70yasam

Page 46

Vefa booozaaaa UMUT EFE

LEZZET

Soğuk ve yağmurlu bir kış akşamında, akşam yemeği sonrası çöken ağırlıkla battaniye altında ısınmaya çalışırken, bir anda bir ses yankılanırdı sokaklarda: Booozaaaaa…. Önce sokakları hareketlendirecek bir mani ve ardından, aslında darıdan yapıldığına inanılamayacak kadar sihirli içeceğin adıyla seslenirdi apartman sakinlerine satıcılar. Sonra bir sepet salınır, içindeki sürahi kadar boza alınır ve bir anda o soğuk akşam, yerini sıcacık bir bahar esintisine bırakırdı. Eski bir İstanbulluya kış denince akla gelen 3 şeyi say deseler, kar ve kestaneyle birlikte sayacağı üçüncü şey ‘boza’ olurdu… Geçmiş dönemlerde İstanbul semtlerinin manili akşamlarına eşlik eden ve de Orhan Pamuk’un ‘Kafamda bir tuhaflık var’ kitabına ilham veren boza, biraz romanın biraz da nostaljik tatlara dönüşün etkisi ile eski ihtişamlı günlerine geri dönüş yaptı.

EN ESKİ İÇECEKLERDEN Her ne kadar bir süre geri planda kalmış olsa da Türk yeme-içme kültürünün en eski içeceği olan boza, içimi bazılarına göre zor olsa da ekşi mi yoksa tatlı mı olur tartışmaları arasında yeniden tahtına doğru yürüyor… Kabul gören bilgilere göre, boza,Türkçe’ye Farsça darı

44 l İSMMMO YAŞAM

Yüzyıllar önce Mezopotamya’da ortaya çıkan ve sıvı ekmek olarak da adlandırılan boza, manilerle satış yapanların sayısı azalsa da yeniden ihtişamlı günlerine dönüş yapıyor…

ezmesi anlamına gelen “buze” kelimesinden geçmiştir. Moğollarda ise boza “bodso” adıyla anılmaktadır. Arapça’da “maü’d-duhn” olarak geçer ve akdarı suyu anlamına gelir… Genel olarak beyaz darıdan yapılan, yoğun kıvamlı, mayalı bir içecektir… Tarihi ise İsa’dan bile eski… Tarihte ilk olarak İÖ 9000-8000 yıllarında Mezopotamya’da ya da Doğu Anadolu’da yapıldığı iddia ediliyor…. Ancak Yunan tarihçi Ksenophon (İÖ 430355), İÖ 401 yılında Doğu Anadolu’da boza yapıldığından yazılı olarak söz eder. Orta Asya Türkleri tarafından 9.yüzyılda içilmeye başlanan bu kadim içeceğin oradan Kafkaslara ve Balkanlara yayıldığı söylenir…

DEYİMLERE İLHAM OLMUŞ 16.yüzyılda da iki tür bozanın varlığından bahsedilir… Bunlardan ilki, içildiğinde insanı sarhoş edecek kadar alkol içeren ekşi bozaydı. Osmanlı’da içkinin yasak olduğu dönemlerde akşamcılar birkaç kadeh ekşi boza içerek sarhoş olmanın yolunu bulmuşlardı. Dilimizdeki “Bozacının şahidi şıracı” deyişinin, bu ilişkiyi ifade ettiği belirtiliyor..16. yüzyılda Şeyhülislam Ebussuud Efendi (1490-1574) bu akşamcıları görmüş olacak ki, İslam dinine aykırı olduğu gerekçesiyle bozayı yasakladı. Bozanın satıldığı bozacıya gitmek de meyhaneye gitmekle aynı suç


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.