coca-Cola’nın Atlanta’daki müzesinde dev bir kasada saklanırken,bazı gıda bilimcileri, Coca Cola’nın formülünü değiştirdiğini iddia etti. Geçtiğimiz günlerde Kraft Food Araştırma ve Geliştirme Departmanı Eki Başkanı John Ruﬀ, şirketlerin yeni düzenlemeler ve kitlesel besin tüketimini etkileyecek diğer meselelerden ötürü bazen ürünlerinin içindeki malzemelerde değişiklik yapabileceklerini söyledi. Ruﬀ, “Eğer büyük markalar formüllerini zamanla değiştirmeseler gerçekten çok şaşırırdım” diye ekledi.

FORMÜLÜ HİÇ BİR ZAMAN DEĞİŞTİRMEDİK

ABD’nin ve dünyanın bir ve iki numaralı gazlı içecekleri olan Coca-Cola ve PepsiCo’nun formüllerini çok uzun yıllardır gizli tut-

tuğu bilinirken, “Secret Formula” (Gizli Formül) isimli kitabın yazarı Frederick Allen de gıda ürünlerinin formüllerinin yıllar geçtikçe değişikliğe uğradığını onayladı. Allen, “İlk üretilen gazlı içeceklerin içindeki kafein miktarını şu anki miktardan 4 kat fazlaydı. Çürkü içinde Coca yaprakları vardı’ dedi. Coca-Cola, e-posta aracılığıyla gönderdiği açıklamada, 1886 yılında ilk kez piyasa sürdüğünden beri formülünü hiç bir zaman değiştirmediğini söylerken, Coca-Cola’da bir zamanlar kokain olduğu tezini de yalanladı. Coca- Cola ve Pepsi’nin her ikisinin de renklendirici kaynaklarını değiştirdiği ve daha ucuz olduğu için şeker yerine mısır şurubu kullanmaya başladığı bilinirken, her iki şirket de bu yeniliklerin onların asıl formüllerini değiştirmediklerini iddia etti.

(TEKSAS - POSTA 212) Texas’ın San Antonio şehrinde sekiz aşçının bir araya gelerek oluşturduğu “The Dirt Road Cookers” adlı takım 45 kiloluk pizzayla Guiness Dünya Rekoru’nu kırdı. Yaklaşık 4,5 metrekare genişliğindeki pizzanın pişirme aşaması 2 saat sürdü. Guiness Dünya Rekoru temsilcileri tarafından, Kurt Oeﬁnger’in baş aşçısı olduğu “The Dirt Road Cookers” grubunun 45 kiloluk pizzayla rekor kırdığı duyrulurken, Oeﬁnger reklam amaçlı yaptıkları bir pizzayla dünya rekoru kıracaklarını hiç bir zaman düşünmediklerini söyledi. 30 yaşındaki aşçı, zorlu çalışmalarının karşılığı olarak resmi bir kurum tarafından tanınmanın kendini çok iyi hissettirdiğini söyledi. The Dirt Road Cookers grubunun kırdığı pizza rekoru daha önceden Los Angeles’ta ünlülerin favori mekanlarından biri olan Big Mama’s and Papa’s adlı pizza restoranına aitti.

TELEFON HIRSIZINI İFŞA EDİYOR İspanya’ya tatile giden Alman genç kız, akıllı telefonunu çaldırdı. Hırsız, çaldığı telefonla fotoğraﬂar çekti. Alman kadın, bilgisayarına otomatik olarak gelen hırsızın çektiği fotoğraﬂarla bir blog açtı ve internette hit oldu

OKUL OTOBÜSÜ EV OLDU Bir mimarlık öğrencisi, eski bir okul otobüsünü, hareketli bir eve dönüştürdü. Ev haline gelen 20 metrekarelik otobüste tuvalet ve banyo da var. Ev otobüste 6 kişi rahatça yatabiliyor

(MINNESOTA - POSTA 212) Mimarlık okuyan Hank Butitta, bitirme projesi için Craiglist’ten satın aldığı eski bir okul otobüsünü rahat ve modern bir eve dönüştürdü. Minnesota Üniversitesi’nden mezun olan Butitta, şimdi arkadaşı Justin Evidon ile birlikte 8 bin kilometrelik bir yolculukta

TEKSAS’TA EN BÜYÜK PİZZA REKORU

otobüsü kullanıyor. Craiglist’ten 3000 dolara kelepir satın alınan otobüste bugün yataklar, depolama çözümleri çalışan bir lavabo ve tuvalet de bulunuyor. 27 yaşındaki Butitta’nın Daily News’a yaptığı açıklamalara göre 20 metrekare-

lik bu evde altı kişi rahatlıkla uyuyabiliyor. Ahşap karyolaların altında yükleri alacak gizli depolama alanları bulunuyor. Bu alanlar yer değiştirerek yatak alanı genişletilebiliyor. Tamamlanması 15 hafta süren proje okulda’Eleştirmenler Ödülü’nü kazandı.

(NEW YORK - POSTA 212) İspanya- İbiza’da tatil yaptığı sırada akıllı telefonu çalınan Alman bir genç kız, eve döndüğünde hırsızın telefonla çektiği fotoğraﬂarın bilgisayarına otomatik olarak yüklendiğini keşfetti. Çünkü hırsız, akıllı telefondaki programları silme ve ayarları değiştirme gereği bile duymamıştı ve otomatik yükleme özelliğini açık bırakmıştı. Telefonun gerçek sahibi, bir süre sonra telefondan, Facebook hesabına bir tanışma mesajı atan hırsızın isminin Hafıd olduğunu ve Dubai’de yaşadığını da öğrendi. Genç kız bunun üzerine telefonunu çalan hırsızdan intikam almak için “life of a stranger who stole my phone” (telefonumu çalan yabancının yaşamı) adlı bir blog açtı ve Hafıd’ın fotoğraﬂarla videolarını, alaycı ve komik notlar eşliğinde paylaşmaya başladı. Temmuz ayı sonunda açılan site, kısa süre içinde milyonlarca ziyaretçiye ulaştı. Dubaili Hafıd ise milyonlarca kişinin kendisini izlediğinden habersiz, hala telefonun kamerasını kullanmaya devam ediyor. Site http://lifeofastrangerwhostolemyphone. tumblr.com adresinde bulunuyor.

Teknoloji

4 Eylül 2013 Çarşamba

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

YOUTUBE’CULAR SİNİRLİ TWITTER’CILAR HOŞGÖRÜLÜ

İNSAN BEYNİ “ÜRETİLDİ” Bilim insanları, laboratuvar ortamında üretilen minyatür bir insan beyninin nörolojik hastalıkların tedavisinde devrim yaratmasını umuyor (POSTA 212) Nature Dergisi’nde yayınlanan bir araştırma, bilim insanlarının laboratuvar ortamında minyatür insan beyinleri üretmekte başarılı olduklarını gösteriyor. Her biri bir bezelye tanesi büyüklüğünde olan bu mini beyinler, dokuz haftalık bir fetüsün beyniyle aynı seviyeye sahip, ancak düşünme yetileri bulunmuyor. Avusturya Bilim Akademisi’ne bağlı moleküler Biyoteknoloji Enstitüsü Uzmanları, beyinleri üretmek için embriyolardan alınan kök hücreleri kullandılar. İki ay içinde maksimum büyüklükleri olan 4 milimetreye erişen bu dokular, bir yıl boyunca hayatta kaldılar. Bilim adamları bu organların üretiliş amacını, gerçek organların gelişimini canlandırarak, bozuklukların incelenmesine yardımcı olmak olarak açıkladılar. İnsan beyni, evrendeki en karmaşık yapılardan biri olarak tanımlanıyor.

HABER OLMAK İÇİN...

haber@posta212.com

Yaşar Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma YouTube’cuların sinirli, Twitter kullanıcılarının ise hoşgörülü olduğunu ortaya çıkardı. Araştırma, erkek kullanıcıların kadınlara göre daha “nefret odaklı” söylemlerde bulunduğu da ortaya çıkardı (İZMİR - ANKA) Yaşar Üniversitesi akademisyenleri, sosyal medya kullanıcılarının Twitter ve YouTube’da ürettiği ve yorumlarıyla yaygınlaştırdığı “nefret söylemini” araştırdı. 1 milyon kişi tarafından izlenen onlarca video, yüzlerce kişi tarafından yapılan bin 831 yorum incelenerek yapılan araştırmaya göre, Twitter kullanıcıları YouTube kullanıcılarına göre daha hoşgörülü ve daha objektif bir duruş sergilerken, erkek kullanıcılar kadın kullanıcılara göre daha çok “nefret odaklı söylemlerde” bulunuyor.

YouTube’da nefret söyleminin fazla olmasının nedeni, hesap açmaya gerek duymadan gerçek kimliğini saklayarak yorumlarda bulunan kişiler. Gerçek hayatta birbirlerine ve çevresine söylemeyeceği nefret söylemlerini sosyal medyada çok rahatlıkla söyleyebiliyorlar. Bir bakıma sosyal medyayı stres atma platformu olarak da görebiliyorlar. Twitter’da sayının düşük olması ise insanların birçok kişi tarafından takip ediliyor olması. Görüşlerinin takipçileri tarafından izlendiği bilen ve genelde gerçek kimlik kullanan Twitter kullanıcıları daha duyarlı” dedi.

» STRES ATMA PLATFORMU

Sosyal medya kullanıcılarının Türkiye gündemine oturan konularda yaptıkları yorumları inceleyen Yaşar Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özlem Aşman Alikılıç ile Araştırma Görevlisi Göker Gülay, sosyal medyanın günümüzde adeta stres atma platformu olarak kullanıldığını ifade etti. Akademisyenler, “Twitter kullanıcılarının, You Tube kullanıcılarına göre daha hoşgörülü ve objektif bir duruş sergilediklerini tespit ettik. Buna karşın YouTube kullanıcılarının, yaptıkları yorumlarda genellikle takma isimlerle, daha çok nefret içerikli söylemlerde bulunduğunu belirledik” dedi.

» NEFRET KÜLTÜRÜ YÜKSELİYOR Nisan 2013’ten Temmuz 2013’e kadar geçen sürede Twitter ve

» DENETİM MEKANİZMASI ŞART

YouTube’da Türkiye gündemine ilişkin konularda yapılan yorumları incelediklerini belirten Yrd. Doç. Dr. Özlem Aşman Alikılıç, “Türkiye’de sosyal medya kullanıcı sayısının arttıkça nefret kültürünün de yükseldiğini görüyoruz. Araştırmamızda dört aylık bir dönemi ele aldık. Bu süre zarfında hem YouTube’da hem de Twitter’da yapılan yorumların içerik analizini gerçekleştirdik. Buna göre Twitter kulla-

GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR...

nıcılarının YouTube kullanıcılarına göre daha hoşgörülü olduğunu ve daha objektif bir duruş sergilediklerini tespit ettik. YouTube’da 1 milyon kişinin izlediği çeşitli videolara yapılan yorumların yüzde 42’si negatif söylem içeriyor, bunların da yüzde 91,6’sında ise nefret söylemi var. Twitter’da ise bu oran çok daha düşük, aynı konularda yapılan bin 65 yorumun yalnızca yüzde 7,5’i negatif söylem içeriyor.

GEREKLİ TELEFONLAR...

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NDEKİ BAŞKONSOLOSLUKLAR T.C. ATLANTA FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (404) 848-9600 +1 404 848 9600 mdiamond@honturkishconsulga.org Chairperson, The American Turkish Friendship Council 1266 West Paces Ferry Rd. NW Suite 257 Atlanta, GA 30327 Web sitesi www.honturkishconsulga.org T.C. BALTİMORE FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (410) 889-0697 +1 (410) 889-0697 czkiratli@bcpl.net 313 Wendover Road, Baltimore, MD 21218

T.C. BOSTON BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon e-Posta Adres

+1 857 250 47 00 consulate.boston@mfa.gov.tr 31 Saint James Avenue,Suite #840, Boston, MA 02116 Web sitesi boston.bk.mfa.gov.tr T.C. DETROİT FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (248) 701-1050 +1 (248) 626-8279 nurten@turkishconsulategeneral.us P.O. Box 986, Farmington, MI 48332-0986

T.C. FLOWOOD FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (601) 936-3666 x128 +1 (601) 939-5685 ejones@mmiemail.com 1000 Red Fern Place, Flowood, MS 39232

T.C. HOUSTON BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon

+1 713-622 58 49 +1 713-622 03 24 +1 713-622 32 05 +1 713-622 32 76 Faks +1 713-623 66 39 e-Posta consulate.houston@mfa.gov.tr Adres 1990 Post Oak Boulevard Suite 1300, Houston, Texas 77056-3813 U.S.A Web sitesi http://houston.bk.mfa.gov.tr

T.C.KANSAS FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (816) 415-8325 +1 (816) 415-8325 emruerten@gmail.com 812 N. Woodridge Lane, Liberty. MO 64068

T.C.LOS ANGELES BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon

+1 (323) 655-8832 +1 (323) 655-8039 +1 (323) 655-8056 +1 (323) 655-8329 Faks +1 (323) 655-8681 e-Posta consulate.losangeles@mfa.gov.tr Adres 6300 Wilshire Blvd.,Suite 2010, Los Angeles, CA 90048 Web sitesi losangeles.bk.mfa.gov.tr T.C.NEW YORK BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon

+1 (646) 430-6560 +1 (646) 430-6590 (Konsolosluk Çağrı Merkezine 1-888-566-76-56 numaralı telefondan 7 gün 24 saat ulaşılabilmektedir) Acil Sağlık konuları için: Prof.Dr.Adnan Çinal E-mail:acinal@gmail.com Faks +1 (212) 983-1293 e-Posta consulate.newyork@mfa.gov.tr Adres 825 3rd Avenue, 28th Floor, New York, NY 10022 Web sitesi newyork.bk.mfa.gov.tr T.C.SAN FRANCİSCO FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (707) 939-1437 +1 (707) 939-1433 bonnie@kaslan.com 1281 Oak Creek Drive, Suite A, Sonoma, CA 95476

T.C.SEATTLE FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (206) 662-8234 +1 (425) 739-6722 john.gokcen@boeing.com 12328 NE 97th Street, Kirkland, WA 98033

TC WASHINGTON BÜYÜKELÇİLİĞİ Telefon Adres

+1 (202) 612-6700 2525 Massachusetts Ave NW Washington, DC 20008

Geleneksel medyada olduğu gibi sosyal medyada da bir denetim mekanizması olması gerektiğini belirten Araştırma Görevlisi Göker Gülay ise şu önerilerde bulundu: “Beğenilmeyen veya hoş görülmeyen bir paylaşım nedeniyle tüm sistemin kapatılması anlamsız ve çözüme hitap etmeyen bir tercih olabilir. Ancak sosyal medya araçları içerisindeki kullanıcı denetimlerinin ve şikayet mekanizmasının daha aktif hale getirilmesi gerekiyor. Ülkemizde bu konudaki yasal düzenlemeler henüz her kurumu ve herkesi tatmin edecek düzeyde değil. Geleneksel medyada olduğu gibi sosyal medyada da bir denetim mekanizmasının olması gerekli.”

T.C.ŞİKAGO BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon

+1 312 263 06 44 +1 312 263 12 95 Faks +1 312 263 14 49 e-Posta consulate.chicago@mfa.gov.tr Adres 455 N. Cityfront Plaza Dr., (NBC Tower), Suite:2900, Chicago, IL 60611 - USA Web sitesi sikago.bk.mfa.gov.tr BAĞLI BİRİMLER BASIN MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6807 Faks (202) 319.1087 e-Posta trpressoffice@verizon.net DİN HİZMETLERİ MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202-612-6816 Faks 202-332-1841 EĞİTİM MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612-6810 Faks (202) 319-1538 e-Posta education@turkishembassy.org egitim@turkishembassy.org EKONOMİ MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6790 Faks (202) 238.0627 e-Posta washingtoneco@verizon.net EMNİYET MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202-612-6809 e-Posta washington@egm.gov.tr GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202 612 6794 Faks 202 518 4116 e-Posta gtbusa@gtb.gov.tr KÜLTÜR TANITMA MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6800 Toll free: (877) FOR TURKEY Faks (202) 319.7446 e-Posta dc@tourismturkey.org SİLAHLI KUVVETLER ATAŞELİĞİ Telefon (202) 612.6770 Faks (202) 238.0623 e-Posta adminattache@wtska.com defensesec@wtska.com wska@wtska.com milattache@wtska.com navalattache@wtska.com TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6780 Faks (202) 238.0629 e-Posta vasington@dtm.gov.tr dtvas@verizon.ne

GEREKLİ TELEFONLAR... HAVAYOLLARI

TÜRK HAVA YOLLARI Telefon 1-800-874 8875 Web sitesi www.turkishairlines.com DELTA HAVAYOLLARI Telefon 800-221-1212 Web Sitesi http://www.delta.com UNİTED AIRLINES Telefon 1-800-864-8331 Web Sitesi http://www.united.com

ACİL TELEFON VE YARDIM HATLARI Yangın İhbar Polis İmdat Ambulans Zehirlenme Kontrol Merkezi Tecavüz Kriz Merkezi Adsız Narkotikler Adsız Alkolikler Aile İçi Şiddet Yardım Hattı Kriz Hattı Kayıp Ve İstismar Edilen Çocuklar Ulusal Merkezi

911

(212) 7647667 (212) 267-7273 (212) 929-7117 (212) 647-1680 (800) 621-4673 (212) 219-5599 (800) 843-5678

DEVLET KURUMLARI ABD Vergi İdaresi (IRS) Sosyal Güvenlik İdaresi (SSA) Federal Soruşturma Bürosu (FBI)

(800) 829-1040 (800) 772-1213 (212) 384-1000

ULAŞIM REHBERİ Amtrak Demiryolu New York La Guardia Havaalanı Uluslararası Newark Havaalanı Uluslararası New York J.F.K. Havaalanı (JFK) Metropolitan Ulaşım İdaresi (MTA)

(800) 872-7245 (718) 533-3400 (973) 961-6000 (718) 244-4444 (866)743-3682

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

Yaşam

GAZETESİ

4 Eylül 2013 Çarşamba

ABD MERKEZ BANKASI ÖZEL SEKTÖRÜN ELİNE NASIL GEÇTİ? ABD’de aklımıza gelebilecek her şey özel sektörün elinde. Ancak tüm dünyada ﬁnans sektörünü elinde tutan Amerikan Merkez Bankası’nın özel girişimcilere ait olması ise oldukça ilginç. İşte ABD Merkez Bankası’nın hikayesi Demiryollarından denizyollarına, demir çelik fabrikalarından kağıt üreten kurumlarına her türlü girişimin devlet tarafından kurulduğu Türkiye’de doğup büyüyen biri olarak, Amerika’daki özel sektörün etkinliğini görmek şaşırtıcıydı. Ancak en çok tuhafıma giden de ülkenin Merkez Bankası’nın ya da dünyaca bilinen adıyla Federal Reserve Bank’ın özel sektöre ait olduğunu öğrenmekti. Yani devletin piyasaya süreceği parayı, özel şirketlerin sahip olduğu merkez bankası basıyor ve devlete satarak para kazanıyordu. Bir anlamda devletin kendi parası üzerinde kontrolü ve etkisi yoktu. Bugün dünya genelinde İngiltere, Almanya, Fransa, Japonya, Avustralya gibi merkez bankaları 15-16 ﬁnans kartelinin kontrolünde. Bank of America, HSBC, JP Morgan Chase, Kanada Royal Bank, UBS, Deutche Bank gibi özel kurumlar, herkes tarafından devlet kontrolünde bulunduğu zannedilen merkez bankalarının sahibi kurumlar. Peki nasıl oldu da hükümetlerin veya özerk bir yapının kontrolünde olması gereken Merkez Bankaları, özel sektörün eline geçti.

1912 seçimlerinde ‘Başkan olması durumunda Federal Reserve Yasası’nı onaylayacağını’ söyleyen Başkan Woodrow Wilson sözünü tuttu.

Jekyll Adası’ndaki bir malikane. Rothschild Ailesi bunu keşfederek 200 yıla yakın zamandır dünyanın finans kontrolünü elinde tuttu.

TÜRK AVENUE

Cemil Özyurt

» ROTHSCHILDLER - DÜNYANIN

@cmlzyrtcemil@turkofamerica.com

EN ZENGİN AİLESİ Hikayeyi biraz başa saralım. Frankfurt Eşkinaz Yahudileri’nden Mayer Amschel Rothschild’in (1744-1812) 18. yüzyılın sonlarında kurduğu finans imparatorluğu, modern dünyanın gelmiş geçmiş en büyük servetine sahip ailesini meydana getirdi. 3 trilyon dolar gibi bir parayı kontrol eden ailenin babası Amschel Rothschild, Frankfurt merkezli finans işlerini beş oğlu vasıtasıyla Avrupa’nın beş şehrine yaydı. Oğulları Amschel’i Frankfurt’a, Salomon’u Viyana’ya (1820), Nathan’i Londra’ya (1798), Calmann’ı Napoli’ye (1821) ve en küçük oğlu Jakop’u Paris’e (1812) gönderdi. Hepsi gittikleri ülkenin finans sektöründe etkin oldu. 19. yüzyılın ortalarında Rothschild Ailesi Avrupa’nın banka sisteminin tamamını kontrol altına aldı. Baba Rothschild’in söylediği, ‘’Ülkenin para birimini kontrol ettiğim sürece, siyaseti kimin kontrol ettiğini umursamam,’’ sözü oğulları tarafından da başarılı bir şekilde faaliyet gösterilen ülkelerde uygulandı. Krallara ve devletlere borç para vermek özel sektöre para vermekten daha karlıydı. Rothschild Ailesi bunu keşfederek 200 yıla yakın zamandır dünyanın finans kontrolünü elinde tuttu.

» BARONLARIN ARKASINDAKİ BARON İlk kuşak evliliklerini genelde kuzenleri ile yaparak servetin aile içinde kalmasını sağlayan Rotshchildler, Avrupa’da demiryolları, yollar, köprüler, binalar ve pek çok yatırımı ﬁnanse etti. 1850 yılındaki servetleri 10 milyar dolara ulaştı. 19. yüzyılın sonunda dünyadaki tüm servetin yarısını ailenin kontrol ettiği tahmin ediliyor. Amerika’nın en zengin aileleri olan Rockefeller Ailesi, demir çelik devi Carnegie, ülkeyi baştan sonra saran dev demiryolu şirketi Hermann, Rothschildler tarafından

finanse edildi. Güney Afrika’daki altın ve mücevher işleri kontrolleri altındaydı. 1. Dünya Savaşı’nda J.P. Morgan Amerika’nın en zengin adamı olarak biliniyordu. Ölümünden sonra anlaşıldı ki, J.P. Morgan Rothschild’in destek verdiği adamlarından biriydi. J.P. Morgan, Amerika’nın devleri GE, Dupont, AT&T, General Motors’u finans eden finansördü. Morgan’ın ortağı Edward Grand ise uzun yıllar Bank of England’ta Rotschild Ailesi’ne çalışan bir bankacıydı.

