POSTA212 - SAYI 42 - EK

Page 1

Amerika’nın en güzel 10 adası

Yaşanılır eyaletler

■ Seyahat sitesi TripAdvisor Amerika’nın en güzel 10 adasını belirledi. “Traveler’s Choice Islands” listesine göre ABD’nin en iyi adalarının birçoğu Florida ve Hawaii’de bulunuyor. Site, adalardaki otel ve restoranların kalitesi ile yapılabilecek aktiviteleri de değerlendirdi

8’DE

2’DE

■ Gallup’un 50 eyalette yaptığı dev araştırmaya göre Amerika’nın yaşam kalitesi en yüksek insanları bakın nerede yaşıyor?

■ ABD film endüstrisinin kalbi Los Angeles’taki Dolby Tiyatrosu’nda attı ve 86’ıncı Oscar ödülleri törenle sahiplerini buldu. Yerçekimi ‘Gravity’ filmi, 7 dalda Oscar ödülü kazanarak geceye damgasını vurdu. Gecede 10 dalda Oscar adayı gösterilen ‘Düzenbaz’ (American Hustle) ödül bekleyenlere hayal kırıklığı yaşattı.

9’DA

HAFTALIK ÜCRETSİZ

A M E R İ K A’ D A K İ 5’TE

GÜLHAN AKŞİT ŞENER

9’DA

TÜRKLERİN

SUNAY AKIN

14’TE

Yabancı Manhattan’ı tercih etti

■ Geçtiğimiz yıl Manhattan’da ofis kulelerini havada kapan yabancı yatırımcılar rekor kırdı. İlk sırayı ise Çin, Kanada ve Birleşik Arap Emirlikleri aldı. 12’DE

GAZETESİ

HALDUN ARMAĞAN İLE VİZYON

13’DE

www.posta212.com • YIL 1 • SAYI 42

5 Mart 2014 Çarşamba

YEMEK BÜYÜCÜSÜ DİLARA ERBAY’DAN TARİFLER 14’TE NEW YORK’TA ETKİNLİKLER

BILLY HAYES ÖZÜR DİLEDİ Türkiye’nin imajına uzun yıllar silinmeyecek kötü bir damga vuran ‘Geceyarısı Ekspresi’nin yazarı Billy Hayes sonunda Türk halkından ve Atatürk’ten özür diledi. ‘Pişmanım’ dedi.

12’DE

Ünlü gangsterin villası satışta

■ Amerika’da alkol yasağı ile birlikte 19201933 yılları arasında ülkeyi adeta kan gölüne çeviren ünlü gangaster Al Capone’nin Miami Beach’deki villası satışa çıkarıldı.

Erzurum barlarında ABD’li öğretmen 7’DE

15’DE

NURDAN YÜZBAŞIOĞLU İLE LIFE AND STYLE

5’TE

Amerikalı Türkler birleşin

■ Türkiye’nin ilk dövmecilerinden Murad Doğu 9 ayda 49 eyalet gezmiş ve yerleşmeye karar vermiş. Ama sonra, “Burada sosyal hayat, arkadaşlık yok” diyerek vazgeçmiş.

3’TE

Gripin ilaç gibi geldi

■ Kutup soğukları yaşayan New York’ta Gripin konseri ilaç gibi geldi. Kar ve soğuk havanın yarattığı olumsuz koşullar nedeniyle adeta içleri kararan New Yorklular, Gripin sayesinde hem kulaklarının paslarını sildi hem de gönüllerince eğlendi.

6’DA

Işığa şekil veren Türk Billy Hayes

13’TE

En iyi Sushi nerede yenir?

■ Türk mühendis Engin Arık’ın Luminit şirketi, büyük bir buluşa imza atarak ışığın, güç kaybetmeden ve dağılma açısını kontrol ederek istenen noktaya ulaşmasını sağladı.

4’TE

En zengin 100 Türk

■ Sushi dünyanın her yerinde çok popüler bir yiyecek. New Yorklular ise tam bir sushi tutkunu. Sushi fanatikleri için New York’un en iyi mekanlarını sizler için araştırdık.

Amerikalılar’ın sevdalandığı otomobiller

16’DA

Murat Ülker

■ Forbes Türkiye’nin açıkladığı “En Zengin 100 Türk” listesinin zirvesi bu yıl değişti. Geçen yıl üçüncü sırada yer alan Murat Ülker servetini 600 milyon dolar artırarak 3,7 milyar dolarla Türkiye’nin yeni ‘en zengini’ oldu. Geçen yıl 44 dolar milyarderinin olduğu listede 19 kişi bu unvanını kaybetti. Bu yıl listede 25 yeni dolar milyarderi yer aldı. 9’DA

Clooney’e ‘Wikileaks’çi sevgili ■ Ünlü oyuncunun, Wikileaks’in kurucusu Julian Assange’ın 21 yaş küçük güzel avukatı ile aşk yaşadığı ileri sürülüyor.

4’TE


Yaşam

5 Mart 2014 Çarşamba

Oscarlar sahiplerini buldu... Sinema dünyasının en prestijli ödülü Oscarlar sahiplerini buldu. Yerçekimi ‘Gravity’ filmi, 7 dalda Oscar ödülü kazanarak geceye damgasını vurdu. En İyi Yönetmen ödülünü Meksikalı Alfonso Cuarón kazandı. Gecede 10 dalda Oscar adayı gösterilen ‘Düzenbaz’ (American Hustle) ödül bekleyenlere hayal kırıklığı yaşattı LOS ANGELES - AA

86

Oscar ödülleri, ABD film endüstrisinin kalbi Los Angeles’taki Dolby Tiyatrosu’nda düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Gecede, Alfonso Cuaron’a En İyi Yönetmen ödülü kazandıran “Yerçekimi” (Gravity) filmi, yedi dalda Oscar ödülü kazanarak geceye damgasını vurdu. Orijinal adı ”Academy of Motion Picture Arts and Sciences (AMPAS)” olan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından verilen Oscar ödülleri için her yıl olduğu gibi bu yıl da görkemli bir ödül gecesi düzenlendi. Los Angeles’ta yağmurlu bir günde yapılan Oscar töreni, ünlü kadın komedyen Ellen Degeneres’in esprili şeklide adayları tek tek tanıtmasıyla başladı. DeGeneres, yaptığı monologlarla salonu kahkahalara boğdu. DeGeneres daha önce de 2007 yılında aynı salonda eğlenceli bir Oscar töreni sunmuştu. Gecenin ilerleyen saatlerinde bir ara ”karnı aç olan var mı” diye soran DeGeneres’in sözlerini şaka zanneden izleyiciler, birden salona bir pizza dağıtıcısının girmesiyle şaşkına döndüler. Gelen bir kaç kutu pizzayı katılımcılara dilim dilim dağıtan ünlü komedyen, bir süre sonra pizza dağıttığı ünlü katılımcılardan pizzaların parasını şapkasına toplayarak şakalarına devam etti.

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Jared LetO Törende, ilk açıklanan ödülü En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Jared Leto ”Dallas Buyers Club” filmiyle kazandı. Ödülü alırken yaptığı içten konuşmasında annesine özel olarak teşekkür eden Leto, Dolby Tiyatrosu’ndan Venezuela ve Ukrayna halkına destek mesajı verdi ve ödülü AIDS’ten ölen 36 milyon adına aldığını dile getirdi. Gecede, Lupita Nyong’o ise “12 Yıllık Esaret” filmindeki performansıyla En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünün sahibi oldu ve ilk kez Oscar kazandı. Filmde, 1840’larda ABD’nin Lousiana eyaletinde yaşayan bir köleyi canlandıran Nyong’o, yaptığı duygulu konuşmada,

kalı yönetmen unvanın da sahibi oldu. İngiliz yönetmen Steve McQueen’in Amerikan Sivil Savaşı öncesi dönemi kölelik düzenini anlatan “12 Yıllık Esaret” filmi, gecenin En İyi Film ödülünü kazandı. Filmin yönetmeni McQueen ödül konuşmasında, filmin esinlendiği kitabın yazarı Solomon Northup’u anarak, 21 milyon insanın kölelikten acı çektiğini dile getirdi. McConaughey En İyi Erkek Oyuncu Ödül törenine annesiyle gelen sinema oyuncusu Matthew McConaughey de ”Dallas Buyers Club”taki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu ödülünün sahibi oldu. Sahneye çıkan birçok ünlü sinema oyuncusundan biri olan Jim Carrey, her zamanki gibi yaptığı taklitlerle salonda DeGeneres’le başlayan kahkahaların devamını sağladı. Törende, Karen O ”Her”, Pharrell Williams ”Despicable Me 2”, Edina Menzel “Frozen” ve U2’nun solisti Bono da “Mandela” filminin müziğiyle geceye renk kattılar. Gecede ayrıca, 1940 yılında altı dalda Oscar adayı olup, Orijinal Şarkı ve Orijinal Müzik dalında iki ödül kazanan “Oz Büyücüsü” filminin müziği Pink tarafından seslendirilerek 75. yıldönümü kutlandı. Törenin sunucusu DeGeneres, Oz Büyücüsü’nde yer alan peri kıyafetiyle sahneye çıkarak salondakilere nostaljik ve eğlenceli anlar yaşattı. Gecede ayrıca geçen yıllarda hayatını kaybeden ve Hollywood’a emeği geçmiş sanatçıların görüntüleri ekrana getirilerek saygıyla anıldı.

Oscar Selfie’si rekor kırdı Ünlü komedyen ve aktris Ellen Degeneres, Oscar ödül töreni esnasında sponsorlarına yaraşır bir iş gerçekleştirdi ve bir selfie çekti. Fotoğrafta aynı zamanda Bradley Cooper, Jennifer Lawrence, Kevin Spacey, Brad Pitt ve birkaç önemli isim daha yer aldı. Selfie kısa sürede tüm zamanların en çok paylaşılan tweet’i oldu. Bir ara “karnı aç olan var mı” diye soran DeGeneres’in sözlerini şaka zanneden izleyiciler, salona bir pizza dağıtıcısının girmesiyle şaşkına döndü. Pizzayı dilim dilim dağıtan ünlü komedyen, pizzaların parasını şapkasına topladı.

2014 Oscar Ödülü kazananlar En İyi Film: 12 Yıllık Esaret En İyi Erkek Oyuncu: Matthew McConaughey (Dallas Buyers Club) En İyi Kadın Oyuncu: Cate Blanchett (Blue Jasmine)

”Bir başkası çok büyük bir acı içindeyken yaşamımdaki bu kadar büyük sevinç, benim için anlık bir kaçış olamaz” dedi. En İyi Yönetmen Meksikalı Cuarón, En İyi Film “12 Yıllık Esaret” Gecede En İyi Yönetmen ödülünü 1961 doğumlu Meksikalı Alfonso Cuarón kazandı. Oscar ödüllü ilk siyahi 1927 doğumlu aktör ve yönetmen Sidney Poiter’in elinden ödülünü alan Cuarón, Oscar kazanan ilk Meksi-

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Jared Leto (Dallas Buyers Club) En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Lupita Nyong’o (12 Yıllık Esaret) En İyi Yönetmen: Alfonso Cuarón (Yerçekimi) En İyi Uyarlama Senaryo: 12 Yıllık Esaret (John Ridley) En İyi Özgün Senaryo: Her (Spike Jonze) En İyi Sinematografi: Yerçekimi (Emmanuel Lubezki) En İyi Animasyon Film: Karlar Ülkesi (Frozen) En İyi Kısa Animasyon: Mr Hublot En İyi Film Yabancı: Muhteşem Güzellik ”La Grande Bellezza” (İtalya) En İyi Şarkı: Let It Go – Karlar Ülkesi En İyi Müzik: Yerçekimi En İyi Belgesel: 20 Feet from Stardom En İyi Kurgu: Yerçekimi En İyi Yapım Tasarımı: Muhteşem Gatsby ”The Great Gatsby” En İyi Kısa Belgesel: The Lady In Number 6 En İyi Kısa Film: Helium En İyi Kostüm Tasarımı: Muhteşem Gatsby En İyi Makyaj ve Saç: Dallas Buyers Club En İyi Ses Kurgusu: Yerçekimi En İyi Ses Miksajı: Yerçekimi En İyi Görsel Efekt: Yerçekimi


Toplum Yaşam

5 Mart 2014 Çarşamba

Demet Sağıroğlu’ndan Kanserle Dans’a destek Ünlü sanatçı Demet Sağıroğlu, 8 Mart’ta New York’ta bir balo düzenleyecek olan ‘Kanserle Dans’ kuruluşuna destek amacıyla New York’a geldi. Sağıroğlu, etkinlik için bir de cıngıl hazırladı

da bulundum. En son olarak Metin Altıok şiirlerinden oluşan ve yakında çıkacak olan bir albümde Çiğdem Erken’in bestesini yorumladım. 2012 Aralık ayında da 11 şarkılık “Hiç Özlemedin mi?” Albümüm çıktı. Bu sebeple yeni albüm için erken olduğunu düşünüyorum.

SERKAN KALFA NEW YORK - POSTA212

İ

lk olarak 1989 yılında Eurovision yarışmasında tanıdığımız Demet Sağıroğlu, 90’lı yıllarda yapmış olduğu albümlerle adını listelerin en üstüne taşımıştı. Yepyeni ve farklı projelerle yakında sevenleriyle yeniden buluşacak olan Sağıroğlu, 8 Mart gününde New York’ta yapılacak olan “Kanserle Dans” günü için bugünlerde Amerika’da. Demet Sağıroğlu’nu İTÜ Devlet Konservatuarı Türk Sanat Müziği Şan Bölümü’nde eğitimini aldıktan sonra güçlü sesiyle ünlü sanatçı Kayahan’a verdiği destekle tanıdık. Daha sonra kendi ayaklarının üstünde durarak birbirinden başarılı eserlere imza attığında çoğumuzun gönlünü fethetti ve yerini hiçbir zaman kimseye bırakmadı. Yaptığı albümlerde kendi sözleri ve besteleri de olan Sağıroğlu, “Zeki Müren İçin Bir Demet Yasemen” isimli müzikalde ünlü oyuncu Belgin Doruk’u canlandırdı. Kimlerinin hala “Kınalı Bebek” olarak hatırladığı sanatçının, bahsetmeyi sevmediği için çok bilinmeyen bir yönü var. Fırsat bulduğunda hayır işlerinde yer almaktan büyük bir sevinç ve gurur duyduğunu belirten Demet Sağıroğlu, bu kez de kanatlarını 8 Mart’ta New York’ta yapılacak

■ Günümüz Türk pop müziğini nasıl buluyorsunuz? Takip ettiğiniz sanatçılar var mı? Günümüz pop müzik soundu 90’ların aksine akustikten uzaklaştı ve elektronik müziğin etkisine girdi. Buna karşı değilim ama benim zevkim Sıla, Göksel gibi kendime yakın bulduğum sanatçıları dinlemekten yana.

olan “Kanserle Dans” yardım balosu için açıyor. Bu proje için bir cıngıl da hazırlayan güzel sanatçıya hem görüşlerini hem de yeni projelerini sorduk. ■ ‘Kanserle Dans’ ile nasıl tanıştınız? Ekmel Anda’nın benden kanser hastaları için ümit veren kısa bir cıngıl rica etmesiyle haberim oldu projeden. Daha sonra sitelerinden araştırarak bilgilendim. Annemi ve babamı da 2010 sene-

sinde bu hastalıktan kaybettiğim için acım tazeydi. Cingıldan daha uzun bir şey yapmak istedim. Dolayısıyla bu şarkı çıktı. Şarkıyı yaptıktan sonra değerli aranjör Cihan Sezer düzenledi ve stüdyoya girdik.

neği gibi. Şu an hatırlayamadığım bir çok vakıf ve yardım derneğinin konserinde bulundum; Özürlüler Vakfı adına “Haydi gülümse”, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi adına “Sır” gibi şarkıları seslendirdim.

■ Gönüllüsü olduğunuz başka dernekler ve çalışmalar var mı? Bir çok yardım derneğinin projesinde yer aldım, şarkı söyledim, şarkı verdim. Mor Çatı, Meme Vakfı, Otistik Çocuklar Eğitim Der-

■ Neler yapıyorsunuz? Yakınlarda bir albüm çalışması olacak mı? Yaklaşık 1 senedir yeni beste ve sözlerimi oluşturmaya başladım. Bazı albümlere sesimle katkı-

New York’tan Gripin geçti New York şehri geçtiğimiz günlerde isimleri gibi şarkıları da şifa veren ünlü bir Türk grubunu, Gripin’i konuk etti . Amerika turnesindeki Gripin’e yine kendileri gibi Türk olan Twenty7 müzik topluluğu eşlik ediyor SERKAN KALFA - NEW YORK - POSTA212

İ

stanbul sokaklarında gezerken gördükleri binaya aşık olup, binanın ismini kendilerine grup adı olarak seçen Gripin, Amerika turnesinin ilk ayağı olan Boston’dan sonra New York’a uğradı. Kış aylarının en soğuk zamanlarında, şehre güneşi getiren sihirli grupla, Drom’da verecekleri konser öncesi sohbet etttik ve onlara Amerika turnesinden, yeni albümlerine ve Gezi Parkı’na kadar sorular yönelttik. ■ Bize bu turnenizden bahseder misiniz? Bu aslında Amerika’daki 3. turne diyebiliriz. İlkini 2012 sonunda 6 şehri kapsayan bir turneyle yaptık. Onun ardından 2013 Mart’ta ‘South by South West’ festivali kapsamında geldik. Gelmişken East Coast Konserleri ekleyelim dedik. Böylece onu da bir turne haline getirmiş olduk. Geçen gelişlerimizde ilgi görünce bu sene şehir sayısını biraz artırdık. Toplamda 13 şehir var. İlk ayağı Boston’da oldu. Şimdi New York’tayiz. Yarın yine yollara çıkacağız. ■ Bu turnenizde size Los Angeles’ta kurulmuş bir Türk grubu olan Twenty7 eşlik ediyor. Daha önce de

onlarla mıydınız? Evet, onlarla en başından beri birlikte geziyoruz. 2012’de geldiğimizde Drom’un 5. yılı için sahne almıştık burda. Yine Twenty7 vardı. Çok başarılı çocuklar. Kimyamız uyuştu. Biz çok eğleniyoruz. “AMERİKALI HAYRANLARIMIZ VAR” ■ Amerika’daki konserlerinizde izleyicilerin tepkisi nasıl oluyor? Farklı mı Türkiye’den? Çok farklı ve inanılmaz enerjik. Çünkü buralarda konser veren Türk grup pek yok. O yüzden biz geldiğimizde çok hevesli şekilde konserlere katılıyorlar. Bu haliyle bize de yansıyor. Muhteşem bir enerji akımı oluyor sahneye. Örneğin az önce yaşı 21 altı olduğu için konsere gelemeyecek olan hayranlarımıza sound check sırasında küçük bir konser verdik. Çok mutlu oldular. Bir de yavaş yavaş yabancı dinleyenlerimiz olmaya başladı. Konserlere yüzde 85 Türk geliyorsa yüzde 15 kadar da Amerikali geliyor. ‘GEZİ’DE 14 GÜN KALDIK’ ■ Türkiye geçen yazdan beri sıcak olaylara şahitlik ediyor. Bu durum hakkında neler düşünüyorsunuz? Biz ilk gazın atıldığı geceden itibaren oradaydık 14 gün boyunca. Gaz yedik, tehlike atlattık. Ya da yeri

geldi direniyorum adı altında taş atmaya çalışan direnişçileri engellemeye çalıştık. Çadırlarda yattık kalktık. Oradaydık diye de duyurmadık kimseye. Çok tatsız şeyler gördük. Bu bir patlamaydı. Hükümetin yaptığı herşeye doğru ya da yanlış diyemeyiz. İnsanlar çok dolmuşlardı ve bir çıkış arıyorlardı. Maalesef doğru müdahale edilemedi ve olay farklı yerlere gitti. Çok insan yara aldı. Tadında bırakılmalıydı. Ve bir süre duruldu gibi oldu. Ama görüyoruz ki o mesaj tam anlaşılamamış. Demokratik eylemler de alkışı yürüyüşü protestoyu bir süre sonra bir üst seviyeye çıkarmak gerekiyordu. 30 MART SEÇİMLERİ ÇOK ÖNEMLİ Demokratik hakkını savunmaya çalışan insanlara yapılan müdahaleler çok abartı ve bizce çok saçmaydı. Bunun değişmesi gereken yer 30 Mart seçimleri olacak. Kim memnun kim değil orda mesaj verilecektir. Keşke farklılığa saygımız olsa daha mutlu ülkede yaşasak. Ülke bu kadar nefreti kaldıramaz. Umarız gelecek daha güzel olur. SABIRTAŞI ÇATLADI ■ Sizin hiç Amerika’ya yerleşmek gibi hayalleriniz oldu mu? Birkaçımızın olmuştu yıllar önce. Sonra o fikirler öylece kaldı. Bu bir çözüm değil. Çünkü aslında bütün dünya kaynıyor şu an. Nereye baksanız orada bir olay görüyorsunuz. Mesela Venezuella’ya, Ukrayna’ya ya da Brezilya’ya bakın. Bir değişim isteği, bir patlama var her yerde. Her yer kaynıyor. Çünkü düzgün çalışan ve ekmeğini kazanan insanların sabrı taşmış durumda. Dünya haykırıyor. Bu da bizi umutlu kılıyor açıkçası. ■ Şarkınızda bahsettiğiniz yalnızlığın çaresini buldunuz mu? Yok bulamadık. Bulabileceğimizi de zannetmiyoruz.

