POSTA212 - SAYI 36 - EK

Page 1

Ekonomik özgürlüklerde sürünüyoruz

New York’ta Türkler nerede eğleniyor?

Atlarla terapi

■ Muhabirimiz Demet Demirkaya, kendisinin de faal olarak görev aldığı çiftlikteki engelli çocukların eğitiminde kullanılan ‘fısıldayan atlar’ı anlatıyor. » 8’DE

■ Heritage Vakfı’nın her yıl yayınladığı ‘Ekonomik Özgürlükler Endeksi’nde, Türkiye 43 Avrupa ülkesi arasında 30. oldu.» 6’DA

■ Gece hayatını çok seven New Yorklu Türkler, kentin eğlence hayatının kalbinin attığı Meatpacking bölgesindeki hangi mekanları tercih ediyor... » 3’TE

HAFTALIK ÜCRETSİZ

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

www.posta212.com • YIL 1 • SAYI 36

SİYASETTE KADININ ADI YOK

BM Kadın Birimi ve Parlamentolararası Birlik (Inter Parliamentary Union) tarafından yayınlanan rapor, dünya genelinde 146 ülkede kadınların ulusal parlamentolarda temsil edilme oranının sadece yüzde 21,3 olduğunu ortaya çıkardı. Türkiye’deki durum ise adeta ‘Kadının Siyasette de Adı Yok’ dedirtecek cinsten

Türkiye’de 81 validen sadece 1’i, 428 vali yardımcısının 7’si, 795 kaymakamın 22’si, 80 müsteşar yardımcısının 3’ü kadın. 26 müsteşar arasında ise hiç kadın yok. Bakanlar Kurulu ve TBMM’nin durumu da hiç iç açıcı değil. Muhtarlık bile kadınlara reva görülmemiş siyaset sahnesinde.

» 7’DE

22 Ocak 2014 Çarşamba

Cinlerin ve perilerin ressamı ■ Cinler, periler ve şeytan figürleri kullanarak masal dünyasına hayat veren Mehmet Uygun, yaşarken en çok kazanan ressamlar arasında. » 3’TE

İşte ABD’de rahat edeceğiniz şehirler ■ Environmental Health & Engineering şirketi; park, kafe ve restoranlar, stresli yaşam tarzı gibi konulardaki verileri bir araya getirdi ve en rahat şehirleri belirledi . » 16’TE

GÜLHAN AKŞİT

9’DA

SUNAY AKIN

14’TE

HALDUN ARMAĞAN İLE VİZYON

14’TE

NEW YORK’TA ETKİNLİKLER

N’olcak şimdi? ■ Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin şike davasındaki kararı onamasıyla cevabı beklenen tüm bu soruları, POSTA212 siz okurları için cevapladı... Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın başkanlığı düştü mü?.. Fenerbahçe’nin yeni başkanı kim olacak?.. Kaosun »11’DE içindeki Türk futbolunu neler bekliyor?.. 11’DE

ADNAN ONARAN

15’DE

NURDAN YÜZBAŞIOĞLU İLE LIFE AND STYLE

Yeni Star Türk ‘Sinan Kanatsız’ ■ ATAA’nın başarılı Türkleri topluma tanıtmak amacıyla başlattığı STAR Türk ödülünün bu ayki kazananı Türk Girişimci Sinan Kanatsız oldu. » 5’TE

Türk marketi zincirleşiyor ■ New York North Babylon’da yaklaşık 15 yıldır hizmet veren Nazar Market, ikinci şubesini Connecticut West Haven’da açarak hedef büyüttü. » 4’TE

11’DE MEHVEŞ KOÇAK

Bu otomobiller göz kamaştırıyor ■ Geçtiğimiz yıl iflasını ilan eden Detroit, dünyanın en büyük otomobil fuarlarından birine ev sahipliği yapıyor. Otomobil dünyasının kalbi Detroit’te atarken fuarın, borç içindeki kentin ekonomisini yeniden canlandırması bekleniyor. » 9’DA

Oscar adayları açıklandı ■ Sinema dünyasının heyecanla beklediği Akademi Ödülleri adayları açıklandı. Bu yıl 86. kez düzenlenecek olan Oscar ödülleri 2 Mart gecesi sahiplerini bulacak. » 16’DA

Jennifer Lawrence

5’TE

Emlağın yükselen yıldızı LONG ISLAND CITY ■ Her türlü lüksü barındıran otellerin bulunduğu bir bölge haline gelecek Long Island City büyük bir dönüşümün eşiğinde. » 12’DE

Ünlü şeflerin restaurant tercihleri » 13’TE


Toplum Yaşam

22 Ocak 2013 Çarşamba

“Ara Güler’in Anadolusu”

WashIngton’da

Türkiye’nin yetiştirdiği dünyaca ünlü efsane fotoğrafçı Ara Güler’in, karış karış gezdiği Anadolu’nun farklı köşelerinde yakalayıp fotoğrafladığı karelerden oluşan “Ara Güler’in Adadolusu” adlı sergisi Washington’da sanatseverlerin beğenisine sunuldu İLHAN TANIR WASHINGTON

B

ugünlerde Türkiye adına Washington’da iyi bir habere rastlamak neredeyse imkansız. Uluslararası siyaset ile pek ilgilenmeyen Amerikalılar dahi, Türkiye’yi CNN, USAToday veya yahoo! haber sayfalarında görüyorlarsa bunun nedeni, yolsuzluk krizi veya protesto görüntüleri olmakta. Böyle bir zaman diliminde, Türkiye’nin efsanevi fotomuhabiri Ara Güler’in Anadolu’nun farklı köşelerinde yakaladığı nefes kesici karelerin, ‘’Ara Güler’in Anadolusu’ adıyla Washington’da sergilenmesi Türkiye adına olumlu gelişmelerden başında geliyor. Washington’daki dünyaca ünlü kırmızı kiremit binalı Smithsonian Müzesine bağlı ve hemen arkasındaki bahçede konumlanan Sackler müzesinde sergilenen 20 kadar Anadolu resimi, yurtdışında gezmeyi seven Amerikalıların meraklarını kurcalayacak enfes enstantaneleri ile gözleri alıyor. Bu harikulade siyah-beyaz kesitler, kendi vatandaşlarına da bu

memleket güzelliklerinin çoğunu bizzat görememiş olmamanın sızısını hissettiren pişmanlık krizlerine neden oluyor. Sergi sadece iki küçük odadan oluşuyor ama Amerikalıların bolca kartpostal ve diğer nedenlerle aşina olduğu Kapadokya, Efes veya Ayasofya dışında Türkiye’nin apayarı bir Anadolusu olduğunu Amerikalılara anlatma gayretinde gibi. Farklı dini ve kültürel dokulara sahip Anadolu köşelerini adeta günyüzüne çıkaran dev sanatçı Güler’in sergi-

sinin, tarihe ilgi duyan, görülmemişleri görmek merakı ve çabasına sahip birçok Amerikalıyı önümüzdeki aylarda Türkiye’ye göndereceği kesin. Ulu Çınar Ara Güler, Anadolu fotoğraflarının yanısıra, sergi içinde gösterilen birkaç dakikalık bir videoyla hem sergide görülmeyen şahaser İstanbul fotoğraflarını ziyaretçilere sunuyor hem de bu kısa video-söyleşide fotoğraf felsefesini, 1950li yıllarda başlayan fotoğrafçılık serüvenini akıllara kazıyor.

Sergilenen resimler arasında Konya’daki Büyük Karatay Medresesinden Doğubayazıt’daki İshak Paşa Sarayı’na, Van’daki Köse Hüsrev Paşa Camii’nden Ani’deki Holy Cross Kilisesine kadar, Anadolu’nun yüzyılları boyunca evsahipliği yaptığı farklı kültür ve dinlerin yansımalarını görebiliyorsunuz. 85 yaşındaki Ara Güler’in sağlığıyla ilgili haberlerin gazeteleri daha çok meşgul etmeye başladığı günlerde, sanatçının Batı’da bilinmeyen Türkiye güzelliklerinin resimlerine bakarken, diğer taraftan da 1976 yılında kendisinin ABD’ye yaptığı gezideki bazı çok ünlü Amerikalı sinema oyuncuları ve yazarlarının çektiği fotoğraflarını yine videodan izleyebilirsiniz. Ara Güler’in İstanbulluluğu ve İstanbul fotoğrafları herkesin aklındayken, Washington’da Anadolu resimlerinin dikkate sunulması, Selçuklu, Osmanlı ve Ermeni anıt, harabe ve ibadethanelerin Amerikalılara hatırlatılması hedefe tam isabet etmiş gibi. Güler’in ‘’Salvador Dali bir dahidir. Ama onun kadar sıradan insanların da hikayeleri anlatılmaya değerdir,’’ sözü, fotoğraflarında yakaladığı

rastgele insan etkileşimlerindeki o anlatılamaz ‘deha’ nın de ipuçlarını veriyor. Mayıs’a kadar açık kalacak sergiye gelecek Amerikalılar, yaz mevsimi yurtdışı programlarını ayarlarken, Türkiye’yi listenin ön sıralarına çekecekler. ‘Ara Güler’in Anadolusu’ ABD’nin Doğu yakasında bugünlerde eşe-dosta tavsiye edilecek ve ziyarete gidilecek yerlerin başında geliyor.

Sergilenen eserler Sergilenen eserler: Gök Medrese, Sivas Ulu Camii, Divriği, Yakutiye Medresesi, Erzurum, Walls of Ani, Ani The Church of the Redeemer, Ani The Church of St. Gregory of Tigran Honents, Ani İshak Paşa Palace, Doğubayazıt Old Beyazıt, Doğubayazıt Citadel of Van, Van Köse Hüsrev Paşa Camii, Van Jonah and the whale, wouth wall, Church of the Holy Cross, Akdamar Island Church of the Holy Cross, Akdamar Islan Büyük Karatay Medresesi, Konya

Arif Mardin Bursu Yetenekli genç Türk müzisyenlerini Amerikan müzik dünyasıyla tanıştırmak amacıyla düzenlenen Arif Mardin Müzik Bursu için başvurular başladı. Başvurular 1 Mart’ta sona erecek NEW YORK - POSTA212

N

TÜRK KIZI KORKUTACAK NEW YORK - POSTA212

Ü

nlü yönetmen Ralph Anthony Gutierrez’in yönettiği New York yapımı korku filminde Türk oyuncu Beril Zaman başrol oynayacak. Zaman, Red Skulls adlı filmde ‘Dedektif Lin’ karakterini canlandıracak. VAMPİR OLACAK Bilgi Üniversitesi Performans Sanatları’nda eğitimini yarım bırakıp Amerika’ya yerleşen Zaman, Lee Strarberg Theatre and Film Institute New York konservatuarında oyunculuk eğitimini tamamladıktan sonra Amerika’daki ilk adımlarını atmaya başladı. Şimdiden üç uzun metrajlı sinema filminde rol alan güzel oyuncu, bir yandan baş rolünde olduğu ‘Red Skulls’ filminin çekimlerini sürdürürken, bir yandan da yine Amerikan yapımı ‘The Genesis Project’ adlı filmde vampir rolünü oynamaya hazırlanıyor.

ÜNLÜLERLE BİRARADA Zaman, önümüzdeki aylarda çekimlerine başlanacak mafya filmi “Blame It on the Hustle”da ise Ving Rhames, Wesley Snipes, Mekhi Phifer, William Hurt ve Ray Liotta gibi dünyaca ünlü isimlerle birlikte rol alacak. İddialı prodüksiyonlarda oynadığı rollerle Hollywood’a açılan kapıları aralayan

Türk kızı Beril Zaman Amerika’da uzun metrajlı filmlerin aranan yıldızı oldu. Zaman, ‘Red Skulls’ filminde dedektif, ‘The Genesis Project’ filminde de vampir rolüyle izleyici karşısına çıkacak Beril Zaman, Ocak ayının son haftası, Holywood’da düzenlenecek olan LA Connection’da temsil edilecek 22 oyuncudan biri seçildi. Zaman, 2014 pilot sezonunda kendisine yer arıyor. BERİL İÇİN SAHNE Amerika’yı sallayan Türk oyuncu Beril Zaman, ‘Red Skulls’ filminin yapımcıları ile nasıl tanıştığını şöyle anlatıyor ‘Blame it on the Hustle’ın basına tanıtım partisinde Anhtony Guiterrez lie tanıştık. Daha sonra, prodüksiyon şefi Jose Rotrigez bana e-mail attı. “Bir film var oynar mısın? Ona göre sana sahne yazacağız” dediler. Sonra benim için üç sahne yazdılar.” Daha önceden hiç

korku filminde oynamadığını belirten Zaman, “Bir Amerikan korku filminde başrol oynadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum” diyor. AKSAN SORUNU YOK Yaklaşık üç yıldır aksan hocası ile birlikte çalışarak doğal Amerikan aksanı kazanan Zaman, “Önemli olan İngilizcenin ritmini yakalamak. Bana “Aksanınız var” demesinler diye çok uğraştım ve başardım” diye ekliyor. HAYALİ TİM BURTON FİLMİ En büyük hayalleri arasında bir Tim Burton filminde rol olmak olduğunu söyleyen güzel oyuncu, “Benim hayalim her karakteri canlandırmaktı. Bir gün katil, bir başka gün vampir olmak gibi. Bunu ilk söylediğimde etrafımdakiler benimle dalga geçiyorlardı. Şu an tam olarak da bu hayalim gerçekleşiyor. Hangi karakter gelirse gelsin, bir oyuncu olarak ona can veriyorum” diye belirtiyor. “ÇOK YALNIZDIM” Zaman, kendisi gibi Amerikan Rüyası’nı gerçekleştirmek isteyenlere önerileri şöyle: “Bu hayatta ne olmak istiyorsak onu yapmalıyız. Amerika’da üç sene boyunca hiç Türk arkadaşım yoktu. İlk yıllarım çok yalnız geçti. Buna hazırlıklı olmak gerekli diye düşünüyorum. Buradaki herkesin hayali Amerikan Rüyası. İnsanlar bunu gerçekten istiyorlarsa, gözünü karartıp atlayıp buraya gelmeli ve kendi metotlarını oluşturarak ellerinden geleni yapmalı.”

ew York merkezli Amerikan Türk Cemiyeti (ATS) tarafından bu yıl sekizincisi verilecek olan Arif Mardin Müzik Bursu’nun başvurularının 1 Mart’ta sona ereceği açıklandı. Dünyaca ünlü plak yapımcısı ve aranjör Arif Mardin anısına düzenlenen müzik bursunu geçtiğimiz yıl kazanan 15 yaşındaki Kemal Efe Eroğlu, 6 Temmuz - 9 Ağustos tarihleri arasında müzik okulu Berklee’de 5 haftalık bir yaz programında eğitim görmeye hak kazanmıştı. Yetenekli genç Türk müzisyenlerini Amerikan müzik dünyasıyla tanıştırmak amacıyla başlatılan burs

çerçevesinde Türk müzisyenler ABD’de eğitim görme sansını yakalıyor. Arif Mardin’in müzik kariyerinin de başladığı yer olan Boston’daki Berklee College of Music’le işbirliği içerisinde gerçekleştirilen program kapsamında burs almaya hak kazanan öğrenciler Berklee College’de beş hafta ücretsiz öğrenim görüyor. Programın tüm masrafları burs tarafından karşılanırken, öğrenciye de 500 dolarlık yardım yapılıyor.

Los Angeles’ta yarışacak Türk filmleri açıklandı LOS ANGELES - POSTA212

B

u sene üçüncüsü gerçekleşecek olan Los Angeles Türk Film Festivali’nin (LATFF) kısa film yarışması dalında yarışacak adaylar açıklandı. Ünlü film eleştirmeni ve LACMA Film Independent serisi küratörü Elvis Mitchell tarafından açıklanan LATFF Kısa Film Yarışması’nın 10 finalisti şu şekilde: Avni Amca – Çiğdem Topaloğlu Birlikte – Barış Çorak

Boş Köy – Hakan Hücum Kafa – Koray Sevindi Kor – Cihan Sağlam Mama – Ahmet Bikiç Nefs – Aksel Bonfil Patika – Onur Yağız Şeref Dayı ve Gölgesi – Buğra Dedeoğlu Yolculuk – Nadim Güç Elvis Mitchell’ın yarışmaya başvuran

201 film arasından seçtiği filmlerin yönetmenleri, festival boyunca Los Angeles’ta misafir edilecekleri gibi, mart ayında da filmlerini Hollywood’un tarihi sineması Egyptian Theater’da sergileme imkanı bulacaklar. Türk sinemasını Amerika’da tanıtmak amacıyla düzenlenen festivalin bu yıl üçüncüsü yapılıyor.

ATA-DC’nin konuğu Dr. Soner Çağatay WASHINGTON - POSTA212

W

ashington DC Amerikan Türk Derneği (ATA-DC), Kitap Kulübü programı kapsamında Dr. Soner Çağatay’ın konuşmacı olarak katılacağı bir etkinlik düzenliyor.

ATA-DC tarafından düzenlenen program çerçevesinde Çağatay, “The Rise of Turkey” isimli kitabını imzalayacak. 20 Şubat Perşembe günü 18.30 – 20.30 arasında gerçekleşecek olan etkinli-

ğin adresi “ATA-DC Türk Evi/Turkish House 1526 18th St. NW, Washington, DC 20036” olarak duyuruldu.


Toplum Yaşam

22 Ocak 2014 Çarşamba

TÜRKLERİN SEVDİĞİ GECE MEKANLARI New Yorklu Türkler gece hayatını seviyor. Kentin eğlence hayatının kalbinin attığı Meatpacking Bölgesi’ndeki kulüplerde Türklerin tercih ettiği gece mekanlarını araştırdık SONER MEZGİTÇİ NEW YORK- POSTA212

N

ew York, eğlence hayatıyla da çok renkli bir kent. Tabii New York’un Türkleri de eğlence hayatını çok seviyor. Posta212 olarak Türkler’in favori gece mekanlarını, nerelerde eğlenmeyi tercih ettiklerini keşfe çıktık. Gece hayatının renkli mekanlarını ziyaret edip Türk müşterilerin eğlence hayatını nasıl yaşadıklarının peşine düştük. LAVO New York’taki en popüler mekanlar arasında adından sıkça bahsettiren Lavo, gece hayatının nabzını tutan önemli kulüplerinden biri. Lavo’nun halkla ilişkiler müdürü Gabriella Abad bize mekanın eğlence tarzı ve Türk müşterilerin eğlence anlayışıyla ilgili gözlemlerini paylaştı. Yoğun bir Türk müşteri potansiyelinin konukları arasında bulunduğuna dikkat çeken Abad, Türklerin eğlenceye çok düşkün olduğunu söylüyor ve aslında klübün konseptinin Türk-

lerin eğlence anlayışına çok uygun olduğunu ekliyor.

bul’da bir gece kulübünde bulunduğunuz izlenimine kapıldık.