» BANK OF ENGLAND NASIL ELE GEÇİRİLDİ? İsveç Merkez Bankası Sveriges Riksbank’ten sonra dünyanın en eski ikinci merkez bankası 1694 yılında Bank of England adıyla Londra’da kurulmuştu. Daha sonraki yıllarda kurulacak modern merkez bankalarına model teşkil eden Bank of England, 1815’te akıllara durgunluk veren bir operasyonla Rothschild Ailesi’nin kontrolünü ele geçirdi. (Aile bunu inkar etse de) Fransa ile İngiltere’nin karşı karşıya geldiği Waterloo Savaşı, modern dünyanın gördüğü ilk piyasa spekülasyonlarından birine sahne oldu. Şu an Belçika sınırları içindeki Waterloo Cephesi’nde, İngilizler Fransızları yendi. Cephedeki bu gelişmenin Londra’ya ulaştırılması gerekiyordu. Londra’daki yatırım ve ﬁnans işiyle uğraşan Nathan Rothschild, bu haberin aciliyetinin bilincindeydi ve adamlarından birini İngiliz sınırına yakın bir yere konumlandırmıştı. Öyleki Rothschild’in adamı Fransız Napolyon’u yenen İngiliz komutan Dük Wellington’un kişisel kuryesinden önce zafer haberini Londra’ya ulaştırdı. Savaşı Napolyon’un kazanması, İngiltere’nin çöküşü anlamına geliyordu. Nathan Rothschild, İngiltere’nin savaşı kazandığını bilmesine rağmen borsadaki hisselerini, bonolarını satmaya başladı. Borsada etkinliği ile bilinen Rothschild’in hisselerini satması, Fransa’nın savaşı kazandığı anlamına geliyordu ve diğer yatırımcılar da onu takip etti. İngiliz devlet tahvilleri, bonoları, hisseleri hızla satıldı, piyasa çöktü. Sonrasında Nathan Rothschild gizlice satılan hisseleri topladı. Bu olaydan sonra sadece hisse ve bono piyasası değil Avrupa’nın en köklü merkez bankası olan Bank of England’ta ailenin kontrolüne geçti.

İngiltere’deki operasyon tamamlandıktan sonra Rotschild Ailesi yönünü Amerika’ya döndü. 1817 yılında Amerika Kongresi ülkenin özel sektör tarafından kontrol edilen merkez bankası Second Bank of the United States’in kuruluşuna izin verdi. 4 bine yakın yatırımcı bankanın yüzde 80’ini elinde bulundururken, sadece yüzde 20’si Amerikan Federal Hükümete aitti. Amerika’nın önde gelen zenginlerinin kontrol ettiği bankanın bin kadar yatırımcısı Avupalı’ydı. Banka 1836’ya kadar faaliyet gösterebildi. 1837-1862 yılları arasında resmi bir merkez bankası olmaksızın faaliyet gösteren ABD, 1837-1913 arası ulusal bankaların aktif olduğu dönemi yaşadı.

» AMERİKA MERKEZ BANKASI ÖZEL

SEKTÖRÜN KUCAĞINA NASIL DÜŞTÜ? 1907 yılında yaşanan finansal krizde Amerikalılar bankalara hücum etmiş, halktaki paniği dindirmek ve finans sistemine güveni sağlamak için 1908 yılında Başkan Theodore Roosevelt Ulusal Para Komisyonu kurulmasına karar vermişti. Halk arasında güçlü bir merkez bankasına ihtiyaç olduğu hissi uyandırmak için bu panikler şarttı. Bir benzer panik 1893 yılında yaşanmış. J.P. Morgan, Amerikan devletine borç vererek ülkeyi iflastan kurtamıştı. Roosevelt’in kurduğu komisyon bir çalışma grubu oluşturup Kanada, Meksika, İngiltere, Fransa ve Almanya’ya gidip merkez bankası sistemlerini inceledi. 300 bin dolar masrafla 1909-1912 yılları arasında 30’a yakın rapor yayınladı.

» JEKYLL ADASI’NDA GİZLİ TOPLANTI

Komisyonun ülke ülke gezdiği dönemde 22 Kasım 1910 akşamında New Jersey’nin Hoboken şehrinde ülkenin en tepe noktasındaki ﬁnans baronları gizli bir toplantı için trene binmeye hazırlanıyordu. Kimse neden bir arada olduklarını, nereye gittiklerini ve ne konuşacaklarını bilmiyordu. Grubun misyonun ne olduğu yıllar sonra anlaşıldı. Georgia eyaletinin Jekyll Adası’ndaki bir malikanede gerçekleştirilen ve Amerika’nın gidişatını değiştiren gezi, özel sektör kontrolünde bir Amerikan Merkez Bankası nasıl kurulabilir sorusuna cevap bulmak içindi. Ulusal Para Komisyonu’nun başkanı olan ve kendisi de zengin bir bankacı aileden gelen Senatör Nelson Aldrich’in başını çektiği heyette, Frank Vanderlip (National City Bank of New York’ın başkanı ve Rockefeller Ailesi’nin temsilcisi), Henry P. Davison (J.P. Mor-

gan Company’nin ortağı), Charles D. Norton (J.P. Morgan’ın kontrol ettiği First National Bank of New York’un başkanı) ve Paul Warburg (Kuhn, Loeb & Company yatırım bankası yöneticisi) yer aldı. Paul Warburg’a çalıştığı şirketten ABD’de merkez bankası kuruluşuna lobi yapması için yıllık 500 bin dolar maaş bağlanmıştı. Warburg’un kendisi gibi Alman Yahudisi olan ortağı Jacob Schiff’in dedesi de Rotschild Ailesi ile Frankfurt’ta ‘Green Shield’’ diye bilinen beş katlı büyük bir evi paylaşmıştı. Amerikan merkez bankasını kurmak için uğraş veren heyette yer alan Avrupa’nın en büyük üç bankacı ailesi Rotschild, Schiff ve Warburg aynı zamanda evlilikle yoluyla birbirleri ile akrabaydı. Heyet Başkanı Senatör Aldrich’in kızı Rockefeller’in veliahtı John D. Rockefeller ile evliydi. (Çiftin beş çocuklarından David daha sonraki yıllarda J.P. Morgan Chase’in başkanlığını da yaptı) Toplantıdan 3 yıl sonra 22 Aralık 1913’te oylamaya katılanların büyük bir kısmının Noel tatilinde olduğu bir gece yapılan oylama ile Amerikan Merkez Bankası yasası 60 hayır oyuna karşın 298 evet oyuyla (Federal Reserve Act) önce Kongre’de kabul edildi. 76 üye oylamaya katılmadı. Ertesi gün Senato yasayı 43 evet, 25 hayır oyuyla onadı. 27 senatör oylamaya katılmadı. Daha önce yasaya hayır diyeceğini söyleyenler de evet yönünde oy kullandı. 1912 seçimlerinde aldığı finansal destek karşılığında ‘Başkan olması durumunda Federal Reserve Yasası’nı onaylayacağını’ söyleyen Başkan Woodrow Wilson sözünü tuttu. Wilson’un daha sonra söylediği, ‘’Farkında olmadan ülkemin geleceğini mahvettim,’’ sözü tarihe geçti. Amerika tarihinde suikast girişiminde bulunulan 9 başkanın hepsinin Federal Reserve’in kontrolüne karşı çıkan isimler olması bir tesadüf olarak tarihte yerini aldı. 1816 yılında Bank of England’in özel sektörün eline düşmesinden yaklaşık 100 yıl sonra Amerika Merkez Bankası da özel bankaların kontrolüne geçti. Kurulan 12 ayrı merkez bankasının sahipleri Rothschild’s (Londra ve Berlin) Lazard Brothers (Paris), Israel Moses Seaf (İtalya), Kuhn, Loeb & Co. (Almanya ve New York), Warburg & Company (Hamburg, Almanya), Lehman Brothers, Goldman, Sachs, Rockefeller Kardeşler oldu. ‘FED faizi indirdi mi, çıkardı mı’ diye yüreği ağzında bekleyenler, aslında bu oyunu kimin yönettiğini görmeli. Tabii hiç bir şey değişmeden devam etse bile.

EN ZENGİN BAŞKAN ADAYLARI 1992 ve 1996 seçimlerinde bağımsız aday olan Ross Perot, 4,3 milyar dolarlık servetiyle ABD tarihinin en zengin başkan adayı oldu Ross Perot Serveti 4,3 milyar dolar

Steve Forbes Serveti 430 milyon dolar

(NEW YORK – POSTA 212) Finansal veri şirketi Wealth-X’in yayınladığı en zengin başkan adayları listesinde Mitt Romney, John Kerry, ve Bill-Hillary Clinton bulunuyor. Ama listenin bir numarasında 1992 ve 1996 seçimlerinde bağımsız aday olan Teksas merkezli Perot Systems’in kurucusu ve başkanı Ross Perot var. Perot’un serveti tam 4,3 milyar dolar. İkinci sırada ise 430 milyon dolar servetiyle 1996 ve 2000 yıllarında Cumhuriyetçi Parti’den yarışa giren Steve Forbes bulunuyor. 2004 seçimlerinde Demokrat aday John Kerry 280 milyon dolarla üçüncü, 2012 seçimleri Cumhuriyetçi adayı Mitt Romney 220 milyon dolarla dördüncü, 2000 seçimlerinde Demokrat Parti adayı Al Gore ise 190 milyon dolarla beşinci sırada bulunuyor.

» CLINTONLAR DA LİSTEDE

Ancak listenin altıncı ve yedinci sırasında bir sürpriz var: Ortak servetleri 100 milyon doları bulan Hillary ve Bill Clinton çifti listenin üst sıralarında yer alıyor. Bu servetin kaynağının ise Bill Clinton’ın başkanlık dönemi sona erdikten sonra 12 yıldır konuşmacı olarak yüksek meblağlar kazanması olduğu söyleniyor.

Mitt Romney Serveti 220 milyon dolar

Hillary ve Bill Clinton Serveti 100 milyon dolar

John Kerry Serveti 280 milyon dolar

Kadın girişimciler için en iyi 10 internet sitesi (NEW YORK - POSTA 212) Forbes Dergisi editörlerinden Meghan Casserly, kadın girişimcilerin çevrelerinden yeterli destek görmediklerini belirterek, “Eğer yeni iş kuiran bir kadınsanız tek başınıza olduğunuzu aklınızdan çıkarmayın” uyarısında bulundu. Casserly, “Her ne kadar ABD ülkedeki 6 milyon işletmenin kadın liderler tarafından yönlendirildiğinden gurur duysak da, kadın girişimcilerin iş hayatında yaşadıkları en büyük eksiklik, çevrelerinden yeterli derecede destek görememeleri. Eğer yeni iş kuran bir kadınsanız, tek başınıza olduğunuzu aklınızdan çıkarmayın” dedi. Kadınlarının, yeni bir iş kurarken yardım alabilecekleri internet siteleri arayışı içinde olduğunu belirten Casserly bu kadınların imdadına koşacak, A’dan Z’ye ihtiyaçları olan bütün bilgilere ulaşabilecekleri bazı internet siteleri olduğunun müjdesini verdi. İşte Casserly’nin kadın girişimciler için belirlediği en iyi 10 internet sitesi: 1) THE BOSS NETWORK: Bu blogda girişimci kadınlar bir araya gelerek, birbirlerine tavsiyelerde bulunuyorlar. Özellikle son zamanlarda yayınlanan “Exit Strategy: How to Pursue Your Passion without Sacrificing Your Paycheck” adlı makale mutlaka okunmalı. 2) CHANGE THE RATIO: Kadınların katıldığı iş etkinliklerinden ve toplantılar ile ilgili bilgi veren bir site. 3) CHIC CEO: Patent ve telif hakkı alma gibi konularda kadınları bilgilendiren bir site. 4) DAILY MUSE: Girişimci kadınlara tavsiyelere bulunan bir site. 5) DUTIEE: Bu site en çok girişimci kadınların başarı hikayelerine de yer vermesiyle dikkat çekiyor. 6) FOUNDING MOMS: Girişimci annelere odaklanan bu siteye üye olan kadınlar birbirleriyle fikir alışverişinde bulunuyorlar. 7) LADIES WHO LAUNCH: Yeni bir iş kuracak kadınlara adım adım rehberlik hizmeti sağlayan bir site. 8) RECCESSIONISTA: Halk arasında “Sözlük gerekmeden okuyabileceğiniz ekonomi haberlerinin yer aldığı bir haber portalı” olarak tanımlanıyor. 9) WOMEN 2.0: Kadınları en çok ilgilendirecek teknoloji haberlerinin yer aldığı bu site her gün güncelleniyor. 10) WOMEN ENTREPRENEUR: Şirket sahibi kadınların birbirleriyle başarı hikâyelerini paylaştığı ve fikir alışverişinde bulunduğu bir site.

HÜKÜMETİN ADAMI IRKÇI ÇIKTI Irkçı bir web sitesinin ardında Ulusal Güvenlik Bakanlığı’nın siyahi bir çalışanının çıkması, eleştirilere neden oldu (NEW YORK – POSTA 212) Ulusal Güvenlik Bakanlığı çalışanı Ayo Kimathi, ırkçı bir web sitesi kurmakla suçlanıyor. “War on the Horizon” adlı web sitesi, ırklar arasında bir savaşın kaçınılmaz olduğunu savunuyor. Kimathi’nin web sitesinin arkasındaki isim olduğunu bir hükümet yetkilisi de doğruladı. Sitede Kimathi beyazları, eşcinselleri ve başka ırklarla bir araya gelen siyahları eleştiriyor. Kimathi ayrıca siyah ırka hainlik ettiğini söylediği Oprah Winfrey, Condoleezza Rice, Colin Powell ve Lil Wayne gibi isimleri eleştiriyor. Başkan Obama’ya ise ağıza alınmayacak hakaretler yağdırıyor. ABC News’un haberine göre Kimathi, Ulusal Güvenlik Bakanlığı’nda Göç ve Gümrük Dairesi’nde çalışıyor. Eski Alaska Valisi Sarah Palin, Ayo Kimathi’nin federal hükümet tarafından işe alınmış olmasını Facebook üzerinden eleştirdi.

Güncel

4 Eylül 2013 Çarşamba

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

Sunay Akın @sunayakin62

AY’A İLK İNSANI BİZ GİZLEDİK...

1960

’lı yılların İstanbul’unda, Aksaray’daki bir evin salon lambaları her gece birkaç dakikalığına kapanmaktadır. Sokaktan geçenler, odanın tavanına yansıyan ve hareket eden rengârenk ışıkların bir uçan daireden çıktığını bilmeden şaşkınlık içinde yürürler!.. Odanın içinde ses ve ışık saçarak dolaşan uçan daireye hayranlıkla bakan yüzler arasında, iki elini açarak dua eden yaşlı nineler de vardır… “Tüh, tüh maşallah… Nazar değmez inşallah” sesleri arasında koltukların ve sehpanın ayaklarına ya da duvara çarpan uçan daire yön değiştirerek herkesi büyülemektedir. Birden, salonun ışıkları yanınca, oyuncak uçan daire evin çocuğu tarafından kucağa alınır. O an, gösterinin sonu demektir ve uçan daire evin oğlu tarafından salondan çıkarılırken, arkasından bir alkış kopar. Ali Ateş’tir, oyuncak uçan dairenin sahibi. Bir Japon oyuncağı olan uçan daire o kadar ünlenir ki, mahalleli her akşam Ali Ateş’in evinde toplanmaya başlar. Çaylar içildiğinde gösteri zamanı da geldi demektir. Televizyonun olmadığı o yıllarda rengârenk ışıklar saçan, çarptığı yerden geri dönen ve garip sesler çıkaran oyuncak uçan daire, neredeyse bir sinema filmi kadar sükse yapmaktadır. Misafirliğe eli boş gidilmeyeceği için, Ali Ateş’in uçan dairesini görmek isteyenler her akşam aynı armağanı götürmektedirler: Pil!.. Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği’nin uzaya roketler gönderdiği 1960’larda, Anadolu’nun tozlu yollarındaki otobüslere “Apollo” yazmaktaydık! Öyle ki, bir otobüse aynen şu yazılmıştır: “Tek rakibim NASA…” İki süper güç uzayı fethetmek için rekabet ederken, bizler, Anadolu’da amblemi roket olan otobüsler yarıştırmaktaydık. Bilime, sanata değer verilmeyen bir ülkenin vatandaşı olan Ali Ateş, çocukluğunda oyuncak uçan dairesine bakarak, Ay’a giden ilk Türk olmanın hayalini kursa da, 2000’li yılların İstanbul’unda, bir okul servisinin direksiyonu başında sürdürür hayatını. Oysa, babaannesi Ayşe Hanım torununun hayali kırılmasın, düşleri tozlanmasın diye oyuncak uçan daireye kılıf bile dikmiştir. Gökyüzünün derinliklerine doğru yol alan bir oyuncak olduğu için, Ayşe Hanım, kılıfa özellikle mavi renkli bir kumaş seçmiş, üstüne de yıldız işlemeyi ihmal etmemiştir. Oyuncak uçan daire, kılıfıyla beraber, İstanbul Oyuncak Müzesi’nin uzay odasında sergileniyor… Ve uzaya çıkma yarışında bir tek “şehit”i bulunmayan Türkiye’de, her yıl trafik kazalarında can veren yüzlerce insan, kefene sarılarak toprağın karanlığına gömülüyor. Titanik 1912 yılının 12 Nisan günü, Amerika’ya gitmek üzere İngiltere’den demir alır. Bilimin tüm yeniliklerini barındıran devasa gemi, bir buzdağına çarparak okyanusun derinliğine gömülür. Titanik’in yola koyulduğu günden tam 49 yıl sonra, 12 Nisan 1961’de, insan taşıyan ilk roket uzaya çıkarak, dünyaya kazasız belasız geri dönmeyi başarır. Sovyet kozmonot Yuri Gagarin’in başarısının ardından dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel bir açıklama yapar: “Bu büyük başarıyı överek karşılıyoruz. Uzay konusunda bu ilerlemeler bütün insanlık için faydalı olmuştur. Rusları bu başarıyla insanlığa hizmet ettikleri için kalben tebrik ederim. Böyle büyük başarılar küçük milletler için korku verici bir şey değildir.” Cemal Gürsel’in son sözlerindeki büyük ve küçük kıyaslamasının Türkiye’yi içine alıp almadığı tam olarak anlaşılamasa da ne gariptir ki, 20 Temmuz 1969’da Neil Armstrong, attığı ilk adımı kendi için küçük ama insanlık için büyük olarak tanımlayacaktır. İstanbul Erkek Lisesi İngilizce öğretmeni Orhan Yetker de, Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel gibi düşünür ve Yuri Gagarin’e insanlığa yaptığı büyük hizmetten dolayı kendisini kutlayan bir mektup yazar. Yetker öğretmenin yaptığı, o yıllarda büyük bir hatadır. Çünkü, Amerika’ya gönderilecek bir zarfı yalamanın ülkeyi tehdit edecek bir yanı görülmezken, üstüne Sovyetler Birliği’nde bir adresin yazıldığı zarfı postaya vermek büyük bir suçtur! Zavallı öğretmen “büyük” bir toplumu yöneten “küçük” kafalılar tarafından tutuklanarak, Örfi İdare Mahkemesi’ne gönderilir!.. Bartın’da, İtfaiye binasının hemen yanındaki bir evin teras korkuluklarına uzun uzun bakmak gerekir. Burası, kentte soğuk demir atölyesi işleten Aziz Ağartan’ın evidir. Aziz Usta teras korkuluğuna desen olarak ucunda hilal olan roketler yapar. Oysa, 1960’lı yılların başında, insanların bir gün roketlerle Ay’a gideceğini söylediğinde herkes alay eder kendisiyle. Ama Aziz Usta inancından vazgeçmez ve düşlerini çekiciyle dövdüğü kızgın ateşe tutulan demire işler. Apollo 11’in insanı Ay’a taşıdığı haberi radyolarda ve gazete sayfalarında yer aldığında, Aziz Ağartan her zamanki gibi takım elbisesini giyer, fötr şapkasını da başına takarak gururla gezinir Bartın sokaklarında. Ne mutlu bana ki, ben Aziz Usta’yı tanıdım, uygarlık tarihinin en büyük düşünü demire işleyen ellerini öptüm. Astronotlarla ya da kozmonotlarla karşılaşmadım ama, Aziz Ağartan’ı, dirseklerini Ay’a giden roket desenli teras korkuluklarına dayamış, gökyüzünü seyrederken gördüm. Dünyanın en güzel, en estetik bayraklarından birine sahibiz. Bayrağımızın üstünde Ay resmi var ama Ay’da bayrağımızla fotoğraf çektiren bir bilim insanımızı göremiyoruz. Çünkü biz, hayatta tek doğru yol olan bilimin yolunun çok uzağında yürütülüyoruz. Bunun en güçlü belgesi de, bayrağımızdaki hilal ve yıldızın nasıl bir araya geldiğini bile okullarda bilimin yolunda, bilimin diliyle anlatmayışımızdır. Acıdır ama, ülkemizin bağımsızlığı için canını veren onca güzel insanın kanı, tek doğru yol olan bilimin yolunu tıkamak için kullanılıyor. Oysa bilim gerçek demektir, özgürlük demektir. Yeri gelmişken yazalım bir kez daha: Bilim ve sanat toplumlar için bir kuşun iki kanadı gibidirler. Bu iki kanadı kullanan toplumlar uçarlar ve özgür olurlar. Kullanamayanlar ise tavuğa dönüşürler. Tavuk toplumlar birileri önüne yem atsın diye bekler. Uçamayan, kanatları körleşen toplumlar önüne atılan yemleri kafaları önde gagalamak için uğraşırlarken, arkalarından yumurtaları alınır! Bayrağımızdaki hilalin sayısını bire indiren ve yanına yıldızı ilk kez koyan, 1789 ve 1807 yılları arasında tahtta oturan III. Selim’dir. Gökten bayrak değil, düşse düşse göktaşı düşer. Dahası, biz yolda tesadüfen bayrağını bulmuş bir kültür değiliz. Bu denli sığ ve şansın belirlediği bir tarihimiz asla olmamıştır. Tesadüfen bulunan bir bayrak anlatımında gelinen yer şudur; bereket versin ki oradan geçiyorduk… İki sokak ya da iki tepe öteden geçseydik bu güzel bayrağı bulamayacaktık! Bayrak reformu yapan III. Selim’in kullandığı yıldız sekiz köşelidir. Köşelerinin sayısı sekiz olan bir yıldız, şekilbiliminde “zafer” anlamına gelir. Beş köşeli yıldız bayrağımıza ne zaman konur? Nereden geçiyorduk? Çanakkale Savaşı’ndan mı, İstanbul’un Fethi’nden mi, yoksa Malazgirt’ten mi? Ya da, sayısı az olsa da kimi okullarda anlatıldığı gibi Mercidabık dolaylarından mı? Yıldızımızı beş köşeli yapan Sultan Abdülmecit’tir. Beş köşeli yıldızın bir tek anlamı vardır. Bunu görmek için bir boy aynasının karşısına geçin, bacaklarınızı iki yana açın ve kollarınızı da açarak yere paralel duruma getirin. Beş köşeli yıldızın anlamı tam karşınızda durmaktadır: İnsan… Özgürlüğümüzün simgesi olan güzel bayrağımıza bakarken hep aynı duyguya kapılıyorum: Ay’a ilk insanı biz gönderdik! Ne yazık ki, bayrağımızın nasıl oluştuğunu bile hayatta tek doğru yol olan bilimin yolunda anlatmadığımızdan, onu Ay’a götürmek için başka milletlere teslim ettik. Geri gelince de çerçeveleyerek bir duvara astık… Gökyüzündeki yıldızlara bakarak düşünürüm: Oralara gitmek için uzay gemileri yola çıkarken, biz yine bayrağımızı üç kere öperek ve alnımızı değdirerek başkalarına mı teslim edeceğiz? Nasıl olsa bayrak ülkemizde çok… Cam, çerçeve de var… Duvar da uzun!... O yıldızlara giden bir vatandaşımızın resmini duvarlarımıza asmanın tek yolu, bayrağımızdaki insanı görebilmektir.

