Decor October 2020

Page 1










Çok doluyuz İyisiyle kötüsüyle bir yılı daha geride bırakıyoruz. Sektör için iyi başlamayan bir yıl olsa da, yazın sonlarından itibaren üreticilerden aldığımız güzel haberler yüzümüzü güldürdü. Corona virüs etkisi altında geçen bu yıl, dezavantajların yanında avantajlara da sahip olmamızı sağladı. Bu sayımızda buna dikkat çekecek haberlerin yanında, Türk halı dünyasının en güzel örneklerinden birisi olan kardeş topraklara, Azerbaycan’a konuk oluyoruz. Keyifle okuyacaksınız..

Artık dijital zamanı

Enes Karadayı

Yayın hayatımıza başladığımız ilk sayımızdan bugüne kadar bütün yayınlarımızı zaten internette yayınlanıyordu. Bunun önemini şu vakitte daha iyi anladığımızı söylemek yanlış olmaz. Özellikle insanların sosyal medya ve E-Ticaret kullanımında büyük patlamalar yaşatan bu dönem, internetin, dijitalin ve sosyal medyanın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu yılın sonu ve 2021 yılında dijital hayattan sektörün nasıl etkileyeceğini takip ederek sizleri haberdar edeceğiz.

We are so full We are somehow leaving one more year behind. Although it wasn’t a good started year for the sector, from the end of summer the good news we received from the producers made us smile. This year which was under the influence of corona virus, enabled us to have advantages as well as disadvantages. In this issue, besides the news which will draw attention to that, we are visiting the sister lands, Azerbaijan, which is one of the most beautiful examples of the Turkish carpet world. You will read with pleasure

Now digital time Our publications have already been broadcasted via internet from the first issue we began broadcasting life up to the present. It is not false to say that we better understand its important at that time. This period which caused great booms in people’s use of social media and E-trade once more displayed the importance of digital and social media. At the end of this year and in 2021, we will keep you informed by following how the digital life will affect the sector.

Managing Editor (Responsible) MEHMET SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr

ENES KARADAYI enes.karadayi@img.com.tr

Ali Erdem ali.erdem@img.com.tr

DECOR • September - October 2020


İçindekiler / Index

28

52 Yıldız Entegre ile Bahama’lara yolculuk

Zeminde sağlık

42

68

Dijital reklam harcamaları 400 milyar doları aşacak

Royal’den Milli Koleksiyon; Denim!

48

70 imm cologne: “Fuarımızı yapacağız!”

Bu halıya iyi bakın!

50

80 Enza’dan minimal halılar; Liberta

DOMOTEX 2021’ in yeni tarihi 18-20 Mayıs!

Finance Manager CUMA KARAMAN cuma.karaman@img.com.tr

Web Designer Amine Nur Yılmaz amine.yilmaz@img.com.tr

Accounting Manager YUSUF DEMİRKAZIK yusuf.demirkazik@img.com.tr

SAMİ AKTAŞ sami.aktas@img.com.tr

Digital Assets Manager Emre YENER emre.yener@img.com.tr

No:11 Medya Blok Kat:1 34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey Tel: 0212 454 22 22 Faks: 0212 454 22 93

September - October 2020 • DECOR


Can diyarlardan Can xalçalar… Xalça, Azerbaycan Türkçesinde halı demek… Türk dünyasının halı sanatına kattığı örnekleri anlatırken pek çok sıfat, kelime ve lehçe kullanıyoruz. Bu sefer hem adında hem de gönlümüzde “Can” olan diyarlara; kardeş ülke Azerbaycan topraklarına gidiyoruz. Bu güzel ülkenin kırmızı nar tanelerinin, mahmur ayvaların, sarı zeferanın ve kehreba üzümün renklerini barındıran halılarına gelin birde buradan bakın… 2010 yılı kasım ayında UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Mirası listesine alınan Azerbaycan halıları, maalesef dünya müzelerinde çok zaman Kafkasya, İran ve hatta ermeni halıları adıyla sergilenmektedir. (1) Azerbaycan halı ve kilimleri, zengin renkleriyle tüm dünyada ün yapmış birer sanat eseri. Bazıları adeta bir tablo gibi olan bu halılarda çok çeşitli motifler yer alıyor. Azerbaycan kültürel yaşamının öne çıkan unsurlarından biri olan halı ve kilim dokumacılığının kökleri çok eski tarihlere kadar uzanıyor. Yüksek kalitesi, mükemmel kompozisyonları, çok özenli olması ve zengin renkleriyle hemen fark edilen dünyaca meşhur Azeri halı ve kilimlerinde her türlü motif mevcut. İpek, altın ve gümüş ipler ya da inci ve 10

DECOR • September - October 2020

mücevherle dokunanlara paha biçilemiyor. Bazıları tablodan farksız; çiçek, insan, hayvan, geometrik desen, minyatür gibi öğeler, lirik ve romantik stiller içeriyor. Azerbaycan’da halı dokumak bir sanat, bir yaşam biçimi ve bir sembol. Her bölgeye göre halıların rengi, stili, kenar süslemeleri ve kompozisyonları değişiyor. Maharetli halı ustalarının elde dokudukları, dünyada benzeri olmayan halı ve kilimler Ermitage, Louvre ve Topkapı müzeleri yanı sıra Washington’daki tekstil müzelerini de süslüyor. Halılardaki dikkat çekici süslemeleri ve ince ince işlenmiş motifleri, ünlü Avrupalı sanatçıların tablolarında, minyatürlerde ve diğer eserlerde de görmek mümkün. (2)


Bölgelere göre Azerbaycan halıları Azerbaycan halılarını teknik ve estetik özelliklerine göre dört grupta toplanmış. Bunlar Küba ve Şirvan, Gence ve Kazak, Karabağ ve Tebriz’dir. Kuba ve Şirvan grubu Bu gruba giren halılar Kuba, Şirvan ve Baku olarak 3 başlık altında toplanmış. Dokundukları yere göre farklı isimlerde adlandırılırlar. Bunlardan bazıları; Küba, Hırdagülcici, Alçakgülcici, Karakaşlı, Leçedi, Gırız, Şirvan, Kabistan, Mereze, Pirhasanh, kurdemir, Balaken Baku, Gala ve Fatmayı’dır. Kuba-Şirvan halı grubuna dahil olan bu üç tipin (Küba, Şirvan, Baku) teknik benzerliğine bakmadan, birbirinden farklı olmasından dolayı, ayrı tipler olarak değerlendirilmiş. Baku tipi halıların kompozisyonu diğerlerine göre daha mürekkep oluşuyla dikkati çeker. Şirvan halılarında ise insan, hayvan ve ev eşyaları tasvirlerine rastlanır. Kuba-Şirvan halılarının bordürlerinde yer alan bazı şekiller mimarî süslemelerde de izlenmektedir. Bu halılarda metrekarede 160.000 - 300.000 ilme yer almaktadır. Daha kıymetli halılarda ise bu sayı 400.000’i bulur. Kuba-Şirvan halıları zengin ve mürekkep motiflere, ahenkli ağır renklere sahiptir. Bu halılar Türk düğümü tekniğiyle dokunurlar. Halılar sıkı, yumuşak ve kısa havlıdır.

Gence ve Kazak grubu Bu gruptaki halılarda tıpkı diğerlerinde olduğu gibi dokundukları yere göre isimlendirilerek ayrılmışlar. Gence grubunda Gence, Gadim Gence, Samuh, Çaylı, Şadlı, Kedabey ve Çarıklı halıları mevcuttur. Bu merkezler Azerbaycan’ın batısında yer alırlar. Ayrıca Çaykent ve Gölkent’de dokunan “Karakoyunlu” halıları da bu sınıfa girer. Bu yerler Ermenistan’a yakın olduğu için bunları yanlışlıkla Ermeni halısı zannedenler olmuştur. Kazak grubunda ise, Kazak, Salahlı, Şilili, Kemerli gibi yerlerin halıları bulunur. Ayrıca Gürcistan’da yaşayan Azerbaycanlılar tarafından dokunan halılar Borçalı, Karayazı, Koçhakan, Karacep ve karakoyunlu bölgelerine aittir. Teknik yönden benzer durumlara rağmen Gence-Kazak halıları ölçü özelliklerine göre farklılık arz ederler. Mesela, Gence halılarının süslemeleri Kazak halılarına nispeten daha karışıktır. Kazak halıları ölçü itibariyle Gence halılarından daha büyük olur. Bazen bu bölgede Karabağ ve Güney Azerbaycan halıları tipinde halı ve yolluk biçimine rastlanır. Bu halıların kompozisyonu daha sade, motif ve desenleri ise Kuba-Şirvan halılarına nispeten daha geometriktir. Gence-Kazak halılarında sarı, yeşil, narinci renklere daha çok rastlanır. Kazak halılarında ilmeler Gördes ilmesidir, ilmeler sık

September - October 2020 • DECOR

11


değil orta durumda olur. Bu halılarda metrekarede 60.000’den 120.000’e kadar ilme olur. Bazan metrekarede 160.000 ilmesi olan halılar da dokunur. Karabağ grubu Bu grupta Berde, Hankervanı, Aran, Koca, Çelebi, buynuz, Deryanur halıları verni ve zillire ile meşhurdurlar. Eski sanatkarlar bu gruba dahil olan halılara “Aran halıları” derlerdi. Teknik ve bedii özelliklerin benzerliği bakımından Nahcivan halıları da bu gruba girer. Ayrıca Şuşa bölgesinde Malıbeyli, Bahçedegüller, Gülyaylık halıları bu gruba dahil edilir. Karabağ’ın Berde bölgesinde dokunan halılar, XVIII. asrın yarısından itibaren Susa şehrinde merkezleşmiş ve burada çok gelişme kaydetmiştir. Bu sebepten dolayı Karabağ halıları genellikle Şuşa’ya ait olarak gösterilmiştir. Hanlık, Karakoyunlu, Kubadlı, Kurd, Behmenli gibi halılar ise Cebrail kısmına aittir.

Yukarıda adları verilen Karabağ halıları ve onun üç bölgesine (Karabağ, Şuşa ve Cebrail) dahil olan halıları teknik ve estetik özelliklerine göre birbirlerine benzerler. Karabağ halıları kompozisyonlarının çeşitliliği, geometrik ve süslemeleri ile diğer halılardan ayrılırlar. Karabağ’da halı, yolluk ve seccade gibi “halı takımı” dokumaları daha yaygındır. Karabağ halıları, başka halılara nispeten daha büyük ölçülerde olur. Bazen 25 ve 30 metrekare halılara da rastlanır. İlmek sayısı metrekarede 90.000 den 160.000’a kadar ulaşır. Bazen her metrekarede 200.000 ilmesi olan halılara da rastlanır. Karabağ halılarının kompozisyonu Gence-Kazak halılarının kompozisyonuna nispeten daha karmaşıktır. Karabağ halılarında daha çok geometrik bitki motiflerine rastlanır. Altın sarısı, kırmızı, al kırmızı ve kahverengi renkleri kullanılır. “Gördes Düğümü” ile dokunan bu halıların düğümleri 12

DECOR • September - October 2020

iri ve uzun olur. Teknik bakımdan ve dokuma özelliklerine göre Tebriz halılarına çok benzerler. Karabağ’a ve Şuşa’ ya sonradan gelmiş olan Ermeniler, halı tekniğini Azerbaycanlılardan öğrenmişlerdir. Nitekim 1886 yılında Şuşa’da bulunmuş Gürcü araştırmacı Zedgenidze: “Bütün halılar Azerbaycanlı aileler tarafından dokunur. Ermeniler halı dokumayı onlardan öğrenmişlerdir” tespitiyle bu gerçeği dile getirir. Tebrîz grubu Tebriz halıları, Karabağ halılarına çok benzerler. Bir bakıma ikisi aynı grupta toplanabilirler. “Güney Azerbaycan’ın başkenti olan Tebriz, kuzey batı İran’da halı üretiminin esas merkezidir. Tebriz halılarını, genellikle düz dokumalar oluşturur. Ayrıca XVI. asırda devrin en mahir minyatürcülerinin Tebriz’de olmasıyla halıda motif gelişimi konusunda etkilenmeler olmuştur. Özellikle XIX. yüzyılın ikinci yarısında halı yapımının birdenbire arttığı ve canlandığı görülür. Fakat günümüzde dokunan Tebriz halıları ilk zamanlarda dokunan halılara kıyasla büyük farklar gösterir. Düğümleri ince olan bu halılarda genellikle sentetik boyalar kullanılmıştır. Son zamanlarda dokunan Tebriz halılarında madalyon, en çok kullanılan desendir. (3) Sonuç olarak… Geleneksel Türk el sanatlarının başta gelen türlerinden olan halıcılık öteden beri dünyanın ilgisini üzerinde toplamıştır. Türk halıları arasında Azerbaycan halılarının ayrı bir yeri vardır. Tarihî bir Türk el sanatı olmasının yanı sıra Azerbaycan coğrafyasının ve ikliminin de Azerbaycan halılarının meşhur kalitesinin oluşmasında büyük tesiri görülür. (4) Bunun içindir ki Tarihu’t-Taberî, Mucemü’l-Buldan ve Ahsenü’t – Tekasim gibi en eski ve en muteber İslam Tarihi kaynaklarında Azerbaycan halılarına yer verildiğini görüyoruz. (5) Kaynak (1 )www.azerbaijans.com (2)Latif Kerimov/Azerbaycan Halçacılığı (1985) Yrd.Doç.Dr.Mustafa Yıldırım/ Azerbaycan Halıları (3)Hudu Surhay Mehmedoğlu, İ.R. EMİRASLANOĞLU,H.A. NECEFOĞLU, A.A. MÜRSELOĞLU, Nakışların Yaddaşı, Azerbaycan Devlet Neşriyatı, Bakü,1981s.42; Çeviren: Mustafa Yıldırım, “Motiflerin Dili”,S.Ü.İlahiyat Fakültesi dergisi, Sayı:14, Konya 2002, s.230 (4)Yakut el-Hamavi, Mu’cemü’l-Buldan, Daru’l-kütübü’l-İlmiye Yayınları, Beyrut,1990,s.156 (5) El-Makdisi, Ahsenü’t-Tekasim fi Marifeti’l-Ekalim,Mektebetü Medbuli,3.Baskı, Kahire,1991, s.380 Fotoğraflar: Verni Art Salon



Beloved carpets from beloved lands… A great number of descriptions, words or dialects are used to describe acquirements Turks brought in to carpet art. This time, we are heading to a beloved land, Azerbaijan, a brother country, in whose name and our hearts there is the syllable, ‘can’ (pronounced like ‘John’), which means ‘dear or beloved’ in Turkish. Let’s have a closer look at the carpets of this beautiful country which reflect the reddish colors of pomegranate seeds, yellow tones of saffron, kehreba grapes and diverse colors of quince. Azerbaijani carpets, acknowledged by UNESCO in 2010 as ‘Intangible Cultural Heritage’ has sadly been put in display at museums worldwide as being Caucasian, Iranian or even worse, Armenian.(1) Azerbaijani tapises and carpets are pieces of arts renowned globally with their rich color diversity. There are various patterns on those tapises and carpets, some of which are masterpieces. Tapises and carpet weaving, one major element of globally recognized Azerbaijani cultural heritage 14

DECOR • September - October 2020

dates back to long time ago. Azerbaijani carpets and tapises stand out with their top-quality, perfect composition and elegance as well as color richness and patterns of all sorts. Those which are woven with silk, silver or golden color yarns are priceless such as those woven with pearls or other jewels. Some are literally tantamount to paintings; They contain lyric and romantic patterns of flowers, human figures, animals, geometric shapes and miniature art. Weaving carpet in Azerbaijan is considered art, a way of life or a symbol. Patterns, color styles and composi-


tions on the sides vary from region to region. Oneof-a-kind carpets and tapises, woven by competent hands decorate famous museums such as Ermitage, Louvre or Topkapı Palace as well as the Textile Museum in Washington DC. One can easily notice salient ornamentations and delicate patterns of carpets identically put on paintings of European artists, miniature pieces and many other pieces that are of artistic value. (2) Regional Classification of Azerbaijani Carpets Azerbaijani carpets are classified into four groups in terms of technical and aesthetic specifications; Kuba and Şirvan; Gence and Kazak; Qarabag and Tabrîz . Kuba and Şirvan Carpets This group of carpets are sub-categorized into three; Kuba, Şirvan and Baku, named after where they are woven. The names of some are; Kuba, Hırdagülcici, Alçakgülcici, Karakaşlı, Leçedi, Gırız, Şirvan, Kabistan, Mereze, Pirhasan, Kurdemir, Balaken Baku, Gala and Fatmayı. Despite the fact that they are technically similar, these three styles of Kuba-Şirvan carpets are considered ‘different carpets’ as Baku carpets are more complex in their composition compared to Şirvan carpets that involve more human, animal and household figures. Some figures and patterns on the borders are also displayed on architectural ornamentations. Kuba-Şirvan carpets have 160000-200000 knots per sqm. Those with around 400000 knots are much more precious. Harmoniously colored and woven with Turkish knot technique, Kuba-Şirvan carpets are enriched with tightly woven complex patterns and short but fluffy texture.

more plain and geometrical to Kuba-Şirvan carpets. Gence-Kazak carpets come in more with yellow, green and orange colors. Knots on Kazak carpets are Gördes style. They are not too tight, with between 60000 to 120000 knots per sqm. Rarely can one happen to see carpets of up to 160000 knots per sqm. Qarabag Carpets In this category are Berde, Hankervanı, Çelebi, Boynuz and Deryanur, famous with Şedde Verni and Zili. Prominent masters of carpet art call them, “Aran carpets”. Nakhchivan carpets are in this group of carpets in terms of their technique and unique characterictics. Malıbeyli, Bahçedegüller and Gülyaylık carpets of Şuşa region are, too, in this category. Berde carpets of Qarabag started to be woven widely in the city of Şuşa as of XVIII century and the city became to be known as a carpet center, which consequently made Qarabag carpets known as Şuşa carpets. Carpets of Hanlık, Karakoyunlu, Kubadlı, Kurd and Behmenli are of Jabrayil origin. Carpets aforementioned and the three regions (Qarabag, Şuşa and Jabrayil) are quite like one another in terms of technique and aesthetics. Qarabag carpets, however, slightly differ from others as they are diverse and geometrically patterned. Carpet, hall rug and prayer rugs, all in one ‘carpet team’, so to speak, are widely known across Qarabag.

