POSTA212 - SAYI 46 - EK

Page 1

5’TE

G LHAN AK İT ENER

9’DA

S NAY AK N

14’TE

HALD N ARMA AN İLE İ YON

13’DE

YEMEK B Y C S DİLARA ERBAY’DAN TARİFLER 14’TE NE YORK’TA ETKİNLİKLER

N RDAN Y BA O L İLE L FE AND STYLE

Plastiğe savaş açtılar

Yemek artığından enerji 6’DA

15’DE

■ Amerikalılar milyonlarca ton yiyecek artıklarını, çöpe atmak yerine elektrik enerjisine dönüştürüyor.

6’DA

■ Los Angeles, San Francisco, Seattle ve Washington’dan sonra New York’ta da naylon torba kullananlar 10 Cent ceza ödeyecek.

Çöplerin sanatçısı HAFTALIK ÜCRETSİZ

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

2 Nisan 2014 Çarşamba

www.posta212.com • YIL 1 • SAYI 46

SILIKON VADISI TIB’E KARSI Amerika’daki ünlü Slikon Vadisi’nde çalışan Türk mühendisler, Türkiye’de Twitter ve YouTube’ın yasaklanmasına tepki olarak “Özgür İnternet” adını verdikleri basit bir uygulama ürettiler. Ücretsiz olan bu ürün sayesinde Ayşe Teyze bile yasaklanan bir siteye girebilecek 7’DE

yumanın püf noktaları ■ Siz de uykusuzluk mu çekiyorsunuz? İşte rahat bir uyku için yapmanız gereken küçük şeyler. 5’TE

Kötü izlenimleri silecek

9’DA

■ Geceyarısı Ekspresi filmi Türkiye’yi kötülemişti. Şimdi Türkiye’nin bu imajını düzeltmek için filmin gerçek aktörünün yaşam öyküsünün belgeseli çekiliyor.

Eyaletlerin spor karnesi ■ Amerika’da en çok sporun Vermont’ta yapıldığı belirlendi. Spor konusunda en tembel eyalet ise South Carolina.

■ Korsikalı sanatçı Gilles Cenazandotti, sahile vuran terlik parçaları, güneş kremi tüpleri ve plastik şişelerden inanılmaz eserler üretip satıyor. 2’DE

4’TE

Amerika’da nesil farkı ■ Amerika’da kuşaklar arasında uçurum giderek büyüyor. Yaşları 18 ile 33 arasında değişen milenyum gençleri, siyaset, kilise ve evlilik konularına babaları ve dedeleri gibi bakmıyor.

8’DE

Bu otelde hayalet var

■ San Diego Körfezi’ndeki Hotel Del Coronado, sinema yıldızlarından. ABD Başkanları’na kadar bir çok ünlüye ev sahipliği yapmış. Otelin iki odasında da hayeletlerin bulunduğu ileri sürülüyor.

2’DE

Sinemacılara Türkiye tanıtımı 5’TE

■ Dünyanın en büyük film şirketlerinin bulunduğu Los Angeles’ta Hollywood yapımcılarına çekecekleri yüksek gişeli filmlerde plato olarak kullanmaları için Türkiye’nin tanıtımı yapıldı.

Cennet’ten bir köşe: Karayipler ■ Doğal yaşamın çok iyi korunduğu Karayipler tam bir cennet. Karayipler dünyanın en muhteşem adalarına ve uçsuz bucaksız sahillerine sahip.

16’DA


Yaşam

2 Nisan 2014 Çarşamba

Çöpten sanat..! Sokaklara atılan demir, teneke kutu ve plastikleri toplayıp sanata dönüştüren, bunu yaşam biçimi ve geçim kaynağı haline getiren sanatçılar da var. İşte Korsikalı Gilles Cenazandotti bunlardan biri… DEMET DEMİRKAYA FLORIDA - POSTA212

K

orsikalı Gilles Cenazandotti, okyanus kenarlarını gezerek topladığı çöplerin içinden değerli olabilecek olanları (para mücevherat eski tarihi parçalar) ayırdıktan sonra elinde kalan parçalara şöyle bir baktığında plastik atıkların çokluğu karşısında büyük bir hayal kırıklığına uğramış. Okyanuslardaki kirliliğin, in-

sanların doğayı böylesine hor kullanmasının ve en çokta tüm bunlardan en çok etkilendiklerini gördüğü hayvanların soylarının hızla tükeneceğini düşünen Cenazandotti tüm bu çöplerden sanat eserleri çıkarmaya ve böylelikle insanlığa bir mesaj vermeye adamış kendini. HAYVAN FİGÜRLERİ Okyanuslarda ve sahillerde nesli tükenmek üzere olan kabuklu veya kabuksuz canlılara dikkat çekmek isteyen Korsikalı sanatçı Gilles, “Bu düşünceyle de yaptığım eserler hep hayvan figürleri. Vahşi doğanın dengesini bozan insanlara inat geri dönüşümü yine onların attıkları atıklarla ortaya çıkardığım eserlerle yapmak istedim” diyor.

çakmaklardan plastik şişe, cam parçacıkları araba tekerleği saç tokalarına kadar aklınıza gelebilecek her türlü çöp benim yağlı boyam” diyen Gille felsefesini şöyle anlatıyor: “Her biri benim kendimce şekil vererek geri dönüşüme ve doğaya armağan ettiğim eserler. Her bir hayvan figürünün yeni bir derisi var bu atıklardan oluşmuş..!

Mesela bu polar bear, yani kutup ayısı eserim. O doğadaki yaşam alanının daraldığını görüyor, hiçbir şeye bağlı olmayan buzdağının üstünde oradan oraya savruluyor. Hiç bilmediği ve tanımadığı bir sahilde hem şaşkın hem şokta. Arka ayaklarının üstüne kalkmış bir şekilde bu yenidünyayı anlamaya tanımaya çalışıyor. Olmaması gereken bu

TERLİK, PLASTİK ŞİŞE “Sahile vuran terlik parçalarından, güneş kremi tüplerine

Göbeklitepe filmi gösterimi

yenidünyada ve işte paradoks da burada başlıyor. Her tarafı plastikle kaplı ve bu onu zırh gibi koruyor. Fırtınalara dayanıklı bu zırhla ölümsüzleşiyor adeta! Tıpkı bir Manga Samurai ‘yi gibi bu muhteşem zırhı var olma savaşında kendini koruyacak bir mucize gibi görüyor adeta.” DOĞAYA SAYGIYA ÇAĞRI Eserleri Paris, Londra Milan gibi sayısız şehirlerde müzelerde sergilenmiş olan Gilles Cenazandotti insanın yeri geldiğinde doğadaki en tehlikeli ve zararlı canlı olabileceğini yeniden vurgulayarak herkesi kendine düşeni yapmaya ve yaşadığımız dünyaya doğaya tabiata saygıya çağırıyor... Gilles Cenazandotti resmi… http://www.gettyimages. co.uk/detail/news-photo/artistgilles-cenazandotti-poses-infront-of-his-statue-news-photo/464483097

Cenazandotti kimdir? 1966 Korsika doğumlu Gilles Cenazandotti, 1990 senesinden sonra tanınmaya başlanmıştır. 1995 senesinde Londra Science Müzesinde çocuklar için hazırlanan keşif bölümünde yaptığı devasa interaktif teleskopla çocukların ilgisini çekmeyi ve eğlenerek öğrenmelerini sağlamıştır. Geçtiğimiz yıl Ateliers d’Art de France ödülünü alan Gilles aynı zamanda ilginç ev eşyaları dizaynları ve buluşlarıyla da dikkat çeken bir sanatçıdır.

Boston’dan Reis Çelik’e ödül 13. Boston Türk Film Festivali kapsamında ünlü yönetmen Reis Çelik’e ‘Mükemmellik Ödülü” verildi. Çelik’in ödül alan ‘İnadına Film Çekmek’ filmi büyük beğeni ile izlendi

(TEKSAS-POSTA212) TURANT (Kuzey Teksas Türk Amerikan Derneği), geçtiğimiz hafta “Göbeklitepe” belgesel filminin ücretsiz olarak gösterildiği bir program düzenledi. Teksas merkezli Türk-Amerikan Derneği TURANT’ın geçtiğimiz hafta düzenlediği etkinlik kapsamında Şanlıurfa’da bir tepe üzerine kurulu Cilalı Taş Devri’nden kalma, dünyanın bilinen en eski dini yapılar topluluğu olarak bilinen Göbeklitepe Höyük’ü hakkındaki “Göbeklitepe” belgesel filmi gösterildi. Hava şartlarından dolayı yaklaşık 40 kişinin katıldığı etkinlikte bir araya gelen Türk-Amerikan toplumu üyeleri, bir sonraki TURANT etkinliğinde buluşmak üzere ayrıldılar.

‘Türkler kitap okumuyor’ (KALİFORNİYA-POSTA212) Kaliforniya’da yaşayan roman yazarı Behçet Kaya Türk toplumunun kitap okuma alışkanlıklarının yeterli olmadığını söyledi. Son romanı “Road to Sıran” geçtiğimiz kasım ayında yayınlanan Kaya, yazarlık kariyeri ile ilgili merak edilenleri POSTA212’ye anlattı. İngiltere’de makine mühendisliği alanında öğrenimini yaparken, 1973 yılında British Universities North American Club (BUNAC) tarafından Amerika’da staj yapmaya gönderilen Behçet Kaya bir yıl Connecticut’ta staj yaptıktan sonra İngiltere’ye döndü. 3 yıl sonra tekrar ABD’ye gelen ünlü yazar, “Sonrasında tüm iş hayatım Amerika’da geçti” dedi. ABD’de çalıştığı şirketin aylık bülteninde mizahı yazılar yazmaya başlayan Kaya, yazılarının okuyucular tarafından büyük ilgi görmesi üzerine, Hindistan merkezli Taj Mahal Literary Journal’da kısa hikayeler yazdı. Yazar Kaya’nın ilk romanı “Vicdanın Sesi” 2007’de, ilk romanın devamı niteliğindeki son romanı “Road to Sıran” işe geçtiğimiz kasım ayında yayınlandı.

ARKADAŞLARIMI KAYBETTİM Amerikan basını ve toplumu tarafından büyük bir ilgiyle takip edilen Türk yazar Behçet Kaya, Türk okuyucuları tarafından aynı desteği görmediğini söyledi. Türk toplumunun yeterli okuma alışkanlığına sahip olmadığını belirten Kaya, Amerikalılar’dan çok daha iyi moral desteği görüyorum. Bir kaç yakın arkadaşım dışında, yazarlık kariyerimin başlamasıyla bir çok Türk arkadaşım ile dostluğumuz sona erdi” dedi.

BOSTON - POSTA212

R

eis Çelik’in filmi “İnadına Film Çekmek”in Kuzey Amerika ilk gösterimi 13. Boston Türk Film Festivali’nde yapıldı. Boston Güzel Sanatlar Müzesi’nde gösterilen film seyircilerin büyük beğenisini kazandı ve alkışlandı. Filmden sonra usta yönetmen seyircilerle bir de söyleşi yaptı.

“TUNCEL KURTİZ’E TEŞEKKÜR” Söyleşiden sonra ünlü yönetmen Reis Çelik’e Türk sinemasına katkılarından dolayı bu yılın Türk Sineması’nda Mükemmellik Ödülü düzenlenen bir törenle kendisine takdim edildi. Reis Çelik konuşmasında bu ödüle layık görülmekten dolayı büyük bir mutluluk duyduğunu “İnadına Film Çekmek”in

Amerika ilk gösterimini Boston’da yapmaktan da ayrıca gururlandığını ifade etti. Binlerce yıldır nice medeniyeti barındırmış Anadolu, Mısır, Ortadoğu üçgeninin kadim ve zengin topraklarında yaşayan kültürlerin kendisine filmlerinde esin kaynaklığı yaptığını belirten Reis Çelik, bunun için geldiği bu topraklara ve birçok filmde birlikte çalıştığı, bu toprakların kültürünü en iyi yansıtan oyuncu olan Tuncel Kurtiz’e teşekkür ettiğini söyledi. “İnadına Film Çekmek” yönetmenin Tuncel Kurtiz ile birlikte 2003 yılında yaptığı, Çıldır halkının da rol aldığı “İnat Hikayeleri” adlı anlatının yapılış hikayesini anlatıyor. Film festival kapsamında Tuncel Kurtiz anısına gösterildi. Bostonlu film eleştirmeni Matt Hanson da “İnat Hikayeleri” ve Reis Çelik hakkındaki yazısında Reis Çelik’in herhangi bir teknik ekip ya da geleneksel anlamda bir senaryosu olmadan, yerel hikayelerden esinlenerek

ve Tuncel Kurtiz’in cana yakın doğaçlamalarını yerel halktan oluşan oyuncularla harmanlayarak çektiği filmin, yönetmenin ne denli başarılı bir “auteur” olduğunun kanıtı olduğunu ifade etti.

sinemaseverlere tanıtmaktan ve paylaşmaktan büyük bir mutluluk duyduklarını da ifade etti. Festival hakkında daha fazla bilgi için: www. BostonTurkishFilmFestival.org

BÜYÜK KATKI Ödül töreninde konuşan Festival Direktörü Erkut Gömülü de Türk yönetmenlerinin başarılarının çağdaş Türkiye’nin ve sinemasının tanıtımına çok önemli katkılarda bulunduğunu söyledi. Gömülü, bu yıl 13’üncüsü düzenlenen Boston Türk Film Festivali ile çağdaş Türk sinemasının seçkin örneklerini ve yönetmenlerini Amerikalı

Sinemacılara Türkiye tanıtımı Dünyanın en büyük film şirketlerinin bulunduğu Los Angeles’ta Hollywood yapımcılarına çekecekleri yüksek gişeli filmlerde plato olarak kullanmaları için Türkiye’nin tanıtımı yapıldı

B

u yıl 29’uncusu düzenlenen Uluslararası Film Komisyonları Birliği Lokasyon Fuarı’nda Hollywood filmlerinin yapımcılarını çekmek için ülkeler birbiriyle yarışırken, Türkiye ‘de fuarda bir stantla yer aldı. Türkiye Film Komisyonu Derneği Başkan Yardımcısı ve Los Angeles Temsilcisi Erdal Aktan, film sektöründe yer pazarlamasının önemine değinerek, Türkiye’nin bu alanda biraz geri kaldığını ancak tanıtımını daha etkili yaparak bu açığı kapatmaya çalışacaklarını söyledi. Aktan, “Amerika’da her eyaletin bir film komisyonu var. Bu alanda ülkemiz maalesef şimdiye kadar

yetersiz kalmış. Dünyanın çeşitli ülkelerinden film yapımcıları hizmet almak istediklerinde, ilk olarak bu komisyonları arıyor. Türkiye’de muhatap bulamamaları bir eksiklikti, biz de bundan yola çıkarak Türk Film Komisyonu’nu

kurduk” diye konuştu. TÜRKİYE’YE İLGİ ARTIYOR Bazı sahneleri Türkiye’de çekilen ve gişede büyük başarı sağlayan ‘Argo’ ve ‘Skyfall’ gibi filmlerin ardından yabancı yapım şirketlerinin ilgisinin Türki-

ye üzerinde yoğunlaştığını kaydeden yapımcılar, Türkiye’nin Ortadoğu ve Avrupa’yı bir arada yansıtabilen mekânlarıyla, sektörde farklı bir iddiaya sahip olduğunun altını çiziyor.

6 kıtadan 300’ün üzerinde film komisyonunu temsil eden AFCI Uluslararası Film Komisyonları Birliği, 1975 yılından bu yana sektörü buluşturan önemli etkinliklere imza atıyor. (AA)


Toplum Yaşam

2 Nisan 2014 Çarşamba

YENGEN NEW YORK’TA est illage de bir Türk genci belki de çok kişinin düşündüğü pro eyi hayata geçirerek New Yorklular’ı yengen, kumru ve kumpir ile buluşturdu SONER MEZGİTÇİ NEW YORK - POSTA212

M

anhattan’ın çeşitli bölgelerinde bulunan Türk restoranlarına geçen hafta bir yenisi daha eklendi. West Village de bir Türk genci belki de çok kişinin düşündüğü pro eyi hayat geçirerek New Yorklular’ı yengen, kumru ve kumpir ile buluşturdu. Yıllar önce ailesinin New York’a yerleştiğini söyleyen Mehmet Semerci (23) ilk, orta, lise ve üniversite eğitimini New York ta aldığını belirtti. Doğduğundan beri Brooklyn de ailesiyle beraber yaşadığını söyleyen genç atılımcı, 1 yaşından bu yana şehirde birçok restoranda çalıştığını ve hafta sonları vaktinin büyük bir bölümünü eğlence hayatının merkezi olan est illage de geçirdiği için hep burda bir yer sahibi olmak istediğini belirterek hayallerini

gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını sözlerine ekledi. Bu pro eyi gerçekleştirirken yiyecek sektöründe uzun bir zaman çalışan babasının da çok büyük desteğini aldığının altını çizen Mehmet Semerci, “Babam kendi tecrübelerini yıllardır bana aktararak genç yaşta atılım yapmam konusunda sürekli cesaretlendirdiği için ona çok teşekkür ediyorum” dedi. Henüz bir hafta olmasına rağmen Amerikalılar’ın çok yoğun bir ilgi gösterdiğini belirten Mehmet Semerci, paket servisi vermediklerini bunun sebebinin ise yengen ve kumpirin sıcakken tüketildiği takdirde lezzetli bir yiyecek olduğunu söyledi. Yengen ve kumrunun tadına baktığımızda gerçekten de Mehmet Semerci’nin bu konuda ne kadar yetenekli olduğunu tecrübe ettik. Mekanda bulunduğumuz süreç içerisinde de zaman zaman kuyrukların oluştuğunu ve gerçekten est illage de

yaşayan Amerikalılar’ın özellikle yengen ve kumruya yoğun bir talep gösterdiklerine şahit olduk. Eğer sizin de yolunuz Greenwich illage e düşerse Ben-togo adlı bu salaş mekanda birbirinden leziz sandviçlerin tadına bakabilirsiniz... Adres: MacDougal st. NY 10012 Greenwich illage

0 CENT K SKANÇ Ç KT 0 Cent’in sevgilisi Daphne oy, reklam filmi çekimleri için İstanbul’a gelmişti. Ancak şarkıcıa, sevgilisini işadamı mit Akbulut’tan kıskandı ve geri çağırdı. oy, ilk uçakla Amerika’ya dönünce reklam çekimleri de yarım kaldı (EREN ABDULLAHO LU NE YORK POSTA212) Geçtiğimiz günlerde İstanbul’a giden Daphne Joy, ani bir kararla geldiği gecenin ertesi sabahı Los Angeles a acil dönüş yaptı. Colin Kazım’ın iş ortağı B4L şirketinin sahibi mit Akbulut un önceki gün ikinci kez reklam çekimleri için İstanbul’a getirdiği Hip hop kralı Curtis 50 Cent’in (James Jackson III) sevgilisi Daphne Joy, reklam çekimlerini yarıda bırakıp bavulunu alıp apar topar Türkiye’yi terk etti. İddiaya göre kıskançlık krizine giren 50 Cent’in iş adamı Akbulut’u kıskandığı ortaya çıktı. 50 Cent telefonla Joy’u arayarak hemen ilk uçakla Los Angeles’e gelmesini istedi. Otel’de konaklayan Dephne Joy, ilk uçakla Los Angeles’e uçtu. Bunun üzerine mit Akbulut, reklam çekimini iptal ederek başka bir isimle görüşmeye başladı.