BU MARKALARIN reklama ihtiyacı yok! Reklam, tanınmak için olmaz olmaz değil. Bazı markalar hiç reklam yapmadıkları halde, tüm rakiplerinden nedense daha iyi tanınıyor (NEW YORK- POSTA 212) Huﬃngton Post gazetesi bir pazar araştırması sonucunda, herhangi bir reklam kampanyası yürütmediği halde satışları çok yüksek olan markaların listesini yaptı. İşte reklama ihtiyacı olmayan markalar: COSTCO: ABD’nin en büyük toptan satış mağazası Costco şirketinin sözcüsü reklama hiçbir bütçe ayırmadıklarını açıkladı. KRISPY KREME: Krispy Kreme’in temsilcilerinden Lafaea Watson, Hufﬁngton Post gazetesine yazdığı bir e-postada, reklamlarını yapması için hiç bir şirkete ödeme yap-

madıklarını söylerken, sadece sosyal medya gibi ücretsiz kaynakları kullandıklarını belirtti. KIEHL’S: ABC News’un haberine göre cilt bakımı ürünü markası Kiehl’s, reklam kampanyası yapmak yerine, mağazalarında eşantiyon ürünler dağıtıyor. SPANX: Sarah Brakley 20’li yaşlarındayken ilk kez tuhaﬁye markası Spanx’i

piyasaya sürdüğünde bütçesi yetmediği için herhangi bir tanıtım yapmamıştı. Spanx şu anda dev bir marka haline geldiği halde, şirket sadece ağızdan ağıza pazarlama yöntemiyle reklam yapmayı yeterli buluyor. ZARA: The Atlantic gazetesine göre, dünyanın en büyük giyim markalarından Zara reklam için ayırması gereken bütçeyi, lüks markaların mağazalarının yanındaki yerleri satın almak için harcıyor. Böylece Zara kendini “hesaplı ve lüks giyeceklerin markası” olarak gösteriyor.

HUY FONG FOODS ACI SOSLARI

LULULEMON

Sadece spor giysileri satan Lululemon markası, promosyonu için sadece sosyal medyayı ve ağızdan ağıza pazarlama yöntemini kullanıyor.

ROLLS-ROYCE

Rolls- Royce şirketinin sözcüsü, yaptığı bir açıklamada, şirketin herhangi bir şekilde tanıtım yapmadığını ve zengin müşterilerinin gözündeki itibarına daha çok önem verdiğini söyledi. Luxury Daily gazetesinin yayınladığı rapora göre, Rolls-Royce 2012 yılında 107 yıllık satış rekorunu kırdı.

Dünyanın en çok sevilen acı soslarından biri olan Huy Fong Foods’un sözcüsü, markalarının reklama ihtiyacı olmadığını, satışlarının her zaman çok yüksek seyrettiğini söyledi. Gerçekte de Facebook ve Twitter hesabı bile olmayan bu marka, internet sitesini 2004 yılından beri güncellememesine rağmen, sadece geçtiğimiz yıl içerisinde 20 milyon şişe acı sos sattı.

STARBUCKS: BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ

Dünyanın çoğu yerinde “kahve” denilince ilk akla gelen marka olan Starbucks, 21’inci yüzyılın en büyük 75 küresel markası arasında yer alıyor. İşte bir bardak kahvenin küresel dev bir şirket haline gelmesinin hikayesi… (NEW YORK - POSTA 212) “Bir bardak kahve nasıl oldu, da dünyanın en büyük markalarından biri halibe geldi? Yeni kitabı “Leading the Starbucks Way” de bu soruyu yanıtlayan Joseph A. Michelli, iş dünyasına atılmak isteyen girişimcilere uygulamaları gereken stratejiler kapsamında ışık tutuyor.

» KAHVE DÜKKANINDAN DÜNYA MARKASINA

Boston’daki Harvard Üniversitesi metro durağının çevresindeki “Peet’s Cofee” adlı kahve dükkanından ilham alınarak 1971 yılında kurulan Starbucks, başlangıçta yerel bir kahve dükkanıydı. Kahveye meraklı üç arkadaş Jerry Baldwin, Zev Siegl ve Gordon Bowker tarafından kurulan şirket ismini Herman Melville’in “Moby Dick” kitabından aldı. 1982 yılına gelindiğinde kahve dağıtıcısı olarak hizmet veren şirketin tarihindeki en önemli dönüm noktası başına Howard Schultz’un geçmesi oldu. İtalya’daki sokak kafelerinden çok etkilenen Shultz, Seattle’da aynı uygulamayı başlatarak kısa sürede çok büyük bir başarı yakaladı. 1992 yılında diğer eyaletlere yayılan Starbucks 2005 yılında gelindiğinde 37 ülkede 10 bin 741 şube açmıştı. Şu anda dünyanın çoğu yerinde “kahve” denilince ilk akla gelen marka olan Starbucks, 21’inci yüzyılın en büyük 75 küresel markası arasında yer aldı.

» MEYVE SUYU VE SALATASI

Geçtiğimiz günlerde Starbucks, dünyanın en büyük organik yiyecekler zincirinden Whole Foods ile anlaşma yaptığını duyurdu. Buna göre, Starbucks’ın 2011 yılında satın aldığı taze meyve suyu şirketi Evolution Fresh, Whole Foods marketlerinde de yer alacak. Geçtiğimiz yıl Evolution Fresh’i satın aldıktan sonra ilk meyve suyu barlarını açan Starbucks, Whole Foods’da meyve suyunun yanı sıra Harvest markası adı altında meyve salataları da satacak.

Howard Schultz

ALTIN KURALLAR Starbucks’un marka genişletme programı çerçevesinde attığı her adım iş dünyasında takdirle karşılanırken, bir yandan da kafalarda “Starbucks’ın bu kadar başarılı olmasının altında yatan nedir?” sorusunun oluşmasına neden oluyor. “Kendi işinizi kurmak istiyorsanız fakat yeterli ilhama veya ﬁkre sahip değilseniz, Starbucks sizin için çok iyi bir başarı örneği olacaktır” diye yazan Joseph A. Michelli, yaklaşık 40 yıl önce küçük bir kahve dükkanıyken bugün dünyanın en büyük kahve perakendecisi haline gelen Starbucks’ın başarısını yeni kitabı “Leading the Starbucks Way”de anlatıyor. Michelli, şirketin bugünkü noktaya gelebilmek için uyguladığı en önemli stratejileri şu şekilde sıralıyor: KİŞİSEL TUTKU Michelli’nin okuyucularına verdiği ilk tavsiye “ Tutkunuzu güçlendirmeye odaklanın. Aksi takdirde müşterilerinizin sadakatini kazanamazsınız’ oluyor. Konuya şöyle açıklık getiriyor: “Eğer yeterli derecede tutkulu değilseniz asla rol yapamazsınız ve müşterilerinizi kandıramazsınız. Siz ve çalışanlarınız ürünlerinizi ve hizmetinizi çok seveceksiniz ki müşterileriniz de markanıza karşı aynı tutkuya sahip olsunlar!”

DUYGUSAL BAĞ Müşterilerle marka arasında “duygusal bir bağ” kurmanın kilit stratejilerden biri olduğunun altını çizen Michelli şöyle devam ediyor “Starbucks müşterisine sadece bir bardak kahve yerine, yorgun bir günün ardından sakinliğini yaşayabileciği bir alan, arkadaşlarıyla buluşarak sohbet edebileceğini bir mekan, her gün uğrayabileceği rahat bir ortam sağlıyor. Müşterileriniz sizin onları önemsediğinizi hissetmek ister. Bu nedenle müşterilerinizle aranızda duygusal bir bağ kurmak zorundasınız.” BİR FİKRİN ARKASINDA DURUN “Genelde şirketler müşterilerini kaybetmeyi göze alamadıkları için herhangi bir meseleyi savunmaya veya karşı çıkmaya çekinirler” diye belirten Michelli’ye göre, “Bu şekilde davranırsanız müşterileriniz sizin markanıza çok az sempati duyarlar.” Starbucks’un CEO’su Howard Schultz’un eşsinsel evlilik konusunda taraf tutmasının başarılı bir strateji olduğunu söyleyen Michelli, “Sadece gündemde bulunabilmek için çok popüler bir konu hakkında taraf tutmaktan ziyade, şirketinizin prensiplerini belirlemek ve sonrasında çevrenizde o prensipler çerçevesinde iletişime geçmeniz gerekir” diye ekliyor.

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

Seri İlanlar

GAZETESİ

Seri İlanlarınızı seriilan@posta212.com adresine yazın ücretsiz yayınlayalım ve kullanışlıdır. Rahat, sessiz, arka bahçeye bakıyor. Birinci kat, private house, deposito yok.

KİRALIK ODA VE DAİRE

Evde ekstra bir yatak ve elbise dolabı var.

NEW YORK BAYAN ROOMMATE ARANIYOR Manhattan’a 25-30 dakika ulaşım mesafesinde, 3 yatak odası ve 2 tuvaleti olan, inşaatı yeni bitmiş lüks apartman dairesinin bir odasını kiraya veriyorum. Sadece kişisel eşyalarınızı getirmeniz yeterli. İnternet, elektrik, gaz ve su kiranın içinde. Binamızın her katında çamaşır ve kurutma makinası mevcuttur. Ayrıca süper Manhattan manzarası olan terasımızda rahatlıkla mangal yapıp, yemek yiyebilirsiniz. Hafta sonları Manhattan’a deniz taksisi ile parasız ulaşabilirsiniz. Fiyat: $600 Adres: Red Hook Bölge: Brooklyn Eyalet: New York Telefon: 917 600 9399 E-mail: citir27@aol.com

Fiyat: $400 Adres: 1634 Bath Ave Bölge: Brooklyn Eyalet: New York Telefon: 347 682 9648 E-mail: kondakci@ymail.com BROOKLYN’DE KİRALIK LIVING ROOM Manhattan’a trenle 40 dakika mesafede, F Treni Avenue P istasyonuna 2 dakika yürüme mesafesinde 2+1 evin Living Room’u kiraliktir. Evde TV, internet ve ihtiyacınız olan tüm eşyalar mevcuttur. 7/24 Açık market, bölgenin en uygun süpermarketi ve Taci Beyti restaurantina yürüme mesafesindedir. Haftanın 7 günü çalıştığımız için evi çok fazla kullanmıyoruz, work & travel ve öğrenci vizesi sahipleri için, kısa ve uzun vadeli kalmak isteyenler için uygundur.

BAYANA KİRALIK ODA Brooklyn Kings Highway’de 2 oda bir salondan oluşan evimin büyük odasını kiraya vermek istiyorum. Oda full eşyalıdır. Bir koltuk ve bir adet de yatak bulunmaktadır. Gelecek olan arkadaşın sadece özel eşyalarını getirmesi yeterli olacaktır. Fiyat 625 dolar olup elektrik, gaz ve internet dahildir. Rahat edebileceğiniz güzel bir daire. Evim Q ve B trenlerine 3 dakika yürüme mesafesindedir. Alışveriş merkezlerinin içinde olup Türk marketine ve laundrye 3 dakika yürüme mesafelidir. Tertipli, düzenli bayanlar tercih edilir. Ek olarak da deposit alıyorum. Fiyat: $625 Bölge: Brooklyn, Midwood Eyalet: New York Telefon: 646 626 3657 / 443 875 6611

New Jersey’de Satılık Daire Clifton, New Jersey’de satılık apartment. Apartment 2 family. Alt katı satılıktır. 2 yatak odası mutfak, banyo ve salon.

Living Room’un kirası her şey dahil $500’dır.

KINGS HIGHWAY’DE KİRALIK ODA Kings Highway’de B ve Q tren istasyonuna 50 metrede, çarşı ve merkeze çok yakın konumda kiralık oda. Bölge: Brooklyn Eyalet: New York Telefon: 347 447 3775 AVE U’DA 1+1 KİRALIK EV Ave U’da trene 1 blok uzaklıkta, çamaşır ve bulaşık makineli, temiz 1+1 daire. İlgilenenlerin araması rica olunur. Adres: 2049 East 17st Bölge: Brooklyn Eyalet: New York Telefon: 347 768 5916 E-mail: Ilkayguslu@hotmail.com HICKSVILLE’DE KİRALIK DAİRE Hicksville’de 2 oda 1 salon kiralık daire. Yatak, kanepe ve küçük bir LCD TV fiyat içinde. Kendine ait sokak girişi ve termostatlı ısıtması bulunur. Tren istasyonuna 5 dakika yürüme mesafesinde. Daire basement seviyede ve mutfak, oturma ve yatak odasında yarım pencereler bulunmaktadır. Aylık $1000, su, elektrik ve ısınma içinde. Sigara içmeyen ve tek kişi tercih edilir. Bir aylık deposit. Fiyat: $1,000 Bölge: Hicksville, Long Island Eyalet: New York Telefon: 516 263 8060 E-mail: buragc@yahoo.com ODA ARKADAŞI ARIYORUZ Brooklyn Sunset Park’daki evimize; temiz, düzenli, güvenilir, kirasını zamanında verebilecek roommate (oda arkadaşı) arıyoruz. Ben ve kız arkadaşım uzun saatler çalıştığımız için evde fazla kalamıyoruz. Manhattan’a 15 dakika mesafe uzaklıktaki apartman sakin, çevre güvenli, alış-veriş için herşey eve çok yakın, çamaşırhane apartmanın içinde ve subway (D train-9 Ave. Station)e 5 dakika yürüme mesafe uzaklıktadır. İnternet ve apartman aidatları (AC hariç) kiraya dahildir. Kira+1 deposit. 30 Ağustos, 2013’te girebilirsiniz. İki kişi kalabilir! Fiyat: $900 Adres: 874 43rd St Bölge: Brooklyn Eyalet: New York Telefon: 917 941 0556 BAYAN ROOMMATE Brooklyn Kings Highway’de bayana kiralık oda. Oda 7 Eylül tarihinden itibaren taşınmaya müsaittir. Kira $600 olup elektrik, gaz ve internet fiyata dahildir. Sigara içmeyen arkadaşlar tercih sebebidir. Ev, Q ve B trenlerine çok yakındır. Daha fazla bilgi için 347-374-3848 numaralı telefonu arayabilirsiniz. Fiyat: $600 Adres: Kings Highway Bölge: Brooklyn Eyalet: New York Telefon: 347 374 3848 MANHATTAN’DA KİRALIK DAİRELER Manhattan’ın tüm bölgelerinde her keseye uygun kiralık daireler için arayabilirsiniz. Kyle Omer (646) 591 0955

Fiyat: $500 Adres: Avenue P Bölge: Brooklyn Eyalet: New York Telefon: 718 708 2968 E-mail: khartes@hotmail.com TÜM FATURALAR DAHİL KİRALIK ODA FURNISHED ROOM 2 odalı evin bir odası kiralıktır. Toplam tüm faturalar dahil $900 ve uzun dönemli düşünen kişiler içindir. Ayrıntılar aşağıdadır; Room is in 2 bed-room apartment therefore you have one other roommate 1 block from Associated Super Market, Chase Bank and Subway sandwich restaurant 30 mins to Downtown Manhattan by train 10 blocks from amazing Prospect Park. In summer thats perfect to hang out and have picnic 2 blocks to Police Precint. It’s a safe neighbourhood 1 block from Sterling station (2, 5 trains), 8 mins walking distance from prospect park station (B, Q trains) No smoking whatsoever in the apartment. Any roommate needs to be mature, clean & neat, respectful of neighbors who are Mostly families with younger children. Room is available. One bedroom and shared bathroom available on 2nd FL Ample closet space in bedroom Shared bathroom is a full bathroom with shower/bath. Located in a nice, residential neighborhood – mostly families. Parking is on street but there are always spaces available. Cafes/restaurants/grocery stores in walking distance, 2 blocks or less. Kitchen appliances furnished. Bedroom is not furnished. Wireless internet available free of charge Everthing is included in the rent. Utilities are included (gas, electricity, water and cablevision internet) 1 month security deposit required to secure the room. 1st month’s rent due on mov Fiyat: $900 Adres: 346 Montgomery St Brooklyn NY 11225 Bölge: Crown Heights - Prospect Park East Eyalet: New York Telefon: 917 287 6126 E-mail: burakfirik@gmail.com ELMHURST, QUEENS’TE KİRALIK ODA 3 oda bir salon olan evimizin bir odasına 1 Eylül itibariyle roommate arıyoruz. Grand Ave M-R tren istasyonuna yürüyerek 3-5 dk mesafede, Midtown Manhattan’a 30 dk’da ulaşılmaktadır. Target’a 10 dk, Queens Mall’e 15 dk yürüme mesafesinde. Evde 2 balkon ve 2 banyo bulunmaktadır. Balkonlardan birisi kiralanan odada bulunmaktadır. * Elektrik, gaz ve internet faturaları eşit şekilde paylaşılacaktır. * İlk oturumda $620 deposit + 1 aylık kira alınacaktır. * Öğrenci veya çalışan olması tercih edilir. Fiyat: $620 Adres: Elmhurst Bölge: Queens Eyalet: New York E-mail: gokhancolaknyc@gmail.com

Fiyat: $160,000 Adres: North Jersey Bölge: Clifton Eyalet: New Jersey Telefon: 973 272 7705 E-mail: ist_254@yahoo.com NEW JERSEY 2 ODA 1 SALON KİRALIK DAİRE New Jersey’in Jersey City bölgesinde 2 oda 1 salon, aileye, yeni evli çiftlere (çocuklu olabilir) kiralık daire. Evin bölgesi çok temiz. Private house, 1. kat. 2. katta ben ve eşim oturuyoruz, yeni evliyiz. Alt katımızdaki Latin aile evden yeni çıktılar. Arkadaşlık kurabileceğimiz bir çitf veya ailenin tutmasını istiyoruz. Ev temiz, geniş, mutfak büyük, yenilenmiş, temiz bir ev. Konum olarak Kennedy Blvd üzerinde, marketlere yakın, Manhattan’a dolmuşlar var, bir kaç dakikada bir geçiyorlar. Ortalama 20 dakikada Port Authority’desiniz. Mail gönderebilirsiniz, arayabilirsiniz. Ev sahibi ile görüşme sağlayabiliriz. Fiyat: $1,200 Bölge: Jersey City Eyalet: New Jersey Telefon: 201 876 2539 E-mail: kiraliknewjersey@hotmail.com CLIFTON’DA KİRALIK ODA Sadece bayana kiralık oda. Fiyat: $450 Bölge: Clifton Eyalet: New Jersey E-mail: turabi19779@hotmail.com KİRALIK MÜSTAKİL EV Yenilenmiş, oldukça güvenli semtte, aile için ideal, çok şirin bir ev. 3 yatak odalı, 1,5 bath, büyük ferah salonlu, eat in kitchen. Ayrıntılı bilgi için lütfen irtibata geçin. Fotoğrafları e-mail ile gönderebilirim. Fiyat: $1,500 Adres: Jersey City Bölge: Hudson County Eyalet: New Jersey E-mail: jsmner@yahoo.com CLIFFSIDE PARK’TA BAYAN ROOMMATE Evimizde bir oda için bayan roommate bakıyoruz. Kira 350 dolar, depozito 350 dolar, faturalar bölüşülüyor, 70-80 dolar civarındadır. Fiyat: $350 Adres: 375 Washington Ave Bölge: Cliffside Park Eyalet: New Jersey Telefon: 516 749 8116 E-mail: celalkandemir24@hotmail.com KİRALIK ODA Manhattan’a 10 dakika mesafedeki dubleks evin odası kiralıktır. Ev sıfır yapılı, eşyalı ve yataklıdır. Ayrıca evin içinde laundry yapma imkanı da vardır. Ayrıntılı bilgi almak isteyen arkadaşlar 917-601-3734 numaralı telefondan bana ulaşabilir ya da mesaj gönderebilirler. Fiyat: $450 Adres: 723 3rd Bölge: Secaucus Eyalet: New Jersey Telefon: 917-601-3734 E-mail: angramainyu@windowslive.com

Bölge: Manhattan Eyalet: New York Telefon: 646 591 0955

SADECE 1 VEYA 2 BAYANA KİRALIK ODA Eşyalı, tüm giderler içinde, internet dahil, bir veya iki bayana, uzun süreli olmak şartı ile evlenip giden kızımızın odasını kiraya vereceğiz.

STÜDYO DAİREYİ BENİMLE PAYLAŞACAK ARKADAŞ ARIYORUM Bayridge, Bath Ave üstünde 86th St iki blok D, F, Q, R trenine transfer N trenine yakın, stüdyo daireyi benimle paylaşacak; kötü alışkanlıkları olmayan temiz bir arkadaş arıyorum. Oda geniş. Kira herşey dahil; internet, elektrik, gas içinde $400’dır. Banyo, tuvalet, mutfak ayrı olup geniş

Detaylar için Nazan ile görüşebilirsiniz.

PATERSON’DA HERŞEY DAHİL KİRALIK ODA Paterson Main St üzerinde herşey dahil; odada yatak var, internet var, mutfak kullanımı ortak ve geniş, tüm mutfak gereçleri mevcuttur. Otobüs durağı kapının hemen önünde. New York’a 24 saat ulaşım imkanı var. Apartmanımız 2. katta bulunmaktadır ve odanın kirası $450 aylık ve yarım kira deposit istenmektedir.

Fiyat: $800 Adres: 3540 83rd Street APT# 1C Bölge: Jackson Heights Eyalet: New York Telefon: 646 730 7856 E-mail: baysalny@msn.com

Fiyat: $450 Adres: Main St Bölge: Paterson Eyalet: New Jersey Telefon: 201 873 0520 E-mail: hakan_han1@hotmail.com

AMERİKA’DA

Eleman Arayanlar Kiralık Oda Satılık ve Kiralık Daire Devren Satılık İşyerleri Satılık Vasıtalar Evlilik ve Arkadaşlık İlanları ve daha fazlası...

Ücretsiz üye olun, kelime ve sayı sınırı olmadan, limitsiz ilan verin!

Amerika’daki Türklerin lider seri ilan sitesi

www.USAilan.com

MANHATTAN’A 10 DAKİKA MESAFEDE BAYANA KİRALIK ODA Eylül ayı için bayana kiralık odamız mevcut. Kişinin durumuna göre daha uzun süreli kiralanabilir. Detaylar ve fiyat için 646-346-4247 Haluk Bölge: Weehawken Eyalet: New Jersey Telefon: 646 346 4247

çalışacak, yol sorunu olmayacak, tecrübeli bay ya da bayan garson aranmaktadır. İlgililerin saat 2pm ile 5pm arası 212 755 5684 numaralı telefonu aramaları rica olunur. Not: Devamlı çalışacak elaman aranmaktadır. Eyalet: New York Telefon: 212 755 5684 E-mail: kazo34@yahoo.com

NEW JERSEY DELIVERY / DRIVER ARANIYOR New Jersey, Lodi’de bulunan firmamızın delivery işinde çalışacak driver aranıyor. * Yakın bölgede ikametgah etmesi, * Ehliyetinin temiz olması, * NJ ve NY bolgelerini bilmesi, * Truck kullanabilmesi avantajdır.

