Haberoku 5 sayı

Page 1

Caris

Uluslararası Gümüşhanevi Sempozyumu sona erdi

8 ülkeden 50 tebliğci sunum yaptı B

ağcılar Belediyesi tarafından 1-2 Haziran tarihleri arasında düzenlenen “Uluslararası Gümüşhanevi Sempozyum’u sonrası Sempozyum Bilim Heyeti tarafından bir “Sonuç Bildirgesi” yayımlandı. HABERİ 05’TE

Fabrikamızda çalışıcak Marangozcu, Döşemeci ve Sandalye Kaynakcısı alınıcaktır. SSK + YEMEK + SERVİS

Miraç Kandilinizi kutlar, bu mübarek gecenin ülkemize ve tüm islam alemine barış, huzur ve kardeşlik getirmesini dileriz.

Haberoku Gazetesi

YETKİLİ KİŞİ MUSTAFA ÇALGICI

0212 683 13 73 Haraççı Merkez Mah. Hadımköy Yolu Üzeri No:8/1 Arnavutköy/İstanbul

g a z e t e s i Yıl: 1

Sayı: 5 Haziran 2013

ZAMAN

HABEROKUMA

Çağırıcı En Başarılı Belediye Başkanı

02

16. Çevre Şurası Bağcılar Halk Sarayı’nda düzenlendi Geleneksel 16. Çevre Şurası Bağcılar Belediyesi Halk Sarayı’nda gerçekleştirildi. Barbaros Anadolu Lisesi, Nermin Bilimli Anadolu Teknik Meslek Lisesi, Hayrettin Karaman Kız İmam Hatip Lisesi, İbni Sina Anadolu Meslek Lisesi ve Aydın Doğan Anadolu Sağlık Meslek Lisesi öğrencilerinin sunum yaptığı şuraya AK Parti Milletvekili ve Kurucu Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklık, Bağcılar Kaymakamı Erdal Çakır, AK Parti İlçe Başkanı İsmet Öztürk, Mardin eski Milletvekili Cüneyt Yüksel, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Bağcılar İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz, Bağcılar Müftüsü Hasan Hüsnü Sula’nın yanı sıra öğretmenler ve öğrenciler katıldı. HABERİ 06’DA

Türk mucizesi dünyayı şaşırttı Türk mucizesi olan yoğurtla ilgili son yapılan uluslararası bir araştırma, yoğurdun yeni bir faydasını daha ortaya çıkardı. İnsülini dengeleyen, protein kaynağı olan yoğurdun göbek yağlarını eritmede de faydası olduğu biliniyordu. Bu son yapılan araştırmada da yoğurdun depresyonu önleyebileceği ortaya çıktı. Daha önce probiyotiklerin bağırsaklardaki faydalı bakterileri artırdığı biliniyordu ama bu bakterilerin beyni etkilediği bilinmiyordu. Bu çalışmayla günde iki kere yoğurt yiyenlerin, bir ay içinde beyin fonksiyonlarını hem zihinsel aktivite hem de duygusal açıdan iyi yönde değiştirdiği görüldü. HABERİ 07 ‘DE

Bayat ekmek artık çöpe gitmeyecek

Engelliler İtalya’dan Zaferle Döndü

haberokugazetesi.com / haberokugazetesi@gmail.com

ZAMANI

Halkın karşısına hesap vermek için çıkıyoruz Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Mahmutbey Mahallesi’nde gerçekleşen Halk Meclisi toplantısında halkın sıkıntılarını dinledi. İlçede gerçekleştirilen yatırımları fotoğraflarla anlatan Başkan Çağırıcı, ayrıca başlatılan Kentsel Dönüşüm Projesi’ne destek olunmasını istedi.

03

04

Y

edi yüzme havuzunu hizmete açacakları müjdesini veren Çağırıcı, oyun alanı isteyen çocuklara da futbol ve basketbol sahası yaptırma sözü verdi. Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, her yıl olduğu gibi bu yıl da “Halk Meclisi” toplantısında hemşehrilerinin karşısına çıktı. Başkan Çağırıcı’nın konuşmasını ilgiyle dinleyen yaşlı, genç ve çocuklardan oluşan çok sayıda mahalleli çeşitli sorular yönelterek sıkıntılarını dile getirdiler. Başkan Çağırıcı, konuşmasına şeffaf belediyecilik örneğinin Bağcılar’da sergilendiğini vurgulayarak başladı. Büyük bir risk alarak halkın karşısına çıkıp hesap verdiklerini ifade eden Çağırıcı, “Bu tür halk meclisleri ilk olarak Bağcılar’da başladı. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan da 1994 yılında İstanbul’da bu uygulamayı gerçekleştiriyordu. Biz buraya hiç korkmadan ve çekinmeden hesap vermeye geldik” diye konuştu. Hizmete sokulan tesislerin, yenilenen cadde ve sokakların fotoğraflarını gösteren Ça-

ğırıcı, uygulamaya girecek olan projelerle ilgili de detaylı bilgi verdi. “ZEHİR SAÇAN FABRİKA VE ATÖLYE KALMADI” Mahmutbey Mahallesi’nin Türkiye’de zikredilen gelişmiş bölgelerin başında geldiğini vurgulayan Çağırıcı, 1992 yılında altyapı çalışmalarının gerçekleştirilmesi amacıyla Kurucu Belediye

Başkanı Feyzullah Kıyıklık’ın Mahmutbey’deki mandıralar, ahırlar ve kereste atölyelerini kaldırmak için kelle koltukta mücadele verdiğini hatırlattı. Çağırıcı, “İlçedeki gelişme ve kalkınma sürecinde Ateştuğla fabrikası ile ORPAŞ fabrikası kapatıldı. Evren Mahallesi’ndeki İÇDAŞ demir çelik fabrikası da bu-

radaki tesislerini kapatarak Çanakkale’ye taşındı.” dedi. “BAĞCILAR’DA KENTSEL DÖNÜŞÜM 8 YILDIR GÜNDEMDE” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile seçim dönemi çalışma alışkanlığının bittiğini ifade eden Çağırıcı, “Şimdi artık projen varsa halkın karşısına çıkarsın” dedi. HABERİ 02’DE

Bağcılar 6 ay içerisinde

şantiyeye dönecek

Tayfun Taş

K.Sinan Bardakcı

Herşeyin bir bedeli var ve biz o bedeli çoktan ödedik

EhliSünnet Penceresinden Girdap

Kentsel dönüşüm; Kentsel gelişmenin toplumsal ekonomik ve mekansal olarak yeniden ele alındığı ve kentteki sorunlu alanların sağlıklı ve yaşanabilir hale getirilmesi için yıkıp yeniden yapma, canlandırma, sağlıklaştırma veya yeniden yapılandırma için proje üretilmesi ve uygulama yapılmasıdır. DEVAMI 02’DE

Hayat girdabı içinde çaresizce akan ve dünya dönmesiyle birlikte daha da dibe yaklaşan şu zaman gençliğinin halini gösterir: O genç ki çocukluğundan itibaren para, şan, şöhret, lüks yaşam, rahat yaşam gibi zaruri kavramlar zihnine yerleştirilen ve dini bilgisi bayramlarda namaza gidip gelmekle sınırlı kalan bir genç... DEVAMI 05’TE

B

ağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, müteahhitlerle ikinci toplantıyı yaptı. Kentsel dönüşüm alanlarıyla ilgili Bakanlar Kurulu’ndan karar çıktığını ifade eden Çağırıcı, “Bağcılar 6 ay içerisinde şantiyeye dö-

necek. Birleşerek siteler kurun, ancak sitelerin etrafını Berlin duvarlarıyla çevirmeyin, komşuluk da yaşasın” dedi. Bağcılar’da müteahhitlerle ikinci toplantı gerçekleştirildi. Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, geçtiğimiz

günlerde müteahhitlerle bir araya gelerek, otoparksız ve asansörsüz binalara izin vermeyeceklerini açıklamıştı. Söz konusu toplantıda detayların konuşulacağı ikinci bir toplantının da kararı alınmıştı. HABERİ 03’DE

bİsmİllahİrrahmanİrrahİm

Başkan Lokman Çağırıcı: “İlçeye Ruh Katıyoruz” Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, bu yılki üçüncü “Halk Meclisi” toplantısını Yavuz Selim Mahallesi’nde yaptı. Bağcılarlıların hizmetine sunu-

lan tesislerle hayata geçirilecek olan projeleri fotoğraflarla anlatan Çağırıcı, Kentsel Dönüşüm Projesi ile ilgili detaylı bilgi verdi. HABERİ 05’TE


02 BAĞCILAR

Yedi yüzme havuzunu hizmete açacakları müjdesini veren Çağırıcı, oyun alanı isteyen çocuklara da futbol ve basketbol sahası yaptırma sözü verdi. Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, her yıl olduğu gibi bu yıl da “Halk Meclisi” toplantısında hemşehrilerinin karşısına çıktı. Başkan Çağırıcı’nın konuşmasını ilgiyle dinleyen yaşlı, genç ve çocuklardan oluşan çok sayıda mahalleli çeşitli sorular yönelterek sıkıntılarını dile getirdiler. Başkan Çağırıcı, konuşmasına şeffaf belediyecilik örneğinin Bağcılar’da sergilendiğini vurgulayarak başladı. Büyük bir risk alarak halkın karşısına çıkıp hesap verdiklerini ifade eden Çağırıcı, “Bu tür halk meclisleri ilk olarak Bağcılar’da başladı. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan da 1994 yılında İstanbul’da bu uygulamayı gerçekleştiriyordu. Biz buraya hiç korkmadan ve çekinmeden hesap vermeye geldik” diye konuştu. Hizmete sokulan tesislerin, yenilenen cadde ve sokakların fotoğraflarını gösteren Çağırıcı, uygulamaya girecek olan projelerle ilgili de detaylı bilgi verdi. “ZEHİR SAÇAN FABRİKA VE ATÖLYE KALMADI” Mahmutbey Mahallesi’nin Türkiye’de zikredilen gelişmiş bölgelerin başında geldiğini vurgulayan Çağırıcı, 1992 yılında altyapı çalışmalarının gerçekleştirilmesi amacıyla Kurucu Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklık’ın Mahmutbey’deki mandıralar, ahırlar ve kereste atölyelerini kaldırmak için kelle koltukta mücadele verdiğini hatırlattı. Çağırıcı, “İlçedeki gelişme ve

