nenn

Page 11

Yerel yönetimlere yetki devri konusunda sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. Yerinden yönetim konusu ele alınmamıştır; hatta 2011 yılında, başta arazi kullanım planlaması ve kentsel dönüşüm konularında olmak üzere, bazı yetkileri yeniden merkeze devreden kanun hükmünde kararnameler çıkarılmıştır. Vatandaşların yerel yönetimlere katılmalarını teşvik etmek üzere tasarlanan kent konseyleri sadece sınırlı sayıda şehirde etkin bir biçimde işlemiştir. Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi tarafından önerildiği üzere, kamu hizmetlerinin sağlanmasında idari vesayetin kaldırılmasına ve Türkçe dışındaki dillerin kullanılmasına izin verilmesi konusunda ilerleme kaydedilmemiştir ve mahkemeler, belediyelerin birden fazla dil kullanmalarına ilişkin olarak tutarsız kararlar vermiştir. Bazı takipsizlik ve beraat kararlarına rağmen, belediye başkanlarının ve belediye meclislerinin sundukları hizmetlerde Türkçe dışındaki dilleri kullandıkları gerekçesiyle haklarında adli soruşturma açıldığı bildirilmiştir. İçişleri Bakanlığı, KCK operasyonlarında tutuklanan bazı belediye meclisi ve il genel meclisi üyelerinin yanı sıra, Van, Şırnak, Silopi, İdil, Uludere ve Cizre seçilmiş belediye başkanları dâhil olmak üzere, 55 yerel yönetim temsilcisini geçici olarak görevden uzaklaştırmıştır. Üçüncü Yargı Reformu Paketinin yürürlüğe girmesinin ardından, Siirt’te, bir belediye başkanının görevden alınması kararı durdurulmuştur (Bkz. doğu ve güneydoğudaki durum). Sonuç olarak, Hükümet yeni Anayasa çalışmaları ile daha fazla demokratikleşme ve siyasi reform gerçekleştirme taahhüdünde bulunmuştur. Ancak, kilit mevzuat yeterli hazırlık ve istişare yapılmadan sunulmuş ve kabul edilmiştir. Uludere’de sivillerin hayatlarını kaybettiği olay benzeri durumlarda, yetkili makamlara etkili ve hızlı soruşturma ve kamuoyu önünde şeffaf bir araştırma yürütmeleri için yapılan çağrı yerine getirilmemiştir. Güneydoğudaki yerel yönetimler çok sayıdaki yerel siyasetçinin tutuklanması sebebiyle sorunlar yaşamıştır. Yerinden yönetim konusunda daha fazla çaba sarf edilmesi gerekmektedir. Kamu Yönetimi Avrupa Ombudsmanı ve diğer Ombudsmanlarla yapılan istişarelerden sonra, Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu 14 Haziran 2012’de kabul edilmiştir. Bu Kanun, Kurumun TBMM’ye karşı sorumluluğunu ve kimsenin bu Kuruma talimat verememesini temin etmektedir. Kamu Denetçiliği Kurumunda Kamu Baş Denetçisi, azami beş Kamu Denetçisi, genel sekreter ve personel yer almaktadır ve Kurumun ayrı bir bütçesi vardır. Ülkenin her yerinde yerel ofisler kurulabilmektedir. Kamu Baş Denetçisi TBMM tarafından en çok dört tur oylama neticesinde seçilir; dördüncü turda en fazla oy alan aday seçilir. Bu hükmün uygulanması ve özellikle ilk Kamu Baş Denetçisi seçimi Kurumun güvenilirliği açısından büyük önem taşımaktadır. Kamu Denetçiliği Kurumu, hukukun üstünlüğü ve insan hakları konularına yönelik olarak idarenin işleyişine ilişkin şikâyetleri incelemekte ve önerilerde bulunmaktadır. Ancak, resen soruşturma yapma yetkisi bulunmamaktadır. Kurumun yetkisi Türk Silahlı Kuvvetlerinin idari faaliyetlerini kapsamakta, ancak, askeri nitelikteki faaliyetlerini kapsamamaktadır. Özellikle Kurumun sorumluluk alanına nelerin gireceğine kimin karar vereceği ve bunun dayanağının ne olacağı bakımından bu hükmün uygulanması önem arz etmektedir. Kanun mevcut haliyle, Kamu Denetçiliği Kurumunun herhangi bir karar alma sürecini düzenlememektedir, ancak, bu konunun Kurul tarafından kabul edilecek bir yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmüştür. Kurumun yetki ve bağımsızlığı açısından bu karar alma sürecinde son sözün Kamu Baş Denetçisine bırakılması büyük önem taşımaktadır. Kamuda insan kaynakları yönetimini geliştirmeyi amaçlayan ve liyakata dayalı terfiyi sağlayan kapsamlı bir kamu reformuna duyulan ihtiyaç devam etmektedir. 2011 tarihli kanun hükmünde kararname ile, geçici görevli ve sözleşmeli personelin kadrolu kamu çalışanı yapılmasına imkân tanınmıştır. Bu durum, işe alım usullerinin gözetilmemesi, devlet memurluğunun siyasileştirilmesi ve liyakata dayalı sistemin zayıflatılması risklerini taşımaktadır. Ağustos 2011 tarihi itibarıyla, Bakanlıkların bağımsız düzenleyici kurumlar üzerindeki artan yetkileri aynı şekilde devam etmiştir ve örneğin bir durumda (Enerji Direktifine ilişkin) AB mevzuatına aykırılık oluşmuştur.

TR

11

TR


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.