Matbaa & Teknik Ocak'14

Page 1




Curing, Highly Reactive Inks and Coatings

Öne Çıkanlar / Highlights

34 Nitelikli ve Doğru Ürün, İyi Bir Teknik Destek 38 Talep Düşük Migrasyon ve Çevreci Ürünlere 42 hubergroup Sürdürülebilir ve Sağlıklı

Baskıya Odaklandı

50

hubergroup Yeni UV Mürekkep Serisini Tanıttı

54 Why UV-LEDs Are Revolutionizing Ink Jet Printing

62 Yılın En Güzel Takvimi 70 Altı Maddede Susuz Baskının Faydaları 76 Toyo Ink Ofset Baskı Mürekkepleri 82 Paper Tigers Hear Them Roar 96 Ryobi Algısını Değiştiren Gezi 108 Vade Farksız Dijital Baskı Makinesi

Kampanyası

Reklam İndeksi / Advertisement Index

8 Heidelberg Türkiye, Tam Hizmet Sunuyor 10 matkim clinic Matbaacılara İlham Veriyor 14 45Yıllık Bilgi ve Birikim 18 Tabaka Ofsette Daha Verimli Baskı 22 Dyo Inks ile Dikili Ağacım Var 26 Dyo 45. Kuruluş Yıldönümünü Kutladı 28 Flint Group Launches UV Low Energy

AKBARKOD........................................................ 93 AKTİF MATB. MK............................................... 81 ARAS GRUP......................................................... 7 ARGES................................................................ 29 ASTEKS.............................................................. 75 BAK-ON....................................................... 57, 59 BALKAY.............................................................. 73 BATI MERDANE................................................. 83 BUDAK KAĞIT.............................................. 61, 63 CANON............................................................. A.K ÇÖZÜM DANIŞMANLIK..................................... 87 DERELİ GRAPHIC........................................ 47, 49 DOĞAN ZARF..................................................... 35 DURAN MAKİNA................................................ 71 DYO..................................................................... 23 EFEM MATB. MLZ............................................. 37 ERAYSAN....................................................... Ö.K.İ ESEN GROUP.................................................... 15 ESKO.................................................................... 3 FERROSTAAL.............................................. 65, 67 FESPA.............................................................. 149 FEZA CİLT............................................................ 1 FUJİFİLM........................................................... 33 GRENSAN.......................................................... 27 HEIDELBERG............................................... 19, 21 HP...................................................................... 41 INPRINT............................................................. 99 IPEX.................................................................... 97 İHLAS KOLEJİ.................................................. 146 İHLAS PAZARLAMA......................................... 148 KROS MATB. MLZ............................................. 17 KUZULUK........................................................ 147 M. HUBER TÜRKİYE.......................................... 51 MARMARA....................................................... 103 MATKİM..................................................... Ö.K, 11 MATSET....................................................... 53, 55 MİTRA.......................................................... 43, 45 NET İLETİŞİM.............................................. 94, 95 NOVA BASKI...................................................... 79 ÖZEMEK............................................................. 91 ÖZEN METAL..................................................... 85 PASİFİK................................................................ 5 PRINTWATER.................................................... 77 PRİNTER OFSET................................................ 13 REMAKSA........................................................ 121 RICOH................................................................ 69 SUNCHEMICAL................................................. 39 TOLGAHAN........................................................ 89 ULTRA.............................................................. 101 XEIKON-TR.......................................................... 9 XEROX................................................................ 31 YAZIT MAKİNA................................................... 25


FOREIGN RELATIONSHIP MANAGER M.Akif TATLISU akif.tatlisu@img.com.tr KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ Ebru PEKEL ebru.pekel@img.com.tr

GRUP BAŞKANI: H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. adına İMTİYAZ SAHİBİ Mehmet SÖZTUTAN GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ahmet.kizil@img.com.tr Ahmet KIZIL SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr EDİTÖR Anıl ANALAN anil.analan@img.com.tr GRAFİK TASARIM Ahmet YEDEK ahmet.yedek@img.com.tr SANAT YÖNETMENİ&BASKI SORUMLUSU

İsmail GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr REKLAM MÜDÜRÜ M.Akif TATLISU akif.tatlisu@img.com.tr REKLAM DANIŞMANI Sedat KARADAYI sedat.karadayi@img.com.tr

MUHASEBE MÜDÜRÜ Mustafa AKTAŞ mustafa.aktas@img.com.tr ABONE/SUBSCRIPTION Nurten DEMİR nurten.demir@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00 ADRES/HEAD OFFICE 29 Ekim Cad. No: 23 34197 Yenibosna / ‹stanbul / Turkey Tel: +90.212 454 25 00 Faks: +90.212 454 25 98 www.matbaateknik.com.tr matbaa&teknik® dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. matbaa&teknik® Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan matbaa&teknik® Dergisi ayda bir yayınlanır. matbaa&teknik® İletişim Magazin Gazetecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin tescilli markasıdır. Articles and news may be reproduced by stating matbaa&teknik® as the source. matbaa&teknik® is published monthly. Advertisements’ responsibilities published in our magazine pertain to advertisers.


Alırken Kazanmak Ya da İfrat ve Tefrit Eskiden enflasyon vardı. Yıllık çift haneli (%80’ler civarında) enflasyonla yaşamak, ticari hayatta alıştığımız bir şeydi. Satın aldığımız her ne ise fiyatı sürekli yükselirdi ve satın almacı suçu enflasyona yükler; üzerinde çok durmazdı. Çünkü zaten satıcının satarken de fiyat üzerinde sürekli oynama şansı olurdu. Bu durum, adaletsiz fiyat artışları yapılır, fazladan kâr edilirdi anlamına gelmiyor. Sadece satın alırken bugünkü gibi vahşileşilmemişti. Ehven, şer olmadıkça alışveriş kolaydı, demek istiyorum. Sonra enflasyon sıfıra yaklaştı. TL değerlendi. Milyonlarla ifade edilen rakamlar çift ya da üç haneli rakamlara düştü. Bu durum ekonomik açıdan bizi çok rahatlattı. Eğer düşük enflasyonu doğru hazmedebilseydik, her şey yolunda devam edecek sadece altı sıfırdan kurtulmuş olacaktık. İlk işimiz gelirlerimizi artıramıyoruz telaşı ile giderlerimizi düşürme paniğine sürüklenmek oldu. Ve alırken kazanmayı öğrendik. Bugün artık satarken tek haneli kâr rakamlarını hazmetmiş ve satın alırken de sıkı para politikasını benimsemiş bulunuyoruz. Öncelikle kâr marjlarını tek haneye indirmek hatasını düşülmemeliydi. İfrat ile tefrit arasında durmayı beceremeyen bir millet olduğumuz için önce kârlılığı düşürmekte sonra da alırken kazanma çılgınlığında tefriti tercih ettik. Şimdi matbaacılarımıza, tedarikçilerimize soralım. Bir zamanlar tahsilat problemlerinden bahseden hemen herkes, bu durumu kabullenmiş olarak kâr marjlarının sıfıra yaklaşmış olmasından şikayet edecektir. Aslında bu durum Türkiye’ye özel bir durum değil. En yakın olduğumuz kıta olan Avrupa’da da durum aynıdır; tek farkla. Tefrit yoktur. Düşük de olsa kâr marjları biz de olduğu gibi yok seviyesinde değildir. Sadece emsal olarak söylüyorum, mesela 300 bin euroluk bir makine satışında kâr marjı %2’ye gerilediyse ki bu 6 bin euro demektir; niçin makine satasınız ki? Zaten o makineyi satana kadar 6 bin eurodan fazlasını harcarsınız. Malzeme satışında volüme göre göreceli bir anlayış olabilir. Mesela metrekaresinden 1 ya da 2 cent kazandıran kalıp satışının müşteri bazında yüksek hacimli bir satış olması, işi kârlı bir hale dönüştürebilir. Talep fiyat dengesini korumak mümkün, ama orada da sıfır noktalı bir kâr marjı attığın taş, tuttuğun kuş değerlendirmesini beraberinde getirmez mi? En küçük sallantıda devrilmek için kaypak zeminlere ıslak terlikle basmak gibi. Bunu ticari bir gerçek kabul

edip giderlerini düşürmek adına müşterilerinden gelen sonsuz indirim taleplerini satın alırken müşterisi olduklarınıza tevdi etmek bastığınız zemini kurutmadığı gibi size kauçuk tabanlı ayakkabılar da kazandırmaz. Ticareti daha çok kazanmak için yapmalı ve daha çok kazandırmak da ikinci şartımız olmalı. Çünkü kazanamayan, daha kötü hizmet ve mal ile size de kazanamama yolunu açacaktır. Alırken kazanmak trendi demiştim. Bir noktaya kadar (tefrit sınırı) çok mantıklıdır. Ancak kazandırmadan almak hırsı ya da uyanıklığı şimdi bizi büyük bir ticari kaosa sürüklemek isteyen kar fırtınası gibidir. Yanlış anlamayın kâr değil, kar fırtınası. Satıcının fiyatından indirim istemek son derece doğrudur. Ama bu istekler, ahlaksız tekliflere dönüşmemeli. Yazıya girerken enflasyondan bahsettim. Diyelim 2012’de fiyatı 10 lira olan bir mal aldınız. 2012’de enflasyon %6,16 idi. Yani aynı mal, 2013’de size 10,6 liradan teklif edilirse bunu makul karşılamalı. Tefrit ise 2013’de 10,6 lira yerine 9 lira ödemeyi teklif etmektir. Tefritin bir başka yönü ise 9 lirayı kabul etmeyen rakibinizin elindeki müşteriye göz koyup aynı ürünü 8 liraya satmaya çalışmaktır. Kim kazandı? Rakibiniz mi; hayır! Peki siz mi kazandınız; eğer aynı kalitede mal verebileceksiniz hayır! Devlet mi kazandı; sektörünüz mü; hayır! Kazananı olmayan ticaret olur mu? Aslında olur. Burada satın almacı kazandı. Tabii eğer aynı evsafta mal aldı ise. Bir de bir başka baharda yine indirimli fiyattan satacak bir tedarikçi bulabilirse, henüz o tedarikçi batmadıysa. İşte bu noktada aldığı malın evsafı ile ilgilenmeyen ya da evsafın ne olduğu bilmeyen satın almacı coşku içindedir. Şirketi alırken kazanmıştır. Ya da soru olarak yazayım: Ne dersiniz kazanmış mıdır? Evet giderlerimizi düşürmek bir yol ama satın alırken indirim üstüne indirim isterken bizim hizmet ya da ürünü ile iş yapmamıza vesile olanları tepe üstü düşürmek bir yol değil. Sadece insafsız ve ahlaksız bir yol. Buyrun bir değerlendirin. *Bu yazıda geçen tüm karakterler gerçek hayattan alınmıştır, umarım onlar da üzerine alınmıştır. Herkes için kazançlı bir yeni yıl dilerim. Saygılarımla

Akif

Tatlıs

u



matbaa&teknik Okuma Rehberi M. AKİF TATLISU - Geçtiğimiz ay bir okuyucu anketinden bahsetmiştim, hatırlayacaksınız. 18. yıl coşkusu ile kendimi kaptırmış, biraz uzun yazmışım. Sayfaya sığdıramadık ve bir paragrafı olduğu gibi -mizanpaj esnasında- çıkardık. Şimdi o paragrafı aşağıda aynen tekrar yazıyorum. Ama yazının yayınlanan kısmını okumayan varsa diye özetleyeyim. Bir anket yaptık, neredeyse 10 bine yakın adrese gönderdiğimiz bu anketin sonuçlarını özetlediğim bir yazıydı. Beni mutlu eden bir anketti, çünkü okuyucularımızın dergimizi ne kadar başarılı bulduğunu ortaya koyuyordu. Tüm yüzdeleri tek tek yazmıştık ve bu yüzden “Sevgi ve ilginin rakamsal karşılığı” başlığı ile yayınlamıştık. Şimdi çıkardığım paragrafa bir bakalım. Bu paragrafta anketin mutsuz okuyucu rakamları var: Mutsuz okuyucularımız da var Tabii burada kendi adımıza pozitif sonuçları verip geçmek vizyonumuza uygun olmaz. Evet, okuyucularımızın önemli bir kısmı varlığımızdan mutlu ve bizi iyi buluyor ama mutsuz okuyucularımız da var. Bunları da kendimizi geliştirebilmek adına not aldık. Mesela okuyucularımızın %11,63 aylık dosya konularımızı yetersiz bulurken %5,81’i ise kendimizi tekrarladığımız düşünüyor. Yine okuyucularımızın %1,15’i dergimizi rakiplerimize göre daha kötü buluyor hatta daha iyi bulduğu rakibimizin ismini de veriyor. Dergimizde sizi rahatsız eden bir şeyle karşılaştınız mı diye sormuştuk: %94,38 hayır derken %5,62 derginizde rahatsızlık veren bir şeyle karşılaştık diyor. Bu rahatsızlıklar ise dergi içeriğinin reklam verenlerin haberlerinden oluşması, röportaj verenlerin fikirlerinin gerçeği yansıtmaması gibi benzer sebepler imiş. Aldık, kabul ettik. Bir de dergimizi hiç okumayan ama anketimizi cevaplayan bir okuyucumuz da varmış, şükranlarımızla bunu da notlarımız arasına aldık. Öncelikle altını çizmem gerekir: Basın tüm dünyada özgürdür. Yani haberi çarpıtmadığı yanıltmadığı sürece istediği gibi yorumlar, redaksiyon yapar. Haberin kaynağı, eğer söylemediği bir şey söylemiş gibi yazılmamışsa bu konuda sorumlu ve müdahil değildir. Buna tüm dünyada kısaca “gazetecilik” deniyor. Tabii şu ayrımı da yapmak lazım. Gazeteci olarak çalıştığınız yayının niteliği. Eğer ticari bir yayınsanız –ki tüm dünyada sektörel dergiler (trade magazine) yani ticari dergi olarak adlandırılır- gazetecinin adı editör olarak değişir. chief editor de olabilir bu derginin içeriğine ne kadar dahliniz olduğuna dair bir titr’dir. Chief ya da junior editörler eğer uzman değillerse kafalarına göre yazamazlar. Çünkü ticari dergiler onları ticari kılan reklamverenlerin ulaştırmak istedikleri mesajları en doğ-

ru biçimde vermek durumundadır. Özellikle teknik içerikli olanları. İşte burada bir kontrol mekanizması devreye girer ki çok da haksız sayılmaz en azından editörün işine karışmak değildir. Sadece dramatik bir hata yapılmamasına yönelik bir tedbirdir. Sehven yapılan hataların önüne yapılmadan önce geçmek için editöre bir miktar müdahil olmak (baskıdan önce yazıyı görmek) olarak anlaşılabilir. Kabul etmeyeceğimiz derginin genel yayın stratejisine müdahale olabilir. Bu sebeple özetle matbaa&teknik’in yayın stratejisini ve okuma rehberini yazmak isterim: matbaa&teknik’in dört bölümü vardır. Dergi içindeki sırasıyla şöyledir: 1- Ayın konusu: O ay öncelikli işlenecek kapak konusu bir yıl öncesinden belirlenir. Bu konudaki basın bültenleri bir araya getirilir ve uzmanlar ile röportajlar yapılır. Ama bu uzmanlar, üreticiler olduğu kadar mesela konu ajanda ve takvim ise ajanda ve takvim üreticisi matbaalar da olabilir. 2- Aktüel: Geçen bir ay içinde olan mesleki gelişmeler, etkinlikler ya da gelecek etkinliklere ilişkin haberlerdir. Hangi şirketin ya da matbaanın olduğu mühim değildir. Sektörün ilgisini çekecek bir etkinlik olması yeterlidir. 3- Teknoloji: Geçen bir ay içinde yayınlanan yeni makine ürünleri, teknik bilgi veya teknik bilgi içeren makaleler ya da röportajlardır. 4- Yatırım: Daha ziyade reklamverenlerin talepleri ya da PR ajanslarının gönderdikleri basın bültenlerinden derlenir. Hangi matbaa hangi makinaya yatırım yapmış, niye bu makinayı seçmiş, hangi standardizasyonu almış, ne ödül kazanmış sorularına cevap arayan matbaa röportajlarıdır. Doğru söylemek değil, doğru anlaşılmak önemli. Dergimizin yıllardır süregelen yayın stratejisi işte bu kadar basit. Şimdi yaptığımız hangi haber hangi sayfada, hangi matbaaya ne kadar yer ayrılmış yorumlarını bu çerçeveden bir kez daha değerlendiriniz. Bütün bu yazıyı yukarıdaki anket sonuçlarında geçen %5,62 için yaptım. Dedim ya önemsiyoruz, sadece bizi beğenen ve sevenleri değil, beğenmeyen ve sevmeyenleri de. Onlara da eğer kasıtlı değillerse anlatmak isterdim, anlattım. Son olarak bu aydan itibaren bu dört bölümü dört temel renk ile birbirinden ayırdığımızı, söylemek isterim. Böylelikle daha kolay anlaşılabilmeyi umuyoruz.

Akif

Tatlıs

u



ayın konusu

Baskı Odası Malzeme Paketlerini Heidelberg Türkiye, Tam Hizmet Sunuyor Heidelberg Türkiye matbaa malzemeleri bölümü, oluşturduğu baskı odası paketleri ile sayısız matbaaya anahtar teslim çözümler sunuyor. Heidelberg Türkiye bünyesinde 2003 yılından bu yana faaliyet gösteren bölüm, alanlarında uzman 12 çalışanı ve Ankara ile İzmir’deki bölge müdürlükleri ve depolarıyla Tüm Türkiye’ye hizmet vermektedir. Uzun yıllar sonucu elde edilen tecrübe ve bilgi birikimi ile Heidelberg’in Saphira markası altında oluşturulan mürekkep, hazne suyu, blanket, yıkama bezleri ve yardımcı kimyasallardan oluşan baskı odası paketleri, bölüm bünyesindeki teknik ekibin makinelerde gerçekleştirdiği çalışmalar ile üretime kalite ve verimlilik getirmektedir. Paket içeriğinde bulunan Saphira Elite Star 600 serisi mürekkepler, 4 renk ve üzeri makinelerde düz veya ön/ arka baskı işlerde ve lak uygulamalarında mükemmel sonuçlar vermektedir. Bitkisel bazlı olan mürekkepler, ticari işlerin yanı sıra ambalaj baskılarında da her

8

türlü kuşe ve karton malzemelere kolaylıkla uygulanabilmektedir. Avrupa üretimi olan mürekkepler, göz alıcı parlaklık ve mükemmel kuruma süreleri sunmaktadır. Paketin bir diğer ürünü olan ofset baskı makinelerinde için mükemmel sonuçlar sunan hazne suyu serisi Saphira Fount 550 AR Pure ve Saphira Fount 510 Pure ile birlikte baskılarda alkolsüz (IPA Free) veya düşük alkollü kullanım da mümkün olmaktadır. Bu sayede sağlık ve çevre ile ilgili olumsuz tüm durumları elimine etme şansı doğmaktadır. Ürünün gıda uygulamaları için (özellikle ambalaj alanında) ve bu konuda kesin kuralları olan müşterilerin şartnamelerine konu olan ISEGA sertifikasyonu bulunmaktadır. Baskı kauçuğu (blanket), baskı makinesinde kaliteyi etkileyen en önemli unsurlardan bir tanesidir. Bu nedenle fabrikada üretilen yeni Heidelberg ofset baskı

ocak 2014 january

matbaa&teknik


ayın konusu

makinelerinde kullanılan kauçuk serisi olan PerfectDot blanketleri pakette bulunmaktadır. Optimum mürekkep transferi, kontrollü nokta kazancı, yüksek kaliteli yüzey baskısı ve mükemmel nokta keskinliği ürünün karakteristik özellikleridir. Ambalaj ve ticari baskı için serileri bulunan blanketler her marka ve ebattaki makineler için çıtalı veya çıtasız olarak temin edilebilmektedir. Saphira baskı odası serisindeki yıkama bezleri, otomatik yıkama özellikli makinelerde işten işe geçişlerde hız ve zaman kazandırmakta ayrıca kusursuz temizleme ve renk kalitesi sağlamaktadır. Yardımcı kimyasal serilerinde ise merdane temizleyici ürünler, köpük giderici, merdane pastası, pH dengeleyici, mürekkep temizleme maddeleri ve baskı tozları (pudra) gibi birçok ürün bulunmaktadır. Heidelberg Türkiye Matbaa Malzemeleri Bölüm Müdürü Emre Tezcan; “Baskı odası paketlerimizin son halini yıllar boyu elde ettiğimiz bilgi birikimi, deneyim ve en iyi çözüm sunucular ile çalışarak oluşturduk. Ürünler bir arada kullanıldığında mükemmel üretim sonuçlarını garanti etmektedir. Aynı zamanda belirli tüketimi olan matbaalara teknik ekibimizin ürün desteğini de sürekli olarak sağlamaktayız. Heidelberg, dünyada hem malzeme hem de ekipmanı aynı kaynaktan sağlayan tek firmadır. Biz de bu güç ile yıllardır en iyi ürünleri geliştiriyoruz ve en uygun fiyatlar ile müşterilerimize sunuyoruz.” şeklinde görüşlerini ifade etti.

matbaa&teknik

ocak 2014 january

9


ayın konusu

matkim clinic, Matbaacılara İlham Veriyor Yılmaz, matkim clinic’i bir baskı hastanesine benzetiyor. “Üç farklı polikliniğimiz var”, diyen Yılmaz, baskıya nasıl değer katılabileceğini matkim clinic uzmanlarının reçetelediğini, anlatıyor. Son dönemde ülkenin dört bir yanındaki matbaalarda hararetli çalışmalar var. Kimisi baskı kalitesini arttırma, kimisi alkolsüz baskıya geçme, kimisi yeni baskı yöntemleri ile baskılarını çeşitlendirme peşinde. Tek ortak noktaları ise bu iş için matkim clinic’ten yardım almaları. Firma genel müdürü A. Şafak Yılmaz, matkim clinic’in ne olduğunu ve bu başlık altında çalışmaları matbaa&teknik okurları için anlattı. Yılmaz, matkim ve mümessilliklerinin biriktirdiği tecrübe ile matbaacıların tüm soru ve sorunlarına cevap bulmaya çalıştıklarını anlatıyor: Tüm taraflar için kazançlı bir ortaklık “Aslına bakarsanız; bizler matbaacı dostlarımız ile bu tür ortak çalışmaları çok uzun senelerdir yapıyorduk. Fakat son dönemde matbaaların üretimde uzmanlaşmaya gitmesi onları da kendi alanlarında yenilikler aramaya itti. Bizim 45 yıllık tecrübemiz Avrupalı ve Amerikalı meslektaşlarımızın tecrübeleri ile birleştiğinde de bu bilgi birikiminin matbaacı arkadaşlarımızın işlerinde uzmanlaşarak kendi makine parkurları dahilinde ne gibi farklı baskı teknikleri ile veya ne çeşit farklı malzemeler kullanarak farklı, kaliteli ve ilham verici baskılar alabileceklerini kendilerine göstermeye başladığımız andan beri ortaya tüm taraflar için karşılıklı kazanç anlamına gelen işler çıkmaya başladı.”

Dostlarımız için matkim clinic’in yaptığı çalışma başlıklarının sonuncusu ise Sorun Çözüm Servisi. Bu servisi ise kısaca baskı, baskı öncesi ve sonrasında yaşadıkları problemleri en pratik ve kalıcı yöntem ile ne şekilde halledebilecekleri konusunda çözme olarak özetleyebilirim. Kendi konumuz olmayan problemlerin çözümünde dahi onlar için araştırıyor ve yardımcı olmaya çalışıyoruz.” Bir baskı hasatanesi: matkim clinic Yılmaz, matkim clinic’i bir baskı hastanesine benzetiyor. “Üç farklı polikliniğimiz var”, diyen Yılmaz, baskıya nasıl değer katılabileceğini matkim clinic uzmanlarının reçetelediğini, anlatıyor: “Örneğin sorun çözüm merkezinde sadece teknik takipteki arkadaşlarımız koşuştururken farklılaşma servisimizde teknik, satış ve hatta halkla ilişkiler

matkim clinic üç başlık altında hizmet veriyor “matkim clinic başlığı altında üç farklı servis veriyoruz. Bunlardan birincisi Baskıda Farklılaşma Servisi ki bundan kısaca bahis ettim. İkinci servisimiz ise Kaliteli Baskı Servisi. Son dönemde şunu farkettik ki matbaacı dostlarımız hayatın günlük akışı içerisinde dönem dönem baskı kalitelerini gözden kaçırabiliyorlar. Bizim işimiz ise onların kendi fiziksel baskı odası imkanları dahilinde alabildikleri en kaliteli baskı şeklini devamlı hale getirecek bir takım çalışmalar yapmak. Örneğin alkolsüz baskıya geçmek de aslında kalitenin stabilizasyonu için bu çalışmalardan biri. Bunun yanında makine bakım programı yazdığımız matbaalarda da kalitenin üst düzeyde tutulması, iş olmaktan çıkıyor.

10

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

“Aslına bakarsanız sanılanın aksine matkim clinic bu servisler için ücret almıyor. Toplam kalite ve standardizasyonun toplam faydada tüm sektöre kazandıracağı inancı ile biz bu servisleri veriyoruz. İşin en kolay kısmı ise matkim clinic’e ulaşmak.

ne gibi iyileştirmeler yapılabileceği konusunda mutabakata varılmış ve son olarak önümüzdeki günlerde ne gibi yeni baskı çeşitlerinin deneneceğini konuşuyor olabiliyoruz. Bunun dışında biz iyi, kaliteli ve güzel çalışmaların çok hızlı ağızdan ağıza yayıldığına çok fazla şahit oluyoruz. Bir matbaada yapılan çalışmalar hemen diğer matbaalara da yayılıyor ve bazı haftalar bu taleplere yetişmekte dahi güçlük çekebiliyoruz.” servisimizdeki arkadaşlarımız da matbaacı dostlarımız için çalışıyorlar. Örneğin yurt dışında çeşitli teknikler ile basılmış olan materyallerin toplanması, baskı tekniklerinin öğrenilmesi ve bunun matbaacı dostlarımıza aktarılması için çalışan ayrı bir grubumuz var. Bu örnekler toplandıktan sonra üzerinde kağıdın cins ve yapısından tutun mürekkebin, yaldızın, lakın veya verniğin o baskıya ne gibi değerler katabileceğini anlıyor çözüyor ve matbaacılara sunuyoruz.” matkim clinic nasıl çalışıyor? matkim clinic’in nasıl çalıştığını, sorduk Yılmaz’a. Öyle ya hasta olan doktora gider. Acaba matbaalar da bu konuda matkim’den yardım istiyorlar mı yoksa matkim mi bu konuda matbaalara teklif sunuyor. “Her ikisi de” diyor Yılmaz ve ekliyor: “Örneğin bazı durumlarda matbaacı arkadaşlarımız bizi baskıda yaşadıkları problemleri anlatmak ve birlikte çözüm bulmak için çağırmalarına rağmen gün sonunda o problem çoktan çözülmüş, kalite konusunda stabilizasyon için matbaa içerisinde

matbaa&teknik

Tamamen ücretsiz! matkim clinic tüm bu hizmetleri tamamen ücretsiz veriyor. “Sonuçta sektörümüz kazanmış olacak”, diyor Yılmaz. matkim clinic’e nasıl ulaşılacağını ise şöyle anlatıyor: “Aslına bakarsanız sanılanın aksine matkim clinic bu servisler için ücret almıyor. Toplam kalite ve standardizasyonun toplam faydada tüm sektöre kazandıracağı inancı ile biz bu servisleri veriyoruz. İşin en kolay kısmı ise matkim clinic’e ulaşmak. Matbaacı dostlarımızın bunun için uzun formlar doldurmalarına gerek yok. matkim firmasının telefonlarından halkla ilişkiler bölümünden randevu almaları durumunda o hafta veya ayki program yoğunluğuna göre karşılıklı randevu sistemi ile gerekli teknik ve uzman arkadaşlarımız matbaanın yerine göre kendilerini uygun olan en kısa zamanda ziyaret ederek ne şekilde yardımcı olabileceklerini gözden geçiriyorlar.”

ocak 2014 january

12



ayın konusu

45 Yıllık Bilgi ve Birikim 45 yılın bilgi ve tecrübesini yurt dışındaki ortaklarımızın kendi konularında uzun yıllara dayanan bilgi ve tecrübeleri ile harmanlayarak matbaacı dostlarımıza doğru ve efektif bir şekilde yansıtabilmek bizim en büyük görevimiz.

Matkim matbaa kimyasalları şirketinden Tan Yılmaz, 2014 yılında matbaacıların baskı kalitesini stabil tutmaları, baskıya artı değer kazandırmaları ve sorunlarına reçeteler yazmayı hedeflediklerini, anlatıyor. Bugüne zaten bu çalışmaları yürüttüklerini anlatan Yılmaz, şirketin 45. Yılında “bu destekleri tek bir çatı altında toplayarak matkim clinic başlığı ile onların yanında olmaya devam edeceğiz”, diyor: matbaa&teknik: 2014 itibarı ile 45. yılınızı kutlayacaksınız. Bu tecrübeyi pazara nasıl yansıtıyorsunuz? 2014’de bu konuda ne gibi geliştirmeleriniz olacak? Tan Yılmaz: 2014 yılı, matkim matbaacılık kimya sanayii’nin 45. yılı olması vesilesi ile de bizim için ayrı bir özelliğe sahip. 45 yılın bilgi ve tecrübesini yurt dışındaki

14

ortaklarımızın kendi konularında uzun yıllara dayanan bilgi ve tecrübeleri ile harmanlayarak matbaacı dostlarımıza doğru ve efektif bir şekilde yansıtabilmek bizim en büyük görevimiz. Hata kabul etmeyen, hızın ve kalitenin en üst düzeyde uygulanması gereken sektörümüz asıl oyuncuları olan matbaalarımızın işlerinde farklılaşması, kalite artırımı ve yaşadıkları baskı problemlerinin çözümünde biz de hızlı ve kuvvetli teknik ve danışma servislerimiz ile zaten son yıllarda başlattığımız desteklerimizin sanılanın aksine ÜCRETSİZ olduğunu bir kez daha belirtmek isterim. Türkiye’nin dört bir yanındaki matbaacı dostlarımız gerek yeni baskı teknikleri olsun, gerek ellerindeki makine parkurları ile ne şekilde farklı baskılar

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

yapabilecekleri konusunda olsun ve en önemlisi ise baskı kalitelerinin arttırılması konusunda da kendilerine bir telefon uzaklığındayız. Önümüzdeki sene ise bu destekleri tek bir çatı altında toplayarak matkim clinic başlığı ile onların yanında olmaya devam edeceğiz. matbaa&teknik: matkim takip ettiğimiz kadarıyla zaten baskıda farklılaşmaya yönelik dünya markaları ile ortaklık yapıyor, baskıdaki yeni trendler çalışmalarınızı yönlendiriyor mu? Tan Yılmaz: Bu sorunun cevabı aslında çok geniş. Bildiğiniz gibi yurt dışında çözüm ortaklığı yaptığımız firmalar da matkim’in ana prensibi olan kalite ve yenilikçiliği kendilerine konularında düstur edinmiş olan firmalar ve tüm dünya pazarlarındaki yenilikleri takip eden ve halihazırda bu yeniliklerin oluşturulmasında da söz sahibi olan firmalar. Bu çalışmaları kısaca özetlemem gerekirse; RADIOR; Fransa orjinli tek işi altın yaldız, gümüş yaldız ve florasan mürekkepleri üretmek olan; ofset, serigrafi, flekso ve web baskılarında en zor uygulabilen bu mürekkepleri uygulayıcılar için hem kolay hem de kaliteli hale getiriyor. Her özel iş için ayrı metal mürekkepleri kullanılması gerektiği kavramını bizlere öğreten Radior’da selefon uygulamaları için ayrı, IML baskılar için ayrı, alkolsüz baskılar için ayrı mürekkeplerin

matbaa&teknik

2013 senesinde 120’nin üzerinde matbaaya kendi makineleri üzerinde teknik destek verdik ve bundan da iki taraf olarak çok faydalandığımızı söyleyebilirim. kaliteyi arttırmada ne kadar önemli olduğunu, üzerine baskı yapılabilen ve özel efektler alınabilen zemin mürekkepler gibi matbaacıların yenilikçi fikirlerine ilham veren özel ürünleri ile bu alanda yenilikçiliğinden her daim söz ettiriyor. WEILBURGER; Almanya’nın en önemli kaplama firmalarından biri. 11 ülkede bin 200’ün üzerinde çalışanı ile hizmet veren Weilburger Group’un en büyük özelliğ,i çalışan sayısının %30’a yakınının AR-GE ve teknik servisten oluşması. Dispersiyon, UV ve yağ bazlı vernik uygulamaları ile matbaacılarımızın bastıkları işlerin farklılaşmalarında çok önemli rol oynuyorlar. ABC/ALLIED; Amerika menşeili ABC ile ortaklığımız 2013 senesinde başlamasına rağmen özellikle alkolsüz baskı ve makine bakımı konusunda dünyanın lider

ocak 2014 january

16


ayın konusu

firmalarından biri olan ABC ürünleri ülkemizde çok kısa zamanda çok büyük kabul gördü. matkim ile ABC firmasının joint Venture yatırımı olan ABC/Matkim firması ile Ortadoğu, Afrika ve Balkanlar’daki ülkelerin Türkiye’ye bağlanması ihracatın artması konusunda ülkemiz için de çok önemli. Bu firmaların dışında kendi markalarımız olan Salenygraph baskı kimyasalları, Polytex Tutkalları ve Thor baskı altı blanketleri ile çağın gerekliliği doğrultusunda sürekli yeni ürünler ve gelişmiş formüller üzerinde de çalışmaya devam ediyoruz. matbaa&teknik: Tüm bu firmaların yapmış olduğu çalışmalardan hangisinin öne çıktığını düsünüyorsunuz? Matbaacılara bu yenilikleri ne şekilde sunuyorsunuz? Tan Yılmaz: Aslına bakılırsa bu ürünlerdeki gelişmeleri birbirlerinden ayırmak çok da doğru olmaz. Yeni baskı trendleri geliştikçe ona uygun malzemeler de her alanda gelişiyor. Örneğin IML baskı son yıllarda hızlandıkça Weilburger bu baskı şekline uygun çeşitli laklar, Radior çeşitli yaldız mürekkepleri, ABC/Matkim bu baskıya uygun hazne suları ve makine bakım ürünleri geliştiriyor. Biz de matbaacı dostlarımıza yenilikler götürdüğümüzde onlara çalıştıkları alana uygun olarak dünyadaki gelişmeler hakkında bilgiler vererek çeşitli baskı örneklerini gösteriyor ve bu baskıları kendi imkanları

matbaa&teknik

dahilinde nasıl ve hangi ürünleri ne şekilde kullanabileceklerini göstererek daha önce denemedikleri çeşitli baskıları yapmaları konusunda cesaretlendirmeye çalışıyoruz. matbaa&teknik: Bayii ve müşterilerinizi ne şekilde bilgilendiriyor veya eğitiyorsunuz? Tan Yılmaz: Bayiilerimizin ve müşterilerimizin yeniliklerden haberdar olması ve bunu uygulamaları konusunda en doğru ve efektif sistemin yerinde ve hatta kendi makineleri üzerinde yapılmasının doğru olduğunu düşünüyoruz. 2013 senesinde 120’nin üzerinde matbaaya kendi makineleri üzerinde teknik destek verdik ve bundan da iki taraf olarak çok faydalandığımızı söyleyebilirim. Biz dostlarımıza öğrendiklerimizi aktarırken onların da kendi tecrübelerini bizlere aktarması gerçekten toplam kalitede çok değerli. matbaa&teknik: Sizce baskının geleceğinde ne var? Tan Yılmaz: Biz baskının geleceğinin ofset, flekso veya dijital olarak kısır bir tartışma içerisinde kategorize edilmesine karşı duruyoruz. Her baskı dinamiği gelişmeye hala aç ve bu açlık sürekli doyurulmalı. Biz baskıların boyut değiştireceğini daha çok algıya hitap edebilmek için daha farklı ve kaliteli olacağına ise kesin gözü ile bakıyoruz. Bu röportaj vesilesiyle de tüm matbaacı ve tedarikçi dostlarımızın yeni yılını kutlarım ve başarılı bir 2014 geçirmelerini dilerim.

ocak 2014 january

17


ayın konusu

Tabaka Ofsette Daha Verimli Baskı Böttcher ile bakım için daha az zaman harcayarak daha yüksek hızlarda sürekli baskı yaparsınız ve aynı zamanda kalitenizi arttırır ve bu kaliteyi korursunuz. Serdar ÖZER / Böttcher Türkiye Tabaka ofset baskı makineleri hatta tüm tabaka ofset baskı süreci sürekli evrim halinde. Artık makineler daha büyük, daha hızlı ve daha üretken hale geldi. Basılı ürün açısından gereksinimler ve beklentiler daha farklı ve daha zorlu bir hale geldi. Katma değerli baskı; anahtar kavram haline geldi. Yeni ebatlar ve yenilikçi efektler basılı ürünlerin çehresini değiştirmiş durumda. UV teknolojisi ve özel efektli mürekkepler, basılı görsele daha önce görülmemiş parlaklık ve canlılık katıyor. Yeni baskı altı malzemeler ve laklar tamamıyla yeni basılı ürünlerin geliştirilmesine olanak sağlıyor. Ve tüm bu yeniliklere rağmen, maliyetler ve üretkenlik konusu matbaacıyı daha büyük baskı altında tutuyor. Çünkü baskı makinesine yapılan ve yapılacak yüksek maliyetli yatırımın en kısa sürede geri dönmesi, karşılanması gerekiyor. Günümüzde yatırımın geri dönüşü en önemli parametre haline gelmiş durumunda. En önemli noktada bizi bulacaksınız Mürekkebin kağıtla buluştuğu yer, Böttcher’i bulacağınız yerdir. Bizim ürünlerimiz baskı sürecinin adeta kalbi gibidir. Ürünlerimiz; basılı ürünlerinizin günden güne, geceden geceye aynı kalitede ve istikrarda olmasını sağlar. Böttcher ürünleri işe giriş ve bakım sürelerini azaltır. Böttcher ile bakım için daha az zaman harcayarak daha yüksek hızlarda sürekli baskı yaparsınız ve aynı zamanda kalitenizi arttırır ve bu kaliteyi korursunuz. Baskı blanketleri – Tüm ihtiyaçlar için yüksek teknoloji Blanketler imajı kağıda taşır ve bu yüzden basılı sonuç üzerinde çok özel ve önemli etkileri vardır. Baskı hızı ve genişliğinden bağımsız olarak özellikle yüzey dokusu ve dokuma karkasın yapısı ve sıkıştırılabilirliği basılan imajın istenen kalitede olup olmamasını belirler. BöttcherTop blanket serisinde her türlü uygulama için optimize edilmiş blanketler bulunmaktadır. Stabil ve dayanıklı karkas üzerinde bulunan çok yönlü kauçuk yüzey katmanları her türlü mürekkepleme sistemi ve her türlü kağıtta güvenli çözümler sunar. Mükemmel sinerji ve uyum Mürekkep merdaneleri, nemlendirme merdaneleri, kimyasallar ve blanketlerle tabaka ofset baskı için

18

mükemmel sinerji, mükemmel uyum. Sistemin bileşenleri tabaka ofset baskının gereksinimleri için özel olarak geliştirilmektedir. Böttcher’in bünyesinde bulunan uzmanlar, baskı sürecinde karşılaştığınız tüm problemlere çözüm bulmak için yardıma hazır durumdalar. Sisteminizde sorunlar varsa tespit ve nedenini bulmak, etkili çözümler sunarak uygulamasını gerçekleştirmek, sonrasında ise sürecin optimizasyonunu sağlayarak işletmenizi daha karlı duruma getirmek için yardıma hazır bir ekip. Ve sizin düşüncelerinizi dinleyerek, vizyonunuzu paylaşarak bunları yeni ve yenilikçi ürünlere dönüştürme becerisine sahip bir Ar-ge ekibi. Hepsi Böttcher’de. Baskı merdaneleri ve uzun servis ömrü İster nesnel, isterse öznel bakın; Böttcher her anlamda dünyanın bir numaralı merdane üreticisi. Neden mi? Çünkü merdanelerimiz fabrika çıkışlı baskı makinelerinin orijinal ekipmanı, OEM durumunda. Çünkü yeni veya ikinci el makine kurulumlarında en fazla

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

tercih edilen merdane markası Böttcher. Çünkü Böttcher modern mürekkeplerin her tipi için özel olarak mürekkep ve nemlendirme merdaneleri geliştirmiştir. Aynı şekilde UV ve kombi uygulamalarda en iyi performans ve en uzun kullanım ömrü için özel kauçuk formülasyonları geliştirilmiştir ve bu merdaneler de makine üreticilerinin OEM parçalarıdır. Çünkü nemlendirme merdaneleri konusunda, müşterilerimiz ister alkollü, ister düşük isterse alkolsüz baskı için, isterse UV uygulamalar için en uygun ve en sağlam merdaneyi gene Böttcher’de bulmaktadırlar. Çünkü bünyemizde bulunan uzmanlar ekibi araştırma ve geliştirme faaliyetleri yürütmekte, pazarda kullanılan en son mürekkep ve lak teknolojilerine ayak uyduran kauçuk malzemeler geliştirmektedir. Örneğin UV uygulamalar için geliştirilen yeni bir kauçuk sayesinde UV mürekkeplere dayanımı mükemmel şekilde arttırılmış merdaneler üretebilmekteyiz. Benzer şekilde bitkisel bazlı mürekkepler için yeni bir merdane kauçuğu geliştirdik. Sonuç: Böttcher olarak biz müşterimize daha istikrarlı bir baskı süreci ve daha uzun servis ömrü vaat ediyoruz. Katma değeri yüksek baskı kimyasalları Şayet merdaneler baskı sürecinin kalbi ise hazne suyu katkısı ve mürekkebi de kan olarak nitelendirmek yanlış olmaz. Her türlü nemlendirme sisteminde, her çeşit mürekkep ve kağıt ile teknik ve ekonomik olarak mümkün olan en iyi düzeyde sonuçlar elde edilmesini sağlayan hazne suyu katkılarımız mevcut. Daha az tüketim ve sarfiyat ile daha istikrarlı su-mürekkep dengesi,

merdane ve blankette birikme yapmadan daha stabil bir baskı süreci. Hazne suyu katkısı yanında aynı zamanda Böttcher merdane ve blanket temizliği için lider solvent ve bakım ürünleri üreticisidir. Otomatik yıkama sistemlerinin her tipi için özel olarak tasarlanmış geniş bir yıkama solventi serimiz bulunmaktadır. Filtrelenebilir solventler alanında iddia ediyoruz kimsenin Böttcher kadar tecrübesi yoktur.

Epson’un Yeni Orijinal Şişe Mürekkepleriyle

Baskı Maliyeti Minimuma İniyor 500 sayfa baskıyı 2,5 TL’ye elde etmek Epson orijinal mürekkepleriyle artık mümkün! Dünyada ve Türkiye’de bir ilke imza atarak orijinal tank sistemli yazıcıları pazara sunan Epson’un, yine bu yazıcılara özel mürekkepleri baskı maliyetinde devrim yapıyor. Epson L serisi yazıcılarla teslim edilen 70 ml’lik mürekkep şişeleriyle doküman baskısında 500 sayfa 2.5 TL’ye gelirken, L800 fotoğraf yazıcısında bir fotoğrafın baskı maliyeti 12 kuruş. Toplam satın alma maliyeti açısından son derece uygun bir durum oluşturan bu yeni mürekkep teknolojisi, yine kendinden orijinal tanklı mono WorkForce M serisi için de geçerli. Sadece siyah baskıya imkan tanıyan serinin 140 ml’lik iki şişe mürekkebiyle bin sayfa baskıyı 8.5 TL’ye elde etmek mümkün.

matbaa&teknik

ocak 2014 january

20



ayın konusu

Dyo inks ile “dikili ağacım var” Dyo Matbaa Mürekkepleri, Doğa ve Çevre Koruma Şehircilik Hizmetleri’nin daha yeşil bir Türkiye için başlattığı “Dikili Bir Ağacım Var” kampanyasına katılarak, tüm iş ortaklarına Manisa Karaağaçlı’da dikilen fidanlardan hediye etti.

Dyo Matbaa Mürekkepleri, müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun en yeni çözümleri sunarken, çevreye ve doğaya verdiği önemle de dikkat çekiyor. Dyo Matbaa Mürekkepleri, bir parçası olduğu Yaşar Holding’in sürdürülebilirlik vizyonuna uygun bir şekilde, çevreye olan sorumluluğunu farklı alanlarda desteklediği projeler ile gösteriyor. Bu yaklaşımın son örneği de “Dikili Bir Ağacım Var” kampanyası oldu. Dyo Matbaa Mürekkepleri, Doğa ve Çevre Koruma Şehircilik Hizmetleri’nin daha yeşil bir Türkiye için 22

başlattığı “Dikili Bir Ağacım Var” kampanyasına katılarak, tüm iş ortaklarına Manisa Karaağaçlı’da dikilen fidanlardan hediye etti. Dyo Matbaa Mürekkepleri Genel Müdürü Yakup Benli, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Çevrenin ve doğal kaynakların korunması amacıyla tüm çalışmalarımızda çevremiz için yaratılacak değişimlere katkıda bulunmaya gayret ediyoruz. Destek olduğumuz bu kampanya ile iş ortaklarımız adına dikilen fidanlar doğada Akasya, Çınar ve Dişbudak fidanı olarak büyüyüp, yeşerecek” dedi.

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

Flekso ve Rotogravür Baskı Uygulamaları

Mürekkep Kullanımında Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar Mete KARABAĞ / DYO Matbaa Mürekkepleri ArGe ve Teknik Destek Müdürü Likit Mürekkepler ve Metal Ambalaj Sistemleri Fleksible ambalajda dizaynların baskı açısından gittikçe kompleks bir hale geldiği; çevre ve insan sağlığı açısından regulasyon ve kanuni düzenlemelerin arttığı; gerek baskı yapan firmaların gerekse baskılı ambalajları kullanan nihai tüketicilerin kalite beklentilerinin giderek yükseldiği günümüzde; baskı prosesi giderek daha karmaşık ve dikkatli olunması gereken bir süreç halini almıştır. Flekso ve rotogravür baskıda; mürekkebin doğru kullanımı baskı prosesinin kalite ve performansını direkt olarak etkilemektedir. Geçmişten günümüze, baskı ustaları ve operatörlerinin işletme tecrübeleri ve ‘’doğru bilinen yanlışlar’’ harmanlanarak, baskıda yıllardır aynı problemlerin yaşanmasına sebep olmaktadır. Flekso ve rotogravür baskı sistemlerinde, mürekkep kullanımında dikkat edilmesi gerekli ana öğeleri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz: • Her baskı sistemi/baskı malzemesi için mürekkep tedarikçisinin önerdiği mürekkep serisinin kullanılması gerekmektedir. • Her mürekkep serisinin mutlaka sadece kendi renk açıcı verniği (verschnitt) ile kullanılması gereklidir.

24

• Mürekkeplerin baskıda kullanılmadan önce mutlaka iyice karıştırılarak homojen hale getirilmesi önemlidir. • Baskı öncesi mürekkep, mürekkep tedarikçisinin önerdiği incelticiler (solvent(ler) veya su) kullanılarak ve dizayna göre kuruma hızları da göz önünde bulundurularak inceltilmelidir.

ocak 2014 january

matbaa&teknik


ayın konusu

• Adezyon promoter içeren solvent bazlı NC reçineli mürekkeplerde, mürekkep içerisinde bulunan adezyon promoter’ın reaksiyona başlayıp tam bir kürlenme sağlayabilmesi için baskı malzemesinin kurutma sırasında min 55-60 C sıcaklığa ulaşmış olması gerekmektedir. Burada gözden kaçmaması gereken nokta; baskı makinasındaki kurutma set değeri ile baskı malzemesinin gerçekte maruz kaldığı sıcaklık arasında fark olabilmesidir. • Baskı sonrası, baskılı malzemede gerek üst baskı gerekse laminasyonlu işlerde solvent kalıntısının minimum olması için doğru sıcaklık değerlerinin yanısıra; kurutma tünellerinde doygun solvent buharının olmasını engellemek için emiş ve temiz hava beslemelerinin yeterli debide olması gerekmektedir. • Baskıların her zaman doğru mürekkep viskozitelerinde yapılması önemlidir. Bunun için ilk şart doğru viskozite ölçümüdür. Genellikle doğru şartlarda tutulmayan viskozimetre kaplarında kuruma, dolayısıyla akışın olduğu delikte tıkanma veya fark edilemeyecek daralmalar olabilir. Bu da viskozitenin gerçek halinden daha yüksek ölçülmesine ve dolayısıyla gerekenden daha fazla incelticinin (solvent veya su) mürekkebe ilave edilmesine sebep olmaktadır. Düşük viskozitede baskı ise, rengi yakalayamama, sıçratma, akma gibi bilinen baskı problemlerine neden olacaktır. • Viskozite ölçümünde ve ayarında, ortam sıcaklığının etkisi unutulmamalıdır. Bilindiği gibi viskozite ve sıcaklık ters orantılı olup, ortam sıcaklığı düştükçe viskozite artmakta, ortam sıcaklığı yükseldikçe viskozite düşmektedir. Baskı esnasında, viskozite ayarı yapılırken, işletmenin hava sıcaklığı göz önünde bulundurulmalıdır. • Yaz aylarında baskı silindiri ve klişelerde yaşanan kuruma problemine karşılık kullanılan geciktirici solventler büyük dikkatle kullanılmalı, kurutma yetersizliği sonucu solvent kalıntısı olarak kalacak olan yavaş (geciktirici) solventin koku ve laminasyonlu işlerde delaminasyona sebep olacağı unutulmamalıdır. • Baskıda hiçbir farklı mürekkep serisi birbirine karıştırılarak kullanılmamalıdır. Bazen bir işten kalan çıkma mürekkep daha sonraki bir işte kullanılan farklı bir mürekkep serisinde yedirilebilmektedir. Böyle bir uygulama, kullanılan mürekkebin baskı ve baskı sonrasındaki teknik özelliklerini azaltıcı etki meydana getirebilir. Bahsettiğimiz küçük ama önemli detaylar baskı kalite ve performansını direkt etkileyen unsurlardır. Unutmamak gerekli ki; başarı detaylarda gizlidir.

matbaa&teknik

25


ayın konusu

Dyo, 45. Kuruluş Yıldönümünü Kutladı Baskılara renk veren Dyo Matbaa Mürekkepleri 45 yaşında

Türkiye’de ilk kez yerli matbaa mürekkebi üretimini başlatan ve basım sektörünün ülkemizdeki gelişimine önderlik eden Dyo Matbaa Mürekkepleri, kuruluşunun 45. yılını çalışanlarıyla birlikte kutladı. Kaliteli üretim, hizmet güvencesi ve müşteri memnuniyetini ön planda tutarak, ilk günkü heyecanıyla faaliyetlerini sürdüren Dyo Matbaa Mürekkepleri, her yıl daha da yükselen başarı çıtasıyla sektörün öncüsü olmanın gururunu yaşıyor. Dyo Matbaa Mürekkepleri’nin 45’inci kuruluş yıldönümü kutlamasının yapıldığı törene; Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı, Yaşar Holding İcra Başkanı Dr. Mehmet Aktaş, Yaşar Holding Boya Grubu Başkanı Ahmet Yiğitbaşı ve Dyo Matbaa Mürekkepleri Genel Müdürü Yakup Benli katıldı. Törende yapılan konuşmalarda müşterileri ve bayileri nezdinde güçlü bir

26

marka algısına sahip Dyo Matbaa Mürekkepleri’nin ilerleyen yıllarda da lider konumda olması için çalışmalara devam edileceği vurgulandı. Kuruluş kutlamasında, Dyo Matbaa Mürekkepleri’nde 5, 10, 15, 20 ve 25 yıldır görev yapmakta olan 32 çalışanına katkılarından dolayı teşekkür sertifikaları da takdim edildi. Enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik konusunda yaptığı çalışmalarla öne çıkan Dyo Matbaa Mürekkepleri, sektörün gelişimine de katkıda bulunuyor. Türkiye çapında düzenlediği eğitimlerin yanı sıra basım sektöründe kalite göstergesi olan FOGRA PSO (Ofset Baskı Süreç Standardı) belgelendirmesinin tüm süreçlerinde firmalara destek oluyor. Matbaa mürekkepleri sektöründe pek çok ilke ve yeniliğe imza atmış olan şirket, bölgenin en büyük üreticileri arasında yer alıyor ve 15’in üzerinde ülkeye ihracat yapıyor.

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

Flint Group’tan Yeni UV Mürekkep ve Laklar

Flint Group Launches UV Low Energy Curing, Highly Reactive Inks and Coatings Şirket yaptığı açıklamayla da en son göz alıcı, UV düşük enerji kürleme, son derece reaktif mürekkep ve kaplama sistemleri Ultraking® XCURA’nın piyasaya sürüleceğini duyurdu.

Flint Group, önde gelen OEM’ler ve lamba üreticileriyle birlikte, Ultraking XCURA ismi altında düşük enerjili UV kurutmalı mürekkepleri ve kaplamalarının lansmanını duyurdu. XCURA’nın temel özelliklerinden birisi bir ürünün belirli gözeneksiz ve standart kaplanmış ve kaplanmamış baskı altı malzemelere baskı yapabilecek olması- bu da matbaaların kalite ve esnekliğe kısa zaman içinde ihtiyaç duyduğu durumlarda büyük bir avantaj. XCURA ürünlerinin son derece yüksek renk direnci, mükemmel mürekkep/su stabilitesi var. Daha düşük enerji seviyeleri gerektiriyor. Ayrıca ISO 28461’e ve ISO 12647-2 standartlarına uyuyor. Yeni düşük enerjili lamba teknolojisiyle ciddi ekolojik avantajlar sağlanabilir, örneğin lambalar, 290 nm altındaki dalga boyutlarını filtreleyebiliyor. Yani ozon üretilmez, böylece egzos ihtiyacı tamamen ortadan kalkıyor. Buna ek olarak ısı, özel lamba tasarımı ve kontrol teknolojisiyle kontrol edilebiliyor. Global Araştırma ve Ürün Geliştirme Bölümü Müdürü Rod Balmer, bu yeni parametrelere göre mürekkep ve kaplama geliştirmenin zorluklarından şöyle bahsediyor: “Bu mürekkepler, spektrumun yüksek tarafında emilim yapan çeşitli photoinitiator’lar kullanılarak formüle ediliyor ve yüksek hızlı kurutma için optimize edilmiş durumda. Bu mürekkepler son derece reaktif ve birden fazla UV lambalarına ihtiyaç duyulmuyor, böylece matbaanın işletme masrafları düşmüş oluyor.”

28

Flint Group in collaboration with leading OEMs and lamp manufacturers has developed and is now launching a full range of low energy UV curing highly reactive inks and coatings under the name Ultraking® XCURA. One of the unique key features of XCURA is that one product will print on certain non porous, as well as standard coated and uncoated substrates - a real winner where printers need quality and flexibility on tight schedules. XCURA products have a very high colour strength, display excellent ink/water stability and require lower levels of energy to operate. They also comply with ISO 2846-1 and are suitable for printing to ISO 12647-2 standard. Considerable ecological advantages are derived from the new low energy lamp technology, not least of which is that the lamps filter out or eliminate wavelengths below 290 nm. Consequently there is no ozone created, hence the need for exhaust is completely removed. In addition heat is controlled due to unique lamp design and control technology. Rod Balmer, Director of Global Research and Product Development, Flint Group explains some of the challenges of developing inks and coatings to operate under these new parameters, “These inks are formulated using a selection of photoinitiators which absorb at the higher end of the spectrum and are optimised for high speed curing. These inks are highly reactive, the need for multiple UV lamps is not necessary, thus reducing operating costs for the printer.”

