POSTA212 - SAYI 31 - EK

Page 1

21 milyon modern köle n Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre köle olarak çalıştırılan 1,4 milyon kadının çoğu fuhuşa zorlanıyor. 9,5 milyon erkek kölenin çoğunluğunu ise borç batağına saplanmış tarım işçileri oluşturuyor. » ’TE

Beşiktaş forması lösemili çocuklara ilaç olacak n Barış İzgördü New York’ta yaşayan bir grafiker. ‘Beşiktaş Formaları’ adlı kitap yaptı. Bağış platformu indiegogo’da da bir kampanya başlatıp kitabın gelirini lösemili çocuklara adadığını duyurdu. » ’TE

HAFTALIK ÜCRETSİZ

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

ZENGİN KENTİN Kentin yoksul ama kendi yağında kavrulan mahallelerinin bir anda Manhattan’dan kaçan orta üst gelir grubuna açılması, Bloomberg’in gururla inşa ettiği kentte yoksul mahallelileri sokağa döktü, binlerce evsiz parklara, barınaklara, karanlığa karıştı.

Bonbon Türkçe öğretiyor n ABD’de Türkçe-İngilizce yayınlanan tek çocuk dergisi olan Bonbon, hem Türk dili ve kültürünü öğretiyor hem de okuma alışkanlığı kazandırıyor. » 2’DE

Christmas’ı bu şehirlerde yaşayın

Artık, dünyanın en zengin kentlerinden New York’un sokaklarında 22 bin çocuk yaşıyor. Bu rakam, 1 2 ’daki ‘Büyük Depresyon’dan sonra erişilen en yüksek sayı.

»

18 Aralık 2013 Çarşamba

www.posta212.com • YIL 1 • SAYI 31

n Yeni bir yıla girerken sevdiklerimizle olmak, alışveriş yapmak ve tatil yapmak isteriz. İşte bunları yapabileceğimiz şehirler.

’TE

»1

’DA

Facebook 2013

Türk doktordan menopoza çare n Türk Uzman Doktor Bahar Uslu’nun da yer aldığı Yale Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdüren ekip, kadınların hem daha geç yaşlanmasını hem de anne olmasını sağlamayı amaçlıyor. » ’TE

n Sosyal medya devi Facebook 2013’te insanların hem ABD’de hem de dünyada en çok hangi konuları konuştuğunu belirledi. » ’DE

Dünyanın gıdası çöpe gidiyor »

’DE

’DA

S NAY AKIN YA DI

Basın neden SARI n Basın kartlarının ve genelde basının renginin ‘sarı’ olmasının, Kel kafalı, kepçe kulaklı, dişlek ve sürekli olarak bir gecelikle dolaşan “Mickey Dugan” adlı çocukla ne ilgisi olabilir ki?

NİHAT KAHVECİ

’TE

AR

KAYA RANlI

’TE

G l AN AKŞİT

1 ’TE

AlD N ARMAğAN İlE İ YON

İkinci albümü yolda n Nihan Çilesiz, müzik ve tasarım kariyerini POSTA212’ye anlattı

» 2’DE

1 ’DE

N RDAN Y BAŞIOğl İlE lIFE AND STYlE

1 ’TE

NEW YORK’TA ETKİNlİKlER

Ringlerin yeni Yazılım mühendisi kralı bir T RK T RK DJ n ABD’de yazılım mühendisi olarak çalışan Burak Bacıoğlu, aynı zamanda da ünlü bir DJ. » 2’DE

n Dünyanın en popüler kafes dövüş turnuvası olan UFC’ye katılan ilk Türk sporcu Alp Özkılıç ‘Mixed Martial Arts’ın en büyük arenasındaki maçını kazandı. » 11’DE

‘Baskılar yüzünden futbolu bıraktım’

n Adı Beşiktaş ile özdeşleşen Milli Takım’ın efsane oyuncularından Nihat Kahveci. Türkiye ve yurt dışı futbol serüveni ile futbolu bırakma nedenlerini POSTA212’ye anlattı. » 11’DE


Toplum Yaşam

18 Aralık 2013 Çarşamba

Türkçeyi Bonbon’dan öğRENİYORlAR Amerika’da Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanan tek çocuk dergisi Bonbon ile çocuklar, bir yandan Türk dili ve kültürünü öğrenirken bir yandan da okuma alışkanlığı kazanıyor

DİLEK ESKİ BEZİRKAN NEW YORK-POSTA212

AYLIK OLARAK YAYINLANIYOR Aylık olarak yayınlanan derginin konusunda uzman, uluslararası ödüle sahip yazar ve çizerler ile pedagoglardan oluştuğunu anlatan Kazancı, derginin içeriği ile ilgili şu bilgileri verdi: “Dergimize katkıda bulunanların

ABD’de büyük bir şirkette yazılım mühendisi olarak çalışan Burak Bacıoğlu, aynı zamanda ünlü bir DJ. Bacıoğlu, son olarak San Fransisco’da DJ’lik yaptı ve Batı Yakası’nda büyük ses getirdi DJ’lik sadece etkinliğe gidip birşeyler çalmaktan ibaret değil benim için. Güzel bir performans için hazırlanmanız gerekiyor, müzik sektörünü yakından takip etmeniz, müzik arşivinizi sürekli güncellemeniz, kendi parçalarınızı, remixlerinizi hazırlamanız gerekli. Elbette bütün bunlar zaman gerektiren şeyler ama müziğe ve DJ’lige olan ilginiz devam ettikçe bir şekilde bu zamanı yaratabiliyorsunuz kendinize, gerekirse uykunuzdan ve haftasonlarınızdan fedakarlık ederek.

SAN FRANCISCO - POSTA212

K

ızına Türkçe’nin yanı sıra Türk kültürünü öğretme fikrinden yola çıkarak dergi çıkarmaya karar verdiğini anlatan Bonbon Dergisi Yayıncısı Sıtkı Kazancı, amacının anne ve babalara çocularını büyütürken yardımcı olmak olduğunu kaydetti. Herşeyden önemlisi çocuklara, söz konusu dergiyle Türkçe okuma keyfini aşılamayı hedeflediğini ifade eden Kazancı, “Onlara, eğlenirken yeni şeyler öğrenme fırsatını sunabilmeyi amaçlıyorum. Çünkü ben çocukların en fazla eğlenirken öğrendiklerine inanıyorum “ diye konuştu.

Hem yazılım mühendisi hem DJ hem de TÜRK A

hepsi gönüllü. Dergimiz özellikle yurtdışındaki çocuklar için özel olarak hazırlanıyor. Kendi kültürümüzü öğreten konular, masallar, çizgi romanlar, bulmaca sayfaları, Türkçemizi daha iyi konuşmalarını ve öğrenmelerini sağlayan sayfalar” YAYIN KURULUNDA ÇOCUKLAR VAR Yayın kurulunda çocukların da yer aldığını ve bunu çok önemsediğini kaydeden Kazancı, şöyle devam etti: “Ne kadar tecrubeniz olursa olsun onların gözünden bakamayabilirsiniz. Kendi dergilerinde en fazla onların söz hakkı ve beğenileri ortaya çıkmalı. Yazıları öncelikle onlara okutuyoruz. Anlamadıkları veya beğenmedikleri yerler olursa düzelterek yayınlıyoruz. Dergimizin merkezi Washington DC’de, kurulumuza katılmak isteyen çocukların yakınımızda olması gerekmiyor. Aileleri aracılığı ile e-mail veya Skype ile de katkıda bulunabilirler. Çocukların seçtiği konular diğer çocuklar için de cazip olmaktadır.” Aboneleri arasında halk ve okul kütüphanelerinin, hatta kilisenin de olduğunu dile getiren Kazancı, “Amerika’da ve Kanada’da yaşayanlar basılı dergimize abone olabiliyorlar. Diğer ülkedekiler digital versiyonumuzu alıyorlar” dedi.

BD’de internetten film keyfi sunan en büyük şirket olarak bilinen Netflix’te yazılım mühendisi olarak çalışan Burak Bacıoğlu, profesyonel iş hayatının yanında Amerika’nın en ünlü club’larında DJ’lik yapıyor. Geçtiğimiz günlerde San Fransisco’da düzenlediği ve performans sergilediği Sunglasses Party ile Batı Yakası’nda büyük ses getiren Bacıoğlu ile her iki kariyeri hakkında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. MICROSOFT’TA ÇALIŞTI n Biraz kendinizden bahseder misiniz? Müzik dışında neler yapıyorsunuz? Elbette, ben Burak Bacıoğlu, şu anda Netflix’te yazılım mühendisi olarak çalışmaktayım. Daha önce de, altı sene boyunca Microsoft’ta Seattle ve Boston ofislerinde çalıştım. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği 2006 mezunuyum. Bir yandan yazılım sektöründe kariyerime devam ederken, diğer yandan da müzikle ilgileniyorum. Çaldığım enstrümanların yanında profesyonel olarak DJ’lik yapıyorum ve kendi prodüksiyonlarım üzerinde çalışıyorum. n Amerika’ya geliş hikayeniz nedir? Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden mezun olurken, hayalim büyük bir yazılım şirketinde milyonlarca kişinin kullandığı ürünler üzerine çalışmaktı. O yıl Türkiye’ye gelen Microsoft ekibinin mülakatlarından başarıyla çıktım, ve vizemi aldıktan sonra 2007 yılının Mart ayında Microsoft’ta developeryazılım mühendisi olarak çalışmak üzere İstanbul’dan Seattle’a taşındım. n Neden kariyerinizi Amerika’da de-

vam ettirmeye karar verdiniz? Ne yazık ki, yazılım sektörünün ülkemizde yeteri kadar öneminin anlaşılmadığına inanıyorum. Benim gibi üniversite eğitimini Türkiye’de tamamlamış yüzlerce başarılı bilgisayar mühendisi şu anda Amerika’da Microsoft, Netflix, Google, Facebook, Apple, Amazon gibi yazılım devlerinde çalışıyor. Türkiye’de özel sektör yazılım önemini anlayarak bu alana daha çok yatırım yapmaya başlar, güzel projeler ve imkanlar sunarsa birçok arkadaşımın Türkiye’ye dönmeye hazır olduklarını da biliyorum. n Biraz da DJ’lik kariyerinizden bahsedelim. DJ’liğe nasıl adım attınız? Aslında müzikle tanışmam çocukluk yaşlarıma denk gelir, 8-9 yaşlarında org çalmaya başladım ve daha sonra davul ve flüte merak saldım. Üniversite yıllarımda birkaç DJ ve prodüksiyon yazılımı öğrendim ve kendi radyo showlarımı, remixlerimi ve prodüksiyonlarımı yapmaya başladım. Ancak profesyonel anlamda ilk DJ’lik performansımı DJ Burak Bacio olarak 2010’da Boston’da Felt NighClub’ta yaptım, daha sonra gerisi geldi zaten, ve bir çok club’ta düzenli olarak çalmaya başladım. Şu anda prodüksiyon alanına daha çok ağırlık veriyorum, yeni single’im birkaç hafta içerisinde Avrupa’daki bir yapım şirketi etiketiyle bütün dünyada piyasaya çıkacak. POZİTİF YOLCULUK DENEYİMİ n Müzik tarzınızı nasıl tanımlarsı-

nız? Şimdilerde EDM veya elektronik dans müzik denilen ama aslında onlarca farklı kategoriden oluşan elektronik müziğin bir çok alanına ilgi duyuyorum, ama genel olarak progressive house, electro ve trance ağırlıklı çaldığımı söyleyebilirim. Bem setlerimi orada bulunan insanları davet ettiğim birer yolculuk olarak görüyorum. Bazen eski rock klasiklerini remixliyorum, bazen kendi parçalarımı ekliyorum setime, bu nedenle her performansımın kendine özgü bir havası var diyebilirim. “TOP 100 CLUB’LARDA ÇALDI” n Şu an nerelerde performans sergiliyorsunuz? Boston’da yaşadığım zaman içerisinde birçok tanınmış club’da çaldım, bunların içinde Top 100 Club listesinde yer alan Rise, ve ünlü DJ’leri ağırlayan Underbar, Bijou, Rumor, House of Blues, Prime, Splash gibi yerler var. San Francisco’da yine Supper Club, Endüp, Cellar gibi popüler mekanlarda çalıyorum. FEDAKARLIK EDİYORUM Yoğun iş hayatınızın yanı sıra DJ’liğe rahatça vakit ayırabiliyor musunuz? Aslına bakarsanız o kadar da kolay olmuyor. Ben DJ’liği kendi sevdiğim veya yaptığım müziği insanlarla paylaşmak için yapıyorum ve bunu bir iş olarak görmüyorum kesinlikle. Ancak

“GÜNEŞ GÖZLÜKLERİYLE GELDİLER” n Geçtiğimiz haftalarda düzenlenen Sunglasses Party ‘nin organizatörlüğünü de siz gerçekleştirdiniz. Bu etkinliğin çıkış noktası ne oldu? Yaklaşık bir iki sene önce, “Türk dans/pop müziğini elektronik/house müzikle bir araya getirebilir miyim?” diye düşündüm, sevdiğim Türk parçalarını, elektronik parçalarla harmanlayarak insanlara farklı bir tercübe sunmaktı amacım, ve İstanbul Sessions diye bir proje çıktı ortaya. Sunglasses Party de bu konsept partilerimden birisiydi, ve yaklaşık yüz kişi güneş gözlüklerini takarak eğlenmeye geldi. Bir sonraki partimi henüz duyurmadım ama en az Sunglasses Party kadar güzel olacağını söyleyebilirim şimdiden. Şimdilik sadece San Francisco’da düzenliyorum bu geceyi, ancak amacım yakın zamanda bu partileri Amerika’nın diğer şehirlerine de yaymak. ‘GÜLÜMSEMELERİNEPAHA BİÇİLEMEZ’ n DJ’liğin en keyifli yanını nasıl tanımlarsınız? Siz sevdiğiniz müziği çalarken tanımadığınız onlarca insanın size eşlik etmesi, yüzlerinde gördüğünüz o gülümseme bence paha biçilemez. Onlarla aranızda ister istemez bi bağ kuruluyor her şarkıda ve insanlar artık sizi takip etmeye başlıyor; daha sonraki performanslarınıza sizi dinlemek için geliyorlar. Sanırım benim için en keyifli şey bu.

İkinci albümü geliyor Mayıs ayında çıkarmayı planladığı ikinci albümünün hazırlıkları için New York’a gelen Nihan Çilesiz ile keyifli bir söyleşi yaptık

NEW YORK - POSTA212

N

ihan Çilesiz, müzik ve tasarım kariyerini ve Serdar Ortaç’ın hayatında oynadığı büyük rolü Posta 212 okurları için anlattı. n Müzik dünyasına nasıl adım attınız? İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuarı mezunuyum. O yıllarda, harçlığımı çıkarmak için çeşitli yerlerde arkadaşlarımla sahne almaya başlamıştım. 2003 yılında Serdar Ortaç’la tanıştım ve onunla çalışmaya başladım. n Serdar Ortaç’la tanışmanız nasıl gerçekleşti? Çok sevdiğim bir kız arkadaşım onun asistanıydı. O dönem Serdar kendisine vokalist arıyordu. Ben de görüşmeye gittim. Çok uzun bir kuyruk, kendisiyle çalışmak isteyen çok sayıda kız vardı. Çok heyecanlandım. Bana öncelik verdiler

ve yanına girdim. Orada tanıştık ve elektriğimiz tuttu. O şekilde başladık. n Serdar Ortaç’la sahne almak nasıl bir tecrübe? İlk başladığım zaman çok korkmuştum. Çok titiz, işini çok iyi yapan bir insan. Gözünüzün içine baktığında sizin ne hissettğinizi ve düşündüğünüzü bilir.Kendi alanında en iyisi olduğu için, kendime çok dikkat etmem gerektiğini biliyordum. Gerek görsel olarak gerek de kendimi geliştirme açısından ben de bu konuda elimden geleni yaptım. Onunla çalışmak hem zor hem de çok zevkli. İnsanın kendisini geliştirmesini sağlıyor. Serdar’la sınırlarınızı zorluyorsunuz. n Bir gazeteye verdiğiniz röportajda “Sadece arkada vokal yaparak değil de görüntümle de sahneyi doldurmak isterim” demiştiniz. Biraz açıklar mısınız? Normalde “back vocal” sanat-

çının arkasında yer alır. Serdar’la olan performansımda show kısmında da yer alıyorum. Serdar’la olan iletişimizle orada bir hikaye oluşturuyoruz. Sadece “back vocal” yapmıyorum. n İkinci albümünüz için çalışmalarınızı sürdürüyorsunuz. Yeni albümünüzde bizleri neler bekliyor? İkinci albüm mayıs ayında çıkartmayı düşünüyoruz. Albümdeki parçaların dinlenebilirliği herşeyden çok önemli. Dolu dolu parçalar olsun istiyoruz ve çok seçici davranmaya çalışıyoruz. n Tasarıma nasıl başladınız? Tamamen ilgi ve merakla başladım diyebilirim. Serdar’la çalışırken kıyafetlerime çok dikkat etmem lazımdı. Aradığım kıyafetleri bulamayınca kendim yapmaya karar verdim. İstediğim modelleri çiziyorum, sonrasında kumaşları alıyorum ve diktiyorum. Tasarımlarım etrafımdaki bir çok kişinin hoşuna gitti. Bir gün Serdar “ Nihan, benim kıyafetlerimi de sen tasarla”dedi. Böylece, ona da yapmaya başladım. Sonrasına atölyemi kurdum. Nişantaşı’nda “NİHALCİLESİZ”ismiyle bir butik açtım ve bu işi hayata geçirdim. n Butiğinizde en çok ne tür kıyafetler bulabiliriz? En çok mini elbise giydiğim için mini elbiseler var. Onun dışında, sade, pırıltılı veya seksi olmak üzere bir çok gece elbisesi ve uzun tuvalet var. n Son olarak söylemek istedikleriniz... Amerika’da olup böyle bir röportaj yapma fırsatı bulduğum için çok mutlu oldum. Posta 212 ailesine çok teşekkür ederim.


Toplum Yaşam

18 Aralık 2013 Çarşamba

NEW YORK’UN EVSİZ ÇOCUKLARI

Dünyanın en zengin kenti New York’da başka bir kent daha var 22 bin evsiz çocuğun sokaklarda ve barınaklarda her türlü tehlikeye açık yaşadığı, insan olmanın onurunun aşağılandığı görünmez bir kent bu

BM’DEN S RİYE’YE , MİlYAR DOlARlIK YARDIM ÇAğRISI ANKARA - ANKA BBC Türkçe’nin yansıttığı habere göre, Birleşmiş Milletler, 201 yılında 22, milyonluk Suriye nüfusunun yaklaşık dörtte üçünün insan yardıma ihtiyaç duyacağını kaydetti. Dünyada insanlığı etkileyen en büyük krizlere eğilen Uluslararası Kurtarma Komisyonu nca nternational Rescue Committee yapılan yeni bir araştırmada her beş Suriyeliden dördünün gıdalarının tükeneceği korkusu içinde yaşadığı kaydedildi.

EKMEK YÜZDE 500 ZAMLANDI

AHMET BUĞDAYCI NEW YORK - POSTA212

K

üçük odanın daracık penceresinden New York’un buz kesmiş sabahının soluk hüzmeleri içeri yayılıyor. Köşedeki yatakta yaşları biri altı, diğeri 12 yaşında iki kız her tarafı lime lime yün battaniyelerinin altından kafalarını uzatıyorlar. Yatağın dayandığı duvar nemden çürümüş, oluşan deliklerde fareler yaşıyor. Sokaktan buldukları tahta bir beşikte 10 aylık kardeşleri yatıyor. Anne babaları diğer köşedeki yatakta, ayak uçlarında tuvalet olarak kullandıkları bir kova, yatıyorlar. Büyük kız pencereye uzanıyor, her sabah yaptığı gibi Empire State Binasını ve en tepede yanıp sönen ışıklarını büyülenerek seyrediyor. Sonra bebek kardeşini dağıtılan formülle besleyecek, kardeşlerini giydirecek, paslanmış küçük buzdolabında dağıtılan hazır gıdalardan, eğer tarihi çok geçmemişlerse, kardeşleriyle kahvaltısını edecek. Küçük kızın uyuşturucu müptelası anne babası bu sabah uyuşturucu testine gitmiş. Eğer bağımlıklarında kurtulamazlarsa çocuklar ellerinden alınacak. KENTİN GÖRÜNMEZ ÇOCUKLARI Burası evsizlere ayrılan bir New York barınağı. Yerleri hamam böcekleriyla kaynayan, tuvaletlerin girilmez derece pis olduğu, pedofillerin kol gezdiği, küçük çocukların anneleri kirli banyoda yıkanırken

LÖSEMİLİ ÇOCUKLAR İÇİN BEŞİKTAŞ KİTABI PROJESİNE DESTEK OLUN

kapının önünde gardiyanlık yaptığı onlarca barınaktan biri. Çaresizlik, insanlık dışı koşulların yarattığı her türlü tehlike, aşağılama, nefret, korku... Kesinlikle çocuklar için uygun bir yer değil burası. Ama 12 yaşındaki kız ve kardeşleri gibi 280 çocuk tıkış tıkış barınmaya çalışıyorlar aynı barınakta. Onların hepsi de New York’un evsiz çocuklar kabilesinin kalabalık ama görünmez üyeleri... 60 BİN CİVARINDA EVSİZ VAR Dünyanın en zengin ama en eşitsiz kenti New York’ta evsizlerin sayısı 2013’te 60

bini aşıyor. Evsiz çocukların sayısı ise 22 bin civarında. 1929’daki Büyük Depresyon’dan sonra erişilen en yüksek sayı. Oysa Brooklyn’deki barınaktan çıkınca kızlar, daha birkaç yıl önce eski, terk edilmiş binalarla dolu mahallelerini yeni konut projeleriyle, bakımlı yollarla, bol yeşil alanlarla değiştiren belediye başkanı Michael Bloomberg’in “zengin” kentine, high - tech işlerine yetişmeye çalışan profesyonellerin dünyasına ayak basıyorlar. Kentin zenginleşmesiyle kent nüfusunun yaklaşık yarısının yoksulluk sınırında

Rakamlarla evsizlerin New York’u (2013)

Belediye sığınaklarında barınan toplam evsiz sayısı: ........... 2,2 1 Evsiz ailelerin sayısı:............................................................................................................. 12, 6 Evsiz çocukların sayısı:...................................................................................................... 22,136 Evsiz ailelerdeki yetişkin sayısı: .......................................................................... 19, 171 Ailesi olmayan tek yetişkin evsizlerin sayısı: .................................... 11,0 Ailesi olmayan erkek evsizlerin sayısı:........................................................... 8,178 Ailesi olmayan kadın evsizlerin sayısı: .......................................................... 2.866

yaşaması da aynı sürece denk geldi. Kentin yoksul ama kendi yağında kavrulan mahallerinin bir anda Manhattan’dan kaçan orta üst gelir grubuna açılması, Bloomberg’in gururla inşa ettiği kentte yoksul mahallelileri sokağa döktü, binlerce evsiz parklara, barınaklara, karanlığa karıştı... GELECEKLERİ KARANLIK Görünmez çocuklar sadece New York’un değil Amerika’nın en ürpertici sosyal gerçekliklerinden biri. Her beş Amerikalı çocuktan biri yoksulluk içinde yaşıyor. Batı ülkeleri arasında en yüksek çocuk sefaleti oranında Amerika’yı bir tek Romanya geçebiliyor. Kentin 22 bin evsiz çocuğu kah parklarda kah barınaklarda yaşarken, her türlü uyuşturucu ile astım zatürre gibi pek çok hastalıkla erkenden tanışıyor, psikolojik travmalarıyla şiddete savruluyor, kodese adımını atıyor. Bloomberg yönetimi 200 ’te evsizlerin kendi ayakları üzerinde durmasını sağlamak amacıyla kamu evlerine taşınması gibi sosyal programları kaldırdı, yerine kısa dönemli kira yardımı getirdi. Başkan böylelikle evsizlerin sayısının düşeceğini söylüyordu. Ama tam tersi oldu. Kiraların hızla yükselmesi, iş imkanlarının azalmasıyla barınaklara tıkılan evsizlerin sayısı hızla arttı. 2002’den 2013’e evsizlerin sayısı yüzde 69 yükseldi. Böylelikle yeni belediye başkanı Bill de Blasio’nun dediği gibi ortaya “iki kent” çıktı.