Gence and Kazak Carpets Similar to other classifications, carpets in this group are named after where they are woven. Gence carpets are Gence, Gadim Gence, Samuh, Çaylı, Şadlı, Kedabey and Çarıklı. These are locations to the West of Azerbaijan. Additionally, ‘Karakoyunlu’ carpets, woven at Çaykent and Gölkent are in this category. To some, these carpets are misinterpreted as ‘Armenian’, since these regions are close to Armenia. Kazak carpet group have carpets of Kazak, Salahlı, Şilili and Kemerli regions. In the meantime, Azerbaijanis living in Georgia weave carpets of Borçalı, Karayazı, Koçhakan, Karacep and Karakoyunlu. Despite technical similarities, Gence-Kazak carpets have different specifications in terms of their sizes. Gence carpets are relatively bigger than Kazak ones. Ornamental patterns on Gence carpets are more complex. At times, one can see carpets and hall rugs, associating carpets of Qarabag and South Azerbaijan. The composition of these carpets are comparatively September - October 2020 • DECOR

15


Qarabag carpets are relatively larger, sometimes up to 25 to 30 sqm. The number of knots are between 90000 to 160000, which sometimes go up to 200000 per sqm.Composition of Qarabag carpets are relatively more complex than those of Gence-Kazak. Qarabag carpets have more of geometric figures of plants with amply used colors such as red, golden yellow, crimson and brown. “Gördes style” knots are bulky and tall, technically identical to Tabrîz carpets in terms of weaving specifications. Armenians who later came to Qarabag and Şuşa learnt carpet weaving from Azerbaijanis. As a matter of fact, Zedgenidze, a Georgian researcher who was in Şuşa in 1886 was quoted as saying the following truth: ”All the carpets are woven by Azerbaijani families; Armenians learnt that from them. ” Tabrîz Carpets Tabrîz carpets are very much like those of Qarabag, so much so that they can be categorized as one. Tabrîz , the capital city of South Azerbaijan is the center of carpet industry in north west Iran. Flat weaving are common on Tabrîz carpets. Additionally, one must mention the fact that skilled miniature artists of XVI century were in Tabrîz and that, in fact, contributed to the pattern advancement on carpets. Particularly as of the second half of XIX century, there happened a huge surge of interest in carpet weaving. However, Tabrîz carpets today and back then are quite different in that synthetic dies are used on carpets whose knots

16

DECOR • September - October 2020

are generally thin. Medallion design is the commonly chosen design on recent Tabrîz carpets. (3) To sump up… Carpet weaving, a primary element of traditional Turkish arts and crafts has aways been a focus of interest across the world. Azerbaijani carpets have a distinguished place among Turkish carpets. Apart from having a historical and traditional value, the worldwide famous Azerbaijani carpets display the beauty and climate of Azerbaijan. (4) One can keep track of Azerbaijani carpets in recognized historical records such as Tarihu’t-Taberî, Mucemü’l-Buldan and Ahsenü’t – Tekasim(5) Source: (1 )www.azerbaijans.com (2)Latif Kerimov/Azerbaycan Halçacılığı (1985) Asst.Prof. Mustafa Yıldırım/ Azerbaycan Halıları (3)Hudu Surhay Mehmedoğlu, İ.R. EMİRASLANOĞLU,H.A. NECEFOĞLU, A.A. MÜRSELOĞLU, Nakışların Yaddaşı, Azerbaycan State Publications, Baku,1981 p.42; translated by Mustafa Yıldırım, “Motiflerin Dili”, Selçuk Uni. Faculty of Theology publications, edition:14, Konya 2002, p.230 (4)Yakut el-Hamavi, Mu’cemü’l-Buldan, Daru’l-kütübü’l-İlmiye Publications, Beirut,1990, p.156 (5) El-Makdisi, Ahsenü’t-Tekasim fi Marifeti’l-Ekalim,Mektebetü Medbuli, 3rd Ed., Cairo, 1991, p.380 Photos: Verni Art Salon



Konuk Tasarımcı

“Halının sanatla zanaat arasında duran hassas bir yeri vardır” Reyhan Polat: “Sanat ve tasarım kavramlarının, kişinin kendini keşfetmeye başlamasından itibaren ortaya çıktığına inanıyorum” Bu sayıdaki tasarımcı konuğumuz, halıyı bir tablo gibi betimleyen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Halı, Kilim ve Geleneksel Kumaş Desenleri Anasanat Dalı’ndan mezun olan Reyhan Polat. Halen “Sanatta Yeterlik” eğitimime devam eden Polat, anasanat dalında akademisyen olarak çalışmalarına devam ediyor. İnsanın içindeki sanat ve tasarım kavramlarının kendini keşfetmeyle başladığını söyleyen Reyhan Polat, halıyla tanışma serüvenini bizler için anlattı. Reyhan Polat’ı biraz tanıyabilir miyiz? İstanbul doğumluyum. Mimar Sinan Güzel Sanatlar

18

DECOR • September - October 2020

Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Halı, Kilim ve Geleneksel Kumaş Desenleri Anasanat Dalı’ndan onur belgesiyle mezun oldum. Yüksek lisans eğitimimi de yine kendi okulumda tamamladım. “Sanatta Yeterlik” eğitimime devam ediyorum. Mezun olduğum anasanat dalında akademisyenim. Tasarım ne zaman ve nasıl hayatına girdi? Sanat ve tasarım kavramlarının, kişinin kendini keşfetmeye başlamasından itibaren ortaya çıktığına inananlardanım. Çünkü yetenek denen şey, kendini ortaya koymak için ortam ya da zaman beklemez.


Konuk Tasarımcı

İçten gelen her olgu gibi, insanı düşünceden önce dürtülere yönlendirir. İnsan istese de istemese de kendini bir şeyler üretme çabasının içinde bulur. Benim serüvenim de çocukluğumda başladı. Klişe olarak değerlendirilir ama çocukluk insanın aynasıdır. Her zaman boyalarla iç içeydim. İlkokulda okul koridorlarına seçilen resimlerim benim gurur kaynağımdı. Okul bahçesine sıra olmamız için çizilen çizgilerin uzunluğunu, törenlerde sahneye koyulan çiçek aranjmanlarının renk uyumunu, kitaplarımın kaplarının üzerindeki desenlerin ne büyüklükte olması gerektiği konularını kafamda hep tartışırdım. Hayatımdaki her kareyi bir düzene koymaya çalışırdım. Büyüdükçe, bunun kompozisyon kurma çabası, doluluk-boşluk ilişkisi ve estetik algısı olduğunu algıladım. Yeşil yeşildi, ama bana göre sınırsızdı tonlar. Lisede resim eğitimi almaya başladım, zamanla sadece resim yapmayı değil yüzey tasarımı yapmayı sevdiğimi anladım. Kumaşlar, halılar beni çok heyecanlandırıyordu. Çünkü onların dokusu benim istediğim gibi boyutlanıyordu, üstelik ellediğimde de hissedebiliyordum. Üniversite zamanım geldiğinde hayalimdeki okulun sınavlarına girdim ve akademik eğitim almaya başladım. Halı dendiğinde aklına ne geliyor? Halı, sınırsız bir çerçeve gibi. Tuvalden bir farkı olmadığını düşündüm hep. Kare, dikdörtgen, oval ya da farklı amorf hallerde olan özgür bir alan. Bölümümde klasik eğitim aldım. Bu benim en büyük şanslarımdan biri. Çünkü bir sanatçı ya da tasarımcı, klasiği bilmeden neyi yıkıp yeni bir şeyi inşa edebilir, kendi özgürleşme alanını neye göre genişletebilir ki? Olanı yıkmak için, olanı özümsemek gerekiyor bence. Bordürün nasıl olması gerektiğinden, klasik kompozisyonlarda olması gereken renk birlikteliklerinden, klasik desen kurallarının varlığından haberdar olmak benim hür alanımın yaratıcısıdır. Akademide eğitim vermeye başladıktan sonra da öğrencilerin vizyonuna bu düşünceyle katkıda bulunma arzusu, benim özgürlük alanımı hep savunmama vesile oldu. Halının bir sanat eseri olduğu düşüncesine sahip olan herkes gibi; kabul görme, kitle beğenisi kaygısı gütmeden eser üretmek hazzı, halıya beni daha çok yakınlaştırıyor. Halıya böyle yaklaştıkça, halıyla tanıdığım malzemelerle ‘oynama’ fikri de zamanla olgunlaşmaya başladı. Eğrilmemiş yünlerle abaka gibi lifleri birleştirmek, keçeleştirme tekniğiyle boyut çalışmak bana keyif veriyor. 3 sene kadar önce Yalova’nın Sugören köyüne gitmiştim, burada bir ipek halı atölyesi olduğunu duymuştum. September - October 2020 • DECOR

19


Konuk Tasarımcı

Hereke halıları dokunan bu atölyede, 8-10 tezgah vardı. Dokuyucular kestikleri havları, bilindiği üzere tezgahın altındaki küçük bir leğene atar. Çıkarken kapı kenarında çuval çuval bu artıklardan gördüm. Saf ipek olan bu iplik artıkları çöptü artık. Atölye sahibinden izin alıp tüm ‘çöpleri’ arabama yükledim ve Istanbul’a getirdim. Atölyemde tablolar üretmeye başladım. Halıya bu kadar hür bir pencereden bakmasaydım, onu oluşturan her şeyi sahiplenemezdim, bu oyunları oynamasaydım halıyı anlayamazdım gibi geliyor.

Tüm bunları göz önünde bulundurduğumda, Bauhaus’un sadelik derdinin, insanları sanatı ve tasarımı anlamaya çalışmaya daha çok yakınlaştırdığını düşünürüm. Bilhassa kadınların üretimde öncü olduğu dönemde Anni Albers, Gertrud Arndt, Gunta Stölzl, Otti Berger gibi kültleşmiş sanatçıların isimlerini zikretmeden geçmek istemem. Günümüz oluşumlarından söz etmem gerekirse Creative Matters oluşumunu ilgiyle takip ediyorum. Tamamı kadınlardan oluşan bu tasarım ekibinin, atölye süreci deneyimleyerek desenler üretmesi dikkatimi çekiyor. Carol Sebert ve Anna Panosyan’la bir arada bulunduğum organizasyonlar olmuştu. Dünyada böyle mütevazı ve başarılı kadınlar olması gurur verici. Bir tasarım yaparken senin için olmazsa olmaz olan şey nedir? Bellek. Aklımı scrapbook gibi kullanıyorum. Türkçe’ye paçavra defteri olarak çevrilse de henüz onaylanmadığı için orjinal adını kullanıyorum şu an. Gezdiklerim, rüzgarda hissettiklerim, kafamda çektiğim anlar, bir yere özgü olan bir hareket. Hep güzel olacak değil tabii. Ölmüş bir kertenkelenin deseni, bir örümceğin hasar görmüş ağı, bir yangın belki. Kısacası yaşam günlüğü adını verdiğim anlar kumbarası benim olmazsa olmazım. İnsan öğrenir, eler, biriktirir. Bazen bir kitap okursunuz, zaman geçer, o kitabı hiç hatırlamazsınız. Ama ruh almıştır alacağını, akıl almıştır, kendi tavında pişiriyordur ve bu insanın hakimiyeti dışındadır. İyi ki de öyledir. Ben görsel biriktirmeyi seviyorum, gözlem yapmayı; dediklerimi unutuyorum, duyduklarımı da ama gördüklerim hep benimle. İnsan neye yöneliyorsa onda ehlileşmeye başlıyor ve bunun sonu yok.

Öğrencilik hayatında ve sonrasında hangi akım ve tasarımcılar seni etkiledi? Saray halıları hayranlığım dışında en sevdiğim dönem kuşkusuz Bauhaus diyebilirim. Halının sanatla zanaat arasında duran hassas bir yeri vardır. Buna ya ikisinden birini tercih ederek yaklaşırsınız ya da bu birliktelikten keyif almaya çalışırsınız. Bauhaus’un minimal etkisi, desen anlayışında yarattığı devrim beni hep çok etkilemiştir. İşlevseldir, ama sanattan da kopmamıştır. Sadece sanatçının değil, halkın da hayatını ‘güzelleştirme’ çabası vardır. 20

DECOR • September - October 2020

Tasarıma yönelmek isteyen veya bununla alakalı eğitim almak isteyenlere neler tavsiye edersin? Kendimin de hala yaptığı ve yaşamımın sonuna kadar yapacağı önerilerim olabilir: Gözünü eğitmek, okumak, betimleme becerisini eline öğretmek, hayattan kopmadan yalnızlaşabilmek, kendine her yerde ve her alanda yetebilmek, fotoğraf çekmek, felsefeyle ilgilenmek, farklı ilgi alanlarıyla kendini beslemek, eğer şartlar el veriyorsa ülkesini ve dünyayı gezmek, merhametini beslemek, insanları ayrıştırmamak, dünyayı anlamak, birlikteliğe ve çeşitliliğe inanmak, id’yi hakimiyet altına almak. Gerisi çok kolay, çok çizip çok çalışmak. Son olarak eklemek istediklerin var mı? Michelangelo’ya nasıl bu kadar iyi resim çizdiğini sorduklarında, “Yüzde 1’i yetenek, yüzde 99’u ter.” dediği söylenir. Uçsuz bucaksız bir dünya seçtik, içinde kaybolmamak için ter gerekiyor.



Guest Designer

kish Arts, Department of Carpet, Rug and Traditional Fabric Patterns with an honor certificate. I also completed my master’s degree in my own school. I continue “Proficiency in Art” education. I am an academic in the department of art, I graduated from.

“Carpet has a sensitive place between art and craft” Reyhan Polat: “I believe the concepts of art and design have emerged from the beginning of self-discovery.” Our designer guest in this issue is Reyhan Polat, who graduated from Mimar Sinan Fine Arts University, Department of Traditional Turkish Arts, Carpet, Rug and Traditional Fabric Patterns Department, and who portrays the carpet like a painting. Polat, who still continues “Proficiency in Art” education, goes on working as an academician in the department. Reyhan Polat, saying that the concepts of art and design in human beings started with self-discovery, explained her adventure of meeting with carpet for us. Can we know Reyhan Polat a little bit? I was born in Istanbul. I graduated from Mimar Sinan Fine Arts University, Department of Traditional Tur-

22

DECOR • September - October 2020

When and how did design come into your life? I believe that the concepts of art and design have emerged from the beginning of time in which the person finds himself. That’s because the so-called talent does not wait for the ambience or time to reveal itself. Like all internal phenomena, it leads one to impulses before thinking. The person necessarily finds himself in the effort to produce something. My adventure began in my childhood. It may be a cliché, but the childhood is a mirror of person. I’ve always been with paints. My paintings, selected for the school corridors in primary school, were source of pride of me. I always discussed the length of the lines drawn in order to be in the school garden, the color harmony of the flower arrangements put on the stage at the ceremonies, and how large the patterns on the containers of my books should be. I would try to put every frame in my life in order. As I grew older, I perceived that this was an effort to form a composition, the relationship between occupancy and emptiness and aesthetic perception. Green was green, but the hues were limitless for me. I started studying painting in high school, and in time I realized that I like not only painting but also making surface design. The fabrics and carpets excited me. Because their texture was sized as I wanted, and I could feel it when I touched. When the university time came, I took the exams of the school in my dream and started to get academic education. What do you remember when carpet is said Carpet is like a borderless frame. I always thought it didn’t differ from canvas. It is a free space in square, rectangular, oval, or other amorphous states. I received classical education in my department. This is one of my biggest luck. That’s because what can an artist or designer demolish without knowing the classic and build something new, and how can he expand his own liberation space? To me, in order to remove the existing, it is necessary to assimilate it. How the border must be, color unity needed in the classic compositions and classic design rules to know are my free space makers. After training in the academy, contributing to the students with this thought became matter to defend my freedom side. Like everybody who thinks that the carpet is an art, without worrying other people will like, the pleasure to compose makes me nearer to carpet. When I approach to carpet, I began to play with materials and the carpet. Uniting


Guest Designer

non-warped wools and layer fibers and making dimensions with the felting technique. Three years ago, I went to Sugören village of Yalova, I heard there was silk carpet workplace there. In the place where Hereke carpets were woven there were 8- 10 carpet looms. The weavers throw piles they cut in a small basin under looms. While going out, I saw many sacks near the door. Those pure silks were remains. By taking permission from the owner, I put them in my car and brought to Istanbul. I began to produce paintings. If I did not look at the carpet from a free window, I wouldn’t have everything, making carpet. It seems to me if I didn’t play those games, I wouldn’t know the carpet. Which movements and designers influenced you in your student life and afterwards? Beside the palace carpets, the period exactly I like most is Bauhaus. The carpet has a place between art and craft. You approach to that by choosing one of them or try to enjoy this unity. Minimal effect of Bauhaus and the revolution in the design understanding influenced me. It is functional but not free from art. There is an effort to beautify the life of not only artist but also people. When I consider all, I think Bauhaus make people understand the art and design. In the period where the women are pioneers in the production, I don’t ignore to mention the names of the artists who are cults such as Anni Albers, Gertrud Arndt, Gunta Stölzl, and Otti Berger. As for today’s constitutions, I watch Creative Matters with interest. This design team, all women forms, draws my attention because they make designs by experiencing the workplace process. I have been in the organizations with Carol Sebert and Anna Panosyan. It is proud the-

re are such nice and successful women in the world. What is indispensable for you when making a design? Memory. I am using my mind like a scrapbook. I am using its original name even if it is translated to Turkish as waste book. The moments, I wander, I feel in the wind, I take, and a movement special to any place. Of course they will not be nice always. A design of a dead lizard, a damaged net of a spider, a fire. Moment box I call life diary are my necessities. The human learns, eliminates and collects. Sometimes you read a book, the time passes, and you don’t remember that book. But the soul remains, the mind takes it. It cooks it and that’s out of human’s will. Fortunately it is so. I like visual collecting, I forget what I say and read, but I remember what I see. Wherever the human tends, it is tamed and it is limitless. What would you recommend to those who want to turn to design or take training related to it?? I may have some offers I do and I will do till the end of my life: To train the eyes, read, depict, get lonely without isolated, become self-sufficient everywhere and every place, take picture, be interested in philosophy, find different fields of interest, see the country and the world, be merciful, don’t discriminate, know the world, believe synergy and variety, dominate your id, the rest is easy, to draw and study much. Do you have anything to add? When Michelangelo was asked how pretty you draw picture, he said “1 percent is ability, 99 percent sweat. We selected unlimited world, it is necessary to sweat not to be lost.

