CEMİL MERİÇ - JURNAL

Page 194

14.9.1963 13 RAKKAMI Şuurun kovuklarında akla dil çıkaran bâtıl inançlar yaşar. Çürük diş gibi çıkarıp atılması güç inançlar. Spencer tezatlarını halledemeyenlere karşı fazla insafsızdır. Sofrada tuz dökülünce uğursuzluk olacağına inananları pigme'lerle hem ayar tutar. O zaman hepimiz birer pigmeyiz. Şuurun kovuğunda akla nanik yapan bu bâtıl inançları kulaklarından yakalayıp aydınlığa çıkarmak zor. Mesela 13 rakkamının bende uyandırdığı "malaise" ne zaman başladı, niçin başladı? Rakkamla kader arasında nasıl bir illiyet* düşünülebilir? Gerçi hayat, tezatların dil çıkardığı bir sahne. Ama peşimizden gelen bu mahalle çocuğu inanç, büsbütün utandırıcı. Herkesin içinde ensenize şamar indiren acaip bir yoldaş. Ayın her on üçünden felaket beklemek.. Felaket takvimle hareket etmez. Sonra felaket ne? 15.9.1963 CİNNETE, ÇÖKEN BİR CEMİYETE, TÜRK BURJUVAZİSİNE DAİR Homo duplex. Tatsız bir dramda hem aktör, hem seyirci olmak.. Belki gerçek faciayı görmemek için hayalî facialar halkediyorum. Diş ağrısı çeken adamın ayağını dağlatması. Makina bozuk. Makina her zaman bozuktu. Cinnet, illetle netice arasındaki muvazenesizlik*. İlletle netice arasındaki münasebetin önceden tayin edilmiş şekilleri var mı? Var. Tepkileriniz ortalama insanınkine uyacak. Ortalama insan kim? Elbise giymiş goril, köse ve çaçaron. Tepkileriniz ancak kendi iz'an ve irfan seviyenizde bir hemcinsinizinkilerle büyük farklar gösteriyorsa kantarın topu kaçmıştır. Hem doktor, hem hasta. Gerçekten hasta mıyım? Bu bir gölün sathı gibi en küçük rüzgârla ürperiş hayra alâmet sayılmıyor. Fenerin camları kırık, lambanın ışığı boyuna raksediyor. Ama kucağında yaşadığım şartlar içinde bu sarsıntılar normalin normali değil mi? Bu "super-emotivite"nin kökü


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.