Hayatımız Eğitim Gazetesi Kasım Sayısı

Page 1

DünyaDaki ilk BeŞ merkezden biri olacak

Durmazlar ile işbirliği daha da gelişecek

DünyaDa yeni bir sistem olan Bilim Merkezleri’nin Türkiye’deki mimarı Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi kendi binasına geçmek için gün sayıyor. BTM Proje Koordinatörü Rıfat Bakan, yaklaşık 20 bin metrekare alan üzerine kurulacak Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin, kapasite ve teknik donanım bakımından dünyadaki ilk 5 merkez arasına gireceğini belirtti. ❙❙9

UlUDAğ Üniversitesi, Durmazlar AŞ ile iki kurum arasında bilgi ve teknoloji alışverişi yapmak ve burs imkanı tanımak için protokol imzaladı. ❙❙5

Hayırseverler duyarsız kalmıyor SAyI: 2 KASIM 2013

eğitime Destek Kampanyası’na duyarsız kalmayan Bursalı hayırseverler, son 10 yıllık süreçte kentteki eğitim-öğretime büyük katkı sağladı. Hayırseverler tarafından imzalanan 121 protokol ile kente topla 2 bin 59 derslikli 181 okul yaptırıldı. ❙❙8

10 tl

Ders kitapları yeterli Öğrencilerin kullandıkları yardımcı kitapların durumu masaya yatırılırken, bir taraf ders kitaplarının yetersiz olduğunu savunurken, Milli Eğitim Bakanlığı ders kitaplarının yeterli olduğunu kaydetti. Öğrencilerin eğitim süreçlerinde daha iyi olmaları adına kullandıkları yardımcı kitaplar son dönemde çeşitli süpakülasyonlara neden oldu. Bakanlık, velilere ek maddi külfet getiren yardımcı kitapların yasak olduğunu duyurdu. FAkAt, bu açıklamanın ardından öğrenci ve öğretmen taraflarından konu ile ilgili çeşitli açıklamalar geldi. Açıklamalar genel anlamda ders kitaplarının yeterli olmadığı, bu yüzden de yardımcı kitapların tercih edildiği yönünde. Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız, sınav odaklı sistemin yardımcı kitaba mecbur bıraktığını söyledi. milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da öğrencilerin yardımcı kitaplara ihtiyaç duymadan ücretsiz dağıtılan ders kitaplarıyla derslerine hazırlanabileceklerini söyledi. Bakan Avcı, “Yardımcı kitaplara ihtiyaç duyulması dağıtılmakta olan ders kitaplarının yetersizliğinden ziyade bu alanda oluşmuş olan bir piyasadan kaynaklanmaktadır.” dedi. ❙❙2

Suriyeliler anadilde eğitim iStiyor ÜlkelerinDe iki yıldır devam eden iç savaş sebebiyle Bursa’ya yerleşen 700 Suriyeli mülteci, evlatlarının eğitimlerini sürdürmeleri için kendi eğitim programlarına uygun okulun kurulmasını istiyor. ❙❙8

Zafer BULUT

Eğitimde öz tartışılmalı, şekil değil!

YAZISI 2’de

nitelikli elemanın adresi BUtGem Bir kesim sınav odaklı sistemin yardımcı kitaba mecbur bıraktığını söylerken, Bakan Nabi Avcı ücretsiz dağıtılan ders kitaplarının yeterli olduğunu savunuyor.

Bütçede eğitime dev kaynak

BtSo Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Tasarım ve Teknoloji Geliştirme Merkezi (BUTGEM)’nin sanayici ve ticaret erbaplarının taleplerine göre de nitelikli personel yetiştirmeye hazır olduğunu belirtti. ❙❙4

tBmm’de görüşmelerine başlanılan 2014 yılı bütçesinde eğitim ve sağlık önemli pay alacak. eğitime 78,5 milyar lira aktarılacak. tBmm Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi ve AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, 2014 yılı bütçesinin eğitim ve sağlık harcamalarına önemli bir artış getireceğini belirterek, "Yeni bütçede eğitime ayrılan kaynak yüzde 15,4, artışla 55,7 liraya yükselecek. Bu rakam, yükseköğretim ve diğer projelerle birlikte 78,5 milyara ulaşacak" dedi. ❙❙2

Çocukların okulu açıldı BUrSA’DA 500 çocuğun topladığı kaynakla inşaatına başlanan ve Nilüfer Belediyesi tarafından tamamlanan Barış Anadolu Lisesi törenle hizmete girdi. Toplanan 600 bin TL ile temeli atılan okulu Nilüfer Belediyesi, bütçesinden 2,5 milyon TL ayırarak inşaatı tamamladı. ❙❙6

Numan ŞEKER

Eğitim sistemimizin geleceği

YAZISI 6’da

Dershanelerin kapanması düşündürüyor milli Eğitim Bakanlığı’nın 2014 yılında dershaneleri eğitim sisteminde tanımayacağını açıklaması, çocuğunu devlet okuluna gönderip, dershanelere kayıt yaptıran velileri ve dershanecileri düşündürüyor. ❙❙6

Mevlana Şiirlerle hayat bulacak ❙❙7

İsmail Naci CANGÜL

Çözüm bulabilmek de konuşmak kadar kolay olsa

YAZISI 7’de

Cansel ORUÇ

Türkiye uluslararası arenada

YAZISI 9’da

Osman TÜYSÜZ Yoksa eğitim şart değil mi?

YAZISI 11’de


2

KASIM 2013

Zafer BULUT

BTSO Eğitim Komisyonu Başkanı

Eğitimde öz tartışılmalı, şekil değil!

T

alim Terbiye Kurulunun asıl işi, eğitimin içeriğine yönelik değişimi yönetmektir. Ders müfredatlarını belirlemek, okullarda okutulacak kitapları seçmek, derslerde farklı konular işlenirken hangi kazanımların öngörüleceği gibi tüm detaylar bu kurulun değişik şubelerinin işleridir. Cumhuriyetimizin 90 yılına sığdırılan 18 eğitim şurası da , Talim Terbiyenin etkinliklerinin en önemlilerinden biridir.Yani bu kurul,Milli Eğitimin beynidir. Son 10 yılda, bu kurulda da istikrarı yakalayamadık. Prof. Dr. Ziya Selçuk (2003-2006), Prof. Dr. İrfan Erdoğan (2006-2008), Merdan Tufan(2008-2011),Prof. Dr. Emin Karip (2011- ) ardı ardına yapılan bu dört değişiklik, arayışın hep devam ettiğini gösteriyor. ★★★ Anadolu – Fen liseleri için, bir zamanlar 5.sınıfın sonunda sınav yapılırdı.Sonraları 8. Sınıfın sonunda yapılır oldu.Bir müddet sonra tek sınav yerine 6.7. ve 8. Sınıflarda 3 sınav yapılmaya başlandı.Bir başka değişiklikle tekrar 8. Sınıfta tek sınava dönülüp 2-3 yıl uygulandı.2012 de yeni bir kararla 8’ ler öğrenim yılı içerisinde 12’şer defa sınava alınır oldular. Gelecek yıldan itibaren orta sonların son 12 sınavının 7 ve 6 larda da uygulanması planlanıyor. Sınavların yılları kadar isimleri de çokça değişti. LGS idi OKS oldu. SBS den sonraki isim ise oldukça uzun. Harflerle kodlamakta zorlanıyoruz. Son 10 yılımızı, çocukların üst eğitim kurumlarına giriş sınavlarını “ okullarının hangi sınıflarında, kaç seansta ve hangi adla yapılacağı” gibi şekilsel konuları tartışarak geçirdik. Ve görünen o ki bu hamur daha çok su kaldırır… ★★★ Sınavların adının LGS, OKS olduğu yıllarda temel derslerden 25 şer soru soruluyordu. 25 sorudaki Türkiye genelindeki 8. Sınıflar matematik ortalaması 2005’ te sadece 1,1’ di. Bu yüzdelik oran olarak % 4,4 lere denk gelmektedir. Soru sayısının 20 ye indiği SBS li yıllarda 1,1 lik aynı doğru sayısı ile % 5,5 ler oranında bir başarı elde edilmiş olacaktır. Doğru sayısı değişmediği halde, soru sayısı azaltılarak başarı oranı (göreceli olarak) yükseltilmiş oldu… Bir başka yeni uygulama da 3 yanlışın 1 doğruyu götürüp götürmemesi. Yıllar boyunca her düzeydeki sınavda 3 yanlış 1 doğruyu götürerek netler hesaplandı. Böylece öğrencinin bilmediği sorularda hep aynı şıkkı işaretleyip haksız bir kazanım elde etmesi önleniyordu. Bu yıldan itibaren artık 3 yanlış 1 doğruyu götürmeyecek. Yani 5 doğru, 15 yanlış yapanların sıfır çektiği dönemlere son verildi. Artık gazeteler sıfır çekenlerle ilgili manşetler atamayacaklar. Başarı oranları bu nedenle de yükselecek. Çünkü doğru cevaplar 4 şıkka eşit olarak dağıtılıyor. Artık öğrenciler sınav sonunda hangi şıkkı en az işaretlemişlerse, boş bıraktıkları sorulara o şıkkı yazıp sanal bir başarı elde edebilecekler. İşte size doğru cevabı bilmeden doğruyu bulmanın yeni bir yolu… ★★★ Bütün bu değişiklikler yapılırken okul dışı (dersane ve benzeri) kurumlara olan ihtiyacın azalacağı öngörülmüştü. Değişiklikler eğitimin özüne yönelik olmaktan çok, şekilsel kalınca öngörüler de tutmadı. Çünkü insanlar, çocuklarının okul eksiklerini giderecek, “okula yardımcı” çözüm ortağı arayışlarını devam ettirdiler. Bu da son on yılda dersane sayısını 2000’lerden 4000’lere çıkardı. Okulların eğitim standartları eksiklerinden kaynaklanan bu arayışlar devam ettikçe, adı dersane olsa da olmasa da okula yardımcı kurumlar yaşamlarını devam ettireceklerdir. ★★★ Onlarca milyar dolarlık yatırımlar yaparak “Marmaray” la denizin altından, “Körfez Geçişi” ile denizin üstünden kıtaları birbirine bağlayan siyasi irade, eğitimdeki bu detayları on defa, yüz defa çözebilir. Maaşını devletten alan yüzü aşkın Eğitim Fakültesi’nde binlerce profesör var. Bunlar eğitimin ayrıntıları üzerine doktora yapmış insanlar. Gel de Cahit Sıtkı Tarancı’yı hatırlama: Nedendir susuzluğumuz ya Rab Suyu gürül gürül akan çeşme başında…

Ders kitapları yeterli

Öğrencilerin kullandıkları yardımcı kitapların durumu masaya yatırılırken, bir taraf ders kitaplarının yetersiz olduğunu savunurken, Milli Eğitim Bakanlığı ders kitaplarının yeterli olduğunu kaydetti.

Ö

ğrencilerin eğitim süreçlerinde daha iyi olmaları adına kullandıkları yardımcı kitaplar son dönemde çeşitli süpakülasyonlara neden oldu. Türkiye Gazetesi’nin duyurduğu “yardımcı kitap vurgunu”na Milli Eğitim Bakanlığı el koydu. Bakanlık, velilere ek maddi külfet getiren yardımcı kitapların yasak olduğunu duyurdu. Fakat, bu açıklamanın ardından öğrenci ve öğretmen taraflarından konu ile ilgili çeşitli açıklamalar geldi. Açıklamalar genel anlamda ders kitaplarının yeterli olmadığı, bu yüzden de yardımcı kitapların tercih edildiği yönünde. Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız, sınav odaklı sistemin yardımcı kitaba mecbur bıraktığını söyledi. Yıldız, “Ders kitaplarının ücretsiz verilmesi çok olumlu. Ancak bu kitapların eğitim bilimlerine ve pedagojiye uygun olduğu kanaatinde değilim. Öğrencilerin sınavlarla bir yarışa sokulduğu eğitim sisteminde devletin verdiği ders kitapları yeterli gelmiyor. Biz ‘ders kitapları da sınava uygun hale getirilsin’ demiyoruz ama sistem, öğrencileri yardımcı kitaplara yönlendiriyor. Bakanlık öğretmenleri suçlamak yerine uygulamalarını sorgulamalıdır” dedi.

