Güneyege sayı 572

Page 1

SAYFA 01

DAİRELER

ISI PAY ÖLÇERLİ MERKEZİ SİSTEM KALORİFER

SATILIK

1+1-2+1-3+1

ALMAN BASF MANTOLAMA SİSTEMİ

LÜKS

0 532 410 23 81 - 0 252 282 81 00 Terzialiler Mah. MKM Apt. 159 Sok. No:4-2 Ortaca

KİLER VE GİYİNME ODASI

MESUT KORKUT İNŞAAT KALİTESİYLE...

GÜNEYEGE Bölgenin En Çok Okunan Gazetesi

Ekstra

.

3MILYON 04 Ocak Çarşamba 2017 Sayı 572 1 TL

ULASIMDA DÖNÜSÜME KATILANA , ,

e�� ����e Güv 0 532 651 00 08 0 252 282 51 98

T���������� ���� ��������������� ��� ������������

Eylül ve Ekim ayları için ödenecek 900.000 TL hak sahiplerine dağıtılıyor.

Muğla Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığınca yürütülen Toplu Ulaşım Dönüşümü kapsamında Özel Toplu Taşıma (ÖTTA) statüsü kazanan özel teşebbüs taşımacı esnafın 65 yaş üstü, engelli, şehit yakını, gazi vb. özel taşıma gruplarının taşınması karşılığı olarak aylık 750,00 TL gelir desteği ödemesine ilişkin 2 aylık gelir desteği Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından gönderildi. 7’de

TÜRİYE TERÖR TUZAĞINA DÜŞMEMELİ

Dalaman Ziraat Odası Başkanı Tuncay;

“YERLİ TOHUMA SAHİP ÇIKMALIYIZ”

CHP Muğla Milletvekili Av. Akın Üstündağ;

“Anayasa Değişiklik Teklifi

Frensiz Kamyon Gibi”

Dalaman Ziraat Odası Başkanı Ziraat Mühendisi Tevfik Tayfun Tuncay yerli tohuma sahip çıkılması gerektiğini vurguladı. 9’da

SGK Yapılandırma Ödemelerinde Süre Uzatıldı

Dalaman, Ortaca, Köyceğiz Turistik Otelciler ve Turizm işletmeciler Birliği (DOKTOB) Başkanı Yücel Okutur, yaptığı yazılı açıklamada ‘’Türkiye terör tuzağına düşmemeli’’ dedi. 4’de

Sağlık personeline Saldırıya kınama Dalaman ve Ortaca’da görev yapan sağlık çalışanları ile Dalaman Ülkü Ocağı Başkanı Salih Özkan’dan kınama 5’de

CHP Muğla Milletvekili ve Meclis Anayasa Komisyonu Üyesi Av. Akın Üstündağ Anayasa değişiklik teklifi ile ilgili olarak komisyondaki konuşmalarını basınla paylaştı. CHP Muğla Milletvekili ve Meclis

Anayasa Komisyonu Üyesi Av. Akın Üstündağ anayasa değişiklik teklifini frensiz kamyona benzeterek “Her ne kadar Hükümet sistemi değişikliği dense de, teklif bir rejim değişikliğini öngörüyor’’ dedi. 8’de

SATILIK LÜKS DAİRELER www.guneyege.net

Ortaca SGK Merkezi Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre yapılandırma ödemelerinde süre 09 Ocak Pazartesi’ye kadar uzatıldı. 9’da

İnşaat Mühendisi Musa Akşit

(0555) 287 7087 (0252) 282 9444 Atatürk Mah. 253 Sk. No. 6/2 ORTACA

musaaksit1986@gmail.com

HABER HATTI: 0 542 610 70 72 - 0 252 282 36 66


SAYFA 02

02

04 OCAK 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

Ortaca’da çatı

YANGINI

Su ürünleri satışı yapan işletmelere denetimler sıklaştırıldı.

Küçük boy balık satan işletmelere

3 bin 339 TL para cezası

Jandarmadan kaçak içki denetimi

Sahil Güvenlik ve Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ekipleri tarafından su ürünleri satış işletmelerinde yapılan denetimde üç işletmeye avlanması yasak ve küçük boyda balık sattıkları için 3 bin 3339 TL para cezası kesildi. Su ürünleri kaynaklarının korunması, sürdürülebilir işletilmesinin sağlanması için yasadışı olarak avlanan su ürünlerinin satışının engellenmesine yönelik Sahil Güvenlik ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ekipleri denetimlerini sürdürüyor. Sahil Güvenlik Güney Ege Grup Komutanlığı ve Muğla Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü koordinesinde denize kıyısı olan ilçeler-

de Sahil Güvenlik Güney Ege Grup Komutanlığı bağlısı SG Bot Komutanlığı personeli Aralık ayı içerisinde yapılan denetimlerde 40 restoran, balık satışı yapılan market vb. perakende su ürünleri satış yerinde denetim yaptı. Avlanması ve satışı yasak türlerin (Orfoz, Lagos) ve küçük boyda balıkların satışına yönelik olarak denetimlerde küçük boyda ve avlanması yasak balık türlerinin satışını

Narkotik köpeği “Alçı” iş yerlerini didik didik aradı

yaptığı tespit edilen 3 su ürünleri satış yerine 3 bin 339 TL idari para cezası uyguladı ve küçük boydaki balıklara el konuldu. Mavi Vatan denizlerimizde su ürünleri kaynaklarının korunması ve her türlü yasa dışı faaliyetin önlenmesine yönelik ilgili tüm kamu kurumları, işbirliği ve koordinasyon içerisinde gerekli tedbirleri almaya kararlılıkla devam edilecektir.

Yılbaşında yemek için dağ keçisi vurmuş Ula Kızılkaya mahallesinde yılbaşında yemek için koruma altındaki dağ keçisi avlayan H.Ö.’ye 12 bin TL para cezası

Jandarma ekipleri Ortaca’da kaçak içki denetimi yaptı. Dalyan mahallesindeki bar, restoran ve otellerin ilgili bölümlerine gelen Muğla Jandarma Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Komutanlığı (KOM) ve Dalyan Jandarma Komutanlığı ekipleri, iş yerlerinden aldıkları numuneleri BUİS (Barkod İzleme Cihazı) cihazıyla kontrol etti. Uygulamada, Narkotik köpeği “Alçı” iş yerlerini didik didik aradı. Ekipler ayrıca, iş yerlerinin alkollü içki satışına olanak sağlayan ruhsatlarında kontrollerini yaptı. - Cihat Cura

Ula ilçesinde H.Ö adındaki kişi yeni yılda yemek için koruma altındaki dağ keçisini avladı.

Edinilen bilgiye göre, Ula İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı Karabörtlen Jandarma Karakol Komutanlığı’na yapılan ihbarda avlanması yasak ve koruma altında bulunan dağ keçisinin vurulduğu bildirildi. Kara-

börtlen Jandarma ekipleri ve Köyceğiz Milli Parklar Müdürlüğü ekipleri Ula’nın Kızılyaka Mahallesi dağlık alanındaki belirtilen adreste H.Ö. isimli şüphelinin dağ keçisini vurduktan sonra derisini yüzdüğü sırada su-

çüstü yapıldı. Milli Parklar Müdürlüğü koruma altındaki dağ keçisini avlamak suçundan H.Ö.’ye 12 bin TL idari para cezası kesti. Dağ keçisinin yivli tüfek ile vurulduğu belirlendi.

Ortaca ilçesinde bir evin çatısında meydana gelen yangın kısa sürede söndürüldü. Edinilen bilgiye göre; Arıkbaşı Mahallesi, 110 Caddesinde; Elif Karaduman’a ait 3 katlı evin çatı katında henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. İhbar üzerine Ortaca Emniyet Müdürlüğü, Muğla Büyükşehir Belediyesi Ortaca İtfaiye Grup Amirliği, 112 Acil Sağlık ve ADM ekipleri, olay yerine kısa sürede ulaştı. İtfaiye ekipleri 3 katlı binanın çatı katına çıkarak yangını büyümeden kısa sürede kontrol altına alıp, söndürdü. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. - Cihat Cura

Avcıların vurduğu Şahin öldü Dalaman’da avcıların yaraladığı Şahin, bir vatandaş tarafından götürüldüğü HAYDOS Bakımevinde öldü. Edinilen bilgiye göre, Dalaman ilçesinde bir vatandaş piknik yaptığı Dalaman Çayı kenarında hareketsiz duran bir Şahin buldu. Şahin’in yaralı olduğunu gören vatandaş, Hayvan Dostları Derneği (HAYDOS) Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezine götürdü. Bakımevi veterineri tarafından burada yapılan ilk muayenesinde kanadı ve ayağından yaralandığı için uçamadığı tespit edildi. Yaralı Şahin merkeze getirilmesinin ikinci gününde öldü. HAYDOS Başkanı Türkan Dağdelen, gazetecilere yaptığı açıklamada, şahinin avcıların tüfeğinden çıkan saçmalardan yaralandığını söyledi. Dağdelen, Şahin’in avcılar tarafından bilinçsizce avlandığını belirterek, “Nesli tükenme tehlikesi altında bulunuyor. Avcıların bu konuda daha duyarlı olmaları gerekiyor. Bakımevinde gerekli müdahaleyi yaptık. Ancak yaşatamadık” dedi. - Cihat Cura


SAYFA 03


SAYFA 04

04

04 OCAK 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

Sarıgerme Jandarmasına Gınger bisikleti

DOKTOB Başkanı Yücel Okutur;

“TÜRKİYE TERÖR TUZAĞINA DÜŞMEMELİ”

Muğla’da Jandarmanın sorumluluk alanında trafik problemi yaşanan turizm bölgelerinde kullanılmak üzere Jandarma Genel Komutanlığı tarafından 28 adet elektrikle çalışan Gınger bisiklet gönderildi.

Bunlardan 2 adedi Sarıgerme Jandarma Komutanlığına verildi.Türkiye genelinde sadece Dalaman, Antalya, Muğla ve İstanbul Jandarmasına Ortaca, Köyceğiz dağıtımı yapılan Gınger elektrikli bisikletler Turistik Otelciler turizmin yoğun olarak yaşandığı ve Jandarve Turizm manın sorumluluk alanında yer alan bölgeişletmeciler lerde hem çevre dostu, hem de jandarmanın Birliği gülümseyen yüzünün topluma yansıtılması (DOKTOB) amacını taşıyor. Kaymakam Ürkmezer, SaBaşkanı rıgerme Jandarma Karakol Komutanlığına Yücel Okutur, verilen Gınger elektrikli bisikletlerin 7/24 yaptığı yazılı hizmet vereceğini, devriye hizmeti veren janaçıklamada darmanın olası olaylara hem daha çabuk mü‘’Türkiye dahale etmesi, hem de toplumla iç içe olması terör tuzağına açısından önemli olduğu ve asayiş durumu düşmemeli’’ iyi olan Sarıgerme Bölgesinde genel asayişe dedi. daha da katkı yapacağını belirtti.

DOKTOB Başkanı Yücel Okutur açıklamasında şu ifadelere yer verdi; ‘’Türkiye, dünyada en değerli yer altı ve yer üstü zenginliklere sahiptir. Bu nedenle gelişmiş ülkelerin ciddi anlamda ilgisini çekmektedir. Yıllardır terör, kutuplaşma, ayrıştırma, dini mezhepçilik dış güçler tarafın teşvik ve tahrik edilmektedir. Bu anarşi ortamı Türkiye’nin ekonomik kalkınmasını yavaşlatmaktadır. Çünkü ileri Ülkelerin amacı dünyada zayıf ülke ekonomilerine müdahale ederek pay almaktır. Örneğin Türkiye son yıllarda Turizm sanayisinde dünya altıncılığına yükselerek 50 milyar dolar net girdi sağlamış, cari açığın üçte birini karşılamış ve üç milyon vasıfsız istihdam yaratarak ekonomiye

büyük katkı sağlamıştır. 2016 Yılında Terör yalnızca Turizm sanayinde 25 milyar dolar kayıp verdirmiştir. Turizmdeki bu kayıp diğer Avrupa ülkelerine gitmiştir. Yapmamız gereken terör konusunda kınama ve lanetlemenin yerine terörü yok edecek çözümler üretmektir. İnsanları terörün neler vaat ederek kendi bataklığına çektiğini gençlerimize, çevremize ve topluma tüm gerçeği ile anlatmamız ve bilinçlendirmemiz gerekiyor. Türkiye’de terör ve anarşinin kimler tarafından, nasıl, ne amaçla yapıldığını TC. Devleti olarak tüm dünyaya bilgili, bilinçli, kurum, kuruluş, stk’lar, holdingler ve şirketler, Turizm acente firmaları iş birliği yaparak görsel ve yazılı basında anlatılmalı ve hemen

Süleyman Şahin DALAMANDA KOCAGÖL, KÖYCEĞİZDE KÖYCEĞİZ LAGÜNÜ ölüyor, devlet, kamuyu temsil eden belediyeler ve STKlar göllere, lagünlere kayıtsız. Devletin bazı kurumları su içindeki canlıları (su ürünleri) koruma görevi verilmiş. Bu görev ilde ‘’Muğla İl Tarım Müdürlüğü ‘’ve ilçelerden’’ Köyceğiz –Dalaman İlçeTarım’’ müdürlüklerine verilmiş. Ancak burada çalışanlar göllerin ve lagünlerin suda yaşayan canlılarını korumak yerine ‘’doğal dengeyi bozmaya, canlıları katletmeye’’ çalışıyorlar. Sorumlu kişiler doğa zararlısıdır. Bunu yapan sorumlular hala bakanlık ve gazetelerin sayfalarındadır. DALAMAN ve KÖYCEĞİZDEKİ su ürünlerinden sorumlu kişiler doğa tahribatcısdır. Bunlar sorumsuz, yeterli bilgisi olamayan kişilerdir. Bu kişiler derhal görevden uzaklaştırılmalıdır. Muğla İl Müdürü ve Dalaman yetkilileri basın önünde milyonlarca istilacı balık yavrularını koruma altındaki doğal göle salmıştır. Kocagöl doğal göldür. ÖÇK koruması altındadır. Kocagöl sulak alandır. Doğal göllere, Koruma altındaki göllere, Sulak alanlara, korumadaki sazlıklara yabancı istilacı egzotik balık türü salmak yasaktır. Bunu yapanlar suçludur. Bu şahıslara derhal ya işten el çektirilmelidir. Bu şahıslar bölgemizde kaldığı sürece göller, sulak alanlar ve sazlıklar tehlike altındadır. Bunlar derhal Dalamandan uzaklaştırılmalıdır yoksa haklı olduklarını sanarak aynı zararı tekrar verirler. KÖYCEĞİZ GÖLÜNE (LAGÜNÜNE ) GELİNCE durum çok ama çok daha vahimdir. Köyceğizde de kefal nesli tehlikededir. Köyceğizde kefal nesli tükenmek ürere olup’’KİRACI Dalko’’ üreme zamanı denize yumurta bırakmaya giden yumurtalı kefallerin yollarına keserek dalyanlarda avlayıp karnını yarıp yumurtasını almaktadır. Türkiyede

harekete geçilmelidir. Çünkü terör toplumda kargaşa, yılgınlık ve endişe yaratmak ister. Terör istikrarsızlığı sever terörden korkmamalıyız, toplum olarak kırılganlık değil kararlılık sergilemeliyiz. Ulus olarak terörün iğrenç yüzünü, önce kendi ailemize, sonra çevremize anlatmak, bilinçlendirmek ve pozitif düşünceyle moral vermek her ferdin vatandaşlık görevidir. Türk ulusu binlerce yıllık tarihinde hiçbir zaman başka bir ülkenin egemenliğine girmemiştir. Dış güçlerin amacı ve terörün boyutu ne olursa olsun Türk halkı, bu sıkıntılı günleri atlatacaktır, eğitimde, ekonomide daha ileri gitmek için daha çok çalışarak yoluna devam edecektir.’’ - Cihat Cura

Jandarmadan, soba zehirlenmelerine karşı bilgilendirme Muğla İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı Olay Yeri İnceleme ekipleri, kış aylarında soba kullanımının yoğun olduğu ve sobadan çıkan karbonmonoksit gazı zehirlenmelerine karşı vatandaşları bilinçlendirmek amacıyla mahallelerde eğitim veriyor. Jandarma Olay Yeri İnceleme ekipleri, geçtiğimiz yıllarda karbonmonoksit zehirlenmesinin yoğun yaşandığı Menteşe ve Ula’nın mahallelerindeki sobalı kahve ve okullarda soba zehirlenmelerinin belirtileri, karbonmonoksit gazı zehirlenmesinde yapılacak ilk yardım, sobanın kurulması, soba yakma teknikleri ve zehirlenmenin belirtileri konusunda bilgiler verdi.

