Güneyege sayı 582

Page 1

SAYFA 01

GÜNEYEGE OTOPARK MI Bölgenin En Çok Okunan Gazetesi

Ekstra

15 Mart Çarşamba 2017 Sayı 582 1 TL

e�� ����e Güv 0 532 651 00 08 0 252 282 51 98

T���������� ���� ��������������� ��� ������������

YAYA YOLU MU

Ortaca Ekşiliyurt ve Kemaliye Mahallelerinde yol kenarındaki kaldırımların otopark olarak kullanılması vatandaşların mağduriyetine neden oluyor. Muğla Büyükşehir Belediyesince Ortaca Dalyan yolunun çift şeritli olarak yapılmasının ardından vatandaşların yola çıkmadan evlerine ve işlerine gidip gelebilmeleri için yol kenarlarına yürüyüş yolu da yapıldı. Ancak Ekşiliyurt ve Kemaliye Mahallelerinde yol kenarında evleri bulunan ve kahvehanelere gelen vatandaşlar yaya yollarını otopark olarak kullanmaya başladı. Yaya yollarının otopark olarak kullanılmasına isyan eden vatandaşlar yetkililerden bu duruma bir an önce çözüm bulmalarını istiyorlar. 6’da

Ortaca’da İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü Etkinliği

Ortaca Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı konferansı

CHP Ortaca Kadın Kollarından 8 Mart Dalaman Ziraat Odası, muhtarlar ile bir Dünya Kadınlar Günü Basın Açıklaması araya gelerek bilgilendirmede bulundu

“Kadınlar ‘HAYIR’da, güçlerini birleştirecek” 08

“Dalaman’da amaç çiftçileri bilinçlendirmek” 09

Atatürk‘ün bestelenen aşk şiiri Köyceğiz’de

İstiklal Marşının kabulü Özalp Kolejinin hazırladığı program ile Ortaca’da kutlandı. İstiklal Marşı’nın, Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) ulusal marş olarak kabul edilişinin yıl dönümünde, milli mücadele destanının şairi Mehmet Akif Ersoy da anıldı. 7’de

Ortaca’da emekçi kadınlar başarı sertifikalarını aldı

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Ortaca Meslek Yüksekokulunda “Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı” konulu konferans gerçekleştirildi. 5’de

Ortaca, Ödemiş’e mağlup oldu

Ortaca’da çatı yangını

“Ümmi-i Aşkım” Atatürk ve Fikriye Hanım Şiirleri Köyceğiz ilçesinde sahnelendi. Müzikolog Serap Yenici tarafından projelendirilerek sahneye koyulan, “Ümmid-i Aşkım” Atatürk ve Fikriye Hanım Şiirleri Müzikli Gösterisi Köyceğiz’de sahnelendi. 4’de

Ortaca ilçesinde 3 katlı binanın çatı katında çıkan yangın itfaiye ekiplerince söndürüldü. Dumanların yükseldiğini fark eden mahalle sakinleri itfaiye ekiplerine haber verdi. 11’de

Ortaca Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce kadınlara yönelik açılan 3-6 yaş çocuk etkinlikleri, aile eğitimi, hasta kabul işlemleri, hasta ve yaşlı refakatçisi kurslarını başarıyla tamamlayan kursiyerlere sertifikaları verildi. Atatürk İlköğretim

Okulu binasında düzenlenen törende, yıl içerisinde Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından açılan kurslar ile ilgili, sinevizyon eşliğinde bilgilendirme sunumu yapıldı. Sunumun ardından 72 kadın kursiyere sertifika verildi. 7’de

SATILIK LÜKS DAİRELER www.guneyege.net

Bölgesel Amatör Lig 8.grup karşılaşmasında Ortaca Belediyespor, İzmir temsilcisi Ödemişspor’a deplasmanda 2-1 mağlup oldu. 11’de

Ortaca’da istihdam fuarı

Ortaca Meslek Yüksek Okulu tarafından düzenlenen “İstihdam Fuarına” öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. 5’de

İnşaat Mühendisi Musa Akşit

(0555) 287 7087 (0252) 282 9444 Atatürk Mah. 253 Sk. No. 6/2 ORTACA

musaaksit1986@gmail.com

HABER HATTI: 0 542 610 70 72 - 0 252 282 36 66


SAYFA 02

Harita Ä°mar MĂźhendislik Turizm San. ve Tic. Ltd. Ĺžti.

Çanakkale’de ortaya konulan m��adele ďż˝e kazanÄąlan zafer eĹ&#x;sďż˝z bďż˝r destandÄąr. Bu destanÄą yazan baĹ&#x;ta; Ulu Ă–nder Mustafa Kemal ďż˝tatďż˝rk ďż˝e sďż˝laďż˝ arkadaĹ&#x;larÄą ďż˝le tďż˝m azďż˝z Ĺ&#x;e��tlerďż˝mďż˝zďż˝ raďż˝metleďż˝ kaďż˝raman ďż˝azďż˝lerďż˝mďż˝zďż˝ de Ĺ&#x;ďż˝kran ďż˝e mďż˝nnetle anÄąyoruz.

Mehmet SERTKAYA CHP Ortaca YĂśnetim Kurulu adÄąna Ä°lçe BaĹ&#x;kanÄą

ďż˝anakkalďż˝ ďż˝aďż˝aĹ&#x;Äą ďż˝lďż˝ �ßyĂźk �ßrk mďż˝ll���� �ßm dĂźnyaya gďż˝rďż˝lďż˝mďż˝nďż˝n ���ay�� �����Ä&#x;ďż˝nďż˝ duyurmuĹ&#x;ďż˝ BugĂźnkĂź coÄ&#x;rafyamÄąz ďż˝zďż˝rďż˝ndďż˝ ďż˝onďż˝uza kadar YaĹ&#x;amaya kararlÄą olduÄ&#x;umuzu �ßngĂźďż˝ mďż˝rmďż˝ �� yĂźk��k ďż˝man gĂźcĂź ďż˝lďż˝ ďż˝lan ��mďż˝Ĺ&#x;��r. ďż˝zďż˝z �����lďż˝rďż˝mďż˝zďż˝ ďż˝aygÄąyla anÄąyoruz

BaĹ&#x;saÄ&#x;lÄąÄ&#x;Äą

DeÄ&#x;erli mesai arkadaĹ&#x;larÄąmÄązdan, belediyemizden emekli Aytekin KaraĹ&#x;ahin hakkÄąn rahmetine kavuĹ&#x;muĹ&#x;tur. Geride kalanlara sabÄąr kederli ailesine baĹ&#x;saÄ&#x;lÄąÄ&#x;Äą diliyorum. Hasan Karaçelik ORTACA BELEDÄ°YE BAĹžKANI


SAYFA 03

Ä°lan


SAYFA 04

04

15 MART 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

Eylem Tan Kadın

Geçtiğimiz hafta kadınlar günü nedeniyle her yerde, özellikle sosyal medyada bir çok mesaj yayınlandı. Çoğunluğunun içeriği kadına şiddetin durdurulmasına yönelikti. Bunlar alışageldiğimiz türden mesajlardı. Sosyal medyada hiç tanımadığım birinin bir yazısı daha çok dikkatimi çekti belki de bu yüzden. Diyordu ki ; ben bu yıl kadınlar gününde hemcinslerimi doğruluğa, iyiliğe ve sadece kendi hayatlarına bakmaya davet ediyorum. Bunu okuyunca önce şaşırdım açıkçası, herkes akıntıya kapılıp birbirine benzer şeyler söylerken bu kadın bambaşka bir pencereden bakmıştı olaya. Ayrıca hiç de haksız değildi. Etrafımıza baktığımızda birbirini çekemeyen kadınlar ve bunların etkisinde kalmış erkekler olarak, hızlıca gruplandırma yapabiliriz. Erkekler ne alakası var diyebilirler. Ama çok alakalı. Ya annedir, ya abladır ya da sevgili, eş. Karşı konulamayacağını bilen kadın istediği gibi şekillendirir etrafını. Bu durumu çok daha önce toplumsal kalkınma için iyi yetiştirilmiş anneanne projeleriyle aktarmıştım size. Projeye yön verecek kadar çoktu demek ki kadının gücü. Ama işte, kontrolsüz ve kötü güç, güçten sayılmayacağına göre yönlendirilmesi gerekiyor. Fesatlık kötü niyet nasıl yönetilir, nasıl iyiye çevrilir bilmiyorum. Fakat birbirinin arkasında durmak yerine, kuyular kazdığı sürece yol alamaz kimse. İyi niyet tohumlarını ekip yeşertmek

varken, bolca nifak tohumu var maalesef. Şu devirde, her şeye ulaşma gücümüz varken birbirinin üstüne çıkan insanları anlamıyorum. Çünkü her kadın eğer enerjisini doğru yönetirse etrafına zarar vermeden hedefine ulaşır. Hedefi ister kariyer, ister iyi anne olmak ister iyi insan olmak olsun. Ama hep iyi olsun, hedef iyilik olsun. O zaman gidilen yollarda kimseye zarar veremez kadın, basmaz kimsenin üstüne. Tam tersine çıktığı yolda önüne çıkanları yoluna katar, birlikte gider. Ve bu şekilde tatmin olmuş bir kadın hatta bir kişi zaten mutlu olur. Madde takıntısından uzak maneviyatla doyarsa ruh, etrafına fayda eder. Ve dolayısıyla iyi evlatlar yetiştirir, mutlu eşleri olur. Toplumun refahı ve iyiliği bakın ne kadar basit ve kolay aslında. Kadın deyip birçok noktaya çekilen bu başlık bizim ellerimizde. Biz kapımızın önünü temiz tutucağız ki toplum temizlensin. Kadınsak kadınlığımızı bilip, evlat yetiştirecek kadar merhamet dolu kalbimizi koyacağız her şeyin önüne. Yargılamak yerine konuşup öğreneceğiz birbirimizin fikrini. İçten pazarlık yapmak yerine açık açık ifade edeceğiz fikirlerimizi. Başta kendimize sonra da karşımızdakine güvenmeyi seçeceğiz. Ve mutlaka empati kurmayı bileceğiz ki, en lazımı bu, acaba ben olsam ne hissederdim sorusu bize hep ‘ben’ olmayı değil, ‘biz’ olmayı hatırlatsın.

Ortaca Belediyesi kadınlara karanfil dağıttı

Atatürk‘ün bestelenen aşk şiiri Köyceğizlilerin beğenisine sunuldu

“Ümmi-i Aşkım” Atatürk ve Fikriye Hanım Şiirleri Köyceğiz ilçesinde sahnelendi

Müzikolog Serap Yenici tarafından projelendirilerek sahneye koyulan, “Ümmid-i Aşkım” Atatürk ve Fikriye Hanım Şiirleri Müzikli Gösterisi Köyceğiz’de sahnelendi. 12. Uluslararası Marmaris Kadın ve Sanat Festivali programı için Marmaris’e gelen Serap Yenici, Köyceğiz Belediye Başkanı Kamil Ceylan’ın daveti üzerine Köyceğiz Halk Eğitim Merkezi Salonunda sahne aldı. Geceye, Köyceğiz Kaymakamı Gürkan Demirkale, Köyceğiz Belediye Başkanı Kamil

diye personeli kadın çalışanların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutladı. Kadın çalışanlara Ortaca Belediye Başkanı Hasan Karaçelik’in, “Cumhuriyetimizin kurulmasıyla birlikte birçok sosyal haklara kavuşan kadınlarımızın; daha mutlu ve daha güvence de olduğu bir yaşam arzusuyla tüm kadınlarımızın “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” nü kutlar; sağlık ve esenlikler dilerim.” mesajı iletildi. - Basın Bülteni

seslendirdiği tüm eserler Ata’mızın ve Fikriye hanımın sevgisi çerçevesinde ruhumuza dokundu.” dedi. Gösteri sonunda “Ümmid-i Aşkım” Atatürk ve Fikriye Hanım Şiirleri CD’sini hayranlarına imzalayan Serap Yenici bu gösterinin gerçekleşmesine katkıda bulunan Köyceğiz Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Halil Karanfiloğlu başta olmak üzere, tüm emeği geçenlere ve kendisini davet eden Belediye Başkanı Kamil Ceylan’a teşekkür etti. - Cihat Cura

Köyceğiz’de Dünya Kadınlar Günü Etkinliği 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla; Köyceğiz Belediye Başkanı Kamil Ceylan makamını Meclis Üyesi Neriman Palancıoğlu’na bıraktı.