Raporda Suriye nin kimi bölgelerinde ekmek fiyatlarının iki yıl öncesinden beş kat fazla olduğu, bazı yerlerde yüzde 00 zam gördüğü kaydedildi. Küresel yardım çağrısı İsviçre nin Cenevre kentinde BM Genel Sekreteri nin İnsani İşlerden Sorumlu Yardımcısı alerie Amos ve BM Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres tarafından yapıldı. Talep edilen fonun 2,3 milyar dolarının Suriye içindeki sivillere, ,2 milyar dolarının da komşu ülkelerdeki Suriyeli mültecilere ayrılması öngörülüyor. Birleşmiş Milletler, geçen Haziran da Suriye için , milyar dolar yardım talebinde bulunmuştu. Antonio Guterres, Suriye nin korkunç bir durumla karşı karşıya olduğunu belirtti ve 201 sonuna dek Suriye nüfusunun daha büyük bölümünün yerinden yurdundan edilmiş veya insan yardıma ihtiyaç duyar halde kalacağını söyledi. Guterres, çok uzun yıllardır böyle bir durumla karşılaşılmadığını kaydederek siyasi çözüm ihtiyacının daha da fazla öne çıktığını vurguladı.

“DÜNYA NİYE BİZİ TERK ETTİ?”BM Genel Sekreteri nin İnsani İşlerden Sorumlu Yardımcısı alerie Amos, daha önceki saatlerde BBC ye yaptığı açıklamada, “Suriyeli mülteciler her zaman bana Dünya niye bizi terke tti? diye soruyor. Suriye den kaçan mülteciler bu duygu içinde. Dünya ülkelerinin bir araya gelmediğini, yüzyüze oldukları sorunları anlayamadığını ve bu konuda bir şey yapmadığını söylüyorlar” demişti. Amos, Suriyeli mültecilerle ilgili rakamların, ülkedeki iç savaştan etkilenen gerçek insan sayısını yansıttığının kolayca unutulabildiğini kaydetti ve “Mülteci sayısı önemli ölçüde arttı. İhtiyaç içinde olan 9,3 milyon insandan söz ediyoruz. 6 milyonu aşkın insan, ki bunların birçoğu birden fazla defa olmak üzere, yerlerinden yurtlarından edildi. Sayılar o kadar yüksek ki, bu rakamların aslında birer çocuğu, kadını, erkeği temsil ettiği gerçeği gözden kaçırılıyor. Aileler, toplum etkilendi savaştan ve bu noktayı akılda tutmamız gerek” diye konuştu.

Kartal formaları hayat verecek New York’ta yaşayan gra ker Barış İzgördü, ‘Beşiktaş Formaları’ adlı kitap projesi için bağış platformu indiegogo’da bir kampanya başlattı

NEW YORK - POSTA212

G

rafiker Barış İzgördü, kampanyanın başarılı olması durumunda elde edeceği bütün geliri lösemili çocuklara bağışlayacak. İzgördü ile anlamlı kampanyası hakkında konuştuk. n Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? 17 yıldır New York’ta yaşıyorum. Rutgers Üniversitesi’nin grafikerlik bölümünü bitirdim, ve 200 yılından beri Uni ue Settings Of New York’un reklam departmanında çalışıyorum. n “Beşiktaş Formaları” projesinin çıkış noktası ne oldu? Koyu bir Beşiktaş taraftarıyım. Uzun zamandır, çeşitli sebeplerden dolayı Türkiye’ye gidememiştim. İsterseniz vatan hasreti, ya da Beşiktaş hasreti deyin. Bunu bir şekilde dışa vurumu forma koleksiyonu yapmamla gerçekleşti. Yaklaşık 8-10 sene önce, geçmiş ve yeni sezonlardan Beşiktaş formaları biriktirmeye başladım. Türkiye’ye gidip gelenlerden de bana elimde olmayan formaları getirmesini rica ediyordum. Hatta, bu uğraş sonucunda Türkiye’den başka koleksiyoncu arkadaşlarla tanıştım. Her klüp için taraftarlar tarafından “klüp bize bir şeyler yapsın” beklentisi vardır. Ben daha değişik şekilde, “Beşiktaş benim için ne yapmalı?” değil, “Ben Beşiktaş için ne yapabilirim?” diye düşündüm. Mesleğim grafikerlik olduğu için en verimli olacağım şeyin böyle bi çalışma olduğuna karar verdim, ve 2. sene önce bu projeye başladım. n Şu an koleskiyonunda kaç tane

Beşiktaş forması var? Koleksiyonumda yaklaşık 120’ye yakın forma var. Dünya üzerinde ikinci veya üçüncü en fazla Beşiktaş forması koleksiyonu olanlardan biri benim. Kitabı incelediğinizde bir çok forma resmi göreceksiniz. Formaların bazılarını kendim tedarik ettim. Bir iki tane kimsede olmayıp kendilerinde forma olan arkadaşlar vardı. Onların da büyük yardımı oldu. n Kitabın hazırlanma aşamasında kaç kişilik bir ekiple çalıştınız? Bir. Her şeyi tek başıma yaptım. Kitabın tasarımından kapağına, içindeki kağıt kalitesinin seçiminde her şeyi bana ait. İçerisindeki resimlerin çoğunu Türkiye’den tedarik ettim. Onların üzerinden fotoshop’ta oynadım. rneğin, kitabın en baştaki bölümünde “Tarihi Formalarımız” bölümü var. O formaları bulmak imkansız. Bende onları başka kaynaklardan görebildiğim kadarıyla dijital ortamda ürettim. Bir nevi dijital ortamda resim çizdim. n Sizin favori formanız hangisi? Bu senenin gri ve siyah formaları çok başarılı. Ajax deplasmanında giy-

diğimiz mor forma da benim favorilerimden biridir. n Kitabınızla ilgili indiegogo’da başlattığınız kampanyadan bahseder misiniz? Bağış platformu ndiegogo üzerinden başlattığım kampanya başarıya ulaşırsa, kitapların satışından sonra elde edeceğim gelirin hepsini lösemili çocuklara bağışlayacağım. New York’ta yaşadığım için, buradaki Türk camiasının ABD’deki katkılarını bir nebze olsun ispat etmek açısından gelirin bir kısmını ABD’de LOSE gibi hizmet veren, durumu olmayan ailelerin lösemi hastası çocuklarını ücretsiz tedavi eden San Joose Hastanesi ve Türkiye’de LOSE ’e bağışlamayı uygun gördüm. İlk adımda 2000 tane baskı yapacağız. Bunun 1903 tanesi numaralandırılacak ve yanında bir sertifika ile gelecek. Kitap projesi başlayalı yaklaşık iki hafta oldu. Etrafımdaki herkes çok ilgi gösterdi. 27 Kasım’da başlayan bu kampanya 11 Ocak’ta bitiyor. Ondan sonra gidişata göre bağış almaya devam edeceğim. Bu kesinlikle kişisel bir kampanya değil. Bağışlar doğrudan olarak burada daha evvel an depremzede-

leri için kurulan “Türkiye için El Ele” vakfına gönderiliyor. Ayrıca, bağışta bulunan herkes vergi muafı olacak. Sene sonunda vergilerini öderken, yatırdıkları miktarı geri alma hakları olacak.

şeyleri ona da aktaracağım. Beşiktaş Kulübü teklifimi nasıl bir süreçten geçirir bilmiyorum. Umarım ilk aşamada buradaki limitli satış yapılır, ve sonrasında da Türkiye’de Beşiktaş Klübü kitabı arzu ettiği gibi satar.

n Kampanyanızı başka kanallardan da devam ettirecek misiniz? 2 Ocak’ta Beşiktaş USA Derneği’nin bir balosu olacak. Başkanımız Fikret Orman da katılacak. O gece ben orada stand açacağım. Kitabın ön satışlarını yapmaya çalışacağım. Fikret Orman’a bu kitabı teslim edeceğim burada anlattığm

n Projenizin diğer takımları da harekete geçireceğini düşünüyor musunuz? Kesinlikle. Hatta, size daha ilginç bir şey söyleyeyim. Kampanyaya şu anda en çok diğer takımlardan bağış geliyor. Fenerbahçeli büyüklerimden ve Galatasaraylı arkadaşlarım büyük ilgi gösteriyorlar. Sonuçta bu kitap Beşiktaş kitabı ama ilk amacı lösemili çocuklara yardım etmek. Bu işin rengi yok. Gelecekte belki Fenerbahçeliler veya Galatasaraylılarda aynı şekilde bir

adım atarlar. n POSTA212 okuyucuları için eklemek istedikleriniz? Kampanya 11 Ocak’a kadar devam ediyor. Şu anda 1,800 dolar civarında para topladık. Bütün paralar doğrudan “Türkiye İçin El ele akfı”na yatırılıyor. Şu an yeni yıl heyecanı ile insanlar birbilerine hediyeler alıyorlar. Maalesef, biz yumurta kapıya dayanınca hareket eden bir milletiz. Benim POSTA212 okuycularına ricam: “Lütfen son dakikaya kadar beklemeyin. Minumum bir bağış miktarı yok. Bir an önce bu işi toparlarsak, daha çabuk baskıya girmiş ve lösemili çocuklara daha önce yardım etmiş olacağız. Lütfen bu haberi okuduğunuz an internet sitesine girerek bağış yapın”. Proje hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, “Book of Besiktas Shirts - Beşiktas Formaları Kitabı” adlı Facebook sayfasını ziyaret edebilir, bağışta bulunmak için http://www.indiegogo.com/projects/book-of-besiktas-soccer-shirts bağlantısından projenin indiegogo sayfasına erişebilirsiniz.


Güncel

18 Aralık 2013 Çarşamba

Arzu Kaya

Uranlı twitter@arzukayauranli

Türkiye’de kadın -1 “Kimseye etmem şikayet, ağlarım ben halime Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime” Geçenlerde Connecticut’ta bulunan , Quinnipiac Üniversitesi’nde yapılan bir panelde Türkiye’de kadın konusunu anlatmam istendiğinden beridir bu şarkı dilimde. Ülkemizdeki toplumsal cinsiyet ve eğitim eşitsizliği, çocuk gelinler ve Türkiye’de cinsiyete dayalı şiddet hakkında Amerikan basınında yayınlanan haberleri göz önünde bulundurunca panele hazırlanma sürecinin benim için ne denli sancılı geçtiğini de tahmin edersiniz. Türkiye’de kadın çok yönlü ele alınması gereken bir mesele. Ben gazeteci persepektifinden konuştum ama bu konuya bir tarihçi ya da sosyolog çok faklı pencerelereden bakabilir. Yine de, nereden bakılırsa bakılsın durum pek iç açıcı değil. Türkiye’de kadın denilince aklınıza gelen ilk üç sey ne olur? “Türkiye’de kadın denilince aklınıza gelen ilk üç sey ne olur?” sorusuna sosyal medyada en cok verilen cevaplarla şunlar oldu: İyi anne Fedakarlık Şefkat Namus Eziklik Türk lokumu Batı ve Doğu arasında mücadele veren kişi Din, kültür ve kişisel özgürlükler arasında bocalarken kimlik arayan kimse Aslında, bu cevaplar durumu gayet güzel özetliyor. Türk kadını toplumda birey olarak yok. Akla gelmiyor ama anne olaraksa toplumun en önemli ögesi olup çıkıveriyor. Öyle ki,aileyi ayakta tutan en önemli faktör. Adeta bir tutkal.

TÜRK KADINININ TARİHTEKİ SERÜVENİ Bir millet olarak “Türk” adını dünya tarihinde ilk kez de sekizinci yüzyılda, şu anda Moğolistan’da bulunan Orhun (Göktürk) kitabelerinde görüyoruz. Türk tarihinin ilk yazılı belgesinde “Gökte kutsal Türk Tanrısı, kutsal Türk kara ve sularını düzenledi. [O] babam İlteriş Kağan’ı yarattı ve annem İlbilge hatunu gökten tutarak kaldırdı.” sözleri geçer anne ve babanın birlikte hüküm verdikleri söylenir. Bu metinden kraliçenin de kral kadar önemli olduğunu ve toplum içinde kadın ve erkeğin eş değerde saygı gördüğünü hemen anlamak mümkün. Türkler dokuzuncu yüzyılda Müslümanlığı kabule başladı ve 11’inci yüzyılda İslam resmi din haline geldi. Kadınlara İslam’ın bakış açısını anlamak için en doğru kaynağa Kur’an’a bakalım: 49/Hücurat Suresi, 13’ncü ayet der ki “ Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık… Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün olanınız takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır.” Yani, Allah katında kul olarak kadın da bir erkek de bir. Biri diğerine göre üstün değil. İlerleyen yıllarda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte, Türk kadını 1920 ve 1934 yılları arasında, şu an sahip olduğu mevcut sosyal, kültürel ve siyasi hakların pek çoğunu kazandı. Hatta Fransa ve İsviçre gibi gelişmiş ülkelerdeki hemcinslerinden önce seçme ve seçilme hakkını da aldı. TÜRK KADINININ GÜNÜMÜZDEKİ DURUMU NE? “Küresel Cinsiyet Eşitsizliği” 2012 verilerine bakacak olursak Kadınların ekonomiye katılımı ve fırsatlar açısından, Türkiye 135 ülke icinde 124. sırada yer alıyor; eğitim esitliğinde ise 135 içinde 129 ‘ncu sırada. Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) göre çocuk evlilikleri Türkiye’deki tüm evliliklerin yüzde 14’ünü oluşturuyor. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSSGM) istatistikleri, Türkiye’de yaklaşık 4 milyon okuma yazma bilmeyen kadın olduğunu gösteriyor. Buna ek olarak, Birleşmiş Milletler’de Temmuzda yayınlanan rapora göre, Türkiye’de kadınların yüzde 39’u hayatlarının bir döneminde fiziksel şiddete maruz kalıyor. MEDYADA KADIN “Medya’da Türk kadını nerede?” diye bakalım dersek, üzülerek görüyoruz ki, Türk kadını manşetlere sıklıkla öldürülme, intihar, tecavüz ve şiddet mağduru olarak yansıyor. Medya Takip Merkezi’ne göre (MTM), Türk medya sektöründe de kadınların durumu hiç iç açıcı değil: “Milli basında bir tane bile kadın baş editor yok. İdari editörlerin ise sadece yüzde 15’i kadın... Tüm ulusal basında bulunan 1,599 yazarın sadece yüzde 17’si kadın. Oysa, cinsiyet ayrımcılığı konusunda toplumu bilgilendirmek için medyanın rolü yadsınamayacak kadar önemli! DEVAM EDECEK

21 milyon kişi zorla ÇALIŞTIRILIYOR…

luslararası Çalışma örgütü verilerine göre, dünya genelinde yaklaşık 21 milyon kişi zorla çalıştırılıyor. Bu kurbanların 11. milyonu kadınlardan . milyonu erkeklerden oluşuyor. orla çalıştırılan kurbanlar çoğunlukla fuhuşa zorlanan kadınlar, borç tuzağına düşmüş göçmenler ve çok az ya da hiç ücret ödemeden çalıştırılan tarım işçileri AYSEL TAPAN POSTA212 - HABER MERKEZİ

M

odern kölelik olarak da adlandırılan insan ticareti dünya genelinde en hızlı büyüyen suç sektörlerinden biridir. İnsan ticareti, ucuz işgücü ve eğlence sektöründe yaşanan yoğun talep, suçtan elde edilen menfaatin yüksek olması, cezaların halen bazı ülkelerde caydırıcılıktan uzak olması gibi nedenlerle tüm dünyada yaygın olarak yaşanıyor. Uluslararası Çalışma rgütü verilerine göre, dünya genelinde yaklaşık 21 milyon kişi zorla çalıştırılıyor. Bu kurbanların 11. milyonu kadınlardan 9. milyonu erkeklerden oluşuyor. Zorla çalıştırılan kişilerin yüzde 26’sı yani . milyonu 18 yaşının altında. Zorla çalıştırılan kurbanlar çoğunlukla fuhuşa zorlanan kadın ve genç kızlar, borç tuzağına düşmüş göçmenler ve çok az ya da hiç ücret ödemeden çalıştırılan tarım işçileri. Hemen hemen 19 milyon kurban, kişi ve iş yerleri tarafından sömürülüyor. Kişi

ve kurumlar tarafından zorla çalıştırılan 19 milyon kişinin . milyonu yüzde 22 cinsel sömürüye zorlanıyor. Sömürünün en yüksek düzeyde olduğu alanlar ise ev işi, tarım, inşaat, üretim ve eğlence sektörü. 1 .2 milyon yüzde 68 kişi, bu sektörlerde hiç ücret ödemeden ya da az ücretle çok kötü koşullarda zorla çalıştırılıyor. 2.2

milyon kişi hapishane gibi yerlerde devlet tarafından ve ordu ya da isyancı silahlı kuvvetler tarafından verilen işlerde zorla çalıştırılıyor. Dünya genelinde neredeyse her 1.000 kişiden 1’i zorla çalıştırılıyor. Küresel ölçekte zorla çalıştırılan kişilerin yüzde

6’sı yani 11.7 milyonu Asya Pasifik bölgesinde bulunuyor. Afrika’da 3.7 milyon yüzde 18 ve Latin Amerika’da 1.8 milyon yüzde 9 kurban var.

DÜNYANIN ORTAK SORUNU

Gelişmiş ekonomilerde ve Avrupa Birliği’nde 1. milyon kişi zorla çalıştırılıyor. Orta ve güney-doğu Avrupa ülkeleri ve Bağımsız Devletler Topluluğu’nda ise bu rakam 1.6 milyon. Orta Doğu’da ise 600.000 kişi isteği dışında çalıştırılıyor. Kurbanların 9.1 milyonu hem ulusal hem de uluslararası yerlere gitmeye zorlanıyor. 11.8 milyon kişi ise yaşadıkları bölgelerde çalıştırılıyor. Sınır ötesi hareket daha çok zorla cinsel sömürüyle ilişkili. Genel olarak bu verilere bakıldığında zorla çalıştırma ve insan kaçakçılığı geri kalmış, gelişmekte olan ya da gelişmiş ülkelerin ortak sorunu. Hükümetler ve örgütler bu trajik sorunla mücadele için önlemler alsa da dünya genelinde özellikle kadın ve çocuklardan oluşan milyonlarca kişi, köleliğin modern adı olan insan kaçakçılığı kapanına sıkışmış durumda.