Flint Group is at the forefront of ink and coatings development technology and announced the launch of the superb UV Low Energy Curing, Highly Reactive Inks and Coatings system, Ultraking® XCURA!

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

Flint Group’un UV Ürün Yönetim Müdürü Richard Wilson, XCURA’nın infra-red kurutma ve ılık hava ile kurutmayı ortadan kaldırarak enerji maliyetlerinden tasarruf edebilecek matbaalar için çekici olabileceğini söylüyor: “Ticari matbaacıların giderek daha kısa teslim zamanlarıyla çalışmaları gerekiyor, hatta bazen işlerin ertesi gün teslim edilmesi isteniyor. Düşük enerjili UV kurutma sayesinde matbaalar bu yeni hedefler doğrultusunda çalışma yapabilecekler. Özellikle web-to-print sektörünün bu teknolojiyi ilk kullanacaklar olduğunu düşünüyoruz. Çünkü üretim zamanında ciddi bir düşüş sağlıyor, aynı zamanda geleneksel UV’den çok daha düşük bir giriş maliyeti var.”

Richard Wilson, UV Product Management Director, Flint Group believes XCURA will be attractive to the fast turnaround conventional printers who can save energy costs by eliminating infra-red drying and warm air drying for water based coatings, turning around work in a matter of minutes, saving on work-inprogress and improving delivery times. “As commercial printers are pushed to offer shorter and shorter lead times, work-in-progress must be kept to a minimum and jobs have to be turned-around for next day delivery. Low energy UV curing will allow the conventional commercial printer to manufacture to these new targets. We can see the web-to print sector in particular being early adopters of this technology because of the dramatic reduction in manufacturing time and the lower entry cost than traditional UV” stated Wilson.

Karbon Saydamlık Projesi’nin (CDP) Orman Programı’nda

UPM, “malzeme sektörü lideri” Oldu CDP’nin 20 Kasım 2013 tarihinde açıklanan “Orman faaliyet raporu”na göre UPM, malzeme endüstrisinde sektör lideri seçildi. 5 tarımsal ticari ürünün (palm yağı, soya, biyoyakıtlar, kereste ve hayvancılık ürünleri) kullanımı, ormansızlaşmanın en büyük sebeplerinden. CDP’nin Orman Programının firmalardan beklentisi de, bu ürünlerin kullanımı sebebiyle ormansızlaşma risklerini artırmada ne kadar pay sahibi olduklarını açıklamaları. CDP’nin CEO’su Paul Simpson, şu açıklamayı yaptı: “Tedarik zincirinde ormansızlaşma risklerini belirlemek için attığı adımlarda gösterdiği liderlikten dolayı UPM’nin çalışmalarını takdir ediyoruz. Diğer bir çok firma, bu risklere olası katkılarını anlamıyor. CDP’de biz, dünyanın en büyük sistemini iş dünyasına sunarak, bu operasyonel, itibari ve tedarik zinciri risklerinin iş dünyası tarafından anlaşılıp açıklanmasına ve yatırımcıları bu değerin etkileri konusunda bilgilendirmeye çalışıyoruz.

matbaa&teknik

UPM Çevre ve Sorumluluk Departmanı Başkanı Päivi Salpakivi-Salomaa’nın yorumu ise şöyle: “UPM’nin Biofore yaklaşımı yenilenebilir olmaya dayanır. Bu sebeple elyaf kaynaklarını ve tedarik zincirini bilmek bizim için son derece önemlidir. UPM, operasyonlarının olduğu her yerde sürdürülebilir ormancılığı desteklemektedir. Şeffaflığı ve verifikasyonları adım adım artırdık; ve bunu yapmaya devam ediyoruz.” UPM tüm odun ve odun elyafını sürdürülebilir şekilde tedarik ediyor ve şirketin ormanları ve plantasyonları sertifikalı. UPM’nin tüm odun tedariki, üçüncü parti gözetim zinciri onayına sahip. Gözetim zinciri ve orman sertifikaları, yasal ve sürdürülebilir odun tedarikini geliştirmenin yolları. CDP’nin raporuna CDP’nin web sayfasından ulaşılabiliyor: https://www.cdproject.net/CDPResults/CDP-global-forests-report-2013.pdf

ocak 2014 january

30



ayın konusu

Fujifilm, Çevre Dostu Ürünlerini Tanıtmaya Devam Ediyor Genel Müdür Cengiz Metin, “Ticari baskı sektörü, verimliliği yükseltecek ve maliyetleri azaltacak üretim biçimlerine yöneliyor” Çevreye verdiği önemi geliştirdiği teknolojilere de yansıtan Fujifilm, baskı teknolojilerindeki yeni ürünlerini sektörle paylaşmaya devam ediyor. “Çevre Dostu Ürünler Seminerleri”nin beşincisi İstanbul, Ankara, İzmir ve Azerbaycan’ın başkenti Bakü’den sonra 4 Aralık’ta Bursa Hilton Oteli’nde yapıldı. Seminerde; “Az kimyasallı kalıp teknolojileri, kimyasalsız kalıp teknolojileri, CTP, RIP ve dijital baskı sistemleri” başlıkları altında çevreci ürünler tanıtıldı. Fujifilm Dış Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Cengiz Metin, Fujifilm Avrupa Satış ve Pazarlama Müdürü Keigo Yoshizawa ve Fujifilm Grafik Sistemler Koordinatörü Ahmet Kocaman’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya, matbaa-baskı sektöründen firma temsilcileri katıldı. Ticari matbaalar kadar basın yayın kuruluşlarından da yetkililerin hazır bulunduğu toplantıda; doğanın kirletilmeden gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli bir rol üstlenen Fujifilm’in baskı sektöründeki ürünleri, büyük ilgi gördü. Baskıda son teknolojiler tanıtıldı Dijital baskı sistemleri ve çevreye duyarlı baskı kalıpları ile pazar ihtiyaçlarını karşılayacak ürünleri ve çözümleri sunan Fujifilm, Türkiye pazarında bu ürünlerin kullanımını teşvik ederek çevreye verdiği önemi ortaya koyuyor. Artan rekabet koşullarının ticari baskı sektörünü, verimliliği yükseltecek ve maliyetleri azaltacak üretim biçimlerine yönelttiğine dikkat çeken Fujifilm Genel Müdürü Cengiz Metin, “Ticari matbaalar, kendi ofset baskı makinelerinde

32

verimliliği arttırma çabası içindeler. Fujifilm, yeni kimyasalsız kalıbı Brillia PRO-T3 ile baskı ve matbaa sektörüne kolay ve sorunsuz üretim olanağı sunuyor. Bu ürünümüzde su ve kimyasal kullanılmadan çok hızlı ve yüksek kaliteli baskı yapmak mümkün oluyor. Üretimde verimlilik, kalite ve çevre duyarlılığına önem veren firmalar bizim hedef kitlemiz olarak yer alıyor” dedi. Ödüllü kalıp banyolama sistemi ZAC Fujifilm Grafik Sistemler Koordinatörü Ahmet Kocaman ise, “banyo koşullarını ve doğru tazeleme miktarını hesaplama imkanı veren” ödüllü kalıp banyolama sistemi ZAC hakkında bilgi verdi. Kocaman, bu sistemin kimyasal kullanımını en aza indirme, daha az su kullanımı, kolay servis imkanı, daha az bakım ihtiyacı, uzatılmış banyo ömrü ve hızlı kalıp üretimi ile diğerlerinden ayrıştığını belirtti. Fujifilm tarafından tüm dünyada ZAC sistemine sahip 6 bin makinenin kurulumunun yapıldığını belirten Kocaman, “ZAC sisteminde, yüzde 75 daha az kimyasal tüketimi mümkün. Ayrıca, monitör üzerindeki akıllı tazeleme sistemi sayesinde banyo koşulları ve tazeleme miktarının hesaplanarak istenilen oranlarda yapılabilmesi sayesinde banyo ömrü 15.000m2’ye veya 4 aya çıkıyor. Bu durumda kazanan dünyamız oluyor. Formülünde diğer banyolarda bulunan silikat’ı barındırmayan ZAC, kimyasalı banyo makinesi içinde kristalleşmeye yol açmadığından, çok daha kolay temizlenir. Bu da düşük bakım ve çalışma maliyeti demek” dedi.

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

Nitelikli ve Doğru Ürün, İyi Bir Teknik Destek Pazarda nitelikli ürün rekabetinin temel gereklerini sağlayan üreticilerle birlikte, sektör çalışanlarının sağlığına zarar veren, çevreye olumsuz izler bırakan, makinelerde hasar oluşturan, ucuz fiyatlı olup üretimde çok ciddi kalite ve üretim maliyetlerine neden olan ürünlerle mücadele etmek istiyoruz. matbaa&teknik: Fujifilm Türkiye olarak özellikle baskı kimyasalları pazarına ılımlı ve sakin bir giriş yaptınız. Baskı kimyasalları pazarında hedefleriniz, vizyonunuz ve pazarda ilerleme stratejiniz nedir? Ahmet Kocaman: Fujifilm, üstün nitelikli ofset baskı kimyasalları alanında dünyada önemli bir paya sahiptir. Çok iyi sonuçlar veren ve başarıyla kullanılan bu kimyasallar Fujifilm’in Türkiye’deki yeni yapılanmasıyla birlikte daha yoğun ve daha hızlı bir şekilde pazara sunulmaya başlandı. Tüm kalite yeterliliklerine sahip Fujifilm ürünlerinin tanıtılması da bu süreçte hızlandırıldı. Özellikle mevcut ürünlerin yanı sıra yeni teknolojiye sahip ürünlerin tanıtılmasına, düzenlenen eğitim seminerleri ve bayi toplantılarıyla ağırlık verildi. Ana hedeflerimizi şöyle sıralayabilirim; Sektörde kaliteli ürün farkındalığını oluşturmak, insan, makine ve çevre üzerinde tüm olumsuz etkileri en aza indirecek şartları oluşturmak, üstün ürün yeterliliğiyle birlikte farkındalık oluşturmak ve bu bakış açısıyla vizyonumuzu oluşturmaktadır. Pazarda nitelikli ürün rekabetinin temel gereklerini sağlayan üreticilerle birlikte, sektör çalışanlarının sağlığına zarar veren, çevreye olumsuz izler bırakan, makinelerde hasar oluşturan, ucuz fiyatlı olup üretimde çok ciddi kalite ve üretim maliyetlerine neden olan ürünlerle mücadele etmek istiyoruz. Sektörde niteliksiz ürün satmak suretiyle yaratılan zararların önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Fujifilm Türkiye olarak nitelikli ve doğru ürünü, iyi bir teknik destek vererek satmak amacındayız. Sektörün bu şekilde iyileşebileceğine inanıyoruz. Fujifilm Türkiye Grafik Sistemler Grup Koordinatörü Ahmet Kocaman, baskı malzemelerine ilişkin sorularımızı cevaplarken sektörün iyileştirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Kocaman “Sektörde niteliksiz ürün satmak suretiyle ortaya çıkartılan zararların önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz“ diyor ve ekliyor: “Fujifilm Türkiye olarak nitelikli ve doğru ürünü, iyi bir teknik destek vererek satmak amacındayız. Sektörün bu şekilde iyileşebileceğine inanıyoruz.“

34

matbaa&teknik: Fujifilm’in çevre kaygılarını biliyoruz.Baskı kimyasalları alanında çevre, kullanıcı ve tüketici sağlığını koruma anlamındaki hedefleriniz nelerdir? Ahmet Kocaman: Fujifilm, dünyanın en tanınmış ofset baskı kimyasalları üreticilerini bünyesine katarak, aralarındaki ürün geliştirme ve ürün birlikteliğini 2006 yılında tamamen eşleştirmiştir. Avrupa pazarında,

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

Belçika ve Almanya üretim merkezli PRESSMAX markası ile hizmet vermektedir. Bu büyük altyapı ve knowhow zenginliği, doğal olarak üstün nitelikli ürünlerin, işçi sağlığı, iş güvenliği, çevre ve son kullanıcının da sağlığını gözeten göz kamaştırıcı bir yapının doğmasını sağlamıştır. Kısacası Fujifilm, tüm bu etkileri gözeten bir üretim - satış hedefini sağlayacak yapıyı çoktan gerçekleştirmiştir. Her hedefte olması gereken sürdürülebilirlik şartı ise, bu yapının olmazsa olmazıdır. FUJIFILM’in PRESSMAX markası, ambalaj sektöründe; global ve yerel (Avrupa kapsamında) yasal belgelendirmelere sahip, gıda uygunluğu olan, Low-Migration nitelikli ürünleri ile ön plana çıkmayı başarmıştır. matbaa&teknik: Tüm baskı malzemeleri göz önünde bulundurulduğunda öne çıkan ürünler ya da bu dönemde en çok ilgi uyandıran ürünler nelerdir? Ahmet Kocaman: PRESSMAX markasının tüm Avrupa’da en tanınmış ürün grupları, tüm ofset baskı teknikleri (tabaka, heatset, coldset) için geliştirilen hazne suları ve solventlerdir. Geniş bir ürün yelpazesine

matbaa&teknik

Fujifilm’in PRESSMAX markası ile ofset baskı kimyasalları pazarında önceliği, çevre ve insan sağlığını korumaktır. Zor olan, bu özellikteki ürünlerin yüksek teknik beceriye sahip olmalarının sağlanmasıdır. PRESSMAX bunu kusursuz olarak sağlamaktadır. sahip bu kimyasallar, her türlü ihtiyaca cevap verecek niteliğe sahiptir. Ayrıca, laklar ve yardımcı tüm baskı kimyasallarının Fujifilm markası ile kişilik kazanan ürünleri de büyük ilgi uyandırmaktadır. Hardener (dH) katkısına varıncaya kadar detaylandırılan kimyasallar, kullanıcıların büyük beğenisini kazanmaktadır.

ocak 2014 january

36


ayın konusu

matbaa&teknik: Düşük enerji sarfına yardımcı olmak üzere geliştirilen ve düşük enerji ile kürleme yapan baskı sistemlerine paralel olarak geliştirilmiş ürünleriniz var mı? Bu alanda yeni gelişmeler ya da pazar payında bir artış bekliyor musunuz? Ahmet Kocaman: H-UV ofset baskı makinalarında, IPA-FREE hazne suları ile sorunsuz üretim sağlanmıştır. Hem UV, hem de konvansiyonel mürekkeplere, yaldız serileri de dahil olmak üzere duruş zamanlarını radikal biçimde azaltan faydalar sunulmuştur. PRESSMAX’ın kombi hazne suları, büyük kullanıcı memnuniyeti meydana getirmiştir. Bu alanda, yüksek parlama noktalı KOMBİ yıkama solventleri de gösterdikleri beceriler ile makine kullanıcılarının hayranlığını kazanmıştır. H-UV ve LED UV gibi teknolojilerin yaygınlık kazanacağı (yardımcı malzeme üreticilerinin de ürün çeşitliliği sağlayabilmesi ile) beklenen ve umut edilen bir sonuçtur. Ancak, çağımızın çevre-insan sağlığı duyarlılığı, Low-Migration ve gıdaya uygunluk kriterlerinin sağlanmasını zorlamaktadır. PRESSMAX bu ihtiyaçlara cevap vermektedir. matbaa&teknik: Fiyat – kalite parametresi ve uluslararası standartların gerektirdiği üretimin bu parametre ile değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususundaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz? Ahmet Kocaman: Nitelikli ürün, yeterliliğini belgelemek zorundadır. Belgelendirmelere sahip olmanın bir maliyeti vardır. AR-GE çalışmalarının ve global yeterlilik belgelerinin oluşturduğu maliyet, ürün bedelini etkilemektedir. Bu kaçınılmaz bir sonuçtur. Doğru olan da, rekabetin bu şartları yerine getiren üreticiler arasında gerçekleşmesinin sağlanmasıdır. Burada görev, tedarikçi firmalara düşmektedir. matbaa&teknik: Baskı malzemeleri konusunda var olan standartlar hangileridir? Matbaacı hangi standartların varlığını ön şart olarak almalıdır? Ahmet Kocaman: Genel standartlar ve yerel standartlar artık oldukça çeşitlenmiştir. Kullanıcılar genellikle ticari zorlamalar ile standart belirlemektedirler. Kalite yöneticileri artık tedarikçilerinden birçok yeterlilik belgesi talep etmektedirler. Tek standardın yeterli olduğu dünya geride kalmıştır. Matbaacılar, uluslararası büyük müşterilerinin özel standartlarını bile yerine getirmek durumunda kalmaktadırlar. Tedarikçi firmalar da yani bizler, matbaacıların taleplerine hazır olmaya çalışmaktayız. Fujifilm’in PRESSMAX markası ile ofset baskı kimyasalları pazarında önceliği, çevre ve insan sağlığını korumaktır. Zor olan, bu özellikteki ürünlerin yüksek teknik beceriye sahip olmalarının sağlanmasıdır. PRESSMAX bunu kusursuz olarak sağlamaktadır.

matbaa&teknik

37


ayın konusu

Talep Düşük Migrasyon ve Çevreci Ürünlere SunChemical’ın politikasında, ürünlerinin çevreye olan etkileri azaltmak vardır. Bu nedenle, hammaddeleri seçerken, EUPIA Raw material Exclusion List ve toksik ağır metallerle alakalı CONEG Yönetmeliklerinin gereklerini takip etmektedir. SunChemical Türkiye’den Emel Bek Özer’e geçtiğimiz yıl öne çıkan ürünleri ve gelişmeleri sorduk. En çok ilgi gören ürünlerin bitkisel esaslı mürekkepler ile düşük migrasyonlu gıda ambalajı mürekkeplerinin olduğunu anlatan Özer, SunChemical olarak çevreye verdikleri önemin altını çiziyor: matbaa&teknik: Özellikle baskı mürekkeplerinde 2013’de en çok öne çıkan talep alan ya da sorulan ürün hangisi idi? Emel Bek: 2013 yılında en çok talen alan mürekkep serilerimizde konvansiyonel baskı mürekkeplerinde SunLit™ Exact serimiz oldu. SunLit™ Exact PSO (Prosess Standart Ofset) serimizin tamamen bitkisel esaslı olması ISO 12647:2’ye göre formüle edilmiş olması sebebiyle büyük ilgi gördüğünü söyleyebilirim. Ayrıca bilindiği üzere SunChemical’ın politikasında, ürünlerinin çevreye olan etkileri azaltmak vardır. Bu nedenle, hammaddeleri seçerken, EUPIA Raw material Exclusion List ve toksik ağır metallerle alakalı CONEG Yönetmeliklerinin gereklerini takip etmektedir. Yine en çok talep gören serilerimiz arasında Low Migration Mürekkeplerimiz gelmektedir. Hem UV SunPak™ FLM serimiz, hem de konvansiyonel baskıda SunPak™ LMQ serimiz 2013 yılı içinde çok ciddi talep edilmiştir. Low Migration mürekkep serilerimizi , Low Migration Dispersiyon Lak, Haznesuyu ve diğer sarf malzemeleri ile destekliyor olmamız, aynı bağlamda da müşterilerimizin Low Migration baskı alanında teknik hizmeti aynı

çatı altından alması SunChemical’a olan talebi arttırmıştır. Ayrıca Sun Chemical, SunPak™ LMQ (Düşük Migrasyon Kalitesi) ürünleriyle baskı sektöründeki en büyük başarılardan biri olan InterTech™ teknoloji ödülünü almıştır. matbaa&teknik: Yükselen trendlere bakıldığında ambalaj ve etiketi önde görüyoruz. SunChemical’ın bu alanlarda sunduğu çözümler nelerdir? Emel Bek: Yukarıda da bahsettiğim gibi 2013 yılında özellikle ambalaj pazarında Düşük Migrasyon olarak hem mürekkep hem de dispersiyon lak alanında tüm ürünler tarafımızdan üretilmekte ve müşterilerimize ulaştırılmaktadır. Yine bu bağlamda Extra renk üretimlerinde, bu özelliğinin muhafazası için, normal imalat ortamından izole bir ortamda, farklı imalat ekipmanları ile imalat yapılması zorunluluktur. Çünkü migrasyon özelliği hassas olduğu için, ortamdaki buharlardan bile etkilenmektedir. SunChemical Düşük Migrasyon kalitesindeki tecrübesini Gebze Fabrikasında da sürdürmeye başlamış, hem UV hem konvansiyonel düşük migrasyon extra renk taleplerinizi karşılayacak ayrı bir üretim hattı kurmuştur. Etiket alanında ise UV teknoljileri alanında uzman Ar&Ge Mühendisimizin eşliğinde çalışmalarımıza hız verdik. Narrow web için ürettiğimiz SolarFleks Nova Serimizin tutuculuğu, renk şiddeti ve kuruma hızı yüksektir. Isıl giydirme ambalaj baskılarında kullanılabilen, laminasyon ve ısıl transfer gibi baskı sonrası işlemlere uygundur. matbaa&teknik: Baskı kimyasalları alanında çevre kaygıları ve kullanıcı sağlığı ve tüketici sağlığı olmak üzere üç alandaki hedefleriniz nelerdir? Emel Bek: Özellikle alkolsüz baskı alanında çalışmalarımız devam ediyor. Amerika SunChemical ve Avrupa Merkezimizden getirdiğimiz 2 çeşit alkolsüz hazne suyumuz mevcut. Amerika Sunchemical’dan getirilen ürün daha düşük pH ile (asidik) alkol azaltma işlemini gerçekleştirir iken Avrupa Sunchemical’dan getirdiğimiz normal ph’a sahiptir ve daha çok yüzey gerilimi yönünden alkol azaltma işlemini gerçekleştirmektedir. Bu konuda bilgi vermeye uygulamaya ve geçiş planı

38

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

yapmaya hazırız. Satış sorumlularımız ve teknik ekibimiz bu konuda detaylı bilgiyi isteyen müşterilerimize aktaracaktır. Her yıl Sürdürülebilirlik raporumuzu titizlikle yayınlıyoruz, bu rapor da çevreye gösterdiğimiz özenin belgesi niteliğindedir. matbaa&teknik: Düşük enerji sarfına yardımcı olmak üzere geliştirilen ve düşük enerji ile kürleme yapan baskı sistemlerine paralel olarak geliştirilmiş ürünleriniz var mı? Bu alanda yeni gelişmeler ya da pazar payında bir artış bekliyor musunuz? Emel Bek: Hem LED kurutmalı makineler hem de HUV için geliştirdiğimiz SunCure® Lite UV baskı mürekkeplerimiz mevcuttur. Bu yeni sistemler, günümüzde konvansiyonel UV olarak adlandırılmaya başlanan standart UV kurumalı sistemlere göre daha az enerji gereksinimi duymaktadır. Daha az UV lamba kullanımı ile sadece enerji tasarrufu sağlamakla kalmaz, aynı zamanda farklı tipte lamba kullanması nedeniyle ortama ozon gazı çıkışı da göstermeyerek çevreye daha dost bir teknolojilerdir. SunCure® Lite mürekkeplerimiz, ISO 12637-2’ baskı standardını karşılamaktadır. Yeni geliştirilen makineler ile birlikte bu alanda Pazar payında artışlar beklemekteyiz ve SunChemical olarak bu talebi karşılamaya hazırız.

Emel Bek: Mürekkep üreticilerinin hammaddeleri seçerken, EUPIA Raw material Exclusion List ve toksik ağır metallerle alakalı CONEG Yönetmeliklerinin gereklerini takip etmesi de tabiki önemli bir önceliktir. Ayrıca Mürekkebin ISO 12647-2 uygunluğu mürekkep açısından bir diğer önemli husustur. Bu röportaj vesilesi ile de tüm matbaacılarımızın yeni yılını tebrik etmek isterim. Herkes için kazancın ve işlerin bol olduğu bir yıl dilerim.

matbaa&teknik: Baskı malzemeleri konusunda var olan standartlar hangileridir? Matbaacı hangi standartların varlığını ön şart olarak almalıdır?

matbaa&teknik

ocak 2014 january

40



ayın konusu

hubergroup Sürdürülebilir ve Sağlıklı Baskıya Odaklandı Baskı mürekkeplerinin üretimi için Avrupa’daki hubergroup şirketleri tarafından sağlanan vernik/lak ve baskı katkı maddelerinde zehirli ağır metaller içeren ham maddeler kullanılmaz. M. Huber Türkiye Teknik Müdürü Münir Demirel, dergimizin soruları cevaplandırdı. Demirel, sürdürülebilir mürekkepler ile düşük migrasyonlu mürekkeplerin ön plana çıktığını söylüyor ve ekliyor: “Baskı mürekkeplerinin üretimi için Avrupa’daki hubergroup şirketleri tarafından sağlanan vernik/lak ve baskı katkı maddelerinde zehirli ağır metaller içeren ham maddeler (kurşun, kadmiyum, civa ve krom –VI) kullanılmaz.” matbaa&teknik: Özellikle baskı mürekkeplerinde 2013’de en çok öne çıkan, talep alan ya da sorulan ürün hangisi idi? Münir Demirel: 2013 yılında özellikle baskı mürekkeplerinde “yenilenebilir kaynaklardan elde edilen hammaddeler ile üretilen tabaka ofset baskı mürekkepleri” ve gıda ambalajı baskılarında kullanılmak üzere “düşük migrasyonlu” baskı mürekkeplerinin ön plana çıktığını ve talebin bu ürünlere doğru olduğunu söyleyebiliriz. Önümüzdeki yıllarda da bu ürünlere olan ilginin ve talebin daha da artacağını düşünmekteyiz. Bitkisel yağlar (genellikle keten tohumu ve soya yağı), yenilenebilir kaynaklardan elde edilen hammaddelerdir. Çam reçinesi (Çam ağıcından elde edilir), alkid reçine (bitkisel yağlardan elde edilir) ve bitkisel yağ asit ester birincil yenilenebilir kaynaklardan üretilirler. Pigmentler ve katkı maddelerinin büyük bir kısmı yenilenebilir kaynaklardan elde edilememektedir. Tabaka ofset mürekkeplerinin çoğunun formüllerinde madeni yağlar bulunmaz ancak bazı mürekkepler (kağıda yerleşim hızı yüksek) madeni yağlar içermeden formüle edilemezler. Yukarıdaki bilgilere göre konvansiyonel tabaka ofset mürekkeplerinde yenilenebilir kaynak kullanımı % 50 - % 80 aralığında olup, ortalama % 65’tir. Teknik imkanların müsaade ettiği ölçüde, baskı mürekkeplerinde yüksek miktarda yenilenebilir kaynaklardan elde edilmiş hammadeler kullanılmaktadır. Ancak ürünleri “çevre dostu” olarak tanımlamak için bu tek başına yeterli bir kriter değildir. hubergroup’un fabrikalarında üretilen ürünler, EuPIA

42

(Avrupa Baskı Mürekkepleri Üreticileri Birliği) tarafından yayınlanan “Baskı mürekkepleri ve yardımcı malzemeler de kullanılamaz ürünler listesi” ne uygun olarak formüle edilir. (www.eupia.org) Gıda ambalajı ile ilgili yasal temeller (EC) No. 19357/2004 ve (EC) 2023/2006 numaralı düzenlemeler ve German Foods, Consumer Goods and Feedstuffs Code (LFGB)’ e dayanır. Avrupa Birliği (EC) No. 1935/2004 numaralı düzenlemesi, tüketim ürünlerinin dağıtımını ve genel olarak gıda ambalajında olması gereken özellikleri belirler.

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

matbaa&teknik: Yükselen trendlere bakıldığında ambalaj ve etiketi ön planda görüyoruz. Huber’in bu alanlarda sunduğu çözümler nelerdir? Münir Demirel: Ambalaj ve etiketin artan bir ivmeyle öne çıktığını görüyor ve bu gidişatın da günden güne artacağını düşünüyoruz. Her iki sektörün de ihtiyaçlarını tam olarak karşılayacak ve müşterilerimizin memnuniyetini kazanıp onları bir adım önde tutacak ürünlerimiz bulunmaktadır. Tüketiciyi korumak için, ambalajlanmış gıdalar ambalajdan kaynaklanan kontaminasyona uğramamalıdır. Bu nedenle baskı yüzeyleri, mürekkepler ve laklar yasal limitlerin üstünde ambalajlanmış gıdalara transfer olabilecek maddeler içeremezler. Baskı endüstrisinin sorumluluk taşıyan bir üyesi olarak hubergroup kokusuz olma özelliğinin yanında düşük migrasyona sahip tabaka ofset mürekkep serilerini geliştirdi.

Gıda ambalajları, normal veya öngörülebilen şartlarda çok iyi üretim uygulamaları (GMP) ile gıdayı etkileyebilecek içeriklerini transfer etmemelidir. Bu etkiler: İnsan sağlığını tehlikeye atabilecek Gıda içeriğinde kabul edilemeyecek oranda değişime yol açabilecek Ürünün beş duyu ile algılanabilecek değerlerinde değişiklik yapmamalıdır

matbaa&teknik

Ambalaj ve etiketin artan bir ivmeyle öne çıktığını görüyor ve bu gidişatın da günden güne artacağını düşünüyoruz. Her iki sektörün de ihtiyaçlarını tam olarak karşılayacak ve müşterilerimizin memnuniyetini kazanıp onları bir adım önde tutacak ürünlerimiz bulunmaktadır.

hubergroup’un MGA mürekkeplerini (düşük migrasyon,düşük koku ve gıdaya uygun) konvansiyonel mürekkeplerinden ayıran en önemli özellik sadece minimum migrasyon ihtimali olan hammaddeler ile üretilmiş olmalarıdır. Migrasyon yapabilecek içeriklerin tamamı gıda teması açısından değerlendirilmiştir. Gıda ile doğrudan temasın dışında baskılı yüzeylerden mürekkep içerikleri migrasyon yaparlar. Özellikle polyefin film yüzeylerde kabarmalara yol açarak dalgalı görünüme sebebiyet verir. hubergroup MGA

ocak 2014 january

44



ayın konusu

Kağıt tiplerin tanımlaması ve LAB değerleri yukarıdaki gibidir;

mürekkepleri ile yapılan baskılar polyefin tabakalarda kabarmalara sebep olmazlar. hubergroup’un MGA mürekkepleri algısal olarak nötrdür, düşük migrasyon özelliğine sahiptir. Yukarıda belirlenen yasal gereksinimlerin tamamını karşılarlar. hubergroup’un MGA mürekkepleri, gıda ambalajının sahip olması gereken iki temel özelliği karşılar:

yenilikçi gelişmeler sağlamamıza, yeni formülasyonlar oluşturarak bunların özenle işlenmesine olanak sağladı. Bu talepler karşısında hubergroup !NKREDIBLE serilerini geliştirerek,müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştı. ISC (!NKREDIBLE Süper Konsantre) teknolojisi hubergroup tarafından oluşturulan akılcı yaklaşım ve çalışmanın sonucudur.

Sadece konvansiyonel baskılar için değil, UV baskılar için de düşük migrasyon özellikli mürekkepler, laklar, haznesuyu konsantreleri ve baskı katkı maddeleri geliştirilmiştir.

hubergroup’un mürekkep üretimindeki bilgi birikimi ile hammadde tarafında çalışan ve dünya çapında uzman olan kimyacıların ortak çalışmasının sonucudur. Hammaddelerdeki yenilikçi gelişmeler ve işleme yöntemlerinin kendi bünyemize uyarlanması ile !NKREDIBLE serileri ve ISC oluşturuldu. !NKREDIBLE teknolojisi ile üretilen mürekkepler son zamanlarda hızlı ve yüksek kaliteli üretim taleplerini tam olarak karşılamamıza da olanak sağlar.

Yasal zorunluluklara ulaşabilmek adına bu ürünleri kullananların uygulama tavsiyelerine bağlı kalması çok önemlidir.

Günümüzde haznesuyu konsantrelerinde yaşanan gelişmeler ve eklenen ıslatma ajanları sayesinde % 8–10’dan daha fazla alkole ihtiyaç bulunmamaktadır.

Ambalaj içeriğinin tat ve kokusunda değişimleri engellemesi Migrasyonun belirlenen limitler içerisinde olması

matbaa&teknik: Baskı kimyasalları alanında çevre kaygıları, kullanıcı sağlığı ve tüketici sağlığı olmak üzere üç alandaki hedefleriniz nelerdir? Münir Demirel: Baskı mürekkeplerinin üretimi için Avrupa’daki hubergroup şirketleri tarafından sağlanan vernik/lak ve baskı katkı maddelerinde zehirli ağır metaller içeren ham maddeler (kurşun, kadmiyum, civa ve krom –VI) kullanılmaz. hubergroup baskı mürekkepleri ve lakların üretiminde bu toksik ağır metallerin toplam içeriğinin 100 ppm CONEG limitlerinn çok altında olduğunu garanti eder. Kullanılan fosil atıkları azaltmak ve enerji tüketimini düşürmek için sürekli olarak imalat süreçlerimizi geliştirmekteyiz. “INKredible” serisi mürekkeplerimiz bu geliştirme için önemli bir kilometre taşıdır. Baskıda ve iş olanaklarında sürekli devam eden gelişmeler ve yükselen talepler bizlere hammaddeler de

matbaa&teknik

Temel amaç alkol oranını azaltırken sürekli nemlendirme ünitelerinin avantajlarından taviz vermemektir. matbaa&teknik: Peki alkol neden azaltılmak istenmektedir? Münir Demirel: Isopropanol (IPA), baskı sürecinde büyük kısmı buharlaşan yanıcı bir solventtir. Buharlaşan kısım atmosfere karışır. Avrupa Birliği 1999/13/EG düzenlemesi solvent emisyonunu 1990’lı yıllara gore %50 azaltmayı amaçlar. Benzer düzenlemeler diğer ülkelerde de mevcuttur. Isopropanol buharlaşması aynı zamanda baskı ortamındaki havayı da kirletir. Üretim ortamlarında yapılan ölçümlerde isopropanol miktarının olması gereken düzeylerin çok üzerinde olduğu görülüyor. Çalışanların zararlı maddelerden etikenmemesi sağlanmak isteniyorsa isopropanol kullanımı azaltılmalıdır. Yukarıda bahsedilen sebeplerden ötürü gerek alkol

ocak 2014 january

46



ayın konusu

Mürekkeplerin olması gereken Lab değerleri de yukarıdaki gibidir;

oranı azaltılmış gerekse alkolsüz baskı yapabilmek için hubergroup olarak geliştirdiğimiz haznesuyu konsantrelerimiz yıllardır kullanılmaktadır. Huber group olarak Avrupa’daki yönetmeliklere uygun üretimler yaparak ayrıca ISO 9001:2008 (Kalite yönetim sistemleri için uluslararası standartlar) , ISO 14001:2004 (Çevresel yönetim sistemleri) ve BS OHSAS 18001:2007 (Mesleki sağlık ve güvenlik yönetim sistemleri) ile tüm süreçlerimizi kontrol altında tutarak çevre, kullanıcı ve tüketici sağlığı korunmaya çalışılmıştır. matbaa&teknik: Baskı malzemeleri konusunda var olan standartlar hangileridir? Matbaacı hangi standartların varlığını ön şart olarak almalıdır? Münir Demirel: PSO (Process Standard Offset), baskıda uluslararası standard olarak kabul edilmiştir. Bunu gerçekleştirebilmek için mürekkep, kağıt ve diğer baskı malzemelerinin belli standartlar içerisinde olması gerekmektedir. PSO ‘ nun amacı üretim sürecini mümkün olduğunca verimli kılarak ilk baskı ile son baskı arasındaki renk farklılıklarını öngörülebilir bir değer arasında tutmaktır. Baskıda standartlara uymanın büyük bir önemi vardır. Bu standartlardan bir tanesi Fogra’dır. Fogra standartlarına uygun olarak üretilmiş ürünler, baskılar bize her zaman standart sonuçları vererek belli bir kaliteyi yakalamamızı sağlayacaktır. Böylece her zaman sorun yaşamadan aynı üretimi yapabiliriz yada aynı ürünü aynı kalitede üretebiliriz. Fogra etiketli ürünler, bize o ürünün belirli standartlar içerisinde üretildiği anlamında bilgi ve güven verir. Mürekkeplerin

matbaa&teknik

DIN

ISO

2846-1

standartlarında

üretilmesi önemlidir. Bir mürekkep üreticisi bu standartlara göre üretimini yapmalıdır. Bağımsız bir kuruluş olarak fogra, yapılmış olan bu üretimlerin bu standartlarda olup olmadığını denetleyip onay verebilir. Böylece tüketici fogra etiketli bir mürekkebi gördüğünde olması gereken standartlara uygun üretildiğini bilir. Baskı sektöründe veriler çoğu zaman baskı yapılacak yere dış kaynaklardan hazırlanıp gönderilir. Bu veriler de herzaman maalesef standartlar içerisinde matbaalara ulaşmamaktadır. Bu sebeple baskı standartlarını yakalayabilmenin en uygun yolu, standartlara uygun malzemeleri kullanmaktır. Çünkü gelen bilgilere müdahele edemediğimize göre bunun en iyi yolu kullandığımız malzemelerden emin olmaktır. Mürekkebin standartları olduğu gibi diğer malzemelerin de standartları vardır: ISO 12647 – 2 Ofset baskı standardı Geçerli olan işlem parametrelerini, hedef değerlerini ve bunların sınırlarını tanımlar ISO 2846 – 1 Baskı mürekkepleri Process ofset mürekkeplerinin özelliklerini tanımlar ISO 3664 Standart ışıklandırma Standart ışık altında D50 (5000 Kelvin, 2000 lux) baskı kalitesi görsel değerlendirilmesini açıklar. ISO 12646 Monitörler Görüntülerin monitörde hangi koşullar altında bakıldığını açıklar. Yukarıda bahsedilen standartlara ek olarak baskıaltı malzemelerinin kalitesi de büyük bir etkendir. Her kağıt tiplerinin farklı LAB değerleri vardır. Her kağıt tipinin bu değerler içerisinde olması gereklidir.

ocak 2014 january

48



ayın konusu

Demir Katkılı UV Lambalar İçin

huber group Yeni UV Mürekkep Serisini Tanıttı for Iron Doped UV Lamps

hubergroup Launches New UV Ink Series

Ozonsuz UV demir katkılı lamba kurutma sistemleri baskı makinelerinde kullanılmaya başlandı. Bu UV kurutma sistemi ticari ve ambalaj baskılarında yağ bazlı mürekkeplere alternatif olarak geliştirildi. Önde gelen UV mürekkep üreticilerinden hubergroup bu makinelerde kullanılabilecek UV ofset mürekkepleri geliştirdi. Emici yüzeyler (kağıt/karton) için NewV set, emici olmayan yüzeyler (plastik/folyo v.b) için ise NewV poly mürekkepleri satışa sunuldu. Bu yeni seri mürekkepler, demir katkılı cıva lamba kullanan baskı makinesi üreticileri için geliştirildi. H-UV donanımına sahip Komori baskı makinelerinde kullanılmak üzere KHS serisi Komori işbirliği ile özel olarak formüle edildi. Konvansiyonel yağ bazlı ofset mürekkepleri ile karşılaştırıldığında, bu yeni UV mürekkepleri ile yapılan baskıların mekanik direncininin daha iyi olduğu, az kirletme yaptığı ve çok daha hızlı kuruduğu gözlemlendi. Emici olmayan yüzeyler için uygun seriler, PE,PS,PVC ve PP gibi farklı plastik yüzeylere mükemmel tutunuculuğa sahiptir. Baskı sonrası laminasyon ve varak yaldız uygulamaları herhangi bir kısıtlama olmadan gerçekleştirilebilir. ISO 2846-1/12647-2 standartlarına göre geliştirilen mürekkeplerin temel özellikleri optimum transfer, mükemmel basılabilirlik, hızlı kürlenme, baskı makinesinde kolay kullanım ve iyi nokta değerleridir. Proses renklere ek olarak NewV HS/KHS serisinde ışık haslığı yüksek mürekkepler, PANTONE renkler ile birlikte metalik ve floresan mürekkepler de mevcuttur.

50

As an alternative to printing with oil based inks, more and more printing presses are being equipped with iron doped UV lamp systems for ozone free commercial and packaging UV-printing . The hubergroup, one of the leading suppliers of UV printing inks, has developed a new UV offset ink series for this particular use, marked with the code HS and KHS. Immediately available are NewV set inks for absorbent substrates and NewV poly inks for non-absorbent substrates (e.g. for in-mould labels). The new collection of UV offset ink series have been designed for presses from the major press manufacturers, equipped with the actual available iron doped mercury lamp systems. For perfect performance on Komori presses with H-UV dryer system, the KHS series have been specially formulated and tested in close cooperation with Komori. Compared to conventional oil based offset inks, prints from the new UV ink series are showing improved mechanical resistance, less carboning and much faster drying on coated and uncoated paper/board. The series for non-absorbent substrates has excellent adhesion properties on various plastic materials, such as PE, PS, PVC and PP. Post print treatment like lamination and foil block stamping is possible without restrictions. Excellent printability, optimum transfer, fast curing, simple handling on press, combined with good dot definition and colour shades in accordance with ISO 2846-1/12647-2 characterise these ink series. The beneficial effect to the work place environment comes with production, free of spray powder, lower energy input and the ozone-free character of the lamps. In addition to process inks, the NewV HS/KHS range includes high lightfast versions, basic PANTONE colours, spot colour inks, metallic inks and fluorescent inks.

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

Malzemede Kalite ve Güven: Matset A.Ş. Koray ÖKE / Satış Temsilcisi Matset A.Ş. olarak basım sektörüne malzeme ve makine olarak iki ana segmentte uzun senelerdir hizmet etmekteyiz. Malzeme portföyümüzde bulunan markalarımızı sıralamak gerekirse.

diyotlar ile her türlü CtP ekipmanına uyumludur ve ön ısıtmaya ihtiyacı yoktur. Kalıp Kalınlıkları, standart ölçülerde 0.15mm, 0.25mm, 0.30mm; özel ölçülerde ise 0.20mm, 0.40mm’dir.

Alfa – Kalıp, Film ve kimyasalları Toyo – Matbaa mürekkepleri Dupont – Fotopolimer klişe ve indirme sistemleri Phoenix - Baskı blanketleri Schwegmann – Baskı kimyasalları Alfa CTP ve Alfa CtCP Ofset Baskı Kalıpları Baskı sektörümüzde bir Matset markası olarak hizmetinize sunulan Alfa CTP ve Alfa CtCP ofset baskı kalıpları, siz değerli müşterilerimiz tarafından beğeni ile kullanılmaktadır. Her çeşit standart ebat ve kalınlıkların yanı sıra, özel ölçüler de de üretilebilen Alfa ofset baskı kalıpları, “Alfa CTP Developer” ve “Alfa Developer 1+9” banyo ile mükemmel neticeler sağlarken piyasadaki bir çok banyo solüsyonu ile de sorun çıkarmadan çalışabilmektedir. Alfa markalı baskı kalıplarımızı Excellence Ctp ve Excellence CtCP olarak iki gurupta inceleyelim: Alfa Excellence CTCP Alfa CtCP konvansiyonel (Ozasol) ofset baskı kalıpları, CtCP (Computer to conventionel Plates) kalıp işleme ekipmanlarında kullanılmak için özel olarak tasarlanmış pozitif çalışan baskı kalıplarıdır. Piyasada bulunan her türlü CtCP ekipmanları ile uyumludur. Emisyon özelliği dolayısıyla az enerji ile hızlı pozlanabilir ve ebatlar arası geçişlerde stabildir.

Alışa gelinen Matset güvencesi ve teknik desteği, her zaman yanınızda oluşu ve siz kullanıcılarımıza bir telefon kadar yakınlığımız bu ürünlerimiz için de geçerliliğini devam ettirmektedir. “Phoenix” Baskı Kauçukları - Topaz Carat Tabaka ofset baskılarda genel kullanım amaçlı, dört katmanlı, dirençli yapıya sahip havalı blankettir. Normal mürekkepler ve UV mürekkepler ile dönüşümlü olarak kullanılabilir. Yüksek pigment içerikli mürekkepler ile mükemmel neticeler getirir. UV ve trikromi mürekkepler ile dönüşümlü kullanılabilir, hibrid baskı kullanımına uygundur. (KBA, Heidelberg ve Manroland dan sertifikalı) Özellikle sık kağıt ebadı değiştirilen baskılar için tasarlanmıştır ve ambalaj baskılarında mükemmel neticeler sunar. Ezilmeye karşı dayanıklı yüzey yapısına sahiptir. Dört katmanlı karkas tekstil yapısı sayesinde mükemmel dengeleme sağlanır.

Alfa Excellence CTP Orta ve uzun tirajlı işler için Pozitif Termal CtP baskı kalıbı. Pik hassasiyeti 830nm’lik kızılötesi lazer

52

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

UV-LED’ler Inkjet Baskıda Devrim Yapıyor Why UV-LEDs Are Revolutionizing Ink jet Printing Yeni seri UV mürekkepleri demir katkılı UV lamba sistemleri kullanan baskı makineleri için dizayn edilmiştir. ( LE-UV, HR-UV, LEC-UV v.b.) Geçtiğimiz beş yılda inkjet dijital baskısında ciddi bir devrim yaşandı. UV-cured mürekkeplere yönelik LED ‘soğuk kürleme’ lambalarının geliştirilmesi sayesinde birçok farklı malzemenin üzerine direkt olarak baskı yapmak mümkün hale geldi. Önde gelen Japon bir inkjet printer üreticisi olan Mimaki LED UV curing konusunda çalışmalarıyla bu konuda başı çekti. Mimaki EMEA, UV-LED teknolojisinin arka planı ve potansiyelini ve son derece kompakt, düşük maliyetli UJF-3042 flatbed baskı makinesi gibi lider teknolojilerde kullanımını açıklıyor. Ultraviole (UV) ışığına maruz bırakma suretiyle kürlenen / kurutulan mürekkepler uzun süredir grafik sanatları sektöründe, ambalajlamadan endüstriyel süreçlere kadar çeşitli uygulamalar için kullanılıyordu. UV kürleme mürekkepleri kullanacak ilk inkjetler 2001 yılında ortaya çıktı. Bu süreç hızla tabela sektöründe kabul gördü çünkü solvent tabanlı mürekkeplere göre hızlı kürleme, az koku ve daha az sağlık ve çevresel riskleri nedeniyle çok çeşitli medyalar üzerinde kullanılmaya başlandı. UV-LED lambalarının devreye sokulmasıyla ise süreç uygulamalarını biraz daha ileri özellikle de endüstriyel kullanıma doğru taşımaya başladı. Neden UV kürleme? UV kürlenen mürekkep baskıcılar için son derece çekici bir seçenek çünkü neredeyse hemen kuruma özelliği ve çeşitli plastik ve kağıtlara yapışabilmesi matbaacılar için çok değerli özellikler. Ayrıca çevresel açıdan etkili özellikleri, özellikle de uçucu organik bileşen emisyonu olmaması da değerini arttıran faktörler arasında. Mürekkep, UV ışığına maruz kalana kadar sıvı kalıyor (teknik olarak monomer). Bu ışığa maruz kaldığında moleküller karışarak bir polimer oluşturuyor bu da

54

The past five years have seen a revolution in ink jet digital printing as the development of LED ‘cold curing’ lamps for UV-cured inks has opened up a much wider range of materials that can be printed onto directly. Mimaki, a respected Japanese ink jet printer manufacturer, has been a pioneer of LED UV curing since it started development in the last decade. Here Mimaki EMEA explains the background and potential of UV-LED technology and its use in pioneering printed such as the very compact, low cost UJF-3042 flatbed printer. Inks that are cured by exposure to ultra violet (UV) light have long been used in the graphic arts, for applications ranging from packaging through to industrial processes, originally using ‘conventional’ analogue processes including lithography, screen process and flexography. The first ink jets to use UV cured inks appeared around 2001. The process was quickly accepted in the sign and display sector because it can be used on such a wide variety of media, with fast curing, little odor and fewer health and environmental issues than solvent based inks. With the most recent introduction of UV-LED lamps, this process is expanding its applications even further, especially for industrial use. Why UV curing? UV cured ink is attractive to printers because of its near-instant drying properties plus the ability to adhere to a wide range of papers and plastics. In addition it has environmentally attractive qualities, especially its lack of emission of volatile organic compounds (VIC). The ink remains liquid (technically a monomer) until exposed to UV light, when its molecules start to become tangled to form a polymer, which is in effect

These new UV offset ink series have been designed for printing on presses using iron doped UV lamp systems (e.g. LE-UV, HRUV, LEC-UV)

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

aslında bir katı. Yani mürekkep baskı kafasında sıvı kalıyor, tıkanma riskinden korunuyor ama mürekkepler baskı altı malzeme üzerine değdiğinde özel yüzey kaplama ya da ısı kurutma ihtiyacına gerek olmadan kolaylıkla düzeltilebiliyor. Mürekkepte uçucu solventler olmadığından uçucu organik bileşenlere de sahip değil. Bu bileşenler ciddi yasal sınırlamalara tabi. Ancak kürleme öncesi UV mürekkeplerinin dikkatli bir şekilde kullanılması gerekiyor: deriye ya da diğer dokulara teması alerjiye neden olabiliyor. Kürleme sırasında ortaya çıkan kokunun ise ortamdan uzaklaştırılması ve filtre edilmesi gerekiyor. Mürekkep konteynerleri ve kartuşları dikkatli tasarlanırsa operatörlerin bu tarz tehlikelerden korunmaları sağlanabilir. Kürleme sonrasında UV mürekkepleri çözünmez oluyor, dolayısıyla yüksek ya da dokulu görüntüler oluşturmak için birkaç tane üst katman basmak ya da Braille karakterleri basmak mümkün oluyor. Metal-halide problemi Normalde UV mürekkeplerini kürlemek için metal-halide (MH) lambaları kullanılıyordu. Ama bunlar çok fazla enerji kullanıyor, çok fazla ısı yayıyorlar ve hızlı bir şekilde açıp-kapamak zor ve ışık yoğunluğunu değiştirmek de kolay değil. Pahalı ama kısa ömürleri var. Mimaki, UV ışığı çıkaran ışık yayııcı diyotlar (LED)’lerin mürekkebi kürlemek için kullanıldığı bir inkjet baskı makinesi geliştirmeye başladı. Bu UV-LED’ler nispeten daha uygun fiyatlı ve MH lambalarıyla karşılaştırıldığında uzun ömre sahipler. Düşük enerji gereklilikleri var ve neredeyse hemen açıp kapatılabiliyor. Ayrıca MH lambalarından çok daha soğuklar dolayısıyla bozulma olmadan potansiyel olarak ısıya hassas medya üzerine basmak mümkün oluyor. drupa 2008’de Mimaki, dünyada tek örnek olan ilk LED kürlemeli geniş format inkjet UJV-160’ı gözler önüne sermişti. 2009 yılında ise geniş flatbed LED-UV inkjet baskı makinesi JFX-1631’in lansmanını yaptı. Buna ek olarak 2010 yılında Mimaki, uygun fiyatlı, kompakt A3 format flatbed baskı makinesi UJF-3042’in üretimine başladı. Düşük ısılı LED kürleme sayesinde hem enerji etkin hem de plastik cihazlardan panel insert’lerine ve tahta tabelalara kadar her şey üzerine baskı yapabiliyor. UV-LED ink jet baskı makinesinin gelişimi 2003 sonlarına doğru Mimaki, UV-LED kürleme kullanma fikrini ortaya koydu. O tarihlerde yüksek enerjili UV-LED’lerin gelişimi daha yeni başlamıştı ve UV verimi hala azdı. Fiyat UV çıkışının her watt’ı için 500.000 yen civarındaydı (2013 fiyatlarına göre 4700 euro civarında). Normalde, düşük verimli UV-LED’lerin mürekkepleri

56

a solid. This means that the inks remain liquid in the print heads, avoiding most risks of blockage, but once the inks are printed onto the substrate, they can quickly be fixed with no need for special surface coatings or heat drying. Because the ink does not contain any volatile solvents, it avoids the environmental problems of volatile organic compounds (VOCs), which are increasingly subject to legal restrictions. UV inks do need some care in handling before curing though: contact with skin or other membranes carries the risk of triggering allergies in operators, while the odor given off during curing needs to be extracted and filtered. Operator contact can be avoided by careful design of ink containers and cartridges. After curing the UV inks are insoluble, so it’s possible to print multiple overpass layers to create raised or textured images, or Braille characters. The metal-halide problem Originally, metal-halide (MH) lamps were used to cure UV inks. However, they use a lot of energy and radiate a lot of heat, they are hard to switch on or off quickly and it is hard to vary the light intensity. They are expensive yet have a short lifespan. Mimaki started the development of an ink jet printer in which light emitting diodes (LED) that emit UV light are used to cure the ink. These UV-LEDs are relatively inexpensive and have long lives compared to MH lamps. They have low energy requirements and can be switched on and off almost instantly. In addition they run much cooler than MH lamps, making it possible to print on a much wider range of potentially heat-sensitive media without distortion. At the drupa 2008 print show Mimaki announced the UJV160, the first LED cured wide format ink jet of its kind in the world. In 2009, Mimaki introduced a large flatbed LED-UV ink jet printer, the JFX-1631. Additionally, in 2010, Mimaki started the production of UJF-3042, an inexpensive, very compact A3 format flatbed printer. Thanks to its low temperature LED curing it is both energy-efficient and able to print on a wide range of materials from plastic instrument panel inserts and wood signage, through to three-dimensional objects such as pens and golf balls. Development of the UV-LED ink jet printer It was around the end of 2003 Mimaki came up with the idea of using UV-LED curing. At that time, the development of high power UV-LEDs had only just started and the UV output was still small. The price was about 500,000 yen for every Watt of UV output (about 4,700 Euros in 2013 prices). Originally it was feared that the original low-output UVLEDs would not be suitable for curing ink. However,

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

kürlemek için yeterli olmayacağından korkuluyordu. Ama iki önemli teknolojinin gelişimiyle bu endişe ortadan kalktı. Bir tanesi yüksek verimli UV LED’lerin ortaya çıkmasıydı. Diğeri ise bu tarz UV-LED’lerin emisyon dalga boyu aralığına yanıt vermek üzere ayarlanan yüksek hassasiyete sahip mürekkebin üretilmesiydi.

the subsequent development of two key technologies allowed the development of commercially viable UVLED printers. One was the appearance of high output UV light emitting diodes. The other was the formulation of high-sensitivity ink that is tuned to respond to the emission wavelength range of such UV-LEDs.

Gelişim sürecinin ilk başında, UV-LED başına maksimum verim sadece birkaç miliwatttan (mW) birkaç düzine mW idi. Bugünün verimi ise bir düzine watt ya da klimalı ortamlarda daha bile fazla. MH lambası için üretilen UV mürekkebin emilim dalga boyu UV-LED tarafından çıkarılan dalgaboyundan farklı. UV-LED emisyonlarına uygun mürekkeplerin geliştirilmesiyle, ışık enerjisinin sadece 100-300 mJ/cm2’sini kullanarak mürekkebi tamamen kurutmak mümkün hale geldi.