Ortaca Belediye 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısı ile kadınlara karanfil dağıttı.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde ilçedeki kadınlara 1500 karanfil dağıtılırken, Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı (YGS) sınavına girecek olan lise son sınıf öğrencilerine de çiçek verilerek, başarı temennisinde bulunuldu. Şehir dışında bulunan Ortaca Belediye Başkanı Hasan Karaçelik’in sınava girecek öğrencilere başarı dilekleri iletildi. Öte yandan ilçedeki kamu kurumlarını da ziyaret eden Bele-

Ceylan ve çok sayıda davetli katıldı. Kadın Efeler Ressamı olarak ünlenen Mustafa Ali Kasap da gösteri ile eş zamanlı olarak, “Özgür Kadın” adlı eserini sahnede tamamladı. Gösteri sonunda Serap Yenici ve Mustafa Ali Kasap davetlilerden büyük alkış aldı. Sanatçılar, Kurtuluş Savaşında kahramanlıkları ile destan yazan Efelere ithaf ettikleri bir şarkıyı, izleyenlerin de oluşturduğu koro ile hep birlikte söylediler. Köyceğiz Belediye Başkanı Kamil Ceylan; “Sanatçımızın

Köyceğiz Belediyesi Başkan Vekili Neriman Palancıoğlu ile Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü yetkilileri 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen etkinlikte önce Belediye sonra resmi dairelerde görevli kadın personeli makamlarında

ziyaret ederek karanfil dağıttı. Köyceğiz Halk Eğitimi, Kursiyerleri ve Esnafları da unutmayan Köyceğiz Belediyesi karanfil dağıtmaya gün boyu devam etti. Palancıoğlu, “Kadınların hakları bir gün yapılacak etkinlik ile ödenmez. Tüm kadınlarımızın

Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.” dedi. Etkinlik Kültür ve Sosyal İşleri Müdürlüğünün düzenlemiş olduğu “Mor 5 eller” etkinliği ile sona erdi. - Basın Bülteni

Köyceğizli kadınlar “Mor 5 Eller” diyerek şiddete dur dedi

Çanakkale Şehitlerini Anma Günü ve Çanakkale Zaferinin Yıldönümünde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını, şehitlerimizi Rahmetle, Gazilerimizi de şükran ve minnetle anıyorum.

Kamil Ayhan Öner CHP Dalaman Yönetim Kurulu adına İlçe Başkanı

Köyceğiz Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından kurulan Köyceğiz Kadın Akademisi, 8 Mart kadınlar gününde “Mor 5 Eller” sloganı ile ev hanımlarını, çeşitli meslek gruplarında çalışan kadınları, siyasi parti kadın örgütlerini, sivil toplum kuruluşlarındaki faal kadınları, yörede yaşayan yabancı kadınları ve yerel yöneticileri Kulak Mesire Alanında bir araya getirdi. Toplantıda her işkolu ken-

disine verilen 5 dakika da kendini ifade etmeye çalıştı. Katılımcılar, ortak oluşturulan beyaz zeminde el izlerini her türlü şiddete son demek için birleştiler. Toplantıya katılan Kaymakam Gürkan Demirkale; “Hepimiz size emanetiz. Her türlü şiddete karşı çıkıyoruz. Devletimizde bu yönde son yıllarda önemli girişimleri var. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız etrafında bizlerde her türlü gayreti gösteriyoruz.”

dedi. Köyceğiz Belediyesi başkan vekili Neriman Palancıoğlu, katılımcılara Köyceğiz Belediye Başkanı Kamil Ceylan’ın karanfil hediyesini takdim etti. Köyceğiz Kadın Akademisi Başkanı Berrin Orhan ise, “bugün siyasi düşüncelerimizi ve mesleklerimizi bir tarafa bırakarak tertemiz beyaz bir zemine 5 parmak avuç içini hep birlikte şiddette dur diyerek mor el izimizi bıraktık. Biz hep birlikte bir ve güzeliz.” dedi.


SAYFA 05

05

15 MART 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

Ortaca’da istihdam fuarı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Ortaca Meslek Yüksek Okulu tarafından düzenlenen “İstihdam Fuarına” öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.

MSKÜ Ortaca Meslek Yüksek Okulu bünyesinde 3’üncüsü düzenlenen geleneksel turizm sektörü ve öğrenci buluşmalarına bölgeden 36 otel ve turizm seyahat firması katıldı. 800 öğrenci katılımcı firmalarla staj ve çalışma görüşmesi yaptı. Firma yetkilileri ile bire bir görüşen öğrenciler çalışmak istedikleri firmaların stantlarında form doldurdu. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Ortaca Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof.

Dr. Ramazan Güp, amaçlarının öğrencileri sektörle buluşturmak olduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Güp; “1. Sınıfta okuyan öğrencilerimiz sektörle buluşarak staj yapma şansı elde ediyorlar. Staj yapacakları yerleri kendileri seçebiliyorlar. Aynı zamanda okulu bitiren öğrencilerimize de kendi alanlarıyla ilgili iş yerlerinde çalışabilmeleri için bir fırsat sağlamak istiyoruz.” diye konuştu. Ortaca Meslek Yüksek Okulu bünyesinde turizmle ilgili

iki tane önemli bölüm olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Güp, “Hem sektörün öğrencilerimizden faydalanması hem de öğrencilerimizin istedikleri iş yerlerinde çalışması bizim en önemli görevlerimizden bir tanesi, bu amaçla da her yıl sektör ve öğrenci buluşması Meslek Yüksek Okulumuzda yapılıyor.” dedi. - Cihat Cura

İsmail Doylan “EĞİTİME YOLCULUK” ASLA VAZGEÇME Geçen Pazar günü itibariyle bir Ygs maratonu daha geçti. Sınav öncesinde, sınav sırasında ve sınav sonrasında yaşanan duygular hemen hemen aynıydı. Ösym’nin bu sene sistemde yapmış olduğu değişiklikler bir takım mağduriyetleri de beraber getirdi. Her sene sınav binasına sınav başlangıç saati olan 10.00’a kadar öğrenci alınırken bu yıl 09.45’e kadar öğrenci alındı. Bu durum ülke genelinde bir çok öğrencinin sınava alınmamasına yol açtı. Kısmen eleştirilecek bir uygulama olsa da sınav başlangıç saatinden sonra içeriye öğrenci alınmaması öğrencilerin sınav başındaki dikkatleri için güzel bir uygulamaydı. Gelelim bu yılki Ygs’nin içeriğine… matematik sorularının özellikle de problem sorularının ayırıcılığı öğrencileri zorlarken sosyaldeki bilgi gerektiren sorular da matematiği aratmadı. Türkçe sorularının içindeki seçici sorular da zaman zaman öğrencileri zorlasa da fen bilimleri testi sayısal öğrencilerin kolay geçtiği bir test oldu. Geçen seneye oranla daha zor bir sınav olmasıyla dikkat çeken Ygs bir şekilde geçti. Artık LYS zamanı… Ygs, ne kadar zor ya da kolay olursa olsun bilindiği

gibi yerleşme puanının sadece %40’ına eşit durumda. Hal böyle olunca da Ygs’ye daha çok çalışan değil, Lys’ye daha çok çalışan meslek sahibi oluyor. Doğası gereği tamamıyla bir bilgi sınavı olan LYS, birinci sınav gibi sürprizlere açık olan bir sınav değil. Çok çalışanın karşılığını alma garantisi olan sınav olabildiğince fazla konu yüküyle dikkat çekiyor. İşte bu yüzden öğrencilerin Ygs’deki sonuçları ne olursa olsun ASLA VAZGEÇME’den mücadelelerini arttırarak devam ettirmeleri gerekmektedir. Ayrıca Lys’ye motivasyon konusunda ebeveynlere de büyük iş düşmekte olduğunu unutmamak gerekir. Söylemlerle olmasa bile beden dili ile verilecek olan bir pes etme mesajı öğrencinin ikinci sınav çalışmasındaki performansını sanılandan daha çok etkileyecektir. İşte bu yüzden veliler içinde mücadele devam etmelidir. Sonuç ne olursa olsun ASLA VAZGEÇİLMEMELİ’dir. Son olarak şunu da unutmamak gerekir; her yıl YGS ve LYS sıralaması ortalama %80 değişmektedir. Herkesin aklında bulunması dileğiyle…

OMYO’da Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı konferansı Ortaca Belediyesinden Bahçelievler Mahallesine parke taşı Ortaca Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından Bahçelievler Mahallesi Papatya Sokakta, dış etkenlerden dolayı bozulan 752 metrekarelik yol, bakıma alınarak önce drenaj hattı dö-

Ortaca Meslek Yüksekokulunda “Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı” konulu konferans gerçekleştirildi. Ortaca Meslek Yüksekokulu salonunda gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmasını Ortaca Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ramazan Güp yaptı. Prof. Dr. Güp, İstiklal Marşı’nın,

bir ruh, heyecan, dik duruş, özgürlük ve yurtseverlik olduğunu dile getirdiği konuşmasında; “İstiklal Marşımızın kabulünün 96. yıldönümünü kutluyoruz. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy, mert, sarsılmaz bir karakterdir. Vatansever, yol gösterici bir düşünce adamıdır. Milli şairimizi vefatının 81.

şendi. Ardından 752 metrekare kilitli parke taşı döşendi. Ayrıca parke yolu döşenen bölgenin kenarındaki sulama kanalı da beton dökülerek daha kullanışlı hale getirildi. - Basın Bülteni

yıldönümünde saygı ve rahmetle anıyoruz.” dedi. Ardından, konferansa konuşmacı olarak katılan Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü okutmanı Ümit Akın ve Tarih Bölümü Okutmanı Tuğba Çalışkan, katılımcılara Mehmet Akif Ersoy’un hayatına ilişkin bilgilendirmede bulundu. - Cihat Cura

Ortaca’da emniyetten kadın sürücülere çiçek

18 Mart 1915, Türk tarihinde bir askeri ve siyasi başarı olmaktan öte inanç, azim ve yiğitlikle örülmüş bir destanın yaradılış tarihidir. Bu tarih, gerek taarruz gerekse savunma savaşlarının başarılarıyla dolup taşan Türk kahramanlık tarihinin en onur verici, en parlak sayfalarından biridir. Çanakkale Zaferi'nin yıldönümünde, bu güzel vatanımız için canını feda eden Aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve özlemle yâd ediyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun

Ortaca’da trafik polisleri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle kadın sürücülere çiçek dağıttı. Ortaca İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Beşköprü Mahallesi Cumhuriyet Caddesi üzerinde durdukları araçların kadın sürücülerine, “Bugün ceza yok. Kadınlar gününüz kutlu olsun” diyerek “Pa-

patya” verdi. Kural hatası yaptığı için durdurduğunu zanneden kadın sürücüler, trafik polislerine teşekkür etti. Görevli polisler de, müdürlüğün düzenlediği bu uygulamayla kadın sürücülere çiçek hediye ederek günlerini kutladıklarını belittiler. - Cihat Cura

7 / 24 Servis Hizmeti

Ekrem KAYA Erem KAYA Erdem KAYA 0542 452 27 57

0546 452 2757

ADRES FETHİYE - MUĞLA KARAYOLU YERBELEN MAH. 257. SOK. ORTACA / MUĞLA

İLETİŞİM TEL - FAKS : 0252 282 3445 GSM : 0542 452 2757

0554 495 70 24

WEB www.de-kaya.com ekrem.kaya@de-kaya.com ekremkaya65@gmail.com

B

izim için önemli olan sizsiniz izim için önemli olan işletmeniz


SAYFA 06

06

15 MART 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

Vet. Hekim Yusuf Kayacık

Neşter...