Öğretmenlerin talepleri de değerlendirilmeli Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Kon-

“Bugüne kadar milyonlarca kitap, öğrencilere dağıtıldı ve kimi kitapların sayfasının bile açılmadan geri dönüşüme gittiği görüyoruz. Burada bir milli servetin heba olmasına Bakanlık göz yummamalı ve öğretmenlerin eksik ve yetersiz bulduğu ders kitaplarının içerikleri bir an evvel düzeltmelidir” dedi.

ders kitapları yeterli

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı

cuk da kitaplar hazırlanırken öğretmenlerin de taleplerinin dikkate alınması gerektiğini belirtti. Koncuk, “Yardımcı kitaba başvurmayan öğretmen daha sonra başarısız öğretmen konumuna düşüyor. Uygulayıcı olmalarından dolayı ders kitaplarının içeriğini en iyi öğretmenler biliyor. Eğer öğretmenler ücretsiz ders kitaplarının içeriğini yeterli bulmuyor ve yardımcı kitaba öğrenci ve veliyi yönlendiriyorsa bir bildiği vardır. Bakanlık öğretmenlere yönelik bir anket çalışması yaparak problemine kaynağına ulaşabilir. Bu sayede kitaplar yeniden değerlendirilerek yardımcı kitaplara ihtiyaç kalmayacak şekilde bir düzenleme yapılabilir” diye konuştu. Eğitim Bir Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer ise daha kolay öğrenme metodları sunduğu için yardımcı ders kitaplarına yönelme yaşandığını ifade etti. Özer,

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da öğrencilerin yardımcı kitaplara ihtiyaç duymadan ücretsiz dağıtılan ders kitaplarıyla derslerine hazırlanabileceklerini söyledi. Yardımcı ders kitapları konusunda uzun bir süredir velilerden ciddi manada şikâyetler aldıklarını söyleyen Bakan Avcı, “Yardımcı kitaplara ihtiyaç duyulması dağıtılmakta olan ders kitaplarının yetersizliğinden ziyade bu alanda oluşmuş olan bir piyasadan kaynaklanmaktadır. Biz şimdi öğretmenlerimiz ve ilgili bilim adamlarımızla ders kitaplarımızın yeterliliği konusunda gerekli anket-soruşturma çalışmalarını da yapıyoruz. Ama öğrencileri ve velileri ağır külfet altına sokacak çok haklı ve zorunlu bir yardımcı kitap ihtiyacı yok. Velilerimiz bu tür psikolojik baskılar karşısında lütfen duyarlı olsunlar” dedi. Öğrencilerin mevcut ders kitaplarıyla derslerine hazırlanabileceklerini ifade eden Avcı, öğretmenleri yardımcı kitap aldırmamaları konusunda Bakanlık olarak genelgeyle uyardıklarını hatırlattı. (TÜRKİYE GAZETESİ -ÖZEL HABER)

Bütçede eğitime dev kaynak

T

ürkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşmelerine başlanılan 2014 yılı bütçesinde eğitim ve sağlık önemli pay alacak. Eğitime 78,5 milyar lira aktarılacak Maliye Bakanlığı tarafından taslağı hazırlanan 2014 yılı bütçesi, Plan ve Bütçe Komisyonu’na görüşülürken, 1 ay sürecek çalışmanın detayları ortaya çıkmaya başladı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi ve AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, 2014 yılı bütçesinin eğitim ve sağlık harcamalarına önemli bir artış getireceğini belirterek, "Yeni bütçede eğitime ayrılan kaynak yüzde 15,4, artışla 55,7 liraya yükselecek. Bu rakam, yükseköğretim ve diğer projelerle birlikte 78,5 milyara ulaşacak. Sağlık harcamalarına ayrılan bütçenin de yüzde 11 oranında artırılması öngörülüyor" dedi. Milletvekili Şahin, 2002 yılı bütçesinde eğitime sadece 11,3 milyar lira ayrıldığını hatırlatarak, eğitim bütçesinin 12 yılda 7 kat artırılarak 78,5 milyar liraya yükseltildiğini vurguladı. Milli Eğitim Bakanlı-

ğı’nın 2013 yılında 47,5 milyar lira olan genel bütçesinin 2014 yılında 55,7 milyar lira olacağını kaydeden Şahin, "2014 yılında Fatih projesi için 1,4 milyar TL, ücretsiz kitap dağıtımı için 480 milyon TL, Yükseköğretim için 16,9 milyar TL aktarılacak. Ayrıca yükseköğretim ve açık öğretim programlarında harçlar kaldırılacak. Bunun için 2014 yılı bütçesinde 548 milyon TL kaynak ayrılacak, böylece yaklaşık 2,6 milyon öğrenciye de eğitim ve öğretim imkânı sağlanacak" diye ko-

nuştu. Şahin, 2002 yılında 45 TL olan yükseköğretim bursunun 2013’te 6 kat artışla 280 TL’ye çıkartıldığını, yine 2002 yılında ilk ve ortaöğretim öğrencilerine verilen 12,6 TL bursun da 11 kat artırılarak 135,6 TL ye çıkarıldığını hatırlattı. Şahin, organize sanayi bölgelerinde iş gücü ihtiyacını karşılamak maksadıyla açılan mesleki ve teknik eğitim okullarına öğrenci başına 45 ila 55 TL arasında destek verildiğini kaydetti.

açık Öğretim’de son gün kuyruğu

A

çık Öğretim fakültesi öğrencileri kayıt işlemlerini son güne bırakınca bürolarının önünde uzun kuyruklar oluştu. Açık Öğretim Fakültesi son başvuru gününde yüzlerce Bursalı öğrenci kuyruk çilesi çekti. ek yerleştirme, lisans tamamlama, sınavsız ikinci üniversite ile dikey geçiş mazeretli baş-

vurularının son günü olmasından dolayı öğrenciler sabahın erken saatlerinden itibaren Açık Öğretim büroları önünde uzun kuyruklar oluştu. Son kayıt 23 ekim mesai saatinin bitiminde sona ererken, 24-25 ekim’deki mazeretli kayıtları bekleyen öğrenciler kayıt olabilmek için saatlerce kuyrukta beklediler.


KASIM 2013

3


4

KASIM 2013

nitelikli elemanın adresi

rotary ortaokulundan AB ProjeSi

R

otary Ortaokulunun ortağı olduğu 2013 – 2015 yılları arasında gerçekleştirilecek olan Comenius çok taraflı okul ortaklığı başvurusu kabul edildi. 23 bin Euro bütçesi olan “All Different, All The Same” isimli projenin ilk toplantısı Kasım ayının üçüncü haftasında İtalya’nın Roma kentinde gerçekleştirilecek. Projenin ortakları arasında Türkiye’nin yanı sıra İtalya, İngiltere, Polonya ve Yunanistan bulunuyor. Projelerinin kabul edilmesinden dolayı büyük sevinç yaşayan proje ekibi, projelerini anlatmak üzere İl Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar’ı makamında ziyaret etti. Öncelikle yapılacak ortak kültürel çalışmalar yoluyla benzer ve farklı yönlerin ortaya çıkarılmasının hedeflendiği projede, farklı kültür ve eğitim sistemlerini tanıyarak tecrübelerden yararlanmak amaçlanıyor.

ŞAyPA müşterileri ile eğitime kAtkI SAğlIyor

T

OÇEV ve Colgate işbirliği ile eğitime destek vermeyi sürdüren ŞAYPA Kurumsal İletişim Operasyonları Müdürü Bedirhan Bozali, “Bu proje sayesinde ŞAYPA müşterileri ile birlikte eğitime katkı sağlıyor” dedi. Perakende sektörünün Bursa’daki lideri ŞAYPA, toplumsal gelişime katkı sağlamaya devam ediyor. ŞAYPA, Colgate ağız bakım ürünleri ile gerçekleştirdiği “Eğitime Katkıda Bulunun” kampanyası ile TOÇEV’e bağışta bulunacak. Kampanya sonucunda Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün belirlediği Osmangazi Fethi Açançiçek Ortaokulu’na katkı sağlanacak. Perakende sektöründe hızla büyüyen ve 58 şube ile hizmet veren ŞAYPA Kurumsal İletişim Operasyonları Müdürü Bedirhan Bozali, kurum olarak sosyal sorumluluk anlayışlarının gerekliliklerini yapmaya devam edeceklerini söyledi. Bozali; “Yılda 27 milyon ziyaretçimize fark yaratarak hizmet sunmanın sorumluluğunu taşıyoruz Şaypa ailesi olarak, biliyor ve inanıyoruz ki, toplumsal katılımın en etkili yolu gönüllülüktür. Biz de, yoğun yaşam koşulları içerisindeki ziyaretçilerimizin duyarlılıklarına kurumsal olarak aracı oluyoruz” dedi.

BUTGEM BTSO Başkanı İbrahim Burkay , BUTGEM’in sanayici ve ticaret erbaplarının taleplerine göre de nitelikli personel yetiştirmeye hazır olduğunu belirtti.

B

ursa Tasarım ve Teknoloji Geliştirme Merkezi (BUTGEM) 2013-2014 eğitim öğretim dönemi düzenlenen törenle başladı. BUTGEM’de ilk etapta 20 farklı branşta 375 öğrenci eğitim alacak. BUTGEM’den sorumlu BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Fahrettin Gülener, BUTGEM’in kuruluş öyküsü ve amacı hakkında katılımcılara bilgiler verdi. BUTGEM’in sanayi için yüksek vasıflı, ileri teknoloji kullanma becerisi kazanmış, sorumluluk ve özgüven sahibi teknik elemanlar yetiştirmek amacıyla yoluna devam ettiğini belirten BTSO Başkanı İbrahim Burkay, “Ömür boyu eğitim felsefesine uygun olarak meslek edindirme ve meslek geliştirme programları sunan BUTGEM, firmalarımızın işe aldıkları kişilere yeniden eğitim vermek zorunda kalması nedeniyle kuruldu. Okullarımızdaki eğitim müfredatının iş hayatının reel ihtiyaçlarından uzak kalması, uygulama imkanlarının yetersizliği, özellikle bir dönem meslek liselerinin önüne konan engeller BUTGEM gibi çözüm alternatiflerini ortaya çıkarmıştır” dedi.

ni ifade eden Burkay, yılda 4 kez gerçekleştirilen eğitimlerde başarılı olan kursiyerlerin MEB onaylı sertifika aldıklarını vurguladı. Burkay, “Sadece sanayicilerimizin değil, ticaret erbabımızın taleplerine göre de nitelikli personel yetiştirmeye hazır olan BUTGEM; bilişim teknolojileri, telden araba kursu ve uygulamalı girişimcilik gibi farklı alanlarda da eğitimlerine ve ortak faydayı arttıracak işbirliklerine devam ediyor. Gelinen noktada, hem Milli Eğitim Bakanlığı’mız hem de üniversitele-

rimiz ile iş dünyası olarak aynı masa etrafında buluşup, teknik ve meslek eğitim kurumlarımızdaki müfredatı reel ihtiyaçlara göre sürekli güncellememiz gerekiyor. Asıl olan insanımıza diploma değil meslek edindirmektir. Bu kapsamda, Bursa sanayisinin talep ve ihtiyaçlarına göre devamlı revize edilen eğitimlerimizden yılda ortalama 2 bin 500 kursiyer yararlanıyor. Asıl sevindirici başarı ise kursiyerlerimizin yüzde 80 oranında istihdam edilebilmesidir” diye konuştu.

BUtGem’den meZUnları Hemen iŞ BUlUyOr Bursa dışından da büyük talep alan eğitimlerin meslek edindirme ve meslek geliştirme olarak iki alanda düzenlendiği-

türkiye’nin ar-ge merkezi olacağız

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Üniversitesi için önümüzdeki günlerde YÖK’e başvuracaklarını belirten BTSO Başkanı İbrahim Burkay, "Bursa bu üniversite ile Türkiye’nin Ar-Ge ve teknoloji merkezi haline gelecek" dedi.