At the start of development the maximum output per UV-LED was only a few milliwatts (mW) to a few dozen mW. Today’s output is dozens of Watts or more under air-cooled conditions with the UV-LED module, where several chips are installed. The absorption wavelength of UV ink made for the MH lamp is different to the wavelength emitted by UV-LED. With the development of inks tuned for UV-LED emissions, it became possible to completely cure the ink by using only about 100-300 mJ/cm2 of light energy.

UV-LED baskı makinelerinin avantajları MH lambaları kullanan geleneksel UV inkjet baskı makineleri ile karşılaştırıldığında, LED-UV’lerin şu avantajları var: 1. Düşük güç tüketimi UV-LED birimi (şekil 1), lambalar için yaklaşık 60W elektrik tüketiyor, ayrıca soğutucu fan ve çıkış kontrolü devresi için de ek 20W tüketim yapıyor. Böylece UVLED birimi için toplam güç tüketimi 80W civarında. Birimden toplam UV ışığı enerjisi emisyonu 10W civarında. Karşılaştırma yapmak gerekirse geleneksel MH lambasının güç tüketimi 1.2 KW/lamba civarında. Sadece pozlama sistemini karşılaştırmak gerekirse, MH lambasının güç tüketimi UV-LED kürleme sisteminden yaklaşık 15 kat daha fazla. Bununla birlikte UV-LED’leri neredeyse hemen açılıp-kapatılabildiğinden, matbaacıların bunları sadece gerçek baskı işlemi sırasında açmaları yeterli oluyor. Bir MH lambası kapatıldığında, soğuyana kadar tekrar açılamıyor. Dolayısıyla printer kullanımdayken genelde açık bırakılıyor. %50 operasyon hızında, bir MH lambası ortalama olarak bir UV-LED’inden 30 kat daha fazla elektrik tüketiyor.

Advantages of UV-LED printers Compared to traditional UV ink jet printers using MH lamps, LED-UV printers have the following advantages: 1. Low power consumption The UV-LED unit (shown in Figure 1) consumes about 60W of electricity for the lamps plus approximately additional 20W for the cooling fan and the output control circuit. Thus, the total power use for the UV-LED unit is about 80W. The total emission of UV light energy from the unit is about 10W. By comparison, the total power consumption of the traditional MH lamp is about 1.2KW/lamp. Solely comparing the exposure system, the power consumption of MH lamp is about 15 times as much as the UV-LED curing system.

2. Minyatürasyon Kürleme için ışık kaynağı olarak UV-LED’i kullanmak, baskı makinesinin genel boyutunun, MH lambalı bir makineden çok daha küçük olabileceği anlamına geliyor. Çünkü daha az soğutma ve havalandırmaya ihtiyaç duyuluyor ve güç tedarik birimi daha küçük olabiliyor.

However, because UV-LEDs can be switched on or off near-instantly, printers only need to switch them on during the actual printing cycle. Once a MH lamp has been turned off, it cannot be turned on again until it cools down. Thus, it is generally left on constantly while the printer is in use. At a 50% operation rate a MH lamp on average consumes over 30 times as much electricity as UV-LED. In reality, MH and UV-LED based printers have common elements such as motors, control electronics and ink supply. So the actual difference in power consumption of the printer as a whole would be less. Even so, a printer with a MH lamp consumes three to ten times as much electricity as the one with UV-LED.

3. Uzun hizmet ömrü Bir MH lambasının lamba ömrünün genelde 1000 saat olduğu düşünülüyor. Eğer lamba günde 8 saat çalışırsa 125 gün sonra değiştirilmesi gerekiyor. UV-LED’li tek bir çipin hizmet ömrü, ısı dağılımına bağlı olarak

2. Miniaturization Using UV-LED as the light source for curing means the overall size of the printer can be smaller than a printer using a MH lamp, as there is little cooling or ventilation needed and the power supply unit can be smaller.

58

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

10.000-15.000 saat arasında değişiyor. Eğer bir UVLED’i günde 8 saat çalışırsa, 1250 gün kullanılabilir (senede 250 iş günü olduğu düşünülürse yaklaşık 5 sene). UV-LED’lerin printer’ın hizmet ömrü boyunca hiç değiştirilmesine gerek yok. 4. Rahatça ayarlanabilir ışık yoğunluğu Bir MH lambasının discharge tüpünün içinde, elektrik akımının serbest bir değer üzerinde tutulması gerekiyor. Bu da kullanılabilir karartma kontrolünün miktarını sınırlıyor. İnkjet baskı makinelerinin hızları farklı olabildiğinden baskı modundan bağımsız olarak sabit bir kuruma sağlamak için bir tür ışık azaltma kontrolü gerekiyor. UV-LED ile, ışık hacmi sıfır ile maksimum ölçülen verim arasında sürekli olarak kontrol edilebiliyor. Dolayısıyla uygun yoğunluk her zaman sağlanabiliyor. 5. Medya aşırı ısınmıyor MH lambasının cam yüzeyi son derece ısınıyor. Sadece UV ışığı değil aynı zamanda aşırı görülebilir ışık, kızılötesi ışık ve uzak kızılötesi radyasyon da üretiliyor, bu nedenle medyanın bir kısmı aşırı ısınıp bozulabiliyor. UV-LED ise UV-LED çipinin ısısı neredeyse hiç aratmıyor. Ayrıca sadece 365-390 nm’de zirveye ulaşan UV ışığı kullanılıyor. UV-LED kullanan baskı makineleri, normalde MH lambalarıyla kullanılamayacak bir çok medya ile çalışabilir hale geliyor. 6. Ozonsuz UV-LED, 280 nm’den daha az dalga boyuna sahip olan ve ozon üreten herhangi bir UV ışığı içermiyor. Bu nedenle UV-LED ozon üretmiyor ve ozonu ortamdan uzaklaştırmak için özel havalandırmaya gerek olmuyor. Sonuç UV-LED’ler ilk çıktığında fiyatları yüksekken şimdi oldukça düştü. UV-LED teknolojisi sadece MH lambalarına göre üstün olmakla kalmıyor artık maliyeti de daha düşük.

3. Long service life The lamp life of a MH lamp is normally considered to be about 1000 hours (up to the time of 30% light reduction). If the lamp operates for 8 hours per day, it will have to be replaced in 125 days (about 6 months with 20 operation days/month). The service life of a single chip with UV-LED is about 10,000–15,000 hours depending on the heat dissipation. If a UV-LED operates for 8 hours a day, with 10,000 hours service life, it lasts for 1,250 days (about 5 years assuming 250 working days per year). Since the UV-LEDs are turned off in non-printing mode, the actual service life would be longer. Most UV-LEDs would never need replacement during the service life of the printer. 4. Freely adjustable light intensity Inside the discharge tube of a MH lamp the electric current must be kept above a fixed value in order to maintain the discharge. This restricts the amount of dimming control available. Because ink jet printers can vary in speed by two to four times, some sort of dimmer control is desirable to maintain a constant cure regardless of the printing mode. With UV-LED, the light volume can be constantly controlled between zero and the maximum rated output, either by varying the current or selectively switching or pulsing the individual LEDs. So the appropriate intensity is always available. 5. No overheating of media The glass surface on a MH lamp gets extremely hot. Not only UV light but also excessive visible light, infrared light and far-infrared radiation are emitted, to the point that some types of media can be overheated and distort. With UV-LED, the temperature of the UV-LED chip itself barely goes up, so the media is not heated. In addition, only UV light that has its peak at 365-390nm is emitted. Printers using UV-LED can be used with a wide range of media that would be vulnerable to heat with MH lamps. 6. Ozone-free UV-LED does not contain any UV lights with the short wavelength components of less than 280nm that belong to UV-C, which cause ozone generation. Therefore, UV-LED does not generate ozone. For that reason, there is no need to arrange a special ventilation to eliminate ozone. Conclusion The original high cost of UV-LEDs has been reduced by mass production in recent years. So the UV-LED technology is not only superior to MH lamps, but the cost is now less. Given their many advantages, the use of UVLEDs can only increase within the industry.

60

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

Yılın En Güzel Takvimi

Deluxe Calendar to Raise Funds for Species Conservation Sappi’nin parlak beyaz kartonu Algro Design® “Duo, Mondberge Tür Koruma Takvimi” nin baskı altı malzemesi olarak seçildi. Daha önceki başarılı iki takvim deneyiminin ardından yeni bir takvimle geri dönen Sappi’nin parlak beyaz kartonu Algro Design® Duo, 2014 Mondberge Tür Koruma takvimi için ana malzeme olarak seçildi. Geçen senenin takvimi Printstars 2013’de kategorisinde altın ödül kazandı. Bu, Alman baskı sektörünün son derece prestijli bir ödülü ve en son takvim de 2014 için güçlü bir aday. Tehdit altındaki 12 türün en etkileyici resimlerinden birisinde bir yalıçapkını görülüyor. Resimde balığın üzerindeki su damlacıkları mücevherler gibi parlıyor ve daha sonra da turuncu gagalı bir kuşun ağzında kayboluyor. ‘Bu takvim son zamanlarda gördüğüm en güzel doğa resimlerine sahip’ diyor Alman aktör Hannes Jaenicke. Son iki yılda olduğu gibi tüm gelirler, tehdit altındaki doğa yaşamının korunmasına aktarılacak. Yeni edisyon için takvimin üreticileri, Rheinbach’lı yayıncı TiPP 4 Verlag ve Essen’deki druckpartner, dünyanın en ünlü vahşi yaşam fotoğrafçılarının en güzel 12 çalışmasını seçti. Takvime giren türler, farklı sonlandırma teknikleri kullanılarak resmedildi. Fark, baskı finisajında yatıyor “Üç sene önce ilk tür koruma takvimimizi ürettiğimizde Sappi’den Algro Design Duo, gördüğümüz en iyi fotoğraf baskısını sundular” diye anlatıyor druckpartner’in Yönetim Müdürü Michael Matschuck: “Özellikle de mükemmel görüntü üretimi ve doğa resimlerinin parlak

62

Sappi’s bright white cartonboard Algro Design® Duo has been selected for the Mondberge Species Conservation Calendar 2014. Following on from two previously successful calendars and produced to a luxury standard on Sappi’s bright white cartonboard Algro Design® Duo, the 2014 Mondberge Species Conservation calendar is a feast for the eye. Last year’s calendar won gold in its category at Printstars 2013, the acclaimed innovation award within the German printing industry and the latest calendar is sure to be a strong contender for 2014. One of the striking images of the 12 threatened species is of the kingfisher - droplets of water glitter like stars and the kingfisher’s bright plumage glistens as the gleaming silver fish flounders one last time before disappearing into the bird’s orange-red beak. “This calendar presents some of the most stunning wildlife photography I have seen for a long time,” says German actor Hannes Jaenicke, ambassador of the limited edition calendar. As in the past two years all profits will go towards projects to protect threatened wildlife. For the new edition the calendar’s creators, Publisher TiPP 4 Verlag in Rheinbach and Print and Media company druckpartner in Essen, selected 12 very different images submitted by world renowned wildlife photographers from their most stunning shots. The featured species are presented in unusual ways using several different print finishing techniques.

These new UV offset ink series have been designed for printing on presses using iron doped UV lamp systems (e.g. LE-UV, HRUV, LEC-UV)

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

beyaz yüzey üzerine mükemmel bir şekilde basılabilmesi bizi çok etkiledi. Algro Design Duo aynı zamanda tahta spirali de yerinde tutabilecek kadar sağlam ve kararlı.” Koala ve orca gibi egzotik türler yanında kirpi ve bal arısı gibi daha yakından tanıdığımız türler de takvimin sayfalarını süslüyor. Her bir ay için iki takvim sayfası var. 250 g/m2 ağırlığına sahip bir Algro Design Duo üzerine basılan ilk sayfada bir kuş var. Sappi graphics grade, Magno bulk üzerine basılan son sayfada ise her bir tür ve takvim hakkında bilgi veriliyor. Ayrıca fotoğrafçılar ve geçmişleri hakkında da detaylar veriliyor. Alüminyum tel kullanmak yerine druckpartner ve TiPP 4, işlenmemiş huş ağacı spiral teli kullanmayı tercih ettiler. Bu sayede sayfalar kolayca yerinden yırtılıp çerçeveletilip duvara asılabiliyor. Daha önceki edisyonlarda olduğu gibi sadece sınırlı sayıda basılacak 2014 takvimi görülmemiş derecede özel bir görsel ve dokunsal deneyim sunacak. Her bir resim için farklı finisaj teknikleri ve etkileri kullanılan takvim, her koleksiyoncunun elinde olmalı. Örneğin koala sayfasındaki ökaliptus yapraklarında kokulu kaplama kullanıldı. Ya da kurtun sayfasında buz kristalleri etkisi oluşturacak şekilde ışıltı efekti oluşturuldu. Yelpaze mercanının sayfasında ise dokunduğunda sert bir his veren kısmen dokulu vernik kullanıldı. Rölyef detayı ise arının tüylü vücuduna 3D etki veriyor. Son derece parlak UV finisajı ise geko’nun oturduğu siyah camın gerçekliğini arttırıyor. Sappi Fine Paper Europe’da Sert Ambalaj Ürün Grup Müdürü Lars Scheidweiler şöyle açıklıyor: “2014 Tür Koruma Takvimine tüm kalbimizle inandık. Druckpartner’in da kullandığı kreatif tasarım ve finisaj çeşitliliği bizi çok etkiledi. Bu özel teknikler sayesinde son derece göz alıcı doğa resimlerini en güzel bir şekilde beyaz karton üzerine yansıtabildik.”

64

Print finishing makes the difference “When we developed the first species conservation calendar three years ago, Algro Design Duo from Sappi produced by far the best photo prints,” says Michael Matschuck, Managing Director of druckpartner. “We were especially impressed by the excellent image reproduction and finish of the wildlife pictures on the bright white surface. Algro Design Duo also has the necessary rigidity and stability to be held in the wooden spiral binding.” As well as exotic species like the koala and the orca, the calendar features more familiar animals like the hedgehog and the honeybee. There are two calendar pages for each month.
The top page, printed on Algro Design Duo in a weight of 250 g/m2, depicts the animal or the bird. The bottom page, printed on a Sappi graphics grade, MagnoTM bulk, also in a weight of 250 g/m2, includes the calendar itself and information about each species. There are also details about the photographer and a little of their history. Instead of an aluminium wire binding druckpartner and TiPP 4 opted for an innovative spine made of untreated birchwood. This allows the pages to be easily removed so that they can be framed and hung on a wall.
 As with previous editions, this strictly limited edition, of which only 2014 will be printed to match the year, is bound to impress and bring a uniquely visual and tactile experience. Using different finishing techniques and effects for each image the desirable calendar will undoubtedly become a collector’s item. With a scented coating on the eucalyptus leafs for the koala bear, for example, and an iridescent effect on the ice crystals for the wolf, sea fans are coated with a partially textured varnish which is slightly rough to the touch. Relief embossing gives the furry parts of the bee’s body a 3D effect and as an unusual touch, a high-gloss UV finish enhances the realism of the black glass on which a gecko is sitting. Lars Scheidweiler, Product Group Manager for Rigid Packaging at Sappi Fine Paper Europe explains, “A lot of passion has gone into producing the 2014 Species Conservation Calendar. We have been impressed by the way druckpartner made full use of the creative design and finishing possibilities to present these stunning pictures by international wildlife photographers from all over the world on our bright white cartonboard and make this deluxe wall calendar special.” Media for species conservation The Mondberge project was initiated by Michael Matschuck and Andreas Klotz, Managing Director of TiPP 4 Verlag, to support species conservation. Their

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

Türlerin korunmasında medyanın rolü Mondberge projesi Michael Matschuck ve Andreas Klotz tarafından türlerin korunmasına yardımcı olmak üzere başlatıldı. Amaçları, türlerin korunmasında kullanılacak finansmanın toplanması, bilgilendirme ve eğlendirmekti. Bu doğrultuda yüksek kaliteli medyalar üretildi. 2012 ve 2013 takvimleri ile neredeyse 40 bin euro toplandı ve bu para Uganda’daki dağ gorillerinin, Namibya’daki çitaların korunmasında kullanıldı. İki dilli takvim (İngilizce ve Almanca), müşteriler ve çalışanlara verilebilecek mükemmel bir hediye olarak da kullanılabilir. Ödüllü tür koruma takvimi Mondberge Tür Koruma Takvimi, mükemmel baskı ve sofistike baskı finisajı için çeşitli ödüller kazandı. Yakın zamanda sunulan Printstar 2013’e ek olarak, 2012 takvimi Sappi Yılın Avrupalı Matbaacısı ve Sappi Yılın Uluslararası Matbaacısı kategorilerinde ödüller aldı. Bunun dışında BlueGreen Ödülüne de layık görüldü. Bu ödül, kreativite, çevre dostu baskı ve sosyal sorumluluğu ödüllendiriyor. 2013 Tür Koruma Takvimi, ünlü gregor takvim ödülünü de alırken Druck+Medien Awards 2013’de dereceye girdi.

goal was to produce high-quality media products that could be sold to raise money for species conservation, inform and entertain. The 2012 and 2013 calendars raised almost €40 000, which was used to support a number of projects including the protection of mountain gorillas in Uganda, porpoises in the Baltic Sea and cheetahs in Namibia. The bilingual calendar (in English and German) makes an excellent charitable corporate gift for customers or employees. Award-winning species conservation calendar The Mondberge Species Conservation Calendar has already won a series of awards for its brilliant printing and sophisticated print finishing. In addition to the recently presented Printstar 2013, the 2012 calendar won gold in the calendar category in the Sappi European Printer of the Year and Sappi International Printer of the Year competitions, as well as receiving a BlueGreen Award. This prize recognised creativity, eco-friendly printing and social responsibility. The 2013 Species Conservation Calendar was also nominated for the acclaimed gregor calendar award and was among the finalists in the Druck+Medien Awards 2013.

SunChemical, Yeni Ürünlerini Sergiledi Sun Chemical to Showcased New Products Pasaportlar, ID kartları ve banknotlar da dahil olmak üzere yüksek güvenlikli baskı konulu etkinlikte Sun Chemical, yeni ve mevcut ürünleriyle bu sektöre nasıl katkı sağladığını gösterdi. SunNote ailesi banknot üretim sürecinin tüm aşamalarıyla ilgileniyor. Banknotların lojistik hareketinden nakit çevrimine kadar her safhada yer alıyor. Şirket, Security Printers 2013’de SunNote SHIFT, parlak pigmentler ve banknot baskısı için vernikler de dahil olmak üzere çeşitli mürekkeplerini sergiledi. Sun Chemical’ın Güvenli Baskı Bölümü Müdürü Stefaan D’Hoore şöyle konuştu: “Bu, Sun Chemical için nispeten yeni bir pazar ve banknot baskı sektörüne özel güvenlikli mürekkepler ve pigmentlerimizi sergileyebileceğimiz için çok heyecanlıyız. SunNote ailesini ilk defa bir fuarda gösteriyoruz ve mevcut ve yeni müşterilerimizle bir araya gelmek için çok önemli bir fırsat. Tüm bunlar, Sun Chemical’ın güvenilir bir ortak olduğunu gösteriyor.” 66

At the event, which is dedicated to high-security printing including passports, ID cards and banknotes, Sun Chemical will demonstrate its expertise and commitment to the security printing industry with new and existing products. The SunNote family covers almost all aspects of the banknote production process, protecting the logistical movement of banknotes within the cash cycle. At Security Printers 2013, Sun Chemical will showcase the range of inks including SunNote SHIFT, bespoke iridescent pigments and varnishes for banknote printing, and the new SunNote ARREST staining ink for IBNS, compatible with varnished banknotes. Stefaan D’Hoore, Business Manager Security Printing, Sun Chemical comments: “This is a relatively new market for Sun Chemical and we’re looking forward to demonstrating our range of security inks and pigments dedicated to the banknote printing industry. This is the first time we’ve shown the SunNote family at an exhibition, and it presents a great opportunity for us to meet with new and existing customers, illustrating that Sun Chemical is a trusted partner.”

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

Kodak Sonora XP Kalıpları Yeni Ölçülerde

Kodak Sonora XP Plates Offer New Plate Size and Gauge Yenilikler sayesinde daha fazla sayıda matbaacı, işlemsiz kalıplara geçiş yapabiliyor Sonora XP plates are now available in plate widths up to 1,495 mm, and Kodak is scaling up with even larger plate sizes over the next several months. Currently, Sonora XP plates are the only true process-free plates commercially available in these formats. VLF plate sizes, a variety of gauges—including 0.40 mm—and fast imaging speeds make Sonora xp plates ideal for a wide range of medium and large commercial printers.

Sonora XP kalıpları artık 1495 mm genişliklerinde sunuluyor ve Kodak, birkaç ay içinde bundan daha da geniş kalıp boyutlarını piyasaya sürecek. Şu anda Sonora XP kalıpları bu formatlarda ticari olarak sunulan tek gerçek işlemsiz kalıplar. VLF kalıp boyutları ve etkileyici görüntüleme hızları saysinde Sonora XP kalıpları, orta ve geniş ticari matbaacılar için ideal seçim haline geliyor. Süreçlerin ortadan kaldırılması ciddi maliyet, çevresel ve süreçsel avantajlar sağlıyor. Sonora XP kalıpları sayesinde Kodak, büyük baskı makinalarının daha önce işlemsiz kalıpları kullanmalarını engelleyen bariyerleri aşabiliyorlar. Yeni VLF kalıp boyutu ve 0.40 mm kalınlık, Sonora XP kalıpların kapsamını genişleten bu gelişmelerin en sonuncusu. Bu sayede daha yüksek görüntüleme hızları, daha yüksek tiraj uzunlukları, daha koyu kalıp kontrastları ve daha geniş baskı yetenekleri elde edilebiliyor. “2 binden fazla müşteri, Kodak’ın işlemsiz devrimini kullanmaya başladı. Sonora XP işlemsiz kalıpları, süreçsiz termal kalıp teknolojisindeki bir sonraki adım’ diye konuşan Kodak Dünya Grafik Pazarlama Organizasyonunun Genel Müdürü Rich Rindo sözlerine şöyle devam etti: “Müşteriler, yaygın olarak kullanılan kalıplardan vazgeçip Sonora XP kalıplarına geçiyorlar; çünkü bu sayede müşterilerinin en zorlu baskı ihtiyaçlarına yanıt veren bir ürün elde edebiliyorlar. Aynı zamanda genel işletme maliyetlerini ve çevresel etkilerini düşürebiliyorlar.” 68

Removing processing can deliver significant cost, environmental and process control benefits for printers of all sizes, and with Sonora XP plates, Kodak has been striking down the barriers that have prevented large printers from adopting process-free plates in the past. The new VLF plate size and 0.40 mm gauge are the latest in a string of developments—including faster imaging speeds, longer run lengths, darker plate contrast, and broader print capability—that have expanded the reach of Sonora XP plates. “More than 2,000 customers have embraced the process-free revolution started by Kodak. The Sonora XP process free plate is the next step in the evolution of process-free thermal plate technology,” said Rich Rindo, general manager of kodak’s worldwide graphics marketing organization. “Customers are switching to Sonora XP plates from mainstream processed plates because they can get a product that meets their customers’ most demanding print needs, while at the same time reducing their overall operational costs and environmental footprint.”

Updates allow more printers than ever before to shift to processfree plates

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

Altı Maddede Susuz Baskının Faydaları Six Arguments in Favour of Waterless Çevre ve sağlık açısından bakıldığında ofset baskının susuz versiyonu ciddi bir örnek teşkil ediyor.

Rinus Hoebeke / Toray International Europe GmbH As the “green” environmental movement gains momentum among businesses, consumers and governments around the world, printing companies are adopting and implementing green strategies across their value chains. Tactics include aggressive print recycling schemes, reduced co2 emissions for printing plants, reduction of electricity use at offices and printing plants, reduction in use of office paper and many more, designed to help printing companies and their suppliers save energy and create cleaner environments for the communities they serve. Toray Industries Inc. the world leader in design and manufacturing of Waterless offset plate systems for the newspaper and commercial printing industries, continues to lead the way in sustainable plate making. The Toray Waterless Offset Plate System is based on a printing plate which eliminates the need for a dampening system and the associated fluid used in the traditional printing process. In an increasingly challenging market environment, printing plants applying Toray waterless technology have been able to maintain a competitive edge due to the productivity, quality and versatility advantages of

Rinus Hoebeke / Toray International Europe GmbH ‘Yeşil’ çevre hareketi şirketler, tüketiciler ve devletler arasında popülerlik kazandıkça baskı şirketleri de değer zincirleri boyunca daha yeşil stratejiler uygulamaya kararlı görünüyorlar. Taktikler arasında daha agresif baskı geri dönüşüm programları, baskı tesislerinde daha düşük co2 emisyonu, ofislerde ve baskı tesislerinde elektrik kullanımının azaltılması, kağıt tüketiminin düşürülmesi ve bunun gibi enerjiden tasarruf ve çevreye daha az etki için tasarlanmış birçok plan sayılabilir.

70

From the standpoint of environmental and health protection, the waterless version of offset printing is positively exemplary, as the following six arguments will demonstrate.

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

Gazete ve ticari baskı sektörlerine yönelik susuz ofset kalıp sistemlerinin tasarımı ve üretiminde dünya lideri olan Toray Industries Inc., sürdürülebilir kalıp üretimi alanında diğerlerine yol göstermeye devam ediyor. Toray Susuz Ofset Kalıp sistemi, nemlendirme sistemine ve ilişkili sıvı kullanımına duyulan ihtiyacı ortadan kaldıran bir baskı kalıbına dayanıyor. Pazar ortamının giderek daha zorlaşması nedeniyle, Toray susuz teknolojisini uygulayan baskı tesisleri, susuz baskı sürecinin verimliliği, kalitesi ve çok yönlülüğü dolayısıyla rekabette öne geçmeyi başardı. Çeşitli kağıtlara göz alıcı kalitede baskı yapabilme yeteneği matbaacıların yarı-ticari sunum ve hizmetlerinin kapsamlarını genişletebilme imkanı veriyor. Susuz süreç ayrıca, mürekkebi değiştirmeye gerek olmadan coldset ile heatset ürünler arasında hızlı ve etkili değişim olmasına imkan sağlıyor. Çevre ve sağlık açısından faydaları Susuz ofset, çevre dostu olma yönündeki gereklilikleri karşılarken, diğer tüm baskı süreçlerinden daha optimum çalışma ortamını da garantiliyor (emisyonsuz ve stressiz çalışma ortamı ve prosedürleri). Susuz baskıya yatırım herkes, personelin motivasyonuna da yatırım yapıyor demektir. EWPA (Avrupa Susuz Baskı Vakfı) ve BG ETEM’in (Berufsgenossenschaft Energie Textil Elektro Medienerzeugnisse ) şu anda birlikte çalışarak elde etmeye çalıştıkları pres ekolojisine doğru mantıksal bir adımı da garantiliyor. Susuzu haklı çıkaran altı neden Bugünlerde kaynakların korunması, emisyonların düşürülmesi ve atıkların engellenmesi gibi konular, çevresel politikalarla ilgili her türlü tartışmanın başlıca konusu ve baskı sektörü de bu konuda istisna değil. Ekolojik açıdan, çevre dostu baskı üretimi artık gereksiz bir lüks olarak değil, kârlı bir süreç optimizasyonu olarak görülüyor. ‘Eko-presler’, malzemeler ve kaynakların daha etkili kullanımını mümkün kılan kritik teknik koşulları kolaylaştırıyor, maliyetlerde ciddi bir düşüş sağlıyor ve baskı sürecinin ömrünü önemli ölçüde geliştiriyor. Çevre dostu bir teknolojiye yatırım yapılması sistemlerin geleceğe daha hazır olması anlamına geliyor: ekipmanlarını değiştiren ya da genişletirken daha düşük emisyonlu baskı makinelerine yatırım yapan matbaalar, bu yasalara uymanın daha da pahalı hale geleceği bir tarihte bunları almak zorunda kalma gibi bir sıkıntıyla karşılaşmayacaklar.

72

the waterless printing process. The ability to produce exceptional high quality on a wide variety of paper stocks helps expand the printer’s semi- commercial product offering. The waterless process also enables quick and efficient changes between coldset to heatset products without the need to change the ink. Environmental and health benefits. Waterless offset meets the current demand for environmental friendliness and optimum working conditions more than any other printing process. The latter comprises an emission­free working environment and stress-free work procedures. Anyone investing in waterless printing is also investing in the high motivation of personnel. It is a logical step further in pursuit of press ecology that the EWPA (the European Waterless Printing Association) and the BG ETEM (Berufsgenossenschaft Energie Textil Elektro Medienerzeugnisse) are now working together to attain promotion and certification of these environmental aspects. Six arguments in favour of waterless These days, sound bites like resource conservation, emission reduction and waste prevention dominate discussions on all aspects of environmental policy- and the printing industry is no exception. Ecologically sound print production is no longer regarded as an unnecessary luxury, but as a profitable process optimisation. “Eco-presses” provide the critical technical conditions that enable the more effective use of materials and resources, thus enabling a significant reduction in costs and consider­ ably enhancing the viability of the print process. Investment in environmentally friendly technology also ensures that systems are more future-proof: Printers who are already investing in reduced-emission printing presses when replacing or expanding existing equipment do not have to worry about being forced to comply with environmental legislation at a later date when it may be more costly and less convenient to do so. From the standpoint of environmental and health protection, the waterless version of offset printing is positively exemplary, as the following six arguments will demonstrate. 1-This starts with prepress where the environmental impact is already relatively low. This is thanks to the very small chemical consumption required to process the Toray Waterless plates. 2-The elimination of fount solutions also means that waterless offset is free of the fount solution emissions which is typical in wet offset. In wet offset, the isopropyl alcohol added to the fount solution enhances process

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

Çevre ve sağlık açısından bakıldığında ofset baskının susuz versiyonu ciddi bir örnek teşkil ediyor: 1-Bu, çevresel etkinin nispeten az olduğu baskı öncesi ile başlıyor. Bu da, Toray susuz kalıpları işlemek için gereken çok az kimyasal tüketimi sayesinde mümkün oluyor. 2-Hazna suyu çözümlerine duyulan ihtiyacın ortadan kaldırılması, susuz ofset’in, ıslak ofset’de tipik olan hazne suyu emisyonlarından da muaf olması anlamına geliyor. Islak ofsette, hazne suyuna eklenen izopropil alkol süreç stabilizasyonunu zenginleştiriyor çünkü daha iyi kalıp ıslatma sağlıyor, suyun arayüz gerilimini düşüyor, mürekkepleme birimindeki ısı artışlarını sınırlıyor. IPA buharları zemin seviyesi ozonunun oluşmasına ve ozon tabakasının azalmasına neden oluyor. IPA yerine kullanılan diğer maddeler ıslak ofset’teki bu problemleri azaltsa da, susuz ofset’in pozitif etkileriyle yarışamıyor. 3-Baskı kalıplarının nemlendirilmesi için artık hazne suyuna ihtiyaç duyulmaması, hazne suyu için herhangi bir masraf yapılmayacağı anlamına geliyor. Yapılacak tasarruflar arasında musluk suyu, reçine tüketiminin düşmesi sayılabilir. Isı kontrolünün enerji tüketimini arttırması genelde olumsuz olarak görülse de birçok durumda, baskı odası iklimini kontrol altında tutmak suretiyle telafi edilebilir. Isı kontrol sistemleri giderek artan bir oranda, uzun tirajlar sırasında baskı sürecini kararlı hale getirmek ya da IPA’sı düşürülmüş baskı üretimi için ıslak ofset’te kullanılıyor. 4-Hazne suyunun elimine edilmesinin diğer olumlu bir etkisi ise üretim atıklarında ciddi bir düşüş sağlanması. matbaalarlar artık baskı hazırlığı sırasında mürekkep/ su dengesini ayarlamak zorunda olmadıklarından, mürekkep işlemi ıslak ofsette olduğundan çok daha hızlı bir şekilde yapılabiliyor. Susuz ofset için genelde daha yüksek kaliteli kağıtlar kullanıldığından, düşük üretim atığı maliyetten daha fazla tasarruf anlamına geliyor.

stabilisation because it ensures better plate wetting, lowers the interfacial tension of the water and limits temperature rises in the inking unit to some extent through evaporative air cooling. IPA vapours contribute towards ground-level ozone (summer smog) and the depletion of the ozone layer. While IPA substitutes can reduce these problems in wet offset, they cannot match the positive effects of waterless offset. 3-The elimination of fount solution to dampen the printing plates also means that no costs are incurred for preparation of the fount solution. The various savings that can be made include consumption of tap water and gum Arabic, chemical water preparation - i.e. by means of additives, such as softener, IPA, pH value stabiliser or biocide against bacterial contamination of the water supply system - and disposal of the used waste water. Although the fact that temperature control increases energy consumption is often regarded as a drawback, in many cases it can be offset by the savings gained for controlling the pressroom climate as the heat generated can be recovered via a heat exchanger and used to heat water and space. Temperature control systems are also being increasingly used in wet offset, either to stabilise the printing process during long runs or for IPA reduced print production. 4-Another positive side effect of the elimination of fount solution is the drastic reduction in production waste. Because printers no longer need to adjust the ink/fount solution balance during make ready, inking up is achieved much faster than in wet offset. Because higher quality substrates are generally used for waterless offset, the low rate of production waste also means even greater cost savings.

5-Susuz ofset, ıslak ofsetten daha az yıkama malzemesi tüketiyor. Çünkü rulo ve silindirlerin üzerinden sadece yağlı maddenin yıkanması gerekiyor. Daha kısa mürekkep zincirleri daha maliyet-etkin çünkü daha az mürekkep tutabiliyorlar. Susuz mürekkepler için özel bir yıkama malzemesi olmadığı için, matbaalar oksidatif kurutma ya da UV-kurutmalı ıslak ofset mürekkepleri için herhangi bir üreticinin tavsiye ettiği bir yıkama malzemesini kullanabilirler. Susuz baskı makineleri genelde daha yeni olduğundan rulo ve silindir yıkama ekipmanı daha fazla otomasyonlu ve parlama noktası 55 C’den biraz daha yüksek olan düşük emisyonlu yıkama yağlarına uygun şekilde optimize ediliyor.

5-Waterless offset also consumes less washing agent than wet offset as there is only an oily substance to be washed from the rollers and cylinders, rather than a difficult water-in-oil emulsion. It stands to reason that shorter ink trains are the most cost-efficient of all as they store less ink. As there are no special washing agents for waterless inks, printers can feel free to use any manufacturer recommended washing agent suitable for oxidative drying or UV-curable wet offset inks. Because waterless presses are generally newer, their roller and cylinder washing equipment tends to be more highly automated and optimised for low-emission washing oils with a flash point significantly higher than 550C. These so-called A-III washing agents evaporate slowly so that they do not form toxic or explosive air mixtures. The approved washing agents also include VOC-free and vegetable oil-based products.

6-Bazı üreticiler suyla yıkanabilir mürekkepler ürettiler, bunlar gerçek VOC’suz yıkama malzemesi suyla giderilebiliyor. Bu tarz mürekkepler daha önce sadece flekso baskıda kullanılabiliyordu.

6-Some manufactures have developed water-washable inks, which can be removed using water, a truly natural VOC-free washing agent. These types of inks were hitherto only known in Flexo printing.

74

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

TOYO INK Ofset Baskı Mürekkepleri Coşkun BUĞDAY / Matbaa Mühendisi Matset A.Ş. – Teknik Müdür Matset A.Ş’nin drupa 2004’den bu yana Türkiye Temsilcisi olduğu TOYO INK Ofset baskı mürekkepleri, siz değerli dostlarımızca geniş beğeni kazanmış ve birçok matbaanın vazgeçilmezi olarak kullanılmaktadır. TOYO Mürekkepleri 1907 den beri Japonya da üretilmekte ve tüm dünya ülkelerinde kendisini ispatlamış kalitesi ile kullanılmaktadır. TOYO Mürekkepleri üretilirken, pigment karışımından ambalajlamaya kadar tüm üretim aşamaları sıkı denetimler altında tutulmaktadır. UV Baskılarda Çığır Açan Son Yenilik - H-UV (TOYO & Komori) Toyo FD K-HS V3 Proses serisi, UV kurutmalı ticari baskılar için, Komori Corporation tarafından H-UV baskı makinelerinde kullanılmak üzere geliştirilmiş bir baskı mürekkebidir. FD K-HS V3 ve Komori H-UV baskı makinesi kombinasyonu ile yapılan baskılarda, geleneksel baskılara nazaran daha fazla kalite ve UV lambaların enerji tüketiminde büyük tasarruflar sağlanır. H-UV sisteminin geleneksel UV baskı sistemlerine nazaran ¼ ü kadar enerji ye ihtiyacı vardır. Bir adet sıfır Ozon, özel üretilmiş lamba ile süratli UV kurutma sağlayan sistem, baskı maliyetlerini düşürmesinin yanı sıra, düşük ozon salınımı ve düşük ısı yayması ile çevre dostu olma özelliğine sahiptir. Sadece tek bir H-UV lamba kullanılarak, daha az enerji ile yüksek baskı kalitesi elde edilmektedir. TOYO H-UV mürekkeplerinin anında kuruma özellikleri sayesinde, baskı üzerindeki mürekkep kalınlıkları muhafaza edilerek, en az %20 mürekkep tasarrufu sağlanmaktadır. Süratli kurumanın sayesinde, basılabilecek en zor malzemenin üzerine bile beklemeksizin ön ve arka (revolta) baskılar yapılabilmektedir. Baskılardaki nokta kalitesi, çizilme ve iz oluşma yok denecek kadar az olup, kuşe, mat kuşe, Kromolüx gibi zor kuruyan kağıtlarda mükemmel neticeler sağlanmaktadır. Rakip firmalar TOYO H-UV mürekkeplere karşı alternatif UV mürekkepler üretmeye çalışmaktadırlar ancak, Komori & TOYO işbirliği ile geliştirilen bu özel mürekkebin sağladığı mükemmel neticelere ulaşamamışlardır. Özellikleri ve Avantajları Az UV Enerjisi ile daha hızlı sertleşme. ISO 2846-1 desteği ile baskı ustası, ISO 12647-2 standartına ulaşabilir. Geleneksel UV mürekkeplere göre çok daha fazla

76

parlaklık derecesine sahiptir. Geleneksel UV mürekkeplere nazaran daha iyi deinking işlemlerine uygundur. (Kağıt geri dönüşümü) UV baskı avantajları ile, geleneksel tabaka ofset kalitesi rahatlıkla hedeflenebilir. Anında kuruma, daha kısa hazırlık zamanı, Kurutma (püskürtme) tozu kullanılmadan baskı yapma sayesinde baskı kalitesinde artış, enerji tasarrufu ile düşük operasyon maliyetleri. Uygulama ve Yüzeyler Parlak ve mat yüzeyli kuşe kağıtlarda geleneksel düz ofset baskılar yapılablir. FD K-HS V3 serisi mürekkepler, emici olmayan yüzeyler, metalize kağıtlar ve sentetik kağıtlar, PP, PET VE PVC karışımı baskı altı malzemelerinde kullanılabilir. Baskı salonu koşulları Güneş ışığı Kontrolu: FD K-HS V3 mürekkeplerini güneş ışığından koruyunuz. Mürekkeplerin kutularında ve mürekkep haznelerinde kurumalarını önlemek için, baskı holünün pencerelerine UV ışın filtreli koruyucu folyo kullanmanızı ve içerideki diğer ışık kaynaklarını UV-Filtreler ile donatmanızı tavsiye ederiz. Merdane hazırlama sistemi: Yeni bir makine ile yeni merdaneler kullanacaksanız veya eski merdanelerinizi yenileyecekseniz, ideal merdane sertliğine ulaşmak ve en iyi baskı neticelerini alabilmeniz için için merdane hazırlama sistemi gereklidir. Şayet Konvensyonel ve UV mürekkepleri hibrid merdaneler ile kullanıyorsanız, sabit dengeli bir baskı neticesi için, iş geçişlerinde Merdane hazırlama sistemi kullanılmalıdır. Merdane hazırlayıcı olarak FD KHS Medium White ürününü

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

tavsiye etmekteyiz. Merdane hazırlama sistemi şöyle uygulanır:

koruma tabakası oluşturur. Parlaklık değerleri 30 dan 40 doğru olarak D60 ölçüm aleti ile ölçülmüştür.

Merdaneleri temizleyiniz.

FD LPC MATT OP VARNISH EU 3K - Baskı makinelerinde lak ünitesinde veya herhangi bir renk ünitesinde kullanılabilen, Baskı kalıbı ve blanket ile uygulama yapılabilen mat UV Lak tır. Parlaklık değerleri 5 den 15 e doğru olarak D60 ölçüm aleti ile ölçülmüştür.

uygun

bir

temizlik

malzemesi

ile

Merdanelerin üzerine FD KHS Medium White uygulayınız (her baskı ünitesine 100 g) Makineyi 4-5 dakika rölantide döndürerek mürekkebin yayılmasını sağlayınız. Makineyi durdurunuz ve bir kaç saat bekletiniz (süre ne kadar uzun olursa o kadar iyi olur) (İlaveten ekleyeceğiniz UV inceltici Merdane hazırlama sistemini daha etkili kılar) Merdaneleri temizleyiniz.

uygun

bir

temizlik

malzemesi

ile

Merdane solventi tamamen uçtuktan sonra baskıya başlanabilir. FD K-HS V3 Saklama Koşulları FD K-HS V3 mürekkeplerini 25°C nin altında, serin ve karanlık ortamda muhafaza ediniz. Raf ömrü 12 ay dır. Raf ömrünü biraz daha uzatabilmek için, depolama sıcaklığının 5 ile 20°C arasında tutulmasını tavsiye etmekteyiz. Benzer ürün ve FD K-HS V3 için Katkı Maddeleri Özel Renk: FD KHS V3 B BLACK F EU 3K – Zemin baskılarda kullanılmak için tasarlanmış koyu siyah mürekkep. Düşük yapışkanlığı sayesinde, birinci hamur kağıtlarda da kullanılabilir. İnceltici - FD Reducer AP (1kg kutu) - Makinenin düşük sıcaklığı nedeniyle, yüzey gerilimi zayıf kalıyorsa veya baskı yüzeyi pürüzlü olup mürekkep tutmada zorlanıyorsa, FD Reducer AP nin en fazla % 3 ünü mürekkebe karıştırınız. TOYO Üst Vernikler / (UV-Lak) FD LPC OP VARNISH L EU 3K – Koruyucu üst verniktir. Baskı makinelerinde lak ünitesinde veya herhangi bir renk ünitesinde kullanılabilir. Baskı kalıbı ve blanket ile uygulama yapılır. Baskı yüzeyinde çizilmeler karşı

78

FD KHS COAT VARNISH HG EU – Yüksek parlaklıkta olan ve makinede lak ünitesinde uygulanan UV laktır. Anilox merdaneler (APEX merdaneler) ve polimer kalıplar ile uygulama yapılır. FD LPC PEEL OP VARNISH ile birlikte kullanıldığında Kapalı damla etkisi efekti elde etmek mümkündür. (ambalaj : 15 kg metal kap) FD KHS COAT VARNISH HG ile en iyi neticelere ulaşabilmek için ihtiyacınız olanlar: APEX anilox (Komori de standart) Polimer Lak Kalıbı – en iyisi KRUSE VARNIPLATE 195 38-40°C üzeri sıcaklık. Sürat 12.000 tabaka/saat, güç 160 W/cm UV POWER SHEEN HS V1 – Her iki yüzde de kullanılabilen yüksek parlaklıkta lak tır. Anilox merdaneler (APEX merdaneler) ve polimer kalıplar ile uygulama yapılır. Damla efekti uygulanamaz. (ambalaj: 20,41 kg plastik kova) FD LPC MATT COATING EU – Lak ünitesinden uygulanabilen Mat lak tır. Anilox merdaneler (APEX merdaneler) ve polimer kalıplar ile uygulama yapılır. (ambalaj: 15 kg plastik kutu) FD LPC PEEL OP VARNISH EU – Baskı ünitesinden kalıp ve blanket ile uygulanır. PEEL OP lak bölgeleri soluk kalırken, kaplanmamış olan bölgelere FD KHS COAT VARNISH HG uygulaması ile yüksek parlaklık sağlanır. Toyo FD KHS Coat arnish HG EU - Komori HUV baskı sistemi için geliştirilmiş Yüksek parlak Lak tır. Özellikleri ve Avantajları Inline Lak üniteli Komori HUV baskı makineleri için üretilmiştir. Yaş üzerine yaş UV mürekkep baskıları için tasarlanmıştır / kuru üzeri yaş UV mürekkepler için de uygundur.

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

Özellikleri şöyle sıralanabilir :

Gereken UV lamba gücü : 120 W/cm3 - 1 lamba 85-95 seviyesinde yüksek parlaklık sağlar Sadece tek yüz uygulaması içindir. İki yüz için UV POWER SHEEN HS V1 kullanınınız. Makine süratini ayarlayınız ve kurutma için UV lamba gücünü tam kullanınız. FD LPC PEEL OP kombinasyonu ile “kapalı damla” efekti yapılabilir. Normal ofset baskı mürekkepleri üzerinde kullanılamaz. Her türlü kağıt ve karton üzerine uygulanabilir. Diğer yüzeylere baskılar deneme aşamasındadır. (ambalaj: 15 kg siyah plastik kutu)

Yüksek parlaklık Geniş su alabilme aralığı sayesinde, Mürekkep / Su dengesi süratle kurularak, her türlü nemlendirme sistemi ve hazne suyu ile çalışabilir. Kağıt üzerinde süratli kuruması sayesinde arka yüze kısa sürede baskı yapılabilir. (Revolta) Mürekkep haznesinde uzun süreli kullanım Üretim serileri arasında sabit renk ve ton dengesi HyUnity NEO ERP serisi Toyo fabrikasının piyasaya sürdüğü yüksek kaliteli, en yeni üründür. Mükemmel parlaklığa ve örtücülüğe sahiptir.

HyUnity NEO ERP HyUnity mükemmel kaliteli ofset baskı mürekkebi, basım sektörünün tüm beklentileri göz önüne alınarak tasarlanmış ve üretilmiştir. Gelişmiş baskı verimliliği doğrultusunda, canlı renkler ve erişilemez baskı performansı ile dijital çağın ihtiyaçlarını karşılayan tam entegre çözümler sunar. HyUnity NEO ERP, piyasaya sürülen en geliştirilmiş düz ofset proses mürekkep serisidir. En son teknoloji ile üretilen baskı makinelerinin ihtiyaçları doğrultusunda sürekli olarak geliştirilen TOYO INK proses baskı mürekkeplerinin baskı kalitesi ustalar arasında efsaneleşmiş ve kulaktan kulağa yayılmaktadır. Mükemmel kontrasta sahip bir mürekkeptir. Keskin detaylar ve yüksek renk denzitesi sayesinde nokta genleşmesini en az seviyede tutar. Sürtünmeye karşı dayanıklılık, yüksek akışkanlık, üstün parlaklık derecesi ve mükemmel renk sunumu ile belirgin özelliklerinden sadece bir bölümüdür. Çok çabuk kuruma özelliğine sahip olan HyUnity aynı zamanda canlı renklerde sunar. Çevre dostu bir mürekkep olup, dijital avantaj kombinasyonu ile doğayı korur. Çok iyi sürtünme direncine sahip olan HyUnity NEO ERP, mükemmel parlaklığa ve çok kolay kurulabilen mürekkep su dengesine sahiptir.

80

Kullanımı diğer mürekkeplere nazaran çok daha tasarrufludur. Mükemmel örtücülüğü sayesinde düşük kaliteli kağıtlarda da çok iyi neticeler verir. Kağıt üzerinde süratli kurur, ancak kuruma süresi kullanılan kağıda, ortam şartlarına (sıcaklık, nem) bağlıdır. Kağıt üzerinde çabuk kuruyabilme özelliği sayesinde, mat kuşe lerde de iyi neticeler vermektedir. (Kağıt kalitesine dikkat edilmelidir!) Schwegmann ürünleri ile denenmiş ve uyumluluğu kanıtlanmıştır. Mükemmel sürtünme direncine sahiptir, basıldıktan 90 saniye sonra kurur. CTP kalıplar ve her çeşit tramlama ile mükemmel uyum sağlar. Tamamen kokusuzdur, rahat bir çalışma ortamı sağlar ve basılan ürünlerde koku kalmaz. Yeni ambalaj kutu kolayca açılır ve kapak, özel yapısı sayesinde kurumadan muhafaza edilebilir. ISO 2846-1 ve ISO 12647-2 standartları dahilinde renk tonu “Eco Mark” sertifikalı, çevreye uyumlu ve aromatsız (kokusuz) solvent içerir

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

Kâğıt Kaplanların Kükremesini Duyun (*)

Paper Tigers Hear Them Roar (*)

Her iki yöntemde de çok fazla enerji ve su tüketimi olur: Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün tahminine göre kâğıt hamuru ve kâğıt üretimi her sene 500 milyon ton CO2 üretimine neden oluyor. Laurel Brunner Kâğıt endüstrisi sıklıkla eko-öfkesini boşaltmak isteyen yeşillerin hedefi olmuştur. Geçmişteki uygulama riayet edilecek bir şeyse bazı haklı sebepleri var, ama artık kâğıt firmalarını daha kamçılamanın zamanı geldi. Kâğıt hamuru ve kâğıt üreticileri geçtiğimiz birkaç yıl içinde çevre ayak izlerinde, özellikle enerji kullanımı ve atık konusunda azalma sağlayarak çok büyük gelişmeler kaydettiler. Avrupa Kâğıt Endüstrileri Konfederasyonu (CEPI) artık bunu daha da geliştirmek için adımlar atıyor.

Laurel Brunner The paper industry has often been the target of chippy greens looking to offload their eco-anger. If past practise is anything to go by, they have some justification, but it is time to start cutting paper companies a lot more slack. Pulp and paper manufacturers have made massive improvements to their environmental footprint over the last few years, not least substantial reductions in energy usage and waste. The Confederation of European Paper Industries (CEPI), is now taking steps to improve it even more.

CEPI Two Team yarışması, CEPI’ye 2050 yol haritasında gereksinimlerini yerine getirmeye yardım edecek potansiyel teknolojileri belirlemek üzere düzenlendi. Bu, %80 fosil bazlı CO2 emisyonunun 2050 yılı itibarıyla azaltılmasını gerektiriyor. CEPI’nin Genel Müdürü Teresa Prensa’nın sözünü ettiği gibi amaç: “İşleyişimizi değiştirmek, maliyetleri düşürmek, teknolojimizde köklü bir değişim yapmak, değer katmak ve enerji tüketimimizi ve karbon emisyonumuzu azaltmak.” Two Team yarışmasından sekiz finalist ve kâğıt hamuru üretiminde hali hazırda kullanılan yöntemlerin yerini biyokimyasal bir teknolojiyle alacak bir kazanan çıktı.

The CEPI Two Team competition was set up to identify potential technologies that would help CEPI fulfill the requirements of its 2050 Roadmap. This requires an 80% reduction in fossil based CO2 emissions by 2050. In the words of Teresa Prensa, CEPI’s director general, the goal is to: “change the way we operate, reduce costs, revolutionize technology, add value and lower our energy consumption and carbon emissions”. The Two Team competition produced eight finalists and one clear winner, a biochemical technology that could replace current methods of pulp production.

Kâğıt hamuru ya talaşı taşlayarak pelteye dönüştürüp ham lifi onları bir arada tutan odun özünden ayırıp mekanik olarak ya da kimyasal olarak üretilir. Bu yöntemde talaşlar çok çeşitli kimyasallarla kaynatılır ve

82

Paper pulp is produced either mechanically by grinding wood chips into mush to separate the raw fibres from the lignin which binds them together, or chemically. This involves stewing the wood chips with various chemicals and is generally more expensive. The resulting pulp is however strong with good brightness

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

and can be used in combination with some mechanical pulp, for instance to produce lightweight publication stocks. Both methods involve a lot of energy and water: the World Resources Institute estimates that pulp and paper production produces 500 million tonnes of CO2 per year.

genelde daha pahalıdır. Sonuçta elde edilen kâğıt hamuru iyi bir parlaklığa sahip olur ve kuvvetlidir de ayrıca bazı mekanik kâğıt hamurlarıyla kombine edilerek de kullanılabilir, örneğin hafif baskı hammaddesi üretmek için. Her iki yöntemde de çok fazla enerji ve su tüketimi olur: Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün tahminine göre kâğıt hamuru ve kâğıt üretimi her sene 500 milyon ton CO2 üretimine neden oluyor.

CEPI’s Two Team winner involves neither mechanics nor chemicals, but instead uses the principles of biochemistry. The favoured solution is CEPI’nin Two Team kazananında ne to use Deep Eutectic Solvents (DES), mekanik ne de kimyasal yöntemnaturally occuring chemical comler var, bunların yerine biyokimyanın pounds that can dissolve the lignin prensiplerini kullanıyor. Seçilen çöout of wood. Potentially, these solzüm, lignini tahtadan çözebilen doLaurel Brunner vents could make it possible to proğal kimyasal bileşen Derin Ötektik duce pulp at lower, more energy efficient temperatures Solventleri (Deep Eutectic Solvents) kullanıyor. Potansiyel olarak bu solventler kâğıt hamurunu azaltılmış efor reduced emissions and waste volumes. DES are esmisyon ve atık hacmi elde etmek için daha düşük, dasentially designer solvents based on combinations of ha enerji verimli ısılarda üretmeyi mümkün kılıyor. Dechemicals that work on any type of biomass, dissolving rin Ötektik Solventler aslında her çeşit biokütleyi lignin, it into lignin, cellulose and hemicellulose (somewhere selüloz ve hemiselüloza (selüloz ve şeker arasında bir between cellulose and sugar). şey) ayrıştıran kimyasalların kombinasyonlarına dayanan tasarımcı solventlerdir. Ayrıca geri dönüştürülmüş These clever chemicals may also be able to recover kâğıtta bu akıllı kimyasallar selülozu hem atıktan hem cellulose from waste as well as melt ink residues in de erimiş mürekkep kalıntılarından kurtarabilir, böylerecovered paper, so they have potential use in deinklikle potansiyel mürekkep arındırma kullanımları da oing too. When combined with wood, DES separate the luyor. Tahta ile kombine edildiğinde Derin Ötektik Solfibres producing pure lignin and cellulose as by-prodventler lifleri saf lignin ve selüloz yan ürünlerini üreucts. Biochemists can use both of these as raw materek ayırır. Biyokimyacılar diğer kimyasal ürünler için terials for other chemical products. The DES method bu hammaddelerin her ikisini de kullanabilirler. Derin Ötektik Solvent metodu çok fazla sudan ve devamındoes away with the huge amounts of water and subseda kâğıt yapmak için kurutma gerekliliğini ortadan kalquent drying required to make paper. This is a massive dırır. Bu çok büyük miktarda enerji tasarrufu sağlar. source of energy savings. None of this is commercially Bunların hiçbirisi henüz ticari olarak uygulanabilir deviable yet, but it is an indication of how seriously the ğil, ama bu, kâğıt hamuru ve kâğıt endüstrilerinin sürpulp and paper industries now take sustainability. It’s a dürülebilirliği ne kadar ciddiye aldığının bir göstergesi. matter of survival. Bu bir hayatta kalma meselesi… (*) Verdigris blogundan alınmıştır. matbaa&teknik Verdigris blog medya partneridir. Verdigiris Blog Agfa Graphics (www.agfa.com), Digital Dots (http://digitaldots.org), drupa (www.drupa.com), EFI (www.efi.com), Fespa (www.fespa.com), Heidelberg (www.uk.heidelberg.com), Kodak (www.kodak.com/go/sustainability), Mondi (www.mondigroup.com/products), Pragati Offset (www.pragati.com), Ricoh (www.ricoh.com), Shimizu Printing (www.shzpp.co.jp), Splash PR (www. splashpr.co.uk), Unity Publishing (http://unity-publishing.co.uk) ve Xeikon (www.xeikon.com) tarafından desteklenmektedir. 84

(*) Source: Verdigris Blog. Verdigris blog is yours to use if you want, as long as you fully credit the Verdigris supporters who make it possible: Agfa Graphics (www. agfa.com), Digital Dots (http://digitaldots.org), drupa (www.drupa.com), EFI (www.efi.com), Fespa (www.fespa.com), Heidelberg (www.uk.heidelberg.com), Kodak (www.kodak.com/go/sustainability), Mondi (www.mondigroup.com/products), Pragati Offset (www.pragati. com), Ricoh (www.ricoh.com), Shimizu Printing (www. shzpp.co.jp), Splash PR (www.splashpr.co.uk), Unity Publishing (http://unity-publishing.co.uk) and Xeikon (www.xeikon.com).