Ç LG N EFTEN “FRANCELA” New York’ta Türk Mutfağı’nın en ünlü isimlerinden Orhan Yeğen, yeni bir mekan açtı. ‘Francela’ isimli bu yeni mekanda isterseniz paket yaptırıp yiyecekleri eve de götürebilirsiniz

SERKAN KALFA NEW YORK- POSTA212

N

ew York’ta Türk Mutfağı denince akla gelen en önemli isimlerin başında Orhan Yeğen gelir. Gerek yaptığı yemeklerdeki eşsiz tadı gerekse çılgın kişiliğiyle gönüllerde ayrı bir yeri vardır. Geçtiğimiz günlerde yolumuz yeni açtığı mekan olan “Francela”ya düştü. Kendisiyle hem yeni mekanı hakkında POSTA212 olarak sohbet ettik hem de şahane yemeklerinden tattık. FRNACELA’DA YOK YOK Bir tür şarküteri olan mekan 3. Cadde üstünde 81. Sokak’ta. Değişik yemek türlerinin bir arada bulunduğu ve isteyenin orada yediği isteyenin paketletip evine götürdüğü mekanın içi de son derece şık hazırlanmış. Bir köşesin-

de Türk ürünlerini bulabileceğiniz küçük bir marketi de olan mekana kısa bir göz attıktan sonra Yeğen ile sohbetimize başlıyoruz. GÜZEL HİKAYELERİ VAR Kendisi ilginç bir adam ve çok güzel hikayeleri var. Uzun yıllar önce gelmiş Amerika’ya. Aşçı olarak başladığı kariyerini de kendi açtığı restoranlarda şe ik yaparak devam ettirmiş. Şu anda hem Şipşak Restoran’ı hem de yeni mekanı olan Francela’yı yönetiyor, yemeklerini yapıyor. Yeğen’e bu kadar işi nasıl bir arada götürebildiğini sorduğumuzda bize çok güzel bir hikaye anlatıyor. “SALATA’YI PÜRE YAPTI” Amerika’ya ilk geldiği zamanlarda bir huzurevinde iş bulmuş. Huzurevinde aynı anda sağlığı yerinde olanlar, şeker hastası olan-

lar ya da tansiyonu yüksek olanlar için değişik yemekler yaparken bir de bunları dişleri sağlam olanlar için olduğu gibi hazırlamak, dişleri az kesenler için doğramak ve hiç çiğneyemeyenler için salata dahil püre haline getirmek zorundaymış. Bütün bunları neredeyse tek başına günde 3 öğün yapmış. “Ben zoru yaparken hiç yorulmam. nemli olan sevmek isterim yaptığım işi. 15 yıldır tatile çıkmadım ben. Ama bana sevdiğim işi yaptıktan sonra geçirdiğim bir saat bile tatil gibi gelir” diyor Orhan Yeğen. ZEYTİNYAĞLI BAKLA Sonra bize kendi hazırladığı bir meze tabağını yanında kendi yaptığı ve çok güzel bir bardakta satışa sunduğu ayranla birlikte ikram ediyor. “Ayranın içinde kendi yaptığım yoğurt ve sudan başka

birşey bulamazsın” diye ekliyor. Yediğimiz bakla her yerde yiyebileceğiniz türden değil. “Buralarda Türkiye’deki lezzeti bulmamız zor” genelde Amerika’da yaşayan Türkler’in ortak kanısıdır. Ama Orhan Yeğen’in yemeklerini yediğinizde bu fikrinizi unutmanız çok normal. Mezelerden sonra bize ikram ettiği tandırlı iç pilav gerçekten çok güzeldi. Yeğen bize etlerin Avustralya’dan geldiğini söylüyor. “Ben etleri Avustralya’dan alıyorum bize zaten helal geliyor. Burada helal diye satılan etler Afgan eti, beş para etmez. Nerede satılmayan et var buralarda satıyorlar. Ben o eti müşterime vermem. Türk yemeğini en iyi şekilde tanıtmak

benim görevim” diyen usta, bütün müşterileriyle mümkünse tek tek ilgilenmeyi seviyor. FIRIN SÜTLAÇ’IN PÜF NOKTASI Bize küçük bir tatlı kasesi uzatıyor ve “Fırın sütlaçı benden daha iyi kimse yapamaz” diye iddialı bir söz sarf ediyor. “Soğutmadan koyuyor-

lar fırına, en fazla biraz daha pişiyor, tadı ölüyor. Halbuki iyice soğutacaksın ki üstü kabuklaşsın. Sonra 15 saniyede üstü kızarır zaten” diye ekliyor. Ama tattığımız sütlaçta öyle farklı bir lezzet var ki bunun sadece soğutup kızartmakla olmayacağı çok açık. Bu çok sevdiğimiz mekandan ayrılırken, Orhan Yeğen Francela hakkında çok umutlu olduğu söylüyor. “Türk yemeği adına değişik bir şey yapmak istiyordum. En sonunda burayı açtım. İnsanlar çok sevdi. Benim belki de en büyük başarım, korkmamam. Hep ileriye gitmek için ne gerekiyorsa yaparım. aten işini iyi yapıyorsan müşteri onu takdir edecektir.”


Toplum Yaşam

2 Nisan 2014 Çarşamba

Amerika kuşaklara bölündü Amerikalılar yaş kuşaklarına göre dörde bölünüyor. Bir tarafta ise her geçen gün topluma damgalarını vuran Milenyum kuşağı, diğer tarafta orta yaşlılar, kuşağı ve yaşlı kuşak geliyor AHMET BUĞDAYCI NEW YORK - POSTA212

A

Kimin ne kadar Facebook arkadaşı var? Facebook arkadaşı (ortalama) Milenyum

250

X Kuşağı

200

Genç Boomerlar

98

Kuşaklara göre ‘Selfies’ Selfies: Sosyal medyaya kendi fotoğraflarını çekip yükleyen kişiler.

merikan gençleri ve diğer kuşakları arasındaki yaşam tarzı giderek farklılaşıyor. Yaşları 18 ile 33 arasında değişen milenyum kuşağı, siyasi partilere, kiliselere uzak, sosyal medyayla birbirine bağlı, borca batmış, insanlara güvenmeyen, evlenmek için acele etmeyen bir yaşam tarzına sahip.

ARKADAŞ SAYILARI FARKLI Milenyum kuşağına mensup bir gencin ortalama 250 arkadaşı varken, kuşağında bu sayı 200’e, baby boomerlar’da 98’e, yaşlılarda 50’ye düşüyor. Genç kuşağın yüzde 81’inin Facebook’ta olduğu düşünülürse kuşaklar arasındaki arkadaşlık farkı daha anlam kazanıyor.

GENÇLER DEĞİŞTİRECEK Bu özellikleriyle yaşlı gruplardan derin bir şekilde farklışıyorlar, bu da Amerikan toplumunun yapısını yakın gelecekte değiştirecek bir trendi işaret ediyor. Gençlerin, eşcinssel evliliklerden, marihuananın yasallaşmasına pek çok konuda liberal düşünceleri, bu kuşağı olduğu gibi Demokratlara oy vermeye itiyor. Siyasi uzmanlar bu oy verme davranışını, Cumhuriyetçi partinin geleceği için endişe verici bir durum olarak niteliyorlar.

KENDİ İMAJLARINI YAYIYORLAR Genç kuşağın yüzde 55’i kendilerinin çektikleri fotoğra arı, (selfie), sosyal medyalarda yayınlıyor. Pew Research’ın araştırmasına göre yaşça daha büyük kuşakların çoğu selfie nedir bilmiyor bile.

EVLİLİĞE UZAKLAR Gençlerin uzak durduğu bir diğer sosyal kurum da evlilik. Sessizler olarak adlandırılan yaşlı kuşağın yüzde 65’i evliyken, kuşağında bu oran yüzde 48, milenyum kuşağında ise yüzde 36. Kuşaklar arasındaki bir diğer temel fark da sosyalleşme ve arkadaşlık yapısında görülüyor. Gençlerin internet, mobil teknojiler ve sosyal medya bağlantıları, diğer yaş

Yaşlı boomer ve sessizler 50 Milenyum:

% 55

Gen X

% 24

Boomer

%9

Sessiz

%4

Kuşakların kimlik kartı X KUŞAĞI

SESSİZ KUŞAK

Yaş: 1965-1980 arası doğan bu kuşağın yaşları 34 ile 49 arasında değişiyor. Yetişkin nüfustaki payları: yüzde 27. Hispanikler hariç beyaz nüfusun oranı: yüzde 61

Yaş: 1928-1954 doğumlu bu kuşağın yaşları 59 ile 86 arasında. Yetişkin nüfustaki payları: yüzde 12. Hispanikler hariç beyaz nüfusun oranı: yüzde 79

BABY BOOM KUŞAĞI Yaş: 1946-1964 arası doğan kuşağın 2014 itibarıyla yaşları 50-68 arasında değişiyor. Yetişkin nüfustaki payları: yüzde 32. Hispanikler hariç beyaz nüfusun oranı: yüzde 72

gruplara kıyasla bu yaş grubunun bireysel, iş arkadaşları, ve diğer gruplarla olan bağlantılarını çok farklı kılıyor.

MİLENYUM KUŞAĞI Yaş: 1980’den sonra doğan bu kuşağın yaşları 18 ile 33 arasında değişiyor. Yetişkin nüfustaki payları: yüzde 27. Hispanikler hariç beyaz nüfusun oranı: yüzde 57

IRKSAL ÇEŞİTLİLİK Genç kuşağın diğer bir özelliği de ırksal olarak diğer kuşaklara kıyasla çok daha zenginlik içermesi,. Bu jenerasyonun yüzde 43’ü beyaz olmayan, ağır-

lıklı Hispanik ve Asyalılardan oluşuyor. Amerikan Nüfus Bürosu’na göre, yeni doğan bebeklerin yarısı beyaz değil. Aynı büroya göre 2043’te Amerikan nüfusunun çoğunluğu beyaz olmayan diğer ırklardan oluşacak. GÜVEN ORANI DÜŞÜYOR Kuşaklar arasındaki en büyük farklılıklardan biri de kişilerin

birbirine güven düzeyinin düşmesi. Baby Boomers ve daha yaşlı kuşakların güven düzeyi yüzde 40 iken Milenyum kuşağında üçüncü kişilere güven düzeyi yüzde 19’lara inmiş durumda. Gençlerin ağırlıklı olduğu azınlık gruplar arasında güven düzeyinin düşük olması da Milenyum kuşağının güvensizliğini gösteriyor.


Toplum Yaşam

2 Nisan 2014 Çarşamba

Yataktaki büyük hatalar Uyumakta zorlanıyorsanız, bilmeden uyku öncesi hataları yapanlardansınız demektir. Uyku öncesi yapılan büyük hata tüm geceyi yatakta sağa sola dönerek geçirmenize ve güne yorgun başlamanıza neden olabilir

G

NEW YORK - POSTA212

üzel bir güne başlamak için sağlam bir uyku şart. Günün bütün yorgunluğunu ve stresini uyku sırasında salgılanan hormonlar alıp götürüyor. Ama çoğu sabah yine de çok yorgun, huzursuz ve mutsuz uyanıyoruz. ünkü aslında zararsız sandığımız bazı uyku ve uyku öncesi alışkanlıklarımız sağlıklı bir gece geçirmemizi engelliyor. zellikle yaptığımız 7 yanlış sabah güne kötü başlamamıza sebep oluyor.

ELEKTRONİK OYUNCAKLAR Uyumadan önce telefonunuzda son bir Facebook kontrolü, yatağınızda çektiğiniz bir “selfie”yi instagramda paylaşmak ya da en basitinden arkadaşınızla mesajlaşmak akıllı cihazların yaydığı mavi ışık dalgalarına maruz kalmak demek. Bu da uykunuzu

PSİKOLOG

Gülhan Akşit Şener glhan07@hotmail.com

10 yaş ÇOCUKLUĞUNUZUN 10 yaş civarını hatırlıyor musunuz? Ya da hayat telaşında büyüttüğünüz çocuklarınızın 10 yaşını… Bu yazıyı okuduktan sonra geç kaldık “tüh” diyebilirsiniz, ancak bu yaşa erişmemiş çocuğu olanlar veya eşinde dostunda - akrabasında bu “ön ergenliğin” içerisindeki çocuklar için bu satırlar bir gün önemli olabilir. 10 yaş enteresan bir yaştır. Çocuğunuz, hadi bana “anlamayacağım” bir şeyler söyle der. Siz ise, hep “anlayabileceği” şeyler söylemeye devam edersiniz... Karışık değil mi? Bilimadamları, bu yaşı izah edebilen cevapları en sonunda tanımlayabilmişler, “ön ergenlik” yaşayan 2 erkek çocuğuna sahip bir anne olarak, bilime tekrar minnet duydum. Çocuklarımla aramdaki, bu dönem yaşanan uyumsuzluk, benim suçum değilmiş. Şükürler olsun…

Evcil hayvan

güçlendirecek melatonin hormonunu kötü etkiliyor.

TELEVİZYONU AÇIK BIRAKMAYIN Eğer TV sesiyle uyumak uykuya dalmanıza yardımcı oluyor sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Sürekli hareket eden ışıklar, yükselip alçalan ses ve zihninizin meşguliyeti yine melatonin seviyesini kötü etkiliyor. Belki yorgun olduğunuz için uykuya dalıyorsunuz ama zihninizi sürekli hareket halinde tutuyorsunuz. AŞIRI SICAĞA DİKKAT! Sıcacık bir yatağın içinde, yumuşacık bir yorganın altında uyumak fikri çok güzel değil mi Pek değil. Kaliteli bir uyku için 16-20 derece arası sıcaklık en ideal sıcaklık olarak belirlenmiş. Eğer geceleri terliyorsanız, rahatsızlıktan dolayı sürekli uyanacak ve sabaha yorgun kalkacaksınız.

ALARM ERTELEME Sabah alarm çaldığında biraz erteliyorsunuz. 5 dakika daha fazla uyursanız, çok daha dinç uyanabileceğinize inanıyorsunuz. Ama kendinize zarar vermekten başka bir şey yapmıyorsunuz. ünkü erteleme, derin uykunuzu defalarca bölmeniz anlamına geliyor. Bu da beyin fonksiyonları için son derece yorucu oluyor. YATAKTA ÇALIŞMAYIN oğunlukla televizyon ya da filmlerde gördüğümüz ve çok havalı olan yatakta çalışma, aslında sanıldığı kadar masum değil. ünkü hem vücudunuzu doğal şeklinden farklı şekillere sokarak yoruyor hatta farkında olmadan incitiyorsunuz hem de beyninizi zor bir aktiviteyle meşgul ederek ona yanlış sinyaller gönderiyorsunuz.

Kediniz ya da köpeğiniz sizinle uyumayı çok seviyor olabilir. Siz de bunun rahatlatıcı ve mutluluk verici bir eylem olduğunu düşünebilirsiniz. Ama siz uyurken sürekli hareket eden, sesler çıkaran ya da yataktan kalkıp geri dönen bir canlı uyku kalitenizi olumsuz etkiliyor.

Yatakta dönüp durmak Uyumaya çalışıyorsunuz ama başaramıyorsunuz. Yatakta kalmanız sizi psikolojik olarak huzursuz edecektir. Eğer uyuyamıyorsanız kalkıp sizi rahatlatacak bir şeyler yapmanız gerekiyor. rneğin kitap okuyabilir, bitki çayı içebilir ya da uyanık kalarak biraz daha yorulmayı tercih edebilirsiniz.

Sporcu Vermontlular Yapılan bir araştırma Amerika’da spora önem veren ve vermeyen eyaletleri ortaya çıkardı. Araştırmaya göre, ABD’de en çok spor ermont’ta yapılıyor. En az spor yapılan eyalet ise South Carolina NEW YORK - POSTA212

A

merika’da en çok spor Vermont’ta yapılıyor. Vermontlular’ın yüzde 65.3’ü, hafta da üç veya daha fazla, en az 30 dakika olmak üzere spor aktivitelerinde bulunuyor. İkinci sırada yetişkinlerin yüzde 62.2’sinin düzenli spor yaptığı Hawaii geliyor. Montana ve Alaska yüzde 60 ile Hawaii’yi takip ediyor. Diğer tarafta Delaware, est Virginia ve Alabama en az sporun yapıldığı eyaletler.

Egzersizde TOP 10 eyalet (Haftada üç veya daha fazla, en az 30 dakika spor yapanların oranı)

En az egzersiz yapan eyaletler Eyalet

Eyalet %

Delaware

46.5

West Virginia

47.1

Alabama

47.5

New Jersey

47.7

Rhode Island

48.2

Tennessee

49.2

New York

49.3

Indiana

49.4

South Carolina

49.7

Kaynak: GALLUP

%

Vermont

65.3

Hawaii

62.2

Montana

60.1

Alaska

60.1

Colorado

59.8

Oregon

58.0

Idaho

57.7

New Mexico

57.4

Nebraska

56.3

North Dakota

56.0

Kaynak: GALLUP

ÇOCUK DEĞİŞİYOR Orta çocukluk dönemi denilen bu yaşlarda olan - biten aslında, çocuklar evden, bizden sıkılıyor ve dış dünyayı öğrenmek istiyor, merak ediyor. Kendi penceremizden baktığımızda, zar - zor bir çocuk dünyaya getirmişiz, elimizden geleni ardımıza koymamışız ve doğru bildiğimiz ne varsa öğretmeye çabalıyoruz. Bu yaşlara kadar her şey “bizim” kontrolümüzde işliyor. Küçücük beyinlerini ne istersek ne seversek dolduruyoruz. İstediğimizi yediriyor, giydiriyor ve istediğimiz yere götürüyoruz. Onlarda bizi ilah kabul edip, her şeyi dinliyor, anlıyor, yapmaya çalışıyor... Muhteşem bir denge yaşanıyor. Herkes mutlu... Velhasıl, yolunda giden bir çok şey, aniden gitmemeye başlıyor. Öğrettiklerin, beğendiklerin, doğru söylediklerinin çocuk üzerindeki etkisi azalmaya başlıyor. Öğretmediğimiz farklı davranışlar, söylemler, özentiler, kıyaslamalar çıkıyor ortalığa... Çocuk seni eskiden olduğu gibi, her konuda tınlamıyor artık... Karşılıklı inatlaşmalar başlıyor, sinir katsayıları yükseliyor ve kendinize hayretle bakarak 10 yaşındaki çocukla didişiliyor... Bazı çocuklar ise, daha uyanık oluyor ve annebabayı kandırmayı başarıyor. Didişmemek için rol kesiyor. Söz dinleyen masum çocuk rolünü oynayabiliyor (bu masumluk çokta masum değil oysa ). Bu yazıyı, bugün biraz “akademik bilgi” edineyim ya da bu kadın gene ne diyor Allahaşkına diye okuyorsanız dahi, burada bırakmayın. Özellikle de benim çocuğum hala benimle didişmiyor ne şanslıyım diyorsanız bence hiç BIRAKMAYIN... DİDİŞMEYEN ÇOCUKLAR İlk önce ben çok “entellektüelim” ve “sabırlıyım” çok iyi çocuk yetiştiririm edasını üzerimizden bir atalım ve rahatlayalım. Sonra rahat rahat okuyalım. Orta çocukluk döneminde (6-11) yaş arası kızlar, (6-13) yaş arası erkek çocukların aralığıdır. Bu aralıkta ki çocuklar, yaşadığı ev-aile-çevre’nin dışında, FARKLI kişileri - anne-babaları- davranışları- evleri- mobilyaları- elbiseleri-yemekleri aklınıza gelen herşeyi kıyas yapar. Özgür ve özgüvenli olan çocuklarda ve bunu sesli olarak ebeveynlerine belirtirler. Şimdi, bu bilgiyi cebimize koyalım ve düşünelim.: Çocuk ebevenyleriyle sesli kıyaslama yapmıyorsa (yapamıyorsa), ortada sağlıksız bir şeyler vardır. Acaba neler olabilir. Çocuk nasıl bir ailede yaşamaktadır. 1- Anne-babanın kişilikleri dominattır ve bu “ağır” yük altında kalan çocuk “özgüvenini” geliştiremiyordur. Ağzını açamıyordur yani. 2- Anne-baba narsisttir, her şeyin en iyisine ve doğrusuna (akıl- şöhret-para-güzellik-sosyal çevre vs) sahip oldukları bilgisi, sürekli çocuğun yanında konuşulmuştur. Çocuk da bu dünya üstü ebeveynelere sahip olduğu duygusu oluşur. Narsis olmanın tohumları ekilmiştir. Yeşermesi bekleniyordur. Bu ortamın çocukları, ebeveynlerine öyle hayrandır ki, çevrede (komşuda, arkadaşda, akrabada, okulda) olup biten umurlarında olmaz. Dışarıdan öğrenebileceği farklı “doğruları” göremez. Bu tür ailenin çocuklarının, dışarıdan öğrenip eve getirdikleri şeyler sadece maddi olarak ‘’kıyaslamalardır. Arkadaşının yeni aldığı “iphone 5” dir çocuğun sadece gözlemleyebildiği. 3- Diğer bir olasılıkta, düşük özgüven ve cimri ebeveynlere sahip olan çocukların, zaten kıyaslama yapamadan, savaş ortamından çekilmeleri. Bu çocuklar dışarıdan gözlemlediği “farklı” bulduğu maddi-manevi talepleri ilk başta dile getirseler de, malesef ilk seferde özgürlükleri ellerinden sonsuza dek alınıyor. 4- Bana göre en tehlikelisi ise, fazla “ uyanık “ çocuklardır. Anne-babayı çözebilmiş, onları eleştirmek yerine onların suyuna giden çocuklar. Didişmeyen, ancak söylemeyen çocuklar. Savaşmak yerine, sinsice hareket etmeyi keşfederler. Yaşamın geri kalan kısmında, görebildikleri güzellikleri takdir etmek ve taklit edebilmek yerine, eleştirirler. DANIŞANLARIMDAN DUYDUKLARIM “Her şeye bir fikir beyan eden, aldığınız giysileri beğenmeyip giymeyen, evi -yeri beğenmeyen, pişirdiğinizi yemeyen, başka anne-babaları öven üstelik de pat diye yüzüne söyleyen, bildiğiniz yaşı 10 ancak 15 yaşında gibi davranan “büyümüşte küçülmüş “ bir çocuğum var “. Ne yapmalıyım ? Tamam çocuk kendini keşfediyor, tercihlerini belirliyor… Burayı herkes biliyor ancak bu aşırı büyümüşlük ve bilmişlik normal mi? Kısa ve öz : NORMAL Sizi büyüten ebevenlerinizle konuşun, bu ergenimsi davranışları sizlerin de yapıp-yapmadığınızı öğrenin? Benim ebeveynlerim, benim çocuklarımı da büyüttükleri için bu “ergenimsi” halleri daha net fark edebildiler… Bu ergenmiş ama erememiş halleri dinleyin, anlamaya çalışın, kendinizi eleştirin. Belki, çocuk sizde olmayan bir güzelliği bile farketmiş olabilir. Bozulmayın, onları suçlamayın. Çocuğunuz, dünyayı ve insanları anlamaya çalışıyor, saygı duyun. Korkmayın sizin yerinizi başkaları almıyor, sadece başkalarını tanımaya çalışıyor. Hala sizin aldığınız ayakkabıyı beğeniyorsa, seçtiğiniz filmi izliyorsa, konuşmalarında bir değişiklik farklı bir eda yoksa hala, kara kara düşünün, gölgeniz üzerindedir. Hatırlarsak hepimiz çocuktuk ve gün geldi çattı “ gölge etme başka ihsan istemem” cümlesini ister istemez öğreniverdik.


