POSTA212 - SAYI 38 - EK

Page 1

SİBİRYA KURDU SEVGİSİ

SEVGİLİLER GÜNÜ’NÜ FACEBOOK

UNUTMAYIN! Önümüzdeki hafta yani Sevgililer Günü. Hem tüketimi körüklediği için kızıyor, hem de alışveriş yapmadan duramıyoruz. Süslü vitrinlerin davetkarlığı karşısında çaresiz kalıyoruz. » 16’DA

■ İzlediği bir filmde hayran olduğu Sibirya kurtlarını yetiştiren Şükrüye Yıldırım, doğup büyüdüğü Torosları ABD’deki çiftliğinde yaşatıyor. » 3’TE

16’DA 13’TE 15’TE 14’DE

NEREDEN ÇIKTI BU SEVGİLİLER GÜNÜ SEVGİLİLER GÜNÜNE ÖZEL MENÜ SEVGİLİME NE ALABİLİRİM? SEVGİLİLER GÜNÜ ETKİNLİKLERİ

HABERCİ OLDU

■ Facebook haber uygulaması Paper’ı tanıttı. Bakalım ilk etapta iPhone için tasarlanan uygulama Twitter’ın tahtını sallayabilecek mi? » 6’DA

HAFTALIK ÜCRETSİZ

A M E R İ K A’ D A K İ T Ü R K L E R İ N G A Z E T E S İ

ŞU DÜNYANIN ÇOCUKLARA YAPTIĞINA BAK!

BUNLAR DA HOLLYWOOD’UN ŞANSLI ÇOCUKLARI ■ Bir de ağzında gümüş kaşık ile doğan çocuklar var. Dünya çapında ünlü yıldızların bu şanslı çocukları da en az ebeveynler kadar her yerde ilgi odağı oluyor.

BM Eğitim, Bilim ve Kültür Organizasyonu (UNESCO) ve BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) raporları korkunç gerçeği gözler önüne seriyor 250 MİLYON AÇ VE CAHİL ÇOCUK

4’TE

ARZU KAYA URANLI

9’DA

SUNAY AKIN

TEMEL SORUN ÇOCUK ÖLÜMLERİ VE GELİNLER

14’TE

HALDUN ARMAĞAN İLE VİZYON

14’TE

NEW YORK’TA ETKİNLİKLER

■ ABD’de başladığı doktorluğu Türkiye’de sürdüren Prof. Dr. Ahmet Erözenci, ailesindeki herkes gibi kansere yakalandı. Hastalığı yendikten sonra da kanser koçu oldu. »5’TE

■ Dee Dilaver Ceylan, Amerika çapında BHHS emlakçıları arasında ilk yüzde 3’ün içinde yer alıyor. »12’DE

AYSEL TAPAN HABER MERKEZİ / POSTA212

15’DE

NURDAN YÜZBAŞIOĞLU İLE LIFE AND STYLE

Grip Ol Para kazan

Kanser doktorunun kanserle imtihanı

TÜRK EMLAKÇININ YÜKSELİŞİ

»8’DE

UNICEF’e göre de; dünyada her gün 5 yaş altı 18 bin çocuk ölüyor. Kızların yüzde 11’i 15 yaşına gelmeden evlendiriliyor. Çocukların yüzde 15’i çeşitli işlerde çalıştırılarak sömürülüyor. »7’DE

UNESCO’ya göre; dünyada 57 milyon çocuk hiç okula gidemiyor. İlkokul çağında olan 650 milyon çocuğun 250 milyonu ise okuma ve yazma bile bilmiyor. »7’DE

■ Şu günlerde grip olmak herkesin korkulu rüyası. Peki ya size grip olmanız için 3 bin dolar para verilecek olsa ne yapardınız? Sizi sürüm sürüm süründüren gripten para kazanacağınız hiç aklınıza gelir miydi? » 5’TE

ABD’NİN CEP YAKAN EVLERİ

■ Amerika’da 4 mevsim boyunca gidilebilecek, görülecek öyle güzel yerler var ki. İşte size kış aylarında da gidebileceğiniz ve romantik tatil yapabileceğiniz muhteşem yöreler. » 9’DA

Spor salonunda komando eğitimi ■ Açık arazide çamurların içinde sürünmek yerine klimalı spor salonunda gerçek komanda eğitimi. Demet Demirkaya’nın kaleminden... » 8’DE

Eşcinseller dünyayı böldü

■ Amerika’da ekonomik kriz, bir tek lüks ev fiyatlarını etkilemedi. Connecticut’tan New York’a, Teksas’tan Kaliforniya ve Colorado’ya kadar ABD’de satışa çıkan öyle evler ve malikaneler var ki, fiyatları dudak uçuklatan cinsten. » 12’DE

KIŞIN EN ROMANTİK KENTLERİ

5 Şubat 2014 Çarşamba

www.posta212.com • YIL 1 • SAYI 38

■ Batılı toplumlar eşcinsellere son derece liberal. 77 ülkede ise eşcinsellik kanunen yasak. Bu yaklaşımlara göre hazırlanan dünya haritası ise oldukça ilginç. » 4’TE

Gripin ABD turnesinde ■ Türk rock müziğinin sevilen grubu Gripin, son albümleri ‘Yalnızlığın Çaresini Bulmuşlar’ın tanıtımına Amerika turnesi ile başlıyor. Şubat ayında başlayacak olan 12 ayaklı büyük Amerika turnesinin tarih ve yerleri belli oldu. » 2’DE

SUPER BOWL NEFES KESTİ » 11’DE

Bu otomobiller göz kamaştırıyor ■ Amerikan ve diğer ithal otomobiller Washington’da görücüye çıktı.

» 11’DE


Toplum Yaşam

5 Şubat 2014 Çarşamba

Gripin Amerika’ya geliyor... Türk rock müziğinin sevilen grubu Gripin, son albümlerinin tanıtım turnesine çıkıyor

S

NEW YORK - POSTA212

on albümleri “Yalnızlığın Çaresini Bulmuşlar”ın tanıtımına Amerika turnesi ile başlayarak 6 büyük eyalette geçen yıl konser veren sevilen Türk rock grubu Gripin’in, şubat ayında başlayacak olan 12 ayaklı büyük Amerika turnesinin tarih ve yerleri belli oldu. Geçen yıl bir Avustralya ve iki Amerika turnesini başarıyla gerçekleştiren grup üyeleri; bu yıl 21 Şubat

– 11 Mart tarihleri arasında Boston, New York, Washington DC, Philadelphia, Chicago, Miami, Orlando, Seattle, San Francisco, Los Angeles, San Diego, Dallas ve Austin’de konser performanslarını sergileyecekler. Yine geçen yıl dünyanın en büyük müzik festivali SXSW’da ülkemizi başarıyla temsil eden Gripin, 12-16 Mart 2014’te Teksas’ta gerçekleşecek festivalde, dünyanın en iyi müzik gruplarıyla bu yıl da aynı sahneyi paylaşacak.

AMERİKA TURNESİ 21 Şubat Boston MA – The Middle East Upstairs 22 Şubat New York, NY - Drom 23 Şubat Washington, DC - Tropilçalia 26 Şubat Philadelphia, PA – Underground Arts 28 Şubat Chicago, IL – The Elbo Room 1 Mart Miami, FL – Will Call 2 Mart Orlando, FL – Boombshell’s Tavern 5 Mart Seattle, WA – The Sunset Tavern 7 Mart San Francisco, CA – Brick & Mortar Music Hall 8 Mart Los Angeles, CA – The Viper Room 9 Mart San Diego, CA – 710 Beach Club 11 Mart Dallas, TX – The Boiler Room *12-16 Mart Austin, TX – SXSW Music Festival

En uzun sanat galerisi Metroyla seyahat ederken bir yandan da sanat galerisi gezmek ister misiniz? Nasıl olacak demeyin. İsveçliler çoktan yapmış bile. Acaba Marmaray’ı da böyle yaparlar mı bir gün? POSTA212 HABER MERKEZİ

İ

sveç’in başkenti Stockholm, Viking torunlarının ülkesi... Hem refah düzeyi hem de intihar oranlarının en yüksek seviyede olduğu ülkelerden biri İsveç… Kapalı ve soğuk havanın etkisinin sebep olduğu bu durum, yine de güler yüzlü sarışın ve açık tenli bu insanların hayatlarındaki her alanda renk ve canlılık arayışının biraz da sebebi sanırım. Gece gündüz eşitsizliğinin de rol aldığı bu karamsarlık ortamına yenik düşmemek için, adeta oldukları her bölgeyi renklendirmek ışık ve aydınlık getirmek arayışı var hepsinde. Rüya şehir tabir edilen Stockholm’de bu arayışın kendini hissettirdiği bir başka yer de metroları… Toplu taşıma araçlarında mükemmellik derecesinde servis ve hizmet arayışı güden Stockholm kent belediyesi metrolarına da bunu yansıtmış. 50 km hızla galeri gezmek Slüssen ve Hokarangen arasında yer alan metro hattının ilginçliği aynı zamanda bir sanat galerisi olma özelliğinde saklı. Vera Nilsson,

ÖZLEDİĞİNİZ TATLAR… Burası öyle bir yer ki, zeytinyağlı sarmalar, börekler, tatlılar… Annemizin yemeklerini aratmayan Türk mutfağından seçme ne ararsan her türlü tat var NEW YORK - POSTA212

G

enç ve sanatçı nüfusun çoğunluğunu oluşturduğu Brooklyn’in Williamsburg bölgesinin en popüler caddelerinden olan Bedford Avenue’daki Bedford Baking Studio adlı pastanenin sahibi bir Türk. Büyük annesinden öğrendiği orijinal yemek tariflerini Amerikan damak tadıyla harmanlayan Tolga Eyidemir, ıspanaklı börekten zeytinyağlı yaprak dolmasına, Türk kahvesinden güllaça kadar sunduğu ürünlerle, bir stüdyo evi andıran pastanesinde tüm dünyadan ziyaretçileri ağırlıyor. 12 yıl önce okul araştırması yapmak için İngiltere’den New York’a taşınan Tolda Eyidemir, reklamcılık alanında lisans eğitimine başlamış. Bir süre sonra halka ilişkiler alanında çalışmış. Daha sonra da yemek pişirme sanatı/ gastronomi alanında yüksek lisans yapmış. Restoran ve bar gibi iş yerleri açan kişilere bir süre danışmanlık yaptıktan sonra Bedford Baking Studio adlı pastaneyi açmış. BABASINA MENÜ HAZIRLAMIŞ Tolga Eyidemir, bir pastane açma fikrinin nasıl ortaya çıktığını şöyle anlatıyor: “Yemek, mutfak ve misafirperverlik çocukluğumdan beri öncelikli ilgi alanımdı. Hatta hatırlıyorum, ben ilkokuldayken, babam işten geldiğinde, masayı lüks bir res-

torandaki gibi şekillendirir, elimle 5 adet menü seçer yazardım. Önüne yiyeceklerin fiyatlarını gösteren menüyü koyardım, o da istediğini seçerdi. Bu şekilde bahşiş bile almıştım.” TARİFLER BÜYÜKANNESİNDEN Kariyer anlamında yemek kültürüne yönelmesinin uzun bir süre vaktini aldığını söyleyen Eyidemir, yapmak istenilen her şeyin cesaret, sabır ve tutku gerektirdiğinin altını çizdi. “Yemek üzerine tecrübem olmuş olsa da, kafe tarzını sonradan benimsedim. Büyük annemden birçok orijinal yemek tarifleri zaten biliyordum, onları Amerikan damak tadına çevirerek yeni bir atmosfer oluşturdum” diyor. A’DAN Z’YE HER ŞEY VAR Bedford Baking Studio’nun müşteri kitlesinin genellikle 25-35 yaş civarında sanat üzerine geçmişi olan kişilerin oluşturduğunu söyleyen Eyidemir, birçok ürününün vegan, vejetaryen ve glütensiz olduğuna de-

ğinerek, çölyak hastalığı olan kişiler için de ideal ürünler sunduklarını belirtiyor. Bedford Baking Studio’da en çok böreklerin talep gördüğünü söyleyen Eyidemir, menülerinde, humus, siyah fasulye ve kırmızı biber böreği, tatlı patates, pekan cevizi ve rozmarin böreği, kabak püresi, ceviz ve beyaz peynir böreği; son olarak da mavi peynir, ricotta peyniri ve hurma böreği olduğunu belirtiyor. Ispanaklı, beyaz peynirli, mantarlı, pırasalı ve Nutellalı açmaların da oldukça beğeni gördüğünü söylüyor. “TÜRK KAHVESİNİ BİLİYORLAR” Pastanesinde müşterilerine Türk kahvesi de sunan Eyidemir, ekspreso kahvenin bir benzeri olan Türk kahvesinin, Balkanlardan Orta Doğu’ya kadar bilindiğini söyleyerek, “Havalar güzel olduğunda, pastanede vakit geçirmek isteyenler Türk kahvesini deniyor ve çok beğeniyor. Onun haricinde, genellikle Türk misafirlerimiz Türk kahvesini tercih ediyor” diye anlatıyor. MÜŞTERİLERLE KOMŞU GİBİYİZ Tolga Eyidemir, POSTA212 muhabirinin “Bedford Baking Studio’yu ne tür bir yaşam tarzını benimseyenlerin “olmazsa olmazı” olarak tanımlayabiliriz?” sorusunu ise şöyle yanıtlıyor: “Müşterilerimizin bizi benimsemelerindeki en büyük etken, onları tanımamız ve isteklerini değerlendirmemiz. Biz düzenli olarak gelen her müşterimizin ismini biliyoruz. Ürünlerimizi onların gözü önünde hazırlıyoruz. Müşterilerimizi tanımak, istedikleri ürünü hazırlamak onlarla aramızdaki komşuluk duygusunu geliştiriyor, çevrede yalnız olmadıklarını algılıyorlar. “Tanrı misafiri” bizim kültürümüze özgü olan bir kavram. Pastaneye giren müşterilerimiz güler yüzlü çalışanlarla karşılaşarak sohbet etme imkanı buluyor. Bu başarı, içtenlikle ve samimiyetle işimizi yaptığımızdan kaynaklanıyor.”

yonu olmuş. 53’ü yer üstünde yer alan 100 duraktan 47’si daha sonra 60’lı yıllarda kayaları delerek tüneller kazmanın hız kazanmasıyla yeraltına inşa edilmeye başlamış. Önceleri toprak tonlarında karolar kullanılarak yapılırken duvar panoları, daha sonra 7-8 cm kalınlığında püskürtme beton kullanılmaya başlanmış ama karanlık bir mitolojiye sahip İsveç halkı bu mağara görüntüsüne pek sıcak bakmamış. Bunun üzerine bazı durakların tavan ve duvarlarına renkli metal sarkıtlar yerleştirilmiş. Daha sonraki yıllarda mağara görünümlü istasyonların yapımına ağırlık verilmiş ve “Trompet İstasyonları “ yani tek girişe ve daralan bir mimariye sahip olan istasyonlar eklenmiş.

DEMET DEMİRKAYA

Siri Derkert gibi sanatçılar kampanya başlatarak 110 km uzunluğunda ve 100 durağı bulunan bu metronun sıkıcılığını ve sıradanlığını aşmak aynı zamanda da sanat eserlerini milyonlarca kişiye ulaştırabilecekleri bulunmaz bir fırsat olarak değerlendirerek projeyi Stockholm kent konseyine sunarak onay almışlar. Yer altında sanat galerisi 1957 senesinde sanatla ilk tanışan durak T-Centralen Merkez İstas-

Metroda rehberli tur Duvarlarında sayısız eserin yer aldığı, duraklarında heykel veya resim bulunan rengarenk bir sanat galerisini andıran bu metro, yolculuk yapanlara aynı zamanda da muhteşem bir sanat yolculuğu yaptırır olmuş. Hatta popülerliğinden dolayı bu eserlerin ve sanatçılarının tanıtımının yapıldığı rehberli turlar düzenlenmeye başlanmış. Ve bu rehberlik hizmeti aldığınız tren biletine dahil, hiçbir ekstra ücret ödemiyorsunuz...


Toplum Yaşam

5 Şubat 2014 Çarşamba

SİBİRYA KURDU SEVGİSİ

Şükrüye Yıldırım, çocuklarının bir filmde görüp sevdiği Sibirya kurt köpeklerini Amerika’daki çiftliğinde hem yetiştiriyor hem de satıyor lemeye karar verdiklerini anlattı. Yıldırım, “Bu filmlerin yanı sıra Sibirya kurtlarının havlamamaları, zekaları, insana yakın olmaları, sigorta şirketlerinin tehlikeli köpekler listesinde yer almaması gibi etkenler de Sibirya kurtlarını beslemeye karar vermemizde etkili oldu” diye konuştu. Bugüne kadar 500'e yakın Sibirya kurdu sattığını da dile getiren Yıldırım, şunları söyledi: “Sibirya kurtları gözleri masmavi, kuyruklarının ucu beyaz son derece hareketli, tam bir aile köpekleridir. Havlamazlar ama birilerini evin etrafında olduğunu size mutlaka bildirirler. Herkes bu hayvanlara çok büyük ilgi gösteriyor. Ama daha çok gençlerin tercihi oluyor, çünkü çok enerji dolu hayvanlar. Ancak satarken çok zor gelir bana. Her sattığımda hüzünlenirim.

DİLEK ESKİ BEZİRKAN NEW YORK - POSTA212

H

Şükrüye Yldırım, kızı Asena Leyla ile küçükken filmde izleyip hayran olduğu Sibirya kurtlarını şimdi hem besleyip hem de satıyor.

ayvan sevgisi nedeniyle kurduğu çiftlik ile doğup büyüdüğü Torosları adeta Amerika'ya taşıyan Şükrüye Yıldırım, çocukların ilgiyle izlediği filmde görüp sevdiği Sibirya kurtlarını çiftliğinde besleyip gerçekten sevebileceklerine inandıklarına satıyor. Yıldırım, Sibirya kutlarının yanı sıra Toroslor'da hayvancılık yapan amcaları gibi tavuk, keçi ve koyun gibi bazı hayvanları da besliyor. Küçüklüğünden bu yana doğaya ve hayvanlara özel bir ilgisinin olduğunu kaydeden Yıldırım, küçükken arkadaşları oyuncaklarla oynarken kendisinin hayvanlarla, doğayla ve kitaplarla ilgilenmeyi tercih ettiğini ifade etti. Hatta Türkiye'de yaşadığı yıllarda bir belediye başkanının sokak köpeklerine yönelik kötü tutumu nedeniyle protesto düzenlediğini ve bu hareketi nedeniyle ulusal basında yer aldığını kaydetti. Yörük olması nedeniyle doğayla iç içe yaşamayı sevdiğini ve özgürlüğüne düşkün olduğunu belirten Yıldırım, bu nedenle çiftlik hayatını seçtiğini ve mesaisi olan bir işte çalışamadığını ve kendi iş

Carnegie Hall’daki ilk Türk kadın orkestra şefi Fransa’da yaşayan Türk kadın orkestra şefi Sera Tokay, Paris’te kurduğu orkestrasıyla New York’ta ünlü Carnegie Hall’da konser verdi. SELÇUK ACAR NEW YORK - AA

S

era Tokay Fransa’nın başkenti Paris’te ‘’Lutece Philharmonia’’ adıyla 2011 yılında yaylı çalgılar beşlisinden ve bakır ve tahta üflemeli enstrümanlar dizisinden oluşan bir oda orkestrası kurdu. Geçtiğimiz günlerde orkestrasıyla Carnegie Hall’da sahne alan Tokay, burada konser veren ilk Türk kadını oldu. Tokay’ın ‘’Conservatoire National Superieur de Musique de Paris’’ isimli konservatuvardan mezun genç Fransız müzisyenlerden oluşan orkestrasıyla verdiği konsere, merkezi Washington’da bulunan Türk Kültür Vakfı ile New York’taki Amerika Türk Kadınlar Birliği katkı sağladı. Konserin ardından bir açıklama yapan Tokay, ‘’Her şeyden önce, sakin olmaya çalıştım. Çünkü orkestranın müziği, daha kontrastlı, daha şiddetli bir şekilde dinleyenlere iletebilsin diye. Eğer müzisyen sakin değilse hiçbir şey iletemez. Bizim sakin olmamız lazım ama dinleyenler olmamalı. Onların kaynaması gerekir. Bilmiyorum bugün bunu yapabildik mi?’’ dedi. BU DAHA BAŞLANGIÇ Carnegie Hall’de konser

veren ilk Türk kadın orkestra şefi olarak, konserinin kariyerindeki yerine ilişkin değerlen-dirmelerde bulunan Tokay, “Daha başlangıç diyelim, başlangıcın biraz ötesinde’’ ifadesini kullandı. ABD’deki ilk konseri olduğunu ancak daha önce turneler çerçevesinde İsviçre’de konser verdiklerini belirten Tokay, Stravinsky’nin torununun kendilerini davet ettiğini ve orada Stravinsky’nin hiç çalınmamış yapıtlarını çaldıklarını söyledi. ORKESTRA İSTANBUL’U İSTİYOR Tokay, konuşmasına şöyle devam etti: ‘’Londra’ya gittik. Bundan sonra Hindistan’a, Afganistan’a, Vatikan’a gitmek istiyoruz. Orkestramın en çok istediği şey ise İstanbul’da bir konser vermek…

Her gün bana, ‘Neden İstanbul’a gitmiyoruz’ diye soruyorlar. ‘Neden New York’tan önce İstanbul’a gitmedik’ diye soruyorlar.” Paris’te önce eş zamanlı olarak felsefe doktorası ve müzik ve orkestra şefliği yaptığını, daha sonra orkestrayı kurduğunu anlatan Tokay, felsefenin müziği daha iyi yansıttığını söyledi. Paris’e gitmeden önce Şişli Senfoni Orkestrası’nın müzik direktörlüğünü yapan Tokay, kariyerinde Janos Fürst, Vsevolod Polonsky, Alain Voirpy ve H. Klopfenstein gibi isimlerden etkilenmiş. HEDEF 3 ULUSLU ORKESTRA Tokay, Fransız-Türk orkestrası kurmak istediğini belirterek, ‘’Hatta şimdi Fransız-TürkAmerikan orkestrası kurma niyetindeyim çünkü orkestramda Amerikan müzisyenler de var. Orkestra 3 uluslu olacak’’ dedi. Dünyada kadın orkestra şeflerinin sayılarının azlığı son yıllarda uluslararası müzik otoritelerinin tartıştığı konulardan olurken, 2013’te, ABD’nin önde gelen 22 orkestrası arasında sadece bir kadın orkestra şefi yer aldı.

