PC Veteran Online Oyun Dergisi Aralık Ayı Sayısı 01

Page 1

OYUN DÜNYASINA YENi BiR DENEYiM KATMAK iÇiN GELDi

PC VETERAN Aralık/2009 DAHA ISLAK VE KORKUNÇ BiR RAPTURE CITY

BIOSHOCK 2

ARTIK KAZANAN TÜRK FUTBOLU OLACAK

PES TAKTiKLERi

DÖRT YENi KARAKTER iLE GÜN ISIGINDA ZOMBi AVI

LEFT 4 DEAD 2

ÖN iNCELEME BIOSHOCK 2 - MAFIA II iNCELEME ANNO 1404 - FM 2010 CALL OF DUTY MODERN WARFARE 2 - LEFT 4 DEAD 2 VE DAHA FAZLASI


PC VETERAN DERGİ SAHİPLERİ Necmettin Arat Berk Mutlu

EDİTÖR Berk Mutlu

YAZI İŞLERİ Necmettin Arat

EKİP SORUMLUSU Furkan Aksungur

YAZARLAR Necmettin Arat Berk Mutlu Furkan Aksungur M. Emir Kocaman Ertan Yazıcı Elif Aldıkaçtı Ekin Can Doğan Enes Şirin Berk Orhan Okan Can Batuhan Tüter

KATKISI BULUNAN Emin Berk Özkan

Yeni bir eve taşınmak... Yeni bir araba almak... Yeni bir okula başlamak... Farklı heyecanlar, farklı deneyimler... Ben şu sıralar yeni bir derginin filizlenmesinin heyecanını yaşıyorum sevgili okur. Bir dergide yazmak benim için bir ilk değil. Ancak “yeni” bir dergide yazıyor olmak bambaşka bir heyecan uyandırıyor içimde. Biz bu heves ve heyecanla asıl yayın hayatına 2010 yılında girecek olan PC Veteran dergimiz için sizlere bir tanıtım sayısı hazırladık. Tabi ki bu işte yalnız değildik. Piyasa da ki bir başka Online Oyun Dergisi olan Arrange Point’de bizi destekledi. Ben eski bir Oyunbozan (yeni adıyla Arrange Point) yazarı olarak onlara çok teşekkür ediyorum. Aramızda zevkli bir rekabet olacağını düşünüyorum. PC Veteran ne anlama geliyor? Derginin içeriği nedir? Hangi zaman dilimlerinde çıkacak? sorularını duyar gibi olduğum için bunlara cevap veriyorum: PC Veteran “Deneyimli Bilgisayarcılar anlamına geliyor”, dergimizin içeriği oyunlardır. Bol miktarda PC, yeterli miktarda konsol oyunları ile ilgilidir. Dergimiz 2010 yılının Ocak ayının ilk gününden itibaren her ayın ilk günü yayınlanacaktır. Şimdi sözü editörümüz Berk Mutlu’ya bırakıyorum... Teşekkür ediyorum Necmettin. Heyecanlı olduğum için aklıma pek bir şey gelmiyor açıkcası. Ama duygularımı siz sevgili okurlarla paylaşarak içimdeki heyecanı sanırım anlatmış olabilirim. Biz PC Veteran ekibi olarak ülkemizde oyunculuğun gelişmesi için büyük uğraşlar vermeye gönüllü kişileriz. Türk Oyun Sektörü’nün oluşması ve önemli bir yere gelmesi için oyun ile ilgili tüm Türk kaynaklarının gelişim içerisinde olması gerektiği kanısındayız. Online Dergicilik piyasasında da bir hareket getirmek için kurulmuş bir dergidir PC Veteran. İçimizdeki heyecanı ve hevesi okurlarımıza yansıtarak kaliteli bir dergi olacağımıza inanıyorum ve sizleri dergiyle başbaşa bırakıyorum sevgili okur. Necmettin Arat - Berk Mutlu


ARALIK AYINDA ÇIKACAK EN İYİ OYUN

Biz PC Veteran ekibi olarak Aralık oyunda çıkacak oyunlar arasında favorimizi The Saboteur olarak belirledik. Hikaye olarak bize Max Payne’i andıran bu oyun oynanış olarak ise Max Payne’den bir o kadar uzak. Sean isimli kahramanı yöneteceğimiz oyunda İkinci Dünya Savaşı ile bozulan hayatımızın öcünü almak için çabalayacağız. Oyunda kaliteli ve renkli grafiklerin yanı sıra sade ve siyah-beyaz grafikler de olacak. Biz oyunda ilerledikçe bu siyah-beyaz renkli olan yerler renklenecek. Oyunda klasik aksiyonlardan daha farklı bir deneyim yaşayacağız. Klişeleşmiş aksiyon oyunlarındaki gibi silahlarımız değil gizliliğimiz ve bilek gücümüz konuşacak. Paris sokaklarında Alman askerleri ile çatışacağız. Ancak askerler silah donanımlı olacaklar ve savaşa 1-0 önde başlayacaklar. Bizim de bu açığı kapatmamız için sessiz ve hızlı olmamız gerekiyor. Assassin’s Creed oynayanların bu konuda pek bir zorluk çekeceğini düşünmüyorum şahsen. Yapımcıları da yaptıkları bu seçimden dolayı kutluyorum. Böylece daha zor ve heyecanlı maceralar içine gireceğiz. 8 Aralık’ta piyasaya sürülecek bu oyunu sabırsızlıkla bekliyoruz. Umarız hayal kırıklığına uğramayız.


İÇİNDE

BIOSHOCK 2 - DAHA ISLAK VE KORKUNÇ BİR RAPTURE CITY (6-11)

ANNO 14

ÖN İNCELEMELER MAFIA 2 (6-11) BIOSHOCK 2 (12-16)

CALL OF DUTY MODERN WARFARE 2 - SAVAŞ..! (38-42)

İNCELEMELER ANNO 1404 (22-25) LEFT 4 DEAD 2 (26-35) FOOTBALL MANAGER 2010 (36-37) CALL OF DUTY MODERN WARFARE 2 (38-42)

STR EFS

ATARİCİ A

STREETS PAPERBO


EKİLER

404 - DEĞİŞİME HAZIR OLUN (XX)

RETTS OF RAGE - BİR ŞEHİR SANESİ (62)

AMCA

OF RAGE (62) OY (63)

GOD OF WAR - ONU UNUTMAK MÜMKÜN MÜ? (48-53)

AYRICA HABER MERKEZİ (18-21) PES TAKTİKLERİ (44-45) OYUN İÇİ ENSTANTANELER (46-47) KÖŞE YAZILARI (54-55) TAKTİK SAHASI (56-60) KÜLTÜR, SANAT & TEKNOLOJİ (64-71) GELECEK AY (72-73)


PC VETERAN

6. SAUFA


Yapımcı: 2K Czech Tür: Aksiyon - Macera Platform: PC, PS 3, XBOX 360 Çıkış Tarihi: 2010 Yılı İlk Çeyreği Web: www.mafia2game.com/

7. SAUFA


ÖN İNCELEME

YERALTI DÜNYASININ YENİ YÜZÜ VITO İLE TANIŞMAYA HAZIR OLUN GTA III oynadığımız yılları sanırım hatırlarsınız. Oyun dünyasında sınırsız özgürlük sağlayan ve üç boyutlu olan tek oyundu. Sonra ise Mafia The City of Lost Heaven adında bir oyunun yapımına başlandı. Bu oyunun GTA tarzında bir oyun olacağı biliniyordu. Mafia 2002 yılında piyasaya sürüldü ve birçok oyun sever bu oyunu aldı, oynadı. Oynayanlar gerçekten memnun kaldılar. Çünkü bu oyunda GTA serilerinde alamadıkları bir tat vardı. Mafia oyununun hikâyesi oyuna öyle güzel işlenmişti ki bir dahaki bölümü görmek için sabırsızlanıyordunuz. Beklide bir GTA III kadar özgürlük tanımıyordu, ekstradan yapılabilecek taksicilik, itfaiye görevleri yoktu. Ancak Mafia’yı sevilen oyun yapan en büyük unsur ise hikâyenin oyuna tam olarak yedirilmesiydi. Böylece oyun çabuk bitiyordu ama oyuncuda mükemmel bir lezzet bırakmıştı. Bu kadar başarılı bir oyunun devamı geleceği aşikârdı. Hayat sürprizlerle doludur. Grand Theft Auto serisi sürekli yeni oyunlar ile gücüne güç katarken Mafia cephesinde bir sessizlik hakimdi. Mafia II dedikoduları her zaman internette dolaşıyordu ancak yapımcılar tarafından hiçbir şekilde bir açıklama gelmedi. Illusion Softworks Mafia sevenleri üzüyor yeni oyun hakkında hiçbir çalışmada bulunmuyordu. Kim derdi ki Illusion Softworks beş yıl sonra başka bir firma adı altında (2K Games) Mafia II’yi duyuracak. 2007 yılında efsane geri dönüyor haberlerleriyle beraber büyük bir sevinç yaşandı. Şuanda hala hazırlanmakta olan oyun hakkında elimize geçen bilgilerle sizlere bir ilk bakış sunalım istedik. PC VETERAN

8. SAUFA


ÖN İNCELEME

Yeni Bir Kahraman, Yeni Bir Hayat Oyundaki karakterimizin adı başlıkta da belirttiğim gibi Vito Scaletta. Sicilyalı bir aileden gelmektedir (İtalya’nın bir kesimi) ama Amerika’da yaşamaktadır. Ailesi ile pek varlıklı bir hayat sürmemektedirler. Babası sıradan bir işçidir ve Vito babası gibi olmak istememektedir. Bol kazançlı bir hayatı, namuslu bir hayata tercih eden Vito bir araba hırsızlığı esnasında yakalanır. Kendisine sunulan hapis cezası ya da II. Dünya Savaşında Amerika için savaşma seçeneklerinden savaşa katılmayı seçen Vito asıl vatanı olan İtalya’ya savaşa gönderilir. Savaştan döndüğünde ise hayallerini süsleyen bol para kazanan birisi olmak için çalışmalarına başlar. Arkadaşı Joe ile Luca adlı bir mafya babasının emrinde çalışmaya başlayarak kazançlı ve saygı duyulan birisi olmak için önemli bir adım atar. Bize düşen ise Vito’yu amacına ulaştırmaktır. Tabi ki başarıya giden yol engellerle kaplıdır. Biz ise Vito ve Joe ile kol kola verip bu zorlukların üstesinden gelecek ve en iyi olmaya çalışacağız.

İşte Empire City’nin ağır abileri

Bir Zamanlar New York (1944 – 1952) Oyundaki maceralarımız Empire City adındaki New York benzeri bir şehirde geçecek. Aldığımız bilgilere göre bu şehir ilk oyundaki Lost Heaven’den yaklaşık iki kat daha büyük olacakmış. Ayrıca ilk oyundaki Dowtown, Little Italy gibi mahalleler olacak. Şehirde canımız sıkılmasın diye NPC ve içine girebildiğimiz bina sayısı fazla tutulmuş. Şehirde içinde bulunduğumuz zamandan ötürü 1940 ve 1950li yıllar hakim olacak. Sokaklarda takım elbiseli ve şapkalı beyefendiler revaçta olacak. Ancak bu serserilerin olmayacağı anlamına gelmiyor. Gangsterlik mesleğinde yeniyken bu serseriler bize kafa tutacak ve laf atacaklar. Vito zamanla şehirde büyük bir gangster olduğunda ise bu serseriler size karşı saygıda kusur etmeyecekler. Böylece onca emeğin boşa gitmediğini anlamış olacağız.

Amerikan Arabaları Çok büyük ve detaylı bir şehirden söz ettik. Bu kadar büyük bir şehirde yürüyerek gangsterlik yapmak hem komik hem de saçma olurdu. Yapımcılar bunu da düşünerek oyuna Amerikan kasa zamanına göre canavar

9. SAUFA


ÖN İNCELEME araçlar eklemiş. Oyunda yüzlerce araba olacağı bilgisini de sizlerle paylaşalım. Bu kadar çok araba seçeneği olması ile oyuncuyu çileden çıkaran aynı araba modellerinin peş peşe sıralanması sorunu da ortadan kalkacak gibi görünüyor. Mafia da ki bisiklet hızındaki araçların yerini daha güçlü motorlu araçlar alıyor. Böylece şehir ilk oyundan daha büyük olsa bile ulaşım sorunu ortaya çıkmamış oluyor. İlk oyunda raylı sistem mevcuttu. Ulaşıma büyük katkı sağlıyordu. Fotoğraflardan anlaşıldığı üzere raylı sistem Mafia II’de de bizlerin ulaşımdaki yardımcılarından olacak. Ayrıca Vito’nun taksiye bindiği videolar ve fotoğraflar da var. Oyunda GTA IV’de ki gibi taksiye müşteri olarak binme özelliği de olacak büyük ihtimalle. Mafia II yenilikleriyle daha kolay ve daha zevkli bir oynanış sunacak gibi görünüyor.

Yaşamak İçin, Öldür! Bir gangster yaşamak için öldürmek zorundadır. Öldürmek akla gelince bu işin olmazsa olmazları silahlarımızdır. Mafia’da ki gibi silahları Vincenzo Amca emsali birinden mi alacağız bilinmez ancak fotoğraflarda bir silah deposu göze çarpıyor. Buda Mafia II de daha fazla silah seçeneği olacağı anlamına geliyor. Elimizdeki bilgilerde bunu gösteriyor zaten. Silah seçeneklerinin bol tutulması gerçekten çok güzel ve bu silahların karakteristik özelliklerinin ayrı ayrı yansıtılmış olması ise gerçekçiliği bayağı arttırmış. Örnek vermek gerekirse bir 9mm’yi kullanmak oldukça kolayken, TommyGun kullanmak ise çok zor. TommyGun’ın namlusu biz ateş ettikçe yukarıya doğru hareket ediyor. TommyGun’ın taramalı olması güzelliğine kapılıp aralıksız ateş ederseniz çok sayıda mermi harcadığınız halde düşmanı vuramıyorsunuz. Erkekliğin onda dokuzu kaçmak derler. Mafia II de yapımcılar nihayet bu gerçeği anlamış ve siper alma sistemini geliştirmişler. Böylece sağlam bir siper bulduktan sonra kendimizi daha güvende hissedebiliyoruz. Ancak siper aldığınız nesne tahta bir masa gibi dayanıksızsa çok da güvende olmadığınızı hatırlatmak isterim. Zira oyunda çevre ile etkileşim arttırılmış ve bu tahtadan eşyalar kırılır hale gelmiş. Bir arabayı da siper alamayacağınıza göre en güvenlisi bir beton duvarı kendinize siper etmektir. Ayrıca siper sistemi ile yapımcılar bize bir gerçeği daha gösteriyorlar. Peş peşe iki üç mermi yiyen bir insan ayakta duramaz. Yeni nesil oyunlarda ortaya çıkan bu durum için yapımcıları kutluyorum. Şimdi ise bir başka yenilikten bahsedeceğim. Oyundaki yenilikler şimdiye kadar hep gerçekçiliği arttıran unsurlardı. Bir yenilik var ki bu gerçekçi yeniliklere ters düşüyor. Mafia II de The Godfather II de ki gibi bekledikçe canımızın artması özelliği eklenmiş. Bu sayede durduk yere canımız artacak ve daha kolay ölmemiz için yapılmış yenilikler biraz olsun hafifletilecek. Bu durumdan Mafia severler pek memnun olmasa da oyundaki dengeyi kurmak için doğru bir adım olduğu düşünülebilir. Ancak ceketinde kurşun izleri olan buna rağmen can barı tamamen dolu olan bir Vito görmek sinirimizi bozabilir.

PC VETERAN

İlk oyundakilere göre daha hızlı araçlar bizi bekliyor.

10. SAUFA


ÖN İNCELEME

Küçükleri Gözlerinden Büyük Don’u Ellerinden Öperim Yazının başından beri bahsettiğim bir özellik var. Çevredeki insanlar artık bize karşı daha bilinçli. Bize saygı duyuyorlar ve korkuyorlar ya da bize karşı ters tavırlar alıp başlarını belaya sokuyorlar. Empire City’de saygı duyulan bir kişi olduğunuzda göğsünüzü gere gere sokaklarda dolaşabileceksiniz. Özgürlük sağlayan oyunlarda bir klişe vardır. Bu oyunlarda cinsiyet ayrımı söz konusu değildir. Bir bayan bir erkeğe karşı gözünü kırpmadan yumruk yumruğa kavgaya girişebilir. GTA serilerinden hatırlayacağınız üzere bir bayana sataştığınızda genellikle size bir yumrukla karşılık alıyordunuz. Bu saçma klişe Mafia II ile ortadan kalkıyor. Artık yumruk yemiş bir kadın sizle kavga etmek yerine ağlayarak kaçmayı tercih ediyor. Tabi bu durumdan mahallenin delikanlıları rahatsız olursa bir kavga çıkması olası bir ihtimal olarak göze çarpıyor.