September - October 2020 • DECOR

23


Başaran Halı’dan yeni yılda yeni yatırımlar Üretiminin %80’ini ihraç eden Başaran Halı, online satış ile alakalı çalışmalarını sürdürüyor. Sektörde 35 yılı geride bırakan Başaran Halı, 2021 yılında yeni yatırımlar yapacak. 2020 yılı ile birlikte gelen sıkıntıların etkisini atlattıklarını söyleyen Başaran Halı Genel Müdürü İbrahim Dayıoğlu, aynı zamanda gelecek yıl online satışa da başlamayı planladıklarını belirtti. Öncelikle Başaran Halı ve markalarını sizden dileyebilir miyiz? Markamızın hikayesi 1970’li yıllarda Başaran Tuhafiye ile başlamış. Ardından 1985 yılında ise halı üretimine başladık. Sektörde de 35. yılımızı tamamladık. Yurtdışı satış ve pazarlama şirketimiz Premier, yurt içi satış ve pazarlamada ise Prestige markaları ile satış yapmaktayız. Firmamız üretim hatlarında son tekno24

DECOR • September - October 2020

lojileri kullanarak yıllık 5 milyon metrekare civarında halı üretimi yapabiliyoruz. PP iplik üretimini de kendimiz yapmaktayız. Son dönemde yaşadığımız pandemi süreci, iç piyasa ve ihracatı nasıl etkiledi? 2020 yılı başlarında yaşanan pandemi süreci, üretimi nisan ve mayıs aylarında durma noktalarına getirdi. Fakat haziran ayından sonra daha umut verici gelişmeler yaşandı. Daha sonra da yurtdışından gelen yoğun taleplerle üretim tetikledi. Şu anda ise 2020 yılı beklentilerinin üzerinde bir durum yaşanıyor. Yurtiçi piyasalar da bundan kısmen payını aldı. Yeni ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz? İnsanlar bu dönemde hangi ürünlere rağbet gösteriyorlar? Yurtdışı müşterilerimiz online satış için daha ekonomik halılara yöneldi. Ama diğer kalitelerin satışları ise belirli bir payda devam ediyor. Müşteriler daha çok desen ve renk uyumu ve aynı zamanda ekonomik halılara rağbet göstermekte Yurt içi halı pazarında halı kültürü daha hakim olduğundan akrilik ürünlerde tercih edilmekte. Aynı zamanda da dekoratif ürünler-


de güncelliğini sürdürmektedir. Prestige Halı markamızla yurtiçi müşterilerine akrilik, özel ölçülü koridor halısı ve dijital baskılı halı koleksiyonlarını oluşturarak güncel renk ve desenleri müşterilerimizin beğenisine sunuyoruz. İhracat çalışmalarındaki gelişmeler hakkında da bilgi verir misiniz? Başaran Halı uzun yıllardır üretimin %80’lik kısmını dünyanın değişik ülkelerine ihracat yapan, sektör içinde de önceliği kalite ve müşteri memnuniyetini odaklı olan bir markadır. ABD, Kanada, Suudi Arabistan, Dubai ve Avrupa başta olmak üzere birçok ülkeye ihracat gerçekleştirmeye devam ediyoruz. 2021 yılında da yeni yatırımlarla ürün ve kalite çeşitliliğini artırma hedefi ile yolumuza devam edeceğiz. Online satış hakkındaki çalışmalarınız ve düşünceleriniz neler? Halı sektörü bu konuda sizce ne durumda? Pandemi sonrası tüm dünyada online satışlarda ciddi bir artış oluştu. Şuanda ABD ve Avrupa pazarı başta olmak üzere online satışların daha da büyüyeceğinin sinyallerini vermekte. Türkiye ise online halı pazarında artış görülmekte. Önümüzdeki yıllarda bu artış hızı daha da belirginleşecek düşüncesindeyim. Bizim marka olarak online satış sistemlerinin alt yapısıyla ilgili çalışmalarımız sürmekte olup, 2021 yılı içinde satışına başlamayı planlamaktayız.

Başaran Halı Genel Müdürü İbrahim Dayıoğlu

Son olarak neler eklemek istersiniz? Firmamız kendi vizyonundan ve istikrarından ödün vermeden sektörün aranan bir markası olacaktır. Gaziantep olarak, dünyadaki makine halısı üretiminin %70’lik kısmını üretiyoruz. Yenilikçi ve rekabetçi yapımızı ortak akılla sürdürebildiğimiz sürece bu liderliği ve başarımızı koruyacağımıza inanıyorum.

September - October 2020 • DECOR

25


Başaran Halı, exporting 80 % of its production, goes on working about online sales.

New investments from Başaran Halı in the new year Başaran Halı, leaving 35 years behind in the sector, will make new investments in 2021. Başaran Halı General Manager İbrahim Dayıoğlu, saying they overcome the effects of the difficulties that come with 2020, stated that they also plan to start online sales next year. First of all, can we ask you about Başaran Halı and its brands? Our brand’s story started with Başaran Tuhafiye in the 1970s. Then in 1985 we started to produce carpet. We have completed our 35th year in the sector. We sell with our abroad sales and marketing company Premier, and Prestige in domestic sales 26

DECOR • September - October 2020

and marketing. Our company can produce around 5 million square meters of carpet annually by using the latest technologies in its production lines. We also produce PP yarn by ourselves. How did the recent pandemic process affect the domestic market and exports? The pandemic process in early 2020 almost stopped the production in April and May. But after June, more hopeful developments took place. Later, with the intense demands from abroad triggered production. Currently, there is a situation above the expectations for 2020. Domestic markets also partially took their share of this.


Can you give information about your new products? Which products are the people looking for in this period? Our foreign customers tended to more economical carpets for online sales. But sales of other qualities continue to a certain extent. Customers prefer more pattern and color harmony as well as economical carpets. As the carpet culture is more dominant in the domestic carpet market, acrylic products are preferred. At the same time, decorative products are up to date. With our Prestige Halı brand, we make acrylic, custom-sized hallway rugs and digitally printed carpet collections for our domestic customers and offer up-to-date colors and patterns to our customers. Can you give information about the developments in export studies? Başaran Halı is a brand which exports 80 % of its production to various countries over the world and focuses on customer satisfaction and quality in the sector. We are going on exporting many countries

such as USA, Canada, Saudi Arabia, Dubai and Europe. In 2021 we will continue to work with new investments by targeting the product and quality variety. What are your studies and thoughts about online sales? How is the carpet sector about this topic? An increase occurred in the online sales all over the world after pandemic. Now it shows growing signals about the online sales in USA and Europe markets. In Turkey there is an increase on online carpet market. I think this increase will be more in the next years. We continue the studies about infrastructure of online sales and plant to begin to sell in 2021. What would you like to add last? Our company will be a sought-after brand in the sector without compromising its vision and stability. As Gaziantep, we produce 70% of the machine carpet production in the world. I believe that as long as we can maintain our innovative and competitive structure with common sense, we will maintain this leadership and our success. September - October 2020 • DECOR

27


Türkiye, Ortadoğu ve Orta Asya’daki 135’i aşkın satış noktasıyla dev bir servis ağı oluşturan DesignFloor, iç piyasada ise 75 bayi ile hizmet veriyor. Orman belgelendirme onay programı olan PEFC sertifikasına sahip olan ürünleri bünyesinde barındıran marka, özellikle sağlıklı, çevreci ve kanserojen madde içermeyen ürünleri tüketicilerle buluşturuyor. DesignFloor Genel Direktörü Fatih Aslan markalarına çok güvendiklerini ifade ederken, hedeflerinin tamamen kendine özgü DesignFloor ürünleri ile dünya geneline ihracat yapmak olduğunu söyledi.

DesignFloor Genel Direktörü Fatih Aslan

Zeminde sağlık Özellikle son zamanlarda aldığımız her üründe ilk önceliğimiz haline gelen “sağlıklı” ilkesi, zeminde DesignFloor markası ile evlerimize giriyor.

DesignFloor markasından bahseder misiniz? 2006 yılından bu yana faaliyet gösteren markamız nitelikli zemin kaplama ürünlerinin satışını yapmaktadır. Kurulduğumuz günden bu yana üst segment ürün pazarına hitap etmek için çalışmalara başladık ve rotamızı bu şekilde yönlendirdik. Daha önceden muhtelif markaların distribütörlüğünü yapan firmamızı, DesignFloor adı altında özel ürünler sunan bir marka haline getirdik. Bu süreçlerin ardından Türkiye’ye yayılma sürecimiz başladı. Şuanda 75 civarında bayimiz var ve her ay bu sayı artıyor. Hedefimiz 81 ilin tamamında bulunmak. DesignFloor ürün gamında bulunan zemin kaplama ürünleri ve bunların özellikleri hakkında ne söylemek istersiniz? LVT dediğimiz sudan etkilenmeyen, lamine, laminant parke ve Hi-Tech Laminant Parke gibi üst segment ve üst teknoloji ürünleri satıyoruz. Tüm bu ürünlerin satışını belirli bir program dahilinde yapıyoruz. Satışını yaptığımız ürünlerin çevreci ve kanserojen madde içermemesine çok önem gösteriyoruz. Bu bizim için birinci öncelik. Kullanıcının hem uzun ömürlü, hem de sağlıklı bir şekilde ürünümüzü kullanması bizim açımızdan çok önemli. Çünkü direkt tene temas eden bir ürün. En basiti bebekler parkelere elleriyle temas eder veya yalarlar. Biraz daha fazla para kazanmak adına asla bu tehlikeyi göze alamayız. Biz ürünümüze çok güveniyoruz. Hatta iddia ediyorum ki ürününe bizim kadar güvenen bir marka yoktur. Marka olarak çok kolay akılda kalabilecek bir isme sahipsiniz. Bunun avantajları neler? Marka ismi bulma süreci en zorlu süreçlerden biri diyebilirim. Marka ismi yarattığı algı ve marka kimliğini yansıtmasıyla sürece doğru giriş yapmanın anahtarı bir nevi. DesignFloor akılda kalan yaşayan bir isim ol-

28

DECOR • September - October 2020


masıyla bize şans getirdi. Kendine özgü, uzmanlık alanımızı yansıtan ismimiz marka algımızı da destekliyor. Müşterilerimizden de güzel yorumlar alıyoruz. Ürünleriniz nerede üretiliyor? Ürünlerimizi, Fransa ve Almanya’da belirli akredi- tasyonları kazanmış düşük emisyon, CE ve PEFC gibi sertifikalara sahip firmalara ürettiriyoruz. Sürdürüle- bilirlik kapsamında kişisel karbon ayak izinin mini- mumda tutulmasını sağlıyoruz. Parlak parkeler, AC4 aşınma tabakası ve 32. sınıf dayanıma sahipken, sistre cila gerektirmeksizin uzun yıllar dayanabiliyor. Nerelere ihracat yapıyorsunuz? Gelecek hedefleriniz neler? İran, Irak ve Malta’ya ihracat yapıyoruz. İhracat yaptı- ğımız bu ülkelerdeki satış noktalarıyla birlikte farklı ve yeni planlarımız var. Ancak pandemi süreci bu çalışmaları ertelememize neden oldu. Farklı ülkelere ihracat yapmak için herhangi bir enge- limiz yok. Bunlardan önce ihracatın önünü açabilmek için yapmamız gereken çalışmalar var.

September - October 2020 • DECOR

29


Health at the floor The “healthy� principle, becoming our first priority in every product we buy recently, is entering our homes with the DesignFloor brand on the floor.

DesignFloor, making a big service net with more than 135 selling points in Turkey, the Middle East and Central Asia, serves the domestic market with 75 dealers. The brand, which includes products that have the PEFC certificate, which is a fo- rest certification approval program, brings especially healthy, environmentally friendly and carcinogen-free products to consumers. DesignFloor General Director Fatih Aslan stated that they are very confident in their brands and their goal is to export to the world with completely unique DesignFloor products. Can you tell us about the Design Floor brand? Our brand, which has been operating since 2006, produces qualified flooring products. After I took office in the company, we started to work to appeal to higher segment customers and directed our route in this way. We have turned our company, which was previ- ously the distributor of various brands, into a brand that produces special products, which is neither a manufactu-

30

DECOR • September - October 2020

rer nor an importer under its name. After this process, the process to spread to Turkey began. Now, we have around 75 dealers and this num- ber is increasing every month. Our goal is to be in all 81 provinces. What would you like to say about the flooring products you produce and their properties? We sell high-tech and upper segment products which are waterproof like laminated, laminated flooring and hi-tech laminate flooring, which we call LVT. We produce them within a certain program. We attach great importance that the products we sell are environmentally friendly and do not contain carcinogenic substances. That is a priority for us. It is important for us that the consumer will use long-life and healthy product. It is because it is the product, di- rectly contacting with skin. Basically the babies touch parquets with their hands and also lick. We cannot take a risk to earn much. We rely on our product. Even I claim that there are no brands, trusting their produ- cts as much as we do.


Where are your products manufactured? We are making the firms which have certain accredi- tations and certificates such as low emission, CE and PEFC in France and Germany manufacture. We ensu- re that personal carbon footprint is kept to a minimum within the scope of sustainability. While glossy parqu- ets have AC4 wear layer and 32nd class strength, they can last for many years without the need for scraper polish. After producing, we have a lot of waste. We made a new study about it and we make this waste wood for fireplace. We want to operate it in social media. It is because its amount is very much. Where do you export? What are your future goals? We export to Iran, Iraq and Malta. We had different and new ideas with the sales points in these countries we export to. However, the pandemic process caused us to postpone these studies. We do not have any barriers to export to different countries. Before these, there are studies we need to do to pave the way for exports. The companies we make manufacture have dealers in European countries. We need to customize these products that we have made in order to export here. We do not consider it ethically appropriate to export there without doing this.

September - October 2020 • DECOR

31


Ayasofya’nın halılarını

Özkul Halı Yönetim Kurulu Üyesi Behçet Özkul

Özkul Halı dokudu

Fethin sembolü Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, 24 Temmuz günü tekrardan ibadete açıldı. Böylesine önemli bir yapının halılarını kimin dokuyacağı ise merak konusuydu. Desen ve renk tercihini bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın yaptığı, havlarının kıbleye doğru yatırıldığı, kanserojen maddenin bulunmadığı bu yüksek özellikli halı, Özkul Halı tarafından dokundu. Halıyı dokurken kullanılan ürünlerin %100 yün ve yerli olduğuna dikkat çeken Özkul Halı Yönetim Kurulu Üyesi Behçet Özkul, bu heyecanlı ve duygusal serüveni bize anlattı. Öncelikle Özkul Halı’yı sizden dinleyebilir miyiz? Özkul Halı markasının 4. kuşak yöneticisiyim. Firmamız Türkiye’nin geçmişi çok eskilere dayanan sanayi işletmelerinden biridir. Markamız İbrahim Özkul tarafından1912 yılında ahşap tezgahlarda el dokuma ve yün halı üretmek hedefi ile kurulmuştur. 1952 senesinde İbrahim Özkul’un oğlu Mehmet Behçet

32

DECOR • September - October 2020

Özkul Türkiye’nin ilk halı dokuma makinasını Almanya’dan Felix Tonnar firmasından satın alarak imalata başlamıştır. %100 yün ev halısı imalatı ile başlayan süreçte, 1960 yılında İstanbul Sultanahmet camiine saf bütünlüğü olan yün halı serilerek Türkiye’de ilk defa özel cami halısı trendini başlatmıştır. Zaman içerisinde makine parkurunu yenileyeren markamız cami, cemevi, öğrenci yurtları, kuran kursları ve oteller gibi insanların toplu şekilde kullandıkları mekanlara hizmet verdi. Mimari dokuya ve dünya yün birliği woolmark şartlarına uygun antibakteriyel, alev almaz, nylon, akrilik ve polyester türevi ürünleri kullanmayan markamız, farklı renk ve desenlerde özel imalat ile %100 yün halı üretimine devam ediyor. İplik renklendirmelerinde kullandığımız reaktif boyaların, renk ve ışık haslığı yüksek olup insanlar üzerinde alerji yapmayan; hatta bebek kıyafetlerinde bile kullanılabilen çevreci bir boyadır. Kısacası Özkul Halı yünün fabrikaya girip halı olarak çıktığı entegre bir tesistir.