Halkın karşısına hesap vermek için çıkıyoruz kalkınma sürecinde Ateştuğla fabrikası ile ORPAŞ fabrikası kapatıldı. Evren Mahallesi’ndeki İÇDAŞ demir çelik fabrikası da buradaki tesislerini kapatarak Çanakkale’ye taşındı.” dedi. “BAĞCILAR’DA KENTSEL DÖNÜŞÜM 8 YILDIR GÜNDEMDE” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile seçim dönemi çalışma alışkanlığının bittiğini ifade eden Çağırıcı, “Şimdi artık projen varsa halkın karşısına çıkarsın” dedi. Türkiye’de kentsel dönüşümün üç yıl önce konuşulduğunu da hatırlatan Çağırıcı, ancak Bağcılar’da Kentsel Dönüşüm Projesi’nin sekiz yıldır gündemde olduğunu vurguladı. “OYUN ALANLARI MÜJDESİ” İlçede imam hatip ve meslek lisesi açılacağı müjdesini de veren Çağırıcı, yapılacak yedi yüzme havuzunun da öğrencilerin hizmetine sunulacağını belirtti. Mahmutbey Mahallesi metro durağının yanına bir cami inşa edeceklerini de kaydeden Çağırıcı, bir de fen lisesi açılacağını ve

HERŞEYİN BİR BEDELİ VAR VE BİZ O BEDELİ ÇOKTAN ÖDEDİK

Evren Mahallesi’ne de bir otelcilik turizm meslek lisesi inşaatına başlanacağını müjdeledi. Konuşmanın ardından mahalle sakinleri, Çağırıcı’ya sıkıntılarını anlatarak çeşitli sorular yönelttiler. İki çocuk Çağırıcı’dan kendilerine oyun alanları inşa etmesini istediler. Çocukları çok sevdiğini ve onların en iyi eğitimi alarak yetişmesi için çaba gösterdiğini hatırlatan Çağırıcı, yeni oyun alanları, futbol ve basketbol sahaları yapma sözü verdi.

“BAŞKAN ÇAĞIRICI DUYGULANDI” Bu arada Başkan Çağırıcı’ya soru yönelten bir yaşlı mahalle

sakini de eski bir hatırasını anlattı. Gözleri dolan yaşlı mahalle sakini, “Başkanım ilkokula gidiyordu. Oğlumla birlikte okula gidiyorlardı. Mahmutbey Köyiçi’ndeki dereyi geçerken bir kolumun altına oğlumu bir kolumun altına da Lokman Çağırıcı’yı alarak karşıya geçiriyordum.” diye konuştu. Bu hatıra Başkan Çağırıcı ile diğer vatandaşları duygulandırdı. Toplantıya Bağcılar İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz ve AK Parti İlçe Başkanı İsmet Öztürk’ün yanı sıra çok sayıda mahalle sakini katıldı.

Çağırıcı En Başarılı Belediye Başkanı Ünlü işadamı İbrahim Cevahir’in başkanlığını yaptığı “Karadeniz Vakfı (KARVAK) 2012’nin En İyileri” ödül töreni Şişli Grand Cevahir Oditoryum salonunda düzenlendi. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun “Yaşam Boyu Onur Ödülü” aldığı törende Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı da “Yılın en başarılı ilçe belediye başkanı ödülü”ne layık görüldü. “Karadeniz Vakfı 2012’nin Yılın En İyileri” ödül töreni Şişli Grand Cevahir Oditoryum salonunda düzenlendi. Törende “Karadeniz Vakfı Yaşam Boyu Onur Ödülü”ne layık görülen İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu yaptığı konuşmada, onur ödülünün önemine değinerek insanların en kıymetli şeyinin onurları olduğunu vurguladı. Herkesin kendi onurunu yüksekte tutabilmek için çaba sarf ettiğini ifade eden Mutlu, “Hiç kimsenin kendi onuru önünde kendi kişiliği önünde başının öne eğilmemesi kadar önemli bir şey yoktur. Biz kendi onurumuzu kendi kişiliğimizi kendi önümüzde eğdirmememiz için çaba sarf ediyoruz. İnsan kendi vicdanını kendi başını dik tutarsa herkesin karşısında başını dik tutabilir. Bu kıymetli ödülü, inşallah bugüne kadar kendi onurunu kendi önünde eğdirmemiş birisi olarak bundan sonra da en iyi şekilde muhafaza etmeye gayret ede-

ceğim” diye konuştu. “BİTMEZ TÜKENMEZ BİR ENERJİSİ VAR” Değişik dallarda başarılı isimlerin ödüle layık görüldüğü programda, “Yılın En Başarılı İlçe Belediye Başkanı Ödülü ise Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı’ya verildi. Çağırıcı’ya ödülünü veren Vali Mutlu, 2003-2005 yılları arasında Bağcılar’da kaymakam olarak görev yaptığını hatırlatarak, “Lokman Çağırıcı’nın büyük hizmetleri oldu. O dönemlerden itibaren kendisini yakından tanıyorum. Şu anda belediye başkan yardımcısı değil. İstanbul’un en büyük ilçesi olan Bağcılar’ı, kamu hizmetleri itibariyle taçlandırıyor.” diye konuştu. Başkan Çağırıcı’nın yalnızca belediye hizmetleri itibariyle değil, eğitimdeki hizmetleri itibariyle de bu ödülü çok fazlasıyla hak ettiğine inandığını ifade eden Mutlu, Çağırıcı’nın İyi

Tayfun Taş haberokugazetesi@gmail.com

Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Mahmutbey Mahallesi’nde gerçekleşen Halk Meclisi toplantısında halkın sıkıntılarını dinledi. İlçede gerçekleştirilen yatırımları fotoğraflarla anlatan Başkan Çağırıcı, ayrıca başlatılan Kentsel Dönüşüm Projesi’ne destek olunmasını istedi.

Haziran 2013 - HaberokuGazetesi

bir Karadenizli olduğunu da hatırlattı. Vali Mutlu şöyle devam etti: “Fındık diyarının evladı olan Giresunlu başkan Çağırıcı’nın

bitmez tükenmez bir enerjisi var. Bunu yakından biliyorum. Bir belediye başkanı olarak, sergilediği enerji ve gayretiyle ödülü fazlasıyla hak ediyor.

İlimizde görev yapan büyükşehir ve 39 ilçe belediye başkanımızı hizmetlerinden dolayı kutlamak lazım. Ama sayın başkanı bu emekleri nedeniyle yürekten kutluyorum, bu değerli hizmetlerinin gayretlerinin artarak devam etmesini temenni ediyorum.” Çağırıcı’nın, çevreci bir başkan olduğunu da hatırlatan Mutlu, “Başkanın ilk işlerinden birisi de bağları yeniden tesis etmekti. Biz mevsimi geldiğinde Bağcılar’a gidiyoruz, bir dalından üzüm yiyoruz, iki kaysıları taze taze yiyoruz, üç kirazları dalından topluyor dalından yiyoruz. Bahçeler herkese açık.” dedi. “FINDIK BAHÇESİNDE NOSTALJİ YAŞAMAYA DAVET EDİYORUM” Ödülünü Mutlu’nun elinden alan Çağırıcı ise bir çok ödüle layık görüldüğünü ancak bu ödülün bir kaç anlamı olduğunu vurguladı. Çağırı-

cı, “Özellikle sayın Vali’min çırağı olmaktan büyük bir onur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Kendisinden çok şey öğrendim. Karadenizli hemşehrilerimizden bu ödülü almak ve Karadenizli bir valinin elinden almak daha da güzel. Bu ödülü Bağcılarlı hemşehrilerim ve mesai arkadaşlarım adına almaktan onur duyuyorum.” diye konuştu. Bağcılar’da yaptırdığı nostalji bahçelerinden de bahseden Çağırıcı, Karadenizlileri de fındık bahçesinde nostaljisi yaşamaya davet etti.” Çağırıcı, bahçede oynayan çocukların meyvelere dokunmadığını da hatırlatarak, “Çünkü birlikte koruyoruz, birlikte yiyoruz. Şimdi sırada Adıyaman’ın narı, Bitlisin cevizi, Siirt’in fıstığı var. 200 ağaçlık kestane bahçesi kurduk. Bu bahçeleri 22 mahallemizin tamamında inşa edeceğiz” dedi. Geceye iş, sanat, medya ve eğitim dünyasının yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.