Mission Impossible Vito’nun bir gangster olduğunu biliyoruz. Peki, bizi ne tür görevler bekliyor? Kaç tane bölüm olacak? Bu soruların cevabını ise elimdeki bilgiler ile aktarmaya çalışacağım. Oyun ilk oyundaki gibi 18 bölümden oluşacak. Ancak bu bölümler GTA oyunlarındaki gibi kısa değil. Bir bölüm birkaç görevden oluşuyor. Görevler ise tahmin edebileceğiniz cinsten. Adam öldürme, kaçakçılık tarzı yasal olmayan, pis işler. İlk oyundaki gibi bir araba yarışı sürprizi olur mu bilinmez ama görevlerin sadece adam öldürmekten ibaret olmayacağı kesin. Oyunun bir zincir şeklinde birbiriyle bağlantılı gideceği ve oyunun sonunda ektiğimizi biçeceğiz.

Ne Zaman Bitecek Bu Bekleyiş? Oyun duyurulalı yaklaşık iki sene geçti. Mafia II’nin ilk videolarında çıkış tarihi olarak 2009 yılının sonbaharı belirtilse de asıl çıkış tarihinin 2010 yılının ilk çeyreği olduğunu biliyoruz. Aslında oyun hakkında çok çıkış tarihleri ortaya sürüldü. 30 Haziran ve 1 Eylül bu tarihlerden en çok dedikodusu yapılanlardı. Ancak elimizdeki bilgiler ile oyunun 2010 yılının ilk çeyreğinde piyasaya sürüleceğini söyleyebiliriz. Umalım ki bir erteleme yapılmasın. Mafia II benim favorilerim arasında yer alan bir oyun. Fotoğrafları ve videolarıyla bekleyen oyuncu kitlesini heyecanlandırıyor. Ancak bu bekleyiş bazı oyuncuları sıkmış durumda. Artık oyundan eski heyecanı duymadıklarını ve bu bekleyişin sıktığını düşünüyorlar. Haksız da değiller bir oyunun yapımı için 3 yıllık bir zaman biçilmesi alışılmışın dışında bir süre. Benim görüşüm ise bu oyunun beklemeye değer olduğu. Bu oyundan çok umutluyum.

Necmettin Arat

11. SAUFA


Yapımcı: 2K Marin Tür: FPS Platform: PC, PS 3, XBOX 360 Çıkış Tarihi: 9 Şubat 2010

PC VETERAN

12. SAUFA


13. SAUFA


ÖN İNCELEME

RAPTURE CITY’DE İNTİKAM PEŞİNDE OLAN BİR BİG DADDY’NİN AYAK SESLERİ Toplum kurallarına karşı çıkan, ancak kendi toplumunu yaratıp kendi kurallarını uygulamak isteyen bir insan için ne düşünürsünüz? Kaçık biri olduğunu söylemek en basit ve net cevaptır sanırım. Peki, bu insan kendi imparatorluğunu neden gözden ırak bir yerlerde kurmak ister? Kendi gücünü insanlara göstermek yerine, kendi toplumunu yönetmek düşüncesi neden bir insana mantıklı gelir? Bu düşüncelere sahip olan birinin akıl hastanesinde olması gerekmez mi? Kendisiyle bu denli çelişen kim olabilir ki? Cevap vereyim, Andrew Ryan! Peki, bu kaçık insanın kurduğu şehrin ismi nedir, nerededir? Bu sorunun cevabı da Atlantik Okyanusu’nun derinliklerinde kurulmuş olan Rapture şehridir. Filmlere konu olabilecek kadar ilgi çekici olan bu senaryoyu 2K Games ile Bioshock adlı PC VETERAN

oyunda yaşamıştık. Oyun gerilim Adam adlı uyuşturucu türü bir ve korku doluydu. maddenin ortaya çıkması ile insanlar Bir kitap ya da film haline getcanavarlaşmaya başladılar. Adam inirilse eminim ki yoğun ilgi görür sanlarda genetik değişikliklere neden bu senaryo. Ancak eğer böyle bir oluyor. Bağımlılık yaptığını da söylemeproje varsa Uwe Boll gibilerinin kte fayda var. Zamanla şehirdeki Adam eline düşmemeli. Keza harika miktarı azalıyor ve bu uyuşturucu madde hikâyeleri o kadar kötü uyarlayan insanların birbirlerini öldürecek kadar film ve oyun yapımcıları var ki. zalimleşmesini sağlıyor. Adam için insanHollywood ve oyun sektörünün lar birbirleriyle savaşıyorlar ve akıllarını baş düşmanlarıdır bunlar! böylelikle de ruhlarını kaybediyorlar. Peki, biz Rapture City ile ne zaman ve nasıl tanıştık? Serinin ikinci oyunu hakkında bir fikir edinmek için önce bu soruya bir cevap vermek lazım. Bioshock ile başlayan Rapture City macerasında biz sıradan bir insandık. İçinde bulunduğumuz şehir bir zamanlar bizim gibi sıradan insanların hüküm sürdüğü, ancak zamanla bölge halkının zombi tarzı yaratıklara dönüştüğü bir yerdi. Neden insanların bu hale geldiğine gelince, gerçek hayatla da ilgisi olan bir konu bunun nedeni.

14. SAUFA


ÖN İNCELEME Olmadık saçmalıklar ile şehri darmadağın ediyorlar, birbirlerinin canlarına kıyıyorlar. Biz de talihsiz bir şekilde Rapture City’e gelerek bu cehennemden kurtulmaya çalışıyoruz. Bu cehennemden kurtulmak da kolay olmuyor elbette. Zamanla biz de şehirdeki kurallara uymak zorunda kalıyoruz ve bizde can almaya, plasmidler kullanarak daha güçlü olmaya başlıyoruz. Yaşamak ya da ölmek, Rapture City’de hayat bundan ibaret. Bu cehennemdeki tehlikelerden bahsetmek gerek biraz da. Baş düşmanımız bölge halkı oluyor tahmin edebileceğiniz gibi. Ancak bu insanlar artık zombileşmeye başladıkları için onları Splicer adıyla anıyoruz. Bu yaratıklar Adama adeta tapıyorlar ve canları pahasına da bu sevdadan vazgeçmiyorlar. Bu Splicerlar basit düşmanlar aslında. Beyinsiz olmaları en büyük tehlikeleri elbette. Rapture City’de bizi en çok zorlayacak düşmanımız ise Big Daddy adlı robot türü varlıklar. Oluşumları hakkında bir bilgi olmasa da güçleri dillere destan. Zıtlıklarla dolular ama bu zıtlıklar onları daha güçlü kılıyor. Bir kere yavaşlar ama bu yavaşlıkları cüsseli yapıları ile birleşince korkutucu bir görünümde oluyorlar. Merhametliler ancak sadece Little Sister adındaki Adam toplayan kızlara karşı bu davranışı sergiliyorlar. Bunun tam tersi olarak çok acımasızlar. Eğer bir Little Sisterı rahatsız ederseniz ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Bioshock serisinin ilk oyunu hakkında bilinmesi gereken bilgileri verdim. Şimdi sıra serinin ikinci oyunundaki bilgilere geldi. Öncelikle kimlik bunalımı yaşamamak için biz kimiz sorusunu ortadan kaldırmak istiyorum. Bioshock 2’de bir Big Daddyiz. Üst satırlarda belirttiğim gibi bu varlık çok güçlü ve çok acımasız. Ancak araştırmalarıma göre biz ilk oyunda görmüş olduğumuz Big Daddylerden değiliz. Türünün ilk örneklerindeniz ve diğerlerine göre biraz daha hızlıyız. Güç ve acımasızlık olarak ise türün diğer örnekleriyle aynı seviyedeyiz. Ayrıca kostüm avantajımız da var. Bioshock 2’de yüzebilen bir Big Daddy olacağız! Oyunun temel öğelerinin korku ve gerilim olduğunu düşünürsek güçlü biri olmak gerilimi azaltabilir düşüncesi ortaya çıkıyor. Korkan birisi yerine çevresine korku salan bir canavar olmak biz korku severler için çok ilgi çekici olmasa gerek.

Ancak 2K Marin’de bunu düşünmüş ve önlemini almış. Oyundaki en güçlü varlık biz değiliz. Baş düşmanımız Big Sister adlı çok hızlı ve güçlü olan yeni bir tür canavar. Bu canavarla olan ortak özelliklerimiz güçlü olmamız ve Little Sisterlara karşı olan büyük merhametimiz. Ancak Big Sister çok hızlı. Göz açıp kapayıncaya kadar yer değiştiriyor. Biz de çaresizlik içinde adrenalin patlaması yaşıyoruz böylece. Eğer gerilim yaşamak yerine daha güvenli bir oyunu tercih edenlerdenseniz yapmanız gereken şey Big Sisterla yani aynı zamanda Little Sisterlarla iyi geçinmek. Little Sisterların bizim omzumuzda oturup bize Adam toplaması iyiliği karşılığında onları korumamız gerektiğini unutmamamız gerek. Yoksa dediğim gibi bir adrenalin patlaması yaşamanız olası bir ihtimal.

Ticket, please. (Bilet lütfen)

Big Sister Splicer’lara hiç acımıyor...

Sıcakkanlı yöre halkı Splicerlardan bir tanesi...

15. SAUFA


ÖN İNCELEME

Big Sister: Rapture City’nin tek hâkimi

diyebiliriz bu canlı için. Little Sisterların anası görevini üstlenen bu yaratık Big Daddyleri de mercek altına almakta. Güçlü, hızlı ve dayanıklı bir yapıya sahip. Bulaşmamak gerek Big Sistera.

Andrew Ryan: Tam bir akıl hastası!

Dünyanın düzenini beğenmeyen ve kendi dünyasını kurmak isteyen ancak bunu sadece Splicer: Bu canlılar için zombileşmiş yöre egoları tatmin olsun diye yapan zavallının halkı diyebiliriz. Adam için her şeyi göze biri. Kurduğu dünyanın adı ise bildiğiniz alan beyinsiz yaratıklar ve biz bu canlılarla üzere Rapture City. sık sık karşılaşacağız.

Big Daddy: Little Sisterları koruyan

büyük ve güçlü canlılar. Splicerlara karşı hiç acımaları yok. Çünkü Little Sisterların güvenliği onlar için her şey demek. Dayanıklı, büyük ve çok güçlüler. Big Sister ile iyi geçinmeleri gerek.

Little Sister: Ölüler arasında gezen ve

kendisini koruyan Big Daddyler için Adam toplayan küçük kız çocukları. Korkutucu bir görünümleri var ancak şehirdeki en insancıl varlıklar olarak onları gösterebiliyoruz.

RAPTURE CİTY’DE KİM KİMDİR? Peki, bu maceraları nerede yaşayacağız? Elbette ki Rapture City’de. Yaklaşık bir 10 yıl kadar sonra Rapture şehrine geri dönüyoruz. Ancak bu sefer bir insan değil, Big Daddyiz. Şehirde değişen şeyler var elbette. Buna en güzel örnek şehirdeki Big Sister hâkimiyeti. Değişmeyen şeylere ise en güzel örnek korkunç ve ıslak atmosferiyle Rapture City ve şehrin zekâ geriliği yaşayan halkı. Biz de yardımsever bir tavırla bu şehir halkını tedavi edeceğiz. Kullanacağımız yöntem ise onları öldürmek! Peki, bu iş için kullanacağımız silahlar neler? Açıyorum envanteri, şöyle bir göz gezdiriyorum. Vazgeçiyorum kapatıyorum ve bedenimi inceliyorum. Bir elimde matkap, bir elimde plasmid güçlerim var. İlk oyunu oynayanlar hatırlarlar plasmid güçler ile silahları bir arada kullanamıyorduk. Ancak serinin ikinci oyununda aynı anda bu iki gücü de kullanabiliyoruz. Neyse efendim kapadığım envanteri yeniden açıyorum. İçindekiler çok da yabancı gelmiyor bana. Bilindik silahlar aslında. Hem matkap kullanmanın vahşice zevki varken envanterle neden uğraşayım ki? Yaşasın zalimlik, yaşasın intikam!

çoklu oyunculu oyunda (bunu yazmayı başarabildiğime inanmıyorum) herkes Big Daddy olacak ve birbirimize karşı mücadele vereceğiz. Velhasıl 2K Marin bir çılgınlık yapıp bizi Splicer olarak ekip halinde Big Sister ve Big Daddye karşı bir mücadeleye sürükler. Bunu anlamanın tek yolu ise biraz beklemek olacak sanırım. Yavaş yavaş sona gelirken bir hatırlatmada daha bulunmak istiyorum. Oyun 2010 yılının Şubat ayının sekizinci gününde piyasaya çıkacak. Bioshock severler için oldukça geç bir tarih bu. Ancak beklemekten başka çare olmadığı da kabul edilmesi gereken bir gerçek. Ümit edelim ki yapımcılar erteledikleri oyunu bir sürpriz yapıp erken bir tarihte piyasaya sürsünler. Yoksa biz de bu bekleyişe dayanamayıp Splicerlar arasına katılıp bu atmosferi yaşamak çılgınlığında bulunacağız.

Necmettin Arat Olmadık saçmalıklar ile şehri darmadağın ediyorlar, birbirlerinin canlarına kıyıyorlar. Biz de talihsiz bir şekilde Rapture City’e gelerek bu cehennemden kurtulmaya çalışıyoruz.

Bilgilerime şöyle bir daha göz gezdiriyorum. Oda ne? Oyunda çoklu oyuncu desteği de olacak! An- Yaklaşık bir 10 yıl kadar sonra Rapture şehrine geri cak bunun nasıl bir şekilde uygulanacağı yönünde dönüyoruz. Ancak bu sefer bir insan değil, Big Daddyiz. bir bilgi bulamıyorum. Tahmin ediyorum ki PC VETERAN

16. SAUFA


Harry Potter ve RPG Yazmayı Sevenlerin Buluşma Adresi http://www. harrypottertr.net

TR


HABER MERKEZi

Blizzard’a ilginç dava! Erik Estavillo, oyun şirketlerine açtığı davalarla ünlü birisi. Sony Computer Entertainment America, Microsoft ve Nintendo gibi şirketlere de dava açan Estavillo’nun yeni hedefi ise Blizzard ve World of Warcarft. Estavillo’nun dava nedeni ise World of Warcraft karakterlerinin “çok düşük bir hızla koşması ve bunun sonucunda da oyuncunun oyunda gitmesi gereken yere olduğundan daha yavaş gitmesi yüzünden oyunda daha fazla vakit geçirip, şirkete daha fazla para ödemesi”. İşin ilginç tarafı, Estavillo’nun tanık olarak Depeche Mode kurucusu Martin Lee Gore ve aktris Winona Ryder’ı göstermesi. Gore’un kendisi gibi yalnız üzgün ve dışlanmış şarkılar yazdığı, Ryder’ın ise kendisi gibi “Gönülçelen” romanını çok sevdiğini ve bu romandaki dışlanmanın, World of Warcraft’ta olduğu gibi insanları asosyallaştırması yüzünden tanık olarak gösterilmesi gerektiğini belirtti. 1 Milyon Dolar talep eden Estavillo’ya davalarında başarılar ve bol miktarda! akıl fikir diliyoruz.

PC VETERAN

Necmettin Arat

18. SAUFA


R.U.S.E’a multiplayer modu ekleniyor Ubisoft, “R.U.S.E” adlı strateji oyununa multiplayer modu eklediklerini duyurdu. Yapım, free-for-all ya da takım olarak 4’e 4 olmak üzere online olarak oynanabilecek. Ayrıca, zaman sınırlamaları, birimlerde kısıtlama, senaryoları tamamlama ve Challenge modu gibi görevler oyunda bulunuyor. “R.U.S.E” adlı oyunun PC sürümünün betası önümüzdeki hafta yayımlanacak. Oyun, tam olarak önümüzdeki yıl PC, PS3 ve Xbox 360 için gelecek yıl piyasaya çıkacak. Necmettin Arat

Rockstar Games: Bully 2 gelebilir Bully, Rockstar’ın durumu göz önüne alındığında büyük bir başarı değildiyse de, oyunun geliştiriciler tarafından beğenildiği farkediliyordu. The Gaming Liberty’ye (TGL) göre stüdyo, oyunun devamını planlıyor. TGL, Shawn Lee ile Bully ve The Getaway’in soundtrack’i hakkında konuşurken, Lee’ye başka oyunlarda da çalışmak isteyip istemediğini sormuş. Lee şu cevabı vermiş: “Evet. Bully 2 için yakın bir zamanda soundtrack yapacakmışım gibi görünüyor.” Necmettin Arat

CM’de şok! Beautiful Game Studios’un hazırladığı “Championship Manager” serisinde kan kaybı yaşanıyor. Çalışanların %80’i finansal nedenlerle ya işten atıldı ya da Çin’deki başka yerlere yerleştirildi. Stüdyonun başındaki isim Roy Meredith ise işine devam edecek ve Championship Manager serisi de Londra’dan yönetilmeye devam edecek. Stüdyo, Eidos’la birlikte bu senenin başlarında Square Enix tarafından satın alınmıştı.

