İLEM Bülten Bahar 12

Page 31

BAHAR 2012

2012 Dönem Arası Kampı: Kuzuluk Değerlendiren: Muhammed İkbal Durmuş İdealler üzerinden verilen eğitimin başta gelen özelliklerinden birisi de onun, karşılıklı etkileşimler içerisinde gerçekleştirilmesiyle dinamik bir sürece dönüştürülmesidir. Bu süreç, hem öğretmenöğrenci hem de öğrenci-öğrenci açısından karşılıklı iletişimi öngörür. Bu ilişkinin gelişiminde ahlak, disiplin, sorumluluk, samimiyet, dil, anlayış, zaman ve mekân gibi pek çok etmen işlev görür. Ancak, bu etmenlerin hepsini aynı anda etkin bir şekilde kullanarak eğitimi devam ettirmek mümkün değildir. Her birinin sınırlılıkları, birbirleriyle çatışmaları mevcuttur. En başta da eğitimin kendi doğası, bu etmenlerin her biriyle bir yerde çatışma yaşıyor. Bu durumu aşmak adına kamp, en verimli etkinliklerden biri olsa gerektir. Biz de farklı bir zaman-mekân tasarımı üzerinden eğitimin lojistik desteği sayabileceğimiz bu etmenleri daha etkin kılmak için İLEM ahalisi olarak Kuzuluk’a kampa gittik. Mekân tasarımı ile başlayan kamp için Kuzuluk, çok ideal bir seçenek sayılmazdı. Nitekim kampın başta gelen amaçlarından birisi de birlikte, kendi içerisinde esnekliği barındıran, belli bir metodoloji geliştirmeye çalışan insanların sosyal yaşamında da bu birlikteliğini geliştirebilmekti. Ancak, Kuzuluk tesisleri, işletim biçimiyle bu açıdan bizlere kısıtlı imkânlar sunuyordu. Öyle ki dörder beşer kaldığımız daireler ev içi iletişim açısından avantajlı olsa da grup birlikteliği açısından sınırlılık getiriyordu. Öte yandan kampı bir işletme yapısı içerisinde yürütmek, sorumluluk duygusunu tatmamıza engel teşkil ediyordu. Belki bahse konu işletmenin mantığının, her şeyiyle kalan kişinin sorumluluğunda olmasından dolayı

bu sıkıntıyı görece aştık. Ama bir kamp için ideal olanın, mümkün olduğu kadar modern hayattan, kapitalizmin uyuşturucu bağlarından, şekillendirici “hizmetlerinden” uzakta; tüm sorumluluğun özneye yüklendiği, mekân tasarımının mümkün olduğu kadar“bozulmamış” ortamlarda kendisini bulduğunu bir kez daha anlamış olduk. Kampın amaçlarını öncelik sıralamasına tabi tuttuğumuzda, kamptaki bireylerin fikrî birikimlerinden ziyade, birbirleriyle olan temasının öncelikli olması gerekir. Sosyal yaşama dair bu minyatür uygulama da yukarıdaki eksikliklere rağmen kampın hedefine bir adım daha yaklaşmış olduk. Birbirimizin yemeğine, özeline, dertlerine, eğlencelerine, dünya görüşüne, samimiyetine kısacası tüm hayatına, geçirilen dar zamanın bereketiyle müdahil olduk. Bunu, otobüste kampa giderken ve dönerken yaptığımız yolculuktaki bariz farkla hepimiz hissettik zannediyorum. Bahsi geçen önceliğin yanında çok spesifik bir konunun kamp programı dâhiline alınıp tartışılması da zihnî gerilimi ayakta tutması açısından çok yerinde oldu. Tabii konunun Peygamber Efendimiz’in sosyal yaşamı üzerinde şekillendirilmesi de ayrıca anlamlıydı. Bundan sonra yapılması gereken, hem kamptan önce hem de kamp esnasında, bu kampı neden yaptığımızı detaylarıyla incelemek ve tespit edilen hedefleri gerçekleştirebilmek adına eylemlerimizi daimi olarak düzenlemek olsa gerek. Yani kampları, hayat çizgilerimizdeki olağanüstü ve kısa hareketlilikler değil, ileriye dönük dinamik etkileri olan sürekli çizgilere dönüştürmek gayemizdir. İLEMBÜLTEN 31


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.