MAVİŞEHİR DERGİSİ OCAK 2018

Page 1

Ocak 2018 Yıl.5 Sayı.48

5.00

Genel kültür,

Kışın kuruyan

cildinize

en dogal bakım

maske KRONIK YORGUNLU K SENDROMUNU nasil yenersiniz?

İsmail Gökgez’in özel röportajı

AYLA ÇELİK ŞIKLIKTA OTURMA ODALARIYLA YARIŞANBanyolar



Mavişehir Dergisi; Duygu Attila Reklam Tasarım Hizmetleri’ne aittir. Dergi T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve grafiklerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. Mavişehir Dergisi’nde yayınlanan ilan ve reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İmtiyaz Sahibi (Sorumlu)

Duygu Attila

Genel Yayın Yönetmeni

Aras Attila

aras@kabinekibi.com.tr Reklam ve Pazarlama Sorumlusu

Aylin Günay

kurumsal@mavisehirdergisi.com Görsel Yönetmen / Editör Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu

Duygu Attila

Hukuk Danışmanı

Av. Kemal Buğday

ÖNSÖZ

… YAŞASIN ...

Ne ile dolduracağı insanın kendine kalmış ama başta olsa temenni, sonda olsa memnuniyeti ifade edecek bir başlıkla beraberiz... Başlamak ve sonunda mutlu bitirmek için bir amaca ihtiyacımız var. Arada kalan yaşam ise seçimlerimiz ve yaşattıklarımızla bizi bir yerlere götürüyor ve bir şekle sokuyor. İnsanoğlu arzularının kölesi olarak yaşayıp gidiyor. “İnsan, diğer hayvanlardan çok önemli bir yönü ile farklılık gösterir ki bu da sonsuza dek, asla tam olarak tatmin edilemeyecek ve onu cennette bile huzursuz tutacak bazı arzulara sahip olmasıdır.” demiş Bertrand Russell Çoğu kişi bir şekilde, daha gösterişli, daha güçlü, daha üstün olmak için çaba sarf ediyor. Bunu sadece kendini düşünerek, hiç kimseyi umursamadan yapabiliyor. O zaman da kırgınlıklar, öfkeler ve kuşkular yaşıyor.

Reklam Rezervasyon / Bilgi

Güç kendi arzularını dizginleyebilen, erdemli ve vicdanlı insanların olmalıdır.

Yapım ve Tasarım

Hayatın neresinde durduğunu ve neresini dolduracağını insan ancak kendini bilerek başarabilir.

Yayın Türü

Yaşadığımızı anlayabilmemiz için, başlığın sonuna amacımızı doldurabilmek için doğru şeyler yapmamız gerek.

0(549) 323 3031 - 0(549) 501 8832 Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu Yerel - süreli - aylık Yönetim Yeri Yalı Mh. 6404 Sk. No.15 D:1 Karşıyaka / İZMİR

Son anımıza kadar, hem de kimse bizi bunun için zorlamamışken. Güzellikleri her daim yaşatabilmek için...

Web Sitesi

www.mavisehirdergisi.com Baskı:

Basım ve Yayın Tarihi Katkıda Bulunanlar

Uğur Oral İsmail Barış Özpazarcık Arzu Özpazarcık Serdar Sütcü Özgür Şişik Fügen Yenilmez

facebook.com/mavisehir.dergisi twitter.com/mavisehirdergi instagram.com/mavisehir_dergisi

• • • • • •

İÇİNDEKİLER

İzmir’den bir “melek” geçti (2) Kış modası (8) Fazıl Say’dan muhteşem konser (20) Ayla Çelik ile özel röportaj (30-36) Teknoloji (54-55) Köşe Yazıları

Uğur Oral - Özgür Şişik - Serdar Sütcü İsmail Barış Özpazarcık - Fügen Yenilmez

w. om i w w r g i .c er g de - D i y i z i e da en r gin i a t ın in i z . D e f o r m b il ir s a uy ok

MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişinin posta kutusuna ücretsiz ulaşıyor. Ayrıca her ay MaviBahçe AVM ve EgePark AVM’deki standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz.


IF Wedding Fashion İzmir’de göz kamaştıran defile

IZMIR’DEN BIR “MELEK” GEÇTI

İ

zmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından düzenlenen 12. IF Wedding Fashion İzmir kapsamında Türkiye’de ilk kez podyuma çıkan Victoria’s Secret mankeni Maryna Linchuk, fuara özel abiye giyim markası AlfaBeta’nın hazırladığı defilede izleyenleri büyüledi. Koreografisini Öner Evez’in üstlendiği defile, 12’inci IF Wedding Fashion İzmir’e özel tasarlanan yaklaşık 40 abiye ve birbirinden ünlü mankenlerle Fuar İzmir’de adeta moda rüzgarı estirdi. Dünyanın en önemli iç çamaşırı markalarından biri olan Victoria’s Secret meleği Belaruslu model Maryna Linchuk ve mankenliğe veda edip müzik sektörüne geçiş yapan Ayşe Hatun Önal ile birlikte, aralarında Merve Büyüksaraç, Tuba Melis Türk ve Ece Begüm Yücetan’ın da bulunduğu 30 mankenin podyuma çıktığı gecede, ‘AlfaBetaSS 18 Couture’ koleksiyonu tasarımlar büyük ilgi gördü.

2

Ocak- 2018



Kişiye özel tasarımlar, içinizi ısıtan detaylar ve hayatınızı kolaylaştıran lüks ürünlerle yaşam alanlarınıza değer katıyoruz.


Tarzını yaşam alanlarına yansıtmak isteyenler, doğal malzemeleri hayal gücü ile birleştiren Ayaz Akın Mobilya’yı tercih ediyor.

Adres: 1775 sk. No:155/C Bostanlı/Karşıyaka Tel: 0507 950 76 31 - 0850 221 81 35 ayazakinmobilya www.ayazakin.com ayazakinmobilya


*Bostanlı *Atakent *Alaybey *Bornova *Çiğli *Hatay *Karataş

7 Şubemiz ile hizmetinizdeyiz

A

takent şubesinde hizmet vermeye başladığı günden beri Mavişehirlilerin en çok tercih edilen tatlıcısı Uluoğlu; yıllardır kalitesinden ve lezzetinden ödün vermeden hizmet vererek, doğum günü, organizasyon, düğün, nişan ve özel günleriniz için siparişler alıyor. Mutfağındaki titizlik, güleryüzlü servisi ve ürünlerinin kalitesi ile lezzet tutkunlarından her zaman tam not alan Uluoğlu, Mavişehirlilerin en çok tercih ettiği tatlıcısı olmuş durumda. Baklava, pasta ve diğer ürünler için en yakın Uluoğlu’nu ziyaret etmeyi unutmayın.

Atakent - 0(232) 336 35 27

Bostanlı - 0(232) 323 5545


tatlı anlar

ANTEP’İN USTASINDAN BAKLAVANIN HASINDAN

15 yıldır kalitemizden ödün vermeden sizlerle birlikte olmanın gururuyla

ŞUBELERİMİZ Merkez Bostanlı - 0(232) 323 5545 / Karataş - 0(232) 445 1527 / Hatay - 0(232) 243 5533 Çiğli - 0(232) 376 3968 / Alaybey - 0(232) 366 7639 / Bornova - 0(232) 457 3527 / Atakent - 0(232) 336 35 27

Caher Dudayev Blv. No:93/A Atakent

Tel: 0(232) 336 35 27


Bere - LC Waikiki 19,95 TL

Çanta - LC Waikiki 39,95 TL

Etek - Panço 35,95 TL

eglenceli & cesur & sıra dışı

KIŞ MODASI Çanta - Zara 49,95 TL

Takım Pantolonu H&M 69,99 TL

Kazak - Koton 29,99 TL

Mont -H&M 169 TL

Gömlek Mango 69,99 TL Bere - Zara


KALİTELİ OYUNCAĞIN ADRESİ CityToys zeka gelişimine yardımcı oyuncak grupları ve lisanslı ürünleri ile 0-99 yaşa kadar herkese hitap ediyor. Adres: Günsazak Bulvarı No:11/B Bahçelievler Mh. Karşıyaka - İzmir Gsm: 0505 035 05 06


Ödüllü Karikatürler Çocuk Müzesi’nde Karşıyaka Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen 11. Uluslararası Fair Play Karikatür Yarışması’nda dereceye giren ve sergilenmeye değer bulunan eserler, Karşıyaka Evrensel Çocuk Müzesi’nde beğeniye sunuldu.

10

G

eçtiğimiz Kasım ayında ödül töreni gerçekleştirilen 11. Uluslararası Fair Play Karikatür Yarışması’nın ardından ilk sergi Karşıyaka’da açıldı. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Fair Play Konseyi tarafından, Karşıyaka Belediyesi’nin destekleriyle düzenlenen yarışmada dereceye giren karikatürler ve sergilenmeye değer bulunan 55 eser, Karşıyaka Evrensel Çocuk Müzesi’nde beğeniye sunuldu. Hayatın her alanında fair play vurgusu! TMOK 11. Uluslararası Fair Play Karikatür Yarışması Sergisi’nin

Ocak- 2018

açılışına Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’ın yanı sıra, Türkiye Fair Play Komisyonu Başkanı Erdoğan Arıpınar, Türkiye Milli Olimpiyat Fair Play Koordinatörü Teoman Güray, Yönetim Kurulu Üyesi Avni Erboy, Meclis Üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Sergilenen karikatürleri gezen heyet, fair play ruhunun hayatın her alanına yansıması temennisinde bulundu. Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar “Karikatürün, gençliğe ve tüm topluma ‘Fair Play’i anlatmanın iyi bir yolu olabileceğini düşünüyorum. Bu nedenle, bu önemli organizasyona katkı sağlamaktan; sanat ve spor işbirliğine ortak olmaktan mutluluk duyuyoruz. Fair Play’in sadece sahada değil, hayatın her alanında olması gerekir. Yarışmaya 4 kıtadaki 41 ülkeden gönderilen 473 eserin en iyileri, ilk kez Evrensel Çocuk Müzemizde sergilendi. Katılan herkese teşekkür ediyoruz” dedi.


/mavibahce


MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişiye ücretsiz ulaşıyor

Her ay binlerce kişi evlerine ücretsiz ulaşan Mavişehir Dergisi’ni okumanın keyfini yaşıyor. Okuyucu kitlesini her geçen gün arttıran Mavişehir Dergisi, sizlere daha iyi hizmet verebilmek için dağıtım ağını genişleterek, Mavişehir ve Ataşehir bölgesindeki yeni toplu konut sitelerinde oturan okuyucularına da ulaşıyor. Ayrıca her yeni sayıda Mavişehir Ege Park AVM’de ve MaviBahçe’de açtığımız standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz. Bizi ziyaret eden okurlarımıza ve destekçilerimize çok teşekkür ederiz.

EgePark AVM’deki standımız

MaviBahçe’deki standımız

www.mavisehirdergisi.com



Arfa Image, düğün, organizasyon, açılış ve okulların fotoğraf çekimleri, dış çekim ve stüdyo çekimleri, her yaz sezonunda 40’ın üzerinde gelin damat albüm çekimleri, ehliyet, kimlik, pasaport ve vize fotoğrafı çekimleri, vesikalık çekimleri gibi hizmetleri profesyonel olarak vermektedir.

Volkan Çakır

2

000 yılında Bostanlı Şehitler Bulvarı’nda açılan Arfa Image, bahçesinde bulunan havuzda bakımını üstlendiği su kaplumbağaları ile İzmirlilerin sevgisini kazanmış başarılı bir fotoğraf stüdyosu. Yıllardır müşterilerine bağlı, kaliteli ve güvenilir hizmet veren Arfa Image daha verimli çalışabilmek için haftanın 7 günü 08:30-20:30 saatleri arasında açık.

14

PASAPORT FOTOĞRAFI Biyometrik vesikalık fotoğraflar, standartları ICAO tarafından belirlenen ve makinede okunabilen seyahat belgelerinde kullanılan yüksek kaliteli, belli ölçüleri ve özellikleri olan ve yüz biyometrisinin tespit edilebildiği fotoğraflardır. Başvuru sırasında kullanılacak fotoğrafların tarayıcı tarafından algılanabilmesi için mutlaka 50 mm x 60 mm ebatında olması gerekmektedir. Bu nedenle İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Ocak- 2018

tarafından tavsiye edilen vesikalık fotoğraf ebatı 50 mm x 60 mm olarak belirlenmiştir. Bu ebatlardan daha küçük ebatlarda fotoğraf getirilmesi halinde başvuru tamamlanamamakta veya başvuru tamamlansa bile bu pasaportlar tanzim sırasında kalite kontrolden geçemediği için iptal edilebilmekte, bu durumda da yeniden başvurmanız gerekebilmektedir. SCHENGEN (BİOMETRİK) İstisnai durumlar dışında Schengen ülkeleri 35x45 mm ölçülerinde biometrik fotoğrafları, vize işlemlerine kabul etmektedir. Biometrik fotoğrafta olması gereken özellikler; •Maksimum son 3 ay içinde çekilmiş olmalı •Kişinin güncel halini temsil etmeli •Pasaportunda, daha önceki vizelerinde kullanılmamış olmalı •Rötuşsuz, yüzde gölge olmayan beyaz fon üzeri olmalıdır.


TAM 18 YILDIR BOSTANLI’DA EN GÜZEL ANILARINIZI ÖLÜMSÜZLEŞTİRİYORUZ

Adres: Şehitler Bulvarı No:52/B Bostanlı Tel: 0232 337 34 97 Gsm: 0541 521 9842


cildinize en dogal bakım

#maske Yağlı ciltler çok sık bakım ister. Ama kuru ciltlerin de dezavantajları var. Mesela çok çabuk kırışırlar ve kışın daha da kuru bir hale gelirler. Kışın aşırı kuruyan cildinize çok fazla vakit harcamadan sağlıklı bir görünüm kazandırmak istiyorsanız bu maskeleri uygulayabilirsiniz.

Kavhe maskesi

Avokado içerdiği vitamin, mineral ve doğal yağ asitleriyle etkili bir nemlendirici görevi görür. Avokado maskesini yarım avokada ve bir tatlı kaşığı balla hazırlayabilirsiniz. Önce avokadoyu sürülecek kıvama gelinceye kadar çatalla ezin. Sonra balla birlikte karıştırın. Bu karışımı yüzünüze sürüp 10 dakika bekleyin ve yüzünüzü ılık suyla yıkayın. Bu maskeyi cildiniz çok kuruysa haftada 2 kez uygulayabilirsiniz.

Kahve maskesi için 2 çay kaşığı kahve telvesini 2 çay kaşığı toz kakao, 3 çay kaşığı süt, 2 tatlı kaşığı bal ile iyice karıştırın. Parmak uçlarınızla masaj yaparak göz ve dudak çevresi dışında kalan bölgelere sürün. 10 dakika bekletip ılık suyla yıkayın. Yüzünüzü kuruladıktan sonra cildinizin nemi tutması için nemlendirici krem kullanın.

Maske yaparken

cildinize nazik davr anmaya ve

Avokado maskesi

cildinizin alerjik

reaksiyon göstermediği ürünleri kullanmaya özen gözterin

Çikolata maskesi Çikolata, doğal nemlendirici etkisiyle cildinizi yumuşatır ve antioksidanlar bakımından zengin olmasıyla da erken yaşlanmayla savaşır. Bir kalıp şekersiz saf çikolatayı eriyene kadar benmari usülü ısıtın. Üç damla badem yağı ekleyin ve karıştırın. Karışımı hala ılıkken temizlenmiş yüzünüze uygulayın ve 15 dakika boyunca bekletin. Nemli bir bez yardımıyla maskeyi çıkarın.