NEW YORK’A 15 DK MESAFEDE HAFTALIK KİRALIK 1+1 EŞYALI EV - 19 Ağustos – 19 Eylül tarihleri arası haftalık kiralayabileceğiniz 1 oda 1 salon ev. - 1 kişi $800, 2 kişi $1000, 3 kişi $1200’dır. - Eşyalı. - Bütün giderler fiyata dahildir. - Haftalık ücret kadar depozito alınacaktır. - Arabayla NY’a 15dk, toplu taşımayla 20/25 dk mesafede. - Galaxy Mall’a 1 dk yürüme mesafesinde. Her türlü market ve restoran ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz bir yer. - Çamaşırhane binanın içindedir. - Sokağa park etmek isterseniz aylık $30’lık kartlardan almanız gerekir. Binanın kendi park yeri için bina yönetimi $130 istemektedir. Hafta içi akşam 6’dan sonra, haftasonu ne zaman isterseniz görebilirsiniz.

PERSONEL ALIMI New York’ta bulunan Uluslararası Kargo şirketimizde çalışmak üzere;

Ayrıntılı bilgi için 862 596 4670 nolu telefondan bana ulaşabilirsiniz. Cevap veremezsem lütfen mesaj bırakınız.

- Full time çalışacak, - Çalışma izni olan, - Detaylara özen gösteren, - Tercihen pratik bilgisayar kullanıcısı, - Tercihen İngilizce bilen, - Uzun vadede bizimle beraber çalışabilecek

Adres: Lodi Bölge: Bergen Eyalet: New Jersey Telefon: 862 596 4670

Adres: Boulaverd East & 70th St Bölge: Guttenberg Eyalet: New Jersey Telefon: 551 580 8140 E-mail: anilkaya1982@yahoo.com

Bölge: Astoria, Sunnyside Eyalet: New York E-mail: ozzekin3821@gmail.com

SOUTH HACKENSACK, NEW JERSEY’DE BAHÇELİ EVDE KİRALIK ODA South Hackensack’de çok temiz ve güzel bir mahalledeki 3 odalı, bahçeli evimizin 1 ya da istenirse 2 odası kiralıktır. Evde hızlı fiber internet ve çok kanallı kablolu yayın (Verizon FIOS), ortak kullanılabilecek büyük ekran LCD’li bir oturma odası, her türlü donanıma sahip bir mutfak ve bir adet paylaşılan banyo vardır. Manhattan’a ulaşım arabayla 10 dakika (George Washington köprüsünden), 5 dakika yürüme mesafesindeki ekspres otobüsle 30 dakikadır (Manhattan’ın merkezindeki Port Authority otobüs terminaline). Odada tek (ya da açılınca 2 kişilik) yatak, sehpa, gömme dolap, klima, çalışma masası ve bilgisayar vardır. İkinci oda çocuk odasıdır ve gerekirse iki oda birlikte tutulabilir, toplam 4 büyük ve 1 çocuk kalabilir. Aylık kira herşey dahil 650 USD, haftalık kiralanmak istenirse 250 USD’dir. Hemen kiralanabilir, 15 Eylül’e kadar müsaittir. Fiyat: $650 Bölge: South Hackensack Eyalet: New Jersey Telefon: 201-654-1276 E-mail: orhan.sahin@gmail.com İŞ İLANLARI İŞ VERENLER NEW YORK FULL TİME EV İŞLERİ VE ÇOCUKLA İLGİLENECEK YARDIMCI ARIYORUZ Pazartesi – Cuma günleri gün içinde ev işlerine yardımcı olabilecek, yemek yapabilen, güleryüzlü, akşam üzeri de okuldan gelecek olan oğlumuzu karşılayacak, yemeğini yedirip, ödevlerini takip edebilecek… Cumartesi günleri de tüm gün evde oğlumuzla ilgilenebilecek yardımcı arıyoruz. İlgilenenler telefonla arayabilir. Tuğçe. Adres: Hylan Blvd, Staten Island Bölge: Staten İsland Eyalet: New York Telefon: 347 666 0994 E-mail: tugceerzi@hotmail.com BROOOKLYN’DE RESTAURANT İÇİN ELEMANLAR ARANIYOR Garsonlar ve busboylar alınacaktır. İlgilenenler 718 676 20 20 numaralı telefondan bilgi alabilirler. Bölge: Brooklyn Eyalet: New York Telefon: 718 676 2020 E-mail: uzbekpalace@gmail.com

Bahçeşehir Capital ESL dil okuluna personel alınacaktır Washington’da bulunan Bahçeşehir Capital ESL dil okulunda çalışmak üzere “Education Marketing“, “PR“, “Advertising” tecrübesi olan, marketing stratejileri geliştirebilecek tecrübeli personel alınacaktır. Adres: 1510 H Street NW Bölge: Washington DC Eyalet: Washington E-mail: ahmet.kose@bahcesesir.edu.tr KİOSK’TA ÇALIŞACAK BAY ARKADAŞLAR ARANIYOR Brooklyn, Kıngs Plaza Mall’da RC Helicopter Toy kioskmuzda çalışmak üzere; dinamik, genç, girişken satış yapmaya istekli olan bay arkadaşlar arıyoruz. Bir günü Cumartesi olmak üzere toplam çalışma süresi 30 – 40 saat arasında değişmektedir. İlgilenen arkadaşlar 201 218 4674’den detaylı bilgi alabilirler ve text mesaj bırakabilirler. Adres: 5100 Kings Plaza Bölge: Brooklyn Eyalet: New York Telefon: 201 218 46 74 TÜRK YEMEKLERİ YAPAN BAYAN ARANIYOR Manhattan, Upper East Side’da oturan bir aileyiz. Haftada bir bize Türk yemekleri yapacak birini arıyoruz. Zeytinyağlılar, köfte, pilav, vesaire… İlgilenenler lüften bana email atsınlar. Aşçılık yapan, lokantada çalışan veya yemek işlerini bilen biri olabilir. Adres: Upper East Side Bölge: Manhattan Eyalet: New York E-mail: n2003nanny@hotmail.com BAYAN ELEMAN ARANIYOR Manhattan’da bulunan cafemize saat 12-9 PM arası çalışabilecek bayan eleman aranmaktadır. Adayların iyi derecede İngilizce bilmeleri ve sigara içmemeleri zorunludur. Ayrıca güleryüzlü ve pozitif adaylara iş alınımında öncelik tanınacaktır. Adres: 70 West 39th Street Eyalet: New York Telefon: 347 615 1609 E-mail: enfes@live.com TECRÜBELİ BAY YA DA BAYAN GARSON Manhattan Midtown’da bulunmakta olan Wine Bar için hafta içi en az 4 günü öğleden sonra

çalışma arkadaşları aramaktayız. - Çalışma saatleri esnek olmakla beraber, öngörülen çalışma saati 9:00-19:00 arasıdır. - İşin bir kısmı warehouse’da bir kısmı bilgisayar başında çalışmayı gerektirmektedir. - Başlangıç ücreti $8 per hour seklindedir. İlgilenen bireylerin ozzekin@gmail.com adresine CV göndermelerini rica ederiz.

CAFEDE ÇALIŞMAK ÜZERE AŞÇI YARDIMCISI ARANIYOR Cafemizde çalışmak üzere aşçı yardımcısına ihtiyaç vardır. İlgilenenlerin 347-652-7721 nolu telefondan Ruşen Hanım’la iletişime geçmeleri rica olunur. Bölge: Brooklyn Eyalet: New York Telefon: 347 652 7721 BUSBOYLAR ARANIYOR Manhattan’daki restaurantımızda çalışacak busboylar aranmaktadır. Shift (3pm-12am veya 5pm-2 am) İlgilenenlerin Pierre Loti, 258 West 15 th Street adresine akşam 5’ten sonra şahsen başvuru yapmaları gerekmektedir. Lütfen telefonla aramayınız! Bölge: Manhattan Eyalet: New York

Manhattan’da Elemanlar Aranıyor Manhattan, Upper West Side’da bulunan Pasha Turkish Restaurant için; garson, busboy ve bartender aranmaktadır. Müracaat için Muhsin veya Kemal Bey ile görüşebilirsiniz. Adres: 70 West 71st Street Bölge: Manhattan Eyalet: New York Telefon: 212 579 8751 SATIŞ ELEMANI ARANIYOR Established corporate printing and promotional products company is looking for direct sales representative in the New York area to call on corporate accounts. Someone with extensive contacts would be preferable or established book of business. Some leads will be provided, custom samples for promotional products and offset and digital printing products to help sell and lock up accounts. Competitive pricing and preferred status from our vendors allows for our representatives to sell more and make more. Contact us if you can sell. Various commission pay structures available based on what your experience is Serious inquiries only please. To apply for a position, please email your resume to info@budgetpromo.com NO PHONE CALLS Please. Adres: 267 5h Avenue Eyalet: New York E-mail: info@budgetpromo.com SOUTH SHORE MALL’DA FULL YA DA PART TİME ELEMAN ARANIYOR Bay Shore, New York’ta bulunan South Shore Mall’da, I FIX ya da gözlük standında çalışmak üzere İngilizce’yi iyi konuşabilen, satış kabiliyeti yüksek, genç, dinamik, full time ya da part time, bay veya bayan satış görevlisi arkadaşlar arıyoruz. İlgilenen arkadaşlar 917 907 0707’den detaylı bilgi alabilirler. Bölge: South Shore Mall Eyalet: New York Telefon: 917 907 0707 YARDIMCI BAYAN ARANIYOR Pastahane mutfağında öğretilecek küçük çaplı işleri yapabilecek, bunun dışında paketleme ve mutfağın tüm temizlik işlerini yapabilecek yardımcı bayan bakılıyor. Bölge: Brooklyn Eyalet: New York E-mail: boraco@mynet.com TIR ŞOFÖRÜ ARANIYOR Haftada 5 gün Kingston’dan New York City’e yük alınıp getirilecek. Günlük $140. Sürücünün license 4 yıl veya üstü olmalıdır. Bölge: Kingston Eyalet: New York Telefon: 310 801 7495 DUNKIN DONUT’A ELEMAN ARANIYOR Part time, hem gece hem de gündüz çalışmak isteyen genç beyler hemen arayın. Bölge: Brooklyn Eyalet: New York Telefon: 718 437 7730 YARDIMCI ARANIYOR Yatılı olarak hasta oğlumun bakımına yardım edebilecek, ev işleri ve yemek konusunda iyi, güvenilir, temiz, güçlü, iyi yürekli yardımcı aranıyor. Adres: 405 Mineola Blvd Bölge: Mineola Eyalet: New York Telefon: 516 581 4848 E-mail: ekincanipek9@hotmail.com ERKEK SATIŞ ELEMANI ARANIYOR Manhattan’daki deri çantacı dükkanımızda part time çalışacak İngilizcesi yeterli olan erkek satış elamanı aranmaktadır. İlgilenenler bize 212 979 0013’den 11.00am-7.30 pm arası erişebilirler. Bölge: Manhattan Eyalet: New York Telefon: 212 979 0013 E-mail: villagetannery@aol.com

4 Eylül 2013 Çarşamba

EHLİYETLİ ELEMAN ARANIYOR Ehliyeti olan bay arkadaşlar aranmaktadır. Kısa veya uzun dönem olabilir. İlgilenen arkadaşlar ad, soyad, yaş ve telefonlarını bildirerek başvurabilirler. İş ile ilgili olan tüm detaylar sizi aradığımızda verilecektir. Bölge: New York & New Jersey Eyalet: New Jersey E-mail: umit3423@hotmail.com BRUNSWICK PİZZA İÇİN ELEMAN ARANIYOR New Brunswick Highland Park civarında delivery yapabilecek, pizza işinden anlayan takım arkadaşları aramaktayız. İlgilenen kişiler detaylar için 732 692 7171 numaralı telefonu arayabilir. Bölge: New Brunswick Eyalet: New Jersey Telefon: 732 692 7171 İSTİKBAL’E SATIŞ VE MUSAHABE İŞLERİNDE ÇALIŞACAK ELEMAN ARANIYOR Satış ve Müsahabe işlerinde çalışacak eleman arıyoruz. Müracaatları email yolu ile yapabilirsiniz. Part time & Full time. Adres: 1378 Main Ave Bölge: Clifton Eyalet: New Jersey Telefon: 973 772 8500 E-mail: info@istikbalfurniture.com BAYAN KUAFÖR ARANIYOR New Jersey Newport Mall’da çalışacak tecrübeli bayan kuaförler aranıyor. İletişim için: Ayşe (201) 653-1953 (917) 968-3738 Bölge: Jersey City Eyalet: New Jersey Ülke: Amerika Telefon: 201 653 1953 ACİL TECRÜBELİ GARSON ARANMAKTADIR Carlstadt, New Jersey’de bulunan aile restoranımıza full-time veya part-time, flexible saatlere uyum gösterebilecek, deneyimli ve tecrübeli, İngilizce konuşma ve anlamada sorun yaşamayan, sorumluluk sahibi, çalışkan ve prensipli bay veya bayan eleman aranmaktadır. İlgilenenlerin en yakın sürede 319 Hackensack Street Carlstadt, New Jersey adresine başvurmaları veya 201507-0606 numaralı telefonu şahsen aramaları önemle rica olunur. Adres: 319 Hackensack Street Bölge: Carlstadt Eyalet: New Jersey Telefon: 201 507 0606 E-mail: s.cil1985@gmail.com DENEYİMLİ BAY&BAYAN GARSON ARANIYOR Ridgewood – New Jersey’de bulunan restaurantımız için deneyimli garsonlar aramaktayız. 1-201-978-5384 no’lu telefondan Lisa Hanım ile görüşüp detaylı bilgi alabilirsiniz. Bölge: Ridgewood Eyalet: New Jersey Telefon: 201 978 5384 BAKICI ARANIYOR 1 ve 5 yaşlarında iki çocuğumuza bakıcı arıyoruz. Bölge: South Brunswick Eyalet: New Jersey E-mail: cisise@yahoo.com YATILI EV İŞLERİNDE YARDIMCI ARANIYOR Acil yatılı ev işlerinde tecrübesi olması ŞART olan bayan eleman arıyorum. Genel ev temizliği, ütü, çamaşır ve yemek yapılması şart. Rica ediyorum ilanıma tecrübeli, titiz ve pratik olan birisi arıyorum. İşe alınmadan önce 1 haftalık demene süreci vardır. New York ve New Jersey’de yaşayanlar tercihimdir. Fiyat: $1800 cash aylık ve tek kişilik dayalı daire. Oya Hanım Bölge: Fort Lee Eyalet: New Jersey Telefon: 201 916 8477 E-mail: oyailos2007@hotmail.com İNGİLİZCE BİLEN BAYAN ELEMAN ARANIYOR Long Branch, NJ’de bulunan fast food restauranta bayan eleaman aranmaktadır. İngilizce bilinmesi şarttır. İhtiyaç halinde kalacak yer ayarlanabilir. İlgilenen arkadaşların longbranch2013@aol.com adresine bilgilerini yollamaları rica olunur. Bölge: Long Branch Eyalet: New Jersey E-mail: longbranch2013@aol.com MONMOUTH MALL’DA FULL YA DA PART TIME ELEMAN ARANIYOR Eatontown, New Jersey’de bulunan Monmouth Mall’da, bulunan standımızda en az 6 ay çalışmak üzere İngilizce’yi iyi konuşabilen, satış kabiliyeti yüksek, genç, dinamik, full time ya da part time, bay veya bayan satış görevlisi arkadaşlar arıyoruz. Bölge: Eatontown Eyalet: New Jersey Telefon: 917 907 0707 PAKETLEME ELEMANI ARANIYOR İthalat ve ihracat şirketimizin paketleme departmanına bize yardım edecek kişiler aranıyor.

iyi derecede İngilizce konuşabilen arkadaşlar lütfen benimle irtibata geçiniz. Saatlik ücret ödenmektedir. Detaylı bilgi için 908-764-5330’a mesaj atınız (aramalarınıza cevap vermeyebilirim) jgmtoyworld@gmail.com adresine kendinizle ilgili biraz bilgi veriniz. Bölge: Elizabeth Eyalet: New Jersey Telefon: 908 764 5330 E-mail: jgmtoyworld@gmail.com EVİMİZE YARDIMCI ARIYORUM Branchburg, New Jersey’deki evimize full time yardımcı arıyorum. 6 ile 11 yaşındaki kızlarımı okula bırakıp alacak, çocuklar okuldayken temizlik, yemek ve ütü yapacak yatılı veya yatısız bayan arıyorum. Ehliyet sahibi tercih edilir. En az 2-3 referans gerekir. Bölge: Branchburg Eyalet: New Jersey Telefon: 714 335 2249 E-mail: sebnem.goksel@yahoo.com GAS ATTENDANT ARANIYOR Randolph, NJ’de bulunan Exxon gas istasyonu için çalışabilecek gas attendant aranmaktadır. Çalışma izni gerekmektedir. Ücret 8/12 regular/ overtimedir. Haftalık çalışma saati 60-65 saat arasıdır. İlgilenenlerin mehmet.njpo@gmail.com adresine başvurmaları gerekmektedir. Adres: 379 Quaker Churc Road Bölge: Randolph Eyalet: New Jersey E-mail: mehmet.njpo@gmail.com BAYAN ÖN MUHASEBE ELEMANI ARANIYOR Ön muhasebe bilgisi olan, Word ve Excel programlarını kullanmasını bilen, üst seviyede İngilizce okuyup yazabilen, resmi çalışmasında sakınca olmayan (çek alabilen), bayan yardımcı eleman aranıyor. Lütfen CV’nizi ve telefonunuzu bize email atın. Adres: 66 Liberty St Bölge: Lodi Eyalet: New Jersey E-mail: frattinc@gmail.com İŞ ARAYANLAR

TEMİZLİK Full time temizlik işi aramaktayım. İngilizcem az seviyede. Ailemle birlikte yaşamaktayım. Çalışma iznim ve Social Security Number’im var. Temizlik ile ilgili tecrübem olup, istenildiği taktirde referans verebilirim. Güvenilir birisini arıyor iseniz birlikte çalışabiliriz. Bölge: Patchogue Eyalet: New York Telefon: (631) 782-53-46 E-mail: naznazzcldr@gmail.com ZAYIFLAMA GARANTİLİ PİLATES DERSLERİ Türkiye’de uzun süre toplu ya da özel olarak pilates dersleri verdim. Queens’de yaşamaktayım. İsteyene evinde özel pilates dersleri veriyorum. Saatliği 45 dolar yakın yerler için. Haftanın en az 2-3 günü birer saatlik derslerimle hem zayıflayın vücudunuzu şekle sokup kilo vererek sağlıklı bir bedene sahip olabilirsiniz. Lütfen mail atınız. Bölge: Queens Eyalet: New York E-mail: hilalceho@gmail.com 25 YILLIK USTAYIM Selam. 25 yıllık ustayım. Uzun zaman restaurantta mutfak menençmentliği yaptım. Kendime ait menülerim ve reşumelerim var. Alanım; dönerler ve kebaplar. Bunun yanında kasaplık, soğuk sıcak mezeler, tatlılar ve dahası musevilerin yemekleri Rus ve Azeri yemekleri for banket. İlgilenirseniz arayın konuşalım. Ali Ustaoğlu Bölge: Brooklyn Eyalet: New York Telefon: 347 682 9648 E-mail: kondakci@ymail.com ACİL İŞ BAKIYORUM 72 doğumluyum. Bayram arefesi döner ve ızgarada linecook olarak çalıştığım işten ayrıldım. 1.5 yıl fulltime tecrübem var. Manhattan’da çalıştım. 2 yerde biri 1 yıl diğeri 5 ay. Asıl mesleğim bilgisayarcı. Tamir, satış ve teknik destek konusunda uzmanım. Ayrıca Networking CCNA kursu aldım. İngilizcem orta seviyede. Digital Satellite sistemleri konusunda uzmanım. Güvenlik sistemleri konusunda deneyimliyim. Uygun bir pozisyon mevcut ise irtibata geçerseniz sevinirim. Şu anda Brooklyn’de ikamet etmekteyim. Yusuf Öztürk Eyalet: New York Telefon: 646 427 1747 E-mail: bellatlantic@windowslive.com KEBAP İŞİ ARIYORUM Uzun yıllar Türkiye’de kebapçılık yapmıştım. Pidecilik ve balık işi de olur. Eyalet: Florida Telefon: 813 731 7840 E-mail: osman353535@hotmail.com

POSTA212 Seri İlan Sayfaları USAilan.com ile ortak hazırlanmaktadır...

EVLİLİK / ARKADAŞLIK 35-40 YAŞ ARASI BEYLER 35 yaşında bayan kuaförüyüm. Amerikan vatandaşı bir beyle evlenmek istiyorum. Eyalet: Florida E-mail: filiz_imla@hotmail.com OĞLUMU EVLENDİRMEK İSTİYORUM Herkese iyi günler. Ben Türkiye’deki 24 yaşında, yakışıklı, karizmatik oğlumu Amerika’da yaşayan bir bayanla evlendirmek istiyorum. Eşinden ayrılmış ya da yabancı uyruklu bir bayan da olabilir. Oğlum şu an Türkiye’de, güzel bir işi var, çalışıyor. Ciddi evlenmeyi düşünen bayanlar lütfen bana mail atsınlar. Gerekli detayları görüşelim ve iki taraf için inşallah hayırlı olur. Herkese çok teşekkür ederim. Hoşçakalınız. Bölge: Paterson Eyalet: New Jersey E-mail: nmet2456@hotmail.com GÖNLÜMÜN PRENSESİNİ ARIYORUM Merhabalar. Uzun yıllardır New Jersey, Clifton’da yaşamaktayım. Hiç bir kötü alışkanlığım yok, 48 yaşında ve Amerikan vatandaşıyım. Aynı zamanda güzel bir işim var. Yanıma yakışacak bir bayan arkadaşı arıyorum. Oturmasını kalkmasını bilen, ağır başlı, kendine güvenen, ciddi bayanlar lütfen bırakmış olduğum telofondan beni arayabilirler. Tanışalım, görüşelim . Ben şen şakrak, güler yüzlü bir insanım. Benim gibi bekarlığa son vermek isteyenler ve de cidi olanlar beni aramaya başlıyabilirler. Çok mutlu olacağımıza inanıyorum. Herkese teşekkürler.

birisiyim. Kendine güvenen bir bayanla yuvamı kurmak istiyorum. 25-30 yaşlarında olabilir. Lütfen gerçek ve ciddi olanlar arasın. Telefon: 732 762 9093 E-mail: clupcu_27@hotmail.com CİDDİ DÜŞÜNEN, SEVİYELİ BİR BEY İLE EVLENMEK İSTİYORUM Merhaba. İsmim Ayten. New York’ta yaşıyorum, 33 yaşındayım. Kısa zamanda sevgi, huzur ve mutlu bir yuva kurmak isteyen seviyeli bir bey ile belli bir tanıma sürecinden sonra evlenmek istiyorum. Lütfen 35-45 yaş arasındaki ciddi beyler, fotoğraflarıyla ve kendilerini kısaca tanıtan bir yazıyla birlikte e-mail göndersinler. Fotoğrafsız ve kendini tanıtmayan kişilerin mesajlarına cevap vermeyeceğim. Eyalet: New York E-mail: ayten.nyc@usa.com EVLİLİK, ARKADAŞLIK Merhaba ben Ufuk. 4 yıldır Amerika’da yaşıyorum. Green Card’liyim. Aynı zamanda hem yüksek lisans yapıyorum ve çalışıyorum. 172 cm boyunda, 75 kg ve esmer biriyim. Tanışabileceğim bir bayan arkadaş arıyorum. Ayrıca zeki, dürüst, kendine güvenen bir bayan olmasını dilerim. İlgilenen arkadaş varsa, lütfen bir resminiz ile e-mail yollarsanız sevnirim. Hoşçakalın. E-mail: mycross26@gmail.com EVLİLİK Merhaba ben 30’lu yaşların başında, iyi görünümlü bir bayım. Evlilik yapabileceğim Amerikan vatandaşı bir bayan arıyorum. Görüşmek isterseniz telefon ya da mail adresimden ulaşabilirsiniz.