NEREDE O ESKİ SEÇİMLER... Merhaba sevgili dostlarım... Bu şapkalarla, tişörtlerle propaganda hafta gündem yine çok sıcak... yapıyorlardı.... Hatta Turgut Sınırlarımızın dışında yaşanan Özal kurnazlığını konuşturarak “EVET” - “HAYIR” gerginliğini fısıltı ile de olsa “MAVİ YUNAN hayretle ve dehşetle izliyoruz, RENGİDİR” diyerek “EVET” bizim referandumun ateşi, önce verecek olan seçmeni etkilemeye Almanya, ardından Hollanda çalışıyordu... Ama istediği olmadı, derken Danimarka, İsviçre Millet yasakların kalkmasına velhasıl tüm Avrupa”yı sarıverdi... “EVET” dedi, Yunan rengi Almanların durup dururken olmasına rağmen... Oysa bugün, Bakanlarımızın konuşmalarını seçmenin çoğu pusulaların engellemeleri ile başlayan rengini bile bilmiyor... Bunun skandal, Hollanda”nın önce sorumlusu seçmen değil... Dışişleri Bakanımız sayın Mevlüt Tam aksine, sorumlu seçmeni Çavuşoğlu”nun uçağının inişine referandum hakkında yeterince izin vermemesi ve ardından Aile bilgilendirmeyen siyasi partiler ve Sosyal Politikalar Bakanımız ve hiç kusura bakmasınlar işlerine sayın Fatma Betül Sayan geldi mi bir bardak suda fırtına Kaya”nın Türkiye Cumhuriyeti koparmayı bilen Sivil Toplum toprağı olan Hollanda Örgütleridir.... Muğla”dan dem Konsolosluğumuza girişine izin vuralım... Referanduma 32 gün vermemesi ile doruğa ulaştı... kaldı... Ama Muğla”da hala Bütün bunlar yetmezmiş gibi, ne EVET cephesinden, ne de Hollanda atlı polisinin olayı HAYIR cephesinden, değişiklik protesto eden soydaşlarımızın yapılacak maddeler hakkında üzerine saldırması ve dünyanın Halkı bilgilendirmek için ne gözü önünde yere düşen insanları bir konferans, ne bir çalıştay, polis köpeklerinin ısırması ne de bir söyleşi düzenlendi... insanlık namına utanç vericidir... Hadi bunlar zor iş.. Siz hiç, Yüzyıllardır biz Türkleri değişiklik maddelerinin eski“BARBAR” diyerek yeni halini anlatan doğru küçümseyen... Kendi dürüst bir broşür gördünüz mü? demokrasilerini yere göğe Gençler hatırlamazlar... Eskiden sığdıramayan Avrupalıların HamleTV ve ŞahTV diye 2 yerel Hollanda”ya en ufak bir tepki televizyonumuz vardı... Seçim vermemesi ise yine yüzyıllardır zamanlarında ikisi ortak yayın için için beslenen “HAÇLI” yapar, seçimin taraflarını canlı zihniyetinin hala nasıl devam yayında karşı karşıya getirirlerdi... ettiğinini net bir göstergesidir.... Artık malesef yoklar... Ama Demokrasinin beşiği(!) Avrupa”da Kanal48, KentTV, MuğlaTÜRK bunlar yaşanırken... ve EgeTÜRK var... Neden İl Aslında içeride hiç gerginlik Başkanları ya da Milletvekilleri yok desek yeridir.... Liderlerin bir açık oturumda yan yana birkaç sert ifadesi de olmasa, getirilmesin.... Vallahi kimse seçim sathında mıyız? Değil kusura bakmasın ben o miyiz? Anlayan beri gelsin.... eski seçimleri özlüyorum... Referanduma şunun şurasında 32 Teşkilatlardaki hareketlenmeyi, gün kaldı... Ama ne sokakta, ne heyecanı özlüyorum... siyasi partilerde, ne de STK”larda Akşamları mahalle kahvelerinde referandum ile ilgili pek bir yapılan propaganda konuşmalarını hareket yok... Bahse girerim bir özlüyorum... Seçim Bürolarının çok seçmen oy pusulalarının önlerinin gelin gibi süslenmesini rengini bile bilmiyordur... Oysa özlüyorum... Bu arada yiğidin eskiden öyle mi olurdu??? hakkını da yiğide teslim etmekte 6 Eylül 1987”de rahmetli fayda var... Milletvekilimiz Nihat Demirel, Türkeş ve Erbakan”ın Öztürk, hemen her haftasonu siyasi yasaklarının kaldırılıp ya Muğla”da ve gücü yettiğince da kaldırılmaması için yapılan mahalle mahalle gezerek neden referandum dün gibi aklımda... “EVET” denmesi gerektiğini O zamanlar çok genç olmamıza anlatmaya çalışıyor, tebrik rağmen iyi hatırlıyorum, “EVET” ediyorum.... Darısı diğer 5 oyları mavi renkli pusulalarda, Milletvekilimizin başına.. “HAYIR” oyları ise turuncu renkli Ha unutmadan; 16 Nisan”da pusulalarda kullanılıyordu... “EVET”beyaz pusulalar Rahmetli Özal ve ekibi üzerinde , “HAYIR” kahverengi yasakların kalkmasını istemiyor pusulalar üzerinde yer alacak... bu yüzden de turuncu renkli Saygılarımla.....

Otopark Mı? Yaya Yolu Mu? Ortaca Ekşiliyurt ve Kemaliye Mahallelerinde yol kenarındaki kaldırımların otopark olarak kullanılması vatandaşların mağduriyetine neden oluyor. Muğla Büyükşehir Belediyesince Ortaca Dalyan yolunun çift şeritli olarak yapılmasının ardından vatandaşların yola çıkmadan evlerine ve işlerine gidip gelebilmeleri için yol kenarlarına yürüyüş yolu da yapıldı. Ancak Ekşiliyurt ve Kemaliye Mahallelerinde yol kenarında evleri bulunan ve kahvehanelere gelen vatandaşlar yaya

yollarını otopark olarak kullanmaya başladı. Yaya yollarının otopark olarak kullanılmasına isyan eden vatandaşlar yetkililerden bu duruma bir an önce çözüm bulmalarını istiyorlar. Gazetemize açıklamada bulunan mahalle sakinleri, “yolumuz çok güzel oldu. Eskisi gibi artık yol kenarından korku içinde yürümeyeceğiz diye sevindik. Ancak bazı vatandaşlarımız yol kenarına yapılan yaya yolunu otopark olarak kullanmaya başladılar. Araçlar otopark olarak kullanınca bizlere

yine yol kenarından yürümek kaldı. Ancak yol kenarında bulunan kahvehaneler önünde de yol kenarına park edilen araçlar nedeni ile yolun ortasından yürümek zorunda kalıyoruz ki bu çok tehlikeli. Her an buralarda ölümlü kazalar olabilir. O vakit bu kazaların sorumlusu kim olur. Yetkililerimizden bu bölgelerdeki yaya yollarının otopark olarak kullanılmasını ve kahvehanelerin önlerindeki yol kenarına park eden araçları önlemelerini istiyoruz.” dediler.

Turizmci Kadem Mete’den turizm öğrencilerine öğütler AK Parti İl Başkanı Kadem Mete, siyasetçi kimliğini bir kenara bırakarak turizmci kimliği ile MSKÜ Turizm Fakültesi öğrencilerine mesleklerinde başarılı olmalarının sırlarını anlattı. Mete, Marmaris’te 1993 yılında kırmızı bir bavulla geldiğini açıkladı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Turizm Fakültesi tarafından her hafta sektör ile ilgili bilgilendirme seminerinin bu haftaki konuğu AK Parti Muğla İl Başkanı turizmci Kadem Mete oldu. Siyasetçi kimliğini bir kenara bırakan Mete, 1986 yılında Erciyes Üniversitesi iktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Turizm İşletmecilik ve Otelcilik Yüksekokulunu kazandığın açıkladı. Son sınıfta kayıt dondurarak İngiltere’de bir buçuk yıl süreyle dil eğitimi aldığını açıklayan Mete, 1993 yılında Marmaris’e bir bavulla geldiğini söyledi. “Marmaris’e 1993 yılında Kırmızı bavulla geldim” Turizmci Kadem Mete, “1993 yılında Marmaris’e geldim. Burada bir otelde göreve başladım. Çalışmaya başladıktan 20 gün sonra otelin müdürüm oldu. 2005 yılında da oteli kiraladım. Halen o otelin işletmeciliğini yapıyorum. Kırmızı bir bavulla geldim Marmaris’e. Kitaplarda turizm nedir diye yazar. Bana göre turizm, yeme içme, barınma, tatildir. Turizm fedakârlık yapılacak ilk kalemdir. Turizmci, bütün bu riskleri göze alan, buna göre yatırım yapan, 24 saat çalışan, herkes tatil yaparken kendisi çalışan, emek ve zaman harcayan kişiye turizmci denir” dedi. “İlk işim komilik oldu” Mimar ve mühendisin turizmcilik yapabileceğini, ama turizmcinin mimar ve mühendislik yapamayacağını belirten Mete, “Üniversiteye giren her turizm öğrencisi kendisini otel müdürü olarak hayal eder. Okul biter, eğer hiçbir yerde çalışmadıysanız, elinizde sadece bir diploma ile bu mesleği yapamayacağınızı görürsünüz. Türkiye’de Turizm Otelcilik bölümü mezunu olan birçok kişi bu mesleği yapmıyor. Ben Üniversite birinci sınıftan itibaren çalışmaya başladım. İlk işim komilik oldu. Birinci günümde bulaşıkçı işten ayrıldı, ben bulaşıkçılık yaptım. İşletme bulaşıkçı buldu, ben tekrar komilik yaptım. Ardından kısa sürede şef garsonluğa kadar yükseldim” dedi.

