Bozkurtların Ölümü - H.Nihal Atsız

Page 78

bir şey olmuştu. O da Kara Kağan’ın Şen-king’i binbaşı yaparak kendi buyruğuna vermesiydi. Fakat Kür Şad bunun da kolayını buldu: Geceleyin kendi buyruğundaki binbaşılara ulak yollıyarak gece yarısı yola çıkılacağını bildirdi. Yalnız Şen-king’e ulak gitmemişti. Uzun yürüyüşlerle yorulmuş olan Şen-king geceleyin çadırında derin derin uyurken Kür Şad tümenini almış, Çin’in içine dalmıştı. Kür Şad’ın öncüsü Işbara Alp’tı. O da onbaşı Pars’ı ileri çıkarmıştı. Pars dünkü boğuşmada ufak tefek yaralar, bereler almış olmakla beraber gene onbaşıların en sağlamı idi. Kendi buyruğundaki on erle karanlıkları kollıyarak, tetikte ilerliyordu. Gün ağarırken uzaktan Çinlileri gördüler. Pars’ın şimdilik yapacak başka işi yoktu. Geri dönerek, beş yüz adım geriden gelen Işbara Alp’a Çinlilerin göründüğünü bildirdi. Binbaşı boru çaldırarak çerisini yayarken Çinliler de Gök Türkleri görmüşler, savaşa hazırlanmışlardı. Işbara Alp’ın bin kişisi iki sıra halinde dizilmişti. Binbaşı ortada ve önde bulunuyordu. At uşağı boruyu öttürünce bin kişi birden korkunç savaş haykırışlarıyla Çinlilere doğru at saldılar. Daha üç yüz adımdan ok çekerek yaklaşan bu çeriler pek yaman geliyorlardı. Fakat birdenbire ne oldu, bilinmez... Çinlilere elli adım kala durdular. Biraz daha ok yağdırdıktan sonra hızla yüzgeri ettiler. O ne? Türkler kaçıyordu. Çinlilerin başbuğu bu fırsatı kaçırmak istemedi. Verdiği buyrukla Gök Türklerin ardına düştü. Türkler hem kaçıyorlar, hem de artlarına ok çekiyorlardı. Bu ok çekişler o kadar düzgündü ki kendilerini kovalıyan Çinlileri yaban ördeği gibi vurup attan düşüyordu. Birden, gene nasıl olduğunu anlaşılmadan keskin bir boru daha öttü. Borunun ötmesiyle Türklerin yüzgeri etmesi bir oldu. Çin başbuğu sağa sola bakınca sarıldıklarını anladı. Türkler kaçıyor gibi görünerek Çinlileri arkalarına düşürmüşler, ortaları fazla koşarak Çinlileri arkalarına düşürmüşler, ortaları fazla Çinlileri içeri almış, iki kıskacın iki ağzı gibi Çinlileri kıstıracak durumu hazırlamıştı. Şimdi Türkler yüzgeri edince Çinliler bu kıskacın işinde kalmış oluyorlardı. Çin başbuğu kuşatıldıklarını görünce “budalaca aldandık!” diye bağırdı. Sonra çerilerine kılıç çektirdi. Okla iş görseler Türklerin kendilerini bitireceklerini biliyordu. Belki kılıçla bu kuşağın bir yerini yarıp geçebilirlerdi. Çinlilerin kılıç çektiğini görünce Işbara Alp bağırdı: -

Kılıç çek!...

Bu buyruk Yüzbaşılar ve onbaşılar tarafından söylene söylene en uzaktaki çerilerin kulağına kadar gitti. Sonra buyruk vermeğe lüzum görmiyen Binbaşı dört nala Çinlilere at sürdü. Yıldırım gibi kılıç çekmiş olan Gök Türk atlıları da onun gibi keyifli bir nesne idi. Çinliler de aşağı yukarı kendileri kadar olduğu için teke tek dövüşüyorlar ve bu çarpışmayı at üzerinde yapıyorlardı. Savaş uzun sürmedi. Biraz sonra Çinlilerin hepsi yere serilmiş, başbuğları da yaralı olarak tutsak edilmişti. Çinlilerin çabucak yok edildiğini gören Işbara Alp artık ulca toplamak çağı geldiğini anlıyarak kılıcı ile ilerdeki köyü gösterdi. -

Haydi köyü yağma edeceğiz. Dolu dizgin!...


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.