Malicozum139

Page 88

MALİ

ÇÖZÜM

şüphenin belirli bir ağırlığının olması gerekir. Belirli olaylara ya da belirti delillere dayanmayan, tahminden ibaret şüphe ile soruşturmaya başlanamaz. Şüphenin yeterli veya kuvvetli olması gerekir. Şüphenin derecelendirilmesindeki kıstas eldeki delillerin varlığıdır. Eldeki delillerle yapılacak duruşmada sanığın mahkûm olması ihtimali beraat etmesi ihtimalinden yüksekse yeterli şüphe, sanığın mahkûm olması kuvvetle muhtemelse kuvvetli şüphe var demektir. Koruma tedbirleriyle sanık hakkında hüküm verilmeden önce sanığın temel bir hakkı sınırlandırılmaktadır. Bu yüzden geçicidir. Veriliş amacı sona erdiğinde tedbir kaldırılmalıdır. Her tedbirin bir varoluş amacı bulunmaktadır. Bu amaç tedbirlere göre farklılaşabilmektedir. Ancak her halde bu tedbirlerin uygulanmaması halinde ortaya bir sakınca çıkması gerekir. Gecikmede sakınca yoksa bu çarelere başvurmaya gerek yoktur. Bu sakınca, gecikme halinde muhakemenin yapılamayacak, hükmün verilemeyecek olmasıdır. Koruma tedbirlerinin uygulanmasına kural olarak hâkim karar verir. Ancak kanunda öngörülen hallerde savcılık, kolluk veya herkes yetkili olabilmektedir.( Yılmaz, 2016) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK)( T.C. Yasalar, 2004)’nunda Yakalama, Gözaltına alma ve Tutuklanma mahkumiyet sonucu ortaya çıkan ceza hükümleri değil, Koruma tedbirleri olarak kanunda yer almaktadır. CMK’nın Yakalama başlıklı 90.maddesine göre “Kişiye suçu işlerken rastlanması”, “Suçüstü bir fiilden dolayı izlenen kişinin kaçması olasılığının bulunması veya hemen kimliğini belirleme olanağının bulunmaması” hallerinde Kolluk görevlileri, tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren ve gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde; Cumhuriyet savcısına veya âmirlerine derhâl başvurma olanağı bulunmadığı takdirde, yakalama yetkisine sahiptirler. Dolayısıyla, bir hakim kararı olmaksızın şüphelinin veya sanığın kişi hürriyeti sonlandırılarak belirli bir yere konulur.( CMK Cep Kitabı, 2015 : 81) CMK’nın 91.maddesine göre ise “soruşturma yönünden zorunlu olması” ve “kişinin bir suçu işlediği şüphesini gösteren somut delillerin varlığı” halinde ise Gözaltına alma tedbiri uygulanabilir. Ceza Muhakemesi Kanunu yakalama ile gözaltına alma işlemlerini birbirinden tamamen ayırmıştır. CMK 91/1 gereği gözaltına alma, Cumhuriyet savcılığınca verilen bir kararla olmaktadır. Yakalama esas itibariyle fiili bir durum olmasına ve kural olarak kolluk tarafından (istisnaen herkes tarafından) gerçekleştirilmesine karşın, yakalamanın sonucu gözaltı ise, yakalanan kişinin Cumhuriyet savcısının emriyle işlemlerinin tamamlanması amacıyla, yetkili hakim önüne çıkarılmasına veya serbest bırakılmasına kadar kanuni süre içinde sağlığına zarar vermeyecek şekilde özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanıp alıkonuldu-

OCAK - ŞUBAT 2017

239


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.