SAYI
293
ve symphronasis "barışma” sözcükleri Dor'cadır, Attik eşdeğerleriyse stâîis ve homonoia'Ğır, Latince certamen ve concordia sözcüklerini karşılar. Bütün bu sözcükler toplumsal ilişkilerden gelmedir: stâsis, parti savaşımı ya da iç savaş demektir (Latince certamina ordinum); homonoia iç barış ya da uygunluk (Latince concordia) demektir. Böylece, Pythagorasçılarm ”uygunluk"u, toprak sahibi aristokrasi ile köylüler arasında ortada bulunan, demokraside sınıf savaşımını çö züme ulaştırmayı ileri süren yeni orta sınıfın dünyaya bakışını yansıt maktadır. Daha ileri olumlama gerekirse, onların görüşlerini, memleketi Megara’nın sevilmeyen demokratların kontrolüne girdiğini görünce ye kadar yaşamış olan Theognis’inkiyle karşılaştırmamız gerekecek tir:-' ■ Koç, eşek ve atlarımızda asil bir soy tutmaya çalışıyoruz, onları iyi bir kuşaktan havyvanlarla çiftleştirmek istiyoruz. Fakat soylular, kendilerine para getirdiği sürece doğuştan aşağı sınıftan bir kadınla evlenmekten çekinmiyor; bir kadın da zenginliği soyluluğa yeğleyerek doğuştan aşağı sınıftan bir kocayı reddetmiyor. Onların değer \ erdiği şey, para. Soylular aşağı sınıftan ailelerle evleniyor, aşağı sı nıftan olanlar da soylularla. Servet doğumla birleşmekte. Bunun için de, yurttaşların soyunun, kanının bozulmakta oluşuna şaşmayın; çünkü soylu, aşağı sınıftan olanla birleşiyor?1 Theognis bir filozof değildi; zamanında gördüğü toplumsal deği şiklikleri, ateşli bir muhalif olarak tanımlamaktan başka bir şey yap mıyor; peki gördüğü de ne? Bir aristokrat olarak, birbirinden ayrı tut mak istediği zıtların, esthloi ve kakoi, yeni orta sınıfın parasıyla bir leştiğini görüyordu. Yorum o kadar açıktır ki, söz konusu öğretinin ta Kroton’lu Pythagorasçılara kadar gittiğini doğruluyor gözüyle bakılabilir. Böyle bir öğreti, yeni orta sınıfın yükselme döneminde bir zamanda ortaya 32Theog. 189-92.