DANSÖZ DE VAR Abad, “Lavo’da pazar gecesi sekiz dansözün yer aldığı bir gösteri sunuyoruz ve DJ’lerimiz mixlerinde daha çok Orta Doğu ve Avrupa müziklerini çaldıkları için Türk müşterilerimizden oldukça olumlu yorumlar alıyoruz” diyor. Gabriella’nın söylediği gibi katıldığımız bir programda adeta İstan-

4 KİŞİ 2 BİN 500 DOLAR Lavo’da fiyatlar hiç azımsanmayacak kadar yüksek. Dört kişilik bir masa fiyatı 2000-2500 dolar arasında değişiyor. Rezervasyonsuz müşteri almamaya özen gösterdikleri dile getiren Gabriella kıyafet konusunda da çok titiz olduklarını söylüyor. Bu mekanın ziyaretçileri de arasında da pek çok ünlü isme rastlamak mümkün. Victoria Secret meleklerinden Candice Swanpoel’un uğrak mekanı haline gelen mekanda her hangi bir ünlü modelle karşılaşma olasılığınız bir hayli yüksek. 39 E 58th St (Madison ve Park Ave arasında) LE BAIN: YER AYIRTIN Türkler arasında rağbet gören kulüplerden, Meatpacking Bölgesi üzerinde bulunan, Le Pain daha çok trans ve elektronik müzikseverlerin rağbet gösterdiği bir mekan. Standart Hotel ile aynı binada olan tamamen camdan oluşan kulüp, muhteşem terasıyla müşterilerine unutulmayacak bir gece vaat ediyor. Rezervasyon yaptırmayı unutup

Cinlerin ve perilerin ressamı Resimlerinde masal dünyasına hayat veren sürrealist ressam Mehmet Uygun yaşarken en çok kazanan ressamlar arasında yer alıyor. Bu sıradışı ressam, resimlerinde matematik, mitoloji, cinler, periler ve şeytan figürleri kullanıyor FİGEN ONUR İSTANBUL-POSTA212

n Öğrenciyken para kazanan ender ressamlardansın. Yirmi bir yaşımda Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’ne girerek özgürlüğüme kavuştum diyebilirim. Tarzımı yolumu erken buldum. Yaptığım resimler atölye hocalarımın dikkatini çekince “Sana öğretecek bir şey yok, sen git atölyende resimlerini yap bize getir” dediler. Kendi atölyemi kurdum. Özgürce resimler yaptım. Yarışmalara katıldım ve kazandım. O dönemde yaptığım birkaç resmim New York’ta özel bir koleksiyonda. n Evet gelelim Amerika günlerine… Amerika’ya 1993 yılında gezmek, birkaç müze görmek ve bir de olursa galerilerde şansımı denemek için gittim. Soho’da bir günde birkaç teklif alınca şaşırdım. Hiç beklemiyordum ama sevindim. Bir galeriyle 1994 yılı için anlaşma yaptım. New York’lu galeriler uzun soluklu anlaşmalar istiyorlardı. Ben bir yıllık anlaşma istedim. Çünkü bir yere bağlı çalışmak beni strese sokar ve yorar. n Sonra? Sergime çok az bir zaman kala New York’ta hukukçu Ayşe hanımla tanıştık “Burada ne yapıyorsunuz” diye sordu. “Sergim var” dediğimde çok şa-

şırdı. “Bundan nasıl haberimiz olmaz?” diyerek hemen konsolosu, kültür ateşesini aradı. Böyle bir ilgi karşısında ben de mutlu oldum. Konsolosluğa davet edildim. Sergi için Amerika’da yaşayan Türklerin uzun bir listesini hazırladılar. New York’ta yaşayan Burhan Doğançay, Ertuğrul Ateş gibi sanatçılarla tanıştırdılar… n New York’ta resim yaptın New York benim için önemli bir deneyim oldu. “New York yorumları” isimli bir seri resme burada başladım. Bir süre Philadelphia, New

Jersey arasında nehir kıyısında Lambertwille isimli kasabada sergi için resimlerimi hazırladım. Müzeler, sergiler, farklı tatlar, kokular iyi– kötü, güzel-çirkini görüp ve yaşamak güzeldi. New York o dönemde birçok yönden özellikle sanat açısından çok canlı, çok doyurucu kentti. Dünyanın her köşesinden büyük bir ilgi vardı. Bugünlerde dünyada birkaç kent daha öne çıkmaya başladı. Bunlarda biri de son birkaç yıldır İstanbul… n Ve birden Türkiye’ye döneyim dedin. Neden? Birçok dönme nedenim vardı. Bir tanesini mezun olduğum fakülteden çalışma teklifi aldım. Doktora yapıyordum. Akademik kariyer yapmak istedim.

n Sana neden cinlerin ve perilerin ressamı diyorlar? Resimlerimde kullandığım her şeye dönüşen, her biçime giren bir figürüm var. Buna çeşitli kimlikler yüklüyorum. Renk ve ışığı korkmadan kullandığım için de, resimlerdeki figürler ete kemiğe bürünmüş olmaktan daha ziyade ışığa ve renge bürünüyorlar. Bazı insanlar bunlara cin dediler, öyle yorumladılar. Bu sıfat ve yorumlar beni çok da rahatsız etmiyor. Benim için önemli olan kendi hikayemi, masalımı ve zihnimde gördüklerimi anlatıyor olabilmem… Masallar çocukluğumda gelen bir zenginlik. Şimdi kendi masallarımı anlatıyorum… n Resimlerinde masalların etkisi var yani. Evet. Benim çocukluğum eski İstanbul’dan arta kalan iki katlı ahşap bir evde geçti. Anneannemin ve dedemin eviydi. Onların anlattığı masallar, destanlar ve mitolojik hikayeler beni çok etkiledi. Fantastik hayal gücüm gelişti. Bir de okuduğum çizgi romanlar… Benim kuşağımdaki bütün çocuklar bu çizgi romanları bilir. Beş altı yaşlarımda Atatürk’ten daha çok Benjamin Franklin’i ve Amerikan tarihini biliyordum! n Dikkat ettim aynı anda çok sayıda resim üzerinde çalışıyorsun. Ben çok çalışan ama az resim çıkarabilen bir ressamım. Bazı resimlerin bitmesi yıllarca sürebiliyor. Boyaları yoğun ve kalın kullanırım. Boyanın kurumasını beklerken başka bir resme devam ederim… n Koleksiyoncularınız sizi sıkıştırmıyorlar mı? Tutkulu takipçilerim var. Daha bitirmediğim tablolarımı almak istiyorlar ama beklemek zorundalar.

son anda bu kulübe gitmeye karar verdiyseniz kapıdaki görevliyi ikna etmek gerçekten hiç kolay değil. Rezervasyonu olan müşterilerin dört kişilik bir masa için bir gecelik yaklaşık 1000-1500 dolarlık bedeli ödemeyi gözden çıkarması gerekiyor. Genelde Türk öğrencilerin uğrak mekanı olan bu gece kulübünde bir de jakuzi bulunuyor. Mekanın terasındaki barda gece yarısı 1’den sonra başlayan waffle servisi ile gecenin sonuna doğru açlık hissinizi bastırabilirsiniz. 848 Washington St VIP ROOM: LOCA 5 BİN DOLAR Gece hayatının en canlı bölgesi Meatpacking Bölgesi’nde bulunan önemli kulüplerden VIP ROOM New York’ta henüz iki aylık bir geçmişe sahip olmasına karşın bir cazibe

noktası haline gelmiş. Sadece davetli listesindeki kişilerin kabul edildiği mekanda loca ve bistro olmak üzere iki çeşit fiyatlandırma yapılıyor. Loca kiralamanın ufak çaplı bir servet değerinde olduğu mekanda, locanın konumuna göre fiyatlar 2500-5000 dolarlık paketler halinde alıcı buluyor. Daha çok sanat ve sosyete dünyasının uğrak mekanı olan VIP ROOM açılışında bir çok ünlü isme ev sahipliği yapmış durumda . Bu gece kulübüne girmeyi başarabilirseniz bir ünlü TV yıldızıyla aynı bardan içki almanız işten bile değil. Avrupa’daki kulüblerden ilham alınmış dekorasyonunda hiç bir detay gözden kaçmamış ve teknolojinin imkanları sonuna kadar kullanılmış. 409 W 13th St. West Village, Meatpacking District


Toplum Yaşam

22 Ocak 2014 Çarşamba

Şikago Başkonsolosu Indianapolis’i ziyaret edecek (CHICAGO-POSTA 212) Türkiye Cumhuriyeti Şikago Başkonsolosu Fatih Yıldız, Indianapolis kenti ile civarında yaşayan vatandaşlarla bir araya gelmek ve Indiana eyaleti ile kentin yerel yetkililerine ilaveten, bazı iş ve akademi çevreleriyle görüşmelerde bulunmak üzere, 30 Ocak - 1 Şubat 2014 tarihlerinde kente ziyarette bulunacak. Sözkonusu ziyareti kapsamında, Başkonsolos Yıldız’ın 1 Şubat Cumartesi günü katılacağı toplantıların bilgileri şu şekilde açıklandı:

VATANDAŞLARLA TOPLANTI Yer: DoubleTree Suites by Hilton Indianapolis-Carmel (Indiana Room), 11355 North Meridian Street, Carmel, IN 46032 Tarih: 1 Şubat 2014, Cumartesi Saat: 11:00 – 11:45

YERİNDE KONSOLOSLUK HİZMETİ Yer: DoubleTree Suites by Hilton Indianapolis-Carmel (Indiana Room), 11355 North Meridian Street, Carmel, IN 46032 Tarih: 1 Şubat 2014, Cumartesi Saat: 12:00 – 18:00

ABD’Lİ SAĞLIK KURULUŞU CLEVELAND CLINIC, TÜRKİYE’YE OFİS AÇTI (İSTANBUL-POSTA 212) Aralarında siyasetçilerin de yer aldığı birçok ünlü ismin tedavileriyle Türkiye'de adından yaygınlıkla söz ettiren dünyanın önde gelen sağlık kuruluşlarından Cleveland Clinic, resmi açılışı dolayısıyla başta sağlık hizmeti verdiği isimler olmak üzere, toplumun önde gelen kanaat önderleri, sağlık sektörü temsilcileri, doktorlar, çalışma ortakları yerel yetkililerin katılacağı bir davet verecek. Aralarında siyasetçilerin de yer aldığı birçok ünlü ismin tedavileriyle Türkiye'de adından yaygınlıkla söz ettiren dünyanın önde gelen sağlık kuruluşlarından Cleveland Clinic Türkiye ofisini açtı. 2013 yılı içerisinde Türkiye'de yaptığı görüşmelerin ardından 2013 sonunda Türkiye ofisini hayata geçiren Cleveland Clinic, 22 Ocak Çarşamba günü İstanbul'da vereceği davetle açılışını resmi olarak duyuracak. Konuya ilişkin yapılan açıklamada, geçen 25 yıl boyunca İstanbul başta olmak üzere Türkiye genelinde çok sayıda kişiye sağlık hizmeti veren Cleveland Clinic'in başta sağlık hizmeti verdiği isimler olmak üzere, toplumun önde gelen kanaat önderlerini, sağlık sektöründen önemli isimleri, doktorları, çalışma ortaklarını ve yerel yetkilileri vereceği açılış davetinde ağırlayacağı belirtildi. Cleveland Clinic Uluslar Arası Operasyonlar İcra Direktörü olan Robert Stall; "Türkiye’de yapacağımız ilk toplantımızı düzenlemekten büyük memnuniyet duyacağız" dedi. Stall, “Cleveland Clinic’in İstanbul bürosundaki ekibimiz, Türkiye ile ABD’deki Cleveland Clinik arasında önemeli bir köprü görevi üstlenecek.Bu sayede, Türkiye’de bulunan ve Cleveland Clinic’den sağlık hizmeti almak isteyen insanlara geniş bir erişim olanağı sağlanacak" açıklamasını yaptı. Robert Stall, açıklamasında İstanbul Ofisini yöneten Salih Yıldırım ile çalışmaktan da duydukları memnuniyeti de dile getirdi.Verilen bilgiye göre Türkiye ofisinin, ABD’deki hastanede tedavi görme arayışı içerisinde olan hastaların yönlendirilmelerini kolaylaştırırken aynı zamanda Türkiye’de yönetim danışmanlık hizmetleri sunarak, tıp eğitimi inisiyatiflerini destekleyerek ve yerel sağlık kuruluşları ile Cleveland Clinic arasındaki doktor eğitim programlarını pekiştireceği bildirildi. Cleveland Clinic Küresel Sağlık Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Doktor Bill Ruschhaupt da açıklamasında “Sağlık yetkilileri ile işbirliği yapan İstanbul Bürosundaki ekibimiz aynı zamanda doktor eğitimi ve bilgi paylaşımı programlarını ve eğitim etkinliklerini de kolaylaştırmaktadır. Hastaların sağlığı ve esenliğini “Önce Hastalar” sloganımızla her şeyin üzerine koymaktayız. Yeni büromuz sayesinde hastalarımızın ihtiyaç duydukları hizmetleri almasını temin ediyoruz” dedi.

Nazar Market hedef büyüttü Yaklaşık 15 yıldır North Babylon’da hizmet veren Nazar Market, Belediye Başkanı, TADF ve Giresunlular Derneği başkanlarının da katıldığı törenle ikinci şubesini Connecticut West Haven’da açtı

N

CONNECTICUT - POSTA212

azar Market’in geçtiğimiz cuma günü yapılan ikinci şubesinin açılışını, West Haven Belediye Başkanı Edward M. O’brien, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Başkanı (TADF) Ali Çınar ve New York Giresunlular Derneği Başkanı Savaş Şahin yaptı. Norht Babylon’da 1999’da açılan Nazar Market’i, 2005 yılından itibaren ortakları Hüseyin Akarsu, Mustafa Dumlupınar ve Ali Can ile birlikte işleten Yusuf Avcı, “Marketi ilk satın aldığımızda genişliği 2000 square feet idi. Yandaki iki dükkanı da kiralayarak marketinin alanını 4500 square feet’e çıkardık. İçerisinde Türk mutfağının olduğu 45 kişilik oturma kapasiteli fast-food servisi yapılan, helal et, tatlı ve kuru pasta reyonu olan ve Türk ürünlerinin satıldığı market bölümü bulunmaktadır. Marketimizin yeni açılan West Haven şubesinde ben, Hüseyin Akarsu ve Yücel Otay olmak üzere üç kişi olacağız. İkin-

TAZELİK VE LEZZET ÖNEMLİ

North Babylon’daki müşterilerinden gelen yoğun talep üzerine Connecticut’ta ikinci şubelerini açtıklarını söyleyen Avcı, başarılarının sırrını şöyle anlattı : “Etlerimizin tazeliğine çok dikkat ediyoruz. Mutfaktaki arkadaşlarımız işlerinin ustası ve tadı çok güzel veriyorlar. Yabancı müşterilerimiz genellikle Ortadoğu bölgesinden geliyor ve fiyatların çok makul olmasına dikkat ediyorlar. Biz de ona göre fiyat belirliyoruz. Kazandığımız paradan çok, müşterilerimizin yedikleri ürünlerden keyif almasına önem veriyoruz” dedi.

SIKI DOSTLAR

ci şubemiz 3500 square feet olup, içerisinde Türk ürünlerinin bulunduğu market bölümü, helal et satılan et reyonu ve tatlı ile kuru pastaların satıldığı pastane bölümü olacak dedi.

TÜRKİYE’NİN TANITIMINA KATKI

Amerika’da yaşayan Yusuf Avcı, Türkiye’nin tanıtımını her zaman yaptıklarını, marketlerin duvarlarında Türkiye’nin güzel köşelerini sergilemelerinin yanı sıra, ülkemizi tanıtan kitapçıklar da dağıttıklarını belirterek, “Bir manada Türkiye’nin elçiliğini de yapıyoruz” dedi.

Bir zamanlar ev arkadaşı olduğu ortakları ile uzun seneler boyunca hiç bir sorun olmadan marketlerini de işletmesini çoğu kişinin hayretle karşıladığını söyleyen Avcı, şöyle konuştu”Birbirimizi çok iyi tanıyoruz ve aramızda saygı ön planda. Herkes ne yapacağını biliyor. Kimse kimsenin işine karışmıyor. Birbirimize güven duyuyoruz.” ABD’de Nazar Marketler zincirini genişletmeyi planladıklarını da belirten Avcı, Brooklyn veya Paterson gibi sadece Türklerin yoğun olduğu yerlerin yanı sıra başka yerlerde şube açmayı düşündüklerini söyledi. Avcı, “Ürünlerimiz çok kaliteli olduğu için Amerikalı müşterilerimiz de büyük ilgi gösteriyorlar” diye konuştu.

Türk Kahvesi gecesi (MICHIGAN-POSTA212) Michigan Türk Amerikan Cemiyeti (TASM) bir Türk kahvesi gecesi düzenliyor. 28 Ocak Salı günü saat 18:30 - 20:30 arasında düzenlenecek Türk Kahvesi Gecesi’ne ilginin oldukça yüksek olması beklenirken, etkinliğin Michigan Devlet Üniversitesi Uluslararası Merkez’de yapılması nedeniyle programa çok sayı-

da akademisyenin ve öğrencinin katılması bekleniyor. Etkinlik ile ilgili detaylı bilgi almak isteyenler info@tasmich.org adresine e-posta gönderebilirler. Etkinliğin adresi :Michigan State University International Center 427 N. Shaw Lane, Room 30 East Lansing, MI 48824

Kanserle savaşta sağlıklı beslenme Hipnoz ve Kanser Terapisti Psikolog Gülhan Akşit Şener, 17 Ocak Cuma günü kanserle savaş üzerine bir seminer düzenledi. Seminerde Şener’e yemek sanatçısı ve şefi Dilara Erbay da eşlik etti

NEW YORK - POSTA212

H

ipnoz ve kanser terapisti psikolog Gülhan Akşit Şener, bu konuda düzenlediği terapilerini hastalığı önleyici diyetlerle birleştiriyor. Şener, kanserin oluşumunda psikolojik bozukluklar, yoğun stres faktörü ve sağlıksız beslenmenin öneminin bilim insanlarınca her gün yeni verilerle ortaya konulduğunu, bunun da kendisini harekete geçirdiğini

söylüyor. Şener düzenlediği seminerde Türkiye’nin en tanınan yemek sanatçısı ve şeflerinden Dilara Erbay’la bir araya geldi.

DOĞRU BESLENME

Seminere katılanlara Şener, kanser oluşumunda stres ve genetik faktörleri anlatırken, ayrıca son zamanlarda çocuklarda rastlanmaya başlayan kanserin ebeveynler tarafından erkenden fark edilmesi konusuna da dikkat çekti. Erbay da, hastalığı önlemek veya

yenmek açısından yiyeceklerin öneminin üzerinde dururken, buna uygun diyet önerilerinde bulundu. Erbay, özellikle hastalığın oluşumunu engelleyen besinleri Türk mutfağının sağlıklı yönlerini öne çıkararak anlattı. Seminere katılanlar, Erbay’ın bu yönde hazırladığı menü örneklerini paylaşma imkanı da buldu. Programda ayrıca nefes terapisti Canan Kocasoy, kansere karşı çok etkili bir günlük pratik olan “Doğru ve yeterli nefes alma teknikleri” uygulamalarını paylaştı.


Toplum Yaşam

22 Ocak 2014 Çarşamba

ATAA’NIN STAR TÜRK’Ü SİNAN KANATSIZ OLDU ATAA’nın başarılı Türk girişimcileri tanıtıp örnek olmalarını sağlamak amacıyla başlattığı STAR Türk Ödülleri’nin bu ayki sahibi, iş hayatında bir çok başarıya imza atan Sinan Kanatsız oldu

T

WASHINGTON - POSTA212

ürk Amerikan Dernekleri Asamblesi’nin (ATAA) başarılı Türkleri topluma tanıtmak ve genç nesillere örnek olmalarını sağlamak amacıyla başlattığı STAR Türk ödüllerinin bu ayki kazananı Türk Girişimci Sinan Kanatsız oldu.

SİNAN KANATSIZ KİMDİR? • İcra Kurulu Başkanı, KCOMM • Genel Başkan ve Kurucu, The Internet Marketing Association • Yönetim Kurulu Üyesi, State Assistance Fund for Enterprise, Business and Industrial Development Corporation (SAFE-BIDCO) • Yönetim Kurulu Üyesi, Pretend City Children’s Museum • Yönetim Kurulu Üyesi, Chapman University • YMCA Ulusal Sosyal Yardım Başkanı, Youth and Government • Mütevelli, Boys Town California

Çeşitli ülkelerde 65’in üzerinde personel ve sözleşmeli çalışanı bulunan KCOMM dünya çapında 1000’den fazla şirkete pazarlama desteği verdi. Bunlar arasında yenilikçi küçük işletmelerden, New York Menkul Değerler Borsası’na ve NASDAQ’da listelenen Oracle, Sony, eBay, University of Phoenix, T-Mobile, HP gibi şirketlere kadar birçok organizasyon bulunmaktadır. KCOMM’un stratejik programları ve sonuç odaklı kampanyaları Amerika Halkla İlişkiler Topluluğu (PRSA) tarafından ve-

rilen en büyük onur ödülü olan PROTOS ödülünü birçok defa şirkete kazandırdı. KCOMM’un stratejilerinin etkililiğinin geniş yankı uyandırması, müşteri profilinin genişlemesine, teknoloji alanının da ötesine geçerek göreve atanmış yetkililer, belediyeler, federal ve eyalet hükümetleri ve çok uluslu organizasyonlara kadar uzanmasını sağlamıştır.

Sinan Kanatsız dünyanın en başarılı girişimcilerden biri olarak adını duyurdu. 1998 yılında, Chapman Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrenimini görürken girişimci ruhu onu halkla ilişkiler ve elektronik pazarlama şirketi KCOMM’ı kurmaya yönlendirdi. Internet uzmanlığı ve sonuç odaklı yaklaşımı ile adını duyuran şirket kısa zamanda büyüyerek tam kapasite ile hizmet veren bir elektronik pazarlama, hükümet işleri ve etkinlik pazarlama firması haline geldi. Dallas, New York, Dubai, İstanbul, Montreal, Londra, Arjantin ve Delhi’de iş merkezleri açan Kanatsız, on yıldan az bir süre içinde şirketini milyonlarca dolar gelir getiren bir yatırıma dönüştürdü.

