Güneyege sayı 583

Page 1

SAYFA 01

GÜNEYEGE Bölgenin En Çok Okunan Gazetesi

Ekstra

..

22 Mart Çarşamba 2017 Sayı 583 1 TL

.

.

UST BIRLIK BAŞKANDAN TURİZMCİLERE ÖNERİ

e�� ����e Güv 0 532 651 00 08 0 252 282 51 98

T���������� ���� ��������������� ��� ������������

Ortaca ilçesine bağlı Dalyan Mahallesinde turizm toplantısı düzenlendi. “Carettalarla Yüzüyoruz” sloganı ile yapılacak Dalyan Açık Su Yüzme Yarışına son başvuru tarihinin 20 Nisan olduğu bildirildi. Ortaca Belediye Başkanı Hasan Karaçelik, sivil toplum kuruluşlarının önemine değinerek, gelişmiş toplumların örgütlü toplumlar olduğunu vurguladı. Başkan Karaçelik, “Dalyan’da kurulu derneklerin yöneticilerinden oluşan bir üst birlikte kurulursa çok daha organize olur diye düşünüyorum. Burada amaç kendimizi ön plana çıkarmak değil. Dalyan’ı ön plana çıkarmak, bu

şekilde bölgemiz kazanır. Turizmci arkadaşlarımıza hep söylediğimiz gibi yerel ve genel idare olarak çeşitli faaliyetlerde destek veriyoruz. Son 2 yıldır Dalyan’da çok güzel organizasyonlar yapılmaya başlandı. Tanıtım ile Dalyan’ı iç turizmde ön plana çıkarabiliriz. Dalyan’da bir hikaye oluşturarak, turizmi geliştirmekte önemli.” şeklinde konuştu. 4’de

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, “16 Nisan’da Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkesi destan yazacak”

Ortaca’da Türkiye Şampiyonası 2. Etap Puanlı Yol Yarışları yapıldı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve İlhan Kesici, Dalaman ilçesinde vatandaşlar ile bir araya geldi. Marmaris’te bir programa katılmak için Muğla’ya gelen

CHP İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve İlhan Kesici Dalaman Şehit Mehmetçik Parkında vatandaşlar ile biraya gelerek referandum hakkında bilgi verdi. 7’de

DOKTOB Başkanı Yücel Okutur; “Türkiye Cumhuriyetini temsil eden bir bakana yapılan saygısızlık kabul edilemez” Dalaman, Ortaca, Köyceğiz Turistik Otelciler ve Turizm İşletmecileri Birliği DOKTOB Başkanı Yücel Okutur, Mayıs ayında Hindistan’dan gelecek turizm yetkililerini ağırlayarak, bölgenin ve Türkiye’nin tanıtımını yapacaklarını açıkladı. Okutur, Hollanda’da bakanlara yapılan saygısızlığı da eleştirdiği açıklamasında sağduyu ile hareket edilmesi gerektiğini ifade etti. Turizm sektörünün 50 Milyar dolara ulaşan getirisi ile vasıflı vasıfsız 3 Milyon kişiye istihdam sağladığına değinen Okutur... 5’de

Bakan Zeybekçi; “Anayasa değişikliği ile Türkiye koalisyon hastalığından kurtulacak” Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Köyceğiz ilçesinde vatandaşlar ile bir araya geldi. Bakan Zeybekçi, “Dünya’nın en büyük 16’ncı ekonomisi olan Türkiye,

ilk 10 ekonomisi olacaksa, bırakın namerdi, merde bile muhtaç olmayacaksa, bu bayrak ilelebet dalgalanacaksa 16 Nisan bir fırsattır.” dedi. 6’da

Protokole öğle yemeğinde “Özel Servis”

MHP’li Mehmet Erdoğan; “FETÖ’nün siyasi ayağı vardır ve mutlaka ortaya çıkarılmalıdır”

MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, AK Parti Milletvekili Reşat Petek’in FETÖ’nün siyasi ayağının olmadığına ilişkin Kayseri’de yaptığı açıklamayı talihsiz bir açıklama olarak değerlendirdi. 6’da

21 Mart Dünya Down Sendromu Günü etkinlikleri çerçevesinde, Özel Coşku Eğitim Kurumları öğrencileri protokole yemek servisi yaptı. 6’da

SATILIK LÜKS DAİRELER www.guneyege.net

Bisiklet Federasyonu tarafından Ortaca ilçesinde düzenlenen Türkiye Şampiyonası 2. Etap Puanlı Yol Yarışları, tamamlandı. Yabancı takımlardan sporcuların da yer aldığı organizasyona, 539 bisikletçi katıldı. 11’de

İnşaat Mühendisi Musa Akşit

(0555) 287 7087 (0252) 282 9444 Atatürk Mah. 253 Sk. No. 6/2 ORTACA

musaaksit1986@gmail.com

HABER HATTI: 0 542 610 70 72 - 0 252 282 36 66


SAYFA 02

02

22 MART 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

Cesur pedallar duygularını paylaştı Yaklaşık 300 kilometre bisikletle yapılan yolculukta unutulmaz hatıralar yaşandı. Uğradıkları yerlerde gösterilen ilgi, bisiklet tutkunlarının desteği ve toplantılarda yaptıkları paylaşımlar yeni dostluklara kapılar açtı. -Mutlu olmak bu kadar basit Yasemin Duygulu, “Muğla’dan İzmir’e turumuz hiç de öyle korkulduğu gibi Atatürk nedeniyle siyasi bir tavır gibi algılanmadan, dernekler tüzüğüne ters düşmeden, tutuklanmadan kazasız belasız tamamlandı. Bir hayalimi daha gerçekleştirmek için gereken sabrı ve enerjiyi sağlayan evrene şükran borçluyum. Mutlu olmak bu kadar basit aslında. Bir karar alıyorsunuz ve uyguluyorsunuz tüm gücünüzle. Hepsi bu. Sonuçta avucunuzda biriken artıları alıp yüreğinize saklıyor, eksileri ise çöplüğe atıp hafifliyorsunuz... Uzun yol kavramına yabancı bir acemi olarak son derece başarılı geçtiğini söyleyebilirim kendi adıma. -Hiç bir tur amaçsız, hedefsiz olmayacak “Başlattığım serinin ikinci ayağı Muğla’dan Antalya’ya olacak. Onu, Muğla’dan Ankara’ya izleyecek. Sağlığım el verdiği sürece yeni keşifler için pedallayacağım. Hiç bir tur amaçsız, hedefsiz olmayacak. Yıllarca kendi bölgemde pedallayıp durmak bana göre değil. Onu fark ettim. Kalkıp İzmir’e bisikletle gitmek öyle çok da olağanüstü bir eylem değil bisikletçi için. Herkes hayata geçirebilir. Ki kasmama gerek olmadığı konusunda uyarılmıştım. Beni heyecanlandıran kısmı; tura anlam katan amacı ve sloganı idi. Yani belediyelerdeki kadın personelle tanışmak, onlara bisiklet sevgisi aşılamak ve unutturulmaya çalışılan

Mustafa Kemal Atatürk için yolda olduğumuzu haykırmak. Günlerce yazacak kadar anı birikti. Turun bitim noktası Atatürk müzesinden başlayayım geriye doğru.” -Amacımıza ulaştık, yeni hedeflere doğru -Sevgi Kirak, “Güne Ortaca Kent Konseyi başkan yardımcısı ve bisiklet tutkunu Mehmet Sertkaya ve Kent Konseyi Genel Sekreteri Nilgün Şahin’in bizim için düzenlediği kahvaltıyla başladık. Bisikletçi ve bisiklet dostu arkadaşlarımız tarafından, sarıp sarmalanarak yolcu edilmiş olmanın sıcaklığı hep içimizde

oldu... Bu gurur güçlü kıldı bizi... Zehra Erbil ve İrem Tıkıroğlu ile Ortaca’dan uğurlandık... Hedefimiz kare ası tamamlayacağımız Yasemin Duygulu arkadaşımıza kavuşacağımız Muğla. Şunun şurasında 76 km ve Sakar geçidini tırmanacağız... Gökova’ya son 5 km de Ortaca Belediye Başkanımız Hasan Karaçelik’in süprizi. İzmir’den dönüyormuş, Gökova kavşağında buluştuk, çorbalarımızı içip desteğini alarak yolumuza devam ettik. Turu organize eden Yasemin Duygulu arkadaşımız ile buluşmamız bizim için ikinci gün demekti. Yasemin arkadaşımız için birinci gün olarak Muğla Bisiklet Derneği başkanı Levent Sevil ve üyelerinin uğurlaması ile başladı. 2.nci gün ilk durağımız Yatağan, Belediye Başkanı Hasan Haşmet Işık ve yardımcısı Tarcan Oğuz tarafından hediyeler ile karşılanıp, kadınlar günü için düzenlenen etkinliğe dahil olduk... Eğlencesi bol program başlamıştı ki, biz yemeklerimizi yiyip yola koyulmak zorundaydık... Yol bizi bekliyordu:) Çine ye doğru yola koyulduk, ve Çine’deyiz. 3. Güne Çine Belediye Başkanı Enver Salih Dinçer’in konuğuyduk. Belediyede mini toplantı, kadınlarla sohbet, bas pedalı Aydın. Aydın’a

tahmin ettiğimizden daha erken vardık... Aydın yaptıkları işlerle, gerek faaliyet olarak buna yer merkez ilçe Efeler belediyesini ziyaretimiz. açan yol arkadaşlarım, Yasemin Duygulu, Sevgi Efeler belediye başkanı Mesut Özakçam’ın da Kırak ve Zehra Erbil idi.” katılımıyla belediyenin kadın çalışanları ile -Başarabiliriz dedik ve… buluşma “Emekçi kadınlar ve bisiklet konulu “Turumuzun başında düşündüğümüz şeylerden sohbet”. Bana göre en uzun ve samimi buluşma birisi eşlikçimizin olup olmayacağıydı. Öyle oldu... 4 bisikletçi kadının yollarda olma fikri ya, yolda çok keyifli şeyler gibi, pek çok onlarında hoşuna gitmişti.... yolculuk başladı ve olumsuzluklarla karşılaşma ihtimalimiz her hava karardığında Selçuk’ta misafiriz. zaman vardı. Bisikletlerimizin sorun çıkarması, 4. Gün ve son belediye durağımız Selçuk lastiklerimizin sıklıkla patlaması çok olası belediyesi. Belediye bakanı Zeynel durumlardı. Ama yok eşlikçiyi kabul “ATAM Bakırcı ve kadınlar ile etmeyecektik. Tüm bunların görüşme. Sonra İzmir’e üstesinden kendimiz SENİNLE ÖZGÜRÜZ doğru pedallar döndü gelmeliydik. Bu hem 8 “ sloganıyla Ortaca’dan ve sağanak yağmur Mart Dünya Emekçi pedal basarak, 8 Mart Dünya altında İzmir. Kadınlar Gününü Emekçi Kadınlar Günü’nde İzmir’de “ATAM SENİNLE anmamızı, hem de olan Bisiklet ve doğa tutkunu Yasemin ÖZGÜRÜZ bize haklarımızı “ sloganıyla armağan eden atamıza Duygulu, Sevgi Kirak, Zehra Erbil Ortaca’dan, Muğla’dan müteşekkir olduğumuzu ve İrem Tıkıroğlu duygularını çıktığımız yolda İzmirli göstermek için daha paylaştı. bisikletli kadınlar ile 8 Mart doğru bir karardı bizler için. Dünya Emekçi Kadınlar Günü Haklarımıza sahip çıkabildiğimizi kutlandı...” de, zorluklarla mücadele edebileceğimizi de -Farkındalık yaratmayı amaçladık. hissedebilmeliydik. Yanımıza alabileceğimiz Amaçlarının bir noktadan bir noktaya ulaşmak her şeyi olabildiğince minimize ettik. 4 Mart olmadığını anlatan Sevgi Kirak, gittiğimiz cumartesi günü turumuzun fikir kaynağı, ilham yerlerde kısa zamanlarda da olsa farkındalık vericisi ve turu organize eden arkadaşımız oluşturmak için çalışmalar yaptık. Bu asıl Yasemin Duygulu’nun yanına varmak üzere amacımız idi. Hedefe varıldı ama yolda Ortaca’dan Muğla’ya doğru yola koyulduk. yaşadıklarım bir o kadar kıymetliydi. Yöresel Bizleri uğurlayan, güzel dileklerini esirgemeyen ürünlerin ikramı, doğal ve tarihi dokular dostlarımızın desteği hepimizin enerji kaynağı arasında yolculuk. Darbukacıların süprizi, oldu. Biz bunu başarabiliriz dedik ve başardık.” karadut şerbeti ikram eden polislerimizin jesti, -4 kişi yola çıktık, desteklerle motosiklet tutkunları ve ünlü yarışçıların bize koskoca aile olduk destek vermesi, biz daha çaylarımızı içerken “Yatağan, Çine, Aydın, Selçuk belediyelerine ödenen hesaplarımız... ve tüm bu ziyaretlerde yanımızda bisiklet dostlarımız da vardı. Bizleri biran olsun yalnız bırakmadılar. Birinin ismini atlasam onlardan çok ben üzülürüm diye isimlerini kullanmadım. Sosyal medyadan bizi adım adım takip eden dostlarımız. Destek olmak için bizimle birlikte bir süre pedal basan bisikletçi dostlarımız. Başta projeyi başlatan Yasemin Duygulu arkadaşımız olmak üzere herkese ayrı ayrı teşekkür ediyoruz” -Güzel bir yol hikayemiz oldu Böyle bir uzun turu üniversite yıllarında yaşadığını anlatan İrem Tıkıroğlu, 4 günlük yol hikayesini şu cümlelerle paylaştı. “Arkadaşlarımın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için tasarladıkları programı duyduğumda çok heyecanlandım. En son bu kadar uzun bir tura çıktığımda henüz üniversitedeydim, üzerinden geçen zamanı düşününce, şu an yapacağımız turu, ilk uzun turum sayabilirdim. uğrayıp, nefis karşılamalarla ağırlandık. Ayrıca tamamen kadınlardan oluşan, üstelik Belediyelerin kadın çalışanlarına hepimizin her birimizin de kendi hayatları, kimimizin yapabileceği, yaşayabileceği bizler gibi çocukları, işleri, evlilikleri, kısaca ailevi, deneyimler edinebilecekleri ile ilgili fikirlerimizi mesleki ve sosyal bağları olan, yaş olarak da paylaştık. Yol boyunca her fırsatta hayatlarını orta yaşlı ama kesinlikle kararlı bisikletçileri bisikletle özgür kılmayı başarabilmiş, çok güzel temsil edecek insanlar olmamız da bizlere ayrıca ailelerle, bisikletçi arkadaşlarımızla zaman güç veriyordu. Tüm bunlar, normal şartlarda, geçirdik. Karşılıklı deneyimlerimizi, anılarımızı, pek çok insan için, bu turu gerçekleştirememe hayallerimizi paylaştık. Herkes çok ilgili ve gerekçeleri olabilecekken bunu yapabilmek, enerjikti. Yolculuğumuz sona erdiğinde bile umut ve güç verebilirdi bizler gibi kadınlara. 4 bizler için tanıdığımız insanlar ve deneyimlerle gün sürecek, finalde İzmir’e ulaşacağımız, güzel yeni başlamıştı. Bunların kesin devamı olacaktı. bir yol hikayemiz olacaktı. Bisiklete binmeyi Bizlerin birbirine ulaşmasını sağlayan yol en az benim kadar seven, hayatları içinde gerek hikayeleri edinmiştik. Artık her birimizin yolda