Kentsel dönüşüm; Kentsel gelişmenin toplumsal ekonomik ve mekansal olarak yeniden ele alındığı ve kentteki sorunlu alanların sağlıklı ve yaşanabilir hale getirilmesi için yıkıp yeniden yapma, canlandırma, sağlıklaştırma veya yeniden yapılandırma için proje üretilmesi ve uygulama yapılmasıdır. Özetle kentsel dönüşüm bir kentin dokusunu bozan sorunların giderilmesi anlamına geliyor. Gecekondu dönüşüm/kentsel yenileme projelerinde ”ekonomik ömrünü doldurmuş bulunan çöküntü alanlarının gerekli tüm kentsel ve sosyal donatı hizmetleri getirilerek olası tüm doğal afet riskleri de bertaraf edilecek şekilde yeniden fenni ve sıhhi standartlara haiz bir şekilde yapılandırılması” amaçlanmaktadır. Örneğin bize has bişey hastalanırız yatağa düşmeden hastaneye gitmeyiz. Neden bişey olmaz geçer ne hikmetse hep olduktan sonra gideriz ve her seferinde aynı durumla karşılaşırız. Sonuç hep aynı. Dönüp arkaya bakmıyoruz yada geçmişten ders almıyoruz. Neden biz çok mu biliyoruz yada çok mu inatçıyız yoksa hayat şartlarımı çok zor. 1999 yılından önce deprem neydi bilmiyorduk. Günümüzde pek çıkmıyordu. Hatta o zamanlar ev alırken bile depreme dayanıklı diye evi satan yoktu. Şuan herkes önce depreme dayanıklı diye başlıyor söze sonra sıralıyor. Tâbiki böyle olunca fiyatların çıkmasına sebep oldu. Zaman kime değer katmıyor ki, İnsana bile değer katıyor… ilçemizdeki başlatılan kentsel dönüşüm projesi için ilk önce başkanımıza teşekkür ediyorum. Böylesi güzel projeyi gerçekleştirmesi beni çok mutlu etti. Çünkü benim aklıma gelenler daha sağlıklı binalarda oturacağımız, bahçe düzenlemesi olan, site içinde parkı ve otoparkı olan bir yerleşim yeri hayal ettim. Nitekim de buna benzer projeler olacak. Ama başkaları farklı düşünüyor. Saygı duyuyorum. Kimileri rant yapıyor diye düşündü. Kimileri evimizi elimizden alıyor diye düşünüyor ve kimileri de biz hep beraber nasıl yaşarız diye düşünüyor. Günümüzde para kazanmaya “rant” denir olmuş. Olası bir deprem neler olacağını hepimiz iyi biliyoruz ama işte hayat şartları aklımızı alıp gidiyor. Biz bunun bedelini 1999 yılındaki deprem de ödedik. Hangi sokağa girseniz araba kaynıyor yer yok. Kendi sokağımdan örnek veriyorum eski oturduğum yer fatih mahallesi inanır mısınız artık her evde 1 ve 2 arabası olan var. Çocuklar artık eskisi gibi sokakta oyun oynayamaz hale geldi. Bu çocuklar bizim geleceğimiz. Dönüp bakarsanız çevrenize yapılanlara en çok yatırım eğitim için yapılmıştır ve devamda ediyor. Geçen gün Başkanımız “Öğrenciler için 9 yüzme havuzu yapılıyor ve Öğrenciler bu havuzlardan tamamen ücretsiz yararlanacak” dedi. Tâbiki yapılan sadece yüzme havuzları değil sayamadığımız birçok yenilikler var. Ben koleji lüks yerlerde olduğunu bilirdim. Bizim ilçemizde 7 adet kolej var. Biz zaten varoş olmaktan çoktan çıkmışız haberim yok. Biz bununda bedelini varoş lakabını alarak ödedik. İyisiyle kötüsüyle o hep bizleri düşündü. O hep biz dedi. Hiç ben demedi. Meyve veren ağaç taşlanır. Biz o meyve veren ağaçı taşlamayalım meyvelerin faydalanmaya çalışalım. Son olarak Belediye Başkanı Sayın Lokman Çağırıcı’ya Haberoku ailesi olarak teşekkürlerimizi sunuyoruz.


03 BAĞCILAR

Haziran 2013 - HaberokuGazetesi

Bağcılar 6 ay içerisinde

şantiyeye dönecek Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, müteahhitlerle ikinci toplantıyı yaptı. Kentsel dönüşüm alanlarıyla ilgili Bakanlar Kurulu’ndan karar çıktığını ifade eden Çağırıcı, “Bağcılar 6 ay içerisinde şantiyeye dönecek. Birleşerek siteler kurun, ancak sitelerin etrafını Berlin duvarlarıyla çevirmeyin, komşuluk da yaşasın” dedi.

B

ağcılar’da müteahhitlerle ikinci toplantı gerçekleştirildi. Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, geçtiğimiz günlerde müteahhitlerle bir araya gelerek, otoparksız ve asansörsüz binalara izin vermeyeceklerini açıklamıştı. Söz konusu toplantıda detayların konuşulacağı ikinci bir toplantının da kararı alınmıştı. Bağcılar Halk Sarayı’nda gerçekleştirilen toplantıya Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, AK Parti Bağcılar İlçe Başkanı İsmet Öztürk, Belediye Başkan Yardımcıları, belediye meclis üyeleri, birim müdürleri ile 300’ün üzerinde müteahhit katıldı. Belediye olarak radikal bir karar aldıklarını ifade eden Çağırıcı, 1999 depreminden önce yapılan binaların büyük bir bölümünün riskli olduğunu ifade ederek, meselenin ticari kaygılar bir kenara bırakılarak, bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Aldıkları kararın ardından, “Bugüne kadar neredeydin?” diye soranların çıktığını belirten Çağırıcı, “Yarın böyle bir karar alsak yine aynı tepki ile karşılaşacaktık. Yaptığımız hesaba göre

Bağcılar’daki otopark sorununu çözebilmek için ilçenin dörtte birine otopark yapmamız gerekiyor, bu da mümkün değil. Onun için otopark sorununu binalarda yapacağımız dönüşümle çözmek

Bayat ekmek çöpe gitmeyecek

zorundayız” dedi. Belediye olarak belirledikleri kentsel dönüşüm alanlarının dördünün onaylandığını ve Resmi Gazete’de yayınlandığını ifade eden Çağırıcı, “Kentsel dönü-

şümde 6 ay içerisinde hızlı bir süreç başlayacak. Bağcılar, 6 ay içerisinde şantiyeye dönecek. Bir araya gelin ve siteler oluşturun. Ancak bu sitelerin etrafını da Berlin duvarıyla çevirmeyin.

Bağcılar’da başlatılan yeni bir uygulamayla bayat ekmeklerin çöpe gitmesinin önüne geçiliyor. Farklı mahallelere yerleştirilen kutulara bırakılan bayat ekmekler, hayvan barınma merkezinde bulunan hayvanlara veriliyor.

Komşuluk ilişkileri de devam etsin” diye konuştu. Dünyada artık ülkelerin değil, şehirlerin yarıştığına vurgu yapan Çağırıcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Her hangi bir cad-

Geri dönüşüm uygulamaları ile dikkat çeken Bağcılar Belediyesi yeni bir uygulamayı daha hayata geçirdi. Ekmek israfına dikkat çekmek isteyen Bağcılar Belediyesi, özel yapılmış 400 kutuyu ilçenin farklı noktalarına yerleştirdi ve çöpe atılan bayat ekmeklerin artık bu kutulara atılması isteniyor. Vatandaşlar da uygulamadan son derece memnun. SOKAK HAYVANLARININ YİYECEĞİ OLUYOR Özel yapım kutularda biriken ekmekler, Bağcılar Belediyesi görevlilerince alınarak, belediyenin hayvan barınma ve müşahede merkezinde köpeklere veriliyor. Bayat ekmeklerin köpeklerin yiyebileceği bir dönümden geçirildiğini ifade eden Çağırıcı, dünyanın bir tarafında her gün milyonlarca ekmek çöpe giderken, diğer tarafında ise insanların açlıktan öl-

de ya da meydan ismi söylendiğinde ‘hangi ülke’ diye sormuyoruz. Plana göre hareket edelim, en azından 5-10 yıl sonra ulaşacağımız bir doğrumuz olsun. Hatada ulaşacağımız bir doğrumuz olmayacak.” “Bu projeyi başarabilirsek, hepimiz kazanacağız, başarısızlık olursa o zaman bu başarısızlık benim olacak” diyen Çağırıcı, bir müteahhidin “Ben 3 parseli birleştirdim ancak 500 metrekare etmiyor. 422 metrekarede kalıyor. Otopark da yapabiliyorum. Ne yapabilirim?” şeklindeki sorusuna Çağırıcı, “Ayrık nizamda, otopark ve asansörlü yapabilirsen 500 metrekare şartı aramayacağız. Çünkü ayrık nizamda inşa edilen binalar kentsel dönüşüme uygun olarak inşa edileceğinden, ileride o ada kentsel dönüşüm alanı ilan edilirse sorun oluşturmayacak” cevabını verdi. Toplantıda söz alan müteahhitler genel olarak konuşulanlarla imar planlarının uyumlu hale getirilmesini isterken, Başkan Çağırıcı, uygulama esnasında bazı aksaklıkların ortaya çıkabileceğini, bu aksaklıkların da istişareler sonucunda düzeltileceğini belirtti.

düğüne dikkat çekti. Çalışma ile hem çöpe giden ekmekleri değerlendirmek istediklerini hem de bir

gulaması başlatmıştı. Bu kapsamda ambalaj atıklarının dönüşümü, pil, oto lastiği, bitkisel atık yağların dö-

sosyal sorumluluk uygulaması ile israfa dikkat çekmek istediklerini ifade eden Çağırıcı, “Amacımız israf konusunda bir sosyal sorumluluk oluşturmak” diye konuştu. Bağcılar Belediyesi, önceki yıllarda geri dönüşüm uy-

nüşümü, elektronik atıkların dönüşümü gibi farklı alanlarda dönüşüm uygulamaları başlatmış ve vatandaşların bilgilendirilmesine yönelik farklı çalışmalar yürütmüştü. Geri dönüşüm çalışmaları şu anda da devam ediyor.