19. SAUFA


Mass Effect 2’nin kapağı belli oldu Yakında piyasaya çıkacak olan ‘’Mass Effect 2’nin’’ Xbox 360 ve PC kapak tasarımları belli oldu. Oyun, ocak ayının sonunda piyasada olacak. Bu arada bilindiği gibi oyun PS3 platformu için yapılmıyor.

PC VETERAN

Diablo III, 2011’de Piyasaya Sürülecek! Blizzard’ın efsanevi rol yapma oyunu Diablo serisinin üçüncü oyununun 2010 yılında çıkmayacağı, bugün resmî ağızdan açıklandı. Activision, oyunun 2011 yılı içerisinde çıkacağını açıklarken, 2010 takviminde daha başka önemli oyunların olduğunu belirtti. Firma, 2010 yılı içerisinde “StarCraft II’yi” ve “World Of Warcraft: Cataclysm’i” çıkarmayı planlıyor. (Geçmiş) Kurban Bayramınız Kutlu Olsun! Geçtiğimiz ayın son günlerinde Kurban Bayramı telaşı sarmıştı hepimizi. Küsler barıştı, büyüklerin elleri öpüldü, kurbanlar kesildi... Biz ekip olarak Kurban Bayramında da sizlere iyi bir dergi çıkartabilmek adına çalıştık, çabaladık. Neyse efendim bir kurban bayramını daha atlattık. Ancak istenmeyen manzaralarla ki sol taraftaki karikatür bu istenmeyen durumları iyi bir şekilde açıklıyor. Ekip olarak kurban bayramınızı kutlar, sevdiklerinizle nice bayramlar dileriz.

20. SAUFA


Call of Duty, 55 milyon sattı 2003 yılında doğan ve geçtiğimiz günlerde piyasaya sürülen en yeni oyunu Modern Warfare 2 ile yola devam eden Call of Duty serisi, deyim yerindeyse “para basıyor”. Activision’dan yapılan açıklamaya göre Call of Duty serisi, dünya çapında toplamda 55 milyon adetten fazla satılmış. Bununla beraber 3 milyar dolardan fazla kazanç getirerek inanılmaz bir rakama imza atmış. Activision’ın Ceo’su Bobby Kotick: “Tüm zamanların en büyük eğlence serilerinden bir tanesinin Call of Duty olduğunu” söyledi. İlk Call of Duty oyunu, 100’den fazla ödülü ve 60’dan fazla inceleme sonucu elde ettiği 92 puan ortalamasıyla “tüm zamanların en başarılı WW2 FPS oyunu” ünvanına sahip. Call of Duty 4: Modern Warfare, dünya çapında 14.4 milyon satarak “tüm zamanların en çok satan FPS oyunu” konumunda yer alıyor. Geçtiğimiz günlerde piyasaya sürülen Modern Warfare 2 ise, 1 günde İngiltere ve Amerika toplamında 4.7 milyon satarak yeni bir dünya rekoruna imza atmış, 1 günde 550 milyon dolarlık bir kazanç elde etmişti. Görünüşe göre Call of Duty serisi, rakipsiz olarak yoluna devam etmekte kararlı. Bakalım serinin yeni üyeleriyle birlikte bu başarılar da yenilenecek mi?

Guitar Hero 6: Natal denemeleri Seattle Times’la yaptığı söyleşide Guitar Hero’nun kurucularından Kai Huang, markanın geleceğine ve özellikle de serinin 6. oyununa dair bazı detaylar paylaştı. Huang “Guitar Hero 6’da kullanılan teknoloji hakkında henüz özel bir duyuru yapmadık ama kesinlikle kamera teknolojisi ve bunun sunduğu imkanları deniyoruz” dedi ve ekledi: “Bu tabii ki, hareketlerin kamera tarafından algılanmasını ve ekrandaki karakterin ne yaptığını belirlemesini de içeriyor. Ayrıca avatarı daha da kişiselleştirerek avatardan çok oyuncuya benzemesini sağlamak istiyoruz.” Huang ayrıca bunun için yığınla imkan olduğunu, Natal teknolojisinin de bunlar arasında bulunduğunu ve yeni şansları keşfetmek arayışında olduklarını da belirtti.

21. SAUFA


Yapımcı: Ubisoft Tür: Şehir Planlama, Strateji Platform: PC Web: www.anno.ubi.com

PC VETERAN

8,8

PUAN

22. SAUFA


ANNO 1404

23. SAUFA


İNCELEME

Anno 1404 BARIŞÇIL BİR SÖMÜRGECİLİK HAREKETİ Anno serisinin ilk oyunu olan ‘Anno 1602’ 1998 de iki boyutlu olarak yayınlandı. Bu oyunda ticaret ön plandayken savaş öğelerine neredeyse hiç yer verilmemişti. Ancak yinede oldukça başarı bir oyundu. Oyunda adaları sömürgeleştiriyor, diğer sömürgecileri saf dışı bırakıyorduk. (sömürgeci olduğumu düşünmeyiniz) ‘Anno 1503’ bu oyuna yeni birkaç şey eklenmesiyle yapıldığından Anno serisinden pek bir şey beklememiz gerektiğini düşünmemize sebep oldu. (grafikleri katmıyorum ama bu oyunda da 3. boyuta geçilmedi) Ancak üçüncü oyun olan ‘Anno 1701’ de yapımcının değişip işi Related designs ın alması üzerine oyunun güzel bir şey olacağına hepimiz ikna olduk. Ve oyun gerçektende muhteşem bir hal almıştı. Gelişmiş grafikler ve beklediğimiz 3. boyut oyuna zevk katmıştı. Aynı zamanda oyunun içeriği de yenilenmişti. Oyun gerçekçilik kazanmıştı gerçekten, adanızda her an volkan patlaması tehlikesiyle karşı karşıya kalabiliyordunuz mesela. Oyunu oynayıp bitirdik ve 4. oyunu beklemeye başladık. Oyunun dağıtımcılığını ubisoft alınca da ayrı olarak heyecanlandık tabiî ki. Buyurun karşınızda Anno 1404:

PC VETERAN

24. SAUFA


İNCELEME

Haçlı seferleri sonrası sömürgecilik hareketleri Oyunda Avrupalı bir imparatorun komutanlarından birisini canlandırıyoruz. Eğer Campaing seçerseniz papanın görevlendirdiği bir papaz tarafından haçlı seferlerine hazırlanma konusunda yönlendiriliyorsunuz. Ancak eğer continuous play seçtiyseniz bu tür bir tasanız olmuyor ve Avrupalı rakiplerinizle bile savaşabiliyorsunuz. Zaten doğulu tüccarlar genel olarak dostane bir anlayış benimsemişler. İlk olarak oyunda bir adaya yerleşiyoruz. Adamızda yerleşim kurup burada yerleşenleri doyurmamız gerekiyor. Bunu da elma bahçeleri ve balıkçılar kurarak yapabiliriz. Adamızda yaşayan halkımızın kültür seviyesi yükseldikçe farklı ihtiyaçları baş gösteriyor, kazaklar, kitaplar, baharatlar, bira, ekmek gibi. Ama bu ihtiyaçların bazısı için doğu adalarına yerleşmeniz gerekiyor. Ve size önerim büyük şehrinizi doğuda kurmanız. Doğulu tüccarların ihtiyaç ve istekleri batılı asilzadelere göre çok daha az. Ancak doğulularda batılılarda dinlerine bağlı insanlar olduklarından iki taraftaki insanlarda ibadetlerini gerçekleştirebilecekleri mekânlar talep ediyorlar sizden. Eğer oyunda ilerlerseniz Batıdaki adalarınız için katedral, doğudaki adalarınız içinde büyük bir cami inşa edebilirsiniz.

Korsanlara dikkat etmelisiniz Anno deniz ticaretinin konu alan bir oyun olduğundan tabiî ki korsanlarlada karşılaşmanız muhtemel. Bu korsanlara sahip olduğunuz hazinenin belli bir kısmı kadar bir ödeme yapmamız gerekiyor. Eğer bu ödemeyi yapamazsak yada geciktirirsek kendi deniz kuvvetlerimizi hazırlamamız gerekicektir. Ben size birliklerinizi hazır etmenizi öneririm çünkü korsanların istedikleri miktar hiçte az değil. Doğulu dostlarınızlada aranızı yapmak içinde batıdan getirdiğiniz hediyeleri onlara verebilirsiniz. Bu onların size yakınlığını artırır ve sizlerle mimari planlarını paylaşmaya başlarlar. Ancak bu hediyeleri ticaretle kazanamıyorsunuz maalesef. Bu hediyeleri kazanmak için müttefiklerinize yardım etmelisiniz. Ve rakip sömürgecilerle ticaret yapmak yerine onlarla yapmalısınız. Bu sayede rakipleriniz değil siz kazanırsınız. Alın verin ekonomiye can verin Bazı hammaddeleri elde etmek için yeni adalar kolonileştirmeniz gerekebilir. Buda biraz pahalıya mal olabilir. Size bu konudaki tavsiyem elde edilmesi zor olan hammaddeleri ticaret yaptığınız müttefiklerinizden alıp bu hammaddeleri işleyip müttefiklerinize geri satmanız. Ben bu oyunu daha çok age of empires ve benzeri oyun severlere tavsiye ediyorum. Ama strateji seven herkesin bir kerede olsa denemesi gereken bir oyun. İyi oyunlar.

Berk Mutlu

25. SAUFA


Yap覺mc覺: Valve T羹r: FPS Platform: Xbox 360, PC Web: www.l4d.com

8,8

PC VETERAN

PUAN

26. SAUFA


27. SAUFA


İNCELEME

Dört Yeni Karakter ile Bir Ölüm-Kalım Macerası Zombilere karşı nedense hep mazoşist bir ilgi duymuşumdur. Sadistçe duygularla bu yaratıkların canlarına okumak benim için anlatılması zor bir zevktir. Çılgınlığın ve gerilimin tavana vurduğu anları hep zombili oyunlarla yaşamışımdır. Türün takipçilerinden biri olarak kişisel favorimin Left 4 Dead olduğunu belirtmekte de yarar var. Left 4 Dead ile “zombiler koşamaz” tabusunu yıkmıştık. Bu oyunda yaratıklar filmlerde ya da filmlerde gördüklerimiz gibi yavaş değillerdi. Tam tersine koşarak üstümüze atılıyorlardı. Böylece gerilim de zirveye tırmanıyordu. Şimdi ise bize bu tabuyu yıkan oyun ikinci versiyonuyla karşımıza çıkıyor. Ben ve benim gibi zombi hayranlarının gözlerinin içi gülüyor. Haydi, katliam başlasın! Zombilere Gün Doğdu

eklenince zombilerle içli dışlı olmaya başladım. Artık her Left 4 Dead 2 oynayışımdan sonra aynaya bakıp “Ne kadar yakışıklıyım” diyorum gururla. Duvar Ustası Hikmet Ağabey de Zombi Kurbanı Olmuş Zombiler… Her yerdeler ve et kokusunu alıyorlar. Tazecik dört tane insan çarpıyor gözlerine. Birbirlerini iterek, ezerek geliyorlar bize doğru. Bizden bir parçasını koparan “Hamdolsun” diyor sırasını diğer arkadaşına bırakıyor. Diğer cepheye bakıyoruz oyundaki kahramanlarımız Coach, Rochelle, Ellis ve Nick kâh bir balta ile kâh bir M16 ile karşı koyuyorlar bu zombi güruhuna. Oto tamircisi olan Ellis ahbabı olan Duvar Ustası Hikmet Ağabeyini görüyor işçi tulumları içinde. Selamlaşıyor iki arkadaş. Ama

İlk oyunu oynayanlar bilirler Left 4 Dead karanlık bir atmosferde süregelen bir oyundu. Akşam vakti zombilerle canımızı kurtarma mücadelesi yaşıyorduk. Ancak serinin yeni oyunu ile devir değişti. Zombiler de biz de gün yüzü gördük böylece. Bu yenilik ile oyuncuların kafasındaki “Biz vampir miyiz arkadaş neden gündüz sokağa çıkamıyoruz?” sorusu da kalkmış oldu. “Işıklar söndüğünde bütün kadınlar güzeldir.” Böyle bir söz hatırlıyorum. Kimin söylediği aklımda değil ama kesinlikle yerden göğe kadar haklı olduğunu söyleyebileceğim. Benim için artık sıradanlaşmış zombi suratları gün ışığında mide bulandırırcasına iğrenç göründü. Buna oyuna eklenen yakın dövüş silahlarıyla nefes nefese mücadeleler de PC VETERAN

28. SAUFA


İNCELEME İşte Ninja Kaplumbağalar! Soldan sağa sıralamaya göre:

Nick (Ekmeğini dolandırıcılıkla kazanan abimiz...)

Rochelle (Zombi TV’nin haber spikeri...)

Coach (Zombi Raptors basket takımının koçu...)

Ellis (Zombilerin bozulan araçlarını tamir eden bir araç teknisyeni...) karnı aç olan Hikmet Ağabey hamlesini yapınca Ellis’in elindeki tava tarafından kafasına bir darbe alıyor. Sendeliyor ve yere düşüyor. Bitirici hamleyi de alıyor, ömründe ikinci kez ruhunu teslim ediyor. Dört kahramanımızın maceraları devam ediyor. Bu oyuna henüz alışamadılar çünkü daha yeniler. Karşılarına kostümlü bir zombi çıkıyor. Hazmat suit adlı bu arkadaş üzerindeki ateşe karşı kıyafet sayesinde alevlere meydan okuyor. Bundan haberi olmayan Coach agresif bir tavırla molotof kokteylini düşmana doğru sallıyor. Hazmat ise gülerek yoluna devam ediyor. Göz göze geliyorlar. Coach “Oh, shit” diyor “İşte işimiz bitik.” (Oh shit, işte işimiz bitik demek anlamına gelmiyor bu arada) O sırada bir silah sesi duyuluyor. Hazmat suit yere düşüyor. Nick’in karizmatik sesi geliyor “Adamım iyi misin?” Coach “Sadece kıyafetlerim battı adamım iyiyim.” diyor ve ekip macerasına devam ediyor.

doğru koşar adımlarla geliyor. Rochelle böylece artık Witch’in yürüyerek ağladığını anlıyor. Ancak bu bilgiye bir daha gereksinimi olmuyor. Keza ağlak kız kod adlı zombimiz uzun tırnaklarını bedenine geçirmiş bulunuyor. Ekipten bir kişi eksiliyor… Zombi Teknik Üniversitesi 2009 Mezunları Gençliği

Şimdi neden böyle bir başlık attı bu çocuk diye soracaksınız muhtemelen. Cevabımı şöyle veriyorum. Artık zombiler sandığınızdan daha akıllı sevgili okur. Boşluğunuzu yakaladılar mı bırakmıyorlar bir daha. Fırsatçı ve inatçılar. Eğer ekibinize rehavet çöktüyse ve güvensiz bir şekilde dört bir yana dağıldıysanız işiniz zor. Zombiler tarafından çok kolaylıkla alaşağı edilebiliyorsunuz. İlk oyunda kurbağanın sinekleri yemesi misali bizi de diliyle ham yapmaya çalışan Smoker ikinci oyunda bambaşka bir zekâ düzeyiyle karşımıza çıkıyor. Artık Smoker’ın dili etrafa takılmıyor. Eğer sizi kendine doğru çekerken onu Dedim ya bu yeni karakterler biraz acemi diye… Ro- vurmazsanız ekipten birisi de onu öldürmezse cachelle zombi avındayken Witch sesini işitiyor. Nasıl navara yem oluyorsunuz. Bu yenilik ile zekâsı olsa bir köşede oturmuş ağlıyordur diyerek etrafa ateş gelişmemiş bir imaj edinen Smoker karizmasını saçıyor. Değişik bir zombi çıkıyor karşısına. Ateş düzeltiyor. Artık ben de korkulması gereken bir zometmeye başlıyor. Ancak o da ne! Bir Witch üstüne biyim diyor.

