POSTA212 - SAYI 25 - EK

Page 1

AİLE ZİYARETİ EVLİLİK SAYILIYOR

BEYHAN BAĞIŞ

Geleceğin antikacısı

Amerikalı Anne, arkadaş olduğu Embera yerlisi Otniel’in ailesi ile tanıştı. Bu tanışma Empara kültüründe resmi evlilik demekti. Anne, bunu bilmiyordu… Ama gönlü de Otniel’e kaymıştı bir kez... Can KAMİLOĞLU’NUN yazı dizisi »8-9’DA

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın eşi Beyhan Bağış, Anadolu'nun kültürel zenginliklerini yeni kuşaklara aktarabilmek amacıyla ‘Anatoli’ adlı markayı yarattı. Bu nedenle O’na ‘Geleceğin antikalarını yaratan kadın’ diyorlar. »2’DE

Biri başarmak üzere... Türk oyuncular istisnasız ABD’de film çekmek ister. Ancak bugüne kadar ufak tefek roller dışında bunu başaran olmadı. Ne Hollywood’da ne de New York Sineması’nda aranan bir Türk oyuncu yok. Şimdi Trabzonlu Özgür Teke, bunu başarmak üzere. İlk uzun metrajlı filminde rol arkadaşı da Leonarda Di Caprio. »6’DA

DİLARA ERBAY İLE

YEMEK BÜYÜCÜSÜ

New York sadece restoranları ile ünlü değil. Aynı zamanda bir pastane cenneti. Şehrin pastanelerini sizin için gezdik en lezzetli krosan ve kurabiyeleri yiyebileceğiniz 10 mekanı belirledik. »7’DE

NURDAN YÜZBAŞIOĞLU İLE

LIFE & STYLE

Life&Style’de bu hafta Frank Sinatra’nın doğduğu yer olan New Jersey’deki Hoboken şehrinin tanıtımını, İngiliz sanatçı Banksy’nin New York’da yaptıklarını ve pencerelere uygulanan teknolojileri bulacaksınız. »15’TE

Gezi’nin oyları paylaşılamıyor Türkiye, 28 Mayıs’ta başlayan ve 31 Mayıs’ta polis müdahalesiyle doruğa çıkan Gezi olayları ile yeni bir sayfa açtı. Ancak geçen zaman, Gezi oylarının nereye gideceği konusunu gündeme getirdi. Şimdi bir Gezi Partisi kuruldu. Yeni bir Gezi Partisi kurulma aşamasında ve CHP ile HDP de Gezi oylarının peşinde. »4’TE

Amerikan diyeti ile zayıflayın »12’DE Az parayla New York turu

Dünyanın en pahalı kentleri arasında yer alan New York’u keşfetmek cebinizi yakabilir. POSTA212 olarak bu gizemli ve güzel kenti ucuza keşfetmeniz için detaylı bir araştırma yaptık...»16’DA

Golfçü Hamza Sayın’ın öyküsü İstanbul Silivrili mütevazı bir işçi ailesinin oğlu olan Hamza Sayın, golfle ortaokul yıllarında tanışmış. Daha yaptığı ilk vuruşla hayranlık uyandırmış. Hamza şimdi 27 yaşında ve dünyaca ünlü golf oyuncusu Tiger Woods ile kendi seyircisi önünde karşılaşacak. »11’DE

HAFTALIK ÜCRETSİZ

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

6 Kasım 2013 Çarşamba

www.posta212.com • • YIL 1 • SAYI 25

ÇOCUK ANNELERİN

DRAMI Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun raporuna göre Türkiye, ‘Çocuk Anneler’ sıralamasında OECD ülkeleri arasında dördüncü sırada yer alıyor. Türkiye’de bin doğumdan 38’i, 15-19 yaş arasındaki anneler tarafından gerçekleştiriliyor. Rapora göre, Meksika çocuk yaşta doğumlarda ilk sırada. Meksika’yı Şili, Bulgaristan ve Türkiye izliyor. »4’DE

DÜNYA GENÇLİĞİ işsizlikle boğuşuyor

Dünyada yaşanan ekonomik kriz özellikle gençleri vurdu. Amerika’da yaşayan milyonlarca milenyum gencinin artık ev almak, evlenip bir hayat kurmak gibi planları yok. En iyi üniversiteleri bitiren veya eğitimini yarım bırakmak zorunda kalan gençler de işsizlikle boğuşuyor ve evde aileleriyle birlikte yaşamak zorunda kalıyorlar. »3’TE

Kadınlar daha mutlu 44 ülkeden 38 bin kişinin katılımıyla yapılan bir anketin sonuçlarına göre kadınlar erkeklerden çok daha mutlu. Çalışmanın özelliği ise; orta ve dar gelirli ailelerdeki kadınlar, erkeklerin aksine ekonomik sıkıntılar nedeniyle mutluluklarına gölge düşürmeyi sevmiyor.

»4’TE

Fenerbahçe ‘Aziz Yıldırım’ dedi...

Fenerbahçe’de yapılan Genel Kurul’da başkanlık için Aziz Yıldırım ve Mehmet Ali Aydınlar yarıştı. Rakibine büyük fark atan Aziz Yıldırım, 9380 oyun 6821’ini alarak yeniden Fenerbahçe Kulübü Başkanı oldu. »11’DE

HAFTASONU ETKİNLİKLERİ New York uyumayan bir kent olmakla ünlü. Bu kentte hafta sonu gidilecek gezilecek ve görülecek yerleri POSTA 212 olarak sizin için araştırdık...

»14’TE

VİZYON Haftanın filmleri yine zengin bir çeşitlilik içinde. ‘About Time’, ‘Thor-The Dark World’ ile drama sevenlere ‘The Book Thief’ ve gülmek isteyenler için de ‘Best Man’ »14’TE


2

Toplum Yaşam

6 Kasım 2013 Çarşamba

NEWSWEEK’TEN ‘GÜMÜŞ’E ÖVGÜ Newsweek’in Paris Büro Şefi Christopher Dickey, gelişmekte olan ülkelerde yayınlanan televizyon dizilerini yorumladığı yazısında, ‘Gümüş’ için “Arap dünyasında en devrimci dizilerden biri” dedi

(NEW YORK – ANKA)

N

ewsweek’in Paris Büro Şefi Christopher Dickey, gelişmekte olan ülkelerde gösterilen televizyon dizilerini, “sosyal değişim”in “örtülü” araçları olarak nitelediği uzun yazısında “Gümüş” için “Arap dünyasında en devrimci dizilerden biri” dedi. Dickey’ye göre, tüm bölgede “büyük sansasyon” yaratan dizinin Suudi kadınlarını asıl etkileyen unsuru; “uzun boylu, yakışıklı, romantik, saygılı, eşine eşit muamele eden” erkek kahramanı. Gelişmekte olan ülkelerde televizyon dizilerinin “sosyal değişim”in “örtülü” araçları olduğu yorumları yapılırken “Gümüş” adlı Türk dizisi, ‘‘Arap dünyasında en devrimci dizilerden biri” olarak gösteriliyor. Newsweek’in Paris Büro Şefi Christopher Dickey, son 40 yılda tüm dünyaya yayılan televizyon dizilerinin gelişmekte olan ülkelerde “sosyal değişim”in “örtülü” araçları olarak değerlendirdiği geniş makalesinde televizyon dizileri için “Meksika ve Brezilya’da doğum oranını azaltmaya yardımcı oldu, okuma yazmayı da teşvik etti. Arjantin’de ise kaçırılan kadınlar için arama çabalarına destek verdi, Karayiplerde AIDS ile mücadelede kullanıldı” diye yazıyor. ‘BÜYÜK SANSASYON YARATTI’ Daily Beast sitesinde yer verilen makalade “en etkin televizyon dramaları, gösterildiği kültürlerde derin kökleri olanlardır ve dizi izleyenlerin de yaşadığı bazı olaylar, senaryo yazarlarının hayal ürünleri kadar yürek parçalayıcı olabiliyor” deniliyor. Christopher Dickey, İngiliz

hükümeti, Avrupa Birliği, Avrupa ülkeleri ve ABD’nin diziler için kaynak sağladığına işaret ettiği makalesinde dizilerin Ortadoğu’daki etkisi üzerinde de dururken şunları yazıyor: “Arap dünyasında en devrimci dizilerden biri, saf eğlence diye tasarlandı. Arapçada ‘Nur’ olarak tercüme edilen Türk dizisi Gümüş, başta Suudi Arabistan olmak üzere tüm bölgede büyük sansasyon yarattı.” Suudi gazetecisi ve film yapımcısı Salih Ambah’a atfen “Gümüş” gösterildiğinde ülkenin sokaklarının boşaldığı değerlendirmesini yansıttıktan sonra “Suudi erkekler, diziye karşı birleşti ve ülkenin başlıca din adamı diziyi eleştirmek üzere bir fetva yayımladı” diye yazan Dickey, Suudi kadınların günlük hayatlarında maruz kaldığı kısıtlamaları da anımsatarak şöyle diyor: “Aslında Suudi kadınları etki-

leyen dizideki koca oldu. Ambah’a göre, sarışın, mavi gözlü Mohammed, ‘uzun boylu, yakışıklı, romantik, saygılı ve eşi Nur’a sevgi ile ve eşit olarak muamele ediyor’. Birkaç Suudi gazeteye göre, bazı Suudi erkekler, eşlerinin cep telefonlarında Mohammed’in fotograflarını buldukları zaman onlardan boşandılar.” Dickey de “isteyerek veya istemeyerek, dizilerin sosyal değişimin en doğal araçları olduğu alan ise erkekler dünyası ile kadınlar dünyası arasındaki o karmaşık alandır” görüşünü dile getiriyor.

BEYHAN BAĞIŞ’IN ABD’DEN TÜRKİYE’YE UZANAN BAŞARI ÖYKÜSÜ

Geleceğin antikalarını hazırlayan kadın Türkiye onu Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın eşi olarak tanıdı ama o sadece başarılı erkeğin arkasındaki kadın olmakla yetinmedi. Azmi, zekası ve yetenekleri ile herkese kendi başarılarından bahsettirmeyi tercih etti. Şimdilerde ona ‘geleceğin antikalarını hazırlayan kadın’ diyorlar ARZU KAYA URANLI ZAMAN AMERİKA

A

nadolu’nun kültürel zenginliklerini yeni kuşaklara aktarabilmek amacıyla ‘Anatoli’ adlı markayı kuran ve daha iki yıl olmadan takip edilen bir marka haline getirmeyi başaran Beyhan Bağış ile Amerika’da yaşayan Türkler için çok özel bir söyleşi yaptık. ■ Eskiden Türkiye dönüşlerinde Amerikalı dostlara getirecek Türkiye’ye has hediye bulmakta zorlanırdık. Merak ediyorum, Anatoli fikri böyle mi doğdu? Kısaca biraz bahseder misiniz? Evet, mutlaka hatırlayanlar vardır, 1995-98 yılları arasında Manhattan’da Second Avenue’da, Birleşmiş Milletler’e çok yakın ‘The Miracle Gift Store’ adında bir hediyelik eşya mağazam vardı. O dönemde de klasik el sanatlarımızı temsil eden ürünlerin kah kalitesi, kah tasarımından dem vururdum. Neden biraz daha güncel, fonksiyonel ve global estetik anlayışa uygun objeler tasarlanmıyor diye yakınırdım. Anatoli’nin tohumları ta o zamanlardan bilinçaltıma atılmış sanırım. Gerçekten geriye dönüp baktığımda çok doğru bir projeye imza attığımı düşünüyor ve tüm cefasına rağmen “iyi ki yapmışım!” diyorum. Çünkü tahmin edersiniz iki çocuk annesi bir siyasetçi eşi için çalışma ve iş hayatı çok kolay olmuyor. ■ Anatoli ürünleri Türkiye’de kendi mağazaları dışında Four Seasons Hotel Bosphoros, Atatürk Havalimanı, İstanbul Modern, New York Soho Step Evi ve Beymen’in iki mağazasında müşteriye sunuluyor. Henüz iki yıl bile olmadan başarılarıları ile takip edilen marka olmayı başaran Anatoli ile ABD pazarına girmeyi düşünüyor musunuz? Doğal olarak sadece Amerika değil, Türkiye dışına ihracaat anlamında tabi ki ANATOLİ olarak açılmak istiyoruz ama bu doğru zaman, yer ve stratejik adımlarla yapılmadığında başarız olabilecek bir süreç, daha 1.5 yıllık bir marka olarak önümüzde çok fazla proje var... ■ Uzun yıllar ABD’de yaşadınız. Peki sizi ABD’ye ne getirmişti? Açık konuşmak gerekirse çok küçük yaşlardan itibaren Amerika’ya gelme imkanı bulmak gibi bir hayalim vardı. Ancak tabi o yılların şartları düşünüldüğünde bu bir hayalden öte değildi....Bursa Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra ağabeyimin ABD’de (Bloomington, IN) okuyor olmasına rağmen ailem beni sanırım o kadar uzağa, gurbete göndermek istemedi ve bir sene ODTÜ’de Sosyoloji okudum. Sonrasında babam ve rahmetli annem sanırım benim tek başıma Amerika’da

başarılı olabileceğime inandılar ki beni yolladılar. New York Eyalet Üniversitesi’ne bağlı Fashion Institute of Technology’de okumak üzere ABD’ye geldim. 1989 yılında başlayan macera, 2003 yılı başlarına kadar sürdü.... ■ ABD’den Türkiye’ye kesin dönüş kararını nasıl verdiniz? Sayın Başbakanımızın 2002 yılındaki genel seçimlerde aday olmak üzere eşimi siyasete davet edişi ve kamu hizmeti yapabilmemize vesile olması tabi ki bizim, özellikle de eşim için çok onur verici idi. Zaten o dönemde 3.5 yaşında olan oğlumuz Eren Egehan’ın da Türkiye’de ilkokula başlayabilecek olması ve o dönemdeki vatan hasretimiz bu anlamda karar vermemizi çok kolaylaştırdı. ■ Yani ABD’de yaşadığınız süre içinde Türkiye’ye kesin dönüş fikri hep oldu mu? Tabi Amerika’ya gidiş amacım eğitim olduğu için ilk yıllardan beri eğitim hayatımın sonunda kesin dönüş yapacağıma şartlanmıştım. 14 yıla yakın bir süre ABD’de ikamet edeceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. Ancak aile kurup çocuk sahibi olduktan sonra hayat önceliğimiz vakitlice yurda kesin dönüş yapmak oldu. Doğru zamanda ve doğru şartlarda olmasını arzu ediyorduk, o da kısmet oldu... ■ “Size iyi ki Türkiye’ye döndüm”dedirten şeyler neler? İyi ki Türkiye’ye döndük ki, ben komşumun kapısını çalıp “Limon bitmiş evde, sizde var mı?” diyebiliyorum, o da benim kapımı çalıp “Blenderim bozuldu, sizinkini ödünç alabilir miyim?” diyebiliyor. Çocuklarım sitemizdeki bir görevli-

ye “Fahri abi bisikletim bozuldu, bir bakar mısın?” diyebiliyor. ■ ABD’ye dair neleri özlüyorsunuz? ABD’ye dair özlediğim şeyler aslında daha çok insanların birbirlerine karşı olan saygı ve hoşgörüsünden kaynaklanan rahat yaşam ortamı... Her ne kadar maalesef 11 Eylül olaylarından sonra biraz olsun değişmiş olsa da, yine de, bu ülkede, belki de “göçmenlik” kültürü üzerine kurulduğu için sizin sadece kendi yaşantınıza odaklanmanızı sağlayan bir sistem var. Mesela sinemaya rahat ev kıyafeti ile gidebilmek ve kıyafetinizden dolayı size önyargı ile yaklaşılmaması buna bir örnek... ■ Sizin gibi ABD’ye eğitim maksatlı gelen gençlere neler tavsiye edersiniz? ABD’de gerek eğitim kurumlarında gerekse özel sektörde son derece rekabetçi bir anlayış ve yaşam tarzı var. Bu dönem dönem bizler gibi ailesi ve kültüründen uzakta yaşayan gurbetçiler için ağır bir yük olsa da aslında çok iyi bir eğitim süreci... Yani okulda, işinizde (ki biliyorsunuz çoğu zaman ben ve eşim gibi çoğu göçmen Amerika’da çalışarak okur) her ne kadar zorlanırsanız zorlanın, o deneyimlerin sizi çok daha iyi bir insan olma yolunda yoğurduğunu ve şekillendirdiğini unutmayın, İngilizce tabiri ile ‘No pain, no gain’(zahmetsiz kazanç olmaz), hayatta hiç bir şey kolay olmuyor, hele ki yurtdışında yaşarken... Çok çalışın, çok iyi bir iş ve sosyal ‘network’e sahip olmak için çaba gösterin, bunların hepsi ektiginiz tohumlar olarak hayatın ilerleyen dönemlerinde yeşerecektir. ■ Uzun yıllar ABD’de yaşadıktan sonra

Türkiye’ye kesin dönüş yapan biri olarak ABD’deki Türkler’in konumunu nasıl gözlemliyorsunuz? ABD’deki Türk toplumu Türkiye’nin adeta özeti. Türkiye’nin her kesimi toplum içinde temsil ediliyor. Türk Günü Yürüyüşlerinde de farklı kesimlerin elele yürümesi aslında tüm Türk dünyasına örnek bir tutum. Dünyanın en önemli şehirlerinden, Birleşmiş Milletler’e ev sahipliği yapan New York’taki Türk toplumu’nun dayanışması ve gücü ülkemiz için önemli. Bu yüzden toplumu mensuplarının birbirlerini olduğu gibi kabul etmesi ve sevmesi, organize olması ve çocuklarının eğitimine önem vermesi başlıca ümit ve bek- lentimizdir, Çünkü bu gençlerimiz geleceğin Ahmet Ertegün’leri, Mehmet Öz’leri, Muhtar Kent’leri olmaya adaydır... ■ Sizce Türkiye’nin doğru tanıtımı için ABD’de yaşayan Türklere ne görevler düşüyor? ABD’de yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının her biri birer fahri büyükelçi... Ne kadar sosyal ne kadar aktif olurlar ve ülkemizin güzelliklerini ve derin kültürünü etrafındakilere yansıtmaya çalışırlarsa o kadar çok Türkiye sevdalısı ve hatta büyükelçisi olacaktır. Bildiğiniz gibi Türkiye’yi bir kez ziyaret eden turist defalarca geri gelmektedir, dolayısı ile biz yabancı arkadaş çevremizden ne kadar çok kişiyi ülkemizi ziyaret etmek için ikna edersek o kadar etkin tanıtım yapmış oluruz.