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

Düşük Migrasyonlu Etiketler Üretmek Producing Low Migration Adhesive Ottersberg’den kendinden yapışkanlı rulo etiket uzmanları, kullandıkları malzemelerin insan sağlığına hiçbir şekilde zararlı olmaması için büyük çaba harcıyorlar. Bu nedenle senelerdir mürekkep ve kaplamalarında ‘Low Migration’ (LM) ürünleri kullanıyor. Ottersberg şirketi susuz etiket baskısı için İngiliz üretici Classic Colors’un ‘Low Migration’ mürekkeplerini kullanıyor. Gıdalar bizim için vazgeçilmez. Hem koruma hem de daha uzun ömürlü olmaları için birçoğunu paketliyoruz. Dolayısıyla ambalaj ve etiketin, istenmeyen maddelerin gıdaya geçişini engelleyecek şekilde dizayn edilmesi gerekiyor. Bremen yakınlarındaki Froben Druck örneği kendinden yapışkanlı rulo etiketlerin üreticilerinin ‘düşük migration’ ürünler sunmak için ne kadar ciddi bir çaba gösterdiklerini ortaya koyuyor. Gıdalar hassas malzemelerdir ve günlük ihtiyaçlarımızı karşılarlar. Dolayısıyla insan sağlığına tehdit oluşturmayacak şekilde üretilmeleri önemlidir. Buna ambalajlama da dahildir. Ambalaj gıdayı korur ve ambalajdaki maddelerin gıdaya geçmemesi gerekir. Yani karton, folyo yada diğeri benzeri malzelemerden hiçbir şekilde gıdaya bir geçiş olmaması gerekir. Bremen yakınlarındaki Froben Druck’daki uzmanlar bunun çok iyi farkında. Kendinden yapışkanlı rulo etiket uzmanları kulalndıkları malzemenin insan sağlığına zarar vermemesi için ciddi bir çaba harcıyorlar.

86

Foods are indispensable. For protection and for longer shelf life, most of them are packaged. Both the packaging and label need to be designed so as to prevent unwanted substances from migrating from them into the food. The example of Froben Druck near Bremen shows the lengths that producers of self-adhesive roll labels go to in order to offer „low migration“ products. Foods are sensitive goods serving daily needs. They need to be produced in such a way that they do not pose any health risks to people, i.e. the consumers. This also includes packaging. Packaging protects the foods, and substances in the packaging must not migrate into the food. That is to say, no substances of any kind may migrate from folding cartons, foil pouches, other packaging or the applied labels, and in so doing contaminate the food. The experts at Froben Druck in Ottersberg near Bremen are only too well aware of this. The self-adhesive roll label specialists take great pains to make sure that the materials they use pose no risk to human health. That is why they have been using „Low Migration“ (LM) products in their inks and coatings for years. Low Migration“ Inks The company installed its first machine for printing self-adhesive roll labels back in 1972. This business segment was continuously expanded. In the beginning, UV production in the area of self-adhesive roll labels was only used in letterpress printing, with flexographic printing coming somewhat later. The company produc-

The self-adhesive roll label specialists from Ottersberg take great pains to make sure that the materials they use pose no risk to human health. That is why they have been using „Low Migration“ (LM) products in their inks and coatings for years.

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

Low Migration – düşük migrasyonlu mürekkepler Şirket kendinden yapışkanlık rulo etiketlere yönelik ilk makinesinin kurulumunu 1972 yılında gerçekleştirdi. Bu iş segmenti sürekli olarak genişledi. Başlangıçta kendinden yapışkanlı rulo etiketlere yönelik UV üretimi sadece letterpress baskıda kullanılıyordu. Fleksografik baskı daha sonradan gelişti. Şirket, yüksek kaliteli etiketler, yapışkan kağıt, monofilmler ve yapışkan filmler üretiyor. Ottersberg şirketi offset baskıyı beş senedir ve susuz UV offset baskıyı da 2012 sonundan beri kullanıyor. Susuz UV offset için şirket anahtarsız mürekkepleme birimleri olarak adlandırılan yeni bir baskı makinesine özel yatırım yaptı. Ottersberg şirketi susuz etiket baskısı için İngiliz üretici Classic Colors’un ‘Low Migration’ mürekkeplerini kullanıyor. İngiliz şirketinin ürünleri Almanya’nın en çok tanınan susuz baskı merkezi tarafından dağıtılıyor. Classic Colours ‘low migration’ ürünlerde uzman ve 20 senedir susuz mürekkep geliştiriyor. Neden susuz? Bu sorunun cevabı kolay. Aşağıda bu tarz ofset baskının tüm özelliklerinin listesini görebilirsiniz: parlaklık, düşük dot gain, son derece fine screen, yüksek mürekkep deposit kalınlığı, geniş yoğunluk aralığı ya da diğer bir deyişle: çok kaliteli baskı. Güçlü bir argüman. 2002 yılında Almanya’da susuz offset baskı sunan sadece 100 kadar şirket vardı. Şimdi ise 800 tane var. Bu yüzde 800 artış anlamına geliyor. Froben Druck da

88

For waterless label printing, the Ottersberg company uses only „Low Migration“ inks by the English manufacturer Classic Colours. es high-quality labels, adhesive paper, monofilms and adhesive films. The Ottersberg company has now been using offset printing for more than five years, and waterless UV offset printing since the end of 2012. For the latter, the company made a special investment in a new printing machine equipped with what are called keyless inking units. The Ottersberg company uses only „Low Migration“ inks by the English manufacturer Classic Colours on this machine. The English company‘s products are distributed by Germany‘s best-known waterless printing centre and Toray representative, marks3zet, headquartered in Mulheim an der Ruhr. Classic Colours specialises in „Low Migration“ products, and has been formulating waterless inks for over 20 years. Why Waterless? That‘s an easy question to answer. The following is a concise list of the attributes of this type of offset printing: Brilliance, low dot gain, extremely fine screen, high ink deposit thickness, large density range, or quite simply: very high print quality. A powerful argument.

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

In 2002, there were only 100 or so companies offering waterless offset printing in Germany. Now there are more than 800 – an 800 percent increase! And Froben Druck is one of them. The company handles all kinds of demanding label jobs using a new narrow-web offset printing machine equipped with waterless offset printing units.

Dar web bobin ofset baskı makinesi (en 420 mm), Japon üretici Toray’ın susuz baskı kalıplarını kullanıyor. The narrow-web roller ofset printing machine (width 420 mm) uses waterless printing plates from the Japanese manufacturer Toray, which is represented by marks-3zet.

Given the demand for more and more differentiation in the retail environment, i.e. at the point-of-sale (POS), along with demand for ever smaller runs, these trends have naturally had impacts on packaging and label production. Because of frequent order changes, printers are on the lookout for more economical methods of printing than what flexographic printing allows. „An offset plate costs a fraction of what a flexographic printing form costs, and has a much shorter way to go during prepress,“ says Frank Hutter, Deputy Managing Director of Froben Druck. „We do all the printing templates and plate making in-house, including letterpress, flexographic and offset printing, both conventional and waterless.“

bunlardan birisi. Şirket, susuz offset baskı birimlerine sahip yeni bir dar web offset baskı makinesini kullanarak her türlü zorlu baskı işinin üstesinden gelebiliyor. Perakende ortamındaki farklılaşma ihtiyaçları ve daha kısa run’lara yönelik taleplerin arttığı düşünüldüğünde, bu trendlerin doğal olarak ambalaj ve etiket üretimi üzerinde etkisi olacağı anlaşılıyor. Sık sipariş değişimleri dolayısıyla matbaacılar artık fleksografik baskıdan daha ekonomik metotlar arıyorlar. ‘Bir ofset kalıbı, fleksografik baskının maliyetinden çok daha azına maloluyor ve baskı öncesinde de çok daha az zaman gerektiriyor’ diye anlatıyor Froben druck Yardımcı Yönetim Müdürü Frank Hutter ve sözlerine şöyle devam ediyor: ‘Letterpress, fleksografik ve ofset baskı da dahil olmak üzere tüm şablon ve kalıp üretimini kendi içimizde hem geleneksel yollarla, hem de susuz olarak gerçekleştiriyoruz.’

Keyless Inking Units In Offset When it came to reprints or extra print runs, flexographic printing was always one step ahead compared to offset printing because of the simple keyless inking units. But now the shoe is on the other foot. „Since we acquired our new web offset rotation for waterless operation, reprints are no longer a problem here, because it operates using keyless inking units just like flexographic printing machines,“ continues Hutter.

Ofset’te anahtarsız mürekkepleme birimleri Konu tekrar baskı ya da ekstra baskı tirajlarına geldiğinde, fleksografik baskı basit anahtarsız mürekkepleme birimleri sayesinde her zaman ofset baskıdan bir adım ötede oldu. Ama şu anda durum değişiyor. “Susuz işlemler için yeni web offset rotasyonumuzu aldığımızdan bu yana artık tekrar baskılar sorun değil çünkü aynı fleksografik baskı makineleri gibi anahtarsız mürekkepleme birimlerini kullanıyor’ diyor Hutter:

Transition to LM completed. In waterless offset printing, the Ottersberg company operates using a Codimag Viva 420 Aniflo with keyless inking units (direct inking units, direct colouring) and have (practically) no ink fade from front to back. And there are no longer any zone screws on the machine. „Once all the data is correct and all temperatures have been determined, you bring a repeat job to the machine next time and it starts running straight away,“ says Hutter. All of this, in conjunction with factors like the width of the machine, the speed, the gauge pins (0.05 mm) and the elimination of the ink-water balance (which is much harder to handle

“Müşterilerimizin büyük çoğunluğu gıda sektöründen, bu nedenle low migration mürekkepleri kullanıyoruz.

90

„A large number of our customers are from the food industry, which is why we only use low migration inks. Many of our customers are global brands, while others are small craftsmantype outfits. We provide comprehensive service and act as a reliable partner to all customers, whether large or small,“ adds Managing Director Ingwert Froben.

ocak 2014 january

matbaa&teknik



ayın konusu

Müşterilerimizin birçoğu global markalar ama aynı zamanda küçük esnaf boyutunda müşterilerimiz de var. İster büyük ister küçük olsun tüm müşterilerimize kapsamlı hizmet sunuyor ve güvenilir bir ortak olduğumuzu gösteriyoruz.” Düşük migrasyona geçiş tamamlandı. Ottersberg şirketi susuz offset baskıda, anahtarsız mürekkep birimleriyle Codimag Viva 420 Aniflo kullanıyor (direkt mürekkepleme birimleri, direkt renklendirme) ve neredeyse önden arkaya hiç mürekkep geçişi olmuyor. Ayrıca makinede artık zone vidaları da yok. “Tüm verinin doğruluğu teyit edildikten ve ısı belirlendikten sonra makineye bir tekrar işi veriyorsunuz ve hemen çalışmaya başlıyor” diyor Hutter. Tüm bunlar, makinenin eni, hızı, ölçü pinleri (0.05 mm) ve su-mürekkep dengesinin ortadan kalkması gibi faktörlerle birleşince, susuz makineleri çok avantajlı hale getiriyor. “Letterpress’te, fleksografik ve offset’te herşeyi low migration’a geçirdik. Bu önemli bir masraftı. Mürekkeplerin, LM olmayan ürünlerden tamamen farklı bir pigmentasyonu var ve dolayısıyla makineler için tamamen yeni renk eğimleri belirledik”. Dijital baskı makineleri sürekli hızlanıyor ve daha güvenli hale geliyor, aynı anda malzemelerin de tekrarlanabilirliği ve çeşitliliği artıyor. Dolayısıyla gelecek dijital baskının diye düşünüyor Frank Hutter ve geleneksel baskıya çok iyi bir alternatif olduğuna inanıyor. Ekibi trendleri son derece yakından takip ediyor. Susuz piyasasındaki trendler Susuz baskı şu anda olgunlaşmış bir teknoloji ve artık niş statüsünde değil. Tüm ünlü baskı makinesi üreticileri hizmet sunumlarının bir parçası olarak en az bir tane susuz seçeneğe sahip.

Kimyasal Göç Yok AB Yönetmeliği 1935/2004’e göre malzeme ve artikellerin iyi üretim uygulamalarına göre üretilmesi gerekiyor, dolayısıyla normal uygulamalarda bileşenlerinin aşağıdaki sonuçları doğuracak şekilde gıdaya geçmemesi gerekiyor. • insan sağlığına zararlı olacak şekilde • gıdanın bileşiminde istenmeyen bir değişime neden olacak şekilde • duyusal (organoleptik) özelliklerinde gerilemeye neden olacak şekilde.

92

in UV printing than in conventional non-UV offset), argued in favour of a waterless machine. „We converted everything to Low Migration in letterpress, in flexographic and then in offset. This was a significant expenditure. The inks have an entirely different pigmentation than non-LM products, and we had to establish completely new colour curves for the machines,“ says Hutter. Since digital printing machines are getting faster and more reliable all the time, and because repeatability and the range of materials are getting better and better, the future belongs to digital printing – of this Frank Hutter is convinced. In connection with laser stamping and many small print runs, this is a very good alternative to conventional printing, he believes. The team has been following trends very closely. Trends In The Waterless Market Waterless printing is now a mature technology, having emerged from its niche status long ago. All reputable printing machine manufacturers now at least feature waterless variants as an option in their ranges.

No Migration EU Regulation 1935/2004 stipulates that materials and articles must be produced in accordance with good manufacturing practice, so that in normal implementations and within the context of the intended use, none of their components are able to migrate into foods, especially not in quantities • that could be hazardous to human health • that could bring about an unwanted change in the composition of the food • or which could lead to a deterioration in organoleptic properties. In Switzerland, there has been a regulation in place since 2010 regarding packaging inks, the stipulations of which have been adopted by many food producers as a guideline. The new Regulation (EC) No. 2023/2006 on good manufacturing practice for materials coming into contact with foods stipulates that the printed surface may not transmit any substances in quantities leading to concentrations in the food not in accordance with the requirements set out in Article 3 of Regulation (EC) No. 1935/2004. Such transfers ocur either due to migration of particles through the substrate, or due to set-off in the stack.

ocak 2014 january

matbaa&teknik





aktüel

Ryobi Algısını Değiştiren Gezi Sanshinsya ve Ueno matbaalarındaki baskı kalitesi, hızlı kuruma ve hemen ikincil işleme iletilen tabakalar, dışarı koku (bacasız) ve ısı salmayan ve geleneksel UV kurutmaya göre %90’a yakın enerji tasarrufu sağlayan LED UV Kurutma Sistemi yatırım planlarında bir güncelleme yapma ihtiyacı getirdi. 9-14 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilen tura Türkiye’den Hat Baskı, Ada Matbaacılık, Ege Basım, PrintPark, Sakarya Matbaası ve AGM, katıldı.

Ryobi Türkiye Temsilcisi Ferrostaal Türkiye genel müdürü Ersin Şahin ve satış müdürü Ersel Oflu , 7 kişilik bir matbaacı gurubunu Ryobi’nin Hiroshima ana fabrikasında ve Tokyo’daki merkez satış ofisinde misafir ettiler. Beş gün süren tur, Aralık ayı başında gerçekleşti. Konuyla ilgili olarak dergimize konuşan Ersel Oflu, turu başarılı ve eğlenceli olarak niteliyor. Bir sonraki etkinlik ise Ryobi Mitsubishi ortaklığının lansmanı çerçevesinde Mart ayında gerçekleştirilecek olan açılış olacak. Oflu, “Ryobi-MHI ofset baskı makine portföyü ile hem küçük-orta-büyük ticari baskı matbaalarına hem de karton ambalaj firmalarına hitap edecek” diyor ve ekliyor: “Bu turda gördüğümüz ilgi Ryobi olarak

96

piyasaya çok daha güvenli bakmamızı sağladı. Bundan sonraki ana aktivitemiz olacak olan Mart 2013 ‘teki büyük açılışta çok daha geniş bir katılımla Ryobi - Mitsubishi birlikteliğinin ürünü Ryobi-MHI’ın demosunu gerçekleştirmeye çalışacağız.” Mitsubishi – Ryobi ortaklığı lansmanı Mart ayında 9-14 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilen tura Türkiye’den Hat Baskı, Ada Matbaacılık, Ege Basım, PrintPark, Sakarya Matbaası ve AGM, katıldı. Tur, Hat Baskı tarafından satın alınan Ryobi 925D, (5 +Lak 64 X 90 ebatlı) ofset baskı makinesinin Hiroshima ana üretim fabrikasındaki test demosu ve üretim teknolojilerinin

ocak 2014 january

matbaa&teknik



aktüel

tanıtımı ile başladı. Yine fabrikada yer alan showroom içindeki Ryobi 928 P - LED UV (8 Renkli, LED UV Kurutmalı perfektörlü) ofset baskı makinesi demosu ve LED UV teknolojisinin tanıtımına katılan matbaacılar, LED UV teknolojisinde Ryobi’nin sahip olduğu avantajları yakından görme imkanı buldular. LED UV teknolojisi ön plandaydı Ryobi gezisinde ön plana çıkan konu bugünlerde ofsette en popüler teknoloji olan LED UV kurutmalı ofset baskı teknolojisi oldu. Aslen Japonya çıkışlı olan ve enerji tasarrufu odaklı ve daha yüksek baskı kalitesi ile daha hızlı sonlandırmaya geçiş imkanı getiren bu teknoloji katılımcıların en çok ilgisini çeken konu olarak gösterilebilir. Tokyo merkez satış showroom ziyareti, Tokyo’da faaliyet gösteren ve 2013 yılında kurulumu gerçekleştirilen Ryobi 928P – LED UV (8 Renkli LED UV’li, Perfektörlü) ofset baskı makinesine sahip Sanshinsya firması ve yine Tokyo’da faaliyet gösteren 2009 yılında kurulumu gerçekleştirilen ilk LED UV’li makina olan Ryobi 924 - LED UV (4 Renkli LED UV’li) ofset Baskı Makinesine sahip Ueno firmalarının ziyaretleri çok etkili oldu ve matbaacılar tarafından Ryobi’nin ofset baskı teknolojilerindeki gelişimi ile Ryobi baskı kalitesi son derece başarılı bulundu. LED UV kurutma teknolojisi ile baskı

yapan Sanshinsya ve Ueno matbaalarındaki baskı kalitesi, hızlı kuruma ve hemen ikincil işleme iletilen tabakalar, dışarı koku (bacasız) ve ısı salmayan ve geleneksel UV kurutmaya göre %90’a yakın enerji tasarrufu sağlayan LED UV Kurutma Sistemi yatırım planlarında bir güncelleme yapma ihtiyacı getirdi. Fabrikada müşahede edilen üretim kapasitesi ve üretim hassasiyetleri Ryobi teknolojisine güveni çok olumlu yönde artırdı. Sanayii devi Ryobi Bizim sadece ofset baskı makinesi üreticisi olarak tanıdığımız Ryobi, aslında çok büyük ölçekli bir sanayi devi. Tur kapsamında bunu gözlemleyen matbaacıların da ilgisi uyandıran bu büyüklük, Ryobi markasının bilinirliğinin çok ötesinde. Ryobi Group’un ürün sunduğu Die Casting (otomotiv sektörü için motor ve şanzuman blokları), Graphic Systems (Ofset Baskı Makinaları, Mitsubishi Ofset Baskı içeriğe katıldıktan sonra Ryobi - MHI), Power Tools (delme, kesim ve benzeri el ekipmanları) ve Builder’s Hardware (inşaat ekipmanları) alanlarındaki teknolojisi, büyüklüğü ve altyapısının gelişmişliği dikkat çekti. Oflu, “Ryobi’nin sahip olduğu bu teknoloji karşısında matbaacılarımız ciddi bir şaşkınlık yaşadılar. Zira Türkiye’deki Ryobi algısı bu seyahatte tanık olunanın çok gerisinde.”

POLAR: Yönetim Değişimi POLAR: Management Change By mutual agreement, POLAR-Mohr and Jürgen Freier are ending their collaboration. The company will be led, in future, by Dr Markus Rall, who is well-recognized in Turkey as well, as the sole Managing Director. POLAR-Mohr and Jürgen Freier, Director of Sales and Service, have decided, by amicable agreement, to end their collaboration. Freier will leave the company with immediate effect. “I am confident that Dr Markus Rall, an industry expert, will continue to be a positive influence at POLAR going forward”, said Freier. Dr Rall has worked for the company since 1 October 2012. As sole Managing Director, he will take over full responsibility for the company. Dr Rall said of the change: “We regret Jürgen Freier’s resignation and wish him every success in his future career.”

98

POLAR-Mohr ve Jürgen Freier işbirliklerini karşılıklı anlaşmayla sona erdiriyor. Firma önümüzdeki dönemde tek Sorumlu Müdür unvanıyla Türkiye’de de yakından tanınan Dr. Markus Rall tarafından yönetilecek. Satış ve Servis Müdürü POLAR-Mohr ve Jürgen Freier, dostane bir anlaşmayla işbirliklerini sonlandırmaya karar verdiler. Freier konuyla ilgili, “Sektörün uzmanı Dr. Markus Rall’ın POLAR’ın gelişiminde olumlu etki yapmaya devam edeceğinden eminim” açıklamasını yaptı ve Dr. Rall’ın firmada 1 Ekim 2012 tarihinden beri çalıştığını belirterek, tek Sorumlu Müdür unvanıyla firmada tam sorumluluk alacağını söyledi. Dr. Rall değişimle ilgili olarak, “Jürgen Freier’ın istifa etmesine üzüldük ve ona gelecekteki kariyerinde başarılar diliyoruz” şeklinde konuştu.

ocak 2014 january

matbaa&teknik



aktüel

Türkiye’nin En Güvenlikli Kart Üretim Tesisi: Eraysan Erol Aykut: “Eraysan, piyasa ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışmanın yanında kaliteden de ödün vermeyerek, ekonomik ve kaliteli ürünleri Türk kullanıcısının hizmetine sunmaya devam etmektedir.” Eraysan Group Yönetim Kurulu Başkanı Erol Aykut ile yeni yıla girerken hem geçtiğimiz yılı değerlendirmek hem de gelecek yıla ilişkin hedefleri konuştuk. 2013’de üretim kapasitesini %30 artırdıklarını söyleyen Aykut, yeni yılda da %20’lik bir büyüme hedeflediklerini, anlattı. Aykut, Pazar zorluklarına dikkat çekerken, ticarette etik değerlerin korunması gerektiğini, söylüyor: matbaa&teknik: Eraysan’ın son yatırımları üzerinden konuşacak olursak 2013 yılını şirketiniz adına değerlendirir misiniz? Üretim alanı ve makine yatırımlarınız 2013’e nasıl yansıdı? Erol Aykut: 2013 yılında Eraysan ciltleme ve kart aksesuarları konularında yeni yatırımlar yaparak, Ciltleme sistemlerindeki üretim kapasitesini de %30 oranında arttırmıştır. Bu süreç içerisinde yeni ürünleri de bünyemize kattık. Laminasyonda, ciltlemede, evrak imha makinelerinde, giyotinlerde ve çeşitli ofis ürünlerinde zenginlikler oluşturarak müşterilerimize kaliteden ödün vermeden farkındalıklar sağladık ve bu farkındalığı sürdürme gayesindeyiz. matbaa&teknik: 2014 yılı için hedefleriniz nelerdir? Üretim ve ihracatta ulaşmak istediğiniz rakamlardan bahsedebilir misiniz? Erol Aykut: 2014 yılında yine kendi ürün gruplarımız içerisinde birçok yenilikler yapma hedefinde olacağız. Müşterilerimize farkındalık sağlayan ve daha çok kazanabilecekleri birçok ürünler sunacağız. Kapasitemizi üretim olarak %20 büyütmek hedefindeyiz. Ayrıca ihracat kanadında da yeni pazarlara açılmayı ve 2014 yılında yaklaşık %20-25 oranında büyümeyi istiyoruz. 2014 yılında fırsat yakaladığımız ülkelere daha çok konsantre olunacak. Güçlü konumda olduğumuz Ortadoğu ve Doğu Avrupa ülkeleri yanında, 2014 yılında Kuzey Afrika ülkelerine daha fazla odaklanarak buralardaki potansiyel pazarları da müşteri portföyümüze katmayı hedeflemekteyiz. Yeni ürünlerle, üretimdeki 100

rekabetçi imkânlarla, yeni hedefleri yakalamak amacındayız. Tedarikçi firmalarımızdan da daha rekabetçi yüklü hammadde alımları yaparak rekabetçi şartları oluşturacağız. Tabi bu rekabetçi ortamların sağlanmasında üretimimizdeki teknolojik yatırımlarda bizi güçlü kılmaktadır. Şuan, Türkiye’deki iç pazar payımız %85 iken yurt dışındaki ihracat payımız %15’lerde. Bu oranları 2014 yılında ihracat payımızı %15’lerden %20’lere çıkarmayı amaçlıyoruz. matbaa&teknik: Türkiye’deki defter, spiral ciltleme ve cilt telleri pazarındaki konumunuz ve pazarda karşılaşılan problemler konusundaki yorumlarınız nelerdir? Erol Aykut: Türkiye’deki spiralli defter, takvim, ajanda kullanım pazarındaki payımızın ilk sıralarda olduğunu söyleyebilirim. Birçok üreticilere ürünler satıyoruz. Hatta birçok sektörde de bu ürünlerin kullanılmasındaki çalışmalarda lider olduğumuzu söyleyebiliriz. Türkiye pazarında ihtiyaç fazlası üretim ve üreticiler var. Bu çok az görülen bir durumdur. Tel spiral üretimi bir ülkede maksimum iki firmada olur. Fakat bizde ise iki katı üretici var. Bu da kârsızlık demek; yani aşırı rekabet üreticilerin kârsızlığına sebep oluyor. Pazarımızın vazgeçilmez firması olduğumuzu ve sektöre ciddi katma değerler kattığımızı söyleyebiliriz. Pazarda karşılaşılan problemler konusuna gelince, kârsızlık, haksız rekabet, sermaye yetersizliği, üreticilerin kurumsal yapıda olmamaları, taklitçilik, AR-GE eksikliği ve kalifiye eleman eksikliği vs. gibi konuları sıralayabiliriz. matbaa&teknik: Paperworld 2014’e katılacaksınız. Bu fuarda ön plana çıkaracağınız ürünler neler olacaktır? Erol Aykut: 2014 Paperworld fuarına bu yıl 15. kez katılacağız. Marka bilinirliğimiz açısından önemsediğimiz bir fuar. Ürün grubumuzda ciltleme sistemleri

ocak 2014 january

matbaa&teknik



aktüel

(mapibind, mapiwire, mapicower) ile ilgili üretimimizi ön plana çıkartacağız. Yine mapi markasıyla üretim yaptığımız kart aksesuarları ön plana olacak. Yurt dışı ve yurt içi fuarlara yoğun bir şekilde katılım sağlayıp gerek firmamızı, gerekse markamızı tanıtıyoruz. Marka bilinirliğinde daha önce de belirttiğim gibi yurt dışı fuarları oldukça önem taşımaktadır. Özellikle Dünya ile iletişim içinde olmak firmamızın bayrağını daha da üst seviyelere çıkarmaktadır. Üretim gücümüzü, kalitemizi en iyi şekilde gösterebiliyoruz. matbaa&teknik: Mapi Kart hakkındaki gelişmeleri anlatır mısınız? Erol Aykut: Türkiye’deki plastik kart pazarının ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan Mapikart firmamız, her türde plastik kartı üretebilme kabiliyetine sahiptir. Türkiye’nin ve yakın çevre ülkelerindeki en modern teknolojiyle donatılmış kapasite olarak en büyük üretim tesisi olma özelliğine sahiptir. Bu da yeni iş imkânları ve projelerini hayata geçirmek için fırsatlara açıktır. Dünya standartlarında plastik kart üretmekte olan firmamız her türlü kredi kartı, ID kart, promosyon kartları ve akıllı kartların (magnetik bantlı, barkodlu, fotoğraflı, çipli, antenli kartlar) tamamını kendi üretim tesislerinde dünya standartlarında üretmektedir.

matbaa&teknik: Eklemek istedikleriniz var mı? Erol Aykut: Her kim ne iş yapıyorsa yapsın mutlaka yeniliğe ve AR-GE çalışmalarına önem vererek, etik değerlere sadık kalarak ticaret yapmayı tercih etsin. Etik değerlerimizden asla vazgeçmemiz lazım. Öncelikle başkasına yönelik haksız ithamlarda bulunmamamız lazım. Başkasının yaptıklarını taklit etmek yerine kendi yeniliklerimizi ve çözümlerimizi oluşturmalıyız. Sektördeki saygınlığımızı koruyarak çalışmalara devam etmemiz gerekiyor. Herkes bu çizgide olursa hem sektörün gelişmesinde hem de ülkenin gelişmesinde büyük katkının sağlanacağını düşünüyorum. Eraysan Group, kurulduğu yıldan beri, Türkiye’de olmayan ya da kısıtlı bulunan ürünleri Türkiye’deki kullanıcıların ve profesyonellerin hizmetine sunmayı hedeflemiştir. Eraysan, piyasa ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışmanın yanında kaliteden de ödün vermeyerek, ekonomik ve kaliteli ürünleri Türk kullanıcısının hizmetine sunmaya devam etmektedir. Eraysan Group ailesi olarak sizlere teşekkür ediyor, başarılı çalışmalarınızın devamını diliyorum…

Mapikart firmamız mevcut, TSE ve ISO 9001 sertifikalarının yanında, 2011 yılında aldığı EMV (Europay, MasterCard, Visa), ISO27001ve ISO14001 sertifikaları, 2012 yılında da OHSAS 18001 alarak gerçek kaliteli üretimini sertifikalandırarak, 2015 yılında almayı planladığı Nato Security ve SAS belgeleriyle de kaliteli üretimini taçlandırmak hedefindedir. EMV (Europay, MasterCard, Visa) sertifikasyonuna sahip olan firmamız, yüksek donanımlı yapısı ile kart üretimine start vermiş ve üretimde üst düzey güvenlik şartları uygulayarak üretim esnasında güvenlik kameraları ile her türlü işlemi gözetleyerek kayıt altına almaktadır. EMV (Europay, MasterCard, Visa) güvenlik sertifikasyon geçerliliğinde bütün güvenlik önlemlerine uygun disiplinle çalışan firmamız Türkiye’nin en güvenlikli tesisi olma özelliğinin yanı sıra ID kart projesiyle ilgili birçok çalışmalara da ciddi katkı sağlamıştır. Kart konusundaki tecrübemizle 25 yıllık bir geçmişe sahip olan Mapikart, dünyadaki gelişmeleri takip ederek ülkemizde ki güvenlikli kart projelerinde de büyük bir yeteneğe sahiptir. Bu yetenek ve deneyimini yeni teknolojilerle birleştirerek, çözümsüz gibi görünen sorunlara akılcı ve ölçeklenebilir çözümler üretip, kaliteli hizmetini kesintisizlik anlayışı ile sunmaktadır.

102

ocak 2014 january

matbaa&teknik



aktüel

“Türkiye’de Fleksonun Geleceği Çok Parlak” Yıldız A.Ş. sahibi Taner Çelik Türkiye’de flekso sektörünün büyümekte olduğuna dikkat çekerek Avrupa’daki esnek ambalaj sektöründe kapasite olarak en büyük ülkenin Türkiye olacağını belirtti.

H. ANIL ANALAN - UTECO mümessilliğinin yanında birçok firmanın da mümessilliğini yürüten Yıldız A.Ş.’nin esas amacı bir bütünlük sağlamak ve müşterilerinin daha fazla ihtiyacına cevap verebilmek. Bu kapsamda Türkiye’de büyüyen flekso sektörünü işaret ederek UTECO ile bu alanda atağa geçtiklerini söyleyen firma sahibi Taner Çelik ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

zarf imalatı yaptık. Ancak 1990 yılında imalattan çıkma kararı aldık. O dönem piyasadaki ham madde tedarikindeki belirsizlikler ve günün ekonomik şartları, yüksek enflasyon bir imalatçı için uygun değildi. Neticede makinelerimizi sattık ve şirketi koruduk. Sonrasında ise tüm ağırlığımızı dış ticarete verdik. 1990’dan bugüne kadar da sürekli dış ticaretle iştigal eden bir şirketiz.

matbaa&teknik: Şirketinizden, ürün ve hizmetlerinizden bahseder misiniz? Taner Çelik: Yıldız A.Ş.’yi 1983 yılında ben kurdum, esasen bu şirket bir aile şirketi. İlk kurulduğumuz zamanlar zarf imalatı yapılıyordu. 1983 ve 1990 yılları arasında

Şirketimiz ilk başlarda veb ofset konusunda Türkiye’de bir hayli yol aldı. Veb ofsette dergi ve okul kitapları basan yurtiçindeki firmalara veb ofset makineleri sattık. Ancak bu makineler yeni değildi, ikinci el makinelerdi. Bu ikinci el makinelerle Türkiye’de birçok firma bizi

104

ocak 2014 january

matbaa&teknik


aktüel

tanıdı. Bu sayede biz de veb ofset konusunda iyi bir yere geldik. O zamandan bugüne kadar da yine veb ofset satışlarımız oluyor. Bizim prensibimiz kişilerin fazla oynamadığı piyasalarda faaliyet göstermek. Türkiye’de tabaka ofset makine satan çok yer vardı, hala da var ancak biz düz ofset makinesi yerine fazla kişinin uğraşmadığı ve az kişinin bilgi sahibi olduğu veb ofset konusunda uzmanlaştık ve bunları sattık. Hatta Türkiye’den de bazı ikinci el veb ofset makinelerinin yurtdışına ihracatını yaptık.

Son zamanlarda veb ofsetteki yeni politikalar, internette daha fazla yer almaları, okul kitaplarının tabletlerde okunuyor olması, gazetelerin de dijital ortamda daha çok okunuyor olması dolayısıyla tirajların düşmesi bu sektöre olan ilginin azalmasına sebep oldu. Böyle olunca biz de ileriye yönelik olarak kendimize daha başka, fakat yine konumuzla ilgili, sahalar aramaya başladık. 7-8 sene önce de bu esnek ambalaj sektörüne yöneldik ve burada tamamen temsilcilik üzerine yoğunlaştık. Bu geçen süre zarfında birçok iyi temsilciliklerimiz oldu. Bir tanesi dünyanın en fazla flekso baskı makinesi üreten şirketlerinden biri olan UTECO… Bir İtalyan firması olan UTECO’nun dünyada 2600’den fazla baskı makinesi var; flekso baskı makinesi, laminasyon makinesi, rotogravür makinesi… Bu üç çeşit makineyi üreten bir firma… Tüm dünyada tanınıyor ve tüm

matbaa&teknik

“Bir İtalyan firması olan UTECO’nun dünyada 2600’den fazla baskı makinesi var; flekso baskı makinesi, laminasyon makinesi, rotogravür makinesi.”

kıtalarda çalışan makineleri var. UTECO şimdi Türkiye pazarında da eskiye nazaran sağlam adımlarla giden bir firma oldu. Geçen sene beş tane makine sattık, dört tane de bu sene sattık. Bundan sonra daha da fazla satacağımıza inanıyoruz. UTECO’nun haricinde diğer temsilciliklerimiz de var fakat bu firma temsilciliklerini belirlerken bir bütünlük oluşturmak istedik. Esnek ambalaj konusunda faaliyet gösteren bir firmaya gittiğimiz zaman o firmanın kullanabileceği tüm ekipman ve malzemeye hitap etmek istedik. İlk başta da belirttiğim gibi; biz bir firmaya gittiğimiz zaman flekso baskı makinesi konuşuyoruz, rotogravür makinesi konuşuyoruz, eğer bu makineler firmada

ocak 2014 january

105


aktüel

mevcutsa bu kez o makinelerin üzerindeki sleeve sisteminden, anilox merdanelerden ve klişe montaj hatlarından da konuşabilecek bir temsilcilik yelpazesi oluşturmak istedik. Bunda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Geleceğe baktığımız zaman; UTECO ve diğer firmalarla birlikte kendimizi Türkiye piyasasında söz sahibi olacak bir konumda görüyoruz. Ayrıca fleksibl ambalaj piyasasında ilerlemek için de fuarlara katılıyoruz. Bu anlamda Türkiye’de yapılan fuarlara diğer mümessilliklerimizi de alarak katılacağız. Biz baskı sektöründe fleksonun ileride çok ağırlıklı olarak kullanılacağına inanıyoruz. Eskiden rotogravür çok daha öndeydi, flekso baskı kalitesi rotogravüre o kadar yakın düzeyde değildi. Ancak son zamanlarda yapılan yenilikler ve geliştirmeler sonucunda flekso baskı makineleri de rotogravürle arasında olan kalite farkını azalttı ve neredeyse ofsete yakın kaliteye ulaşacak. Gelişmeler aynı hızla devam ederse fleksonun önü çok açık… Bu konuda Türkiye belli bir yere gelmiş durumda. Hem Avrupa’ya hem de dünya pazarına çok fazla ihracatı var. Türkiye’nin sadece komşu ülkelere değil, başka birçok ülkeye de basılı film, poşet gibi ürün ihracatı var. Tahmin ediyorum önümüzdeki iki sene içinde de Avrupa’daki esnek ambalaj sektöründe kapasite olarak en büyük ülke Türkiye olacak. Bizi geçecek bir ülke olduğunu düşünmüyorum. Esnek ambalaj, laminasyon makineleri, dilme makineleri, rotogravür, flekso gibi makinelerin son teknoloji olanları Türkiye’ye geliyor. Bu da gelecek için bir Türk olarak hem gururlandırıyor hem de güven veriyor. Bu sektörün Türkiye’de geleceği çok parlak… matbaa&teknik: Türkiye dışında Türki Cumhriyetler, Arap ülkeleri gibi ülkelere satış yapıyor musunuz? Taner Çelik: Bu tip ülkelerin Avrupa’dan makine alma şansı çok düşük. Bankacılık sistemleri çalışmıyor, ödeme yapmaları burada daha kolay, vizesiz girip çıkmaları mümkün; bu gibi etmenlerden dolayı Türkiye’den makine satın alma eğilimleri var. Ya da Ortadoğu’da bize güvenen firmalar var, görmeden, bizim tavsiyelerimiz üzerine makine alıp çalıştırabiliyorlar. Yurtdışına satışlarımız bu şekilde oluyor. Ancak, örneğin UTECO ya da temsilcisi olduğumuz diğer şirketlerin hemen hemen her ülkede temsilcilikleri var. matbaa&teknik: Anlattıklarınızdan 2013 yılının sizin için iyi geçmiş olduğunu anlayabiliyoruz. Bizim için değerlendirir misiniz? Taner Çelik: 2014 daha da iyi geçebilir. UTECO için de bu böyle… UTECO geçen sene 85 adet makine yapıp sattı. Bu şu anda elindeki maksimum kapasiteyle ulaştığı rakam… Bunu geliştirmek için hali hazırda sahip oldukları iki fabrikanın yanına bir üçüncüsünü yapıyorlar. 106

“Türkiye’de Laminasyon, rotogravür gibi makineleri de eklersek, toplamda 7 tane yeni makine var. Ayrıca siparişi verilmiş gelecek olan yeni makineler ve benim bildiğim 17 adet kadar da ikinci el UTECO makine var.” Halen, aynı anda 25 adet makineyi üretebiliyor ancak bu yapılan üçüncü fabrikayla bu kapasite daha da artacak. Bu fabrikanın 2014 yılının Ekim ayında bitmesi bekleniyor. Bu bittikten sonra yeni hedeflere doğru ilerleyeceklerdir ve belki de 85 adeti zorlayacaklardır. Geçen sene UTECO kendi tarihinde ilk defa ciroda 100 milyon Euro barajını geçti. Amerika pazarında rakip firmayla birlikte en fazla satan makine oldu. Kuzey Amerika’da 16 tane çok büyük flekso baskı makinesi satıldı. Geçen seneden itibaren Amerika pazarında da söz sahibi olduk. İtalya pazarında zaten üç beş ufak markanın haricinde UTECO’dan başka makine üreticisi yok gibi. UTECO’nun makinelerinden ötürü yurtdışından da Italya’ya fazla bir makine ithalatı olmuyor. matbaa&teknik: Türkiye pazarındaki hedeflerinize ulaştınız mı? Taner Çelik: Hayır… Türkiye pazarı çok büyük bir pazar ve bu pazarda UTECO’nun satacağı çok şey var. Bugüne kadar UTECO, belki biraz ihmalkarlık yaptığı için, Türkiye pazarına fazla eğilmemiş. Bundan dolayı da burayı farklı birkaç markanın inisiyatifine bırakmış. Fakat son 3 seneden beri Türkiye UTECO için bir hedef pazar konumunda ve en fazla ilgilendikleri pazar. Bundan dolayı da sadece buraya bakan bir İtalyan satış müdürleri var, hemen hemen her ay kendisi burada. UTECO devamlı ürün geliştiren bir firma olduğu için, o geliştirilen ürünlerin tanıtımını burada devamlı surette yapmak zorundayız. Bunu da firma ziyaretleriyle ve fuarlara katılarak yapıyoruz. Öyle zannediyorum ki bir, iki sene içerisinde UTECO, Türkiye’de herkes tarafından çok daha iyi tanınacak ve anlaşılacak. UTECO, pazarda başka firmaların yaptığı gibi düşük fiyatla hareket ederek rekabete girmekten kaçınıyor. UTECO ucuz bir makine değil. UTECO, teknolojisiyle rekabet ediyor. UTECO’da olup da diğer rakip firmalarda olmayan birçok patentle koruma altına alınmış, fire oranını çok düşüren, register sistemlerini çok iyi yerlere getiren sistemler var. UTECO, teknolojisiyle, kalitesiyle söz sahibi olmak istiyor.

ocak 2014 january

matbaa&teknik


aktüel

matbaa&teknik: 2013 senesinde komşularımızda birçok sorun yaşandı ve hala devam ediyor. Bu anlamda UTECO’nun Türkiye’ye bakışı nedir? Buraya da bir servis kuracak mısınız? Taner Çelik: Az önce de belirttiğim gibi UTECO olarak o ülkelere pek fazla ürün satma şansımız yok ama Türkiye, UTECO’nun hedef pazarı. Belki de üzerinde en fazla yoğunluk harcadıkları pazar burası. UTECO öyle ya da böyle diğer ülkelerde tanınan bir firma. Türkiye’de de öyle sanıyorum ki son iki senden beri tanımayan kalmadı. UTECO’nun amacı burada satışlarını her yıl katlayarak artırmak. 2014 ya da 2015 yılında da burada kendi özel servisimizi kurmak istiyoruz. Şu anda servis kurmayı gerektirecek kadar Türkiye’de bir makine hacmi yok. Ancak, satışlar böyle gittiği takdirde UTECO’nun İtalya’dan değil, Türkiye’den kendi servisi olacak. Zaten bununla ilgili çalışmalar da mevcut, ancak o gün geldiği zaman şartlar bir servis kurma gerekliliğini zorluyor. Aslına bakarsanız İtalya’dan buraya satış müdürünün ya da montörün gelmeside kolay. Fakat ne olursa olsun buradaki firmaların bu kadar süre bile beklemeye tahammülü olmayabiliyor. Az önce de vurguladığım gibi şartlar bu ihtiyacı belirleyecektir. En nihayetinde ben bunun 1-1,5 sene içerisinde olacağını düşünüyorum. matbaa&teknik: Şu anda Türkiye’de kaç adet makine var? Taner Çelik: Laminasyon, rotogravür gibi makineleri de eklersek, toplamda 7 tane yeni makine var. Ayrıca siparişi verilmiş gelecek olan yeni makineler ve benim bildiğim 17 adet kadar da ikinci el UTECO makine var. Bunun bir bu kadar daha artması lazım. Biz daha sonradan alınıp Türkiye’ye getirilmiş ikinci el UTECO’ lara upgrade etme servisini de veriyoruz. matbaa&teknik: Türkiye’de firmalar size nasıl ulaşıyor ya da siz firmalara nasıl ulaşıyorsunuz? Taner Çelik: 32 yıldır faaliyet göstere bir firma

matbaa&teknik

olduğumuz için firmaların zaten büyük bir çoğunluğu hali hazırda bizi biliyor. Bizi hemen hemen herkes biliyor diye düşünüyoruz. Ayrıca fleksoyla ilgili bir arama motoruna girdiğiniz zaman firmamız orada da çıkıyor. Bize bu şekilde de ulaşanlar var. Web sitemizden ulaşanlar oluyor. Yurt dışında temsilcisi olduğumuz firmalara direkt yazıp onların yönlendirmesiyle bizi bulan firmalar var. Ek olarak, bizde sürekli olarak haftada bir yahut iki kez e-mail yoluyla yeni ürünlerimizi tanıtıcı reklam yapıyoruz. Müşteri ziyaretlerimiz oluyor. Firmalar kendi aralarında konuşuyor, ustalar kendi aralarında konuşuyor, sektör büyük gibi gözükse de neticede sektörde herkes birbirini tanıyor. matbaa&teknik: Türkiye’de belirli bir bölge var mı? Taner Çelik: Fleksonun Türkiye’deki ağırlıklı yeri İstanbul, İzmir, Gaziantep, Bursa gibi iller. Diğer illerde fazla büyük firma yok. Örnek vermek gerekirse Konya büyük bir il ancak Konya’da rotogravür daha ağırlıklı. İstanbul, Kocaeli, Gaziantep ve İzmir esas ağırlık olan bölgelerimiz. matbaa&teknik: Sektöre iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Taner Çelik: Biz geleceğe güvenle bakıyoruz çünkü kriz olan dönemlerde dahi flekso pazarının çok daha fazla geliştiğini gözlemlenmiştir. Bildiğiniz gibi Avrupa’nın bazı ülkelerinde kriz söz konusu. Bu çıkarımı da kriz dönemlerinde süpermarket alışverişlerinin daha fazla olmasından dolayı yapmışlar. Süpermarkette gıda reyonunda satılan her ürünün ambalajı fleksoyla, rotogravürle basılıyor. Krizin olmadığı dönemlerde de zaten flekso çok satan bir şey. Herhangi bir markete ya da AVMye gittiğinizde her yerde flekso olduğunu görürsünüz. Fleksoyu geleceği çok açık bir sektör olarak görüyorum. Rotogravürün bu kadar gelişmeyeceğini düşünüyorum. Bence rotogravür geleceği yere geldi ama flekso çok daha fazla ilerliyor. Artık arada çok az bir fark kaldı. Fleksonun ilerleyen zamanlarda bu farkı daha da kapatacağını düşünüyorum. Flekso baskı gelişime çok açık bir sektör.

ocak 2014 january

107


aktüel

Vade Farksız Dijital Baskı Makinesi Kampanyası 31 Mart 2014 tarihine kadar geçerli olacak olan ve 48 aya kadar varan aylık ödemelerdeki kampanyada, minimum % 5 peşinat ile vade farksız, eşit taksit ödemeli avantajlardan faydalanılabilecek.

Heidelberg ve Kuveyt Türk Katılım Bankası, gerçekleştirdikleri işbirliği ile vade farksız ve eşit ödemeli “Dijital baskı Makinesi Kampanyası” düzenliyor. Kampanya kapsamında renkli baskı gerçekleştiren, Heidelberg Linoprint C751 dijital baskı makinesi ile Heidelberg Linoprint C901 dijital baskı makinesi bulunmaktadır. 31 Mart 2014 tarihine kadar geçerli olacak olan ve 48 aya kadar varan aylık ödemelerdeki kampanyada, minimum % 5 peşinat ile vade farksız, eşit taksit ödemeli avantajlardan faydalanılabilecek. Kampanyadan faydalanmak için Heidelberg Türkiye’nin İstanbul Genel Merkezi veya Ankara ile İzmir’de bulunan Bölge Müdürlükleri ile irtibata geçmek yeterli olacaktır. Ayrıca İstanbul Genel Merkez’de bulunan Linoprint C 751 demo makinesini de randevu alarak görmek ve özel işleri denemek mümkündür. 108

Linoprint C751, 300 gr’a kadar tabakalara ön/arka baskı imkanına ve dakikada 75 A4 baskı hızına sahiptir. 33x48 cm normal tabaka ve 33x63 cm banner tabaka ebadında maksimum ebatlar ile baskı gerçekleştirmek mümkündür. Linoprint C901, 350 gr’a kadar tabakalara ön/arka baskı imkanına ve dakikada 90 A4 baskı hızına sahiptir. 33x48 cm normal tabaka maksimum ebat ile baskı gerçekleştirmek mümkündür. Her iki makinede katlama, tel dikiş, amerikan cilt ve üç ağız kesim gibi dahili baskı sonrası opsiyonları ile donatılabilmektedir. Kampanya ve makineler hakkında daha detaylı bilgi, sorularınız ve fiyat teklifiniz için derginizde bulunan ilanlardaki iletişim bilgilerinden veya www.tr.heidelberg.com internet sitesindeki ilgili kampanya bölümünden Heidelberg Türkiye ile irtibata geçebilirsiniz.

ocak 2014 january

matbaa&teknik


aktüel

Heidelberg Türkiye’de Yılın Personelleri Seçildi Heidelberg Türkiye bünyesinde 2013 yılının en iyi personelleri ödül töreni gerçekleştirildi.

Aralık ayı içerisinde Heidelberg Türkiye’nin İstanbul Genel Merkez, Ankara ve İzmir’deki Bölge Müdürlükleri ile lojistik merkezlerinde bulunan tüm personellerinin katılımı ile gerçekleştirilen oylama neticesinde 9 ayrı kategoride seçilen yılın en iyi personelleri 18 Aralık tarihinde Heidelberg Türkiye Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen ödül töreni ile açıklandı. Ödül töreni öncesi firmada 10 yılını dolduran çalışanlara plaketleri takdim edildi.

HEISTAR Teknik Ofis/İdari İşler: Pazarlama İletişimi Uzmanı Hakan Hondu

Motivasyonu geliştirmek ve başarılı çalışanları teşvik etmek amaçlı yapılan ve her yıl düzenlenmesi planlanan HEISTAR 2013, adı altında gerçekleştirilen oylamalar sonucu kazananlar şu şekilde belirlendi.

Ödül töreni sonrası bir konuşma gerçekleştiren Heidelberg Türkiye Genel Müdürü Faruk Ekinci; “Bu yıl ilk defa gerçekleştirdiğimiz HEISTAR ödüllerinde, değerli çalışma arkadaşlarımızın belirlediği 9 ayrı kategori birincisi bu akşam ödüllerini aldılar. Benim için de Heidelberg Türkiye Geneli kategorisinde ödül almak büyük bir sürpriz oldu. Tüm arkadaşlarımız seçimleri ile beni onurlandırdılar.

HESTAR Makine Satış: Ege Bölge Satış Müdürü Emrah Korugan HEISTAR Sarf Malzeme Satış: Sarf Malzeme Bölge Satış Müdürü Salman Kılıç HEISTAR Teknik Servis: Baskı Uzmanı Mustafa Işık HEISTAR Teknik Servis-Ofis: Teknik Planlama Uzmanı Zafer Şimşek HEISTAR Muhasebe/Finans: Muhasebe Uzmanı Sevim Uygun

matbaa&teknik

HEISTAR Lojistik: İç Anadolu ve Akdeniz Bölge Müdürlüğü Depo ve Sevkiyat Sorumlusu Erdem Ağbuğa HEISTAR Yönetici: Selim

Teknik Servis Müdürü Siyami

HEISTAR Heidelberg Türkiye: Genel Müdürü Faruk Ekinci

Heidelberg Türkiye

Böyle bir ekibin parçası olmaktan büyük onur duyuyorum. Bu ödül benim için paha biçilmez bir değere sahip. Bu vesile ile tüm arkadaşlarımıza önümüzdeki sene sağlıklı, huzurlu, mutlu ve hayırlı kazançlı günler diliyorum.” şeklinde görüşlerini dile getirdi.

ocak 2014 january

109


aktüel

Matset Yenilenmiş Demo Merkezini Açtı 3 yıl önce hizmete giren demo merkezinde HP Indigo’nun birinci seviye kullanıcı eğitimlerinin verildiğini söyleyen Bayraktaroğlu, yeni alanda artık ikinci seviye HP Indigo eğitimlerinin de verileceğini, anlattı.

M. AKİF TATLISU - HP Indigo distribütörü Matset, yenilenmiş demo merkezini 4 Aralık günü kalabalık bir matbaacı gurubunun katılımı ile hizmete açtı. Yeni demo merkezi alan olarak genişlerken, ilave edilen seminer salonu ile de eğitim için daha büyük bir alan kazandı. HP Indigo dijital baskı makinesi HP Indigo 5600 ile değiştirildi. Konu ile ilgili olarak bilgi veren Tahsin Bayraktaroğlu, iki ay içinde demo merkezine ilave olarak bir adet Scodix dijital laklama makinesi kurulacağını, söyledi. 3 yıl önce hizmete giren demo merkezinde HP Indigo’nun birinci seviye kullanıcı eğitimlerinin verildiğini söyleyen Bayraktaroğlu, yeni alanda artık ikinci seviye HP Indigo eğitimlerinin de verileceğini, anlattı. Demo merkezi açılışına HP’den üst düzey katılım vardı. HP Indigo Ülke Müdürü Emre Feyizoğlu, açılış öncesi sunumunda HP Indigo ve dijital baskının gelişimi konusundaki bilgileri paylaştı. Indigo’nun üç karakteristik özelliğinin baskı kalitesi, esneklik ve üretkenlik olduğunu anlatan Feyizoğlu, son dört yıl içinde baskı hacmini 2 kat artırdıklarını ve 2012 itibariyle 20 milyar 110

tabaka A4 baskı rakamına kadar ulaşıldığını; konvansiyonel makine üreticilerinin ise CAPITALIQ Mart 2013 araştırmasına göre gelirlerinin %55 - %88’ini kaybettiklerini, anlattı. Feyizoğlu’nun verdiği bilgilere göre HP Indigo 5 ana segmentte yoluna devam ediyor. Etiket ve ambalaj, ticari baskı, fotoğraf, direkt postalama ve yayıncılık. Bu beş segment içinde en büyük payı %65 ile ticari baskı alıyor. Açılış programının bir diğer konuğu ise SEGMarketing şirketinden Rafael Albo idi. Sahne performansı olarak adlandırılacak kadar renkli sunumunda Albo, dijital baskının matbaacıların müşterilerine nasıl birer pazarlama aracı olarak kullanılabileceğine dair fantastik fikirlerini ve iş örnekleri gösterdi. Albo’nun sunumu ile ilgili söylenecek çok fazla bir şey yok. Ancak dijital baskınızı pazarlamak için tahminlerinizden çok daha ucuza mal edip çok daha pahalıya satabileceğiniz iş fırsatları elde edebileceğinizi söylemek şimdilik yeterli. Detaylar için Matset’in size yardımcı olabileceğini unutmayın.

ocak 2014 january

matbaa&teknik


aktüel

interpack Mayıs 2014’te Yapılacak 8-14 Mayıs 2014 tarihleri arasında Almanya’nın Düsseldorf şehrinde düzenlenecek olan interpack fuarı, yapılan basın toplantısıyla tanıtıldı.