Ev yapımı burger köftesi ve ekmek özel soslar ile birleşti!

PAKET SERVİS 0(232)

290 20 20

Cahar Dudayev Bulvarı No: 120 / A Atakent - Karşıyaka Burger Republic Türkiye

BurgerRepublictr


KIŞIN IŞTAHINIZ KAPANDIYSA

BUNLARI TUKETIN

Kışın herkesin başına sıkça gelen gribal enfeksiyonlar iştah kaybına sebep oluyor. İştahsızlık da beraberinde vücut direncinin kaybını getiriyor. Bu yüzden iştah kaybı ile mücadele ederek iştahınızı geri kazanmalısınız. Bazı besinler iştah arttırıcı özellikleriyle bu konuda imdadımıza yetişiyor. Ancak her şifalı bitkinin ve gıdanın tüketiminin her insan için uygun olmadığı unutulmamalıdır. Vücudun vereceği tepki kişiden kişiye farklılıklar gösterebilir. Bu yüzden mutlaka bir doktor ya da beslenme uzmanının fikrine başvurarak bu besinleri tüketmenizi tavsiye ederiz. Sarımsak: Mutfağımızdan eksik etmediğimiz sarımsağın tarihi, insanlık kadar eskidir. Tarihin ilk çağlarında Sümerlerin, eski Mısırlıların hem yedikleri hem de ilaç olarak kullandıkları kayıtlarda belirtilmiştir. Sarımsak nezle ve gribe yakalanma riskini ortadan kaldırır. İştah açıcı özelliği bulunmaktadır. Sarımsağı taze olarak yemeklerinizde kullanabilir ya da sarımsak turşusu tüketebilirsiniz. Nane: Nane bağırsakları çalıştırarak kişinin kendini aç hissetmeye başlama süresini en aza indiren bir şifalı bitkidir. Nane yapraklarını taze olarak yiyebilir, iştah açıcı olarak çayını yapabilir ya da yemeklerinize katabilirsiniz. 18

Nar: Yemekten bir süre önce nar suyu içerek iştahınızı açabilirsiniz. Ayrıca yemekten sonra nar tüketerek sindirim sisteminizin hızlanmasını sağlayabilirsiniz. Tarçın: İştah açıcı şifalı bitkiler arasında en lezzetlilerinden ve tüketilmesi en zevkli olanlarından biri de tarçındır. Tarçın iştah açmanın yanı sıra ishal ve daha birçok sindirim sistemi sorununa iyi gelmektedir. Zerdeçal: Yüzyıllardır sindirim sistemi sorunlarına çözüm olarak kullanılan zerdeçal, anti bakteriyel ve iltihapları geçiren özellikleri ile de tanınan şifalı bir bitkidir. Taze zerdeçal, birçok faydalı doğal bileşen içerir.

Ocak- 2018


Tarihi

yon s a v r e z e R 2) 0(23

336 72 64

TARİHİ BAFRA PİDECİSİ yenilenen kadrosu ve yenilenen dekorasyonu ile hizmetinizde. TARİHİ BAFRA PİDECİSİ Yalı Mahallesi 6497 Sokak No:23 (Karşıyaka Göz Hastanesi sokağı) Mavişehir

www.tarihibafrapidecisi.com


MİNİK AYAKLAR ÜŞÜMESİN

İ

zmir Büyükşehir Belediyesi’nin geleneksel hale getirdiği, ilk ve ortaokul öğrencilerine yönelik kışlık ayakkabı yardımı sayesinde bu yıl da 40 bin çocuk sevinecek. Soğuk kış günlerinde çocukların ayaklarının üşümemesi için alınan bot tipi ayakkabılar, 30 ilçede 840 okuldaki ihtiyaç sahiplerine dağıtılacak. Büyükşehir Belediyesi, kızlar ve erkekler için farklı renklerde üretilen, suyu ve soğuğu geçirmeyen kalın tabanıyla ayakları sıcak tutan botlar

sayesinde ekonomik durumu yetersiz olan ailelere yeni bir destek daha sağlamış olacak. 2017-2018 Eğitim ve Öğretim Yılı’nda okula başlama hediyesi olarak yine ilk ve ortaokul öğrencilerine 50 bin adet kırtasiye seti dağıtan Büyükşehir Belediyesi, 40 bin öğrenciye de ayrıca mont yardımını gerçekleştirmişti. Geçtiğimiz yıl 631 okulda toplam 25 bin öğrenciye ayakkabı dağıtımı yapan Büyükşehir

FAZIL SAY’DAN MUHTEŞEM KONSER

A

hmed Adnan Saygun Sanat Merkezi, ünlü piyanist-besteci Fazıl Say’ın Atatürk’ün Yalova çiftliğindeki çınar ağacı ve köşkün öyküsünü anlattığı melodilerle yankılandı. Say, konser verdiği salonu “Türkiye’nin gurur kaynağı” olarak tanımladı. Müzik tutkunlarını önemli isimlerle buluşturmaya devam eden İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi (AASSM), Türkiye’nin yetiştirdiği önemli piyanist ve bestecilerden Fazıl Say’ı ağırladı. Geçmişin içinde saklı kalan 20

anılar ve hikayelerle müziğe yeniden hayat veren Fazıl Say’ın “Yürüyen Köşk - Atatürk Anısına Opus 72” eseri, İzmirli sanatseverlerin büyük beğenisini kazandı. Atatürk’ün Yalova’daki Millet Çiftliği’nde yaşayan çınar ağacı ve köşkün öyküsünü eşsiz melodilere dönüştüren ünlü sanatçı, konser gecesinde ayrıca Beethoven ve Chopin gibi ünlü bestecilerin eserlerini de yorumladı. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi (AASSM) Büyük Salon, yine tarihi gecelerden birine evsahipliği yaptı. Ocak- 2018

Belediyesi, bu sene sayıyı arttırarak 30 ilçede 40 bin öğrenciye “ayakları sıcak tutan” bot armağan edecek. İhtiyaç sayısına göre hazırlanan koliler, Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından okul yönetimlerine teslim edilecek. Okul yönetimleri de belirledikleri ihtiyaçlı öğrenci listesine göre öğrencilere botlarını verecek. Tek tip olmaması için farklı renk ve görünüşte hazırlanan botlar, özel yapısı sayesinde yağmur ve soğuk geçirmiyor.


MAVİBAHÇE’DE HİZMETİNİZDE...

Aziz Nesin Bulvarı MaviBahçe AVM zemin kat C blok No:z05 Mavişehir Mahallesi Karşıyaka www.sushico.com.tr


Fügen Yenilmez fugnyenilmez61@gmail.com

SERAMİKLE GEÇEN 25 YIL

K

onak Belediyesi’nin, Güzelyalı Kültür Merkezi’nde seramik sanatıyla ilgilenenlerin ilgisini çekecek çok güzel bir sergi gerçekleşti. 25 yıldır içlerindeki sanat ateşi hiç sönmemiş iki seramik sanatçısı, Nuray Erden ve Görsev Bilkay’ın “Çeyrek Asır” adlı sergileri büyük beğeni aldı.

Nuray Erden ve Görsev Bilkay’ın 25 yıl önce başlayan seramik tutkularının yansıtıldığı “Çeyrek Asır” sergisi, Güzelyalı Nazım Hikmet Kültür Merkezi Sanat Galerisi’nde açıldı. Görsel sanatın kışkırtıcı ve çarpıcı etkisinin olabildiğince yansıtıldığı sergide iki sanatçının 25 yıllık emekleri vardı. Toplumu

22

sarsan olayları kurgusal düzlemde ele alıp, yerel ve küresel anlamda çağrışımlarla anlamlandıran sanatçılar, eserlerini yaratırken değişik teknikler kullanmışlar. Sergide “Raku, Çıplak Raku, Obvara, At Kılı, Saggar” gibi isli pişirim tekniği ile porselen paperclay tekniği kullanarak yapmışlar seramik objeleri. Hukuk Fakültesi mezunu Nuray Erden ile uzun yıllar özel bir şirkette teknik ressam olarak çalışan Görsev Bilkay 25 yıl önce, Bingül Başarır, Yıldız Şima gibi değerli seramik hocalarından aldıkları eğitimden sonra bir araya gelerek İdol Sanat Evi’ni kurmuşlar. Ben ve benim gibi birçok seramik sever de onların bu alandaki deneyimleriyle

Ocak- 2018

birlikte yıllardır aynı atölyede çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Görsev Bilkay 15 kişisel ve birçok karma sergiye katılmış. 8 ödül almış. Nuray Erden ise 14’ü kişisel, 5’i yurtdışında 30’dan fazla karma sergiye katılmış. 2002 yılında Altın Testi Seramik Yarışması birinciliği, Turgut Pura heykel yarışmasında ikincilik ve özel ödül almış. 3 eseri de yurt dışında müzede sergileniyormuş. Bazen zorlu ama çok keyifli yılları birlikte yaşayarak 25 yılı geride bırakıp bu sergiyi açmışlar. Bundan sonra da çok büyük başarılara imza atacaklarından eminim. 2018 yılı boyunca yeni sanat olaylarında birlikte olmak dileğiyle; nice sanat dolu günler…


Sevgi gelince tüm eksiklikler biter...

Adres: 6190 Sokak No:4/A Demirköprü Mah. Karşıyaka

Tel: 0232 336 8 777


MODERN ÇAGIN HASTALIGI

KRONIK YORGUNLUK SENDROMUNU NASIL YENERSINIZ? Uzun süredir devam eden yorgunluğunuz mu var? Akşamları erken yatmanıza rağmen, sabahları çok mu yorgun kalkıyorsunuz? Dikkatiniz sürekli dağılıyor, mutsuz ve depresif tavırlarınız nedeniyle aile içinde ve iş hayatında sorunlar mı yaşıyorsunuz? Gerekli enerjiyi bulamadığınızdan dolayı sosyal hayatınızdan uzak mı kalıyorsunuz? Bu sorulara cevabınız evet ise bu şikayetlerinizin nedeni yoğun iş temponuz değil, ‘Kronik Yorgunluk Sendrom’u olabilir. Uzman Dr. Levent Sepit, Mavişehir Dergisi okurları için Kronik Yorgunluk Sendromu ve ozon tedavisi hakkında merak edilenleri anlattı.

G

ünümüzde sağlıklı kalmak ve yaşam kalitemizi iyileştirmek için birçok yöntem deneriz. Fakat modern yaşamın getirdiği yoğun tempo ve her geçen gün daha da artan sorumluluklar nedeniyle hayatın gerisinde kalmak istemeyen insanoğlu daha çok çalışmaktadır. Bu nedenle kendisine yeterli zamanı ayıramadığı için yaşamaktan çok fazla keyif alamamaktadır. Yoğun ve stresli iş hayatı, yaşamın kendisine ait yüksek temposu nedeniyle bu tempoya ayak uydurabilmek stresiyle hep yorulur ve kendisini hep yorgun hisseder. Hatta kişiyi günlük aktivitelerini bile yapamayacak düzeyde bakıma muhtaç hale getirebilir. Sanılanın aksine ise sendrom ‘dinlenmekle’ geçmez. Kronik yorgunluk sendromunun nedenlerine baktığımızda en sık karşılaştığımız sorunları genel olarak şu başlıklar altında sıralayabiliriz. Gluten intoleransı Gluten; 55’den fazla hastalıkla 24

bağlantılıdır ve gluten intoleransının çoğu belirtisi sindirimle ilgili değildir. Ağrı, zihinsel bozukluk, uyku sorunları, davranış problemleri, yorgunluk ve depresyon gibi belirtiler glüten intoleransı ile bağlantılı olabilir. Kandida çoğalması Kandida bağırsaklarımızda az miktarda bulunan bir mantar türüdür. Aşırı ürerse bağırsak duvarından kan dolaşımına geçerek vücuda toksik yan ürünler salınmasına neden olur. Bu da hastalarda kronik yorgunluk ve fibromiyaljiye yol açar. Tiroid ile ilgili sorunlar Kadınların çoğunda Hashimoto tiroidi sık karşılaşılan bir hastalıktır, bunların % 90’ında hipotiroidi vardır. Hipotiroidi, bu hastalarda mutlaka düzeltilmelidir. Vitamin eksiklikleri Kronik yorgunluğu olan kişilerde en sık rastlanan eksiklikler magnezyum, D vitamini ve B12 vitamini eksikliğidir. Bu eksikliklerin giderilmesi ile yaşam kaliteleri belirgin olarak artmaktadır. Ocak- 2018

İnce bağırsakta bakteri fazlalaşması (SIBO) ve geçirgen bağırsak sendromu Antibiyotik kullanımı veya şeker içeren beslenme nedeniyle bağırsak bakterilerinin dengesi bozularak besin emiliminde bozukluklara neden olur. Ayrıca glüten intoleransı, SIBO ve geçirgen bağırsağa neden olur. Geçirgen bağırsak ve SIBO da gluten ve diğer gıda intoleranslarına neden olur. Bir kısır döngü söz konusudur. Kronik yorgunluğu olan hastaların önce bağırsakların iyileştirilmesi sağlanmalıdır. Adrenal yorgunluk Kronik yorgunluk, adrenal bezler (böbrek üstü bezleri) üzerinde bir stres meydana getirir. Bazen bunun kökeninde bir gıda intoleransı, kandida, cıva toksisitesi, vitamin eksiklikleri veya miko toksinler yatabilir. Cıva toksisitesi Cıva maruziyeti oldukça yaygın görülen bir durumdur. Fibromiyalji, kronik hastalıklar, kronik yorgunluk,


www.mavisehirdergisi.com

otoimmün hastalıklar, nörolojik hastalıklar ve kanserin altında yatan neden cıva zehirlenmesi olabilir. MTHFR mutasyonları MTHFR geni mutasyona uğrarsa vücudun metilasyon ve detoks kapasitesi düşer. Özellikle cıva ve kurşun vücuttan atılamaz.

Tedavi ve yorgunluktan kurtulma yöntemleri Kronik Yorgunluk Sendromu tedavisi mutlaka kişiye özel olarak düzenlenmelidir. Tedavi; sadece ilaç tedavisinden ibaret değildir. Hayat tarzı değişiklikleri, stresin azaltılması, zorlu fiziksel aktivitelerden vazgeçilmesi, kişiye özel diyet planlaması, kişinin eksik olan vitamin ve minerallerin saptanarak eksiklerin yerine konulması, uyku sorunu yaşanıyorsa bununla ilgili tedavi uygulanması, ağrı varsa ağrı tedavisinin yapılması gibi çok yönlü tedaviler gerekebilmektedir.