Toplum Yaşam

2 Nisan 2014 Çarşamba

Haftalık Burcunuz KOÇ: Bu hafta burcunuzda gerçekleşen yeniay sizi daha kararlı ve mücadeleci kılmakta. İçinizden geldiği gibi ve özgürce hareket etmek isteyebileceğiniz bir dönemdesiniz. Yeni başlangıçlar ve kendi projelerinize odaklanabileceğiniz fırsatlar da var. Büyük bir cesaret gösterebilirsiniz. BO A: Gökyüzü önemli tekli er alacağınızı müjdeliyor iş hayatınızda. Başarı çıtanız hızla yükseliyor, Fırsatlar ansızın başarı kapılarını aralıyor sizlere.Yatırımlar yapabilir uzun zamandır sahip olmak istediğiniz değerli bir şeylere sahip olabilirsiniz. İKİ LER: Gökyüzü keskin zekanız ve pratik çözüm önerilerinizle işinizle ilgili zorluklara rağmen ön plana çıkıp isteklerinizi yavaş yavaş gerçekleştirebileceğinize işaret etmekte. Şimdi kendinize güvenerek tevazulu davranmayı da elden bırakmadan hareket etmelisiniz. YENGEÇ: Uyumsuz davranışlarından yorulduğunuz insanları tamamen yaşamınızdan uzaklaştırabilirsiniz. İşinizle ilgili konularda ise son derece cazip fikirler üretebilir ve insanların takdiriyle karşılaşabilirsiniz. ASLAN: Gökyüzü bu hafta karşılaşacağınız bir arkadaşınızın geçmişte yaşadığınız acı deneyimlerinizi hatırlatmasıyla bir anda taşıdığınız pozitif enerjilerden uzaklaşarak karamsar hiçbir şeyin yoluna girmeyeceği endişesiyle kaygılı bir ruh hali içine girebileceğinize işaret etmekte. BA AK: Alışkanlıklarınız ya da olaylar karşısındaki davranışlarınızı bir başkasının yönlendirmesine müsaade etmeden, Kendinize dair daha sakin uyumlu bir tavırla yönünüzü belirlemek için doğru bir şekilde kullanabilirsiniz.

Çöpten yakıt üretiliyor Brooklyn’deki büyük bir atık tesisinde, restoran ve evlerdeki yiyecek artıkları işlenerek yakıta çevriliyor. Atık tesis yetkilisi imy Pynn, “Yiyecek artıklarını çöpe atmayın” çağrısı yaptı er yıl Amerikalılar milyonlarca ton yiyecek artıklarını, çürüyen sebzeleri çöpe gönderiyor. Brooklyn, Greenpoint’teki bir atık tesisi bu durumu fırsata çevirip atık yiyecekleri yakıta dönüştürüyor.

ment Plant adlı dev atık tesisinin sorumlusu Jimy Pynn, sekiz ayrı oval çelik tankta, milyonlarca tonluk çamur kıvamında atık yiyecek proses edildiğini belirtiyor ve tanklardaki trilyonlarca yararlı bakterinin sayesinde atıkların dönüştürülebilir bir enerji kaynağına dönüştüğünü söylüyor.

ENERJİ KAYNAĞI YARATILIYOR New York’taki 14 atık tesisinin en büyüğü olan Newtown Creek astewater Treat-

ELEKTRİK ÜRÜTİLİYOR Pynn, tankların günde üç kez insanlar gibi beslendiğini ve sıcak tutulduğunu ek-

H

NE

YORK - POSTA212

liyor. Bu şekilde beslenen tanklarda evleri ısıtmak ve elektrik üretmekte kullanan metan gazı üretiliyor. Şimdiye kadar bakteriler çoğunlukla kanalizasyon atıkları ile besleniyordu. Ama şimdi yemek artıkları bakterilerin yeni kaynağı haline geliyor.

‘YEMEK ATIKLARI BİZE GELSİN’ Bu gelişme üzerine New York’un geri dönüştürmelerden sorumlu yöneticisi Ron Gonen, yemek artıklarını milyonlarca dolar

harcayıp çöp alanlarına göndermektense, Brooklyn’deki bu tesiste temiz, dönüştürülen bir enerjiye çevirmeyi tercih ettiklerini, dolayısıyla Brooklyn’deki tüm yiyecek artıklarını alabileceklerini belirtti. Bu arada çıkarılan bir yasaya göre New York’da 2015’ten itibaren tüm restoranlar atıklarını çöplere gönderemeyecek. Bu yüzden New Yorklular için Newtoon Creek’in atık yiyeceklerin dönüştürülmesine getirdiği çözüm kentte büyük ilgi uyandırdı.

Plastik poşete 10 cent ceza Plastik poşetler dünyanın başına bela oldu. Doğada onlarca yıl yok olmayan bu naylon canavarlardan kurtulmak için şimdi New York Belediye Meclisi üyeleri harekete geçti

TERA İ: Gökler mücadeleci ruhunuzun tüm güçlü yanlarını ortaya koyarak hareket etmeniz için destekliyor sizleri, Bugün beklediğiniz bir ödemeniz gerçekleşebilir ve maddi anlamda rahat bir soluk alarak yapmayı planladığınız finansal yatırımlarınız için değerlendirmelerde bulunabilirsiniz. AKREP: Bu hafta iş hayatınızı ilgilendiren konularda yeni fırsatlarla karşılaşabilirsiniz. Sizi sabitleyen ilerleme kaydetmenize engel olan durumlar yaşamınızdan hızla uzaklaşmaya başlayacak ve rahatlayacaksınız. Yeni bir büyüme devresinin içindesiniz. YAY: özel yaşamınızı ilgilendiren konularda gerçekçi davranmanız ve sorunlardan kaçmadan üzerine gitmeniz için cesaretli olmanız yönünde uyarıyor sizleri. Yaşananları görmek istediğiniz şekliyle değerlendirmeye devam ederseniz kendinizi daha büyük bir çıkmazın içine sokabilirsiniz. O LAK: Bu hafta planlı ve organize hareket ettiğiniz takdirde yapmak istediklerinizi zamanında gerçekleştirebileceksiniz. Finansal konularda ortak olduğunuz ya da birlikte çalıştığınız insanlarla değerlendirmelerde bulunmalısınız. KOVA: Yüreğinizden gelen sese kulak verin başarıya giden yolda karşılaşabileceğiniz zorlukların sizi korkutmasına izin vermeden emeğiniz ve azminizle her şeyin üstesinden gelebileceğinizi bilincinizde oluşturun. BAL K: Yaşamınızdaki her konuyla ilgili ayrıntılara önem vererek hede erinizi belirleyin. Bugün yaşanacak bir olay özel hayatınızda uğramış olduğunuz haksız davranışlar için çok önemli bir ipucu olabilir sizler için.

NE

N

YORK - POSTA212

ew York kenti sakinleri, yeşili korumak adına yapılan girişimler doğrultusunda, kullanacakları her plastik ve kağıt poşet için 10 cent ödeyebilir. New York belediye meclisi geçtiğimiz günlerde yeniden kullanılabilir alışveriş çantalarını özendirmek için bir çalışmayı gündeme getirdi. Daha önce bazı büyük marketlerde değişik promosyonlarla bez çanta kullanımı desteklenirken, konsey

üyesi Margaret Chin “Sadece plastik poşetlerin tıkadığı borular yüzünden bile, aşırı yağan yağmurlardan sonra seller oluşabiliyor ve bu da New York şehri için çok büyük bir para kaybına sebep oluyor” diye konuştu.

BİR YILDA BİR MİLYAR POŞET Sadece bir yılda, vatandaşların bir milyar plastik poşet kullandığını ve bunların şehre yıl sonunda 10 milyon dolarlık bir geri dönüşüm maliyeti ortaya çıkardığını anlatan konsey, neresinden bakılırsa bakıl-

sın bunun insan sağlığına, ekonomiye ve çevreye çok zararlı olduğunu bildirdi. Eğer öneri kabul edilirse önümüzdeki birkaç hafta içinde plastik poşet kullanımı Los Angeles, San Francisco, Seattle ve ashington’da olduğu gibi para cezasıyla engellenmeye çalışılacak. Daha önce de metro kartlarının tekrar kullanımına insanları özendirmek için 1 dolarlık bir ücret konmuş ve kartlardan dolayı oluşan çevre kirliliği önemli ölçüde engellenmişti.

Posta212 Bulmaca Soldan Sağa: 1) Hediyelik eşya satan dükkan 2) Hayı anmak - Kara Kuvvetleri İdaresi 3) Bir olumsuzluk eki - Yardım sever insan 4) Kısaca Ro Ro - Bir soyadı - Anadolu da kayın birader 5) Bir göz rengi - Kıymetli bir kumaş - En kısa zaman 6) Bir peygamber adı - Bir meyve 7) Eski bir uygarlık - Dağda yetişen bir lale türü 8) İnek tumanı 9) İstemsiz kas hareketi - Sağ karşıtı 10) Silosu temel olan 11) Eski dilde kapı - Farsça dilinde razı olan anlamında isim 12) Kırmızı renkli sofralık - Simge 13) Ana renklerden biri - Runüma - Bir soru sözü 14) Anacı olan - Bir işin eri olan. Yukarıdan Aşağıya: 1) Takım, bölük - Alfabenin ilk harfi - Katman 2) zerlik satan - Saha 3) Bir bütünü oluşturan kısımlardan her biri veya Kur’an’ın bölünmüş olduğu otuz kısımdan her biri - Büyülü değnek - Ayakkabının altına çakılan ve tabanın geç yıpranmasını sağlayan top başlı çivi 4) Klorun simgesi - İlk harfimiz Kafamızı kaplayan tüyler 5) Amerikalı gibi 6) Hayvan ticareti yapan kimse - Bir soru sözü - Gerçekte olmayan bir şeyi varmış gibi görmek veya işitmek 7) İkilemeye gerek göstermemek anlamında 8) Kumla dolmuş - Kuzu sesi 9) Ek yapan - Hayvan bilimi 10) Gelinin eline yakılır - Kısaca Niçin Nerede - Mondros Ateşkesinin imzalandığı ada 11) İki parçalı kadın plaj giyisisi - Kısa olmayan - Bir uzvumuz.


Toplum Yaşam

2 Nisan 2014 Çarşamba

ABD’DEKİ TÜRK MÜHENDİSLERDEN ‘ÖZGÜR İNTERNET’

Silikon vadisi’nden Türkiye’ye destek Amerika’da Silikon adisi’nde çalışan Türk mühendisleri, “Özgür İnternet” adını verdikleri ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından yasaklanan siteleri aşan, kolay bir uygulama geliştirdi AHMET BUĞDAYCI NEW YORK - POSTA212

nce Twitter’ın, sonra YouTube’ın kapatılması interneti savaş alanına çevirdi. Her geçen gün yepyeni çözümler üreterek yasaklara karşı savaşan internet kullanıcılarının yardımına Silikon Vadisi’nde çalışan Türk teknoloji uzmanları yetişti. ÖZGÜR İNTERNET Her türlü internet yasağını boşa çıkaracak bir VPN geliştiren Türk mühendisler, bu programa “ zgür İnternet” adını veriyor. San Francisco’daki Türk Amerikan Gezi Platformunun üyesi mühendisler, bu girişimin internet yasaklamalarını yasal yollarla delmek icin yapılan çalışmalara destek vermek amacını taşıdığını söylüyor. İNTERNET GERİLLASI Twitter’ın yasaklanması bir anda internet kullanıcılarını tam bir internet gerillacılığı mantığında yeni arayışlara itti. nce DNS ayarlarını değiştirerek tweeter’a girebilen kul-

lanıcılar, DNS’lere gelen yasak ve ardından IP denetimi ile zora düştüler. Bunun üzerine VPN (Virtual Private Networks) adı verilen programlarla yasaklar aşılmaya başlandı. VPN’ler, kamusal internet bağlantı noktaları yerine yurtdışındaki serverlar üzerinden sanal ortama girişi mümkün kılarak her türlü yasağı aşabiliyor. Türkiye’deki internet kullanıcıları, yasaklamalar süresince özellikle, Android, iOS, Mac, indows, Linu , iphone üzerinde çalışan enMate, TunnelBear, Acevpn, HideMyAss, Spot u ve Hotspot Shield gibi VPN’leri kullanmaya başladılar.

ladık” diyor. Buğra Bakan, twitter yasağının bu konuya yoğunlaşmaları için iyi bir fırsat olduğunu, aslında tüm büyük şirketlerin güvenlik amacıyla VPN’ler üzerinden internete bağlandıklarını farkettiklerini söylüyor. ÖNLENMESİ MÜMKÜN DEĞİL San Franciscolu Gezi grubu, yaptıkları araştırmada Türkiye’de insanların paylaştığı VPN’lerin yavaş-

lığını görüp, gece gündüz çalışarak “ zgür İnternet” adını taktıkları VPN’ı geliştiriyor ve yurtdışından bir server kiralıyorlar. Grubun verdiği bilgilere gore, bu sistemin yasal bir güç tarafından önlenmesi mümkün değil. Bunun için ancak bütün internetin kesilmesi gerekiyor. HATİCE TEYZE KULLANACAK zgür İnternet’in diğer VPN’ler-

Buğra Bakan

den farkını, TAGP ile sivil dayanışma içinde olan Güç 1 Hareketi’nin öncülerinden ve Diren Türk Hareketi liderlerinden Cenk Levent şöyle anlatıyor: “Bunun farkı ayar, kurulum gerektirmemesi. Bir tıkla kurulum sağlanıyor.” Levent twitter kullancılarının zaten teknolojiye hakim olduklarını ama daha çok Facebook kullanan ve teknolojiyle yakından ilgili olmayan kitleleri amaçladıklarını söylerken şunu ekliyor: “ zgür İnternet o kadar kolay ki, Hatice Teyze bile kimseden yardım almadan kullanabilecek. YARDIM NUMARASI DA OLACAK Buğra Bakan da, şimdi San Francisc ekibi olarak bir yardım klavuzu hazırladıklarını, hatta kullanıcıların her türlü soruyu sorabilecekleri, yardım alabilecekleri bir yardım numaraları olacağını, ayrıca ön testleri yaptıklarını ve sistemin sorunsuz çalıştığını söylüyor. Buğra Bakan “Silikon Vadisi’nin yanında olmamamız, aktivitelerimizde teknoloji tabanlı çözümleri öne çıkarmamızda önemli bir faktör oluyor” diyor.

DERNEK KURDULAR Amerika’da Gezi sonrası her şehirde gösteriler oldu, platformlar oluştu. San Francisco’daki gruplar da Türk Amerikan Gezi Platformu (TAGP) altında dernekleşerek yasal bir satüye kavuştular. Derneğin sözcülerinden Buğra Bakan, “Ekibin yüzde 80 civarındaki çoğunluğu doğal olarak Silikon Vadisi’nde çalışan high-tech Türk mühendislerden oluştuğu için toplantılarda, bu harekete teknolojik olarak ne gibi katkılar yapabileceğimizi ele almaya baş-

Bakan, Türkiye’de kullanılan VPN’lerin önceleri bir çözüm olduğunu ama sonra bu trafiğin yavaşlığının sorun yaratmaya başladığını söylüyor. Yavaşlığın nedeni ise kullanıcıların ulaştığı VPN’lerin bedava olmasında dolayı yurtdışı server kapasitelerinin yetersiz olması. Bu durumda paralı premium modellere geçmek gerekiyor. Oysa sunulan bir hizmette, server kapasiteleri sürekli talebe göre sürekli genişletileceği için yavaşlık gibi bir sorun yaşanmayacak. BAĞIŞLA FİNANSE EDİLECEK Ancak, zgür İnternet’in sınırsız kapasitede destek verebilmesinin bir maliyeti de olacak. Bu maliyeti nasıl karşılayacaklarını sorduğumuzda Bakan şu bilgiyi veriyor: “Biz kar amacı gözetmeyen bir kuruluş olduğumuz için, desktop ve mobil ortamlarda kullanabilecek zgür İnternete katılım çok artarsa, bunun bize maliyeti olacağı için, ya ekrana bir bağış alanı açacağız veya her kullanıcıdan 2-3 dolar gibi küçük bir para alarak servisi, reklam almadan devam ettireceğiz.”