gördüğünde, zaten yaptığımız gibi, selamlaşıp bir şeylere ihtiyacı olup olmadığını soracağımız bir bisiklet dilimiz olmuştu. Bu kesinlikle evrenseldi. Bizleri tanıyan, sosyal mecralardan, telefonla destek olan bizleri yüreklendiren dostlarımız kadar, yeni tanıştığımız insanların da iyi niyetlerini, yanımızda olduklarını, destek olduklarını an be an hissettik. Yol boyunca bizleri selamlayan, durup bir ihtiyacımız olup olmadığını soran, Sakar geçidi rampasında suyumuz kalmadığında, gene imdadımıza yetişen bisiklet dostu arkadaşlarımıza rastladık” Yolda olmanın bizler gibi, bunu yapabilenler kadar, bizleri takip eden, destek veren insanların da umutlarını tazelediğini hissettik. Yola 4 kadın olarak çıkmıştık, ancak bizleri karşılayan, uğurlayan ve bizlere destek olan yol dostlarımızla koskoca bir aile olduk. Tabi ki her fırsatta bu anları ölümsüzleştirmek için sık sık fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedik. Herkese destekleri için müteşekkiriz.” -Bisiklet benim için vazgeçilmez bir tutku!!! “ATAM SENİNLE ÖZGÜRÜZ “ sloganıyla yaklaşık 300 kilometre pedal basan Zehra Erbil’den ilk cümle; “Bisiklet benim için vazgeçilmez bir tutku!!!” “Her geçen gün hayatımı kolaylaştırdığını ve beni güçlendirdiğini hissediyorum. 80’li 90’lı yıllarda nerede bisiklet süreceğiz diye düşünmezdik çünkü her yer çayır çimendi. Şimdi ise özellikle büyük şehirlerde bu oldukça güç. Evet o günlerden bu günlere çok şey değişti; bisiklet sürücüsü arttı, bisikletler daha kaliteli oldu ama araç sürücüleri çok daha tehlikeli hale geldi. Yılmadan o günden bu güne halen bisiklete biniyorum. İhtiyaçlarımızın ve öneminin farkındayım. Avrupalı bu işi yıllar öncesinden çözmüş. Biz ise daha yolun başındayız diyebilirim. Seçim dönemlerin de “zorlama” bisiklet yolları çizildi. Tek bir bisikletliye dahi yeterli seviyede değil. Öyleyse çoğalmalıyız birlik olmalıyız, farkındalık yaratmak için çaba ve emek harcamalıyız. Her şeye rağmen yine de heyecanımı kaybetmiyorum. Bisiklet adının geçtiği her projeye katılıyorum” -Kadınlarımıza, cesaret ve özgürlüğün önemini gösterdik “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için, “Atam seninle özgürüz” sloganıyla Ortaca’dan başladık, Muğla’dan devam ederek İzmir’e 4 kadın 4 gün pedal çevirdik. Amacımız bisikletli kadınları daha çok yollar da görmek. Böylece kadınlarımızın yetiştirdiği çocukları daha çok yollarda görür hale geleceğiz. Bu çoğalış ile birlikte, ihtiyaçlarımızın karşılanması zorunluluk haline gelecektir. Ben değil biz olduğumuz sürece zorlukların üstesinden kolaylıkla geleceğimizi bir kez daha göstermiş bulunmaktadırlar. Kadınlarımıza biraz cesaret ve özgürlüğün önemini biraz olsun göstermiş olduğumuza inanıyorum. Yol arkadaşlarımı gösterdikleri özveriden ve cesaretlerinden dolayı kutluyorum. Yolda olmanın hazzı, keyfi büyüktür; birçok hayatlara dokunarak, tatlı hikayeler biriktirirsiniz. Mutluluktan ağladığım anlar çok olmuştur. Birgün mutlaka yolda karşılaşacağımızı umut ediyorum. Sizlerin de mutluluktan ağladığınız anlara tanık olmak bana büyük haz verecektir. Bizim ziyaret ettiğimiz belediyelerin kadın çalışanları ile buluşmamıza vesile olarak amacımıza ulaşmamıza destek

verdikleri için ayrıca müteşekkirim. Bizi ağırlayan bisikletçi dostlarıma, arkadaşlarıma da ayrıca sonsuz teşekkürlerimi ve kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum. Yolda ilerlememizi sağlayan, birçok destekçimiz oldu. Şimdi evim de onları düşündükçe mutlulukla gülümsüyorum. Özellikle bizi uğurlayan Ortaca belediyesine, Yatağan, Çine, Efeler Aydın ve Selçuk belediyelerine gösterdikleri ilgi ve alakadan dolayı ve sesimizin duyulmasını sağladıkları için basın mensuplarına çok teşekkür ediyorum. Pedalımıza kuvvet diyorum sevgiler” - Ömer Kundakçı


SAYFA 03

03

22 MART 2017 ÇARĹžAMBA GĂœNEYEGE

Çanakkale Zaferinin 102’nci YÄąldĂśnĂźmĂź KutlandÄą Ortaca, Dalaman ve KĂśyceÄ&#x;iz Ä°lçelerinde Çanakkale Zaferinin 102 nci yÄąldĂśnĂźmĂź tĂśrenlerle kutlandÄą. Ortaca’daki tĂśrene Ortaca KaymakamÄą Fatih Ăœrkmezer, Ortaca Belediye BaĹ&#x;kan Vekili Mehmet Ali AvcÄą, Ortaca Ĺžehit YakÄąnlarÄą ve Gaziler DerneÄ&#x;inden Faruk ĂœstĂźnsoy, siyasi partilerin temsilcileri ve vatandaĹ&#x;lar katÄąldÄąlar. TĂśrende AtatĂźrk anÄątÄąna çelenklerin sunulmasÄąnÄąn ardÄąndan gĂźnĂźn anlam ve Ăśnemini belirten konuĹ&#x;ma yapÄąldÄą ve ardÄąndan Ĺ&#x;ehitlik ziyareti ile tĂśren son buldu. Ä°lçelerdeki okullarÄąn hazÄąrlamÄąĹ&#x; olduÄ&#x;u tĂśrenlerde ise ĂśÄ&#x;renciler tarafÄąndan Ĺ&#x;iirler okundu ve oratoryolar seslendirildi.

KĂśyceÄ&#x;iz’de Ekolojik pazar kuruldu KĂśyceÄ&#x;iz Belediyesi KĂźltĂźr ve Sosyal Ä°Ĺ&#x;ler MĂźdĂźrlĂźÄ&#x;Ăź KadÄąn Akademisi, KĂśyceÄ&#x;iz’de ilk defa ekolojik Pazar kurdu. Pazar, 15 gĂźnde bir Cumartesi gĂźnleri KĂśyceÄ&#x;iz’de kurulacak

KĂśyceÄ&#x;iz Ekolojik pazarda doÄ&#x;al ve organik ĂźrĂźnler, el sanatlarÄą ve yĂśresel yemeklerin satÄąĹ&#x;Äą yapÄąlarak bĂślgede bir ilk gerçekleĹ&#x;ti. 100’den fazla stant ile açĹlan Pazar, KĂśyceÄ&#x;izlilerin ilgisi ile karĹ&#x;ÄąlaĹ&#x;tÄą. AçĹlan stantlardan Ăźcret alÄąnmadÄą. Ä°lk defa stant açarak kendi emekleri ile masalarÄą donatan Ăźreticiler, el iĹ&#x;i ĂźrĂźnler, Karadeniz, Hatay, Urfa, Konya, Antep mutfaklarÄąndan Ăśrneklerin yanÄąnda KĂśyceÄ&#x;iz‘in yĂśresel yemek ve tatlarÄą ile gelen ziyaretçilere deÄ&#x;iĹ&#x;ik tatlarÄą tanÄąma imkanÄą saÄ&#x;ladÄą. KĂśyceÄ&#x;iz KĂźltĂźr ve Sosyal

Ä°Ĺ&#x;ler MĂźdĂźrĂź Halil KaranfiloÄ&#x;lu, “KĂśyceÄ&#x;iz’de kurulan pazarlara bir yenisini ekledik. Bu pazarda Ăźreticiyi halk ile direk buluĹ&#x;turmak, bunun yanÄąnda ev hanÄąmlarÄąnÄąn ve sanatçĹlarÄąn el emeÄ&#x;i ĂźrĂźnlerini birlikte sergilemesini saÄ&#x;ladÄąk. BĂślgemizde ilk defa denenecek bu pazarÄą marka yapmak istiyoruz.â€? dedi. KaranfiloÄ&#x;lu, yerli ve yabancÄą halkÄąn ilgisini çeken Ekolojik pazara MenteĹ&#x;e, Marmaris, Ortaca ve Dalaman’dan çok sayÄąda ziyaretçinin katÄąldÄąÄ&#x;ÄąnÄą sĂśzlerine ekledi. - Cihat Cura

orhanlar Beyaz eșya Mobilya, HalĹ Motosiklet ve Bisiklette ORHANLAR farkĹ

0 252 692 55 30


SAYFA 04

04

22 MART 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

Eylem Tan +1 FARK EDER Mİ

Mesleğimiz vesilesiyle hep içinde bulunduğumuz, özel çocuklarımızın özel günleri var bu sıralar. 21 Mart Down Sendromlular Farkındalık günü, bu ayın özel günü. Bizim gözümüzde en sempatik, en sevimli her şeyi kendince olduran insanlar onlar. + 1 farkla. Hep gülen gözlerini, yüzlerini görürsünüz, inatları tutmadığı sürece. İnatları gerçekten keskin. Kendi bildiklerinden hiç şaşmazlar. İkna etmeyi yalnızca çok sevgi duydukları sağlar. Yemeyi çok severler. Ellerinde değil, genetik bir durum bu. Önüne ne koysanız afiyetle yerler. O yüzden de genel halleri biraz tontondur. Sevimli hallerine biraz daha sevimlilik katar. Çekiktir gözleri, miniktir genelde burunları. Elleri ayakları vücuduna göre küçük kalır. Eklemleri gevşek olduğu için normal bir çocuktan bir miktar geç tamamlar bedensel gelişimini, ama çok değil yaşıtlarıyla aradaki fark. Çabuk kapatır arayı. Ama biraz çabuk yorulabilir. Hassas olurlar, çabuk içlenebilirler. Ve bu onları (eğer erkekse) hiddet noktasına götürebilir. Dilini anlamak bilmek gerek ki, sönsün bir an önce. Çok

mu çok sevecendirler, hemen boynunuza sarılıp kocaman bir öpücük kondurabilirler yanağınıza. Kocaman bir kalpleri vardır. Eğitime açıktır, ilgi alanını keşfeder üstünde durursanız çok güzel ilerler. Hamilelikte belli olan bir tanıya sahiptirler ve birçok anne bile isteye alır evladını hayatına. Son vermez, veremez evladının hayatına, işte bu yüzden daha bir ayrı sever o çocuğunu. Kader istiyor musun diye sorduğunda, kuvvetlice evet dediği için.. Niye mi anlattım bunları? Bilin, bilin de gördüğünüzde kaçak bakışlar atıp, neyi var demektense, a bu çocuk downlu,onlar şöyle şöyle olur deyip sohbet edin diye. Ona uzak durmak yerine yakın davranın diye,bunun bir engel olmadığını bilin diye. Sevilmeye ve iletişime ne kadar açık ve ihtiyacı olduğunu bilin diye. Siz sevip saydıkça ailelerinin ne kadar hafiflediğini bilin diye. Uzak duruşunuz ailelerin canını ne kadar yakıyor bilin diye. Aslında ne kadar da düşündüğünüz gibi olmadığını bilin diye. 21 mart vesile olsun, bir gün değil, her gün farkında olun diye..

Deniz kaplumbağaları bilim komisyonu toplantısı yapıldı

Dalyan’da turizm toplantısı Dalyan Mahallesinde turizm toplantısı düzenlendi. “Carettalarla Yüzüyoruz” sloganı ile bu yıl 30 Nisan’da, 2.cisi düzenlenecek Dalyan Açık Su Yüzme Yarışına son başvuru tarihinin 20 Nisan olduğu bildirildi.