■ Peki son olarak 8 Mart ‘Kanserle Dans’ gecesi hakkındaki neler söylersiniz? Maddi desteğin, moral kadar önemli olduğunu biliyorum. Hayırseverlerden toplanacak bu parayla kim bilir kaç can ve ailesi gülecek. Bu sebeple ‘Kanserle Dans’ gecesi çok çok önemli. Ben de 8 Mart’ta orada olacağım. Sizi de beklerim. Kanserle Dans iletişim bilgileri: 8 Mart, 19.00-23.00 Mekan: The Bahche 191 7th St (2. ve 3. Ave arasında, Brooklyn 11213) (718) 422-0801 kanserledans.org https://www.facebook.com/ kanserledansdernegi

Los Angeles Film Festivali başlıyor! (LOS ANGELES-POSTA212) Türk sinemasını Amerikan sinemasının simgesi Hollywood ile buluşturan Los Angeles Türk Film Festivali’nin 3’üncüsü bu yıl 6-9 Mart arasında yapılacak. HIF Corp. tarafından organize edilen Los Angeles Türk Film Festivali’nin amacı Türk sinemasının Batı Amerika’daki bilinirliğini artırmak, muhtemel bağlantı ve ortaklıklar için ortam oluşturmak, genç kısa film yönetmen, senarist, görüntü yönetmeni ve yapımcılarının dünya sinemasının kalbi olan Los Angeles’ta kendilerini göstermelerine yardımcı olmak. Geçtiğimiz iki yıl olduğu gibi bu yıl da festival Türk yönetmenleri Amerikalı sinemaseverlerle bir araya getirirken, genç yetenekler ise Amerikan sinema dünyasıyla tanışma fırsatı yakalayacak.

AÇILIŞTA YOZGAT BLUES Geçtiğimiz yıl Yılmaz Erdoğan yazıp yönettiği “Kelebeğin Rüyası” adlı filmle açılış yapan Los Angeles Türk Film Festivali’nin bu yılki açılış filminin Ercan Kesal ve Ayça Damgacı’nın başrolünü paylaştıkları, yönetmenliğini ise Mahmut Fazıl Çoşkun’un yaptığı bol ödüllü bir film olan Yozgat Blues ile yapılacak. Festival’de, sırasıyla Meryem, Gözümün Nuru, Sen Aydınlatırsın Geceyi, Devir ve Şarkı Söyleyen Kadınlar filmleri izleyicilerle buluşacak.


Toplum Yaşam

5 Mart 2014 Çarşamba

DROM’da 80. yaşgünü (NEW YORK - POSTA212) 2012 yılında kaybettiğimiz, ünlü elektronik müzik bestecilerinden İlhan Mimaroğlu'nun eşi Güngör Mimaroğlu 80. yaşgününü kutladı. Drom'un ev sahipliği yaptığı bu anlamlı gecede Mimaroğlu'nu dostları ve sevenleri yalnız bırakmadı. Geceye İlhan Mimaroğlu'nun arşivini hazırlayan sanat tarihçisi Arthur J. Fournier, Columbia Üniversitesi Kütüphanesi’nin “Buttler” Başkanı Elizabeth Davis, ünlü Türk Piyanisti Meral Güneyman ve Ayşegül Durakoğlu, Julide Mardin ve Jazz Piyanisti Marcus Robert de katıldı. Ayrıca son 5 gün Drom'da kısa jazz filmi çeken Fransız filmcilerin de katıldığı gecede, Carte Balanche grubu 1930 ve 40’ların müziklerini, yine o döneme ait kıyafetler giyerek seslendirdiler.

'Öğle uykusu öğrenmeye yardımcı oluyor' Küçük yaştaki çocukların öğle yemeğinden sonra bir saat uyumasının beyni güçlendirerek öğrenmelerine yardımcı olduğu kaydedildi. ABD'de yapılan küçük çaplı bir araştırma, öğle uykusunun 3-5 yaş grubundaki çocukların okul öncesi dersleri daha iyi hatırlamasını sağladığını gösterdi. Massachusetts Amherst Üniversitesi'nden araştırmacıların 40 çocuk üzerinde yaptığı çalışmanın bulguları, Ulusal Bilimler Akademisi Tutanakları'nda (Proceedings of the National Academy of Sciences) yayımlandı. Öğle uykusunun faydasının aynı gün ve ertesi gün hissedildiğini ifade eden araştırmacılar, uykunun hafızanın güçlenmesi ve erken yaştaki öğrenim açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Çocuklara öğle yemeği sonrası bir saat uyuma fırsatı verildiğinde, uyumadıkları günlere kıyasla görsel-uzamsal beceri bakımından daha iyi performans sergiledikleri görüldü. Uyku sonrasında çocukların %10 daha fazla bilgi hatırladığı kaydedildi. Uyku sırasında çocukların, beynin öğrenme ve yeni bilgi edinmeye ilişkin bölgelerinde faaliyet artışı gözlendi. (BBC)

Sonunda özür diledi Gece Yarısı Ekspresi’nin gerçek aktörü Billy Hayes, Atatürk ve Türkler’den özür diledi. New York’ta Türk toplumunun tanınmış isimleriyle bir araya gelen Billy Hayes, “Pişmanım” dedi

T

NEW YORK - POSTA212

ürk Amerikan Politik Aksiyon Temsilcisi (Turkish PAC) ve Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar Kurulu Üyesi Ali Çınar, Türk toplumunun tanınan isimlerinden Mustafa Turan, Türk Hars Birliği Temsilcisi İbrahim Kurtuluş ve Dr. Hakan Karalok birlikte Türkiye’nin imajına kabus yaşatan “Geceyarısı Ekspresi”nin yazarı ve olayları bizzat yaşamış olan Billy Hayes ile bir araya gelerek akşam yemeği yedi.

BÜYÜK BULUŞMA Türkiye karşıtı bir film” olarak uzun yıllardır akıllarda kalan ve Midnight Express filminin hikayesinin gerçek hayattaki aktörü Billy Hayes, Broadway’de ‘Riding the Midnight Express with Billy Hayes’ adlı tek kişilik bir gösteriyle seyirciyle buluşuyor. Hayes, ABD’deki Türk toplumunun önemli temsilcilerinden Ali Çınar, Mustafa Turan, İbrahim Kurtuluş ve Dr. Hakan Karalok ile ilk kez bir araya geldi. “GÜZEL ADIMLAR ATACAĞIZ” Hayes’in ‘Riding the Midnight Express with Billy Hayes’ adlı Broadway şovunu izledikten sonra kendisi ile birlikte yaklaşık iki saate varan bir sohbet gerçekleştirdiklerini belirten Ali Çınar,

oyunun önceden tahmin edildiği gibi Türkiye’yi karalayıcı bir nitelik taşımadığına dikkat çekti. Yemekte konuşan Hayes, Türk toplumunu ve Türkiye’yi çok sevdiğini belirterek, “Şu anda gösterilen oyundan Yunanlılar rahatsız oluyor. Dünya turnesine çıkarak Türkiye’ye de uğramak istiyorum” dedi. Ali Çınar da karşılıklı güzel adımların atılacağını ve Billy Hayes’in samimi ve içten olduğuna inandığını söyledi.

HAYES’E O SORUYU SORDU Riding the Midnight Express adlı tiyatro gösterisine ilk adımda hiç sıcak bakmadıklarını belirten Mustafa Turan, gösterinin konusunu araştırdıktan sonra bakış açılarının biraz değiştiğini söyledi. “Özellikle internette gördüğümüz videolar, NY Times yorumunun yanı sıra, Posta212’deki haber bize Billy Hayes’in filmde yapılan ve yazılan yalanları düzeltmeye çaba gösterdiğini gösterdi” diye konuştu. KARALAMAYI ŞİRKET YAPTI Gösteri sonrasında Billy Hayes’e, kendi hikayesini Columbia Pictures’a film yapımı için sattıktan sonra, filme neden Türkiye’ye karşı karalayıcı ve gerçek olmayan bir çok şeyi eklendiğini ve neden bu konuda bir şey yapmadığını soran Turan, “Billy Ha-

G

eorge Clooney’nin (54), Wikileaks’in kurucusu Julian Assange’ın avukatı Amal Alamuddin (33) ile aşk yaşadığı dedikoduları yeniden alevlendi. Oscarlı oyuncu Clooney, cinsel taciz ve tecavüz davasında Julian Assange’ı temsil eden Lübnan asıllı İngiliz avukat Amal Alamuddin ile Beyaz Saray’da Başkan Barack Obama ile bir araya gelerek dikkatleri üzerine çekti. MailOnline haberine göre Clooney, Alamuddin ile sevgili olmadığını Suriye hakkında bir uydu programı için birlikte çalıştıklarını söyledi. Fakat çiftin, yönetmeliğini George Colooney’in yaptığı “The Monuments Men” filminin özel gösterimi için Be-

yaz Saray’da düzenlenen etkinlikte yakın oldukları iddia ediliyor. Beyaz Saray, Alamuddin’in davete katılmasıyla ilgili bir açıklama yapmadı. Almuddin’in Obama ile tanışıp tanışmadığı da bilinmiyor. MailOnline’na konuşan Beyaz Saray yetkilileri Almuddin’in davete Clooney ile birlikte

TÜRKÇE KONUŞUYOR Turan sözlerine şöyle devam etti: “Hiç bir zaman suçsuzum demeyen Billy Hayes, hatalarını ve yaptığı yanlışları kabul ederek bize bu olaydan dolayı ne kadar pişman olduğunu belirtti. Antalia Restoran’ta, eşi Wendy ve bizle beraber yemek yerken, halen Türkçe konuşabilme kabiliyetini de sergilen Billy, tamamen açık ve dürüst konuşmayanlarıyla bize yakınlaştığını hissettim ve bu gösteriyle birçok yanlışları düzeltmeye gayret gösterdiğini gördüm.”

“O FİLMİN YARALARI” Türk Hars Birliği Temsilcisi İbrahim Kurtuluş ise, gerçekleşen buluşma sonrasında Hayes’in kendisinden ayrı olarak özür dilediği ve konuşmaları esnasında gözyaşlarını tutamadığını anlattı. Kurtuluş şöyle konuştu: “Amerika’da büyümüş biri olarak Midnight Express filminin Türk toplumuna ne kadar çok zarar verdiğini en iyi bilenlerden biriyim. Filmin gösterime girdiği zamanlarda arkadaşlarım gelip bana Türklerin bu kadar kötü insanlar olduğunu bilmiyordum” diyorlardı. Filmin bende açtığı yaraları çok uzun süre taşıdım. Bu nedenle gösteriyi izlemeyi kabul ettim.”

‘Yeni bir sayfa açıldı’ Billy Hayes ile Türk toplumu arasında yeni bir sayfa ve dönemin açıldığını söyleyen Kurtuluş, “Hayes, başka ülkelerde de bu oyunu oynayacağını, POSTA212 gazetesiyle yaptığı görüşme gibi diğer Türk ve Amerikan basın organları ile iletişime geçmek için elinden geleni yapacağını anlattı” dedi.

“GÖZYAŞLARINI TUTAMADI” Gösteriyi izledikten sonra, Hayes’in samimiyetine kendisinin de inandığını belirten Kurtuluş, “Gösteri sonrasında kendisiyle görüştüğümüzde başına gelenleri bana anlatırken gözyaşlarını tutamadı. Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklarından, 80 milyondan ve benden kişisel olarak özür dilediğini yineledi” dedi.

Billy Hayes

George Clooney’e Wikileaks’ten sevgili NEW YORK - POSTA212

yes hikayesini film stüdyosuna sattıktan sonra hiç bir resmi hakkı bulunmadığını ve hikayenin tamamen Columbia Pictures’ın kontrol altına geçtiğini belirtti. Film gösterime girdikten sonra yapılan yanlışlardan ve yalanlardan rahatsız olduğunu belirttiğini ama ok yaydan çıktığı için bir şey yapamadığını ve hakkı olmadığını anlattı” dedi.

geldiğini söyledi. Davette, Colooney’in babası ve annesi Nick ve Nina Clooney’de bulundu. Alamuddin, Beyaz Sarayın resmi davetliler listesinde yer almıyordu. İddialara göre çift, etkinlikten sadece birkaç saat sonra lüks Washington D.C Willard Hotel’de Round Robin and Scotch Bar’da görüldü. Söz konusu davete, Matt Damon ve eşi Luciana, Bill Murry de vardı. MailOnline’na konuşan barda bulunan bir kişi, “Birlikteler gibi görünüyordu. George kolunu Alamuddin’ne doluyordu ve Alamuddin, Coloony’nin kız arkadaşı gibi görünüyordu” dedi. Öte yandan Cloony’nin sözcüsü ve yakın çevresinden adı açıklanmayan bir kişi, böyle bir birlikteliğin söz konusu olmadığını söylüyor.


Toplum Yaşam

5 Mart 2014 Çarşamba

PSİKOLOG

Gülhan Akşit Şener glhan07@hotmail.com

Neden boşanır olduk (2)

Hollywood ünlüleri ABD Kongresi’nde Oyuncu - Komedyen Seth Rogen WASHINGTON - POSTA212

H

ollywood ünlüleri, Kongo ve Alzheimer hastaları için Washington’a geldi. Oscar ödüllü oyuncu ve yönetmen Ben Affleck, Kongo’da yaşananlara dikkat çekmek için önce ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile görüştü, ardından Kongre’de Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde oturuma katıldı.

Oscar ödüllü oyuncu ve yönetmen Ben Affleck, Kongo’da yaşananlara dikkat çekmek için Dışişleri Bakanı Kerry ile görüştü, Kongre’de oturuma katıldı Doğu Kongo Girişimi’nin kurucusu da olan Affleck, Kongo’daki duruma değinerek, barış ve istikrarın bu kadar yakın olduğu bir zamanda Kongo’daki ABD liderliğinin azalmaması gerektiğini kaydetti.

SETH ROGEN DESTEK VERDİ Oyuncu ve komedyen Seth Rogen de alzheimer hastalığına yönelik araştırmaların artırılması çabaları kapsamında

ABD Kongresi’ndeydi. Senato Sağlık, İnsani Hizmetler, Eğitim ve İlgili Kurumlar Alt Komitesi’nde oturuma katılan Roger, kayınvalidesinin alzheimer hastası olmasının ardından bu hastalığa tanık olduğunu hatırlattı. Roger, bu konuya daha yüksek sesle dikkati çekmek gerektiğini belirterek, “İnsanlar umut için devlete bakıyor, daha fazla adım atılabilir” dedi.

ABD’deki Türkler kenetlenmeli Amerika’ya 25 yıl önce gidip kasabaları gezip satış yapıyor, sonra dövmeciliğe merak sarıp dövme sanatçısı oluyor

FİGEN ONUR İSTANBUL-POSTA212

T

ürkiye’nin ilk dövmecilerinden Murad Doğu’nun gerçekten çok ilginç Amerika macerası olmuş. Amerika’da çalışmaya yaşamaya gitmiş, 9 ayda 49 eyalet gezmiş. Amerika’ya yerleşmeyi düşünmeye başladığında, hazır işi olmasına rağmen “Burada fazla sosyal hayat, arkadaşlık yok” diyerek Türkiye’ye dönmüş. ■ Nasıl gittiniz Amerika’ya? Aslında benim hayatım çok hareketli geçti. 80’li yıllarda Bodrum’da otelim vardı orada yaşıyordum sonra İstanbul’a geldim. Mağazam vardı, arkadaşım ve ağabeyi Amerika’da cam işi yapıyorlar. Türkiye’den ham halde getirip, işleyip satıyorlar. Ama ilginç olan kişi de birbiriyle pek anlaşamıyor, biri Amerika’nın doğu bölgesini almış öteki batı. 35 yaşındaydım. Amerika’ya gitmeyi düşünüyordum, “Hadi yapayım bir çılgınlık” dedim ve bu maceraya atıldım. O zaman ilk eşimle evliydim işletmemi kız kardeşime ve eşime devredip Amerika’ya gittim. ■ Hemen işe başladınız. Evet iş hazırdı, hemen kolları sıvadık yollara düştük. Doğu bölgesindeki bütün eyaletleri gezdim önce. Hatta kasaba kasaba. İş çok rahattı. 15 gün seyahat ediyordum sonra mal gelmesini bekliyorduk. Arkadaşım Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatepe’nin oğlu Ahmet Doğançay’dı. Hala görüşürüz. Ahmet’in Colorado’da evi vardı, orada kalıyorduk, dinleniyorduk. Bu arada dövme kurslarına gittim dövme yapmayı öğrendim.

■ Neden kalmadınız? Aslında kalmayı düşünüyordum, giderken de amacım buydu. Ama orada sosyal hayat fazla yoktu, arkadaşlık yoktu. Mesela Ahmet’in hiç Türk arkadaşı yoktu. Ben Amerika’ya daha sonra gezmek için gittiğimde Türk arkadaşlarım oldu. Ama orada Türkler birbirine pek bağlı değil, hatta bir kısmı Türklerle görüşmemeyi tercih ediyor? ■ İlginç, bir çok dernek var halbuki? Amerika’da yaşayan Türkler arasında birlik yok, lobi yok. Maalesef çekememezlik var, oysa bakın Yunanlılara Yahudilere nasıl birbirlerine kenetlenmişler. Türklerin de Amerika’da birbirine kenetlenip, birlik olup lobi oluşturması gerek. Bu dernekler belki bu görevi üstlenir, Türkler. Çünkü benim bazı izlenimlerim Amerika’da yaşayanların birbirlerini fazla çekemedikleri yönünde, böyle olmamalı. ■ Eyaletlerin büyük bölümünü gezdiniz, ne farklar var? Aslında çok fazla fark yok. Ev tipleri, şehir kasaba girişleri, alışveriş merkezleri hep aynı… Bana artık bütün şehirler birbirine benziyor, insanlar birbirine benziyor gibi geliyordu. Amerika’nın doğusundaki bütün eyaletleri gezdim. Güney bölgesinde göçmenler çoktu, kozmopolit bir yapısı var. Ama kuzeye çıktıkça

daha doğrusu kuzeyin ortası beyaz Amerikalılar’ın baskın olduğu görülüyor. ■ En çok neresini beğendiniz? Louisiana. Orada kuzenim yaşıyor, çok farklı bir kültürü var. Her yerde caz var, evlerin yapısı, insanların yaşayışı çok farklı. Daha rahatlar, eğlenmeyi biliyorlar. Oraya gitmeyi seviyorum. Bir de New York, diğer eyaletlerden farklı.Bir de Amerika’da para kazanmak kolaydı. Her işi yapıp para kazanabilirsiniz. Eskiden Amerika’ya gidip para kazanamayanlara şaşıyorum. Mesela benim bir arkadaşım burada tekstilciydi iflas etti, cebinde 500 lirayla Amerika’ya gitti. Orada tamirat tadilat işleri yaptı kısa sürede tekrar mal varlığı yaptı. Ama Amerika’daki ekonomik krizden sonra Türkiye’ye daha cazip hale geldi. Türkiye’de iş kurmak para kazanmak daha kolay oldu. Çok tanıdığım o dönemde Türkiye’ye döndü. ■ Hep dönme düşüncesi mi var? Amerika’daki arkadaşlarımın çoğunda bir gün tekrar Türkiye’ye dönme, buralarda ev sahibi olup yerleşme düşüncesi var. Yaşı 60’ı geçenler yavaş yavaş geri dönüyor zaten. Bir doktor arkadaşım vardı 7 kliniği vardı işleri çocuklarına devredip geldi İzmir’in Çeşme ilçesine yerleşti. ■ Peki siz dönünce ne yaptınız? Yanımda dövme malzemeleri getirdim ve ilk dövmeci stüdyosunu açtım. 90’lı yılların başı. Türklerde pek dövme merakı yoktu, şimdiki gibi değildi. Kimse gelmez

sanıyordum, şansımı deneyeyim dedim ama bir kız geldi önce, Museviymiş ve bir şekil getirdi. Onların tarikatının simgesiymiş. Yaptım. Sonra 30-40 kişi daha geldi aynı tarikattan. Günde 400 dolar kazanır duruma geldim o dönemde. Hatta Eşkiya filmi için Şener Şen’e dövme yaptım ama geçici dövmeydi. Yanımda adam çalıştırmaya başladım, onlara öğrettim. Aralarında hala devam eden Türkiye’nin en iyi dövmecileri var. Sonra bıraktım. İlk eşimden boşanmıştım, ikinci eşimle evlendikten sonra şehir dışına yerleştik beraber sigortacılık yapıyoruz.

