Sayı: 30

Page 25

Eylül-Ekim’16

İNCİR ÇEKİRDEĞİ

Özüng kökçü atıng sening kökçün ol Köçütçi ölüm kelgü ahır kün ol ( b. 6112 ) ( Sen göçeceksin, senin adın da göçecekti Son gününde seni göçüren ölüm gelecektir.)

Yaratılan her varlığın elbet bir sonu vardır. Yaşam, ölüme muhtaçtır. Dünya da bu yaratılan güzelliklerden biridir. Elbet bir gün son bulacaktır. Farklı inanışlar, dünyanın sonu yani kıyamet günü için farklı düşler geliştirmiştir. Depremler, nüfusun kalabalıklaşması, yığınlar halinde ölümler bunlardan bir kısmıdır. İslam inancı çerçevesinde güneş, batıdan doğacaktır, Dabbe adlı büyük yaratığa karşı Mesih gelecektir. Her şey son bulmadan önce İsrâfil adlı melek, iki kez sura üfleyecektir. İlk üflemesinde bütün dünya hayatı son bulacaktır. İkinci üflemesinde ise, ruhlar âleminde canlanacaktır insanlar ve yargılama başlayacaktır. İnanışların birçoğu, dünyada bir sınava tabi olunduğunu düşünür. Sınav sonrası da yargılama başlar. Hep bir kıyamet inancı hâkimdir. Türk töresinde de bu böyledir. Orhun Abideleri’nde “ Türk Oğuz beyleri, kavmi dinleyin; yukarıda gök basmasa, aşağıda yer delinmese Türk milleti, ülkeni töreni kim bozabilir?” şeklinde bir ifade vardır. Burada bir kıyamet tablosu çizilmiştir. İki inanışta da bunu görebiliriz. Beyitlerden yola çıkacak olursak; insanın kıyameti, kendi yok oluşudur. Ölmek, yaşamın son bulmasıdır. Bu dünyadan göçen, yanında sadece yaptığı iyi şeyleri götürür. Eskiden Türklerin mezarlarının başına öldürdükleri düşman sayısı kadar Balbal konulurdu. Bu kişilerin, ölümden sonra onlara hizmet edeceğine inanılırdı. Hayatını doğruluk içinde

geçiren insan, ölüm sonrası Uçmağda huzur içinde yaşayacak, kötü insanlar ise, Tamuya gidecektir. Yukarda da belirttiğimiz gibi bu, İslam’daki Cennet ve Cehennem fikrinin aynısıdır. İslam ehilleri, ölümü Allah’a kavuşmak olarak görür. Onlar, Allah’a ve Cennete kavuşma umuduyla dünya uykusundan uyanmayı beklerler ölümle. Yusuf Has Hacib de ölümü Allah’a kavuşma olarak görmüştür. Bütün bunları kırıntılardan yola çıkarak büyük parçalar bulduğumuz Kutadgu Bilig’de görüyoruz. Bununla ilgili şöyle diyor Balasagunlu Yusuf; Özüm yangu boldu bayatka bu kün Yazuklar üçün yıglasa ben ünün ( b.5644 ) (Bugün artık, Tanrı’ya dönme zamanı geldi Günahlarım için feryâd ederek ağlamalıyım) İslam hamurunda yoğrulmuş Kutadgu Bilig’den yola çıkarak Türk mitolojisi kırıntılarını aradık. Bu kırıntıları söz, dünyanın ve insanın yaratılışı ve dünyanın sonu mitleri çerçevesinde izledik. Balasagunlu Yusuf’un genlerinde bulunan Türk inanışlarının eserine yansımalarını inceledik. Gördük ki İslam ve Gök Tanrı inanışı içinde pek çok benzerlik ve bazı ayrılıklar gördük. Adım adım izlediğimiz kırıntılardan, bir somon ekmeğe ulaştık. Zaman geçse de pek çok düşünüşün değişmediğini gördük. Bunca doğrusuna rağmen bir yanlışına şahit olduk Balasagunlu Yusuf’un. Ölümünden sonra adın bile kalmaz demişti bir beytinde. Ama onun adı ve eserleri bugün bile dillerden düşmüyor. Dünya döndükçe var ol Balasagunlu Yusuf. Bir adın daima kaldı geride.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.