Bölge: Clifton Eyalet: New Jersey Telefon: 201 893 5000

Telefon: 732-701-7053 E-mail: amdathlon2500@yahoo.com

GÖKKUŞAĞI Herkese merhaba. Ben Çetin, New Jersey’de yaşıyorum. Hayatımı renklendirmek istiyorum, rengim olur musun?

MERHABA Ben 40’lı yaşlarda bir bayanım. New York’ta yaşıyorum. 45-50 yaş arasında, anlayışlı, özgüveni olan, bakımlı, uzun boylu, Amerika’da yaşayan birisiyle tanışıp evlenmek istiyorum. E-mail: mara8791a@gmail.com

Eyalet: New Jersey E-mail: cetin678@hotmail.com SONSUZA AKAN MUTLULUK Herkese bol şans. Ben New Jersey’de yaşayan 40’lı yaşlarında bir beyim. 20 ile 40 yaş arasında, aklı selim, nazik bir bayan ile tanışıp evlenmek istiyorum. Eyalet: New Jersey E-mail: nnasl@hotmail.com HAPPILY EVER AFTER 25 yaşında, İzmirli ve daha önce hiç evlilik yapmamış bir bayanım. Amerika’ya 8 ay önce geldim. Kafa dengi, kalbi temiz, dürüst biriyle hayırlısıyla evlenmeye niyetliyim. Ciddi niyeti olan arkadaşlar mail atsın lütfen. Eyalet: California E-mail: susvs88@gmail.com EVLİLİK 41 yaşındayım, Virginia eyaletinde yaşamakta olup kendi işimle meşgulum. Yol arkadaşımı arıyorum. 28-35 yaş aralığındaki bayanlar tercihimdir. Ayrıca Amerikan vatandaşım. Eyalet: Virginia Telefon: 340 533 5587 E-mail: derman32@yahoo.com MERHABA HAYAT ARKADAŞIM Merhaba. Ben Can. 16 yıla yakındır Amerika’da yaşıyorum. Bekarım, evlenmek istiyorum. Burada benim gibi bekar, evlenmek isteyen bir bayanla tanışmak, anlaşabilirsek kısmetse evlilik yapmak isterim. Yaşımız geldi ve geçti. Şu kısa dünyada çoluk çocuğa karışmak, onlarla huzurlu bir ortamda yaslanmak isterim. Eğer sizler de benim gibi düşünüyorsanız e-mail atabilirsiniz. Tanışalım… Sigara ve alkol gibi kötü huylarım yok. Her türlü insanla rahatça anlaşabilirim. Sıcak kanlıyım ve insanları seviyorum. Yaş olarak 20’den 45 yasına kadar sorun yok. Ben 37 yasındayım. Saygılar. Bölge: Long Island Eyalet: New York E-mail: johns-onlly@hotmail.com SEVGİ, SADAKAT, SAYGI… Merhaba. Ben 30 yaşında, düzgün vücutlu, 1.85 boyunda ve 80 kilodayım. Ailem Türkiye’de, ben burada yalnızım. Tercihen New Jersey ve New York’ta, evlilik için kendisini hazır hisseden Amerikan vatandaşı bir bayan arıyorum. İlgilenirseniz e-mail adresimden ulaşabilirsiniz. Mutlu, mesut ve bahtiyar kalın… Eyalet: New Jersey E-mail: mdklts@gmail.com YUVAMI KURMAK İSTİYORUM Merhabalar. Ben Engin. New Jersey’de yaşıyorum. Düzenli bir isim var. Alkol ve sigara kullanmıyorum ama gezmeyi eğlenmeyi seven

YALNIZLIĞIMI PAYLAŞABİLECEĞİM BİR ARKADAŞ VE EŞ Merhaba. 2.5 yıldır Amerika’da yaşıyorum ve bir işyerinde çalışmaktayım. Green kartlıyım. Yalnızlığımı paylaşabileceğim, kendinden emin, güleryüzlü ve çağdaş bir hanımefendiyle tanışmak istiyorum. Arkadaşlığımızı ilerletebilecek ve anlaşabilmemiz durumunda evlilik ile devam edebileceğim, ileri görüşlü hanımefendilerin telefon veya maillerini bekliyorum. Detayları yazışmalarda ve telefon görüşmelerinde paylaşabiliriz. Telefon: 703 901 0278 E-mail: aliyasaci@gmail.com AMERİKA’DA CİDDİ, GÜZEL BİR YUVA KURMAK Merhaba arkadaşlar. Herşeyden önce hepinizin iyi arkadaşlıklar bulması ümidindeyim! Ben 36 yaşında, aslen Antalya doğumluyum. Yaklaşık 15 seneden daha fazla Texas eyaletinde yaşamaktayım. Lokanta sahibiyim ve kendim işletiyorum. İki tane evim ve kurulmuş bir düzenim var. Çevremde sevilen, sayılan ve özenilen biriyim. Türkiye’de elektrik üzerine eğitim yaptım. Amerika’da güzellik uzmanlığı üzerine eğitimim ve çalışma hayatım oldu ve yaklaşık 10 sene kadar ise lokanta işindeyim. Başımdan bir evlilik geçti ve eşimi çocuklarımın doğumundan sonra kaybettim. Hemen hemen iki yaşında ikiz bebeklerim var. Ailecil ve yuvasına sahip çıkan iyi bir babayım. İçki, kumar veya gece hayatı gibi alışkanlıklarım yok. Hayatta kendine özgüvenini kazanmış, sosyal, evine, ailesine sevgi ve özenle bağlanabilecek Amerika’da yaşayan, eğitim yapıyor veya çocuk sahibi olan veya olmayan bayan olabilir. Eğer sizin kriterlerinize uymuyorsam eğer arkadaşınız varsa gerçekten iyi bir yuva kurmak isteyen bana bilgilerimden ulaşabilir! Şimdiden teşekkür ederim ilginiz için. Herkese bol şanslar! Eyalet: Texas Telefon: 903 644 5243 E-mail: mickeynuredem@windstream.net EVLENMEK İÇİN BEY ARIYORUM 41 yaşında bakımlı bayanım. Durumu yerinde Türk bir bey ile evlenmek istiyorum. Ben suan NJ Atlantic City’de yaşıyorum. Amerika’da bir Türk bey arıyorum. Lütfen mailinizde fotoğraf ekleyiniz E-mail: turksvetlana@hotmail.com TUT ELLERİMDEN Herkese selam, Ben New Jersey’de yalnız yaşayan bir beyim. 30 – 45 yaşları arasında bir hayat arkadaşı arıyorum. İlgilenen hanımlar adamınbiri1@outlook.com adresine e-mail gönderebilirler. Teşekkürler. Eyalet: New Jersey E-mail: adamınbiri1@outlook.com

YATILI BEBEK BAKICISI İŞİ ARIYORUM Amerika’da yasalım. Daha önce çalıştığım yerlerden güvence verebilirim. Yatılı iş arıyorum. Çok temiz Türk yemekleri de yaparım. Güvenebilirsiniz. Ücret telefonda konuşulur. Eyalet: Illinois Telefon: 561 396 8399 E-mail: nermin4614@hotmail.com MOTORLU TAŞITLAR KİA SEDONA 2003 EX - $3,500 Aracın 4 tekeri yeni olup tune up yeni yapıldı. Motoru ve transmation çok iyi durumda.

İlk iş gününde hayat kurtaran öneriler İlk izlenim her zaman çok önemlidir. Yeni kariyerinin ilk günü olan ilk iş günü yöneticilerinin ve arkadaşlarının hakkında ilk izlenim edineceği gün. İlk gün hep daha zor gelir. İşte o günün başarılı geçmesi için birkaç öneri...

Bölge: Kearny Eyalet: New Jersey Telefon: 201 667 9272

1) Sakın geç kalma: İlk günün zamanında işte olmak çok önemli. Hatta olman gereken saatten biraz önce gitmek senin işe ne kadar önem verdiğini gösterir. Böylece yöneticinin gözüne girebilirsin.

2001 BMW 323İ - $4,100 2000 BMW 323i model, 150.000 mile, herşeyi iyi çalışıyor, yeşil renkte.

2) Sorular sor: Eğer yöneticinin verdiği işi bitirirsen “bu işi bitirdim başka ne yapabilirim” diye sor. Ya da iş arkadaşlarına mutfağın, fotokopi makinasının nerede olduğunu sor. Bu işe bağlanmaya çalıştığını herkese gösterir.

Adres: 476 Merrick RD Bölge: Oceanside Eyalet: New York Telefon: 516 360 9060 E-mail: nalankec@hotmail.com

3) Gülümse ve arkadaşça davran: Büyük olasılıkla ilk gün birçok iş arkadaşınızla tanışacaksınız. İlk tanışmanızda yüzünde samimi bir gülümseme olması gerçekten önemli. Yeni olduğunuz için sizi merak edecekler. Hakkınızda onlara daha önce ne söylendiğini bilmediğiniz için en iyisi olduğunuz gibi ve arkadaşça davranmanız.

Bölge: Parsippany Eyalet: New Jersey Telefon: 973 402 7273

2002 TOYOTA HIGHLANDER - $9,850 2002 Toyota Highlander SUV. 87080 mile, kazasız, çok temiz.

4) Çok dinle, az konuş: İş arkadaşlarınızı dikkatlice dinleyerek onlar hakkında fikir edinebilirsiniz. Onların konuşmalarından kişilikleri ve konumları hakkında bilgi edinmeye çalışın.

JERSEY GARDEN MALL’DA SATIŞ ELEMANI ARANMAKTADIR Satış konusunda deneyimli, en az 6 ay çalışacak,

Adres: 349 Orient Way Bölge: Lyndhurst Eyalet: New Jersey Telefon: 201 290 3660

5) Erken ayrılma: İşe geç kalmamamak gibi erken ayrılmamakta önemli. Sürekli çıkış saatini bekler gibi bir izlenim vermemek için çıkış saatini biraz geçtikten sonra çıkın. Bu hem sıkılmadığınızı hem de işle ilgilendiğinizi gösterir.

Adres: Railroad Ave Bölge: Ridgefield Eyalet: New Jersey Telefon: 201 933 0300 E-mail: Jobsfor@hotmail.com ACİL EXXON’DA ÇALIŞACAK ELEMAN ARANIYOR Parşıppany Exxon gas istasyonunda acil akşam vardiyesi aranıyor. Ayrıca Store’a da part time eleman bakıyoruz. İşe ihtiyacı olan 973 402 7273 numaralı telefondan Ümit ile görüşebilirsiniz.

Kaynak: Yenibiris.com / USAilan.com

Yaşam Toplum

4 Eylül 2013 Çarşamba

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

NEW YORK BAŞKANLIK YARIŞI KIZIŞTI

New York Belediye Başkanlığı yarışında 10 Eylül’deki ön seçimler yaklaşırken anketler de belli olmaya başladı. Anketlere göre Demokrat Parti’nin adayı Bill De Blasio önde gidiyor (NEW YORK – POSTA212) New York Belediye Başkanlığı yarışında şehir Ombudsmanı Bill de Blasio, demokratik ön seçimlerde en yakın rakipleri olan Şehir Konseyi Sözcüsü Christine Quinn ve eski denetçi Bill Thompson’ın açık ara önünde gidiyor. New York şehrinin Bloomberg’in

politikalarından farklı bir yöne gitmesini isteyenlerin desteğini alan De Blasio, televizyon reklamlarında melez oğlunun görünmesi üzerine siyah seçmenlerin de büyük bölümünün oyunu kazandı ve yarışta öne çıktı. Ankete göre bir süre önce birinci sırada bulunan Christine Quinn yüzde 21

oyla geriye düştü. Onu yüzde 20 ile şehir denetçisi Bill Thompson takip ediyor. Seks skandalı patlak vermeden önce liderliğe oynayan Anthony Weiner yüzde 8, denetçi John Liu ise yüzde 6 oya sahip. Blasio’nun öne çıkmasının nedenlerinden biri olarak, Demokrat seç-

menlerin yüzde 65’inin şehrin Bloomberg’in çizdiğinden farklı, yeni bir yöne gitmesini istemeleri olarak gösteriliyor. Ayrıca De Blasio’nun siyah eşini ve oğlunu gösteren kampanyası başladıktan sonra hızla oy kazandığı, özellikle oğlunun Afro modeli saçının çok sevildiği biliniyor.

NEW YORK’UN BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARI

ANTHONY WEINER BILL DE BLASIO

JOE LHOTA

CHRISTINE QUINN

New York Şehir Konseyi Sözcüsü Christine Quinn, New York’un ilk kadın ve açık şekilde eşcinsel belediye başkanı olmak için çalışıyor. Quinn, eşi Kim Catullo ile birlikte Chelsea’de yaşıyor.

Cumhuriyetçi John Lhota, bir polisin oğlu ve itfaiyecinin torunu olarak Bronx’ta dünyaya geldi. Georgetown Üniversitesi ve Harvard Business School’dan mezun olan Lhota, eşi Tamra ve bir kızıyla birlikte Brooklyn’de yaşıyor.

Şehir Ombudsmanı demokrat Bill de Blasio şehir konseyinde sekiz yıl boyunca Park Slope ve civarını temsil ettikten sonra 2009 yılında Ombudsmanlık görevine seçilmişti. Blasio, Hillary Clinton’ın senato kampanyasını yürütmüştü. De Blasio, siyahi bir yazar, şair, aktivist ve kendisiyle evlenmeden önce açık bir lezbiyen olan Chirlane McCray ile evli ve çiftin iki çocukları var.

JOHN CATSIMATIDIS

Cumhuriyetçi John Catsimatidis, nüfusu 1000 civarında küçük bir Yunan adasında doğup, çocukken ailesiyle New York’a göç etti. Harlem’de büyüdü. Gristedes marketler zincirinin başkanı, bugün 3 milyar dolarlık bir servete sahip. Catsimatidis ve karısı Margo’nun iki çocukları var.

BILL THOMPSON

Eski şehir denetçisi Bill Thompson, 2009’da demokratlar arasında kazanıp Bloomberg’e yenildikten sonra belediye başkanlığında ikinci kez şansını deniyor. Üçüncü eşi Elise McCabe ile Harlem’de yaşıyor. Thompson’ın yetişkin bir kızı, iki de üvey çocuğu var.

Bir zamanlar siyasetin yükselen yıldızı olarak anılan Anthony Weiner, cinsel içerikli telefon mesajları skandalından sonra 2011’de Kongre’deki görevinden istifa etmişti. İstifasından sonra da seks mesajlaşmaları devam ettiği ortaya çıkınca çok büyük bir güven kaybına uğradı. 48 yaşındaki Weiner Manhattan’da, Hillary Clinton’ın uzun zamandır sağ kolu olan eşi Huma Abedin ve 18 aylık oğulları Jordan’la yaşıyor.

SAL ALBANESE JOHN LIU

Demokrat John Liu, kuzeydoğu Queens’i temsil etmek üzere 2001 ve 2005 yıllarında Şehir Konseyi’ne seçilmişti. 2009’da ise şehir denetçiliğine seçilerek, şehirde göreve getirilen ilk Asyalı Amerikalı oldu. Tayvan’da doğan John Liu, çocukken ailesiyle Queens’e taşındı. Liu, hala karısı Jenny ve oğlu Joey ile Flushing’de yaşıyor.

GEORGE MCDONALD

50 milyon dolar değerindeki kar amacı gütmeyen yardım kuruluşu Doe Fonu, hapis, evsizlik ve uyuşturucu sorunu olanlara iş, ev ve eğitim olanağı sunuyor. McDonald geçtiğimiz yaz parti değiştirdi ve şimdi Cumhuriyetçilerin başkan adaylarından.

Eski New York Şehir Konseyi Üyesi Sal Albanese, Demokrat Parti’nin adaylarından. İtalya doğumlu olsa da kendisini New Yorklu olarak tanımlıyor. Sekiz yaşında ailesiyle Park Slope’a taşınan Albanese, Şehir Konseyi’nden 1997’de istifa ettikten sonra hukuk ve ﬁnans sektörlerinde çalıştı. Albanese iki kızı ve karısı Lorraine ile birlikte Brooklyn’de yaşıyor.

ADOLFO CARRION JR.

2002-2007 yılları arasında Bronx Bölge Başkanı olan Adolfo Carrión, Jr. Obama yönetimi tarafından HUD (Konut ve Kentsel Gelişim Dairesi) bölgesel direktörlüğüne getirilmişti. 20122’de bu görevinden istifa eden Carrion, geçtiğimiz yıl partiyle de bağlarını kopardı ve Bağımsızlık Partisi’nden aday oldu. Evli ve dört çocuk babası olan Carrion, Bronx’ta yaşıyor.

ERICK SALGADO

Bensonhurst’teki Iglesia Jovenes Cristianos Kilisesi’nin papazı Erick Salgado, 1997’den beri belediye başkanlığı yarışına giren ilk aktif din adamı. Bronx’ta büyüyen Salgado, karısı Sonia ve altı çocuklarıyla Staten Island’da yaşıyor.

JACK HIDARY

45 yaşındaki bağımsız aday Jack Hidary, iş arama portalı dice. com’un kurucusu ve temiz enerji yazılımları üreten Samba Energy’nin başkanı. Brooklyn’de doğup büyüyen Hidary, Yeshivah Flatbush mezunu.

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

Yaşam

GAZETESİ

4 Eylül 2013 Çarşamba

‘İçlerinden biri olmamı istediler’ MSNBC’deki programı 2011’de yayından kaldırılan, internette en çok izlenen haber programı ‘The Young Turks’e bir süre öncesine kadar Current TV’de devam eden Cenk Uygur, “MSNBC’deyken Washington’daki bir kurumun benim programımdan memnun olmadığını söylemişlerdi. Daha çok ‘içlerinden biri’ olmamı istediler. Hükümete ve iki büyük siyasi partiye karşı gelmemem gerektiğini anlamamı beklediler. İstifa ettim” ZEYNEP ÖZ NEW YORK

Türk gazeteci ve politika yorumcusu Cenk Uygur, Obama’yı eleştirdiği için MSNBC kanalında yaptığı programı 2011 yılında yayından kaldırılmıştı. Başarılı gazeteci Uygur, dünyada internet üzerinden en çok izlenilen haber programı “The Young Turks”e kısa bir süreye kadar Current TV’den devam etmişti. İnternet ve televizyon aracılığıyla uzun yıllardır milyonlara ulaşan Uygur, ABD medyasının iç yüzünü; medyanın, politika ve iş dünyası ilişkilerini Posta 212’ye anlattı.

» ‘HÜKÜMET NE DERSE O!’

n Haziran ayında ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Türkiye’de olayları işleyen medyaya uygulanan baskıda ABD’nin rahatsız olduğunu açıklamış ve Türk medyası dünya çapında ağır bir şekilde eleştirilmişti. Yıllardır ABD medyasının içinde aktif bir şekilde yer alıyorsunuz. Sizce ABD’de medyanın özgür olduğundan bahsedebilir miyiz? ABD medyasının neredeyse tamamen hükümete bağlı olduğunu düşünüyorum. Ayrıca basılı yayının diğerlerine göre daha güvenilir olduğu kanısındayım. Hükümetin açıklamak istemediği gerçekleri ara sıra basılı yayın organları sayesinde öğreniyoruz.

Amerikan televizyonu ise çorak bir arazi gibi. Neredeyse bir tane gerçek habere ulaşamıyorsunuz. Dev yayın organları, hükümet halkın nelerden haberi olmasını istiyorsa sadece onu yayınlıyor. Bunun dışında, Bradly Manning ve Edward Snowden gibi, ABD’nin düşman olarak gördüğü kişiler ortaya çıktığında, bu yayın organları o kişilere saldırmaya başlıyor. n Peki ABD medyasının özgürlüğünün önündeki büyük engel nedir? Kolektif kurumlar. Yayın organlarına sahip çok uluslu kurumlar ile hükümet arasında birçok bağlantı söz konusu. Hükümetleri kendilerinden soğutmak veya aradaki anlaşmalarını riske atmak o kurumların çıkarlarıyla tamamen ters düşer. Aynı zamanda bu kurumlar, halka gerçeği söylemek gibi bir dertleri olmayan sponsorlar tarafından da çok büyük bir anlamda kısıtlanıyor.

» ‘BASKIYI GÖRDÜM İSTİFA ETTİM’

n Sizin özgürlüğünüzün sınırlandığı anlar oldu mu? Bu anlardan bir tanesini bizimle paylaşır mısınız? MSNBC’de çalışırken, Washington’daki bir kurumun benim programımdan memnun olmadığımı söylemişlerdi. Bana daha çok “içlerinden biri” olmamı istediklerini belirttiler. Hükümete ve iki büyük siyasi partiye karşı gelmemem gerektiğini anlamamı beklediler. Ben ise tam tersini yapa-

rak MSNBC’den ayrıldım.

» ‘WIKILEAKS DAHA GÜVENİLİR’

n Son yıllarda Wikileaks’in medyaya kıyasla daha bağımsız bir “haber alma aracı” olarak görülmesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Wikileaks’in insanlara yalan söylemek gibi ticari bir kaygısı yok. ABD Hükümeti’nin için medya, neredeyse bir propaganda silahı haline gelmiş durumda. Siz kime güvenirdiniz? ABD Hükümeti’nin yalan söylediğini veya ordunun doğruyu söylemediğini ulusal bir kanalda söylemek “lekeleyici” olarak adlandırılıyor. Ne kadar komik bir şey! Kim ordunun halka her zaman doğru söylediğini düşünür ki?

» ‘PROGRAMA KATILMAK İSTEMİYORLAR’

n Programınıza alacağınız konuklarınızla ilgili her hangi bir problem yaşıyor musunuz? Özellikle sizin programlarınıza gelmek isteyen bir görüş takımı var mı? Her iki partinin üyeleri arasında benim programıma kesinlikle katılmak istemeyenler var. Programımızın bir bölümü Youtube’da bir milyardan daha fazla kez izlendi. Bu yüzden, eğer bir siyasetçi bizim programıma katılmak istemiyorsa, bunu altında başka sebepler olduğunu düşünüyorum. n Washington'da yaşamamanızın bir avantaj olduğunu, bu sayede olaylara daha taraf-

sız bakabildiğinizi söylüyorsunuz. Bu konuyu biraz açabilir misiniz? Herkes içinde yaşadığı kültüre ilişkin bakış açısından etkilenir. Washington, kendine söylenen şeyleri yapmanın ve bunun çok büyük miktarlarda para kazanarak bazı özel çıkarlara hizmet etmenin herkes tarafından çok normal karşılandığı bir yer. Bu durumu oradakiler gibi normal bulmak istemiyorum. Los Angeles’ta yaşadığım için çok mutluyum. n Amerikan medyasında Türkiye haberleri yeterince yer alıyor mu? Gezi Parkı, Suriye sınırında yaşananlar medyada yer aldı. Ayrıca ne zaman Türkiye ile İsrail arasında bir sorun çıksa gündeme taşınıyor. Onun dışında, burada Türkiye hakkında neredeyse hiç bir haber duymuyorsunuz. n Sizce Türk medyası Amerikan medyasının hangi özelliklerini örnek alabilir? Eskiden ABD basını, hükümetin müfettişi olduğunu düşünür ve ona göre hareket ederdi. Umarım bu fikre geri dönülür. Bu durum basına çok fazla şey katmanın dışında, hükümete de yardımcı olur. Bir demokraside hükümetin daha iyi olabilmesi onun halk karşı daha fazla sorumluluk sahibi ve duyarlı olmasıyla ilgilidir.

