Türkmenler ve irak Erşat Hürmüzlü

Page 63

Davanın özü ve kaynağı, Irak toprakları içinde yaşayan milli topluluk tarafından oluşturulduğuna göre, görev ve örgütlenme zaruretinin de Irak toprakları içinde yaşayan halkımızın baş meselesi olduğu muhakkaktır. Gelecekte hedeflenen demokratik, özgür, insan haklarına saygılı uygar bir ülke olarak görmek istenen Irak’ta, Türkmenlerin örgütlenmesi medeni çizgiler içinde politik, kültürel ve sosyal yönlerden olacaktır. Irak Türkmenlerinin doğal haklarını koruyan ve savunan siyasi ve kültürel teşekküller demokratik bir platformda çalışmaya başlayacaktır. Ancak yaşadığmız şartlarda, zulüm ve istibdat altında yaşayan öbür Irak halkları gibi Irak Türkmenleri de bu doğal haklardan mahrum yaşadılar. Muhalefetin Irak dışına kaydığı ve totaliter baskı rejiminin hüküm sürdüğü sıralarda medeni çizgilerde bahsi geçen teşekküllerin çalışmasının doğal olarak imkansız, azından çok zor olduğu meydanda idi. Sınırlı biçimde yeraltı çalışmalarının yapıldığı bu ortamda bütün siyasi ve etnik kitleler ayni kaderi paylaşmakta idiler. Onun için ciddi bir Türkmen teşekkülünün hakiki anlamda milli davalarına sahip çıkıp bu çizgileri savunması imkan dışına çıkmıştı. Bunun alternatifi, iki ana öğede görüldü: Davayı yaşatma ve Çözülmeme. Davayı yaşatmak, gizli faaliyetlerle de mümkün olduğu gibi imkan dahilinde olan sınırlı imkanlardan faydalanmak yoluyla olmakta idi. Buna göre imkanların müsait olduğu ölçüde halk konseyleri toplantılarında, Irak Türkmenleri temsilcilerinin bir kısmı her tehlikeyi göze alarak Türkmenlerin benlik sorununu dile getirmekte ve Irak Türkmenlerinin birinci sınıf vatandaş olarak yaşama haklarını savunmaktan geri kalmadılar. Sınırlı bile olsa, bu çalışmalara vakıf olan halk kitleleri ve gençlik, bir inanç tazeleme hamlesine girerek davayı yaşatmak için küçük guruplar halinde iletişimi sağlayarak memleket sorunlarının tartışıldığı bazı ekip çalışmalarını yapmaktadırlar. Dışarıda olan muhalefet ve direniş guruplarının en büyük sorumluluğu bu kitlelere moral pompalamak ve hissi bağları devam ettirmek olmuştu. Yurt içindeki kitlelerin en önemli görevlerinden biri de dayanışmayı sağlamak , korumak ve çözülmeye engel olmaktır. Bunu en iyi şekilde yaptıklarını da söyleyebiliriz. Irak Türkmenlerinin tarihi, bu konunun her zaman başarıyla işlendiğini ve çözülmeye hiç bir zaman fırsat verilmediğini göstermiştir. Toprağa ve davaya sahip olan halkımız çözülmeye engel olmak için hiç bir zaman isyan hareketlerine katılmamıştır. 1991 ayaklanması sırasında görüldüğü gibi Türkiye ve Iran’a göç eden Kürtlerin oranı toplam nüfuslarına göre yüzde yirmi beş veya otuza yakın olmuşken Türkmenlerin,Kerkük,Altın Köprü ve Erbil başta olmak üzere en kanlı saldırıların yaşandığı yerlerden dahi göç eden nüfus oranı yüzde biri aşmamıştır. Bu kenetlenme ve çözülmeme şuuruna sahip kalındığı müddetçe Irak’ta yaşadığımız topraklardan atılmamız imkânsızdır. Yurt topraklarında alınan en önemli karar, Irak'ı kurtarma operasyonunun ufukta olduğu günlerde ortaya çıkmış ve hiç kimsenin şartlar ne olursa olsun yaşadığı topraklardan ayrılmaması yönünde olmuş ve firesiz uygulanmıştır. Irak'ın kurtuluşundan sonra ve umutla baktığımız ve beklediğimiz demokratik ortamda siyasi hareket varlığını ortaya koymalıdır.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.