KRONİK YORGUNLUK SENDROMUNDA “OZON TER APİ”NİN FAYDALARI Ozon tedavisi, Sağlık Bakanlığı Sertifikalı Eğitim Yönetmeliği kapsamında sertifikalı eğitim alanı olarak belirlenmiş ve Bakanlık Makamının 02/10/2015 tarihli ve 839 sayılı onayı ile yürürlüğe girmiştir. Bu tedaviler sadece Sağlık Bakanlığı’nın düzenlediği Ozon tedavisi eğitim sertifikalarını başarı ile tamamlayan doktorlar tarafından yapılabilmektedir. Ozon terapisi, dünyada ilk olarak Almanya’da yaklaşık 50 yıl önce tamamlayıcı tıp tedavisi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ozon tedavisinde en sık Majör otohemoterapi adı verilen yöntem kullanılır. Bu metotla 50-100 ml kan alınarak, dozu doktor tarafından belirlenmiş ozonla kan karıştırıldıktan sonra tekrar kişiye geri verilmesidir. Diğer ozon tedavileri ile beraber kombine edilebilir. Modern Tıpta kullanılan tedaviler ile birlikte ozon tedavisi, biorezonans, nöral terapi ve fitoterapi (bitkisel tedaviler) gibi tedavi yöntemleri ile kronik yorgunluktan şikayeti olan hastalarda yüz güldürücü sonuçlar alınabilmektedir.

“Son zamanlarda grip olmadığınız halde yaygın vücut ağrılarınız varsa; her fırsatta dinlenmenize r ağmen bir türlü kendinizi toparlayamadığınızı hissediyorsanız Kronik Yorgunluk Sendromu yaşıyor olabilirsiniz.” Kronik yorgunluk sendromu yaşayan kişilere yapılan tüm tetkik ve incelemelere rağmen hastalığın adı konulamaz. Antidepresan ilaçlar, ağrı kesiciler bu hastaların en çok kullandığı ilaçlardan bazılarıdır. Ama hastaların, ilaç tedavisine rağmen şikâyetleri devam etmektedir. Bu hastalıkların tedavisinde semptomların ilaçlar ile baskılanması yerine bu rahatsızlığa yol açabilecek yukarıda saydığımız etkenler saptanmalı ve ona yönelik tedaviler düşünülmelidir.

bölgelerin olduğu tetik noktaları adı verilen odaklar mevcuttur. Hastalar ağrı kesicilerden daha çok bu bölgedeki dolaşım bozukluğunun düzeltilmesinden fayda görürler. Ozon tedavisi hem bu bölgelerin kanlanmasını sağlar hem de kırmızı kan hücrelerinin bu bölgelere daha çok oksijen bırakmasına neden olur. Oksijensizlik ve kanlanamama sorunu çözüldüğünde asıl ağrıya neden olan iltihapsız yangı da ortadan kalkar ve hastaların ağrı kesici, anti-inflamatuar ilaç kullanma sıklığı azalır.

Kronik yorgunluk sendromunda ozon uygulamaları ile kan dolaşımının desteklenmesi ve organların oksijen ihtiyaçlarının daha iyi karşılanması sağlanır. Kronik yorgunluk sendromu olan hastalara eşlik eden sorunlardan bir tanesi Fibromiyaljidir. Bu hastaların sırt kaslarında kanlanması bozulmuş ve oksijen düzeyi azalmış (hipoksik) Ocak - 2018

25


DİŞ BEYAZLATMA

Dr. Ali Erdem

Protetik Diş Tedavisi Uzmanı

hakkında merak edilenler Protetik Diş Tedavisi (protez) Uzmanı Dr. Ali Erdem, Mavişehir Dergisi okurlarına diş beyazlatma yöntemleri ile ilgili merak edilenleri anlattı ve sıkça sorulan soruları yanıtladı.

B

irçok insan dişlerinin renginden memnun değildir. Yapılan araştırmalar insanların %7’sinin sadece dişleri gözükmesin diye gülmekten kaçındığını ortaya koymuştur. Dişlerinin rengini değiştirmek adına, dişlerini küçülttürerek porselen kaplamalar yaptırmışlardır. Kalıcı ve dişe zarar vermeyen bir beyazlatma yöntemi ancak diş beyazlatma jellerinin (hidrojen peroksit, karbamid peroksit vb) bulunmasıyla mümkün olmuştur. Günümüzde çay, kahve benzeri birçok gıda maddesi ile sigara gibi alışkanlıklar dişlerde renklenmelere neden olmaktadır. Bunun dışında travmaya uğramış dişler, kanal tedavili dişler, amalgam dolgulu dişlerde de yapısal renklenmeler oluşabileceği gibi yaşın ilerlemesiyle de dişlerin renkleri koyulaşır. Ancak diş renklerinin kalıtsal olarak farklı olacağı, kişiden kişiye farklılık göstereceği ve diş doğal

renklerinin de kağıt beyazı renkte olmayacağı da unutulmamalıdır. Beyazlatma jelleri, dişe kalıcı zarar vermeden dişlerde beyazlamayı sağlamaktadır. Elde edilen beyazlama kişinin diyet alışkanlıkları ve ağız hijyenine bağlı olarak uzun ömürlüdür. Beyazlatma diş hekimi kliniğinde tek seansta (office bleaching) olabileceği gibi diş hekimi tarafından hazırlanan plaklar içerisine koyulan jellerle kişi evde (home bleaching) de yapabilir. Klinikte tek seansta yapılan beyazlatma, evde ancak 4-7 günde sağlanabilmektedir. Beyazlatma yapılmadan önce dişler hekim tarafından temizlenmeli, diş üzerinde biriken dışsal lekeler kaldırılmalıdır. Beyazlatma öncesi ağız içerisinde mevcut olan çürük vb problemler diş hekimi tarafından giderilmelidir.

Dişin renklenme sebepleri nelerdir? Hayat boyu devam eden fizyolojik renklenme, Amalgam dolgu yapıldıktan sonra oluşan renklenme, Bebeklik döneminde antibiyotik kullanımı, Kanal tedavisine bağlı olarak dişin içinden gelen renk değişikliği, Kahve, çay, tütün, kırmızı şarap ve uzun süre ağız gargaralarının kullanımına bağlı olarak dişin yüzeyinin renklenmesi, Travma sonucu dişin içindeki canlı dokunun ölmesiyle dişin içindeki kanamaya bağlı olarak oluşan renklenme.


Hiçbir rahatsızlığım yok. Ancak dişlerimin daha beyaz olmasını istiyorum. Mümkün mü? Beyazlatma tedavileriyle mümkün. Kaç çeşit diş beyazlatma yöntemi vardır? 1) Ofis Tipi (klinik ortamında ) diş beyazlatma 2) Ev tipi diş beyazlatma 3)Tek diş beyazlatma (dişin içini beyazlatma) 4)Kombine diş beyazlatma (Hem ofis, hem ev beyazlatma) Ofis tipi diş beyazlatma nedir? Klinikte uygulanan diş beyazlatma yöntemidir. Zaman kısıtlaması olan hastalar için uygun bir yöntemdir. Çok daha kısa sürede etkin bir beyazlama sağlar. Diş hekimi tarafından dişlerin üzerine sürülen beyazlatma jeli UV ışını ya da lazer yardımıyla aktif hale getirilir ve beyazlama ortalama 1 saat sürer. Lazerle diş beyazlatma yöntemi olarak da bilinir. Ev tipi diş beyazlatma yöntemi nasıl uygulanır? Ağız içinden ölçü alınarak kişiye özel beyazlatma plakları hazırlanır. Hazırlanan bu plağın içine belirli miktarlarda beyazlatma jeli 4-6 saat uygulanır. Dişlerin rengine ve oluşan

hassasiyet miktarına göre 4-10 gün uygulanabilmektedir Ofis tipi beyazlatma ile ev tipi beyazlatma arasında ne fark var? Klinikte uygulama dişhekimi tarafından yapılmakta ayrıca daha kısa sürede sonuç alınmaktadır. Tek diş beyazlatma (içten beyazlatma) nedir? Kanal tedavisi sonrası renkleşen dişlere uygulanır. Dişteki dolgu sökülür. Açılan kaviteye beyazlatma jeli uygulanır. Sonra diş, geçici dolgu ile sıkıca kapatılır. İstenilen renge ulaşıncaya kadar seanslar tekrarlanır. Diş beyazlatma jeli hassasiyet yapar mı? Geçici olarak soğuk veya sıcak içecek içmenize engel olmayacak derece hassasiyet gözlenebilir ancak 1-2 gün içerisinde hassasiyetler yok olacaktır. Hassasiyetin giderilmesi için hassasiyet gidericiler uygulanabilir. Hamilelikte sakıncası var mı? Bildirilmiş hiçbir vaka olmamasına rağmen, hamilelikte ilaç kullanımından kaçınma genel prensibine dayanarak, uygulamanın hamilelik sonrasına bırakılması doğru olur.

Dolgulara ve protezlere bir tesiri var mı? Diş beyazlatma jelinin ağızdaki mevcut dolgu ya da protezlere olumlu ya da olumsuz hiçbir etkisi yoktur. Diş beyazlatma jeli sadece diş minesine etkili olduğundan ağızdaki dolgu ve kaplamaların beyazlanması söz konusu değildir. Yan etkileri var mı? Diş beyazlatma jellerinin dişlere kalıcı bir yan etkisinin olmadığı yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Nadir olarak geçici bir süre sıcaksoğuk hassasiyeti yapabilmektedir. Hassasiyet gidericilerle hassasiyetin geçişi hızlandırılabilir. Bu nedenle dünyanın her yerinde güvenle kullanılmaktadır. Dişlerim beyazladıktan sonra dikkat etmem gereken hususlar nelerdir? Diğer beyazlatma işlemi sonrası özellikle ilk iki hafta çay, kahve, şarap gibi renkli içecek ve yiyeceklerden, kola gibi asitli sıvılar ve tütün mamüllerinden uzak durmak gerekir. Aksi takdirde erken dönemde beyazlatmanın etkisi azalabilir.


Serdar Sütcü www.serdarsutcu.com

HERHANGİ BİR ŞEYE HAK EDEREK SAHİP OLMALARINI DESTEKLEYİN

H

er anne baba için çocuğu mutlaka değerlidir. Her ebeveyn, her zaman çocuğunun mutlu olmasını ister. Çocuğu için her şeyin en iyi şekilde olmasını arzu eder ve onun için çaba gösterir. Günümüz çocuklarında ve gençlerinde gözlemlediğim ve ileriki yıllarda onlara sorun olarak döneceğini düşündüğüm, hiç hoşuma gitmeyen bir durum var. Bir çok şeyi

çok fazla çaba sarf etmeden, gayret göstermeden ve üstelik çok çabuk biçimde elde etme isteği günümüzde çocukların ve gençlerin önündeki en büyük tehlikelerden birisi bana göre. Antrenmanlarda ve maçlarda birçok kez şahit olduğum bu durum, tenis gibi çok fazla emek ve çaba isteyen bir spor branşında başarılı olmak isteyen sporcular için çok büyük bir engel gibi duruyor.

Sonuçta herhangi bir şeyi elde etmek istiyorsak, onu elde etmek için gereken kriterlere de sahipsek geriye çalışmak, çabalamak ve hedeflediğimiz yere ulaşmak için emek vermek kalıyor. Ebeveynlere en büyük tavsiyelerimden bir tanesi, çocuklarına istedikleri herhangi bir şeyi sorgusuz sualsiz hemen yerine getirmemeleri, öncelikle ve mutlaka onu hak ederek almalarının daha anlamlı olacağının öneminden bahsetmeleri. Sonuçta teniste beraberlik söz konusu değil. Bir kişi kazanacak, diğeri kaybedecek. Hiçbir zaman bir rakibimize, bizden daha çok isteyip, çalışıp daha fazla çaba gösterdi diye tavır alamayız herhalde değil mi? Bizden daha fazla çalışıp hak eden bir rakibe ancak saygı göstermemiz ve ondan daha çok hak etmek için neler yapmamız gerektiğini düşünmemiz gerekir.

Fotoğraf: www.freepik.com

O zaman bir adım daha ileri gitmemiz daha kolay olacaktır.

28

Bunu asla unutmayalım. Ve çocuklarımızı da hak ederek bir şeyi elde etmenin ne kadar harika bir şey olduğunu anlatalım ve gösterelim. Ocak- 2018


Taze ve lezzetli

Uzun yıllarıdır yöneticilik ve aşçılık yapan Salih Burçoğlu, sevgi ile bağlı olduğu bu hobisini kendi işletmesi olan Atölye Tat’ta her gün farklı yemek sürprizleriyle sizlerle buluşturuyor. Uygun fiyatları, hijyeni, her gün değişen sıcak yemek mönüsü, zeytinyağlıları ve tatlılarıyla 4 yıldır Mavişehirlilerin vazgeçilmezi haline gelen Atölye Tat, yeni yılda da yeni lezzetleri ile sizleri bekliyor. Türk ve dünya mutfağından en özel lezzetleri Atölye Tat’ın rahat ve huzurlu ortamında yiyebilirsiniz. Özel günlerinizde de önceden vereceğiniz siparişlerinizle misafirlerinizi en iyi şekilde ağırlayabilirsiniz. Atölye Tat haftaiçi 18:30’a, cumartesi günleri ise 17:00’a kadar hizmet veriyor. Tirileçe tatlısında oldukça iddialı olan Atölye Tat’ta supangle, kremkaramel, tiramisu, incirli cevizli ve mozaik pastayı da mutlaka denemelisiniz. 6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent (Başkent Polikliniği sokağı) Tel: 0(232) 336 3060

www.atolyetat.com

E

EYLÜLZADE DÖŞEME

ylülzade Döşeme olarak klasikleşen tasarımlar, örneğin; osmanlı cila veya eskitme mobilya gibi tasarımları yıllardır yapmış olmanın verdiği güven ile müşterilerimize ne kadar başarılı işler teslim ediceğimizin bilincideyiz. Bize kafalarındaki onlarca dekorasyon fikri ile gelen müşterilerimizi partner olarak çalıştığımız başarılı iç mimarlık firmalar sayesinde daha doğru tasarımlara yönlendirerek, kararlaştırılan tasarımı mümkün olan en kısa sürede teslim ediyoruz.