‘Türkiye - ABD ilişkileri zarar görmez!’ 1960 yılında kazandığı Fulbright Bursu ile ABD'ye gelen ve 30 yılı aşkın süredir ATAA’nın (Türk Amerikan Dernekleri Asamblesi) yönetim kurulunda gönüllü olarak hizmet eden Oya Bain, TürkAmerikan ilişkilerinin geldiği son noktayı Posta 212'ye anlattı (NEW YORK - POSTA212 / ZEYNEP ÖZ) ABD'de 53 yıldır yaşayan Oya Bain, Türk Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA) 30 yıldır gönüllü olarak çalışıyor. Bain, Amerika’da yaşayan Türk toplumu için yaptığı çalışma ve fedakarlıklarla tanınıyor. Oya Bain, TürkAmerikan toplumunun Amerikan politikasında daha faal olması gerektiğine dikkat çekiyor. Bain, "Türk- Amerikan toplumu Amerikan politikasında biraz daha faal olursa, çok daha etkili oluruz. Kalbimiz her zaman Türkiye'ye bağlı. Eğer burada Türk toplumunu tanıtmak istiyorsak, Amerikan politikasında, cemiyetlerinde ve medyasında etkin olmamız lazım. Biz

Washington'da oturduğumuz için Kongre'ye çok yakın çalışıyoruz. Bu çerçevede Türkiye'yi tanıtarak, onları bilgilendiriyoruz. Toplumumuz hem yerel hem federal seviyede ABD politikası hakkında bilgili ve faal olmalı ve medyasına cevap verebilmeli. Bu anlamda kuvvetlenmesi çok önemli" diyor.

» "İSRAİL LOBİSİ ÖRNEK ALINMALI"

Posta 212 muhabirinin "Amerika’daki Türk lobisini nasıl görüyorsunuz? Sizce eksiklikleri nelerdir?” sorusuna Bain, "Türkiye aleyhine uzun yıllardır propagandalar yapılıyor. 1960 yılından beri bu böyle. Kıbrıs Harekâtı olduğu zaman Türkiye hakkında çok kötü yazılar yazılmıştı. Daha sonra Midnight Express filmi çıktı. Negatif propagandalar devam etti. O yıllarda isteğimiz gibi tepki veremiyorduk. Türkiye'den gelenler ‘Aman bize bulaşmayın’ havasındaydı.1979 yılında Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA) kuruldu. Asamble'nin en büyük misyonu sesimizi medyada ve politik alanda duyurmaktı. ATAA'nın yanı sıra, Ali Çınar'ın önderliğinde TADF (Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu) ve Amerika Türk Koalisyonu (TCA) çok iyi işlere imza attı, fakat gelinen nokta yeterli değil,” diye yanıt verdi. ABD'de en iyi çalışan lobinin İsrail lobisi olduğunu söyleyen Bain, "İsrailliler inanılmaz çalışıyorlar ve kendilerini çok iyi tanıtıyorlar. Medyaya anında cevap veriyorlar, Kongre'ye giderek dertlerini anlatıyorlar,

haklarında negatif bir durum olduğu zaman hemen tepkilerini koyuyorlar. Biz neden onlardan geri kalalım? Türklerin de aynı şekilde aktif olması lazım" diye konuştu.

» OBAMA VE KONGRE TAKİP EDİYOR

ATAA prensipleri doğrultusunda Türkiye'nin iç işlerine karışmadıklarını söyleyen Bain, "Eğer Türkiye'nin iç olaylarıyla ilgilenirsek, Türkiye'ye ye gidip çalışmamız lazım. Gezi olaylarında hepimiz son derece heyecanlandık. Krize girdik, diğer işleri unuttuk" dedi. ABD perspektifinden, Türkiye'de halkın sokağa çıkarak fikirlerini dile getirmesinin ülkede demokratik bir sistem olduğunun kanıtı olarak görüldüğünü belirten Bain, Gezi olaylarında polis ve halkın arasından gerçekleşen can kayıplarından duyduğu üzüntünün altını çizdi. Son zamanlarda Türkiye'de yaşanan olayların ve Türkiye'nin komşularıyla sürdürdüğü politikaların TürkiyeAmerika ilişkilerini zedelemeyeceğini, iki ülke arasındaki uzun yıllara dayanan sağlam dostluğun bozulmayacağını vurguladı. Oya Bain, "Obama ve Kongre üyeleri Türkiye'yi şu an takip ediyorlar. Eleştirmiyorlar. Olan bitenin farkındalar ve fazla karışmıyorlar. Orta Doğu'da Amerika'nın bel bağlayacağı ve dost olacağı başka hangi memleket var? Türkiye'nin en büyük dostu Amerika'dır. ABD politikası gereği, karşısına azılı bir düşmanı çıkmadıkça diğer devletlere karşı tolerans gösterir. Bu nedenle ilişkilerin bozulacağını zannetmiyorum" dedi.

GELECEĞİN TAKSİSİ'NE GERİ SAYIM! (NEW YORK - POSTA 212) Nissan'ın "Geleceğin Taksisi" ekim ayından itibaren New York sokaklarında yer almaya başlayacak. Nissan NV200'un üretime uzun süre önce başladığını açıklayan Nissan, "Geleceğin Taksisi" olarak adlandırılan Nissan NV200 modelini Meksika'nın Cuernavaca şehrindeki fabrikasında üretiyor. "Geleceğin Taksisi"ile New York sokaklarını 31 Ekim'den itibaren sallamaya başlayacağını duyuran Nissan, NV200’un özelliklerini şöyle tanımlıyor; "Dört yolcu ve onların bagajları için yeterli alan, bisiklet sürücülerini koruyan ve gizli basmağıyla iniş binişi kolaylaştırması hedeflenmiş sürgülü kapı, belli ölçüde açılabilen şeffaf camlar, arka koltuklar dahil olmak üzere klimalı sistem, okuma ve yer aydınlatmaları, telefon/mp3 player gibi cihazları şarj etmek için prizler ve USB girişleri, şehrin gökdelenlerini izleyerek yolculuk yapabilmek için cam tavan. 2007 yılında başlayan ve 2011 yılının mayıs ayında sona eren, New York şehri için geleceğin taksi aracı tasarlama yarışmasına Türkiye’den Karsan firması katılmış, fakat kazanan Nissan olmuştu.

Oya Bain, Maryland Eyaleti 8. Bölge Kongre üyesi Chris Van Hollen'e destek kampanyasında.

Güncel

4 Eylül 2013 Çarşamba

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

Kadınlara uygulanan

YASAKLAR Huﬃngton Post, 1913 yılında ve şu anda ABD’deki kadınlara uygulanan yasakların listesini yaptı. 1. OY VERMEK ABD’de kadınlar 1930 yılından itibaren oy verme hakkı kazandılar. İlginç bir şekilde, 1930 öncesinde oy verme hakkına sahip olmayan kadınların, devlet memuru olarak görev yapmalarına ise izin veriliyordu. ABD’nin ilk kadın belediye başkanı Susan Salter 1887 yılında Kansas’taki Argonia şehrinin başına geçmişti. Aynı zamanda kadınlar Kongre üyesi olarak da seçilebiliyordu. Colorado Temsilciler Meclisi’ne ilk kez 1984 yılında seçilen kadın Kongre Üyesi Jeannette Rankin de tarihte bir ilkti.

2. KENDİNE AİT KREDİ KARTI 1974 yılında Eşit Kredi Fırsatları Yasası yürürlüğe girene kadar kredi kartı şirketleri kadınlara hizmet etmiyorlardı.

3. KÜRTAJ OLMAK

Kadınlar bu hakkı 1973 yılında elde ettiler.

4. DOĞUM KONTROL HAPI

Amerika Besin ve İlaç Örgütü (FDA) kadınların doğum kontrol hapı kullanmasını 1960 yılında onayladı.

5. ÜNİVERSİTE EĞİTİMİ 1913 yılından önce 1870 yılında kadınların eğitim görmesini kabul eden tek Ivy League okulu Cornell Üniversitesi iken, UPenn kız öğrencilere kapılarını 1876 yılında açmıştı.

6. YÜKSEK LİSANS EĞİTİMİ ALMAK 1961 yılında Harvard Üniversitesi’ne yüksek lisans eğitimi almak için başvuran bir kadın evli olduğu gerekçesiyle üniversiteye kabul edilmemişti.

7. ASTRONOT OLMAK

İlk kez 1962 yılında NASA’da görev almak için başvuran bir kadın, “ Kadın astronotlar ile ilgili herhangi bir programımız yok» yanıtını almıştı. NASA ilk kez

Süper lig maçları sadece Digiturk Play’den izlenecek (NEW YORK - POSTA – 212) Digiturk Play ile son bir yıldır TV hizmetine yatırımlarını artıran Digiturk, ABD pazarında kendi ürününü direkt olarak pazarlamaya başladı. Kanal sayısını 80’e çıkaran ve Digiturk kanallarını maksimum kalitede ve kesintisiz olarak seyretme imkanı sağlayan Digiturk Play ile; tüm TV kanalları durdurulup 12 saate kadar geriye alınabiliyor, HD kalite canlı yayın maçları, kaçırılan dizileri, programları, ‘’tekrar izle’’ hizmeti ile ‘dilediği zaman’ izlenebiliyor. Digiturk Play, içerikleri evinizdeki IP kutu ile TV’den veya ofisteki bilgisayarınızdan ve akıllı telefonlarınızdan tek bir şifre ile seyretme imkanı sağlıyor. Digiturk Play Yurtdışı Pazarlama Sorumlusu Bahadır Karalar “ABD’de Türklerin sanki Türkiye’deymiş gibi Digiturk izleme keyfini Amerika ve Kanada’ya taşımayı hedefliyoruz. Bu hedef için 4 ekranda (TV, PC, Tablet ve akıllı telefon) hizmet veren ürünümüzü sürekli geliştirmeye ve yeni özellikler katmaya çabalıyoruz. Geçen sene yeni IP kutu ile web sitemizde verdiğimiz canlı yayınları durdurma, 12 saat geriye alma, tekrar izle servislerini müşterilerimizin salonlarına taşıdık. Mo-

bil uygulamalarımız ile maçları müşterilerimizin telefonlarına ve tablet PC’lerine getirdik. Web’de yepyeni bir yayın teknolojisine geçerek, kesintisiz HD kalite TV keyﬁni sunmaya başladık. Bu sezon müşterilerimiz 80’e yakın TV kanalı izleyecek, üstelik 10 kadar kanal da HD kalitesinde yayın yapacak. IP kutumuzu da yeniliyoruz, artık kanal değiştirme süresi daha hızlı. Mobil uygulamalarımız yenilendi, tüm canlı kanallar gibi dizilerin maçların tekrarları da iPhone, iPad, Android destekli cihazlarda izlenebilecek.” şeklinde konuştu.

» BU YIL DFH YOK

Senelerdir Amerika’da ve Kanada’da Lig TV’nin ya DFH’ten uydu kanalıyla ya da yeni adıyla Digiturk Play ile internet kanalıyla izlenebildiğini söyleyen Karalar, “Bu sene DFH ile sözleşmemiz yenilenmeyecek. Bu sezon Lig TV Amerika ve Kanada’da sadece Digiturk Play’de olacak.” dedi.

» TOPLAM 80 KANAL VAR

Yayınlar internet üzerinden yapıldığı için müşterinin bir kurulum yapmasına, eve servis çağırmasına gerek olmadığını söyleyen Bahadır Karalar, “Özellikle çanak anten kurulması yasak olan binalarda yaşayanlar için birebir olan Digiturk Play, tak-çalıştır özelliğine sahiptir ve kullanımı her TV alıcı kutu gibi kolaydır. Internete bağladıktan sonra, Digiturk Play üyeliğinizdeki kanalları hemen izlemeye başlarsınız. Digiturk Play’de şu an toplam 80 TV kanalı var. Bu kanalların içinde bildiğiniz en çok izlenen ulusal kanallar, Lig TV kanalları ve tüm spor kanalları, yerel ve etnik kanallar, sadece Digiturk’te olan

Turkmax ve İz TV kanalları bulunuyor. Bu canlı kanalları istediğiniz zaman durdurup, geriye alarak geçmiş yayınları izleyebiliyorsunuz. Bu özellikle yurtdışında saat farkından dolayı birçok programı kaçıran, yetişemeyenler için çok önemli ve başka üründe bulunmayan bir özellik. Herhangi bir kanala geçtikten sonra kumanda ile yayını 12 saate kadar geriye alıp dilediğiniz zamana geri gidebiliyorsunuz. Ayrıca TV Rehberine girip geçmişte yayınlanan bir programı seçip hemen başlatabiliyorsunuz.” diye konuştu.

» YASAL YAYINLARI İZLEYİN

Digiturk Play’i rakiplerinden ayıran en önemli avantajlarından birisinin de tek üyelikle dilenilen yerden izlenebilmesi olduğunu söyleyen Digiturk Play Yurtdışı Pazarlama Sorumlusu Bahadır Karalar “Şu ana kadar Digiturk Play iPhone, iPad ve Android uygulamarıyla sadece Lig TV kanalları canlı olarak izlenebiliyordu. Temmuz 2013’den itibaren tüm mobil uygulamalarımız güncellenecek ve yeni Windows Phone uygulamamız çıkacak. Böylece artık Digiturk Play üyeleri abone olduğu paketteki tüm TV kanallarını ve tekrar izle içeriklerini de yurt dışında dilediği yerde, mobil tablet ve akıllı cep telefonlarında izleyebilecek. Digiturk olarak internet yayın teknolojilerini çok yakından takip ediyor ve gerekli tüm yatırımları yaparak her geçen gün yayın hizmetimizi iyileştiriyoruz. Yurt dışındaki Türk TV seyretmek isteyenlere tavsiyemiz satın almadan önce bu ürünleri satan ﬁrmalar hakkında araştırma yapmaları ve güvenilir, legal yayın yaptıklarına emin oldukları ﬁrmalardan hizmet almaları.” diye konuştu. Abone olmak isteyen müşteriler ürünü www.digiturkplay.com üzerinden kredi kartı veya paypal ile ödeme yapıp sipariş edebiliyor ve hemen izlemeye başlıyor, IP kutu ise adrese kargo ile gönderiliyor.

1979 yılında bir kadın astronotu görevlendirdi.

8. YARGIÇ OLMAK

Kadınların yargıç olmaktan alıkoyan herhangi bir yasak yoktu, fakat ilk kez Ronald Reagan 1981 yılında Sandra Day O’Connor’u atadığında, bir kadın yargıç görev yapmaya başlamıştı. Peki bugün durum nasıl? Yukarıdaki yasakların üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen kadınlara bugün hala bir takım kısıtlamalar uygulanıyor. İşte bunlardan birkaçı şöyle:

9. KÜRTAJ HALA SORUN Huﬃngton Post’un düzenlediği bir ankete göre, 27 eyaletteki 50 kürtaj kliniği, geçtiğimiz yıllarda kanunların kendilerine açtıkları zorluklar nedeniyle kapandı.

Aynı zamanda 26 eyaletin kanunları gereği kadınların hamile kaldıktan 24 saat içerisinde kürtaj olması gerekirken, merkeze uzak yerlerde yaşayan kadınların bu ulaşımı gerçekleştirmemesi gibi nedenlerden, çoğu kadının hala kürtaj olma hakkı yok denilebilir.

10. DOĞUM İZNİNDE MAAŞ ALABİLMEK ABD’deki bütün şirketlerin sadece yüzde 16’sı kadın çalışanlarına doğum iznine çıktıkları süre içeresinde ödeme yapıyor.

11. SİYASET VEYA İŞ HAYATI ABD’de kadınlar Senato’nun sadece yüzde 20’sini ve Temsilciler Meclisi’nin yüzde 17.9’unu oluşturmakla birlikte, en iyi 500 şirketin sadece 20’sinin CEO’larının kadın olduğu biliniyor.

Sandy

kurbanlarının ikinci kasırgası Yükselen sel sigortası primleriyle yılda 30 bin dolar ödemek zorunda kalacak Sandy kurbanları protesto yürüyüşleri düzenlemeye hazırlanıyor

(NEW YORK – POSTA 212) Geçtiğimiz yıl Sandy Kasırgası’nda evlerini ve eşyalarını kaybeden Broad Channel ve Rockaway sakinleri, sel sigortası primlerini astronomik düzeye çıkartacak olan yeni yasayı bu ay içinde protesto etmeye hazırlanıyor. Yeni yasalar çerçevesinde ABD’nin kıyı kentlerinde yaşayanların sel sigortası primleri yılda 30 bin doların üzerine kadar çıkacak. Bu durumun, kıyılardaki mahallelerin terk edilmesine yol açabileceğine dikkat çekiliyor. Sel sigortası primleri için federal sübvansiyonları kaldıran FEMA yasasına karşı eylül ayı içinde New York, New Jersey ve Louisiana’da bir dizi yürüyüş düzenlenecek.

» EVLERE EL KONULABİLİR

New York Daily News’a konuşan Broad Channel Kent Birliği Başkanı Dan Mundy Jr., yasanın konutların değerlerini büyük ölçüde düşüreceğini ve evlere el koyulmasına yol açacağının söyledi. Yasaya göre, evlerini zeminden 3 metreye kadar yükseltenlere prim indirimi yapılacak. Ancak Mundy, ailelerin on binlerce dolara malolan bu yükseltme işlemini karşılayacak parası olmadığını, üstelik bazı evlerin yükselmesinin mümkün olmadığını da dile getirdi. FEMA’nın Sandy sonrası ilk sel haritaları Queens’deki 9.500 ev sahibini sel bölgesine dahil ediyor. Haritalar son halini aldıktan sonra 23 binden fazla ailenin yükselen primlerden etkilenmesi bekleniyor.

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

Kültür Sanat

GAZETESİ

4 Eylül 2013 Çarşamba

VİZYON HALDU

N ARM

AĞAN

Hollywood 11 Eylül kurbanlarını anıyor Haftanın ﬁlmleri arasında en dikkat çekici olan 11 Eylül 2001’de İkiz Kulelere yapılan saldırıdan en fazla etkilenen Wall Street şirketlerinden birinin gerçek hikayesi olan “Out of the Clear Blue Sky.” Bunun yanı sıra Afrikanın efsane lideri Mandela’nın hayatı ile aksiyon ve korkukomedi tarzının en iddialı örnekleri 6 Eylül’den itibaren sinemalarda.

OUT OF THE CLEAR BLUE SKY

New York’un ekonomi ve ticaret simgesi olan Wall Street, bir zamanlar Cantor Fitzgerald isimli bir borsa ﬁrmasına evsahipliği yapıyordu. Tam 100 kattan oluşan heybetiyle Wall Street’in kalbinin attığı yer olan World Trade Center binasının en üst beş katında faaliyet gösteren Cantor Fitzgerald, 11 Eylül 2001’deki terör saldırısında en çok maddi manevi kayba uğrayanların başında geldi. Herşeyden önce tam 658 çalışanı hayatını kaybetti. Şirketin İcra Kurulu Başkanı Howard Lutnick, World Trade Center üzerine uçakların düştüğü esnada çocuğunu kreşe götürüyordu. Yönetmen Danielle Gardner, 11 Eylül’ün yıldönümünde gösterime giren “Out of the Clear Blue Sky” belgeselinde Cantor Fitzgerald şirketinin yaşadığı trajediden yola çıkarak, bu korkunç saldırının izini sürüyor. New York’ta oturanlar özellikle şanslı; çünkü “Out of the Clear Blue Sky” belgeseli şimdilik sadece New York sinemalarında. VİZYON TARİHİ: 6 EYLÜL

RIDDICK-RULE THE DARK

Güneşin olmadığı, karanlığın hüküm sürdüğü gezegende maceralar devam ediyor. Van Diesel’in canlandırdığı Riddick karakteriyle bütünleşen serinin üçüncü bölümü olan “Riddick-Rule The Dark” filminde ölüme terk edilmiş gezegende tesadüf eseri farklı bir yaratık türü bulunuyor. Riddick’in hayatta kalma mücadelesi beklenmedik gelişmeleri de beraberinde getirecektir. Aksiyon ve bilimkurguyu harmanlayan, ancak daha çok macearay yaslanan filmin yönetmeni David Twohy. Twohy serinin diğer iki filmini de (Pitch Black ve The Chronicles of Riddick) yönetmişti. Başrollerde ise şüphesiz bir kez daha Vin Diesel ile Karl Urban var. VİZYON TARİHİ: 6 EYLÜL

PUTİN’İN İÇ ÇAMAŞIRLI RESMİNE BASKIN

WINNIE MANDELA

Güney Afrika’nın efsane lideri Nelson Mandela’nın hayatına, karısı Winnie Mandela’nın gözünden bakan “Winnie Mandela” her ikisinin ilk gençlik yıllarından başlayarak, evlilikleri ve beraberinde gelen zorlu siyaset hayatını bir belgesel tadında anlatıyor. Terrence Howard, ırk ayrımcılığına verdiği mücadeleyle tarihe adını yazdıran Nelson Mandela’yı; Jennifer Hudson ise karısı Winnie’yi canlandırıyor. Filmin yönetmeni Darrell Roodt. VİZYON TARİHİ: 6 EYLÜL

HELL BABY

“Hell Baby” Hollywood sinemasının perili ev ve şeytan çıkarma tarzına karşı komedi alternatiﬁ sunuyor. New Orleans’ta perili bir evde bir dizi uğursuz, ürkütücü ama aynı derecede komik olaylar dizisi. Vatikan’dan seçkin bir “şeytan çıkarıcı” ile ecinniye benzeyen bir bebek iblislerden kurtarabilecek mi? Yönetmenliğini Robert Ben Garant’ın gerçekleştirdiği Hell Baby, korku-komedi tarzından hoşlananalar için. VİZYON TARİHİ: 6 EYLÜL

CHICAGO’DA TÜRK FİLMLERİ FESTİVALİ (CHICAGO – POSTA 212) Chicago’da 9 21 Eylül tarihleri arasında İkinci Chicago Türk Filmleri Festivali düzenleniyor. Bir çok seçkin Türk ﬁlminin Amerikalı ve Türk sinemaseverlerin beğenisine sunulacağı festivalin ev sahipliğini “Gene Siskel Film Center” yaparken, biletler www.siskelﬁlmcenter.org adresinden de temin edilebilecek.

Rusya’da bir galeride sergilenen siyasi içerikli resimlere el konuldu (ST. PETERSBURG – POSTA212) Rusya’da Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Başbakan Dimitri Medvedev’i kadın iç çamaşırlarıyla gösteren resme, sergilendiği galeriye düzenlenen bir baskınla el koyuldu. St. Petersburg’da 15 Ağustos’ta kapılarını açan genç bir galeri olan Muzei Vlasti, Rusya’daki eşcinsel hakları hareketine destek verdiğini açıklamıştı. Galerinin “Yöneticiler” adını taşıyan ilk sergisi Konstantin Altunin adlı ressamın Barack Obama, Muammer Kaddaﬁ ve Putin gibi liderleri gösteren

resimlerinden oluşuyordu. Baskın sırasında, ülkedeki “eşcinsel propaganda yasağı” yasasının ﬁkir babası olan Vitaly Milonov da polislerle birlikteydi ve kendisini LGBT bireylerin simgesi olan gökkuşağı zeminin üzerinde gösteren resme de el koyuldu.