Toplum Yaşam

6 Kasım 2013 Çarşamba

MİLENYUM GENÇLERİ İŞSİZLİKLE BOĞUŞUYOR Tembeller mi, yoksa yeni ekonominin kurbanları mı? Araştırmalar ve raporlar eğitimli gençlerin iş bulma ve kendi hayatlarını kurmalarının artık hiç o kadar kolay olmadığını ortaya koyuyor

O

İŞSİZLİK HAYALLERİ YOK EDİYOR Üstelik yakın gelecekte de bu durumun değişeceği beklenmiyor. Bu da milyonlarca milenyum gencinin ev almak, evlenip bir hayat kurmak gibi planlarını bir kenara bırakması anlamına geliyor. Evde

NEW YORK - POSTA212 Henüz üç ay önce ABD’ye master yapmak gelen Handan Uslu, Washington DC merkezli DC TV kanalının düzenlediği kısa film yarışmasında birinci oldu. Handa Uslu, Koç Üniversitesi’nin Makina Mühendisliği ve Ekonomi Bölümü’nden mezun. Şu anda Georgetown Üniversite’sinde ‘İletişim, Kültür ve Teknoloji’ bölümünde yüksek lisans eğitimi alıyor.

DC’Yİ AYDINLAT PROJESİ

NEW YORK - POSTA212 bama konuşmalarında milenyum gençlerini “Amerika’nın geleceğini inşa edecek kuşak” olarak tanımlıyor. Ama son istihdam raporları, bu kuşağın, çok ciddi bir işsizlik problemiyle boğuştuğunu, bırakın toplumun geleceğini, kendi hayatlarının derdinde olduğunu gösteriyor. Eylül ayı istihdam verilerine göre, yaratılan yeni iş sayısı beklentilerin çok altında kalarak 148 bin oldu. Dolayısıyla, ekonominin bu yavaşlığından etkilenen bu kuşak daha iş dünyasına adım atamadan “başarısız” damgası yiyor. Rakamlara göre, halihazırda Amerika’da 20-24 yaşları arasındaki 2 milyonun üzerindeki genç işsiz. Bu yaş aralığındaki işsizlik oranı yüzde 12.9. 25-34 yaş arası gençlerde ise işsizlik oranı yüzde 7.4 ve işsiz sayısı 2.5 milyon. Ancak, bu işsizlik rakamları aylarca iş aradıktan sonra umudunu kesip iş aramayı bırakanları kapsamadığı için tablonun bütününü yansıtmıyor. Generation Opportunity adlı kuruluşa göre 18-29 yaşları arasında 1.7 milyon “kayıtsız işsiz” var.

TÜRK KIZININ BAŞARISI

aileleriyle birlikte yaşamaya zorunlu kalan bu gençlerin toplamda 1 trilyon dolar civarında öğrenci kredisi borcu bulunuyor. Arada part-time işler bulsalar da ne tasarruf ne de harcama yapamıyor, hatta kendi kendilerini finanse edemiyorlar. Generation Oppportunity, parttime iş bulanların da kendi eğitimleri ve becerilerine göre çok düşük ücretlerde çalışmaya razı olduklarını söylüyor. Kuruluş, 10 milenyum

gencinden sadece birinin, sahip olduğu işi gerçek bir “kariyer” olarak gördüğünü belirtiyor. UZUN DÖNEMLİ ETKİLERİ OLACAK Georgetown University Center on Education araştırmacıları, bu durumun uzun dönemli sonuçlara yol açacağını ortaya koyuyor. Bu trende göre 10-15 yıl sonra daha istikrarsız ve daha düşük kazançların olduğu bir istihdam piyasası söz konusu

olacak. Diğer yandan 2012 itibarıyla, yetişkin bir çocuğa sahip olan anne babaların yüzde 29’u çocuklarının ekonomik zorluklar yüzünden evlerine döndüğünü açıkladı. Pew Research adlı araştırma kuruluşu, bunun da 18-24 yaş grubundaki gençlerin yüzde 53’ü, 25-29 yaş grubundakilerin yüzde 41’i ve 30-34 yaş grubundakilerin yüzde 17’si anlamına geldiğini söylüyor. Ama baba ocağına geri dönen milenyum genç-

leri boş durmuyor. Yüzde 96’sı ailelerin günlük işlerine yardımcı oluyor, yüzde 75’i harcamalara katkıda bulunuyor ve yüzde 35’i de kendi anne babalarına kira ödüyor. Gençleri tembel ve sorumsuz olarak tanımlamak çok kolay. Ama yukardaki rakamları ve Amerikan ekonomisinin içinde bulunduğu durum göz önüne alındığında 30 yaşın altında olanlar için hayat artık hiç de kolay değil.

Henüz 3 aydır ABD’de bulunan Handan Uslu, DC TV kanalının 25’inci yıl dönümü anısına düzenlenmiş bir video yarışması olan “İlluminate DC”ye katılmaya karar verdi. Sadece üniversite öğrencilerinin katılabildiği yarışmanın konsepti “DC’yi aydınlat” idi. Yarışmacıların beş dakikadan daha kısa süren şehir tanıtımı videoları hazırlaması bekleniyordu. “Yarışmayı öğrendiğimde, benim gibi video çekimine yeni başlayan biri için, uygun bir konsept olduğunu düşündüm” diye belirten genç yetenek Handan Uslu projesini şöyle anlatıyor: “Aslında proje çok basit. Bu şehri kendi gözlerimden nasıl görmeye çalışıyorsam, o şekilde kameraya yansıtmaya çalıştım. Yarışmanın konsepti bu konuda çok yönlendirici oldu. Su, güneş ve yansıma görüntüleri oluşturarak Washington DC hakkında en aydınlık ve berrak görüntüleri çekmeye çalıştım.”

SOYUT OLMASI KAZANDIRDI Fotoğrafçılık geçmişinin yarışmanın birincisi olmasında önemli bir rol oynadığını söyleyen Uslu, videoyu hazırlarken, bir fotoğrafçı gibi düşünmeye çalıştım, ve bir fotoğrafta hangi kriterler arıyorsam videoyu da aynı kriterlere uygun bir şekilde hazırlamaya başladım. Finalist olmamda benim videomunun diğer katılımcıların hazırladıkları videolara kıyasla daha soyut olması önem taşımış olabilir” diye belirtiyor.


Toplum Yaşam

6 Kasım 2013 Çarşamba

Gezi’de ‘parçalı bulutlu’

SİYASALLAŞMA

Gezi Partisi resmen kuruldu. Ama beklentiler karşılanmamış olacak ki bu kez de Gezi Hareketi Partisi çalışmaları sürüyor. Gezi hareketinden CHP, İP ve HDP de faydalanmak istiyor GZP’nin, Türkiye’deki lider ve merkezi kadro eksenli siyaset geleneğini kırma ihtimali tartışılıyor. Siyasi Partiler Kanunu uyarınca zorunlu olduğu için GZP Genel Başkanı olan Cem Köksal’ın, rock müziği ile ilişkide olduğu İstanbul gençliği dışında Türkiye’nin genelindeki seçmen kitlesine nasıl sesleneceği merak konusu. GZP’nin, Gezi Parkı eylemlerine imza atan genç kesimlerden ağırlıklı kadrolaşma ile mi yoksa Türkiye’deki diğer siyasi partilerde olduğu gibi orta ve üstü yaşlardaki bir yönetim kadrosu ile mi yoluna devam edeceğini önümüzdeki günler gösterecek.

YILDIZ YAZICIOĞLU ANKARA-POSTA212

T

ürkiye, 28 Mayıs’ta İstanbul - Taksim’deki Gezi Parkı’nda küçük bir çevre eylemi iken 31 Mayıs’ta polis müdahalesiyle tüm ülkeyi etkisi altına alan eylemlerden etkili bir siyasi hareket ortaya çıkıp çıkmayacağını tartışıyor. Ekim ayında Gezi Partisi (GZP) adıyla resmen Türkiye’deki 77’nci siyasi parti kuruldu ama hemen ardından Ankara’daki direnODTÜ oluşumlarından Gezi Hareketi Partisi (GHP) adıyla yeni bir parti kurulacağı mesajları geldi. Şimdi Türkiye, Halkların Demokratik Partisi (HDP) de Gezi’yi kucakladığını ilan ederken eylemler sürecindeki muhalif kesimler hangi siyasi oluşumda buluşacak izliyor.

CHP GEZİCİLERİ ÇEKEMEDİ Gezi Partisi, eylemler sürecindeki gibi örgütlenme sürecini de sosyal medya aracılığıyla yürütürken panel veya forumlar gibi yapılanmalarla ‘merkezi yönetim’ anlayışıyla yürüyen Türkiye siyasetinde gerçekten güçlenebilecek mi? Belki bu soruya önümüzdeki günlerde kesin yanıt verilmesi mümkün olacak ancak bugünlerdeki manzara ise şimdiden Gezi sürecini destekleyenler açısından ‘parçalı bulutlu’ görünüyor. Türkiye’deki farklı eylemlere

milletvekilleriyle katılan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), sürecin en başından beri Gezi eylemcilerini kucaklaşmaya çalıştı. Ancak ‘ulusalcılar, liberaller’ çatışması gibi iç sıkıntılar ile tarihsel kimliğinden duyulan rahatsızlıklar, CHP açısından Gezi’nin tüm katılımcılarını kendisine çekmesine engel görünüyor.

SIRRI SÜREYYA FAKTÖRÜ Barış ve Demokrasi Partisi, ilk günlerde barış müzakerelerine zarar verme endişesiyle parti olarak Gezi’ye mesafeli iken, İstan-

bul’da Sırrı Süreyya Önder ismi eylemlere öncülük ediyordu. O günlerde BDP’li şimdi ise HDP’li Önder’in kimliğiyle HDP de Gezi’deki tepkiyi kendi çatısı altında oya dönüştürmeyi hedefliyor. Sadece CHP ile HDP değil Türkiye Komünist Partisi, İşçi Partisi gibi yüzde 1’ler civarında oy alan sol yelpazedeki partiler de Gezi hareketinden oy çıkarma umudunu koruyor. Özellike İP, Ulusal Kanal ile medya desteği verdiği Gezi eylemcilerinden oldukça ümitli diyebilmek müm-

kün görünüyor.

MÜZİSYEN CEM KÖKSAL Bu arada doğrudan Gezi adıyla genel başkanlığını müzisyen Cem Köksal’ın üstlendiği GZP, siyaset sahnesinde yer alma çabasına girişti. Şimdilik İstanbul kadrolarına sahip GZP, 3 Kasım Pazar günü Ankara’daki toplantısıyla Başkent’te örgütlenmesini gerçekleştirmeyi amaçlıyor. İlk günden logosunda kadın yerine erkek figürü kullanılmasıyla sosyal medyada eleştiri oklarına hedef olan

DİREN ODTÜ’DEN GHP’YE Ayrıca GZP, hali hazırdaki mevcut siyasi partilerle değil Gezi eylemlerinde buluştuktan sonra siyasallaşmayı planlayan diğer kesimlerle de rekabet yaşayacak görünüyor. Geçtiğimiz hafta önce Ankara’da diren ODTÜ eylemlerine Twitter ve Facebook hesaplarıyla katılan kesimlerden ise, Gezi Hareketi Partisi (GHP) kurulması çalışmalarına başlandığı mesajları geldi. Henüz sosyal medya mesajları aşamasındaki GHP’nin gerçekten var olup olmayacağı veya GZP ile bütünleşme yolunu seçip seçmeyeceği ise Türkiye siyaseti açısından izlenecek.

‘GEZİ HAYATIMIZI DEĞİŞTİRDİ’ NEW YORK - POSTA212

G

ezi hareketi sadece Türkiye’yi değil Amerika’daki Türkleri de etkiledi. Birbiriyle bağları zayıf Türk toplumunun özellikle genç kesimi, Gezi hareketinde ve sonrasında çeşitli platformlarda biraraya gelerek zengin bir tartışma ve fikir üretimi çabasına girdi. Geçtiğimiz ay, Türkiye ve Amerika’dan politikacı ve siyaset bilimcilerini bir araya getiren “TalkTurkey Conference” konferansı çok büyük bir ilgi çekti. Bu derece kapsamlı bir organizasyonun arkasından ise New York’da yaşayan bir avuç parlak Türk genci çıktı. Türkiye’nin Gezi sonrası geleceğinin tartışıldığı konferanslara dönüştüren araştırmacı ve bilim insanlarından oluşan bu grup, “Gezi’yle Amerika’daki kendi hayatlarının da değiştiğini” söylüyor ve bundan sonra fikir üretimine ve etkinliklere devam edeceklerini söylüyor. POSTA212, bu çok yönlü gençleri biraraya getirdi.

FARKLI PLATFORMLAR New School’da düzenlenen konferansın mimarlarından Bert Azizoğlu, New School’da kamu yönetiminde doktorasını yapıyor. 4 yıldır New York’ta olan 28 yaşındaki Azizoğlu, Gezi olaylarıyla birlikte New York’tan ve Amerika’nın pek çok farklı köşesinden insanların bir platformda buluştuklarını söylüyor. Bağımsız araştırmacı ve iletişimci Eylem Delikanlı da, Gezi’den sonra bir platform kurduklarını ve New School’da düzenli olarak buluştuklarını anlatıyor. 12 yıldır New York’ta yaşayan ve Gelişim Biyolojisi ala-

New York’un en iyi üniversitelerinde okuyorlar. Çoğu doktora öğrencisi veya araştırmacı. Bu parlak beyinlerin yaşamını Gezi hareketi değiştirdi. Ve bu bir avuç genç araştırmacının düzenlediği ‘TalkTurkey Conference’ Türkiye’den de büyük ilgi çekti nında doktorasını tamamlayan Melis İnan da, Cornell Üniversitesi’nde araştırmacı olarak çalışıyor. İnan, Gezi ile New York’ta iletişim, sanat, ekonomi gibi çok farklı alanlardan insanların bir araya geldiğini söylüyor. Sivil hareketin diğer bir mimarı ise Gülce Nazlı Dikeçligil de Stony Brook Üniversitesi’nde Neurosicence doktora öğrensici.

‘FİKİR PLATFORMU OLACAĞIZ’ Eylem Delikanlı, “Türkiye’nin daha demokratik bir ülke olmasını isteyen pek çok insan bu platformlarda bir araya geldi. Gezi ile başlayan bir tartışma süreci var. Burada bizim yaptığımız, bu sürecin tartışmalar, fikirler üreten bir platform olabilmesine çalışmak. Türkiye’nin kadın/erkek haklarından fikir özgürlüğüne kadar pek çok

“GEZİ’NİN SADECE ‘ÇATI’SINI KURDUK” Taksim Gezi Parkı olaylarının ardından geçtiğimiz günlerde kuruluşunu tamamlayan Gezi Partisi’nin Genel Başkanı Reşit Cem Köksal “Hedefimiz Gezi ruhuna halel getirmemek” diyor DİLEK ESKİ BEZİRKAN NEW YORK-POSTA212

TAKSİM Gezi Parkı olaylarının ardından hareketin siyasi bir zemine oturup oturmayacağı sosyal medyada uzun süre tartışıldı. Bu tartışmalar, geçtiğimiz günlerde kuruluş dilekçesinin İçişleri Bakanlığı’na verilmesiyle son buldu. POSTA 212’ye partileşme süreçlerini ve bundan sonra izleyecekleri yolu anlatan Genel Başkan Reşit Cem Köksal, Gezi ruhunun kalıcı siyasal sonuçları oluşabilmesi için Meclis’e girmekten ve iktidar olmaktan başka bir çare bırakılmadığı için partileştik” dedi.

‘SEN OLMADAN EKSİK OLACAĞIZ’ Partinin arkasında hiçbir bir lobi, sermaye, kurum ve kuruluş olmayan, Gezi direnişinden hareketle yola çıktıklarını ifade eden Köksal şunları söylüyor: “Gezi Parkı’nı oluşturan platformlar, bağımsızlar, bireyler, siyasi partiler, STK ‘lar, eski apolitikler ve elbette Gezi Parkı’na katılmamış bu ülkenin tüm görüşlerinin yanyana barış içinde yaşayabileceğine inanan tüm insanlarıyla görüşmelere başladık. Biz partinin sahibi değiliz, Siyasetten korkmayan bir kaç kişiyiz, evrak işlerini çözdük, çatıyı kurduk. Gezi Parkı’nda ve dolayısıyla bu ruhu taşıyan tüm illerdeki insanlarla temas halindeyiz. Gezi Partisi çatıyı kurmuştur. Bu nedenle çağrımızı yineliyor ve ‘sen olmadan hep eksik olacağız’ diyoruz!”

“ELEŞTİRİLERE AÇIĞIZ” Partinin kurulmasının ardından logodan genel başkanlık da dahil açıklamaların yapılmasıyla birlikte sosyal medyada eleştirilerin birbiri ardına geldiğinin hatirlatılmasi üzerine Köksal, şu açıklamalarda bulundu: “Dediğimiz gibi biz sadece çatıyı kurduk. Gezi Parkı’na çıkan ilk direnişçilerden bir farkımız yok. Tüm eleştirilere açığız.”

uzun vadede görüleceğini söylüyorlar. Azizoğlu, “İstanbul’da merdivenlerinin boyanması bile bir ilerleme örneğidir.” diyor ve “Yeni sosyal, dokular oluştu Türkiye’de. Ortaya çıkan fikirlerin sürdürülebilir olması için damıtılması lazım.”diyor. Grup Türkiye’de yeni kurulan Gezi Partii’nin Gezi’yi temsil etmediğini düşünüyor. sorunu var. Bunlar kısa sürede halledilecek şeyler değil: Toplumda ilk defa farklı kesimden insanlar biraraya gelerek bir diyalog başlattı. Bu diyalogun başlaması aynı zamanda fikirsel üretimin başlamasına neden oldu. Gezi’deki hem spontan, hem soluklu projeler yapıyoruz” diyor. Melis İnan da “Ben özellikle Türkiye’deki avukatlara ve doktorlara yapılan mualemeyle ilgi leniyorum. Amerika’da bizim-

kine benzer pek çok oluşum var. Bunlarla iletişim halindeyiz” şeklinde açıklıyor görüşlerini ve çalışmalarını.

GEZİ’SİZ SİYASET YAPILAMAZ Amerika’dan Türkiye’yi izleyen gurup, “Artık Gezi’yi göz ardı edilerek bir siyaset yapılamaz“ diyor. Demokrasinin seçimden seçime olan bir şey değil, tam aksine hayatın her aşamasına yansıyan bir süreç olduğunu, bu olayın etkilerinin

‘GEZİ HAYATIMI DEĞİŞTİRDİ’ Amerikan akademik ortamında Gezi hareketinin büyük ilgi görerek pek çok araştırmaya konu olduğunu ve Gezi konferansından sonra yeni projelere hazırlandığını söyleyen gruptaki genç beyinlerin hepsi Gezi’yle kendi hayatlarının da değiştiğini söylüyor. Melis İnan, “Artık daha çok üretmeye dayalı bir yaşam biçimine geçmemiz lazım.” diyor.

ROCK GİTARİSTİ BAŞKAN Gitarist, müzisyen ve besteci kimliğiyle de bilinen Köksal “Ülkede partilerle genel başkanlarını özdeşleştirmek adettir. Biz bu adeti değiştireceğiz” dedi.

HABER OLMAK İÇİN...

haber@posta212.com


Toplum Yaşam

6 Kasım 2013 Çarşamba

Haftalık Burcunuz Koç: Sağladığınız ayrıcalıklar sayesinde iş hayatınızda kademe kademe ilerliyorsunuz. Etrafta hayranlık uyandıran birisiniz ve hiç tanımadığınız kişiler size yakınlaşmak istiyor. Bu yüzden özel hayatınızda yeni dostluklar yeni bir aşk sizi bekliyor olabilir. Bu arada bazı insanlarla sorun yaşayabilir, onlarla mücadele etmek zorunda kalabilirsiniz. Onlarla savaşacak gücünüz var. Kendinize dikkat etmezseniz kısa zamanda yorgun düşersiniz. Ayaklarınıza dikkat.

