Martı Dergisi - Haziran 2012

Page 50

martı* haziran 2012

Bir gün, genç ve hevesli bir müzisyen adayı olan Marin Marais, bir dost tavsiyesi üzerine Sainte-Colombe’un kapısını çalar ve kendisine ders vermesini ister. Usta sanatçı genci önce reddeder, ancak ısrarı üzerine belli sınırlar içinde hocalık yapmayı kabul eder. Ve ilk günden itibaren genç öğrencisiyle, müziğini, sanatını, yeteneğini satmayacağı, bir başka deyişle sarayda çalmayacağı konusundaki beklentisini de paylaşır. Ancak, günümüzde de rastlandığı üzere, hırs dolu genç adam hocasından aldığı derslerle kendisini geliştirecek, kızlarından biriyle (Madeleine ile) aşk yaşamaya başlayacak ve fakat bir süre sonra Sainte-Colombe’un ilkelerine ihanet etmekten geri durmayacaktır. Parayı, kolay yolu ve saray hayatını seçen Marais, hem Madeleine’e acılar yaşatacak, hem de tercih ettiği yolda giderek yozlaşarak sanatını icra edecektir. Tavizsiz Bir Tavır Almak Kolay Mı? Başta da belirttiğimiz gibi, yaklaşık 200 yıl önce yaşamış bir sanatçının tercihleri ve hayat karşısındaki tavrı üzerinde gelişen film, temel mesajıyla, bugünün insanına ve ahlaki tercihlerine de atıfta bulunuyor. Bir bakıma, yaşama nasıl bir anlam vereceğimizle ilgili bir film olan “Dünyanın Tüm Sabahları”, ne için yaşadığımız veya çalıştığımızı, sanatı neden ve kim için yaptığımızı açık ve etkili şekilde sorguluyor. Bu çerçevede kendimize de sorular yöneltiyoruz doğal olarak: Marais’nin tercih ettiği para-şöhret yolundan hangimiz bu kadar rahat kaçabilirdik? Hangimiz sadece ilkelerimizin peşinden bu kadar rahatça gidebilir ve tavizsiz bir tavır alabilirdik hayatın içinde?

50


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.