ER YIl BİR MİlYAR TON GIDA ÇöPE GİDİYOR

Dünyada bir milyar insan yetersiz beslenirken, her yıl 1 milyar ton gıda da çöpe atılıyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım örgütü raporuna göre, dünyada her kişiden biri aç yaşıyor WASHINGTON

B

irleşmiş Milletler Gıda ve Tarım rgütü, her yıl bir milyar tondan fazla gıdanın israf edildiğini açıkladı. Bu israfın büyük kısmı zengin ülkelerde meydana gelmekle birlikte gelişmekte olan ülkelerin de gıda israfına büyük ölçüde katkıda bulunduğu bildiriliyor. Buna karşılık dünyada bir milyar kişinin yetersiz beslendiği ve milyonlarca kişinin de her gün açlıkla mücadele ettiği tahmin ediliyor. Danielle Nierenberg gıda sorunları üzerine çalışan Gıda Tankı isimli kuruluşun kurucusu ve başkanı. Ni-

erenberg “Dünyada her sekiz kişiden biri aç yaşıyor. Buna karşılık dünyada bir buçuk milyar civarında obez var. Gıda fazlası sadece obeziteye değil, çevre ve gıda güvenliği açısından da birçok soruna yol açıyor” şeklinde konuşuyor. Danielle Nierenberg gelişmekte olan ülkelerdeki gıda israfının kötü yollar ve yetersiz stoklama alanları gibi zayıf altyapıdan kaynaklandığını vurguluyor. arlıklı ülkelerdeyse gıda israfından tüketebileceğinden fazlasını satın alan kişiler sorumlu. Nierenberg gıda ürünlerinin üzerindeki son kullanma tarihlerini de eleştiriyor ve bu tarihlerin tüketicileri

ürünleri daha bozulmadan çöpe atmaya yönlendirdiğini savunuyor. Barilla Gıda ve Beslenme Merkezi’nin İtalya’nın Milano kentinde düzenlenen yıllık toplantısına katılan Nierenberg, Amerika’nın Sesi muhabirine toplantıyla ilgili bilgi verdi. Toplantının sonunda “Milan Protokolü” adı verilen ve uluslararası liderleri dünyada gıda güvenliğini arttırmaya davet eden bir belge yayınlandı. Nierenberg belgenin sadece gıda israfına değil, daha sürdürülebilir tarım sistemleri yaratma ve dünyayı saran obezite salgınıyla mücadele konularına da odaklandığını söyledi. Açlık sorununun dünyada yeterli miktarda gıda olmamasından değil, daha çok siyasi nedenlerden kaynaklandığını söyleyen Nierenberg, her yıl israf edilen gıdanın dünyada herkesi doyurmaya yetecek miktarda olduğunun da altını çizdi. (VOA)

PSİKOLOG

Gülhan Akşit Şener glhan07@hotmail.com

KİŞİLİĞİNİ DEĞİL ELMAYI İKİYE BÖL “Bıktım usandım sürüklemekten onu, Senelerdir ayaklarımın ucunda; Bu dünyada biraz da yaşayalım, O tek başına, Ben tek başına” Orhan Veli’nin Gölgem adlı dizelerinden küçük bir alıntı. Bu dizeleri ilk okuduğumda Orhan Veli’nin sevgiliye, kedisine, dostuna karşı sitemini, usanmışlığını, kızgınlığını hissetmiştim. Sanki ünlü şair yaşadıklarından uzaklaşmak, yanlız kalmak istiyor, mola istiyor, dinlenmek istiyor, ve dizelere döküyor kalbinden geçenleri. Oysa psikiyatrist bir arkadaşımla kişilerde dissociation (bölünme) üzerine tartışırken, bu dizelerin bölünmüş kişilik yapısına çok iyi bir örnek olduğunu yeni öğrendim. Nasıl bir sey parçalanmış kişilik (split personality ): - ayni kişide birbirinden ayrı olarak çalışan iki bilinç durumu - ve birbiriyle bağlantısı olmayan iki davranış biçiminin birlikte yaşanması. Bazı kişiler zaman zaman ve üstelik hiç farkında olmadan bu iki kişilik yapısından birinin etkisine fazlaca girer ve diğer kişiliğinden habersiz konuşur, düşünür ve hareket ederler. Orhan Veli gibi birçok kişinin yaşadığı kişilik bölünmesiyle insanoğlu, içinde ayrışmış, çoklaşmış, kalabalıklaşmış bir şekilde nasil yaşayabilir? İlk önce kendimizin ve sonra sevdiklerimizin içindeki bölünmüşlüğü anlayabilir miyiz, ola ki anladık o halde ne yapmalıyız. Çoğumuz Orhan Veli gibi içindeki bölünmüşlüğü dizelere dökecek kadar şair olmadığımıza göre, farkındalığımızı artırmak, farkındalığımız artınca bilgilenmek, bilgilendikten sonra da “yardım “almak gerekir. Kişilik bölünmesini gayet basite indirgeyerek bir elmayı ikiye bölüp, yarım yarım ama yine bir bütün elma gibi duşünebiliriz. Maalesef bölünen her şey nasıl çoğalırsa, kişilikte bölünüp çoğalabiliyor. Peki bu bölünme durup dururken nasıl oluyor ? Kişiler yaşadığı koşullardan memnuniyetsiz ise, tatmin duygusunu, mutsuzluğunu değiştiremiyorsa, işin içinden çıkamayıp uzun sure debeleniyorsa kişiliği bölünebiliyor. Duygusal ve çoşkusal baskıların yarattığı kaygı ve endişeden kurtulamayan insan elma gibi iki yarım halde, ayrı ayrı davranış biçimlerini ortaya sererek yaşayabiliyor. Hemen günlük yaşamımıza, ilişkide olduğumuz insanlara ama ilk önce kendimize bir bakalım. Düzensizlikten yakınan, karışıklığa tahammül edemeyenler var mı çevrenizde. Bir gün bakarsınız ki bu kişiler yolun ortasına arabasını bırakmaya başlar ve geçisi engeller, trafiği alt üst ederler. Kendileriyle çelişmeye başlamışlardır. Doğruluk ve dürüstlükten dem vuran, erdemli olmanın ne hoş bir şey olduğunu söyleyen birinin eğer kişiliği bölünmüşse rüşvet alması, hırsızlık yapması olasılık içindedir artık. Ahlaklı olmak ve her söze ahlaklı insanları takdir ederek başlayanlar da boldur çevremizde. Bu kişiler bir bakmışsınız ki eşini aldatıyormuş meğerse… Aile olmanın kutsallığını ve önemini bilip tavsiyelerde bulunur bazıları ama kendisi, ailesiyle ilişkilerini korumak için emek sarf etmek yerine onları yok sayarlar. Özellikle benim en çok dikkatimi çeken, dini terbiyeyle büyümüş, hoşgörüyü benimsemiş kişilerin kişilik bölünmeleridir. Aslında mutsuz evlilikler, kapasitenin üzerinde dünyaya getirilmiş çocuklar, eşten beklenen aşk ve sevginin bulunamayışıdır sorun. Ama öyle bir hal alır ki bu çıkmazlar, artık inandığı ve teslim olduğu yolda, inançlarıyla çelişen davranışlar sergilerler, kişilik bölünmüştür... Iyi bir gözlemci olmasanız bile artık ufacık bir dikkatle ikiye bölünmüş kişilikleri, duygu- düşünce- davranış arasında bağlantı kopukluğu olanları farkedebilirsiniz. İnsanın inandığının, düşündüğünün tersini yapmak zorunda kalması ne içler acısı bir durumdur. Üstelik de isteyerek ve farkında olmadan yapması. Soru: Kaygıdan kurtulmak ve gerçeklerden kaçmak için insan kendi kendine bunu nasıl yapabiliyor? Cevap: Kuaföre – kıyafete – restauranta - eğlenceye yüklüce para ödeyebilen insan, bir uzmana para ödemekten kaçındığı için yapabiliyor. Soru: Kişilik bölünmesinin en çok idrak edildiği zaman var mıdır? Cevap: Yaşlandığında ve çevresinde dostları, arkadaşları, akrabaları ,evlatları, torunları, komşuları olmadığında. Sıkıntılı durumlarda kahkaha atan, Sevgisini öfkeyle anlatan, Mutluluğunu ağlayıp dövünerek ifade eden”lere dikkat! Sinirleri bozuk diye tariflediğiniz bu kişilerin aslında kişilikleri bölünmüş olabilir.


Toplum Yaşam

18 Aralık 2013 Çarşamba

TÜP BEBEKTE DEVRİM YOLDA

‘Kadın hem geç yaşlanacak hem de bebek yapabilecek’

Bütün çocuklara zorunlu grip aşısı

Türk zman Doktor Bahar slu’nun da yer aldığı Yale niversitesi’nde çalışmalarını sürdüren ekip, kök hücreden yapay organ çalışmalarını hızlandırmayı ve kadınların hem daha geç yaşlanmasını hem de anne olmasını sağlamayı amaçlıyor yönünde ilerliyor. “ Bu çalışmaları şimdilik fare deneyleri ile yapmalarına rağmen tezlerinin güncel teknikler yoluyla her geçen gün aşama kaydettiğini belirten Uslu, “İnsanların yaşa bağlı olmaksızın çocuk sahibi olabilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Ama her ne kadar bunu ispatlamaya çalışsa da kadın vücudunun diğer organlarının ve kandaki bileşenlerinin yeni bir çocuk yüküne hazır olabilmesi yönünde kuşkularımız var” diye konuştu.

DİLEK ESKİ BEZİRKAN NEW YORK-POSTA212

T

ürk Uzman Doktor Bahar Uslu’nun da bulunduğu Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi Tüp Bebek ve Yapay Organ Laboratuarı’nda çalışmalarını sürdüren ekip, tüp bebek konusunda devrim yapma yolunda ilerliyor. Yaşa bağlı olmaksızın kadın yumurtasının yumurta üretebilme kapasitesine sahip olduğu tezini savunduklarını dile getiren Uslu, bu tez çerçevesinde yürütülen araştırma sonunda kök hücreden yapay organ çalışmalarının hızlanacağını kaydetti. Uslu, “Yani ileride daha geç yaşlarda çocuk sahibi olabilme umudumuz var. Belkide menopoz kavramı yok olacak. Kadın daha ileriki yaşlarda anne olabilecek. Erkek infertilitesinde ise kök hücreden sperm yapmak artık hayal olmaktan çıkıyor. Bu konuda dünyadaki birkaç ekipten biriyiz” dedi. Daha çok kadın yumurtasında moleküler ve genetik faktörlerin fonksiyonlarını ve mekanizmalarını açıklamaya yönelik çalışma yaptıklarını kaydeden Uslu, söz konusu çalışmanın tamamlanmasıyla kök hücreden yapay organ yapımına geçileceğini ifade etti. Uslu, ekip içerisinde yer alan Joshua Johnson’ın Harward Üniversitesi ile ortak çalışarak yayınladığı makale ile konunun gündeme geldiğini ve tıp çevrelerinde çok tartışma yarattığını belirterek, şunları söyledi.

Uzman Doktor Bahar Uslu, “Projeler Yale Üniversitesi, Harward Üniversitesi, Johnson Laboratuvarı ve benim kişisel kazandığım TÜBİTAK bursları ile yürütülüyor” dedi.

‘ÇOCUK SAHİBİ OLACAKLAR’ “Çünkü tıpta çok bilinen bir tabu yıkılmış oldu. Ekibimiz bu hipotezi yayınlayana dek dünya tıbbi klasik bilgiler ışığında kadın yumurtasının sınırlı ve belli sayıda yumurtaya sahip olduğunu ve bu rezerv tükendiğinde menopozla birlikte çocuk sahibi olmanın yanında tüm vücudun kadın özelliklerini kısmen yitirerek kimyasının tamamen değişeceğini savu-

nuyordu. Halbuki bizim tezimiz yumurtalık rezervinde mevcut follikuller yani yumurta içeren lokasyonlar olduğu kadar rezerv kök hücrelerinin de bulunduğu ve bunların belki tekrar harekete geçirilmesi ve yeni follikuller oluşturmanın mümkün olduğu

‘MENOPOZ ORTADAN KALKACAK’ Konuyla ilgili bilgi verilmesine rağmen Sağlık Bakanlığı’nın bu konulara ilgisinin olmamasından da yakınan Uslu, şu açıklamalarda bulundu: “Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir hastanede çalışıyorum aynı zamanda. Bu araştırmada çalışabilmem için ücretsiz izine ayrılmamı önerdiler. Şu an bakanlığa bağlı olmama ve hiç bir ücret alamamama rağmen bir de zorunlu hizmet yapacağım. Bu konularda bakanlığın yanısıra devlet personel dairesi ile Maliye Bakanlığı’na uyarılarda ve önerilerde bulundum. Projeler oluşturup bilgilendiriyorum da ancak geri dönen olmuyor. Halbuki ülkemiz bu konuda her türlü kaynağa sahip. Doku mühendisliği sayesinde belkide bu yumurtaları laboratuvar ortamında gerekli besin ve ortamı sağlayarak da olgunlaştırabileceğiz. Belki de menopoz kavramı yok olacak. Kadın bedeni çok daha geç yaşlanacak. Bunun yanında yaşam süresi ve kalitesi artacak. Bunun insan sağlığına nasıl etki edeceği konusunu hayallerinize bırakıyorum.’’

arvard’lı Türk doktor öklü’den obeziteye neşter BOSTON - POSTA212

H

arvard Medical School’dan Girişimsel Radyoloji uzmanı, Türk doktoru Rahmi öklü, mide kanamasını durdurmak için yaptığı bir ameliyatta, obeziteye de çare buldu. Dr. öklü’ye göre, küçük bir operasyonla sol mide damarı tıkandığında ayda yüzde kilo kaybı yaşanıyor

arvard’daki Türk doktorun mide damarı tedavisinin obeziteye çare olabileceği kaydedildi. Harvard Medical School’dan Girişimsel Radyoloji uzmanı, Türk doktoru Rahmi klü 37 , ülserden kaynaklanan kanamaları durdurmak için hastanın sol mide damarını tıkayarak daralttı. Mideye daha az kan gelince aynı bölgeye iştah açıcı hormon “Ghrelin’in salgılanması azaldı. Hastaların 3 ay içinde yüzde 8 oranında kilo kaybettiği görüldü.. ABD’deki ABC News, US News and World Report, LA Times ve Chicago Tribune gibi önemli medya kuruluşlarının ha-

berlerinde Dr. klü’nün bu uygulamasının özellikle obezite tedavisi için büyük umut veren bir silah olabileceği belirtildi. “Gastrik arter embolizasyonu” denilen prosedürde, mideyi besleyen atardamara, sonda yoluyla küçük boncuklar ya da jel köpük gibi, bazı “engelleyici maddeler” yerleştirilerek kan akış hızı azaltılıyor. Dr. Rahmi klü’nün öncülüğünde ya-

pılan araştırmada; mide kanaması tedavisi embolizasyon uygulanan 18 hastanın kayıtları incelendi. Sonraki 3 ay içinde bu hastaların yüzde 8 oranda ortalama vücut ağırlığını kaybettikleri gözlendi.

ÜZERİNE TİTİZLİKLE GİDİLMELİ Araştırması Ulusal Sağlık Enstitüsü N H tarafından destek bulan Türk araştırmacı Rahmi klü; sonuçların “merak uyandırıcı ve çok ilginç” olarak karşılandığını ifade ederek çalışmasını şöyle anlattı; “Sol gastrik arter, midenin iştah artırıcı hormonu olan “ghrelin” in salgılandığı bölgeyi besliyor. Bu yöntem mide bölgesi için düşük kan akışı sağlayarak hastaların ghrelin üretimini sınırlamamız mümkün görünüyor. Bu çok basit ve güvenilir bir işlem. Ancak, embolizasyon yönteminin, vücudumuzu düzeltici, şekil verici yeni bir yol olduğunu söyleyemeyiz. Ancak, araştırma sonuçlarımız bu konunun üzerine titizlikle gidilmesi gerektiğini gösterdi.” 50 BİN DOKTORA ANLATILDI Dr. klü’nün bulguları bu hafta Chicago’da düzenlenen yaklaşık 0 bin doktorun katıldığı Kuzey Amerika Radyoloji Derneği’nin yıllık kongresinde sunuldu..-İştah açıcı hormonu Ghrelin’in hızını kesti. Ghrelin seviyeleri yemeklerden önce yükselir, sonra ise düşer. Yağ dokusundan salınan ve yeterli miktarda olduğunda doygunluk hissini oluşturan leptin hormonunun karşıtı olarak da kabul ediliyor.

NEW YORK-POSTA212 New York belediyesi Sağlık Komisyonu’nunda yapılan oylamayla kreş ve anaokuluna giden yaş altı çocuklara yıllık grip aşısı olma zorunluluğu getirildi. Uygulamayla birlikte yaklaşık 1 0 bin çocuğa aşı yapılacak. Yetkililer, New York’ta 2012-2013 yıllarında 167 çocuğun grip nedeniyle hayatını kaybettiğine dikkat çekerek bu aşı zorunluluğunun özellikle gribe karşı dayanıksız olan çocuklar için gerekli olduğunu belirtti. Belediye Başkanı Michael Bloomberg, görevi süresince birçok farklı sağlık politikasına imza attı. Bunlar arasında; restoran ve barlarda sigara içme yasağı, 21 yaş altı gençlere sigara satışının yasaklanması, zincir restoranların menülerindeki yiyeceklerin yanına kalori bilgisi eklemesi zorunluluğu gibi dikkat çeken yasalar yer alıyor.

Tehlikeli karışım AlKOl ENERJİ içecekleri NEW YORK-POSTA 212 Yapılan yeni bir araştırma, kafein içeren enerji içeceklerini alkol ile karıştıran gençlerin, kendilerini olduklarından daha az sarhoş hissettikleri için daha fazla alkol tüketimine meyilli olduklarını gösteriyor. Adolescent Health Dergisi’nde yayınlanan araştırmaya göre yüksek oranda kafein içeren enerji içeceği ile alkolün karıştırılması özellikle üniversite öğrencileri arasında çok popüler bir trend. Fakat alkolle enerji içeceklerinin karıştırılması sadece alkol kullanımıyla kıyaslandığında ciddi bir sağlık problemi yaratıyor. Araştırmalar, enerji içeceklerinin alkollü içeceklerle birlikte alındığında çeşitli rahatsızlıkların yanı sıra kalp sorunlarına da neden olabileceğini gösteriyor. Üniversite öğrencilerin yüzde 80’ininden fazlası alkol kullanıyor ve yüzde 1’i ders çalışırken en az bir tane enerji içeceği içiyor. Araştırmacılar, kafeinli ve alkollü bir içecek olan Four Loko’nun yasaklanmasına rağmen üniversite partilerinde benzer içkilerin yapılmasının çok kolay olduğuna dikkat çekiyor. Erkekler kadınlara göre hem daha fazla hem de daha uzun sürelerde alkol tüketiyor. Alkolden daha fazla enerji içeceği tüketen öğrenciler aynı zamanda çok fazla miktarlarda alkol de kullanıyor.

HABER OLMAK İÇİN...

haber@posta212.com


Toplum Yaşam

18 Aralık 2013 Çarşamba

aftalık Burcunuz KOÇ: Terazi burcuna geçen yönetici gezegeniniz bu hafta ilişkilerinizi farklı bir boyuta taşıyabilir, tartışmalara ve zıtlaşmalara kendinizi istekli bir halde bulabilirsiniz. Kendinizi adadığınız ilişkilerle ilişkili aşmanız gereken gizli bazı engeller yolunuza çıkabilir. Yardımlaşmalar sayesinde ise önemli bir şans elde edebilirsiniz. Bir dileğiniz gerçekleşebilir kolayca. BOğA Günlük yaşantınızdaki temponuz bu hafta artabilir, pek çok işin peşinde koşturabilirsiniz. Sezgisel olarak doğrulara ulaşabilirsiniz, bu da sizi kendinizi adadığınız konularda destekleyebilir. Bu hafta bir iş veya insanla ilişkili somut bir başarı yakalayabilirsiniz, gelişmeler şans etkisi altında hayatınıza bir tür büyüme, rahatlık getirebilir. İkizler Bireysel seçimlerinizle dikkat çekebilirsiniz bu hafta. Yaşamsal enerjiniz yükselebilir, sevdiğiniz şeylere zaman ve enerji akıtabilirsiniz. nemli bir iş size güzel bir başarı ve kazanç sağlayabilir, bu nedenle fırsatlara uzun vadeli bakmak iyi olabilir. Doğru ve adil yaklaşımlar sizi güçlendirebilir, kendinizi adadığınız konularda ise esnekliğinizi koruyun. YENGEÇ: Uzun zamandır emek verdiğiniz bir işte sonuç alabilirsiniz, başarının ne demek olduğunu hatırlayabilir, uzun soluklu bakabilirsiniz özellikle aşk hayatınıza ve de yaratıcılığınızı sergilediğiniz alanlara. Ev, aile ve özel hayatınızda enerjiniz yükselebilir. Adil bir biçimde iletişim kurmak ilişkilerinizdeki körlüğü ve tutukluğu aşmanıza yardımcı olabilir. ASlAN Hayalini kurduğunuz bir şey bu hafta bir takım somut adımlarla gerçeklik kazanabilir. Daha net görebilirsiniz kendi yaşantınızı ve koşullarınızı. İletişim kanallarınız canlanabilir, yakınlarınıza zaman ayırabilirsiniz. Doğru kararlar almak parasal bakımdan fayda sağlayabilir. Kalıpların dışına çıkabilirsiniz. Kendinizi adadığınız işler ise esneklik gerektirebilir. BAŞAK Terazi burcuna geçen yönetici gezegeniniz bu hafta ilişkilerinizi farklı bir boyuta taşıyabilir, tartışmalara ve zıtlaşmalara kendinizi istekli bir halde bulabilirsiniz. Kendinizi adadığınız ilişkilerle ilişkili aşmanız gereken gizli bazı engeller yolunuza çıkabilir. Yardımlaşmalar sayesinde ise önemli bir şans elde edebilirsiniz. Bir dileğiniz gerçekleşebilir kolayca. TERA İ Mars’ın yeni konumu sizi canlandırabilir, yerinizde zor durabilirsiniz, kararlarınız size heyecan aşılayabilir. Para ve iş açısından uzun zamandır istediğiniz bir şey gerçekleşebilir, bir başarı açığa çıkabilir. Kendinizi adadığınız şeyleri engel olarak görmek yerine, farklı koşulların size sunduğu özgürlük alanlarında ilerlemek destekleyici olabilir. İyi iletişim kurabilirsiniz. AKREP Kendi kapasitenizi kavramanız uzun zamandır istediğiniz açılımları yapmanızı sağlayabilir bu hafta. Somut bir takım sonuçlar elde edebilirsiniz. Kendinizi adadığınız insan ve ilişkilere ise adil yaklaşmanız sosyal hayatınızı olumlu etkileyebilir. İş ve para konularında özgürce ilerleyebilirsiniz. Parasal konular, harcamalar ve detaylar üzerinde durabilirsiniz. YAY Kararlı olmanın sonuçlarını alabilirsiniz bu hafta, güzel bir başarı, işbirliği sayesinde yükselebilirsiniz. İçsel gücünüzü kavrayabilirsiniz. İletişim kanallarınız açık olabilir, özgürce seçimler yapabilirsiniz. Bağlılıkların dayatmalarından uzaklaşıp iş ve para konularında adil kalırsanız rahat edebilirsiniz. Sosyal hayatınız hareketlenebilir, ilişkiler uyum isteyebilir. OğlAK Sevgiliniz, çocuklar, kardeşler, eş veya arkadaşlarınız ile aranızda fikir ayrılıkları yaşayabilirsiniz. Fakat bu hafta sabırlı davranacak ve sorumluluk hissettiğiniz konular ile ilgileneceksiniz. zellikle aile büyüklerinizin size ihtiyacı olabilir. eya önemsediğiniz kişiler ile görüşmeler yapabilirsiniz KO A Üzerinde düşüneceğiniz konular artabilir bu hafta. İnsanlar ve işler sizin zihninizi çok çalıştırabilir. Sosyal bağlarınız güçlenebilir, özgürce iletişim kurabilirsiniz. Bu hafta iş hayatında güzel, somut bir başarı açığa çıkabilir. Dayanışmalar, iç dünyanızda doğru ve adil kalmanıza yardımcı olabilir, amaç ve isteklerinize aşırı yüklenmemeniz sizi rahat ettirebilir. BAlIK Başkalarına yardım etmek bu hafta hayatınızı kaplayabilir. Sevdiğiniz bir insanın arkasında durabilirsiniz fazlaca. Aşk hayatınızda ise koşullar sizi memnun edebilir. Bir dileğiniz bu hafta gerçekleşebilir. Maddi açıdan özgürleşebilirsiniz, imkanları iyi değerlendirebilirsiniz. Doğru kararlar almak sosyal hayatınızı, ilişkilerinizi olumlu etkileyebilir.