04 BAĞCILAR

Haziran 2013 - HaberokuGazetesi

Engelliler İtalya’dan Zaferle Döndü İ

talya’da gerçekleştirilen Uluslararası Bedensel Engelliler Atletizm Şampiyonası’na Milli Takım forması ile katılan Bağcılarlı engelli sporcular yine büyük başarılara imza attı. Gülle Atma kategorisinde ülkemizi temsil eden Hamza Doğan birinci olurken, Hamide Kurt ve Zübeyde Süpürgeci de dünya şampiyonasına katılma barajını geçti. Turnuvaya F46 kategorisinde katılan Hamza Doğan,

gülle atma kategorisinde yarışarak birinci olmayı başardı. Daha önce katıldıkları ulusal ve uluslararası pek çok turnuvada birinciliği kaptırmayan Hamide ve Zübeyde ise İtalya’dan da dünya şampiyonasına katılma vizesini alarak döndü. Hamide Kurt tekerlekli sandalye T53 kategorisinde 200, 400 ve 800 metrede yarışırken, Zübeyde Süpürgeci de T54 kategorisinde 200 metrede yarıştı. Her iki atlet de dünya şampi-

Milli Takım forması ile İtalya’da gerçekleştirilen Bedensel Engelliler Atletizm Şampiyonası’na katılan Bağcılar Belediyesi Spor Kulübü’nün engelli sporcuları

yonasına katılma kotasını geçmeyi başardı. “Engelli sporcularımız bir kez daha yüzümüzü güldürdü” diyen Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, “Artık engelli sporcularımızın başarılarına alıştık. Şimdiye kadar pek çok başarıya imza attılar. İtalya’da bu başarılarını tekrar etmiş oldular. Tebrik

önemli başarılar elde etti. Hamza Doğan gülle atmada birinci olurken, Hamide Kurt ve Zübeyde Süpürgeci de dünya şampiyonasına katılma barajını geçmeyi başardı.

ediyorum” dedi. Hamide Kurt, geçtiğimiz yıl Hollanda’da gerçekleştirilen Avrupa Şampiyonası’nda birinci olmayı başarmıştı. Kurt, bu başarısı ile ilk defa Avrupa Şampiyonu olan bayan engelli atlet olarak Türk spor tarihine geçmeyi de başarmıştı.

Kitap okuyarak aile huzurumu korudum Bağcılar Belediyesi Kültür Merkezi Kütüphanesi ilçede yaşayan kadınlara, öğrencilere ve çocuklara adeta yuva oldu. Kitap okuma alışkanlığı kazanan kadınlar hayatlarının olumlu yönde değiştiğini belirterek, “Artık evlerimizde gelin kaynana tartışması olmuyor. Çocuklarımızla aramızdaki ilişkiler düzeldi. Onları daha iyi anlayabilme kabiliyetine kavuştuk. Evimizde artık huzur var” diyor.

B

ağcılar’da 2004 yılında faaliyete geçen Kültür Merkezi insanların yaşadığı kültürel dönüşüme büyük katkıda bulunuyor. İlkokullu ev hanımlarından, liseli ve üni-

versiteli gençlere kadar her kuşaktan insan, okuma ihtiyaçlarını karşılamak için kütüphaneye koşuyor. Binlerce kaynak kitaba ev sahipliği yapan kütüphaneye devam eden ilkokul mezunu ev hanımları dini kaynakları, klasik romanları ve kişisel gelişim kitaplarını okumaktan büyük keyif aldıklarını belirtiyor. Okuma alışkanlığı kazandıktan sonra hayatlarında büyük değişim yaşadıklarını ifade eden kadınlar, “Evimize huzur geldi. Her gün ev halkı arasında tartışma çıkıyordu. Eşimle, kayınvalidemle, çocuklarla tartışıyorduk. Hiç kimse birbirini anlamaya çalışmıyordu. Doğrudan herkes birbirine patlıyor ve tartışma çıkıyordu. Ancak, kitap okumaya başladıktan sonra eşimi, kayınvalidemi ve ço-

cuklarımı daha iyi anlamaya başladım. Okuduğum kitaplardan edindiğim bilgiler bana zenginlik kazandırdı. Onlarla oturup konuşuyoruz. Birbirimizi anlamaya çalışmamız gerektiğini söy-

lüyoruz. Konuşarak sorunlarımızı çözüme ulaştırıyoruz” dedi. Çocuklarının ergenlik döneminde kütüphaneye üye olarak kitap okumaya başladıklarını belirten bazı kadınlar da, şu tespitlerde bulunuyorlar: “ÇOCUĞUMUN ERGENLİK DÖNEMİNİ ATLATMASINA YARDIMCI OLABİLDİK” “Kitap okuyarak ergenlik döneminin de geçici olduğunu öğrendik.. Çocuğumla çatışmaya girmeden o dönemi atlatmasına yardımcı olduk. Kitap okuyan arkadaşlarımızla birbirimize tavsiyelerde bulunuyoruz. Çok faydalı oluyor. Her yirmi günde bir, okuduğumuz kitaplarla ilgili birbirimizle fikir teatisinde bulunuyoruz. Kim hangi kitaptan ne anladığını yorumluyor. Bu

etkinlik sırasında adeta terapi görmüş kadar rahatlıyoruz, huzur buluyoruz. Artık hiç birimiz başkalarının bize söyledikleri sözlere takılıp kalmamayı öğrendik. Sorunlarımızı kendi başımı-

za çözme kabiliyeti kazandık. Başkalarının bize ‘hanım’ diye hitap etmesi bizim birer insan olduğumuzu hatırlatıyor. Hayatımızda önemli değişiklikler yaşıyoruz. “ “ÖĞRENCİLER ÇOK MEMNUN” Kütüphane bünyesinde faaliyet gösteren 30 bilgisayardan faydalanarak internetten ödevlerini yapan, derslerini çalışma imkanı bulan öğrenciler de çok mutlu. Yağmur Satılmış, adlı lise öğrencisi duygularını şöyle ifade ediyor: “Bağcılar Belediyesi bize büyük bir imkan sundu. Buraya gelerek derslerimizi çalışıyoruz, ödevlerimizi yapıyoruz. Öğle arasını da değerlendirme imkanı buluyoruz.“ Kübra Kaçan adlı öğrenci de “Burası okula git-

meden önce gelip uğradığımız bir yer oldu. Hem kitap okuyoruz, hem ödevlerimizi yapıyoruz”diyor. Kültür Merkezi Kütüphanesi sayesinde, sessiz ortamda huzurlu şekilde kitap okuduklarını belirten Damla Satılmış, “Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı’ya teşekkür ediyorum” dedi. Kütüphane çalışanlarının kendilerine çok yardımcı olduklarını belirten Deniz Öz ise, “Burası kaynak kitaplarla dolu. Aradığımız kitapları kolayca bulabiliyoruz. Sessiz ve huzurlu ortamda ders çalışıyoruz” diye duygularını dile getiriyor. Kültür Merkezi’nde ayrıca Sabahattin Zaim Üniversitesi Anaokulu öğrencileri de “kitap konulu” çalışmalar yapıyorlar. Çocuklar da küçük yaşta anneleriyle babalarıyla birlikte kitap okuma alışkanlığı ediniyor. “BAĞCILAR’IN ADI EĞİTİM YUVALARIYLA ANILACAK”

İlçede yaşanan kültürel dönüşüme katkıda bulundukları için mutlu olduğunu ifade eden Başkan Çağırıcı da, “Kütüphanemize ilgi her geçen gün artıyor. Anneler, babalar, çocukları ve öğrenciler kitap okuma alışkanlığı kazandılar. Öyle ki zaman zaman salonumuz dolup taşıyor.” dedi. Şu ana kadar 13 bin 720 üyeye ulaşan kütüphaneye 548 ailenin, 136 öğretmenin, 320 üniversite öğrencisinin üye olduğunu ifade eden Çağırıcı, “Kütüphaneler Haftası’nda en çok kitap okuyanlara ödül veriyoruz. Kütüphanemizde 27 bin 700 kitap var. Kütüphanemizde gazeteler ve dergiler var. Kütüphanemize üye olan gençlerimizden 100’den fazlası da çeşitli üniversiteleri kazandılar. İlçemizi üniversiteler ve liseler yuvası yapmak istiyoruz. Bağcılar bundan böyle eğitim ve öğretim tesisleriyle anılacak” diye konuştu.

Engelli aşçılardan kek ve pasta yemeye davet Engelliler Sarayı’nda üç aylık bir kursun ardından kek ve yaş pasta yapımını öğrenen engelli kadınlar, merkezi ziyaret edenlere kek ve pasta başta olmak üzere yemek ikram ediyor. Bağcılar Belediyesi Engelliler Sarayı’nda aşçılık kursuna katılan engelliler, her türlü yemek ve tatlıyı yapmayı öğreniyor. Merkezi ziyaret edenleri engelli aşçıların yaptığı nefis yemek ve tatlı kokuları karşılıyor. Yiyecek, içecek ve pastacılık bölümü üzerine usta olan Mehmet Tevfik Nargül gözetiminde eğitim gören engelli kursiyerler, herkesi nefis keklerinden ve pastalarından tatmaları için Engelliler Sarayı’na davet ediyor. Engelli olmalarını bir dezavantaj olarak görmeyen kursiyerler, hocaları Mehmet Tevfik Nargül’ün gözetiminde maharetlerini ortaya koyuyor. Kursa katılarak hünerli parmaklarının farkına varan engelliler, hem meslek sahibi oluyor hem de eğlenceli bir kursiyerlik dönemi geçiriyor. Her kursiyerin üç ay eğitim gördüğünü belirten Nargül, “Engelliler Sarayı’ndaki yiyecek, içecek ve pastacılık bölümümüzde her kursta 15 kursiyer eğitim görüyor. Kurslarımız saat 12.00 ile 16.00 arasında haftanın beş günü sürüyor. Şeker hamuru, kurabiyeler ve yaş pasta yapımını öğretiyoruz. Öğrencilerimiz o kadar istekli ve disiplinli çalıştılar ki, bu yıl İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Gastronomi Festivali’nde dünya birincisi oldular“ dedi. Kursiyerlerle sürekli bir araya gelerek onların yaptığı yemek ve tatlılarından tadan Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, “Artık, burada bizim kurslarımıza katılan engelli aşçılarımız yemek yarışmalarına katılarak dereceler elde eder noktaya geldi. Bu bizi çok memnun ediyor. Kendilerini tebrik ediyorum” diye konuştu.