GÖLLER ÖLÜRSE DALAMAN KÖYCEĞİZ TABİAT YAŞAMI DA ÖLÜR kanunlarla göre yumurtalı balık avcılığı yasaktır. Kanunlar sadece kooperatiflere balık stokunun % 10 yumurtalı balık avcılığı izni vermiş olup Köyceğizde Dalko tarafından STOK SAYIMI YAPILMAMIŞ, POPLASYONU BİLİNMEYEN kefal stokunun belki % 70den fazlası hunharca yumurtalı balık olarak avlanmaktadır. KASA KASA kefal yumurtası yemek çok güzel! Köyceğiz lagünü DALKO nun değil kamunun yani halkındır. Kasa kasa kefal yumurtaları? Aaah ah. KÖYCEĞİZ DALYAN VE FETHİYE – GÖCEK HAVZALARI 1988 lerde TURGUT ÖZAL zamanında ÖÇK kanunuyla korumaya alınmıştır. Ama koruma görevi verilen Orman ve Kolluk Kuvvetleri görevini hiç yapmadı. ÖÇK yetkilileri ve şimdiki çevre müdürlükleri koruma takibi hiç yapmadı. Valiler kaymakamlar da olaya duyarsız kaldı. Dalaman Kocagöl ÖÇK kanunu ile hassas zone olarak korumadadır. Kocagöl 1.ci derece doğal sittir. Sulak alan yönetmeliği ile ve Ramsar sözleşmesi ile ayrıca korumadadır. Korum altındaki sahaları koruma görevi Orman Müdürlükleri ve Kolluk kuvvetlerinindir. Ama maalesef devlet ortada olmayınca ‘’Gölleri Koruyan’’ bir kurum yok. Çünkü bu bölgede koruma yapan devlet yok. Gölleri doğayı ve koruyacak halkı temsil eden Belediye yok. Büyükşehir çevre bölümü ise zaten doğaya sivrisinek balığı salarak doğa katliamı ile ve doğadaki su birikintilerini pestisit zehirleri ile despotca zehirlemekle meşgul. Doğa akıllarında yok. Yerel belediyeler olan Köyceğiz, Orrtaca, Dalaman belediyeleri çevre denince kedi köpek sanıyor. TABİAT YANİ DOĞA kendi kendini öyle bir düzene koyar ki, örnek Köyceğiz gölünde kefallerin yarısının öldüğünü düşünelim.

Doğa derhal erkek kefallerin yarısını dişiye çevirerek, dişi sayısını arttırıp kefal üretiminin arttırılmasını sağlıyor. ERKEK- DİŞİ ORANI DENGEYİ BELİRLİYOR. Doğa dengeyi korumak için eğer kefal popülâsyonu bir gölde azalırsa, erkek balıkları derhal dişiye çevirebiliyor. Bu durum özellikle orfoz lahoz gibi balıklarda da çok sık görülüyor. Şu an Köyceğiz gölünde dişi sayı oranı % 60 dır. Yani Köyceğizde kefalin acil üreme ihtiyacı vardır. Ama DALKO dengeyi devamlı bozuyor. MUĞLA VİLAYETİNDE batı Akdeniz ve Güney Ege denizleri ile bağlı ve bu denizleri besleyen 3 göl var, Bafa Gölü, Köyceğiz gölü, Dalaman Kocagöl lagünü. Lagün nedir, eskiden deniz olup tarih boyunca nehirlerin getirdiği taş, kum çakıl vs ile dolarak denize bir boğaz ile bağlı olan göl ve deltalara denir. Bafa gölü tamamen ölmek üzere. Dalaman Kocagöl can çekişiyor. Köyceğiz gölü tehlike altındadır. MUĞLA VALİLİĞİ, Muğla Üniversitesi, İl Tarım Müdürlüğü, İl çevre müdürlüğü, Belediyeleri, Emniyet Müdürlüğü, Jandarma, STK lar maalesef 2 göle (lagüne ) sahip çıkmamıştır. Doğa korumada önemi görev sahibi makamlardan biri de Orman Müdürlükleri, diğeri Sahil Güvenlik Komutanlığıdır. Maalesef bu iki kurumun çevre koruma anlayışı yoktur. Muğlanın önemli STK ları da 2 tane gölle (lagüne) sahip çıkmadı. Muğla hep gelene ağam, gidene paşam yaklaşımı ile pohpohculuk yaptı. Doğanın korunmasını hiç düşünmediler. Doğanın korunması öncelik olmalıdır. Doğa korunmalıdır. DALAMAN KOCAGÖLDE EN AZ 1500 dönüm sazlık geçen hafta yandı. Sahip çıkan yok. Sorumluyu arayan yok. Köcagöl doğal sit alanı. Kocagöl sulak alan. Kocagöl ÖÇK kanunlarıyla korum altında ama Kocagöl de her

gün her gün kaçak avcılık var. Yaban göçmen kuşları göç vakti. Soğuklar arttıkça yukarı göller donuyor. Yaylalarda göller donunca göçmen kuşlar sahillerdeki donmayan sulak alanlar, göllere geliyor. Zavallı kuşlar, ördekler, kazlar, çamurçular Dalaman Kocagöl ve etrafındaki göl ve sazlıklara geliyorlar. Dalamandan, her bir taraftan gelen kaçak avcılar her gün her gün durmadan kaçak ve yasadışı avcılık yapıyorlar. İstedikleri kadar kuş öldürüyorlar. Jandarma yok. Orman yok, polis yok. Eska İncebelin iki tarafı da polise ait, ama ortada polis yok. Sarsala yolu jandarmanın ama ortada jandarma yok. Eska İncebeldeki yaşayanlar, hayatlarından bıktılar her gün akşamüstü ve gündüz tak tak tak silah sesleri. Yabancılar evlerini satıp gittiler. Gidip orada yaşayan halka yabancılara sorun. SULAK ALANLARI BESLEYEN KANALLARIN KAPATILMASI YASAKTIR. Dalaman havaalanı yolu kanalı son 2-3 yıldır, araç kiralama firmalarınca durmadan kapatılıyor. Bunlara kanalın üstünü kapatıp köprü yapma iznini hangi makam veriyor. Mal müdürlüğü mü veriyor. Verilmesi yasalara aykırıdır. Pekala, inşaat yapılırken belediyenin yasak yapıyı görüp en az 75.000 tl ceza vermesi gerekiyor. Köprüyü söküp belediyenin sökme bedelini kaçak köprü yapan şirketlerden tahsil etmesi gerekiyor. Dalamanda Belediyenin gözleri neden kapalıdır. Halka göre Dalaman Belediyesi kaçak yapılaşmayı kasten görmüyor. Dalamanda Devlet ve Belediye denetim görevlerini yapmıyor. Kanallar dereler halkın malıdır. Kimse kapatamaz. Kanalda balık dolu. Öncelik doğanın korunması olmalıdır. Dalaman Çevre ve Turizm Derneği www.dalamancevreturizm.org


SAYFA 05

05

Sağlık personeline Saldırıya kınama

04 OCAK 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

Eylem Tan Hoş geldin 2017 Acı tatlı geçen bir yılı daha geride bıraktık. Ve maalesef ülkemizin üstündeki kara bulutlar 2017nin ilk gününü de kana boyamayı becerdiler. Ülke hep karışsın, galeyan hiç bitmesin diye durduraksız çalışıyorlar. Dirayetimizi sınıyorlar. Ya sabır! Terör denen illetin bıçak gibi kesilmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Bizim gibi yüzyıllardır gözbebeği olmuş bir ülkenin ilerlemesini durdurmak içinse, belki de en önemli yol. Ama inşallah atılmakta olan adımlarla, kafası çalışan gençlerle ve en önemlisi vatan millet aşkımız var oldukça ancak ayak bağı olarak kalacaklar inlerinde. İşte biz gibi sade vatandaşlara düşen en büyük sorumluluk vatan millet sevgisini bir sonraki nesle en iyi şekilde aktarmak. Vatanı sevmek derken kuru kuru oturulup sosyal medyadan yazmak olarak bahsetmiyorum. Memlekete yararlı işler yapmak, devletin uzanamadığı yerde el olmak, vergini ödemek, kurallara uymak… Yakınen de çok biliyoruz, sorsanız vatan millet Sakarya,mevcut hükümete denmeyen kalmıyor ama bir bakıyorsun devlete trilyonlarca borcu var..Bu değil arkadaşım.. hani vardır ya bir laf, herkes kendi kapısının önünü temiz tutsa dünya güzelleşir diye. Bahsettiğim bu, önce kendi bireysel dünyamızı temiz, vatan için gereken

vazifeleri yapmış çalışan, üreten bir kişi yapmak. Biz üretmezsek devlet bize nasıl destek çıksın?Biz düzgün olmazsak nasıl arkamızda dursun? 2017de herkesin aklını başına devşirip kişilerle değil genel durumla ilgilenmesini bekliyorum. Sanıyor muyuz ki siyasetçi olmak kolay..Küçücük bir şirkette üst düzey yönetici bile olmak zorken koca bir ülkede, binlerce eleştiriyle iş yapmak bir hayli zor olsa gerek. Evet eleştirmeyelim demiyorum, ilerlemek için eleştiri esastır. Ama amaç üzüm yemekse.. Çoğu kişinin tek derdi bağcıyı dövmek oluyor. Bu da bunu yapan kişilerin puzzle misali olan sorunun sadece önündeki parçasını görüyor olmasından. Büyük bakalım resme..Biz sıra dışı güçleri içinde barındıran farklı bir ülkeyiz.Mevcut düşmanların tek dertleri içindeki insandan kurtulup, memlekete çulu sermek. Kendilerinde olmayan her şeyi bizden sömürmek. Hah işte laf kendi geldi, mevcut durumu eleştirip ama gül gibi yaşayıp gitmek mi iyi yoksa sömürülmek mi?..Bi düşünmek lazım değil mi konuşmadan önce..Takke önümüzde dursun, teraziyi ortadan tutalım..Allah kuluyuz, kusursuz yok ama en iyiyi en doğruyu ayıracak aklımız var çok şükür.. Temennim odur ki düşünerek hareket edeceğimiz güzel bir yıl olsun..Hoşgeldin 2017..

Vali Amir Çiçek Köyceğiz’de Ekonomi Toplantısına katıldı

Muğla Valisi Amir Çiçek, Köyceğiz İlçesinde iş adamları, esnaf, sanatkar, oda ve kooperatif başkanları ile birlikte yapılan ekonomi toplantısına katıldı. Yüksek Kum Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi çok amaçlı salonunda düzenlenen toplantıya Vali Amir Çiçek ile birlikte Köyceğiz Kaymakamı Gürkan Demirkale, İl Jandarma Komutanı Albay Yavuz Özfidan, İl Emniyet Müdürü Hakan Çetinkaya, Köyceğiz Belediye Başkanı Kamil Ceylan, İl ve İlçe müdürleri, oda ve kooperatif başkanları ile iş adamları katıldı. 2023 vizyonumuz ve hedeflerimize ulaşmak için yerli üretimin önemine değinen Vali Çiçek “Sanayide maliyetleri düşürecek Ar-Ge faaliyetlerinin daha kolay yapılabilmesi için Muğla Valiliği, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Muğla Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde Muğla Teknopark A.Ş. yi kurduk. Burada

pek çok sektör kendi alanında araştırma ve geliştirme faaliyetleri yürütürken, tarımda ve sanayide verimliliği arttıracak çalışmalar yapılacak” diye konuştu. Köyceğiz’in Doğal tarihi ve iklimsel özelliklerinin yanında beşeri kaynaklarının önemine değinen Vali Çiçek, “Bizim en güçlü kaynağımız insanımızdır. Onun için insanımızı önemsiyoruz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışı ile insanımızın gelişmesi için ne gerekiyorsa yapıyor ve tüm kaynaklarımızı seferber ediyoruz ”dedi. Valisinden Kaymakamına, Müdüründen memuruna tüm kamu çalışanlarının Vatandaşa hizmet etmek için çalıştığını vurgulayan Vali Çiçek, “Vatandaşımızın bürokrasiden kaynaklanan gecikmeleri bekleyecek zamanı yok. Burada bize düşen görev bürokratik engelleri kaldırarak, vatandaş memnuniyetini esas alan hizmet sunmaktır” diyerek sözlerini tamamladı.

Dalaman Ülkü Ocağı Başkanı Salih Özkan yılbaşı gecesi darp edilen acil sağlık personelini ziyaret ederek saldırıyı şiddetle kınadıklarını belirtti. Dalaman’ da yılbaşı gecesi yapılan bir ihbar üzerine olay yerine giderek rahatsızlanan bir kişiye müdahale etmek isteyen acil sağlık ekiplerine yapılan saldırı Dalaman Ülkü Ocağı tarafından şiddetle kınandı. Saldırıya maruz kalan acil sağlık ekiplerini ziyaret ederek olayı kınadıklarını

belirten Dalaman Ülkü Ocağı Başkanı Salih Özkan; ‘’Acil sağlık ekiplerimiz vatandaşlarımızın hayatını kurtarmak için gece gündüz özveri ile çalışmaktadırlar. Her türlü zor şartlara rağmen tek amaçları insan hayatını kurtarmak olan sağlıkçılarımıza yapılan bu hareketi şiddetle kınıyoruz. Kendilerine geçmiş olsun demek ve her zaman yanlarında olduğumuzu belirtmek amacı ile burada bulunuyoruz.’’ dedi.

- Sendikalardan kınama Öte yandan sağlık personeline yapılan saldırıyı Dalaman ve Ortaca’da görev yapan sağlık çalışanları da kınadı. Türk Sağlık-Sen Ortaca Temsilcisi Asalettin Keskin, gece gündüz demeden, yağmur çamur demeden görevlerini canla başla yapmaya çalışan sağlık personelimize yapılan saldırıyı kınıyoruz. Sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz” dedi.