HAYIRSEVER GİRİŞİMCİ Son derece başarılı bir girişimci ve hayırsever olan Kanatsız, yaşadığı toplumun sorumluluklarını da ciddiyetle yerine getirmektedir. Lise ve yüksekokul öğrencilerine rehberlik yapmasının yanı sıra kendisinden sık sık girişimcilik ve internet hakkında konuşma yapması istenmektedir. Bağlantısı bulunan üniversiteler arasında USC, Chapman University, UCLA, Cal State Fullerton, UC Irvine ve Cal Tech bulunmaktadır. San Jose’de gerçekleştirilen Geleceğin Amerikan İş Liderleri (FBLA) Ulusal Konferansına ana konuşmacı olarak katılmış olmasının yanı sıra, Sosyal Medya, Arama Motoru Optimizasyonu, E-posta Pazarlaması, Hükümet Modernizasyonu ve İnternet’in geleceği gibi çeşitli konularda konuşma yapması için de sık sık aranmaktadır. Girişimciliğin ve siyasetin gücüne olan inancı, 2004 yılında Kanatsız’ı, kendilerini gelecek nesli kalkındırarak fark yaratmaya adamış iş dünyasının ve toplumun genç liderlerinden oluşan bir iletişim ağı

olan Generation Next’i kurmaya yönlendirdi. Bunun yanı sıra, 2000 yılında dünya çapında üye sayısı 750.000 profesyonele ulaşan Internet Marketing Association’ı (IMA) kurdu. Kanatsız’ın felsefesi IMA’ya katılımın ücretsiz olması ve bütün etkinliklerinin şirket sponsorları tarafından finanse edilmesiydi. Google, SalesForce, Yahoo, Facebook, Microsoft, St. Regis Hotel, Wahoos, Quest Software, Oakley ve YouTube’un kurucuları da IMA’nın geçmiş etkinliklerine katılanlar arasındadır. Kanatsız, şu anda Avrupa, Orta Doğu, Çin ve Hindistan’dan da teknoloji liderlerinin katılımını sağlayarak IMA’yı küresel boyutta genişletmekte ve dünyanın en büyük ticaret birliğini oluşturarak internet standartlarını yeniden belirlemektedir.

YILIN GİRİŞİMCİSİ Kanatsız’ın Chapman Üniversitesi Halkla İlişkiler ağırlıklı İletişim Bilimleri lisans derecesi ve yine Chapman Üniversitesi Organizasyon Liderliği lisansüstü derecesi ve İnsan Kaynakları sertifikası bulunmaktadır. 2000 yılında Chapman Üniversitesi tarafından yılın mezunu seçilen Kanatsız, aynı zamanda 2005 Community College of California Yılın Mezunu Ödülünün de sahibidir. Santa Ana College 2006 yılında Onur Listesi’ne Sinan Kanatsız’ı da almıştır. OC Metro Magazine tarafından Yılın Girişimcisi olarak gösterilen ve 40 yaşın altında en seçkin 40 işadamından biri olarak adlandırılan Kanatsız başarılarını Başarının Dört Sütunu olarak adlandırdığı kişisel ahlak, eğitmen ve rehberler, aile ve eğitime borçlu olduğunu ifade etmektedir. Kanatsız eşi Kai ve kızı Arden ile Kaliforniya’da bulunan San Clemente’de yaşamaktadır.

Viyolasıyla Türk müziğini Amerikalılara tanıtıyor Çocukluğundan beri müzik ile iç içe bir yaşam süren ve küçüklüğünde ‘Harika Çocuk’ olarak anılan Gizem Yücel, Fayetteville Senfoni’deki başarılarını ve Fazıl Say ile çalışmalarını anlattı ERTAN BEZEN POSTA212

G

izem Yücel 9 yaşında konservatuar eğitimine başlayan, 10 yaşında viyola çalan harika çocuklardan biri. Gizem 23 yaşında, New York’ta SUNY Purchase College’e kabul edilince tüm hayatı ve müzik kariyeri hızla değişti. Fazıl Say gibi pek çok sanatçının projelerinde yer alan, şu an Fayetteville Senfoni’de grup şefi ve yardımcı viyolacı olarak görev yapan Gizem Yücel başarı hikayesini POSTA 212 ile paylaştı. ■ Müzik yaşamınız nasıl başladı? 1992’de Ankara’da piyano ile konservatuvara başladım, 1994’de viyola çalmaya karar verdim ve ortaokul, lise ve üniversite eğitimimi, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı’nda, Betil Başeğmezler ile tamamladım. Sonra Bilkent Üniversitesi’nde yüksek lisansımı yaparken üniversitenin Senfoni Orkestrasında çalmaya başladım. Eğitimim klasik müzik üzerineydi, ama ben daha çok cazla ilgilendim. Cazı viyolada ve piyanoda geliştirmek üzere Ankara Caz Akademi’ye katıldım. Ama en çok ilgimi caz vokal çekti. Daha sonra ses tellerimden önemli bir rahatsızlık ve ameliyat geçirince şarkı söylemeyi bırakmak durumunda kaldım. Bunun üzerine kendi branşıma, viyolaya yoğunlaştım. Fakat piyano çalmayı hiç bırakmadım ve doktoram gereğince piyano ve şeflik üzerine de eğitim gördüm. Yıllar geçivermiş, bir baktım doktoram bitiyor! ■ Amerika’ya ne zaman geldiniz? 2006’da Bilkent Üniversitesi doktora programına kabul edildiğim halde teklifi reddederek New York’a geldim. Üç - altı ay kadar kalıp ingilizcemi ilerletecek ve Türkiye’ye dönecektim fakat daha sonra kendimi bir anda SUNY Purchase College’a kabul edilmiş buldum. ■ Şu an nelerle uğraşıyorsunuz?

Amerika’ya geldikten sonra, yoğun bir şekilde orkestra ve oda müziği çalışmalarına ağırlık verdim. Son üç senedir Greensboro Senfoni’de ve bir senedir Fayetteville Senfoni’de grup şefi ve yardımcı viyolacı olarak görev yapmaktayım. Greensboro oda müziği serisinde müzik direktörü Dmitry Sıtkovetsky ile beraber birçok konser vermekteyim. Ayrıca geçtiğimiz senelerde artist menajerliğine ve sahne arkasındaki ekip işlerine merak saldım. 2012’den beri Napa Valley Festival Del Sole’nin prodüksiyon grubunda çalışmaktayım. Bu festival sayesinde Joshua Bell, Sarah Chang, Jean-Yves Thibaudet gibi büyük müzisyenlerin yanı sıra, Mini Driver, Michael Keaton ve Hugh Dancy gibi prestijli aktörlerle oldukça yakından çalışma imkanım oldu. Klasik müzik projelerimin yanı sıra pek çok pop, folk-pop, caz ve alternatif tarzda grupların projelerinde yer aldım ve albümlerinde çaldım. Pearl and the Beard, The Fair and the Foul, Brooke Clover Band yer aldığım gruplardan bazıları. Caz aleminden ise Eric Revis ve Anto-

nio Truyols ile çalışma fırsatım oldu. Rod Steward’la da geçtiğimiz Ekim ayında beraber sahne aldım. ■ Şu an için yer aldığınız bir proje var mı? Oda müziği konserinde bir Strauss eseri ve Schoenberg üyarlaması olan “Emperör Waltz”i ve yine Schoenberg’e ait olan “Verklarte Nacht” eserini çalacağız. In Satürn’s Rings bir milyon uzay fotoğrafının bir araya getirilmesiyle oluşturulan ve foto animasyon adı verilen bir teknikle yapılmış, inanılmaz bir film. Bu film için Barber’in Adagio eseri benim de üyesi olduğum orkestra tarafından kayıt edilecek. Tango gecesinde, Antonio ile, profesyonel dansçıların dans ettiği, şarap ve peynir eşliğinde değişik bir konser ambiyansı yaratmaya çalışacağız. Türk müziği konserinde ise Osmanlı İmparatorluğundan bu yana müziğimizin geçmişinden biraz bahsettikten sonra örneklemeler çalacak, hatta bir iki şarkının da modern uyarlamalarına yer vereceğim. Bunların içinde bir de Türk ninnisi yer alacak. gizemyucelmusic.com

PSİKOLOG

Gülhan Akşit Şener glhan07@hotmail.com

KIRK YILLIK EVLİLİKLER! (1) GEÇMİŞTE dul kalmak eşin vefat etmesiyle gerçekleşiyordu. Modern çağ dediğimiz bu dönemde ise çiftlerin dul olması çoğunlukla ölüm yerine boşanmayla yaşanıyor. Çiftlerden birisinin ölümüne kadar devam edebilen “evlilik modeli” nin başına bir şeyler mi geldi, yoksa “evli kadın modeli” mi revize edildi ? Kesin olan şu ki, modelde bir değişiklik olduğu.. Merakım şu, kırk yıllık evliliği devam ettirebilen o kadınlar kimdi? Anlamak ve sorgulamak istediğim en hassas yer de kadın mı değişti, evlilik mi değişti, yoksa kadının evlilikteki pozisyonuna mı bir haller oldu…

KADIN’IN ADI YOKTU! Geçmişe baktığım da kırk yıllık evliliği başaran KADIN, kız olarak doğuyor regl dönemine kadar “kız” olarak yaşıyordu. Bu biyolojik dönüşüme kadar da “kız çocuğu “ dinsel, geleneksel sorumlulukları ve gerekliliğiyle büyütülürdü. Sıfatı da çocuk değildi sadece, “kız çocuğuydu”. Neydi bu “kız çocuğu” sıfatı… Bir kere erkek çocuğundan farklı olduğu sürekli ima edilir, hissettirilirdi. Küçük kardeşi varsa bakım işleriyle ilgilenen ve evin en önemli konumu mutfak ve ev işlerinde annesinin asistanıydı o. Erkek çocuğu gibi her yere gidemeyen gitse bile saat kısıtlaması olan, kıyafetleri etek ve elbise, annenin özenle tarayıp süslediği saçlarıyla “karşıdan göründüğünde “kız” olduğu anlaşılan bir çocuktu. Kız çocuğu olarak başladığı yaşamda ilerlerken, “farklı” fizyolojik ve biyolojik özelliklere sahip olduğu bilincinin yerleştirilmiş olması onların en büyük avantajıydı. Nasıl oturup kalkacağı, kimlerle konuşup konuşmayacağı, kimlere saygı duyulacağı öğretilirdi. Bir farkın olduğunun farkındaydı ebeveynler. Kadın olunduğunda da şimdiki kadar özgür de değildi geçmiş yaşamın kadınları. Genellikle görücü usulü evlilikler yapılıyor, zamanı geldiğinde çocuk doğuruluyordu. Çocuk doğurmanın zamanlaması da sosyal içeriğe sahipti. Kadın, erkek canları istediği ya da kendilerini hazır hissettiklerinde ebeveyn olmayı planlamıyor, evlendikten kısa bir süre sonra “sosyal plan” devreye kendiliğinden giriyordu. İki farklı cinsin bir arada yaşaması tabi ki çatışmayı beraberinde getiriyor, aile içi kavgalar da oluyordu. Çoğunlukla çatışılan konular “kaynana” ya da “yoksulluk” gibi iki başlık etrafında toplanıyordu. Yani eski çiftlerin işi kolaydı, çatışmalar olsa da bu iki konu uzun yıllar çözülemez ve çiftler bir kabullenme içinde yaşamaya devam ederdi. Zaten herkesin kaynanası ve sorunları vardı. Para da herkesde çok yoktu zaten, kimse birbirini delicesine kıskanma, daha fazlaya sahip olma derdinde değildi... Sorunun değil sorun sayısının azlığına dikkatinizi çekmek isterim. MODERN EVLİLİKLERDE FARK NEREDE ? İlk önce kadınlar bilgili, eğitimli ve özgür artık. Erkekler de iş hayatında daha az yoruluyor, zira kadın paraya el attı, ayrıca ev-çocuk yükümlülüklerine kocasını “asistanı” olarak ekledi. Kadının eskisi gibi çamasır-yemek-çocuk işleriyle başı dönmüyor. Ortak yaşamın idamesi için bir denge gerekliydi, insan aklıyla bu dengeyi de kurabildi. Modern evlilik çağına geçmenin zorunluluğunu anlatan ve bu süreci hızlandıran en büyük sorun “kadının adının yok “ zannedilmesiydi.. Rahmetli Duygu Asena bu sancılı sürecin aşılmasında, yazdığı ünlü kitapla birçok kadının bilinçlenmesine katkıda bulunmuştur. O dönem hepimizin bu furyaya tüm kalbimizle katıldığımızı söylemeden geçemeyeceğim. Annelerimizin adı olmamıştı ama bizim olmalıydı. Olması için hep birlikte seferberlik ilan ettik, direndik ve adımızı aldık. Zannediliyordu dedim, çünkü bana göre “kadının adı” her zaman varmış aslında. Bunu anlamam ve öğrenmem için 45 yaşına gelmem, iki çocuk doğurmam, bir üniversite ve iki master diplması almam hatta uzun yıllar Amerika’da yaşamam gerekiyormuş. Üstelik psikolog olup tüm dünya kültürleriyle evlilik terapisi yapınca, kadının adını bizim ülkemizden 100 yıl önce almış bir kültürün içinde yaşarken farkedebiliyor insan. BİZİM KADINLARIMIZIN DA ADI SANI VARMIŞ! Kırk yıl devam eden bir evlilik kurumunu yönetebilen Türk “kadını” sadece kaynanasını yönetemiyor ve de para kazanmıyordu geçmişte. Yönetim ve organizasyon eğitimi alanlar bilirler ki, evlilik yönetiminin şirket yönetmekten çok farklı tarafı yoktur. Hatta daha da zor olduğu bilinen bir konudur. Bu özgürlüğü olmadığı sanılan ve eğitimsiz kadınlar aslında anonim şirket yönetiyorlarmış. Anonim şirket minimum beş ortaklı kuruluşa sahip ve başka şirketlerle birleşmesi halinde holdingleşen kurumlar olduğuna göre, Türk kadın’ın yönetim becerisi holding düzeyindeymiş. Mesela şirket yönetirken personel değiştirme gibi alternatifler hep vardır. Beğenmediğiniz, işe yaramayan ya da daha iyi birisini bulduğunuzda kişiler değiştirilebilir. Sorunun çözümü basittir. Ancak evliliği yönetirken, işten çıkarma “yeni” birisini bulmak söz konusu olmadığı için yanlızca sorunu çözmekle yükümlüsünüzdür. Ben bu kaynanayı sevmedim, bu çocuklarda istediğim gibi olmadı, akrabalardan da hoşnut değilim deme şansı pek yoktur. Haftaya devam edeceğiz…


Toplum Yaşam

22 Ocak 2014 Çarşamba

Haftalık Burcunuz Koç:Günlük çalışmalarınıza belli bir düzen getirmek isteyeceksiniz. Kuruntulu tavırlarınızla, çevrenizi şaşırtacağınız bir gün içindesiniz. Yanınızdaki kişilere belli etmeseniz bile, onların fikirlerini benimsemiyor ve kendi duygularınızla hareket ediyorsunuz. İnatçı davranışlarınız sizi yanıltabilir. Boğa: Güneş ve Ay arasında güçlü bir kombinasyon kurulacağı bir hafta. Sosyal ilişkilerinizle duygusal sorunlarınızı karıştırmak istemeyeceksiniz. Bulunduğunuz ortamlarda şüpheci yaklaşımlarınız yüzünden, arkadaşlarınızın tenkitine maruz kalabilirsiniz. Bazı konularda kendinizi ispat etmenize gerek yok. İkizler: Bu hafta, her şeye meraklı bir yaklaşım içindesiniz. Karşılıklı ilişkilerinizde gücünüzü farklı bir şekilde karşı tarafa yansıtabilir ve yanlış anlaşılabilirsiniz. Değişim içindesiniz ve fikirlerinizi hiç kimseyle tartışmak istemiyorsunuz. Kafanızın içinde bir çok düşünce mevcut ve yapacağınız her şeyi planlı bir şekilde uygulama fırsatı bulacaksınız. Yengeç: Çevrenize ters düşmekten hoşlanmıyorsunuz. Dostluk duygularınız yoğun ve derin. Bu hafta, kişisel başarılarınızın alkış getirmesi olumlu sonuçları da beraberinde getiriyor. Sağlam ve kalıcı düşünceler içindesiniz. Arkadaşlarınızla aranızda kuracağınız diyalog sayesinde başarılı organizasyonlara gireceksiniz. Aslan: Maddi konularda çekimser davranacak ve paranızın değerini bileceksiniz. Bu hafta harcamalarınız konusunda tereddütleriniz var. Güçlü bir sorumluluk duygusu içinde hareket edeceğiniz ortamlarda, arzularınızı gemlemek zorunda kalmak,canınızı sıkmamalı. Kendinizi somut bir şekilde ortaya koymanın tam zamanı. Başak: Ay’ın burcunuzda ilerlemesiyle, yardım sever duygularınızın atağa kalkmasına neden oluyor. İçsel dengenizi mükemmel olması sayesinde çözümleyici tarafınız ortaya çıkarıyor. Bu hafta manevi duygularınızı ön plana çıkaracak davranışlar sergileyeceksiniz. Olaylara farklı bir bakış açısı getirerek, gizli takdir bakışların hedefi oluyorsunuz. Terazi: Ay’ın konumu bilinçaltınızı etkilemeye devam ediyor. Huzursuz bir tutum sergileyerek, sizin hakkınızda ki fikirlerini öğrenmeniz mümkün değil. Gereksiz bir tartışma başlatarak, bir sonuca varamazsınız. Gelişigüzel olayların sizi tatmin etmeyeceğini bildiğiniz için, sınırlarınızı dar bir çerçevede tutmak istiyor ve seçicilik konusuna özen gösteriyorsunuz. Akrep: Siz sınırlarınızla çevreniz arasında kesin çizgileri olan birisiniz. Bu hafta, tutucu davranışlar içinde olmanız, arkadaşlarınızın tepkiselliğine hedef olmanıza neden olacaktır. Bugün iddiacı ve istekli konuşmalarınızla bazı kişileri kendi sathınıza çekiyorsunuz . Çevrenizdeki olumsuz olaylardan etkilenmemelisiniz. Yay: Mesleki konularda başarılı araştırmalar yapacağınız bir hafta. Maddi konularda istediğiniz bolluğu kavuşmak için, başlattığınız çalışmalara yeni bir yön vermek isteyeceksiniz. İstediğiniz her türlü başarıyı, kişisel çabanızla elde etmek istiyorsunuz. Kişisel hırslarınızı sosyal ilişkilerinizle birleştirebilirsiniz. Oğlak: Güneş ve Ay’dan olumlu etkiler alıyorsunuz. Sosyal aktivitelerinizde enerjik yapınızı kullanabileceğiniz alanları belirlemeli ve idealleriniz doğrultusunda hareket etmelisiniz. Sizi destekleyen dostlarınız sayesinde yaratıcılığınız güncellik kazanacak. Bu hafta tatil gününüzde ilgili ilginç yolculuklar yapabilirsiniz. Kova: Bu hafta ailenizle birlikte paylaşacağınız çok yoğun bir hafta olacak. Özellikle genç aile bireylerinin kişisel özelliklerinden kaynaklanan sorunlar gündeme gelebilir. Siz düşüncelerinizi söylerken kalp kırmamaya özen göstermelisiniz. Sevdikleriniz sizi anlamalarını beklediğiniz bir dönem içindesiniz. İfade zorluğu yaşayabilirsiniz. Balık: Yakın dostlarınızdan aldığınız haberler, sizi oldukça mutlu ederken, geçmiş anılarınız da canlanabilir. Sorumluluk duygunuzun arttığı şu günlerde, bazı paylaşımlara ihtiyacınız var ve sizin için gerekli olan tek şey arzuladığınız sevgi desteği. Ani gelen telefonların sizi olumlu motive etmesi, yaşam heyecanlarınızı daha da arttıracak.

Ekonomik özgürlükler de 30’uncu sırada yer alabildik Heritage Vakfı tarafından her yıl yayınlanan “Ekonomik Özgürlükler Endeksi”nde, Türkiye 64.9 puan alarak şimdiye kadar en yüksek not ile küresel çapta 64. sırada yer alırken, 43 Avrupa ülkesi arasında ise 30. oldu. Rapor geçen yılın haziran ayı sonuna kadar olan veriler gözönüne alınarak hazırlandı

H

WASHINGTON - ANKA

eritage Vakfı tarafından her yıl yayınlanan Ekonomik Özgürlükler Endeksi’nde Türkiye 64.9 puanla küresel çapta 64. sırada yer alırken 43 Avrupa ülkesi arasında ise 30. oldu. Heritage Vakfı’nın raporunda, geçen yıla göre küresel sıralamada iki basamak yukarı çıkan Türkiye’nin bu ilerleyişi, “İstihdam, yatırım alanındaki özgürlükler ve yolsuzlukların azaltılması” ile açıklanırken, bu olumlu unsurların “Para politikalarında özgürlük ve kamu harcamalarının yönetimi” gibi konulardan olumsuz etkilendiğine de dikkat çekildi. Raporun yazarlarından Heritage Vakfı araştırmacısı Kim Holmes, Amerika’nın Sesi’ne verdiği özel demeçte, “Türkiye aslında karışık bir tablo ortaya koyuyor. Türkiye’nin bu yıl aldığı not, izlemeye aldığımız zamandan beri en yüksek notu” dedikten sonra şöyle devam etti: “Bazı alanlarda, özellikle istihdam piyasası ve yatırım alanındaki özgürlüklerde ve hatta yolsuzlukların azaltılmasında ilerleme var. Ama somut açıdan baktığımızda, yani göreceli olarak değerlendirmediğimizde en büyük sorun, mülkiyet hakları ve yolsuzluklar. Dünya ortalamasının üzerinde olmasına rağmen Türkiye’nin en düşük not aldığı iki konu bunlar. Çünkü hala devlet işlerinde, günlük yaşamda yolsuzluklar, yakınlara iltimas geçip kayırmalar çok yaygın. Hükümet önlemler aldıysa da ilerleme sınırlı kaldı.”