Dalyan İztuzu Turizm ve Tanıtım Derneği tarafından Dalyan çok amaçlı toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıda, derneğin bugüne kadar gerçekleştirdiği faaliyetler ve önümüzdeki sezonki planları hakkında bilgi verildi. Toplantıya, Ortaca Kaymakamı Fatih Ürkmezer, Ortaca Belediye Başkanı Hasan Karaçelik, Ortaca İlçe Jandarma Komutanı

Jandarma Yüzbaşı Evren Ekmekçi, Dalyan İztuzu Turizm ve Tanıtım Derneği Başkanı Sezgin Yiğit, dernek yönetim kurulu, turizmciler ve davetliler katıldı. Ortak akıl ile hareket ederek, bölge turizmine katkı sağlamanın önemine değinen Ortaca Kaymakamı Fatih Ürkmezer; “İdare olarak çıkabilecek aksaklıkları STK’lar ile işbirliği içinde giderebilmek, bölgede yapılacak tüm

etkinlik ve faaliyetler de katkı sağlamak amacındayız. Dayanışma ve herkesin elini taşın altına koyması ile elde edilen başarı daha yüksek olur. Bu şekilde daha kaliteli hizmet sunarak, turizm pastasından bölgemiz ve ülkemiz hak ettiği payı alır.” diye konuştu.

- “Bölge turizmi için üst birlik önemli” Ortaca Belediye Başkanı Hasan Karaçelik ise, sivil toplum kuruluşlarının önemine değinerek, gelişmiş toplumların örgütlü toplumlar olduğunu vurguladı. Başkan Karaçelik, “Dalyan’da kurulu derneklerin yöneticilerinden oluşan bir üst birlikte kurulursa çok daha organize olur diye düşünüyorum. Burada amaç kendimizi ön plana çıkarmak değil. Dalyan’ı ön plana çıkarmak, bu şekilde bölgemiz kazanır. Turizmci arkadaşlarımıza hep söylediğimiz gibi yerel ve genel idare olarak çeşitli

faaliyetlerde destek veriyoruz. Son 2 yıldır Dalyan’da çok güzel organizasyonlar yapılmaya başlandı. Tanıtım ile Dalyan’ı iç turizmde ön plana çıkarabiliriz. Dalyan’da bir hikaye oluşturarak, turizmi geliştirmekte önemli.” şeklinde konuştu. Karaçelik, gelecek sezonda Dalyan’ı ahşap saksılar ile süsleyeceklerini de sözlerine ekledi. - “Tanıtım çalışmalarının faydasını görmeye başladık” Bölgedeki birçok kesimin geçim kaynağının turizm olduğuna dikkat

çeken Dalyan İztuzu Turizm ve Tanıtım Derneği Başkanı Sezgin Yiğit, iç ve dış turizmde bölgeyi en iyi şekilde tanıtmayı amaçladıklarını dile getirdi. Dernek olarak kısa sürede büyük yol kat ettiklerini ifade eden Yiğit, “yaptığımız tanıtım çalışmalarının faydalarını görmeye başlıyoruz. Kalıcı tanıtım ve kaliteli hizmet ile bölge ekonomisine katkı sağlamak için çalışmalarımıza devam edeceğiz.” dedi. - Cihat Cura

Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün, iki yılda bir düzenlediği Deniz Kaplumbağaları Bilim Komisyonu toplantısı Muğla ili Ortaca’ya bağlı Dalyan’da gerçekleşti.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı, DKMP Genel Müdürlüğü Yaban Hayatı Dairesi Başkanı Özcan Yaman’ın başkanlık ettiği toplantıya, bakanlık ve bölge müdürlüklerinden uzmanlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan yetkililer, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Denizli Pamukkale Üniversitesi, Aydın Adnan Menderes üniversitesi, Mersin Üniversitesi, Ankara Hacettepe Üniversitesi, İzmir Ege Üniversitesi, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, Ordu Üniversitesi, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi ve ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nden bilim insanları, Ekolojik Araştırmalar Derneği, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), S.S. Ulupınar Çevre Koruma ve Geliştirme ve İşletme Kooperatifi ve Kuşadası EKODOSD derneği temsilcileri katıldı. Türkiye kıyılarında her bölgenin yaptığı

deniz kaplumbağa çalışmaları, kumsallardaki sorunlar, çözüm önerileri 2 gün süren toplantıda katılımcılar tarafından sunuldu. EKODOSD derneği tarafından, Kuşadası ve çevresinde yapılan yuva alanı, ölü ve yaralı kaplumbağa kayıtları ve koruma çalışmaları hakkında bir sunum gerçekleştirildi. Toplantıda, bölgesel yapılan çalışmalar ve sorunlar değerlendirmeye alındı. Toplantının son gününde, Dalyan İztuzu’nda bulunan DEKAMER (Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi) ziyaret edilerek, Prof. Dr. Yakup Kaska tarafından, merkezin işleyişi ve tedavi edilen yaralı kaplumbağalar hakkında bilgi verildi. Ayrıca Dalyan Kanalından teknelerle İztuzu plajlarında bir gezinti yapılarak, kaya mezarları ve Köyceğiz Gölü’nde izlemeler yapıldı.


SAYFA 05

05

22 MART 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE İsmail Doylan “EĞİTİME YOLCULUK” ZİHİNSEL VERİMLİLİK

DOKTOB Başkanı Yücel Okutur; “Türkiye Cumhuriyetini temsil eden bir bakana yapılan saygısızlık kabul edilemez” Dalaman, Ortaca, Köyceğiz Turistik Otelciler ve Turizm İşletmecileri Birliği DOKTOB Başkanı Yücel Okutur, Mayıs ayında Hindistan’dan gelecek turizm yetkililerini ağırlayarak, bölgenin ve Türkiye’nin tanıtımını yapacaklarını açıkladı. Okutur, Hollanda’da bakanlara yapılan saygısızlığı da eleştirdiği açıklamasında sağduyu ile hareket edilmesi gerektiğini ifade etti. Turizm sektörünün 50 Milyar dolara ulaşan getirisi ile vasıflı vasıfsız 3 Milyon kişiye istihdam sağladığına değinen Okutur; “Bazı güçlerin, Türkiye’nin turizm ve diğer birçok alanda asla kalkınmasını istemedikleri bir gerçektir. Şahsen Avrupa Birliği’nin hiçbir zaman Türkiye’ye tam üyelik vereceğine inanmadım. Türkiye, Gümrük Birliği’ni kabul ettiği gün, üyelik umuduna da veda etmiştir. Kaldı ki, Avrupa Birliği’ne üye olan gelişmiş ülkelerin hepsi girdiğine bin pişman olmuştur. En başta da Hollanda ve İspanya buna en iyi örnektir. Avro para birimine geçişle hayat bir anda pahalanmış ve vatandaşlarının yaşam standartları düşmüştür. Önümüzdeki 5 yıllık süre içerisinde, Avrupa Birliği muhtemelen dağılıp yok olacak. Bunları siz bizden daha iyi biliyorsunuz zaten.” ifadelerini kullandı. Osmanlı fobisini yüzyıllardır üzerinden atamamış Avrupa’lı politikacıların, Türkiye aleyhinde görüşler sunarak devamlı yıpratma ve ülkenin gelişimini engelleme çalışmaları içerisinde olduklarını söyleyen, Okutur; Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden bir bakana yapılan saygısızlığın görmemezlikten gelinemeyeceğini vurguladı. - “Köşe yazarları ve televizyon muhabirleri Türkiye’ye davet edilmeli ve

Türkiye gözünden olaylar anlatılmalı” Avrupa’daki görsel ve yazılı basına demeçler verilerek, Hollanda hükümetinin yanlış tutumunun kendi halkına anlatılması gerektiğine işaret eden Okutur; “Her ne olursa olsun; Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden bir bakana yapılan saygısızlık görmemezlikten gelinemez. Haber vermiş veya vermemiş, araba değişmiş vesaire Bunların önemi yok. Değil mi ki bakanımıza, hem de bir bayan bakana o kapıda polislerle bu diyalog yaşatılmış, tabii ki bunun bir bedeli olmalıdır. Öfkeyle değil, sağduyuyla düşünerek hareket edip Avrupa’daki görsel ve yazılı basına demeçler verilerek, hükümetlerinin yanlış tutumu kendi halkına anlatılmalı. Köşe yazarları ve televizyon muhabirleri Türkiye’ye davet edilmeli ve Türkiye gözünden olaylar anlatılmalıdır. Avrupa halkına Türkiye’nin terör gerçeği bizim gözümüzden aktarılmalıdır. Sokaktaki bir Türk’e mikrofon uzatıldığında, o vatandaşımız da demeli ki, “Biz Türkler misafirperverliğimizle tanınırız. Ülkemize gelen bir turisti milliyeti ne olursa olsun, politikanın dışında tutarak en iyi şekilde ağırlamaya çalışırız. Hollanda hükümeti ile bir anlaşmazlığımız var, ama Hollandalı vatandaşlarla bir sorunumuz olamaz.” Mesajımız bu olmalı ve bu

doğrultuda da davranmalıyız. Bunun için de ciddi bütçeler ayrılmalı ve doğru noktalarda kullanılmalıdır. Maalesef yurt dışındaki elçiliklerimiz ve diğer temsilcilerimiz, Türkiye ile Avrupa arasındaki bağları iyi kuramıyor ve bütçe yüzünden basını kullanamıyorlar. Oysa gerçek para harcamamız gereken yer imajımız, kendimizi doğru anlatmak için onların kendi televizyonunu ve basınını kullanmalıyız. Politikacılar arasında problemler bir şekilde çözülür. Ancak halklar arasındaki soğukluk ve nefret kolay onarılacak bir yara değildir. Tarihte bunun örneklerini çok gördük. Sokaklarda bayrak yakmak, çiğnemek doğru bir davranış değil.” dedi. “Hindistan’da önemli bağlantılar sağladık” Turizmcilerin kısıtlı olanaklar ile tanıtım çalışması yaptıklarını aktaran Okutur şunları kaydetti; “DOKTOB olarak, birliğimiz büyük bir potansiyel olan Hindistan destinasyonuyla ilgili önemli bağlantılar yapmıştır. Mart sonu ve Mayıs ayında Hindistan’ın turizm yetkililerinin acente ve en üst düzey başkanlarını ilk defa Dalyan’da ağırlayıp bölge ve Türkiye tanıtımı yapacağız. İnanıyorum ki, birkaç yıl içinde Hindistan‘dan, Türkiye’ye önemli sayıda turist gelecektir.” - Cihat Cura

Ortaca’da Down Sendromu Farkındalık Günü etkinliği Ortaca Belediyesi Kent Konseyi tarafından, Down Sendromu Farkındalık Günü etkinliği düzenlendi.

21 Mart Down Sendromu Gününde, Ortaca tören alanında ilçedeki Down Sendromlu öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen programın açılış konuşmasını yapan Kent Konseyi Genel Sekreteri Nilgün Şahin, etkinlikte emeği geçenlere teşekkür etti. 10 Kasım 2011 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından

21 Mart’ın Down Sendromu Farkındalık Günü olarak kabul edildiğine değinen Ortaca Belediye Başkan Vekili Mehmet Ali Avcı, “Down Sendromlu arkadaşlarımızla, kardeşlerimizle aynı havayı soluyoruz. Beraber yaşıyoruz onların bizden farkı artı 1 olmaları, Down Sendromlu bireylerin hayatın her alanında olmasını sağlamak

amacına dikkat çekmek için 21 Mart günü önemli.” diye konuştu. Törenin ardından Ortaca Kültür Parkta meslek edindirme simülasyon çalışması gerçekleştirildi. Down Sendromlu öğrenciler Kültür Parkta sipariş alarak vatandaşlara servis yaptı. - Cihat Cura

Günümüzde hızla gelişen teknoloji toplumun her alanını etkilemekte ve köklü değişimleri mecbur kılmaktadır. Bu değişimlerin başında da zihinsel beceriler gelmektedir. Zihinsel beceriler, düşünme,anlama, sorgulama,sorun çözme gibi süreçleri etkilemektedir. İşte bu yüzden dünya ülkeleri zihinsel verimliliği arttıracak eğitim anlayışı üzerinde durmaktadır. İçinde bulunduğumuz bilgi çağında düşünen, sorgulayan, analiz eden, sorun çözen bireylerin yetiştirilmesi bir çok ülke tarafından amaç edinmiştir. Çünkü bu çağda bu tür bireyler tüketim yerine üretim yapıp ülkesine fayda sağlayacaktır. Bu tür zihinsel verimliliğin arttırılması için de yapılması gereken aslında bellidir. Bütün mesele eğitimde geleneksel yaklaşımın yerine yapılandırmacı yaklaşıma geçmektir. Yapılandırmacı yaklaşımda bireyin davranışını değiştirmek yerine zihnini geliştirmeye, zihinsel verimliliği arttırmaya odaklanılır. Öğrenciyi ve öğrencinin zihnini merkeze alan bu yaklaşımda, bilgileri ezberleme yerine araştırarak, sorgulayarak,öğrenme üzerinde durulmaktadır. Zihinsel verimlilik için öğrenciye düşünme, anlama, ilişkilendirme,sorgulama,analiz sentez gibi çeşitli zihinsel beceriler öğretilmektedir. Aksi takdirde belli bir zihinsel yapıya oturtulmayan bilgiler uzun süreli belleğe aktarılamamaktadır ve ezberlenmiş bilgi olarak kısa

sürede unutulmaktadır. Bizim ülkemizde de uzun yıllar davranışçı eğitim yaklaşımı uygulanmıştır. Bu yaklaşım zihin geliştirmeyle fazla ilgilenmediği için düşünme becerilerini geliştirme üzerinde pek durulmamıştır. Bu nedenle uzun yıllar boyunca tek yönlü düşünme eğitimde ön planda olmuştur. Bu düşünme biçimi ayrıntılı üst düzey düşünmeyi sınırlandırmakta,düşünme süreçlerini ve becerilerini geliştirmeyi engellemektedir. Böyle olunca da bu sistemden çıkan birey küreselleşen dünyanın hızına ayak uyduramayarak geride kalmaktadır. Aslında bizim ‘eğitim’ tanımımıza baktığımızda bu durum daha somut hale gelecektir. Eğitim; Bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak istendik yönde değişiklik meydana getirme süreci olarak tanımlanmıştır. Kelime kökü itibariyle eğmek üzerine tasarlanmıştır. İngilizcede ise ‘education’ olarak bilinen eğitim; var olan potansiyeli içeriden dışarıya çıkarmak,inşa etmek ya da dikmek olarak bilinir. Biz eğitimi eğmek, bükmek üzerine tasarlarken, eğitimde bizden ileri toplumlar ‘içeriden dışarıya çıkarmak’ olarak tasarlamıştır. Bu tanım bile bir çok şeyi anlatmaya yetecektir. Sonuç olarak dileğim, ülkemizin geleceğine yön verecek öğrencilerimizin düşünen,anlayan,sorgulayan,sorun çözen ve zihnini verimli kullanan bireyler olarak yetiştirilmesidir.