05 BAĞCILAR Başkan Lokman Çağırıcı:

Haziran 2013 - HaberokuGazetesi

“İlçeye Ruh Katıyoruz” Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, bu yılki üçüncü “Halk Meclisi” toplantısını Yavuz Selim Mahallesi’nde yaptı. Bağcılarlıların hizmetine sunulan tesislerle hayata geçirilecek olan projeleri fotoğraflarla anlatan Çağırıcı, Kentsel Dönüşüm Projesi ile ilgili detaylı bilgi verdi. Yavuz Selim Mahallesi’ndeki “Halk Meclisi”nde konuşan Başkan Çağırıcı, hizmete açılan tesisleri, hazırlanan projeleri ve Kentsel Dönüşüm Projesi’ni anlattı. Mahalle sakinlerinin sıkça beğenilerini ifade ettiği Kestane Bahçesi’nin önceki halini de hatırlatan Çağırıcı, “Yağmur yağdığında burada su birikiyor, sokaklara taşıyordu. Kimsesizlerin girip çıktığı bir yerdi. Toprak döküm alanıydı, çöp yığını oluşmuştu. Oysa şimdiki halini görüyorsunuz. Orada inceleme yaparken, mahalle sakini bir kadın, ‘Belediye buraya bir park yapsın gözleme yapıp bütün mahalleye dağıtacağım’ demişti. Oysa şimdi bakın parkımız yemyeşil.” dedi. “SOSYAL MEKANLARI BİRLİKTE DÜŞÜNÜYORUZ” Her toplantıda olduğu gibi Kentsel Dönüşüm Projesi’yle ilgili Bağcılarlıları bilgilendiren Çağırıcı, “Başbakanımızın son yapmış olduğu düzenlemeyle kentsel dönüşüm çalışmalarımızı hızlandırdık. Bu konuyla ilgili tüm işlemleri Bağcılar Belediyesi olarak biz yapıyoruz. Bütün işlemleri 1,5 ay içerisinde sonuçlandırıyoruz. Hedefimiz bu işlemleri 15 gün içerisinde bitirmektir.” dedi. İşin

ticaret yönüne bakmadıklarını vurgulayan Çağırıcı, devletin her daire ve dükkan başına 10 bin 800 lira karşılıksız yardım ödediğini söyledi. Çağırıcı şöyle konuştu: “Kredi çekmek istiyorum’ diyene devlet vade farkının 4 puanını ödüyor. Diyelim bir kişi 50 bin liralık kredi çektiğinde 10 yıl vadeli 60 bin lira olarak geri ödeyecek. İsterseniz bundan faydalanırsınız, isterseniz daire başına 10 bin 800 lirayı alırsınız” Kentsel dönüşümü sosyal mekanlarıyla birlikte düşündüklerini vurgulayan Çağırıcı, şehre ruh kattıklarını ifade etti. Çağırıcı, Belediye’nin görevi olmamasına rağmen okul, cami ve karakol binaları inşa ettiklerini hatırlattı. “PROJELERİ FOTOĞRAFLARLA ANLATTI” Projelerle ilgili bilgi veren Çağırıcı, hizmete giren bilgi evlerinde 20 bin çocuğun boş vakitlerinde değişik dallarda eğitim aldığını hatırlattı. Okullar açıldığında Yavuz Selim Mahallesi’nin de bilgi evine kavuşacağını müjdeleyen Çağırıcı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın, kendilerinin bilgi vermesi üzerine Yavuz Selim Mahallesi’nde

‘viyadüklü metro’ hattı yapmaktan vazgeçtiğini anlatan Çağırıcı, “İlk projede metro viyadükle bu mahallenin üzerinden geçiyordu. Ancak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Topbaş’a, ‘bunun sıkıntıya sebep olacağını’ söyledim. Allah razı olsun onun da isteğiyle metroyu yerin altına aldık. Fakat Bağcılar Meydanı’nın derinliği 56 metreye indi. Ancak, burada görselliği bozmadık. O açıdan metro gecikti. Avrupa’nın en derin metrosu olacak. “ dedi. “BAĞCILAR İSTANBUL’UN EN BÜYÜK MEYDANI’NA

KAVUŞACAK” Bağcılar’ın İstanbul’un en büyük meydanına kavuşacağını da hatırlatan Çağırıcı, “Taksim Meydanı’ndan 5 bin metrekare daha büyük oluyor. İnşaat biraz daha sürecek ancak oradan metroya bineceğiz. Meydanın altına da katlı otopark yapacağız” diye konuştu. Kestane Bahçesi’nin üst köşesine bir cami yapılacağını ifade eden Çağırıcı, isminin de Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi olacağını söyledi. Yavuz Selim Camisi’nin de komple yenileceğini belirten Çağırıcı, yanına şadırvanlar ve üstüne de kütüphane yaptıracağını belirtti. Çağırıcı, mahalleye bir de öğretmen evi lokali yapılacağı müjdesini verdi. Tavukçu Deresi ile ilgili çalışmaların da sürdüğünü ve bu yaz sonuna bitirmeyi planladıklarını kaydeden Çağırıcı, “Yaklaşık 4 kilometrelik bir alana sahip. Orta alanı çiçeklerle süsleyeceğiz, kemer ve aydınlatma lambaları konulacak.” dedi. Mahalledeki bir fabrika alanını satın aldıklarını da ifade eden

Çağırıcı, o arsaya da kaymakamlık binası inşa edeceklerini kaydetti. Her yıl bu toplantılarla halkın karşısına çıktığını hatırlatan Çağırıcı, “Sözünü tutmayanlar bir daha bu mecliste halkın önüne çıkamaz” dedi.Konuşmasının ardından hemşehrilerinin sorularını da cevaplayan Çağırıcı, dile getirilen şikayetleri not alarak sıkıntılarını çözüme kavuşturma sözü verdi. “BU BİR CESARET İŞİ” Çağırıcı’nın konuşmasının ardından söz alan Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak ise genellikle siyasilerin halkın karşısına çıkmaktan çekindiklerini ifade etti. Toplantıyı twitter’daki hesabından duyururken, ‘bu bir cesaret işidir’ diye yazdığın hatırlatan Albayrak, “Burada insan faktörünün öne çıktığını gördüm. Kutluyorum. Bence Türkiye’de en büyük problem bir araya gelip konuşamamak. Burada çok farklı bir uygulamaya şahit oldum. “ diye konuştu. İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz da, “Okul inşa etmenin Milli Eğitim Bakanlığı ile İl Özel İdaresi’nin işi olduğunu hatırlatarak, “Buradaki soruların bir çoğu belediye başkanımıza iletiliyor. Ancak, okul alanı oluşturmak belediyenin işi değil. Ancak, bütün okullarımızla Sayın Başkan Çağırıcı yakından ilgileniyor.“ dedi. Toplantıya misafir olarak katılan Abdülmetin Balkanlıoğlu Hoca ise, hadisi şeriflerle süslediği konuşmasında, yardımlaşmanın önemine vurgu yaptı. İnsanların bir sarmaşık gibi olmasını tavsiye eden Balkanlıoğlu, “Birisinin bir sıkıntısını giderdiğin vakit yetmiş büyük günahın af olur” dedi.

Uluslararası Gümüşhanevi Sempozyumu sona erdi

8 Ülkeden 50 Tebliğci Sunum Yaptı Bağcılar Retaj Royale Otel’de düzenlenen ve iki gün süren Uluslararası Gümüşhanevi Sempozyumu’na sekiz ülkeden katılan 50 tebliğci yedi oturum boyunca sunumlarını yaptı. Sempozyum sonrası Sempozyum Bilim ve Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İrfan Gündüz tarafından okunan “Sonuç Bildirgesi”nde Gümüşhânevî Hazretleri’nin, değişik yönleriyle ele alındığı belirtilerek, “Hayatı, ilmî ve tasavvufî kişiliği, dergâhı ve tasavvufî ekolü ele alınıp bilimsel araştırmalarla tanıtılmıştır.” denildi. Bağcılar Belediyesi tarafından 1-2 Haziran tarihleri arasında düzenlenen “Uluslararası Gümüşhanevi Sempozyum’u sonrası Sempozyum Bilim Heyeti tarafından bir “Sonuç Bildirgesi” yayımlandı. Sempozyum Bilim ve Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İrfan Gündüz’ün okuduğu Sonuç Bildirgesi’nde, Ahmed Ziyâeddin Gümüşhânevî’nin hayatı, ilmî, tasavvufî kişiliği, dergâhı ile tasavvufî ekolünün ele alındığı ve araştırmalarla tanıtıldığı ifade edildi. 1813’te Gümüşhâne’de doğan Gümüşhanevi’nin, 1893’te İstanbul’da vefat ettiği belirtilerek, kendisinin bir âlim ve mutasavvıf olduğu vurgulandı. Trabzon ve İstanbul’da dinî ilimleri tahsil ettiği ifade edilen Gümüşhanevi’nin, İstanbul’da Nakşibendî şeyhi Ahmed elErvâdî’den tasavvuf yolunda icâzet aldığı hatırlatıldı. “AHLAK VE MANEVİYATIN GELİŞMESİNE KATKIDA BULUNDU” Gümüşhanevi’nin, 1859’da Cağaloğlu’ndaki Fatma Sultan