“Turizm 1983’de hızlı bir şekilde büyüdü” Türkiye’de turizmin 60’lı yıllarda çadır turizmi ile başladığını açıklayan Mete, “Rahmetli Özal 1983 yılında turizmde teşvikler ile turizm bir anda hızlı bir şekilde büyüdü. Bu büyümenin dezavantajlarını yaşıyoruz. Tesisler yaptık işletecek insan yoktu, ardı ardına okullar açıldı. Daha ucuz işgüncüne yöneldi herkes. Bir yerde Turizm Fakültesi varsa, orada mutlaka uygulama oteli yapılmak zorunda. Birinci sınıfta olan arkadaşlarıma büyük tesislerde en küçük kademelerde çalışmalarını öneriyorum. Gerekirse Belboyluk yapın. Ben mümkün olduğu mertebe okul mezunu arkadaşlarla çalışmak istiyorum. Öğrencilik yıllarında çalışmış olmanın avantajlarını yaşamadım” dedi. “Türklere pahalı otel eleştirisi” En çok karşılaşılan eleştirilerden birisinin ‘Yabancılara düşük fiyat, Türklere pahalı satıyorsunuz’ eleştirisi olduğunu söyleyen Kadem Mete, “Perakende ile toptan satış arasındaki fark bu. Türkiye’de tatil geleneği bavulunu toplayıp otelin kapısına dayanmak oluyor. Yabancılar ise Tur operatörü ile tatil satın alıyor ve toptan fiyat uygulanıyor. Aslında kapıdan

İngiliz de gelse, Alman da gelse Türkler ile aynı fiyatı alacak. Ama Türkiye’de kapıdan satış sistemi yavaş yavaş yerini tur operatörleri kanalıyla tatil satın almaya doğru yöneldi” dedi. Emekli turizmi Yeni pazarlara doğru, turizmi çeşitlendirmek için projesinin bulunduğunu belirten Mete, “Proje henüz uygulama geçmedi. İnşallah seneye geçecek. Bu proje ‘Emekli turizmi’ 12 Temmuz’da Başbakanımıza bir dosya verdik. Turizmin mevcut sorunları ve çözüm önerileri diye. 13 Temmuz’da Turizm Bakanımız ile 14 Temmuz’da da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız o dönem Süleyman Soylu idi. Ona da verdik dosyayı. 15 Temmuz’da malum olayı yaşadık. 2015 yılında 36 milyon 400 bin turist gelmiş Türkiye’ye. Yaklaşık 10 günlük bir konaklama periyodu var. 400 milyon geceleme var. Türkiye’de 12 milyon emekli var. Bunların hedef olarak 6 milyonunu baz aldık. 6 milyon insan Bin 200 lira emekli maaşı alıyorsa, günlük 40 liraya düşer. Günlük 40 liradan başlayan tam pansiyon usulü emeklilerimize hizmet verelim” dedi. Seminerin sonunda Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bayram Akça ve Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ozan Bahar Kadem Mete’ye günün anısına plaket verdi.


SAYFA 07

07

15 MART 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

Ortaca’da emekçi kadınlar başarı sertifikalarını aldı Ortaca Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce kadınlara yönelik açılan 3-6 yaş çocuk etkinlikleri, aile eğitimi, hasta kabul işlemleri, hasta ve yaşlı refakatçisi kurslarını başarıyla tamamlayan kursiyerlere sertifikaları verildi.

Atatürk İlköğretim Okulu binasında düzenlenen törende, yıl içerisinde Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından açılan kurslar ile ilgili, sinevizyon eşliğinde bilgilendirme sunumu yapıldı. Sunumun ardından 72 kadın kursiyere sertifika verildi. Yaygın eğitimin önemine değinen Ortaca Kaymakamı Fatih Ürkmezer, “yaygın eğitimde insanlarımız hem sosyalleşiyor hem de kendilerinin değerinin farkına varıyorlar ve neler yapabileceklerini görüyorlar. Bu şimdi içinde değil gelecek nesillerimiz içinde önemli, çocuklarımıza etiği, ahlakı, helal ile haramı ancak

kadınlarımız öğretebilir. Bu öğretileri de insanlık onuru çerçevesinde gelecek nesillere aktarmak kadınların elinde.” ifadelerini kullandı. Halk Eğitim Merkezlerinin biçki-nakış kursları olarak anılan yerler olmaktan çıktığını dile getiren Halk Eğitim Merkezi Müdürü Mehmet Ali Top, 2016 yılında 365 tane kurs açtıklarını aktardı. Muğla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü işbirliği içerisinde açılan çeşitli kurslara toplam 7557 kursiyerin katıldığını anlatan Mehmet Ali Top, “Halk Eğitim Merkezi olarak ana hedef kitlemiz olan kadınların kurslarımıza ve di-

ğer etkinliklerimize yüksek katılımlarından dolayı şahsım ve kurumum adına kendilerine teşekkür ediyorum.” diye konuştu. Başarı sertifikalarını 8 Mart gibi özel bir günde almaktan dolayı gururlu olduklarını belirten kursiyer Sibel Akdağ ise kurslar sayesinde neler başarabileceklerini daha iyi gördüklerini söyledi. Törene, Ortaca Kaymakamı Fatih Ürkmezer, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmet Hasgül, Halk Eğitim Merkezi Müdürü Mehmet Ali Top, Kurs öğretmenleri, kursiyerler ve davetliler katıldı. - Cihat Cura

Ortaca’da İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü Etkinliği İstiklal Marşının kabulü Ortaca’da kutlandı. İstiklal Marşı’nın, Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) ulusal marş olarak kabul edilişinin yıl dönümünde, milli mücadele destanının şairi Mehmet Akif Ersoy da anıldı.

Ersin Turan

yazıYORUM İlkin pot ne demek, gaf ne demek, pot kırmak nasıl bir şey gaf yapmak nasıl bir şey ona bakalım; Türk Dil Kurumunun yayınladığı Türkçe Sözlük, bu konuda şu açıklamaları yapıyor; “Yersiz ve zamansız söylenen söz ya da davranış.” Başka bir sözlük; “kabul görmüş toplumsal kuralların ihlali” diye tanımlamış “gaf” sözcüğünü. Başka bir sözlükse radikal bir biçimde “POT” deyip işi bağlamış. Şimdi gelelim bu gaf ya da pot nasıl yapılıyor? Dün şöyle konuş, bugün böyle konuş. Pot mu Gaf mı? MHP lideri Bahçeli, kendisine muhalif, partiden ihraç edilmiş birine yapılan saldırı için, “ülkücü hiçbir şeyi yarım bırakmaz” dedi. Pot mudur, gaf mıdır? “100 bin imza ile cumhurbaşkanı da seçilir başbakanda” söylemi pot mudur gaf mıdır? Bolu mitinginde halka övgüler yağdırmak isteyeyim derken zalimi kahraman ilan edip‘’ Eyy Bolu beyinin torunları’’ diye hitap eden Başbakanın sözlerine ne demeli. Garibim Ana muhalefet Lideri, bir radyo konuşmasında,

Gafmı Potmu ?

“cumhurbaşkanı ayrı partiden, başbakan ayrı partiden olursa kargaşa çıkar” diye ya da buna benzer bir konuşma yapmış. Vurun abalıya. “Ana muhalefet lideri, 18 maddeyi okumamış, anlamamış, bilmiyor” diye kıyametler koparılmaya başlandı. Eee, ana muhalefet lideri bu 18 maddeyi bilmiyor da kim biliyor? Parlamentoda, muhalifiyle, muvafığıyla kaç vekil biliyor? Şimdi biz halk olarak her potu, her gafı görmezden gelip geçiştirecek miyiz? Her ne kadar “insan beşer, şaşar mı şaşar” diye bir söylem varsa da aman ha aman, pot kırmayın. Aman ha aman, gaf yapmayın. Yoka çirkin politikanın malzemesi olursunuz. Hani zaten düzgün politika kalmadı da çirkin politikaya kurban etmeyin kendinizi. Dikkatli konuşun. Düzgün konuşun. Fincancı katırlarını ürkütmeyin. “Gaf” yok. “Pot” yok. Aman diyorum. Demedi demeyin…

Eleman İlanı

E sınıfı ehliyetli şoför alınacaktır. TEL 0552 235 35 36

Çanakkale Zaferi; vatanımızın bütünlüğü ve Ulusumuzun bağımsızlığı için her türlü imkansızlıklara rağmen, Milletimizin neleri başarabileceğinin en güzel kanıtıdır. Çanakkale'de binlerce şehidimiz, 'Çanakkale Geçilmez' gerçeğini ve Dünyada bu milletin var oluş iradesini kıracak hiç bir gücün olmadığını, Tüm dünyaya en anlamlı biçimde göstermiştir. Çanakkale'de ortaya konulan bu sarsılmaz vatan sevgisi, Bu millet olma bilinci, birlik ve beraberliğimiz En büyük zenginliğimiz, en büyük gücümüzdür. Bu duygularla Çanakkale Zaferi'nin Yıldönümünde başta devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu toprakları bize mukaddes vatan kılan tüm şehitlerimizi,

Ortaca Ortaokulunda Özalp Koleji tarafından hazırlanan etkinlikle 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u anma programı gerçekleştirildi. Anma programına, Ortaca Kaymakamı Fatih Ürkmezer, Ortaca Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Yılmaz, Ortaca Belediye Başkan Vekili Mehmet Ali Avcı, İlçe Emniyet Müdürü İsmail Ayhan, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmet Hasgül, STK temsilcileri, daire müdürleri ve öğrenciler katıldı. Özalp Koleji Sosyal Bilgiler öğretmeni Burcu Bil-

gin, günün anlam ve önemine dair bir konuşma yaptı. Özalp Koleji Sosyal Bilgiler öğretmeni Mustafa İnan, Mehmet Akif Ersoy’un hayatı hakkında katılımcılara bilgi verdi. Mehmet Akif Ersoy’un şiirlerinin öğrenciler tarafından seslendirildiği programda İstiklal Marşı’nın farklı besteleri de katılımcılarla paylaşıldı. Programda, İstiklal Marşı ve Şiir okuma yarışmalarında dereceye giren öğrencilere hediye verildi. - Cihat Cura

Kahraman gazilerimizi bir kez daha minnet, saygı ve şükranla anıyorum."

Yavuz Kırmızı AK Parti Ortaca İlçe Başkanı


SAYFA 08

08

15 MART 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

Şükrü Öztürk

... Üzerine Yazılar Neden “HAYIR”…(1) 16 Nisan referandumuna az bir zaman kaldı. Yurt içi evet / hayır kampanyaları ve tartışmaları devam etmekte… Yurt dışı kampanyaları ise başka bir alem… Almanya ile “Oraya gelirsem seni döverim” havalarıyla, Hollanda ile “senin uçakların buraya nasıl inecek,” “misliyle karşılık verilecektir” havalarıyla devam etmekte… Evetçiler devletin tüm olanaklarından yararlanarak, valileri ile, kaymakamları ile, kurum müdürleri ile, yandaş sivil toplum kuruluşları ile, devletin araç gereçlerini kullanarak, devlet memuru oldukları halde tarafsız davranmayıp, kanunları hiçe sayarak, kampanyalarını sürdürmekte… Hayırcılar ise zor şartlarda yılmadan mücadele vermekteler… Yetersiz maddi kaynakları ile, her türlü toplu gösteride devlet güçlerini karşılarında bularak, konuşmacılara saldırıları Ya göğüsleyerek, çağdaş konuşacak salon bulamasalar Türkiyeda, yılmadan, Cumhuriyetini Cumhuriyet için, geleceğimiz için, savunacak kul olup biat etmemekve için, birey olup yücelterek özgürce yaşamak için yaşatacağız, mücadeleye ya devam etmekteler… da Osmanlıya Referandumda değişimi oylanacak geri döneceğiz. 18 maddeyi burada tek tek ele alıp neden “hayır” dememiz gerektiğini referanduma kadar birkaç hafta boyunca açıklamaya çalışacağım. *** MADDE 1: 1982 Anayasasının 9 uncu maddesine “bağımsız” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve tarafsız” ibaresi eklenmiştir. Yani maddenin yeni şekli “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.” olmuştur. Bu maddeye tarafsız sözcüğünün eklenmesine ne gerek var? Bağımsız olan mahkeme zaten kanunları özgürce ve doğru uyguladığı sürece, kanun tarafsız ise mahkemenin kararları da tarafsız olacaktır… Buraya tarafsız sözcüğünün eklenmesinde şöyle bir kasıt var; yarın başkanlık sistemini getirirlerse mahkemelere kendi yandaşlarını atadıklarında, mahkemelerin tarafsızlığını herkes tartışmaya başlayacak. Zaten şimdiden tartışılmakta… İşte o zaman eleştirilere karşı diyecekler ki; anayasaya göre mahkemeler tarafsızdır. Bilmiyorsanız anayasaya bakın diyecekler… İşte bu İşte bu nedenle “hayır”… MADDE 2: 75 inci maddede yer alan “beşyüzelli” ibaresi “altıyüz” şeklinde değiştirilmiştir. Yani milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkarılmıştır. Hem meclisin yetkilerini elinden alıp başkana vereceksin, hem de milletvekili sayısını arttıracaksın. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Mecliste sanki işler yetişmiyor, yıllardır 550 milletvekili ile idare