SAYFA 06

06

22 MART 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

MHP’li Mehmet Erdoğan; “FETÖ’nün siyasi ayağı vardır ve mutlaka ortaya çıkarılmalıdır”

Bakan Zeybekçi; “Anayasa değişikliği ile Türkiye koalisyon hastalığından kurtulacak” Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Köyceğiz ilçesinde vatandaşlar ile bir araya geldi. Bakan Zeybekçi, “Dünya’nın en büyük 16’ncı ekonomisi olan Türkiye, ilk 10 ekonomisi olacaksa, bırakın namerdi, merde bile muhtaç olmayacaksa, bu bayrak ilelebet dalgalanacaksa 16 Nisan bir fırsattır.” dedi.

MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, AK Parti Milletvekili Reşat Petek’in FETÖ’nün siyasi ayağının olmadığına ilişkin Kayseri’de yaptığı açıklamayı talihsiz bir açıklama olarak değerlendirdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘ben kendi partimdekini biliyorum. Gelsinler söyleyeyim. Herkes kendi partisinin içindekini araştırsın bulsun’ dediğini söyleyen Erdoğan, FETÖ’nün siyasi ayağını ortaya çıkarmak için MHP’nin mücadele etmeye devam edeceğini ifade etti. MHP Muğla Milletvekili ve Meclis Araştırma komisyonu üyesi Mehmet Erdoğan; Ortaca’da, Türk Eğitim Sen temsilcileri ile bir araya gelerek gündeme dair açıklamalarda bulundu. 15 Temmuzu yeniden yaşamamak için, tedbirler alınması gerektiğine işaret eden Erdoğan, “Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 15 Temmuz’un ardından bütün partilerin katılımı ile o gece yaşananları darbenin oluşumunu gelişimini ve bundan sonra alınması gereken tedbirleri araştırmak üzere bir komisyon kurdu. 15 kişiden oluşan meclis araştırma komisyonunda bende Milliyetçi Hareket Partisinin tek temsilcisi olarak görev yaptım. Hem camiamıza karşı, hem de tarihe karşı sorumluluğum nedeni ile bu çalışmalara son derece önem verdim. Komisyon, bu oluşum hakkında fikir sahibi olmamızı sağladı. Geçtiğimiz hafta Kayseri’de bir toplantıda konuşan komisyon başkanı Sayın Reşat Petek, bu oluşumun siyasi ayağının olmadığını, komisyonun böyle bir tespitte bulunamadığını ifade etmiştir. Bu son derece talihsiz bir açıklamadır. Komisyon çalışmalarının çok boyutlu yapılması gerektiğini söyledik. Kamudan 100 binden fazla insan ihraç edildi. 40 bin insan cezaevinde, hala açıkta bekleyen binlerce insan var. Bu kadar insanın kamuya siyasi bir ayak olmadan yerleşemeyeceğini, bu bakımdan bu işin siyasi ayağının ortaya çıkartılması gerektiğini dile getirdik.” ifadelerini kullandı. - “Üniversiteler ve belediyelerdeki kadrolar ortaya çıkarılmalı” Bütçeleri özerk olan Üniversitelerdeki FETÖ oluşumlarına dikkat çeken Erdoğan, “kadro kullanmak konusunda çok geniş imkanlara sahip, Üniversiteler üzerinden FETÖ’nün nasıl kadro kullandığı, yurt dışında bir takım görevlendirmeleri nasıl yaptığı, bazı akademik unvanların nasıl dağıtıldığı konusunun önemini dile getirdik. Türkiye’de belediyelerin çok ciddi kaynaklar kullandığını, FETÖ’ye belediyeler üzerinden kaynaklar aktarıldığını, hangi belediyenin hangi kaynakları aktardığı konusunda ciddi çalışmalar yapılması gerektiğini dile getirdik.” dedi. - “Komisyon çalışmaları aniden bitirildi” Meclis iç tüzüğüne göre 1 aylık süre kullanma hakkı varken, aniden komisyon çalışmalarının bitirildiğini aktaran Erdoğan, “Sayın Reşat Petek, kendi başına bu işin siyasi ayağının olmadığı kararına nereden varmıştır. Bilmiyoruz. Biz MHP olarak şunu biliyoruz; Genel Başkanımız, ‘ben kendi partimdekini biliyorum. Gelsinler söyleyeyim. Herkes kendi partisinin içindekini araştırsın bulsun’ dedi. Bunu tekrar ifade etmek istiyoruz. Bu işin siyasi ayağı mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. MHP bu işin siyasi ayağı ortaya çıkarılana kadar mücadeleye devam edecektir. FETÖ ile meşru mücadelenin kamu vicdanında yara almaması için, haklı mücadelenin haksız konumuna düşmemesi için, FETÖ’nün siyasi ayağı vardır, buluncaya kadar aramaya devam edeceğiz. Komisyonun çalışmalarının erken bitirilmesi bunu engellemek için mi olmuştur.” şeklinde konuştu - “Anayasa değişikliği devletin daha güçlü ve hızlı kararlar almasını sağlayacak” 16 Nisanda yapılacak referandumda MHP’nin çok büyük bir inisiyatif aldığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti; “15 Temmuz sonrası Devletimizin birçok kurumu ciddi yaralar almıştır. Bu yaraları tamir edecek, sınır komşularımızda yaşanan durumunda ortada olduğu bir süreçte, Türkiye’de yönetimin daha güçlü ve daha hızlı karar almasını sağlayacak. 18 maddelik anayasa değişikliğinin meclise gelmesini MHP sağlamıştır. 16 Nisanda milletimiz kendi geleceğini oylama hakkına sahip olmuştur. 16 Nisanda Devletimizin bekası için evet diyeceğiz.’’ - Cihat Cura

Bir dizi program için Muğla’da olan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Köyceğiz Belediye Binasında vatandaşlara seslendi. Türkiye’nin tarihi günlerden geçtiğini belirten Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, “böyle dönenlerde aklı selimi, milletin menfaatlerini ön plana çıkarmamız gerekiyor. Gazi Mustafa Kemal’in söylediği gibi mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır sözü ile hareket ediyoruz. Sizler içinde mevzubahis Muğla ise ülke ise, gerisi teferruattır.” diye konuştu. Özal döneminde Dünya’ya açılan ihracata dayalı büyüyen Türkiye’nin önünü kestiklerini anlatan Bakan Zeybekçi; “O günün zararını benim babam ödedi, biz ödedik, çocuklarımız ödüyor. Bu sistem sayesinde Türkiye’nin önünü kestiler. 90’dan sonra bu ülkede görmediğimiz koalisyon kalmadı. O dönem Dünya aldı başını gitti biz kendi kuyruğumuzu kovaladık. Bir gecede bu ülkede batırdıkları bankaların maliyeti 46 milyar dolar. Bu ülke gitti Dünya Bankasına teslim oldu.” ifadelerini

kullandı. Anayasa değişikliğinin bu ülke için bir fırsat olduğunu vurgulayan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi şunları kaydetti; “Koalisyon yapacak partiler hangi devlet kuruluşunu hangi parti alacak onun pazarlığını yapardı. Başımıza geleni anladınız mı, birileri Türkiye’ye bir hikaye yazdı. Türkiye’nin rolünü biçti. İstedikleri yerde durmasını istedi. 16 Nisan’da bu ülke ayağa kalkmalı ve 16 Nisan bu hastalıktan kurtulmalı, bu Ak Partililerin meselesi değil bu herkesin meseli, bu millet, bayrak, bağımsızlık meselesi, 15 Temmuz’da nasıl elinle tankı durdurduysan. Çanakkale’de analar kınalı kuzularını nasıl gönderdiyse, benim Mehmetçiğim, polisim terör örgütünün nasıl üstüne gittiyse, bu millet ayağa kalkarak bu hastalıktan kurtulmak zorunda. 16 Nisan bunun için bir fırsat, 18 maddelik anayasa değişikliği ile bu millet bir hastalıktan kurtulacak. Yüzde 50 ile biri gelecek ve 5 yıl boyunca tek başına iktidar olacak. Bir daha koalisyon olmayacak. Bu ülkeyi siz kurtaracaksınız.”

“Anayasa değişikliği ile CHP’de rahatlayacak” 16 Nisan’dan sonra ülkenin rahatlayacağını aktaran Bakan Zeybekçi, “güçlü iktidarın yanı sıra yüzde 49 ile güçlü bir muhalefet olacak. Anayasa değişikliği ile emin olun CHP’de rahatlayacak. Çünkü iktidara gelebilmek için bu ülkenin yüzde 71’ine hitap etmek zorunda, siyaset makulleşecek, Türkiye rahatlayacak. Türkiye’yi rahatlatın sizden başka hiç kimse yapamaz bunu, eğer Türkiye, Gazi Mustafa Kemal’in muhasır medeniyetler seviyesi hedefine gidecekse, Dünya’nın en büyük 16’ncı ekonomisi olan Türkiye, ilk 10 ekonomisi olacaksa, bırakın namerdi, merde bile muhtaç olmayacaksa, bu bayrak ilelebet dalgalanacaksa 16 Nisan bir fırsattır. 16 Nisan sizin fırsatınızdır. Anayasa maddelerinin içinde Ak Parti yada MHP yüzde 10 önde başlar diye bir madde var mı? Ama arkadaşın kendinden ümidi yok. Çünkü biliyor ki millet onu sevmiyor öyle ise CHP’de kurtulacak. CHP’yi de kurtarın.” şeklinde konuştu. - Cihat Cura

Protokole öğle yemeğinde “Özel Servis” 21 Mart Dünya Down Sendromu Günü etkinlikleri çerçevesinde, Özel Coşku Eğitim Kurumları öğrencileri protokole yemek servisi yaptı.

21 Mart Dünya Down Sendromu Günü etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen program için, yemeğe gelen protokol üyelerinden öncelikle sipariş alan Down Sendromlu öğrenciler misafirlerle tek tek ilgilendi. Siparişlerin alınmasının ardından soğuk meze, ara sıcak ve yemek servisine geçen Down Sendromlu öğrencilerin elinden öğle yemeklerini yiyen protokol üyeleri servisten duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Down Sendromunun toplum arasındaki farkındalığını arttırmanın önemine değinen Ortaca Kaymakamı Fatih Ürkmezer, “Bugün ilçemizde çeşitli restoranlarda Down Sendromlu

bireylerimiz vatandaşlara servis yapıyorlar. Bugünün anlamına özel çeşitli faaliyetler yapılıyor. Ortaca’da bu bölge için faaliyet gösteren 2 özel 1 devlet olmak üzere özel çocuklara hizmet veren okullarımız var. Bu okullarımızda Devlet bürokrasisi ve STK’lar ile bu çocuklarımızı bir araya getirmekte çok başarılılar. Bu tarz faaliyetlere destek veren herkese teşekkür ediyorum.” diye konuştu. Muğla Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünün katkıları ile Dalaman-Ortaca Engelliler Spor takımına destekte bulunduklarını aktaran Kaymakam Ürkmezer, “Sportif malzemeler verdik. Bu çalışmaların

hepsi bize şunu gösteriyor. Bu bireylere güvenildiğinde, destek olunduğunda gerek spor, gerek sanat gibi toplumun çeşitli alanlarında çok faydalı işler ortaya çıkarıyorlar. Ortaca’da bunun için ideal bir yer.” dedi. Programa, Ortaca Kaymakamı Fatih Ürkmezer, Dalaman Kaymakamı Ali Güldoğan, Köyceğiz Kaymakamı Gürkan Demirkale, Coşku Özel Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tan, Coşku Özel Eğitim Kurumları Müdürü Eylem Tan, İlçede görev yapan Hakim ve Savcılar, daire amirleri ile davetliler katıldı. - Cihat Cura


SAYFA 07

07

22 MART 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, “16 Nisan’da Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkesi destan yazacak” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve İlhan Kesici, Dalaman ilçesinde vatandaşlar ile bir araya geldi. Marmaris’te bir programa katılmak için Muğla’ya gelen CHP İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve İlhan Kesici Dalaman Şehit Mehmetçik Parkında vatandaşlar ile biraya gelerek referandum hakkında bilgi verdi.