KANSERLE SAVAŞ İÇİN TÜRKİYE’NİN HARİTASI ÇIKARILACAK

EVLERDE RADON ARANACAK Sağlık Bakanlığı ile Türkiye Atom Ener isi Kurumu kanserle mücadele için ortak bir çalışma başlattı. Buna göre, bin evde radon taraması yapılacak. Türkiye’nin kanser haritası çıkarılacak DUYGU GÜVENÇ ANKARA - POSTA212

K

anserle mücadelede yeni bir çalışma başlatıldı. Türkiye’de her yıl 30 bin kişinin yakalandığı ve yıllık ortalama 15 bin kişinin hayatını yitirdiği Akciğer kanseriyle mücadele için Türkiye’nin radon gazı haritası çıkarılacak. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Kurumu ile Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun ortak yürüttüğü çalışma ile 65 bin evde radon ölçümleri yapılmaya başladı. Hedef Türkiye’nin radon haritasını çıkartmak. NEDEN RADON GAZI Dünya Sağlık rgütü’nün (DS ) son yayınladığı rapora göre, dünyadaki akciğer kanserinin yüzde 15’ine radon gazı sebep oluyor. DS , ra-

don gazı ile ilgili sağlık risklerini ve akciğer kanseri vakalarını azaltmak için Uluslararası Radon Projesi’ni hayata geçirdi. Topraktan havaya geçen doğal bir radyoaktif olan radon gazı yeryüzünde doğal olarak mevcut ve toprakta bulunan uranyum konsantrasyonuna bağlı olarak yoğunluğu değişiyor. Uranyum ise dünyadaki akciğer kanseri vakalarının yüzde 6’sı ile yüzde 15’nin ana sebebi olarak biliniyor ve radondan sonra ikinci derecede akciğer kanserine yol

açan riskler arasında bulunuyor. SİGARA İÇENLER ETKİLENİYOR DS ’nün kaynak gösterdiği araştırmalarda, 75 yaşına kadar sigara içmeyenlerin belli miktarda radona maruz kaldıkları takdirde, akciğer kanserine yakalanma riskleri bu oranda radona maruz kalmayanlara oranla binde bir arttığı gözleniyor. Ancak sigara içen ve aynı radyasyon oranına maruz kalan kişilerde ise akciğer kanserine yakalanma ora-

nının 25 kat daha fazla olduğu tespit edildi. Radon kaynaklı akciğer kanserinin daha çok sigara içenler arasında gözüktüğü belirtiliyor. EVDEKİ TEHLİKE: RADON Kimyasal olarak etkisiz, doğal olarak toprakta kokusuz ve renksiz ortaya çıkan radon gazı, havada seyreldiği için etkisini yitiriyor. Ancak evlerde bina çatlaklarından, zemindeki boşluklardan ve drenajlardan eve giriyor. Bu yüzden radon seviyesi bodrum katlarda, kilerlerde ve toprakla temas eden zeminlerde daha fazla oluyor. Evlerde radona daha az maruz kalmak için bina çatlaklarını kapatmak ve toprağa yakın katları havalandırmak gerekiyor.


Yaşam

2 Nisan 2014 Çarşamba

ÜNLÜLERİN UĞRAK YERİ

‘Hotel del Coronado’ Hotel Del Coronado’nun ilk ünlü müşterisi, 23’üncü başkan Ben amin Harrison. Ardından illiam Taft, Franklin Roosevelt ve hatta baba Bush a kadar uzanan farklı Amerikan başkanlarını ağırlamış

DEMET DEMİRKAYA NEW YORK - POSTA212

S

an Diego körfezinin hemen karşısında küçük bir ada Coronado. Şehir merkezinden 16 km uzaklıkta birdenbire Karayip havasını soluduğunuz bu adanın sahili, 2012’de Amerika’nın en iyi sahili seçilmiş. Plajları bembeyaz incecik bir kumla kaplı. Sayısız caf , restaurant ve birkaç otelden ibaret adanın nüfusu yaz aylarında normalin 3 katına çıkıyor. Baharda hareketlenmeye başlayan adanın en popüler ve en dikkat çekici oteli, “Hotel Del Coronado”. 1885 yılında, Elisha Babcock ve Hampton Story adında emekli iki işadamı üstünde hiçbir binanın olmadığı 110 bin dolara aldıkları Coronado adasındaki, otelin yapımını 1887 senesinde tamamlamışlar. Aldıkları adanın diğer bölümlerini parselledikleri arsalar halinde açık artırmalarda satarak kafalarına koydukları batı dünyasının en ünlü otelini inşa etme arzularını gerçekleştirmeye başlayan iki kafadar, oteli 1887 senesinde ilk müşterilerini ağırlamak üzere açmışlar. Açıldığı andan itibaren 11 Amerikan başkanını ağırlayan otelin ilk ünlü müşterisi 1891 de gelen 23’üncü başkan Benjamin Harrison olmuş. Ardından illiam Taft, Franklin Roosevelt ve hatta baba Bush a kadar uzanan farklı Amerikan başkanlarını ağırlamış. 8’inci İngiliz Kralı Edward, prens olduğu zamanlarda evlendiği karısı allis Spencer Simpson’la bu otelde tanışmış. izard of z ün yazarı Frank Baum bazı kitaplarını bu otelde kaldığı uzun aylarda yazmış ve o sıralarda da otelin Taç Odası denen Crown yemek salonunun inanılmaz büyüklükte taç şeklindeki sandalyelerini dizayn etmiş. Charlie Chaplin, Greta Garbo, Al Jolson ,Clark Gable, Judy Garland,

Humprey Bogart gibi ünlü aktör ve aktristi de ağırlayan otelin aynı zamanda odaları salon ve lobileri birçok filme de ev sahipliği yapmış. 1958 de “Marilyn Monroe,Tony Curtis ve Jack Lemmon’lu Bazıları Sıcak Sever filmi burada çekilmiş. Oteli çok beğenen ve lüks merakıyla ünlü Monroe, oteli sonraki günlerde farklı sevgililerle de ziyaret etmeye devam etmis. K-9 Kim Belushi filmi, Benim Mavi Cennetim Steve Martin filmi vs filmlere de mekan oluşturmuş. 126 senelik otel bugün National Historic Landmark, yani Ulusal Tarihi Eser ilan edilmiş.

VICTORIAN TARZI DIŞ CEPHE 700’ün üstünde odası muhteşem yemek salonları, içinde bulunan 5 restorandı ile bu 7 katlı binanın en göze çarpan özelliği kıpkırmızı kiremitlerle bezeli çatısı. Metrelerce uzaktan rahatlıkla göze batan otelin tahta Victorian tarzı dış cephesi önündeki sahilden geçen herkesin ilgisini çekerek kalmasalar bile, içeri girip oteli gezmek istedikleri uzun tarihi geçmişle bezeli. Kiremitlerin tek tek dizilerek haftalarca süren bir titiz çalışmayla ortaya çıkması, cephe boyasının da bu tarzı bozmayacak şekilde yıllardır

aynı tutulması restorasyon işlemlerinin otelin orijinaline sadık kalınarak küçük değişiklikler şeklinde yapılması da hep bu uzaktan göze çarpan görüntüyü korumak için verilen çabalardan biraz da. BİR TÜRLÜ UYUMAYAN KADIN… Kate Morgan, alımlı çekici hoş bir kadın. Tom onun üç kağıtçı kocası. Dolandırıcılık her ikisinin de geçim kaynağı.1800’lü yıllarda trenlerde yolculuk ederken gözlerine kestirdikleri hali vakti yerinde kişileri Kate’in güzelliğiyle “ağabeyi” rolünü oynayan Tom’un kart oyunlarındaki hilebaz-

lığıyla birleştirip muhteşem bir ikili oluyor ve bu kişileri bir güzel soyuyorlar. Morgan’lar geçimlerini böyle sağlıyorlar.. Ama Kate 1892 Kasım’ında hamile kalıyor ve artık yaşamlarını çocuklarıyla beraber daha farklı, dürüst ve normal bir aile gibi geçirmek istiyor. San Diego yoluna gitmek için bindikleri trende kavga ediyorlar. ünkü Tom bu şekildeki yaşamlarından oldukça memnun. Hatta çocuğu bir engel olarak görüyor. Büyüyen kavgada, Tom gidecekleri durağa gelmeden Los Angeles’ da trenden inerek basıp

gidiyor. Ayın sonunda Thanksgiving, yani Şükran Günü için buluşmak üzere de söz vererek iniyor trenden. Son durağa gelip, San Diego’ya gelir gelmez hemen Hotel Del Coronado’ya giriş yapıyor Kate. Ama kendi ismiyle değil. Kullandığı isim, “Lottie Anderson Bernard”.Ve beklemeye başlıyor. Şükran Günü gelip geçiyor. İZİNE RASTLANMIYOR Daha çok günler de… evredeki diğer otellerde arıyor acaba başka bir otele mi yerleşti diye. Ama Tom’un izine rastlamıyor hiç. İşte bu zor zamanlarında Kate, Del Coronado otelinin çalışanlarına sayısız kere kendisini rahatsız hissettiğini, iyi olmadığını söylüyor. Otel çalışanları da onun soluk, renksiz ve hasta görünümünden bunun farkında olmalarına rağmen ellerinden bir şey gelmiyor. Ama hamile olduğunu bildikleri Kate’in otel odasında kendi kendine çocuğu düşürdüğünden şüpheleniyorlar. TABANCA SATIN ALIYOR Bilinen bir başka gerçek de, kocasını San Diego’nun diğer otellerinde aramak için yollara düştüğünde kendine bir tabanca satın alıyor Kate. Ve birkaç gün sonra otelin plaja inen bahçesindeki merdivenlerinde kafasından vurulmuş olarak ölü bulunuyor. Bariz bir intihar deniyor o zamanlar... Ama birkaç yıl sonra, 1990 senesinde Alan May adlı bir cinayet davaları avukatı Kate Morgan Efsanesi adını verdiği bir kitap yazıyor. Otelde yaptığı araştırmalar, eski otel müşteri bilgileri ve tutanaklara bakarak karar veriyor ki Kate kendini öldürmemiş. Bu bir intihardan daha çok cinayet... Hatta öldürenin de kocası Tom olduğunu iddia ediyor. Bu teoriyi destekleyen bulgulardan birisi de Kate’in kafatasındaki kurşunun kalibresiyle yanında bulunan kendisine ait silahın içindeki

Takıntılı ünlüler

Onları filmlerde, magazinlerde ve gazetelerde nerdeyse hep kusursuz görüyoruz. Hayatları her zaman yolunda görünen bu ünlülerin hiç bilmediğiniz bazı takıntıları var NE

Y

YORK - POSTA212

akından tınıdığımız ve hayranı olduğumuz ünlülerin de bazı sırları var. Obsesif Kompülsif Bozukluk (OCD) ile savaş veren bu yıldızların ilginç takıntıları ve yakından bakınca

kusursuz olmayan hayatları var. İşte bazı ünlüler ve takıntılar: JUSTIN TIMBERLAKE Bir süre Cameron Diaz’la beraber olan Justin Timberlake’in de kendine özgü bir takıntısı bulunuyor. Ayrıca DAVID BECKHAM Spor dünyasından da OCD ile başı dertte olanlar var. Bunların başında da artık bir iç çamaşırı modeli olan David Beckham geliyor. Onun da takıntısı kusursuz eşya yerleştirme konusunda. Gittiği otellerde bile eğer mobilyalar onun düzen anlayışına göre yerleştirilmemişse oturup düzelten Beckham, bununla yaşamanın bazen çok zor olduğunu ama eğer onu rahatsız ettiği şeyi yapmazsa da düşünmekten yorulduğunu itiraf ediyor.

dikkat eksikliği (attention-deficit disorder) tanısı da olan Timberlake için bu iki sıkıntı bazen tam bir felaket olabiliyor. Simetri ve düzenleme takıntısı olan yakışıklı yıldız için yamuk asılmış çerçeveyi düzeltmek gibi her şeyin mükemmel, doğru ve dengede olması gerekiyor. HOWIE MANDEL Birçok başarılı TV şovunun sunucusu olan Mandel’in de kendine göre bir takıntısı bulunuyor. Makyajı yapılırken sürekli süngerin değişmesini isteyen sunucu, paralarına da yıkayıncaya

kadar dokunmuyor. evrede hasta biri varsa telaşlanan Mandel, grip olduğunda da kimseyle görüşmüyor. LEONARDO DICAPRIO Leonardo DiCaprio’nun takıntısı biraz ilginç. Kaldırımda yürürken taş aralarındaki çizgilere basmamaya özen gösteren Caprio, bir yandan da yere yapışmış her sakızın üstüne basmaya çalışıyor. Bu sıkıntının çocukluk yıllarında kendisini daha çok rahatsız ettiğini ama şimdi o kadar dert olmadığını söylüyor ama ekliyor: “Arada yapmıyor değilim.”

CAMERON DIAZ Hollywood’un bir başka mikroplardan korkan güzeli de Cameron Diaz. Ama O, kapı kollarına dokunmaktan korkuyor. Bütün kapıları dirseğiyle açmaya çalışan yıldız, her gün evini temizliyor ve gün içinde defalarca elini yıkıyor. Neyse ki film setlerinde bu alışkanlığını kontrol edebildiği ve kimseye eziyet etmediği de biliniyor.

nlülerin hatıra eşyaları

Hotel Del Coronado, Coronado adasının en ihtişamlı lüks resort oteli. Eski ama son derece manikürlü bahçesiyle, bakımlı binasıyla ve alabildiğine uzun sahiliyle yörenin hala en popüler oteli. Kimileri, otelin içindeki sergilerde eski film afişlerinden ve aktörlerden kalan hatıra eşyalara, eski başkanlardan kalan imzalı otel defterine dek yıllarca mükemmel bir şekilde korunmuş olan eşyaları görmeye geliyor. Kimileri ise değişik organik kokteylleriyle ünlü barını ziyarete… Kimileri plajından faydalanmaya, kimileri de yani cesaretli olanları o iki oda da ya da

kurşunun kalibresi farklı. “Ayrıca vücudunun bulunduğundaki şekli de onun kendini vurmasının imkansız olduğunu gösteriyor” diyor Avukat May. ODADAKİ HAYALET... Kate Morgan 302 numaralı odada kalmış. Odanın bugünkü yeni eklemelerle sayısı değişmiş, 3312 olmuş. Ve bu oda hayaletiyle meşhur… Sadece bu oda da değil, 3502 Kate’in odasını temizleyen oda servisi elemanlarından birinin odası da aynı şekilde hayaletin ziyaret ettiklerinden. Her iki oda da elektrikler kendi kendine yanıp sönüyor. Soğuk hava birden odayı sarıyor. Hizmetçilerin söylediği eşyalar sağa sola kendiliğinden yer değiştiriyor. Bu odalarda kalacak kadar cesaretli ve meraklı olan müşterilerin ortak gözlemlerinden bir başkası da perdelerin açılıp kapanması kendi kendine… ODADAKİ GÖRÜNTÜ İDDİASI Bazıları odanın önünden geçerken boş olmasına rağmen odadan konuş-

sadece güzel bir tatil için kalmaya geliyorlar Hotel Del Coronado’ya… Anlatılanlar ve yazılanlar ne kadar doğru bilinmez ama şu bir gerçek ki otel gerçekten Amerika’nın en büyük otellerinden biri.. En ilginçlerinden de…

malar geldiğine, hatta pencerelerde holde Kate’ in siluetini gördüklerine de inanıyorlar. Hatta avukat Alan May in yazdığına göre merdivenlerdeki ışıklar asla yanık kalmıyor. Ampul durmadan sönüyor, defalarca değiştirilmesine rağmen bu hala böyle. Ayrıca kendi de bu odalardan birinde kaldığında açılmamış televizyonda yüz belirdiğini söylüyor. Ve bunu holden geçen bir otel görevlisini odaya çağırarak gösterip kendine bir tanıkta ediniyor Alan May. HİZMETÇİ DE KAYIP 3502 numaralı odanın hikayesi ise daha değişik. Oda müşterilere açılmadan önce orada kalan hizmetçi Kate ile arkadaş oluyor. Kate’in ölümünün hemen ardından ise hizmetçi de kayboluyor. Spekülasyona göre Tom sadece karısını değil hizmetçiyi de öldürüyor. Hatta yine bir iddia ki otel çalışanları hizmetçinin de cesedini buldukları için müşterileri korkutmamak adına hemen onun cesedini yok ediyorlar. Müşterilerin iki cesedi kaldıramayacakları düşünülerek...

MEGAN FOX OCD ile savaşan ünlülerin başında Megan Fo gelir. Mikroplardan aşırı korkan güzel yıldız, çok uzun yıllar halka açık tuvaletleri ve restoranlardaki çatal kaşıkları kullanmayı reddetmiş. Hatta bu yüzden açık alan korkusu da oluşmaya başlayan yıldızın imdadına çocuğu Noah yetişmiş. Fo , oğlu doğduktan sonra korkularında hatırı sayılır bir azalma yaşamış.

JESSICA ALBA Jessica Alba’nın takıntısı güvenlik sorunlarından kaynaklanıyor. Evindeki bütün elektrikli aletlerin fişini çeken oyuncu, evden çıkarken de bazı şeyleri defalarca kontrol ettiğini, geceleri yatarken de kapısının mutlaka kilitli olması gerektiğini söylüyor. Eğer aklına bunlarla ilgili bir şey takılırsa da büyük bir panik yaşıyor, gidip kapıların kilitli olduğunu görünce de kendini iyi hissediyor.


Yaşam

2 Nisan 2014 Çarşamba

Geceyarısı Ekspresi’nin BELGESELİ ÇEKİLİYOR Amerikalı Billy Hayes, Türkiye’de uyuşturucu kuryeliğinden tutuklanmıştı. Hayes’in başına gelenler yalanlarla da süslenerek Türkiye’yi kötüleyen Geceyarısı Ekspresi filmi çekilmişti. imdi bu filmin kötü izlenimlerini silmek için belgeseli çekiliyor

dokya ve Efes’i çok görmek istiyorum. Belki gemi turu yapacağız. Ayrıca yemekleriniz şahane ki herhalde bunu defalarca duymuşsunuzdur. Gidip bol bol Amerika’da hiç bulamadığım taze yemeklerden yemek istiyorum.