Hamile anneye Baby Shower Bir Amerikan geleneği olan Baby Shower, ya da Bebek Yağmuru, hamile annelere yapılan bir kutlama partisi. Amerika’da yaşayan Türkler de bu geleneğe uyuyor DEMET DEMİRKAYA NEW YORK - POSTA212

M

ina Sarıhasan ve eşi Rob Snyder, New York’ta yaşayan yeni anne baba adayları. Çift çocukları olacağını öğrendiklerinde Mina’nın anne ve babası Mustafa ve Nebahat Sarıhasan’a sevinçli haberi veriyorlar. Mustafa Sarıhasan, bir oto tamiricisi, anne Nebahat Hn. da yıllardır farklı iş dallarında çalışmış, şimdi emekli. Bu orta gelirli, tipik Amerikan Türk ailesi Mina’nın bebek beklediğini öğrenince “Baby Shower” partisi için kolları sıvıyorlar.

ANNE ADAYINA SÜRPRİZ KUTLAMA Hamileler için akraba veya arkadaşları tarafından sürpriz olarak yapılan bebeği kutlama ve karşılama partisi, bir Amerikan geleneği ama ülkemizde de popülerlik kazanmaya başlamış. Anne adaylarının hiç haberi olmaksızın düzenlenen bu partilere parti sahibinin ve adına parti düzenlenenin yakın arkadaş ve aile çevresi davet ediliyor. Herkes bebeğe çeşitli hediyeler alıyor. Kimi zıbın, uyku tulumu, battaniye, kimi bebek banyosu getiriyor. Bebek odası monitöründen bebek arabasına kadar çeşitlenebiliyor bu hediyeMina Sarıhasan ler.. ve eşi Rob Snyder

KAYINVALIDE İŞBAŞINDA Nebahat Hn., aylar öncesinden rezerve etmiş bir Türk restauranını. Baby Shower in yapılacağı bu Türk restaurant Cafer Şahin adlı bir girişimciye ait. İtalyan mutfağıyla Türk mutfağını beraber sunuyor müşterilerine. “Baby Shower”ın başlama saatinden bir saat önce, anne adayının arkadaşları restaurantı baştan aşağı süslüyorlar. Her masaya doğacak bebeğin cinsiyetinin yazılı olduğu masa süsleri yerleştiriliyor. Zaten herkes gelen davetiyelerden bebeğin kız mı erkek mi olacağını bildiği için cinsiyete uygun hediye getirme şansına sahip. Baby Shower’ın genellikle hamileliğin 6 ile 7.’nci ayları arasında yapılıyor olması, hem cinsiyetin öğrenilmesi hem de 7 aydan sonra bebeğin premature de olsa doğacağının kesinleşmiş olmasınden kaynaklanıyor. DAMAT GELİNE MASUM BİR YALAN SÖYLÜYOR Misafirlerin tek tek karşılanması işini müstakbel anneanne üstleniyor. Gelen hediyeler için ayrılmış bölüme misafirlerin hediyelerini koyuyor, bir yandan da onları masalarına yönlendiriyor. Bebek Yağmuru’nun yapıldığı yer de Türk restaurantı olduğu içın çalan müzikler hem Türkçe pop hem de Amerikan hit şarkıları. Herkesin geldiğinden emin olduktan sonra anneanne damadı arayarak önceden planlanan senaryoyu devreye sokuyor. Kayınvalideden startı alan damat da hamile anneye “Seni yemeğe götüreceğim, güzel giyin makyajını yap” şeklinde masum bir yalan söylüyor ve kutlamanın yapılacağı restauranta doğru yola koyuluyorlar. KEBAPLAR YENİLİP HEDİYELER AÇILIYOR Herkesin bir ağızdan “showers of happiness” diye bağırarak karşıladığı Mina cok şaşırıyor, yüzündeki mutluluk ifadesi görülmeye değer.. Masalara yerleşip Türk mutfağından kebap ve meze

çeşitlerinden oluşmuş yemek yendikten sonra, ortaya pasta geliyor. Mina ilk dilimi aldıktan sonra garsonlar pastayı tüm masalara servis ediyor. Çay ve kahve ile sonlanan yemek faslının ardından süslemelerin ve hediyelerin arasına yerleştirilmiş iki iskemleye geçen anne ve baba adayı artık hediyeleri açma faslına başlıyorlar. Hediyeler açılırken

kimden geldiği açıklanıyor ve hediye sahibine teşekkür ediliyor. Hediye paketlerinin üstündeki kurdeleler toplanıp bir sapka haline getiriliyor ve bu oldukça komik görünümlü şapkayı anne adayı kafasına takıyor. Bu adet, her hediyeye değer verildiğini gösteriyor. Damat neşeli, bu sefer o kapıp takıyor bu komik şapkayı

GÜNÜN HATIRASI Anne ve baba adaylarının hem ekonomik olarak desteklenmesine hem de tüm bu alışveriş için ayırmak zorunda kalacakları zamandan tasarruf etmelerine yarayan bu güzel gelenek, aile ve arkadaşları da biraraya getirerek mutlu bir gün yaşatıyor herkese. Her davetliye ayrılırken şeker ve çikolatadan oluşan günün hatırası küçük mavi kesecikler veriliyor, tıpkı nikah şekeri gibi.. Doğumuna çok az kalan bu şanslı bebeğe bahtının hep açık olması dilekleriyle Merhaba diyeceği günü beklemeye başlıyor tüm herkes.

Posta212 Bulmaca SOlDAN SAğA 1 Yolsuzluk yapan 2 Gelenek 3 Son harfi yumuşak sessiz olarak yemin - Kısaca erken gelen oturur - Bir nota Eski dilde kırmızı - Sahip ır - Bir kavim Beyaz - Kısaca Alman 6 Amerikanın orjinal kısa yazılışı Ekmeğin ana maddesi - Taam 7 Uzaklık belirtir - Olanak 8 Anadolu’da evet anlamında bir söz - Sazın en kalın teli 9 Mecazen ağlatmak - Bir renk 10 Genişlik - Ana gibi 11 Utanmak - Bir ses sanacısı 12 Yöntem - Masal dağı 13 Dakik - Olumsuzluk ön eki 1 İcat - İnce deri. Y KARIDAN AŞAğIYA 1 Eski dilde su - Dik durma - Rüzgar - Su, ma 2 Bir erkek adı - Tabak - Yüce 3 Şafak vakti - Milli bir ajansımız - Eşit - Akıtma Sırtlan - Hilal Beklenti Alfabe’nin altıncı harfi - Kükürdün simgesi - Devlet işi Bir erkek adı 6 Altıncı harfimiz - Beşinci harfimiz - Kısaca Ankara - Azeri çalgısı 7 Zorla yerleşme - Çok değil - Beton boru 8 Büyük ağaçlık alan Çalgı - Uzaklık anlatır 9 ilayet - Alfabe’nin onuncu harci Ayakla kalça arası 10 Siyahlaşan 11 Evleri yan yana olan - Bir soru takısı - Ufuklar.


Emlak

18 Aralık 2013 Çarşamba

Konut pazarında yeni bir balon tehlikesi mi? Konut balonunun patlamasıyla ortaya çıkan ekonomik krizin yaraları sarılıyor. Son bir yıldır ise pek çok yerleşim bölgesinde konut yatlarının hızla yükselmesi yeni bir balon mu geliyor sorularına yol açıyor AHMET BUĞDAYCI NEW YORK - POSTA212

A

merikan medyası konut fiyatlarının 2007’deki pazarın çökmesiyle yaşanan krizden hala tam olarak çıkamadığı, iyileşmenin sürdüğü haberleri ile dolup taşıyor. Ancak ABD’nin bazı bölgelerinde konut fiyatlarının çok hızlı yükselmesi, Amerikan Merkez Bankası yetkililerinin “yeni bir balon işareti” uyarılarına neden oluyor. BALON SİNYALLERİ GELİYOR Dallas Merkez Bankası Başkanı Richard Fisher, New York’ta yaptığı bir konuşmada bu konunun altını çizerken şunları söylüyor: “Sadece kendi bölgemde değil ülkenin pek çok yerinde konut balonuna ilişkin sinyaller alıyorum. Bu da beni mortgage kredisi destekli tahvil ve benzeri finansal araçların satın alınmasında dikkatli olmaya itiyor.” Fisher, Teksas ve diğer bazı kentlerde fiyatların yükselme-

sinden bahsettiği konuşmasında mortgage faizlerini ultra düşük bir seviyede tutan ve bu şekilde ev fiyatlarının artmasına neden olan gevşek para politikaları hakkında FED’i uyardı. Amerika genelinde bu yıl ortalama bir bağımsız evin fiyatı önceki yıla göre yüzde 13 yükseldi. Amerikan yaşam tarzının simgesi tek bir ailenin yaşadığı evlerin ortalama fiyatı ise bir önceki yıl 207,300 dolardı. 20 KENTTE FİYATLAR UÇUYOR ABD’nin 20 büyük kentinde geçen yıla göre büyük fiyat artışları kaydedildi. Değerlendirme kuruluşu Fitch Ratings’in verilerine göre bir yılda konut fiyatlarında görülen yüzde 13’e yaklaşan artış sürdülebilir değil. Bazı yerleşim bölgelerinde fiyatların balon olarak değerlendirilebilecek düzeylere eriştiğini konu alan değerlendirme kuruluşu özellikle Kaliforniya’nın sahil bölgelerinin yüzde 20’den fazla aşırı değerlendiğini belirtti. Kaliforniya’da fiyatların şişme noktasına yaklaştığı kentler arasında, Oakland, San Di-

Clear Capital’e göre Konut yatlarının en hızlı arttığı 12 kent 2 12-2 1 yat artışı 1. Phoenix: 26.2 2. Salt Lake City 2 .1 3. Bremerton, Washinton 20.7 . Las egas 20.7 . Seattle 19.2 6. San Jose, Kaliforniya 19 7. Sacremonto 18.3 8. Reno, Nevada 18.2 9. San Francisco/Oakland 17.9 10. Atlanta 17. 11. Santa Rosa, Kaliforniya .9 12. Boise, daho 1 .6 ego, Los Angeles ve Las egas geliyor. Diğer yandan konut pazarında alım satım sürecini inceleyen uzmanlar nakitle yapılan işlemlerin arttığını söylüyor. Diğer bir trend de alım satım süresinin dikkate değer bir ölçüde düşmesi. Bir başka deyişle son dönemlerde evler yatırım amaçlı olarak nakit gücüne sahip yatırımcılar tarafından satın alınıyor, pa-

Ortalama ev yatı dolar 17 ,900 16 ,100 22 ,00 1 9.000 290.000 660.000 2 0.000 18 ,000 70.000 11 , 00 380.000 127,000

2

zirvesine göre yat artışı - 6. 1. -30.9 - 7.9 -23. -22.6 - 9.2 - 0.9 -38.7 - 2.8 -38. -36.3

zardaki fiyatların artış eğiliminden faydalanarak kısa sürede elden çıkarılıp kara geçiliyor. Fitch Ratings’in direktörü Stefan Hilts, bir yıl içinde nakitle satılan evlerin keskin bir atış göstererek pazarın yüzde 0’sine ulaştığını belirtiyor. Hilts, nakitle ev satın alımının gerçek bir talep artışından çok fiyatların yükseldiği bir pa-

zardaki spekülatif bir yatırım eğilimini yansıttığı uyarısında bulunuyor. KESKİN BİR YÜKSELME VAR Emlak data ve analiz kuruluşu Clear Capital’in yaptığı bir başka araştırma da konut fiyatlarının en hızlı yükseldiği bölgeleri ortaya koyuyor. Pek çok yerde hala konut balonunun zirveye çıktığı 2006 yılına göre fiyatlar geride olsa da, son bir yıl içindeki yüzde 202leri aşan hızlı yükselişler dikkatleri çekiyor. Clear Capital fiyatlalardaki hızlı artişın temel olarak konut fiyatlarının artacağını düşünen yatırımcılardan kaynaklandığını belirtiyor. Ancak fiyatlardaki bu hızlı yükselişin yavaşlayacağını da ekliyor. Kuruluşa göre daire ve evler birlikte değerlendirildiği zaman Amerika’daki ortalama konut fiyatı 177, 00 dolar. Bir yıllık değişim ise ortalama olarak yüzde 6.8. 2006’ya göre ise Amerika’da ortalama konut fiyatı yüzde 33.8 geride. Clear Capital’in araştırmasına göre Amerika’da konut fiyatlarının en hızlı arttığı 12 kent şöyle sıralanıyor.

Amerika’da kiralar çok yüksek! Amerika’da kiralık ev pazarı giderek daralıyor. Kiralar sürekli yükselirken toplumun önemli bir kesimi toplam gelirlerinin neredeyse yarısını kiraya harcamak zorunda kalıyor arvard Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, ev kiralarının milyonlarca Amerikalı’nın artık karşılayamayacağı kadar yüksek seviyelere eriştiğini ortaya koyuyor. Bilhassa makul fiyatlı kiralanabilir dairelerin sayısının, 2007-2009 durgunluğundan bu yana talebe göre çok düşük bir seviyede olması problemi daha da ağırlaştırıyor.

ev kirasına ayırmak zorunda. Ancak birkaç yıl önce yaşanan ekonomik kriz bu sorunun daha derinleşmesine yol açtı. 2011 yılında kirada oturanların yüzde 28’i gelirlerinin yarısını ev kirasına ayırmak zorunda kaldı. Harvard araştırması, 2007’den 2011’e kadar gelirinin yarısını kiraya ayıranların sayısında 2. milyonluk bir artış olduğunu ve bu kagetorideki kiracıların toplam sayısının 11.3 milyona eriştiğini gösteriyor.

GELİRİN YÜZDE 30’U KİRAYA Araştırmaya göre, 1960’da dört kiracıdan sadece biri gelirinin yüzde 30’unu kiraya ayırıyordu. Bugün her iki kiracıdan biri bu oranı

SATICI PAZARI ASIL SORUN Kriz döneminde patlayan konut fiyatları pek çok aile için konut satın almayı imkansız hale getirirken, akabinde yaşanan çöküşle

(NEW YORK –POSTA 212)

H

nı kiraya ayırmak zorunda olanların canını yakıyor. Zaten dar olan bütçelerinden kirayı karşılayabilmek için araştırma verilerine göre yiyeceğe yılda ortalama 130 dolar daha az harcıyorlar.

pek çoğu da ipotekli evlerini bankalara kaybettiler. Bankaların eline geçen 2.7 milyon ev ise konut pazarında son birkaç yıldır yükselen taleple hızla emildi. Dolayısıyla kira talebindeki yükselişin nedeni pazarın daha çok satış ağırlıklı bir çizgide ilerlemesi, ya da diğer bir deyişle satıcı

Perakendeciler Soho’ya kaçıyor Manhattan’ın en işlek caddelerinden Fifth Avenue’deki yatların aşırı yükselmesi ve artan yaya tra ği lüks dükkan sahiplerini Soho’ya doğru kaçmaya zorluyor (NEW YORK –POSTA 212)

M

anhattan’ın en ünlü caddelerinden Fifth Avenue’da kiraların yükselmeye devam etmesi, cadde üzerindeki perakendecileri yeni yer arayışlarına itiyor. Buna paralel olarak, caddenin özellikle Broadway hattında yaya trafiğinin aşırı yoğunluğu dükkan sahiplerinin Manhattan’ın nispeten uzak bölgelerini araştırmaya başlamasına neden oluyor. FARKLI BÖLGE ARAYIŞLARI Fifth Avenue’nın 9. Street’inin kuzey ve güney bölgele-

rindeki kiralarda yükselişin yanı sıra, Fifth Avenue ile Times S uare arasındaki bölge de giderek daha çok ilgi çekiyor. Ayrıca Broadway boyunca Madison S uare Park ve Union S uare Park arasındaki alanda trafik Fifth Avenue’ya göre yüzde 2 daha yoğun. Fifth Avenue’daki en son gelişmeler şöyle: RKF CEO’su Robert Futterman, Central Park’ın 1 Street güneydoğu köşesindeki , 20 s uare feet’lik 7 Fifth Avenue’yu kiralamaya çıkardı. Diğer yandan, Blackstone Groups’un 19 Sixth Avenue’daki binasını kiralamak için Who-

ole Food’un görüşmelere başladığı bildiriliyor. SPRING VE MERCER STREET’E Diğer taraftan küçük ölçekli lüks tüketim ürünü perakendecileri Soho’daki Prince, Spring ve Mercer Street’e gözlerini dikiyor. Broadway in yoğun trafiği ve yüksek kiralarından kaçanlar için Soho’nın daha sakin sokakları cazip bir alternatif oluşturuyor. Broadway üzerinde foot başına 00 dolar gibi kiralar ödeyen restaurantlar, tasarımcı dükkanları Soho’da daha düşük fiyatlara daha geniş mekanlar bulabiliyor.

pazarına dönmesi. 2009’da toplam ev stoku içinde boş kiralık oranı yüzde 10.6 iken 2013’te bu oran yüzde 8. ’e kadar geriledi. GIDADAN KESİYORLAR Doğal olarak bu gelişme en çok yıllık geliri 1 bin doların altında olan ve gelirinin en az yarısı-

BAKIM TEŞVİĞİ KALKABİLİR Bu sorun, vergi gelirlerindeki boşlukları doldurmayı amaçlayan Kongre’nin Düşük Gelirliler için ergi Kredisi uygulamasını kaldırması durumunda daha da kötüleşecek. Söz konusu vergi kredisi, sayısı 2.2 milyon olarak hesaplanan düşük kiralı evlerin muhafaza edilmesi veya bakımı için teşvikler sunan bir uygulama. Düşük kiralı evlerin en büyük sorunu bu tür mekanların parasızlıktan ötürü giderek eskimesi olduğu için, bakım onarıma teşvikler sunan uygulamanın kaldırılması, ucuz konut stoğuna bir darbe daha vuracak.

Amerika’da ortadireğe ucuz konut yapılıyor (NEW YORK-POSTA212) Emlak şirketi TF Cornerstone ve kar amaçlı olmayan sivil toplum kuruluşu Selfhelp Community Services’in işbirliği ile Long sland City, ueens, sahil kenarında başlatılan Hunter’s Point South adlı pek çok konut amaçlı binadan oluşan devasa projenin ikinci aşamasına geçildi.

ORTA GELİRLİLERE AYRILACAK Anlaşmaya göre, TF Cornerstone 36 ve 2 katlı apartmanlarında toplam olarak 1.193 daire inşa edecek. Bu yerleşim birimlerinden 00’ü konut pazarı değerini yansıtacak şekilde pazarlanacak. Geriye kalan birimler ise daha düşük gelirli kesimlerin karşılayabileceği şekilde tasarlanıyor. Bu birimler orta gelirli aileler için ayrılıyor. Düşük ve orta gelirli grupların ev sorununa çareler arayan Housing Preservation and Development yetkilisi Ruth Anne isnauskas’a göre, bu proje Bloomberg yönetimi tarafından gerçekleştirilen en son ve en büyük konut geliştirme planı. isnauskas projeyle ilgili olarak “Kuruluşumuzun finanse etmediği bir kitleye erişen, orta gelirlilere yönelik bu konut inşa etme projesini kent için bir fırsat olarak görüyoruz. Yerleşim birimleri, itfaiyeci, hemşire ve öğretmen aileleri için ideal gözüküyor.” diyor. Proje içinde 800 orta gelirlilere yönelik dairenin 100 adedi düşük gelirli yaşlılar için ayrılacak.