Toplantıda CHP Milletvekillerine CHP Dalaman İlçe Başkanı Kamil Ayhan Öner, CHP Marmaris İlçe Başkanı Acar Ünlü, Dalaman Belediye Başkanı Muhammet Şaşmaz eşlik etti. 17-25 Aralık olayını hatırlatan Gürsel Tekin, “bakanlar kurulunun üçte 1’i memleketi soydu. Bir soruşturma açıldı mı hayır. Dershane kavgasından sonra, dershaneleri okullara çevirmeye karar verdiler. Cemaatin bütün dershaneleri liseye, okula uygun olduğu için hepsi buna döndü. Yetti mi yetmedi. Bir gece yarısı Parlamentoya bir kanun gelmiş, bu okullara teşvik kredisi, 17-25 Aralık’tan sonra bu okulların tamamına teşvik kredisi verildi. Bu teşvik kredileri ile ilgili şimdi herhangi bir bakana soruşturma açıldı mı hayır. Bunların tek derdi bugüne kadar işlemiş olduğumuz suçlardan kendimizi nasıl kurtarabiliriz. Örneğin apartmanda oturuyorsunuz. Apartmanın üç kuruş bütçesi var ve denetçisi var. Peki

bu başkanın denetçisi kim olacak. Sürekli kandırılıyorsunuz. Bundan sabıkanızda var. İyi niyetinizi bir tarafa bıraktım da bu saflıkla memleketin başına bela açmayacağınızı nereden bileceğiz. Bunları FETO kandırdı, Amerika kandırdı. Belki Avrupa’da kandırmış, şimdi onlarla kavga ediyorlar. Abdullah Öcalan kandırdı, Esat kandırdı.” diye konuştu. 16 Nisanda Türkiye’de bir destan yazılacağını ifade eden Tekin; “Hayır çıkarsa ne olur biliyor musunuz? Bütün Dünya şuanda bizi izliyor. Hayır çıktığında diyecekler ki işte Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkesi destan yazdı.” dedi. Milletvekilliği seçilme yaşının 18’e düşürülmesini eleştiren Tekin şunları kaydetti; “Cumhuriyet Halk Partisinin gençlerinden yada siyaset yapan birinin çocuğunun Hollanda’da şirketi olsaydı yanmıştık. Hollanda’da ki çocuklarınızın şirketlerini kapattınız mı diye soruyoruz ses yok. İstisnasız 3-4 bakanı çıkarın geri

Ersin Turan

yazıYORUM Kamuoyu anketlerinin artık sağlıklı yapıldığına inanmıyorum. Hepsi manipilasyon, hepsi şişirme!.. İsteyen istediği sonucu çıkartıyor. Parayı verenin, istediği sonucu çıkartabildiği bir dönemi yaşıyoruz resmen!.. Sağlıklı veriler yakalanmış olsa bile, çıkan sonuç ile, kamuoyuna duyurulmak istenen sonuç, kesinlikle ama kesinlikle aynı olmuyor. Çünkü anketler, kamuoyunda algı oluşturmak ve özellikle de kararsız kesimi etkilemek amacıyla yapılıyor çoğu kez!... Mesela biz!.. Gazeteciyiz ya, kimi görsek, kiminle biraz sohbet etsek, konu dönüp dolaşıp, referanduma geliyor. Ve “referandumun sonucu ne olur” sorusuna dayanıyor? Ben kişisel tahminlerimi yapıyorum ama elbette son karar vatandaşın olacak. Onu da hemen ilave ediyorum!.. Biliyorum ki; hiç kimse, vatandaşın hür idaresinin önünde duramaz. Kimse kimsenin düşüncesine de set çekemez. Bizim söylediklerimiz tahminden öte bir şey değil. Yanıla da biliriz!.. Ama anketlerden çıkan sonuçlar öyle mi? Bir şey bilmedikleri halde, yönlendirme ve algı yönetimiyle özellikle kararsızları etkilemeye çalışanlar, artık bu işi profesyonel bir şekilde yapıyor! A şirketinin anketine bakıyorsunuz evetçiler önde, B şirketinin anketine baktığınızda tam tersi!..

16 Nisan’da “Ne olur?’”

Hayır’lar fırlamış!.. Kimilerine göre fark açılıyor muş, kimilerine göre de yüzde 50+1 senaryoları var, hatta tedirginlik havası hakim!.. Aslında anket şirketleri de yanılabilir zaten dünyanın hiçbir yerinde kesin sonuç verebilen bir sistem daha icat edilmedi! İşini düzgün yaptıkları sürece anketçilere “tahminleri ne olursa olsun” saygı duymak istiyorum ama dediğim gibi, bunları yapanlar hiç ama hiç masum değiller!.. Çok net belli oluyor. Anketlerde yönlendirme, kararsız seçmeni etkileme gibi, sonuca ulaşma odaklı dokunuşlar var!.. Üstelik kendi yaptıkları ankete kendileri de inanmıyor. Birisi, diğerinin ipliğini hemen pazara çıkartıyor!.. Geçen seçimlerde görmedik mi, iktidar partisinin oyunu düşük gösterdikten hemen sonra, ertesi gün kapıya dayanan müfettişleri!.. Bu durum bile, sağlıklı bir anket sonucu alamayacağımızın ipuçları!.. Aslında bu işin heyecanlı tarafı, biraz da gizemli kalması!.. Sonuç belli olsa, kimse bu kadar heyecan yapmaz!.. Bu sebeple çok fazla itibar etmeyin anket sonuçlarına… Kendi gözlemlerinizi, tahminlerinizi yapın ama daha da ötesine gitmeyin. Kesin sonucu görmek istiyorsanız da, 16 Nisan’a az kaldı biraz daha sabredin!.. Vatandaş size bildirecek kararını!..

kalan tamamının çok büyük şirketleri ve servetleri var. Biz servet düşmanı değiliz Allah daha çok versin eğer alın teri ile kazanmışlar ise eyvallah. Ama babalarının makamları sayesinde servetleri olmuşsa haram olsun. Özellikle Milliyetçi. Vatansever kardeşlerime seslenmek istiyorum. Bunların hangisinin çocuğu askerlik yaptı. Bedelli çıkarılacağı zaman bir öneri getirdik. Milletvekillerinin Ekvadorlu müzik grubu hem geleneklerini tanıtıyor, çocukları, fiilen görevde olan üst düzey hem de para kazanıyor yöneticilerin çocukları faydalanmasın dedik. Bedelli çıkınca içinde Bakanlarında olduğu 177 kişinin çocuğu faydalandı. Ama bir kişi ret etti. Oda Kemal Kılıçdaroğlu’nun oğludur. Gençlerin işe, aşa ihtiyacı var Milletvekilliğine değil. Bir genç eğitimini tamamladıktan sonra elbette olabilir ama önce eğitimini tamamlamalı. Gençler zaten buna inanmıyor. Gençlerimizin talebi aş, iş ve eğitim.” - Cihat Cura

İnka geleneğini tanıtmak için 12 bin kilometre yol katettiler

Üstündağ; “Muğla’da hayır oyu rekor kıracak” Ağaçlıhöyük, Bahçeköy, Gökçeler, Çamlıyurt, Olukbaşı ve Kayabaşı Mahallelerini Milas CHP İlçe Başkanı Suat Özcan ve yönetim kurulu üyeleri ile ziyaret eden Üstündağ, Milas’ta ve Muğla’da rekor bir “hayır” oyu beklediğini, Demokrasiye, Cumhuriyete ve Laik yaşam tarzına sahip çıkan Muğla’nın tek bir kişinin elinde nereye evrileceği belli olmayan bir Anayasa değişikliğine de geçit vermeyeceğine inandığını belirtti. Demokraside küme düşmeyelim Köy kahvelerinde konuşan Üstündağ; “Bu bir rejim değişikliğidir. Egemenliğin Milletten alınıp tek bir kişiye, saraya veren bir değişikliktir. Bunlara inanmayın. Sizi 2010 referandumunda da kandırdılar. Ülkemize bir darbe yaşattılar. Zeytinyağı gibi her konuda üste çıkmayı beceriyorlar. Bu Anayasa değişikliği sizin için gelmedi, kendilerini yolsuzluk ve rüşvet iddialarından kurtarmak, ömür boyu hesap sorulmamasını sağlamak için getiriliyor. Eğer bu değişikliğe önay verirseniz, çocuklarınızın ve torunlarınızın geleceğini tehlikeye atarsınız, demokraside küme düşeriz. İstikrar adına yapılan bu değişiklik hiç kuşkunuz olmasın ülkede barış ve huzur ortamını bozacak, siyasi ve ekonomik sorunları çoğaltacaktır. Yabancı yatırıma ülkeyi mahkum edenler, maalesef yabancı yatırımcıyı da

ülkeden kaçırmak için her şeyi yapıyorlar. Köylüyü dahi pazardan alışveriş yapan bir noktaya getiren yanlış politikalar, yerli üretimi büyük ölçüde bitirmiş durumdalar” Tarımdan sonra turizmi de bitirdiler Üstündağ, vatandaşların da dertlerini dinledikten sonra “Tarımı üretemez noktaya getirenler birkaç puan oy alacağız diye Almanya ve Hollanda ile uğraşarak Milliyetçilik duygularını okşamayı tercih ediyorlar. Halbuki zor şartlarda ürettiklerimizi Avrupa birliği ülkelerine satıyoruz. Ticaretimiz de ihracatımız da Avrupa’ya endeksli. Altındaki resmi araçların hemen hepsi Alman malı. Protesto edeceksen o lüks Alman araçlarından in de bir göreyim senin delikanlılığını. Sen bu şekilde birkaç puan oy arttırırsın ama olan yine vatandaşa oluyor. Bundan sonra Alman ve diğer Avrupalı turistler de artık Türkiye’ye gelmez. Turizm bitince maalesef sadece turizmci değil, köylü de etkilenecek, turizmde çalışan köy halkı da zarar görecek, turizm sektörüne iş yapan esnaf da zarar görecek. Sonuçta hesapsız yapılan bu hareketlerden hepimiz etkileniyoruz. Ama bakıyorum beyefendilerin keyfi yerinde. Burnundan kıl aldırmıyorlar. Bıraksak haçlı savaşı diye diye bizi Avrupalılarla kapıştıracaklar. Ama merak etmeyin seçimden sonra barışırlar“ dedi.

CHP Muğla Milletvekili Av. Akın Üstündağ, referandum çalışmalarına Milas’ın köylerinde devam ediyor.

Türkiye’ye 12 bin 144 kilometre uzaklıkta bulunan Ekvador’dan gelen 3 kişilik grup, Muğla’nın Menteşe ilçesinde yöresel müziklerini çalıp yöresel kıyafetlerini satarak İnka geleneğini tanıtıyor. Menteşe Sınırsızlık Meydanında gösteri sunan Ekvadorlu grubun müzik gösterisi vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Vatandaşlar grup ile hem fotoğraf çektirdi, hem de cep telefonları ile öz çekim yaptı. Müzik grubu Navtarik Luis Tutiana ve Laurantino Montuluu’dan oluşurken, Jose

Picuagi ise yöresel ürünlerin satışını gerçekleştiriyor. Ekvador’dan geldiklerini ve ülkelerinin geleneklerini tanıttıklarını açıklayan Jose Picuagi, İnka geleneğini yaşatmak için Türkiye’ye geldiklerini, Türk insanının çok cana yakın olduğunu açıkladı. Türkiye’de İstanbul, Ankara, Antalya ve Muğla’nın Marmaris, Bodrum gibi ilçelerinde gösteri sunduklarını söyleyen Picuagi, 2 ay daha Türkiye’de kalacaklarını söyledi.

ELEMAN İLANI

Rock Bar Dalyan’da çalışacak. Barmen, Garson ve Nargile yapabilen eleman işe alınacaktır. Tel: 0 533 667 74 53


SAYFA 08

08

22 MART 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

Şükrü Öztürk

... Üzerine Yazılar

Neden “HAYIR”…(2) (geçen haftadan devamı) MADDE 5: 87 nci madde aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir; “Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; bütçe ve kesin hesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek; …… ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir.” Bu madde ile meclisin görev ve yetkileri daraltılıyor, cumhurbaşkanını, bakanları denetleme yetkisi kaldırılıyor işte bu yüzden “hayır”… MADDE 6: 98 inci madde aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir; “Türkiye Büyük Millet Meclisi; meclis araştırması, genel görüşme, meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanır. ….Meclis soruşturması, Ya çağdaş Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar Türkiye hakkında 106 ncı maddenin beşinci, Cumhuriyetini altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca savunacak yapılan soruşturmadanveibarettir. yücelterek Yazılı soru; yazılı olarak en geç on ya yaşatacağız, beş gün içinde cevaplanmak üzere da Osmanlıya milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı geri döneceğiz. yardımcıları ve bakanlara yazılı olarak soru sormalarından ibarettir…” Bu maddeye göre cumhurbaşkanına yazılı soru dahi sorulamayacak… Cumhurbaşkanı yaptığı işlerden hiçbir şekilde meclise bilgi ve hesap vermeyecek… Tam bir dikta yönetimi… Başkan hiç kimseye hesap vermiyor… Sorumsuz, denetimsiz bir cumhurbaşkanına “HAYIR”… MADDE 7: 101 inci madde aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip, Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir…” Bu madde ile cumhurbaşkanı olma ve seçilme koşulları açıklanıyor. Devletin bütün gücü cumhurbaşkanına veriliyor… İstedikleri gibi olursa R.T. Erdoğan’ın 2029’a kadar başkan olmasına olanak tanınıyor… Yeter artık, bu yüzden “hayır”… MADDE 8: 104 üncü madde aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir; “Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; ….. Kanunları yayımlar. Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. Kanunların, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açar. Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir. Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları

Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler. Yabancı devletlere Türkiye Cumhuriyetinin temsilcilerini gönderir, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul eder. Milletlerarası andlaşmaları onaylar ve yayımlar. Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunar. Milli güvenlik politikalarını belirler ve gerekli tedbirleri alır.…. Cumhurbaşkanı, kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilir. Kararnameler ve yönetmelikler, yayımdan sonraki bir tarih belirlenmemişse, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır.” Madde, nasıl bir diktatör yaratılmak istendiğini açıkça belirtiyor… Cumhurbaşkanı devletin üst kurumlarını belirleyecek… Kendi keyfine göre istediği kişileri, eniştesini, damadını, asker arkadaşını, varsa üniversite arkadaşını, hatta eşini, kızını… cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakan olarak atayabilecek… Yabancı ülke temsilcilerimizi atayacak, İstediği konuları halkoyuna sunacak… Kanunlar çıkaracak… Cumhurbaşkanı bunları yaparken meclis ‘kış uykusunda’ olacak… Bu kadar yetkili cumhurbaşkanını birisi kandırırsa(!) ne olacak? Şimdiye kadar kandıran kandırana… İşte bu nedenle “hayır”… MADDE 9: 105 inci madde aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir. ….Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır. Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen Cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz. Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanının görevi sona erer. Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra da bu madde hükmü uygulanır.” Bu madde ile Cumhurbaşkanına soruşturma açılması, yargılanması imkansız hale geliyor… Cumhurbaşkanlığı seçimi ile Milletvekili seçimi aynı anda yapılacağı için, Mecliste çoğunluğu sağlayan partinin genel başkanı cumhurbaşkanı olacak… Bu nedenle cumhurbaşkanından hesap sormak için üçte iki çoğunluğu bulmak mümkün olmayacaktır… Bu yüzden “hayır”…