*DÖŞEME *MOBİLYA TASARIMI *DÖŞEME *KAPLAMA *KILIF DİKİMİ *TAMİR *CİLA (ESKİTME – OSMANLI – LAKE – BİSTRO) *KIRLENT – MİNDER DİKİMİ *ÖZEL TASARIM PUF – SANDALYE *KAPLAMA *CHESTERFİELD KOLTUK *KLASİK KOLTUK - BERJER *KUMAŞ TEMİNİ * ÖLÇÜYE GÖRE SÜNGER KESİLİR 6497 Sokak No: 23/B Yalı Mah. Karşıyaka Gsm: 0536 981 35 99


Ayla Celik

Ayla Hanım’la Murat Aziret sayesinde iletişim kurdum, kendisiyle buluşmak paha biçilemez bir ödüldü benim için çünkü iki sene üst üste En İyi Şarkı Ödülü’nü aldı-Sağolsun kendisi de röportajımı kabul ederek, bana ödül vermiş oldu“Ben” albümüyle zaten bir patlama yarattı. Ee birçok kişiyle de çalışıyor müzikal anlamda. Daha ne olsun? Röportaj yaparken biz adeta kocaman bir aile olduk. Çünkü yanımızda menajeri, aynı şirkette çalışan diğer bir arkadaş, Ayla Hanım’ın arkadaşı Gamze Hanım... Biz kaç kişi röportaj yaptık inanın bilmiyorum. Bazen heyecanlandım, bazen kekeledim ama üstesinden geldim. Hava şartlarından özellikle bahsetmek gerek çünkü dona dona röportaj yaptık. Kocaman cafede içerde oturmak varken biz neden dışarıda oturduk, ben hala daha bunu sorguluyorum. O zaman hangi ayda olduğumuzu hatırlamıyorum ama yaz olmadığı kesin! Ayla Hanım, bütün sorularıma samimi cevaplar verdi. Samimiyet önemli, hiç kasmıyor kendisini, açık sözlülükle pat pat söylüyor diyeceğini. Genelde ben bir soru sorduğum zaman nereden biliyorsun gibi tepkiler verdi. Ee dedim dersime iyi çalıştım :) Bana da öyle güzel şeyler söyledi ki ömrüm boyunca kulağıma küpe yapacağım!


www.mavisehirdergisi.com

Melih Kibar’la ilk kez nasıl bir araya geldiniz? Okul bitmeden önce Melih Kibar’ın yanına gitmiştim. Ben daha önce Opera-Şan okudum, iki yıl. O dönemde tanışmıştım Melih Bey’le. Opera-Şan’da Selma Berk’le çalıştık, Müjdat Gezen’de (Sanat Okulu) okumuştum. Hocamla da konuştum ben dedim Türk Müziği okumak istiyorum o da onayladı. Melih Bey’le o sıra okulda tanışmıştık çok kısa bir dönem derslere gelmişti başka bir bölüm için. Ben de girmiştim o derslere. Bir yandan konservatuarı kazandım sonra Melih Bey’i aradım hazırlıktaydım daha o zaman. Bin kere falan aramışımdır kendisini. Bir gün “ne istiyorsun?” dedi. Hiçbir şey biliyorum konservatuvara da girdim ama hiçbir bilgim yok üstelik ne istediğimi de bilmiyorum sadece biraz yol yordam öğrenmek, stüdyo görmek, ortamı bilmek istiyorum dedim. O sıralar şehir tiyatrolarında bir oyun müziği yapıyordu. “Gel asistanım ol o zaman” dedi ve öyle başladık. Bir yandan konservatuarda okurken bir yandan Melih Bey’in asistanlığını yaptım. Benim için ikinci bir okuldur Melih Kibar. Peki okul sonrasında Melih Bey’le hiç çalışma gibi bir durum oldu mu? Bütün konservatuar hayatım boyunca zaten bir çalışma içerisindeydik. Reklam jinglelarıyla başladık bir yandan tiyatro müzikleri de oldu. Dediğim gibi ikinci bir konservatuardı benim için. Üzerimde çok hakkı var. Nereden geliyor bu müzik sevdası? Genetik herhalde. Bütün ailem zaten iyi sese sahipler. Evimizde çok müzik dinlenir, çalınır, söylenir. Hep beraber söyleriz. Müziği çok seven bir aileyiz. Siz “Türkan” dediniz ve ödülü kaptınız ama o zaman bu kadar tanınmıyordunuz. Nasıl bir histi yazdığınız şarkının ödüllendirilmesi? Çok egoluydum ama bu öyle bildiğimiz ego değil. Çok iddia ettim. Türkan yılın şarkısı olacak dedim ve aylar öncesinden Altın Kelebek (Ödül Töreni) kıyafetimi aldım. Bildiğin hissettim. Allah’ın bir lütfu herhalde

bu da. İçime doğdu, bu şarkı olmalı dedim. Sonuçta şarkı da iyiydi. İyi bir şarkıya iyi demişim aslında. 2013 yılında “Ayselim” albümünde “Olacak Olacak” şarkısını okudunuz. Merak ediyorum, nasıl yer aldınız albümde? Normalde yoktum o albümde. Albümün son aşamalarıydı. Mehtap(Ar) Abla’ya gitmiştim yine bir şarkıyla alakalı, sohbet sırasında. Aysel Gürel’den açıldı konu. Çok üzülüyorum bu albümde benim de olmam gerekiyor onun kızı sayılırım dedim. Mehtap da hep söyler biz aslında üç kız kardeşiz der. Beni o derece yakın görürler kendilerine. Mehtap “Tabii ki olması gerekir, ne demek olmuyor” dedi. Telefon açtı ve Ayla Çelik bu albümde olacak dedi. Onlar da seve seve kabul ettiler haklarını yiyemem şimdi. Bu arada benim okuduğum şarkısı Aysel’in hem sözünü hem müziğini yaptığı tek Ocak - 2018

şarkıdır, Aysel normalde sadece söz yazıyor biliyorsun. Aysel Hanım’la nasıl bir ilişkiniz vardı? Anne kız gibiydik veya abla kardeş, ben abla o kardeş ama (Gülüyor) bazen arkadaş. Aysel’le çok özel bir ilişkimiz vardı. Hiç kimseye benzemeyen, hiç yaşamadığım bir ilişkim vardı. Gerçekten, farklı. Sizce de Yılın Şarkısı Ödülünü “Bağdat” haketmedi mi? Ben hakkımı aldım. Bağdat’taki bu sonucu bekliyordum, hiç şaşırmadım. Peki Beyazıt Öztürk nasıl dahil oldu projeye? Çok yakın arkadaşız ve ben normalde sabah çalışıyorum. Bazen bir şarkının alıp seni sürüklediği de oluyor çünkü çok takılıyorum bitirmek istiyorum. Bıraktığım noktada kalıyor şarkı, kalıyor ve kaldığı zaman bana 31


bir noktadan sonra daha fazla yakınlaşmak durumunda kalıyorsun. İstemesen de bu oluyor. Kaldı ki Demet zaten o kadar tatlı ki kapıdan kov bacadan girer öyle bir kız. Şeytan tüyü var, sevmemek mümkün değil. Yaptığın iş başarılı da olunca doğal olarak peşinden gitmek istiyorsun. Sen de o da karşılıklı olarak. Hazır “Türkan” demişken önce Beyaz Bey’e gidiyor sonra Demet Hanım’a ama beğenmeme gibi bir durum olmuş öyle değil mi? Önce bir alışamadı akşam evde tekrar tekrar dinleyince benimsedi. Tiyatral bir anlatım, o da haklı aslında baktığında ürkmesi normal. Ama Allah’tan bunu hızlı farketti ve şarkı cuk oturdu üzerine.

DEMET AK ALIN’DA ŞEYTAN TÜYÜ VAR, K APIDAN KOV BACADAN GİRER

32

büyük vicdan azabı oluyor. O kadar çok yarım şarkım var ki yorulup bırakmışım ve o enerjiyi kaybetmişim bir daha aynı enerjiyi yakalamam çok uzun zamanımı alıyor. Onun içinde o auradayken mümkünse bitirmek istiyorum. Bazen de böyle zamanlarda geceye sarkabiliyor yaptığım şeyler. Geceleri de Beyaz’ın geç saatlere kadar oturduğunu biliyorum. Ben normalde gece kimseyi aramam, beni de çok yakın arkadaşlarım hariç kimsenin aramasından hoşlanmam. Çünkü erken yatıyorum. Beyaz’ı arayıp dinletiyordum arada. Biliyordu bütün şarkılarımı. Çok korkuyorum şarkıyı bozacaklar, oynarken şarkının tısını kaybedecekler, bak sana bir iki tane dinleteyim dedim gönderdim şarkıları. ‘Bağdat’ı gönderdim. O da Bağdat’ı hiç dinlememişti demosunu

bile. Bayıldı, nefesim kesildi, ben bu projenin içinde olmak istiyorum dedi. Ben de seve seve kabul ettim tabii. Reyhan Karaca’yla nasıl bir ilişkiniz var? Ben kendisini çok sevdiğim için soruyorum. Kendisinden nefret ediyorum, asla sevmiyorum, öldürmek istiyorum (Kahkahalar atıyor) Biz onunla kardeş gibiyiz, çok seviyorum. Bir kardeş için ne düşünebilirsen Reyhan için de aynı şeyi düşünüyorum. “Türkan, Ya Sana Bir Şey Olursa, Gidenlerin Kalanları” Demet Akalın’la da mı kardeş gibisiniz? Demet’le çok iyi arkadaşız. İstiyordu zaten benden şarkı ‘Türkan’ denk geldi. Bir de bu iş biraz sıcak temas gerektiriyor. Enerji meselesi. İnsanlarla kopamıyorsun Ocak- 2018

“İzmirli” şarkısının bir hikayesi var mı? Var, benim vokalistlerim İzmirli. Bizi İzmir’de evlerine davet ettiler. Annesi çok tatlı, çok güzel ağırladı bizi. Sıcak, güzel bir memleket, güler yüzlü insanlar. Gül Teyze de bana bizim için bir şey yazsana buradasın dedi ben de söz verdim bir şey yazacağıma ama ne yazacağımı da bilmiyorum sadece not aldığımı hatırlıyorum. Etkilendiğiniz her şeyden şarkı yazıyor musunuz? Neyden etkilendiğime bağlı, yazabiliyorum. Çok basit bir olay da olabilir, çok büyük bir olay da önemli olan beni etkilemesi. Neler gerekir şarkı sözü yazabilmek için? İyi bir göz gerekiyor, sağlam bir yürek gerekiyor ve de iyi bir kalem. Yaşanmışlık farketmiyor, senin başına gelen bir olayı da yazabilirim. Senin gördüğün noktada onu ben de yaşıyorumdur bu ne kadar sana geçtiğiyle alakalı ve senin acını benim ne kadar paylaştığımla ilgili. Eğer ben onu gerçekten paylaşıyorsam yazabiliyorum. Paylaşmıyorsam onu görmüyorumdur zaten. Ömür Gedik’e de röportaj verdiniz. Ben de ikinci röportajımı kendisiyle yapmıştım. Çok tatlı, çok sıcak. Ömür’ü ben çok


www.mavisehirdergisi.com

sevdim. Böyle çok soğukmuş gibi duruyor normalde hiç alakası yok, sıcacık. “Bağdat” deyince aklımıza Irak gelmesi gerekirken Ayla Çelik geliyor. Memnunsunuz değil mi bu durumdan? Memnunum, bir de şöyle bir şey var sezon şarkısı değil. Kalıcı, repertuvara girecek bir şarkı. Allah gecinden versin ben olmasam da bu şarkı var, olacak. Emel Sayın, Sibel Can, Ebru Gündeş, Ferhat Göçer birçok kişi repertuvarına aldı şarkıyı söylemeyen kalmadı. Bu durumdan çok mutluyum. “Ben” albümüyle bir fırtına yarattınız. Sürekli koşuşturmaca. Bu tatlı yorgunluk hoşunuza gidiyor mu? Hoşuma gitmiyor dersem bu nankörlük olur. Çünkü siz tamamen bireysel bir iş yapıyorsunuz ve bunu niye yapıyorsunuz insanların

beğenisine sunmak ve onların sevgisini, takdirini kazanmak için. Allah da yardım ediyor, insanlar da sizi seviyor bağrına basıyor, şarkınızı sevip sizi onurlandırıyorlar bir de ödül veriyorlar üstüne üstelik ve siz bundan sıkılıyorsunuz ne münasebet! Öyle bir şey yok tabii ki. Çok şükür, Allah’ın bir lütfu. Yazınca ne hissediyorsunuz? Hafiflemiş hissediyorum. Üzerimden çok büyük bir yük kalkıyor. Galiba endorfin falan salgılıyorum bir şey bitince. Gerçekten doping almışım gibi. Yüzüm, saçım her şeyim değişiyor. Enerjim değişiyor, acayip mutlu oluyorum. Çünkü her yazdığımda bitti galiba bu sondu diyorum ama yine yazıyorum..

güzeli var ya. Çok güzel yaklaşıyorlar, öyle güzel geliyorlar ki kucağımı ben de açıyorum. Ayla Çelik yazıyor, besteliyor tamam da acaba neler dinliyor? Zevk için sadece Jazz dinliyorum, klasik jazz. İşim gereği her şeyi dinliyorum orası ayrı. Türkü de dinliyorum, çok seviyorum klasik Türk müziği dinliyorum, zaten ana sanat dalım. Bir kere zaten dinlemezsen bu işi yapamazsın. Nasıl yapacaksın? O insanı tanımazsan ona nasıl bir şarkı verebilirsin? O adamı dinlemen lazım, o kadını dinlemen lazım. Bu kim olursa olsun. Demet’se Demet, Ebru’ysa Ebru, İbrahim Tatlıses’se İbrahim Tatlıses, Bülent Serttaş’sa Bülent Serttaş.

İnsanlar sizi gördüklerinde nasıl tepki veriyorlar? Çok seviyorlar, inanılmaz sevgi dolular. Güzel seviyorlar, insana çok güzel geliyorlar. Hani sevmenin de

Ocak - 2018

33


İbrahim Tatlıses’in vurulmasından çok etkilenip bir şarkı yazıyorsunuz ve İbrahim Bey çok beğeniyor hatta albümünün ismine de koyuyor. Doğru mudur? Evet, çok etkilendi çok ağladı. Annesi geldi aklıma öyle yazdım. Bir anne için çok kötü bir durum çünkü onun için en çok annesi üzülür. Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar.

Aşk’la ben onları değil, artık insanlar beni aramaya başladı. Benim Adım Aşk’tan sonra ben kimseyi aramadım açıkçası.

Hayvanlarla aranız nasıl? Çok seviyorum. Hayvanlar, ağaçlar ve çocuklar tanrının bize emanetleridir. Evimde yok ama sokakta besliyorum. Sokakta hepimizin evinin önlerinde kaplarımız var. Mama alıyorum sürekli onlara veriyorum. Evimde besleyemiyorum çünkü kendim pozisyon olarak uygun değilim evim de uygun değil. O çok ciddi bir sorumluluk istiyor ve benim işim buna müsait değil zaten.

Şebnem Sungur, Gökhan Tepe, Beyazıt Öztürk ve Ayla Çelik. Çok yakın arkadaşlarsınız. Bir araya geldiğinizde neler yaparsınız? Evet çok eğlenceli bir arkadaş grubumuz var. Gökhan’la biz zaten konservatuardan arkadaşız, gerçekten artık yüz göz olmuş iki kardeş gibiyiz o kadar düşün. Çok yakınız. Evlerimize izinsiz girip çıkabiliyoruz her ikimizde. Hayatlarımızı biliyoruz. Sırlarımız var. Bütün acılarımızı bütün sevinçlerimizi beraber paylaşıyoruz yaşıyoruz.

Sinsiyim olum ben. :) Köle gibi kullanıyor beni bildiğin. Yok çay yap, yok kahve yap, yok evi toparla. Ben bunları yapıyorum ama yaparken de köle filmleri seyrediyoruz :) Metin, çok özel bir adam. Metin’le tanışmak için çok çaba sarfettim, çünkü arkadaş olmak istiyordum. Tanımadan arkadaşımı seçtim ben aslında. Bu çok enteresan bir şey. Bununla arkadaş olmam gerekiyor” dedim ve oldum! Her yere haber gönderdim. Onunla ilgili bir şey olursa bana haber verin diye. Ben geleceğim, ben geleceğim, onunla tanışmam lazım. Bizi Murat Aziret tanıştırdı. Metin Arolat “Psikoloji” albümünü yapmış ve vokaliste ihtiyacı vardı. Bu arada ben bir sürü insanla çalışıyorum, bir dakikam boş değil, bir yandan da konservatuarda okuyorum ama ben gelirim dedim. Nasıl geleceksin dedi Murat. Önemli değil gelirim dedim. Gittim o gün tanıştım, o gün bugündür hayatımda!

Metin Arolat’la nasıl tanıştınız? Vokalistliğini yapıyordum ben, o vesileyle tanıştık. Aşkım o benim. Sinsilik yaptığımı anlattı mı sana?