“Ben de güzelim, beni de sevin!”

29. SAUFA


İNCELEME

Ölüm Bir son, Aynı Zamanda Yeni Bir Başlangıç!

en güncel örnekler olarak verilebilir. Hatırlarsınız Çernobil felaketi ile insanlar yaşadıkları yerlerden İlahi inanışımıza göre hayat bizim için iki evreden göç etmek zorunda kalmışlardı. Yanlarına da sadece oluşmaktadır. Birincisi insan olarak yaşadığımız bir bavul! dolusu kadar eşya alabiliyorlardı. Tabi bu evre, ikincisi ise halk dilinde öteki taraf dediğimiz eşyaların da nükleer etkiye maruz kalmamış olması ilahi boyutlardaki yaşam… Bu normal bir insan gerekiyordu. Ancak işin boyutu hiçbir zaman bir için geçerlidir. Böylece zombilerin insan olma zombi istilası kadar tehlikeli olmadı. Bunları niçin mi olasılığını da çürütmüş oluyorum sevgili okur. Bu söylüyorum? Eski adıyla Oyunbozan, yeni adıyla Arzombicikler sıradan bir insan olsalardı hayatı iki range Point dergisinde çalışırken Shellshock 2 adında evrede yaşarlardı. Aslında onlar da iki bölümde bir oyunu incelemiştim. Bu oyundaki konu Vietnam yaşıyorlar hayatlarını. Ancak onlardaki durum bisavaşından sonraki insanlar üzerinde olan mutaraz farklı bizimkine göre. Önce insan gibi yaşa ye, syon ile ilgiliydi. Vietnamlı vatandaşlar birer zombi iç, eğlen… Sonra ise bir zombi istilası ile genetiğin olmuşlardı ve biz Amerikan askerlerinin onlarla bozulsun, mutasyona uğra ve beyinsiz, etobur, iğrenç mücadele etmesi gerekiyordu. Oyun çok kolaydı ve bir karaktere bürün. Peki, ölen bir zombi için hayat yapay zekâsı rezaletti. Ancak asıl sorun bunlar değil! nasıl? Zombiler ölürken acı hissederler mi? Kopan Bir insan neden kendi etkisiyle olan bir şeye karşı kollarının yerine bir yenisi daha çıkabilir mi? Zom- mücadele veren bir oyun yapar ki? Vietnam’da ki biler kaç çeşittir? Ailevi bağları nasıldır? Boşaltım savaştan sonra ortaya çıkan rezaletin sorumlusu kimsistemleri sadece kusmak üzerine midir? Bu sorular dir? Vietnamlı insanlar masum değil midir? Neden nedense hep cevapsız kaldı ve kalmaya da devam Amerikan oyun sektöründe acı dolu olaylara karşı edecek gibi görünüyor. Sonuçta bir doğal felaketi duygusal bir bakış yoktur? Yoksa gerçek zombiler biz konu alıyor zombi istilaları… Dünyada da olmuyor miyiz?.. değil bu türden şeyler. İnsanlar mutasyona uğruyorlar bedensel ve zihinsel olarak değişimlere uğruyorlar. Necmettin Arat Vietnam’da ki vatandaşlar ve Çernobil bunlara

PC VETERAN

Ölüme koşan sergüzeşt zombiler...

30. SAUFA


A

İNCELEME

LEFT 4 DEAD 2 zaman Mekan

31. SAUFA


PC VETERAN

left 4 dead 2 İNCELEME

Kriket Sopası Ülkemizde çok az bilinen bir spor olarak söyleyebileceğim Kriket’in temel aracı olan sopası var oyunda. Beysbol sopasına benzeyen bu silahı yakın dövüşte kullanacağız.

Levye Yapımcısı Valve olan bir oyundan yakın dövüş silahı olarak beklenebilecek en muhtemel silahtı levye. Half Life serisinden de hatırlayacağınız üzere levye bu oyunda da yakın dövüşte kullanabileceğimiz bir silah olacak.

Elektrogitar Smackdown serisi ile beraber kafa göz kırmaya başladığım elektrogitar şimdi de Left 4 Dead 2’de karşıma çıkıyor. Gitar kırılana kadar yakın dövüşte kullanacağımız bir silah olacak.

Balta Oyundaki en güçlü yakın dövüş silahı olan balta eğer doğru kullanılırsa Witch’i bile tek vuruşta öldürebiliyor. Yanınızda bulundurmanız tavsiye edilir.

Tava Eğer tavanızla omlet yapmak harici bir aktivitede bulunmak istiyorsanız buyurun zombi avına. Oyuna eklenen yeni silahlardan biri olan tava çok can yakıcı olmasa da zevkli bir kullanımı var.

Elektrikli Testere En çok kullanmak istediğim, ama akülü olduğu için aküsü bitince fırlatıp attığım bir silah. Elektrikli testere ile korkunç kıyımlar yapabilir, zalimce kahkahalar atabilirsiniz.

32. SAUFA


2 alet çantası

İNCELEME

Katana İşte benim favori silahım. Katana ile zombilerin kafasını tek bir kılıç hamlesiyle koparabilir, Uzakdoğu filmleri havasında bir Left 4 Dead yaşayabilirsiniz.

Pala Genellikle Safariye çıkmış kişilerin yanlarında bulundurdukları bir silah olan palayı bu sefer zombi avında kullanıyoruz. Katana tarzı bir işlev gören pala da kullanması zevkli bir silah.

Cop İzinsiz eylem yapan zombi gruplarını dağıtmak için kullanabileceğiniz bir yakın dövüş silahı. Gereksiz taşkınlıklara ödün vermeyin, taşkınlık çıkaran zombileri coplayın.

Incendiary Ammunition Oyuna eklenen yanıcı kurşunları bu kurşunlarla uygulayacağız. Tank avında sık sık kullanacağımız muhakkak. Explosive Ammunition Bomba görevi gören bu kurşun gittiği hedefin çevresinde bir patlama yaratıyor. Toplu zombi güruhuna ve Tanka karşı çok etkili olabilir. Adrenalin İğnesi Bu iğneyi kullandığınız zaman ekranın rengi parlaklaşıyor ve canınız kısa bir süreliğine 25 artıyor. Bile bomb Spitter adlı canavarın kusmuklarının biriktirilip bomba haline getirilmiş hali. Ancak görevi kesinlikle daha farklı. Bu bombayı attığınız hedefe zombiler yöneliyor. Eğer siz bunu bir Tanka atarsanız etraftaki zombiler Tanka saldırıyorlar. Zombiler arasında kavga çıkarmak için bir numaralı tercihiniz bu bomba olmalı. Defibrilltator Takımınızdan bir kişinin beyin ölümü gerçekleştiği zaman ona bu alet ile şok uygulayacağız. Böylelikle o kişi hayata geri dönecek. Ancak bu şok aletini sadece bir kerelik kullanma hakkınız olduğunu hatırlatmakta fayda var.

33. SAUFA


left 4 dead 2 İNCELEME

Spitter Bir Boomer bozması olan bu yaratığın en büyük silahı tükürmek. Ağzı çok şekilsiz olan Spitter tükürdüğü zaman oksit bir sıvı çıkarıyor. Bu sıvı karakterinize temas ederse can yakabiliyor. Ayrıca tükürdüğü yerde bir müddet kaldığı için hızlıca kaçmanıza da engel olabiliyor zaman zaman. Benim çok canımı yakan bu yaratık kolay öldüğü için çok da zorlayıcı değil.

Charger Charger gördükten sonra bir zombinin vücut ölçüleri ne kadar bozuk olur sorusuna cevap buluyorsunuz. Bir kolu bir insanın bedeni kadar kalın, diğer kolu normal bir insan kolu kadar ince ve bir tank büyüklüğünde olan korkunç bir yaratık. İnsanlara (bize) karşı yaptığı saldırı ise büyük olan kolunu siper ederek size doğru koşması ve omzuyla sizi yerden yere vurması. Kolay ölen bir zombi olmasa bizi çok terletebilirdi. Hazmat Suit Önceki hayatlarında itfaiye eri olduklarını düşündüğüm zombi sınıfı bunlar. Ateşe karşı dayanıklı bir elbise giyerek bizlere bir tehdit oluşturuyorlar. Böylece at Molotof kokteylini zombilerin yanışını rahat rahat izle mantığı da kalkmış oluyor. Ama bunun haricinde bir ekstra özellikleri olmadığı için zorlayıcı birer düşman değiller.

Wandering Witch “Bunu zaten biliyoruz” diyebilirsiniz. Ancak bu sizin bildiğiniz Withclerden değil. Ağlak ablamız artık köşesine çekilip ağlamıyor. Yürüyerek ağlayan ve bizim için bir saatli bomba riski taşıyan yeni Witch gerçekten bizi terletebilecek düşmanlardan biri. Ancak oyuna eklenen yakın dövüş silahlarından olan balta ile birkaç vuruş yaparak bu canavarın canına okuyabilirsiniz kolaylıkla.

PC VETERAN

34. SAUFA


yeni zombiler

İNCELEME

Mudmen Bataklık canavarı diye adlandırdığım zombi sınıfı. Çamurlu arazilerde (bataklıklarda) karşılaşacağınız bu canavar çok hızlı ve size vurdukça ekranınız çamura bulanıyor. Bir Boomer etkisi yaratan zombi daha ekleyerek yapımcılar çok iyi yapmamış ama bataklıkta dehşet saçtığı için gerekli de bir düşman olmuş.

Palyaço Kocaman ayakkabıları ile çok ses çıkaran bu yaratık diğer zombilerin ilgisini size doğru çekiyor. Eğer görürseniz hemen öldürün. Keza etrafınızda onlarca zombinin toplanması an meselesi olabilir.

Jockey Bu zombi kafanıza bir kene gibi yapışıyor ve böylelikle sizin tepenizi attırıyor. Kafanızda bir Jockey ile sapıtıyor, yanlış yönlere doğru gitmeye başlıyorsunuz. Zıplayarak kafanıza konan bu canavara kafanıza yerleştikten sonra yapabileceğiniz hiçbir şey yok. Jockey’i gördüğünüz anda öldürmeye çalışın. Eğer kafanıza yapışırsa da takım arkadaşlarınız onu öldürecektir zaten.

Bulletproof Önceki hayatlarında birer çevik kuvvet olan bu zombiler çelik yelekli oldukları için kurşun vasıtasıyla ölmüyorlar. Bu canavarı öldürmenin yolu ise arkalarından yaklaşıp öldürmek. Hazmat Suit’in bir değişik versiyonu da diyebiliriz bu zombi grubu için. İşçi Zombiler Sıradan gibi görünen bu zombiler iş esnasında öldükleri için kulaklarındaki tıkaçları çıkarmamış vaziyetteler. Böylece sizi sadece görürlerse saldıracaklardır. Seslere karşı duyarsız olmalarının kötü yanı ise Pipe Bomb’un sesinin de dikkatlerini çekmemesi.

35. SAUFA


İNCELEME

9,0 PUAN KAN ÇANAĞINA DÖNEN GÖZLER VE BİTMEK BİLMEYEN FUTBOL AŞKI... Futbol menajerleri nedense ülkemizde gereken saygıyı görmezler. Başarısız sonuçlarda, kötü giden takımda hep suçlu onlar olurlar. Taraftarlara göre çok kolaydır onların işleri. Ancak işe bir de menajerlerin tarafından bakarsak zorluklarla doludur bu yol. Peki, nedir bu zorluklar? Nasıl aşılır? Nasıl başarıya ulaşan yolda sağlam adımlar atılır? Bu soruları kendinize hiç sordunuz mu? Bir futbol takımının teknik direktörü olmak hiç hayaliniz ya da hedefiniz oldu mu? Futbol Menajerliği oyunlarına olan ilgiyi göze alırsak bu sorulara evet cevabı verdiğinizi anlayabiliyoruz. Birçok menajerlik oyunu çıktı piyasaya. Ancak çoğu tutulmadı. İçlerinden biri vardı ki deliler gibi oynanıyor, bilgisayar başındaki oyuncuyu sabahlatıyordu. Tahmin ettiğiniz üzere Football Manager serisinden bahsediyorum. Gerçek menajerlerin dövüştüğü bir arenadan… Şu soruları sordum kendi kendime bu yazıyı yazarken… FM serisi beni nasıl sabahlara kadar başında tutmuştu? Bunun sırrı neydi? Sorularıma cevap aramak için serinin tüm oyunlarını teker teker yeniden oynadım.

PC VETERAN

Sanırım da cevabı buldum. FM serisi oyuncusuna çok derin bir veritabanı sunuyordu. Detaylar fazlaydı ve bu da oyunu zorlaştırıyordu (benim için de zor olmasını çok isterdim şu oyunun). Amaç olarak zorlukları aşan ve dikenli yollardan başarıya giden oyuncu kitlesini hedef alıyordu seri. Böylece Premier Manager gibi vasatın altındaki benzer oyunlara açık ara fark atıyordu. FM yi zorlayan tek menajer lig oyunu ise CM serisiydi. Ancak zamanla bir yıkıma uğrayan CM ortalıklarda görünmez olmuştu. Neyse ki bu sene kaliteli bir oyunla tekrar aramıza döndü ve o ünlü CM & FM kapışması yeniden başladı. Bir FM oyununun en heyecanlı zamanları yükleme ve veritabanı doluşunu bekleme zamanıdır. Oyunu yüklerken bitsin artık başlayayım dersiniz. Oyun kurulur ve menajerinizi yaratırsınız. Bu sefer de karşınıza veritabanı yükleme ekranı çıkar. Çok uzun bir sürede dolmasa da oyuncu isyan eder. İçi içini yer bir an önce başlamak ister oyuna. Bu yükleme sırasında boş durmamalıdır bir FM oyuncusu. Menüyü incelemeli, renk

35. SAUFA


İNCELEME tasarımlarına bakmalı, arka planda çalan müziğe eşlik etmeyi de ihmal etmemelidir. Çünkü oyunun ara yüzünü sadece bu esnada inceleme fırsatı buluyoruz. Geri kalan zamanda en iyi olma hırsı ve giderek zevklenen oyun bize bu fırsatı vermiyor. Neyse efendim biraz zaman sonra yükleme ekranı kapanıyor ve oyun açılıyor. Hemen takımımızı seçiyoruz ve kadromuza bakıyoruz. Sonuçta yeni bir sezonun heyecanı var. Ama oda ne? Fenerbahçe’de Edu Dracena var! Kadı kızında bile sorun olur diyip kestirip atmayı isterdim ancak Edu için de aylık ücret ödeyip, yabancı kontejyanını doldurmuş oluyorum. Çok da abartmak istemiyorum aslında. Zira Edu’ya bir talip çıkar elbette. Veyahut sözleşmesini fesih etme yoluna gideriz. Tabi başkan izin verirse.