YARGI BAĞIMSIZ GÖRÜNSE DE Türkiye’nin en yüksek puanı ise yatırım, ticaret ve mali özgürlükler alanlarında aldığının altını çizen Holmes, “Yargının da bağımsız gibi görünmesine rağmen hükümetin atama ve terfilerle savcı ve yargıçlar üzerinde nüfuz kurduğunu da görüyoruz” dedi. YOLSUZLUK SKANDALI RAPORDA YOK Kim Holmes, son yolsuzluk skandalının bu raporu etkilemediğini, çünkü bu yılki rapor için Türkiye’ye ilişkin verilerin sadece haziran ayının sonuna kadar alındığını da söyledi. Holmes, endekste siyasi özgürlüklere değil, ekonomik özgürlükler konusuna odaklanıldığını, bu yüzden de siyasi skandalların raporun hazırlanmasında temel belirleyici olmadığını kaydetti. Heritage Vakfı uzmanı, hazırlanan endeksin yatırımcıların bir ülkeye yapacakları yatırım kararlarında etkili olduğunu vurgularken hatta bu endekse dayalı bir yabancı yatırım fonu oluşturulduğuna da dikkati çekti. SİYASİ İSTİKRARSIZLIK RİSKİ Holmes, “Bu endekse göre Türkiye yatırım yapılacak ülkeler arasında mı?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Türkiye kesinlikle doğru yönde ilerliyor. Elbette burada sadece eko-

nomi belirleyici değil, örneğin geniş çaplı gösteriler olmuşsa, ekonomi iyi işliyor olsa bile, bu siyasi istikrarsızlık riski olarak değerlendirilebilir, ayrıca bazı ekonomik politikalar da yatırımcıları ürkütebilir.”

İLK SIRADA HONG KONG 170’i aşkın ülkenin değerlendirildiği raporda, ilk sırayı Hong Kong, ikinci sırayı Singapur alırken, ABD ise ilk kez en özgür 10 ülke arasından koparak, 12. sıraya düştü. Endeks, son yedi yıldır ABD’nin bu konuda gerilediğine işaret ediyordu. Bu yılki rapor küresel anlamda ekonomik özgürlüklerin genişlediğine de işaret ediyor. KONUT HAKLARINDA GERİLEMELER 20 yıldır hazırlanan Ekonomik Özgürlükler Endeksi’nde, Türkiye’nin bugüne kadar toplam altı puanlık bir ilerleme sağlamakla birlikte konut hakları özgürlüğü ve finansal özgürlükler konusundaki gerilemeler nedeniyle daha yüksek bir basamağa ulaşamadığı belirtiliyor. Rapor-

da, “Türkiye son iki yılda peşpeşe en yüksek ekonomik özgürlük puanını topladı” deniliyor ve hukukun üstünlüğü ilkesiyle yasal çerçeveyi daha da güçlendirecek geniş çaplı kurumsal reformların Türkiye’nin serbest piyasaya dayalı bir piyasaya geçiş sürecini güçlendireceği görüşü savunuluyor. Amerika’nın Sesi’ne gore, raporun Türkiye’ye ilişkin bölümünde ana başlıklar şöyle değerlendiriliyor: n Hukukun Üstünlüğü: Türkiye hala devlet kurumlarında ve günlük hayatta yolsuzluklarla, aile, akraba ve yakınlara iltimas geçilmesi olgularıyla karşı karşıya. Hükümet yolsuzluğa karşı önlemler aldı ancak hala ilerleme sağlanamadı. Yargı ba-

ğımsız gibi görünse de, uygulamad, hükümet, atama, terfi ve fonlama yoluyla hala yargıçlar üzerinde nüfuza sahip. n Devletin Büyüklüğü: En yüksek bireysel vergi oranı yüzde 35, kurumlar vergisi ise yüzde 20. Ayrıca KDV ve çevre vergisi de var. Vergi gelirleri toplam ekonominin dörtte biri. Hükümet harcamaları ise GSYİH’nin yüzde 35’i, kamu borçları yüzde 36’sı düzeyinde. Seçimler yaklaşırken artan harcamalar yüzünden bütçe hedefleri tehlikede. n Yasama Etkinliği: Genelde yasal çerçevede önemli reformlar yapıldı ancak reformların hızı diğer gelişmekte olan ülkelere göre önemli ölçüde yavaşladı. İlerlemelere rağmen, bazı katı uygulamalar nedeniyle istihdam piyasası dinamik değil. Kayıt dışı ekonomi de hala varlığını sürdürüyor. Parasal istikrar ise hala zayıf. Geçmişte hükümet, elektrik ve yakıttaki sübvansiyonları kaldırdı ama sağlık alanındaki kamu harcamaları yükseldi. n Serbest Piyasa: Ortalama gümrük tarifeleri yüzde 2,7 düzeyinde. Tarımsal ürünlerde, gümrük duvarları daha da yüksek. Yerli ve yabancı yatırımcılar kanunlar önünde eşit ancak bazı sektörlerde yatırım şartları kısıtlı. Finans sistemi değişim sürecinden geçmeye devam ediyor. Bankalar hala göreceli olarak istikrarlı ama sektördeki özelleştirmenin hızı az.” (ANKA)

Posta212 Bulmaca Soldan Sağa: 1) Cam eşya dükkanı 2) Bir şeye hayıflanmak - Kısaca Kara Kuvvetleri İdaresi 3) Bir olumsuzluk eki - Yardım severler için kullanılan bir san 4) Kısaca Ro Ro Bir soyadı - Anadolu tabiriyle kayın birader 5) Bir göz rengi - Kıymetli ve zarif bir kumaş - En kısa zaman 6) Bir peygamber adı - Bir meyve 7) Eski bir uygarlık - Dağ lalesi 8) İnek tumanı 9) Kontrolsüz kas hareketi - Sağın karşıtı 10) Silosu temel olan 11) Eski dilde kapı - Farsça dilinde razı olan kadın anlamında isim 12) Kırmızı renkli sofralık - Simge 13) Ana renklerden biri - Kısaca runüma - Bir soru sözü 14) Anacı olan - Bir işin eri olan. Yukarıdan Aşağıya: 1) Bölük, takım - Alfabenin ilk harfi - Katman 2) Üzerlik satan - Saha 3) Bir bütünü oluşturan kısımlardan her biri veya Kur’an’ın bölünmüş olduğu otuz kısımdan her biri - Büyülü değnek - Eskiden pabuçların altına çakılan ve tabanın geç yıpranmasını sağlayan top başlı çivilerden her biri 4) Klorun simgesi - İlk harfimiz - Kafamızı kaplayan kıllar 5) Amerikalı gibi 6) Hayvan ticareti yapan kimse - Bir soru sözü - Gerçekte olmayan bir şeyi varmış gibi görmek veya işitmek 7) İkilemeye gerek göstermemek anlamında bir söz 8) Kumla dolmuş - Kuzu sesi 9) Ek yapan Hayvan bilimi 10) Çzellikle düğünlerde kullanılan el boyası - Kısaca Niçin Nerede - Mondros Ateşkesinin imzalandığı adanın adı 11) İki parçadan oluşan kadın plaş giyisisi - Kısa olmayan - Bir uzvumuz.


Yaşam

22 Ocak 2014 Çarşamba

KADININ SİYASETTE DE

‘ADI YOK’

Birleşmiş Milletler Kadın Birimi ve Parlamentolararası Birlik (Inter Parliamentary Union) tarafından Kasım 2013’te yayınlanan rapor, dünya genelinde 146 ülkede kadınların ulusal parlamentolarda temsil edilme oranının yüzde 21.3 olduğunu ortaya çıkardı AYSEL TAPAN NEW YORK - POSTA212

D

ünya geneline bakıldığında kadınların siyasal katılım türleri ve düzeylerinin alt seviyelerde kaldığı görülüyor. Kadınların seçimle gelinen tüm siyasi organlarda gerçek temsilinden söz etmek neredeyse imkansız. Kadınların siyasette temsil oranı, Avrupa Kadın Lobisi’ne rağmen Avrupa Parlamentosu’nda bile yüzde 35. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre 1998-2008 yılları arasında ulusal parlamentolardaki kadın oranı yüzde 8’den yüzde 18’e yükseldi. BM Kadın Birimi ve Parlamentolararası Birlik (Inter Parliamentary Union) tarafından Kasım 2013’te yayınlanan rapor, dünya genelinde 146 ülkede kadınların mecliste temsil edilme oranının yüzde 21.3 olduğunu gösteriyor. DÜNYA LİDERİ RUANDA Kadının mecliste temsil oranının en yüksek olduğu ilk 10 ülke arasında Orta Afrika ülkesi Ruanda yüzde 63.8 ile ilk sırada geliyor. Kadınların mecliste temsil oranı; Andorra’da yüzde 50, Küba’da yüzde 48.9, İsveç’te yüzde 44.7, Şeysel Adaları’nda yüzde 43.8, Finlandiya’da yüzde 42.5, Güney Afrika’da yüzde 42.3, Nikaragua’da 40.2 ve İzlanda’da 39.7. Mecliste en az kadın milletvekili oranına sahip ülkeler ise yüzde 3.1 ile Belize, İran ve Lübnan. Komor Adaları ve Marshall Adala-

KAGİDER verilerine göre kadınların TBMM’de ve yerel yönetimlerdeki temsil oranları şöyle: n Bakanlar Kurulu’nda yüzde 3.8 n Valiliklerde yüzde 1.2 n Belediye Başkan oranı yüzde 0.8 n Siyasi Parti İl Başkanı oranı yüzde 7.7 n Yerel yönetimlerde yüzde 1.2 n 34 bin 210 muhtarın yalnızca 65’i kadın n 81 validen biri kadın n 428 vali yardımcısının 7’si kadın n 795 kaymakamın 22’si kadın n 80 müsteşar yardımcısının 3’ü kadın n 26 müsteşar arasında ise hiç kadın yok

rı’nda kadınların temsil oranı yüzde 3.0, Papua Yeni Gine’de yüzde 2.7, Solomon Adaları’nda yüzde 2, Umman’da yüzde 1.2, Yemen’de yüzde 0.3 olarak kaydedildi. Listede Suudi Arabistan ve Katar ile kimi Pasifik ülkelerinin oluşturduğu 7 ülkenin meclislerinde ise hiç kadının olmadığı görülüyor. ABD, BAE İLE YARIŞIYOR BM listesine göre dünyada sadece 8 ülkede kadın devlet başkanı ve 17 ülkede de kadın başbakan bulunuyor. Bu ülkeler içinde Arjantin, Brezilya, Kosta Rika, Liberya ve İsviçre’de hem devlet başkanı hem de başbakan kadın. Kadın bakanlarda ise ilk 4 sırayı İskandinav ülkelerince (Norveç, İsveç, Finlandiya ve İzlanda) paylaşırken, bu ülkelerde kabinenin yüzde 40’dan fazlası kadın. Ka-

dınlara seçme ve seçilme hakkı dünyada ilk defa 1788’de ABD’de tanınmıştı. Fakat bu konuda ilerleme kaydedemeyen ABD, yüzde 17.9 ile listenin 77. sırada yer alıyor. Slovakya yüzde 18.7, Endonezya yüzde 18.6, Kenya yüzde 18.6, San Marino yüzde 18.3, Arnavutluk yüzde 17.9’luk oranlarla ABD’yi geride bırakıyor. Öte yandan; ABD’yi 17.5 oranla Madagaskar, Paraguay ve Birleşik Arap Emirlikleri takip ediyor. Ayrıca ABD’de 50 eyaletin sadece 6’sı kadın valiler tarafından yönetiliyor. Pakistan hatta Türkiye’nin bile bir zamanlar kadın başbakanı olmasına rağmen ABD’nin hiç kadın başkanı olmadı. TÜRK SİYASETİNDE KADIN Türkiye, BM’nin kadınların

mecliste temsil edilme oranlarına göre oluşturduğu listede yüzde 14.4 ile 91. sırada yer alıyor. 2011 genel seçimleri sonrası TBMM ‘deki kadın milletvekili oranı yüzde 14.18 olarak kaydedildi. 2009 yerel seçimlerine baktığımızda ise belediye meclis üyeleri, muhtarlar dahil 300 binden fazla kişi arasında kadınların oranı yüzde 1.23 düzeyinde kaldı. World Economic Forum (Dünya Ekonomi Forumu) 2013 Global Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda Türkiye, 136 ülke arasında 120’nci sırada yer alıyor. Türkiye’nin önünde olan Guatemala, Katar, Kuveyt, Fiji, Etiyopya, Ürdün gibi ülkelerde cinsiyet uçurumu Türkiye’den daha az. Türkiye, kadınların siyasete katılım oranına göre listenin 103. sırasında bulunuyor.

Dünya genelinde kadınların katılım oranı yüzde 21 Toplam milletvekili sayısı Erkek Kadın Kadınların katılım oranı

45,875 35,823 9,723 21.3%

Ulusal hükümetlerdeki kadın liderler Angela Merkel -Almanya

Kamla Persad-Bissessar-Trinidad and Tobago

Ellen Johnson-Sirleaf - Liberya

Sarah Wescott-Williams - Sint Maarten

Cristina Fernández de Kirchner - Arjantin

Dilma Rousseff - Brezilya

Sheikh Hasina Wajed - Bangladeş

Atifete Jahjaga - Kosova

Dalia Grybauskaitė - Litvanya

Yingluck Shinawatra - Tayland

Laura Chinchilla Miranda - Costa Rica

Helle Thorning-Schmidt - Danimarka

Portia Simpson-Miller- Jamaica

Park Geun-Hye – Güney Kore

Joyce Banda - Malawi

Alenka Bratušek - Slovenya

Anna Maria Muccioli- San Marino

Erna Solberg – Norveç

SOSYAL MEDYA

Turizmi patlatacak İZMİR (ANKA) - Sosyal paylaşım sitelerinin kullanıcı sayısının 1 milyarı aşması turizm sektörünün tanıtım için gözünü bu mecraya dikmesine yol açtı. Kültür ve Turizm Bakanlığı da bu yıl ilk kez yurtdışı tanıtım bütçesinin yüzde 20’sini sosyal medya tanıtımlarına ayırma kararı aldı. Yaşar Üniversitesi akademisyenleri Doç. Dr. Özlem Aşman Alikılıç ve Doç. Dr. Gökçe Özdemir, turizmcilerin, sosyal medya sayesinde direk hedef kitleye ulaşarak daha ucuza, daha etkin tanıtım yapabileceklerini, ancak bu işin sosyal medya eğitimi almış uzman kişilerce yapılması gerektiğini söyledi. Türkiye’de 2023 yılında turist sayısını 50 milyona, cirosunu da 50 milyar dolara çıkarmayı hedefleyen turizm sektörü, sosyal medyada tanıtım için harekete geçti. Bakanlık, bu yıl ilk kez 10 milyon doların üstünde bir rakamı sosyal medyada tanıtım için harcayacak.

Wall Street’in uyuşturucuyla dansı Her gün milyarlarca doların döndüğü dünyanın en büyük borsasında brokerlar günün stresini farklı bir şekilde aşıyor NEW YORK - POSTA212

D

ünyanın finans merkezi Wall Street’in bildik imajının arkasında çok farklı bir dünya yatıyor. Her gün milyarlarca doları çeviren brokerlar, gün boyu çok ağır stresle mücadele ediyorlar. Ve bu acımasız rekabetçi mücadelede ayakta kalmak için eskiden beri uyuşturucuya başvuruyorlar. Özellikle 1970’lerden bu yana kokain brokerların ayakta kalmak için tercihi oldu. Dünya ekonomisinin kalbi Wall Street’in öteki, karanlık yüzünde kokainin dışında da her türlü uyuşturucu cirit atıyor.

KOKAİN: Strese karşı enerjilerini yüksek tutmak isteyen bankerler ve brokerlar 1970’li yıllarda kokain

kullanımını Wall Street’te popüler kıldılar. Hala da aynı şekilde tüketmeye devam ediyorlar. MARIHUANA: Stresten bitap düşmüş olan bankerler gece sonunda uyumak için mariuhanaya başvuruyor. ECSTASY: Bankerler, brokerlar, 90’lardan beri yoğun bir iş gününden sonra kendilerini gece klüplerine atıyorlar. Sahte bir mutluluk veren ecstasy’leri de halen yoğun bir şekilde tüketiyorlar. RITALIN: Gece eğleniyorlar da ertesi sabah yine onları sert bir gün bekliyor. Konsantre olmaları lazım… Ritalin adlı hapı alıp güne başlıyorlar. (Businessinsider.com)

ARAMA MOTORLARI TURİST BULACAK Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özlem Aşman Alikılıç, turizmcilerin tanıtım için sosyal medyayı kullanırken nelere dikkat etmeleri gerektiğini anlattı. Alikılıç, “Arama motorları günümüzde yalnızca birer arama motoru değil, aynı zamanda birer itibar göstergesi haline de geldi. Bu nedenle işin uzmanı insanları çalıştırmak gerekiyor. En büyük sorun, şirketlerin personel içinden birini seçip ona facebook sayfası yaptırması. ‘Resepsiyondaki, bilgi işlemdeki görevli ara sıra girip fotoğraf yükler’ anlayışı hakim. Bunun etkileşim olduğunu, 7- 24 sürdürülebilmesi ve yönetilmesi gerektiğini, her şirketin anlaması gerekiyor. Çünkü eleştiriler ve negatif yorumlar da sosyal medya sitelerine yansıyabiliyor. Dolayısıyla çok yakın takipte olmalısınız. Sadece pozitif geri dönüşler değil, negatif dönüşler aldığınızda da hemen iletişim kurup bunları avantaja çevirerek herhangi bir hizmetinizden memnun kalmayan misafirinizi mutlu etme şansını yakalayabilirsiniz. Sosyal medya, paylaşımı teşvik eden yapısıyla, turizm sektörü için biçilmez kaftan” dedi.


Yaşam

22 Ocak 2014 Çarşamba

COCUKLARA

fısıldayan atlar Bu çiftlik bildiğiniz çiftliklerden değil. Evet atlar var ama bu atlar eğlence için değil. Zihinsel engelli çocuklara arkadaşlık ediyor. Çiftliğin sahibi ise her işe yetişmeye çalışan 70’li yaşlardaki eski binici Kathleen F. Kotler. DEMET DEMİRKAYA NEW YORK - POSTA212

A

tla terapi nedir? Bu tedavide amaç, kas perdelerini normalleştirmek denge tepkilerini geliştirmek vücut kontrolü sağlamak ve koordinasyon duygusunu artırabilmek. Denge ve dikkat dağınıklığı gibi birçok konuda faydaları var. Binicilik aynı zamanda hayvan sevgisini de pekiştiriyor. Atın çok boyutlu hareketleri, engelli çocukların duygusal, fiziksel ve zihinsel gelişimlerine yardımcı olan alternatif ve tamamlayıcı bir yöntem. Terapedik binicilik dersinden kimler faydalanabilir? Otizm, MS, öğrenme bozuklukları, ADD psikolojik bozukluklara sahip hastalar, ortopedik hastalıklar, içe dönüklük panik atak hastaları, Down sendromu, bazı omurilik hastalıkları, Cerebral Palsy Spina Bfida , gelişim gerilikleri, postur sorunları ve daha birçok hastanın ve hastalıkların tedavisine katkısı oluyor. Atla yapılan çalışmalar, engellileri fiziksel, psikososyal, duyusal ve davranışsal yönlerden geliştirmeyi amaçlamakla beraber becerilerinin gelişmesine de imkân tanımakta.