Şükrüye Yıldırım, Türk yemeklerinin tanıtımına yönelik farklı organizasyonlar düzenlemesi, catering şirketi sahibi olması gibi farklı iş ve uğraşlarıyla dikkat çekiyor.

kolları yarattığını anlattı. 500 SİBİRYA KURDU SATTI Maryland'da 100 dönüm arazi üzerine kurduğu çiftlikte koyun, keçi ve tavuk gibi hayvanların yanı sıra Sibirya kurtlarını beslediğini kaydeden Yıldırım, “Genlerle geç-

miş demek ki, amcalarım hala Toroslar'da bu işi yapıyorlar” dedi. Çocuklarının küçükken “Snow Dogs” ve “Eight Below” gibi izledikleri filmlerde gördükleri Sibirya kurtlarını çok sevdiklerini belirten Yıldırım, bu nedenle çiftliklerinde bes-

APARTMANDA BESLENMEZ Bu arada, satarken bazı şartlarım vardır. Apartmanda yaşayanlara ve sevebileceklerinden şüphe duyduklarıma asla satmam. Satın alanların Sibirya kurtlarıma iyi baktıklarını gördükçe mutlu oluyorum. Örneğin Kaliforniya'dan gelip Sibirya kurdu satın alan Rus bir işadamı var. Facebook üzerinden takip ediyorum. Çok seviyor hayvanları.”


Toplum

5 Şubat 2014 Çarşamba

ESCINSELLIĞE BAKIS

DUNYAYI BOLUYOR AHMET BUĞDAYCI NEW YORK

A

merika’nın ve Avrupa’nın pek çok bölgesinde eşcinsel evlilikler yasallık kazanıp farklı cinsel tercihi olanlara hoşgörü yükselirken, dünyanın pek çok bölgesinde eşcinsellik yasalarla suç haline getiriliyor. Örneğin Rusya eşcinsellikle ilgili herhangi bir yayını, haberi dahi “eşcinsellik propagandası” gerekçesiyle yasaklıyor. Hindistan daha da ileri gidip, farklı cinsel tercihleri (LGBT) olmayı resmen yasaklayarak, eşcinselliği suç haline getirdi. Aynı şekilde Nijerya aynı cinsiyetten olanların evlenmesini, hatta herhangi bir amaçla bir araya gelmesini bile yasaklayan bir yasa çıkardı.

CEZASI ÖLÜM Dünya’nın batısında LGBT hareketi ciddi kazanımlar elde ederken, Afrika ve Orta Doğu’da eşcinsel olmak hapsi boylamak, hatta ölüm cezası ile cezalandırılmak için yeterli bir sebep olarak görülüyor. Öte yandan, son yıllarda Batı’da gay haklarında ciddi kazanımlar elde edilmesi, Rusya gibi ülkelerin, LGBT’leri “eşcinsel aşkın agresif propaganda”sını yapmakla suçlayıp, daha sıkı önlemler almasına yol açıyor. Yine Uganda’da anti-gay aktivistleri gay’lerin yoksul Ugandalı çocukları eşcinselliğe yönelttiğini ilan ederek LGBT’lere savaş açıyorlar. BİZ VE ONLAR Rusya gibi muhafazakar değerleri savunan ülkelerin politikacıları eşcinsellerin yasal haklarını kazanmasını, Batı toplumunun çürümesi

Batılı toplumlar eşcinsellere son derece liberal yaklaşırken 77 ülkede eşcinsellik kanunen yasak. Cinsel tercihlere gösterilen hoşgörüye göre farklı bir dünya haritası ortaya çıkıyor

olarak değerlendiriyorlar. Batı’da ise bu durum bir eşitlik ve insan onurunun tanınması meselesi olarak ele alınıyor. Politikacıların belirlediği yasalar ülkeden ülkeye değişirken, dünya ulusları arasında da eşcinselliğe bakışta farklılıklar var. Bu farklılıkları yanıtlamak için yola çıkan Pew Research Center’a göre, dünya gerçekten de eşcinsellere tanınan haklar konusunda bölünmüş.

ARALARINDA UÇURUMLAR VAR Ülkelerin eşcinselliğe bakışına göre ilginç bir dünya haritası ortaya çıkıyor. Bir şirketin 39 ülkede yaptığı araştırmaya dayanarak hazırladığı haritaya göre, Afrika ülkeleri eşcinselliğin yasaklanmasını isteyecek kadar

çok katı bir tutuma sahip. Rusya ve Türkiye gibi ülkelerde de halkın çoğunluğu eşcinselliğe hoşgörülü değil. Avrupa ülkeleri, Avustralya, Kanada, Arjantin, Şili gibi ülkeler ise bu konuda son derece liberal. ABD, ABD ve Brezilya gibi ülkeler de hoşgörü oranı epeyce yüksek.

DİNDAR ÜLKELER Araştırmaya göre, ülkeler zenginleştikçe daha az dindar oluyor ve eşcinselliği kabullenmeye daha eğilimli bir tutum benimsiyorlar. Ama yoksul, daha dindar ülkeler eşcinselliği tam tersine reddetme eğilimi gös-

teriyor. Harita uluslararasındaki görüş farklığının ne denli derin olduğunu göstermesi açısından ilginç veriler sunuyor. Rusya’da halkın yüzde 74’ü eşcinselliğin toplum tarafından kabul edilmemesini söylerken, bu oran Nijerya’da yüzde 98’e fırlıyor. Diğer tarafta Kanadalıların yüzde 80’i toplumun eşcinselliğin kabullenmesi gerektiğini belirtirken bu oran İspanyollarda yüzde 88’e çıkıyor.

TÜRKİYE ARADA KALMIŞ Avrupa’dan doğuya doğru gittikçe anti eşcinsel eğilim yükseliyor.

İtalya’da toplumun eşcinselliği kabul etmemesini söyleyenler yüzde 18 iken bu oran Yunanistan’da yüzde 40, Polonya’da yüzde 46’ya fırlıyor. Türkiye’de ise halkın sadece yüzde 9’u eşcinselliğin toplum tarafından kabullenilmesini savunurken, diğer 78’i de buna karşı çıkıyor. Türkiye bu rakamlarla Doğu Avrupa ülkeleriyle Arap ve Afrika ülkeleri arasında bir yerde konumlanıyor. Diğer yandan Afrika ülkelerinde anti eşcinselliğin çok yüksek çıkmasının nedeni bu ülkelerin Amerikan dinci sağ akımların etkisi altında olmalarına bağlanıyor. ABD ise yüzde

60’lık eşcinselliği destek oranıyla gelişmiş Batı ülkeleri arasında en düşük hoşgörü oranına sahip.

77 ÜLKEDE YASAK 1.2 milyar nüfuslu Hindistan’ın eşcinselliği yasaklayan ülkeler arasına katılması bu konudaki dünya dengelerini değiştirdi. Hindistan’ın dışında eşcinselliği yasaklayan 76 ülke daha olması karanlık bir gerçeği işaret ediyor. İran, Suudi Arabistan, Yemen ve Moritanya ve Nijerya ve Somali’nin bazı bölgelerinde eşcinsel olmanın bedeli ölüm cezası…

Yeni yasaya ABD’deki Türk doktorlardan sert tepki twitter@arzukayauranli

Sahiden Erdoğan’ın ikaza ihtiyacı var mı?

H

er geçen gün biraz daha netleşiyor ki, demokratik Türkiye ve temsil ettiği değerler iktidar partisinin saldırısıyla karşı karşıya. Siyasi görüşleri ne olursa olsun burada karşılaştığım Türkler ya da Türkiye dostları ülkedeki son gelişmeleri endişe ile izliyor. Geçen hafta New York Times’ da yayınlanan başyazıda başbakanın “yanlış dönüşü” ile Türkiye’nin zorluklarla kazanılmış demokrasisini tehlikeye atabileceği anlatılıyor; makale Obama yönetimine Erdoğan’a verdiği zarardan ötürü sert bir mesaj göndermesi çağrısında bulunuyordu. Yazıda “ya Türkiye ekonomik gelişiminin temelini oluşturan, bin bir çaba ile kazanılmış demokrasisini korumayı seçer ya da otoriter bir rejime dönüşür ki, bir NATO müttefikinin bu değişimi, bölgesel istikrar açısından hayli kritiktir” deniyordu. Anlayacağınız, ABD’nin sessiz tutumu buradaki uzmanları hayli rahatsız ediyor. Bu sesizliğin Erdoğan’ı cesaretlendirdiğini düşünüyorlar. Bir çoğu Erdoğan’ın sadece uyarılmasının yeterli olmadığını, ciddi şekilde kınanması gerektiği görüşünde

de birleşiyor ve biran önce ABD’nin anahtar müttefiği Türkiye’yi politik istikrar ve demokratik canlılığın önemi konusunda uyarmasını salık veriyor. Geçenlerde Amerikalı bir gazeteci arkadaşım alaycı bir şekilde bana “Obama ve Erdoğan’ın dostluğuna ne oldu?” diye sordu ve “Eğer iyi arkadaşlarsa ve hala yapmadıysa- Obama Türkiye’deki son durumu dolayısıyla Erdoğan’ı kişisel olarak kınamalı” diye sözlerini sürdürdü.... Tabi kapalı kapılar ardında neler olup bittiğini bilemiyoruz ! Erdoğan’ın Türkiye demokrasisine nasıl zarar verdiği apaçık ortada ve bunun artık milli bir mesele olduğunu söylemek imkansız. Bu da Türkiye ve Batılı müttefikleri arasındaki problemleri günden güne derinleştirerek içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Görünüşe göre, Batı dünyası kısa vadeli kazanımlara zarar vermemek için şimdilik sesiz kalmayı tercih ediyor ancak uzun vadeli kazanımlar açısından oldukça endişeliler. Kimileri son gelişmeleri sadece yolsuzluğun üstünü örtmek için değil, Erdoğan’ın Türkiye’nin tüm kontrolünü ele geçirmek için çabalaması-

nın bir sonucu olarak görüyor. APCO World Wide da Global Programlar Direktörü olan Joshua W. Walker geçen gün yaptığımız röportajda bana Gezi Parkı protestoları sırasında polisin orantısız güç kullanması ve hükümetin tutumu ile ABD’deki Türkiye algısında önemli hasar oluştuğunu söyledi. Türkiye’nin iç politikalarının ABD Türkiye ilişkilerini rehin almasından endişe duyduğunu belirten Walker, “Türkiye’nin nereye doğru gittiği konusunda ciddi kaygılar var. ABD ve Türkiye ilişkileri güçlendirilmeli ama yakın vadede bu çok kolay görünmüyor” diyor. Kesinlikle Walker’a katılıyorum ve Türkiye’nin geleceğinin güvencesi hatırına sayın Başbakan Erdoğan’ın biraz daha aklı başında ve sorumlu davranmasını diliyorum. Yakında Obama Yönetimi gizlice ya da açıktan Türkiye’yi kınar mı bilinmez. Ancak Erdoğan’ın biran önce aklını başına alıp kendine nasıl bir politik son hazırladığını ve ülkeyi nereye süreklediğini gözden geçirmesi gerekiyor Bunu yapabilmesi için sahiden ikaza ihtiyacı var mı?

18 Ocak 2014’te kabul edilen ve Şubat’ta uygulaması başlayan, olağanüstü durumlarda doktor müdahalesini koşullara bağlayan yeni düzenleme, doktorlara büyük sorumluluk yüklediği ve her hangi bir ortamda veya yolda sağlık durumu kötüleşen bir hastaya müdahale etmelerini zorlaştırdığı için ABD’de yaşayan Türk doktorlardan tepki alıyor. “Tıbbi personel, doktor, hemşire her ortamda, her koşulda, savaşta, düşman dahil hayat kurtarma ve insana yardım etme ile yükümlüdür. Bu gerçek evrenseldir. Yöresel, kişisel “Ben söylerim oldu” gibi temelsiz kararlar ile değişmez. insan hayatına saygı kalıcıdır ve dönemsel güçlerin bu gerçeğe hiçbir etkisi olmaz.” ◗ Dr. Özgen Doğan, Kardiyoloji Uzmanı New York : “ABD’de bunun tam tersini görüyorsunuz. Acil bir durumda, hekimler hiç çekinmeden müdahele edebilsinler diye, “Malpractice” denilen hekimin hasta tedavi ederken yapabileceği hatalardan sonra mahkemeye verilmesi olasılığı acil durumlarda tamamen kaldırılmıştır. Örneğin sokakta aniden yıkılan bir insana yoldan geçen bir hekim yardım ettiğinde, sonuç kötü bile olsa ölen kişinin yakınlarının acil durumda yardım eden hekimden şikayet etme hakkı yoktur. Biz hekimler insanlara yardım etmek için bu mesleği seçtik. Bu kutsal yemine göre

davranmamızı siyasi bir uygulama değiştiremeyecektir.” ◗ Dr. Hakan Kaya Onkolog, Kuzey-Batı Kanser Merkezi, Spokane, Washington: “Bu, politikacılar meclis dışında politika yapamaz demek gibi bir şey ki onlar sadece konuşuyor ancak doktorlar hayat kurtarıyor. Yolda giderken bir doktor acil bir durumla karşılaşsa duruma müdahale etmek için ambülans mı arayacak? Belki o esnada geç kalıp hastanın ölümüne ikinci dereceden sebep olacak! Ancak tabi bu yasa ile doktorun hem bu dünyada hem ahirette sorumluluğunu hükümet almış oluyor. Esefle karşılıyorum.” ◗ Dr. Mehmet Aygen, Çocuk Hastaları Uzmanı, New Jersey: “Bu hüküm yasal koruma hakkında. Çoğu ülkede doktorları “kurtarma görevi” ilkelerine bağlı olmaya teşvik etmek için Good Samaritan yasası uygulanır. ABD’de de ko-

vuşturma korkusu olmaksınız “kurtarma görevi”ni teşvik için Good Samaritan yasası uygulanır ve bunun yanı sıra Acil Tıbbi Tedavi ve Aktif İşgücü Yasası (Emergency Medical Treatment and Active Labor Act) var. Yani Türkiye’deki bu yeni yasa hiç mantıklı değil. Amerikalı bir doktorun acil bir olay karşısında hayat kurtarmak yerine ambülans araması durumunda meydana gelebilecek yankıları hayal edebiliyor musunuz?”


Toplum Yaşam

HER AN DEĞERLIDIR Amerika’da başladığı doktorluğu Türkiye’de sürdüren Prof. Dr. Ahmet Erözenci’nin ailesinde herkes kansere yakalandı, o da… Hastalığa çelme atıp iyileştikten sonra da kanser koçu olmaya karar verdi son sınıfa geçmiştim. 1972 yılında. Son sınıfı Michigan’da okuyup döndüm. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra 1986 yılında tekrar Amerika’ya gittim ve 5 yıl Amerika’da yaşadım. University of Texas M.D. Anderson Kanser Hastanesi’nde hem eğitim aldım hem çalıştım. O zamanlar ünlü değildi. Turgut Özal geldikten sonra Huston Türkiye’de çok ünlendi.

FİGEN ONUR İSTANBUL-POSTA212

İ

nanılmaz bir hikayesi var onun. Kendi ağzından duymasam yaşadıklarını bir romandan alıntı zannederdim. Öyle değil işte. Kanser üzerine uzman olan bir doktorun başına kanserle ilgili her türlü olayın gelmesi gerçekten fazlasıyla ironik. Prof. Dr. Ahmet Erözenci kanser hastalığını üç farklı açıdan yaşayan biri. Kanser hastalarını tedavi edip ilaç yazarken ne yan etkilerinden ne de hasta ve hasta yakınlarının duygularını bilebilirdi. Ama üç açıdan da bu hastalığı yaşadı. Sonra kanser koçu olmaya karar verdi. Üstelik bu konuda “Bir Türk Filmi Olarak Kanser” adlı bir de kitap yazdı. Öğrencilik yıllarını Amerika’da geçiren Erözenci, Houston’daki hastanede çalışmaya devam etseydi belki de Amerika’nın önde gelen Türk doktorlarından biri olabilirdi. İşte Prof. Dr. Ahmet Erözenci’nin hikayesi: ■ Neden kanser koçluğu? Öncelikle kanser doktoruyum. Ameliyat yapardım, hastalara ilaç yazardım. Yani yaptığım iş fiziksel yöndeydi. Abimle ablam kansere yakalandı, onları kaybettim. Kendim kanser oldum. Hem doktor olarak, hem hasta yakını hem de hasta olarak üç ayrı açıdan kanseri yaşadım. Böyle olunca şunu anladım: Hastalığın fiziksel olarak atlatılmasıyla kafada atılması çok farklı bir olay. Kanser paylaştıkça aşılan bir hastalıktır. Hasta ve hasta yakınları arasında konuşma çok önemlidir. Yani her şey açık açık konuşulmalı.

