Çevreden Haberler
Landrat Martin Wolf beim Kirmes des Erziehungs- und Bildungsvereins Wie des öfteren veranstalte der Erziehungs- und Bildungsverein Manching des wieder in diesem Jahr einen Kirmes (Familienfest). Unser Kirmes hat auch den Hintergrund, dass auch wir, unabhängig von unterschiedlichen Mentalität, Kultur oder Religion, unseren Teil zur Integration und zum gemeinsamen zusammenleben beitragen möchten. Diese Maßnahme und Engagement unseres Vereins wurde durch den Besuch von Herrn Landrat Martin Wolf unterstützt. Durch eine kleine Rede
Seçme hakkımız Avrupalı Türk Toplumu göçün 52. yılını kutluyor ve dördüncü nesil ayakları üzerinde durmaya başladı. Almanya genelinde 5,8 milyon göçmen kökenli Alman seçmen var. Bunun 600 bini sadece Türk kökenli. Toplam seçmen sayısı icinde, ki bu rakam ‚ „Der Bundeswahlleiter‘‘ tarafından 61,8 milyon olarak veriliyor, yaklaşık %9,4 gibi bir ağırlığı olduğum anlaşılıyor. Bu ne anlama geliyor? Alman Federal Meclisine, yani ‚„Bundestag‘‘ denilen perlamentoya Almanya capında seçmen kazanma çabası icinde olan bir partinin %5 ile girebileceği ve Hükümet ile Anamuhalefet partilerinin oy oranlarının %4 ile %6 gibi bir oran farkıyla siyeset yaptıkları dikkate alınacak olursa, Almanya‘da ki göçmen kökenli secmenlerin inanılmaz bir potansiyel oluşturduklarını idda etmemiz sanırım cok abartı olmaz. Bir an için göçmen kökenli seçmenlerin oylarını sadece bir partiye vereceklerini düşünsek, muhtemel bir sonraki ‚‚Bundestag‘‘ seçimlerinde ortaya büyük ihtimalle bir koalisyon ortağı cıkacaktır. Tabiki bütün bun18
bestärkte Herr Wolf unseren Verein in seinen Bemühungen. Eine anregende und informative Unterhaltung, der Vorstandschaft, mit dem Herrn Landrat gab dem Verein weitere Ideen für die Zukunft. Der Bürgermeister von Manching Herr Herbert Nerb hatte am Samstag mit seiner Familie unseren Kirmes besucht und verschiedene türkische Spezialitäten probiert. Nochmals unser Dank an die beiden Amtsträger, das Sie die Gelegenheit gefunden haben uns zu besuchen. In unserem Familienfest war für verschiedene Grillsorten, Speisen und allerlei hausgemachte Süßigkeiten ausreichend gesorgt. Ein Getränkestand mit Tee und verschiedenen Getränken sowie Verkaufsstände mit Geschenkartikeln rundeten das Angebot ab. Für die kleinen Gäste gab es eine Hüpfburg, ein Volleyballfeld und lar varsayım ve bütün göçmenlerin bırakın tek bir partiye odaklanmasını, kendi oylarını kullanmakta dahi çoğu zaman cekingen davrandiklarini söyleyebiliriz. Şüphesiz bu konu analiz edilmesi gereken bir konudur, fakat demokratik hakkı kullanmama konusunda cok da geçerli bir sebep olmasa gerek. Genelde avrupalı göçmen kökenli seçmenlerin, özelde Türk kökenli seçmenlerin ne denli öneme sahip oldukları siyasi partiler tarafından kavranmış olsa da, avrupalı Türk kökenli seçmenler bu konuya hala uzak durma konusunda epeyce ısrarlı gibi duruyorlar. Türk Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve özellikle Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) eşitli vesilerle bu konuları dile getirseler de, Türk kökenli seçmenleri sandığa götürmek hiç de kolay gibi gözükmüyor. Demokratik hakkın kullanımı sadece bireysel hakkın kullanımı gibi algılansa da birileri cıkıp bu demokratik hakkın geçen on yıl içinde Neo-Nazi terör örgütü NSU tarafındna katledilen insanlarımızın arkasında durmak adına, Jugentheim denilen genclik daireleri tarafından (cok şükür ki Ingolstadt Türk STK lar ile ortak calışma konusunda örnek olabilecek ender merkezlerden biri) zorla elinden alınan ailelere destek olmak adına, Avrupalı Türk Toplumu‘nun diğer AB vatandaşları gibi yerel
spezielle Unterhaltungsangebote. Dank des tollen Wetters und der guten Organisation ist die Veranstaltung zu einem vollen Erfolg geworden. Wir möchten uns bei allen die uns in unseren Bemühungen unterstützen das zusammen leben in Deutschland zu verbessern nochmal bedanken. Wir würden uns freuen wenn Sie uns das nächste Mal besuchen würden. Bericht: Nevzat Erbas seçimlerde oy kullanarak söz sahibi olmalarını desteklemek adına, hertürlü ayrımcılığın iş yerlerinde, okullarda, sendikalarda bitmesine adına kullanılması gerektiğini vurgulanması gerekiyor. Bu algılama şekli Avrupalı Türk Toplumu‘na farklı bir bakış acısı ve varolma hakkı kazandırabilir. İşe ‚‘Migrationsrat‘‘ seçimleriyle başlanmalı, bulunduğumuz kentte göçmen kökenli toplumların hertürlü sıkıntılarının dile getirildiği ve bütün bunları özgürce yapabilecek içimizden gelen insanlarımızın yüksek oylarla secilerek en üst düzeyde temsil hakkı sağlanması gerekmektedir. Seçimlere yüksek katılım daha güclü bir temsil hakkı sağlayacak ve orada bizi temsil eden arkadaşlarımızın elini daha da güçlendirecektir. Bir oy sadece bir oy değildir. Bir oy bazen bugünü, bazen de yarını belirleyecek güce sahip olabileceğini bir kez daha düşünüp seçme hakkımızı kullanıp kullanmamayı buna göre değerlendirebiliriz.
Hakan Özbek, M.A Politikwissenschaftler