Çocukken nasıl biriydiniz? Aşırı yaramazdım. Hayatında tanıyabileceğin en yaramaz çocuklardan biriydim. Annemin erkek

Sporla birbirinizi seviyorsunuz herhalde? Tabii ki her zaman! Son zamanlarda birkaç kilo aldım ama en kısa zamanda vereceğim. Yürüyüşleri çok sıklaştırmam lazım.

Sizin adınız aşk mı? Hayır, benim adım ayrılık. (Gülüyor) Yok canım ne alakası var? O bir kurgu. O gün öyleymişim, o gün ‘Benim Adım Aşk’mış.

İlk bestenizi ne zaman yaptınız? İlk bestem hala beste olarak duruyor, hiç çıkarmadım. Çok acıklı, amcam ölmüştü. Biz Doğulu olduğumuz için biraz ağır geçiyor cenazeler. Annemin evinden üzerimi değiştirip banyo yapmak için kendi evime geçtim. O arada da bir arkadaşım geldi bana. Bir şiir okudu ve bu hep bana seni hatırlatıyor dedi. Sonra onu unutmamak için tekrar ettim, tekrar ettim ve notaya aldım. Adnan Ergil’e götürdüm. Çok önemlidir o da benim hayatımda Melih Bey’den sonra Adnan Ergil gelir. İlk bestelerimde onunla çalıştım. Kayıt yaptı verdiğim notayı böyle bir şey mi dedi bana bir dinletti sonra bana CD’yi verdi. Hayatımın en güzel zamanlarından biriydi hiç unutmuyorum. Hala daha duruyor.. “Benim Adım Aşk” patlayan ilk şarkınız. Ne hissettiniz? Çok mutlu oldum çünkü ‘Benim Adım Aşk’la beraber Ayla Çelik oldum. Bir kız bir kız var diyordu herkes sonra Ayla Çelik oldum. ‘Benim Adım 34

Ocak- 2018


www.mavisehirdergisi.com

Bütün kamp boyunca günde en az 30 kere Bağdat’ı dinlemişler. Üstelik başka şarkı açmak da yok, sadece benim şarkımı dinlemişler. Kimi istersiniz gibi bir şey konuşulunca beni istemişler. Buradan da teşekkür ediyorum tabii hepsine. Videoda tamamen spontane biliyorsun, hiçbirinin haberi yoktu. Öyle bir istekte de bulunmadılar. Ben elim boş gitmek istemedim. Her şey doğal o ortamda. Ben de onların içinde olayım, hep beraber bir şey yapalım istedim. Tamamen bir jestti, onların bana yaptığı jeste ben de bir jestle karşılık verdim.

kızıyım. Annem şöyle der 3 tane erkek kardeşin var-abilerim-üçünü toplasam senin yarın etmez. Çok hareketliydim. Sürekli didişirdik. Ne yapayım ya sen söyle üç tane erkekle nasıl baş edeyim? Mecbur kavgacı olmak zorundayım. Başka türlü nasıl ayakta kalabilirim? :) “Aynalı Dolap” şarkısı favorim hikayesini istiyorum sizden.. Sözü benim, müziği Gökhan’ın biliyorsun. Bir ara bir çift kuş dadandı, evimin tam önünde elektrik teli var, her gün geliyorlar. Hiç farkında değilim gerçekten alışmışım. Bir gün de keyfim yok bakıyorum dışarı, baktım orada yok. Dışarı bakarken gayri ihtiyari tekrar tekrar bakıyorum yine yok yine yok. Bildiğin gözüm aradı. 10 dakika geçiyor yine bakıyorum falan. Ay dedim sonra insan ne kadar alışıyor. Halbuki küçücük bir şey ama çok enteresan. İnsan doğası nasıl alışıyorsun böyle bir şeye deyip, öyle yazdım.

Beyazıt Öztürk’ü klip için nasıl ikna ettiniz? 16 yıl sonra kamera şarkısına geçti çünkü. Çok zor oldu. O diyorum, yok bu diyorum yok, dedim artık yeter çıkayım dağlara kurtlar yesin beni. Sonra her şey kendiliğinden zaman içinde oldu ama başta asla istemiyordu. Baştan söylemişti çünkü klipte olmam diye. Ben kendisine anlayışla yaklaşınca o da zamanla oynamayı kabul etti klipte. Çünkü en özenli davrandığım insanlardan birisi. O ince çizgi çok önemli. Arkadaşlık ilişkilerime çok dikkat ederim. Zaten biz şarkıyı Beyaz Show’da söylediğimizde klip gibi oldu. Milyonlarca izlendi. O kadar tatlı ve doğaldı ki çünkü.

Basınla ilişkiniz nasıl? Sapkınca iddialar neden çıkıyor sizce? Gayet iyi. Bazen abartıyorlar ama onların da işi o. Estağfurullah, sapkınlık diyemem böyle bir şeye, onlar da işlerini yapıyorlar sonuçta. Belki de sorun benim alışık olmamam. Ben çok üzülüyorum ama yalan yanlış şeyler yazılınca.

Sürekli gülmeye hazır bir surat ifadesi var sizde gerçekten öyle misiniz? Evet, çok seviyorum gülmeyi, genelde de gülerim zaten. Özellikle sabahları enerjim çok yüksek. Cıvıl cıvıl, bebek gibiyim sabahları. Sabahları çok seviyorum, ne oluyor bilmiyorum ama sabah enerjik olduğum kesin.

Beyaz Bey’le de yazdılar sizi birliktelik konusunda? Beyaz’la ilgili yazılmam sorun değil ne yazarlarsa yazsınlar. Benim canım o ya! Sokakta görsem aslanlar gibi koluna girerim. Hiç de çekinmem. Gider boynuna atlarım o da benim boynuma atlar. Hiç sıkıntımız yok, biz o kadar iyi arkadaşız, can olmuşuz artık. Gerçekten öyle biz onunla abi kardeş gibiyiz, o kadar birbirimizi seviyoruz. Ee sen arkadaşınla sarılmıyor musun, kol kola girmiyor musun? Hepimiz arkadaşlarımıza sarılabiliriz sonuçta!

Mutsuzken nasıldır Ayla Çelik? Hemen şarkı yazıyorum, hareketli şarkılarımın çoğunu mutsuzken yazmışımdır. Çünkü biran önce o halden kurtulmak istiyorum. Yani o mutsuz durumumla dalga geçmeye çalışıyorum.

“Bağdat” gerçekten Yılın Şarkısı olmuş ki Fatih Terim’den size böyle bir teklif geldi. Haksız mıyım? Oyuncularla görüşmüş, oyuncuların en çok sevdiği sanatçı benmişim.

Arzu Akbaş için yazdığınız şarkı çok güzeldi, seneler sonra gazeteci olunca ben de istiyorum. Beğendin mi? İnşallah sen bir ol da. Ocak - 2018

35


İnsanın, arkadaşının elinden ödül alması nasıl bir duygu? Bir resim var ve siz onu yaşıyorsunuz ama sen resmi aylar önce çizmişsin. O resmi önüne getiriyor birisi. Şahane bir şey tabii ki! Beraber yaptığın bir projeyi birlikte yaşıyorsun sonuçta. Ödüllerinizi nerede muhafaza ediyorsunuz? Öyle dolaplarca ödülüm yok zaten. Sayıyorum, bir, iki, üç. İki tane Altın Kelebeğim var, bir de Kral TV Video Müzik Ödülüm var. Hepsi de yılın şarkısı. Ne olur da siz sinirlenirsiniz? Her şeye, ben çok çabuk sinirlenirim ama çabuk da sönerim. Özensizlik, disiplinsizlik, disiplinsiz insanlardan hoşlanmam. Biz gençler nasılız sizce? Çok seviyorum. Telefonlar hepimizin elinde, gençlere çok da yüklenmemek lazım.

36

Karşınızda Ajda Pekkan hayranı bir genç var, siz Ajda Hanım hakkında ne düşünüyorsunuz? Bayılıyorum... Çok önemli bir star. Bence bu ülkedeki gelmiş geçmiş tek star! Bir tane daha yok.

ama kimse ses çıkarmadı. Niye yani? Ona niye bu tepki? Genç bir kız, şarkı çıkarmış ilgi de görmüş çok tatlı bence. Böyleleri de yok, bunlar da lazım. Selena Gomez, Justin Bieber gibi dünya starları da var.

Kadın konusunda hassasiyetleriniz var mı? Kadınla ilgili etkinliklere çok önem veriyorum çünkü çok kıymetli bir şeye sahip olduğumu düşünüyorum. Haber izlemiyorum çok uzun zamandır. Öldürülen kadınları görünce acı çekiyorum. Ama böyle kötü haberler her yerden geliyor sana. İster istemez geldiği için zaten haber izlemiyorum.

Sorularımı beğendiniz mi? Beğendim, gayet meraklı bir çocuksun. Sana şunu tavsiye edebilirim. Hedefin gazetecilik, hiç şaşma ve yürü. Vazgeçme, çünkü hep önüne ağırlıklı olarak kapılar kapanacak. Açık kapı bulamayacaksın uzun bir zaman ama bil ki bir tane açık kapı var onu aramaktan vazgeçme ve gördüğün anda çal! Ne olursa olsun hiç korkma..

Aleyna Tilki hakkında ne düşünüyorsunuz? Neden olmasın? Britney Spears da çıktı dünya starı oldu hiç kimsenin gıkı çıkmadı. Hepimiz gayet güzel alkışladık. Sibel Can da çok küçüktü ortalıkta büyüttü yaşını herkes biliyor

Röportaj; İsmail Gökgez instagram: isogkgz

Ocak- 2018


İzmir’in kalbi

KABİN EKİBİ

EGE PARK’ta atıyor


Özgür Muharrem ŞİŞİK Sigorta Danışmanı ozgur@kavramsigorta.com.tr

AMAN DİYEYİM,

o şirketten uzak durun

S

igorta şirketlerinin kuruluş amaçları hasar ödemektir. Sunmayı taahhüt ettikleri bu hizmetlerin karşılığında aldıkları bedel, sigorta poliçeleri için ödüyor olduğumuz primlerdir. Poliçelerin primleri, üstlenilen riskin büyüklüğüne ve gerçekleşme ihtimalinin derecesine göre farklılık gösterir. Bunun için de doğru bir risk analizi yapılmalıdır. Doğru analizin yapılabilmesi de ancak ki doğru verilerin sigortalılar tarafından sigorta şirketine sunulması ile mümkündür. Bunun yanında sigorta şirketleri, haksız zenginleşme kuruluşları değildir. Yani zaten katlanmak durumunda olduğumuz bir masrafı, daha küçük bir para ödememiz karşılığında bizim yerimize sigorta şirketlerinin üstlenmelerini bekleyemeyiz. Böyle beklentiler ile hareket edilmesinin önüne geçmek için sigorta şirketleri, bilir kişiler ile incelemeler yaparlar. Hasarın gerçek bir hasar olup olmadığı, ne büyüklükte bir hasar olduğu gibi konularda araştırma yaptırırlar, ki bu sürecin bütününe hasar süreci diyoruz.

38

Sigorta şirketleri hakkında şikayet var! Aracınıza sigorta yaptıracaksınız, birkaç sigorta şirketinden teklif aldınız. Karar vermek üzere olduğunuz şirket hakkında bir de internetten araştırayım dediniz ve karşınıza bir sürü şikayet haberi geldi. Doğal olarak içinize bir kurt düşmüş oldu. Ama acaba yazılan şikayet, yaşanan gerçek durumu ne kadar doğrulukla yansıtıyor? Elbette ki sigorta şirketlerinin hasar sürecini doğru yönetemedikleri olaylar da oluyor. Genelde bu olaylardaki hatalı kararlar ekstra müdahale ile düzeltilebiliyor. Fakat bunlarında dışında, hasar sürecinin ister istemez olumsuz sonuçlanması kaçınılmaz olan durumlar var. Kötü niyetle yapılan işlemlerle ilgili zaten anlatılması gereken bir şey yok. Her sektörde olduğu gibi, sigorta sektöründe de (belki diğer sektörelere nazaran daha fazla) bunlarla karşılaşılıyor. Fakat bunun dışındakiler genelde bilgi eksikliği ya da bilgi kirliliği nedeniyle yanlış yönlendirilme sebebine dayalı sonuçlar olarak karşımıza çıkıyor. 1) Sadece ödenecek prime odaklanarak, daha ucuza poliçe almaya çalışmak. Sigorta poliçeleri risk hesaplamaları sonucu fiyatlandırılan hizmet sözleşmeleri olması nedeniyle primi düşürmek, ancak alınacak hizmetlerden feragat ederek mümkün olacaktır. Dolayısıyla daha düşük primli bir poliçeyi satın almak, doğrudan daha az kapsamlı bir hizmeti peşinen kabul etmek demektir. Sadece daha ucuza alabilmek için kendi bedeninizden daha küçük bedende bir gömlek satın almayız. Fakat hadi bir şekilde aldık diyelim, gömleği giymemiz gerektiğinde içine giremediğimizde, suçu üreticide aramak doğru olmayacaktır. Nasıl ki böyle bir durumla karşılaşmamak için gömleği almadan önce deniyorsak, sigorta poliçemizi de okuyarak almalıyız. Ocak- 2018

2) Bazen de sigorta aracısı, poliçeyi satabilmek için, fiyatı aşağıya çekmek isteyebilir. Bunun için de bazı teminatlarda eksiltmeye gidebilir. Bu elbette doğru bir davranış değildir fakat daha önce söylediğim gibi, ne yazık ki diğer pek çok sektörde olduğu gibi sigortacılık sektöründe de bu gibi satış politikaları olabilmektedir. Burada sigortalının yapması gereken bu fiyat düşüklüğünün sebebi üzerinde şüpheye düşüp sorgulamasıdır. Bazen sigortalının haketmiyor olduğu indirimlerin poliçeye uygulanması da hasar ödemelerinde sıkıntı yaratmaktadır. Bunun en çok yaşanan örneği meslek indirimleridir. Poliçeye, sigortalının gerçek mesleğinin dışında bir indirim uygulanması durumunda, hasar ödemesi yapılacağı zaman, aynı oranda kesinti yapılmaktadır. Bu sorunu yaşamamak için de sigortalının yapması gereken, satın alacağı poliçesini mutlaka okumak olacaktır. İyi ya da kötü sigorta şirketi yoktur. Doğru ya da yanlış düzenlenmiş sigorta poliçesi ile, doğru ya da yanlış hizmet veren aracı kurum vardır. Her bir hasar dosyası kendi içinde özel durumlar barındırabilir. Olumsuz sonuçlanan pek çok dosya, belki de eksik işlem yapılmış olması ya da iyi yönetilmemesinden kaynaklanmış olabilir. Yaşamış olduğu bir hasara ilişkin gerekli sonuca ulaşamamış olan okuyucularımız iletişim bilgilerimizden irtibata geçerse, dosyalarını inceleyip gerekli yönlendirmeleri yapabiliriz. Hasarsız güzel bir yeni yıl dileklerimle.

Yazının tamamını okumak için www.mavisehirdergisi.com adresini ziyaret edebilirsiniz.


www.mavisehirdergisi.com

Küçük yüreklerden büyük dayanışma

K

arşıyaka Belediyesi tarafından, gelişim çağındaki çocukların dayanışma ve paylaşma duygularını güçlendirmek amacıyla hayata geçirilen “Saklama, Paylaş” kampanyası büyük destek gördü. İhtiyaç fazlası oyuncak ve kitapların bırakıldığı dev kumbaralara, son bir yılda toplam 12 bin adet oyuncak ve kitap bağışı yapıldı. Belediye Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü ekiplerinin kumbaralardan düzenli olarak topladığı bağışlar, ilçede yaşayan dar gelirli ailelerin çocuklarına hediye edildi.