■ Özetle hastayı kandırmayın diyorsunuz. Evet, iyisin iyi olacaksın diye kandırmaca ve rol yapmamak gerek. Bir kanser hastası anı yaşayan tek tün insandan biridir. Çocuklar ve hayvanlar anı yaşar, evlenirken gelin anı yaşar bir de çiftler sevişirken anı yaşar. Hastalık olarak da bir tek kanser hastası anı yaşar. O nedenle onun istediği moral değil, geride bırakacaklarının güvencesini duymaktır. Kanser hastası yakını önce duygularını kabullenip korkularını itiraf etmeli. Onca hasta yakınım var. Yıllar olmuş yakınlarını yitireli ama hala ağıt yakıyorlar. Çünkü içlerinde bir şeyler var söylemedikleri. Özlemek ve üzülmek normal ama bunun yıllarca sürmemesi gerek. Benim de abim ve ablamı düşünmediğim gün yok. Ama hep gülümseyerek düşünüyorum. Çünkü biz her şeyimizi konuşmuştuk. Hiçbir hastanın yüzüne gidip öleceksin denmez tabii ki çok anlamsız. Ama

inan ki biliyorlar zaten öleceklerini. Benim koçlukta yaptığım paylaşmak, paylaştıkça yük hafifler. ■ Siz kardeşlerinize koçluk yaptınız mı? Yok o zaman daha bu işe başlamamıştım. Onları kaybettikten kısa bir süre sonra başladım. Ama her şeyi konuşuyorduk. Ablam karakterinden ötürü dirençli biriydi pek istemiyordu. Kişi isterse kendini açar. Hele Türk kültüründe, yardıma kolay evet denmez. ■ Psikolojik yardıma pek istekli değiliz yani Evet toplum olarak bir direnç var. O da bence şundan kaynaklanıyor. Bizim annelerimizin çoğu ev kadınıydı. Sabahları birbirlerine kahveye gider dertleşirlerdi. Dertleşme kelimesi bir tek bizim dilimizde var başka bir dilde yok. ■ Amerika maceranız nasıldı? İlk olarak AFS ile gittim lise

■ Peki neden Amerika’da yaşamaya devam etmediniz? Yapmak istediğim çok şey vardı. Daha fakültede okurken bile dinim imanım tıp olacak diye bir şey yoktu. Amerika’da inanılmaz bir rekabet vardır. İyi bir doktor olabilirdim ama çok çalışıp hayatımı hastanede geçirmem gerekiyordu, başka şeylere fırsat bulamazdım. Benim tıp haricinde yapmak istediğim şeyler vardı. Bir tanesi de yazmaktı. Asistanlık döneminde 2 günde bir nöbet tutardım. Yılın 180 günü 24 saat çalışıyordum. Zaten o dönemde kanser hastalığına yakalandım. ■ Peki kanser olduğunuzu öğrendiğinizde ne oldu? 30 yaşındaydım. Önce bir hissizlik anı yaşadım. Sonra kızgınlık ve korku… Çocuğum o zaman 2 yaşındaydı. “Ne olacak? Büyüdüğünü görebilecek miyim?” diye düşündüm. Doktor olmanın bir farkı yoktu bu hastalığa yakalandığımda. Sadece 6 ay önce fark edebilirdim, belirtileri görmezden geldim. Sürekli kilo veriyordum. Her sabah 6’da kalkıp gece 10’da geliyordum. Yemek dü-

zenim yoktu. Sonra bir gün lenf şişmesi fark ettim. Arkadaşıma biyopsi yaptırdım. Eve gidip düşündüm ve dedim ki bu pek şenlikli değil ve dediğim gibi çıktı. Daha erken yakalamam gerekirdi. ■ Kanseri yendikten sonra mı anı yaşamaya başladınız? Kanserde şöyle bir şey var. Geçmişi düşünmenin hiçbir anlamı yoktur. Kanser hastası için sadece bugün vardır. Anı yaşamak vardır. Bu nedenle o günden beri yarını düşünmem. Bu plan yapmıyorum anlamına gelmiyor ama o günü dolu dolu yaşarım.

İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Erözenci

Grip olun, 3 bin dolar kazanın NEW YORK - POSTA212

K

ış aylarının kendini iyice gösterdiği şu günlerde grip olmak herkesin korkulu rüyası. Bu yüzden her yıl, binlerce dolar bu hastalıktan uzak durmak için harcanır. Kış başlamadan aşılar olunur, vitamin destekleri alınır, kıyafetler gözden geçirilir hatta hastalık ihtimalinin olacağı ortamlardan uzak durulur. Yine de çoğu zaman grip virüsü bir şekilde bizi ele geçirir ve haftalarca sürecek bir hastalıkla savaşma süreci başlar. Peki ya size grip olmanız için 3 bin dolar para verilecek olsa ne yapardınız?

GÖNÜLLÜ HASTALAR National Institute of Health’in bilim adamları yeni bir çalışma için gönüllü arıyorlar. Bu klinik çalışmasına katılacakların burunlarına grip virüsü sıkılacak. Ardından, deneklerin tepkileri, bağışıklık sistemleri ve hastalığın vücutlarına ne gibi değişimler yaptığı gözlenecek. Çıkan sonuçları da gelecekte virüsle savaş-

Sizi sürüm sürüm süründüren gripten para kazanacağınız hiç aklınıza gelir miydi?

mada kullanacaklar. Hatta öyle ki deneklerle çalışmalara başlanmış bile.

GÖZETİM EN AZ 9 GÜN Katılımcıların en az 9 gün, doktor gözetiminde bir hastanede karantina altında tutulacaklar. Çok yüksek standartlara sahip olan bu hastanede, grip virüsü hastaları nasıl etkileyecek, bağışıklık sistemleri buna ne gibi tepkiler gösterecek gibi sonuçlara ulaşıla-

cak ve sonuçlar ileriki zamanlarda üretilecek olan grip aşılarında kullanılacak. Ve bunun sonucunda da gönüllü hastalar 3 bin dolar ile ödüllendirilecekler. Ama daha da önemlisi insanlığın yararı için önemli çalışmalardan birine katkıda bulunmuş olacaklar. Araştırma sonuçları internet sitesinden takip edilebilecek. Daha fazla bilgi ve araştırma sonuçları için http://clinicalstudies.info.nih.gov/

Lösemi hastalarına yeni bir umut Henüz test aşamasında olan bir hap, ölümcül bir kanseri aynen yüksek tansiyon gibi kronik ve tedavi edilebilir bir hastalığa dönüştürebilir. Kullanımı onaylandığı taktirde ilaç, kan kanseri (lösemi) tedavisinde yerini alabilir WASHINGTON - POSTA212

K

ronik lenfosit kan kanseri, vücudun bağışıklık sistemini yani B hücrelerini etkileyen bir hastalık. B hücreleri kansere yakalandıklarında hastanın iç organlarında, özellikle de koltuk altında ve kasıklarda bulunan ve bağışıklık sisteminde önemli rol oynayan lenf bezlerinde birikir. Bu da lenf bezlerinin aşırı derecede şişmesine yol açar. New York’taki Weil Cornell Tıp Fakültesi’nde kanser araştırmaları yürüten Richard Furman, günde iki kez alınması tavsiye

edilen İdelalisib adlı ilacın kanseri erittiğini söylüyor. Furman, ilaç sayesinde lenf bezlerinin birkaç gün içinde küçüldüğünü, bu nedenle de ilacın kanseri “erittiğini” belirtiyor. Kronik lenfosit kan kanserinin tedavisinde genel olarak Rituxan adlı ilaç kullanılıyor. Bu ilaç, hastalıklı B hücrelerini yok ediyor fakat kanser yeniden nüksettiğinde fayda sağlamıyor. Furman, kemoterapi nedeniyle kan kanserinin ilaca karşı direncinin de arttığını, bu nedenle de sonucun ölümcül olduğunu söylüyor. Furman ve ekibinin dünya

çapında 220 kronik lenfosit kan kanseri hastası üzerinde yaptığı İdelalisib ve Rituxan karşılaştırmasında, İdelalisib adlı yeni ilacı alan hastaların yüzde 81’inin altı ay gibi kısa bir sürede tedaviye cevap verdiğini, diğer ilacı alan hastalardaysa bu rakamın yüzde 13’de kaldığı görüldü. Araştırmadan bir yıl sonra İdelalisib tedavisi görenlerin yüzde 92’si hayatta kalırken, Rituxan tedavisi görenlerin sadece yüzde 80’i hayatta kalmış. Uzmanlar bu bariz fark nedeniyle araştırmayı yarıda keserek Rituxan alan hastalara da İdelalisib vermeye baş-

lamış. Furman, bu sonuçlar doğrultusunda İdelalisib’in ne kadar etkili olduğunu belirlediklerini, bu nedenle de amaçlarının kronik lenfosit kan kanserini yüksek tansiyonda olduğu gibi ilaçla tedavi ederek, kontrol altında tutmak olduğunu belirtiyor. İdelalisib’I üreten firma, ilacın altı ay içinde satışa sürülmesini ve hastaların tedavisine başlanmasını sağlamak amacıyla gerekli izinleri almak üzere Gıda ve İlaç Dairesi’ne başvurdu.

5 Şubat 2014 Çarşamba

PSİKOLOG

Gülhan Akşit Şener glhan07@hotmail.com

40 YILLIK EVLİLİKLERİN DİĞER KAHRAMANLARI ERKEKLER (1) GEÇEN hafta, kırk yıllık evliliği sürdürebilen kadınların, yönetim ve organizasyon yeteneklerinden bahsetmiştik. Ailesini yönetmedeki bu becerileri, sadece içgüdüsel değil, aynı zamanda genetik yapılarını, olması gerektiği gibi, kullanabilmelerinden kaynaklanıyor tezini savunduk. Peki, bu modern çağın gerisinde yaşamış kadınların, evli olduğu erkekler kimlerdi ? Evliliğin, diğer aktörü bu erkeklerin, en büyük özelliklerinden birisi, genellikle annenin bulduğu ya da mahallede beğendiği kızı, eş olarak seçebilmeleriydi. Buradaki, “tanıdık kızı’’ eş seçmek, günümüzde “kültür çatışması’’ dediğimiz, aslında evliliklerde ki temel sorunlardan birisini, hemen hemen hiç yaşamamak demekti. Kültür çatışmasının, aşk bittikten sonra, evlilikleri yok edebilme gücünü, tahmin mi ediyorlardı yoksa bilinçsizce mi yapıyorlardı, bilmiyoruz.. Ancak, her nasılsa bu ¨anne hislerine¨ güvenen ve saygı duyan erkeklerin, yaptıkları evlilikler, uzun vadeli oluyordu. Evlenirken, “ölünceye kadar” ve “bir yastıkta kocama “ söylemleri de, bu yüzden havada kalmıyordu. Günümüzde, yapılmış son 50 yılın boşanma istatistikleri de, “kültür farkının “ evlilik süresini azalttığını belgeliyor. Henüz modern çağa ulaşmamış erkeklerin, “ anne sözü “ne gösterdikleri saygı, onların ruhsal rehberiydi. Şimdi, özgür ve eğitimli erkek, değil annesinin ya da ailesinin fikrini almak, nikahtan sonra haber verir hale geldi. Görünen o ki, bu zamanın erkek çocuğu ve annesi arasında, metozorik bir ilişki yaşanıyor. Çoğu zaman, doğurduğu oğlunun, ciğerinin kaç para ettiğini bilebilen anneler, artık hissettiklerini söylemiyor, zaten söylese de kabul görmüyor. Anne-erkek çocuk arasındaki, o muhteşem ilişki, bilim adamlarının en fazla ilgilendiği bir alan olmuştur. Özellikle, Sigmund Freud “Oedipus Kompleksi’’ adını verdiği teorisine göre, her erkeğin anne kompleksi vardır der. Fallik dönem denilen, erkek çocuğunun 3-5 yaş döneminde, anne-oğul arasında, bir aşk yaşanır. Annesel aşk (maternal aşk ). Hatta, çocuk bu aşkı yaşarken, babasını rakip görür. Ailede, ilişkiler sağlıklı yaşanırsa, erkek çocuk babasını rakip görmekten vazgeçer ve onun gibi, erkek olmaya karar verir. Çünkü, annesi gibi bir kadına sahip olmak için, babası gibi bir adam olmak zorundadır. Freud’un, psikanalitik teorisinin devamında, her erkeğin, annesi gibi bir kadınla evlenmek istediği ve bu talebin, bilinçaltında sürekli var olduğunu da biliyoruz. Günümüz erkekleri, artık evlilik kararlarını kendisi veriyor ve aşk, eğitimsel paralellik, cinsel çekim, maddi beklenti ya da evde kaldım gibi, farklı faktörler sebebiyle evleniyorlar. Ancak, zaman ilerledikçe, para-kariyer-çocuk da tamamlanınca, mutluluk doğru orantılı artmıyor. İşte burada, orantısız bir karışıklık var. Bu karışıklığın altında yatan erkeğin bilinçaltında, “evlendiği kadında’’ annesini araması, akla en yatkın sebep. DONANIMLARI AYNI İKİ KİŞİ EVLENİYOR .... Evlilik demek aile olmaksa, her erkek, bir ailenin içinden çıkarak, kendi ailesini kurar...Erkek, zaman içerisinde babası gibi olmaya başlar, eşini de annesi gibi görmek ister...Bu, eşin’de anneyi arama sendromu, eski evliliklerde de vardı ama şimdikiler kadar sorun yaratmıyordu, zira ebeveynler ya akraba ya da komşuydu birbirlerine....Erkek, zaten annesinin modeli bir kadınla evleniyordu. Bu, eş’in de anneyi arama beklentinin, içinde olduğunu farkedebilenler vardır mutlaka...Bu ayrı bir tartışma konusunu, ilerleyen tarihlerde üzerinden, geçmek de keyifli olacaktır. Benim için, diğer bir merak konusu da, tavsiye üzerine evlenen erkek, acaba sonradan aşık olabiliyor muydu karısına yoksa, aşk’ı hiç tanımadan mı yaşıyordu, kırk yıllık evlilikleri.... Bunun yanıtını verebilmek hayli zor, nitekim kırk yıllık evliliğin, erkek tarafı eğer mutlu olmasaydı, kurumun dışına çıkmak için bir çare bulabilirdi sanırım.. KLASİK MODEL EVLİLİK Yine, o dönemin erkeklerinin, mutsuz olma riski oldukça düşüktü, çünkü kendisi için seçilen eşin, bildiği ya da bilmediği bir çok şey, birbirine o kadar paraleldi ki, erkek kadın karşısında, aşağılık kompleksine girmiyordu. Tarafların , çerçeveleri ve sınırları belliydi. Kimse kimseyi, aile bütçesine bulunduğu katkıdan dolayı alt etmeye çalışmayınca, klasik model evlilik yaşanıyordu. Klasik filmlere, klasik mobilyaya yani herşeyin klasiğine ilgi duyan günümüz çiftleri, klasik evlilik modeline sıcak bakamıyor malesef. Çünkü, satın alınacak o kadar çok şey var ki, para harcayabilmek için, herkesin yoğun tempoda çalışması gerekiyor. Kadın evde, erkek işte olamıyor.. Sanırım, klasiğe olan merakımız, “ hobi’’ olarak kalacak ve yaşamımızı, modernleşerek tüketeceğiz.... Ayrıca, nostalji kahramanımız bu erkekler, evlendiği kadınla, evlendikten sonra, büyük konularda şaşkınlık yaşamıyordu. Bu, şaşkınlık yaşamamak hali, eşinin, annesi gibi olmadığını gördüğünde, yaşadığı şok değildir yanlızca.... Mesela, karısının mütevazi hayalleri olduğunu zannedip, zaman ilerledikçe, hemcinsleriyle “idrar’’ yarıştırır halde bulmamıştır eşini. Ayrca, karıları tarafından tepelenmiyorlardı, bitmek bilmeyen istek ve arzularıyla. Erkek de, kapasitesinin üzerinde çalışmayarak, ruh ve beden sağlığını koruyabiliyor, e tabi ki bu da, eşine ve çocuklarına yansıyordu. Kısaca, yaşanan basit model şuydu: erkek, babası gibi işine gider eve para getirir ama gelen paranın “miktarı’’ değildi önemli olan, evinin giderlerini karşılayabilmesiydi. Evinin, ihtiyaçları karşılanan kadın da, gündüz kadınlık ve annelik işlerini yapar ve kendine has aktiviteleriyle, hem enerjisini atar, içini döker, sosyalleşir, sonuçta da mutlu olurdu. Gelecek hafta devam edeceğiz.


5 Şubat 2014 Çarşamba

Haftalık Burcunuz Koç: Bu hafta Yurt dışı ile bağlantılarınız varsa oldukça şanslısınız. Hayallerinize gittikçe yaklaştığınızı hissederek büyük bir heyecan yaşayacaksınız fakat karar aşamasında yakınlarınızdan çok kendi isteğinizin ne olduğuna önem vererek hareket etmelisiniz. Boğa: Gökyüzünün güçlü etkileri ile birlikte yaşamınızda sizi engelleyen ağırlığı taşıdığınız bir çok şeyden uzaklaşacaksınız, Belki de onlar sizin müdahaleniz olmadan çıkıp gidecekler yaşamınızdan. Kendinize her zamankinden daha fazla değer verecek bulunduğunuz şartları farklı gözlerle değerlendirerek doğru kararlar alabileceksiniz. İkizler: Gökyüzü haftanın ilk günlerinde kendinizi huzursuz gergin hissettiklerinizi ifade etmekte zorlanan bir ruh hali içinde olacağınıza işaret etmekte. Bu günlerde iş ve özel yaşamınızla ilgili önemli kararlar almaktan kaçınmalı ve kendinizi motive etmeye özen göstermelisiniz. Bu geçici bir etkidir kontrollü olduğunuzu başardığınızda ilerleyen günlerle birlikte her şey sizin için çok daha olumlu bir hale gelecektir. Yengeç: Gökyüzü olumlu yönde etkiliyor ve harekete geçiriyor sizleri özellikle iş hayatınızda aktif bir dönemin içine giriyorsunuz. Bu dönemde belli bir ekibin başında yada içinde yer alarak iş yapıyorsanız dikkatli davranmalı fikirlerinizin yanlış aksettirilmemesine özen göstermelisiniz. Aslan: Gökyüzünün sizlere mesajı: Kimsenin sizi yönlendirmesine izin vermeden hareket etmeniz kendinizle baş başa kalarak isteklerinizi belirleyerek bunun üzerinde planlamalarda bulunmanız oldukça önem taşımakta. Planlarınızı uygulayabileceğiniz fırsatlarla karşılaşacaksınız. Özellikle iş hayatınızda duygusal davranışlar içinde olmamaya özen göstermeli ve gerçekçi bir tutum sergilemelisiniz. Başak: Mücadeleci yönünüzün ön plana çıkacağı ailenizi ilgilendiren her konuda cesur davranışlar içinde bulunarak rahatsızlık duyulan bağlayıcı konulara karşı etkili önlemler alacağınız bir haftadasınız. Aile bağlarınız her zamankinden çok daha kuvvetli bir hal alacak. Zihninizde uzun süredir planladığınız bir çok şeyi gündeminize alarak uygulayacaksınız. Terazi: Enerjisi yüksek ve keyifli bir hafta karşılıyor sizleri. Bugüne kadar yaşadığınız zorlukların üzerine kararlı bir şekilde gidecek ruh halindesiniz. Ruhunuzda ki enerji yaşamınızın her safhasında kendisini güçlü bir şekilde hissettirecek. İş hayatınızda kontrollü davrandığınız sürece her şey istediğiniz yönde şekillenmeye başlayacak. Akrep: Özellikle haftanın ilk 3 günü çalışma arkadaşlarınız ve yaptığınız işle ilgili baskı altında tutulduğunuz düşüncesi kalmakla gitmek arasında bocalayabilir anlık öfkelerle pişman olacağınız kararlar alabilirsiniz. Enerjinizi sen ben çekişmesi ile harcamak yerine daha büyük amaçlar için harcamanız kazançlı çıkmanızı sağlayacaktır. Yay: Enerjiniz uzun bir aradan sonra böylesi yüksek ve pozitif bir boyutta seyredecek. İş hayatınızda yoğun ama karşılığında istediğiniz pozisyon ve maddi getirilerin olacağı bir süreçtesiniz. Önemli iş değişikliklerine gitmeden var olan şartlarınızı yükseltme gayreti içinde olmanız sizler için daha olumlu etkileri beraberinde getirecektir. Oğlak: Gökyüzü bu hafta iş hayatınızda sabrınızın yeteneklerinizin mükafatını fazlası ile alacağınızı müjdelemekte. İş hayatınızda ise yaşadığınız zorluklar ve psikolojik baskılardan dolayı beklenen performansı göstermediniz. Şimdi işinize sıkı sıkıya sarılın ve iletişime önem verin ön planda yer alabilmek için gayret gösterin. Kova: Gökyüzü yakın çevrenizde bulunan insanlarla ilişkilerinizde problemler yaşanabileceğine işaret etmekte. Onları görmek istediğiniz halleri ile değerlendirdiğinizi fark ederek aslında gerçek yüzlerinin hiç te öyle olmadığını fark ederek ilişkilerinizi sonlandırabilirsiniz. Balık: Bu hafta haklılığınıza olan aşırı güveniniz yanlış anlaşılmaları da beraberinde getirebilir temkinli olmalı ve yanlış anlaşılacak davranışlardan uzak durmalısınız. Ruhsal açıdan oldukça kuvvetli bir dönemdesiniz. İç sesinize güvenin ve onun size verdiği mesajlar doğrultusunda ilerleyin. Maddi konularda sıkıntılar söz konusu olabilir alacaklarınızı tahsilde gecikmeler söz verdiğiniz ödemeleri zamanında gerçekleştirememeler bu sürecin getirileridir.