ediliyorken ne oldu da sayı arttırılıyor? Neden boşuna milletin parası çarçur ediliyor? Zaten milletvekilleri parmak kaldırmaktan başka ne işe yarıyor ki? Parti başkanından habersiz tuvalete bile gidemeyen, yetkisiz, parti başkanının emir kulu milletvekili sisteminde sayı 550 olsa ne olur 600 olsa ne olur? Parti başkanının dediği olacak olduktan sonra… Bu değişiklikte gizlenen amaç “sizi temsil eden milletvekili sayısını arttırdık daha çok milletvekili ile temsil edileceksiniz mecliste” diyerek göstermelik demokrasi oyunu… Yetkisi olmadıktan sonra milletvekili sayısı 600 olsa ne olur, 1000 olsa ne olur? Yetkisiz mecliste yetkisiz milletvekilliği, göstermelik demokrasi oyununa “hayır”… MADDE 3: 76 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Yirmibeş” ibaresi “Onsekiz” şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar,” ibaresi “askerlikle ilişiği olanlar,” şeklinde değiştirilmiştir. Bu madde ile milletvekili olma yaşı 18’e indiriliyor, askerliğini yapmış olma şartı kaldırılıyor. 18 yaşındaki bir genç daha lise öğrencisidir. Siyasetin yasak olduğu milli eğitim okullarında bu genç nasıl parti üyesi olacak, ne zaman siyaset yapacak? Milletvekili olunca gençleri temsil edebilecek mi? Ama dediğimiz gibi yetkisiz bir parmaktan ibaret olacağı için anlamsız ve göstermelik bir değişiklik… Zaten memurun, işçinin, köylünün çocuğunun bu yaşta milletvekili olma şansı sıfır… Bu iş için milyonlar harcandığını bilmeyen mi var… Yine zenginin çocuğu için, yandaş patronun çocuğu için düşünülmüş bir madde bu… Siz evet de deseniz bu maddeden hava alacaksınız… İşte bu yüzden “hayır”… MADDE 4: 77 nci madde “Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır… Cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci oylamada gerekli çoğunluğun sağlanamaması halinde 101 inci maddedeki usule göre ikinci oylama yapılır.” şeklinde değiştirilmiştir. İki seçimin birlikte yapılması ile cumhurbaşkanı olacak kişinin partisi aynı zamanda mecliste de çoğunluğu sağlayacak. Böylece tam bir dikta yönetimine geçilecek. Çünkü meclisin kararlarını ve meclisin yapacağı atamaları da belirleyecek olan, parti genel başkanı olacağı için cumhurbaşkanı olacak… Demokrasiden diktatörlüğe geçişe yol açacak olan bu uygulamaya “hayır”… (Haftaya devam edecek)

CHP Ortaca Kadın Kollarından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Basın Açıklaması

Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Ortaca Tören alanında bir araya gelerek 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısı ile basın açıklaması yaptı. “8 Mart’ta kadınlar “HAYIR”da seslerini yükseltecek, 16 Nisan’da kadınlar “HAYIR”da, güçlerini birleştirecek” denilen açıklamada kadına ve emek mücadelesine adanmış 8 Mart’ın kadına şiddetin, eşitsizliğin ve adaletsizliğin gölgesinde kutlanamayan bir gün olarak anıldığına vurgu yapıldı. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse imzası ile okunan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “160 yıl önce bu gün; Newyork’ta, 40 bin dokuma işçisi kadının, kapitalizmin dayattığı düşük. ücret, uzun ve ağır çalışma koşullarına karşı direnişi, 129 kadın işçinin yanması ile sonuçlanmış, O günden bu yana 8 Mart, tüm dünyada kadına ve emek mücadelesine adanmıştır. Bu gün kadınların, cinsiyetten kaynaklı her tür ayrımcılığa, şiddete ve eşitsizliğe karşı baş kaldırdıkları gündür. Ne yazık ki, 2017 Türkiye’sinde; Biz kadınlar açısından gelinen nokta hiç iç açıcı değil, Ekonomik sosyal ve siyasal anlamda, hala eşitlik mücadelesi veren biz kadınlar, 8 Mart’ın çıkış noktasının ötesinde bugün, ülkemizde bambaşka tehlike ve kaygılarla yüz yüzeyiz. Emeğimizin, özgürlüklerimizin bu güne dek kazanılmış her türlü haklarımızın ötesinde, Laik demokratik Cumhuriyetimiz ve ülkemiz tehdit altında… Terör, şiddet, işsizlik yoksulluk adaletsizlik gibi sorunlar ve zorluklarla dolu ülke gündeminde, hiç yeri yokken, Saray saltanatını ve tek adam yönetimini meşrulaştırma amaçlı, bir anayasa değişiklik paketi bizlere dayatılmaktadır. 16 Nisan’da, Cumhurbaşkanlığı sistemi adı altında, Ancak, gerçekte bir re-

jim değişikliği oylamasına gidilmektedir. Biz kadınlardan, Cumhuriyetle tanıştığımız laik yaşamdan, çağdaş ve eşit birey olma yolunda kavuştuğumuz kazanımlarımızdan, zorlu mücadelelerle geliştirdiğimiz haklarımızdan vazgeçmemiz isteniyor!... Bilinsin ki; kadınların kararı hayır! Kadın-erkek eşitliğine inanmadığını açıkça söyleyen bir anlayışın, Bütün yetkileri tek başına ele geçirdiğinde, sırf, bu alanda geriye gidişi öngörebilen Biz, Kadınların Kararı Hayır! 15 yıldır, söylemleri ve politikaları ile, kadını iş ve sosyal yaşamdan uzaklaştırmayı hedefleyen, Kadına yönelik şiddeti besleyen, tacizi tecavüzü yok sayan, yüzde1400 oranında artan kadın cinayetlerini görmezden gelen siyasi iktidar, Kadının adının olmadığı Anayasa Paketi ile, geri dönüşü olmayan bir tuzağın içine bizleri çekmek istemektedir Tüm bu tuzaklara karşı, kadınların kararı hayır! Türkiye Büyük Millet Meclisini, kadına seçme ve seçilme hakkının verildiği meclisten, kadın vekillere söz hakkı verilmeyen, kadın vekillere şiddet uygulanan bir meclise dönüştürdüğünüz, bu utanca, bizleri de tanık ettiğiniz için, kadınların kararı hayır! yap-boz tahtası haline getirdiğiniz eğitim sisteminde, sadece 2015-2016 eğitim öğretim yılında

143 bin 62 kız çocuğu, okula devam etmemiştir. Artık çocuklarımız heba olmasın diye, kadınların kararı hayır! Son on yılda 482 bin 908 kız çocuğu zorla evlendirilmiş, son on beş yılda çocuklara cinsel istismar %434 artmıştır. Artık, Çocuk gelinler, çocuk işçiler olmasın, tarikat yurtlarında çocuklarımız yanmasın, tacize tecavüze uğramasın diye, kadınların kararı hayır! 2003 yılında Antidepresan kullanma kutu sayısı 14 milyon iken, bu sayı 2015 yılında 55 milyona ulaştı. Mutsuz insanlar yarattınız, mutsuz bir toplum yarattınız. Artık insanlar mutlu olsun diye, kadınların kararı hayır! Canımız istediğinde kahkaha atalım, sokağa da çıkalım, parka da gidelim, Kimse bize iffetsiz kadın demesin! İstediğimiz kadar çocuk doğuralım, yada doğurmayalım, Kimse bize eksik kadın demesin! Haksızlıklara ses verelim, Ama polis copu, gazı yemeyelim! bunları bize yaşattığınız için, kadınların kararı hayır! Biz biliyoruz ki; 16 Nisan en çok kadınlar için önemli, Ya güneşin aydınlığı!...Ya ortaçağ karanlığı!... Güneşin aydınlığı var iken, neden ortaçağ karanlığı? İşte bu yüzden, kadınların kararı hayır!” - Cihat Cura

Hem tanıyorlar, hem tanıtıyorlar Doğaya ve çevreye karşı duyarlı kişilerin bir araya gelerek oluşturdukları Dalaman Doğa Yürüyüşçüleri Grubu, her hafta sonu yaptıkları doğa gezileriyle bölgenin tarihi ve doğal güzelliklerini tanıtıyorlar. Dalaman Doğa Yürüyüşçüleri Grubu üyesi Yılmaz Akkuş, grubun yaklaşık 2 yıl önce sosyal paylaşım sitesi facebook üzerinden yapılan paylaşımlarla amatör bir doğa yürüyüş grubu olarak kurulduğunu ve amaçlarının hem yaşadıkları bölgeyi daha iyi tanımak hem de yaptıkları paylaşımlarla daha da tanınması olduğunu söyledi. -Adım adım bölgeyi tanıtıyorlar Her hafta bir bölge seçtiklerini ifade eden Akkuş, “Facebook ta oluşturduğumuz grup sayfasından arkadaşlarımızla iletişim kurarak her cumartesi doğa yürüyüşlerimizi gerçekleştirmekteyiz. İlk

doğa yürüyüşünü Kapıkargın-Hodul tepesinde gerçekleştirdik. 19 kişi ile başlattığımız etkinliklerimize Dalaman ve civarındaki doğaseverler kayıtsız kalmadı ve grubumuz her geçen gün giderek büyüdü. Bugünlerde zaman zaman 70 kişiye kadar varan katılımcıyla yürüyüşlerimizi yapmaktayız. Ayrıca yürüyüşlere katılamayan ama bizi Türkiye’nin dörtbir yanından ve yurt dışından takip eden yüzlerce Facebook üyemiz bulunmaktadır. Yürüyüşlerimizi Dalaman ve çevre ilçelerdeki tarihi ve doğal güzellikleri içeren parkurlarda yapmaktayız. Adım adım bölgemizi tanıtıyoruz. Başlarda sade-

ce doğa yürüyüşü amaçlanmakla birlikte çok fazla takipçimizin olması nedeniyle çevremizi tanıtmak ve doğa ve çevre ile ilgili bilinç oluşturmak gibi yükümlülüklerimiz de arttı” dedi. -Doğasever, kocaman çocukların olduğu aile Dalaman Doğa Yürüyüşçüleri Grubu üyesi Yılmaz Akkuş, grup üyelerini ise şöyle anlattı. “Bu grubu özel yapan şey tamamen amatör ruhlu, samimi ve sıcakkanlı kişilerden oluşmasıdır. Grubumuz her meslekten ve her yaştan doğaya ve çevreye saygılı ve bilinçli kişilerden oluşmaktadır. İçindeki yaramaz çocuğu serbest bırakıp daldan dala atlayan

kocaman çocuklarımız, açık hava bol oksijen etkisiyle coşup şarkılar söyleyen solistler ve maestrolarımız var. Müthiş mizah anlayışı ile yürüyüşlerimize neşe katanlar, harika fotoğraflar çeken sanatçı ruhlu dostlar, üzerindeki montu sedye yapıp kilometrelerce yaralı bir köpeği taşıyan kocaman yürekli arkadaşlarımız ile birlikte her durum ve koşulda yardımlaşma ve dayanışma örneği sergileyen kocaman bir aileyiz.” - Ömer Kundakçı


SAYFA 09

09

15 MART 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

Dalaman Ziraat Odasından bilgilendirme toplantısı Dalaman Ziraat Odası, ilçedeki muhtarlar ile bir araya gelerek bilgilendirmede bulundu. Dalaman Ziraat odasının tarıma ve çiftçiye verdiği desteklerin anlatıldığı toplantıda katılımcılara tarımdaki yeni gelimeler, desteklemeler, hibeler ve tarımsal kredi imkanları hakkında bilgilendirmede bulunuldu.