11 Aralık 2013 Çarşamba günü Radisson Blu Bosphorus Oteli’nde gerçekleştirilen interpack 2014 basın toplantısında sektörden ve basından birçok kişi hazır bulundu. VDMA Gıda İşleme ve Ambalaj Makineleri Pazar ve Fuar Yetkilisi Vera Fritsche ve Messe Düsseldorf Müşteri Yöneticisi Thomas Dohse, basın toplantısında interpack fuarından ve ambalaj sektöründen yaptıkları sunum eşliğinde detaylar vererek bahsettiler. 4,1 Trilyon Ambalaj Satılacak Sunumunda modern ambalajlara yönelik talebin dünya genelinde arttığını bildiren Fritsche, modern toplumlarda ambalajsız ürün satışının neredeyse imkansız hale geldiğini vurgulayarak, “İngiliz pazar araştırma kuruluşu Euromonitor tahminlerine göre, 2013 yılında dünya genelinde 4,1 trilyon ambalaj satılacak. Asya ülkeleri % 45’lik payı ile en güçlü satış pazarını oluştururken, bunu % 27 ile Avrupa ve % 13 ile Kuzey Amerika izliyor. Çin ve Hindistan’ın gelişmekte olan ekonomileri Asya bölgesindeki ambalaj satışlarında belirleyici rol oynuyor” şeklinde konuştu. Ambalaj Güvenliği Ambalajlarda güvenlik konusuna da değinen Fritsche, “Gıda, içecek veya ilaç sanayinde ürünlerin her zaman kesintisiz olarak izlenebilmesi gerekiyor. RFID veya

matbaa&teknik

2D-Barkotlar (DataMatrix-Code) gibi Track&Trace sistemleriyle ürünleri dağıtım ağı süresince kesintisiz olarak izlemek mümkün olabiliyor” açıklamasını yaptı. Ambalajlı Gıda Ürünleri Pazarı Gelişiyor “2017 yılına kadar modern yöntemlerle işlenmiş ve ambalajlanmış gıda ürünlerine yönelik talebin her yıl % 11 oranında (2017: 829 ton) artış göstereceğini tahmin ediliyor” diyen Fritsche, daha şimdiden Asya, Güney Amerika ve Ortadoğu/Afrika ülkelerinde ambalajlı gıda ürünleri pazarlarının hızla geliştiğinin altını çizdi. Türkiye’den Rekor Katılım Fritsche’nin ardından söz alan Dohse, yeni ürünlere ilişkin fikirlerin hayata geçirilmesi için müşteri ve makine üreticisi arasında güçlü bir diyalog kurulması gerektiğini belirterek, “8 – 14 Mayıs 2014 tarihleri arasında Düsseldorf’ta gerçekleşecek olan interpack Fuarı bunun için en uygun platformu oluşturacak. interpack, sektörünün dünya lideri ihtisas fuarı olarak, ambalaj sanayi ve bununla bağlantılı tüm proses teknolojileri için en önemli itici gücü oluşturuyor” şeklinde konuştu. Dohse ayrıca, Türkiye’nin artan ihracatına işaret ederek, “Türkiye’den 140 firma katılıyor. Bu daha önceki edisyonlara kıyasla bir rekor” açıklamasını yaptı.

ocak 2014 january

111


aktüel

“2014 yılı ihracattaki önemli artışın başlangıç senesi olacak.” Şafak Yılmaz: “2014 sektörümüzde 2014 yılı ihracattaki önemli artışın başlangıç senesi olacak. 2015’e girerken göreceksiniz; Türk matbaacılık sektörü üzerine düşeni yapmış olacak.” H. ANIL ANALAN - BASEV (Basım Sanayii Eğitim Vakfı) Aralık 2013 Yönetim Kurulu ve BASEV Kadın Platformu toplantıları 10 Aralık’ta gerçekleştirildi. Toplantıların ardından MATKİM Matbaa Kimyasalları tarafından verilen Yeni Yıl Yemeği gerçekleştirildi. MATKİM yöneticileri Şafak ve Tan Yılmaz’a yeni yıla ilişkin beklentilerini sorduk. 2013 yılında sağlıklı baskı, temiz baskı, kaliteli baskı, çevre bilinci konularında sektörü zorladıklarını söyleyen Tan Yılmaz, 2014’de hem kalite hem de çevre bilinci açısından daha iyi bir basım endüstrisi inşası konusunda gayretlerinin süreceklerini, anlattı. 2013’deki iş ortaklıklarına dikkat çeken Şafak Yılmaz ise “2014’de tekerlekler hızlanacak”, diyor:

Tan Yılmaz: Bu soruyu özel olarak MATKİM için değerlendirirsek; Şafak Hanım’ın da belirttiği gibi 2013 senesine çok hızlı girdik. Özellikle sektörde sağlıklı baskı, temiz baskı, kaliteli baskı, çevre bilinci konularında sektörü zorlamaya başladık. Aslına bakarsanız bizim de tahminlerimizi aşan, çok hızlı bir ilerleme oldu. 2014’te bu hareketin bütün Türkiye’ye daha hızlı yayılacağını düşünüyorum. İnsanların işlerini yaparken hem kendi kaliteleri anlamında hem çevre bilinci anlamında çok daha bilinçli olacaklarını düşünüyorum. Biz de MATKİM ailesi olarak bu konuda elimizden geleni yapacağız. 2014 sonunda umarım artık özellikle alkolsüz baskı yapmayan matbaa kalmaz.

matbaa&teknik: 2013 – 2014 değerlendirmeniz nedir? Tan Yılmaz: 2013 bizler için ve sektör için bence çok başarılı bir seneydi. 2014’ün çok daha başarılı olacağını bugünden hissediyorum. Çünkü burada gördüğümüz bu güzel kalabalık aslında heyecanlarını hiç yitirmemiş matbaacılardan oluştu. Bu gurup özellikle gençlerimiz için, öğrencilerimiz için, sektör için sürekli çalışıyorlar. Bu da gösteriyor ki önümüz açık. Bırakalım 2014’ü, 2024’e hatta 2044’e kadar ben çok güzel şeyler olacağını düşünüyorum. Şafak Yılmaz: 2013 şirketimiz için enteresan bir sene oldu. İki yeni yabancı ortaklık yaptık. Aramıza pek çok yeni çalışan arkadaş katıldı. Çözüm ortaklığı sistemini hızlıca oluşturmaya başladık. 2014’te bu performansı yükselecek, tekerlekler hızlanacak. Ben, 2014’ten çok şey bekliyorum. Hatta tahminlerden bile fazlasını. matbaa&teknik: 2014 yılında MATKİM’in hedefleri ve beklentileri neler olacak? Şafak Yılmaz: 2014 senesinde inovasyonun matbaacılık sektöründe daha çok yer almasını ve uygulanabilir hale gelmesini; ayrıca matbaacıların bu anlamda birbirleriyle yarışır hale gelmelerini bekliyorum. Bu da zaten ihracatı artıracak bir argüman. Sektörümüzde 2014 yılı ihracattaki önemli artışın başlangıç senesi olacak. 2015’e girerken göreceksiniz; Türk matbaacılık sektörü üzerine düşeni yapmış olacak. Bu konuda öncü olduğumuzu düşünüyorum ve bu sebeple çok mutluyum. 112

ocak 2014 january

matbaa&teknik


aktüel

2014’ün İyi Bir Yıl Olması Bize Bağlı BASEV Yönetim Kurulu Başkanı Sermet Tolan 2014’ün dip yapmış basım endüstrisi için bir geri zıplama yılı olmasını temenni ediyor. Tolan’a göre bu temenninin gerçekleşmesi ise yenilikçi hamlelere bağlı olacak. BASEV Yönetim Kurulu Başkanı Sermet Tolan’ın 2014’den beklentisi daha fazla kan kaybı yaşamayan bir basım endüstrisi olmak: “2014’ün daha iyi bir yıl olmasını dilemekten başka söyleyecek çok fazla bir şeyim yok… Normal şartlarda sağlık, sıhhat ya da mutluluk dilenir ama bana göre sektörün 2014 yılında biraz daha kontrol altına alınmış rekabet koşulları içinde daha fazla kan kaybı yaşamadan, para kazanmayı becerdiği bir yıl olmasını temenni ediyorum.” 2014 yılında nasıl bir basım endüstrisi göreceğiz? Tolan 2014’ün dip yapmış basım endüstrisi için bir geri zıplama yılı olmasını temenni ediyor. Tolan’a göre bu temenninin gerçekleşmesi ise yenilikçi hamlelere bağlı olacak: “İyimser konuşmayı arzu ediyorum ama elimde iyimser konuşmamı gerektirecek kadar fazla veri yok. 2013 senesinin çok iyi geçmediği bütün analizlerde ortaya çıkıyor. Gerek rekabetin getirdiği düşük fiyat sıkıntıları, gerekse tüketimdeki internetin baskısı ve bunun dışında tüketim olarak basılı malzemenin göreceli olarak kısmen aşağı doğru gidiyor olması dolayısıyla sektörün sıkıntılı bir yıl geçirdiğini düşünüyorum. 2014’ün 2013’ten daha iyi olmasını gerektirecek bir talep artışı beklemiyorum. Türkiye’nin daha iyi olmasını gerektirecek, gerek dünya gerekse de Türkiye konjonktüründe elimde enteresan bir veri yok, keşke olsaydı. Fakat tüm bunları alt alta koyduğunuz zaman belki iyimser bir tek şey söyleyebilirim. Bana göre sektörde bıçak kemiğe dayanmış durumda. Bunu bir dip nokta olarak kabul edip yapmakta olduğumuz işlerin fiyatlarının yukarı doğru dönmesi avantajı şeklinde değerlendirebilirsek, daha üretken, müşterilerimizi daha yakından takip eden, onların isteklerini destekleyen ürünler geliştirebilirsek ve tasarıma daha ağırlık verebilirsek sonuçta kötüye gidişi durdurabildiğimiz bir 2014 olabilir. Bu benim temennim. Öte yandan 2014’ün 2013’ten daha kötü olması durumu gerçekten travmalara neden olabilir, önemli firmaların sıkıntıya düşmesine yol açabilir, tedarik zincirinde sıkıntıya yol açabilir. Bunlar iyi şeyler değil ve sebep olabilecekleri gerek kurumların iş hayatına devam edememesi gerekse beraberinde meslek üyelerimizin çalışma hayatının sürekliliğinin kesilmesi çok üzücü şeyler. Umuyorum ki meslektaşlarım

matbaa&teknik

tüm bunlara gerek kalmadan sektör gelirlerimizi artıracak inovatif çareleri bulurlar ve de ucuza iş yaparak değil pahalıya katma değeri daha yüksek ürünler satmaya çalışarak endüstriye giren gelir rakamlarını yükseltmeyi becerirler. Benim temennim herkesin bu yönde yoğunlaşması.” 2014’de Kongre en önemli etkinlik olacak Tolan, BASEV’in 2014 planlarından bahsederken 17 – 19 Nisan tarihleri arasında yapılacak olan Kongre ve Sergi’nin önemine dikkat çekiyor. Vakfın bu etkinlik için en önemli gayreti Kongre ve Sergi’yi basım endüstrisinin tamamına yayabilmek: “BASEV’in 2014 yılında bence en önemli hedefi 17-19 Nisan tarihlerinde yapacağımız kongreyi alnımızın akıyla, arzu ettiğimiz, düşündüğümüz standartlarda yapabilmeyi ve bu standartlarda yapmayı başaracağımız kongrenin de meslektaşlarımızın, özellikle de matbaacıların, tedarik zincirinin dışında doğrudan matbaa yöneticilerinin ve matbaa yatırımcılarının yoğun bir şekilde katıldığı bir kongre olması. Kongrenin alt yapısını, katılımcılarını, sunumlarını çok yüksek bir standartta oluşturmak için ciddi bir çaba harcıyoruz. Şu andaki gündemimizi esas olarak bu teşkil ediyor. Meslektaşlarımızdan beklediğimiz şey de bu çabamızı görmeleri ve değerlendirmeleri olacak. Biz onların bunu görmeleri için de gerekli tanıtımı yapacağız. Gerek medyada gerekse de bireysel olarak duyurularımız olacak. Bu anlamda derginizin de elbette yanımızda olacağını düşünüyorum. Yoğun bir haber bombardımanı sağlayacağız ama bütün bunların sonunda da tek beklediğimiz şey; kulak arkası edilmemesi ve gerçekten çok değerli katılımcıların sunumlarını ve bu sunumlardan gerek bilgi gerekse de tecrübe olarak doğrudan faydalanacak özellikle genç yönetici arkadaşlarımızın yoğun şekilde katılımını bekliyoruz. Bunun dışında da tabii ki eğitim programlarımız, sosyal etkinliklerimiz, kadın komitesinin çalışmaları devam edecek. Bunlara ek olarak Basım Dünyası da yayım hayatına devam edecek. Fakat bunların hepsi rutin, kongre ise ekstra bir etkinlik olarak 2014’de BASEV etkinlik programı içinde yer edinecek.”

ocak 2014 january

113


aktüel

WIT, Sektörel ve Bireysel Çözümler Sunuyor WIT/Dünya Bilişim Teknolojileri, güçlü servis ve satış kadrosu, mümessillikleri, iş ortaklıkları ve geniş servis ağı ile müşteri memnuniyetini sağlamayı hedefliyor. s/s Sercan Dumbar, Hadi Başman, Murat Kara, İsmail Cenik, Muharrem Altıntaş

10. yılını kutlayan WIT/Dünya Bilişim Teknolojileri, Türkiye pazarındaki müşterilerine bütüncül çözümler sunarken, müşteri memnuniyetini de en yüksek seviyede tutmayı hedefliyor. Müşterilerine satış, servis ve danışmanlık hizmetleri sunan firmanın yetkilileri Murat Kara, İsmail Cenik, Sercan Dumbar ve Muharrem Altıntaş ile firmanın ofisinde bir söyleşi gerçekleştirdik. matbaa&teknik: Şirketinizden kısaca bahsedebilir misiniz? Murat Kara: 2003 yılında masaüstü yayıncılık sektörüne Apple satış ve servis hizmetleri vermek üzere kurulmuş bir firmayız. Geçmiş 10 yıl sürecince, müşterilerimizle yıllık servis ve satış anlaşmaları ile çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. 114

Zaman içinde iş ortaklıklarımıza Adobe, Lexmark, NEC, Epson, Wacom markalarını katarak müşterilerimize sunmuş olduğumuz ürün portföyünü geliştirmiş bulunmaktayız. Ayrıca; firmamız, 2009 yılında dünyanın bir numaralı tasarım fontlarının sahibi MONOTYPE/LINOTYPE firmasının Türkiye mümessilliğini, 2013 yılında da baskı öncesi ve baskı profesyonelleri için araçlar üreten yine dünyanın bir numaralı yazılımı ENFOCUS BVBA’nın Türkiye Mümessilliğini bünyesine katarak masaüstü yayıncılık sektörü içinde bulunan Reklam Ajanları ve Matbaaları için katma değerli çözümler sunmaya başlamıştır. Apple Türkiye’nin belirlemiş olduğu standartlarda satış ve servis organizasyonumuzu yenileme ve değiştirme çalışmalarımız devam etmektedir.

ocak 2014 january

matbaa&teknik


aktüel

Yetkili iş ortaklıklarımız, mümessilliklerimiz, bölgelerde bulunan bayilerimiz ile beraber, satış öncesi ve sonrası destek hizmetlerimizle müşterilerimize çözümler sunmaktayız. Müşteri memnuniyetinin en üst seviyede tutma hedefimiz ile yaptığımız çalışmalar bizi tercih edilen firmaların başında tutmaktadır. Şirket içi ve dışı tüm yatırım ve organizasyonumuzu müşteri memnuniyetini uzun süre devam edecek şekilde planlamakta ve hayata geçirmekteyiz. WIT/Dünya Bilişim Teknolojileri aslında kendi içinde birçok uzmanlık barındıran bilgilere sahiptir. Bunların en önemlisi Renk Yönetim’dir. İşinin temeli renk ile ilgili olan herkese ürün, servis ve eğitim bazında hizmetler vermekteyiz. Başta Matbaalar, Reklam Ajansları, Gazeteler, Profesyonel Fotoğrafçılar, Fotoğraf Stüdyoları, Tekstil firmaları olmak üzere renk ile işi olan tüm müşteri grubumuza portföyümüzde bulunan ürünlerle çözümler üretmekte, özellikle Ambalaj Matbaaları, Tekstil Firmalarına sektöründe duayen olmuş isimlerle Renk Yönetim hizmeti, kontrolü ve eğitimlerini vermekteyiz.

Sercan Dumbar: “Sunmakta olduğu satış ve destek hizmetlerinin kalite standartlarını en üst düzeye taşıyan WIT/Dünya Bilişim Teknolojileri, hızla gelişen bilişim sektöründeki gelişmeleri yakından takip etmekte ve müşterilerine en iyi ve hızlı hizmeti vermektedir.” kurarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Temelinde Apple olan, müşterileri için Apple teknolojilerinin müşterilerine sunan bir iş yapımız olduğu için tüm profesyonelliğimiz bu kapsamda gelişti.

Ayrıca başka bir uzmanlık konumuz ise süreli yayınların günümüzde çok popüler olan tabletlere taşınması projeleridir.

Özellikle servis tarafından gelen bir yapımız olduğu için müşteri ihtiyaçlarının neler olabileceği konusuna, isteklere ve beklentilere son derece hakim durumdayız.

Bu alanda da birçok büyük projeye imza atmış iş ortağımız ile müşterilerimize çözümler sunmakta, süreli yayınlarını, dergilerini, gazetelerini, işi ile ilgili yaptıklarını, ürettiği ürünleri tablete aktarıp buradaki müşteri grubuna hitap etmek isteyen her müşterilerimize istenirse içerik yönetim hizmeti olarak veya tüm çalışmalarını kendi bünyesinde yapmak ve süreci yönetmek için gerekli olan tüm satış, servis ve en önemlisi eğitim hizmetlerini müşteri ofisinde olmak üzere vermekteyiz.

Değişim kaçınılmaz felsefesi ile şirket içi ve dışı reorganizasyon ile yapımızı güçlendirmekteyiz. Kurumsallaşma yolunda şirket için yönetim modelinde de değişikler yaparak ilgili bölümlere konularına hakim profesyonel isimleri bünyemize katarak çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.

Bir anlamda yıllardır baskıya iş nasıl hazırlanıyorsa şimdi tabletler için işin nasıl hazırlandığının eğitimlerini vermekteyiz. Kendi uzmanlıklarımızın yanında kendi konularında en iyisi olan danışmanlarımız ile beraber müşterilerimize hizmet vermeye devam etmekteyiz. Başka önemli bir hizmet şeklimiz ise Lisans Danışmanlığıdır. Müşterilerimizin lisanslama konusunda ciddi ihtiyaçları olmaktadır ve biz bu noktada müşterilerimize en doğru olacak şekilde danışmanlık hizmeti vermekteyiz. En doğru olarak belirtiyorum çünkü konu hassas ve sonunda cezai müeyyidelere kadar gidebilmektedir. Bildiğiniz üzere BSA bu konuda ciddi çalışmalar yapmakta ve yaptırımlar uygulamaktadır. Birçok müşterimiz lisans ve lisanslama konularında yanlış veya eksik bilgilendirmeden dolayı zarar görebilmektedir. Bu sebeplerden dolayı hassas bir şekilde ücretsiz olarak müşterilerimize Lisans Danışmanlığı hizmeti vermekteyiz. İsmail Cenik: Değerli ortaklarım ile çalışmalarımız 1998 yılına dayanmaktadır. Profesyonel çalışma hayatından sonra 2003 yılında WIT/Dünya Bilişim Teknolojilerini

matbaa&teknik

Bu kapsamda Genel Müdürlük koltuğunu değerli büyüğümüz Hadi Başman’a devretmiş bulunmaktayız. Şirketimizin tüm stratejik yönetimi Hadi Başman ve profesyonel ekibi tarafından yönetilmektedir. Ayrıca; satış bölümümüzün başına da Sercan Dumbar’ı getirerek kurumsal satış alanında müşterilerimize profesyonel bir şekilde çözümler sunmaya devam etmekteyiz. Apple tarafında vermiş olduğumuz hizmet şeklinden dolayı mevcut müşterilerimizin PC tarafındaki ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına PC satış ve servis departmanlarını kurmuş bulunmaktayız. İhtiyaçlar ve beklentiler ile doğru orantılı olarak müşterilerimize hizmet vermeye devam etmekteyiz. Sercan Dumbar: WIT/Dünya Bilişim Teknolojileri geçmişinde üst düzey hizmet anlayışı ile bugünlere gelmiş bulunmaktadır. 2013 Kasım ayı itibariyle benimde bu yapıya katılmamla birlikte bu hizmet anlayışını satış tarafında da artırmak için kolları sıvamış bulunmaktayız. Firmamız gelişen süreç içinde; Reklam Ajansları, Matbaalar, Ambalaj, Endüstriyel Tasarım, Profesyonel Fotoğrafçılar ve Fotoğraf Stüdyoları, Video düzenleme ve Post Prodüksiyon, Halı, Tekstil, Seramik gibi farklı birçok sektöre hizmet vermektedir. Şu anda firmamız teknik destekten, proje geliştirmeye,

ocak 2014 january

115


aktüel

renk yönetimden, yazılım, donanım, bakım hizmetlerinden eğitime kadar vermiş olduğu hizmetlerle sektörün lideri konumundadır. Sunmakta olduğu satış ve destek hizmetlerinin kalite standartlarını en üst düzeye taşıyan WIT/Dünya Bilişim Teknolojileri, hızla gelişen bilişim sektöründeki gelişmeleri yakından takip etmekte ve müşterilerine en iyi ve hızlı hizmeti vermektedir. Firmamız grafik ve baskı çözümlerinin lider konumunda bulunan Epson firmasının Best Seller bayisi olup, baskı sistemleri tarafında güçlü bir satış ve hizmet vermektedir. Ayrıca; 2013 yılı sonlarına doğru Profesyonel monitör çözümleriyle tanınan Japon ekran üreticisi NEC’in Türkiye Mümessili Heidelberg Türkiye yaptığımız anlaşma sayesinde, profesyonel ürün grubunda bulunan monitörlerin Türkiye’de dağıtıcısı durumundayız. Ekranda renkleri doğru görmek isteyen tüm müşteri grubu, kritik renk çalışanlar, Tasarımcılar, Matbaalar, Tekstil, Fotoğrafçılık, Video düzenleme, Post Prodüksiyon, Seramik, Halı ve Mermere kadar birçok farklı sektör grubu ürünleri kullanmaktadır ve ciddi anlamda ihtiyaçları söz konusudur. NEC Grafik monitör ürün grubu özellikle donanımsal ve yazılımsal kalibrasyon özelliği sayesinde olağanüstü renk yönetimi ve yapılan ekran kalibrasyonunu sonucunda yaratılan profillerinin (ICC) aktif olarak kullanılması ile “Soft Proofing” yaparak, baskı öncesi ve baskıda yaşanabilecek problemlerin daha ilk adımda farkedilmesi sağlanmakta ve bu sayede malzeme ve zaman kaybını da önleyebilmektedir. NEC’in ayrıca Medikal, Business, AirTraffic alanlarında ürün grupları bulunmaktadır. matbaa&teknik: Firmanın geleceği ile ilgili neler söyleyeceksiniz? Murat Kara: WIT/Dünya Bilişim Teknolojileri geçmiş 10 yılında gerçekten çok iyi işler yapmış bulunmaktadır. Yatırımları olmuştur, katma değerli işlere imza atmıştır. Bu sayede Türkiye’nin en önde gelen reklam ajansları, matbaaları, gazeteleri, tekstil firmaları ile kurulduğu günden bu yana anlaşmalı olarak çalışmaktadır. 2014 yılı itibariyle önceliğimiz yaptığımız personel yatırımları ile anlaşmalı müşterilerimizde hizmetimizi üst düzeye çıkarak şekilde servis organizasyonumuzu oluşturmaktayız. Farklı servis modelleri konusunda çalışmalarımız sürmektedir. Satış organizasyonu olarak ise; piyasada daha çok bilinirlik üzerine çalışmalarımız olacak. Apple tarafında artan iPAD ve iPHONE satışlarına bağlı olarak oluşan bireysel kullanıcı ihtiyaç ve isteklerine bağlı olarak servis yapısını daha çok bireysel müşterilerimizin isteklerine cevap verecek şekilde olması ile ilgili planlarımız mevcuttur. Ana hedefimiz ise; yıllardır elde ettiğimiz bilgi birikimlerimizi,

116

İsmail Cenik: “Değişim kaçınılmaz felsefesi ile şirket içi ve dışı reorganizasyon ile yapımızı güçlendirmekteyiz. Kurumsallaşma yolunda şirket için yönetim modelinde de değişikler yaparak ilgili bölümlere konularına hakim profesyonel isimleri bünyemize katarak çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.” portföyümüzde bulunan ürünlerle birleştirerek hedeflediğimiz sektörlere ve bireysel müşterilerimize çözümler sunmaktır. Bunu gerçekleştirmek için planlarımızı tamamlamış ve önümüzdeki yılın bütçesini hazırlamış bulunmaktayız. 2013 yılı zor bir yıl olmasına rağmen %15’lik bir büyüme söz konusu ancak bizim için yeterli değildir. Hedefimiz başta Apple tarafında yapacağımız projelerle büyüme rakamlarını artırmaktır. matbaa&teknik: Müşteriler size nasıl ulaşıyor ya da siz onlara nasıl ulaşıyorsunuz? Murat Kara: 2014 yılında yatırım yapacağımız alanların başında iletişim gelmektedir. Mevcut durumumuzda müşterilerimiz bize veya biz müşterilerimize referans aracılığı ile ulaşmaktayız. Bunun yanında web sayfamız müşterilerimiz ile kontak kurmamızda kilit bir noktadadır. Son zamanlarda sosyal medyada yaptığımız çalışmaların sonuçlarına baktığımızda bu alandaki çalışmaların çok önemli olduğunu gördük. Yaptığımız mailing, reklam ve tanıtımlarımızın sosyal medya üzerinden yayınlanmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Aslında web sayfamız herkes tarafından beğeniliyor ancak bizleri ve yaptığımız işi tam olarak karşı tarafa, müşterilerimize yansıtamadığımızı düşünüyoruz. Bu sebeple web sitemiz yenileme çalışmaları hızla sürmektedir. 2014 yılında en önem verdiğimiz alan olan iletişimimizi güçlendirecek çalışmaları artırarak devam ettirmeyi planlamaktayız. Bu kapsamda daha çok marketing çalışmalarımız olacak. Sosyal medyada çok daha etkin olacak çalışmaları gerçekleştireceğiz. Web sitemizde tüm bunları kapsayan ve bizi tam anlatan bir şekilde yayına girmesi için çalışmaları sürdürmekteyiz. İsmail Cenik: İletişimin artırılacağı çalışmaların

ocak 2014 january

matbaa&teknik


aktüel

yapılmasını gerçekten çok önemli bulmaktayız. Çünkü bunu birebir olarak sahada görmekteyiz ve firmamız adına büyük fırsatların olduğunu düşünmekteyiz. Örnek vermek gerekirse; herhangi bir reklam veya duyuru yapmamış olmamıza rağmen sadece referans sayesinde Bursa ve civarında aktif olarak çalıştığımız ve destek verdiğimiz müşteri sayısı 30 civarındadır ve haftanın hemen hemen 2 günü aktif olarak bölgede çalışmaktayız. Düzgün planlanan bir reklam ve ilan çalışması daha çok müşteriye ürün ve hizmetlerimizi götürmeyi hedeflemekteyiz. matbaa&teknik: Biraz da sunduğunuz yazılım çözümlerinden bahseder misiniz? Muharrem Altıntaş: Firmamız 2009 yılı itibariyle Monotype/Linotype firmasının Türkiye Mümessilliğini yapmaktadır. Monotype/Linotype firması tüm dünyada tasarımcıların kullandığı, bildiği fontlara, yazı karakterlerine sahiptir. Bu kapsamda müşterilerimize Türkçe fontların kullanılması, nasıl seçilmesi gerektiği, nasıl ve hangi şartlarda kullanılması gerektiği ve lisanslanması ile ilgili konularda çözümler üretmekteyiz. Müşterilerimizin lisanslı font kullanarak, fontlarla yaşanacak teknik problemlerin önüne nasıl geçilebileceğini ayrıca lisanssız kullanımlarda yaşanabilecek olumsuz durumların önüne geçmek için müşteri ofislerinde

matbaa&teknik

ücretsiz tanıtımlar, demolar yapmaktayız. Ayrıca; 2013 yılında Enfocus BVBA’nın Türkiye Mümessilliğini yapmakta olup, bu ürün grubunda da müşterilerimizin özellikle ajans ve matbaa müşterilerimizin PDF’ler konusunda her türlü sorun ve ihtiyaçlarına karşı Enfocus ürünleri ile çözümler üretmekteyiz. Önemli olduğunu düşündüğümüz bir nokta olarak Enfocus çözümleri rakiplerine istinaden ciddi fiyat avantajı ile öne çıkmaktadır. Müşterilerimizde birebir olarak yaptığımız tanıtım seminerleri ve demoları ile Enfocus ürünlerini kullanarak minumum hata ile çalışmak, aynı çalışma saatlerinde daha çok iş üretmek, kalıp firelerini en aza indirmek, yanlış basılan işlerin önüne geçmek isteyen ve en önemlisi zaman tasarrufu isteyen müşterilerimize çözümler üretmekteyiz. Lisanssız kullanılan ürünlerle ilgili ücretsiz lisans danışmanlığı hizmeti vermekteyiz. matbaa&teknik: Son olarak, 2014 yılı hedeflerinizden bahseder misiniz? Murat Kara: Satış bölümü olarak satış öncesi hizmetlerimiz ile müşterilerimizin ihtiyaçlarını en doğru şekilde belirlemek ve buna bağlı çözümler üretmek, servis bölümü olarak; satış sonrası hizmetlerimiz ile müşterilerimizin ihtiyaçlarına doğru ve hızlı bir şekilde cevap verebilmek; finans bölümü olarak da; satış ve servis tarafında sunulan ürün ve hizmetleri piyasa koşulları

ocak 2014 january

117


aktüel

göz önünde bulundurularak, en iyi satın alma imkanlarını müşterilerimize sunmaktır.Sercan Dumbar: Firmamız daha önce belirttiğimiz gibi geçmiş 10 yılda iyi bir noktaya gelmiş bulunmaktadır. Bizler satış ekibi olarak gelişen teknolojik yenilikleri yakından izleyerek bu gelişmeleri hızlı bir şekilde müşterilerimizle paylaşmak en büyük hedeflerimiz arasında yer almaktadır. Ben ekibim bunları gerçekleştirmek için yoğun bir şekilde çalışmaktayız. Çok sayıda firmaya hizmet etmek gerçekten çok olumlu bir durum çünkü her zaman yeni

bir bilgi öğrenmektesiniz. Kişinin kendisini geliştirmesi çok hızlı oluyor. Ancak bir o kadar da zorlu olduğunu da belirtmek isterim. Bu sebeple kadrolarımızı seçerken seçici olmaya özen gösteriyoruz. 2014 yılında satış bölümü olarak yeni çalışma arkadaşlarımızı aramıza katmayı, görüşmelerini yaptığımız yeni mümessillikler ile müşterilerimize çözümler sunmayı planlamaktayız. İsmail Cenik: 2014 yılında belirlediğimiz iş planı çerçevesinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Sercan Dumbar, WIT’e transfer oldu. 2013 yılını çatısı altında bulundurduğu Adobe, Apple, Enfocus, Linotype/Monotype, Epson, Lexmark ve Nec ürün grubu ile yüksek satış grafiği ile kapatan WIT/Dünya Bilişim Teknolojileri, 2014 yılına yeni bir transferle girdi. Firma hayatına Nisan 2003 tarihi itibariyle Adobe ve Apple yetkili iş ortaklığı ve Apple yetkili teknik servis faaliyeti ile başlayan ve 10 yılda büyük başarılara imza atan WIT, 2014’te belirlediği yüksek hedeflere ulaşmak için organizasyon yapısını güçlendiriyor. Adobe ve Apple’ın dünyada elde ettiği büyümeden hareketle Türkiye pazarında da iddialı pazar payları hedefleyen WIT, bu kararlığını yeni transferlerle pekiştiriyor. Bu çerçevede; Sercan Dumbar Kurumsal Satış Müdürü olarak WIT/Dünya Bilişim Teknolojileri’ne transfer oldu. Sektörün yakından tanıdığı Sercan Dumbar, Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu, Matbaacılık Bölümü ve Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Fotoğraf ve Grafik Sanatlar Bölümü mezunudur. 1997-2005 yılları arasında Ofset Yapımevi - Renk Ayrım Uzmanı ve Yrd. Grafiker, 2005-2007 Alesta Etiket – Grafiker, 2008-2009 Pi Kare İletişim – Supervisor, 2009-2010 Turkuvaz Medya – Saha Denetmeni olarak çalışan Dumbar, 2010-2013 yılları arasında Odak Bilgi’de Satış Yöneticisi olarak görev yapıyordu. Kasım 2013 tarihinde WIT/Dünya Bilişim Teknolojileri bünyesinde göreve başlayan Sercan Dumbar, kurumsal satış kanalının geliştirilmesi ve yeni distribütörlüklerin yapılanmasından sorumlu olacak.

1100’ü Aşan Çözüm Ortağı Konica Minolta İş Çözümleri, sayısı 1100’ü aşan Avrupalı çözüm ortakları ile Barcelona’da düzenlenen Avrupa Liderler Konferansı 2013’de (ELC 2013) bir araya geldi. Konica Minolta Inc Başkanı ve CEO’su Masatoshi Matsuzaki, “Bu güç 2003 yılında Konica ve Minolta şirketlerinin birleşmesinin sonucudur. Bu ortaklık şirketi, bugün 10 yıl sonra geldiğimiz noktada her zamankinden çok daha güçlüdür” dedi. Konica Minolta İş Çözümleri Avrupa Başkanı Ken Osuga ELC 2013’te yaptığı konuşmada Wevolution ‘ın önemini vurguladı. Wevolution’ın, Konica Minolta ve çözüm ortaklarının ortak gelişimini ifade ettiğini söyleyen Osuga, “ Dijital dünya hızla değişirken tüm çalışma hayatını da etkiliyor. Müşterilerimiz çalışma ortamlarında bazı temel değişiklikler ile karşı karşıya kalmıştır. Bu da zaman zaman yeni ek çözüm desteği talebini yaratmıştır. Konica Minolta olarak müşterilerimize yeni baskı teknolojilerinin yanında Konica Minolta Cloud ve

118

diğer ürünlere bağlı depolama hizmetleri gibi ilgili servisleri sunabilecek IT portföyüne sahibiz. Nihai müşterilerimiz, ağırlıklı olarak küçük ve orta ölçekli (KOBİ) işletmeler. KOBİ’ler gelişirken giderek daha fazla ağa bağlı depolama ( NAS ) ürünlerine ihtiyaç duyduklarını fark edecekler, ancak bunun için özel personel maliyetini de almamayı tercih edeceklerdir. Bu noktada partnerlerimiz bu sistemleri yapılandırma ve bakımını sunmayı önerebilmektedir.” dedi. Konica Minolta Business Solutions Europe GmbH Uluslararası Pazarlama Genel Müdürü Olaf Lorenz ise, Konica Minolta’nın market trendlerine, müşteri ihtiyaç ve beklentilerine çok hızlı yanıt veren, hızlı hareket eden güvenilir bir kurum olarak sektörde farklı ve güçlü bir konumu olduğuna dikkat çekti.

ocak 2014 january

matbaa&teknik


aktüel

Zechini - Aras Grup İşbirliği Açıklandı “1952 yılında kurulan İtalyan profesyonel sert kapak ve ciltleme makine üreticisi yeni distribütörlük anlaşmasıyla Zechini Türkiye’de Aras Grup güvencesi ile basım sektörüne hizmet vermeye başladı.”

Aras Grup tarafından yapılan açıklamada İtalyan Zechini şirketinin Türkiye Temsilciliğinin Şirket tarafından sürdürüleceği bildirildi. Aras Grup’tan yapılan açıklama şöyle: “Zechini ‘nin tarihi 20. Yüzyılın ikinci yarısında İtalya’nın endüstriyel gelişimin temellerini atmış gelişimci ve kalitenin tipik bir örneğidir. Milano’da 1952 yılında kurulan şirket İtalya’da ve Avrupa’da sağlam bir üne ulaşmayı başardı ve hatta yabancı pazarlara yaklaşım yıllar içinde kendi makinelerinin yüksek kalitelerinden dolayı tercih sebebi olmuştur. Son kullanıcıların üretim ihtiyaçlarına göre yeni makineler yeni modeller ve yenilikçi teknolojik çözümlerin geliştirilmesi ve üretimde profesyonel ve kaliteli kitaplar üretilmesini sağlamıştır.

Hedef alanları küçük ve orta ölçekli üreticiler olup, büyük format biçimleri, özel kağıt işleri ve çocuk kitapları, sert kapak kitap üretimidir. Zechini basım sektörüne otomatik online sert kapak hattı, yarı otomatik ve manuel makineler ile hizmet vermekte makinelerimiz yan kağıdı, sırt bezi, üç ağızlı kesim, kurdale ve şiraze, sırt kağıdı, kambura , kapak taslama, kapak takma pres ve muat makinerinden oluşmaktadır.”

1995 yılında, Zechini doğmakta olan dijital baskı sanayi için ekipmanlarını geliştirerek dijital kopyalama merkezleri ve butik matbaalar için düşük maliyetli sistemler üreterek profesyonel çözümler sunmuştur. Zechini gücü uzmanlık ve yenilikçi akıllı çözümlerde yatıyor.

matbaa&teknik

ocak 2014 january

119


aktüel

Apple Ürünleri Tekstilde Avantaj Sağlıyor WIT Dünya Bilişim Teknolojileri İş Geliştirme Müdürü Murat Kara, Tekstil müşterilerini Apple teknolojileri buluşturarak katma değerli çözümler ürettiklerini belirtti. Tekstil sektörünün hedeflemiş oldukları sektörlerden bir tanesi olduğunu söyleyen Kara, “ Matbaa ve Medikal sektörlerde olduğu gibi Tekstil sektörü de hızlı bir şekilde dijitale geçmektedir. Tekstil firmalarının Dijital Yatırımları arttıkça buna bağlı olarak çevre birimleri veya bilgisayar sistemlerinin de yenilenmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Biz tam bu noktada devreye girip yapılan Dijital Yatırım’dan en verimli sonuçların alınması için çözümlerimizi müşterilerimiz ile paylaşmaktayız. Bu çözümlerimizi anlatmak için İstanbul’dan Bursa’ya, Çorlu’dan Denizli, İzmir’den Uşağa kadar birçok müşterimizi ziyaret etmekteyiz’’ dedi. Çözümler noktasında ise Apple ürünleri müşterilerimize büyük avantaj kazandırmaktadır. Çünkü artan dosya büyüklüklerine cevap verecek şekilde, takılmalar ve beklemeler olmadan Apple ürünleri ile çözümler üretebilmekteyiz. Tekstil firmaları çoğunlukla PC tabanlı sistemleri kullanmaktadır. Bu sebeple ilk Apple ürünlerini sunduğumuzda önyargılar olsa da ürünlerin fayda maliyet, alternatif zaman maliyetlerini ortaya koyup ürünlerin performanslarını müşteri ofislerinde yaptığımız demolarla gösterince önyargıları kırmış oluyoruz. Örnek olarak; Apple ürünleri ile desen atölyesini kuran bir müşterimiz daha önce 250 MB’lık bir dökümanı açmak için en az 2,5 -3 dakikasını veriyordu. Şu anda 1,5 GB’lık döküman üzerinde takılmadan çalışmaktadırlar. Bu ne anlama gelmektedir? Ciddi bir zaman avantajı kazanılmış demektir. Sunduğumuz çözümlerde Adobe ürünlerinin etkin kullanılması için müşteri ofislerinde danışmanlarımızla beraber eğitimler vermekteyiz. Bu eğitimlerle müşterilerimiz Adobe ürünlerini çok daha fazla etkin bir şekilde kullanmaktadırlar. Danışmanlarımız ile vermiş olduğumuz diğer bir hizmet şeklide; digital baskı printer yatırımı yapmış veya yapacak olan müşterilerimiz için, kurulması gereken bilgisayar, network, proof monitörler ve diğer ekipmanlar konusunda alınması gereken ürünler konusunda danışmanlık hizmeti vermekteyiz. Tekstilde Adobe ve Proof Monitör olarak NEC Ürünlerinin Kullanımı; Kara ayrıca, “ Tekstil, özellikle Dijital Tekstil sekröründe kendisini çok yetiştirmiş piyasanın önde gelen

120

isimleri ile beraber müşterilerimize çözümler üretmekteyiz. Adobe ürünlerini etkin bir şekilde kullanmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Bu çalışmaların içinde Renk Yönetim hizmetlerimiz yer almaktadır. Büyük boy endüstriyel baskı makinalarından, dijital printerların, NEC marka Proof monitörler kullanarak ekran ile baskı arasında renk uyumluluklarını sağlamaktayız. Müşterilerimize ekranda gördüğünü aynı şekilde nasıl basabilmesi için gerekli olan ürün, hizmet ve eğitim konularında hizmetler sağlamaktayız’’ dedi. Satış ve Eğitim Desteği Kara sözlerine şöyle devam etti: “ Tablet dünyasında yer almak isteyen müşterilerimiz için; satış ve eğitim hizmetlerimiz mevcuttur. Başta iPAD ve diğer tablet modelleri için yine Adobe ürünleri kullanılarak zengin içerikli dökümanlar hazırlanabilmesi ve bunları yayınlayabilmesi için gerekli olan eğitimleri vermekteyiz. Eğer müşterimiz bunların hepsini Outsource etmek isterse bu durumda da bu kanalda çalıştığımız iş ortaklarımızla beraber içerik yönetim hizmetleri vermekteyiz. WIT/Dünya Bilişim Teknolojileri olarak farklı sektörler için çözümler üretebilmek ve bunlara satış ve servis olarak yetişebiliyor olmak gerçekten zor ama keyifli oluyor, işimizi severek yapıyoruz, müşterilerimiz için durmadan çalışmaya devam ediyoruz’’ dedi.

ocak 2014 january

matbaa&teknik


aktüel

Projeler Tablet kısmında teslim edilen son 2 projemiz ETS Tur ve Bugün Gazetesi olduğunu belirten Kara şunları kaydetti: ‘’ ETS Tur’un tüm dergi ve kataloglarının tabletle taşınması için gerekli olan bilgisayar altyapı ve eğitimlerin verilerek projenin hayata geçmesi sağlanmıştır.

mümessillikle ilgili çalışmalarımız, yurtdışı görüşmelerimiz ve ziyaretlerimiz devam etmektedir.

Aynı şekilde Bugün Gazetesinin de bilgisayar altyapı ve eğitimlerin verilerek gazetenin tabletlerde yayınlanması projesi hayata geçmiş bulunmaktadır.

Projelerimizin artması ve planlarımızın hayata geçebilmesi için Genel Müdürümüz Hadi Başman destek operasyon ve finans yönetimi konusunda çok ciddi çalışmalar yürütmektedir’’ şeklinde konuştu.

Tekstil tarafında 2013 senesi içinde İstanbul, Çorlu ve Bursa’da Apple ve Proof monitörlerden oluşan birçok proje tamamladık. Matbaa ve Ambalaj sektöründe ise Enfocus ürünleri ile ciddi yol aldık ve Enfocus Switch yazılımları ile buradaki çalışmalarımızı artıracağız. Ayrıca; Apple tarafında ise kurumsal pazarlarda iPAD ürünleri başta olmak üzere Apple ürünlerinin kullanıldığı projeler için çalışmaktayız. Özellikle Otelcilik Sektöründe projenin uygulanması için pilot çalışmalarımız yakında başlayacaktır. İşin başarılı olması için tüm detayları hassasiyetle çalışmaktayız. Son olarak; iş geliştirme tarafında bir veya iki

WIT olarak müşterilerimizin karşısına farklı konseptlerde çıkabilmek için çalışmalarımızı yapıyoruz. 2014 müşteri tarafındaki proje sayısını artırmayı hedeflemekteyiz.

Eğitimler Kara, eğitimlerle ilgili olarak şunları kaydetti: “Seminerler ve ürün tanıtımları düzenliyoruz. Webinar sayesinde sürekli ürün eğitimleri düzenliyoruz. Müşteri ofislerinde gerçekleştirdiğimiz eğitimlerimize gelince; bunu danışmanlarımız iki şekilde gerçekleştiriyor. Öncelikle belli bir saatte bir teorik eğitimimiz oluyor, daha sonrasında ise pratik uygulama eğitimi yapılmaktadır. Bu sayede yaptığımız eğitimlerde en iyi sonuçları aldığımızı görmekteyiz. Eğitim programımızı Türkiye’nin her yerinde uzman olduğumuz sektörler için ücreti karşılığında vermekteyiz.


aktüel

Ipex’e 100 Gün Kaldı

100 Days to Go Until Ipex Trevor Crawford: “Geriye sadece 100 gün kaldı, Ipex için geri sayım gerçekten başladı ve biz Londra ExCeL’deki yeni evimizde basım endüstrisini ağırlamayı dört gözle bekliyoruz.” 100 gün içinde başlayacak olan Ipex 2014, basım endüstrisinin dikkatini çekecek ve endüstriye ilham verecek. Zengin eğitimsel içerikli programı ve dünya çapında yaklaşık 500 katılımcının sergileyeceği bol miktarda teknolojiyle bu seçmeli etkinlik (25-29 Mart 2014) baskıcıları harekete geçirecek her şeyi sunacak ve işlerini hareketlendirecek tüm yatırımlar hakkında bilgi sağlayacak. Ipex 2014 Etkinlik Yöneticisi Trevor Crawford şu açıklamayı yaptı: “Geriye sadece 100 gün kaldı, Ipex için geri sayım gerçekten başladı ve biz Londra ExCeL’deki yeni evimizde basım endüstrisini ağırlamayı dört gözle bekliyoruz. Ipex, 2014 yılının baskı odaklı en büyük uluslar arası etkinliği olacak, bu kapsamda paydaşlarımızın ihtiyaçlarına yönelik ve verimli bir fuar düzenlemek için onları dikkatle dinledik. Bazı esas katılımcıların yeniden aramıza dönmesi ve sektörden de bir bütün olarak olumlu geri dönüş sağlanması – Ipex Open Day’de geçtiğimiz ay gösterildiği gibi – basım endüstrisine geri dönen iyimserliği ve Ipex’in de bu kapsamda oynadığı destekçi rolü yansıtıyor.” Etkinliğin dünyanın

Ipex 2014 kicks off in 100 days to compel and inspire the print industry. With its rich educational content programme and wealth of technologies being demonstrated by approx. 500 exhibitors from around the globe, the eclectic event (25-29 March 2014) will provide all the tools required to help printers make sound and informed investments that will galvanise their businesses. Trevor Crawford, Event Director, Ipex 2014, comments: “With only 100 days to go, the countdown to Ipex has truly begun and we’re looking forward to welcoming the print industry to our new home at the London ExCeL. Ipex will be the largest international print focussed event in 2014, and we have listened carefully to our stakeholders to realign and deliver an exhibition that is relevant and beneficial to their specific needs. The recent reengagement of some key exhibitors and the positive response from the industry as a whole – as demonstrated at the Ipex Open Day last month – reflects the returning optimism in the print industry and the supportive role Ipex plays within it.” Taking place at the London ExCeL in one of the business capitals of the world, visitors will be able to see and hear about the latest solutions required to respond positively to the changing marketplace and ensure a long term, profitable future. Spread across 40,000sqm encompassing 10 open and adjoining hall entrances, global suppliers from the entire print production workflow will be showcasing cutting-edge technologies from across the print supply chain. Developed in response to global research commissioned by Ipex on the key trends impacting the industry and the markets that serve it, Ipex will also serve as a thought leader with a comprehensive content programme designed to educate and inspire. Ipex will also host a raft of insightful and inspirational features that will provide plenty of food for thought for printers looking to grow their businesses. The World Print Summit, a senior-level thought leadership programme, will deliver a worldclass line-up of speakers from the print, business, marketing and creative industries, while the Master Classes will focus on business growth and production efficiency

Trevor Crawford: “With only 100 days to go, the countdown to Ipex has truly begun and we’re looking forward to welcoming the print industry to our new home at the London ExCeL.” 122

ocak 2014 january

matbaa&teknik


aktüel

işletme başkentlerinden birisi olan Londra ExCeL’de yapılması sayesinde ziyaretçiler, değişen pazaryeri koşullarına olumlu yanıt vermek ve uzun dönem karlı bir geleceği sağlama almak için gereken en son çözümleri görme ve duyma şansına sahip olacaklar. 40 bin m2’lik alana yayılmış, 10 adet açık ve bitişik hol girişiyle, baskı üretim iş akışı içindeki global tedarikçiler baskı tedarik zincirindeki en yeni teknolojileri vitrine çıkaracak. Ipex’in yaptırdığı sektörü ve ona hizmet eden pazarları etkileyen ana trendleri inceleyen global araştırmaya istinaden geliştirilen Ipex ayrıca eğitmek ve ilham vermek için tasarlanmış kapsamlı içerik programıyla bir düşünce lideri olarak da hizmet sunacak. Ipex aynı zamanda işlerini büyütmek isteyen baskıcılar için de birçok bilgi ve ilham dolu içeriğe yer verecek. Bir üst düzey düşünce liderliği programı olan World Print Summit, baskı, iş, pazarlama ve üretken endüstrilerden birinci sınıf konuşmacıları getirecek, bu arada Ustalar da SME baskı makinelerinde iş büyümesi ve üretim verimliliği konularına odaklanacaklar. Bunlara ek olarak, Gelecek Yenilikler (Future Innovations) alanlarında da basılı ürünler ve önümüzdeki yıllarda hızlı büyüme için belirlenen, 3D baskı, baskılı elektronik, ambalaj üzerine dijital baskı ve fotoğraf baskısı ve duygusal ürünleri de kapsayan teknolojiler vitrine çıkacak. Bu esnada Eco Zone – Komori sponsorluğunda – ziyaretçileri ekolojiler ve çevreye olan etkilerinin azaltılmasının işle alakalı avantajları konusunda eğitecek. Açılışta yapılacak olan ve Ipex ile aynı yerde düzenlenen Cross Media Production etkinliği çapraz ortamlar arasında iletişim stratejilerinin “nasıl” uygulanacağı üzerinde duracak. Son olarak, Make Ready Müsabakası ofset baskı makinesi operatörleri Ipex 2014 Make Ready Şampiyonları olmak için hem birbirleriyle hem de zamana karşı yarışacak. Ipex 2014 Etkinlik Yöneticisi Trevor Crawford son olarak şöyle konuştu: “Bugüne kadar 120’den fazla ülkeden ziyaretçinin ön kaydı geldi, bu da Ipex’in bir uluslar arası etkinlik olarak cazibesini artırdı. Birçok katılımcımızın da onayladığı gibi Ipex, bağlantı kurmak, yeni müşterilerle yüzyüze tanışmak ve iş yapmak için itibarlı bir platform. Etkinlik, baskıcıların işlerini başarıya taşıyacak olan çözümleri bularak ilerleyen zamanlarda mücadeleleriyle karşılaşma yolunda bilgi ve yenilik için git gide artan susuzluğunu giderecek. 2013 yılının sonuna gelirken, inanıyoruz ki baskının çok hızlı dönüşen pazarlama karmasında değerini ispatladığı 2014 yılı, baskı için bir rönesans dönemini müjdeleyecek. Çapraz Medya Üretimi’nin (Cross Media Production), baskının tüm diğer iletişim kanallarıyla birlikte çalıştığını göstermesiyle birlikte bu yeni şafağın Mart ayındaki Ipex’te de görünür olacağından eminim. Bu çok heyecan verici ve sabırsızlanıyoruz.”

for SME printers. In addition, the Future Innovations areas will showcase the printed products and technologies that are set for rapid expansion over the next few years, including 3D printing, printed electronics, digital printing on packaging and photo print & emotional products. Meanwhile the Eco Zone – sponsored by Komori – will educate visitors on the ecologies and business-related advantages of reducing their environmental impact, and the inaugural Cross Media Production event, which is co-located with Ipex, will focus on ‘how’ to implement cross media communication strategies across multiple platforms. Finally, the Make Ready Challenge will pit offset printer operators against each other against the clock to be crowned the Ipex 2014 Make Ready Champions. Trevor Crawford, Event Director, Ipex 2014, adds: “To date, we have visitors coming from over 120 countries, reinforcing Ipex’s attraction as an international event. As testified by many of our exhibitors, Ipex is an influential platform to network, meet new customers face-to-face and to do business. For printers, the event will satisfy their growing thirst for knowledge and innovations that will enable them to meet their challenges head on, identifying solutions that will enable them to adapt their business to be a success. “As 2013 comes to a close, we believe 2014 will herald a renaissance era for print where by it proves its value in the fast-evolving marketing mix. With Cross Media Production demonstrating how print works alongside all the other communication channels out there, I’m confident that this new dawn will be evident at Ipex in March. Its all very exciting and we can’t wait.”

Ziyaretçiler ön kayıtlarını ücretsiz olarak www.ipex.org adresinden yaptırabilirler.

Visitors can pre-register to attend for free by visiting www.ipex.org.

matbaa&teknik

ocak 2014 january

123


aktüel

Ipex 2014, Baskı Hazırlık Yarışması İçin Ustalar Arıyor Ipex 2014 Seeks Offset Printers for Make Ready Challenge Ipex 2014 dünyanın dört bir yanından matbaacıları en iyi ofset ustası yeteneklerini sergilemek üzere altı gün boyunca Excel London’da gerçekleştirilecek olan Baskı Hazırlık - Make Ready müsabakasına katılmaya davet ediyor. (24-29 Mart 2014).

