10
HALKIN SESi
“iPad’le eğitimde zaman ve mekan sınırı kalkacak” YDÜ Yöne3m Kurulu Üyesi Ahmet Savaşan, Yakın Doğu Koleji’nde iPad ile interak3f eği3m sayesinde, eği3mde zaman ve mekan sınırının kalkacağını vurguladı
HABER
20 Mayıs 2013 Pazartesi
Yakın Doğu Koleji, dünyanın bilişim lideri Apple ile başlatacağı iPad uygulamasıyla, öğrencilerin gerek sınıf içinde gerekse de sınıf dışında en etkili şekilde öğrenebileceği interak1f eği1m sistemine geçiyor. Yakın Doğu Koleji, öğre1m stratejisinde teknolojik bir reform gerçekleş1rerek,
Kuzey Kıbrıs’ta bir ilk olarak başlatacağı iPad uygulamasıyla, öğre1m yöntemleri ve tekniklerinde yeni bir çağı müjdeliyor. Geç1ğimiz ha a YDÜ yöne1m kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. İrfan S. Günsel başkanlığında düzenlenen basın toplan2sıyla tanı2mı yapılan “Yakın Doğu Koleji’nde İnterak1f Eği1m ve Öğre1m Süreci” ile ilgili gazetemize bilgi veren Yöne1m Kurulu Üyesi Ahmet Savaşan yapılan bu reform sayesinde eği1mde zaman ve mekan sınırının kalkacağının al2nı çizdi. Savaşan bilişim teknolojilerinin gelişmesiyle ve hayata ka5ğı yenilik ve değişimlerin etkisiyle, hemen hemen her alanda teknolojiyi kullanma becerisi ve teknoloji tabanlı bilgi donanımının elzem hale geldiğini söyleyerek “eği1min en önemli işlevlerinden birinin toplumun ih1yacı olan bireyleri ye1ş1rmek olduğunu kayde4. Savaşan, 21. yüzyıl toplumlarının ih1yacı olan bireyleri ye1ş1rmenin, onları bilgi toplumuna uyum sağlayacak becerilerle donatmanın eği1m kurumlarının başlıca görevleri olduğunu vurgulayarak, orta öğre1m sürecinde bilgi, internet ve bilgisayar okuryazar kişi olma becerisinin öğrenenlere kazandırılması ve öğrenenlerin bu yönde geliş1rilmesine yönelik çalışmaların önemli bir ivme kazandığına işaret e4. Savaşan, dijital vatandaşlık ve interak1f öğrenme süreci kapsamında yer alan teknolojiyi doğru kullanma davranışları ve çevrimiçi öğrenme, teknoloji temelli öğrenme faaliyetlerine yönelik gelişmelerin günden güne ar5ğına dikkat çekerek, “Günümüzde teknolojiyi herkes, her yerde, her an için kullanmaktadır. Teknoloji haya2mızın her alanında vazgeçilmez bir parçamız haline gelmiş1r. Özellikle de, teknolojiyi kullanma yaşına bak2ğımızda çağımızda herhangi bir sınırın
söz konusu olmadığını ve küçük yaş gruplarının da teknolojiyi kullanma eğilimlerinin giderek ar5ğını gözlemliyoruz” diye konuştu. Savaşan ayrıca bu yeni çağda, öğrenme ve bilgiyi yeniden yapılandırma noktasında, interak1f öğrenme ortamı ve dijital kültürü haya2mıza taşımanın kaçınılmaz bir hal aldığını söyleyerek, rekabet gücü sağlayan bilgisayar, internet kullanımı, okulöncesi dönemden başlayarak hemen hemen her yaşta öğrenenin interak1f olarak öğrenmelerini pekiş1rmeyi ve dünyada varolan değişim ve yenileşmeyi takip etmeyi sağladığını vurguladı. Bu bilinçle Yakın Doğu Ailesi’nin eği1mde zaman ve mekan sınırını kaldıran teknolojik bir reformu hayata geçirdiğini anlatan Ahmet Savaşan, Yakın Doğu Koleji’nde İnterak1f