FA U S T İN C E L E M E L E R İ
Kovabilsem yolumdan büyüyü, Unutabilsem büyücü sözlerini, durabilsem Karşında senin ey doğa! Bir kişi olarak O zaman emeğe değerdi bir insan olmak. İşte böyleydim karanlıklar içinde, dolaşmadan. Ağır sözlerle kendime de, dünyaya da sövmeden önce. Şimdi görüntülerle dolmuş ortalık Kimse bilmiyor bundan kurtulmanın yolunu. (620) Faust’un Mephistopheles ile geçmişinden ilk kez açıkça bahsettiği, Mephistophelesçi sihri reddetmeye ilk kez karar verdiği yer burasıdır. İç ahlaki sorunlarına gelince, Üzüntü’yle olan sahnede öznel dü zeyde başarılı olur. Onu sihir yardımıyla ortadan kaldırma arzusunu bastırır, ama kendisinin sihirden kurtulabileceği konusunda çok az yanılsaması vardır: “Cinlerden kaçmanın zor olduğunu biliyorum.” Üzüntü’nün ayartmasını reddedip kendisini tüm gücüyle ölmeden önce tamamlamayı umduğu büyük göreve adadığmda, Mephistophe les ile ruhlarından yardım almaya hiç tereddüt etmeden devam eder. Artık kusursuzlaştınlabilirliğinin sınırlarına yaklaştığından, Faust’un reddetmek istediği ve ancak sınırlı ölçüde reddedebileceği bu sihir nedir? Yüzeysel modem deha kültü Faust’un “ insanüstü” ni teliğini tam da bu sihirde görür. Hermann Trück’e göre, Faust sihri reddettikten sonra bir fılistenden başka bir şey değildir. Bu Schopenhauer’dir, Goethe değil. Schopenhauer açısından deha bir “monstrum per cxcessum”, aşırılığın bir yaratığıydı; Goethe için ise, tümüyle ge lişmiş normal insandan başka biri değildi. Gerçekte ve ayrıca Goethe’nin görüşüne göre, Faust hiçbir zaman kendisini sihirden kurtarmaya çalıştığı sahnelerde olduğu kadar yüksekte durmaz. F aust'ta sihrin aniamı hiçbir zaman şiirsel kesinlikle tanımlan maz. Daha önce gördüğümüz üzere, Faust’un kendisi bunu Mephi stopheles ile yaptığı anlaşmanın bir sonucu olarak tasavvur eder: Özgül biçimiyle tüm başarılarını gerçekleştirmesini sağlayan güç lerin toplamı olarak. Ve işte tam burada -şiirin doruk noktasında, 251