1947 Yılı 1947 yılı politikamız için hareketli bir yıl oldu. O yıl İnönü iktidan ulusal bağımsızlığımıza ters düşen ve ulu sal varlığımızı ipotek . altına koyan bir adım attı: Ameri ka Birleşik Devletleri ile Askeri Yardımlaşma antıaşması iınzaladı. Sovyetler Birliği Türkiye ile Dostluk antıaşması nı feshettiğinden ve Boğazlar, Kars ve Ardahan üzerinde, isteklerde bulunduğundan beri, dirayetli Osmanlı sadra zamlannın izledikleri politikayı anımsatan bir yol tutmuş tu: Her fırsatta Amerika'nın ilgisini çekmeye, Sovyetlere karşı güçlü Amerika'nın şemsiyesi altına girmeye çalışı yordu. Bir yabancı devletin şemsiyesi altına girilince, baş langıçta tahmin edilemeyen birtakım gelişmeler başgös terir. Ve sadece dış politikada değil, iç politikada da ye ni dengeler kurulur. Truman doktrinine dayalı bir politi kaya ayak uydurmamız, bizi uzun yıllar ulusal bağımsız lık savaşımı veren halklarla ters düşürdü. İlk ulusal kur tuluş savaşını vermiş Türkiye, Amerikan emperyalizminin dürneo suyunda, örneğin Birleşmiş Milletlerde, ;3. Dünya devletlerine sürekli karşı çıkmak zorunda kaldı. En geri ci önerileri destekledi. 1947'de imzalanan ilk antlaşmayı başka antlaşmalar izledi ve bilindiği gibi 1952'de Türkiye NATO ittüakının üyesi oldu. Ortak savunma, ortak strateji, Komuta birli ği. . . Artık Emperyalizme ve Kapitalizme karşı ulusça sa vaşarak Bağımsızlığını kazanmış olan Türkiye'nin yazgı sı, Emperyalist Devletlerin eline bırakılmıştı. Türkiye, Ame rika'nın ileri karakolu durumundaydı. Bağımsızlık ve ulu sun savunma konularındaki Atatürk ilkeleri rafa kaldı rılmıştı. Neredeydi Hattı müdafaa yolı, sathı müdafaa var ilkesi? Neredeydi Büyük Devletlerle askeri ittifak ya pılmaması ilkesi? Başkent Ankara'ya Amerikan asker ve sivil misyonları yerleşmişti. Amerikan Gizli Haberalma Ör gütü, (CİAl , içimize girmişti. Yıllar sonra eski Dışişleri bakanlarından Çağlayangil, CİA'nın Devletin her yerine sızdığını açıklayacaktır. 46