“NEW YORK İÇİN EMSAL TEŞKİL EDECEK” TF Cornerstone’un finans başkan yardımcısı Jeremy Shell, bu konut projesinin yükselen kiralardan ötürü çevre bölgelerde artık oturmaları imkansızlaşan bir kitlenin konut ihtiyacını çözecek şekilde tasarlandığını, bu nedenle Hunter’s Point South emlak projesinin New York için çok önemli bir emsal teşkil ettiğini belirtti. TF Cornerstone, sahil kenarında yapılan pek çok konut projesinin öncüsü olarak Long sland City’de çok iyi tanınıyor. Şirketin deniz kenarına inşa ettiği altı konut gökdelen, Long sland City’nin sahilden görünümünü karakterize ediyor. Shell, bu emlak pojesinin East River kıyısında oturan genç nüfusu, iki ve üç yatak odalı dairelerin karşılanabilir fiyatlarda olması nedeniyle, daha canlı kılacağını söylüyor.

Nish Adalar’da ay sıfır faizle fırsat daireler zyazıcı İnşaat tarafından İstanbul Süreyyapaşa’da konumlandırılan Nish Adalar projesinin son etabına başlandı. 2 3 bin 267 TL den başlayan fiyatlarla ve yüzde 0 ı peşin kalanı 60 ay vadeye sıfır faiz, 120 ay vadeye ise yüzde 0, 0 faiz oranıyla satışa sunuldu. Projenin yüzde 1 KD oranına tabi tutulması önemli avantajlarından. Projede 1 1, 2 1, 3 1 ve 1 daire tipleri yer alıyor. 202 bin metrekare arsa üzerinde inşa edilen Nish Adalar ın 160 bin metrekaresi peyzaj alanlarına ayrıldı. Büyük kısmının sahiplerini bulduğu Nish Adalar da son dairelerin için çeşitli ödeme planları uygulanıyor. Projenin geniş sosyal yaşam ve spor alanları içinde dördü açık, biri kapalı olmak üzere yüzme havuzu fitness merkezi, sauna, spa, Türk hamamı, kafe, restoran, seyir terası ve yürüyüş yolları bulunuyor. Süper marketlerden, eczaneye, kuaföre, kuru temizlemeye kadar tüm ihtiyaçlara yanıt verecek şekilde hizmete giren ticari ünitelerle Nish Adalar tam anlamıyla bir yaşam merkezine dönüşüyor.

Emlak sayfası A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

emlak sohbetleri

www.emlaksohbetleri.com

işbirliğiyle hazırlanmaktadır. Sayfada yer almasını istediğiniz proje bilgilerinizi bize gönderebilirsiniz.

e-mail: erdal@emlaksohbetleri.com


Güncel

18 Aralık 2013 Çarşamba FACEBOOK 2 1 ABD SIRAlAMASI

FACEBOOK 2 1 D NYA SIRAlAMASI

2

4

Hükümet grevi

7 1

Super Bowl

8

Royal Baby

9

Nelson Mandela

10

Boston Maratonu

HABER MERKEZİ - POSTA212

F Fransa bisiklet turu

7

Miley Cyrus

8

1

acebook milyonlarca kullanıcısıyla dünya genelinde yaygın olan düşünce ve trendlerin en önemli göstergelerinden biri. Sosyal medya devi, geride bıraktığımız yıl içerisinde dünyanın neler konuştuğunu belirledi. Birçok kişi Facebook’ta 2013 yılında en çok konuşulan kişilerin her yaptığı olay olan dünyaca ünlü pop starlar olmasını bekleyebilir ama sonuçlar beklenenden biraz farklı.

10

ABD’li Facebook kullanıcıları, 2013 yılı içerinde en çok Super Bowl hakkında konuştu. ABD’nin en çok konuşulan başlıkları arasında hükümet grevi, Boston Maratonu patlaması, Suriye krizi, Papa Francis, George Zimmerman ve Royal Baby gibi isimler yer alıyor. ABD’nin listesinde yer alan konular ve kişiler, dünya geneliyle benzerlik gösteriyor fakat tamamen farklı bir sırayla. Dünya 2013 yılında en çok Papa Francis ile ilgilendi. Seçimler, Royal Baby, Typhoon ve Margaret Thatcher da Facebook dünya listesinin ilk sırasında yer aldı.

5

Harlem Shake

6

5

Başkanlık açılış töreni

4

2

Seçimler

Papa Francis

6

Sosyal medya devi Facebook, geride bıraktığımız yıl içerisinde dünyanın neler konuştuğunu belirledi. ABD’li Facebook kullanıcıları, 2 1 yılı içerisinde en çok Super Bowl hakkında konuşurken, dünyada ise birinci sırayı Papa Francis aldı AYSEL TAPAN

9

George Zimmerman

FACEBOOK’UN 3 1 20 ‘EN’ LERİ 3

3

Suriye krizi

Typhoon

Margaret Thatcher


Güncel

BASININ RENGİ

Sunay Akın

NEDEN SARI

@sunayakin62

Joseph Pulitzer

H

er şey, modern gazeteciliğin kurucusu olarak gösterilen Joseph Pulitzer’in 1883’de, “New York World” gazetesini satın almasıyla başlar. Pulitzer’in, ilerleyen yıllarda rakibi Willi Randolph Hearst’in çıkardığı “New York Journal” gazetesiyle girişeceği amansız rekabet, basın dünyasında bir Willi Randolph Hearst çok yeniliğin doğuşuna neden olacaktır. Pulitzer’in, gazetecilik dünyasında en çok ses getiren haberleri hazırlayan yazarı Elisabeth Cochrane’dır. World’da Elisabeth Cochrane çalışmaya başladığında 23 yaşında olan Cochrane, her biri olay yaratan yazı dizilerinde “Nellie Bly” imzasını kullanır. Nellie, doktorları inandırarak hasta olarak yattığı Blackwell Akıl Hastanesi’nde tanık olduğu korkunç olayları 9 Ekim 1887 tarihli sayısından itibaren, World gazetesindeki yazı dizisinde anlatınca Amerika’da yer yerinden oynar. Nellie Bly’nin tüm okurlar tarafından ilgiyle okunan ve beklenen, her biri ayrı bir serüven tadındaki yazı dizileri, çizgi roman anlayışının doğmasında Richard Fenton önemli bir etken Outcalt olmuştur. Karikatürist Richard Fenton Outcalt, sevimli çocuk Mickey Dugan’ı ilk önce, 189 yılında çizdiği “Hogan’s Alley” adlı siyah-beyaz karikatürde bir yan karakter olarak sunar. Hemen söyleyelim ki, Hogan’s Alley, New York’un bir kenar mahallesinin adıdır. Yoksul insanların geçim kavgasını ve kötü yaşam koşullarını

18 Aralık 2013 Çarşamba

Kel kafalı, kepçe kulaklı, dişlek olan ve üstünde sürekli olarak bir gecelikle dolaşan “Mickey Dugan” adlı çocuğu tanır mısınız? Bu soruya herkes “hayır” yanıtını verir. Oysa Dugan, Mickey Mouse’dan Süperman’e, Red Kit’ten Ten Ten’e kadar tüm çizgi romanların atasıdır. Dünya’da çizgi roman kültürünün ilk kahramanı Mickey Dugan adlı çocuk karakterdir.

Yellow Kid

bir çocuğun diliyle New York World okurlarına yansıtan Mickey Dugan, gazetenin Pazar ekinde Mayıs 189 tarihinden itibaren çizgi romana dönüşür. Outcalt, çizgi romanın bu ilk örneğinde, yarattığı karakter Mickey Dugan’ı başrole taşır ama, adını değiştirerek Pulitzer, o yıllarda gazetelerde görülmeyen sarı rengi New York World’da kullanmaya kararlıdır. Kimyagerlerin gizli tutulan çalışmalarıyla baskıda kullanılmaya hazır duruma gelen sarı renk ilk kez, Outcalt’ın çizgi karakteri Mickey Duncan’da denenir. Sonuç, son derece başarılıdır Böylelikle, sarıya boyanan geceliğinden dolayı hem çizgi roman karakteri Duncan’ın, hem de köşesinin adı “Yellow Kid” olarak değiştirilir. Amerika’da ezilen insanların saldırgan ve argo dillini kullanan Yellow Kid, yarım yamalak

Yellow Kid

konuştuğu İngilizceyle de kısa sürede göçmenlerin kahramanı oluverir. İlk çizgi roman kahramanı Yellow Kid, gazetenin trajını kısa sürede rekor seviyelere taşır. Bu durum, Pulitzer’in rakibi Hearst’ın hiç hoşuna gitmez. Outcalt’a yüklü miktarda para teklif eden Hearst, Yellow Kid’i gazetesi New York Journal’in Pazar ekine transfer eder. Pulitzer, hiç beklemediği bu kaçırılma olayı karşısında, George Luck adlı karikatüristle anlaşarak, gazetesinde Yellow Kid’i yayınlamaya devam ederken, çizgi romanın telif haklarının kendinde olduğu iddiasıyla da rakibi Hearst’i mahkemeye verir. Hakim, Outcalt’in yarattığı karakterin Journal’e geçmesini onaylar ama Yellow Kid adıyla kullanımını Pulitzer’e verir. Böylelikle, New

York’un iki ünlü gazetesi arasında her Pazar, sarı gecelikli bir çocuğun başrolü oynadığı çizgi roman savaşı başlamış olur. Bu rekabet, Outcalt’in 1898’de, Journal gazetesinden ayrılmasına kadar sürecektir. Pulitzer ve Hearst arasında yaşanan bu olay yüzünden, gazetelerine “Sarı Basın” Yellow Press adı takılır. Sarı gecelikli ilk çizgi roman kahramanından doğan bu ad, bundan böyle gazetecilik alanında dünyanın pek çok ülkesinde kullanılacaktır Jules erne’nin “Aya Seyahat” adlı romanının gerçek olduğu 20 Temmuz 1969’dan yıllar önce, Pulitzer’in yazı dizileriyle olay yaratan yazarı Nellie Bly, ünlü Fransız serüven yazarının “80 Günde Devrialem” romanındaki dünya turunu gerçekleştirir. 1889 yılının Kasım ayında siyah bavulu ve karolu uzun mantosuyla yola çıkan Bly, seyahat esnasında hayranı olduğu Jules erne ile Fransa’da tanışacak ve birlikte yemek yiyecektir. Nellie Bly, 80 Günde Devrialem’i tamamlayıp, dünya turunda yaşadıklarını World gazetesinde yazı dizisi olarak yayınlamaya başlarken Pulitzer, eşinin ve arkadaşlarının

sözünü dinler ve sorunlardan uzaklaşmak amacıyla bir seyahate çıkar. 1890 yılının Ocak ayında başlayan bu yolculuk esnasında karısı Kate’i Paris’te bırakan ünlü gazeteci, özel sekreteri Ponsonby ile Yunanistan’a, oradan da İstanbul’a gelir İstanbul limanında, bir gün, geminin güvertesinden kente bakarken şunu söyler Pulitzer: ”Hayret Hava neden aniden karardı böyle?” Ponsoby şaşkındır, çünkü vakit akşam olmadığı gibi gökyüzünde kara bulutlar da yoktur. Yanıt verir: “Hiç karanlık değil ki .. Pulitzer’in bu sözlere karşılığı son derece hüzünlüdür: ”Şu anda benim için her şey karanlık ” Gazetecilik tarihinin ünlü ismi Joseph Pulitzer, uzun yıllardır çektiği retina yırtılması hastalığının son durağı olan körlüğe ilk adımı İstanbul’da atacaktır Yellow Kid’den, sarı gecelikli çocuktan söz ettik, ilk çizgi roman kahramanının öyküsünü anlattık ama, Pulitzer onun ne kel kafasını, ne kepçe kulağını, ne dişlek gülüşünü, ne de sarı geceliğini göremediğini sona bıraktık

Karikatüris Outcault, Pulitzer’in yanından ayrılıp, rakip gazeteye geçince, Yellow Kid’de bir değişiklik yapar. Pulitzer’in World gazetesindeyken, konuşma metinleri Yellow Kid’in sarı geceliğinin üstüne yazılıdır. Yeni gazetesi Journal’de ise, çizgi romanda bir ilke daha imza atar ve konuşma balonlarını kullanmaya başlar. İstanbul Oyuncak Müzesi’ne gelenler, Pulitzer’in yayınlanışından beş yıl önce kör olmaya başlaması nedeniyle göremediği Yellow Kid’in, son derece ender bulunan oyuncağını görebilirler. Oyuncağın üstünde yazılar olduğu dikkatli gözlerden kaçmayacaktır. Çünkü Yellow Kid’in sergilenen oyuncağı 189 , yani Pulitzer’in World gazetesinde yayınlandığı yıla aittir Joseph Pulitzer’in kör olduğunu öğrendiği İstanbul’da, onun hayatımıza kattığı yeniliklerden birinin ilk örneğini herkes görebiliyor Sahi, İstanbul Oyuncak Müzesi’nin insanlara, kente ve ülkeye kattığı zenginliği hala anlayamayan var mı?..


10

Seri İlanlar

18 Aralık 2013 Çarşamba

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

DETAYLI BİLGİ İÇİN İLAN DANIŞMA HATTINI ARAYINIZ: 347 730 42 36 BAYAN BAKICI ARANIYOR

İlanınız Burada Yayınlansın

7 yaşındaki babamıza bakacak, ev işleri ve yemek yapacak, yatılı bir bayan arıyoruz.

POSTA212 Seri İlan Sayfaları USAilan.com ile ortak hazırlanmaktadır...

RESTORAN ELEMANLARI ARANIYOR

Kalacak bayanın Florida’ya gidebilecek olması gerekiyor. Evde, kalacak bayana ait oda ve tuvalet olacak.

Manhattan, Upper West Side bulunan Pasha Restaurant’ta çalışacak; bartender, garson ve busboylar aranmaktadır.

İlgilenenler ve ciddi olanlar 1 2 11 ’dan ulaşabilirler.

Müracaat Kemal Binici Telefon 1 21

$50

6 ay veya daha kısa süreliğine kiralık ev

Yatılı ya da yatısız kalabilecek, yoğun bakım deneyimli, bayan Türk hemşire aranıyor. Mineola, New York Telefon: 516 581 4848

İlanınız Burada Yayınlansın

Clifton’da cafe için bayan garson aranıyor. Telefon: 201 888 8852

$40

Devren satılık Türk restaurantı Binghamton, New York’ta bulunan, 3 yıllık çalışan Turkish restaurant uygun fiyata satılıktır.

yatak odalı, 2 banyolu, geniş bahçeli evimiz en fazla 6 ay olmak üzere eşyalı olarak kiralıktır. Bulaşık ve çamaşır makinesi, kurutma makinesi mevcut. Park yeri mevcut. Manhattan Times S uare 2 dakika messafede. otobüs evden yürüme mesafesinde. İlgilenenler e-mail atabilirler. New Jersey, 1, E-mail: asliambrosio gmail.com

İNŞAATTA ÇALIŞACAK ELEMAN ARANIYOR

İlanınız Burada Yayınlansın

$20

Bayan Eleman Aranıyor

Maryland şubemizde çalışacak eleman aranıyor. İşimiz yağmur oluklarının kesim ve montaj edilmesi üzerine.

Marketimizde, 8:00 am - :00 pm aralığında, çalışma izni olan bayan eleman ihtiyacımız vardır.

İlgilenenler ve daha detaylı bilgi almak isteyenler bana e-mail yoluyla ulaşabilirler. Kalacak yer konusunda yardımcı olurum.

Boston’da evin temizliğini ve yemeğini yapacak günlük eleman aranıyor.

718 213 86 2 numaralı telefondan Murat Bey’den randevu alarak görüşmeye gelebilirsiniz.

Çalışma bölgemiz DC-Maryland civarlarında oluyor.

E-mail kerimbugdayci gmail.com

Astoria, New York

Telefon

2 2

Lakeview Ave, Clifton’da oturduğum evin kulanmadığım 2 odası kiralıktır. Bay, bayan farketmez Gaz ve elektrik bana ait. Telefon: 201 667 8031

E-mail lokman 1

SERİ İLAN Emlak, Eleman, Vasıta, Alım/Satım, Çeşitli İlanlar

İngilizce’yi iyi bilen, çalışma izni olan bay ya da bayan eleman aranıyor.

3. yaşındaki oğluma hafta içleri 8 AM 7 PM arası bakabilecek, mümkünse yatılı, sigara kullanmayan ve çocuk bakımı konusununda deneyimli bayan çocuk bakıcısı arıyorum.

ELEMAN ARANIYOR

Başvurularınızı nyeleman2013 gmail.com adresine gönderebilirsiniz. Özel günlerinizde sizlere hizmet vermekten gurur duyarız. Davet yemekleri siparişleri alınır. Telefon

Sunnyside, ueens’teki restaurantımız için haftanın 3- günü full time çalışabilecek tecrübeli busboy arkadaşlar aramaktayız. Detaylı bilgi için 718-392-3838 no’lu telefonu arayabilirsiniz.

Devren kiralık studyo daire Yılbaşında Türkiye’ye kesin dönüş yapacağımdan evimi tüm eşyaları ile devretmek istiyorum. Mecbur olmasam evimi burakmak istemem. Çok nezih bir bölge, temiz güvenli, Kings Highway’e, Sheepshead Bay’e, Türk restaurantları ve marketlerine yakın. Tren iki blok uzaklıkta. Cadde üzeri, birinci kat, harika bir yer stüdyo iki kişi de kalabilir. İlgilenenler designernewyork hotmail.com ya da numaralı telefondan bilgi alabilir.

Çocuk Bakıcısı Arıyoruz

New Jersey’de oturan, şirket arabasıyla ekmek dağıtımı yapabilecek arkadaş aranıyor. Telefon: 862 200 8070

İlgilenenler, kendileri ve talep ettikleri ücret hakkında bilgi veren bi e-mail ile bana koseokur gmail.com adresinden ulaşabilirler.

Sheepshead Bay’de Kiralık Oda

Tecrübeli Busboy Aranmaktadır

Manhattan, Upper East Side’da bulunan bayan giyim mağazamıza part time çalışacak bayan arkadaşlar arıyoruz.

ŞOFÖR ARANIYOR Telefon: (347) 730 4236 E-mail: seriilan@posta212.com

Çocuk Bakıcısı Aranıyor

İki odalı evimin 1 odası titizliğe önem veren bayan için kiralıktır. Telefon: 201 668 4872

Telefon: 201 39 2 29

SOSYAL İLAN Kutlama, Anma, Teşekkür, Doğum, Vefat İlanları TİCARİ İLAN Ürün Tanıtımı, Kurul, Bilanço İlanları

hotmail.com

New York’ta turizm firmasına

Butikte çalışacak bayan arkadaşlar arıyoruz

Seri İlanlar Kazandırır!