Gökbakar’ın 10 maçta 107 gol yiyen takımın menajeri adlı skeci geldi. İzleyenler bilirler orada geçen bir replik vardı. “Ben bu takıma 0-0-0 denedim arkadaş. 11 oyuncuyu da kaleye koydum. 70 santimetre eni olsa kaplarlar kaleyi. Bizde boyu 70 santimetre olan da var adı Dalyan…” Güldürmüştü beni baya bu sözleri ile. Ama biz ciddi menajerleriz. Bizim hedeflerimiz ve kan çanağına dönmüş gözlerimiz var! Biz oyunu ciddiye alan deneyimli oyuncularız. Futbolun şakası olmaz, yiyiverirsiniz golü… Kadromuzu da kurduk ve maçı beklemeye başladık. Biraz sonra maç başlayacak ve biz oyuncularımız ile beraber soyunma odasındayız. Onlara son taktiklerimizi veriyoruz ve başarılar diliyoruz. Takımlar sahaya çıkıyor. FM serisine ilk olarak 2009 ile eklenen 3 boyutlu kamera şimdi daha da Ara yüz ile ilgili konuşmak istiyorum sevgili geliştirilmiş haliyle 2010’a eklenmiş. Daha okur. FM serisindeki basit ara yüz anlayışı son detaylı ve gerçekçi grafikler ortaya çıkmış. halka olan 2010 ile biraz bozulmuş. EskileAma elbette ki bir PES 2010 kalitesinde değil. rine nazaran daha karışık bir menü tasarımı New Star Soccer serisini andıran grafiklere var. İngilizcesi iyi olmayan oyuncular biraz sahip. Yine de göze hoş geliyor ve oyuncuyu zorlanabilirler çünkü detaylar da bir hayli memnun ediyor. fazla. Ancak göz korkutucu kadar da zor İşte geldik işin en güzel kısmına. Bir futdeğil. Ortaokul İngilizcesi ile ufak problembol takımı transfersiz sezon geçirmez eller yaşayarak oyunu oynayabilirsiniz. Zaten bette. Biz de sezon öncesinde ve devre oyunları İngilizce oynaya oynaya yabancı dili- arasında takımımızı güçlendirmek adına miz de gelişti. Oyunlar Türkçe dil desteği ile gerekli mevkilere transferler yapacağız. Bu de çıkarsa biz ne yaparız! (Sözüm sana değil transferler oldukça gerçekçi olarak tasarCM 2010) lansa da bazı saçmalıklar da yok değil. Bazı oyuncuların transfere karşı olan tutumları Nerede kalmıştık? Evet, takımımızı seçdoğru aktarılmamış. Ancak binlerce oyuncunun tik, transfer için araştırmalarımızı yaptık. olduğunu düşünürsek bu bir hata olarak görünBir hazırlık müsabakasına çıkmak üzere müyor. Transferdeki gerçekçi tavırları da siz olduğumuzu fark ettik. Geldik taktik ekranına FM oyuncuları zaten biliyorsunuz. Örneğin ve başladık takımı kurmaya. Ancak burada bir Beşiktaş’a Messi, Fenerbahçe’ye Cristiano yenilik çarptı gözümüze. (Gözümüzde kalıcı Ronaldo, Galatasaray’a Fernando Torres bir hasar bırakmadı, şükür) Artık o klasik gelmez. Ancak bu durum zamanla değişebilir. taktiklerin yanı sıra kendi oyun anlayışımızı Avrupa da kupalar alan, maddi durumu çok içeren taktiği de kurabiliyoruz. Şahan iyi bir Türk kulübü olursanız yıldız oyuncuları kadronuza katabilirsiniz. Tabi bu da yıllarınızı alacağı için 30 yaşını geçmiş bir Messi’nin çok da işe yaramayacağı gerçeğini kabullenmek gerek. FM 2010 günümüzden saatler çalmayı başarabilecek kadar güzel bir oyun olarak karşımıza çıktı. Oynamamak haksızlık olur. Eğer siz de ben menajerlig arenasında varım diyorsanız, e buyurun. İşte oyununuz budur. Furkan Aksungur

36. SAUFA


Yap覺mc覺: Infinity Ward T羹r: FPS Platform: PC, PS 3, XBOX 360 Web: www.modernwarfare2.infinityward.com

PC VETERAN

9,3

PUAN

38. SAUFA


39. SAUFA


İNCELEME

SAVAŞLARA MODERN BİR ŞEKİLDE YENİDEN BAKIŞ ATMAK... Bu yazıyı yazmamdan 21 gün önce elime bir oyun geçti. (Neco: Bu yazı ömrümden en az 6 ay aldı vallahi, biraz geç oldu ama güzel oldu en azından) Eve giderken o kadar heyecanlıydım ki kelimelerle ifade edemeyeceğim için es geçiyorum. Eve vardığımda heyecanla kapıyı açtım, ama açtığım anda neredeyse kalp krizi geçirecektim. Bir baktım bilgisayarda kardeşim The Sims 3 oynuyor. Hemen onu bildiğim saldırı hareketleriyle saf dışı bırakıp elimdeki şaheseri bilgisayarıma yükledim. Ve oyunu oynamaya 11 Kasımın bir öğle vakti başladım. Oyunun kumpanya kısmı yine aynı gün içinde bitti. Aslında oyunu 1 gün içinde bitirmeyi düşünmüyordum. Ama sevgili okurlar oyunun başına oturdum ve bir daha kalkamadım. Gerçi pek uzun bir oturuş olmadı.Çünkü oyunun kumpanya kısmı çok kısa sürede bitti.Belki daha zorda oynasaydım uzun sürebilirdi ama ben kolayda oynamayı tercih ettim.Eh sizinde anladığınız gibi bu oyun Call of Duty Modern Warfare 2 bazılarımızın deyişiyle COD6’ydı. Neyse fazla uzatmadan incelemeye geçelim.

hastasıyım. İsterlerse bana 10 sene öncesinin grafikleriyle bir COD oyunu versinler puanım gene aynı olur. (Şaka elbette COD hastasıyım ama radikal kararlar alırım ismine yakışmayan bir oyunla karşıma çıkarsa) Neyse… Oyun senaryo olarak çok iyi tasarlanmış. Oyun içinde birçok sürprizle karşılaşıyoruz. Rusya, Kazakistan, Afganistan, Rio De Jenario gibi mekânlar oyun süresince içinde bulunduğumuz bölgeler. İlk oyunda öldürdüğümüz Zakhaev’in arkadaşı Makarov ile uğraşıyoruz bu kez. Kimi zaman görevlere bir CIA ajanı, basit bir asker ya da özel kuvvetlerde bir asker olarak katılıyoruz. Kimi bölümlerde ‘’Bu bölüm sizi rahatsız edebilir’’gibisinden uyarılar alıyorsunuz. Gerçi ben pek bir rahatsız olmadım ama isterseniz bu bölümleri oynama-

Öncelikle belirteyim benim oyuna verdiğim şahsi not 10 üzerinden 50 arkadaşlar. Çünkü ben tam bir COD PC VETERAN

40. SAUFA


İNCELEME

dan geçebiliyorsunuz. (Neco: Oyun terörizmi yücelttiği düşüncesiyle bazı ülkelerde satılmama gibi durumlarla karşılaştı bile. Bu da alınmış bir önlemdi ama sanırım yeterli değil) Bazı bölümlerde paldır küldür ilerliyoruz bazı bölümlerde ise karlı dağlara tırmanıp sessizce ilerlememiz gerekiyor. Bu arada unutmadan oyuna eklenen yeni bir modan bahsetmek Kumpanya haricinde oyun daha fazla oynanabilsin diye Special Ops adında bir mod eklenmiş. Bu modu ister tek kişi ister Co-op olarak oynayabiliyoruz. Ben Co-op oynamanızı tavsiye ederim. Bazı bölümleri oynamak için ise mutlaka yanınızda bir arkadaşınızın olması gerekiyor. Modun içinde yeni ve eski oyundan bölümler bulunuyor. Bu bölümleri verilen görevleri verilen sürede yaparak geçebiliyoruz. Açıkçası bu mod beni pek meşgul edemedi diyebilirim. Ama Co-op olarak oynayınca zevk aldığımı da söylemeliyim. Bu modun kötü yanı ise ölünce bölüme en başından başlıyorsunuz. Şimdide oyunda ki karakterlerin bazılarına bir bakalım. İlk olarak Ghost diyorum. Bu adama karşı içimde tarif edemediğim bir sevgi oluştu. Birde neden sürekli maske takıyor bir bilsem. Diğer karakterler ise Cpt.MacTavish,Sgt.Foley,Cpl.Dunn ve bizim yönettiğimiz karakterler. Birazda oynayıştan bahsedelim. Oynayış genel olarak COD 4 ile aynı diye-

biliriz. Ancak bazı değişiklikler var. Örneğin bıçakla saldırı yapma tuşu E olmuş gibi. Oyuna birçok silah ve özellik eklenmiş. Termal dürbünler çok işime yaradı. Birisi size ateş ediyor ama siz adamı göremiyorsunuz. Hemen açın termal dürbünü adamı göremezseniz bir göz doktoruna gidin derim ben. Oyuna eklenen yeni bir özellik ise Predator Drone adlı cihaz. Bunu kullanarak savaş alanına füze atışı yapabiliyoruz. Bildiğimiz COD oynanışına sahip oyun. Zorluk seviyesine göre değişiyor dengeler. Oyunun kısa ömrü ise bizi Veteran (Neco: COD MW 2’de bile adımız geçiyor) seviyesine yöneltiyor. Böylece daha uzun ve daha zorlu geçiyor maceralarımız. Oynayış ile ilgili aklıma pek fazla bir şey gelmiyor. Belki de bir solukta oturup bitirdiğim içindir. Şimdi müsaadenizle seslere geçelim. Sesler bana muhteşem geldi. İnsan kendini gerçekten savaşta hissediyor. Bir yerden duyduğuma göre oyundaki silah sesleri için oyundaki silahların gerçek sesleri kullanılmış. Savaş alanındaki patlama sesleri ve askerlerin bağırışları da bir o kadar hoşuma gitti. Sonuçta her COD oyununda kullanıcıyı savaşın içine atmasını başarmıştı. Bu seriye de 6. oyunu ile devam ediyor. Çeşitli ve gerçekçi sesler ile size yaşayan bir savaş alanı sunuyor. Emek verilerek, para harcanarak yapılmış seslendirmeler. Yapımcılara teşekkürü borç biliyorum.

41. SAUFA


İNCELEME

Şaka elbette COD hastasıyım ama radikal kararlar alırım ismine yakışmayan bir oyunla karşıma çıkarsa... Oyunun kumpanya kısmı yine aynı gün içinde bitti. Aslında oyunu 1 gün içinde bitirmeyi düşünmüyordum. Geldik grafiklere… Oyun bu yönden de harika diyebiliriz Ancak ufak tefek yamukluklar yok değil. Örneğin kan efektleri bence daha geliştirilebilirdi. Bir de unutmadan şu vurulunca ekranın kanla kaplanması durumu çok kötü olmuş bence. Önümü göremiyorum yahu. Her taraf kıpkırmızı oluyor. Oysa gerçeklik katmak için yapılmış ama keşke yapmasalarmış. Ancak bu oyunun puanının kırılması için yeterli midir? Elbette ki hayır… Bu kadar güzel oyunda da kadı kızı kadar hata olur elbette. Hem yılda bir COD oyunu çıkıyor. Değerini bilmek lazım… Grafik yönünden de oyun beni etkiledi diyebilirim rahatlıkla… Tabi çoklu oyuncu moduna da değinmesek olmaz. Ondanda kısaca bahsedelim. İlk olarak yeniliklere bir bakalım. Benim en hoşuma giden şey bıçak fırlatma özelliği oldu. Bıçağı fırlat, düşmanı vur ne güzel iş. (Neco: Korsan gibi hissediyor insan kendisini o anda) Sonra yapımcılar acemileri de düşünmüş. Üst üste adam vuramadan ölünce sizi en son vuran adamın kopyası oluyorsunuz. Yani özelikleri size geçiyor. Savaş alanına Sentry Gun kurabiliyoruz.2 tane ana silah PC VETERAN

alabiliyoruz vs vs… Bu oyun sırf çoklu oyunculu olarak oynamak için bile alınır. Dedicated serverlar için de bir şeyler diyeceğim. Yapımcılar maalesef bir özgürlüğümüze kast ettiler. Bir arkadaşımla anlaşıp serverlarda buluşamıyoruz artık. Oyun hoop bizi atıveriyor bir servera. Olmadı, yakışmadı… Yazımın başında oyunu alırkenki durumumdan bahsetmiştim. Ama bir şeye değinmeyi unutmuşum. Oyunu aldığım yerde Call of Duty Modern Warfare (COD 4) 90 TL gibi bir fiyat ile satılıyordu. 2007 oyunu olan bu yapım satış rekorları da kırmıştı hatırlarsanız. Ancak şöyle bir durum varki serinin iki oyununun fiyatı da neredeyse aynı… Bu da gösteriyor ki COD serisi asla eskimiyor, orijinalliğini ve oyunculara aşıladığı heyecanını hep yüksek tutuyor. Buna rağmen çoğu sorunla da boğuşuyor. Meyve veren ağaç taşlanır diyorum ve yazımı noktalıyorum.

Okan CAN 42. SAUFA


PC Veteran Dergisi Yazarlarını Arıyor! Başvurmak İçin Yapılması Gerekenler: - Ad, Soyad, Yaş Bilgileri ile birlikte en az 4 bin karakterlik bir oyun incelemesi yazmak. - Kısa bir şekilde özgeçmişinize ve size dair bilgilere değinen bir paragraf oluşturmak. - Sahip olduğunuz oyun konsolu varsa belirtmek üzere pcveterandergi@ gmail.com adresine mail atmak.

43. SAUFA


PES TAKTİKLERİ

PES TAK

“Ölü toplar aslın

Topu Aşırtarak Çalım Atmak

Bu hareketi yaparken hareketli ya da hareketsiz durumda olmanız önemli değildir. Yön tuşlarıyla seri bir şekilde geri yön tuşu ve kaleye doğru (kalenin bulunduğu yönün tuşu) kombosunu yaparak bu çalımı atabilirsiniz. Daha yükseklerden aşırtmak istiyorsanız R2 tuşuna basılı tutarak bu komboyu yapmanız en iyi sonucu verecektir.

Şimdi bu vuruş tuşlarına basar kullanacak kişi Kaleyi bulduğu

Sahte Vuruş ile Çalım Atma Önce “kare” tuşuna ardından şut çekmeden x tuşuna basılır. Rakip oyuncu şut çekeceğinizi zanneder ancak siz sahte şut çalımını yaparak önünüzü boşaltmış olursunuz. Sık sık kullanmanızda hiçbir sakınca olmayan bu çalım önünüzü boşaltmak istediğinizde çok işinize yarayacaktır. Resimde görmüş olduğunuz gibi Kaka ile bu çalımı yaptım ve Iniesta topu almak için kaymak istedi ve oyundan düştü.

PC VETERAN

Ülkemizde bu toplulu Cafelerde P yenmek ya biri olarak isteyen ya d izleyecek k

44. SAUFA


PES TAKTİKLERİ

KTiKLERi

nda ölü değildir”

Çift Vuruş ile Frikik Kullanma Oynadığınız takımda Ronaldo, Henry, Pirlo gibi isabetli ve sert frikikler kullanan oyuncularınız varsa size her daim uygulamanızı önerdiğim bir frikik yöntemidir bu.25–30 metre civarlarında frikik kazandıysanız bu vuruşu yapmanızı şiddetle öneririm.

şu nasıl yapacağımıza geldi sıra. Frikik ekranında L1+R1 rak yanımıza frikik pasını verecek kişiyi çağırıyoruz. Sonra ise L1’e basılı tutarak pasımızı veriyoruz. Top frikiği inin (Ronaldo ya da Henry olur bu genellikle) ayağına geldiği zaman kaleye doğru düzgün bir vuruş gönderiyoruz. u taktirde gol olacak ya da kaleci kornere çelecektir. Buda size büyük bir avantaj sağlayacaktır.

e Japon yapımı olduğu halde sahip çıkan, FIFA kelimesini duyduğu anda cinnet geçiren bir PES topluluğu var. Hatta uğun kendisine has buluşma yerleri oluşmaya başladı zamanla. Bildiğiniz gibi PES Cafelerden bahsediyorum. Bu Play Station başında büyük bir heyecanla PES maçları yapılır. Futbol üç sonuçlu bir oyundur ancak nedense PES’te ya a da yenilmek vardır. İki taraftan biri üstünlük kurana kadar devam eder bu maçlar. Ben PES 3 ile bu seriye başlamış tecrübeliyim ve rakiplerin zorlandığı bir oyuncu haline geldim. Ufak birkaç numaralarım var ve oyunu şova dökmek da yenilgilerden kurtulmak isteyenler için bu yazı ilaç gibi gelecek. Böylece kazanan futbol olacak dah a güzel maçlar kartondan seyirciler!

45. SAUFA


OYUN iÇi ENST

İlk enstantanemiz GTA IV’den. Resimde de görüldüğü gibi dürbünlü arkadaşın dizleri duvar ile bütünleşmiş durumda. Oyun bunun gibi buglarla dolu.

PC VETERAN

Sen o

Şimdiki bug ise Just Cause’den. Görüldüğü üzere motorsiklet ile araba harika bir uyum içinde

46. SAUFA


TANTANELER

oraya nasıl çıktın CJ?