Vali Amir Çiçek Köyceğiz’de Muhtarlarla ve Vatandaşlarla Buluştu

Muğla Valisi Amir Çiçek, “Vatandaşla Buluşma” toplantıları kapsamında Köyceğiz İlçesinde vatandaşlarla, muhtarlarla ve sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelerek; onların sorun ve taleplerini dinledi.

Köyceğiz Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen toplantıya Vali Amir Çiçek ile birlikte Köyceğiz Kaymakamı Gürkan Demirkale, İl Jandarma Komutanı Albay Yavuz Özfidan, Köyceğiz Belediye Başkanı Kamil Ceylan, İl Emniyet Müdürü Hakan Çetinkaya, İl ve İlçe Müdürleri, muhtarlar, siyasi parti temsilcileri, oda başkanları, Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri, esnaf ve vatandaşlar katıldı. Toplantı öncesinde yaptığı konuşmada 2023 vizyonu ve hedefleri için Ortak akıl ve kolektif hareketin önemine değinen Vali Çiçek “Cumhuriyetimizin 100. Yılına denk gelen 2023 için ülkemizin dünyanın en gelişmiş on ekonomisi içerisinde yer almak gibi bir hede-

fi var. Biz Muğla olarak ve Köyceğiz olarak bu konuda üzerimize düşen görevleri layığı ile yapmaya hazırız. Bunun için daha çok çalışacağız görevimizin hakkını vereceğiz” diye konuştu. Köyceğiz’in manevi ikliminin çalışma düzeni, beşeri yaşantısı, birlik beraberliği ile insanlar arasına nifak tohumları ekmeye çalışanlara fırsat vermeyen bir iklim olduğunu belirten Vali Çiçek “Devletimiz vatandaşı için vardır. Bizler İnsanı yaşat ki devlet yaşasın düsturu ile hareket ediyoruz İlçemizin kaymakamı, belediye başkanı ve diğer kamu görevlilerinin vatandaş için çalışmalarından memnuniyet duyuyoruz” dedi. 2023 yılında Köyceğiz’de kişi başına

düşen milli gelirin ve refah seviyesinin daha da yüksek olması için yapılan çalışmaları hızlandırdığını belirten Vali Çiçek, “Daha çok çalışacak daha çok üreteceğiz. Statik değil dinamik olacağız. Üzerimize düşen görevleri layığıyla yerine getireceğiz Milli ve manevi değerlerimize sıkı sıkıya bağlanacağız. Vatanın bölünmez bütünlüğüne zarar vermek isteyenlere, Bayrağımızı indirmek isteyenlere, Devletimize zarar vermeye kalkanlara, Ezanlarımızı susturmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Ancak bu şekilde hedeflerimize ulaşabiliriz” diye konuştu. Konuşmaların ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.


SAYFA 06

06

04 OCAK 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

Vet. Hekim Yusuf Kayacık “BİZDEN HİÇ-BİR-ŞEY OLMAZ” Merhaba dostlarım... Öncelikle yılbaşı gecesi İstanbul”u, 2017”nin daha ilk saatinde kana bulayan alçak terör örgütlerini lanetleyerek başlamak istiyorum... Ölenlerin kimliklerine bakıldığında net olarak anlaşıldığı üzere, terör, sadece Türkiye”nin değil, insanlığın ortak sorunudur ve bütün dünya terörle top yekün mücadele etmek zorundadır... Gelelim konumuza; Bu köşeyi takip edenler bilirler, bulduğum her fırsatta Muğlalılık üzerine atıfta bulunur, her seferinde “Muğlalı Siyasetçi”, “Muğlalı İl Müdürü”, “Muğlalı Vali”, “Muğlalı Genelmüdür”, “Muğlalı Bakan” olmadığından yakınırım.... Hata geçtiğimiz haftalarda yazdığım bir yazıda boş olan Muğla Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne bir Muğlalının atanması gerektiğini yazmış ve Milletvekillerimiz ile Ak Parti İl Başkanımızı göreve davet etmiştim... Şimdi o yazımda göreve davet ettiğim arkadaşlarımdan özür diliyorum... Çünkü; biz Muğlalılar”dan HİÇBİR-ŞEY OLMAZ.... Hadi biraz açalım... Bilindiği gibi Muğla”da Muğlalı İl Müdürü yok... Hatta İl Müdürlüklerimizde görev yapan İl Müdür Yardımcıları ve Şube Müdürlerimizin içinde de neredeyse yok denecek kadar az Muğlalı var.... Hal böyleyken yıllarca Denizova İlköğretim okulu müdürü ve Bitez İlköğretim okulu müdürü olarak başarı ile memleketimize hizmet eden öz be öz Seydikemerli ve aynı zamanda branşı Beden Eğitimi Öğretmenliği olan bir arkadaşımızı Muğla Gençlik Hizmetleri İl Müdürlüğünde Spor Şube Müdürü yapmak istedik... Vay vay vay vay vay... Sen misin yapmak isteyen? Arkadaşımızın solcu olduğundan tutun da, kılık kıyafetine hatta bıyığına varana kadar gelmeyen eleştiri kalmadı... Her neyse, dönemin İl Başkanı şimdinin Milletvekili Nihat Öztürk kardeşim ile valimiz Amir Çiçek”in olurunu alarak vekaleten de olsa Şube Müdürlüğüne bakmaya başlayan kardeşimiz, İl Müdürümüz Serkan Öçalmaz ile uyum içerisinde çalışarak yaklaşık 1,5 yıldır başarıyla görev yapıyor.... Bu arada haziran ayında görevlendirme süresi bitince bir veryansın daha yine dedikodu yine iftira derken bu kez yeni İl Başkanımız Kadem Mete kardeşimin de devreye girmesi ile görev süresi 31 Aralık 2016”ya kadar uzatılıyor... Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü her iki Müdürümüzün uyumu ile, bu süreçte Ulusal ve Uluslar arası yüzlerce organizasyona imza atarken, milli sporcular yetiştiriyor, basketboldan,

Neşter...

hentbola, okçuluktan, okul sporlarına onlarca branşta yüzlerce takım çıkmasını sağlıyor... Sadece bu kadar olsa iyi yaptıkları organizasyonlar ile Turizmin ölü sezonunda otel ve restaurant işletmecilerimizin yanında ulaşım sektörüne de ciddi maddi destek sağlıyorlar... Geçtiğimiz gün biten görevlendirme süresinin yenilenmesi gerekiyordu... Ama yenilenmedi.... Şaşkınlıkla soruşturdum neden yenilenmediğini... Nedenini duyunca çok şaşıracaksınız.... Sıkı durun,Haziran ayında görevlendirme uzatılırken, İlimizin Güzide(!) Siyasetçilerinden birine sorulmadan uzatılmışmış... Bundan sonra O”na sorulacakmış... Allah”ım sen aklıma mukayet ol... En acısı da ne biliyor musunuz? Adı geçen müdür ile Güzide(!) Siyasetçimiz iyi 2 arkadaş aslında... Yazık, çok yazık... Durun daha bitmedi; 2. konumuz da yukarıdaki durumun hemen hemen aynısı... İçişleri Bakanlığı bünyesinde İl Sosyal Etüt ve Proje Müdürü olarak öz be öz Muğlalı bir kardeşimizi önerdik... Adap gereği İl-İlçe Başkanlarımıza ve Milletvekillerimize konuyu açtık... Herşey olumlu giderken, hiç ummadığımız bir yerden hiç ummadığımız bir tepki geldi. Aslında tepki bilindik, arkadaşımızın babası Muğla”nın en büyük mahallesinin Muhtarı ve Muğla Muhtarlar Derneği Başkanı, yıllar önce bu dernekte Başkan adayı olup kaybeden ve sonrasında Federasyon adı altında kendisine bir Büyükşehir Muhtarlar Derneği kuran bir muhtar feryat ediyor... Neymiş efendim, “bu arkadaşımızın babası solcuymuş” Neymiş efendim “ babasının Bahattin Gümüş ile fotoğrafları varmış” Allah Allah.... Bahattin Gümüş ile benim de fotoğraflarım var, hatta kendisi de çok iyi arkadaşımdır, ne olacak şimdi.... Senin, arkadaşımızın babası ile olan husumetin, O”na iftira atacak kadar kuvvetliyse, oğlunun suçu ne? Ayıptır ayıp... İşte değerli dostlarım, biz Muğlalı”ların ortak hastalığı bu... Kendi çocuklarımıza bir şekilde bahaneler uydurup, önlerini keserek aslında Muğla”nın önünü kesmiş oluyoruz... Bu arada bu 2 arkadaşımıza karşı çıkanların bir B Planı var mı? Biz bu arkadaşların yerine başka isimler düşünmüştük kusura bakmayın deseler, alınlarından öpeceğim... O da yok... Acı ama malesef gerçek bu.... BİZDEN HİÇ-BİR-ŞEY OLMAZ.... Saygılarımla....

MÜSİAD Şube Başkanı Akdeniz Asgari ücreti değerlendirdi 2017 yılı asgari ücretin Bin 404 lira olarak açıklanmasının ardından MÜSİAD Muğla Şube Başkanı Sayim Akdeniz, hükümetin geçen yılki desteğinin devam ettirmesini beklediklerini açıkladı. MÜSİAD Muğla Şube Başkanı Sayim Akdeniz yeni asgari ücret ile ilgili yaptığı açıklamada yılsonu enflasyon beklentisine uygun olan artışın makul bir artış olduğunu, hükümetin geçen yıl işverene sağladı desteğin devam etmesini istedi. Asgari ücretin 2017 yılı için yaklaşık yüzde 8 artış ile net Bin 404 TL, brüt Bin 777,5 TL olarak belirlendiği açıklandı.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Muğla Şubesi Başkanı Sayim Akdeniz açıklanan asgari ücret ile ilgili yazılı değerlendirme yaptı. Akdeniz yeni asgari ücretin hayırlı olmasını dileyerek, işverene verilen ek desteklerin devam etmesi durumunda, yaklaşık yüzde 8’e tekabül eden bu artışı olumlu bir gelişme olarak gördüğünü belirtti.

STK Platformundan FETÖ ve terör tepkisi

Muğla’daki 21 Sivil Toplum Kuruluşunun oluşturduğu platform, son zamanlarda yaşanan terör olayları ve FETÖ üzerinden yapılan sistematik ve planlı itibar suikast girişimlerini tepki gösterdi.

Muğla’da 21 Sivil Toplum Kuruluşu’nun oluşturduğu Sivil Toplum Platformu, son günlerde yaşanan terör olayları ve FETÖ üzerinden oluşturulmak istenen algı operasyonlarına tepki gösterdi. 21 STK Platformu adına Memur Sen İl Başkanı Önder Uçak, Yeşilay Derneği Muğla Şube Başkanı Şadi Pirci ve İlim Yayma Muğla Şube Başkanı Ayhan Balcı açıklama yaptı. Memur Sen Muğla İl Başkanı Önder Uçak, FETÖ ve onunlu birlikte hareket eden şer odaklarının bulunduğunu belirterek, “Türkiye’nin etrafının kuşatıldığı, birilerinin tüm unsurları ile saldırdığı, İslam coğrafyasının kan gölüne çevrildiği bir dönemde, sorumluluk bilinci ile hareket eden, kamu vicdanının sesi olan Sivil Toplum Kuruluşları olarak Muğla’da birlik ve beraberlik içerisinde faaliyetlerimizi yürütmekteyiz. 2017 yılının ilk saatlerinde İstanbul Ortaköy’de sivil vatandaşlarımızı hedef alan hain terör saldırısını lanetliyoruz. Ülkemizin birliğini, milletimizin huzurunu hedef alan bu menfur saldırılara inat daha fazla kilitleneceğimizi belirtmek istiyorum. Muğla Sivil Toplum Platformu olarak ülkemizde ve dünyanın birçok yöresinde yaşanan terör saldırılarında her daim sesimizi

yükselttik. Bizler mazlum ve mağdurlar için canla başla çalışmalarımızı sürdürürken, son zamanlarda sivil toplum kuruluşlarımızın, sendikalarımızın sistematik ve planlı bir itibar suikastı ile karşı karşıya kaldıklarına şahit olduk. FETÖ ve onunla birlikte hareket eden şer odakları her gün yeni projeler ile harekete geçmektedir. Amaç toplumda güven ortamını yitirerek, birlik ve beraberliği baltalamaktır. Toplumun güvenini kazanmış, sendika ve sendika yöneticilerine yönelik sistematik ve planlı itibar suikastlarına suyu bulandırarak Türkiye’yi kaos ortamına çevirmek çabası içinde olanlara karşı her zamankinden daha uyanık olmak zorundayız. Kişisel, siyasi ve sendikalar hesaplarını FETÖ üzerinden görmeye çalışanlar, hem kendi intikamlarını almak, hem de ihanet şebekesi FETÖ’ye alan açmak niyetiyle yazılan şikayet mektupları, ihbar ve iftiralarla karalayarak düzmece dosyalarla yaftalayarak kendilerini gizlemek isteyenler var. Burada amaç, gerçek FETÖ’cüleri korumak, kişisel hesap görmek ve masum insanları bu yaftanın içerisine dahil ederek toplumun vicdanını sızlatmaktadır. Yanlış yapan babamızın oğlu dahi olsa yanında durmayız”

dedi. Muğla Sivil Toplum Platformu olarak ülkede yaşanan terör olaylarına tepkilerini ortaya koyduklarını belirten Yeşilay Derneği Muğla Şube Başkanı Şadi Pirci, “Birlikte terörü lanetledik, birlikte 15 Temmuz gecesi öncesi ve sonrası hain FETÖ terör örgütü ve işbirlikçileri ile ilgili mücadelemizi net bir şekilde ortaya koyduk. Geçmişte darbeye, cuntaya karşı duruşumuz ile bugünkü duruşumuz aynıdır. Şimdi ülkemizin içinde bulunduğu durumu fırsata çevirme gayreti içinde olanlar var. Muğla’yı kendine göre dizayn etmek isteyenler var. Siyasette, sivil toplum kuruluşlarında kendine göre ayar çekmek isteyenler var. Muğla’da huzuru bozmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz” dedi. İlim Yayma Cemiyeti Muğla Şube Başkanı Ayhan Balcı, Sivil Toplum Kuruluşları Platformu olarak bugüne kadar Türkiye’ye karşı yapılan her saldırıda karşı durduklarını belirterek, “FETÖ’nün ve diğer hainlerin, onun işbirlikçilerini ve üst aklın ülkenin güven ortamını bozma planları ortadadır. Onların oyunlarını bozmak, her türlü şüpheden uzak ve daha çok bir araya gelerek milli birliğimizi sağlamak görevimiz olacaktır” dedi.