GAZETESİ

2 yaşındaki kızımıza bakacak, hafif ev işleri ve yemek konusunda yardımcı olabilecek, kötü alışkanlıkları olmayan, 0 ile 0 yaş arası yatılı bir bayan arıyoruz. Evimiz, kalacak bayan için uygun olup kendisine ait oda, tuvalet ve banyosu olacaktır. Evimizde internet, televizyon ve telefon servislerimiz mevcuttur. İlgilenenler 973 769 8766’dan ulaşabilirler. Morris County, New Jersey

Türk cafe, bakkal ve restauranların yakınında bulunan 2 oda 1 salon, yeni yapılmış evimin bir odasına oda arkadaşı arıyorum. ve B trenine yakın olup Manhattan’a dakika uzaklıktadır. Odada queens boy double yatak ve gardrop mevcut olup kiraya elektrik, gaz, internet, kablo dahildir. Ev tamamen modern mobilyalı ve Amerikan mutfaklıdır. Kira 8 0. Ali Bora 718 753 7313

ELEMAN ARANIYOR Warehouse’ta görevlendirilmek üzere, daha önce shipping/receiving tecrübesi olan, dikkatli, düzenli ve ayrıntılara önem veren takım arkadaşları alınacaktır. Başvurularınızı cem cibovita.com adresine gönderebilirsiniz. Fair Lawn, New Jersey 2 yaşındaki çocuğumuz için haftanın günü full time çalışacak, tecrübeli, Amerika’da oturma izni olan bakıcı arıyoruz. New York. E-mail bebekbakimi hotmail.com

İtalyan restaurant için ORTAK ARANIYOR Newton, New Jersey’de işlek bir cadde üzerinde bulunan, ciddi gelir potansiyeline sahip bir İtalyan restaurant için; güvenilir, iş ahlakına sahip ortak aranıyor. Ciddi düşünen yatırımcıların Ahmet Bey ile görüşmesi rica olunur. Telefon

2 222

GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NDEKİ BAŞKONSOLOSLUKLAR T.C. ATlANTA FA Rİ BAŞKONSOlOSl ğ Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (404) 848-9600 +1 404 848 9600 mdiamond@honturkishconsulga.org Chairperson, The American Turkish Friendship Council 1266 West Paces Ferry Rd. NW Suite 257 Atlanta, GA 30327 Web sitesi www.honturkishconsulga.org T.C. BAlTIMORE FA Rİ BAŞKONSOlOSl ğ Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (410) 889-0697 +1 (410) 889-0697 czkiratli@bcpl.net 313 Wendover Road, Baltimore, MD 21218

T.C. BOSTON BAŞKONSOlOSl ğ Telefon e-Posta Adres

+1 857 250 47 00 consulate.boston@mfa.gov.tr 31 Saint James Avenue,Suite #840, Boston, MA 02116 Web sitesi boston.bk.mfa.gov.tr T.C. DETROIT FA Rİ BAŞKONSOlOSl ğ Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (248) 701-1050 +1 (248) 626-8279 nurten@turkishconsulategeneral.us P.O. Box 986, Farmington, MI 48332-0986

T.C. FlOWOOD FA Rİ BAŞKONSOlOSl ğ Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (601) 936-3666 x128 +1 (601) 939-5685 ejones@mmiemail.com 1000 Red Fern Place, Flowood, MS 39232

T.C. O STON BAŞKONSOlOSl ğ Telefon

+1 713-622 58 49 +1 713-622 03 24 +1 713-622 32 05 +1 713-622 32 76 Faks +1 713-623 66 39 e-Posta consulate.houston@mfa.gov.tr Adres 1990 Post Oak Boulevard Suite 1300, Houston, Texas 77056-3813 U.S.A Web sitesi http://houston.bk.mfa.gov.tr

T.C.KANSAS FA Rİ BAŞKONSOlOSl ğ Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (816) 415-8325 +1 (816) 415-8325 emruerten@gmail.com 812 N. Woodridge Lane, Liberty. MO 64068

T.C.lOS ANGElES BAŞKONSOlOSl ğ Telefon

+1 (323) 655-8832 +1 (323) 655-8039 +1 (323) 655-8056 +1 (323) 655-8329 Faks +1 (323) 655-8681 e-Posta consulate.losangeles@mfa.gov.tr Adres 6300 Wilshire Blvd.,Suite 2010, Los Angeles, CA 90048 Web sitesi losangeles.bk.mfa.gov.tr T.C.NEW YORK BAŞKONSOlOSl ğ Telefon

+1 (646) 430-6560 +1 (646) 430-6590 (Konsolosluk Çağrı Merkezine 1-888-566-76-56 numaralı telefondan 7 gün 24 saat ulaşılabilmektedir) Acil Sağlık konuları için: Prof.Dr.Adnan Çinal E-mail:acinal@gmail.com Faks +1 (212) 983-1293 e-Posta consulate.newyork@mfa.gov.tr Adres 825 3rd Avenue, 28th Floor, New York, NY 10022 Web sitesi newyork.bk.mfa.gov.tr T.C.SAN FRANCISCO FA Rİ BAŞKONSOlOSl ğ Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (707) 939-1437 +1 (707) 939-1433 bonnie@kaslan.com 1281 Oak Creek Drive, Suite A, Sonoma, CA 95476

T.C.SEATTlE FA Rİ BAŞKONSOlOSl ğ Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (206) 662-8234 +1 (425) 739-6722 john.gokcen@boeing.com 12328 NE 97th Street, Kirkland, WA 98033

TC WAS INGTON B Y KElÇİlİğİ Telefon Adres

+1 (202) 612-6700 2525 Massachusetts Ave NW Washington, DC 20008

T.C.ŞİKAGO BAŞKONSOlOSl ğ Telefon

+1 312 263 06 44 +1 312 263 12 95 Faks +1 312 263 14 49 e-Posta consulate.chicago@mfa.gov.tr Adres 455 N. Cityfront Plaza Dr., (NBC Tower), Suite:2900, Chicago, IL 60611 - USA Web sitesi sikago.bk.mfa.gov.tr BAğlI BİRİMlER BASIN MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6807 Faks (202) 319.1087 e-Posta trpressoffice@verizon.net DİN HİZMETLERİ MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202-612-6816 Faks 202-332-1841 EĞİTİM MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612-6810 Faks (202) 319-1538 e-Posta education@turkishembassy.org egitim@turkishembassy.org EKONOMİ MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6790 Faks (202) 238.0627 e-Posta washingtoneco@verizon.net EMNİYET MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202-612-6809 e-Posta washington@egm.gov.tr GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202 612 6794 Faks 202 518 4116 e-Posta gtbusa@gtb.gov.tr KÜLTÜR TANITMA MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6800 Toll free: (877) FOR TURKEY Faks (202) 319.7446 e-Posta dc@tourismturkey.org SİLAHLI KUVVETLER ATAŞELİĞİ Telefon (202) 612.6770 Faks (202) 238.0623 e-Posta adminattache@wtska.com defensesec@wtska.com wska@wtska.com milattache@wtska.com navalattache@wtska.com TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6780 Faks (202) 238.0629 e-Posta vasington@dtm.gov.tr dtvas@verizon.ne

HAVAYOLLARI T RK A A YOllARI Telefon 1-800-874 8875 Web sitesi www.turkishairlines.com DElTA A AYOllARI Telefon 800-221-1212 Web Sitesi http://www.delta.com NITED AIRlINES Telefon 1-800-864-8331 Web Sitesi http://www.united.com

ACİL TELEFON VE YARDIM HATLARI Yangın İhbar Polis İmdat Ambulans Zehirlenme Kontrol Merkezi Tecavüz Kriz Merkezi Adsız Narkotikler Adsız Alkolikler Aile İçi Şiddet Yardım Hattı Kriz Hattı Kayıp Ve İstismar Edilen Çocuklar Ulusal Merkezi

911

(212) 7647667 (212) 267-7273 (212) 929-7117 (212) 647-1680 (800) 621-4673 (212) 219-5599 (800) 843-5678

DEVLET KURUMLARI ABD Vergi İdaresi (IRS) Sosyal Güvenlik İdaresi (SSA) Federal Soruşturma Bürosu (FBI)

(800) 829-1040 (800) 772-1213 (212) 384-1000

ULAŞIM REHBERİ Amtrak Demiryolu New York La Guardia Havaalanı Uluslararası Newark Havaalanı Uluslararası New York J.F.K. Havaalanı (JFK) Metropolitan Ulaşım İdaresi (MTA) Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu

GEREKLİ TELEFON NUMARALARI

(800) 872-7245 (718) 533-3400 (973) 961-6000 (718) 244-4444 (866) 743-3682 (888) 352-9886 (888) 352-9886


Spor

18 Aralık 2013 Çarşamba

POSTA 212 BEŞİKTAŞ’IN SEMBOL İSİMLERİNDEN,TÜRK FUTBOLUNUN YILDIZ İSMİ NİHAT KAHVECİ İLE KONUŞTU

Türkiye’de üzerimde

BASKI VARDI

“ ede m yurt dışında iyi oynayıp ülkemi temsil etmekti, başardım... Türkiye’de adaptasyon sorunu yaşadım... Beşiktaş’ta yaşadıklarım yüzünden futbolu bıraktım SONER MEZGİTÇİ NEW YORK - POSTA212

İ

spanya’da uzun süre ülkemizi başarıyla temsil eden, dünyanın en önemli yıldızlarıyla La Liga’ da mücadele edip başarıyı yakaladıktan sonra rekor bir transfer ücretiyle Beşiktaş’a geri dönen Kahveci, Türkiye’de aradığını bulamadı. Milli takımımızla Avrupa şampiyonasında Çek Cumhuriyeti’ne attığı golle adını Türk futboluna altın harflerle yazdırmış eski futbolcu yeni antrenör Nihat Kahveci ile İspanya’da futbol oynadığı ve antrenörlük yaptığı donem ile Beşiktaş’ta futbolu bırakmasıyla sonuçlanan sürece dair samimi bir röportaj gerçekleştirdik.

n Genel olarak Türkiye’de yıldız olan yerli futbolcuların Avrupa maceraları hüsranla neticelendi. Fakat senin hikayen çok farklıydı, İspanya’da çok başarılı oldun. Geriye dönüp baktığında diğer sporculardan neyi farklı yaptığını düsünüyorsun? Bulunduğun ortama ayak uydurmak çok önemli. Dil , kültür ve arkadaşlık gibi. Tabi ki eşimin yanımda olması bana güç verdi ve bunun üzerine sahada da başarılı olunca herşey daha da güzel oldu. n İspanya’ya ilk transferin gercekleştiğinde kafandan geçen hayallerinin ne kadarını gerçekleştirdin?

‘BRA

Hedefim tabi ki iyi oynamak, ülkemi temsil etmekti, hem saha içinde hem saha dışında. Geriye dönüp baktığımda bunu fazlasıyla yaptığımı düşünüyorum. Beklediğimden daha başarılı oldum diyebilirim. n Bir Türk olarak yurt dışında yaşamanın zorlu tarafları neydi? Maalesef bizlere bakış açısı çok iyi değil. Bizleri Türkiye’yi gerektiği kadar tanımıyorlar. Bu belki de bizim suçumuz, iyi tanıtamıyoruz kendimizi. Hayata 2-0 mağlup başlıyorsun burada ve o yüzden çok başarılı olman lazım ki seni kabul etsinler. Türk futbolu ciddi bir şekilde ivme kayıp ediyor? Bu konuda düşüncelerin ve tespitlerin nelerdir? n Kariyerinde en çok hangi golün senin için çok özeldi? Kariyerimde ki en özel gol tabi ki Çek Cumhuriyeti maçındaki gol diyebilirim. n Beşiktaş’da son döneminde işler pek iyi gitmedi, Beşiktaş’a tekrar döndüğün için pişman mısın? Bugüne kadar verdiğim hiç bir karardan pişman olmadım. Beşiktaş’tan önceki dönemde İspanya’da çok başarılı bir sezon gecirdim ve kaptanlık mevkisine kadar yukselmiştim,tabii ki Beşiktaş’a dönüşümde şartlar farklıydı. İmzalamış olduğum sözleşmeden dolayı bana bakış açısı çok farklıydı. İnsanlar beklentilerini çok yüksek tuttular. İspan-

ya’dan döndükten sonra başarılı bir Nihat beklediler, her maçta gol atmamı istediler. Fakat ben kanatta oynuyordum, buna rağmen benden gol atmamı bekliyorlardı. Kazandığım paradan dolayı üzerimde baskılar oluyordu, hakkımda bir sürü yalan yanlış haberler yapıldı, bu da bende olumsuz bir hava oluşturdu . Gerçekten Türkiye’de adaptasyon sorunu yaşadım. Stadlar olsun, maçlar olsun bir türlü o adaptasyonu sağlayamadım .Tabi bunları mazaret olarak söylemiyorum, her futbolcunun iyi ve kötü dönemi olur, ama kesinlikle bundan dolayı bir pişmanlık duymuyorum Beşiktaş’a döndügüm için. Sonuç olarak futbolu da Beşiktaş da da bıraktım. n Peki futbolu bırakman da bu kotü sezonun etkisi var mı? alla ne yalan söyleyeyim Beşiktaş’daki son dönemimde saha içi ve dışında yaşadıklarımın futbolu bırakma kararı almamda çok büyük bir etkisi oldu. Sonuç olarak futbolu iyi bir yerde bırakmak istedim normal bir takım da 2 yada 3. liglere gidip oynamak yerine zirvede bırakmak istedim. n Türkiye’den İspanya’ya yerleşme kararında yine Beşiktaş da yaşadığın bu kötü dönemin bir etkisi var mı ? Bu önceden planlanmış birşeydi. Benim kızım orda doğdu, ben uzun bir süre orada yaşadım, belli bir düzenim vardı. İspanya’ya dönmek kafamda hep

Barcelona’da işler karıştı...

vardı. Beşiktaş’tan ayrıldım diye vermiş olduğum bir karar değil, çocuklarım ve ailemin alışık olduğu bir hayat yaşadık burada ve bunun neticesinde böyle bir karar aldım ve burda yaşamaya devam ediyoruz.

İspanyol Savcılığı, Neymar transferiyle ilgili yapılan suç duyurusunun ardından Barcelona Kulübü’nden Brezilyalı futbolcuyla yapılmış sözleşmeyi istedi.

n Peki şu anda illarreal kulübüyle her hangi bir bağın kaldı mı ? 1. senedir illarreal’de altyapıda antrenörlük görevi yaptım. İlk sezonum çok başarılı geçti. illarreal’in genç takımıyla tarihindeki en önemli sezona imza attık, şampiyon olduk. Sonra illarreal’in 3. Ligdeki takımının başına geçmemiz teklif edildi, ama bu takım çok başarısızdı. 6 hafta sonunda 1 puan almış bır takımdı 3. lıgde mücadele edebılecek bir takım değildi. Bizden takımı düzeltmemizi beklediler, sonuçta işler iyi gitmedi, elinizdeki malzeme iyi olmayınca aslında çok da fazla yapabilecek bir şey yok. Altyapılar da size bir kadro veriliyor ve başarılı olmanız bekleniyor. Kulüp hocayı gönderince ben de onunla beraber istifa ettim, sonuçta benim kalmamda hocaya çok büyük saygısızlık olurdu bende onunla beraber ayrıldım.

NEW YORK- POSTA212 İspanyol Savcılığı, Neymar transferiyle ilgili yapılan suç duyurusunun ardından Barcelona Kulübü nden Brezilyalı futbolcuyla yapılmış sözleşmeyi istedi. İspanyol Savcılığı, Barcelona Kulübü üyelerinden Jordi Cases in Neymar ın transferinde kulüp 0 milyon avro borçlandırıldı iddiası yaptığı suç duyurusunun ardından çalışmalarına başladı. İspanyol basınına yansıyan haberlerde, Savcılığın, Barcelona Kulübü nden Neymar ile yaptıkları sözleşmeyi istediği belirtildi. Savcılığın, delilleri incelenmesinin ardından dava açılıp açılmamasına karar vereceği kaydedildi. 7,1 milyon avro karşılığında Barcelona ya gelen Neymar için Katalan kulübü 17,1 milyon avroyu futbolcunun haklarına sahip olan kurumlara, 0 milyon avroyu da Brezilyalı futbolcunun ve babasının sahibi olduğu N N Neymar Neymar adlı şirkete ödemişti.

n Peki bundan sonraki hede n nedir? alla şu anda kesinleşmiş bir planım yok .Tabii ki futbolun içinde olmak var planlarım arasında. Teknik direktör olarak bu zamana kadar edindiğim tecrübeleri futbolculara aktarmak istiyorum. n İleride Türkiyede Nihat Kahveci’yi antrenör olarak görebilecek miyiz? Birgün Türkiye’ye döneceğim ve çalışacağım. Hedeflerim arasında bunlar da var.

MESSİ'NİN BABASIYLA İLGİLİ İDDİALAR YALANLANDI te yandan İspanya İçişleri Bakanlığı yetkilileri, El Mundo gazetesinde manşetten yayınlanan, Barcelonalı futbolcu Lionel Messi nin babası Jorge Messi nin uyuşturucu mafyasından gelen parayı aklamaktan soruşturulduğu iddiasının yer aldığı haberi yalanladı. İspanya resmi haber ajansı EFE nin verdiği haberde, İçişleri Bakanlığı kaynakları, gazetenin iddia ettiği gibi kara para aklama ile ilgili bir soruşturma olmadığını sadece Messi nin Dostları adı altında organize edilen maçlarla bağlantılı bir soruşturma olduğunu, bundan dolayı da Jorge Messi ve Barcelonalı futbolcular Messi, Alves, Pinto, Mascherano ifadelerinin alındığını söylediler. Sport gazetesi de Messi nin ailesinin El Mundo ya karşı dava açmak için avukatları aracılığıyla temasa geçtiğini iddia etti. Katalan gazetesi, Messi nin ailesinin, Barcelonalı futbolcunun imajına karşı kampanya yürütüldüğünü düşündüklerini yazdı.

CA’

görücüye çıktı NEW YORK- POSTA212 Brezilya’nın ev sahipliğinde düzenlenecek 201 F FA Dünya Futbol Şampiyonası’nın başlamasına altı ay kala turnuvada kullanılacak resmi top Rio de Janeiro’da yapılan bir törenle tanıtıldı. “Brazuca”nın tanıtım galasında Clarence Seedorf ve Cafu gibi futbol yıldızları da hazır bulundu. Brazuca” adını taşıyan topun en dikkat çekici özelliği parlak renkleri ve ilginç deseni. F FA’ya göre bu desen Brezilyalıların çok sevdiği geleneksel renkli şans bilekliklerinin yanı sıra ülkedeki futbol sevgisi ve yaşam sevincini hatırlatıyor.

ÜNLÜ FUTBOLCULAR DENEDİ Resmi top, son iki buçuk yılda aralarında Lionel Messi, Bastian Schweinsteiger, ker Casillas, Dani Alves ve Zinedine Zidane gibi faal ya da futbolu bırakmış isimlerin olduğu 600’den fazla futbolcu tarafından denendi. Alman spor ürünleri markası Adidas tarafından üretilen top farklı bir tasarım kullanılarak şubat ayında İsveç ile Arjantin arasında yapılan ve Arjantin’in 3-2 üstünlüğüyle sona eren hazırlık maçı dahil bazı resmi maçlarda da denendi. “Brazuca” Milan, Bayern Münih, Palmeiras ve Fluminense gibi kulüplerin yanı sıra F FA 20 yaş altı Dünya Kupası nda da test edildi.

1970'TEN BERİ İSİM VERİLİYOR F FA yetkililerine göre “Brazuca” kelimesi, sokak dilinde Brezilya ya özgü yaşam tarzı anlamına geliyor ve duyguları, gururu ve samimiyeti ifade ediyor. Topun ismi, bir milyondan fazla Brezilyalı futbolseverin katıldığı bir halk oylaması sonucu belirlendi. 1970’teki Dünya Futbol Şampiyonası’ndan beri resmi turnuvalarda toplara isim veriliyor. O yıl Meksika’da yapılan turnuva topuna “Telstar” denmişti. 2006’da Almanya’daki Dünya Kupası’nda “Teamgeist” Takım ruhu adlı top kullanılırken, 2010’da Güney Afrika’da yapılan şampiyona topuna “Jabulani” adı uygun görülmüştü. Deutsche Welle Türkçe

özkılıç’tan ilk ‘kafes’ zaferi NEW YORK - POSTA212

D

ünyanın en popüler kafes dövüş turnuvası olarak bilinen UFC’ye katılan ilk Türk sporcu unvanını yakalayan Alp zkılıç “Mixed Martial Arts” MMA’nın en büyük arenasındaki ilk maçını da kazandı. Tecrübeli rakibi Darren Üyenoyama’ya karşı etkileyici bir galibiyet elde eden zkılıç, UFC’deki ilk maçını kazanarak kafes dövüşü’ kariyerine parlak bir başlangıç yapmış oldu.Kasrsılaşma tamamen sporcumuzun kontrolünde geçerken rakibi tarafından sadece bir kez yere serildi. Buna karşın ringde üstün olan Alp zkılıç rakibini defalarca kez yere sermesini bildi.

Raundlarda rakibini 2-1 mağlup eden Alp kazandığı raundları 30-27 ve 29-28 üstünlükle tamamlarken, tartışmalı geçen raundda rakibi 29-28 üstünlük kurdu. Mücadele sonunda açıklama yapan Alp “İstediğim performansı sergilediğini söyleyemem. Ama bu benim UFC’deki ilk maçımdı o yüzden kazandığım için çok mutluyum. Kafeste olmak beni düşündüğümden de rahat hissttirdi. Bu anı uzun zamandır hayal ediyordum. Bütün raundları kazandığımı düşünüyordum çünkü hepsinde üstün olan taraf bendim ve açıkçası kaybettiğim raunda oldukça şaşırdım” diyerek çıtayı daha da yukarı koyacağını gösterdi.

MIC AEl JORDAN h l rekor kırıyor NEW YORK- POSTA212 NBA tarihinin unutulmaz maçlarından birinde Michael Jordan, Utah Jazz’e karşı 0 derece ateşle çıktığı karşılaşmada 38 sayıyla maçı Chicago Bulls’a getirerek seride de 3-2 öne taşımıştı. Hatırlanacağı gibi unutulmaz mücadele 90-88 Bulls’un üstünlüğüyle sona ermişti. Michael Jordan’ın pizza yüzünden yaşadığı gıda zehirlenmesi nedeniyle 0 derece ateşle çıktığı ve büyük bir iş başardığı o unutulmaz maçta giydiği ayakkabı, rekor bir fiyatla alıcı buldu. ESPN in haberine göre, arttırmaya çıkan ayakkabı, 10 .76 dolara alıcı buldu. İlgi çekici olan bir başka yan ise önceki rekorun yine Michael Jordan’a ait olması. Jordan’ın çaylak sezonunda giydiği bir başka ayakkabı da 31.070 dolara alıcı bulmuştu. Michael Jordan’ın bir spor müsabakasında giyildikten sonra en pahalı fiyatla satılan ayakabısı tarihteki özel yerini aldı. Eurosport


Spor

18 Aralık 2013 Çarşamba

Aslan’a Chelsea, Trabzon’a Juve Şampiyonlar ligi’nde zor da olsa adını ikinci tura yazdıran Galatasaray, İngiliz devi Chelsea ile eşleşti. G.Saray’a yenilen Juventus ise Trabzonspor’a rakip oldu

(NEW YORK –POSTA 212)

Ş

ampiyonlar Ligi’nde unutulmayacak bir şekilde iki günde tamamlanabilen karşılaşmada Juventus’u 1-0 yenip ikinci tura yükselen Galatasaray’ın rakibi belli oldu. Sarı-kırmızılılar ikinci turda İngiliz devi Chelsea ile eşleşti. Geçtiğimiz hafta salı günü oynanması gereken fakat yoğun kar yağışı nedeniyle çarşamaba gününe ertelenen mücadelede İtalyan şampiyonu Juventus’u Sniejder’in attığı golle 1-0 mağlup eden sarı-kırmızılılar, şimdi de son iki sezonun Avrupa’da kupa şampiyonlukları kazanan Chelsea ile tur atlama mücadelesi verecek.