GÖNÜLLÜLÜK İŞİ NASIL BAŞLADI? Bir sonbahar günü bisikletle geziyordum. Yolumu uzattım ve birden kendimi bir çiftliğin önünde buldum. Atları sevdiğim için içeri girdim. Üstü başı toz toprak içinde elinde tırmık ve el arabası dışkıları temizleyen yaşlı bir kadın gördüm. Çoğumuzun ninesi evde otururken, onun bu yaşında yapabildiklerine hayran kaldım. Kathleen F. Kotler’la tanışmam böyle oldu. Ondan sonra yaptığı işleri öğerndim ve ben de bu işin içinde olmak istedim. NASIL BİRİDİR BU KOTLER? Yaşı 70’in üzerindeki bu hanımefendi, çiftliğinde bulunan 7 atın bakımını tek başına yapıyor. Aynı zamanda, engellilerle çalışmaları için atlara eğitimin sürekli hatırlatılması gerek. Yani atların kar kış demeden hep çalıştırılması anlamına geliyor. Kotler, tüm bu işlerde önce kendine, sonra da çevredeki gönüllülere güveniyor. Her öğrenciye yaklaşık 1.5 saat zaman ayırıyor. Her gün farklı sorun ve şikayetlerle gelenlerle uğraşıyor. Buna rağmen sabrına hayran olmamak elde değil. Üstelik yüzündeki

Buraya tesadüfen yolu düşen ve çiftlikte özellikle zihinsel engelli çocuklara sabırla yardım eden Kotler’dan etkilenerek iki yıldır gönüllü olarak çalışan Demet Demirkaya, çiftlikte yapılan inanılmaz işler anlattı gülümseme hiç eksik olmuyor.

PEKİ NELER YAPTINIZ? Gönüllülerinin arasına katıldığımda ilk yaptığım bir web sitesi kurmak oldu. Bu sayede daha çok insanın onu duyup tanıyacağını düşündüm. Ardından arkadaşlarımı ve çevremi çiftliğe getirmeye başladım. Hatta bazen sabah kahvelerimizi burada içmeyi tercih eder olduk. Her tarafı dökülen derme çatma tahtalarla zar zor ayakta kalan bu kuruluşun acil ihtiyaçları olduğunu saptadık. Atların yemleri, veteriner masraflarının karşılanması gerekiyordu. İşadamı Ekmel Anda ve Radyo Türküm ekibi Yeditepe Anadolu Halk Dansları topluluğu bağışta bulundu. Eşim, oğlum ve dostlarım ufak tefek tamir işlerini üstlendik. ÇİFTLİĞE DESTEK SAĞLADIK Facebook ve diğer sosyal

iletişim organlarını da kullandık. 2 yıl içinde Long Island ve New York’ta yaşayan Türk vatandaşların büyük katkıları oldu. Böylece çiftliğe destek sağla-

dık. Medyadan da büyük destek gördük. Zaman gazetesinden Arzu Uranlı ve ekibinin ve Habertürk Voice of America dan Melek Çağlar'ın Excel kuruluşuyla ilgili yaptıkları programlarla da biraz daha ilgi çekmiş olmasına rağmen halen Kathleen Kotler’in bu çalışmalarında yardıma ihtiyacı var.

NE TÜR İHTİYAÇLAR? Ahırların ve barakaların acilen onarılması gerekiyor. Atların saman ve diğer yemlere ihtiyacı var. Veteriner faturalarının ödenmesi lazım… Non-profit dediğimiz kar amaçlı olmayan bu kuruluşun yardımsever vatandaşlarımızın yardımına acil ihtiyacı var. Kapısına gelen hiçbir engelli veya ihtiyaç içindeki binici geri çevrilmiyor. Üstelik durumu iyi olmayanlardan ücret de almıyor. Bağı-

şın büyüğü küçüğü olmaz. Destek vermek isteyenler web sitesinden bilgi alabilir: www.excelequestrıan.org

Kathleen F. Kotler kimdir? Profesyonel at binicisi olan Kathleen F. Kötler 45 senelik at binicilik tecrübesine otistik ve engelli çocuklar ile erişkinlere yardım edebilmek amacıyla atla terapi eğitimini eklemiş. Önceleri yaşlıların dietik gıda programlarını düzenleyen Kotler, bir yandan olimpik at yarışlarında hem yarışmacı olmuş, hem de olimpiyatlarda jüri üyeliği yapmış. Bir yandan da kendi şirketini kurmuş. 20 yıldır atla terapedik binicilik dersi veren Kotler Excel Equestrian and Therapy Center’ın kurucusu ve sahibi.


Yaşam

22 Ocak 2014 Çarşamba

Sunay Akın @sunayakin62

MASAL BU YA

Geçen yıl iflasını ilan eden Detroit, dünyanın en büyük otomobil fuarlarından birine ev sahipliği yapıyor. Kentteki hareketliliği arttıran fuarın, borç içinde olan Detroit’in ekonomisini yeniden canlandırması bekleniyor NEW YORK - POSTA212

A

DETROIT’TE

YILDIZLAR PARLIYOR

merika’nın iflas eden Detroit’i Uluslararası Kuzey Amerika Otomobil Fuarı’na (NAIAS) ev sahipliği yapıyor. 13 Ocak’ta başlayan ve 26 Ocak’a kadar sürecek olan fuarda otomobil devleri buluştu. Kentteki hareketliliği artıran fuarın, borç içinde olan Detroit ekonomisine biraz nefes aldırması bekleniyor. Amerikan otomobil endüstrisinin kalbinin attığı Detroit, bu yıl da çok renkli görüntülere sahne oluyor. Fuarda, otomobil piyasasının lider markalarının dikkat çekici yeni modelleri yer alıyor. Mercedes’ten BMW’ye Ford’tan Volvo’ya kadar birçok marka araçlarını tanıtıyor. deri olarak kalmayı amaçlıyor. Mercedes, bu yeni jenerasyonuna dokunmatik kumanda da (touch pad) koydu.

MERCEDES İDDİALI Detroit Otomobil Fuarı’nda en çok satan modeli C serisini tanıtan Mercedes, İlk kez ABD’deki tesislerde de üretilecek olan orta sınıf otomobili ile Amerikan lüks otomobil piyasasının li-

YENİDEN PORSCHE TARGA Porsche, fuarda 911 Targa 4 ve 4S modellerini tanıtıyor. En fazla ABD’de ilgi gören ve satılan Porsche 911 Targa yeni modeliyle dikkatleri çekmeyi başardı. Porsche, ilk askılı ve sabit arka camlı aracını 1965 yılında piyasaya çıkarmıştı. AUDİ “BURADAYIM” DİYOR Amerika’daki piyasa payını hızla büyüten Alman mar-

kası Audi, Mercedes’in ABD’deki en büyük rakibi. Audi, fuarda yeni tasarım Compact Crossover Concept isimli modeli ile yer alıyor. Model, 2015 model TT’den ve Allroad modellerinden izler taşıyor. BMW GÖZ KAMAŞTIRDI BMW, iki kapılı M4, M3 Limuzin ve iki kapılı A2 ile Detroit fuarının yıldızlarından biri oldu. 431 beygir gücündeki M serisi gibi elektrik motorlu i3 ve i8 de dinamik dizaynı ile dikkat çekti. BMW’nin şirketlerinden Mini de, hem tasarımında hem de motorunda yapılan değişikliklerde Detroit’te görücüye çıktı. Yeni Mini’ler ilkbaharda piyasaya çıkıyor.

VOLVO DEĞİŞMİYOR Ford, İsveç merkezli otomotiv markası Volvo’yu 1.8 milyar dolara Çinli otomotiv şirketi Geely'ye sattı ama Volvo aynı çizgisinde ilerlemeye devam ediyor. XC Concept ile Detroit’te büyük ilgi gören Volvo, bundan sonraki modellerinde de bu görünüme yakın olacak. CHEVROLET DAHA DA HIZLANDI Motor gücüyle efsane olan Amerikan spor otomobil ikonu 2015 model Corvette Z06 ile göz kamaştırdı. Eski modeli 512 beygir gücündeyken, yeni Z06 620 beygirlik motoruyla yolları yarış pistine çevirecek. FORD MUSTANG YENİLENDİ 2015 Ford Mustang GT ve Convertible modellerini tanıttı. Ford üstü açık modelin yanı sıra sergilediği yeni 2015 Mustang GT modeliyle de dikkatleri üzerine çekti. Tamamen yenilenen 2015 Ford

Mustang, geliştirilmiş motor ve şanzıman seçenekleriyle Mustang efsanesine layık güç ve performans özellikleri sunuyor. TOYOTA LEXUS PARLADI Toyota, Lexus’un yüksek performanslı F serisinin son üyesi Lexus RC F Coupe ile Detroit’te iyi bir çıkış yaptı. İki kapılı spor Lexus, 450 beygirlik sekiz silindirli motoruyla Avrupa piyasasına da girecek. 2014 yılı sonunda satışa sunulması beklenen Lexus RC F Coupe modelinin muhtemel satış fiyatının 60 bin Euro civarında olacağı belirtiliyor.

DÜNYANIN EN ÇOK FOTOĞRAFLANAN YERLERİ Instagram’la dünya bir fotoğraf galerisine dönüştü. Bu fotoğraf dünyasının da kendi içinde bir trafiği var. İşte dünyanın en çok fotoğrafı çekilen kentleri NEW YORK - POSTA212

C

ep telefonlarıyla da kaliteli fotoğraf çekip anında sosyal medyada bunları paylaşmak tam bir fotoğraf devrimine yol açtı. Google Map’le dünyanın her noktasını avucunuzun içine getiren Google, geliştirdiği yeni bir yöntemle bu kez de

ROMA

dünyadaki fotoğraf trafiğini ortaya koyuyor. Google’ın hazırladığı sıralamada dünyanın en çok fotoğraflanan kentleri arasında İstanbul ilk sıralarda geliyor. Bu haritaya göre en çok fotoğraf çekilen beş kent şöyle sıralanıyor: 1. New York, 2. Roma, 3. Barselona, 4. Paris, 5. İstanbul İlk 10’da ise, Avrupa’dan Venedik, Floransa, Monte Carlo, ve Budapeşte gibi kentler yer alıyor. Buenos Aires de ilk 10’a Güney Amerika’dan giriyor. SIRALAMA NASIL YAPILDI? Google bu sıralamayı yaparken,

Panoramio Service’e yüklenilen tüm fotoğrafları baz aldı. Panoramio Service, kullanıcılar tarafından çekilen fotoğrafların Google Maps üzerinde etiketlenmesine imkan veriyor. Google böylelikle haritalara bakarak en çok etiketlenen lokasyonların sıralamasını yapıyor. Avrupa dışından listeye ilk sıradan giren New York’ta ise en çok Empire State Building ve Özgürlük Heykeli fotoğraflanıyor. Tamamen interaktif bir yapısı olan Google Maps’e girildiğinde dünyada en çok fotoğraflanan yerleri görmek için bölge veya lokasyon türü filtreleri kullanabilirsiniz.

BARCELONA

PARİS

NEW YORK

İSTANBUL

SON görevlinin kuleyi terk ettiğinden emin olunca gizlendiği yerden usulca çıkar!.. Yanında getirdiği teli sırtlayarak, kulenin son katına ulaşmak üzere adımlamaya başlar basamakları. Bir an durur ve geriye bakar. Hezarfen Ahmet Çelebi gelir aklına o an. Onun da kendisi gibi omuzlarında kanatlarının ağırlığıyla basamakları çıkarken durup, geriye bakıp bakmadığını düşünür. “Bakmıştır” diye geçirir içinden: “Hezarfen’de kuleyi dolanan basamaklara bakmıştır. O da benim gibi merdivenden yürüyerek inmeyeceğinden emindi yalnızca!..” Kulenin fırdöndü balkonuna çıktığında, yaşayanlarının yatak odalarına çekildiği İstanbul karşılar kendisini, insanlar kim bilir kaçıncı uykularındadır... Yatakların başuçlarında duran çalar saatlerin seslerini duyar tek tek... Hepsinin aynı zamana kurulup bir araya getirildiğinde çıkacak sesi düşünerek ürperir. Peki ya yorgun insan başlarının yastıklarda bıraktığı çukurlar?.. Onların derinliği bir araya getirilince bir uçurum oluşmaz mı?.. “Büyük bir ses bombası var İstanbul’da” diye seslenir gördüğü ilk martıya... “Dünyanın en derin uçurumu da bu kentte...” Dolunay bir çember gibi görünür gözüne. O gece, gözüne uyku girmeyen Gülhane Parkı’nın yaşlı aslanı da kendisiyle aynı düşüncededir. Kafesiyle birlikte parkın bir köşesine bırakılmadan önce böyle bir çemberin içinden atlayamayışıyla alay eden izleyicilerin kahkahaları gelir kulağına. Onca yıl para kazandırdığı sirk patronu çadır sökülürken nasıl da acımasızca bu kentte bırakılmasına karar vermişti!.. Açlıktan ölmek üzereyken yiyecek getiren İstanbullulara haksızlık yapmak istemiyordu. Yaşlı aslan “İyi ki hayvanları seven bu kentteyim” diye kükreyerek uykuya dalar. Taşıdığı teli Galata Kulesi’nin fırdöndü balkonunun korkuluğuna bağlayan adamı bir tutuklu daha görür. O, kelebeklerin görülmez olduğu bu kentte, otomobil hırsızları kelebek camlarını kırarlarken, egzoz dumanıyla kanser olan ciğerlerinden kan kusa kusa bağırır: “Özgürlüğümü geri verin bana. Unkapanı Köprüsü’nün Haliç’e çakılı demir parmaklıklarının ardından kurtarın beni. Karaköy’den bakıldığında Yeni Cami’nin güzelliğini engelleyen o beton tümseği kaldırın ve beni eski yerime taşıyın.” Yerinden sökülerek Haliç hapishanesine gönderilen tarihi Galata Köprüsü’dür konuşan!.. Ama, kuledeki adam bu haykırışı duymaz. O, elindeki teli kulenin korkuluğuna bağlamakla meşguldür... Düğümün sağlamlığından iyice emin olunca, kuleye yakın evlerin birinin çatısında beklemekte olan arkadaşına fırlatır teli. O da, bir harekette yakaladığı teli yanında getirdiği tele ekleyerek, az ötedeki evin çatısında bekleyen arkadaşına doğru fırlatır. Bu hareket, çatıdan çatıya devam eder ve bir ucu Galata Kulesi’ne bağlı olan tel böylelikle deniz kıyısına kadar ulaşır... Kuledeki adama yardımcı olmak için çatılara çıkanların hepsi de, bir hamlede yakalar fırlatılan telleri. Çünkü onlar, İstanbul’un iki yakasına dizili iskelelerin çımacılarından başkaları değildir!.. Çanlarda düğümlenerek kıyıya ulaşan tel, beklemekte olan motordaki telle birleştirilir. Atılması gereken bir düğüm daha vardır... Ve motor, dev gemilerin sessizce geçtiği Boğaz’ı hınzır bir çocuk gibi gürültüye boğarak Kız Kulesi’ne doğru yola koyulur. Her şey hazırdır artık. Yaklaşık iki saat içerisinde bir tel çekilmiştir Galata Kulesi’nden Kız Kulesi’nin tepesindeki bayrak direğine. İstanbul’da, yıllarca süren hummalı çalışmanın sonuna gelinmiştir. Kimler yoktu ki, tel üstünde yapılacak gezinin düşlendiği o toplantılarda; canbazlar üzerine bir film yapmayı düşünen Rıza Sönmez, Seyahatname’sinin bir bölümünde Ankara’daki canbazları anlatan Evliya Çelebi, Bakırköy’de 1.750 kişilik çadırda gösteriler yapan unutulmaz canbaz Rıfat Telgezer, bir şiirinde son dileği asılacağı ipin üstünde yürümek olan canbaza yer veren Sunay Akın, İnatçı Kahraman Ağa adlı kitabında İstanbul’un iki yakası arasına çekilen telde yürüyen canbazı anlatan Jules Verne ve daha niceleri... Kuledeki adam, dolunay ışığı altında uzanan telin üstünde ilk adımını attığında kendisi için artık geri dönüş olmadığını çok iyi bilmektedir. Galata’nın kedileri ürkek bakışlarını kuleye çevirdiklerinde telin üstündeki adamı dolunayın tam ortasında görürler. Canbaz, Galata’nın çatılarını geçip deniz kıyısına doğru yaklaşırken, onlarca balıkçı motorunun telin altında karşılıklı olarak arka arkaya dizildiğini fark eder. Şaşkınlığından dikkati dağılır ve bir an sendeler. O sırada, telleri birbirine bağlamak için çatılara çıkan yardımcılarından biri “Bağışla abi” der, “ben Rumelikavağı iskelesinin çımacısıyım. Önlem olsun diye ben çağırdım arkadaşları.” Denizin üstüne geldiğinde balıkçıların telin altında ağ tuttuklarını görür, İstanbul’un tüm balıkçı ağları suyun üstünde gerilidir o gece!.. Ve balıkçılar ilk kez denizden değil, gökyüzünden bir şey yakalamak için beklerler. İstanbul’un, sabaha kurulu ilk saati bir yatağın başucunda çaldığında, canbaz da Kız Kulesi’ne varmış olur. Düğümler alelacele çözülürken, evlerin mutfaklarında ışıklar birer ikişer yanmaya başlar. Çımacılar iskelelere koşarlar. Telin üstünde yürüyen adam ise kendisini Kız Kulesi’nde bekleyen dostlarına sarılarak “Teşekkür ederim, siz olmasaydınız başaramazdım” diyerek, ağlar sevincinden... Ama, Kız Kulesi’nde birbirine sarılan insanların sevinci, Beyazıt Kulesi’nden gelen şu sesle kursaklarında kalır: “Yaptığınız da bir şey mi?.. Troleybüsler kaldırılmamış olsaydı onların telleri üstünden tüm İstanbul caddelerinde gezinmek daha keyifli olurdu!..” O gün, Galata Kulesi’nden Kız Kulesi’ne çekilen tele ilişkin hiçbir haber yer almaz, düşlerin engellendiği televizyon ekranında... Çünkü masal kahramanları Kurtlar Vadisi’nden değil, Kitap Kurtları Vadisi’nden çıkmaktadırlar!..


10

Seri İlanlar

22 Ocak 2014 Çarşamba

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

DETAYLI BİLGİ İÇİN İLAN DANIŞMA HATTINI ARAYINIZ: 347 730 42 36 MAGIC TOUCH MASAJ SALONU

İlanınız Burada Yayınlansın

Brooklyn’de Baylara Özel Masaj Salonu!

Brooklyn, NY Telefon: 718 748 9737

$50

East Rutherford, NJ’de 1+1 kiralık daire

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

East Rutherford, NJ’de iki kişinin rahat yaşayabileceği müstakil evimin üçüncü katını Şubat 1, 2014 itibariyle kiraya veriyorum. Elektrik, ısıtma, internet dahil aylık $1100. Manhattan’a ulaşım mevcut. Manhattan otobüsü (164) evin önünden geçiyor.

İlanınız Burada Yayınlansın

$40

Evi görmek için bana 212 810 1334’ten ulaşabilirsiniz.

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

Manhattan manzaralı, kiralık eşyalı oda 2 odalı evin 1 odası taşınmaya müsaittir. İlgilenenler bana kendilerini tanıtan kısa mesaj atarlarsa, kısa sürede geri dönüş yapacağım. Ev temiz, güvenli, Manhattan’a çok yakın, 7/24 otobüs hattı üzerindedir. Bölge: West New York Telefon: 201 668 5018 E-mail: onur_ozdemir_ist@hotmail.com Paterson’da temiz bir alanda bulunan evime roommate arıyorum. Telefon: 848 468 7434

POSTA212 Seri İlan Sayfaları USAilan.com ile ortak hazırlanmaktadır...

Kargo Firmasında Çalışacak Personel Aranıyor Queens, New York Kargo firmasında çalışacak; çalışma izni olan full time/part time personel aranıyor.

By Beautiful Russian Girls in Brooklyn

İlanınız Burada Yayınlansın

$20

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

Queens’te Tecrübeli Busboy Aranıyor Sunnyside, Queens’teki restaurantımız için tecrübeli ve okul sorunu olmayan full-time busboy arkadaşlar aramaktayız.

ELEMAN ARANIYOR

Bayan Eleman Aranıyor

Warehouse’ta görevlendirilmek üzere, daha önce shipping/receiving tecrübesi olan, dikkatli, düzenli ve ayrıntılara önem veren takım arkadaşları alınacaktır.

Marketimizde, 8:00 am - 4:00 pm aralığında, çalışma izni olan bayan eleman ihtiyacımız vardır.

İlgilenenler bize kayhan@nybox.com e-mail adresinden veya 718 482 6927’den ulaşabilirler.

Başvurularınızı cem@cibovita.com adresine gönderebilirsiniz.

718 213 8652 numaralı telefondan Murat Bey’den randevu alarak görüşmeye gelebilirsiniz.

Fair Lawn, New Jersey

Astoria, New York

Upper East Side’da kısa dönem kiralık oda

New York’ta bakıcı aranıyor

Manhattan’a 10 dakika uzaklıkta, Weehawken, New Jersey’de kiralık oda öğrenci, temiz bir bayana kiralıktır.

Manhattan’ın nezih muhitinde eşyalı oda. Ocak 30’dan Nisan 23’e kadar 2 oda bir salon olan evimizin bir odası sigara kullanmayan, temizliğe önem veren bir bayana kiralıktır.

