Hikayeler designed

Page 40

yecekti. Çocuk, biraz önce kazandığı misketleri onun cebine bıraktığında, iyice keyiflendi. İrili ufaklı misketler, gayet derin olan ceplerin bir kösesinde kalmıştı. Demek ki her bir cep, en az elli misket alabilirdi. Yaşlı adam, çocuğu sağa sola döndürdükten sonra, elbi‐ selerin paketlenmesini istedi. Ve iş tamamlandığında, tezgâh‐ tara dönerek: Elbiseleri torunuma alıyorum, dedi. Kendisine sürpriz yapacağım için, onları bu çocuğun üzerinde denedim. İkisinin de boyu falan aynı da... Çocuk, bir anda beyninden vurulmuşa döndü ve ne diye‐ ceğini bilemedi. Ama artık büyüdüğüne göre, bir şey belli et‐ memeliydi. Aynaya son bir defa baktıktan sonra, üzerindeki‐ leri yavaşça çıkartarak bir kenara fırlattığı eskileri giydi.

Ana karıncayla baba karınca, yavru karıncalan çevrele‐ rine toplamışlar, onlara karıncalık dersi veriyorlardı. Baba karınca, dersinin sonunu şöyle bitirdi: — Yavrularım! Hayatta karınca olmaya çalışın! Hiçbir za‐ man karıncalıktan ayrılmayın. Yavrular, — Nasıl karınca olalım? Karıncalığın yolları nelerdir?.. Diye sordular. Baba karınca,

Adam, elbiselerin torununa uyacağından emindi. Yaptığı hizmet için çocuğa bir ciklet parası vermek istediğinde, onu yanında göremedi. Haylaz velet, belli ki bu isten sıkılmıştı. Çocuk, arkadaşlarının yanına döndüğünde, bir kenara çekilerek onları seyretmeye koyuldu. Ve bütün ısrarlara rağ‐ men oyuna katılmadı. Arkadaşları: Niçin oynamıyorsun? diye sordular. En güzel misketleri sen kazanmıştın. Çocuk, inci gibi yaslar süzülen gözlerini arkadaşlarından kaçırmaya çalışırken : Misketlerim, bu elbiselere yakışmayacak kadar güzeldi, dedi. Bu yüzden onları, bayramlık kabanımın cebine sakladım. Cüneyd Suavi

İNSAN OLUN YAVRULARIM

— Kendinize bizi örnek alın, dedi. Biz ne yapıyorsak, sizler de onu yapın! Yavru karıncalar, baba karıncayla ana karıncaya baktılar. Onlar ne yapıyorlarsa öyle yaptılar. Yazdan yiyeceklerini top‐ layıp toprak altına yığdılar. Kışın uyudular. Zamanı gelince yumurtladılar. Baba karıncayla ana karınca, çocuklarını yine çevrelerine topladılar. Baba karınca onlara, — Yavrularım! Dedi. Ben artık ölüyorum. Hepinizden mem‐ nunum. Hepiniz karınca oldunuz. Hiçbiriniz karıncalıktan ayrılmadınız. Hakkım helal olsun. Allah sizden razı olsun. * * * Baba balıkla ana balık, yavru balıkları çevrelerine top‐ lamışlar, onlara balıklık dersi veriyorlardı. Baba balık, dersinin sonunu şöyle bitirdi: — Yavrularım! Hayatta balık olmaya çalışın! Hiçbir zaman balıklıktan ayrılmayın. Yavrular,

71

72


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.