Hukukçu Kocasakal; “Ülkenin geleceği için risk alınamaz”

Düzenlenen panele konuşmacı olacağını vurgulayan Kocasakal, olarak, İstanbul barosu eski başkanı “ben birey olarak kendi üstümde hukukçu Doç. Dr. Ümit Kocasakal tonlarca ağırlık hissediyorum. Bu katıldı. Emperyalistlerin Türkiye’yi bir genel seçim değil, partiye oy bölmek istediklerini savunan Doç. verilmeyecek. Partiler kazanıp Dr. Ümit Kocasakal, “20 kaybetmeyecek. Ya Atatürkçü sene önce biz bu kadar Türkiye kaybedecek ya Düşünce bölünmüş bir toplum Türkiye kazanacak. Derneği Dalaman muyduk? Dinimizi Geleceğimizi ve Şubesi tarafından istismar ettiler. çocuklarımızı Atatürk ve Cumhuriyet etkileyecek oylama ile Camileri propaganda konulu panel yerine çevirdiler. karşı karşıyayız.” dedi. düzenlendi. Halen daha bizi bölmeye “Hayır demenin riski çalışıyorlar. Ben Adalet yok” ve Kalkınma Partisine oy veren Parlamenter sistemin vatandaşlarımı bir düşman, karşıt kurallarının ve sınırlarının belli gibi görmüyorum. Hepsi bizim olduğuna işaret eden Doç. Dr. Ümit yurttaşımız. Zaten istedikleri Kocasakal, “bu anlamda hayır tuzak bu, evet diyecek olan da demenin hiçbir riski yok. Evet hayır diyecek olan da bu ülkenin denildiği anda ise meçhule giden bir insanıdır. Hepimiz aynı gemideyiz. gemi kalkacak. Getirilmek istenilen Su alır batarsa hep beraber batarız. sistemin ülkenin yararına olduğu Yol alırsak hep beraber alırız. Evet konusunda en küçük bir tereddüt diyeceksen neye evet dediğini bil varsa, buna evet denilemez. Bir ki daha sonra evet dersen başımın ülkenin geleceği için en küçük bir üstünde yeri var. Kimsenin risk dahi alınamaz.” ifadelerini vicdanına kelepçe vuracak değiliz. kullandı. Hayır diyenlerde neye hayır diyecek Doç. Dr. Kocasakal, bütün onu bilmeli.” diye konuştu. yetkilerin bir kişide toplanmasının 16 Nisan’da yapılacak halk Amerika ve İsrail projesi olduğunu oylamasının Cumhuriyet tarihinin söylediği konuşmasında sözlerini en hayati ve kritik oylaması şu şekilde sürdürdü, “buna kim

evet diyor biliyor musunuz? Avrupa Birliği istiyor. Evet oylarını arttırmak için Hollanda’da, Almanya’da yaşananlar meydana geldi. Ak Partili vekiller hemen bunu itiraf etti. Evet oylarımız arttı dediler. 15 senelik tek parti iktidarınızda terörü niye bitiremediniz. Bu ülkenin tarımı, turizmi çöktü. Ülke açlığa gidiyor. Dünya’da yetkileri genişletilmiş Cumhurbaşkanlığı diye bir sistem yok. Biz kobay mıyız? Buna Türk tipi demek Türk milletine hakarettir. Hepinizin yerine ben düşünürüm diyerek olmaz. Krallıklar, padişahlıklar neden ortadan kalktı. Evde annenize, babanıza sınırsız yetki veriyor musunuz? Onlara dahi verilen yetki bir yere kadar. Biz niye tek adama veriyoruz bütün yetkiyi. Bu yeni sistemde hükümet yok, bakanlar kurulu yok. Tek kişilik yürütme var. Biz, bombaların yıkamadığı meclisimizi, kendi ellerimiz ile yıkmayalım. Ülkenin bekasını tehlikeye düşürecek, hukuk güvenliğini ortadan kaldıracak bir şeye evet demenin vebalini üstlenemem. Evet demenin vebali büyük ve telafisi yok. - Cihat Cura

Fethiye’de 200 Kişilik İşe 660 Kişi Başvurdu Fethiye İlçesi’nde toplum yararına çalışma programı kapsamında Fethiye’de 4 ayrı kamu kurumuna alınacak 200 kişilik 6 aylık geçici işe 660 kişi başvurdu. Noter huzurunda yapılan çekilişle 6 aylık geçici işe 200 kişi yerleştirildi. Olaysız geçen noter huzurundaki kura çekimlerine bazı kadınların kucaklarında çocuklarıyla katılması dikkat çekti. Fethiye’de toplum yararına çalışma programı kapsamında Orman İşletme Müdürlüğü, kaymakamlık, belediye, müftülük ve fidanlık şefliğinde ağaç dikmek ve çevre temizliği yapmak üzere çalışmak isteyen 660 kişi için 5 ayrı kura çekimi yapıldı. Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü Ömer Eşen salonunda yapılan kura çekimine 660 kişinin yanı sıra yakınları da katıldı. Fethiye 6.noteri Nuriye Hepşen yönetiminde yapılan kura çekimini İşkur Fethiye Şube Müdürü Mustafa Karakan ve Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri de izlediler. Kura çekiminde 70 kişinin alınacağı Orman İşletme Müdürlüğü ağaç dikmek ve çevre

temizliği işine 228, kaymakamlık için 30 kişilik işe 203 kişi, Fethiye Belediyesi 30 kişilik temizlik işine 108 kişi, fidanlık şefliğinin 30 kişilik işine 28 kişi müracaat etti. Konu ile ilgili olarak İşkur Fethiye Şube Müdürü Mustafa Karakan kısa bir bilgi aktararak, “Yaşlılar, şehit ve gazi yakınları da sistemde yer almıştır” dedi. Daha sonra 6.noter Nuriye Hepşen tarafından tek tek kura çekildi. Kurada ismi çıkanlar 6 aylık iş için sevindiler. Kura çekimi öncesi kısa süreli bir tartışma yaşanırken toplum yararına çalışma programındaki işe yerleştirilenlerin ücretlerini İşkur’un ödeyeceği, kurumlarında bu kişilere iş sağlayacağı öğrenildi.


SAYFA 09

09

22 MART 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

Dalaman Ülkü Ocağından 18 Mart Çanakkale Zaferi Anma Gecesi

Dalaman Ülkü Ocağı Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından Çanakkale zaferinin 102’nci yıldönümünde 18 Mart Çanakkale zaferi ve şehitleri anma gecesi düzenlendi.

Dalaman Tarım İşletmeleri salonunda düzenlenen etkinliğe MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, Muğla Ülkü Ocakları İl Başkanı Metehan Aydın, Ortaca Ülkü Ocağı Başkanı Kaan Çakır ile birlikte vatandaşlar katıldı. Anma gecesinin açılış konuşmasını Dalaman Ülkü Ocağı Başkanı Salih Özkan yaptı. Özkan konuşmasında Çanakkale zaferini ve önemini anlattı. Muğla Ülkü Ocakları Başkanı Metehan Demir’in gündeme dair konuşmasının ardından MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan konuştu. Erdoğan, konuşmasında, ’’Çanakkale çok önemli bir zaferdir. 253 bin şehit vermiştir. Osmanlının bir dönem genç nesli yok olmuştur. 102 yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti eğitimli bir nesle sahip olmuş ancak bu

seferde akla hayale gelmeyecek bir olay olmuştur. 15 Temmuz. Partimiz adına komisyonda bulunmuş birisi olarak birçok konuya vakıf oldum. 15 Temmuz’da Devletimiz milletimiz çok ciddi yaralar almıştır. Bu süreçte at izi, it izine karışmış haklı haksız ayırt edilemez hale gelmiştir. MHP 15 Temmuz’dan sonra inisiyatif almış ve iktidar partisi ile beraber 18 maddelik anayasa değişikliğini milletin önüne getirmiştir. Cumhurbaşkanlığı forsunda 16 yıldız var. Bu nedir. Türk Milletinin tarihte kurduğu imparatorluklar. Bu çok güzel bir şey ama bir de şu taraftan bakalım 16 tane imparatorluğu koruyamadığımızda bir vakıa. Bugün bu anayasa değişikliğini her kesin son Türk devletinin varlığı

ve bekası yönünden idrak etmesi lazım. Ama maalesef bugün hedef tahtasına Milliyetçi Hareket Partisi oturtulmuştur. Ancak 2007 yılında Liderimiz Devlet Bahçeli’nin dediklerini anlayabilseydik 15 Temmuz’ da başımıza bomba yağmazdı. Anayasa değişikliği ile ilgili olarak bugün mevcut anayasada Cumhurbaşkanının yetkileri 104 ncü maddede 2 buçuk sayfa olarak yazılmıştır. Değişiklikte ise bu yetkilere ilave başka bir yetki yoktur. MHP dün bazıları için ne söylediyse bu günde aynısını söylemektedir. Biz Devletimiz, Milletimiz ve Cumhuriyetimiz için evet diyoruz.’’ dedi. Konuşmaların ardından Ocak mensubu gençler şiirler okudular ve oratoryo seslendirdiler. - Cihat Cura

Sezgin Yıldırım

Rüzgar Birliği ÇANAKKALE RUHUNU ANLAMAK

Çanakkale ruhunu bir anlayabilsek. Ahhh bir anlayabilsek. İşin garibi ise herkesin dilinde “ Çanakkale ruhunu “ canlandırmalıyız sözünü duyuyor olmamız. Bu ruhu anlamadan “ şehitleri ve Çanakkale zaferini “ anlatıyoruz. Törenler yapıyoruz. Şiirler okuyor ve uzun hamasi nutuklar atıyoruz. Gün bitiyor ve her şeyi unutup, normal hayatımıza geri dönüyoruz. Anneler bir düşünsün hele; gözlerinden bile sakındıkları, ciğerparem dedikleri, canlarından bir can olan evlatlarını, sakın geriye dönme ve beni “ şehit anası “ yap diye Çanakkale cephesine göndermenin ruh halinin, ne demek olduğunu. Taze gelinlerin, gencecik yaşta dul kalmalarına rağmen “Şehit eşi “ oldum diye başları dik ve gururlu olabilmelerinin, ne demek olduğunu anlayabiliyor muyuz? Cepheye koşan gencecik yiğitlerin, bana şehitlik nasip et Yarab diye dua edip, geriye dönmeyi düşünmemelerini, daha ölmeden kendi cenaze namazlarını bile, kendilerinin kılışlarını ve yüreklerindeki imanın büyüklüğünü anlayabildik mi? Abdestsiz savaşmamanın ne demek olduğunu kavrayabildik mi? Helali ve haramı idrak edebildik mi? Kıyameti yaşatırcasına yağan top güllerinin, yanı başındaki silah arkadaşının kolunu, bacağını ve kafasını parçaladığına şahit olmasına rağmen insanı, insanlıktan bile çıkaracak korkunç ve acı veren olayları yaşamalarına rağmen, düşmanına bile hala “ İNSANCA “ davranabilmeyi, becerebilmenin ne demek olduğunu, bu gün bile düşünebildik mi?. “ İnsanların öldüğü ama insanlığın kazandığı “ bir zaferi, Mehmetçiğin kazanmasının, ruh halinin sırrına vakıf olabildik mi? Yokluğun ve fakirliğin, zenginliği ve teknolojiyi nasıl yenebildiğini anlayabildik mi? İMAN GÜCÜ’nü öğrenebildik mi? O günün lise ve üniversitelerinin savaş nedeni ile mezun veremeyişlerinde ki

sırra vakıf olduk mu? Türk ve İslam’ın en azılı düşmanı “ İngilizler “ başta olmak üzere haçlı donanmasının, yenileceklerini anlamalarına rağmen, Çanakkale savaşını neden uzattıklarını ve geri çekilmediklerini, en yetişmiş aydın ve münevver evlatlarımızı savaşta şehit ederek, ülkemize en büyük kötülüğü yaptıklarını fark edebildik mi? Aynı düşmanlarımızın bu gün bile, aynı taktikler ve gizli örgütler ile yetiştirdiğimiz gençlerimizin beynini yıkayarak, kendilerine nasıl köle haline getirdiklerini görebildik mi? Müslüman Türk askerinin karşısına, sömürge ülkelerinden getirdikleri Müslümanları Çanakkale’de cepheye sürerek Müslümanı, Müslümana kırdırdıklarını ve bu gün bile orta doğuya baktığımızda, aynı oyunların oynandığını fark edebildik mi? Çanakkale’de batılılar yenilince feryat, figan ağlayıp üzülen “ ayağımıza kadar gelen medeniyeti, geri gönderdik diye gazete köşelerinden yazan, sözüm ona aydınları ve bu gün aynı ruh halinde olan körü, körüne batı hayranı ruhsuzları görebiliyor muyuz? Ahh işte bunları bir anlayabilsek. Tarihi olayların, tarih kitaplarının tozlu sayfalarında kalmadığını ve günümüze kadar uzanan izlerinin olduğunu görebilsek. Günümüzde de devletimizin karşısına dikilen ve milletimizin düşmanı olan devletlerin, içte ve sınır dışında devletimizi nasıl kuşatmaya çalıştıklarını görebilsek. İçimizden nasılda kolayca, kendilerine yardımcı olacak adamları devşirebildiklerini kavrayabilsek. “ HER SAKALLI GÖRDÜĞÜMÜZ KİŞİYİ, DEDEMİZ ZANNETMESEK. Meseleyi çözeceğiz de çözemiyoruz işte. Ahh bir okuyup, araştırsak. Bilinçlensek. Birlik ve beraberliğin ne kadar önemli olduğunu anlayabilsek. Her şey daha kolay olacak. Ben yine de umutsuz değilim. İnşallah her şeyin farkına yavaş, yavaşta olsa varacağız. Partizanlıklar bitecek ve milletçe KUCAKLAŞACAĞIZ.