Bu yıl yeniden ibadete açılan Ayasofya Camii’nin halılarını, Türkiye’nin ilk özel cami halısı trendini başlatan Özkul Halı dokudu. İbadete açılan Ayasofya Cami’nin halılarını siz dokudunuz. Bu olayı başlangıcından tamamlanmasına kadar anlatır mısınız? Dünya üzerindeki Müslümanların ibadete açılmasını beklediği, İstanbul’un fetih sembolü olan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin açılışı, Danıştay kararı neticesinde Devlet Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından duyurulması ile başladı bu süreç. Devletimizin yetkili birimlerinden gelen davet üzerine Ankara ve ve İstanbul’da yapılan toplantılar sonucunda halıyı üretmeye başladık. Halıya, Ayasofya’ya özel olarak kattığınız özellikler neler? Tüylerin kıbleye doğru yatırılması, motif ve renk seçimi gibi halının özelliklerinden bahseder misiniz? Üretime başladığımızda fabrikada içersin de tatlı bir telaş vardı. Zaman kavramını kaldırdık. Çok kısıtlı bir sürede yün iplik üretip, boyamasını yaptık. Daha

sonra ilk sevkiyatımızı 18 Temmuzda yaptık. Açılış günü sabahına kadar sevkiyatlar durmadı. 6 gün boyunca 8 adet halı döşeme personelimiz, gelen halıları sermeye devam ettiler. 24 Temmuz sabah saat 09.00 da Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, açılışa hazır hale geldi. Özkul Halı olarak vermiş olduğumuz sözü yerine getirip bu tarihi anın bir parçası olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Halı imalatında bize güvenen Devlet başkanımıza ve yetkililere teşekkür ediyoruz. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi içerisine döşenen halı çok özel. Rengiyle, malzemesiyle, gramajıyla en üst kalite bir halı. Yüzde yüz yün ve yerli bir üretim. 1 metrekaresi 5 kilogram geliyor. Kalınlığı 16 milim. Ayrıca halıda başka halılarda olmayan bir özellik var; halının tüyleri, kıbleye doğru buharlı bir sistemle özel olarak yatırılmış durumda. Bunun da sebebi genelde cami halılarında diz vurulan yerde ters yatımdan dolayı bir renk değişmesi oluyor. Bunu önlemek için bu halıların tüylerinin hav dediğimiz kısmını kıbleye doğru özel bir

September - October 2020 • DECOR

33


sistemle yatırarak bu bozulmayı önlemiş oluyoruz. Bunun dışında ipliğin boyanmasında Türkiye’de nadir tercih edilen yün reaktif boya kullandık. Boya kanserojen madde içermiyor ve cilde temas ettiğinde alerji yapmayan çevreci bir boyadır. Halı iplikleri Langsess Eulan maddesiyle güve ve benzer haşerelere karşı koruma altına alınmıştır. Antibakteriyel olup virüs ve bakteri barındırmamaktadır. Halının üzerindeki desen ise Osmanlı motifi olan, sanat dilinde ‘rumi’ diye isimlendirilen çok soft bir desen. Çok belirgin değil ve halının üzerinde gölge şeklinde duruyor. Renk olarak ördekbaşı yeşili tercih edildi. Desen ve renk tercihini Devlet başkanımız Recep Tayyip Erdoğan bizzat kendisi yapı. Yapmış olduğunuz diğer büyük cami ve contract projelerinden de bahseder misiniz? Özkul halı 1960 yılından günümüze yurtiçinde ve yurtdışında 48000’in üzerinde projede halı serimi gerçekleştirdi. Bütün yaptıklarımızı yazmamız mümkün olmayabilir ama özel projelerden bahsetmezsek olmaz. Fatih camii, Süleymaniye Cami, Şehzadebaşı 34

DECOR • September - October 2020

Camii, Eminönü Yeni Cami, Eyüp Sultan Cami, Nuruosmaniye Cami, Yıldız Hamidiye cami, Ortaköy Cami, Rüstempaşa Camii, Edirne Selimiye cami, Bursa Ulu Camii ve Yeşil Camii, Ankara Hacı Bayram-ı Veli Camii, TBMM camii, Konya Mevlana Sultan Selim Camii, Kapu Camii Türkiye’de yaptığımız projelerin en önemlileri. Yurtdışında ise Japonya Tokyo camii, Almanya Berlin Şehitlik Camii, Kazakistan Nur Astana Camii, Yemen Sana El Salih Camii, ABD Maryland Türk Amerikan Toplum Merkezi Camii, İngiltere Doğu Londra Camii, Güney Afrika Johannesburg Nizamiye Camii, Umman Selam Cami gibi çok özel projelerde Özkul halı 108 yıllık tecrübesi ile çözüm ortağı oldu. Özkul halı olarak faaliyetine başladığımız 1912 yılından bugüne kadar kalitemizi dünya kullanıyor diyerek %100 yün özel halı üretiminin Türkiye’de öncüsü olduk. Markanın yeni kuşak yöneticileri olarak, fiyata göre değil kaliteye göre halı üretmeye devam edip, 108 yıllık aile mirasımızı gelecek kuşaklara aktarmak ve sektörün lider firması olmaya devam etmek istiyoruz.



out such a divine mission. Color and design selection of the carpet of such a sacred monument was made by President Recep Tayyip Erdoğan. Behçet Özkul, a board member at Özkul Halı said the fluffs of the carpet were designed to lean towards qibla and that no carcinogen agents were used in the making. Underlying the fact that the material used on carpet was 100% wool and domestic, Özkul told us about their enthusing and emotional time course.

Hagia Sophia’s carpet woven by Özkul Halı Hagia Sophia’s carpet, which was reopened for worship this year, was woven by Özkul Halı, which pioneered the trend of exclusively customized mosque carpets in Turkey.

Symbol of the conquer, the Grand Mosque of Hagia Sophia was reopened for worship on July 24th. What company would weave the carpet of such an iconic building was the talk of the town for quite some time. The choice was made; it would be Özkul Halı to carry

36

DECOR • September - October 2020

To begin with, let’s hear Özkul Halı from you I’m the 4th generation manager of Özkul Halı, which is one of the industrial enterprises, whose foundation dates far back, to 1912 by İbrahim Özkul to weave hand-made, wool carpets on wooden looms. Then came Mehmet Behçet Özkul, founder’s son, who bought Turkey’s first carpet weaving machine from German company, Felix Tonnar in 1952. The objective was always to produce 100% pure wool carpets for residences. In the year 1960, Özkul Halı pioneered the production of customized mosque carpets with Sultan Ahmet Mosque, one of the most venerable places, commonly known as the Blue Mosque. Continually modernizing the machinery through time, our company proudly serves venues such as djemevis, dormitories, Quran teaching schools and hotels where people congregate. Compatible to the criteria of Woolmark, globally recognized standards, our products are anti-bacterial and non flammable apart from not involving nylon, acrylic or polyester ingredients in any form, whatsoever. Reactive dyestuff, used to color the yarn, has high purity of light and color without causing any sign of allergies, so much so that they are ecologically friendly and that they can be used in the making of children’s wear without any worries at all. In short, Özkul Halı is an integrated company where wool comes into the company from one entry and gets out from the other as carpet, if you will. It’s your company that weaved the carpet of the Grand Hagia Sophia Mosque. Will you please tell us about all the way from the beginning to the completion of laying the carpet? Iconic symbol of the conquer, Hagia Sophia mosque’s grand reopening for worship had been antipicipated long by all the muslim world. Subsequent to the verdict of the State Council, the process was initiated by the President Recep Tayyip Erdoğan’s proclamation. Upon being officially convoked by government authorities to further and finalize the procedures both in İstanbul and Ankara, we got the production going full steam.


What specifications did you add on the carpet, exclusively unique to Hagia Sophia? Please tell us more about the direction of the fluffs, patterns and color selection. We had an emotional and exciting rush at the company soon after we started production; no time limit for anyone at the company during production. In no time did we produce the yarn and color it. We made the first phase of delivery on July 18th. There was no stoppage of delivery till the very morning of the opening. 8 people of our company kept laying the carpet for 6 days and the Grand Hagia Sophia Mosque was all set for the inauguration day at 9 a.m. on July 24th. We, as Özkul Halı, are proud that we kept our promise and that we are a part of such a historic event. We truly appreciate particularly our President and other government authorities in line for their trust with us. The carpet laid is unique, a top quality product in terms of all the details such as color, material and density. It’s 100% pure wool and domestically made. 1 sqm of it weighs 5 kg, with the thickness of 16 mm. Additionally, the carpet features a characteristics, solely distinctive to itself; the fluffs of the carpet is designed to lean towards qibla with a second to none, steamrolling operation. Why we have chosen to put such a unique application on Hagia Sophia’s carpet is that color shading occurs on spots where knees touch. To be able to prevent it from happening, we have applied such a unique operation on the carpet. In addition to all that, we preferred to apply reactive dye, rarely used in Turkey for the yarn. The dye is ecologically friendly and contains neither carcinogen agents nor allergens. The carpet is protected against viruses and bacteries as well as moths and bugs by Langsess Eulan SPA. The design on the carpet is a soft Ottoman motif which is called, ‘Rumi’ in art circles. It’s faint and it appears like a shade on the carpet. As for the color, glossy green head of mallards was chosen personally by our President, Recep Tayyip Erdoğan.

Bayram-ı Veli Mosque, Turkish National Assembly Mosque in Ankara, Konya Mevlana Sultan Selim Mosque and Kapu Mosque. Some of the international projects that are worth mentioning are Tokyo Mosque in Japan, Şehitlik Mosque in Germany, Nur Astana Mosque in Kazakhstan, Sana’a The People’s Mosque (Formerly Al-Saleeh Mosque) in Yemen, Maryland Turkish American Association Mosque in the US, East London Mosque in England, Johannesburg Midrand Nizamiye Mosque and Sala’m Mosque in Oman. These are only a small portion of plenty of remarkable projects for which Özkul Halı was a solution partner with its 108 year expertise. Having started operation in 1912, Özkul Halı has, since then, adopted the pioneering role in carpet making for grand scale floors using 100% wool. As the new generation managers of the company, we only have one principle: maintaining top quality production, regardless of anything to pass our family legacy on to forthcoming generations and remain to be the leading company globally.

What about other grand mosques and projects that you completed ? Özkul Halı has completed laying carpets in more than 48000 projects in and out of the country since 1960. Obviously, it’s not possible to mention all the projects, but some are worth mentioning: Fatih Mosque, Süleymaniye Mosque, Şehzadebaşı Mosque, Eminönü Yeni Mosque, Eyüp Sultan Mosque, Nuruosmaniye Mosque, Yıldız Hamidiye Mosque, Ortaköy Mosque, Rüstempaşa Mosque, Selimiye Mosque in Edirne, Bursa Grand Mosque and Yeşil Mosque, Hacı September - October 2020 • DECOR

37


Villa Halı Genel Müdürü Halaf Culha

Villa Halı kendi ipliğini üretecek Halı sektörünün kalbi Gaziantep’te yıllardır faaliyette bulunan Villa Halı, 5. OSB’de yeni üretim tesislerinde faaliyetlerine devam ediyor. Ürettiği halıları yurt dışına ihracat eden marka, ağırlıklı olarak İngiltere, Rusya, Almanya ve ABD’ye ihracat yapıyor. Firma hakkında bilgi veren Villa Halı Genel Müdürü Halaf Culha, alanında uzman ekiplerle üretim kapasitesini arttırdıklarını ifade etti. Culha, sözlerine şöyle devam etti: “1986 yılında bir aile şirketi olarak, sadece bir adet halı dokuma tezgahı ile üretim faaliyetlerine başlayan markamız, 1995 yılına kadar iç piyasaya üretim yaptı. 1996 yılından itibaren ihracat üretimine geçen Villa Carpet, 2020’lı yıllara gelindiğinde ise bugünün dev dünya markaları arasında olma yolunda büyük bir ivme kazanmıştır. Yeni yılda yapacakları yatırımdan bahseden Culha: “Her geçen gün katlanarak büyüyen markamız, 2021 yılında kendi ipliğini üretmeye başlayarak üretim hızını birkaç katına çıkarmayı planlamaktadır. Günümüz halı sektöründe dünya ihracat firmaları arasında olmanın haklı gururunu yaşayan Villa Carpet, aynı zamanda çağdaş teknolojinin tüm donanımına sahip 38

DECOR • September - October 2020

entegre tesislerinde, ev tekstil ve iplik üretimi yapmaktadır. 5 kıta 50 Ülke 5 milyon metrekare.. Gaziantep ihracat verilerine göre ilk 100 büyük sanayi kuruluşu içinde yer aldıklarını söyleyen Culha, “Dünyanın 5 kıtada 50 ülkesine yıllık ortalama 5 milyon metrekare ihracat yapıyoruz. İç ve dış piyasada satışı dengeli olarak örgütleyen, geniş müşteri tabanı ile her gelir grubuna hizmet veren, sektörlerinin teknolojik gelişmelerini yakından takip eden ve ilk uygulayan firmayız. Villa Carpet, topluma faydalı olabilecek sosyal boyutlu organizasyon faaliyetlerine de öncelik veren yapısı ile uluslararası kalite standardına ve imajına sahip, ülke ekonomisine katkıda bulunan bir dünya markası olma yolundayız. Pandemi süreci ile alakalı da bilgi veren Culha sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bu sürecin başında yani 3. ve 6. aylar arası üretim tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de durma seviyesine kadar geldi. Ancak 2. dönemde normalleşme süreci ile birlikte üretim ve özellikle ihracatta artışlar oldu.”


Villa Carpet will produce its own yarn Villa Carpet, operating in Gaziantep, the heart of sector for years, continues its activity in new production plants in 5. OIS. The brand, exporting the carpets, it produced, is making exporting mainly to England, Russia, Germany and USA. Villa Carpet General Manager Halaf Culha, giving information about the firm, said that they increased the production capacity with the expert teams. Culha continued as: “In 1986 our brand, began its production activities with one carpet weaving look as a family company, bade production for domestic market till 1995. After 1996, Villa Carpet began to produce for export, gained a big acceleration to be among the huge world brands in 2020s. Culha, mentioned their investment they will do in the new year, said “Our brand, growing day to day, will begin to produce its own yarn in 2021 and plan to increase its production speed a few times. In today’s carpet sector, Villa Carpet is proud of being among the world export companies, is producing home textile and yarn in the integrated plants, having all hardware of the modern technology”.

5 continents, 50 countries 5 million square meters... Culha, said they are among the first 100 big industrial companies according to the export data of Gaziantep, said “We are exporting average 5 million square meters to 50 countries in 5 continents yearly. We are the first firm which is organized in domestic and foreign markets, serving to all kinds of income groups with wide customer base, following the technologic developments of its sector. Villa Carpet is having an international quality standards and image in the useful social organization activities, and is on the way of being a world brand which is contributing to the country economy. Culha, giving information about pandemic process, ended his speech as “The production was almost stopped at the beginning of this process namely between 3rd and 6th months in Turkey as well as in the world. But with the normalization process in the 2nd term, there have been increases in the production and especially export.” September - October 2020 • DECOR

39


Kreasyon Halı’dan kolay temizlenebilir halılar Son dönemde yaşanan olaylar, e-ticareti üreticilerin satış kanalları arasında üst sıralara çıkarttı. Buna reaksiyon göstermek isteyen markalar ise kullanımı daha kolay olan halılara da tezgâhlarında yer açtı. bu değişime ayak uydurarak hem kolay temizlenebilir halılar üretiyor, hem de iç piyasadaki tecrübelerini e-ticaret ile birleştirerek yurtdışına da aktarmak için çalışmalarına devam ediyor.

40

DECOR • September - October 2020

Son dönemdeki süreçte yaşananları anlatan Konfor ve Kreasyon Halı Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Özdurdu, hem sektör hem de markalarında yaşadıkları değişim hakkında bilgi verdi. Pandemi süreci, ihracatı nasıl etkiledi? Süreç daha önce yaşanılmamış, lokal olmayan; aksine dünyanın her tarafında olunca herhangi bir tedbir almak tabi ki mümkün olmadı. Mahallemizdeki ekmeğe bile ulaşmak sıkıntılı olurken, sağlık hariç hiçbir sektör çalışamadı. Yurtiçinde ve dışarıda tüm pazarlarda can kaygısı oluşması, ihtiyaç sıralamasında alt seviyelerde olan halı sektörü için uzamaması temenni edilen kara günlere dönüştü. Bu süreçte Online ticaretin daha az temas odaklı olması insanlar için güvenli bir liman oldu. Altyapısı ve alışkanlıkları online alışverişe uygun ülkelerde ise ticaretin bir nebze hareketlenmesi bu süreçte can suyu oldu. Biz bu süreci maliyetlerimizi kısarak agresif hareketlerden uzak ve sakin bir şekilde geçirdik. Aynı zamanda bu süreç yeni bir tecrübe oldu. İlerle-


yen dönemde ürün, Pazar ve satış kanalı çeşitliliği yönünde sağlam adımlar atmamız gerektiğini öğretti. Yeni koleksiyonlarınızı ne yönde geliştirdiniz? Yeni koleksiyonlarımız daha hafif, kolay taşınabilir, günceli takip eden, dekoratif diye tabir edilen ve tabi ki en önemlisi kolay temizlenebilen yapıdaki halılar. Hayatın hızlandığı bir çağda moda akımlarının ardı ardına gelmesi insanlar için halıların hem madden hem manen ağır gelmeyen yapıda olması şartını kendiliğinden getirmiş oldu. Pandemi süreci ise evdeki hijyenin önemini tekrar hatırlattı. Bunun sonucu ise modanın önüne bile geçen kolay temizlenebilir halılar da zorunlu bir standart oldu. İhracat çalışmalarınızla alakalı son gelişmeleri değerlendirir misiniz? İhracat çalışmalarımız geleneksel ve online kanallar olmak üzere iki ana kolda ilerliyor. Butik ürünlerin ihraç edilmesi planlanan ülkelerin modasına göre şekillendirip termin ve lojistik hızını maksimum sevide

tutma hedefindeyiz. Hizmet kalitesi ile birlikte katma değerli bir ihracat gelecekte bizi bekliyor diyebiliriz. Yurtiçinde kendi web sitemizle, ulusal ve tüm pazaryerlerinde direk online hizmet vermekteyiz. İlan açıp satış beklemekten öte tasarım, fotoğraf, yazılım, stok gücü, müşteri memnuniyeti ve en önemlisi hızlı bir koordinasyon ile çalışmalarımızı pandemi sürecinde hızlandırdık. Son olarak neler eklemek istersiniz? Önümüzdeki 6 aylık bu süre zarfında içerideki tecrübemizi yurtdışındaki partnerlerimizle pekiştirip e-ihracatta istediğimiz satış rakamlarını görmek şu an en büyük hedefimiz. Halı sektörü üretim zorluğu, karsızlık, tahsilat problemleri ile boğuşurken, online pazarda hakkettiği payı henüz alamamıştır. Örnek verecek olursak ayakkabı internetten zor satılır veya ayakkabı internetten alınmaz diyen nesil artık ikisinin de çok kolay olduğunu anladı. Halı sektörü bu değişime hızlıca inanmalı ve ayak uydurmakta gecikmemelidir. September - October 2020 • DECOR

41


We Are Social 2020 verilerine göre, İşletmelerin yüzde 61’i internette görünürlüğe yatırım yapıyor.