B

ursa yeni üniversiteye kavuşuyor. 2’si devlet, 1’i vakıf olmak üzere 3 üniversiteye sahip Bursa’ya BTSO tarafından da üniversite kurulacak. Yeni üniversitenin 16 makro projelerinden birisi olduğuna dikkat çeken BTSO Başkanı İbrahim Burkay, tasarım ve Ar-Ge mühendis açığını bu üniversitenin gidereceğini anlattı. Üniversite projesinin son durumu hakkında konuşan İbrahim Burkay, "Biz Türkiye’nin cumhuriyetin 100. yılındaki hedeflere ulaşmasında Bursa’nın büyük

bir rolü olduğuna inanıyoruz. Bursa, bunu başaracaksa mutlaka yetişmiş insan gücüyle başaracak. Sanayi ile iç içe olan, birlikte çalışan BTSO Üniversitesi’ni de hayata geçiriyoruz" dedi.

meClis Onay Verdi, Şimdi sıra yÖk BaŞVUrUsUnda BTSO Üniversitesi için önümüzdeki günlerde YÖK’e müracaat edeceklerini bildiren Burkay, "Meslek yüksek okulunun

ÜNİVERSİTENİN ÖZELLİKLERİ Üniversitede Tasarım Fakültesi, Teknik Meslek Yüksekokulu ve Yabancı Diller bölümü yer alacak. Projenin mimarı Hasan Sözüneri olacak. Üniversite 25 bin metrekarelik kapalı alan üzerine kurulacak. Kampus DOSAB’a ait 35 bin metrekarelik alanda yükselecek. Üniversitede konferans salonu, 110 derslik, laboratuvar, çalışma atölyeleri ve sosyal donatı alanları olacak. Ayrıca enerji verimliliği açısından üniversiteye güneş enerjisi panelleri kurulacak.

da inşallah 2014 yılında eğitime başlaması hedefleniyor. Meslek yüksek okulu ve BUTGEM ile birlikte bu üniversitemiz iş dünyasına vasıflı iş gücü yetiştirecek. İdari binası 12 kat, eğitim binaları 5 kat olan üniversitemiz, mimari açıdan da Bursa’ya yakışacak. Bu konuda geçtiğimiz mecliste değerli üyelerimiz bu kararı onayladı. Şu anda YÖK’e başvuru aşamasında olduğumuz bir süreçteyiz" dedi. Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan BUTGEM binası yanına yapılacak olan üniversitede teknik ve tasarım alanında eğitimler verileceğini dile getiren Burkay, "Örnek bir üniversite kuracağız. Bursa gerçek anlamda Türkiye’nin Ar-Ge ve teknolojideki merkezi haline gelecek. Bunu da üniversitemiz çatısı altında gerçekleştireceğiz. Bu üniversitemizde Ar-Ge üzerine mühendislere eğitim verilecek" diye konuştu. BTSO’nun yeni burs yönergesinin de oy birliğiyle kabul edildiğini hatırlatan Burkay, "Burslar, başarı derecesine bağlı performansa göre verilecek. YÖK’ün sıralaması esas alınarak, 2023 vizyonuna katkı sağlayabilecek ihtiyaç sahibi 250 öğrenciye destek olunacak" dedi.


5

KASIM 2013

Durmazlar ile işbirliği Daha Da geliŞecek

Uludağ Üniversitesi, Durmazlar AŞ ile iki kurum arasında bilgi ve teknoloji alışverişi yapmak ve burs imkanı tanımak için protokol imzaladı.

R

ektör Prof. Dr. Kamil Dilek ile Durmazlar Makine Sanayi ve Ticaret AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Durmaz’ın imza koyduğu protokol uyarınca, iki kurum arasında bilgi ve teknoloji alışverişi yapılacak, öğrencilere staj ve burs olanakları sağlanacak. Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Dilek, bu protokol imzalanmadan önce Durmazlar ile zaten işbirliği içinde bulunduklarını ifade etti. Rektör Prof. Dr. Dilek, Durmazlar’la olan işbirliğinin, kamuyla işbirliğine de öncülük ettiğini ve şu anda kamuyla birçok alanda işbirliği yaptıklarına da işaret ederek, “Bu protokolün de, Üniversitemizin akademik birimleri ve UÜ Teknoloji Transfer Ofisi AŞ ile Durmazlar arasında çok önemli projelere öncülük edeceğine inanıyorum” dedi.

ar-Ge Önemli Durmazlar Makine Sanayi ve Ticaret AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Durmaz, kendilerinin makine alanında Bursa’da hatta Türkiye’de öncü konumda olduğuna dikkat çekerek, bundan büyük keyif aldıklarını ifade etti. Özellikle yabancı rekabetin büyük önem taşıdığı alanlarda endüstriyel arge’nin çok önemli olduğunu hatırlatan Hüseyin Durmaz, Uludağ Üniversitesi ile yapacakları işbirliğinin büyük önem kazandığını söyledi ve “Üniversite ile daha güzel işler yapmak istiyoruz” dedi. Dur-

ursa Büyükşehir Belediyesi Güvenlik Şube Müdürlüğü, personelin çalışma esaslarını içeren hizmet eğitimi düzenledi. Bursa Büyükşehir Belediyesi Güvenlik Şube Müdürlüğü tarafından Tayyare Kültür

maz, “Ne yazık ki ülkemiz teknik olarak 70 yıl geri kalmış. Şu anda birçok işi internet üzerinden bir-iki tıkla yapıyoruz. Ama uyduları bir kapatsalar, biz bakkaldan ekmek bile alamayız. Çünkü bu teknolojinin sahibi biz değiliz. Ne yapıp edip teknolojiye iyi destekler sağlayıp 70 yıllık açığımızı kapatmak zorundayız” diye konuştu.

BUrsa’nın aVantaJları Var Bursa’nın otomotiv sanayi nedeniyle raylı sistem üretiminde avantajları bulunduğunu anlatan Hüseyin Durmaz, prototipini son aşamaya getirdikleri hafif raylı sistem aracını yaparken bunun çok yararını gördüklerini dile getirerek, otobüs kapısından tren kapısı ge-

liştirmelerini bu avantaja borçlu olduklarını belirtti. Hüseyin Durmaz, hafif raylı sistem aracının iki hafta sonra hazır olacağını da sözlerine ekledi. TTO Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ali Durmuş da, hazırladıkları bir projenin TÜBİTAK tarafından kabul edilmesi halinde, Teknoloji Transfer Ofisi’nin faaliyetlerine yılda 1 milyon TL gibi önemli bir kaynak aktarılacağını, bununla Bursa’nın ihtiyaç duyduğu alanlarda çalışma yapılmasına imkân yaratılacağını bildirdi. Ali Durmuş, kaynağın aktarılması halinde öncelikle raylı sistem altyapılarının yerli üretimi için ortak projeler geliştireceklerini ve bu alanda Ar-Ge elemanı eğitimi ve istihdamını sağlayacaklarını kaydetti.

kaplanlar Soğutma’dan ilkyardım eğitimi

İ

nsana değer verme ve değerlerini koruma bilinci ile soğutma sektöründe öncü bir kuruluş olarak 1978 yılında kurulan Kaplanlar Soğutma, dünya çapında başlattığı pazarlama atağının yanı sıra, çalışanlar arasında motivasyonu arttıracak faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor. Kaplanlar Soğutma, personelini bilgilendirmeye yönelik çalışmalar kapsamında son olarak “Sağlığımız ve İlkyardım” konulu eğitim semineri gerçekleştirdi. Kaplanlar Soğutma İşyeri Hekimi Dr. Tülay Karaavcı tarafından verilen eğitimlere, Kaplanlar personeli yoğun katılım gösterdi. Temel ilkyardım müdahalesi konusunda personele önemli bilgiler aktaran Dr. Tülay Karaavcı, hastalık çeşitlerinin etkileri ve sağlıklı bir yaşam sürdürmek adına yapılması gerekenlerin yanı sıra ilk yardım konusunda bilinmesi gere-

Büyükşehir güvenliği eğitimDen GeÇti B

Kaplanlar Soğutma, çalışanlarına “Sağlığımız ve İlkyardım” konulu eğitim semineri gerçekleştirdi. ken en temel konuları katılımcılara detaylı olarak aktardı. Karaavcı, “Çalışanlarımıza herhangi bir kaza ya da yaralanma durumunda

yapması gerekenler konusunda önemli bilgiler verdik. Panik yapmadan gerçekleştireceği eylemleri kendilerine aktararak ilkyardımın bilinmesi gereken ilk öncelikli yöntemlerini paylaştık. Aynı şekilde sağlığımızı tehdit edecek sorunlara yaklaşım konusunda ciddiyeti ile ilgili de paylaşımlarımız oldu. Eğitimin personelimiz açısından oldukça faydalı geçtiğini düşünüyorum” dedi.

Merkezi’nde düzenlenen ve güvenlik personelinin çalışma esaslarını içeren eğitime Büyükşehir Belediyesi’nde görevli 650 güvenlik personeli katıldı. Güvenlik Şube Müdürü Ömer Sevim’in sunum yaptığı eğitimde, personelin uyması gereken kurallar anlatıldı. Güvenlik personelinin 2013 yılındaki çalışmalarını ve yapılan anketi değerlendiren Sevim, 5188 sayılı özel güvenlik kanunu kapsamında personelin uyması gereken kurallar hakkında bilgiler verdi.

BUrUlAŞ’tan çalışanlara iÇ tetkik eğitimi

B

ursa Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım şirketi BURULAŞ, kurumsallığın güçlendirilmesi adına işletme

BURULAŞ, çalışanlarına yönelik verilen iç tetkik eğitimleriyle yönetim sistemine çalışanlarını dahil ederek gücüne güç katıyor. merkezinde kendi bünyesinde bulunan çalışanlarına TS EN ISO 9001:2008 iç tetkikçi belgelendirme eğitim semineri düzenledi.

BURULAŞ İşletme merkezinde 2 gün süreyle gerçekleştirilen ‘iç tetkikçi belgelendirme eğitimi’ ile, personele örnek olaylar ve vaka çalışmaları konularında uygulamalı eğitimler verildi. BURULAŞ Genel Müdürü Levent Fidansoy, kurumsal yapıda hizmet kalitesinin ve yolcu memnuniyetinin arttırılması amacıyla sürekli olarak eğitimlere devam ettiklerini dile getirdi. Eğitim sonunda başarılı olanlara sertifika verilirken, sertifika almayı hak kazanan personel kurum içerisinde iç tetkikçi olarak görevlendirilebilecek.

eğitim Faaliyetleri süreCek Eğitim faaliyetlerini değerlendiren Kaplanlar Soğutma Genel Müdürü Duygu Kaplan, çalışanlarının kişisel gelişimlerini arttırmaya yönelik bu tür etkinlikleri sürdürmeye devam edeceklerini belirtti. Şirket içi eğitim faaliyetlerinin önemine dikkat çeken Kaplan, “Personel verimliliğini arttırmaya yönelik her türlü eğitim organizasyonu içerisinde yer almaya devam edeceğiz. Kaplanlar Soğutma olarak bu tür motivasyon arttırıcı faaliyetleri her zaman destekliyoruz. Ekip ruhunu ön planda tutan, birliktelik duygusuyla gerçekleştirilen bu tür faaliyetler inanıyorum ki oldukça iyi geri dönüşler sağlayacak. Biz de Kaplanlar Soğutma olarak bu tür etkinliklerin her zaman destekçisi olacağız” diye konuştu.

tjk’dan 5 öğrenciye burs

U

ludağ Üniversitesi Mennan Pasinli Meslek Yüksekokulu ile Türkiye Jokey Kulübü arasında birkaç ay önce imzalanan Mesleki Eğitime Destek Burs Protokolü kapsamında burs almaya hak kazanan öğrencilere temsili çekleri verildi.Rektörlükte düzenlenen törende Ulu-

dağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek, Türkiye Jokey Kulübü Genel Müdürü Tuncel Aydın, TJK Genel Müdür Yardımcısı Murat Kuluöztürk ve Bursa Osmangazi Hipodrom Müdürü Mehmet Şirin Bozkurt, burs almaya hak kazanan beş öğrenciye 3 bin 150 liralık çeklerini verdi.