Akça; “Muğla’da yaşayan vatandaşlar 2016 yılında su kesintilerini ve dubaları konuştu” AK Parti Grup Başkan Vekili Av. Gültekin bir tarımsal yatırım projesi maalesef hayata Akça, CHP’li Muğla Büyükşehir Belediyesi- geçirilemedi” dedi. nin 2016 yılı icraatlarına yönelik eleştirilerde Turizm Kentinin Turizm Projesi Yok bulunarak, “Muğla Büyükşehir Belediye- AK Parti Grup Başkan Vekili Av. si hayal ve hedefleri olmayan bir belediye. Gültekin Akça, AK Partili AnOysa hayaller hedeflere, hedefler projelere, talya Büyükşehir Belediyeprojelerde hayata geçirilmeli” dedi. Akça, si’nin turizme yönelik çayaptığı yazılı açıklamada, Muğla Büyük- lışmalarını hatırlatarak, şehir Belediyesinin 2016 yılı icaratlarına “Antalya’da turizm sekyönelik eleştirilerini komşu illerimiz olan törünün sıkıntılarının Aydın ve Denizli Büyükşehir Belediyele- büyük bir bölümü çörinin bütçeleri ve yatırımları ile kıyaslama zülmüş durumda. Antalyaparak değerlendirerek, “Nüfusu, nüfus AK ya’da Büyükşehir Beyapısı ve ekonomik yapısı itibalediyesi alt yapı Parti Grup riyla Muğla’ya yakın olan bu 2 Başkan Vekili Av. ve ulaşımla ilgili ilimizin bütçeleri ve dolayısıy- Gültekin Akça, CHP’li sorunlarını büyük la bütçelerden yatırıma ayırölçüde çözmüş durumMuğla Büyükşehir dıkları paylara bakıldığında Belediyesinin icraatlarına da. Turizm kenti olan MuğMuğla’nın gerek bütçe, gerekse la’mızın ilçelerinin büyük bir yönelik eleştirilerde yatırıma ayrılan pay itibariyle bölümünde ise alt yapı ve ulabulundu. bu kentlerin gerisinde kaldığını şım sorunları hala çözülememiş görmekteyiz. Bir belediyenin başarısı durumda. Özellikle sezonun yoğun bütçedeki personel giderleriyle değil, yatı- yaşandığı dönemlerde trafikteki yoğunluğun rımların bütçedeki oranı ile değerlendirilir.” çözümüyle ilgili kalıcı bir çalışma henüz hadiye kaydetti. Akça, Muğla’nın turizm kenti yata geçirilmiş değil. Türkiye’de Antalya’dan olmasının yanı sıra aynı zamanda önemli bir sonra ikinci önemli turizm kenti olan Muğtarım kenti de olduğuna işaret ederek, “AK la’mızda turizme katkı sağlayacak bir proPartili Denizli Büyükşehir Belediyesinin, je henüz Muğla Büyükşehir Belediyesince çiftçilere destek amacıyla Damla Sulama hayata geçirilemedi. Turizm Projesi demek, Projesi’ne 2016 yılında 24 milyon lira yatı- sadece fuarlarda broşür dağıtmak olmamalı. rım yaptığına işaret eden Akça, “Tarım ken- Neredeyse, ilçelerinin tamamında insanların ti olan Muğla’mızda ise çiftçilerimize daha turizmden ekmek yediği bir kentin belediyefazla katma değer sağlayacak projeler üret- sinin elle tutulur bir turizm projesi ve turizm mek yerine, çiftçiye sadece tohumluk patates eylem planı olmalı. Turizmle ilgili hayata geve fidan dağıtıldı. Bunların ötesinde, ciddi çirilen her çalışmanın bir hedefi ve en önem-

lisi sonucu olmalı. Hedefimiz Bir…Muğla Bir …sloganını kullanan Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin bölgemizin turizminin tanıtıldığı ulusal ve uluslararası fuarlarda bu birlik ve beraberliği sağlayamadığını görmekteyiz. Bu turizmimiz için bu ciddi bir kayıp. Büyükşehir Belediyesi bölge turizmi için yapacağı çalışmalarda ilçe belediyeleriyle ve turizm sektörüyle mutlaka istişarelerde bulunması ve projeler üretmesi gerektiği kanaatindeyim”İfadesini kullandı. 2016 yılında su zammı ve dubalar konuşuldu AK Parti Grup Başkan Vekili Av. Gültekin Akça, Muğla’da yaşayan vatandaşların 2016 yılında yaşam kalitelerini yükselten projeleri değil, trafikte sıkıntılara neden olan dubaları ve kesilen suyu konuştuklarını söyledi. Akça, belediyelerin en önemli görevlerinden birisinin de vatandaşların su ihtiyacını, “Kaliteli, ucuz ve kesintisiz” sağlamak olduğunu ifade ederek, “Maalesef Muğla’mızda su kesintileri ve su fiyatlarındaki artış vatandaşımızı bezdirdi. Muğla’daki su kesintilerinin en büyük nedeni ise geçmiş dönem CHP’li yerel yöneticilerin kentin uzun vadeli su ihtiyacını karşılayacak projeleri hayata geçirmemesidir” diye ekledi.


SAYFA 07

07

04 OCAK 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

65 yaş üstü ve özel taşıma Gruplarının ücreti gönderildi

Muğla Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığınca yürütülen Toplu Ulaşım Dönüşümü kapsamında Özel Toplu Taşıma (ÖTTA) statüsü kazanan özel teşebbüs taşımacı esnafın 65 yaş üstü, engelli, şehit yakını, gazi vb. özel taşıma gruplarının taşınması karşılığı olarak aylık 750,00 TL gelir desteği ödemesine ilişkin 2 aylık gelir desteği Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından gönderildi.

Eylül ve Ekim ayları için ödenecek 900.000 TL hak sahiplerine dağıtılıyor. Muğla’nın Büyükşehir Belediyesi olmasından sonra Muğla genelinde yasal çerçevede, şoför esnası ile birlikte karşılıklı diyalogla uygulanan ve diğer büyükşehirler tarafından örnek alınan ulaşımda dönüşüm projesi ile bugüne kadar Muğla genelinde 1429 üye 952 aracı ile dönüşüme katıldı. -Ücretsiz taşınan yolcular için 3 milyon 415 bin gelir desteği ödendi 2014-2016 yıllarında Muğla genelinde Büyükşehir Belediyesi otobüsleri ve özel top-

lu taşıma araçları 30 milyon 322 bin yolcu taşıdı. 65 yaş üstü, şehit yakını, gaziler gibi ulaşımdan ücretsiz yararlanan vatandaşların sayısı da 3 milyon 102. Ayrıca özel toplu taşıma araçlarına ücretsiz yolcu taşıdıkları için yapılan gelir desteği de Nisan 2015 – Ekim 2016 ayları arasında toplam 3 milyon 415 bin 500 TL. Muğla Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanı Alper Kolukısa, yolcular ve şoförler arasında tartışmalara yol açan ücretsiz ulaşım sorununun “Ücretsiz Seyahat Kapsamında Yapılacak Gelir Desteği Ödemesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında

Yönetmelik” ile gelir desteği ödemelerinin yapılmasıyla birlikte çözüldüğünü söyledi. Alper Kolukısa; “Ücretsiz ve indirimli toplu taşıma sunan Denetimli Özel Halk Otobüsü sahiplerine Büyükşehir Belediyemize aktarılan gelir desteği ödemeleri yapılmaya başlandı. İlimizde ulaşım hizmeti sunan Denetimli Özel Halk Otobüsü işletmecilerinin bundan sonra yapacakları kamu taşımacılığı neticesinde düzenli olarak gelir desteği ödemesinden faydalanacaklar.” dedi.

Ersin Turan

yazıYORUM 2016 yılını hiç sevmedim..

Bir yılı daha eskitip tarihin çöplüğüne attık.. İtiraf etmeliyim, 2016 yılını hiç sevmedim. İyi bir gözlemciyseniz, sizin de sevdiğinizi sanmıyorum. Ülkemiz ve Ortadoğu için çok sancılı bir yıl oldu. Ve bu sancının yeni yılda da süreceği kanısındayım. Biz istediğimiz kadar barış çığlıkları atalım, istediğimiz kadar Mustafa Kemal’in “yurtta barış, dünyada barış” ilkesinde yol alalım, sıcak savaşın durmasını istemeyenleri engelleyemiyoruz. Birileri, Ortadoğu’nun, dolayısıyla Asya ile Avrupa arasında köprü olan Türkiye’nin huzurlu bir iklimde yaşamasını istemiyor. Ve işte o birilerinin ayak oyunlarından kurtulamıyoruz. Bu birilerinin yılardır dost ve müttefikiyiz ya da öyle sanıyoruz. Çünkü bizi hep böyle dost ve müttefik diye uyuttular. Sıkıştığımızda da sırtlarını döndüler. Tıpkı Suriye’de yaşanan kargaşanın içine balıklama dalmamız gibi.

Bizim terörist dediğimize onlar “kara gücümüz” dediler. Ardından “hadi aslanım, sınırın tehlikede, sen devam et, ben arkandayım” deyip kenara çekildiler. Davul – zurna askere yolladığımız Mehmetçiklerimizin, bayrağa sarılı tabutlarıyla ve acılarımızla bizi baş başa bıraktılar. Bize de şehitlerimize rahmet, ailelerine baş sağlığı, yaralılarımıza acil şifalar dilemek düştü. Ne zamana kadar? Belli değil. Eskittiğimiz 2016 yılına ısınamamamın en önemli nedeni budur. Başka nedenler de yok değil ama en can yakıcısı bu olduğundan başkalarını da anlatıp içinizi karartmak istemiyorum. Yani 2016 eğitimde, sağlıkta, hukukta, adalette, sosyal güvenlikte, ekonomide yüzümüzü güldürmedi. 2017 yılında, bunların tamamının birden bire düzeleceğini beklemiyorum ama yine de yeni yıldan umutlu olmak geliyor içimden. Dilerim yeni yıl barış, huzur, özgürlük ve mutluluk yılı olur.

2017’de Taksimetre Fiyat Tarifelerine Zam Yok Muğla İli Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin (UKOME) 28.12.2016 tarihinde yapılan toplantısında, Muğla ilinde faaliyet göstermekte olan Ticari Taksilerin 2017 yılında uygulayacakları fiyat tarifelerine zam yapılmaması yönünde karar alındı.Muğla ili genelinde bulunan Şoförler ve Otomobilciler Oda Başkanlıklarından alı-

nan görüşler neticesinde 2017 Yılı Taksimetre tarifelerinin 2016 yılında belirlendiği şekli ile aynen uygulanmasına ve 03.09.2013 tarih ve 28754 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Taksimetre Muayene Yönetmeliği kapsamında taksimetrelerde kullanılan hesaplama değerlerini ihtiva edecek şekilde belirlendi.

303 Mezarlıkta BÜYÜKŞEHİR 2017 YATIRIMLARI İÇİN YAKLAŞIK Bakım Onarım Yapıldı 250 MİLYON TL’LİK KREDİ ANLAŞMASI YAPTI Muğla Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından il genelinde bulunan mezarlık alanlarının 303’ünde bakım onarım yapıldı. Muğla Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından il genelinde bulunan bin 325 mezarlık alanında temizlik çalışmaları yapıldı. Bu alanların 303’ünde ise 2016 programı kapsamında çeşitli çalışmalar yapıldı. Mezarlık alanlarında zemin ve duvar üzerine tel örgü çekme, duvar ve kapı tadilatı, kapı ve sundurma yapımı, kilitli parke

ve bordür taşı döşeme işlemler gibi çeşitli çalışmalar tamamlandı. Alanlarda yapılan çalışmaların önümüzdeki günlerde devam edeceğini belirten Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Hacı Koç “Mezarlık alanlarında temizliğin yanı sıra bakım onarım çalışmaları da yapıyoruz. Çalışmalarla alanları daha iyi bir hale getirerek, dini bayramlar, yıldönümleri gibi yoğun ziyaretlerin olduğu zamanlarda ziyaretçilerimizin daha rahat etmelerini sağlamaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Ulaşımda Dönüşüm Bodrum’dan Seydikemer’e Kadar Tüm Hızıyla Devam Ediyor İl genelinde yatırımlarını hızlandıran Muğla Büyükşehir Belediyesi 2017 yılında yeni yatırımların başlangıcını yapmak üzere Dünya Bankası ile yaklaşık 250 Milyon TL’lik kredi anlaşması yaptı. İl genelindeki hizmetlerini bir bir gerçekleştiren Muğla Büyükşehir Belediyesi, Su ve Kanalizasyon anlamında da 2017 yılında yeni bir atağa geçiyor. Kuruluşundan bu yana yaklaşık 171 Milyon TL’lik yatırım yapan Muğla Büyükşehir Belediyesi MUSKİ Genel Müdürlüğü, yeni yatırımların startını vermek için Dünya Bankasının alt kuruluşu olan İl Bank A.Ş. ile yaklaşık 250 Milyon TL’lik kredi anlaşması yaptı. Dünya Bankasına resmi olarak başvuru yapan 4 büyükşehir belediyesi arasında kredi almaya hak kazanan Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Denizli Büyükşehir Belediyesi oldu. İl Bank A.Ş. Genel Müdürlüğü binasında gerçekleşen imza törenine Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, İl Bank A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Demirtaş, Muğla Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (MUSKİ) Genel Müdürü Baki Ülgen, Genel Müdür Yardımcısı Cem Yaşar ile diğer ilgililer katıldı. Tören de konuşan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Muğla’nın yeni bir büyükşehir olduğunu hatırlatarak şunları söyledi; “Bildiğiniz gibi Muğla yeni bü-

yükşehir oldu. Ama Muğla’da Büyükşehir olmadan önce 396 köy 49 belde vardı, şimdi 13 ilçe 565 mahallemiz var. Bu büyük coğrafyada sağladığımız krediler ve kendi bütçemizle bütün ilçelerimize önem ve aciliyet sırasına göre yatırım yapmaya devam edeceğiz. Özellikle turizm sezonunda nüfusu artan Bodrum, Marmaris, Fethiye gibi ilçelerimizde suyla ilgili yatırımlara ihtiyaç var. Kaba olarak hesapladığımız da 1 milyar lira gibi bir tutara ulaşan su ile ilgili yatırım yapmamız gerekiyor. ‘Altyapı problemimizi bitirdik’ dememiz için Muğla’da bu yatırımı yapmamız gerekiyor. Bu önemli turizm yerlerimizin ülkemize yapmış olduğu katkı çok önemli ve buraların alt yapısını kesin-

likle çözmeliyiz. Bu bakımdan çeşitli kredi kuruluşlarıyla düşük faizle ya da faizsiz verilecek olan bu kredilerin yaşanabilir kentler arasında çok değerli olduğunu düşünüyorum. Onun içinde çok teşekkür ediyorum.” Konuşmaların ardından 2017 yılında startı verilecek olan yatırımlar için yaklaşık 250 Milyon TL’lik imza Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, İl Bank Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Demirtaş ve MUSKİ Genel Müdürü Baki Ülgen arasında imzalandı. Gerçekleşen protokolün ardından Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’ün startı verilecek olan yeni yatırımlarla ilgili detaylı bilgiyi ilerleyen süreçte kamuoyuna açıklayacağı öğrenildi.

Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin il genelinde başlattığı ulaşımda dönüşüm projesine son olarak Bodrum, Milas, Seydikemer, Fethiye, Marmaris ve Ula ilçelerinden 332 üye 171 araçla katıldı. Muğla Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı Toplu Kara Taşıma Şube Müdürlüğü, Muğla İlinin mekânsal, sosyal ve ekonomik özelliklerine göre ulaşım ihtiyaç ve talepleri ile sürdürülebilir gelişmeyi dikkate alarak, özel toplu taşıma aracına dönüşüm çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanı Alper Kolukısa, Büyükşehir Meclisinin 14/05/2015 tarihli ve 169 sayılı kararı ile özel taşımacılık statüsündeki kooperatif, birlik ve köy statülü araçların Özel Toplu Taşıma Aracı statüsüne dö-

nüşümü Ulaşım Ana Planı kapsamında değerlendirildiğini ve mevcut taşıma sisteminin Özel Toplu Taşıma Aracı statüsüne kavuşturulma, engelli erişimli ve ayakta yolcu taşıma kapasiteli araçlar ile değiştirilmesi ve hizmet alanının genişletilerek 4736 sayılı Kanun kapsamındaki 65 yaş üstü vatandaşlar, engelliler, şehit yakını ve gaziler ile Kanun kapsamındaki diğer vatandaşların ücretsiz taşınmasının sağlandığını söyledi. Ulaşımda dönüşüme katılan kooperatif üyeleri, Muğla’da Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde başlatılan dönüşüm projesine katılarak vatandaşlara daha kaliteli ve güvenli seyahat etme imkanı sağlayacaklarını, bu projede kendilerine büyük destek veren Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne çok teşekkür ettiklerini söylediler.


SAYFA 08

08

04 OCAK 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

Şükrü Öztürk

... Üzerine Yazılar Terör, din ve yılbaşı… Ülkemizde bölücü PKK IŞİD’li öldürmekte… terörü ve IŞİD İslami terörü Zamanında IŞİD’e terör baş gündemimiz iken, örgütü diyemeyen, onlar bizimkiler günlerdir anayasa sadece öfkeli birkaç genç ve başkanlık tartışması diyenler, sınırlarımızı onlara yapmaktalar… açanlar, IŞİD diyemeyip Milletvekilleri birbirine Daeş, Deaş, Daiş gibi girmekte… Başkan uydurma isimler bulan güya anayasaya uymadığı İslam’la terörü yan yana için anayasayı başkana koymak istemeyenler, ne uydurmaya çalışmaktalar… kadar hata yaptıklarının Terör yine yılbaşında farkındalar mı acaba? İstanbul’da pek çok Bilmeliler ki bu coğrafyada “ can aldı… Günlerdir din eken terör biçer”! gerici yobazlar bildiri Ülkeyi yönetenler huzuru dağıtmakta, sosyal medyada sağlamakla sorumludurlar. mesajlar yazmakta İçişleri bakanlığı bu tehditler savurmakta, sorumluluğun altında gösteriler yapmaktaydı… kalkamıyorsa bakan Yılbaşında böyle bir terör istifa etmelidir. Yeterli olayı olacağını herkes istihbarat sağlayamayan beklemekteydi… Ya çağdaşkuruluşlar da yenilenmeli… Bu terör saldırısını Türkiye AKP izlediği hatalı iç ve “yılbaşını kutlamayın”Cumhuriyetini dış politikalarla ülkede diyen gerici yobazlar savunacak huzurun bozulmasına neden yaptıysa, yılbaşı kutlamaları olmaktadır… Ülke bölünme ve yücelterek ile Hıristiyanlığın bir yaşatacağız, aşamasına gelmiştir… ya ilişkisinin olmadığını da Osmanlıya Acilen AKP iktidarından bilmeliler… Nasıl saat,geri gün, kurtulup Cumhuriyeti döneceğiz. ay gibi zaman kavramlarını fabrika ayarlarına geri kullanıyorsak yıl da öyle döndürmeliyiz. Laik, bir zaman diliminin adı. demokratik, sosyal hukuk İnsan ömrü yıl ile ölçülür… devleti tam anlamıyla Bir yılın bitip yeni bir yılın gerçekleştirilmeli, başlamasını kutlamaktan Atatürk’ün “yurtta sulh daha doğal ne olabilir ki? cihanda sulh” görüşü hayata Ama bunlar yobaz sürüsü, geçirilmeli, partizanlıktan okumazlar, bilmezler… uzak, tüm toplumu sadece körü körüne biat kucaklayan birleştirici ederler… Bunlar Kurtuluş tavırlar geliştirilmelidir… savaşında, İngiliz’den altın Bir şeyler değişmeli, bir alıp Mehmetçiğe kurşun şeylerden başlayarak çok sıkanların, Menemen’de şeyler değişmeli… Kubilay’ı katledenlerin, Birlikte güçlüyüz, sevgiyi, Sivas’ta gözü dönmüş barışı insanlığı paylaşalım… bir şekilde insanları Geç olmadan sevmeye, yakan, Maraş’ta kan birbirimizi anlamaya dökenlerin soyundan olan başlayalım… Birlikte daha soysuzlardır… Bu terör güçlüyüz… Bu senin ve saldırısı IŞİD’ın işi de senden sonrakilerin hayatı, olabilir. Çünkü Suriye’den Sesini çıkar, eleştirmekten kuyruk acısı var. Askerimiz korkma… Hadi umudunu El Bab’da her gün onlarca yitirme…

Seydikemer’de kar naylon seraları yıktı

Seydikemer ilçesinde etkili olan kar yağışı yedi adet naylon seranın yıkılmasına neden oldu. Seydikemer’in yüksek kesimlerinde geçen 27 Aralık’ta etkili olan ve 3 gün boyunca devam eden kar yağışı, hayatı olumsuz etkiledi. Bekçiler, Doğanlar Mahallesi’nde kar kalınlığı yaklaşık 40 santimetreye ulaştı. Seraların üzerinde biriken tonlarca karı taşıyamayan bazı naylonlar yırtılırken, bazı seralar tamamen yıkıldı. Yıkılan seraların içinin boş olması nedeniyle, ürün zayiatı olmadı. Nisan ayında yapılacak fidan dikimine kadar seraların yeniden yapılacağını belirttiler. Sera sahibi Kemal Kebiz “1,5

dönüm üzerine kurulu serası kar nedeniyle tamamen yıkıldı. 25 bin lira zarar oluştuğunu, çok uzun yıllardır böyle bir kar yağışı görmedik diyen Kebiz, seranın üzerinde yaklaşık 10 ton kar birikti, Nisan ayında yapılacak dikim için domates fidanlarını sipariş ettik. Kebiz, kendi serası gibi 7-8 seranda kar nedeniyle yıkıldı” dedi. Yıkılan 7 serayla ilgili hasar tespit çalışmasının tamamlandığını belirten Seydikemer Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü yetkilileri ise, tarım kredisi kullanan vatandaşların talepleri halinde yetkili makamlar ile görüşülüp borçlanın ertelene bileceğini belirtti.

Üstündağ; “Anayasa Değişiklik Teklifi Frensiz Kamyon Gibi”

CHP Muğla Milletvekili ve Meclis Anayasa Komisyonu Üyesi Av. Akın Üstündağ Anayasa değişiklik teklifi ile ilgili olarak komisyondaki konuşmalarını basınla paylaştı. CHP Muğla Milletvekili ve Meclis Anayasa Komisyonu Üyesi Av. Akın Üstündağ anayasa değişiklik teklifini frensiz kamyona benzeterek ‘’Her ne kadar Hükümet sistemi değişikliği dense de, teklif bir rejim değişikliğini öngörüyor’’ dedi.

Anayasa değişiklik teklifi bir rejim değişikliği öneriyor. CHP Muğla Milletvekili Av. Akın Üstündağ açıklamasında’’ Öncelikle Anayasa Komisyon gibi son derece önemli bir komisyonun görsel basına kapalı olması çok manidar. Bu değişiklik teklifinin komisyondan hızlı bir şekilde, toplumdan kaçırılarak, halkın ve sivil toplumun tartışmasına imkan vermeden geçmesinin amaçlandığı aşikardır. Her ne kadar hükümet sistemi değişikliği dense de, teklif bir rejim değişikliğini öngörüyor. Burada amaç Başlangıç ilkelerine hiç dokunmadan ve ilk üç maddeye fiilen dokunmadan, arkadan dolanarak söz konusu değişmez maddeleri değiştirmektir. Özellikle Başkanlık sistemi adı altında, Başkanlık sistemlerinde olmayan birçok yetki Cumhurbaşkanına verilmekte, denge ve denetleme mekanizmalarından ise yoksundur. Bu yönüyle anayasa değişiklik teklifi frensiz bir kamyon gibidir. Padişah’ın yetkilerine özenmiş Cumhurbaşkanının kendisinin haksız olarak ve kanundışı oluşturduğu “fiili durum” a anayasanın uydurulması gibi sığ ve mesnetsiz bir gaye amaçlanmakta, dünyada hiçbir sistemde olmayan, ama monarşik ve otoriter ülkelerde uygulaması olabilecek bir teklifle karşı karşıyayız. Özellikle, 140 yıl önceye gidilerek ve Abdulhamit’e özenilerek bazı yetkilerin, 1876 Kanun-i Esasi Anayasasından alıntılar olduğu görülüyor. Bunlardan bazıları, Padişah’ın sorumsuz ve kutsal olması özelliği bu teklifte Meclise karşı Cumhurbaşkanının sorumsuzluğu olarak yansıyor. Padişahın yürütme organının başı olması, halkın seçtiği Meclis-i Mebusan’ı feshetme yetkisi, Heyet-i Vükela (vekiller heyeti) nin meclise değil Hükümete karşı sorumlu olması, Meclis-i Mebusan’ın Heyet-i Vükela’yı düşürememesi, Kanun tekliflerinin yürürlüğe girmesi için Padişah’ın onayı şartı, Uluslararası andlaşma yapma yetkisinin Padişaha ait olması gibi birçok yetki, Anayasa teklifinde yer almış.

Başkanlık sisteminin fren-denge mekanizmaları teklifte yok Özellikle ABD’de uygulanan Başkanlık sisteminin bu teklifle bir ilgisi yoktur. ABD’nin federal bir yapıya sahip olması başlı başına bu sistemin ana karakteristiğidir. Üniter devlet yapısına sahip ülkelerde Başkanlık sisteminin uygulanması çok zor olan bir sistemdir. Özellikle Başkanlık sisteminin zayıf ve sakıncalı yanlarının çokluğu düşündürücüdür. Başkanlık sistemlerinde Anayasal organlar arasındaki çatışmalar ancak darbelerle ve demokratik olmayan yollardan çözülebilir. Bu nedenle bu sistem Başkanlıkla yönetilen birçok ülkede rejim krizine yol açabilmektedir. Başkanlık sistemlerinde Parlamenter sistemlere oranla darbe olasılığı daha fazladır. Başkanlık sisteminin Katı olma özelliği, güvensizlik oyu ve fesih gibi araçlarla tıkanıklıklar çözülebildiği halde Başkanlık sisteminin esasında bu yöntemler olmadığından siyasi süreç adeta donar ve halkın desteğini yitirse de başkan görevde kalmaya devam eder. Başkanlık sistemi çift meşruluğa yol açabilir. Hem Meclisin hem de başkanın seçimle gelmesi her iki organın da meşruluk tartışmasına girmesine neden olabilir. Başkanlık sistemi Siyasi kutuplaşmaya yol açabilir. Zira Başkanlık sisteminde kazanan her şeyi, kazanmakta, kaybeden her şeyi kaybetmektedir. Bizim gibi siyasal kutuplara ayrılmış ve ayrışmış bir ülkede Başkanlık sistemi siyasal kutuplaşmayı daha da arttıracak ve gerilim tırmanacaktır. Başkanlık sisteminin diğer zararlı yanı Başkanlık sisteminin iktidarın kişiselleşmesine neden olmasıdır. Başkanlık sisteminde Başkan hem hükümetin hem de devletin başkanı statüsündedir. Başkanın özel bir başkanlık sarayına sahip olması başkanın kendisini zamanla bir kral, bir imparator gibi hissetmesine yol açabilmektedir. Anayasa değişikliği ile ülke “OHAL sistemi” ile yönetilmek isteniyor İktidarın, Anayasa değişikliğini vakit geçirmeden Anayasa Komisyonundan geçirerek

daha sonraki aşamalarda da görüleceği gibi aceleci davranmasının sebebi 20 Ocak’ta dolacak olan OHAL’in bundan sonraki dönemlerde bir yönetim sistemi olarak uygulanmak istenmesidir. Ülke baskıcı bir rejimle yönetilmek isteniyor. Bu yönüyle teklif 12 Eylül Anayasasını bile aratacak niteliktedir. Anayasa Değişiklik teklifinin 9. Maddesinde (yeni 8.madde) Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin niteliği ve uygulama alanları dikkate alındığında bu amaç daha da belirgin bir niteliğe bürünmektedir. Teklifin 9. Maddesine göre Cumhurbaşkanı, Anayasanın İkinci kısmının Birinci ve İkinci Bölümlerinde yer alan Temel haklar, kişi hakları ile Dördüncü Bölümde yer alan Siyasi haklar ve ödevler hususlarında Kararname çıkaramıyor. Bu lafzın hilafından ( lafın ters anlamından ) Anayasanın diğer kısım ve bölümlerindeki çok geniş ve yaygın haklarla ilgili Kararname çıkarabileceği anlamı çıkıyor. Bu yetkileri bir kişinin kullanması son derece tehlikelidir. Yasama, Yürütme ve Yargı yetkileri bir tek kişide toplanıyor. Anayasa değişiklik teklifi bir bütün olarak değerlendirildiğinde Yasama, Yürütme ve Yargı yetkilerinin bir tek kişide toplandığı görülmektedir. Yasamayı şekillendiren, HSYK ve üst yargı organlarını belirleyen ve Yürütme yetkisini de kendinde toplayan bir tek kişinin elinde toplanması, denetim ve denge mekanizmalarının olamaması bir süre sonra bu sistemin bir monarşiye, bir saltanata, bir otokrasiye dönüşmesi kaçınılmazdır. Türk milleti diktatörlükle yönetilmeyi hak etmiyor. İnsanlık tarihindeki birikimler ve yönetimsel anlamda gelinen aşama, ülkemizdeki 140 yıllık parlamenter tecrübe, geleneksel özelliklerimiz ve toplumsal yapımız dikkate alındığında teklif edilen Anayasa değişikliği ülkemize uygun bir değişiklik değildir. Kurtuluş Savaşını dahi Meclis kanalıyla gerçekleşmesi dikkate alındığında Türk Milleti bu yönetimsel rejimi hak etmiş değildir’’ dedi.