Ak Parti Dalaman İlçe Başkanı Muhammet Karakuş: “Yaşanan olumsuzluklara rağmen çalışıyoruz” Ak Parti Dalaman İlçe Başkanı Muhammet Karakuş, yaptığı yazılı açıklamada Dalaman Devlet Hastanesinde Dermatolog, Genel Cerrahi, Göz Doktoru, Kulak Burun Boğaz ve Diyetisyen doktorlarının göreve başladığını bildirdi.

Siyasi Yerel Haber Gazetesi Çarşamba günleri yayınlanır. Sahibi Güneyege Basın Yayın Tur.San.Tic.Ltd.Şti. Adına Cihat Cura Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nasuh Keser Adres Beşköprü mah. 274 sk. No.6/1 ORTACA www.guneyege.net info@guneyege.net Dizgi: Ekstra Güneyege Gazetesi. Baskı: Star Medya Yayıncılık A.Ş. Gaziemir Tren İst. Karşısı Eski BetontaşTesisleri içi Gaziemir /İZMİR Baskı Tarihi: 21 MART 2017 Dağıtım: TURKUAZ Gazetemiz Basın Ahlak Yasasına Uyar Gazetemize gönderilen yazı ve fotoğraflar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilemez. Yazıların sorumluluğu yazarına aittir. İLK YAYIN TARİHİ: 28.12.2005 İLAN REKLAM ABONE TARİFESİ Özel ilanlarda (Kongre, Tüzük, Zayi, Teşekkür vs.) Muğla il gazeteleri fiyat tarifesi uygulanır. İLETİŞİM 0 542 610 70 72 - 0 252 282 36 66

Öğrencilere trafik ve çevre eğitimi

Dalaman’da özel bir sürücü kursu tarafından, Özel Açı İlkokulu 1. ve 2. sınıf öğrencilerine yönelik trafik ve çevre bilgisi eğitimi verildi. Öğrencilerin eğlenerek öğrendiği kurallar, Trafik ve Araç Bilgisi Öğretmeni Mesut Aydın Erdoğan ve diğer kurs öğretmenleri tarafından uygulamalı olarak anlatıldı. Kurs sahibi Zeren Algan, trafik ve çevre bilincinin çocuk yaşta

aşılanmasının daha bilinçli toplumun oluşmasında büyük öneme sahip olduğunu söyledi. 20 yıldır bölgeye hizmet verdiklerini ifade eden Algan, bu tür eğitim projelerine katkı sağlamaktan mutluluk duyduklarını da sözlerine ekledi. Öğrencilere eğitim sonunda “Trafik Kurallarını Öğreniyorum” yazılı sertifika verildi. - Ömer Kundakçı

Ülke nüfusunun her geçen gün hızla arttığını, Dalaman’ın da bu artıştan nasibini ortalamanın üzerinde aldığının altını çizen Karakuş, doktor ihtiyacının da buna bağlı olarak arttığını söyledi. Ak Parti Dalaman İlçe Başkanı Muhammet Karakuş, yaptığı yazılı açıklamada şu görüşleri dile getirdi: “Değerli Dalamanlı hemşerilerimiz, Ülkemizin doktor ihtiyacını karşılamak maksadıyla, oligarşik yapının ve onun siyasi destekçilerinin engelleri ile karşılaşsak da, birçok üniversite ve tıp fakültesi hükümetimiz tarafından açılmış, açılmaya da devam edecektir. Bir yandan “ihtiyaçları karşılayın” diyerek tepki gösteren “hayırcı” siyasi yapı, kapalı kapılar ardında ilerlemenin önündeki en büyük engeldir. Yaşanan bu olumsuzluklara rağmen, milletimize hizmet etmeye devam edeceğiz. Her koşulda milletimiz için çalışacağız. Doktor ihtiyacımızı her platformda dile getirmekteyiz, Dalaman için çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz” dedi. -Hafta içi tam kadro, cumartesi günü 10:00-14:00 saatleri arasında Karakuş, açıklamasında, “Doktor ihtiyacımızın önündeki engelleri aşmak için Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız, Sayın Sağlık Bakanımız, Sayın Muğla Milletvekillerimiz bizlerden desteklerini esirgememektedir. İsteklerimize yanıt verilmiş, hastanemiz kadrosuna Uzm. Dr. Özge Güldoğan

(Dermatolog), Opr. Dr. Aydın Boz (Genel Cerrahi), Uzm. Dr. Ferhan Nalbantoğlu (Göz Doktoru), Opr. Dr. Ali Meteoğlu (Kulak Burun Boğaz), Dr. Uzm. Dyt. Seda Doğuer (Diyetisyen) dahil olmuştur. Hastanemiz kadrosuna yeni eklenen doktorlarımız ile beraber 10 uzman doktorumuz Dalaman için daima hizmet etmeye devam etmektedir. Hafta içi tam kadro hizmet edecek hastanemiz; cumartesi günü de 10:00-14:00 saatleri arasında, Diş polikliniği, Kadın Doğum Polikliniği, Çocuk Hastalıkları Polikliniği olmak üzere halkımızın hizmetinde olacaktır. Her daim, her koşulda, her platformda milletimizin hizmetkarı olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. -Dalaman Devlet hastanesi Doktor kadrosu Ak Parti Dalaman İlçe Başkanı Muhammet Karakuş, Dalaman Devlet Hastanesinde, Uzm. Dr. Şirin Atasoy Tekin (Dahiliye), Opr. Dr. Ümit Uluçay (Kadın Doğum), Uzm. Dr. L. Eray Özüesen (Çoçuk Hastalıkları), Uzm. Dr. Özge Güldoğan (Dermatolog), Opr. Dr. Aydın Boz (Genel Cerrahi), Uzm. Dr. Ferhan Nalbantoğlu (Göz Doktoru), Opr. Dr. Ali Meteoğlu (Kulak Burun Boğaz), Dt. Nazife Gülten (Diş Hekimi), Dt. Kadir Deveci (Diş Hekimi), Uzm. Dyt. Seda Doğuer (Diyetisyen), Dr. Behiye Hilal Açıkgöz ve Dr. Aysun Bozok Çavdar’ın görev yaptığını da sözlerine ekledi. - Ömer Kundakçı


SAYFA 10

ÇANAKKALE Düşman geldi Çanakkale’ye Topu tüfeği elinde. Türk askeri direndi, Çanakkale’mizi vermedi. Kimi on beş kimi daha küçük, Yüreklerimizde vatan sevgisi büyük. Geçilmesi kolay mı sandın ey düşman? Dünyaya duyuldu bu şan bu destan! Çanakkale candır, verilmez. Onun güzelliğinden vazgeçilmez. Şehit kanı bu topraklarından silinmez. Türk askeri cesurdur, yenilmez. Kazanmak istersen sen de zaferi; İçinde iman, yüreğinde vatan sevgisi. Doldur Sesinle gökleri, Verme sevdiğin cennet vatan Kazanmak istersen sen de zaferi. GÜL ÖZBEK 8/A AYDINLAR ORTAOKULU

ÇANAKKALE Çanakkale şanımsın, En büyük gururumsun. Binlerce askeri Bağrında ağırlarsın. Çanakkale şerefim, En büyük gururumsun. Rüzgarın nefesiyle Dalgalanan bayrağımsın. Gazisi, şehidi Canını verdi bu vatana, Gerçek bir inançla Kazandı bu savaşı. DUYGU TAŞBAŞ - 8-A AYDINLAR ORTAOKULU

YANARIM Dün bir fidan, bugün gazelim. Dokunmayın bana, dertli gezerim, Birer kan çanağı oldu gözlerim. Gurbetle harcanmış ömre yanarım Gülüp yaşamadan gençlikten oldum Gurbetle harcadığım anılara yanarım. Bir cahillik yaptım, Ellere vardım. Umurunda olmayışlarıma yanarım Her yere baksam çile Geçen yıllarla kocamış kalbim Gurbetle geçen yıllara yanarım. YAĞMUR AYDIN - 6/A AYDINLAR ORTAOKULU

MAZİDE KALDI HATIR Hani bir söz vardır ya “bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır” derler. Ama artık kırk yıldır değil, bir hafta bile hatır yok. Çünkü artık komşuluk yok, gidip gelmeler yok, çocukların artık gidip “Bir maniniz yoksa akşam size geleceğiz” demesi de yok. Akşamları sohbetler, gülmeler kahveler artık kupkuru yalnız soğuk… sanki bir sokak arası artık kilometrelerle dolu. Komşuluk sanki bir perde idi, o perdeyi açtılar kapatmadılar böyle bir dünyada sevgi az olur, mutluluk az olur.Artık lütfen kahvelerin hatırı geri gelsin lütfen! FEYZA ASLAN 7-A ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU

BOŞLUĞUMU DOLDURAN YAĞMUR Yağmur yağıyor dışarıda Ama sanki bir şey anlatırcasına Öyle güçlü, öyle sesli yağıyor ki sorma Galiba ben onun dilinden anlıyorum yavaşça Yalnızlık çekiyor benim gibi o da Arkadaş ol gel yanıma diyor bana Sesin yetiyor senin altına çıkmama Bayılıyorum bir damlana İçimdeki yalnızlık gidiveriyor bir anda Çünkü sesinle, damlanla sen varsın yanımda Bundan sonra sen de korkma Ben varım senin her zaman yanında FEYZA ASLAN 7/A ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU

ÇARESİZİM YİNE EYLÜL AKŞAMINDA Çaresizim yine eylül akşamında Kaldım yapayalnız Çıkaramıyorum sarı yaprakların tadını Gelse de dostlarım çıksa sarı yaprakların tadı Ne güzel olur ya Alırız elimize sıcak çayımızı, kitabımızı Yatarız yaprakların üstüne hakkını veririz şu eylül ayının. GÜLSEREN KARAÇELİK 7/A ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU ESİR Esir oldum ben sana Gülüşüne, bakışına, umursamayışına Kelepçelenmiş sanki kalbim kalbine Vazgeçiyorum desem bile… Gardiyan kim bu hapishanede? Gözlerim ve gözlerin mi? Yoksa vazgeçmeyen bu kalbim mi? Kelepçeleri bıraktım Kalbim bağlanmış sana Nefes aldığım her anda ESMANUR FATMA KAÇAN 7/A ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU GÖKYÜZÜ Gökyüzüne bakıyorum. Masmavi bir derinlik. Sessizliği duyuyorum. Alıyor insanı bir ferahlık. Şimdi oluyor akşam. Yine aydınlık ortam Onca yıldız varken Karanlığa kim hayran Bakıyorum her zaman Sessizliği arıyorum Sevgiyi bulup Kocaman bir uykuya dalıyorum EMİNE TURAN 7/A ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU

SANA BİR SÖZ VEREYİM Sana bir söz vereyim, Sevgili Kemal Paşa’ m. Ülkemi koruyacağım, Sevgili Kemal Paşa’m. Vatanımızı öksüz bırakmayacağım. İyi anımda, kötü anımda Bayrağımı indirmeyeceğim. Sevgili Kemal Paşa’ m. RUKİYE BULUT - 6/A AYDINLAR ORTAOKULU

İKİ KELİME Hayat sadece iki kelime Gerisi boş ver, sen çal dinle Bir de yazmasını bilmiyorsan sen de Yazarlar o zaman içindeki nefretle… İki kelimenin birisidir sevgi de Sen verirsen alınmaz belki de Anlarsın o zaman kim kimdir diye İkincisidir nefret de İstersin ama uzaklaşamazsın yine de Çeker seni içine kocaman kuvvetle Sen sevgine sadık kal yine de EMİNE TURAN 7/A ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU Ağlama Sen Zor zamanlar geçirdin, Baban tarafından dövüldün. Küçük yaşta evlendin, Kocan tarafından kınandın. Çareyi ağlamakta buldun, İş yapmaya mecburdun, Çocukken de çocuk bakmaya… İş seçmeye seçilmeye gelince, İnsan yerine bile konulmadın. Sonra bir güneş doğdu,SELANİK’TE. Önce vatan,sonra kadın dedi. Çalınmış tüm haklarını iade etti. Artık bir bireydin, Seçebiliyor, konuşabilyor Ve umutla bakabiliyorsun hayata… Ağlama sen… Sana verilen hakları kullan! Oku ve okut ki, Güzelleşsin dünya… Sude KARAKUŞ Güzelyurt Şeh.Atğ. Tayyar MİLAT Ortaokulu 8/B

ÇİÇEKLER SOLMAYA MAHKUM OLMASIN Bir güneşi, bir ışığı düşünün.Bunların içinde içimizi ve kalbimizi ısıtan aynı sıcaklıkta hiçbir kaynak yoktur kadın kadar. Bazen anne,bazen abla,bazen sevgili olur.Aynı değerde ve büyüklüktedir sevgileri.İçimizi sımsıcak sarar.Büyüdükçe büyür. Nasıl dünyanın ışık kaynağı güneşse,insanlar ışık kaynağı da kadınlardır.Ne annesiz ne evlatsız,ne de yarsız durabiliriz.Onların hayata umutla bakan gözleri,sonsuz sevgiyle kucaklayan kollarıyla zorluklar için var oluruz. Şiddetin ve sevgisizliğin çoğaldığı günümüz dünyasında bu kadar narin varlıkların yaşaması da güçleşmektedir.Amacımız onları korumak ve kollamak değil,yaşamaları için oluşan zorlukları yok etmek olmaktır. O zaman ne Özgecanlar,ne de Münevverler yok olmaya mahkumdur. Nehir YALMAN Güzelyurt Şeh.Atğ.Tayyar MİLAT Ortaokulu 5/B Sevgili Mehmet Akif Ersoy Sana bunca yılın ardından bir mektup yazmak benim için bir şeref ama bir o kadar da zor. Hangi cümlelerle seni anlatacağımı bilemiyorum, tabi kolay da değil... Sen, tarihimizin anlatımı, sen çocukların ve büyüklerin yani yediden yetmişe her bireyin kendisine örnek alabileceği asil adam!. Dergahta yazdığın İstiklal Marşını karanlık olan geleceğe umut ışıkları ateşliyordu. Kahraman ordumuzu savaşta bu ateş tetikliyordu. Sen yazdığın İstiklal Marşı ile milletimizin, vatanımızın,ordumuzun sesi oldun. Sevgili, Mehmet Akif Ersoy, sen ve senin gibi tarihimize mal olmuş isimlerin yaktığınız meşale sönmeyecek, biz ve bizden sonraki nesillere ışık tutmaya devam etmektedir,edecektir. Bizlere bıraktığın dünyanın en güzel ve en anlamlı İstiklal Marşı için sana sonsuz sevgi, saygı ve minnetlerimizi sunarız. Seni asla unutmayacağız! Ruhun şad, mekanın cennet olsun. YAZAN: IRMAK YORULM ŞUBE: 5/E Özalp Ortaokulu BİR DÜNYA DÜŞÜNÜYORUM Etrafta çocuklar, Ağaçta kuşlar, Gökte bulutlar, Bir dünya düşünüyorum. Meyveler sebzeler, Arılar böcekler, Denizde dalgalar, Bir dünya düşünüyorum. Pencerede yağmur izleri, Olmuş sanki resim çerçevesi, Etrafta gülen insanlar, Bir dünya düşünüyorum. Herkes mutlu oldu böyle, İnsanlar,hayvanlar,bitkiler Çiçekler dans ediyor, Bir dünya düşünüyorum. Dilara DEMİR-Ebrar Nur TOSUN ŞEHİT NASUH AYDIN ORTAOKULU