6

KASIM 2013

Eğitim sistemimizin geleceği

B

ir ülkenin eğitim sistemi düzgünse o ülkenin geleceği parlaktır, düzgün değilse karanlıktır. Türkiye’nin geleceği parlak mıdır, karanlık mıdır? Eğitimin önemi herkesçe malumdur. Geleceğin dünyasında söz sahibi olan ülkeler nitelikli eğitim veren ülkeler olacaktır hiç kuşkusuz. Bu noktada ülkemizin geleceği, eğitime verdiğimiz öneme bağlıdır. Eğitim açık bir sistemdir. Değişen dünya şartlarına uygun olarak revize edilebilir nitelikte olmalıdır. Eski dünya düzeninde standart bir eğitim sistemi ihtiyacı nitelikli insan ihtiyacını karşılayabiliyorken, yeni dünya düzeninde böylesi bir durumdan söz edilemez. Eğitimi dışarıya gözü kapalı olarak verilmemelidir. Bunu daha anlaşılabilmek adına şöyle bir örnek vermek uygun olacaktır: Eski eğitim sistemimiz ve buna bağlı olarak istihdam kaynakları daha ezberciydi. Bireyden dünyayı sorgulaması, karar mekanizmalarında söz sahibi olması istenmez ve gerek de duyulmazdı zaten. Oysa şimdi öyle mi? Çevresine duyarlı, sorgulayan, okuduğunun altındaki alt anlamları çıkarabilecek bireyler makbul konuma geldi. Bunun için de ezberci eğitim bu ihtiyaca cevap veremiyor tabi ki de. Ezberi kuvvetli olanın kazandığı, yeteneğe ve zekaya önem verilmeyen eğitim sistemimiz gelecek adına umutlarımızı söndürüyor. Ülkemizin geleceği verilen eğitime bağlıysa bu eğitimi verecek eğitim neferlerinin gerekli donanımlara sahip olması gerekir. Bunun için de ilk olarak birtakım iyileştirmelere gerek vardır. Bana bir harf öğretenin kırk yılı kölesi olurum diyen Hz. Ali’den feyz alarak öğretmenlerimizin kaybettikleri itibarı geri kazandırmak gerekir. Eğer öğretmenler ekonomik açıdan bu ülkenin en alt seviyelerinden birinin içine dahil olursa nasıl bu değerli meslek öğretme potansiyeline sahip zeki insanları kendine çekebilir? Geleceğin inşasında ilk tuğlayı koyacak öğretmenlerimizin ihtiyaçları bir an önce giderilmelidir. Tabi ki iyi uygulamalar da mevcut ve eğitim camiası adına sevindirici. Fakat hala okullardaki sınıf mevcutları hala çok fazla. Öğretmen açığını bir nebze olsun kapatmak için başvurulan ücretli öğretmenlik uygulaması kaldırılarak, ihtiyaç duyulan öğretmen ataması yapılmalı. Bununla beraber okullarda hizmetli ve memur sıkıntısı da yaşanmakta. Buna paralel olarak okulların da zamanın şartlarına uygun olarak elden geçirilmesi gerekiyor. Ülkenin doğusu ile batısı arasındaki uçurum devam ettikçe tünelin ucundaki ışığı görmek imkânsızlaşıyor. Eğitim sistemimizdeki sorunlar aslında eğitime verilmesi gereken önemi gölgelendiriyor hatta imkânsızlaştırıyor. Bin bir hakaretle karşılan öğretmenlerimizin, eğitim çalışanlarımızın nitelikli eğitim vermesi nasıl beklenebilir?

Zafer Bulut

Eğitim-Bir-Sen Bursa Şubesi Başkanı

Dershanelerin kapanması DüŞünDürüyor Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2014 yılında dershaneleri eğitim sisteminde tanımayacağını açıklaması, çocuğunu devlet okuluna gönderip, dershanelere kayıt yaptıran velileri ve dershanecileri düşündürüyor.

V

atandaşın, devletin verdiği eğitimi halen yetersiz bularak dershanelere gitmesine karşılık, Bakan Nabi Avcı’nın dershanelerle alakalı açıklamaları kafaları karıştırdı. Bakanlık ise özet olarak dershanelerin özel okula dönüşmesini istiyor. Ancak veliler ve dershaneler ise, Avusturalya ve Amerika’da uygulanan charter eğitim sistemi gibi bir öğrencinin devlete olan yıllık maliyetinin çocuğunu özel okula gönderecek velilere ödenerek yapılmasını talep ediyorlar. Bir dershanenin özel okula dönüşebilmesi için ise en az 4 milyon liralık arazi ve bina yatırımı yapması gerektiğine işaret eden dershaneciler, dershaneye olan ihtiyacın işletmeler, devlet kontrolünden çıksa da, devam edeceğini belirtiyorlar.

düZenleme yere BasmıyOr BTSO Eğitim Komitesi Meclis Üyesi ve Eğitim Komisyonu Başkanı Zafer Bulut, “Bakanlığımız tarafından sınav sistemleri farklı dönemlerde değiştirilmesine rağmen, okulların tamamlayıcısı olarak dershanelere talep azalmamıştır. Dershaneye olan ihtiyacın devam etmesi durumunda ise destek unsuru görevini yürüten işletmelerin devlet kontrolü dışında devam edebileceği ihtimali de göz önünde bulundurulmalıdır” dedi. Dershanelerin özel okula dönüşmesi sürecinin sağlıklı yürümesi içinse daha fazla ve farklı teşviklere ihtiyaç olduğunu ifade eden Bulut, “Devletimizin teşvik sisteminin kurumlar üzerin-

den yapılması yerine, yurt dışında başarıyla uygulanan ‘charter eğitim sistemi’ gibi, bir öğrencinin devlete olan yıllık maliyetinin çocuğunu özel okula gönderecek velilere ödenerek yapılması daha yüksek bir fayda üretebilir. Bu uygulama ile yeni eğitim yatırımlarını özel sektör üstlenirken kamunun üzerindeki mali yük hafifletilebilir” şeklinde konuştu.

tiCari iliŞkiler GÖZ Önüne alınmadı Bursa’da 20 yıldır dershanecilik yapan Recep Yıldırım ise, sektörde çalışan 80 bin öğretmen ve binlerce işletmenin ticari ilişkilerinin bu dönüşümde dikkate alınmamasını eleştirdi. ÖZDEBİR Üyesi Yıldırım, "Milli Eğitim Bakanlığı’nın kapattım demesi ile işletmeyi kapatmak kolay değil. Benim 17 yıllık kıdemi bulunan öğretmenlerim

var. İşyerimin 10 yıllık kira sözleşmesi bulunuyor. Milli Eğitim 2014’te bizi sisteminden çıkartırsa, bizde bakanlığa işletme harcı ödemekten kurtuluruz. Şu anda dershaneleri kapatacağız açıklamasına rağmen ben yüzde 80 kapasitemi bu yıl kayıtlarda doldurdum. Milli Eğitim’de halen kaliteli bir hizmet verilemediği için vatandaş dershanelere gelmeye devam ediyor. Dershaneleri kapatsanız, vatandaş bu hizmeti özel hoca tutarak daha pahalıya alacaktır. Özel dersinde bir takım ahlaki mahzurları tekrar ortaya çıkacak. Bakanlık önce eğitimdeki eksikliğini gidermelidir" diye konuştu. Recep Yıldırım

Numan ŞEKER

Her şey onun için

B

Çocukların okulu açıldı Bölgeye okul kazandırabilmek için kolları sıvayan 500 çocuğun çeşitli faaliyetler yaparak topladıkları para ile inşaatına başlanan okul kapılarını açtı. ursa’da, 500 çocuğun topladığı Herkese Örnek OlsUn

B

kaynakla inşaatına başlanan ve Nilüfer Belediyesi tarafından tamamlanan Barış Anadolu Lisesi törenle hizmete girdi. 500 çocuk adına konuşan İlayda Temizarabacı adlı öğrenci, okulun inşaatı için yaptıkları çalışmaları anlattı. 500 çocuk, veli ve öğretmenlerin kaynak bulmak için büyük fedakarlıkla çalıştığını söyleyen Temizarabacı, destek veren herkese teşekkür etti. İl Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar da okulun inşasına verdiği destekten dolayı Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e teşekkür etti. Bursa Vali Yardımcısı Eyüp Sabri Kartal da, Barış Anadolu Lisesi projesinin önemli olduğunu kaydederek, Başkan Bozbey’e teşekkürlerini sundu.

Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de konuşmasında projenin hem Türkiye’ye, hem de dünyaya örnek olduğunu belirtti. Bozbey, “Her şeyin başı sağlık değil, eğitimdir. Çünkü eğitimli insan sağlığına da dikkat eder. Biz kurum olarak gelecek nesillerimizin eğitimli ve sosyal yönden donanımlı olarak yetişmesini istiyoruz“ dedi. Barış Anadolu Lisesi projesi, Milli Eğitim Müdürlüğü, Nilüfer Belediyesi ve şimdiki adı Nilüfer Kent Konseyi olan, Nilüfer Yerel Gündem 21 arasında imzalanan projeyle başladı. 500 çocuğun topladığı yaklaşık 600 bin TL ile okulun temeli atıldı, Nilüfer Belediyesi bütçesinden 2,5 milyon TL ayırarak inşaatı tamamladı.

ursa’nın inegöl ilçesinde eğitim veren Vehbi koç ilk ve ortaokulu’nda engelsiz sınıfı oluşturuldu. engelli birinci sınıfı öğrencisi ibrahim ethem Şimşek için oluşturulan engelsiz sınıfı törenle hizmete açıldı. Fiziki engelli olan ve tekerlekli sandalye ile hayatını devam ettiren öğrencinin okul içerisinde karşılaşacağı bütün engeller bir bir ortadan kaldırıldı. okul ve sınıf kapıları genişletilirken, sınıf düzeni de engelli öğrenciye uygun hale getirildi. Fiziki engeli olmayan arkadaşları ile birlikte 1-j sınıfında eğitim görecek engelli öğrenci ibrahim ethem Şimşek’e kendi arkadaşları ayak uydurdu. Sınıfa çanta dolabı konularak çanta taşıma zorluğunun da önüne geçildi. okul müdürü yılmaz Bayraktar, “Öğretmenimiz Ahmet tunç ve değerli öğrencilerinin gayretiyle engelli sınıfını açtık. engelli tuvaletlerimizi gözden geçirdik. kısacası öğrencimizin okulumuzda ulaşamayacağı yer kalmadı. Bugün de teknolojik altyapı ile donatılmış, çantasız eğitim öğretim yapan bu örnek sınıfımızı açıyoruz” dedi.


7

KASIM 2013

eğitim hayatı etkiliyor

Prof. Dr.

Eğitimin gelecek yaşamlar için de önemli olduğunu kaydeden Doç. Dr. Hasan Yılmaz, zira iş dünyasının bilgiden çok, kişilik özelliklerini geliştirebilmiş, toplumla entegre olabilen bireyler aradığını belirtti.

İ

l Eğitim Denetmenleri, il-ilçe milli eğitim yöneticileri ve okul müdürlerinin katılımıyla Doç. Dr. Yılmaz’ın sunduğu “Günümüzün Öğretmeni ve Öğretmenlik Mesleği Üzerine Söyleşiler” konulu seminer Anadolu Kız Lisesi’nde gerçekleştirildi. Eğitimde esas sorunun “insan”ı ortaya çıkarmak ve “sağlıklı insan”ın oluşumuna kapı açmak olduğunu anlatan Hasan Yılmaz, insanların hasta, normal ve sağlıklı olarak nitelendirilebileceğini, bunlardan sağlıklı insanın iyimser, sorgulayan, insanı seven, yapıcı, katılımcı, üretken, problem çözmeye yönelik, birlikte çalışmaya uyum gösteren, kendi fikirlerini ortaya koyabilen gibi özelliklere sahip olduğunu kaydetti. Yılmaz, hasta insanların ise kötümser, problem çıkaran, yıkıcı, birlikte çalışmayı sevmeyen, kendilerinden başka kimseyi de sevmeyen kişiler olduklarını; normal insanların ise sorunlar karşısında bahaneci, umursamaz, kuralcı, yeniliklere kapalı olduklarını; ancak interaktif ve proaktif eğitim sistemiyle, katılımcı, kayıtsız şartsız itaat eden veya her şeye karşı çıkan değil sorgulayan ve birlikte hareket edebilen sağlıklı ve mutlu nesiller yetiştirilebileceği-

E

T ni belirtti. Herkesin konumuna göre ne yapıyorum, nasıl yapıyorum ve nasıl daha iyi yapabilirim sorularını kendisine sorması gerektiğini belirten Yılmaz, bugün, düne göre sorumlulukların değişen dünya ile birlikte arttığını, artık dersinin değil, öğrencinin öğretmeni olmanın önem kazandığını; bir öğretmenin artık öğrencinin top yekun gelişiminden sorumlu olduğunu, zira iş dünyasının bilgiden çok, iyi bir diplomadan ziyade kişilik özelliklerini geliştirebilmiş, toplumla entegre olabilen bireyler aradığını, belirtti. Ailelerin çocuklarına yaklaşım tarzlarındaki yanlışlıklar üzerinde du-

ran Doç. Dr. Hasan Yılmaz, çocuğun değil, yaptığı yanlışlığın vurgulanmasının, “Sen kötü değilsin, yaptığın yanlış” denmesinin doğru olduğunu; gelişim dönemlerine ve sorunlarına göre çocuklarla iletişime geçmek gerektiğini, anlamanın anlaşılmanın anahtarı olduğunu söyledi.

Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü bugüne kadar kitap haline getirdiği çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. İnşaat ve Emlak Hizmetleri tarafından yapılan çalışmaların derlendiği kılavuz kitap “Kaynakça” ismi ile yayınlandı.

Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Kaynakça” isimli kılavuz kitap yayınlandı. İnşaat ve Emlak Hizmetleri tarafından yapılan çalışmaların derlendiği kılavuz kitapta, okul yapımı için arsa üretiminde izlenecek yollar, kamulaştırma işlemleri, maliye hazinesine ait taşınmazların tahsisi, mera vasfındaki taşınmazların

tahsisi, TOKİ ve diğer kamu kuruluşlarından devir veya tahsis gibi konular yer alıyor. Kılavuz kitapta ayrıca inşaat, mimari ve tesisat sistemi terimlerinin açıklamaları ile harita kadastro-emlak yönetmeliği ve değerleme sözlüğü yer alıyor. “Kaynakça” isimli kılavuz kitap, Şube Müdürleri Haşmet Yahya Kartoğlu ve Leyla Ertuğrul Oflaz’ın koordinasyonunda hazırlandı.

mevlana Şiirlerle hayat bulacak

O

smangazi Belediyesi´nin Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Mevlana Kültürünü Tanıtma ve Yaşatma Derneği iş birliğiyle bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Liselerarası Mevlana Şiir Yarışması başladı. Başkan Mustafa Dündar, bu seneki yarışmanın konusunu "kardeşlik" olarak belirlediklerini söyledi. Karabaş-i Veli Kültür Merkezi´nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Hazreti Mevlana´yı anlatmak kadar anlamanın da önemli olduğunu, bu büyük insanla çocuklarımızın manevi dünyalarını zenginleştirmek için geleneksel hale getirdikleri yarışmaya ilginin her geçen yıl arttığını söyledi. Geçen yıl 183 eserin katıldığı şiir yarışmasına bu yıl daha fazla ilgi beklediklerini ifade eden Başkan Dündar, "Geçmişini bilmeyen, maneviyatı önemsemeyen toplumlar yok olmaya mahkumdur. Bizlere farklı gönül pencereleri açan büyük alimlerimizi anlayıp, gelecek nesillere anlatmak görevimizdir. Onlar, eserleri ile bize emanet. Bu ema-

U.Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı

Çözüm bulabilmek de konuşmak kadar kolay olsa…

il milli eğitimden kılavuz kitap

ğitimde kaliteyi yakalamak için kullanılan fiziki ortamların yapılacak eğitime uygun olarak tasarlanıp dizayn edilmesi gerektiğini belirten İl Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar, “Hedefimiz uygun fiziki ortamlarda kaliteli insan yetiştirmektir. Son yıllarda Bursa’da fiziki mekân itibariyle büyük gelişmeler elde edildi. Çok kaliteli okullar yapıldı ve eğitimin hizmetine sunuldu. Özellik eğitim kampüslerimiz Türkiye’ye örnek çalışmalar oldu. Tüm gelişmeler devlet ve millet işbirliği ile gerçekleştirildi. Hazırladığımız ‘Kaynakça’ isimli kitabın bu çalışmalara önemli bir rehber olacağına inanıyorum” dedi.

İsmail Naci CANGÜL

Osmangazi Belediyesi´nin Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Mevlana Kültürünü Tanıtma ve Yaşatma Derneği iş birliğiyle bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Liselerarası Mevlana Şiir Yarışması başladı. neti bizden sonraki nesillere aktarabilmek için bugün burada geleneksel hale getirdiğimiz Liselerarası Mevlana Şiir Yarışmasını başlatıyoruz" dedi. Dündar, "Her yıl farklı yarışmalar düzenliyoruz. Şiir yarışmamız da bu çalışmalarımızın bir parçasıdır. 29 Kasım 2013´e kadar devam edecek olan yarışmamıza bütün öğrencilerimizi davet ediyorum" dedi.

BirinCiye 2 Bin tl Ödül Her yarışmacının 1 eserle katılabileceği yarışmada eserler 3 adet A4 kağı-

dını geçmeyecek şekilde yazılacak. Yarışmaya kişiler sadece kendi eserleri ile katılabilirken, yine bu eserin daha önce herhangi bir yarışmaya katılmamış olması gerekiyor. Yarışmaya müracaatlar 29 Kasım 2013 tarihine kadar Osmangazi Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü´ne yapılacak. Yarışmaya katılmak isteyenler 2707042 nolu telefonlardan ayrıntılı bilgi alabiliyor. Birinciye 2 bin TL, ikinciye bin 500 TL, üçüncüye bin TL ve iki mansiyon ödülü içinde 500´er TL verilecek.

üm eğitim sisteminde yılların getirdiği çok ciddi problemler var. Sadece bir alanda problem olsa belki çözüm kolay olabilir ama doğrusunu söylemek gerekirse eğitim alanında gelinen noktada doğru adımlar atılsa dahi kısa vadede bir iyileşme beklemek hayalcilik olur. Altyapı ve personel eksikliği, var olan personelin yetersizliğe mahkum edilmiş olması, öğrenci merkezli eğitim ve öğretime bir türlü geçilememesi, eğitim programlarının düzensizliği, bunun sonucunda yüklü ve amaçsız bir eğitim programıyla ezberciliğe alışan bir öğrenci kitlesi söz konusu. Özellikle iyi okullarda veli gruplarının okul idaresi üzerindeki olumsuz etkileri ve en sonunda da vazgeçilmesi güç bir üniversite giriş sınavına hazırlık kılıfı altında konuları özümsemek ve püf noktalarını anlamaktan çok, öğrencilere hangi şıkların ne hızla işaretleneceğinin püf noktaları ezberlettirilen bir eğitimöğretim sistemine sahibiz. Bu sistemle eğitilen öğrencilerin belli kalıpların dışına çıkamaması sonucunda düşünme yeteneğine ihtiyaç duymayan, sorgulama ve araştırma yapmadan verilenle yetinen bir ortaöğretim gençliği. Bunların üstüne 10 yıllardır her hükümet değişiminde tamamıyla değişen bir sistem ve kadro… Peki eğitim-öğretimden sorumlu bakanlarımız kimler? Cumhuriyet döneminde toplam 76 Milli Eğitim Bakanımız olmuş. Çok geriye gitmeyeceğim. 1971 yılından bu yana 28 bakanımız mevcut, bunlardan sadece 5’i Fen-Edebiyat Fakültesi ya da Eğitim Enstitüsü mezunu. Diğerleri genelde hukukçu. İçlerinde inşaat mühendisi ve subaylar da var! Çıraklıktan gelmeyenin kasap dahi olamadığı ülkemizde ne acıdır ki en önemli alandaki en üst düzey yöneticiler, 1 saat bile ders anlatmadan hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin sorunlarını anlayıp çözebilecek kişiler olarak ortaya çıkarılabiliyorlar… Biraz daha alt düzeye indiğimizde de durum farklı değil. Tamamen politik tercihleri nedeniyle Milli Eğitim Müdürlüğüne ya da Okul Müdürlüğüne getirilen öğretmenlerimiz kurumların başına geliyor. Bunlarla birlikte, gittikçe kolaylaşan bir değerlendirme ve sınıf geçme sistemi, ortaöğretimde sınıfta kalmanın ortadan kalkmasını, test tekniğine sahip olmanın konuları derinlemesine bilmekten avantajlı olduğu bir sistem sonucunda öğrencilerin okuldaki dersleri ciddiye almamasını, dershanede ve özel derste nasılsa öğrenirim düşüncesinin giderek yaygınlaşmasını ve öğrenciöğretmen ilişkisinin gittikçe zayıflamasını da saymak lazım. Biraz da şansa dayalı bir sınav sistemi sonucunda yükseköğrenime başlayan bu gençliğe ilk bir-iki yılda lisede öğrenmiş olmaları gereken temel bilgileri tekrar etmek zorunda kalan öğretim üyelerine kadar uzanan sorunlar zinciri… Bu problemlerin her biri hakkında günlerce konuşmak mümkündür. Keşke çözüm bulabilmek de o oranda kolay olabilseydi.


8

KASIM 2013

hayırseverler duyarsız kalmıyor Bursalı hayırseverlerin kentin eğitimine büyük katkı sağladığını belirten İl Milli Eğitim Müdürlüğü İnşaat Emlak Şube Müdürü Haşmet Yahya Kartoğlu, hayırseverlerin yaptırdığı okulların devletin yükünü büyük oranda hafiflettiğini kaydetti.

Suriyeliler okumak istiyor

Ü

lkelerinde iki yıldır devam eden iç savaş sebebiyle Bursa’ya yerleşen 700 Suriyeli mülteci, evlatlarının eğitimlerini sürdürmeleri için kendi eğitim programlarına uygun okulun kurulmasını istiyor. Bursa’ya gelen 700’e yakın Suriyeli mültecilerin en büyük sıkıntısı eğitim kurumu eksikliği oldu. Mülteciler, seslerini duyurmak için toplanarak sıkıntılarını dile getirdiler. Kendi kültürleri ve eğitim programlarına uygun okul istediğini ifade eden mülteciler, taleplerini Valilik,

Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğüne ve Büyükşehir Belediyesi’ne ulaştırdıklarını da belirttiler. Suriyeli mültecilerin tercümanlığını yapan Abdullah Balcıoğlu, ise Suriyelilerin kendi eğitim programına uygun okul istediğini belirterek, "Fakat yasalar buna müsaade etmiyor. Ancak bu okulun açılabilmesi için bir dernek veya vakıf çatısı altında toplanılması gerek. Bunun örnekleri Adana’da, İstanbul’da, Konya’da ve diğer illerde var. Bugün bu okulun açılması için bir araya geldik" dedi.

‘E

ğitime Destek Kampanyası’na duyarsız kalmayan Bursalı hayırseverler, son 10 yıllık süreçte kentteki eğitim-öğretime büyük katkı sağladı. Hayırseverler tarafından imzalanan 121 protokol ile kente topla 2 bin 59 derslikli 181 okul yaptırıldı. Toplam maliyeti ise 291 milyon 419 bin TL tutarında olan bu okul protokolleri sayesinde kentteki okul ihtiyacının büyük bir bölümü karşılandı. Hayırseverlerin yaptırdığı okulların devletin yükünü büyük oranda hafiflettiğini belirten Bursa Milliği Eğitim Müdürlüğü İnşaat Emlak Şube Müdürü Haşmet Yahya Kartoğlu, “Bursa bir sanayi şehri ve iş adamı sayısı oldukça yüksek. Bu iş adamları da eğitim-öğretime duyarsız kalmayarak okul yaptırıyorlar. Ancak hem devlet tarafından hem de hayırseverler tarafından sürekli okul yapılmasına rağmen hala okul ihtiyacı bulunmakta. Çünkü Türkiye’de genç nüfus sürekli artıyor. Kentteki bütün maddi durumu iyi olan kişilerin ‘Eğitime Yüzde Yüz Destek Kampanyası’na destek vermelerini bekliyoruz” dedi.

“HayırseVere ÇOk Şey BOrÇlUyUZ”

Öğrenciler mektupla sevgilerini gönderdi eğerler Eğitimi’ konusu gereği annelerine ve sevdiklerine mektup yazan Sulakyurt Hakim Mehmet Çakıroğlu Anadolu Sağlık Meslek Lisesi öğrencileri, mektuplarını ailelerine göndermenin mutluluğunu yaşadı. Sulakyurt ilçesinde Sulakyurt Hakim Mehmet Çakıroğlu Anadolu Sağlık Meslek Lisesi öğrencileri

‘D

Hayırseverler tarafından bu kadar okul yapılmasa eğitimdeki fiziki kapasitenin çok geride olurdu diyen Kartoğlu, “Eğer bir insan

bu dünyada adının yaşatılmasını istiyorsa bunun en güzel şekli okul yaptırmaktır. Her insan ülkesi adına hayırlı birer evlat yetiştirmek ister. Okul yaptıran bir kişi ise ülkesi adına binlerce hayırlı evlat yetişmesine olanak sağlar. ” diye konuştu.