Eği1m ve Öğre1m Dönemi’nin star2nın verildiğini söyledi. Dünyanın bilişim lideri Apple ile işbirliğinde iPad uygulamasıyla başla2lan bu yeni dönemde; ilgi, yetenek ve değerlere yönelik alterna1flerin çoğalacağının al2nı çizen Savaşan, eş zamanlı, eş güdümlü, merkezi kaynaktan eği1m verileceğini belirterek, ders kaçırma, derslerden geri kalma devrinin kapanacağını vurguladı. ÖĞRETMENİ TAKİPTE, ÖĞRENCİYİ YÖNLENDİRMEDE, KONTROL VE DENETİMDE KOLAYLIK VE ETKİNLİK YAKALANACAK Savaşan başla2lacak yeni uygulama sayesinde veri tabanından kaynaklara kolay ve sürekli erişim sağlanabileceğini ve kesin1siz paylaşım imkanı elde edileceğini söyleyerek “öğretmeni takipte, öğrenciyi yönlendirmede, kontrol ve dene1mde kolaylık ve etkinlik yakalanacak” diye konuştu. Müfredat uygulamasında yenilikçi metotlarla hedeflere daha etkin ve hızlı ulaşılacak... Müfredat uygulamasında yenilikçi metotlarla hedeflere daha etkin ve hızlı ulaşılacağını vurgulayan Savaşan, eği1mde etkinlik ve bütünlüğün sağlanacağını, kaynak ve materyal hacmini küçültülerek, içerik ve potansiyelin büyütüleceğini söyledi. iPAD KULLANIMIYLA DERSLER ÇOK DAHA VERİMLİ VE EĞLENCELİ OLACAK... Öğrenci merkezli ak1viteler çoğal2larak, öğretmen ile öğrenci ilişkisi pozi1f yönde etkilenecek... Teorik çalışmalar ile pra1k uygulamalarda bütünlük ve hızın da ar5rılacağını belirten Ahmet Savaşan, iPad kullanımıyla başlanacak yeni dönemde zamandan tasarruf edilerek, öğrenci merkezli ak1vitelerin çoğal2lacağını, öğretmen ile öğrenci ilişkisinin pozi1f yönde etkilenmesine olanak sağlanacağını, yara2cılığa ve paylaşıma katkıda bulunulacağını sözlerine ekledi. Ahmet Savaşan son olarak iPad kullanımıyla derslerin çok daha verimli ve eğlenceli olacağını belir4.
Gözlem Serhat KOTAK
Kıbrıs’ta anlaşma yok ama dış baskı ile anlaşma olacak mı?
Dün Türk Ulusu için çok önemli günlerden biri olan 19 Mayıs’2 ve kimi yerde buruk kimi yerde coşkuyla kutlandı. 19 Mayıs Türk Ulusu’na imkansız görülen bir şeyi, imkansız sayılan bir zamanda yapabilme gücüne sahip olduğunun aşılanmasının ilk adımlarından biridir. Dün, Başbakan Küçük’ün alelacele ülkeye dönmesi ve UBP yetkili organlarını toplan2ya çağırdığı gün oldu ama bunun 19 Mayıs’a rast gelmesi sadece bir tesadü en ibare4r. Çünkü Başbakan özgürlük ve bağımsızlık için yeni bir yapılandırma başlatmadı, sadece kendisi yurt dışındayken hüküme1nin düşürüleceği haberini aldığından dolayı KKTC’ye dönüp gereken önlemleri almaya çalış2. Bugün UBP içerisindeki muhalif gurubun verdikleri sözleri tutup tutmayacaklarını ve güvensizlik önergesini imzalayıp imzalamayacaklarını öğreneceğiz. Aslında önerge verilmezse bile UBP erken seçim kararı alabilir ve birkaç ay sonra genel seçime gidebiliriz ama bu gelişmeler gün içerisinde olacağından bu sa2rları yazarken kes1rmek zor. Bütün bu iç gelişmeler devam ederken Kıbrıs konusunda da çok ciddi bir hareketlilik devam etmektedir. Köşemi devamlı takip edenler bu konuya devamlı dikkat çek1ğimi ve ABD ve NATO