Toplum Yaşam

Facebook’tan al haberi lk etapta iPhone için tasarlanan ‘Facebook Paper’ yaygınlaşırsa, haberleri Twitter’dan takip edenleri Facebook’a kaydırabilir NEW YORK - POSTA212

Y

azılı ve dijital haber kaynakları uzun zamandır dünyanın bilgi ağı işlevini yerine getiriyor. Şimdi ise Facebook kendi sırasını denemek istiyor. Geçtiğimiz hafta Facebook uzun süredir beklenilen haber uygulaması Paper’ı tanıttı. Bu uygulama kullanıcılara kişileştirilmiş haber akışı sunuyor. Editör ve muhabirler yerine Facebook’un uygulaması bilgisayar algoritması ve insanlardan oluşan sorumluların yönetiminde çalışıyor. Haber içerikleri sosyal ağın 1,2 milyar kişiden oluşan kullanıcıların paylaştığı linklerden oluşuyor. Yapılan son tanıtımda uygulama içeriklerinde New York Times, The Washington Post ve Time Magazine gibi haber kaynaklarının haberlerine yer verildi. Bu adım, Facebook’un popüler bir uygulama veya internette bir gezinti sayfasından çıkma yönündeki uzun vadeli stratejisinin bir parçası. Facebook insan ilişkilerinde özellikle kullanıcılarının yaşamının bir merkezi olmak istiyor. Son adım ayrıca Facebook’un temel uygulaması olan Facebook uygulamasına paralel bir dizi uygulama geliştirme amacını da or-

taya koyuyor. Şu an kadar çabalar karışık sonuçlar verdi: CEO Mark Zuckerberg geçen hafta yaptığı açıklamada, Facebook Messenger uygulamasının kullanımının geçen son üç ayda yüzde 70 arttığını belirtti. Facebook’un anlık mesaj uygulaması Poke ise daha az başarılı oldu. Zuckerberg Çarşamba günkü konuşmasında ayrıca daha fazla uygulamanın yolda olduğu mesajını da verdi. Geçtiğimiz hafta The Wall Street Journal gazetesine de tanıtımı yapılan Paper uygulaması pürüzsün ve akıcı bir uygulama olduğu gibi Facebook’un mevcut ana uygulamasının çoğu fonksiyonunu da yerine getiriyor. Ancak bazı yeni ve önemli özelliklere de sahip. Bunlar içerisinde uygulamanın jiroskopik özelliği ve telefon içerisindeki diğer sensörleri kullanarak fotoğraflara etkileşimli bakış olanağı getirmesi de bulunuyor. Kullanıcılar bu özellik sayesinde telefonlarını bir taraftan diğer tarafa hareket ettirerek bir fotoğrafı ileri ve geri hareket ettirebiliyor. Paper uygulaması ayrıca bilgileri segmentler halinde sunuyor. Örneğin Başlıklar, Popüler Hayat, Puan, Eğlence ve Ana sayfa— Bir bölüme tıklandığında haberin

özeti açılıyor. Kullanıcılar haber üzerinde parmaklarını kaydırarak haberin tamamını açabiliyor. Bir kağıdı çevirme animasyonu ile. Paper’da animasyonlar ve haberler arka planda daimi olarak yükleni-

yor. Bu nedenle uygulama içerisinde gezinti oldukça hızlı gerçekleşiyor. Bu özellik tabi en iyi yeni iPhone’larda çalışıyor, iPhone 4’ten eski modellerde ise çalışmıyor.Uygulama 2012 yılının ortalarından bu yana ürün müdürü Mi-

chael Reckhow ve tasarımcı Mike Matas liderliğinde yaklaşık 15 kişilik bir takım tarafından geliştirildi. Mike Matas 2011 yılında Facebook’a geçmeden önce Nest termostatlarında çalışıyordu. Uygulama ayrıca mesajlaşma

özelliğine de sahip ve kullanıcılara haber akışlarını yükleme ve arkadaşlarının profiline bakma olanağını da sunuyor. Reckhow, bu yeni uygulamanın eski uygulamayı kullanan kişileri engellemeden Facebook’u telefonlarda farkı bir şekilde kullanılmasına olanak vereceğini söylüyor. 3 Şubat’tan itibaren indirilebilen yeni uygulamanın masaüstü ve tablet versiyonları ise bulunmuyor. (The Wall Street Journal)

WASHINGTON AUTO SHOW İLHAN TANIR WASHINGTON - POSTA212

Amerikan ve diğer ithal otomobiller ocak ayının son haftasında Washington’da düzenlenen Auto Show’da görücüye çıktı. Fuarda sergilenen otomobillerde yakıt olarak benzinden kurtulma çabaları ön planda.

W

ashington Auto Show, yaklaşık 700 yeni model binek, kamyonet, minivan, spor ve mini arabayı kapsayan büyük bir etkinlik olarak ABD’nin başkentinde açıldı. Ocak ayının son günlerinde ziyarete açılan Show’da 42 Amerikan ve ithal araba markası, Amerikan pazarındaki yerini sağlamlaştırmaya çalışıyor. Auto Show’un açılışını Enerji Bakanı Ernest Moniz yaptı ve Amerikan araba endüstrisinin son on yıl içindeki en iyi dönemini yaşadığını ifade etti. Washington Convention Center, (Washington Sergi Merkezinde) başlayan sergideki birçok model adeta bilim-kurgu filmlerini andırıyor. Bir taraftan arabaların dizayn-

veya ‘intelligent assistance denilen ve bilgisayar donanımıyla yol ve çevresindeki her türlü canlının getirebileceği tehlikelere karşı kendi kendine önlemler alabilen Mercedes’ler de sergide yerlerini aldılar.

ları, diğer taraftan ise giderek yeşile dönüşen ve yakıt açısından daha ekonomik, etkili hale gelen arabalar çekici bir gösteri sunuyor.

SUYLA ÇALIŞAN DA VAR Benzinden ve geleneksel petrole dayalı yakıtlardan uzaklaşma ça-

basındaki birçok model, bateriden elektrikli motorlara, hybrid, ‘temiz dizel’ ve özellikle hidrojenle çalışan arabalara kadar çok farklı çeşidini Washington’da zevklere sunuyor. Tabi herkes daha yeşil veya daha az yakıt tüketen araba meraklısı değil. 2014 model Corvette’ler

HİDROJENLİLERE BÜYÜK İLGİ Bu yıl hem sergide, hem de ABD’de en çok ilgi çeken teknolojilerin başında hidrojen yakıtlı modeller geliyor. Toyota, Honda ve Hyundai hidrojenli arabalarda ciddi gelişmeler gösterirken, Washington Post’un bildirdiğine göre, ABD bir önceki enerji bakanı Steven Chu döneminde, hidrojen teknolojisine şüpheli yaklaşarak, yatırımlarını elektrik-baterili teknolojiye yöneltmişti.

DEPO HEMEN DOLUYOR Hidrojen ve oksijenin yakıt hücresinde (fuel cell) birleşmesiyle kimyasal reaksiyon sonucunda ortaya çıkan elektrik ile arabaların çalışmasına dayanan teknoloji, egzozundan sadece su buharı çıkarmasıyla çevre açısından da bir mucize meydana getiriyor. Hidrojen dolumu sadece birkaç dakika sürdüğü bilgisi basına yansıdı. EFSANE DE FUARDA Diğer taraftan on yıllarca ABD’nin en çok satan efsanevi kamyoneti olmuş Ford F-150 de yeni dizaynı ve yapı temasıyla boy gösterdi.

Posta212 Bulmaca Soldan Sağa: 1) Tesfir edilen - Bir bağlaç 2) Salkımlı bir meyve - Ayıklamak 3) Tela - Ezici büyük 4) Ermiş - Taam - Dilsiz 5) Kısaca şeker lokumu - İlk harfi kullanmak suretiyle birinci site anlamında bir kelime - Bir soru eki 6) Kur’an’da Şi’ra diye adı geçen yıldızın Türkçe adı 7) Kısaca İstihbarata Karşı Koyma - İki asa değil 8) Akıllı - Bir nota 9) Eskiden fukara giyisisi - Rütbesiz asker - Kadın 10) Bu cihat değil - Ahali 11) Geçmişteki olayları yer ve zaman göstererek anlatan bilim dalı 12) Utanı - Eski dilde çok ve bol olan anlamında bir kelime - Kur’an için bir tercüme şekli 13) Bezenmiş olan - Arap alfabesinde R harfinin okunuşu 14) Yüce - Eski dilde sebepler. Yukarıdan Aşağıya: 1) Haberci - Tedavi etme 2) Üstte taşınan nazarlık - Atılgan 3) Roket - Rütbe ve makamca ekber olanlar - Bir olumsuzluk eki 4) Bebek için ye! komutu - Çok taneli bir meyve - Mısır’ın başkenti 5) Kükürt elementinin simgesi - Küçük ve günahsız çocuk - Telefon almacı 6) Bir erkek adı - İletmekten emir - Bir harfin okunuşu 7) Kritik etmek Oksijenin simgesi - Bir harfin okunuşu 8) Avrupa’da bir nehir - Çok değil - Güzel koku 9) Büyük baş hayvan - Akıl Çiğ, kırağı 10) Söz - Soylu - Fasıla 11) Nifak - Yenilik.


Yaşam

5 Şubat 2014 Çarşamba

250 MİLYON CAHİL ÇOCUK Dünyada 250 milyon çocuk hiç okula gitmemiş, okuma ve yazma bilmiyor. Bu acı tablo yoksulluğun ve cehaletin çığ gibi büyüdüğüne işaret ediyor AYSEL TAPAN POSTA212 - HABER MERKEZİ

B

irleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Organizasyonu’nun (UNESCO) yayımladığı rapora göre, dünyada 57 milyon çocuk hiç okula gidemezken ilkokul çağında olan 650 milyon çocuktan 250 milyonu, okuma ve yazma bilmiyor. Bu durum ise devletlerin yıllık 129 milyar dolar zarara uğradığı ve yoksulluğu arttığı anlamına geliyor. UNESCO, sadece iki yıl içinde iyi eğitilmiş öğretmen açığının giderilmeyi, yetişkinlerde okuma yazma oranını yükseltilmeyi ve toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin ortadan kaldırmayı hedefliyor. KOŞULLAR İYİ DEĞİL Bu yıl 11. kez yayınlanan raporda, 2015 yılına kadar gerçekleştirilmesi gereken amaçlar değerlendiriliyor. UNESCO, tüm dünyanın ilk yapması gereken şeyin erken dönem çocuklukta eğitim ve bakım koşullarının geliştirilmesi olduğunun altı çiziliyor. Çünkü çocukların geleceği için erken çocukluk dönemi hayati öneme sahip. Raporda, ilkokula giden 130 milyon öğrencinin beklenenin altında öğrendiği, yaklaşık 120 milyon çocuğun sınıfta çok az zaman geçirdiğine dikkat çekiliyor. ÖĞRETMENLER DE EĞİTİLMELİ UNESCO, çocukların geleceğinin öğretmenlerin elinde olduğunu fakat tüm sorumluluğun da onlara yüklen-

memesi gerektiği belirtilerek, 2015 yılına kadar 5.2 milyon öğretmenin işe alınması zorunluluğunun altı çiziliyor. Dünyada ülkelerin üçte birinde ilkokul öğretmenlerinin yüzde 75’inden daha azı yeterli düzeyde eğitime sahip…Raporda bazı iyi haberler de var. 1999 ile 2011 yılları arasında okula gitmeyen çocuk sayısı neredey-

se yarı yarıya düştü. 67 ülke eğitim için ayırdıkları kaynağı 153 milyon dolara yükseltti. Ama durum hala içler acısı. 774 MİLYONUN OKUMA YAZMASI YOK Genç ve yetişkinlerin becerilerinin geliştirilmesinin hedeflendiği rapor, düşük gelirli ülkelerdeki

yoksulların sadece yüzde 14’ünün ortaokulu bitirdiğini gösteriyor. Ayrıca, dünyada 774 milyon olan okuma yazma bilmeyen yetişkinlerin sayısının 2015 yılında 743 milyona düşürülmesi hedefleniyor. Bu sayının sorumlusu ise sadece on ülke ve 774 milyonun üçte ikisi kadın. Toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine

de dikkat çeken UNESCO, 2015 yılına kadar ülkelerin yüzde 70’inde cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını bekliyor. Tüm dünyada okula gitmeyen çocukların yüzde 54’ünü kızlar oluşturuyor. Bu oranda Arap ülkelerinin payı yüzde 60. Raporu UNESCO için hazırlayan araştırma ekibi, eğer yoksul ülkeler-

de çocuklar temel okuma yazma becerilerini kazanırsa 171 milyon kişinin yoksulluktan kurtulabileceğini ve böylelikle dünyada yoksulların oranının yüzde 12 azalabileceğini ifade etti. Ayrıca eğer kadınlar temel eğitimlerini tamamlarlarsa anneden kaynaklanan çocuk ölümlerin yüzde 66 oranında azalabileceği tahmin ediliyor.

ŞU DÜNYANIN ÇOCUKLARA YAPTIĞINA BAK! NEW YORK - POSTA212

B

M Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) verileri, bir kez daha çocuklarla ilgili üzücü ihlalleri ve eşitsizlikleri ortaya koydu. UNICEF, bugün dünyadaki 2.2 milyar çocuk arasında en dezavantajlı durumda olanların, haklarından yararlanmalarını engelleyen eşitsizliklerin belirlenip giderilmesi için daha fazla çaba ve yenilik çağrısında bulundu. UNICEF’in, “Sayılarla Dünya Çocuklarının Durumu 2014” raporu, 1990’lı yıllardan bu yana genel olarak çocuk ölüm hızlarının düştüğünü, beslenme koşullarının iyileştiğini ve okul sayısının arttığını gösterse de “Her Çocuk Önemlidir: Eşitsizliklerin ortaya konulması, çocuk haklarının geliştirilmesi” başlıklı raporda yer alan istatistikler sürüp giden çocuk hakları ihlallerini ortaya koyuyor. Raporda yer alan temel hak ve ihtiyaçlarından mahrum bırakılan çocuklarla ilgili çarpıcı veriler şunlar: 6.6 MİLYON ÇOCUK ÖLDÜ w 2012 yılında 5 yaşından küçük yaklaşık 6.6 milyon çocuk önlenebilir nedenler yüzünden öldü. Bu ölümler yüzde 3.2’lik bir oranla en çok Sahra altı Afrika ülkelerinde yaşanıyor. w Her gün sağlık hizmetlerinin yetersizliğinden dolayı 5 yaşının al-

Her gün 5 yaş altı 18 bin çocuk ölüyor. Kızların yüzde 11’i 15 yaşına gelmeden evlendiriliyor. Eşitsizlikler dünyasında çocuklar kayboluyor. Çocukların yüzde 15’i çeşitli işlerde çalıştırılarak sömürülüyor tında olan yaklaşık 18 bin çocuk ölüyor. w Dünyadaki çocukların yüzde 15’i, okuma ve oyun oynama haklarını ihlal edecek şekilde çeşitli işlerde çalıştırılarak sömürülüyor ÇOCUKLAR KAYITLARDA YOK w Kız çocuklarının yüzde 11’i, 15 yaşına gelmeden evlendiriliyor. Bu da onların sağlık, eğitim ve korunma haklarını tehlikeye düşürüyor. UNICEF raporunda aynı zamanda

dünyadaki eşitsizliklere de işaret ediyor. Dünyadaki en yoksul çocukların doğumda vasıflı nezaretçi eşliğinde dünyaya gelme şansları en varlıklı kesimlerden çocuklara göre neredeyse üç kat daha az.

Nijer’de kentlerde yaşayan hanelerin tamamı temiz içme suyu olanaklarına sahipken, kırsal kesimde bu oran ancak yüzde 39. Çad’da ortaokula başlayan her 100 erkek çocuğa 44 kız çocuk düşüyor.

Bu durum kız çocukları okulların sağlayabileceği eğitimden, korumadan ve hizmetlerden yoksun bırakıyor. Tanzanya’da yoksulların sadece yüzde 4’ü çocuklarının doğum kaydını yaptırıyor. Verilerin kendi başları-

na dünyayı değiştirmeyeceğinin ve karar vericilerin harekete geçmesi gerektiğinin vurgulandığı raporda ayrıca, binlerce okul çağındaki Suriyeli mülteci çocuğun eğitim almadığına dikkat çekiliyor.


Yaşam

5 Şubat 2014 Çarşamba

Hollywood’un en güzel çocukları Dünya çapında ünlü yıldızların çocukları da anne ve babaları kadar ilgi çekiyor. Bu çocuklar, üzerlerindeki giysilerden ellerindeki yiyeceklere kadar gittikleri her yerde basının ilgi odağı oluyorlar NEW YORK - POSTA212

H

ollywood yıldızlarının çocukları da en az anne ve babaları kadar ünlü. Doğdukları günden itibaren, hatta doğmadan

Angelina Jolie ve Brat Pitt

VIVIENNE

AXL

Angelina Jolie ve Brat Pitt’in kızı Vivienne, uzun zamandan beri Hollywood’un en güzel çocuklarından biri. Annesi kadar şık giyinen Vivienne 5 yaşında.

NORTH WEST

Fergie ve Josh Duhamel çiftinin Ağustos 2013’te kucaklarına aldığı oğulları Axl, ilk Facebook fotoğrafından bu yana Hollywood’un en şirin bebekleri arasında yer alıyor.

ABD’li rapçi Kanye West ve televizyon yıldızı Kim Kardashian’ın kızı North West Hollywood’un en gözde çocuklarından biri. North West farkında olmasa da, şimdiden bir moda ikonu.

BLUE IVY CARTER

HARPER SEVEN

Gisele Bündchen

VIVIAN LAKE Ünlü top model Gisele Bündchen’ın bir yaşındaki kızı Vivian Lake en az annesi kadar güzel. Gisele’in Instagram sayfasından paylaştığı fotoğraflar binlerce kişi tarafından beğeniliyor.

önce basının ilgi odağı olan ünlülerin çocukları, giydikleri kıyafetlerden gezdikleri yerlere kadar merak ediliyor. İşte doğuştan şanslı bir genetik mirasa sahip olan ünlü çocuklarından bazıları:

David ve Victoria Beckham çiftinin küçük kızı Harper Seven, henüz iki yaşında olmasına rağmen hem sevimliliği hem de giydiği kıyafetlerle olay yaratıyor.

Victoria & David Beckham

Beyonce Knowles ve Jay-Z’nin kızları Blue Ivy Carter, fotoğrafı ilk internette yayınlandığı an güzelliğiyle herkesi büyüledi.

Komando eğitimine var mısınız?

zenginleştirilmiş bu program benim başka sistem ve salonlarda denediğim egzersizlerden çok daha yorucu ama bir o kadar da başarılıydı.

Açık arazide çamurların içinde sürünmek yerine klimalı spor salonunda gerçek komanda eğitimi alıyorlar. Uzman kadro, 8 yaşından 76 yaşına kadar farklı sporcuları eğitiyor

YEMEK İŞİNİ DE DÜŞÜNMÜŞLER Bunca egzersizin üstüne yemek düşünmek sanki günah gibi… Öyle ya onca efor, onca yorgunluk ter ne yiyeceğinize özellikle dikkat etme arzusu uyandırıyor. Ama “ne yemeli” diye düşünürken bakıyorum ki Wilkins bunu da düşünmüş. Kapının önünde büyük bir kamyon var. Üzerinde şöyle yazıyor: “Yemeğinizi şu telefonları çevirerek sipariş verebilir ve sağlıklı başladığınız güne yine sağlıklı ve dengeli beslenerek devam edebilirsiniz". İçinde tam teşekküllü bir mutfağı olan bu kamyonda pişen yemekler hem bu kamyon hem de bir diğer otomobille yakın güzergahtaki sporseverlere ulaştırılıyor.