Dijital reklam harcamaları 400 milyar doları aşacak Nüfusun büyük bir bölümünün aktif internet kullanıcısı olduğu Türkiye’de faaliyet gösteren işletmeler, dijital pazarlamaya yaptıkları yatırımları artırıyorlar. Statista tarafından açıklanan veriler, dünyada dijital reklam harcamalarının hızla arttığını, yıl sonuna kadar bu harcamaların 384 milyar doları aşacağına işaret ediyor. Statista tarafından açıklanan verilere göre, 2021’de pazar hacminin 435 milyar dolara çıkması öngörülüyor. Günde 7,5 saat internetteyiz We Are Social 2020 verilerine göre, nüfusu 82 milyonu aşan Türkiye’de 62 milyon internet kullanıcısı bulunuyor. Bu rakam, nüfusun yüzde 75’ine karşılık gelirken, 54 milyon kişi aktif olarak sosyal medyayı kullanıyor. Ülkemizde kullanıcı bazında günde ortalama 7,5 saat internete bağlı kalınıyor. Bu durum, markaları arama motorlarında üst sıralarda çıkmak ve kolay bulunmak

42

DECOR • September - October 2020


için reklam vermeye yöneltiyor. Türkiye gibi tüketicilerin dijital ortamı sık kullandığı bir ülkede dijital mecralar büyük ve önemli bir pazar haline geliyor. KOBİ’ler başta olmak üzere birçok işletme, dijital pazarlamada doğru stratejiyi belirleme ve etkili adımlar atma konusunda çaba gösteriyor.

internette geçirilen vakit sıralamasında 7. sıraya yükseliyor. Mobil internet kullanımında ise Türkiye 58 milyonun üzerinde kullanıcı ile günde ortalama 4 saat mobil internet kullanıyor. Türkiye nüfusunun yüzde 94’ü mobil cihazlardan internet kullanıyor.

Tüketiciye dijitalde ulaşamayan işletmelerin geleceği yok Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre yaş ortalamasının 30 olduğu Türkiye’de, yaş grubuna paralel olarak sosyal medya kullanımının yoğun olduğuna değinen EG Bilişim Teknolojileri CEO’su Gökhan Bülbül, Avrupa’da sosyal medya kullanım oranına bakıldığında Türkiye’nin ilk sıralarda yer aldığını kaydediyor. KOBİ’lerin dijital pazarlama sayesinde sektör fark etmeksizin potansiyelini artıracağının da altını çizen Bülbül, “Küresel ve yerel tüm veriler dijital pazarlama yapmayan şirketlerin rekabette geride kaldıklarını, pazar paylarını kaybettiklerini gösteriyor. EG Bilişim Teknolojileri olarak Türkiye pazarındaki küçük ve orta ölçekli işletmeleri, hedeflerine hızlı şekilde ulaştırıyoruz.” bilgisini veriyor. Vakit harcamada 7. sıradayız Türkiye, We Are Social rakamlarına göre, dünya sıralamasında internet erişiminde 31. sırada yer alırken,

EG Bilişim Teknolojileri CEO’su Gökhan Bülbül

September - October 2020 • DECOR

43


Royal Halı üretimini tam kapasiteye çıkardı Royal, Pierre Cardin ve Atlas Halı markalarının koleksiyonlarına yurtiçi ve yurtdışından yoğun talep geliyor. Royal Halı bu talebi en iyi şekilde karşılayabilmek için üretimine tam kapasite olarak devam ediyor.

44

DECOR • September - October 2020

Türk Standartları Enstitüsü’nden Covid-19 “Güvenli Üretim Belgesi” alan Royal Halı üretimlerine önlemlerini artırarak devam ediyor. Konuya ilişkin açıklama yapan Royal Halı A.Ş Genel Müdürü Tansel Tula “Pandemi etkisiyle yavaşladığımız Nisan – Mayıs aylarında bugünlere hazırlık yapmış, hammadde tedariklerimizi tamamlamıştık. Şimdi, karşılaştığımız yoğun talebi karşılamak üzere, çalışanlarımızın sağlıklarını birincil seviyede gözetmek kaydıyla, tesislerimizi tam kapasitede çalıştırıyoruz” dedi.


Yeni koleksiyonların üretimi hızlandı Yeni sezon koleksiyonlarının dünyadaki son trendleri yakalayarak hazırlandığını ve klasik ve modern tarzda her mekana hitap ettiğini belirten Tula; “Yeni sezonda Royal Halı’nın Picasso, Pera, Nero isimleriyle 3 farklı koleksiyonu, Atlas Halı’nın Frida, Mood, Tera isimleriyle 3 farklı koleksiyonu ve Pierre Cardin Halı’nın Orient ve Gaudi isimleriyle 2 farklı koleksiyonu bulunuyor. Yeni koleksiyonlarımız satış noktalarımızda yerini aldı. Üretime ve sevkiyatlara ara vermeden devam ediyoruz.” dedi. İnovasyonun ve katma değerli üretimin, ülke ekonomisi konusunda ne kadar önemli olduğunun farkında olduklarına değinen Tula; “Yeni sezon için inovasyonlarımıza yaklaşık 6 ay öncesinden başladık ve ciddi bir yol kat ettik. Bu dönemde de yapacağımız yeniliklerle Royal Halı’dan beklentileri kesinlikle karşılayacağımıza inanıyoruz.” diye ekledi. İhracat normale döndü Yurtdışı pazarına yönelik de detaylı bilgi veren Tansel Tula şunları söyledi;” Royal Halı olarak yurtiçinde olduğu kadar yurtdışı pazarında da etkin bir rol oynuyoruz, yaklaşık 28 ülkeye ihracat gerçekleştiri-

Royal Halı A.Ş Genel Müdürü Tansel Tula

yoruz. Şuanda yurtdışından çok fazla sipariş alıyoruz bundan dolayı tüm önlemlerimizi alarak fabrikayı tam kapasiteli olarak çalıştırıyoruz. Şu anda ihracata yönelik koleksiyonlarımızın üretim ve sevkiyatları tam zamanlı olarak devam ediyor.” diyerek sözlerini tamamladı.

September - October 2020 • DECOR

45


Royal Halı started full-time production

The company, which manufactures under the brands Royal, Atlas, Pierre Cardin and Studio Halı, has passed the full-time production by obtaining a safe production certificate from Turkish Standards Institution after the pandemic.

Royal Halı, Inc., which launched its new collections for its dealers in Antalya in March, had switched to a part-time and home office working system as of May 1 within the scope of the Covid -19 measures it took with the principle of “Health of our employees is our priority” during the pandemic process. With the shift to the normalization process in Turkey as of 1st of June Royal Carpet, Inc., taking all precautions to Covidien-19 moved to full-time work system. Making a statement on the subject, Royal Halı Inc. General Manager Tansel Tula said “Happily we have reached the days in which health problems experienced in our country due to the pandemic and the effects of our daily life decreased. After the process, we continue to apply our pandemic measures meticulously for the health of our employees and to regularly improve these measures. In this context, we have received a “Safe Production Certificate”, which registered our Covid-19 measures from the Turkish Standards Institute.”

46

DECOR • September - October 2020


Production of new collections accelerated Stating that they continue to work in full-time carpet production on June 15, in accordance with the normalization process, Tula said that they continued to produce new collections without slowing down. In the new season, Royal Halı has 3 different collections with the names Picasso, Pera, Nero, Atlas Carpet has 4 different collections with the names Frida, Mood, Moderne, Tera and Pierre Cardin Carpet has 2 different collections with the names Orient and Gaudi. Offering tailor made carpets, Studio brand includes the Forme collection with its amorphous cuts and its original and unusual design collection consisting of 100 different patterns. Exports returned to normal Providing detailed information about the overseas market, Tansel Tula said “As Royal Halı, Inc. we play an active role in the international market as well as at home, and we export to approximately 26 countries. Although our shipments slowed down during the pandemic period, it never came to a halt. Currently, our exports are completely back to normal, production and shipments of our export oriented collections continue full-time. For this reason, we have already started the preparations for the 2021 Domotex Hannover Carpet Fair, which will be held in Germany. We will take a strong part in the fair with different collections and nearly 500 different patterns.”

September - October 2020 • DECOR

47


Bu halıya iyi bakın! Onun adı Sahasrāra.. Bir şifacının geleneksel bilgiler ışığında ortaya çıkardığı bu şekli Yıldızlux, halıya dokudu. Mistik dünyanın insan hayatına etkileri, çoğu kişi tarafından kabul edilen bir inanış. Özellikle alternatif tıp ile birlikte dünyanın yerel bölgelerinde tedavi amaçlı kullanılan bu inanış, son dönemlerde hayatımıza giren virüslerin çoğalması ile birlikte daha ilgi çeker hale geldi. Yerel şifacılar tarafından Sahasrāra adı verilen ve vücudumuzdaki titreşimleri yükselttiğine inanılan bu sembol, bu sayede insanların bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Sahasrāra, hastalanma kaygısı güttüğümüz bu dönemde, 243 hz frekans titreşimi ile bedenimizin en tepesindeki çakramızdan yayılıyor ve bağışıklığımızı güçlendiriyor. Yıldızlux bu sembolü halıya dokudu Avrupa’daki ilk 10 hand tuft üreticisinden biri olan Yıldızlux, Sahasrāra sembolünü halıya dokudu. Hand tuft tekniğinin Türkiye’deki en eski temsilcisi olduklarının altını çizen marka ortaklarından Eda Anjel Sahasrāra hakkında şunları söyledi: “ Bu sembol virüslerden kaygılandığım bir dönemde bana Peru’daki bir şifacı tarafından gönderildi. Bu görsele uzun süre bakmamın vücuttaki enerji titreşimlerini yükselterek bağışıklığı güçlendireceği bilgisi verildi. Bende bana ulaşan bu bilgiden herkesin faydalanması gerektiğine inandım. Bu sebeple bu görseli halıya dokuduk.” dedi. Eda Anjel: “Gören gözlere şifa” Dokudukları bu halıya Sahasrāra ismini verdiklerini söyleyen Anjel, sözlerine şu şekilde noktaladı: “Mağazamız Yıldız semtinde çok işlek bir caddede bulunuyor. Bu halıyı dokuduktan sonra özellikle mağaza vitrinimize koyarak, buradan geçen insanların halıya bakmasını ve faydalanmasını istedik. Bu halı, bakan herkese faydalı olsun düşüncesindeyiz.”

48

DECOR • September - October 2020


Take a good look at this carpet! It’s called Sahasrāra.. Having been brought to life by some healer using traditional heritage, the figure was woven on carpet by Yıldızlux.

That mysticism has influences on human life is a common belief. The faith that has been used in local circles across the world as an alternative medical means attracts gradually boosting attention as the virus has entered our lives. The symbol, called, ‘Sahasrāra’ and believed to boost energy and vibration on our body by local healers is considered to fortify the immune system. During hard times like now when we are terribly concerned about getting sick, Sahasrāra is believed to emit 243Hz frequency energy from the crown chakra to recover immune system within the body. Yıldızlux weaved the symbol on carpet Being one of the ten, hand-tuft producers in Europe, Yıldızlux put the design on the carpet. Underlining the fact that they are the oldest hand-tuft technique user in Turkey, Eda Anjel, a partner of the brand told us more about Sahasrāra. “I was sent this symbol by a healer in Peru when I was anxious about the viruses and I was notified of the fact that it would enhance immune system by boosting frequency vibrations. I, then, had the belief that anyone would benefit from this spiritual approach. That’s why we put the symbol on this very carpet.” Eda Anjel: “healing to spiritually seeing eyes” Adding that they named the carpet, ‘Sahasrāra’, Anjel concluded her comments: “Our store is on a busy Street at Yıldız. We put the carpet on display window so as to have people look at and benefit from it. We wish that the carpet could make people feel good. That’s our sole purpose.”

September - October 2020 • DECOR

49


DOMOTEX 2021’in yeni tarihi 18-20 Mayıs!

DOMOTEX, fuar tarihini iki gün geriye aldı. Fuar 18 ile 20 Mayıs 2021 tarihleri arasında gerçekleşecek. Çok sayıda katılımcı ve ziyaretçimizin talebine yanıt olarak, Mayıs ayında halı ve yer döşemeleri için dünyanın önde gelen ticaret fuarı DOMOTEX’in tarihi iki gün geriye alındı. DOMOTEX’in Ocak ayından Mayıs 2021’e ertelenmesinin ardından; Almanya - Avusturya - İsviçre bölgesinden katılımcılar, Almanya’nın dini bayramlarından biri olan \’Pentecost\’ bayramının olduğu hafta boyunca hafta sonunun başlangıcı da dahil olmak üzere etkinlik tarihiyle alakalı çekincelerini dile getirdiler. Katılımcılar ile yapılan görüşmelerin ardından yeni tarih kararı alındı: Bir sonraki DOMOTEX 18 - 20 Mayıs 2021 (Salı - Perşembe) arasında gerçekleşecek. Daha önce duyurulduğu gibi - DOMOTEX, orjinal lansman tarihi olan 15 Ocak 2021’de dijital bir konferans düzenlemeyi planlıyor. Online konferansla ilgili daha fazla bilgi kısa süre içinde duyurulacaktır.

50

DECOR • September - October 2020


New date of DOMOTEX 2021: 18-20 May The reasons for the postponement are based on the latest developments regarding the worldwide rampant COVID-19 pandemic. There is a general uncertainty in relation to travelling abroad. Many countries have introduced strict travel and quarantine regulations and it is impossible to predict for how long these regulations will be in place.

ments show that we do not know whether the travel situation will have significantly improved by January 2021. Consequently, we have decided to postpone DOMOTEX from January to May 2021. The discussions that we had with industry representatives on this issue have all been positive and have shown that the postponement is the right decision!”

Although two thirds of the exhibition space – about 62,000 square meters – had already been booked and a comprehensive hygiene concept had been developed to comply with COVID-19 safety regulations, Deutsche Messe AG has decided to postpone the next edition of DOMOTEX to 18 – 20 May 2021. The show was originally scheduled to take place from 15 – 18 January 2021. The reasons for the postponement are based on the latest developments regarding the worldwide rampant COVID-19 pandemic and on the fact that, in view of these developments, clients, exhibitors and visitors have asked for DOMOTEX to be held at a later date. DOMOTEX is now planning a digital conference to take place on 15 January 2021, the show’s original start date.

Something else has also become clear in the many discussions with stakeholders: there is a need for complementary digital formats in order to respond to the rapidly rising number of online channels in the flooring industry and to establish an international, neutral platform under the name of DOMOTEX. Therefore, DOMOTEX 2021 will take place from Tuesday to Thursday (18 – 20 May) as a hybrid event: a physical show complemented by virtual formats. Visitors who, for differing reasons, will be unable to travel in May, will thus at least have an option to participate digitally. For exhibitors, the hybrid format also guarantees the wide international reach for which DOMOTEX is known: physically, in the exhibition halls and also digitally extended, using new presentation formats to generate an even wider reach.

The wide international reach and high-calibre visitors, such as top decision makers, are considered to be among the core benefits of DOMOTEX, the leading trade show for carpets and floor coverings: in January 2020, 70 percent of visitors came from abroad and more than 80 percent of exhibitors represented more than 60 nations. As every year, the flooring industry came together in Hannover. Now, the latest developments in the COVID-19 pandemic show that infection rates are rising again everywhere. Many countries have introduced strict travel and quarantine regulations and it is impossible to predict for how long these regulations will be in place. There is also a general hesitation to travel abroad and we do not know when people will feel safe to travel again. And then again, there is also the prospect that a vaccine may be available by the end of this year. “It is our duty to act responsibly. From many conversations with exhibitors and partners we have learned that, first and foremost, we have to ensure planning security in good time”, says Dr. Andreas Gruchow, board member of Deutsche Messe AG. “With our comprehensive hygiene and safety concept, as well as with the positive registration situation, we were very optimistic until very recently. But the latest develop-

September - October 2020 • DECOR

51


Her bütçeye uygun, kaliteli parke alternatifleriyle dikkat çeken TerraClick, ürün ve renk çeşitliğini artırıyor. Türkiye’nin en çok satan laminat parke markaları arasında öne çıkan TerraClick, kullanıcılarına sunmaya başladığı 8 mm kalınlığındaki 5 farklı renk alternatifiyle, yaşam alanlarına daha sıcak ve dekoratif bir hava katıyor. Panama, Marbella, Bahama, Lizbon gibi dünya coğrafyalarından ilham alınarak hazırlanan yeni renk koleksiyonu TerraClick markasının en çok tercih edilen ürünlerinde kullanılacak. Yıldız Entegre güvencesiyle kullanıcılara sunulan ürünler, özellikle dayanıklı yapısı ve her bütçeye hitap edebilme özellikleriyle evlerini yenilemek isteyen tüketicilerin öncelikli tercihleri arasında yer alacak.

Yıldız Entegre ile Bahama’lara yolculuk Türkiye’nin en çok tercih edilen parke markalarından TerraClick; Panama, Marbella, Bahama gibi coğrafyalardan ilham alarak hazırladığı yeni renk koleksiyonuyla yaşam alanlarına dekoratif bir hava katıyor. 52

DECOR • September - October 2020

Uzun ömürlü kullanım Laminat parkelerin, kolay temizlenme, leke tutmama ve çizilmeme gibi özellikleriyle kullanıcılara büyük fayda sağladığının altını çizen Yıldız Entegre Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Ercan Şahin, “Uzun ömürlü kullanımı ve uygun fiyat aralığıyla, Türkiye’nin en çok tercih edilen laminat parke markalarından TerraClick bünyesinde kullanıcılarımıza sunduğumuz yeni renklerimiz, bir yandan iç mekanlara dekoratif bir hava katarken bir yandan da ev ve ofislerimizi daha sıcak ve samimi bir yaşam alanına dönüştürmek için tasarlandı. Renk çeşitliliğinin yanı sıra TerraClick markalı parkelerimizin bir diğer önemli özelliği de dayanıklı ve uzun ömürlü olmasıdır.” ifadelerini kullandı.


Offering quality flooring to the market, affordable to all the budgets, TerraClick augments its products and color diversity. Standing out among the most-favoured flooring brands in Turkey, TerraClick offers the market a new product with 8mm thickness and 5 different colors that will transform the living spaces into a much better place to live. Inspired by the locations such as Panama, Marbella, Lisbon and the Bahamas, new color range will be used on TerraClick’s most-favoured products. New products, launched to meet the budget needs of any end-user, will prove to be among the most-preferred products with their solid structure at homes of those who consider renovation. Yıldız Entegre, all by itself, stands behind it as a reliable company.

