ÜSTADIN DÜNYASINA YOLCULUK

SafiyeŞirin

Merhaba sevgili Yankı okurları. Bu sayıdaki yazım; Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin eseri Risaleler ile ilgili bir çalışma olacaktır. Her sayıda Risalelerden bir ders veya bir paragraf seçip ona göre düşüncelerimi sizler ile paylaşmaya çalışacağım. Bizler gibi gençler için Kuran-ı Kerim’i, Hadisleri, Risale ve Pırlanta serisini okuyup, anlayıp ve bunun hakkında tefekkür edip hayatımıza tatbik etmek çok önemli değil mi sevgili arkadaşlar? Velhasıl-ı kelam bu seri boyunca inşallah sizler ile bir gencin penceresinden Risale-i Nur’u ve Üstadı anlatmaya çalışacağım.

OnBirinciŞuâ/AltıncıMesele

“Kastamonu’daÜstadımızınyanınalisetalebelerindenbirkısmı geldiler “BizeHâlıkımızıtanıttır,muallimlerimizAllah’tan bahsetmiyorlar”dediler.Bendedim:“Sizinokuduğunuzfenlerden herfen,kendilisan-ımahsusuylamütemadiyenAllah’tanbahsedip Hâlıkıtanıttırıyorlar Muallimlerideğil,onlarıdinleyiniz!”

Üstadımızınburadaaslındaöğretmenleranlatmasadaokuduğumuz fen,matematik,veyabaşkadersleriiçerenkitaplarıokumamızıve dinlememizitavsiyeediyor.YaniEvren’dekiherbilimaslındakendi diliylebizlereAllah’ıanlatıyor.Odönemdeokulda,kışlada,köyde, kentte,mektepdeamaheryerdeAllah'ıinkaradetamodaolmuştu Haşa herkesAllah’ınyokluğunuispatiçin,birbiriileyarışıyordu.Busadece bizimülkemizdedeğilbütündünyadaböyleydi.İştetambudönemde ÜstadımızAllah’ınvarlığınıvebirliğiniispatetmekiçinRisaleleri yazmayabaşladı.

Burada sizlere Üstadın Kastamonulu liseli gençlere verdiği cevaplardan bir kaçını arz edeceğim Mesela; öyle mükemmel bir eczahane olsun ki her kutusunda mükemmel ve çok hassas terazilerde tartılmış, kutulara doldurulmuş ve hasta insanlara şifa olacak ilaçlar hazırlanmış, olsun. Bu hastalıklara şifa olan ilaçları gördüğünüzde dersiniz ki; şüphesiz konusunu çok iyi bilen, uzman, işinin ehli bir kimyager bunları hazırlamıştır.

Öyle de bu yeryüzünü bir eczahane olarak kabul edersek yüz binlerce çeşit bitkiler, hayvanlar ve daha ismini bilmediğimiz çeşitli canlılar, dünya dediğimiz eczahanede ilaçlara göre daha mükemmel bir şekilde bulunuyorlar. Yani okuduğunuz astronomi, fen ve tıp bilimi kanunları ve dünyadaki bitki ve canlıların harika yapıları; büyük yeryüzünün ve kainatın eczacısı yani asıl ilaç kaynağı ve Yaratıcısı olan Rabbimizi gösterir ve tanıttırır.

Başka bir örnek verecek olursak, bir minicik elma çekirdeğini hayal edin. O elma çekirdeği toprağa düşer, yeryüzündeki toprakla beslenir, dünyadaki sulardan suyunu alır, güneşten gereken faydalı ışınları alır Küçücük elma çekirdeği, kendisi gibi yine Allah’ın yarattığı toprak, Güneş ve suyla birlikte mükemmel bir elma ağacı olur ve harika elmalar verir. Bilim insanları; binlerce çeşitli meyvenin meydana gelmesinin Evrende bulunan mükemmel kurallarla mümkün olduğunu söylüyor. İşte uzayın ve dünyanın her yerinde tek elden işleyen bu kurallar ve sistem bize kendi diliyle Allah’ın varlığını anlatıyor

Son olarak ise Üstadımızın beni çok etkileyen bir sözünü sizler ile paylaşmak istiyorum. “O’nu tanıyan ve itaat eden zindanda dahi olsa bahtiyardır. O’nu unutan saraylarda da olsa zindandadır, bedbahttır.” Bir insan; hapishanede olsa da onu tanıyıp ona ibadet ediyor ve ondan başka ilah olmadığına inanıyorsa huzurludur Kocaman gösterişli saraylarda, fazlasıyla mal ve mülk sahibi olsa da onu unutan insan, kalben ve ruhen hapishanededir, mutsuz ve huzursuzdur.