E-mail: manhattannanny2014@hotmail.com

İnternet ve evin bütün masrafları kiranın içindedir. Kira bedeli 900 dolardır.

Binghamton, New York’ta bulunan, 3 yıllık çalışan Turkish restaurant uygun fiyata satılıktır.

Telefon: 646 831 8980 Özel günlerinizde sizlere hizmet vermekten gurur duyarız. Davet yemekleri siparişleri alınır. Telefon: 646 730 7856

Haftaiçi tam zamanlı bakıcı arıyoruz.

Devren satılık Türk restaurantı

6 ve 4 yaşlarında iki oğlumuz ve 1 aylık kızımıza dadılık yapacak, ev işlerinde bana yardımcı olabilecek Türk bir bayan arıyoruz.

Telefon: 570 582 5208

Ücret tecrübeye ve saatlere bağlıdır. Clifton’da cafe için bayan garson aranıyor.

Telefon: 201 667 8031

Telefon: 347 424 6683

İki odalı evimin 1 odası titizliğe önem veren bayan için kiralıktır. Telefon: 201 668 4872

Clifton’ın en temiz ve sakin yerinde kiralık eşyalı oda. Hemen taşınmaya müsaittir.

Seri İlanlar Kazandırır!

Manhattan, Upper West Side bulunan Pasha Restaurant’ta çalışacak; bartender, garson ve busboylar aranmaktadır.

SOSYAL İLAN Kutlama, Anma, Teşekkür, Doğum, Vefat İlanları Telefon: (347) 730 4236 E-mail: seriilan@posta212.com

Telefon: 201 667 8031 2 yaşındaki çocuğumuz için haftanın 5 günü full time çalışacak, tecrübeli, Amerika’da oturma izni olan bakıcı arıyoruz. New York. E-mail: bebekbakimi@hotmail.com

Müracaat: Kemal Binici Telefon: 917 902 1385

İtalyan restaurant için ORTAK ARANIYOR

NEW JERSEY’DE ŞOFÖR ARANIYOR

Newton, New Jersey’de işlek bir cadde üzerinde bulunan, ciddi gelir potansiyeline sahip bir İtalyan restaurant için; güvenilir, iş ahlakına sahip ortak aranıyor.

SERİ İLAN Emlak, Eleman, Vasıta, Alım/Satım, Çeşitli İlanlar

New Jersey’de oturan, şirket arabasıyla ekmek dağıtımı yapabilecek arkadaş aranıyor.

Bölge: Plano, Texas E-mail: ellcohen@hotmail.com

Telefon: 201 888 8852 Brooklyn’de, temiz, titiz, sigara içmeyen bir bayan roommate arıyorum.

Restoran Elemanları Aranıyor

Telefon: 201 737 3804

Dallas’ta aileye dadı ve ev yardımcısı aranıyor

Lakeview Ave, Clifton’da oturduğum evin kulanmadığım 2 odası kiralıktır. Bay, bayan farketmez… Gaz ve elektrik bana ait.

Detaylı bilgi ve görüşme için 718 392 3838 nolu telefonu arayabilirsiniz.

TİCARİ İLAN Ürün Tanıtımı, Kurul, Bilanço İlanları

GAZETESİ

Ciddi düşünen yatırımcıların Ahmet Bey ile görüşmesi rica olunur.

Telefon: 862 200 8070

Telefon: 862 222 0003

Çocuk Bakıcısı Arıyoruz 2 yaşındaki kızımıza bakacak, hafif ev işleri ve yemek konusunda yardımcı olabilecek, kötü alışkanlıkları olmayan, 40 ile 50 yaş arası yatılı bir bayan arıyoruz. Evimiz, kalacak bayan için uygun olup kendisine ait oda, tuvalet ve banyosu olacaktır. Evimizde internet, televizyon ve telefon servislerimiz mevcuttur. İlgilenenler 973 769 8766’dan ulaşabilirler. Morris County, New Jersey

Devren kiralık studyo daire Yılbaşında Türkiye’ye kesin dönüş yapacağımdan evimi tüm eşyaları ile devretmek istiyorum. Mecbur olmasam evimi burakmak istemem. Çok nezih bir bölge, temiz güvenli, Kings Highway’e, Sheepshead Bay’e, Türk restaurantları ve marketlerine yakın. Tren iki blok uzaklıkta. Cadde üzeri, birinci kat, harika bir yer (stüdyo) iki kişi de kalabilir. designernewyork@hotmail.com ya da 347 444 99 63 numaralı telefondan bilgi alabilirsiniz.

GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NDEKİ BAŞKONSOLOSLUKLAR T.C. ATLANTA FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (404) 848-9600 +1 404 848 9600 mdiamond@honturkishconsulga.org Chairperson, The American Turkish Friendship Council 1266 West Paces Ferry Rd. NW Suite 257 Atlanta, GA 30327 Web sitesi www.honturkishconsulga.org T.C. BALTIMORE FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (410) 889-0697 +1 (410) 889-0697 czkiratli@bcpl.net 313 Wendover Road, Baltimore, MD 21218

T.C. BOSTON BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon e-Posta Adres

+1 857 250 47 00 consulate.boston@mfa.gov.tr 31 Saint James Avenue,Suite #840, Boston, MA 02116 Web sitesi boston.bk.mfa.gov.tr T.C. DETROIT FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (248) 701-1050 +1 (248) 626-8279 nurten@turkishconsulategeneral.us P.O. Box 986, Farmington, MI 48332-0986

T.C. FLOWOOD FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (601) 936-3666 x128 +1 (601) 939-5685 ejones@mmiemail.com 1000 Red Fern Place, Flowood, MS 39232

T.C. HOUSTON BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon

+1 713-622 58 49 +1 713-622 03 24 +1 713-622 32 05 +1 713-622 32 76 Faks +1 713-623 66 39 e-Posta consulate.houston@mfa.gov.tr Adres 1990 Post Oak Boulevard Suite 1300, Houston, Texas 77056-3813 U.S.A Web sitesi http://houston.bk.mfa.gov.tr

T.C.KANSAS FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (816) 415-8325 +1 (816) 415-8325 emruerten@gmail.com 812 N. Woodridge Lane, Liberty. MO 64068

T.C.LOS ANGELES BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon

+1 (323) 655-8832 +1 (323) 655-8039 +1 (323) 655-8056 +1 (323) 655-8329 Faks +1 (323) 655-8681 e-Posta consulate.losangeles@mfa.gov.tr Adres 6300 Wilshire Blvd.,Suite 2010, Los Angeles, CA 90048 Web sitesi losangeles.bk.mfa.gov.tr T.C.NEW YORK BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon

+1 (646) 430-6560 +1 (646) 430-6590 (Konsolosluk Çağrı Merkezine 1-888-566-76-56 numaralı telefondan 7 gün 24 saat ulaşılabilmektedir) Acil Sağlık konuları için: Prof.Dr.Adnan Çinal E-mail:acinal@gmail.com Faks +1 (212) 983-1293 e-Posta consulate.newyork@mfa.gov.tr Adres 825 3rd Avenue, 28th Floor, New York, NY 10022 Web sitesi newyork.bk.mfa.gov.tr T.C.SAN FRANCISCO FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (707) 939-1437 +1 (707) 939-1433 bonnie@kaslan.com 1281 Oak Creek Drive, Suite A, Sonoma, CA 95476

T.C.SEATTLE FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (206) 662-8234 +1 (425) 739-6722 john.gokcen@boeing.com 12328 NE 97th Street, Kirkland, WA 98033

TC WASHINGTON BÜYÜKELÇİLİĞİ Telefon Adres

+1 (202) 612-6700 2525 Massachusetts Ave NW Washington, DC 20008

T.C.ŞİKAGO BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon

+1 312 263 06 44 +1 312 263 12 95 Faks +1 312 263 14 49 e-Posta consulate.chicago@mfa.gov.tr Adres 455 N. Cityfront Plaza Dr., (NBC Tower), Suite:2900, Chicago, IL 60611 - USA Web sitesi sikago.bk.mfa.gov.tr BAĞLI BİRİMLER BASIN MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6807 Faks (202) 319.1087 e-Posta trpressoffice@verizon.net DİN HİZMETLERİ MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202-612-6816 Faks 202-332-1841 EĞİTİM MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612-6810 Faks (202) 319-1538 e-Posta education@turkishembassy.org egitim@turkishembassy.org EKONOMİ MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6790 Faks (202) 238.0627 e-Posta washingtoneco@verizon.net EMNİYET MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202-612-6809 e-Posta washington@egm.gov.tr GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202 612 6794 Faks 202 518 4116 e-Posta gtbusa@gtb.gov.tr KÜLTÜR TANITMA MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6800 Toll free: (877) FOR TURKEY Faks (202) 319.7446 e-Posta dc@tourismturkey.org SİLAHLI KUVVETLER ATAŞELİĞİ Telefon (202) 612.6770 Faks (202) 238.0623 e-Posta adminattache@wtska.com defensesec@wtska.com wska@wtska.com milattache@wtska.com navalattache@wtska.com TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6780 Faks (202) 238.0629 e-Posta vasington@dtm.gov.tr dtvas@verizon.ne

HAVAYOLLARI TÜRK HAVA YOLLARI Telefon 1-800-874 8875 Web sitesi www.turkishairlines.com DELTA HAVAYOLLARI Telefon 800-221-1212 Web Sitesi http://www.delta.com UNITED AIRLINES Telefon 1-800-864-8331 Web Sitesi http://www.united.com

ACİL TELEFON VE YARDIM HATLARI Yangın İhbar Polis İmdat Ambulans Zehirlenme Kontrol Merkezi Tecavüz Kriz Merkezi Adsız Narkotikler Adsız Alkolikler Aile İçi Şiddet Yardım Hattı Kriz Hattı Kayıp Ve İstismar Edilen Çocuklar Ulusal Merkezi

911

(212) 7647667 (212) 267-7273 (212) 929-7117 (212) 647-1680 (800) 621-4673 (212) 219-5599 (800) 843-5678

DEVLET KURUMLARI ABD Vergi İdaresi (IRS) Sosyal Güvenlik İdaresi (SSA) Federal Soruşturma Bürosu (FBI)

(800) 829-1040 (800) 772-1213 (212) 384-1000

ULAŞIM REHBERİ Amtrak Demiryolu New York La Guardia Havaalanı Uluslararası Newark Havaalanı Uluslararası New York J.F.K. Havaalanı (JFK) Metropolitan Ulaşım İdaresi (MTA) Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu

GEREKLİ TELEFON NUMARALARI

(800) 872-7245 (718) 533-3400 (973) 961-6000 (718) 244-4444 (866) 743-3682 (888) 352-9886 (888) 352-9886


Spor

YARGITAY ‘ŞİKE’ KARARINI ONADI

Aziz Yıldırım’ın başkanlığı düştü mü? Fenerbahçe’nin yeni başkanı kim olacak? Kaosun içindeki Türk futbolunu bundan sonra neler bekliyor?

müştü. Temyiz başvurularını değerlendiren Yargıtay 5. Ceza Dairesi, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz’ın aralarında olduğu bu kişilerden bazıları hakkındaki kararları onarken, bazı kararlarda “usul” hataları tespit ederek dosyayı mahkemeye gönderdi.

ADNAN ONARAN NEW YORK - POSTA212

Y

argıtay 5. Ceza Dairesi’nin şike davasındaki kararı onamasıyla cevabı beklenen tüm bu soruları POSTA212 siz okurları için cevapladı. Yargıtay uzun süreden beri merakla beklenen, ‘Futbolda Şike Davası’ kararlarını açıkladı. Dava içinde en dikkat çekici olan ve belki de Türk futbolunun lokomotiflerinden Fenerbahçe’nin gidişatını direkt olarak etkilyecek bir karar Aziz Yıldırım hakkındaki cezanın onanması oldu. Yıldırım’a örgüt kurma ve şike suçlarından verilen 6 yıl 3 aylık hapis cezası onandı. Cezası kesinleşen Yıldırım, yeniden cezaevine girecek. “Aziz Yıldırım’ın emir ve talimatlarıyla hareket eden suç örgütü baskıyla futbol karşılaşmalarını etkilemiştir.” Bu tespit, Yargıtay’ın şike davası kararından...

YILDIRIM 30 AY HAPİS YATACAK Şike Davası’nda son sözünü söyleyen Yargıtay, Aziz Yıldırım’a suç işlemek için örgüt kurmak, yönetmek, örgüte üye olmak, şike ve teşvik primi suçlarından verilen 6 yıl 3 aylık hapis cezasını onadı. Kararda, 2005 ve 2006 yıllarında ligdeki son karşılaşmalarda Fenerbahçe’nin şampiyonluğu kaybetmesi üzerine Aziz Yıldırım’ın suç örgütleriyle işbirliği yaptığı ve birden fazla maçı etkilemek için girişimde bulunduğu

onandi. 2011 yılında oynanan, Manisaspor-Trabzonspor, Bursasporİstanbul Büyükşehir Belediyesi, Gençlerbirliği-Trabzonspor ile Fenerbahçe-Kasımpaşa maçlarının da aralarında bulunduğu pek çok maçta şike yapıldığı ve teşvik pirimi verildiği vurgulanan kararda, bu amaçla kaleci ve forvetlerin seçildiği, kulüp yöneticileri ve bazı teknik direktörler aracılığıyla da teşvik primi dağıtıldığı ifade edildi. Yargıtay bu gerekçelerle, Aziz Yıldırım hakkında yerel mahke-

me tarafından verilen 6 yıl 3 aylık hapis cezasının onadı. Daha önce 1 yıldan daha fazla cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilen Yıldırım, yaklaşık 30 ay daha cezaevinde kalacak. Karar, infaz hakimliği tarafından Yıldırım’a yazılı olarak bildirilecek.

BAŞKANLIĞI DÜŞECEK İşin hukuksal boyutu sportif süreci de etkileyecek. Karar uyarınca Aziz Yıldırım’ın vakıflar yasası gereği 1 yıldan daha fazla kesinleşmiş hapis cezası bulunması sebebiyle Fenerbahçe Spor Kulü-

bü Başkanlığı da düşecek.

MOSTUROĞLU’NA KISMİ BOZMA Yargıtay ayrıca, aynı davada yargılanan Fenerbahçe Yöneticisi Şekip Mosturoğlu, futbolcular İbrahim Akın, Mehmet Yıldız, Gökçek Vederson ve Ümit Karan hakkındaki cezalarla ilgili de kısmi bozma kararı verdi. Bu kararların ardından şike davasında iç hukuk yolları tükenmiş oldu... Türkiye kamuoyunda “şike davası” olarak bilinen ve 85 kişinin yargılandığı dava İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görül-

PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK? “Teşvik primi”, “birden fazla maçta şike yapmak” ve “örgüt kurmak” suçlamasından 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan Yıldırım hakkındaki bu kararın infaz süreci başlayacak. Yıldırım’ın avukatlarının “karar düzeltme” talebinde bulunması, infaz sürecini durdurmayacak. Yani Yıldırım, tutukluyken hapiste kaldığı 12 aylık sürenin düşmesinin ardından kalan cezasını çekmeye davet edilecek. Kalan ceza süresi henüz hesaplanmış değil ancak hukukçular, 2 yıldan fazla bir süreyi telaffuz ediyor. KULÜP KİĞILI’YA EMANET Yıldırım hakkındaki kararın tebliğ edilmesinin ardından, kulüp idaresini Başkanvekili Abdullah Kiğılı devralacak ve kulüp olağanüstü kongreye gidecek. Türkiye Futbol Federasyonu daha önce maç sonuçlarının şike ve teşvik primiyle belirlenmediğine hükmederek lig şampiyonluklarını tescil ettiğinden, şu aşamada kupa veya kupaların el değiştirmesi söz konusu değil.

Kim başkan olacak?

D

ernekler yasası gereği başkanlığı düşecek olan Aziz Yıldırım yerine kimin aday olacağı büyük merak konusu. İlk aşamada akıllara gelen isimler Nihat Özdemir, Ali Koç ve her ne kadar son kongrede Aziz Yıldırım’a karşı bir yenilgi almış olsa da Mehmet Ali Aydınlar. POSTA212, ismi ilk aşamada akıllara gelen bu 3 başkan adayının Fenerbahçe Kongresi’ndeki şansını değerlendirdi.

değiştirilmesine ve yargı sisteminin yeniden yapılandırılması girişimine yol açan çekişmenin tarafları Türkiye kamuoyunda hükümet ve Fethullah Gülen hareketi olarak görülüyor. Bazı gazeteci ve yazarlar şike davasıyla ilgili verilen bu kararı Fenerbahçe tribünlerinde atılan hükümet aleyhine sloganlara bağlarken, kimileri Gülen cemaatine yakın olduğu iddia edilen yüksek yargı üyelerine sorumluluk yüklüyor. Ayrıca, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Balyoz” ve “Ergenekon” davalarının yeniden görülmesini gündeme getirmesinden hareketle, “şike davasının” da yeniden görülebileceği dile getiriliyor.

Nihat Özdemir

EDİTÖRÜN NOTU

NASIL YORUMLANIYOR? “Şike davası” hakkındaki Yargıtay kararları sosyal medyada, 17 Aralık’taki rüşvet ve yolsuzluk operasyonları ile bağlantılı olarak yorumlanıyor. Yüzlerce polis ve savcının görev yerinin

Ali Koç

Ali Koç, 3 Temmuz sürecinden beri Fenerbahçe Başkanlığı’na en yakıştırılan isim. Ancak o bu zaman zarfında bir an bile olsa başkanlık isteğini dile getirmedi. Aziz Yıldırım’ın son listesinde aday olmayan Koç’un kendini uzun süredir bu görev için hazırladığı ve hatta tüm ekibi ve listesinin dahi belli olduğu gelen haberler arasında. Ali Koç’un Fenerbahçe Kongresi’ndeki gücü tam olarak bilinmese de tribün ve kamuoyu desteğinde açık ara 1 numara olduğu kesin.

Başbakan Erdoğan ve Aziz Yıldırım’a karşı olan yakınlığı onun isminin sıkça Fenerbahçe Başkanlığı’yla anılmasını sağlıyor. Uzun süre Aziz Yıldırım’ın 2. Başkanı ve kulübün basın sözcülüğü görevlerini yerine getiren Özdemir’in en büyük dezavantajı tribünlerin favori ismi olamayacak olması.

Fenerbahçe USA’dan YÖNETİME DESTEK

Y

argıtay’ın ‘şike kararı’nı onamasının ardından Fenerbahçe USA Derneği, Fenerbahçe Yönetimi’ne destek veren bir bildiri yayınladı: “Fenerbahçe USA Derneği, ülkemizi ve Amerikan Türk Toplumu’nu, rahatsız eden konularda bugüne kadar sakinliğini korumuş, sükunet için tarafsız bir duruş sergilemeyi kendine ilke edinmiştir. Ancak son zamanlarda ülkemizde yaşananlar, Fenerbahçe camiasını birebir etkilemektedir. Ülkemizde güven ve adalet mekanizmalarının yara aldığı, sistemi işletenlerin ve yargılayanların taraflara ayrıldığı bir dönemde, Fenenerbahçe Spor Kulübü ve Başkanı Aziz Yıldırım’a kesilen cezanın hak olmadığını düşünüyoruz. Fenerbahçe camiasının hassasiyetleri, artık sporu aşmış ve siyasi bir dava haline getirilmiştir. Fenerbahçe USA Derneği, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün haklı davasının arkasında olacaktır. Umudumuz, gerek toplumumuzu gerek Fenerbahçe camiasını derinden etkileyen bu koasun bir an önce sona ermesi, adil bir yargılama ortamının oluşmasıdır. Türk toplumunun vicdanına güveniyor, Fenerbahçe camiasının her daim ayakta kalacağına ve yılmayacağına inanıyoruz.”

TFF: Konu bizim için kapanmıştır

Hukuksal süreçte ‘şike’ onanırken kararın ardından TFF Basın Sözcüsü Mete Düren yaptığı açıklamada konunun kendileri açılarından çok daha önce kapandığını dile getirdi. Düren şu ifadeleri kullandı: “Dosya spor hukuku açısından tarafımızca ele alınmıştır, karara bağlanmıştır ve bizim için kapanmıştır. Herhangi bir olağanüstü toplantı yapılmayacak. TFF Başkanı Yıldırım Demirören, şike ile ilgili kararını açıklamıştı. 2010-2011 sezonu şampiyonu Fenerbahçe’dir .”

Mehmet Ali Aydınlar

3 Temmuz süreci işlemeden Aziz Yıldırım’a “Fenerbahçe’nin gelecekteki başkanı kim olacak” diye sorulsa onun cevabı dahi Mehmet Ali Aydınlar olurdu. Ancak süreçte yaşananlar Aydınlar’ı taraftarın çoğunluğunun gözünde bir anda “1 numaralı sorumlu” haline getirdi. Ancak tüm tepkilere rağmen son kongrede Aziz Yıldırım’ın karşısında rakip olarak çıkan Aydınlar 2300 oy almıştı. Ancak yaşadıkları nedeniyle yıprandığını söyleyen Aydınlar’ın adaylık ihtimali oldukça zayıf.