LEONARDO DI CAPRIO’NUN TRABZONLU ROL ARKADAŞI

Trabzonspor’un PAF takımında oynarken sakatlanan ve New York’a gelerek oyunculuk eğitimi alan Trabzonlu Özgür Teke, şimdi ünlü oyuncu Leonarda Di Caprio’nun rol arkadaşı oldu

Boğa: Bu hafta ortaya çıkacak olan boğa dolunay’ı ve merkür’ün aniden terazi dönencesi’ne girişi, sözlerinizi beklediğinizden çok daha etkili hale getirecektir. Zarif venüs’ün sıra dışı uranüs ile 1 kasım tarihinde karşılaşması sizi maddi yaşamınızda sürprizlerle karşılaştırabilir veya değişik insanlara ilgi duymanızı sağlayabilir.

ZEYNEP ÖZ NEW YORK - POSTA212

S

ekiz sene önce oyunculuk hayallerini gerçekleştirmek için ABD’ye gelen Özgür Teke, ünlü aktör Leonardo Di Caprio’nun başrolünü oynadığı “The Wolf of Wall Street”’de bir borsacıyı canlandırdı. Özgür Teke, İstanbul Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümü’nden mezun. Darüşşafaka Gymnasium Sport Center’da bir süre çalıştıktan sonra, yaşamının geri kalan kısmını çocukluğundan beri hayalini kurduğu oyunculuk mesleğine adamaya karar verdi. Türkiye’de bir çok reklam filmi ve dizilerde rol aldıktan sonra New York’a taşınan Teke, o günleri şöyle anlatıyor: “Yurtdışına gitmek o zamanlar hayaldi. İlk İngiltere’ye gitmeyi denedim fakat vize alamadım. Daha sonra ABD’ye gelmeye karar verdim. Bir ay San Diego’da kaldım. Oradaki yaşam şartları çok zor olduğu için New York’a geldim. New York’ta Brooklyn College’da Beden Öğretmenliği Bölümü’nde yüksek lisans yaptım.

İkizler: Yaşamınıza çok önemli biri girebilir. Yalnız bu insan sizin kadar bağımsızlığına düşkün ve yine sizin gibi otoriter. Yani anlaşabilmeniz için taraflardan birinin biraz özveride bulunması gerekecek. Bu insan sayesinde yaşamınız fevkalade olabilir. Kararınızı bunu düşünerek vermelisiniz. Yengeç: Bu hafta beklemediğiniz yerden bir para gelecek. Böylece önceki borçlarınızı da kapatacaksınız. İşte dikkatli olun ve kimseyle tartışmayın. Akılcı olmalı ve hakkınızı korumalısınız. Bunun için gerekli zeka ve yetenek sizde mevcut. Sevdiğinizle uzun bir yola çıkabilirsiniz. Aslan: Parlak bir hafta. Çevrenizden iltifatlar duyacaksınız. Ve aranan simaların başında geleceksiniz. Bu kadar popüler olmanız hiç şüphesiz neşeli ve sorunsuz bir tip olmanızdan. Fiziksel pırıltınız da dorukta. Bu sayede yeni flörtler ve romantizm dolu ilişkiler yaşamanız kaçınılmaz. Yaşamın her alanında şansınız yüksek gözüküyor. Başak: Hayatınızdaki ani değişiklikler sizi derinden etkiledi. Herşey birdenbire olmuş gibi geliyor. Oysa uzun zamandır bunu içten içe hazırlıyordunuz. Önümüzdeki günlerde çok daha keyifli olayların gerçekleştiğine tanık olabilirsiniz. Aşkta da bir karar arifesindesiniz. Terazi: Geleceğinizle ilgili önemli kararlar alacağınız bir döneme giriyorsunuz. Sevdiğinizle bazı sorunlar çıkabilir. Onun da fikirlerine önem verin. Uyarılarını dikkatle dinleyin. Elde edeceğiniz kazanç yüzünüzü güldürse bile çok büyük gelişmeler beklemeyin. Adımlarınızı sağlam atın. Her zaman bir açık kapı bırakın. Hayatta herşey olabilir, unutmayın. Akrep: Birçok fırsat var önünüzde. Eğer zekanıza güvenerek olumlu ve güzel kararlar verirseniz, bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmiş olacaksınız. Böylece hem iş hem de his hayatınızda yeni olanaklar yakalayabileceksiniz. İş hayatınızda bundan sonraki günlerde oluşacak tatsızlıkları gidermek için hazırlıklı olmalısınız. Yay: Bu hafta idari ve hukuksal işlerde güçlüklerle karşılaşabilirsiniz. Başkalarına emir vermekten çok hoşlanıyorsunuz ve herkesi sizin kurallarınıza uymaya zorluyorsunuz. Eğer iş arkadaşlarınızla aranızda büyük bir kavga çıkmasını istemiyorsanız, yalnız çalışmalısınız. Sevdiğinizle aranızda bazı sorunlar olduğu bir gerçek. Ancak canınızı sıkmayın, çünkü herşey yoluna girecek. Oğlak: Bu hafta zihniniz çok açık. Özellikle mesleki konularda bundan yararlanabilirsiniz. Bu da sizin yararınıza olacak. Fikirleriniz çevreniz tarafından takdirle karşılanıyor. Sevildiğinizi bilin ve ona göre davranın. Gereksiz kuruntulara kapılmayın. Kova: Üzerinize sorumluluk almaktan hiçbir zaman çekinmiyorsunuz. Uzun süredir yaşadığınız sağlık problemlerinizi dost ve yakınlarınızın desteği sayesinde atlattınız. Yalnız günlük kontrollerinizi ihmal etmemelisiniz. İrili ufaklı paralar alacaksınız. Yalnız paranızı iyi saklamalı ve değerlendirmelisiniz. Balık: Bugünden itibaren çıkacağınız seyahatler size uzun zamandır ihtiyacınız olan neşe ve enerjiyi sağlayacaktır. Katılacağınız bir arkadaş toplantısında çok eğlenecek ve uzun zamandır birlikte olmadığınız arkadaşlarınızla birlikte olma fırsatı bulacaksınız. Çalışma ve gayretleriniz takdir ediliyor, beğeniliyor. Sevdiğinizle birlikteliğiniz uyumlu devam edecek. Yakın çevrenizden birinden alacağınız bir hediyeye çok sevineceksiniz. Moralinizi yüksek tutun. Sinirlerinizin yıpranmasına izin vermeyin.

Türkiye’de bazı dizilerde ve katalog çekimlerinde yer almıştım. Bu nedenle bir alt yapım vardı ve kendimi tamamen oyunculuğa adamaya karar verdim “

“MÜCADELEYİ SEVERİM” Genç aktör Teke, ABD’ye ilk geldiği yıllarda yabancı bir ülkeye alışmanın verdiği bir takım zorluklar yaşadı. Bir süre servis sektöründe çalışarak New Yok Film Akademisi’nde oyunculuk eğitimi aldı. Sonrasında bir çok oyunculuk ajansıyla iletişime geçerek sinema sektöründe sesini duyurmaya çalıştı. Mücadele etmeyi çok sevdiğini belirten Teke, “Bir görüşme sonunda işi alamıyorsam, hemen eksik yönlerimin üzerine giderim. İlk başta kimse bana geri dönmüyordu. Kabul edilmeyince bende neyin yanlış olduğunu bulmaya çalıştım” diye anlattı. “AKSANIN VARSA GERİ PLANDASIN” Oyuncu seçmelerinde Amerikalı olmamasının bir takım dezavantajlar yarattığını söyleyen genç yetenek Teke, “Dış görünüş ve aksan çok önemli. Eğer aksanınız varsa bu sürece doğrudan yüz-

de 20’lik bir şansla başlıyorsunuz” diye belirtti.

“DİZİLERİN ARANAN YÜZÜ” Şu an birlikte çalıştığı menajerinin kendisine karşı sonsuz bir güven beslediğini söyleyen Teke, ABD’nin en büyük oyunculuk ajanslarından biri olan Abrams Artist’s Agency dahil üzere üç ajansa bağlı çalışıyor. En son Martin Scorsese’nin yönetmenliğini yaptığı, başrolünde Leonardo Di Caprio’nun oynadığı “The Wolf of Wall Street” filminde borsacı rolünde yer alan genç oyuncu, Gossip Girl, Person of Interest, The Blacklist ve Iron Side gibi dünyaca ünlü Amerikan dizilerinde de rol aldı. “BRADLEY COOPER RAKİBİM” Dış görünüş olarak, Hangover filmiyle yıldızı parlayan ABD’li actor Bradley Cooper ile benzerliğiyle dikkat çeken Teke, bir çok kişinin aynı görüşte olduğunu söyleyerek “Bradly Cooper rakibim!” diyor. Türk oyuncu Özgür Teke’nin, aralık ayında gösterime girmesi beklenen The Wolf of Wall Street filmindeki performansı merakla bekleniyor.

‘Şarkı boğazımda düğümlenmeli’ Seslendirdiği şarkılarıyla uzun süre en çok dinlenenler arasında yer almayı başaran pop müziğin sevilen ismi Özgün, şarkı seçimindeki sırrını açıkladı: DİLEK ESKİ BEZİRKAN NEW YORK - POSTA212

G

enç yaşına rağmen pop müziğin sevilen sanatçılara arasında kısa sürede yer almayı başardı. En İyi Pop Erkek Sanatçısı, En İyi Klip, En İyi Çıkış Yapan Video gibi birçok ödülün de sahibi oldu. Seslendirdiği şarkılar ile en çok dinlenen şarkılar arasında yer aldı pop müziğin sevilen ismi Özgün. Şarkı seçimindeki başarısının sırrını Posta 212’ye açıklayan Özgün, “Şarkı içimi tiretmeli ya da bir düğüm olmalı boğazımda” dedi. Bugüne kadar 7 albüm ve 22 klip ile sevenlerinin karşısına çıkan Özgün, pop müzik sabatçısı Bahadır Tatlıöz ile yaptıkları düetin çok yakında sevenleriyle buluşacaklarını söyledi. Single çalışmalarının da sürdüğünü ifade eden Özgün, sorularımızı şöyle yanıtladı: n Özgün›ün hayata bakışı nedir? Yaşamında önem ve öncelik verdikleri nedir? Mümkün olduğunca pozitif

bakmaya çalışıyorum hayata.. Eşim, ailem, işim, benim için çok önemli.ama derseniz ki bir sıraya koy eşim ve ailem önceliklidir her zaman.

“ŞARKILARIMDA HEP ‘AŞK’ VAR” n Müzik yapmaya nasıl karar verdin? Aslında öyle bir anda olmadı, yani bir sabah uyandım ve tamam artık ben popüler müzik yapacam demedim. Yıllar içerisinde şartlar, fırsatlar ve tesadüfler beni bu yola sürükledi. İyi de oldu aslında. Ama herhalde ‘Elveda’ şarkımın Ankara da sahne aldığım yıllarda dinleyiciler tarafından çok sevilmesi beni asıl cesaretlendiren şey oldu.. n Bugüne kadar 7 albüm çıkardın. Bunların ortak duygusu neydi? Hemen hemen herkeste olduğu gibi benim şarkılarımda da ana tema aşk. n Albüm yaparken öncelikleriniz neler oluyor? İlk başta beni etkilemesi lazım şarkının. İster ben yazayım ister bir başkasının şarkısı olsun içimi

titretmeli. Slow bir şarkıysa ya içimi acıtmalı, ya da bir düğüm olmalı boğazımda şarkıyı dinlerken. Hareketli şarkıları seçerken de genel beğeniyi gözönünde bulundururum. Tabi ki albümün genel anlam ve sound bütünlüğü de çok önemli benim için.. Daha önceki seslendirdiğiniz “İstiklal” ve “Sadece Arkadaşız” isimli şarkılarınız “En Çok Dinlenen” şarkılar arasında yer aldı. Size bu başarıyı getiren ne oldu? Şarkılar çok iyiydi. Daha önce de söylemiş olduğum gibi bu hareketli şarkıları seçerken genel dinleyicinin beğeneceğini düşündüm ve yanılmadım da. n Kliplerinizde kimlerle çalışıyorsunuz? Bu güne kadar 22 klip çekmişiz, pek çok yönetmenle çalıştım. Devrin Usta, Tayfun Dinçer, Murad Küçük, Gürcan Keltek, Sedat Doğan, Mustafa Uslu, Ali Demirel, Murat Onbul, Burak Sesli.

BAHADIR TATLIÖZ İLE DÜET n Bundan sonraki albüm ve klip

çalışmalarınız ile ilgili bilgi verir misiniz? Bahadır Tatlıöz İle bir düet yaptık son olarak.. “Aşkın zindanları” isminde çok güzel bir iş oldu. Yakın zaman dinlemeye başlarsınız. Bunun dışında da yeni bir single için çalışmalar devam ediyor, bakalım 1-2 aya yayınlarız diye tahmin ediyorum. n Amerika’daki hayranlarınıza mesajınız var mı? Amerika’ya gelmeyeli bir iki sene oldu ve gerçekten özledim, umarım en kısa zamanda bir konserim olur ve Amerika’da ki dinleyicilerimle buluşma fırsatı yakalarım.

Posta212 Bulmaca Soldan Sağa: 1) İsmini kumaşından alan bir şapka - Şimendifer görevlisi 2) Fasıla - Bir otomobil markası - Eski dilde kırmızı 3) Postacıların aradığı yer - Müslümanlara ömürde bir kez farz olan bir ibadet - Kükürt elementinin imi 4) Bir takı - Karbon elementinin imi - Bebek aldatan 5) Aile karargahı - Takip edilebilir işaret 6) Alfabenin sondan ikinci harfi - İlk harfimiz - Bir bayan adı 7) Rütbesiz asker - Bir mevsim - Lanetli 8) Bir Azeri çalgısı Almanların eski para birimi - Çinko elementinin imi 9) Bir Polis teçhizatı - Küçük parça 10) Bir olumsuzluk takısı - Kas görevlisi 11) Şerare - Tehlike işareti 12) Perde ayaklı bir hayvan - Sofraların başyemeği 13) Bir emir - Ayakkabı tamircisi 14) Bir bayan adı - Eski dilde yılan. Yukarıdan Aşağıya: 1) Etkinlik - Olumsuz 2) Suda yaşayan evcil veya yabani bir kuş - Hint soylularına verilen san 3) Bir Azeri çalgısı - Eski dilde su - Grek alfabesinden bir harf Paylama 4) Kraliçe - Kısaca poker - Bir nota 5) Kısaca kısım - Bir tırnak çakısı markası - Kısaca Adalet ve Kalkınma Partisi 6) Boru sesi - Ben merkezli şans - Duman izi 7) Rahmet eden - İlah 8) Halkı az olanlar 9) Kurtaran anlamına gelen bir erkek ismi - Bir hayret sözü - Elit olmayanlar 10) Klor elementinin imi - Bir bağlaç - 9 Eylül 1922’de İşgalcilerin denize döküldüğü ilimiz - Merkep sürme komutu 11) Eski dilde kadın - Bir nota.


Food & Dining

MEKAN

Akdeniz mutfağının gözde mekanı: PERA Doğu Akdeniz mutfağının New York’taki ilk akla gelen mekanlarından biri hiç kuşkusuz Pera Mediterranean Brasserie. Pera’nın şefi ve ahçılarının tamamı Türklerden oluşuyor. Brassarie’de az bilinen pek çok meze, ızgara etler, deniz mahsülleri, geleneksel ve modern Akdeniz yemekleri, yerel ekmek sepeti ile birlikte servis ediliyor. Mekanın imza mezeleri arasında, sıcak humus, dana ve bulgur tartar, kuzu çöp şiş, harisa karides, lavaşla sunulan sucuk ve taze fırınlanmış patates ilk akla gelen yemekler. Ana yemekler ateşte pişen et yemeklerinden oluşuyor. Mekanın tasarımı Melissa Brown tarafından yapılmış. Dekorasyonda Akdeniz mutfağının sıcaklığını yansıtacak renkler kullanılmış. Uzun barda mezeleri atıştırırken içkilerinizi yudumlayarak keyifli sohbetlere dalabiliyorsunuz. Akdeniz mutfağının Manhattan’daki bu gözde restaurant’ı medyanın tüm yemek eleştirmenlerinden çok olumlu değerlendirmeler almış. New York Times’dan Food & Wine Magazine sayısız gazete ve dergi Pera’nın övgüleriyle dolup taşıyor. Pera Mediterranean Brasserie’de ayrıca haftasonları brunch’ın yanı sıra, Cumaları canlı caz, ve akşam üstleri Happy hour’lar var. Adres: Grand Central/42nd Street.

6 Kasım 2013 Çarşamba

Bir pasta cenneti NEW YORK Dilara Erbay gmail.com dilaraerbay@

N

ew York sadece restaurantlarıyla değil aynı zamanda krosan, kurabiye (cookie), çeşit çeşit pasta ve tatlıları ile bir cennet. Sokaklarda dolaşırken küçücük dükkanların önünde kuyruklar olduğunu görmek insanı şaşırtabiliyor. New York’un kuyrukta beklemeye değer pastanelerini bu haftadan itibaren sizler için dolaşacağız. Bu hafta New York pastanelerinin klasiği, “krosan”ları araştırdık. İşte New York’ta en lezzetli kurasanlarını yiyebileceğiniz 10 mekan. Tereyağı emmiş yufkayı yumuşak ve çıtır, ağızda eriyen bir tada dönüştürmek hüner ister. Tuzla yoğunlaştırılan tereyağının unla bütünleşmesi ve çok katmanlı, esnek bir yufkaya doğru biçim değiştirmesi bir pasta şefinin becerisini gösterir. Eğer kıvamı azıcık kaçarsa, gerçek bir

krosan’dan beklemeyeceğiniz gevşek, ya da fazla sert, veya ekmekimsi bir tad ortaya çıkar. Eh, daha sonra nutella sürerek fırında ısıtırsak yine pekala afiyetle yenebilir. Ama sabah kahvaltısında mis gibi bir kahveyle gerçek bir krosan canımız çekerse nereye gitmemiz lazım koca New York’ta?

