Peri Savaşları
hallere düşürdüğünü görsün. " Pyrgus'ın sırıtışı kaybol du. "Neler oluyor, Tithonus? Babam niye o müfrezeyi yolladı?" "Blue'nun işi," dedi Tithonus. "Benimle yürü. Uzun yoldan gideceğiz-sana anlatmam gereken çok şey var." "Blue'ya ne oldu?" diye sordu Pyrgus hemen. Holly Blue kızkardeşiydi. Sarayda en çok özlediği şey oydu. "Hasta ını?" "Tam aksine," dedi Tithonus. "Ama
yine her za-
manki dolaplarını çeviriyor." Pyrgus inledi. "Babama bu sefer ne demiş?" "Lord Hairstreak ile çatıştığını. Bu doğrn mu?" "Sayılır," dedi Pyrgus. Nasıl olmuştu da öğrenmişti? Pyrgus'tan bir yaş küçüktü, ama bir biçimde İmpara torluk Gizli Servisi'ni kıskandıracak bir casus ağı kur mayı becermişti. " 'Sayılır'ın bu bağlamdaki anlamı nedir?" diye sor du Tithonus. "Beni altın anka kuşunu çalarken gördü." Tithonus kısa süreliğine gözlerini kapattı. "Aman Tanrım!" Tekrar gözlerini açtı. "Biraz olsun doğrn ol mamasını umuyordum. Bunun ne sonuçları olabilece ği konusunda bir fikrin var mı?" "Ona kötü davranıyordu!" diye protesto etti Pyrgus. "Tabii ki kötü davranıyordu. Burada Kara Hairstre ak'ten bahsediyomz. Kendi annesine bile kötü davra nır. Herhalde onu da çalmamışsındır?" Pyrgus elinde olmadan gülümsedi ve başını iki ya na salladı.