MERHABA BAYIM Ölmek istediğimizde ölmek mümkün mü? Ölüp ölüp yaşamak özgürlük mü? Bulutlara bakıp düş kurmak , Mutluluğun gerçek yüzü mü? Gerçekten masallarda mı mutluluk? Yoksa sadece lunaparkta mı gizli? Ve evet ölüm gibi… yaşamak ESMANUR FATMA KAÇAN 7-A ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU Şehitlerle Alınmış Vatanım Vatanım var, Şehit kanıyla sulanmış. Toprakları var, Destan yazılmış. Bayrağı var kan kırmızısı, Kurtuluşu dillere destan. Ay ı ve yıldızı dünyamı aydınlatan , Vatanım var benim. Hiçbir düşmana boynunu eğmemiş, Varı yoğu vatan sevgisi, Kadını erkeği asildir, Benim vatanım benim milletim… Göğsünü siper etmiş, Vatanı korumaya, Yemin etmiş, Zaferi uğruna… Şehit NASUH AYDIN ORTAOKULU 5/A Ümmet KAAN KARAHAN

BAYRAĞIMIZ Bir baktım bayrağımıza, Gördüm o güzel şeklini Şehitlerimizin kanından, Almış o güzel rengini Dalgalanıyor göklerde, Kırmızı beyaz renginle Şehitlerden kalan, Bir tek armağan bizlere. Bizim için uğraştılar Canlarını attılar Ağlayan analar,babalar; Şehitler için ağladılar. Bayrak sevgisi içimizde, Vatan sevgisi yüreğimizde, Hep koruruz bayrağımızı, Sevgimiz sonsuz, Vatan uğruna… Dilara DEMİR 6-B ŞEHİT NASUH AYDIN ORTAOKULU NEVRUZ BAYRAMI Nevruz bayramı geliyor, İnsanlar seviniyor. Çocuklar kırlarda koşuyor, Yaşasın Nevruz Bayramı. Yumurtalar boyanıyor, Ateşler yanıyor, Oyunlar oynanıyor , Yaşasın Nevruz Bayramı. Mart ayı geliyor, Çiçekler açıyor, Kuşlar uçuyor, Yaşasın Nevruz Bayramı. Dilara DEMİR 6-B ŞEHİT NASUH AYDIN ORTAOKULU EN İYİ ARKADAŞIM Düşünce kaldıran, Ağlayınca güldüren, Hep yanımda olan, En iyi arkadaşım. Sırlarımı saklayan, Benimle yardımlaşan, Hep anlayışla karşılayan, En iyi arkadaşım. Kardeşten öte, Can parçam, En zor günümde, Yanımda olan, En iyi arkadaşım. Beraber gülüp , beraber ağlarız. Biz seninle en iyi arkadaşız. Birlikte şiir yazarız, Sen benim birtanemsin. Dilara DEMİR Ayşe Begüm ŞAHİN (ŞEHİT NASUH AYDIN ORTAOKULU)

ACİZ BİR KÜLMÜŞÜM Gözlerim anlatır bazen Söyleyemem ama, kırgınımdır ben Belki yaralanmışımdır Kim bilecek, nereden? Ağacın dalını koparırcasına Güvenimi aldılar benden Ruhum beni bırakırcasına Terk etti bedenimi birden İnsanlar kötü, insanlar nankör Kalbimi verdiğim dostum da mı kör? Şimdi onlardan ancak ederim nefret İnsan bildiklerimde bile kalmamış haysiyet Sırtımdan yediğim bıçakları mı anlatayım size Ya da kalbimdeki fırtınaya yeter mi kelime Anlasanıza bakışlarımdan Gözlerimden akan yaşlardan Dudaklarımdan dökülemeyen hıçkırıklardan Okyanus mürekkep olsa, yazamadığım satırlardan Kırılmışım ben, dökülmüşüm Bin parçaya ayrılmış kalbim Kim bilir belki de yanmış, sönmüşüm Geriye kalan aciz bir külmüşüm… ZEYNEP ATAKAN - 7/A ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU BİZ TÜRK ÇOCUĞUYUZ Oynarız çelik çomak Oynarız saklanbaç İster kovala, ister kaç Bunun adı yakalanbaç Biz Türk çocuğuyuz Çalışırız tarla tarla Aldırmayız yağan yağmura Ayaklarımıza değen çamura Biz Türk çocuğuyuz Halay çekeriz Horon teperiz Biz Akdenizliyiz Biz Karadenizliyiz Yedi bölgeden her yerdeniz Biz Türk çocuğuyuz Pes etmek ne bilmeden Zorluklara direniriz Engel ne dinlemeden Sonunda hep yeneriz Biz Türk çocuğuyuz Haklıysak da haksızsak da Yensek veya mağlupsak da Düşüp düşüp kalksak da Eğilmez başımız Biz Türk çocuğuyuz Birimiz Kars’tan Birimiz Muğla’dan Biz komşusunu bilen Yüzü hep gülen Biz misafirperver Biz Türk çocuğuyuz Ne yaptıysak alnımızın akıyla Yoktur bizde hile hurda Kim nerdeyse hakkıyla Biz Türk çocuğuyuz Mıhlama yer, şalgam içeriz Dede Korkut’tan ders alır Nasrettin Hoca ile güleriz Biz Türk çocuğuyuz Toprağımız iffetimizdir Kimse alamaz biliriz Savaşlarda direniriz Vatanımızı vermeyiz Biz Türk çocuğuyuz Biz Doğu biz Batı’yız Üç denizden her yandayız Biz kırmızı, biz beyazız Biz ay biz yıldızız Biz şanlı Türk bayrağıyız Biz Çanakkale biz Settülbahi’riz Gücümüz imanımızdan gelir Düşmanın namert kanını Kanımız ile temizleriz Biz Türk çocuğuyuz Mertiz, onurluyuz, şerefliyiz Biz toprağın altında yatan şahadet şerbetini tadan Yüz binlerce kefensiziz Biz Türk çocuğuyuz Biz Ahmet’iz, biz Mehmet’iz Ve daha nice cesur şehitleriz Kolay kazanmadık bu vatanı İki üç haine yedirtmeyiz Biz Türk çocuğuyuz ZEYNEP ATAKAN 7-A ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU


SAYFA 11

11

22 MART 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

Bisiklet: Türkiye Şampiyonası 2. Etap Puanlı Yol Yarışları

Bisiklet Federasyonu tarafından Ortaca ilçesinde düzenlenen Türkiye Şampiyonası 2. Etap Puanlı Yol Yarışları, tamamlandı. Yabancı takımlardan sporcuların da yer aldığı organizasyona, 539 bisikletçi katıldı.

Yarışların son gününde Büyük Bayan Kriteryum yarışında, Kocaeli Brisa Spor Kulübünden Cansu Türkmenoğlu birinci, Sakarya Telekom Spor Kulübü sporcusu Hatice Yılmaz ikinci, Kocaeli Brisa Spor Kulübü sporcusu Beyza Kahveci üçüncü oldu. Genç Bayan Kriteryum yarışında ise Mosso Ege Pedal Spor Kulübü sporcusu Keziban Koyun birinci, Karaman Ekstrem Bisiklet ve Doğa Sporları Kulübü sporcusu Fatma Sezer ikinci, Sakarya Gençlik Merkezi Gençlik Spor Kulübü Sporcusu Yasemin Can üçüncü sırayı aldı. Yıldız Bayan Kriteryum yarışında birinciliği Kırkgöz Döşemealtı Belediye Gençlik ve Spor Kulübü sporcusu Aslıhan Aygün elde

ederken, Karaman Ekstrem Bisiklet ve Doğa Sporları Kulübü sporcusu Azize Bekar ikinci, Mosso Ege Pedal Spor Kulübü sporcusu Ezgi Hepkaradeniz üçüncülüğü elde etti. Master Erkek – 50 Kriteryum yarışında Kastamonu Toprak Su Gençlik Spor Kulübü Derneği sporcusu Yaşar Kabukoğlu birinci, Alanya Bisiklet Performans Spor Kulübü Derneği sporcusu Mehmet Akif Baykan ikinci, Tekirdağ Gençlik Hizmetleri ve Spor Kulübü sporcusu Ali Rıza Fırıncı da üçüncü oldu. Master Erkek – 35 Kriteryum yarışında Bolu Gençlik Merkezi sporcularından Okan Türk birinci, Volkan Arslan ikinci olurken, Denizli Telekom Spor Kulübü sporcusu Hakan Yıldırım

da üçüncü oldu. Master Erkek -40 Kriteryum yarışında ise Kastamonu Toprak Su Gençlik Spor Kulübü Derneği sporcusu Hakan Avcı birinciliği, Alanya Bisiklet Performans Spor Kulübü Derneği sporcuları Okan Dikici ikinciliği, Şükrü Bingöl de üçüncülüğü elde etti. Yıldız Erkek –B Kriteryum yarışında birinciliği Konya Taşkent Spor Kulübü sporcusu Ahmet Maral, ikinciliği Çumra Belediyespor Kulübü sporcusu Nezir Yusuf Dalgıç ve üçüncülüğü Konya Taşkent Spor Kulübü sporcusu Ali Osman Çelik elde etti. Yıldız Erkek - A Kriteryum yarışında Çumra Belediyespor Kulübü sporcusu Ali Altuntaş birinci, Kocaeli Brisa Spor Kulübü sporcusu

Tahir Buğra Yiğit ikinci, Konya Büyükşehir Belediye Spor Kulübü sporcusu Hakkı Çelikel de üçüncü oldu. Genç Erkek Kriteryum yarışında Çumra Belediyespor Kulübü sporcusu Muhammed Selçuk birinci, Kocaeli Brisa Spor Kulübü sporcusu Halil İbrahim Doğan ikinci, Kapadokya Bisiklet Spor Kulübü sporcusu Ahmet Örencik üçüncülüğü elde etti. Büyük Erkek Kriteryum yarısında birinci Kapadokya Bisiklet Spor Kulübü sporcusu Oğuzhan Tiryaki olurken, ikinci Kocaeli Brisa Spor Kulübü sporcusu Yunus Emre Yılmaz, üçüncü de Torku Şeker Spor Kulübü sporcusu Rasim Reis oldu. - Cihat Cura

Ortaca 3 puanı 3 golle aldı

Muğlaspor Adliye’yi rahat geçti 3-1 Spor Toto 3. Lig 3. Grupta Ankara Adliyespor’u ağırlayan Muğlaspor, her iki yarıda rakibine oranla üstün bir oyun ortaya koyarken, maçın ilk yarısını Ender ve Mertcan’ın golleri ile 2-0 önde tamamlandı. Maçın ikinci yarısının ortalarında oyun üstünlüğünü rakibine kaptıran YeşilBeyazlılar, 84. Dakikada Murat’ın golü ile kendine geldi. Maçın uzatma dakikalarında üst üste rakip kalede gol arayan Muğlaspor uzatmaların 2. Dakikasında Tuncay ile maçın skorunu belirledi 3-1. Bölgesel Amatör Lig (BAL) 8.grup karşılaşmasında Ortaca Belediyespor, Didim Belediyespor’u 3-0 mağlup etti. Ortaca Ahmet Ateş stadında oynanan karşılaşmanın ilk yarısında her iki takımda pozisyon üretmekte zorlandı. Karşılaşmanın ikinci yarısında oyun üstünlüğünü eline alan Ortaca üst üste bulduğu gollerle galibiyeti yakaladı. Sahadan 3 golle galip ayrılan Ortaca, 2. yarıda yakaladığı bir çok net pozisyonu da gole çeviremedi.

Yatağan Belediyespor ile fark 1’e indi Öte yandan, bir diğer Muğla temsilcisi Yatağan Belediyespor ise Çiğli deplasmanında 3-0 mağlup oldu. Bu skorla Ortaca puanını 31’e çıkarırken, Yatağan 32 puanda kaldı. Stat; Ortaca Ahmet Ateş Hakemler; Koray Türkekul, Fatih Deveci, Orhan Öztürk Ortaca Belediyespor; Mahmut, Yunus,

Mert Mustafa, Halil, Emre, Suleiman, Ömür, Abdurrahman (Peter), Sercan, Erdogan, Tugay (Oktay 66 dk.) Didim Belediyespor; Tayfun (Kaan 66 dk.), Varol, Burçin, Yücel, Emre, Malik (Civan), İsmail, Ümit, Mustafa (Odimba), Turgut, Muhammet Goller; Tugay (16), Halil (60+67) (Ortaca) Sari kart; Ümit, Malik, Turgut (Didim) - Cihat Cura


SAYFA 12


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.