THE GENERAL

1. Ceci Cela Patisseire (55 Spring St, NY 10012) 2. Petrossian (911 Seventh Ave, NY 10019) 3. François Payard Bakery (116 West Houston St) 4. Michael Allen Desserts (Washington Ave. Brooklyn, NY 11205) 5. Balthazar (80 Spring St. NY 10012) 6. Patisseie Claudie (187 W 4th St, NY 10014) 7. Almondine Bakery (85 Water St, Brooklyn, NY 11201) 8. Bouchon Bakery (10 Colombus Cir, NY 10019) 9. Colson Patisserie (374 9th St, Brooklyn, NY 11215) 10. Financier (62 Stone St. NY)

Sefertası Lunch box! Hem çocuklara hem büyüklere, besleyici, doğal, pratik, taşınabilir öğünler ve ara öğünler üzerine olasılıklar araştıralım TABULE, AZ BULGUR BOL YEŞİLLİKLİ KISIR

Bu tarif Chocolate chip cookie’nin doğal ve besleyici hali. İçine tereyağ yerine hindistan cevizi yağı koyuyorum. ● 2 cup yulaf ● 1 cup hindistancevizi yağı ● 1,5 cup esmer şeker ● 1,2 cup un ● 1 çubuk vanilya ya da 1 çay kaşığı vanilya tozu ● 1 yumurta ● 1 çay kaşığı karbonat ● yarım çay kaşığı tuz ● 1 cup bitter çikolata ● 1 cup ceviz Hindistan cevizi yağı ve esmer şekeri çırparız, ayrı bir kapta yumurtayı çırpıp ekleriz. Vanilyayı uzunlamasına fileto gibi kesip içindeki siyah macunu iki taraftan sıyırıp karışımın içine atarız. Artı bir kabın içine kalan çubuk vanilyayı ince ince keserip atarız. Sonra çikolatayı küçük küçük ya kırıp ya kesip atarız, cevizi biraz dövüp ekleriz,

● 1 porsiyon ● 1 küçük Domates ● 1 küçük Salatalık ● 1 sivri biber ● 3-4 dal nane ● 1 dal yeşil soğan ● 5-6 dal maydanoz ● 1 çorba kaşığı

ince bulgur ● Yarım kivi ● 2 çorba kaşığı

zeytinyağ

bunları en son birinci sıvı karışıma ekleyeceğiz. Birinci sıvı karışım, yumurtalı şekerli yağlı olana tuzu, karbonatı ve unu ekleyip karıştırıyoruz, iyice homojen olunca diğer bütün malzemeleri ekleyip yoğuruyoruz. Parçalar dökülebilir, pişince yapışıyorlar merak etmeyin. 350 derece sıcak fırında 9-11 dak. pişiriyoruz, enerji bombası.

● Yarım limon suyu ● Çeyrek iceberg ● 1 tutam deniz tuzu karabiber

Öğünlerde çiğ gıdaların oranını arttıralım, sindirim ve bağışıklık sistemimiz hemen kendine gelir . Tüm malzeme ince ince doğranır, içine sı-

cak suda şişmiş bulgur zeytinyağ limon eklenir, yanında ekmek yerine iceberg salata, güzel bir vejetaryen alternatifi...

Kentte yeme içme aktiviteleri 80 YUDUMDA DÜNYA TURU

>>

New York’un “Top Chef” unvanını kazanan şeflerinden Hung Huynh, bir yandan Meatpacking’deki ünlü kantin Catch’in mutfağını yönetirken diğer yandan lower East Side’da lokasyonu ve geniş mekanıyla dikkatleri çeken The General’in şefi oldu. Huyn üzerinde çok düşünülmüş, uygulaması mükemmel bir menüyle ününe yakışır bir şekilde New York yemek sahnesine yeni bir heyecan getiriyor. Menüde “Rolled” başlığı ile hiç beklenilmedik, şaşırtıcı tatları tadabiliyorsunuz. Mesela baharatlı tuna ve jelapeno tadı yansıyan tuzla yapılan Mercury Roll (15 dolar) salsa dipping sosuyla harika. Siyah pirinçten yapılan pilav ve olgunlaşmış soya karemelle sunulan Stonewall Roll (14 dolar) çok eğlenceli. Ama porsiyonlar biraz minnacık. Bir maki roll 5 minik parçadan oluşuyor. Sıcaklardan, “Chinese chicken Tacos”u denerseniz maalesef bağımlısı olabilirsiniz. Porsiyonların küçüklüğü dışında her tad çok ilginç. Karnınızı doyurmak için değil ama Çin yemeğinin en ilginç ve lezzetli yorumlarını, kaliteye göre makul fiyatlarla üst düzey bir şeften tatmak isteyenlerin mutlaka uğraması gereken bir restaurant. Adres: 199 Bowery Spring St.

İŞTE EN İYİ KROSAN’I BULACAĞINIZ 10 YER:

Beslenme çantası ÇİKOLATALI YULAFLI KURABİYE

Asya mutfağında özel bir nokta

7

8 Kasım cuma akşamı dünyanın çeşitli bölgelerinden şaraplarla bir dünya turuna çıkın. “Around the World in 80 Sips” adını taşıyan etkinlik 18.30’dan 21.30’a kadar sürüyor. Şarap tadım gecesinin ortalama fiyatı atıştırmalar da dahil 75 dolar. Adres. 635 W 42nd St, 11036 NY

BİRADA GURME TATLAR

>>

New York, kendine has, butik biralar üretmeyi çok seven bir kent. Pek çok bar, café, restaurant gurm biralar damıtıyor. NYC Homebrewers Guild, kendi biralarını üretenlerin organizasyonu. 11 Kasım’da kurluşlarının 25. Yılını bir partiyle kutluyorlar. Bilet bulabilirseniz kaçırmayın: Brooklyn Brewery Adres: 79 North 11th St, Brooklyn, NY 11249

CUNY FOOD FESTİVALİ

>>

CUNY FoodFEST, yemek kültürü etrafında kitlelerin ilgisini çekmeye çalışan politik bir yemek hareketi. Her yıl düzenlenen festivalde, çeşitli yemek organizasyonları, adil, etik yemek anlayışından açlığa, sağlıklı, alternative yemeklere kadar çok çeşitli konular etrafında tartışıyor, fikir üretiyor ve tabii yemek yiyorlar. Adres: 35 West 6t7h Street, NY 10023




10

Seri İlanlar

6 Kasım 2013 Çarşamba

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

DETAYLI BİLGİ İÇİN İLAN DANIŞMA HATTINI ARAYINIZ: 347 730 42 36 Gezi, Dostluk, Eğlence Grubu İçin Davet

İlanınız Burada Yayınlansın

Bize katılır mısınız ?

Amacımız bir grup oluşturarak NJ, NY, PA’da boş zamanları neşeli eğlenceli hale getirmek, hafta sonları gezi düzenlemek, konsere gitmek, New York’u, New Jersey’i keşfetmek, ülkemizin folklorunu, danslarını öğrenmek, gemi turlarına katılmaktır. Yaş sınırlaması yoktur.

DAĞITIM ELEMANI ARANIYOR New Jersey’de ikamet eden, Green Card ve ehliyet sahibi dağıtım elemanı aranmaktadır.

İlanınız Burada Yayınlansın

Müracaat : 201-941-7655

İlanınız Burada Yayınlansın

Queens’teki mutfağımızda yufka açabilecek bayan eleman aranmaktadır.

Christmas sezonunda açılacak standımıza İngilizce bilen, sigara kullanmayan, pozitif, bayan elemanlar alınacaktır.

Long Branch, NJ, Randolph, NJ ve Bethlehem, PA bölgelerinde bulunan gas istasyonlarında çalışacak eleman aranmaktadır.

Öğlen 12-1 gibi gelip evi toparlayıp yemek yapacak sonra 7 ve 5 yaşındaki oğullarımı 3:30’da okuldan alıp onlarla ilgilenecek, aktivitelerine götürecek, saat 6:30’a kadar çalışacak bir bayan arıyorum. 5 gün çalışılacak. Ücreti konuşabiliriz. Eğer sadece hafif temizlik ve yemek yapmayla veya sadece çocukları almayla da ilgileniyorsanız beni arayın.

Çalışma izni gerekmektedir. E-mail: mehmet.njpo@gmail.com

$20

RESTORAN ELEMANLARI ARANIYOR Manhattan, Upper West Side bulunan Pasha Restaurant’ta çalışacak; bartender, garson ve busboylar aranmaktadır. Müracaat: Kemal Binici Telefon: 917 902 1385

Telefon: 347 615 1609

Seri İlanlar Kazandırır! SERİ İLAN Emlak, Eleman, Vasıta, Alım/Satım, Çeşitli İlanlar

718 213 8652 numaralı telefondan Murat Bey’den randevu alarak görüşmeye gelebilirsiniz. Astoria, New York 2 yaşındaki çocuğumuz için haftanın 5 günü full time çalışacak, tecrübeli, Amerika’da oturma izni olan bakıcı arıyoruz. New York. E-mail: bebekbakimi@hotmail.com

Takım arkadaşları aranıyor

İtalyan restaurant için ORTAK ARANIYOR

6 ay veya daha kısa süreliğine kiralık ev

Manhattan’da geçici olarak kurulan holiday marketlerde full time/part time çalışacak takım arkadaşları aranıyor. Çalışmak isteyenlerin elemanilanlari@live.com e-mail adresine çalışabilecekleri saatler ve kendileri hakkında ön bilgi içeren maili iletişim numaraları ile göndermeleri gerekmektedir. Saat ücreti $8.

ELEMAN ARANIYOR Warehouse’ta görevlendirilmek üzere, daha önce shipping/receiving tecrübesi olan, dikkatli, düzenli ve ayrıntılara önem veren takım arkadaşları alınacaktır. Başvurularınızı cem@cibovita.com adresine gönderebilirsiniz. Fair Lawn, New Jersey

Çocuk Bakıcısı Arıyoruz 2 yaşındaki kızımıza bakacak, hafif ev işleri ve yemek konusunda yardımcı olabilecek, kötü alışkanlıkları olmayan, 40 ile 50 yaş arası yatılı bir bayan arıyoruz.

Telefon: (347) 730 4236 E-mail: seriilan@posta212.com

TİCARİ İLAN Ürün Tanıtımı, Kurul, Bilanço İlanları

Marketimizde, 8:00 am - 4:00 pm aralığında, çalışma izni olan bayan eleman ihtiyacımız vardır.

Telefon: 484 354 2560

Evimiz, kalacak bayan için uygun olup kendisine ait oda, tuvalet ve banyosu olacaktır. Evimizde internet, televizyon ve telefon servislerimiz mevcuttur. İlgilenenler 973 769 8766’dan ulaşabilirler. Morris County, New Jersey

SOSYAL İLAN Kutlama, Anma, Teşekkür, Doğum, Vefat İlanları

Bayan Eleman Aranıyor

Telefon: 646 377 5714

$40

Yufka Açabilecek Bayan Eleman Aranıyor

Manhattan’da Bayan Elemanlar Aranıyor

Edison, New Jersey’de ÇOCUK BAKICISI ARANIYOR

Fairview, New Jersey’de 3 odalı evin bir odası kiralıktır. Kira $500 + faturalar.

E-mail: info@turkish-american.net

İlgilenenlerin 347 615 1609 numaralı telefonu arayıp mesaj bırakmaları yeterlidir.

POSTA212 Seri İlan Sayfaları USAilan.com ile ortak hazırlanmaktadır...

Gas istasyonunda çalışacak eleman aranmaktadır

$50

GAZETESİ

Mahwah’da bulunan gas station için eleman aranmaktadır. Telefon: 201 512 9131

Telefon: 862 222 0003

4 yatak odalı, 2 banyolu, geniş bahçeli evimiz en fazla 6 ay olmak üzere eşyalı olarak kiralıktır. Bulaşık ve çamaşır makinesi, kurutma makinesi mevcut. Park yeri mevcut. Manhattan Times Square 25 dakika messafede. otobüs evden yürüme mesafesinde. İlgilenenler e-mail atabilirler. New Jersey, $1,800 E-mail: asliambrosio@gmail.com

Philadelphia havaalanında çalışacak

Çocuk Bakıcısı Aranıyor

Part time & full time çalışabilecek, enerjik, satış kabiliyeti yüksek, İngilizce’ye hakim arkadaşlar arıyoruz. Çalışacak arkadaşlar tüm yıl boyu, uzun süreli çalışabilirler.

3.5 yaşındaki oğluma hafta içleri 8 AM – 7 PM arası bakabilecek, mümkünse yatılı, sigara kullanmayan ve çocuk bakımı konusununda deneyimli bayan çocuk bakıcısı arıyorum.

Newton, New Jersey’de işlek bir cadde üzerinde bulunan, ciddi gelir potansiyeline sahip bir İtalyan restaurant için; güvenilir, iş ahlakına sahip ortak aranıyor. Ciddi düşünen yatırımcıların Ahmet Bey ile görüşmesi rica olunur.

ELEMANLAR ARANIYOR

İlgilenen arkadaşlar 201 540 9366’dan detaylı bilgi alabilir.

Butik için elemanlar aranıyor Upper East Side’da bulunan bayan giyim mağzamızda part time çalışacak bayan arkadaşlar arıyoruz. Telefon: 201 394 2429 Acilen oda arkadaşı aranıyor Bensonhurst, Brooklyn Telefon: 646 247 8908 Yatılı ya da yatısız Türk bayan hemşire aranıyor. Telefon: 516 877 0498

İlgilenenler, kendileri ve talep ettikleri ücret hakkında bilgi veren bi e-mail ile bana koseokur@gmail.com adresinden ulaşabilirler.

Sheepshead Bay’de Kiralık Oda

Türk cafe, bakkal ve restauranların yakınında bulunan 2 oda 1 salon, yeni yapılmış evimin bir odasına oda arkadaşı arıyorum. Q ve B trenine yakın olup Manhattan’a 45 dakika uzaklıktadır. Odada queens boy double yatak ve gardrop mevcut olup kiraya elektrik, gaz, internet, kablo dahildir. Ev tamamen modern mobilyalı ve Amerikan mutfaklıdır. Kira $850. Ali Bora 718 753 7313

GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NDEKİ BAŞKONSOLOSLUKLAR T.C. ATLANTA FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (404) 848-9600 +1 404 848 9600 mdiamond@honturkishconsulga.org Chairperson, The American Turkish Friendship Council 1266 West Paces Ferry Rd. NW Suite 257 Atlanta, GA 30327 Web sitesi www.honturkishconsulga.org T.C. BALTIMORE FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (410) 889-0697 +1 (410) 889-0697 czkiratli@bcpl.net 313 Wendover Road, Baltimore, MD 21218

T.C. BOSTON BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon e-Posta Adres

+1 857 250 47 00 consulate.boston@mfa.gov.tr 31 Saint James Avenue,Suite #840, Boston, MA 02116 Web sitesi boston.bk.mfa.gov.tr T.C. DETROIT FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (248) 701-1050 +1 (248) 626-8279 nurten@turkishconsulategeneral.us P.O. Box 986, Farmington, MI 48332-0986

T.C. FLOWOOD FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (601) 936-3666 x128 +1 (601) 939-5685 ejones@mmiemail.com 1000 Red Fern Place, Flowood, MS 39232

T.C. HOUSTON BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon

+1 713-622 58 49 +1 713-622 03 24 +1 713-622 32 05 +1 713-622 32 76 Faks +1 713-623 66 39 e-Posta consulate.houston@mfa.gov.tr Adres 1990 Post Oak Boulevard Suite 1300, Houston, Texas 77056-3813 U.S.A Web sitesi http://houston.bk.mfa.gov.tr

T.C.KANSAS FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (816) 415-8325 +1 (816) 415-8325 emruerten@gmail.com 812 N. Woodridge Lane, Liberty. MO 64068

T.C.LOS ANGELES BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon

+1 (323) 655-8832 +1 (323) 655-8039 +1 (323) 655-8056 +1 (323) 655-8329 Faks +1 (323) 655-8681 e-Posta consulate.losangeles@mfa.gov.tr Adres 6300 Wilshire Blvd.,Suite 2010, Los Angeles, CA 90048 Web sitesi losangeles.bk.mfa.gov.tr T.C.NEW YORK BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon

+1 (646) 430-6560 +1 (646) 430-6590 (Konsolosluk Çağrı Merkezine 1-888-566-76-56 numaralı telefondan 7 gün 24 saat ulaşılabilmektedir) Acil Sağlık konuları için: Prof.Dr.Adnan Çinal E-mail:acinal@gmail.com Faks +1 (212) 983-1293 e-Posta consulate.newyork@mfa.gov.tr Adres 825 3rd Avenue, 28th Floor, New York, NY 10022 Web sitesi newyork.bk.mfa.gov.tr T.C.SAN FRANCISCO FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (707) 939-1437 +1 (707) 939-1433 bonnie@kaslan.com 1281 Oak Creek Drive, Suite A, Sonoma, CA 95476

T.C.SEATTLE FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (206) 662-8234 +1 (425) 739-6722 john.gokcen@boeing.com 12328 NE 97th Street, Kirkland, WA 98033

TC WASHINGTON BÜYÜKELÇİLİĞİ Telefon Adres

+1 (202) 612-6700 2525 Massachusetts Ave NW Washington, DC 20008

T.C.ŞİKAGO BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon

+1 312 263 06 44 +1 312 263 12 95 Faks +1 312 263 14 49 e-Posta consulate.chicago@mfa.gov.tr Adres 455 N. Cityfront Plaza Dr., (NBC Tower), Suite:2900, Chicago, IL 60611 - USA Web sitesi sikago.bk.mfa.gov.tr BAĞLI BİRİMLER BASIN MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6807 Faks (202) 319.1087 e-Posta trpressoffice@verizon.net DİN HİZMETLERİ MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202-612-6816 Faks 202-332-1841 EĞİTİM MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612-6810 Faks (202) 319-1538 e-Posta education@turkishembassy.org egitim@turkishembassy.org EKONOMİ MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6790 Faks (202) 238.0627 e-Posta washingtoneco@verizon.net EMNİYET MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202-612-6809 e-Posta washington@egm.gov.tr GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202 612 6794 Faks 202 518 4116 e-Posta gtbusa@gtb.gov.tr KÜLTÜR TANITMA MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6800 Toll free: (877) FOR TURKEY Faks (202) 319.7446 e-Posta dc@tourismturkey.org SİLAHLI KUVVETLER ATAŞELİĞİ Telefon (202) 612.6770 Faks (202) 238.0623 e-Posta adminattache@wtska.com defensesec@wtska.com wska@wtska.com milattache@wtska.com navalattache@wtska.com TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6780 Faks (202) 238.0629 e-Posta vasington@dtm.gov.tr dtvas@verizon.ne

HAVAYOLLARI TÜRK HAVA YOLLARI Telefon 1-800-874 8875 Web sitesi www.turkishairlines.com DELTA HAVAYOLLARI Telefon 800-221-1212 Web Sitesi http://www.delta.com UNITED AIRLINES Telefon 1-800-864-8331 Web Sitesi http://www.united.com

ACİL TELEFON VE YARDIM HATLARI Yangın İhbar Polis İmdat Ambulans Zehirlenme Kontrol Merkezi Tecavüz Kriz Merkezi Adsız Narkotikler Adsız Alkolikler Aile İçi Şiddet Yardım Hattı Kriz Hattı Kayıp Ve İstismar Edilen Çocuklar Ulusal Merkezi

911

(212) 7647667 (212) 267-7273 (212) 929-7117 (212) 647-1680 (800) 621-4673 (212) 219-5599 (800) 843-5678

DEVLET KURUMLARI ABD Vergi İdaresi (IRS) Sosyal Güvenlik İdaresi (SSA) Federal Soruşturma Bürosu (FBI)