» RESSAM ÜLKEDEN KAÇTI

Galerinin sahibi Alexander Donskoi, olay üzerine galerisini kapattı ve ressam Konstantin Altunin’in ülke dışına çıkarak siyasi sığınma talebinde bulunduğunu duyurdu.

FESTİVAL PROGRAMI ŞU ŞEKİLDE ECOTOPIA (ENTELKÖY EFEKÖY’E KARŞI) 2012, Yüksel Aksu, Türkiye, 112 dakika Ayşe Bosse ve Şahin Irmak ile 6 Eylül 2013, Cuma 8:15 pm 7 Eylül 2013, Cumartesi 5:45 pm

INSIDE (YERALTI) 2012, Zeki Demirkubuz, Türkiye, 107 dakika Engin Günaydın ve Nergis Öztürk ile 20 Eylül 2013, Cuma 8:15 pm 21 Eylül 2013, Cumartesi 5:15 pm

BEYOND THE HILL (TEPENİN ARDI) 2012, Emin Alper, Türkiye, 94 dakika Tamer Levent ve Mehmet Özgür ile 13 Eylül 2013 Cuma 8:15 pm 14 Eylül 2013, Cumartesi 5:15 pm

PRESENT TENSE (ŞİMDİKİ ZAMAN) 2012, Belmin Söylemez, Türkiye, 110 dakika Sanem Öğe ve Şenay Aydın ile 27 Eylül 2013, Cuma 8:15 pm 28 Eylül 2013, Cumartesi 5:00 pm

Oscar heyecanı Toronto’da başlıyor

Bu hafta başlayan 38’inci Toronto Uluslararası Film Festivali’nde her zamanki gibi Oscar’a aday olması beklenen filmler ilk kez izleyici karşısına çıkıyor (TORONTO – POSTA 212) Geçtiğimiz yıllarda Toronto Film Festivali, ileride Akademi Ödülleri’ne aday olan filmlerin ilk gösterimlerine sahne oldu. Bu gelenek bu yıl da devam edecek gibi görünüyor. Festivalin açılış filmi olan “The Fifth Estate”, Oscar’a gidecek filmlerden biri olabilir. Bill Condon’un Wikileaks’in kurucusu Julian Assange’ın hikayesini anlattığı filmde Assange’ı canlandıran Benedict Cumberbatch’ın yanı sıra Stanley Tucci ve Laura Linney oynuyor. “August: Osage County” filminde Oklahomalı bir anneyi canlandıran Meryl Streep’in Oscar adayı olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Üstelik bu kez yanında Julia Roberts, Ewan McGregor ve Benedict Cumberbatch (yine) gibi oyuncular var. filminde de karşımıza çıkıyor. Ron Howard’ın “Rush” filminin Oscar adayı olması da muhtemel. Kate Winslet’in Labor Day ile adaylığı beklenirken, Atom Egoyan’ın “Devil’s Knot,” dikkat çeken birçok filmden biri.

Güncel

4 Eylül 2013 Çarşamba

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

Kaslarını geliştir güzelleş Beslenme ve Diyet Uzmanı Nil Şahin, kas yoğunluğunun sağlıklı ve güzel bir görüntü için önemini vurguladı (İSTANBUL - ANKA) Beslenme ve Diyet Uzmanı Nil Şahin, güzel olmak ve uzun süre güzellikten ödün vermemek için kas dokusunun sağlam tutulması gerektiğini söyledi. Şahin, kas yoğunluğu ne kadar yüksek ise o ölçüde sağlıklı görünüleceğinin ve vücut güzelliğinin de o kadar kalıcı olacağının altını çizdi.

» KALITIM ÖNEMLİ

Kas dokusunun oluşmasını, gelişmesini ve korunmasını etkileyen birçok faktörün olduğunu ifade eden Nil Şahin, “Bu faktörlerin arasında kalıtım, yapım dönemi denilen büyüme ve gelişme sürecinde doruk kas ve kemik kütlesinin miktarı, ırk farklılığı, yaş, cinsiyet, ve bir takım hormon bozuklukları, hareketsizlik, aşırı zayıflık, aşırı şişmanlık, aşırı tuz ve kafein alımı, sigara içimi, yetersiz beslenmeye bağlı olaDiyet Uzmanı Nil Şahin

mindir. Kas yapısının oluşmasından ve korunmasında işlevi vardır. Folik asitin bu önemli işlevinden yeterince yararlanmak için haftada 2–3 kez kuru baklagiller ve her gün koyu yeşil yapraklı sebze çeşitlerinden ve 1 su bardağı yoğurt tüketmeli, uygun olan her yiyecek ve içeceğe sos olarak limon kullanmalısınız” diyor.

rak yetersiz protein, yağ, karbonhidrat alımı, vitaminler ve mineraller yönünden yetersiz beslenme, besin elementleri emilimini azaltan ilaçların kullanımı sayılabilir” dedi.

» SPOR ŞART

“Kas dokunuzu artırmak için, fiziksel aktivite yapın. Düzenli ve yeterli yapılan fiziksel aktivite kas ve kemik yapısını güçlendirir ve korur” diyen Diyetisyen Şahin, “Protein, dokuların gelişmesini ve onarılmasını sağlayan temel besin elementlerinden bir tanesidir. Her gün yeterli miktarda protein tüketmelisiniz ve protein ihtiyacının yarısından fazlası hayvansal protein kaynakları olan etler, yumurta ve süt ürünlerinden olmalı. Haftada iki gün balık eti, iki veya üç gün yağsız, derisiz tavuk eti, bir gün ise yağsız kırmızı et tüketmeye özen gösterin. Geri kalan kısmı ise tahıl ürünleri, kuru baklagiller, fındık, fıstık ve ceviz gibi yağlı tohumlar olarak bitkisel protein kaynaklarından karşılamalısınız” açıklamasında bulundu. Omega-3 yağ asitlerinin yaşlanmaya karşı hücrelerimizi koruduğunu belirten Şahin, “Haftada 2–3 defa ızgara, buğulama veya fırında pişirilmiş balık tüketin ve beslenme programınızın içerisinde yağlı tohumlara ve koyu yeşil yapraklı sebzelere yer vermeye özen gösterin” diyor.

» BESLENME ÖNERİLERİ

Vitaminin cilt sağlığı için de işlev-

» HER GÜN 1 YUMURTA sel olduğuna dikkat çeken Nil Şahin, A vitaminin deri bütünlüğünü sağladığını hatırlatan Şahin, kas dokumuzun korunmasında ve gelişmesinde etkili olacağını kaydetti. Balıklar ve süt ürünlerinin A vitamini açısından en zengin kaynaklar olduğunu, sarı ve turuncu sebzelerin ise A vitaminin öncüsü olan beta karoten yönünden zenginlik taşıdığı bildirildi. E vitaminin, hücre zarlarına serbest radikallerin tutunmasını engelleyerek hücre yapısını koruduğunu kaydeden Şahin, “Sıvıyağlar ve fındık, fıstık ve ceviz gibi yağlı tohumlar E vitaminin iyi kaynaklarıdır. C vitamini bağışıklık hücrelerinde yer almanın yanında ciltteki elastik dokuyu oluşturan vitaminlerden bir tanesidir. C vitamini vücutta depolanamaz, her gün yeterli miktarda C vitamini almak zorundayız. Ana öğünlerle yemeklerde bol miktarda mevsim sebzeleri ile bol miktarda salata yapın” dedi.

“Yağlı balıklar, yumurta ve sütte çok az miktarda D vitamini bulunur ve genellikle bu miktar vücudun ihtiyacını karşılamak için yetmez. D vitaminin esas kaynağını, güneş ışınlarına derimizin maruz kalması ile sağlanır. Her gün 10-15 dakika direk güneş ışığında cam ardında olamadan maruz kalmak, D vitamin ihtiyacını karşılamak için yeterlidir” ifadelerini kullandı. Folik asit kaynaklarının ihmal edilmemesi gerektiğine işaret eden Nil Şahin, “Folik asit hücre yenilenmesinde görevli bir vita-

Demir’in kas ve kemik dokusunu demir gibi yaptığına dikkat çeken Şahin, “Demir hücrelere yeterli miktarda oksijen taşınmasını sağlar. Haftada 2-3 gün yumurta tüketmelisiniz. Eğer alerjiniz yoksa her gün bir adet yumurta yemeniz kaslarınızın canlı olması için çok daha etkili olur” açıklamasında bulundu. “Kalsiyum minerali kas, kemik yapımı ve

onarımı açısından son derece önemlidir” diyen Şahin açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Süt ve süt ürünleri kalsiyum mineralinin en zengin kaynaklarıdır. Günde 2 su bardağı süt veya yoğurt artı 1–2 dilim peynir tüketmek, günlük kalsiyum ihtiyacının karşılanmasını sağlar. Kuru meyveler ve pekmez de kalsiyum içerir.” Fosfor’un, kas ve kemik yapımı ve onarımında önemli bir mineral olduğunu hatırlan Şahin, “Fosfordan zengin besinler süt ve süt ürünleri ve et ve et ürünleridir. Diyette et ve süt miktarının dengeli olmaması kalsiyum-fosfor dengesini bozar, kalsiyumun vücutta etkili bir şekilde kullanılamaz. Bu nedenle yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmek kas ve kemik sağlığı açısından da oldukça önemlidir” dedi.

» TUZU AZALTIN

Ayrıca aşırı tuz tüketiminin vücuttan kalsiyumun atılmasına neden olduğunu vurgulayan Diyet Uzmanı Şahin, “Bu nedenle tuz tüketiminde aşırıya kaçılmamalıdır. Sofradan tuzluk kaldırılmalı, salamura ve tuzlanmış besinlerin tüketimi minimum düzeyde olmalıdır. Yemekleriniz pişirilirken daha az tuz konulmasını sağlayın ve tabağınızdaki yemeğin tadına bakmadan tuz ilave etme alışkanlığından vazgeçin” ifadelerine de açıklamasında yer verdi.

» GÜNEŞLENMEK GEREKLİ Kas ve kemik sağlığı için D vitamininin önemini vurgulayan Şahin,

Sigaradan çok yiyecek öldürüyor ABD’de Washington Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışma yanlış beslenmenin sigara içmekten daha tehlikeli olduğunu ortaya çıkardı. ABD’de bir yılda sağlıksız beslenmeden ölenlerin sayısı 680 bin, sigaradan ölenlerin sayısı ise 465 bin

(WASHINGTON- POSTA 212) Eğer Amerikan yiyeceklerinin çok sağlıksız olduklarını düşünüyorsanız, Washington Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma fikirlerinizi haklı çıkarmakla birlikte, sizi karamsarlığa da itebilir. 2010 yılına ait veriler kapsamında, ABD’de beslenme alışkanlıklarından ölen kişilerin sayısı 680 bin, sigaradan ölen kişilerin sayısı ile 465 bin olarak gösterildi. Bu rakamlar ABD’deki ölümlere neden olan

ana etkenlerin sigara içmek veya yanlış beslenme olduğu sonucunu ortaya çıkarmazken, bu alışkanlıkların neden olduğu kalp rahatsızlıkları ve akciğer kanseri gibi hastalıklara dikkat çekiyor.

158 BİN BEŞYÜZ KİŞİ ÖLDÜ Araştırmaya göre ABD’de 2010 yılında yüksek tansiyondan 443 bin kişi, yüksek vücut kitle endeksinden 364 bin kişi, fiziksel hareketsizlikten 234 bin kişi, kandaki şeker oranını yüksekliğinden 213 bin 600 kişi ve yüksek kolesterolden 158 bin 500 kişi hayatını kaybetti. Araştırma sonucunda bir karşılaştırma yapılarak, alkol kullanımından 88 bin 600 kişi, uyuşturucu kullanımından ise 25 bin 400 kişinin öldüğü belirlenirken, her yıl dünya çapında milyonların ölümüne neden olan hava kirliliğinin 100 bin kişinin ölümüne neden olduğu belirtildi. Vice Dergisi konuyla ilgili , “Yanlış veya eksik beslenmenin obeziteye, obezitenin fiziksel hareketsizliğe, fiziksel hareketsizliğin kandaki şeker oranının yükselmesine neden olduğunu göz önünde tutulursa, ülkenin adım adım her yerinde bulunan fast-food restoranlarına gitmeden önce bir kez daha düşünün deriz” yorumunu yaptı.

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

Spor

GAZETESİ

14’ÜNCÜ ZAFER KUPASI FENERBAHÇE USA’NIN Her yıl Amerika’nın New Jersey eyaletinde düzenlenen 30 Ağustos Zafer Bayramı Turnuvası’nda kupayı Fenerbahçe USA Takımı kazandı (NEW JERSEY - POSTA 212) Amerika New Jersey’de 14 yıldır düzenlenen 30 Ağustos Zafer Bayramı Turnuvası’nda kupayı Fenerbahçe USA Futbol Takımı kazandı. Fenerbahçe USA Takımı’nın Antrenörü Larry Şuayip, 25 Ağustos Pazar günü düzenlenen turnuvada bileklerinin hakkıyla şampiyon olduklarını söyledi. Şuayip, 14 senedir düzenlenen turnuvada 12 defa kupayı kaldırdıklarını, iki kez ikinci olduklarını bir kez de penaltı atışlarında play-off’a kalamadıklarını vurguladı. Larry Şuayip her sene takıma maddi manevi destek olan Ekmel Anda’ya ve Fenerbahçe USA futbol takımına destek veren herkese tüm takım adına desteklerinden dolayı teşekkür etti.

Amerika Açık 132 yaşında Amerika Açık Tenis Turnuvası sürprizlerle devam ediyor. Her yıl ağustos ayında New York Queens’de bulunan USTA Billie Jean King National Tennis Center’da düzenlenen ABD Açık, dünyanın dört Grand Slam Tenis Turnuvası’nın da sonuncusu. ABD Açık ilk kez, 1881 yılının ağustos ayında Rhode Island’daki Newport Casino’nun çim kortlarında yapıldı 9 Eylül’de sona erecek turnuvada favori isimler tur atlamaya devam ediyor. ABD Açık Turnuvası’nda tek erkeklerde Rafael Nadal, Roger Federer ve David Ferrer, tek kadınlarda ise Victoria Azarenka rakiplerini mağlup ederek 4. tura yükselirken, Caroline Wozniacki ise Camila Giorgi’ye yenilerek turnuvaya veda etti. Turnuvanın bir numaralı favorisi ABD’li raket Serena Williams hızlı başladığı turnuvada rakip tanımıyor. Kariyerinde daha önce toplamda dört Amerika Açık şampiyonluğu bulunan Serena Williams eğer bu sene de aynı başarıyı tek-

rarlarsa 1968’ten sonra Amerika Açık’ı kazanan en yaşlı kadın tenisçi olacak. Kortların başarılı ismi devam eden sakatlıklarından dolayı Rus raket Maria Sharapova, Amerika Açık’tan çekildiğini duyurmuştu. Genç yaşta şöhreti parlayan ve WTA sıralamasında 20. sıraya kadar yükselen Rus raket Alisa Kleybanova için ise bu yılki Amerika Açık çok özel bir öneme sahip. 2011 yılında lenf kanseri teşhisi konan ve kemoterapi gördüğü için tenise uzun bir süre ara veren Kleybanova, iki buçuk yıllık aradan sonra ilk kez Grand Slam turnuvasında boy gösteriyor.

» FUTBOLDA AĞLAMAK OLMAZ

FENERBAHÇE’DE KONGRE RÜZGARI Fenerbahçe Futbol Kulübü Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’nin 2 yıllık Avrupa’dan men cezasını onamasının ardından olağanüstü toplandı. Toplantıdan olağanüstü genel kurul kararı çıktı. İlk toplantı 26 Ekim’de gerçekleşecek bu toplantıda çoğunluk sağlanamazsa ikinci toplantı 2 Kasım 2013 tarihinde yapılacak. Kulislerde yeni kongrede Aziz Yıldırım’ın yeniden aday olmayacağı düşünülüyor. Ancak Yıldırım’ın gündeme gelecek adaylara olan yaklaşımı hiç şüphe yok ki belirleyici olacak. Başkan adayı olarak öne çıkan isimler Nihat Özdemir, Ali Koç ve Ferit Şahenk. Başkanlık konusunda istekli olmayan Nihat Özdemir’in fikrini değiştirebileceği düşünülüyor. Eğer Özdemir aday olmayı kabul ederse güçlü bir kadroyla başkanlık koltuğuna oturabilir. Koyu Fenerbahçe’li olan Ali Koç’a ise Koç ailesinden Başkanlık için aday olabileceği konusunda olumlu sinyaller verildiği ileri sürülüyor. Hiç kuşkusuz Ali Koç adaylağını koyarsa en güçlü adaylardan biri olacak. Başarılı iş adamı Ferit Şahenk, Aziz Yıldırım’ın göreve talip olduğu her dönemde geri durmayı tercih etmiş olsa da bu kez ismi gündeme gelebilir.

BRUMA GALATASARAY’A GELİYOR Galatasaray, Bruma’nın transferi için Sporting Lizbon ile görüşmelere başlandığını borsaya bildirdi. Galatasaray Kulübü’nden Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklama şöyle: “Profesyonel futbolcu Armindo Tue na Bangna (Bruma)’nın kulübü Sporting Clube De Portugal-Futebol SAD ile oyuncunun transferi için resmi görüşmelere başlanmıştır. Kamuoyu gelişmelerden haberdar edilecektir.” Galatasaray, 5 yıllık anlaşmaya vardığı Bruma’nın bonservisi için Sporting Lizbon’a 12 milyon Euro ödeyecek. İki kulübün avukatları resmi evrakları imzaladı.

AYSAL: BRUMA’NIN KULÜBÜYLE ANLAŞTIK Galatasaray Başkanı Ünal Aysal da Bruma’yı transfer ettiklerini açıkladı. Portekiz’in yüksek tirajlı gazetelerinden Record’a konuşan Ünal Aysal, Bruma’nın takımda büyük bir role sahip olacağını dile getirdi. Aysal “Bruma gelecekte büyük bir oyuncu olacak. Bruma ve kulübü Sporting Lizbon ile her konuda el sıkıştık. Bu işin bitmesini istiyoruz” dedi.

Armindo Tué Na Bangna; kısaca ve bilinen ismiyle Bruma. 24 Ekim 1994 Gine-Bissau’nun başkenti Bissau doğumlu. Bruma, 1.73 boyunda. Portekiz U20 formasıyla Türkiye’de düzenlenen U20 Dünya Kupası’na damga vuran isimlerden Bruma, Portekiz futbolunun futbolcu fabrikası Sporting Lizbon’un yeni ürünü. Genç yetenek U20 Dünya Kupası’nda Portekiz formasıyla 5 gol attı ve 2 de asist yaptı. Turnuvanın ilk gününde attığı 2 golle takımını Nijerya karşısında galibiyete taşıdı ve izleyenleri kendisine hayran bıraktı. Belki Portekiz’i şampiyon yapamadı, ama Bruma’nın bu turnuva sonrası tüm dikkatleri üzerine çektiği de bir gerçek.

Geçtiğimiz hafta çıktığı Çaykur Rizespor - Trabzonspor maçında, bordomavili taraftarların küfür ve hakaretlerine maruz kaldığı için, gözyaşları içerisinde sahayı terk eden Volkan Şen, ABD basınında da konuşuldu

New York Daily News Gazetesi, Trabzonspor-

BRUMA KİMDİR?

VOLKAN ŞEN’İN GÖZYAŞLARI AMERİKA BASININDA (NEW YORK-POSTA 212) Trabzonsporlu taraftarlarla girdiği sözlü tartışma sonucunda maçın 43. dakikasında gözyaşlarına hakim olamayan Volkan Şen sahayı terk etmek zorunda kalmıştı. Şen›in ayrılmasıyla, bordo-mavili takımın 10 kişi kalması üzerine teknik heyet 45+1 dakikada Florent Malouda›yı oyuna almıştı. Maçın sonrasında Volkan Şen›e küfür eden 4 kişi ifadeleri alınmak üzere karakola götürülmüştü.

4 Eylül 2013 Çarşamba

lu futbolcunun gözyaşları içinde sahayı terk etmesine geniş bir şekilde yer verdi. Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu›nun ‘‘Futbolda ağlamak olmaz!’’ diyerek, futbolcuyu profesyonel olmamakla ve çocukça hareket etmeklesuçladığını yazdı. 1992 yılında Tom Hanks›in beyzbol takımı kaptanını canlandırdığı ‘‘A League Of Their Own’’ filminde benzer bir sahnenin yaşandığına dikkat çeken New York Daily News, ‘‘Oradaki takım kaptanı da Trabzonspor başkanı gibi sinirlenerek oyuncusunu profesyonel davranmamakla suçluyordu’’ diye yorum yaptı.

SOSYALİST BEŞİKTAŞ Beşiktaş Teknik Direktörü Slaven Bilic’in, Gaziantepspor galibiyetinin sonrasında yaptığı açıklamalar sosyal medyada tartışılmaya başlandı. Bilic, “Sosyalist biri için takımın oyunu ne kadar toplumsal” sorusuna, “Takımda zenginler ve fakirler yok. Sınıfları ortadan kaldırarak gücü halka vermeye çalışıyoruz. O bakımdan sosyalist bir takım yaratıyorum diyebilirim” dedi. Hırvat çalıştırıcının bu sözleri Beşiktaşlılar tarafından tartışılıyor. Dünyada Liverpool - İngiltere, Manchester United-İngiltere, İnterİtalya, Partizan-Yugoslavya, Atletico Madrid-İspanya Boca Juniors-Brezilya takımları da sosyalist takım olarak geçiyor.

EN SOSYALİST LİVORNO İtalya’da deniz kıyısında 170 bin nüfuslu bir şehir olan Livorno solun kalelerinden biri olarak varlığını sürdürmekte. Livorno’nun dünyaca en çok tanınan özelliklerinden biri, hiç kuşkusuz, endüstriyel futbola karşı muhalif bir duruş sergileyen AS Livorno Takımı. AS Livorno, İtalyan birinci ligi Serie A’da mücadelesini sürdürüyor.

Emlak

TOKİ’ye ait 161 dükkan açık artırmayla satılıyor T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresine ait 159 adet dükkan ve 2 adet mesken 5 Eylül 2013 Perşembe günü saat 14:00'te Açık Artırma ile satılacaktır. Eskidji tarafından satılacak olan taşınmazlar açık artırması için açık artırma salonundan ve internet üzerinden katılabilirsiniz. Büyük bir çoğunluğu 240 ay vadeli ve faizsiz olarak satılacak olan bu taşınmazlar önemli yerleşim noktalarında bulunmakta. Açık artırmanın dikkat çeken kalemleri arasında İstanbul Bahçeşehir’de bulunan ve başlangıç ﬁyatI 4 milyon TL olan dükkan dikkat çekiyor.