Traveling to the Bahamas with Yıldız Entegre Inspired by the locations such as Panama, Marbella and the Bahamas, TerraClick, one of the most-favoured laminate flooring brands in Turkey, adds exclusive ambiance to the living spaces with its collection of new colors.

Long-lasting use Underlying the fact that laminate flooring is unstainable, easy-to-clean and resistant to scratch, Ercan Şahin, Marketing and Corporate Comunications Manager at Yıldız Entegre also said that new products would provide the end-users with great advantages such as long-lasting use and affordable price range, adding that new colors launched by TerraClick, one of the customers’ favorite flooring brand in Turkey were designed to add a decorative look to the interiors as well as transform our homes and offices into much warmer and intimate living spaces. He also said that another outstanding charactarestics of TerraClick flooring, other than color diversity, was resiliency and long life span.

September - October 2020 • DECOR

53


Bella Maison Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Tan

Bella Maison yatırımlarını sürdürüyor Ev tekstili markası Bella Maison, İstanbul İstinyePark’ta ve Bodrum Midtown AVM’de açtığı yeni mağazalarıyla büyümeye devam ediyor. Bella Maison, yılsonuna kadar yaklaşık10 milyon TL yatırımla mağaza sayısını 17’ye çıkarmayı hedefliyor. Mağaza açılışları hakkında bilgi veren Bella Maison Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Tan, pandemi süreci ve E-Ticaret serüvenlerini siz okurlarımız için anlattı. Markanız adına son dönemde faaliyetlerinizi değerlendirir misiniz? Marka olarak kurulduğumuz günden bu yana ürünlerimizin kalitesine yatırım yaptık. Yurt içinde ve yurt dışında büyüme stratejimize de ürünlerimizin kalitesine olan güvenimiz temel oluşturdu. 54

DECOR • September - October 2020

Perakendenin büyüyen markası Bella Maison’un yeni mağazaları İstinyePark’ta ve Bodrum Midtown’da açıldı.

Tüm dünyayla birlikte benzerine daha önce hiç rastlamadığımız bir dönemi yaşarken, AVM’lerin uzun süre kapalı olduğu süreçte bile mağaza yatırımlarımıza devam ettik. Ulaşılabilir ve tarz öneren bir marka olma hedefiyle mağazalaşmayı önemsiyoruz. Bu anlayışımıza uyan önemli noktalardan biri olan İstanbul İstinyePark ve Bodrum Midtown’da açtığımız mağazalarımızla geniş ürün gruplarından oluşan özel ürünlerimizi tüketicilerin beğenisine sunuyoruz. Bu yıl bitmeden yaklaşık 10 milyon TL’lik yatırımla toplamda 17 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda yurt dışında da İngiltere, Amerika, Almanya, Fransa ve Romanya başta olmak üzere ağırlıklı e- ticaret kanalı üzerinden büyüyecek, Kuzey Afrika ve Azerbaycan’da da yeni mağazalar açacağız.


E-Ticaret bu dönemde satış ve pazarlamada ilk sıraya geçti. Marka olarak siz bu konuda neler yaptınız? Biz pandemiden pozitif olarak etkilendik. Çünkü bizim yatırım yaptığımız kanalların başında E-Ticaret var. Dolayısıyla satışlarımız orada çok ciddi bir artış gösterdi. Bu artışın olması ile birlikte biz de ekstra olarak daha fazla yatırım yaptık.

Bu yatırımların ardından mağazalarımıza internetten ürünleri görüp gelmeye başlayan müşterilerimiz çoğaldı. 10 müşterinin 6’sı internette gördüğü ürünleri istiyor. Son dönemde yaşadığımız olaylarla birlikte tüketicilerin alışkanlığı da değişti. Artık internetten ürünleri araştırıp karar veren müşterilerimiz, mağazadan direk ürünleri almaya geliyorlar.

September - October 2020 • DECOR

55


Bu da bizlere E-Ticaretin artık çok daha büyük bir hacim kazandığını gösteriyor. Gerek fiziki mağazalarımız gerekse e-ticaret kanalı üzerinden yatak odası, mutfak ve banyo tekstil grubu ürünlerinin yanı sıra kozmetik, ev giyimi ve ev dekorasyonu kategorilerinde kalite standartları yüksek, geniş ürün çeşitlerini kalite odaklı müşterilerimizin beğenisine sunmaya devam edeceğiz. Peki, çalışma hayatında ne gibi önlemler aldınız? Bu süreçte çalışanlarımızla uzaktan çalışma modeline geçtik ve hala devam ediyoruz. Fiziki olarak çalışması gereken muhasebe bölümü gibi bazı ekipler ofise mecburen gidiyorlar. Ama tasarım ve dijital ekiplerimiz mümkün olduğu kadar az ofise gidiyorlar. Hepsine tayin ettiğimiz günler var. Toplu taşıma kullanan çalışanlarımızı şirket araçlarımız ile işe gelmelerini sağlıyoruz. 56

DECOR • September - October 2020

Bunu yapamadığımız zaman ise toplu taşımanın daha az kullanıldığı saatlere göre çalışma saatlerini revize ediyoruz. Almanya’da bir ofis açma hedefiniz vardı? Son dönemde yaşanan gelişmelerle birlikte bu süreç ne duruma geldi? Biz Almanya’da bir ofis ve lojistik ağı kurduk. Amacımız Türkiye’deki girişimimizden sonra markamızı Avrupa pazarına sokmaktı. Bunu en başından beri zaten istiyorduk. Ev tekstili ürünleri, Türkiye’den Almanya’ya ihraç edilen en önemli kalemlerden bir tanesi. Bu anlamda biz oradaki web siteleri ile anlaşmalar gerçekleştirdik. En kısa zamanda Almanya bölgesindeki bu operasyonlarımızı yönetecek olan arkadaşlarımız da aramıza katılacak. Hedefimiz bütün Avrupa’yı kapsayacak bir lojistik ağına sahip olmak.



gs, Bella Maison Chairman of the Board, Muhammed Tan, explained the pandemic process and E-Commerce adventures for you, our readers. Could you evaluate your recent activities on behalf of your brand? We have invested in the quality of our products since the day we were founded as a brand. Our confidence in the quality of our products was the basis for our growth strategy at home and abroad. While we were living in a period that we have never encountered before, we continued our store investments even during the period when shopping malls were closed for a long time. We care about being a store with the aim of being an accessible and stylish brand. We offer our special products consisting of wide product groups to the taste of consumers with our stores opened in Istanbul İstinyePark and Bodrum Midtown, which are one of the important points that comply with this understanding. Before the end of this year, we aim to reach 17 stores in total with an investment of approximately 10 million TL. At the same time, we will grow abroad, mainly through the e-commerce channel, especially in England, America, Germany, France and Romania, and we will open new stores in North Africa and Azerbaijan.

Bella Maison continues itsinvestments New stores of Bella Maison, the growing brand of retail, opened in İstinyePark and Bodrum Midtown. Home textile brand Bella Maison continues to grow with the new stores opened in Istanbul İstinyePark and Bodrum Midtown Shopping Mall. Bella Maison aims to increase the number of stores to 17 with an investment of approximately 10 million TL by the end of the year. Providing information about store openin58

DECOR • September - October 2020


So, what kind of precautions have you taken in business life? In this process, we switched to a remote working model with our employees and we still continue. Some teams, such as the accounting department that have to work physically, go to the office compulsorily. But our design and digital teams go to as few offices as possible. There are days we assign to all of them. We ensure that our employees who use public transportation come to work with our company vehicles. When we are unable to do this, we revise the working hours according to the hours when public transportation is used less. Did you have a goal to open an office in Germany? What has this process come to with the recent developments? We have established an office and logistics network in Germany. After our venture in Turkey Our aim was to bring our brand to the European market. We wanted this from the very beginning. Home textile products, one of the most important items exported from Turkey to Germany. In this sense, we have made agreements with the websites there. Our friends, who will manage these operations in the German region, will join us as soon as possible. Our goal is to have a logistics network that will cover the whole of Europe.

E-Commerce ranked first in sales and marketing during this period. What have you done in this regard as a brand? We have been positively affected by the pandemic. Because E-Commerce is one of the channels we invest in. Therefore, our sales increased significantly there. With this increase, we also invested more and more. After these investments, the number of our customers, who started to see the products on the internet, increased. 6 out of 10 customers want products they see on the internet. Consumers’ habits have also changed with the events we have experienced recently. Now, our customers, who search for products on the internet and decide, come to buy products directly from the store. This shows us that E-Commerce has gained a much larger volume now. We will continue to offer a wide range of products with high quality standards in the cosmetic, home wear and home decoration categories, as well as bedroom, kitchen and bathroom textile group products through both our physical stores and e-commerce channels. September - October 2020 • DECOR

59


Halı tasarımcıları artık bir arada Halı Tasarım Derneği HATAD, Gaziantep’te kuruldu

“HATAD Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Sayılı”

Halının başkenti Gaziantep, artık tasarımında başkenti olmaya aday. 2020 yılı ile birlikte GAIB öncülüğünde kurulan ve HATAD (Halı Tasarım Derneği) adını alan dernek, çalışmalarını uluslararası alana taşıyacak. Derneğin kuruluşu ve yapılacak çalışmalar hakkında bilgi veren HATAD Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Sayılı, farklı ülkelerin ilgili bölümlerinde okuyan öğrencilerle ve tasarımcılarla birlikte yarışmalar ve konferanslar düzenleyeceklerini belirtti. Öncelikle tasarımcılar için bir dernek kurma fikrine nasıl karar verdiniz? Gaziantep’te çok tasarımcı bulunuyor. Devlet bunlar içerisinde sadece üniversite mezunu olan kişileri tasarımcı olarak tanıyor. Son yıllarda üniversite mezunu tasarımcıların sayısı artsa da, şuanda alaylı tasarımcı sayısı daha çok. Devlet, bu kişilerin tasarımcı olduğunun, bunun için de resmi bir kurumdan tasarımcı olduklarına dair belgelere sahip olması gerektiğini söylüyor. Markaların da bundan faydalanması adına HATAD (Halı Tasarım Derneği) Gaziantep Şehitkamil Sanat Merkezi’nde kuruldu. 60

DECOR • September - October 2020


Peki, HATAD nasıl kuruldu? Biz tasarımcılar olarak hevesli 11 arkadaşımızla birlikte bir yönetim kurulu oluşturduk. Bunun için bir ofis aradık. Arayışlarımız sürerken Şahinbey Belediyesi ile görüştük. Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, sergi ve konferans salonu gibi olanakları olan bu merkezde 2 ayrı derslik ve atölyeyi kullanımımıza sundu. Burada yapacağımız kültür, sanat ve diğer etkinlikleri uluslararası bir seviyeye taşımak istiyoruz. Farklı ülkelerin üniversitelerindeki ilgili bölüm öğrencilerinin de bu etkinliklere katılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Son 6 aylık süreçte pandemi dolayısı ile bu girişimlerimizde aksaklıklar olsa da, ilerleyen zamanlarda bununla alakalı yaptığımız çalışmaların sonuç alacağından eminiz. Daha sonra bizim lokal olarak tasarımcı arkadaşlarımızın vakit geçireceği, gerektiğinde misafirlerini getireceği bir yer olması gerektiğini düşündük. Sanat merkezi girişinde bulunan Steps Kafe’yi hem derneğimize gelir amaçlı, hem de çalışmalar dışında dernek üyelerinin ve tasarımcıların vakit geçireceği bir yer olarak açtık.

Siz dernek olarak ne gibi çalışmalar yapmayı planlıyorsunuz? Bizim buradaki asıl amacımız, tasarımcıların ufkunu genişletmek ve kendilerine olan özgüvenlerini arttırmak. Tasarımcıların gerçek performanslarını ve yeteneklerini tam olarak ortaya koymaları için burada onlara destek vermeye çalışacağız. Bu sayede halının başkenti Gaziantep’ten, ileride sektöre yön verecek, yeni kreasyonlar oluşturacak ve belki de trendleri belirleyecek çalışmalar çıkacağından ümitliyim. Yönetim kurulu kimlerden oluşuyor? Bu kurul ne kadar süre ile görev alacak? Başkanlığını benim yaptığım derneğimizin yönetiminde, Levent Çepken, H. Erhan Karaman, Tayfun Cevher, Ömer Türk, Pervin Sayar, Selçuk Bekler, Osman Köseler, Naime Çalık, Abuzer Balyemez ve Ayşe Kayalar bulunuyor. Biz yönetimi oluştururken aldığımız karar doğrultusunda yönetim kurulunun 6 ay görevde kalmasını, daha sonra tekrar seçim yapılarak yeni yönetim kurulunu seçmeyi kararlaştırdık. Çünkü bunun bir bayrak yarışı olduğuna inanıyoruz. Böylelikle herkes taşın altına elini koymuş olacak. September - October 2020 • DECOR

61


Carpet designers are together Carpet Design Association HATAD was founded in Gaziantep.

The capital of the carpet, Gaziantep, is now a candidate to become the capital of its design. The association, called HATAD (Carpet Design Association) founded with GAOB in 2020 will move its studies to the international field. HATAD chairman Selçuk Sayılı, mentioned the association and its studies, stated that they will arrange meetings and contests with together the students, trained in the relevant departments in different countries and the designers.

countries’ universities. Because of pandemic in 6 months, though there have been some troubles in our attempts, we are sure we will take results about our studies later on. And then we thought there must be a place to meet the visitors and our designers will spend time We opened Steps Café in the entry of art center for the members and designers of the association to spend time beside studies..

How did you decide to establish an association for the designers firstly? There are many designers in Gaziantep. The government only recognizes university graduates as designers. Although the number of university graduate designers has increased in recent years, the number of self-thought designers is now higher. The government says that these people are designers, and for this, they must have documentation from an official institution that they are designers. HATAD (Carpet Design Association) was founded in Gaziantep Şehitkamil Art Center in order for brands to benefit from this.

What kind of activities are you planning to do as an association? Our main goal here is to expand the horizons of designers and increase their self-confidence. We will try to support the designers here so that they can fully demonstrate their true performance and abilities. Thus, I am hopeful that in the future, works that will guide the sector make new creations and perhaps determine trends will come out from Gaziantep, the capital of carpet.

OK, how was HATAD founded? We formed board of directors with willing 11 friends as designers. We looked for an office for this. We met Şahinbey Municipality while looking for. Şehitkamil Mayor Rıdvan Fadıloğlu gave us 2 rooms and workplaces in this center in which there are exhibition hall and conference hall. We want to move the cultural and artistic and other activities to the international level. We are continuing the studies in order for the students from the relevant departments in the various 62

DECOR • September - October 2020

Who is the board of directors? How long will this board work? Levent Çepken, H. Erhan Karaman, Tayfun Cevher, Ömer Türk, Pervin Sayar, Selçuk Bekler, Osman Köseler, Naime Çalık, Abuzer Balyemez and Ayşe Kayalar are under the management of our association, which I head. While forming the management, according to the decision we made, we decided to keep the board of directors in office for 6 months, then after re-election and electing the new board of directors. Because we believe this is a relay race. Thus, everyone will have taken the responsibility.



DOMOTEX asia/CHINAFLOOR’dan yeni bir başarı DOMOTEX asia / CHINAFLOOR, küresel COVID-19 salgınından sonra zemin ve zemin kaplamaları teknolojisi sektörünün ilk fuarı olarak işi yeniden başlattı ve 2 Eylül’de Şangay’daki Yeni Sergi ve Kongre Merkezi’nde (NECC) sona erdi. Fuar son derece başarılı oldu ve Asya Pasifik bölgesinde dünyanın önde gelen döşeme fuarı olarak öne çıktı, 852 döşeme ve zemin teknolojisi markasını bir araya getirdi ve 105.000 m2 brüt alanda 40.862’den fazla ziyaretçiyi ağırladı. Her yerden katılın Global Flooring Connect (GFC) aracılığıyla, DOMOTEX asia / CHINAFLOOR’un uluslararası ekibi sanal olarak oradaydı ve sahadaki katılımcılarla dijital olarak buluştu. GFC platformu aracılığıyla, 786 en iyi ürünü su64

DECOR • September - October 2020

nan 341 katılımcı, dünyanın her yerinden 1518 kayıtlı alıcıyla bağlantı kurma, ağ kurma ve anlaşma yapma şansı yakaladı. GFC platformu üzerinden gerçekleştirilen ve sahada 63 toplantı yapılan ve dünyanın farklı bölgelerinden potansiyel alıcılarla canlı olarak tartışılan uluslararası B2B eşleştirme programına seçilmiş sayıda yerinde katılımcı da dahil edildi. GFC platformunun piyasaya sürüldüğü Temmuz ortası ile fuarın son günü arasındaki dönemde, platforma 83.000 tekil ziyaretçi katıldı. Serginin üç günü boyunca, Twitter Live üzerinden oluşturulan çevrimiçi bir web yayını, dünyanın dört bir yanındaki zemin kaplama profesyonellerine, stant turları ve ürün sunumları yoluyla fuarın heyecanını hissetme ve aynı zamanda tüm büyük yerinde kon-


feranslara sanal olarak katılma fırsatı sundu. Bu canlı yayın 350.000’den fazla görüntülemeye ulaştı. Aynı zamanda yerinde ziyaretçiler, seyahat kısıtlamaları nedeniyle bu yıl fuara katılamayan uluslararası markaların bulunduğu yeni Flooring Without Borders (FWB) alanını ziyaret etme şansı buldu. Yerinde ziyaretçiler, marka, ürünler ve iletişim bilgileriyle ilgili tüm önemli bilgileri içeren her bir şirkete özel dizüstü bilgisayarlar aracılığıyla FWB’de temsil edilen uluslararası şirketlerle bağlantı kurdu. FWB, hem katılımcılara hem de ziyaretçilere uzaktaki engellerin üstesinden gelmek ve profesyonel bir ortamda bağlantı kurmak için en iyi çözümü sunan, sergilenen markaların yerinde ve çevrimiçi varlığını birleştiren sektördeki ilk platformdur. Yerinde eşzamanlı etkinlikler DOMOTEX asia / CHINAFLOOR, Çin ticaret pazarının büyüyen trendini karşılamak için yeni etkinlikler ve vitrinlerle birlikte bularak ziyaretçi kanallarını genişletmeye devam ediyor. Bunlardan biri dekorasyon, ofis alanı ve diğer alanlara referansla mekanın farklı ancak birbiriyle bağlantılı yönlerini kapsayan yeni C + D Şangay Kontrat ve Dekor Sergisi idi. C + D Shanghai, gösteriye yeni bir canlılık kattı ve hem serginin sunduğu şeyler açısından

hem de çok sayıda sözleşme ve dekorasyon alıcısını çektiğinden daha çeşitli bir izleyici kitlesi konusunda daha fazla gelişme için zemin hazırladı. C + D Şangay Kontrat ve Dekor Sergisi çerçevesinde, İç Mekan Prefabrik Dekorasyon (IPD) üzerine özel sektör konferansı, 300’den fazla iç dekorasyon firmasını ve Çin’deki inşaat sektöründeki en büyük isimlerden 30’dan fazlasını çeşitli inşaat geliştiricileri ve ilgili tedarikçilerle bir araya getirdi. Bütün gözler Mart 2021’de Küresel sağlık ve ekonomik zorluklara rağmen, DOMOTEX asia / CHINAFLOOR 2020’de başarılı bir organizasyon düzenledi ve çok ihtiyaç duyulan bir zamanda zemin kaplama profesyonelleri için bir ticaret platformu sağlamaya devam etti. DOMOTEX asia / CHINAFLOOR, sektörü desteklemek ve canlandırmak için doğru araçları, sahneyi ve fırsatı sunmaya ve bu önemli Asya merkezini döşeme hazır ve çalışır durumda tutmaya güçlü bir güvenle devam edecek. DOMOTEX asia / CHINAFLOOR ve ekibi, bu yıl bunu başaramayan katılımcılar ve ziyaretçiler için 24-26 Mart 2021’de Pudong’daki Şangay Yeni Uluslararası Fuar Merkezi’nde onları ağırlamayı dört gözle bekliyor.

