Ölümün Kimyası

Page 283

Yanaklarında iki renk noktası belirmişti. Fark ettim ki, sadece kırgın değil, aynı zamanda öfkeliydi. Bir an için tepkisi beni şaşırttı, ama sonra anladım. Kendini köyde nüfuzlu biri rolünde görmekten, Manham'ın lideri olarak düşünmekten haz almıştı. Şimdiyse başka birine başından beri esaslı bir rol verilmiş olduğunu, kendisinden esirgenen bilgilerden onun haberi olduğunu öğreniyordu. Bu onun gururuna inen bir darbeydi. Ve daha da kötüsü, egosuna. "Öyle bir şey yok," dedim. "Yok mu? Bunu bana şimdi, benden bir şey istediğiniz zaman söylemeniz garip. Pekala, ne kadar saf olduğumu şimdi görebiliyorum. Sizi temin ederim, bir daha aptal yerine konmayacağım." "Kimse sizi aptal yerine koymuyor. Sizi gücendirdiysem özür dilerim, ama burada söz konusu olan siz ya da ben degıliz." "Gerçekten öyle. Ve bundan böyle onu 'uzmanların' ellerine bırakacağımdan emin olabilirsiniz." Bunu acı bir alayla söylemişti. "Ben ne de olsa mütevazı bir papazdan başka bir şey değilim." "Bakın, yardımınıza ihtiyacım var. Kendi başıma... " "Birbirimize daha fazla söyleyecek bir şeyimiz olduğunu sanmıyorum," dedi. Yolun geri kalanı sessizlik içinde geçti.

2 6 6

www.cizgiliforum.com


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.