Sezon başında teknik direktör Roberto Di Matteo’nun ayrılmasından sonra takımın başına getirilen Jose Mourinho ile iyi bir çıkış yakalayan Chelsea hem ligde hem de Şampiyonlar Ligi’nde önemli işlere imza atıyor. CHELSEA NASIL GELDİ? Şampiyonlar Ligi’nde E grubunda yer alan Chelsea, topladığı 12 puanla grubundan lider çıkmayı başardı. Schalke 0 , Basel, Steaua Bükreş takımlarıyla eşleşen Chelsea grubunda galibiyet alırken iki de mağlubiyet aldı. Chelsea attığı 12 golle grubun en skorer takımı olurken kalesinde sadece üç gol gördü. Takımda bir çok

Arda’nın Atletico’su Milan’la eşleşti (NEW YORK –POSTA 212)

Ş

ampiyonlar Ligi ikinci turunda eşleşmleler belli oldu. Temsilcimiz Galatasaray’ın Chelsea ile eşleştiği kurada Arda’lı Atletico Madrid, Milan ile eşleşti. Milli futbolcumuz mer Toprak’ın takımı Leverkusen ise brahimovic’li PSG ile eşleşti. Nuri Şahin’li Dortmund ise Rusya’nın Zenit takımıyla eşleşti. Kura çekiminde ise en ilginç ve dikkat çekici eşleşme ise Manchester City-Barcelona eşleşmesi oldu. İŞTE O EŞlEŞMElER Manchester City - Barcelona Olympiacos - Manchester nited Milan - Atletico Madrid Bayer leverkusen - PSG Galatasaray - Chelsea Schalke - Real Madrid Zenit - Borussia Dortmund Arsenal - Bayern Münih

yıldızı barındıran Chelsea’de Lampard, Hazard, Dembe Ba, Torres, Samuel Eto’o gibi önemli isimler dikkat çekiyor. DROGBA DÖNÜYOR! Kura sonucu, Galatasaray’ın süper yıldızı Didier Drogba için de duygusal bir eşleşme anlamında. Kariyerinin 9 sezonunu geçirdiği ve adını efsane isimler arasına yazdırdığı Stamford Bridge’e geri dönecek olan Drogba bu kez Chelsea yerine Galatasaray’ın galibiyeti için ter dökecek. En son 2011-2012 sezonunda oynadığı Chelsea’de bir çok başarıya imza atan futbolcu yaklaşık 2 sene sonra tekrar Stamford Bridge çimlerine

böylece geri dönmüş olacak. Eşleşmenin ilk ayağı 26 Şubat’ta İstanbul’da oynanacak. İkinci maç ise 18 Mart’ta Londra’da. TRABZON’DA KAR VAR MI? İsviçre’de yapılan kura çekimlerinde Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’ndeki rakibi belli olurken, UEFA Avrupa Ligi’nde tur atlayan Trabzonsporda Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi dışına ittiği

Juventus’la eşleşti. UEFA Avrupa Ligi J Grubu’nu yenilgisiz lider tamamlayan; ve bunu başaran ilk Türk takımı olan bordo-mavililer İtalyanlar’ın gözünü korkuttu. Eşleşmenin hemen ardından İtalyan basını gardını alarak manşetlerini attı “Trabzon’da kar var mı?” Arena’da kar sebebiyle ertelenen mücadeleyi kaybedeb İtalyan devi Türk takımlarından hiç de az çekmedi. Galatasaray’la oynadığı grup maçlarında ilk maçında Torino’da 2-2 berabere kalan Juventus sonrasında grubnun son maçında TT Arena’ya konuk olmuş ancak maç yoğun kar yağışı sebebiyle 31. dakikada yarıda kalmıştı. Bir sonraki gün 31. dakikadan itibaren devam edilen maçta Sneijder’in golüyle Juventus sahadan 1-0 yenik ayrılmış ve yoluna UEFA Avrupa Ligi’nde devam etmişti. Juve daha önce de yine Galatasaray ve Fenerbahçe ile Şampiyonlar Ligi’nde aynı

gruplarda yer alan Juventus 199697 sezonunda Fenerbahçe’ye İstanbul’da 1-0 yenilmişti.1998-99 sezonunda ise Galataray’la aynı grupta yer alan Torino ekibi sarı-kırmızılılarda hem İtalya’da hem Türkiye’de 1-1 ve 2-2’lik skorlarla yenişememişti... FİNAL TORİNO’DA Juventus, Şampiyonlar Ligi’nde beklenilen performansın altında kalsa da İtalya Serie A’da çok iyi bir form grafiği tutturup lider durumda bulunuyor. Pırlo, Tevez, idal, Llorente gibi önemli oyunculara sahip olan siyah beyazlı ekip UEFA Avrupa Ligi’nde kupaya uzanmak istiyor. UEFA Avrupa Ligi’nde finalin Torino’da oynanacak olması Juventus’u motive eden en önemli unsurlardan biri. 2. Tur maçları 20-27 şubat tarihlerinde oynanacak. İlk maç 20 Şubat’ta Torino’da ikinci maç ise 27 Şubat’ta Trabzon’da. Eğer Trabzonspor Juventus’u elerse Esbjerg-Fiorentina maçının kazananı ile oynayacak.

Ada’da Yahudi karşıtı TWEET’E Gö AlTI (NEW YORK –POSTA 212)

İ

ngiltere Premier Ligi’nde Tottenham Hotspurs’un West Ham’le oynadığı maçın ardından Twitter’da Yahudi karşıtı mesajlar paylaştıkları iddia edilen iki West Ham united taraftarı gözaltına alındı. Biri 24, diğeri de 22 yasındaki iki şüphelinin 6 Ekim’de oynanan maçın ardından Adolf Hitler ve Yahudi Soykırımı’nda kullanılan gaz odalarıyla ilgili mesajlar attıkları iddia ediliyor. Şüpheliler ırka dayalı nefret kışkırtıcılığı suçlamasıyla gözaltına alındı. Aralık’ta da 8 yasındaki bir şüpheli aynı suçlamayla gözaltına alınmıştı. Polis karşılaşmadan önce yid’ kelimesinin kullanılmasının yasaklandı-

ğı uyarısında bulunmuştu. Avrupa kökenli Eskanazı Yahudilerinin konuştuğu dil olan Yiddish’in kısaltması olan terim, başka takımların taraftarlarınca geleneksel olarak büyük bir Yahudi kökenli taraftar topluluğuna sahip olan Tottenham kulübünü aşağılamak için kullanılıyordu. Ancak bazı Tottenham taraftarları bu terimi kendileri de kullanıyor ve hatta kendileri için Yid Army- Yid Ordusu’ adını benimsiyorlar. TottenhamWest Ham karşılaşmasından önce West Ham kulübü taraftarlarına, ırkçı, Yahudi ya da eşcinsel karşıtı tüm davranışların yasaların öngördüğü en ağır şekilde cezalandırılacağı uyarısı yapmıştı. Polisin Twitter’daki mesajların ihbar edilmesinin ardından soruşturma başlattığı belirtildi.

Süper lig’de Fenerbahçe farkı Fenerbahçe Süper Lig’in ilk İSTANB l POSTA 212 kın rakibi Kasımpaşa’ya 8 puan fark attı. yarısını lider tamamlamayı keSarı-lacivertliler ayrıca Galatasaray’a 11, sinleştirdi. Fenerbahçe geçtiğimiz hafta sonunda sa- Beşiktaş’a 12, Trabzonspor’a da 1 puan fark yapahasında oynadığı Akhisar Belediyespor maçını -0 rak ligdeki iddiasını ortaya koydu. Sarı-lacivertliler kazandı ve puanını 38’e çıkarttı. Fenerbahçe böyleayrıca ligin ilk haftasında deplasmanda Konya Torce ligin ilk yarısının bitimine iki hafta kala lider takuspor’a 3-2 kaybettikten sonra geride kalan mamlamayı kesinleştirdi. Fenerbahçe ligde en ya1 maçta yenilgi yüzü görmedi.

Roger Federer artık menajer ATP tarihinde 302 hafta 1. sırada kalarak bu rekoru elinde bulunduran Roger Federer oyunculuk sahnesinden çekilmenin planlarına başladı. Kendi saat markası olan İsviçreli raket şimdi de menajerlik işine el attı. Federer, uzun zamandır birlikte çalıştığı menajeri Tony Godsick ve iki Amerikalı yatırımcıyla birlikte Team8’ adında bir ajans kurdu. Cleveland merkezli Team8’, şimdiden iki büyük isimle anlaşma yapmış durumda. New York Times yazarı Cristopher Clarey’nin haberine göre, Arjantinli raket Juan Martin del Potro ve geleceğin yıldızı olarak gösterilen 22 yasındaki Bulgar raket Grigor Dimitrov Team8 ile anlaştılar. Godsick yaptığı açıklamada, az sayıda ikonik atletlerle çalışan butik bir ajans’ olmak istediklerini belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “Roger Federer şu an için aktif bir partner değil. Bu ajans, Federer’in emeklilik sonrası planları için bir platform” diyerek emeklilik günlerinin Federer için pek de uzakta olmadığının sinyallerini vermiş oldu. Godsick, 200 yılından bu yana Federer ile birlikte çalışıyor. New York POSTA212

Bayern Münih’e ‘Maaşallah’ NEW YORK –POSTA 212)

A

lmanya Birinci Futbol Ligi’nde 16. hafta karşılaşmaları sonunda Bayern Münih, puanla liderliğini sürdürdü. Rüya gibi geçen 2013 sezonunda Bayern Münih tekrarlan-

ması oldukça zor işlere de imza attı. Geride kalan senede Şampiyonlar ligi’ndeki şanssızlığını kırarak 3 final sonunda şampiyonluğa ulaşan Bayern son olarak sahasında Hamburg’u 3-1 yenip ligdeki yenilmezlik serisini 1 maça yükseltti.

nümüzdeki hafta F FA Dünya Kulüpler Kupası’na katılacağı için 17. hafta oynayacağı maçı ertelenen Bavyera ekibi bu yıl ligde başka maç oynamayacak ve 2013 yılını mağlubiyet almadan kapatmış olacak.


Food & Dining

Dilara Erbay om y@gmail.c dilaraerba

18 Aralık 2013 Çarşamba

Schmaltz New York’da popüler oluyor

Schmaltz, özellikle geleneksel Yahudi mutfağına özgü olarak Almanya, Avusturya ve Polonya’da ekmeğin üzerine sürmek için veya kızartma yağı olarak kullanılan saflaştırılmış tavuk veya kaz yağına verilen ad

Y

ahudi yemeklerinde kullanılan ve yemeğe çok özel bir lezzet veren bu geleneksel tad, New York’ta Çinli, İrlandalı ve Japon mutfaklarına sıçrayarak popülerleşiyor. New York’un pek çok ünlü şefi bu yağ türünü mutfaklara sokuyor. rneğin noodle gurusu olarak tanınan şef van Orkin, van Ramen Slurp Shop’unda imza yemeği shio ramen’inde bu yağı kullanıyor. Diğer bir ünlü şef Ben Spiegel İrlanda mutfağını sunduğu Skal adlı restaurantı’nda üstünde rosto edilmiş brokoli olan ançuezlerini kızartmak için kullanıyor. Yemeklerinde sch-

maltz’ı kullanan diğer restaurnatlar arasında Pearl Ash ve Takashi NYC örnek verilebilir.

IVAN RAMEN SLURP SHOP Gotham West Market, 600 Eleventh Ave ’ünci ve ’inci streetler arasında. 212- 82 79 0 SKAL 37 Canal St, Ludlow St, 212-777 7 18 PEARL & ASH 220 Bowery, Prince ve Spring Street’ler arasında. 212-837 2370 TAKASHI NYC 6 Hudson St, Barrow ve Morton sts. 212- 1 2929

Ivan Ramen Slurp Shop’unda imza yemeği shio ramen

Fırında kök sebzeler, tatlı patates MALZEMELER 2 adet tatlı patates 1 adet kereviz 6 adet yer elması 1 pancar yarım limon 3 çorba kaşığı sade yağ gi, saf tereyağ ya da 1 fincan zetinyağ 1 avuç biberiye 1 baş sarımsak

Tatlı patates adında patates olmasına rağmen patatesten çok daha faydalı bir sebze, kilo şikayeti olanlar için ise patatese güzel bir alternatif. Kış aylarında kök sebzeleri ve yeşillikleri yemeyi tercih ediyoruz kabak, domates, patlıcan yerine. Üstelik fırında hazırladığımız bu tarifi, ertesi gün harika bir sebze çorbasına çevirebilirsiniz. TARİF Sebzelerimizi yıkayıp ister halka ister elma dilimi seklinde dilimleriz, Sarımsağı ister minik minik kesip ister döverek yağ ve biberiyeyle karıştırırız, karşımı dilim sebzelerin üzerine döküp alt üst ederiz, 200 derecede saat pişiririz. Yanında sarımsaklı yoğurtla vegeteryan bir ana yemek olabileceği gibi etin, balığın, tavuğun yanına da harika bir garnitür olur. Afiyet olsun.

Sağlıklı bir atıştırma Antep çöreği MALZEMELER 900 gr ekşi hamur 2 çorba kaşığı pekmez 1 çorba kaşığı rezene 1 çorba kaşığı çörekotu 1/2 çorba kaşığı deniz ya da kaya tuzu 1 bardak zeytinyağ 3 çorba kaşığı tereyağ alabildiğine tam buğday unu

Sağlıklı beslenme çantalarımızı hazırlarken, kayınvalidemin zeytinyağlı çörekleri hayat kurtarır, akıllı atıştırmalıklarımızın en uzun ömürlülerindendir, kullandığımız soğuk sıkma zeytinyağından dolayı haftalarca kavanozda bozulmadan kalabilir. İçindeki baharatların her biri bir ilaç, sindirimi kolay, adı çörek bile olsa tambuğday unu kullandığımız için doyurucu ve besleyici. TARİFİ 1 bardak zeytinyağını ve tereyağını bir tavada ısıtırız, büyük bir tepsinin içine ekşi hamuru açıp üzerine sıcak zeytinyağı dökeriz, üstüne, baharatları, pekmezi ve kara unu alabildiğine ekleyip yoğururuz, kulak memesi kıvamında bir hamur yapıyoruz. Hamur güzelce yoğurulduktan sonra bir saat mayalanmaya bırakılır. Bir saat sonra ister merdane ile açıp bardakla yuvarlaklar, kesip şekil veririz, ister elimizle örgü, halka yaparız. Afiyet olsun


Kültür Sanat & Etkinlikler

18 Aralık 2013 Çarşamba

Walt Disney den, İran sinemasına seçenekler Haftanın en dikkat çekici yapımlarının başında İran ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki diplomatik yumuşama iklimine yaraşır bir şekilde gündeme gelen İranlı yönetmen Asghar Farhadi’nin son filmi “The Past” geliyor. “The Past” her ne kadar İran’da değil Fransa’da çekilen bir film olsa da, nihayetinde İran sinemasından bir örnek ve 20 Aralık dönemi gibi Amerikan sinema sezonu açısından gayet parlak bir zamanlama çerçevesinde gösterime giriyor.

VİZYON

HALDU

N ARM

AĞAN

Walt Disney’in sinemacılık kariyeri ile bir Disney klasiği olan “Mary Poppins” filminin yapım sürecine ilişkin çok enteresan detaylar anlatan “Saving Mr. Banks” filmi de bu haftanın “kaçırılmaması gerekenler” tavsiye listesinin ilk sıralarında yer alıyor.

NEW YORK’TA etkinlikleri

W AT’S IT All ABO T? BAC ARAC REIMAGINED

SAVING MR. BANKS

MOTOWN

Disney stüdyosunun unutulmaz klasiklerinin başında gelen “Mary Poppins” filminin ortaya çıkış süreci ve kamera arkasını ele alan filmin yönetmenliğini “Pamuk Prenses ve Avcı-Snow White and the Huntsman” filminin senaryosunu yazan John Lee Hancock üstleniyor. Film son derece güçlü bir kadroya sahip: Yapımcı Walt Disney’i Tom Hanks, eserin yazarı Travers’i ise Emma Thompson canlandırıyor. Konu kısaca şöyle: Amerikalı sinemacı Walt Disney iki kızına Mary Pop-

pins hakkında bir film yapmak için söz verir. İlk başta romanın yazarı P.L. Travers’dan izin alınması gerekmektedir. 1961’de yazar Londra’dan Hollywood’a Disney projesini görüşmek için gelir. Fakat yüzleşemediği bazı acıları ve hesaplaşmaları vardır. California’da kaldığı süre boyunca Avustralya’daki ailesinin geçmişte çektiği sıkıntıları anımsar. Sonunda Travers ve Disney, film için anlaşmaya varırlar, ancak Walt Disney bazı başka şartlar öne sürer. GöSTERİM TARİ İ 2 ARAlIK

New York binbir türlü kültürel, sanatsal, eğlence etkinlikleriyle dolup taşan 2 saat uyumayan müthiş dinamik bir kent. Gidilecek, gezilecek, görülecek çok şey var

TİYATRO Steven Hogget tarafından yönetilen oyunda, besteci Bacharach’ın 2003 yapımı Broadway müzikali The Look of Love’ını yeniden yorumluyor. Oyunun başrolünü üstlenen şarkıcı Kyle Riablo seyircilere , besteci Burt Bacharach’ın şarkılarını kendi kuşağı açısından yorumlayacağı bilgisini veriyor. Mekan New York Theatre Workshop Adres 79 E th St, East illage Bilet yatları 8 dolar

M İKAl Broadway’in en çok gişe yapan oyunlarından Motown, 2 saat 0 dakikalık müzikal, Berry Gordy’nin kitabından bir senarist ekibi tarafından uyarlanmış. Yönetmenliğini Charles Randoplh-Wright 0 klasik pop şarkısının seslendirilmesiyle fazla düşüncelere dalmadan, yer yer yüzeyselleşen ama zamanın nasıl geçtiğin, anlamadan tam bir seyirlik keyif sunuyor. 30 Aralık’ta oyun sona erecek. Mekan Lunt-Fontanne Theatre Adres 20 W 6th St, Midtown West Bilet yatları 7-1 2 dolar www.luntfontannetheatre.com

WALKING WITH DINOSAURS

SIlENCE T E M SICAl M İKAl Science The Musical, 1991 yapımı The Silence of the Lambs Kuzuların Sessizliği filminin bir parodisi olarak Jon ve Al Kaplan tarafından sahneye konulan ödüllü bir müzikal. Dinozorlarla ilgili animasyon yolculuğu. Patchi, büyük kardeşi Juniper ve diğer kardeşleri aynı sürüde doğmuş ve birlikte büyümüşlerdir. Patchi, bu dinozor çocukların arasında en çelimsiz ve güçsüz olanıdır. Ancak içinde bulunduğu şartlar onu her seferinde sınırlarını zorlamaya doğru iter. Babalarının izinden devam etmeye karar veren iki kardeş, en yakın arkadaşları, bir kuş olan Alex’i

de yanlarına alarak Kuzey Kutbuna doğru yola çıkarlar. İçinde oldukları doğal ortamın büyüleyici manzarası ve yaşayan canlıları keşfettikleri uzun bir yolculuk böylece başlar. arış noktasında ise kendilerini çok büyük bir sürpriz ve görkemli bir macera beklemektedir. Film 3D olarak izlenebilecek. GöSTERİM TARİ İ 2 ARAlIK

THE SELFISH GIANT İngiltere’nin Bradford bölgesine ait günümüzde geçen bir işçi sınıfı hikayesi. Taşrada hayata ve insan ilişkilerine dair ödüllü bir film. Kadın yönetmen Clio Barnard imzalı “The Selfish Giant” 2013 Cannes Film Festivali izlencesinde yeraldı ve “Europa Cinemas” ödülünü kazandı. GöSTERİM TARİ İ 2 ARAlIK

MAlERIE MARDER, “ANATOMY” SANAT Her yaştan ve ırktan çıplak portrelerini yapmakla tanınan Malerie Marder, son beş yılını Hollanda’daki seks işçilerini fotoğraflamaya adadı ve çalışmasını “Anatomy” olarak adlandırdı. Marder’ın her modeline 00 dolar verdiği çalışmalarında poz veren kadınları sanatsal, tarihsel mekanlarda, konseptlerde kullanmaya özen gösterdi. Mekan Leslie Tonkonow Artworks Projects Adres 3 W 22nd St Chelsea www.tonkonow.com

RADIO CITY C RISTMAS SPECTAC lAR M İKAl The Radio City Christmas, her yıl New York’un Radio City Music Hall’ında artık gelenekselleşen bir etkinlik. 1 0 performans sanatçısı, son derece gösterişli kostüm ve sahne dekorasyonuyla gerçekleşen etkinlik-

THE PAST İranlı yönetmen Asghar Farhadi’nin uluslararası sinema çevrelerinden büyük övgü toplayan filmi fazla beklemeden Amerikan sinemalarına geliyor. Konu itibariyle “Separation” filminin izinden giden “The Past” dört yıllık ayrılık sonrası karısı Marie’nin boşanmak istemesi üzerine Tahran’dan Paris’e giden Ahmet’in hikayesine odaklanıyor. Ahmet bo-

şanma davasıyla ilgili belgeleri tamamlamaya çalışırken, eski eşi Marie’nin kızı Lucie’yle sorunlu ilişkisinin farkına varır. Bu durumu düzeltmek için verdiği uğraş ise, geçmişte kalan başka bir sırrın ortaya çıkmasıyla sonuçlanacaktır. Filmde başrolleri Berenice Bejo, Tahar Rahim ve Ali Mosa a paylaşıyor. GöSTERİM TARİ İ 2 ARAlIK

Kuzuların Sessizliği’nin ürpertici havası bu müzikalde eğlenceli şarkılarla komedi havasına dönüştürülüyor. Mekan Elektra Theatre Adres 673 Eight Ave Midtown West Bilet yatları 2 -79 dolar

te Rockettes adlı ünlü kadın dans grubunun starları yer alıyor. Mekan Radio City Music Hall Adres 1260 Sisxth Ave, Midtown West Bilet yatları 39-329 dolar www.radiocitychristmas.com

A NIG T WIT JANIS JOPlIN “GIlDED NEW YORK” M E “Daha çok para, daha çok problem”, bu deyim 20. Yüzyılın ilk dönemlerinde, kürkler, mücevherler, kısacası servet içinde yüzen üst sınıflardan New Yorklular için söylenmiş adeta. Ti any Co. Foundation Jewelry Gallery, ilk sergisini döneme ait 100 kostüm, portre, ev objesinden oluşan “Gilded New York” çalışamasıyla başlatıyor. Sergide John Rockefeller’in lüks banyo seti, anderbilt ailesine ait “Electric Light” adlı elbise ve sayısız elmas, altın ve göz kamaştırıcı değerli taşlar bulunuyor. Mekan Museum of the City New York Adres 1220 Fifth Ave, East Harlem Bilet yatları nerilen bağış miktarı 10 dolar, 12 yaşın altındaki çocuklara ücretsiz www.mcny.org