Max Payne 2’den bir bug. Açıklama yapmaya gerek yok sanırım. (Temizlikçilere Odaklanın)

47. SAUFA


Yap覺mc覺: Sony T羹r: Aksiyon Platform: Play Station 2 Web: www.godofwar.com

PC VETERAN

48. SAUFA


49. SAUFA


UNUTULMAYANLAR

‘’Açılın, Kratos Geliyor!’’ Oyunun teması yunan mitolojisidir ve Kratos’ un Olympus’tan kendini aşağıya bırakmasıyla macera başlamaktadır. (Bu arada oyunun menüsüyle bu başlangıç videosu arasında çok iyi bir bağlantı kurmuşlar söylemeden edemeyeceğim.) İlk maceramız kahramanımızın hayatında üç hafta öncesine giderek başlıyor. Oyunda ilerledikçe konuyu anlamaya başlıyoruz. Hikaye Kratos’un etrafında dönmektedir. Kratos ilk başlarda Sparta ordusunun bir komutanıdır. Ancak bizim oyuna başladığımız zamanda Olympus tanrılarının hizmetinde çalışmaktadır. Athena Kratos’tan savaş tanrısı olan kardeşi Ares’i öldürmesini ister ve bunu istemesinin altında kıskançlık duyguları yatmaktadır. Bu görevi Kratos’a vermesinin nedeni ise Olympus tanrılarının lideri Zeus’un (aynı zamanda Athena ve Ares’in de babası) tanrıların birbiriyle savaşmasını yasaklamış olmasıdır. Bir tanrıyı öldürmeyi ancak güçlü bir ölümlü gerçekleştirebilir. Seçilen kişi de Kratos’dur. Ancak Kratos bu görev için yeterince güçlü değildir ve Pandora’nın Kutusu’nu bularak gücüne güç katması gerekmektedir. Bu görevi tamamlayan ve mutlak güce ulaşan kahramanımız Aresi öldürdükten sonra, Ares’ in tahtına oturur. Artık savaş Tanrısı Kratos’tur. Oyun böyle başlamaktadır. Zamanla diğer tanrılarla savaş içine giren Kratos’u zafere götürmek adına fantastik maceralar peşinde koşacağız. Sürükleyici olan bu macerada Play Station’ımızın ateşi yükselecek, ev ahalisi “Yeter artık biraz da televizyon izleyelim içimiz dışımız kan oldu” diyecek. Ama biz Kratos’un hikâyesine odaklanıp aldırmayacağız bile.

PC VETERAN

50. SAUFA


UNUTULMAYANLAR

Zor oyun, kolay kontroller GOW’ un en büyük artısı belki de oynanabilirliği sevgili okur. Oyunun kontrolleri yapımcılar tarafından gerçekten basit ve kullanışlı yapılmış. Bu basitlik sanıldığının aksine sizi sıkmıyor oyuna daha sıkı sıkıya bağlıyor. Zaten zor olan oyun da hareketleri bir çırpıda yapıyor olmanız size ‘’Ben bu işi biliyorum be abi!’’ dedirtiyor. Yani en azından ben öyle diyordum. Oyun içinde kombo diye tabir ettiğimiz ekstra hareketleri bilmeseniz bile sanki o hareketler sizin doğanızda varmışçasına uyguluyorsunuz. Sürekli aynı komboları kullandığınızı sanıyorsanız baştan söyleyeyim yanılıyorsunuz. Öldürmesi zor olan karakterlere farklı ‘’infazlar’’ uygulayabiliyorsunuz. Mesela savaşırken sizi terleten bir bossla uğraşırken belli düzeyde dövdükten sonra kafasında yuvarlak simgesi çıkıyor ona basıyorsunuz arkasından farklı simgeler geliyor (hep aynı değil her defasında farklılar) bütün bu işlemleri uyguluyorsunuz veeee, BOM! Müthiş bir kıyım. Sen misin beni uğraştıran dercesine öyle bir haklıyor ki Kratos, insan kendi yapmış gibi rahatlıyor.

Oyunda aksiyon, macera, ölüm, kıyım, ve bunların dışında mini bilmeceler de oluyor. Yani sadece milleti doğramıyoruz. Öyle bölümler oluyor ki o bulmacaları çözmeden ilerleyemiyoruz. Bu da GOW’ un önemli artılarından. Bu arada dip not olarak veriyim: Kratos’ un kollarına bağlı olan, oraya buraya salladığımız bıçaklar oyun boyunca ana silahımız olarak bizlere eşlik ediyor. (‘’Blades of Chaos’’)Bunun yanı sıra oyun ilerledikçe farklı tanrılardan farklı silahlar, büyüler alıyoruz. Örneğin Zeus babamız (ikinci oyunun sonunda Zeusun harbiden babası olduğunu öğreniyoruz –bark-) bize hediye olarak şimşek veriyor ve uzakta olan düşmanlarımızı indirmemizi sağlıyor.

51. SAUFA


UNUTULMAYANLAR

‘’Harry Potter’ ı Yaratanlar GOW’ dan Biraz Feyz Alsaydı’’ Grafiklerden bahsetmeden olmaz tabi ki de. Aldığı ödüller oyunun grafiklerinin nasıl olduğu konusunda aklınıza bir şeyler getirmiştir zaten. Çoğu sahnede de tabir- i caizse benim ağzım bir karış açık kaldı. Sony tüm oyunlarında yaptığı gibi sınırları bir hayli zorlamış. Diğer bir konu ise kamera açıları… Zaman zaman uzaktan, hareketli bir kamera ile oynarken; zaman zaman da bir hayli yakın açılarda olan kameramız eşlik ediyor oyuna. Yani kamera açıları oyun yaratıcılarının inisiyatifine kalmış durumda. Ama zaten ellerinden gelen en iyi açıları sundukları için bizim müdahalemize gerek kalmamış. Çünkü böyle mükemmel bir oyunun kamera problemleri olması olumlu yönleriyle olumsuz yönleri arasında büyük bir tezatlık oluştururdu, iyi ki olmamış. Son olarak, oyunu hala oynamamış olanlar, ÇOK şey kaybediyorsunuz. Türünün örneklerini sevmeseniz bile GOW, sizi kendisine bağlayacaktır. Haydi, gidip oyunu alın, gelin.

PC VETERAN

-Ertan Yazıcı

52. SAUFA


UNUTULMAYANLAR

53. SAUFA


KÖŞE YAZISI Büyük olmanın zorlukları her zaman vardır. Gta bu sorunlarla çok boğuştu. Oyun aşırı şiddet içeriyor ve insanları kötü alışkanlıklara yönlendiriyor görüşü ortaya atıldı. Gta IV de gerçekten iyi bir bilgisayarınız varsa sizi çok güzel bir grafik bekliyor olacaktır. Zira oyun sistem gereksinimlerini çok üst düzeyde tutmasıyla ünlüdür Nico Bellic’in saçı başı birbirine girmiş bir durumda. Bay Bellic’e takım elbise, fiyaka bir araba çekiyoruz fakat saçları ve sakalları terorist gibi durmakta. Böylece deniz analarıyla kanka olmuştuk...

POLEMiK

Enes Şirin

Aksiyon-Macera tarzı oyunların neredeyse en başarılısı olan GTA uzun yıllardır oyuncu kitlesini üstünde tutmayı başarmıştır. Serinin ilk oyunu olan GTA I yapıldığı dönemdeki oyunlara kıyasla çok daha iyi yapılmıştı. Büyük bir şehirde serbest olduğumuz ilk oyundu! Klasik adventurelere ve strateji oyunlarına benzemiyordu. Bağımlılık yaratan türden bir oyundu. Hatasızdı demiyorum ama bu hataları fark eden birileri var mıdır ondan da şüpheliyim. Bunlardan kısaca bahsedecek olursak… Ya da boş verin. Oyuna haksızlık etmiş gibi hissettim kendimi. Gta serisinin ilk iki oyunu kuşbakışı bir kamera ile oynanıyordu. Seri üç boyutlu grafik teknolojisine Gta III ile geçti. Artık üç boyutlu bir şehir vardı karşımızda. Adeta büyülenmiştik. Ancak şöyle de bir durum vardı. Büyük olmanın zorlukları her zaman vardır. Gta bu sorunlarla çok boğuştu. Oyun aşırı şiddet içeriyor ve insanları kötü alışkanlıklara yönlendiriyor görüşü ortaya atıldı. Yapımcı firmaya davalar açıldı. Bu davalardan sonuç alınamasa da ismine bir gölge düşmüştü serinin. Yine de yılmadı yapımcılar. Devam ettirdiler bu güzel seriyi. Hatasız kul olmaz. Gta oyunlarının da hataları var mıydı? Elbette ki vardı. Örnek vermek gerekirse GTA IV’e kadar tamponu düşen, kapıları kopan ama daha sonrasında ise bir tank edasıyla hiç hasar almayan araçlar eşlik etti bize. Biraz daha hasar aldıkları zaman direk yanıyordu. Bir eksiklik olarak gördüğüm şeyi söyleyecek olursam sadece bir iki cafe, barın içersine girip aktivitelerde bulunabiliyoruz. Seri Gta San Andreas ile bu konuda adeta bir devrim yaratmıştı ancak her nedense Gta IV ile bu etkileşim yeniden kısıtlandı. Asıl bombaya geldi sıra! Gta serisinde San Andreas’a kadar denize düşen hastaneye sarıldı (kötü espiri kabul ediyorum) Her türlü kirli işlere bulaşmış, şehrin efendisi olmuş karizmatik karakterimiz suya düştüğü zaman yüzemiyordu! Geç de olsa düzeltildi bu sorun ama bir zamanlar Gta serisinin kanayan yaralarından birisiydi. Yukarıdaki satırlarda belirttiğim gibi Gta serisi bir şehirde serbest kaldığımız ilk oyundu. Bu özelliği ile şehir tasarımlarını da ortaya çıkarmıştı. Liberty City, Vice City, San Andreas sokaklarında maceralar yaşadık yıllarca. Ancak bu hususta sorunlar vardı. Haritalar küçüktü. Şehri ezberlemiştik ve bu da sıkıcı bir durum yaratıyordu. Seri bu alandaki patlamasını da Gta San Andreas ile yaptı. Birbirinden farklı eyaletler, büyük harita tasarımları ile bizleri büyüledi. Yeri geliyordu bir dağa çıkıyorduk, yeri geliyordu gökdelenler içinde caka satıyorduk. San Andreas ile oyuna yeni aktiviteler de eklenmişti. Kız arkadaş edinebilme, yemek yeme, spor salonlarına gidip vücut geliştirme, berbere gidip tıraş olmak gibi detaylar ile oyun çok daha zevkli ve oynanabilir bir hale gelmişti. Bunun dışında yine Gta San Andreas da araçlarda alınan hasarlar düzenlenmemişti. Sanırım buradaki pay fizik motorunundu. Neyse efendim güzelliklerle devam edelim. San Andreas ile artık yüzebilitesi olan bir karakter olduğumuzu belirtmiştim. Rockstar Games bununla da yetinmeyip bize nefesimizi tutup suya dalma fırsatını da vermişti. Böylece deniz analarıyla kanka olmuştuk. PC VETERAN

54. SAUFA


KÖŞE YAZISI

Biraz da Gta IV hakkında konuşmak gerek. Oyunu daha tam olarak bitiremediğimi buradan belirtip yanlış bir şey söylersem kusura bakmamanızı istiyorum. Gta IV de gerçekten iyi bir bilgisayarınız varsa sizi çok güzel bir grafik bekliyor olacaktır. Zira oyun sistem gereksinimlerini çok üst düzeyde tutmasıyla ünlüdür. Ayrıca uyumluluk sorunları ve başka vıdı vıdılar da var ama bunlara şimdi değinmek istemiyorum. Gta IV oyun yapısına bakacak olursak bize daha gerçekçi bir oynanış sunması en büyük avantajıydı. Arabaları çalarken gizlice kapıyı yoklamak, kilit açılmayınca camı kırmak ve sonra sağa sola bakarak telaşla arabaya atlamak gayet gerçekçiydi. Arabaya bindiğimizde birbirinden güzel radyolar ve kontrol edilebilir farlar da bizi karşılıyordu. . Ayrıca görevleri yapmadan da çoğu alışveriş yerlerine, cafelere, barlara girmemiz hoştu. Oyunu telefonla idare etmemiz, hileleri bile oradan yazmamız biraz saçma biraz da hoş. Bazı görevlerde telefonun kamerası ile fotoğraf çekip arkadaşına göndermesi güzel düşünülmüştü. Arkadaşlarını veya kız arkadaşını telefonla arayıp cafeye, bara, oyun salonuna çağırması da harika detaylardı. Bulundugumuz şehirden diğer şehirlere geçerken yolda polisin önünüzü kesmesi, barikat kurması(önceden yol ağızlarına ) , yaklaştığınız zaman sizi uyarmaları çok güzel olmuş. Fakat hayallerimi karşılayamayan özelliklerinden bahsedecek olursam… Nico Bellic’in saçı başı birbirine girmiş bir durumda. Bay Bellic’e takım elbise, fiyaka bir araba çekiyoruz fakat saçları ve sakalları terorist gibi durmakta. Ayrıca body salonu olmadığından adamımızın vücudunu geliştiremiyoruz. Gerçekten bunu düşünmemiş olmaları büyük bir eksiklik olmuş. Bu oyunda da suda yüzmesi hoş fakat suya dalmaması biraz garipti. San Andreas da bile bunu yapabilirken Gta IV de yapamamak insana ilginç geliyor. Ama denizden merdivenleri kullanarak yukarı çıkması ve binaların çıkıntılarına tutunarak tırmanması gerçekten hoş olmuştu. Oyunu daha bitirmediği söylemiştim eğer yapılıyorsa beni affedin ama ben uçak kullanamadığımızı fark ettim. Havaalanında uçaklara binemiyoruz. Buda biraz garip geldi bana açıkçası. Son olarak eğer yapmışsam yaptığım hataları af etmenizi, bir dahaki yazıma kadar esenle kalmanız dileğiyle hoş çakalın. Okumak için vakit ayırdığınız için teşekkürler.

55. SAUFA


TAKTİK SAHASI

MULTIPLAYER REHBERİ Başlarda çok tuhaf geliyor. Daha önce Call of Duty oyunlarında hiç yabancılık çekmezdiniz. Ancak bu sefer biraz yabancılık çekiyorsunuz. Bu da yepyeni bir oyun yaptıklarını kanıtlıyor. Zamanla adapte oluyorsunuz ve bu adaptasyon ile beraber oyuna tam anlamıyla bağlanıyorsunuz. .XP sistemi ve Challengelar harika olmuş. Atmosfer olarak da çok başarılı bir iş çıkarmış yapımcılar. Hakladığınız düşmanları görünce gururla doluyorsunuz. Kısaca başarılı ve sizi oyuna bağlayan bir multiplayer var bu oyunda. Biz de siz okuyucularımızın göğsü gururla kabaran kesimden olmanız için bu rehberi hazırladık. İşinize yarar bir rehber yapmak için ter döktük umarız beğenirsiniz. Famas(Level 4)(Şarjör Kapasitesi:30):M4 den sonra açılan Famas kullanırken çok zevk aldığım ve düşmana zor anlar yaşattığım bir silah oldu.Tetiğe tek basışınızda 3 tane kurşun atan Famas düşmanını %75 ihtimalle öldürüyor. Kullanmanızı tavsiye ettiğim silahlar biri. Önerdiğim Eklentiler:Red Dot Sight,Acog Sight,Holographic Sight

Assault Rifle`lar M4 Carbine (M4A1)(İlk Assault silahı) (Şarjör Kapasitesi:30): Eski Call Of Duty 4 oyunculuranın favori silahı olan M4 Carbine maalesef büyük bir şekilde güç düşürülmesine gitmiş,silah seri atışlar yapıyor fakat güçsüz bir silah olduğu için bir düşmanı öldürmeniz yarım yada 1 şarjörünüze bitirmenize neden oluyor fakat çevremdeki bazı insanları silahı çok etkin bir şekilde kullanıyor,bana göre çok güçsüz bir silah ama belki siz daha iyi kullanabilirsiniz bu silahı. Önerdiğim Eklentiler:Red Dot Sight,Silencer. PC VETERAN

Scar-H(Level Cool)(Şarjör Kapasitesi:30):Eski oyundaki M4 unutun,bana en büyük süprizi yapan silahlardan biri Scar`dır.İnanılmaz güçlü,rakibinize hedef alın ve tetiği çekin Scar gerisini halleder.Silahın en büyük özelliklerinden biri hiç tepmemesi (Özellikle silencerla). Muhtemelen seveceksiniz çünkü çok güzel bir silah. Önerdiğim Eklentiler:Her türlü eklenti bu silaha çok uygun ama Silencer şahsi tercihimdir. Tar-21(Level 20)(Şarjör Kapasitesi:30):Scar la arasında 12 level olması sizi yanıltmasın bu silah Scar dan güçlü değil ortalama bir silah olması dışında yüksek geri tepme oranı beni çok üzdü ama bunu silahın yüksek atış hızına

56. SAUFA


TAKTİK SAHASI

Mavi Perkler

bağlayabiliriz sanırım ama dediğim gibi siz yinede bir deneyin belki sevebilirsiniz. Önerdiğim Eklentiler:Mars Sight,Silencer. FAL (Level 28)(Şarjör Kapasitesi:30) :Scar dan sonra en çok vakit geçirdiğim silahlardan biri çok güçlü inanılmaz güçlü,kurşunları teker teker atıyor.Herkesin kullanabileceği bir silah değil bu ustaların elinde maç çevirecek rakibe alanı dar edecek silahlardan biri bu ! Önerdiğim Eklentiler:Her türlü eklenti(Silencer dışında) M16A4 (Level 40)(Şarjör kapasitesi:30):İl oyunda ilk açılan silahımız M16 hiç bir değişikliğe gitmemiş,bildiğiniz M14,Famas gibi 3`lü atıyor kurşunları ama ona nazaran biraz daha güçsüz fakat Ateş edebildiği uzaklık (Range) Famas dan çok daha yüksek ama ben şahsen bunun yerine Famas`ı tercih ederim.