Türkiye’nin ilk dövmecilerinden Murad Doğu

BÜYÜK aşklarla evlenen arkadaşlarımın çoğunluğunun, “boşanma” yaşamalarının “tesadüfi” olmadığına inanıyorum artık. Ayrıca “boşanmamış” ancak, arifesinde olan danışanlarımdan da, gözlemlediğim en büyük sorun yine aynı. Kişinin kendini bilmemesi. Geçen hafta ki yazımın ana konusunuydu. Şimdi bu “kişinin kendini bilmemesi”ni biraz açalım. Ben artık “beylik “cümlemi kuruyorum ve üstüne basa basa yazmak istiyorum. Günümüzde biten evliliklerin çoğunluğunun bana göre sebebi şu: İnsanın kendisini bilmeden, karşısındakini anlamaya çalışmak ve evlilik kurumunun ana direklerini göz ardı etmek. Üstelik, bilinç dışı ve farkında olmadan. Yine bilindik ve anlaşılmamış cümlelerle başlamak istiyorum. Hepimizin biyolojik temele dayanan ve “değişmez” bir içsel doğası var. Ve bu “içsel doğa”mızın bir bölümü kendine özgü, bir bölümü de tüm insanlıkla ortak bir “ içsel doğaya” sahip. İnsanoğlunun olmazsa olmazı, bu içsel doğasının temel gereksinimleri, yaşamaya - güvenliğe - ait olmaya ve şefkate - saygıya ve özsaygıya - kendini gerçekleştirmeye dayalıdır. Gerçekte insan yaradılış itibariyle ve “pre-normal” nitelikleri ile ‘‘İYİ’’ olarak yaratılmıştır. Yıkıcılık, sadizm, gaddarlık, kin, nefret ve vb, insanın temel özellikleri kesinlikle DEĞİLDİR. Ancak, insan içsel doğasına ait gereksinimlerinin engellenmesi, tehdit edilmesi veya uzunca bir süre yaşayamaması halinde, ortaya çıkan şiddet eğilimli tepkiler verir... İyi yaradılışlı insan, kötü olmaya başlayabilir... Oysa insanın doğası, asla düşünüldüğü gibi KÖTÜ değildir, ancak insanın en büyük yanlışı, kendi “içsel doğasını “yönetebilme şansına sahip olduğu takdirde, daha sağlıklı, üretken ve mutlu olacağını bilememesidir. İşte, insanoğlunun bu temel yapısı, reddedildiği ya da baskı altına alındığı zaman, ruhsal ve fiziksel yapısı da gizliden gizliye bozulmaya başlar. Özellikle, bozulmuş ruhsal yapı içerisinde ki kişilerin, evlilik kurumunda var olması da pek mümkün değildir. Hem kendisine hem de çevresindekileri yakan ateşten bir toptur artık...

KENDİNİ BİL DERKEN Günümüzde, her birimizin artık kavraması gereken yaşamsal ve dokunaklı bir gerçek var : Türümüze özgü erdemlerden uzaklaştıkça, kişi kendi doğasına aykırı düştükçe, bilinçaltımızda huzursuzluklar ve tatminsizlikler baş gösteriyor. Karen Horney, bu bilinçaaltında biriken kirliliğin, zamanla insanın kendini küçük ve hor görmesi, değersiz ve sevgiden yoksun hissetmesi olarak açığa çıkması olarak tanımlar ve insanın doğal eğilimleri hakkında çok daha fazla bilgi sahibi olmamızın aciliyetinden bahseder. Bitmiş evliliklerde, genellikle ¨aşk bitti¨ cümlesini duyarız... Gerçekte aşk bitmeden önce, eşlerden birisi ya da ikisinin ruhsal sağlığı bozulmuştur. Bozuk ruh sağlığıyla, aynı çatı altında yaşamak imkansızlaşır ve evlilik kurumunun dışına çıkmak için çeşitli sebepler yaratır insanoğlu... Çünkü, içsel doğasına aykırı yaşamaktan dolayı tükenmiş ve çıkış yolu aramaktadır...Bu çıkış yolunun adını birlikte koyabiliriz, örneğin ihanet diyebiliriz... En bilinen ve insanın sıklıkla kullandığı bir yöntem... İhanet ederek evlilikten çıkan özellikle erkeklerin, bir sonra ki adımları çok dikkat çekicidir ve tesadüfi değildir. Tamamiyle de “teneşir paklasın” söylemini desteklemez. Terk ettikleri eşlerinden yaşça küçük ve daha az kültürlü (ya da eğitimli ) birisini tercih ederler, yani daha ev kadını isterler. Çünkü erkek, aşkla evlendiği kadınla zamanla kendine ait doğasından uzaklaşmıştır.. Hatta zamanla bu bastırılmış ya da değiştirilmeye çabalanmış içsel doğanın, sözel ve fiziksel şiddete kadar da uzandığı görülür. Aslında erkeğin aradığı, kendisidir. Yaradılış manasına ve genlerine özgü yaşayamamaktan sıkışmış ruh hali, yeni bir yolculuktadır. Erkek, aradığının kendisi olduğunun da bilincinde değildir ama hisleri bu yolculuğun onu içsel özüne doğru götüreceğini fısıldar. Karanlıkta elleriyle kapıyı bulmaya çalışmak gibi, daldan dala konan kelebek olmayı tercih etmez ise, mutlaka çarpa çarpa kapıyı bulacaktır. Yani uzaklaştığı özünü... Haftaya, bu “öz”nü ararken kadınların nasıl bir yöntem izlediğini tartışacağız. Kadın, alışagelmiş bakış açısı ile değerlendirildi günümüze kadar. Depresyon, kargaşa, vicdan, düş kırıklığı, utanç, kendini cezalandırma ve kendini değersiz hissetmesi ruhsal acılara sebep oldu. Kadın özgür gelişimini eğitim, cinsellik ve ekonomik olarak gerçekleştirdi.... Devrimci ve boşanmış kadın, acaba “özü”nden ne kadar uzaklaştığının ve neden yaratıldığının bilincinde mi?


Toplum Yaşam

5 Mart 2014 Çarşamba

Haftalık Burcunuz Koç: En atılgan, girişimci ve cüretkar burçlardan birisiniz. Ancak yöneticiniz Mars gerilemeye başlayacak ve mayıs sonuna kadar zayıf olacağından sizi her zamanki gibi desteklemeyecek. Eski enerjiniz bir süreliğine olmayacak. Büyük güç ve dayanıklılık gerektiren yeni işleriniz için Mars’ın düzelmesini bekleyebilirsiniz. Boğa: Yeni bir çevreye girebilir, yeni kişilerle tanışabilir ve dernek, kulüp gibi topluluklarda daha aktif olmaya başlayabilirsiniz. Diğer yanda yakın akrabalarınızın hayatındaki güzel gelişmeler size de yansıyacak ve hatta maddi destek alabileceksiniz. İkizler: İşe odaklanmanın ve girişimlerde bulunmanın tam zamanı zira kariyerinizde önemli bir başarı kazanabilirsiniz. Ancak güç ve dayanıklılık isteyen zorlu işlerde yeni bir başlangıç yapmak yerine, eskiden yarım kalmış olan bir işi tamamlamanız daha kolay olacak. Yengeç: 12 yılda tekrarlanan şanslı bir dönemdesiniz ve bu durumun belirgin işaretlerini Perşembe günü yakınlarında görebilirsiniz. Temmuz sonuna dek devam eden bu süreçte tuttuklarınız altın olabilir! Yapmanız gereken kendinizi kapatmamak ve pek çok alanda girişimlerde bulunmak olmalı. Aslan: Yaratıcılığınız artıyor ve aşkta güzel günler sizi bekliyor. Kasım ayından beri durağanlaşan aşk hayatınız canlanacak. Sadece özel hayatınızda değil iş hayatınızdaki beraberlikler ve ortaklıklar için de güzel bir döneme başlıyorsunuz. Başak: Ortaklıklar için uygun bir dönemdesiniz. İş ortaklığı kurabilir veya başka bir şekilde işbirliği yapabilirsiniz. Ya da evlenme, nişanlanma gibi ilişkinizi resmileştirme planları yapıyor olabilirsiniz. Büyük bir hayalinizi gerçekleştirmenizde eşiniz ya da ortağınızın büyük rolü olacak. Terazi: Yeni proje, görevlerde ve müşterilerle ilişkinizde bazı aksaklık ve yanlış anlaşılmaları atlattıktan sonra büyük başarılar kazanabilirsiniz. Kariyerinizde son derece parlak bir dönemdesiniz ve bununla ilgili gelişmelere Perşembe günü yakınlarında şahit olacaksınız. Akrep: Yurt dışı bağlantılı işler yapabilirsiniz ya da yurt dışında para kazanma imkanları bulabilirsiniz. Seyahat ve eğitimle ilgili fırsatlar da büyük şans ve ayrıca para getirecek. Kurs, seminer, kongre ve üniversite bağlantılı alanlar kendinizi geliştirmenizi sağlayacak ve yeni ufuklar açacak. Yay: Evle ilgili planlarınız için harekete geçebilirsiniz. Birkaç ufak aksilikten sonra hızlı ilerlemeye başlayacaksınız. Ev ya da başka bir mülk satışından para alanabilir ya da ev için gerekli parayı bulabilirsiniz. Kredi, mortgage, hisse, vergi, tazminat, nafaka, miras gibi bir kaynaktan da elinize para geçebilir. Oğlak: Eşiniz ya da ortağınızın şansı açılacak ve onun şansı size de bulaşacak. Yay burcu özellikleri taşıyan biriyle anlaşma yapmanız gündeme gelebilir. (Normalde sizin eş ya da ortağınızın burcu veya yükselen burcu Yengeç olacaktır.) Evlenme, nişanlanma, ortaklık ya da başka türlü işbirliği planları yapabilirsiniz. Kova: Burcunuza gelen Venüs hem sizi güzelleştirecek, hem de aşkı ayağınıza kadar getirecek. Venüs’ün cazibesiyle insanları mıknatıs gibi kendinize çekeceksiniz. Saç modeliniz ve dış görünümünüzle ilgili yapmak istediğiniz yenilikler için uygun bir dönemdesiniz. Balık: Attığınız her adımı destekleyen yeniay’ın enerjisiyle hayatınızın her alanında yeni girişimlerde bulunmak isteyebilirsiniz. Özellikle aşkta, sanat gibi yaratıcı alanlarda ve çocuklarla ilgili konularda şansınız açık olacak. Temmuz ortasına dek yeni bir aşk, hamilelik ve çocuklarla ilgili haberler ayaklarınızın yerden kesilmesine neden olabilir.

Işığa şekil verdi Türk mühendis Engin Arık ve şirketi Luminit, ana ürünleri olan ve LSD (Light Shaping Diffusers) adı verilen “ışık şekillendirici difüzörler” sayesinde ışığın, gücünü kaybetmeden ve dağılma açısını kontrol ederek istenen noktaya ulaşmasını sağlayarak büyük bir başarıya imza attı (LOS ANGELES- AA)

S

üpermarketlerdeki barkod okuyucuları, hastanelerdeki tıbbi cihazlar, son teknoloji ürünü televizyon ve akıllı telefonlar, yeni model uçaklar, otomobiller, binalar ve konser sahneleri dahil neredeyse ışığın aydınlattığı her alanda, Türk mühendisi Engin Arık’ın kurduğu Luminit şirketinin geliştirdiği kullanılıyor. Luminit’in aynı zamanda üst yöneticisi olan Arık, Harvard Üniversitesi’nde mühendislik alanında yaptığı doktoranın ardından kurduğu teknoloji şirketinin faaliyet ve projeleri hakkında bilgi verdi. Arık, ana ürünleri olan ve LSD (Light Shaping Diffusers) adı verilen “ışık şekillendirici difüzörler” sayesinde ışığın, gücünü kaybetmeden ve dağılma açısını kontrol ederek istenen noktaya ulaşmasının sağlandığını söyledi. Söz konusu teknolojinin enerji tasarrufu sağladığını da ifade eden Engin Arık, şöyle konuştu: “Bizim işimiz, şeffaf plastik substrat üzerine ultraviyole polimerizasyon tekniğiyle 0,5-20 mikron arası milyonlarca mikro mercek yerleştirerek ışığı kontrol etmek ve ışığa şekil vermek. Böylelikle, LED ışıklarını daha yumuşak ve homojen hale getiririyor, aynı zamanda ışığı sadece gerekli olduğu yere dağıtarak ciddi anlamda enerji tasarrufu sağlıyoruz. Hem ışığın yayılma alanını kontrol ediyoruz hem de uzun ömürlü pilli mobil aletlerin, parlak ve çözünürlüğü yüksek ekranların dizaynlarında önemli rol oynuyoruz.” Arık, LED aydınlatma teknolojisinin eski tip ampüllere göre yüzde 90 oranında daha verimli ışık ürettiğini ve bundan böyle başta sokak aydınlatmaları olmak üzere hayatın her alanında daha fazla LED ışık kullanılacağını belirtti.

PHILIPS VE GENERAL ELECTRIC Los Angeles’ta 2005 yılında kurulan Luminit’in ürettiği ışık şekil-

lendirici difüzörlere dünya çapında ilgi artıyor. Avrupa’da Philips, ABD’de ise General Electric, yeni ürünlerinde Luminit patentli difüzörler kullanıyor. Paris’teki Eyfel Kulesi ve Japonya’daki Tokyo Kulesi gibi ünlü yapıları aydınlatan LED ışıklarında da bu difüzörlerden yararlanılıyor. Işık şekillendirici difüzörlerin bir diğer önemli kullanım alanının elektronik cihazlar olduğunu belirten Arık, difüzörlerin bu cihazların görüntü çözünürlüğü ve parlaklığını artırdığını ve pil ömrüne katkıda bulunduğunu kaydetti. Arık, son yıllarda kullanımı artan akıllı telefonlar, masaüstü, ve dizüstü bilgisayarlar ile LCD televizyonların da kendileri için ciddi bir pazar oldu-

ğunu ifade etti. Havacılık sektörüne de değinen Arık, uçak kokpitindeki göstergeler ve iç aydınlatmada kullanılan difüzörlerde kendilerinin imzasının bulunduğunu belirterek, Virgin Air’in filosuna kattığı yeni nesil Boeing 787’ler ve birçok özel uçakta ışık şekillendirici difüzörlerin tercih edildiğini bildirdi. Geliştirdikleri teknolojiyi değişik endüstrilere uygulamak istediklerini ve pazar araştırmalarına devam ettiklerini kaydeden Arık, tasarladıkları yeni perde

Engin Arık

sistemiyle sinema sektörüne de yeni bir boyut getireceklerini söyledi. Arık, üç boyutlu sahnelerin yetersizliğinden yola çıkarak, mikro merceklerle ışığı yansıtan yeni bir perde sistemi geliştirdiklerini anlattı. Arık ve ekibi tarafından geliştirilen sistem, iki ve üç boyutlu filmleri aynı salonda gösterme kolaylığı yanında, halihazırda kullanımda olan perdelere oranla çok daha yüksek bir performans sunuyor.

yapan şirketler bizim bu sektöre girmemizin ardından birlikte çalışmak üzere temasa geçtiler. Otomobil sektöründe dizaynın önemi büyük, hatta önce dizayn sonra teknoloji geliyor. Bu sektörde de imaj artık çok önemli. Yeni nesil arabaları incelediğinizde sürücüaraba arasındaki bağın önem kazandığı bir döneme giriyoruz. Aydınlatmada bu sürecin önemli bir parçası olacak” dedi.

OTOMOTİVİN DE TERCİHİ Işık şekillendirici difüzörler, otomotiv sektörü tarafından da tercih ediliyor. Ford Mustang, Dodge Durango ve General Motors, Luminit’in bu alandaki ilk müşterileri arasına girdi. ABD’de “üç büyükler” olarak anılan bu şirketler, difüzörleri stop ve arka lambalardaki LED ışıklandırmasını homojenleştirmek için kullanıyor. Arık, geliştirdikleri teknolojinin otomotiv sektörü için önemine işaret ederek, “Japonya’da oto aydınlatma işi

GOOGLE GÖZLÜĞÜNE KATKI Şirketinin ileriye dönük projelerine ilişkin bilgi de veren Arık, “holografik optik eleman” adı verilen ve ilk olarak Amerikan hükümetinin fonlarıyla NASA astronotları için özel olarak geliştirilen teknolojiden özellikle Google tipi gözlükleri daha verimli hale getirmek için faydalanılmasının planlandığını söyledi. Arık, Google’dan bir ekibin kendisini ziyaret ettiğini ve yeni teknoloji hakkında fikir alışverişinde bulunduklarını da sözlerine ekledi.

Posta212 Bulmaca Soldan Sağa: 1) Bir kavram - Kükürt’ün simgesi 2) Saha - Silahta parça 3) İtiraz etmeksizin - Bir çoğul eki 4) Kafi olmayan - Öğrenci alır - Arap alfabesinde bir harf 5) Açık trafik 6) Kısaca yok - Daha önce bahsi geçen - Alfabenin son harfinin bir başka okunuşu 7) Kısaca averaj - Kısaca Kolluk Kuvveti - Bir teşkilatın simgesi 8) Bir erkek adı - Gaye, erek 9) Üst zıddı - Atılgan - Uzaklık anlatır 10) Bir nota - Anadoluda işte burada anlamında bir sözcük - Kehle 11) Ayası olmayan güç 12) Sevgili - Telefon sözü 13) Baba bal değil - Dolaylı ifade 14) Yaşlı - Milimetre - Bir ağaç Yukarıdan Aşağıya: 1) Bir ilimiz - Ele avuca sığmayan 2) Yabancı - Ovma işini yapan 3) İhdas edilen bir kuruluşun adı - Kısaca rulet - Eski bir siyasi partinin adı 4) Seçme parçaları içeren kitap - Sınırlı 5) Yemek - Acem lisansıyla narin şahı 6) Orijinal - Bir müzik türü 7) Belagatı anlamında bir ifade 8) Terbiyesiz - Azeri çalgısı - Rütbesiz asker Elemli 9) Su geçirmez toprak - Emar - Bir element 10) Matik türünden büyüleyici özellik - Bir renk 11) Milli içkimiz - Yaş.


Toplum Yaşam

5 Mart 2014 Çarşamba Fotoğraflar: Erkan AVCI

Acı ve zulüm fotoğrafları ABD’de yaşayan Ahıska Türkleri, Sovyetler Birliği tarafından ana vatanlarından sürgün edilmelerinin 70’inci yılında, çektikleri zulüm ve acıları daha iyi anlatabilmek için ABD Kongresi’nde fotoğraf sergisi açtı WASHINGTON(AA)

A

BD’de yaşayan Ahıska Türkleri, Sovyetler Birliği tarafından ana vatanlarından sürgün edilmelerinin 70’inci yılında, çektikleri zulümleri daha iyi anlatabilmek için ABD Kongresi’nde fotoğraf sergisi açtı. ABD Kongresi’nin çalışma binalarından Rayburn’de serginin açılışı nedeniyle düzenlenen resepsiyona Kongre üyeleri Steve Chabot, Gene Green, Bill Pascrell, Ahıska Türkleri Amerikan Toplumu Merkezi Başkanı İslam Şahbandarov, Türk Amerikan

Koalisyonu Başkanı Lincoln McCurdy ile çok sayıda Ahıska Türkü ve davetli katıldı. ÇİLE FOTOĞRAFLARI Resepsiyonda Özbekistan’da Fergana Vadisi’nden binlerce Ahıska Türkü’nün sürgün edilmesini anlatan video izletilirken, sergide Ahıska Türkleri’nin 1944’ten bu yana çektikleri çileleri gözler önüne seren çok sayıda fotoğraf yer aldı. Ahıska Türkleri Amerikan Toplum Merkezi Başkanı İslam Şahbandarov, kendileri için oldukça anlamlı olan

2014’te, uğradıkları zulümleri daha iyi anlatmak için Kongre’de böyle bir sergi açtıklarını söyledi. Şahbandarov, “2014 yılı bizim için oldukça anlamlı bir yıl, sürgünün 70’inci yılı, Fergana’daki vahşi olayların 25’inci ve Amerika’ya zorunlu olarak ilk göç etmemizin 10’uncu senesi. Bu üç olayı birleştirerek çektiğimiz sıkıntılarımızı dile getirmek, Ahıska Türkleri’nin yaşadığı dramı anlatmak ve burada milletvekillerinin bu konudan haberdar olmalarını ve bize destek vermelerini sağlamak için fotoğraf sergisi açtık” dedi.

Ahıska Türkleri’nin de kendi başlarına bir şey yaptıklarını göstermek istediklerini vurgulayan Şahbandarov, “Devamlı birilerinden destek bekleyip durmak olmuyor. Biz, Rusya’daki Ahıskalıların sıkıntılarını çözmek istiyoruz. Sıkıntıların bir an önce bitmesi için orada yaşayan Ahıska Türkleri’nin de herkes gibi yaşamalarını sağlayalım ya da bir an önce onlar da Amerika’ya gelebilsin diye çaba gösteriyoruz” ifadesini kullandı. Ahıska’dan 1944 tarihinde sürülen Türkler, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’a gönderilmişti. Stalin’in

ölümünden sonra, onun zamanında sürülen topluluklar vatanlarına dönmeye başlasalar da Ahıska Türkleri’nin vatanlarına dönüşüne müsaade edilmemişti. Özbekistan’da 1989’da meydana gelen Fergana olayları da Ahıska Türkleri’nin ikinci bir sürgün yaşamalarına neden olmuştu.