DEMET DEMİRKAYA NEW YORK - POSTA212

N

ew York Long Island'a Ronkonkoma kasabasında sıra dışı bir spor salonu… Ancak, buranın hem sahibi hem de bu yeni egzersiz ve antrenman konseptini Long Island’a getiren Tyrome Wilkins, spor salonu ifadesinden pek hoşlanmıyor. Tyrome Wilkins, tam 12 sene Amerikan ordusunda astsubay olarak görev almış. Drill adı verilen sıkı talimlerin koçluğu konusunda uzmanlaşmış. 8 yaşından 76 yaşına kadar farklı yaş gruplarından öğren-

cisi olan Wilkins şöyle anlatıyor: “Ve anladım ki, insanoğlunun vücudu ve ruhu yeterince istenirse daha çok zorlanabiliyor. Her şey beyinde bitiyor ve işte insanın en zayıf yeri de burası". Wilkins, gelenlerin sadece fiziksel değil aynı zamanda ruhen de güçlendiğini, uygulanan egzersizleri başardıkça özgüvenlerini de kazandıklarını belirtiyor. BÜTÜN KASLAR ÇALIŞIYOR Bootcamp’ın hakkında Tyrome Wilkins ile sohbet ediyorum. Kısa boylu ve oldukça fit olan Wilkins başlıyor anlatmaya: "Biz küçük gruplar halinde çalıştırmayı tercih ediyoruz. Bootcamp yani askeriyedeki komando eğitimi prensibindeki egzersizlerle vücudun

tüm kaslarını geliştirip güçlendirirken, bunu diğer salonlara nazaran hem daha kısa sürede hem de daha eğlenceli yapıyoruz. Her 8 kişilik gruba bir koç veriyoruz ve herkesin kapasitesine uygun kişisel egzersiz uygulamaları yapıyoruz. Her seans 1 saat sürüyor. Seans sonrası isteyen diğer seanslara katılabiliyor. Ya da salondaki aletlerle çalışma yapabiliyor. Gün içinde farklı saatlerde grup çalışmaları yapıyor. İsteyen istediği sıklıkta katılabiliyor yani. Ayrıca, yine isteğe bağlı olarak bire bir koç eşliğinde çalışma programlarımız var. Bu konuda 10 koçumuz görev almakta.” İLK GÜN CANIM ÇIKTI AMA DEĞDİ Bu eğitimi almak isteyenlerin öncelikle sağlık durumuna bakıldığını söyleyen Wilkins, ardından vücudunun fitlik durumu ve kapasitesinin incelendiğini belirtiyor. Ben ilk deneme seansına katılacağım

için bana yapacağım egzersizleri şöyle anlatıyor: “Basic Training programına dahil olacaksın. Önce bir kaç kas açıcı esneklik hareketleri, ardından bir kaç jumping jack (Kolları kaldırıp indirerek sıçrama hareketi) yapacaksın. 2’şer dakikalık kardiyo aletlerinde aralıklı egzersiz yaptıktan sonra hemen 10 şınav çekeceksin. Bitmedi, 10 adet de mekik çektikten sonra su molası var. Çok değil 50 saniye. Ardından grupla beraber aşağı kata koşmaya başlayacaksın. Merdivenleri çıkıp bu sefer de ağırlık ve bir kardiyo aletiyle çalışacaksın." Evet inanılır gibi değil ama hepsi

gerçekleşti. Bütün bunları 45 dakika içinde yaptım. Ondan sonra 15 dakikalık bir egzersiz daha vardı. Bunun 5 dakikasını "Jacobs Ladder" yani Jacob’ın merdivenine ayırdı Wilkins… Ve inanın bu aleti çok sevdim. Olduğu yerde sayan minyatür bir yürüyen merdiven… Ellerim ve ayaklarımla durmadan bir tırmanma ve yürüme halinde olduğum için baldırlarımda ve karnımda yanma ve kaslarımda sertleşme hissetmeye başladım. Hem de ilk günden… Kalan 10 dakika ise yeniden mekik ve farklı versiyonlarda şınav çektim. HER GÜN FARKLI BİR EĞİTİM Bu sefer duvara ve halata tırmanma yoğunluktaydı. Mekik, şınav ve köprü kurmaların, katlar arası koşuların da yoğunlukta olduğu, ağırlık ve kardiyo aletleriyle

GELİNE KOMANDA EĞİTİMİ Çocuklara ve erişkinlere kendini koruma teknik dersleri de veren Team Extreme'de "Gelin için bootcamp" adı altında enteresan bir program da var. Bunda amaç gelin veya gelinin arkadaşlarının evlilik tarihine dek hızlı bir şekilde zayıflayıp düğün giysilerini rahatça giyebilecek hale gelmeleri. “Azim varsa her şey mümkün” prensibinden yola çıkan Wilkins ile görüşebilmek için her iki katı sayısız kere inip çıktım. Bir yandan da kendi kendime espri yapıyordum: “Bak egzersizin yarısını merdivenlerde yaptım”. Wilkins ise bunu şöyle cevaplayarak kesin bir gerçeği vurguladı: “Benden çok sen hevesli olacaksın. Bu yorucu egzersizlerin sonunda istediğin kiloya geldiğinde bacaklarındaki kasları gördüğünde, o merdivenleri benim peşimde değil artık kendin için inip çıkacaksın”


Yaşam İlkbahar, yaz ve sonbaharda gidilebilecek çok yer var. Ama Amerika’da kış aylarında da gidebileceğiniz ve romantik tatil yapabileceğiniz muhteşem yöreler var

5 Şubat 2014 Çarşamba

Berkshires, MA

Sunay Akın @sunayakin62

MERDİVEN 40’A DAYANIR

KIŞIN ABD’NİN EN ROMANTİK KENTLERİ Berkshires, MA

NEW YORK - POSTA212

R

Berkshires, Batı Massachusetts eyaletinin en yüksek yerlerinden biri ve kışın tadını çıkarmak için aradığınız her şey var. Kayak yapmak için ideal pistler bulunan Berkshires; müzik, sanat ve eğlence tutkunları için de sonsuz seçenekler sunuyor. Müzeleri ve festivalleri ile başınızı döndüren Berkshire aynı zamanda doğa severlerinde aşık olacağı eşsiz bir kent.

omantizm denince herkesin hemen aklına sonbahar rüzgarları, ağaçlardan dökülmüş kuru yapraklar ya da ilkbaharın ılık esintisi gelir. Romantik Hollywood filmleri genellikle sonbaharda geçer. Ama kış mevsiminde de romantizm bir başka olabilir. Kışın soğuğunda içinizi ısıtabileceğiniz ABD’nin en romantik kentlerini sizler için araştırdık.

Kauai, Hawaii

Hawaii adalarının en küçüklerinden birisi olmasına rağmen muhteşem kumsalları, şelaleleri ve ormanlarıyla gelenleri büyüleyen Kauai Adası’nın doğal güzelliklerini unutamayacaksınız. Volkanik bir ada olan Kauai’de mercan kayalıklarında sualtı cennetini keşfe çıkabilir ya da sörf yapmanın keyfini çıkarabilirsiniz. Kauai Adası’nın eşsiz kumsallarında gün batımı seyretmeye doyamayacaksınız.

Sedona, Arizona

Palm Springs, Kaliforniya Güney Kaliforniya’da bulunan Palm Springs; golf sahaları, spaları ve hatta gazinoları ile çölün ortasında heyecan arayanların vahası. Teleferik ile şehre yukarıdan bir göz attıktan sonra çölde heyecanlı bir tura çıkmalısınız. Hayvanat bahçesi ve Joshua Ulusal Milli Parkı’nı da mutlaka görmeniz gerekiyor. Kış aylarındaki ılıman bir havası olan Palm Springs; restoran, bar ve sanat galerileriyle unutulmaz bir kış tatilinin en doğru adreslerinden biri.

Kızıl dağ tepeleri karla kaplandığında bu çöl vahası daha da çekici bir hale geliyor. Ilık bir günde kalabalıklar sokaklardan çekildiğinde, çiftler kendilerini Sedona’nın muhteşem yürüyüş parkurlarında buluyor. Sedona’nın romantik atmosferinde gün doğumunu sıcak hava balonunda karşılayabilir sonrasında özel spa merkezlerinde rahatlayabilirsiniz.

Teksas Hill Country, Teksas Austin şehrinin hemen batısında olmasına rağmen Teksas Hill Country, nehir ve kanyonlarıyla size tüm dünyayı unutturacak. Teksas Hill Country’de 26 metrelik otantik Alman Noel Piramidi’ni keşfe çıkmak ya da festival mağazalarında sevdiklerinizi hatırlamak isteyebilirsiniz. Açık hava buz pistinde paten yapıp tatilinize heyecan katabilirsiniz. Ayrıca, at arabasında romantik bir gezintiye çıkmadan Teksas Hill Country’den ayrılmamalısınız.

MERDİVEN bir kurtarıcıdır her şeyden önce. Öyle olmasaydı, üstlerinde merdiven taşıyan kırmızı renkli arabalara, trafikte geçiş önceliği tanınır mıydı? Harflerle çıkarız sözcüklerin katına. Oradan da tümcelere... Bu yüzdendir ki, bir merdiven görünümündedir, “Harf” sözcüğünün ilk harfi. Bir oyun alanıdır merdiven. Efendim, basamakları geniş olanlar için bu düşüncemin doğru olduğunu mu söylüyorsunuz!? Ama ben, basamaktan değil, tırabzandan söz etmek istiyorum. Tırabzan ki, kaydırağıdır, annelerinin oyun parkına götürmediği çocukların... Ve tahta bir merdiven kızak oluverir çocukların altında, karlı bir kış gününde. Tırabzandan kayan çocuk neşe içinde gülümserken, yanından hızla geçtiği adam, üç dört basamakta bir durmakta ve soluklanmaktadır. Ne de olsa çocuk, merdiven dayamamıştır yaşlılığa. Merdiven dayamak!.. Bir insanın yaşı sorulduğunda yanıt olarak kullanılır bu deyim: “Ellime merdiven dayadım...” Yirmime merdiven dayadım, denmez oysa. Ya da otuzuma!.. Kırk!.. Evet, kırk yaştır, merdiven dayamak deyiminin kullanıldığı alt sınır. Türkçe deyimlerin güzelliğine borçlu olduğumuz şiirlerden biri de, Ahmet Haşim’in “Merdiven” adlı şiiridir: Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak... Son basamağında ölüme çıkılan tek merdiven idam sehpasınınkidir. Amerika’nın Leavenworth hapishanesindeki bir mahkûm, kaldığı tek kişilik hücrenin penceresinden kendisi için kurulan idam sehpasının yapılışını seyreder. Marangozun birkaç basamaklı merdivenin tırabzanını büyük bir itinayla zımparaladığını görünce de sorar: “Bunu neden yapıyorsun?..” Marangoz alaylı bir şekilde gülümser: “Eline kıymık batmasın diye...” Annesinin çabası sonucu cumhurbaşkanı tarafından idamdan kurtulan mahkûmun adı Robert Stroud’dur. Ama siz onu “Alcatraz Kuşçusu” olarak tanırsınız. Merdivenli sokakları olan kentleri severim. Çocukluğum, Trabzon’un “Merdivenli Sokak”ında geçti ne de olsa. Ne de güzel sokak adları var İstanbul’un: Merdiven Sokağı, Merdiven Yokuşu, Merdivenli Bayır, Merdivenli Çeşme, Merdivenli Hamam Çıkmazı... Kocaman bir kasabaya dönüşen İstanbul’un “Merdivenköy”ü bile vardır. Ama, eski İstanbul kartpostallarında gördüğümüz Yüksekkaldırım’ın basamakları, dar bir şerit halinde, otomobillere açılan yolun iki yanına sıkışıp kalmıştır... Rıfat Ilgaz, çantası dolu olarak Yüksekkaldırım’ı çıkan postacı İlhami Efendi’yi anlatır “Bu Merdivenlerden” adlı şiirinde: Bir düşün, ne demiş Haşim Amcan, Vermiş de tatarböreğini gövdeye, Ağır ağır çıkacaksın demiş, bu merdivenlerden, Böyle soluk soluğa değil! Rıfat Hoca’nın, dizelerinde Ahmet Haşim’i alaya aldığı şiirinin yanı sıra, İrlandalı yazar Bernard Shaw’un da, Hollywood filmlerini eleştirirken merdiven kullandığı görülür: “Hollywood’da bir filmin yüzde doksan beşi, merdivenlere tırmanıp inmekten ya da arabalara girip çıkmaktan oluşuyor. Oyunlarım, onların çok ilgi duyduğu merdivenlerde geçmiyor. Böyle olunca da, sinema sanatından anlamadığım söyleniyor.” Merdiven çıkarken bir başkasının önüne geçmek uğursuzluktur. Merdiven altından geçmeye kalkışmak da öyle!.. Bunun nedeni, merdivenlerin Tanrılara uzanan yollar olduğu inancıdır. Bu inançlar günümüzde varlıklarını sürdürseler de, basamakların tahtadan yapılması inancı terk edilmiştir. Demirden basamak yapılmaz. Tanrılar, yeraltından maden çalan insanlara kızabilir ne de olsa!.. “Maazallah” deyip, kulağımızı çekerek tahtaya vurmalı üç kere. Ne asansör, ne de “yürüyen”lileri pabucunu dama atabilmiştir merdivenin!.. Daha doğrusu atmıştır da, o kendisini duvara dayayıp çıkıp almıştır her seferinde. Merdiven, güvenilir dostlarından biridir insanlığın. Başımızın sıkıştığı anda yardımımıza koşar merdiven. Unutmayın, binalarda “yangın asansörü” değil, “yangın merdiveni” vardır!.. Bu yazının sonuna da Sunay Akın’ın şu dizeleri ne de yakışır: Ah! Şu benim şair yalnızlığım bir yangın merdiveni gibidir umut apartmanının arkasında pas tutarken yüreğim ayakta duruyorum yıkılmadan çocukların kayacağı bir tırabzanım olmasa da


10

Seri İlanlar

5 Şubat 2014 Çarşamba

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

DETAYLI BİLGİ İÇİN İLAN DANIŞMA HATTINI ARAYINIZ: 347 730 42 36 İlanınız Burada Yayınlansın

SATILIK ROUTE Pazartesi, Cuma günleri arası, saat 1 ile 5 arasında dağıtım, haftada $1300 ile $1400 arasında kazanç sağlayan yolumu kesin dönüş sebebiyle satıyorum.

$50

Ciddi ilgilenenler arasın lütfen. Depo New Jersey’de, dağıtım yeri ise Delaware’de.

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

Telefon: 609 817 5400

POSTA212 Seri İlan Sayfaları USAilan.com ile ortak hazırlanmaktadır...

ELEMAN ARANIYOR

Bayan Eleman Aranıyor

Warehouse’ta görevlendirilmek üzere, daha önce shipping/receiving tecrübesi olan, dikkatli, düzenli ve ayrıntılara önem veren takım arkadaşları alınacaktır.

Marketimizde, 8:00 am - 4:00 pm aralığında, çalışma izni olan bayan eleman ihtiyacımız vardır.

Fair Lawn, New Jersey

Astoria, New York

İlgilenenler bize kayhan@nybox.com e-mail adresinden veya 718 482 6927’den ulaşabilirler.

New York’ta bakıcı aranıyor

Manhattan’a 10 dakika uzaklıkta, Weehawken, New Jersey’de kiralık oda öğrenci, temiz bir bayana kiralıktır.

Upper East Side’da kısa dönem kiralık oda

Haftaiçi tam zamanlı bakıcı arıyoruz.

East Rutherford, NJ’de 1+1 kiralık daire

Devren satılık Türk restaurantı

$40

Binghamton, New York’ta bulunan, 3 yıllık çalışan Turkish restaurant uygun fiyata satılıktır.

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

Eski Dünya Ticaret Merkezi’ne 2 sokak uzaklıkta olan restoranımız ile ilgili detaylı bilgiyi 347-663-09-43 no’lu telefondan edinebilirsiniz.

İlanınız Burada Yayınlansın

Telefon: 570 582 5208

$20

Clifton’da cafe için bayan garson aranıyor.

Queens’te Tecrübeli Busboy Aranıyor

Brooklyn’de, temiz, titiz, sigara içmeyen bir bayan roommate arıyorum.

Telefon: 201 888 8852

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

East Rutherford, NJ’de iki kişinin rahat yaşayabileceği müstakil evimin üçüncü katını Şubat 1, 2014 itibariyle kiraya veriyorum. Elektrik, ısıtma, internet dahil aylık $1100. Manhattan’a ulaşım mevcut. Manhattan otobüsü (164) evin önünden geçiyor.

Sunnyside, Queens’teki restaurantımız için tecrübeli ve okul sorunu olmayan full-time busboy arkadaşlar aramaktayız.

Evi görmek için bana 212 810 1334’ten ulaşabilirsiniz.

Detaylı bilgi ve görüşme için 718 392 3838 nolu telefonu arayabilirsiniz.

Seri İlanlar Kazandırır!

Telefon: 347 424 6683 Clifton’ın en temiz ve sakin yerinde kiralık eşyalı oda. Hemen taşınmaya müsaittir. Telefon: 201 667 8031 2 yaşındaki çocuğumuz için haftanın 5 günü full time çalışacak, tecrübeli, Amerika’da oturma izni olan bakıcı arıyoruz. New York. E-mail: bebekbakimi@hotmail.com

SERİ İLAN Emlak, Eleman, Vasıta, Alım/Satım, Çeşitli İlanlar

İtalyan restaurant için ORTAK ARANIYOR

SOSYAL İLAN Kutlama, Anma, Teşekkür, Doğum, Vefat İlanları

Newton, New Jersey’de işlek bir cadde üzerinde bulunan, ciddi gelir potansiyeline sahip bir İtalyan restaurant için; güvenilir, iş ahlakına sahip ortak aranıyor.

Telefon: (347) 730 4236 E-mail: seriilan@posta212.com

TİCARİ İLAN Ürün Tanıtımı, Kurul, Bilanço İlanları

Queens, New York Kargo firmasında çalışacak; çalışma izni olan full time/part time personel aranıyor.

718 213 8652 numaralı telefondan Murat Bey’den randevu alarak görüşmeye gelebilirsiniz.

İlanınız Burada Yayınlansın

ABD’nin finans bölgesi Wall Street civarında Church Street ile Murray Street’in köşesinde, “26 Murray Street” adresindeki pizza dükkanımız satılıktır.

Kargo Firmasında Çalışacak Personel Aranıyor

Başvurularınızı cem@cibovita.com adresine gönderebilirsiniz.

E-mail: manhattannanny2014@hotmail.com

SATILIK PİZZA DÜKKANI

GAZETESİ

Ciddi düşünen yatırımcıların Ahmet Bey ile görüşmesi rica olunur. Telefon: 862 222 0003

Telefon: 201 737 3804

Dallas’ta aileye dadı ve ev yardımcısı aranıyor

Manhattan’ın nezih muhitinde eşyalı oda. Ocak 30’dan Nisan 23’e kadar 2 oda bir salon olan evimizin bir odası sigara kullanmayan, temizliğe önem veren bir bayana kiralıktır.

6 ve 4 yaşlarında iki oğlumuz ve 1 aylık kızımıza dadılık yapacak, ev işlerinde bana yardımcı olabilecek Türk bir bayan arıyoruz.

İnternet ve evin bütün masrafları kiranın içindedir. Kira bedeli 900 dolardır.

Ücret tecrübeye ve saatlere bağlıdır.