SERKAN KALFA NEW YORK- POSTA212

Y

alan Rüzgarı’nda (Young and Restless) yıllarca baş yazarlık yapan ve bir çoğumuzun hala hatırladığı “Hayat Ağacı” (Generations) adlı dizinin yaratıcısı Sally Sussman şu sıralar Geceyarısı Ekspresi filminin Türk toplumuna olan kötü etkilerini anlattığı “Midnight Return : The True Story of Billy Hayes and Turkey” adlı bir belgesel çekiyor. Daha önce Posta212 gazetesi olarak Geceyarısı Ekspresi filmi, bu filmin Türk toplumu üzerindeki etkisi ve filmin uyarlandığı kitabın yazarı olan Billy Hayes’in açıklamalarına yer vermiştik. 1978’de yayınlandığında bütün dünyada fırtınalar koparan ve Türk toplumu ve kültürü hakkında akıllarda çok kötü izlenimler bırakan bu filmin etkileri hala sürüyor. GERÇEKLERİ ANLATACAK Filmin tek tara ı yapısı ve Türk toplumu üzerindeki olumsuz etkileri Amerikan televizyonlarının ödüllü senaristlerinden Sally Sussman’ın ilgisini çekiyor. Gazetecilik eğitimi de almış olan Sussman, bir süredir dünyaya gerçekleri anlatmak için çalışmalara başlıyor ve hala çekimleri devam eden bir belgesel için kolları sıvıyor. Başarılı yapımcıyla, çekimlerinin New York ayağında görüştük ■ Geçmişinden biraz bahseder misin? Aslında gazetecilik okudum ama kariyerime televizyonda dizilerde çalışarak başladım. Yazarlığa adım attıktan sonra işlerim beğenilmiş olmalı ki Yalan Rüzgarı’nın yapımcısı Bill Bell onlar için yazmış olduğum senaryoyu beğendi ve beni işe aldı. O dizinin 5 yıl kadar baş yazarlarından biriydim. Sonra benden NBC kendi projemi yaratmamı istedi ve ben de Hayat Ağacı’nı yaptım. Bu dizinin Türkiye’de çok sevildiğini o zaman da duymuş çok şaşırmıştım. 2 yıl sürdü sadece. Dizi maddi sorunlar yüzünden sonlandırıldı ve ben de Yalan Rüzgarı’na geri döndüm. ELEŞTİREL DİL RAHATSIZLIĞI ■ Billy Hayes ile nasıl tanıştın? Billy ile eşim Anthony Morina sayesinde tanıştım. Anthony halen Yalan Rüzgarı’nın denetleyici yapımcısıdır. Onlar yıllar önce aktörlük okulunda tanışmışlar. Ben Billy’yi belgesele başlayana kadar

ismen tanıyordum. Onunla tanışmaya da can atıyordum çünkü lise yıllarındayken filmi görmüştüm. Sonra tanıştık ve onla konuşurken hikayenin anlatılmamış daha bir çok katmanı olduğunu hissettim ve araştırmalara başladım. Filmi her izleyişimde Türk insanına karşı fazla abartılmış eleştirel tutum beni çok rahatsız etti. Ben gençken de bu filmi tek tara ı bulmuştum. Ama biliyorum ki film benim kuşağımı gerek yapısıyla gerek müzikleriyle çok korkutmuştu. ■ Geceyarısı Ekspresi ve Türkiye ile ilgili bir belgesel yapma fikri nasıl gelişti ve ne zaman başladınız? Biz bu projeye 2006 yılında Billy Hayes ile tanışıp, şu an ne yapmak isterdin diye sorduğumda başladık. Billy bana ‘İstanbul’a bir şekilde geri dönmeyi çok çok isterdim’ dedi. Aklımda birden bunun çok güzel bir belgesel olabileceği fikri belirdi. Ama önümüzde bir sorun vardı. Billy sonuçta hapis cezası devam ederken hapisten kaçmıştı. Yani suçluydu. Sonra öğrendik ki hakkında devam eden bir suçlama kalmamış. Fakat daha ağır bir ceza ile karşı karşıyaydı. Persona Non Grata. Diplomatik olarak istenmeyen adam ilan edilmişti. Biz de o zaman belgeselden vazgeçmiştik. Daha sonra Ahmet Ertegün ile yollarımız kesişti ve bize yardım edebileceğini söyledi. Ama sonrasında vefat edince biz projeyi bir kez daha iptal ettik. En son 2007 yılında Emniyet Genel Müdürü tarafından Ulusal Güvenlik Konferansı için davet alınca yeniden projeyi hayata geçirdik ve birlikte Türkiye’ye gidip orada güzel çekimler yaptık.

sektörün içinde olan biri olarak farkındayım ki bir film ne kadar etkilidir ve hiç istenmeyen sonuçlar doğurabilir. ■ Kaç defa Türkiye’ye gittiniz ve yeniden ne zaman gideceksiniz? Ben Türkiye’ye ilk defa Billy ile 2007 yılında gittim ama bu yaz yeniden orada olacağım. Hem çekim yapıp hem de bu sefer biraz gezmek istiyorum. zellikle İzmir, Kapa-

“TÜRKLER DAHA EĞİTİMLİ” ■ Türkiye’ye gittiğinizde nelerle karşılaştınız? Billy istenmeyen adamdı ve biz de onunla beraber olduğumuz için bir süre korktuk. Fakat daha sonra Türk insanını daha yakından tanımaya başlayınca aslında boşuna çekindiğimi anladım. ok sıcakkanlı, misafirperver ve Amerikalılar ile karşılaştırıldığında iyi eğitimli insanlarsınız. Gitmişken farklı şehirlerdeki kişilerle röportajlar yaptım. Filme karşı tepkiler çok büyüktü. zellikle film çıktığı zaman genç olan insanların hala filmden nefret ettiğini gördüm. Ama belgeselin amacını anlatınca herkes elinden geldiği kadar yardımcı oldu. O zaman anladım ki bu projeyi bitirmeliyim ve bütün dünyaya aslında hikayenin ne olduğunu anlatmalıyım. ünkü

“ATATÜRK’E HAYRANIM” ■ Bildiğiniz gibi Türkiye kötü zamanlar yaşıyor. Bu konu hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz? 2006 yılında projeye başladığımdan beri Türkiye’yi çok yakından inceliyorum. O zamanki durumla şimdiki durum arasında çok büyük bir uçurum var. Biz ilk başladığımızda, Türkiye Avrupa Birliği’ne girme çabası içindeydi, anlaşmalar yapılıyordu. Ama birkaç yıl sonra olaylar değişmeye başladı. Şimdi ise buradan bakınca çok istikrarsız bir süreç görünüyor. Bu kadar olaydan sonra ülkenizin ekonomisi hala batmadıysa güçlü bir ekonominiz olduğunu gösterir. Ama aynı iyi sözleri kişisel özgürlükleriniz, hapsedilmiş gazetecileriniz ve aslında sizin olması gereken haklarınızın sizden alınması konularında sarf etmem mümkün değil. Atatürk’ün laik vizyonuna gerçekten hayranım. DİN KULLANILIYOR Amerika’da da böyle olması gerekiyor ama her seferinde politik olarak dini kullanıyoruz ve bu bize dertten başka bir şey getirmiyor. Bana göre insanlar dinsel görüşlerini nasıl isterlerse öyle yaşamalılar ve devletler bunun nasıl yapılması gerektiğine asla karışmamalı. Ama din, politikayı yönetmeye başladığında ya da insanları paranoyaklaştırdığında bu beni rahatsız ediyor. Türk konsolosuyla ilk tanıştığım zamanı hatırlıyorum ve bana şöyle bir deyimden bahsetti “Olayı Geceyarısı Ekspresi haline getirmeyelim” Bu, olayı olduğundan daha fazla büyütmeyelim demek oluyormuş. Sanırım hükümet filmden bir ders almış. ünkü zamanında filme çok büyük tepkiler vermişler, bu da sadece filmin daha başarılı olmasını sağlamış. Şu an ise bir parallellik hissediyorum. ünkü hükümet yine gerek Twitter, Facebook gibi sosyal medya kanallarına gerek diğer etkenlere saldırarak ya da yasaklayarak sadece onların etkisini artırıyorlar. Umarım sizin adınıza bu olayların sonuçları “Geceyarısı Ekspresi”nin etkilerinden daha büyük olmaz.

New York ta eggie Onur Yürüyüşü BİLGİN A MA

N

NE

YORK - AA

ew York ta bu yıl 7 ncisi düzenlenen Veggie (Vegan/Vejetaryen) Onur Yürüyüşü renkli görüntüler oluşturdu. Aşağı Manhattan daki Gansevoort Sokak ile 9. Cadde üzerinde toplanan bir grup veggie, sloganlar atarak Union Meydanı na kadar yürüdü. Pankartlar taşıyan ve renkli kostümler giyen grup, yürüyüş sırasında Amerikalıları veggie olmaya davet etti. zellikle çocuklarına giydirdikleri kostümlerle veggie olmayı özendirmeyi amaçlayan grubun etkinliği Union Meydanı ndaki kostüm yarışması, konuşmalar ile dans ve müzik gösterileriyle sona erdi.

Sunay Akın @sunayakin62

Ağaçların Unutamadığı BEYLERBEYİ Köşkü’nden yola koyulan fayton, belirli yerlerde kendisini bekleyen askerler tarafından selamlanır. 1836’dır yıllardan ve faytonun içindeki de dönemin padişahı II. Mahmut’tur. Büyük bir telaş gözlenir Selimiye Kışlası’nda. Padişahı taşıyan faytonun gelmek üzere olduğu, bandonun çaldığı marştan anlaşılır çünkü! Kışlanın giriş kapısında duran faytondan indirilen padişah, eller üstünde taşınır ve kendisi için hazırlanan yere konulur! Yapılan dualara, yirmi bir pare top atışının sesi de karışır. El üstünde taşınan II. Mahmut değildir elbette. Padişah geliyormuş gibi hazırlanan bu törenin önemi, ilk kez bir devlet dairesine bir padişah resminin asılıyor olmasıdır. Yobazların kışkırtmalarına aldırmayan II. Mahmut, ilkini Selimiye Kışlası’na astırttığı resimlerden hiçbirini indirtmemiş olsa da, “Gâvur Padişah”ın ölümünden sonra günah sayılan resimler çarşafa konulurcasına örtülmüşlerdir. İstanbul duvarlarına padişah resminin ilk kez asıldığı yıl kente gelen Julia Pardoe, geceleri Süleymaniye’de kaldığı konağın yatak odasının tavanından ayıramaz gözlerini. Bunun nedenini, İngiliz kadın yazara kulak vererek öğreniyoruz: “Tavanın üzeri resimli yelken bezi gibi bir şeyle kaplıydı. Bunun üzerinde, yağlıboya, çok yapraklı bir ağaç resmi görülüyordu. Bu, odanın önemli bir süsü olduğu için ve ayrıca da büyük bir sanat eseri sayıldığı için, cariyelerden biri, tavandaki yağlıboya bezin sıkıca tavana yapıştırılacak yerde, ince bir tahta kasnağın üzerine gerildiği için böylelikle açık pencerelerden içeri hava girdiği zaman ağaç resminin, gerçekten ağaçmış gibi sallandığını söylemekte gecikmedi.” Yıl 1836... Beyazperde üzerindeki hareketin, yani sinemanın keşfine elli dokuz yıl varken, İstanbul’daki bir konağın tavanına gerilen bez üzerinden ilk filmin gösterime girdiğine tanık oluyoruz. Bir karelik bu filmin adı Rüzgârda Ağaç olsa da, tek izleyicisi olan Julia Pardoe, Hint yılanlarına benzettiği ağaç dallarının altında korkudan uzun süre uyuyamamıştır. Boğaz’ın suları ayırır nice âşığı birbirinden. Ne gariptir ki, İstanbul’da yazılan aşk şiirlerinin hiçbirinde iki yakada oturan sevgililer birer ağaca benzetilmez. Ağaçların aşklarının anlatıldığı, daha doğrusu, sevgililerin birer ağaca benzetildiği kent, İzmir’dir: Güzelyalı’da bir okaliptüs Bir palmiyeye vurulmuş Karşıyaka’dan Gelgelelim arada koskoca bir deniz Ah palmiye Ah okaliptüs Şiirine “Bitkilerin Aşkı” adını veren Erdoğan Çokduru, edebiyatımızda çok tanınan bir şair değildir; ama onun bu dizelerinin yazıldığı bezler, İzmir’in iki yakası arasında yıllardır yaşanılan sürtüşmeyi ortadan kaldırır düşüncesiyle, körfezde gidip gelen vapurların küpeştelerine asılmıştır. Erdoğan Çokduru’nun en sevdiği insanlardan biri olan Prof. Dr. Şadan Gökovalı, arkadaşı hakkında şu bilgiyi verir bizlere: “Yazıya geçirmezdi şiirlerini, askerdi, çekinirdi; çünkü öldürülen bir devrimci gencin cebinden Erdoğan’ın bir şiiri çıkmış; ‘Teröristin cebinde senin şiirin ne arıyor?’ denilerek kıdem indirimi cezasına çarptırılmıştı. Dahası, anası çok istediği halde, salt bu yüzden ‘paşa’ yapmamışlardı Erdoğan’ı. Uçucu hava kıdemli albay rütbesinde iken emekli oldu.” Şadan Gökovalı, şiirin Sinan Cemgil’in cebinde bulunduğunu anımsıyor... “Şiirin adı da” diyor, “‘Bir Adam Öldü’ olmalı...”: Bir adam öldü Gazatalar bile yazdı öldüğünü Acanslar bile verdi Ama gömülmedi Ne bok yesin mezarcıbaşı Nasıl örtsün toprağını Adam hababam bağırmakta Batan güneşe karşı. Nüfusunu düşseler kütükten Helvasını kotarsalar, Vasiyetini yazsalar, Adam hababam ummakta Doğan güneşe karşı. Adam adam değil ki; Adam kurtuluş marşı. Erdoğan Çokduru gibi asker kökenli olan ve onun gibi unutulan, anılmayan bir yazarımız da, İsmail Galip Arcan’dır. Beşiktaş Askeri Rüştiyesi’nde öğrenciyken elyazması bir gazete çıkaran, oyun yazan ve aynı zamanda tiyatro sanatçısı olan Arcan, ilk gençlik dönemlerinde Jules Verne’den çok etkilenir. Fransız yazarın İki Sene Okul Tatili adlı kitabının etkisinde öylesine kalır ki, kendisi de yazar olmaya karar verir. Yazacağı kitabın adı da bellidir: Ormanda Birbirini Kaybeden İki Mektep Çocuğu… Romanını yaşayarak yazacaktır İsmail Galip Arcan! Okulun yakınındaki Ihlamur Korusu’nu kestirir gözüne. Ağaçların arasında gezinecek, kırılan bir dal, aniden öten bir kuş karşısında duyumsadıklarını kâğıda dökecektir. Kahramanı iki kişi olan romanda kendisine bir arkadaş bulmakta zorlanmaz: Cevdet... Galip ve Cevdet, rüzgârda salınan ağaç dallarının korkulu dünyasına öylesine kaptırırlar ki kendilerini, akşamın bastırdığını anladıklarında, siyah pelerinini giyinmekte gecikmeyen geceyi bulurlar karşılarında. Koskoca korunun tam ortasında kaybolmuştur iki kafadar. Ağaçların sık dalları, koruyu bir zindana çevirir. Daha da kötüsü, köpek havlamaları giderek kendilerine doğru yaklaşmaktadır. Ortam, tam da İsmail Galip Arcan’ın yazacağı romanın konusuna uygun bir duruma gelmiştir. Ne var ki, köpeklerden kaçarken romanı düşünmelerini bekleyemeyiz iki serüvenciden. Karşılarına çıkan bekçi tarafından kurtarılan Jules Verne hayranları okula dönerlerken, yazmak ne kelime, başlarına geleni kimselere anlatmama konusunda anlaşırlar. Zaman içerisinde, İstanbul’da yaşanılarak yazılması düşünülen bu romanın tanıklarından olan bekçi ölür, köpekler zehirlenir, ağaçlar kesilir... Tapusu Abdülhak Şinasi Hisar ve kardeşinde olan ağaçlık alan Vitali Levi’ye satılır. Ondan da birçok hissedara... Boğaz Köprüsü yapılır derken... Köprünün ana bağlantısına çıkan yan yollar bir ahtapotun kolları gibi dolanır mesire yerini... Sonra apartmanlar, apartmanlar, apartmanlar...


10

Seri İlanlar

2 Nisan 2014 Çarşamba

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

DETAYLI BİLGİ İÇİN İLAN DANIŞMA HATTINI ARAYINIZ: 347 730 42 36 İlanınız Burada Yayınlansın

Kargo firmasında çalışacak personel aranıyor Long Island City, New York’ta bulunan kargo firmasında çalışacak çalışma izni olan full time/part time personel aranıyor.

$50

Telefon: 718 482 6927

Kasiyer aranıyor

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

Manhattan, New York’ta daha önceden kasiyerlik deneyimi olan ya da yapabileceğine inanan, gece vardiyasında çalışacak bay eleman arıyoruz. Yeterli derecede İngilizce bilmesi gereklidir. Detaylı bilgi için (516) 351-7677 numaralı telefondan Hasan Bey ile sabah 10 akşam 10 arası irtibat kurabilirsiniz.

MANHATTAN’DA SATIŞ ELEMANI ARANIYOR Manhattan’daki hediyelik eşya dükkanımızda geçici olarak part time veya full time çalışabilecek bay/bayan eleman aranıyor.

POSTA212 Seri İlan Sayfaları USAilan.com ile ortak hazırlanmaktadır...

Pazartesi, Cuma günleri arası, saat 1 ile 5 arasında dağıtım, haftada 1300 ile 1 00 arasında kazanç sağlayan yolumu kesin dönüş sebebiyle satıyorum.

Restauranta eleman aranıyor

Depo New Jersey’de, dağıtım yeri ise Delaware’de.

Long Island, Su olk Telefon: 631 569 6667

Telefon: 0

1

Telefon: 32

Hafta sonları temizlik Hafta sonları sadece Cumartesi günleri temizlik işi arıyorum. Long Island ve çevresine, New Jersey ve çevresine gidebilirim. cret 80. Evin büyüklüğüne göre fiyat değişir.

Şefkatli çocuk bakıcısı

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

NY’ta temizlik için yardımcı Temizlik ve ütü için yardımcı arıyorum. Ayda iki kez olmak üzere uzun süre birlikte çalışmak istiyoruz. Evimiz 1 oda 1 salondur.

İlanınız Burada Yayınlansın

E-mail: iremsenturk gmail.com

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

5 senedir Amerika’da çeşitli yerlerde değişik yaşta çocuklar baktım. Green Card’im var. Uzun süreli, karşılıklı saygı ve güvene önem veren bir aile yanında iş arıyorum.

$20

Seri İlanlar Kazandırır!

Telefon: 425 516 9805 Pedogojik eğitim almış üniversite mezunu emekli hemşireyim. Bebek ve çocuk bakımı, büyütüm ve eğitim konusunda destek bekleyenlerin telefonlarını bekliyorum.

SERİ İLAN Emlak, Eleman, Vasıta, Alım/Satım, Çeşitli İlanlar

New York Telefon: 347 480 9867

E-mail: nycs3rdar34 gmail.com

Çocuk Bakıcısı Aranıyor Edison Township, NJ’de yaşıyorum. Beş ve yedi yaşındaki oğullarımı okuldan alıp onlarla ilgilenecek, araba kullanıp onları aktivitelerine götürebilecek birini arıyorum. Birinci önceliğim çocuklarla iyi iletişim kurulması. ocuklar gelmeden önce evin toparlanıp yemek yapılmasını da bekliyorum. Hafif günlük ev işleri sadece. Full time veya part time olabilir. Araba kullanıyorsanız yatılı da düşünebilirim. Telefon:

Key

Telefon: (347) 730 4236 E-mail: seriilan@posta212.com

Mart ve Nisan aylarında est, Florida’da Henna Tattoo yapacak Türkler arıyoruz.

3

2

Telefon:

2

Saat+komisyon ile elemanlar aranıyor Mall cart/kiosklarda çalışacak, Los Angeles ve çevresinde yaşayan, ulaşım sorunu olmayan, iyi derecede İngilizce bilen, çalışkan, sorumluluk sahibi, part time full time elemanlar aranıyor. Satış tecrübesi olsa dahi tarafımızdan en az 4 gün eğitim verilecektir. Başlangıç olarak saati 8 artı komisyon. E-mail: muranomania hotmail.com 58 yaşındayım, New Jersey ve civarında çocuk bakımı için yatılı olarak iş arıyorum. NJ’de oturuyorum ve yasalım. Telefon: 425 516 9805

Satış Elemanları Aranıyor Manhattan Mall ve Jersey Garden Mall’de full time veya part time satış elemanlarına ihtiyacımız var. Uğur: Telefon: 407 668 3511

Queens, NY’ta Kısa Dönem Kiralık Ev

0

Brooklyn’de bulunan Türk restaurantına tecrübeli bayan garson (waitress) ve erkek komi (busboy) alınacaktır. 123

İki oda bir salon evimi Nisan-Temmuz ayları arasında kiraya vermek istiyorum. Bir ya da iki bayan olabilir. Ev güvenli bir bölgede olup full eşyalıdır. Tren ve otobüs durakları evin köşesinde bulunmaktadır. Ayrıntılar için çekinmeden arayın.

USTA ARANIYOR

Telefon: 347 238 4612

hite Plains, New York’ta Türk mutfağına usta aranıyor. Telefon: 1 32

2 3

Türk restaurantına araçlı delivery elemanı aranmaktadır.

Seri İlan Sayfaları

New York, Telefon: 3 10 112

Florida, Key West’te Elemanlar Aranıyor

SOSYAL İLAN Kutlama, Anma, Teşekkür, Doğum, Vefat İlanları TİCARİ İLAN Ürün Tanıtımı, Kurul, Bilanço İlanları

Yer 2 ile 4 trenine yakın. Bron , NY

Telefon: 631 662 30 87

$40

Telefon: 212 2 2 0030

Gas istasyonuna part time eleman aranıyor. Başvuru yapacakların yasal olması ve loto tecrübesi olması gerekiyor.

2 220

Long Island’da garsonlar aranmaktadır. 864 612 7729’dan Şahin ya da 631 855 6165’den Aydener’i arayabilirsiniz.

İlanınız Burada Yayınlansın

Türk restaurantına kasiyer ve delivery yapacak birisini arıyoruz. İngilizce bilmesi şart.

00

NJ’de yeni yapılanan Italian Restaurantımıza Pizza ve İtalyan usulü makarna yapabilecek ayrıca lunch time için yemek yapabilecek ustalar aranıyor.

Posta 212’ye verdiğiniz seri ilanlar 1 ay boyunca USAilan.com’da ÖZEL İLAN olarak yayınlanır

GAZETESİ

Bayan Eleman Aranıyor

www.usailan.com

New York, Upper East Side’daki bayan giyim mağazasında part time/full time çalışacak, satış tecrübesi olan bayan eleman aranıyor.