HedeF tekli Öğretim Ve 24 kiŞilik sınıFlar Bursa’da son 10 yılda 3 bin 499 dersliği devlet yaptırırken 2 bin 59 dersliği de hayırseverler yaptırdığını vurgulayan Haşmet Yahya Kartoğlu, “Bu kadar okul yapılmasına rağmen derslik sayılarını 30 öğrencinin altına indiremedik. Eğitim-öğretimde birinci hedef sabahçı-öğlenci şeklindeki ikili

öğretimden kurtulup tekli öğretime geçebilmek. Önce tekli öğretime geçip sınıftaki öğrenci sayısını 30’a indirmemiz gerekiyor” diye konuştu.

OkUl yaptıramayan para yardımı yapıyOr Maddi durumu güçlü hayırseverlerin bir okulun inşaatını tamamen kendi imkanlarıyla bitirdiğini ve okul bittikten sonra anahtarını Milli Eğitim Müdürlüğü’ne teslim ettiğini belirten Kartoğlu, “Bir okulu tamamen yapıp bitirecek kadar parası bulunmayan hayırseverler ise para yardımında bulunmayı tercih ediyor. Bu hayırseverlerin yapmış olduğu yardımların geri kalan bölümü Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tamamlanarak okul inşa ediliyor. Okulun ismine de yine o hayırseverin adı olarak veriliyor” dedi.

memleketlerinde olan anneleri ve sevdikleri diğer kişilere sevgilerini ulaştırmak amacıyla mektup yazdı. Çoğunluğu Kahramanmaraş, Adana, Antalya, Bursa, Kırşehir, Çorum gibi illerden gelen öğrenciler, Okul müdürü Mehmet Korkmaz ve öğretmenleriyle birlikte Sulakyurt postanesine giderek mektuplarını postaya verdi.

teml’ye Arçelik’ten yeni atölye okul önlerinde satılan Demirtaşpaşa Demirtaşpaşa Teknik ve Endüstri Meslek Lisesine “Mesleki Eğitim İşbirliği Protokolü” çerçevesinde kazandırılan Elektrikli Ev Aletleri Atölyesi törenle açıldı. yiyeceklere dikkat!

B

ursa Kantinciler Odası Başkanı Yücel Okutan, Sağlık Bakanlığı tarafından yaklaşık 2 yıl önce okul kantinlerine getirilen bazı ürünlerin satışının yasaklanması yönündeki uygulamaya Bursa’daki kantincilerin harfiyen uyduğunu, ancak okul çevresindeki market, seyyar satıcı ve büfelerin okul duvarlarından öğrencilere bu yasaklı ürünlerin servis yaptığını kaydetti. Yeni eğitim öğretim yılında okul önlerindeki yiyecek satışı-

nın önüne geçilmesi gerektiğini vurgulayan Okutan, “Eğer öğrencilerin sağlığı düşünülerek birtakım yasaklamalar getiriliyorsa bunun çözümü sadece kantinler üzerinden olmamalı” dedi.

M

EB Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü ile Arçelik A.Ş arasında yapılan “Mesleki Eğitim İşbirliği Protokolü” çerçevesinde Demirtaşpaşa Teknik ve Endüstri Meslek Lisesine (TEML) kazandırılan Elektrikli Ev Aletleri Atölyesi törenle açıldı. Demirtaşpaşa TEML’de gerçekleştirilen açılış törenine Bursa Vali Yardımcısı Eyüp Sabri Kartal, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ensar Manav, Şube Müdürleri Mehmet Ekiz, Kemal Ünal ve Halis Korkmaz, Arçelik A.Ş Tüketici Hizmetleri Genel Direktörü Emin Bulak ve Arçelik AŞ yöneticileri, sivil toplum kuruluşları, okul idarecileri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Kurulan atölyede eğitim alacak

öğrenciler mesleki eğitimlerinde son model elektrikli ev aletlerini kullanma imkânı bulacak. Meslek Liseleri Memleket Meselesi sözüne atıfta bulunan Vali Yardımcısı Eyüp Sabri Kartal, “Meslek liselerimiz, sanayinin ihtiyacı olan nitelikli elemanları yetiştiren eğitim kurumlarımızdır. Eğitime kazandırılan bu modern atölyenin de öğrencilerimizin eğitimine önemli katkılar sunacağına inanıyorum. Emeği geçenleri kutluyorum” dedi.

ilk ders kartal’dan Her zaman eğitime destek verdiklerini ve desteklerini açılan bu laboratuarla sürdürdüklerini belirten Arçelik A.Ş Tüketici Hizmetleri

Genel Direktörü Emin Bulak, “Projenin meslek eğitimi ile istihdam eğitimi ilişkisini artırmak üzere yapılan en önemli sosyal projelerden biri olduğuna inanıyoruz. Toplam 8 laboratuarımızda 52 öğretmenimizle 331 öğrencimize eğitim imkânı sunuyoruz” dedi. Okul Müdürü Halil Aydemir, atölyenin okula kazandırılması emeği geçenlere teşekkür etti. Atölyeyi eğitime kazandıran Arçelik A.Ş yöneticilerine plaket takdiminin ardından protokol heyeti hep birlikte açılış kurdelesini kesti. Öğrencilere atölyedeki ilk dersi veren Eyüp Sabri Kartal, öğrencilere işlerine önem vermelerini, kendi fikirlerini üretmelerini ve en iyisi olmak için gayret göstermelerini istedi.


9

KASIM 2013

' Q\DGDNL LON EHü merkezden birisi olacak

Cansel ORUÇ Türkiye uluslararası arenada

H BTM Proje Koordinatörü Rıfat Bakan, yaklaşık 20 bin metrekare alan üzerine kurulacak Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin, kapasite ve teknik donanım bakımından dünyadaki ilk 5 merkez arasına gireceğini belirtti.

D

ünyada yeni bir sistem olan Bilim Merkezleri’nin Türkiye’deki mimarı Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi kendi binasına geçmek için gün sayıyor. Şu anda Türkiye’de birinci, dünyada ise sayılı merkezler arasında yer alan BTM, yeni son teknoloji binası ile dünyadaki ilk 5 merkez arasına girmeye aday. BTM ve dünyadaki örnekleri ile ilgili BTM Proje Koordinatörü Rıfat Bakan ile güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Bilim merkezlerinin doğuşu nasıl oldu? Bize bu konuda bilgilendirir misiniz? Dünyada bilim merkezleri ilk olarak Amerika’da şekillendi. Daha önce bilim müzeleri vardı. Buralarda nadide, ender eserler sergilenirdi. Müzeler de esas olan dokunmamaktı. Hatta fotoğraf çekmek bile yasaktı. Sonrasında bakıldı ki insanlar müzeleri gezmek istemiyor, gençler bilime merak sarmıyor. Amerika gençleri bilime nasıl çekebiliriz araştırması içine girdi ve konu ile ilgili düşünürken, dokunulabilen cihazlar fikri ortaya çıkıyor. Bunları ilk olarak müzelere koyuyorlar. İlgi çekmeye başladığını görünce Bilim merkezleri oluşturuluyor ve bunların içine konuyor. İlginin fazla olmasının ardından Türkiye’deki TÜBİTAK tarzı Ulusal Bilim Vakfı destekleniyor ve müzelerin bilim merkezine dönüşümü destekliyor. Sonrasında bu Amerikan Başkanlığına bağlanıyor. Amerikan Merkezi Hükümeti bu işe önem vermeye başladı. Sonrasında Avrupa’ya yayıldı. Almanya’da ilk Docland Müzesi geçiş yaptı. Londra’da bu konuda başarılı oldu. Bunun handikapı müze ile birlikte gitmiyor, çünkü birbirlerinden tamamen farklı bir yapı sergiliyorlar. Müzelerde dokunmamak, bilim merkezlerinde ise dokunmak esas. Çocuklar buraya geldiğinde özgür. Dokunmayın demek yok. Atölyeler var. Çocuklar kendi düzeneklerini yapabiliyor. Peki sizin Bilim merkezleri ile tanışma ve bunu Bursa’ya taşımanız nasıl gerçekleşti? Ben iş için 2006 yılında gittiğim Manchester’da Museum of Science & Industry gördüm. Gidip baktığımda eski bir istasyon burayı müzeye dönüştürmüşler ve ortası da bilim merkezi. Döndüğümde Recep Altepe’ye söyledim. O da bu Türkiye’de,

Bursa’da mutlaka olmalı dedi. O zaman Osmangazi Belediye başkanıydı. Ama kısmet Büyükşehir belediyesineymiş. Tabi hikaye burada bitmedi. Araştırmaya başlayınca işin çok zor olduğunu gördük. Cihazları üretecek üreticileri bulmakta çok zorlandık. Bunu bulana kadar kendimiz üretmeye başladık. Kültür A.Ş. olarak bina girişinde yaptığımız düzenekleri sergiledik. Görenlere farklı geldi. Beğenildi. Bu Türkiye Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün kulağına gitmiş. Sonrasında Bursa’ya geldi. Bursa’da kurmak istediğimiz bilim müzesini anlattık. Neler olacağını ve olması gerektiğini ve en sonunda da bunun bir devlet politikası haline gelmesi gerektiğini ve 81 ile yayılması gerektiğini belirttik . Bakanımız harika bir insan. Hemen Bakanlar Kurulundan karar çıktı. Hedefler açıklandı. İlk aşamada 16 büyük şehir sonrasında diğer şehirler. 2023 yılına kadar tamamlanması hedeflendi. TÜBİTAK’ın destek vermesi kararlaştırıldı. TÜBİTAK 16 büyükşehir belediye başkanını çağırdı. Onlarla toplantı yaptı. Şu anda Bursa, Kocaeli ve Konya bu konuda hızlı çalışıyor.Bursa’nın aslında TÜBİTAK’a ihtiyacı yoktu. Biz binamızı yapmaya başlamıştık. İthalatları yaptık. TÜBİTAK yine de bize 40 milyon TL ayırdı. Bizde bu para bize gelince merkezimizi büyütme kararı aldık. BTM’deki işleyiş ile ilgili bizi bilgilendirir misiniz? Çoğunlukla ilk ve orta dereceli okullardan gelen öğrencileri ağırlıyoruz. Bunun yanında anaokullarından gelen öğrencileri de bilimin serüvenine ortak ediyoruz. Ses, enerji, ısı, ışık, hava, elektrik, su, yenilenebilir enerji ve

suyun serüveni gibi 14 farklı kategoride 150 adet deney ünitesinin bulunduğu merkezde fizik, kimya, elektronik gibi branşlarda uzman rehberlerin gözetiminde her öğrenciye deney üniteleri başında uygulama yapma olanağı sunuluyoruz. Bildiğimiz kadarıyla yapılan sadece bununla kalmıyor. Çeşitli etkinlikleriniz de var. Bunlardan bahsedebilir miyiz? Çocuklarımızı bilime yakınlaştırmak adına birçok etkinlik yapıyoruz. Bilim Şenliği kapsamında bilime ilgiyi artırmak ve teknolojik gelişmelerle ilgili toplumda farkındalık geliştirmek amacıyla birçok etkinlik gerçekleştiriliyor. Şenlik boyunca düzenlenen tüm etkinliklerde ziyaretçiler, gerçek hayattaki konuları açıklamak için bilim ve teknolojinin nasıl kullanılabileceğini keşfedip, bilimsel metotları günlük hayatta kullanmayı öğreniyorlar. Bilimsel araştırma yöntemleri hakkında farkındalık geliştiriyorlar. Bursa Bilim Şenliği 2013’ün ana teması ‘Geleceğin Otomobilleri olarak belirlendi. Bursa’nın otomobil üretimi konusundaki başarısının bilim ve teknoloji alanındaki başarısıyla bir araya geldiği şenlik merak uyandıracak ve keyifle takip edilecek. BTM kendi binasına kavuşuyor. Binayı bize biraz anlatır mısınız? Bilim ve Teknoloji Merkezi'mizin BUTTİM Fuar alanı yanındaki inşaatı hızla sürüyor. 10 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 20 bin metrekare alan üzerine kurulacak merkezimiz, n Bilim ve Teknoloji Merkezi inşaatında devam eden çalışmaları yerinde inceledi. Şu anda Atatürk Kongre Kültür Merkezi'nde faaliyetlerini sürdürüyor. İnşaat tamamladığında burada 250'ye yakın deney düzeneği sergilenecek. Böylelikle hem kapasitenin hem de ziyaretçi sayısının artmasını bekliyoruz. Bu konuda bütün dünyayı taradık. Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi, kapasite ve teknik donanım bakımından dünyadaki ilk 5 merkez arasına girecek.