(800) 829-1040 (800) 772-1213 (212) 384-1000

ULAŞIM REHBERİ Amtrak Demiryolu New York La Guardia Havaalanı Uluslararası Newark Havaalanı Uluslararası New York J.F.K. Havaalanı (JFK) Metropolitan Ulaşım İdaresi (MTA) Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu

GEREKLİ TELEFON NUMARALARI

(800) 872-7245 (718) 533-3400 (973) 961-6000 (718) 244-4444 (866) 743-3682 (888) 352-9886 (888) 352-9886


Spor

YILIN DERBISI KADIKÖY’DE

Yılın o zamanı yine geldi çattı… Türk Futbolu’nun en çok konuşulan-tartışılan derbisinde Fenerbahçe ile Galatasaray, 10 Kasım Pazar günü Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nda karşılaşacak ve Kadıköy’de nefesler tutulacak, heyecan tavan yapacak. ADNAN ONARAN NEW YORK-POSTA212

P

OSTA 212 bu derbi öncesinde Fenerbahçe-Galatasaray rekabetini, takımların son durumunu masaya yatırdı… Hep övünür dururuz; herhangi bir internet sitesi ya da dergi Fenerbahçe-Galatasaray derbisini dünyanın en büyük 10 derbisi arasında olduğunu açıkladığında. Peki işin gerçeği öyle mi? Mesela dünyanın en çok izlenen 10 ligi arasında yer almayan bir ligin derbisi bu… Azerbaycan Televizyası ve Al Jazeera (bazı lig maçlarını yayınlıyorlar) dışında başka hiçbir dünya telvizyonunun yayınlamadığı bir ligin derbisi. Mesela Premier Lig 70’den fazla ülkede, La Liga 40’a yakın, Seri A 56, Bundesliğa 23 ülkede canlı yayınlarla futbol severlere ulaştırılıyor. Yani düşük seviyedeki bir Londra derbisi olan Crystal PalaceWest Ham United mücadelesi dünyanın daha gözü önünde… Tıpkı İspanya’dan Getafe-Ray Vallecano, Seri A’dan Chievo-Verona ve Bundesliğa’dan Leverkusen-Monchengladbach derbilerinin olduğu gibi… Bu verilerden bahsetmemizin sebebi karamsar bir tablo yaratmak ya da Fenerbahçe-Galatasa-

FENERBAHÇE

AY

– GALATASAR

R 10 KASIM PAZA ET: 12:00 PM CT: 11:AM PT: 9:00 AM NAKLEN

ray derbisinin değerini düşürmek değil. Amaç, dev aynasının önünde durup gerçeklerden çok hayalden bahsedilmesi. Hem maddi hem de manevi olarak oldukça yüksek potansiyelleri olan bu iki kulübün ‘it dalaşı’ndan vazgeçip derbileri hem kalite hem izlenirlirlik hem de ilgi açısından hep o görmek istediğimiz ilk 10’a taşırlar. Tıpkı 2000’lere gelindiğinde Galatasaray, Avrupa’da hatta dünyada her futbolseverin bildiği ve çekindiği bir takım haline geldiği gibi ve tıpkı 2000’lerin son bölümünde Fenerbahçe, Avrupa’da adını ‘büyük’

takımlar arasına yazdırdığı gibi… BAŞARI GRAFİĞİ YÜKSELİYOR Takımların son durumuna gelirsek; önce lider ve ev sahibi Fenerbahçe ile başlayalım. Fenerbahçe sezona sallanarak girse de son haftalarda yakaladığı üstün form grafiğiyle liderliğin keyfini sürüyor. Sarı-lacivertliler istekli, arzulu, futbol tabiriyle ısıran futbolunun ve vazgeçmeyen mücadelesinin karşılığını 3 tane son dakika golüyle aldığı galibiyetlerle gördü. Sarı-lacivertlilerde Moussa Sow-Pierre Webo-Emmanuel Eme-

nike üçlüsü takımın son 3 haftada attığı 8 golün 7’sine imza attı. Fenerbahçe baskıyı önde kuran ve kaptığı-kaptırdığı tüm toplarda birlikte hareket eden yapısıyla bir anlamda 2000’de UEFA şampiyonluğu kazanan Galatasaray kadrosunun futbol anlayışını andırıyor. Ancak sarı-lacivertlilerin bus ok ve yoğun presine karşı anahtar hızlı ve çabuk paslarla Fenerbahçe’nin kalabalık bulunduğu bölgeyi hızlıca ‘by-pass’ etmek. Bu ve örneklerini gerçekleştiren takımlar geçtiğimiz haftalarda kontrataklardaki başarıyla skor buldular. Ve Galata-

saray şu ana kadar lider Fenerbahçe’nin karşılaşacağı bu konudaki en yetenekli takım… Galatasaray tarafında ise yeni sistemin yerine oturma sürecindeyiz. Fenerbahçe’ye oranla bir de kafasında Şampiyonlar Ligi bulun sarı-kırmızılılar derbinin hemen öncesinde Danimarka’da Copenhagen deplasmanına çıkacak. Bu da yetmezmiş gibi son oynanan Konya Torkuspor maçında hem kaleci Fernando Müşlera’yı hem son haftaların en formda ismi Wesley Sneijder’i sakatlık nedeniyle kaybetti. Her iki oyuncu da en az sahalardan 1 ay uzak kalacakken, sarıkırmızılıların bu eksiklikleri nasıl tamamlayacağı ise derbi açısından önemli bir faktör. Galatasaray’ın hücum hattı Süper Lig gol kralı Burak Yılmaz ile Didier Drogba birlikteliğinde emin ellerdeyken sorun savunmada. Sarı-kırmızılılar bir türlü ideal savunma dörtlüsünü bulamadı. Galatasaray için eksikler derbinin kaderine etki edecek durumda. Bir tarafta kolay gol atan ve kendi saha ve seyircisi önünde baskılı oyunu seven Fenerbahçe ile diğer tarafta eksiklerine rağmen ligin en tehlikeli hücum ikilisini elinde tutan Galatasaray… Dünyanın en iyi 10 derbisi arasına siz sokar mısınız bilemeyiz ama bizi müthiş bir maçın beklediği kesin.

6 Kasım 2013 Çarşamba

AZİZ YILDIRIM YENİDEN BAŞKAN (İSTANBUL – POSTA 212) -Fenerbahçe’de yapılan Genel Kurul’da başkanlık için Aziz Yıldırım ve Mehmet Ali Aydınlar yarıştı. Kullanılan 9380 oyun 6821’ini alan Aziz Yıldırım yeniden Fenerbahçe Kulübü Başkanı oldu... Mehmet Ali Aydınlar 2383 oy alırken 176 oy da geçersiz sayıldı.

ABD’DEN TEBRİK Fenerbahçe USA Derneği Başkanı Ömer Ekinci, “Fenerbahçe, 2-3 Kasım tarihlerinde gerçekleşen kongrede çağdaş ve seviyeli bir seçim ortamı ile kendine yakışanı yapmış, tarihe adını şanlı harflerle bir kez daha yazdırmıştır” diyerek Başkan Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe camiasını tebrik etti.

Fenerbahçe USA’dan DERBİ KEYFİ Fenerbahçe USA Derneği, Süper Lig’in 11.’inci haftasında oynanacak FenerbahçeGalatasaray derbisi için etkinlik düzenliyor. Ezeli rakiplerin ebedi dostluğunu pekiştirme amacındaki bu etkinlik, derbinin oynanacağı 10 Kasım Pazar günü gerçekleşecek. ABD Doğu saatiyle öğlen 12.00’de başlayacak mücadele öncesinde taraftarları bir araya getirmeyi hedefleyen organizasyon, karşılaşmanın dostluk içerisinde birlikte izlenmesi amacını taşıyor. Organizasyonun detayları için Fenerbahçe USA Derneği facebook sayfası ziyaret edilebilir.

Platini 40 takım istiyor

UEFA Başkanı Michel Platini, Dünya Kupası finallerine katılan takım sayısının 32’den 40’a çıkarılması çağrısında bulundu. NEW YORK (POSTA212)

P

latini bunu FIFA Başkanı Sepp Blatter’in Avrupa’nın katılımcı sayısı azaltılarak Afrika ve Asya’dan daha fazla ülkenin turnuvalara katılımının sağlanması önerisine alternatif bir öneri olarak gündeme getirdi.

İlk Türk derbisinde KAZANAN ÖMER (NEW YORK – POSTA 212) - NBA’de sezonun ilk Türk derbisinde gülen Ömer Aşık oldu. Sezona iyi bir başlangıç yapan Houston Rockets, Enes Kanter’li Utah Jazz’i 104-93 yenerek üçte üç yaptı. Utah’ın ise henüz galibiyeti yok. Enes ile Ömer maça ilk beşte başlarken, kazanan tarafta 28 dakika sahada kalan Ömer, 4 sayı, 9 ribaunt, 2 blokla mücadele etti. 34 dakika süre alan Enes ise 16 sayı, 8 ribauntluk performans sergilese de yenilgiyi önleyemedi.

İsrail’i boykot eden Tunus’a bir yıl ceza (TUNUS – POSTA 212) - Tunus, bir oyuncunun İsrailli rakibiyle karşılaşmasına izin vermemesi nedeniyle 2014 Davis Cup tenis turnuvasından ihraç edildi, Uluslararası Tenis Federasyonu sporda önyargıya yer olmadığını belirtti. Melik Ceziri adlı tenisçi, geçen ay çeyrek final karşılaşmasında İsrailli rakibi Amir Weintraub’la yapacağı müsabakadan, Tunuslu yetkililerin kararıyla son anda çekilmişti. Uluslararası Tenis Federasyonu’nun Tunus’a verilen bir yıllık cezaya ilişkin kararı oybirliğiyle aldığı belirtiliyor.

PLATİNİ’DEN ALTERNATİF ÖNERİ Times Gazetesi’ne konuşan Platini, “Avrupa’dan bazı ülkelerin katılımını engellemek yerine, bence Dünya Kupası›na 40 ülkeyle gitmeliyiz. İki Afrikalı, iki Asyalı, iki Amerikalı bir de Avrupalı ülke eklenebilir» dedi. Platini›nin önerisine göre, Dünya Kupası finallerinde sekiz grup dörder değil, beşer ülkeden oluşacak. Uy-

gulamaya en erken Rusya›da 2018›de düzenlenecek Dünya Kupası finalleri sırasında geçilebilecek. Platini, uygulamaya geçilmesinin turnuvanın 3 gün uzaması anlamına geleceğini belirterek, ‘’Futbol değişiyor, artık 209 federasyonumuz var. Daha fazla üye federasyon varken katılımcı sayısını neden düşürelim ki. 40

kötü değil. Üç gün daha uzun Dünya Kupası; daha fazla ülke takımı ve daha fazla mutlu insan anlamına gelir” dedi. Blatter, Dünya Kupası’na katılan 32 ülke içinde Afrika’dan sadece 5 katılımcı varken, 13 Avrupa milli takımının yer aldığını hatırlatarak bunun adil olmadığını söylemişti. Platini’nin 2015 yılında FIFA Başkanlığı seçiminde 1998’den bu yana bu görevi yürüten Blatter’in karşısına aday olarak çıkması bekleniyor.

Tiger Woods’a karşı bir Türk NEW YORK (POSTA212)

G

olfün imza ismi Tiger Woods’un katılacağı Turkish Airlines Open 2013’te bir Türk golfçü de mücadele edecek. 7-10 Kasım tarihleri arasında Antalya Belek’te gerçekleştirilecek organizasyon ‘European Tour’ kapsamında olması turnuvaya katılımı artırıken 78 golfçü arasında en dikkat çekici isim Türkiye’de ilk kez mücadele edecek olan golf efsanesi Tiger Woods. Tam 14 kez ‘major’ turnuva kazanan Woods’un rakipleri arasında bir de Türk gölfçü yer alacak: Hamza Sayın. BİZİM HAMZA’NIN HİKAYESİ Hamza’nın hikayesi ise oldukça ilginç. Tiger Woods gibi doğuştan golfçü değil Hamza, mahalle arakadaşının tavsiyesiyle eline golf sopasını alan Sayın o zamandan bu yana çok yol katetti ama önünde daha da çok yol var. Gelin Hamza’nın hikayesine bir göz gezdirelim:

İstanbul Silivri’de, mütevazı bir işçi bir ailesinin oğlu olarak dünyaya gelen 27 yasındaki Hamza Sayın’ın hayatı ortaokul ikinci sınıf öğrencisiyken Türkiye Golf Federasyonu’nun milli takıma alt-

yapı oluşturmak için Klassis Golf Klüp’te seçmeler yapmasıyla değişti. Kulübün çevresindeki okullardan öğrencilerin girebildiği seçmelere mahalle arkadaşının tavsiyesi ile giden Sayın, daha önce hakkında hiçbir fikri olmadığı golf sahasına girdi. Golf sahasının ağaçlık alanda olmasından etkilenen Sayın, seçmelerde golf sopası ve topuyla tanıştı. VURUŞLARI ÇOK ETKİLEYİCİ Antrenörlerin yönlendirmesiyle yaptığı ilk vuruşta herkesi etkilemeyi başaran Sayın, seçmeleri kazanan 12 öğrenci arasında yer alarak golfe ilk adımını attı. Hamza o ilk adımdan çok ileride olmasına rağmen hala Avrupa ve dünya golfünde kalıcı bir yer edinme mücadelesinde. European Tour’da mücadele eden ilk Türk unvanını elinde bulunduran Hamza Sayın’ın Tiger Woods karşısında kendi seyircisi önünde nasıl bir mücadele ortaya koyacağı merak konusu.

FENERBAHÇE CSKA’ YI DA DİZE GETİRDİ Eurolig’de 3. hafta maçları geride kalırken haftanın en göz alıcı galibiyetine Fenerbahçe Ülker imza attı. Geçtiğimiz hafta İstanbul’da Barcelona’yı mağlup eden sarı-lacivertliler bu kez de bir başka Avrupa devi CSKA Moskova’yı devirdi. Hem de tam 26 sayı farkla: 86-60. (İSTANBUL – POSTA 212) - CSKA son 16 yılın en ağır yenilgisini Fenerbahçe Ülker Sports Arena’da alırken sarı-lacivertliler henüz sezon başı olmasına rağmen taraftarına güven, rakiplerine de korku salmış oldu. Hafta sonu da Beko Basketbol Ligi’nde oynadığı Aliağa Petkim maçını kazanan sarı-lacivertliler böylece bu sezonki 11. resmi maçından da galibiyetle ayrılmış oldu. Eurlig’in 3. haftasında diğer temsilcilerimiz Anadolu Efes ve Galatasaray Liv Hospital deplasmanda çıktıkları maçlarını kaybettiler. Efes, Almanya’da son saniye basketiyle Brose Basket’e 88-86 mağlup olurken gruptaki ilk yenilgisini de almış oldu. Efes’in bulunduğu B Grubu’nda Real Madrid yenilgisiz liderliğini sürdürüyor. Geçtiğimiz hafta sahasında Olimpiakos’a kaybeden Galatasaray Liv Hospital bu kez de deplasmanda Unicaja Malaga’ya yenildi. İspanya’da kendi görüntüsünden yoksun mücadele eden sarı-kırmızılılar sadece ikinci periyotta rakibine üstünlük kurarken, geride kalan 3 çeyrekte ise Malaga’nın 63-27’lik üstünlüğüne boyun eğdi. Sonuçta maçı 84-57 kaybeden sarı-kırmızılılar gruptaki ikinci yenilgisini aldı. C Grubu’nda Olimpiakos’un namağlup liderliği sürüyor.


Sağlık

6 Kasım 2013 Çarşamba

SÜT, ÇOCUKLARDA ZEKAYI GELİŞTİRİYOR Uzmanlar, çocukların günde 2 bardak süt içmesinin zeka gelişimini artırdığına önemle dikkat çekiyor

Zayıflatan Amerikan DİYETLERİ

ABD’nin her türlü yiyeceği tüketerek zayıflatan ve uzmanlardan övgüler alan 3 ana diyeti var. Uygulayacağınız bu 3 diyetten biri ile hem sağlıklı bir yaşama hem de istediğiniz kiloya kavuşabilirsiniz

(ANKARA - ANKA) Uzmanlar, anne sütüyle geçen 2 sene sonrasında da çocukların süt tüketiminin aynı sıklıkta devam etmesi gerektiğe dikkat çekerek, bu sayede zekanın geliştiğini açıklıyor.

Uzmanlar, sağlıklı beyin gelişimi için ilk iki sene anne sütünün önemine değinirken, sonrasında da çocukların beslenme ve gelişimi için günde 2 bardak süt içilmesinin gerekli olduğunu vurguluyor.

DAHA SONRA İNEK SÜTÜ Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, doğduktan sonra ilk yıllarda büyük ölçüde tamamlanan beyin gelişimini en çok etkileyen besinin anne sütü olduğunu kaydetti. İnanç, bebeğin anne sütünden sonra tüketmeye başladığı inek sütünün de beyin gelişimine önemli katkı sağladığını belirtti.

(NEW YORK – POSTA 212) Toronto Üniversitesindeki araştırmacıların 26 yıllık bir süreç içerisinde değerlendirdiği kapsamlı bir araştırmaya göre, günde 20 dakika yürüyüş yapmanın bile ilerleyen yaşlarda depresyonu engellemede büyük faydası var. Araştırmacılardan biri olan George Mammen, “Spor yapmak depresyonu engelliyor. Hatta her sabah yapılan kısa yürüyüşler bile stres atmaya yarıyor. Ruh sağlığınızı korumak için egzersiz yapın” dedi..

WEIGHT WATCHERS DİYETİ Kalori hesabına dayanan Weight Watc-

JENNY CRAIG DİYETİ Jenny Craig diyeti, Mariah Carey’in doğumdan sonra 8 ayda 32 kilo vermesini sağlayarak dünyanın en gözde diyetleri arasına girdi. Porsiyon kontrolüyle kilo vermenin amaçlandığı bu diyet “sık sık ama az ye” felsefesine dayanıyor. Ünlü diyetisyen Jenny Craig’in hazırladığı üç öğün yemeği tüketerek ve egzersiz yaparak kilo veriyorsunuz. Ayrıca bir gün aperatif yemekler ve iki ya da üç porsiyon meyve, sebze ya da yağsız süt ürünleri tüketebilirsiniz. Craig’in menülerin-

A

İKİ YIL ANNE SÜTÜ

SPOR RUH SAĞLIĞINI KORUYOR

BD’li uzmanlardan övgüler alan ve tüm dünyada popüler olan Weight Watchers, Jenny Craig ve Flexitarian diyetleriyle hiçbir lezzetten vazgeçmeden kilo vereceksiniz. ABD’nin en gözde bu üç diyetiyle sağlıklı bir yaşama ve kavuşurken kilo da vereceksiniz.

hers diyetinde cinsiyet, yaş, kilo ve boya göre oluşturulan günlük kalori limitinizi geçmediğiniz sürece istediğiniz her türlü yiyeceği tüketebiliyorsunuz. Weight Watchers’ın resmi internet sitesinde 40 binden fazla yiyeceğin kalori değerlerine ulaşabilirsiniz. Bu diyette özellikle puanınızı aşmamak için en yüksek kalori değerine sahip olan işlenmiş gıdalardan kaçınmanız gerekiyor. Öte yandan, taze meyve ve sebzelerin kalorisi sıfır olduğu için sınırsız bir şekilde tüketebilirsiniz.