With the chance to win cash prizes and more importantly to be crowned the official Ipex 2014 Make Ready Challenge Champions, Ipex is looking for two-man teams to enter the competition and make ready a job in the quickest time possible. Burnetts (who are members of the BPIF) is an industry leader in providing print machinery breakdown insurance plans, and will be sponsoring the Make Ready Challenge supplying a circa 2003 Heidelberg Speedmaster SM52-5 with auto-plate removed. Participating teams must have a number one who is fully trained on a SM52-5 with at least a year’s experience operating a Heidelberg of this type. Against the clock from a standing start, each team – with a profile set up – will

Nakit ödülü ve daha da önemlisi 2014 Make Ready Müsabakası şampiyonları olarak anılmayı isteyen iki kişilik ekipler, make ready işlerini en kısa sürede bitirmeye gayret edecekler. Burnetts (BPIF üyesi), baskı makinesi sigorta planları sunan bir sektör lideri ve Make Ready müsabakasının sponsorluğunu yapacak ve otomatik kalıp takmaları çıkarılmış bir 2003 Heidelberg Speedmaster SM52-5 sunacak. Katılan ekiplerin üyelerinin en az birinin SM52-5 konusunda tamamen eğitimli ve bu tarz bir Heidelberg’i kullanmada en az bir sene deneyiminin olması gerekiyor. Saate karşı yarışacak

124

Ipex 2014 is inviting offset printers from around the globe to put forward their best offset press operators to show off their skills by taking part in a Make Ready Challenge, which takes place over the six-day event at the Excel London (24-29 March 2014).

ocak 2014 january

matbaa&teknik


aktüel

ekipler bir asansöre maksimum 250 kağıt dolduracak, kalıpları yükleyecek, renk ayarı yapacak ve ürettikleri iş de Ipex jürisini tatmin edecek kalitede olacak. En hızlı hareket eden ekip ödülü alacak. En yakın ikinci ekibe ise benzer bir ödül verilecek. Make Ready müsabakasının organizatörü ve aynı zamanda Ipex 2014’ün satış müdürü olan Wayne Beckett şu yorumu yapıyor: “Müsabakaya şimdiden çok fazla ilgi var- rekabet matbaacıların ruhunda var! Günde altı oturum yapmayı planlıyoruz, her gün saat 11.00’de başlayacak. Bu müsabaka Ipex’e ekstra bir heyecan ve eğlence katarken operatörlere de ne kadar yetenekli olduklarını gösterme imkanı verecek. Çok eğlenceli bir yarışma olacağa benziyor, bayağı bir izleyici çekeceğine inanıyoruz.” En hızlı usta olduğuna inanlar www.ipex.org adresine başvurularını gönderebilirler.

have to fill the feeder with a maximum 250 sheets, load the plates and achieve colour registration to complete a job that meets the high standards of the Ipex judging team. The fastest make ready will take the spoils, with an additional prize awarded for the closest participant to a 100% match. Wayne Beckett, Make Ready Challenge organiser and Sales Director of Ipex 2014, comments: “We’ve had a lot of interest in the challenge already – such is the competitive nature of printers! We’re looking to run six sessions a day, on the hour every hour from 11.00am. It adds an extra element to Ipex, and while it is a bit fun, the challenge is a great opportunity for offset operators to demonstrate just how skilled they are. It promises to be a very entertaining spectacle and we fully expect it to pull in the crowds. With only 36 slots available, be sure to reserve one as soon as possible.” Interested parties can enter via www.ipex.org

Konica Minolta’dan Yeni Bir Dijital Baskı Makinesi Konica Minolta başarılı ürünü bizhub PRESS C8000’in ileri versiyonu C8000e’yi piyasaya sundu. Konica Minolta temel ticari baskı gereksinimlerini mükemmellikle buluşturarak başarılı ürünü bizhub C8000’i daha da güçlendirdi. Yeni bizhub PRESS C8000e, bir önceki versiyonuna göre daha yüksek performansa ve kullanım kolaylığına sahip. Saatte 4 bin 560 A4 baskı alan yeni cihaz benzeri görülmemiş bir hız ve eşsiz kalite kombinasyonu ile sunuluyor. Ofset baskı ile eşit dijital görüntü kalitesi sunan bizhub PRESS C8000e, dijital baskı alanında büyümek ve rekabet ortamında yerini güçlendirmek isteyen ticari baskı şirketleri için mükemmel çözüm sunuyor. Profesyonel baskı sistemi bizhub PRESS C8000e’de, EFI teknolojisinin en son sürümü kullanıldı. Cihazın sahip olduğu sistem Windows 7, otomatik Microsoft yazılım güncellemeleri, VPD , PDF/VT-1 ve 2 destek gibi farklı özellikleri, basitleştirilmiş JDF entegrasyonu ve kolaylaştırılmış iş düzenleme özellikleri ile farklılık yaratıyor. bizhub PRESS C8000e’de düşük karbon salınımıyla çevreye dost Smitri HD+ toner teknolojisi kullanılıyor.

matbaa&teknik

ocak 2014 january

125


aktüel

Ipex Open Day Yapıldı Successful Ipex Open Day Reinforces Return in Confidence in Print Industry Ipex 2014’in 20 Kasım çarşamba günü ExCeL London’da gerçekleştirilen Open Day etkinliği katılımcıların büyük beğenisini topladı. Potansiyel ve teyit edilmiş katılımcılar, medya ve diğer önemli isimlerin de aralarında bulunduğu 250’den fazla delege, Ipex 2014’de neler görebileceklerine dair bir ön fikir edindiler ve fuar sayesinde şirketlerini ve işlerini nasıl geliştirebileceklerine birinci elden şahit oldular. Etkinliğe katılanlar Ipex’in diğer katılımcılarıyla, etkinliğin 36 tane ortağının temsilcileriyle bir araya gelme ve en son gelişmeler hakkında bilgi alma imkanı buldular. Özellikle Dünya Baskı Zirvesi, Gelecek Yenilikler alanı, İlham Caddesi, Eko Bölgesi, Usta Sınıfları, Baskı Hazırlık Zorluğu ve aynı alanda düzenlenecek Cross Media Production etkinlikleri hakkında da detaylı bilgi edindiler. Ipex 2014’deki en son gelişmeler hakkında bilgi veren Etkinlik Müdürü Trevor Crawford daha sonra katılımcıların yatırımlarından en fazla geri dönüş sağlayabilmeleri için faydalı ipuçları verdi. Aynı şekilde Answers Training International’ın CEO’su Simon Naudi de fuar katılımı hakkında önemli detaylar verirken, Ipex 2014’ün Grup Pazarlama Müdürü Angelina Stojsavljevic, Ipex’in eş-pazarlama fırsatlarından nasıl yararlanabileceği konusunda bir konuşma yaptı. Ipex 2014 katılımcıları için benzer bir işlik düzenleyecek olan Informa Exhibitions, bunun için 10 Aralık 2013 tarihini ve Londra’daki St Bride Foundation’ı seçti. Daha sonra Ipex 2014 Başkanı ve St Ives CEO’su Patrick Martell, London Excel turu yaptırdıktan sonra 02 alanı üzerinde Emirates teleferikleriyle gezdirdi ve Ipex After Hours’ın gelecek evini ziyaretçilere gösterdi. BAPC’in Başkanı Sidney Bobb şu yorumu yaptı: ‘Ipex Open Day’de herkes için birşey vardı. Iyimserlik havasının geri döndüğünü ve insanların Ipex’e çok güvendiğini görebiliyorum’.

126

Over 250 delegates, including prospective and current exhibitors, media and other key players from across the industry, were presented with a comprehensive overview of Ipex 2014 (24-29 March 2014) and the role the event can play in boosting their businesses. An opportunity to meet and network with fellow exhibitors and 36 of the event’s associate partners, attendees were provided with an in-depth presentation on the latest developments and features of Ipex 2014, with key insights into the World Print Summit, Future Innovations area, Inspiration Avenue, Eco Zone, Master Classes, MakeReady Challenge and the co-located, inaugural Cross Media Production event. After the event update from Ipex 2014 Event Director Trevor Crawford, attendees were provided with essential tools to ensure they maximise their exhibition return on investment (ROI). This included exhibition tips from Answers Training International CEO Simon Naudi, information from Ipex 2014’s Group Marketing Manager Angelina Stojsavljevic on how

Ipex 2014’s Open Day – which took place on Wednesday 20th November at the exhibition’s new home at the ExCeL London – has been hailed by attendees as a resounding success.

ocak 2014 january

matbaa&teknik


aktüel

Duplo International’ın İngiltere Pazarlama Müdürü Sarah Crumple rise şu yorumu yaptı: ‘Ipex Open Day sayesinde hem Ipex ekibi hem de diğer katılımcılarla şebekeleşme ve fikir teatisi imkanı edindik. Duplo, Ipex’ten çok fazla şey bekliyor. ‘ Goss International’ın Pazarlama Hizmetleri Müdürü Eric Bell ise şöyle konuştu: ‘Open Day’in Ipex öncesinde önemli bir etkinlik olduğuna ve Ipex’in gücünü arttıracağına inanıyorum. Birçok katılımcı yeni yıldan çok güzel şeyler beklediklerini söylediler. Excel de çok iyi bir seçim olarak görünüyor, hem iyi yapılandırılmış hem de çok modern bir mekan.’ Intec Printing Solutions’ın Pazarlama ve HI Başkanı Terri Winstanley de benzer yorumlarda bulundu: ‘Ipex Open Day, Informa’nın Ipex’in etkisini arttırmak için ne kadar çalıştığını bir kez daha gösterdi. Mart ayında yeni ürünlerimizi burada ilk defa görücüye çıkaracak ve mevcut ve potansiyel müşterilerimizle bir araya geleceğiz. Özetlemek gerekirse, medya temsilcileri ve tedarikçilerle bir araya gelme imkanı bulduğumuz son derece organize ve bilgilendirici bir etkinlik.’ Konica Minolta Pazarlama Geliştirme Müdürü Mark Hinder de ekliyor: ‘Şahsen Ipex’in bu konuya verdiği önemi görmek beni çok etkiledi. Ticari printer’ları desteklemek için dizayn edilen program son derece iyi organize edilmiş, Cross Media Production da hem pazarlamacılara hem de hizmet sunuculara hitap edecek. Bana gelince, umarı artık sektör etkinliğin değişen atmosfere nasıl uyum sağladığını görebilir.’ “Etkinlik çok profesyonelce düzenlenmişti, Informa’nın Ipex 2014’ü bugünün sektörü için çok verimli ve etkili bir etkinlik haline getirmek için gösterdiği çabadan çok etkilendik’ diye anlatıyor Lumejet Ticari Müdürü Miles Bentley: ‘Ipex ekibi hem katılımcıları desteklemek hem

matbaa&teknik

to benefit from Ipex’s co-marketing opportunities, and expert advice on how to generate important coverage in influential industry publications – including the Ipex Daily. An additional workshop will be run by Informa Exhibitions for Ipex 2014 exhibitors, taking place at the St Bride Foundation in London on December 10th 2013. The morning’s proceedings were brought to a close by Ipex 2014 President and St Ives CEO Patrick Martell, before a venue tour to showcase the London ExCeL’s exceptional facilities to host international events, and concluded with a Emirates Air Line cable car ride over to the O2 arena – the future home of Ipex After Hours. Sidney Bobb, Chairman of the BAPC, comments: “The Ipex Open Day was an excellent event with something for everyone. I have the impression that optimism has returned and there is a very warm feeling towards Ipex.” Sarah Crumpler, UK Marketing Manager, Duplo International, comments: “The Ipex Open Day provided a great forum for networking and sharing ideas with both the Ipex team and other exhibitors. Duplo is looking forward to the event and contributing to the overall value that it presents to visitors.” “I thought the Open Day was a great launch pad for Ipex,” says Eric Bell, Director of Marketing Services, Goss International. “I spoke to a number of exhibitors who indicated that next year’s event provided them with the opportunity to start looking forward instead of back. The ExCeL looks to be a smart move too – a well-structured, modern venue that will serve Ipex well.” Terri Winstanley, Head of Marketing and PR, Intec Printing Solutions, summarises: “The Ipex Open Day reminded us of the focus and hard work Informa puts in to ensure Ipex is a great event. It is an important platform for us to promote and launch our new products in March, and it offers us the opportunity to meet with prospects from the UK and the international community – all under one roof. Overall it was a well organised and informative event that enabled us to meet with media partners and engage with suppliers, as well as offer us new incentives to ensure we have a strong exhibition.” Mark Hinder, Market Development Manager, Konica Minolta, adds: “Personally I am really encouraged by all the hard work Ipex is putting in. The programme to support a commercial printer is very well thought through, Cross Media Production will appeal to marketers and print service providers, and for me, I hope the industry can now see how the event is adapting to the changing landscape.” “The event was run very professionally, and we came away happy that Informa is putting a huge effort into making Ipex 2014 a very relevant show for today’s industry,” explains Miles Bentley, Commercial Director, Lumejet. “The Ipex team is working extremely hard to not only to drive footfall, but also to support the exhibitors. In fact, we are so confident that the show will be a great success that we have doubled our floor space.” “The Ipex team organised and hosted an excellent Open Day, which I found to be very interesting and informative,” reflects Graham Harris, Managing Director of Tech-ni-Fold. “We spoke to quite a few co-exhibitors and the mood was extremely upbeat

ocak 2014 january

127


aktüel

de etkinliğin verimliliğini arttırmak için ciddi şekilde çalışıyor. Fuarın başarılı olacağından o kadar eminiz ki kiraladığımız alanı iki katına çıkardık.’ “Ipex ekibi, mükemmel bir Open Day organize etti. Çok bilgilendirici ve ilginç olduğunu düşünüyorum’ diyen TechniFold Yönetim Müdürü Graham Harris sözlerine şöyle devam etti: “Diğer katılımcılarla konuştuk ve onların da çok umutlu ve pozitif olduğunu gördük. Herkes Ipex 2014’ün son derece başarılı ve verimli geçeceğini düşünüyor. Ipex yetkilileriyle de toplantılarımız oldu ve bizi çok desteklediler. Technifold’un bu etkinlikten en fazla şekilde faydalanmasına yardımcı olacaklar.’ Censhare’nin Pazarlama Müdürü Anne de Lanoy, neden Cross Media Production’a katılmaya karar verdiklerini şöyle anlatıyor: ‘Ipex 2014 Open Day’i çok bilgilendiriciydi ve gelişen sektörle ilgili yapılan tartışmalar da konunun özüne inmeyi başardı. Bu vesileyle Cross Media Production gibi eş-mekanlı bir etkinliğin censhare gibi bir firmaya nasıl faydalı olabileceğini de görmüş olduk. Bu etkinlik Ipex’i mükemmel bir şekilde tamamlayacak. Censhare olarak farklı kanallar üzerinden içerik üretimi, yönetimi ve dağıtımının her seviyede nasıl çalışabileceğini göstermek istiyoruz. ‘ Ipex 2014’ün Etkinlik Müdürü Trevor Crawford şu yorumu yaptı: “Gerçekten çok verimli ve başarılı bir gündü- odadaki heyecanı çok net bir şekilde hissedebiliyordunuz! Müşterilerimizle yüzyüze gelmek ve vizyonumuzu paylaşmak her zaman çok heyecan verici bir deneyim olmuştur. Ipex için aldığımız geri bildirimler son derece olumlu. Hem etkinlik, hem özellikleri, hem de iiçerik programı hem de Excel London’da gerçekleşecek olması bakımından, etkinliğimiz büyük bir ilgi gördü ve övgü topladı. Ipex ve baskı sektörü arasındaki ilişki simbiyotik ve neyse ki ekonomi de düzeliyor. Etkinliği dört gözle bekliyoruz.’

128

and positive – everyone is looking forward to a successful and fruitful Ipex 2014, which is great to hear. We have set up meetings with a few of the Ipex associates who were there to help support us all, as we really want Tech-ni-Fold to maximise all opportunities on offer to make this event successful.” Anne de Lanoy, Marketing Manager of censhare, explains why the integrated publishing solutions provider has committed to Cross Media Production. “The Open Day for Ipex 2014 was very informative, and we found the discussions about the evolving industry to be relevant and pertinent. It was an ideal opportunity to see how the co-located Cross Media Production will be beneficial to a company like censhare. The event will complement Ipex perfectly, and censhare is looking forward to demonstrating how the creation, management and distribution of content through different channels can work on every level. It is important for the industry as a whole to be receptive to the changes that are taking place, and Cross Media Production will certainly reflect that.” Trevor Crawford, Event Director, Ipex 2014, concludes: “It was a really productive and successful day – the excitement and enthusiasm in the room was palpable! It is always great to meet our customers face-to-face and to share our vision for Ipex – an event that has been developed with their interests at its heart. The feedback on what Ipex is aiming to achieve has been overwhelmingly positive, in both the direction of the event, the features, its content programme and the move to the ExCeL in London. The relationship between Ipex and the print industry is symbiotic, and fortunately for both, the tide is turning. We can’t wait to see it all in action.”

ocak 2014 january

matbaa&teknik


aktüel

Değişime Ayak Uydurmak Gerekiyor

Zaman Güçlü Olma Zamanı Change is the key to success

Survival of the fittest “Bugün şirketlerin karşı karşıya olduğu çok fazla zorluk olsa da, adaptasyona açık olanlar için yollar da açık. Daha optimistik bir ekonomik bakış açısıyla birleştiğinde, herkes için birçok fırsat olduğu görülebilir.” Trevor Crawford / Ipex 2014 Etkinlik Müdürü Dünya değişiyor ve ayakta kalmanın tek yolu değişime ayak uydurmak. Baskı sektörü de bu konuda bir istisna değil, özellikle de son on yılda sismik değişimler geçirdikten sonra matbaacıların karşı karşıya olduğu birçok zorluk mevcut. Yaptığımız araştırmalardan ve görüşmelerden anladığımız, ister büyük ister küçük olsun dünyanın her yerindeki matbaacıların karşılaştıkları zorluklar neredeyse aynı. Örneğin düşen hacimler, fazla kapasite, fiyat baskıları, finansman, zorlu rekabet ve internet ve diğer rekabetçi kanalların entegrasyonu bu sorunlar arasında sayılabilir. Global ekonominin çöküşte olduğu gerçeğini de buna eklerseniz kendinizi geri planda tutmak istemenize kimse şaşırmayacaktır. Ama yine de ümit verici gelişmeler de var. Özellikle de Asya, Latin Amerika, Ortadoğu ve Afrika ekonomilerinde birçok baskı alanında büyüme görülüyor. Direkt pazarlama, ambalaj ve etiket baskısı ve baskı lojistiği gibi sektörler oldukça güçlü görünüyor. İngiliz Baskı Endüstrileri Federasyonu (BPIF) tarafından dört ayda bir yayınlanan ‘Baskıya Bakış’ araştırmasına göre İngiltere’deki matbaacıların kendine güveni geri geliyor. Aynı şekilde Kuzey Amerika, Kanada ve Meksika’dan çeşitli şirketleri temsil eden Amerika Baskı Sektörleri Vakfı (PIA), oldukça kararlı baskı hacimleri üretebiliyor. PIA’nın Ekonomi Şefi Dr. Ronnie Davis şunu anlatıyor: “ABD’de makul bir büyüme görebiliyoruz. Düşük de olsa %2.5 oranında bir büyüme var. Ama yine de sektörün bazı alanlarında kesinlikle canlanma mevcut.”

matbaa&teknik

Comment by Trevor Crawford / Event Director of Ipex 2014 The world is changing, and the key to survival is to change with it. The printing industry is no exception to this, having undergone seismic change over the past decade or so, which continues to present challenges to printers. From the research we have undertaken and the discussions I’ve had with industry representatives, the issues facing almost every printer, large or small, are generally the same around the world. These are well documented; declining volumes, overcapacity, com-

So, while there are undoubtedly challenges for all businesses to face up to, there is potential new business for companies willing to adapt.

ocak 2014 january

129


aktüel

moditisation, pricing pressures, finance, as well as the ongoing competition and integration from the internet and other competitive communications channels.

Bugün şirketlerin karşı karşıya olduğu çok fazla zorluk olsa da, adaptasyona açık olanlar için yollar da açık. Daha optimistik bir ekonomik bakış açısıyla birleştiğinde, herkes için birçok fırsat olduğu görülebilir. Dr. Davis şöyle anlatıyor “Piyasayı geri getiremeyebilirsiniz, ama yeni zorluklara adapte olabilir ve bu değişimi yönetebilirsiniz.” Yeni piyasa koşullarına başarılı bir şekilde adapte olmuş birçok şirket örneği var. Bu gelişimci şirketler, önlerindeki engelleri aşabilmek için gerekli değişimleri yapmayı başardılar. Bu süreçte başarılı olmalarını sağlayan faktörleri maliyetlerde etkinlik sağlamak, yeni stratejiler geliştirmek, ve yeni pazarlara girmek olarak sayıyorlar. Başarının arkasında yenilik var Yenilik her başarılı şirketin sırrıdır. Özellikle de en son teknoloji çözümlere yatırım yapabilmek, etkili, maliyet-etkin üretim açısından çıtayı yükseltebilmek için gereklidir. BPIF’in CEO’su Kathy Woodward, etkinlik sağlamanın çok önemli olduğuna inanıyor. “En son Baskıya Bakış çalışmamıza katılanların neredeyse üçte biri yeniliğe yatırım yaptıklarını söylediler. Bu da et, eğitim ve ürün ve süreç gelişimine sürekli bir yatırım olduğunu gösteriyor.’ Dijital baskı ve özellikle de inkjet teknolojisi, baskı şirketlerinin daha kısa print Run’ları, versiyonlama ve kişiselleştirme yönünde giderek artan baskıya yanıt verebilmelerini sağlıyor. Aynı şekilde bir zamanlar baskı sektörünün düşmanı olarak görülen internet, bugün modern bir şirketin kuruluşunda çok önemli bir rol oynuyor. Her baskı şirketinin, satışlarını arttırmak ve hizmetlerini pazarlamak için internet’i kullanması gerekiyor. Buna ek olarak web-to-print çözümleri, baskı şirketlerinin müşterilerine daha kolay ulaşmalarını

130

Add to this the ongoing debate as to whether the global economy remains in recession or not and you might be forgiven for wanting to lie down in a darkened room. But, there are promising signs, especially in the economies of Asia, Latin America, the Middle East and Africa, and there are also areas of growth in many areas of print. Sectors such as direct marketing, packaging and label printing and print logistics, for example, are all looking strong. According to the latest ‘Printing Outlook’ published quarterly by the British Printing industries Federation (BPIF), printers in the UK are reporting improved confidence and renewed optimism. Likewise, the Printing Industries of America (PIA) which represents print businesses across North America, Canada and Mexico are reporting generally stable print volumes. As Dr Ronnie Davis, Chief Economist at the PIA told us: “We are experiencing modest growth here in the US, albeit at a low level of about 2.5%, but there are definitely green shoots in certain areas of the industry.” So, while there are undoubtedly challenges for all businesses to face up to, there is potential new business for companies willing to adapt. This coupled with a more optimistic economic outlook, and there are opportunities to be had for those willing to grasp them, a view firmly supported by Dr Davis. “You can’t bring back the market, but you can adapt to the new challenges and manage that change.” There are certainly many examples of companies that have successfully adapted to the new market conditions. These progressive companies have evolved their businesses to tackle issues head on. In the process, they’ve often identified cost efficiencies as well as developing new strategies, be that investment in the latest technology or entering into new markets which have enabled them to tap in to potential new revenue streams. Innovate to drive success Innovation is central to any successful business, and being able to invest in the latest technology solutions is essential to continue to raise the bar in terms of efficient, cost-effective production while delivering the very best quality print and customer service. Kathy Woodward, Chief Executive Officer at the BPIF believes driving efficiency is crucial. “It’s the primary investment focus for almost three-quarters of respondents to our latest Printing Outlook survey, which shows that there is continued investment in kit, training and product and process improvement in our industry.” Digital print and in particular, inkjet technology, is another key enabler for print businesses to respond to their customer’s increasing demands for shorter print runs, versioning and personalisation. Equally, the internet, once seen as the enemy of the printing industry, today

ocak 2014 january

matbaa&teknik


aktüel

sağlarken, daha etkili, daha düzenli ve daha karlı bir iş modeli meydana getiriyor. Mevcut ekonomik ortamda bu yeni teknolojiye finansman ayırmak son ekipmana yatırım yapmak isteyen birçok firma için bir engel teşkil ediyor. Geleneksel sermaye üretim metotları da şirketleri daha fazla zorlamaya başladı. Ama bu konuya tamamen farklı bir açıdan yaklaşmak ciddi bir ilerlemeye yardımcı olabilir. Birçok şirket artık yatırımlarını finanse etmek için, ekipman tedarikçileriyle kullandıkça-öde şeklinde çalışıyorlar. Sonuçta bu düzenleme herkese fayda sağlıyor; printer’ler dev bir başlangıç sermayesi kullanmadan son teknolojiyi kullanabiliyor ve üreticiler de başka türlü mümkün olmayacak şekilde satış geliri elde edebiliyorlar; ve müşteriler de baskı sunucularından çok daha iyi hizmet alabiliyorlar. Ama Ipex 2014 Masterclass’ların endüstri danışmanı ve organizatörü Neil Falconer’e göre konu sadece teknoloji değil. Beş kıtadan matbaacılarla çalışmış olan Neil şöyle konuşuyor: ‘Matbaacıların karşı karşıya oldukları asıl sorun ister offset, ister dijital, ister geniş format, ister hibrid çözümler olsun ellerindeki teknolojiyi maksimuma çıkarmak, bu kültürü şirketlerinin geneline yaymak ve şirketi ileriye götürmek için doğru iş modeline sahip olmak.’ Kathy Woodward başarının anahtarının sadece en son ekipmana yatırım olmadığını, güçlü liderlik ve değişime ayak uydurabilmenin de çok önemli olduğunu söylüyor: ‘Baskı şirketleri ve genel olarak endüstri, baskı sektörünün geleceğini kreatif bir şekilde oluşturabilmek için son derece sıkı çalışıyorlar’. BAPC (İngiltere Baskı ve İletişim Vakfı Başkanı) Başkanı Sidney Bobb, USP geliştirmenin çok önemli olduğuna inanıyor. ‘Bugün matbaacıların rakiplerinden farklılaşabilmeleri çok önemli. Bu ister yeni teknolojiye yatırım ister yeni katma değerli hizmetler sunmak olsun.’ Bu, gelişmiş dünyanın her yerinde kabul edilen bir trend ve şirketler artık geleneksel, tek baskı seçenekli modelden çıkarak veritabanı yönetimi ve entegre medya hizmetleri gibi alanlara yöneliyorlar. Bu yeni hizmetler, geleneksel baskı tabanlı operasyonları tamamlıyor ve entegre pazarlama hizmetlerinin daha karlı alanlarına giriş yapmalarına olanak tanıyor. Bu, Avusturalya’da yaşayan ekonomist ve baskı sektörü analiz uzmanı Hagop Tchamkertenian tarafından da desteklenen bir görüş: ‘Birçok baskı şirketi modern ekonomide oynadıkları önemli rolü göremediler, iletişimi mümkün kılan bir çözüm sunucusu olduklarını fark edemediler. İleriye dönük düşünebilen şirketlerin yeni strateji geliştirme ve kapsamlarını genişletme yönündeki çabaları meyvelerini vermeye başladı. Örneğin

matbaa&teknik

has a vital part to play in a modern organisation. Every print business should be using the Internet to drive sales as well as market its services. In addition, web-to-print solutions are giving print businesses greater access to their customers as well as deliver a more efficient, streamlined and profitable business model. Financing this new technology in the current economic climate has often been a barrier to companies wanting to invest in the latest equipment, with traditional methods of raising capital putting huge strains on a business. However, by approaching this from a completely different angle, can pay dividends. Some companies are now looking at financing their investment on a pay-for-usage basis in partnership with their equipment suppliers. At the end of the day, this arrangement works well for all stakeholders being a win-win for everyone involved; printers can make use of the latest technologies without a huge initial capital outlay; manufacturers can generate sales income that would otherwise not be possible; and customers get a much better range of services from their print provider. But it’s not just about the technology alone, an opinion shared by Neil Falconer, industry consultant and organiser of the Ipex 2014 Masterclasses. Neil, who has first-hand experience of working with printers across five continents, told us “The real issue for printers is how to maximise the technology they have, be that offset, digital, wide format or hybrid solutions, instil a culture of change throughout the entire organisation, and have the right business model in place to drive the company forward.” Kathy Woodward is also quick to recognise that it’s not just about investing in the latest equipment that holds the key to success, but strong leadership and responding to change. “Printing companies and the wider industry, are all working incredibly hard and creatively to develop the future of the printing industry. Chairman of the BAPC (British Association of Print & Communication) Sidney Bobb, believes it’s all about developing a USP. “It’s vital that printers today can differentiate themselves from their competitors, be that through investment in new technology, the latest software, or by introducing new value-added services.” This is a trend that is being adopted throughout the developed world, where companies are moving away from the more traditional, single print offering and in to areas such as database management and integrated media services. These new services complement its traditional printbased operation, enabling them to enter into the more lucrative sectors of integrated marketing services. This is a view also shared by Hagop Tchamkertenian, Economic Commentator and printing industry analyst based in Australia. According to Hagop, “The pivotal issue has been the failure of many print businesses to properly acknowledge their true role in the modern economy – that as an enabling communications solutions provider.” The concerted efforts of forward-thinking print businesses to develop new strategies and expand their reach, is paying off. In the US for example, the PIA has seen first-hand, that by adapting and evolving its offerings, members have successfully increased their businesses by any-

ocak 2014 january

131


aktüel

ABD’de PIA, hizmetlerinde adaptasyona gittiğinde üyelerinin yüzde 5 ile 20 arası kar artışı sağlayabildiğini bildiriyor. Uluslararası baskı toplumundan aldığım görüşler, şirketlerin artık daha stratejik planlama, sağlam bir iş modeli, farklılaşma ve yenilik ve değişim konusunda güçlü bir liderliğe doğru gittiğini gösteriyor.

thing from five to 20%. The feedback I’ve gained from the international print community is certainly pointing to strategic planning, a sound business model, differentiation as well as strong leadership to innovate and drive change as being the fundamental requirements for printer to not only survive, but to thrive.

Ipex 2014 –Eğitmek ve değişime ön ayak olmak Eğer baskı şirketleri büyüme alanlarını tespit edebilirlerse ve ileri gitmek için gerekli güç ve liderliğe sahip olurlarsa, kesinlikle büyüme potansiyeli sağlanabilir. Yeni endüstriye aynı şekilde adapte olmak zorunda olan Ipex 2014, matbaacıları ileriye dönük şekilde eğitme ve değişime ön ayak olma konusunda ciddi bir potansiyele sahip. Sadece en son ürün gelişimleri ve teknolojik yeniliklerin bir göstergesi olmakla kalmıyor aynı zamanda çeşitli seminerler, işlikler ve master sınıflar programı vasıtasıyla güncel problemlere ve çözümlere ışık tutuyor. 24-29 Mart tarihlerinde Excel Londra’da gerçekleşecek olan Ipex 2014 hakkında daha fazla bilgi için www.ipex.org adresini ziyaret ediniz.

Ipex 2014 – To educate and inspire change If print businesses can recognise the growth areas, and have a strength and leadership to move forward, there is definitely the potential for growth. Ipex 2014, which itself has had to adapt to the new industry, is therefore well placed to inspire and educate printers for the future. Not only as a showcase of the latest product enhancements and technology innovations, but also through a programme of seminars, workshops and master classes designed specifically to address current issues and equip printers with the tools needed to respond positively to the changing marketplace and ensure a long term, profitable future. For more information on Ipex 2014, which takes place from 24-29th March at the ExCeL London, UK, visit www.ipex.org.

Xeikon, Ipex 2014’e Katılacak Xeikon Confirms Ipex 2014 Attendance Xeikon Pazarlama Bölümü Başkan Yardımcısı Patrick Van Baelen şu yorumda bulundu: “Xeikon baskı endüstrisine hem etiket ve ambalaj pazarları hem de doküman ve ticari pazarlar tarafından bağlıdır. Baskının çok kanallı pazarlama iletişimi karmasındaki yerinin çok önemli olduğuna ve de böyle kalacağına ikna olduk. Ipex, uluslar arası bir kitleye müşteri odaklı yenilikleri göstermek için ideal bir platform. Sunumu yapılan Xeikon Suites ile ilgili daha fazla detay önümüzdeki haftalarda açıklanacak.” Ipex 2014 Etkinlik Yöneticisi Trevor Crawford ise şöyle konuştu: “Ipex’in katılımcılar ve ziyaretçiler arasında dikkate değer bir hız kazandığı bir zamanda Xeikon’un tam desteğini almak ve bağlılığını görmek bizi çok memnun etti. Xeikon’un en modern çözümleri ve teknolojik yenilikleri karşılaştırma, mukayese, araştırma yapmak ve kullanışlı tavsiyeler almak ve işlerini büyütmek için kayda değer fırsatlar yakalamak üzere dünya çapından Ipex’e gelen baskıcılarda ve converterlarda belirgin bir etki yapacak.” 132

Patrick Van Baelen, Vice President of Marketing, Xeikon, comments: “Xeikon is committed to the print industry for both labels and packaging markets and document and commercial markets. We are convinced printing will remain very important in the multi-channel marketing communications mix. Ipex is the ideal platform for us to showcase our customer driven innovations to an international audience. More details about the presented Xeikon Suites will be revealed over the coming weeks.” “We are delighted to have the full support and commitment from Xeikon at a time that Ipex is gaining significant positive momentum amongst exhibitors and visitors,” adds Trevor Crawford, Ipex 2014 Event Director. “Xeikon’s latest cutting-edge solutions and technological innovations will make a significant impact for printers and converters from around the globe when they visit Ipex to compare, contrast, investigate and gain practical advice on the breadth of new technologies and significant opportunities to expand their businesses.”

ocak 2014 january

matbaa&teknik


aktüel

Yenilikten İlhama:

viscom İçin Bir Başka Kazanç Dönemi From innovation to inspiration:

Another round of significant gains for viscom viscom Direktörü Petra Lassahn, “viscom, bütüncül pazarlamanın tüm şekillerini de kapsayan 360 derece ticari bir fuara dönüşerek geçtiğimiz yedi sene boyunca kararlılıkla üzerinde çalıştığımız hedeflere ulaştı. Etkileyici bir şekilde de Avrupa çapındaki liderlik pozisyonunun da altını çizmiş oldu” açıklamasını yaptı. “viscom İlham Dünyası” tüm her şeyi kapsayan bu perspektife bir örnek teşkil ediyor.

Çıta yükselmişti. Geçtiğimiz yıl düzenlenen ve zorlu bir ekonomik ortamda büyük destek sağlayan başarılı viscom frankfurt’un ardından endüstri böyle bir başarının tekrarlanıp tekrarlanamayacağı konusunda endişeliydi. Aslında tekrarlanabilirdi: Toplamda 13 bin 277 ziyaretçiyle viscom gözle görülür biçimde büyüme kaydetti, hem de önceki yıl 12 bin 100 olan katılım sayısını %9,7 geliştirerek. 2012 yılında düzenlenen ve 327 katılımcının bulunduğu viscom frankfurt’a kıyasla %7 artış göstererek katılım gösteren 350 firmayla, bu yılki viscom etkinliği yeni bir katılımcı rekoru kırdı. viscom Direktörü Petra Lassahn, “viscom, bütüncül pazarlamanın tüm şekillerini de kapsayan 360 derece ticari bir fuara dönüşerek geçtiğimiz yedi sene boyunca kararlılıkla üzerinde çalıştığımız hedeflere ulaştı.

matbaa&teknik

The bar had been raised high. After last year’s successful viscom frankfurt event, which had provided a huge boost in a difficult economic environment, the industry was anxious to find out whether such a great result could be repeated. Indeed it could: With a total of 13,277 visitors, viscom grew considerably yet again, surpassing even the prior-year result (12,100) by 9.7%. With 350 participating companies, this year’s viscom also set a new exhibitor record, gaining 7% in the comparison with viscom frankfurt 2012 (327). “viscom has definitely reached the goal we’ve steadily worked toward in the past seven years – developing it into a 360-degree trade fair covering all aspects of holistic marketing and visual communication. It impressively underscored this Europe-wide leadership position,” says viscom Director Petra Lassahn. The “viscom World of Inspiration” serves as an example illustrating this all-inclusive perspective. On 700 m², this special

They all came: The major food industry, consumer electronics and telecommunications brands, the “white giants” from the appliance sector and major distributors and retailers. Creative talent and design pros from agencies, advertising technology companies and print service providers were on hand in such huge numbers that exhibitors are calling this the best viscom of all time, an event that once again broke records.

ocak 2014 january

133


aktüel

Etkileyici bir şekilde de Avrupa çapındaki liderlik pozisyonunun da altını çizmiş oldu” açıklamasını yaptı. “viscom İlham Dünyası” tüm her şeyi kapsayan bu perspektife bir örnek teşkil ediyor. Bu özel gösteri, 700 m² alanda, mağaza tasarımından, POS pazarlamadan, dijital tabeladan, baskı teknolojilerinden, ambalaj ve nesne tasarımından en iyi uygulama örneklerini sundu. Özellikle de POS ve tabela pazarlama kapsamında, bu yaklaşım gittikçe daha fazla üretici ve perakendeci markanın ilgisini çekiyor; örneğin real,- SB Warenhaus, dm drogerie markt, IKEA ve Hornbach gibi perakendeciler; SONY ve Saturn gibi tüketici elektroniği markaları; Deutsche Bank gibi bankalar ve L’Oréal gibi kozmetik üreticileri. Reed Exhibitions Deutschland GmbH CEO’su Hans-Joachim Erbel, “Varlıkları, viscom’un yeniden konumlandırılması sayesinde artık tasarım ve marka iletişiminde tüm görsel iletişim alanına hitap etme noktasında amaçlarına ulaşıyor” şeklinde konuştu. Petra Lassahn ardından şunları kaydetti: “viscom hayal gücünü üretken etkilerini ortaya çıkardı, özellikle

134

show presented the latest best practice examples from store design, POS marketing, digital signage as well as printing technology, packaging and object design. Especially in the context of POS and display marketing, this approach attracts more and more manufacturing and retail brands, including retailers such as real,- SB Warenhaus, dm drogerie markt, IKEA and Hornbach; consumer electronic brands such as SONY and Saturn; financial services providers such as Deutsche Bank; and cosmetics manufacturers such as L’Oréal. Their presence drives home the point “that viscom, thanks to its repositioning, now appeals to the entire spectrum of visual communication in design and brand communication,” says Hans-Joachim Erbel, CEO of Reed Exhibitions Deutschland GmbH. “viscom unleashes creative powers of imagination, especially because it brings together technology innovations from a wide range of sectors, all sharing one goal: to promote cross-media product marketing. This opens up new horizons, and it’s why viscom is so inspirational,” says Petra Lassahn. That’s why “Inspiring your business” will be the tagline of the upcoming viscom frankfurt 2014 event, which will take place with an improved concept. In future, viscom will be structured into six core segments: large format printing, signmaking, digital signage, POS display, POS packaging and object design. With POS packaging and object design, two new trade fair segments will also be repositioned. Moreover, the new profile will be reflected in the hall configuration: viscom will occupy both

ocak 2014 january

matbaa&teknik


aktüel

de aynı amacı taşıyan ve paylaşan çok geniş yelpazedeki sektörlerin teknolojik yeniliklerini bir araya getirmesi sayesinde bunu başardı. Bu tek amaç pazarlar arası medya ürünü pazarlamaydı. Bu yeni ufuklar açtı ve viscom’un da bu kadar ilham verici olmasının nedeni bu.” Bu nedenle daha gelişmiş bir konseptle düzenlenecek olan viscom frankfurt 2014’te “İşinize ilham katar” sloganını kullanacak. Gelecekte viscom altı ana segmente ayrılacak: geniş format baskı, tabela üretimi, dijital tabela, POS afişi, POS ambalajı ve nesne tasarımı. POS ambalajı ve nesne tasarımıyla iki yeni fuar segmenti de ayrıca yeniden konumlandırılacak. Dahası, holler de yeni profile göre ayarlanacak: viscom, mizanpajı nedeniyle kesin bir şekilde fark edilebilir olan altı temayla 3. Holün her iki seviyesine de sahip olacak. Bu yapı katılımcıların ve ziyaretçilerin yollarını kolaylıkla bulabilmelerini ve her sektörün kendi kimliğini yansıtmasını sağlayacak.

levels of Hall 3, with the six theme worlds being clearly distinguishable as a result of the layout. This clear structure will ensure that exhibitors and visitors can easily find their way and that each sector has the space to express its own identity.

Sıradaki viscom Frankfurt, Frankfurt Exhibition Centre’de 5 ile 7 Kasım 2015 tarihleri arasında düzenlenecek.

The upcoming viscom frankfurt will take place at the Exhibition Centre Frankfurt from 5 to 7 November 2014.

viscom düsseldorf’un ziyaretçi, katılımcı ve taban alanı rakamları FKM – Gönüllü Alman Fuar ve Sergi İstatistikleri Kontrol Topluluğu tarafından belirlenen kriterlere göre hesaplandı ve sertifikalandırıldı.

Visitor, exhibitor and floor space figures of viscom düsseldorf are calculated and certified according to the uniform definitions published by FKM – German Society for Voluntary Control of Fair and Exhibition Statistics

matbaa&teknik

ocak 2014 january

135


aktüel

Cyrel® Fleksografik Baskı Plakalarıyla Gelen Ödül The Award Coming with Cyrel® Flexographic Printing Plates DuPont Packaging Graphics (DuPont) customers JV Uniflex, a leader in the flexographic printing market in Belarus and LLC Reprostudia, one of the biggest converters in the Commonwealth of Independent States (CIS), were recently recognized in London at the FlexoTech International Print & Innovations Award 2013, one of the industry’s highest honors. The award was granted based on the use of DuPont™ Cyrel® DPR flexographic printing plates in the award-winning entries.

DuPont™ Cyrel® DPR Flekso Plaka Kullanıcıları, Önemli Sektör Yarışması Tarafından Ödüllendirdi DuPont Ambalaj Grafikleri (DuPont) müşterileri olan ve Belarus’ta fleksografik baskı piyasasının lideri konumundaki JV Uniflex ile Bağımsız Devletler Topluluğu’ndaki (BDT) en büyük konverterlerden olan LLC Reprostudia, geçtiğimiz günlerde Londra’da düzenlenen ve sektörün en önemli ödüllerinden biri olan FlexoTech Uluslararası Baskı ve Yenilik Ödülü 2013 ile ödüllendirildi. Ödül, DuPont™ Cyrel ® DPR fleksografik baskı plakalarının kullanımına verildi. Flekso baskı alanındaki eski sınırlamalar tarihe karışıyor Jüri üyeleri Büyük Ödülü Moskovskiy Kartofel çalışmasından ötürü JV Uniflex’e verdi. Aynı yarışmacı “Önceden başka bir işlemle basılmış flekso işi” kategorisinde de ödüllendirildi. Uluslararası uzmanlardan oluşan ve bağımsız bir başkana sahip bir heyet olan jüri tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bu kategori flekso baskı alanındaki eski sınırlamaların nasıl tarihe karışmış olduğunu göstermektedir. Yapılan işlemler artık marka sahiplerinin talep ettiği her şeyi sunmakta ve yarışmanın Büyük Ödül Sahibi, flekso baskı kalitesini gravür baskının çok ötesine taşımaktadır. Gerçekten ödüle layık bir birinci!” JV Uniflex ve LLC “Reprostudia”ya ayrıca geçtiğimiz günlerde Rusya, BDT ve Doğu Avrupa’nın ambalaj sektöründeki önde gelen uluslararası sergisi olan ROSUPAK show’da “Yılın Üreticisi” ödülü verildi.

136

Old limitations of flexo have been confined to history The judges granted JV Uniflex the Supreme Award for its Moskovskiy Kartofel entry. The same entry was also awarded in the category “Flexo job previously printed by another process.” A statement from the jury, composed of an international panel of judges with an independent chairman, read, “This category shows how the old limitations of flexo have been confined to history. The process now offers all that brand owners could want and this Supreme Winner takes flexo print quality significantly beyond that of gravure. A truly deserving winner!” JV Uniflex and LLC “Reprostudia” also recently were awarded “Manufacturer of the Year” at the ROSUPAK show, the premier international exhibition for the packaging industry in Russia, the CIS and Eastern Europe. Recently LLC “Reprostudia” tested the new DuPont™ Cyrel® DSP Performance Plates, with positive results including increased solid ink intensity. Printers unwilling invest in new equipment have almost fully converted to Cyrel® DSP plates.

Important Industry Awards Recognize DuPont™ Cyrel® DPR Flexo Plate Users

ocak 2014 january

matbaa&teknik


aktüel

DuPont™ Cyrel® fleksografik baskı plakaları kullanılarak basılan Moskovskiy Kartofel paketi geçtiğimiz günlerde düzenlenen FlexoTech Uluslararası Ödülleri tarafından yenilik ve üstün kalite alanında ödüllendirildi. The Moskovskiy Kartofel package printed using DuPont™ Cyrel® flexographic printing plates was recognized for innovation and superior quality at the recent FlexoTech International Awards

LLC “Reprostudia” geçtiğimiz günlerde yeni DuPont™ Cyrel® DSP Performans Plakalarını test etti ve daha yüksek zemin mürekkep yoğunluğu dahil olmak üzere, pozitif sonuçlar elde etti. Yeni ekipmana yatırım yapmakta isteksiz olan baskıcıların neredeyse tamamı Cyrel® DSP plakalarına geçiş yaptı. Entegre bir flekso matbaası olan JV Uniflex Belarus pazarının lideri konumunda. Şirket 17 yıldır esnek ambalaj laminatı, torba ve yapışkan etiket üretimi yapmış ve flekso baskıda benzersiz teknolojilerin kullanımında öncü olarak geniş bir uluslararası beğeni toplamış. JV Uniflex, Avrupa Flekso Sanayi Derneği (EFIA) üyesi ve İngiliz Perakendeciler Birliği Ambalaj Enstitüsü’nün (HACCP) uluslararası gıda güvenliği standardı ile Kalite Yönetim Sistemi ISO 9001 kapsamında faaliyetlerini yürütüyor. Daha önce JV Uniflex’in bünyesinde olan LLC “Reprostudia” Haziran 2012’de bağımsız bir tüzel kişilik haline geldi. Şirket esnek ambalaj ve etiket için plaka üretimi ve baskı öncesine ve aynı zamanda satış ve tasarıma odaklanıyor.

JV Uniflex is a full cycle flexographic printing house, the leader of the Belarusian market and one of the most famous industry participants in the CIS. The company has produced flexible packaging laminates, bags, and adhesive labels for over 17 years, gaining wide international recognition as a pioneer in the use of unique technologies for flexographic printing. JV Uniflex is a member of the European Flexographic Industry Association (EFIA) and operates under the International standard of food safety, British Retail Consortium Institute of Packaging (HACCP) and Quality Management System ISO 9001. LLC “Reprostudia”, formerly part of JV Uniflex, became an independent legal entity in June, 2012. The company focuses on platemaking and prepress for flexible packaging and labels, as well as sales and design.

DuPont™ Cyrel® fleksografik baskı plakalarıyla elde ettiği baskı kalitesi nedeniyle JV Uniflex’e FlexoTech Uluslararası Büyük Ödülü verildi. JV Uniflex was awarded with the FlexoTech International Supreme Award based on the quality of its printing using DuPont™ Cyrel® flexographic printing plates

matbaa&teknik

ocak 2014 january

137


aktüel

Fespa Anketine Göre Gelecekteki Kazanç Dijital’den Suggests Fespa Community Survey Digital To Drive Future Graphics Revenue 250 matbaacının yarısından fazlası geniş format dijitalin şu anda gelirlerinin üçte birinden fazlasına denk geldiğini söyledi. FESPA baskı toplumunun yaptığı bir ankete göre FESPA Digital 2014 (Messe Münih, 20 - 23 Mayıs 2014), geniş format grafik sektörü için bir dönüm noktası olabilir. Infotrends’in FESPA adına yaptığı ankette, soruları cevaplayan 250 matbaacının yarısından fazlası geniş format dijitalin şu anda gelirlerinin üçte birinden fazlasına denk geldiğini söyledi. Katılımcıların %72’si ise iki yıl içinde bu şekilde bir sonuca ulaşabilmeyi umuyor. %54’ü ise işlerinin yarısının dijitalden gelmesini beklerken bir kısmı da dijitalin gelirlerinin üçte birisini oluşturacağını umduğunu ekliyor. Katılımcılar 53 ülkeden ankete katılarak cevaplarını sundu. Solvent ve su bazlı inkjet ise, ankete katılanların firmalarında kurulu makineler arasında en büyük çoğunluğu oluşturuyor. Bu matbaaların %48’i solvent, %43’ü ise su bazlı inkjet kullanıyor. Bununla birlikte eco solvent, UV kurutmalı ve lateks baskı da giderek güç kazanıyor. UV kurutmalı inkjet kullanılarak üretilen işin, 2015’e gelindiğinde %13.6’dan %21’e çıkmış olması bekleniyor. Ancak solvent UV için ise %18’den %13’e düşüş bekleniyor. Dijitalin bu şekilde ön plana çıkması teknoloji yatırımına yönelik olumlu bir yaklaşım elde edilmesini sağlıyor. Alım niyetleri 2007’den bu yana daha güçlü, öyle ki katılanların %51’i bir sonraki yıl yeni bir dijital geniş format baskı makinesi satın almayı planlıyor (2010’da bu oran %37 idi). Katılanların üçte birinden fazlası UV inkjete yatırımı planlarken, %16’sı eco-solvent ve %13 de lateks alanlarına gözünü dikmiş durumda.

138

FESPA Digital 2014 (Messe Munich, 20 to 23 May 2014) could mark a tipping point for the wide format graphics sector, with a survey of the FESPA printing community forecasting the prevalence of digital by 2015. Over half of the 250 printers surveyed by Infotrends on behalf of FESPA in Summer 2013 reported that wide format digital now represents more than a third of their revenue. In two years’ time, 72% of respondents expect this to be the case, with 54% forecasting half their business to come from digital, and almost a third anticipating that digital will make up one third of their income. The respondents to the survey spanned 53 countries. Solvent and aqueous inkjet continue to dominate the installed base among those surveyed, with 48% and 43% of printers respectively reporting ownership of these technologies. However, eco solvent, UV curable and latex printing are gaining ground. The proportion of work produced using UV curable inkjet is forecast by the community to grow from 13.6% now to 21% by 2015, contrasted with a drop from 18% to 13% for solvent UV. This focus on digital is creating a positive mood towards technology investment. Buying intentions are stronger than at any time since 2007, with 51% of respondents planning to purchase a new digital wide format printer in the next year, up from 37% in 2010. Evolving technologies are stimulating demand, with almost a third planning to invest in UV inkjet, 16% in eco-solvent and 13% in latex.

Over half of the 250 printers surveyed by Infotrends on behalf of FESPA in Summer 2013 reported that wide format digital now represents more than a third of their revenue.

ocak 2014 january

matbaa&teknik


aktüel

Alıcı talepleri yatırım planlarını destekliyor Yatırım yapmayı planlayanların yarısından fazlası, daha fazla çıkış, hız ve verim elde etmek istiyor. Bu da verimliliğin matbaalar için hala hayati bir konu olduğunu kanıtlıyor. Daha hızlı dönüşler ve zamanında teslimat, müşteri talepleri arasında iki hakim trend olmaya devam ediyor. Matbaacıların üçte ikisinden fazlası bu trendlerin müşterileri arasında çok popüler olduğunu söylüyor. Diğer dikkat çekici alıcı trendleri arasında, matbaacıların %57’sinin müşterilerinin artık ihtiyaç noktasına teslimat istediğini söylemesi sayılabilir. %48’i ise daha kompleks lojistik işlemlerine ihtiyaç duyduklarını söylüyorlar. Bu yanıtlar, baskıcıların hizmet sunumlarının kapsamlarını genişletmesine ve daha eksiksiz bir print-to-installation hizmetleri sunmalarına dikkat çekiyor. Diğer iletişim kanallarıyla entegrasyon da giderek yaygınlaşıyor, öyle ki müşterilerin %49’u, diğer medyayla daha fazla entegrasyon aradığını söylerken %42’si baskıyı online medyayla birleştirmek için cross medya cihazlarına ihtiyaç duyduklarını söylüyorlar. Yeni uygulamalar büyüme sağlıyor Banner’lar (71%), posterler (55%) ve tabelalar (53%), en fazla üretilen üç uygulama. Bununla birlikte tekstiller, POP, duvar kağıdı/iç mekan süslemeleri, bina kaplamaları ve endüstriyel uygulamalar son derece hızlı bir şekilde büyüyor. Baskıcıların %81’i, daha fazla tekstil çalışması yaparken, bunun ardından %71 ile POP, %69 ile duvar kağıdı, %68 ile bina kaplaması, ve %67 endüstriyel baskı geliyor. Elde edilen ürünün %81’i genelde esnek medya üzerinde ama planlanan donanım yatırımlarının %27’si, sert malzemeler üzerine baskı amacıyla yapılıyor. Bu da medya miksinin yakın gelecekte değişeceği anlamına geliyor. FESPA CEO’su Neil Felton şu yorumu yapıyor: “Aldığımız geri bildirimler dijitale geçişin, geniş format tabela ve grafik sektörü için son derece önemli olduğunu gösteriyor. Dijital teknoloji de baskıcıları kreatif uygulamalarının çeşitliliğini arttırmaları konusunda teşvik ediyor. Aldığımız yanıtlar 2007 yılından bu yana görülmemiş bir iyimserlik havasına işaret ediyor. Yenilik ve yeni uygulama fırsatlarının peşinde koşmak girişimcilere güven sağlıyor. Bu da FESPA Digital 2014’ü son derece pozitif ve ileri görüşlü bir etkinlik haline getirecek.”

matbaa&teknik

Buyer demands drive investment plans More than half of those planning to invest are doing so to achieve faster output, proving that productivity is still a key factor for printers. This reflects the fact that faster turnaround and just-in-time delivery remain the two dominant trends among customer demands. More than two-thirds of printers say these trends prevail among their customers. Other notable buyer trends are that 57% of printers now say their customers are demanding delivery to the point of need, while 48% report more complex logistics requirements. These responses potentially point to an opportunity for printers to extend their service proposition and offer a more complete print-to-installation service. Integration of print with other communication channels is clearly taking hold, with 49% saying that customers are looking for more integration with other media, and 42% citing demand for cross media devices to connect print with online media. New applications fuel growth Banners (71%), posters (55%) and signs (53%) remain the top three applications being produced. However, textiles, POP, wallpaper/interiors, building wraps and ‘industrial’ applications are the fastest growing. 81% of printers report handling more textile work, followed by 71% for POP, 69% for wallpaper, 68% for building wraps, and 67% for industrial print. 81% of output is currently on flexible media, but 27% of planned hardware investments are being made with a view to printing onto rigid substrates, suggesting that this media mix will change in the foreseeable future, as POP, interior and industrial applications gain ground. FESPA CEO Neil Felton comments: “Feedback from our community affirms that the transition to digital continues to shape the wide format signage and graphics sector, while digital technology also motivates printers to diversify into creative applications for customers from many different verticals. What’s exciting for us is that the responses indicate a level of optimism unprecedented since 2007, a year before the global economic crisis. It’s clear that innovation and the pursuit of new application opportunities are giving entrepreneurs increased confidence in the performance of their own businesses – which promises to give FESPA Digital 2014 in Munich a positive and forward-thinking vibe.”

ocak 2014 january

139


aktüel

FESPA, İki Yeni Atamayla Lider Takımını Güçlendiriyor FESPA Expands Leadership Team with Two Senior Appointments Neil Felton CEO olarak atanırken yeni Bölüm Müdürü ve Genel Sekreter pozisyonlarında da değişiklikler yapıldı. FESPA, iki deneyimli kıdemli yöneticinin eklenmesiyle lider kadrosunda ciddi bir genişlemeye gitti. CEO görevine getirilen Neil Felton, bu kapsamda global fuarlar ve etkinlikler de dahil olmak üzere şirketin genel yönetiminden sorumlu olacak. FESPA’nın 37 ulusal vakıflarıyla etkileşim, ve FESPA’nın Profit for Purpose misyonunun yönetimi de Felton’un kontrolünde olacak. Neil, FESPA’nın gelişen piyasaları ve online ve yeni medya portföyünün stratejik yönetiminden özellikle sorumlu olacak. Gelişen Pazar etkinlikleri arasında Meksika, Brezilya ve Avrasya’daki fuarlar ve 2014’de ilk defa düzenlenecek FESPA Africa sayılabilir. Roz McGuinness ise FESPA’ya Bölüm Müdürü olarak katıldı. Roz, FESPA’nın piyasa lideri Avrupa fuarlarının tüm sorumluluğunun üstlenecek. Bunlar arasında önde gelen ‘serigrafi + dijital + tekstil’, FESPA Digital, ve yakın zamanda açılan European Sign Expo sayılabilir. Roz’un portföyünde FESPA’nın Asya etkinlikleri de olacak. Roz, satış, pazarlama ve operasyonlar da dahil olmak üzere bu etkinliklerden her yönde sorumlu olacak ve sekiz kişilik güçlü bir ekiple çalışacak. FESPA en son olarak Sean Holt’u Genel Sekreter pozisyonuna getirerek FESPA’nın ulusal vakıflara verdiği desteği güçlendirmeyi planlıyor. Sean, FESPA’nın üye vakıflar topluluğuyla daha derin ilişkiler sağlayacak,

140

Neil Felton now assumes the role of CEO, making him responsible for the overall direction of all the organisation’s activities, including the global exhibitions and events portfolio, interaction with FESPA’s 37 national associations, and direction of FESPA’s Profit for Purpose mission. Neil retains specific accountability for the strategic direction of FESPA’s developing markets and its online and new media portfolio. The developing market events include the established exhibitions in Mexico, Brazil and Eurasia, as well as FESPA Africa which launches in Johannesburg, South Africa, in July 2014. Roz McGuinness joins FESPA as Divisional Director, taking full responsibility for FESPA’s market-leading European exhibitions – including the flagship ‘screen + digital + textile’ event, the focussed FESPA Digital edition, and the recently launched European Sign Expo. Roz’s portfolio will also include FESPA’s Asian events. Roz will oversee all aspects of these events, including sales, marketing and operations, working with an eight-strong team. FESPA has also appointed Sean Holt to the position of General Secretary, to coordinate FESPA’s support for its national associations, including the organisation of educational, knowledge-sharing and networking initiatives funded through the Profit for Purpose programme. Sean will foster deeper relationships with FESPA’s community of member associations, supporting them to expand and develop their services to members, and devising new initiatives with

Neil Felton assumes CEO role; new Divisional Director and General Secretary complete additions to senior team. FESPA is expanding its leadership team, with the addition of two experienced senior executives.

ocak 2014 january

matbaa&teknik


aktüel

hizmetlerini üyelerine sunmalarında destek olacak ve FESPA’nın finansal ve pratik yardımını kullanarak yeni girişimler geliştirecek. Neil Felton, kıdemli ekibin iki yeni üyesiyle yakın işbirliği içinde çalışacak ve şu anda part-time danışman ve elçi görevini üstlenmiş olan Nigel Steffens’i deneyiminden faydalanacak. Nigel 1993 yılında Genel Sekreter Yardımcısı olarak FESPA’ya katılmıştı ve 2003 yılından beri CEO görevini yürütüyordu. FESPA Başkanı ve Kurul Yöneticisi Lascelle Barrow şu yorumu yapıyor: “FESPA’yla çalışmaya başladığı bu iki buçuk yıl içinde Neil, kararlılıkla bir büyüme stratejisi izledi. Lider Avrupa ve Meksika etkinliklerimize başarılı bir şekilde yön verirken aynı zamanda üç yeni FESPA etkinliğinin (Brezilya, Çin ve Avrasya) başarılı bir şekilde başlatılmasına yardımcı oldu. “Bu deneyimli kişilerin Neil’e yardımcı olması sayesinde kuruluşumuzun devam eden gelişiminin tüm alanlarına eşit şekilde odaklanabileceğiz. FESPA’nın 37 ulusal kuruluşunu temsil eden FESPA Kurulu Neil ve ekibinin FESPA girişimlerini son derece başarılı bir şekilde yöneteceğinden hiçbir kuşku duymuyor.’

matbaa&teknik

FESPA’s financial and practical support. Neil Felton will work closely with the two new members of the senior team, and will continue to draw on the experience of Nigel Steffens, who now assumes a part-time consultative and ambassadorial role. Nigel joined FESPA in 1993 as Assistant General Secretary and has occupied the role of CEO since 2003. FESPA President and Board Member Lascelle Barrow comments: “In the two and a half years since his appointment with FESPA, Neil has driven an ambitious growth strategy with determination. While continuing to grow and improve our market-leading European and Mexican events, he has directed the successful launches of new FESPA editions in three key global growth markets – Brazil, Eurasia and China – and has formed an important joint venture in South Africa which will establish the FESPA brand on a fourth continent in 2014. “By attracting these highly experienced people to work alongside Neil, we will be able to give equal focus to all areas of our organisation’s ongoing development. The FESPA Board - which represents the interests of FESPA’s 37 national associations - has absolute confidence that Neil and his enlarged team will continue to deliver all FESPA initiatives with consideration of the rapidly evolving needs of our global community of members, exhibitors, and visitors.”

ocak 2014 january

141


aktüel

Ricoh, InPrint Fuarına Katılacak Ricoh Signs for InPrint Show Completing an Impressive Line-Up of Show Sponsors

Ricoh, kurucu sponsor olarak InPrint’e katılacağını duyurdu.