September - October 2020 • DECOR

65


A new success story from DOMOTEX asia/CHINAFLOOR 2020 DOMOTEX asia/ CHINAFLOOR restarted the business as the first exhibition of the flooring and floor technology industry worldwide after the global outbreak of the COVID-19 pandemic and concluded 2nd of September at the New Exhibition and Convention Center (NECC) in Shanghai. The show was highly successful and marked as the world’s leading flooring exhibition in the Asia Pacific region, brought together 852 flooring and floor technology brands and greeted more than 40,862 visitors throughout 105.000 sqm of gross space. Be there from Anywhere Through Global Flooring Connect (GFC), DOMOTEX asia/ CHINAFLOOR ‘s international audience was pre-

66

DECOR • September - October 2020

sent virtually and met with onsite exhibitors digitally. Through the GFC platform, 341 exhibitors, presenting 786 top products had the chance to connect, network and deal with 1518 registered buyers from all around the globe. A selected number of onsite exhibitors were also included in the international B2B match-making program that was realized via the GFC platform and conducted 63 meetings onsite and discussed live with potential buyers from different parts of the world. During the period between middle of July when the GFC platform was launched and the last day of the exhibition, the platform received 83,000 unique visitors. During the three days of the exhibition, an online webcast, broadcasted through Twitter Live, offered


flooring professionals around the world a unique opportunity to feel the show’s vibe through booth tours and product presentations while also being able to virtually attend all major onsite conferences. This live broadcast reached more than 350,000 views. At the same time, onsite visitors had a chance to visit the new Flooring Without Borders (FWB) space, an area where international brands that could not make it this year to the show due to travel restrictions were virtually present. Onsite visitors were able to connect with the international companies represented at FWB through the laptops dedicated to each company, containing all important information on the brand, products and contact details. FWB is the first platform in the industry that combines an onsite and an online presence of exhibiting brands, giving both exhibitors and visitors the best solution in overcoming distance obstacles and connecting in a professional setting. Onsite concurrent events In order to cater to the growing trend of the Chinese trade market, DOMOTEX asia/CHINAFLOOR, continues to expand its visitor channels by co-locating with new events and showcases. One of these was the new C+D Shanghai Contract and Decor Exhibition, which covered different but inter-connecting aspects of space, with reference to decoration, office space and other fields. C+D Shan-

ghai injected new vitality to the show and lays the ground for more development both in terms of what the exhibition has to offer and in terms of a greater more diverse audience as it attracted a great number of contract and decoration buyers. Within the C+D Shanghai Contract and DĂŠcor Exhibition frame, the tailored industry conference on Interior Prefabricated Decoration (IPD) gathered more than 300 interior decoration companies and more than 30 of the biggest names in construction in China along with various construction developers and related suppliers, which discussed among others the latest trends in digital transformation and industrialization. All eyes on March 2021 Despite the global health and economic challenges, DOMOTEX asia/CHINAFLOOR held a successful edition in 2020 and managed to still provide a trade platform for flooring professionals in a much-needed time. DOMOTEX asia/CHINAFLOOR will continue, with strong confidence, offering the right tools, stage and opportunity to support and revitalize the industry and keep this important Asian hub for flooring up and running. For exhibitors and visitors who could not make it this year, DOMOTEX asia/CHINAFLOOR and its team are looking forward to welcoming those 24 to 26 of March 2021 at the Shanghai New International Expo Center in Pudong.

September - October 2020 • DECOR

67


Royal’den Milli Koleksiyon; Denim! Sektörün inovatif markalarından Royal Halı, yepyeni bir koleksiyona daha imza attı. Tamamen yerli ve milli ürün perspektifi ile başlayan proje, sektörünün önde gelen duayen firmalarından Bossa ile ortaklaşa geliştirildi. %100 yerli ve GDO ‘suz pamuk ipliği ile üretilen Royal Denim koleksiyonu sektöründe bir ilk olma özelliğini taşıyor. Yerli ve Milli olarak üretilen Royal Denim koleksiyonuna ilişkin açıklama yapan Royal Halı A.Ş Genel Müdürü Tansel Tula şunları söyledi; “Halı sektörüne baktığımızda, makine halılarında % 85 ile % 100 oranda ithal hammadde kullanıldığını görüyoruz. Pandemi ile anlaşıldı ki ülkemizin sanayi ürünlerinde yerli ve milli girdilerle üretim yapabilmesi, hem ekonomik anlamda hem de tedarik riskleri anlamında son derece hayati. Tam da bu bakış açısı ile yola çıkarak; yepyeni ve sıra dışı bir projeyi BOSSA ile ortaklaşa başlattık. BOSSA’nın sağladığı, bu projeye özel %100 yerli ve GDO‘suz pamuk ipliği kullanarak YERLİ ve MİLLİ bir o kadar da asi ruhlu Royal Denim koleksiyonunu ortaya çıkardık.” dedi. 68

DECOR • September - October 2020

Royal Denim koleksiyonun tasarım anlayışı ve kullanım alanları ile ilgili de bilgiler veren Tula sözlerine şöyle devam etti; “Tasarım anlayışını asi jean’s ruhundan alan ve desenlerinde jean pantolon dokularından esinlenen Royal Denim koleksiyonu doğallığı ve şıklığı bir arada sunuyor. Eşsiz tarzıyla mekanların havasını değiştirecek Royal Denim koleksiyonu ev ve ofislerde rahatlıkla kullanılabilecek. Özellikle deri mobilyalar ve metal aksesuarlarla kusursuz şekilde kombinlenebilen denim desenler, iç mimari alanlardaki dekorasyonun tamamlayıcısı olma konusunda da oldukça iddialı. Denim halılar tarz ve modern görünümün yanı sıra kullanım trafiğine bağlı olarak efektif bir eskime gibi bölgesel beyazlamalarla zaman içerisinde mekanlara vintage hava katma imkanı sağlıyor.” dedi. Royal Halı’nın tescilli bir inovasyonu olan Royal Denim Koleksiyonu, çok yakında yurtiçi ve yurtdışındaki tüketicilerin beğenilerine sunulacak.


National collection; Denim, from Royal Halı

T

he collections of Royal, Pierre Cardin and Atlas Halı brands, which are the pioneers of the sector, are in high demand from domestic and abroad. Royal Halı continues its production at full capacity in order to meet this demand in the best way. Finally, the brand, which started a new project under the name of Royal Halı with a completely domestic and national product perspective, developed this project jointly with BOSSA, one of the leading companies in its sector. The Royal Denim collection, produced with 100% domestic and non-GMO cotton yarn, is a first in the industry. Tansel Tula, General Manager of Royal Halı A.Ş, making a statement about the Royal Denim collection, produced locally and nationally, said: “When we look at the carpet industry, we see that 85% to 100% of imported raw materials are used in machine-made carpets. With the pandemic, it has been understood that our country’s ability to produce industrial products with domestic and national inputs is extremely vital both in terms of economy and supply risks. With this point of view, we started a brand new and extraordinary project jointly with BOSSA. By using 100% domestic and non-GMO-free cotton yarn provided by BOSSA, exclusive to this project, we made a local and national Royal Denim collection with a rebellious spirit.The Royal Denim collection, taking its design concept from the rebellious jean spirit and inspired by the textures of jeans in its patterns offers naturalness and elegance together. Royal Denim collection, which will change the atmosphere of the spaces with its unique style, can be used easily in homes and offices. Denim patterns, which can be combined perfectly

with leather furniture and metal accessories, are also very assertive in complementing the decoration in interior architecture areas. In addition to the style and modern appearance, denim carpets provide the opportunity to add vintage air to the spaces over time with regional bleaching such as effective aging depending on the traffic of use.” Safe production certificate Tula, underlining that they recently received the Covid-19 “Safe Production Certificate” from the Turkish Standards Institute, said: “We had prepared for these days in April - May, when we slowed down due to the pandemic effect, and completed our raw material supplies. Now, in order to meet the intense demand we face, we are operating our facilities at full capacity, with the primary consideration of the health of our employees. We started our innovations about 6 months ago for the new season and we have come a long way. We believe that we will definitely meet the expectations from Royal Halı with the innovations we will make in this period.” High demand from abroad Tansel Tula, giving detailed information about the foreign market, said; “As Royal Halı, we play an active role in the international market as well as in the domestic market; we export to approximately 28 countries. We are currently receiving a lot of orders from abroad, so we take all our precautions and operate the factory at full capacity. Currently, the production and shipments of our export-oriented collections continue on a full-time basis.” September - October 2020 • DECOR

69


imm cologne: “Fuarımızı yapacağız!” Şu anda tüm imm cologne (Köln Mobilya Fuarı) ekibinde hâkim fikir, “Biz bunu gerçekleştiriyoruz”. imm cologne katılımcılarına ve ziyaretçilere bir mesaj olarak, Koelnmesse’nin endüstri etkinliğine olan bağlılığının altını çiziyor ve imm cologne’nin 18 Ocak 2021’de ziyaretçileri ağırlamaya hazır olacağına işaret ediyor. Etkinliğin erişimini daha da artırmak için, Köln’deki ticaret fuarı organizatörleri elinden geleni yapıyor. yeni imm cologne @home platformuyla dijital alana da taşınıyor. Koelnmesse Ticaret Fuarı Yönetiminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Matthias Pollmann, “Koelnmesse olarak bizler, hijyen ve güvenlik konseptimiz ve olumlu 70

DECOR • September - October 2020

Koelnmesse, fiziksel ticaret fuarlarına güvenli koşullarda dönüşü teyit etti. Maksimum erişim sağlamak için ticaret fuarının dijital uzantısı da gerçekleştirilecek

bir tavırla her şeyin mümkün olduğuna inanıyoruz” dedi ve ekledi: “Bu ilerici tutum, pek çok ulusal ve uluslararası katılımcı ve ziyaretçinin bizimle paylaştığı bir tavırdır. Hepsi sektör için yılın en yüksek noktasında ağ kurmayı dört gözle bekliyor - herkes için önümüzdeki yıl birçok şeyin farklı olacağı açık olsa da.” Dijital formatlar maksimum erişim sağlayacak Matthias Pollmann ve Claire Steinbrück liderliğindeki ekibin karşılaştığı ikinci önemli zorluk, salgın nedeniyle Köln’e seyahat edemeyen veya gelmek istemeyen ziyaretçilere ulaşmak. “Ticaret fuarını dijital alana doğru genişleterek, erişimimizi artırmak için


en iyi fırsatlara sahibiz. Dijital erişim, bundan sonraki tüm ticaret fuarlarımız için yeni bir başarı kriteri olarak kullanılacak. Matthias Pollmann, imm cologne için gelecekteki stratejiyi açıklarken, artık sadece katılımcıların ve ziyaretçilerin sayısı ve ziyaretçilerimizin nereden geldiği ile ilgili olmayacak - dijital erişimimiz açısından da ölçülmek istiyoruz, “diyor. Claire Steinbrück, “Amacımız, katılımcılarımızın fiziksel ziyaretçilere ek olarak küresel olarak kaç kişi kurabileceğini göstermek” diye ekliyor. “Gamescom, tüketicilere ulaşmak için gelecekteki laboratuvarımız gibi bir etkinlikti ve yine yakınlarda yapılan DMEXCO, ticari etkinlikler için planımız oldu. Bu iki ticaret fuarındaki deneyimlerimize dayanarak, imm cologne için özel bir dijital strateji oluşturduk,” dedi ve ticaret fuarı yönetim ekibi imm cologne’nin hibrit bir formattaki evrimini taslak olarak çizdi. Lansmana hazır: imm cologne @home beta sürümünde Yeni imm cologne @home platformunun piyasaya sürülmesiyle, iç dekor ve tasarım fuarı, katılımcıları için

iş fırsatlarını genişletmekten daha fazlasını yapıyor. Aynı zamanda geniş bir ziyaretçi yelpazesine ulaşarak etkileşim için çok çeşitli başka olanaklar oluşturacak. Platform, ilgili kişilerle ağ oluşturmak ve işi bir sonraki seviyeye çıkarmak için sektördeki paydaşlar arasında sanal alışverişler için bir forum olacak. Çok saygın konuşma forumu The Stage (Sahne) dahil olmak üzere çeşitli canlı akışlı dijital aşamalara ek olarak, sanal kafede açık ve tematik olarak seçilmiş görüntülü sohbetler olacak ve çevrimiçi ticaret fuarı ziyaretçileri, imm tarafından özel yeni lansmanları deneyimleyebilecek. Katılımcılar doğrudan ek temaslardan ve daha geniş erişimden yararlanacak Standart web semineri ve video konferans sistemlerinden farklı olarak, imm cologne @home, katılımcılara içerik akışı seçeneğinden fazlasını sunacak - ayrıca müşterilerle doğrudan bire bir görüşmeler başlatabilecekler. imm cologne @home böylece gerçek ağ fırsatları, doğrudan diyaloglar ve gerçek zamanlı çözümler sunacak - herhangi bir katılımcı için belirleyici bir avantaj.

September - October 2020 • DECOR

71


imm cologne – “We make it happen.” “We make it happen” is the idea that is currently guiding the whole imm cologne team. As a message to imm cologne exhibitors and visitors, it underscores Koelnmesse’s firm commitment to the industry event and signals that imm cologne will be ready to welcome visitors on 18 January 2021. To increase the event’s reach further, the trade fair organisers in Cologne are working to extend it into the digital sphere with the new imm cologne @home platform. “We at Koelnmesse believe firmly that everything is possible with our hygiene and safety concept #B-SAFE4business and a positive attitude,” explains Matthias Pollmann, Vice President Trade Fair Management at Koelnmesse. “This progressive attitude is one that many national and international exhibitors and visitors share with us. They are looking forward to networking at the emoti72

DECOR • September - October 2020

onal high point of the year for the industry – even if it is clear to everyone that many things will be different next year,” he adds. Digital formats will ensure maximum reach The second key challenge facing the team led by Matthias Pollmann and Claire Steinbrück is reaching those visitors who are unable to or do not want to travel to Cologne due to the pandemic. “By extending the trade fair into the digital sphere, we have the best opportunities to increase our reach. Digital reach will be used as a new success criterion for all our trade fairs going forward. It will no longer simply be about the numbers of exhibitors and visitors and where our visitors come from – we want to be measured in terms of our digital reach as well,” says Matthias Pollmann, as he explains the future strategy for imm cologne. “Our


Koelnmesse affirms the return to physical trade fairs with safe conditions. Digital extension of the trade event to deliver maximum reach goal is to show how many contacts our exhibitors can generate globally in addition to the purely physical visitors,” adds Claire Steinbrück. “gamescom event was something like our future lab for reaching consumers, and DMEXCO, which was recently hosted, have been our blueprint for trade events. Based on our experiences with these two trade fairs, we drew up a tailored digital strategy for imm cologne,” says the trade fair management team, sketching out imm cologne’s evolution into a hybrid format. Ready for launch: imm cologne @home is in beta With the launch of the new imm cologne @home platform, the Interior Business Event is doing more than simply expanding business opportunities for its exhibitors. It will also reach a broad spectrum of visitors, creating a diverse range of further possibilities for interaction. The platform will be a forum for virtual exchanges between industry peers, for networking

with relevant contacts and elevating business to the next level. In addition to a variety of live-streamed digital stages – including the highly respected talks forum The Stage – there will be open and thematically curated video chats in the virtual cafe, and online trade fair visitors will be able to experience exclusive new launches by imm cologne exhibitors in private showrooms. Exhibitors to benefit directly from additional contacts and broader reach Unlike standard webinar and video conferencing systems, imm cologne @home will offer exhibitors more than just the option to stream content – they will also be able to start one-to-one conversations with customers directly. imm cologne @home will thereby offer real networking opportunities, direct dialogues and real-time solutions – a decisive advantage for any exhibitor. September - October 2020 • DECOR