» İSTANBUL İLK 10'DA YOK

2003 ve 2012 yılları arasında en fazla taşınmaz satılan il Yozgat oldu. Yozgat'ta 9 milyon 601 bin 463 metrekaresi ana taşınmaz olmak üzere toplam 9 milyon 615 bin 443 metrekare taşınmaz satıldı. İstanbul'da 2003-2012 yıllarında 2 milyon 522 bin 376 metrekaresi ana taşınmaz, 671 bin 959 metrekaresi kat mülkiyeti olmak üzere toplam 3 milyon 194 bin 335 metrekare taşınmaz satışı gerçekleştirildi. İstanbul'da 4 bin 588 ana taşınmaz 5 bin 488 kişiye, 12 bin 255 kat mülkiyeti 10 bin 254 kişiye yapıldı. En az taşınmazın satıldığı il ise 362,99 metrekare ile Siirt oldu.

13-15 Kasım arasında gerçekleşecek olan perakende ve gayrimenkul sektörünün lider ﬁrmalarını bir araya getiren Mapic Fuarında, Speedmatching oturumları ve MAPIC Ödül Töreni düzenleniyor. MAPIC Ödül Töreni’ne 30 Eylül 2013 tarihine kadar ücretsiz başvuru yapılabilir. Ödül Töreni Kategorileri ■ En İyi Moda ve Ayakkabı Perakende Satış Konsepti ■ En İyi Yiyecek ve İçecek Perakende Satış Konsepti ■ En İyi Şehir Merkezinde Yer Alan Gayrimenkul Geliştirme Projesi ■ Perakende ve eğlenceyi birleştiren en iyi konsept ■ En iyi çok kanallı iş geliştirme stratejisi ■ Perakende alanında en iyi küresel büyüme ■ En yenilikçi AVM

3,918,768

4,129,774

Yozgat Konya Antalya Ankara Muğla Kırşehir Aydın Nevşehir K.Maraş

İzmir

Mülk satışının sınırda olduğu yerler ve satılan miktar

Türkiye’den en çok taşınmaz alan ilk 10 ülke

Yer adı Ankara Evren Ankara Kalecik Erzincan Çayırlı Gaziantep Karkamış Gaziantep Oğuzeli Gaziantep İslahiye Malatya Arguvan Malatya Yazıhan Batman Beşiri Şırnak İdil Uşak Ulubey

Ülke adı İngiltere Almanya Yunanistan Rusya İrlanda Hollanda Danimarka Norveç Belçika Avusturya

Metrekare 699.067 2.372.537 444.420 573.795 1.597.560 1.161.956 264.887 267.196 3.960.657 789.327 1.528.951

Metrekare 26 bin 697 19 bin 979 9 bin 784 6 bin 315 5 bin 354 4 bin 896 4 bin 642 4 bin 475 2 bin 798 2 bin 426

ABD’de ev alırken mutlaka lisanslı bir emlakçıyla çalışın

Oturmak veya yatırım amaçlı gayrimenkul alırken yapılan hatalar kanunları yeterince bilmemekten kaynaklanıyor (NEW YORK - POSTA 212) CNN’in yaptığı bir araştırmaya göre emlak alımı yaparken yapılan en önemli hatalar ve çözümleri şunlar: Emlak satın alırken yapılan en önemli yanlışlıklar kanunları iyi bilmemekten geliyor. ABD’de emlakçılar lisans almak ve lisans alırkende iş yaptıkları eyaletteki emlak kanunlarını öğrenmek zorundalar. Ayrıca, emlakçılar gerektiğinde yatırım yaptığınız bölgedeki/eyaletteki emlak kanunları hakkında uzmanlaşmış avukatlarla çalışırlar, onlara danışırlar ve yardım alırlar. Bu nedenle emlak araştırma ve satın alma işlerinizi yaparken mutlaka lisanslı bir emlakçı kullanınız ve işlerinizin kanunların öngördüğü şekilde yapıldığından emin olunuz. Yapılan başka bir yanlışlıkta geniş bir coğrafi alanı kapsamaya calışmaktır. Ünlü emlak zengini Donald Trump bir kitabında emlak alımında en önemli 3 kriterin “location, location and location” (yer, yer ve yer) olduğunu yazıyordu. Eğer yeri kötüyse, düşük fiyata satın alarak yapacağınız bir emlak yatırımı aynı özelliklere sahip fakat daha iyi bir bölgede olan ve daha fazla para vererek satın alabileceğiniz bir emlaktan çok daha kötü bir yatırım olabilir. Eğer bölgeyi iyi tanımıyorsanız, geniş bir coğrafi alandaki emlak değerleri hakkında çok iyi bir fikir sahibi olmanız mümkün değildir. Yapacağınız araştırmadan ve

MAPIC’de ﬁnalistler belirleniyor

4,478,220

Türkiye'de 2003-2012 yıllarında yabancılara toplam 137 milyon 192 bin 231 metrekare taşınmaz satıldı. Bunun 126 milyon 119 bin 800 metrekaresi ana taşınmaz, 11 milyon 72 bin 430 metrekaresi ise kat mülkiyeti şeklinde gerçekleşti. Söz konusu satılan taşınmazlar, 153 bin 183 adet olurken bu taşınmazlara 139 bin 828 kişi sahip.

4,617,313

» 139 BİN KİŞİ TÜRKİYE'DEN MÜLK ALDI

yapacağınız yatırımdan en iyi sonuçları alabilmek için belirli bir bölgeye konsantre olunuz ve o bölgeyi iyi tanıyan lisanslı bir emlakçıdan yardım alınız. Emlağa yatırım yaparken yapılan önemli hatalardan bir diğeriyse kısa vadeli düşünmektir. Emlağa yatırım yaptıktan sonra 3-5 ay içerisinde satarak kar etmek çok zordur, özellikle şu andaki gibi yavaş bir markette. Emlak ﬁyatlarının düş-

mesi de yükselmesi de genellikle uzun yıllar alır. Bu nedenle mutlaka uzun vadeli düşününüz. Yaptığınız yatırımdan iyi sonuçlar alabilmeniz için en az 3-5 yıl beklemeyi göze alınız. Türkiyede’den farklı olarak, ABD’de satışa konan emlaklar açısından, emlakçılar arasında “benim emlağım”, “senin emlağın” diye bir ayırım yoktur. Tüm emlakçılar ellerindeki tüm emlakları MLS (Multiple Listing Service) adı verilen bir veri tabanına koyarlar. Tüm emlakçılar MLS

GAZETESİ

3 bin 500 metrekare sosyal alanı bulunan Günışığı Konakları'nda kapalı yarı olimpik yüzme havuzu ve ﬁtness center yer alıyor

Yabancıların en çok mülk aldığı 10 il 5,816,039

(İSTANBUL - POSTA212) Son 9 yılda yabancılar Türkiye genelinde 137 milyon metrekare taşınmaz mülk satın aldı. En çok satın alma ise İngilizler tarafından yapıldı Yabancılara 137 milyon metrekare taşınmaz satılan 2003-2012 yılları arasında Yozgat, 9.6 milyon metrekare ile İstanbul ve Antalya gibi gözde turizm şehirlerini de geride bırakarak birinci oldu.

TÜRKLERİN

Günışığı Konakları'nda 980 bin dolara villa!

2003 ve 2012 yılları arasında yabancılar Türkiye'den 137 milyon metrekare taşınmaz satın aldı. Sıralamada en çok taşınmaz 9 milyon 615 bin 443 metrekareyle Yozgat'tan satın alındı

6,806,499

EÇENLERDE Türkiye’den çok eski ve çok sevdiğim bir arkadaşım yatırım amaçlı bir ev aldığını müjdeledi. Çok sevindim onun adına. Sonra birkaç soru sordum. Sorduğum bazı sorular arkadaşımı çok şaşırttı, onun verdiği bazı cevaplar da beni. Evin yerinden sonra ilk sorduğum sorulardan biri büyüklüğü. “1+1” Yüzölçümü? Bilinmiyor. Bu cevabı bekliyordum. Türkiye’deki emlak piyasasında, en geçerli ölçü oda sayısı, yüz ölçümü değil. Geçiniz. Sonraki sorum aidattı. New York’ta evlerin aidat ve (condo’larda) vergi masrafları, yani aylık giderleri, en az fiyatı kadar önemlidir. Hatta aylık gider, fiyatı etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Aylık giderleri yüksek olan evlerin fiyatları, emsallerine kıyasla daha düşüktür. Arkadaşım evin yeni olduğunu, Eylül’de teslim edileceğini, o yüzden aidatı bilmediklerini söylediğinde çok şaşırdım. New York’ta yeni binalarda bile aidat ve vergi bellidir. Bunlar belli olmadan satışa başlamak için gerekli olan izinleri alamazsınız. Aidat ve vergiler muhitlere, sokaklara ve hatta binalara göre çok büyük değişiklik gösterdiğinden, bu bilgileri doğru olarak alıcıya temin etmeden, bir evin piyasaya sürülmesi yasal olarak mümkün değildir. Arkadaşım bana aldıkları evin yakınlarındaki mahallelerden örnekler veriyor. “Üç aşağı beş yukarı” o kadar olacağını tahmin ediyor aidatın. Aklım çıktı! “Ya tapuyu aldıktan sonra 5000 TL aidat derlerse?” diye sordum. Çok güldü bana. “Yok artık, daha neler!” Tamam, ben de biliyorum 5000 TL olmayacağını, ama aidatı bilmeden ev almak, kaç km’de olduğunu bilmeden araba almaktan bile daha tuhaf geliyor bana! Tabii arkadaşıma hayırlı uğurlu olmasını, bol kazançlar getirmesini diledim, ama bir dahaki sefere aidatı öğrenmeden ev almamasını da sıkı sıkı tembih ettim. New York’ta yaşamak için de olsa, yatırım amaçlı da olsa, emlak alırken aylık giderlere çok dikkat etmek gerekir. Aidat binanın ortak alanlarının bakımı, su, ısınma, ortak elektrik, bina çalışanlarının ücretleri, sigorta gibi ortak masrafların dairelere dağılımıyla belirlenir. Dairenin büyüklüğü, kaçıncı katta olduğu, balkonunun olup olmadığı ve hatta manzarası bile aidatı etkiler. Genellikle spor salonu, yüzme havuzu, çatı bahçesi gibi sosyal alanı fazla olan binalarda, daire sayısı da çok fazla değilse, aidat yüksek olur. Bütün bu sosyal alanlar ve hizmetler alıcıların hoşuna gitse de her birinin aylık giderlerini artıran faktörler olduğunu unutmamak gerekir. Bu tür binalarda, bina sakinlerinin büyük çoğunluğu, binada yaşadıkları sürece hiç kullanmadıkları sosyal alanların bedelini yüksek aidatlarla ödemeye devam ederler. Emlak vergileri senelik veya altı aylık ödenmesine rağmen, aidat gibi, aylık giderin içinde hesaplanır. Vergiler, yerel yönetim tarafından okul bölgesi ve yerel bütçeye bağlı olarak belirlenir. Yeni yapılan binaların çoğunda, devletin imar gelişimini desteklemek için sunduğu vergi indirimi vardır. Binanın yerine ve sınıfına göre, bu indirim 10, 15 veya 25 senelik olabilir. Bu durumda, son beş seneye kadar ev sahibi ya çok cüzi bir miktar emlak vergisi öder ya da hiç ödemez. Son beş sene boyunca, her sene, indirimsiz verginin yüzde 20’si kadar bir artışla, beş senenin sonunda indirimsiz vergi miktarına ulaşılır. Sıfır veya indirimli vergi aylık giderleri büyük ölçüde azalttığından, yeni binalar alıcılar ve yatırımcılar için çok cazip alternatiflerdir. Bir evin değerini belirleyen faktörler sadece oda sayısı ve yüz ölçümü değildir. Evin aidatı, vergisi ve önümüzdeki haftalarda değineceğimiz daha pek çok küçük görünen önemli ayrıntı, yatırımınızın değerini etkiler. Tüm önemli konularda olduğu gibi, ev alırken de şeytan ayrıntıda gizlidir. Sorularınız ve yorumlarınız için: newyorkusatıyorum@gmail.com

7,068,942

ŞEYTAN AYRINTIDA GİZLİDİR

A M E R İ K A’ D A K İ

Yabancı en çok mülkü Yozgat'tan aldı 7,399,117

Yeşim Numan

8,306,788

EMLAK MUHABBETİ

9,615,443

4 Eylül 2013 Çarşamba

veri tabanındaki evleri gösterirler, satarlar, kiraya verirler ve mal sahibinin verdiği komisyonuda aralarında paylaşırlar. Hangi emlakçıya gitseniz sizin belirlediğiniz bölge, büyüklük ve ﬁyat gibi parametrelerine göre aşağı yukarı aynı emlak listesini çıkarıp, aynı emlakları göstereceğinden tek bir emlakçıyla çalışmak yeterlidir. Başka bir deyişle, Türkiye’de yapıldığı gibi emlakçı emlakçı dolaşmanıza gerek yoktur. Bölgedeki tanıdıklarınızın tavsiyelerinide alarak ev alacağınız bölgeyi tanıyan, tecrübeli ve güvendiğiniz bir emlakçı seçerek onunla çalışın. Seçtiğiniz emlakçının çalışmasından memnunsanız, tüm emlak işlerinizi başından sonuna kadar tek bir emlakçıyla yapınız, bitiriniz. ABD’de emlak satın alırken emlakçının komisyonunu genellikle satıcı verir. Emlakçının komisyonunu satıcı verir. Buna rağmen emlak kanunları emlakçının emlak satın almasına yardım ettiği kendi müşterisinin tarafını tutmasına, emlağı en düşük ﬁyata ve en iyi şartlarda almasi için mücadele etmesine müsade eder. Özetleyecek olursak: Yatırım planlarınızı en az 3-5 yıl vadeli yapınız, ev gösterirken, pazarlık yaparken ve kontrata girdikten sonrada tapuyu elinize alıncaya kadar sizin yanınızda olan, sizin için çalışan ve sizin için mücadele eden lisanslı, bilgili, tecrübeli ve bölgeyi tanıyan bir emlakçıyla çalışınız.

(İSTANBUL - POSTA212) Güvensa Yapı İnşaat tarafından İstanbul Büyükçekmece’de konumlandırılanGünışığı Konakları 121 konaktan oluşuyor. Üç tip villadan oluşan projede villalar 570 metrekare, 700 metrekare ve 1.000 metrekare büyüklüklerinde. Her konutun kendine ait 1600 ile 2 bin 500 metrekarelik bahçeleri bulunuyor. Her villanın kendine ait otoparkı ve açık yüzme havuzu yer alıyor. Günışığı Konakları’nda 570 metrekarelik villaların fiyatları 850 bin dolardan, 700 metrekarelik villaların fiyatları 980 bin dolardan başlıyor. Projede en yüksek fiyat 1 milyon 300 bin dolar olarak belirlendi. Panorama ve Pruva Mahallelerinden oluşan Günışığı Konakları’nda her konut 2 bin metrekare ile 3 bin 500 metrekare alanlara inşa edildi. toplam arsa alanı ise 265 bin 838 metrekare. 3 bin 500 metrekare sosyal alanı bulunan Günışığı Konakları’nda kapalı yarı olimpik yüzme havuzu ve fitness center yer alıyor. 7/24 hizmet veren bir sağlık kliniği bulunduğu Günışığı Konakları’nda kendinizi güvende hissetmeniz için tam donanımlı güvenlik merkezi ile doğrudan bağlantılı telefon sistemi ve dış duvarlarda 24 saat kameralı güvenlik kontrolü mevcut.

Marmara Evleri 3'te satışlar tamamlandı (İSTANBUL - POSTA212) İhlas Yapı A.Ş'nin Beylikdüzü'nde inşasına devam ettiği Marmara Evleri 3'te dairelerin tamamı sahiplerini buldu. Lanse edildiği günden itibaren yoğun ilgiyle karşılanan proje bir satış rekoruna imza attı. Bölgenin en gözde konut projesi olarak öne çıkan Marmara Evleri 3 henüz inşası devam ederken satışları tamamladı.

» TOPLAM YATIRIM 80 MİLYON TL

396 daire ve 38 mağazadan oluşan Marmara Evleri 3'te 7 blok bulunuyor. 47 bin 102 metrekare alana kurulan Marmara Evleri 3 projesinde inşaat hızla ilerlerken kaba inşaatın büyük kısmı tamamlandı ve teslimlere yaklaşıldı. Tamamının 3+1 ve 4+1 dairelerden oluştuğu Marmara Evleri 3, 80 milyon TL yatırımla hayata geçiriliyor. Marmara Evleri 3'te bloklar arasında minimum 80 ila 90 metrekare mesafe bırakılarak sosyal yaşam alanlarına ve peyzaja geniş yer ayrılıyor. Benzer nitelikteki projelere kıyasla ekonomik seviyelerde tutulacak aidatlar da Marmara Evleri 3'ün en büyük avantajlarından.Projede, kapalı yüzme havuzu, ﬁtness salonu, sauna Fin hamamının yer aldığı sosyal tesisin yanı sıra, peyzaj alanı içinde yer alan oyun alanları ve kafe ile keyiﬂi bir site yaşamı sunuluyor. Yüzde 85'inin peyzaja ayrıldığı proje, bölgenin en büyük cadde çarsını da bünyesinde bulunduruyor. Bankadan, eczaneye kadar çeşitli ticari ünitelerin yer alacağı çarşıda ünlü markaların mağazaları, restoran ve kafe alanları da bulunacak.

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

Yaşam

GAZETESİ

4 Eylül 2013 Çarşamba

FERRARİ’DEN ÖNEMLİ ADIM Ferrari, 3 saniyede 100 kilometre hıza ulaşan ve maksimum hızı saatte 350 km olan hibrid modelinden 499 adet üretecek

tıldığı bir programda Ferrari’nın daha çok hibrid araç üretip üretmeyeceği sorusuna şöyle yanıt verdi: “Evet, ama talep sayısını geçmeyecek şekilde üreteceğiz.” Elektrikli arabalar yerine hibrid arabalara daha çok güvendiğini belirten Montezemolo, son modellerine neden “LaFerrari” adını verdiklerini ise şöyle açıkladı: “Bu otomobil sahip olduğu teknolojisi, performansı, tasarımı ve sürüş özellikleriyle Ferrari markasını mükemmel kılan tüm özellikleri içinde barındırıyor. Sadece Ferrari’nin değil, tüm otomotiv sektörünün geleceğine ışık tuttuğuna inandığımız bu modeli sektörün geleceği için bir nirengi noktası olarak görüyoruz”.

(NEW YORK - POSTA 212) Tasarımlarıyla otomobilseverleri kendine hayran bırakan Ferrari, “Special Limited Series” kapsamında görücüye çıkardığı 1,3 milyon dolarlık LaFerrari modelinin ardından daha çok hibrid araç üreteceğini duyurdu. Lansmanı Cenevre Otomobil Fuarı’nda yapılan ve sadece 499 adet üretilecek Ferrari LaFerrari’nin 6.3 litre V12 motorunun hibrid sistemin desteğiyle 963 HP güce sahip olarak 950 bg güce erişmesi, bu değerler ile 0-100 Km/s hızlanmasını 3 saniyenin de altında tamamlayan modelin yaklaşık 350 Km/s’lik bir hız değerine sahip olması, yüzlerce simetrik eğriyi kusursuz bir aerodinamik yapıda birleştiren tasarımı ve sadece 1270 kilogram ağırlığında olması onun “süper otomobil” olarak adlandırılmasının sebeplerinden sadece bazıları.

» 350 MİLYON DOLARLIK REKOR Ferrari’nin aynı zamanda araç dışında ürettiği ürün yelpazesinin genişleyeceğini söyleyen Montezemolo, “Daha çok otomobil üretmek zorunda kalmadan karımızı artırabileceğimiz bir çok planımız var” diye konuştu. Her yıl yaklaşık 6 bin 900 araç ürettiklerini, fakat bu yıl 6 bin 500 tane üretmeyi planladıklarını söyledi. Geçtiğimiz yıl, 350 milyon dolarla kar rekoru kırdıklarını vurgulayarak, bu durumun en önemli sebebinin kişilere özel tasarladıkları araçlardan büyük kar elde etmeleri olduğunu söyledi.

» HİBRİD OTOMOBİLE GÜVEN

Ferrari Başkanı Luca di Montezemolo, Bloomberg Televizyonu’nda ka-

ABD’DE 250 DOLARIN ALTINDAKİ EN İYİ OTELLER Business Insider dergisi, Amerika’ya turist olarak veya iş gezisi için gelenlerin kalabileceği 250 doların altındaki en iyi otelleri belirledi

The Ellis Hotel The Liberty Hotel

ACME Hotel Company

The Blake Hotel

21c Museum Hotel

Hotel Palomar Phoenix

(NEW YORK – POSTA 212 ) Business Insider ABD’de gecelik 250 doların altında konaklanabilecek en iyi 20 otelin listesini yayınladı. “İş gezisine çıktığınızda, şehri keşfetmek için çok fazla vaktiniz olmayabilir. Bu nedenle, Amerika’da geceliğine 250 doların altında bir bütçe ayırarak konaklayabileceğiniz en iyi otelleri sıraladık” diyen Business Insider’in oteller listesi şöyle: ■ ATLANTA: The Ellis Hotel (108 dolar) ■ BOSTON: The Liberty Hotel (249 dolar) ■ CHARLOTTE: The Blake Hotel (179 dolar) ■ CHICAGO: ACME Hotel Company (229 dolar) ■ CINCINNATI: 21c Museum Hotel (199 dolar) ■ DALLAS: Hotel Indigo (82 dolar) ■ DENVER: Hotel Teatro (212 dolar) ■ LAS VEGAS: Aria Resort & Casino (149 dolar) ■ LOS ANGELES: The Standard Hollywood (235 dolar) ■ MIAMI: Albion South Beach (170 dolar) ■ MINNEAPOLIS: Hotel Ivy (161 dolar) ■ NASHVILLE: Hotel Preston (118 dolar) ■ NEW YORK CITY: Yotel (199 dolar) ■ ORLANDO: Waldorf Astoria Orlando (214 dolar) ■ PHOENIX: Hotel Palomar Phoenix (149 dolar) ■ SAN FRANCISCO: Hotel Union Square (229 dolar) ■ SAN DIEGO: The Soﬁa Hotel (239 dolar) ■ SAVANNAH: The Marshall House (219 dolar) ■ SEATTLE: The Maxwell Hotel (239 dolar)

27.5 milyon dolarlık otomobil 1967 Modeli bir Ferrari, açık artırmada tam 27,5 milyon dolara alıcı buldu. Bu kırmızı Ferrari’nin en büyük özelliği sadece 10 adet üretilmiş olması

(KUZEY CAROLINA – POSTA 212) Kuzey Carolinalı bir milyoner olan Eddie Smith’e ait otomobil, sahibinin ölümünden sonra açık artırmada 27,5 milyon dolara satıldı. B u kırmızı Ferrari’nin özeliği, aynı modelden yalnızca 10 adet üretilmiş olması. Aynı zamanda Lexington belediye başkanı olan Smith, 2007 yılında 88 yaşındayken hayatını kaybetti. Otomobil o zamandan beri özel bir garajda saklanıyordu. Açık artırmadan önce bir konuşma yapan Smith’in oğlu Eddie Smith Jr, evlerine Ferrarilerin gelip gittiğini

ama bir tek bu Ferrari’nin 45 yıldır onlarla olduğunu söyledi. 275 N.A.R.T. Spyder modeli Ferrari, 1968 yılında “The Thomas Crown Aﬀair” ﬁlminde de kullanılmıştı. Açık artırmadan elde edilen 27, 5 milyon dolar çeşitli yardım kuruluşlarına bağışlandı.