Câmii’ni tekke hâline getirerek halkı irşada devam ettiğinin belirtildiği Sonuç Bildirgesi’nde şu ifadelere yer verildi: “Bir ara üç yıl Mısır’da kaldı ve talebe yetiştirdi. İstanbul’daki dergâhında irşâda devam eden Gümüşhânevî 116 kişiye tasavvuf yolunda icâzet ve hilâfet vererek zayıflama ve çöküş dönemine giren Osmanlı devletinde toplumun ahlâk ve mâneviyâtının gelişmesine katkıda bulundu. Hilâfet verdiği kişiler Anadolu sahasıyla sınırlı kalmayıp Kafkaslar, Mısır ve Komor Adaları’na kadar yayılmıştır. Dergâh mensupları arasında bir yardımlaşma sandığı kurarak ev ve iş yerlerinde âtıl duran menkul servetleri bu sandıkta toplatmış, bu para ile bir matbaa kurarak basılan eserlerin ücretsiz dağıtımını temin etmiştir. Ayrıca sermayeden tahsis edilen 500’er altınlık vakıflarla

tebliğ sunarak katkı sağlayan bütün akademisyenler ile kişi ve kurumlara şükranlarımızı arz ederiz. “

İstanbul, Bayburt, Rize ve Of gibi şehirlerde kütüphane kurulmasını sağlamıştır. Hadis başta olmak üzere dergâhında dinî ilimlere önem veren Gümüşhânevî tekkelerle medreseler arasındaki soğukluğu gidermeye çalışmıştır. Büyüklü küçüklü 18 kadar eser kaleme alan Ahmed Ziyâeddin Gümüşhânevî’nin kabri İstanbul’da Süleymaniye Câmii

avlusundadır. Büyük bir ilim, kültür ve aksiyon insanı olan Gümüşhânevî, bu sempozyumda değişik yönleriyle ele alınmış ve kamuoyu bilgilendirilmiştir. Sunulan tebliğlerin bilâhare yayınlanmasıyla ilim dünyasına önemli bir kaynak kazandırılmış olacaktır. Başta İstanbul Bağcılar Belediyesi olmak üzere, sempozyumda emeği geçen ve

BAŞKAN ÇAĞIRICI TEŞEKKÜR KONUŞMASI YAPTI Sempozyumun kapanışında teşekkür konuşması yapan Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, sempozyuma tebliğcilerin ve dinleyicilerin yoğun ilgisi gösterdiğini söyledi. Başkan Çağırıcı ayrıca uluslararası sempozyumun, yaşayışıyla kendi dönemini aşan Gümüşhanevi Hazretleri’nin mesajlarının daha iyi anlaşılmasına vesile olduğunu ifade etti. Sempozyumun açış konuşmasını yapan Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’a ve Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr.Hasan Kamil Yılmaz’a ve sempozyumda emeği geçenlere teşekkür eden Başkan Çağırıcı, “Uluslararası bir sempozyumu daha yüz akıyla gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bir kez daha Gümüşhanevi Hazretleri’ne rahmet diliyorum. ” diye konuştu.

kivanc.sinan@gmail.com

K.Sinan Bardakcı

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

EHLİ SÜNNET PENCERESİNDEN GİRDAP Hayat girdabı içinde çaresizce akan ve dünya dönmesiyle birlikte daha da dibe yaklaşan şu zaman gençliğinin halini gösterir : O genç ki çocukluğundan itibaren para, şan, şöhret, lüks yaşam, rahat yaşam gibi zaruri kavramlar zihnine yerleştirilen ve dini bilgisi bayramlarda namaza gidip gelmekle sınırlı kalan bir genç.. O genç ki ilkokuldan itibaren mahrem-namahrem temizliğinden uzak karışık duygular derekesine itilen ve ergenlik denilen dönemde hissi ve şehevi arzuları peşinde koşan.. O genç ki kanına kadar tüm hücreleri deli olup günahlar halkasında haramlar zincirlerinde debelenen ve Hıristiyan ve Yahudi adetleri ile hemhallaştırılıp her sevincinde şampanya patlatan.. İşte bu kadar daha sayamadığımız manzaralar içinde bir manzara ile sunulan o genç ki hakikat bulmak ister artık. Bakar şu dünyaya, aya ve yıldıza.. sonra diker gözünü kainata ve bir isim ilişir kulağına küçüklüğünden kalma “Allah!” (cc) Evet Allah (cc)’tı bütün şu gördüklerini ve göremediklerini yaratan. Duymuştu bunu. Ama o da nesi? Lisede bir öğretmeninin derste anlattıklarını anımsadı bir ara. Ne demişti : haşa Allah yok demişti, her şey kendi kendine zaman içinde evrile evrile oluşmuştu. Sonra bir felsefe hocası vardı, şöyle diyordu o da :”Evrende elbette bir güç bir enerji var, bunu kimse inkar edemez ancak o kadar. İnsanın işlerine karışıp dinler, peygamberler, kitaplar göndermez. İç aleminde yaşar herkes.” Genç bu mu doğru, o mu acaba? Hangisi doğruydu bunların diye düşünüp duruyorken din hocası geldi aklına :”Allah gizli bir hazineydi ancak bildirmek murad etti ve tüm şu kainatı yarattı.” O halde kendinden haber göndermesi gerekli değil miydi? Kimdi o haberi getiren ya da kimlerdi? Kıvranıyordu adeta. Bu sefer bir isim daha esti gönlüne o gencin “Hz Muhammed sav” evet bir peygamber ki son peygamberim diyordu, kendinden öncekileri tasdik ediyordu, Allah’tan, her şeyin yaratıcısından haber getirdim diyordu ve bir ferman okuyordu “Kur’an” diyordu , “Kur’an” diyordu kitapta ona yaratan. Genç bir düşünce trenindeki tüm vagonlara böyle bir bir giriyor, inceliyor ancak birinden çıkıp diğer vagona geçince aklı karışıyor, zihni bulanıyordu. Herkes gittiği yoldan o kadar emindi ki bir o genç emin olamıyordu, vesveselere kapılıyor bir ara ve hadi canım sen de deyip boş veresi geliyordu da ancak hemen zihni onu ikaz ediyor sen boş versen de bu kainat boş yere olamaz diyordu. En sonunda bir yerden başlamaya karar verdi o genç. Ateizm ve deizm saçmalıklarıyla vakit kaybedilemeyeceğine hükmedip madem müslümanım o halde islamiyeti güzelce öğrenmeliyim diyerek o yüce kitap ferman ı ezeli Kur’an’ı dinlemeliyim dedi. Tabi keşke diyoruz, keşke her genç zihnini boş ve fuzuli işlerden kaldırabilse de bu hakikatlerin peşine koşsa, en azından bu genç gibi.. Ve Kur’an ruhunu okşuyordu gencin. Allah ile konuşuyordu adeta. Fakat o da nesi? Bir profesör ilahiyatçı. O ruhu okşayan Kur’an ayetleri dillerinde ise hiçbir Kur’an uslubuna yakışmayacak sözler sarf ediyor. Kur’an’da olana yok, olmayana var diyordu. Mesela şu söze şok olmuştu genç : “ Hz. Muhammed (sav-ilahıyatcı hz demiyor.) Müslümanlar tarafından aşırı yüceltilmekteymiş, hayranlık duyuyorlarmış,halbuki hayranlık değil örnek alınması lazımmış. Peygamber, insani vasıflardan uzak bir melek peygamber tasavvuruymuş.” Halbuki hiçbir melek Hz Peygamberin makamından üstün değilken nasıl oluyor da melek tasavvuru diyerek bir Müslüman peygamberin makamını alçaltabilirdi ki! Hem hayranlık duymak örnek almaya mani bir durum muydu ki? Genç bu ve bu benzer menfi akımların cereyanına kapılmamak adına nasıl bir fikri mücadeleye girecek, göreceğiz inşaEllah. Selametle.


06 BAĞCILAR

Haziran 2013 - HaberokuGazetesi

16. Çevre Şurası Bağcılar Halk Sarayı’nda düzenlendi Başkan Çağırıcı da, çevre şuralarını Kurucu Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklık ile 17 yıl önce başlattıklarını hatırlatarak, ”Unutulmamalıdır ki; tüm canlıların sağlıklı hayat sürdürebilmesi, sağlıklı bir çevre ile mümkün olur. İşte bu nedenle güzel bir çevreye, daha yeşil bir Bağcılar’a ulaşmak için kentsel dönüşüm çalışmalarını gerçekleştiriyoruz.” diye konuştu. Çevre Haftası etkinliği kapsamında öğretmen ve öğrencilere bin minyatür gül fidanı hediye edilirken, hafta içerisinde de Bağcılarlılara 30 bin begonya dağıtılacak. Geleneksel 16. Çevre Şurası Bağcılar Belediyesi Halk Sarayı’nda gerçekleştirildi. Barbaros Anadolu Lisesi, Nermin Bilimli Anadolu Teknik Meslek Lisesi, Hayrettin Karaman Kız İmam Hatip Lisesi, İbni Sina Anadolu Meslek Lisesi ve Aydın Doğan Anadolu Sağlık Meslek Lisesi öğrencilerinin sunum yaptığı şuraya AK Parti Milletvekili ve Kurucu Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklık, Bağcılar Kaymakamı Erdal Çakır, AK Parti İlçe Başkanı İsmet Öztürk, Mardin eski Milletvekili Cüneyt Yüksel, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Bağcılar İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz, Bağcılar Müftüsü Hasan Hüsnü Sula’nın yanı sıra öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Çevre Haftası Etkinliği kapsamında Bağcılar Belediyesi’nce düzenlenen “Geleneksel 16. Çevre Şurası’nın açılışında konuşan Kıyıklık, Bağcılar’ın genç nesilden oluştuğunu belirterek, gelecekte daha güzel yerlere geleceğine inandığını söyledi. Hem ilçenin hem de Bağcılar’ın geleceğinin güzel göründüğünü vurgulayan Kıyıklık, ancak ülke nüfusunun azlığına dikkat çekti. Bir vakitler bazı çevrelerin az sayıda çocuk sahibi olunması için propaganda yaptığını da hatırlatan Kıyıklık, “Dünya bize ters gösterilmeye çalışıldı” dedi. Fransa ile Almanya’nın yüzölçümü olarak Türkiye’den küçük olmasına rağmen nüfuslarının fazla olduğunu ifade eden Kıyıklık, “Güney Kore’nin yüzölçümü 100 bin kilometrekare, Türkiye’nin ise 780 bin kilometrekare. Ancak, Güney Kore’nin