Erzurum’da bir ABD’li Eğitim programı çerçevesinde 77 ABD’li Türkiye’nin dört bir yanında üniversitelerde İngilizce öğretiyor. Christopher Louis, şimdi hem öğretmenlik yapacak hem de Erzurum’da bir barda çalacak DUYGU GÜVENÇ ANKARA - POSTA212

A

BD’de üniversiteden yeni mezun olan 77 genç Türkiye’de İngilizce öğretiyor, bir yandan da Türkçe öğreniyor. Bu yılki eğitim programı çerçevesinde Türkiye’ye gelen Christopher Louis, şimdi hem öğretmenliğe devam edecek, hem de Erzurum’da bir barda çalacak. İzmit’te öğretmenlik yapan Latasha Wilson’ın Türkiye’ye gelmekteki amacı ise seyahat etmek. Onlara, sokağımdaki otelin kafesinde rastladım. Önlerindeki akmayan trafiği umursamadan, ellerinde gitarları toplu halde şarkı söylüyor ve eğleniyorlardı. Ankara’nın daha çok Türkçe barlarıyla ünlü Farabi sokağında Dire Straits’in parçaları çalınıyordu. Yanlarına yanaştığımda, bir kısmı toplu eğlencelerini böldüğüm için benimle ilgilenmedi ama bir kısmı Türkiye deneyimlerini benimle paylaşmaktan kaçınmadı. Programın en deneyimlisi Latasha Wilson’dı. Geçtiğimiz yıl da Türkiye’de İngilizce öğretmiş, bu yıl tekrar gelmişti. İzmit’te öğretmenlik yapan Wilson neden burada olduklarını anlattı: “Bu bir ABD eğitim programı. Tüm Türkiye genelinde, üniversitelerde İngilizce öğretiyoruz. Eylül ayından beri buradayız ve Ankara’ya kendi iç toplantımız için geldik. Haziran’a kadar burada eğitim vermeye devam edeceğiz. Derslerde bir Türk meslektaşımız da var. Ne kadar para aldığımızı söyleyemem ama paramızı üniversiteler veriyor” Wilson, programa ABD’de başvurduğunu belirtirken, gruplarını da şöyle anlattı:

“Çoğumuz ABD’de üniversitede okuyoruz veya yeni mezunuz. Öğretmen değiliz. Kültürel bir değişim programı için buradayız ve İngilizce dinleme ve konuşma öğretiyoruz. Türkiye genelinde, birçok ilde çalışıyoruz; Çorum, Bayburt, Adana, Antep gibi 77 ilde İngilizce öğretiyoruz ve tabii seyahat de ediyoruz. Ben Türkiye’nin birçok iline gittim; Adana, Nevşehir, İzmir ...” “barda çalacağım” Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu grubun erkek üyesi Christopher Louis. O aynı zamanda bir gitarist ve grubun sesine büyük önem verdiği kişi. “Ben Atatürk Üniversitesi’ndeyim Erzurum’dayım. Çok çok soğuk” diye başladı söze ve Türkiye’ye neden geldiğini anlattı: “Karşılaştırmalı din tarihi okudum. 15 yaşımdayken İsa ile ilgili sorular sormaya başladım. Onun üzerine de lisansımı tamamladım. Sonuçta evet Allah’a inanıyorum. Ama dine değil. İslam üzerine 5 yıl çalıştım; İslam benim en severek çalıştığım din. Türkçem çok iyi değil ve çok kişi İngilizce bilmiyor ve çok soru soramıyorum. Her gün yaşa-

dığım bir yerde bu inanılmaz. Öyle tartışmalı ki Bir durum ki yıllarca duyduktan sonra ilk defa hayatımda kilise çanları çalmıyor, ezan sesi var.” Louis, gitarını yanından ayırmayan bir isim. ABD’de de birçok barda çalmış. Türkiye’ye ilk gelişi ve şimdi Erzurum’da barda çalmaya hazırlanıyor: “Öğrencilerle gitar çalıyoruz ayrıca Erzurum’da bir barda da çalacağım bundan sonra. Heyecanlıyım” Louis’e, “Erzurum’da, içkili çok mekan yok; barda mı, yoksa kafede mi” dediğimde, yanıtı, “Bir iki tane var. Ben de orada çalacağım” oldu. Kayak yapan Louis, Palandöken pistini de denemiş ancak bu macerayı bileğini çatlatarak atlatmış: “Erzurum’da kaydım ama pist çok iyi değil. Yeterince kar yoktu daha çok kayacıklar vardı. Bileğim çatladı.” “Önce Çay!” Latasha Wilson, aynı program çerçevesinde geçtiğimiz yıl da Türkiye’ye geldiğini ve amacının seyahat olduğunu belirtirken, Türkiye’de öğretmenlik deneyimini de paylaştı: “Çok eğlenceli. Bir kısmı İngilizce öğrenmekle çok

ilgili değiller ama öğrenmek zorundalar. Biz de eğlenceli hale getirmeye çalışıyoruz ve onlar da Türk kültürünü öğretmeye bayılıyor. İlk günlerde ‘evli misin’, ‘kaç yaşındasın’, ‘erkek arkadaşın var mı’ gibi sorular soruyorlar. Belki de bizimle Türk öğretmenleriyle konuştuklarından daha rahat konuşabiliyorlar. Sonra Türk yemekleri, din, kültür gibi konular hakkında saatlerce soruyorlar. Çok samimiler tatlılar. Bazen hayranlık duyuyorlar. Çoğu zaman karşılaştıkları ilk anadili İngilizce olan bizleriz. Onlar bizim hakkımızda öğrenmek istiyorlar ama Türkçe soruyorlar. Biz burada Türkçe öğrenmiyoruz ve Türkçe diyalogdan kaçınıyoruz; çünkü onların İngilizce öğrenmesi lazım. Ve bugün burada deneyimlerimizi paylaşıyoruz. Türkler bana karşı çok cömert davranıyorlar, çok sıcak. Yardım için ellerinden geleni yapıyorlar.” Wilson’ın en büyük sıkıntısı ise sürekli çay ikram edilmesi: “Sürekli zaman ayırmalı ve çay içmelisiniz. Biz Amerikalılar programa uymaya alışığız ama sürekli her yerde çay ikram ediyorlar. İçmemek ayıp sayılabiliyor.”

Japonya depremi fotoğraf sergisi Japonya’da 11 Mart 2011’de meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve sonrası oluşan tsunami felaketinin 3’üncü yıldönümü nedeniyle New York’ta Basın Fotoğrafları Sergisi açıldı BİLGİN ŞAŞMAZ NEW YORK - AA

J

aponya'da meydana gelen ve 22 bin kişinin ölümüne yol açan Büyük Tohoku deprem ve tsunamisinin 3. yılı nedeniyle New York'un ünlü tren istasyonu Grand Central'da Basın Fotoğrafları Sergisi açıldı. Büyük Doğu Japonya Depremi Basın Fotoğrafları adlı sergide, 11 Mart 2011 tarihinde Japonya'nın kuzeydoğu kıyısında, okyanusta meydana gelen 9.0 büyüklüğündeki Büyük Tohoku deprem ve tsunamisi sırasında çekilen fotoğraflar sergileniyor. Deprem bilincini artırmayı amaçlayan sergiyi her gün yaklaşık 2 bin 500 kişi ziyaret ediyor.


Yaşam

5 Mart 2014 Çarşamba

Amerika’nın cennet adaları Ünlü seyahat sitesi TripAdvisor Amerika’nın en güzel 10 adasını belirledi. Bu yeryüzü cenneti adalar ve kaliteli otellerin çoğu Florida ve Hawaii’de bulunuyor

Key West, Florida Zamanın durduğu Key West Adası’nda sanki geçmişe büyülü bir yolculuk yapıyorsunuz. Binalar bozulmadan günümüze kadar gelmiş. Amerika’nın en güney ucundaki Key West Adası’nda bir tarafında Atlantik Okyanusu, diğer tarafında Meksika Körfezi bulunuyor. Key West Adası özellikle balıkçılığa gönlünü kaptırmış olanların tercih ettiği bir yer. Ayrıca burada dalış yapmak da olağanüstü. Bir zamanlar korsanların, kanun kaçaklarının barınağı olan adada her yıl korsan festivali düzenleniyor.

(NEW YORK-POSTA212)

Ü

nlü seyahat sitesi TripAdvisor 2014 yılının en iyi adalarını seçtiği “Traveler’s Choice Islands” listesine göre ABD’nin en iyi adalarının birçoğu Florida ve Hawaii’de bulunuyor. Site, son bir yıl içinde adalarda bulunan otel ve restoranların kalitesi ile adalarda yapılabilecek aktiviteleri değerlendiriyor.

Island of Hawaii/ Hawaii Big Island, Hawaii

Hilton Head, South Carolina Uzun zamandır golf cenneti olarak tanınan Hilton Head Adası her tür spor meraklısı için bir cennet. Ada güneşli plajlarla ve yeşilliklerle çevrili. Oyun veya maçların arasında Hilton Head’in doğal harikalarını keşfedebilirsiniz. Sea Pines Forest Preserve adlı korumalı alanda, bir bataklığı keşfe çıkabilirsiniz. Ayrıca adanın sembolü olan renkli Harbourtown Deniz Feneri’ni de mutlaka görmelisiniz.

Kauai Adası, Hawaii “Garden Island” olarak da bilinen bu cennette muhteşem kumsallar, şelaleler ve ormanlar bulunuyor. Volkanik bir ada olan Kauai Adası’nda, mercan kayalıkları görmeye değer güzellikler sunuyor. Hawaii’nin bahçesinde saatlerce yürüyüp altın sarısı kumsallardan gün batımı manzarası izlemenin keyfine doyulmuyor.

Ekolojik olarak büyük bir çeşitlilik gösteren ve nüfusu az olan Hawaii Big Island, daha fazla bilinen diğer Hawaii adalarından daha büyüktür. En çok Hawaii Volcanoes Milli Parkı’yla ünlü olan ada tarihte kaydedilmiş en uzun süren volkanik patlamaya şahitlik etmiş.

Nantucket Adası, Massachusetts

Anna Maria Adası, Florida Massachusetts eyaletindeki Cod Burnu’nun 48 kilometre kuzeyinde yer alan Kuzey Atlantik’teki bu adanın en popüler plajları; Surfside ve Children’s. Bu adada sular nispeten sakin olup güneşlenmeniz ve

kumdan kaleler yapabilmeniz için bol kumu vardır. Madaket Beach, sert dalgalarıy sörf keyfi ve kesinlikle kaçırılmaması gereken gün batımı ile tanınır. Yunusları izlemeyi de unutmayın.

Anna Maria adasında golf ve balıkçılık turistler için en popüler etkinliklerden. Öğleden sonraları ise Bean Point plajında uzanmak mutlaka yapılması gereken bir şey. Anna Maria Adası Tarih Müzesi, plajdaki güneş keyfinden biraz mola vererek yerel tarihle ilgili bilgi edinmenin eğlenceli bir yolu.

Maui Adası, Hawaii

San Juan Adası, Washington San Juan Adası manzarası, plajları ve ülkenin en büyük lavanta çiftliğine sahip olmasıyla ünlü. Lime Kiln Point Eyalet Parkı, balinaları seyretmek için mükemmel bir yer. Pelindaba Lavantqa Çiftliği ise bu güzel kokulu mor bitkinin kokusuyla kendinizden geçmenizi rahatlamanızı sağlar. Hareketli Friday Harbor restoranlar ve dükkanlarla dolu bir yer. Ayrıca Westcott Koyu Koruma Alanı’nda 75 dönümlük heykel bahçesi antik güzellikler sunar.

Zamanın durduğu Key West Adası’nda sanki geçmişe büyülü bir yolculuk yapıyorsunuz. Binalar bozulmadan günümüze kadar gelmiş. Amerika’nın en güney ucundaki Key West Adası’nda bir tarafında Atlantik Okyanusu, diğer tarafında Meksika Körfezi bulunuyor. Key West Adası özellikle balıkçılığa gönlünü kaptırmış olanların tercih ettiği bir yer. Ayrıca burada dalış yapmak da olağanüstü. Bir zamanlar korsanların, kanun kaçaklarının barınağı olan adada her yıl korsan festivali düzenleniyor.

Marco Adası, Florida Florida Fort Myers yakınındaki Marco adası Dolphin Explorer tekneleriyle yunusları keşfe çıkabileceğiniz bir cennet. Adada özellikle bataklık turları çok popüler. Bembeyaz plajlarında ışıltılı deniziyle Marco Adası’nda deniz kabuğu toplayın ya da güneşli bir günde biraz golf oynayın. Bir arazi aracıyla Everglades’i keşfedin ya da Rookery Bay Siti’nde doğa yürüyüşüne çıkın. İnsan tatilde başka ne ister ki?

Chincoteague Adası, Virginia Chincoteague Adası’nda kendi deniz mahsullerinizi kendiniz yakalayabilir veya çıkarabilirsiniz. Chincoteague Ulusal Vahşi Yaşam Barınağı kuşları izlemek, at sırtında gezintiye çıkmak, yüzmek ve bisiklet sürmek için harika şekilde korunmuş bir bölge. 1925’ten beri her yaz, Assateague’deki tüm yabani midilliler toplanarak dünyaca ünlü Midilli Yüzdürme etkinliği için Chincoteague’ye götürülüyor.


Yaşam

5 Mart 2014 Çarşamba

Sunay Akın @sunayakin62

KIZ KULESİ’NİN RENKLİ TARİHİ (1)

Yaşayacaksan Dakota’da yaşa Gallup’un 2013 yılında 50 eyalette 178 bin kişiyle yaptığı dev araştırmaya göre, Amerika’nın en yaşanılır eyaletlerinin başında Kuzey ve Güney Dakota geliyor NEW YORK - POSTA212

N

ew York veya Los Angeles gibi Amerika’nın en zengin kentleri aynı zamanda büyük gelir eşitsizliklerinin olduğu, stresin çok fazla olduğu alanlarıdır. Oysa günümüzde insanlar zenginlikten çok kendilerini nasıl hissettiklerine ve yaşam kalitesine önem veriyorlar. Gallup Yaşam Kalitesi Endeksi, bireylerin yaşamlarını de-

ğerlendirmesi, fiziksel ve duygusal sağlık, iş ortamı, sağlıklı davranış biçimleri ve sağlık, eğitim gibi temel gereksinimlere kolayca erişim gibi faktörlerden oluşuyor. YAŞAM KALİTESİ YÜKSEK Gallup’un 2013 yılında 50 eyalette 178 bin kişiyle yaptığı dev araştırmasına göre Amerika’nın kendilerini bulundukları ortam içinde fiziksel ve duygusal olarak en iyi hisseden, yaşam kalitesi en yüksek insanları North Dakota’da yaşıyor. North Dako-

Yaşam kalitesi açısından Amerika’nın 10 top eyaleti EYALET

ta’nın hemen arkasından çok ufak bir farkla South Dakota geliyor.

YAŞAM KALİTESİ PUANI

North Dakota South Dakota Nebraska Minnesota Montana Vermont Hawai Washington Iowa Kaynak: Gallup

WEST WIRGINIA EN KÖTÜSÜ Diğer yandan West Virginia, insanların kendilerini iyi hissetme, fiziksel ve ruhsal sağlıkları ve de yaşam kaitesi açısından en kötü hissettikleri eyalet. En kötü yaşam kalitesi liginde ikinci sırada Kentucky geliyor. Mississippi, Alabama gibi eyaletler de Kentucky’i takip ediyor.

70.4 70.0 69.7 69.7 69.3 69.1 68.4 68.3 68.2

Yaşam kalitesi liginin en dibindeki 10 eyalet EYALET

YAŞAM KALİTESİ PUANI

Eyalet Kentucky Mississippi Alabama Ohio Arkansas Tennessee Missouri Oklahoma Loisiana Kaynak: Gallup

61.4 63.0 63.7 64.1 64.2 64.3 64.3 64.5 64.7 64.9

FORBES TÜRKİYE, “EN ZENGİN 100 TÜRK” LİSTESİNİ AÇIKLADI

Murat Ülker zirveye oturdu lamasında da değişiklikler yer alıyor. Geçen yıl 12,7 milyar dolarlık toplam servetiyle Türkiye'nin en zengin ailesi olan Koç'ların serveti 3,8 milyar dolar azalarak 8,8 milyar dolara geriledi. Toplam serveti 8,9 milyar dolar olan Sabancılar ise "en zengin aile" ünvanını Koç Ailesi'nden devraldı.

NEW YORK - POSTA212

F

orbes Türkiye'nin açıkladığı "En Zengin 100 Türk" listesine göre geçen yıl üçüncü sırada yer alan Murat Ülker servetini 600 milyon dolar artırarak 3,7 milyar dolarla Türkiye'nin yeni "en zengini" oldu. Geçen yıl 44 dolar milyarderinin olduğu listede 19 kişi bu ünvanını kaybetti. Bu yıl listede 25 dolar milyarderi yer alıyor. Forbes Türkiye'den yapılan açıklamaya göre, Forbes Türkiye’nin bu yıl dokuzuncusunu hazırladığı "En Zengin 100 Türk" listesinde, geçen yılki 44 dolar milyarderinden bu yıl 19’u yok. ŞAHENK, 6’NCILIĞA GERİLEDİ Forbes 100 listesinin zirvesinde de büyük bir değişiklik bulunuyor. Geçen yıl 3,4 milyar dolarla Türkiye'nin "en zengini" olan Ferit Şahenk'in serveti 2,1 milyar dolara geriledi ve

listede bu yıl ancak altıncı olabildi. Geçen yıl üçüncü sırada yer alan Murat Ülker ise borsadaki düşüş ve dolar kurundaki yükselişe rağmen servetini 600 milyon dolar artırarak 3,7 milyar dolarla Türkiye'nin yeni "en zengini" oldu. Şarık Tara ise servetini 500 milyon dolar artırarak listede ikinciliğe yerleşti. SABANCILAR KOÇ'U SOLLADI "En Zengin 100 Türk" listesinde dikkat çeken önemli değişikliklerden biri de Sabancı Ailesi'nden altı, Koç Ailesi'nden de üç kişinin dolar milyarderi unvanını kaybetmesi oldu. Forbes 100'de aileler sıra-

ABD’DEN CHOBANI GİRDİ Forbes 100 listesinde Türkiye dışından iki milyarder bulunuyor. Amerika'da Chobani Yoğurt markasıyla büyük bir başarı yakalayan Hamdi Ulukaya bu yıl servetini 1,4 milyar dolara yükseltti. KKTC'den Suat Günsel de 1,2 milyar dolarlık servetiyle listede yer buldu.

enerjiyle 82, turizmle ise 53 zengin faaliyet gösteriyor. Ayrıca, bu yıl listede 22 kadın yer alıyor. Geçen yıl 10 olan kadın milyarder sayısı ise 5'e geriledi. Kadınların toplam servet içindeki payı yüzde 20,6 olurken ortalama servetleri ise 870 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Forbes 100'un Toplam serveti geçen yıl 117,8 milyar dolarken, bu yıl 92,8 milyar dolar oldu. Forbes 100'un ortalama serveti ise bu yıl 863 milyon dolara geriledi. Geçen yıl bu rakam 1 milyar 43 milyon dolardı. Sektörler listesinin ilk üçünde gayrimenkul, enerji ve turizm bulunuyor. Gayrimenkulle 83,

En zengin ilk 25 Türk Forbes Türkiye’nin açıkladığı “En Zengin 100 Türk” listesinin ilk 25’inde şu isimler yer aldı:

1 2 3 4 5 6 6 8 9 10 11 11 13 13 13 13 17 18 18 20 20 22 22 24 25

İSİM

Şirket

2014 Serveti 2013 Serveti (milyon dolar) (milyon dolar)

Murat Ülker Şarık Tara Hüsnü Özyeğin Erman Ilıcak Semahat Arsel Ferit Şahenk Rahmi Koç Suna Kıraç Filiz Şahenk Sinan Tara Ahsen Özokur Ali Ağaoğlu Bülent Eczacıbaşı Faruk Eczacıbaşı M.Emin Karamehmet Mehmet Nazif Günal Hamdi Ulukaya Mustafa Latif Topbaş Mübariz Gurbanoğlu Ahmet Nazif Zorlu Suat Günsel Ahmet Çalık Aydın Doğan Deniz Şahenk Murat Vargi

Yıldız Holding Enka İnşaat Fıba Holding Rönesans Holding Koç Holding Doğuş Holding Koç Holding Koç Holding Doğuş Holding Enka İnşaat Yıldız Holding Ağaoğlu İnşaat Eczacıbaşı Holding Eczacıbaşı Holding Çukurova Holding MNG Holding Chobani Yoghurt Bim Palmalı Denizcilik Zorlu Holding Yakın Doğu Üni. Çalık Holding Doğan Holding Doğuş Holding MV Holding

3.700 3.300 3.000 2.800 2.200 2.100 2.100 1.850 1.800 1.600 1.550 1.550 1.500 1.500 1.500 1.500 1.400 1.300 1.300 1.200 1.200 1.100 1.100 1.050 1.000