NEW YORK - POSTA212

de pancake, burger, makarna ve çikolatalı cevizli browni gibi birbirinden lezzetli yiyecekler de bulunuyor. FLEXITARIAN DİYETİ Sağlıklı yaşam diyetleri arasında kısa sürede en üst sıralara çıkan Flexitarian diyeti ise yine kolaylıkla uygulayabileceğiniz ve sağlığınız için uzun dönemli faydaları olan bir beslenme şeklidir.

AROMATERAPİ İLE

kendinizi tedavi edin

Bilinçli kullanıldığı takdirde ‘koruyucu hekimlik’ de sayılan aromaterapinin pek çok faydası var. Aromaterapinin masajdan teneffüs yoluna kadar çeşitli şekillerde uygulanması mümkün. NEW YORK - POSTA212

İ KAHVE KARACİĞER KANSERİNİ ÖNLÜYOR Amerikan Gastroenteroloji Birliği’nin yaptığı araştırmaya göre, kahve, en sık görülen karaciğer kanseri türü olan “hepatoselüler karsinom” (HCC) riskini azaltıyor (NEW YORK – ANKA) Araştırmaya göre, günde üç bardak kahve tüketimi, karaciğer kanserine yakalanma riskini yüzde 50’nin üstünde azaltıyor. Amerikan Gastroenteroloji Birliği’nin resmi klinik uygulama dergisi olan “Klinik Gastroenteroloji ve Hepatoloji”de yayımlanan meta analiz, kahvenin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkisini bir kez daha kanıtladı. Araştırmaya göre, dünyada en sık görülen 6’ncı en sık ölümle sonuçlanan 3’ncü kanser türü olan karaciğer kanserine karşı, kahvenin risk azaltan önemli bir etkisi var. Karaciğer kanserinin ana türü olan ve dünyadaki vakaların yüzde 90’ından fazlasını oluşturan HCC’ye yakalanma riski, günde üç bardak kahve tüketenlerde yüzde 50 daha az. İtalya Università Degli Studi Di Milan Klinik Bilimler’den Dr. Carlo La Vecchia şunları söyledi:“Araştırma, kahvenin başta karaciğer olmak üzere sağlığımız için yararlı olduğu ile ilgili geçmişteki iddiaları onaylamaktadır. Kahvenin karaciğer kanserine karşı olumlu etkisi, kahvenin bu hastalık ile ilgili risk faktörü olan şeker hastalığını engellemesi veya siroz ile karaciğer enzimleri üzerindeki olumlu etkisiyle açıklanabilir.”

nsanoğlu binlerce yıldır bitkilerden damıttıkları yağları şifa amacıyla kullanıyor. Geçmişi 6000 yıl önceye kadar giden bu kadim bilginin günümüzde tekrar keşfedilmesiyle aromaterapi giderek popülerleşiyor. Aromaterapi, esansiyel yağların fiziksel, duygusal, ruhsal sağlık ve güzellik amacıyla uygulanması anlamına geliyor ve bir anlamda koruyucu hekimlik olarak değerlendiriliyor. Beden ve ruh, aromaterapide bir bütün olarak ele alınıyor ve herhangi birinde meydana gelen bir rahatsızlık veya düzensizliğin diğeri üzerinde de olumsuz etkiler oluşturacağı kabul ediliyor. Organizmada dengeyi amaçlayan aromaterapi, vücut ve zihni uyarmak yoluyla kendi kendini desteklemesi ve iyileştirmesi esasına dayanıyor. AROMA TERAPİ NASIL UYGULANIYOR? Masaj yoluyla: Masaj sırasında cilt tarafından emilen yağ, içeriğindeki aktif bileşenlerle ihtiyacı olan bölgeye gönderiliyor ve vücut tarafından kullanılıyor. Kompres yoluyla: Burkulma, iltihaplanma gibi problemlerde ihtiyaca yönelik saf yağ sıcak ya da soğuk kompreslerle kullanılıyor. Teneffüs yoluyla: solunum yolları enfeksiyonları gibi durumlarda nefesi kolaylaştırmak içinkullanılıyor.Banyo yoluyla: Solunum yolalrı enfeksiyonları gibi durumalrda nefes kolaylaştırmak için kullanılıyor. Mekanlara yağlarla koku yayılarak: Koku yayıcıları ve koku lambaları yoluyla esansiyel yağlar iç mekanlarda kulanılıyor. Kozmetik yoluyla: Esansiyel yağ içeren krem ve kozmetik ürünlerin hazırlanmasıyla.

Ağırlıklı olarak vejetaryen beslenmeye dayanan bu diyeti yapan kişiler zaman zaman et ürünlerini de tüketebiliyor. Flexitarian diyetinde, beslenme düzeninize şu beş yiyecek grubunu eklemeniz gerekiyor: Yeni et kaynaklarınız olan soya peyniri, fasulye, mercimek, bezelye, fındık ve yumurta, meyve ve sebze, tüm tahıl ürünleri, süt ürünleri ve şeker ve baharat.

ANNE-BABALAR LÖSEMİYE DİKKAT! POSTA212 - İZMİR

İ

zmir Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serkan Ocakçı, çocukluk çağında teşhis edilen Lösemi’nin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu hatırlattı ve belirtileri konusunda aileleri daha dikkatli olmaya çağırdı. 02-08 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası’nda aileleri lösemi konusunda daha dikkatli olmaya davet eden Ocakçı, hastalık belirtileri hakkında bilgi verdi. BELİRTİLERE DİKKAT! Oc akçı, löseminin ilk olarak yüksek ateş, halsizlik, kilo kaybı, burun kanaması, diş eti kanaması, vücutta morlukların belirmesi, iştahsızlık, boyunda, koltuk altında, kasıklarda lenf bezi şişmeleri, karaciğer ve dalak büyümesi ile kendini gösterdiğini ifade etti. 10 HASTADAN 9’U İYİLEŞİR Ocakçı, löseminin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu hatırlattı ve “Çocuk ve ergenlik çağında 1 milyon kişinin 5 veya 6’sı akut lösemi olabilir. Çocukluk çağında akut lösemi tedavisi erişkin hastalara göre daha yüz güldürücüdür. Hastalık tipi ve risk faktörleri uygun olmak koşulu ile 10 hastanın 9’u uygun takip ve tedavi ile iyileştirilebilir” diye konuştu.

GÜZELLLİK KREMLERİ CİLDE ZARAR VERİYOR Güzellik deyince akla kozmetik ürünler geliyor. Kırışık giderici veya nemlendirici gibi bazı kremler içeriğindeki kimyasallarlar nedeniyle cilde büyük zarar veriyor NEW YORK - POSTA212

K

ozmetik ürünlerin içerdiği çeşitli kimyasallar cilde ve çevreye zarar veriyor. Bu yüzden kozmetik uzmanları organik güzellik ürünleri seçilmesini öneriyor. Sadece doğal veya organik olarak yetiştirilmiş bileşenler kullanılması ve ürünün organik olduğunu gösteren bir sertifikaya sahip olması gerekiyor. Uzmanlara göre bu konuda dikkat edilmesi gereken hususlar şunlar: Kozmetiklerde en az yüzde 95

oranında doğal içerik içeren ürünler tercih edilmeli. Ayrıca bitkisel içeriklerin yine yüzde 95 oranında organik tarımdan elde edilmesi gerekiyor. Özellikle Paraben, fenoksietanol, silicon veya GDO (Genetiği değiştirilmiş organizmalar) sentetik renklendiriciler ve sentetik kokular, kozmetik ürünlerinde kaçınılması gereken kimyasal bileşenler.


Emlak

6 Kasım 2013 Çarşamba

Yeşim Numan newyorkusatiyorum@gmail.com

Şartlar ve dilekler

New York’ta kiralar cep yakıyor New York’da kiralayacak ev bulmak büyük bir sorun. Posta212 özel bir araştırma yaparak her bütçeye göre New York’un çeşitli yerleşim bölgelerini değerlendirdi (NEW YORK-POSTA212) New York emlak piyasasının yüzde 70’i kiralık evlerden oluşuyor. Kiralık evlerin doluluk oranları ise yüzde 98-99 arasında. Boş kiralık ev

3-7 bin dolar

bulmanın son derece zor olduğu kentte, hızlı gelişen bazı bölgelerde kiralık evlerin fiyatları da geçen yıla göre yüzde 10 artışlar gösteriyor. Özellikle 2008 yılındaki

ekonomik kirzden sonra ev satın almalarının nerdeyse durma noktasına gelmesi New Yorkluları ev kiralamaya yöneltti. Kiracıların en çok dikkat ettiği konu ise

CHELSEA SIXTH AVE

LONG ISLAND CITY

Tam bir mahalle sayılmasa da 23 ve 34’üncü sokaklar arası, genç profesyonellerin, işadamlarının tercih ettiği bir bölge haline geldi. Bir yatak odalı ev kirası 4 bin dolar civarında.

3-7 bin dolar

FINANCIAL DISTRICT Bir zamanların popülar yerleşim bölgesi geri dönüyor… C ve D sınıfı binaların yerleşim bölgesine dönüştürülmesi, ticari binaların hakim olduğu bölgede ev kiralamak isteyenlere yepyeni fırsatlar sunuyor. Bir odalı evler 3.4 bin dolardan başlıyor.

Vernon Blvd, Jackson Ave ve yeni otelleriyle kentin en canlı, gelişen bölgelerinden Long Island’da 2 odalı evleri 1.500 dolara kiralamak mümkün.

bin 500 dolar

4-7 bin dolar

FAR WEST 60s Manzara olarak Hudson Irmağı ve Henry Hudson Parkway’ı gören bölgeye ünlüler akıyor. Tüm spor imkanlarının sunulduğu kiralıklar el yakıyor, ama bir o kadar da çok tercih ediliyor.

PROSPECT HEIGHTS

WILLIAMSBURG

Brooklyn’in güneyindeki Prospect Heigts bölgesi kiralıklar açısından belki de hakkı en çok yenen bölge. New York’un en güzel parklarından Prospect Park’a yürüyüş mesafesinde ulaşabileceğiniz mahallede, Grand Arm Plaza, Brooklyn Museum, ve Brooklyn Library gibi mekanlarda kendinizi Paris atmosferinde hissediyorsunuz. Bir odalı evlerin fiyatı 1,600 dolardan başlıyor.

bin 600 dolar

MIDDLE MANHATTAN

3 bin 500 dolar

bin 100 dolar

4-6 bin dolar

East Village’de 14’üncü ve 23’üncü sokaklar arasındaki tarihi bina komplekslerinden oluşan bu bölge pek çok mahalleden daha büyük ve pek çok parkdan daha fazla manzaraya sahip. 110 binadan 11,250 apartmana sahip olan bölge kiralar 2.900 ile 3.300 arasında değişiyor.

SUNNYSIDE Queens bölgesinde ev kiralamak isteyenlere çok hesaplı çözümler getiren bu yerleşim bölgesinde. 1,100 dolara dahi bir ev kiralamak mümkün.

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

emlak sohbetleri

www.emlaksohbetleri.com

işbirliğiyle hazırlanmaktadır. Sayfada yer almasını istediğiniz proje bilgilerinizi bize gönderebilirsiniz. e-mail: erdal@emlaksohbetleri.com

“Hipster” yaşam tarzının kentteki temsilcisi haline gelen son dönemlerin bu popüler yerleşim birimi, sanatçılar, artistler, moda tasarımcıları, yazarlar ve şeflerin cenneti haline geldi. Müzisyenler ve artistlerin çoğu Williamsburg’da kiraların ortalama 3.500 dolarlara çıkması üzerine bin 500 dolara bir ev kiralayabilecekleri Bushwick’e kaynamaya başladılar.

STUVYESANT

Manhattan’ın bu bölgesinde bazı binalar bir mahallede olabilecek pek çok özellikler sunuyor. 42’nci ve 10’uncu Ave arasındaki bölgede 63 katlı bir otel görünümdeki Middle of Manhattan (MiMa), açıkhava, spor, eğlence, alışveriş gibi tesislerle sanki küçük bir şehir.

Emlak sayfası

doğru lokasyonda, deposito vermeden, komisyoncusuz ev bulmakten geçiyor. Bu kriterler açısından POSTA 212 olarak kentteki en uygun 10 kiralık bölgeyi inceledik.

2 bin 900 dolar

2-7 bin dolar

UPPER MANHATTAN Central Park’dan East River’a doğru yayılan bölgede, 66’ıncı ve 96’ıncı sokaklar arasındaki mahalle, resturantları, parkları ve kültürel atmosferiyle Manhattan havasını yansıtan saygın bir yerleşim bölgesi. Bir odalı evleri 1.800, 2 odalı evleri ise 2.800 dolardan kiralamak mümkün.

Mavera Sarayları'nda Osmanlı mimarisi (İSTANBUL - POSTA212) Başakşehir’de inşa edilen Mavera Sarayları ön satış döneminde büyük ilgi gördü. Projenin yüzde 60'ı kısa sürede satıldı. Yoğun ilgi üzerine ön satış kampanya dönemini kasım ayının ortasına kadar uzattıklarını söyleyen Makro İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Uyan, “Mavera Sarayları’nı konforlu bir yaşam sürmek isteyen geniş aileler tercih ediyor. Projemiz ilk satışa çıktığı andan itibaren büyük ilgi gördü. Şuana kadar yüzde 60’ını sattık. Elimizde kalan sınırlı sayıdaki dairenin de kısa sürede sahibini bulacağına inanıyoruz ” dedi. Projenin 4+1’den 6+2’ye uzanan geniş daire seçeneğine sahip olduğunu belirten Ercan Uyan, “Mavera Sarayları’nda 4+1 dairelerin büyüklüğü 257 metrekareden, 5+1 dairelerin büyüklüğü

kare büyüklüğünde ada mutfak, 20 metrekare büyüklüğünde oturma odası, 11 metrekare büyüklüğünde ve tamamı peyzaj manzaralı balkonlar bulunuyor. ”

308 metrekareden, 6+2 dairelerin büyüklüğü ise 338 metrekareden başlıyor. Tüm konutların yüzde 18 KDV ile satıldığı Mavera Sarayları’nın KDV dahil metrekare fiyatı 4 bin 750 liradan başlıyor” diye konuştu. CUMBALI EVLER 10 bin metrekare alanda inşa

edilen Mavera Sarayları’nın 3 bloktan ve sadece 56 özel tasarım daireden oluştuğunu belirten Uyan şöyle devam etti: “Osmanlı ve Selçuklu mimarisiyle modern mimarinin harmanlandığı Mavera Sarayları’nda cumbalı evlere yer verdik. Projede minimum olmak üzere 50 metrekare büyüklüğünde şömineli salon, 20 metre-

HER DAIRE IÇIN DEPO ALANI Her katta iki dairenin bulunduğunu ve çift asansörün kullanıldığını belirten Uyan, “Ayrıca her daire için binanın altında 15’er metrekare büyüklüğünde içerisinde banyosu ve tuvaleti olan sıcak ve soğuk suyun aktığı çok amaçlı odalar yaptık. Biz bu odaları da daire sakinlerimize depo alanı olarak sunacağız. Ayrıca her dairenin üç araçlık kapalı otoparkı da olacak” diye konuştu. Ercan Uyan, Mavera Sarayları’nda hayatın Haziran 2015’te başlayacağını ve sosyal alanlarıyla fark yaratan bir proje olduğunu belirtti.