Özel günlerinizde sizlere hizmet vermekten gurur duyarız. Davet yemekleri siparişleri alınır. Telefon: 646 730 7856

Bölge: Plano, Texas E-mail: ellcohen@hotmail.com

Çocuk Bakıcısı Arıyoruz 2 yaşındaki kızımıza bakacak, hafif ev işleri ve yemek konusunda yardımcı olabilecek, kötü alışkanlıkları olmayan, 40 ile 50 yaş arası yatılı bir bayan arıyoruz. Evimiz, kalacak bayan için uygun olup kendisine ait oda, tuvalet ve banyosu olacaktır. Evimizde internet, televizyon ve telefon servislerimiz mevcuttur. İlgilenenler 973 769 8766’dan ulaşabilirler. Morris County, New Jersey

Devren kiralık studyo daire Yılbaşında Türkiye’ye kesin dönüş yapacağımdan evimi tüm eşyaları ile devretmek istiyorum. Mecbur olmasam evimi burakmak istemem. Çok nezih bir bölge, temiz güvenli, Kings Highway’e, Sheepshead Bay’e, Türk restaurantları ve marketlerine yakın. Tren iki blok uzaklıkta. Cadde üzeri, birinci kat, harika bir yer (stüdyo) iki kişi de kalabilir. designernewyork@hotmail.com ya da 347 444 99 63 numaralı telefondan bilgi alabilirsiniz.

Telefon: 646 831 8980

Lakeview Ave, Clifton’da oturduğum evin kulanmadığım 2 odası kiralıktır. Bay, bayan farketmez… Gaz ve elektrik bana ait. Telefon: 201 667 8031 İki odalı evimin 1 odası titizliğe önem veren bayan için kiralıktır. Telefon: 201 668 4872

Restoran Elemanları Aranıyor Manhattan, Upper West Side bulunan Pasha Restaurant’ta çalışacak; bartender, garson ve busboylar aranmaktadır. Müracaat: Kemal Binici Telefon: 917 902 1385

NEW JERSEY’DE ŞOFÖR ARANIYOR New Jersey’de oturan, şirket arabasıyla ekmek dağıtımı yapabilecek arkadaş aranıyor. Telefon: 862 200 8070

GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NDEKİ BAŞKONSOLOSLUKLAR T.C. ATLANTA FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (404) 848-9600 +1 404 848 9600 mdiamond@honturkishconsulga.org Chairperson, The American Turkish Friendship Council 1266 West Paces Ferry Rd. NW Suite 257 Atlanta, GA 30327 Web sitesi www.honturkishconsulga.org T.C. BALTIMORE FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (410) 889-0697 +1 (410) 889-0697 czkiratli@bcpl.net 313 Wendover Road, Baltimore, MD 21218

T.C. BOSTON BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon e-Posta Adres

+1 857 250 47 00 consulate.boston@mfa.gov.tr 31 Saint James Avenue,Suite #840, Boston, MA 02116 Web sitesi boston.bk.mfa.gov.tr T.C. DETROIT FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (248) 701-1050 +1 (248) 626-8279 nurten@turkishconsulategeneral.us P.O. Box 986, Farmington, MI 48332-0986

T.C. FLOWOOD FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (601) 936-3666 x128 +1 (601) 939-5685 ejones@mmiemail.com 1000 Red Fern Place, Flowood, MS 39232

T.C. HOUSTON BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon

+1 713-622 58 49 +1 713-622 03 24 +1 713-622 32 05 +1 713-622 32 76 Faks +1 713-623 66 39 e-Posta consulate.houston@mfa.gov.tr Adres 1990 Post Oak Boulevard Suite 1300, Houston, Texas 77056-3813 U.S.A Web sitesi http://houston.bk.mfa.gov.tr

T.C.KANSAS FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (816) 415-8325 +1 (816) 415-8325 emruerten@gmail.com 812 N. Woodridge Lane, Liberty. MO 64068

T.C.LOS ANGELES BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon

+1 (323) 655-8832 +1 (323) 655-8039 +1 (323) 655-8056 +1 (323) 655-8329 Faks +1 (323) 655-8681 e-Posta consulate.losangeles@mfa.gov.tr Adres 6300 Wilshire Blvd.,Suite 2010, Los Angeles, CA 90048 Web sitesi losangeles.bk.mfa.gov.tr T.C.NEW YORK BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon

+1 (646) 430-6560 +1 (646) 430-6590 (Konsolosluk Çağrı Merkezine 1-888-566-76-56 numaralı telefondan 7 gün 24 saat ulaşılabilmektedir) Acil Sağlık konuları için: Prof.Dr.Adnan Çinal E-mail:acinal@gmail.com Faks +1 (212) 983-1293 e-Posta consulate.newyork@mfa.gov.tr Adres 825 3rd Avenue, 28th Floor, New York, NY 10022 Web sitesi newyork.bk.mfa.gov.tr T.C.SAN FRANCISCO FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (707) 939-1437 +1 (707) 939-1433 bonnie@kaslan.com 1281 Oak Creek Drive, Suite A, Sonoma, CA 95476

T.C.SEATTLE FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres

+1 (206) 662-8234 +1 (425) 739-6722 john.gokcen@boeing.com 12328 NE 97th Street, Kirkland, WA 98033

TC WASHINGTON BÜYÜKELÇİLİĞİ Telefon Adres

+1 (202) 612-6700 2525 Massachusetts Ave NW Washington, DC 20008

T.C.ŞİKAGO BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon

+1 312 263 06 44 +1 312 263 12 95 Faks +1 312 263 14 49 e-Posta consulate.chicago@mfa.gov.tr Adres 455 N. Cityfront Plaza Dr., (NBC Tower), Suite:2900, Chicago, IL 60611 - USA Web sitesi sikago.bk.mfa.gov.tr BAĞLI BİRİMLER BASIN MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6807 Faks (202) 319.1087 e-Posta trpressoffice@verizon.net DİN HİZMETLERİ MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202-612-6816 Faks 202-332-1841 EĞİTİM MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612-6810 Faks (202) 319-1538 e-Posta education@turkishembassy.org egitim@turkishembassy.org EKONOMİ MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6790 Faks (202) 238.0627 e-Posta washingtoneco@verizon.net EMNİYET MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202-612-6809 e-Posta washington@egm.gov.tr GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202 612 6794 Faks 202 518 4116 e-Posta gtbusa@gtb.gov.tr KÜLTÜR TANITMA MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6800 Toll free: (877) FOR TURKEY Faks (202) 319.7446 e-Posta dc@tourismturkey.org SİLAHLI KUVVETLER ATAŞELİĞİ Telefon (202) 612.6770 Faks (202) 238.0623 e-Posta adminattache@wtska.com defensesec@wtska.com wska@wtska.com milattache@wtska.com navalattache@wtska.com TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6780 Faks (202) 238.0629 e-Posta vasington@dtm.gov.tr dtvas@verizon.ne

HAVAYOLLARI TÜRK HAVA YOLLARI Telefon 1-800-874 8875 Web sitesi www.turkishairlines.com DELTA HAVAYOLLARI Telefon 800-221-1212 Web Sitesi http://www.delta.com UNITED AIRLINES Telefon 1-800-864-8331 Web Sitesi http://www.united.com

ACİL TELEFON VE YARDIM HATLARI Yangın İhbar Polis İmdat Ambulans Zehirlenme Kontrol Merkezi Tecavüz Kriz Merkezi Adsız Narkotikler Adsız Alkolikler Aile İçi Şiddet Yardım Hattı Kriz Hattı Kayıp Ve İstismar Edilen Çocuklar Ulusal Merkezi

911

(212) 7647667 (212) 267-7273 (212) 929-7117 (212) 647-1680 (800) 621-4673 (212) 219-5599 (800) 843-5678

DEVLET KURUMLARI ABD Vergi İdaresi (IRS) Sosyal Güvenlik İdaresi (SSA) Federal Soruşturma Bürosu (FBI)

(800) 829-1040 (800) 772-1213 (212) 384-1000

ULAŞIM REHBERİ Amtrak Demiryolu New York La Guardia Havaalanı Uluslararası Newark Havaalanı Uluslararası New York J.F.K. Havaalanı (JFK) Metropolitan Ulaşım İdaresi (MTA) Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu

GEREKLİ TELEFON NUMARALARI

(800) 872-7245 (718) 533-3400 (973) 961-6000 (718) 244-4444 (866) 743-3682 (888) 352-9886 (888) 352-9886


Spor

5 Şubat 2014 Çarşamba

Atletlerden

Rusya’ya eşcinsel

yasası tepkisi

TARİHİ SÜPER BOWL’DA

KAZANAN SEATTLE

New York ve New Jersey’nin ev sahipliğini yaptığı 48. Super Bowl’da şampiyonluğa Denver Broncos’u 43-8’lik gibi farklı bir skorla sahadan silen Seattle Seahawks ulaştı NEW YORK - POSTA212

K

arşılaşma uzun süreden bu yana beklenen ve tarihte sadece 3. kez gerçekleşen en skorer hücum ile en iyi ve skorer savunmanın mücadelesinde kazanan savunma oldu... Şöyle anlatmak gerekirse; Denver, geride kalan sezonda içlerinde en fazla TD, en fazla sayı olmak üzere birçok hücum istatistiğinde NFL tarihinin rekorlarını kırmıştı. Öte yandan Seattle ise birçok defansif istatistikte tarihin gördüğü en iyi rakamlara sahipti. Bu şartlar altında ‘süper hafta’ boyunca tahminler de oldukça çelişkiliydi. SAVUNMA HÜCUM Denver hücumunun durdurulamaz olduğunu düşünen birçok otorite

Broncos’u favori gösterip Peyton Manning’in 2. Super Bowl şampiyonluğuna uzanarak adını tarihin en iyisi olarak perçinleyeceğini düşünüyordu. “Hücum maç, savunma ise şampiyonluk kazanır” sözünün arkasında duran diğer bir bölümse Seattle’ın şampiyonluğuna çığırtkanlık yapıyordu. Para atışını kazanan Seattle hücum yerine savunmayı tercih etti ve topu rekortmen Peyton Manning’in ellerine teslim etti. Gelmiş geçmiş en iyi “Quarterback” unvanının rakipsiz sahibi olmak için belki de sadece 1 Super Bowl yüzüğüne daha ihtiyacı olan Manning ilk hücum için hazır beklerken, Seahawks’ın

savunma dizilişinden ‘nem’ kapmış olacak ki oyunu değiştirmek için ‘ofansif line’ına komutlar yağdırmaya başladı. Başladı başlamasına ama topu elinde tutan ‘center’ Manny Ramirez ile anlaşmazlığı ‘safety’ ile sonuçlanan ‘fumble’a neden oldu... SAFETY’DEN ŞAMPİYONLUĞA Savunmasıyla böbürlenen Seahawks için ‘safety’ ile Super Bowl’a başlamak nereden bakarsanız bakın mükemmeldi. ‘Safety’nin 2 puan dışındaki en büyük avantajı rakibin topu size geri verecek olması ve hücumunuzun büyük bir pozisyon avantajıyla sahada yer alacak olmasıdır. Ve öyle de oldu; Seahawks tabeleya eklediği 2 puanın ardından topu geri aldı ve hücumda bir 3 puan daha alarak maça 5-0 önde başladı... Savunmada hiçbir boş alan bırakmayan Seahawks sadece Broncos’un rekortmen hücumuna nefer aldırmakla kalmadı ve sahada uzun süreler kalmaya alışık olmayan Broncos savunmasını da yüzmeye alışık olmadığı sulara çekti... Aslında Denver’in savunması ilk çeyrek boyunca çok da iyi bir iş çıkarttı. Şehawks hücumunu sadece 2 FG’da tutan Broncos da

işlemeyen taraf hücumdu. TARİHE TANIKLIK ETMEK Hücumdaki ‘atıl’ görüntü savunmanın üstüne büyük yük bindirdi ve bu da maçın ilerleyen bölümünde Broncos savunmasının dağılmasına sebep oldu.. Karşılaşmanın henüz ikinci çeyreğinin 3 dakikası geride kaldığında 48. Super Bowl’un hikayesi belli olmuştu. Ya tarih yazılacaktı, ya tarih yazılacaktı... Skor 15-0 olmuştu, Seattle Seahawks lige dahil olduğu 1975 yılından beri hiç şampiyonluk kazanamamıştı ve adım adım tarih yazmaya gidiyordu; şans, kader yetenek ve konsantrasyon da onların yanındaydı.. Diğer tarafta ise Super Bowl tarihinde en fazla farktan geri dönüş 10 sayıdan olmuştu ve Denver ilk yarıyı 22-0’lik skorla geride tamamlamıştı. Dikkatsizlik, moral bozukluğu ve becerisizlik de Denver’dan yanaydı... Denver hücumu tel tel dökülürken Seattle’ın henüz ikinci yılındaki QB’si Russell Wilson ise neredeyse kendine hiç iş düşmeden ama ‘0’ hatayla devreye 22-0 önde girdi... UZUN DEVRE ARASI DA YETMEDİ Normalde 13 dakika olan devre arası Süper Bowl’lara özel 30 dakikaydı. Ancak o 30 dakika maçın gidişatına zerre etki etmedi. Skor avantajının yanı sıra ikinci yarıya da hücumla başlayacak olan Seattle tüm dizginleri elinde bulunduruyordu. Ama olabilecek her şey de Seattle lehine gelişti. Sezon boyunca kalçasındaki sakatlığı nedeniyle sadece 38 hücum oyu-

nunda sahada kalan Percy Harvin uzmanlığı olan ve bu yılki ilk ‘kıckoff’ returnunu touchdown’la sonuçlandırınca Denver adına tüm umutları da söndürmüş oldu... 29-0. Hücumun teslim bayrağını sallamasının ardından sürekli sahada kalan savunma da iflasını açıklamaya başladı. ‘Tackle’lar yumuşamaya başladı ve bunun sonucunda Jermaine Kearse’un ‘tackle’lar arasında dans edercesine yaptığı ‘touchdown’ geldi... 36-0. 3. çeyrek sonuna gelinirken kazanan artık belliydi ama kafalardaki soru; NFL tarihinin rekortmen hücumunu utanç verici bir sonucun bekleyip beklemedeğiydi. Ama Peyton Mannning’in DeMaryius Thomas ile touchdown’ı utancın niceliğini biraz da olsa azalttı... Son çeyrek iki takım açısından da rölantide geçerken Seattle tarinde ilk kez Süper Bowl şampiyonluğuna ulaştı. Denver ise 5. kez Süper Bowl’da kaybederek bu alandaki rekoru ele geçirdi. Peyton Manning 34 pas isabetiyle, DeMaryius Thomas da 13 pas yakalayarak Süper Bowl tarihine geçerken Seattle savunması da muhteşem geçen sezonuna Süper Bowl’da safety, touchdown ile sonuçlanan interception ve TD ile sonuçlanan kıck-off return’e imza atan ilk takım olma başarısını ekledi. Sonuçta daha iyi ‘takım’ olan taraf beklenen çekişmeden çok uzak geçen bir mücadele sonunda kazandı ve her anlamda tarihe geçen mücadele NFL sezonunu ve merakla beklenen New York Süper Bowl’unu sonlandırmış oldu...

12 Dev Adam ‘Rüya Takım’ ile aynı grupta yarışacak Türkiye, 2014 FIBA Dünya Kupası C Grubu’nda ABD, Ukrayna, Finlandiya, Yeni Zelanda ve Dominik Cumhuriyeti ile eşleşti. Maçlar 30 Ağustos’ta başlayacak NEW YORK - POSTA212

B

arcelona'da yapılan kura çekimi sonucunda Türkiye Basketbol Milli Takımı, İspanya'da 30 Ağustos-14 Eylül tarihlerindeki Dünya Kupası grup maçlarında ABD, Finlandiya, Yeni Zelanda, Ukrayna, Dominik Cumhuriyeti ile karşı karşıya gelecek. Milliler ilk tur maçlarını İspanya'nın Bilbao kentinde oynayacak. Diğer takımların ilk tur maçları Bilbao, Gran Canaria, Granada ve Sevilla’da, final karşılaşmaları ise Barcelona

ve Madrid’de gerçekleşecek. Şampiyonada mücadele edecek 24 takım, 6'şarlı 4 gruba ayrılacak. Gruplarında ilk 4 sırayı alan takımlar üst tura çıkmaya hak kazanacak. ABD, İspanya, Arjantin ve Litvanya'nın seri başı olduğu kura çekiminin ardından gruplar şu şekilde oluştu: Ayrıca, Erkek ve Kadın Milli Takımları, ilk kez aynı anda bu yaz düzenlenecek dünya şampiyonalarına katılma hakkını elde etmiş oldu. Türkiye’nin evsahipliği yapacağı, İstanbul ve Ankara’da gerçekleşecek 2014 FIBA Kadınlar Dünya Şampiyonası 27 Eylül’de başlayacak.

A GRUBU 1- İspanya 2- Sırbistan 3- Fransa 4- Brezilya 5- Mısır 6- İran

C GRUBU 1- D.Cumhuriyeti 2- TÜRKİYE 3- ABD 4- Finladinya 5- Yeni Zelanda 6- Ukrayna

B GRUBU 1- Filipinler 2- Senegal 3- Porto Riko 4- Arjantin 5- Yunanistan 6- Hırvatistan

D GRUBU 1- Slovenya 2- Litvanya 3- Angola 4- Kore 5- Meksika 6- Avustralya

(MOSKOVA-POSTA212) Rusya’nın Soçi kentinde 7 Şubat’ta başlayacak 2014 Kış Olimpiyatları’nda ev sahibi ülkede çıkartılan ‘eşcinsel yasası’na atletlerden toplu tekpi! 50’den fazla Olimpiyat sporcusu Rusya’nın ‘eşcinsel kanunlarına’ karşı imza kampanyası başlattı. Guardian gazetesinin haberine göre, 52 atlet Rusya’ya “çocuklara eşcinsel propaganda yapılmasını” yasaklayan kanunun yürürlükten kaldırılması çağrısında bulundu. Yasa, eşcinsellerin düzenlediği etkinliklerin duyurusunun yapılmasını propaganda olarak tanımlıyor. Aralarında çok sayıda ünlü ismin de bulunduğu sporcular, Uluslararası Olimpiyat Komitesi ve çok uluslu sponsor şirketlerini de Rusya’daki eşcinsel karşıtı yasaya karşı yeterli mücadele vermedikleri gerekçesiyle eleştirdi. Kampanyada imzası olan atletler arasında snowboard dalında altın madalya sahibi Amerikalı Seth Wescoot, Soçi’ye gidecek biatlon sporcusu Kanadalı Rosanna Crawford ve Avustralyalı çifte kızak takımı da yer alıyor. Rusya’nın eşcinsel yasasını kaldırması için yürütülen kampanyaya eski Olimpiyat sporcularından tenisçi Martina Navratılova ve Andy Roddick, Leeds United’in eski futbolcusu Robbie Rogers ve dört altın madalya sahibi Greg Louganış de destek veriyor.

Michael Schumacher

‘UYANDIRILIYOR’

(İSTANBUL-POSTA212) İsviçre’de kayak yaparken geçirdiği kaza nedeniyle bir aydır ilaçlarla komada tutulan efsanevi Formula 1 pilotu Michael Schumacher’in “uyandırma sürecine” girmesi için ilaç oranının azaltılmaya başlandığı açıklandı. Ünlü pilotun menajeri Sabine Kehm, tedaviye olumlu tepki veren Schumacher’in komadan çıkmasının uzun süre alabileceğini belirtti. Schumacher, 29 Aralık’ta Fransız Alplerinde kayak yaparken geçirdiği sonucu başından yaralanmıştı. Grenoble’daki bir klinikte, beynindeki kan pıhtılarının alınması için yapılan bir dizi ameliyattan sonra doktorlar 45 yaşındaki Schumacher’i ilaçla komada tutmaya başlamıştı. Alman pilot Schumacher, vücudunda şişkinlik yaşanmaması için doktorlar tarafından uyutuluyordu. Schumacher’in menajeri Kehm, Çarşamba günü gazetecilere yaptığı açıklamada ünlü pilotun durumunun ‘sabit’ olduğunu söylemişti. Perşembe günkü yazılı açıklamasında Kehm, Schumacher’in durumuna ilişkin detayların ancak ‘sürecin sağlam işlediğinden emin olduğunda’ paylaşılacağı konusunda karara varıldığını belirtti.