ayatın her anı her yaşı eğitim dedik ilk sayımızda… “Öğrenmenin yaşı yoktur” demiş ataları-

mız. Gerçekten de yok. Nefes aldığımız her an öğreniyoruz. Tabi bir de okul hayatımızda öğrendiklerimiz var. Ülkemiz okul eğitiminde önemli bir mesafe kat etti. Öyle ki artık dünya ülkeleri tarafından tercih edilir duruma geldi. Türkiye tarafından, dünyanın beş kıtasından öğrencilere verilen eğitim bursları 'Türkiye Bursları' adı altında yeniden yapılandırıldı. 'Türkiye Bursları'nın koordinasyonunu ise Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı sağlıyor. 2013 yılı burs başvuruları için verimli bir yıl oldu. 2013 yılında dünyanın 150 ülkesinden 140 binden fazla öğrenci Türkiye üniversitelerinde burslu okumak için internet üzerinden başvuru yaptı. Başvurulardan kriterleri taşıyanlardan 56 bin kişi sisteme alındı. Online başvuru şeklinde yapılan başvuruların akademik değerlendirilmesinin ardından yapılan mülakatlar sonucu ise 4 bin civarında öğrenci Türkiye'nin farklı üniversitelerinde burslu okumaya hak kazandı. Başvuru yapan ülkeler ise bir hayli ilginç… Daha çok Orta Asya, Balkanlar, Orta Doğu, Güneydoğu Asya ve Avrupa ülkelerinden başvuru yapılırken, bu yıl Amerika Birleşik Devletlerinden 21 kişi Türkiye'de lisans, yüksek lisans ve doktora dalında öğrenim görmek için başvuru yaptı. Türkiye'de burslu olarak eğitim görmek için ilk defa İsrail ve Ermenistan'dan da başvuru yapıldı. İsrail'den 11, Ermenistan'dan ise 2 öğrenci Türkiye'de eğitim görmek için başvuruda bulundu. 2013 yılında en çok öğrenciye burs verilen ülkeler ise Afganistan, Azerbaycan, Suriye, Kosova, Filistin, Kazakistan, Irak, Somali, Kırgızistan, Çin, Yunanistan, Endonezya, Mısır, Rusya, Yemen, Makedonya, Arnavutluk, İran, Fas ve Bosna Hersek oldu. Genel uluslararası eğitime baktığımız zaman Uluslararası eğitimde pazar payının büyük bölümüne Amerika Birleşik Devletleri sahip. ABD'nin ardından İngiltere, Avustralya, Fransa, Almanya, Japonya gibi ülkeler uluslararası öğrencilerin eğitim gördüğü diğer ülkeler. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının kurulmasıyla Türkiye'nin uluslararası öğrenci pazarındaki payı yüzde 1'e çıkarıldı. Halihazırda Türkiye'de yüksek öğrenim gören 44 bin uluslararası öğrencinin 35 bine yakını kendi hesabına eğitim görüyor. Yukarıda da belirttiğim gibi ülkemiz artık eğitimde de uluslararası arenada…


10

KASIM 2013

iznikli öğretmenler AB projesine ortak

C

omenius Projesi ortaklığında İznik`te buluşan Avrupalı öğretmenler, bağ bozumuna katılıp farklı bir gün yaşadılar. Comenius Projesi ortaklığında İznik`te buluşan Avrupalı öğretmenler, bağ bozumuna katılıp farklı bir gün yaşadılar. Hayat Boyu Öğrenme programı `Comenius` projesine dahil olan İznik Kılıçaslan Ortaokulu, okullar arasında eğitim faaliyetlerinin yerinde incelenmesi amacıyla Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Polonya, Fransa ve İspanya vatandaşı toplam 15 öğretmen İznik`te ağırlandı. Okul ortaklıkları çalışmasının ilk ayağı tamamlandı. 7 aşamalı olarak düzenlenen AB projenin ikinci ayağı 24 Kasım’da Bulgaristan’la devam edecek. Okullar arasında eğitim faaliyetlerinin ve proje kapsamındaki çalışmaların yerinde incelenmesi düşüncesi ile hayata geçirilen AB projesi kapsamında grup üyelerine proje katılım belgeleri, Belediye Başkanı Kadri Eryılmaz tarafından verildi.

Çocuklardaki sırt çantalarına dikkat Okul çantası ağırlığının çocukların kilosunun yüzde 15’ini geçmemesi gerektiğini belirten Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Emre Lakşe, bel ağrısının sakatlanmalara ve ilerleyen yaşlarda kamburlaşmaya sebebiyet verdiğini söyledi.

B

el ağrısının gelişmiş toplumlarda en sık karşılaşılan hastalıklardan olduğunu ifade eden Lakşe, çanta ağırlığının çocuğun kilosunun yüzde 15’ini geçmemesi gerektiğini ifade etti. Bel ağrılarının artık çocuk ve gençlerde de önemli bir problem olmaya başladığını belirten Lakşe, "Sırt çantaları uzun süre taşınmamalı. Uzun müddet ayakta kalınacaksa çıkarılmalıdır. Ayrıca sırt çantaları her iki omuzdan asılarak düzgün şekilde taşınmalıdır. Yapılan anketlerde bel ağrısının sıklığı yüzde 30’lara kadar yükseldi. Ayrıca duruş bozukluğu ve omurga eğriliği ile solunum sistemi de bundan olumsuz etkilenmektedir. Özelliği olmayan bel ağrısı kızlarda daha fazla görülmekle birlikte, bu spor ve televizyon seyrederek harcanan zamanla da ilişkilidir. Jimnastik, bisiklet, tenis, voleybol gibi dönme ve öne eğilmeyi gerektiren sporlarda bel ağrısı oranı yüksektir" dedi. Çocukların bel ağrısını tam ifade edemeyebileceğine dikkat çeken Lakşe, bunun için anne ve baba tarafından uygun soruların sorulması gerektiğini söyledi. Lakşe, ağrının spor, oyun ve okula devamsızlık gibi fonksiyonel kayba sebep olup olmadığı, travmatik bir vakadan sonra gelişip gelişmediğinin sorgulanması gerektiğini sözlerine ekledi.

ağaÇ diktiler, üZüm kestiler… Proje kapsamında İznik`te ağırlanan öğretmenler, 6-13 Ekim tarihleri arasında Kılıçaslan Ortaokulunda çeşitli derslere girerek bilgi alışverişinde bulunurlarken, İznik Belediyesi tarafından göl sahilinde özel olarak tahsis edilen bölgelere ülkelerini sembolize eden ağaç diktiler. İlçenin tarihi mekanlarına ziyaretler yaparak İznik adı ile özdeşleşen çini yapımını yakından inceleyen grup üyeleri, Çamdibi Köyü`nde bağ bozumuna katıldılar. Avrupa Birliği ülkesi öğretmenleri ve Türk insanlarıyla gerçekleşen bu dostluk ortamının bölgesel ve küresel barışa katkı açısından önemine değinen Kılıçaslan Ortaokulu Müdürü Metin Çatak, projenin gerçekleşmesinde emeği geçen İngilizce öğretmeni Mustafa Okay ve Belediye Başkanı Kadri Eryılmaz`a teşekkür etti.

YEREL SÜRELİ YAYIN AYDA BİR YAYINLANIR

YIL: 1 SAYI: 2

KASIM 2013

Beyaz Sayfa İletişim & Yayıncılık Adına İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni: Osman TÜYSÜZ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Osman TÜYSÜZ

Yayın Danışmanı Cansel ORUÇ

Reklam ve Abonelik: iletisim@beyazsayfailetisim.com

HAYATIMIZ EĞİTİM GAZETESİ Yönetim Yeri FSM Bulvarı Tuna Cd. Anı Sitesi B Blok K:1 D:1 Nilüfer - Bursa T: 0 224 249 70 09 / F: 0 224 247 70 09

HayaTIMIZ EĞİTİM, basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir Tasarım ve Baskı: AKMAT

kültür okullarından bir ilk

Özel Bursa Kültür Okulları, öğrencilerine eğitimdeki her türlü yeniliği ve gelişmeyi özgün yorumlarla sunarken yine farkını gösteriyor ve eğitim dünyasına öncülük ediyor.

İ

lkokul ve anaokulu öğrencilerine yönelik bu yıl “Düşünme Becerileri” dersi başlatan Kültür Okullarında, öğrenciler bu dersin “oyun tabanlı” eğitim programında eğlenerek öğrenme ve bilgilerini pekiştirme fırsatı buluyor. Yurtdışında etkili bir şekilde kullanılan “Oyun Tabanlı Öğrenme Programını” uygulamanın heyecanını yaşayan Kültür Okulları ailesi, öğretmenlerin bu alanda eğitim ve Uluslararası Sertifikasyon almasını da sağladı.

Oynayıp eğlenirken Öğrenmek Özel Bursa Kültür Okulları’nın ilkokul ve anaokulu öğrencilerine yönelik olarak bu yıl ilk gerçekleştireceği “Düşünme Beceriler” dersi ile öğrencilerde heyecan uyandırarak öğrenmeye karşı ilgiyi artırmak hedefleniyor. Kapsamlı bir çalışmanın artından uygulanmaya başlayan “Düşünme Becerileri” dersinde oynanan oyunlarla öğrenciler bireysel ya da gruplar halinde hem eğlenecek hem de öğrenecek. Hazırlanan programda, dünyaca ünlü ve ödüller almış olan çeşitli akıl oyunlarına yer verecek olan eğitimlerde ‘Düşünme Becerileri’ dersinin, öğrencileri farklı ve kapsamlı düşünmeye, anlamaya ve kavramaya yönelttiği gözlemlenen bu çalışmalarla öğrencilerin dikkat, konsantrasyon, görsel algı, mantıksal çıkarım, problem çözme ve görsel hafıza gibi düşünme becerilerinin gelişmesini öngörülüyor.

necatibey kTMl Türkiye ikincisi ecatibey kız teknik ve n meslek lisesi Üçüncü Göz Projesi; “içeriğin kalite-

si” dalında türkiye 2.si oldu 2013 türkiye yenilikçi Öğretmenler Forumu; yenilikçi Öğretmenler ve microsoft işbirliği ile istanbul yıldız teknik Üniversitesi Davutpaşa kampüsünde 4-5 ekim 2013 tarihinde yapıldı. necatibey kız teknik ve meslek lisesi Üçüncü Göz Projesi; “içeriğin kalitesi” dalında türkiye

2.si oldu 2013 türkiye yenilikçi Öğretmenler Forumu; yenilikçi Öğretmenler ve microsoft işbirliği ile istanbul yıldız teknik Üniversitesi Davutpaşa kampüsünde 4-5 ekim 2013 tarihinde yapıldı. Proje; Birsen yaşbek liderliğinde yenilikçi Öğretmenler, microsoft ve istanbul teknik Üniversitesi işbirliği ile türkiye’nin faklı illerinden gelen 39 projenin katılımıyla gerçekleştirildi.


11

KASIM 2013

okullara Toki imzası Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ), 83 kamu hizmet binası, 936 okul, 291 hastane, 21 stadyum 27 üniversite kampüsü inşa edecek.