SAYFA 09

09

04 OCAK 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

Dalaman Ziraat Odası Başkanı Ziraat Mühendisi Tevfik Tayfun Tuncay;

“YERLİ TOHUMA SAHİP ÇIKMALIYIZ”

Dalaman Ziraat Odası Başkanı Ziraat Mühendisi Tevfik Tayfun Tuncay yerli tohuma sahip çıkılması gerektiğini vurgulayarak “çiftçinin yerli tohum üretmesi teşvik edilmelidir” dedi. Dalaman Ziraat Odası Başkanı Ziraat Müh. Tevfik Tayfun Tuncay yaptığı açıklamada ‘’2018 den itibaren şirketlerin denetiminde üretilip satılan tohumlar çiftçiler için zorunlu hale getiriliyor. Sertifikalı tohum kullanmayan çiftçilerin desteklerden yararlandırılmayacağı açıklandı. Sertifikalı tohum kullanımından karlı çıkacaklar, bu tohumların sertifikasını elinde tutan çok ZAYİ Ortaca Meslek Yüksek Okulu Turizm ve Seyahat Hizmetleri bölümünden almış olduğum öğrenci kimlik kartım kaybolmuştur. Hükümsüzdür. Bedirhan Kerti Tc.No: 58870170668 ZAYİ Ortaca Meslek Yüksek Okulu Turizm ve Seyahat Hizmetleri bölümünden almış olduğum öğrenci kimlik kartım kaybolmuştur. Hükümsüzdür. Özkan Çürük Öğrenci No: 142311024

uluslu şirketler ve onların yerli ortakları olacak. Ayrıca, çok uluslu şirketler bütün dünyada tekelleşmiş durumda. Yerli çiftçi her geçen gün biraz daha tehdit altına alınıyor. Türkiye’de yerli çiftçinin yerli tohum üretimini teşvik eden düzenlemeler yapılması gerekiyor. Yerli tohumları önlemek yerine teşvik etmek gerekiyor. Sertifikalı tohumlar, yerli tohumların sonunu getirebilir. Binlerce yıldır kendi tohumunu üreten köylü kendi geliştirdiği tohum çeşitlerini satarak geçimine katkı sağlıyordu. 2006 yılında çıkarılan tohumculuk kanunu ile çiftçinin bu imkânı

elinden alındı. Tohumu satarak kazanç elde etme imkânı kaldırılan köylüye birde tohumu sertifikalı olmaz ise destek verilmeyecek olması yerli tohum çeşitlerinin hızla azalması anlamına gelir. Şirketlerin tek tip tohumlarıyla çeşitliliğin azalması tarımda hastalık ve zararlıların artması, tarım ilaçlarının daha çok kullanılması anlamına da gelmektedir. Biyolojik çeşitliliğe sahip çıkmak hem insan hem çevre açısından büyük önem taşımaktadır. Köylünün ve çiftçinin yeni tohum üretme, çeşitliliği geliştirme imkânlarını önlemek yerine teşvik edilmelidir’’ dedi.

SGK Yapılandırma Ödemelerinde Süre Uzatıldı

Sezgin Yıldırım

Rüzgar Birliği DİRENECEĞİZ, DAYANACAĞIZ ve KAZANACAĞIZ

Emperyalizmin vahşi yüzü ile karşı karşıyayız. Yine acımasızca canımızı yaktılar. Teröre son verecekler mi? Asla durmayacaklar. Toplumun tüm fay hatlarına saldırmaya ve kırılmalar yaratmaya çalışacaklar. Canımızı yakarak, bizi bize düşman edip, çatışma çıkarmaya gayret gösterecekler... Artık terörün arkasında duranlar, kendilerini saklama ihtiyacı bile hissetmiyorlar. Savaş açık, aleni ve çok ciddi. Tüm Terör örgütleri saldırıya geçti..Ekonomik saldır altındayız.. Siber saldırı var... İç ve Dış düşmanlar ele ele vermişler algı yaratıyorlar.. Almanya, Cumhurbaşkanımızın mitinge telekonferansla bağlanıp konuşma yapmasına müsaade etmedi ama aynı Almanya kandil canisinin, telekonferans yolu ile konuşma yapmasına müsaade etti... Türkiye’ye düşmanca tavır almaktan hiç çekinmedi. Avrupa birliği parlamentosu, pkk’nın Suriye kolu pyd’nin başında ki terörist başını, parlamentosuna davet ederek, Türkiye karşıtlığını açıkça gösterdi. Saklamadı. ABD açık, açık terörist pyd ye silah yardımına devam ediyor. Yedi düvel el ele verdi ve bizi “ hedef ülke “ ilan etti. Saldırıyorlar.. Dünya iki kampa ayrıldı. “ Atlantik ve Avrasya .” Türkiye içinde bulunduğu kampta ihanete uğradı. Kendini korumak ve elini güçlendirmek için Avrasya devletleri ile politikalar üretti. Başarılı da oldu. Şimdi de elde ettiği başarıların bedelini ödüyor.... Nasıl mı? Bir asır önce orta doğu devletlerinin haritalarını çizen devletler, yeni kurulan masalarda yer alamadılar. Yani kibarcası yenildiler. Bir asır önce haritalar çizilirken masaya almadıkları Türkiye, şimdi masanın en hatırı

sayılır devletlerinden biri olarak bu coğrafyada varlığını gösterdi.. HAZMEDEMİYORLAR. Bizi masadan atmak ve kendileri rol almak içinde SALDIRIYORLAR... Millet olarak bize düşen ise bu savaşta “ milli birlik ve beraberlik “ cephesini güçlendirmek. Savaş sadece eline silah alınarak yapılmaz. Fert olarak bize düşen önemli görevler var. Saldıranlar iç çatışma ve kaos çıkartmak istiyor. Bize düşende bu çatışmaya fırsat vermemek. Farklı düşünceden ve inançtan, ideolojiden olsak bile kucaklaşmalı ve bu süreçte hepimiz kardeşlik dilini kullanmalıyız. Kimse bir diğerini ötekileştirmemeli ve bu konuda çok hassas olmalıdır. Bence bu mücadele silahlı güçlerden daha fazla sonuç alacak bir sonuç yaratacaktır. Milletimizin oynanan oyunun farkında olması büyük bir kazançtır. Hala ideolojik ve ayrıştırıcı söylemler de bulunanlar varsa ya “ cahil “, ya da “ bilinçli bir hain “ dir. Ülkemizde emperyalist ülkelerin ajanları cirit atıyor. Tehlike büyük. Ama unuttukları bir şey var. Bizim milletimizin meclisinin adı bile “ BÜYÜK MİLLET MECLİSİ “ Bu büyük millet, her saldırıyı defedecek güçtedir. Aylardır her kesimin dillendirdiği zorlu günler geldi, çattı. Allah bizimle olsun inşallah... Bizim kazanmamız sadece Türk milletinin kazanması demek değildir. Bizim bu savaşı kazanmamız demek, ezilen ve sömürülen tüm halkların kazanması demek olacaktır. Bizim kazanmamız demek, aynı zamanda İNSANLIĞIN kazanması demek olacaktır.. Taşıdığımız VEBAL BÜYÜK...ve biz bu savaşı KAZANACAĞIZ...

Kaymakam Ürkmezer yeni kimlik başvurusu yaptı

Ekstra

Siyasi Yerel Haber Gazetesi Çarşamba günleri yayınlanır. Sahibi Güneyege Basın Yayın Tur.San.Tic.Ltd.Şti. Adına Cihat Cura Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nasuh Keser Adres Beşköprü mah. 274 sk. No.6/1 ORTACA www.guneyege.net info@guneyege.net Dizgi: Ekstra Güneyege Gazetesi. Baskı: Star Medya Yayıncılık A.Ş. Gaziemir Tren İst. Karşısı Eski BetontaşTesisleri içi Gaziemir /İZMİR Baskı Tarihi: 03 OCAK 2017 Dağıtım: TURKUAZ Gazetemiz Basın Ahlak Yasasına Uyar Gazetemize gönderilen yazı ve fotoğraflar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilemez. Yazıların sorumluluğu yazarına aittir. İLK YAYIN TARİHİ: 28.12.2005 İLAN REKLAM ABONE TARİFESİ Özel ilanlarda (Kongre, Tüzük, Zayi, Teşekkür vs.) Muğla il gazeteleri fiyat tarifesi uygulanır. İLETİŞİM 0 542 610 70 72 - 0 252 282 36 66

Ortaca SGK Merkezi Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre yapılandırma ödemelerinde süre 09 Ocak Pazartesi gününe kadar uzatıldı. Ortaca SGK Merkezi Müdürü Özkan Arslan yaptığı açıklamada’’ Kurumumuzla prim tahsilat anlaşması olan bankaların kurumumuz tahsilat sistemleriyle iletişiminde sıkıntılar yaşanmış ve prim tahsilatlarında

aksaklıklar oluşmuştur. Buna istinaden prim ödeme yükümlülerimizin mağduriyetlerini önlemek amacıyla son ödeme günü 02-012017 tarihi olan prim ve diğer tüm alacakların tahsilat işlemleri 09 Ocak Pazartesi gün sonuna kadar uzatılmış olup, bu tarihe kadar yapılacak söz konusu ödemeler yasal süresi içinde yapılmış sayılacaktır’’ dedi.

İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı (TCKK) projesi kapsamında yeni kimlik kartlarının dağıtımı 2 Ocak 2017 tarihi itibariyle Ortaca2da başladı. İlçe Kaymakamı Fatih Ürkmezer’de İlçe Nüfus Müdürlüğü’ne giderek yeni kimlik kartı için başvuruda bulundu. Kaymakam Ürkmezer, Vatandaşların rahatlıkla taşımasına ve kullanmasına imkân verecek olan kartların uluslararası

standartlara uygun bir şekilde tasarlanan akıllı kartlar olduğunu belirterek, kartın taklit edilemez özelliğine dikkat çekti ve hayırlı uğurlu olması temennisinde bulundu. Başvuru için biyometrik fotoğraf ve mevcut nüfus cüzdanı ile İlçe Nüfus Müdürlüğü’ne gelinmesi gerektiğine dikkat çeken İlçe Nüfus Müdürü Kamil Karasu ise, kimlik kartlarında kadın ve erkeğe farklı renkte kimlik uygulaması da kalkarak yeni kimliklerin 10 yıllık kullanım ömrüne sahip olacağını belirtti.


SAYFA 10

10

04 OCAK 2017 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE

ORTACA’DA ÇOCUKLARI

ISITAN KAMPANYA

Kent Konseyi çalışma atölyesinde gönüllü ka- Genel Sekreteri Nilgün Şahin, kampanyanın Ordınlar tarafından örülen ve sosyal paylaşım sitesi taca Belediye Başkanı Hasan Karaçelik’in teşvik aracılığıyla kampanyadan haberdar olarak destek ve destekleriyle başlatıldığını ve devam edeceğini veren vatandaşlar tarafından gönderilen mal- Ortaca söyledi. Projenin halen devam ettiğini anlatan zemeler hediye paketlerinde öğrenciNilgün Şahin, “facebook üzerinden yapBelediyesi tığımız paylaşımlarla projeyi daha da lere dağıtıldı. El emeği olan örgüleri Kent Konseyi imece usulü yapıldı. Örgü yapmaya Kadın Çalışma Grubu geliştirdik ve 300’ün üzerinde çocuğa yardım topladık. Amacımız çozamanı olmayan kadınlar ise yün üyelerinin başlattığı cuklarımız kış ayını rahat geçirsinve malzemeleri aldılar. Fatma Kükampanyayla 300 reci, projeye örgü yaparak ve hazır ler. Hedefimiz tüm çocuklarımıza öğrenciye atkı, bere, göndererek destek veren vatandaşla- eldiven hırka hediye ulaşmak, sıcacık bir kış geçirmelerini rın eşyalarını paket yaparak dağıtıma sağlamak” dedi. Projeden haberdar olan edildi. herkesin katkı sağladığını ifade eden Nilhazır hale getirdiklerini ifade etti. Iraz Türk, Ortaca Kent Konseyi’nin, “Çocuklar üşü- gün Şahin, “projemiz tam anlamıyla imece usulü mesin diye başlatılan, “Anne eli değmiş gibi” kam- gerçekleşti. Örgü yapmayı bilen annelerimiz burapanyasına bere, şapka, atkı, hırka yaparak destek da ve evlerinde örgü yaparak, zamanı olmayan ve vermekten mutluluk duyduğunu söyledi. Firdevs örgü yapmayı bilmeyen annelerimiz ise malzeme Aydoğan, ise kampanya ya 15 gündür katıldığını alarak ya da hazır alarak destek verdiler. Kampanve kampanya süresince örgü yaparak destek vere- yamıza katılan herkese çok teşekkür ediyoruz” ceğini kaydetti. Ortaca Belediyesi Kent Konseyi diye konuştu. - Ömer Kundakçı

Duyanlar Duymayanlara Haber Versin İletişim

Tel: 0 252 282 66 64

Fax: 282 66 65

a azların ır h i c e şitm apılmaktad y Tüm i

yar

a tamir ve

zı pili a h i c e m ka işit vcuttur e Her mar

arı m

aksesu

ORTACA’DA BİR İLK Sağlık

Bakanlığından

Ruhsatlı İşitme Merkezi

HİZMETİNİZDEDİR Beşköprü Mh. Vedat Kaban Cd. 243 Sk.

Gün Apt. No:3 K.1 Ortaca - Muğla

Bize ulaşabileceğiniz şubelerimiz; Denizli: Doktorlar Caddesi Bamyacı Apartmanı No:48/1 Tel:0258 261 57 93 Fax:263 51 09 e-mail:denizli@orld.com.tr Aydın : Cumhuriyet Mah. Çine Bulvarı Güven 3. Apt. A Blok K:3 Tel:0256 212 86 79 Fax:212 88 47 e-mail:aydin@orld.com.tr Muğla : Orhaniye Mah. Hastane Sokak Çakır Apt. No:8 K.1 D.2

Tel:0252 212 12 09 Fax:212 64 54 e-mail:mugla@orld.com.tr

Bodrum: Yeniköy Mah. Kıbrıs Şehitleri Cd. No:347/C Konacık

Tel:0252 319 33 91 Fax:319 56 92 e-mail:bodrum@orld.com.tr

Ortaca : Beşköprü Mh. Vedat Kaban Cd. 243. Sk. Gün Apt. No.3 K.1 Tel:0252 282 66 64 Fax:282 66 65 e-mail:ortaca@orld.com.tr


SAYFA 11

DOSTLUK ANLAYIŞIM Hayata ilk adımı attık birlikte Sevinç, mutluluk gezer bizimle Üzüntü, korku kaçar bizi gördüğü yerde Çünkü dostluk var üzerimizde Kardeşim, annem, babam gibi Yer kapladınız kalbimde Siz giderseniz olmaz ki Kuşlarımın kanatları yok olur birdenbire Sizsiniz benim ilacım Yoktur başka baş tacım Hep birlikte olalım Yalnızlıklara meydan okuyalım FEYZA ASLAN 7-A ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU

DÜNYANIN SORUNU Bir ailenin oluşumu evliliğe dayanır. Evlilikte iki tarafın arasındaki sevgiye ve saygıya dayanmalıdır. İki insan birbirini sevip evlenmesiyle aile olmaya adım atar. Sonra bir çocuk sahibi olunuyor. Ama bazı insanlar aile olmayı başaramıyor. Çözümü boşanmada bulunuyorlar. Bu Türkiye’nin hatta dünyanın sorunu. Bazı insanlar hiç vicdanları sızlamadan çocuklarını bir cami kenarına vb. yerlere bırakıyorlar. Bu durumu hiç sevmiyorum. Bazı insanlar aile ne demek diye sorduğunda herkes genel bir cevap olarak şunu söylüyorlar: Üç dört kişilik olan; anne, baba ve çocuktan oluştuğunu söylerler. Ama bana öyle gelmiyor. Benim için aile çok farklı bir tarifte. Ailenin benim için tanımı beş harfle güvendir. Güven tabi ilk önce eşler arasında sağlanır. Sonra aile arasında sağlanır. Bana göre aile bir bina gibidir. Bir binanın sağlam olması temelinin sağlamlığına dayanır. Ailenin sağlam olması da temeli olan güvene dayanır. Bir binanın temeli KALBİMDEKİ RÜZGAR sağlam olmazsa o bina yıkılır. Aile de böyledir anne babanın ve Kalbimdeki rüzgar geldi çocukların arasında güven olmazsa bu da bir bina gibi yıkılır. Aile Akşam güneşi batarken sadece anne baba ve çocuktan oluşmuyor. Büyükler de bu ailenin Beni benden aldı bir parçası, onlar çimentonun demiri sarıp sarmaladığı gibi aileyi Götürdü beni hayallere, rüyalara sarmalamakta ve ayakta tutmaktadır. Bu kişiler olmadan ailenin Sanki o gelince mevsimler değişiyor bir anlamı olmaz. Ama insanlar bunu pek sağlayamıyorlar. Bir Onunla birlikte hüzün diye bir şey yuvanın dağılmaması için insanlar küçük sorunları büyütmesinler kalmıyor İçim neşe ile doluyor o gelince ve sorunlara doğru çözümler arasınlar. Her şey güzel oluyor her şeyin sonu 7/A SUDE ÜZÜM - ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU mutlulukla bitiyor GÜLSEREN KARAÇELİK ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU 7-A BEN BİR SOKAK KEDİSİYİM

PAPATYALAR İÇİNDEKİ GÜL Yeni evimize taşınmadan önce Ankara’nın Polatlı ilçesinde yaşıyorduk. Evimizin yakınlarında kocaman bir tarla vardı. Bu tarlanın bir bölümü papatyalarla kaplıydı. Ancak içlerinde bir tanecik gül vardı. Babam, bana her iş dönüşü papatya toplayıp getirirdi. Ama tarladaki o gül açmışsa mutlaka bir tane koparıp papatyalar ile beraber bana verirdi. Ben de çok sevinir ve hemen babamın boynuna sarılırdım. Hızla çıkardığım çay bardağını su ile doldurup hemen çiçeklerimi içine koyardım. Arkadaşımla bisiklet turuna çıktığımızda papatya ve güllerin olduğu birçok bahçe gördük. Ama hiç biri bu tarlaya benzemiyordu. Bir gün tarlaya girdik papatyaları inceledik. Sonra o güzel gülü gördük. Harika görünüyordu. Kocaman açmıştı. Yaprakları güneşte parlıyordu. Zaman zaman o gül ile ilgili hikâyeler uydururum. Bazen masal tarzı yazılar da yazıyorum. Yakın zamanda tesadüfen, yazdığım bir yazıyı buldum. Onu biraz düzenledim. “Bir zamanlar bir gül varmış. Bu gül çok güzel ve ihtişamlıymış. Yaprakları iri iri ve çok güzel bir renge sahipmiş. İnsanlar bu gülü çok sever ve ona sahip olmak isterlermiş. Kavga ederler, tartışırlar ve bu konuda asla anlaşamazlarmış. Açıkçası gül de bu durumdan epey memnunmuş. Ama papatyalar onu çok kıskanıyormuş. Kibirli gül de övünüyor ve kimsenin onun kadar güzel olamayacağını söylüyormuş. İnsanların kavgaları günden güne artıyor, araları bozuluyormuş. Sonunda bir kişi çıkıp bu durumun saçma olduğunu bir güle sahip olmak için her şeye zarar verdiklerini söylemiş. Ama kimse ona kulak asmamış. O, bu olayların büyüyeceğini tahmin etmiş. Evine gidip eşini ve iki çocuğunu yanına alıp şehirden ayrılmış. Çünkü gülün parıltılı yaprakları güzel renklerini şehirde duymayan kalmamış. İnsanlar kendilerini kaybetmişler. Şehirdeki en yetkili iki kişi şehri ikiye bölmüşler. Taraflar arasında bir gül için savaş başlamış. Birbirlerine o kadar çok zarar vermişler ki çok fazla kayıp olmuş. Savaştan bıkan insanlar yavaş yavaş şehirden ayrılmışlar. Şehirde sadece rekabetçiler kalmış. Savaş devam ederken bir yandan da bu güle ulaşamayacağını düşünüyorlarmış. Zaman geçtikçe çiçek solmaya başlamış. O, ölümsüz sandığı yaşamının bir sonu olacağını düşünememişti. Bir sabah gül tamamen Merhaba ben bir sokak kedisiyim.Her gün soğuklarda barınmak VATANIM solmuş hatta geriye sadece tozu kalmıştı. Bu durum karşısında iki taraf ta birbirlerini için bir yer ve yiyecek bulmak için mücadele ediyorum.Benim Ne güzel akar ırmakların. suçlamışlar ve aralarında yeni bir tartışma çıkmış. Tekrar birbirlerine girmişler. Uzun diğer kediler gibi bir ismim,sahibim ve sıcak bir yuvam yoktu. Ne güzel kokar baharların. bir süre fark etmişler. Bu çatışma çok yersiz bir çatışma imiş. Zaten gül yok olmuş. Bazen neden hiç kimse beni istemiyor,sevmiyor diye düşünürdüm. Onun için savaşmanın bir anlamı yokmuş. Bunun üzerine iki taraf da barışmış ve Ne güzel açar çiçeklerin. Acaba sokakta çöplerin içinde dolaştığımı ve uyuzun teki Hep böylesin vatanım. gidenleri de geri çağırmışlar. Gülün tozlarını yakıp ondan sonsuza kadar kurtulmuşlar. olduğumu mu düşünüyorlardı?Eğer böyle düşünüyorlarsa bu doğru. Giderim seninle her yere Böylece yaşamları sürüp gitmiş.” Bu yazımı çok seviyordum ama başkaları görmesin Ama beni yanlış değerlendiriyorlar. En güzel mutluluğum: varlığım diye bunu hep gizledim. Sonrasında bunu çok aradım ama bulamadım. Ta ki bu güne Çünkü ben bunları hayatta kalmak için yapıyorum.Bazen Bilirim seni ezbere kadar. Bizim gülümüz tabi ki böyle kibirli değil. Ama hikâyemdeki gül güzelliğinin düşlerimde sevgi dolu sıcak bir yuvam olduğunu görüyorum. Sonsuz huzurum: vatanım sonsuza kadar devam edeceğini düşünüyordu. Ben papatyalar arasındaki o gülü çok Sonra bütün bu gördüklerim sadece bir düş olduğunun farkına Dağların bulutlarla tüter . seviyorum. Artık orada olmadığımız onu göremiyorum. Yine de o gülü rüyalarımda vardığımda ise iç çekiyorum. Çünkü benim istediğim tek şey bir Karlarla toprağı örter. bana gülümserken görüyorum ve şöyle diyor: “ Beni unutma. Hikâyelerinde bana da yer “yuva”ydı. Kuşlar sevinçle öter. ver olur mu?” Özge ÖZMEN Ne güzelsin vatanım. Alya Deniz Tosun - Özel Özalp Orta Okulu 5/B 222 Güzelyurt Şeh.Atğ.Tayyar Milat Ortaokulu 5/B Ama şimdi başka, TÜRK KAHRAMANLARINA Götürmek istiyorlar boşluğa, Söze nasıl başlayacağımı bilemiyorum.Aklımda size söylemek istediğim yüzlerce Nasıl bakacağız sana? ÇELDİRİCİLERLE SAVAŞIM:TEOG kelime uçuşuyor.Size bu vatan evlatları olarak sonsuz minnet duyuyoruz.Biliyoruz ki Koruyamazsak seni vatanım. Sekizinci sınıf öğrencisiyim ve son birkaç hafta kalmıştı hayatımı sizler bizler için yaşlı annelerinizi,küçücük çocuklarınızı ,sevdiklerinizi arkanızda NESLİHAN DURUKAN 8/A değiştirecek TEOG denilen sınava. Her geçen gün artan stresim ve bırakıp göğsünüzü siper ettiniz haninlerin kurşunlarına… ÇAYLI 100. YIL ORTAOKULU başaramama duygusuyla bir savaş içerisindeydim. Üstelik bu savaşı Siz asla unutulmayacaksınız.Şu anda güven içindeysek,nefes aalıyorsak,kimse BİR KİTAP DÜŞÜNÜYORUM kazanmanın tek yolu çalışmaktı. özgürlüğümüzü kısıtlayamıyorsa biliyoruz ki bunlar hep sizlerin sayesinde… Bir kitap düşünüyorum, Anlam veremiyordum. Normalde savaş alanları -mesela Düşünüyorum evladını kaybeden annenin “Vatan sağolsun”derkenki metanetini… Maceralı ve hüzünlü, Çanakkale- kan havuzu olmuşken benim sürdürdüğüm savaş Düşünüyorum yetim kalan çocukları…Evet içim acıyor,hepimizin içi yanıyor.Ama Bazen de sevinçli. alanı test havuzundan oluşuyordu. Ben ne kadar doldurmaya onlar biliyorlar ki babaları,evlatları bu vatan için şehit olmuş birer kahramanlar.Hiçbir Kitabım en iyi dostumdur. çalışıyorsam kaygılarım yüzünden havuz bir taraftan boşalıyordu. zaman unutulmayacaklar ve her zaman kahraman olacaklar bu vatan için… Bir kitap düşünüyorum, Her gün çalışıp okulda öğrendiğim bilgileri zihnimin raflarına Hakkınızı ödeyemeyiz,ama bilin ki bu vatan için yaptıklarınızı unutmayacağız.Hem İçinde bir kız; yerleştirmeye çalışıyordum. Ödevlerimi yapıyor, kitaplarımı göklerde dalgalanan bayrakta hem de kalbimizde her zaman yaşayacaksınız. Koşuyor kırlardan kırlara, çantama yerleştirebiliyordum ama içimde gün gün büyüyen stresi HAFİZE DOĞAN 8/B ŞEHİT NASUH AYDIN ORTAOKULU Çayır çimen geziyor. bir yere yerleştiremiyordum. Bir kitap düşünüyorum, Okulda sürekli deneme oluyorum kendime göre gelişme bile YENİ YIL YENİ UMUTLAR KUSURSUZ DÜNYA Ana,baba,evlat… gösteriyordum. Ama bünyem bu süreçte beni yarı yolda bırakmış Yeni bir yıl geliyor,yepyeni umutlarla… Her yer alabildiğince yemyeşil, çevrede Hepsi birlikte, ve kendimi sınava dört hafta kala okul yerine hastane de Artık savaş olmasın, küçük küçük kulübeler… Hiç çöp yok, Huzurlu oluyor. bulmuştum. Yaşıtlarım derslerin çılgın dalgalarında sörf yaparken tertemiz. Trafik yok. Etrafta birkaç araba gözyaşı ve kan akmasın. Bir kitap düşünüyorum, ben gözlerimi hemşirelerle açıp serumlarla kapatıyordum. Yeni yıl umutlarla dolsun. var. Başı gibi hüzünlü değil, Bu sürede çok eksiğim oldu. Hayallerini gerçekleştirmek Çocuklar ağlamasın artık. İnsanların yanına gittim. Adeta beni Sonu gibi sevgi dolu olsun. için kumbarada para biriktiren çocuklar gibi bir türlü Anaların yüzü gülsün. görmüyorlar. İnsanlar mutlu. Sanki Kitabım en iyi dostum olsun. tamamlayamıyordum eksiklerimi. Ben yorgun savaşçı gibi çırpınıp gülümsemek bulaşır. Burada herkes Her yerde huzur ve mutluluk olsun, Tuğba DAĞDELEN 6-A 203 dururken herkes yarın TEOG var deyince içimden bir ses “youlose” tebessüm ediyor. Savaş yok hatta birbiriyle Yeni yıl umutlarla dolsun. Şehit Nasuh Aydın Ortaokulu diye bağırdı. Savaş yerine barış olsun, tartışan kimse de yok. TÜRKİYE’M O zaman anladım ki ilk sınava karşı full yapacak bir rakip Kalpler hep huzurla dolsun, Gökyüzüne değen uzun, heybetli ağaçlar Önünde ne düşman durur; ne tehlike, değildim. Ama bu benim ikincisi için pes edeceğim anlamına Nefretin yerini kardeşlik alsın, var. Bir sürü sincap yuva yapmış ağaçlara. Her yanında dostluk bulunur. gelmiyordu. Yeni yıl umutlarla dolsun. Yiyecek götürüyorlar yavrularına. Kedi ve Yüreğimizde bitmez sevginle, Emre EKİZ Güzelyurt Şeh. Ast. Tayyar Milat Ortaokulu 8/B Güzel ülkemde bayrağım dalgalansın, köpekler bile barış içinde. Ama insanlar çok Benim canım Türkiye’m… Yurdumun her köşesinde dostluk olsun, çalışıyor. Her zorluğun üstesinden geliriz, Düşmanlıklar artık son bulsun, Tüm ağaçlarda meyve var. Her yerde Çünkü biz hep beraberiz. Söz! Bir daha Yapmayacağım. Yeni yıl umutlarla dolsun. akarsular… Bir çocuk balık tutuyor. Salkım Beraberliğimizi bozmak isteyenlere, Merhaba! Ben Selin.Size biraz kendimden bahsedeceğim.Ben OĞUZHAN KARAHAN 5/C salkım üzümler parlıyor güneşte. Beyaz Gereken dersi veririz. dağınık,neşeli aynı zamanda sevimli bir çocuğum. Okuldan eve ŞEHİT NASUH AYDIN badanalı bir okulda öğrenciler pür dikkat Al bayrağın altında, geldiğim zaman ilk gördüğüm yere çantamı fırlatır,evden okula ORTAOKULU öğretmenlerini dinliyor. Minik bir bakkal Tek bilek tek yüreksin. giderken de pijamalarımı katlayıp dolaba koymam. Bunun iyi görüyorum az ileride. Küçükler dondurma Çünkü sen büyük, bir davranış olmadığını biliyorum.Ama tembellik denen o kötü ÖMER HALİS DEMİR için sıraya girmiş bekliyor. TÜRKİYE’sin… mikrop bana da sıçramış olmalı ki bu davranışı sürdürmeye devam İçinde sevinç çığlıkları atan çocukların 15 Temmuz gecesiydi.Zekayi Paşa darbe ALAATTİN TÜRKMEN 156 8/B ediyorum.Bugün her zamanki neşemle eve geldim.Annem beni doldurduğu bir parka rastlıyorum. Kenarda girişimi olduğunu öğrenir öğrenmez en ŞEHİT NASUH AYDINORTAOKULU karşıladı. Eve girdim, çantamı fırlattım.Annem de bana şöyle dedi: kocaman eski bir çeşme… İçi parayla dolu. güvendiği askerlerini aradı.Bunlardan “Kızım yine mi çantanı fırlattın!” Ben de anneme bakıp sırıttım. biri de Başçavuş Ömer HALİSDEMİR’di. Pamuk şekerli bir kız havuza para atıyor. GÜZEL ANNEM Sonra yemek yedik. Ve yatma vakti geldi. Yapacağı hareketin sonunda ölüm Bir kadın parkta oturmuş kitap okuyor. Annemin kalbi, Sabah olmuştu. Annem beni uyandırdı ama önceki güler yüzü olduğunu bile bile vatana ihanet edenleri Sonra birden bardaktan boşanırcasına Bir başkadır onun ritmi, yoktu sanki biraz yorulmuş gibi bir hali vardı. Neyse tabağımı kurşuna dizdi. Akabinde darbeci yağmur yağmaya başlıyor. İnsanlar Ben doğduğumda bakıyormuş bana, masada bıraktım ve anneme baktım. Şaşırmıştım. Çünkü annem askerin on koruması tarafından otuz koşuşuyor etrafta. Her şey kusursuz Güzel Annem. ilk defa tabağımı masada bıraktığım için bir şey demedi. Bu sefer kurşunla şehit edildi. Ömer’im işte bu görünüyor. Ama içimi üzüntü kaplıyor Bir gün gelmiş ki, saçı ağarmıştı. Acaba annem benim dağıttığım ve toplamadığım gece, ülkeye yapılan darbenin seyrini birden. O mutlu insanları bir daha Annemin önünde yürüyorum, eşyalardan dolayı mı böyle oluyordu? Neyse dedim gelince toplarım değiştirdi. İsmini şanlı tarihe yazdırdı. göremeyecekmişim gibi huzursuzluk İlk ”Seni seviyorum” demişim, annem beni bu sefer kapıda karşılamadı. Neyse ki anahtarım vardı. O artık demokrasi, vatan sevgisi, çöküyor üstüme. Güzel Annem. Kapıyı açtım. Bir de ne göreyim? Annem yerde yatıyor. Yoksa fedakârlık kelimeleri söylendiğinde Sonra bir el dokundu usulca omzuma: Artık biliyorum anne yazmayı, annem ölmüş müydü? Sonra bir not gördüm üstünde: Umarım bir akla gelecek kişilerden biri olmuştu. Bu “Tatlım, hadi okula geç kalacaksın” diyen Süslüyorum evin her yerini şiirlerim ile, ders çıkarmışsındır. Sevgilerle, mağdur olan annen...” ülke Ömer HALİSDEMİR ve onun gibi annemin o yumuşak sesiyle uyandım. “Seni seviyorum” yazıyor, şarkılar Kan ter içinde kalktım. Neyse ki rüyaymış. O günden sonra hep kahramanlar olduğu sürece asla yıkılmaz. Bu kusursuz dünyanın bir düşten ibaret besteliyorum, Üzerimizde hain emelleri olanlar da olduğunu anladım ama içimden içinde Sen hep benimle, ben hep seninleyim, düzenli biri oldum. Anneme rüyamı anlattım. Annem bu rüyayı görmeme sevinmişti sanırım,çünkü yüzünde bir gülümseme vardı. gayelerine asla ulaşamayacaklar. yaşadığım dünyanın da böyle güzel böyle Güzel Annem. barış dolu olmasını diledim, tüm kalbimle… Gülbahar KÜLAHLI Güzelyurt Şeh. Ezgi GÖKÇE Özel Özalp Ortaokulu SELİN ÇETİNKAYA 6/B ÖZEL ÖZALP ORTAOKULU Atğ.Tayyar Milat Ortaokulu 8/A İren Duru Yıldırım 5/B 5/B Sınıfı No:447