12 DEV ADAM DÜNYA ŞAMPİYONASI’NDA! (İSTANBUL-POSTA212) FIBA’dan merakla beklenen açıklama geldi! 12 Dev Adam İspanya’da yapılacak 2014 Dünya Şampiyonası için Wild Card’ı kaptı! Aylardır süren büyük heyecan nihayet sonuçlandı ve FIBA 2014 Dünya Şampiyonası’nda mücadele edecek son dört takımı belirleyecek olan wild cardları dağıttı. Türkiye’nin yanı sıra Yunanistan, Brezilya ve Finlandiya da turnuvaya katılmaya hak kazanan diğer ülkeler oldu. Türkiye bu FIBA’dan gelen bu açıklama sonrası 2014 Dünya Basketbol Şampiyonası’na doğrudan katılma hakkını elde etti.


Emlak

5 Şubat 2014 Çarşamba

ABD’nin en pahalı evleri Amerika’da ekonomik kriz, bir tek lüks ev fiyatlarını etkilemedi. ABD’nin birçok eyaletinde bu lüks evler 100 milyon dolardan başlayıp, 130-140 milyon dolara kadar alıcı buluyor NEW YORK – POSTA 212

A

BD’de satışa çıkan öyle evler ve malikaneler var ki, fiyatları dudak uçuklatacak cinsten. İşte Connecticut, New York, Teksas, Kaliforniya ve Colorado eyaletlerinin ev pahalı evleri şunlar:

DALLAS – TEKSAS

GREENWICH CONNECTICUT

Teksas eyaletinin satılık olan en pahalı evi ise Dallas’ta göz kamaştırıyor. 135 milyon dolara satışa çıkan eve, 1930’larda İtalyan Kontu Pio Crespibir için inşa edilmiş bir saray diyebiliriz. 3 bin 950 metre karelik alandaki ana evin dışında ayrıca misafir evi ve salonunda havuz olan ayrı bir ev bulunuyor.

EAST SIDE - NEW YORK New York eyaletinin satılık olan en pahalı evi East River bölgesinde 1931 yılında beş katlı özel bir sosyal kulüp olarak inşa edilmiş. Tenis kortu ve sinemanın da bulunduğu ev, yeni sahibinin kendisi için 130 milyon dolar ödemesini bekliyor.

Connecticut eyaletindeki satılık olan en pahalı evin hem fiyatı hem de kendisi hayrete düşürüyor. Greenwich kentinde bulunan evde 12 yatak odası ve 7 banyo bulunuyor. Malikane, Long Island Sound’da demirlemiş teknelerin nefes kesen manzarasıyla büyülüyor. 140 milyon dolara satışa çıkan bu malikane için aslında 190 milyon dolar isteniyordu.

SNOWMASS COLORADO

Colorado eyaletinde bulunun en pahalı satılık ev ise “sadece” 65 milyon dolar değerinde. Snowmass kentinde bulunan evin, diğer evler kadar ilginç ve uzun bir geçmişi yok. Fakat, 2007 yılında inşa edilen evin muhteşem bir dağ manzarası var. Ayrıca, ev aklınıza gelebilecek her türlü konfora sahip.

BEVERLY HILLS KALİFORNİYA Kaliforniya’da 115 milyon dolara satışa çıkarılan ev Beverly Hills, Los Angeles kentinde bulunuyor. 4 bin 645 metre karelik malikane, daha önce işadamı William Randolph ve aktrist Marion Davies’e aitti.

Türk emlakçının yükselişi Dee Dilaver Ceylan, Warren Buffet’in emlakçıları arasına girmeyi başardı. Ceylan, Amerika çapında BHHS emlakçıları arasında da yüzde 3 girerek büyük bir başarı elde etti DİLEK ESKİ BEZİRKAN NEW YORK-POSTA212

B Emlak sayfası A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

emlak sohbetleri

www.emlaksohbetleri.com

işbirliğiyle hazırlanmaktadır. Sayfada yer almasını istediğiniz proje bilgilerinizi bize gönderebilirsiniz. e-mail: erdal@emlaksohbetleri.com

erkshire Hathaway Homerservises New England Properties’ten Emlak Danışmanı Dee Dilaver Ceylan, Warren Buffet’in sahibi olduğu emlak şirketinin satın almasının ardından yollarına Berkshire Hathaway Homeservices (BHHS) New England Properties olarak devam ettiklerini belirtti. Son 2 yılın kendisi için başarılı geçtiğini söyleyen Cylan Amerika çapında BHHS emlakçıları arasında yüzde 3’e girdiğini söyledi. Şirketlerinin 1 yıl öncesine kadar Prudential CT Realty olarak Prudential markasının yerel emlakçılık markası faaliyet gösterdiğini anlatan Ceylan, “PCR, bağımsız bir firma olarak başarılı bir şekilde Connecticut’ta emlakçılık hizmetlerini sürdürüyordu.

Son 2-3 yıl içinde Warren Buffet’in sahibi olduğu dev Berkshire Hathaway Homerservices’in dikkatini çekti. Geçen yıl itibariyle onun bünyesine bir çok başarılı Prudential emlak sırtketleriyle birlikte dahil oldu. Eylül 2013 itibarı ile artık Berkshire Hathaway Homeservices New England Properties olarak yolumuza devam ediyoruz” dedi. Ceylan. BHHS’ın ise Amerika, Kanada ve yurtdışında bulunan ofisleri ile Kuzey Amerika ve uluslararası alanda şirket ve ofis politikaları çerçevesinde bireysel ve kurumsal yatırımcılara global emlak hizmetleri verdiğini ifade etti. HER KESEYE UYGUN HİZMET Hizmet alanlarının konut, lüks gayrimenkul, ticari, sanayi ve arsa gibi alanları kapsadığını kaydeden Ceylan, “Emlak alım, satım ve kiralama ana başlıkları altında ticari ve şahsi

emlak ya da gayrimenkul, lüks emlak portföyü, short sale ve foreclosure, new construction, mortgage, sigorta, relocation ve homefficient services yani işlem öncesi, sonrası ve esnasında gerekli olan taşınma, elektrik, şu gibi hizmetlerin ayarlanmasında, tesisatçı, boyacı, marangoz gibi konularda yardımcı olmak gibi çok geniş bir hizmet yelpazesine sahibiz” diye konuştu. Her şeye hitap eden bir portföye sahip olduklarını dile getiren Ceylan, şu bilgileri verdi: “Portföyümüzde birkaç yüz dolardan başlayan düşük miktarlı kiralık stüdyo apartmanlardan, milyonlarca dolarlık evlere, malikahanelere varan büyük bir gayrimenkul yelpazesi bulunmaktadır. Dolayısıyla kiracılar, ev sahipleri, alıcı ve satıcılar, yatırımcılar, işlerinden dolayı sıkça yer değiştiren şirket yöneticileri, profesyoneller ve aileleri, müteahhitler, belirli yaş grupları yaşlılar gibi olmak üzere çok büyük ve değişik müşteri gruplarımız mevcut. Benim bağlı bulunduğum ofis, genellikle Connecticut’in New York sınırına yakın Northern Fairfield County ve Southern Litchfield County’ler de her türlü emlak veya gayrimenkul ihtiyacına cevap veriliyor. Bulunduğumuz bölgede, çok zengin emlak portföyümüz var. Buna göl veya akarsu civarı evleri de dahil. Ayrıca bulunduğuz eyalet Amerikanın sayılı zengin kasabalarına da Greenwich, Wes-

port gibi ev sahipliği yapılıyor.” MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ Son iki yılın kendileri açısından oldukça verimli geçtiğini belirten Ceylan, geçen yıl itibariyle Amerika çapında BHHS emlakçıları arasına girmeyi başardığını dile getirdi. Bu yılki hedefleri arasında müşteri memnuniyeti ve mutlu müşteri tabanını büyütmek olduğunu ifade eden Ceylan, müşterilerin satın alma davranışlarına ilişkin şu bilgileri verdi: “Konut satın alma ya da kiralama davranışı Türklerin Amerika’da ne kadar uzun kaldıklarına, eğitim düzeylerine ve buradaki emlak sistemine ne kadar aşina olduklarına göre değişebilir. Bu faktörlere bağlı olarak deneyimleri çok iyi ve rahat olabileceği gibi gereksiz şekilde stresli veya hayal kırıklığı şeklinde de olabilir. Benim çalıştığım müşteri grubumda çok Türk maalesef yok. Ben daha çok tipik Amerikalıların yanında, Hindistan, Çin, Pakistanlı gibi Uzakdoğulu müşterilerle çalışıyorum. Hepsindeki ortak özellik güven ve sizin yeterli olup olmadığınıza inanmaları. Bu işi 9-10 yıldır yaptığım için, çok rahat bağlantı kurup, onların güvenini kazanabiliyorum. Zaten bir kısmı tavsiye üzerine geliyor. Böyle olunca çalışmak ve anlaşmak daha kolay oluyor.’’


Food & Dining

5 Şubat 2014 Çarşamba

AFRODİZYAK SEVGİLİLER GÜNÜ İÇİN YİYECEKLER Romantik Restoranlar

Kalbe giden yol öncelikle mideden geçer… Sevgililer Günü’nde hem mutluluk hissi hem de enerji verecek nefis bir kurabiye yapmaya var mısınız? NEW YORK - POSTA212

S

evgililer gününün çok abartıldığını düşünsem de gerçek sevgililer için birkaç mütevazı tiyo vermek istiyorum. Bunları her gün “sevgili”lere sunmak da fayda var, ne de olsa erzak dolabımız ecza dolabımız! Bu listeyle hergün sevgili olunur. İşte Afradizyak yiyecekler: Kakao çekirdeği-çikolata, istiridye, havyar, bıldırcın yumurtası, avokado, kuşkonmaz, kereviz, enginar, bezelye, çilek, kivi, zencefil, kakule, fesleğen, nane, kimyon, hardal, tarçın, vanilya, susam, ceviz, kestane, maca kökü, pekmez.

Sevgililer günü yaklaşıyor. Nerede kutlamalı? Tüm New Yorklular bu sorunun peşinde planlar yapmaya başladı bile. Sizler için romantik ama fiyatları da makul yerleri araştırdık LE BARRICOU Romantik aşıklar için bu Fransız bistrosu ideal bir seçim olabilir. Menüsünde klasik bir Fransız bistrosunda beklenecek her şey var, hem de çok lezzetli ve bütçenizi sarsmayacak fiyatlarda. 19. yy. tarzında döşenmiş antik şarap barı, sıcak şöminesi ve bahçesi de romantik bir ortam sağlıyor. 533 Grand St, Brooklyn, 11211 (718) 782 7372

Dilara Erbay

dilaraerbay@gm ail.com

çırparız (çırpma teli ya da mikser ile). Diğer kalan bütün pütürlü malzemeleri ekleyip elimizle yoğurur ya da karıştırırız. Bu poğaça gibi tutuşkan bir hamur olmayacak ama merak etmeyin onlar 350 F ya da 180 c fırında 10 dakika içinde çok güzel buşup birleşecekler. Evet hamur gibi olmayan hamurları top top önceden yağladığımız fırın tepsisine dizip sıcak fırına veririz. 10 dakika sonra enerji bombası hazır. Yukarıda verilen afrodizyak malzemenin çoğunu kullandık. İyi eğlenceler! Maka kökünü (Maca roots), toz, tentür ya da kök halinde, online ya da whole food da ve sağlıklı dükkanlarda bulmak mümkün.

MAKALI AFRODİZYAK KURABİYE Maka kökü enerji seviyesni yükselten ve afELER rodizyak etkileri MALZEM seker pancarı sekeri p cu 1,5 olan bir bomba. distan cevizi yağı İşte Macalı kura- 1 cup hin 1 yumurta biye tarifim. 2 cup yulaf 1 cup kestane unu Tarif: u 0.2 cup tam buğday un Önce yumuiz cev şak hindistance- 1 cup ter çikulata küçük küçük kesilmiş bit vizi yağı ve kara 1 cup yoksa da olur) ( i eğ ird çek kaşığı kakao ba çor 2 şekeri iyice çırpak vanilya rız, ayrı bir yerde 1 çubu niz ya da kaya tuzu kaşığı himalaya ya da de çay ¼ çırptığımız yu1 çay kaşığı karbonat murtayı ekleu 1 çorba kaşığı maka toz yip yine çırparız, karbonatı bir çay kaşığı sıcak suda eritip karışıma ekleriz. Vanilyayı uzunlamasına balık fileto gibi ortadan ayırıp içindeki havyar gibi özü bıçakla sıyırırız ve bu özü de karışıma ekleriz. Sıyrılmış kabukları da minik minik kesip daha sonra eklemek üzere alırız. Karışıma diğer toz halindeki malzemeler olan kestane unu, maka tozu, tuz, kara unu ekleyip son bir kere

MESA COYOACAN Williamsburg’un bu gözde mekanı, Zagat ve Michelin tarafından “En İyi Meksika Restoran”ı seçilmiş. Şef Ivan Garcia’nın Meksika yemekleri artık o kadar meşhur oldu ki, gözü kapalı menüye dalabilirsiniz. Dekorasyonda kullanılan gösterişli lambalar, ikinci el duvar kağıtları, geleneksel desenli tekstil, mekanda sıcak ve kişisel bir hava yaratıyor. 372 Graham Ave, Brooklyn (718) 782 8171

CANTINA CORSINO

NORTHERN SPY FOOD CO

2009’da açılan bu İtalyan restoranı, makarna ve ekmek çeşitleriyle İtalyan mutfağının tutkunları için vazgeçilmez bir adres olmayı başardı. Ayrıca et ve balık yemekleri de çok başarılı. Önerilen yemeklerden Burrata’nın 13 dolar olması fiyatlar hakkında fikir veriyor. İçki menüsü tamamen İtalyan şarapları ağırlıklı mekan, ağaç kaplama panellerle rustik bir tarzda döşenmiş. 637 Hudson St, NY 10014 (212) 242 3093

Tarladan masaya konseptiyle menüsünde organik malzemeler kullanan Norther Spy Food Co birbirinden lezzetli yemekler ve içkileriyle Sevgililer Günü için ideal adaylardan biri oldu. Yemeklerin fiyatı 3 ile 17 dolar arasında değişiyor. Çok arkadaş canlısı sevimli bir havası var. Özellikle de bütçesi sınırlı genç çiftler için! 511 E 12th St, NY 10009 (212) 228 5100

SEVGİLİLERE ÖZEL BİR TATLI

UMI NOM

Filipin mutfağının temsilcisi bu rest oran Lower East Side’dan sonra kardeş rest oranını Brooklyn’de açtı. Yeni restoranda “Pancit Canton” gibi 10 dolarlık noodle yemekle ri sunuluyor. Sevgililer günü Uzakdoğu Asya yem ekleriyle, romantik bir ortamda kutlamak isteyen ler için ilgi çekici bir seçim olabilir. 433 Dekalb Ave. Brooklyn 11205 (718) 789 8806 372 Graham Ave, Brookln 112111 (718) 782 8171

S

evgililer Günü için için yıllar önce hazırladığım, sonradan meşhur olan, afrodizyak bir tatlım var. Bir gün, sevgilinin ilhamıyla, evde olanlarla doğaçlama bir tatlı çıktı ortaya, uyutmadı kimseyi!? Adı “uykusuz her gece” oldu, Ajda Pekkan da girdi işin içine!! Bir zamanlar Markiz Pasajı’nda 40 gün 40 gece aşk isimli bir sergi düzenlendi Sevgililer Günü sebebiyle, beni de yemek sanatçısı olarak davet ettiler ve Ahmet Ağaoğlu ile birlikte bize yenilebilir bir fotograf instalasyonu çerçevesinde sunduk. Aşağıda sevgili tatlısının tarifini sergiye katıldığı şekliyle veriyorum, tarifler biraz şiirsel kaçsa da sevgilinin ilhamı sizinledir, elleinize güvenin

UYKUSUZ HER GECE Körili muzlu “mousse” (köpük) ve nar taneli nur taneli çikulata kıtırları TARİF Yumurta beyazları banyo köpüğünden çok daha sert kıvamda köpürtülür. uykusuz muz, konyak, bal, vanilya ve köri her gece mikserde buluşup birleşirler. daha sonra köpükle karışıp onlar da köpük olurlar: acı ama ballı, baştan çıkarıcı ve güçlü bir köpük… Çikolata, suda susuz banyo yaparken erir bain marie usulü, yağlı kağıtlara akmak için ince ince. Üzerine nar taneleri, haşhaş ve fıstıklar yağar. Hep birlikte donmaya girerler, ağızlarda tekrar erimek için.

NASIL YENİR? Elle yenilmesi tavsiye edilir. Çikolata kıtırları köpüğe banarak ağıza atılır, dişler hiçbir şeyi ezmeden, dil ve damakla orada olup bitenler algılanır: köpüğün ağzı doldurması, çikulatanın kayganlığı, haşhaşın pütürlüğü,

narın soğukluğu gibi… Köri yakmaya başlar yavaş yavaş, bal susturur onu, konyak çaktırmadan sarhoş eder, dişler devreye girince narlar birer birer ve ekşi ekşi patlarlar, minik haşhaşlar minik minik çıtırdar, fıstıklar kocaman kocaman kıtırdarlar. Ağzın köriden yanması artık hoşuna gidiyordur, acı da vardır çünkü gerçek maceralarda

MALZEMELER 1 avuç konyak 1 avuç bal 1 avuç köri 1 çimdik maca tozu 1 parmak vanilya 1 muz 2 yumurta beyazı 1 bar çikulata 2 avuç nar tanesi 1 avuç haşhaş tohumu 1 avuç çam fıstığı ya da herhangi bir fıstık!


Kültür Sanat & Etkinlikler

5 Şubat 2014 Çarşamba

BU HAFTANIN VİZYON FİLMLERİ Soğuk havalarda yapılacak en iyi etkinlik sinemaya gitmek. İşte çocuklara da büyüklere de hitap eden haftanın filmleri

VİZYON HALDU

N ARM

AĞAN

NEW YORK’TA etkinlikleri

New York binbir türlü kültürel, sanatsal, eğlence etkinlikleriyle dolup taşan 24 saat uyumayan müthiş dinamik bir kent. Ve bu şehirde Sevgililer Günü etkinliklerini sizin için derledik

AŞKLARIN EN GÜZELİ Sevgililer günü yaklaşıyor. New York yine birbirinden ilginç St Valentine’s Day etkinliklerine imza atacak. Şehrin her köşesi yine buram buram aşk kokacak. Hadi tutun sevgilinizin elinden ve ona şahane bir New York aşkı yaşatın.

VAMPIRE ACADEMY Klasik vampir hikayelerine modern bir bakış getiren ve kadın kahramanlar üzerinden anlatan bir film. Rose Hathaway yarı insan, yarı vampirdir. St. Vladimir Akademisi’nde kendisi gibi olan birçok insanla birlikte koruyucu olmak üzere eğitim alır. Hem iyi hem de kötü vampirlerin arasında yaşarlar. Bunlar arasında insanlarla birlikte yaşayan ve sadece bağışçılardan kan alan, dört elementten birini kontrol edebil-

me yeteneğine sahip barışçıl Moroi’ler ile kan emici kötü vampirler olan Strigoi’ler vardır. Rose ve diğer koruyucular Moroi’leri korumakla, Strigoi’leri öldürmekle görevlidir. Rose bir Moroi olan ve duyulmamış bir elementi kullanma yeteneğine sahip arkadaşı Prenses Vasilisa Dragomir’i ona zarar vermek isteyenlerden korumak için akademiden kaçar. GÖSTERİM TARİHİ 7 ŞUBAT

CENTRAL PARK Parklar nice aşklara, nice evliliklere, nice ilk öpücüklere şahitlik etmiştir. Bir ağaç gövdesine ya da bir banka kazınan baş harfler kalplerle süslenmiş, çimlerin üzerinde kayan yıldızlardan aşk dilekleri tutulmuştur. O yüzden sevgililer gününde parkların yeri her zaman ayrı olacaktır. New York’un simgesi haline gelmiş Central Park, 14 Şubat’ta yine sizi binlerce ağacıyla, yemyeşil örtüsüyle, kuş sesleriyle aşk yaşamaya davet ediyor. Eğer Manhattan’ın gürültüsünden kaçmak ve sadece sevgilinizin kalp atışlarını duymak istiyorsanız Central Park, bütün sevgisiyle sizi bekliyor olacak. Meraklısına ufak bir not; istiyorsanız sevgilinize Central Park’ta bir bank armağan edebilirsiniz. Bunun için 212-310-6617 numarayı arayabilirsiniz.

