Gölge Fanzin 13

Page 27

rinden daha çok yaygındır ve bu durum her şeye psikolojik yönlerden bakmanın bir zaferidir. Kurgu yazarlarının ilgilerini çeken tek eserlerinin mektupları ve günlükleri olduğunu söyleyen arkadaşlarım var. Movius: Bunun sebebinin, insanların geçmiş kendi geçmişleri ya da başka insanların geçmişleri- ile bağlantı kurma ihtiyacını hissetmeleri olduğunu düşünüyor musunuz? Sontag: Bence bu insanların geçmişe ilgi duymalarından daha çok geçmiş ile olan bağlarının eksikliğinden kaynaklanıyor. Birçok insan, dünyanın ya da toplumun hesabının verilebileceğine inanmıyor, yalnızca benliğin “dünyayı nasıl gördüğünün” hesabının verilebileceğine inanıyorlar. Yazarların yaptığı işin itiraf etmek değil tanıklık etmek olduğunu varsayıyorlar; bir eser dünyayı nasıl gördüğünüze ve kendinizi nereye koyduğunuza dair birşeyler söyler. Kurgunun “hakiki” olması beklenir. Fotoğraflar gibi. Movius: The Benefactor and Death Kit otobiyografik kitaplar değiller.

Sontag: İki romanımda, kurgulanmış malzeme otobiyografik malzemeden çok daha fazla sınırları zorluyordu. Bazı yeni hikâyeler, mesela Atlantic Monthly dergisinin 1973 Nisan sayısında yayınlanan Project for a Trip to China hikayesi, olduğu gibi benim hayatım ile ilgiliydi. Ancak, kurgusal ya da gerçek, kişisel tanıklık ya da itiraflardan alınan tadın okuyucuları ve azimli yazarları harekete geçiren başat güç olduğunu da kastetmiyorum elbette. Gelecek bilimden ya da bilicilikten, alınan tadın da en az o derecede önemli olduğunu düşünürüm. Ancak bu tat, gerçek tarihsel geçmişin gerçek dışılığını da doğrular niteliktedir. Geçmişte kurgulanan bazı romanlar, mesela Thomas Pynchon’ın eserleri, gerçekten de birer bilimkurgu eseridirler.

ahlakçılar “ağır vakalara yoğunlaşırlar” demiştiniz. Bu noktada ahlakçı fotoğrafçıların ne tür vakalara yoğunlaşması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Movius: Otobiyografi yazarları ile bilimkurgu yazarları arasında işaret ettiğiniz zıtlık New York Review makalelerinden birisindeki bir pasajı hatırlattı, orada bazı fotoğrafçıların kendilerini bilim adamı, bazılarının da ahlakçı olarak konumlandırdıklarını yazmıştınız. Bilim adamları “dünyanın envanterini çıkarırken”

Sontag: Sanırım fotoğraftaki ana gelenek, eğer bir şeyin fotoğrafını çekerseniz, onun ilgi çekici olabileceğine dair düşüncedir. Bu düşüncenin temeli güzelliğin keşfi meselesinde yatar, herhangi bir yerde var olabilen ama özellikle de sıradan ve bayağı olanın içinde varlığını sürdürdüğüne inanılan güzelliğin. Fotoğraf “güzel” ve “ilginç”

27

Sontag: İnsanların ne yapması gerektiğine dair teşhise dayalı ifadelerde bulunma konusunda pek istekli değilim zira insanların daima birçok farklı şey yapıyor olmasını umuyorum. Bir ahlakçı olarak fotoğrafçının temel ilgi alanı savaş, yoksulluk, doğal felaketler, kazalar, afetler ve toplumsal çürüme olagelmiştir. Fotojurnalistler “fotoğraflanacak bir şey yok” dediğinde, bu çoğu zaman fotoğraflanacak bir felaket olmadı manasına gelir. Movius: Ya bilim adamı fotoğrafçılar?


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.