Toplantıya, Dalaman Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Tayfun Tuncay, İlçe Tarım Müdürü Ergün Akdeniz, Dalaman Ziraat Bankası Müdürü Burhan Medettin, oda yönetim kurulu üyeleri ve mahalle muhtarları katıldı. Dalaman’da yaşanan tarımsam problemlerinde gündeme geldiği toplantıda Dalaman Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Tayfun Tuncay, odanın faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Dalaman ziraat odasının 2015 ve 2016 yılında iyi tarım uygulaması faaliyetlerinde bulunduğunu anlatan Tuncay, “uygulama, çiftçilerimizin kaliteli ürün elde etmelerinden dolayı pazarlamada yardımcı oldu. Ciddi anlamda çiftçilerimize ek gelir sağladı. Dalaman Ziraat Odası bünyesine deneyimli reçete yazma belgesi ve danışmanlığı olan ziraat mühendisi çalışmaya başladı. Ziraat mühendisi sürekli aktif olarak çiftçilerimizin yanında çiftçilerimize hastalıklarla mücadelede, ürün yetiştirmede en az masraflarla kaliteli ürün alınmasını ve bölgemize uygun çeşit yetiştirme konularında yardımcı oluyor. Dalaman Ziraat Odası olarak çiftçilerimizi bilinçlendirmek, yenilikleri

görmek ve uygulamasını kolaylaştırmak amaçlı seminerler düzenleyerek çiftçilerimiz bilinçlendirmeyi amaçlıyoruz. Ayrıca birçok tarım fuarına geziler düzenliyoruz.” diye konuştu. Amaç çiftçilerin bilgilendirilmesi Çiftçilerin verim ve kaliteyi yakalaması için toprak, yaprak, su ve meyve analizi, sertifikalı fidan temini gibi birçok alanda yardım sağladıklarını ifade eden Tuncay; “Dalamanda ilk defa 2015 yılında fuar konseptinde 1. Dalaman Tarım Festivali, 2016 yılında 2. Dalaman Tarım Festivali düzenlendi. Firmaların konusunda uzman yetkililerini festivalimize getirdik amaç üreticilerimize daha iyi bilgi verilmesi daha fazla fayda sağlamak. Yoğun ilgi görmesi ve beğenilmesi Dalaman Ziraat Odasının iyi bir projeyi ortaya çıkardığının kanıtıdır.” dedi. Çiftçilerin satışlarında kendilerini güvence altına alabilmeleri ve haklarını arayabilmeleri için üretici sözleşmeleri hazırlattıklarını söyleyen Tevfik Tayfun Tuncay, “Yöremizin en büyük sorunlarından biride üretilen ürünlerin pazarlamasındaki sıkıntılar, üreticiler genellikle ürün satışlarında paralarını alamıyorlar ve buda

Siyasi Yerel Haber Gazetesi Çarşamba günleri yayınlanır. Sahibi Güneyege Basın Yayın Tur.San.Tic.Ltd.Şti. Adına Cihat Cura Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nasuh Keser Adres Beşköprü mah. 274 sk. No.6/1 ORTACA www.guneyege.net info@guneyege.net Dizgi: Ekstra Güneyege Gazetesi. Baskı: Star Medya Yayıncılık A.Ş. Gaziemir Tren İst. Karşısı Eski BetontaşTesisleri içi Gaziemir /İZMİR Baskı Tarihi: 14 MART 2017 Dağıtım: TURKUAZ Gazetemiz Basın Ahlak Yasasına Uyar Gazetemize gönderilen yazı ve fotoğraflar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilemez. Yazıların sorumluluğu yazarına aittir. İLK YAYIN TARİHİ: 28.12.2005 İLAN REKLAM ABONE TARİFESİ Özel ilanlarda (Kongre, Tüzük, Zayi, Teşekkür vs.) Muğla il gazeteleri fiyat tarifesi uygulanır. İLETİŞİM 0 542 610 70 72 - 0 252 282 36 66

bölgemizde büyük ekonomik zarar oluşturuyor. Üreticilerimizin pazarlama sıkıntılarını giderebilmek daha yüksek fiyattan satış yapmalarını sağlamak için birlik ve kooperatif oluşturulması için çalışmalar yapılmakta ayrıca Dalaman Ziraat Odası olarak soğuk hava deposu ile ürünlerimizi pazarlamada zaman kazanmak amacıyla çalışmalarımız devam etmekte.” ifadelerini kullandı. Arıcılığı ve hayvancılığı geliştirmek için de çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Tuncay, şunları kaydetti; “Çiftçilerimize Patates tohumu, yem bitkileri tohumu, incir, ceviz, zeytin fidanı, narenciye fidanı dağıtımı yapıldı. Çiftçilerimizin kazanç sağlayabilmesi için TİGEM arazilerinin kiralarının düşürülmesi ve narenciye bahçelerinin çiftçilerimize uygun ücret karşılığı kiralanması için bakanlığa projemiz gönderildi. Düzenli olarak tüm mahallelerimizde köy toplantıları yapılıp çiftçilerimizin sorunları dinlenmekte ve sorunlarına çözüm aranmakta, şimdiye kadar Elcik, Sabunlu, Kızılkaya, Kayadibi mahallelerimizde toplantılar yapıldı.” - Cihat Cura

Sezgin Yıldırım

Rüzgar Birliği GÜNDEM YOĞUN..

Nereden başlasam, hangi konuya öncelik versem. Kararsız kaldım. Gündem o kadar çok yoğun ve her konu, en az diğeri kadar önemli. En güzeli kısa, kısa olsa da gündemdeki konulara, elimden geldiğince değinmek. Liseli gençlerimiz sınav heyecanı mı yoksa askeri disiplin heyecanı mı yaşadı? Cumartesi günü sınava girecekleri okulları ziyaret edenler, müthiş bir keyfiyet ve vurdum duymazlık ile karşı, karşıya kaldılar. Okulların çoğunda kapılar kilitliydi. Görevliler yoktu. Sınana girecek olan öğrencilere ve velilerine yardımcı olacak bir muhatap bulunmakta çok zorlanıldı. Umarım yetkililer bu duruma müdahale ederler ve mağduriyetler yaşanmasının önüne geçerler. Pazar günü yapılan sınavdan önce yaşananlar, katı ve tavizsiz kurallar öğrenci ve velileri çileden çıkardı. Okulların önünde birçok anne ve baba ile görevliler arasında tartışmalar yaşandı. Bir dakika bile geç kalanlar, sınava alınmadı. Sınava alınmayan öğrenciler, sinir krizi geçirip göz yaşına boğulurken, olaya şahit olan diğer öğrencilerin yakınları bile görevlilere tepki göstererek, tartışma yaşadılar. Özellikle farklı ilçelerden gelen öğrencilerin, sınava girecekleri okullara ulaşma konusunda zorluk yaşadıkları, okulların yerini bulamadıkları ve birkaç dakika gecikme nedeni ile sınava giremedikleri görüldü. İşin özeti vatandaşlarımızı ve öğrencilerimizi bu katı uygulamalar çileden çıkardı. Umarım bu konulara çözüm getirilerek, öğrencilerimizin umutlarına, yarınlarına ve hayallerine koşmalarına ortam hazırlanır. Sınav günü aynı zamanda “ İstiklal Marşımızın “ kabul edilişinin yıl dönümüydü. Bu vesile ile Türk milletinin emperyalistlere karşı, yokluklar içerisinde verdiği asil “ Hürriyet ve Bağımsızlık “ mücadelesini anlatan, İstiklal marşımızın yazarı Mehmet Akif ERSOY’u rahmet ve minnetle anıyoruz. Rahmetli Akif’in dediği gibi “ Allah bu millete tekrar İstiklal marşı yazdırmasın.” Hollanda, Almanya ve Avusturya gibi devletler başta olmak üzere Avrupalıların tavırları, yıllarca ülkemize karşı yaptıkları sahtekarlıkların, artık saklanamaz

duruma gelmesi ve gün yüzüne çıkması gündemimize oturdu. Bu olaylara asla “ SİYASİ GÖZLÜKLERİMİZ “ ile yaklaşmayalım. Bu konu siyaset üstü ve MİLLİ bir meseledir. Mecliste grubu bulunan partilerimizin ve siyasi liderlerimizin bu konuda MİLLİ DURUŞ SERGİLEMELERİ milletimizi memnun etmiştir. Avrupa terörün en büyük destekçisi ve yuvası haline gelmiştir. Teröristlerin en önemli isimleri meclislerinde konuşma yapabilmekte, birçok Avrupa ülkesi bu teröristlere destek vermek amacı ile adeta birbiri ile yarışmaktadırlar. KONTROL EDİLEBİLEN TÜRKİYE için bunu yapmak ve teröristlere destek çıkmaktadırlar. Türkiye KONTROLDEN ÇIKTIKÇA, çıldırmaktalar. Türkiye’nin kontrol edilmesi durumu onlar için Avrupa birliğinin bekası ile ilintilidir. Terör ve algı operasyonları başta olmak üzere Türk devleti her türlü batılı kurum ve hükümetlerince baskı altına alınmaya ve geri adım attırılmaya çalışılıyor. Köşe yazılarımı takip eden okurlarım bilirler, bu konular ile ilgili defalarca uyarı niteliğinde yazılar kaleme aldığım için tekrar aynı konulara girmeyeceğim. Türkiye vesayet altından çıkmak için cephe kazandıkça bu ve buna benzer tavırlar ile daha çok kazanacağız. İki asıra yakın süredir, Osmanlıdan bu güne, demokratikleşme hareketlerimizde ve anayasa yapma çalışmalarında batılı emperyalistler bizi, bize hiç bırakmadılar. Her önemli adımımızda bize müdahale ettiler. Bu gün referandum konusu da aynı pencereden görülmektedir. Olay evet-hayır diye tercih kullanmayı aşmış ve emperyalizm ile mücadeleye dönüşmüştür. Sandıklar açılıp, sonuçlar belli olana kadar emperyalist devletlerin müdahalelerine, daha çok defalar şahit olacağız. Bu konulara siyaset üstü ve MİLLİ DURUŞ ile hep birlikte cevap vermeliyiz. Tek kurtuluşumuz BİRLİK ve BERABERLİK diye altını hep çizmemin nedeni de budur. Allah bu zorlu süreçte milletimizin ve devletimizin yardımcısı olsun. Çanakkale ruhunu inşallah önümüzde ki hafta yazımda kaleme alacağım. Tek bir okuyucu dostumun bile yüreğine dokunabilirsem, kendimi bahtiyar hissederim. Hayırlı haftalar diliyorum…

Hayır, Gönüllüleri Dalyan’da

İLAN Ortaca Yaş, Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği’nin Olağan Genel Kurul Toplantısı 10.04.2017 günü saat 10:00’da Çaylı Mahallesi Belediye Hal Binası - Ortaca adresinde, çoğunluk sağlanamadığı takdirde ise, 17.04.2017 günü aynı yer ve saatte aşağıda belirtilen gündem maddeleri doğrultusunda yapılacaktır. GÜNDEM: 1- Açılış ve Yoklama 2- Atatürk ve Şehitlerimiz için saygı duruşu 3- Divan Heyeti Seçimi 4- Yönetim Kurulu Faaliyet Raporunun Okunması ve İbrazı 5- Denetim Kurulu Faaliyet Raporunun Okunması ve İbrazı 6- Yeni Yönetim ve Denetim Kurulu Seçimi 7- Dilek ve Temenniler 8- Kapanış Sedayi DURAN Yönetim Kurulu Adına Başkan

Ortaca CHP İlçe Başkanlığı Hayır gönüllüleri gurubu Dalyan Mahallesinde çalışmalarını sürdürdü. Ortaca CHP İlçe Başkanlığınca oluşturulan ‘’Hayır Gönüllüleri Gurubu’’ mahalle çalışmalarına Dalyan Mahallesinde devam ederek vatandaşlardan Hayır oyu istediler. Dalyan Mahallesindeki çalışmaya CHP Ortaca İlçe Başkanı Mehmet Sertkya, yönetim kurulu üyeleri ve Hayır Gönüllüleri Gurubu üyeleri katıldılar. Hayır Gönüllüleri adına açıklama yapan Elif Gülden Irmak ‘’ 16 Nisan’da yapılacak olan Anayasa değişikliği referandumunda vatandaşlarımızı Hayır demeye çağırmak için Ortaca’ nın tüm mahal-

lelerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu gün Dalyan mahallemizde vatandaşlarımızı ev ve işyerlerinde ziyaret ettik. Referandumda neden Hayır tercihi kullanmaları gerektiği konusunda bilgilendirmelerde bulunduk ve broşürlerimizi dağıttık. Hayır Gönüllüleri Gurubu olarak16 Nisan’da yapılacak olan referandumda ülkemizin geleceği için Hayır oyu kullanılması gerektiğine inanıyor ve vatandaşlarımızdan da Hayır oyu istiyoruz. Vatandaşlarımızın da çoğunluğunun Hayır oyu kullanacaklarını ifade etmeleri bizleri memnun ediyor’’ dedi.