Ricoh Europe, İş Geliştirme Müdürü Graham Moore: “Ricoh’un Inprint fuarına katılma kararı hiç şaşırtıcı değil. Çünkü yeniliğe verdiğimiz önem sayesinde farklı endüstriyel baskı uygulamalarına en son inkjet baskı kafalarımızla hitap edebiliyoruz. Bu yenilikler 30 senelik bir gelişimin sonucu. Bu uygulamalar arasında tekstiller, 3D modelleme, geniş format grafikler var. Ziyaretçiler sadece Ricoh’un teknolojik liderliğinin nasıl faydalı olabileceğini görmekle kalmayacak aynı zamanda endüstiryel baskı alanındaki en son yeniliklere de şahit olma imkanını bulacaklar.”diyor. InPrint Show kapsamında şu endüstriyel baskı teknolojisi markaları sponsor olarak görev yapacak (Agfa, Canon, Caldera, Hymmen, Kiian, Lumejet, Mimaki, Neschen, Ricoh, Stratasys, Thieme, Xaar ve Xennia).

142

“The decision for Ricoh to take part in the InPrint show was a natural one for us. We see it as a great opportunity to demonstrate how our relentless focus on innovation means that we can address the needs of a range of different industrial print applications through our latest generation of inkjet heads – the culmination of over 30 years of evolution. Applications include, but are not limited to, textiles, 3D modelling and wide format graphics. In addition to learning how Ricoh’s technological leadership in these fields can be harnessed to meet their needs, visitors can look forward to hearing more about our latest activities in the fast growing field of industrial printing” stated Graham Moore, Director Business Development, Ricoh Europe.

Ricoh, a global technology company specialising in print and IT services has confirmed its participation at InPrint as a founding and headline sponsor.

ocak 2014 january

matbaa&teknik


aktüel

InPrint eş-direktörü Marcus Timson, “Ricoh’un InPrint’e katılacağını duymak bizi çok mutlu etti çünkü fuarın profiline ve içeriğine önemli bir katkı sağlayacak” diyor: “12 tane sponsorumuzun olması, endüstriyel baskı teknolojisine yönelik talebin arttığını ve InPrint’in de yeni teknolojinin buluşma noktası olduğunu gösteriyor.” Yine yakın zamanda kaydını yaptıran diğer önemli isimler arasında şunlar sayılabilir: Kuei, Zund, CyconJet, Color Alliance, Color-Dec, Epson, Konica Minolta, Machines Dubuit, Notion Systems, Sihl ve Xerox. InPrint, özelleşmiş, serigrafi, dijital, inkjet ve 3D alanlarında önde gelen teknoloji firmalarına ev sahipliği yapacak. 2014’ün ilgi uyandıracağına inandığımız ve dergi olarak medya sponsorluğunu da üstlendiğimiz bu etkinliğinin tam katılımcı listesi için lütfen fuar websitesine bakınız: www.inprintshow.com

The InPrint Show now boasts sponsorship from brands within the field of industrial print technology including: Agfa, Canon, Caldera, Hymmen, Kiian, Lumejet, Mimaki, Neschen, Ricoh, Stratasys, Thieme, Xaar and Xennia. “We are delighted that Ricoh has confirmed its participation at InPrint as it further strengthens the profile and content of the show.” Says Marcus Timson, Co-Director, InPrint “Having as many as 12 headline sponsors of the highest calibre indicates that demand for industrial print technology is increasing and that InPrint is the place to connect with new technology that will drive new business.” To accompany these significant signings, recent exhibitor bookings include: Kuei, Zund, CyconJet, Color Alliance, Color-Dec, Epson, Konica Minolta, Machines Dubuit, Notion Systems, Sihl and Xerox. InPrint features leading technology companies from speciality, screen, digital, inkjet and 3D Printing. matbaa&teknik will support this show as media partner and we believe that it will be most interesting show of 2014. For a full list of exhibitors please visit the show website www.inprintshow.com

InPrint Fuarını Elçileri Tanıtacak Nisan 2014’de gerçekleştirilecek ilk Endüstriyel Baskı Fuarı InPrint, elçiler ekibini şimdiden oluşturdu. Bir tür akil insanlar gurubu… Endüstriyel baskı teknolojisi alanındaki gelişmelere odaklanacak olan InPrint elçileri, InPrint fuarının gelişiminde ve etkinliğin üretim ve baskı sektörlerine tanıtılmasında aktif bir rol oynayacaklar. InPrint elçileri özelleşmiş baskı, inkjet ve 3D baskı sektörlerlerinden liderleri temsil ediyorlar ve bu teknolojilerin temsil ettiği farklı endüstriyel uygulamaları kapsıyorlar.

Endüstriyel Baskı, baskı teknolojilerinin en yenilikçi alanlarından birisi olarak dikkat çekiyor. IT Strategies tarafından 2022’ye kadar 120 milyar dolar çapında büyümesi beklenen endüstriyel baskı sektörü, yeni medyanın yükselmesinden etkilenmiyor. Tüketim ürünlerine yönelik talepteki artışla bağlantılı olarak büyüyen sektör, bu talebe yanıt vermek için yeni teknolojiler kullanan şirketler için de imkan sunuyor.”

‘InPrint elçilerinin kalibresi ve temsil ettikleri organizasyonların kalitesi, piyasa InPrint fuarının artık endüstriyel üretime yönelik yenilikçi baskı teknolojilerinin sergilendiği bir forum olduğu mesajını açıkça veriyor. InPrint Eş-Direktörü Marcus Timson, “Fuarın başlamasından bu yana sektörün gösterdiği ilgi ve destek bizi çok şevklendirdi. Bu etkinliğin gelişiminde son derece kısa bir süre içinde gördüğümüz başarı, endüstriyel üretime yönelik baskı teknolojisine odaklanan bir etkinliğe ne kadar ihtiyacımız olduğunu gösterdi”diyor: “Endüstriyel baskı, bir üretim süreci içinde kullanılan bir baskı türüdür ve fonksiyonel ya da dekoratif amaçları olabilir.

matbaa&teknik

ocak 2014 january

143


aktüel

2015’den itibaren beş fuar birlikte düzenlenecek

Mükemmel bir Centrexpo/Ipack-Ima işbirliği Five Exhibitions Staged Together Starting from 2015

A great Centrexpo/Ipack-Ima event

The Centrexpo/Ipack-Ima group combines and upgrades its international exhibitions. Five shows are set to be staged together in 2015 at Fieramilano: IPACK-IMA, Fruitech, Intralogistica Italia, Converflex and Grafitalia will merge in a single great event. The largest, most comprehensive product and service display in the processing, packaging, logistics, converting and printing industries will be showcased from May 19 to 23, 2015. In particular, IPACK-IMA will be flanked by specific complementary events for the food industry including Fruitech, an independent exhibition featuring Grain Based Food technology and the new Dairytech area.

Grup, EXPO 2015 ile birlikte Fieramilano’da kapsamlı bir etkinlik programı planladığını duyurdu. Hindistan ve Çin pazarlarındaki güçlü mevcudiyet ve Rusya ve Doğu Afrika topluluklarındaki bir grup tarafından düzenlenen iki etkinlik, bu işbirliğine hız katacak. Centrexpo/Ipack-Ima grubu, uluslararası fuarlarını bir araya getiriyor ve çapını genişletiyor. 2015’de Fieramilano’da beş tane fuar gerçekleştirilecek: IPACK-IMA, Fruitech, Intralogistica Italia, Converflex ve Grafitalia, tek bir etkinliğe toplanacak. İşleme, ambalaj, lojistik, converting ve baskı endüstrilerindeki en büyük ve en kapsamlı ürün ve hizmet fuarı 19-23 Mayıs 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Özellikle IPACK-IMA, gıda sektörüne yönelik tamamlayıcı ürünlere ev sahipliği yapacak. Açıklama Grubun Milano ofisinde gerçekleştirilen bir basın toplantısı sırasında yapıldı. Bu etkileyici etkinlikler programı ile eşsiz bir global şov 2015 yılında başlayacak ve her üç senede bir aynı formatla tekrarlanacak. IPACK-IMA 2015 edisyonunun ana teması ‘Gelişimde çevre dostu ambalaj’ olacak ve Mayıs-Ekim 2015 arası Milano’da gerçekleştirilecek evrensel fuar EXPO’nun ‘Gezegeni Besle. Yaşam için Enerji’ temasıyla birlikte kullanılacak. Felice Rossini’nin başkanlığında Centrexpo/Ipack-Ima Grubunun CEO’su olarak başa geçen Guido Corbella şöyle anlattı: “Stratejik bir seçim yaptık, her üç senede bir fuarlarımıza katılan farklı grupların ihtiyaçlarına en iyi cevap verebilen etkinlikler düzenlemek. Fruitech’de olduğu gibi tam teşekküllü, uzmanlaşmış fuarlar haline gelen

144

The announcement was given today during a meeting with the press held at the Group’s Milan office. This impressive collection of events will result in an unparalleled global show kicking off in 2015 and held every three years with the same format. The main theme of the 2015 edition of IPACK-IMA is “Sustainable packaging for development”, in synergy with “Feed the Planet. Energy for life” – the theme chosen for the EXPO, the universal exposition held in Milan from May to October 2015. “What we have made is a precise strategic choice says Guido Corbella, recently ratified as CEO of the Centrexpo/Ipack-Ima Group under Felice Rossini’s chairmanship -: every three years, construct events capable of best serving the different publics attending our exhibitions. We plan to increasingly focus on our business

The group unveils an extensive event programme at Fieramilano, in conjunction with the EXPO 2015. Strong presence on the Indian and Chinese markets, plus two exhibitions organized by the group in Russia and the East African Community.

ocak 2014 january

matbaa&teknik


aktüel

iş toplumlarımıza daha fazla odaklanacağız. Farklı endüstriler arasında giderek artan sayıda bağlantılar ve sinerjiler var. Süreç otomasyonu, güvenlik ve izlenebilirlik, tüm tedarik zincirleri tarafından paylaşılan elementler. Her bir alandaki dikey çözümleri ilgili sektörlerdeki teknolojik gelişmelerle karşılaştırabilmek, bugün sadece bir grubun sağlayabileceği bir fırsat.” “Katılımcılarımız için ilgilendikleri piyasadalarda partnerleri olmak istiyoruz” dedi Corbella: “Bugün grup dünyanın en önemli piyasalarında bir mevcudiyete sahip: Çin ve Hindistan pazarları grubunun kendi temsilci ofisleri var, bu da katılımcı şirketler için daha fazla piyasa fırsatı anlamına geliyor. Rusya’da, Centrexpo, Messe Dusseldorf’la işbirliği kapsamında düzenlenen Upakovka-Upak Italia’daki İtalyan şirketlerinin de katılımını organize ediyor ve yönetiyor. Afrika’da Ipack-Ima önümüzdeki sene geniş ölçekli bir projesinin açılışını yapacak: Kenya, Nairobi’de East Afripack, Doğu Afrika Toplumu, Kenya- Sanayileşme ve Girişim Geliştirme Bakanlığı, ve UNIDO’ya ev sahipliği yapacak.”

communities, which grow to become full-fledged, specialized exhibitions as in the case of Fruitech. There are increasingly frequent connections and synergies across different industry sectors – says Mr Corbella -. Process automation, safety and traceability are elements shared by virtually all supply chains. Being able to compare vertical solutions in each area together with the technological advances in related industries is an extraordinary opportunity which today only our group can offer “. The meeting with the press also provided the chance to place the global activities of the Centrexpo/Ipack-Ima Group in the larger picture, including the company’s intensive monitoring of business opportunities on emerging markets. “We are working to become our exhibitors’ partners on their markets of interest”, points out Mr Corbella: “Today the group is present on the world’s most important marketplaces: the Chinese and Indian markets are managed by the group’s own representative offices as well as through agreements with key partners, resulting in more market opportunities for exhibiting companies. In Russia, Centrexpo organizes and manages the participation of Italian companies in Upakovka-Upak Italia, an event of great resonance staged in cooperation with Messe Dusseldorf. In Africa, Ipack-Ima will debut next year with a largescale project: East Afripack in Nairobi, Kenya, featuring high-level partnerships including the East African Community, the Ministry of Industrialization and Enterprise Development-Government of Kenya and UNIDO.”

matbaa&teknik

ocak 2014 january

145






teknoloji

Herkes Burada: 3D Devrimi Hızla Yayılıyor All Aboard: The 3D Revolution is Spreading Like Wildfire. Messe Düsseldorf ve VDMA 3D fab+print’in lansmanını yapmaya karar verdi. Tüm ilgili Düsseldorf ticaret fuarları, bu şemsiye altında, ilgili katılımcıları bir araya getirecek. Andrea Köhn / Bötel Graphic Communication Sektörün büyük isimlerinin hiçbir girişimi olmadan, beklenmedik isimlerden devrimsel üretim teknolojileri gelmeye devam ediyor. Araştırmacılar, küçük yeni şirketler ve garajlarında çalışan mucitler, üç boyutlu teknolojilerle deneyler yapmaya devam ediyorlar. Tüm teknik devrimlerde olduğu gibi bu ‘girişim’ de ilk önderlerin istekliliğinden kaynaklanıyor. Bunların çoğu orta yaşlı, teknoloji sever erkekler ve açık kaynaklı topluluklarla çalışıyorlar. Bu ‘mucitler’ kişisel üretim trendini meydana getiriyor. Sosyal ütopyacılar, üretimin tekrar ‘kitlelerin’ eline geçeceği günlerin düşlerini kurarken teknoloji severler de kendi kendini kopyalayan makineler üretmeye çalışıyor. Yeni bir çağ başlıyor, neredeyse altına hücum dönemindekine benzer bir heyecan var. Tabi ki bu genç isimlerin birçoğu kısa sürede kurumsal dünyaya katılacak ve açık kaynaklı ideallerini hızla unutacaklar. Ama yine de 3D baskının da kendisine ait bir geçmişi var. İnternet dünyayı değiştirmeden önce, endüstriyel uygulamalara yönelik lazer tabanlı süreçler geliştirilmişti, örneğin sınırlı sayıda çalışmalar ya da prototipler için kullanılıyordu. Standart kalıp süreçlerinden farklı olarak 3D baskı, kılavuzların kurulumu, kesim, kaplama ve delme gibi yoğun çaba ve işçilik gerektiren aşamaları ortadan kaldırıyor.

150

Stratasys’in Mojo isimli FDM 3D printer’ının, profesyonel alandaki en küçük 3D printer olduğu düşünülüyor. The FDM 3D printer Mojo by Stratasys is currently thought to be the smallest 3D printer in the professional space.

Andrea Köhn / Bötel Graphic Communication Almost unnoticed, revolutionary production technologies have emerged without any meaningful input from big players. Instead, the initiatives came from researchers, small start-ups and tinkerers in their garages who experimented with printing three-dimensional stuff. As is common with all technical revolutions, the “movement“ thrives on its early protagonists’ enthusiasm, which in our case happens to be mostly made up of middle-aged, male tech aficionados working in tandem with a complementary open-source community.

The Düsseldorf trade show and VDMA announce launch of the 3D fab+print brand

ocak 2014 january

matbaa&teknik


teknoloji

These so-called “makers” espouse the trend toward personal production and the networking of things. Social utopians entertain dreams of re-possessing the means of production by the “masses”, tech enthusiasts the triumph of self-replicating machinery. The elation of a new age, together with goldrush-like optimism is palpable, notwithstanding that many young businesses soon will join the corporate world, fairly quickly abandoning their open-source ideals en route.

MakerBot’un Replicator 2 isimli 3D printer 1,890 Euro’ya satılıyor. The 3D printer Replicator 2 by MakerBot currently sells for about 1,890 Euro and as model 2X for ABS plastics, 2,290 Euro.

3D devriminin sosyal ve ekonomik sonuçlarının giderek daha da hissedilebilir hale geldiği açık bir gerçek. Ürünlerin ömür döngüsü kısalmaya devam ederken ürünlerin sayısı ve çeşitliliği artıyor ve yorulmadan çalışan baskı robotları kompleks objeleri yüksek düzeyde bir hassasiyetle üretiyorlar. Özellikle de araç sistem teknolojisi, inşaat bileşenleri üretimi, medikal cihaz teknolojisi ve tüketici malları sektörleri alanlarında 3D baskı teknolojisi önemli bir yere sahip. Bu nedenlerden dolayı, Düsseldorf ticaret fuarı ve VDMA da Ekim 2013’de 3D fab+print’in lansmanını yapmaya karar verdi. Tüm ilgili Düsseldorf ticaret fuarları, bu şemsiye altında, ilgili katılımcıları bir araya getirecek. 3D fab+print’in sergileneceği fuarlar arasında şunlar var: COMPAMED (12- 14 Kasım 2014), MEDICA (12-15 Kasım, 2014), GIFA, METEC, THERMPROCESS, ve NEWCAST (16-20 Haziran 20, 2015) ve drupa (31 Mayıs- 10 Haziran, 2016). 3D devriminin sonuçları 3D baskı, geleneksel süreçleri sadece desteklemek, yeniden konfigüre etmek ve güçlendirmekle kalmıyor aynı zamanda sağlam prototipler ve somut şablonların hemen üretilebilmesi sayesinde yenilik hızına güç katıyor. Tüketici alanında kitlesel olarak üretilen malzemelerin birim fiyatı her zaman özelleşmiş üretime tabi olanlardan daha düşük olacak olsa da, üretim sürecinin bir kısmı tüketim toplumuna geçebilir. Bunun da ekonomiye zarar vereceğini pek düşünemeyiz, çünkü bu bağımsız üreticiler hala malzeme ve destek yanında 3D teknolojisine ihtiyaç duyuyorlar. Doğum sancıları Hewlett Packard, 3D baskı işine giren ilk büyük üreticilerden birisiydi. 2010 ve 2012 arasında Amerikan IT şirketi, İsrail-Amerikan şirketi Stratasys ile bir işbirliği anlaşması imzaladı. Bu işbirliği sonucunda HP Designjet 3D ve HP Designjet Color 3D doğdu ama bu makineler artık satılmıyor. Şimdi HP ikinci bir girişimde bulunuyor. HP’nin CEO’su Meg Whitmann şu yorumu

matbaa&teknik

Still, 3D printing is not without history. Long before the internet changed the world, laser-based processes for industrial applications had been developed, e.g. for the manufacture of prototypes and models to be used in the production of limited numbers of work pieces and building components. Other than is the case with standard injection moulding processes, 3D printing bypasses the labour-intensive set- up of jigs, together with the various processes of cutting, lathing and drilling. As an undeniable fact, the 3D revolution’s social and economic repercussions are making themselves felt. In times where the life cycle of products continues to compress while the number and variety of products inexorably expands, the tirelessly working printing robots producing complex objects at precision levels unmatched by mere mortals, are just what the doctor ordered. Especially in the field of tool system technology, construction component production, medical device technology and the consumer goods industry, 3D print technology occupies an immensely important place. For those reasons and on the occasion of K 2013 (the international trade show for plastics and caoutchuc), the Düsseldorf trade show and VDMA decided to launch the 3D fab+print in October, 2013. Under its umbrella, all relevant Düsseldorf trade shows will in the future bring together their respective exhibitors with the goal of moving the entire subject into the crosshairs of industry observers. Related shows featuring 3D fab+print are the COMPAMED (November 12 through November 14, 2014), taking place simultaneously with MEDICA (November 12 through November 15, 2014), the four standbys GIFA, METEC, THERMPROCESS, and NEWCAST (June 16 through 20, 2015), in addition to drupa (May 31 through June 10, 2016). Consequences of the 3D revolution 3D printing not only supplants, reconfigures and leverages traditional processes, but accelerates innovation by virtue of the fact that an instant creation of solid prototypes and tangible templates has numerous benefits. In the consumer space, unit costs of mass-produced articles will always stay below those of customized manufacture, yet at the very margins, some share of

ocak 2014 january

151


teknoloji

yapıyor: “3D printer’lar hala bebeklik döneminde. Bu büyük bir fırsat ve biz de bu fırsattan yararlanmak istiyoruz.” Önümüzdeki yılın ortalarına doğru gösterebileceğimiz bir şeyler olacak’. HP’nin bu vaadinin inandırıcılığı tartışılabilir ama yine de Whitman da bu sektörden şirketin kârlılığına gelecek katkının hala çok zayıf olduğunu kabul ediyor. Gerçekten de sabırlı davranmak gerekiyor. Sadece etkili 3D printer’ların maliyetinin hala çok yüksek olması dolayısıyla değil, aynı zamanda ham baskı malzemesi, çeşitlilik de diğer dikkate alınması gereken konular. Ayrıca şu an kullanılan makineler, can sıkıcı derecede yavaş çalışıyorlar. Meg Whitman bunu şöyle açıklıyor: “Bir şişeye baskı yapmak sekiz ila on saat arası sürebiliyor. İlginç olsa da, sanki çimenin büyümesini seyretmeye benziyor.” Ama yakında bu doğum sancılarının sona ereceğini düşünmek yanlış olmayacak. 3D baskı alanında ciddi bir devrim gerçekleşiyor. Şu anda 3D baskı çoğunlukla CAD destekli lazer kesiciler, torna yada enjeksiyon kalıplama makineleriyle sınırlı olsa da yeni fikirler tüm sektörlere fayda sağlıyor. Letterpress, offset ve dijital baskı yanında şimdi de 3D baskının gelmesiyle baskı alanındaki gelişmelerin önü tamamen açılmış gibi görünüyor. Online baskı merkezleri en beklenmedik nesneler üzerine baskı yapıyorlar, örneğin yılbaşı süslemeleri ve kahve bardakları istenen şekilde süslenebiliyor. Müşteri talimatlarına göre belirli objeler üretmek için yetenekli iş gücü gerekiyor. Ama bu başarılırsa, ciddi bir kâr kapısı doğabilir. Artık yeni iş modelleri tanımlama zamanı, sonra da ekilenin biçilme zamanı gelecek. Startasys hisselerinin fiyatlarına bakıldığında potansiyel net bir şekilde görülebiliyor. On sene önce 7.58 dolardan satılırken şu anda 114 dolardan satılıyorlar ve yükseliş hala devam ediyor. Piyasa araştırması 3D baskı alanına giriş yapmak nispeten kolay sayılır. Yeni başlayanlar için setler ve cihazlar 300 euro’dan gidiyor. Profesyonel makineler 3000 euro civarında satılıyor. Ama endüstriyel uygulamalarda kullanılan bu makineler ciddi bir fiyat baskısıyla karşı karşıyalar. 2D baskı ekipmanlarında olduğu gibi 3D alanında da üç kategori doğdu: evde kullanıma uygun, profesyoneller için ve endüstriyel uygulama. Dünyanın dört bir yanında iki düzineden fazla üretici baskı alanına yönelik çözümler sunuyorlar. Birçoğu da ilk defa, İngiltere’deki Bath Üniversitesi’nde gelişimsel araştırma alanında ders veren Adrian Bowyer’ın fikrinden ilham alan RepRap projesinin devamı olarak geliştirilmiş. RepRap, (Replicating Rapid-Prototyper) Hızlı Çoğalan Prototip Üreticisi anlamına geliyor ve 3 boyutlu bir baskı makinesi. Ultimater ve Makibox gibi üreticiler de bu projenin adımlarını takip ediyor. En ünlü Amerikalı 3D printer üreticisi, New York’lu Makerbot ise daha önce kâr amacı gütmeyen bir kuruluştu. 2013 yılında Stratasys tarafından satın alındı ve mevcut 3D printer modeli olan Replicator

152

Thingiverse gibi platformlar, download edilebilecek ve bireysel işlemlerde kullanılabilecek binlerce CAD baskı şablonu sunuyor. Platforms like Thingiverse offer thousands of CAD data with print templates for downloading and individual printing.

the manufacturing process may well be taken over by the consuming public itself. It would hardly be a detriment to the economy, since these unaffiliated manufacturers still need 3D technology besides materials and support….at the same time creating brand new lines of business, e.g. printing services for those who are reluctant to invest in a 3D printer themselves. We all recall the unreal rates a square foot of digital printing on fabrics commanded back in its early years. Birth pangs Hewlett Packard was the first of the large press manufacturers to enter the 3D printer business. Between 2010 and 2012, the US American IT company had struck an alliance with Israeli-American Stratasys. The result were devices with the names HP Designjet 3D and HP Designjet Color 3D, which however are no longer on the market. Now, HP is about to venture a second attempt. Meg Whitmann, HP’s CEO, made it a point to personally announce the initiative: “3D printers are still in their infancy”, stated Whitman. “It’s a great opportunity and we are very much committed. By the middle of next year, we will have something to show.” The strength of HP’s conviction may be somewhat debatable, though, since Ms Whitman stressed that actual revenue flow from the sector to the bottom line is a long way off. Indeed, patience is the order of the day, not the least because the costs of efficient 3D printers remain out of reach for many, as is the raw printing material, the variety and selection of which still leaves much to be desired. In addition, the currently available machines run at an agonizingly slow pace. Meg Whithman described it thus: “To print a bottle may take eight to ten hours. All quite interesting, but it feels like watching grass grow.” The hope for these birth pangs to be soon a thing of the past seems to be justified, however. 3D printing is more than hyping some pipe dream, but a veritable revolution of production technology. Right now, 3D print-

ocak 2014 january

matbaa&teknik


teknoloji

RepRap’in 1.0 versiyonu ilk defa olarak Mayıs 2008’de kendi plastik bileşenlerinin kopyasını yaptı.

The version 1.0 of RepRap called Darwin replicated for the first time all its own plastic building components in May, 2008

2, daha önceki modellerden farklı olarak, açık kaynak matrisine artık hiçbir benzerlik göstermiyor. İngiliz üretici Bits from Bytes da başka bir şirket tarafından satın alındı. Şirket, açık kaynak donanımı RepRap Darwin’in ticari versiyonu olan 3D printer RapMan ile başladı. Ekim 2010’da kuruluş, tüketici sektöründeki lider Amerikalı, 3D Systems tarafından satın alındı. Güney Carolina’lı bu şirket şu anda tüm imkanlarını bu alana yöneltmiş durumda. Rock Hill’deki Waterford Business Park ana fabrikalarında tüm kaynak ve üretimleri bu alana kaydırılmış durumda; bu nedenle 3D Systems şu anda yeni bir bina daha açmayı düşünüyor, bu da 133 kişilik yeni bir iş gücü anlamına geliyor. Profesyonel sektörde ise Stratasys, tartışmasız dünya lideri. İki ana merkezi dışında Eden Prarie (Minnesota, USA) Rehovot (Israel) ofisleri, ve altı tane şubesi var (Rheinmünster, Baden-Baden, Almanya). Stratasys’in ürünleri arasında popüler ve uygun fiyatlı 3D printer’lardan en son teknolojiyle donatılmış 3D üretim sistemlerine kadar ciddi bir çeşitlilik görülebiliyor. 150 resim polimeri ve termo plastikleriyle, özel malzemeler alanında da en geniş çeşitliliğe sahip. Lazer sinterleme (katılaştırma) alanında dünya lideri olarak bilinen EOS GmbH ise, Münih yakınındaki Krailing’de bulunuyor. Dr. Hans J. Langer ve Dr. Hans Steinbichler şirketi 1989 yılında kurdular. MTU, EADS, Daimler ve BMW gibi şirketlere üretim tesisleri için 3D printer’lar üretiyor. Çin de bu alanda, 2003 yılında Pekin’de kurulan TierTime Technology Co ile boy göstermeye çalışıyor. Cihazları Inspire markasıyla satılıyor.

matbaa&teknik

ing is mostly limited to CAD supported laser cutters, lathes or injection moulding machines, yet new ideas have benefited all industries over time. Incorporating 3D printing into the canon of printing technologies as a fourth pillar next to letterpress, offset and digital print is the right thing to do; no half-way measures, please. Sing its praises in high schools, vocational training classes, professional associations, and especially, companies. Online print shops print on the strangest objects like Christmas baubles and coffee mugs. It only makes sense to also create certain objects according to customer instructions as the infrastructure and skilled labour is already in place. A realistic prospect to profit handsomely is certainly there. The time is now to define and hone business models, for as you sow, so you shall reap. The potential of it all is reflected when taking a look at the shares of Stratasys. Ten years ago, they sold for $7.58. Today, they change hands for $114 and an end to the rally is nowhere in sight. Market survey Getting your feet wet in 3D printing is relatively easy. Building sets and apparatuses for beginners can be had for around 300 Euro. Professional machines sell for 3,000 Euro and up. But these machines, being used in industrial applications, are under a great deal of pricing pressure. Analogous to 2D printing equipment, three categories of machinery have also emerged in the 3D sector: for home use, for professionals, and for industrial application. Two dozen manufacturers from all over the world are currently offering solutions for the press floor. Most of them were inspired by the RepRap project, originally conceived by Adrian Bowyer, a professor for evolutionary research at Bath university in England. RepRap stands for Replicating Rapid-Prototyper and is a 3D printing press, the blueprint of which Bowyer had published under a GNU general public licence with the goal to achieve rapid proliferation. Vendors like Ultimaker and Makibox follow in its footsteps. The best-known American maker of 3Dprinters, Makerbot in NewYork used to be a non-profit organisation. Since 2013, it is a subsidiary of Stratasys and the current 3D printer model Replicator 2, unlike previous models, no longer bears any resemblance to the open source matrix. The English manufacturer Bits from Bytes was also bought out. The company started with the 3D printer RapMan, a commercial version of the open source hardware RepRap Darwin. In October 2010, the enterprise was taken over by the leader in the consumer sector, the American company 3D Systems. The South Carolina based organization is currently firing on all cylinders. Resources for research and production at their main plant in Waterford Business Park of Rock Hill are at the limit of their capacities; for those reasons, 3D Systems plans an additional site creating up

ocak 2014 january

153


teknoloji

3D Systems’in Cube’y, tek bir baskı işleminde iki materyali üretebiliyor

to 133 new jobs. In the professional sector, Stratasys is the undisputed worldwide leader. The concern has two head offices in Eden Prarie (Minnesota, USA) and Rehovot (Israel) in addition to six branch offices, one of them in Rheinmünster near Baden-Baden, Germany. Stratasys’ product range extends from popular-priced desktop 3D printers all the way to large state-of-the-art 3D production systems. With 150 photo polymers and thermo plastics, it also features the largest assortment of special materials.

ve $1,600’a satılıyor.

The Cube by 3D Systems can print with two materials in a single print operation and sells for $1,600.

Kısacası ister en son teknolojiye sahip olsun, ister küçük ölçekli seriler olsun 3D printer’ların yetenekleri, akla gelebilecek ancak henüz gerçekleştirilemeyen birçok görevi yapabilecek kadar gelişmiş durumda. Bir ilke, birçok süreç ‘Hızlı Prototip Üretme’ ya da ‘Eklemeli Üretim’ olarak da bilinen 3D printing, katman yerleştirme ilkesine dayanıyor. Bu süreçte, üretilecek malzemeler çeşitli sıvı ya da tozumsu maddelerin katman katman bir yüzey üzerine yerleştirilmesiyle üretiliyor. Bu süreçte kimyasal ve/veya fiziksel kurutma ve/veya eritme gibi ek işlemler de yapılıyor. Bu nedenlerle kullanılan tipik malzemeler arasında yapay reçine, plastikler, metaller, seramikler ve kağıtlar var. Üreticiler şu anda birçok 3D baskı süreci kullanıyorlar, ve bunlar da birkaç patentli farklı detay dışında temelde birbirine çok benzer. En dikkat çekici süreçler arasında seçici lazer eritme, metaller için elektron ışın eritme, plastikler için seçici lazer sinterleme, stereo litografi, dijital light süreç, fotopolimerler için polijet modelleme ve fused deposition modelleme sayılabilir. Birçok 3D printer’ı sadece tek bir malzeme kullanıyor ya da bir çeşit harmandan faydalanmayı tercih ediyor. Plastiği, kombine baskı süreçlerinde farklı sertlik ve renk derecelerine sahip plastiklerle kullanma amacıyla çeşitli testler yapıldı. Endüstri devi Stratasys, eritme veya FDM teknolojisini bir arada kullanarak yeni bir teknik geliştirdi ve patentini aldı (fused deposition modelleme). FDM süreci, termoplastik akrilnitril-butadien-sitrol (ABS)’nin yarı-sıvı şeritlerini eritiyor, katmanları birbiri üstüne yerleştiriyor ve en sonunda nesne ortaya çıkıyor. PolyJet teknolojisi, UV ışığı altında hemen cure olan fotopolimerler kullanıyor.

154

World leader for industrial applications in the sector Laser Sintering is the EOS GmbH in Krailling near Munich/ Bavaria. Dr. Hans J. Langer and Dr. Hans Steinbichler founded the company in 1989. It supplies customers like MTU, EADS, Daimler and BMW with 3D-printers for their production sites. China supports its 3D printer industry through TierTime Technology Co. Ltd., founded 2003 in Peking. Their devices are marketed under the name Inspire. In short: whether high-end products, one of a kind, or small-scale series—the capabilities of 3D printers are advanced enough right now to perform many conceivable and as yet inconceivable tasks. One principle, many processes 3D printing, also known as “Rapid Prototyping” or “Additive Manufacturing”, is based on the layering principle, an additive process by which the objects to be printed are built layer upon layer from several liquid or powder-like substances. In its course, chemical and/ or physical processes precipitating curing and/or melting take place. For those reasons, the typical materials used are artificial resins, plastics, metals, ceramics and paper. Manufacturers currently use a number of 3D print processes, which in their application are fundamentally alike except for a few patented variations. Among the most notable processes employed are selective laser melting, electron beam melting for metals, selective laser sintering for plastics, stereo lithography, digital light processing, polyjet modeling for photopolymers, and fused deposition modelling for thermoplastics. Most 3D printers at his time process only a single type of material or some kind of blend. There have been tests, though, to use plastics with different degrees of hardness and colour in a combined printing process. Industry giant Stratasys took out a patent on a variation of layering by melting, or FDM technology (fused deposition modelling). The FDM process melts delicate, semi-liquid strands of the thermoplastic acrylnitril-butadiene-styrol (ABS) with a spray nozzle, piling layer upon layer to eventually assume the final object’s shape. The PolyJet technology deploys photopolymers which are instantly cured under UV light and indistinguishable from products made by injection moulding.

ocak 2014 january

matbaa&teknik


teknoloji

Fujifilm, XMF Remote 9.5 Fujifilm launches XMF Remote 9.5 Yeni versiyon baskı onay sürecinde iyileştirme sağlıyor

Fujifilm today announced the availability of XMF Remote 9.5, the latest version of its online print job submission and approval system. Part of the company’s XMF Workflow and Production Management Suite, XMF Remote allows both print companies and print buyers to directly and quickly submit and approve jobs for printing. Once approved in XMF Remote, jobs are sent to XMF Workflow for automatic print production. The main improvement within XMF Remote 9.5 is a new user interface based on the HTML5 web platform, which gives brand owners the opportunity to take advantage of a safe and fully functional tool. John Davies, business strategy manager workflow, Fujifilm Europe, explains: “Due to a growing number of security issues with Java, many IT departments have restricted its use so that some companies can no longer access Java based applications, which included the previous version of XMF Remote.”

Fujifilm, yaptığı açıklamayla, online baskı iş sunum ve onay sisteminin en son versiyonu olan XMF Remote 9.5’i piyasaya süreceğini duyurdu. Şirketin XMF İşakışı ve Üretim Yönetim Suite’nin bir parçası olan XMF Remote sayesinde hem baskı şirketleri hem de baskı alıcıları direkt satın alma yapabiliyor ve onaylarını hızlıca verebiliyorlar. XMF Remote’de onaylanan işler otomatik baskı üretimi için XMF Workflow’a gönderiliyor.

John adds: “Shifting the client-facing side of XMF Remote 9.5 to the HTML5 web interface provides users with a modern, feature rich alternative that doesn’t suffer from security vulnerabilities.” He concludes: “Java is still supported, but thanks to HTML5, even companies with strict IT policies can now benefit from an easy to implement and open interface.”

XMF Remote 9.5’deki en önemli gelişme ise HTML5 web platformuna dayanan yeni kullanıcı arayüzü. Bu da marka sahiplerine güvenli ve tamamen fonksiyonel bir araçtan faydalanma imkânı sağlıyor. Fujifilm Europe’un iş stratejisi müdürü John Davies şöyle açıklıyor: “Java’yla yaşanan bazı güvenlik sorunlarından dolayı birçok IT departmanı Java tabanlı uygulamalara erişimi kısıtladı. XMF Remote’un bir önceki versiyonunda da Java kullanılıyordu.” John sözlerine şöyle devam ediyor: “XMF Remote 9.5’den HTML5 web arayüzüne geçmemizle kullanıcılara, güvenlik açıklarından etkilenmeyecek modern, çok-özellikli bir arayüz sunuyoruz. Java’yı hala destekliyoruz ama HTML5 sayesinde katı IT politikaları olan firmalar bile kolay kullanımlı, açık arayüzden faydalanabilecekler.”

matbaa&teknik

New version enhances the print approval process

ocak 2014 january

155


teknoloji

“Baskı artık ticari bir emtia değil, bir değer!” “Printing is not the commodity anymore it is a value!” Dijitalde, hızı artırırsanız çözünürlüğü düşürmeniz gerekir; çözünürlüğü artırırsanız hızı düşürmeniz gerekir. Ancak biz hız ve çözünürlüğü dakikada 900 metreye kadar artırmayı başarabildik. H. ANIL ANALAN - Kodak Dijital Baskı Stratejik Hesaplar Satış Direktörü Manuel Cortizo, bazı Türk müşterilerle görüşmek üzere İstanbul’daydı. Kodak’ın Türkiye temsilcisi Dereli Graphic ile birlikte ziyaretlerini tamamlayan Cortizo ile dönüş gününde bir araya geldik. Cortizo, özellikle dijital baskı konusunda uzman. Odak konusu ise ofset ile entegre edilen imprint baskı. Kodak inkjet baskı kafaları ile ofset ile aynı anda inline kişiselleştirme yapma imkanı mevcut. Cortizo hem bu konudaki yenilikleri aktardı hem de matbaacılar için altın fikirler verdi: matbaa&teknik: Öncelikle sizin ana alanınız olan web baskıdan, imprint baskı sistemlerinden bahsedelim. Bu işle ilgili yorumlarınız neler? Bunun gerçekten ofset web baskı pazarı için bir faydası var mı? Türkiye’deki baskıcılara ne önerirsiniz? Manuel Cortizo: Evet, bunun fayda sağlayacağını düşünüyorum. Asıl maksat daha iyi baskı alabilmek. Söylemekten gurur duyduğum şu cümleyi hep söylerim: “Baskı artık ticari bir emtia değil, bir değer”. Dolayısıyla, nasıl daha iyi baskı alabileceğimize bakmalıyız. Genel anlamda şunu söyleyebilirim; pazarda, Türkiye pazarı da dahil olmak üzere, birçok ofset baskıcı var. Bunların birçoğu büyük yatırımlar yapıyorlar ve birçoğu da

156

H. ANIL ANALAN - Manuel Cortizo, Strategic Accounts Sales Director Digital Printing Solutions Europe, Africa & Middle East Region at Eastman Kodak SàrL, was in Istanbul in order to see a few Turkish customer in the beginning of December. We came together with Cortizo, who has lastly visited Kodak’s Turkey Representative Dereli Graphic, on the day of his departure. Cortizo is an expert particularly in digital printing. The main focus is imprint system integrated with offset. There is possibility of inline customizing of Kodak inkjet print heads and offset at the same time. Cortizo both conveyed the new information regarding this and gave golden ideas for printers: matbaa&teknik: First let’s talk about your main focus area which is web presses, imprint systems. What are your comments about this business? Is it a real benefit for offset web press? What do you offer to printers in Turkey? Manuel Cortizo: Yes, I think it is a benefit. The intention is to print better. I am always saying that and I am proud of this sentence: “printing is not the commodity anymore it is a value”. So, we need to have a look at how to print better. Generally speaking, in the market place, including Turkey, there are a lot of offset print-

In digital, if you increase the speed, you have to reduce the resolution; if you increase the resolution, you have to reduce the speed. However, we succeeded to increase the resolution and the speed up to 900 meters a minute.

ocak 2014 january

matbaa&teknik


teknoloji

İlk başta da söylediğimi yinelemek ve buna dikkat çekmek istiyorum: “Baskı artık ticari bir emtia değil, bir değer.” Bu değerle nasıl daha iyişeyler yapabileceğimizi düşünelim. Müşterilerle konuşalım. Müşteri üzerinde kafa yoralım, müşteri ne ister, cevap bize yol gösterecektir. hala makineleri amorti ediyorlar. Gerçek şu ki; hangi nedenle olursa olsun ofsette volüm düşüyor; bu neden düşük pazarlama bütçesi, insanların elektronik ortama yönelmesi vs. olabilir. Felsefemiz her zaman müşteriyi, son kullanıcıyı düşünmektir. Böylece, tüketici tarafından bakacak olursak, herkesin mutlu olmak ve doğru bilgi almak istediğini görürüz. Biz, örneğin müşteriyle en iyi şekilde iletişime geçmek için, perakendecilere hizmet sunan hizmet sağlayıcılara çözümler sunuyoruz, felsefemiz bu. Pazarda birçok makine olduğunu düşünürsek, Kodak bunun üzerine nasıl değerli bir veri ya da bilgi koyarak katma değer oluşturacağını düşünüyordu. Burada birçok müşteri var ve halen ofset ekipmanlarını amorti ediyorlar, bir şeyler yapmadıkları takdirde varlıkları tehdit altına girecek ya da çok fazla iş kaybedecekler. Dolayısıyla, bu herkesin geleneksel dediği ama benim böyle demekten kaçındığım ofsetin iyi bir kombinasyonu, dijitalle birlikte kullanarak katma değerli ve daha iyi bir ürün sunmak anlamında bu benim için bir fırsat. Bizim niyetimiz bu, pazara ofset baskı makineleriyle, sonlandırma hatlarıyla ve benzerleriyle entegre edilen dijital çözümler sunuyoruz. Çok çeşitli hızlar ve çözünürlükler sunuyoruz. Dijitalde, hızı artırırsanız çözünürlüğü düşürmeniz gerekir; çözünürlüğü artırırsanız hızı düşürmeniz gerekir. Ancak biz hız ve çözünürlüğü dakikada 900 metreye kadar artırmayı başarabildik. Şu anda ofset baskı makinelerinde çok iyi kalite örneğin gazete basabiliyoruz, bunu daha önceden yapamıyorduk, aslında yapabiliyorduk fakat iyi kalitede olmuyordu. Şu anda pazarda birçok QR kod ve barkod var, örneğin barkodu okutamazsanız, bu sorun olur. En önemli şey ise yine de bunun arkasındaki fikir. İş anlayışı nedir? Gidip de şunu söyleyemeyiz: “Harika bir makinemiz var, bunu makul maliyetlerle çok hızlı bir şekilde entegre edebilirsiniz”, müşterilerimize ne verebileceğimize daha da çok odaklanmamız ve birlikte uygulamalarını geliştirmenin bir yolunu bulmamız gerekir. Felsefemize göre bu daha çok: “Biz

matbaa&teknik

ers. Most of them make big investments and most of them are still amortizing their machines. The reality is that the volume of the offset is going down for whatever reason; less marketing budget or people are going more into electronic media and so on. Our philosophy is always to think about the end user, the consumer. So, from the consumer side, everybody wants to be happy and get the proper information. We are supplying solutions to the service providers, which provide service to retail store for instance to communicate in the best way with the consumer, this is our philosophy. Considering that there are a lot of machines in the market, Kodak was thinking of how we can put some valuable data or information on it and to add value to it. There is a lot of customers here and they are still amortizing their offset equipment, if they don’t do something they will cease to exist or lose a significant amount of

I would like to highlight how I started the interview: “Printing is not a commodity anymore, it is a value.” Let’s think how to do things better with value. Let’s talk to the consumers. Let’s think on the consumer, what does the consumer wants? Everybody is a consumer

ocak 2014 january

157


teknoloji

“Ben bir baskıcıyım” demeyi aklımızdan çıkarmalıyız, esas konu; “Ben hizmet sunuyorum, siz ne isterdiniz? Size volümlerinize, uygulamalarınıza, değişken data ekleyerek ve daha çok satmanızı sağlayacak uygulamalar geliştirerek uygun çözümler sunabilirim. Herşeyden öte size mesajınızı geliştirerek bunu internette de yaymanızını sağlayabilirim” diyebilmek. müşterilerimiz ne satıyorsa onu satıyoruz.” Doğru ürünü bulursak makineyi ya da çözümü satmak çok daha kolay olur ve iş yönünden de anlamlı olur. matbaa&teknik: Imprint baskının Avrupa’daki konumu nedir? Kaç adet baskıcı Kodak baskı kafası kullanıyor? Manuel Cortizo: Kodak’ın prensiplerinden dolayı size sayı veremem. Kodak’ın prensiplerinden bağımsız olarak gerçek uygulamalarda birçoğuyla beraber çalışıyoruz ve gizlilik anlaşmalarımız var. Size ülkelerin çoğunda çok çeşitli pazarlarda kurulum üslerimizin olduğunu söyleyebilirim. Müşterilerimizin çoğunun hali hazırda kullanmakta oldukları uygulamalara değer katmaları gerekiyor ki daha çok satış yapabilsinler, aynı zamanda bu da kendi müşterilerinin daha fazla satış yapmasını sağlasın. Bazen bu sadece tasarruf meselesi oluyor. İtalya’da ve İspanya’da sosyal güvenlik için kullanılan bazı uygulamaları sayabilirim. Bu aynı, sizin doktora gitmeniz ve doktorun size reçete yazması gibi, bu

158

business, so it is a good combination of offset, which everybody calls traditional but I don’t like to say so, it is an opportunity for me, plus digital, mixing together and delivering a better product with value. This is our intention, so what we are delivering to the market is digital devices, that we are integrated in offset presses, finishing lines or any other devices. We are offering several speeds and several resolutions. In digital, if you increase the speed, you have to reduce the resolution; if you increase the resolution, you have to reduce the speed. However, we succeeded to increase the resolution and the speed up to 900 meters a minute. Right now we are able to print in really very good quality in offset presses for newspaper for instance which is something we couldn’t do before, in fact we could but not with right quality. Right now in the market there are a lot of QR codes and barcodes, for example, and if you cannot read the barcode then it is a problem. The most important thing is anyhow the idea behind this. What is the business sense? We cannot go around and say “We have this beautiful machine, you can integrate this fast with acceptable running cost”, we have to focus more and more on what we can give to our customers and together find out how to improve their applications. In our philosophy, it is more: “we sell what our customers are selling”. If we find the right product then selling the device or solution is much easier and makes sense from business stand point. matbaa&teknik: What is the position of this business in Europe? How many printers chose Kodak’s printheads? Manuel Cortizo: I cannot give you numbers due Kodak’s policy. Apart from that Kodak policy, with most of them we are working on real applications and we have non disclosure agreements and so on. I can tell you that

We have to forget to say “I’m a printer”, the point is; “I’m giving service, what would you like? I can offer you solutions for your volumes, your applications, adding variable data and developing an application which will help you to sell more… on top, I could offer you, to maximize the de message therefore I would do it also in the web.”

ocak 2014 january

matbaa&teknik


teknoloji

in most of the countries we have really consolidated install base in different kind of markets. Most of our customers need to add some value into their current application to help them to sell more and help their customers to sell more as well. Sometimes it is just a question of savings. There are some applications which I can mention in Italy and in Spain, for the social security. It is like when you go to doctor and he writes the medicines on a paper, this paper is pre-printed and has a barcode. Before they were pre-printed and send it offline to print the barcode. Now we do it online and it is a big saving for the customer in terms of production process. We are always improving the production line and optimizing it in order to get it better in all levels. This is not just the business side, behind this, most of the time, we are improving the production flow which I call the initial saving.

reçete daha evvelden basılmış ve bir barkodu var. Bunlar önceden basılmadan evvel barkodun basılması için offline olarak gönderiliyorlardı. Şimdi bunu online yapıyoruz ve üretim sürecinde bu müşteri için büyük bir tasarruf sağlıyor. Üretim hattını devamlı surette geliştiriyoruz ve her seviyede daha iyi sonuçlar almak üzere optimize ediyoruz. Bu sadece iş kısmı değil, bunun arkasında çoğu zaman, üretim akışını da geliştiriyoruz, ben buna ön tasarruf diyorum. matbaa&teknik: Sizin de bildiğiniz gibi bu işle ilgili bir çok çözüm var. Daha küçükler, kaliteleri daha az ama etiket sektöründe, dar web baskılarda kullanılıyorlar. Sizin onlardan farkınız nedir? Sizin sunduğunuz çözümün pahalı olduğunun farkındayım. Manuel Cortizo: Aslına bakarsanız bu değişir. Neye göre pahalı? Bazen bana fiyatını soranlara şöyle diyorum: “30 bin Eurodan 16 milyon Euroya kadar var isterseniz”. Biz her zaman teknik çözümü ve mali çözümü değdiği takdirde müşteriye göre uydurmaya uğraşıyoruz. Bizim sunduğumuz çözümlerin farkına gelince ve baskı endüstrisi geçmişimizi de göz önünde bulundurduğumuzda, baskıcıların neye ihtiyacı olduğunu biliyoruz. İnsanlar bunun pahalı olduğunu söylüyor ama günün sonunda sahip olma maliyeti yaptığınızda bunun kabul edilebilir olmanın da ötesinde olduğu görülüyor. Uygulamaya ve volüme bağlı olarak dengenin nerede olduğunu, müşteri için kabul edilebilir yatırım değerinin ne olduğunu bulmak da müşteriye ve Kodak’a kalıyor.