Hayatın Notaları

K

arşıyaka Hikmet Şimşek Sanat Merkezi, 21 Aralık 2017 akşamı anlamlı bir konsere ev sahipliği yaptı. Piyano eğitimcisi Rikkat Güder Telman’ın yetiştirdiği kendileri küçük ama yürekleri kocaman 20 piyanist, travmalı çocuklar için 2016 yılı sonunda İzmir’de kurulan “EGEDEN Çocuk ve Travma Vakfı” yararına sahneye çıktılar. Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’ın desteği ile düzenlenen ve yaşları 7 ile 17 arasında olan 20 yetenekli piyanistin Chopin, Beethoven ve Debussy gibi klasik müzik bestecilerinin yapıtlarından film müziklerine uzanan zengin müzik ziyafeti kalabalık izleyici topluluğu tarafından büyük bir beğeni ile izlendi.”

5 Noktada kumbara Kampanyaya katılmak isteyen aileler ve çocuklar; Karşıyaka’nın 5 farklı noktasında bulunan kumbaralara bağışta bulunabiliyor. Projeyle fazla kitap ve oyuncağa sahip olan minikler paylaşmayı öğrenirken; alım gücü sınırlı olan ailelerin çocukları da kampanya sayesinde ‘kardeşlerinden’ hediye almanın mutluluğunu yaşıyor. Kampanyaya ilişkin, 369 64 02 numaralı telefondan detaylı bilgi alınabilir.

Gayrimenkulünüz için; BANA GÜVENİN...

LEVENT SOYDEMİR 0 532 643 62 80 Mavişehir Ofisi

Adres/2 Gayrimenkul Danışmanlık

Bostanlı ve Mavişehir ofisler


40

Ocak- 2018


www.mavisehirdergisi.com

MaviBahçe’de Antika Mezatı Heyecanı MaviBahçe Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde KlorakSanat işbirliğinde düzenlenen Mezat Günleri sürüyor. Osmanlı ve Erken Cumhuriyet Dönemi takılarının sunulduğu Antika Mezatı büyük ilgi görüyor.

M

aviBahçe ile KlorakSanat işbirliğinde düzenlenen Mezat Günleri’nin ikinci etkinliği Antika Mezatı, MaviBahçe Çarşı’da gerçekleşiyor. Cam altı ve ahşap işçiliği örnekleri, porselen ve cam objeler, retro eşyalar,

murano camların sergilenip satışa sunulan etkinlikte Osmanlı ve Erken Cumhuriyet Dönemi takıları en gözde ve dikkat çeken eşyalar arasında sergileniyor. Koleksiyonluk ürünlerin de bulunduğu Antika Mezatı antika tutkunlarını da buluşuyor. Etkinliğin gelirinin yüzde 2’si sokak hayvanları yararına kullanılmak üzere Hayvanlar İçin Proje Derneği’ne bağışlanacak. Yerel sanatçılara destek KlorakSanat Kurucu Üyesi Deniz Ataman, Mezat Günleri’ne ilgi gösteren sanatseverlere teşekkür

Ocak - 2018

etti. Mezat kültürünü canlı tutmayı amaçladıklarını belirten Ataman, bir yandan da yerel sanatçılara düzenledikleri mezatlarla destek olmaya çalıştıklarını söyledi. Ataman, çalışmalarına sanat ve vintage giyim mezatları ile devam edeceklerini sözlerine ekledi. Her Pazar MaviBahçe Çarşı’da her Pazar saat 15.00 – 17.00 saatleri arasında Mezat Günleri kapsamında bir etkinlik gerçekleştirilecek.

41


Fotoğraf: pexels.com

Uğur Oral Gazeteci - Yazar ugur@uguroral.com.tr

“DEĞER” Mİ DEĞMEZ Mİ?

R

omalı düşünür ve yazar Seneca, yüzyıllar önce “Bonis nocet, qui malis parcit.” demiş. Yani, “Kötüleri affeden, iyileri cezalandırır.” Seneca bu sözü neden söyleme gereği duymuş acaba? Belki de bizzat eğitimini üstlendiği, ama sonradan kendisinin ölümüne hükmeden öğrencisi, imparator Neron için sarf etmiş bu cümleyi. Kim bilir? *** Gerçekten de kötüyü affeden iyiyi cezalandırmış olur mu? Bence evet. Kötü hoş görülürse; iyi, takdir edildiğini hissetmez. Bir “kötü”nün cezasız kalması, diğer kötüleri yüreklendirir. Ve “kötü”nün prim görmesi, “iyi”yi demoralize eder, küstürür. İyi köşesine çekilir, meydan kötüye kalır… *** Seneca’nın bu yaklaşımı beni birkaç yıl öncesine götürdü. 42

Atina’da verdiğim bir konferansta, sevginin, saygının, hoşgörünün “tükenebilen kavramlar” olduğunu öne sürmüş ve eklemiştim… “Aman, kendinizi israf etmeyin.” Konferansımı dinlemeye gelen, felsefeye meraklı Yunan dinleyicilerle saatlerce bu konuyu tartışmıştık. *** İsrafın nesnesi madde değildir her zaman. Parasını israf etmez sadece insan. Duyguların da, ruhun da israfı vardır. Hatta kişiliğini bile israf edebilir insan… Ve her israfın sonu “iflas”tır. Sevgisini, saygısını hoşgörüsünü israf eden insan, benlik sermayesinden yemeye başlar. Son tahlilde, kendisine duyduğu sevgiyi, saygıyı, toleransı yitirir. Tükenir… Biter… Dibe vurur… *** Saygıyı hak etmeyen insanlara saygı gösterdiğimizde… Ocak- 2018

Sevilmeyi hak etmeyenlere sevgimizi verdiğimizde… Aynı hatayı yine yapacağını bildiğimiz birisine tolerans gösterdiğimizde… Ya da değerini bilmeyecek birisine yardımcı olduğumuzda… Verdiğimiz değeri “israf etmiş” oluruz. Hatta bununla da kalmaz, tüm bu güzel yaklaşımları fazlasıyla hak edenlerin hakkını yeriz. Yani kötüyü affederken, iyiyi cezalandırırız. Ya da bir başka deyişle, yanlışı fark etmeyerek, doğruyu gözden kaçırırız. *** Sizi bilmem, ama bazı nasihatleri afyona benzetirim ben. Güler geçerim. Neymiş? “Sana bir tokat atana diğer yanağını uzat.” “Sana taş atana, gül ver.” “İncinsen de incitme.” Din kültürü, ahlak bilgisi kitaplarından fırlamış “caf caflı” ve ütopik öğretilerdir bunlar. Gerçek dünyadan kopuktur. Uyuşturur insanları. Adeta peygamberlere öykünmeleri


www.mavisehirdergisi.com

*** İşte bu noktada, gerçekçi bilge duruşuyla haklı çıkar Seneca. Kötülüğü affetmemek… Cezalandırmak değil belki, ama affetmemek… Hem affetmemek zaten en büyük ceza değil midir, anlayana... Seneca’nın söylediği, ya da bence anlatmak istediği; aptalca, enayice iyilik afyonu yutmamak. Tokat atana aynı şiddette bir tokat atmak değil… Atılan taşa aynı taşla yanıt vermek değil. Kötüye kötülüğünü iade etmek hiç değil. Ama unutmamak. Yani, akıllı davranıp bir daha aynı hatayı yapmamak… Yanlışı sineye çekmek olgun insanlara mahsus bir erdemdir. Ama yanlışı unutmamak; işte o, ancak akıllı insanların harcıdır. *** Bilindik bir öyküdür… Bilge adam öğrencisine bir ders vermek ister. Pırıl pırıl parlayan bir taşı avucunun içine koyar ve “git bunun fiyatını öğren gel” der. Çocuk elinde gizemli taşla birçok dükkana girer çıkar. Terzi bakar taşa, “belki diktiğim bir elbiseye süs yaparım” der yüz lira teklif eder. Bakkal bakar, “masanın üzerine koyayım belki almak isteyen çıkar” der 10 lira teklif eder. Kasap “işime yaramaz ama veririm çocuğa oynar” deyip 1 lira teklif eder. Son olarak girdiği kuyumcu taşa hayran olur ve bir servet teklif eder, kendisine satması için dakikalarca dil döker… Çocuk kafası karışmış bir şekilde hocasının yanına geri döner ve yaşadıklarını aktarır. “Nasıl olur da aynı taşa herkes bu kadar farklı değerler biçebilir hocam?” diye sorar…

Gülümser hocası. “Bir şeyin kıymetini ancak değerini bileni anlar.” Ve ekler: “Her şey, değerini bilenin yanında kıymetlidir.” *** Saygı, sevgi ve hoşgörü de, hikâyedeki çocuğun elindeki taştan farksızdır aslında. Değer, gerçekten anlamını bilenlere sunduğumuz zaman değerlenir. Kimse kimseyi sebepsiz sevmez. Ya da saygı duymaz. Ya da hatasını tolore etmez. Talep edilmez değer, hak edilir. Ve hak eden de, ancak hak ettiği oranda nasiplenir. Değmeyecek insanlara müsrifçe değer saçtığımızda; bir anlamda kötüyü affeder, iyiyi cezalandırırız. Değecek insanlardan esirgemiş oluruz. Gerçekten hak edene mağduriyet yaşatırız bir anlamda… *** “İnsan ne zaman olgunlaşır?” diye sormuştu Atina’daki konferansımda bir Yunan dinleyici.

Fotoğraf: freepik.com

beklenir insanların. Boşa diskur çekmekten öteye geçmez bu söylemler.

Ocak - 2018

“Kahramanlarının sayısını en aza indirgediğinde” diye yanıt vermiştim. Çocukken, hepimizin gönlünde bir sürü kahraman yatar. Hayranı olduğumuz “idol”lerimizi yerlere göklere sığdıramayız. Gelişme, olgunlaşma dediğimiz şey, bu kahramanların çoğunun, hiç de gözümüzde abarttığımız kadar “yüce” olmadıkları gerçeğiyle yüzleşmemizdir aslında. Bu süreci yaşayamayanlar sürekli hayali kahramanlarının peşinden gitmeye devam ederler. Buzdan heykelleri totem yaparlar, eridiklerini görmek istemezler. Olgunlaşma, zamanında hayranlık duyduğumuz kimselerin aslında bizden çok da üstün olmadıklarını fark ettiğimizde başlar. Yanlışı doğrudan; kötüyü iyiden ayırma yetisi o zaman oluşur. O zaman us ve gönül terazimizin kefelerinin ayarını yapabiliriz. Ve hak edene, hak ettiği oranda değer vermeye başlarız. *** Seneca’nın yaklaşımının benzerini Amerikalı yazar Paul Auster’dan okumuştum. Şöyle diyor Auster: “Hayatın matematiğinin farklı olduğu hep sonradan anlaşılıyor. Ve anlıyor ki insan; değer vermek yalnızca matematikte işe yarıyor.” Değer, ağır bir duygu. Onu gerçekten taşıyabilecek olana vermek lazım. “İnsan, en büyük hatayı birisine gereğinden fazla değer verdiği zaman yapar.” diyor Charles Bukowski. Çok doğru. Saygısının, sevgisinin suistimal edildiğini fark etmek, en büyük pişmanlıktır insan için. Her şeyi affeder de insan, kendi aptallığını tolore edemez asla. Evet, Seneca haklı; kötüyü affederken, iyiyi cezalandırır insan. Ama gelin görün, kendisini affedemez. Yani, cezalandırdığı da, yine kendisidir son tahlilde. Zira değmeyecek insanlara değer verdiğinde; insan kendisini değersizleştirir aslında. 43


Dekoratif balık Roberto Cavalli

ŞIKLIKTA

OTURMA ODALARIYLA YARIŞAN Banyolar Son zamanlarda banyolarda kullanılan dekoratif objeler, kilimler ve tablolar adeta oturma odası havası estiriyor. Siz de her göreni banyonuza hayran bırakacak farklılıklar yaratabilirsiniz. Özellikle büyük boy yapay veya gerçek yeşil bitkiler kullanarak banyonuza taze ve dinamik bir ruh katabilirsiniz.

Fotoğraf - H&M

Merdiven CrateandBarrel 589 TL

Yargıcı -199,90 TL

Dekoratif aydınlatma Laura Ashley

Yapay Draçena ağacı Yargıcı 449 TL Küçük cam kavanoz H&M 29,99 TL Zarahome - 99 TL

Zarahome


MAKROYAPI’dan Foça’da muhtesem proje... Foça Terrace evleri, size sahip olmak istediğiniz metrekareyi belirleyebilme imkanı sunan özel bir proje...

Tasarım Ofisi: Tel : 0232 3298029 - 0232 329 9029 www.makroyapitasarim.com

Merkez: Tel: 0232 329 7900 (pbx 4 hat) Faks: 0232 833 3323 www.makroyapi.com.tr

www.focaterrace.com


İsmail Barış Özpazarcık - Arzu Özpazarcık Etkin İnsan Gelişim Enstitüsü

RUTİNİ KIRMAK, YENİ ALIŞKANLIKLARA YER AÇMAK İSTER MİSİNİZ?