22 Ocak 2014 Çarşamba

Mehveş Koçak mehveskocak@posta212.com

TÜRKİYE’NİN FENERİ, KADIKÖY’DEN YANACAK KORKU ve kasvetin boğduğu Türkiye’de manzara, aksiyon filmlerini aratmayacak türden. Her gün yeni bir gerilim sahnesiyle yerlerimizden zıplıyoruz,,,,isyan ediyoruz,,, kahrediyoruz,,,, ama yine sakinliğimizi kaybetmiyoruz. Türkiye, adeta kaptansız bir gemide, fırtına ve korsanlara karşı mücadele veriyor. Kaptanımız var diyenler can yeleklerini giymiş olanlar. Onların çığlıkları, denizdeki son çırpınışlar aslında... Gezi parkı olaylarının sebepleri, bugün yaşananlar karşında hiçbirşey ifade etmiyor. Adeta okyanusta küçük bir dalga,,, Hergün biryerlerden patladı patlayacak diyoruz. Günün sonunda, herkes sessiz ve korku içinde evlerine çekiliyor. Bu sessizlik, fırtına öncesini hatırlatıyor. Ampul patladı, karanlıkta kalan Türkiye , fenerini bulamıyor. Zaman zaman jokerler, kılavuz kaptanlık ediyor gemiye . Kocaman gemi, kayalara çarptı çarpacak, kimi sağda- solda, kimiyse ortada ama herkesin yüreği ağzında atıyor. Türkiye’yi anlamak için Fenerbahçe’ye bakmak lazım. Fenerbahçe camiası çok sabretti, kırıldı, üzüldü, korktu, ama... dağılmadı, ama....satmadı.... sükunetini bozmadı. Limanında, doğru zamanı bekledi. Gezi parkında ve maçlarda aleyhte slogan atılması, aslında tepkilerin en sessiziydi. Gün gelecek, herşey düzelecek diye bekledi, yüce adelete saygı duydu. Türkiye’deki barış ve huzura inanan, bekleyen, yarını düşünerek hareket eden Fenerbahçe taraftarı, işte bu duygularla henüz sahaya inmemişti... Tarih 17 Ocak 2014 gösteriyordu ...Artık o tarihinden sonra herşey farklı olacaktı.... Adaletin derin yaralar aldığı bir dönemde, Aziz Yıldırım’ a ve Fenerbahçe’ye kesilen bu fatura, demokrasinin ne hale geldiğini gösterdi. Ortada ciddi suçlardan arananlar, yargılanması , tutuklanması gerekenler varken, Aziz Yıldırım dosyasına öncelik verilmesi artık Türkiye gerçeklerini tamamen gün ışığına çıkardı. Çetelerle el ele vererek tezgah kuranlar, Aziz Yıldırım kararı ile adaletsizliği tastiklemiş oldu. Dün sesi çıkmayan Fenerbahçe taraftarı, bugün sadece takımı için değil Türkiye için harekete geçti. Yurt içi ve yurtdışından daha önce tepkilerini dile getirmeyen, siyasete karışmayan gruplar şimdi tek bir hedefte toplanmaya başladı. Bu hareket, gezi parkı olaylarına benzemeyecek. Bu haraket, ya istediğini alacak ya da haklı mücadelesini sonuçları ne olursa olsun sonuna kadar sahada verecek. Bu hareket, Türkiye gerçeğini, unutanlara hatırlatacak. Bu gidişata makul bir çözüm bulunmazsa Turkiye’ye yol gösteren Fener’in ateşi Kadıköy’den başlayacak.

Eurolig’de galibiyet hasreti bitmedi (İSTANBUL-POSTA212) Turkish Airlines Eurolig Top 16 turunda Türk takımlarının galibiyet hasreti 3. haftada da sürdü. E Grubu’nda mücadele eden Fenerbahçe Ülker, İspanya’nın Unicaja Malaga (75-89), Anadolu Efes ise Yunanistan’ın Panathinaikos (64-78) takımlarına deplasmanda mağlup oldu. F Grubu’nda yer alan Galatasaray Liv Hospital da İstanbul’da Rus temsilcisi Lokomotiv Kuban karşısında son saniyelerde kaybetti; 62-63. Böylece Türk ekipleri, Top 16 turunda yaptıkları üçer maçta da galibiyete ulaşamadı. Ligde yer alan 16 takım içinde, Türk ekiplerinin yanı sıra Litvanya temsilcisi Zalgiris Kaunas’ın da galibiyeti bulunmuyor.

İstanbul Maratonu 3. kez ‘Altın’ kategoride (İSTANBUL-POSTA212) İstanbul Maratonu, IAAF tarafından dünyanın en iyi maratonlarına verilen "Altın Kategori" (Gold Label) nişanesine 3’üncü kez layık görüldü. 2008-2011 yılları arasında "Gümüş Kategori"de (Silver Label) yer alan İstanbul Maratonu, 33’üncü maratonda gösterilen başarılı organizasyon sonucunda, 2012 yılı için ilk kez ‘Altın Kategori’de koşulmaya hak kazanmıştı.

Hido Hollywood’da (LOS ANGELES – POSTA212) Ocak ayı başında eski takımı Orlando Magic tarafından serbest bırakılan Hidayet Türkoğlu, Los Angeles Clippers ile sözleşme imzaladı. 2013 yılı başından bu yana NBA'den uzak olan Hido, Batı Konferansı'nın iddialı takımlarından Clippers için mücadele edecek.

Serena erken VEDA ETTİ

(NEW YORK-POSTA212) Avustralya Açık'ta kadınlarda, bir numaralı seribaşı Serena Williams, çeyrek final göremeden elendi. Rod Laver Arena'da Ana İvanovic ile karşı karşıya gelen Williams, 2-1 yenildi. Kariyerinde ilk kez İvanoviç'e yenilen Serena Williams kardeşi Venüs'ün ardından turnuvaya erken veda etmiş oldu.


Emlak

22 Ocak 2014 Çarşamba

Long Island City yükselen yıldız Ebru Gündeş çiftliğini satıyor (İSTANBUL - POSTA212) 2009 yılında ağabeyi Cengiz Kumartaşlıoğlu ile birlikte Güntaş Çiftliği ismiyle süt işine giren sanatçı Ebru Gündeş çiftliğini satmaya karar verdi. Yılbaşından önce çiftlikteki büyükbaş hayvanları 500 bin liaraya satan Gündeş, şimdide çiftliğini satışa çıkarıyor. Tekirdağ'ın Muratlı ilçesi Kırkkepenekli köyünde kurduğu çiftlik için Çorlu İlçesinde bulunan özel bir emlak satış bürosu ile anlaşan Sanatçı Ebru Gündeş 'Güntaş' çiftliğine 4 milyon TL fiyat belirledi.

Long Island City şimdilerde çok büyük bir dönüşümün eşiğinde. Kapalı yüzme havuzu, spa merkezleri bulunan ve her türlü lüksü barındıran beş yıldızlı otellerin bulunduğu bir bölgeye dönüşecek olan Long Island City’de kiralar hızla artıyor NEW YORK - POSTA212

L

ong Island City’de bulunan binalar; kapalı yüzme havuzu, spa merkezi, barbekü hatta köpekler için yapılan kapalı özel alanlarla her türlü lüks hizmeti sunan beş yıldızlı otellere dönüşüyor. Brooklyn ya da Manhattan’da yüksek fiyatlar ödemeden ama lüks içinde yaşamak isteyen New Yorklular bu nedenle gözlerini Long Island City’e çevirdi. Hem olağanüstü Manhattan şehrinin silueti hem de gelişen sanat çevresiyle Long Island City’nin zamanı geldi gibi görünüyor. Long Island City’de hızlı bir şekilde kiraya verilen dairelerin fiyatları da aynı hızda artma eğili-

Foresta Datça tarzını belirledi İlk defa bir projede gerçekleştirilen anket sonuçlarına göre Foresta Datça'nın tarzını katılımcılar belirledi (İSTANBUL - POSTA212) Turyapı tarafından Datça'da gerçekleştirlecek olana Foresta Datça propjesine başlamak için gün sayılıyor. İlk defa yapılan anket sistemiyle projede oturmak isteyen kişilerin istekleri doğrultusunda projenin tarzı şekllenmeye başladı.

Foresta Datça başlıyor

İstanbul içinde doğa ile iç içe bir yaşam sunan, modern ve konforlu yeni bir hayat tarzının adı olan Foresta Sarıyer'in ardından Foresta Datça için kolları sıvayan Turyapı, yaz kış yaşanması için tasarlanan müstakil konutları düzenlediği anket çalışmasına uygun olarak halkın tercihlerine göre projelendiriyor. http://www.foresta.com.tr/foresta_datca.html sitesinde yoğun ilgi gören ankete katılım 10 bin kişiyi aşmış bulunuyor.

Emlak Konut 2013’de 6 milyarlık satış yaptı Harlem lüks semt oluyor

Dört mevsim doğal hayat

Turyapı Yönetim Kurulu Üyesi Atakan Turpcu, projenin yatırımcılar açısından da büyük fırsatları beraberinde getirdiğini belirtiyor. Mevcut sonuçlara göre Foresta Datça'da müstakil konut tercih edenler yüzde 79, dört mevsim Datça'da yaşamak isteyenler yüzde 73, enerji verimliliği talep edenler yüzde 89, kapalı mutfak isteyenler yüzde 44, açık mutfak isteyenler yüzde 32, balkon isteyenler yüzde 91, teras isteyenler yüzde 81, bahçeli yaşam talep edenler yüzde 92, havuz isteyenler yüzde 31, havuz istemeyenler yüzde 37, masif doğrama ve yer döşemelerinde masif ahşap, seramik ve mermer isteyenler yüzde 68, 80-100 m2 büyüklüğünde konut isteyenler yüzde 27, 100-120 m2 konut isteyenler yüzde 34, 120-150 m2 büyüklüğünde konut tercihi yüzde 26, 150 m2 ve üzeri konut talebi ise yüzde 14 olarak belirleniyor. Bununla birlikte, katılımcıların yüzde 48'i mini amfiteatr, hobi merkezleri, sanat atölyeleri gibi özel sosyal tesisler talep ederken, yüzde 36'sı bu seçenek için 'farketmez', yüzde 15'i ise 'istemem' yanıtını veriyor. "Çocuk oyun alanı/merkezi gerekli mi" sorusuna ise yüzde 68'lik bir kesim 'gerekli' yanıtı verirken, "Yaşam merkezinde daimi bulunacak bir doktor ister misiniz" sorusu için katılımcıların yüzde 63'ü tercihini 'daimi doktordan' yana kullanıyor.

Emlak sayfası A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

emlak sohbetleri

www.emlaksohbetleri.com

işbirliğiyle hazırlanmaktadır. Sayfada yer almasını istediğiniz proje bilgilerinizi bize gönderebilirsiniz. e-mail: erdal@emlaksohbetleri.com

mi gösteriyor. Stüdyo dairelerin ortalama kira bedeli 2.400 dolar iken bir yatak odalı daireler 3.300 dolar, iki yatak odalı daireler ise yaklaşık 4.100 dolardan kiralanıyor. Öte yandan, söz konusu kira talebinin devam edebilmesi için Long Island City’nin condo açığının kapatılması gerekiyor. Bu nedenle, şehirde çok daha fazla lüks bina yapılması planlanıyor. Bu yıl, 2.000 yeni binanın daha Long Island City emlak piyasasına girmesi bekleniyor. Satılık daire talebinin çok düşük olduğu Long Islan City’de, son zamanlarda inşa edilen binaların en fazla yüzde 10’u satılık olarak piyasaya çıktı. Fakat bu eğilimin de yakın bir zamanda değişmesi bekleniyor.

NEW YORK - POSTA212

C İSTANBUL - POSTA212

E

mlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), 1 Ocak – 31 Aralık 2013 tarihleri arasında (ön satışlar dahil) Kamu İhale Kanunu ve Gelir Paylaşımı modeliyle geliştirilen projelerinde, 15 bin 175 adet bağımsız birimin satışından toplam 5 milyar 916 milyon 473 bin 990 liralık (KDV hariç) gelir elde etti. Emlak Konut GYO, 2013 yılında satışı gerçekleşen bağımsız bölümlerin raporunu yayınladı. 2012 sonunda 9 bin 3 adet bağımsız birimin satışından 3 milyar 358 milyon 671 bin lira gelir elde eden şirket, 2013 yılında yaklaşık 6 milyar lirayı bulan performansı ile son 10 yılın zirvesine çıktı. Emlak Konut, geçen aralık ayında ise 893

adet bağımsız bölümün (ön satışlar dahil) satışından toplamda 313 miyon 265 bin 138,16 lira gelir elde etti. 2004 yılında toplam 540 bağımsız bölümün satışından 51 milyon 216 bin TL hasılat elde eden Emlak Konut, 2013’e gelindiğinde yaklaşık 6 milyar liralık ciro ile Türkiye’deki gayrimenkul sektörü tarihinde şu ana kadar konut üreticisi şirketler bazında bir yıl içerisinde gerçekleştirilen en büyük gelire imza attı. Geçen yıl içerisinde tamamlanmış 19 ihalenin fiziki inşaat süreçlerinin ardından, pazarlama faaliyetlerinin ve yeni ihalelerin devam edeceği yeni bir yıla giren şirket, Kartal, Fatih, Başakşehir, Sarıyer, Avcılar ve Ataşehir gibi ilçelerdeki projelerinin satışına başlamayı planlıyor.

entral Harlem’de bulunan dört yatak odalı bir penthouse daire 4.3 milyon dolara satışa çıkarıldı. Penthouse dairenin bulunduğu bölgedeki en pahalı evlerin ortalama fiyatı ise 100.000 dolar. Manhattan manzaralı bu dubleks penthouse daire için istenen 4.3 milyon dolar Harlem sakinlerini şaşkına çevirdi. Harlem’de yaşayanlar istenen fiyat için

“Bu bir Amerikan rüyası mı?”, “komik”, “saçmalık” yorumlarını yapıyor. Penthouse dairede, bir balkonun yanı sıra iki büyük teras, özel dolap ve döşemeler ve gazla çalışan bir şömine bulunuyor. point2homes.com verilerine göre, Harlem genelinde 815.000 dolar olan ortalama ev fiyatları Güney Harlem’de 560.800 dolar. Bu bölgede ortalama hane halkı geliri ise 36.000 dolar.

Kazlıçeşme’deki arazi 4,2 milyar liraya satıldı Emlak Konut GYO'nun İstanbul Kazlıçeşme'de satışa çıkardığı 111 bin metrekarelik arazinin yeni sahibi 4,2 milyar lira teklif veren Özak - Yenigün - Delta ortaklığının oldu İSTANBUL - POSTA212

E

mlak Konut GYO'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, şirket portföyünde önemli bir yere sahip olan Zeytinburnu Kazlıçeşme'deki 111 bin 262 metrekarelik arsa ihalesini Özak Gayrimenkul, Yenigün İnşaat ve Delta Proje İnşaat iş ortaklığı en yüksek teklifi verdi. Arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı yöntemi ile düzenlenen ihalede 4 milyar 240 milyon liralık bir teklif sunan iş ortaklığı, şirket payı olarak Emlak Konut GYO'ya yüzde 37'ye karşılık gelen 1 milyar 568 milyon 800 bin lira verecek. İSTANBUL'UN EN BÜYÜK ARSASI Emlak Konut GYO Genel Müdü-

rü Murat Kurum, Zeytinburnu Kazlıçeşme'deki arsa ihalesine ilişkin, ihalenin ülke ekonomisi, istikrarı ve inşaat sektörüne yatırımcıların güveninin en büyük göstergesi olduğunu kaydetti. Kurum, Zeytinburnu Kazlıçeşme arsasının İstanbul'da proje geliştirilebilecek en büyük metrekareli arsa olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Kazlıçeşme ihalesi için Aralık ayında yaptığımız ilk oturum büyük ilgi gördü. Pek çok büyük firmanın katıldığı ihaleye 8 teklif aldık. İhalenin ikinci oturumuna 7 firma katıldı, üç firma çekilme kararı aldı. Oldukça çekişmeli geçen bir oturum oldu. 111 bin metrekarelik arsa için en yüksek teklifi Özak,

Yenigün ve Delta İnşaat iş ortaklığı yaptı. Emlak Konut tarihinde en yüksek teklif alınan ihale olduğunu söyleyebiliriz. 2014'te Türk inşaat sektörünün büyüyerek yoluna devam edeceğine inanıyoruz." 225 bin metrekare alan Ticaret ve konut, turizm ve ticaret, dini ve eğitim tesis alanlarını kapsayan taşınmazların inşaat alanı 225 bin 906 metrekare. Projenin konut alanlarında emsal 2, turizm alanında 2,5, dini tesis alanlarında ise 1,5 olarak belirlendi. Tarihi Kent Merkezi Görünümünü (Siluetini) Etkileyen Alanlarda Olumsuz Yapılaşma Koşul-

larının Engellenmesine Yönelik 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından onaylan ve 70 metre olarak belirlenen proje, İstanbul siluetine olumsuz bir etkisi olmayacak şekilde planlandı. Projenin ticaret ve konut olarak belirlenen arsa alanında iş ve alışveriş merkezleri, toptan ve perakende ticaret, ofis, büro, konut, rezidans, özel sosyal ve kültürel tesisler yer alabilecek. Turizm+ticaret alanında otel, motel, apart otel, iş ve alışveriş merkezleri, toptan ve perakende ticaret, ofis, büro, sosyal ve kültürel tesisler, sinema, özel eğitim tesis alanı, özel sağlık tesis alanı inşa edilecek.


Food & Dining

5 RESTORAN

İSPANYOL “100 SANDWICHES” ZİNCİRİ KENTE GELDİ

Adeta bir sandviç cenneti olan New York’a İspanyolların ünlü zincir restorantı ‘100 Montaditos’ geldi. 2001’de kurulan şirket 2012’de Miami’de şube açmıştı

Dilara Erbay

om y@gmail.c dilaraerba

ÜNLÜ ŞEFİN

Dünyanın yemek cenneti New York’ta kimi zaman ne yiyeceğinize karar veremeyebilirsiniz. O zaman size şehrin ünlü aşçılarının tavsiyelerini söyleyelim

N

TERCİHLERİ

ew York’un en iyi makarna restoranlarından bazılarında şef White’ın imzasını görürüz. Marea (240 Central Park S) ve Osteria Morini (218 Lafayette St) White’ın iki ünlü mekanı. Mihael White’ın tercihi ise takos ve torta yemek için Taqueria y Fonda. (968 Amsterdam Ave) ve deniz mahsulleri yemek için de Prima (58 E. First St).

NEW YORK - POSTA212

H NEW YORK - POSTA212 New York’un her tatta, lezzette birbirinden farklı, yenilikçi restoranlarının yanında bir de pratik, günlük yemek dünyası var. Orta gelirliler için restoranlar her gün gidilecek yerler değil. Bu yüzden her dışarı çıktığımızda lezzetli, ama ekonomik sandviçler ilk yeme alternatifimiz olur.

ÖNCE FLORİDA’YA GELDİ Sandviç cenneti New York’a şimdi İspanyada’dan yeni bir seçenek geldi. İspanyolların ünlü zincir restorantı “100 Montaditos (Sandviç)” artık New York’ta. 2001 yılında İspanya’da yeme

içme dünyasına adım atan sandviç zinciri 100 Mondaditos hızla Avrupa ve Latin Amerika’da yayıldı ve 2012’de Miami’de ilk restoranını açarak ABD’ye adımını attı.

emen her gün bir restoranın açıldığı New York’da, akşam yemeğe nereye gidileceği ciddi bir tartışma ve araştırmayı gerektiriyor. Özellikle de şeflerin restoran tercihleri çok merak ediliyor. İşte New York’un beş ünlü şefinin DANIEL BOULUD restoran tercihleri şöyle:

MICHAEL WHITE

F

ransız şef Daniel Boulud’un mekanları 3 Michelle yıldızlı Daniel (60 E. 65th St) ve Café Boulud (20 E. 76th St) Boulud şu restoranlarda yemek yemeyi tercih ediyor: Daniel et Denise (156 Rue Crequi), La Mére Brazier (12 Rue Royale) ve Auberge au Pont de Collonges (40 Rue de la Plage)

H

er açtığı mekanı büyük sükse yapan Carmellini’nin restoranları şöyle: Locanda Verde (377 Greenwich St), The Dutch (131 Sullıvan St) ve Lafayette (380 Lafayette St). Carmelli fırsat bulduğunda Swift (34 E. Fourth St.), Angel’s Share (8 Stuyvesant St.) ve Bo Ky (80 Bayard St) gibi café ve restoranları tercih ediyor.

