185^SINIRLAR
ARASINDA
Pazarda avurtları çökmüş yaşlı bir kadın. Başında kırmızı güllü siyah başörtüsü. Önünde sadece birkaç kereviz. "Ona da Türkçe "Nasıl? Sattın mı hiç?" diyorum. Anlamıyor. Mustafa onunla Rusça konuşuyor. "Hiç satamamış!" diyor. Burada yaşayan Rus halkı hiç de iyi koşullarda görünmüyor. Pazann ortasında neşeli bir grup yüksek sesle Türkçe konuşu yor. Selamlaşıyoruz. "Buralarda iş yapıyoruz" diyorlar. "Geçmişte çok zordu, mafya iflahımızı kesiyordu." "Şimdi mafya yok, kapılar açıldı, ticaret öğrendi insanlar. Dün yanın en büyük kargo uçakları Ukrayna'da yapılıyor. Bu bölgenin en büyük buğday deposu Ukrayna. O yüzden bayrakları sarı-mavi. Mavi göğü. sarı buğdayı temsil ediyor." Ayaküstü bizi bilgilendiriyorlar. "O zaman niye halk fakir?" diyorum. "Birileri fazla mı yiyor?" Aralarından biri "E o iş her yerde aynı" diyor. Mustafa ve şoförümüz Ekrem'le Kırım Tatarlarının yerleşim alan-