3.100 2.800 3.100 2.500 3.200 3.400 2.900 2.600 3.000 1.400 1.200 2.700 1.700 1.700 2.400 1.400 1.100 1.700 1.200 1.400 1.100 1.700 1.300 1.700 1.000

ADINIZIN alıcı olarak yazıldığı bir zarfın üstünde, şöyle bir adres olmasını ister misiniz: “Kız Kulesi Sokağı, Kız Kulesi Apartmanı, No. 23.” Böylesi bir adresteki evin penceresinden, İstanbul’un beyaz gecelikli uyurgezer kızının görüldüğünü sanıyorsanız, aldanırsınız! Kız Kulesi’nin adını taşıyan sokak ve apartman, İstanbul’un sokak çocuğu olan martıların çığlıklarından da, gölgelerinden de çok uzaklarda, Ankara’dadır. Neden mi? Kim bilir, belki de, İstanbul Boğazı’ndan geçen onca geminin gönül verdiği Kız Kulesi’nin resmini yalnızca “Ankara” gemisinin yanında taşıdığından olsa gerek. Kız Kulesi’nin kocaman bir resmi vardı, Ankara gemisinin salonunda. Refik Erduran’ın, gençlik anılarını kaleme aldığı Gülerek adlı kitabında bu resim göz kırpar okura. Oysa, 70’li yıllarda, herkes yanında taşırdı Kız Kulesi’nin resmini. On liralar ilk kez ortaya çıktığında, Kız Kulesi’nin resmi bir sevgili gibi yalnızca parası olanların cüzdanında taşınırken, enflasyon sayesinde tarihi kule tüm milletin sevgilisi oluverdi. Birçok ressama modellik yapmıştır Kız Kulesi. Ama, onun en ilginç resimlerinden biri Gebze’nin Eskihisar köyünde bir kahvenin duvarını süslemekteydi. Ünlü ressamımız Osman Hamdi Bey’in evinin olduğu köyde İki Milyarlık Bilet adlı film çekilmiştir. Senaryo gereği bir kahvenin duvarında Yavuz zırhlısının resmi olması gerekir. Gençlik Kıraathanesi’nin duvarına savaş gemisinin resmi yapılır. Artan boyalarla da, filmdeki oyunculardan biri, çay ocağının duvarına Kız Kulesi’nin de resmini yapar. Ne yazık ki, 17 Ağustos 1999 depreminde hasar gören kahve onarılırken, sağ alt köşesinde “Adile Naşit” imzasını taşıyan resim koruma altına alınamayarak, Kız Kulesi’nin kayıp tarihindeki yerini alır. Salacak’tan kuleye bakan keskin gözler, ahşap kapının üstünde bir Osmanlı padişahının tuğrası olduğunu görürler. İstanbul’dan gelip geçen onca Bizans kralı ve Osmanlı padişahından, Kız Kulesi’ne imzasını atan yalnızca II. Mahmut’tur. Rakım usta tarafından padişahın imzasının Kız Kulesi’ne armağan edildiğini belirtirken, Askeri Müze’de bulunan “26379” envanter numaralı sayebanda Kız Kulesi’nin resminin olduğunu da söyleyelim. Bu gölgeliği kullanan II. Mahmut’tur. İmza tek taraflı değil, karşılıklı atılmış anlaşılan! Kız Kulesi’nin en çok seven padişahın I. Mahmut olduğunu düşünürüm. Hiç sevmeyen ise bence II. Selim’dir. Bu yargıya varmamın nedeni, I. Mahmut’un satrancı çok sevmesi, II. Selim’in ise bu oyunu yasaklamasıdır. Ne dersiniz, Kız Kulesi sizce de denizin ortasında satranç tahtasındaki bir beyaz taş gibi durmuyor mu? İrfan Tözüm, Cazibe Hanım’ın Gündüz Düşleri adlı filminde, bir kadının dramıyla Kız Kulesi’nin yalnızlığını ustalıkla özdeşleştirir. Bu filmin ardından, okuduğunuz bu yazıyı kaleme alan Sunay Akın’ın, kuleyi “Şiir Cumhuriyeti” ilan edip, adacığa şair çıkarması yapmasından esinlenerek Kız Kulesi Âşıkları adlı film çekilir. Cüneyt Özdemir’in deyişiyle “İstanbul’un sessiz tanığı”nın sinemaya adım atışı ise bu iki filmden daha öncedir. Yeşilçam’ın ilk renkli filmi sayılan Çıldıran Kadın’ın yarısı siyah beyaz, yarısı renkli olarak çekilmiştir. Filmin renkli sahneleri Kız Kulesi’nde geçmektedir. Kız Kulesi’nin arka planda görülen bir figüran rolünün verildiği filmleri bir kenara bırakacak olursak, başrol oynadığı ilk film Cumhuriyet’le yaşıttır. 1923’te, Muhsin Ertuğrul’un çektiği Kız Kulesi’nde Bir Facia adlı film, kuledeki fener bekçisiyle oğlunun dramını yansıtır. Kayıp olan bu filmde, fener bekçisi, kuduz hastalığına yakalanan oğlunu öldürmek zorunda kalır. 2000 yılında İstanbul sinemalarında da gösterilen James Bond’un Dünya Yetmez adlı filminde ise Kız Kulesi, Rusların gizli dümenler çevirdiği bir karargâha dönüştürülerek, kendisine ilk kez “kötü kadın” rolü verilir. Muhsin Ertuğrul’un bir salgın hastalığı taşıdığı Kız Kulesi, bir müddet karantina hastanesi olarak kullanılmıştır. Kız Kulesi’nin tecrit hastanesi olması, Maltepe Askeri Hastanesi’nin yetersiz kaldığı durumlarda söz konusu olurdu. 1822 yılındaki veba salgınında Kız Kulesi’ne taşınan hastalara Fransız doktor M. Bulard şifa vermeye çalışmıştır. 4 Nisan 1838 tarihli karantina layihasından da kulede Antuan Lago adlı bir doktorun görev yaptığını öğreniriz. Kulede kaç hastanın son nefesini verdiğini bilemesek de, içinde ölüm korkusunu yaşayanlardan birinin Hekimoğlu Ali Paşa olduğu tarih kitaplarında yazılıdır. III. Osman, elinde kukla olduğu Silahtar Bıyıklı Ali Paşa’nın telkiniyle 18 Mayıs 1755’te, görevden el çektirdiği Hekimoğlu Ali Paşa’yı Kız Kulesi’ne gönderir. Paşanın boynuna dolanmak üzere yağlı urganlar hazırlanmış olsa da, Şehsuvar Valide Sultan’ın karşı çıkmasıyla tutuklu Kıbrıs’a sürgüne gönderilerek, yaşamı bağışlanır. Oysa, üç yıl öncesinde, Beşir Ağa o kadar şanslı değildi. Satranç sever I. Mahmut, Beşir Ağa’nın kendisine her gün hediyeler, paralar sunmasından pek memnundur. Saraydaki her işi rüşvet karşılığı gören Kızlarağası Beşir Ağa hadım olmasına hadımdı, ama adamları cariyeler ile yetinmeyip “Rum kızları ile zina, düruba oğlanlar ile livata” halindeydiler. Tebdil gezen padişah halktan bilgi aldıktan sonra, 11 Temmuz 1752’de tutuklattığı Beşir Ağa’yı Kız Kulesi’ne gönderir ve başını kestirmek suretiyle kendisini “mat” eder. DEVAMI HAFTAYA


10

Seri İlanlar

5 Mart 2014 Çarşamba

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

DETAYLI BİLGİ İÇİN İLAN DANIŞMA HATTINI ARAYINIZ: 347 730 42 36 İlanınız Burada Yayınlansın

SATILIK TERZİ DÜKKANI Manhattan’ın Upper East Side bölgesinde 24 yıllık terzi dükkanı satılıktır.

New York, Telefon: 347 610 7112

Bayan Eleman Aranıyor

Virginia, Fair Oaks Mall’da bulunan berber salonumuz için tecrübeli eleman arıyoruz. Cep: 703-981-1378 / İş: 703-359-0909 Staten Island, NY’ta 2 yatak odalı kiralık ev. Fiyatı $1300’dır. Mall’a ve ulaşıma çok yakındır. İlgilenenlerin 917 667 7344 no’lu telefonu aramaları rica olunur.

$50

New York, Upper East Side’daki bayan giyim mağazasında part time/full time çalışacak, satış tecrübesi olan bayan eleman aranıyor.

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

Telefon: 201 394 2429 Rose Hanım

Çocuk Bakıcısı Aranıyor

RESTAURANTA ORTAK ARANIYOR Queens, Woodhaven Boulevard’da bulunan restaurantımıza usta ortak aranmaktadır. Ciddi ilgilenenlerin 212 827 0801 no’lu telefondan Nurdan Hanım ile görüşmeleri rica olunur.

Posta 212’ye verdiğiniz seri ilanlar 1 ay boyunca USAilan.com’da ÖZEL İLAN olarak yayınlanır

SEKRETER ARANIYOR

İlanınız Burada Yayınlansın

Manhattan’da bir avukatlık firmasında çalışacak İngilizce ve Türkçesi düzgün sekreter aranmaktadır.

$40

Edison Township, NJ’de yaşıyorum. Beş ve yedi yaşındaki oğullarımı okuldan alıp onlarla ilgilenecek, araba kullanıp onları aktivitelerine götürebilecek birini arıyorum. Birinci önceliğim çocuklarla iyi iletişim kurulması. Çocuklar gelmeden önce evin toparlanıp yemek yapılmasını da bekliyorum. Hafif günlük ev işleri sadece. Full time veya part time olabilir. Araba kullanıyorsanız yatılı da düşünebilirim. Telefon: 484 354 2560 Brooklyn’de bulunan Türk restaurantına tecrübeli bayan garson (waitress) ve erkek komi (busboy) alınacaktır. Telefon: 646 284 1239

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

NY’a 20 dakika mesafede, 1 yatak odalı kiralık daire

Manhattan’a 25 dakika mesafede kiralık oda

Lyndhurst, NJ’de 1 yatak oda, salon ve mutfağı olan daire acil kiralıktır. Çamaşır makineleri basementta. $1100 kiraya yakıt dahildir. NYC’ye otobüs ve tren vardır.

Carlstadt, NJ’de 2 yatak odalı bir dairenin, müstakil bir odası kiralıktır. İkinci katta, salon, mutfak ve banyo diğer yatak odasındaki (erkek) kiracı ile ortak kullanılacaktır. NYC 25 dakika ve otobüs durağı bir sokak mesafededir. Kira $600, yakıt hariç.

Telefon: 201 281 6435 NJ’de yeni yapılanan Italian Restaurantımıza Pizza ve İtalyan usulü makarna yapabilecek ayrıca lunch time için yemek yapabilecek ustalar aranıyor. Telefon: 732 892 4220 Long Island’da garsonlar aranmaktadır. 864 612 7729’dan Şahin ya da 631 855 6165’den Aydener’i arayabilirsiniz.

HAFTA SONLARI TEMİZLİK

Şefkatli çocuk bakıcısı

Telefon: 914 327 6273

Telefon: 425 516 9805

New York’ta Night club ve lounge icin; Cuma ve Cumartesi çalılşabilecek, profosyonel bodyguard aranıyor.

Pedogojik eğitim almış üniversite mezunu emekli hemşireyim. Bebek ve çocuk bakımı, büyütüm ve eğitim konusunda destek bekleyenlerin telefonlarını bekliyorum.

Text: 718 559 9390

SERİ İLAN Emlak, Eleman, Vasıta, Alım/Satım, Çeşitli İlanlar

Pazartesi, Cuma günleri arası, saat 1 ile 5 arasında dağıtım, haftada $1300 ile $1400 arasında kazanç sağlayan yolumu kesin dönüş sebebiyle satıyorum.

SOSYAL İLAN Kutlama, Anma, Teşekkür, Doğum, Vefat İlanları Telefon: (347) 730 4236 E-mail: seriilan@posta212.com

TİCARİ İLAN Ürün Tanıtımı, Kurul, Bilanço İlanları

Depo New Jersey’de, dağıtım yeri ise Delaware’de. Telefon: 609 817 5400

Özel günlerinizde sizlere hizmet vermekten gurur duyarız. Davet yemekleri siparişleri alınır. Telefon: 646 730 7856

İlgilenenler ogugu@hotmail.com adresinden bana ulaşabilirler.

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

Seri İlanlar Kazandırır!

Telefon: 425 516 9805

Telefon: 631 662 30 87

White Plains, New York’ta Türk mutfağına usta aranıyor.

$20

58 yaşındayım, New Jersey ve civarında çocuk bakımı için yatılı olarak iş arıyorum. NJ’de oturuyorum ve yasalım.

Henna Tattoo yapacak eleman

İlanınız Burada Yayınlansın

Usta Aranıyor

East Rutherford, NJ Telefon: 201 281 6435

Hafta sonları sadece Cumartesi günleri temizlik işi arıyorum. Long Island ve çevresine, New Jersey ve çevresine gidebilirim. Ücret $80. Evin büyüklüğüne göre fiyat değişir.

5 senedir Amerika’da çeşitli yerlerde değişik yaşta çocuklar baktım. Green Card’im var. Uzun süreli, karşılıklı saygı ve güvene önem veren bir aile yanında iş arıyorum.

Telefon: 212 387 0600 Yakında 3 yaşına girecek kızıma part time-full time bakıcı arıyoruz. NY, Telefon: 347 527 1130

POSTA212 Seri İlan Sayfaları USAilan.com ile ortak hazırlanmaktadır...

Türk restaurantına araçlı delivery elemanı aranmaktadır.

İletişim için Kegan : 212-794-48-93

GAZETESİ

Mart ve Nisan aylarında Key West, Florida’da Henna Tattoo yapacak Türkler arıyoruz.

Satış Elemanları Aranıyor Manhattan Mall ve Jersey Garden Mall’de full time veya part time satış elemanlarına ihtiyacımız var. Uğur: Telefon: 407 668 3511

Seri İlan Sayfaları

New York Telefon: 347 480 9867

Tecrübeli Busboy Aranıyor

www.usailan.com

Sunnyside, Queens’teki restaurantımız için tecrübeli ve okul sorunu olmayan full-time busboy arkadaşlar aramaktayız.

ile ortak hazırlanmaktadır

Detaylı bilgi ve görüşme için 718 392 3838 nolu telefonu arayabilirsiniz.

Detaylı bilgi için ilan danışma hattını arayınız: 347 730 42 36

GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NDEKİ BAŞKONSOLOSLUKLAR T.C. ATLANTA FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (404) 848-9600 +1 404 848 9600 mdiamond@honturkishconsulga.org Chairperson, The American Turkish Friendship Council 1266 West Paces Ferry Rd. NW Suite 257 Atlanta, GA 30327 Web sitesi www.honturkishconsulga.org T.C. BALTIMORE FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (410) 889-0697 +1 (410) 889-0697 czkiratli@bcpl.net 313 Wendover Road, Baltimore, MD 21218

T.C. BOSTON BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon e-Posta Adres

+1 857 250 47 00 consulate.boston@mfa.gov.tr 31 Saint James Avenue,Suite #840, Boston, MA 02116 Web sitesi boston.bk.mfa.gov.tr T.C. DETROIT FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (248) 701-1050 +1 (248) 626-8279 nurten@turkishconsulategeneral.us P.O. Box 986, Farmington, MI 48332-0986

T.C. FLOWOOD FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (601) 936-3666 x128 +1 (601) 939-5685 ejones@mmiemail.com 1000 Red Fern Place, Flowood, MS 39232

T.C. HOUSTON BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon

+1 713-622 58 49 +1 713-622 03 24 +1 713-622 32 05 +1 713-622 32 76 Faks +1 713-623 66 39 e-Posta consulate.houston@mfa.gov.tr Adres 1990 Post Oak Boulevard Suite 1300, Houston, Texas 77056-3813 U.S.A Web sitesi http://houston.bk.mfa.gov.tr

T.C.KANSAS FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (816) 415-8325 +1 (816) 415-8325 emruerten@gmail.com 812 N. Woodridge Lane, Liberty. MO 64068

T.C.LOS ANGELES BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon

+1 (323) 655-8832 +1 (323) 655-8039 +1 (323) 655-8056 +1 (323) 655-8329 Faks +1 (323) 655-8681 e-Posta consulate.losangeles@mfa.gov.tr Adres 6300 Wilshire Blvd.,Suite 2010, Los Angeles, CA 90048 Web sitesi losangeles.bk.mfa.gov.tr T.C.NEW YORK BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon

+1 (646) 430-6560 +1 (646) 430-6590 (Konsolosluk Çağrı Merkezine 1-888-566-76-56 numaralı telefondan 7 gün 24 saat ulaşılabilmektedir) Acil Sağlık konuları için: Prof.Dr.Adnan Çinal E-mail:acinal@gmail.com Faks +1 (212) 983-1293 e-Posta consulate.newyork@mfa.gov.tr Adres 825 3rd Avenue, 28th Floor, New York, NY 10022 Web sitesi newyork.bk.mfa.gov.tr T.C.SAN FRANCISCO FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (707) 939-1437 +1 (707) 939-1433 bonnie@kaslan.com 1281 Oak Creek Drive, Suite A, Sonoma, CA 95476

T.C.SEATTLE FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (206) 662-8234 +1 (425) 739-6722 john.gokcen@boeing.com 12328 NE 97th Street, Kirkland, WA 98033

TC WASHINGTON BÜYÜKELÇİLİĞİ Telefon Adres

+1 (202) 612-6700 2525 Massachusetts Ave NW Washington, DC 20008

T.C.ŞİKAGO BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon

+1 312 263 06 44 +1 312 263 12 95 Faks +1 312 263 14 49 e-Posta consulate.chicago@mfa.gov.tr Adres 455 N. Cityfront Plaza Dr., (NBC Tower), Suite:2900, Chicago, IL 60611 - USA Web sitesi sikago.bk.mfa.gov.tr BAĞLI BİRİMLER BASIN MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6807 Faks (202) 319.1087 e-Posta trpressoffice@verizon.net DİN HİZMETLERİ MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202-612-6816 Faks 202-332-1841 EĞİTİM MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612-6810 Faks (202) 319-1538 e-Posta education@turkishembassy.org egitim@turkishembassy.org EKONOMİ MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6790 Faks (202) 238.0627 e-Posta washingtoneco@verizon.net EMNİYET MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202-612-6809 e-Posta washington@egm.gov.tr GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202 612 6794 Faks 202 518 4116 e-Posta gtbusa@gtb.gov.tr KÜLTÜR TANITMA MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6800 Toll free: (877) FOR TURKEY Faks (202) 319.7446 e-Posta dc@tourismturkey.org SİLAHLI KUVVETLER ATAŞELİĞİ Telefon (202) 612.6770 Faks (202) 238.0623 e-Posta adminattache@wtska.com defensesec@wtska.com wska@wtska.com milattache@wtska.com navalattache@wtska.com TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6780 Faks (202) 238.0629 e-Posta vasington@dtm.gov.tr dtvas@verizon.ne

HAVAYOLLARI TÜRK HAVA YOLLARI Telefon 1-800-874 8875 Web sitesi www.turkishairlines.com DELTA HAVAYOLLARI Telefon 800-221-1212 Web Sitesi http://www.delta.com UNITED AIRLINES Telefon 1-800-864-8331 Web Sitesi http://www.united.com

ACİL TELEFON VE YARDIM HATLARI Yangın İhbar Polis İmdat Ambulans Zehirlenme Kontrol Merkezi Tecavüz Kriz Merkezi Adsız Narkotikler Adsız Alkolikler Aile İçi Şiddet Yardım Hattı Kriz Hattı Kayıp Ve İstismar Edilen Çocuklar Ulusal Merkezi

911

(212) 7647667 (212) 267-7273 (212) 929-7117 (212) 647-1680 (800) 621-4673 (212) 219-5599 (800) 843-5678

DEVLET KURUMLARI ABD Vergi İdaresi (IRS) Sosyal Güvenlik İdaresi (SSA) Federal Soruşturma Bürosu (FBI)

(800) 829-1040 (800) 772-1213 (212) 384-1000

ULAŞIM REHBERİ Amtrak Demiryolu New York La Guardia Havaalanı Uluslararası Newark Havaalanı Uluslararası New York J.F.K. Havaalanı (JFK) Metropolitan Ulaşım İdaresi (MTA) Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu

GEREKLİ TELEFON NUMARALARI

(800) 872-7245 (718) 533-3400 (973) 961-6000 (718) 244-4444 (866) 743-3682 (888) 352-9886 (888) 352-9886


Spor

5 Mart 2014 Çarşamba

Nba'de geride kaldık NBA'de dört basketbolcuyla en fazla sayıda temsil edilen dördüncü ülke olan Türkiye, sporcularının istikrarsız bir sezon geçirmesi nedeniyle Amerikan basketbol gündeminin biraz uzağında kaldı ADNAN ONARAN HABER MERKEZİ - POSTA212

1

0 basketbolcuyla ligde en fazla oyuncusu bulunan Fransa, uluslararası basketbol arenasının NBA’deki en popüler yüzü. 39 ÜLKEDEN 92 KÜRESEL YILDIZ 39 ülkeden 92 uluslararası basketbolcuyla sezona başlayan NBA’de en fazla ‘yabancı’ oyuncu San Antonio Spurs’te bulunuyor. Spurs 10 dünya yıldızını kadroda bulunduruyor. Takımda Fransa, İtalya, Arjantin, Kanada, Yeni Zelanda, Brezilya, Avustralya ve Virgin Adaları’ndan oyuncu bulunduran Spurs, NBA’in en global takımı. Spurs’ün de en önemli küresel yıldızı Tony Parker. Fransız yıldız Parker 17.7 sayı, 6.2 asist ortalamalarıyla mücadele ediyor. Fransa’nın diğer NBA yıldızları ise, Nicolas Batum (Portland), Kevin Seraphin (Washington), Boris Diaw (Spurs), Ronny Turiaf (Minnesota) takımlarında önemli roller alan isimler.

nu tamamlayacak olan Alman süper yıldız 21,5 sayı ve 6 ribaunt ortalamaları tutturdurdu. Almanya’nın Nowitzki dışında 1 tane daha temsilcisi (Dennis Schröder, Atlanta Hawks) bulunuyor. Nowitzki’yi 20.6 sayı ortalamasıyla oynayan Sloven Goran Dragic takip ediyor. Listede sadece 5 basketbolcu bulunduran İspanya ise nitelik olarak en iyi oyuncuları elinde bulunduruyor. Jose Manuel Calderon (Dallas), Marc Gasol (Memphis), Pau Gasol (Lakers), Ricky Rubio (Minnesota) takımlarında kilit rol alan isimler. Sadece Portland’da forma giyen Victor Claver sınırlı süreler alıyor.