1987 yılından günümüze kadar tamiratlarla bir noktaya geldik.” dedi. Beton derecesinin en az 30 olduğunu da vurgulayan Çağırıcı, ancak testler sırasında bina betonlarının en fazlasının 12 çıktığını söyleyerek, “Sekiz yıl önce kanunun adı vardı ancak yönetmeliği yoktu. Şu an herkes ‘bize kentsel dönüşüm gelsin’ diyor. Kentsel dönüşüm merkezimiz bunun heyecanıyla çalışıyor.” şeklinde konuştu. Çağırıcı, insanları değil binaları dönüştürdüklerini sözlerine ekledi.

nüfusu 50 milyon. İngiltere’nin nüfusuyla yüzölçümünü böldüğünüzde Türkiye’nin beş misline ulaşıyor” dedi. Sunum yapan öğrencilerin kıyafetlerine de dikkat çeken Kıyıklık, “Hepsi istediği kıyafeti giyinmiş. Rahatça istediği şekilde oturuyor.” diye konuştu. “BELEDİYECİLİĞİ GELECEK İÇİN YAPIYORUZ” Kendisinin Bağcılar Belediye Başkanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın da ilçe başkanı olduğu vakitler hazır beton kullanılması için çabaladıklarını ifade eden Kıyıklık, ancak haksız tepki gördüklerini belirterek, “Beni meclis toplantısında, ‘kendi usulümüz var’ diyerek eleştirdiler. Hiç olmazsa ana caddelerde ‘hazır beton kullanalım’ dedim. Güçlükle kabul ettirebildim. Şimdi çok sağlam olan hazır be-

ton kullanılıyor.” dedi. Belediyeciliği seçim için değil, gelecek için yaptıklarını kaydeden Kıyıklık öğrencileri çalışmalarından dolayı kutlayarak şöyle konuştu: “Kendisine saygı gösteren çevresine de saygı gösterir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) ‘yarın kıyamet kopacağını bilseniz de bir fidan dikiniz’ buyurarak çevreye vermemiz gereken önemi işaret etmiştir. Çevreye yapacağınız her yatırım sizi ve çocuklarınızı mutlu edecektir.” dedi. Bağcılar Kaymakamı Erdal Çakır da konuşmasında, dünyanın Allah’ın insanlara bir hediyesi olduğunu belirtti. Daha çok para kazanmak için çevrenin harap edildiğini vurgulayan Çakır, “Dereler kurumuş, göller bataklık olmuş, denizler mikrop yuvası olmuş. Bu tahribatı gidermek için milyonlarca lira harcamak zorundayız.” dedi.

İNSANLARI DEĞİL BİNALARI DÖNÜŞTÜRÜYORUZ Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı ise ilçenin 22 kilometre kare olan yüzölçümüyle küçük ama 750 bin nüfusuyla İstanbul’un en büyük ilçesi olduğunu hatırlattı. İlçenin Nostalji Bahçeleri, parkları ve çevresi çiçekli kavşaklarıyla konuşulduğunu belirten Çağırıcı, çevre şurası çalışmalarını Kurucu Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklık ile 17 yıl önce başlattıklarını söyledi. “Çok güzel çalışmalar ortaya konuyor.“ diyen Çağırıcı, illerin artık simgeleriyle anıldığını da belirterek, kentsel dönüşüm hem Türkiye’nin hem de ilçenin iyi bir noktaya geleceğini ifade etti. Çağırıcı, “İlçede 43 bin parsel var. Bunun 39 bini 250 metrekarenin altındadır. Toplam 39 bininde otopark yok. En son planın yapıldığı

“ÖĞRENCİLERİN SORULARINI CEVAPLADI” Konuşmaların ardından öğrenciler çevre ile ilgili sunumlarını yaptılar. Sunum sırasında Başkan Çağırıcı, kendisine yöneltilen soruları da cevapladı. Çağırıcı,, “geri dönüşüm faaliyetleri” ile ilgili bir soruyu cevaplarken şunları söyledi: “Her yıl sokaklara ve boş arazilere atılan çöplerin kaldırılması için 12 trilyon lira ödüyoruz. Bu paraya üç okul inşa edilebilirdi. 16 yıldır şura yapıyoruz. Hem İstanbul’da hem de ilçemizde çevre bilinci olarak iyi bir noktaya geldik. Meyve bahçelerimizde oyun oynayan çocuklar ağaçları koruyorlar, insanlarımız çevredeki çiçekleri koparmıyor.” Şura’da ayrıca öğrencilerin şiir ve resim sergisinin açılışı yapıldı. Hafta boyunca düzenlenecek etkinlikler kapsamında Emre Aydın da bir konser verecek.

Kolay Sudoku

4 6 4 6 9 3 2 7 5 3

Çengel Bulmaca

1 6 5 9 8 2 1

8 3

6 8

3

7

9 4 5 7

2

2

2 6 7 1 5 9 7 6 1 2 7 1

3 1

3

7 7

2

6

5

Ülkü +aksÕ]lÕk etme

Kan Mavera

Bir bitki

1982 S.Arabistan do÷umlu oyuncu

9 6

8 8 9 5 1 7

9a]iIe, vecibe

Mi]an TanÕtÕmcÕk

Toprak vb.den yapÕlmÕú su kabÕ

Mahkeme kararÕ

Geri gelmek, geri gitmek

TeleIon hitap sö]ü

Bir gö] rengi

El temi] leme tasÕ

+aIiIoe topallama Matkap kÕrÕntÕsÕ

3

Küllük

gazetesi

İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Pınar TAŞ Genel Yayın Koordinatörü Tayfun TAŞ Yayın Kurulu Salim KALE Hasan ÇELİK

Eğitim Danışmanı Selim GENÇ Reklam Nazife KALE Batuhan TAŞ 0535 776 69 59 Görsel ve Grafik Tasarım Haberokugazetesi

haberokugazetesi@gmail.com

Cürüm

SÕkÕlmÕú olan

1 2 9 4 5

1 9 7

Donuk

Yemek listesi

3 6 4

5

Tehlikesi olan, korkulu, PuhataralÕ

Operatör kÕsaca

Pamuk taúÕ

5 7 8 3

3 4

2

Sigorta Eksperleri 'erQe÷i

Övücü Medih, ViWD\iú

5

3 1 5 7 9 2 1 7

4 9

3 2

9 8

8

1 7 8

4

8

AK Parti İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık, Bağcılar’da katıldığı Çevre Şurası’nda, “Kendisine saygı gösterenin çevresine de saygı göstereceğini belirterek, “Peygamber Efendimiz (s.a.v) ‘yarın kıyamet kopacağını bilseniz de bir fidan dikiniz’ buyurarak çevreye vermemiz gereken önemi işaret etmiştir. “ dedi.

HAZİRAN 2013 Yıl:1 Sayı:5 İdare Yeri: Mahmutbey Mh. Yeliz Sk. No.1 D.1 Bağcılar / İSTANBUL Tel: 0212 447 26 12 Baskı: Dergah Ofset Göztepe Mahallesi Orhangazi Caddesi No:8 Mahmutbey Bağcılar/İSTANBUL Tel: 0212 489 33 33

Öldürücü hastalÕk salgÕnÕ ùarbon

BasÕmevi 5e]onans

Baskı Tarihi: 04.06.2013 Yayın Türü: Yerel Süreli

Gazetemizde adı geçenlerherhangi bir ücret gerekmeksizin gönüllü çalışmaktadırlar.Yasal hak talep edemezler. Gazetemiz Ücretsiz Dağıtılmaktadır

Haberoku gazetesinde Basın Yayın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. Gazetemizdeki yazılardan yazarları sorumludur

AyÕplama, takbih

BirtakÕmÕ, ba]ÕsÕ Ayakta duran

Ötürü


07 BAĞCILAR

Haziran 2013 - HaberokuGazetesi

Yaz Ayında Klimalara Dikkat Kalbinizi Vurabilir Yaz döneminde klimalı ortamlarda bulunan kalp hastalarının ani sıcaklık değişikliklerinden kendilerini koruması gerekiyor Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ceyhun Ceyhan, yaz aylarında sıcak dış ortamlar ile klima ile aşırı serinletilmiş ortamlar arasındaki giriş çıkışların kalp hastaları için önemli bir risk olduğunu belirtti. Aşırı sıcaklarda vücuttaki termostat sisteminin sıcaklığı dengede tutabilmesi için derilerdeki damarların belirgin derecede genişlediğini ifade eden Ceyhan şunları söyledi: ANİ HAVA DEĞİŞİMİ ÇOK TEHLİKELİ “Aniden klima ile fazla soğutulmuş ortamlara girildiğinde ise bu sefer tam ters bir mekanizma devreye girerek damarlarda ‘vazokonstrüksiyon’ dediğimiz kasılma ortaya çıkıyor.

