Işıklı yıllar benim hayatımdaki önemli dönüm noktalarından birini oluşturmaktadır. Sanırım bugün beni ben yapan değerlerin altında Işık camiasından aldığım birçok şey bulunmaktadır. Özellikle altı yılını yatılı olarak okuduğum yıllar, unutulmaz anı ve hatıralarla doludur. Tahsil hayatım boyunca problemli bir öğrenci olmadım. Disiplinli ve düzenli bir tahsil hayatım oldu. Her sene ikmale kalmadan sınıfımı geçtim. Sınıftaki en başarılı öğrenci değildim ama sanırım 4-5 dönem teşekküre geçmiştim. Sacit Öncel, Mahmut Yılmaz, Erkan Eren, Hilmi Engürler, Şevket Emir, Necmi Dalman, Müslim Bayraktar, Haydar Çağlayan, Fehmi Oyvat, Nuri Çulan, Oral Çilingiroğlu, Salih Çetiner, Erdoğan Polat, Osman Şengül, Arif Çağatay, Mustafa Salman, Fazıl Özmanav ve Emine Taşkın, Halet Ülkü, Leyla Hacaloğlu, Özcan Ateşok, Necla Üke, Sunay Bozkır, Suzan Ersoy, Bedaat Alnıgeniş, Nuriye Güneyi, İsen Ural, Rengin Tınaz, Leman Kürem, Jada Koper, Nesrin Kıvanç, Aysel Mutluay, Aliye Barutçu, Seneda Akova, Rukiye Sürenkök, Şerife Gülay hocalarımızı; Enver ve Kâmil Çınar ağabeylerimizi, ayrıca o günlerdeki adı ile “Mavi Kapıdaki Kapıcı” Mustafa Efendi’yi, Hemşire Ayfer ve Terzi Nebiye ablalarımızı anmadan geçemeyeceğim. Bu vesile ile yaşayanlara sağlıklı, uzun ömür; edebiyete intikal edenlere Tanrı’dan rahmet diliyor, hepsini en derin şükran duyguları ile anmak istiyorum. İnsan yatılı okuyunca sanırım biraz fazla anlatacak şeyi oluyor. Bir dönem yarım gün olan cumartesi günleri öğle sonrası okul bahçesinde yaşanan coşku ve yine bize mahsus yarım günlük çarşamba günleri ve öğleden sonra Teşvikiye Caddesi’nde bulunan Sütiş’te geçirilen vakit, biz yatılı talebelere mahsus bir lükstü. Ama en önemlisi sadece çarşamba günleri kantinde satılan sıcak ponçikler ve suplar, kaşarlı ve sucuklu tostlar ve önünde uzayıp giden kuyruk, o dönemde yeni çıkmış olan çikolatalı gofretle içilen Cola’nın lezzeti halen damağımdadır.
Işık Lisesinin sanırım en büyük ayrıcalığı, yapılan birçok şeyin kendi kültürü ve ritüelinin olmasında idi. 10. ve 11. sınıflarda yatılı okuyanlar yemekhanede masa başı görevi yapardı. O günlerde böylesine görevleri üstlenmek önemli bir ayrıcalıktı; yemek siz söylemeden başlamaz, artan yemeği kimin alacağına sizin karar vermeniz gibi ayrıcalıkları vardı. Bir dönem başkanlığını yaptığım fotoğrafçılık kolu odası, masa tenisi salonu, çarşamba akşamları film izlediğimiz sinema salonumuz ve gün içinde film için satılan biletler, sadece biz yatılı talebelerin kullandığı kilitli dolaplarımız, yatakhanede geçen unutulmaz anlar, etütlerimiz, etüt ağabeylerimiz, cumartesi günleri yaptığımız çay partilerini hatırlamadan geçemeyeceğim. Yatılı okuyanlar iyi bilir; sanırım bir tek bizim okulumuza mahsustu, senenin son 15 günü derslerinde başarılı olanlar sürekli cebimizde taşıdığımız mavi kaplı karnelerine öğretmenlerden imza toplarlar ve 15 gün öncesinden okulu terk edebilirlerdi. Talebelik yıllarında 15 gün öncesinde tatile çıkmanın keyfini birçok kez yaşadım. Işık Lisesinden mezun olduktan sonra okul ve camia ile ilgim hiçbir zaman kesilmedi. Zira iki kuzenim ve kız kardeşim de aynı okulda okuyorlardı. Ayrıca, Işık Ev projesinde kurucu ortak olarak görev aldım. Çok uzun yıllar boyunca dönem arkadaşlarımın bir araya gelmeleri için çalışmalar yaptım ve halen zaman zaman bir araya gelerek eski günlerimizi anıyor, yıllar sonra bıraktığımız yerden başlama lüksünü yaşıyoruz. 2000’li yıllarda okulumun bana verdiklerinin az da olsa karşılığı olabilir diye FID Mezunlar Derneğinde görev aldım ve bir dönem genel sekreterlik, bir dönem de başkanlık yaptım. Bu vesile ile birlikte çalıştığımız Esin, Ayşegül, Gamze, Berçin, Semih, Gökay, Cemal, Ahmet arkadaşlarımı sevgi ve şükran duyguları ile anmadan geçemeyeceğim.
IŞIKLI PORTRELER
|| 090
FAHİR GÖK
Sanayici 1958 yılında Sivas’ta doğdu; 1965-1975 yılları arasında Işık Okullarında okudu. 1979’da İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi İşletme Bölümünden; 1980’de Michigan Üniversitesi, Ann Arbor English Language Institute’tan mezun oldu. Kurucu ortağı olduğu aile şirketi Fersa Aydınlatma Sistemleri A.Ş.’de teknik elektrik malzemeleri, kontrol ve laboratuvar cihazları ithalatı yaparak iş hayatına başladı. 1980’li yılların sonuna doğru aydınlatma sektöründeki gelişme ile teknik ve dekoratif aydınlatma ürünlerinin ithalatına ve imalatına başlayan şirket, bugün üretiminin önemli bir kısmını Avrupa ve diğer ülkelere ihraç ediyor. Fahir Gök aynı zamanda, AGİD Aydınlatma Gereçleri İmalatcıları Derneğinin kurucusu ve halen başkanı; Türk Millî Aydınlatma Komitesinin 1997’den beri üyesi ve denetçisi; uzun yıllar sektör temsilciliği ve Meclis üyesi olarak görev yaptığı İstanbul Sanayi Odasında halen Yönetim Kurulu üyesidir. İstanbul Teşvikiye’de oturan, evli ve iki çocuk babası olan Fahir Gök boş zamanlarında seyahat etmek, boğaz kıyısında yürüyüş yapmak, fotoğraf çekmek, özellikle biyografi, tarih ve felsefe kitapları okumak, gençlerle sohbet etmek ve bildiklerini başkalarıyla paylaşmaktan keyif alıyor.