SAYFA 10

YALNIZLIK Bazen öyle yalnız hissedersin ki kendini Dertlerin içinden çıkmaz olur Tüm ışıkların söndüğünü Tüm yolların kapandığını düşünürsün. Kalbinde üzüntü, gözlerinde de süzülen Gözyaşlarını hissedersin. Bazen öylesine yalnız hissedersin ki Yanında tutunacak bir dal ararsın Gözlerin çareni arar Fakat her şey aslında bir anda beliriverir Gözlerinin önünde. Bazen de öylesine yalnız hissedersin ki, İyi şeyler düşünüp mutlu olmaya çalışırsın. Bazen de öylesine çaresiz hissedersin ki, Asıl çarenin mutlu olmak olduğunu anlarsın. ESRA ACAR 8/A ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU BİLMİYORUM Yürüyorum işte ben de Kocaman bir derinlikte Bekliyorum yine de Sevgiyle buluşurum diye. Beni seven dostum var mı bilmiyorum. Hadi gel deyince koşar mı kestiremiyorum. Ama ben koşulsuz yine seviyorum Beni seveni de zor anlıyorum Duyuyorlar mı dinliyorlar mı bilmiyorum Yine de ben haykırıyorum Gerçek dostluk diyorum. Her yerde ben onu arıyorum… EMİNE TURAN 7/A ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU SEVİNMELİ İNSAN Sevinmeli insan Yaptığı şeylerden sonra Sevinmeli insan Doğruyu yanlışı ayırt edebildikten sonra Sevmeli insan İyi bir vatandaş olduktan sonra Sevinmeli insan Kedisinde bir ışık görebildikten sonra Sevinmeli insan Mutlu olabildikten sonra Sevinmeli insan Duyabilip, konuşabilip, şükredebildikten sonra Sevinmeli insan, nefes aldıktan sonra METİN ÜNSAL AKCAKAYA 6/A ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU TÜRKİYE’MİZ Sürüler yayılır kıra, Dağlar uzar sıra sıra, Sular can verir çayıra, Ne güzeldir Türkiye’miz… Dağlardan akar nehirler ovalara, Can verir güzel ülkemin toprağına, Sebzelerin yaşam kaynağıdır tarlalarda, Ne güzeldir Türkiye’miz… Anadolu’dur yurdumun büyük bölümü, Özgür yaşar insanlarımızın tümü, Atalarımızın en güzel ürünü, Ne güzeldir Türkiye’miz HÜSEYİN EFE AYVAZ 7/B ŞEHİT NASUH AYDIN ORTAOKULU KORKUYORUM Korkuyorum… Kırdığım kalplerin beni kıracağından. Korkuyorum… İşlediğim günahların beni sevapsız bırakacağından Korkuyorum… Boşa harcadığım paraların beni sefalette bırakacağından Korkuyorum… Boşa geçirdiğim zamanların beni zamansız bırakacağından Korkuyorum… Zarar verdiğim hayvanların bana zarar vereceğinden Korkuyorum… Çiğnediğim bitkilerin beni nefessiz bırakacağından Korkuyorum… Yere attığım çöplerin dünyayı kirleteceğinden Korkuyorum… Korkuyorum… Korkuyorum… HÜSEYİN USLU 6/A ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU

SAKLI KADIN Gözlerimde saklı bir kadın var Yüreğimde tarifsiz duygular Kalbim yerinden çıkacak Bu gözler onsuz yaşayamayacak Kulaklarıma hapsettim o kadının sesini Bir gülüşü var dersin cennet bahçesi Dünyama bahar getirir neşesi Onun sesi olmadan bu kulak duymayacak O saklı kadının adı anne Allah’ın gönderdiği melektir Benim gönlümün kraliçesidir. Bu gönül onsuz yaşayamayacak NURŞAH CAN 7/A ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU TESADÜF Zaman akıyor hiç durmadan Dönüp arkasına bile bakmadan Yaptığı yaraları bırakıp gidiyor Hatıraları yok sayıyor Hep kötü anıları düşünüyor Yaralı kalbim kan ağlıyor O, o yine gidiyor Pişman olup geri dönerek Tesadüfe bak Zaman akıp giderek Ne kadar uğraşsa boş Zaman yardığı yarayı sarar mı? ÖZGE OKATAN 7/A Çaylı 100. Yıl ortaokulu UNUTUYORUM Gülüşümü nasıl unuttuysam, Seni de öyle unuturum, O kadar güzel unuturum ki seni Hatırlamaya kıyamam Sonra yine gözlerine yolculuğa çıkarım Bir bilet alırım kendime “Cam Kenarından” Yolculuğumun ortasında çevirirsin yine gözünü. Gözlerinde unuturum seni de “Cam” kenarından bileti de Kalbimdeki kırık düşleri de Unuturum ümitlerimi de Seni hiç hatırlamıyorum Eski düşlerimi anımsamıyorum Çünkü yeni düşlerim var Çünkü yeni hayat kuruyorum Kötü düşüncelerimi gömüyorum… ESMANUR FATMA KAÇAN 7/A ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU ŞÜKRET Öğretmenini duyabildiğin için, Tahtaya yazı yazabildiğin için, Okula koşarak gidebildiğin için, Şükret, şükret, şükret… Derdini anlatabildiğin için, Dalgalanan bayrağını görebildiğin için, Aç kalmadığın için, Şükret, şükret, şükret… Sağlığın iyi olduğu için, Anneni ve babanı görebildiğin için, Sana bu hayatı veren Allah’ın için, Şükret, şükret, şükret… FATMANUR DURSUN Ortaca Ortaokulu AŞIK VEYSEL Asla unutulmayacaksın, Şarkılarınla türkülerinle, Işıl ışıl ışıldayacaksın, Kelime kelime şiirlerinle. Eskimeyecek eserlerin de, Söylenecek şiirlerin de. O nur saçan yüzün de, Sönmeyecek türkülerinde. Veysel gitti adı kaldı. Eserleri kitaplara takıldı. Yüzlerce binlerce eserin Sen gittin burada kaldı. Feyza Kavukçu Ortaca Ortaokulu ZAMAN Zaman çok çabuk geçiyor Sanki bir suyun akışı gibi Dakikalar tik tak diyor Su damlatan çeşme gibi Gece gündüz birbirine karışıyor İnsanlar günleri takip edemiyor Azrail gelmiş kapıyı çalıyor Zaman tükendi su kuru der gibi SUDENAZ USLU 5/B ÇAYLI 100. YIL ORAOKULU

Dünya’nın Sonu O gün okuldan çıktıktan sonra etrafta garip şeyler oluyordu. Su içerken su havaya çıkıyordu, ağaçlar bir o yana bir bu yana sallanıyorlardı. Bunu herkeze anlatmaya çalışıyordu ama kimse bana inanmıyordu. Yıl 2500 idi bu devirde herkez uzaya tatile gidiyordu.Ben ise endişeleniyordum. Çünki bu garip olaylar ayda bir oluyordu. Bana inanan olmamıştı bu dünyanın fazla ömrü kalmadığını söylüyordum ama nafile umursamıyorlardı bile. Benim deli olduğumu söylüyorlardı. Bir gece gördümki her taraf yangın, her tarafta bir çığlık kopuyordu. Hemen uyandım. Hemen erzak toplamaya koyuldum insanlık ırkının devam etmesi için ben yaşamalıydım. Yanıma birkaç insan ve hayvan aldım. Çünki hayvanlarında yaşaması gerekiyordu. Birden o garip olay oldu. Ben çok şaşırdım çünkü daha bir ay bile geçmemişti dahada hızlanmalıydım dünya yok oluyordu. Planım şöyleydi; Yanıma alabildiğim kadar erzak ve hayvan alacaktım. Bir uzay mekiği yapmaya karar verdim. Mekiğin bitmesi tam üç yılımı aldı. Artık dünya her an patlayabilirdi. İnsanlar aslında tedirgindi ama bunu pek umursamıyorlardı. Ben dünyanın sonunu görmüştüm. Zaten uzaya ben gidemezdim. Çünkü atmış yaşındaydım. Bu zaman çerçevesinde çok büyümüştüm. Çocuklarımı bu görev için yetiştiriyordum artık çocuklarımda büyümüştü ve dünyanın yok olması an meselesiydi işte o an geldi bende çocuklarım ve hayvanlarımı bilinmeze yolladım. Onlar gittikten sonra dünyada depremler, tsinamiler ve volkanik dağlar patlıyordu. O an herşey bitmişti. Dünya ikiye ayrılıyordu heryer sular altında kaldı ben ise bodrum katta boğularak ölüyordum. Artık herşey bitmişti. Çocuklar bu olayda dünyanın yok olduğunu anlattım. Bu yüzden ilk gezegenimiz dünyadan uzaklaştık. O gezegen artık yok oldu ama uzayda parçaları var ve insanlık ırkını devam ettirenlere minnettarım. ÖMER TUNAY ÖNDER Özalp ORTAOKULU Sınıf: 5-B No:432 Köylü Şair Mehmet köyde yaşayan biri idi. Köyünde şiirler ,türküler söyler ve saz çalardı. Köylüler Mehmet’in türkülerini ve şiirlerini dinlemeyi çok severdi. Muhtar Hasan da Mehmet’in şiirlerini ve türkülerini dinlemeyi severdi . Muhtar Hasan bir gün Mehmet’i yanına çağırdı ve ona İstanbul’da olan bir şiir yarışmasından bahsetti. Mehmet ilk olarak İstanbul’a gitmeye imkanı olmadığı için kabul etmek istemedi. Muhtar Hasan yarışmaya katılmayı kabul ederse Mehmet’i kendi arabası ile İstanbul’a götürebileceğini söyleyince Mehmet yarışmaya katılmayı kabul etti .Kendisini İstanbul’a götüreceği için Muhtar Hasan’a teşekkür edip oradan ayrıldı. Nihayet İstanbul’a gitme zamanı gelmişti. Muhtar Hasan Mehmet’i evinden aldı ve İstanbul’a gitmek için yola koyuldular. Yarışmanın düzenlendiği yere geldiler. Yarışmayı kazanan açıklandı ve yarışmayı yüksek bir puanla Mehmet kazandı . Mehmet yarışmayı kazandığı için çok mutlu oldu. Aldığı ödülü Muhtar Hasan ile köyüne götürürken bir kaza geçirdiler . Mehmet öldü ,Muhtar Hasan bu kazadan yaralı olarak kurtuldu. Muhtar Hasan hastanede olduğu için Mehmet’in cenazesine bile katılamadı .Mehmet’in ölümünden kendini sorumlu tutuyordu. Muhtar Hasan’ın taburcu olduğunda ilk işi ,Mehmet’in şiirlerini ve türkülerini alıp bastırmak oldu. Böylece şiirleri ve türküleri sayesinde Mehmet ölmemiş gibi hissedilecekti ve hiç unutulmayacaktı. Özlem Özdil 7-F Ortaca Ortaokulu NEZAKETİN ÖNEMİ Nezaket insanları birbirine yakınlaştıran bir duygudur.Nezaket aynı zamanda insan ilişkilerini olumlu etkiler. Nezaket para ile satın alınamaz ama birçok şeyi satın alabilir. Nezaket,güven gibi insan ilişkilerini olumlu bir şekilde etkiler. İnsan ilişkilerinde karşılıklı saygı, sevgi ve höşgörü en önemli esaslardır.İnsanlar nezaketlerine göre toplumda değer görürler.Toplumdaki kaba insanlar nezaketini bir nebze arttırsa bile toplumda büyük saygı görürler.Örneğin:Toplu taşıma araçlarında hamile,yaşlı ve büyüklere yer vermek,kalabalık arasında fısıltılı konuşmamak gibi. “Nezaket bedavadır ama her şeyi satın alır” sözü yukarıdaki gibi nezaketin toplum kurallarını düzenleyen insani değerlerini vurgulayan ve insan ilişkilerinin altın anahtarıdır.Konuşmamıza ekleyeceğimiz bir lütfen kelimesi her şeyi değiştirebilir. EREN YAĞIZ KURT 5/C ŞEHİT NASUH AYDIN ORTAOKULU