Bu da kan basıncını, koroner damarları bir anda allak, bullak ediyor. Bundan kaçınmak için kalp hastaları klima kullandıkları ortamda hava sıcaklığını mümkün olduğunca 25 derecenin altına indirmemeli. 25-26 derecelerde sabit bir ortam ısısı sağlanması önem taşıyor. Klima ile serinletilmiş ortamlara girdiklerinde ve bu ortamlardan çıktıklarında ani değişiklikten kaçınılması için buna dikkat edilmesi gereki-

yor.” AŞIRI YÜKSEKLERE DİKKAT! Yoğun sıcaklığın zararlı etkilerinden kendisini kurtarmak isteyen kalp hastalarının son dönemde yayla turizmine yöneldiğine de işaret eden Ceyhan, bu noktada da uyarılarda bulunarak, şöyle dedi: “Kalp rahatsızlığı bulunanlar sıcakların olumsuz etkisinden kurtulabilmek için yayla turizmini tercih ediyor. Özellikle 2 bin metrenin

üzerindeki rakımlarda atmosferdeki oksijen oranında fazla düşüş olabileceği için kalp yetersizliği ve koroner kalp hastalarının bu yükseklikleri tercih etmemesini öneriyoruz. Havadaki oksijen oranı düştüğünde özellikle kalp yetersizliği bulunan, hipertansif ve koroner damarlarında darlık olan hastalarda kalbin iş yükü artıyor. Çünkü bu hastaların oksijene olan ihtiyacı, normal bireylerden daha fazla. Bu

nedenle kalp hastalarının tatil için aşırı sıcak mekanlar kadar aşırı yükseklerden de kaçınması gerekiyor. Yayla turizmine yönelen kalp hastalarına, bin-bin 500 metrelik, hava sıcaklığının daha istikrarlı olduğu, ani sıcaklık değişikliklerinin yaşanmayacağı, sağlık merkezlerine ulaşımda sıkıntı yaşanmayacak ortamları tavsiye ediyoruz.”

KAHVEYİ FAZLA abartmayın!

Türk mucizesi dünyayı şaşırttı Türk mucizesi olan yoğurtla ilgili son yapılan uluslararası bir araştırma, yoğurdun yeni bir faydasını daha ortaya çıkardı. İnsülini dengeleyen, protein kaynağı olan yoğurdun göbek yağlarını eritmede de faydası olduğu biliniyordu. Bu son yapılan araştırmada da yoğurdun depresyonu önleyebileceği ortaya çıktı.

D

aha önce probiyotiklerin bağırsaklardaki faydalı bakterileri artırdığı biliniyordu ama bu bakterilerin beyni etkilediği bilinmiyordu. Bu çalışmayla günde iki kere yoğurt yiyenlerin, bir ay içinde beyin fonksiyonlarını hem zihinsel aktivite hem de duygusal açıdan iyi yönde değiştirdiği görüldü.

BİRDEN ÇOK FAYDASI VAR Uzmanlar kefirde de bulunan bu probiyotiklerin, duygusal açıdan yarattığı değişimin önemli olduğunu belirtiyor. İnsan vücudundaki bu faydalı bakteriler, bağışıklık sistemini güçlendiriyor, sindirimi destekliyor, sağlıklı kilonun korunmasına yardımcı oluyor ve ayrıca kan

basıncını da düzenliyor. DUYGUSAL AÇLIĞI PROBİYOTİK YOĞURT ÇÖZEBİLİR Bu araştırma ayrıca duygusal açlığı da yatıştırmaya yardımcı olabilecek bir sonucu ortaya koyuyor. Çünkü beyin ve mide arasındaki iletişimde beyin stres anında ya da diğer negatif duygular olduğunda mideye sinyal

gönderiyor ve bu da duygusal açlığa neden olabiliyor. Bu çalışmada, probiyotik tüketenlerde sinyallerin tersine döndüğü görüldü. DENEKLER KENDİLERİNİ ÇOK İYİ HİSSETTİ Araştırmayı yürüten UCLA Tıp Fakültesi’nde, Dr. Kristen Tillisch, “Bu araştırmayı yürütürken, gönüllülerin araştırma süresince kendile-

rini ruhsal olarak da çok iyi hissettiklerini, anksiyetenin azaldığını ve mideleriyle ilgili problemlerinin çözülmeye başladığını duyduk. Faydalı mide parazitleri, beyin ve mide arasında gidiş-dönüşlü bir sokak gibi.” dedi. Tillisch, araştırmanın 18 ile 53 yaşları arasında, sağlıklı kiloda olan 36 kadın üzerinde yapıldığını söyledi.

Uykusuzluğa iyi gelen bitkiler Uzmanlar, uykusuzluğa karşı ıhlamur, kekik, sarı kantaron otu, papatya çiçeği çayı öneriyor... Türk Uyku Tıbbı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hikmet Yılmaz, bir ay ya da daha uzun süreli uyku sorunlarında mutlaka bir hekime gitmek gerektiğini ancak bu süre içinde bazı bitkisel ürünlerin kısa süreli çözüm sunabileceğini söyledi. Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hikmet Yılmaz, uyku so-

runlarında izlenmesi gereken yıl konusunda açıklamalarda bulundu. Uykusuzluğun birçok hastalığın belirtisi olduğunu, erken tanı için hekime başvurmanın çok büyük önem taşıdığını ifade eden Yılmaz, “1 ay ya da daha uzun süreli uyku sorunlarında mutlaka bir hekime gitmek gerekir ancak bu süre içinde bazı bitkisel ürünler kısa sü-

reli çözüm sunabilir” dedi. Yatmadan 10-15 dakika önce içilecek bazı bitki çaylarının uykuya dalmayı kolaylaştırdığını vurgulayan Yılmaz, iyi bir baharat ve antibiyotik olan ada çayının, bal ve sirke ilave edilerek içilmesi halinde huzursuzluk nedeniyle uykuya geçemeyenlere ya da aşırı yorgunluktan uykusunu sürdüremeyenlere iyi

geldiğini belirtti. Yılmaz, “Ada çayı gece terlemesi nedeniyle uykusu bölünenler için de yararlı olabilir” diye konuştu. Prof. Dr. Hikmet Yılmaz, uykusuzluğa çare olabilecek diğer bitkilerle ilgili şu önerilerde bulundu: “Ihlamur, kekik, sarı kantaron otu, papatya çiçeği çayları yatağa gidince uykuya geçiş süresini kısaltır ve dalmayı kolaylaştırabilir. Yatmadan 10-15 dakika önce ılık muzlu ve ballı süt içmek ya da ayçiçeği yağı ile gargara yapmak da uyku-

ya geçişi hızlandırır. İçindeki etkili maddeler kan şekerinin organizmaya dağılımını dengelediğinden elma da uykusuzluğa iyi gelir. Gelincik çiçeklerinin balla karıştırılması ile elde edilen macun geçmişte de uykusuzluk için kullanılmıştır.” Bazı sebze ve meyvelerin de uykusuzluğa iyi geldiğini kaydeden Prof. Dr. Yılmaz, kavun, portakal, mandalina, armut gibi meyveler ile marul, maydanoz, nane, semizotu gibi sebzelerin uyku için faydalı olduğunu bildirdi.

Yeni bir araştırma, günde beş fincan kahvenin obez olma riskini artırdığını ortaya koydu Kahve bağımlılığı, obeziteye neden olabilir. Bilim insanlarının geçmişte yaptığı araştırmalar, günde 2-3 fincan kahve tüketiminin kilo kaybı sağlayacağı ve tip 2 diyebet riskini ortadan kaldırabileceğini göstermişti. Yeni bulgular ise çok fazla kahvenin kilo kaybını önlediğine işaret etti. Avustralyalı bilim insanları, kahvenin içinde bulunan klorojenik asitin (CGA) maddesinin, kilo artışına yol açabileceğini ve günde beş fincandan fazla kahve tüketildiği taktirde insülin direncini arttırabileceğini belirtti. Daily Mail sitesinin haberine göre, Tarım ve Yemek Kimyası dergisinde (Journal of Agricultural and Food Chemistry) yayınlanan çalışmada, obez farelere farklı miktarlar klorojenik asit verilerek fareler incelendi. Günde beş veya altı fincan kahve tüketimi eşdeğerinde klorojenik asit alan farelerin vücudunun yağ eritemediği görüldü. Obez fareler aynı zamanda bir diyabet öncesi durum olan daha yüksek glikoz toleransı gösterdi. NORMALİN ÜZERİNE ÇIKMAYIN Kafeinsiz kahvenin de tip 2 diyabet riskini azalttığı tespit edilince, kahvenin bu faydasının içindeki kafeinden farklı bir madde sayesinde olduğu anlaşıldı. Kafeinin etkileri genel olarak bilinse de, kahve içmeden önce diğer bileşenlerin de göz önünde bulundurulması gerektiği not düşüldü. Araştırma hakkında yorum yapan uzman Vance Matthews, ‘orta miktarda kahve tüketiminin sorun yaratmayacağını’ belirtti. Matthews, “Kahvenin etkileri ne kadar tüketildiğine bağlı. Günde iki veya üç fincan kahve içmek hala kardiyovasküler hastalıklar ve tip 2 diyabet riskini azaltıyor olabilir” dedi.


caris sandalye & masa Ahşap Sandalyeler

tasarım dan

baskıya kadar

Bizim mutfağımızda özgür ellerden çıkmış, sıradışı, ilgi çekici, sanatsal derinliği olan tasarımlar var. Müşterilerimize ince ve titiz çalışmalar sunmayı ödev biliyoruz. Gazete, Dergi, Dizgi, Mizanpaj, Broşür, Afiş ve Kurumsal Kimlik Gibi Sizin için Gerekli Bütün Materyallerin Tasarımında Uzman Ellerdesiniz.

Metal Ahşap Sandalyeler Poliüretan Sandalyeler Monoblok Sandalyeler Deri Dikişli Sandalyeler Boyalı Sandalyeler Tabure & Bar Sandalyeleri Kanepe & Sedirler

Tel: 0212 447 26 12 Gsm: 0546 491 90 58 0537 842 23 95 www.haberokugazetesi.com haberokugazetesi@gmail.com Mahmutbey Mah. Yeliz Sok. No:1 Bağcılar/İSTANBUL

reklam ajansı

Ahşap Metal Masalar Ayaklar Merkez Mahallesi Atatürk Bulvarı HARAÇÇI/ARNAVUTKÖY/İSTANBUL

0212 683 13 73 0212 683 15 73 Miraç Kandilinizi kutlar, bu mübarek gecenin ülkemize ve tüm islam alemine barış, huzur ve kardeşlik getirmesini dileriz

www.caris.com.tr


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.