Mesnevi Şerif Cilt 3

Page 74

“ Tövbenizi bozar, kötülüğe başlarsanız biz de tekrar size azap ederiz. Biz yapılan işlere uygun karşılıkları çift ettik” dedi. Bir kadının kocasını, yahut bir kocanın karısını alıp bir yere götürsen eşi de koşa koşa mutlaka onun yanına gelir. Bu yapılan işleri de eserleriyle çift yarattık… bir amelde bulundun mu mutlaka eşi de zuhur eder. 2875. Birisi gelip bir karının kocasını esir ederek götürse karısı, kocasını araya araya çıkagelir. Sen de bir kere daha bu tuzağa geldin, bir kere daha tövbenin gözüne toprak serptin! Tövbeleri kabul eden, suçluları yargılayan Allah, tekrar o düğümü çözdü de “ Kendine gel… bu tarafa yüz tutma” dedi. Fakat tekrar unutkanlık pervanesi geldi, canınızı ateşe doğru sürükledi! Ey pervane, öyle çok unutkan olma, öyle pek şüpheye düşme… yanan kanadına bak bir kere! 2880. Ateşten kurtuldun mu bu kurtuluşun şükrü, bir daha tane olan yere hiç uğramamandır. Uğrama da şükrettikçe Allah sana tuzaksız, düşman korkusundan uzak bir nimet ihsan etsin. Allah’nın sizi azat etmesine karşılık şükretmeniz, Allah nimetini anmanız gerek. Nice zahmetlere, nice belâlara düştün de “ Yarabbi, beni bu tuzaktan kurtar… Sana itaat edeyim, ibadetlerde bulunayım, Şeytan’ın gözüne toprak serpeyim” dedi. Köpeklerin, her kış mevsimi “ Yaz gelince kışın barınmak için kendimize bir ev kuralım “ diye ahdetmeleri 2885. Kış geldi mi köpek ezilir, büzülür. Kışın soğuğu onu perişan bir hale kor. “ Kışa dayanamıyorum sağ olursam taştan bir ev kurmam lazım. Yaz gelince dişimle tırnağımla çalışıp çabalayayım, kışın barınmak için bir taş ev kurayım” der. Fakat yaz gelip de ısındı mı kellesi, kemiği yerine geldi mi, ilikleri, kemikleri kızışıp derisi gerildi mi, Kendisini koskocaman görür de “ İyi ama ben hangi eve sığarım ki?” der. 2890. İrileşir, ayağını çeker… tembel tembel, karnı tok sırtı pek, kendisine güvenmiş bir halde bir gölgeye çekilir. Gönlü “ Bir ev kur” derse de o, “ Söyle be yahu, ben nasıl olur da bir eve sığarım ki?” diye cevap verir. Sen de bir belâya, bir musibete düştün mü büzülürsün, hırs kemiklerin bitişir; küçülür, kalırsın. “ Tövbeden bir ev kurayım, kışın o evceğizde barınayım” dersin. Fakat dertten kurtuldun da hırsın büyüdü mü köpek gibi ev sevdası geçer gider. 2895. Nimete şükretmek, nimetten daha hoştur. Şükreden kişi, hiç şükretmeyi bırakır da nimet sevdasına düşer mi? Şükür, nimetin canıdır, nimetse deriye benzer. Çünkü seni sevgiliye kadar ulaştıran şükürdür. Nimet, insana gaflet verir, şükürse uyandırır. Padişahın şükür tuzağıyla nimet avlamaya gör! Şükür nimeti, gözünü doyurur, seni bey yapar. Bu suretle de yoksullara yüzlerce nimet bağışlarsın. Allah yemeğinden ye, doy da senden oburluk, tamah ve şuna buna ihtiyacını arz etme illeti geçsin. Münkirlerin, Peygamberleri nasihatten menetmeleri ve Cebriler gibi delil getirmeleri 2900. Onlar dediler ki: “ A öğütçüler, iyi söylüyorsunuz ama bu köyde adam olsa! Allah, bizim gönlümüzü kilitledi, kimse Allah’dan ileri geçemez ki. Her şeyi düzüp koşan Allah, bizi de böyle düzdü koştu. Kimse bu dedikoduyla kaderimizi değiştiremez. Taşa istersen tam yüzyıl boyuna lâl olsana de… eskiye tam yüzyıl yenilen diye söyle dur. Toprağa yüzyıl su gibi arı duru ol desen, suya bal ol, süt kesil desen ne fayda! 2905. Gökleri ve göklerdeki şeyleri yaratan… suyu, toprağı ve topraktakileri halk eden Allah, Göğe dönmeyi takdir etmiş, onu sâf bir hale getirtmiş… suyla toprağa da bulanıklık vermiştir. Gayri nasıl olur da gökyüzü bulanır, suyla balçık durulur? Allah, hepsine bir şey takdir etmiştir. Bir dağ, çalışmakla saman çöpü olur mu hiç? Cebrîlerin Peygamberlerin cevabı Peygamberler dediler ki: “ Evet… Allah, çekinip kurtulmaya imkan bulunmayan sıfatlar yaratmıştır.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.