HİDO ISINMAYA BAŞLADI Bizim yıldızlarımıza gelirsek; Los Angeles Clippers ile 17 Ocak’ta sözleşme imzalayan Hidayet Türkoğlu NBA’ye yeniden ısınmaya başladı. Orlando Magic’te oynarken kanında yasaklı maddeye rastlanan ve yaklaşık 1 yıl sahalardan uzak kalan Türkoğlu geçtiğimiz hafta bu sezonki en yüksek sayısına ulaşarak 12 sayıyla Clippers’ın New Orleans Pelicans’i 123-110 yenmesine katkıda bulundu. Hidayetli Clippers son 4 maçını kazandı ve Batı’daki play-off yarısında Houston Rockets’i geçip 4. sıraya yükseldi. Artık 34 yaşında olan Hido geçmişini aratsa da playoff’ta Clippers’a hala katkı sağlayabilecek kapasitede.

ÖMER KURTULAMADI Ömer Aşık’ın forma giydiği Rockets ise son 5 maçta aldığı 2 yenilgiyle Batı’daki klasmanda yerini Clippers’a devretti. Takas sürecinde büyük beklentilere rağmen takımında kalan ve sonrasında yeniden formasına kavuşan Ömer son 10 maçta da forma giydi. Ömer ortalama 16 dakika sahada kaldı ve 4 sayı, 6 ribaunt ortalamaları tuturdu. Bulls’tan istikrarlı süre bulamadığı için ayrılan Ömer bu kez de Dwight Howard’ın arkasında kalıp, ‘bench’ten kurtulamadı. ENES YÜKSELİYOR Utah Jazz’in genç Türk oyuncusu Enes Kanter ise son 10 maçta iki kez 25 sayı barajına ulaştı. Bu sezon Ersan İlyasova’nın ar-

NOWITZKI HALA KRAL 35 yaşındaki Dirk Nowitzki NBA’in en skorer küresel yıldızı. 15. sezonu-

dından en istikrarlı süre alan Türk basketbolcu olan Enes 12 sayı, 6 ribauntluk istatistikler tutturdu. NBA’in dibinde yer alan Milwaukee Bucks’ta forma giyen Ersan ise maalesef inişli-çıksli bir performans sergiliyor. Bu sezon sadece 6 kez double-double yapan Ersan yine de takımın en önemli isimlerinden. Hem ribaunt hem de skor anlamında takımına katkı sağlayan 26 yaşındaki milli basketbolcumuz yine de Bucks’in ligin en az galibiyet alan takımı olmasını önleyemiyor. Gelecek yıl düzenlenecek Dünya Basketbol Şampiyonası için ‘wildcard’ kazanan Türkiye tıpkı ulusal takımda olduğu gübü NBA’deki temsilcileriyle de istikrarsız bir süreç geçiriyor. Son yıllarda NBA üretimi düşen Türkiye’nin yeniden ‘all-star’ seviyesinde sporcular çıkartması için farklı bir yapılanmaya gitmesi gerek aksi halde global anlamda eski başarılarımızı anlatmaktan başka bir seçeneğimiz olmayacak.

Eurolig'de tek galibiyet Turkish Eurolig’de Türkiye’yi temsil eden dört takımdan sadece Fenerbahçe Ülker haftayı galibiyetle kapatarak yüzümüzü güldürdü. Anadolu Efes ve Galatasaray Liv Hospital rakiplerine boyun eğdi İSTANBUL - POSTA212

T

urkish Airlines Eurolig Top 16 turunda 8. hafta maçları tamamlanırken, galibiyet elde eden tek Türk ekibi Fenerbahçe Ülker oldu. Fenerbahçe Ülker, E Grubu’nda kendi seyircisi önünde yaptığı maçta, THY Avrupa Ligi’nde son iki sezonun şampiyonu olan ancak önemli oyuncusu Vassilis Spanoulis’i sakatlığı nedeniyle kullanamayan Olympiakos’u 78-74 yenmeyi başardı. Sarı-lacivertli ekip, grupta üst üste 3. galibiyetini elde ederek grubunda bir sıra yükseldi ve sayı averajıyla 4. sıraya yerleşti. EFES UZATMADA KAYBETTİ E Grubu’nda ilk 4 içinde yer alabilme yolunda iddiasını güçlendirmesi için büyük önem taşıyan karşılaşmada Anadolu Efes, Barcelona’ya 8984’lük skorla boyun eğerken, F Grubu’nda ise Galatasaray Liv Hospital, deplasmanda Macca-

bi Electra’ya 16 sayı farkla 9781 mağlup oldu. Oldukça çekişmeli geçen ve uzatmaya giden maçta Barcelona’ya kaybeden Anadolu Efes, üst üste 3., toplamda ise 6. yenilgisini yaşayarak grupta 7. sırada kalmayı sürdürdü. Galatasaray Liv Hospital ise Maccabi Electra yenilgisiyle grubunda bir sıra geriledi. Haftaya 4. sırada başlayan sarı-kırmızılılar, İsrail ekibine karşı aldığı mağlubiyetin ardından yerini Bayern Münih’e kaptırdı ve 5. sıraya düştü.

ABD'de 'eşcinsel' profesyonel açılımı

(NEW YORK-POSTA212) Brooklyn Nets ile geçtiğimiz hafta sözleşme imzalayan Jason Collins, Amerikan Basketbol Ligi NBA’da eşcinsel olduğunu açıkladıktan sonra forma giyen ilk basketbolcu oldu. Brooklyn Nets 10 günlük sözleşme imzalayan Collins aynı gece Los Angeles’ta Lakers’a karşı mücadele etti. 35 yasındaki pivot geçtiğimiz sezon sonunda eşcinsel olduğunu açıklamıştı. Ancak Collins’in o dönemde bir takımla sözleşmesi yoktu. 2.13 metre boyundaki Collins, Nets’in 2000’li yılların başlarında NBA finallerine kalmasında önemli pay sahibiydi. Nets’in eski takımı olması dışında kulübün sahibi olan Rus milyarder Mikhael Prokhorov’un da bu karara onay vermesi önemli bir detay. Prokhorov bilindiği gibi Kış Olimpiyatları öncesinde büyük ses getiren ‘anti-gay’ önerileri yasalaştıran Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de yakın dostu.

SIRA NFL’DE

Collins’in NBA’de profesyonel sözleşme imzalamasının ardından gözler Missouri Üniversitesi’nin yıldız oyuncusu Michael Sam’e çevrildi. Geride kalan kolej futbolu sezonunda NCAA Futbolu’nun en güçlü ligi olarak gösterilen SEÇ’de (Güneybatı Konferansı) yılın savunma oyuncusu seçilen Sam önümüzdeki günlerde düzenlenecek NFL Draft’ine katılacak. Geçen Mayıs’ta da Los Angeles Galaxy futbol takımının oyuncusu Robbie Rogers, profesyonel ligin eşcinsel olduğunu açıklayan ilk oyuncusu olmuştu.

Dakar Rallisi'nde kokain ŞOKU! (İSTANBUL-POSTA212) Dakar Rallisi’ne katılan takımlardan Epsilon’a ait bir kamyonda, lastiklerin arasına gizlenmiş 1 ton 400 kilogramlık kokain bulundu. Fransa, İspanya ve Bulgaristan İçişleri Bakanlıklarının ortak yürüttüğü operasyonda, uyuşturucunun Şili çıkışlı olduğu ve İspanya’ya götürüldüğünün öğrenildiği kaydedildi. İspanya İçişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, 19 Şubat’ta Fransa’nın Le Havre Limanı’nda durdurulan araçta uyuşturucu bulunmasının ardından 5 kişinin gözaltına alındığı açıklandı. Kamyonun, Liberya bandıralı bir gemi ile Fransa’ya getirildiği ve kamyondaki İspanyol vatandaşı 2 kişinin gözaltına alındığı ifade edildi. Kamyonun, İspanyol Epsilon takımına kayıtlı olduğu ve bu nedenle Epsilon’un Barcelona kentindeki merkez binasında ve direktörü David Oliveras’ın evinde arama yapıldığı ve Oliveras’ın göz altına alındığı bildirildi.

Eurolig’de alınan diğer sonuçlar: E Grubu 71-81 Laboral Kutxa - Unicaja Malaga: 77-75 ikos: thina Pana EA7 Emporio Armani F Grubu CSKA Moskova - Lokomotiv Kuban: 94-93 79-73 Bayern Münih - Zalgiris Kaunas: 80-57 NIS: Real Madrid - Partizan

Formula 1’de 22 yıl sonra ilk kadın pilot Susie Wolff (NEW YORK-POSTA212) Williams Formula 1 takımı, geliştirme sürücüleri Susie Wolff'un, bu sezonki iki antrenman seansında FW36 adındaki otomobillerini kullanacağını açıkladı. Takımın internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, şu anda Williams'ın geliştirme sürücüsü olarak görev yapan

31 yaşındaki kadın pilot Susie Wolff, 2014 sezonunda yapılacak Büyük Britanya ve Almanya Grand Prix'lerinin ilk antrenman seansında piste çıkacak.Mercedes takımının icra direktörü ve Williams takımının hissedarı Toto Wolff ile evli olan Büyük Britanyalı sürücü, 1992'de Brabham takımıyla katıldığı üç sıralama turunda da yarışa katılma hakkı kazanamayan İtalyan Giovanna Amati'den 22 yıl sonra Formula 1 takvimindeki bir yarış hafta sonuna katılacak ilk kadın pilot olacak.

Pistorius davasına Apple dahil oldu

Adidas Dünya Kupası'nda 'seksi' tişört satmayacak NEW YORK – POSTA212)

B

rezilya yetkililerinin "ülke imajının cinselleştirilmesi"nden yakınması üzerine, spor malzemeleri devi Adidas, bu yazki Dünya Kupası için hazırlanan tişörtlerin satışını durdurdu. Adidas tişörtlerinden birinde, bikinili bir genç kadın çiziminin yanı başında "Gol atmak mı istiyorsun?" sözleri yazılı. Bir diğerindeyse "Brezilya'yı seviyorum" sözün-

de kullanılan kalp simgesi, aslında tangalı bir kalça çizimi şeklinde resimlendi. Brezilya Turizm Kurumu Embratur, ülkenin imajına seksi anlamlar yükleyen her türlü ürüne sert tepki gösteriyor. Adidas, Dünya Kupası'nın başlıca sponsorlarından biri ve maçlarda kullanılacak topların da üreticisi. Çıkan tartışma ardından, Adidas, ABD pazarı için sınırlı sayıda üretilen tişörtleri piyasadan çekti

(NEW YORK-POSTA212) Oscar Pistorius davasını soruşturan savcılar Apple’ın kapısını çaldı. Konu, Pistorius'un Apple hesaplarının şifresi. Kız arkadaşı Reeva Steenkamp’ı kasten öldürmek suçuyla 'tutuksuz' yargılanan ampute atlet Oscar Pistorious davasında ilginç bir gelişme yaşandı. Soruşturmanın savcıları, Oscar Pistorious'un telefonundaki bütün dijital verilerin silindiği gerekçesiyle Apple’a başvurdu. Savcılar, Pistorius'un iCloud, iMessage, e-posta ve her türlü konuşmasını Apple’ın kendilerine sağlamasını istiyor. Pistorius’un telefonundaki birçok kayıtın da silindiğini söyleyen savcılar, Güney Afrikalı sporcunun Apple şifresini yanlış söylediğini iddia ediyor. Avukatlar ise bunun doğru olmadığını, geçtiğimiz haziranda her türlü bilginin polislerle paylaşıldığını savunuyor. Kız arkadaşını öldürmekle yargılanan Oscar Pistorius’un davası 3-20 Mart tarihleri arasında görülecek. Güney Afrikalı atlet, geçen Şubat’ta tutuksuz yargılanmak üzere 110 bin dolarlık kefaletle serbest kalmıştı.


Emlak

5 Mart 2014 Çarşamba

Yabancı Manhattan’ı aldı

Yabancı yatırımcılar, 2013 yılında Manhattan’dan 5.5 milyar dolar değerinde emlak satın aldı. Geçen yıl Manhattan’da yapılan 20 milyar dolarlık ticari gayrimenkul anlaşmalarının yüzde 28’i yabancı yatırımcılar tarafından gerçekleştirildi

Al Capone’un villası satıldı (NEW YORK-POSTA212) Amerika’da alkol yasağı ile birlikte 1920-1933 yılları arasında ülkeyi kan gölüne çeviren gangaster Al Capone’nin Miami Beach’deki villası satışa çıkarıldı.

40 BİN DOLARA ALMIŞTI 10 bin square footluk bir alana sahip 7 odalı malikane, bir ana ev, misafirler için ayrı bir bölüm, havuz ve özel bir plajdan oluşıyor. Capone malikaneyi 1922’de 40 bin dolara satın almış, daha sonra havuz dahil pek çok eklemeler yapmıştı. Ünlü Alkatraz hapishanesinde yıllarını geçiren Al Capone, serbest kalınca Miami’ye malikanesine döndü ve 1947’de ölünceye kadar burada yaşadı. Çeşitli kereler el değiştiren malikaneyi en son New York’lu bir avukat altı ay önce 7.4 milyon dolara satın almıştı.

Amerika’da ev satışları arttı (ALİ SİRET DİNÇ - WASHINGTON - AA) ABD’de yeni (birinci el) ev satışları ocak ayında yıllık düzeyde, 405 binlik beklentinin üzerine çıkarak 468 bin olarak gerçekleşti. Aralık ayı satışları da 414 binden 427 bine revize edildi. ABD’de Nüfus Bürosu ve Konut ve Şehircilik Bakanlığı’nın bugün açıkladığı verilere göre, 2013 yılının genelinde hareketli bir seyir izleyen ancak yılı düşüşle kapatan konut sektörü yeni yıla yükselişle girdi. Ocak ayında ABD genelinde konut satışları aralık ayına kıyasla yüzde 9,6, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 2,2 artış gösterdi. Ocak ayı sonu itibariyle satışa hazır yeni ev sayısı 184 bin olarak gerçekleşti. Mevcut satış hızıyla bu sayı 4,7 aylık stoka işaret ediyor. Konut sektörü ABD ekonomisinin 2013 yılında kaydettiği toparlanmada olumlu bir rol oynadı. Bu arada, ev fiyatlarının yükselmesiyle net varlıkları da artan hane halklarının, daha kolay harcama artırma kararı verdiği belirtiliyor.

Bursa’da 139 bin liraya daire Ali Bostancı İnşaat tarafından Bursa - Osmangazi, Hamitlerde hayata geçirilen Bostancıkent 30. Etap Şubat 2015'te teslim ediliyor. 2+1 ve 3+1 dairelerden oluşan projede toplam 88 daire bulunuyor. Projede 2+1 dairelerin 139 - 159 bin lira ve 3+1 daireler 135 - 169 bin lira arasında değişen fiyatlar satılıyor. Dairelerin büyüklükleri ise 105 metrekare ile 140 metrekare arasında değişiyor. Projede ayrıca 12 adette dükkan bulunuyor. 6 bin metrekarelik bir alan üzerine inşa edilen Bostancıkent 30. Etap projesinde açık yüzme havuzu, çocuk oyun alanları, çocuk yüzme havuzu, güneşlenme terası gibi sosyal donatılar bulunuyor. http://www.alibostanciinsaat.com/

Emlak sayfası A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

emlak sohbetleri

www.emlaksohbetleri.com

işbirliğiyle hazırlanmaktadır. Sayfada yer almasını istediğiniz proje bilgilerinizi bize gönderebilirsiniz. e-mail: erdal@emlaksohbetleri.com

G

(NEW YORK –POSTA 212)

eçen yıl Manhattan’a akın ederek ofis kulelerini havada kapan yabancı yatırımcılar rekor kırdı. 2013 yılında Manhattan’ın ticari gayrimenkul piyasasına damga vuran ülkelerin başında Çin, Kanada ve Birleşik Arap Emirlikleri geliyor. Colliers International gayrimenkul danışmanlık firması tarafından yayınlanan yeni bir rapora göre, yabancı yatırımcılar, 2013 yılında Manhattan’dan 5.5 milyar dolar değerinde ofis kuleleri satın aldı. Manhattan’da yapılan 20 milyar dolarlık ticari gayrimenkul anlaşmalarının yüzde 28’i yabancı yatırımcılar tarafından gerçekleştirildi. Yabancı yatırımcıların Manhattan’daki ticari gayrimenkul yatırımı 2007 yılında 3 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

OFİS YATIRIMI KARLI Crain’s New York Bussiness’ e konuşan Colliers International’dan James Murphy’e göre, Manhattan’ın uzun zamandan beri zengin alıcıların hedefinde olmasının nedeni New York’un ofis gayrimenkul pazarının zamanla çok iyi kazanç sağlaması. Yabancı yatırımcılar çok uzun bir süreden beri Manhattan emlak piyasasında aktifken Çin’in liderliğinde Asyalı yatırımcıların piyasadaki hakimiyetleri çok güçlü. Çinli emlak grubu Fosun International, Aşağı Manhattan’daki finans çevresinin mihenk taşlarından sayılan şehrin en pahalı ofis kulesi 60 katlı One Chase Manhattan Plaza’yı 725 milyon dolara satın aldı. Çinli bir başka emlak yatırım grubu Zhang Xin, General Motors’ın Manhattan’daki yüzde 40 hissesini 700 milyon dolara satın aldı.

YABANCI YATIRIM DEVAM EDECEK Manhattan emlak piyasasında 2013 yılında yaptığı yatırımlarla altın madalyayı alan Çin’i gümüş ve bronz madalyayı alan Kanada ve Birleşik Arap Emirlikleri takip etti. Kanada’nın en büyük yatırım firmalarından Ivanhoe Cambridge 44 katlı Rockefeller Center’ın çoğunluk hissesini 900 milyon dolara satın aldı. New York Times gazetesinin haberine göre Kanadalı yatırımcı bu yıl çok daha güçlü geliyor. Oxford Properties Group, 450 Park Aveneu gökdelenini 575 milyon dolara satın aldı. James Murphy, 2014 yılında yabancı yatırımcıların güçlü pozisyonlarını koruyacağını tahmin ediyor. Abu Dhabi Investment Authority ise, Time Warner Center hisseleri için 650 milyon dolar ödedi.