FİYATLAR ÇOK UCUZ Florida’da iki yıllık deneyiminden sonra sandviç devi nihayet New York’da ilk restoranını açtı. West Village’de 176 Bleecker St.’de açılan 100 Mondatidos, geleneksel İspanyol tortillalarından, Serrano ham’lerine ve Maghego peynirlerine kadar çok değişik yelpazede malzemeleri kullanarak taze, sandviçleri sunuyor. Sandviç çeşitlerinin yanı sıra iştah açıcılar ve tatlılar da büyük beğeni topluyor. Ancak 100 Mondatidos konseptinin en başarılı tarafı fiyatları. Fiyatlar 1- 2.50 dolar arasında.

22 Ocak 2014 Çarşamba

ANDREW CARMELLINI DALE TALDE

Ş

ikagolu şef Dale Talde şu restoranların şefliğini yapıyor: Talde (369 Seventh Ave), Pork Slope (247 Fifth Ave) ve Thistle Hill Tavern (441 Seventh Ave). Talde Meksika yemeklerinin sunulduğu Tacos Nuevos Mexico’ya (489 Fifth Ave., Brooklyn) bayılıyor.

U

pper West Side’daki Telepan (72 W. 69th St.) restoranıyla ünlü olan Bill Telepan’ın favori yeri mahalle pizzacısı Celeste (502 Amsterdam Ave) ve Çin yemekleri yapan Cottage (360 Amsterdam Ave).

BILL TELEPAN


Kültür Sanat & Etkinlikler

22 Ocak 2014 Çarşamba

BU HAFTANIN VİZYON VİZYON FİLMLERİ HALDU

N ARM

AĞAN

Her türün meraklılarına hitap edebilecek çeşitlilikte bir sinema haftasındayız. Öne çıkan filmlerden bazıları şöyle...

NEW YORK’TA etkinlikleri

New York binbir türlü kültürel, sanatsal, eğlence etkinlikleriyle dolup taşan 24 saat uyumayan müthiş dinamik bir kent. Gidilecek, gezilecek, görülecek çok şey var

ARMORY SHOW AT 100: MODERN ART AND REVOLUTION

I FRANKENSTEIN

BEER, BOURBON AND BBQ Tarihin en ayrıksı karakterlerinden biri olan Frankenstein üzerine çekilen onlarca filmden sonra yepyeni bir hikayeye odaklanan I Frankenstein, Dr. Victor Frankenstein’ın kendi elleriyle yarattığı Adam’ın hikayesini anlatıyor. Adam yaratıldığı günden bu yana, yaklaşık 200 yıldır amaçsız bir şekilde hayatını devam ettirir ve bu arada Gargoyle ve İblisler arasındaki savaşın karışır. Her iki taraf da Adam’ın ölümsüzlük sırrını elde etmeye çalışmaktadır. Adam ise insanoğlunun sonunu getir-

mekte olan bu savaşı durdurabilecek şeye sahip olan tek varlıktır. Orijinali Mary Shelley tarafından Frankenstein or the Modern Prometheus ismiyle 1818 yılında yayınlanan hikaye, 1910 yılında ilk kez sinemaya uyarlandığından bu yana çeşitli örnekleriyle sinemaya aktarıldı. Bu son uyarlamanın yönetmen koltuğunda Karayip Korsanları: Kara İnci’nin Laneti ve Avustralya filmlerinin senaryolarını yazan Stuart Beattie bulunuyor. Frankenstein ise Aaron Eckhart. GÖSTERİM TARİHİ 24 OCAK

GIMME SHELTER Ron Krauss’un yönetmen koltuğunda yer aldığı ve gerçek bir hikayeden sinemaya aktarılan Gimme Shelter, genç bir kızın yaşam mücadelesini anlatıyor. Filmde Vanessa Hudgens, Rosario Dawson ve Brendan Fraser gibi isimler oyuncu kadrosunda yer alıyor. Vanessa Hudgens’ın canlandırdığı Agnes ‘Apple’ Bailey karakteri, uyuşturucu bağımlısı annesinin (Rosario Dawson) yanından kaçar ve Wall Streetli babasının (Brendan Fraser) yanına sığınır. Ancak hayat mücadelesi burada bitmez, tam tersine o sırada yeniden başlar. GÖSTERİM TARİHİ 24 OCAK

(ETKİNLİK) New York’ta her şeyi bulabilirsiniz ama Güney tarzı ev yapımı barbeküyü bulmak o kadar kolay değil. İşte, Beer, Bourbon and BBQ adlı beşinci yılına giren etkinlik bu açığı kapatıyor. Etkinlik, sadece nefis barbekü, bira ve burbonla ziyafet değil, aynı zamanda blues müziklerle, seminerlerle renkleniyor. Haftasonu için ailenizle birlikte gidebileceğiniz harika bir fırsat. Adres: 608 W 28th St (11. ve 12. Ave arasında) beerandbourbon.com/new-york/show-info

“TODAY DIGGERS, TOMORROW DICKENS” (SANAT) Fransız sanatçı Cyprien Gaillard yaptığı entalasyonlarda dünyadaki bozulmayı, yok olmayı anlatmayı seviyor. “Today Diggers, Tomorrow Dickens” adlı son sergisinde de çok çeşitli objeleri, alışılmadık formatlarda biraraya getirerek sanat, dünya ve psikoloji boyutlarında dolaşıyor. Mekan: Gladstone Gallery Adres: 530 W 21 St. Chelsea www.gladstonegallery.com

WHYTE HOTEL (OTEL) Wyhte Hotel Williamburg’u hip karakterini yansıtan ilk butik otel. Dekorasyonuyla çok farklı bir hava yaratan Wyhte Otel terasıyla, barıyla otel olmanın yanı sıra bir buluşma mekanı haline gemiş. Williamsburg’a gelen herkes bu otele bir uğramalı. Adres: 80 Whyte Ave Williamsburg, Brooklyn www.whytehotel.com

ENEMIES CLOSER Aksiyon ve dövüş filmlerinin usta isimlerinden Jean-Claude Van Damme’ın kötü bir karakteri canlandırdığı Enemies Closer filminde, Van Damme, Batman’in en büyük düşmanı Joker’i anımsatan bir karakterle karşımıza çıkıyor. Kendisine Orlando Jones ve Tom Everet Scott gibi ünlü isimler eşlik ediyor. Amerika – Kanada sınırında koruculuk yapan eski deniz komandosu Henry (Tom Everet Scott) eski yaşamından geriye bıraktığı bir düşmanı bulunca öldürmek maksadıyla ormana götürür. Ancak uyuşturucu sevkiyatının tam ortasına gittiklerinden haberleri yoktur. GÖSTERİM TARİHİ 24 OCAK

RUN & JUMP İrlanda ve Almanya ortak yapımı olan, festivallerden sinemalara gelen bir güzel örnek: Vanetia Casey son derecede iyimser bir kadındır ve çevresine sadece olumlu enerji yayar. Fakat kocası 38 yaşındaki kocası Conor, kişiliğini neredeyse tamamen değiştiren bir rahatsızlık geçirince Vanetia’nın işi biraz daha zorlaşır. Amerikalı doktor Ted Fielding ise ve Conor ailesiyle yaklaşık iki aylık bir zaman geçirmek için İrlanda’ya gelir. Amacı yaptığı araştırma sayesinde Casey ailesine maddi açıdan destek olmaktır. Evdeki tüm bu olan bitenin varlığına Vanetia ne kadar dayanabilecektir? 2007’de New Boy adlı kısa filmiyle Oscar adayı olan Steph Green’in ilk uzun metrajlı filminde Saturday Night Live şov programının yıldızlarından Will Forte, Maxine Peake ve Edward MacLiam oyunculukları ile göz dolduruyor. GÖSTERİM TARİHİ 24 OCAK

(SANAT) 1913 Armory Show’un yüzüncü yıl kutlamaları nedeniyle Amerikan sanatının tarihi The History Society’nin organizasyonuyla New York Historical Society’de sergileniyor. New Yorklular bu vesileyle Van Gogh, Gauguin, Cézanne, Picasso, Matisse ve Duchamps gibi dev sanatçıların eserlerini görme fırsatını buluyor. Kaçırmayın. Bilet fiyatları: Yetişkinler için 18 $, öğrenciler için 12 $ ve 5-13 arası çocuklar için 6 $. Mekan: New York Historical Society Adres: 170 Central Park West, Upper West Side www.nyhistory.org

NEW YORK ETKİNLİKLER

(MÜZİKAL) Broadway starı Jessie Mueller, en sonunda nerdeyse kendisi için tasarlanmış bir oyunda olağanüstü sesiyle müthiş bir performans sergiliyor. Marc Bruni’nin yönettiği 2 saat 30 dakikalık oyun gerçek bir müzik ve dans ziyafeti. Bilet fiyatları: 75-152 $ Mekan: Stephen Sondheim Theatre Adres: 124 W 43rd St, Midtown West www.roundabouttheatre.org

DUKE RILEY, “SEE YOU AT THE FINISH LINE” (SANAT) Açık hava ve kentsel alanlarda yaptığı sanat projeleriyle haklı bir ün kazanan Duke Riley’ın son sergisi iki tema üzerinde yoğunlaşıyor. Çin Zodiak’ı ve Havana ve Key West arasındaki yasadışı ticaretin tarihi. Mutlaka görülmesi gereken bir sanat olayı. Mekan: Magnan Metz Gallery Adres: 521 W 26th St, Chelsea www.magnanmetz.com

THE SKYPE SHOW OR SEE YOU IN AUGUST

(TİYATRO) Romantik partnerler Jody Christopherson ve Michael de Roos New York’ta müzik yaparak birlikte yaşama yolunu bulmuşlardı. Ancak De Roos’un vizesi bitince ülkesi Hollanda’ya dönmek zorunda kaldı ve ikili Skype’la ilişkilerini “sürdürebildi.” Christopherson, Skypta’ta sevgilisiyle yaptığı konuşmaları daha sonra bu oyuna çevirdi. Bilet fiyatları: 18 $ Mekan: the Brick Adres: 575 Metropolitan Ave Williamsburg www.bricktheather. com


Life & Style

Nurdan Yüzbaşıoğlu

nurdanusa@gmail.com

ÇOCUKLARIN SUÇU YOK

H

atırlatayım; Geçen hafta kendi alışveriş çılgınlığımızla baş etme yollarından bahsetmiştik. Bu hafta bu davranışların çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerine değinmek istiyorum. Eğer çocuk sahibiyseniz, bu manasız çılgınlığınızın faturası küçük alışveriş canavarlarının da katkısıyla epey kabarık olacaktır. Ne diyor uzmanlar; çocuklar dediğinizi değil yaptığınızı yaparlar. Aile içinde gördüğü davranışları adeta bir sünger gibi emen çocuklar emin olun bu alışkanlığınızı da fark edecektir. Alışveriş yapmasanız bile gezmek için sürekli alışveriş merkezlerini tercih etmeniz dahi bu alışkanlığın oluşmasına sebep olur. Vitrinlerin rengarenk can alıcı oyuncak ve kıyafetlerle dolu olduğu alışveriş merkezleri çocuğunuzla kaliteli zaman geçireceğiniz mekanlar değildir kendinizi kandırmayın. Buralarda sürekli bilinçaltına “beni al” mesajı yağan çocuk sizi canınızdan bezdirirken bunun için onu suçlayamazsınız. Kendinizi bile bu konuda zor durdurup kredi kartınızı şişirirken çocuğunuzdan sizi anlamasını beklemek biraz iyimser bir beklenti. Pedagoglar belli bir yaşa kadar çocuğunuzu bu ortamlardan uzak tutmanızı öneriyor. Henüz gelişme çağındaki beyinlerini pek çok yararlı bilgi yerine markalar ile doldurmayın diyorlar. Şunu bilmeliyiz ki eğer karşımızda sürekli birşeyler isteyen ve bir türlü memnun olmayan bir çocuk varsa bu bizim eserimizdir. Ona sürekli yeni oyuncak alarak doyumsuz olmasına yol açmaktansa değerli vaktimizden biraz ayırıp birlikte oyuncak yapmayı deneyebiliriz. Ya da onu sürekli oyuncakçıya

22 Ocak 2014 Çarşamba

götürmek yerine gelişimine uygun oyuncakları kendimiz alıp hediye olarak verebiliriz. Bu oyuncakların daha değerli olacağından şüpheniz olmasın. Aksi takdirde birlikte ne alırsanız alın aklı dükkandaki alınmayan oyuncakta veya kıyafette kalacaktır. Sadece son moda oyuncaklara sahip olarak ve marka giyerek statü elde edilmeyeceğini küçük yaşta öğrenmeleri gerekiyor. Onlara başka değerler ve özellikler kazandırabilirsek bu şekilde kabul görecekleri yanılgısına düşmeyeceklerdir. Arkadaşına verebileceği en güzel doğum günü hediyesinin kendisinin yaptığı hediye olacağı bilincini aşılayabilirsiniz mesela. Hatta bu konuda diğer ailelerle de işbirliği yapabilirseniz ne ala. Onlara sürekli paranız olmadığından veya istediği şeyin pahalı olduğundan bahsederek para ile ilgili kavramlarla kafalarını karıştırmamalısınız. Evde pek çok oyuncak varken yenisini almayı doğru bulmadığınızı belirtirseniz sizi yetersizlikle suçlamasını da engellemiş olursunuz. Konuyu fazla uzatıp ikna etmeye uğraşırsanız o da sizi ikna etmeye çalışacak hatta agresif davranışlar gösterecektir. Kısa ve mantıklı bir açıklama ve kararlılık daha etkili olacaktır. Bu sonuçlara kendi çocuğumu ve etrafımdaki çocukları inceleyerek ve psikologlarla konuşarak vardığımı da bilmenizi isterim. Evdeki eski oyuncakları birlikte tamir etmek veya üzerlerinde değişiklikler yapmak, eski kıyafetlerden birşeyler üretmek onun kadar sizin de hoşunuza gidecektir. Denemesi bedava..

Rachel Zoe Amerikalı modacı, televizyon programcısı ve stilist Rachel Zoe; George Washington Üniversitesi’nde Sosyoloji ve Psikoloji okudu. Modayla ilk olarak Gotham dergisiyle tanıştı. Moda eğitimi almayan ancak ünlülerle yakın ilişkileri nedeniyle bu dünyaya hızlı bir giriş yapan Zoe, zamanla bu kişilerin stylinglerini yapmaya başladı. Şu an birlikte çalıştığı starlar ise Jennifer Garner, Cameron Diaz, Kate Hudson, Anne Hataway, Demi Moore, Debra Messing, Liv Taylor, Molly Sims, Eva Mendes, Jennifer Lawrence, Miley Cyruş, Beau Garrett, Joy Byrant, Kim Kardashian. Kariyerine yakın dönemde tasarımcılığı da ekleyen Rachel Zoe reality TV serisi The Rachel Zoe Project’le de adından söz ettiriyor.

VAHŞİ YAŞAMIN MERKEZİ PANTAMAL

A

mazonlar'ın Güney Amerika'da vahşi yaşamı görebilmek için gidilebilecek en doğru yerlerden birisi olduğunu biliyoruz. Ancak bir başka yer daha var ki eminim adını çok azınız duydunuz; Pantanal Wetlands! Muhteşem bitki örtüsü, vahşi yaşamın el değmemiş hali ve doğada Jaguarları en iyi görebileceğiniz yer olarak öğrenin bu adı. Güney Brezilya'daki Pantanal Bataklıkları, sulak alanları ile, vahşi yaşamı görmek ve fotoğraflamak için en uygun yerlerden birisi. Pantanal aynı zamanda yeryüzündeki el değmemiş yaban hayatının son ana rezervlerinden biridir. Tamamen gür bitkiler ve harika göllerle süslenmiş bir ekolojik vahadır. Vahşi hayvan ve kuş çeşitleri ile size muhteşem manzaralar sunarken hayatınızın en unutamayacağınız Safarisini de hediye eder.

Samsung'dan

son yenilik

Güney Koreli teknoloji devi Samsun'dan yeni haberler var. Son gelen bilgilere göre Samsung, bir kaç ay önce katlanabilir ekranlar için bir patent almıştı. Söylentilere göre henüz tanıtımı yapılmayan bu katlanabilir ekranlı telefon kapalı kapılar ardında özel tanıtımla görücüye çıkmış. Ekranda katlamayı sağlamak için Polyamid Film kullanıldığı söylenirken dokunmatik ekranın da tam randımanlı çalıştığı belirtiliyor. Ekranının katlanma özelliğinden dolayı daha küçük bir boyuta sahip olduğu varsayılan modelin 2015'de piyasaya sürülmesi bekleniyor. Samsung ise bu söylentileri henüz doğrulamadı. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz diyor ve heyecanla bekliyoruz.


Amerika’nın en rahat şehirleri NEW YORK - POSTA212

B

ir şehri diğerine tercih etmek için birçok sebebiniz olabilir. Bazen çalıştığınız iş nedeniyle bazen de renkli bir hayat için

yeni bir şehre taşınabilirsiniz. Fakat son zamanlarda şehir hayatının stresiyle mücadele eden insanlar için “rahatlık” öncelikler listesinde ilk sıraya yerleşti gibi görünüyor. Büyük şehirlerden bıkan birçok kişi, biraz rahatla-

mak için trafiği olmayan, insanlarının sabah sporlarını yaptığı yerlere yönelmeye başladı. Environmental Health & Engineering şirketinin; park, kafe ve restoranlar, stresli yaşam tarzı gibi konulardaki verilerden oluşturduğu listeye göre ABD’nin en rahat şehirleri arasında şunlar yer alıyor:

22 Ocak 2014 Çarşamba

American Hustle ve Gravity 10 dalda aday www.posta212.com

• YIL 1 • SAYI 36

“American Hustle” ve “Gravity” 10 kategoride aday gösterilirken, “12 Years a Slave” 9 dalda yarışacak. Sinema dünyasının en prestijli ödülleri 2 Mart gecesi sahiplerini bulacak

S

NEW YORK - POSTA212

inema dünyasının heyecanla beklediği Akademi Ödülleri adayları açıklandı. Bu yıl 86. kez düzenlenecek olan Oscar ödüllerinde David O. Russell’ın yönettiği “American Hustle” ve Alfonso Cuaron imzalı “Gravity” 10 dalda aday gösterildi. Birçok kongre üyesinin rüşvet almasını içeren ABSCAM skandalının uyarlaması “American Hustle” ve ekonomik yolsuzluk skandallarını konu alan “The Wolf of Wall Street”, özgür bir siyahın Amerikan İç Savaşı dönemi öncesinde kaçırılıp, satılmasını konu

alan “12 Years a Slave”, Somalili korsanların kaçırdığı bir geminin öyküsünü anlatan “Captain Phillips” ve bilim-kurgu ve gerilim türündeki 3 boyutlu “Gravity” adlı filimler en iyi film dalında aday gösterildi. En iyi aktör ödülünün adayları arasında ise Christian Bale (American Hustle), Leonardo DiCaprio (The Wolf of Wall Street), Chiwetel Ejiofor (12 Years a Slave), Tom Hanks (Captain Phillips), Matthew McConaughey (Dallas Buyers Club) yer alıyor. En iyi kadın oyuncu dalında Amy Adams (American Hustle), Cate Blanchett (Blue Jasmine), Sandra Bullock (Gravity), Judi Den-

ch (Philomena), Meryl Streep (August: Osage County) aday gösterildi. Geçtiğimiz sene bir diğer David O. Russell (Silver Linings Playbook) filmiyle Oscar ödülüne layık görülen ve en çok kazandıran aktristler arasında gösterilen Jennifer Lawrence bu yıl da “American Hustle” filmiyle en iyi yardımcı kadın kategorisinde aday gösterildi. Diğer adaylar ise şöyle: Sally Hawkins (Blue Jasmine), Lupita Nyong’o (12 Years a Slave), Julia Roberts (August: Osage County), June Squibb (Nebraska). Oscar’ın favori filmlerinin yönetmenleri David O. Russell (American Hustle), Alfonso Cuaron (Gravity), Alexander Payne (Nebras-

ka), Steve McQueen (12 Years a Slave), Martin Scorsese (The Wolf of Wall Street) en iyi yönetmen kategorisinde de aday gösterildiler. David O. Russell “Silver Linings Playbook filmi ile 8 dalda Oscar adaylığı ile geçen yıla damgasının vurmuştu. Sinema dünyasının en prestijli ödülleri 2 Mart gecesi sahiplerini bulacak. Hollywood’da düzenlenecek olan Oscar Ödül Töreni her yıl olduğu gibi televizyondan tüm dünyaya naklen yayınlanacak.

1. Boston/Cambridge, Massachusetts 2. San Francisco, Kaliforniya 3. Santa Fe, New Mexico 4. Washington, DC 5. Portland, Oregon 6. Seattle, Washington 7. Baltimore, Maryland 8. Providence, Rhode Island 9. New Orleans, Louisiana 10. Savannah, Georgia


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.