73




Messe Frankfurt İstanbul Türk ihracatını arttırıyor! 780 yıllık başarılı geçmişi ile dünya etkinlik sektörünün lider ve efsane kuruluşu Messe Frankfurt’un önemli bir parçası olan Messe Frankfurt İstanbul 20. Yılını kutluyor. Yaklaşık 800 yıllık deneyime sahip olan Messe Frankfurt, fuar düzenleme endüstrisinde küresel liderdir. Yaklaşık 30 ülkede 100’den fazla fuardan oluşan portföyü, katılımcılara uluslararası ticaret hacimlerini artırma ve dünyanın en dinamik pazarlarını keşfetme fırsatı sunuyor. Pandemi, şirketin programlarında birçok iptal veya ertelemeye neden oldu. Türkiye’deki Messe Frankfurt fuarlarını temsil eden Messe Frankfurt İstanbul, 20. yılını başarıyla dolduruyor. Messe Frankfurt İstanbul Genel Müdürü Tayfun Yardım ile pandeminin etkilerini, hastalığın ticaret rahatsızlıklarına reçete, sektörün mevcut durumu, katılımcı ve ziyaretçilere öneri ve önerileri sormak için özel bir röportaj gerçekleştirdik. Röportajda daha fazlasını sundu. Fuarcılıkta bir efsane olan ve neredeyse 800. Yılını kutlayan Messe Frankfurt’un yurt dışı yapılanmasından ve onlar içinde Messe İstanbul’un öneminden ve pozisyonundan bahseder misiniz? Messe Frankfurt, kendi fuar alanına sahip olan, dünyanın en büyük fuar, kongre ve etkinlik organizatörüdür. Messe Frankfurt, 190 ülkeye hizmet veren 30 iştirakı ile dünya çapında 2600 kişiye istihdam sağlamaktadır. Her yıl, yarısından çoğu Almanya dışında olmak üzere 150’dan fazla fuar organize eden şirketimiz, %60 oranındaki hissesi Frankfurt Belediyesi’ne, %40 oranındaki hissesi ise Hessen Eyaleti’ne ait olan bir kamu kuruluşudur. Messe Frankfurt İstanbul Uluslararası Fuarcılık Limited Şirketi, 2000 yılında kurulmuştur. Türkiye’de bir şirket kurmanın altında yatan temel fikir, Türkiye pazarının tanımlanması ve üretim alanlarının benimsenmesidir. Firmamız, Türk ihracatçılarına yeni pazarlara açılması konusunda özel bir çaba göstermektedir. Hizmet verdiğimiz firmaların uluslararası pazarlara etkin birer oyuncu olduklarını görmek ve ülkemizin ihracatına katkı sağlamak bizlere büyük gurur veriyor. 76

DECOR • September - October 2020

Messe Frankfurt İstanbul Genel Müdürü Tayfun Yardım

Messe Frankfurt İstanbul’un 20 yılının kilometre taşlarının ana başlıklarını söyler misiniz? 20 yıl boyunca dünya çapında 40 şehirde farklı sektörlere yönelik düzenlenen fuarlarımızda 3000’in üzerinde Türk firması ürün ve hizmetlerini sergileme, yeni iş bağlantıları kurma fırsatı buldular. Türkiye’de de başta Automechanika Istanbul ve Motobike Istanbul olmak üzere, geçen 20 yılda onlarca başarılı organizasyona imza atmış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Ancak bizleri asıl mutlu eden, firmalarımızın 20 yılda kaydettiği büyüme ve Messe Frankfurt İstanbul ailesi olarak ülkece ulaştığımız ihracat hacmine sağladığımız katkıdır. Heimtextil, Ambiente ve Automechanika gibi sektörlerinde dünyanın en büyük fuarlarını organize ediyorsunuz. Bunlarda ve diğer fuarlarınızda Türkiye’nin katılımda ilk üçe girdiği fuarlar var mıdır? Messe Frankfurt İstanbul’un Türkiye operasyonları dışında Messe Frankfurt etkinliklerinde rolü var mıdır yoksa sadece Türk firmalarının Frankfurt fuarlarına katılımı ile Automechanika İstanbul’un organizasyonu ile mi ilgileniyor? Sadece Frankfurt değil, yurtdışı fuarlarımızın birçoğunda firmalarımız, her yıl yükselen katılım grafiği ile ülkemizin üretim potansiyelini net bir biçimde yansıtıyor. Dünyanın lider ev tekstili fuarı Heimtextil’de bu yıl Türkiye’den 300’ün üzerinde firma standı yer aldı ve katılım gösteren ülkeler arasında en büyük sergi alanı ülkemize aitti. Giyimlik kumaş fuarlarımızdan Texworld Paris’te uzun yıllardır katılımcılarımızın fuara gösterdikleri ilgi ile Çin’in ardından en çok katılımcısı olan 2. ülke konumundayız. Lider otomotiv endüstrisi fuarı Automechanika, yapı ve enerji sektörlerine yönelik fuarlarımızdan ISH, Light+Building ve daha birçok fuarımızda Türkiye, en fazla katılım gösteren ülkeler arasında yer alıyor. Messe Frankfurt İstanbul olarak bizler de bu gelişimin sürekliliğini


sağlamak niyetindeyiz. Sadece Türkiye’de düzenlediğimiz Motobike Istanbul ve Automechanika Istanbul değil, dünyanın neresinde olursa olsun her fuarımızda en az 1 Türk firmanın katılımcı olarak yer almasını hedefliyoruz. Pandemi sürecinde fuarcılık sektörü fazla etkilenen sektörlerden birisi oldu. Normalleşme sürecinde ve sonrasında neler bekliyorsunuz? Son dönemde “normalleşme” ve “yeni normal” ifadelerini sıklıkla duyuyoruz. İnsanoğlunun yaklaşık 200 bin yıllık tarihi boyunca günlük yaşamlarını ve yaşam koşullarını değiştirmeye zorlayan sayısız nedenlerde olduğu gibi, 2020’nin başından itibaren küresel korona virüs pandemisi etkinlik endüstrisine meydan okuyor. Fakat takdir edersiniz ki 780 yıllık süreçte birçok pandemi, savaş, ekonomik ve politik kriz döneminden geçildi. Bu dönem hem dünyada hem de Türkiye’de yeni bir dönemin başlangıcı olacak ve fuar alanı algısı da değişime uğrayacak gibi bir beklenti olsa da; pandemi gibi sıkıntılı dönemler aslında süregelen süreçleri hızlandırıyor ya da yavaşlatıyor. Dijitalleşme ve güvenlik gibi konular zaten gündemimizdeydi, pandemi sadece bu noktada süreci hızlandırıyor. Günün sonunda ister aydınlatma, ister otomotiv, ister tekstil işi yapın üretici de, tüketici de insan. İnsan sosyal bir varlık olarak her zaman yüz yüze görüşmeyi tercih eder. Fiziksel görüşmenin kısıtlandığı ya da fizibilitesinin olmadığı durumlarda dijital platformlar elbette ki teknolojinin bizlere sunduğu çok güzel bir fırsat. Ancak, insanlık tarih sahnesinde olmaya devam ettiği sürece ve Messe Frankfurt’un platformlarının 780 yıldır mümkün kıldığı gibi, ticari fuar endüstrisinin en önemli başarı faktörü, yüz yüze görüşmeler olmaya devam edecektir. Messe Frankfurt olarak pandemiden sonra düzenlediğimiz ve önümüzdeki dönemde düzenleyeceğimiz tüm organizasyonlarda koridor genişliklerinin ve minimum stant alanlarının artırılması, koridorlarda tek/çift yön trafik uygulamaları, yeme-içme alanlarındaki düzenlemeler ve düzenli sağlık kontrolleri ile temelinde sosyal mesafeyi korumaya yönelik önlemler alıyoruz.

Denizli Sanayi Odası’nın organize edeceği, ev tekstili sektöründen uluslararası ziyaretçileri firmalarımızla buluşturacak ‘Virtual Hometex Turkey 2020’ dijital etkinliği için platform altyapısı ve tüm dünyada 100.000’in üzerinde firma yetkilisine yönelik uluslararası pazarlama hizmeti sunacağız. Yakın gelecekte diğer ihracatçı birliklerimizle de farklı sektörlerde benzer dijital projeler üzerinde çalışmalarımız olacaktır. Yeni dönem için potansiyel katılımcı ve ziyaretçilere tavsiyeleriniz nelerdir? Pandemi ve uluslararası seyahat kısıtlamalarnın devam ettiği bir dönemdeyiz. Bu süreçte, uluslararası ticaret fuarlarının ileri tarihlere ertelenmesi veya iptal edilmesi hem üretici hem de satın almacı firmalar için yeni ürünler ve yeni iş bağlantılarına yönelik aylardır devam eden bir ihtiyaç doğurmuş durumdadır. Ticaret fuarları düzenlenmediği sürece üretici firmalar yeni ürün ve hizmetlerini potansiyel müşterilerine sergileme imkanı bulamazken, satın alma profesyonelleri de kendi pazarlarındaki talebi karşılayacak yeni tedarikçilerle buluşma şansı bulamıyor. Uluslararası ticaret fuarları tekrar açıldığında pandeminin etkisi devam edecek, katılımcı ve ziyaretçi sayılarının eski seviyeye ulaşması elbette zaman alacaktır. Ancak firmalarımıza tavsiyemiz, fuar için seyahat edebildikleri müddetçe tüm kişisel sağlık önlemlerini alarak fuarlarımıza iştirak etmeleri, pandemi ile doğan “krizi fırsata çevirme” şansını kaçırmamaları yönündedir. Hibrit fuar uygulamalarımızla, sizler fuarlarımızda katılımcı olduğunuz sürece, aynı anda hem fiziksel hem de dijital platformdaki varlığınız sayesinde seyahat edemeyen ziyaretçiler bile ürünlerinizi dijital ortamda görüntüleyecek, sizinle canlı iletişime geçebileceklerdir. Bu sayede yeni iş bağlantıları kurarak kısa sürede fuar yatırımınızı ihracata dönüştürebilirsiniz.

Messe Frankfurt İstanbul’un Türkiye’de organize edeceği yeni etkinlikler var mı? Yurtdışı fuarlarımızda işbirliği içinde olduğumuz ihracatçı birlikleri ve derneklerden Türkiye’de yeni bir etkinlik düzenlemememiz yönünde sık sık öneriler alıyoruz. Elbette bizler de doğru zamanda, doğru sektörlere yönelik bir fuar organizasyonu için değerlendirmelerimizi sürdürüyoruz. 18-20 Kasım 2020 tarihleri arasında Denizli İhracatçılar Birliği ve

September - October 2020 • DECOR

77


Messe Frankfurt Istanbul pushes Turkish exports up! As an important part of 780-year-old Messe Frankfurt, the leader and the legendary establishment of event organizing industry in the world, Messe Frankfurt Istanbul has been celebrating its 20th anniversary. recommendations for the exhibitors and visitors. He offered more in the talk. Would you start with furnishing us with the information about the foreign structure of Messe Frankfurt, a legendary fair organizing company which celebrates its almost 800th anniversary, in general and about the position of Messe Istanbul in particular? Messe Frankfurt is the largest fair, congress and event organizer of the world in its field. The company has been serving to 190 countries with its 30 affiliated companies employing 2,600 people. Our company, which organizes over 150 fairs of which more than half are in Germany, is a public establishment owned 60% by Frankfurt Municipality and 40% by Hessen State. Messe Frankfurt Istanbul International Fair Organization Ltd. was established in the year 2000. The main idea behind establishing a company in Turkey was to determine the Turkish market and to adopt the manufacturing areas. Our company has been striding to lead Turkish exporters to new markets. It gives us a special pride to see that the companies which we serve have been influential players in international markets and to contribute to the export volume of our country.

With almost 800-year experience, Messe Frankfurt is the global leader in the fair organizing industry. Its portfolio of over 100 fairs in around 30 countries offers the exhibitors the opportunity to increase their international trade volume and discover the world’s most dynamic markets. The pandemic has caused a lot of cancellations or postponements in the schedules of the company. Representing Messe Frankfurt fairs in Turkey, Messe Frankfurt Istanbul has been successfully turning its 20th year. We conducted an exclusive interview with Tayfun Yardım, general manager of Messe Frankfurt Istanbul, to ask the effects of the pandemic, the prescription to the trade disturbances of the disease, the present situation of the industry, suggestions and 78

DECOR • September - October 2020

Can you tell us the main headlines of the milestones of 20 years of Messe Frankfurt Istanbul? More than 3000 Turkish companies had the opportunity to exhibit their products and services and establish new business connections in our fairs organized for different sectors in 40 cities around the world for 20 years. We are proud to have successfully organized dozens of successful organizations notably Automechanika Istanbul and Motobike Turkey, during last 20 years. However, what makes us happy as the Messe Frankfurt Istanbul family is the growth of our companies in 20 years and the contribution we have made to the export volume our country has reached. You organize the world’s largest fairs in their sectors such as Heimtextil, Ambiente and Automechanika. Are there other fairs in which Turkey is in the first-three national exhibitors? Does Messe Frankfurt Istanbul Turkey assume a role for Messe


Frankfurt events or operations outside Turkey or its only mission is about the participation of Turkish companies in Frankfurt fairs and organizations held in Turkey such as Automechanika Istanbul? Not only in Frankfurt but in many of our international fairs, our companies clearly reflect the production potential of our country with the increasing participation rate every year. Over 300 companies participated in Heimtextil, the most leading home textile fair of the world, this year and the largest exhibition space belonged to us. At Texworld Paris, one of our clothing fabric fairs, we are the second country with the highest number of exhibitors after China, with the interest shown by our exhibitors to the fair for many years. Leading automotive industry fair Automechanika, the ISH trade fair for our construction and energy sectors, and many more in our fair Light + Building, Turkey is among the countries with the greatest participation. As Messe Frankfurt Istanbul, we also intend to ensure the continuity of this development. Not only in Istanbul Motobike and Automechanika Istanbul which we organize in Turkey, no matter where in the world, we are aiming minimum one Turkish exhibitor to take place in all of our fairs. During the pandemic, the fair industry was one of the most affected industries. What do you expect during and after the normalization process? Recently, we often hear the expressions of “normalization” and “new normal”. From the beginning of 2020, the global coronavirus pandemic is challenging the event industry, as there are numerous reasons that have forced humanity to change their daily lives and living conditions throughout its nearly 200,000year history. But as you may understand, in the 780year period many pandemics, wars, economic and political crises have passed. During this period, both in Turkey and around the world it will be the beginning of a new era and although the expectations as an exhibition area will undergo a change in perception; tough periods such as a pandemic actually accelerate or slow down ongoing processes. Issues such as digitalization and security were already on our agenda, the pandemic accelerates the process only at this point. At the end of the day, whether it is lighting, automotive or textile, both the manufacturer and the consumer are human. As a social being, human always prefers to meet face to face. In cases where physical meeting is restricted or there is no feasibility, digital platforms are of course a very good opportunity offered by technology. However, as long as humanity remains on the stage of history, and as Messe Frankfurt’s platforms have made possible for 780 years, the most important success factor of the trade fair industry will continue to be face-to-face meetings. As Messe Frankfurt, we

take measures to maintain social distance on the basis of increasing corridor widths and minimum stand areas, one / two-way traffic practices in the corridors, regulations in food and beverage areas and regular health checks in all the organizations we organize after the pandemic and will organize in the upcoming period. Will there be any new events Messe Frankfurt will organize Istanbul in Turkey? We welcome a lot of suggestions from the collaboration of exporters’ unions and associations which we cooperate in our foreign fairs about organizing a new event in Turkey. Of course, we continue our evaluations for a fair organization for the right sectors at the right time. We will provide platform infrastructure for the Virtual Hometex Turkey 2020 digital event, which will be organized by Denizli Exporters Association and Denizli Chamber of Industry between 18-20 November 2020, and bring international visitors from the home textile industry together with our companies, and we will provide international marketing services for more than 100,000 company officials all over the world. In the near future, we will work on similar digital projects in different sectors with our other export associations. What are your recommendations to prospective exhibitors and visitors for the new term? We are in a period where pandemic and international travel restrictions continue. In this process, postponing or canceling international trade fairs for future dates has generated a need for new product arrangements and new business connections for both manufacturers and purchasers. Unless trade fairs are organized, manufacturers cannot find the opportunity to present their new products and services to their potential customers and purchasing professionals cannot find the chance to meet new suppliers that will meet the demand in their markets. When the international trade fairs reopen, the effect of the pandemic will continue, and it will take time for the number of exhibitors and visitors to reach the previous level. However, our advice to our companies is that they take all personal health precautions as long as they can travel to the fair and take part in our fairs, not to miss the chance to “turn the crisis into an opportunity” arising from the pandemic. With our hybrid fair applications, as long as you are participating in our fairs, even visitors who cannot travel will be able to view your products in digital environment and communicate with you live thanks to your presence in both physical and digital platforms. In this way, you can convert your fair investment to export in a short time by establishing new business connections. September - October 2020 • DECOR

79


Enza’dan minimal halılar; Liberta Enza Home, soyut desenlerin gri-lacivert renk kombinasyonuyla buluştuğu Liberta Halı ile aradığınız minimal estetiği yaşam alanlarınıza taşıyor. Zamansız tasarımlarıyla yaşam alanlarının ruhunu değiştiren Enza Home, birbirinden şık modellerin yer aldığı halı koleksiyonunun en yeni parçası Liberta Halı ile mekanlara zarafet katıyor. Metrekarede 480 bin vuruş tekniğiyle dokunan Liberta Halı, kaliteli dokuması, gri ve lacivert renk kombinasyonu ve soyut desen harmonisiyle dikkat çekiyor. 80 x 2.00, 80 x 3.00, 1.20 x 1.80, 1.60 x 2.30 ve 2.00 x 2.90 olmak üzere beş farklı boy alternatifi bulunan Liberta Halı, bu sayede istediğiniz her alanda rahatlıkla kullanılabiliyor.

Liberta by Enza Home Enza Home, applies the minimal aesthetics you are looking for in your living spaces with Liberta Carpet, where abstract patterns meet a grey-navy colour combination. Enza Home, which changes the spirit of life spaces with its timeless designs, adds elegance to the spaces with Liberta Carpet, the newest piece of the carpet collection featuring so many elegant models. Liberta Carpet, which is woven with the 480 thousand stroke per square meter method, stands out with its quality texture, grey and navy colour combination and an abstract pattern harmony. Liberta Carpet has five different size alternatives: 80 x 2.00, 80 x 3.00, 1.20 x 1.80, 1.60 x 2.30 and 2.00 x 2.90, so it can be easily used in any area you want.

80

DECOR • September - October 2020




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.