Emlakçılık yaptığım yaklaşık 10 yıl içinde satılık ve kiralık binlerce ev göstermişimdir. İçlerinde yüreğimi hoplatanlar da oldu, içimi bulandıranlar da. Gösterdiğim her evde kendime hatırlattığım bir nokta var: Bu evde yaşayacak olan ben değilim, müşterim; o nedenle aslolan evi benim değil, onun beğenmesi. Her müşterinin önem verdiği noktalar farklıdır. Kimi için evdeki pencere sayısı daha önemlidir, kimi için bulaşık makinesi. Bazısı döşemesi ahşap olmayan eve bakmaz bile, bir başkası dairenin içinden çok binanın özellikleriyle ilgilenir. Ev arama sürecini kolaylaştırmak için önceliklerinizi sıraya koyup şartlarınızı (olmazsa olmaz) ve dileklerinizi (olsa daha iyi olur) belirlemeniz, ve söylediklerinizi dinleyip, ihtiyaç ve tercihlerinize uygun evler bulacak bir emlakçıyla çalışmanız esastır. Alıcı veya kiracı olarak kriterlerinize uygun olmayan evler görerek zaman kaybetmemek için, kafanızdaki kusursuz evin özelliklerini liste halinde yazmakla işe başlayabilirsiniz. Bunu yaparken, apartman daireleri için binanın özelliklerini ve dairenin özelliklerini ayrı ayrı listelemeniz daha iyi olur. Bina listesine güvenlik görevlisi, asansör, çamaşırhane gibi yaygın unsurlar dışında, spor salonu, çatı bahçesi, yüzme havuzu gibi lüks hizmetleri dahil edebilirsiniz – tabii buna uygun bir bütçeniz varsa. Daire için yapacağınız listede ise yüzölçümü, oda sayısı, mevcut dolap sayısı, mutfak ve banyonun büyüklüğü ve durumu, döşemeler, tavan yüksekliği, dairenin baktığı yön ve manzarası, kaçıncı katta olduğu gibi hususlara yer verebilirsiniz. Listelerinizi yaptıktan sonra, bu özelliklerin hangilerinin mutlaka gerekli, hangilerinin vaz geçilebilir olduğuna karar verin, ve emlakçınıza danışarak beklentilerinizin bütçeniz ve piyasa açısından gerçekçi olduğundan emin olun. Önceliklerinizi belirlerken şu noktalara dikkat etmekte fayda var: l Yaratıcı olun: Bir sorunla karşılaştığınızda çözümü olup olmadığını düşünün. Evde çok sayıda dolap olması sizin için öncelikse, dolabı az ama odaları büyük olan evleri tamamen göz ardı etmeyin. Satın alıyorsanız, evde ek dolap yaptırılabilecek alanları, mevcut dolapları büyütme olasılığını değerlendirin. Kiralıyorsanız, gardrop veya etajer konacak yerler bulmaya çalışın. Alıcıysanız evdeki duvarların hangilerinin yapısal olmadığını ve yıkılabileceğini öğrenin. Emlakçınızdan binadaki aynı tip dairelerin planlarını isteyin ve bu dairelerde yapılan değişiklikleri inceleyin. Örneğin büyük ve açık bir mutfak sizin için şartsa, mutfağı küçük olan evlerin planlarına bakarak ve bir uzmana danışarak, mutfağı genişletmenin mümkün olup olmadığını araştırın. Alıcıları caydıran sorunların bir çoğunun aslında çözümü vardır. Ancak, sizin için evin güneş alması şartsa, evin karanlık bir apartman boşluğuna bakması çözümsüz bir sorundur. l Dekorasyon sizi yanıltmasın: Genel olarak içinde yaşanan evi satmak veya kiralamak daha kolaydır. Boş evler olduklarından küçük görünürler, çünkü boş mekanlarda dördüncü boyut dediğimiz derinliği görmek zordur. Bu yüzden yeni binalarda satış için dayalı döşeli model daireler yapılır. Ancak gerçek evler, dekorasyon dergisinden fırlamış gibi olmuyor, tabii. Duvarları köyü renk boyanmış, içi tıka basa eşya dolu, dağınık, hatta temiz olmayan, kötü kokan bir eve alıcı veya kiracı bulmak çok zordur. Evlerini satmaya çalışan ev sahipleri biraz daha titiz olur, ama özellikle içinde kiracı olan evlere bakarken bu tür olumsuz etkenlerle karşılaşmak çok normaldir. Bunları göz ardı edebilmek için kuvvetli bir hayal gücü kadar, gözünüzü eğitmek de önemli. Bunun için kullanabileceğiniz pek çok yazılım var. Özellikle dekorasyon ve boya firmalarının web sitelerinde bulabileceğiniz bu yazılımlarda bir mekanın farklı renklerle ne kadar değişebileceğini görebilirsiniz. Duvarları siyaha boyalı bir odanın kasvetli görünmesi doğaldır. O odanın açık krem rengi bir boya ile nasıl görüneceğini hayal edebilirseniz, rekabet ettiğiniz pek çok alıcı veya kiracıdan bir adım önde olursunuz. Aynı şekilde evdeki eski moda mobilyaları veya dağınıklığı görmezden gelerek, evin özelliklerine odaklanmanız da seçiminizi yaparken size yardımcı olacaktır. l Alıcı-kiracı farkı: Ev kiralarken genellikle o anki koşullara göre değerlendirme yapılır. Çocuğu olmayan kiracıların çoğu karar verirken civardaki okulları dikkate almaz. Oysa ev alırken daha uzun vadeli ve geniş düşünmek gerekir. Sadece okullar değil, evin muhitinde yakın ve uzak gelecekte olması beklenen değişiklikler, binanın bitişik arsalarına yapılabilecek inşaatlar, binanın aidat ücretleri ve geçmişteki artışlar, bölgedeki emlak vergileri gibi kiracıların ilgilenmeyeceği pek çok konu da değerlendirilmelidir. Buna en güzel örneklerden biri Upper East Side’daki 2. Cadde metro projesidir. 2015’te biteceği söylenen (daha uzun sürmesine kesin gözle bakılan) bu projenin inşaatı, 2. Cadde üzerindeki ve yakınındaki kiralıkların değerini düşürürken, aynı bölgedeki satılık evlerin değerini yükseltti. Kiracılar bölgenin bugünkü durumuna bakarak inşaat gürültüsünden uzak yerleri tercih ettiler. Oysa alıcılar, metro bittikten sonra 2. Cadde civarındaki evlerin değer kazanacağını hesap ederek bu bölgeye rağbet gösterdiler. l Her alışın bir satışı var: Herkesin ihtiyaçları, seçimleri farklı elbette. Ancak, ev alırken kendi tercihlerinizin yanında, ileride satma ihtimalini de düşünmeniz gerekir. Çok uzun zamandır tanıdığım, daha önce de bir kaç kez hem ev alırken hem de satarken yardımcı olduğum bir müşterim var. İki ay önce West Village’da bir ev beğendi. Evin çözümü olmayan büyük sorunları vardı. Mutfak hem çok küçüktü, hem de tam ortasında kaldırılması mümkün olmayan bir kolon vardı. Üstelik evdeki tek banyo yatak odasının içindeydi ve evin planında hiç bir değişiklik yapmak mümkün değildi. Ancak müşterim evin yerini, manzarasını, ve genel havasını o kadar sevmişti ki, bütün bunların kendisi için önemli olmadığını söylüyordu. Elbette son karar her zaman müşteriye aittir ve ben katılmasam bile onun seçimlerine saygı duymak zorundayım. Ancak karşılaşabileceği sorunları anlatmak da benim görevimin bir parçası. İleride satarken çok zorlanacağını, kendisini rahatsız etmeyen sorunların alıcıların çoğu için önemli olacağını, bu yüzden bu evin piyasada bu kadar uzun süre kaldığını anlattım ve bakmaya devam etmek için ikna ettim. O zaman bana şakayla karışık “Sen komisyon almak istemiyorsun galiba,” demişti. Bir kaç hafta sonra hayallerindeki evi bulup, kontratı imzaladıktan sonra diğer evi almaktan vaz geçirdiğim için teşekkür etti. İhtiyaç ve tercihlerinizi biliyorsanız, ve bunları net olarak anlayıp size uygun evler gösteren bir emlakçınız varsa, ev aramak meşakkatli ve stresli bir uğraş olmaktan çıkıp, güzel bir hobiye dönüşebilir. Aman dikkat! Fazla keyif alıp “kronik arayıcı” olmayın. Sonuçta emlakçınızın da emeklerinin meyvesini toplaması gerek. Sorularınız ve bu köşede görmek istediğiniz konular için newyorkusatıyorum@gmail.com adresinden bana yazabilirsiniz.


14

Kültür Sanat & Etkinlikler

6 Kasım 2013 Çarşamba

Zaman yolculuğu ile hatalardan arınma Haftanın filmleri yine zengin bir çeşitlilik içinde. Zaman yolculuğu yaparak geçmişteki hatalarını düzeltme yeteneğine sahip Tim’in öyküsü için adresiniz “About Time.” İlk filmi gişe rekorları kırdığı için aynı kadro ile devamı çekilen “Thor-The Dark World” ise kahraman Thor hayranlarının kesinkes kayıtsız kalmayacağı bir yapım. Drama sevenlere “The Book

VİZYON

HALDU

N ARM

AĞAN

Thief”, sinemada komedi tarzını arayanlara ise “Best Man Down” bu hafta tavsiye edeceğimiz filmler.

new york’ta

New York binbir türlü kültürel, sanatsal, eğlence etkinlikleriyle dolup taşan müthiş dinamik bir kent. Gidilecek, gezilecek, görülecek çok şey var. Posta212 okurlarına hafta sonu kentteki kültür etkinliklerden e t k i n l i k l e r i bir derleme yaptık

MARIE ANTOINETTE

GOOD PERSON OF SZECHVAN (Aslan Asker Şvayk)

ABOUT TIME Tim Lake 21 yaşına geldiğinde hiç ummadığı birşey olur ve ailenin tüm erkeklerinden gelen genetik bir özellikle gizli bir yeteneğinin olduğunu öğrenir. Lake ailesinin tüm erkekleri zamanda seyahat etme yeteneğine sahiptir ve Tim de artık bunu kullanma yaşına gelmiştir. Bunu fırsat bilen genç adam geçmişindeki utanç verici anlara gidip olayları değiştirmeye başlar. Daha sonra Londra’ya taşınır ve herkesin beğendiği Mary’e aşık olur. Tim herkesten gizlediği yeteneğini ilişkilerine yeni bir boyut katması amacıyla kullanmaya başlar ve bu sayede her aşamayı hatasız atlatmayı planlar. Ancak bir süre sonra her sorunu bu şekilde çözemeyeceğini ve hataların da hayatın gerekli birer parçası olduğunu fark eder. Yönetmen Richard Curtis’in senaryosunu da üstlendiği filmin başrollerinde Domhnall Gleeson ve Rachel McAdams var. VİZYON TARİHİ 8 KASIM

(TİYATRO) Alman yazar ve şair Bertolt Brech’in unutulmaz eseri, Türkiye’de tanınan adıyla Aslan Asker Şvayk New York’ta sahneye çıkıyor. Birinci Dünya Savaşı öncesinde Çek savaş gönüllüsü Joesp Szechvan’ın bir yanıyla naii, diğer yandan komik ve düşündürücü olan hikayesini unutulmaz bir şekilde tasvir eden bu tüm zamanların en önemli epik eserlerinden birini tiyatroya Dir. Lear deBessonet uyarladı. Public Theater’ın sahnesinde sahneye konan tiyatro, Brecht’in sade, gösterişten uzak anlatımı göz önüne alındığında görsel olarak en etkileyici yorumlardan biri olarak değerlendiriliyor. Fiyat: 55 dolar Mekan: Public Theater Adres: 425 Lafayette St East Village New York.

(TİYATRO, KOMEDİ DRAMA) “Ekmek bulamıyorsanız pasta yeyin” lafıyla tarihe geçmiş Fransız kraliçesi Marie Antoinette film ve tiyatro alanında en ilgi çekici temalardan biri olagelmiştir. Gösteriş ve lüksle dolu bir yaşantının giyotinle sonuçlanan hikayesini bu kez de David Adjmi Soho’da sahneye koyuyor. Marin Ireland’ın kader mahkumu Antonoitte’i oynadığı 1.5 saatlik oyunda, Adjmi, geleneksel anlatımın dışına çıkarak, keskin bir dille süslenmiş bir komedi sunuyor. Yönetmen, Marie Antoinette karakteriyle bir anlamda günümüz Batı dünyasının liberal değerlerinin mizahını yapıyor. Bilet fiyatları: 35-50 dolar Mekan: Soho Rep Adres : 46 Walker St. Tribeca New York

KINKY BOOTS THOR: THE DARK WORLD Antik çağda Tanrıların dünyasındaki mücadele son sürat ediyor. İlk filmde babası tarafından güçleri elinden alınarak dünyaya sürgün edilen Thor, kendisini yenilmez yapan çekicini yeniden kullanmaya ve kendi hükümdarlığı olan Asgard’a geri dönmeye hak kazanmıştı. Ölümsüz Thor,bu kez devam filminde bazı güçlerle işbirliği yapan ve hükümdarlığı ele geçirmeye çalışan kardeşi Loki ile antik Dark Elves güçleriyle çarpışacak. Kudretli Malekith tarafından yönetilen bu güçler evreni tekrar karanlığa gömmeye çalışacak.Dünyayı ve 9 Diyarlar’ı, Odin ve Asgard’ın bile karşı koyamadığı bir düşmandan kurtarmaya çalışan Thor bu yolculukta, dünyalı Jane Foster ile yeniden biraraya gelecek ama dünyalı dostları kurtarması için hayatındaki bazı şeyleri de feda etmesi gerekecek. Televizyonda Mad Men, Game of Thrones, Boardwalk Empire gibi dizilerle tanınan yönetmen Alan Taylor’ın devam filminde Thor rolünde yine Chris Hemsworth var. Kendisine ilk filmdeki kadro, yani Anthony Hopkins, Natalie Portman, Tom Hiddleston, Idris Elba ve Stellan Skarsgard eşlik ediyor. VİZYON TARİHİ 8 KASIM

(MÜZİKAL) Hareketli, canlı modern bir müzikal oyun izlemek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir fırsat. Kinky Boots, 2005 yapımı İngiliz filmi Harvey Fierstein’den uyarlanan müzikal’ın şarklılarını ünlü pop şarkıcı Cyndi Lauper seslendirmiş. Oyunda, Price&Son adında kapanmak üzere olan bir ayakkabı üreten fabrikada geçiyor. Tam umutlar tükenmişken ortaya bir drug-queen (kadın elbiseleri giymiş eşcinsel erkek) Lola çıkar. Lola, diz boyuna çıkan, ince topuklu, deriye yapışan seksi çizmeler üretme fikrini ortaya atar. Gay stilini yansıtan bu ürünlerle aile şirketinin kaderi değişir! 2 saat 2o dakika süren ve Jerry Mitchell tarafından yönetilen oyun, bireysellik, topluluk ruhu, gurur ve gerçeği kabulleniş gibi temalar öne çıkıyor. Tabii çok etkileyici sahne kostümleri ve show da işin cabası. Bilet fiyatları: 57-137 dolar Mekan: Al Hirschfeld Adres: 302 W 45th St Midtown West

BEST MAN DOWN Tam düğün arifesinde sağdıç hayatını kaybederse, hazırlanan organizasyon düğün mü olur cenaze mi! Sağdıçları Lumpy (Tyler Labine), beklenmedik bir anda Phoenix’deki düğün yerinde ölünce, gelin ve damat Kristin (Jess Weixler) ve Scott (Justin Long), cenaze için karlı Midwest’e uçar. Ancak bu yolculuk kendi arkadaşlarına ilişkin başka gelişmelere kapı açar. VİZYON TARİHİ 8 KASIM

(TİYATRO, DRAMA) 20. yy. İngiliz şairlerinden Terence Rattigan’ın 1946 yılında yazdığı oyun, Denizcilik Akademisi’nden 5 şilinlik bir pul çaldığı için atılan oğlunun onurunu kurtarmaya çalışan Edward döneminden bir babanın öyküsünüğ analtıyor. Lidslay Posner’in yönettiği 2 saat 35 min. süren oyun tam anlamıyla bir orta sınıf dünyasının çelişkilerle dolu iç yaşamını çok ustalıklı bir şekilde tasvir ediyor. Baba ve oğulu canlandıran aktörlerin performansı eleştirmenler tarafından hararetli bir şekilde övülüyor. Gerçek tiyatro tutkunlarının izlemesi gereken harika bir drama. Bilet fiyatları: 52-127 dolar Mekan: Amerikan Airlines Theatre Adres: 227 W 42nd St Midtown West

12 YEARS A SLAVE

THE BOOK THIEF İkinci Dünya Savaşı döneminde geçen hikaye, okuma tutkusuyla kitaplara sarılan küçük Liesel ile onun koruyucu ailesinin evinde saklanan kaçak Yahudi Max’in dostluğunu beyazperdeye taşıyor. Olağanüstü şartlarda tanışan ve birlikte kitapların büyülü evrenine kaçan bu dostluğun karşısında, dışarıdaki dünyada vahşi bir savaş devam eder. Filmin yönetmeni Brian Percival, oyuncular ise Geoffrey Rush ve Emily Watson. VİZYON TARİHİ 8 KASIM

THE WINSLOY BOY

KONRAD LUEG (SERGİ) İkinci Dünya savaı sonrası sanatının en güzel örneklerinden birisi hiç kuşkusuz, Batı Almanya’daki bir avuç sanatçının Amerikan Pop sanatına Kapitalist gerçekçi akımını yaratarak verdiği cevaptır. Daha sonra Kondrad Fischer adını alacak ressam Lueg, o yıllarda Düsseldorf’ta bir galeri açarak Avrupa’nın en büyük sanat galericisi oldu. Lueg,

Savaş sonrası Nazi döneminin psikolojik mirasından kurtulmak isteyen Batı Almanlar’ın tüketime ve konformizme yönelmesini minimalist bir resim anlayışıyla tanımlar. Lueg’in çizimleri daha sonra Andy Warhol’un popülerleştireceği Pop Art akımına ilham vermiştir. Sanatseverler için Lueg sergisi sofistike bir seçim. Mekan: Greene Naftali Adres: 508 W 26th St., 8 floor Chelsea

(FİLM) New York’ta en çok konuşulan filmlerden 12 Years of Slavery’nin açılış sahnesi bir grup siyahın bir tarlada birbirlerini sıkı sıkıya kucaklama görüntüsüyle başlıyor. Köleler, şeker kamışı tarlalarında gün boyu çalıştıktan sonra akşam yemekleri büyük bir sessizlik içinde geçer, 20-30 kadar köle neredeyse birbirlerinin üzerinde uyur… Yerde uyuyan kölelerden Platt, bir anlığına yanındaki kadınla kendini bakışırken bulur; tüm zorlu, insanlık dışı

şartlara karşın adamın gözlerinden kalbine sıcak bir duygu akar. Bu ortamda bile baştan çıkarıcılığın titreşimlerinden kendini alamaz. İç savaşı başlatan köleliğin gerçekçi ve aynı zamanda artistik bir tasvirini yapan film, New York’lu kültürlü ve özgür bir siyah olan Solomon Northup’ın 1853’de yazdığı romanından uyarlanmış. Filmin yönetmeni Steve McQueen’in aynı zamanda görsel sanatlar sanatçısı olması filmin görüntülerinin şiirsel bir havada olmasını sağlamış.

ELEVEN MADISON PARK (RESTAURANT) Dünyanın en iyi resturantları sürekli olarak kendini eleştiren, yeniden keşfedenler arasından çıkar. Gastronomik destinasyonların uluslararası rekabet alanında, Eleven Madison Park kayıtsız kalınamayacak bir parıltıyla dünyanın her tarafından tadıma gelen yemek düşkünlerini büyülüyor. Restaurant Michelin’den James Beard Foundation’a pek çok yıldıza, pek çok ödüle sahip. Aynı zamanda “Dünyanın en iyi 50 restaurantı”ndan biri.

Şef Daniel Humm ve ortağı Will Guiara, mekanı satın aldıklarında çok cesur, yenilikçi bir tarzda dekore etmişler. Restaurant dünyasının en iyi restaurantı seçilen Danimarkalı Noma ile yerel, bölgesel malzemeleri, nostaljik tatlarıyla benzerlik arz ediyor. 16 kalem yemekten oluşan menüde rosto edilmiş ördek veya yıllandırılmış dana, ya da tütsülenmiş somon balığı, havuç tartarı favori yemekler arasında. Adres: 11 Madison Ave Gramery & Flatiron


Life & Style

LIFE&

BRAND WEEK

İSTANBUL

STYLE

Nurdan Yüzbaşıoğlu

Eyvah yetişemiyorum Kim yetişebiliyor ki? Zamanın daha da hızlı aktığını düşünenlerinizin ne kadar çok olduğunu tahmin edebiliyorum. Tutamadığımız bir hızla saatler, günler, aylar, yıllar birbirini kovalarken biz ise yetiştiremiyor olduğumuz işler için karalar bağlarız. Peki gün 28 veya 30 saat olsa yetermiydi sizce? Sanmam. O zaman da ona göre daha fazla iş yapmaya kalkar yine çırpınır dururduk. Aslında bu durumu bir şekilde daha az hırpalayıcı hale getirmek elimizde. Biraz düzen, biraz planlama. Örneğin bilgisayarınızdaki emailları konusuna, kişisine göre dosyalıyorsanız bir email ararken daha az zaman harcar, aynı konudaki emailları tek tuşla karşınızda bulabilirsiniz. Giysi dolabınız düzenliyse aradığınız herşeyi daha hızlı bulur ve dolabın karşısında zamanınızı hoyratça harcamazsınız. Evinizde herşeyin yerini belirler ve makası, anahtarı gelişigüzel yerlere fırlatmazsanız bu da gereksiz zaman harcamanızı engeller. Normalde yapamayacağınız bir iş gidemeyeceğiniz bir yer içinde sırf kırmamak uğruna kimseye ‘evet’ demeyin. Unutmayınki istemediğiniz planlara katılmak gibi bir zorunluluğunuz yok ve bunlara kibarca hayır demeyi öğrenmelisiniz. Bu size zaman açısından çok şey kazandırır. Eğer çocuğunuz varsa planlı yaşamak konusunda ona da iyi örnek olmalısınız. Böylece ilerde bu konuda daha profesyonel davranmasını ve hayatını iyi yönetmesini sağlamış olursunuz. İşlerinizi öncelik sırasına göre ayırmak acil olanları yetiştirebilmeniz için avantaj sağlayacak ve siz yetiştirdiğiniz her iş için kendinizi onaylayıp iyi hissedeceksiniz. Böylece diğer işleriniz için daha fazla enerjiniz olmuş olacak. Zamanımızı kontrol edemeyişimizin başlıca nedenlerinden birisi de ilgi ve etki alanlarımızı birbirine karıştırmamızdır. “ İlgi alanı” adı üstünde ilgimizi çeken ancak oluşumunda ve gerçekleşme sürecinde bir etkimizin olamayacağı olaylardır. Mesela kaybedilen veya kazanılan spor müsabakaları ( eğer takımın antrenörü veya oyuncusu değilseniz tabii ) , bir diğer ülkedeki politik hareketler , televizyon programları vb. Bu konulara fazla önem verir ve uzun saatlerimizi bu konuları takip etmek, tartışmak ve düşünmek için ayırırsak “ etki alanı “ mizdaki olaylara gerekli zamanı ayıramayız. Saydığımız ilgi alanı konuları o konularla ilgili kişilerin etki alanlarıdır. Bırakalım herkes kendi etki alanındaki konularla alakalı olsun ve böylece konular daha hızlı ve doğru çözülebilsin. Bizlerde işimize, dersimize, kendi spor müsabakamıza, yazacağımız kitaba, katılacağımız toplantıya konsantre olup zamanımızın büyük bölümünü buralarda kullanalım. Tüm bunları yaparken verimimizi arttırmak ve çağımızın nurtopu gibi hastalıklarından birisi olarak kucağımıza bırakılan “ tükenmişlik sendromu” na yakalanmamak içinde araya sevdiğimiz sosyal aktiviteleri serpiştirebiliriz. Ne demiş Benjamin Franklin “Hayatınızı seviyorsanız zamanınızı boşa harcamayınız, çünkü zaman hayatın kendisidir “ Hepimize kolay gelsin..