Örnek daireleriyle görücüye çıktı MESA, ARTAŞ, ÖZTAŞ, KANTUR-AKDAŞ Ortak Girişimi tarafından İstanbul'un gelişmekte olan bölgesi Atakent'te konumlandırılan Tema İstanbul projesinin örnek daireleri tanıtıldı İSTANBUL - POSTA212

Tema İstanbul’un enleri kampanyası

T

ürkiye’nin en büyük özel sektör gayrimenkul projesi Tema İSTANBUL’un örnek daireleri, düzenlenen basın toplantısı ile tanıtıldı. Farklı tip ve büyüklüklerde toplam 3 bin 614 adet konutun yer aldığı Tema İSTANBUL konut bölgesinde örnek daireler, Satış Ofisi’nin birinci katında oluşturuldu. Tema İSTANBUL örnek daireleri, konut bölgesindeki D.1, F ve A tipi konutları temsilen 1+1, 2+1 ve 3+1 olmak üzere üç farklı büyüklükte hazırlandı. D.1 tipi 1+1 örnek daire, 72,76 metrekare büyüklüğünde tasarlandı. F tipi 2+1 örnek daire, 121,86 metrekare, A tipi 3+1 örnek daire ise 151,18 metrekare büyüklükleri ile Satış Ofisi içinde yerlerini aldılar. Her daireye özel konsept Dekorasyonunda Gönye Mimarlık ile çalışılan Tema İSTANBUL örnek dairelerinde, ankastre ürünlerle birlikte yerli ve yabancı birinci sınıf ürünler kullanıldı. Başta ahşap mobilyalar olmak üzere kullanılan birçok ürün, Tema İSTANBUL için özel olarak üretildi. Tasarımlarda; efektif kullanım ile estetiğin mükemmel birleşimleri ile farklı konseptler yaratıldı. Tema İSTANBUL’un her örnek dairesinde uygulanan bu özel konseptlerle, farklı zevk ve tarzlara da hitap edildi. 1+1 örnek dairenin tasarımında “dinamizm, heyecan ve modern” konsepti etkili olurken, 2+1’de ise “provence, klasik” yaklaşımın izdüşümü hakim oldu. 3+1 örnek daire ise “modern, güçlü ve oturaklı” bir çizgi ile dekore edildi. amiral gemisi; Tema İSTANBUL Gayrimenkul sektöründe 2013 yılı başında yürürlüğe giren yüzde 18 KDV oranına karşın, Tema İSTANBUL gibi yasa değişikliği öncesinde ruhsat alınan yüzde 1 KDV’li projelerin varlığı pazarı domine etmişti. 2014 yılında ise azalan yüzde 1’lik KDV avantaj-

MESA Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu, ARTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, KANTURAKDAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kantur ve Tema İSTANBUL Genel Müdürü Mesut Arslan’ın ev sahipliğinde düzenlenen basın toplantısında, Tema İSTANBUL yönetimi de hazır bulundu. (soldan sağa)

lı projeler içinde Tema İSTANBUL, en önemli ve hacimli proje olarak öne çıkıyor. Tema İSTANBUL konutları, seçkin özellikleri ve yarattığı fırsatların yanı sıra 2014 yılının tamamında yüzde 1 KDV avantajı sunabilecek. Diğer bir deyişle; Tema İSTANBUL, 2014 yılında yüzde 1 KDV avantajlı konut filosunun amiral gemisi konumunda. Metrekare fiyatı 3 bin 547 lira Karma projenin diğer fonksiyonlarının da hayata geçmesiyle ortaya çıkacak yüksek değerin müşterilere sunulduğu Tema İSTANBUL konutları, devam eden lansman avantajları ile hızla ilerleyen inşaat aşamasında da güçlü satış grafiğini istikrarlı bir şekilde sürdürüyor. Tema İSTANBUL’da 3 bin 547 TL’lik ortalama metrekare fiyatının, projenin henüz yapım aşamasında dahi, yüzde 40 ve üzerinde bir oranda değer kazanması bekleniyor. Vaat ettiği önemli değer artışlarıyla cazip bir yatırım olarak öne çıkan Tema İSTANBUL konutları, eşsiz yaşam olanakları ile de

tercihleri değiştiriyor. Tema İSTANBUL’da, yatırım için gelen ancak projenin özelliklerinden etkilenerek yaşam için konut alanların sayısı da çok yüksek. 7 ayda BİN 792 KONUT Bünyesinde barındırdığı özgün özellikleri, gerçekleştirdiği birçok ‘ilk’ ve ‘en’in yanı sıra Tema İSTANBUL, lansman öncesi ulaştığı ve sonrasında devam ettirdiği rekor konut satış rakamlarının yanı sıra istikrarı ile de literatüre geçiyor. Tema İSTANBUL’da, yoğun ilgi gören lansman ve ilk birkaç aylık dönem sonrasında dahi ayda ortalama 400 müşteriye birebir tanıtım gerçekleştirilerek, görüşmeler yapılıyor. Tema İSTANBUL’da, lansman tarihinden bu yana 7 ayda sözleşme ile gerçekleştirilen kesin konut satış rakamı ise bin 792 adet oldu. Mega karma proje Tema İSTANBUL, uyuma bölgesi olan semtinin kaderini değiştirecek; Atakent’i, ‘yaşam’, ‘eğlence’, ‘iş’, ‘sosyal’ ve ‘kültür’ merkezine dönüştürecek, özgün, güçlü ve farklı fonksiyonlardan oluşuyor. Tema İSTANBUL’da, konut bölgesinin yanı sıra yine uluslararası nitelikte ve önemli büyüklükteki; ticari bölümler, sosyal-kültürel buluşma merkezi, farklı alışveriş konsepti ve Türkiye’nin dünya çapındaki temalı eğlence parkı tamamlayacak. Hizmete açılacağı dönemin, dünyanın en güncel projesi olacak Tema World’ün, bir bölümü yabancı olmak üzere yılda 3 milyon ziyaretçi çekeceği öngörülüyor. Tüm fonksiyonları ile birlikte yaklaşık 16 bin kişinin yaşayacağı, 4-5 bin kişinin çalışacağı mega karma projede, başta farklı alışveriş konsepti ve Tema World gibi diğer fonksiyonlarla birlikte Tema İSTANBUL’un yaratacağı devasa toplam değer ise Tema İSTANBUL’da, konut sahiplerine daha bugünden karşılıksız olarak sunulmuş durumda.

Türkiye’de birçok ‘ilk’ ve ‘en’leri hayata geçiren ve geçirecek olan Tema İSTANBUL, bu açıdan da çok çarpıcı özelliklere sahip. Tema İSTANBUL’un çarpıcı ve şaşırtıcı özelliklerinden bir bölümü ise projenin son reklam kampanyasının sloganları oldu. “Bunu Biliyor musunuz?” sloganıyla gerçekleştirilen reklam kampanyasına da konu olan Tema İSTANBUL’un bazı ‘en’leri şunlar: l Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük özel sektör gayrimenkul projesi olan Tema İSTANBUL’un sadece konut bölgesinde kullanılan 50 bin ton demir ile 7 Eyfel Kulesi yapılabiliyor. l Tema İSTANBUL’un devasa arazisi, Taksim Meydanı’nın yaklaşık 50 katı büyüklüğünde bir alanı kaplıyor. l Türkiye’nin en hızlı şantiyesine sahip olan Tema İSTANBUL konut bölgesinde, günde 14 dairenin kaba inşaatı tamamlanıyor. l Tema İstanbul’un sadece konut bölgesi ise; 50 futbol sahası ya da 800 basketbol sahası büyüklüğünde bir alan üzerine inşa ediliyor. l Doğanın ve peyzajın çok yüksek oranlarda tutulduğu Tema İSTANBUL’un sadece konut bölgesinde dahi Gülhane Parkı’nın iki katı büyüklüğünde yeşil alan bulunuyor. l Tema İSTANBUL’un sadece konut bölgesinde kullanılan 550 bin metreküplük beton ile İstanbul’dan Kars’a 1.450 kilometre gidiş-geliş, çift şeritli yol yapılabiliyor. l Türkiye’nin en büyük şantiyesine sahip olan Tema İSTANBUL’da, toplam 4.000 işçi çalışıyor. l Mega karma proje Tema İstanbul’un konut bölgesinde 20.000 kişilik devasa bir meydan bulunuyor.


Food & Dining Bu hafta bol baharatlı tatlarıyla tanınan Hint Mutfağı’nda küçük bir keşif yapıyoruz. Önemli olan gerekli baharatlara sahip olmak, gerisi kolay

New York’un en iyi 10 sushi restoranı

Dilara Erbay

dilaraerbay@gm ail.com

Hint S mutfağını keşfedelim

NEW YORK - POSTA212

ushi dünyanın her yerinde çok popüler bir yiyecek. New Yorklular ise tam bir sushi tutkunu. Pizza, burger düşkünlüğü çocuklar bile sushi deyince kayıtsız kalamıyor. Sushi fanatikleri için New York’un en iyi Sushicilerini sizler için araştırdık.

H

int mutfağı deyince aklımıza bol baharatlı yemekler gelir. Gerçekten etinden, tavuğundan tatlısına kadar her yiyecek binbir baharatla pişirilir. Hindu inanışına göre dana eti pek yenmediği için ana yemekler tavuk eti ağırlıklıdır. Tavuk genellikle köri ile pişirilir. Köri tüm Güneydoğu Asya mutfağında yer alan içinde başta zerdeçal ve sumak olmak üzere pek çok baharatın karşımıdır. Sanıldığı gibi bir körü bitkisi ya da baharatı yoktur, yemeğe göre içeriği değişebilir. Tatlılarda ise tarçın çok kullanılır. Zencefil, mango tozu, maydanoz, nar tohumu, badem, kişniş, kakule, demir-

hindi, muskat, kimyon ve meyan tozu diğer çok kullanılan malzemeler arasındadır. Bu hafta sizlere Hint mutfağın klasiklerinden iki tarifimi vereceğim. New York’un soğuğundan ancak baharatlarla korunuruz diye sizlere bol zencefilli, zerdeçallı, sarımsaklı, yiyecekler seçtim. Tikka, bizim Güney Doğu’da “tike” denildiği gibi, parça lokma anlamına gelir. Yani chicken tikka’nın Türkçesi tavuk kuşbaşı! Samosa ise Hindistan’ın milli yemeği sayılabilecek bizim muska böreğe benziyor. Hem çok lezzetli bir ara yemek olabilir hem de misafirlerinize atıştırma olarak sunabilirsiniz.

Sakin sushi restoranlarının tersine Hideo Kuribara’nın bu dökülen, harap mekanı akşamları çok kalabalık oluyor. Ahşap tezgahın üstünde deniz mahsulleri deyince aklınıza ne geliyorsa en iyisini bulabiliyorsunuz: Kadife gibi karidesler, ton balıkları, yılan balıkları... Birbirinden farklı sushi sosları da tezgahın üzerinden seçilebiliyor. Bir kere uğradıktan sonra bu sushi restoranının bağımlısı olabilirsiniz. Bir parça sushi 5, şef’in tabağı ise 70100 dolar arasında. 136 W Houston St (MacDougal ve Sullivan St arasında.) 10012-25

ICHIMURA AT BRUSHSTROKE

kırmızı biber TARİF: Sarımsak ve zencefili dövüp yoğurt ve diğer malzemelerle iyice karıştırıp tavukları bu karışımla yoğurun. Bir gece terbiye ettikten sonra 200 derecede (santigrat) fırında pişirin. Servis önerileri: Garnitür olarak yemişli pilav, şam fıstığı, saftan çiçekleri.

Pizza, burger tamam da New Yorklular için sushi de vazgeçilmez bir yiyecek. Peki en iyi mekanlar nerede?

MASA Üç Michellin yıldızlı Masa hayatınızda bir kere gidilebilecek yerlerden. Her sushi parçasının bir sanat eseri gibi süslendiği, ağzınızda dağıldığı olağanüstü bir lezzet mekanı. Ama bir o kadar da pahalı. Bütün bir akşam yemeği vergiden, tipten önce 450 dolara mal oluyor. Bir kereliğine tam bir lüks yaşamak için aklınızda tutun. Time Warner Center, 10 Colombus Circle, fourth floor (60th st üzerinde)

USHIWAKARUMU

TAVUK TİKKA

MALZEMELER ● 750 gr tavuk but kuşbaşı ● 6-7 diş sarımsak ● 1 parmak taze zencefil yoksa 1 tatlı kaşığı toz zencefil ● 1 çay bardağı zeytinyağ ● 1 su bardağı yoğurt ● 1 yemek kaşığı biber salçası ● ½ limon ● 1 çorba kaşığı

SASABUNE NY Restoranın sahibi ve şefi Kenji Takahashi’nin kendi eliyle hazırladığı enfes sushileri makul bir fiyata yiyebileceğiniz bir yer Sasabune NY. Takahashi geleneksel sushi tadlarından taviz vermiyor, bu yüzden her yerde rastlayabileceğiniz Kaliforniya Roll, Spicy Tuna gibi sushinin batılı versiyonları bu mekanda yok. Şef günlük deniz mahsullerinin en tazelerinden harikalar yaratıyor. Omakase adı verilen şefin tabağı 80 dolar. 401 E 73rd St (First Ave üzerinde)

KANOYAMA East Villa’in bir köşesinde yer alan bu restoran iki Japon şef tarafından çalıştırılıyor. Sushilerin kalitesi ve lezzeti o kadar yüksek ki, pek çok müşteri yemeğin sonunda gelen hesapla şaşırıyor. Sunduğu birinci sınıf suşilere göre fiyatlarının çok makul olması Kanoyakama’yı tercih edilir bir sushi restotanı yapıyor. Bir parça sushinin ortalama fiyatı 8 dolar; omakase ise 37, 45, 85 dolar arasında değişiyor.

Fine dining işinin öncülerinden David Bouley bu özel Japon yeme içma mabedini 2012’de açtı. Mekanın dekorasyonunu anlatmaya sayfalar yetmez. Her şey en pahalı malzemelerle yapılmış. Ama gerçekten de bir Japon kültürünün içine girdiğinizi hissediyorsunuz. Menü o kadar zengin ki sizi sushinin çok ötesine götürüyor. Bu Michelin yıldızlı restoranda omakase’nin fiyatı 160 dolar. 30 Houdson St (Duane St üzerinde) 10013

SUSHI OF GARI Masatoshi Gari Sugio 1997’de New York’un en avangarde suhsi barlarından birini açtı. Mekanın hem dekorasyonu hem sushilerin tasarımı ve sunuşuyla, Masatoshi şeften daha çok bir sanatçı gibi davranıyor. Japon yemeklerinin tutkunları bu Upper East Side’da artık bir klasik haline gelen Sushi of Gari’ye koşuyorlar. Bir parça sushi 8, omakase 85-90 dolar. 402 E 78th St (First ve York Ave arasında) 10021

HİNT BÖREĞİ: SAMOSA

MALZEMELER HAMUR İÇİN: ● 500 gr un ● 1 bardak su ● ½ çay bardağı çiçek yağı ● tuz ● 1 çay kaşığı tane kimyon

İÇİ İÇİN: ● 3 haşlanmış – pürelenmiş patates ● 1 su bardağı haşlanmış bezelye ● 1 çay kaşığı zerdeçal ● 1 tatlı kaşığı tane kimyon ● 1 tatlı kaşığı tane kişniş ● 1 tatlı kaşığı garam masala

● 1 ince kıyılmış sivri biber ● 1 tatlı kaşığı kırmızı biber ● ½ çay bardağı sıvı yağ

KIZARTMAK İÇİN YAĞ Sert bir hamur yapıp ıslak bezle sarıp dinlendirin. Tavada sivri biber ve baharatları kavurun, önce bezelyeyi sonra patatesi ekleyip 5 dakika çevirin. Ilıyınca karışımı iyice özdeşleştirmek için yoğurun. Sert hamuru 2-3mm inceliğinde açıp elips şeklinde kesin. Her elipsi külah haline getirip içle doldurun, kenarları birleştirip suyla yapıştırın. Orta kızgın yağda kızartın.

5 Mart 2014 Çarşamba

NETA Ünlü Masa’nın iki müridi Nick Kim ve Jimmy Lau 2012’de bir araya gelerek Downtown’da Masa’nın bir benzerini yarattı. Ama Masa’ın lüks ortamının aksine, daha çok Brooklyn tarzı hispsterler’e yönelik, daha makul fiyatlarla bir restoran ortaya açıktı. Saf sushi sevenler restoranın yenilikçi tarzına dudak bükebilirler. Ama geleneksellikten uzak, Amerikan tadına yaklaştırılmış omakaseler, fındık tereyağı ve dondurma ile soslanan baharatlı somon gibi, çok beğeniliyor. Bir parça sushi 6 dolar, omakase ise 95-135 dolar arasında değişiyor. 61 W 8th (Fifth ve Sixth Ave arasında)

SUSHI SEKI Akşam yemeği de geçti, geceyarısına doğru bir açlık bastırdı. İşte Sushi Seki, damağına düşkün bu gece kuşlarının vazgeçilmez yeri olarak 2002’den bu yana faaliyet gösteriyor. Seki yenilikçi bir sushi menüsüne sahip. Yeşil soğan sosu kondurulmuş solmondan tofu kremiyle soslanmış tunaya kadar binbir sushi tadı sizi bekliyor. Bir parça sushi 5 dolar, omakse, 80-100 dolar.

KURUMA ZUSHI Şef Toshihiro Uezu 1977’den beri Kuruma Zushi’de hünerlerini sergiliyor. Uzun suhi barında, geleneksel sushinin savunucularından Uezu’nun 12 mutfak çalışanının elleriyle hazırladığı binbir türlü sushiyi tadabilirsiniz. Sushileri yerken sanki inatçı, geleneksel yöntemlerden taviz vermeyen bir büyük baba gibi dolaşan Uezu’yu mutlaka fark edeceksiniz. Bir parça sushinin fiyatı 5-20 dolar arasında iken omakase 250 dolar. 7 E 47th St, second floor (Fifth and Madison Ave arasında) 10017.

SUSHI YASUDA Restorana girdiğiniz zaman barda oturun ve iki şef Tatsuya Sekiguchi ve Mitsuru Tamura’yı işbaşında izlemeye başlayın. Eski ustalar gibi, yanlarında çeşitli boylardaki bıçaklarla deniz mahsulleri arasında bir sushi dansını zevkle seyredebilirsiniz. Bir parça sushi 6 dolar, omakase 85-150 dolar. 204 E 43rd St (Second ve Third Ave arasında) 10017


Kültür Sanat & Etkinlikler

5 Mart 2014 Çarşamba

Bu haftanın vizyon filmleri Oscarların sahiplerini bulduğu bu hafta vizyona iddialı filmler giriyor. En dikkat çekeni ise bir kadının cinselliğini anlatan Nymphomaniac

VİZYON

HALDU

etkinlikleri

N ARM

AĞAN

SINIRSIZLAR KULÜBÜ - DALLAS BUYERS CLUB

‘Dallas Buyers Club’ filmi uyuşturucu bağımlısı ve HIV taşıyıcısı Ron Woodroof’un hayatından esinlenerek beyazperdeye aktarılıyor. Ron Woodroof’a 1986 yılında AIDS yüzünden 30 günlük ömür biçilir. Teşhis sonrası FDA kurumundan yasal onaylı olarak kullanabileceği tek ilaç olan AZT’yi almaya başlayan Ron hızla ölümün eşiğine doğru sürüklendiğini fark

NEW YORK’TA

Intimacy

Mekan : Acorn Theatre (at Theatre Row) Adres: 410 W 42nd St Fiyat : 25-85 $ theatrerow.org

New York binbir türlü kültürel, sanatsal, eğlence etkinlikleriyle dolup taşan 24 saat uyumayan müthiş dinamik bir kent. Ve bu şehirde gidilecek, gezilecek, görülecek çok şey var

OYUN Kalburüstü, çok renkli bir Amerikan kasabası düşünün. Herşey mükemmel, herşey dört dörtlük. Ama sırlar ve arzular birer birer ortaya döküldüğünde, hayatı muhteşem komşunuzun aslında sizden daha rezil bir durumda olduğunu fark edeceksiniz. Korkusuz ve usta yazar Thomas Bradshaw bir kez daha izleyenleri hayretler içinde bırakacak bir oyunla geri dönüyor. Bu çılgın komedide bol bol ırkçılık, seks ve fazla yakın ilişkiler bulacaksınız.

eder. Çareyi ABD’de yasal olmayan ama dünyanın dört bir yanında bulunan, doğal ilaçlara başvurmakta bulur. Kendisiyle ilgilenen doktorlardan biri olan arkadaşı Eve Saks’ın da yardımıyla Ron farkında olmadan çevresindeki hastalar içinde bir iletişim ve satış ağı kurmuş olur. Vizyon Tarihi: 07 Mart 2014

Elegance in an Age of Crisis: Fashions of the 1930s

KUŞLAR ŞEHRİNDE MACERA - ZAMBEZIA

Rocky

Afrikanın ortasındaki kuş şehri Zambezia, yumurta avcılarına karşı savunmasıyla meşhur bir vadidir. Aeronun hayali, bir gün bu vadide uçmaktır. Bir gün yumurtaların büyük bir bölümü kaybolun-

ca, Aero Zambezia’yı kurtarmak için kendini bir maceranın ortasında bulur. 3D animasyon severler için harika bir hikaye. Vizyon Tarihi: 07 Mart 2014

300: BİR İMPARATORLUĞUN YÜKSELİŞİ MÜZİKAL Tüm zamanların en iyi filmleri listesinde adı geçen Rocky, 1976 yılında gösterilmiş ve boks sporuyla ilgili tüm bakış açımızı değiştirmişti. Şimdi ise bir müzikal olarak Broadway sahnelerine geri dönüyor. Yapımcılığını ve yardımcı yazarlığını Sylvester Stallone’nin üstlendiği Rocky Müzikal, yumruklarla melodileri birleştiren ilginç bir

Frank Miller’ın kitabından uyarlanan ve 300’den sonra yaşananları konu alacak olan filmde, Persler ile Atinalılar’ın karşı karşıya geldikleri büyük Artemis Savaşı’nı konu alacak. Filmin baş kahramanları ise Pers Kralı Xerxes ve Atinalı ünlü general Themistocles olacak.

