İzmirKültür Pla+formu Girişimi Yıllık 2016

Page 189

MODELLER VE STRATEJİLER İ Z M İ R K Ü LT Ü R P L A + F O R M U G İ R İ Ş İ M İ Y I L L I K 2 0 1 6

188

şekillenmiş. Politik, eleştirel, belgesel nitelikli sergilere alan açan, esnek davranabilen fazla sayıda mekân yok İstanbul’da. Depo, biraz da bu ihtiyaca denk gelmiş. O yüzden, şimdilik bölgesel işlere girişmek açısından bir miktar geri planda durduğumuzu söyleyebiliriz. Bu yönelim, bölgesel iş birliğini önemsemediğimizden ortaya çıkmadı; aciliyetler bizi başka bir yola yönlendirdi. Meselâ, galerilerle çalışmayı tercih etmeyen bazı sanatçıların solo sergilerini üstlendik: Fulya Çetin, Gülçin Aksoy, Neriman Polat, Mürüvvet Türkyılmaz… Her sanatçı bir galeriyle çalışmak zorunda değil veya bunu tercih etmiyor, istemiyor. Eğer bir diyaloğumuz varsa, yaptığı işleri beğeniyorsak ve bu işlerin Depo’ya uyduğunu düşünüyorsak, o sanatçıya alan açıyoruz. Bazen bütün katları tek bir sergiye tahsis ediyoruz; bazen her katta ayrı bir sergi oluyor. İşleyiş modeli ve süreç hakkında da bilgi vermek isterim: Birkaç yıl boyunca, küratörlerden oluşan bir danışma kurulumuz vardı. Ancak kurul, gerekli şekilde işlerlik kazanamadı. “Bu kurul bağlayıcı olmasın ama biz bu değerli isimlerden danışman olarak faydalanmaya devam edelim” dedik ve halen bu isimlerin yanı sıra güvendiğimiz başka isimlere danışarak ilerliyoruz. Örneğin, farklı türde sergi önerilerini alanında uzman bu isimlere soruyoruz. Fotoğraf için ayrı, güncel sanat için ayrı danışmanlık alıyoruz. Anadolu Kültür’ün kurucusu Osman Kavala da karar alma mekanizmasında önemli roller üstleniyor. Onun üzerinden de epey başvuru geliyor. MAHALLE İLE İLİŞKİLER Tophane’nin merkezindeyiz; zor bir yer. İlk işe başladığımda park yeri problemi çıkmıştı. “Burası Tophane; siz sonradan gelip kuralları değiştiremezsiniz. Kuralları biz koyarız. Bir şey olursa camınızı çerçevenizi indiririz” dediler. Mahâlleliyle ilişkiyi kollamak, tepki gösterilecek konulara çok dikkatli yaklaşmak gerekiyor. Üstten yaklaşan bir tavır içinde olmamalısınız. Esnafla sabah selamlaşıyoruz, bir mevzu olduğunda

önce onlarla konuşuyoruz ama bu diyalog kanallarının özellikle Gezi’den sonra epey daraldığını söyleyebilirim. Eskiden komşuluk hukuku gözetilirken, şimdi karşı saflardaymışız gibi yaşıyoruz. Açılışlarda içki veriyoruz, mahalleli istemiyor diye açılışlardan vazgeçmedik açıkçası ama alanı paravanlarla kapatıyoruz. 2010 yılında gerçekleşen olayları hepiniz biliyorsunuz: Tophane Art World kapsamında, Boğazkesen Caddesi üzerinde aynı anda beş galeride açılış vardı. NON’un önünde başladı ilk saldırı, Outlet’e kaçtık arkadaşlarla. Ardından Outlet’e geldiler ve insanlar içerde mahsur kaldı. Onlarca kişi biber gazı ve sopayla saldırdı; beş kişi yaralandı. O olaydan sonra ortalık bir süre duruldu. Derken münferit müdahaleler başladı. Mixer’de içki veriliyor diye camları indirdiler, “burada bir kızla bir erkek, samimi bir hâl içindeymiş” diyerek Daire Sanat’taki açılışa saldırdılar. Yani süregiden bir “gözümüz üzerinizde, hâlinize tavrınıza dikkat edin; içkinizi göstermeyin” tavrı var. Birçok galeri, bu gerilim ve şiddet ortamından dolayı Tophane’den taşındı. “Böyle bir bölgede iş yapmak istemiyorum ama mücadeleye de devam etmek lâzım” diye diretenler oldu. Bir sürü akademisyen bu konu üzerine tez yazdı. Ben de çoğuna deneyimlediklerimi anlattım ama sonuçta çok katmanlı ve zor bir mevzuyla karşı karşıyayız… Bu şiddetin bir sebebi, sanat mekânlarının Tophane’de yol açtığı mutenalaşma olabilir. Sermayenin o bölgede yaşayan insanları hiç dikkate almadan yepyeni bir hayat tarzı dayatmaya kalkışması, orada yaşayanları dışlaması, hâtta kovması gibi bir olgudan söz edilebilir ama tehdit edenlere bakıyorsunuz; Tophane’de beş dairesi, on dükkânı var. Yani mutenalaşmadan mağdur olanlar değil, aksine nemalananlar tepki koyuyor. Tophane’de kimlerin yaşam alanı daralıyor derseniz Romanlar derim. Romanların yüz yıllardır barındıkları Tophane’de yaşamayı sürdürmesi artık çok zor çünkü kiralar sürekli yükseliyor. Bu yüzden çöküntü alanlarda barınmak zorunda kalıyorlar. Memleket siyasetinde yaşanan ne varsa


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.