Erich von daniken tanrının ayak izleri

Page 73

Çok garip. Babilli Etana'yı uzaya taşıyan kuş da, kartal olarak tasvir edilir. Aya iniş yapan ilk insanlı uzay gemisinin adı da «kartal» dı. Tarih tekerrür mü?

Şiva kimdi? Şiva nedir? Bu her iki sorunun cevabı da gizem dolu bir geçmişe açılmaktadır. Şiva, belli başlı tanrılardan biriydi ve ayrıntılı olarak H i n t Veda'larında tanımlanmıştı. Sürekli mekânı Himalayalarda Kailasa Dağı'nm tepesindeydi. Sanskritçe'de «müşfik olan», «dost olan» anlamına gelmektedir. Bu ni­ telikleri d a h a ağır basıcı olmalıdır ki, aynı zamanda yıkıcı bir tanrı olmasına rağmen, inayeti ve lütfedici yanı büyük saygı görürdü. Oldukça esrarengiz ve de tekin olmayan bir tanrı gibi gözüküyor olmalıydı Şiva. Birçok resim veya heykellerde ya çıplak ya da ceset külleri ile sıvanmış pis bir beden ve kıvrım kıvrım, taranmamış saçlarla tasvir olunurdu. Hepsine ilâveten Şiva'nın beş t a n e suratı, d ö r t kolu ve üç adet de gözü vardı! Ü ç ü n c ü gözü alnının ortasındaydı. Veda'larm ifadesi­ ne göre bu gözüyle hem görür h e m de yok ederdi. D ü ş ­ manına sert bir edayla baktığı zaman, bir ateş dalgası çı­ kardı bu tehlikeli üçüncü gözden. Bu kadarla da bitmiyor. Mavi diliyle mavi boğazının da bir hikâyesi var. Yılan tanrıları suyu zehirleyince, Şiva, karısı Parvati ile birlikte, ağzı vasıtasıyla, bu içilmez suyu filtre etmişti ve o günden beri diliyle boğazı maviydi. Şiva yenilgi nedir bilmezdi, ve kendisine duayla niyaz edilirse, son derece iyilikçi ve yumuşak huylu olurdu.

146

Bir zamanlar, İ n d r a ' n ı n başı çektiği tanrılar, bir başka Hintli tanrılar grubu olan Asura'larm saldırısına uğramış­ lardı. Zor d u r u m d a kalan İndra, sopası Vadşıra'yı d ü ş m a ­ nın üzerine savurdu ve Şiva'ya yardım etmesi için d u a etti. İ n d r a ' n ı n grubuna yardım ihsan etmeye k a r a r vermiş olan Şiva bu isteği geri çevirmedi. Ve İ n d r a grubuna, Asur a l a n bir tek ateşli ok ile yenebileceklerini söyledi. Ne var ki, İndra ve diğer tanrılar kendi güçlerini kullanabilecek bir d u r u m d a değildiler. B u n u n üzerine Şiva, güçlerinin yarısını kendisine vermelerini önerdi. Bu öneriye uydular ve Şiva Asura'ları alevle altetti. F a k a t ö d ü n ç aldığı gücü iade etmedi ve bütün tanrılar arasında en güçlüsü oldu. Şiva'nın cephaneliği arasında bir de Pinaka, üç çatallı bir mızrak vardı ki, ateş saçıyordu. Ayrıca bir kılıç, bir yay, üç tane de yılana sahipti. Bunlar, kangal şeklinde göv­ desini sarıyor ve yaralanabilir noktalarını koruyorlardı. Bu noktaiar baş, omuzlar ve belindeydi. Belinin özel bir ilgiye ihtiyaç gösterdiği açıktı, çünkü yeni hayatın yaratıcısı, ya­ ratıcı olarak, yaratıcı güç fallus, sembolünü oluşturuyordu. Üretici ve yok edici özellikler arasında gidip gelen Şiva, zevk ve sefayla keder dansını severdi. Evrenin ölüm­ süzlük hareketiydi bu dans. Şiva, bu kozmik gerçek dansını oynarken, başının çevresinde bir ışık hâlesi belirirdi ve çevresi birtakım hayalete benzer şekillerle sarılırdı. Evrenin efendisi Şiva b ü t ü n b u n l a r a ve daha da faz­ lasına muktedirdi. Bütün bu nitelikleri not etmeli, fakat aşağıdaki satırları da okumalıyız.

Şiva nedir? Dünyanın en güçlü lazer topudur. Vatanı, San Francisco'nun banliyölerinden Livermor' dur. Şiva'nın fiyatı selefinden oldukça yüksektir ve otuz milyon Amerikan dolarıyla ölçülmektedir! Saniyenin mil­ y a r d a biri k a d a r bir zaman diliminde, Şiva, kum tajıesi büyüklüğündeki bir hedefe yirmi lazer ışını sıkıvermçktedir. Enerji çıkışı 26 milyon megavatlıktır. Bir karşılaştırma 147


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.