çalışma. Sahne arkasında ise usta yönetmen Alex Timbers ve Tony ödüllü söz yazarları Lynn Ahrens ve Stephen Flaherty var. Mekan : Winter Garden Theatre Adres: 1634 Broadway Midtown West New York Fiyat : 79-143 $ rockybroadway.com

Vizyon Tarihi: 07 Mart 2014

İTİRAF: BÖLÜM 1 NYMPHOMANIAC: PART 1 Joe (Charlotte Gainsbourg) isimli kadının doğumundan itibaren 50 yaşına gelinceye kadar başında geçen olayların, cinsel yaşamı odaklı anlatılacağı Lars Von Trier’in son filmi. 2 bölüm halinde izleyicilerle buluşacak Nymphomaniac, dünya sinema kamuoyunda çok büyük tartışmalar yarattı. Filmin konusu kadar oyuncuların orgazm olurken çekilen

fotoğraflarından oluşan afiş de çok tartışıldı. Filmin başrol oyuncularından Shia LaBeouf’un filmin oyuncu seçimi sürecinde yapım şirketine penisinin fotoğraflarını gönderdiğini açıklamasıyla tartışmalar iyice alevlendi. Filmin Türkiye’de 14 Mart 2014’te gösterime gireceği açıklandı. Film gösterimden önce !f Film Festivali’nde gösterilecek. Vizyon Tarihi: 14 Mart 2014

Capa In Color

Film Forum Jr. NOSTALJİ FİLMLERİ Günümüzde inanılmaz 3 boyutlu filmler var ve Blu-Ray'lerin görüntü kalitesi tartışılmaz. Ama bir zamanlar sessiz filmler, müzikaller, el çizimi animasyonlar, sıcacık aile filmleri vardı. İşte bu salon, ailenize bu filmleri getiriyor. Oz Büyücüsü’nden, Charlie

Chaplin filmlerine kadar birçok klasiği seyredebileceğiniz bu sinemada patlamış mısırın yanında belki Frigo bile bulabilirsiniz. Mekan : Film Forum Adres: 209 W Houston St Soho New York 10014 Fiyat : 7.5 $ filmforum.org/ffjr

SERGİ 22 Ekim 2013’te International Center of Photography, gelmiş geçmiş en iyi savaş foto muhabirlerinden Robert Capa’nın var olan tek ses kaydını yayınlayarak onun 100. doğum gününü kutladı. Şimdi de Capa’nın hiç bilinmeyen renkli fotoğraflarından oluşan bir sergiye ev sahipliği yapıyor. En önemli savaşlarda ön safhalarda yer alan Capa’nın 100’e yakın çalışmasını bulabileceğiniz sergi, hazırlanmış belgeler, fotoğraflar ve videolarla size onun cesur hayat hikayesini de anlatacak. Mekan : International Center of Photography Adres: 1133 Sixth Ave Midtown West New York Fiyat : 10-14 $ icp.org

MODA SERGİSİ 20. yüzyılın ilk yarısı insanlık tarihinin en zorlu yıllarıydı. Bu zorluk bambaşka hayatların kıvılcımını ateşledi ve moda doğdu. 1930’lar modası sergisi sizi bu yaşamın tam ortasına götürüyor. Şifon gece elbiseleri, kadife smokinler ve çizgili takımlar o zamanların insanlarına umut verdi ve savaş yıllarını aşkla doldurdu. Bu moda sergisini ziyaret edin. Belki sizin de yüreğinizi bambaşka diyarlara götürebilir. Mekan : The Museum at FIT Adres: 27th St Seventh Ave Chelsea New York fitnyc.edu/museum

Ladies and Gentlemen... The Beatles!

SERGİ The Beatles dendiğinde aslında çok fazla söze gerek yok. Muhteşem dörtlünün Amerika’ya gelişinin 50. yılı şerefine bir sergi açıldı. The Beatles’a ait bir çok eşya, kayıt, fotoğraf, video ve daha yüzlerce birçok şeyin bulunduğu bu sergi, Beatles hayranları kadar Beatles’ı daha yakından tanımak isteyenlerin de ilgisini çekecek. Mekan: New York Public Library for the Performing Arts Adres: 40 Lincoln Center Plaza Upper West Side New York nypl.org


Life & Style

Nurdan Yüzbaşıoğlu

5 Mart 2014 Çarşamba

nurdanusa@gmail.com

2014 İlkbahar-yaz makyaj trendleri

M

adem ilkbahar heyecanını geçen hafta başlattık bu hafta da devam edelim. Geçen hafta 2014 ilkbahar ve yazındaki kılık kıyafette ve saçlardaki trendlerden söz etmiştik. Bu hafta da makyaj trendlerine değinmek istiyorum. Makyaj tüm stilinizi tamamlayacak bir unsur olduğu için çok önemlidir. Daha önceki yazılarımda doğru makyajın öneminden satır aralarında bahsetmiştim. Nasıl her kıyafet her vücutta güzel durmazsa her makyaj tipi de her yüze gitmez. 20’li yaşlardaki cildimizle, gergin göz kapaklarımızla, 40’lı yaşlardaki cildin duruşu aynı olmayacağından makyajın efekti de farklı olacaktır. O yüzden cildimizin avantaj ve dezavantajlarına dikkat etmeli makyaj yaparken. Bu yıl hem hiç makyaj yokmuş gibi görünen temiz yüzler hemde parlak renkler moda. Siz bunlardan kendinize yakışanı seçebilirsiniz. Ancak hem yakışanı uygularken hem de biraz cesaret göstermenin de kimseye bir zararı olmaz. Kıyafetlerinizde de biraz risk almayı seviyorsanız gözlerinize de canlı bir elektrik mavisi far uygulayabilirsiniz. Renkli eyeliner’larla yüzünüze renk getirebilirsiniz. Yeni sezonda Kıyafet ve aksesuarlardaki metalik ve altın etkisi makyajda da kendini gösteriyor. Altın rengi özellikle revaçta. Göz kapakları altınla kaplanmış gibi, hatta kaşlara kadar olan bölüm tamamen altın rengi olursa daha da makbul. Gözlerde yılın rengi mavi-

Güney Fransa'da bir cennet Cap Ferrat

E nin hakimiyetinin yanı sıra kırmızı ve turuncu da dudaklarda çok moda. Kaşlarda ise belirginlik ön planda. İncecik kaşlar bu sezon mazide kaldı, yerini kalın ve görüntüyü masumlaştıran kaşlar aldı. Kadınlar çok iyi bilir, kaşlar fazla inceltildiğinde “küser” denir. Yani yerine yenisi çıkması zorlaşır. Ben zaten oldum olası çok ince kaştan hoşlanmamışımdır. Yaşı olduğundan fazla gösteren incecik kavisli kaşlar yerine doğal kalın kasları tercih ederim. Kadına masumiyet kattığına inanırım. Hem madem küsüyormuş kalbini kırmadan kaslarımızı geri kazanmak için bir fırsat bu trend. Eğer zor kalınlaştığını düşünüyorsanız eczanelerde kaşların daha hızlı büyümesini sağlayan birtakım so-

lusyonlar satılıyor. Ben denedim çok memnun kaldım. Bir diğer makyaj modeli de beyaz far. Eyeliner veya far şeklinde olabilir ama ille de beyaz. Bunun yanı sıra ciltlerde de matlık söz konusu. Pırıl parlayan bir ciltle bu sezon demode görünmeniz işten bile değil, aman dikkat! Geriye pek birşey kalmadı. Görüntümüzü baştan aşağı yeni sezona hazırladığımızı düşünüyorum. Artık hep birlikte havaların ısınmasını bekleyeceğiz. Bu esnada egzersiz programımıza da biraz ağırlık vererek yaza bomba gibi girmeye çalışacağız. Egzersiz ve beslenme gibi konulara da haftaya uzmanların önerilerini dikkate alarak değinmeye çalışacağım. Sevgiler..,

MARC JACOBS

minim çoğu insanın hayalidir Güney Fransa'da tatil yapmak. Bu bölge ismiyle dahi insanda güzel hisler uyandırır. İnsanların şık ve hoş olduğu, mekanların ve coğrafyasının görsel bir şölen olduğunu gitmesek bile tahmin ederiz. Bölge hakkında biraz ansiklopedik bilgi verecek olursak; Fransız Riviera'sı Fransa'nın Akdeniz kıyısının bir bölümüne verilen addır. Türkçe’ye İngilizce’den gelen French Riviera sözüyle bilinen bu kıyı, Fransızca’daki adını şair Stéphen Liégeard'ın 1887'de La Côte d’Azur adıyla yayınlanan bir kitabından almaktadır. Güney Fransa Bölgesi, aslında daha yaygın olarak Fransız Rivierası ya da Provence-Cotes d’Azure (‘provans kot dazur’ okunur) olarak adlandırılıyor. Cotes d’Azure ise Azur Kıyısı anlamına geliyor. Gök mavisi anlamındaki azur kelimesi, Marsilya’dan İtalyan sınırına kadar uzanan bu yemyeşil ve masmavi kıyıyı çok güzel ifade eder. Bölgenin başşehri Nice (‘Nis’ okunur). Diğer cazibe merkezleri ise Cannes, St. Tropez, Cap Ferrat ve Monte Carlo. Cap Ferrat Nice'de denize girilebilecek en güzel sahil ve koylara sahip yarımada. Şehir merkezine

oldukça yakın, en güzel köyü ise Paloma Beach adındaki mekanın olduğu yer. Villa Ephussi De Rothschild ise muhteşem bahçeleri ve manzarasıyla görülmesi gereken enfes bir malikane. 1905-1012 yılları arasında Barones Beatrice Ephussi tarafından inşa edilmiş. Babadan ve kocadan kalan paraları ne yapsam diye düşünen Barones en iyisi gösterişli bir malikane yaptırayım diyerek burayı yaptırmış. Hiç bir masraftan kaçınmamış ve villanın arka tarafını 7 ayrı tema ile inşa edilmiş rüya gibi bahçelerle çevirtmiş. Anlayacağınız üzere Cap Ferrat bölgesi görkemli villalar ve hoş sahil ambiansıyla görülmeye değer

güzellikte bir tatil bölgesi. Provansal mutfağıyla ünlü bu bölgede en çok rastlayacağınız yiyeceklerin hamsi ve dolma olduğunu söylersem eminim şaşıracaksınız. Bir Karadenizli olarak pek çok hamsi çeşidi bilmeme rağmen buradakilerin oldukça farklı sunumlarda olduğunu söyleyebilirim. Biz bu yiyeceklerin bize özgü olduğunu düşünürken millet almış yürümüş. Pek çok lezzetin kaynağına sahip olmamıza rağmen malesef sunum ve çeşitlilik olarak kendimizi fazla geliştirdiğimizi söyleyemiyeceğim. Neyse bu konulara ayrıca değiniriz. Güney Fransa halkının önünde açık vermeyelim.

Miley Cyrus'a veto M arc Jacobs 2014 yazı için Miley Cyrus ile kampanya çekmeye karar verdi. Yıllardır çalıştığı dünyaca ünlü fotoğrafçı Juergen Teller ise bu fikre Marc Jacobs kadar sıcak bakmadı. Miley Cyrus ile kam-

S

on yılların en karizmatik modacısı kim diye soracak olsanız ben iki isim söylerim; Marc Jacobs ve Tom Ford. Bu ikisi arasından kimi seçersin derseniz Marc Jacobs derim. Geçtiğimiz yıllarda Bleecker'daki mağazasından 20 dolara yağmur botu alınca ona olan sevgim daha da arttı. Şüphesiz Tom Ford pahalı ve lüks tasarımlarıyla tahtını sağlamlaştırdı ancak modayı demokratikleştiren Marc Jacobs da bu anlamda bir lider. 1981 yılında 'High School of Art and Design" dan mezun olan MJ daha sonra nerdeyse tüm dünyaya tasarımcı yetiştiren mucize okul Parson'a devam etti. 1992'deki ilk defilesi Donatella Versace ve Anna Wintour tarafından ayakta alkışlanan modacı 1997 yılında Louis Vuitton'nun kreatif direktörlüğüne başladı. MJ geçen yıl kendi markasıyla daha iyi ilgilenebilmek için bu görevini bıraktı. 5,6 yıl önce ikinci defa gittiği rehabilitasyon merkezinden çıktıktan sonra geçirdiği değişim ise herkesi çılgına çevirdi. Önceki yıllarda uyuşturucu sorunu olan ve kendine fazla bakmayan Jacobs bu değişimden

panya çekimini reddeden Juergen Teller daha önce Marc Jacobs için Charlotte Ramoling, Winona Ryder ve Sofia Coppola gibi isimlerle çalışmıştı. Teller'in bu yaklaşımı karşısında kampanya David Sims'e çektirildi.

GAUGUIN MOMA'DA

Ünlü Fransız ressam Paul Gauguin'in eserleri, New York Modern Sanat Müzesi'nde (MoMA)sergilenecek. Sergi 8 Mart-8 Haziran arasında ziyaret edilebilecek SELÇUK ACAR (NEW YORK - AA)

Ü

sonra sadece tasarımlarıyla değil yakışıklılığı ve karizmasıyla da konuşulmaya başladı. Heykelsi bir vücut ve çılgın ama sık tarzıyla kadın erkek herkesin beğenisini kazandı. Victoria Beckham'ı dev alışve-

riş torbaları içinde poz vermeye ikna eden Marc Jacobs sadece bir moda tasarımcısı değil, pek çok ünlünün arkadaşı ve bir film yıldızı kadar popüler. Ben de kendisine ciddi anlamda hayranım.

Kendi kendine iyileşen plastikler I

llinois Üniversitesi’nde geliştirilen yeni dinamik malzemeler sayesinde kendini iyileştiren plastikler geliştirildi. İnsanın aklının alamayacağı bu buluş sayesinde artık kırılan dökülen plastikler uygun sıcak-

lık ortamlarında kendini tamir edebilecek. Bu işlem oda sıcaklığında dahi gerçekleşebiliyor. Düşünsenize akşam kırılan bir plastik malzemeniz sabaha eski haline dönüşmüş. Ben korkarım doğrusu..

nlü Fransız ressam Paul Gauguin’in New York Modern Sanat Müzesi’ndeki (MoMA) ilk ‘’monografik’’ sergisi, sanat severlerin gösterimine hazır. 1848-1903 yılları arasında yaşamış olan Gauguin’in eserleri, Starr Figura’nın küratörlüğünde MoMA’da gösterime açılacak ‘’Gauguin: Metamorphoses’’ adlı sergide, sanatçının değişik dönemlerini kapsayan az bilinen gravür ve çizimleriyle, bunlarla bağlantılı seramik ve tahta üzerine baskı, resim ve heykelleri görülebilecek. Serginin küratörü Figura, yaptığı açıklamada, dünyanın birçok bölgesinden müze ve özel koleksiyonlardan Gauguin’in eserlerini topladığını ve bir baskı uzmanı olarak, sanatçının henüz MoMA’da söylenmemiş hikayesini anlatmayı hedeflediğini bildirerek, serginin hazırlanmasının yıllarını aldığını ifade etti. Yaklaşık 160’a yakın eserinin yer aldığı sergide, aralarında 120 kağıt üzerine baskı işleriyle birlikte 30 civarında resim ve heykel de

bulunuyor. 1880’li yıllara kadar Paris’te banker olarak hayatını sürdüren ünlü Post-Empresyonist ressam, borsadaki krizin ardından ‘’Fransız Polinezyası’’ olarak anılan Tahiti’ye gitti ve ölünceye kadar orada kaldı. Gauguin’i diğer sanatçılardan farklı kılan özelliklerden biri, dönemindeki Avrupa’nın çağdaş hayatını bırakıp, daha ilkel bir yaşamın sürdürüldüğü Pasifik Okyanus’unda bulunan Tahiti’de sanat yaşamını sürdürmesi ve eserlerine yerlilerin yaşam ve gelenekleriyle ilgili gözlemlerini yansıtması oldu.


Yanlışlıkla milyoner oldu 715 yeni gezegen N Hayat bazen güzel tesadüfler sunuyor. İşte bunun en güzel örneği New Yorklu Kajfasz’ın başına geldi

NEW YORK - POSTA212

ew Yorklu 53 yaşındaki Jerry Kajfasz, sıradan bir günde sıradan şeyler almak için girdiği dükkanda yanlışlıkla hayatının şansını yakaladı. Satıcının, Kajfasn’a yanlışlıkla verdiği ‘Win for Life Spectacular’ kazı kazan biletine tam 10 milyon dolar isabet etti. Upstate bölgesinde ailesiyle yaşan Kajfasz, Depew

One Stop adındaki marketten yedi tane bilet istedi ama satıcı sekiz tane verdi. Kajfasz, satıcının istemediği halde yanlışlıkla verdiği 20 dolar tutarındaki kazı kazan biletini fiyatından dolayı satın almak istemedi ve geri verdi. Fakat satın aldığı ucuz biletlerden küçük miktarlarda para kazanınca dükkana dönerek o şanslı bileti de satın aldı. İşte bu onun hayatının dönüm noktası oldu.

www.posta212.com

Loto yetkilileri, Kajfasz’ın 10 milyon dolar değerindeki ikramiyeyi ailesiyle paylaşmaya karar verdiğini açıkladı. Kajfasz ve eşi ikramiyenin yüzde 86’sını yani vergiler dahil yıllık 450 bin dolar, çocuklar ise ödülün yüzde 7’si olan yaklaşık yıllık 25 bin dolar alacaklar. Kajfasz, karısı Anne çocukları Jackie ve Frank ile birlikte parmaklarının arasındaki 10 milyon dolarlık bileti şampanya içerek kutladı.

WASHINGTON - AA BD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), güneş sistemi dışında yeni keşfedilen 715 gezegen olduğunu açıkladı. Gezegen avcısı Kepler teleskopunun verilerini değerlendiren bilimadamları, galaksideki gezegenlerin sayısını ikiye katladı. Buna göre şu anda galakside bilinen gezegen sayısı yaklaşık bin 715’e çıktı. Astronomlar 20 yıl önce güneşin dışında yıldızlar çevresinde dönen herhangi bir gezegen bulamamıştı. Keşfedilen tüm gezegenlerin, birçok gezegenin bir yıldız etrafında döndüğü, bizimkine benzer sistemlerde yer aldığı, yeni gezegenlerden 4’ünün yaşam için elverişli kuşaklarda bulunduğu belirtildi.

A

5 Mart 2014 Çarşamba

• YIL 1 • SAYI 42

TESLA Model S

Amerikalılara göre en iyi otomobiller

AUDI A6

Consumer Reports dergisi, Amerikalıların farklı kategorilerdeki en iyi otomobil seçimlerini kamuoyuyla paylaştı. İlk sırayı Tesla Model S aldı

ABD’nin en iyi otomobilleri Segment

Marka

Genel sıralamada en iyi otomobil:

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,Tesla

Model S

En iyi compact otomobil: ,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, Subaru Impreza En iyi orta büyüklükte sedan otomobil:

HYUNDAI Santa Fe

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,Honda

Accord

En iyi spor sedan otomobil: ,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, BMW 328i En iyi küçük sportif arazi aracı (SUV):

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, Subaru

En iyi orta büyüklükte arazi aracı (SUV):

TESLA Model S

,,,,,,,,,,,,,, Hyundai

Forester Santa Fe

En iyi küçük minibüs: ,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,Honda Odyssey En iyi çevre dostu (yeşil) otomobil: ,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, Toyota Prius En iyi lüks otomobil:

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, Audi

En iyi pikap kamyonet:

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, Chrysler

A6

Ram 1500

SUBARU Impreza WASHINGTON - AA

C

onsumer Reports dergisinin seçimine göre Tesla Model S genel sıralamada en iyi otomobil seçildi. Consumer Reports dergisinin Washington’daki Ulusal Basın Kulübünde (NPC) düzenlediği basın toplantısında, otomotiv sektöründeki genel durum, tüketici eğilimleri ve farklı kategorilerdeki en iyi otomobil seçimleri kamuoyuyla paylaşıldı.

Derginin otomobil test bölümü başkanı Jake Fisher, tüketicilerin sahip oldukları otomobili ortalama 6 yıl ellerinde tuttuklarını ve ülkedeki ortalama araç yaşının da 11 yıl olduğunu hatırlatarak satın alma tercihinde güvenilirlik ve aracın arıza çıkarmaması gibi kriterlerin giderek daha fazla önem kazandığını söyledi. Fisher, üretilen araçların daha teknolojik olmasının da güvenilirliği genel olarak olumlu etkilemesini beklediklerini kaydetti.

Amerikan otomotiv sanayisinin son yıllarda geçirmiş olduğu iflas sonrası yeniden yapılanma sürecinde rekabet gücünü artırdığını belirten Fisher, özellikle General Motors (GM) grubunun ürettiği araçlarda önemli iyileşmeler kaydedildiğini sözlerine ekledi. Consumer Reports dergisinin seçimine göre ABD’nin en iyi otomobilleri Consumer Reports dergisinin nisan sayısında yayımlanacak.

BMW 328i

SUBARU Forester

CHRYSLER Ram 1500 TOYOTA Prius HONDA Accord

HONDA Odyssey


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.