HOBOKEN Bu hafta size Frank Sinatra’nın doğduğu yer olarak bilinen küçük ama bir o kadar yoğun bir New Jersey şehri olan Hoboken’dan bahsetmek istiyorum. Weehowken ile Jersey City arasındaki 18 blokluk bu sempatik town’un küçük olduğuna bakmayın. 150 yıllık bir tarihi olan Hoboken; festivalleri, aktiviteleri restoranları, barları , müzeleri, parkları ile ihtiyaç duyulabilecek herşeye sahip. İlk kurulduğu tarihlerde İtalyan popülasyonu yoğun olan şehirde zamanla bu durum değişse bile italyan restoranları, pastaneleri ve cafeleri hala ÇOK POPÜLER. Stevens Institute of Technology üniversitesinden dolayı her ne kadar öğrenciler yoğun olsa da güvenlikli oluşu park ve bah-

çelerinin çokluğu ve düzgün public okulları nedeniyle genç çocuklu çiftlerinde tercih ettiği bir semt. Manhattan finans merkezinin tam karşısına denk gelen Hoboken; Manhattan a yakınlığı ve gerek path veya ferry gerekse arabayla ulaşımın kolaylığından ötürü de genç profesyonellerin tercih ettiği bir semt. Her 3 yoldan da yaklaşık 15,20 dk da rahatlıkla manhattan ulaşılabilir olması ve kiraların daha makul olması da yaşamak için Hoboken in tercih edilmesinde önemli rol

N

ew York deyince akla müzik, müzik deyince de akla Hip Hop gelir. Hip Hop, Brooklyn’de çok daha fazla öne çıkmasına karşın, Manhattan’da da rap ve hip hop’a ilgi hiç küçümsenecek gibi değil. Aslında Manhattan sakinkleri bu iki tür arasındaki ince farkı da çok iyi bilen bir müzik bilincine sahipler. Rap müziği daha çok aktivist bir tavrı yansıtan, sözlerin gücüne dayanan daha ifadeci bir müzik tarzı. Diğer yandan Hip Hop daha fazla, seks, uyuşturucu, para ve de “gansta” stili bir müziği temsil ediyor. Manhattan’ın ve ciddi Wall Street bölgesinde Hip Hop hayranları-

oynuyor. Genç nüfustan dolayı gece hayatının hareketli olmasının yanı sıra gündüz de pek çok organizasyona rastlanabiliyor. Sürekli yapılan festivaller, kutlamalar, konserler ve kurulan açık hava pazarları ailece güzel vakit geçirmek için de ideal bir ortam oluşturuyor. Konumu nedeniyle Panaromik olarak manhattan skyline in bu kadar güzel seyredileceği bir yere rastlamak zor olduğundan Hudson boyunca yürüyüş yapmak ve manzaraya karşı restoranlarında oturmak da ayrı bir keyif. Ana caddesi olan Washington street boyunca pek çok mağaza ve butiğe rastlayabilirsiniz. Ancak ara sokaklarındaki sürpriz mekanları da sizi şaşırtabilir. Güzel bir havada bir keşif gezisi yapmanızı öneririm.

TEKNOLOJİ PENCEREDEN GİRDİ! Geleceğin daha da akıllı evlerinin artık camları da akıllı. Teknolojideki son gelişmelerle birlikte artık pencerelerinizin manzara göstermenin dışında da pek çok fonksiyonu olacak. Bu fonksiyonlara bir göz atalım; Her yıl milyonlarca kuşun camlara çarparak ölmesinden yola çıkarak yeni bir sistem geliştirildi. Bu sisteme göre cama sadece kuşların görebileceği bir baskı desen yapılabilecek. Siz baktığınızda gayet temiz bir cam göreceksiniz, kuşlar ise görecekleri desen yüzünden cama çarpmaktan kurtulacak. Enerji açısından da süper bir fikir geliştirilmiş. Çamlara yapılacak yeni bir kaplama ile cam solar enerji jeneratörüne dönüşebilecek. Buradan elde edilecek enerji evin içinde aydınlatma olarak kullanılabilecek.

TOM FORD

Güneş alan bir camınızı ise yeni bir sistemle mini bir çiftlik gibi kullanabilirsiniz. Bu sistemi geliştiren Britta Riley buluşunu geleceğin “urban farming” i olarak tanımlıyor. Windowfarms.com Bir başka yenilik ise pencerelerinizi transparan veya transparan olmayan hale dönüştürebilmeniz. Bir film ile kaplayacağınız camınızı akıllı telefonunuza yükleyeceğiniz bir app ile tek tuşta transparan yapabilir veya içerinin görünmesini istemiyorsanız perdeye gerek kalmadan buzlu cama dönüştürebilirsiniz. Sonte.com Andersen windows un geliştirdiği bir sistem sayesinde ise cam ve kapılarınıza taktıracağınız sensörler sayesinde akıllı telefonlarınız sayesinde açık kalıp kalmadıklarını öğrenebileceksiniz. Uzun seyahatler için gerekli olacağı kesin. Yakında pencerelerimizle sohbet etmeye başlarsak şaşırmayalım!..

Son yılların en popüler Amerikalı tasarımcısı Tom Ford modanın duayenleri tarafından dahi tasarımcı olarak tanımlanıyor. Hızlı yükselişi pek de tesadüf değil aslında. Teksas doğumlu tasarımcı daha çocuk yaşlarda iyi giyinmeye meraklıymış. Annesinin her zaman iyi giyinmenin önemi hakkındaki fikirleriyle büyüyen Tom Ford, 12 yasındayken alınan hediye Gucci ayakkabıları sayesinde bu markaya daha o yıllarda gönülden bağlanmış. Bugün mükemmel koleksiyonları starlar tarafından oldukça ilgi gören olan tasarımcının 2013 kış koleksiyonu da enfes. Print in tüm tasarımcıların koleksiyonlarında etkisini gördüğümüz bu kış sezonunda en muhteşem printler ise Tom Ford tarafından uygulanmış. Kadın veya erkek fark etmez bu koleksiyondan bir parça ile girdiğiniz her ortamın starı olacağınız kesin!

Manhattan’ın profesyonelleri Hip Hop ve Rap’e kayıyor (NEW YORK –POSTA 212)

6 Kasım 2013 Çarşamba

nın sayısı artarken diğer yandan rap’le ilişkilendirilen kilişeler de kırılıyor. Örneğin yoksul siyahların, bir anlamda isyankarların müziği olan rap, bu bölgelerdeki kravatlı, gelir düzeyi yüksek profosyenel erkekler ve kadınlar tarafından da hararetli bir şekilde benimseniyor.

11-15 KASIM 2013 ÇIRAĞAN PALACE KEMPINSKI 11-15 Kasım tarihleri arasında bu yıl ilk kez düzenlenecek olan Brand Week İstanbul, Türkiye pazarlama ve iletişim endüstrisini dünyanın en yaratıcı isimleri, fikirleri ve işleriyle buluşturmayı hedefleyen dev bir organizasyon. Brand Week İstanbul, MediaCat’in 20 yılı aşan içerik ve 10 yılı aşan organizasyon tecrübesinden doğdu. Bugüne kadar MediaCat Marketing Forum, Felis Ödülleri, Digital Age Summit, Digital Age Ödülleri gibi birçok büyük etkinlik gerçekleştiren MediaCat grubu, şimdi çok daha büyük bir adım atıyor. Altı gün sürecek dev bir organizas-

ESRARENGİZ SANATÇI BANKSY Banksy New York’da! Kimliğini açıklamadan ünlü olan ve her yere gizlice stencillerini bırakan esrarengiz İngiliz grafitici sonunda New York’a geldi. 2003 yazında Dalston’da bir warehouse da 3 gün süren “ Banksy turf war exhibition” isimli bir sergi açan sanatçı, basın tarafından görülüp tanınmamak ve meşhur olmamak için kendi sergisine dahi gitmemişti. Son olarak New York’daki metropolitan Museum of art, Museum of Modern Art, Brooklyn Museum of Art ve Museum of Natural History’nin duvarlarına yaptığı sanat eserlerini asan Banksy bununla da kalmayıp bu eserleri gizlice aşarken kendi resimlerini çekip internette yaymıştı. Gaz maskesiyle poz veren, Nike’ın uçuk paraya kampanya teklifini geri çeviren, ünlü olmayı ret ettikçe ününe ün katan gerilla sanatçı Banksy’nin çizimlerinin önünde uzun kuyruklar görmeye hazırlanın.

yon olarak tasarlanan Brand Week İstanbul çerçevesinde, konferanslardan seminerlere, workshop’lardan networking toplantılarına, reklam filmi gösterimlerinden yaratıcı sergilere, ödüllerden partilere kadar birçok etkinlik düzenlenecek. Marka yaratanların, öncü iş liderlerinin, fikir ve stratejileriyle marka iletişimine yön verenlerin, yaratıcı reklamcıların, medya ve teknoloji liderlerinin, vizyonerlerin, pazarlama iletişimi alanında gündem yaratan yazar ve konuşmacıların yer alacağı Brand Week İstanbul, Türkiye’den ve dünyadan katılımcılara bilgi, yaratıcılık ve ilhamla dolu bir hafta sunuyor. Yolu İstanbul’a düşenler için güzel bir aktivite..


Metro müzisyenleri Bir çoğu için New York, arka planda her zaman müziği çalan bir film gibidir. Şüphesiz ki, bu durumun oluşmasında metro müzisyenlerinin çok büyük bir payı var

(ZEYNEP ÖZ - ERTAN BEZEN / NEW YORK - POSTA 212) New York’un oldukça hızlı bir şekilde akıp giden hayatı içerisinde bir yerden bir yere yetişmeye çalışan günlük 5 milyon yolcuya metro sanatçıları müzik ziyafeti yaşatıyor. En işlek metro istasyonlarında müzik yapan bu sanatçılar kulakların pasını silip yolcuları günün stresinden kısa sürede olsa uzaklaştırırken, geçinebilmek için bahşiş toplamaya da çalışıyorlar.

haftada iki kez Union Square Metro Durağı’nda solo performans sergiliyor. Salem, metro istasyonunda çaldığı zaman insanlardan çok ilginç reaksiyonlar aldığını söylüyor. Salem, “Eğer bir klüpte veya festivalde çalıyorsanız, izleyicileriniz genellikle belirli bir yaş grubuna ait veya müzik zevkine sahip kişiler oluyor. Burada, metro yolcularına çaldığım za-

man sahnedeki kadar homojen bir gruba hitap etmiyorum. Bu çok heyecan verici ve farklı bir deneyim” diye konuşuyor. Baterist Gerry Rix ise, 1990 yılından beri metroda performans sergiliyor. “Yüzü asık bir şekilde metro bekleyen bir çok kişi, benim müziğimi duyduktan sonra canlanıyor, ve kısa bir süreliğine de olsa o günün telaşını unutu-

“SAHNDEDEN ÇOK FARKLI” Bu müzisyenlerin bir kısmı kendisini yalnızca “metro müzisyeni olarak” tanımlıyor, bir kısmının ise dışarıda bağlı oldukları müzik grupları var. Dünya müziği yapan Mecca Bodega adlı bir grupta dövülmüş santur (kanuna benzeyen bir çeşit telli çalgısı çalan Kevin Salem,

yor” diye beliriyor. Times Square Metro İstasyonu’nda ksilofon çalan CJ, gün içerisinde yolculardan harika tepkiler aldıığnı söylüyor. İzleyicilerle iç içe olmanın kendisini çok memnun ettiğini, kazandığı paranın gününe göre değiştiğini söylüyor. “İnsanların modu yüksekse çok büyük miktarda paralar kazanabiliyorum” diye belirtiyor. Yine de, bazı günler eve cepleri boş dönebildiğini de ifade eden CJ,”İnsanların yüzündeki gülümseme bana yetiyor” diye ekliyor. 66’ıncı Sokak metro istasyonunda saksafon çalan Robert D. işe, “Bunu tamamen zevk için yapıyorum. İnsanlar yardımda bulunuyorsa da kabul ediyorum” diye konuşuyor.

www.posta212.com • • YIL 1 • SAYI 25

NEW YORK’U UCUZA KEŞFEDİN

6 Kasım 2013 Çarşamba

ÖPÜCÜĞÜN ŞİFRELERİ ÇÖZÜLDÜ Oxford Üniversitesi psikologları, romantik ilişkilerde öpücüğün işlevini araştırdı. Uzmanlara göre öpücüğün anlamı kişiye ve ilişkinin türüne göre değişiyor

Dünyanın en pahalı kentlerinden biri olan New York’u ucuza keşfetmeniz için kentin en özel mekanlarından POSTA 212 olarak bir derleme yaptık BROOKLYN HISTORICAL SOCIETY

BLDG 92 (MÜZE)

New York’un en iyi 50 mekanından biri. Brooklyn Navy Yard’ın sınırları içinde eski bir askeri tesisten dönüştürürülen müze. ABD’nin Pearl Harbur’da batan gemileri dahil, gemicilik tarihini merak edenler için. Giriş ücretsiz. Adres: 63 Flushing Ave, Fort Greene, Brooklyn

CHELSEA MARKET (PAZAR)

CONEY ISLAND DÖNME DOLAP

Yemek severlerin favori mekanı. Bu pazarda aradığınız her türlü yiyecek malzemesine en kalitelisinden ulaşmanız mümkün. Eski Ulusal Bisküvi Fabrika’sında tat düşkünlerine yemek eğitimleri veriliyor. Jacques Torres, People’s Pops ve Ronnybrook Dairy favori satıcılardan. Adres: 75 9th Ave Chelsea

Brooklyn’in en nostaljik eğlencelerinden birisi. Coney Island’daki eğlence parkında başta dönme dolap olamk üzere sayısız aktivite var. Haftasonu çocuklarla vakit geçirmek için ideal. Dönme dolap: 8 dolar. Adres: 834 Surf Ave, 8. Street Coney Island

BROOKLYN BREWERY

BROOKLYN BOTANIC GARDEN

Binbir türlü çiçek ve bitkilerle dolu yeşil bir vaha mı arıyorsunuz. Brooklyn Botanic Garden’ı mutlaka ziyaret edin. New York’un en gözde 50 mekanından biri olan 52 hektarlık alanda uzanan dev müze 1910’da kuruldu. Ücret: Yetişkinlere 10, öğrencilere 5 dolar. Salı günü saat 10-18 arası ücretsiz. Adres: 990 Washington Ave, Crown Heights, Brooklyn

Williamsburg’un ev yapımı özel biralar üreten bu mekan, bira üretimini nerdeyse sanat haline getiriyor. Pazartesi ve Perşembe saat 5-7 arasında 8 dolara mekanda tura katılıp çok özel biralardan tadabilirsiniz. Ama Cumartesi ve Pazar ücretsiz turlar var. Adres: 79 North 11th St, Berry St ve White Ave arasında. Williamsburg, Brooklyn

CENTRAL PARK HAYVANAT BAHÇESİ

Yılda 1 milyon kişinin ziyaret ettiği hayvanat bahçesi 130’dan fazla hayvan türünü barındırıyor. Bu aralar müthiş bir kar leoparı sergisi var. Bilim, teknoloji, sanat ve binbir hayvanın buluştuğu canlı bir performans alanı. Giriş: yetişkinlere 12, çocuklara 9 dolar.

Amerika’ya yeni geldiniz veya uzun zamandır burda yaşıyorsunuz ve Amerikan tarihini merak ediyorsunuz. 1900’lerde aileler ne tür evlerde yaşıyorlardı, 1920’lerin mutfakları, yatak odaları nasıldı... Amerikan tarihinin önemli olaylarının ayrıntıları, tarihi haritalar, gazeteler... Brooklyn Historical Society sizi Amerikan tarihinde yolculuğa çıkarıyor. Giriş ücreti yetişkinlere 6, çocuklara 4 dolar. Adres: 128 Pierrepont St, Brooklyn Heights

(NEW YORK – POSTA 212) Oxford Üniversitesi psikologları, çoğunluğu Kuzey Amerika ve Avrupa’dan 308 erkek ve 594 kadın üzerinde yaptığı araştırmada, öpücüğün şifrelerini çözmeye çalıştılar. Araştırmaya katılan genellikle, sıradan bir ilişkide öpücüğün en çok seksten önce önemli olduğunu, seks süresince ve seksten sonra öneminin azaldığını diğer zamanlarda ise çok daha önemsiz olduğu söylediler. New York Times gazetesinin yansıttığı araştırmaya katılanlar arasında kendisini çok çekici olarak değerlendiren ve sıradan seksi destekleyen kadınlar, öpücüğün en çok bir ilişkiye başlamak için önemli olduğunu ifade etti. Bunun nedeni katılımcıların kişiliği, öpücüğün ilişkinin başlamasını hızlandırması ve eşin uygunluğunu anlamanın en kolay yolu olması olabilir. İlk öpücükten sonra bu kişiler potansiyel bir eş hakkındaki düşüncelerini değiştiriyorlar. Kendilerini daha az çekici olarak değerlendiren ve bağlılık arayan erkekler için ise öpücük, ilişkinin başlarında küçük bir önceliğe sahip. Araştırmacılar ayrıca, uzun süreli ilişki arayan erkek ve kadınlar için öpücüğün, ilişkinin sürdürülmesine yardımcı olmak gibi bir işlevi olduğunu ortaya çıkardılar. Bu kişiler öpücüğü, seksten önce ve diğer zamanlarda eşit bir şekilde önemli görüyorlar. Onlara göre öpücük seksle ilişkili değildir.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.