matbaa&teknik

matbaa&teknik: As you know there some solutions about this business… They are smaller, less quality but they are used in the label industry, narrow web presses. What are the differences between you and them? I am aware that the solution you are offering is expensive. Manuel Cortizo: Well, it depends… expensive comparing to what??… Sometimes they ask me how much it costs and say:” that it starts with 30 thousand Euros up to 16 million Euros if you want”. We are always trying to fit the technical solution and the financial solution into the customer environment if it makes sense. As for the differences our solutions offer; and considering our graphic arts background, we know what the printers need. Effectively, people say it is expensive but at the end of the day when you do a total cost of ownership, it is more than acceptable. And then it is up to the customer and Kodak to find where the balance is, what the acceptable investment value for the customer will be etc. based on the application and volume. We are offering reliability, we are offering speed and we are offering quality, these are the big differences. We are not just going around and selling the product like a washing machine. On the other hand I think we know better than whoever brought the inkjet because we started 40 years ago. I started as an engineer before moving to sales, I can tell you that we are customizing all the solutions, we are installing all over the world. But mainly, as I said, it’s about of business approach and the story we can tell behind an application and the benefits out of it. Again, sometimes I hear it is expensive but at the end of the day when we do a total cost of ownership based on production, then the answer comes itself; it is expensive because your volume is not big enough. It is the

ocak 2014 january

159


teknoloji

Biz güvenilirlik, hız ve kalite sunuyoruz, bunlar büyük farklar. Biz ürünümüzü çamaşır makinesi satar gibi satmıyoruz. Öte yandan bence biz bu işi inkjeti getirenlerden daha iyi biliyoruz çünkü biz bu işe 40 sene önce başladık. Satışa geçmeden önce çalışmaya bir mühendis olarak başlamıştım, tüm çözümleri kişiselleştirdiğimizi söyleyebilirim, tüm dünyaya kurulum gerçekleştiriyoruz. Ancak esas olarak, belirttiğim gibi bu iş yaklaşımıyla ve yazılımla ilgili anlatacağımız öykü ve bunun faydalarıyla ilgili. Yinelemek gerekirse, bazen pahalı olduğunu duyuyorum ama gün sonunda üretime dayalı sahip olma maliyeti çıkardığınızda yanıt kendiliğinden geliyor; evet pahalı çünkü sizin volümünüz yeterince büyük değil. Bu aslında doğru volüm ve doğru fiyat meselesi. “Anlamlı olursa ve para getirirse iş yapmaz mıydınız?” matbaa&teknik: Hız ve kalite birlikte mümkün mü? Manuel Cortizo: Evet, bunu iyi bir şekilde başardığımıza dair kanıtımız var. Bu makinelerin daha eski nesilleriyle mümkün olan teknik sınırlara ulaşıyorduk ve en fazla 300 dpi çözünürlüğe ulaşıyorduk, bunu dünya çapında bir kurulum merkezinde gerçekleştiriyorduk, 2008 yılında drupa’da dakikada 900 metre hızla çalışan gazete baskı makinesine bir baskı kafası kurduk ancak çözünürlük 90 dpi’dı. Biz firma olarak her zaman sunduğumuz çözümü pazara çıkarmadan önce doğru kalitede ve doğru maliyette mi diye test etmeye çalışıyoruz. Tam olarak tatmin olmadık çünkü barkodları okumada sorunlar vardı. Ben firmada çalışmaya başladığım dönemden beri amacımız kalite ve hızdı. Eğer konumuz baskı kafaları ve bunları ofset baskı makinelerine ve sonlandırma hatlarına kurmaksa; bizim pazara sunduğumuz dakikada 150 metreden 900 metreye, 600x600’den 600x200’e çözümler mevcut. Şu anda gazete basan ofset makinelerimiz dünyadaki en hızlı makineler. Özetlemek gerekirse, bizim bir çözümümüz var. matbaa&teknik: Kodak birçok farklı iş kolunda çözümler sunuyor. Bana göre en önemlisi inkjetler. Pazarda çok fazla toner bazlı dijital baskı makinesi var amd inkjet çok hızlı büyüyor. Dijital baskının geleceğinde ne görüyorsunuz; inkjet, toner bazlı ya da başka bir mürekkep teknolojisi? Picoliter ile ilgili muhtemel beklyenti nedir? Manuel Cortizo: Evet, bu tip çözümlerin tümüne sahibiz. Baskı işinin her alanına hitap ediyoruz. Dijitale gelince, sahip olduğumuz tüm makineler iş ihtiyaçlarını karşılayacak kapasitede. Tüm üretim gamını kapsıyormuşuz gibi konumlanıyoruz, kullanıcılar ister ofsette yapıyor olsun ki bu fiyat verimli değil, ya da tabaka olsun ve prosper baskı makinelerimiz burada pazar verimliliğini ve fırsatları karşılıyor. Yine bu daha iyi baskı almakla ilgili birşey, iş anlayışı olan herkes için hem

160

question of right volume and right price. “Wouldn’t do business if it makes sense and money?” matbaa&teknik: Are speed and quality possible together? Manuel Cortizo: Yes, we have the proof that we succeeded and with success. With a previous generation of those devices, we were reaching probable technical limits and we were reaching maximum 300 dpi having said that, we count with a big install base worldwide, In 2008, in Drupa, we installed a Printhead in a newspaper press running at 900 meters a minute but the resolution was 90 dpi. As a company we are always trying to test the solution before going to the market to find out if we had the right quality and the right cost. We were not really convinced because there was problem in reading barcodes and so on. So, since I joined the company the objective was quality and speed. If we are talking about the print heads and installing in offset presses and finishing lines, we are offering to the market from 150 meters a minute up to 900 meters a minute, from 600x600 up to 600x200. Right now at the speed newspaper papers working which are the fastest offset presses in the world. Briefly, we do have a

ocak 2014 january

matbaa&teknik


teknoloji

üretim akışını için hem de hayatı kolaylaştırmakla ilgili. Nexpress’in boyutlu baskı, altın baskı gibi değişik özellikleri var, belirli pazarla uygun değişik özelliklerimiz var. Inkjet kalite, maliyet ve esneklik sunuyor. Prosper baskı makinelerinde prosper baskı kafarlarına dayanan kendi teknolojimiz var; bu teknoloji de bu hızlara çıkmamıza imkan tanıyor. Başlangıçta, muhtemelen 15 sene önce, inkjetin kalitesi yeterli değildi. Birçok şey geliştirildi ve şimdi gerçekten rekabetçi işletim maliyetleriyle kabul edilebilir bir kaliteye ulaşıyoruz. Inkjet çözümleri çok hızlı büyüyor. Web beslemeli baskı pazarında inkjetin pazar payı kazandığını gördük. Tüm satıcılardan bahsediyorum, sadece Kodak’tan değil. Kendi teknolojisini kullanan ve böyle biz hıza ulaşan bir tek biz varız. Dijtalde Nexpress’imiz var, istek üzerine damlacık (DoD) ve Prosper çözümlerimizin ardında bulunan Stream sürekli inkjet teknolojimiz var. Kısaca, hepsi bir işe ya da segmente bağlı; hepsinin pazar ya da segment ihtiyaçlarını takip eden farklı kaliteleri var. matbaa&teknik: Bazı Türk matbaacılarla tanıştınız. Türkiye’de olabilecek potansiyel bir inkjet pazarıyla ilgili görüşleriniz nelerdir? Manuel Cortizo: Evet, daha önceden de belirttiğim gibi, baskı artık emtia değil, bir değer. İnanıyorum ki, Türkiye’de insanlar çok üretken aynı zamanda ülke de üretken. Bunun nedenlerinden biri, muhtemelen, siyaset nedeniyle, ekonomi nedeniyle, kendilerini yeniden bulmaları gerekiyor bu da baskı ve yenilik için çok önemli. Türkiye’de tanıştığım müşteriler çeşitli segmentlerden; kitap basanlar var, ticari baskıcılar var, direkt posta müşteriler var, gazete müşterileri var… Tüm istedikleri daha fazla iş yapmak, yaptıkları iş konusunda çok açıklar ve bize bunu nasıl geliştirebileceklerini ve geleneksel ofseti dijitalle nasıl kombine edeceklerini danışıyorlar. Farklı pazarlarda çok iyi projelerimizin olduğunu söyleyebilirim. Yeni bir şey geliştiriyoruz. Bence burada, Türkiye’de potansiyel bir pazar var. İnsanlar hala çok fazla iş basıyorlar. Ancak bizim hedefimiz onlarla birlikte daha iyi baskılar almak. matbaa&teknik: Sizin elektronik versiyon ve diğer akıllı çözümlerle ilgilendiğinizi biliyorum. Çapraz medyayla ilgili ne düşünüyorsunuz? Tüm pazarlama aktiviteleri için gerçek bir iş mi bu? Manuel Cortizo: Bu ilgi çekici çünkü ben her zaman bu tip medyayı düşünüyorum, örneğin özellikle de akıllı telefonları. Pazarda tüm iletişimin elektronik medya üzerinden yürütülmesi konusunda bir salgın var. Baskı volümlerinin düşmesinin bir sebebi de bu. Bence, her

matbaa&teknik

solution. matbaa&teknik: Kodak offers so many solutions for different businesses. The most important for me is inkjets. There are so many toner based digital printing equipment in the market but inkjet is growing so fast. What do you see in the future of digital printing; inkjet, toner based or another ink technology? What are the possibilities about picoliter? Manuel Cortizo: Yes, we do have all these kind of solutions. We cover all the printing business. In terms of digital, all machines we have are to cover business needs. We are positioning in a sense that we are covering the all range of production which in some cases whether they are doing it in offset, not cost effective, or we are doing it in cut-sheet and prosper presses are here to full fill market efficiency and opportunities. Again it is about to print better, to optimize the production flow as well and to make the life easier for everyone always with a business sense. Nexpress has several features like we are doing dimensional; we are printing gold, so we have several features that fit in a certain market. Inkjet offers quality, cost, speed and flexibility. The prosper presses have our own technology, which is based on prosper heads; this kind of machine allows us to offer this kind of speeds. At the beginning, probably 15 years ago, the quality of inkjet was not enough. A lot of improvements have been made and now we are reaching a very acceptable quality at a really competitive cost of operations. Inkjet solutions are growing rapidly. We saw it in web fed that inkjet is right now gaining market share. I am talking about all the vendors, not just Kodak. We are the only one that has its own technology and the only one that can reach this kind of speed.

So, in digital we do have the Nexpress, we have drop on demand as well and we have the Stream continuous inkjet technology that is behind our Prosper solutions.. In short, all are linked to a business or a segment; all have different quality following the market needs or the segment needs. matbaa&teknik: You met a few Turkish printers. What is your comment about a potential inkjet market in Turkey? Manuel Cortizo: Yes, as I mentioned before, printing is not a commodity anymore, it is a value. I do believe that, in Turkey the people are really inventive and it’s a productive countries. One of the reasons is, proba-

ocak 2014 january

161


teknoloji

şeyi kağıt üzerinde yaparsanız bu iyi olmaz, her şeyi elektronik ortamda yaparsanız bu da iyi olmaz. Dolayısıyla bir kombinasyon bulmak durumundayız, biraz yazılanları okursanız kullanıcıların %60-65’inin hala kağıdı ellerinde tutmak istediklerini göreceksiniz. İnternete girdiğinizde, aslında, İspanyol olduğum için her sabah İspanyolca gazeteleri okurum ve bazen bir pop-up ekran açılır, bunu istemediğim için çoğu kez otomatikman o pencereyi kapatırım. Bir emtia haline geliyor ve çoğu insanın da benim gibi yaptığını düşünüyorum. Çapraz medya üzerinde düşünmeliyiz ama en önemlisi ilgili veriler üzerinde ve farklı ortamlarla son kullanıcıyla iletişim kurmanın en iyi yolunu düşünmektir. Öyleyse bu iki dünyayı nasıl kombine edebiliriz? Bu bizim esas sorumuz. Örnek verecek olursak, internetten bir şey sipariş etmek için çeşitli uygulamalar vardır, ürünü alırsınız ve iş biter. Daha sonra ise firma müşteriyle sadece internet yoluyla iletişime geçmeye çalışır. Ama bilgisayarım her zaman yanımda olmayabilir, dolayısıyla bana ulaşamayabilirler. Esas amaç bu tip bir bilgiyi kâğıda aktarmanın yollarını bulmak ve aynı bilgiyi farklı medyalar üzerinde de belirli bir kişiye ulaştırabilmek. Temel olarak farklı medyalardaki bilgiyi maksimize etmiş olursunuz, sadece internette değil, sade kağıtta da değil, her ikisinde de. Bir müşteriyle her iki platformdan da iletişim kurabilirsiniz. Örneğin, bir kitap satın alıp internete girdiğinizde benzer kitaplar da öneri olarak karşınıza çıkacaktır. “Neden kitabın baskılı versiyonunda da önerilen bir kitabın ilk kısmını ya da bir promosyonu koymayalım?” Bir QR kodu ekleyip kitabı bitirdikten sonra bu önerilen kitabın incelenip satın alınması da sağlanabilir. Çapraz medya günümüzde olmazsa olmazdır ve bununla gerçekten ilgilenmemiz gerekiyor. İki dünyayı daha da fazla kombine etmeliyiz. matbaa&teknik: Diyelim ki yayımımızı çapraz medya alanında kombine ettik. matbaa&Teknik baskı teknolojileriyle ilgili bir yayım, elektronik versiyonu da var, Google Play ve AppStore’da da bulmak mümkün. İki hafta önce okuyucularımızla bir anket gerçekleştirdik, %90’ı dergimizin kendisini okuduğunu belirtti, %5’i de bizi sosyal medyadan elektronik kopyamız vasıtasıyla takip ettiğini söyledi. Bence bu sayı çok düşük… Bunun bir başarı olduğunu sanmıyorum. Manuel Cortizo: Sizin durumunuzda, derginizin matbaayla ilgilendiğini de göz önüne alırsak, esas beni aksi bir durum daha çok şaşırtırdı. Aslında diğer uygulamalar için yapılan anketlere baktığınızda, %90’ı değilse bile %60 kadarı derginin kendisini okumayı seçiyor. Eğer kitap satıyor olsaydım, benim için basılı verisyonu mu elektronik versiyonu mu olduğu fark etmezdi. Ayrıca belirtmemiz gerekir ki yazarlar kitaplarını basılmış bir şekilde kütüphane raflarında görmekten mutluluk duyuyorlar. İnsanların kâğıdı tercih ettiğini söyleyebiliriz, aynen sizin de anketinizde belirttiğiniz gibi, ben bunu elektronik medyayı 162

bly, because of the politics, because of the economy so they are countries which have to reinvent themselves and this is very good for printing and innovation. The customers I met here in Turkey are from several segments; we have books, commercial printers, direct mail, newspapers and so on. All they want is to do something more, they are all really open with what they are doing and they ask us how to improve it and how to combine traditional offset with digital. I would say that we have very very good projects in different markets. We are developing something new. I think there is a potential market here in Turkey. People are still printing a lot. But our target is to print together with them better. matbaa&teknik: I am aware that you are interested in electronic version and other smart solutions. What do you think about cross media? Is it a real business for all marketing activities? Manuel Cortizo: This is interesting because I am always considering this type of media for example smart phones. There is an epidemy in the market that all communication has to go through electronic media. This is one of the reasons why the print volume drops. In my opinion, if you do everything on paper, it is not good, if you do everything on electronic media, it is not good either. So, we have to find a combination, if you read around, you will see that 60-65% still prefer to have paper in their hands. When you go into internet, actually, being Spanish, I read Spanish newspaper every morning and sometimes you have a pop-up window coming up which I don’t want and I automatically close as most of the time it does not say anything to me. It’s becoming like a commodity and I can imagine that most of the people doing like me. We must think on cross media but most important to have to think on relevant information and the best way to communicate with the end user in deferent media. So how can we combine two worlds? This is our main question. As an example, there are several applications that when you order something from internet then you deliver it and this is it. Then the company tends to communicate with the consumer only through the web. But I don’t have a computer with me all the time, so they cannot reach me. The intention is to find how this kind of information can also be translated into paper and having the same information in different medias to a particular person. So basically you will be maximizing the information in different media, not only internet, not only paper but both. You can communicate with a customer on both platforms, this is it. For instance, if you buy a book and log into internet, similar books will appear as suggestions.” Why couldn’t we put in

ocak 2014 january

matbaa&teknik


teknoloji

da unutmadan eklerdim. Elektronik medya gelişmeye başladığında firmalar çok yoğun bir şekilde maliyetlerden kaçınmak için bu yöne geçtiler, bu şekilde bir anlamı oluyor. Ancak diğer yandan son kullanıcı işiyleiletişimi yitiriyorsunuz. Bu nedenle ikisinin kombinasyonuna devam etmeliyiz. Size göre %90’ın derginin kendisini okuması iyi bir şey; bu bizim için de iyi. Ancak elektronikten de tamamen kopmamalısınız çünkü bu çok iyi bir kombinasyon ve başarı garantili. matbaa&teknik: Sosyal medyayı da çapraz medya içerisinde değerlendiriyor musunuz? Manuel Cortizo: Evet, dünyadaki tüm firmaların twitter ya da facebook gibi sosyal medya hesapları var. Kendi web sayfanızı oluşturmak isterseniz, tüm web sitesi editörleri twitter, facebook gibi sosyal mecralara link veriyorlar. Şu anda sosyal medya gerçekten önemli, diyelim ki bir restorana gittiniz ve izlenimlerinizi sosyal medyadan paylaştınız, iyi ya da kötü bunu diğer insanlar sosyal medya sayesinde saniyeler içinde öğreniyor. Tüm büyük firmaların sosyal medya hesapları var. Artık genellikle pazarlama departmanının bir parçası olarak sosyal medya müdürü gibi pozisyonlar var, bu gibi pozisyonlar daha önceden yoktu. Sorunuzun yanıtına gelince; cevabı evet, sosyal medyayı etkinliklerimizi duyurmak için kullanabiliriz. matbaa&teknik: Eklemek istediğiniz bir şeyler var mı? Manuel Cortizo: İlk başta da söylediğimi yinelemek ve buna dikkat çekmek istiyorum: “Baskı artık ticari bir emtia değil, bir değer.” Bu değerle nasıl daha iyişeyler yapabileceğimizi düşünelim. Müşterilerle konuşalım. Müşteri üzerinde kafa yoralım, müşteri ne ister? Herkes bir müşteridir. Toplu üretim ve düşük fiyat politikalarından kurtulmamız gerekiyor ki maliyet etkin durumdan kurtulabilelim. Pazarda volümü kaybetmemek için fiyatların düşürüldüğünü gördük, ama esas sorun volümün sürekli düşüyor olmasıydı. Pazarı öldürmek ve hiçbir şey satmamak iyi bir yöntem… Daha sonra aklıma elektronik medyayı ve basılı medyayı kombine etme fikri geldi. Pazarda biri diğerinden daha iyi değil. En iyisi ikisinin kombinasyonu; gerçekten kaçamayız. Tek sorun müşterilerimizin nasıl satış yapacağı, müşterilerimize nasıl bir uyguluma ya da çözüm geliştirebiliriz ve onları nasıl daha fazla ürün sattırabiliriz çünkü sonuç olarak bu herkesin amacı. Artık “Ben bir baskıcıyım” demeyi aklımızdan çıkarmalıyız, esas konu; “Ben hizmet sunuyorum, siz ne isterdiniz? Size volümlerinize, uygulamalarınıza, değişken data ekleyerek ve daha çok satmanızı sağlayacak uygulamalar geliştirerek uygun çözümler sunabilirim. Herşeyden öte size mesajınızı geliştirerek bunu internette de yaymanızını

matbaa&teknik

the print version the first chapter or a promotion in the print version at the end of the book?”, we could add a QR Code and from everywhere after finishing the book we scan that code and we buy.. Cross media is right now is a must and we have to look at it. We have to combine the two worlds more and more. matbaa&teknik: For example we combined our publication in cross media area. Matbaa&Teknik is a magazine about printing technology, it has an electronic version as well, and we are in the Google Play and the AppStore too. Two weeks ago I made a survey with my readers, 90% said that they read our magazine on the hard copy, 5% said that they follow us on the social media with electronic version. I think that it is very small number. I guess this is not a success. Manuel Cortizo: In your case, considering that your magazine is focusing on printing, I’d be surprised if it happened the other way. Actually, when you look at the other surveys in other applications, not 90% but around60% prefers the hard copy. If I sell books, , for example, I want to sell books; it doesn’t matter if I sell the print version or the electronic one. We have also to say that authors get excited when they see their books printed in a shelf in a library. We could probably say that people prefer paper, as you mentioned in your survey, I would add without forgetting e-media. When the electronic media started developing, Companies just move massively into it to save cost, this somehow makes sense. But on the other hand, you lose communication with the end user and business. That’s why we have to keep the combination of both. For you, it is good that 90% prefer reading the hard copy; it is good for us as well. But you shouldn’t get rid of the electronic, because it is a very good combination and guarantee of success. matbaa&teknik: Do you consider social media within cross media? Manuel Cortizo: Yes, every company in the world has social media accounts such as twitter or facebook. If you want to create your own web page, all web page editors are offering link to twitter, facebook etc. Right now social media is really important, so you go to restaurant and if it’s good or bad in seconds everybody knows through social media. All of the big companies have social media accounts. Now there are positions like social media manager, usually part of marketing department, which did not exist before. And the answer is yes, we can use social media to promote our activity. matbaa&teknik: Would you like to add something else? Manuel Cortizo: I would like to highlight how I started the interview: “Printing is not a commodity anymore, it is a value.” Let’s think how to do things better with val-

ocak 2014 january

163


teknoloji

sağlayabilirim” diyebilmek. Bazen insanlar müşterinin ne istediğini unutma eğiliminde oluyorlar. Ve üretkenlikten, maliyetten ya da kaliteden daha fazla olarak müşterinin istediği ona hitap eden alakalı bir mesaj. Bu her birimiz için bir zorunluluk. İşleri daha iyi ve daha alakalı bir şekilde yapmaya çalışarak müşteriyle olabilecek en iyi şekilde iletişim kurmak. Türkiye ile ilgili olarak çok büyük bir potansiyel olduğunu söyleyebilirim. Önceden de belirttiğim gibi Türk insanları çok üretken. Türkiye’ye seyahat etmek hoşuma gidiyor. Bu seyahatlerin ardından bu misyon var, bence bu seyahatler hizmet dünyasının gelişimine yardım olacak ve daha da iyi hale getirecek.

164

ue. Let’s talk to the consumers. Let’s think on the consumer, what does the consumer wants? Everybody is a consumer We have to get rid of mass production and lower cost to avoid being in a cost-driven situation. We have seen in the market that in order to keep volume, prices were going down, but the problem is that the volume was continuing dropping… it’s a good method to kill the market and we don’t sell any value. Then I am thinking on how to combine the electronic media and the print media. In the market there is no one better than the other. The best is a combination of both; we cannot get rid of a reality. The only question is to think about how our customers sell, how we can have them developing an application or solution and how we can have them sell more because, at the end, is the objective of everyone. We have to forget to say “I’m a printer”, the point is; “I’m giving service, what would you like? I can offer you solutions for your volumes, your applications, adding variable data and developing an application which will help you to sell more… on top, I could offer you, to maximize the de message therefore I would do it also in the web.” Sometimes people tend to forget what the consumer wants… and more than productivity, cost or quality what the consumer wants is a relevant message which talks to him. This is the obligation of each one of us… try to do things better and relevant to communicate in the best way. About Turkey, I can say that there is a big potential. Turkish people are really inventive as I mentioned before. I am enjoying travelling to Turkey. There is this mission behind these travels, I think it is going to help to improve and make this service world better.

ocak 2014 january

matbaa&teknik



teknoloji

KBA Giderek Gelişen Ambalaj Piyasasındaki Varlığını Güçlendiriyor KBA Strengthens its Presence in Growing Packaging Market KBA-Flexotecnica ve KBAKammann, KBA Group’a katılıyor Koenig &Bauer Grubu, drupa 2012 ile dijital baskı piyasasına kendi ürünlerini kullanarak giriş yaptıktan sonra ciddi bir ilerleme kat ederek, bu alanda iki şirketi satın aldı ve ambalaj piyasasındaki yerini güçlendirdi. Bu segment, Çin, Hindistan, Brezilya ve Türkiye gibi hızla gelişen endüstriyel ülkelerde giderek artan kârlılık ve tüketim trendlerinden faydalanıyor. Online medyanın sürekli artan popülerliğinden de etkilenmiyor. KBA, Dresden yakınlarındaki Radebeul tabaka beslemeli ofset tesisleri ve Stuttgart’daki KBA-MetalPrint şirketi sayesinde karton ve metal ambalaj alanlarında uzun süreden beri piyasa lideri. KBA, Bad Oeynhausen, Almanya’daki Kammann Maschinenbau’nun hisselerinin çoğunluğunu satın alarak lüks şişe ambalaj ve diğer içi boş konteynerler piyasasına etkileyici bir giriş yaptı. Uzun süren görüşmelerden sonra Milano yakınındaki Tavazzano’da bulunan Flexotecnica isimli İtalyan baskı makine üreticisinin de yine hisselerinin çoğunluğunu satın aldı. Bu gelişmeler, piyasada zaten ciddi bir hakimiyeti olan baskı makine üreticisinin, esnek ambalaja yönelik temel baskı piyasasına girişini garantiledi. Önümüzdeki yıl, bu en genç iki KBA şirketinin adı KBA-Kammann ve KBA-Flexotecnica olacak. Her iki şirketin de geliştirme ve mühendislik, montaj, satış ve servis alanlarında 280’e yakın çalışanı var. Üretim alanında ise genelde dış kaynak kullanımı tercih ediliyor. Firmalar birlikte milyon Euro aralığında yıllık satışlara sahipler. Kuruluşun yönetim müdürleri Matthias Graf ve Dr Christian Maaß, KBA-Kammann’da %15 civarında bir hisseye sahipler. Şirketin 175 çalışanı var ve lüks cam konteynerlerin direkt olarak süslenmesinde kullanılan serigrafi sistemlerinde global piyasa lideri. Diğer

166

Flexotecnica’nın KBA tarafından devralınmasının ardından anlaşmadan memnun kalan yüzler. Smiling faces following the completion of the majority takeover of Flexotecnica by KBA. Flexotecnica by KBA. L-r: Claudio Bisogni, Costanza Cerutti, Dr Giancarlo Cerutti, Claus Bolza-Schünemann, Silvana Canette ve Adriano Canette

Following the entry into the promising digital print market at Drupa 2012 with an own product, the Koenig & Bauer Group has strengthened its footing in the broad, growing market for packaging with the acquisition of two companies in recent months. This segment benefits from increasing levels of prosperity, consumption and the trend towards self-service markets in rapidly expanding industrial countries such as China, India, Brazil and Turkey. It is not affected by the growing popularity of online media. KBA is the longstanding market leader in printing systems for folding carton and metal packaging with its sheetfed offset facility in Radebeul near Dresden and subsidiary KBA-MetalPrint in Stuttgart. KBA entered the expanding niche market for directly decorating luxury glass packaging and other hollow containers with the majority takeover of Kammann

KBA-Flexotecnica and KBAKammann join KBA Group

ocak 2014 january

matbaa&teknik


teknoloji

serigrafi sistemleriyle birlikte Kammann’ın esnek nakliye sistemleri de sıcak yaldız, inkjet ve diğer baskı sonrası işlemleriyle desteklenebiliyor. Şirket, Düsseldorf’daki plastik ve kauçuk ticari fuarı K’da ilk dijital çözümünü gözler önüne serdi. Direkt olarak süslenen cam konteynerler, genelde kozmetik, parfüm ve gazlı içecekler için kullanılıyor. 1955 yılında kurulan Kammann 2012 yılında 30 milyon euro’dan fazla yıllık satış gerçekleştirdi. Yaklaşık 100 çalışanıyla, geleceğin KBA-Flexotecnica’sı, esnek ambalaj malzemelerine baskı için flekso baskı makineleri geliştiriyor, üretiyor, dağıtıyor ve servis hizmeti sunuyor. Şu ana kadar kaynakların sınırlı olması şirketin büyümesi önünde bir engel olmuştu. KBA-Flexotechnica’nın Grubun global satışlarına ve servis ağına entegrasyonu sayesinde daha ileri büyüme imkânları sağlanabilecek. KBA, şirketi Turin yakınındaki Casale Monferrato’da bulunan Officine Maccaniche G. Cerutti (OMGC)’den devraldı. OMGC firmada %5 oranında hisseye sahip olmaya devam edecek. Şirketin kurucu ailesinin bir üyesi olan Adriano Canette bu hissenin sahibi olacak. KBA-Flexotecnica ise daha önceki yönetim müdürü Claudio Bisogni tarafından yönetilecek. Her iki taraf da satın alma fiyatını basına duyurmamaya karar verdi. KBA, niş piyasalara yönelik ürünlerinin çeşitliliğini arttırarak, medya odaklı baskı segmentlerinde internet dolayısıyla azalan iş hacmini telafi etmeyi umuyor.

Maschinenbau in Bad Oeynhausen, Germany, concluded at the beginning of September. Following a long period of negotiations, the majority acquisition of Italian press manufacturer Flexotecnica based in Tavazzano near Milan was finalised in early December. This paves the way for the broadly-positioned press manufacturer into the key print market for flexible packaging (especially films). Next year the two youngest KBA subsidiaries will be renamed KBA-Kammann and KBA-Flexotecnica. Both companies have a total of some 280 employees in development and engineering, assembly, sales and service, while most of the manufacturing activities have been outsourced. Together the firms generate annual sales in the mid-double-digit million euro range. The enterprise’s acting managing directors Matthias Graf und Dr Christian Maaß continue to hold a 15% stake in the future KBA-Kammann. The company has 175 employees and is the global market leader in screen printing systems for directly decorating luxury glass containers. Along with the predominant screen-printing systems, Kammann’s flexible transport systems can also be equipped with hot-stamping, inkjet and other decorating processes. The firm recently presented its first digital solution at K, the trade show for plastics and rubber in Düsseldorf. Directly decorated glass containers are mainly used for cosmetics, perfume and spirituous beverages in the top price class. In 2012 Kammann, which was founded in 1955, generated annual sales of over €30m ($39m) and posted a net profit. With approx. 100 employees the future KBA-Flexotecnica develops, builds, distributes and services flexo presses for printing on flexible packaging materials. In 2012 the enterprise generated annual sales of approx. €36m ($49m) in Europe and in some overseas markets, and posted a pre-tax profit. Until now limited resources have curbed the mid-size firm’s growth. KBA-Flexotecnica’s integration into the Group’s global sales and service network will open up favourable prospects for further development. KBA took over the company from Officine Meccaniche G. Cerutti (OMGC), the previous majority stakeholder based in Casale Monferrato near Turin. However, OMGC will hold a 5% stake in the firm. Adriano Canette, a descendant of the founding family working in the company, remains a shareholder with 5%. KBA-Flexotecnica will be run by its previous managing director Claudio Bisogni. Both parties have agreed not to disclose the purchase price.

Flekso baskı makineleri üzerinde basılan tipik ambalaj örnekleri. Typical examples of packaging which are printed on flexo presses.

matbaa&teknik

By expanding its product line-up for previously unaddressed growth markets KBA is countering the shrinking business volume in media-orientated print segments, such as magazines, catalogues and newspapers, affected by the advance of internet consumption.

ocak 2014 january

167


teknoloji

Uteco Onyx SIL Flekso Baskı Makinesi Uteco Onyx SIL Flexo Printing System

Taner Çelik / Uteco Group Türkiye Onyx SIL, Uteco’nun Onyx serisi adı altında üretmekte olduğu merkezi tamburlu flekso baskı makinelerinin “stack” şeklinde üretilmiş olanlarına verilen addır. Onyx baskı ünitelerinin bağımsız hale getirilmiş şekli olarak da düşünülebilinir. İstenilen adete göre baskı ünitesi eklenebilen Onyx SIL serisi, tamamen dişlisiz ve servo motorlu halde üretilmiş olup, baskı merdaneleri karşısında presör merdanelerle çalışan ve ünitelerin kendi aralarında elektronik olarak bağlantı kurduğu, aniloks ve klişe mandrellerinin de bağımsız servo motorlar ile donatılı olduğu, ileri teknoloji ve son jenerasyon baskı makinesi olarak algılanmalıdır. Hızlı iş değişimi sağlanabilmesi açısından, için tüm klişe ve aniloks mandrelleri sleeve sistemli olarak üretilmektedir.

Taner Celik / Uteco Group Turkiye Onyx SIL is the Stack in line version of the UTECO Onyx range, and then characterized by individual printing units of the type Onyx flexographic printing press. The machine, which can have an “n” number of colors, is totally gearless motors with individual press counterprinting cylinders linked in electrical axis between them, and by servo motors on the axles of plate mandrels (in direct drive) and anilox mandrels too. Both plate cylinders and anilox ones are in sleeve version to ensure the quick change between jobs.

Bu makine, her ne kadar kağıt, karton ve alüminyum basımında kullanılmak üzere tasarlanmış olsada, sıvı yiyecek ve içecek ambalajları için etiket ve özel alüminyum laminasyonlu malzemelerin basımı içinde kullanılmaktadır.

The machine can be used to be equipped with different systems of air-drying or UV-lamps or the combination of the two systems on the same groups.

168

This machine is mainly used for printing on paper, cardboard and aluminum but also for printing labels and laminated materials with aluminum for packaging of certain foods or juices.

The in-line rotogravure units are very frequent to

ocak 2014 january

matbaa&teknik


teknoloji

Hava veya UV kurutma sistemleri ile donatılabilen Onyx SIL serisi, ayrıca tüm gruplarda bu iki sistemin kombine edilmiş şekliylede kurutma yapabilecek şekilde üretilebilmektedir. In-line rotogravür üniteleri ile desteklendiğinde, baskı, lak sürme, tutkal kaplama veya in line laminasyon gibi uygulama yapma olanaklarıda sağlamaktadır. Ana Opsiyonlar Viskosimetre Otomatik Yıkama Sistemi Makine çalışırken, devre dışı olan diğer ünitelerin bir sonraki işe hazırlanabilmesi Renkler arasında otomatik register kontrol sistemi Ön ve arka baskı gözetimleri için video kamera sistemleri İş başlangıçlarında, otomatik baskı hassasiyet ayar sistemi Ön ve arka yüze baskı imkanı Elektrikli, termal yağlı, buharlı, veya gazlı kurutma sistemleri LEL kontrollü, motorlu resirkülasyon sistemi Çözücü ve Sarıcı bobin stand tiplerinde geniş seçenek Basılı bobin veya bobin göbeklerinin yönetimi için Logipack ® Rulodan tabaka kesimine olanak sağlayan inline dilme sistemi In line kalıplı kesim sistemi (die – cut) Teknik Özellikler Baskı Eni: 600 – 1400 mm Min. Baskı Aralığı: 290 mm Max Baskı Aralığı: 800 mm Hız: 400 m/dk

lacquering or painting in line with the printing but also for coating adhesives to achieve in-line laminating. Main Options: Viscometers AutoWashing Machine (SprintWash) Preparation of unit color not used while the machine is running automatic control register between colors Videocameras for viewing the front and back of the print Automating printing pressure in startup Possibility to print front and back Drying sources as electrical, thermal oil, steam, gas recirculation motorized with LEL control Wide choice in the type of unwinding and winding Logipack for the management of the printed reels and reel’s cores. Slitting inline versions for roll-to-sheet In line die - cutters Technical Specifications: Printing width : 600/1400 (mm) Repeat min. Printing: 290 (mm) Repeat Max Printing : 800 ( mm) Mechanical speed : 400 (m / min)


yatırım

Yedi Yıl Matbaası Zengrun’u Seçti Ünal Çiçek: “Taslama işleri için sitenin dışına işler gönderildiğini gözlemledik. Birkaç tane iyi taslama makinesi olan firma var; ancak onlar sadece kendi işlerini yapıyorlar. Bu sebeple site içindeki meslektaşlarımı da hizmet verebileceğiz.” Yüzyıl Matbaacılar ve Ambalajcılar Sanayii Sitesinde faaliyetlerine devam eden 7 Yıl Matbaası, yatırımlarını Zengrun taslama makinesi ile sürdürdü. Matbaanın kurucusu Ünal Çiçek ile hem yeni yatırımlarını hem de matbaanın üretimve hedeflerini konuştuk: matbaa&teknik: 7 Yıl Matbaası olarak öncelikli hedefiniz nedir? Ünal Çiçek: Matbaamız üç buçuk yıl önce kuruldu. Hem matbaa alanında faaliyet gösteriyoruz hem dijital yatırımımız var. Bundan sonra da özellikle dijitale yatırım yapmak istiyoruz. Yaklaşık 20 personelle hizmet veriyoruz. Dijitalde tabaka baskı için kullandığımız Canon ve ayrıca iç ve dış mekan baskı için HP’nin Latex makineleri yatırımı yapmıştık. Dijitale yönelmemizin sebebi matbaada artık kârlılığın azalmış olması ve farklı işler yapabileceğimizi düşünmemizdi. Matbaada da mümkün olduğunca kurumsal firmalarla çalışmaya özen gösteriyoruz. Çalıştığımız firmaların %99’u kendi sektörlerinde ilk üçte. Burada hizmeti ön plana çıkartmaya çalışıyoruz. Zaten artık iyi yatırım yapan her matbaa çok kaliteli ve hızlı baskı yapıyor. Biz müşterilerimiz için danışman gibi yaklaşıp kendi fikir ve tecrübelerimizi de ortaya koyarak onlara faydalı olmaya çalışıyoruz. matbaa&teknik: Müşterileriniz sizden ağırlıklı olarak hangi ürün gruplarını talep ediyor? Ünal Çiçek: İlk başlarken bir alana girip orada uzmanlaşmayı düşünüyordum. Başladıktan sonra ise sadece ambalaj yapamayacağımızı anladık. Şimdi ise mümkün olduğunca her işi yapmaya çalışıyoruz. Kendi kapasitemize uygun işleri almaya çalışıyoruz. Çok büyük ebat olmadığı sürece ambalaj, ticari butik ve düşük tirajlı baskılara odaklandık. Ayaklı stand, dönkart gibi sıvamalı işleri de çok yapıyoruz. Dijitalde de mümkün oldukça değişken datalı, matbaada yapılamayan, şifreli, numaratörlü, barkodlu ve benzeri işleri yapmaya çalışıyoruz. matbaa&teknik: Zengrun’a gelelim, taslama makinesi yatırımı ile ne hedeflediniz? Ünal Çiçek: Söylediğim gibi elimizde çok sayıda sıvamalı

170

ayaklı stant, dönkart işleri var, bu nedenle taslama makinesini aldık. Bunun dışında da sitede çok düzgün taslama makinesi olmadığını fark ettik. Taslama işleri için sitenin dışına işler gönderildiğini gözlemledik. Birkaç tane iyi taslama makinesi olan firma var; ancak onlar sadece kendi işlerini yapıyorlar. Bu sebeble site içindeki meslektaşlarımı da hizmet verebileceğiz. matbaa&teknik: Peki, Niçin Zengrun? Ünal Çiçek: En önemli sebebimiz iyi servis. Avrupa’da daha kaliteli makineler var, fuarda da bunlara baktık. Ancak başka hiç kimseyle görüşmedik. Bizim için burada Aras Grup’un hizmeti önemli. Bir sorun olduğunda telefon ediyoruz ve hemen ilgileniyorlar. Distribütörün gücü bizi bu tercihi yapmamızda cesaretlendirdi. matbaa&teknik: Dijitalin üzerinde ağırlıklı bir şekilde duruyorsunuz, dolayısıyla siyah-beyaz, renkli ve lateksle beraber birçok alanda çözüm sunabilecek bir makine parkuru kurmuşsunuz. Ünal Çiçek: Aslında ilk başta lateksi küçük adetli işlerimizi çözmek için almıştık. 150 cm genişliğindeki bu HP bobin makinemiz hem iç mekan hem dış mekan aynı anda basabilme yeteneğine sahip. Dış mekanda

ocak 2014 january

matbaa&teknik


yatırım

herhangi bir laminasyona da ihtiyaç duymuyor. Ayrıca sağlık açısından bir tehdit oluşturmadığı için iç mekanda da kullanılabiliyor. Az adetli afiş işleri geldiğinde kolaylıkla halledebilmek için bu makineyi satın aldık. Ancak sitede de böyle bir boşluk varmış, şimdi neredeyse en çok çalışan makinemizin o olduğunu söyleyebilirim. Kurumsal firmalarla da çalışmaya başladık. Böyle bir makinemiz olduğu duyulunca da müşteriler tabakada yaşadığı sorunları yaşamadan kısa tirajlı işlerini bize aktarmaya başladılar. Daha çok sözleşme, çok sayfalı zımbalı işler, değişken datalı işler, barkodu olan işlere yöneldik. matbaa&teknik: Siz kaç senedir matbaacılık işinin içindesiniz? Ünal Çiçek: 1991 yılında başladım. Bu işe girmem tamamen tesadüf oldu. Büyükçekmece’de bir radyoda yöneticilik yapıyordum, orada bir arkadaşım “Büyükçekmece İş ve Meslekleri Rehberi” isimli bir rehber yapma teklifiyle geldi. Bu fikir bana cazip geldi ve bu rehberi yaptık. Bunu tamamlamak 1,5-2 yıl kadar sürdü. Bu işi iyi organize ettik ve de iyi tuttu. Bir benzerini Silivri ilçesi için de yaptık. Bu esnada reklam toplamak için gittiğimiz müşteriler bizden matbaa, kartvizit ve broşür gibi işler de talep ediyorlardı. Buradan sonra bir baktık ki matbaa işine başlamışız. Yaklaşık 9 yıl boyunca Büyükçekmece’de faaliyet gösterdik. Orada daha çok belediyelerin işlerini yaptık. Faaliyet raporlarının hazırlanması, fotoğraflanması, röportajların yapılması ve baskı hatta kimi zaman da dağıtımı işlerini yapıyorduk. Sonra önemli bir matbaamızda 7 yıl çalıştım ve ardından 7 Yıl Matbaasını kurdum. Üniversitede

matbaa&teknik

işletme okurken hiç hayalimde olmayan bir mesleğin içine girdim. Özellikle iyi müşterilerle çalışıyor olmamız da ayrı bir zevk veriyor. Örneğin, Garanti Bankası’nın Bonus kısmı, DİMES Meyve Suları, Hayat Grubu, Molfix, Molped ve Bingo grubu müşterilerimiz arasında. Bu müşterilerimizin hem yurt içi hem de yurt dışı işlerini yapıyoruz. Doğtaş Mobilya ile çalışıyoruz, özellikle onların matbaada çok maliyetli olan bir etiket işleri var, onu dijitalde çözüyoruz. Penti İç Giyim ile çalışıyoruz. DeFacto ile yeni başladık. Romanson saatlerinin işini yapıyoruz. Bir ajans aracılığıyla Kütahya Porselen’in kataloglarını yapıyoruz. Bu müşterilerimizin yüksek kaliteli işleri işimizden zevk almamızı sağlıyor. matbaa&teknik: Peki matbaacılıkta geleceği nasıl görüyorsunuz? Ünal Çiçek: Ben şu anda matbaa işinde atılım için çok bir kapasite olduğunu görüyorum. Benim canımı en çok acıtan şey bu… Belli bir dönemde aşırı miktarda ofset makine girişi olmuş ama pazar o kadar büyümediği için herkesin elinde iyi makine parkurları var ama müthiş bir kapasite boşluğu var. Ayın bir haftası çok yoğun çalışıyorlar ama ayın üç haftası yarım kapasiteyle çalışınca çok verimli bir yatırım olmamış oluyor. Sektörde bunun getirdiği bir rekabet var, bundan dolayı da fiyatların çok aşağılarda olduğunu düşünüyorum. Eskiden %50 ya da %30 kârla çalışılırken şimdi %10 kârı yeterli buluyoruz. Bir de fiyatlandırma ile ilgili bir sıkıntı var bence. Bana maliyet yapmayı bilmiyormuşuz gibi geliyor. Teknolojiye yatırım yapanların gelecekte de ayakta kalacağını düşünüyorum.

ocak 2014 january

171


yatırım

Azim Ofset’in Tercihi Guowei Adem Keser: “Mitra firmasını güvenilir ve servis yönünden tecrübeli olmasından dolayı tercih ettik. Gouwei bıçağını makine parkımıza dahil ederken bu açıdan hiçbir tereddüt yaşamadık.” 2000 yılında Muğla’da kurulan Azim Ofset Matbaacılık, tecrübesini en son teknoloji ile donatarak tasarım, baskı öncesi, baskı, baskı sonrası aşamalarda kalite ve üstün hizmet anlayışıyla her türlü matbaa işlerinde deneyimli kadrosuyla özel çözümler sunuyor. Şirket yöneticisi Adem Keser, “Yeni kuşaklara emanet edilen bu sanatı hem mektebiyle hem de piyasa tecrübesiyle bu yıllara kadar taşımayı başardık. Kendini geliştiren, teknolojiyi takip eden ve müşteri memnuniyeti ile Türkiye’ye ve yurt dışına yaptığımız çalışmalarla sektörde saygın bir matbaa olarak yer edindik”, diyor ve ekliyor: “Geniş makina parkurumuzla ve profesyonel kadromuzla tüm siparişlerini kendi bünyesinde üreterek, kaliteyi ucuza mal edip, 7 gün 24 saat çalışarak zamanında yapılan teslimatlarla müşterilerimizin memnuniyetini kazanarak saygınlığımızı artırdık.”

172

Grafik tasarımdan mücellite kadar tüm üretim hattını bünyesinde barındıran Azim Ofset, ticari bir matbaa ve geniş bir makine parkına sahip. Dijital ve ofset baskı makineleri ile hidrit bir yapıya sahip olan matbaa son olarak Mitra A.Ş tarafından temsil edilen Guowei 78 S bıçak yatırımı gerçekleştirdi. Yatırım ile ilgili olarak bilgi veren Keser, Mitra A.Ş:’nin güvenirliliğine dikkat çekiyor: “Mitra firmasını güvenilir ve servis yönünden tecrübeli olmasından dolayı tercih ettik. Gouwei bıçağını makine parkımıza dahil ederken bu açıdan hiçbir tereddüt yaşamadık. Makine, zaten malzeme olarak çok kaliteli parçalar kullanılarak imal edilmiş. Bu yatırım ile ilgili olarak başta Mitra A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Bozoğlu’na olmak üzere bize bu yönde destek olan Hasan Üstgül’e Azim Ofset olarak çok teşekkür ediyoruz.”

ocak 2014 january

matbaa&teknik


yatırım

Tunç Matbaacılık Grafim İçin Canon’u Seçti Tuğba Tunçbilek Arıcı: “Ancak bizim için dijitalde istediğimiz fiyat aralığında en kaliteli makine, diğer rakiplerin içinde Canon’du. Çünkü baskı kalitesi gerçekten çok iyi.” Basım endüstrimizin önemli ve köklü matbaalarından biri olan Tunç Matbaacılık, Grafim markası ile 1996’da başladıkları dijital baskı merkezi işini, Canon ile güçlendirdi. Şirketin Merter’deki yeni dijital baskı merkezi şimdi nihai kullanıcıya da açık. Tunç Matbaacılık Ticari Grup Direktörü Tuğba Tunçbilek Arıcı, 80 kişilik bir ekibe sahip olan Tunç Matbaacılığın konvansiyonel alandaki makine gücünü dijital baskı imkanları ile entegre ederek B2B ve B2C müşterilerine sorunsuz ve mükemmel çözümler ürettiklerini, anlatıyor: matbaa&teknik: Piyasanın en çok tanınan matbaalarından birisiniz ve ciddi bir konvansiyonel matbaacısınız. Dijitale neden yöneldiniz? Tuğba Tunçbilek Arıcı: Biz ilk dijital baskı yatırımımızı 1996 yılında Fransız makinesi olan MGI ile yapmıştık. Carrefour’da minik bir dijital baskı merkezi kurmuştuk. Ardından 1997 yılında Xerox’tan ilk büyük siyah-beyaz makinemizi aldık. Sonra da 2000’lerin ortalarına doğru DC 5000’imizi aldık. O makineyi 7 sene kullandık. Son olarak da Canon yatırımımızı yaptık. Dijitalin bugünlere geleceğini az çok tahmin ediyorduk. Bu tarihe kadar dijital baskı makinemizi sadece kendi müşterilerimiz için kullanıyorduk. Bu sene perakendeye de açtık. Dijital baskı merkezi olarak perakendede de büyümek istiyoruz. Bunu da en iyi Canon ile yapabileceğimize karar verdik.

İki tip müşteri belirledik; B2B müşterilerimiz kapsamında kendi müşterilerimize ve yeni müşterilere Grafim’de hizmet vermeye devam ediyoruz ve bir de çevremizde bulunan direkt basım merkezimize gelip işini yaptıran ve bekleyip teslim alan B2C müşteriler. matbaa&teknik: Aslında burada en önemli şey entegrasyon. Konvansiyonel ve dijitali bir araya getirerek işinizi farklılaştırabiliyor musunuz? Tuğba Tunçbilek Arıcı: Kesinlikle evet. Biz aslında bir adım önde başladık ve bir sürü makine almak zorunda değildik. Çünkü bizim mücellithane parkımız çok geniş. Birçok manuel ve otomasyonlu baskı sonrası makine zaten mevcut. Kısacası mücellithanemizi de çok rahatlıkla kullanabilir hale geldik. Bu da Grafim’i yatırım açısından bir hayli öne geçirdi. matbaa&teknik: Hali hazırda bir altyapı ve bilgi birikiminiz var. Yatırım kararı alırken Canon’u ön plana çıkaran ne oldu? Tuğba Tunçbilek Arıcı: O fiyat aralığında ofset baskıya en yakın ve en kaliteli olan makine bize göre Canon’du. Biz şu an için Indigo ya da iGen yatırımı yapmak istemiyoruz. Elimizdeki küçük ebatlı ofset makinelerimiz onlardan çok daha hızlı ve çok daha ucuza basabiliyor. Ancak bizim için dijitalde istediğimiz fiyat aralığında en kaliteli makine, diğer rakiplerin içinde Canon’du. Çünkü baskı kalitesi gerçekten çok iyi. Kuşe kağıda, birinci hamura ve kartona basıyoruz ve neticede istediğimiz renkleri alabiliyoruz. Bu bizim için önemliydi. Yatırım maliyetini ön planda tuttuk ama bence üretim maliyeti de ideal. Biz şirket olarak ofsette kaliteli işler basarız ve dijitalde de kaliteli işler basan bir firma olmak istiyoruz. Ayrıca Som Kağıt’ın baskı altı malzemelerine kapak veya etiket basabiliyoruz. Değişik baskı altı malzemelere dijital basabiliyoruz. matbaa&teknik: Web2Print çözümünüz var mı? Tuğba Tunçbilek Arıcı: 3 senedir Web2Print çözümümüz var. B2B müşterilerimize kullanıyoruz. Müşterilerimizin kendilerinin portalları var ve işlerinin otomatik siparişlerini oradan verebiliyorlar. Şimdi Grafim ile birlikte yeni yapılanan web sitemizde bunu yılbaşından sonra B2C’ye de açacağız, şu anda girişleri yapılıyor. Açıkçası Canon’a oradan da iş bekliyoruz. 2014’ün ilk aylarından itibaren internet üzerinden de böyle bir hizmete başlayacağız.

matbaa&teknik

ocak 2014 january

173


yatırım

İzmir Özden Ofset’e Guowei 115S Kuruldu Mehmet Özden: “Avrupa menşeeli kağıt kesim makinelerine göre ciddi fiyat avantajı bulunan Guowei, diğer Çin üretimi makinelere göre de kalitesi ve servis avantajları ile ilgimizi çekti.”

1967 yılında 40 metrekare alanda kurulan İzmir Özden Ofset, şuan Kemalpaşa Organize Sanayi bölgesinde 4 bin 500 metrekarede hizmet veriyor. Matbaanın ana iş kolu yayıncılık ve ambalaj. Matbaa yöneticisi Mehmet Özden, bölgedeki üretim imkanlarını ve pazarın durumunu şöyle değerlendiriyor: “Ege bölgesi ve İzmir olarak ele aldığımızda matbaacıların çok dar bir pazar içinde çalıştıklarını, söyleyebilirim. Bunun sonucu olarak üretim düşük kârlılıkla yapılıyor. Ayrıca çok renkli makinelerin pazarımıza çok hızlı girmesi sonucunda zaten dar olan pazarda iş imkanları daha da azalıyor. Bunun sonucunda yatırımlarını tamamlamış olan meslektaşlarımız, farklı sektörlerde yeni arayışlar içine giriyor.”

“Sayın Ömer Bozoğlu ve firması Mitra ile uzun yıllardır dostluklarımız ve ticari alışverişimiz devam etmektedir, kendilerinin bizlere göstermiş olduğu yakınlık ve işlerindeki titizlikten dolayı öncelikli tercihimiz olmuştur. Avrupa menşeeli kağıt kesim makinelerine göre ciddi fiyat avantajı bulunan Guowei, diğer Çin üretimi makinelere göre de kalitesi ve servis avantajları ile ilgimizi çekti ve bu sebeplerle tercih ettiğimiz bir marka olmuştur.”

Özden Ofset, geniş bir makine parkurunu sahip. 70 x 100 Cron Termal CtP kullanan matbaanın baskı bölümünde 4 renkli 70 x 100 Komori, 5 renkli 64 x 90 Miller ve 50 x 70 pompalısı bulunan matbaanın baskı sonrası bölümü oldukça geniş. Son olarak Mitra A.Ş tarafından temsil edilen Guowei, bıçak yatırımı yapan Mehmet Özden, makinenin fiyat, kalite ve servis avantajlarına dikkat çekiyor:

174

ocak 2014 january

matbaa&teknik


yatırım

Nar Matbaacılıktan Ronan Giyotin Makinesi Yatırımı Nar Matbaacılık Etiket, yeni yatırımını Ronan Giyotin Makinesiyle yaptı.

Nar Matbaa Etiket firma sahibi Taşkın Kocabıyık, “Bünyemizde bulunan makine parkurumuza bir diğerini eklerken daha önce de olduğu gibi Ronan Makine kalitesini, teknik servis hizmetini ve yedek parça garantisini baz aldık. Ronan Giyotin’in çalışmalarımıza gerekli olan katkıları gerek kolay çalışma şekli, gerek emniyetli kullanım özellikleriyle yapacağına inanıyoruz. Daha önce Ronan Makine ile işbirliği kurduğumuz ve buna Ronan Giyotini de eklediğimiz için mutluyuz” diyerek yeni yatırımıyla ilgili düşüncelerini dile getirdi. Ronan Makine yetkililerinden Erdal Güneş ise, “Sektördeki matbaa makinelerimize bir diğerini daha eklediğimiz için mutluluk duyuyoruz. Matbaa makinelerinde tercih edilen bir firma haline gelmemizde makinelerimizin kalitesi, Avrupa standartlarında ürünler olması,

matbaa&teknik

yedek parça garantisi ve güler yüzlü hizmet sunmamızın katkıları vardır. Her zaman kullanıcıya yardımcı olmayı, iyi makinelerle iyi işler çıkarmayı hedefledik. Ronan Giyotin’de kolay kullanım menüsü, dijital göstergesi, hafıza kaydı özelliği, ful havalı tablası, bıçak değiştirme işleminin kolay ve güvenli olması, hareketli kâğıt siperleriyle çarpık kesim olayını önlemesi, güvenlik için fotoselli emniyet tertibatı, 1 yıl boyunca ücretsiz yedek parça garantisi ve teknik servis hizmetiyle kullanıcıya her türlü kolay kullanım imkânı da sunması bu makinenin tercih edilirliğini artırmaktadır. Matbaa sektörüne makine konusunda Ronan Makine ayrıcalığını tercih ettikleri için teşekkür ediyoruz” diyerek Ronan Makine’nin sektörde tercih edilmesinden dolayı duyduğu mutluluğu belirtti.

ocak 2014 january

175





Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.