B

irbirine benzer durumları rutin olarak yaşıyor olmak, insana yaşadığını hissettiren bir şey değil. Hatta yaşam enerjisini tüketen bir şey bile diyebiliriz. Canımız sıkılıyorsa, hatta kendimizden bile bıkar duruma geldiysek, hayatın getirdiklerinden hoşnut değilsek, bilin ki bir yerlerde bir şeyler yanlış gidiyor demektir. Bu elbette performansımıza ve hayat motivasyonumuza yansıyor. Bu kısır döngüden çıkmak, yepyeni bir yılın başlarında, şimdiye kadar yaşanmış olan “kısır döngülerden kurtulmak, bir şeyleri değiştirmek, güncellenmek, yenilenmek” istiyorum diyorsanız, bu yazı tam size göre demektir. Bu yazıda, size bir liste sunmak istedik. Kendinize koçluk yapabileceğiniz, olumsuz alışkanlıklarınızı eleyip, olumlu alışkanlıklarınızı destekleyeceğiniz bir menü hazırladık. Yapmanız gereken sadece yazıyı okumak, dönüşümü istemek, karar vermek ve harekete geçmek. Hazırladığımız liste 3 menüden oluşuyor. •Grup menüden değiştirmek istediğiniz rutini seçin. Kendinizi şaşırtacak şekilde rutini bozun. •Grup menüden günde sadece 46

3 dakikanızı ayırarak kendinizi güncellemek için keşiflerde bulunun. •Grup menüde ise günde 5- 15 dakikanızı ayırarak küçük hedeflerinizi gerçekleştirebilirsiniz. Daha önce hiç kendi kendinize bu alışkanlığımı bırakmak istiyorum dediğiniz oldu mu? Ve buna karar verip sonrasında tekrar bu alışkanlığın içinde kendinizi bulduğunuz oldu mu? Bunu başarmanın çok etkili bir yolu olsaydı bunu denemek ister miydiniz? Harika. O zaman başlıyoruz. Rutinler nasıl bu kadar kuvvetle sizi çağırıyor hiç düşündünüz mü? Rutin = beyindeki sinir hücreleri arasında sürekli aynı yolun kullanılması. Somut olarak şöyle anlatılabilir; Rutinimiz düşünmeksizin elimizin telefona uzanması olsun örneğin bu davranış öncesinde ilk tetiklenen sinir hücresi hangisiyse elektrik sinyalleri ışık hızıyla hep aynı sinir hücresi yolunu kullanarak ellerimize ulaşır ve telefonu elimize almış olarak buluruz kendimizi. Rutini değiştirmenin en garanti yolu bu bağlantıyı kıracak yeni bir yol oluşturmaktır beynimizde. Bunu nasıl yapabiliriz? 1. Menüden bozmak istediğin kendi rutinini seçmekle başlıyoruz yenilenme sürecine. 2. Menüden yeni Ocak- 2018

davranış şeklimizi keşfedip bir adım atıyoruz. 3. Seçtiğimiz yeni davranışımıza ait yepyeni bir yol oluşturmanın iki altın kuralı var. Altın Kural 1: Öğrenme sayısı 3 tür bunu hatırlayın. Üç gün bu davranışı yaparken farkındalıkla yapın. Mutlulukla, aşkla yapın çünkü yeni bir yolun oluşması için gereken süredir. Altın Kural 2: Yeni bir davranışın oluşması için gereken sayı 21 dir. Bu yüzden 3 günde oluşan yolu sağlamlaştırmak için 21 gün tekrarlayın. Haydi şimdi seçimlerinizi yapabilirsiniz •GRUP: HER GÜN HANGİ RUTİNİ BOZABİLİRSİN? MENÜSÜ (Tabii bu senin için rutinse ve yapıyorsan) *Başka bir yerde oturabilecekken, hep aynı yere oturma rutini *Yatağın aynı yerinde yatma, aynı taraftan kalkma rutini *Gece geç uyuma rutini *Aynı saatte uyuma rutini *Sabah aynı saatte kalkma rutini *Aynı şekilde kahvaltı yapma rutini *Her gün aynı yoldan gitme rutini *Her şeyi ayrıntılı düşünme, kurgulama rutini, Tavsiye, akıl verme rutini *Televizyon izleme rutini *Aynı müziği dinleme rutini *Dağarcığındaki


www.mavisehirdergisi.com

benzer kelimelerle konuşma rutini *Sosyal medyada gezme rutini *Kontrolünde olmayanları düşünme ve kaygılanma rutini *Kendi yapman gerekeni erteleme rutini *Sabahları geç kalkma rutini *Hareketsiz şekilde oturma rutini *Çay, kahve vb. tüketme rutini *Sigara vb. zararlı alışkanlıklar rutini *Su içmeme rutini *Gelişigüzel nefes alma rutini *Bilgisayar oyunda kendini kaybetme rutini *Aynı gazeteyi okuma rutini *Aynı tarzda kitaplar okuma rutini *Aynı dizileri/programları izleme rutini *Tatlı yeme rutini *Çikolata yeme rutini *Hamur işi yeme rutini *Spor, yürüyüş, jimnastik yapmama rutini *Duraklamadan, durmadan, hiç nefes almadan sürekli bir şey yapma rutini *Saat konusunda dakik olanlar için saate bağlı olma rutini, saat kullanmayanlar saatsiz hareket etme rutini *Haberleri izleme rutini *Aynı anda zihninde kırk şey gezdirme rutini. *............ (senin için rutin olan şeyleri yaz...) ***** Sırada 2.grupta yer alan menümüz var. Buradaki amacımız; kısa süreli bir hedef koymak. Süremiz sadece 3 dakika. Her gün 3 dakika düzenli olarak olumlu bir alışkanlığı yaparak, anlamlı hedeflerin sürdürülebilirliğini kendimize kanıtlamak. 3 dakika deyip geçmeyin. Bu gerçekten çok önemli. Nihayetinde küçük adımlar, büyük hedeflere giden yoldur. Aşağıdaki menü, her gün 3 dakika zaman ayırarak hayatınızı iyileştirmeyi, güzelleştirmeyi içeriyor. Aşağıdaki menüyü inceleyin. Sadece 3 dakikanızı düzenli olarak ayıracağınız bir şey seçin. Ve bu 3 dakikayı her gün 3 hafta (21 gün) boyunca uygulayabilirsiniz. 2.GRUP: HER GÜN KENDİNİ DESTEKLEMEK, HAYATI GÜZELLEŞTİRMEK İÇİN 3 DAKİKALIK ZAMAN AYIRARAK NELER YAPABİLİRSİN? MENÜSÜ *Hedefleri mental olarak zihin ekranında çalışmak, hayal kurmak *Günün planını yapmak, *Bugün yapılacak öncelikleri belirlemek *İlgi alanına giren konuda araştırma

yapmak *Enerjimizi arttıracak bir şey keşfetmek *Motivasyon kelimelerini söylemek *Yeni öğrenmeler, keşifler içeren deneyimler listesi yapmak *Ertelediğimiz şeyleri tespit edip yazmak *Güçlü yanları-geliştirilebilir yanı tespit ederek listelemek *Değerler üzerine odaklanıp, hayatın içinde kullandığımız ve kullanmadığımız değerlere bakmak * Yaşanmış olumsuz bir deneyim hakkında ders almak üzere düşünmek *Kişisel enerjimizi yükseltecek durumlara odaklanmak *İlgi alnına giren dergileri incelemek *İlgi alanına giren herhangi bir konuda sunum hazırlamak; arkadaşlar ya da aileyle paylaşmak *Okumuş olduğun herhangi bir kitabı bulup altı çizili satırları okumak ya da kitabı rastgele açıp bir bölüm okumak *Sevdiğin müziklerin listesini çıkarmak, arşivlemek, dinlemek *Dans etmek *Şiir okumak *İçinden geçeni yazmak *Felsefe içerikli özlü sözler okumak, üzerinde düşünmek *Yeni bir şarkı, bir film keşfetmek *Vücut sağlığı için egzersiz yapmak *Nefes egzersizi yapmak *Derin gevşeme haline geçmek *Tefekkür etmek *Resim, mandala vb. çizim yapmak *İç dünyanda kendinle konuşmak *İyi hissettiğimiz bir şey düşünmek *Şükredecek, teşekkür edecek şeyleri keşfetmek *Aynada kendine bakmak *İyilik fikirleri üzerine düşünmek ve harekete geçmek *Kendini ve başkalarını takdir edecek durumları keşfetmek *Aynanın karşısında gülümsemek *Dünyanın en önemli resim sanatçılarının resimlerini incelemek, izlemek *İnternetteki ilgi çekici videoları izlemek *Seyahat edilebilecek yeni yerler keşfetmek *Yabancı dilde bir kaç yeni kelime öğrenmek, mümkünse bununla bir cümle kurmak *Türkçe sözlükte kullanmadığın yeni bir kelime keşfetmek ve bunu cümle içinde kullanmak *Öğrenme zenginliği yaratacak Youtuber keşfetmek *Motivasyon sağlayan şeyleri listelemek ve listeyi uygulamak. ***** Sırada 3.grup var. Buradaki menümüzde yer alan olumlu bir Ocak - 2018

alışkanlığı seçip, 5 ile 15 dakikalık zaman içinde her gün uygulama yapma kararı almak üzere inceleyebilirsiniz. Sizin amaç ve değerlerinize uygun olanı 3 hafta (21 gün) süre içinde uygulamak üzere karar alabilir, takviminize, ajandanıza yazabilirsiniz. 2. GRUP “HER GÜN YAPARAK BİRBİRİNE BAĞLA” HER GÜN BİRBİRİNE BAĞLAYARAK YAPACAĞIN OLUMLU ALIŞKANLIKLAR NELER OLABİLİR? (5-10-15 dakika arasında kısa hedefler belirleyin ve uygulayın) *Sabah her zamankinden (5-1015 dakika) erken kalkmak *Sosyal medyada gezinirken alarm kurma ve alarm çalınca cep telefonu bırakmak *Kitap okumak *Yürüyüş yapmak *Yazı yazmak *İnternette bir konuda araştırma yapmak *İyi konuşmacıları dinlemek *Günün önceliklerini listelemek (Yapılması gerekli 3 şey, planlanacak 3 şey nedir?) *Hafızazihin geliştirme egzersizi yapmak *Su içme alışkanlığı kazanmak *Vücut esnetme, ısınma egzersizleri yapmak *İlgi alanına giren konuda araştırma yapmak *Herhangi bir konuda yeni bir şey öğrenmek *Öğrenilmiş bir tekniği-yöntemi uygulamak *Yetenekleri, güçlü bir yanımızı geliştirmek için bir şey yapmak *Geliştirmemiz gereken bir durum için odaklanıp çalışmak *Yavaş yeme alışkanlığı üzerinde çalışmak *Sağlıklı yeme alışkanlığını devreye sokmak *Anda olma, anı yaşama üzerinde çalışmak *Gevşeme-nefes egzersizi yapmak *Sakin olmak, sabırlı olmak üzerine çalışmak *Etkin dinlemek üzerine çalışmak *Empatik olmak üzerine çalışmak *Herhangi bir hedefi alışkanlık boyutuna taşımak üzere çalışmak. **** Ajandalara yazıldı mı? Güçlü bir karar verildi mi? Hazır mısınız başlamaya? Hayatınızı iyileştirmeye ve güzelleştirmeye kararımız olduysa ne mutlu. Güzel bir yıl olsun hepimiz için. 47


İzmirli sanatçı Fatih Yıldırım şubat ayında çıkaracağı yeni single çalışmasını müzikseverlerin beğenisine sunacak. Fatih Yıldırım kendisini ve çalışmalarını Mavişehir Dergisi okurları için anlattı.

İzmirli sanatçı

FATİH YILDIRIM ile röportaj Fatih Bey, kısaca kendinizden bahseder misiniz? 14 Şubat 1983 İzmir doğumluyum. ilköğretim ve liseyi İzmir’de tamamladım. Üniversiteyi ise Çanakkale’de işletme bölümünde okudum. Birbirine çok bağlı bir ailede yetiştim. Bir kız kardeşim var. Müzikle tanışmanız nasıl oldu? İlkokul ve ortaokul yıllarında hep okul korolarındaydım. O zamanlardan başladı müzik hayatım.

Hayatınızda bir öncelik sıralaması yapsanız müzik kaçıncı sırada olurdu? Sonuncu sırada dermişim :) tabiiki de müzik olmadan yaşayamam. İdölüm dediğiniz biri var mı? Elbette Türkiye’de çok başarılı sanatçılar var ama hiç düşünmedim, birinin yerinde olmayı hayal etmedim. Şubat ayında bir single çıkartacağınızı duyduk peki ileride

albüm çıkartmayı düşünüyor musunuz? Şu an müzik piyasasının durumu belli, albüm veya single albüm arasında pek fark göremiyorum. O yüzden albüm çıkarma fikrine pek sıcak bakmıyorum. Müzik kariyerinizde geleceğiniz için belirlediğiniz hedefleriniz var mı? Yıllar sonra kendinizi nerede görüyorsunuz? Yaptıklarımın hiç biri planlı değil. Her şeyin doğru zamanda olacağına inanıyorum. Bu yüzden gelecekte mutlaka şurada olmalıyım demek yerine olayları zamana bırakıyorum. Müzik dışında neler yapmaktan hoşlanırsınız? Spor yapmayı ve sinemaya gitmeyi çok seviyorum. En çok hangi sanatçıyla düet yapmak istersiniz? Sertab Erener benim için Türkiye’deki en önemli seslerden bir tanesi. Sahnedeki duruşu, yorumu kısacası her şeyiyle gerçek bir star. Onunla düet yapmak çok isterim. İnşallah ileride o da olur.

48

Ocak- 2018


www.alacatiimren.com

Tasarım: Kabin Ekibi Fotoğraf: Aras Attila


KIŞIN ORTASINDA CESARET

Betsey Johnson

ta Os 2,3 car d 95 e la TL Re n Uzun kabanlarınızın içine rengarek elbiseler giyerek kışın sert ve karanlık havasına manidar bir selam gönderebilirsiniz.

o ang -M ise Elb ,95 TL 199

Elbise - Versace

Geçtiğimiz yıllarda kış aylarında çoğunlukla gri ve siyah renkleri kullandık. Ama bu kış özellikle kazaklarda çok canlı renkler kullanılıyor. Sarılar, pembeler, yeşiller... Adete yaz aylarındaki gibi cesur renkler ve tasarımlar karşımızda...


an ıB rm e n dr L a x Ale 99 T 2,0

Küpeler - Mango 59,90 TL

Saç Bandı - Zara 29,95 TL

e Versac a t Çan Küpeler BananaRepublic 49,95 TL

Elbise - Twist 234 TL ılar Ayakkab bana ab Dolce&G

Etek Zara 129,95 TL

Kemer - Miu Miu

Eğer güçlü bir stiliniz varsa, bu kış açık ayakkabılarınızın içine parlak kumaşlı çoraplar giyerek herkesi kendinize hayran bırakabilirsiniz.


ALIŞVERİŞ

H&M - 549 TL

1

Desenli kilimler

Desenli kilimleri tercih edecekseniz dikkat edeceğiniz en önemli nokta evinizin her zaman düzenli durması. Ayrıca mobilyalarınızı soft renklerde kullanarak kontrast bir uyum yakalayabilirsiniz. Önem göstereceğiniz bir diğer ayrıntı ise parkenizin renk tonunun kiliminizle olan uyumu olmalı.

H&M

H&M - 179 TL 52

Ocak- 2018


ALIŞVERİŞ Zara Home

2

Laura Ashley

Tek renk kilimler Eskiden plajlarda kumların üzerine serilen hasır yaygıları hatırlatan nostaljik görünümlü düz renk kilimler, modern bir yaşam alanına sahip olmanın anahtarı niteliğindeler. Düz renkteki kilimlerin kullanımı desenlilere göre daha rahat. Hemen hemen her renkteki mobilyalarınızla kolaylıkla uyum sağlayabilirler.

İkea 219 TL

Laura Ashley

İkea - 139 TL Yargıcı - 999 TL Ocak - 2018

53


TEKNOLOJİ

Çok yakında: Amazon Türkiye 2018’den itibaren başlayacağını duyurdu. Ancak yurt dışından ürün satın almak isteyen her kullanıcının kafasını karıştıran iki konunun nasıl çözüme kavuşacağı merak konusu olmuştu.

Emrah Önder

2

016 sonlarında amazon. de üzerinden Türkçe hizmet vermeye ve Türkiye’ye gönderim yapmaya başlayan e-ticaret devi Amazon’un resmi olarak ülkemizde ne zaman faaliyet göstermeye başlayacağı uzun bir süredir konuşuluyordu. Geçtiğimiz günlerde ise firma, Türkiye’deki faaliyetlerinin amazon.com.tr ismiyle 18 Temmuz

Ülkemizdeki e-ticaret savaşını kızıştıracak bu duyurunun ardından çalışmalarına hız kesmeden devam eden Amazon Türkiye, resmi olarak tüm sözleşmeleri ve gümrük idare yönetmeliğine uygun çalışmalarını tamamladığını, web sitesinin kargo ve gümrük tarafındaki tüm pürüzleri giderdiğini açıkladı. 18 Temmuz’dan itibaren yeni siteye özel büyük bir indirim kampanyası başlatacak e-ticaret devi, bu

indirimlerin yanı sıra ürünlerin Türkiye’ye özel fırsatlarını da müşterilerinin hizmetine sunacak. E-ticaret piyasasındaki rekabetin her geçen gün kızıştığı bugünlerde Amazon’un ülkemiz pazarına girişi gittigidiyor, hepsiburada ve n11 gibi sektörün büyük oyuncuları tarafından nasıl karşılanacak ve nasıl hamleler yapılacak gelecek günlerde göreceğiz. Öte yandan zor günler geçiren, Bimeks, Gold gibi devlerin kepenk indirdiği fiziki teknoloji marketlerinin kaderi ise ne şekilde yönlenecek merakla bekliyorum. Muhakkak ki devlerin arasındaki bu rekabet ve mücadelede kazanan tek taraf tüketiciler olacak.