İlgilenenler ogugu hotmail.com adresinden bana ulaşabilirler.

ile ortak hazırlanmaktadır Detaylı bilgi için ilan danışma hattını arayınız: 347 730 42 36

Telefon: 201 394 2429 Rose Hanım

GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NDEKİ BAŞKONSOLOSLUKLAR T.C. ATLANTA FAHRİ BA KONSOLOSL Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (404) 848-9600 +1 404 848 9600 mdiamond@honturkishconsulga.org Chairperson, The American Turkish Friendship Council 1266 West Paces Ferry Rd. NW Suite 257 Atlanta, GA 30327 Web sitesi www.honturkishconsulga.org T.C. BALT MORE FAHRİ BA KONSOLOSL Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (410) 889-0697 +1 (410) 889-0697 czkiratli@bcpl.net 313 Wendover Road, Baltimore, MD 21218

T.C. BOSTON BA KONSOLOSL Telefon e-Posta Adres

+1 857 250 47 00 consulate.boston@mfa.gov.tr 31 Saint James Avenue,Suite #840, Boston, MA 02116 Web sitesi boston.bk.mfa.gov.tr T.C. DETRO T FAHRİ BA KONSOLOSL Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (248) 701-1050 +1 (248) 626-8279 nurten@turkishconsulategeneral.us P.O. Box 986, Farmington, MI 48332-0986

T.C. FLO OOD FAHRİ BA KONSOLOSL Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (601) 936-3666 x128 +1 (601) 939-5685 ejones@mmiemail.com 1000 Red Fern Place, Flowood, MS 39232

T.C. HO STON BA KONSOLOSL Telefon

+1 713-622 58 49 +1 713-622 03 24 +1 713-622 32 05 +1 713-622 32 76 Faks +1 713-623 66 39 e-Posta consulate.houston@mfa.gov.tr Adres 1990 Post Oak Boulevard Suite 1300, Houston, Texas 77056-3813 U.S.A Web sitesi http://houston.bk.mfa.gov.tr

T.C.KANSAS FAHRİ BA KONSOLOSL Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (816) 415-8325 +1 (816) 415-8325 emruerten@gmail.com 812 N. Woodridge Lane, Liberty. MO 64068

T.C.LOS ANGELES BA KONSOLOSL Telefon

+1 (323) 655-8832 +1 (323) 655-8039 +1 (323) 655-8056 +1 (323) 655-8329 Faks +1 (323) 655-8681 e-Posta consulate.losangeles@mfa.gov.tr Adres 6300 Wilshire Blvd.,Suite 2010, Los Angeles, CA 90048 Web sitesi losangeles.bk.mfa.gov.tr T.C.NE

YORK BA KONSOLOSL

Telefon

+1 (646) 430-6560 +1 (646) 430-6590 (Konsolosluk Çağrı Merkezine 1-888-566-76-56 numaralı telefondan 7 gün 24 saat ulaşılabilmektedir) Acil Sağlık konuları için: Prof.Dr.Adnan Çinal E-mail:acinal@gmail.com Faks +1 (212) 983-1293 e-Posta consulate.newyork@mfa.gov.tr Adres 825 3rd Avenue, 28th Floor, New York, NY 10022 Web sitesi newyork.bk.mfa.gov.tr T.C.SAN FRANC SCO FAHRİ BA KONSOLOSL Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (707) 939-1437 +1 (707) 939-1433 bonnie@kaslan.com 1281 Oak Creek Drive, Suite A, Sonoma, CA 95476

T.C.SEATTLE FAHRİ BA KONSOLOSL Telefon Faks e-Posta Adres TC

+1 (206) 662-8234 +1 (425) 739-6722 john.gokcen@boeing.com 12328 NE 97th Street, Kirkland, WA 98033

ASH NGTON B Y KELÇİLİ İ

Telefon Adres

+1 (202) 612-6700 2525 Massachusetts Ave NW Washington, DC 20008

T.C. İKAGO BA KONSOLOSL Telefon

+1 312 263 06 44 +1 312 263 12 95 Faks +1 312 263 14 49 e-Posta consulate.chicago@mfa.gov.tr Adres 455 N. Cityfront Plaza Dr., (NBC Tower), Suite:2900, Chicago, IL 60611 - USA Web sitesi sikago.bk.mfa.gov.tr BA L BİRİMLER BASIN MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6807 Faks (202) 319.1087 e-Posta trpressoffice@verizon.net DİN HİZMETLERİ MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202-612-6816 Faks 202-332-1841 EĞİTİM MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612-6810 Faks (202) 319-1538 e-Posta education@turkishembassy.org egitim@turkishembassy.org EKONOMİ MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6790 Faks (202) 238.0627 e-Posta washingtoneco@verizon.net EMNİYET MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202-612-6809 e-Posta washington@egm.gov.tr GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202 612 6794 Faks 202 518 4116 e-Posta gtbusa@gtb.gov.tr KÜLTÜR TANITMA MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6800 Toll free: (877) FOR TURKEY Faks (202) 319.7446 e-Posta dc@tourismturkey.org SİLAHLI KUVVETLER ATAŞELİĞİ Telefon (202) 612.6770 Faks (202) 238.0623 e-Posta adminattache@wtska.com defensesec@wtska.com wska@wtska.com milattache@wtska.com navalattache@wtska.com TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6780 Faks (202) 238.0629 e-Posta vasington@dtm.gov.tr dtvas@verizon.ne

HAVAYOLLARI T RK HA A YOLLAR Telefon 1-800-874 8875 Web sitesi www.turkishairlines.com DELTA HA AYOLLAR Telefon 800-221-1212 Web Sitesi http://www.delta.com N TED A RL NES Telefon 1-800-864-8331 Web Sitesi http://www.united.com

ACİL TELEFON VE YARDIM HATLARI Yangın İhbar Polis İmdat Ambulans Zehirlenme Kontrol Merkezi Tecavüz Kriz Merkezi Adsız Narkotikler Adsız Alkolikler Aile İçi Şiddet Yardım Hattı Kriz Hattı Kayıp Ve İstismar Edilen Çocuklar Ulusal Merkezi

911

(212) 7647667 (212) 267-7273 (212) 929-7117 (212) 647-1680 (800) 621-4673 (212) 219-5599 (800) 843-5678

DEVLET KURUMLARI ABD Vergi İdaresi (IRS) Sosyal Güvenlik İdaresi (SSA) Federal Soruşturma Bürosu (FBI)

(800) 829-1040 (800) 772-1213 (212) 384-1000

ULAŞIM REHBERİ Amtrak Demiryolu New York La Guardia Havaalanı Uluslararası Newark Havaalanı Uluslararası New York J.F.K. Havaalanı (JFK) Metropolitan Ulaşım İdaresi (MTA) Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu

GEREKLİ TELEFON NUMARALARI

(800) 872-7245 (718) 533-3400 (973) 961-6000 (718) 244-4444 (866) 743-3682 (888) 352-9886 (888) 352-9886


Spor

2 Nisan 2014 Çarşamba

NBA’de “Türk Gecesi”

DEVLER'İN DERBİSİ 30 Mart Yerel Seçimleri nin yankıları hala devam ederken, Türkiye nin en azından spor gündemi Galatasaray-Fenerbahçe derbisine kilitlendi ADNAN ONARAN HABER MERKEZİ - POSTA212

T

arihte 379. kez karşı karşıya gelecek İstanbul’un iki devi önce şampiyonluk yarışı, sonrasında ise Devler Ligi’ne katılım için mücadele edecek. Beşiktaş ile Galatasaray’ın 13 puan önünde yer alan Fenerbahçe, derbiden alacağı olumlu bir sonuçla şampiyonluk kupasının bir kulbunu yakalayacak. Ancak bilindiği gibi Fenerbahçe şampiyon olsa dahi UEFA’nın almış olduğu 2 yıllık men kararı doğrultusunda ülkemizi Avrupa’da temsil edemeyecek. Galatasaray için ise durum daha farklı. Şampiyonluk yarışı için sarı-lacivertlilerin gerisinde kalan

Galatasaray, Devler Ligi için Beşiktaş ile puan puana mücadele içine girdi. 6 Nisan Pazar günü Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena’da oynanacak mücadele TSİ ile 19.00’da başlayacak ve LigTV’den naklen yayınlanacak. Karşılaşma ABD Doğu saatine göre 11:00’de başlayacak. EZELİ REKABETTE FENER ÖNDE Sarı-lacivertliler ezeli rekabette de Galatasaray’a karşı 144-121 üstün konumda. Fenerbahçe geride kalan 348 mücadelede üstünlük kurduğu Aslan’a karşı 528 gol atarken, kalesinde 478 gol gördü. Galatasaray’ın yeni stadı Türk Telekom Arena’ya geçtiği 2011’den bu yana 5. kez karşı karşıya gelecek ezeli ra-

kipler, burada geride kalan 4 maçı 2’şer galibiyetle tamamladı. AVRUPA’NIN DA DEVLERİ Mali Danışmanlık Şirketi Deloitte’un Avrupa’nın en değerli spor kulüpleri listesinde yer alan İstanbul’un iki devinin toplam piyasa değeri 430 milyon dolar olarak öngörülüyor. Kadro değeri 200 milyon doların üzerinde olan lider Fenerbahçe, oyuncularının toplam değeri 210 milyon doların üstündeki Galatasaray’la oynayacağı mücadele ligin gidişatını tamamiyle belirleyebilir. ASLAN YA HEP YA HİÇ İÇİN Son yıllarda derbilerde aldığı avantajlı skorlarla öne çıkan sarı-

lacivertlilerin kaybetmemesi durumunda, Süper Lig’deki 19’uncu şampiyonluğunu ilan etmek işin ligin bitimine 6 hafta kala çok büyük bir avantaj yakalamış olacak. Galatasaray içinse alınacak herhangi bir olumsuz sonuç sezon ortasına göreve gelen İtalyan teknik adam Roberto Mancini’nin görevinin tehlikeye girmesi anlamı bile taşıyabilir. MANCINI MUCİZELERE ALIŞIK te yandan sarı-kırmızılıların alacağı bir galibiyet yarışta yeniden var olma ihtimalini doğuracak. Bilindiği gibi Roberto Mancini, Manchester City’nin başında 2011-12 sezonunda kazandığı şampiyonlukta City, Premier Lig’in bi-

Tek arma İki kupa Fenerbahçe, belki de dünya spor tarihinde eşi-benzeri olmayan bir başarıya imza attı Sarı lacivertliler, aynı günde, aynı salonda, hem erkeklerde hem de kadınlarda Avrupa şampiyonu olarak Türk spor tarihine altın har erle adını yazdırdı NEW YORK - POSTA212

2

9 Mart 2014, sadece Fenerbahçe ve Türk sporu açısından değil, dünya sporu açısından da müthiş bir başarıya şahit oldu. Fenerbahçe nin hem Erkek Voleybol Takımı, hem de Kadın Voleybol Takımı, aynı günde hem de aynı salonda Avrupa şampiyonluğuna imza attı! Güne Tek arma, iki kupa sloganıyla başlayan sarı lacivertliler, bu hayali gerçeğe dönüştür-

meyi başardı... İLK ŞAMPİYONLUK ERKEKLERDEN... Fenerbahçe adına ilk zaferi erkekler kazandı! CEV Challenge Kupası finalinde Fenerbahçe Grundig Erkek Voleybol Takımı, ilk maçta deplasmanda 3-2 yenildiği İtalya nın Andreoli takımını rövanş maçında 3-0 mağlup ederek kupanın sahibi oldu. Fenerbahçe Grundig, 74 dakika süren maçta setleri, 25-22, 25-19 ve 25-17 ile

aldı. Fenerbahçe Grundig in ardından bu kez sahneye Sarı Melekler çıktı. Kadınlar CEV Kupası nda Fenerbahçe, Rusya nın Uralochka takımını ikinci maçta da yenerek bu kupadaki ilk şampiyonluğuna ulaştı. Deplasmanda ilk maçı 3-2 kazanan sarı lacivertli takım, 78 dakika süren mnaçı 25-11, 28-26 ve 25-22 lik setlerle 3-0 kazandı.

timine 6 maç kala rakibi Manchester United’in 8 puan gerisinde yer alıyordu. 6 maçın tamamını kazanan City o sezon şampiyonluğa son maçın 90 dakikalarında attığı iki golle ulaşmıştı. Yani Mancini’nin mucizelere alışkın bir yapısı ve kariyeri var. Sonuç ne olursa olsun İtalyan teknik adam ve Galatasaray’ın önünde tarih yazmak gibi bir seçenek var. Ya aradaki büyük puan farkını kapatmak ya da sezon ortasında göreve getirilen kariyerli teknik adam sezonu daha bitiremeden takımla yollarını ayıracak. Sonucu bekleyip göreceğiz. ABD’de yaşayan vatandaşlarımız derbiyi ‘Digitürk Play’dan takip edebilecekler.

(LOS ANGELES - AA) Amerikan Ulusal Basketbol Ligi’nde (NBA) Los Angeles Clippers ile Milwaukee Bucks arasında oynanan maçta Türkiye rüzgarı esti. Staples Center’da 20 bin seyircinin önünde yapılan maç sırasında, Clippers’ta forma giyen Hidayet Türkoğlu ve Bucks’ın kadrosunda yer alan Ersan İlyasova için Türk gecesi düzenlendi. Etkinlik kapsamında maç öncesi Türkiye masası açılarak ülke tanıtım broşürleri, özel yapım atkılar ve Fethiyespor formaları dağıtıldı. NBA yetkilileri tarafından organizasyon “Türk Gecesi” olarak tribünlerdeki 20 bin seyirciye ilan edilirken, Türk çocuklardan oluşan 20 kişilik grup, tünelde yıldız basketbolcuları karşıladı. 200’ün üzerinde Türk seyircinin hazır bulunduğu gecede, devre arasında Türk müziğiyle coşan taraftarlar, maçın ardından Hidayet Türkoğlu ve Ersan İlyasova ile buluştu. Organizasyonu düzenleyen Fethiyeli mimar Salih Eroğlu’nun Türk basketbolculara kendileri için özel hazırlanan tabloları gecenin anısı olarak hediye etmesinin ardından, Türk seyirciler arasında Staples Center parkelerinde şut yarışması yapıldı. Yarışmada başarılı olan basketbolseverlere iki oyuncunun imzalı formaları verildi.

“GENÇLERİN YOLUNUN AÇILMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNDÜM” NBA’de Los Angeles Clippers forması giyen tecrübeli basketbolcu Hidayet Türkoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, milli takımı bırakmasıyla ilgili, gençlerin yolunun açılması gerektiği için böyle bir karar aldığını söyledi. Türkoğlu, “Artık zamanımın geldiğini düşündüm. Ailece böyle bir karar aldık. Ben 1998’den beri 16 senedir A Milli Takım’da oynuyorum. Artık gençlerin yolunun açılması gerektiğini düşündüm. Bugüne kadar beni her zaman her koşulda destekleyenlere ne kadar teşekkür etsem azdır” ifadelerini kullandı. Hidayet Türkoğlu, milli takım başantrenörlüğüne getirilen Ergin Ataman ile ilgili de “Kendisi özellikle son iki yıldır çalıştırdığı takımları şampiyon yapmış biri. Daha önceden de kendisini tanıyor ve destekliyordum, inşallah milli takıma hayırlı olur” değerlendirmesini yaptı. Organizasyondan dolayı duygusal anlar yaşadıkları gözlenen Ersan İlyasova ve Hidayet Türkoğlu, Los Angeles’ta Türk taraftarlarla buluşmaktan duydukları mutluluğu dile getirdiler. Los Angeles Clippers’ın 106-98 kazandığı maçta Hidayet Türkoğu sayı üretemezken, karşılamayı 3 ribaunt, 1 asistle tamamladı. Ersan İlyasova ise sakatlığı nedeniyle mücadelede forma giymedi.

Hayatı kitap oldu (İSTANB L-POSTA212) Atletico Madrid forması giyen milli futbolcumuz Arda Turan’ın hayatı kitap haline getirildi. İspanyol yazar, Juan E. Rodriguez Garrido tarafından kaleme alınan kitap “Arda Turan, Bayrampaşa’nın Dahisi” ismini taşıyor. Bugüne kadar Lionel Messi, Cristiano Ronaldo, Mesut zil, Falcao, Neymar ve Benzema, dünyaca ünlü futbolcuların hayatlarını kitap haline getiren Al Poste yayınevi, Arda Turan’ı da bu yıldızlar arasına kattı. Arda’yı yakından tanıyan gazeteciler ve dostlarını referans olarak alan Juan, başarılı futbolcunun Bayrampaşa’da başlayan ve İspanya’ya kadar uzanan kariyer öyküsünü kaleme aldı. Sakalı ve yüzünden eksik olmayan gülümsemesi ile Arda Turan’ın bambaşka bir futbol figürü olduğuna değinen Juan, “ Ardaturanismo” felsefesini, futbolcunun sihirli dokunuşlarını İspanyol okuyucularla buluşturdu.


Emlak

2 Nisan 2014 Çarşamba

Emlak sayfası A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

emlak sohbetleri

www.emlaksohbetleri.com

işbirliğiyle hazırlanmaktadır. Sayfada yer almasını istediğiniz proje bilgilerinizi bize gönderebilirsiniz.

Nurol Life Aslantepe satışa çıktı

e-mail: erdal@emlaksohbetleri.com

Olimpa Konutları nın yüzde i satıldı Seçim öncesi yaşanan durgunluğun satışlarını etkilemediğini belirten Fuzul Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Eyüp Akbal, “Türkiye gündeminin tamamen seçimle ilgilendiEyüp ği bir dönemde gerçekAkbal leştirdiğimiz satış grafiği Olimpa Konutları’nın ne kadar doğru ve güçlü bir proje olduğunun da göstergesi. Biz her projemizde olduğu gibi kaliteden ödün vermeden en iyisini yapmaya, ve müşterilerimize kazandırmaya devam edeceğiz. Bu pazarda da hemen rahatlıkla fark ediliyor” diye konuştu. Eyüp Akbal, “Bazı yatırımcılar seçim öncesi alım yapmakta tereddüt etti. Ancak seçime rağmen sektörde satışların sürmesi tamamen Türkiye ekonomisinin gücünü ve istikrarını gösterir” diye konuştu

Nurol GYO tarafından İstanbul Seyrantepe de konumlandırılan Nurol Life Aslantepe pro e satışa çıktı. Öncelikle dairelerin satışa sunulduğu pro ede metrekare fiyatı 2 bin 00 dolardan başlıyor

‘0’ PEŞİNAT, KASIM 2015’TE TESLİM Olimpa Rezidans, Olimpa AVM, Olimpa arşı’yla birlikte Olimpa Park projesinin bir parçası olan Olimpa Konutları’nda 4 farklı daire bulunuyor. 3 1’lerde 131 ve 144 metrekarelik daire seçenekleri, 433 bin TL ile 535 bin TL arasında değişen fiyatlarla sunuluyor. 197.5 ve 199 metrekarelik 4 1 daireler ise 634 bin TL ile 722 bin TL aralığında satışa sunuluyor. Kasım 2015’te teslim edilecek Olimpa Konutları’ndan “0” peşinatla konut sahibi olmak mümkün.