TİYATRO 1960’ların rock ikonu Janis Joplin Broadway’de. Bu fantezi konserde zor şartlar altında yaşayan, efsanevi blues şarkıcısı, Mary Bridget Davies kendisine ilham veren müzik ustalarının ziyaretine uğrar. Tabii bu sahneler Joplins’in “Down on Me”, “Me and Bobby McGee”, ve tabii ki “Piece of My Heart” gibi hit şarkılarıyla devam eder. 2 saat 1 dakikalık oyunu Randy Johnson yönetiyor. Mekan Lyceum Theatre Adres 1 9 W th St Midtown West Bilet yatları 28-1 0 dolar www. shubertorganization.com theatres lyceum.asp


Life & Style

Los Cabos

Nurdan Yüzbaşıoğlu

nurdanusa gmail.com

Güzellik endişeleri Son yıllarda yakın çevremdeki kadınlardan yaşımız icabı daha sık duyduğum endişeler baş gösterdi. Güzellik endişeleri.. Nedir bu güzellik endişeleri? Cildimizin sarkması, yerli yersiz baş gösteren sivilceler, vücudun ödem yapması, kilolar, göz altları kırışıklıkları vb. sevimsiz konular ve dolayısıyla moralimizin yerle yeksan olması. Doğrudur bunların hepsi gayet moral bozucu durumlar. Üstelik baş etmesi hiç de kolay olmayan sorunlar. Göz altlarındaki kırışıklık ve torbalanmalar yaşımızın kemale ermesiyle sanki “ bak artık bittin sen, otur evinde” diyor bize. Ne alakası var Kırışıksa kırışık torbaysa torba daha ölmedik herhalde. Üstelik bu sorunların sadece bizde olmadığını bilmek de rahatlatıcı. Her kadın bir gün bu yaşa gelince bu sevimsiz halleri tadacaktır bundan kaçış yok. Bu konularda ufak tefek önerilerim olabilir ancak bunların hiçbirisi kesin çözüm değildir bu böyle biline. Estetik müdahalelerle bazı çözümler elde edilir ancak bunun içinde harika bir doktorun şans faktörüyle birleşmesi gerek. Aynı doktorun her kadına uyguladığı müdahaleler hepsinde başka sonuç verebilir çünkü. Göz altlarınızın daha uzun süre size genç bir duruş sağlamasını istiyorsanız genç yaşlarda başladığınız o korkunç kapatıcı ürünlerden uzak durmak şart. Bence gözün bir numaralı düşmanı onlar. Oradaki cildi çabucak harap edip artık onlarsız sokağa çıkamaz hale geliyorsunuz ki bu ne fena bir kısır döngüdür kullananlardan biliyorum. Yine 3 yaşını geçtikten sonra

kilo vermenin ne kadar zorlaştığını deneyenler çok iyi bilirler. Bu kişilerden “ ay bugün çok şişim vücudumda ödem var” lafını daha sıklıkla duymaya başlarsınız. Evet doğru ödem vücuda bir kalınlık verir. Ancak bu ödem neden oluyor onu bilmek gerek öncelikle. Bazı sağlık sorunlarından kaynaklanan şişlikler olabilir onlar uzman kişilerin konusu, ancak okuduğum kitaplar yaptığım araştırmalar diyor ki belli yaşlardan sonra hamur işlerinden ve şekerden kesinlikle uzak kalmalı Kendimden bizzat biliyorum ki ne zaman hamurlu ünlü gıdalar tüketsem veya şekerli şeyler yeşem bir anda olduğumdan daha iri ve şiş gözüküyorum. Oysa ne zaman sağlıklı beslensem bol sebze balık et veya salata, az şekerli meyvalar yesem ve bol bol su içip birazda egzersiz yapsam vücudum süzülüyor ince ve sıkı görünüyor. Eskiden çikolatanın her çeşidini yer üstüne de sütlü tatlı vs devam ederdim ancak sivilce nedir bilmezdim. Ben ergenlikte görmediğim sivilceleri 3 ’ imden sonra görür oldum. Gittiğim tüm doktorlar çikolatayı fazla kaçırdın demeye başladı. Can dostum çikolata bir anda can düşmanım kesildi. Demek ki ne yapıyoruz yaşla birlikte beslenme alışkanlıklarımızı da değiştiriyoruz, yeni yetme zamanlarımızdaki gibi davranmaya çalışmıyoruz. Gergin göz altları, sıkı bir karın, dar ve sıkı kalçalar pırıl pırıl bir cilt dilerim hepinize.

Dünya starlarının son yıllarda tercih ettiği başlıca tatil yerlerinden birisi de Meksika şehridir. Los Cabos Uluslararası Havalimanı, San Jose del Cabo’dan yaklaşık 6 mil ve Cabo San Lucas’tan ise yaklaşık 30- 0 dakika uzaklıktadır. Genelde sadece Cabo olarak bilinir.. Buradaki havalimanı senede yaklaşık 3 milyon yolcuyu ağırlar ve Meksika’daki en yoğun yedinci havalimanıdır. Cabo’ya ucuz seferler bulabileceğiniz gibi, başka seçenekler de mevcuttur. CABO’DA ULAŞIM Popüler ulaşım yollarından biri araç kiralamadır ve havalimanında belli başlı bazı araç kiralama şirketleri bulunmaktadır. Taksi de bir seçenektir ancak güvenlik açısından bilindik ve yasal firmalarından ki-

ralandığında ucuz değildir. Ucuz ve makul fiyatlı olan Subercabos adında yerel bir otobüs hizmeti de vardır ve otobüsleri genelde rahattır. Her 20 dakikada bir hareket ederler ve yol boyunca yolcuların istediği yerlerde durabilirler. Cabo seferiyle varacağınız noktaya ulaştıktan sonra, ulaşım için sizi birden fazla seçenek bekliyor. GEZİLECEK YERLER Cabo bölgesinin en ilgi çeken yönü, plajlarıdır. 20 mil uzunluğundaki muazzam plajları ve Cabo San Lucas’tan San Jose del Cabo’ya kadar uzanan koyları insanları cezbeder. Tüplü dalış gibi su aktiviteleri meşhurdur. Kışın okyanusta sık sık balina sürülerine rastlanabilir. Ziyaret edilmesi gereken popüler mekan-

18 Aralık 2013 Çarşamba

lardan bir diğeri ise, yunuslarla yüzebileceğiniz Cabo Yunus Merkezi’dir. En meşhur simgesi El Arco’dur ve su taksisinde yapacağınız bir gezide rahatça görülebilir. Bu hayrete düşürücü doğal kaya formasyonu, Cabo’yu gerçekten görmeye değer bir mekan haline getirmektedir. ALIŞVERİŞ, YEMEK VE GECE HAYATI Bölge, bir çok bar ve gece kulübü sayesinde gürültülü bir parti atmosferiyle ün yapmıştır. Happy Ending Cantina gibi kaliteli restoranlar asla bitmez. Burası sadece içki içmek için güzel bir yer değil-

dir, aynı zamanda taco gibi güzel ve makul fiyatlı yiyecekler de bulundurur. Plaja harika bir manzarası bulunan güzel bir Meksika restoranı ise, Hacienda Cocinay Cantina’dır. Burada yenmesi gereken yemek ise Cerviche verde ve carnitas with churros’tur. Meksika mutfağını seviyorsanız, Cabo’ya uçak bileti aldığınıza pişman olmazsınız.

Nasa’dan Iron Man robotu

Armani Prive Giorgio Armani yılların tecrübesini kullanarak bu sene de 2013/1 Sonbahar/ Kış koleksiyonunda herkesi heyecanlandırmayı basardı. Podyumda çok zarif ve romantik tasarımlar vardı. Koleksiyon beyaz, krem, inci rengi ve siyah renklerinden oluşuyor. Yüksek bel bol paça pantolonlar, uzun ceket etek takımlar, maxi boy elbiseler ön plandaydı. Dantel, ipek, saten ve kürklerden oluşan koleksiyonda, aksesuar olarak tüyler kullanıldı. Nude adı verilen koleksiyonda kumaşın nerede bittiği vücudun nerede başladığı anlaşılmıyordu neredeyse Ten tonuna yakın ve vücudu bir o kadar ipeksi dokunuşlarla saran koleksiyon tam anlamıyla büyüleyiciydi.

Johson Uzay Merkezi’ndeki Dextrous Teknoloji Laboratuvarı’nda üretimi tamamlanan konsept robot alkyrie’ zor arazi şartlarında hareket etmesi için tasarlandı. İnsansı robotlar arasında en uzun boya sahip alkyrie’ 1.90’lık boyuna rağmen denge sorunu yaşamıyor. 2kW/s bataryayla hareket eden insansı robotun ayakları özel olarak güçlendirilerek her türlü arazi şartında hareket etmesi için tasarlanmış. Projeyi geliştiren mühendislerden biri olan Nicolaus Radford, alkyrie’nin dışının yumuşak bir materyalle kaplandığını ve çekici bir tasarıma sahip olduğunu söyledi. Robot, Pentagon’a bağlı savunma ARGE merkezi DARPA’nın düzenlediği yarışma için yapıldı.

Buzda balık tutmak Amerikalılar kış mevsiminde donan göllerde balık tutmaya bayılıyor. Göle delik açılarak sarkıtılan oltalarla yapılan buzda balık tutma, kışın en favori aktivitelerinden

Kadınların erkeklere aldığı en kötü hediyeler Alışveriş konusunda uzman olan kadınlar iş erkeklere hediyeye gelince bazı nedenlerden dolayı yanlış tercihler yapabiliyor buzun nispeten yumuşak yerlerinden buz ayıklıyor. Eğer onunla yapamazsa, yanı sıra buz delmeye yarayan ve akü ile çalışan bir küçük buz oyma makinası da getirmiş. delik olta demek. Yakalayabileceği balıkları soruyorum, öyle ya ne olur ki bu donmuş gölde?

DEMET DEMİRKAYA NEW YORK - POSTA212

B

urası Loon Lake, New York’un kuzeyinde km uzunluğunda bir göl. Adirondack Parkı’nın kuzeydoğusunda küçük bir köyü çevreliyor. Görenleri büyüleyen olağanüstü doğa manzarasıyla New York’un varlıklı ailelerinin her zaman gözdesi olmuş. ICE FISHING Ama bu göl asıl üstünde yürünebilecek kadar donmasıyla meşhur. Hava sıcaklığı eksiye düşer düşmez göl adeta bir buz pistine dönüşüyor. Dağ kabinindeki ilk sabahımda kahvemi almış yağan karı seyrederken, karşımdaki gölün üstünde arkasından bir sepet çeken elinde parlak turuncu sopalarla bir adam görüyorum. Donmuş koca gölde yürüyordu Kameramı aldığım gibi fırladım. Nefes nefese kendisini fotoğraflamak istediğimi söyledim. Tabii ki diye seslendi. Ama nasıl olacak? Bu gölün üstündeki buz yeterince sağlam mı? Beni de taşır mı? “Güven bana diyerek yanıma geldi. Mike Santorini emekli olduktan sonra New York’tan bu dağla-

ra taşınmış bir marangoz.. Her sene bu zamanlarda Pike veya alabalık avına çıkıyor. Bir av sırasında dizini yaralamış ve bundan sonra av hobisi, buzda “ ce Fishing” denilen genellikle donan gölün üstüne açılan bir delikten yemli olta bırakmak suretiyle yapılan bir çeşit balık avcılığına dönüşmüş. Çok merak ettiğim bu işin ustası. BUZUN ÜSTÜNDE YÜRÜYORUZ New York’un kuzeyindeki birçok gölde hava şartlarının uygun olmasından ötürü ce Fishing yapmak çok yaygın. Mike beni de buzda balık tutmaya davet ediyor. Hiç duraksamadan teklifin üstüne atlıyorum.

Bu gölde 2 inch yani cm. kalınlığındaki donmuş buzda yürünebiliyor. 7cm de bir grup insan yüyüyebilir,12 cm’de ise arabayla gezebilirsin diyor ve ekliyor: “Bugün gölde buz kalınlığı 1 , 2 cm. Rahatlıkla yürüyebiliriz.” BUZU DELİYORUZ Peşi sıra gidiyorum arkasından, çektiği tekerleksiz, çocukların buzda kaymasına yarayan sled denen plastik arabasının içinde oltaları, iskemlesi, canlı yemleri hayatta tutmaya yarayan bir su dolu kova ve kovanın içine oksijen basan motor var. Mike buzun üstüne adet delik açmaya başlıyor. Elinde bir çeşit metal süzgeç, bununla

OLTAYI BIRAK KEYFİNE BIRAK “Pike” diyor. Pike buraya ait bir balık türü. Büyüklüğü 1 metreyi bulabiliyor, ağırlığı da 10 kilograma kadar varıyormuş. Eti lezzetli bir balık, fileto edilip kızartması özellikle. Ayrıca alabalık da zaman zaman olabiliyormuş. Soruyorum Mike’a “niye delik”? “Çünkü oltam var, her deliğe bir olta bırakıyorum” diyor. Sonra kendisi gölün kıyısında çalışır vaziyetteki arabasına geçip termosta getirdiği kahvesini yudumluyormuş. Arada acıkırsa diye -ki bu bekleyiş tüm gün hava kararana kadar olabiliyormuş- sandviçlerini de getirmiş yanında. “Sıkılmıyor musun diyorum”, “asla” diyor. Kitabını gösteriyor ve balık av dergilerini. “Bu araba kafeteryam benim, bu göl de akşamki yemeğimi hazırlıyor” diyor Biraz sonra iri bir Pike balığını buzdan çıkartıyor keyifle. “Akşam yemeğim” hazır diyor.

(NEW YORK –POSTA 212)

B

azen internetten alınan hediyeler kimi zaman da son dakika alışverişleri kadınların erkeklere çok kötü hediyeler vermesine neden oluyor. Kadınların yaratıcı hediyeleri peynir tadım kursundan barbekü ekipmanları, protein tozları, çift olarak gidilen spa günlerine kadar uzuyor. En kötü hediyeler arasında ilk sırayı tabi ki bir klasik olan kravat alıyor. Bazı kravat stilleri güzel ve klas olabilir fakat kravat hediye etmek istediğiniz kişinin stilini bilmeniz gerekiyor ve muhtemelen bilmiyorsunuz. Bu nedenle hiç takılmayacak olan bir kravat hediye etme ihtimaliniz çok yüksek. Spor salonu üyelikleri ise bazı erkekler için çekici gelebilir fakat özellikle bu korkunç mevsimde birçok erkek bu hediyeniz için “Teşekkür ederim ama halimden memnunum” diyebilir.

Yine bir klasik olan saatler teknolojinin gelişmesiyle gözden düşüyor. Eğer alacağınız saat aynı zamanda arama yapabiliyorsa, mail alabiliyorsa, oyun oynamaya, video konuşma yapmaya, gazete okumaya olanak sağlıyorsa neden iyi bir hediye olmasın. Aylık manikür aboneliği de ilişkinizin sonuna geldiğini söylemenin en iyi yollarından biri. Metroseksüel trend yaygınlaşmaya devam etse de çoğu erkek hala manikür ve pedikür yaptırmayı kadınlara özgü bir eylem olarak görüyor. Peynir tatma kursuna ne dersiniz? Ayak gibi kokan bir odada saatlerce oturup peynir tatmak ve peynirlerin arasındaki farkı biliyormuş gibi rol yapmak kulağa hoş gelmiyor olsa gerek. Bazıları için bu peynir tatma saatleri eğlenceli olabilir fakat yanında bir şişe şarapla.


NEW YORK

CHICAGO

ABD’nin en gözde kenti olan New York, Christmas için de yine en özel yerlerden birisi. “Yapmak istediklerim” listenizde her ne varsa bulabileceğiniz New York’ta, dünyaca ünlü mağazalarda sevdikleriniz için eşsiz hediyeler satın alabilirsiniz. Tatil boyunca her anınızı büyüleyen ünlü Radio City Music all ve Radio City Christmas Spectacular şovlarına gidebilirsiniz.

“Amerika’nın en iyi saklanan sırrı” Chicago, rüzgarlı ve soğuk havasına rağmen bir çok turisti heyecan verici etkinlikleriyle kendine çekiyor. Magni cent Mile’da ışıldayan lüks mağaza ve binaların arasında yürüyebilirsiniz. Alman Christmas pazarı Christkindlmarkt’a geleneksel tahtadan oyuncaklar satın alıp Alman yiyecek ve içeceklerinin tadına bakabilirsiniz. Müzikal, konser, bale ve opera hayranıysanız sayısız lme set olan bu kentte, hayatınızın en çarpıcı tatilinizi yaşayabilirsiniz.

ASPEN www.posta212.com

18 Aralık 2013 Çarşamba

‘Christmas Masalı’nın gerçek olduğu şehirler Yeni bir yıla girerken herkes sevdikleriyle olmak, alışveriş yapmak, hediye vermek ve tatil yapmak ister. İşte Chrismas tatilinde tüm bu aktiviteleri yapabileceğiniz şehirleri POSTA212 olarak sizin için belirledik

• YIL 1 • SAYI 31

ABD’nin en popüler kayak merkezlerinin bulunduğu Colorado’ya giderek beyaz ve lüks bir Christmas’a da merhaba diyebilirsiniz. Colorado’nun kayak merkezlerinden en ünlüsü Aspen’de kayağın yanı sıra termal banyolara gidebilir, dünyaca ünlü şeflerin yemeklerini tadabilirsiniz. Dünya jet sosyetesinin akın ettiği kayak merkezlerinden biri olan Aspen sporu, lüksü ve gece hayatını bir arada bulabileceğiniz cennetlerden biri.

ALASKA

C

Karın tadını çıkarmak isteyenler için bir başka gözde yer Alaska’da, 1 2’den beri binlerce çocuğun dilekleri için mektup gönderdiği Noel Baba’nın evini keşfe çıkabilirsiniz. İnanışa göre, Noel Baba kuzey kutbunda yaşar fakat Fairbanks’te, Noel Baba’nın evi gerçektir. Ailece çıkabileceğiniz Christmas tatilinizde Noel Baba’ya mektuplarınızı götürebilir ve ondan hediyelerinizi isteyebilirsiniz. Alaska’da aynı zamanda doğa gezilerine çıkabilirsiniz. Alaska’nın muhteşem doğasında çekeceğiniz fotoğrafların unutulmaz tatil anılarınızın arasında yer alacağına hiç şüphe yok.

NEW YORK - POSTA212

hristmas, tatil yapmak için neredeyse yılın en popüler dönemlerinden biri. Sonsuz sayıda seçenek arasında mı kaldınız? Masal gibi bir Christmas tatili için ABD’nin renkli kentlerinin yanı sıra ünlü kayak merkezlerinde karın tadını çıkarabilir ya da dünyanın en sıcak ülkelerine bir kaçamak yapıp güneşlenebilirsiniz...

KANARYA ADALARI Kanarya Adaları, yılın her günü olduğu gibi Christmas tatili için de tüm dünyanın tercih ettiği yerlerden birisi. Bulutlardan, yağmurdan ve soğuk havalardan bunaldıysanız kendimi mavi sulara, kızgın kumlara bırakmak istiyorum diyorsanız Kanarya Adaları tam size göre. İspanya’ya bağlı, Atlas Okyanusu’nda yer alan takımadaları doğal güzellikleri, parkları, müzeleri, zengin tarihi, yanardağları, kumsalları ve renkli gece hayatıyla sizlere unutulmaz bir tatil sunuyor.

DUBAİ Güneş ve macera tutkunlarının bir başka uğrak noktası olan Dubai, Christmas tatili için sizin de listenize girebilir. Alışveriş cenneti Dubai’de, bütçenize ve zevkinize uygun mutlaka satın alabilecek bir şeyler bulabilirsiniz. Dünyanın en büyük alışveriş merkezi Dubai Mall’da su gösterilerini zevkle izleyebilir ve Dubai’de mutlaka yapmanız gereken şeylerin arasında çöl safarisi de var. Gün batımını çölde izleyip, çöl ortasındaki bir bedevi çadırında yerel yemekler yiyip dans gösterilerini izleyebilirsiniz. Otelleriyle de ünlü Dubai’de aynı zamanda, kaldığınız otelin spasında ya da havuzunda günün hatta yılın yorgunluğunu unutabilirsiniz.

İşadamları yeni yılı şarkılarla kutladı Amerikan İşadamları Derneği TABA AmCham , yeni yılı İstanbul orlu Center’da düzenlenen konserle kutladı. Genel Başkan Ekim Alptekin’in ev sahipliğinde yapılan kutlamaya, ABD İstanbul Başkonsolosu Charles F. unter’ın yanı sıra iş ve sanat

M A

dünyasının ünlü isimleri katıldı. ABD’den gelen New York Gypsy All Stars Friends’in yanı sıra Yeni Türkü, Gripin, özcan Deniz, DemetSağıroğlu, Ege ve üsnü Şenlendirici’nin müzik performansıyla renklenen kutlama, yeni yıl çekilişiyle sona erdi.

E ABACI

DROM’DA

(NEW YORK - POSTA 212) Muazzez Abacı New York’lulara kolay kolay unutamayacakları bir şölen yaşatacak. Ünlü şarkıcı Muazzez Abacı New York’ta bir konser vermeye hazırlanıyor. 2 Aralık Perşembe günü New York’ta-

ki eğlence merkezi Drom’da gerçekleşecek konsere, Amerika’da yaşan Türklerin yoğun bir ilgi gösterilmesi bekleniyor. Etkinlik ile ilgili detaylı bilgilere, Drom’un internet sitesi www.dromnyc.com’den ulaşabilirsiniz.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.