prestijli projeler
Yoğun bir iş gününün yorgunluğunu nasıl atıyorsunuz?
Sosyal hayatımda tamamen eşime teslim oldum. Hafta içi bir işkoliğim, hafta sonları sadece aileme aitim. Onlarla eğlenceli etkinlikler yapmayı, birlikte at binmeyi ve sosyalleşmeyi çok seviyorum. Hafta sonu akşam yakın dostlarımızla birlikte olmayı ihmal etmiyorum. Fakat iş hayatının yoğun temposunu atabilmem pek mümkün olmuyor. Çünkü bu tempo benim hayat stilim.
Su an firmamız milli anlamda dünyada tek olabilecek ve 14 ülkenin onayladığı standartlarda sağlık bakanlığında tele radyoloji projesini başarılı bir şekilde hayata geçirdi. İşimi düşünmeyi, yeni iş alanları yaratmayı çok seviyorum. Boş vakitlerimde mutlaka ekibimle bir araya gelip hayallerimi ve geleceğe nasıl baktığımı konuşmayı çok seviyorum. Hayallerimiz ortak olunca başarı çok daha çabuk geliyor çünkü. Ancak hafta içi toplantım varmış gibi takvimimde hatırlatmalarımda kendim için ayırdığım spor vaktim var. Sıklıkla haftada en az üç gün mutlaka yüzerim. Yüzerken de işlerle ilgili mutlaka aklıma yeni bir fikir gelir.
İş hayatında hayranlık duyduğunuz, takdir ettiğiniz isimler…
İş hayatında Ferit Şahenk ve Hüsnü Özyeğin'i çok beğenirim.
En büyük idealiniz neydi iş hayatına adım atarken? O idealinize ulaştığınızı söyleyebiliyor musunuz bugün?
En büyük idealim bulunmuş olduğum bilişim sektöründe tercih edilen bir şirket olmaktı ve şu an bunu başarmak üzereyim. Diğer idealim bilişim sektöründe kazanmış olduğum başarıyı farklı sektörlerde de kazanarak bir holding çatısı altında toparlayabilmek.
İş hayatındaki en büyük korkunuz nedir?
Korkularım aslında yok, hiçbir zaman “keşke” dememeye çalıştım. Mazeret üretmek en son aklıma gelen şeydir. Bazen iş hayatımda çok kötü şeyler yaşadım ama hayatımda hiçbir zaman korku olabilecek şeyler veya olumsuzluklar hayata negatif bakmamı sağlamadı. Bardağın dolu tarafına bakmayı öğrendiğim çocukluk günlerimden beri her şeye olumlu baktım ve mutlu oldum.