İSTANB L - POSTA212

N

urol GYO’nun, toplam 250 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirdiği Nurol Life projesi, metrekaresi 2.800 dolardan başlayan lansman fiyatlarıyla satışa sunuldu. Projenin tüm fonksiyonlarıyla 2017 yılının birinci çeyreğinde tamamlanması planlanıyor. Türk Telekom Arena Stadı nın yanıbaşında konumlanan Nurol Life Aslantepe 145 bin metrekarelik bir alana inşa ediliyor. Hem konut hemde işyerinin olacağı proje Yüksek Mimar Hakan Kıran imzası taşıyor. Nurol Life projesinde 502 konutun yanı sıra 50 adet ofis ve 2 adet dükkan yer alacak. Projede konutlar kule kısmında, ticari alan olarak ayrılan bölüm ise bazada yer alacak şekilde tasarlandı. 50 katlı bir kule olarak inşa edilecek Nurol Life, 62 294 metrekare arasında değişen büyüklüklerdeki daireleriyle faklı yaşam alternati eri sunuyor. Projede 1 0, 1 1, 2 1 ve 3,5 1 ve 4 1 e kadar her zevke ve ihtiyaca uygun rezidans daire seçenekleri yer alıyor. YÜZDE 1 KDV AVANTAJI Nurol Life tan daire almak isteyenlerin belki de son defa yararlanacağı yüzde 1 KDV avantajı da mevcut. Değişik büyük-

Yabancılar, ABD’den dolarlık emlak aldı

En çok değer kazanan ülkeler 1. Amerika 2. Brazilya 3. n iltere

NEW YORK-POSTA212

A

merika, emlak yatırımcıları için cazibesini korumayı sürdürüyor. 1.08 trilyon dolarlık ABD emlak pazarından yabancıların geçen yıl 68.2 milyon dolarlık alımı yaptığını kaydeden USCO Capital Group CEO’su Süha olakoğlu, Kanada, in ve Meksika yatırımcılarının emlak alımında ilk 3 sırada yer aldığını ifade etti. Bu rakamın Amerikan emlak pazarının yüzde 6,3’üne denk geldiğini belirten olakoğlu, şunları söyledi: “Son 3 yılda piyasada satışta bulunan emlak sayısı nedeyse yarıya düşmüş iken, talepteki artış sebebiyle emlak değerlerindeki artış bölgesel olarak yüzde 10-20 arasında değişiyor. rneğin New York eyaleti Manhattan bölgesindeki condo fiyatları son bir yılda ortalama yüzde 13 değer kazanmış iken, aynı sürede Miami Downtown’daki condo fiyatları neredeyse yüzde 20 değer kazandı. 2012 yılı sonu itibariyle Florida yabancı yatırımcılar arasında yüzde 23’lük oran ile en fazla yatırım yapılan eyelet Florida dır. Daha sonra yüzde 7 ile Kali-

forniya, yüzde 9 ile Arizona ve Teksas, yüzde 3 ile New York eyaletleri geliyor.” TÜRK YATIRIMCILAR YOK Geçen yılın sonu itibariyle yatırımcıların yüzde 22’sinin ABD pazarının güvenli olması, yüzde 31 yapılan yatırımın kârlı olması, yüzde 39 oranı ise bu ülkenin yatırım için özellikle tercih edilen ülke olması nedeniyle yatırımlarını ABD”de yaptıklarını kaydeden olakoğlu, şöyle konuştu: “Yatırımcının orijini açısından bakıldığı zaman 2013 sonu itibariyle özellikle yüzde 23 oranında Kanadalı, yüzde 12 civarında inli ve yüzde 8 oranında Meksikalı yatırımcıları en fazla emlak yatırımını ABD’de yapan yatırımcılar olarak dikkat çekiyor. Türk yatırımcıları henüz bu listeye giremedi. “ TERCİH CONDO DAİRE Genel olarak yatırımcıların tercih ettiği konut tipi condo denilen dairelerin veya single family home denilen villa tipi emlakların oluşturduğunu ifade eden olakoğlu, “Bunun da ana sebebi, gerek yatırımcıların dönemsel olarak kendilerinin bu emlaklarda oturmak

istemesi, gerekse kira geliri açısından tercih edilmeleri” dedi. zellikle 2008 yılı finans krizi sonrasında konut emlaklarında önemli değer kaybı olduğunı hatırlatan olakoğlu, şu bilgileri verdi: TÜRKİYE’YE GÖRE ABD AVANTAJLI “Bu sebeple, şu anki pazarda bulunan emlakların satış fiyatları neredeyse 2008 yılı rakamlarına göre üçte bir oranına kadar düş-

En çok yatırım yapılan şehir 1. New York 2. Londra 3. San Francisco 4. as in ton 5. Houston

müş bulunmakta. zellikle evlerini gerek short sale gerekse forclosure ile bankaların eline terkeden kişilerin konut ihtiyacı sebebiyle de son 3 yılda kira rakamları da oldukçak yükselme tirendine girdi. Bu sebeple, özellikle yabancı yatırımcılar için yatırımlarının geri dönüş süresi şu an 9-10 yıl arasında. Ancak

YÜKSEK TAVANLAR Lüks bir residebce havasında tasarlanan Nurol Life projesinde 4 metrelik tavan yükseklikleriyle ferah bir yaşam alanı sunuyor. 50 katlı bir kule ve bazadan oluşan projede güneşlenme alanları, açık havuz, yeşil konseptli iç avlu, SPA merkezi, barbekü ve cafe alanı gibi sosoyal donatılar bulunuyor. Ticari alanlarda ise tek katlı, dubleks ve triple olmak üzere üç çeşit ofis bulunacak. YAKIN ÇEVRE Nurol Life, Seyrantepe’de Tem Otoyolu’nun yanı başında metroya yürüme mesafesindeki konumuyla şehrin merkezinde yükseliyor. Ayazağa kanalı ile Kemerburgaz’a, Sarıyer sırtları ile de Boğaz’a kolayca bağlanan Seyrantepe, Maslak’a 5 dakika, Levent’e ise 10 dakika uzaklıkta bulunuyor. Bu özelliğiyle şehrin kalbinde olma konforunu yaşatan Nurol Life, inşa edilecek Şişli Etfal Hastanesi’nin yanı başında yer alıyor.

,2 milyar

SCO Capital Group CEO’su Süha Çolakoğlu, geçen yıl yabancıların Amerika’dan ,2 milyar dolarlık emlak alımı gerçekleştirdiklerini, en fazla alımı Kanada, Çin ve Meksikalı yatırımcıların yaptığını söyledi

DİLEK ESKİ BEZİRKAN

lükte 502 daireden oluşan projede kurdan etkilenmek istemeyenler için TL bazında da fiyatlar verilebiliyor. Nurol Life ta esnek ödeme koşulları mevcut. Bankalarla anlaşma olduğu gibi, Nurol GYO bünyesinde vadeli ödeme seçenekleri de bulunuyor.

bu rakamın Türkiye’deki karşılığı neredeyse 22-25 yıl. rnek vermek gerirse, Amerika’da Florida eyaletinde 150 bin dolar bedel ile alınan bir konut emlağın aylık kira getirisi ortalama 1,400 dolar iken yine 150 bin dolar ile Türkiye’de alınan bir dairenin aylık kira getirisi nedereyse 600-700 dolar civarında. Bu sebeple, özellikle son yıllarda Türkiye’de alternatif yatırım arayan yatırımcılar için Amerika’da emlak yatırımı oldukça cazip duruma gelmiştir. “ FAİZ ORANLARI AVANTAJI Ayrıca ABD’de yabancı yatırımcılar için alınacak emlak bedelinin yüzde 35 oranında peşin verilmesi durumunda, yıllık faiz oranı minimum yüzde 4,85 oranı ile 30 yıllık kredi alma imkanı da sunulduğunu kaydeden olakoğlu, “Böylece dünyanın en güvenli yatırım ülkesi olan Amerika’da emlak yatırımı yapmak oldukça cazip duruma geliyor” diye konuştu. Yatırımcıların kredi almaları durumunda ortalama yüzde 3’lere varan bir kredi masrafı olduğunu ifade eden olakoğlu. “Dolayısıyla, nakit yatırım yapmak maliyet açısından daha avantajlı durumda.

Amerika’da en fazla yatırım yapılan eyaletler 1. New York 2. San Francisco 3. as in ton 4. Houston 5. Boston

6. os n eles 7. Seattle 8. ica o 9. Miami

* Florida, Kaliforniya, Teksas ve Arizona toplam yabancı yatırımcının yüzde 58’inin terci ettiği eyaletleri oluşturuyor.

Ayrıca nakit alımlarda emlak satış fiyatları üzerinden de indirim alma imkanı daha yüksek olmaktadır. Bu sebeple, yatırımcıların neredeyse yüzde 63’lük bölümü nakit alımı tercih ediyorlar” dedi. EMLAK ALACAKLARA ÖNERİLER Yatırımcıların alacakları evleri kendi adlarına alabilecekleri gibi, ABD’de kurulacak şirketleri adına da alma imkanına sahip olduklarını kaydeden olakoğlu, emlak alacaklara şu önerilerde bulundu: “Yatırımcıların alacakları konut emlak tipine karar vermeden önce bu konutun tatil dönemlerinde kullanılmak üzere mi alınacağı , İş yaparken zaman zaman konaklamak amacı ile mi alınacağı , ocukları kolej veya üniversiteye giderken kullanım amaçlı mı alınacağı , Yatırım ve kira gelir amaçlı mı alınacağı , Uzun süreli kalmak ve yaşamak amaçlı mı alınacağı Konularınında netleşmeleri gerekiyor. Amacın belirlenmesinden sonra alınacak emlağın, yeri, tıp ve alım şartları daha kolay belirlenebilir. Yatırımcıların yüzde 42 lik bölümü aldıkları konutu kendi ve uzun süreli kullanımları için alıyorlar.

ABD’de en fazla tercih edilen emlak tipi 1. ondo Multi-Family Konut mlakları 2. Industrial Binalar 3. Retail Binalar 4. fis mlakları 5. otel Yatırımları Konut satın alım tiplerine bakacak olursak en fazla alım yüzde 64 ile sin le family ome’larda erçekleşmekte.

Emlakta en güvenli ülke 1. Amerika 2. Kanada 3. Almanya 4. Avustralya 5. n iltere


Food & Dining

BİR KLASİK, BİR YENİLİK: K R E ENGİNAR DOLMA Zengin Anadolu mutfağının en gözde yemeklerinden biri kuru dolmadır. Tam bir klasik olan kuru dolmanın yanı sıra enginar mevsiminde enginar dolmayı da deneyebiliriz

K

uru dolma bir Türkiye klasiğidir. Hazırlaması biraz zahmetlidir ama bir kez pişince mis gibi kokusuyla yediden yetmişe herkesi tencere başına toplar. Geceleri kalkıp buz-

Patatesin en iyisi Sağlıklı, organik yemekler moda olsa da New Yorklular mideleri kazındığında patates kızartması kaçamağından vazgeçmiyorlar. Ama patates kızartmasının da ustaları var

N Dilara Erbay dilaraerbay@gmail.co m dolabından hırsızlığa itecek kadar kendimizden geçirir bizi. Diğer yandan dolmayı mevsimin gözdesi enginarla da yapıp, bambaşka yenilik bir dolma yorumuna gidebiliriz.

2 Nisan 2014 Çarşamba

NE

YORK - POSTA212

ew Yorklular her hafta yeni açılan farklı etnik, gurme restoranları online izliyor, hangi yeni tadın etrafında sosyalleşebileceklerini konuşuyor. Yemekle ilgili sohbetler daha çok sağlık etrafında dönüyor. Organik, sağlıklı yemeklerle öne çıkan restoranlar giderek daha çok popüler oluyor. KALORİ HESABI UNUTULUYOR Ancak sağlıklı yemekler peşinde koşarken, mideler kazındığında, patates kızartmasına hala kimse karşı koyamıyor. İş bu noktaya gelince kalori hesapları bir kenara bırakılıyor, eller kızartmanın yağına bulaşıyor ve yüzlerdeki muzip ifadeyle kaçamak yapmanın keyfi çıkarılıyor. Ancak çok basit gibi gözükse de çıtır çıtır patates kızartmasının (french fries) da incelikleri var. İşte New York’da pazates kızartması kaçamağını yapmaya değecek en iyi noktalar: Yolunuz düşerse kaçırmayın.

MONTMARTRE Klasik bir patates kızartması (French fries) yemek için ideal bir nokta. Hardal ve soğan tozunun yanında çok az şeker, sarımsak ve soğan cipslerini hatırlatan bir tat ortaya çıkartıyor. Bu sihirli kızartmaların son derece bağımlılık yapıcı olduğu söyleniyor. Regular 8 $ 158 Eight Ave (17th ve 18th St arasında), 10011 646-596-8838

PEARL OYSTER BAR Patates kızartması genellikle sandviç, burger veya deniz mahsulleri yemeklerinin yanında servis edilir. Ama bu New England tarzı restoranda, patates kızartması kendi başına bir yemek olarak sunuluyor. Tabağın ortasına yığılan kızartmaya cömertçe tuz ve doğranmış frenk soğanı ekleniyor. Biraz da mekana özel malt sirke dökülüyor üstüne. Regular 6 $ 18 Cornelia St (Blecker ve arasında 4th St arasında) 212-691-8211

NORTHERN SPY FOOD CO. MALZEMELER 20 adet kuru patlıcan 3 adet kuru soğan 1 büyük baş sarımsak 1 yemek kaşığı domates salçası 1 yemek kaşığı biber salçası 1,5 su bardağı pirinç 1,5 çay bardağı zeytinyağı 1 tatlı kaşığı toz şeker 1 çay taze çekilmiş karabiber 1 tatlı kaşığı pul biber 1 tatlı kaşığı kimyon 1 çay kaşığı yeni bahar 1/2 demet taze nane Bir tutam doğranmış maydanoz ve dereotu 3-4 yemek kaşığı nar ekşisi TARİF: Bir tencerede suyumuzu kaynatalım.Kaynayan suyun içine patlıcanlarımızı atıp,biraz kaynatıp suyunu süzelim.Tekrar temiz kaynar suyla bir daha haşlayalım. Bu işlemi 3-4 kez tekrarlayalım, yoksa patlıcanlar acı suyunu atamaz.Sonra başka bir tencereye yağımızı alalım ve ısıtalım, yemeklik doğranmış soğan ve sarımsaklarımızı

kısık ateşte karamelize edelim. Daha sonra salçaları da ekleyip biraz daha çevirip, yıkanmış pirinçleri ilave edelim, tuzunu, şekerini de katıp biraz daha kavuralım. Kavrulan harca 1/2 su bardağı suyu ilave edip kısık ateşte suyunu çekmeye bırakalım. Sonra baharatları, maydanozu ve dereotunu da ekleyip karıştıralım. Ateşten alıp biraz ılıyınca harcımızla patlıcanları yırtmadan dikkatli bir şekilde dolduralım ve tencereye yatık bir şekilde dizelim.Birinin ağzı bir diğerinin altına gelecek şekilde olmalı. zerine biraz tuz serpip bir parmak altına gelecek şekilde sıcak suyunu da ilave edip üzerine bir tabak koyalım ki dolmalarımız dağılmasın. Kaynadıktan sonra altını iyice kısıp pişmeye bırakalım. Pişmeden 15-20 dakika önce nar ekşisini ya da sumak ekşisini ekleyelim. Patlıcanlar ve iç harcı yumuşayınca ocaktan alalım ve soğumaya bırakalım. Afiyet olsun.

ENGİNAR DOLMA

POMMES FR TES East Village’daki bu dükkanın tek işi patates kızartması. Müthiş lezzetli kızartmalar, Fransız benzerlerinden biraz daha kalın olmasıyla ayrışıyor. Tatlı mango chutney’i, İrlanda curry ve Vietnam ananası dahil olmak üzere kızartmalara 25 farklı ekzotik sos eşlik ediyor. Sosları kızartmanın üzerine bolca yaymanız tavsiye ediliyor. Regular 4.50, , large 6.25 , double 7.75 . 123 Second Ave, St Marks ve E 7th St arasında. 212-674-1234

Bu yerin özelliği patateslerin ördek yağı ile kızartılması. Menüde mevsimsel, yerel ve taze malzemeler kullandıkları özellikle vurgulanıyor. East Village’in bu farklı kızartma mabedi, mutlaka gidilmesi gereken yerlerden biri. Regular: 6 $ 511 E 12th St (A ve B Ave arasında) 212-228-5100

LAFAYETTE Andrew Carmelli kendi mekanında patates kızartmasına yeni standartlar ve kalite getiriyor. Kızartmalarını kanola yağıyla iki kere dip yaparak hazırlıyor. Sonuçta ortaya inanılmaz çıtır çıtır kızartmalar çıkıyor. Regular 8 $ 380 Lafayette St (Great St’de) 10012 212-533-3000

B TTERFLY isconsin tarzı bu restoranın spesiyalitesi biftekle yenen patates kızartması. New Yorklular’ın klasiği olan biftek ve kızartılmış patates kombinasyonu bu mekanda tam bir ustalık seviyesine ulaşıyor. Regular 5 $ 225 est Broadway ( hite St üzerinde) 10013 646-692-4943

BALTHA AR

ALLS ELL

Soho’nun artık ikonlaşmış bistrosu bir frech fried mabedi olarak da adlandırılıyor. Patatesler bir gece önceden nişastasını bırakması için suya yatırılıyor, fındık yağı ile rengi ağartılıyor ve sonunda çıtır çıtır kızartılıyor. Fransa’dan ithal edilen deniz tuzu ve serviste kullanılan beyaz kağıtlar, kaliteyi ve lezzeti daha da yükseliyor. Regular 9.50 80 Spring St (Broadway ve Crosby St arasında), 10012 212-965-1414

illiamsburg’un bu meyhane tarzı mekanı, ince, altın rengi patates kızartmalarıyla ünlü. Mekanın “Yeni Amerikan Mutfağı”nı yansıtan menüsü değişse de patates kızartmaları her zaman hazır ve nazır. Regular 5 $ 124 Bedford Ave (North 10th st), 11211 347-799-2743

ÇOC KLAR İÇİN T RK YEMEKLERİ K RS (NORTH CAROL NA-POSTA212)

MALZEMELER 10 enginar 10 kuzu incik 2 kg domates 1 kg soğan 1 diş sarmsak Yarım paket biberiye 20 tane karabiber 5 az karanfil TARİF: Enginarı bir bütün olarak kullanıp, en lokum yeri yapraklarını çöpe

atmıyoruz. Kıyma yerine ise kuzunun inciğini kullanıyoruz. Enginarın içindeki tüyleri kaşıkla temizliyoruz. Sonra enginarı, kuzu inciği, üzerine bir tur kavurduğumuz soğanı, domatesi ve diğer malzemeleri verip, yağlı kağıtla ya da folyoyla iyice sarıp sarmalayıp, 150 derecede 2 saat unuturuz. Dolmamız hazır.

SEA

TCH

South Slope’ın bu deniz mahsulleri mekanında yıldız biçimindeki patates kızartmaları servis ediliyor. Hazırlanışı ve sunumu ise çok basit: Patatesler fındık yağında altın rengini alıncaya kadar iki kez kızartılıyor, daha sonra da karton kutularda servis edilmeden önce üzerine bir tutam tuz dökülüyor. Yanında da ketçap var. Regular 2.50 703 Fifth Ave (21 ve 22nd St arasında), 11215 347-227-7166

N

orth Carolina Türk Amerikan Derneği (ATA-NC) geçtiğimiz hafta “ ocuklar İçin Yemek Kursu Etkinliği”ne ev sahipliği yaptı. Geleneksel Türk yemeklerinin yapımının öğretildiği etkinliğe katılan çocuklar keyi i anlar yaşadı. North Carolina’da kendi ekibiyle son beş yıldır yemek kursları tertipleyen Deniz Ender, Posta212’ye yaptığı açıklamada geçtiğimiz pazar günü gerçek-

leşen etkinliğin oldukça verimli geçtiğini anlattı. Türk mutfağını tanıtmak için ATA-NC ve diğer çevrelerde yemek dersleri veren Ender, bu işi çok zevk aldığı için yaptığını söyledi. Ender şöyle devam etti: “Genelde bir kaç arkadaşız, bazen işleri olan arkadaşlar elemiyorlar. Yetişkinler için olan yemek derslerinde de daha çok yardımcımız oluyor. O kurslara Amerikalılar da büyük ilgi gösteriyor. “ Geçtiğimiz pazar günü gerçekleşen ATA-NC ocukları İçin Ye-

mek Kursu’nda 7 ile 11 yaş aralığındaki çocuklara pilav, nohut, mercimek köftesi ve çikolatalı krosan yapmayı öğrettiklerini anlatan Deniz Ender, “Onlar da afiyetle yediler”diye ekledi. Ekibi ile birlikte 8 Nisan’da bir meze akşamı düzenleyeceklerinin müjdesini veren Deniz Ender, “Orada bir çok çeşit Türk mezesi yapmayı planladık. 9 Nisan’da da çevremizde bulunan böbrek hamuruyla yapılan çeşitlemeleri sunacağımız bir etkinlik düzenleyeceğiz” dedi.


