Yaşar kemal bir ada hikayesi 1 fırat suyu kan akıyor baksana yky

Page 281

ğuşmadan ayakta donanlar, dağın yamaçlarında bir ormanmış­ casına üst üste donup kalanlar. Açlık, yokluk, tifüs, boşalmış köyler, kasabalar, baştan başa yıkılmış yakılmış bir ülke. Yüz binlerce askerden geriye kalan birkaç bin yaralanmış, sakatlan­ mış, yarı deli, yarı meczup ... "Şimdi biz ne yüzle, nasıl döneceğiz evimize. Hiç olmazsa koynumuzda birkaç altınımız olsaydı. Oysa şu çöldeki Bedevi­ lerde heybeler dolusu altın. Bir aşireti hassak yeter." Tuğrul Teğmenin bu işe aklı yattı. "Kaç kişi gerek?" "İyi nişancı on beş kişi yeter." Birkaç saat içinde on beş keskin nişancı tamamdı. Sabaha kadar tartıştılar. "Araplar hepimizi öldürür." "Sen canını zor kurtarcim Abbas." "Daha da kurtarmış değilsin." "Keseler dolusu altınla gitmek iyi, iyi ya ... Ya sonu." "Sizin hepinizin Bedevilerden gözünüz korkmuş." "Asıl senin korkmuş. Git bakalım köyüne, gidebilirsen." "Gidebilirsen. . . " "Gidebilirsen. . . " "Gideceğim köyüme. Ne varmış ki?" Hepsi birden kirp, diye kestiler seslerini. "Gidebilirsen... " Bunda, bu gidebilirsende çok bir iş var, diye düşündü Abbas. Sanki kefenim boynumda. Ne var arkadaşlar bizim köyde, bir şey mi olmuş?" Sustular. En sonunda bir çavuş: "Biz ne bilelim senin köyünü," dedi. Gün ışırken, biribirlerinden kucaklaşanik ayrıldılar. Onlar gittikten sonra Abbas odasına çıktı, iyice açtığı gaz lambasının donuk ışığında güneş damgalı muskayı seyretti, sonra da koynundaki keselerden önce lapis gövdeli, altın ka­ natlı kuşu çıkardı, onu uzun uzun seyrettikten sonra Kral Sar­ gonun mührü tanrıçayı çıkardı, ardından da üç büklüm ol­ muş, kırmızı dili dışarda hışılayan yılanı . . . Üçünü de muska­ nın içine güzelce yerleştirdi, muskanın ağzını öyle bir yap281


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.