Ernst Cassirer - Devlet Efsanesi

Page 24

Büyü, salt ve katışıksız bir biçimde ortaya çıktığı her yerde, do­ ğada bir olayı bir başka olayın zorunlu ve değişmez bir şekilde ve herhangi bir tinsel ya da kişisel müdahale olmaksızın izlediği­ ni varsayar. Böylece, onun temel anlayışı, modern biliminki ile özdeştir. Tüm dizgenin temelini oluşturan, doğanın düzen ve tek­ biçimliliğine duyulan ve dile getirilmeden anlaşılan; ama gerçek ve kesin olan bir inançtır. Büyücü, aynı nedenler her zaman aynı etkileri doğuracağından, tören uygun ve yapılan büyü yerinde ise, bunu istenilen sonuçların zorunlu olarak izleyeceğinden kuş­ ku duymaz. Bundan ötürü, dünyaya ilişkin büyüsel ve bilimsel kavrayışlar arasındaki benzerlik, yakın bir benzerliktir. Her iki­ sinde de olaylar, birbirlerini çok düzenli ve kesin bir şekilde iz­ ler; işleyişleri önceden görülebilen ve kesinlikle hesaplanabilen değişmez yasalarla belirlenir. Doğanın akışı içinde geçici istek öğelerine, şans ve rastlantıya yer yoktur. Büyünün büyük kusu­ ru, yasa tarafından belirlenmiş olayların birbirlerini izledikleri varsayımında değil, onun bu olaylar dizisini yöneten özel yasa­ ların doğasına ilişkin topyekun yanlış anlayışındadır. . . Büyüsel törenlerin hepsi, iki temel düşünce yasasından ya birinin ya da ötekinin yanlış uygulamalarıdır. Bu temel yasalar, düşünlerin benzerlik ve zaman ve uzay da bitişiklik aracılığıyla çağrışımı yasalarıdır. . . Çağrışım ilkeleri kendi başlarına yetkin ilkeler olup gerçekte insan anlığının çalışması için kesinlikle gereklidir­ ler. Onlar, yasaya uygun olarak uygulandıklarında, bilime; yasa­ ya uygun olmayan bir şekilde uygulandıklarında bilimin piç kız­ kardeşi olan büyüye boyun eğe:rler3• Bu görüşü savunmada Frazer yalnız değildi. O, ondokuzuncu yüzyılda, bilimsel insanbilimin başlangıcına geri giden bir geleneği sürdürmekteydi. Sir E .B. Tylor, Primitive Culture (İlkel Kültür) adlı kitabını 1 87l'de yayımlamıştı. Ama, ilkel kültürden sözettiği halde « ilkel anlık» diye adlandırılan düşünü onaylamayı yadsımıştı. Tylor'a göre, yabanılın anlığı ile uygarlaşmış insanın anlığı arasında hiçbir temel ayrım yoktur. Yabanılın düşünceleri ilk bakışta garip gibi gö· rünebilir, ama hiçbir şekilde yanlış ya da çelişkili değildir. Yabanı­ lın mantığı bir anlamda kusursuz bir mantıktır. Onun dünya yoru· mu ile bizim dünya görüşlerimiz arasındaki büyük ayrıma neden olan şey, düşünce biçimleri, tartışma ve usavurm a kuralları olmayıp öz­ dek (material) yani, bu kuralların uygulandığı verilerdir. Bu verile­ rin özyapısını bir kez anladıktan sonra, artık kendimizi yabanılın ye­ rine koyup onun gibi düşünebilir, onun duygu dünyasına girebiliriz. Tylor'a göre, aşağı ırkların dizgesel bir şekilde incelenmeleri için ilk zorunlu koşul, dinin temel sayılabilecek bir tanımını yapmaktır. 24


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.