Telefon görüşmeniz artık parmaklarınızın ucunda!

A

BD’nin Las Vegas kentinde bu yıl 51’ncisi düzenlenen dünyanın en büyük elektronik fuarı CES 2018 (Consumer Electronics Show-Tüketici Elektroniği Fuarı 2018)’da tanıtılan yeni nesil bileklik, Sgnl, gönderdiği titreşimleri parmağınız üzerinden ileterek titreşimleri ses olarak algılamanızı sağlıyor. Samsung’un deneysel ve kurum için girişim bölümü olan C-Lab içerisindeki Innomdle Lab (Innovation Medley) firmasından doğan Sgnl bilekliği, telefona 54

bluetooth üzerinden bağlanıyor. Android 4.4 veya iOS 9’un üzerindeki işletim sistemlerine sahip tüm mobil cihazlarla uyumlu bilekliğin 200 mAh bataryası bulunuyor ve yaklaşık 3.5 saat konuşma süresi ile 4 gün boyunca bekleme süresi sunuyor. Ses titreşimlerini kayışın alt kısmından elinize, oradan da dokunduğunuz kulağınıza ileten cihaz, üzerinde hoparlör bulunmadığı için sizin dışınızda kimsenin karşı tarafın sesini duymamasını sağlıyor. Telefon görüşmesi yanında detaylı fitness Ocak- 2018

izleme ve bildirim özelliklerine sahip. Kitlesel fonlama siteleri Kickstarter ve Indiegogo’dan 2 milyon doların üzerinde fon toplamayı ve 10 binden fazla ön sipariş toplamayı başaran Innomdle Lab firması ürünü mart ayında sevk etmeye başlamayı planlıyor. Elimizi kulağımıza götürerek yaptığımız temsili telefon işaretini gerçeğe dönüştüren bu cihaz, giyilebilir cihaz teknolojilerini bir adım öteye taşıyacağa benziyor.


www.mavisehirdergisi.com

arkadaşlarına, iş arkadaşlarına ve ailelerine bağlı kalmaya devam edecekler.

Elektrikli uçan taksi

C

ES 2018’te tanıtılan bir diğer ilginç ürün ise elektrikli uçan taksi oldu. ABD’nin en büyük ticari ve askeri dikey kalkış araçları üreticilerinden biri olan Bell Helicopter Textron tarafından görücüye çıkarılan elektrikli uçan taksinin hedef kitlesinin zenginler değil tüm tüketiciler olması hedefleniyor. Bir tüketici elektroniği fuarında helikopter ya da bu denli büyük bir uçan araç görmek çok olağan

bir durum olmadığından firma, elektrikli uçan taksi olacak olan helikopterinin yalnızca yolcu kabinini CES 2018’de ziyaretçilere sundu. Şirket, geliştirmesini tamamladıktan sonra tüm helikopter için bir tanıtım etkinliği düzenleyecek. Bell’in inovasyon direktörü Scott Drennen’e göre geliştirdikleri araç, nesnelerin internetinin de bir parçası olacak. Bell’in geliştirdiği uçan taksiye binen yolcular yolculuğun başından hedeflerine varana kadar

Drennen, günümüzde bir noktadan diğer bir noktaya helikopterle seyahat edenlerin çoğunlukla zengin kişiler olduğunu belirtirken, bu aracı geliştirirken herkesin kullanabileceği bir ulaşım aracı hayal ettiklerini ve herhangi iki kişinin bu araç ile seyahat edebileceğini sözlerine ekledi. Bell, geçtiğimiz yıl benzer şekilde ve aynı amaçla FCX-001’i tanıtmıştı. FCX-001 daha çok ticari amaçla tasarlanmış standart bir helikoptere benziyordu. Yeni tanıtılan araç ise modern tasarımlı, yolcular için maksimum konfor vaat eden, dikey kalkış yapabilen bir yolcu uçağına benziyor. Umut ediyorum ki yakın bir zamanda artık trafik sorunu bu tarz uçan araçlar ve otomize kara araçlarıyla tamamen tarih olur.

3 büyük para transferi şirketi Ripple kullanacak

2

017 yılının önemli kripto paralarından olan ve bankalar ve diğer finans şirketleri arasındaki kanal olmayı amaçlayan Ripple, resmi Twitter hesabından yaptığı bir açıklamada, 2018 yılı içerisinde en büyük 5 para transfer firmasından 3’ünün XRP’yi kullanmaya başlayacağını duyurdu. Yapılan bu açıklama ile beraber Ripple, kripto para birimi olan XRP ile ilgili yapılan bazı eleştirilere cevap vermiş oldu. Bu eleştirilerin en büyüğü, NY Times yazarlarından Nathaniel Popper’ın herhangi bir büyük finansal kuruluşun gerçekten XRP kullanmaya yönelik bir adım atacaklarını söylemedikleri açıklamasıydı. Bunun yanında Ripple’nin bir başka ürünü olan xCurrent’in 100’den fazla finansal

kuruluş tarafından kullanılıyor olması, yatırımcıları yanıltmıştı ve diğer ürünü kullanan finansal kuruluşların XRP’yi destekledikleri algısı yaratmıştı. Popper’in yaptığı daha önce Twitter hesabından yaptığı paylaşıma cevap olarak birçok finansal kuruluşun testler yaptığını ve başarılı anlaşmaların yolda olduğunu söyleyen Ripple CEO’su Brad Garlinghouse’u doğrulayan Tweet hemen bu paylaşımdan sonra geldi. Her ne kadar 3 ödeme kuruluşunun kesin olarak ekleneceği açıklaması ve CEO’nun birçok banka ile görüşmelerin olumlu geçtiğini paylaşması olumlu gelişmeler olsa da en büyük kripto para borsası Coinbase üzerinden direkt XRP alımsatımının yapılmaya başlanacağı Ocak - 2018

söylentisi son günlerdeki fiyat artışının önemli nedenlerinden biriydi. Bu önemli açıklamalara rağmen Coinbase’in “yeni herhangi bir kripto para eklemeyi düşünmüyoruz” açıklaması fiyatın düşmesinde önemli bir rol oynadı. 55


DERGİ İNDEKSİ

Derginizin bu sayısında yer alan haber ve reklamların telefon ve adres bilgilerine kolaylıkla ulaşabilmeniz içindir.

Ayaz Akın Mobilya Adres: 1775 sk. No:155/C Bostanlı Tel: 0507 950 76 31 - 0850 221 81 35 www.ayazakin.com

Burger Republic Adres: Caher Dudayev Blv. No: 120/A Atakent - Karşıyaka Tel: 0232 290 20 20

Arfa Image Fotoğrafçılık Adres: Şehitler Bulvarı No:52/B Bostanlı Tel: 0232 337 34 97 Gsm: 0541 521 9842

City Toys Günsazak Bulvarı No:11/B Bahçelievler Mh. Karşıyaka Gsm: 0505 035 05 06 Eylülzade Döşeme 6497 Sokak No: 23/B Yalı Mah. Karşıyaka Gsm: 0536 981 35 99

Atölye Tat 6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent (Başkent Polikliniği sokağı) Tel: 0(232) 336 3060 www.atolyetat.com

MaviBahçe - AVM www.mavibahce.com.tr

Mini Haus Anaokulu 6782 Sok. No:27 Aydınlıkevler Mah. Çiğli 0232 370 07 01 Mini Haus Baby 0232 336 87 77

Sushico Aziz Nesin Bulvarı MaviBahçe AVM zemin kat C blok No:z05 Mavişehir Mahallesi Karşıyaka www.sushico.com.tr

MakroYapı - İç Mimari Tasarım 0 (232) 329 80 29 - 329 90 29 İstasyonaltı, Semra Aksu Cd No:6 35630 Çiğli / İzmir

Tarihi Bafra Pidecisi Yalı Mahallesi 6497 Sokak No:23 Mavişehir Tel: 0(232) 336 72 64

Özel Ata Sağlık Hastanesi Kazımdirik Mah. 297 sk No:1 Bornova www.atasaglik.com

Uluoğlu Caher Dudayev Blv. No:93/A Atakent Tel: 0232 336 35 27

EVLERE SERVİS RESTORAN VE CAFELER

ŞEHİR REHBERİ LÜZUMLU TELEFONLAR Alo Trafik Ambulans Bilinmeyen Numaralar Elektrik Arıza İtfaiye İzsu Arıza Polis İmdat Sahil güvenlik Telefon Arıza Uyandırma

15 4 112 118 18 6 1 10 185 155 15 8 121 135

HASTANELER VE POLİKLİNİKLER Başkent Üni. Zübeyde Hanım Hast. İkinci Yaşam Diyaliz Merkezi Karşıyaka Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Karşıyaka Devlet Hastanesi İzmir Üniversitesi Hastanesi Özel Egem Fizik Tedavi Dal Merkezi Özel Kardiya Kardiyoloji Dal Merkezi Özel Karşıyaka Göz Hastanesi Özel Zübeyde Hanım Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Ege Üniversitesi Hastanesi 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi Central Hospital El ve Mikrocerrahi Hastanesi (EMOT) Kent Hastanesi Özel Altınordu Hastanesi Özel Çınarlı Kadın Doğum Hastanesi Egeria Çocuk Sağlığı Park Tıp Merkezi Kızılay

VETERİNER KLİNİKLERİ Pet-Vet Mavişehir Veteriner Kliniği Atakent Veteriner Kliniği Bostanlı Veteriner Polikliniği

YARDIM

Kardelen Çilingir Karşıyaka Güvenlik DGS Alarm ve Güvenlik Sistemleri Çilingir Bay Adem

DİŞ POLİKLİNİKLERİ Asude Polat

241 10 00 382 06 07 444 35 43 366 88 88 399 50 50 367 70 70 336 35 35 362 54 54 366 22 77 483 14 14 444 13 43 412 22 22 341 67 67 441 01 21 444 53 68 464 24 00 462 27 27 433 00 84 367 22 22 421 47 90

368 96 66 337 02 08 336 44 89 330 55 16

441 92 16 381 28 22 376 14 96 337 21 36 0539 235 25 87

Red Dragon - Uzak Doğu mutfağı Mc Donald’s Nane Lezzet Atölyesi Tarihi Bafra Pidecisi Doritali Pizzeria Elti’s Cafe Edem Çıtır Waffle

483 00 79 444 62 62 833 33 40 336 72 64 502 12 32 330 20 88 330 10 13

MARKET ve ŞARKÜTERİ Ömerağa Tire Market Şarküteri

368 11 24 290 06 22

SOSYAL KULÜPLER VE DERNEKLER Karşıyaka Briç Derneği 368 73 08 Dance Castle Gençlik ve Spor Derneği 369 02 65 Karşıyaka Spor Kulübü 368 69 95 Bostanlıspor Gençlik SK Derneği 0544 735 19 12 483 22 42 İzmir Dağcılık Kulübü Ege Açık Deniz Yat Kulubü 745 81 00 İzmir Fotoğraf Sanatları Derneği 464 32 12 BESİAD 330 90 01 Mavişehir TSM Platformu Derneği 0532 788 93 33 Mavişehir Tenis Atölyesi 0505 580 00 25

ÜNİVERSİTELER

Ege Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Özel İzmir Ekonomi Üniversitesi Özel Gediz Üniversitesi Özel İzmir Üniversitesi Özel Yaşar Üniversitesi Özel Şifa Üniversitesi

TİYATROLAR

Karşıyaka Oda Tiyatrosu İzmir Sanat Kulesi Sanat Merkezi Mavi Tiyatro Konak Sahnesi Bornova Sahnesi Ege Sanat Merkezi Hamle Tiyatrosu Tansaş Çocuk Tiyatrosu Pınar Çocuk Tiyatrosu Bostanlı Açık Hava Tiyatrosu

311 10 10 412 12 12 750 60 00 329 35 35 279 2525 355 00 00 246 49 49 411 50 00 308 00 00

369 64 87 368 22 39 445 00 71 483 50 35 343 04 33 381 64 06 484 44 70 484 48 28 463 15 15 362 61 61

RESTORAN VE CAFELER Red Dragon Servet’in Yeri Mc Donald’s Borga Çiğ Börek Filos Atölye Tat Karşıyaka Ocakbaşı Grano Pizzaria Doritali Pizzeria

483 00 79 362 51 51 444 62 62 330 24 12 362 48 84 336 30 60 330 14 44 330 72 62 502 12 32

TAKSİ DURAKLARI Atakent Bostanlı Birlik Bostanlı Köprü Mavişehir Etap Karşıyaka Merkez Umut Taksi Mavişehir Taksi

OTOBÜS ŞİRKETLERİ Ulusoy Turizm Kamil Koç Turizm Pamukkale Turizm Varan Turizm Metro Turizm

KÜLTÜR MERKEZLERİ

Karşıyaka Belediyesi Kültür Merkezi İzmir Sanat Kulesi Sanat Merkezi Bülent Ecevit Kültür Merkezi Atatürk Kültür Merkezi Sabancı Kültür Merkezi Alman Kültür Merkezi İZFAŞ Sanat Galerisi İtalyan Kültür Merkezi Fransız Kültür Merkezi Ziya Gökalp Kültür Merkezi

350 10 77 362 28 28 362 80 00 324 01 00 381 37 15 330 17 92 324 08 82

362 41 53 330 22 30 330 52 01 362 19 92 362 00 52

369 27 90 368 22 39 361 06 23 483 85 20 446 06 64 489 56 87 482 12 70 421 52 42 466 00 13 366 44 59

MAVİŞEHİR SİTE YÖNETİMLERİ 1. Etap Yönetim 2. Etap Yönetim Albatros Yönetim Soyak A Bölgesi Soyak B Bölgesi

Listede yer almak istiyorsanız lütfen 0(549) 323 30 31 numaralı telefonu arayınız veya

56 bilgi@mavisehirdergisi.com adresine iletişim bilgilerinizin bulunduğu e-posta gönderiniz.

324 10 12 324 10 14 324 25 26 324 60 93 324 55 70


Hayallerinize hizmet ediyoruz. JETS ESTATE İLE Satılık ve Kiralık Gayrimenkulleriniz onu hayal edenlere ulaşsın. 0(232) 330 0 500 0(549) 501 88 32

www.jets.estate • 0(232) 330 0 500


MAKROYAPI’dan Foça’da muhtesem proje... Foça taşından yapılmış Dublex ve Triplex lüks villalar, doğa ile başbaşa olmak isteyenleri davet ediyor.

Tasarım Ofisi: Tel : 0232 3298029 - 0232 329 9029 www.makroyapitasarim.com

Merkez: Tel: 0232 329 7900 (pbx 4 hat) Faks: 0232 833 3323 www.makroyapi.com.tr

www.focaterrace.com


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.