da dahil olmak üzere dış güçlerin tarafları bir çözüme ikna etmeye çalış2klarını vurguladığımı bilirler. Bu baskı ar2k her geçen gün artarak devam etmektedir. “2013’te çözüm için zemin hazırdır” diyenler kervanına ar2k Türkiye Cumhuriye1, ABD, NATO ve Başbakan Küçük de dahildir. O zaman bu zemin cidden var da buradan bunu görmek mi zor yoksa zemin pek de henüz oturmadı mı? Çünkü Anastasiades arkasına bile bakmadan masadan kaçmakta iken zeminin hazır olduğunu söylemek bence biraz zordur. Belki bunu ifade edenler “Rumlar kaçsa da kaçmasa da ar4k bir şeyler yapma zamanı geldi” diye düşünerek hareket ediyorlardır. Tam da bu sırada her zaman olduğu gibi Rum liderlerden biri Birleşmiş Milletlerin kendilerine sunduğu 2008-2012 dönemini içeren (Talat-Hristofyas ve Eroğlu Hristofyas dönemleri) 77 sayfalık “Görüş Birlikleri Belgesini” basına sızdırdı ve Simerini gazetesi de bunları yayınlamaya başladı. İyi de yap2 çünkü bizim Cumhurbaşkanımız böyle bir belgenin olduğunu bile basınımızla paylaşmamışken en azından gerçekleri Rum basınından okuyup öğreniyoruz. Okuduklarım beni hiç de memnun etmiyor ancak şu an için sizlerle sadece Rum Simerini gazetesinin yap2ğı yorumu paylaşmak is1yorum. Daha sonra belgenin içeriğine girip kendi analizimizi de yapacağız. Simerini’ye göre “Kaydedilmiş görüş birliklerinin çoğu, müzakereler başarılı olursa teoride ortaya çıkacak ‘Birleşik Kıbrıs’ın özellikle işlevsiz bir devlet olacağı sonucunu gündeme ge3riyor. Aslında devle3n bütün işlevselliği, benzer vakalardan iki-üç tanesinin olacağı olgusuna dayanıyor. Kararlar ancak çeşitli köken kriterlerinin yerine ge3rilmesi halinde alınacak, kamu hizme3 her yerde her iki toplumun da temsil edilebilmesi için sorumlu ve sorumlu yardımcıları ile dolacak. Yani bir şekilde, her iki taraf yeterince temsiliye3 olmazsa neredeyse hiçbir şey olamayacak ve tek bir memur ile hiçbir ciddi iş halledilemeyecek. Bugün çok geniş olan kamu sektörü daral4lmaya çalışılıyorken, vergi yükümlüsü vatandaşlar da artan yetki ve yetkilileri ödemek zorunda kalacak”. Yani aynen 1960 Anayasası yürürlüğe girer girmez bu anayasa ile işlevsel bir devlet olmaz deyip Türklerin haklarını ortadan kaldıracak 13 maddelik değişiklik öneren Rumlar şimdi de daha anlaşma olmadan bunu söylüyorlar. Ha3a Simerini’nin yorumuna gore “Görüş birliklerinin niteliği son üç başlığın 77 sayfalık metnin toplam 10 sayfasını oluşturmasıdır”. Yani aslında görüş birlikteliği YOK! O zaman çözüm için zemin hazırdır diyebilmek için bu gerçeği gözardı etmek ve her ne pahasına olursa olsun bir anlaşma imza etmek gerekir. CTP ve TDP her zaman buna hazır ancak Cumhurbaşkanı Eroğlu ve Başbakan Küçük de onlara ka2lmış görünüyor. Yani CTP, TDP ve UBP Kıbrıs konusunda ayni görüşü savunuyor. Bence bir an önce bu gelişmeler kontrol al2na alınıp Kıbrıs Türk halkının çıkarları doğrultusunda ilerlemesi sağlanmalıdır. Yoksa çok tehlikeli sularda yüzmeye başlıyoruz. Ne önemli şeymiş şu hidrokarbon yatakları…