SAYFA 12

Özata; “Muğla İŞKUR da Mobbing Sınırları Aşıldı” Muğla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü H.İlyas misin bu görevlendirmeyi de iptal ettiren denilerek Sarıyerli’nin göreve geldiği günden beri sendikala- suçu sadece kanun önünde hakkını aramak olan rına üye olan çalışanlara mobbing sınırlarını aşan Sedat Keçeci yine yaklaşık 1600 km uzaklıktaki uygulamalar yaptığını ileri süren Özata, “Muğla Bitlis Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne 3 ay İşkur da uzun süredir devam eden inceleme ve so- süreyle geçici olarak görevlendirilmiştir. İl Müdür ruşturma furyası giderek artmaktadır. Bunun so- Yardımcısı Sedat Keçeci ‘nin haklı dilekçeleri sonucu olarak da kurumda ne huzur kalmış ne de iş nucunda Muğla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdübarışı sağlıklı olarak işlemektedir. Konu hakrü H. İlyas Sarıyerli, 13 kere ceza almasına Türkiye kında daha önce Türk Büro Sen Muğla dolayısıyla Sedat Keçeci haklılığını isKamu Sen Şube Başkanımız Sami Çakıroğlu pat etmesine rağmen olanlar yine İl Muğla İl Temsilcisi tarafından bu haklı feryatlar kamuMüdür Yrd. Sedat Keçeci’ye olmuş, Mürsel Özata yaptığı oyunun bilgisine basın açıklaması zorunlu göçe tabi tutuma, yıldırbasın açıklamasında yapılarak duyurulmuştur. Fakat ma ve mobbing sınırları kat ve kat Muğla İŞKUR da Mobbing bu durum İşkur da görev yapan aşılmış durumdadır. Bunun nasıl sınırlarının aşıldığını iddia kamu çalışanları üzerindeki basbir garabet nasıl bir hakkaniyete ederek; “Yaşanan tecziye ve kıları azaltacağı yerde bilakis daha uygunluktur? Muğla Çalışma İş sürgün zulmü artık son da çok artmasına yol açmıştır. Şöyle Kurumu yöneticileri çok iyi bilmebulsun’’ dedi. ki; İşkur İl Müdürü H. İlyas Sarıyerli lilerdir ki başta anayasa olmak üzere geldiği günden beri çalışanları ile sevgi mer’i kanunlara uyan, vatandaşlık sorumve saygıya dayalı bir çalışma ortamı sağlamak luluklarını yerine getiren herkes bu ülkenin eşit yerine maiyetindeki birçok çalışanına inceleme haklarına sahip, eşit ve onurlu vatandaşlarıdır. Bu ve soruşturma açarak, tecziyede bulunarak hatta ülkede yaşayan hiçbir yurttaş her ne sebepten olurAnayasada güvence altına alınmış aile bütünlüğü- sa olsun hiçbir ayrımcılığa tabi tutulamaz. Siyasi nü hiçe sayarak zorunlu yer değişikliğine maruz iradeye ve onun ram olduğu malum sendikalara bırakarak çatışma ortamına sürüklemiştir. sırtını dayayarak kimsenin diğerini ötekileştirme “Seni sadece bir kere sürmem, sürüm sürüm hakkı da haddi de yoktur. Muğla Çalışma ve İş Kusüründürürüm” rumu İl Müdürlüğünde sadece İl Müdür yrd. Seİnceleme ve soruşturma raporlarında kayda geç- dat Keçeci değil nerdeyse oradaki tüm çalışanlara miş, Muğla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü H. karşı ciddi manada bezdirme, yıldırma ve boyun İlyas Sarıyerli’nin atandığı 2012 yılından itibaren eğme, boyun eğmiyorsa da zorunlu göçe tabii tubugüne personele yönelik argo ve küfürlü sözleri tulma işlemleri yapılarak kurum çalışanları zorunve uygunsuz işleri, yönetim şekli ve adaletsizliğin lu itaate, kayıtsız şartsız biata zorlanmaktadır. son bulması için, İl Müdür Yardımcısı Sedat Ke- “4688 sayılı kamu görevlileri sendika kanunuyçeci tarafından Türkiye İş Kurumu Genel Müdür- la güvence altına alınan sendika işyeri temsilcilüğüne şikâyet dilekçeleri verilmiştir. Bunun neti- sine de dokunurum!” cesinde İl Müdürü H. İlyas Sarıyerli’nin çok çeşitli Bunun en son örneği Türk Büro-Sen Muğla İşcezalar aldığı hukuksuzlukları ispat eden Üyemiz, kur işyeri temsilcimiz Metin Hoplar somut hiçbir İl Müdür Yardımcısı Sedat Keçeci hakkını arama- nedene dayalı olmadan İl Müdürünün son derece nın bedelini de çok gecikmeden aile bütünlüğü hukuki dayanaktan yoksun bir gerekçe ile aynen hiçe sayılarak ağır ödemiş ve yaklaşık 1600 km yazıda 657 sayılı DMK’nın bilumum maddelerine uzaklıkta olan Muş Çalışma ve İş Kurumuna sür- istinaden denilerek İşkur Fethiye Hizmet Merkegün edilmiştir. Hukuk mücadelesine devam eden zi’ne zorunlu olarak göçe tabi tutulmuş yani keSedat Keçeci Aydın Bölge İdari Mahkemesi kara- limenin tam anlamıyla sürgün edilmiştir. Bu sürrıyla Muğla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü- güne dayanak olarak da Kahramanmaraş ilinden ne dönerek haklılığını bir kez daha Kanun önünde üyemizin hiç tanımadığı, kurumu da hiç tanımaispat etmiştir. Ama bu da yetmemiştir. Mahkeme yan lalettayn bir kişi adıyla yazdırılmıştır. BİMER kararı gereği göreve başlayan Sedat Keçeci hemen dilekçesiyle şikayet eden şahıs daha sonra kanun 657 S.D.M. Kanununa aykırı bir şekilde de olsa önünde bunu yazmadığını beyan etmesine rağmen alel acele Valilik Oluru ile Muğla İl Göç İdaresi sürgün işleminden vazgeçilmemiştir. Bırakın kuMüdürlüğüne görevlendirilmiştir. İnatla ve ısrarla rumu Muğla’yı bilmeyen Kahramanmaraş’tan bir hakkını arayan üyemiz İşkur İl müdür Yrd. Sedat sade vatandaşın dilekçe öylesine profesyonel bir Keçeci tekrar mahkemeye gitmiş ve mahkeme şekilde hazırlanmıştır ki ihbarcı sanki kurumun yine Sedat Keçeci’yi haklı bularak bu görevlendir- kadrolu personeliymiş gibi hangi memurun yılın meyi de iptal etmiştir. Zulüm bitmemiş adeta, sen hangi günü yıllık izin aldığını, hangi gün dokto-

ra çıktığını, kimin hangi gün saat kaçta mesaiye geldiğini hatta evli bir bayan memurun kızlık soyadını dahi bilmektedir. İlginç olan olay sonrası İl Müdürü H. İlyas Sarıyerli, işyeri temsilcimiz Metin Hoplar ile yaptığı görüşmede ihbarcının temiz birisi olduğunu suçsuzluğuna kefil olduğunu, kişinin kimliğini düşürmüş olabileceğini ve kimliği bulan bir düşmanımın bunu yapmış olabileceğini söylemiştir. Bu durumun “Merdi kıpti şecaat arz ederken sirkatin söylermiş” darb-ı meseline uygun düştüğü kanaatindeyim. Yani İl Müdürüne biat etmeyen herkes bir şekilde cezalandırılır anlayışına uygun olarak işyeri temsilcimiz Metin Hoplar’ı kimin veya kimlerin şikâyet ettirdiği bilgisini kamuoyunun takdirine bırakıyorum. “Farklı sendika veya sendikasız farketmez biat etmeyen her çalışanıma dokunurum!” Daha bitmedi sadece üyelerimiz İl Müdür Yrd. Sedat Keçeci ve işyeri temsilcimiz Metin Hoplar, değil kayıtsız şartsız boyun eğmeyen M.Ş, M.F.D, S.T, N.U, N.R. gibi birçok çalışana yönelik kapsamlı ve nitelikli şekilde yürütülen asılsız ihbarlar, daha birçok incir çekirdeğini doldurmayacak her kurumda yaşanabilecek en küçük bir olayı soruşturma konusu haline getirilerek yapılan haksız ve usulsüz disiplin soruşturmaları açılmakta ve bu inceleme ve soruşturmalar sonucu birçok personele cezalar yağdırılmaktadır. Bu iddialardan bazı satırbaşlarını sizlerle paylaşmak isterim. -Sağlık sorunu nedeniyle doktor muayenesine gittiği için ve o gün muayene olduğuna dair resmi evrakı kuruma ilettiği halde hakka hukuka ve insanın en temel haklarından olan sağlık hakkına aykırı bir şekilde aylıktan kesme cezası verilmesi -Buna karşın doktora gideceğini belirterek görev mahallini terk eden ancak doktora gitmediği ve İl Müdürlüğü’ne çok uzak bir ilçede olduğu anlaşılan bir diğer personele hiçbir işlemin yapılmaması (kayıtsız şartsız biat ettiğinden olsa gerek) -Kaynağı milyonlarca işçi emekçinin alın terinden kesilen işsizlik fonu olan ve kamu kurum ve kuruluşlarına geçici süre temizlik ve yardımcı personel verilmesi suretiyle düzenlenen Toplum Yararına Programlara katılacak kişilerin seçiminde personel üzerinde kurulan ağır baskılar, katılımcı belirleme aşamasında Devlet Memuriyetiyle bağdaşmayacak şekilde siyasi partilerden ve yerel yöneticilerden gelen kişi listelerinin personele zorla kabul ettirilmesi iddiaları.

-Hakkını ve hukukunu koruma gayreti içerisinde olan personele İl Müdürü tarafından devlet memuru vakarına yakışmayacak şekilde nezaket kurallarına uymayacak, argo sözlerde ve davranışlarda bulunduğu iddiaları. “Feryadlar TBMM’ne kadar ulaştı” Bu iddialar kabul edilebilir gibi değil. Bu iddialar tam bir fecaattir. Muğla İşkur İl Müdürlüğünde yukarıda zikrettiğimiz iddialara maruz kalarak mağduriyete uğrayanlar gerekli idari ve hukuki işlemi başlatmış ve bu süreç devam etmektedir. Hatta Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan konu hakkında TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılması talebiyle soru önergesi dahi vererek Türkiye’nin en üst yönetim merciine durum iletilmiştir. Bu nedenle yetkililerin iddia edilen bu olayları ivedilikle ve objektif bir şekilde incelemesi ve gerekli tüm yasal işlemleri başlatması, iş barışı açısından büyük önem taşımaktadır. İşyerlerinde Psikolojik taciz (mobbing) önlenmesi konulu 2011/2 sayılı Başbakanlık genelgesi 19 Mart 2011 tarih ve 27879 sayılı resmi gazete de yayımlanmıştır. Söz konusu genelgenin 5 inci maddesi gereğince; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde ‘Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu’ oluşturulmuştur. İlgili genelgeyle ülkede yaşanan psikolojik baskı ve mobbingi önleme ve gerekli tedbirleri alma görevi kendisine verilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı bir birim olan Muğla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünde mobbingin yapılıyor olması kelimenin tam anlamıyla traji komikliktir. “Muğla, yurtkur ve sgk’daki gibi müessif 3. bir olay daha yaşamasın!” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri! Muğla İşkur İl Müdürlüğünde görev yapan kamu çalışanlarının üzerindeki bu tahakkümü kaldırın. Asılsız ve hukuksuz tutanaklara dayalı ardı ardına açılan soruşturmalarla sürdürülen yıldırma politikasına bir dur deyin. Onların yardım çığlıklarını bir an önce duyun. Daha önce Muğla İlinde Yurtkur ve SGK’da yaşanan çok acı olaylar Allah göstermesin bir kez daha yaşanmasın. Türkiye Kamu Sen olarak kamuda yaşanan tüm haksızlıklarının ve hukuksuzlukların takipçisi olacağız. Daima Hakkın ve haklının yanında olmaya devam edeceğiz’’ dedi.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.