THE LEGO MOVIE

Sıcak Çikolata Festivali

Çocukların sevgilisi olan Lego’nun üç boyutlu animasyon hali: Sıradan, kurallara uyan yani ortalama bir LEGO mini figür olan Emmet yanlışlıkla en sıra dışı kişi olarak ve dünyanın kurtarıcısı olarak tanımlanır. Bunun üzerine korkunç bir düşmanı durdurmak için yabancılarla

birlikte destansı bir yolculuğu çıkar; her ne kadar böyle bir yolculuk için hazır olmadığını düşünse bile. Filme ses veren ünlüler arasında Jonah Hill, Morgan Freeman ve Channing Tatum var.

Sevgililer gününe içinizi ısıtacak bir sıcak çikolatayla başlamak dondurucu soğuklarda iyi bir fikir olabilir. Chealse City Bakery’de şubat ayı boyunca Yıllık Sıcak Çikolata Festivali düzenleniyor. Birbirinden lezzetli sıcak çikolatalar sizlerin beğenisine sunuluyor. 14 Şubat’ta sevgilinizi de alıp farklı lezzetler tadabilirsiniz. Tarih: 14 Şubat 2014 Fiyatları: 3 – 6 dolar Mekan: City Bakery Adres: 3 W 18th St Chelsea

Jazz Çağı’nın o büyülü dünyası sizleri Sevgililer Günü Partisi’ne davet ediyor. Erkeklerin smokin giyip, kadınların tüller ve fırfırlı eteklerle onlara eşlik ettiği yılların romantizmini yeniden yakalamak isteyenler için The Sweetheart Soiree bu özel günde en iyi alternatiflerden biri. Tarih: 15 Şubat 2014 Bilet fiyatları: 75 $ Mekan: Norwood Adres: 241 W 14th St, between Sixth and Seventh Aves MORE İNFO

GÖSTERİM TARİHİ 7 ŞUBAT

THE MONUMENTS MEN

Ali Baba Terrace

İkinci Dünya Savaşı’na bambaşka bir yönden bakan haftanın en ilginç filmi. George Clooney'nin oynadığı "The Monuments Men" Robert M. Edsel ve Bret Witter'ın romanından uyarlandı. Filmde Nazilerden korunmak için cephe arkasına gönderilen tarihçiler ve sanat eseri satıcılarının hikayesi anlatılıyor. Başrollerde George Clooney yanı sıra Matt Damon, Cate Blanchett, Bill Murray, John Goodman ve Jean Dujardin gibi çok büyük isimler de oynuyor.

Blanche: Valentine’s Burlesque Nuit

GÖSTERİM TARİHİ 7 ŞUBAT

WELCOME TO THE JUNGLE Jean-Claude Van Damme imzalı bir aksiyon/komedi olan “Welcome To The Jungle” filminde Van Damme, bir grup çaylak ofis çalışanına vahşi doğada hayatta kalma dersleri veriyor. Yönetmenliğini Rob Meltzer’ın yaptığı filmde, hafif kaçkın bir tip olan Storm, şirket motivasyonu adı altında bir grup ofis çalışanını vahşi doğaya adapte etme sürecindeki komik hallere odaklanıyor. Storm’un başına buyruk

The Sweetheart Soiree

hareketleri sonucu, bu adaptasyon sürecinde ekibin diğer üyeleri dağılır ve her birey, Storm’un liderlik vasıflarını sorguladıkları çetin bir hayatta kalma mücadelesinin içine itilir. Van Damme’ın ilk komedi performansı olma özelliği taşıyan filmde, ünlü aksiyon yıldızına, Adam Brody, Megan Boone ve Dennis Haysbert gibi ünlü isimler eşlik ediyor. GÖSTERİM TARİHİ 7 ŞUBAT

‘Dances of Vice’ topluluğu Sevgililer gününüze göz alıcı show kızlarını ve egzotik dansçıların showlarını getiriyor. Meatpacking District”teki Beaumarchaiste sahne alacak olan grup, bu kıpır kıpır showla içinizdeki aşkı körükleyecek. Daha fazla bilgi için 212-675-2400 numarasını arayabilirsiniz. Tarih: 12 Şubat 2014 Mekan: Beaumarchais Adres: 409 W 13th St Meatpacking District New York 10014

Türk Mutfağının meşalesini yıllardır en başarılı şekilde New York’ta taşıyan Ali Baba, sevgililer gününü özel bir menüyle kutluyor. Birbirinden güzel lezzetleri ile fiks menü hazırlayan mekan, konuklarına da şampanya servisinde bulunacak. Eğer sevgililer gününüzü Türk tatlarıyla kutlamak istiyorsanız Ali Baba Terrace size en güzel gecelerinizden birini yaşatacak. Fiyat: 40 $ Fix Menü Adres: 862 Second Avenue New York, NY 10017 Tel: (212) 888-8622 www.alibabaturkishcuisine.com

Romance Under the Stars American Museum of Natural History, sizi pırıl pırıl yıldızların altında aşk yaşamaya davet ediyor. Jazz müziğinin notaları ve şampanya eşliğinde yıldızları seyretmek ve bambaşka duygularla Sevgililer Gününü yaşamak istiyorsanız Hayden Plantariume uğramanızda fayda var. Bilet fiyatları: 85 dolar Mekan: American Museum of Natural History Adres: Central Park West Upper West Side www.amnh.org


Life & Style

5 Şubat 2014 Çarşamba

Borromeo Adaları Nurdan Yüzbaşıoğlu

nurdanusa@gmail.com

Sevgilim lesek seninle, korkunç kitaplar okusak sokulsak birbirimize. Yemekler yapsam sana, sevsen bayılsan ben seyretsem. Başka ülkelere gitsek, bisiklete binsek, güneşlerde savrulsak tek ikimiz. Gece olsa uyusak sabahları uyansak hep yanyana. Kahve içsek aynı fincandan, fallar baksak biz çıksak hep biz gülsek. Kızmasak, hiç gücenmesek, hep seve seve geçsek günleri, ayları, yılları. Ateşler yaksak dağlarda, kumsallarda, hiç üşümesek. Sır nedir, yalan kimdir tanımasak bilmesek. Konuşsak saatlerce bitmese, kimse gelmese gitmese. Hasta olsak öpsek geçse hiç şaşırmasak. Öğretsen bana herşeyi, anlasam hepsini yapsam seve seve. Senin herşeyi bildiğini, dünyayı çözdüğünü, sonrayı gördüğünü bilsem. Saf olsam yanında, masum olsam, tek olsam. Hep olsam. Sevgililer günü hatırına

Sevgiliniz veya eşinizle romantik bir gezi planlıyorsanız size oldukça ilgi çekici bir önerim olacak. Borromeo Adalarına yapacağınız bir seyahat aşkınızı doyasıya yaşamanız için size ilham verecektir. Bu adaları biraz tanıtacak olursak; İtalya Alp’lerinin güneyinde Ticino Irmağı’nın vadisi genişleyerek büyük Maggiore Gölü’nü meydana getirir. Bu gölün sularında da, güzel manzaraları ve nefis iklimleriyle bütün dünyaca tanınan üçlü Borromeo Adaları yer alır. Onyedinci yüzyıla kadar çorak kara parçaları olan bu adalar Kont Vitaliano Borromeo tarafından yeşillendirilmiş, bugünkü turistik kimliğine büründürülmüştür. 65 kilometre uzunluğundaki Maggiore Gölü’nün kuzey kısmı İsviçre’ye aittir ve Locarno Gölü diye adlandırılır. Alp’lerin yüksek sırtlarıyla kuzey rüzgârlarından korunan ve bol güneş alan güney kısmı ise İtalya topraklarında kalır. Gölün bu kesiminde dizilen

Duygusal sütyen Dünyanın en ileri teknolojisini yaşayan Japonlar geçtiğimiz haftalarda yine bir ilki gerçekleştirerek, daha önce yapılan fakat istediği reaksiyonu almayan akıllı sütyenlerde bir devrime imza attı. Ünlü Japon kadın iç çamaşırı üreticilerinden Ravsjour kalp atışlarını takip eden, aşık olduğu anda otomatik açılan bir sütyen geliştirdi. Akıllı sutyen, kadınlara özel olarak kalp hızı sensörü sayesinde gerçek aşk titreşimlerini algılayabilen, oldukça enteresan bir ürün. Sütyenin kopçası, kadının karşısında yer alan kişi aşık olunacak kişi olmadığında, kalp atışlarında herhangi bir artış gözlenmediğinde açılmayacak. Bluetooth teknolojisiyle akıllı telefonlarla da entegreli çalışabilen sütyen kadınların yeni gözdesi olabilir. Böylelikle duygusal takıntıları bulunan kadınların karşı tarafa bir şey hissedip hissetmediğini sütyenden öğrendiği bir teknoloji ile karşı karşıya kalıyoruz.

(NEW YORK-POSTA 212) – Sevgililer Günü’nde herkes sevdiğine “Seni Seviyorum” demenin yollarını arıyor. İşte sizin için derlediğimiz eşsiz, unutulmaz ve romantik sevgililer günü hediyeleri:

İtalya - Venedik

L’isola Bella

Borromeo Adaları’nda, yaz-kış son derece yumuşak bir iklim hüküm sürdüğü için, adalarda bütün tropikal bitkiler yetiştirilebilir.. L’isola Madre’de (Ana ada) çok

Cartier love bilezik Cartier’in ikonik “Aşk” bileziği hala ilk günkü popülerliğini koruyor. Prestijinden hiçbirşey kaybetmeden tüm ünlülerin bileğini süslemeye devam ediyor. Bilezik ortaçağdaki bekaret kemerinden esinlenerek 1969’da takı tasarımcısı Aldo Çipullo tarafından hayata geçirildi ve kullanımı da özel olarak sevgililer için planlandı. Özel bir anahtarla kola takılan ve kilitlenen bir bilezik şeklinde tasarlandı. Aşkı ve bağlılığı simgeleyen bu bileziği kolunuza sevgiliniz takıyor ve anahtarı onda olacağı için siz istediğinizde çıkaramıyorsunuz. Anahtarı saklayacak bir sevgiliniz olmasa dahi bu şahane bileziği kendi kendinize de he-

Neom aşk mumları

Kate Spade küpeleri

diye edebilirsiniz. Cartier “ LOVE “ bileziklerinin sarı, beyaz ve pembe altın olmak üzere 3 çeşidi var. İsteğe göre tüm yüzü pırlanta olan modelleri de mevcut. Sevgilisine ne alacağına karar veremeyenler için güzel bir seçenek..

Coco Chanel Mademoiselle vücut losyonu

Bjorn Borg kadın iç çamaşırları

Crown Joules erkek iç çamaşırı

Richard James kaşmir çorap

Magnolia Bakery cupcake

Nespresso Krups UMat kırmızı kahve makinası

Play Station 4

Savile Rogue kaşmir atkı

Seahorse kalp şeklinde yazı tahtası

değerli bir botanik bahçesi bulunur. L’isola Süperlöre (Yüksek ada) veya L’isola dei Peşçatori (Balıkçılar adası) denilen ikinci ada, dünyanın dört bir yanından gelen ressamların tablolarına konu olacak güzelliktedir. L’isola Bella (Güzel ada), üç ada içerisinde en ünlüsü ve tabiatın en cömert davrandığı köşelerden biridir. Güzellik olarak Como gölünü gölgede bırakacak olan bu adalar daha az popüler olduklarından daha temiz ve daha düzenlidirler.

2010 Chappellet Signature Cabernet Sauvignon kırmızı şarap

Skagen deri kayışlı erkek saati

S

eni sevdim ben. Çok da sevdim üstelik. Gözlerim dalar, boğazım düğümlenir, dudaklarım titrer adını bile düşündükçe. Her yere seninle gitmek, hep eve seninle girmek isterim. Kuş olup uçmak, görünmez olup saymak isterim başkalarına bakışlarını tek tek. Yanmak isterim kollarında, sönmek isterim omuzunda günler boyu. Hep beğendiğin gibi giyinmek, saçımı hep istediğin gibi taramak isterim. Kimseleri görmesem olur senden başka, sende görmesen daha da iyi. Tüm dünyadaki hediyeleri sana alsam az gelir, sen hiç almasanda vız gelir. Yağmurda yürüsem, dağlara haykırsam, denizlere koşsam, yamaçlarda yuvarlansam kesmez beni yetmez. Gözümü açsam sen, kapasam sen gelsen hep gelsen hatta hiç gitmesen yemesem içmesem. Ne arkadaşa ihtiyacım var, ne anaya ne babaya..Kıvrılsam dizlerinin dibine, sokulsam ellerinin içine dursam sessizce. Tek beni sevsen, benim sevgilim var ilişmeyin desen. Komik filmler iz-

Francesca Gavin’ın The Book of Hearts kitabı Chanel kırmızı ruj


SEVGİLİLER GÜNÜ PARA BASIYOR

Sevgililer Gününde çiçeklerle duygularınızı paketleyin

S

evgililer, 14 Şubat 2014’de hem daha fazla para harcayacak hem de online alışverişle kazanacak. Fakat bu günün asıl kazananı aklınıza gelebilecek her türlü sektörden indirim yapan mağazalar olacak. FatWallet.com online alışveriş sitesine göre, bu yıl birbirini seven kişiler sayesinde Sevgililer Günü’nde 19 milyar dolar gelir elde edilecek. internetten alışveriş yapmak daha ekonomik olduğu için insanların online alışveriş yapma oranı hızla artmaya devam ediyor. Sitede yüzde 50 indirimde olan çiçekler, şekerler, elektronik cihazlar, kıyafetler ve mücevherler sevgilileri bekliyor.

(NEW YORK-POSTA 212)

S

evgililer Günü deyince akla hemen kalp, gül ve çikolata gelir. Kırmızı gül ise tam bir Sevgililer Günü çiçeğidir, her zaman işe yarar. Sevgililer Günü’nde işi sağlamak alıp çiçeklerle duygularınızı

www.posta212.com

• YIL 1 • SAYI 38

ifade edebilmeniz ve buna göre bir çiçeklerden hediyenizi hazırlamanız mümkün. Kendi ilişkinizin durumuna göre, çiçeklerin dilini kullanarak hediye setinizi yapın. İşte çiçeklerin dili: Kırmızı gül: Aşk, tutku. Sarı gül: Affet ve ba-

5 Şubat 2014 Çarşamba

ğışla. Kırmızı karanfil: Hayranlık. Beyaz karanfil: Masumiyet. Nergis: Karşılıksız aşk. Lale: Aşk. Papatya: Sadakat. Zambak: Sadakat. Glayol: Samimiyet.

NEREDEN ÇIKTI BU SEVGİLİLER GÜNÜ?

Önümüzdeki hafta sevgililer günü. Vitrinler şimdiden bu özel gün için hazır. Peki nedir bu günün sırrı? AYSEL TAPAN POSTA212

Ç

ikolatalar, çiçekler, hediyeler, kartlar, sevgi sözcükleri, sürprizler ve mum ışığında yenen romantik yemekler. Yine geldi 365 günün belki de en özeli olan 14 Şubat Sevgililer Günü. Peki tüm dünyanın kalp atışını hızlandıran bu gün nereden çıktı? Tıpkı aşkın kendisi gibi Sevgililer Günü’nün öyküsü de hem son derece romantik hem biraz trajik biraz da karışık. EVLENMEK YASAKLANDI Bir inanışa göre yüzyıllardır dünyanın dört bir yanında kutlanan bu gün, asırlar önce kendisini aşk için feda eden St. Valentine adına kutlanıyor. Eski Roma İmparatorluğu zamanında yasak olmasına rağmen aşıkları evlendirdiği için öldürülen Aziz Valentine sayesinde her 14 Şubat’ta tüm dünyada milyarlarca insan “seni seviyorum“ diyor. Eski Roma’da, 14 Şubat günü Roma tanrı ve tanrıçalarının kraliçesi ve kadınlık ve evlilik tanrıçası Juno’ya duyulan saygıdan ötürü tatil yapılıyordu. 15 Şubat gününde ise şimdilerde birçok ülkede pek de normal karşılanmayacak olan Lupercalia Bayramı başlıyordu. Bu bayramda birlikte olma şansı olmayan gençler birlikte oluyorlardı. Lupercalia bayramının arifesi olan 14 Şubat’ta hangi genç kadının hangi genç erkek ile bir çift oluşturacağı ise yapılan bir çeki-

lişle belli oluyordu. Romalı genç kızlar isimlerini bir kağıda yazıyordu genç erkekler ise kuradan kimi çekerlerse o kızla bayram eğlenceleri boyunca beraber oluyordu. Birbirine aşık olan çiftler ise bayram bitse de aşklarını yaşamaya devam edip evleniyorlardı. Fakat her aşk masalında olduğu gibi bu hikayede de kötü kalpli birileri var. Ama bu hikayenin kötü kalplisi bir kraliçe değil, zalim bir imparator. İmparator 2. Claudius,

Romalı erkeklerin aşklarını ve ailelerini bırakmak istememesi yüzünden savaşacak asker bulamadığını düşündüğü için Roma’da evlenmeyi yasaklıyor. Fakat Aziz Valentine Claudius’un yasağına rağmen gizlice çiftleri evlendirmeye devam ediyor. Aziz Valentine insanları evlendirdiği için tutuklanarak öldürülüyor. Aziz Valentine, Milattan sonra 270 yılının 14 Şubat’ı HIristiyan şehitliğine gömülüyor. Tüm dünyada sevgililer o gün bugündür kendisini sevgiye adayan Aziz Valentine için her yıl aşklarını kutluyor. Bu sebeple bazı toplumlarda Sevgililer Günü “Aziz Valentin Günü” (St. Valentine's Day) olarak biliniyor. Valentine kelimesi, hoşlanılan kişi veya sevgili anlamlarında da kullanılıyor.

liler birbirlerine güzel sözler yazan notlar veriyor ve bu notlarda birbirlerine Valentine diye hitap ediyorlardı. Valentine’nin onuruna kutlama günü, 14 Şubat 496 yılında Papa Gelasius tarafından ilan edilmiş.

KUŞLARIN ÇİFTLEŞME GÜNÜ Öte yandan, romantik aşk ile Valentine arasındaki bağlantı kimi tarihçilere göre sadece bir efsane. Bazı kaynaklara göre de Hıristiyan olduğu için öldürülmüş din adamı Valentine ile romantik aşk arasındaki ilişkiyi anlatan efsaneler 14. yüzyılda ortaya çıkmış. 1381 tarihli Parlement of Foules adlı kitaba göre, Fransa’da ve İngiltere’de 14 Şubat geleneksel olarak kuşların çiftleşme günü olarak biliniyordu. Günün bu özelliğinden dolayı sevgi-

TİCARİ YANI ÖNEMLİ 1847 yılında dantel süslemeli kartları seri halinde üretip satmaya başlayan ve zengin olan Howland ile birlikte Sevgililer Günü’nün ticari yönü önem kazanıyor. Neredeyse her sektörden her şirket sevgililer gününden kendine pay çıkartıp kampanyalar hazırlıyor, indirimler yapıyor. Aziz Valentine’nin hikayesi efsane mi gerçek mi bilinmiyor ama Sevgililer Günü’nün milyar dolarların döndüğü bir pazar haline geldiği bir gerçek.

İLK KART VE MİLYAR DOLARLAR Sevgililer Günü, 1800 yıllardan sonra Amerika’da Esther Howland’ın ilk Sevgililer Günü kartını yollamasından bu yana günümüzde daha çok sayıda insanın kutladığı toplumsal bir olay haline geliyor. Özellikle batı toplumlarında sevgilisi olmayanlar hoşlandıkları kişilere kart gönderiyor. Kartı alan kişi, içinde genellikle “Sevgilim olur musun?” yazan imzasız kartın kimden geldiğini bulmaya çalışıyor.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.