KALEMİMİ ALIR YAZARIM Mutluluğuma gölge eden bir dost Her şeye rağmen sadık bir ben Saflıkla kuşatılmış lakin Kirlenmeye yüz tutmuş bir beden Sırtımı dönmem size Zaten görünmez yaradan bereden Kalbime alamam sizi Bir bütün değil bu yürek Parçalarını toplarım dereden tepeden Gittiğim yol yol değil Gelmeyin sakın peşimden Her taşın altında bir günah Nehirleri var zehirden Hüznüm bir bataklık Çıkamıyorum içinden Ben çıkmaya çalıştıkça Anılar vuruyor derinden Kendimden bahsedemem size Zaten hayatım bir palavra Geçinmiyor ihanetlerden Tutulamayan sözlerden Ben dışa vuramam hislerimi Öfkemi çıkaramam içimden Ancak alırım kalemimi Başlarım yazmaya En kuytulara sinmiş nefretlerimden ZEYNEP ATAKAN 7/A ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU

ORMANLARIMIZ Oksijen kaynağıdır bize Gözlerimiz hep kayar yeşile Dünyamızın akciğerleri Nefes alır oh deriz sayesinde Havyaların biricik yuvası Toprağın tek güvencesi Onun gibi sarılalım ormana Kaybolmasın dağların süslü gelinliği Ne yazık kıymetin bilemedik Kestik yaktık ev eyledik Sesini hiç duyamadık Kıymetin bilemedik DİLANUR SALGAR 5-A ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU

DOSTUM Yardımcı olur bana Zor anlarımda Koşar yardıma Daima yanımda İyi günde kötü günde Hayatım boyunca benimle Hep beraber el ele diz dize Benim biricik dostum Eğerlenmiş atım. BETÜL SANCAR 7/A ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU

İYİLİK GARİP GELİRMİŞ Zaman zaman içinde Bir prenses yaşarmış şehirde İçi yüzü dolu güzellikle Aklı ermezmiş kötülüğe Gel zaman, git zaman sonra Bir cadı çıkmış ortaya İçi dışı kötülük doluymuş aslında Ama o göstermemiş prenses hanıma Prenses bilmiş onu kendine ana Ama sonra cadı içini dökmüş MEHMET AMCANIN MİRASI Kötülük kusmuş onlara Mehmet amcanın çocukluğu etrafı ormanlarla çevrili güzel Prensesi uyku daldırmış bir köyde geçmiş. Mehmet amca okuldaki öğretmeninin desteğiyle yüzyıllar boyunca parasız yatılı sınavlarını kazanarak okumaya büyük bir şehre Tek bir sır varmış bu olayda gitmiş. Ondan sonraki hayatı memuriyetten dolayı Anadolu’nun Bir prens prensesi bulup aşık olursa çeşitli yörelerini gezerek geçmiştir. Büyü bozulacakmış anında Çocukları büyüyüp yuvadan uçan Mehmet amca emekli Sanki iyilik kazansın diye olduktan sonra köyünün özlemini daha çok duyar olmuş eşini de Bir prens varmış o şehirde kaybedince köyüne geri dönmeye karar vermiş. Prens kepçe, şehir kazan olmuş Mehmet amca köyüne ormanlarının hayaliyle dönmüştü. Ama birden bire ne yazık ki Mehmet amcanın hatırladığı o ormanlar bir yangın Elinde sonunda bulmuş sonucu yok olmuş. Bunu gören Mehmet amca önce çok üzülse prensesin sarayını de ormanı temizlemiş ve oraya yeni fidanlar dikmiş. Yakında Görüvermiş yerde yatan kızı su olmadığı için su getirip sulamış. Yaz kış kendi çocukları gibi Kalbi çarptığı anda aşık olmuş ağaçlara bakıp büyütmüş. İlk zamanlarda Mehmet amcanın ona dayanamamış bu çabasını boş bir iş olarak gören köy halkı zamanla fidanlar bir öpücük kondurmuş alnına büyüyüp geliştikçe Mehmet amcaya destek olmaya başlamışlar. Yaz Kötü cadının sihri bozulmuş o anda tatillerinde köyün çocukları Mehmet amcaya orman bakımında ve Prenses açmış gözlerini sulamasında yardım etmişler. Vermiş o da prense kalbini Bir gün Mehmet amca hasta olup Hakk’ın rahmetine kavuşmuş İyilik yenmiş kötülüğü ama bıraktığı orman her zaman köylüler tarafından minnetle ve FEYZA ASLAN 7/A saygıyla anılan bir miras olarak güzel köyü süslemiş. ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU İnci ACAR 7\F 365 Ortaca Ortaokulu


SAYFA 11

11

15 MART 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

Ortaca, Ödemiş deplasmanından eli boş döndü Bölgesel Amatör Lig 8.grup karşılaşmasında Ortaca Belediyespor, İzmir temsilcisi Ödemişspor’a deplasmanda 2-1 mağlup oldu.

Ödemiş Saraçoğlu stadında oynanan karşılaşmanın ilk yarısı karşılıklı gollerle 1-1 berabere bitti. Maçın hemen başında Şafak’ın golüyle öne geçen Ödemiş’e, Halil ile karşılık veren Ortaca durumu 1-1’e getirdi. İkinci yarıda gol için yüklenen Ödemişspor 74’te hedefine ulaştı. İlk golün sahibi Şafak, Kırmızı-Lacivertlileri tekrar öne geçirdi. Son anları stres yüklü maçın galibi 2-1’lik skorla Ödemişspor oldu. Bu skorla Ortaca, 28 puanla 8. sırada yer aldı. - Yatağan 3 puanı 3 golle aldı BAL 8. Grubun diğer Muğla temsilcisi Yatağan Belediyespor ise son haftalardaki formunu koruyarak, Denizli temsilcisi Pamukkalespor’u 3-0’lık skorla geçti. Yatağan İlçe stadında oynanan karşılaşmanın ilk yarısını maçın başında Batuhan’ın ayağından bulduğu golle 1-0 önde kapatan Yatağan, maçın 2. yarısında ikinci golü de Batuhan’ın ayağından buldu. Maçın skorunu ise Yatağan’ın tecrübeli golcüsü Mustafa belirledi. 3 golle 3 puanı alan Yatağan puanını 32’ye yükselterek 5. sırada yer aldı. - Cihat Cura/Fotoğraf: Başar Uçar

Ortaca’da sağanak yağış etkili oldu Bu toprakları canları, kanları pahasına koruyan Yüce şehitlerimizin, gazilerimizin, Tarihin en büyük askeri dehası Mustafa Kemal Atatürk’ün ve tüm silah arkadaşlarının Huzurunda saygıyla eğiliyor, Onları minnetle anıyoruz.

Ortaca’da etkili olan yağış nedeniyle, narenciye ve tarım arazilerini su bastı. Dalaman Meteoroloji Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, son 24 saatte metrekareye Ortaca’da 43.88, Dalaman’da 39.70, Köyceğiz’de ise 45.10 kilogram yağış düştü. Yetkililer, yağışların Pazar öğle saatlerine kadar devam edeceğini belirtirken, kuvvetli rüzgarın ise Cumartesi akşama kadar aralıklarla süreceğini bildirdi. - Cihat Cura

Ortaca’da çatı yangını

Hasan KARAÇELİK ORTACA BELEDİYE BAŞKANI

Ortaca ilçesinde 2 katlı bir apartmanın çatı katında çıkan yangın itfaiye ekiplerince söndürüldü. Edinilen bilgiye göre; Terzialiler Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan Hakkı Altın’a ait apartmanın çatı katında henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Apartmanın çatısından dumanların yükseldiğini fark eden mahalle sakinleri itfaiye ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine olan yerine gelen Muğla Büyükşehir Belediyesi Ortaca İtfaiye Grup Amirliği ekipleri yangına müdahale ederek kontrol altına aldı. Yangında, binanın çatı bölümünde maddi hasar meydana geldi. - Cihat Cura

Yağma zanlısı tutuklandı Silahla yaralama ve yağmur suçundan 16 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan zanlı Muğla’da Asayiş ekiplerinin bir eve düzenledikleri operasyon ile yakalanarak cezaevine gönderildi.

ortacabelediyesi

ortacabelediyesi

www.ortaca.bel.tr

info@ortaca.bel.tr

Muğla Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Ekipleri, silahla gasp ve yaralama suçundan 16 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan zanlıyı kaldığı eve operasyon düzenlendi. A.A. isimli zanlı evde yakalandıktan sonra çıkarıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Edinilen bilgiye göre, Karabük’te bir şahsın iş yerini basarak zorla senet imzalattırıp silahla yaralayan A.A.’nın Muğla’nın Menteşe ilçesinde kaldığını belirleyen Asayiş Şube ekipleri eve operasyon düzenledi. Operasyonda gözaltına alınan zanlının silahla yağma ve yaralama suçlarından hakkında 16 yıl kesinleşmiş hapis cezası olduğu tespit edildi. Zanlı çıkarıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.


SAYFA 12

KOLEJİ

ANASINIFI - İLKOKUL - ORTAOKUL

BAŞARIYI ÖDÜLLENDİRİYOR

3-4-5-6-7. SINIFLAR 19 MART PAZAR 2017'DE ÇÖZÜM’DE BULUŞUYORUZ SINAV SAATLERİ 7. SINIFLAR: 10:00 5.6. SINIFLAR: 12:30 3.4. SINIFLAR: 15:00

SINAV YERİ: ORTACA ÇÖZÜM TEMEL LİSESİ

BAŞVURU TEL: 0 252 282 0600 - 282 06 01 - Gsm: 0 506 948 61 50 T�r��al�l�r Ma�. Akasyalar Cad. No:26 Ortaca / Muğla


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.