Marathon: Sınırsız koşma Pro:Objelerin üstünden çok daha hızlı atlama -----------Sleight Of Hand: Çok Hızlı bir şekilde şarjör değiştirebilme. Pro:Daha Hızlı Hedef Alma (ADS) -----------Scavenger: Cesetlerden mühimmat toplama (Başka silahdan kurşun alabiliyorsunuz) Pro:Daha fazla kurşun -----------Bling: Silaha iki eklenti takabilme (Örn:Silencer + Red Dot Sight)

Pro:2.Silaha iki eklenti takabilme. Önerdiğim Eklentiler:Red Dot Sight,Holographic Sight. -----------One Man Army: Maalesef bundan sonraki silahları daha Hayattayken istediğiniz zaman sınıf açamadım,Lvl 48 olarak geziniyorum etrafta, değiştirmenizi sağlar. eğer bu rehberi kısa zamanda hazırlamak zorunda kalmasaydım daha fazla silahı Pro:Daha hızlı sınıf değiştirme. tanıtabilirdim.

57. SAUFA


TAKTİK SAHASI

Kırmızı Perkler Stopping Power: Kurşunlarınız daha fazla hasar verir. Pro: Araçlara daha fazla hasar verir (Helikopterle mesela) -----------Lightweight: Daha hızlı koşarsınız. Pro:Çok daha hızlı bıçaklarsınız. ------------

Yeşil Perkler Commando: Bıçaklama mesafesiniz arttırır. Pro:Düşme hasarı almazsınız. -----------Sitrep: Düşman Patlayıcılarını görebilirsiniz.

Pro:Düşman Ayak seslerini çok daha net ve yükHard Line: sek duyarsınız. Killstreak`ler 1 tane daha az kill gerektirir(Örn:Uav 2 kill`de,Care Package 3 kill -----------de açılır) Ninja: Pro:Death Streak`ler 1 az ölüm gerektirir. Düşman Kalp atışı sensör`lerinde gözükmezsiniz. -----------Pro:Ses çıkarmadan yürürsünüz. Cold-Blooded: Uav sizi göremez,hava saldırıları -----------(bombalama,helikopter,Ac-130,Chopper Gunner sizi göremez)Thermal algılıyıcalar sizi göremez Steady Aim: ve son olarakda Otomatik Turretler sizi göreSilahın geri tepme etkisi azaltır. mez. Pro:Daha uzun süre nefes tutma. Pro:Düşman üstünüze doğru silah doğrulttuğunda adınızı göremez ve Cross Hair ı -----------(imleçi) kaybolur. Scrambler: -----------Eğer düşman yakınlarınızdaysa düşman radarını Danger Close: bozar yaklaştıkça radar görülmez olur. Daha yüksek patlayıcı hasarı. Pro:Aktive ettiğiniz Claymore`ların patlama Pro:Hava desteği daha fazla hasar verir. süresi yükselir. PC VETERAN

58. SAUFA


TAKTİK SAHASI

Kill ve Death Streak`ler

düşmanı temizler.

UAV(3 Kill) : Cheesyüşmanı belli bir süre,radarınızda kırmızı noktacıklar halinde gösterir,böylece düşmanı bulmak çok daha kolay olur.

Attack Helicopter (7 Kill) : Saldırı helikopteri.

Counter UAV (4 kill) : Cheesyüşmanın Radarını bozar.Düşman Radarında hiç bir şeyi göremez böylecede ateş edilen yeri bulamaz. Sentry Gun: ( 4 Kill) : Otomatik olarak ateş eden,dayanıklı kendi kendine ateş edebilen bir turret`dir kendileri. Care Package(4 Kill) :Tamamen şansınıza göre bir Kill Streak düşer bu bir Predator Missile,AC130,Helikopter,Harrier Strike..... gibi şeyler olabilir. Predator Missile (5 Kill) : Gökyüzünden kontrol edebildiğiniz bir roket olur kendileri ateş ettiğiniz anda düşman haritada gözükür. Precision Air Strike (6 Kill) : Ne tarafa doğru olduğunuz belirleyebildiğimiz hava saldırısı. Harrier Strike: (7 Kill) : Hava Saldırısı yapıldıktan sonra ekstra olarak bir Şavaş uçağı

Emergency Air Drop (8 Kill) : İsteğiniz yere 4 tane Care Package atar,bunun içinden inanılmaz güçlü Kill Streak ler çıkar. Stealth Bomber (9 Kill) : Düşman radarında görünmeyen bir hayalet uçak istediğinz bölgeyi ağır bombardıma tutar. Chopper Gunner (11 Kill) :Bir helikopterden düşmana belli bir süre ateş açarsınız çok güçlüdür almak zordur ama alıncada en az 5 kill alırsınız. AC-130 (11 Kill) : İlk oyundaki Death From Above görevini hatırlayanlar bilir,Ağır Bir bombardıman uçağını kullanıyorsunuz, o kadar güçlüki kaybettiğiniz bir maçı lehinize bile çevirebilir. EMP (15 Kills) : Havadaki tüm düşman hava destek ünitelerini patlatır. Tactical Nuke (25 Kill) : Atom bombası atar haritaya atan kişi sorgusuz sualsiz birinci olur.

59. SAUFA


TAKTİK SAHASI

Death Streaks

derseniz:

Copy Cat: 3 kere ölürseniz düşmanın sınıfı çalabilirsiniz.

1.Silah: MP5 veya UMP45 (Eklenti olarak Silencer) veya herhangi bir sniper (Heart Beat Sensor veya Silencer yada ikiside birlikte)

Painkiller: 4 kere ölürseniz canınız 10 saniyeliğine 2 katına çıkar.

2.Silah ise: G18 Silenced

Matrydom: 4 kere ölürseniz arkanızdan bir el bombası bırakır.

Equipment: Fırlatma Bıçağı,sniper olursanız Claymore

Final Stand: 4 kere ölürseniz harekete geçer,Las Stand in ana silahı kullana bildiğiniz hareket edebildiğiniz ve belli bir süre sonra hayata geri dönebildiğiniz versiyonu.

Özel Bomba: Stun x2 1.Perk= Sleight Of Hands,Sniper ise silahınız Bling 2.Perk= Cold Blooded

Önerdiğim Perk ve Silah Kombinasyonları Normal Assault için: Ana Silah: Scar-H (Eklentisi Red Dot Sight veya Silencer) veya herhangi bir Light Machine Gun (Red Dot Sight veya Grip) İkincil silah: AA-12 (Dar alanda hızlı ateş gücü ve inanılmaz güç) Equipment: Frag Granade Özel Bomba olarak: Stun x2 1.Perk = Sleight Of Hands 2.Perk=Stopping Power 3.Perk= Steady Aim -----------------------Yok Hacım ben gizli takılır süpriz atak yaparım PC VETERAN

3.Perk= Scrambler ---------------------------Bu da bana uygun değil ben adam öldürmek değil takım arkadaşlarıma yardım etmek isterim derseniz: 1. Silah: Riot Shield (Böylece düşman ateşi üstünüze gelecek) 2.Silah: G-18 Akimbo Equipment: Semtex Özel Bomba: Sis Bombası 1.Perk: Marathon 2.Perk: Light Weight 3.Perk: Commando

Berk Orhan

60. SAUFA


Dergimizdeki görevli kişiler okurlardan gelen yorumlara samimiyetle ve dürüstçe cevap vermelidir.

PC VETERAN ONLİNE OYUN DERGİSİ PRENSİPLERİ

PC Veteran Dergisi yazarları açık sözlülükten yanadır. Gerçekleri çekinmeden, saptırmadan aktarır. Oyun ayrımı yapmaz hepsine objektif bir bakış açısıyla yaklaşır. Dergimizdeki görevli kişiler okurlardan gelen yorumlara samimiyetle ve dürüstçe cevap vermeyi hedef edinmiştir. Bu gayeden hiçbir zaman uzaklaşılmayacaktır. Okuyucularından aldığı güç PC Veteran dergisinin en büyük maneviyatı olacaktır. Siyaset, futbol fanatizmi, ekonomi gibi konumuz dışındaki bölümlere yorum getirmeyeceğiz. Okuyucusunun gözünde oyunlara verdiği değerler ile yükselen bir dergi olacağız. Tembellik yapmayacağız. Sosyal yaşantımızı ve kişisel görevlerimizi yerine getirdikten sonra gerektiği zamanlarda uyuşukluk yapacağız. Biz sadece iyi oyunları değil, kötü oyunları da yazarak okuyucularımızı bilgilendirmenin peşindeyiz. Hiçbir durumun etkisi altında kalıp kötü oyunlara iyi süsü vermeyeceğiz. Objektiflik ilkesinden şaşmayacağız. PC Veteran Dergisi Ekibi Adına Necmettin Arat


ATARİCİ AMCA

ATARiCi AMCA Atarici Amca’dan Klasik Başlangıç Yazısı Nerede o eski oyunlar? Street Fighter, Mortal Combat, Metal Slug, Mario, Batman, Ninja Kaplumbağalar, Sonic, Flintstones nerelerdesiniz? Bazı eski klasikler kendilerini yenileyerek zamana ayak uydurmaya çalıştı. Bu akıma ben de varım dedi. Ancak ben ne Mario’dan ne Batman’den ne de başka bir oyundan atari salonlarında oynadığım zamanki zevki alamadım. Street Fighter IV’ün efsaneyi yaşatarak ve klasik yapısına dokunmayarak harika bir şekilde aramıza geri dönmesi var ki CAPCOM’a bunun için ne kadar dua etsem azdır. Umarım diğer oyunlar da unutulmamak adına yapılarına dokunmadan tekrar ortaya çıkarlar ve sevenlerini mutlu ederler. Çocukluk yıllarıma özlem duyan ben hala eski çizgi filmleri izlerim ve emülatör aracılığı ile eski oyunları büyük bir zevkle oynarım. Yenilik her zaman iyidir ve gereklidir ancak bazı şeyler göz ardı edilemez yaşatılmaları gerekir. Bende sevgili editörümüz Berk ile de anlaşarak böyle bir bölüm yapmaya başlıyorum bu sayıdan itibaren. Hayırlı olsun.

Streets of Rage Bir şehir vardı yıllar öncesinde. İnsanlar mutlu bir hayat yaşardı. Hayat güzeldi. Ancak bir gün şehirde işler pek yolunda gitmemeye başladı. Serseri grupları ile polisin çatışması çatlak verdi böylece. Şehirdeki düzenin yeniden sağlanması gerekiyordu. Ben yaparım diyerek üç ana karakterden birini seçtim. Oyunu oynamaya başladım… Klasik raund usulü oyunda düşmanlarım olan serserileri döve döve yola getirmeye başladım. Emülatörle oynadığım için klavye bir hayli can çekişti elbette. Kombolarla ve seri hareketlerle düşmanlara kan kusturuyordum. Zamanla bu serseriler daha güçlü ve atik olmaya başladılar. Biraz daha zorlanmıştım ama yine de canlarına kıymaya devam ediyordum. Oyun klasik döv-geç sistemli yapımlardan. Ama serserileri yerden yere vurma zevki bambaşka. Ayrıca polis olduğumuz için yardımcılarımız da var. Dara düştüğümüz zaman polislerden yardım istiyoruz ve bize arabayla yardıma gelen polis bazukasını! çıkararak ateş ediyor böylece bizi çevremizdeki düşmanlardan kurtarıyor. Oyundaki dövüşler böylece sürüp gidiyor. Oyunda bir şehrin içindeyiz ve serseriler her yerde. Haliyle kavga ettiğimiz mekânlar da zamanla değişiyor. Bazen bir sahilde bazen ise sokaklarda serserilerle kavgaya tutuşuyoruz. Zaman zaman yağmur yağıyor ve insansız şehirde biraz olsun atmosfer oluşuyor. Sahilde dalgalar kıyıya vuruyor ve bu romantik atmosferde kavga ediyoruz. Oyunda sürekli kavga ediyoruz zaten ama inanın bu sıkmıyor sizi. Daha çok kavga daha çok kavga diyerek oyun beni bayağı bir zaman başında tuttu. Bayağı başarılı buldum Streets of Rage’yi. 1990 yapımı bir SEGA oyunu bende çoğu aksiyon oyunundan alamadığım tadı bıraktı. Kavga etmenin güzelliğini! bana aşıladı. “Şehrin mutluluğu için savaştım memur bey. Vallahi suçsuzum.” Bol oyunlu günler diliyorum.

PC VETERAN

Necmettin Arat Bir taşla iki kuş diye işte ben buna derim...

62. SAUFA


ATARİCİ AMCA

ATARiCi AMCA Paperboy Amerika’da gelişmiş bir gazete ulaşım kültürü vardır. Filmlerde de tanık olduğumuz üzere genç bir delikanlı bisiklet ile gazeteleri müşterilerin evlerine ulaştırmaktadır. Basit bir iştir bu aslında. Ama Hollywood bu işi öyle bir abartmıştır ki filmlerde gazeteleri sıradanlıktan uzak artistik hareketler ile gazeteyi evin camından salonunda oturan ev sahibine atan gazete dağıtıcılarına kadar götürdüler olayı. Ülkemizde de var elbette bu iş. Bir kıyaslama yaparsak bizde gayet sıradan ve olması gerektiği gibi hallediliyor bu iş. Bunun nedeni de müstakil evlerden çok apartmanlarda oturmamız sanırım. Bir apartmanın yedinci katına kadar gazete yollayabilecek bir insan tanımıyorum şahsen. Bu yüzden havalı atışlar yerine posta kutuları tercih ediliyor ülkemizde. Daha sıradan ve monoton bir hayata sahip olduğumuzu bu örnekle bile anlayabiliyoruz. SEGA bu havalı paperboyları konu alan bir oyun yapmış 1990 yılında. Nostalji köşemize yakışır bir oyun olarak düşündüm ve sizlerle paylaşmak için oynadım. Yaşayan ve zevkli bir oyun gördüm Paperboy’da. Bir gazete dağıtıcısıyız ve bisikletimiz ile evlere gazete servisi yapıyoruz. Gazeteleri ulaştırma yöntemimiz ise fırlatmak. Ne kadar iyi fırlatırsak o kadar çok puan alıyoruz. Örnek vermek gerekirse bir posta kutusunun içine atılan gazete camı kırarak eve atılan gazeteden daha çok puan kazandırıyor. Bunun dışında heykellerin ağzına atılan gazeteler de yüksek puanlar getirmekte. Ama oyunda çok puan almak için şuursuzca gazete yollarsanız hezimetle karşılaşıyorsunuz. Elinizdeki gazeteler sınırlı ve idareli olmak lazım. Ne de olsa “Kontrolsüz güç, güç değildir.” Paperboy’da hayat tozpembe değil maalesef. Oyunda bütün işleri yolunda giden bir gazete dağıtıcısı değiliz. Bizim işimizi zorlaştıran faktörler var. Örnek vermek gerekirse başıboş bir köpek bizi bisikletten 57. SAUFA düşürebiliyor, arabalara çarpıp kaza yapabiliyoruz. Şimdi aklıma gelmeyen birkaç engel daha var Paperboy’da sergüzeşt bir oyunda. Aslında bu engeller bizi pek de zorlayacak gazeteciyi yönlendireceğiz... türden değil. 1990 lı yılların teknolojisi göz önüne alındığında araba ve düşman sayısının az olduğunu ezbere söyleyebiliriz. O zamanların canavar oyun konsolu arcade makineleri bile bizi aynı anda birçok düşmanla karşılaştıramıyordu. Bu kolaylığı ört pas etmek için ise size tavsiyem oyunun zorluk seviyesini arttırmanız. Bu ay severek oynadığım bir oyun oldu Paperboy. Klasikler asla unutulmaz ve bu oyun da gönlümde taht kurdu. Bu zevki siz de yaşayın derim ben. Bol oyunlu günler.

Necmettin Arat Biz sabah gazetelerini dağıtırken hırsızımız da işini icra ediyor.

