32
KADIN DOSTU KENTLER
Kuşadası’nın Kadın Tiyatrosu Sanat da topluma günün koşullarını, farkında olmaları gerekenleri anlatmanın en etkili yollarından biri. Kuşadası, kadının toplumsal eşitliğini sağlamak ve bunu ülke genelinde etkin bir duruma dönüştürmek üzere sanatın gücünden de yararlanıyor. Kuşadası Belediyesi tarafından kurulan ve Kültür Sanat Koordinatörü Nurten Helik’in eğitmenliğinde çalışmalarını sürdüren Kadın Tiyatrosu, şimdiden çok önemli adımlar atmaya başladı. Farklı yaş ve meslek gruplarından oluşan Kuşadası Belediyesi Kadın Tiyatrosu oyuncularının, üç aydır sürdürdükleri beden, dans, ses ve diksiyon çalışmalarının ardından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde ilk kez izleyici karşısına çıktığı ‘İdeal ve İnsanlık’ adlı tek perdelik oyun büyük beğeni ile karşılandı. Yönetmenliğini Nurten Helik’in, yönetmen yardımcılığını Mehmet Turan’ın, reji asistanlığını Hakan Kutay Pek-
göz’ün, ışık ve video tasarımını Münir Emre Vedin’in, dekor ve kostüm tasarımını ise Mehmet Ali Zeren’in yaptığı oyun izleyici ile buluşmaya devam edecek.
Başkan’ın Mesajı “Her ne kadar 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikler, eğlenceler, gösteriler, panellerle kutlansa da bu günün temelini oluşturan olayların hatırlanmasında yarar var. 8 Mart 1857’de, ABD’nin New York kentinde bir grup tekstil işçisi kadın, emeklerinin karşılığını almak ve daha iyi koşullarda çalışmak amacıyla grev yaparlar. Fabrikanın sahibi ise onların bu haklı isteklerine karşı, greve giden işçi kadınları fabrikaya kilitler. Bu sırada hesapta olmayan bir olay olur, kadınların kilitli olduğu bölümde yangın çıkar ve bu işçi kadınlardan 129’u haklı davaları uğruna yanarak can verir. Bu nedenle 1977’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Kadın Hakları ve Dünya Barış günü olarak 8 Mart’ı kabul etti. Ülkemizde de Cumhuriyet’in ilanına kadar, kadının adı yoktu. Kadın bir eşya gibi kapının önüne itilmiş, mirasta ve tanıklıkta yarım sayılmış, çalışma hayatından yoksun bırakılmıştı. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı kurtuluş hareketinde yerini alan Türk kadını, kendisine dayatılan o rolün aksine ön plana çıktı. Yıkılan ve dağılan bir toplumdan, yeni bir devletin yaratılmasında verilen Milli Mücadele sırasında Türk kadını kahramanlıkları ile destanlaştı. Cumhuriyet’in temelinde en büyük pay sahibi oldu. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti kadın hakları konusunda da öncü bir konuma sahip oldu. Kadın direnişinin sembolü olan 8 Mart, Türkiye’de ilk kez 1921 yılında ‘Emekçi Kadınlar Günü’ olarak özel bir anlamla kutlanmaya başladı. Ne yazık ki bu gün, Cumhuriyet’in kazanımları tek tek yok edilmeye çalışılıyor. Aile içinde hor görülen, evde dövülen, sokakta öldürülen, toplumda insan yerine konmayan bir kadın modeli yaratılmaya uğraşılıyor. Dünyada kadınların eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu yaşam özlemlerini dile getirdikleri bu günde, ülkemizdeki ve Kuşadası’ndaki kadınların, yaratılmak istenen söz konusu ortamın bilincinde olduğuna inanıyorum. Kadınlarımızın, Cumhuriyet’in kazanımlarına sahip çıkacaklarına inanıyor, emekçi kadınların mücadele günü olan 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum.”