B

aşbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanı Ahmet Haluk Karabel, inşaat sektöründe kamu kanadını temsil eden, sektöre öncülük yapan ve disipline eden TOKİ’nin, bu çalışmalarıyla kamu kuruluşlarının bina ihtiyaçlarını karşılarken, aynı zamanda atıl ve işgali vaziyette bulunan kamu arazilerini de değerlendirerek ekonomiye katkı sağladığını bildirdi. “Bu açıdan hem kamunun ihtiyaçları kısa sürede karşılanmakta hem de istihdam ve sektörel canlanmaya destek verilmektedir” diyen TOKİ Başkanı Karabel, İdarenin, 83 kamu hizmet binası, 936 okul, 291 hastane, 21 stadyum ve 27 üniversite kampüsü gibi kamuya çok sayıda projelerinin bulunduğunu söyledi.

yapılan okulların 208 adedinin tamamlanarak eğitime açıldığını ifade eden Karabel, “199 okulun inşaatı ise devam etmektedir. İhale, proje ve planlama aşamasında olan okullarla birlikte MEB protokolü kapsamında 491 okul yapılmış olacaktır. Ayrıca protokoller kapsamında 124 pansiyon, 78 adet atölye, 48 adet spor salonu, 5 adet Halk Eğitim Merkezi, 4 Adet Uygulama Oteli, 2 adet Öğretmenevi, 7 adet çok amaçlı salon, 10 adet

lojman, yönetim binaları ve konferans salonları bulunmaktadır. Ayrıca 439 spor salonu (TOKİ’nin kendi projelerinde yaptığı spor salonları ile birlikte toplamda 960 spor salonu) yapılmaktadır” diye konuştu. TOKİ Başkanı Karabel, “Üniversitelerle yapılan protokoller kapsamında toplamda 27 üniversitenin kampüs binaları inşa edilecektir. Bunun 13’ü ihale edilmiş, 10’u ihale aşamasında ve 4’ü de protokol aşamasındadır” dedi.

mendil cebine kalem koyun M

Bakan nabi Avcı’nın karikatür şaşkınlığı Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Türkiye Dergi Günleri” etkinliğinde stantları tek tek gezen Bakan Avcı, kendisiyle ilgili çizilen karikatürleri görünce şaşırdı.

M

illi Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Sirkeci Tren İstasyonu’nda Türkiye Dergi Editörleri ve Yayın Yönetmenleri Birliği (TÜRDEB) tarafından gerçekleştirilen “Türkiye Dergi Günleri” etkinliğine katıldı. Düşünce, fizik, kültür, mizah, siyaset gibi pek çok derginin bir arada bulunduğu etkinlikte Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, garda bulunan bütün stantları teker te-

Yoksa eğitim şart değil mi?

17

milli eğitim’e 936 OkUl TOKİ’nin hizmet verdiği kuruluşların başında Milli Eğitim, Sağlık, Aile ve Sosyal Politikalar, Gençlik ve Spor, İçişleri ve Milli Savunma Bakanlıkları ile üniversiteler geldiğini ifade eden TOKİ Başkanı Karabel, Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılan protokoller çerçevesinde 418 lise, ilköğretim ve anaokulunun (TOKİ’nin kendi projelerinde yaptığı okullarla beraber toplamda 936 okul) yapılması kararlaştırıldığını da açıkladı. MEB protokolünde

Osman TÜYSÜZ

ker gezdi. Stant görevlilerinden dergiler hakkında bilgiler alan Bakan Avcı, karikatür dergisinin bulunduğu standa uğrayarak, dergide kendisiyle ilgili çizilen karikatürleri inceledi. Derginin sayfalarında, bir dönem Molla Kasım müstearıyla mizahi yazılar kaleme aldığı karikatürü de gören Nabi Avcı, derginin çok güzel bir mizaha sahip olduğunu söyledi.

illi Eğitim Bakanı Nabi Avcı, ceketlerdeki mendil konulan ceplere kalem konulması uygulamasını başlattıklarını, bu uygulama ile mendil ceplerinde kalem olanların eğitimci olduklarının anlaşılacağını söyledi. Avcı şöyle konuştu: “Eskiden eğitimcilerimiz mendil ceplerinde kalem taşırlardı. Hatta müdürler bir tane kırmızı, bir tane de mavi kalem taşırlardı. Kırmızı kalem çıkacak diye de korkardık. Çünkü o daha çok ciddi konuları not etmek için kullanılırdı. Ben öyle bir uygulama başlatmaya çalıştım. Merkez camiamızda olduğunca yaygınlaştırmaya başladık. Şimdi arkadaşlarımızla bayramlaşırken bir taraftan da gözüm mendil ceplerindeydi. Ancak bu uygulama Eskişehir'e henüz gelmemiş. ‘Kalem verdiniz de koymadık mı’ diyebilirsiniz. O da doğru. Bir dahaki gelişimizde onu da takviye ederiz. Öğretmen arkadaşlarımızdan bu geleneğin tekrar sürdürülmesini istiyorum. Öğretmenlerimizin toplumsal saygınlığı bakımından da bu kimliklerini ortaya çıkaracak bu tip sembolik şeylerde önemli. Şu anda silgili kalem dağıtıyorum. Silgili kalem dağıtmamızın esprisi de şu: doğruları yazalım, yanlış yaptığımız zaman da silgisiyle silelim. Çünkü insanlık hali hepimiz yanlış yaparız. Onun için silgili kalem her iki şeye yarar. Hem doğruları yazmaya hem de yanlışları silmeye.”

80 yıllık uygulama tarih oldu illi eğitim Bakanlığı, okullarda yazılı sınavların yanında uygulanan “sözlü” uygulamasını m değiştirdi. Sözlü yerine öğrencinin okul içindeki

davranış ve derse katılım ilgi ve becerilerini kapsayan, öğrencilerin arkadaşları ile uyumuna da bakılıp performans notu verilecek. milli eğitim Bakanlığı, okullardaki klasik sözlüyü kaldırdı. okullardan gelen "sözlü ne olacak?" soruları artınca Bakanlık yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin bir genelge hazırladı. Genelgede "sözlü" notu yerine "performans çalışması" yapılacağı belirtildi. meB müsteşar yardımcısı yusuf Büyük imzasıyla yayınlanan genelgede, "e-okul" sisteminden notlarla ilgili bölümün yeniden düzenlendiği ifade edildi. Genelgede, "yönetmelik hükümleri doğrultusunda revize edilerek yazılı sınav notu için 6 alan, performans çalışmaları için 3 alan, uygulama notlan için 3 alan, proje için 1 alan olacak şekilde düzenlenmiş, sözlü ve ödev alanları kaldırılmıştır" denildi.

yılını okullarda geçirmiş biri olarak, iş hayatında zirveye çıkmış isimlere baktığımda iyi bir okula değil de çok erken yaşta ticari hayata girdiklerini görmek kafamı karıştırıyor… Yoksa eğitim şart değil mi? Time Dergi’sinin birkaç yıl önce yayınladığı listede ‘dünyayı şekillendiren en etkili 100 kişiden biri’ olarak gösterilen Virgin Şirketler Grubu’nun sahibi Richard Branson da buna en iyi örneklerden biri. 16 yaşında liseyi terk eden Branson’a öğretmeni, “Sen ya hapsi boylarsın ya da multimilyoner olursun!” diyor. O ne yapıyor? Hiçbir finansal destek görmeden, sadece kazandığını yeniden işine yatırarak yıllık cirosu 20 milyar doları aşan, 350 markası olan bir şirket kuruyor! Hayatı boyunca hiçbir zaman başkasının yanında çalışmayan Branson, okul ve girişimcilik bahsinde şunları söylüyor; “Resmi eğitim, tek tip insan üretir ve girişimci olma ihtimali de bu eğitim sistemiyle çok düşük. 20’li yaşlarında üniversiteden mezun olan bir insan çok fazla dikkatli ve muhafazakâr oluyor. 16 yaşında okuldan atılan kişinin ise kaybedecek bir şeyi yok…” Eğitim-öğretimin gerekliliğine sonuna kadar katılıyorum. Ama ne kadar eğitebiliyor ve ne neyi ne kadar öğretebiliyoruz noktasında ciddi sıkıntılarımız var bir türlü aşamadığımız. Bir de bu kadar üniversite bitirme odaklı anlayıştan sıyrılıp, diploma değil de meslek sahibi yapabilmeyi de becerebilmeliyiz. Hatta becerebilmeliydik! Son 10 yılda gördüğümüz 5 farklı Milli Eğitim Bakanı’mıza ve defalarca değiştirilen eğitim ve sınav sistemine rağmen; KPSS’yi kazanmayan öğretmenlerin, KPSS’ye hazırlık kurslarında eğitim verdiği… 5-6 Matematik netiyle mühendislik okuyanların inşa ettiği evlerde oturacağımız… Puanı yetmese de parası yettiği için özel üniversitede Tıp Fakültesi eğitimi alanlara sağlığımızı emanet edeceğimiz… Anadili Türkçe’de 8 yıllık eğitimden sonra ortalama 13, 12 yıllık eğitimden sonra 17 net yapabilen çocuklar yetiştirebildiğimiz… Gerçeğini değiştiremedikten sonra, Bakan’ın kim sistemin hangisi olacağının ne önemi var ki..!


SAyI: 2

KASIM 2013

kültürlü öğrenciler cumhuriyet’i kutladı

k

ent meydanı AVm’ de 29 ekim etkinlikleri kapsamında düzenlenen etkinliklerden biri olan Özel Bursa kültür Anaokulu öğrencilerinin hazırladığı resim sergisi kent meydanı AVm -1 Çarşı katı’da ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Özel Bursa kültür okulları anasınıfı öğrencileri, cumhuriyet ile kendi duygularını harmanlayarak yaptıkları ‘cumhuriyet ile aydınlık geleceğe’ isimli resim sergisi ile

ergen’Den Bursa’ya müjde Çocuklar Gülsün Diye Derneği Başkanı Gülben Ergen, Musaoğlu ailesinden Bursa’da okul yapma sözü aldığını dile getirdi.

Ü

nlü Sanatçı Gülben Ergen’in başkanlığını yürüttüğü ‘Çocuklar Gülsün Diye Derneği’ öncülüğünde Tekirdağ’ın Saray ilçesine bağlı Büyükyoncalı köyünde yapılan anaokulu, Gülben Ergen’in katılımıyla açıldı. Ergen, Tekirdağ’da açılan okulun diğer okullardan ayrıcalığı olduğunu söyleyerek, "Bu minik oyun parkımızı benim şarkılarımla 20 yıldır onları kendime dost bildiğim fan kulübü üyeleri yaptı. Diğer sanatçı fanlarından beni ayrı kıldıkları için kendilerine teşekkür ediyorum” dedi.

Okul açılışına katılmaktan son derece mutlu olduğunu söyleyen Ergen, “Bu okulumuzun kazandırılmasına vesile olan Musaoğlu ailesi çok sıcak bir ailedir. Kendileri Çanakkale açılışımızda bizlere gönül vermişlerdi. Allah bizlere bu anaokullarından mezun olan çocuklarımızı ileri de tanımayı nasip etsin. Bu projemize desteklerini esirgemeyen Milli Eğitim Bakanlığı’na, Tekirdağ Valiliği, kurumlara ve benim yol arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Musaoğlu ailesinden yolda gelirken de Bursa’da okul yapma sözü aldık” dedi

Bahçeşehir’den resim sergisi Bahçeşehir Koleji’nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resim sergisi Kent Meydanı AVM’de sevenleri ile buluştu.

C

umhuriyetin 90. yıl dönümünde Bahçeşehir Koleji öğrencilerinin hazırladıkları Kent Meydanı AVM -2 Çarşı Katı’nda sergilenen “Cumhuriyet’’ konulu resimler sanatseverlerden tam not aldı. Bahçeşehir Koleji öğrencilerinin eserlerinden oluşan; ‘’29 Ekim

Cumhuriyet Bayramı’’ resim sergisinin açılışı Kent Meydanı AVM’de gerçekleşti. Bahçeşehir Koleji okul müdürü, Şükriye Özmeriç’in açılışını gerçekleştirdiği sergide okul korosu ve modern dans gösterileriyle öğrenciler ziyaretçilere Cumhuriyet coşkusunu yaşattılar.

cumhuriyet coşkularını dile getirdiler. cumhuriyet temalı resimlerde ‘cumhuriyet çiçekleri filizleniyor, cumhuriyet ile aydınlık geleceğe, türkiye’nin kimliği cumhuriyeti…’ gibi sloganlar barındıran kültürlü minikler her biri birbirinden güzel resimleri kent meydanı AVm’de ortaya koydular. kent meydanı AVm ziyaretçileri tarafından öğrencilerin karma teknikler kullanarak yaptıkları görsel çalışmalar büyük beğeni topladı.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.