63. SAUFA


KÜLTÜR - SANA

PC VETERAN

BU

Elif Bazı Müzikleri Sizler İçin Din

Ertan PSP GO’yu

Emir One Piece Tutkusunu Si

Necmettin Film Tutkusu

64. SAUFA


AT - TEKNOLOJi AY

nledi, Yorumladı (xx)

u Enine - Boyuna İnceledi (xx)

izlerle Paylaştı (68-69)

unu Bizlerle Paylaştı (66-67)

65. SAUFA


FiLM K

SCAR

Ölüm belki bir son, belki de bir başlangıç. Doğal ya da değil. Peki, insan hayatı ölümle beraber mi son bu isek insanların içindeki en büyük ve en güçlü olma azminin açıklaması nedir? Tarihte ismini yaşatanlar büy düşünen bir varlık değil midir? Bu hırs ile beraber insanın kör olması ve amacına ulaştıktan sonra ruhen ve b olağan bitişi midir? Scarface filmini izlerken ben bunları sorguladım kendi içimde. Sıradan bir aksiyon man de sınır tanımazlığını ve ismini yaşatmak adına ortaya koyduğu iddiasını tescil ediyordu.

Tony Montana sıradan bir ailede yetişme biridir. Ailesi zengin ve nüfuzlu değildir. Fiziksel olarak çok kuv san olmak ve şehrin yasadışı tek hakimi olmak amacını kendisine hedef edinmiştir. Bu hedefine namuslu b kendi hayatını, kendi sonunu hazırlayacaktır. Hiçbir şeyle yetinmeyecek, hep daha fazlasını isteyecektir. B Montana’yı da oynayan karakter Al Pacino’dur. Mafya filmlerinin aranan ismi Pacino yine oyunculuğunu k arasında önemli bir yerdedir. Tony Montana hem hırsına hem de ağzına sahip olamayan bir karakterdir. Bu

Scarface bir sinemasever olarak gözüm kapalı izlemenizi tavsiye edeceğim bir başyapıt. Şiddet ve argo kel için bulmanız da zor olabilir. Ancak seçkin satıcılarda bu efsaneye gerekli ilgi gösterilmektedir. Tony Mont

PC VETERAN

66. SAUFA


KOLiK

RFACE

ulur? Tarihte adı geçen kişiler halen yaşıyorlardır diyebilir miyiz? Eğer bu soruya “Hayır” cevabını veriyor yük imparatorlar ve zalimlikleri dillere destan olmuş kişiler değil midir? İnsanoğlu canından da öte namını bedenen hayatını çok da fazla devam ettirememesi kaderin bir cilvesi midir yoksa sonu bilinen bir hikâyenin nyağının yapmayacağı şeyleri yapıyordu filmin başkarakteri Tony Montana. “The World is Yours” repliği ile

vvetli veya çok yakışıklı değildir. Ancak eşi benzeri görülmemiş bir hırsa ve azme sahiptir. Zengin bir inbir insan yoluyla ulaşmayacaktır. Yasadışı yollar ile büyük bir suç imparatorluğu kuracak ve kendi şehrini, Böylece hayatı boyunca hep yükselen ve daha doyumsuz bir hale gelen biri olacaktır. Şehrin efendisi Tony konuşturmuştur ve bizleri etkilemiştir. Ayrıca film içinde en fazla küfür ve argo kelime bulunduran yapıtlar uda onun kendi sonunu hazırlamıştır zaten. Ne ekersen onu biçersin sözü de doğrulanmıştır böylece.

limeler içerdiği için belirli bir yaş kitlesinin izlemesi uygun olmayacaktır. Ayrıca biraz eski bir film olduğu tana’nın hırsına gelin, sizde ortak olun.

67. SAUFA


Eichiiro Oda isimli mangaka’nın çizip yazdığı One Piece büyük ilgi gördükten sonra, animeye uyarlanıp 1999 yılında yayınlanmaya başlamıştır. Konusu, karakterleri, izlenebilirliği ile izleyicileri daha da fazla kendine çekmiştir. Hikaye Doğu Mavideki bir çocuğun korsan olma hayalleri ile başlar. Shanks isimli büyük korsanı kendisine örnek alan Monkey D. Luffy küçükken Gomu Gomu No Mi ( Lastik Lastik Meyvesi ) yiyerek bir lastik adam olur ve vücudu esneyebilme özelliği kazanır. İlk başlarda Shanks’ın tayfasına girmek istese de Shanks onu tayfasına almaz ve Luffy büyüyüp kendi tayfasını toplayarak Korsanlar Kralı olmayı hedef seçer. Korsanlar Kralı olabilmek için One Piece isimli büyük hazineyi bulmak gerekir. Eski Korsanlar Kralı Gold Roger idamından önce hazinesini arkasında bıraktığını ve insanların onu bulup zenginlik, şöhret ve güce sahip olacağını söyler.

Shanks’ın ona emanet ettiği hasır şapkasını canı pahasına korur. Küçük bir tekne ile açılır denizlere fakat bir girdaba yakalanır. Bir fıçıya girip bu girdaptan kurtulur. Tayfasına katacağı insanlarla tanışmaya başlar. İlk tayfası Roronoa Zoro isimli bir korsan avcısı olur. 3 kılıç kullanmaktadır. Kendisini korsan avcısı olarak görmez. Sadece yemek parasını çıkarmak için korsan kesmektedir. En büyük hayali, dünyanın en büyük kılıç ustası olabilmektir. Bir sözü vardır ve en büyük kılıç ustası olabilmesi için birisini yenmesi gerekir. Fakat o kişi sandığı kadar güçsüz değildir. 2.tayfa Nami isimli bir hırsız olur.

One Piece Grand Line isimli denizdedir. Grand Line’daki en son adada bulunur One Piece. O adanın ismi Raftel’dir. Grand Line’a giriş çok zordur. Dünyada 4 deniz vardır ve bunlar ; Doğu Mavi, Batı Mavi, Kuzey Mavi, Güney Mavi olmak üzere 4’e ayrılır. Bu 4 denizi ikiye bölen bir kıta vardır. Kırmızı bir zemini olduğundan Red Line ismini alır. Bu kıtayı dikine kesen deniz Grand Line’dır. Grand Line’a ancak Red Line üzerindeki döndüren dağından girilebilir. Bir korsan gemisinin Grand Line’a girmesi için o dağa tırmanması gerekir. Luffy ve arkadaşları sayısız macera yaşayacaklardır. Luffy büyümüştür ve denizlere açılacak yaşa gelmiştir. 17 yaşındadır. Luffy arkadaşlarını fazlası ile önemser. Oldukça oburdur fakat hiç kilo almaz. Oldukça saftır. Hatta aptal denecek kadar. Fakat ciddileşmesi gereken yerlerde ciddileşmesini de bilir. PC VETERAN

68. SAUFA


Eşsiz rota yetenekleri vardır . Köyünü kurtarmak için belli miktarda para biriktirmesi gerekir. 3.Tayfa Usopp isimli bir yalancıdır. Pinokyo’dan esinlenerek yaratılmış bir karakterdir. Burnu aynen onun gibi uzundur. Dövüşlerde sapan kullanır. Korkaktır ve tayfanın en komik üyelerindendir. 4.Tayfa Sanji isimli bir aşçıdır. Sanji elleri kutsal bulur. Onlar sadece yemek yapmak için kullanılmalıdır. Bu yüzden dövüşlerde asla ellerini kullanmaz. Tekmesi çok güçlüdür. Tayfaya katılmasının en büyük nedenlerinden birisi Nami’dir. Kızlara olan zaafı tartışılamaz şekilde aşırıdır. En büyük hayali tüm balıkların bulunduğu 4 denizin birleştiği “Tüm Mavi” isimli denizi bulmaktır. 5.Tayfa Chopper isimli bir ren geyiğidir. Evet yanlış duymadınız kendisi bir ren geyiği olup kendisini insan yapacak meyveyi yemiştir. Fakat tamamen bir insana dönüşemez. Dönüşüm geçirebilir. 3 ayrı şekle girdiği gibi gümbürtü topu ile bu sayıyı artırabilir. Tayfanın doktorudur. Tıbbi bilgisi çok yüksektir. 6.Tayfa Nico Robin isimli bir arkeologdur. 8. Yaşında başına büyük bir ödül konmuştur. Hayali kayıp yüzyıl ile ilgili bilgileri bulmaktır. 7.Tayfa Franky Olur. Geminin marangozu olur kendisi. Serseri bir kişiliği vardır ve “cyborg”dur. Cyborg’lar yarısı insan yarısı makine olan kişilere denir. 8.Tayfa Brook isimli bir iskelettir. Geminin müzisyenidir. Ayrıca oda bir kılıç ustasıdır. Oldukça uzundur. Ölmeden önce hayata dönme meyvesini yemiştir. Öldükten sonra ruhu bedenini bulana kadar iskelet haline gelmiştir. Hedefi eski arkadaşı Laboon’u bulmak ve sözünü yerine getirmektir.

kendilerine ait hikâyeleri, hepsi birbirinden güzeldir. Dövüşler son derece gaza getirici olup, kullanılan müzikler müthiştir. Ayrıca seriyi Orijinal Japonca dili ile izlemenizi tavsiye ederim. Muhammed Emir Kocaman

Luffy arkadaşlarını fazlası ile önemser. Oldukça oburdur fakat hiç kilo almaz. Oldukça saftır. Hatta aptal denecek kadar. Fakat ciddileşmesi gereken yerlerde ciddileşmesini de bilir.

One Piece yeri geldiğinde güldüren yeri geldiğinde üzen bir anime serisidir. Çizimleri çok iyi değildir, aynen animasyonlarda. Fakat tek kötü yanları bunlardır diyebilirim. Müzikleri çok iyidir. İzlenilebilirlik hat safhadadır. İzledikçe izleyesiniz gelir. Kullanılan espriler, tayfanın birbirine olan bağı, dövüşler, karakterlerin

69. SAUFA


SAHNE SENİN PSP Go; BAŞLA! ‘’Sürgülü ve Daha Kompakt Bir Tasarım ‘’ Sony’ nin yeni playstation portable modeli PSP Go 1 Ekim’ de siyah ve beyaz olmak üzere 2 renkte satışa sunuldu. Firma Ps2 de olduğu gibi bir patlama beklerken; yeni portable ilk haftasından birçok eleştiriye maruz kaldı. Diğer modellere göre daha şık olmasına ve göz alıcı yeniliklere sahip olması dışında PSP Go’ nun eksikleri de azımsanamayacak kadar fazla.. Yeni elemanımız; 333 MHz İşlemci, 64 MB Bellek, 3.8 İnç Ekran, Stereo Hoperlörler ve Mikrofon, 802.11b Wi-Fi Bağlantı, Bluetooth 2.0+EDR, USB 2.0, Mikro Bellek Yuvası, Analog Video Çıkışı, 16 GB Saklama Kapasitesi.. gibi özelliklere sahip. ‘’ Bağlantı Kurmak Artık Daha Kolay’’ Gelelim PSP Go ile birlikte gelen özgün özelliklere. Artık eskisinden daha da kolay bağlantı kurulacak ve PSN(PlayStation Network Media) bağlantısı kurabileceğiz. Müzik konusunda da birkaç adım ileride yeni makinamız.. Adı ‘’Sense Me’’ olan müzik listesi editörü ile; PSP’ nin rakipleri olan iGenius ve Pandora gibi, üstün müzik listesi düzenleme özelliklerine saPC VETERAN

hip olacağız. Bu arada yeni video servisleride emirlerimize amade.. ‘’FreePlayer, Go’ yu Fethetti!’’ Ürün piyasaya sürülür sürülmez gözler hemen hacker’lara çevrildi. Önceki Psp modellerinin neredeyse hepsi hack’lenince yeni modelinde ne zaman kırılacağı merak konusuydu. Ve birçok oyuncunun istediği oldu. Hacker’lar yine yapacaklarını yaptı. Hacker’lar Go’ nun en zayıf halkasının eski model psp oyun kayıt dosyaları olduğunu farkedince harekete geçti ve bu zaafın üzerine giderek PSP Go’nun “300ac0” anakartı üzerindeki güvenlik duvarını kırmayı başardılar.”FreePlay” adlı bir hacker tarafından başarıldığı söylenen bu hack işleminde Go’nun en son PSP güncellemesi (versiyon 6.10) olduğu belirtildi. Sony eski Psp lerde olduğu gibi ürününe yine sahip çıkamadı gibi.. PS3 halen kırılamadığı düşünüldüğünde PSP’nin bu kadar dirençsiz kalması ise kafaları biraz karıştırıyor, sizce de öyle değil mi?

Ertan Yazıcı

70. SAUFA


MÜZİK

KUTUSU

30 SECONDS TO MARS 1998 senesinde ünlü Amerikalı aktör Jared Leto (vokal, gitar)ve kardeşi Shannon Leto(davul)tarafından kurulan alternatif rock grubu 30 Seconds To Mars, kadrosuna Matt Wachter(bas, klavye)ve Solon Bixler(gitar)’ı dahil ettikten sonra ilk albüm çalışmalarına başladı. Kendi adlarıyla aynı ismi taşıyan ilk albümlerini 2002 senesinde Virgin Records etiketiyle yayınladı. Albümden “Capricorn(A Brand New Name)”ve “Edge Of The Earth” single olarak yayınladı, ancak her iki single’da listelerde önemli bir başarı elde edemedi. 2005senesinde ınlanan 2.albüm “A beatiful Lie” ile Amerika listelerinde 36 numara olan 30 Seconds To Mars, bu albümle gitarist değişikliğine gitti ve Bixler’in yerine Tomo Milicevic kadroya dâhil oldu. Albümün sözlerinde insanın çabalarına değinen grup, sound olarak da oldukça yüksek bir atmosferi yakalamayı başardı. Albümden “Attack,The Kill ve From yesterday” single olarak yayınlanırken,The Kill ve “From Yesterday”,Amerika Modern Rock listelerinde başarı yakaladı. 2006 senesinde MTV Video Müzik Ödülleri’nden “The Kill” parçasına çektikleri video kliple “MTV2 Ödülü’ne layık görülen 30 Seconds To Mars, aynı senenin Ekim ayında “Welcome To The Universe” turnesine çıktı.Turne sırasında “From Yesterday” parçasına bir de video klip çeken ekip,bu kliple bir ilke imza atarak ilk kez bir Amerikan grubu Çin Halk Cumhuriyeti’nde gözüktü. Yakın zamanda Avrupa turnesine The Used grubuyla çıkmayı planlayan 30 Seconds To Mars, en son “A Beautiful Lie” albümünü yeniden piyasaya sürdü.Bu yeni baskıyla Björk parçası “Hunter”ı baştan yorumlayarak albüme dahil eden grup,aynı zamanda özel bir baskıyla hayranlarına bir de DVD sundu. Rakiplerinden daha iyi olan ve dinlenmeye değer bir grup 30 Seconds To Mars. Türün hayranları tarafından beğeniyle teneffüs edilecektir.

Elif Aldıkaçtı

CEM KARACA Ülkesi olan Türkiye’de bir rock yıldızı, Türk müziğinin en önemli sanatçılarından biridir.Anadolu Rock’ın ve Anadolu Pop’un kurucularındandır.Bu müzik tarzlarını uygulayan birçok grupla çalışmış(Apaşlar,Karda şlar,Moğollar ve Dervişan)kurucusu ve yöneticisi olmuş güçlü bir rock kültürü yaratmıştır.Her tarzda rock ve pop müziğini Anadolu insanına Türkçe sözlerle tanıtan ve sevdiren kişidir.Eserlerinde sosyal ve politik içerikli konulara değinmesiyle daha büyük sorumluluklar üstlenen Karaca,özgün sitiliyle Anadolu müziğinin efsane sanatçısıdır. Şarkılarında insanlığa bir sesleniş vardır. Yeni nesil meslektaşları tarafından Cem Baba lakabıyla anılır. Bazı sinema filmlerinde de rol almıştır. Şarkıları yıllardır dillerdedir ve söylenmeye devam edecektir. Kendisine özgü bir giyim tarzı olan Cem Karaca kolay yetişmeyecek türden bir sanatçıdır. Hayatını kaybetmiş olan Cem Karaca’yı rahmetle anıyoruz...

Elif Aldıkaçtı

71. SAUFA


GELECE

Napoleon Total War Ön inceleme

Assassin’s Creed II inceleme


EK AY...

Grand Theft Auto Vice City Unutulmayanlar

The Saboteur incelemesi SAW incelemesi Max Payne 3 Ön incelemesi Max Payne 2 Unutulmayanlar 2009 Yılının En iyi Oyunları Ve daha fazlası PC Veteran 2010 Ocak Ayı Sayısında...


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.