
1 minute read
Sıfırın Tarihçesi
Aztekler, Keltler, Mayalar yirmilik sayı sistemini kullanarak matematiksel hesaplamalar yapıyordu
Sümerliler 60’lık sayı sistemini geliştirdi
Advertisement
Roma döneminde sıfır kelimesine karşılık olarak “nulla” adı verilen bir ifade vardı. Ancak bu ifade matematik sisteminde bulunmuyordu
Hint kültüründe hiçlik, korku ve endişelerden arınmanın bir yolu olarak görülüyordu Bu nedenle hiçliği bir sembolle ifade ettiler Hintliler; devamlılık ve yaşam döngüsü anlamında düşündükleri için sıfırı yuvarlak bir şekilde tasarladılar.
Kökeni Hindistan’da olan sıfır sayısı kısa bir süre sonra Orta Doğu bölgesine ulaştı Hint aritmetiğini ilk sentezleyen ve sıfırın nasıl ve nerede kullanılması gerektiğini gösteren kişi Harezmi’ydi. Onlar basamağında sayı yoksa hesaplamalarda küçük bir daire kullanılması gerektiğini öne sürüyordu Harezmi bu küçük daireyi “sifr” veya “boş” olarak isimlendirdi
15 Yüzyılda Avrupa’daki üniversiteler büyük bir hızla gelişmeye başlamıştı ve bu sayı sisteminin kabul edilmesi pek çok bilimsel ve teknolojik yeniliğin temelini oluşturdu
Kartezyen koordinat sisteminin kurucusu Rene Descartes, bilim devriminin simaları Isaac Newton ve Gottfried Wilhem Liebniz’in sıfırı geliştirmesiyle pozitif bilimlerde pek çok teori ortaya atıldı
Genel Kültür Bilgisi Bölümü:
O dönemde kullanılan her bir rakam için 60 farklı şekil bulunmaktaydı 60’lı sayı sistemi bugün kullanımda olmasa da saat sisteminde, enlem ve boylam hesaplamalarında hala Sümerlerin mirasından faydalanıyoruz
Bazı düşünürler, büyük Roma İmparatorluğu’nun sıfır sayısını matematikte kullanmadıkları için çöktüğünü düşünmekte ısrar ediyor Belki bu düşünce size biraz abartılı geliyor olabilir Ancak pek çok tarihçi bu teoriyi savunmaya devam ediyor
Sıfırın Hint kültüründe kullanılması için uygun koşullar bulunuyordu Çünkü hiçbir şeyin bir şey olduğu fikri Hint mistisizminin temelini oluşturuyordu Örneğin Nirvana kavramına bakalım Nirvana tam bir hiçlik halidir Arzuların, acıların, endişelerin ve tüm ızdırapların sönmesi anlamında kullanılır
Sıfır, yedinci yüzyılda gökbilimci Brahmagupta sayesinde Hindistan’da önemli bir yer edindi Hintliler bu sembole “şunya” ismini verdi Brahmagupta, sıfır yer tutucusunu göstermek için sayıların altında küçük noktalar kullanmaktaydı Aynı zamanda sıfırın boş bir değere sahip olduğunu da belirtiyordu Brahmagupta, bir sayıyı kendisinden çıkarmanın sıfırla sonuçlandığını gösteren ilk kişiydi Ancak bunun bir sisteme oturması için henüz zamana ihtiyaç vardı Bugün “şunya” kelimesi hala hem hiçliği hem de sıfırı ifade ederken kullanılır
Harezmi’nin matematik alanındaki çalışmaları cebirin temelini oluşturdu. Onun bu alanda yazdığı kitabı, Algoritmi de numero Indorum adıyla Latinceye tercüme edildikten sonra Batı dünyası sıfırla tanıştı. Ancak inanç çatışmasından sıfır da nasibini alacaktı. Dini ve siyasi çatışmalar yüzünden Avrupa’da uzun bir dönem sıfır yasaklanmıştı. Çünkü bu rakam, Haçlı Seferleri sırasında yani büyük bir şüphe ve güvensizliğin olduğu bir ortamda Avrupa’ya geçmişti. Sıfır, negatif sayıların geçidi olarak görüldüğü için tehlikeli kabul ediliyordu. Aynı zamanda sıfır sayısı kolayca dokuza dönüştürülebilirdi. Bu ise Orta Çağ bilginlerine göre sahtekarlığın önünü açıyordu. Sonuç olarak sıfır rakamının tüm Arap sayı sistemiyle birlikte kabul edilmesi 15 yüzyılı buldu
Sıfırın yaygın olarak kullanılmasıyla birlikte “hiçbir şey” kavramı, fizikten ekonomiye mühendislikten matematiğe kadar bilimin gelişiminde önemli bir rol oynadı ve oynamaya devam ediyor.