Kültür Sanat & Etkinlikler

2 Nisan 2014 Çarşamba

Bu haftanın vizyon filmleri Bilim kurgu ve belgesel türü VİZYON filmlerin de vizyona girdiği bu hafta 2 film ön plana çıkıyor. Kaptan Amerika ilk HALDUN AR MAĞAN filminin ardından Kış Askeri serisi ile dönüyor. izyona giren bir diğer film ise ude Law’ın başrölünde olduğu Don Hemingway

NEW YORK’TA etkinlikleri

New York binbir türlü kültürel, sanatsal, eğlence etkinlikleriyle dolup taşan 24 saat uyumayan müthiş dinamik bir kent. Ve bu şehirde gidilecek, gezilecek, görülecek çok şey var

LADY’S GAGA ART RAVE KONSER Son albümü Art Pop’un tanıtım konserlerine başlayan Lady Gaga yine çılgın şovlarıyla hayranlarını coşturmaya devam ediyor. Gaga dünya turu öncesi New York’ta konser vererek dinleyicisi ile buluşuyor. Artpop, şarkıcının üçüncü stüdyo albümü. “Bir kutlama ve şiirsel müzikal bir yolculuk” diye ta-

CAPTAIN AMERICA: THE WINTER SOLDIER

nımladığı albümü, geçirdiği ufak kazadan dolayı biraz gecikmeli olarak müzik marketlerde yer buldu. Sürprizlerle dolu olan Lady Gaga sadece sahne şovu için bile izleyebilirsiniz. Mekan: Roseland Ballroom Adres: 239 West 52nd Street New York, NY 10019 Fiyat: . -22 www.ladygaga.com

HAVANA FILM FESTIVAL Kaptan Amerika ilk filmin ardından şimdi de “Kaptan Amerika: Kış Askeri” serisi ile sinemalarda yer alıyor. Film sosyalist dönem Rusya’sını anlatıyor. SSCB döneminde özel kuvvetler içinde yetiştirilen ve inter Soldier kod adıyla anılan karakterimiz tam bir ölüm makinasıdır. Rusya tarafından donmuş bir gölde bulunur.

Soldier önüne gelen her şeyi yerle bir etmeye kararlıdır. Kaptan Amerika ise Kara Dul ve Falcon’u yanına alarak düşmanlarını alt etmeye çalışır. Macera ve aksiyon dolu filmin yakında resmi oyununu da IOS ve Androidlerde oynama imkanını bulabileceğiz. Vizyon Tarihi: 4 Nisan 2014

FESTİ AL Havana Film Festivali 15. yılını kutluyor. Etkinlik, Latin Amerika, Karayipler ve Amerika’daki Latin toplumunun kendilerini anlatabildikleri sanatsal bir platform. Ernosto Daranas’ın “Behavior” filmi ile açılan festival, Latinlerin hayat tarzlarını, kültürlerini, yaşam biçimlerini yakından tanımak adına güzel bir program

sunuyor. Sinemaseverlerin 40’dan fazla filmi izleyebileceği en güzel etkinliklerden biri. Mekan: American Friends Of The Ludwing Foundation Of Cuba Adres: Havana Film Festival New York 4 est 43rd Street, Suit 304 New York, New York 10036 www.h ny.com

ALL THE WAY

AILEY 2

OYUN Breaking Bad dizisinden tanıdığımız Emmy ödüllü Bryan Cranston’u ilk kez Broadway sahnesinde izliyoruz. Cranston oyunda, ölümünün ardından John F. Kennedy’nin yerine geçen ve anıtsal sivil haklar yasasını yürürlüğe sokmak için kavga veren Başkan Lyndon B. Johnson’ı canlandırıyor. Ayrıca dönemin siyasi durumunu da yansıtan oyun eleştirmenler tarafından beğeni ile karşılanıyor. Mekan: Neil Simon Theatre Adres: 250 est 52nd Street New York, NY Fiyat: 52 ’dan itibaren allthewaybroadway.com

DON HEMINGWAY Don Hemingway 12 yıllık mahkumiyet hayatından sonra özgürlüğüne kavuşur. Ancak zevk düşkünü Hemingway’in zamanında tozu dumana kattığı Londra sokakları artık eskisi gibi değildir. Hemingway sicilini temiz tutmaya karar verir. Bununla yetinmeyen karakterimiz kızıyla da arasını düzeltmeye çalışır. Ama yeraltı dünyasından gelen biri için bu kararları uygulamak oldukça zordur. Eğlenceli filmin başrolünde Jude Law yer alıyor. Vizyon Tarihi: 4 Nisan 2014 DANS Alvin Ailey American Dance Theatre 40. yıl dönümünde genç ve yetenekli dansçılarıyla gösterilerine devam ediyor. Uzun bir turneden sonra evlerine dönen ekip New York izleyicilerine performanslarını sergiliyorlar. Sanat yönetmeni Troy Powell’in hazırladığı gösteri 30 şehirde özellikle Almanya ve Fransa’da ilgiyle iz-

UNDER THE SKIN

lenmiş. Nisan’ın ilk 2 haftası sergilenen dans gösterisini kaçırmayın. Mekan: Alvin Alley American Dance Theatre Adres: The Joan eill Center for Dance 405 est 55th Street (at 9th Avenue) New York, NY 10019 Fiyat: 49 ’dan itibaren www.alvinailey.org

CITY AS CANVAS

Laura, özellikle yalnız erkekleri, kadınlığını kullanarak tuzağa düşüren bir uzaylıdır. Bunu neden niçin yaptığını seyirciye göstermeyen filmde Laura zamanla yaptıklarını sorgulamaya başlar. Sonuç olarak insani duyguların içini kapladığını fark eder. Aslında kendi tuzağına kendisin düşmüştür. Faber’in 2000 tarihli romanından

uyarlanan, ilişkiler, varlığımız ve cinsellik adına sıkı eleştirel bir tavır ortaya koyan filmin yönetmenliğini Jonathan Glazer üstleniyor. En iyi performanslarından biri olarak değerlendirilen oyunculuğuyla Scarlett Johanson’ı ise, filmin başrolünde izliyoruz. Vizyon Tarihi: 4 Nisan 2014

ISLAND OF LEMURS: MADAGASCAR Morgan Freeman’ın seslendirmesiyle doğanın en büyük kaşi erinden lemurların hayatına tanıklık ediyoruz. Maymun ailesinin sevimli üyelerinin yaşamları ne yazık ki tehlike altındadır. Madakaskar’da verdikleri mücadele ile soylarını devam ettirmeye çalışırlar. Dr. Pat-

SERGİ Martin ong’un 70’ler ve 80’ler de yaptığı grafiti çalışmaları New York şehir müzesinde. Müze, ong’un eserlerinin bir kısmını kanvas üzerine yapılmış şekliyle sunarken bir kısmını da fotoğra anmış haliyle sergiliyor. 70’lerden itibaren sokaklarda ve metrolarda grafiti çalışmaları yapmaya başlayan sanatçı, 20. Yüzyılın en önemli grafiti ustalarından sayılıyor. 150’nin üzerinde yer alan eserlerin sunulduğu sergi çocuklarınızla birlikte gidebileceğiniz bir etkinlik. Mekan: Museum City Of New York Adres: 1220 Fıfth Ave, NY, NY 10029 Fiyat: 6-20 , üyelere ücretsiz www.mcny.org

ricia right ise lemurları korumak adına çalışmalar yapmaktadır. Doğayı ve vahşi yaşamı anlamak adına iyi bir film. Madakaskar’ın doğal güzelliklerini sunan filmi 3D olarak ailenizle izleyebilirsiniz. Vizyon Tarihi: 4 Nisan 2014

Brainwave: Mind Over Matter

FESTİ AL Her sene Rubin Müzesi tarafından yapılan festivalin bu seneki konusu canlılar içinde en büyük farkı yaratan beynimiz. İnsan beyni sınırı olmayan bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Festivalde ise konu ile alakalı filmler, paneller, sergiler, sanat etkinliklerinin yanı sıra meditasyon gibi faaliyetler de gerçekleştiriliyor. Konusu kadar içeriği de ilginç olan etkinliği ajandanıza kaydedin. Mekan: Rubin Museum Of Art Adres: Rubin Museum of Art 150 est 17th Street New York, NY 10011 www.rubinmuseum.org


Life & Style

Nurdan Yüzbaşıoğlu

nurdanusa gmail.com

Maneviyat Her hafta tatil, moda, teknoloji gibi dünyevi konulardan bahsediyoruz. Tüm bunları yaparken, dünya hayatını yaşarken hep bir tarafınız eksikmiş gibi bir hissiniz varmı benim gibi? Hepimizin bildiği gibi insan varlık madde olarak var olduğu gibi birde manevi yönü var. İnsanın manevi yönü ruhsal varlığıdır. Maneviyatsız insan olmadığı ancak maneviyatların nitelik farkı olduğu biliniyor. Bu hissedilen boşluksa iyi beslenmemiş manevi yanımıza ait. Bu konuda ahkam kesecek bilgiye sahip değilim sadece yaşım icabı hayatı sorguladığım bir dönemdeyim. Bu konudaki açlığımı eksikliğimi fark ettiğimden beridir de sağa sola çarpa çarpa yolumu bulma çabasındayım. Bu yazımda da yönümü çevirdiğim bu yolda kimlerden etkileniyorum ve beni daha da maneviyatın içine çekiyor size onlardan bahsetmek istiyorum. Uzun bir zaman önce televizyonda ‘Avrupa’lı Müslümanlar” diye bir program seyrediyordum, programda sonradan müslüman olmuş bir Hollandalı ile röportaj

2 Nisan 2014 Çarşamba

yapıyorlardı. Nur yüzlü ak sakkallı bir amca. Benim dikkatimi şu cümlesi çekti “ İslamiyetin en büyük düşmanı müslümanlardır” diyordu. Ne demek istiyordu, tabii ki sonradan islamiyeti tercih etmiş bir müslüman olarak hakaret etmiyordu dinimize. Sadece İslamiyeti

layıkıyla anlamamış ve anlatamamış kişilerden, müslümanlık kisvesi altında her türlü haltı yiyen sahte müslümanlardan bahsediyordu. Bu gibi ikiyüzlü insanların varlığı herkesçe malum, zaten konumuzda onlar değil. Herkes kendi

yolculuğunu tek başına yapıyor neticede. Bunların dışında birde sözleri insanın kalbine akan kalbini yeşerten tasavvuf düşünürleri gerçek müslümanlar var. Benim gibi şanslıysanız yolunuz onlarla kesişiyor ve aslında olması gereken hal nedir onu yakından görme imkanınız oluyor. Sayın Cemalnur Sargut bu isimler arasında verebileceğim en güzel örnek. Kendisiyle uzun zaman önce tanıştım ve ne kadar şanslıyım ki yakından sohbet etme imkanım oldu. Bu mütevazılığı, hoşgörüyü, sıcaklığı , müthiş donanımı ve Allah aşkını gördükten sonra gelinebilecek en güzel nokta neresidir ve ‘hal’ nasıl olmalıdır anlıyorsunuz. Beni aynı şekilde etkileyen bir diğer değerli isimde yine yakın bir arkadaşımın tavsiyesiyle araştırıp dinlediğim İslam Tasavvufu alanındaki çok önemli çalışmalarıyla bilinen sayın Mahmut Erol Kılıç. Şüphesiz bu örnekler çoğaltılabilir. Tasavvuf düşünürü pek çok saygıdeğer isimden bahsedilebilir. Değerli vaktinizden az da olsa ayırıp dinlemenizi, okumanızı tavsiye ederim. İlaç gibi gelecekler emin olun.

New York’ta Antika Fuarı ABD’nin en büyük antika fuarı olan ‘’New York Antika Fuarı’’, Hudson Nehri üzerindeki Pier Sanat Merkezi’nde açıldı. Fuar alanında oluşturulan 00 standda, 1 . Yüzyıl ile 1 0’li yıllar arasında kullanılmış mutfak ve ev dekorasyonundan yağlı boya tablolara, antika mücevherlerden kullanılmış kıyafetlere kadar binlerce parça eşya sergileniyor. (AA)

apon sanatı sever Sanatın herşeyi güzelleştirme imkanı var. İşin içinde sanat varsa rogar kapakları dahi sevimli hale dönüşebilir. İşte bunun en güzel örneği Japonya’da. 1985 yılında belediyelerin kendi rogar kapaklarını tasarlama fikriyle doğan bu akım zaman içinde bir fenomene dönüştü. Tüm ülkede-

ki kapakları sanat eseri haline getiren bu akım sonucu yaklaşık 6000 kapak farklı şekilde dizayn edilmiş oldu. Tüm bu sürecin sonunda “ Japon Rogar Kapakları Derneği” gibi bir kurumun oluştuğunu söylersem durumun cidiyetini anlamış olursunuz sanırım.

Niagara’yı gölgede bırakan şelale guazu Gezmeyi sizde benim kadar çok seviyor musunuz Kim sevmez ki. Gezmek demişken ölmeden görmem gereken yerlerden biri olan İguazu şelalelerinden bahsetmek istiyorum bu hafta. Gördüğünde Eleanor Roosevelt’e “ poor Niagara “ zavallı Niagara dedirten şelaleler grubudur İguazu şelalesi. Bir çoğunluğu Arjantin bir kısmı da Brezilya’da yer alan bu şelaleler karşısında zavallı Niagara tüm görkemine karşın gerçekten de zayıf kalmaktadır. Şelaleler Güney Amerika’daki Amazon nehrinden sonra en büyük nehir olan Parana nehrine dökülürler. Bu muhteşem doğa harikası şelaleler 1542 yılında Alvar Nunez Cabeza de Vaca tarafından keşfedilmiştir. Nehrin ve şelalelerin her iki tarafta kalan alanları milli park ilan edilmiş ve bu doğa mucizesine UNESCO’nun “Dünya mirası listesi”nde yer verilmiştir. Ayrıca, İguazu şelalesi geçici liste olarak hazırlanan “Dünyanın Yedi Doğa Harikası Listesi”nde de yer almaktadır. Bu bölge yürüme yolları dahi çevreye zarar vermeyecek şekilde planlanarak korunmaktadır.

Tropikal yağmur ormanlarının içinde yer alan ve her iki taraftan da Ulusal Parka çevrilerek sıkı koruma altına alınan, Guaranı dilinde “büyük Su” anlamına gelen İguazu 300 civarında şelaleyi ve 2000’den fazla bitki türünü barındıran, içinde yaklaşık 550 çeşit hayvan türünün yaşadığı, 70 bin hektara yayılan gerçek bir görsel şölendir. Burada çok sık bir şekilde ve aynı anda sayısız gökkuşağına rastlayabilirsiniz. Parkın Arjantin kısmında, şelaleleri daha rahat dolaşmak üzere ekoloji treni adı verilen trene binip farklı istasyonlarda inebilir ve şelalelere elinizi uzatacak kadar yaklaşabilirsiniz. Bu şelalelerin bir de efsanesi

var, acıklı bir aşk hikayesi. Hikaye bu ya dönemin tanrılarından biri, Naipi adında güzel bir Aborjin’e aşık olur ve evlenmek ister. Ancak olumlu Taroba’ya aşık olan Naipi çareyi onunla kaçmakta bulur. Tanrı o kadar sinirlenir ki öfkesinden İguazu nehrini şelalelere böler ve aşıkları da karşılıklı iki ağaca çevirir. Her gökkuşağı çıktığında bu ağaçların arasında köprü oluşturur ve sevgililer birleşmiş sayılır. Ne aşk ama..


Peter Island

Cayo Espanto

Cennette ayrı bir cennet olan Peter Island, dünyanın en nadide köşelerinden birisi. 1,800 dönümlük bu özel adadaki tek otel Peter Island Resort. Unutulmaz düğün ve balayılar için en doğru tercihlerden birisi olan otel, spa tutkunlarının da gözdesi. Su sporlarından yogaya kadar her türlü etkinliğin yapıldığı adada, hem macera hem de rahatlamak için sonsuz seçenekler sunuluyor. Atlantik Okyanusu’nun kıyısındaki Peter Island’da, Honeymoon ve hite bay sahilleri sadece otel misafirlerine hizmet veriyor. Adanın en büyük sahili Deadman’s Bay ise tüm ziyaretçilere açık.

Doğal yaşamın korunduğu bir çok vahşi hayvanın yaşadığı Belize Adası, dünyanın tek vahşi kedi koruma alanına sahip. Adada puma, jaguar ve dağ aslanı gibi başka yerlerde görme ihtimalinizin düşük olduğu vahşi hayvanlarla karşılaşabilirsiniz. Belize kıyısındaki Cayo Espanto adası, batı Karayipler bölgesinde bulunuyor. Beyaz kumlu plajları olan bu özel adada cennetin ve lüksün bir araya geldiği tek otel olan Cayo Espanto Resort’ta özel havuz ve iskelesi olan bir ya

da iki yatak odalı toplamda altı lüks villa ve deniz kenarında bir bungalow var. Beş yıldızlı hizmet sunan tesisin seçkin konuk listesinde Leonardo DiCaprio gibi ünlüler bulunuyor.

Karayiplerin saklı cennetleri www.posta212.com

NE

• YIL 1 • SAYI 46

2 Nisan 2014 Çarşamba

YORK - POSTA212

Doğal yaşamın oldukça korunduğu Karayipler, saklı bir cennet gibi. çsuz bucaksız kumsallarda dolaşmanın yanı sıra Karayipler’de nesilleri tükenmek üzere olan aguar ve Dağ Aslanı gibi hayvanları görüp fotoğra amanız da mümkün

Petit St. Vincent Karayiplerin bir başka özel adası Petit St. Vincent’de turkuaz renginde suların kıyısındaki tek otel Petit St. Vincent Resort. Telefon ve internetin olmadığı 115 dönümlük adada, modern yaşamın stresinden arınabilirsiniz. Mercan kayalıkların sardığı bu özel adada, İngiliz kraliyet ailesi üyelerinden Johnny Depp’e kadar birçok ünlü konuk olmuş. http: www.petitstvincent.com

D

ünyanın en muhteşem adalarının bulunduğu Karayipler’in, en iyi tatil destinasyonlarından biri olduğunu herkes bilir. Mutlaka görülmesi gereken yerler listesinin ilk sıralarında yer alan ve tatilcilerin akınına uğrayan Karayipler’de, uçsuz bucaksız kumsallarda yürümek ve gün batımında okyanusun büyüsüne dalıp gitmek için saklı cennetleri keşfetmeniz gerekiyor. Yüzlerce adadan oluşan Karayipler’de, kumsaldaki tek ayak izi sizin olsun istiyorsanız gitmeniz gereken özel adalardan bazıları şunlar:

Dominika Yeşilin ve denizin ihtişamıyla kendinizden geçeceğiniz Dominika adasında, sık tropikal bitki örtüsü adanın beşte ikisini kaplıyor. Doğal bir mucize olan adada yürümek, dalmak ya da açık havada yoga yapmak, en çok tercih edilen aktiviteler arasında yer alıyor. Tüm dünyada gişe rekorları kıran Karayip Korsanları filminin çekildiği Dominika’da, beş ağaç ev tarzındaki villanın ve bungalowların bulunduğu ve adanın neredeyse en lüks ve pahalı oteli olan Secret Bay’da konaklayabilirsiniz. Daha uygun fiyatlarda bir konaklama için de Manicou River Resort’u tercih edebilirsiniz.

uana A ası İngiliz Virgin adalarından biri olan Guana adasında, 19 bungalov ve kendi özel havuzu olan 5 villa bulunuyor. Bitki örtüsüyle gelenleri büyüleyen 850 dönümlük Guana adasında, sadece bir odayı ya da tüm adayı kiralayabilirsiniz. 32 kişinin konaklayabileceği adada 7 sahil, bir restoran ve bar, iki tenis kortu, su sporları merkezi var. Tropikal kokteylleri yudumlayarak hamakta sallanmanın ya da sahilde kitap okumanın verdiği huzuru unutamayacaksınız. Düğün, balayı, doğum günü partisi ya da aile tatilleri için ideal bir cennet olan Guana adası, rahat ve huzurlu bir tatil için her türlü lüks hizmeti sunuyor.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.